Garanti Çelik
Transkript
Garanti Çelik
GEMİ İNŞA SEKTÖRÜ VE YAN SANAYİSİ DERGİSİ ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR • MART 2014 • YIL: 7 • SAYI: 32 • 10 TL • ISSN 1307-9204 www.tersanedergisi.info SMM İstanbul 3. Kez Düzenlendi RÖPORTAJ Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı BAŞARAN BAYRAK Woodward Governor Control Ürünleri Yetkili Servisi: Polaris Denizcilik Dikomarine Askeri Projelere Yöneldi Garanti Çelik, Paslanmaz Çelik Ürünlerde Sektörün İhtiyacını Karşılıyor içindekiler MART 2014 YIL 7 • SAYI 32 12 4 16 20 HABER 12 FUAR 16 RÖPORTAJ 20 FİRMA PROFİLİ 24 YAN SANAYİ 26 SERVİS 28 ÜRÜN 29 ÜRÜN 30 ÜRÜN SMM İstanbul 3. Kez Gerçekleştirildi Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak Dikomarin Askeri Projelere Yöneldi Garanti Çelik, Paslanmaz Çelik Ürünlerde Sektörün İhtiyacını Karşılıyor Woodward Governor Control Ürünleri’nin Türkiye’deki Tek Yetkili Servisi: Polaris Denizcilik Prüftechnik’ten Kestirimci Bakım için Rotalign Ultra IS MetaLine 700 Serisi Kartuşlu Sprey Kaplama Transfluid’den Otomasyon Sistemlerine Akıllı Geliştirmeler 2 tersane • mart 2014 24 editör GEMİ İNŞA SEKTÖRÜ VE YAN SANAYİSİ DERGİSİ İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. Adına Sahibi İsmail Ceyhan ismailceyhan@b2bmedya.com Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İsmail Ceyhan ismailceyhan@b2bmedya.com 24 İSMAİL CEYHAN ismailceyhan@b2bmedya.com Yazı İşleri Müdürü Uğur Doğan ugurdogan@b2bmedya.com Yeni bir merhaba ve yeni pazarlar, farklı gemiler Reklam Müdürü Emine Erol emineerol@b2bmedya.com 2 Grafik Ömer Duman omerduman@b2bmedya.com Abone Reyhan Toydemir abone@b2bmedya.com Tel: 0216 651 78 78 Baskı ve Cilt Altan Basım Ltd. Yüzyıl Matbaacılar Sitesi / Bağcılar Tel: 0212 629 03 74 Yapım Yayınlayan İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. Yönetim Yeri: Barbaros Mah. Uğur Sok. No: 2/2 34662 Üsküdar / İstanbul Tel: 0216 651 78 78 Fax: 0216 651 78 98 www.tersanedergisi.info www.b2bmedya.com info@b2bmedya.com Fiyatı: 10 TL. © 2014 İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. ISSN: 1307-9204 3 ayda bir yayımlanır. Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır 008 yılında yayımlamaya başladığımız tersane dergimizde bundan sonra bu köşede sizlerle birlikte olacağım. Bu ilk yazıya yeni bir merhaba diyerek başlamak istiyor ve dergimizi başarıyla hazırlayan yazıişleri müdürümüz Uğur Doğan kardeşime teşekkür ediyorum. 2009 yılından sonra ciddi bir durgunluk yaşayan gemi inşa sanayii, 2013 yılında gözle görülür bir toparlanma yaşadı. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği rakamlarına göre 2013 yılında, ihracatta yüzde 43’lük artışla en yüksek artışı oranı sağlayan sektör olan ve 1 milyar 162 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren gemi ve yat inşa sanayii, 2014 yılı için de ihracat hedefini 1,5 milyar dolara çıkarttı. Uğur Doğan’ın Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak’la yaptığı röportajda, yeni pazarlara yönelik yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler yer alıyor. Bayrak, Türkiye için en uygun ihracat pazarlarından birinin de Rusya olduğunu söylüyor. Ancak, Ortadoğu’ya yönelik üretimin artmasını engelleyen politik çalkantıların bir benzeri bu kez kuzeyimizde yaşanıyor. Bugüne kadar ihracatta daha çok Avrupa pazarını hedefleyen gemi inşa sanayii, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği’nin çalışmaları önderliğinde yeni ihracat pazarları konusunda da araştırmalara başladı. Bu çalışmalar sonucunda bölgedeki politik çalkalanmalar sonucu henüz ekonomik istikrarı sağlayamamış olsa da Körfez ülkeleri başta olmak üzere Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri Türk gemi inşa sanayiinin hedef pazarları arasına girdi. Türk gemi inşa sanayiinin üretimi artırması için yeni pazarlar bulmak kadar üzerinde durması gereken bir diğer konu da farklı gemi türlerine yönelmek. 2009 öncesi yıllarda kimyasal tanker ve küçük tonajlı gemilerde uzmanlaşmış olan sektörde bu tip gemilerin üretimi durma noktasında. Geçtiğimiz yıl denize indirilen yeni inşa gemilere baktığımızda da balıkçı gemileri, petrol platformu destek gemileri, tug boatlar, römorkörler gibi farklı tiplerde gemilerin çoğunlukta olduğunu görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen SMM İstanbul fuarı da, her ne kadar fuar olarak göz doldurmasa da, bu tarz konuların konuşulduğu forum ve seminerleriyle ilgi çekti. İlerleyen sayfalarımızda fuarla ve fuarda düzenlenen etkinliklerle ilgili ayrıntıları da görebilirsiniz… Saygılarımla. tersane • mart 2014 3 haber Deniz Ticaret Odası’nın Mart ayı Meclis toplantısı Piri Reis Üniversitesi’nin Yeni Kampüsünde Yapıldı İ MEAK Deniz Ticaret Odası’nın Mart ayı Olağan Meclis Toplantısı, Türkiye’nin ilk ve tek Yeşil Kampüsü olan Piri Reis Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. Meclis toplantısında genel gündemin yanı sıra, öğrenci odaklı eğitim modeli ve Türkiye’nin uluslararası denizcilik eğitimindeki başarısı konuşuldu. Geleceğin uzmanları, mühendisleri ve yöneticilerini yetiştirmek için kurulan Piri Reis Üniversitesi’nin 100 milyon ABD doları yatırımla inşa edilen yeşil kampüsünde denizcilik sektörü, eğitimi ve yeterliliği hakkında bilgiler verildi. Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Cengiz Kaptanoğlu ile Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Metin Kalkavan’ın konuşmalarıyla başlayan kurul toplantısında Piri Reis Üniversitesi’nin yeni eğitim modeli ve yeşil kampüsü de tanıtıldı. Üniversitenin 740 4 tersane • mart 2014 kişilik modern konferans salonunda düzenlenen toplantıya Deniz Ticaret Odası’nın meclis üyelerinin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı. Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Piri Reis Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Metin Kalkavan yaptığı konuşmada; “Piri Reis Üniversitesi’ni, Türk Deniz Eğitim Vakfı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası’nın Türkiye’ye ve Türk denizciliğine en büyük armağanı olarak görüyorum. 3 tarafı denizlerle çevrili ve denizcilik tarihiyle övündüğümüz ülkemiz için böyle bir yatırım gerçekleştirmek büyük bir gurur kaynağıdır. Piri Reis Üniversitesi sayesinde Türkiye ve dünya denizlerinde, alanında uzman, yetkin ve yetkili deniz adamları, mühendisleri ve yöneticileri bizi temsil edecekler. Kısa süre sonra gerek eğitim modelimiz gerekse teknolojik alt yapımız sayesinde üniversitemiz, uluslararası eğitim arenasında denizcilik ve diğer bölümleri ile söz sahibi olacaktır. Yeni kampüsümüz teknolojisi, altyapısı ve eşsiz tasarımının yanı sıra çevreci ve yeşil özellikleriyle de diğer üniversitelerden ayrılmaktadır. Üniversitemiz, denizcilik eğitiminde uluslararası MARPOL/SOLAS gibi kurallar gereği çevre ve deniz kirliliği gibi konulara en üst düzeyde önem vermektedir” dedi. Metin Kalkavan PASLANMAZ ÇELIK UZMANI Projeleriniz için tedarik ettiğimiz malzemeler (yurtiçi stoktan veya pro-forma bazında yurtdışından) BORULAR Faaliyet konumuz olan malzeme kaliteleri PASLANMAZ ÇELİK 304/304L, 316L, 316Ti, 321, 904L vs. Dikişli veya Dikişsiz Boru Kangal Boru Multicore Boru Polisajlı Boru, Tavlı Boru Polisajlı Kutu Profil Boru Bağlantı Parçaları (Fittings) DUPLEX PASLANMAZ, SUPER DUPLEX PASLANMAZ 2205, 2507 vs. SAC Sunduğumuz başlıca “Üretici Onayları” Quarto (3-100 mm kalınlık) Lazer/Su Jeti/Plazma Kesimli Parçalar ÇUBUKLAR Yuvarlak Çubuk (Mil) Kare Çubuk Lama Köşebent FLANŞLAR & VANALAR GARANTİ ÇELİK DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ. ISIYA DAYANIKLI PASLANMAZ & NİKEL ALAŞIMLAR 309, 310, Alloy 800, Alloy 600-825 vs. BV, DNV, GL, LR, SWEDAC, ABS, NORSOK, RINA, SHELL, TUV Sertifikasyonlar EN10204 3.1 type, EN10204 3.2 type, Marine Type, PED 97/23/EC, ISO 9001, ISO 14001, ISO 50001 (ABS, BV, GL, LRS, DNV, TUV, RINA vs.) Dudullu OSB/DES San 1. Cad. C2 Blok No: 12 Ümraniye İstanbul Tel: +90 216-593 2 888 • satis@garanticelik.com www.garanticelik.com haber GİSBİR ve Lloyd’s Register’dan Offshore Semineri T ürkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) ve Lloyd’s Register Marine işbirliğiyle düzenlenen “Offshore Supply Vessels” konulu seminer 8 Ocak Çarşamba günü Pendik Green Park Otel’de gerçekleştirildi. GİSBİR Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Orhan Torlak, Yönetim Kurulu Üyeleri Ufuk Aksoy, Yunus Sonay, Genel Sekreter Yardımcısı Ercan Özokutucu, Lloyd’s Register Türkiye Genel Komitesi Başkanı Şadan Kaptanoğlu, Ülke Müdürü Engin Yazıcıoğlu, Offshore