İstiklal Marşı
Transkript
İstiklal Marşı
İstiklal Marşı Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl… Hakkıdır, Hakk`a tapan, milletimin istiklâl! Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Garb`ın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar. Benim îman dolu göğsüm gibi ser haddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmanı boğar, “Medeniyet” dediğin tek dişi kalmış canavar? Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın. Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Doğacaktır sana va`dettiği günler Hakk`ın… Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme, tanı: Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyâları alsan da, bu cennet vatanı. Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ? şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ! Câni, cânânı, bütün varımı alsın da Hüdâ, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ. Ruhumun senden, İlâhi, şudur ancak emeli: Değmesin ma`bedimin göğsüne nâ-mahrem eli. Bu ezanlar – ki şahâdetleri dinin temeliEbedî yurdumun üstünde benim inlemeli. O zaman vecd ile bin secde eder – varsa- taşım, Her cerîhamdan, İlâhi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerred gibi yerden na`şım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl: Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk`a tapan, milletimin istiklâl! Mehmet Âkif ERSOY 1 Mehmet Âkif Ersoy`un Hayatı Mehmet Âkif, 20 Aralık 1873, İstanbul`da Fatih`in Sarıgüzel mahallesinde doğmuştur. Mehmet Âkif`in babası, Fatih Medresesi müderrislerinden Mehmet Tahir Efendi (1826 – 1888), annesi ise Emine Şerife Hanım (1836 – 1926)`dır. Babası öğrenim için küçük yaşında Şuşisa`dan İstanbul`a gelmiştir. Şuşisa, Arnavutluk`ta İpek kazasına bağlı bir köydür. Tokat`ta doğan annesi ise aslen Buharalı bir aile kızıdır. Çocukluğu ve öğrenim yılları Mehmet Âkif, geleneğe uyularak daha dört yaşındayken, Fatih`te “Emir Buhâri” mahalle mektebine başlatıldı. Bu okula iki yıla yakın bir süre devam ettikten sonra, 1879 yılı sonlarında Fatih ilkokuluna geçti. Bu süre içinde babası, Mehmet`e Arapça öğretmiştir. Üç yıllık ilkokul öğreniminden sonra 1882 yılında Fatih Merkez ortaokuluna başladı. Babasından öğrendiği Arapça`nın yanında, Türkçe ve Fransızca derslerinde de yaşıtlarından çok ileri olan Âkif`in dil öğrenimindeki parlak yeteneği dikkat çekiciydi. Rüştiye yıllarında Mehmet`te şiir merakı uyandı, şiir kitapları okumaya başladı. İlk okuduğu manzum eserin, Fuzûli`nin “Leyla ile Mecnûn” u olduğunu kendisi belirtmiştir. Bu yıllarda ilk manzumelerini yazmaya çalışmıştır. 1885 yıllarında üç yıllık ortaokulu bitirince, babası Mehmet`i meslek seçiminde serbest bırakmış ve o da Mülkiye Sivil Lisesi`ne girmiştir. Mehmet, kendisine büyük bir şefkatle davranan babasını 1888`de kaybetmiştir. Babası Mehmet için hem baba, hem de öğretmen olmuştur. Mehmet, babasının ölümünden sonra, ailesinin ekonomik durumunu düşünerek Baytar Mektebi`ni seçmiştir. Bunun tek nedeni de okulu bitirince iş piyasasında zorlanmadan iş bulup ailesinin ekonomik durumunu iyileştirmek olmuştur. Baytarlık Mektebi`ndeki dört yıllık öğrenim yıllarında şiir yazma alıştırmalarına devam etmiştir. Divan Edebiyatına nazire olarak birçok manzumeyi kaleme almış ve arkadaşlarına uzunca manzum mektuplar yazmıştır. Bu yıllarda sporla da uğraşmış; yağlı güreş, yürüyüş, koşu, gülle atma ve yüzme sporlarında etkinlik göstermiştir. İstanbul Boğazı`nı yüzerek geçmiş ve yaşamının her anında sabahtan akşama dek yürüyebilecek dinçliği ve dinamiği göstermiştir. Elli yaşlarındayken, Ankara`da ata binip spor yapmıştır. Mehmet Âkif 1 Eylül 1898`de, 25 yaşındayken, “Tophâne-i Âmire” veznedarı Mehmet Emin Bey`in 20 yaşındaki kızı İsmet Hanımla evlenmiştir. İlk üçü kız olmak üzere altı çocuğu olmuştur. Bunlardan dördüncü çocuğu bir buçuk yaşındayken ölmüştür. 2 Millî Mücadele`ye katılması İstanbul`da rahat hareket etme olanağını kaybeden Mehmet Âkif, görevinden azledilmeden az önce, oğlu Emin`i yanına alarak Anadolu`ya geçti. Sebil`ür-Reşad`ı Ankara`da çıkarması için Mustafa Kemal Paşa`dan davet gelmişti. Millî Mücadele`ye şair, hatip, seyyah, gazeteci ve siyasetçi olarak katıldı. Ankara`ya varışından bir süre sonra ailesini de yanına aldırmıştır. Ankara`ya geldiği günlerde, Mustafa Kemal Paşa Konya vali vekiline telgraf göndererek, Âkif`in Burdur milletvekili seçilmesini sağlamasını istemişti. Seçilme haberi meclise ulaşmış ve böylece 1920-23 yılları arasında vekil olarak birinci TBMM`de yer almıştır. Ankara`ya varır varmaz ona verilen ilk görev, Konya Ayaklanması`nı önlemek için halka öğütler vermek üzere Konya`ya gitmekti, büyük gayretine rağmen Konya`da kesin bir sonuca ulaşamadı ve Kastamonu`ya geçti. Halkı düşmana direnişe teşvik için 1920 yılının kasım ayında Kastamonu`daki Nasrullah Camisi`nde verdiği ateşli vaaz, Diyarbakır`da basıldı ve tüm vilayetlere, cephelere dağıtıldı. Mısır yılları ve Kur`an tefsiri İstiklâl Madalyasıyla ödüllendirilen Mehmet Âkif, 1923 yılında Ankara`dan İstanbul`a döndü. Abbas Halim Paşa`nin daveti üzerine kışı geçirmek için Mısır`a gitti. Gitmeden önce Kur`an`ı Türkçeye çevirmek için Diyanet İşleri ile anlaşma imzaladı. Birkaç yıl yazları İstanbul`da, kışları Mısır`da geçirdi. 1926 kışından sonra Mısır`dan dönmedi. Kahire yakınlarındaki Hilvan`a yerleşti. Burada adeta inzivaya çekilerek Kur`an çevirimi üzerinde çalışmalarını sürdürdü, ancak 6-7 yıl üzerinde çalıştıktan sonra sonuçtan memnun kalmadı ve bu sorumluluktan kurtulmak istedi ve 1932`de anlaşmayı bozdu. Dinayet İşleri Başkanlığı hem çeviri, hem yorumlama işini Elmalılı Hamdi Efendi`ye verdi. Yurda dönüĢü ve ölümü Mehmet Âkif siroz hastalığına tutulunca hava değişikliği iyi gelir düşüncesiyle önce Lübnan`a, sonra Antakya`ya gitti, ama Mısır`a hasta olarak döndü. 17 Haziran 1936`da tedavi için İstanbul`a döndü. Yurda döndüğünde, Mustafa Kemal için şu sözleri söyledi: “Mısır`da 11 yıl kaldım. Ama 11 saat daha kalsaydım artık çıldırırdım. Sana halisane bir fikrimi söyleyeyim mi: İnsanlık da Türkiye`de, Müslümanlık da Türkiye`de, özgürlükçülük de Türkiye`de. Eğer varsa, Allah benim ömrümden alıp Mustafa Kemal`a versin!” dedi. 27 Aralık 1936 tarihinde İstanbul`da, Beyoğlu`ndaki Mısır Apartmanı`nda hayatını kaybetmiştir. Mehmet Âkif, Edirnekapı Mezarlığı`na gömülmüştür. Cenazesine resmi bir katılım olmamış, ancak büyük bir üniversiteli genç topluluk cenaze merasimine katılmıştır. 3 Edebî Hayatı Mehmet Âkif, şiir yazmaya Baytar Mektebi`nde öğrenci olduğu yıllarda başlamıştır. Yayınlanan ilk şiiri Kur`an`a Hitap başlığını taşır. 