Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi
Transkript
Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi
ARI ZEHİRİ ÜRETİMİ ve APİTERAPİ Dr. Ali KORKMAZ & Volkan KORKMAZ Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Dr. Ali KORKMAZ Volkan KORKMAZ Dizgi/Baskı 1. Baskı (1.000 adet) Samsun, Ekim 2015 ISBN: 978-605-65564-5-6 Samsun İli Arı Yetiştiricileri Birliği Yayınıdır İÇİNDEKİLER Önsöz 1. Giriş 2. Arı İğnesinin Yapısı 3. Arı Zehirinin Fiziksel Özellikleri 4. Arı Zehirinin Kimyasal Yapısı 5. Arı Sokması ve Etkileri 6. Arı Sokmasından Korunma 7. Arı Zehiri Toplama İşlemi 7.1. Arı Zehiri Toplama Aletinin Yapısı 7.2. Arı Zehiri Toplama Aletinin Elektrik Düzeni 7.3. Arı Zehiri Toplama Aleti Kullanma Şekli 7.4. Arı Zehiri Toplama Aleti Uygulama Süresi 7.5. Arı Zehiri Toplama Zamanı 7.6. Elde Edilen Arı Zehiri Miktarı 7.7. Cam Üzerinden Arı Zehirinin Alınması 7.8. Arı Zehiri Toplarken Arıların Durumu 7.9. Çoklu Arı Zehiri Toplayıcısı 7.10. Arı Zehiri Toplamanın Koloniye Etkileri 8. Arı Zehirinin Geleneksel Tıpta Kullanımı 9. Arı Zehirinin Modern Tıpta Kullanımı 10. Arı Zehirinin Pazara Sunum Şekilleri 11. Arı Zehirinin Pazar Durumu 12. Arı Zehirinin Saklanması 13. Arı Zehirinde Kalite Kontrolü 14. Uyarılar Kaynaklar 1 3 8 9 11 20 25 26 29 29 32 32 33 34 36 37 39 40 42 46 50 50 50 51 52 Önsöz Gerek dünyada gerekse ülkemizde her geçen gün yaygınlaşan bir tarımsal uğraş olan arıcılık, yeni ürünlerle de dikkat çekmektedir. Her ne kadar yurt dışında arıcılık ürünlerine olan ilgi ülkemizdeki ile kıyaslanamayacak derecede fazla ise de internet ağı ile sınır tanımayan bilgi iletişimi ve ekonomik ilişkilerin artması sayesinde ülkemizde de arı ürünlerinin çeşitliliği ve farklı amaçla kullanılabilirliği gündeme gelmektedir. Eskiden bala dayalı olarak yapılan arıcılığımız gün geçtikçe kabuk değiştirmekte, polen ve arısütü başta olmak üzere yeni ürünlerin üretimine yavaş yavaş başlanmaktadır. Bu üretime paralel olarak da halkımızın tüketim tercihlerinde de değişiklik görülmektedir. Yurt dışında arıcılık ürünlerinin tüketimi konusunda hayli mesafe alınmış olmakla birlikte asıl dikkat çekici husus bu ülkelerde tamamen arı ürünlerine dayalı olarak çeşitli hastalıkların tedavisinin yapılmasıdır. Hatta bu olay o kadar gelişmiştir ki Apiterapi adıyla bilinen tedavi yöntemleri doğmasına yol açmış, bu konuda çeşitli ulusal ve uluslararası kongreler, sempozyumlar düzenlenmektedir. Ülkemiz ise bu konuma daha gelmemiş olmakla birlikte genelde arı ürünleri kulaktan dolma bilgilerle ve yetkili kişiler tarafından değil de tamamen bu işi ticari olarak yapan arıcı veya umut tacirleri tarafından sömürülmektedir. Bu sebepten dolayı arı ürünlerini çeşitli hastalıkların sağaltımında kullanacak olan insanların bu konuda yazılmış olan çeşitli bilimsel kaynaklardan yararlanmaları yerinde bir davranış olacaktır. Amerika Apiterapi Birliği çeşitli arı ürünleri ile egzama, siğil, larenjit, uçuklar, romatoid artrit, hipertansiyon, astım, işitme kaybı, depresyon, menstrual ağrılar ve kan şekeri azalması başta olmak üzere pek çok hastalığın sağaltımının mümkün olduğunu belirtmektedir. Bu tedavi yelpazesi yapılan çalışmalarla her geçen gün genişlemekte ve yapılan denemeler sonucu yeni hastalıklara karşı arı ürünlerinin kullanımı yaygınlaşmaktadır. Uzakdoğu, Avrupa ve ABD başta olmak üzere birçok ülkede arı ürünlerinin hastalık sağaltımında kullanımı konusunda pek çok bilimsel çalışma yapılmasına rağmen ülkemizde bu konuda her hangi bir çalışma henüz yapılmamaktadır. Özellikle tıp fakültelerinde bu tip çalışmaların başlatılması ile her geçen gün artan doğal yollarla yaşam sürme ve tedavi olma sürecine olumlu katkıda bulunacak ve alternatif tıp olarak adlandırılan tıp dalına ivme kazandıracaktır. Arı ürünleri içerisinde arı zehirinin bu anlamda çok özel bir yeri bulunmaktadır. Özellikle sinirsel rahatsızlıkların tedavisinde kullanılması ve olumlu sonuçların alınması önemini artırmaktadır. Ülkemizde apiterapinin gelişmesi ve yasal zemine oturması sonucunda arıcılık sektörü de gelişecektir. Dünya arıcıları için önemli bir gelir kaynağı olan arı zehirinin üretimi ülkemiz arıcılığının da gerek teknik gerekse bilinç düzeyi bakımından gelişmesine de olanak tanıyacaktır. Hazırlanan bu kitap arı zehiri üretimi ve apiterapide kullanımı konusunda ülkemizde yazılan ilk eser olması noktasında önem taşımaktadır. Bu anlamda sektörde bir bilgi birikimi, arıcılarda yeni ürün elde etme ve dünya pazarlarını tanıma anlamında bir bilinç oluşmasına etki etmesi beklenmektedir. Apiterapi ve arı zehiri konusunda tıp doktorlarının önerisi ve izni olmadan herhangi bir uygulamaya gidilmesinin yanlış olacağını da unutmamak gerekir. Bu vesileyle, hazırlanmış olan bu kitabın ülke arıcılarımıza yararlı olmasını dileriz. Dr. Ali KORKMAZ & Volkan KORKMAZ Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi 1. Giriş Dünya üzerinde bulunan pek çok böcek türünden sadece çok az bir kısmı bir iğne ve iğneleme sırasında zehir boşaltmaya dayalı savunma sistemine sahiptir. Karıncalar, yaban arıları ve bal arılarını içeren Hymenoptera takımının üyeleri olan bütün böcekler sokma yeteneğine sahiptirler. Bu böceklerin iğneleri abdomenin son kısmında yer almaktadır. Bal arıları tarafından koloni savunması için verilen acı, sıklıkla söylendiği gibi ısırma sonucu değil iğne sokması sonucu oluşmaktadır. Zehir salgılayan pek çok öldürücü böcek vardır. Bu böcekler genellikle vücutlarını zehirle örter, zehiri püskürtür, yara oluşturarak yara içine zehiri salgılar ya da iğne veya ağız parçaları yolu ile zehiri boşaltırlar. Zehir bireysel savunma veya sosyal böceklerde olduğu gibi koloni savunmasında kullanılmaktadır. Fakat bazı böcekler tarafından avı öldürmek veya yavru beslenmesi için avı kımıldamaz halde bırakmak ve saklamak için de kullanılmaktadır. Bal arısı zehiri işçi arıların iğne parçaları ile ilişkili olan iki bez tarafından salgılanmaktadır. Arı zehirinin üretimi ergin arı yaşamının ilk iki haftasında artar ve bal arısının kovan savunması ve tarlacılık görevlerine başladığı zaman en üst noktaya erişir. Arı yaşlandıkça zehir miktarı azalmaktadır. Ana arının zehir miktarı yüksükten çıkışta en üst miktardadır. Bunun sebebi de gözden çıkmış diğer ana arılarla kavga etmesi ve onları yok etmesi içindir (Kumova ve Korkmaz, 2000). Arı iğnelediği zaman zehir kesesinde bulunan 0.15-0.3 mg zehirin tamamını normal olarak boşaltamamaktadır (Schumacher ve ark., 1989; Crane, 1990). Arı bir canlıyı soktuğu zaman iğnesi ile birlikte zehir kesesi, kasları ve sinir merkezini kaybetmektedir. Bu sinir ve kaslar zehirin boşalma işlemini zehir kesesindeki zehir bitinceye kadar devam ettirmektedir. Vücudunun önemli kısmını kaybetmesi sonucunda da arının ölümü gerçekleşmektedir. 