Supply ve Platform Supply Vessel Segment Müdürü Fredrik Tholen, EMEA Bölgesi Danışmanlık Hizmetleri Müdürü Tony Field, gemi inşa sanayicileri ve denizcilik sektörü mensuplarının katılımıyla gerçekleştirilen seminer yaklaşık 2 saat sürdü. Offshore Supply ve Platform Supply Vessel Segment Müdürü Fredrik Tholen tarafından gerçekleştirilen sunumda, offshore supply ve platform gemilerinin dünya genelinde inşa durumları, inşanın yapıl- dığı başlıca ülkeler, dünya genelinde hangi işletmecilerin ve ülkelerin filolarında bulunduğu, yakın gelecekte hangi tip gemilerde olacağı ve özellikle hangi tip gemilerin gemi inşa sanayicileri için potansiyel teşkil edeceği, yeni dizaynlar ve yakıt olarak LNG kullanılması konuları ele alındı. GEMİ BAĞLAMA ŞAMANDIRASI VE GEMİLER İÇİN AKSESUARLAR KSESUARLAR • 7 Adet 3000 kg’lık HHP AC - 14 çapa • 6 Adet Q 66 mm 6X6 mt boy gemi zinciri Q3 iki ucu sonlu • 3 Adet Q66 mm fırdöndü Q3 • 12 Adet Q66 mm çapa kilidi Q3 • 3 Adet Q90 mm x 560 ring (içten içe) Q3 • 23 Adet Q50 mm bağlantı kilidi Q2 • 12 Adet Q50 mm çapa kilidi Q2 • 2 Adet 3000 kg lık çapa (eski tip) HALL TİPİ • 1 Adet Q 790 mm et kalınlığı 78 mm ring (eski tip) • 26.67 mt Q 48 mm 290 mm’lik zincir Ürünler stoktur hemen teslim edilir. EGS Business Park B2 Kat: 11 No: 348 34149 - Bakırköy-İstanbul/TURKEY Tel: +90 212 485 40 07 (Pbx) • Fax: +90 212 485 40 42 sales@ergil.com • www.ergil.com 6 tersane • mart 2014 Authorized Independent Service Facility r il Mist Detecto Governor ve O k adres servislerinde te Authorized Service & Sales Partner POLARİS DENİZCİLİK VE TİCARET LTD. ŞTİ. Evliya Çelebi Mah. Genç Osman Cad. Tuzla Gemiciler Sanayi Sitesi A-Blok No: 20 34944 Tuzla - İstanbul / TURKEY Tel: +90 216 446 83 38 pbx • Fax: +90 216 446 83 40 www.polarisshipping.com haber Çakabey Törenle Hizmete Alındı İ zmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, Özata Tersanesinde yaptırılan karbon kompozit gövdeye sahip katamaran tipi vapurlardan ilki olan “Çakabey”, görkemli bir açılış töreni ile hizmete girdi. Üçkuyular Vapur İskelesi’nde gerçekleştirilen açılış törenine; İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İl Yönetimi, CHP İzmir milletvekilleri, ilçe belediye başkanları, belediye ve il genel meclis üyeleri, sivil toplum örgütleri, meslek odalarının temsilcileri, belediye bürokratları ve vatandaşlar katıldı. Thousand ideas. One solution. transfluid . The solution for tubes. ® www.transfluid.de for local representative www.stsmakina.com Özata Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Ataseven, Başkan Aziz Kocaoğlu’na Türk gemi inşaatı sektörüne yeni bir ufuk açtığı için teşekkür ederek, “Ön yargıları yıkmak ve yeni fikirleri insanlara kabul ettirebilmek zordur. Bu gemiler özel gemiler ve denizcilik sektöründe çok az ülke tarafından kullanılan bir teknoloji ile imal edildi. Gemileri zamanında teslim edebilmek için özenle çalışmaya devam ediyoruz. İzmir halkına hizmet verecek gemileri teslim etmeye devam edeceğiz. Karbon kompozit gövdeli katamaran tipteki bu gemiler, sınıfında dünyanın en büyük yolcu gemisi olma özelliğini taşıyor. Çakabey, modern bir kentin insanlarının beklentilerini karşılayacaktır. Bu gemi ile Türk gemi sektörü, dünyada da geniş yankı buldu. Bu gemilerin üretimi ile deniz taşımacılığına bakış değişecektir. Artık eski tipteki gemileri inşa etmenin de bir anlamı kalmamıştır” dedi. Körfez ulaşımında kullanılacak olan 15 yeni gemi ve vapur iskelelerinin yenilenmesi için, toplam maliyeti 117 milyon Euro’yu bulan proje kapsamında, İZDENİZ filosuna katılacak gemilerin kalanı 3 ayda bir olmak üzere teslim edilecek. Yapımı devam eden ve isimleri İzmirliler tarafından oylama ile belirlenen gemilerden ikincisinin adı “9 Eylül” olacak. DTO İzmir, Sektörün Fotoğrafını Çekti İ MEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, sorumluluk alanlarında bulunan bölgelerdeki üyelerle yaptıkları toplantılar sonucunda adeta sektörün fotoğrafını çektiklerini söyledi. Yılsonu itibariyle üyelerle biraraya geldikleri sektör toplantılarını tamamladıklarını ve toplantı sonuçlarına göre çalışma programı hazırladıklarını belirten Öztürk, “Bundan sonra üyelerimizle daha sık biraraya gelerek toplantı yapacağız. Ayvalık, Dikili, Didim, Kuşadası ve Aliağa’da bulunan üyelerimizle toplantılarımızı tamamladık. Sektörün adeta fotoğrafını çekerek, eksik olan ve çözümlenmesi gereken çalışmaları belirledik. Bu doğrultuda kendimize bir çalışma Yusuf Öztürk programı oluşturduk. Her bölgenin farklı sorunları bulunuyor. Ancak, ağırlıklı olarak tüm bölgelerde dile getirilen ana sorun gezi ve balıkçı teknelerinin bakımlarının yapılacağı çekek yeri eksikliği ile gemi atıklarının alınacağı kıyı atık alım tesislerinin yetersizliği. Üyeler tarafından dile getirilen sorunların çözümü için yerel yönetimler ve bakanlık düzeyinde görüşmeler yapacağız. 2014 yılı bizim için üyelerimizin yaşadıkları sıkıntıları çözme yılı olacak” diye konuştu. haber Prüftechnik Türkiye ile Mobius Güçlerini Birleştirdi! M akine titreşimi ölçümü ve analizi konusunda faaliyet gösteren teknik personele yetkinlik kazandıran uluslararası ISO CAT sertifikalı titreşim eğitimleri artık Türkiye’de. Bir süredir Mobius ile görüşmelerini sürdüren Prüftechnik Türkiye Ofisi, 2014 yılı itibariyle Avustralyalı Mobius Enstitüsü’nün Türkiye’deki eğitim partneri oldu. Mobius Enstitüsü, sertifikalı Titreşim Analisti kursları ile gerek üç boyutlu gerekse simülasyonlu eğitim materyalleri kullanarak kursiyerlerine anlama kolaylığı sağlayan yapısı ile tanınıyor. Bugüne kadar 13 bin kişiye sertifikalı eğitim imkanı sağlamış olan Mobius Enstitüsü 50 ülkede bulunan eğitim partnerleri aracılığı ve toplam 18 farklı dilde eğitim materyali ile titreşim analizi konusunda deneyim kazanmak isteyen mühendis ve teknikerlere destek oluyor. Türkiye’de de konuyla ilgili bilincin artmasıyla titreşim analizi konusunda her geçen gün daha fazla teknik personel uzmanlaşma ihtiyacı duyuyor. Bugüne kadar bu eğitimler için yurtdışına gitmek zorunda kalan mühendis ve teknikerler, artık Prüftechnik Türkiye Ofisi desteği ile yurtiçinde Titreşim Analisti eğitimlerini ve sertifikalarını alabilecekler. Proaktif Bakım tekniğinin en önemli ayağı olan titreşim analizi konusunda yeterli kalifiye eleman olmaması nedeniyle uygulanamayan bazı arıza önleyici projelerin, bu vesileyle daha yaygın uygulanılabilecek olmasından dolayı yatırımcılar bakım maliyetlerini en aza indirebilecekler. Bu yıl içerisinde takvime alınan ISO CAT eğitimleri şöyle: ISO CAT I Gerekli iş deneyimi: 6 ay Eğitim tarihi: 16-19 Haziran 2014 Sınav tarihi: 19 Haziran 2014 ISO CAT II Gerekli iş deneyimi: 18 ay Eğitim tarihi: 9-13 Haziran 2014 Sınav tarihi: 13 Haziran 2014 Bilgi için: can.corakci@pruftechnik.com ABS, “LNG as a Marine Fuel” Semineri Düzenledi A BS, 7 Mart Cuma günü Marriott Hotel Asia’da düzenlediği “LNG as a Marine Fuel” semineriyle LNG’nin gemi sevk sistemlerinde yakıt olarak kullanılması konusunda sektörü bilgilendirdi. Çok sayıda davetlinin katıldığı seminer ABS Türkiye Ülke Müdürü Seyfettin Tatlı’nın ev sahipliğinde gerçekleştirildi. ABS uzmanlarından Stavros Niotis, Sean Bond ve Raffaele Piciocchi’nin konuşmacı olarak yer aldığı seminerde gemi yakıt sistemlerinin LNG dönüşümü, piyasadaki gelişmeler, yakıt muhafaza ve gaz tedarik sistemleri gibi konular konuşuldu. MetaLine® 700 Serisi Elastomer Yüzey Kaplama Teknolojisinde Yeni Bir Boyut Kaplama ve onarım malzemeleri ile aşınma, korozyon, kavitasyon ve yıpranmaya karşı tam koruma!.. • OFFSHORE • DENİZCİLİK TEKNOLOJİLERİ • BALIKÇILIK • HİDROLİK MÜHENDİSLİĞİ • SU SPORLARI * A leading technology of the world - made in Germany Tel: 0216 593 0942 www.rekarma.com metaline@rekarma.com © TERSANE fuar SMM İstanbul 3. Kez Gerçekleştirildi Bu yıl 3. kez düzenlenen SMM İstanbul, Pendik Green Park Otel’de yapılarak sektöre daha çok yaklaştı. Fuar, özellikle konferans ve seminerlerle sektörün ilgisini çekti… H amburg Messe und Congress International ve Goca Fuar işbirliğiyle bu yıl 3.’sü düzenlenen SMM İstanbul, 26 - 27 Şubat 2014 tarihleri arasında İstanbul Pendik Green Park Otel’de gerçekleştirildi. 