8 - Türk Metal Sendikası
Transkript
8 - Türk Metal Sendikası
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI TÜRK HAZİRAN 2012 | SAYI: 155 METAL ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ TÜRKMETAL PEVRUL KAVLAK HAZİRAN 2012 - SAYI: 155 YENiDEN GENEL BAŞKANIMIZ T E EV EDİTÖRDEN GENEL KURULUMUZDAN ÇIKAN ÖNEMLİ MESAJLAR Türk Metal Sendikamız 50. Yılına hızla girerken, 14. Olağan Genel Kurulunu da adına yakışır şekilde gerçekleştirdi. Türk Metal olarak, öncelikle Genel kurulumuzun, başta üyelerimiz olmak üzere, herkese hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz. Sendikalar güçlerini üyelerinden alırlar. Türk Metal üyeleri bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da güçlü ve dik durduğu takdirde, Türk Metal de güçlü ve dik duracaktır. Çünkü, önümüzde zorlu bir süreç var. Hem Türk Metal için, hem de bütün çalışanlar için. Türk Metal için toplu sözleşme yılı bu yıl. Çalışanların önüne de, bazı yasa değişiklikleri konulmak isteniyor. Böylesi durumlarda çalışanlar ve sendikaları birlik ve beraberliklerini bozmamalı, hatta her zamankinden fazla, gerekli yerlere mesajlarını net olarak iletmelidir. Ancak, işte o zaman kararlar çalışanların lehine dönüşecektir. Sendikamızın son Genel Kurulu, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın etrafında bütünleşmenin fotoğrafı oldu. Bu bütünleşme büyük bir anlam ve değer taşıyor. Hem geçmiş icraatların onayı, hem de gelecek için güven ve destek oldu bu bütünleşme. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, bu genel kuruldan güçlenerek çıktı. Önümüzdeki sürece, bu havanını verdiği enerji ile giriyoruz. Bu Genel Kurulu olduğu gibi size aktaran bir dergi oldu Türk Metal dergisi. Çünkü, teşkilatımız içinde internet kullanmayan veya televizyondan haberleri izleme fırsatı bulamayan üyelerimiz, bu dergi ile genel kurulumuzun ayrıntılarını inceleme fırsatı bulacak. Katılımcıların konuşmalarından önemli bölümler, fotoğraflar, yorumlar bu sayımızda sizlerin huzuruna sunuldu. Türk Metal Sendikası’nın örgütlenme çabası içinde bulunduğu iki fabrika gündeme geldi son dönemde. Biri Samsun Bölge Temsilciliğimizdeki Eti Bakır, diğeri ise İzmir Aliağa Bölgesindeki Micha işyeri… İşverenin katı tutumunu kırmak için oluşturulan direniş çadırları ve süreçle ilgili her türlü bilgiyi de bu dergimizde bulabilirsiniz. Bu dergide yine makaleler, bulmaca eğlence sayfaları bulunuyor, Bizim Fabrikalarımız, İşte Hayatımız, Türk Metal’den haberlerimiz, yine sayfalarımızda yer alıyor. Her ay ünlü biri ile yaptığımız röportajımız, Genel kurulumuzun yer aldığı haberler nedeniyle bu ay dergimizde sunulmadı. Türk Metal dergimiz, her ay olduğu gibi, bu sayısında da dolu ve zengin bir içerikle yine karşınızda. Siz bu derginin takipçisi olmaya devam edin, bizler de sizin haklarınızın takipçisi olmaya devam edelim. Her şey metal işçileri için, her şey ekmek mücadelesi için… Genel Kurulumuz tekrar hayırlı uğurlu olsun. çtürk Ertan Gtuen .tr rkmetal.org urk@ ertangenct İÇİNDEKİLER 4 14 30 32 TÜRK METAL SENDİKASI AYLIK YAYIN ORGANI Haziran 2012 | Sayı: 155 YAYIN SAHİBİ Türk Metal Sendikası Adına Pevrul KAVLAK SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Bekir EROĞLU HABER MÜDÜRÜ Ertan GENÇTÜRK ARAŞTIRMA M. KEMAL ŞEN basin@turkmetal.org.tr PRODÜKSİYON METAL Türk Metal-MESS Ortak Eğitim Projesi, ILO tarafından örnek gösterildi 30 TÜRK YÖNETİM MERKEZİ Türk Metal Sendikası Genel Merkezi Basın Müşavirliği Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520 Söğütözü/ANKARA Telefon: 0312 292 64 00 Faks: 0312 284 40 18 HABER “Sendikalaşma Özgürlüğü ve Kalkınma” adlı kitapta, Türk-İş Genel Sekreteri ve Sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın, “Eğitim projesi, tüm Türk Metal üyeleri eğitim alana kadar sürecek” ifadesine de yer verildi. U luslararası Çalışma Örgütü ILO, “Sendikalaşma Özgürlüğü ve Kalkınma” başlığı adıyla yayınladığı kitapta, Türk Metal-MESS Ortak Eğitim Projesini, Türkiye ve dünyada örnek proje olarak gösterdi. Türk Metal Sendikası, bir yandan örgütlenmeye, üye sayısını artırmaya ve güçlenmeye devam ederken, diğer yandan da, Türkiye’deki tüm metal işçileri açısından yararlar sağlayacak uluslar arası önemli açılımlar yapıyor. Bunun son örneği, işçi sınıfının evrensel platformu kabul edilen, kısa adı ILO olan Uluslararası Çalışma Örgütü nezdinde gerçekleşti. ILO, Türk Metal’in MESS ile birlikte sürdürdüğü ortak eğitim çalışmalarının, örnek proje olarak değerlendirildiğini açıkladı. ILO tarafından hazırlanan, “Sendikalaşma Özgürlüğü ve Kalkınma” isimli kitapta, sendikalaşma özgürlüğünün kalkınmadaki rolüne dikkat çekilerek, hükümet, işçi ve işverenlerin bu alanda birlikte çalışabilecekleri belirtiliyor ve buna örnekler veriliyor. Kitapta, Kitapta, sendikalaşma özgürlüğünün kalkınmadaki rolünü dikkat çekilerek, hükümet, işçi ve işverenlerin bu alanda birlikte çalışabilecekleri belirtiliyor. CTCP REPROTEK BASKI Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş. Ziraat Bankası Tesisleri İstanbul Yolu Trafo Karşısı Varlık - ANKARA Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45 YAYIN TARİHİ: 30 / 06 / 2012 YAYININ TÜRÜ: Yaygın süreli YAYIN ARALIĞI: BİR (1) AY YAYIN DİLİ: TÜRKÇE Dergimiz basın ahlak yasasına uyar. Ayda bir yayımlanır ve üyelerimize ücretsiz dağıtılır. 36 52 Bu ayın öne çıkanları Eti Bakır’da kazanan emekçiler olacak SAYFA 34 Naci Önsal / Başlayan rüzgar fırtınaya dönüşür mü? SAYFA 48 Merve Özkan / Dengesiz Nüfuslanma SAYFA 54 6 Türkiye işsizlikte 22. sırada 8 Dünyadan haberler 10 Konfederasyon’dan Haberler 13 Sektörden Haberler 51 Türk Metal’den 60 Püf noktası 62 Kitap-Sinema 65 Bizden Haberler Hülya Uzuner / Esnek Çalışma ve Kadın İşgücü SAYFA 57 Murphy Yasaları Murhpy Yasaları SAYFA 61 İYİ Kİ TÜRK METAL’E GEÇMİŞİZ SAYFA 40 VALEO OTOMOTİVDE DEV TEDARİKÇİ SAYFA 44 TÜRK SENDİKACILIĞININ YARIM ASIRLIK ÇINARI METAL 1963 yılında metal işçilerinin emeğini korumak, ekmeğini kazanmak amacıyla yola çıkan Türk Metal, o zamanlar küçük, ama inançlı, kararlı bir sendikaydı. Bu sendikayı yönetenler, sefaletin uçurumunda sendikacılık yaptı… TÜRK 4 Tarih, 10 Temmuz 1963… Bundan yaklaşık 50 yıl öncesi… Pevrul KavlaK Türk-İş Genel Sekreteri Türk Metal Sendikası Genel Başkanı pkavlak@turkmetal.org.tr twitter.com/KavlakPevrul Kırıkkale’de, Karabük, İstanbul ve Ankara’da çalışan metal işçileri, yüreklerini ortaya koyarak, Türk sendika tarihinde yeni bir sayfa açtılar. Hepsi değerli bu sayfaların. Altın sayfalar bunlar. Bu sayfalar bizim, hepimizin. Çünkü o sayfalarda Metal işçileri yazıyor; Türk Metal yazıyor. İşte, o tarihlerde bir tohum olarak toprağa düşen Türk Metal, aradan geçen 50 yılda, serpildi, gelişti, büyüdü ve yarım yüzyıllık bir çınar oldu. Şimdi, yüz binlerce metal işçisi o çınarın gölgesinde huzur buluyor. 1963 yılında metal işçilerinin emeğini korumak, ekmeğini kazanmak amacıyla yola çıkan Türk Metal, o zamanlar küçük, ama inançlı, kararlı bir sendikaydı. Bu sendikayı yönetenler, sefaletin uçurumunda sendikacılık yaptı. Rahmetli Seyfi Demirsoy’un, “Sendikacılık çileli meslektir. İdeali olanların işidir” sözü, sanki o tarihlerde Türk Metal’i yöneten çilekeş insanlar için söylenmişti. Büyük bir sabırla, inançla yokluk ve zorluklara karşı mücadele ettik. Tarihimiz boyunca, bu büyük çınarın gölgesinde bir olduk, iri olduk, diri olduk. Yokluğu ve zorluğu birlikte yendik. Biz, o zorluklarla, yokluklarla olgunlaştık. Biz, diyerek anlatıyorum, çünkü o şerefli tarih bizimdir; bizim onurumuz, gururumuzdur. Bugün Türk Metal, büyük ve güçlü bir sendika olarak, dimdik ayakta duruyorsa, bu, temelimizdeki yokluk ve zorlukların sayesindedir. Onca zorluğa, onca yokluğa rağmen, büyük bir inançla, sabırla ve akılla, mücadeleyi bırakmayan, geçmişimizdeki kahramanlar sayesindedir. Ben bu şanlı tarihin sayfaları içinde yer alan kahramanlardan, hayatta olanları saygıyla, aramızdan ayrılanları ise rahmetle anıyorum.… dünyalarını genişleten, onlara yeni ve çağdaş ufuklar açan faaliyetler, sosyal sendikacılığın temel amaçlarıdır. Yeri geldiğinde, emek için, ekmek için işverenlerle kanlı bıçaklı olduk. Ama hep, bilek gücü yerine aklın gücünü kullanmayı tercih ettik. Biz, yakan, yıkan, kırıp, döken bir sendika olmadık. Greve çıkarken, eyleme giderken bile tezgâhlarımızı temizledik, bakımını yaptık. Biz, hain olmadık. Milli serveti, kendi evladımız, kendi malımız gibi gördük. Sendikacılık anlayışımızla, huzur ve güven veren kimliğimizle, Türk sanayisinin sigortası olduk. Mücadele, bizim karakterimiz, imzaladığımız sözleşmeler ise gururumuz oldu. Üyelerin çocuklarına, onların temel derslerde başarılı olmalarını sağlayacak kurslar düzenlemek, onların fikri ve ruhi yönden gelişmesini sağlayan çocuk meclisi gibi toplantılar düzenlemek, başarılı öğrencileri ödüllendirip, onları teşvik etmek de sosyal sendikacılığın gereklerindendir… Biz metal işçilerine inandık. Onlar da bize inandı. Metal işçileriyle, dost olduk, arkadaş olduk, kardeş olduk. Biz, bir aile olduk. İşte Türk Metal, 50 yıllık asil duruşuyla, 10 binlerden 100 binlere geldi… Bugün, Türkiye’deki 4 sendikalı emekçiden 1’i Türk Metal üyesi. Biz, büyük ve güçlü bir aileyiz. Biz, hem üyelerimizin, hem işyerlerimizin, hem de ülkemizin paralel bir şekilde gelişmesinden, büyümesinden yanayız. Bizim davamız, emek için, ekmek için, insanca bir yaşam için. Biz, bugüne kadar bu davanın, bu mücadelenin insanları olduk. Bundan sonra da bu dava için mücadeleye devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın… Biz, sendikacılıkta bir devrimin altına imzamızı koyduk. İmzamızı koymakla kalmadık, devrimi yaptık… Türk Metal imzasını taşıyan Sosyal Sendikacılık, işte bu devrimin adıdır. Sosyal sendikacılık, bir sendikanın hizmet ve faaliyetlerinin kapsama alanına, yalnız üyelerini değil, eş ve çocuklarını da almasıdır. Üyelerin, sosyal ve kültürel Üyelerin eşlerine, aile içi iletişimi destekleyen, aile içinde mutlu ve huzurlu bireyler olarak bir arada yaşamayı teşvik eden, kadınların sosyal ve kültürel yönden gelişmesine yardımcı olan çalışmalar, yine sosyal sendikacılığın kapsama alanındadır. Türk ve dünya sendikacılığını çıkmaz sokaktan kurtaracak olan ilaç, işte budur. Sosyal sendikacılık, bu ilacın adıdır, ustası, kalfası, emekçisi ve çırağıyla hep birlikte, Türk Metal’in atölyelerinde imal edilmiştir. Biz, büyük bir davanın insanlarıyız… Biz, büyük bir hedefe doğru yürüyoruz. Biz, bütün metal işçilerini Türk Metal çatısı altında toplayacağız. Ama bunu, ben sen, o değil, biz başaracağız. Bizim davamız, bizim kızıl elmamız bu olacak… Biz, bunu kafaya koyduk. Biz başaracağız… Biz, kızıl elmamıza ulaşacağız… Bunu yapmadıkça da başardık demeyeceğiz… 5 TÜRK Türk Metal, aklında, yüreğinde her zaman metal işçilerini taşıdı, Türkiye’yi taşıdı, bu ülkenin insanlarını taşıdı. Türk Metal, sendikal mücadelenin adeta bir savaşa dönüştüğü yıllarda, metal işçilerinin alın terini, emeğini ve ekmeğini kim vurduya getirmek isteyenlerle aslanlar gibi mücadele etti. Saldırılara, iftiralara, haksızlıklara, yalanlara hep karşı olduk, mücadele ettik. Yılmadık, yorulmadık, yıkılmadık... METAL Bugün, Türkiye’deki 4 sendikalı emekçiden 1’i Türk meTal üyesi… Biz, Büyük ve güçlü Bir aileyiz… Biz, hem üyelerimizin, hem işyerlerimizin, hem de ülkemizin paralel Bir şekilde gelişmesinden, Büyümesinden yanayız… Bizim davamız, emek için, ekmek için, insanca Bir yaşam için. Biz, Bugüne kadar Bu davanın, Bu mücadelenin insanları olduk. Bundan sonra da Bu dava için mücadeleye devam edeceğiz. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın… A S I K A KIS METAL Türkiye işsizlikte 22. sırada TÜRK 6 2012 yılı Dünya Ekonomik Görünüm Veri Tabanı verilerine göre, 79 ülke içinde en yüksek işsizlik oranı % 24,2 ile İspanya’da olacak. İspanya’yı % 23,9 ile Sırbistan, % 23.8 ile Güney Afrika, % 19.4 ile Yunanistan, % 19 ile Ermenistan izleyecek. Yapılan araştırmaya göre, 2012 yılında Türkiye, işsizlik oranlarında, Sudan’ın arkasında, Fransa’nın önünde 22. sırada yer alacak. İşsizlik, Türkiye dahil 22 ülkede çift haneli rakamlarda seyrediyor. G-8 ülkeleri içinde ise en yüksek işsizlik oranı % 9.9 ile Fransa’da bulunuyor. Fransa’yı % 9,5 ile İtalya, % 8,3 ile İngiltere, % 8.2 ile Amerika, % 7.4 ile Kanada, % 6 ile Rusya, % 5.6 ile Almanya takip ederken, Japonya ise % 4.5 oranında işsizlik oranına sahip bulunuyor. Kredi kartında kişi başı harcama 491 TL Bankalararası kart Merkezi (BkM) verilerine göre, Türkiye’de son 10 yılda kredi kartı sayısında büyük artış yaşandı. 2002 yılında 15 milyon 700 bin olan olan kart sayısı, günümüzde üç kattan fazla artış göstererek 52 milyon 180 bine yükseldi. Toplam banka kartı sayısı ise, son on yılda 35 milyon 57 binden, 85 milyon 274 bine ulaştı. Türkiye’de 2002-2011 döneminde kredi kartı başına düşen işlem tutarı % 258 artarak, 491 lira oldu. 2012 yılının ilk çeyreğinde ise bu tutar 515,14 lira olarak gerçekleşti. Dünya gençliğinin % 13’ü işsiz UlUslararası Çalışma örgütü ILO, nisan ayı sonunda yayımladığı raporda, dünya genelinde gençlerin yaklaşık % 13’ünün işsiz olduğunu duyurdu. Raporda, küresel istihdamın endişe verici bir hal aldığı ve bu konuda yakın gelecekte bir gelişme beklenmediği belirtildi. Raporda ayrıca, gelişmiş ülkelerde iş arayanların % 40’ından fazlasının bir yılı aşkın süredir işsiz olduğu, bunun da iş bulma süresinin uzadığının göstergesi olduğu kaydediliyor. Uluslararası Çalışma Örgütü, hükümetleri istihdam konusunu baş öncelik kılmaya, eğitim programları düzenlemeye ve gençlere iş sağlayan özel kurumlara vergi indirimi getirmeye çağırdı. TİS görüşmelerine yeni yasa engeli ocak ayı sonunda Meclis’e gönderilen ve 12 Mart tarihinde Meclis Komisyonu’nda kabul edilen yeni ‘Toplu İş İlişkileri Yasa tasarısı’ Meclis Genel Kurulu için gün sayıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 1 Şubat itibarıyla, yeni yasa kabul edilip yürürlüğe girene kadar, toplu sözleşme yapabilmenin en önemli aşaması olan yetki ve yetki belgesi verilmesi işlemini durdurdu. Bu nedenle, işkolumuzda yüz binlerce metal işçisini ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin başlangıcı, yeni yasanın kabul edilmesini bekliyor. Yeni yasa, yüz binlerce metal işçisinin yanı sıra, 30 bin bankacı, 11 bin madenci, 3 bin dokumacıyı da ilgilendiriyor. Türkiye’deki milyoner sayısı 20 bine ulaştı The BosTon Consulting Group tarafından 12’ncisi yayımlanan, ‘2012 Küresel Varlık Raporu’na göre, dünyada bireylerin sahip olduğu toplam finansal varlıklar, 2011 yılında % 1,9 artış gösterdi. Toplamda 122,8 trilyon dolar olan finansal varlıklar, Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya’da azalırken, Brezilya, Hindistan, Çin ve Rusya gibi gelişmekte olan ülkelerde arttı. Türkiye’de finansal varlıkları 1 milyon doları aşan yaklaşık 20 bin hane bulunuyor. ABD 5.1 milyoner hane ile listede ilk sıradaki yerini korurken, ABD’yi 1,6 milyon hane ile Japonya, 1,4 milyoner ile Çin izliyor. 7 TÜRK Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Müdürü Soner Canko, geçen yıl Türkiye’deki sanal alış veriş cirosunun % 50 artış kaydettiğini söyledi. Canko, “Nakitsiz hayat giderek gelişiyor. İnternetin gelişmesiyle 2015 yılında toplam tüketim harcamalarının % 50’sinin kartlı ödemeyle gerçekleşmesini bekliyoruz” açıklamasında bulundu. METAL Sanal alışver iş oranı % 50 a rttı 4 6 DÜNYADAN HABERLER METAL 5 TÜRK 8 İstanbul 79. sırada yer aldı En pahalı şehir Tokyo 1 5 kıtada 214 şehri kapsayan 2012 yılı Yaşam Maliyetleri sonuçlarına göre, dünyanın en pahalı şehri, geçen yılın ikincisi Tokyo oldu. Yaşam maliyetleri sıralamasında AA’dan A+’ya indi birinci olan Tokyo, son sıradaki Karaçi’den 3 kat daha pahalı bir şehir olarak göze çarptı. İstanbul ise, geçen yıl 70’inci sırada yer alıyordu. Bu sene ise 79’uncu sıraya geriledi. Japonya’nın kredi notu düştü kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Japonya’nın kredi notunu AA’dan A+ ‘ya düşürdü ve görünümü negatif olarak belirledi. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada, “Notun düşmesi ve görünümün negatife çevrilmesi, Japonya’nın profilinde artan risk ve yükselen kamu borcunun bir yansımasıdır” denildi. 2 Son 16 yılın en büyüğü Almanya’da göç sıkıntısı alman İstatistik Kurumu tarafından açıklanan veriler, ülkenin son 16 yılın en büyük göç dalgasına hedef olduğunu gösteriyor. Genel olarak 2011 yılında Almanya’ya 958 bin kişi göç etti. Bunun, son 16 yılın en yüksek göç sayısı olduğu belirtiliyor. Açıklamada, yaklaşık 679 bin kişinin de ülkeden ayrıldığı belirtildi. Almanya’ya, özellikle Avrupa Birliği üyeleri Yunanistan ve İspanya’dan gerçekleşen göçün, bir önceki seneye göre yaklaşık 2 kat arttığı da ifade ediliyor. 3 3 2 1 Latin Amerika’da eğitim yardımı laTin Amerika ülkelerinde, hükümetlerin çocuklarını okula gönderen ailelere para yardımı uygulaması yaygınlaşıyor. Son olarak Haiti hükümeti de, çocuğunu okula gönderen anneye ayda 20 dolar yardım yardımda bulunacağını ve bu paranın cep telefonu üzerinden hak sahiplerine aktarılacağını açıkladı. Benzer destek programları, Venezuela, Brezilya ve Meksika’da da uygulanıyor. METAL 5 TÜRK 9 OECD Genel Sekreteri Angel Gurria 130 milyon euro daha yardım yapılacak OECD: Yunanistan’a şans verelim ekonomik İşbirliği Kalkınma Örgütü (OECD) Genel Sekreteri Angel Gurria, Yunanistan’a, 130 milyar euro tutarındaki ikinci yardım paketinin serbest bırakılması için bir fırsat daha tanınması gerektiğini söyledi. Gurria, 4 Yunanistan’ın en önemli siyasi liderlerinin euroda kalınmamasından yana olduğunu hatırlatarak, “Yeni Yunan hükümetinin euroda kalmayı tercih etmesi halinde, sözleşmenin yeniden gözden geçirilmesi yönünde talepte bulunma ihtimali çok yüksek” dedi. 800 bin mülteci var Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin (UNHCR) 2011 yılı raporuna göre, dünya genelinde 800 bin kişi, ülkelerini terk etmek zorunda kaldı. Raporda, kriz ve çatışmalar nedeniyle de toplam 4 milyon 300 bin kişi, evini terk etmek zorunda kaldığı belirtildi. Rapora göre, özellikle Libya, Suriye, Sudan, Somali ve Fildişi Sahilleri’ndeki çatışmalar nedeniyle, on binlerce kişi, yerlerini ve yurtlarını terk ederek, başka bir ülkeye sığınmak zorunda kaldı. 