1 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Ergin bir insan için öldürücü doz (LD50) vücut ağırlığı her bir kilogram başına 2.8 mg´dır. Örneğin 60 kg ağırlığında bir kişi toplam 168 mg arı zehiri aldığında hayatta kalma şansı %50´dir. 10 kg ağırlığındaki bir çocuk 93 arı sokması ile ölebilir (Schumacher ve ark., 1989; Mohamed Ali, 2012). Farz edelim ki her bir arı bütün zehiri boşalttı ve 0.3 mg iğneler hemen çıkarılmadı. Bu durumda 600 iğne bir kişi için öldürücü olabilmektedir. Bu sebepten iğnelerin hemen çıkarılması önemlidir. Pek çok insanın ölümü alerjik reaksiyona neden olan, bir veya birkaç arı iğnesiyle oluşmaktadır. Kalp durmakta veya ağız/boyun çevresinde şişme oluşmakta ve ölüm gerçekleşmektedir. Arı ürünleri içerisinde arı zehiri küçük dozlar halinde pek çok hastalığın tedavisinde yarar sağlayabilmektedir. Tedavi edici bu değeri pek çok eski uygarlıkta da bilinmekte idi. Bugün de pek çok ülkede arı zehiri insan ve veteriner ilacı olarak kullanılmaktadır. Eros’un Arılar Tarafından Sokulması ve Annesi Venüs 2 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Tarihte arı ürünleri üzerine pek çok çalışma yürütülmüştür. Arı zehiri konusuna gelince genellikle arının soktuğu zamanki acı çerçevesinde yaklaşımlarda bulunulmuştur. Hatta arı zehiri gerek iğnenin gerekse de zehirin verdiği acı etkisiyle anılmıştır. Bu konuda tarihsel kayıtlardaki en ilginç anlatım Yunan mitolojisindeki aşk tanrısı Eros’un yaşadıklarıdır. Hikayede, Eros, arı kovanından bal çalayım derken arılar yönünden feci biçimde sokulur. Can havliyle anası Venüs’e seslenen Eros, küçücük yaratıkların bu kadar büyük acıya sebep olmalarına şaşkınlık ettiğini söylediğinde Venüs gülerek, “Sen de küçüksün oğlum, fakat sen de okunla bir arı benzeri her insanın canını yakmıyor musun?” diye sorar. Eh işte, gençlik çiçektir, aşk acısı o çiçeğin yapraklarını dökmesi, bal ise aşkın meyvesidir (Anonymous, 2015). Bu öykü günümüze kadar arının iğnesi ve zehirinin acısını günlük yaşamla kıyaslayarak vurgulamak anlamında önemini korumaktadır. Günümüzde de arı zehiri, özellikle insan sağlığı konusunda sıklıkla kullanılmaktadır. Üretim süreci ve şekli biraz güçlükle dolu olsa da ekonomik getirisi çok yüksek arı ürünü olarak gündemdeki yerini korumaktadır. 2. Arı İğnesinin Yapısı Bal arıları başta olmak üzere arıların en önemli saldırı ve savunma organıdır. Arıların iğnesi, diğer böceklerde bulunan ovipositör adı verilen yumurtlama organının yapısal değişikliğe uğraması sonucu meydana gelmiştir. İğne çıplak gözle bakıldığında tek parça gibi görüldüğü halde, mikroskopta incelendiğinde 1 üst parça (stylet) ve iki alt parçadan (lanset) oluşmaktadır (Güler, 2006). İğneyi meydana getiren stylet ve lansetler iğnenin ucuna doğru incelmekte, vücuda doğru ise kalınlaşmaktadır. İğne, doğrudan zehir torbasına bağlantılıdır. Stylet ve lansetler arasında zehir kanalı bulunmaktadır. İğnenin sokulması 3 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi sırasında lansetler, kasların hareketiyle ileri doğru hareket etmektedirler. Bu hareket sonucunda iğne deriden içeriye doğru girmektedir. Bu hareketle birlikte, zehir kesesinden sokulan yere doğru kanal aracılığıyla zehir pompalanmaya başlamaktadır. İşçi arıların iğnesi olta ucu şeklinde ve testereye benzer yapıdadır. İğne çıkıntılı yapısı nedeniyle sokulduğu yerden çekilerek çıkarılamaz. Arı sokma davranışından sonra ani bir hareketle iğneyi soktuğu deri yüzeyinde bırakarak uzaklaşmaktadır. İğnesini kaybeden arı kısa bir süre sonra ölmektedir. Ana arıların iğneleri ise işçi arıların iğnelerinden daha uzundur. Ancak ana arı iğnesi çıkıntılı bir yapıya sahip olmayıp düzdür. Ana arılar iğnelerini diğer ana arılara karşı kullanmaktadırlar. Kolonide yeni oluşan ana arı ile yaşlı ana arı karşılaştıklarında kavga ederler. Genç ana arı, yaşlı ana arıyı sokarak öldürür. Ana arının iğnesi düz şekilde olduğu için iğnesini defalarca kullanabilir. Ana arılar ele alındığında normalde sokmamaktadırlar. Ancak kendisini tehlikede hissettiğinde arıcıyı da sokabilmektedir. Bal Arısı İğnesinin Görünümü 4 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi İşçi Arı İğnesi ve Zehir Kesesinin Yapısı (Snodgrass, 1956) 5 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi E F G I J İğnenin sol taraftan bütün görünümü Lansetin uc kısmı İğnenin yatay kesiti Spiracullar plakalar arasında iğne odacığının duvarında asılı durumda iğnenin görünümü Batmaya hazır durumda iğne İğnenin ve kasların görünümü Kaslar tarafından tutulan iğnenin serbest görünümü Lansetin geri çekilme mekanizması Batmak üzere ileri fırlama mekanizması a b BGld blb c f h LctOb Pc PsnSc Sh tng Sp Tri VIIIT Dörtgen plaka ve spiracullar plakanın bağlantısı Lanset ile devam eden üçgen plakanın tepe noktası İğnenin alkali salgı bezi Stilet soğanı Dörtgen plaka üzerinde üçgen plakanın dayanak noktası İğnenin kaslara bağlantı sağlayan çatallı çubuk (furcula) Soğanın ana çıkıntısı Lanset Oval plaka Zehir kanalı Zehir kesesi Kılıf lobları İğne Solunum deliği Üçgen plaka İğne yatağı ile bağlantılı 8. abdomen halkası A B C D Lanset ve Stiletlerin Görünümü 6 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Yaban Arısı ve Bal Arısı İğnesinin Görünümü Yaban Arısı İğnesinin Görünümü 7 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Bal Arısı İğnesi ve Toplu İğnenin Karşılaştırılması 3. Arı Zehirinin Fiziksel Özellikleri Bal arısı zehiri açık renkte, kokusuz ve su gibi bir sıvıdır. Mukoz yapılara ve gözlere bulaştığında yanma ve yangılara yol açar. Kuru zehir açık sarı renk almaktadır. Bazı ticari preparatlar ise kahverengidir. Bu duruma bazı zehir proteinlerinin oksidasyonu neden olmaktadır. Zehir, toplanması esnasında buharlaşma yoluyla kolayca kaybolan bileşikler de içermektedir. Kuru Arı Zehirinin Görünümü 8 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Farklı Özellikteki Kuru Arı Zehiri 4. Arı Zehirinin Kimyasal Yapısı Bal arısı zehirinin yapısı üzerine çok fazla sayıda araştırma yürütülmüştür. Bileşiklerin tanınması, izolasyonu ve farmakolojik etkileri 1950-1960'larda yapılmıştır. Piek (1986) iğne parçacıkları, zehir toplama, arı zehirinin farmakolojik etkileri ile bal arısı, yaban arısı ve karıncaların zehirinin alerjisi konusunda bazı karşılaştırmalı çalışmalar bildirmektedir. Zehirin %88'i sudan oluşmaktadır. Glukoz, fruktoz ve fosfolipid yapılar arının kanında bulunduğu gibi zehirinde de bulunmaktadır (Crane, 1990). Yapılan çalışmalar sonucunda çeşitli enzimler, peptidler ve aminleri içeren en az 18 farmakolojik aktif bileşen tanımlanmıştır. Schmidt (1992) yaptığı çalışmada bal arısı ve Hymenoptera zehirlerinin karşılaştırmalı önemini vurgulamıştır. Crane (1990), aşağıdaki tabloda zehirin yapısı, etkileri, hasadı ve kullanımı hakkında önemli bilgiler vermektedir. 9 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi İşçi Bal Arısı Zehirinin Kimyasal Yapısı (%) Kuru Zehirde Yapılar Bileşenler a b Fosfolipaz A2 10-12 10-12 Hyalüronidaz 1-3 1.5-2.0 Enzimler Fosfomonöstraz asit 1.0 Lizofosfoipaz 1.0 α-glukozidaz 0.6 Melittin 50 40-50 Apamin 1-3 3 MCD 1-2 2 Secapin 0.5-2.0 0.5 Diğer Protein ve Procamin 1-2 1.4 Peptidler Adolapin 1.0 Proteaz inhibitör 0.8 Tertiapin 0.1 0.1 Küçük peptidler 13-15 Histamin 0.5-2.0 0.6-1.6 Fizyolojik Aktif Dopamin 0.2-1.0 1.13-1.0 Aminler Noradrenalin 0.1-0.5 0.1-0.7 τ-aminobütirik asit 0.5 0.4 Aminoasitler α-aminoasitler 1 Glukoz+Fruktoz 2 Şekerler 5 Fosfolipitler 4-8 Uçucu Bileşikler a : (Dotimas ve Hider, 1987) b : (Shipolini, 1984) Apis mellifera dışında kalan diğer Apis türlerinden elde edilen zehirler benzer yapıdadır. Ancak her bir tür içinde birbirinden biraz farklılıklar da bulunmaktadır. Apis cerana zehiri toksisitesinin, Apis mellifera zehirinden iki kat daha yüksek olduğu bilinmektedir (Benton ve Morse, 1968). 