80’e yakın markanın, yaklaşık 40 firmanın katılımıyla temsil edildiği SMM İstanbul’da, 2 gün boyunca düzenlenen konferans ve seminer- 12 tersane • mart 2014 lerle Türk denizcilik sektörü biraraya getirildi. Fuarın açılışına, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak, İstanbul Teknik Üniversitesi Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Ahmet Ergin, GEMİMO Başkanı Feramuz Aşkın, GİSBİR Genel Sekreteri Sefer Süheyl Demirtaş, GESAD Genel Sekreteri Mustafa Ünar, Gemi İnşa ve Tersaneler eski Genel Müdürü Yaşar Duran Aytaş, Denizcilik Federasyonu Başkanı Bülent Temur ve sektör temsilcileri katıldı. Gemi İnşa Sanayi Büyüyor SMM İstanbul Fuarı’nın açılışında konuşan Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği (GİSBİR) Genel Sekreteri Süheyl Demirtaş, Türkiye’nin dünyada 17. büyük eko- © TERSANE nomiye sahip ülke olduğunu hatırlatarak, “Gün geçtikçe büyüyen gemi inşa sanayimiz, dünyada önemli bir yer işgal ediyor. Dolayısıyla SMM Fuarı gibi organizasyonların artarak devam etmesini diliyoruz. Gemi inşa sanayi, ülkemizin savunma sanayisine katkısıyla stratejik, istihdam ve döviz girdisiyle ekonomik öneme sahip. 2023’de 500 milyar dolar ihracat, 500 milyar dolar ithalat hedefi olmak üzere öngörülen toplam 1 trilyon dolar ticaret hacmi göz önüne alındığında gemi inşa sanayi, lokomotif sektörlerin başında gelmektedir” dedi. IMF’nin 2014 yılı küresel büyüme oranı öngörüsünü yüzde 3,7 olarak açıkladığını söyleyen Demirtaş, “Yeni ve gelişmekte olan ülkeler için de yüzde 5,9 olarak açıklandı. 2014’ün 2. yarısında daha pozitif bir market bekliyoruz, bu iyi tablonun 2015’de de devam etmesini öngörüyoruz. Bütün segmentlerde ciddi siparişler var. Tanker ve konteyner’a bakıldığında hep büyük tonajlarda yoğunluk gösterdiğini görüyoruz. Önümüzdeki dönem küçük tonaj armatörleri için sıkıntılı geçecek gibi görünüyor. Gemi inşa sanayinin, tüm olumsuzluklara rağmen önümüzdeki dönemde iyileşme göstereceği anlaşılıyor. Römorkörde dünya markası olmuş tersanelerimiz var. Gemi tamir bakımında tersanelerimiz dünya merkezi olma yolunda ilerliyor. Tuzla ve Yalova tersanelerimizin önemli bölümü dünyada marka şirketlerle çalışıyor. Dünyada önde gelen armatör şirketleri Türkiye’yi tercih ediyor” diye konuştu. © TERSANE GİSBİR Genel Sekreteri Süheyl Demirtaş Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak da açılışta yaptığı konuşmada, Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği olarak gemi ve yat ihracatını organize ettiklerini söyleyerek, “1 milyon 162 bin dolar ihracat gerçekleştirdik. Bu da önemli bir rakam. Ancak Türkiye’yi ifade eden bir rakam değil. Türkiye, dünyanın ilk 5 gemi ihracatçısı ülkesinden biriAncak global kriz nedeniyle gemi ihracatımız geriledi. Gemi ve yat ihracatında Türkiye için en önemli ülkeler, Avrupa ülkeleri” dedi. Bayrak, SMM Fuarı’nın sektörün en önemli fuarı olduğunu belirterek, Türkiye’de ve Tuzla’da sektörün önemli fuarlarından birisinin yapılmasının oldukça önemli olduğunu ifade etti. © TERSANE SMM’in Türkiye’de Yapılması Çok Önemli Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak Hedef, Denizciliği Geliştirmek Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Kıyı Yapıları ve Tersaneler Genel Müdür Yardımcısı Güven Duran ise yaptığı konuşmada, Ulaştırma, Denizcilik, ve Haberleşme Bakanlığı olarak Türkiye’de denizciliğin her alanında gelişmesini sağlamayı hedeflediklerini kaydetti. Denizcilikte tanıtımı da çok önemsediklerinin altını çizen Duran, “Bakanlığımız misyonunda denizcilik alanında dengeli, güvenli, ekonomik, sürdürülebilir, kaliteli tersane • mart 2014 13 © TERSANE fuar Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Kıyı Yapıları ve Tersaneler Genel Müdür Yrd. Güven Duran Zirveye, Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Genel Sekreteri Süheyl Demirtaş, Norveç’e Dünyada ilk LNG yakıtla çalışan römorkör ihracatını yapan Sanmar Tersanesi ortağı ve direktörü Ali Gürün; İskandinav ülkelerinde açık deniz canlı balık gemileri ve feribotlar üreten Ada Tersanesi’nden Murat Erzaim ve Norveç’in en büyük tersanesi Fiskerstrand’ın ortağı Rolf Fiskerstrand konuşmacı olarak katıldı. Türk Megayat Forumu Work Boat Zirvesi Fuarın ilk günü gerçekleştirilen ilk zirve olan Work Boat Executive Summit / Work Boat Zirvesi’nde Türk Gemi İnşa Sanayi’nin Work Boat üretiminde ve ihracatında dünya pazarındaki yeri ve önemi tartışıldı. © TERSANE hizmet sağlamak ve denetlemek görevlerimiz arasında yer alıyor. Bu iki günlük fuar süresince ülkemiz denizcilik sektörünün de analizinin yapılmasının önemli olduğunu düşünüyorum. 44 gemimiz var. Yeni gemi siparişi vererek sektörü ayakta tutmayı amaçlıyoruz. Tarama gemisi inşa etmek istiyoruz. Bakanlıktan onay aldık. Bu tür projelerle sektörü desteklemeyi sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. Fuarın açılışının ardından düzenlenen basın turuyla, tasarımı Tanju Kalaycıoğlu tarafından yapılan ve Su Marine tarafından üretilen, Pendik Marina’da demirli 40 metrelik megayat VAY tanıtıldı. Türk Megayat Forumu’nda Türkiye’nin megayat üretim tarihi, sektörün dünyadaki yeri ve devam eden projeler konuşuldu Zirvenin en önemli konu başlıklarında biri olan Türk Megayat Forumu’nda ise Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak moderatörlüğünde, Türkiye’de megayat üretimi konuşuldu. Forum’a Mengi Yay Genel Müdürü Hüseyin Mengi, Proteksan Turkuaz Yatçılık Üretim Koordinatörü Cavit Ünlüsü, Yacht Marine CEO’su Uri Rotshtain, Biren Maritime Group CEO’su Ferit Biren ve Taka Yatçılık’ın sahibi ünlü yat tasarımcısı Osman Tanju Kalaycıoğlu konuşmacı olarak katıldı. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Başkanı Başaran Bayrak, forumun başında yaptığı konuşmada Türkiye’nin yat inşa sanayiinde geçtiğimiz yıllarda dünya dördüncülüğüne kadar geldiğini hatırlatarak, Türk yat inşa sanayiinin özellikle sipariş üzerine yapılan büyük boy teknelerde çok başarılı olduğunu vurguladı. © TERSANE Türk Denizcilik ve Denizde Savunma Araçları Zirvesi 14 tersane • mart 2014 SMM İstanbul’un 2. günü olan 27 Şubat’ta ise Türk Denizcilik ve Denizde Savunma Araçları Zirvesi gerçekleştirildi. Zirvenin moderatörlüğünü emekli Tuğamiral Türker Ertürk üstlendi. Ertürk yaptığı konuşmada Osmanlı’dan günümüze Türk denizcilik tarihini özetlerken, © TERSANE Türk Gemi Geri Dönüşüm ve Gemi Tamiri Zirvesi Türk Denizcilik ve Denizde Savunma Araçları Zirvesi’nde Türkiye’de deniz savunma sanayiinde yaşanan gelişmeler konuşuldu SMM İstanbul’un son etkinliği ise İTÜ Gemi İnşaatı ve Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Ergin moderatörlüğünde gerçekleştirilen Turkish Offshore Dialogue oldu. Prof. Dr. Ahmet Ergin’in yanı sıra GESAD (Gemi Sanayicileri Derneği) Genel Sekreteri Mustafa Ünar; İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Serdar Beji ve Boğaziçi Shipping’den Murat Birecik’in Türkiye’deki offshore çalışmalarını konuştuğu etkinlikte SEA Europa (Avrupa Gemi ve Gemi Ekipmanları Birliği) Temsilcisi Sarai Blanc da Avrupa’da offshroe pazarındaki deniz araçları kullanımı ve politikalarla ilgi bilgi verdi. Türk Gemi Geri Dönüşüm ve Gemi Tamiri Zirvesi © TERSANE leri firma sahibi Betülhan Karahan da konuşmasında deniz savunma sistemleri tedarik yapısını anlatarak kısa bir sektör değerlendirmesi yaptı. Karahan, kendi firması ile ilgili bilgi verirken ayrıca savunma sanayiine hizmet veren kobilere etki eden faktörleri de değerlendirdi. Türk Denizcilik ve Denizde Savunma Araçları Zirvesi’nin son konuşmacısı AMT AkuaMarinTek Mühendislik’ten Prof. Dr. Mehmet A. Baykal da yaptığı konuşmada deniz araçlarında platform tasarımının etkilerini anlattı. Turkish Offshore Dialogue © TERSANE Türkiye’de denizcilik alanında insana yatırım yapılmadığını, denizciliğin gelişmesi için öncelikle buna önem verilmesi gerektiğini söyledi. Ertürk, Türkiye’de deniz savunma sanayiinde yaşanan gelişmelerle ilgili de bilgi verdi. Zirvenin ikinci konuşmacısı, ilk milli helikopter gemisini üretecek olan Sedef Tersanesi Genel Direktörü Cumhur Kuter’di. Kuter, konuşmasında LPD projesiyle ilgili ayrıntıları paylaştı. Zirvenin diğer konuşmacılarından MİL-SYS Savunma Teknoloji- Türk Denizcilik ve Denizde Savunma Araçları Zirvesi’nin ardından düzenlenen Türk Gemi Geri Dönüşüm ve Gemi Tamiri Zirvesi’nde ise Türkiye’nin gemi geri dönüşümü ve tamir-bakım hizmetlerinde geldiği nokta ele alındı. Prof. Dr. Gökdeniz Neşer’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen zirveye, Çındemir Tersanesi sahibi Kayhan Çındemir, GEMİMO Genel Sekreteri Ömür Karataş ve İlkfer Denizcilik’ten İlker Meşe konuşmacı olarak katıldı. Turkish Offshore Dialogue tersane • mart 2014 15 röportaj Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak: “ 2014 İhracat Hedefimiz, 1,5 Milyar Dolar” Türkiye’nin gemi ve yat ihracatının 2013 yılında, bir önceki yıla oranla yüzde 43,2’lik artışla 1 milyar 162 milyon dolar olarak gerçekleştiğini söyleyen Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak, birliğin 2014 ihracat hedefinin 1,5 milyar dolar olduğunu açıkladı… © TERSANE G 16 tersane • mart 2014 emi ve Yat İhracatçıları Birliği, İstanbul İhracatçılar Birliği Genel Sekreterliği bünyesinde 2010 yılında kurulmuş bir birlik. Yaklaşık 300 üyesi olan birlik, 2013 yılında toplam 1 milyar 162 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. İhracat rakamları ışığında sektörle ilgili değerlendirmelerini aldığımız Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Bayrak, birlik olarak 2014 yılında 1,5 milyar dolarlık ihracat hedeflediklerini söyledi. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği’nin kuruluşundan önce, sektörün yaptığı ihracatın bir kısmının Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği bünyesi altında bir kısmının da Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği bünyesi altında gerçekleştiğini söyle- yen Başaran Bayrak, “72 kurucu üye olarak Bakanlar Kurulu’na müracaat ettik, Bakanlar Kurulu 2010 yılında müracaatımızı onayladı ve o yıl Genel Kurul’umuzu yaparak Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği’ni kurmuş olduk. 4 yıldır faaliyetteyiz ve şu anda 300 civarında üyemiz var. Yaklaşık 80 GTİP numarası bize tahsis edilmiş durumda ve bu GTİP numaralarıyla ihracat yapan ihracatçılar bizim üyemiz olabiliyor” diyor. En yüksek ihracat 2008 yılında yapıldı Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği olarak en yüksek ihracatı, 2008 yılında yaptıklarını belirten Başaran Bayrak, şöyle devam ediyor: “2008 yılında 2 milyar 620 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik ve Türkiye’nin genel ihracatı içerisinde yüzde 1,87’lik pay aldık. Türkiye, gemi ve yat ihracatının ne olduğunu 2000’li yıllardan sonra algılamaya başladı. O döneme kadar çok kayda değer bir ihracatımız söz konusu değildi. Ama Tuzla gelişip sektör altyapı yatırımlarını nispeten tamamladıktan sonra yavaş yavaş dışarıya açıldı ve artan bir trendle ihracat yapmaya başladı. 2008’deki ekonomik kriz patlamadan önce, dünyanın ilk 5 üretici ülkesinden biri olduk. Özellikle sipariş üzerine yapılan küçük tonajlı gemilerde en ön sıralardaydık. Yine sipariş üzerine yapılan megayatlarda dünyanın ilk beş ülkesinden biri olduk. Ancak ekonomik kriz, en çok denizciliği vurdu. Bizim ihracatımız da hızla geriye gitti. En kötü performansımızı da 2012’de gerçekleştirdik. İhracatımız 811 milyon dolara, toplam ihracat içindeki payımız da yüzde 0,5’lere düştü.” 2013 rakamları umut verdi “2013 yılında nispeten bir toparlanma yaşadık. Türkiye’de sanayi sektörleri arasında en yüksek ihracat artışı gösteren sektör olduk. Yüzde 43,2’lik bir artış sağladık ve ihracatımızı 1 milyar 162 milyon dolara çıkarttık. Bu da bize umut verdi. Bilindiği gibi Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefi 500 milyar dolar. Bizim 2008 projeksiyonuyla yapmış olduğumuz öngörülerde, 2023 yılında 10 milyar dolarlık bir ihracat hedefimiz olmuştu. Ekonomik kriz yaşanırken, bizim gibi gemi üreten başka ülkeler kendi sektörlerine inanılmaz destekler sağladılar ve bu destekler sayesinde pastadaki paylarını büyüttüler. Türkiye’de ise rekabet etmemizi sağlayacak herhangi bir koruma veya teşvik olmayınca pazardaki payımızı da kaybettik.” Toplam ihracatın 4’te 1’i Norveç’e “Son dönemde, yeniden bir toparlanma hamlesine giriştik. Gemi ve Yat İhracatçıları Birliği olarak, uluslararası bir raporlama kuruluşuna dünyadaki ve Türkiye’deki gemi inşanın durumunu gösteren, diğer gemi üreticisi ülkelerin ne yaptığını, bizim ne yaptığımızı anlatan bir rapor hazırlattık ve ilgili bakanlıklara ulaştırdık. Çok da ses getirdiğine inanıyorum. Ondan sonra yeniden ihracat yönelik bir çaba ve hamle içerisine girdik. Bizim daha önceki ihracat pazarımız sadece Avrupa’ydı. Bunu çeşitlendirmek için yeni hedef pazarlar arayışına girdik. Rusya’ya, Kuzey Afrika ülkelerine ticaret heyetleri yaptık, fuarlara katıldık. Aynı zamanda ürün gamımızı da çeşitlendirmeye çalıştık. Geçmiş yıllarda özellikle kuruyük, konteyner ve tankere sıkışmış olan ihracat ürün yelpazemizi tug boat’lar off shore supply gemileri, balıkçı gemileri gibi birtakım farklı ürünlere de kaydırdık. Bu arada Norveç’e ciddi ihracat yaptık. Geçtiğimiz yıl Norveç’e yaptığımız ihracat 270 milyon dolar civarında. Yani toplam ihracatımızın neredeyse 4’te birini Norveç’e yaptık. Şu anda toplam 10’un üzerinde tersane Norveç için çalışıyor.” “Bizim ihracatımız ülkenin genel performansıyla da çok ilgili” “2014 yılı için hedefimiz, ihracatımızı biraz daha artırmak. 1,5 milyar dolarlık bir hedef koyduk. Ocak ve Şubat aylarında 143 milyon dolarlık ihracat yaptık. 2013’ün ilk 2 ayı ile mukayese ettiğimizde yüzde 30’a yakın bir azalma söz konusu. Ancak bizim ihracatımızı kısa dönemlerle değerlendirmemek lazım. Aydan aya ciddi birtakım istatistiki farklılıklar görülebilir. Buna, ihracatın çok düştüğü veya çok yükseldiği gibi bir anlam yüklememek lazım. O yüzden hala hedefimizi kolluyoruz ve 1,5 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşacağımızı ümit ediyoruz. Bizim ihracatımız ülkenin genel performansıyla da çok ilgili. Siyasi gelişmeler, belirsizlikler, iç siyaset, dış siyaset de ihracata etki eden unsurlar. Bütün bunların bizim hedefimize ne kadar etki edeceğini zaman içinde göreceğiz.” Tamir-bakım hizmetlerinden gelen dövizler ihracat rakamlarına dahil değil “Biz istatistiki olarak sadece ihraç edilen ürünleri kayıt altında tutuyoruz. Dolayısıyla tamir-bakım faaliyetleri veya iç pazarla ilgili istatistiki bilgilerimiz yok. Ancak bir sektör mensubu olarak gözlemlediğim kadarıyla bir tahmin yapabilirim. Bu, herhangi bir belgeye dayanarak verilen bir rakam değil ama tamir bakımdan elde edilen gelirler olarak, 400-500 milyon dolar civarında bir döviz kazandırıcı hizmetler olduğunu düşünüyorum. Gittikçe artan tersane • mart 2014 17 röportaj “Hedef pazarları ve ürünleri çeşitlendirmeliyiz” “Her ülkenin kendine özgü talepleri var. Örneğin Norveç’te balıkçılık var, dolayısıyla balıkçı gemisi talepleri var. Onu karşılamaya çalışıyor üreticilerimiz. Yine Norveç’te off shore faaliyetleri var. Deniz açığında petrol platformu ve o platforma verilen destek gemilerine ihtiyaç duyuluyor. Bu konuda da ihracatımız söz konusu. Bir de yüksek verimli çevreci destek gemileri, tug boatlar, römorkörler de önemli bir kalem tutuyor. Bir üreticimiz, doğalgazla çalışan bir römorkörü geçtiğimiz günlerde ihraç etti ve yeni siparişler de aldı.” “Arap ülkeleri ve Kuzey Afrika ülkeleri hedef pazarlarımız arasında. Körfez ülkelerinin destek gemileri, supply gemileri talepleri oluyor. Bunun dışında Fas, Cezayir gibi Kuzey Afrika ülkelerinin balıkçılık alanında henüz çok aktif olmayan ama ciddi bir talepleri olacağını düşünüyoruz. Çünkü balıkçılık filoları hem yeterli hem de hijyenik değil. Bunları yenilemeye ihtiyaçları var ve bunun en iyi tedarikçisi biz olabiliriz. Oradaki ticaret odala- 18 tersane • mart 2014 © TERSANE bir performansla hem tamir-bakım kapasitemiz hem de müşteri sayımız artıyor. Tuzla ve Yalova olarak Akdeniz’in en büyük tamir üssü olduk. Toplam 30’un üzerinde havuzumuz ve 40 bin tona kadar kaldırma kapasitelerimizle panamax size’dan en ufak ölçüye kadar gemilere hizmet verebiliyoruz. Bunun yanında tamir iskeleleri ve diğer tamir destekleriyle ciddi bir tamir üssüyüz. Tamir bakım konusunda yaklaşık 15 milyon DWT elleçleme kapasitemiz var. Şu anda bunun ancak yüzde 50-60’ını kullanıyoruz. Dolayısıyla tamir-bakım faaliyetleriyle elde edilen gelirlerimizin de yıllar içinde artacağını ümit ediyoruz.” rıyla, balıkçılık konfederasyonlarıyla görüşmeler yaptık, alım heyetleri davet ettik, kendimizi ifade ettik, tanıttık, sektörü gezdirdik. Tekrar davet edeceğiz, tekrar gideceğiz, bu uzun soluklu bir yarış, peşini bırakmamak lazım. Çünkü geleceği olan bir pazar olduğunu düşünüyoruz orada. Tabi, biraz da devlet desteğine ihtiyacımız var. Çünkü o bölgede kapalı bir ekonomi var ve devletin bu pazarlara girmede çok önemli bir fonksiyonu var.” “Rusya’nın en iyi tedarikçisi olabiliriz” “Bunun dışında yakın komşumuz, büyük bir coğrafya olan Rusya’nın kendi içerisindeki ticaret filosunun hayli eskidiğini biliyoruz. Özellikle iç sularda gezen ticaret gemilerinin yaş ortalaması 35’in üzerinde. Bunların yenilenmeye ihtiyacı var ve kendi imkanlarıyla yenilemekten çok uzaklar. Çünkü orada tersanecilik faaliyetleri çok kesintiye uğramış durumda. Birtakım teşvik tedbirleriyle