1908`den itibaren aruz ölçüsü kullanarak manzum hikâyeler yazmıştır. Hikâyelerinde halkın dert ve sıkıntılarını anlatmıştır. Balkan savaşı yıllarından itibaren destansı şiirler yazmaya başlamıştır. İlk büyük destan, “Çanakkale Şehitleri`ne“ başlıklı şiiridir. İkinci büyük destanı ise Bursa`nın işgali üzerine yazdığı “Bülbül” adlı şiiridir. Üçüncü olarak da İstiklal Marşı`nı yazarak, İstiklal Savaşı`nı anlatmıştır. “Sanat sanat içindir” görüşüne karşı çıkan Mehmet Âkif, dinî yönü ağırlıkta bir edebiyat tarzını benimsemiştir. Edebiyat dili olarak Millî Edebiyat akımına karşı çıkmış ve edebiyatta batılılaşma konusunda Tevfik Fikret ile çatışmıştır. Manzum eserleri Şairin Safahat adı altında toplanan şiirleri 7 kitaptan oluşmuştur. Şair, İstiklal Marşı`nı Safahat`a koymamıştır. Nedenini ise söyle açıklar: “Çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm”. 1. Kitap: Safahat (1911) – 44 manzume içerir. Siyasal olaylar, mistik duygular, dünyevi görevlerden bahsedilir. 2. Kitap: Süleymaniye Kürsüsünde (1912) – Süleymaniye camisi`ne giden iki kişinin söyleşileri ile başlar, kürsüde Seyyah Abdürreşit İbrahim`in konuşturulduğu uzun bir bölümle devam eder. 3. Kitap: Hakkın Sesleri (1913) – Topluma İslamî mesajı yaymaya çalışan on manzumedir. Burada ateizme, ırkçılığa, umutsuzluğa çatılmaktadır. 4. Kitap: Fatih Kürsüsünde (1914) – Fatih camisi`ne giden iki kişinin söyleşileriyle başlar, vaizin uzun konuşması ile devam eder. Burada da tembellik, irtica (gericilik), batı taklitçiliği eleştirilir. 5. Kitap: Hatıralar (1917) – Âkif`in gezdiği yerlerdeki izlenimleri ve toplumsal felaketler karşısında Allah`a yakarışını içerir. 6. Kitap: Asım (1924) – Hocazade ile Köse İmam arasındaki konuşmalar şeklinde tasarlanmış tek parça eserdir. Eğitim-öğretim, savaş vurgunculuğu, batıcılık, gibi pek çok konudan bahseder. 7. Kitap: Gölgeler (1933) – 1918-1933 arasında yazılmış 41 adet manzumeyi içerir. Her biri, yazıldıkları dönemin izlerini taşır. Üç tanesi ayet yorumu şeklindedir. 8. Kitap: Safahat (Toplu Basım) (ilki 1943) – 6 Safahat`ı bir araya getirir. 1943`teki toplu basımının sonuna, Âkif`in hayattayken basılmamış şiirlerini içeren, Son Safahat başlıklı bölüm damadı Ömer Rıza Doğrul tarafından eklenmiş ve 16 manzumeden oluşur. 4 ◊ Ahret Yolu ◊ Azmine Sarıl ◊ Bayram ◊ Birlik ◊ Bülbül ◊ Cenk Marşı ◊ Durmayalım ◊ Eser ◊ Fatih Kürsüsünde Seçmeler ◊ Gönülle Başbaşa ◊ Atiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak ◊ Ayrılık Hissi Nasıl Girdi Sizin Beyninize? ◊ Bir Gece ◊ Birlik Bağı ◊ Canan Yurdu ◊ Çanakkale şehitleri ◊ Edirne ◊ Fatih Camii ◊ Gitme Ey Yolcu ◊ Hasta ve İstiklal Marşı Kaynakça: Türk Yazarlar Birliği Web sitesi, Ersoy`un Şahsiyetinin Kaynakları. AĢağıdaki soruları yanıtlamaya çalıĢınız. 1. Mehmet Âkif ne zaman ve nerede doğmuştur? _______________________________________________________ 2. Mehmet Âkif`e Arapça, Farsça ve dinî kültürü kim vermiştir? _______________________________________________________ 3. Mehmet Âkif`in şiire karşı merakı ne zaman başlamıştır? _______________________________________________________ 4. Mehmet, hem öğretmeni hem de şefkatli babasını ne zaman kaybetmiştir? _______________________________________________________ 5. Mehmet Âkif, neden Baytar Mektebi`ni seçmiştir? _______________________________________________________ 6. Mehmet Âkif, hangi sporları yapmıştır? _______________________________________________________ 7. Mehmet Âkif`in Millî Mücadeleye katkılarını kısaca yazınız. _______________________________________________________ _______________________________________________________ _______________________________________________________ 8. Mehmet, Mısır yıllarında, Kuran`ın tefsiriyle ilgili anlaşmasını neden bozmuştur? _______________________________________________________ 9. Mehmet Âkif, Mustafa Kemal için yurda dönüşünde ne söylemiştir? _______________________________________________________ _______________________________________________________ _______________________________________________________ 10. Mehmet Âkif, İstiklal Marşı`nı Safahat`a almadım, “çünkü ben onu milletimin kalbine gömdüm”. Sözüyle ne demek istemiştir? _______________________________________________________ _______________________________________________________ ________________________________________________ 5 SÖZCÜKLER - GLOSOR şafak ocak hilâl istiklâl hür bent garb zırh had medeniyet alçak gövde hakk ata şüheda can cüdâ emel namahrem ebedî secde etmek mücerret arş Âkif gryning hus, hem nymåne självständighet oberoende fördämning väst pansar gräns civilisation lumpen, nedrig kropp rättvisa fader martyr liv avlägsen önskan obehörig evig, oändlig förrättande av bön abstrak sjunde himlen dyrkare sancak çehre celâl ezelî kükremiş engin âfâk ser ulu canavar siper hayâsız kefensiz fedâ canan hüdâ ilâhi mabed şahadet vecd ceriha naaş izmihlal inlemek fana min vrede, ilska på evigheter rytande ändlös horisont huvud stor, mäktig monster skydd skamlös osvept offer hjärtas dam gud herregud gudahus, tempel vittnesbörd extas, trans sår lik ödeläggelse, förfall dåna, eka Katla ……………………………………………………………………………………….. AĢağıdaki çizelgede verilen Türkçe sözcüklerin Ġsveççe karĢılıklarını yazınız. Türkçe şafak ocak hilâl istiklâl hür bent garb mücerret çehre kükremiş ser siper fedâ ilâhi vecd izmihlal Ġsveççe Türkçe zırh had medeniyet alçak gövde hakk ata arş celâl engin ulu hayâsız canan mabet ceriha Âkif Ġsveççe Türkçe Ġsveççe şüheda can cüdâ emel namahrem ebedî secde etmek sancak ezelî Âfâk canavar kefensiz hüdâ şahadet naaş inlemek 6 AD, SIFAT VE EYLEM Aşağıdaki çerçeve içinde 33 sözcük verilmiştir. Bu sözcüklerden on biri ad, on biri sıfat ve on biri de eylemdir. Onları doğru olarak gruplaştırınız ve boş karelere de siz kendiniz bularak yazınız. bağırdı kareli söylemek düşmek sıkıcı batmak akıllı dolap yatıyor siyah kayak tırmanmak neşeli dar divan AD 1. kanepe 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. yandı kavisli film yol araba göl binmek soğuk çekici oğlan korkuluk iskele dikilmek ev kırmızı kırgın kanepe kızmak SIFAT 1. dar 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. EYLEM 1. dikiliyor 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 7 SÖZCÜK BĠLGĠSĠ Aşağıdaki sözcüklerin tanımını sözlükten bularak yazınız. 1. teşhis ___________________________________________ 2. holigan ___________________________________________ 3. ozan ___________________________________________ 4. eşsiz ___________________________________________ 5. acil ___________________________________________ 6. yörük ___________________________________________ 7. korumak ___________________________________________ 8. nefis ___________________________________________ 9. egzama ___________________________________________ 10. onarmak ___________________________________________ 11. sivilce ___________________________________________ 12. parasol ___________________________________________ 13. olağan ___________________________________________ 14. kimono ___________________________________________ 15. optimal ___________________________________________ 16. iyimser ___________________________________________ 17. kötümser ___________________________________________ 18. kask ___________________________________________ 19. cephane ___________________________________________ 20. ufuk ___________________________________________ 21. uygar ___________________________________________ 22. ilkel ___________________________________________ 23. ilke ___________________________________________ 24. şelale ___________________________________________ 25. çığ ___________________________________________ 26. devrim ___________________________________________ 8 SÖZCÜK BĠLGĠSĠ Aşağıdaki sözcüklerin sözlük anlamını iki dilde de öğreniniz. 