10 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi 5. Arı Sokması ve Etkileri Arıların evrimsel süreçte savunma güdüsüne bağlı olarak sokma eğilimi gelişmektedir. Bu amaçla hedef organizmayı sokan arı iğnesini kaybetmekte ve ölmektedir. Sokulan kişide ise varsa alerji gelişmekte ve kısa bir süre sonra verdiği tepkiler sonucunda ölüm gerçekleşmektedir. Ancak dışarıdan müdahale ile hayatta kalma sağlanabilmektedir. Alerjik reaksiyonun ölümle noktalanmadığı bireylerde ise vücutta şiş ve kızarıklıkla seyreden bir tablo oluşmaktadır. Her ne kadar arı sokmasının sağlık açısından bir takım yararları olduğuna inanılsa da sonu ölümle sonuçlanabilecek risk bulunmaktadır. Bu nedenle arı sokması sonucu deride bulunan arı iğnesi bir an önce vücuttan uzaklaştırılmalıdır. İğnede bulunan zehir kesesi çevresindeki kaslar sürekli olarak zehiri vücuda boşaltmaktadır. Arıcının parmakları ile zehir kesesinden tutarak çekip çıkarmaya çalışması zehirin tamamen boşalması ile sonuçlanacaktır. Bunun için parmaklarla çıkarmaktansa bir kredi kartı, cımbız, bıçak, çakı gibi malzemelerin yardımı ile zehir kesesinin altından girilerek iğne çıkarılmaya çalışılmalıdır. Bunların bulunmadığında tırnak yardımıyla çıkarma girişiminde bulunulmalıdır. Arı sokmasına karşı alınabilecek en önemli önlem mümkün olduğu kadar arıların bulunduğu alanlara gitmemek, gidilmesi durumunda maske ve körük ile gerekli korunma önlemlerinin alınmasına dikkat edilmelidir. Aksi halde ani bir alerjik reaksiyonun gelişmesi sonucunda olumsuz sonuçlar doğabilecektir. Bunun için de arıcıların mümkün olduğu takdirde arılıklarında acil durumlar için alerjiye karşı kullanabilecekleri kit bulundurmaları gerekmektedir. Arıların soktuğu yerde oluşan ağrının dozajı sokulan dokuların yapısına göre değişebilmektedir. Bu nedenle özellikle yumuşak dokulu organlar başta olmak üzere kontrolsüz arı sokmasından mümkün olduğu kadar korunmak gerekmektedir. Soğan, sarımsak ve yoğurt sürme gibi uygulama yerine en kısa sürede tıbbi çözümlere başvurulmalıdır (Çeliksoy ve ark., 2014). 11 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi İşçi Arının İğnesini Sokması Sokan İşçi Arının İğnesini Bırakması 12 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi İşçi Arı İğnesinin Deri Üzerinde Görünümü Arı İğnesinin Çıkarıldıktan Sonra İğne Yerinin Görünümü 13 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Arı Sokması Sonucunda Deri Üzerinde Alerjinin Başlaması Alerji Sonucundaki Şişlik Nedeniyle Gözün Kapanması 14 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Üst Dudağı Arı Sokması Sonucu Gelişen Alerji Arı zehiri alerjisi her bireyde farklı sonuç vermekte olduğu gibi bireyin bünyesine göre ağrı düzeyi de farklı olabilmektedir. Hatta sokulan organın yapısı ve duyarlılığına göre de farklılıklar görülebilmektedir. Özellikle yumuşak dokulu organlar ile sinir uçlarının yoğun bulunduğu organlarda ağrı ve şişlik en üst düzeyde gerçekleşmektedir. Aşağıdaki grafikte organlar düzeyinde arı iğnesinin meydana getirdiği ağrının etki düzeyi karşılaştırmalı olarak gösterilmektedir. Ayrıca bir iğnedeki zehir miktarı ile bir insanı öldürebilecek iğne sayısı da verilmektedir (Smith, 2014). Arılar ve karıncaların ait olduğu Hymenoptera takımına ait olan arıların sokma sonucunda verdikleri ağrı düzeyi ile ağrının süresi karşılaştırılması aşağıdaki tablolarda verilmektedir (Schmidt, 1990; Stevens, 2015). 15 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Arı Tarafından Sokulduğunda, Organlara Göre Arı İğnesi Ağrısının Karşılaştırılması (Schimdt, 2014) 16 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Hymenoptera Takımına Ait Böceklerin İğnelerinin Öldürücülüğü (Schimdt, 1983) 17 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi 18 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi 19 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi 6. Arı Sokmasından Korunma Arı sokmasından korunmak amacıyla alınacak önlemler şunlardır. Bal arıları kuvvetli koku, parlak cisimler ve hareketli nesnelere karşı duyarlıdırlar. Bu durumda saldırma eğilimine girerler. Arılar saldırmaya başladığı takdirde, kesinlikle durmayın. Koşabildiğiniz kadar hızla kaçın! Herhangi bir arı sokmasına karşı yüzünüzü ve ellerinizi koruyunuz! Rüzgâra karşı koşunuz. Böylece arıların da hızını azaltmasını sağlarsınız! Suya girmekten kaçının! Arılar bir müddet bekleyeceği için havasız kalarak tehlike yaşayacaksınız! Kapalı bir yere sığınmaya çalışınız! Kapalı bir yer bulamadığınızda ellerinizi ve yüzünüzü herhangi bir örtüyle örtünüz! Alerjik reaksiyona karşı kendinizi kontrol ediniz. Varsa arı iğnelerini parmağınızla sıkmadan, çıkartınız! Kendinizi iyi hissetmiyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz! 20 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Arı Soktuğu Takdirde Yapılacaklar! 21 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Tırnak Yardımıyla Arı İğnesinin Çıkarılma Şekli 22 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Sarıca Arı, Bal Arısı ve Eşek Arısı Zehiri Alerjisine Karşı Kullanılan İlaçlar 23 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Arı sokmasına karşı kullanılacak acil müdahale kitleri, bazı ülkelerde alerjik reaksiyonu olan insanlar için satılmaktadır. Ayrıca yurtdışıda Afrika bal arıları ile çalışan arıcılarda, araştırma merkezlerinde, polis ve itfaiye kurumlarında, Afrika arılarının bulunduğu yörelerde elde bulundurulması gerekmektedir. Bir kit şunları içermelidir: a) Acil kas içi enjeksiyon için bir adet atropin veya epinefrin (adrenalin) şırıngası. b) Antihistamin tabletler. c) Turnike bezi. d) Şırınga ve tabletlerin nerede, ne zaman ve nasıl kullanılacağını, epinefrinin ne zaman kullanılmayacağını, nereden yardım isteneceğini gösteren talimat. Epinefrin enjeksiyonlar diğer tıbbi yardımların verilemediği son derece acil durumlarda verilmelidir. İğne acil kitinin raf ömrü sınırlı olup kullanılmadığı zamanlarda buzdolabında saklanmalıdır. 24 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi 7. Arı Zehiri Toplama İşlemi Geleneksel tıbbın egemen olduğu yer ve zamanlarda ilk zehir toplama yöntemleri, zehir bezinin cerrahi yolla çıkarılması veya iğnesini boşaltana kadar arının sıkılması şeklinde yapılmıştır. 1960'lardan günümüze ise şu anda standart yöntem olan elektroşok yöntem sürekli geliştirilmiş ve yaygınlaşmıştır. Arı zehirinin elde edilmesinde kullanılan en eski metot arıların sıkılması ile tek tek arılardan zehirin toplanması şeklinde olmasına rağmen bu metot pek tercih edilmemektedir. Bugün geçerliliğini koruyan yöntem klasik elektroşok metoduyla arı zehirinin alınması yöntemidir. Bu yöntem sonraki yıllarda soğutma üniteleri ile birleştirilerek kombine yöntemler elde edilmiştir. Geleneksel Yöntemle Arı Zehirinin Apiterapide Kullanımı Farklı kalitede zehir elde edilmesinin pek çok yöntemi bulunmaktadır. Çeşitli ayrıştırma ve toplama yöntemleri, sonuçta farklı kompozisyondaki ürünlerin elde edilmesine 25 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi neden olmaktadır. Çabuk buharlaşan bileşenlerin buharlaşarak yok olmasını önlemek için su altında zehir toplama ise en kuvvetli zehir elde etmenin yoludur (Pence, 1981). Cerrahi olarak zehir kesesinden toplanan zehir, elektroşok yöntemle elde edilen zehirden farklı protein içeriğine sahiptir (Hsiang ve Elliot, 1975). Bu nedenle Gunnison (1966) buharlaşan zehir bileşenlerinin çoğunu korumak için standart elektroşok toplama aleti ile birlikte soğutma sistemini kullanmıştır. 