yeniden aktive olması için çaba harcıyorlar. Hatta yabancı yatırımcılara ciddi kolaylıklar sağlıyorlar. Ama yine de oradaki tersanelerin yapısal durumları filolarını yenilemekten uzak. Orada ciddi bir potansiyel var ve bu potansiyelin de en iyi tedarikçisinin biz olacağımızı düşünüyoruz. Ancak önümüzde, bizi rekabetçilikten uzaklaştıran ciddi bir vergi engeli var. Rusların Türkiye’den gemi ithali söz konusu olduğunda toplamda yüzde 25’e yakın bir vergi söz konusu.” Avrupa hala en önemli pazar “Bunun dışında, Avrupa hala bizim en önemli ihracat pazarımız. Yakında Amerika pazarına yönelik bir etkinlik planlıyoruz. Amerika’da mayıs ayı içerisinde bir off shore etkinliği var. Biz de oraya bir ticaret heyeti düzenleyeceğiz ve kendimizi ifade ederek o pazara girmeye çalışacağız. Ama orada şöyle bir handikapımız var. Amerika’da inşa edilmemiş gemiler Amerikan bayrağı çekemiyorlar.” “Yine Kanada’nın bizim için iyi bir pazar olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle oraya da bir ticaret heyeti düzenlememiz söz konusu. Özellikle iç sularda çalışacak, buğday ve hububat taşıyacak gemilere ihtiyaçları olduğunu biliyoruz. Burada da yine Amerika’da olduğu gibi birtakım sıkıntılar var ve bu sıkıntılar ancak karşılıklı ticaret anlaşmalarıyla aşılabilir. Herhalde yetkililer de bu konuda bir çaba harcıyorlardır diye düşünüyorum.” “Sektör, diğer ülkelerdeki kadar desteklenmiyor” “Sektörde irili ufaklı birçok problemimiz var. Bu sektör bütün dünyada devletler tarafından destekleniyorsa ama bizde desteklenmiyorsa, bu bir haksız rekabet yaratıyor. Bu sektör Uzakdoğu’da destekleniyor, Hatta Avrupa’da gizli ya da açık destekleniyor. Biz de benzer destekleri sağlamalıyız. Bizim elimizde sadece bir KDV muafiyeti, gümrük muafiyeti ve bir de asgari işçiliğin işveren tarafına düşen payının devlet tarafından ödenmesi var. Bu da çalıştırdığınız işçi başına aylık 170 liralık bir destek ki, birçok tersane bu kadar cüzi bir rakam için prosedürleri uygulamaya bile gerek görmüyor. Bu desteklerin iyileştirilmesi, artırılması lazım. Çünkü bu sektör istihdam ettiği her kişiye karşılık diğer sektörlerde 7 kişiye istihdam yaratan çok verimli bir sektör. Bütün dünyada özel öneme haiz bir sektör olarak algılanır, kabul edilir. Bu nedenle bizim de diğer ülkelerin ürettiği sistemlere benzer, alıcıya finansman destekleri gibi finansal desteklere ihtiyacımız var.” “Yattaki yabancı bayrak sorunu çözülmeli” “Biz İhracatçı Birliği olarak iç pazardaki faaliyetleri takip etmiyoruz. Sadece sektörün içerisinde yaşayan birisi olarak cevap verebilirim. İç pazarda yoğun olmasa bile düşük kapasitede bir aktivite var. Ama yetersiz. İç pazarda daha çok devlet işleri, devletin açmış olduğu ihaleler var. Onun dışında yat pazarında içe dönük bir aktivite söz konusu ancak burada da şöyle bir sıkıntımız var. Biliyorsunuz Türkiye’de bir yabancı bayrak sorunu var. Türk bayraklı yatla yabancı bayraklı yat sahibi olmak arasında maliyet açısından ciddi farklar var. Bu nedenle insanlar genellikle yabancı bayraklı yatı tercih ediyorlar. Türk bayraklı yatları da cazip hale getirmek lazım. Biz bu konuda taleplerde bulunduk fakat maalesef gümrük yetkilileri farklı bir algı içerisine girdiler. Türkiye’de üretilen ve sahibi Türk olan yabancı bayraklı yatlarla ilgili bilgi toplama peşine gittiler. Türkiye’de üretilen yatların sahibi Türk ise yabancı bayrağa geçmenin önünü kapatmaya çalışıyorlar. O zaman yabancı bayrağı engellemiyorsun ki. Bunu yaptığın zaman adam gidip Yunanistan’dan bir tekne alıp gelecek ve olan Türkiye’deki üreticiye olacak. Türkiye’de bir sürü küçük tekne üreticisi ya da küçük tekne sahibi var. Bunlar çok zengin insanlar değil. Çoğu fedakarlıklarla bu hobisini gerçekleştiriyor. Bunların üzerine bu şekilde giderek bizim içerdeki kısıtlı olan üretimimizi daha da zora sokuyorlar. Bunu ilgililere de aktardık. Umarım ki bu uygulamadan vaz geçeceklerdir.” “Tersaneler sadece gemi yapmaz” “Tersaneler sadece gemi yaparlar gibi bir algı içinde olmamak lazım. Tersaneler kıyıda konuşlanmış fabrikalardır ve çelik konstrüksiyon adına her türlü ürünü yapabilirler. Mesela şimdi çok moda olan off shore enerji santralleri tersanelerde üretilebilir. Biliyorsunuz denizin ortasına rüzgar türbinleri konuluyor. Bunların ciddi çelik konstrüksiyon işleri var. Bunlar dünyanın birçok yerinde kıyılarda, tersanelerde yapılıyor. Bizlerin de yavaş yavaş bu tür faaliyetlere dönmesi lazım. Tüm tersaneler olmasa bile bazı tersanelerin bu konuda ihtisaslaşması lazım. Bunun dışında tersaneler ne yapar? Örneklerini gördüğümüz gibi köprü ayakları yapar. Bir tersanemiz bu konuda ciddi bir atak içerisinde. 1,5 yıl içerisinde 45 bin ton çelik işleyecek. Boğaz köprüsünün pontonları burada yapılacak. Benzer şekilde İzmit geçiş köprüsünün pontonları da tersanelerde yapılacak. Doğru olan da budur, çünkü büyük kaldırma kapasiteleriyle, deniz kıyısı olması sebebiyle ulaşım kolaylığı sağlamasıyla bu tarz bir üretim için en uygun yer tersanedir. Dolayısıyla bu tür faaliyetlere girmemiz de çok doğal. Bu dünyanın her tarafında böyledir. Bizde de bazı arkadaşlarımız bu konuda bir yapılanmaya gidiyor. Bu da sektör adına güzel bir gelişme.” Gemi ve Yat Tasarım Yarışması, geleceğe yatırım “Gemi ve Yat Tasarım Yarışması’nın bu yıl üçüncüsünü yapacağız. Öğrencileri sektöre motive etme ve sektörle birleştirme adına yapılan, geleneksel hale getirmeyi hedeflediğimiz bir çalışma. İyi de ilgi görüyor. Bu seneki konumuz yatlar. Motoryat ve yelkenliler olarak iki gruba ayırdık. Üniversitelere davet gönderdik, bilgilendirdik. Bu sene, öğrenciler sınav zamanları dışında çalışmalarına zaman ayırabilsinler diye Eylül ayında gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Kendi kaynaklarımızla zorlanmamıza rağmen bu yarışma bizim önceliğimiz ve düzenlemeye devam edeceğiz. Çünkü biz insana, Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmak istiyoruz.” tersane • mart 2014 19 firma profili Dikomarine Askeri Projelere Yöneldi 1949 yılından bu yana elektrikli termosifon imalatı yapan Diko, Dikomarine markasıyla da deniz tipi ürünler üretiyor. Marin sektöründe, son dönemde özellikle askeri projeler üzerinde çalıştıklarını belirten Poli Kurteşoğlu, “Deniz kuvvetlerimizin teşviki ile NATO standardında ürün imal etmesini öğrendik” diyor… D iko, Türkiye’nin ilk elektrikli termosifon üreticisi olarak, 1949 yılında elektrikli termosifon imalatına başlayan bir şirket. Kurulduğu dönemde ev tipi termosifonlar üreten şirket, bugün ise daha çok gemi ve megayatlara yönelik, daha teknik ve daha fazla mühendislik bilgisi gerektiren ürünler yapıyor. Marin ürünlerin yanı sıra büyük oteller, fabrikalar ve askeri kışlalar için yaptığı sanayi tipi büyük ürünleri kendisi üreten Diko, satışına devam ettiği ev tipi termosifonları ise kendi markasıyla dışarda ürettiriyor. 20 tersane • mart 2014 Diko’nun üretim tesisi, İMES Sanayi Sitesi’nde yer alıyor. Bin 600 metrekarelik alanda 22 kişilik kadrosuyla faaliyetlerini sürdüren firmanın kadrosunda iki makine mühendisi, bir elektrik mühendisi, teknik çizim personeli ve teknisyenler de yer alıyor. Deniz tipi ürünler Dikomarine markasıyla pazara sunuluyor Firma, kara tipi ürünleri Diko markasıyla, deniz tipi ürünleri ise Dikomarine markasıyla pazara sunuyor. “Deniz tipi ürünleri çok uzun yıllardır üretiyor olsak da özellikle son 15 senedir Dikomarine markasını oluşturarak bu alana daha fazla önem vermeye başladık” diyen Poli Kurteşoğlu, “Her seferinde daha zor projelere giriyoruz. Son yaptığımız proje, Shell’in Brezilya’da petrol sondajı yapan bir gemisi için EX Proof olarak imal ettiğimiz bir hidrofor su seti” şeklinde konuşuyor. Marin sektöründe, son dönemde özellikle askeri projeler üzerinde çalıştıklarını belirten Kurteşoğlu, “Örneğin MİLGEM projesinde yer aldık. Deniz kuvvetlerimizin teşviki ile NATO standardında ürün imal etmesini öğrendik. Bu konuda aske- rimizin çok yardımı oldu ve hala devam ediyor. Türk Loydu da keza her takıldığımız konuda yardımcı oluyor. Bunun yanında bazı hücumbotlara özel ani su ısıtıcılar ürettik. Şimdi de Almanlarla ortak yapılacak olan denizaltı projesine çalışıyoruz. Bu projede, üniversiteden de teknik bilgi desteği alıyoruz. Almanların onayından geçtik ve atölye yeterlilik belgemizi aldık. Görüşmelere devam ediyoruz. Bunun yanı sıra proje bazlı olarak 8-9 ülkenin deniz kuvvetlerine özel termosifon üretiyoruz. Ancak gizlilik sözleşmesi gereği beyanda bulunamıyoruz” diyor. Yatlar için ise daha çok büyük boy teknelere ve megayatlara