6 KONFEDERASYON’DAN TÜRK-İŞ BAŞKANLAR KURULU: Toplu İş İlişkileri Yasası bir önce çıkarılmalı TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, 5 Haziran 2012 tarihinde TÜRKİŞ Genel Merkezi’nde toplandı ve aşağıdaki kararları aldı: METAL Ç TÜRK 10 alışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Toplu İş İlişkileri Yasası’nın çıkarılmamasını gerekçe göstererek, yüzlerce işyerinde binlerce işçimizi ilgilendiren toplu iş sözleşmeleri için yetki vermemektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, bu mağduriyetin giderilmesini, TBMM gündeminde bekleyen Toplu İş İlişkileri Yasası’nın TÜRK-İŞ’in talepleri de dikkate alınarak bir an önce çıkarılmasını istemektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, Hükümetten, Ulusal İstihdam Stratejisi Belgesi’nde yer alan emek karşıtı hükümleri çıkarmasını istemektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, esnek çalışma biçimlerinin yaygınlaştırılmasına, varolan esnek çalışma biçimlerinin yasalaştırılmasına, güvenceli esneklik aldatmacasına, özel istihdam bürolarına işçi kiralama yetkisi verilmesine, asgari ücretin bölgeselleştirilmesine, işsizlik sigortası fonunun amacı dışında kullanılmasına, kıdem tazminatının hak kaybına yol açacak şekilde fona dönüştürülmesine karşıdır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, kıdem tazminatında hak kaybına yol açacak bir uygulamanın TÜRKİŞ açısından GENEL GREV sebebi sayılacağını hatırlatmakta ve bu konudaki kararlılığını vurgulamaktadır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, hava iş kolunun grev yasağı kapsamına alınmasını, hükümetin çokça dile getirdiği “ileri demokrasi” yaklaşımıyla taban tabana çeliştiği görüşünü dile getirmektedir. TBMM gündeminde bulunan Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı’nın ilgili maddesinde hava iş kolu grev yasağı kapsamında olmamasına karşın, sosyal tarafların mutabakatına aykırı olarak, torba yasanın bir maddesiyle hava iş koluna grev yasağı getirilmesi demokratik rejim işleyişi ile bağdaşmamaktadır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, hava iş koluna getirilen grev yasağını kınamakta, HAVA-İŞ Sendikamızın THY işyerlerinde yaptığı eylemi desteklemektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, THY işverenini eylem nedeniyle işten çıkardığı işçilerimizi işe geri almaya ve işten çıkarmalara son vermeye çağırmaktadır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, hava iş koluna getirilen grev yasağının ILO sözleşme ve ilkelerine aykırı olduğu gerçeğinden hareketle konunun uluslararası platformlara taşınması kararı almıştır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu ülkemizde uygulanan ekonomik ve sosyal politikalarda özellikle geniş halk kesimlerinin yaşam ve çalışma şartlarının iyileştirilmesini talep etmektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu demokratik sistemin tüm kurum ve kurallarıyla işlerliğe kavuşmasının, evrensel hukuk ilkelerinin uygulamalarda temel alınmasının zorunluluğuna işaret etmektedir. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu kamuoyuna yansıyan söylem ve davranışların toplumda ayrımcılık ve gerginlik yaratmayacak nitelikte olmasının, toplumsal barış açısından önemine işaret etmekte, siyasi parti liderlerini sorun yaratıcı yaklaşımlar yerine, çözüm odaklı politikalar üretmeye çağırmaktadır. TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu, başta Deri-İş Sendikamıza üye TOGO, Kampana, Safranoğlu işçileri olmak üzere, ülke çapında sendikalaşma mücadelesi veren tüm emekçiler ile Petrol-İş Sendikamıza üye Soda, Kromsan ve tuz işçilerinin sürdürdüğü grevleri desteklemektedir. TÜRK-İŞ GENEL SEKRETERİ VE SENDİKAMIZ GENEL BAŞKANI PEVRUL KAVLAK: Havacılık iş kolunda grev yasağı, çalışma barışını bozar METAL T ürk-İş Genel Sekreteri ve Sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Türk- İş adına yaptığı açıklamada, havacılık işkolunda getirilmek istenen grev yasağının çalışma barışını bozacağını, Hava-İş Sendikamızın eylemlerinin haklı ve meşru olduğunu söyledi. Kavlak’ın konuya ilişkin açıklaması şöyle: “İstanbul Milletvekili Metin Külünk ve iki diğer milletvekilinin bazı kanunlarda değişiklik yapılması hakkında kanun teklifi, 21 Mayıs 2012 günü TBMM İçişleri Alt Komisyonunda, 24 Mayıs 2012 günü ise İçişleri Komisyonunda görüşülmüştür. Söz konusu kanun teklifinin 1. maddesi, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununda grev yasaklarını düzenleyen maddelerden ‘Yasağın bulunduğu işler’ başlıklı 29. maddeye 6. bent olarak ‘Havacılık hizmetlerinde’ ibaresinin eklenmesi şeklindedir. Bilindiği gibi, 2821 sayılı Sendikalar Kanununu ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununu ortadan kaldıran Toplu İş İlişkileri Yasa Tasarısı TBMM gündemindedir. Sosyal taraflarca üzerinde büyük oranda mutabakat sağlanan bu tasarının görüşülmesi sırasında, bu öneri gündeme getirilmiş fakat Türk-İş’in tepkisi üzerine kabul edilmemiştir. Sosyal tarafların kabul etmediği ve bu nedenle tasarıda yer almayan bir düzenlemeyi, üç milletvekilinin imzasıyla, konuyla ilgisiz bir torba kanun içinde TBMM’den geçirmeye çalışmak abesle iştigaldir. Her fırsatta çalışma hayatında uluslararası normları gündeme getirenlerin, çalışma hayatında demokratikleşmeyi sağlayacaklarını öne sürenlerin, ülkede yasakları ortadan kaldırdıklarını iddia edenlerin, böylesi yasakçı ve çağdışı bir düzenlemeyi gündeme getirmelerini anlamak mümkün değildir. Bu düzenlemenin yasalaşması, ülkemizde çalışma barışını bozacak, telafisi zor gelişmelere yol açacaktır. Türk-İş, Konfederasyonumuz üyesi Hava-İş Sendikamızın, havacılık işkolunda getirilmek istenen grev yasağını protesto amacıyla bugün (29 Mayıs 2012 günü) yapacağı iş yavaşlatma eylemini haklı ve meşru görmekte ve desteklemektedir.” 11 TÜRK 29 Mayıs 2012 tarihinde Türk-İş Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, havacılık işkolunda grev yasağının çalışma barışını bozacağı, Türk-İş’in Hava-İş Sendikasının yanında olduğu belirtildi. KONFEDERASYON’DAN TÜRK-İŞ GENEL MALİ SEKRETERİ ATALAY: Türkiye hala grev yasaklarıyla görüşülüyor METAL ‘’Türkiye, 87 sayılı Sendika Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi’nin ihlal edilmesi nedeniyle yıllardır Aplikasyon Komitesi’nde görüşülüyor’’ TÜRK 12 T ürk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Türkiye’nin 87 sayılı Sendika Özgürlüğü ve Örgütlenme Hakkının Korunması Sözleşmesi’nin ihlal edilmesi nedeniyle, yıllardır ILO’nun Aplikasyon Komitesi’nde görüşüldüğüne işaret ederek, “Bu görüşmelerde verilen taahhütler çerçevesinde hazırlanan Toplu İş İlişkileri Kanun Tasarısı’nın TBMM’de her an görüşmeye açılması ve yasalaşması bekleniyor’’ dedi. Atalay, 31 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, “Konferansın gündeminde sosyal koruma hakkında tavsiye kararı çıkarılması, gençler arasındaki işsizlik krizinin görüşülmesi, işyerinde temel hak ve ilkeler hedefi konusundaki tartışmalar ile ILO Genel Direktörü ve Yönetim Kurulu Başkanının raporlarının görüşülmesinin yer aldığına” işaret etti. Tüm dünyada işçi hak ve özgülüklerinin geriye götürüldüğünü, insanların yoksulluk ve açlıkla sınandığını kaydeden Atalay, gelir dağılımındaki adaletsizliğin büyüdüğünü, ağır iş koşullarının arttığını dile getirdi. Sendikacı Ziya Hepbir’i kaybettik Türk-iş Yönetim kurulu, sendikacı Ziya Hepbir’in vefatı nedeniyle bir mesaj yayınladı. Yönetim kurulu mesajında şöyle denildi: “Türkiye İşçi sendikaları konfederasyonu kurucu Üyesi, Petrol-İş sendikası kurucu Genel Başkanı, TÜrk-İŞ eski 1. Bölge Temsilcisi, Hollanda Eski Çalışma ateşesi, sosyolog Ziya Hepbir’in vefatı teşkilatımızda büyük bir üzüntü yaratmıştır. Değerli ağabe- yimiz Ziya Hepbir, teşkilatımıza verdiği büyük emek ve sahip olduğu bilgi birikimiyle her zaman yolumuza ışık tutmuştur ve anısı çalışma yaşamının her alanına attığı imza ile yaşayacaktır. Merhum Ziya Hepbir’e allah’tan rahmet, kederli ailesine, sevenlerine ve sendikal camiaya başsağlığı dileklerimizi iletiyoruz.” - - SE KT ÖR DE N Ford, hafif ticari araç pazarında lider Türkiye, demir çelikte krize rağmen büyüyor UlUslararası Çelik İstatistik Bürosu tarafından hazırlanan bir raporda, 2009 yılında yaşanan kriz ortamında, dünya ham çelik üretiminin % 8 düşüşle, 1236 milyon ton seviyesinde gerçekleştiği belirtildi. Raporda, aynı dönemde Çin’in ham çelik üretiminde ise % 13’lük artış olduğu, Çin hariç, dünyanın ham çelik üretiminin % 21 oranında gerilediğine vurgu yapılıyor. Rapora göre, Türkiye 16,7 milyon tonluk çelik ihracatı ile dünyada yedinci sırada yer aldı. 10,2 milyon tonluk ithalatı ile de Türkiye, dünyanın en büyük altıncı ithalatçı ülkesi olma özelliğini sürdürdü. Türkiye aynı zamanda dünyanın en büyük hurda ithalatçısı. METAL Türkiye’de satılan 529 farklı otomobil çeşidinin sadece 15’i Türkiye’de üretiliyor ve bu araçlar pazarın ancak % 30’unu elinde tutuyor. Renault Mais Genel Müdürü İbrahim Aybar, Türkiye’de üretilen otomobil modellerinin arttırılması ile ithalatın düşeceğini ve cari açığın önüne geçileceğini belirtti. İbrahim Aybar, “Teşvik Paketi’yle Türkiye’de üretilen otomobil yelpazesinin genişlemesi, 15 olan çeşidin artması gerekiyor. Türkiye’de 800 bin adetlik pazar ‘kırmızıçizgi’ gibidir. 800 bin adedin üzerine çıkınca, yerli model yeterli olmadığı için, ithalat artar, cari açık büyür” dedi. 13 TÜRK Aybar: Otomobil ithalatını azaltmak için yerli modelleri artırmalıyız FORD, 2012 yılının ilk 5 ayında binek ve hafif ticari araç pazarında liderliğini sürdürüyor. Ford tarafından yapılan açıklamada, 269 bin 565 ile kapanan 2012 OcakMayıs döneminde, Ford’un binek ve hafif ticari araç pazarında toplam satışta 36 bin 391 ile pazar liderliğini sürdürdüğü bildirildi RenaultNissan, Rus Avtovaz’ı satın alıyor RENAULT-Nissan grubu, Lada’nın sahibi Avtovaz’daki hisselerini % 50’nin üstüne çıkartmak için anlaştı. Anlaşma 2014’te uygulamaya girecek ve anlaşmanın bir parçası olarak, Rusya’nın Togliatti bölgesindeki Lada fabrikasında, Renault ve Nissan modelleri de üretilebilecek. 400 milyon euro ekstra yatırım yapılan Togliatti’deki fabrikaya geçen ay yeni bir üretim bandı eklendi Dünyanın en büyük otomontaj fabrikalarından biri haline gelen bu merkezde, üç marka ortaklığı, yılda 1,6 milyon araç üretmeyi hedefliyor. Renault dört yıl önce Avtovaz’ın hisselerinin % 25’ini satın almıştı. Pevrul Kavlak yeniden Genel Başkanımız Türk Metal Sendikası 14. Olağan Genel Kurulu, 15 - 17 Haziran 2012 tarihlerinde yapıldı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak yeniden bu görevi üstlenirken, Muharrem Aslıyüce, Süleyman Yıldırım, Mesut Gezer Genel Başkan Yardımcılıklarına, Yücel Yücel Genel Sekreterliğe, İsmail Dursun da Genel Mali Sekreterliğe seçildi rula katılan konuklar arasında yer aldı. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da, Genel Kurulun ikinci gününe katılarak delegelere seslendi. 14. Olağan Genel Kurulumuz Veysel Çelikdemir’in Kum Sanatı gösteri ile başladı. Gösterinin ardından, Genel Sekreterimiz Muharrem Aslıyüce, açılış konuşmasını yapmak üzere Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ı kürsüye davet etti. Genel Başkanımızın açılış konuşmasından sonra, Genel Kurulu yönetmek için Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu başkanlığındaki divan heyeti oluşturuldu. Genel Kurulun ilk günü, açılış konuşmaları ile tamamlanırken, ikinci gün Tüzük ve Tadil Komisyonu, Tahmini Bütçe Komisyonu ve Hesap Tetkik Komisyonu raporları açıklanarak delegelerin oylarına sunuldu. METAL Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Ramazan Ağar, Türkİş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Nazmi Irgat, MESS Genel Sekreteri İsmet Sipahi, Selülöz-İş Genel Başkanı Ergün Aşlan, Ağaç-İş Genel Başkanı Mürsel Taşçı, Türk Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, Haber-İş Genel Başkanı Veli Solak, Sağlık-İş Genel Başkanı Hasan Öztürk, Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, Çimse-İş Genel Başkanı Zekeriya Nazlım, Genel Maden-İş Genel Başkanı Eyüp Alabaş, çok sayıda sendikacı, akademisyen ve işveren temsilcisi katıldı. Ayrıca KKTC, Azerbaycan, Belarus, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Ukrayna, Arnavutluk, Başkordistan ve Rusya’dan sendikacılar da, Genel Ku- 15 TÜRK S endikamızın 14. Olağan Genel Kurulu, 15-17 Haziran 2012 tarihleri arasında Ankara Büyük Anadolu Termal Otel’de yapıldı. Genel Kurul sonucunda, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak yeniden bu göreve seçilirken, Genel Sekreterimiz Muharrem Aslıyüce, İzmir 2 Nolu Şube Başkanımız Süleyman Yıldırım, Bursa 3 Nolu Şube Başkanımız Mesut Gezer, Genel Başkan Yardımcılıkları, Gölcük Şube Başkanımız Yücel Yücel Genel Sekreterlik, Genel Teşkilatlandırma Sekreterimiz İsmail Dursun da Genel Mali Sekreterlik görevlerini üstlendi. Genel Kurulun açılış programına, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları Yakup Akkaya ve İzzet Çetin, KKTC Çalışma Bakanı Şerife Ünverdi, MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, Ak Parti METAL “Bugün Türkiye’de her 4 sendikalı işçiden 1’i Türk Metal’in üyesidir... Ama Türk Metal, sadece sayısal anlamda değil, sendikal hareket içindeki duruşuyla da büyüktür. Türk Metal, işçi hareketi için, gerektiği zaman bir rehber, gerektiğinde bir nefer, gerektiğinde bir sözcü, gerektiğinde bir öncüdür” TÜRK 16 METAL 17 TÜRK Türk Metal'in bayrağı işyerlerimizde şerefle dalgalanıyor! METAL TÜRK 18 Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, 14. Olağan Genel Kurulun açılış konuşmasında, çalışma hayatını ve Türk Metal Sendikası’nın çalışma hayatındaki yerini değerlendirdi. Delegelere seslenen Kavlak, “Türk Metal’in bayrağı sizin ellerinizdedir. Bu bayrak, ülkemizin dört bir yanında, Türk Metal saflarında örgütlenmiş 135 bin metal işçisinin ellerindedir. Bu bayrak, örgütlü olduğumuz bütün işyerlerinde şerefle dalgalanmaktadır” dedi. Genel Başkanımız Kavlak’ın delegelerimiz tarafından ayakta alkışlanan konuşmasında şunları söyledi: “Bu ülkede akan kardeş kanı artık durmalıdır. Bu terör belası bitmelidir. Ülkemiz huzura, güvene kavuşmalıdır. Anaların gözyaşları durmalıdır. Biz, üniter yapımızın ve Misak-ı Milli sınırlarımızın korunması, bayrağımızın bu sınırlar içinde özgürce dalgalanmaya devam etmesi koşuluyla her türlü çözümü destekliyoruz” yük cevabı, Metal işçileri verdi. 2009 Genel Kurulumuz, herkesi şoke eden, tokat gibi bir cevap oldu. Aradan geçen üç yıl içerisinde, hep çalıştık, hep çalıştık. Üç yıl içerisinde, metal işçileri neredeyse, biz orada olduk. Bölgelere gittik. Her bölgede bu teşkilatın can damarı metal işçileriyle buluştuk, birleştik, kaynaştık. Bu üç yıl içerisinde 86 iş yerini, 29 bin metal işçisini daha çatımız altına aldık. Ama sadece örgütlenmeyle yetinmedik, hizmete de devam ettik. Ankara, Didim, Karadeniz Ereğli ve Girne’deki otellerimizi eğitim merkezi yaptık. Çalışma hayatını ilgilendiren konularda bilimsel toplantılar düzenledik. Aile Kurultaylarımız, kadın kurultaylarımız, Temsilciler Meclislerimiz ve çocuklara yönelik programlarımızın hepsi ses getirdi... Bunların hepsi, sizin eserinizdir. Bunların hepsini birlikte yaptık. Yaptığımız her şey, verdiğimiz her hizmet sizlere ananızın ak sütü gibi helal olsun...” Sendikal duruşumuzla, dayanışmamızla, parmakla gösterilen bir sendika olduk. Bunun için, büyük ve güçlü olduk. PEVRUL KAVLAK TÜRK-İŞ GENEL SEKRETERİ TÜRK METAL SENDİKASI GENEL BAŞKANI 19 TÜRK “BUgün Türkiye’de her 4 sendikalı işçiden 1’i Türk Metal’in üyesidir. Ama Türk Metal, sadece sayısal anlamda değil, sendikal hareket içindeki duruşuyla da büyüktür. Türk Metal, işçi hareketi için, gerektiği zaman bir rehber, gerektiğinde bir nefer, gerektiğinde bir sözcü, gerektiğinde bir öncüdür. Biz, asla ve asla, işçi hareketini yalnız bırakmadık. Çaresiz bırakmadık. Üzerimize düşen görev ne ise, o görevi gururla yerine getirdik. İşçi hareketine güç verdik. Sendikal duruşumuzla, dayanışmamızla, parmakla gösterilen bir sendika olduk. Bunun için, büyük ve güçlü olduk. Kendimizi sürekli yeniledik, güncelledik. Bundan önceki genel kurulumuzu hatırlayın. Felaket senaryoları, felaket tellalları ortalığı sarmıştı. Söylenenlere göre, biz bitmiştik. Dağılmıştık. Tükenmiştik… Bize kefen giydirmek isteyenlere en bü- METAL Bize kefen giydirmek isteyenlere en iyi cevabı, Metal işçileri verdi METAL TÜRKİYE’DE AKAN KARD EŞ KANI ARTIK DURMALID IR TÜRK 20 Biz savaş değil, barıştan yanayız. Yaşanası bir dünyadan yanayız. Biz hamburger yemek için köle gibi yaşamaktansa, yufka ekmeği yoğurda banarak yemeye razıyız Selam olsun Mitaş işçilerine. Eti Bakır’da mücadele edenlere. Selam olsun Togo emekçilerine, direnenlere. Selam olsun Türk Hava Yolları’nın yiğit bacılarına! Onlar, burada Ankara’nın göbeğinde sendikalı olmak isteyenleri işten atanlardır. Kim bunlar? İşini geri isteyen Togo işçilerinin üzerine polis gönderenlerdir. Kimdir bunlar? Direnen işçilerin yanından umursamadan geçenlerdir. Vicdanları sızlamadan, evlerine gidip sıcak yataklarında huzur içinde uyuyanlardır... Onlar MİTAŞ’ta, ETİ BAKIR’da örgütlenen metal işçilerini işten atanlardır. Çalışanların grev haklarını ortadan kaldıranlardır. Grev haklarına onurluca sahip çıktıkları için 305 havayolu çalışanını gözlerini kırpmadan işten atanlardır. İnsanların hayatlarını iki dudaklarının arasında görenlerdir. Onlar bizim üç kuruşumuza göz dikenlerdir. Bizi hor görenlerdir. Bunları iyi tanıyın, iyi belleyin... Günü gelince hesabını sorun. Bu yaptıklarını yanlarına bırakmayın. Selam olsun Mitaş işçilerine... Eti Bakır’da mücadele edenlere... Selam olsun Togo emekçilerine, direnenlere... Selam olsun Türk Hava Yolları’nın yiğit bacılarına... Onlar yalnız değildir… Biz onların yanındayız. Yanında olmaya da devam edeceğiz.” METAL yanayız. Yaşanası bir dünyadan yanayız. Biz hamburger yemek için köle gibi yaşamaktansa, yufka ekmeği yoğurda banarak yemeye razıyız.” 21 TÜRK “haTırlayınız. Geçtiğimiz yıllarda bir fotoğraf çıktı ortaya. Çanakkale Savaşı sırasında çekilmiş bir fotoğraf. İki askerin yırtık kıyafetleriyle objektife baktığı. Hepimizin gözlerini yaşartan o fotoğraf. Bu fotoğrafa lütfen bir kez daha dikkatle bakınız. Fazla söze gerek yok. Bu fotoğraftaki çocuk yaşta Mehmetçikler hangi etnik kökenden gelmektedir? Hangisi Türktür? Hangisi Kürttür? Hangisi Çerkezdir ya da Lazdır? Ne önemi var? Onlar bu ülke için savaşmış, şehit olmuş, üzerlerindeki o yırtık elbiseleri kefen yapmış Anadolu evlatlarıdır. Onlar dedemizdir, atamızdır. Köylümüzdür. Komşumuzdur. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, onlara ve tüm şehitlerimize şükran borçluyuz. Onları rahmetle anıyoruz. Bu ülkede akan kardeş kanı artık durmalıdır. Bu terör belası bitmelidir. Ülkemiz huzura, güvene kavuşmalıdır. Anaların gözyaşları durmalıdır. Biz, üniter yapımızın ve Misak-ı Milli sınırlarımızın korunması, bayrağımızın bu sınırlar içinde özgürce dalgalanmaya devam etmesi koşuluyla, her türlü çözümü destekliyoruz. Yeter ki, bu insanlık dramı sona ersin... Değerli arkadaşlarım, dedim ya, biz Cumhuriyet çocuğuyuz. Biz bağımsızlıktan yanayız... Mazlum milletlerden yanayız. Komşularımızla iyi ilişkilerden yanayız. Bölgemizde huzurdan, güvenden, istikrardan yanayız. Biz savaş değil, barıştan Genel Kurul açılış konuşmaları Türk Metal Sendikası 14.Olağan Genel Kuruluna katılan bazı konuklar da, ilk günü gerçekleştirilen açılış oturumunda delegelere hitap etti CHP GENEL BAŞKANI KEMAL KILIÇDAROĞLU METAL Sayın Pevrul Kavlak’ın her cümlesinin altına imzamı atarım TÜRK 22 CUMHURİYET Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, genel kurulda yaptığı konuşmaya, “Sizlerle beraber olmaktan size hitap etmekten onur duyduğumu ifade etmek isterim” diyerek başladı. Kılıçdaroğlu şöyle dedi: “Sayın Kavlak; önce şunu söyleyeyim. Burada konuştunuz, söylediğiniz her cümlenin altına, her kelimenin altına CHP Genel Başkanı olarak imzamı atıyorum. Çünkü siz emeği savunuyorsunuz, alın terini savunuyorsunuz, biz üretmek istiyoruz diyorsunuz, ürettikten sonra hakça bölüşmek istiyoruz diyorsunuz, sosyal devlet olsun istiyorsunuz, örgütlü toplum olsun diyorsunuz, hep beraber bu ülkede barış içinde yaşayalım diyorsunuz, başka ne diyeceksiniz? Bizim duymak istediğimiz sözlerin tamamını söylediniz, size yürekten teşekkürlerimi sunuyorum. Sizler duymuşsunuzdur değerli işçi kardeşlerim. Türkİş’i eleştiren Genel Başkanlardan birisi benim. Ama niye eleştiriyorum? Çünkü ben sizim arkadaşlar. Bir aileyiz diyorsunuz, ben sizin ailenizdenim. Sizin haklarınızı sonuna kadar savunan bir kişiyim. Bürokraside de savundum, siyasette de savunuyorum. O nedenle bir ailede zaman zaman tartışmalar olabilir. Ama unutmayın, siz beni eleştirdiğinizde, beni bir kardeşim eleştiriyor diye bakıyorum. Beni bir dostum eleştiriyor diye bakıyorum. Onun için size bir şey söylerken, bilin ki, bizden birisi bir şey söylüyor diye algılayın bunu. Ben sizdenim. Siz ne diyorsanız, bilin ki ben sizin yanınızdayım.” TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANI MUSTAFA KUMLU Türk-Metal’in ağırlığını herkes iyi bilir DİVAN Başkanı olarak söz alan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu yaptığı konuşmada, “Türk-İş’in büyüklüğü, sayısal çoğunluktan ziyade 60 yıllık bu zengin birikimi ile hangi koşulda ne tür adımlar atacağını bilen yapısından kaynaklanmaktadır. Kim ki Türk-İş’i anlayabildiyse, Türkiye’yi de anlayabilmiş demektir” dedi. Kumlu konuşmasında, “TÜRK-İŞ’in büyüklüğü sizin ve sizden önceki nesillerin ürünüdür. Bu büyüklüğü koruyalım, sahip çıkalım” diyerek, birlik ve beraberlik mesajı verdi. Konuşmasında Türk Metal’i de kutlayan Kumlu, şöyle devam etti: “Türkiye işçi hareketi ve Türk-İş’in içinde, Türk Metal’in önemi ve ağırlığı herkes tarafından bilinmektedir. Türkİş ve Türk Metal her zaman sizlerle birlikte var oldu, olmaya devam edecektir. Sizlerin Türkİş’e sahip çıkmaya devam edeceğinizi biliyorum. Bursa’da ve Türkiye’nin her yerinde sendikanıza sahip çıktığınız için sizleri kutluyorum.” KKTC ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI ŞERİFE ÜNVERDİ Türk Metal, çalışmalarını uluslararası platforma taşıyan bir sendikadır DAHA sonra kürsüye çıkan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Şerife Ünverdi, konuşmasına, üretmek, kazanmak, kazandırmak anlayışıyla 49 yıldır çalışma hayatında ilklere imza atan Türk Metal Sendikası üyeleriyle bir arada olmaktan büyük bir onur ve mutluluk duyduğunu belirterek başladı. Bakan Ünverdi, “Çalışma hayatının hem güvencesi hem de sürükleyici gücü olan sendikal hareketi, bu hareketin her kademesinde görev üstlenenleri saygı ile selamlıyorum” dedi. Ünverdi şöyle devam etti: “Bu hareketi, önce ülkem, vatanım, bayrağım inancıyla birlik ve beraberlik temeliyle taşıyanları da ayakta alkışlamayı da kendime görev biliyorum. Belirtmeliyim ki, Türk Metal Sendikası KKTC sendikalarıyla her zaman işbirliğinde olmuş, hem çalışanlarının haklarını koruyan, hem de çalışmalarını uluslararası platforma taşıyan bir sendikadır.” GENEL Kurulda söz alan MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, kendisini, “ben işçi bir babanın kızıyım. Dolayısıyla sendikacılık, sendikal hayat, örgütlü toplum, işçi, çalışan, emek hak ne demek bunu bilerek büyüdüm” sözleriyle tanıttı. Demirel şöyle devam etti: “Meclis’te Çalışma Sosyal İşler Komisyonu üyesiyim. Bu sebeple, dün gece yorgun bir süreçten sonra, bu sabah burada olmak çok anlamlı geldi bana. Ama, dün gece çok daha anlamlı ve acı bir olay yaşadık. Gece saat 23.00’dan sonra başlayan, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı görüşülürken, Meclisle ilgili bir inşaatta vefat den bir işçinin haberiydi genel kurul salonuna gelen. Dolayısıyla, emeğin karşılığını istiyoruz. Oysa çalışanlar artık öncelikle yaşam hakkı istiyorlar. Türkiye’de insanlar istatistikler veriyor, iş cinayetlerinden söz ediyor. Peki, iş cinayetleri varsa iş katilleri kim? Bunların cevabını kim verecek?” AK PARTİ ŞANLIURFA MİLLETVEKİLİ MAHMUT KAÇAR İnsan onuruna yakışır çalışma koşulları, en temel insan hakkıdır... AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar konuşmasında, çalışma barışının önemine değinerek, “çalışma hayatını, çalışma barışını toplumun temel sorunlarından ve toplum barışından ayırmamız mümkün değildir” dedi. Kaçar, çalışma barışının sağlanmasında emeğin kutsal bir değer olduğunun altını çizerken, “bizler emeğin kutsal olduğuna inanan, insanların emeğinin karşılığını alması, insan onuruna yakışır çalışma koşulları ve yeterli iş sağlığı güvenliği tedbirlerinin alındığı bir ortamda çalışılmasının en temel insan hakkı olduğuna inanıyoruz” dedi. 23 TÜRK Bizler emeğin karşılığını istiyoruz METAL MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI RUHSAR DEMİREL MESS GENEL SEKRETERİ İSMET SİPAHİ Türk-Metal bizim sosyal partnerimizdir birlikte yürütüyorduk. İftiharla söylüyorum, 90 bin kişiyi geçtik. Dile kolay. İşte hocalarım da burada. Bu bizim için bir onur vesilesidir. Türk Metal iyi ki bizi bu yolda ikna etti ve bugünkü aldığımız sonuçlara ulaştık. Onun için ben, Türk Metal Sendikasına sosyal partnerimiz diyorum. Yine Türk Metal, Avrupa Birliği’ndeki gelişmeler, Türkiye’nin imzaladığı sözleşmeler nedeniyle, işçilerimizin meslek eğitiminden geçip, sınav ve belgelendirme merkezleri kanalıyla, belgeli işçi olmaları yönünde ortak iki projeyi gündeme alalım dedi. Uzun çalışmalar sonucunda MEMAS ve SİBEM adı altında iki şirket kuruldu. 2012 yılının sonu itibariyle, artık işçilerimiz Türkiye’de ve bütün Avrupa Birliği ülkelerinde geçerli meslek sertifikalarına sahip olacaklar.” METAL Genel Kurulda söz alan, MESS Genel Sekreteri İsmet Sipahi, “buraya Türkiye’de kayıtlı sendikalı ekonominin temsilcisi olarak geldim” dedi. Sipahi, “biz çalışanımızla, onların temsilcisi olan sendikalarımızla kendimizi sosyal ortak olarak görüyoruz. Biz karşıt örgütler değiliz. Adil olmaya gayret ediyoruz. Bizim işletmelerimiz bugün bu hale geldiyse, Türk Metal Sendikası 100 bin kişiyle bu kitleyi temsil ediyorsa, sanıyorum orada adil dengeli çözümler eksik de olsa üretilmiştir” dedi. Sipahi, şöyle dedi: “Türk Metal Sendikası 2009 Genel Kurulu’ndan sonra üç önemli projeye imza atmıştır. Bunlardan bir tanesi, eğitimsiz hiçbir şeyin olmayacağına bizi ikna etti. Zaten daha önce ortak eğitim projelerini TÜRK 24 AZERİ SENDİKACI ALİ GUMBATOV Merkezi sendikacılıkla Türk-Metal sayesinde tanıştık... GENEL Kurul açılış konuşmalarında son sözü, Azeri sendikacı Ail Gumbatov aldı. Gumbatov, Türk Metal Sendikası ile uzun yıllardır ortak faaliyetler gösterdiklerini dile getirirken, “bizler merkezi sendikacılık anlayışını Türk Metal’den öğrendik. Bugünkü varlığımızın ve gücümüzün kaynağı, buradan aldığımız eğitimler ve yakın ilişkilerdir” dedi. Atalay: Türk Metal, Türk sendikacılığının hem ana gövdesi, hem de yüz akıdır memnun ve mutluyuz. Biz de hükümet olarak ve hükümetin üyeleri olarak, parti olarak bu memnuniyeti arttırma çabasındayız. Türk-İş Başkanımız burada, Türk Metal Başkanımız burada, sendika ortamlarında yöneticilik yapanlar burada. Bugüne kadar sendikalar ile hükümet arasındaki görüşmelerde hiçbir sorunları olmamıştır. Hem sendikal kesimle, hem de işveren kesimiyle. Hükümet olarak, yeni bir anayasa çalışması yapıyoruz. Bu çalışmaları yaparken, sosyal kesimleri önemli bir ayak olarak görüyoruz. Çalışmaları bir yandan Meclis yürütüyor, diğer yandan TOBB’un organize ettiği güçlü bir platform, Türkiye’nin her tarafında anayasa ile ilgili vatandaşların teşkilatların örgütlerin görüşlerini aldı. Türk-İş’in bu platform içinde yer alması bizim için çok önemlidir.” 25 TÜRK BaşBakan Yardımcısı Atalay, genel kurul komisyon raporlarının oylamasından sonra genel kurul delegelerine hitaben bir konuşma yaptı. Atalay şunları söyledi: “Türk Metal’in her kongresi onun biraz daha güçlenmesine vesile oluyor. Bu kongreniz de inşallah öyle olur. Türk Metal, Türk-İş bünyesinde en büyük ayaklardan birisi olup, Türk sendikacılığının hem ana gövdesi, hem de yüz akıdır. Bir sendika kongresinde neler söylenir çok fazla düşünmüş değilim. Ama şunu sizinle paylaşmak istiyorum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanı olarak, Başbakan Yardımcısı olarak, bir bireyi olarak, Türkiyeli olmaktan çok memnunum ve mutluyum. Bugün Türkiye Cumhuriyeti’nin bir vatandaşı olmaktan, eskisinden daha METAL 14. Olağan Genel Kurulumuzun ilk günkü açılışına siyaset, sendika, işveren ve akademik çevrelerden yoğun bir katılım gerçekleşti. İlk gün aramızda olamayıp, genel kurulun ikinci gününe katılan konuklarımız da oldu. Bunlardan biri de, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’dı 14. Olağan Genel Kurulumuz, kum sanatı gösterisi ile başladı 14. Olağan Genel Kurulumuz, konuklar ve delegelerin salonda yerini almasının ardından, Veysel Çelikdemir’in kum sanatı gösterisi ile başladı. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, CHP lideri Kılıçdaroğlu’na sosyal sendikacılığı anlattı CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Türk-İş Genel Sekreteri ve Sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın konuşma ve yazılarından oluşan, Sosyal Sendikacılık adlı kitabı inceledi. Şehitlerimiz unutulmadı Genel Başkanımızın, “başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimize şükran borçluyuz; onları rahmetle anıyoruz” sözleri sırasında ekrana yansıtılan, Çanakkale Savaşı sırasında çekilmiş fotoğraf, misafir ve delegeler tarafından ayakta alkışlandı Soyupek ve Gökçe aday olmadı Sendikamız Genel Mali Sekreteri Mehmet Soyupek ve Genel Eğitim ve Toplu İş Sözleşmesi Sekreterimiz Yavuz Gökçe, yeni dönemde yer almayacaklarını açıklayarak, mevcut görevlerinden ayrıldılar… GENEL KURUL NOTLARI Divan Başkanlığı’nı Kumlu yaptı Hesap Tetkik Komisyonu, Tahmini Bütçe Komisyonu, Tüzük ve Tadil Komisyonunun açıkladığı raporlar, delegeler tarafından dikkatle dinlendi, ardından da oylanarak kabul edildi. İlk oy Genel Başkanımızdan Genel Kurulun son gününde yapılan oylamada ilk oyu, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak kullandı. Genel Başkanımızdan sonra tüm delegeler sandık başına gelerek oylarını kullandılar. Genel Kurulda 258 delegenin tamamı oyunu kullandı. Yeni yönetim tebrikleri kabul etti 258 delegenin oy kullanmasından sonra tamamlanan genel kurul sonrasında oluşan yeni yönetim tebrikleri kabul etti. 27 TÜRK Delegeler, komisyon raporlarını dikkatle dinlediler METAL Genel Başkanımız Kavlak’ın açılış konuşmasının ardından, divan üyeleri yerlerini aldı. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu Divan Başkanı olurken, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Nazmi Irgat, Çimse- İş Sendikası Genel Başkanı Zekeriya Nazlım, Çerkezköy Şube Sekreteri Melek Tarak ve Arçelik Baştemsilcisi Mustafa Ertekin de divan kurulunda yeraldı. METAL 14. Olağan Genel Kurul Anı Defteri TÜRK 28 14. Olağan Genel Kurulunu yapan Türk Metal Sendikamız, Türkiye’mizde sendikal harekete her zaman çok büyük destek ve katkıları, aynı zamanda da karalı ve direnç gösteren yapısıyla işçi hareketine gelişimine yön vermiş. Türk işçi Konfederasyonu içinde önemli bir yeri olan, yapıcı ve beraber çalıştığımız değerli kardeşim Pevrul Kavlak’ın Türk Metal Sendikasına ve Türk-İş ve işçi hareketine büyük destek ve katkısının bundan sonra da devam edeceğine inancım tamdır. 14. Genel Kurulun başta Türk Metal ailesine ve işçi hareketine hayırlı olmasını diliyorum. Yeni görev alan arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. nazmi ırgat / Teksif Genel Başkanı Türk-İş Genel Teşkilatlandırma sekreteri Türk Metal Sendikası’nın 14. Olağan Genel Kurulunun, Türk İşçi hareketinin son yıllarda her geçen gün kazanılmış haklara yönelik yapılan haksızlığa maruz kaldığı günlerde, tüm kamuoyuna verilebilecek mesajların verildiği, tüm emekçilerin sesi olduğu bir genel kurul icra etmesi, emek dünyasını sevindirip, tüm sendikalara da örnek olacak özlenen tablolar icra etmiştir. Kurumsallığı ile örnek olmuştur. Buradan genç, dinamik kendine güvenen, Anadolu’nun bağrından çıkan sevgili dostum Sn. Pevrul Kavlak Bey’e bundan sonra bu aziz millete hizmet konusunda Allah yar ve yardımcısı olsun. Yolu açık olsun. Zekeriya nazlım T. Çimse sendikası Genel Başkanı TEŞEKKÜRLER 29 TÜRK Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcıları Yakup Akkaya ve İzzet Çetin, KKTC Çalışma Bakanı Şerife Ünverdi, MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel, Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ergün Atalay, Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Ramazan Ağar, Türk-İş Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Nazmi Irgat, MESS Genel Sekreteri İsmet Sipahi, Selülöz-İş Genel Başkanı Ergün Aşlan, Ağaç-İş Genel Başkanı Mürsel Taşçı, Türk Koop-İş Genel Başkanı Eyüp Alemdar, Sağlık-İş Genel Başkanı Hasan Öztürk, Şeker-İş Genel Başkanı İsa Gök, Çimse-İş Genel Başkanı Zekeriya Nazlım, Genel Maden-İş Genel Başkanı Eyüp Alabaş, Türk Haber-İş Genel Başkanı Veli Solak, UAMİF Delegeleri adına Azerbeycan Metal İşçileri Sendikası Başkanı Ali Gumbatov, MESS Genel Sekreteri İsmet Sipahi, MESS Genel Sekreter Baş Yardımcısı Hakan Yıldırımoğlu, MESS Yönetim Kurulu Başkan Yard. Bedirhan Çelik, KKTC Milletvekili Ahmet Çaluda, MHP MYK Üyesi Sami Uzun, İşkur Yönetim Kurulu Üyesi Süleyman Köstekli, DSP Genel Sekreteri Dr.Hasan Erçelebi, Büyük Birlik Partisi Genel Bşk. Yrd. Ahmet Gürhan, DP Genel Başkan Vekili Fuat Kara, DP Genel Başkan Yard. Dr. Nevzat Şahan, KKTC Hür-İş Federasyonu Genel Başkanı Yakup Latifoğlu, KKTC Kamuİş Sendikası Genel Başkanı Sami Dilek, KKTC Büro-İş Genel Başkanı Hüseyin Akyön, Kamuİş Genel Sekreteri Erdoğan Özkan, KKTC Kamu-İş Genel Danışmanı Hasan Değirmencioğlu, Kamu İş Lefkoşe Bölge Sorumlusu Mustafa Karşılı, KKTC Kamu-İş Eğitim Sekrt.Zafer İlçiktay, BASİSEN Bölge Başkanı Yaşar Seyman, MESS Baş Hukuk Müşaviri Erten Cılga, Türk Haberİş Sendikası Genel Mali Sekreteri Kemal İzçioğlu, Şeker-İş Genel Sekreteri Fevzi Şengül, Sağlık-İş Yön.Kur.Üyesi Halit Kayalı, Ağaç İş Sendikası Genel Mali Sekreteri Hasan Doğan, Teksif Genel Saymanı İbrahim Öner, Belediye-İş Genel Sekreteri Nihat Ayçiçek, Şeker-İş Genel Teşk. Sekreteri İlhan Özyurt, TÜHİS Genel Sekr.Yrd.Yaşar Özgürsoy, Yazaki Otomotiv Genel Müdürü Metin Türk, Erkunt San. Genel Müdür Yard. Melih Kaan Ünsal, Erkunt San. Personel Müdürü Ahmet Güleryüz, Ford Otosan İK Müdürü Ali Rıza Aksoy, Ford Otosan İK Direktörü Nursel Ölmez Ateş, Ford Otosan İK Müdür Yrd. Onur Şengün, Bosch San. İK Direktörü Hakan Oktar, Oyak Renault İK ve Dış İlişkiler Direktörü Ayhan Tokcan, Oyak Renault Bireysel Yönetim Departmanı Ali Meriçboyu, Türk Traktör İK Direktörü Haluk Gümüşderelioğlu, Componenta İK Müdürü Cem Beyaz, Kırpart Aş.Tic. Müdürü Y.Engin Cindoruk, Karsan İK Yöneticisi Ender Kaynar, Delphi İstanbul Fab.Müdürü Çetin Yurtkoruyan, Sarten Ambalaj Aş. İdari İşler Müdürü Yalçın Göçgüncü, Mako Aş. İK Yöneticisi Zafer Cengiz, Mako Aş. Genel Müdürü İbrahim İçöz, İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Aynur Dülger Ataklı, SGK Üyesi Salih Kılıç, İşkur Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Aslan, Gazi Üniversitesi Prof. Dr. Nizamettin Aktay, Beykent Üniv. Rektör Yrd. Prof. Dr. Selahattin Sarı, Kırıkkale Tic. ve San. Odası Başkanı Cemalettin Akdoğan, Türk İş 8. Bölge Temsilcisi Sabri Özdemir, TÜHİS İktisat Müşaviri Hasan Yılmaz, CHP Özel Kalem Müdürü O.Tuncay Ceylan, Metal-İş Federasyon Kurucusu ve İlk Genel Sekreteri - Genel Başkan Vekili Mustafa Patırna, Türk Metal Sendikası eski Genel Başkan Yardımcısı Mecit Hazır, Türk Metal Sendikası Kurucu ve eski Genel Başkan Vekili Ergül Özşahiner, Türk Metal Sendikası eski Genel Sekreteri Muammer Gür, Türk Metal Sendikası eski Genel Eğitim Sekreteri Salih Dilek, Türk Metal Sendikası eski Genel Mali Sekreteri Recep Demir, Türk İş eski Bölge Bşk. Türk Metal Samsun eski Şube Bşk. İsmail Ekşioğlu, Türk Metal Sendikası eski Genel Teşk.Sekreteri Ertan Çiçek, Türk Metal Sendikası eski Genel Başkan Vekili Özbek Karakuş, Türk Metal Sendikası eski Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Abdurrahman Ünlü, Ankara eski Şube Başkanı Ali Yücel Özkaya, Türk Metal Sendikası eski Teşkilatlandırma Sekreteri Baki Eroğlu, Türk - İş eski Sendikacı Refik Erbaş, Türk-İş Eskişehir İl Temsilcisi Necati Kılıç, Türk Metal Sendikası Eskişehir eski Şube Başkanı Hasan Hüseyin Bolat… METAL 14. Olağan Genel Kurulumuza katılarak bizleri onurlandıran bütün konuklarımıza teşekkürlerimizi sunuyoruz HABER METAL Türk Metal-MESS Ortak Eğitim Projesi, ILO tarafından örnek gösterildi TÜRK 30 “Sendikalaşma Özgürlüğü ve Kalkınma” adlı kitapta, Türk-İş Genel Sekreteri ve Sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın, “Eğitim projesi, tüm Türk Metal üyeleri eğitim alana kadar sürecek” ifadesine de yer verildi. U luslararası Çalışma Örgütü ILO, “Sendikalaşma Özgürlüğü ve Kalkınma” başlığı adıyla yayınladığı kitapta, Türk Metal-MESS Ortak Eğitim Projesini, Türkiye ve dünyada örnek proje olarak gösterdi. Türk Metal Sendikası, bir yandan örgütlenmeye, üye sayısını artırmaya ve güçlenmeye devam ederken, diğer yandan da, Türkiye’deki tüm metal işçileri açısından yararlar sağlayacak uluslar arası önemli açılımlar yapıyor. Bunun son örneği, işçi sınıfının evrensel platformu kabul edilen, kısa adı ILO olan Uluslararası Çalışma Örgütü nezdinde gerçekleşti. ILO, Türk Metal’in MESS ile birlikte sürdürdüğü ortak eğitim çalışmalarının, örnek proje olarak değerlendirildiğini açıkladı. ILO tarafından hazırlanan, “Sendikalaşma Özgürlüğü ve Kalkınma” isimli kitapta, sendikalaşma özgürlüğünün kalkınmadaki rolüne dikkat çekilerek, hükümet, işçi ve işverenlerin bu alanda birlikte çalışabilecekleri belirtiliyor ve buna örnekler veriliyor. Kitapta, Kitapta, sendikalaşma özgürlüğünün kalkınmadaki rolüne dikkat çekilerek, hükümet, işçi ve işverenlerin bu alanda birlikte çalışabilecekleri belirtiliyor. ILO, Türk sendikalarının üyelerine eğitim vermek konusunda uzmanlaştığını ve eğitim hizmetinin sendikaların ana fonksiyonlarından birisi haline geldiğine de dikkat çekiyor. ve programın sonunda Türk Metal’in örgütlü olduğu tüm işyerlerinde çalışan üyelerin bu programdan faydalandırılmasının amaçlandığı belirtiliyor. Kitapta ayrıca, Türk-İş Genel Sekreteri ve Sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın “eğitim projesi, tüm Türk Metal üyeleri eğitim alana kadar sürecek” şeklindeki sözleri de yeralıyor. Sendikalaşma Özgürlüğü ve Kalkınma adlı kitapta, Türk Metal ve MESS’in mevcut programın başarısını