7.1. Arı Zehiri Toplama Aletinin Yapısı Dünyada değişik tiplerde zehir toplayıcı ekipmanlar tasarlanmış ve kullanılmaktadır. Hepsinin çalışma prensibi ortak olup yapımı ve kullanımı basittir. Bir güç kaynağı ve buna bağlı üzerinde cam levha ile ince elektrik telleri bulunan bir tabladan oluşmaktadır. Standart Arı Zehiri Toplama Aletinin Bölümleri 26 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Arı Zehiri Toplama Aleti Güneş Enerjisi İle Çalışan Arı Zehiri Toplama Aleti 27 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Arı Zehiri Toplama Aleti ve Güç Kaynağı Toplama tablasının üstündeki tellerden orta düzeyde elektrik şoku uygulaması ile arıları uyaran çeşitli toplayıcılar yapılmıştır. Yaygın olarak toplayıcı, günümüzde kullanılan tipte yapılmıştır. Daha sonra yeniden gözden geçirilerek geliştirilmiş olan bu toplayıcıda tabla, kovan girişindeki taban tahtası ile kuluçkalık arasına veya kovan üst kapağı ile ballık arasında özel bir kutuya yerleştirilmektedir (Palmer, 1961). Arı zehiri toplama tablası; kovan dip tahtasına, kovan üstüne veya kovan girişine yerleştirilecek şekilde tasarlanmaktadır. Bazı toplayıcılarda toplama yeri altındaki zehirin alınacağı zemin; cam plaka veya 0.13 mm inceliğinde plastik membran, naylon, silikon lastik veya emici doku olmaktadır. Ancak camdan yapılmış olanı tercih edilmektedir. 28 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi 7.2. Arı Zehiri Toplama Aletinin Elektrik Düzeni Kovan önünde yaygın bir şekilde kullanılan arı zehiri toplayıcı tipinde arıların yürüyüş yollarında bulunan, 5-10 mm aralıklarla paralel dizilmiş tellere 12-33 voltluk elektroşok uygulanmaktadır. Uygulanan elektriğin süresi, toplayıcıyı üreten firmaya göre değişmekle birlikte genelde 3-6 saniye aralıklarla 2-3 saniyelik akımlar şeklindedir. Arı Zehiri Toplayıcıda Elektrik Tellerinin Görünümü 7.3. Arı Zehiri Toplama Aleti Kullanma Şekli Arı zehiri toplanacak kovan önüne toplayıcı konularak elektrik verilmeye başlanır. İlk aşamada birkaç arı sokmaya başlar. Ancak 10-15 dakika içerisinde alarm kokusunu alan arılar sokmaya devam eder. En fazla 1 saate kadar bir kovanda çalışma yapılır ve ikinci kovana geçilir. Cam plaka değiştirilip yenisi takılabileceği gibi iki kovanda zehir toplama işlemi yapılarak devam edilebilir. Uygulanan camlı sistem sayesinde arı iğnesi cama batmamaktadır. Cam üzerinde iğnenin kayması sonucunda zehir cama bırakılmakta ve bu nedenle iğne kaybı nedeniyle arı ölümü gerçekleşmemektedir (Yıldız ve ark, 2012). 29 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Farklı Bir Arı Zehiri Toplama Aleti Kovan Önüne Arı Zehiri Toplama Aleti Takılması 30 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Kovan Üzerine Arı Zehiri Toplama Aleti Takılması Kovan Önü Arı Zehiri Toplama Aletini İğneleyen Arılar 31 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Kovan Üzeri Arı Zehiri Toplama Aletini İğneleyen Arılar 7.4. Arı Zehiri Toplama Aleti Uygulama Süresi Toplam uygulama süresi ise koloni yapısı ve durumuna göre 15-60 dakika arasında, arıcının tercihi kapsamında değişmektedir. İletken teller üzerinden geçerken arılar elektrik çarpması sonucunda rahatsız olmakta ve zehiri bu tablada bulunan cam üzerine bırakmaktadırlar. 7.5. Arı Zehiri Toplama Zamanı Arı zehiri toplama işlemi ana nektar akımı dışındaki çiçeklenme dönemlerinde yapılmalıdır. En uygun hava sıcaklığı 18-26 derecedir. Ana nektar akımı döneminde zehir üretilmemelidir. Ancak üretmek durumunda kalınırsa sabah saatlerinde yapılmalıdır. Arı zehiri toplama konusunda dikkat edilmesi gereken önemli bir konu da hangi periyotlarda tekrar zehir toplama işleminin yapılabileceğidir. Bu konuda yapılan çalışmalar 32 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi sonucunda haftada bir defa zehir toplama işleminin verimli bir şekilde yapılacağı ortaya konulmuştur. Arı Zehiri Toplama Aletini Arılar İğnelerken 7.6. Elde Edilen Arı Zehiri Miktarı Arının zehir kesesinde bulunan zehirin tamamını boşaltması, iğneleme olayını defalarca yapsa da olası değildir. Bu nedenle her bir arıdan zehirin sadece 0.5-1.0 μl miktarı toplanabilir (Müller, 1939). Bu sonuçlara göre her bir arıdaki kuru zehirin miktarı 0.1 μg'dan daha azdır. Sonuç olarak bir gram kuru arı zehiri için en az bir milyon iğneye gereksinim bulunmaktadır. Dotimas ve Hider (1987) bir gram zehir elde etmek için en az 20 kovandan zehir toplamak gerektiğini bildirmektedir. Etkin bir arı zehiri toplama çalışması esnasında kuvvetli yüz kolonisi olan bir arıcı sıkı bir çalışma ile bir yılda 500 gram arı zehiri üretebilmektedir. 33 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Bir Seferde Cam Üzerinde Toplanan Arı Zehiri 7.7. Cam Üzerinden Arı Zehirinin Alınması Uygulama yapılmış ve zehir birikmiş olan cam tablanın biraz bekledikten sonra üzerinde kuruyan zehir, bir jilet veya benzeri bir aletle 10-15 dakikada kazınarak toplanır. Cam yerine emici özellikte bir madde kullanılması durumunda zehiri alabilmek için emici doku distile suda yıkanmakta ve sonra kuru dondurma işlemi uygulanmaktadır. Camda toplanan zehirin saklanması, taşınması ve işlenmesi daha kolaydır. Kuru arı zehirinin elde edilmesi sırasında koruyucu eldivenler, gözlükler ve toz maskeleri yüksek yoğunluklu zehirin solunması veya değmesinden korunmak için giyilmelidir. Ayrıca zehir toplama işinde tekrar kullanılacak camlar sıcak su ile bir kaç kere yıkanarak iyice temizlenmelidir. Temizleme işi çok önemli olup sıcak su dışında herhangi bir şey kullanılmamalıdır. %70-90’lık etil alkolle sterilize edilmelidir. Böylece sonraki arı zehiri toplama işleminde arı zehirinin kalitesi bozulmayacaktır. 34 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Cam Plakalardan Kuru Arı Zehirinin Kazınması Kuru Arı Zehirinin Görünümü 35 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Arı Zehirinin Koyu Renkli Cam Şişede Saklanması Arı zehiri çok yüksek sıcaklık derecelerine dayanıklı olsa da hasat edildikten sonra koyu renkli kavanozlarda ve buzdolabı koşullarında saklanması uygundur (Kanchev, 2014). Arı zehiri üretiminde kullanılan camların kenarları herhangi bir kazaya neden olmamak için keskinliği giderilmiş şekilde olmalıdır. Ayrıca üretimde sürekliliğe ve zaman kaybına neden olmamak amacıyla günlük yapılacak üretim kadar yeteri düzeyde cam hazır edilmelidir (Kanchev, 2014). 7.8. Arı Zehiri Toplarken Arıların Durumu Arı zehiri toplama işleminde uygulama yapılan kovanlar yanında arılıkta bulunan kovanlar da hırçınlaşmaktadırlar. Çevrede bulunan her canlıyı sokma eğilimi içerisine girmektedirler. Bu nedenle arı zehiri üretimi yapılacak olan arılığın yakın çevresinde insan ve hayvan olmamasına dikkat edilmelidir. 