yönelik üretim yaptıklarını ifade eden Poli Kurteşoğlu, şöyle devam ediyor: “Çoğunlukla Alman firmaları üzerinden çalışıyoruz. Türkiye’de de birlikte çalıştığımız birçok firma var. Yatlara ve gemilere sıcak su termosifonu yapıyoruz. Bunun haricinde gemiler için monoblok şase üzerinde hem termosifon, hem su artıma sistemleri hem de hidrofor pompaları bir set üzerinde yapıyoruz. Küçük termosifonlarda yurt dışı imalatçılarla rekabet edemiyoruz. Onlar düşük maliyetlerde üretim yapabiliyorlar. Biz paslanmaz sacı ithal ederken onlar kendileri üretiyor, kullandığımız elektrik aksamı zaten ithal. Bunlar yatlar için yaptığımız üretimlerde maliyeti yükseltiyor. Tabii bunun yanı sıra fiyat farkı nedeniyle belge istemeyen tersaneler nedeniyle merdivenaltı imalatçılar da var rekabette.” Ürünlerde kapasite sınırı yok “Bizim için kazan büyüklüğünün de, elektrik gücünün de bir sınırı yok. © TERSANE Megayatlara da üretim yapıyor Poli Kurteşoğlu Bir milyon kcal’lık elektrikli kalorifer kazanı imalatını bile gerçekleştirdik. Gelen talep neyse üretimi yapabiliyoruz. Malum gemide elektrik jeneratörle sağlandığından çok aşırı büyük güç talepleri olmuyor. Kapasite gemideki personele göre belirleniyor. Örneğin yatın 10 kişi misafir, 3 kişi personel sayısı varsa buna göre üretim yapıyoruz. Ancak genelde müşteri sadece yaz aylarında yatı kullandığından daha düşük kapasiteli bir termosifonun yetebileceğini söylerse ona göre kapasiteyi düşürüyoruz. Çünkü yatlarda kapasite yükseldikçe yer sorunu ortaya çıkıyor. Gemilerde ise böyle bir sorun yok. Gemiler için genellikle ihtiyaç duyulandan daha yüksek kapasiteli ürünler veriyoruz. Zira geminin rotası belli değil. Akdeniz’de de olabilir kuzey denizlerinde de. Oradaki ısı farklılıklarından dolayı termosifonu farklı tasarlamak gerekiyor.” “Deniz tipi ürünlerle kara tipi ürünler arasında tabii ki farklılıklar var. Öncelikle deniz ürünlerini paslanmazdan imal ediyoruz. Daha uzun ömürlü, daha dayanıklı olması gerekiyor. Çünkü gemide parça bulundurmak, tedarik etmek zor oluyor. Bu nedenle yapılabilecek en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Elektrik aksamında bilinen markaları kullanıyoruz ki, yurtdışındayken de her yerde yedek parça bulabilsinler. Ucuz malzeme kullanmıyoruz, iç pazarda bizi zorlayan bir etken bu, ama yurtdışı satışlarımızda hiçbir sorun yok. Yurtdışında müşteriler ne istediğini, ne alacağını biliyor. İç piyasada ise maalesef 7-8 sayfalık teklif mektubunda sadece fiyata bakılıyor.” “Firmamızın CE sertifikası, ISO belgesi var. Bureau Veritas kaynak sertifikalarımız var. Alman Loydu’ndan basınçlı ve basınçsız kaplar sınıfı atölye yeterlilik sertifi- tersane • mart 2014 21 © TERSANE firma profili kamız var. Şu an için Türkiye’de bu belgeye sahip tek firmayız. Ürünlerimiz için de ürün bazlı, hangi klas kuruluşunda istenirse oradan sertifika alıyoruz.” ğunuz yerden suyun ısısını, çalışıp çalışmadığını, arıza olup olmadığını kontrol edebiliyorsunuz. Değişik tipte alabanda bağlantı sistemleri uygulamalarımız var.” Mümkün olduğunca yerli malı malzemeler kullanıyor Üretimin yüzde 85-90’ı ihracata yönelik “Bir termosifon imalatında en gerekli ürünler elektrik aksamı. Burada bir kısmını Alman malı kullanıyoruz ama mümkün olanları yerli malı kullanmayı tercih ediyoruz. Yerli malı olarak kullandığımız aksamları da sipariş verirken, ürünün tüm değerlerini, kullanılacak malzemeyi vs. belirterek sipariş ediyoruz. Askeri gemilerde yerli malı kullanmaya özen gösteriyoruz.” “Satışlarımızı fuarlar ve internet üzerinden yürütüyoruz. Bir bayilik sistemimiz yok. Son 12 senedir ihracata yönelmiş durumdayız. Şu anda da zaten üretimin yüzde 85-90’ı ihracat bazlı. Yurtdışında birlikte çalıştığımız birçok firma var.” “Yaptığımız ürünlerin montajından biz sorumlu değiliz. Cihaz beraberinde vermiş olduğumuz çizim, montaj talimatı ile kolay bir şekilde monte edilebiliyor. Genelde yurt dışında bu işlem ehliyetli personel tarafından yapılıyor.” “Bizim farkımız, kaliteden hiçbir zaman taviz vermememiz. Gemiye malzeme üretiyoruz. Açık denizde bir arıza olursa, onca kişi gemide sıcak susuz kalıyor. Bu nedenle en iyi malzemeleri kullanarak en iyi üretimi yapıyoruz.” “Görüşmeleri sürdürdüğümüz bir Amerikan firması var. İş yerimizi ve üretim tarzımızı beğendiler, bu konuda sınıfı geçtik. Kendisinin üretemediği özel ürünleri bize ürettirmek istiyorlar. Tabii bir Amerikalıya mal satabilmek için de Amerikan belgelerine sahip olmak gerekiyor. İmalat kalitemiz onların istediği seviyede ama belge eksiklerimiz var. Şimdi o belgeleri almak için çalışmalara başladık.” Ekonomik kriz satışları etkilemedi “İhracat yaptığımız ve çok farklı ülkelerle çalıştığımız için ekonomik kriz bizde çok sorun olmadı. Amerika krize girse Arabistan çalışıyor, onlar krize girse Singapur çalışıyor. Bu nedenle çok fazla etkilenmedik krizden. Hatta son 3 senedir satışlarımız ortalama yüzde 80-90’lık artışla gidiyor.” “Eskiye göre şu anda yaptığımız ürünlerde birçok yenilik var. Örneğin artık susuz çalışma güvenliği var. Kazan susuz kaldığında sistem devre dışı kalıyor, su geldiğinde otomatik devreye giriyor. Uzaktan kumanda sistemleri var. Kazanları, termosifonu kontrol etmek için yanına gitmeye gerek kalmadan, bulundu- 22 tersane • mart 2014 © TERSANE Susuz çalışma güvenliği, uzaktan kumanda gibi yenilikler var yan sanayi Garanti Çelik Paslanmaz Çelik Ürünlerde Sektörün İhtiyacını Karşılıyor Diğer birçok sektörün yanı sıra gemi inşa sanayiine de paslanmaz çelik ürünler tedarik eden Garanti Çelik, yüksek kaliteli ithal malzemeler konusunda sektörün ihtiyacına cevap veriyor… G aranti Çelik, 1996 yılında kurulmuş, paslanmaz çelik ürünleri tedarik ederek Türk sanayiinin hizmetine sunan bir firma. Merkez Ofisi Dudullu’da DES Sanayi Sitesi’nde yer alan firmanın Tuzla’da da bir deposu bulunuyor. 24 tersane • mart 2014 Firma, kendisine gelen talepleri stoklarından karşılayabildiği gibi, istenilen malzemeyi yurtdışında uygun şartlarla ürettirerek tedarik edebiliyor. Garanti Çelik’in ürün gamında, borular ve ekipmanları, saclar, çubuklar, paslanmaz çelik, duplex paslanmaz çelik, ısıya dayanıklı paslanmaz çelik ve nikel alaşımlar gibi ürünler bulunuyor. Garanti Çelik’in Türkiye’de üretilmeyen veya Türkiye’de bulunması zor olan paslanmaz çelik malzemeleri tedarik etme konusunda uzmanlaştığını söyleyen Firma Sahibi Murat Tuğutlu, şunları söylüyor: “Bir projede çelik ihtiyacını temin etmek için seçeneklerden biri bu malzemeyi stokçulardan hemen temin etmektir. Diğeri ise malzemeyi ihtiyaç duyulan miktarda ve istenilen sertifikasyonlar doğrultusunda üreticilerden sipariş etmektir. Üretimden temin etmek, teslim süresinin daha uzun olmasına karşın maliyet avantajının yanı sıra malzemenin hem istenilen kalitede hem de istenilen miktarda olmasını sağladığından daha risksiz ve verimli bir yöntem. Zira stoktan temin yönteminde, istenilen kaliteyi veya miktarı bulmak her zaman mümkün olmayabilir. Ya da bunun için oldukça yoğun mesai harcayarak geniş bir araştırma yapılması gerekebilir. Garanti Çelik, 20 seneye yakın © TERSANE süredir faaliyet gösterdiği bu alanda müşterinin ihtiyacı olan malzemeyi temin etme konusunda uzmandır. Üretimden teklif verebildiğimiz gibi, üretimi bekleyecek zamanı olmayan projeler için de yurtiçi ve yurtdışı stoklardan malzeme temini sağlıyoruz. Projelerde eksik kalan veya acil olarak karşılanacak talepler için de yurtiçinde stok faaliyetimiz var” Firmanın daha önce Tuzla’daki merkezinden yönetildiğini ve gemi inşa sanayiine yönelik yoğun faaliyetleri olduğunu belirten Tuğutlu, “2000’li yılların başından bu yana gemi inşa sanayiinde 200 civarında gemi projesine malzeme tedarik ettik. Ancak gemi inşa sanayiindeki faaliyetlerin son yıllarda azalmasıyla diğer alanlara yönelik faaliyetlerimizi artırdık. Bu nedenle de şirket merkezini, paslanmaz piyasasının merkezi durumunda olan Dudullu Garanti Çelik Firma Sahibi Murat Tuğutlu bölgesinde getirdik. Tuzla’daki yerimiz ise depo olarak hizmet veriyor” diyor. Yurtdışında birçok üretici firmayla çalıştıklarını sözlerine ekleyen Murat Tuğutlu, “Müşterilerimizin istediği hür tür ürünü, günün koşullarına göre en uygun şekilde tedarik edebilmek için dünyanın her yerinden çok sayıda üreticiyle çalışmak zorundayız. Bu nedenle Amerika’dan Avrupa’ya Japonya’dan Çin’e kadar her bölgeden üreticilerle irtibat halindeyiz” ifadelerini kullanıyor. Proje ihtiyaçları konusunda uzmanlaştıklarını anlatan Tuğutlu, şöyle devam ediyor: “Ürün gamımızda Paslanmaz Çelik