ve faydalarını dikkate alarak, sektörde becerileri artıracak iki yeni eğitim projesini hayata geçirecekleri belirtiliyor. Bunlardan ilkinin, bir teknik eğitim programı olacağı ve katılımcılara hem Türkiye’de hem de Avrupa Birliği’nde kabul gören “resmi mesleki sertifika” verileceği, ikincisinin ise, MESS’in eğitimci ve araç gereç sağlayacağı, MESS işyerlerinde pratik, iş başında eğitim programı olacağı ifade ediliyor. Kitapta, ILO’nun, bu ortak programı örnek göstererek, örgütlenme özgürlüğü ve kalkınma başlığında katkı sağlamak amacıyla ve çeşitli ülkelerde kullanılmak üzere, kendilerine sağlanan kaynakla, Türkiye’de de hükümet, işçi ve işverenin yer aldığı ortak bir proje yürütmeyi istediği de belirtiliyor. METAL devam ettiği ve Türkiye’de bu alanda gerçekleştirilen en büyük proje olduğunun altı çiziliyor. İşçiye verilen eğitimlerin 3 günden fazla sürdüğü ve her eğitim programına 75 işçinin katıldığı, eğitimlerde endüstri ilişkileri, iş hukuku, ekonomi, küresel gelişmeler, kalite yönetimi, tüketici hakları, uyuşmazlıkların çözümü, takım kurma ve bireysel motivasyon gibi konuların işlendiği belirtilirken, sürdürülebilir kalkınma ve liderlik gibi ayrı eğitim programlarının da projede yer aldığı ifade ediliyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı verilerine göre, sektörde çalışan 671.015 işçiden %9.2’sinin Türk Metal ve MESS’in ortak yürüttüğü eğilim programına alındığı 31 TÜRK Türkiye’de sektörün en büyük işçi sendikası özelliğini taşıyan Türk Metal Sendikası ile, metal ve elektronik sektöründe faaliyet gösteren işverenlerin %65’ini temsil eden MESS’in birlikte gerçekleştirdiği eğitim projesinin, insan kaynaklarını geliştirmek için taraflar arasında nasıl bir ortaklık oluşturulabileceği noktasında tüm dünyada en iyi örneklerden birisi olarak gösteriliyor. ILO, Türk sendikalarının üyelerine eğitim vermek konusunda uzmanlaştığını ve eğitim hizmetinin sendikaların ana fonksiyonlarından birisi haline geldiğine de dikkat çekiyor. Kitapta, işçilere sağlanan eğitim ve kişisel gelişim olanağının, endüstriyel barışa ve sektörde devam eden rekabete önemli ölçüde katkı yaptığı da vurgulanıyor. Türk Metal-MESS Ortak Eğitim Projesi sayesinde, idare ve işçiler arasındaki iletişimin geliştiği, sendikaların fabrikalardaki rolünün arttığı, temel işçi ve insan hakları konusunda farkındalık yaratıldığı, eğitimlerin uyuşmazlıklara ve çatışmalara barışçıl çözümler bulunmasını teşvik ettiği ve böylece işyerinde uyum yaratıldığına dikkat çekiliyor. Kitabın, Türk Metal-MESS Ortak Projesi için ayrılan bölümünün sonunda, projenin 2000 yılından bu yana 10 yılı aşkın süredir başarıyla METAL HABER TÜRK 32 Micha zulmüne karşı DİRENİŞ ÇADIRI! Micha iş yerinde teşkilatlanma çalışmalarımız, işverenin engeline rağmen sürüyor! micha iş yerindeki örgüTlenme mücadelemiz, michalı emekçilerimizin saBrı ve direnişi ile BirlikTe zafere ulaşacak... 33 TÜRK Mustafa Kundakçı, Aliağa Organize Sanayi Bölge Başkanını ziyaret ederek, Micha işyeri ve sendikamız faaliyetleri ile ilgili son durum hakkında bilgi verdiler. n 16 Mayıs 2012 tarihinde, 08:00-16:00 vardiyası, 24:0008:00 vardiyasına gidecek olan arkadaşlarımızla, Bergama bölgesinde o dönemki Şube Sekreterimiz olan, İzmir 2 Nolu Şube Başkanımız Hayrettin Çakmak, Şube Mali Sekreterimiz Hacı Kılıç, genişletilmiş bir toplantı yaparak, sendikal ve örgütlenme faaliyetleri hakkında bilgilendirmelerde bulundu ve konunun hukuksal boyutu, işe iade davaları ile ayrıntılı bilgi verdi. n 17 Mayıs 2012 tarihinde, avukatımız Nilgün Öztürk, işyeri önünde işten çıkarılan arkadaşlarımıza, konunun hukuksal boyutu hakkında bilgi verdi. n 1 Haziran 2012 tarihinde, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım, bütün üyelerimizle Aliağa bölgesinde düzenlenen toplantıya katıldı ve bilgilendirmelerde bulundu. n 12 Haziran 2012 tarihinde, Micha işyerinden işten atılan üyelerimize sendikamız tarafından erzak dağıtımı yapıldı. n 19 Haziran 2012 tarihinde, Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım, Micha işyeri önünde, çeşitli sivil toplum örgütlerinin de desteği ile düzenlenen genişletilmiş toplantıya katıldı ve gelişmeler hakkında bilgi verdi. METAL M icha iş yerindeki örgütlenme mücadelemiz, Michalı emekçilerimizin sabrı ve direnişi ile birlikte zafere ulaşacak. n 1 Mayıs tarihinden itibaren, İzmir Aliağa bölgesindeki Micha işyerinde teşkilatlanma çalışmalarımızı başlattık. n 7 Mayıs 2012 tarihinde, 16:00-24:00 vardiyasından çıkan çalışanların Sebat Dinlenme Tesislerinde üyelik işlemleri başlatıldı. Aynı gün Bergama Kınık bölgesinde çeşitli toplantılar yapılarak, örgütlenme çalışmaları hız kazandı. Aynı gün, Aliağa’da Micha işçileri ile çeşitli toplantılar yapılarak, üyelik işlemlerine devam edildi. n 9 Mayıs 2012 tarihinde, Micha’ya bağlı olan Gündüz Çelik ve Fırat Gül taşeron firmalarında devam eden üyelik çalışmaları sonucu yeterli çoğunluğa ulaşarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurduk ve yetki tespiti talebinde bulunduk. Çalışanlarla da çeşitli toplantılar yaparak, başvurumuz hakkında bilgi verdik. n 10 Mayıs 2012 tarihinde, Bakanlığa müracaatımızla, Micha yönetimi, sendikamız faaliyetlerini engellemek amacıyla, Gündüz Çelik bölümünü fesh ederek, toplu çıkış yaptı. Aynı gün, Micha bünyesinde ve Fırat Gül bünyesinde işten çıkarmalar devam etti. Toplam 125 arkadaşımızın iş akdini fesh ederek, içerideki üyelerimize büyük baskı uygulanmaya çalışıldı. Fabrikada düzenlenen çeşitli toplantılarda, çalışanlara sendikamızdan istifa etmeleri için baskı tehditler yöneltildi. Anayasal haklarını kullanmaktan geri durmayan Micha emekçileri ise, mücadelelerini sürdüreceklerini ilan ettiler. n 11 Mayıs 2012 tarihinde, Micha işyeri önünde direnişimizi sürdürdük. Çeşitli sivil toplum örgütleri, Türk-İş’e bağlı sendikalar, Aliağa Birleşenler grubu direnişimize destek vererek yanımızda oldular. n 14 Mayıs 2012 tarihinde, Micha önündeki direnişimizde, Türk-İş Bölge Başkanı Mustafa Kundakçı, işten atılan üyelerimizi ziyaret ederek, çeşitli bilgilendirmelerde bulundu. Aynı gün o dönemki İzmir 2 Nolu Şube Başkanımız olan Genel Başkan Yardımcımız Süleyman Yıldırım, Türk-İş Bölge başkanımız HABER Eti Bakır’da kazanan emekçiler olacak! Eti Bakır AŞ’de çalışan emekçiler, anayasal haklarını kullandıkları için, Türk Metal’e üye oldukları için, sendikalı oldukları için işten çıkartılarak, işveren yandaşı Çelik-İş’e üye olmaya zorlandı. Türk Metal’e üye olan Eti Bakır emekçileri, bu zulme ve zorbalığa karşı sessiz kalmadı; kalmayacak... METAL E TÜRK 34 ti Bakır İşletmeleri özelleştirilmelerden önce sendikamız Türk Metal’in örgütlü olduğu işyerlerindendi. 2007 yılında aynı işletmede yeniden örgütlenme çalışmalarını, işveren işten atmalarla durdurdu. Eti Bakır emekçileri tüm engellemelere rağmen 2012 yılının Şubat ayından itibaren Türk Metal çatısı altında toplanmaya, yeniden örgütlenmeye başladı. 8 Mart 2012’de ilk üyemizin kaydı ile başlayan süreç, 20 Nisan 2012’de çoğunluğun sağlanıp, Bakanlığa yetki tespiti ile ivme kazandı. Örgütlenme çalışmalarından haberdar olan işveren, önce Türk Metal’e üye olan işçileri istifaya, yandaş sendika Çelikİş’e üye olmaya zorladı. Sonuç alamayan ve Türk Metal’e üye olan işçileri sendikal kararlarından döndüremeyen işveren, son çare olarak işçileri korkutmak ve baskı altına alabilmek için, 15 Haziran akşamı 17 üyemizin iş akidlerine tazminatsız olarak son verdiğini bildirdi. İşverenin bu acımasızca tavrına karşı, Eti Bakır emekçileri 16 Haziran günü iş akdi feshedilen arkadaşlarının yanlarında olduklarını göstermek için, fabrika önünde ilk eylemlerini gerçekleştirdi- ler. 17 Haziran günü direniş çadırı kuruldu. Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce ile Kırıkkale Şube Başkanı Mürsel Öcal, 18 Haziran günü Samsun’a giderek, yazılı ve görsel medyanın karşısına çıktı. Aslıyüce, burada METAL Eti Bakırlı emekçiler kazanana kadar mücadelemiz sürecek. Eti Bakır AŞ’de çalışan emekçilerin mücadelesi yerel basında da geniş yer buldu... Sendikalı oldukları için işten çıkarılan ya da işveren yandaşı Çelik-İş’e üye olmaya zorlanan işçilerin haklı savaşına, sonuna kadar destek veriyoruz 35 TÜRK yaptığı açıklamada, hem süreci anlattı, hem de kanunları hatırlatarak, işverene anlaşma çağrısı yaptı. Eti Bakır emekçilerine de seslenen Aslıyüce, “Türk Metal Sendikası’nın arkalarında olduğunu, maddi ve manevi her türlü desteği vereceğini, bu mücadeleyi toplu sözleşme imzalanana kadar destekleyeceklerini” vurguladı. Aslıyüce’nin ziyareti sırasında, DSP Genel Başkanı Masum Türker de, Eti Bakır emekçilerini çadırlarında ziyaret etti. Türker, “Türkiye’de sendikal özgürlüklerin önüne konan engellerin kaldırılması gerektiğini” belirtirken, parti olarak Eti Bakır emekçilerinin hep arkalarında olacaklarını ifade etti. Eti Bakır işyeri önünde 19 Haziran 2012 günü de, Türk-İş’e bağlı sendikalar, memur sendikaları, çeşitli sivil toplum örgütleri, CHP İl Başkanlığı, yönetmen Faik Ahmet Akıncı, işçi aileleri, atılan işçi arkadaşlar ve çalışan üyelerimizin de katılımı ile, işyeri mesai bitiminde bir miting düzenlendi. Servislerin geçişi sırasında servisler alkışlarla protesto edildi. Eti Bakır’da süren örgütlenme çalışmaları, Eti Bakırlı emekçilerimizin direnişi ve azmi ile zafere ulaşacak. Kazanan Türk Metal ve emekçiler olacak. MAKALE Çalışma yaşamının güncel bir sorunu: METAL MOBBİNG Ç alışma koşullarının iyi olması, çalışılan yerin atmosferi, fiziksel koşulları bireyler tarafından önemsenir. Diğer yandan, bireyler açısından çalışılan ortamın psikolojik ortamının iyi olması da hassas bir konudur. Bu bağlamda, bireyi etkileyen psikolojik ortam, son dönemlerde örgüt ve çalışma psikolojisi bilim alanlarında daha fazla öne çıkan konu haline gelmiştir. Yaygın kullanımı mobbing olan, işyerinde bireyin karşı karşıya kaldığı psikolojik şiddet, yıldırma, psikolojik taciz gibi davranışlar, çalışma yaşamında bireyin yaşam kalitesini azaltan faktörlerdir. Dilimizde pek çok kelime, bu kavramın yerine kullanılmasına rağmen, mobbing kavramının yerini alamadığı görülmektedir. Bu nedenle çalışmada da mobbing kavramı tercih edilmiştir. TÜRK 36 “Çalışma”, yaşamın sürekliliğini sağlayan sosyal bir faaliyet olarak, geçmişi insanlığın varoluşuna kadar uzanan, insan yaşamının en merkezi alanlarından birisidir. Bu nedenle bireyin yaşamında çalışmaya ilişkin atıflar önem arz etmektedir. 1. MOBBING KAVRAMI Doç. Dr. R Aşkın KESE ersitesi, Uludağ Üniv ari Bilimler İktisadi ve İd Fakültesi nomisi ve Çalışma Eko ü kileri Bölüm Endüstri İliş Çalışma Yönetim ve nabilim Dalı Psikolojisi A si Öğretim Üye r uludag.edu.t email:askin@ Bireyin çalışma yaşamında karşılaştığı sorunlardan biri olan mobbing(1), “işyerinde çalışana karşı, çalışma arkadaşları ya da yöneticileri tarafından veya astlar tarafından üstlere bilinçli olarak gerçekleştirilen ‘yıldırma’ faaliyetini ifade etmektedir.” Mobbing kavramı, çalışma psikolojisi alanında yapılan araştırmalarda, çalışanların birbirlerini rahatsız ve huzursuz eden davranışlarla taciz etmeleri, birbirlerine kötü davranmaları; kısaca, kişilerarası psikolojik şiddet uygulamaları anlamında kullanılmaktadır (Tınaz, 2006a:1-2). Mobbing kavramının, İngilizcede “mob” kökünden geldiği görülmektedir. “Mob” kelimesi, İngilizcede kanun dışı şiddet uygulayan kalabalık veya “çete” anlamında olup; bir eylem biçimi olarak mobbing sözcüğü ise, psikolojik şiddet, kuşatma, topluca saldırma, rahatsız etme veya sıkıntı verme anlamına gelmektedir (Kök, 2006:435). 2. MOBBING DAVRANIŞLARI Mobbing davranışının yaygınlığında örgütün iş çevresi etkili olduğu kadar, mağdurun ve mobbing uygulayan bireyin kişilik özellikleri de etkili olabilmektedir. Bu bağlamda kimi zaman bireyin güçlü yönlerinin ağır basması, kimi zaman da bireyin güçsüzlüğü mobbing uygulayan kişiyi harekete geçirebilmektedir. Mobbing, mağdura karşı haksız suçlamalar, küçük düşürmeler, genel taciz, duygusal taciz ve/veya duygusal terör uygulayarak işyerinden dışlamak amacıyla yapılan kötü niyetli davranışları içermektedir (Yücetürk, 2005:246). Mobbing davranışlarının neler olduğu konusunda fikir birliği olmamasına karşın, birçok davranış bu kavrama örnek olarak sayılabilir. Aşağıda yer verilen davranışlar işyerin- METAL de mobbingin temel örnekleri arasında yer alır (Solmuş, 2009:408-409): n Çalışanı, yeterince çaba göstermediği için suçlamak, n Çalışanı, yaşını temel alarak deneyimsiz olduğu gerekçesiyle aşağılamak, n Örgütün sunduğu imkânlardan yararlanmasını engellemek, n Çalışana aşırı iş yükü vermek, n İşlerin gerçekleştirilmesi mümkün olmayan tarihlerde bitirilmesini istemek, n Çalışana, iş tanımının dışında olan, yapıldığı takdirde hiçbir örgütsel kazanç/katkı sağlatmayacak ya da yüksek bir olasılıkla başarılı olamayacağı işler vermek ya da başarısızlığa götürecek bir iş ortamı sunmak, n Çalışana sürekli olarak, yaptığı hataları hatırlatmak n Çalışana işle ilgili konularda düşüncesini açıklamasına izin vermemek, n İş arkadaşlarının ya da müşterilerin önünde hakaret etmek/küçük düşürmek, n Performans düzeyi hakkında ağır ithamlarda bulunmak, n Çalışanı işten atmakla tehdit etmek, n Çalışanın telefon ya da e-postalarına cevap vermemek, n Çalışanı, onun da bulunmasını gerektiren toplantılardan haberdar etmemek, n Çalışanı diğer iş arkadaşlarıyla iletişim kurmasını engelleyecek, izole edecek bir fiziksel iş ortamına mecbur etmek, n Çalışan hakkında söylenti yaymak ya da dedikodu yapmak, 37 TÜRK Mobbing kavramı; Konrad Lorenz tarafından küçük hayvan gruplarının (örneğin kuşlar) daha güçlü ve yalnız bir hayvana (örneğin tilki) toplu şekilde hücum ederek, onu uzaklaştırması ya da aynı kuluçkadan çıkan kuşlar arasında yaşanan ve diğer kuşların, aralarındaki en zayıf kuşu yiyecek ve sudan uzak tutarak dışlaması, iyice güçsüz bir hale getirmesi ve en sonunda da fiziksel saldırılarla öldürerek, grubun dışına atması durumunu ifade etmek amacıyla kullanmıştır (Tınaz, 2006b:14). Mobbing kavramı, çalışma hayatına 1980’lerin başında Heinz Leymann aracılığıyla girmiştir. Leymann, mobbing kavramını ilk kez işyerindeki psikolojik şiddeti tanımlamak için kullanmıştır (Çöl, 2009:381). Çalışma yaşamında bu tarz davranışlar, Leymann’dan önce fark edilip tanımlanmadığı için, Leymann’ın görüşleri ve araştırmaları, bütün dünyada mobbing araştırmalarına temel oluşturmuştur (Tınaz, 2006b:13). Leymann’a göre mobbing; bir çalışanın (nadiren daha fazla) bir veya daha fazla iş arkadaşı/işvereni tarafından (nadiren dörtten çok) neredeyse her gün ve aylar boyunca saldırıya uğramasıyla ortaya çıkan, çalışanı işten atılma riski ile karşı karşıya bırakarak, çaresizliğe iten sosyal etkileşimi ifade etmektedir (Çöl, 2009:381). Başka bir tanıma göre mobbing, bir çalışan ya da yöneticinin, iş arkadaşları, astlar ya da yöneticiler tarafından sistematik ve sürekli bir biçimde kurbanlaştırılmasını ifade eder. Belirli bir saldırganlık ve yıkıcılık içeren davranışların, mobbing kapsamında değerlendirilebilmesi için, bu davranışların belirli bir süreyi içermesi (haftada en az 1 kez gerçekleşmesi ve bunun da en az 6 ay boyunca süregelmesi), belirli bir hedefe yönelik olması ve mobbing kurbanının durumla baş etmekte zorlanıyor olması gerekmektedir (Solmuş, 2009:408). METAL MAKALE TÜRK 38 n Çalışana son derece basit ya da az sayıda görev vermek, n Çalışana fiziksel şiddet uygulamak ya da bu tür bir teh- ditte bulunmak, n Çalışanın ruh sağlığı hakkında “üstü kapalı” ifadeler kullanmak. 3.MOBBİNGİN DÜZEYLERİ Mobbingin düzeyleri, dikey, düşey ve yatay olmak üzere üç gruba ayrılmaktadır. Dikey mobbing, astın üste uyguladığı; düşey, üstün asta uyguladığı, yatay ise, iş arkadaşlarının birbirine uyguladığı mobbing türüdür. 3.1. Ast/Astların Üste Uyguladıkları Mobbing (Dikey Mobbing) Bu düzeyde mağdur, üst düzey kişidir. Genellikle işe yeni giren yöneticilerin karşılaştıkları bir durumdur. İçeriden terfinin başvurulmadığı durumlarda, terfi alması olası kişilerin, yeni giren kişiye mobbing uyguladıkları bilinmektedir. Diğer yandan, örgüte yeni giren yönetici, kendi yönetim kültürünü örgütte uygulamaya çalıştığı durumlarda (yönetici, eski örgüt kültürünün karşıtı politikalara başvuruyorsa) astlar üste karşı tepkisel yaklaşımı mobbing vasıtası ile sergileyebilmektedirler. 3.2. Üst/Üstlerin Asta Uyguladıkları Mobbing (Düşey Mobbing) Dikey mobbing, çeşitli nedenlerden ötürü bir amir tarafından doğrudan doğruya asta yönelik, son derece saldırgan ve cezalandırıcı davranışların uygulanmasıdır. Bu noktada, bir amirin veya bir yöneticinin, mesleki rolünün getirdiği konumdan yararlanarak gücünü aşırı kullanmasıyla ilişkilendirilebilecek davranışlarla, astlarına doğru uyguladığı bir mobbing olgusu söz konusudur (Tınaz, 2006a:6). 3.3. Eşdeğer Konumdakilerin Uyguladıkları Mobbing (Yatay Mobbing) Mobbing mağduru ile mobbing uygulayanın aynı statüye sahip olduğu türdür. Bu nedenle yatay mobbing şeklinde de ifade edilmektedir. Aynı düzeyde çalışanlar arasındaki ve yöneticinin yöneticiye uyguladığı mobbing, yatay mobbinge örnektir (Mobbing, Recognising and Dealing with Bullying and Harassment in The Workplace, 2003:6). 4.MOBBİNGİN SONUÇLARI Mobbingin etkileri yıkıcı olmakta, gerek bireye, gerekse işletmeye oldukça önemli zararlar vermektedir. 4.1. Bireysel Sonuçları Mobbing, bireylerin çalışma yaşamında psikolojik problemler yaşamasına yol açan önemli bir sorundur. Çalışanların doyumunu ve çalışma barışını olumsuz yönde etkilemekte; bu durum uzun bir süre devam ettiğinde bireyin yalnızlaşması, örgüt ve çalışma yaşamının dışına itilmesi gibi sonuçlar ile karşılaşılmaktadır (Tınaz, 2006a:2). Birçok araştırmada, iş yerindeki mobbingin, tüm stres kaynaklarından daha yoğun ve yıkıcı bir etki yaptığına dair bulgular elde edilmiştir. Araştırmalar, mobbing kurbanlarının uyku sorunları, öfke, apati, yoğunlaşma bozukluğu, depresyon, işe yabancılaşma, iş arkadaşlarıyla uyumun ve üretkenliğin düşmesi, endişe, anksiyete, sürekli gerginlik, kaygı, çaresizlik duygusu, psikosomatik yakınmalar, kendini suçlama, iş arkadaşlarına ya da yöneticilerine karşı güvensizlik, sosyal olarak geri çekilme ve alkol kullanımında artış görülmektedir (Solmuş, 2005:10). n Çiğdem Kırel, (2007), “Örgütlerde Mobbing Yöneti- minde Destekleyici ve Risk Azaltıcı Öneriler”, Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt:7, Sayı:3, 317-334 n Elif Yücetürk, (2005) “Örgütlerde Küresel Bir Yönetim Sorunu: Yıldırma (Mobbing) ve Cinsiyetle İlişkisi”, İçinde:Aşkın Keser, (Editör) Çalışma Yaşamında Dönüşümler, Ankara, 243-266 n Fatih Karcıoğlu, Sevil Akbaş, (2010), “İşyerinde Psikolojik Şiddet ve İş Tatmini İlişkisi”, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 24, Sayı: 3, 139-161 n Mobbing, Recognising and Dealing with Bullying and Harassment in The Workplace, 2003, Erişim Adresi: http://ec.europa.eu/justice_home/daphnetoolkit/files/ projects/2003_152/booklet_final_uk_2003_152.pdf n Mustafa Yaşar Tınar, (2006), Çalışma Psikolojisi, Necdet Bükey Yayıncılık, İzmir, 1996 n Orhan Koçak, Nihal Hayran, (2011), “Çalışma Hayatında Kadına Yönelik Taciz (Mobbing): Kocaeli–Körfez İlçesi Örneği, Uluslararası 9. Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi Bildirileri, 23-25 Haziran 2011, Bosna-Hersek, 1109-1124 n Pınar Tınaz, (2006a). “Çalışma Yaşamında Psikolojik Bir Dram: Mobbing”, Toprak İşveren Dergisi, HYPERLINK “http://www.toprakisveren.org.tr/2006-71-pinartinaz. pdf”www.toprakisveren.org.tr/2006-71-pinartinaz.pdf, Erişim Tarihi:20.05.2012 n Pınar Tınaz, (2006b), “İşyerinde Psikolojik Taciz”, Ça- lışma ve Toplum, Sayı:4, 13-28. n Sabahat Bayrak Kök; “İş Yaşamında Psiko-Şiddet Sarmalı Olarak Yıldırma Olgusu ve Nedenleri”, Selçuk Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2006, Sayı:13, 434-448 n Serap Özen Çöl, (2009), “Nedensel İlişkiler Bağlamında İşyerinde Psikolojik Şiddet”, İçinde: Çalışma Yaşamında Davranış: Güncel Yaklaşımlar, Ed. Aşkın Keser, Gözde Yılmaz, Senay Yürür, Umuttepe Yayınları, İzmit, 377-406 n Tarık Solmuş, (2009), “Psikolojik Boyutlarıyla İş Yerinde Fiziksel ve Duygusal Saldırganlık (Mobbing)”, İçinde: Çalışma Yaşamında Davranış: Güncel Yaklaşımlar, Ed. Aşkın Keser, Gözde Yılmaz, Senay Yürür, Umuttepe Yayınları, İzmit, 2009, 407-424 n Tarık Solmuş, (2005), “İş Yaşamında Travmalar: Cinsel Taciz ve Duygusal Zorbalık/Taciz (Mobbing)”, İş, Güç Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, Cilt:7, Sayı:2, 1-14 n (1) Türkçe alanyazında, “Mobbing” kavramını ifade etmek için, yıldırma, psikolojik yıldırma, psikolojik taciz, psikolojik terör ve duygusal saldırı kavramlarına yer verildiği görülmektedir. Türk Dil Kurumu ise, kavramın Türkçe karşılığı olarak, “bezdiri” kelimesini öneriyor. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz: Oktay Eser, Mobbing Kavramının Türkçe Serüveni, http://turkoloji.cu.edu.tr/YENI%20TURK%20 DILI/oktay_eser_mobbing_kavrami.pdf METAL DİPNOT VE KAYNAKÇA 39 TÜRK 4.2. Örgütsel Sonuçları Mobbingin bireye olan olumsuz etkileri örgüte de yansımakta ve örgütün bu süreçten zararlı çıktığı görülmektedir. Mobbing kurbanlarının, işe bağlı sağlık sorunları yüzünden devamsızlık bildirme oranlarının ortalamanın üzerinde (%23’e karşılık %7) olduğu görülmüştür. Yapılan çalışmalarda artan işgücü devir ve devamsızlık oranları, bireyin performansında ve bağlılığında düşüş ve örgütün verimliliğinde kayıplar, mobbingin örgüte yönelik olumsuz sonuçlarına işaret etmektedir (Aytaç-Bilgel-Yıldız, 2011:57). Sonuç olarak, mobbing son yıllarda çalışma yaşamında bireylerin yaşamlarını olumsuz etkileyen bir olgu olarak yaygınlaşmaktadır. Mobbingin oluşmasına etki eden faktörlerin arasında, örgütün iş çevresi yer alabilirken, mağdurun ve mobbing uygulayanın kişilik özellikleri de etkili olabilmektedir. Her ne sebeple yapılırsa yapılsın, mobbing çalışma yaşamında kalıcı zararlar bırakan bir davranış olup hem bireye hem de örgüte zarar vermektedir. Birey açısından mobbing, bireyin çalışma yaşamından kopmasına kadar uzanan, fizyolojik ve psikolojik sorunları kapsar. Örgütsel açıdan ise, örgütün verimliliğinin azalması, mobbing mağduru çalışanların sağlık maliyetlerinin artması gibi olumsuzlukları barındırır. Örgütün uygulayacağı eğitimler ve katılımcı anlayışla, çalışanlarda mobbing konusunda farkındalığın arttırılması ve önleyici tedbirlerin alınması sağlanabilir. UĞUR POLAT ugur.polat@turkmetal.org.tr METAL Her ay düzenli olarak metal işçilerinin evlerinde ve işyerlerindeki ziyaretlerle gerçekleştirdiğimiz söyleşilerimizi iki aydır 2. Aile Kurultayımıza katılan metal işçileriyle yapıyoruz. Bu ayki konuğumuz ise Gebze Dilovası şubemizin yetkisinde bulunan Çolakoğlu işyerinden Ahmet Altuntaş ve eşi Hanife Altuntaş oldu. TÜRK 40 İyi ki Türk Metal’e geçmişiz METAL TÜRK 41 Renkli hayatlar, renkli insanlar; demire, çeliğe şekil veren metal işçileri… Renkli sayfalarımızın bu ayki kahramanı, kendi deyimiyle “iki çocuk babası, Çolakoğlu işçisi, Türk Metal Üyesi, kırk beş yaşında, aklı başında, Kandıralı Ahmet işte karşınızda…” A hmet Altuntaş, 18 yıldır Çolakoğlu Metalurji işyerinde aralıksız olarak çalıştığını söylüyor. “Sektördeki ilk iş deneyimim, Diler Demir Çelik işyerinde müteahit olarak başladı. Daha sonraki yıllarda, önce Çolakoğlu Metalurji’de 1 yıl sözleşmeli işçi ve Marmara Tersanelerinde kaynakçı olarak 1,5 yıl çalıştım. Çolakoğlu işyerinde ise bu yıl 18. yılımı tamamladım. Curuf Tesislerinde başladığım çalışma hayatına halen devam etmekteyim. Şu an Curuf tesislerinin tüm sorumluluğunu üstlenmekteyim. Tesislerde hurda ürünlerin içinden demiri ayrıştırıp tekrar mamul haline gelmesini sağlıyoruz.” Neşeli bir karaktere sahip Ahmet Altuntaş, röportajımızın ilk anından itibaren çok heyecanlıydı. Biz de konuşmayı, kendisini, ailesini ve işyerini anlatmaya çok istekli görünen Altuntaş’a sözü bıraktık. “Bizler Çolakoğlu’nda bugünlere kolay gelmedik. İşe başladığımız ilk dönemlerde geleceği olan bir işyeri olarak görünse de, çalışma ortamı karışıktı. İşverenle sıkıntı vardı. İşçilerin kendi arasında sıkıntıları vardı. Küçük bir işletmeydik… İşyerinin temizliğini kendimiz yapar, çok toz yutardık. Bugün gelinen noktada ise çok ilerdeyiz. Temizlik ve hijyen bakımından geçmişe göre çok çok ilerdeyiz. İş güvenliği, çalışma barışı, birlik ve beraberlik bakımından yine çok çok ilerlere gittik.” Kendisini “iki çocuk babası, Çolakoğlu işçisi, Türk Metal Üyesi, kırk beş yaşında, aklı başında, Kandıralı Ahmet işte karşınızda” diye tanıtan Altuntaş, eşi Hanife Hanım ile 18 yaşında tanıştığını, 24 yaşında dünya evine girdiğini anlatıyor. “Eşim Hanife Hanım ile 21 yıllık mutlu ve huzurlu bir beraberliğimiz var. Bu beraberlikten 20 yaşında Bilge adlı bir kızımız, 19 yaşında Erol isimli bir oğlumuz var. Eşimi ortak akrabalar sayesinde tanıdım. Ama görücü usulü evlendik. Bugün 21 yıllık bir beraberliğimiz var… Eşim hem iyi günümde, METAL TÜRK 42 hem kötü günümde hep yanımda oldu. Özellikle evliliğimizin ilk yıllarında işsizlik nedeniyle sıkıntı çektim. Köye taşınmak zorunda kaldım. Eşim hiçbir şekilde şikâyet etmedi. Onun bu desteği ve özverisi bizi bugünlere getirdi.” 21 yıllık eşinin ailesine karşı yaklaşımının ve özverisinin çok yükseklerde olduğunu söyleyen Hanife Altuntaş, “Ahmet Bey ile 21 yıldır aynı yastığa baş koyuyoruz. Onun bizlere, yani ailesine karşı duyduğu sevgi, anlayış ve gösterdiği özveri, benim ve çocuklarının gözünde onun ayrılmaz bir parçamız olduğunu ispatlıyor. Akşam eve geldiğinde bizden beklediği tek şey, bir bardak çay ve biraz sıcaklık… Bu kadar küçük şeylerle mutlu olmasını bilen, elindekinin değerini iyi bilen ve bırakmayan biri…” Çolakoğlu’na işe başladığı ilk günden itibaren sendikalı olarak çalıştığını söyleyen Altuntaş, Türk Metal’in hem imkânlar hem de üye sayısı bakımından Türkiye’nin en büyük sendikası olduğunu vurguluyor. “Çolakoğlu’nda işe ilk başladığım yıldan itibaren sendika üyesi oldum. İlk dönemlerde, röportajımızın başında söylediğim gibi küçük bir işletmeydik. Metal iş kolunda farklı bir sendikanın üyesiydik… Sıkıntılı süreçlerden geçtik. Daha sonra Türk Metal’le tanıştık. Hem üye sayısı bakımından hem de sağladığı imkânlar bakımından Türkiye’nin en büyük sendikalarından biriydi Türk Metal... Tüm arkadaşlar bir araya gelerek Türk Metal’e üye olduk. Şimdi iyi ki Türk Metal’e geçmişiz diyorum. Bugün bulunduğumuz bu tesislerde bize bu hizmeti veren Genel Başkanımız Sayın Pevrul Kavlak’a ve yönetim kuruluna teşekkürlerimi bir kez de buradan bildirmek istiyorum. Gebze’de metal işçilerine yapılacak yeni hizmetleri de sabırsızlıkla bekliyorum.” Türk Metal 2. Aile Kurultayında bir araya geldiğimiz Altuntaş ailesine, bizlere ayırdıkları zaman ve gösterdikleri samimiyetten dolayı teşekkürlerimizi bir kez buradan iletmek istiyoruz. “Metal iş kolunda farklı bir sendikanın üyesiydik… Sıkıntılı süreçlerden geçtik. Daha sonra Türk Metal’le tanıştık. Hem üye sayısı bakımından hem de sağladığı imkânlar bakımından Türkiye’nin en büyük sendikalarından biriydi Türk Metal... Tüm arkadaşlar bir araya gelerek Türk Metal’e üye olduk. Şimdi iyi ki Türk Metal’e geçmişiz diyorum.” BİZİM FABRİKALARIMIZ METAL TRANSTÜRKDEBRİYAJ ORTAKLIĞI İLE TÜRKİYE’YE GELDİ TÜRK 44 Valeo grubu, bağımsız bir endüstriyel gruptur ve sadece otomotiv endüstrisinde faaliyet gösterir. Otomotiv üreticileri için ağırlıklı olarak, CO2 emisyonunu düşürmek amacıyla parça, entegre sistemler ve modül dizayn eder ve üretir. Dünyanın en önde gelen otomotiv tedarikçilerinden olan Valeo grubu, dünya genelindeki 28 ülkede, 124 fabrika, 21 araştırma merkezi, 40 geliştirme merkezi, 12 dağıtım platformuna sahiptir. Toplam çalışan sayısı 68.000 kişidir. V aleo grubu, bağımsız bir endüstriyel gruptur ve sadece otomotiv endüstrisinde faaliyet gösterir. Otomotiv üreticileri için ağırlıklı olarak, CO2 emisyonunu düşürmek amacıyla parça, entegre sistemler ve modül dizayn eder ve üretir. Dünyanın en önde gelen otomotiv tedarikçilerinden olan Valeo grubu, dünya genelindeki 28 ülkede, 124 fabrika, 21 araştırma merkezi, 40 geliştirme merkezi, 12 dağıtım platformuna sahiptir. Toplam çalışan sayısı 68.000 kişidir. Valeo’nun Türkiye’deki varlığı, ilk kez 1989 yılında Bursa’da Transtürk-Debriyaj ortaklığı ile başlamış olup, 1993 yılında debriyaj grubunun tüm hisselerini satın alması ile netlik kazanmıştır. Valeo Otomotiv Sistemleri A.Ş., 2012 yılı itibariyle Türkiye’de aşağıdaki alanlarda üretim yapmaktadır: n Debriyaj sistemleri (manuel transmisyon baskı-diskrulman, esnek volan, tork limitör, hidrolik transmisyon sistemleri) n Alternatör (=şarj dinamosu) n Silecek sistemleri (silecek motor ve linkage sistemleri) n Klima sistemleri İstanbul’da bulunan şirket, Valeo Otomotiv Dağıtım A.Ş. (Valeo Servis) ile de Valeo Grubu’nun dünyada ürettiği tüm parçaların hem Türkiye, hem de Orta Doğu’daki yedek parça pazarına dağıtımını ve satışını yapmaktadır. 2010 yılında toplam ihracatı, satışların % 65’ini oluştururken, toplam ihracat miktarı 2011 yılında %15 artış göstermiş ve toplam satışlarının %61’ini oluşturmuştur. Doğrudan yaklaşık 25 ülkeye yapılan ihracat, dağıtım kanalları vasıtasıyla, dolaylı olarak 40’tan fazla ülkeye ulaşmaktadır. METAL valeo avrupa ve Türkiye’de 2012 yılı Boyunca, avrupa crf ensTiTüsü Tarafından verilen ve insan kaynakları yöneTimini ödüllendiren “en iyi işveren serTifikası”nı aldı TÜRK 45 Türkiye’de 40.950 metrekare alanda 4 fabrikası bulunuyor Valeo’nUn Türkiye’de, İstanbul’da dağıtım merkezi ve Bursa’da 4 fabrikası bulunmaktadır. n DOSAB debriyaj n DOSAB alternatör n OSB klima&silecek (ve diğer gelecek ürünler) n Gemlik Hidrolik n Valeo Grubu, Türkiye’de üretim olarak toplam 40.950 m2 ‘lik bir alanda faaliyet göstermektedir. n Debriyaj fabrikası 16.000 m2 n Alternatör fabrikası 4.200 m2 n OSB fabrikası 10.000 m2 n Gemlik fabrikası 4.150 m2 BİZİM FABRİKALARIMIZ 972 kişilik istihdamı var Valeo Türkiye Bursa’da 16 Haziran 2011’de Ar-Ge Merkezi belgesi almıştır. Toplam 65 Ar-Ge personelini bünyesinde çalıştıran ArGe merkezinde, otomobiller, ağır vasıta araçlar ve traktörler için debriyaj sistemleri, yüksek basınçlı hidrolik hortum, esnek ve rijid volan tasarımları geliştirilmekte, test edilmekte ve üretime hazır hale getirilmektedir. Bugün ulaşılan mühendislik yetkinliği ile Valeo Grubu, geleceğe daha güvenle bakmaktadır. 2011 yılında alt yapısı oluşturulan Bursa Pilot Organize Sanayi Bölgesinde bulunan 10.000 m2’lik 4. fabrikasıyla, bu yıl Türkiye’de klima, esnek volan ve araç kapı kolu üretimine de başlandı. Ayrıca aynı tesiste, silecek sistemleri kapasite artırımları yapılması da planlanmaktadır. Valeo’nun mevcut çalışan sayısı 937’dir. İstanbul’da bulunan Valeo Servis ile birlikte bu sayı toplam 972’ye ulaşmaktadır. METAL Valeo, Latince kökenli bir sözcük olup, “Ben iyiyim” anlamına gelmektedir. TÜRK 46 CRF Enstitüsü Ödülü’nü aldı Toplam 12 ülkede faaliyet gösteren CRF Enstitüsü, son 20 yıldır En iyi işveren olarak tanımlanabilecek firmaları tespit etmekte ve belgelemektedir. 135 uluslararası proje kapsamında toplam 2500 kuruluş CRF Enstitüsü tarafından belgelendirilmiştir. Enstitü, 2012 yılı En İyi İşveren Ödülünü, uyguladığı İnsan Kaynakları politikaları nedeniyle Valeo’ya verdi. Avrupa düzeyinde, Valeo da dahil olmak üzere sadece 7 Fransız firması, seçkin işveren olarak tanımlanmıştır. Şirketin dünya çapında uygulanan “5 Aks” yöntemi de, kurumsal kültürünün temel taşı kabul edilen operasyonel mükemmelliğin kaynağı olarak kabul edilmektedir. VALEO 5 AKS Toplam Kalite 5 aksın ilk maddesi olan toplam kalite, üretim zincirinin tüm halkalarını kapsar. Üretimden önce zincirin ilk halkası olan hammadde seçiminin en iyi şekilde yapılmasından başlar, Valeo’nun kaliteli üretim yapmasını da içine alır. Ardından Valeo’nun direkt müşterisi olan oto imalatçısından, son ve en önemli müşteri olan sürücüye ulaşır. Zincirin en önemli halkası olan Valeo çalışanının misyonu, “Kaliteyi yaratmak için kaliteye ulaşmak ve kaliteli işçilik yapmaktır.” Personelin Katılımı Katılımcı olmak, her şeyden önce, Valeo’nun 5 aksını anlamak ve uygulamak anlamına gelmektedir. Valeo çalışanlarının birbirleriyle olan ilişkilerine bu 5 aks uygulanırsa, aynı lisan konuşulur, daha iyi organize olunur, yardımlaşma gerçekleşir ve yeni fikirler üretilir. Valeo çalışanları 5 aksı anlayıp uyguladıklarında, ne yapacaklarını bilirler, gelişimlerini kontrol edebilirler, gelişme için önerilerde bulunabilirler ve sorumluluk alabilirler. Valeo Üretim Sistemi SPV diye de adlandırılan bu sistemin dayandığı prensipler, kalite ve müşteri memnuniyeti prensipleri ile aynı prensiplerdir. Amaç, sürücünün memnun kalmasıdır. Valeo çalışanları işlerini uygun yapabilmeleri için ne gerekiyorsa, ne zaman gerekiyorsa, sıfır hata ile yapmalıdırlar. İmalatçılar ile Bütünleşme Bu Valeo’nun, kaliteli malı, zamanında en uygun fiyata verebilecek olan yan sanayiciyi seçmesi anlamına gelir. Bunun gerçekleşmesi için, yan sanayicilerin de 5 aksı kullanmaları gerekir. Bu da yan sanayicilerle Valeo arasındaki kalite zincirinin, müşteri taleplerini seri şekilde karşılayabilmesini sağlamak anlamına gelir. Bu sayede, hem Valeo’nun hem de yan sanayicilerin rekabet gücü garanti altına alınır. Sürekli Yenilik Sürekli yenilik, Valeo için müşterilerine sürekli olarak yeni, dünya klasmanına uygun ve ihtiyacı karşılayabilecek, fiyatı uygun ürünler sunabilmek demektir. Bunu gerçekleştirebilmek için, üretilmesi kolay ürünler tasarlanmalı, kullanılan parçalar ve malzemeler standartlaştırılmalı, üretim süreçleri iyileştirilmelidir. Dünyanın en önde gelen otomotiv tedarikçilerinden biri “Valeo grubu, bağımsız bir endüstriyel gruptur ve sadece otomotiv endüstrisinde faaliyet gösterir. Otomotiv üreticileri için ağırlıklı olarak CO2 emisyonunu düşürmek amacıyla parça, entegre sistemler ve modül dizayn eder ve üretir. Dünyanın en önde gelen otomotiv tedarikçilerinden olan Valeo grubu, dünya genelindeki 28 ülkede; 124 fabrika, 21 araştırma merkezi, 40 geliştirme merkezi, 12 dağıtım platformuna sahiptir. Toplam çalışan sayısı 68.000 kişidir. Valeo grubunun 2010 yılı satışları 9,6 Milyar Euro’dur. 2011 yılında grup satışları bir önceki yıla oranla %13 artış göstererek 10,9 Milyar Euro’ya ulaşmıştır. Valeo Türkiye satışları 2010 yılı itibariyle 277.2 Milyon Tl iken, 2011 yılında %52,5’lik bir artışla 422.7 Milyon Tl olarak gerçekleşmiştir. 2010 yılında 12.7 Milyon Tl olan toplam yatırımımız 2011’de %166,5 artışla 33.8 Milyon Tl olmuştur. 2011 yılında alt yapısını oluşturduğumuz Bursa Pilot Organize sanayi Bölgesinde bulunan 10.000 m2’lik 4. fabrikamızla bu yıl Türkiye’de klima, esnek volan ve araç kapı kolu üretimine de başladık. ayrıca aynı tesiste silecek sistemleri kapasite artırımları yapılacak. 2010 yılı istihdamımız 617 kişiydi. 2011 yılını 903 kişi ile bitirdik. Şu anda mevcut çalışan sayımız 937’dir. İstanbul’da bulunan Valeo servis ile birlikte toplam 972 kişiyiz. Bu yıl yeni yatırımlarla bu sayıyı daha da artırmayı planlıyoruz.” METAL Valeo, tüm dünyada stratejisini etkili bir biçimde sunabilmek için, 1991 yılından itibaren fabrikalarında 5 AKS yönetimini gelişmiştir. Bu sistemi oluşturan öğeler; personelin katılımı, üretim sistemi, imalatçılarla bütünleşme, sürekli yenilik ve toplam kalitedir. 