1. teşhis Hastalığın ne olduğunu araştırıp ortaya koyma. (diagnos) 2. holigan Sportif karşılaşmalarda zor kullanan serseri takımı.( Huligan) 3. ozan Halk sairi. (folkskald, poet) 4. eşsiz Eşi benzeri olmayan ya da görülmemiş olan. (makalös, unik) 5. acil Acele olan, gecikmeye gelmeyen durum. (akut) 6. yörük Hayvancılıkla geçinen göçebe Türkmen.(nomadturkmen) 7. konut Bir insanın yatıp kaldığı ev, oturma yeri. (bostad) 8. nefis Pek hoş, istek uyandıran, güzel, cana değen. (utsökt, läcker) 9. egzama tende kaşınma, sulanma, kabuk bağlama sonucu oluşan bulaşıcı olmayan deri hastalığı. 10. onarmak Bozulan bir şeyi düzeltmek. (renovera) 11. sivilce Çıbanın en küçüğü. (finne) 12. parasol güneş şemsiyesi. (parasoll) 13. olağan Sıkça olan, olagelen. (vanlig) 14. kimono Kolları geniş sabahlık. (kimono) 15. optimal En uygun durum. (optimal) 16. iyimser Bir işin sonunu iyi gören insan. (optimist) 17. kötümser Bir işin sonunu kötü gören insan. (pessimist) 18. kask Çarpmalara karşı koruyucu başlık. (hjälm) 19. cephane Silahlarla atılmak üzere yapılmış maddeler. (Ammunition) 20. ufuk Çevren, göz erimi; görüş, kavrayış. (horisont, förstånd) 21. uygar Uygarlığı olan, kültürlü. (civiliserad, kultiverad) 22. ilkel Zaman bakımından en eski olan. (primitiv) 23. ilke ilk madde, öğe; Temel bilgi; davranış kuralı. (princip) 24. şelale Büyük çağlayan, çavlan. (vattenfall) 25. çığ Kopup yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi. (lavin) 26. devrim Temelli ve önemli değişiklik. (revolution, reform) 9 SÖZCÜK BĠLGĠSĠ Soldaki 37 sözcüğün anlamı nedir? 1, X ya da 2`yi seçerek doğru yanıtı kestirmeye çalışınız ve yandaki karesine de bir “X” koyunuz. 1 yasal memnun titiz övüngen anarĢi denge taraftar kavgacı demokrasi elerki genel af bağışlama çığ kar baskını dinç tembel mistik gizemli trajik heyecanlı muhacir gurbetçi anonim hoş skandal sandalet razı olmak şaşırtmak enflasyon soğuk algınlığı cömert eli açık permanant geçici anlaklı sevimli gösteriĢli kurumlu vandal kırıp dökücü spontane arkadaşça kronik kısa süreli metropol metro apartaid sorumlu okyanus dünya denizi pek gözlü cesur antitez karşı düşünce maksimum aşırı doz ataerkil baba buyruklu kamuoyu halkoyu sorgu ifade yapıt eser sempati cana yakınlık emsal yaşıt nispet oran metafizik fizik ötesi delege elçi X legal çevre seven yasalsızlık destekçi saltçılık somurtkan gedik güçlü apaçık acıklı içe göçen idol tarih kabul etmek fiyat artışı zorba güzel akıllı çelimli nakliyat kendiliğinden uzun süreli yaya geçidi ırk ayrımı gelişim yardımı katılımcı karşı zehir asgari derecede ana baskılı seçim yolu soru yapıştırma kıskançlık empati karşı yerçekimi delgi 2 1 X 2 bozuk özenli doğal obur krallık kasıtlı tuvalet canlı itiraz kısık tat erbabı meçhul utanıverici olay onamak transport Şık kalıcı dürüst ince politikacı apansız yıldırım hızıyla büyük kent köpek eğitimi terörist çekingen karşı oyun azami derecede töresizce seçim sonucu yanıt yatakhane korkaklık encik katsayı fiziksel delmek 10 AD, SIFAT VE EYLEM Bu verilen adlardan eylemler türetiniz. kaşık gömü korku koşu dürüm makas fren iniş dönüş kum yağ kaşıklamak taş ölü don dilim kilit fırın çizgi çıkış vuruş ağaç su taşlamak duygu kıskançlık gençlik güç sevinç dalga tat kar kare şimşek güneş duygusal Bu verilen adlardan sıfatlar türetiniz. üzüntü nokta toz kurum dönemeç kıvanç vurgu buz yağmur yıldız gölge üzüntülü Bu verilen eylemlerden adlar türetiniz. ihraç etmek ithal etmek adımlamak körüklemek tokatlamak topallamak ambalajlamak tepmek imzalamak yaralamak korkutmak ihracat gülmek çizmek karışlamak gübrelemek azarlamak kutulamak paketlemek vurgulamak buzağılamak tasarlamak güldürmek Gülücük 11 SÖZCÜK BĠLGĠSĠ Doğru açıklamanın yanına doğru rakamı yazınız. 1. advent 2. formüler 3. satıcı 4. güncel 5. tatlı 6. hizmetçi 7. zımbırtı 8. günün şarkısı 9. okyanus 10. cahil 11. zağar 12. ıstakoz 13. özürlü 14. gocuk 15. tüylü 16. şato 17. adi 18. bükmek(ip-lik) 19. vestiyer 20. uskumru 21. cilalamak 22. palyaço 23. firma 24. broşür 25. turne 26. hükümran 27. kaleci 28. örgen 29. öngün 30. tatbikat 31. taarruz 32. zafer 33. tanksavar 34. umut 35. delgiç 36. mekân 37. nakliyeci 38. kronometre 39. yerleşme 40. simge 41. sarışın _____ şekerleme _____ eşya, şey _____ okuması yazması olmayan kişi _____ köpek türü _____ hareketleri sınırlanmış kişi _____ ceket, spor ceketi _____ soytarı _____ Noel arifesinden dört hafta önceki Pazar _____ kıllı, kılıksız _____ balık _____ dükkân tezgâhtarı _____ ünlü şarkı _____ eğirmek _____ işletme _____ doldurulacak kâğıt _____ küçük bir bilgilendirme kitapçığı _____ gösteri amacıyla tur halindeki gezi (tiyatro, müzik) _____ o anla ilgi _____ giysi dolabı _____ dünya denizi _____ basit, bayağı _____ onayaklı, su ürünü _____ hizmet eri, garson _____ parlatmak _____ gösterişli ev, saray _____ kaleyi bekleyen oyuncu _____ egemen, hükmeden _____ önceki gün, arife _____ organ _____ saldırı _____ uygulama, manevra _____ tanklara karşı kullanılan bir tür top _____ utku _____ zımba _____ ümit _____ taşımacı _____ yer _____ kökleşme _____ süreölçer _____ sarı saçlı ve ak tenli _____ sembol 12 Birleşik Sözcükler (Ad Takımı) Örneğe bakarak açıklaması yapılmış sözcüklere birleşik sözcükler yazınız. 1. Ziyaret için ayrılmış saat ziyaret saati 2. Savaşı konu edinerek çekilmiş film ______________________ 3. Ormanda çalışan isçi ______________________ 4. Sınav için hazırlarmış giysi ______________________ 5. Oyuncakları koymak için yapılmış kutu ______________________ 6. Pazar akşamları yenilen akşam yemeği ______________________ 7. Mutfakta bulunan dolap ______________________ 8. Kibritlerin konulduğu kutu ______________________ 9. İçmek için kullanılan su ______________________ 10. Demiryolu için hazırlanmış ray ______________________ 11. Su içilen bardak ______________________ 12. Aşk için hazırlanmış film ______________________ 13. Fabrika çevresinde bulunan bölge ______________________ 14. Millî takim içindeki kaleci ______________________ 15. Gündüzün görülen ışık gün ışığı 16. Her gün çıkarılan gazete ______________________ 17. Kaza olabilmesi için görülen risk ______________________ 18. İçinde ödevlerin bulunduğu kitap ______________________ 19. Bir baltada bulunan sap ______________________ 20. Kazada kurban olan insanlar ______________________ 21. Can kurtarmada kullanılan simit ______________________ 22. Dikil dikerken kullanılan iğne ______________________ 23. Kahve pişirmek için kullanılan cezve ______________________ 24. Uzmanların birlikte yaptıkları toplantı ______________________ 25. Balık tutmada kullanılan ağ ______________________ 26. Balıktan çıkarılan yağ ______________________ 13 Üç Sözcük Grubu Bütün alfabe için bir ad, bir sıfat ve bir de eylem yazınız. Belki bütün harfler için bulmakta gülcük çekebilirsiniz ama arayınca olur. Sıfat Ad A B C Ç D E F G H I ayna asık Eylem alçalmak jeoloji jeolojik jurnallemek İ J K L M N O Ö P R S Ş T U Ü V Y Z Ğ Hiçbir sözcük “ğ”`le başlamaz. 