Quarto Plate dediğimiz, Türkiye’deki stoklarda bulunması zor olan, eni 2-3 metre, boyu da 6 metre ve daha fazlası olan büyük ebatlı saclar gibi özel ürünlerimiz de var. Ya da müşterimiz, özel kesilmiş firesiz sac istiyorsa istediği şekilde kesimli malzemeyi ve ihtiyacı olan farklı paslanmaz alaşımları temin edebiliyoruz. Bir diğer farklı ürünümüz de, gemilerde hidrolik hatlarında kullanılan ya da çeşitli sanayi alanlarında gaz iletiminde kullanılan uzunlukları 100 metreden 800 metreye kadar olan tek parçalık Hassas Borular. Bu borular, talebe göre özel temizlenme prosesine tabi olduğundan gaz iletimi dahil birçok alanda kullanılabiliyor. Ek parçası ve fire maliyetini azaltmasının yanı sıra ek yerlerinden dolayı alınacak riski de ortadan kaldırıyor ve ileriye yönelik bakım onarım zahmetinden kurtarıyor. Maksimum 12 mm çapa kadar temin edebildiğimiz bu ürün, kangal halinde, makaraya sarılı olarak geliyor ve çok uzun bir iletim hattı ek yeri olmadan geçilebiliyor.” “Garanti Çelik, projelerin talep ettiği ürünü, ihtiyaç duyduğu kalite ve sertifikalarla, en uygun şartlarda, taahhüt ettiği sürede tedarik eden bir firmadır. Gemi inşa gibi büyük projelerde ihtiyaç duyulan ürünün istenilen tarihte gelmemesi, projenin takvimini aksatır ve bu da büyük bir mali külfet getirir. Bu nedenle biz bu konuda da çok dikkatli davranıyoruz. Ayrıca müşterilerimizin talepleri doğrultusunda istenilen tüm Paslanmaz Çelik ürünleri bir paket halinde tedarik ederek, ürünlerin birbiriyle uyumsuz olmasının da önüne geçiyoruz.” tersane • mart 2014 25 servis Woodward Governor Control Ürünleri’nin Türkiye’deki Tek Yetkili Servisi: Polaris Denizcilik Polaris Denizcilik’in 2007 yılından bu yana Woodward Governor Company Authorized Independent Service Facility olarak hizmet verdiğini söyleyen Polaris Denizcilik Satış Müdürü Kürşat Aykut Gökoğuz, “Verdiğimiz hizmet sonrası, müşterilerimizin gemilerini güven içinde seyre gönderebileceğini temin ediyoruz” diyor… P © TERSANE olaris Denizcilik 1987 yılında Kaptan Levent Akson tarafından kurulmuş bir firma. 3 adet çok maksatlı gemiye sahip Polaris Denizcilik, 4 adet gemiye de işletme- Polaris Denizcilik Satış Müdürü Kürşat Aykut Gökoğuz 26 tersane • mart 2014 cilik yapıyor. Firma, 2002 yılından bu yana da hem kendi gemilerinde hem de piyasadaki diğer gemilerde geniş kapsamlı makine bakım işleri yapıyor. Polaris Denizcilik’in; gemilerin ana makine ve jeneratör bakımları, bu makinelere ait rehabilitasyon işleri, Governor ve Oil Mist Detector servislerini başarıyla yaptıklarını söyleyen Polaris Denizcilik Satış Müdürü Kürşat Aykut Gökoğuz, “2005 yılında Denizcilik sektöründeki Governor ve makine yönetim sistemlerindeki açığın doldurulması ve her yıl yurtdışına giden dövizin ülke içinde tutulmasına yönelik olarak dünyada önde gelen ve pazarın yaklaşık yüzde 80’ine sahip olan Woodward Governor Company ile görüşmelere başlayan Polaris Denizcilik, alınan eğitimler sonucu 2007 Mayıs ayında Authorized Independent Service Facility olarak faaliyete geçti” diyor. Woodward Governor Control ürünleri üzerine Türkiye’deki tek yetkili servis olmanın sorumluluğu ve bilinciyle hareket ettiklerini sözlerine ekleyen Kürşat Aykut Gökoğuz, “Atölyemiz dahilinde çalışan tüm personelimizi, konu üzerinde devamlı eğitim yükseltme çalışmalarına tabi tutarak iş kalitemizi geliştiriyoruz. Ayrıca müşteri memnuniyeti hedeflerimiz doğrultusunda hızlı hizmet verebilmek adına yüklü bir miktarda yedek parça stoğu bulunduruyoruz. Bu bilinç ve sorumlulukla verdiğimiz hizmet sonrası, müşterilerimizin gemilerini güven içinde seyre gönderebileceğini temin ediyoruz” şeklinde konuşuyor. “Yaptığımız istatistiki araştırmalar sonucu Türk gemi işletmecilerinin, yaklaşık yüzde 75’inin governor bakımlarına gereken önemi vermediğini tespit ettik” diyen Gökoğuz, “Genel durum, governor arızalanmadan bizimle irtibata geçmemeleri ve bunun sonucu olarak da gereksiz ve yüksek maliyetli bedeller ödemeleri şeklinde gerçekleşmektedir” ifadelerini kullanıyor. Workshop Müdürü Gökhan Hasret Dede: “ Governor Bakımlarının Zamanında Yapılmaması, Daha Fazla Maliyete Sebep Olur” F irmanın, Woodward Governor Türkiye Servis’i olarak verdiği hizmetlerle ilgili bilgi veren Workshop Müdürü Gökhan Hasret Dede ise şunları söylüyor: “Deniz makineleri ve jeneratör sistemleri sürekli yük kullanımı değişen sistemler olduğundan mutlaka ama mutlaka çok hızlı çalışan “Governor”lere (Speed Regulator) ihtiyaç duyarlar. Bu konuda ihtiyacı en iyi karşılayan ve pazar payı yüzde 80’in üzerinde olan Woodward, şüphesiz ki lider konumundadır.” “Woodward teknoloji ile beraber gelişmesini sürdürerek, buhar makinelerinden yüksek teknoloji makinelere olan geçişteki governor ihtiyacını karşılamış ve günümüzde micro processor tabanlı ürünler üretmektedir.” “Governorler, tıpkı otomobillerimizdeki Cruise Control sistemi gibi çalışarak, makinenizin sabit bir hızda (devirde) çalışmasını sağlarlar. Gemi ana makinelerindeki yük değişikliği, denizde seyir yapıldığından dolayı sürekli engebeli bir arazide kullanılan otomobil gibi yakıt miktarını kontrol etmeyi gerektirir. Bunun için gemi makinelerinin yakıt kontrolleri, bu işi çok hızlı yapabilen Speed Governorlere bırakılmıştır. Aynı şekilde jeneratörlerdeki yük değişimi de kullanılan enerji ihtiyacının çok değişken olması dolayısıyla governor kullanımını mecburi hale getirmiştir.” “Ana makinelerdeki governorlerin doğru çalışmaması, büyük dalgaların olduğu denizlerde pervaneye düşen yük miktarını çok büyük miktarda değiştireceğinden, overspeed ya da overload hadisesi sonrası makinenin hasarlanmasına sebep olacaktır. Aynı şekilde jeneratörden çekilen yükün değişikliği de aynı hadiseye sebep olacaktır.” “Gemilerdeki governorlerin rutin bakımlarının yaptırılmaması; geminin yolda kalmasına ya da gecikmiş bir bakım esnasında yüksek maliyetler doğurmasına neden olacağından, önemle üzerinde durulması gereken bir konudur. Ayrıca istenilen yük düzeylerinde sabit hızla (devirde) çalışmayan bir makine yüzde 25’e varan oranlarda fazla yakıt tüketeceğinden, bakım masraflarının çok üzerinde bir maliyet oluşturacaktır.” “Bu nedenlerle, planlı bakım dahilinde Governor Overhaul sürelerinin 12.000 - 16.000 saat aralığı geçirilmeden yapılması önemle üzerinde durulması gereken bir konudur.” tersane • mart 2014 27 ürün Prüftechnik’ten Kestirimci Bakım için Rotalign Ultra IS D önen makinelerin işletme giderlerinin düşürülmesindeki en büyük etken, hizalamanın doğru yapılmış olması. Hizasız makineler, fabrikalara günlük bazda fazladan enerji maliyeti yüklediği gibi, ileride plansız duruş gibi büyük maliyetlere de yol açabiliyorlar. Bu bakımdan sistemin verimli çalışmasını, plansız duruşa geçilmemesini ve işletme giderlerinin düşürülmesini sağlamak amacıyla hassas lazerli kaplin ayar cihazları kullanılıyor. Lazerli hizalamanın mucidi Prüftechnik firmasının geliştirmiş olduğu Rotalign Ultra IS (akıllı sistem) hem hassas lazerli kaplin ayarı hem de titreşim ölçümü yapabiliyor. 1 mikron hassasiyete sahip olan cihazın 7 eksenli sensörü kullanıcıya çok yönlü kolaylıklar sağlıyor. Titreşim ölçümü, Live Trend – makine pozisyon değişikliği takibi, çoklu makine hizalama, RFID – çip desteğinin yanında geometrik ölçümler (delik hizalama, düzlemsellik, çizgisellik) gibi bir fabrikanın ihtiyaç duyabileceği değişik özellikleri opsiyonel olarak içerisinde barındırıyor. 