47 TÜRK Valeo Otomotiv Sistemleri Genel Müdürü ve Ülke Direktörü Hakan Doğu MAKALE METAL Başlayan rüzgar fırtınaya dönüşür mü? TÜRK 48 ayvalık, ege’nin güzel kasaBalarından Bir Tanesidir. körfez Tarafında rüzgâr esmeye Başladı mı, en az Bir hafTa devam eder. gece gündüz devam eden Bu rüzgâr, serT delişmen Bir rüzgâr... her şeyi uçurur, devirir. geceleri panjurların arasına girerek masal devlerinin seslerini çıkarır. alışık olmayanları uyuTmaz Dr. Naci Önsal TÜRK-İŞ Genel Sekreter Yardımcısı METAL A 49 TÜRK yvalık’ın rüzgârı ve delisi meşhurdur derler. Bu rüzgârı mı delirtir, daha doğrusu delirtirmiş insanları bilinmez. Ben severim bu rüzgârı. Kitabıma sahip çıkıp terasta oturur okurum. Rüzgâr başlayınca okumaya karar verdim. Kütüphaneyi karıştırdım. Suç ve Ceza’yı elime aldım.1963 yılında Bahar Matbaasında Ak Kitapevi tarafından bastırılmış. Kitabın sayfaları sararmış, sayfa kenarları koyulaşmış, hafif bir korku da var. Tam kırk dokuz yıl sonra tekrar okudum Dostoyevsky’i. Baskıda birçok hata var. Görülse de teknoloji düzeltmeye imkân vermemiş olabilir. Gençlerin anlayamayacağı birçok kelime var. Petersburg’un kenar mahallelerinde kötü binaların odalarını paylaşarak yaşayan fakir, sefil insanlar. Üniversiteyi bırakmış Raskolnikov. Dostoyevsky bu insanları uzun uzun konuşturuyor, uzun hikâyeler anlatıyorlar. Sonuca varmak için olayları zorluyor, zorluyor. Güzel, ancak kırk dokuz yıl önceki etki yok. Suç ve Ceza’yı bitirince, aklıma Matmazel Noraliya’nın Koltuğu geldi. Türk yazarlarının eserlerinin bulunduğu bölümde buldum kitabı.1964 yılında Sulhi Garan Matbaası’na İnkilap ve Aka Kitapevleri tarafından bastırılmış. Ciltsiz olan bu kitapta da eskinin ve eskimişliğin izleri var. Acaba Peyami Safa bu romanı yazarken Dostoyevsky’den etkilendi mi? Sıradan, fakir insanların paylaştıkları kötü bina odaları. Rolkolnikov gibi üniversite eğitimini bırakmış, halüsinasyonlar gören, korkular ve tezatlar içinde Ferit. İlk fırsatta o yılların kritiklerini karıştırıp merakıma cevap bulmaya çalışacağım. Peyami Safa, Aziz’in ağzından şunları söylüyor: “Orta çağın bozumundan sonra, şiddetli bir ferdiyetçilik halinde ben’in hortladığını görüyorsunuz. Zamanımızın büyük işaretlerinden biri de ben kuduzudur. Fakat onun karşısına bu sefer de sosyalizm ve nasyonalizm çıkmıştır. Liberalizmin onu azdırmasına karşı bunlar daha üst planlardaki zaruretlerin tepkileridir. Düşününüz: Hürriyet mesuliyeti gerektirdiği halde liberalizmin fikir hürriyetinde de kazanç hürriyetinde de sorum yoktur. İstediğiniz kadar yanlış düşünebilir, fakiri sömürerek istediğiniz kadar kazanabilirsiniz.” Önce nasyonalizm sonra da (1992) sosyalizm sona erdi. Yeni liberalizm, küreselleşme sahnede. İki kutuplu dünyanın tek kutuplu hale gelmesini Fancis Fukuyama tarihin sonu olarak tanımlamıştı. Daha sonra, MAKALE METAL günümüzde milyonlarca saaT çalışma süresi kayBedilmiyor, verimlilik arTıyor ve ürünlerin kaliTesi yükseliyor. ancak, işçiler enflasyon karşısında uğradıkları kayBı Telafi eTmeye çalışıyorlar. arTan verimlilikTen ve ülke ekonomisinin Büyümesine yapTıkları kaTkıdan hak eTTikleri payı alamıyorlar TÜRK 50 küreselleşmenin ulus devlet yapılarını zayıflatmasını da bir hata olarak görecekti. Ama olan oldu. Şimdi dünyanın umudu Asya’da gerçekleşmesi beklenilen yeni kutupda... Tek kutuplu dünya başarısız oldu. Son ekonomik kriz bunu tescil etti. Ülkemizde dini duyguların öne çıktığı son dönemde şaşılacak bir şekilde bireycilik de öne çıktı. Bu bir paradoks mu? Aziz devam ediyor: “Hürriyeti yanlış anlayan bir dünyadayız. İnsan hür doğmaz. Eğer kendi ben’i ile mücadeleye başlayan bir irade destanının kahramanı değilse, eğer kendi nefsine galebeden ve kendi ihtiraslarına hâkimiyetten başlayan bir hürleşmeye doğru merhale merhale yol almıyorsa, eğer hürriyeti şahsiyeti ile beraber gelişmiyorsa insan, en hür nizam içinde de hür değildir.” Peyami Safa sendikalara olumlu bakmıyor. Aziz devam ediyor: “Mesele sermayenin ve çalışanların birbirlerini yutmalarına imkân vermemektir. Sendika mücadeleleri, milyonlarca iş saatinin kaybolmasından ve maliyet fiyatlarının artmasından başka netice vermediği için, işçiye üretici olarak kazandırdığı zammı tüketici olarak kaybettirir; patrona da ücretlere zam olarak kaybettirdiğini fiyatlara zam olarak kazandırır.” Günümüzde milyonlarca saat çalışma süresi kaybedilmiyor, verimlilik artıyor ve ürünlerin kalitesi yükseliyor. Ancak, işçiler enflasyon karşısında uğradıkları kaybı telafi etmeye çalışıyorlar. Artan verimlilikten ve ülke ekonomisinin büyümesine yaptıkları katkıdan hak ettikleri payı alamıyorlar. Ancak, fiyatlar yükselmeye devam ettiği için de, kısa sürede satın alma güçleri geriliyor. Yoğun işsizlik ve işsizlik korkusu işçilerin aleyhine işliyor. Bu yetmiyormuş gibi, iş garantisini azaltan esnek çalışma türleri yaygınlaştırılmak ve esnek güvencesizlik getirilmek isteniyor. İşverenlerin kolayca istihdam ettiklerini yine kolayca işten çıkarılmalarının yolu hazırlanmak isteniyor. Bunun için de kıdem tazminatının küçültülmesi ve sonra da yok edilmesi düşünülüyor. Şimdi gözler Ankara’dan esecek rüzgârda… Bu rüzgâr, yetmiş altı yıllık işçi kazanımlarını kaldırıp atmayı denerse, Türkiye’nin son yıllarda görmediği kadar büyük bir fırtınaya neden olabilir mi? TÜRK METAL’DEN TÜRKİYE’DE GEnEl Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce, 27 Haziran Çarşamba günü Ankara’da faaliyet gösteren ve sendikamızın örgütlü olduğu Man Türkiye işyerini ziyaret etti. Aslıyüce, ziyarette, çalışan üyelerimizle tezgâhları başında bir araya geldi. Onlarla sohbet eden Aslıyüce, sorunları hakkında bilgi aldı ve yaklaşan yeni sözleşme dönemi hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Man Türkiye işçilerini oldukça mutlu eden bu ziyarette, Genel Başkan Yardımcımız Muharrem Aslıyüce’ye, Ankara 3 nolu Şube Başkanımız nihat Zengin ve Man Türkiye İşyeri Baştemsilcimiz Yusuf Yılmaz da eşlik etti. 51 TÜRK MAN METAL ASLIYÜCE, UAMİF TÜRK METAL UAMİF Merkez Komitesi 52 toplantısı Ankara’da yapıldı U luslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu (UAMİF) 33. Merkez Komite Toplantısı, sendikamız Türk Metal’in ev sahipliğinde, 14 Haziran’da Ankara’da yapıldı. UAMİF Genel Başkanı ve Sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıyı, UAMİF Genel Sekreteri Mehmet Soyupek yönetti. Toplantıya Azerbaycan, Belarus, Başkordistan, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Tacikistan’dan gelen Merkez Komite üyeleri katıldı. nu Uluslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyo rın yeni Merkez Komite toplantısında, üye sendikala elik dönemdeki faaliyetleri, genç metal işçilere yön çalışmaları değerlendirilirken, federasyonun 2012 yılı eğitim hedefleri de belirlendi UAMİF Genel Başkanı Pevrul Kavlak: daha yüksektir. İyi eğitilmiş kişilerin, iyi ücretli, iyi iş bulma imkânları daha çok, işsiz kalma riskleri daha azdır. Düşük eğitimli, vasıfsız gençlerin işsiz kalma riski, düşük ücret, fakirlik ve sosyal dışlanma riski daha yüksektir. Genç işçiler, en yoğun sömürü altındaki kesimdir. Çoğu sigortasız, sendikasız olarak küçük veya orta ölçekteki işletmelerde, en ağır koşullarda iliklerine kadar sömürülmektedir. Dolayısıyla, sendikaların, özellikle genç işçileri kazanmak yolunda politikalar geliştirmeleri gerekmektedir. Bu çerçevede Türk Metal Sendikası, yeni çalışma döneminde bu çerçevede etkinlikleri projelendirmeye başlamıştır… Özellikle uluslararası alanda geçerliliği olan, sertifikalı mesleki eğitim merkezleri, genç sendikalı işçilerin geleceğini kurtarıcı bir özellik taşımaktadır. Gençlerin, gerek sendikalarda, gerekse işyerlerinde yönetime katılmaları konusunda, var olan demokratik kanalları açmak öncelikli görevimiz olmalıdır…” Genç işçiler, en yoğun sömürü altındaki kesimdir. Çoğu sigortasız, sendikasız olarak küçük veya orta ölçekteki işletmelerde, en ağır koşullarda iliklerine kadar sömürülmektedir METAL luslararası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu Genel Başkanı ve sendikamız Genel Başkanı Pevrul Kavlak 33. Merkez Komite toplantısının açılış konuşmasını yaptı. Kavlak konuşmasında, Birleşmiş Milletler’in hesaplamalarına göre, bugün dünyanın yaş ortalamasının 26 olduğunu, ancak bu orannın 40-50 yıl içinde 60’ın üzerine çıkacağına dikkat çekerek, “Bugün dünya genç bir nüfusa sahip, gençlerin, gerek sendikalarda, gerekse işyerlerinde yönetime katılmaları konusunda, var olan demokratik kanalları açmak hepimizin öncelikli görevi olmalıdır” dedi. Genel Başkanımız Pevrul Kavlak şöyle devam etti: “ILO verilerine göre dünya genelinde gençlerin istihdama katılım oranı % 44’tür… Genç nüfus, dinamik ve yaratıcı yapısıyla ülke kalkınmasının motor gücüdür. Yeni fikirlere açık, yaratıcı, enerjik, dinamik gençler, ekonomik büyümeyi pozitif etkiler. Genç nüfusa sahip ülkeler, diğer ülkelere göre ekonomide daha avantajlıdırlar, daha hızlı büyürler. Gençlerin işgücü piyasasına geçişteki engellerden biri, eğitim ve mesleki eğitimdir. Eğitim ile ekonomik büyüme arasındaki pozitif ilişkiyi doğrulayan yüzlerce çalışma bulunmaktadır. Bir toplumda iyi eğitilmiş insanların işgücüne katılımı 53 TÜRK U Genç nüfusumuzun önündeki demokratik kanalları açmalıyız EKONOMİ METAL Dengesiz nüfuslanma TÜRK 54 T üm canlıların ortak özelliği ürüyebilmeleridir. İnsan haricinde bütün canlılar doğal bir döngü sayesinde kontrol altında bulunmaktadır. İnsanlar zekâları ve yaratılış biçimleri sayesinde bu doğal kontrolün dışında kalmışlardır. En az çoğalan canlılardan olmasına rağmen, çoğalan insan sayısı günümüzün önemli sorunlarından birisidir. Nüfus, belirli bir zamanda belirli bir yerde yaşayan insan sayısıdır. Nüfusun yıl içinde göstermiş olduğu artış hızına, nüfus artış hızı denmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu oran daha azdır. Bu ülkelerde nüfus artış oranı % 0-1 arasında bulunmaktadır ve genellikle genç nüfus oranı azdır. Nüfus artışı ile ülkelerin gelişmişlik düzeyini karşılaştırdığımızda, aralarında ters bir orantı olduğunu gözlemleyebiliriz. Ülkelerin gelişmişlik düzeyi arttıkça, nüfus artış hızı düşmektedir. Dünyaya baktığımız zaman, nüfus yoğunluğunun ve nüfus artış hızının yüksek olduğu ülkelerin, genellikle gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde olduğunu gözlemleyebiliriz. Nüfus yoğunluğunun bir ülkede sorun haline gelmesindeki en büyük etken, nüfusun eğitim, sağlık, iş, beslenme ve barınma gibi temel gereksinimlerinin karşılanamamasıdır. Bu duruma aşırı nüfuslanma denir. Doğurganlık ve ölüm oranları, göç hareketleri, sağlık alanında gelişmeler (aşılama, bulaşıcı hastalıklara karşı etkili ilaçların bulunması), beslenme imkânları, eğitim seviyesinin durumu, yaşam standartları, nüfus planlaması çalışmaları yapılma düzeyi, kadınların eğitim düzeyinin ve ekonomik bağımsızlıklarının artması, nüfus artışını etkileyen faktörlerdir. Dünya nüfusu sürekli değişim göstermektedir.Bölgesel Çevre Merkezi (REC),Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünya nüfusu 2012 yılında 7 milyar kişiye ulaşacağını dünya kaynaklarının nüfus artışı için yetersiz olduğuna dikkat çekerek, “Eğer dengeli bir gelir dağılımı hedefi ile düşük karbonlu kalkınma modeline geçiş sağlanmaz ise, dünya kaynaklarının hızla artan dün- Nüfus artışı ülkelerin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayabilme gücü ile doğru orantılı olmalıdır. Aksi takdirde nüfus planlaması gerekmektedir. Merve Özkan n İç ve dış göçler artar. n İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır. Yetersiz beslenme sorunu ortaya çıkar. n İhracat azalır. n Demografik (nüfusa bağımlı) yatırımlar azalır. n Çevre kirlenmesi artar. n Çarpık kentleşme görülür, belediye hizmetleri zorlaşır. n Kalkınma hızı düşer. n Artan nüfusu beslemek için toprağın aşırı kullanılması toprak erozyonunu hızlandırır. (Nüfus 2012) Daha çok gelişmemiş, gelişmekte olan ülkelerin ve Çin, Hindistan gibi kalabalık ülkelerin bu olumsuz sonuçlarla karşı karşıya olduğu görülmektedir. Eğer ciddi bir nüfus politikası belirlenmezse, bu tip nüfusu kalabalık ülkeler gün geçtikçe daha fazla hem ekonomik hem de çevresel problemlerle yüz yüze kalacaklardır. İlk tohumları sanayileşme süreci ile atılarak kurulan bugünkü ekonomik sistemler, sınırsız ekonomik büyümeyi ve refah artışını amaçlamışlardır. Ayrıca, bu amaçları gerçekleştirme uğruna, dünyanın kaynaklarının kayıtsızca tüketilmesini ve yüksek miktarda atık üretilmesini sağlamışlardır. Bu sistemlerin öngördüğü ekonomik büyüme hevesi, özellikle 20.Yüzyıl’ın ikinci yarısında etkisini giderek hissettirerek, pek çok ekolojik sorunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Yaşanan bu süreçte nüfus artışı, küreselleşme ve bireylerin yaşam kalitelerinin yükselmesi de etkili olan öğeler arasında yer almıştır. (R,Karalar; H,Kiracı) 55 TÜRK ya nüfusunu kaldırabilmesi mümkün olmayacak. Bunun en önemli sebebi özellikle Çin ve Hindistan olmak üzere, benzeri ülkelerde yükselen orta sınıfın tüketiminin artması, doğal kaynakların beklenenden çok daha hızlı ve erken tüketilmesi demek” açıklamasında bulundu… Nüfus politikaları ülkeler için kalkınmada en önemli faktörler arasında gelmektedir. Kimi ülkelerde nüfusun az olması, ekonomik kalkınmayı olumsuz etkiler, kimi ülkelerde ise nüfus yoğunluğu ekonomide kalkınamamayı sağlar. Nüfus artışının olumlu sonuçları, n Üretim artar. n Vergi gelirleri artar. n Mal ve hizmetlere talep artar. n Yeni endüstri dalları doğar.(Piyasa genişler, yeni yatırım sahaları açılır) n İhracatta rekabet kolaylaşır. n Askeri savunma da önemlidir. Kısa sürede güçlü ordular kurulabilir.(Nüfus 2012) Özellikle gelişmiş ülkeler ve İskandinav ülkelerinde nüfus politikaları bu yönlüdür. Ekonomilerinin güçlü olmasına rağmen, nüfus yoğunluklarının az olması nedeniyle gün geçtikçe genç iş gücüne ihtiyaç duymaktadırlar. Nüfus politikalarını bu yönlü düzenlemektedirler. Nüfus artışının olumsuz sonuçları, n İşsizlik artar. n Kişi başına düşen milli gelir azalır. n Tüketim artar. n Tasarruflar azalır. n Ekonomik bağımlılık oranı yükselir. METAL merveozkan@turkmetal.org.tr EKONOMİ Günümüzde küreselleşmenin etkisiyle insanlar gün geçtikçe daha çok tüketmeye devam ediyor. Tüketim arttıkça ekonomilerde daha çok üretim, daha çok üretim oldukça da o kadar istihdam artar. Fakat bilinçsiz bir şekilde artan nüfus, doğal kaynakların tükenmesine ve de çevrenin sürdürülebilir bir yaşam için yeterli olmayacak şekilde yok olmasına s e b e p oluyor. Gelecek nesillerin yaşamlarını devam ettirebilmeleri için, özellikle doğal kaynakları ve doğayı bilinçli bir şekilde korumamız gerekiyor. Dünya Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) yayımladığı ‘Yaşayan Gezegen 2012 Raporu’ bilgileri, nüfus ve tüketimin bu hızla artması halinde, 2030’da insanlığa iki dünyanın yeteceğini ortaya koydu. Görülüyor ki, hor görerek, düşünmeden kullandığımız dünyanın yaşayacağı problemlerle yüzleşmemiz yüzyıllar almayacak. Hepimizin geleceği için bir tehlike ile karşı kar- şıyayız. Gelecek nesiller ise en şanssızlarımız. İngiltere’de Royal Society of London bünyesinde bir araya getirilen uzmanlar grubu, yaklaşık iki yıl boyunca derledikleri veriler üzerinde bir rapor oluşturdu. Raporda ’Toplumların sürdürülebilir bir yolda ilerleyebilmesi için, varlıklı ülkelerdeki aşırı tüketimciliğe ve hızlı nüfus artışına çözüm bulunması gerektiği’ belirtildi. Günümüzde görüldüğü üzere tüketim ve nüfus üzerine birçok araştırma yapılıyor. İngiltere’de yapılan bu araştırmada, Birleşmiş Milletler’in tahminine göre, bu yüzyılın sonunda 10 milyar olacak dünya nüfusunun altını çizerken, nüfus artışının büyük bir bölümünün en çok, az gelişmiş ülkelerde olacağı tahmin ediliyor. Sadece Afrika’nın nüfusunun 2 milyar artacağı belirtiliyor. (E,ZULU). Dünyadaki tüm kadınlara aile planlama yöntemlerini kullanma olanağı sağlanması, sağlıklı ekonominin göstergesi olarak gayri safi yurtiçi hâsıla verilerinin ötesine gidilmesi ve yiyecek savurganlığının önlenmesi rapordaki öneriler arasında yer alıyor. Günümüzde sürdürülebilir bir çevre ve ekonomi için, öncelikle tüketimin bilincinde bir toplum olmayı hedeflemeliyiz. Dünyada ise nüfuslanmanın önemini insanlara aktarıp bilinçli toplumlar şeklinde geleceği hedefleyerek yaşamlarımızı sürdürmeliyiz. Unutmayalım ki, “Eğitilmiş bir tüketici kitlesi geleceğimizin teminatı olacaktır.” daha çok gelişmemiş, gelişmekTe olan ülkelerin ve çin, hindisTan giBi kalaBalık ülkelerin Bu olumsuz sonuçlarla karşı karşıya olduğu görülmekTedir. eğer ciddi Bir nüfus poliTikası Belirlenmezse, Bu Tip nüfusu kalaBalık ülkeler gün geçTikçe daha fazla hem ekonomik hem de çevresel proBlemlerle yüz yüze kalacaklardır. << KAYNAKÇA VE DİPNOTLAR >> n Nüfus (2012).Dünya nüfusu 7 milyar oluyor. n R,Karalar;H,Kiracı(2011). ÇEVRESEL SORUNLARA KARŞI BİR ÇÖZÜM ÖNERİSİ OLARAK SÜRDÜRÜLEBİLİR TÜKETİM DÜŞÜNCESİ n Nüfus (2012).Geleceği belirleyecek iki unsur: Nüfus ve tüketim. http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2012/04/120426_ population_and_consumption.shtml n B, ASLAN(2012). Tüketici yazıları III Hülya UzUNer Türk-İş Kadın İşçiler Bürosu MAKALE 57 TÜRK Kadınların “annelik” özellikleri, onların tam zamanlı çalışmasını belirgin bir şekilde azaltmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan kadın istihdamı politikaları, “anne” olan kadınların da istihdamda tam zamanlı yer almasına olanak sağlamaktadır. METAL Esnek Çalışma ve Kadın İşgücü METAL MAKALE TÜRK 58 D ünyada ve Türkiye’de yaşanan ekonomik krizler ve uluslararası finans kuruluşları tarafından dayatılan yapısal uyum programları sonucunda ortaya çıkan, işsizlik, rekabet ve kötü çalışma koşulları, enformal sektörün ve esnek çalışma modellerinin yaygınlaşmasına neden olmuştur. Enformal sektör; ucuz emek, düşük ücret, esnek çalışma saatleri, kötü çalışma koşulları ile örgütsüz ve savunmasız bireyleri istihdam etmektedir. Kadın emeğinin ikinci sınıf olarak görülmesi, enformal sektörde ağırlıklı olarak kadın istihdamına neden olmaktadır. Bununla beraber, piyasa ekonomisine geçiş ve tarımda makineleşmenin, kırdan kente göçü artırmasıyla, kente göç eden eğitimsiz ya da düşük eğitimli ve vasıfsız kadınların geçim sıkıntısı nedeniyle ortaya çıkan çalışma zorunluluğu, onların emek yoğun ve örgütsüz çalışmayı içinde barındıran esnek çalışma koşullarında iş güvencesinden yoksun çalışmasını zorunlu kılmaktadır. Öte yandan, üretim sürecine dahil olmak isteyen kadın, erkek egemen yapının dayattığı rolleri aksatmaması amacıyla, ancak esnek çalışma koşulları ile ve yine ev içerisindeki sorumluluklarının devamı olan işlerde çalıştırılmak istenmektedir. Esnek üretim şekilleri, erkeğe göre daha ucuz ve kontrolü kolay olan, daha az mücadeleci, geliri aile bütçesine katkı olarak düşünülen ve bu yüzden uzun çalışma saatleri ve kötü çalışma koşulları ile çalışabilecek kadınlar için uygun görülmekte ve ataerkil ideoloji de bu süreci desteklemektedir. Bu nedenle, enformal sektör ve esnek çalışma modelleri, kadın emeğinin en yoğun tercih edildiği alanlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Kadın ve kız çocuklarının yeterli ve nitelikli eğitim alamayışları da, işgücü piyasasında insan onuruna yakışır işlerde çalışmasını zorlaştırmakta, kadınların eğitimsiz ve nitelik- siz emek olarak enformal sektörde ve esnek çalışma modelleri ile istihdam edilmelerine neden olmaktadır. Esnek çalışma modellerinde kadın istihdamı, işverenin yanı sıra, bazı kadınlar tarafından da aile ve iş yaşamının uyumlaştırılması nedeniyle tercih edilmektedir. Ekonomik durumları kötü olan, düşük eğitimli ve vasıfsız kadınlar, tam zamanlı çalışmayı tercih etseler de, toplumsal baskılar nedeniyle ya da eğitimli ve vasıflı işgücü tercih edilen alanlarda istihdam olanakları bulamadıkları için kısmi zamanlı çalışmak zorunda kalabilmektedir. Esnek çalışma modellerinden “kısmi süreli çalışma – yarı zamanlı çalışma” kadınların en yoğun olarak tercih edildiği çalışma şeklidir. Kısmi süreli çalışmanın özellikle kadın istihdamı için desteklenmesinin altında yatan neden, az önce de değindiğim gibi, Türkiye gibi özellikle ataerkil ideolojinin yoğun yaşandığı toplumlarda cinsiyete dayalı rollerin ihmal edilmemesinin ve kadının evde yeniden üretim sürecinde de bulunabilmesinin ve “ideal eş” ve “ideal anne” olarak sorumluluklarını yerine getirmesinin istenmesidir. Dolayısıyla, kadının esnek çalışma modelleri ile istihdamı, hem “anne” ve “eş” olarak evinin gereklerini yerine getirmesi ve hem de evine ek gelir sağlaması bakımından eşler tarafından da uygun görülmektedir. Kadınların “annelik” özellikleri onların tam zamanlı çalışmasını belirgin bir şekilde azaltmaktadır. Bazı Avrupa ülkelerinde uygulanan kadın istihdamı politikaları, “anne” olan kadınların da istihdamda tam zamanlı yer almasına olanak sağlamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin görece sağlanmış olduğu ülkelerde, kadınlara tanınan haklarla, kadınlar doğum sonrası kullanılan ücretsiz izinlerin ardından çalışma hayatına kaldığı yerden devam edebilmektedir. Bu politikalar, özellikle ebeveyn izni ve bakım hizmetlerinin devlet tarafından sağlanmasıyla çözümlenmektedir. Türkiye gibi ataerkil zihniye- METAL kadının işgücü piyasasına kaTılımının önündeki en Büyük engellerden Biri olan Bakım hizmeTlerinin kadının sorumluluğundan alınması ve devleT, işçi, işveren örgüTlerinin işBirliği yapması söz konusu olduğunda, kadınların çalışma hayaTına kaTılımının önündeki Temel engel aşılacakTır. 