36 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Standart elektroşok yöntem, Afrika bal arıları veya dünyanın diğer yörelerindeki daha saldırgan arı ırklarından zehir toplama işleminde önerilmemektedir (Morse ve Benton, 1964). Zehir toplama işlemi esnasında koloni aşırı hırçınlaşmaktadır. Sonuçta arılar diğer arı ve kolonilere alarm vererek arıcılara ve çevreye saldırmalarına neden olmaktadır. Afrika bal arılarının kitlesel reaksiyonu toplanan zehirde birtakım bulaşmalara yol açmaktadır. Bununla birlikte bu yöntemde sadece küçük değişiklikler yapılarak, Brezilya ve Arjantin'de zehir toplama işlemi yapılmaktadır. Mitev (1971) her üç günde bir kere zehir toplanan kolonilerde %14 düzeyinde bal kaybı olduğunu bildirilmektedir. 7.9. Çoklu Arı Zehiri Toplayıcısı Yeganahrad (2015), ticari arıcılıkta verimliliği artırmak ve en az zamanda maksimum verim elde etmek amacıyla, bir kovanlık olan sistemi daha da geliştirmiştir. Bir güç kaynağına bağlı olan ve aynı anda 10 kovanda arı zehiri üretimine olanak tanıyan sistem haline dönüştürmüştür. On koloniye aynı anda kovan üst kapakları alınarak üstten yerleştirmeli olarak bu toplayıcılar konulmaktadır. Standart kovanın üstünü tam örtecek şekilde düzenlenen bu toplayıcılarda telli kısım kovan içine doğru bakacak şekilde yerleştirilmektedir. Bu yöntemde her koloniye 30-40 dakika elektroşok uygulanarak arı zehiri toplanmaktadır. Bu sistemde 2 arıcı 10 saat içerisinde 500 kovandan arı zehiri toplama işlemini yapabilmektedir. 1 hafta sonra yapılacak zehir toplama işleminde verimliliği artırmak amacıyla kolonilerin polen akımının bol olduğu yerde bulundurulması veya polen ile ek besleme yapılması önerilmektedir. Ayrıca uygulamanın iki katlı güçlü kolonilerde yapılması verimliliği artırmaktadır. 37 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Aynı Zamanda Arı Zehiri Toplanan Kovanlar Kovan Üzerinden Arı Zehiri Toplanması 38 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi 7.10. Arı Zehiri Toplamanın Koloniye Etkileri Sanad ve Mohanny (2013) tüm sezon boyunca, haftada bir gün ve günde dört kere olmak üzere arı zehiri toplama aleti kullanarak bir çalışma yürütmüşlerdir. Çalışma sonunda elde edilen arı zehiri miktarının sezon boyunca ve gün içerisinde önemli değişimler gösterdiğini saptamışlardır. Ayrıca arı zehiri üretimi esnasında ölen arı miktarının arttığını ve yavrulu alan miktarının da kontrol kolonileri ile karşılaştırıldığında önemli ölçüde düştüğünü belirlemişlerdir. Haftada bir gün, günde dört kere, bir bal arısı kolonisinde üretilen arı zehiri ortalama ağırlığı (g) mevsimler bazında aşağıda verilmektedir. Bu çalışma sonucunda elde edilen verilerden arı zehiri için en uygun üretim sezonunun yaz ve sonbahar ayları olduğu görülmektedir. En uygun saatlerin ise 16:00-18:00 ve 04:00-06:00 saatleri olduğu saptanmıştır. Aynı araştırmanın sonuçlarına göre arı zehiri üretim sürecinde ergin arı ölümlerinin yaşandığı ve genel uygulama sonuçlarına göre %15 düzeyinde yavrulu alan miktarında da azalma olduğu belirlenmiştir. Bu sonuçların arı zehiri üretimi konusundaki tüm çalışmalar ile uyumlu olduğu görülmüştür. Bu sonuçların doğal olarak bal verimi üzerine de olumsuz etkisi olmaktadır. Ancak arı zehiri üreticiliği yapanlar arı zehirinden elde edeceği gelirle bu kaybı fazlasıyla telafi edeceklerdir. Mevsimlere Göre Arı Zehiri Ağırlığı (g/koloni/gün) Ölçüm Saatleri Mevsim Ort 04-06 09-11 13-15 16-18 İlkbahar 0.042 0.027 0.031 0.059 0.040 Yaz 0.175 0.112 0.152 0.205 0.161 Sonbahar 0.137 0.040 0.055 0.23 0.116 Ortalama 0.118 0.099 0.080 0.166 0.105 39 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Mevsimlere Göre Arı Zehiri Toplama Sırasında Ölen Arı Miktarı (adet/koloni/gün) Ölçüm Saatleri Mevsim Ort 04-06 09-11 13-15 16-18 İlkbahar 43.9 35.3 28.8 46.1 40.9 Yaz 71.1 37.1 29.5 63.5 50.3 Sonbahar 38.7 28.0 21.9 38.2 31.7 Ortalama 51.2 33.4 26.7 49.3 41.3 Mevsimlere Göre Yavrulu alan Miktarındaki Azalma (%) Mevsim Ortalama (%) İlkbahar 15.8 Yaz 16.9 Sonbahar 13.8 Ortalama 15.5 8. Arı Zehirinin Geleneksel Tıpta Kullanımı Arı zehiri uzun yıllardır geleneksel tıpta bazı romatizma rahatsızlıklarında kullanılmaktadır. Bazı bal arısı türleri zehiri arasında biraz farklılık olmakla birlikte Apis dorsata (Sharma ve Singh, 1983) ve Apis cerana (Krell, 1992) zehirlerinin romatizma tedavisinde başarıyla kullanıldığı bildirilmektedir. Zehirin bildirilen yararlarının listesi oldukça uzundur. Ancak birkaç hasta ile denenmiş çalışmalar olsa da bildirilen tedavilerin çoğunluğu bireysel deneyimlere dayanmaktadır. Arı zehiri uygulamaları, yaşam şekli veya beslenmedeki değişikliklerle birlikte yapılmaktadır. Arı zehiri tedavisi ile iyileşenlerin olduğu uygulamalar hasta veya doktorlar tarafından bildirilmektedir. Bu konuda verilen listeler uygulamalar için tavsiye veya onay niteliğinde değildir. Ayrıca herhangi bir şekilde arı zehiri kullanma olayı, alerjik reaksiyonlar oluştuğunda acil müdahalenin yapılamayacağı ortamlarda kesinlikle denenmemelidir. Geleneksel tıpta arı zehirinin etkili olduğu öne sürülen hastalık ve rahatsızlıklar şunlardır. Artrit, epilepsi, myositis, migren, bazı kanser türleri, 40 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi damar tıkanıklığı, kolesterol, myalji, astım (BeeWell, 1993; Fotin ve Gel'medova, 1981; Naum Iyorish, 1974). Apiterapide Kullanılan İnsan Bedeni Haritası Arının Doğrudan Tedavide Kullanımı 41 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Geleneksel uygulamada arı zehiri toplamak yerine ergin arılar doğrudan hastayı iğnelemede kullanılmaktadır. Bu uygulama yolu zehirin en taze, en ucuz ve tam bulunduğu formudur. Arıları toplamak için kuluçka veya ballık bölümüne küçük bir delik açılır ve o kısma yeterli miktarda arı toplanıncaya kadar kavanoz tutulur. 10-100 adetlik küçük işçi arı grupları, 2 haftayı aşan bir süre evde bakılabilirler. Karanlıkta ve küçük bir kutuda şeker şurubu ile besleyerek korunabilirler. Yalnız karıncalardan korumak için dikkat etmek gerekmektedir. Alternatif olarak arılar kovan önünden de toplanabilirler. 9. Arı Zehirinin Modern Tıpta Kullanımı Arı ürünleri içerisinde en az kullanım alanı bulan ürün, arı zehiridir. Bunda kişilerin toksik olan bu ürünü kullanabilmelerinde yaşanabilecek tehlikelerin rolü de büyüktür. Arı zehirinin asıl etkisini sağlayan toksinler, değişik sayıda aminoasit içeren peptidlerdir. Bunlardan melittin, fosfolipaz A2 enzimini parçalarken, melittin, farmokolojik ve fizyolojik olarak; antibakteriyel, antifungal, sinir sistemini düzenleyici, radyasyondan koruyucu etki gösterir. Ayrıca ağrı kesici özelliğe sahiptir. Histamin, hassas olan kişilerde baş ağrısı, şişme, kaşıntı, kusma ve görme bozukluğuyla, kan damarlarını genişleterek ölüme neden olabilecek etkiye sahip bir maddedir. Apamin bağışıklık sistemini güçlendirici, iltihap önleyici, antiromatizmal etkisi vardır. Hyaluronidazın bağışıklık sistemini güçlendirici; uyarıcı antijenik ve anafilaksiyi engelleyici etkileri de vardır. Fosfolipaz A1-A2, melittin ile birlikte sinerjik etki yapar. Radyoaktif aktiviteye sahiptir. Histamini serbestleştirir. Kan basıncını kontrol altına alır ve antijenik etkilidir. MCD Peptidi, Apamin