70 derecelik döndürme açısıyla yüzlerce değişik noktadan ölçüm yapabilen Rotalign Ultra IS, bu sayede alanında tek ve en hassas olma başarısını sürdürüyor. Ölçüm sonrasında hizalamayı hem dikeyde hem de yatayda aynı anda canlı ola28 tersane • mart 2014 rak görüntülemesi, bakım mühendislerinin saatler sürebilecek işini dakikalar içerisinde bitirmesini sağlıyor. intelliSWEEP akıllı sistem özelliği sayesinde kaplin oynaması, döndürme hızı/yönü, çevresel titreşim gibi zararlı dış etkenlerin tümü tespit ediliyor ve elimine ediliyor. Eş zamanlı ölçüm kalitesi gösterimi ile istenmeyen etkenler ekranda gösteriliyor. Bu sayede yüksek hassasiyet ve güvenilir ölçüm sonuçları garantileniyor. Titreşim kabul testi özelliği ile hizalama öncesinde ve sonrasında titreşim ölçümünü yapılabiliyor, farklar karşılaştırılabiliyor ve raporlanabiliyor. Tam detaylı raporlama sayesinde cihazın boyutlarından özelliklerine, hizasızlık değerlerinden titreşim ölçümlerine kadar tüm değerleri matematiksel ve grafiksel olarak bilgisayarda veya arşivde saklanabiliyor. Detaylı raporlamanın yanında tüm bilgiler makinenin üzerine yerleştirilebilen RFID çiplerine yerleştirilebiliyor ve makinenin önemli hizalama verileri uygun cep telefonları yardımıyla kolayca kontrol edilebiliyor. Bunun için telefona ücretsiz uygulamayı indirmek yeterli oluyor. Tüm bu özellikleriyle birlikte yüzde 100 Alman üretimi olan ve “Üretim Teknolojileri ve Makine Mühendisliği” kategorisinde INDUSTRIEPREIS 2013 ödülüne sahip olan Rotalign Ultra IS, kestirimci bakım sektöründe tercih edilen bir ürün haline geliyor. Bilgi: www.pruftechniktr.com ürün MetaLine® 700 Serisi Kartuşlu Sprey Kaplama MetaLine® 700 Serisi Kartuşlu Sprey Kaplama, 50 yıl boyunca fırça ile uygulanan epoksi-seramiğin ardından kaplama teknolojisine yeni bir boyut getiriyor… M etaLine,50 yılı aşkın süredir yıpranma ve aşınma tehlikesiyle karşı karşıya kalan yüzeyleri korumak ve muhafaza etmek için sentetik kaplama malzemeleri geliştiriyor. MetaLine 700 Serisi ise sertleştirilmiş kauçuk kaplamanın verimlilik ve performansı ile epoksi seramiğin basit uygulanabilirliğini biraraya getirerek mükemmel dayanıklılık süresi sunan yeni bir malzeme. MetaLine 700 Serisi, kimyasal çözücü içermeyen iki bileşenli elastomer komponent içeriyor. Uygulama; sprey, enjeksiyon veya dökme metodlarıyla gerçekleştiriliyor. Yalnızca 1 dakika sonra başlayan polimerleşme sayesinde, dik yüzeylerde dahi malzeme çökelmesi olmaksızın 1 ila 20 mm kalınlığında katman elde edilebiliyor. Uygulama, doğrudan güvertede ve neredeyse tüm iklim koşullarında (yüksek nem dahil olmak üzere) gerçekleştirilebiliyor. MetaLine 700 Serisi; çelik, pirinç, alüminyum, bronz, beton, kauçuk ve çoğu plastik tipleri dahil olmak üzere neredeyse tüm malzemelere uygulanabiliyor. Kaplanacak bileşenleri ısıtmaya gerek yok. Yaklaşık 5 dakika sonra, kaplama, dokunulabilecek kurulukta oluyor ve kapla- nan malzeme 24 saat içerisinde (20 °C’de) kullanılır hâle geliyor. Ürünün sıcaklık direnci ise ilgili uygulamaya bağlı olmak üzere -50 °C ile +120 °C arasında. MetaLine 700 Serisi; herhangi bir gerilim olmadan kullanılıyor ve mekanik yıpranma etkisi olmadan kimyasal yapışma sağlıyor. Bu, kaplamayı malzemeye kalıcı olarak yapıştırarak geleneksel kauçuk kaplamada rastlanan ayrılmalara sebebiyet vermiyor. Dahası, MetaLine 700 malzemesi yeniden kaplanabiliyor ve onarılabiliyor. MetaLine 700 serisi kaplama malzemeleri ABD yetkili mercileri tarafından ilaç olarak sınıflandırılıyor ve FDA standartları uyarınca gıdalara zarar vermeyen ürünler sınıfında bulunuyor. MetaLine 700 Serisi, gücünü aşınma ve kavitasyon direncinden alıyor. Sahip olduğu nitelikler, yük- sek alaşımlı çelik ve zırh ile karşılaştırılabilir değerde. Ürün, 1.05 g/cm’lük yoğunluk değeri ile piyasadaki en hafif duroplastik aşınma korunması çözümü olarak nitelendiriliyor. Ürün, pervaneler ve rotorlara uygulandığında önemli miktarda enerji tasarrufu sağlıyor. Bilgi: www.rekarma.com tersane • mart 2014 29 ürün Transfluid’den Otomasyon Sistemlerine Akıllı Geliştirmeler P roseslerin verimlerinin gerçekten fark yaratacak şekilde iyileştirilmesinin doğru yolu optimum geliştirmeler yapılması ve farklı sistemlerin birlikte çalıştırılmasıdır. Bu durum, özellikle boru prosesleri için yapılan güçlü otomasyonlar için de geçerlidir. Transfluid Maschinenbau GmbH otomasyon sistem geliştirmelerini özel olarak verimlilik standartlarına göre tasarlıyor. Böylece ister zaten ilave parçalarla monte edilmiş olsun, ister daha sonra monte edilecek olsun, tüm parçaların hassas ve hızlı ayrılması mümkün oluyor. Yapılan bu geliştirmeler tüm performans arttırıcı fonksiyonları da etkin biçimde hayata geçiriyor. Proses için daha fazla zaman Kompleks üretim içindeki yüksek çıktılar için genellikle yan yana duran birden fazla boru işleme makinesinin aynı anda çalıştırabilecek beceride ve hızlı olması için akıllı şekilde geliştirilmiş bir handling sitemine ihtiyaç duyulur. Transfluid genel müdürü Stefanie Flaeper, bunu “Bu durum, toplam çevrim süresinden tamamen ayrı olarak düşünülmelidir. Burada önemli nokta, bir çevrim süresinin ana kısmının parçaların prosesine ayrılmış olduğudur. Handling, çevrim süresini belirleyen faktörlerden biri değildir” şeklinde yorumluyor. 30 tersane • mart 2014 Transfluid, üretim hücresi içindeki proses makinelerinin ideal kullanımının garanti altına alınması için yeni geliştirilen ve servo-elektrik olarak kontrol edilen 4 eksenli handling sistemine güveniyor. 30 - 3.000 mm arası boru çapları bu sistem sayesinde tam hızda işlenebiliyor. Sistem sayesinde robot için yaklaşık 8 saniye olan handling zamanı genel olarak yarıya inebiliyor. Sistemin farklı karakteristikleri sayesinde üretim amaçlarına bağlı olarak yapılacak kombinasyonlar da pratik bir opsiyon haline geliyor. Daha sonra ise bu 4 eksenli handling sistemi ile robot, bükme işleminden sonra ilave handling amaçlarını gerçekleştirmek üzere birlikte çalışabiliyorlar. Tabi bu iki sistemin kontrolü, koordineli hale getiriliyor. Her iki sistemde de kıskaç (Gripper) değişimleri de zaten optimize edilmiş halde. Bunu yapmak için transfluid, geniş bir üretim gereksinimi yelpazesini karşılayabilmek için özel iç ve dış kıskaçlar tasarlamış. Döndürme ve çevirme mekanizmaları, karmaşık gereksinimleri karşılayabilmek için otomasyon hattını tamamlıyor. Bilgi: www.transfluid.de Abone Formu İŞ DÜNYASI YAYINCILIK TANITIM ve TİC. LTD. ŞTİ. ABONE SERVİSİ T.: (0216) 651 7878 F.: (0216) 651 7898 abone@b2bmedya.com ONLINE ABONELİK İÇİN www.b2bmedya.com Ayda bir yayınlanır İki ayda bir yayınlanır İki ayda bir yayınlanır 1 yıllık Abone Bedeli: 100 TL 1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL 1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL 2 yıllık Abone Bedeli: 180 TL. 2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL. 2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL. ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR • MART 2012 • YIL: 5 • SAYI: 24 • 6 TL • ISSN 1307-9204 Ayda bir yayınlanır Üç ayda bir yayınlanır İki ayda bir yayınlanır 1 yıllık Abone Bedeli: 100 TL 1 yıllık Abone Bedeli: 40 TL 1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL 2 yıllık Abone Bedeli: 180 TL. 2 yıllık Abone Bedeli: 70 TL. 2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL. • Aboneliğini herhangi bir nedenden dolayı sürdürmek istemeyen okurların cayma hakkı bulunmaktadır. • Öğrenci aboneliği % 50 indirimlidir. • Faturanız 7 gün içinde adresinize postalanacaktır. • Dergilerimiz abonelerimize Aras Kargo ile gönderilmektedir. • Fiyatlar 31 Aralık 2014 tarihine kadar geçerlidir Yukarıda işaretlediğim dergiye/dergilere abone olmak istiyorum Adı Soyadı : ................................................................................................................................................................................................... Firma Adı : ................................................................................................................................................................................................... Adresi : ................................................................................................................................................................................................... ................................................................................................................................. Posta kodu: .................................................................. Tel: ......................................................... Fax: ......................................................... E-posta(*): ................................................................. (*) E-bültenlerimizi takip edebilmek için E-posta adresinizi yazmayı unutmayın. Lütfen faturayı ....................................... V.D. ...................................... no’lu hesaba kesiniz. ................................... TL. abone bededilini işaretlediğim banka hesabınıza havale ettim. Garanti Bankası Koşuyolu Şubesi (1016) - TR89 0006 2001 0160 0006 2997 18 nolu İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı İş Bankası Koşuyolu Şubesi (1170) - TR21 0006 4000 0011 1700 4684 13 nolu İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı Kredi kartı ile ödeme yapmak istiyorum (Kredi kartı talimat formu e-posta adresinize veya faksınıza gönderilecektir) Tarih: ..................................................... İmza: ..................................................... Bu formu banka dekontu ile birlikte 216 651 78 98 no’lu faksa gönderiniz.