14 SÖZCÜK AVI Çizelgeyi doldurunuz. Sözcükler en soldaki harflerle başlayacak. Belki bütün harfler için bulmakta gülcük çekebilirsiniz ama arayınca olur. S R T L M K H E B D F O Y G N S R T L M K H E B D F O Y G N Kent Sinop Ülke Sırbistan Su (deniz, göl, nehir…) Sakarya Hayvan sincap Bitki salatalık Yiyecek/içecek suböreği İnsan adı Selma Meşhurlar Sofia Loren 15 ON YANLIŞI BULMAYA ÇALIŞINIZ! Yuvarlak içinde on yanlış sözcük vardır, bunları bulup düzeltiniz. tamamen tepetakla anlaşmalı terze çilek ilâç kavgasiz dolmakalem mutli açmıştık tarlalar gercekten tren duraklama karsilasma kapi üniversite kartal bisikletli tanımıştım kaplumboga turnike yorgan yastik tereyağı örümcek televizyon kasket tebesir sucuk makarno testere tavsan sincaplar tulumba seccade kaymak kaynak tapınak külliyen tarak tavuk kaleci teyze hala Önce o yanlış yazılmış sözcükleri yuvarlak içine alınız ve sonra onları düzelterek birer tümce kurunuz. 1. ___________________________________________________________ 2. ___________________________________________________________ 3. ___________________________________________________________ 4. ___________________________________________________________ 5. ___________________________________________________________ 6. ___________________________________________________________ 7. ___________________________________________________________ 8. ___________________________________________________________ 9. ___________________________________________________________ 10. ___________________________________________________________ 16 ATATÜRK`ÜN GENÇLĠĞE HĠTABESĠ Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden, mahrum etmek isteyecek, dâhilî ve haricî, bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve delâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr u zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asîl kanda, mevcuttur! Mustafa Kemal Atatürk SÖZCÜKLER – GLOSOR Türkçe hitabe istiklâl cumhuriyet ilelebet muhafaza müdafaa mevcudiyet istikbal yegâne hazine mahrum dahilî haricî bedhah zaruret Ġsveççe tilltal frihet republik evigt bevara värna existens framtid enda skatt berövad inre yttre skadeglad nödtvång Türkçe imkân şerait namüsait tezahür e kastetmek emsal galibiyet mümessil cebren hile aziz kale zapt etm. tersane bitap Ġsveççe möjlighet villkor olämplig uppenbara mena jämlike seger representant med våld fusk helig fästning ockupera skeppsvarv utmattad Türkçe bilfiil elîm vahim iktidar gaflet dalâlet hıyanet menfaat müstevli emel tevhit e fakir harap ahval vazife Ġsveççe faktiskt pinsam allvarlig makthavande likgiltighet villfarelse förräderi egennytta inkräktare önskan ena fattig ruinerad omständigheter plikt, uppgift 17 SÖZCÜKLER – GLOSOR AĢağıda verilen Türkçe sözcüklerin, Ġsveççe karĢılıklarını, tam karĢılarındaki boĢ yerlere yazınız. Türkçe Ġsveççe hitabe istiklâl cumhuriyet ilelebet muhafaza müdafaa mevcudiyet istikbal yegâne hazine mahrum dahilî haricî bedhah zaruret Türkçe Ġsveççe imkân şerait namüsait tezahür e kastetmek emsal galibiyet mümessil cebren hile aziz kale zapt etm. tersane bitap Türkçe Ġsveççe bilfiil elîm vahim iktidar gaflet dalâlet hıyanet menfaat müstevli emel tevhit e fakir harap ahval vazife SORULAR 1.Atatürk, Türk gençliğine ilk görev olarak neyi veriyor? _______________________________________________________ 2. Gençlerin istikbaldeki en kıymetli hazinesi nedir? _______________________________________________________ 3. İstiklâl ve cumhuriyete kastedecek iç ve dış düşmanlar kimler olabilir? 4. Memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar hangi durumda olabilirler? _______________________________________________________ 5. İktidara sahip olanlar, şahsi çıkarlarını, işgalcilerin siyasî emelleriyle birleştirdikleri takdirde dahi, gençlerin görevi nedir ve bu gençlerin gereksinim duydukları güç onların nelerinde vardır? _______________________________________________________ 6. Atatürk`ün, gençlere bu görevi verirken düşündüğü en büyük neden sence ne olabilir? ________________________________________________________ ________________________________________________________ 18 NE ZAMAN, NE DERĠZ? ☺ AyĢe`nin ağabeyinin bir yarıĢta birinci olduğunu TV`de görüyor. AyĢe ağabeysine ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe ablasının Türkiye`de evlendiğini öğreniyor. AyĢe ablasına telefon ediyor. AyĢe, telefonda ablasına ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe, arkadaĢı Suzan ile satranç oynadı ve oyunu Suzan kazandı. AyĢe, arkadaĢı Suzan`a ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe, sınıf arkadaĢı Betül`ün doğum gününe gitti. AyĢe, götürdüğü hediyeyi verirken Betül`e ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe, teneffüste evden getirdiği elmaları yerken arkadaĢı Ġlke ona yaklaĢtı. AyĢe, elindeki elmanın birini Ġlke`ye verdi. Ġlke elmayı alırken, AyĢe`ye ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe, okuldan eve geldiğinde, dayısının onları ziyarete geldiğini gördü. AyĢe, dayısına ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe, sabahleyin okula giderken arkadaĢı Sara ile karsılaĢtı. AyĢe, arkadaĢı Sara`ya ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe, okulda yaĢadıkları günün anneler günü olduğunu öğreniyor. AyĢe, eve gelince annesine ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe, amcasının trafik kazası geçirdiğini öğreniyor ve annesiyle amcalarına gidiyorlar. AyĢe, amcasına ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe, kuzeninin sünnet düğününe davetli olarak gidiyor. AyĢe, kuzenine ne demelidir? __________________________________________________________________ ☺ AyĢe, anneannesinin kurban bayramını kutlamak için anneannesine gidiyor. AyĢe, anneannesine ne ve nasıl demelidir? __________________________________________________________________ 19 GĠZLĠ ATASÖZLERĠ 1 2 3 4 5 6 R D Ğ ☺ V ☺ Ġ Y K A ☺ ☺ I ☺ L O Z ☺ 7 8 9 10 11 12 13 14 ☺ ☺ Yandaki tabloya bir atasözü gizlenmiştir. Gizli ☺ ☺ atasözünü ☺ ☺ bulunuz. Atasözünün anlamını boş bırakılan ☺ satırlara ☺ yazınız. __________________________________________________________ __________________________________________________________ 1 2 3 4 5 6 7 8 9 K Ġ ☺ N R E Ç A ☺ B ☺ ġ G L 10 11 12 13 14 15 16 ☺ ☺ ☺ ☺ ☺ ☺ ☺ ☺ ☺ ☺ ☺ ☺ ☺ Yukarıdaki tabloya bir atasözü gizlenmiştir. Gizli atasözünü bulunuz. Atasözünün anlamını boş bırakılan satırlara yazınız. ___________________________________________________________ _________________________________________________________ 20 BĠRAZ DA DÜġÜNELĠM AĢağıdaki hayvanların ağırlıklarını bulup onlara birer ad veriniz. 