gibi sinirleri etkiler, ancak apaminin tersine iltihabi olaylara yol açar. Arı zehirinin tedavi edici özelliği ve yaygın olarak kullanımı nedeniyle arı zehiri tedavisini de içerisine alan 42 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi apiterapi, başta Amerika, Kanada, Çin ve birçok Avrupa ülkesinde alternatif tıp veya tamamlayıcı tıp olarak kabul edilmiştir. Bu ülkelerde apiterapi hastaneleri kurulmaya başlanmıştır. Bu hastanelerde apiterapiye bağlı terapötik etkinlik, homeopatik tedavi prensibine göre gerçekleşmektedir. Homeopatik tedavi prensibi, bir maddenin belirli bir hastalıkta çok küçük dozlarda verilmesi halinde, o hastalığa ait semptomların aynısına yol açmak suretiyle oluşturduğu terapötik etkinlik şeklinde tanımlanabilir. Örneğin, romatoid artritli ya da artraljili hastaların kliniğinde ağrı, şişlik, ısı artışı gibi enflamasyonun karakteristik özellikleri izlenir. Arı zehiri de aynı semptomlara yol açar. Ancak zehir bileşenleri aynı zamanda, immün sistemi de uyarmak suretiyle hastanın şikâyetlerinin zamanla gerilemesini sağlamaktadır (Sür, 2013). Apiterapi, 4-5 günlük seanslar şeklinde uygulanmaktadır. Her bir seansı, 2-3 günlük dinlenme dönemi izlemektedir. Bu döngünün birkaç kez tekrarlanması hem hastanın şikâyetlerinin giderilmesi hem de herhangi bir yan etkiye yol açmaması bakımından en geçerli yöntem olarak kabul edilmektedir (Kelle, 2007). Apiterapik bir ürün olarak arı zehirinin birçok etkinliği bilinmektedir. Arı zehirinin yukarıda ifade edilen etken maddelerden dolayı başta multiple skleroz (MS) ve romatoid artrit olgularında ve yine atopik bünyeli bireylerin desensitize edilmesinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Ayrıca arı zehiri gribal ve ortopedik hastalıkların tedavisinde, bunların yanında mafsal iltihabi, deri kanseri, egzama, radyasyondan kaynaklanan hasarı azaltmada, epilepsi, AİDS, damar tıkanıklığı, migren, sinüzit tedavisinde de kullanılmaktadır. Amerikan Apiterapi Birliği, günümüzde mafsal iltihabı, doku sertleşmesi, deri veremi, yaşlılarda deri sertleşmesi, yara izi, kronik yorgunluk sendromu, deri kanseri, egzama gibi hastalıkların tedavisinin arı zehiri ile yapılabileceğini bildirilmektedir (Yıldız ve ark., 2012). 43 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Günümüzde farmasötik preparat olarak 24 ürünün arı zehiri içerdiği ifade edilmekte ve bu ürünler reçeteli veya reçetesiz temin edilebilmektedirler. Avrupa’daki eczanelerde homeopatik kategoride düzinelerce bal arısı zehiri içeren preparat bulunmaktadır. Bu kategoride yer alan yılan ve arı zehirinin kombine preparatları, kanserli olgularda alternatif ajanlar olarak kullanılmaktadır. Arı zehiri, tedavi amaçlı olarak haricen uygulanabileceği gibi intramüsküler ya da intralezyonel olarak da enjekte edilebilmektedir. Haricen uygulamalar için bir diğer alternatif, lezyonlu bölgenin üzerindeki cilt yüzeyine sürülen arı zehiri içerikli merhem ya da solüsyonun elektrik akımı veya ultrasonik akım yardımı ile emiliminin arttırılması yöntemidir. Bu yöntem bilhassa Çin tıbbında, bronşiyal astım ve artrit olgularının tedavisinde başarıyla kullanılmaktadır. Arı zehiri akupunktur uzmanlarınca da tercih edilmektedir. Bu tip uygulamada öncelikle akupunktur iğnesinin seansın başında arı zehiri solüsyonu içerisine batırılması ya da cilt yüzeyine sürülen solüsyonun içinden geçirilmesi suretiyle zehir bileşenleri ile temas etmesi sağlanmaktadır. Takiben insan vücudundaki belirli bölgelere akupunktur iğnesi ile veya yine aynı bölgelere canlı arının iğnesi ile yapılan uygulamaların epilepsi ve empotans gibi bozukluklarda faydalı olabileceği ifade edilmektedir. Arı zehirinin enjeksiyon şeklinde uygulanması ağrı yakınmasına yol açabilmektedir. Bu tarz bir uygulamanın tolere edilebilmesinde kuşkusuz bireyin ağrı eşiği belirleyici olmaktadır. Zehirin lidokain ile karıştırılması kısmen rahatlama sağlamaktadır. Hastanın enjeksiyona tahammül gösterememesi halinde bir diğer uygulama şekli olan elektroforez ya da ultrasonoforez yöntemi denenebilmektedir. Ancak arı zehiri hangi yolla uygulanırsa uygulansın, işlem öncesinde cilt dezenfeksiyonu amaçlı alkol ya da iyot içerikli ajanların kullanılması apiterapinin başarısını düşürebileceğinden 44 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi dezenfektan olarak fenolik eterin tercih edilmesi veya su ve sabun ile cilt temizliği yapılması tavsiye edilmektedir. Saf arı zehiri enjeksiyonlarının ve arı iğnelerinin kullanımı, yan etkilere sahip olan ağır ilaçlara alternatif olarak batı ülkelerinde gün geçtikçe artmaktadır. Arı zehiri lokal ve sistemik etkiye sahip olduğu için enjeksiyonun yeri ve dozu önem kazanmaktadır. Bu nedenle arı zehiriyle tedavi şekilleri eksiksiz öğrenilmelidir. İnsan sağlığı açısından yeni ilaçlara duyulan ihtiyacı gidermede arı zehirine, zengin bileşimi ve çok çeşitli farmakolojik özellikleriyle son derece etkili bir alternatif gözüyle bakılmaktadır. Arı zehirinin, alerjik olanlar dışında uygulandığı hastalarda herhangi bir yan etkisinin görülmediği bilinmektedir. Arı zehiri, batı toplumlarında alternatif tedavi yöntemleri arasında sıkça başvurulan bir ajan durumundadır. Sadece Amerika’da son yıllarda çok sayıda multiple skleroz ve romatoid artrit hastasının klasik antienflamatuar ve immünosupresif ajanlar yerine tedavide özellikle arı zehirini ya da bileşenlerini tercih ettikleri ifade edilmektedir. Sayılan hasta grubunu arı zehirine dolayısıyla da apiterapiye yönlendiren nedenler, günümüzün tedavi yöntemlerinin mevcut semptomları gidermede yetersiz kalması ve aynı zamanda da yaşam kalitesini ciddi ölçüde düşüren yan etkilere yol açıyor olmasıdır. Avrupa’da uzun yıllar arı zehiri, eklem rahatsızlıklarında özellikle romatizmal hastalıklarda kullanılmaktadır ve tablet formundaki oral preparatlar ile desteklenmesi tedavinin başarısı açısından önemli kabul edilmektedir. Bu tarz bir uygulama özellikle steroide gereksinim duyan romatoid artritli hastalarda büyük rahatlama sağlamaktadır (Sür, 2013). Kanser vakalarında arı zehirinin merhem, tablet veya iğne yoluyla vücuda uygulanmasıyla umut verici gelişmeler kaydedildiği belirtilmektedir. 45 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Bal arısı zehiri aynı zamanda, radyoprotektif etki de gösterebilmektedir. Melittin gibi zehir bileşenlerinden olan histaminin de radyoprotektif etkili olduğu gösterilmiştir. Arı zehirinde 2 tane histamin terminal peptid yapılı molekül bulunmaktadır ve bu bileşikler in vivo yavaş bir şekilde hidrolize olmak suretiyle histamin serbestleştirerek hematopoetik sistemi uyarmakta ve radyoprotektif etkinlik göstermektedirler (Kelle, 2007). Arı zehirinin tedavi edici özellikleri, ilaç kortizonlarına benzer bir yolla vücut enzim ve bağışıklık sistemlerini uyarması şeklinde ortaya çıkmaktadır. Arı zehiri ile herhangi bir tedaviye başlamadan önce mutlaka arı zehiri alerji testi yaptırılmalıdır ve tedaviye uzman doktor gözetiminde başlanmalıdır. Arı zehiri tedavisi, tüberküloz, bel soğukluğu, endokardit rahatsızlıklarında ve hamilelikte kullanılmamalıdır. Tedavi süresince kesinlikle alkol alınmaması gerekmektedir. Bunun yanında süt, beyaz ekmek, dondurma, pirinç, şeker vb. beyaz yiyecekler tüketilmemelidir. Bunlara ek olarak 10005000 mg. C Vitamini, 100- 300 mg, B Vitamin Kompleksi ve 400 IU. E Vitamini alınması tavsiye edilmektedir. Arı zehiri tedavisine en az 6 ay devam edilmesi önerilmektedir (Sür, 2013). 