59 TÜRK tin kendini yoğun bir şekilde hissettirdiği ve dolayısıyla toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının kısa ve orta vadede mümkün görülmediği ülkelerde, bu politikaların ulusal mevzuata girmesi ya da girdiği takdirde uygulanırlığının olması, ancak belki uzun vadede özlemle beklenebilir. Avrupa Birliği’ne (AB) uyum sürecinde mevzuatta yapılan değişiklikler, AB norm ve direktiflerine göre şekillendirilmiş, fakat ülke koşulları dikkate alınmadan düzenlenmiştir. AB’de esnek çalışma, güvenceli esneklik olarak karşımıza çıkarken, Türkiye’de tam zamanlı çalışmanın getirdiği kazanımların, esnek çalışma modelleriyle elde edilemeyeceği düşünülmemiş ya da ataerkil zihniyet yapısı, kadınların esnek çalışma modelleri ile istihdamını uygun görmüştür. Bunun yanı sıra, işçi örgütleri enformal sektörde ve esnek çalışma koşullarıyla çalışanları örgütleyememektedir. Örgütlenemeyen işçiler, yasal ve sosyal korumadan yoksun kalmakta ve ILO’nun insan onuruna yakışır iş kavramına ters düşen çalışma koşulları ile çalıştırılmaktadır. Sonuç olarak; dünyada ve Türkiye’de yaşanan sosyo-ekonomik gelişmeler, hizmetler sektörünün büyümesi, uluslararası rekabetin artması ve işsizlik, çalışma ve üretim şekillerinin esnekleşmesine, ayrıca enformal sektörün büyümesine neden olmuştur. Yeterli eğitim ve niteliğe sahip olmayan ya da eğitimli ve nitelikli olsalar da cinsiyete dayalı işbölümü gereği evdeki sorumluluklarını yerine getirmesi beklenen kadınların, esnek çalışma modelleri ile çalışması uygun bulunmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması durumunda, kadın ve kız çocuklarının eğitimine önem verilecek, hanedeki işler, eşler arasında paylaşılacak ve bakım hizmetlerine yönelik uygun politikalar uygulanacaktır. Bu durum da, kadının ikincil konumunun ortadan kalkmasını sağlayacak ve işgücü piyasasına ve sosyal hayata erkeklerle eşit şartlarda katılımına katkıda bulunacaktır. Kadının işgücü piyasasına katılımının önündeki en büyük engellerden biri olan, bakım hizmetlerinin kadının sorumluluğundan alınması ve devlet, işçi, işveren örgütlerinin işbirliği yapması söz konusu olduğunda, kadınların çalışma hayatına katılımının önündeki temel engel aşılacaktır. Ebeveyn izninin yasalaşması durumunda, çocuk bakımı, erkekler ve kadınlar tarafından eşit koşullarda üstlenilebilecek ve kadınlara tam zamanlı ve güvenceli çalışma olanağı sağlanacaktır. Ulusal mevzuatta, enformal sektörde sosyal güvenceden yoksun çalışanların güvence altına alınmasına imkan tanıyan yeni düzenlemelere yer verilmesi, tüm çalışanların sosyal güvenceden ve örgütlenme haklarından faydalanmasına olanak sağlayacaktır. PÜF NOKTASI Hani leke nasıl çıkar? METAL Modern yaşamda, binbir çeşit leke var. Elbiselerinizde veya ev eşyalarınızda, her an beklenmedik bir leke ile karşılaşabilirsiniz. Ancak, her lekeden kurtulmanın da bir yolu var. Hangi lekenin nasıl çıkartılacağını bilmek gerekiyor. İşte, bu pratik ipuçlarından sizin için seçtiklerimiz. TÜRK 60 Aynanızı temizlemenin iki basit yolu Top haline getirdiğiniz gazete kağıdını, 2 ölçü su ve 1,5 ölçü sirke karışımına batırarak, bununla aynanızı silin. Sonra kuru bir bezle kurulayın. Yarıya kesilmiş çiğ patatesle aynayı ovalayın. Sonra içine az miktarda alkol katılmış suyla durulayın. Blucinlerin Rengi Renginin devamlı açılmasını istemiyorsanız, yeniyken içine bol miktarda tuz atılmış soğuk suda 12 saat kadar bırakın. Renginin belirgin bir sabitlik kazandığını göreceksiniz. Kumaş üzerindeki çay lekeleri Beyaz kumaştaki çay lekesini limon suyuyla silin. Sonra soğuk suyla durulayın. Renkli kumaşta ise, taze lekeyi yumurta sarısını suyla karıştırarak ovuşturun. Leke eskiyse, gliserinli suyla silmeniz gerekir. Çikolata Lekesi Çikolata lekesini temizlemenin en iyi yolu, gliserinle ovuşturup, yağ emici iki kağıt arasında bir müddet bırakarak yağı- nın iyice emilmesini sağlamaktır. Eğer bu yeterli olmazsa ve lekelenen kumaş rengi bozulmayan cisten ise, lekeli kısmı suyla karıştırdığınız 90 derecelik alkolle silin. Halı üzerindeki leke Sabunlu suyla lekenin dış kısmından başlayarak içe doğru silin. Üzerine talk pudrası döküp bir müddet bekleyin. Süpürdükten sonra eşit miktarlardaki su ve alkol karışımıyla silin. Fondöten Lekesi Elbisenize bulaşan fondöten leke bırakmışsa, bunu etere batırılmış bir bezle silin. Oluşan hare sabunlu suyla yıkanınca yok olacaktır. Ter Lekesi n Beyaz renkli elbiselerde: Asitoksalitle silin. Durulayın, sonra oksijenli su ile silin. n Nazik kumaşlarda: Hafif amonyaklı veya limonlu su yeterli olabilir. n Yünlü kumaşta: Kumaşı birkaç saat sirkeli soğuk suda bırakarak lekeleri temizleyebilirsiniz. HABER M urphy, 1917 doğumlu Edward A.Jr. ABD Hava Kuvvetleri’nde 1949’da roketler üzerine deney yapan mühendislerden biriydi. Hava Kuvvetlerinde insan üzerinde ivmelenmenin etkilerini inceliyordu. Sensör, bir yapıştırıcı ile vücuda monte ediliyordu. Doğru sonuç için, bu sensörlerin mutlaka doğru takılması gerekiyordu. Sağlık görevlilerinden birisinin, takılması gereken 16 sensörün tamamını da yanlış takmayı becermesi, Murphy’i çileden çıkarmaya yetti ve Murphy, daha önceleri kullandığı tespitleri ardı ardına sıraladı. Daha sonra, “Murphy Yasaları” olarak adlandırılacak olan söylemlerini bir basın toplantısıyla açıkladı. Bir kaç ay içinde ‘’Murphy’nin Yasaları’’ üretim sahasında çalışanlar arasında iyice yayıldı ve 1958’de de Webster’in sözlüğüne girdi. Kendisine ait olmasa da, daha sonra bir çok tespit Murphy’e mal edildi. Murphy, yasalarını karamsarlık üzerine kurmuştur ve gerçekten de yanlış bir cümlesi yoktur. Sanırım hiçbirimiz, en azından birkaçının başımıza gelmediğini savunamayız. İşte Murphy Yasalarından örnekler: n Başarı daima yalnızken gelir, başarısızlık herkesin içinde. n Sen bir yanlış yapana kadar kimse seni dinlemiyordur. n Yere düşürdüğünüz pazar çantası, daima içinde yumurta olan çantadır. n Tecrübe, ihtiyacınız geçtikten sonra edinilir. n Birşeylerin ters gitme olasılığı varsa, ters gidecektir. n Bir şeyle fazla oynarsanız, onu bozarsınız. n Her şey iyi gidiyorsa, mutlaka bir aksilik vardır. n Bir şeyin olma olasılığı, isteme olasılığı ile ters orantılıdır. n Ne zaman bir şeyden vazgeçseniz, vazgeçtiğiniz o şey size geri gelir. n Ne kadar beklersen bekle, istenmediği zaman gelecektir. n Çözülen her problem yeni problemler yaratır. n Aileniz sizin ders çalıştığınız zamanlarınızı değil, sadece çalışmadığınız zamanlarınızı görür. n Trafikte bulunduğun şeritten ilerleyen şerite doğru geçtiğin zaman, yeni geçtiğin şerit durur. n Sakınılan göze çöp batar. n İnsanlar birbirini hak eder. n Ekmek tereyağlı yüzü ile düşer. n Gülümseyin, ne düşündüğünüzü bilmesinler. n Sizi izleyenlerin sayısı, yaptığınız işin saçmalığı ile doğru orantılıdır. n Diş ağrısı gece ve tatil gününde başlar. n Borç alabilmek için, borca ihtiyacınız olmadığını ispatlamalısınız. n Kimse başkasının yaptığı iş ile ilgilenmez. n Hiç bir şey göründüğü kadar iyi değildir. n Önünüzde bulanan araç sizden yavaş gider. n Kasislerin etkisi yavaş giden arabalaradır. n Anlamıyorsanız çok açıktır. n Diğer tüm seçenekler tükendikten sonra insanlar mantıklı davranırlar n Bekleyin, hasar verdikten sonra geçer, hasar fazla ise bekleyin, tekrar gelir. n Şans, en şanssız zamanda kapıyı çalar. n Tırnaklarınızı kestikten bir saat sonra tırnakla yapılacak bir iş çıkar. n Anlattığın birşeyin dinlenme ihtimali, anlatma isteğinle ters orantılıdır. n Aşık olduğun kişi hep başkasına aşıktır.Zaten sen de hiçbir zaman sana aşık olan kişiye aşık olmazsın. 61 TÜRK ‘’Murphy’nin Yasaları’’ üretim sahasında çalışanlar arasında iyice yayıldı ve 1958’de de Webster’in sözlüğüne girdi METAL Murphy Yasaları KİTAP EDİTÖR: ASLI BAŞARAN İŞÇİ ALACAK DAVALARI VE BELİRSİZ ALACAK DAVALARI Umut Topçu Yayınevi: AdaletYayınevi / Hukuk Dizisi Yayın Yılı: 2012 / Sayfa Sayısı: 434 METAL kiTapTa, bireysel iş hukuku alanında mevzuat bazında yapılan yenilikler detaylı olarak ele alınmış. Özellikle, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile düzenlenen belirsiz alacak davalarının getirdiği yenilikleri, belirsiz alacak davası açma koşulları, bu dava türünün işçi alacaklarına etkileri, kitapta ayrıntılı olarak irdeleniyor. Yargıtay tarafından verilen içtihat niteliğindeki yeni kararlar, öğreti görüşleri, bilirkişi raporları ve uygulayıcıların günlük işlemlerinde yararlanabileceği örnek dilekçe ve formlar ile kitap, ilk baskısına nazaran daha zengin bir hale dönüştürülmüş. TÜRK 62 ÖĞRETMENİM MORİ İLE SALI BULUŞMALARI Mitch Alborn Yayınevi: Boyner Yayınları / Kişisel Gelişim Dizisi Yayın Yılı: 2006 / Sayfa Sayısı: 191 MORİ ve öğrencisi, yaşam, aile, evlilik, toplum, merhamet, ölüm, korku, açgözlülük, yaşlanma ve anlamlı bir yaşam felsefesi üzerine içtenlikle konuşuyorlar. Ölmekte olan bir öğretmen, öğrencisine bilmesi gerekenleri anlatıyor. Bu konuşmalar ikisinin de son tezleriydi. Yaşamakta olan, birlikte hazırladıkları ilk tezin aksine, bu son tez hiç bitmesin istiyor. Mitch Albom’un bu kitabında, yaşlı profesör Mori’nin hayatındaki son sınıfı, tek öğrencisi Mitch ile her salı kahvaltıdan sonra, hayatın anlamı üzerine kişisel deneyimlerine dayanan dersleri anlatılıyor. ABD’de yıllarca en çok satanlar listesinden inmeyen bu kitabı elinizden bırakamayacaksınız. BUZ DEVRİ-4 KIRIK MİDYELER MARDİN’IN fakir bir köyünden İstanbul’a çalışmaya giden iki genç akraba çocuğu Hâkim ve Faysal’ın amacı, Almanya’da yaşayan amcaoğulları Salim’in yanına gidebilmek için para biriktirmektir. Fakat İstanbul’da tutunmak ve üstüne üstlük yurt dışına çıkacak parayı biriktirmek sandıkları kadar kolay değildir. Bu kentte yaşayan hemen hemen tüm Mardinlilerin yaptığı gibi, midyecilik işine girerler. FİLMİN KÜNYESİ Vizyon Tarihi: 22 Haziran 2012 Yönetmen: Seyfettin Tokmak Oyuncular: Uğur Barış Mehmetoğlu, Seydo Çelik, Engin Benli, Selma Alispahic, İpek Kızılörs, Enzo Ikah, Cumhur Sarı Tür: Dram METAL Vizyon Tarihi:29 Haziran 2012 Yönetmen: Steve Martino Oyuncular: Ray Romano, Denis Leary, John Leguizamo, Jennifer Lopez, Nicki Minaj, Wanda Sykes, Queen Latifah, Seann William Scott Tür: Animasyon, Macera, Komedi Süre: 94 dk 63 TÜRK FİLMİN KÜNYESİ BÜYÜK küçük hepimizin gönlünü fetheden Buz Devri serisi, Kıtalar Ayrılıyor filmiyle bizlere veda ediyor. Son filmde, Manny, Diego ve Sid’in, kendilerini diğerlerinden ayıran afetten sonra sürüklendikleri bir kıtada başlarına gelenler anlatılıyor. Bir buzdağından derme çatma bir gemi yapan kahramanlarımızın, maceralarla dolu epik deniz seferi böyle başlıyor. Manny ve arkadaşlarını bu yeni dünyada egzotik deniz canavarları ve acımasız korsanlar da bekliyor. Tarih öncesi sincap Scrat ise bildiğiniz gibi, lanetli palamudu onu nereye sürüklerse oraya gidiyor... Buz Devri serisinin bu son filmi 3D olarak 29 Haziran’da sinemalarda olacak... E Ğ L E N C E SAYI YERLEŞTİRME 2 RAKAMLILAR 14 - 17- 24- 26- 28- 31- 33 36- 40 - 42- 46- 51-62 - 64 66 - 68 - 81 - 89 - 91 - 94 3 RAKAMLILAR 135 - 170 - 178 - 196 - 256 - 353 - 365 - 418 - 431 - 459 - 463 480 - 485 - 511 - 544 728 - 738 - 869 - 901 - 950 - 975 METAL 4 RAKAMLILAR 1359 - 1742 - 1783 - 2397 - 2469 2692 - 2713 - 2791 - 3231 - 3849 5169 - 6021 - 7455 - 7569 - 8597 9542 TÜRK 64 5 RAKAMLILAR 28729 - 29690 - 54291 - 61825 62831 - 73910 - 76922 - 91023 92120 - 95875 6 RAKAMLILAR 159914 - 341376 416370 509153 - 812049 - 874712 968814 - 986723 7 RAKAMLILAR 1270159 - 1350184 - 1516809 1806179 - 1846628 - 2376192 8315369 - 9168425 - 9354822 2 3 6 1 8 2 8 1 5 2 3 1 6 3 5 8 4 9 3 6 8 4 2 4 1 4 9 5 8 1 7 6 5 1 8 SUDOKU BULMACA 4 ÇERKEZKÖY ŞUBESİ Hema çalışanları piknikte buluştu Şubemiz yetkisindeki Hema Otomotiv Döküm fabrikası çalışanları, geleneksel bahar pikniğinde bir araya geldi. Canlı müzik eşliğinde gerçekleştirilen pikniğe Şube Başkanımız Murat Koçak, Hema Otomotiv Genel Müdür Yardımcısı Sinan Varol, Hema Endüstri işyeri sendika baştemsilci ve temsilcilerle çok sayıda çalışan katıldı. Turnuvada başarılar diliyoruz METAL Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinin düzenlediği 7. Futbol Turnuvası başladı. Turnuvada, şubemiz yetkisindeki Hema Endüstri futbol takımı da mücadele ediyor. Hema takımı, şu ana kadar üç firmayla yaptığı karşılaşmaları farklı kazanarak, şampiyonlukta iddialı olduğunu kanıtladı. 66 TÜRK İSTANBUL 1 NOLU ŞUBE Mercedes Benz’de spor şenliği Şubemiz yetkisindeki Mercedes Benz işyerinde düzenlenen spor şenliği sona erdi. Futboldan satrança kadar birçok dalda gerçekleştirilen karşılaşmalara, 1000’i aşkın çalışan katıldı. Karşılaşmaların finallerinin ardından, bir de barbekü partisi düzenlendi. Daha sonra da başarılı olanlara kupaları verildi. Mercedes Benz’e ziyaret Şube Başkanımız Murat Salar, 8 Haziran’da Mercedes Benz işyerini ziyaret etti. Başkan Salar ziyarette, çalışan üyelerimiz ve fabrikada, Türk Metal ailesine katılmasını sağladığımız kısımlardaki arkadaşlarımızla bir araya gelerek sohbet etti. İZMİR 1 NOLU ŞUBE Amros Makine de Türk Metal çatısı altında Şubemizin yeni örgütlendiği Amros Makine Ambalaj Sanayi işverenince, yetki tespitimize itiraz edildi ve konu yargıya intikal etti. Dava, sendikamız lehine sonuçlandı. Amros işyerinde çalışan üyelerimizi bilgilendirmek amacıyla, 21 Haziran’da, şubemizde bir toplantı düzenlendi. Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun, üyelerimize, lehimize sonuçlanan mahkeme kararı ve bu karar sonrası toplu iş sözleşmesi süreci hakkında bilgi verdi. Başkan Tosun, Bakanlıktan yetki belgesi gelir gelmez işverenle toplu sözleşme görüşmelerine başlanacağını belirterek, “haklı, kararlı ve onurlu mücadelemizde bir aşama daha geride kaldı” dedi. Turnuvanın birincisi Ege Fren oldu METAL Şubemizin örgütlü olduğu, Bayraktar Holding bünyesinde yer alan Ege Endüstri ile Ege Fren işyerlerinde çalışan üyelerimizin katılımıyla, bölümler arası Bowling Turnuvası düzenlendi. 27 Mayıs’ta yapılan turnuvada, Ege Fren işyeri Bakım bölümü turnuvanın birincisi oldu. Turnuva birincisi kupasını, Ege Endüstri Genel Müdürü Sinan Akın’ın elinden aldı. Etkinliğe, Şube Başkanımız Halil İbrahim Tosun ve Şube Sekreteri Güngör Sunar da katıldı. İzmir Şubeleri Genişletilmiş Temsilciler Meclisi Toplantısı izmir Şubeleri Genişletilmiş Temsilciler Meclisi toplantısı, 18 Haziran’da şube binamızda yapıldı. Toplantıya, sendikamızın 14. Olağan Genel Kurulu’nda Genel Başkan Yardımcılığı görevine seçilen Süleyman Yıldırım da katıldı. Yıldırım, “sendikamız 14. Olağan Genel Kurul’da yeni bir yapılanmaya gitti. Bu yapılanmada sizleri temsilen bana önemli sorumluluklar verildi. Bu sorumluluk ve görevleri yine hep birlikte rahatça aşacağımıza inancım sonsuz” dedi. Bu arada, Yıldırım’dan boşalan İzmir 2 Nolu Şube Başkanlığına, Şube Sekreteri Hayrettin Çakmak’ın, Çakmak’tan boşalan Şube Sekreterliğine ise Ali Akyüz’ün getirildiği belirtildi. ÇANKIRI ŞUBESİ Çankırı’da kupa töreni Şubemizce düzenlenen 3.Halı Saha Futbol Turnuvası, 27 Mayıs’taki final karşılaşmaları ile sona erdi. Toplam 5 hafta devam eden turnuvada şampiyonluğu, Isıl Yüzey İşlem Atölyesi takımını mağlup eden Freze Atölyesi takımı kazandı. Turnuva üçüncüsü ise Montaj Atölyesi Takımı oldu. Dereceye giren takımlara ödülleri, Şube Başkanımız Aydın Akbaş ve Fabrika Müdür Yardımcısı Özkan Bal tarafından verildi. 67 TÜRK İZMİR 2 NOLU ŞUBE AKSARAY 1 NOLU ŞUBESİ Bilgilendirme toplantısı yapıldı Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, 4 Haziran’da Mercedes Benz Türk işyerindeki gelişmelere ilişkin olarak, gündüz ve gece vardiyasında çalışan üyelerimiz için bilgilendirme toplantısına katıldı. Niğde futbol turnuvası gerçekleştirildi METAL Şubemiz yetkisindeki NiğdeDitaş ve Niğde Bölge Temsilciliğimiz tarafından organize edilen Halı Saha Futbol Turnuvası, 3 Haziran’da başladı Şube Başkanımız Muhterem Taşdemir, 4 hafta sürecek olan turnuvaya katılan 10 takıma başarılar diledi. TÜRK 68 İsE çalışanları sağlık taramasından geçti ise Otomotiv’de çalışan üyelerimiz 6 Haziran’da genel sağlık taramasından geçirildi. Bu arada, İse Otomotiv Sanayi çalışanları, işyeri baştemsilcimiz Halil Uslu’nun girişimiyle, Aksaray Yeşilova kasabası Cumhuriyet İlköğretim Okulu’na yardımda bulundu. Aksaray Milli Eğitim Müdürlüğü, Uslu’ya yardım dolayısıyla bir ‘Teşekkür Belgesi’ verdi. BURSA OSMANGAZİ ŞUBESİ BURSA NİLÜFER ŞUBESİ OYAK Renault ziyareti Şubemiz yetkisindeki Oyak Renault işyeri, 2 Haziran’da şube yöneticilerimiz tarafından ziyaret edildi. İLN (Internatıonal Lojistik Network) bölümünde gerçekleşen ziyarette, bölüm çalışanları ile üretim alanında sohbet edildi. TGK ziyaret edildi Şube Başkanımız Y. İsmail Cirit, TKG Otomotiv işyerini ziyaret etti. Başkan Cirit, şube icra kurulunun da katıldığı ziyarette, çalışanlarla bir araya geldi ve sorunlarını dinledi. BOLU ŞUBESİ Geçmiş olsun ziyaretleri ArÇelik Pişirici Cihazlar İşletmesi çalışanlarından üyemiz Kenan Ünalan, 4 Haziran’da bir iş kazası geçirdi. Ünalan, tedavi gördüğü hastanede ziyaret edilerek, geçmiş olsun dileğinde bulunuldu. Bu arada, bir karaciğer nakli ameliyatı geçiren, yine Arçelik Pişirici Cihazlar İşletmesi çalışanlarından Ahmet Çetin de ziyaret edildi. BURSA 2 NOLU ŞUBE Beltan çalışanları şubemizi ziyaret etti Şubemiz yetkisindeki Beltan Vibracoustıc çalışanları, 24 Mayıs’ta şubemizi ziyaret etti. Üyelerimiz ziyarette, işyerindeki sorunları ve kıdem tazminatı ile ilgili konuları dile getirdiler. Coşkunöz Radyatör’de paylaşım gecesi coŞkunöz Radyatör çalışanları, 2011 yılı başarılarını ve 20. yıllarını coşku ile kutladı. Şube Başkanımız Şevket Yılmaz, Şube Sekreteri Ersoy Yenizağra ve Mail Sekreter Yalçın Civan’ın da katıldığı ‘Paylaşım Gecesi’nde, farklı kategorilerde ödüller verildi, 20. yıl pastası alkışlar eşliğinde kesildi. Keyifli geçen akşam yemeğinin ardından, Grup Bakkal sahne aldı. 69 TÜRK Şube Başkanımız Özgür Elçi, şube Mali Sekreteri Vedat Ateş ve yönetim kurulu üyesi Fatih Gündüz, Bolu İzzet Baysal Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Hülya Ensari’yi ziyaret etti. Başkan Elçi ziyarette, Ensari’ye, şubemize verdiği desteklerden dolayı teşekkür etti. Başkan Elçi ayrıca, Bolu Toplum Ruh Sağlığı Merkezi’ni de ziyaret ederek, Uzm. Dr. Gizem Hanzade Erkuş’a, şubemizin gerçekleştirdiği eğitimlerde desteklerinden dolayı teşekkür etti. METAL Başhekim Uzm. Dr. Hülya Ensari’ye ziyaret SAKARYA ŞUBESİ Geçmiş olsun ziyareti Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden Noksel Çelik Boru Sanayi çalışanı üyemiz Cafer Sarıoğlu bir iş kazası geçirdi. Şube Başkanımız Şahin Kaya, Sarıoğlu’nu evinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerinde bulundu. Üretim alanları ziyaret edildi METAL otokAr çalışanları, aileleriyle birlikte fabrikadaki üretim sahasını ziyaret ettiler. Çalışanların eş ve çocuklarının katıldığı ziyarette fabrika içini gezen aileler, daha sonra öğlen yemeğinde bir araya geldi. TÜRK 70 Otokar’da futbol turnuvası düzenlendi Geleneksel Otokar Futbol Turnuvası başladı. Bu yıl turnuvanın ismi, bir süre önce hayatını kaybeden çalışma arkadaşımız Barış Cebeci’ye adandıı ve ‘Otokar Barış Cebeci Futbol Turnuvası’ olarak değiştirildi. Sakarya Şubesi olarak, arkadaşımız Barış Cebeci’yi tekrar rahmetle anıyor ve turnuvaya katılan takımlara başarılar diliyoruz. Engelsiz spor Şenliği gerçekleştirildi 19 Mayıs koşusunda Üretim Birimi - Parça Gövde Hazırlama’dan Özkan Daş birinci, Tesis Güvenlik ve İdari İşler Birimi’nden Abdurrahman Çangır ikinci, Üretim Birimi -Minibüs Otobüs’ten Faruk Kılınç da üçüncü oldu. otokAr Sanayi’nin ana sponsorluğunu üstlendiği, ‘Engelsiz Spor Şenliği’, 11 Mayıs’ta Sakarya Atatürk Stadı’nda gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında, Sakarya’daki engelli eğitim merkezlerinde eğitim gören yaklaşık 850 engelli çocuk ve gencimiz, çeşitli spor dallarında yarışarak gönüllerince eğlendiler Otokar’da 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla her yıl düzenlenen Gençlik koşusu da şirket parkurunda 2700 metre olarak koşuldu. KARADENİZ EREĞLİ ŞUBESİ Şampiyonluğu kutladılar Öğrencilere sertifikaları verildi METAL erDemir’in 47. İşletme Yıldönümü Etkinlikleri kapsamında düzenlenen “Üniteler Arası Futbol Dostluk Turnuvası” Şampiyonu Sıcak Haddehaneler Baş Müdürlüğü takımı için Şampiyonluk Gecesi düzenlendi. Büyük Anadolu Otel’de 23 Mayıs’ta gerçekleştirilen geceye, Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, Şube Sekreterimiz Metin Ercan, Şube Mali Sekreterimiz Sedat Taşdelen, İnsan Kaynakları ve İdari İşler Genel Müdür Yardımcısı Kaan Böke, bazı ünite yöneticileri, Sıcak Haddehaneler Baş Müdürlüğü çalışan ve idarecileri katıldı. Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, turnuvaya katılan tüm takımlara centilmence mücadelelerinden dolayı teşekkür etti ve şampiyon olan Sıcak Haddehaneler takımının oyuncu ve idarecilerini de kutladı. TÜRK 71 ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nda çalışan üyelerimizin, Seviye Belirleme Sınavı’na hazırlanan çocukları için düzenlenen kursu tamamlayan 52 öğrenciye sertifikaları verildi. TED Karadeniz Ereğli Koleji Toplantı Salonu’nda düzenlenen törende konuşan Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, eğitime katkı sağlamak ve öğrencilerin geleceğe daha iyi hazırlanmalarını amaç edindiklerini söyledi. Konuk öğrencilerden sendikamıza ziyaret 10. Türkçe Olimpiyatları kapsamında Zonguldak’taki etkinliklere katılmak üzere Ereğli’ye gelen yabancı ülke öğrencilerinden bir grup, 8 Haziran’da Şubemizi ziyaret etti. Endenozyalı ve Kenyalı öğrencilerden oluşan konuklar, Şube Başkanımız Yusuf Ziya Odabaş, Şube Sekreterimiz Metin Ercan ve Şube Mali Sekreterimiz Sedat Taşdelen tarafından ağırlandı. BURSA 3 NOLU ŞUBE Delphi çalışanları şubemizi ziyaret etti Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden Delphi takım liderleri, 10 Mayıs’ta gece vardiyasından çıkıp şubemizi ziyaret etti. 14. Olağan Genel Kurulumuz’da Genel Başkan Yardımcılığına seçilen o dönemki Şube Başkanımız Mesut Gezer ile şube yöneticilerinin de katıldığı kahvaltı sonrası toplantıda, işyerindeki sorunlar ve çözüm önerileri görüşüldü. METAL Dayanışma yemeğine katılım yoğun oldu Şube yöneticilerimiz pikniğe katıldı 14. Olağan Genel Kurulumuzda Genel Başkan Yardımcılığına seçilen eski Şube Başkanımız Mesut Gezer ve yönetim kurulu, TOFAŞ’a bağlı Pres Malzeme temin çalışanlarıyla birlikte, 13 Mayıs pazar günü, “Moral ve Kaynaşma Pikniği”nde biraraya geldiler. Başkan Gezer ve yönetim kurulu, Şahince Otomotiv çalışanlarınca aynı gün düzenlenen pikniğe de katıldı. TÜRK 72 Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden Orda Otomotiv çalışanları, 6 Mayıs’ta düzenlenen, “Dostluk ve Dayanışma” yemeğinde bir araya geldi. Yemekte yapılan çekilişlerde kazananlara hediyeleri şube yöneticilerimiz tarafından verildi. ANKARA 2 NOLU ŞUBE Şube yönetimi Gazi Fişek’te Şube Başkanımız Halil İbrahim Alpoğlu, Şube Sekreterimiz Sinan Kılınç, Şube Mali Sekreterimiz Tamer Karabey ve Şube Yönetim Kurulu üyeleriyle, MKE Gazi Fişek Fabrikası’nı ziyaret etti. Şube yöneticilerimiz, üyelerimizle tezgâhları başında bir araya gelerek sohbet etti. MANİSA 1 NOLU ŞUBE Bosch çalışanları Çanakkale’yi ziyaret etti mAnisA’DAki Bosch fabrikası çalışanları, Çanakkale’ye bir gezi gerçekleştirdi. Tarihin akışının değiştiği bölgeyi gezme fırsatı bulan Bosch çalışanları, bölgede bulunan şehitliklerle, Çanakkale Şehitleri Anıtı’nı da ziyaret etti. Dünya Çevre Günü etkinlikleri Şubemiz yetkisindeki Bosch ve Elba Basınçlı Döküm Sanayi işyerlerinde, 5 Haziran Dünya Çevre Günü etkinlikleri düzenlendi. Çevre bilincinin artırılmasına yönelik etkinlikler kapsamında, işyeri bahçesinde bulunan kurumuş çınar ağacığın yerine yeni çınar fidanı dikildi. Etkinliklere, işyeri yöneticileri ile Şube Başkanımız Hüseyin Özben de katıldı. Olgun Çelik Turnuvası’nda şampiyon belli oldu olGun Çelik işyerinde düzenlenen Futbol Turnuvası’nda şampiyonluğu, ‘Fabrika 2 Üretim Takımı’ elde etti. Final maçı, Olgun Çelik A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Karaağaç, Fabrika Direktörü Mehmet Ali Arpacık ve Şube Başkanımız Hüseyin Özben ve Olgun Çelik A.Ş çalışanları tarafından ilgiyle izlendi. Kazanan takıma kupası ise Olgun Çelik A.Ş Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Karaağaç tarafından verildi. 73 TÜRK Şube Başkanımız Hüseyin Özben, Elba Basınçlı Döküm Sanayi işyerini 5 Haziran’da ziyaret etti. Başkan Özben ziyarette, çalışan üyelerimizle tezgahları başında bir araya gelerek sohbet etti. METAL Elba Basınçlı Döküm ziyaret edildi İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ Yeni üyelerimiz şubemizi ziyaret etti Şubemiz yetkisindeki Arçelik işyerinde yeni işbaşı yapan üyelerimiz, 17 Mayıs’ta şubemizi ziyaret ettiler. Şube Başkanımız Halil Erdal ile biraraya gelen yeni üyeler için, “Sendikalı Çalışma Hayatına İlk Adım” toplantısı gerçekleştirildi. Baymak’ta sözleşme sevinci yaşandı METAL senDikAmız bünyesine yeni katılan Baymak Makina Sanayi işyerini temsilen MESS ile yapılan sözleşme görüşmeleri, 18 Mayıs 2012 tarihinde anlaşma ile sonuçlandı. Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, üyelerimizle yaptığı toplantıda, sözleşmenin detayları hakkında bilgi verdi. TÜRK 74 Arçelik Çamaşır Fabrikası ziyaret edildi Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, 8 Haziran’da Arçelik Çamaşır Makinası işyerini ziyaret etti. Başkan Erdal, Yonç Bandında çalışan üyelerimiz ile bir araya gelerek sohbet etti. Hava-İş çalışanlarına sendikamızdan destek! ERDAL: DESTEĞİMİZ DEVAM EDECEK Şube Başkanımız Erdal, 305 Hava-İş sendikası üyesinin mağdur edilmesine tepkisiz kalınamayacağını vurgulayarak, sendikal örgütlenmenin ve faaliyetlerin engellenmeye çalışıldığı bir ülkede gerçek demokrasiden söz edilemeyeceğini, çalışanların anayasal haklarının ellerinden alınamayacağını ifade etti. Şube Başkanımız Halil Faki Erdal, Türkİş Bölge Temsilcisi Faruk Büyükkucak ile bir grup üyemiz, işkoluna Bakanlar Kurulu tarafından getirilen grev yasağını Atatürk Havalimanı’nda protesto eden Hava-İş Sendikası üyelerini ziyaret etti. Başkan Erdal,. Havaİş Genel Başkanı Atilla Ayçin’le görüşerek, desteklerini iletti. GÖLCÜK ŞUBESİ Kalite Güvence çalışanları kahvaltıda buluştu ForD Otomotiv Sanayi Kalite Güvence Müdürlüğü Çalışanları 16 Mayıs’ta, VKV Ford Otosan Gölcük Kültür Merkezi’nde düzenlenen sabah kahvaltısında bir araya geldiler. Kalite Güvence Müdürlüğü bünyesinde farklı lokasyonlarda çalışan arkadaşlarımızın bir araya gelerek kaynaşması ve birbirlerini daha yakından tanımalarını hedefleyen organizasyona, 14. Olağan Genel Kurulumuzda Genel Sekreterliğe seçilen eski Şube Başkanımız Yücel Yücel de katıldı. Keyifli geçen kahvaltı sonrasında, Vehbi Koç Vakfı oditoryumuna geçildi ve burada yapılan toplantı ile çalışanların fikirlerini ve yaşadıkları problemleri yöneticileriyle paylaşabildikleri bir ortam sağlandı. sanatsal etkinlikler devam ediyor ForD Otomotiv Sanayi bünyesinde faaliyet gösteren VKV Ford Otosan Kültür Merkezi’ndeki sanatsal etkinlikler devam ediyor. Bu çerçevede, 17 Mayıs’ta, AKV Kız Teknik ve Meslek Lisesi öğrencileri “Artiz Mektebi”, 20 Mayıs’ta, 5 Taş Çocuk Tiyatrosu “Teneke Şövalyeler” 3 Haziran’da yine 5 Taş Çocuk Tiyatrosu “Ah Bir Büyük Olsam” adlı oyunları sergiledi. Merkezde ayrıca, 6 Haziran’da Ezginin Günlüğü grubu da bir konser verdi. Bu arada, Kocaeli Üniversitesi öğretim görevlisi, cam ve seramik sanatçısı Cem Güçlüer’in cam sergisi de büyük beğeni topladı. GEBZE 1 NOLU ŞUBE Şubeye teşekkür ziyareti Şubemizin yetkili olduğu Rözmaş Metal ve Özuğurlu Makina işyerinde çalışan yaklaşık 250 üyemizi ilgilendiren, 2012–2014 dönemi Toplu İş Sözleşmesi görüşmeleri anlaşma ile sonuçlandı. Üyelerimiz 25 Mayıs’ta vardiya bitiminde şubemizi ziyaret ederek, sözleşmeyi kutladılar ve getirdikleri pasta ve çiçeklerle, şubemize teşekkür ettiler. 75 TÜRK Şubemiz yetkisindeki işyerlerinden Ford Otomotiv Sanayi Üretim Planlama Sayım Grubu çalışanları, 11 Mayıs’ta mangal partisinde bir araya geldi. 14. Olağan Genel Kurulumuzda Genel Sekreterliğe seçilen eski Şube Başkanımız Yücel Yücel’in yanı sıra, Ekip Lideri Namık Kemal Keskin, Üretim Planlama Müdürü Ata Kutlu’nun da katıldığı organizasyonda, Sayım grubu son dönemin iş yoğunluğundan kurtulma fırsatı buldu. METAL Çalışanların sahilde mangal keyfi BİGA 1 NOLU ŞUBE Akkurt ve Ayyıldız’dan geçmiş olsun ziyareti Şube Başkanımız Osman Akkurt ve İşyeri Baştemsilcimiz Nail Ayyıldız, 21 Mayıs’ta işyerinde rahatsızlanan üyemiz Mustafa Kemal Düzgün’ü evinde ziyaret etti. Başkan Akkurt Ayyıldız’a geçmiş olsun dileğinde bulundu. İÇDAŞ çalışanları Çanakkale’ye gitti Şubemizin yetkili olduğu İçdaş A.Ş. işyerinde çalışan bütün üyelerimiz ve aileleri, 25 Mayıs’tan başlamak üzere, Çanakkale gezisine katıldı. Çanakkale Şehitliklerini de kapsayan gezi programı, bütün çalışanlar ve ailelerini de kapsaması amacıyla, kafileler halinde devam etti. METAL Şampiyon Çelikhane-3 oldu TÜRK 76 iÇDAŞ geleneksel 5. futbol turnuvası, 5 Haziran’da Çelikhane 2 ile Çelikhane 3 takımları arasında oynanan final müsabakası ile sona erdi. Çok çekişmeli geçen ve normal süresi 1–1 biten karşılaşmada şampiyonu, penaltı atışları belirledi. Penaltı atışları sonucu rakibine 5–3 üstünlük sağlayan Çelikhane 3 ekibi şampiyonluk kupasına uzandı. 16 Nisan günü başlayan ve toplam 87 karşılaşmanın oynandığı turnuvada şampiyon olan Çelikhane3 takımına ödülünü, Biga Belediye Başkanı Mehmet Özkan verdi. Türk Metal - İÇDAŞ Aile Pikniği Şubemiz ile İçdaş tarafından düzenlenen Aile Pikniğinin üçüncüsü, 8 Haziran’da İçdaş’ın Sosyal Tesisleri’nde, yaklaşık 1200 kişinin katılımı ile gerçekleştirildi. Aileler arası diyalogun kurulması, birlik ve beraberliğin arttırılması, çocukların kaynaşması, moral ve motivasyonun arttırılmasını hedefleyen pikniğe katılanlar gönüllerince eğlendi. Şube Başkanımız Osman Akkurt, pikniğe destekleri nedeniyle, Tesisler Direktörü Fuat Erkan Tekin, İdari İşler ve Personel Müdürü Zafer Gökhan Aydoğan ve Organizasyon Müdürü Şerif Mutlu’ya, tüm çalışanlar adına teşekkür etti. İSTANBUL ŞUBESİ Supsan çalışanları Avrasya Sirki’nde buluştu Şubemiz yetkisindeki Supsan Motor Supapları işyeri temsilciliğimiz, gerçekleştirdiği sosyal etkinliklere bir yenisini ekleyerek, üyelerimizi aileleri ile birlikte Avrasya Sirki’nde buluşturdu. Üyelerimiz ve aileleri, gösteriyi ilgiyle izledi. Hastanede ziyaret ettiler Şubemiz yetkisindeki Borusan Mannesmann çalışanlarından üyemiz Özer Çuhadaroğlu, 25 Mayıs’ta işyerinde rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Şube Başkanımız Tufan Şimşek, Şube Sekreterimiz Ergün Cankurt ve temsilcilerimiz, Cuhadaroğlu’nu hastanede ziyaret ederek, geçmiş olsun dileğinde bulundular. 77 TÜRK Şubemiz Temsilciler Meclisinin aylık toplantısı, 5 Haziran’da Kor Metal işyerinde gerçekleştirildi. Şube Başkanımız Tufan Şimşek ve temsilcilerimiz, toplantı sonrasında işletmeyi gezdi, çalışanlarla sohbet etti. METAL Temsilciler bu ay Kor Metal’de toplandı Şubemizin pikniğinde aile kaynaşması Şube Başkanımız Tufan Şimşek ve Şube yönetiminin girişimiyle gerçekleştirilen pikniğe, tüm temsilcilerimiz ve aileleri katıldı. Keyifli ve eğlenceli geçen etkinlikten, özellikle çocuklar mutlu bir şekilde ayrıldılar. İSKENDERUN 1 NOLU ŞUBE Genel Başkan Bozal, şubemizi ziyaret etti türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Bayram Bozal ve beraberindeki heyet, şubemizi ziyaret etti. Şube Başkanımız Çakır Varan tarafından karşılanan konuklarla, çalışma hayatı ve ülkenin güncel sorunları görüşüldü. GEBZE DİLOVASI ŞUBESİ Üyelerimiz ve aileleri Çanakkale’de Şubemiz yetkisindeki Hisar Çelik ve Hamaş Ağır Makine’de çalışan üyelerimiz, Çanakkale’ye bir gezi gerçekleştirdi. Üyelerimiz ve aileleri, bölgedeki şehitlikleri de ziyaret etti. Kabel Kablo ziyaret edildi METAL Şube Başkanımız Uysal Altundağ, 24 Mayıs’ta Kabel Kablo işyerini ziyaret etti. Başkan Altundağ ziyarette, üyelerimizle tezgâhları başında bir araya gelerek sohbet etti. TÜRK 78 Yönetim Kurulu toplantısı şubemizde yapıldı Şube yönetim kurulu, aylık toplantısını 12 Haziran günü şubemizde kahvaltıda buluşarak yaptı. Toplantıda, çalışma hayatına ilişkin son gelişmelerle, güncel konular ele alındı. GEMLİK ŞUBESİ Komvek’te grev ödenekleri ve erzak yardımı Şubemizin yetkili olduğu Serbest Bölgede faaliyet gösteren Komvek Karoser işyerinde devam eden ve 1. ayını dolduran grevdeki sendika üyelerine, sendikamız tarafından 500’er TL grev harçlığı ödendi. Şube Başkanımız Kemal Durmaz, “Bu grev 1 ay değil 1 yıl da sürse üyelerimizi mağdur etmeyeceğiz, her zaman birlikte hareket Bu arada, grevin 46’ıncı gününde edeceğiz. Hakkımız olanı ve emeğimizin karşılığını de, grevdeki üyelerimize sendikamız tarafından erzak yardımı yapıldı. alana kadar mücadelemiz devam edecektir” dedi. Kemal Durmaz, Borusan’ ziyaret etti Şube Başkanımız Kemal Durmaz, 25 Mayıs’ta Borusan Mannesman, 31 Mayıs’ta da Orhangazi’de bulunan Compenanta işyerlerini ziyaret etti. Başkan Durmaz ziyaretlerde, çalışanlarla tezgahları başında bir araya gelerek sohbet etti. BASIN TEMSiLCiLERiNDEN KIRIKKALE ŞUBESİ Şubemizin 2.Olağan Genel Kurulu sonrası, yetkili olduğu tüm işyerlerinde temsilcilik seçimi yapıldı. Bu çerçevede, Ağır Silah Çelik Fabrikası’nda 291, Pirinç Fabrikası’nda 206, Hurda Fabrikası’nda 88, Silah Fabrikası’nda 429 ve Mühimmat Fabrikası’nda 735 olmak üzere, toplam 1749 üyemiz, 18 Mayıs’ta oy kullanarak, temsilcilerini belirledi. Seçime katılım % 100’e yakın oldu ve temsilci adayları çalışmalarını birlik beraberlik içinde yürüttü. Şube Başkanımız Mürsel Öcal yaptığı açıklamada, son derece demokratik bir ortamda yapılan seçimle, üyelerin, iş yerlerinde kendilerini temsil edecek temsilcileri belirlediğini söyledi. Yapılan seçim sonucunda, Mü- himmat Fabrikası İmla İşletmesi’nden Ali Doğutaş, Mermi İşletmesi’nden Mustafa Teke, Tapa İşletmesi’nden Kazım Yöndemli, Silah Fabrikası’ndan Levent Öztürk, Pirinç Fabrikası’ndan Ömür Tuncay, Hurda İşletmesi’nden Cüneyt Porsuk, Çelik Fabrikası’ndan Seyhan Öcal, Destek Tesisler Bölge İşletmesi’nden Türker Ulutürk, üyelerin takdirleriyle, işyeri sendika temsilcisi seçildiler. Bülent AKGÜL Kırıkkale Şubesi Basın Temsilcisi Leoni çalışanlarından Komvek grevine destek onurlu hak mücadelesinde karalılıkla dimdik ayakta duran Komvek işçilerine hergün yüzlerce Türk Metal çalışanı ve sivil toplum örgütleri destek ziyaretinde bulunuyor. Leoni çalışanı da, Komvek’te grevde olan işçi kardeşlerinin yanında olmaya devam ediyor. Bu çerçevede, Leoni Kablo çalışanlarından bir grup, Komvek çalışanlarına destek amacıyla grev çadırlarını ziyaret etti. Akın TERZİ Leoni Kablo Basın Temsilcisi İSTANBUL ANADOLU YAKASI ŞUBESİ Çevre Günü’nde yeşil kıyafetler giydiler Metin ÇELİK Siemens Basın Temsilcisi siemens çalışanları, 5 Haziran ‘Dünya Çevre Günü’nde, duyarlılığını göstermek için yeşil kıyafetler giyerek, günün anlam ve önemine vurgu yaptılar. Çalıştıkları şirket Siemens’in, yarınlara daha güzel ve daha yeşil bir dünya bırakmak adına taşıdığı duyarlığın bilincini taşıyan üyelerimizin, bu konudaki özeni de sürekli olacaktır. 79 TÜRK GEMLİK ŞUBESİ METAL İşte sendika içi demokrasi BURSA 2 NOLU ŞUBE Coşkunöz’de İş Güvenliği Vurgusu coŞkunöz şirketler grubunda iş güvenliği adına alınabilecek tüm tedbirler, hiç bir fedakârlıktan kaçınılmadan, azami düzeyde alınmaya çalışılmakta. Bu bağlamda, çalışanlar arasında gerekli motivasyonun sağlanabilmesi için, üç ay boyunca sıfır iş kazası gerçekleşen bölümlerde ikramlarda bulunuluyor. Coşkunöz şirketler grubunun lokomotiflerinden biri olan, Kalıp ve Makina Fabrikası bünyesindeki toplam yedi bölümde sıfır iş kazası, kesilen pastalarla kutlandı. Kalıp Grup Müdürü Murat Köksal da yaptığı açıklamada, gösterdikleri hassasiyet dolayısıyla çalışanlara teşekkür etti. Şahin ŞENTÜRK Coşkunöz A.Ş. Basın Temsilcisi METAL 13 yaşında çifte madalya coşkusu yaşadı Cevdet TONÇ Coşkunöz A.Ş. Basın Temsilcisi Şubemiz yetkisindeki Coşkunöz Holding SÜG–2 fabrikasında çalışan Ali Şahin’in 13 yaşındaki oğlu Celal Can Şahin, yağlı güreşlerde 2 altın madalya kazanarak büyük bir başarı elde etti. Bursa’nın Mustafa Kemal Paşa ilçe belediyesinin Mayıs ayında düzenlediği yağlı güreşler, çetin mücadelelere sahne oldu. Celal Can Şahin, 42 kiloda Yağlı güreş ve Teşvik–2 dallarında altın madalya kazandı. Celal Can Şahin’e bundan sonraki spor yaşamında da başarılar dileriz. BURSA NİLÜFER ŞUBESİ 80 TÜRK 10. yılını dolduranlara rozetleri verildi Naim MİNTAŞ Oyak Renault Basın Temsilcisi bursA Nilüfer Şubemiz yetkisindeki Oyak Renault işyerinde, 10. yılını dolduran üyelerimize, departman müdürleri tarafından rozetleri verildi. VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Kocaeli Şubemiz yetkisindeki Enpay Endüstri Pazarlama Sanayi işyerinde çalışan Engin Nergis, 20 Mayıs’ta hayatını kaybetti. Engin Nergis’e Allah’tan rahmet, başta ailesi olmak üzere, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileriz. Çerkezköy Şubemizin yetkisinde olan Hema Endüstri’de çalışan üyemiz Gürbüz Tezcan, 12 Mayıs’ta geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Gürbüz Tezcan’a, Allah’tan rahmet, ailesi, yakınları ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileriz. Yine Hema Endüstri işyerinde çalışan üyemiz Hüseyin Varsak, 4 Mayıs’ta hayatını kaybetti. Hüseyin Varsak’a, Allah’tan rahmet, başta kederli ailesi olmak üzere, çalışma arkadaşlarına başsağlığı dileriz. Biga 1 nolu şubemizin yetkili olduğu İçdaş’ta çalışan üyemiz Ahmet Yıldız, geçirdiği trafik kazası sonucu 27 Mayıs’ta hayatını kaybetti. Ahmet Yıldız’a Allah’tan rahmet, ailesine, çalışma arkadaşlarına baş sağlığı dileriz. Türk Metal olarak, hayatını kaybeden üyelerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Bu dergi, sendikalı işçiler tarafından basılmıştır. TÜRKMETAL HAZİRAN 2012 - SAYI: 155 METAL İŞÇİLERİ İÇİN HEP BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