7 kilogram __ kilogram Adı: _________ Adı: _________ __ kilogram Adı: _________ __ kilogram __ kilogram __ kilogram Adı: ___________ Adı: __________ Adı: ________ 1. Tavşanın ağırlığı, kedinin ağırlığının 2 katından 9 kilogram eksiktir. Tavşanın ağırlığı kaç kilogramdır? _________________________ 2. Köpeğin ağırlığı, tavşanın ağırlığının 3 katından 3 kilogram fazladır. Köpeğin ağırlığı kaç kilogramdır? __________________________ 3. Keçinin ağırlığı, kedi ile köpeğin toplam ağırlığının 2 katından 12 kilogram eksiktir. Keçinin ağırlığı kaç kilogramdır? _____________ 4. Koyunun ağırlığı, keçi ile köpeğin toplam ağırlığından 11 kilogram eksiktir. Koyunun ağırlığı kaç kilogramdır? ___________________ 5. Tavuğun ağırlığı, köpeğin ağırlığının yarısından 5 kilogram eksiktir. Tavuğun ağırlığı kaç kilogramdır? __________________________ 6. Tavşanın ağırlığının 3 katı ile kedinin ağırlığının 2 kati toplam kaç kilogramdır? __________________________________________ 7. Koyun ile keçinin toplam ağırlığı kaç kilogramdır? ______________ 8. En ağır hayvanla en hafif hayvanın ağırlıklarının farkı kaç kilogramdır? _______ 8. Senin ağırlığınla kedinin toplam ağırlığı kaç kilogramdır? _________ 21 KAÇ KENAR, KAÇ KÖġE? Soruları aĢağıda verilen Ģekillere göre yanıtlayınız. 1. Üç köşesi olan kaç şekil vardır? _________________________ 2. Dört köşesi olan kaç şekil vardır? _________________________ 3. Köşesi olmayan kaç şekil vardır? _________________________ 4. Üç açısı olan kaç şekil vardır? _________________________ 5. Dört açısı olan kaç şekil vardır? _________________________ 6. Açısı olmayan kaç şekil vardır? _________________________ 7. Üç kenarı olan kaç şekil vardır? _________________________ 8. Dörtkenarı olan kaç şekil vardır? _________________________ 9. Kenarı olmayan kaç şekil vardır? _________________________ Üç kenarı olan Ģekilleri kırmızıya, dörtkenarı olanları sarıya, kenarı olmayan Ģekilleri de maviye boyayınız. 22 GÖK CĠSĠMLERĠ ĠLE BULMACA V AYAY PLÜTON DÜNYA SATÜRN GÜNEŞ NEPTÜN VENÜS JÜPİTER URANÜS MARS MERKÜR Aşağıdaki metinde bilerek yazım yanlışı yapılmış ve noktalama imleri yanlış konulmuştur. Yazım yanlışları yapılan sözcüklerin altlarını çiziniz. Yay ayraçların içine de doğru noktalama imlerini koyunuz. KEÇĠ MĠ, KÖPEK MĠ? Bir köylü pazardan bir keçi almış! (.) Evine doğru yola çıkmış? ( ) bazı kurnaz adamlar keçisini elinden alip yemek için adamin yanına yaklaşıp konuşmağa baslamislar? ( ) - Bu köpeki nereye götürüyorsun! ( ) - Bu köpek ne ise yarar acaba. ( ) Ne ev köpeğine benziyor, ne de av köpeğine? ( ) - Bundan çoban köpeği de olmaz, ( ) - Bu köpek senin ne isine yarayacak? Bu arada keçi melemeye başlayınca şaşırmış gibi yapmışlar. Tekrar konuşmaya başlamışlar, ( ) - Bak bu köpek havlamasını da bilmiyor. Keçi gibi meliyor. - Nereden buldun bunu! ( ) Seni kandırmışlar? ( ) Köylü adamların sözleri karşısında şaşırmış? ( ) konuşanların sözlerine inanıp keçiyi bırakmış? ( ) - Beni kandırmışlar. Ben şimdi onlara gösteririm, diyerek pazara geri dönmüş! ( ) Amaçlarına ulaşan kurnaz adamlar köylünün yanından ayrılmışlar? ( ) Keçiyi yakalayıp kesmişler Ve hemen kendilerine de bir güzel ziyafet çekmişler. 23 HAYDĠ, ÇOCUKLAR ATLAYIN Dört çocuklu bir aile kır gezisine çıkmış. Koşup oynamışlar ve gezmişler, eğlenmişler. Evlerine dönme zamanı gelmiş ve çocuklar babalarına çok yorulduklarını söylemişler. Bunun üzerine baba, taksi tutmak istemiş. Şoföre, gideceği adres için ne kadar para alacağını sormuş. Şoför: - Siz ve eşiniz için 50 TL alırım. Çocuklar için para almam, diye yanıt vermiş. Baba çocuklara dönerek hemen şunu söylemiş: - Haydi çocuklar! Siz atlayın taksiye, Şoför Bey sizi eve götürsün. Ben de annenizle birlikte geze geze gelirim, demiş. SORULARI YANITLAYINIZ 1. Çocukların yorulmalarının asıl nedeni hangisidir? a) çok oynayıp gezmeleri b) çok tırmanmaları c) çok yüzmeleri 2. Şoför aileyi gidecekleri adrese kaç liraya götürecekmiş? a) kırk TL b) elli TL c) altmış TL 3. Şoför kimler için para almayacağını söylemiş? a) ebe ve dede b) anne ve baba c) çocuklar 4. Dört çocuklu bir aile geziye cıkmış. Yukarıdaki tümcede kaç sözcük var? a) dört b) beş c) altı 5. Şoföre gidecekleri adres için ne kadar para alacağını sormuş. Yukarıdaki tümcede baştan beşinci sözcük hangisidir? a) gidecekleri b) ne c) para ATATÜRK`LE KEREM Atatürk, yürümeği çok severdi. Kırlarda sık sık dolaşırdı. Bir gün, yine Çankaya`da dolaşıyordu. oyun oynayan bir çocuk gördü. yanına gitti ve sordu: - Senin adin ne küçük? Çocuk, atatürk`e baktı: - Kerem, dedi. - Ben kimim kerem? Çocuk: - Sen, Gazi paşa`sın, dedi. - Bilemedin Kerem, Ben Gazi paşa değilim. Sen, beni ona benzettin. Çocuk, hemen cevap verdi: - Bildim, Paşam, bildim. Sen Gazi Paşa`sın. Cünkü sana hiç kimse benzemez. Yukarıdaki metinde geçen yanlıĢ yazılmıĢ sözcükleri yuvarlak içine alınız ve bu yanlıĢ yazılmıĢ sözcüklerin doğru yazılıĢlarını aĢağıya yazınız. ________________________________________________________________ ________________________________________________________________ 24 YANLIġ DÜZELTMECE AĢağıdaki tümcelerde bilerek yapılmıĢ bazı yazım yanlıĢları göreceksiniz. Gördüğünüz bu yanlıĢları düzelterek tümceleri yeniden doğru biçimiyle yazınız. 1. Annem, kardeşim merve ile sonla centruma alışveriş için giti. Annem, kardeşim Merve ile Solna Centrum`a alışveriş için gitti. 2. veysel bu aksam saat altida sinemayi gidicekmiş. ________________________________________________________ 3. ögretmenimiz yarin ki Türkce dersine birer Gazete getirmemizi istedi. _________________________________________________________ 4. Dün, Aysel okula gelmeden Annesini hastanede ziyaret etmis. _________________________________________________________ 5. Dayim annemde üç yas küçük, babamdan da iki yas daha kücüktür. _________________________________________________________ 6. Yolda karsiya geçmekte zorluk ceken yaşlılara yardim Etmeliyiz. _________________________________________________________ 7. sabahlari beni uyandiracak bir sate ihtiyacım var. _________________________________________________________ 8.Yaptığım ödevlerimi, annemin gözden gecirmesini Hep istedim. _________________________________________________________ 9. Ayşe kalemini acmak için Çantasından kalem açacağını Çıkardı. _________________________________________________________ 10. Birincilik Kupasını kaldıran takim Kaptani sevinçten ağlıyordu. _________________________________________________________ AĢağıdaki soyut sözcükleri saptayınız ve onlarla birer tümce kurunuz. balık yaprak öfke tarak nefret kaşık kitap saygı oyuncak yıldız ağ mutluluk okul korku kedi kuş telâş oksijen kâğıt gezegen sevgi güneş masa defter resim düş kutu kare rica güneş çiçek Annem anneanneme sevgi ile sarıldı. ağaç hava makas saksı lâle silgi çatal boya sabır 25 Gördüğünüz hayvanların adlarını bulmacanın karelerine yazınız. Ö Ç K N U Resimde gördüğünüz varlığın size hatırlattığı üç sözcüğü yazınız. ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ ______________ 26 PEYGAMBERĠMĠZĠN HAYATI ve MÜSLÜMANLIĞIN DOĞUġU Doğumu: Peygamberimiz hazreti Muhammed, Milattan sonra 571 yılında Mekke`de doğdu. Mekke bugün Suudi Arabistan sınırları içerisinde Kâbe`nin bulunduğu bir ziyaret kentidir. Peygamberimizin babası Abdullah, annesi Amine`dir. Abdullah, Amine ile evlendikten kısa bir süre sonra ticaret için Şam`a gitti. Dönüşte yolda hastalandı ve Medine`de vefat etti. Peygamberimiz, babasının vefatından iki ay sonra dünyaya geldi. Dedesi Abdülmuttalip ona Muhammed adını verdi. Gençliği: O zamanlarda, yeni doğan çocuklar sütannesinin bakımına verilirdi. Peygamberimizi de Halime adlı bir sütanneye verdiler. Halime O`nu köyüne götürerek dört yaşına dek büyüttü. Sonra öz annesi Amine`ye teslim etti. Altı yaşındayken annesini de kaybeden Peygamberimiz büsbütün öksüz kaldı. O`nu dedesi Abdülmuttalip yanına aldı. Dedesinin ölümünden sonra da amcası Ebu Talip O`nu koruyup büyüttü. Erginlik çağına geldiğinde, aklı ve zekâsı, güzel ahlakıyla herkesin dikkatini çekiyordu. Yirmi beş yaşına gelince Mekke`nin zengin ve asil kadınlardan Hatice ile evlendi ve ticaretle uğraşmaya başladı. Ama O`nun asıl görevi başkaydı. Hayatında bir kez bile yalan söylemeyen, hile yapmayan, herkesin iyiliğini düşünen, haksızlıktan, kötülüklerden üzüntü duyan, bu özünde-sözünde doğru insanı, Allah, daha büyük görevler için hazırlamıştı. Müslümanlığın doğuĢu: Peygamberimiz kırk yaşına geldiğinde, zaman zaman Mekke yakınındaki Hıra dağındaki bir mağaraya giderek inandığı ve iman ettiği Tek Allah`a ibadet ediyordu. Bir gün yine sessizlik içinde ibadetini yaparken, Allah`tan kendisine, vahiy meleği Cebrail vasıtasıyla peygamberlik görevi geldi. Allah O`nun kalbini ilim ve iman nuruyla doldurdu. Cebrail aracılığıyla ayet ayet ve sure sure Kur`anı gönderdi. Hazreti Muhammed, önce yakınlarından başlayarak bütün insanları dinine davet etmeğe başladı. O güne dek kendi elleriyle yaptıkları putlara tapanlar, Peygamberimize şiddetle karşı çıktılar. İslamiyet`i kabul edenlere de işkenceler yaptılar. Bütün işkencelere, eziyetlere karşın, Allah`a gönülden inanan ilk Müslümanlar, her türlü sıkıntıya sabırla katlandılar. Peygamberimize inanan ve İslamiyet`i hemen kabul eden ilk Müslümanlar, Hazreti Hatice, Hazreti Ebubekir, Hazreti Ali ve Hazreti Zeyd adlı bir köledir. Mekke`nin ileri gelenlerinden Hazreti Hamza ve Hazreti Ömer`in de Müslüman olmalarıyla, Müslümanların gücü artmıştı. Ama puta tapanlar asla rahat vermiyorlardı. 27 Hicret: Mekke`de Müslümanlara karşı yapılan kötülükler ve ağır işkenceler her geçen gün artmaktaydı. Bazıları Habeşistan`a, Medine`ye göç etmişlerdi. Peygambere inanmayan ve O`na karşı koyanlar, bir gece O`nu öldürmeğe karar verdiler. İşte o zaman Allah, Peygambere Medine`ye göç etmesini bildirdi. Peygamberimiz Hazreti Ebubekir`le birlikte, bir gece gizlice Mekke`den ayrıldılar, önce bir mağaraya gizlendiler. Caniler, Peygamberi evinde ve yatağında bulamayınca her yeri aramaya başladılar. Hatta bir ara Peygamberimiz ve Ebubekir üç gün bu mağarada kaldılar. Daha sonra yollarına devam ederek Medine yakınındaki Kuba köyüne geldiler. Buradaki Müslümanlarla 14 gün bir arada kaldılar. İlk Cuma namazını burada cemaatle kıldılar. Sonra hep birlikte, 28 Haziran 622 tarihinde Medine`ye geldiler. Bu olaya Hicret denir ve İslami takvim, Hicret ile başlar. Medine`de: Peygamberimiz, Mekke Müslümanlarıyla Medineli Müslümanlar arasında sıkı bir bağlılık ve kardeşlik kurdu. Bir mescit yaptırıldı. Müslümanlar gittikçe çoğalıyor, güçleniyordu. Mekkeliler, 1000 kişilik bir güçle Medine üzerine yürüdüler. Peygamberimiz 300 kişilik gücüyle onlara Bedir `de karşı çıktı. Savaş peygamberimizin zaferiyle sonuçlandı. Bedir savaşını, Uhud ve Hendek savaşları izledi. Bu savaşlardan sonra Hudeybiye anlaşması yapıldıysa da Mekkeliler bu anlaşmaya uymadılar. Peygamberimiz 10 000 kişilik gücüyle Mekke üzerine yürüdü. Mekke`ye girdi. Kâbe`yi ziyaret ederek, burasını putlardan temizledi. Bütün Mekkeliler Müslüman oldular. Hicretin onuncu yılında İslamiyet Arap yarımadasına tamamen yayılmış, İslam akınları başlamıştı. Veda Haccı: Peygamberimiz 632 yılında, Medine`den Mekke`ye gelerek yüz bini aşkın müslümanla birlikte son Hac ziyaretini yaptı. Peygamberimiz bu Hac`ta okuduğu hutbesinde: “Allah`tan başka ilah bulunmadığını ve kendisinin Onun kulu ve elçisi olduğunu, zulüm ve haksızlığın, kan davası gütmenin yasaklandığını, herkesin kardeşçe yaşamalarını ve birbirlerine yardım etmelerini öğütledi. Müslümanlarla helalleşti ve Medine`ye döndü. Vefatı: Peygamberimiz, Veda Haccından sonra Medine`ye geldikten bir süre sonra hastalandı. 63 yaşındayken 632 yılında mübarek ruhunu Allah`a teslim etti. Peygamberlik görevini 23 yıl yapmış ve yeryüzünü İslam’ın nurlu ışıklarıyla aydınlatmıştı. SORULARI YANITLAMAYA ÇALIġINIZ 1. Peygamberimiz ne zaman ve nerede doğmuştur? ______________________________________________________ 2. Peygamberimize Muhammed adını kim vermiştir? ______________________________________________________ 28 3. Hazreti Muhammed sütannesinin yanında kaç yıl kaldı? ______________________________________________________ 4. Peygamberimiz hangi nitelikleriyle herkesin dikkatini çekiyordu? ______________________________________________________ 5. Peygamberimiz Hıra dağındaki mağarada ne yapıyordu? ______________________________________________________ 6. Hazreti Muhammed`e peygamberlik görevi ne zaman ve kim yoluyla geldi? ________________________________________________________________ 7. Hazreti Muhammed, insanları dinine hangi yolla davet etti? ______________________________________________________ 8. Peygamberimize ve İslamiyet`e ilk inananlar kimlerdi? ______________________________________________________ 9. Peygamberimize karşı koyanların baskıları artınca, O`na Medine`ye göç etmesini kim bildirmişti? ______________________________________________________ 10. 