10. Arı Zehirinin Pazara Sunum Şekilleri Arı zehiri; kuru arı zehiri, saf sıvı zehir veya enjekte edilebilir çözelti şeklinde satılmaktadır. Ancak çoğunlukla kuru kristal formda pazara sunulmaktadır. Arı zehirini satın almanın en iyi yolu kristalize formda olanıdır. Zira bu form daha stabil ve saflığının bozulma olasılığı daha azdır. Kristal ve tozun her ikisinin rengi çok açık sarı olmalıdır. Sıvı zehir ise doğal olarak renksiz ve berrak olmalıdır. Zehir biraz okside olduğundan dolayı etkinliğini kaybetmiş ve koyu renk almış olabilir. 46 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Zehir, işlemeye gereksinim duyulmayarak hazırlandığı için, arı zehiri terapisi her yerde yapılabilmektedir. Bu nedenle hayvan ve insanlara enjeksiyon yoluyla kullanılacağından dolayı arıcı son derece sağlıklı koşullarda zehir üretmelidir. Enjeksiyon amacıyla arı zehiri; distile su, tuzlu su veya yağ gibi bir sıvı ile hazırlanmış özel ampüller içerisinde kullanılmaktadır. Enjeksiyona hazır dozlar halindeki zehir ampulleri dozajında olması ve sağlıklı koşullarda üretilmesi için sadece sertifikalı farmakoloji laboratuvarlarında hazırlanmalıdır. Arı zehiri içeren kremler de (örneğin Almanya'da Forapin ve Apicosan, Fransa'da Apivene, Avusturya'da Immenin) artritik eklemlerde harici uygulamalarda kullanılmaktadır (Bee Well, 1993). Dilaltına yerleştirilerek kullanılan tabletler ise çeşitli miktarlarda arı zehiri emdirilerek hazırlanmıştır. Fakat Sharma ve Singh (1983) melittin gibi toksik proteinlerin çıkarılmasını ve farklı dozajların renkle belirlenmesini önermektedirler. Bazı özelleşmiş laboratuvarlar ise farklı zehir bileşenlerini saflaştırıp ayırabilmekte, bu maddeleri bilimsel çalışmalar için veya farmakoloji laboratuvarlarına satabilmektedirler. Fosfolipaz A2 ve çok aktif peptidler bilimsel firma ve laboratuvarlar için arı zehirinden saflaştırılarak elde edilebilmektedir (Schmidt ve Buchmann, 1992). Ancak bu sınırlı pazarlara giriş için de çok sofistike laboratuvarlar ile iyi yetişmiş teknisyen ve kimyacılara gereksinim bulunmaktadır. Arı zehirine 1:10:1 oranında karıştırılan beyaz vazelin, erimiş hayvan yağı ve salisilik asitle homojenize bir şekilde merhem hazırlanabilmekte, kullanılan salisilik asit deriyi yumuşatarak geçirgenliğini artırmaktadır. Arı zehiri içeren kremler özellikle Almanya'da, Fransa'da, Avusturya'da artritik eklemlerde dış uygulama şeklinde kullanılmaktadır. Tabletler ise içinden melittin ile diğer toksik proteinlerin çıkarıldığı çeşitli miktarlardaki arı zehiri emdirilerek hazırlanmakta ve dilaltına yerleştirilerek kullanılmaktadırlar. 47 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Arı Zehirli Nemlendirici Krem Arı Zehirli Yüz Maskesi 48 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Arı Zehiri Ampulleri Arı Zehirli Gece Kremi 49 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi 11. Arı Zehirinin Pazar Durumu Arı zehiri, sınırlı sayıda alıcısı olan yüksek derecede özel bir üründür. Pazar hacmi oldukça küçüktür. Amerika'daki arı zehiri üretici firmalar 1950-1980 yılları arasında 30 kg kuru arı zehiri üretmişlerdir (Mraz, 1982). Fakat Brezilya'da çok geniş bir üretici kitlesi bulunmakta, diğer ülkelerde ise değişen oranlarda üretici bulunmaktadır. Ülkemizde arı zehiri üretimi bilimsel çalışmalara katkı sunmak amacıyla ve deneme amaçlı düşük miktarlarda yapılmaktadır. 1990 yılında bir gram kuru arı zehiri fiyatı 100-200 USD arasında büyük ölçüde değişim göstermektedir (Schmidt ve Buchman, 1992). Enjeksiyon için hazırlanan ve satılan küçük miktardaki zehirlerin fiyatı daha yüksek olmaktadır. Bununla birlikte arıcılar genellikle bu fiyatı elde edememektedirler. Avrupa ve Asya pazarlarındaki geçerli olan fiyatlar genellikle düşük olmaktadır. Arı zehiri üretiminde karlılığın temeli sözleşmeli üretim yapmaktan geçmektedir. Ürünü üretip alıcıyı beklemek gibi bir sistem, arıcının zararıyla sonuçlanacaktır. Ülkemizde ise üretim sürecini düzenleyen herhangi bir sistem ve standart olmadığı için uygulamada belirsizlik söz konusudur. 12. Arı Zehirinin Saklanması Arı zehirinin tüm formları soğukta veya tercihen dondurularak, karanlıkta veya koyu cam şişelerde saklanmalıdır. Tüm üretici ve satıcılar bu koşullara uymalıdırlar. Kuru arı zehiri birkaç ay donmuş olarak saklanabilir. Fakat birkaç haftadan daha fazla buzdolabı koşullarında saklanamaz. Sıvı zehir ve sulandırılmış zehir, ağzı sıkıca kapalı koyu cam şişede aynı sürede saklanabilir. 13. Arı Zehirinde Kalite Kontrolü Arı zehiri bir besin veya resmi bir ilaç olarak önerilmediğinden dolayı ülkemizde resmi kalite standardı bulunmamaktadır. Saflık analizleri; melittin, dopamin, histamin, 50 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi noradrenalin gibi daha kolayca ölçülebilir bileşenler veya daha stabil bazı kantitatif analizlerle yürütülmektedir. 14. Uyarı Arı zehiri toplama işlemi, herhangi bir sterilizasyon işlemi ve farklı bir uygulama gerektirmeden doğrudan enjekte edileceğinden yüksek derecede temizlik ve dikkatli çalışma gerektirmektedir. Ayrıca hırçınlaşmış arılara ve kuru zehirin tahriş edici etkisine karşı, arıcının korunması da çok önemlidir. Birkaç yüz metreyi aşkın saha içeresindeki insanlar da kızgın arılar tarafından sokulabilirler. Bu sebepten arı zehiri toplama zamanında bu durumun hesaba katılması, yakın çevrede zarar görebilecek başka canlı varlıkların bulunmaması gerekmektedir. Kuru zehir ile çalışırken, laboratuvar eldivenleri, önlükler ve yüz maskeleri; gözlere ve ciğerlere zehir tozunu gitmesini engellemek için giyilmelidir. Diğer insanlara mümkün olduğunca dokunulmamalı, bulaşmaya neden olabilecek maddelerden uzak durulmalıdır. Arılık çevresi ve laboratuvar koşullarında; düzenli olarak arılarla uğraşmayan, nadiren arı tarafından sokulan veya zehir tozuna karşı korunmasız insanlar alerji riskine karşı dikkatli olmalıdırlar. Çeşitli hastalıklar için kendi kendine arı iğnesi uygulayanlarda uzun süre kullanımından sonra bile arı zehirine karşı alerji gelişebileceğinden dolayı risk altındadırlar. Acil servise yetiştirme koşulları uygun olmalı veya acil müdahale kiti daima kullanılabilir durumda olmalıdır. Diğer yan etkileri bildirilmemiş olsa da herhangi bir hastalığın tedavisi amacıyla düzenli denetimler ve kontrol işlemleri apiterapide uzman doktorlar ile sürdürülmelidir. Bir tıp doktorunun önerisi ve kontrolü olmadan arı zehirini herhangi bir şekilde kullanımından kesinlikle kaçınılmalıdır. Şiddetli alerjik reaksiyon olası olduğu için, arı zehiri herhangi bir sağlık ve tıbbi ürünle karıştırılmamalıdır. Bunun için arı zehiri içeren ürünlerde alerjik reaksiyonu olan insanları uyaran ve içeriğini belli eden etiketler kullanılmalıdır. 