28 Haziran 622`de Medine`ye gelenler kimlerdi ve bu olaya ne ad verilmiştir? ______________________________________________________ 11. Peygamberimiz Mekke ve Medineli Müslümanlar arasında sıkı kardeşlik bağlarını kurunca Mekkeliler ne yapmıştı? ______________________________________________________ 12. Bedir`de yapılan savaşta güçlerin oranı nasıldı ve sonucu ne oldu? ______________________________________________________ 13. Hicretin onuncu yılında ne olmuştu? ______________________________________________________ 14. Peygamberimiz son Hac ziyaretini ne zaman yapmıştır? ______________________________________________________ 15. Son Hac ziyaretinde peygamberimiz okuduğu hutbesinde Müslümanlara neleri öğütlemiştir? ______________________________________________________ 16. Peygamberimiz hangi yaşta ve ne zaman vefat etmiştir? 17. Hazreti Muhammed peygamberlik görevini kaç yıl yapmıştır? ______________________________________________________ 29 BAYRAM HAZIRLIKLARI Bayramın yaklaşmasıyla evimizde de hareketlilik arttı. Annem-babam alışveriş merkezlerini daha çok ziyaret etmeye başladı ve bazen de benimle kardeşimi uygun zamanlarda yanlarına aldılar. Biryandan bu alışverişler sürerken biryandan da evdeki hazırlıklar (temizlik, çamaşırların yıkanması ve ütülenmesi, alınan yeni eşyaların yerleştirilmesi, misafir odasının yeni düzeni, alınan yiyecek ve içecek maddelerinin kilere yerleştirilmesi vb. işlerin yapılması) yoğunlaştı. Bayram sabahı gözlerimi açtığımda annemi kardeşimle paylaştığımız odanın kapısını açıp içeri girdiğini gördüm. Annem bizim için alınan bayramlık giysilerle içeri girmişti. Giysilerimizi sandalyelerimizin üzerine koydu ve cici giysilerimizi giyip anne-babamıza göstermek için oturma odasına gelmemizi söyleyip, odadan çıktı. Biz de sevinçle yataklarımızdan fırlayıp sandalyelerimize koştuk. Yeni giysilerimizi giydik. Kardeşim onun için alınanları giyip benden önce odadan çıkıp oturma odamıza gitti. Ben ise odamdan çıkamadım. Odamda uzun süre tek başıma ses çıkarmadan kaldım. Ben hemen düşünmeye başladım. Neden kardeşim için bütün giysiler tam olarak alınmış, benim için bazıları alınmış, bazıları ise eksik diye düşünüp ağlamaya başladım. Benim ağlamam ve üzülmem sürerken annem-babam benim de dışarı çıkıp onların yanında yerimi almamı istediler. Ben çıkmak istemediğimi kısık bir sesle söylemeye çalıştım. Annem yüksek bir sesle beni çağırdı. Ben de sesimi yükselterek, ağlayışlı bir sesle gelip onları görmek istemediğimi belirttim. Olanlardan habersiz olan kardeşim benim durumumu merak etmiş olmalı ki odanın kapısını açıp odamıza girdi ve beni ağlar biçimde görünce bana koşup sarıldı ve neden ağladığımı sordu. Ben de olanları anlattım. Bunun üzerine kardeşim yeni giysilerini çıkarıp, anne-babamıza koşup, o giysileri giymek istemediğini söyledi ve o da ağlamaya başladı. Onun üzerine annem kardeşimin neden ağladığını ve yeni giysilerini neden çıkarıp attığını sordu. Kardeşim de kendilerinin yaptıklarının çok yanlış ve haksız olduğunu söyledi. Bunun üzerine babam da kardeşimin bu sözlerinde samimi olup olmadığı sordu. Kardeşim de eğer ben samimi olmasaydım yeni giysilerimi çıkarıp atar mıydım? diye yanıtladı. Ablam benim yeni giysilerimden çok daha değerlidir, diye yanıtladı. 30 Bunların arkasından, annem kalkıp kardeşime sarılıp öptü ve şu sözleri söyledi: - Bizim biricik evlatlarımız, bizim için de siz her şeyden çok daha değerli ve ikiniz de bizim gözümüzde aynı değerdesiniz. Biz hiçbir zaman birinizi diğerinizden ayırmayız. Biz bir oyun oynamak istedik. Sen küçük olmana karşın büyük bir iş yaptın. Seni kutlarız, dedi. Kardeşim annemin kucağında ve yeni giysilerimiz de eksiksiz olarak babamın elinde bizim odaya girdiler. Hepsi bana sarıldılar ve oynadıkları oyunu anlatarak benden özür dilediler. Arkasından benim de kardeşim için aynı duygularla davranmamı isteyerek bana sarıldılar ve gözlerimden hem öptüler hem de gözyaşlarımı sildiler. Ben de her şeyi anlayıp kardeşime sarılıp öptüm. Arkasından anababama sarılarak: - “Siz dünyanın en iyi ana-babasısınız. Siz beni kardeşimi sevdiğiniz kadar seviyorsunuz, değil mi? diye sordum. - ”Hiç sevmez olur muyuz? Hangi ana-baba çocukları arasında ayrım yapar? Bu sorular beni rahatlattı ve biz de neşemizi tekrar bulduk. Bunun üzerine de annem: - “Oh, sevgili çocuklarımız, sizi böyle sevinçli ve birbirini seven iki kardeş olarak görmek ne güzel şey… Bizi mutlandırdınız ve bu duygu da her şeye bedel.” diyerek babamızın duygularını da bize iletti. Biz de sevinçle her ikisine sarılarak öptük. AĢağıdaki tümcelerde boĢ bırakılan yerleri yukarıdaki metne göre tamamlayınız. 1. Benim bayramlık giysilerim eksikti, çünkü ……………………………. 2. Ben oturma odasına gitmedim, çünkü………………………………….. 3. Kardeşim bana sarılıp ağladı, çünkü …………………………………… 4. Kardeşim yeni giysilerini giymek istemedi, çünkü ……………………. ……………………………………………………………………………… 5. Ben kardeşime sarılıp öptüm, çünkü …………………………………… 6. Annem ve babam benden özür dilediler, çünkü ………………………. ……………………………………………………………………………… 7. Ben, annem ve babama hiç kızmadım, çünkü ………………………… ……………………………………………………………………………… 31 KURBAN BAYRAMI Müslümanlar için bazı günler ve geceler vardır ki, özellikleri gereği diğer günlerden ayrılık gösterir. Bunlar: Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, Mevlit, Miraç, Berat Kandilleri ve Kadir Gece`sidir. Bayram salt yeni giysilerin giyildiği, gezmelerin yapıldığı özel bir gün değildir. Bayramların, dinimizde ayrı ve özel bir yeri vardır. Ramazan bayramından tam iki ay on gün sonra kutlanan Kurban Bayramının özelliğiyse, bayram namazının kılınmasından sonra kurban kesilmesi ve kesilen kurbanın belli bir oranının yoksullara dağıtılmasıdır. Bundan sonra bayram yemeğini topluca yemek ve büyüklerin ellerini öpmek, küçükleri sevindirmek, kırgınlıkları gidermek için toplanılmasıdır. Geri kalan zaman dilimleri içinde de akrabalar, komsular, tanıdıklar ziyaret edilir. Kurban; ibadet amacıyla kesilen koyun, keçi, sığır ve deve… gibi hayvanlardan olur. Kurban kesen kişilerin ekonomik sorunlarının olmaması önemlidir. Sağlıksız ve sakat hayvanlardan kurban olmayacağı gibi, kesilecek koyun ve keçinin bir, sığırların iki, devenin ise beş yaşında olması önkoşuldur. Kurban kesmeden önce kurbanın yününü kırpmak ve satmak dini yönden sakıncalıdır. Kurban etinin 1/3`ü yoksullara, 1/3`ü komşulara, 1/3`ü de ailenin kendisine ayrılır. Eğer kurban kesen aile kalabalık ve ekonomik durumları da pekiyi değilse, kurban etinin tamamı ya da büyük bölümü aileye ayrılabilir. Kurban bayramının Müslümanlar tarafından kutsal bir gün olarak kabulü ve kurban kesmenin gelenekselleşmesi; çok eskilere yani peygamberler zamanına dayanmaktadır. Kur`an-ı Kerim`de (Saffat ve Ebbiya Surelerinde) anlatılanlara göre: Hz. İbrahim babasına ve putlara tapmakta olan kavmine: - Siz nelere kulluk ediyorsunuz? Allah`ı bırakıp uydurma tanrılar mı istiyorsunuz? Âlemlerin Rabbi olan Allah hakkında inancınız nedir? diyerek onların yanlış yolda olduklarını anlatmaya çalışmıştı. Hz. İbrahim`in yıldızlara ve putlara tapan kavmi, bir gün bayram yerine gidiyordu. Hz. İbrahim onları şaşırtmak için, yıldızlara bakarak: - Ben hastayım, sizinle gidemeyeceğim, dedi. Onlar kendisini yalnız bıraktıktan sonra, Hz. İbrahim put hanedeki putları birer birer kırdı. Yalnızca en büyüğünü bıraktı. Baltayı da bu putun boynuna astı. Bayram yerinden dönen putperestler: - Ey İbrahim bu işi sen mi yaptın? diye sordular. - Hayır, bunu belki onların en büyükleri olan put yapmıştır. O`nlara sorun bakalım, cevap verebilecekler mi? Siz kendi elinizle yaptığınız şeylere tapıyorsunuz. Oysa sizi de yonttuğunuz şeyleri de Allah yaratmıştır, diye cevap verdi. Bunun üzerine Hz. İbrahim`i yakmak istediler. Onu büyük bir ateşin içine attılar. Fakat Allah, onu korudu, ateş onu yakmadı. Hz. İbrahim, “Ben Rabbim uğrunda sizi bırakıp gidiyorum,” diyerek onlardan ayrıldı. “Rabbim bana iyilerden olacak bir çocuk ver” diye dua etti. Allah da ona yumuşak huylu bir çocuğu olacağını müjdeledi. Derken Hz. İbrahim`in eşi Hacer`den bir oğlu olmuş, ona İsmail adını vermişti. Çocuk yürümeye başladığı sıralarda Yüce Allah Hz. İbrahim`i sınavdan 32 geçirmek istedi. Hz. İbrahim her gece düşünde oğlu İsmail`i kurban ediyordu. Peygamberlerin düşleri doğru çıkar. Bu sebeple Hz. İbrahim oğlu İsmail`i kurban etmesi gerektiğini anladı. - Ey oğulcuğum, doğrusu ben uyurken (düşümde) seni boğazlayacağımı görüyorum. Bunu bir düşün ve sen bu işe ne dersin? dedi. Bu sorunun üzerine, İsmail babasını şöyle yanıtladı. - Babacığım, emir olduğun işi yap. İnşallah benim sabredenlerden olduğumu göreceksin. Böylece baba oğul, her ikisi de Allah`ın emrine teslimiyet gösterdiler. Hz. İbrahim, biricik oğlunu kurban etmek amacıyla yüzükoyun (karnının üstüne) yatırdı. İşte tam o anda: - “Ey İbrahim, Sen düşünü gerçekleştirdin. Sınavını kazandın. Biz iyileri işte böyle ödüllendiririz.” Diye ilâhi bir ses duydu. Hz. İbrahim başını kaldırıp ilâhi sesin geldiği yöne çevirince, kendisine doğru büyük bir kurbanlığın getirilmekte olduğunu görür. Hz. İbrahim, gökten süzülerek indirilen bu kurbanlığı duasını yaparak kesti. Rabbine şükür secdesine kapandı ve arkasından baba oğul birlikte Allah`ın emrine tam bir teslimiyetin ödülüyle sevinç içinde evlerine döndüler. AġAĞIDAKĠ SORULARI YANITLAMAYA ÇALIġINIZ 1. Müslümanlıkta özellikleri nedeniyle diğer olağan gülerden ayrımlı olan günler hangileridir? ______________________________________________________ 2. Kurban bayramının en belirgin özelliği nedir? ______________________________________________________ 3. Hangi hayvanlar kurban olarak kesilebilir? ______________________________________________________ 4. Hayvan kesmeden de, insanlar bu dinî görevlerini yapabilirler mi? ______________________________________________________ 5. Kesilen hayvanların, kurban olunması için kaç yaşında olmalıdır? ______________________________________________________ 6. Hangi durumda, bir aile kesilen kurbanın tümünü evinde tutabilir? ______________________________________________________ 7. Kurban bayramının kutsallığı nereden kaynaklanmaktadır? ______________________________________________________ ______________________________________________________ ______________________________________________________ ______________________________________________________ ______________________________________________________ ______________________________________________________ ______________________________________________________ ______________________________________________________ ______________________________________________________ 33 SÖZCÜK BĠLGĠSĠ AĢağıda ekonomiyle ilgili sözcükler verilmiĢtir. Onların anlamı nedir? Bildiklerinizin anlamını yazınız ve bilmediklerinizi de sözlükten bulup yazınız. Türkçe Ġsveççe Benim açıklamam Sözlüğün açıklaması konjonktür konjunktur Toplu durum. Ticari, demografik, siyasi durumun tümü. dıĢsatım export Dış ülkelere mal satma. Bir ülkeden başka bir ülkeye mal satma. anapara kapital aksiyon aktie döviz valuta kredi kredit dıĢalım import peĢin kontant iflas konkurs vergi skatt yatırım yap. investera amortize et. amortera indirim rabatt ucuzluk rea bütçe budget maliye baka finansminister taksit avbetalning borç skuld Para bozdurmak Växla pengar banknot sedel döviz valuta devalüasyon devalvering fatura faktura 34 SÖZCÜKLER ANLAMDAġ MIDIR YA DA KARġIT MIDIR? Doğru kareye “X” koyunuz. anlamdaĢ A. telaĢlı sakin B. güçlü cılız C. gezinmek yürümek Ç. memnun yükselen D. kargaĢa düzen E. takvim almanak F. sempatik nahoĢ G. Ğ. budala kibirli akıllı övüngen H. korkusuz cesur I. Ġ. tan problematik gün ağarması kolay J. nefret etmek takdir etmek K. L. morali bozuk gizemli üzgün mistik M. fantastik inanılmaz N. O. heyecanlı kesilmek nefes kesici açılmak Ö. fiyasko baĢarısızlık P. R. takdir etmek gözlemek hoĢlanmak kontrol etmek S. cana yakın kötü kalpli ġ. karanlık aydınlık T. yumuĢak sert U. geniĢ bol Ü. sevmek nefret etmek V. kayırmak elinden tutmak Y. kuruntu kurgu Z. keĢmekeĢ karıĢıklık karĢıt 35 BENZETMELER Kendi benzetmelerinizle tümceleri tamamlamaya çalıĢınız. Eğer kendiniz bulamazsanız aĢağıda verilen kutudaki sözcüklerden seçebilirsiniz. 1. Ali, bir kaz gibi aptalca davranmaktan bir türlü kendini alamıyor. 2. Sara`nın yanakları ………………. gibi kırmızıydı. 3. Ah Merve, bu akşam bir ……………… gibi güzelsin. 4. Bugün matematikten hep doğru aldım. Ben bir ……….. gibi akıllıyım. 5. Aman, ne kadar sıcaktı. Kendimi bir ………………. gibi hissettim. 6. Betül`ün gülüşü sanki tıklayan bir ……………. gibi güzel geliyordu. 7. Diskotek tıka basa doluydu, ama ben kendimi ………… gibi hissettim. 8. “Anlattık” boşboğazlık yaptık, ama Berfin bir ……… gibi sessizdi. 9. AIK yine kaybetti! Mervan gemilerini kaybetmiş ………… gibi üzgündü. 10. Mide gribine yakalanmıştım. Yüzüm sanki bir …………. gibi sarıydı. 11. Arkadaşım Hasan okul yıllarında bir ……….. gibi ince ve uzundu. 12. Kardeşimin akvaryumunu kırınca kızgın bir ………. gibi bana bağırdı. 13. Annem teklifime “tamam olur” deyince, bir …………... gibi sevindim. 14. Bizim komşumuz tam …………….. gibi kurnaz bir insandı. 15. Kaynağın başına çıkıp ……… gibi soğuk sudan kanasıya dek içtim. 16. Goncanın ………… gibi yumuşak saçları şimdi toz içindeydi. 17. Bu ………… gibi güzel ve şirin ülkemizi görmeye doyamıyorum. 18. Babam ………. gibi sıcak saunadan çıktı ve yeni yağmış kara yattı. 19. Babamın beğenmediği ağabeyim …………. gibi bir asker oldu. 20. Komşumuzun küçük kızı Aynur tam bir ………… gibi davranıyor. 21. …………………………………………………………………………… 22. …………………………………………………………………………… 23. …………………………………………………………………………… 24. …………………………………………………………………………… 25. …………………………………………………………………………… cadı fırın aĢırı haĢlanmıĢ makarna tilki tarla kuĢu melek kaz astronom ıspanak buz tankı dolu jet uçağı hamamcı denizci elma ıssız bir ada fırtınalı deniz altın madalya sahibi saat ipek cennet fotomodel aslan çöp güneĢin doğuĢu midye aç timsah patlak lastik dâhi 36