51 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Kaynaklar Anonymous, 2015. Cupid. http://yunanmitolojisi.org/ hikayeler/cupid.html. İnternet Erişim: 07.05.2015. Bee Well, 1993. The Quarterly Newsletter of the American Apitherapy Soc. Vol. 2-3. Benton, A. W., Morse, R. A., 1968. Venom Toxicity and Proteins of The Genus Apis. J. Apic. Res., 7(3):113-118. Crane, E., 1990. Bees and beekeeping: Science, Practice and World Resources. Cornstock Publ. Ithaca, NY., USA. 593 pp. Çeliksoy, M. H., Sancak, R., Söğüt, A., Güner, Ş. N., Korkmaz, A., 2014. Characteristics of Venom Allergic Reactions in Turkish Beekeepers and Alternative Treatment Modalities. Int. Forum of Allergy & Rhino. 4(7):555–558. Dotimas, E. M., Hider, R.C., 1987. Honeybee Venom. Bee World, 68(2):51-70. Fotin, A.V., Gel'medova, N. N., 1981. Treatment of Allergic Rhinosinusitis in Children Using Honeybee Venom. Vestnik Otorinolaringoloii, (4):42-44 Gunnison, A. F., 1966. An İmproved Method for Collectng The Liquid Fraction of Bee Venom. J. Apic. Res., 5(1):33-36 Güler, A., 2006. Bal Arısı (Apis mellifera). Ondokuz Mayıs Üniversitesi Yayınları. Ders Kitabı No: 55. Samsun. Hsiang, H. K., Elliot, W. B., 1975. Differences in Honeybee (Apis mellifera) Venom Obtained by Venom Sac Extraction and Electrical Milking. Toxicon 13:145-148. Kanchev, I., 2014. Honey Bee Venom. http://www.beewhisper. com/ articles-bee-venom.php. İnternet Erişim: 13/05/2015. Kelle, İ., 2007. Apiterapi. Dicle Tıp Dergisi, 34:311- 315. Krell, R. 1992. A Simple Method for Reducing the Moisture Content of Tropical Honeys. Proc. 5th Int. Conf. Apic. in Tropical Climates, Trinidad and Tobago, 38-43. Kumova, U., Korkmaz, A., 2000. Arı Zehirinde Bilmedikleriniz. Bilim ve Teknik. 397:88-92. 52 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Mitev, B. 1971. Collection of Bee Venom Using a Weak Electric Current-its Effect on The Condition and The Performance of The Colony. Zhivot. Nauki, 8(1):103-108 Mohamed Ali M. A., 2012. Studies on Bee Venom and Its Medical Uses. International Journal of Advancements in Research & Technology, Volume 1, Issue2, 1 ISSN 2278-7763. Morse, R.A., Benton, A.W. 1964. Notes on Venom Collection from Honeybees. Bee World. 45(4):141-143 Mraz, C. 1983. Methods of Collecting Bee Venom and its Utilization. Apiacta, 18:33-34 Müller, E. 1939. The Venom Production of Honeybees. Verhandlungen VII. Congress. Entomol., p. 1857-1864. Naum Iyorish, 1974. Bees and People. Mir. Publisher, Noscow, 212 p. Palmer, D.J. 1961. Extraction of Bee Venom for Research. Bee World 42(9):225-226 Pence, R.J. 1981. Methods for Producing and Bio-assaying İntact Honeybee Venom for Medical Use. Amer. Bee J., 121(10):726-731 Piek, T. 1986. Venoms of the Hymenoptera. Academic Press, London, UK. Sanad, R. E., Mohanny, K. M., 2013. The Efficacy of a New Modified Apparatus for Collecting Bee Venom in Relation to Some Biological Aspects of Honeybee Colonies. Journal of American Science: 9 (10) Schmidt, J. O. 1983. Hymenopteran Envenomation. Urban Entomology, İnterdisciplinary Perspectives, 187. Schmidt, J. O. 1990. Hymenopteran Venoms: Striving toward The Ultimate Defense against Vertebrates. Insect Defenses: Adaptive Mechanisms and Strategies of Prey and Predators. State Uni. of NY Press, Albany, 387-419. Schmidt, J.O., Buchmann, S.L. 1992. Other Products of The Hive. In:The Hive and The Honeybee. J.M. Graham, ed. Dadant and Sons, Hamilton, Illinois, USA.927-988 53 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Schumacher, M.J., Schmidt, J.O., Egen, W.B. 1989. Lethality of "Killer" Bee Stings. Nature, 337:413 Sharma, H.C., Singh, O.P. 1983. Medicinal Properties of Some Lesser Known but İmportant Bee Products. Proc. 2nd Int. Conf. Apiculture in Trop. Climates, IBRA, New Delhi, March 1980. 694-702 Shipolini, R.A. 1984. Biochemistry of Bee Venom. In: Handbook of Natural Toxins, Vol. 2, A.T. Tn, (ed), Marcel Dekker, New York, 732 pp.:49-85. Smith, M. L. 2014. Honey Bee Sting Pain Index by Body Location. PeerJ 2:e338 http://dx.doi.org/10.7717/ peerj. 338 Snodgrass, R. E., 1956. Anatomy of The Honey Bee. Comstock Publishing Associates, Ithaca, pp. 334. Stevens, J., 2015. Visual Guide to Painful Hymenopteran Stings. http://www.joshuastevens.net/visualization/ visual -guide-to-painful-insect-stings/. İnternet Erişim: 06.05.2015. Sür, E., 2013. Arı Zehirlemeleri ve Arı Venomunun Analiz Metotları. Erciyes Üni. Eczacılık Fakültesi. Kayseri. Yeganahrad, H., 2015. A New Method of Commercial Bee Venom Production. http://www.apimondia.com/ congresses/ 2013/Technology-Quality/Plenary-Session/ AnewMethodofCommercialBeeVenomProductionHosseinYeganehrad.pdf. İnternet Erişim: 08.05.2015. Yıldız, O., Şahin, H., Kolaylı, S., 2012. Arıcılıkta İhmal Edilen Ürün: Arı Zehiri. Petek Dergisi. 5:16-17. Teşekkür Bu kitabın hazırlanması aşamasında yazılı kaynaklar yanında internet kaynaklarından da yoğun olarak yararlanılmıştır. Bu nedenle kullanmış olduğumuz ve kaynakta gösteremediğimiz resim ve bilgilerden dolayı da tüm web sayfası sahiplerine teşekkür ederiz. 54 Arı Zehiri Üretimi ve Apiterapi Dr. Ali Korkmaz 1964 yılında Samsun’da doğdu. Emrullah Efendi İlkokulunda ilköğrenimini, Mithat Paşa Ortaokulunda ortaöğrenimini yaptı. 1981'de Ondokuz Mayıs Lisesinde lise öğrenimini tamamladı. Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesini 1985’te bitirdi. “Çukurova Bölgesi Koşullarında Yetiştirilen Fazelya (Phacelia tanacetifolia Bentham) Bitkisinin Bal Arısı (Apis mellifera L.) Kolonilerinin Populasyon Gelişimine, Nektar ve Polen Toplama Etkinliğine Olan Etkilerinin Araştırılması” çalışmasıyla yüksek lisans, “Çukurova Bölgesinde Bal Arılarının (Apis mellifera L.) Arıotu (Phacelia tanacetifolia Bentham) ve Yemlik Kolza (Brassica napus L. Metzg.) ile Olan Bazı İlişkilerinin Saptanması Üzerine Bir Araştırma” çalışmasıyla 2003 yılında doktora eğitimini tamamladı. 1990-1993 yılları arasında Bitlis Arıcılık Araştırma Enstitüsünde, 1993-2003 yılları arasında Mersin Erdemli Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde polinasyon ve ana arı yetiştiriciliği konularında araştırmacı olarak görev yaptı. 2003 yılından itibaren Samsun Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğünde çalışmaktadır. Arıcılık konusunda çeşitli makale ve kitapları bulunmaktadır. Eserleri Kumova, U., Korkmaz, A., 2001. Arı Yetiştiriciliği Korkmaz, A., 2004. Arıcılık Korkmaz, A., Öztürk, C., 2004. Ana Arı Yetiştiriciliği Kumova, U., Korkmaz, A., 2004. Arıcılık Terimleri Sözlüğü Gizlenci, Ş., Korkmaz, A., Acar, M., Seyis, F., 2005. Kolza Tarımı Kutluca, S., Genç, F., Korkmaz, A., 2006. Propolis Korkmaz, A., 2006. Bal Sonkaya, N., Korkmaz, A., 2007. Polen Korkmaz, A., 2010. Arıotu Yetiştiriciliği Korkmaz, A., Öztürk, C., 2010. Arı Sütü Korkmaz, A., Bacaksız, D., 2012. Ana Arı Yetiştiriciliği Korkmaz, A., 2012. Bal Arılarının Gizli Bilgileri Korkmaz, A., 2013. Anlaşılabilir Arıcılık Korkmaz, A., 2013. Bilge Arı Balaristan Diyarında Korkmaz, A., 2015. Küçük Kovan Böceği Korkmaz, A., Akyol, E., 2015. Arı Sütü Üretimi Korkmaz, A., 2015. Bal Arısı Polinasyonu Volkan KORKMAZ 1992 yılında Samsun’da doğdu. Erdemli Akdeniz İlkokulunda ilköğrenimini, Fazıl Kadı Ortaokulunda ortaöğrenimini yaptı. 2010'da Samsun Atatürk Anadolu Lisesinde lise öğrenimini tamamladı. 2010 yılında kazanmış olduğu Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimini sürdürmektedir. 55