Hazırlayan: Hasan Eskil
Transkript
Hazırlayan: Hasan Eskil
Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Hazırlayan: Hasan Eskil KONYALILAR DERNEĞİ 1994’TEN BU GÜNE Ozan Yayıncılık Ltd. İstanbul 2014 1 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Bu kitabın Türkçe yayın hakları yazarına aittir. Tanıtım için yapılacak alıntılar dışında tüm alıntılar, Kültür Bakanlığı Telif Hakları Sözleşmesi gereği yayınevinin iznini gerektirir. Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne / Hazırlayan: Hasan Eskil Yayın Yönetmeni: Mustafa Demir Editör: Abdullah Demir Kapak tasarımı: Ozan yayıncılık Fotograflar: Dost Fotografçılık. Abdullah Balon’a teşekkür ederiz. Baskı ve Cilt: Ozan Matbaacılık Davutpaşa Caddesi Güven Sanayi Sitesi B blok Kat: 2 No: 352 Topkapı - İSTANBUL Kütüphane Bilgi Kartı (CIP): Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne / Hazırlayan: Hasan Eskil Türk edebiyatı, Çağdaş yazarlar, Deneme Ozan Yayıncılık, Aralık 2014, Türkiye, İstanbul 200 sayfa ISBN: 978-605-4723-68-3 Sertifika no: 11329 2 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Dağıtım: İstanbul: 2A, Alfa, Alkım, Artı, Bilgi, Cağaloğlu, D&R, Derya Dağıtım Final, Paraf, Remzi, Say, Totem, Yelpaze Ankara: Işık Eğitim, İmge, Kıta, Ekinoks, Arkadaş İzmir: Erdoğanlar, Gema İnternet satış: www. kitapyurdu. com, www. yenisayfa. com, www. kitapnet. com, www. iskenderiye. com, www. selsus. com, www. dharma. com. tr, www. ideefixe. com BU KİTABIN OFSET HAZIRLIĞI Ozan Yayıncılık Ltd. tarafından Yapılmıştır. Babıali Kitaplığı, Ozan Yayıncılık Ltd markasıdır. Alemdar Caddesi Güzel Sanatlar Sk. No: 13 Cağaloğlu İstanbul Tel: 212.511 93 95 - 520 43 90 Faks: 212.527 98 47 Email: info@ozanyayincilik.com Web: www.ozanyayincilik.com 3 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne TEŞEKKÜR Bu kitabı hazırlarken katkıda bulunan arkadaşları yeri geldiğinde birer birer andım. Kendilerine teşekkür ediyorum. Diğer taraftan, Konyalılar Derneği’nin kuruluşundan itibaren Yönetim Kurulu’nda görev yapan Kudret Fikirli ile Süleyman Temel’e geçmişe dönük doküman ve bilgi desteği verdikleri; Halil Kasapoğlu’na ise Dernekteki dosya içeriğini benimle birlikte bir-bir gözden geçirdiği için ayrıca teşekkür etmek istiyorum… 4 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne ÖNSÖZ Yirmi yıllık dernek faaliyetlerini kitaplaştırma fikri vakıf başkanımız rahmetli Oktay Özaydın ile yaptığımız istişarelerde ortaya çıktı. Derneğin kuruluşunun yirminci yılında neler yapabiliriz diye istişare ederken öncelikle yapılan faaliyetleri tarihe not düşmek adına kitaplaştıralım fikrinde mutabık kalmıştık ama Oktay Ağabey bizi yalnız bırakınca, birçok şeyde kayıt altında olmayınca, bilgileri güncel hale getirmede ciddi manada zorlandık. Derneğin kuruluşundan bugüne, sürekli bu işin içinde olan üç kişi vardı. Rahmetli Oktay Özaydın, Süleyman Temel ve ben. Geçmişte uzun süre başkanlık yaptığı için, onun dönemi ve ondan önceki dönemlerle ilgili (ondan önceki iki dernek başkanımız Rüştü Özal ve Bayram Camcı rahmetli olduğu için) daha sağlıklı bilgiyi ondan alabilecektik. Maalesef onun ömrü vefa etmedi. Hasan Ağabey’e bu şartlarda görevini tevdi ettik. O da görevi aldıktan sonra günlerce dernek merkezinde araştırma yaptı; bütün defter ve dosyaları gözden geçirdi. Bu arada, önceki yıllarda görev yapmış olan dernek yöneticilerinden, derneğin kuruluş çalışmaları ve kuruluşunu takip eden yıllarda yürütülen faaliyetler hakkında bilgi talep etti; yazılı sorular gönderdi. Hatırlayabildiğim kadarıyla, uzun bir anketi andıran bu soruları yanıtladım, derneğin kuruluş safhasını ve sonrasını aktarmaya çalıştım. Dosyalarımda biriktirdiğim geçmişe ait dokümanları, gazete kupürlerini ve fotoğrafları verdim. Geçmişte yöneticilik yapmış olan hemşerilerimizin hepsi değil ama başta Süleyman olmak üzere, bazı arkadaşlar da bu sorulara karşılık verdi. Hasan Ağabey benden önce 5 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne başkanlık yaptığı için kendi dönemine ait bilgileri de harmanlayarak derneğin tarihini kaleme aldı. Bir yaz mevsimini bu işe ayırdı. Güya tatil yaptı. Ama bana göre tatil yapmadı. İğneyle kuyu kazarak bu kitabı ortaya çıkarmaya çalıştı. Bizler binlerce teşekkürle onun hakkını ödeyebilir miyiz bilmiyorum? Teşekkür demişken; öncelikle derneğin kuruluşunda emeği geçenlere yürekten teşekkür ediyorum. Yaşayanlara sağlıklı uzun bir ömür, ahrete irtikal edenlere rahmet diliyorum. Yirmi yıllık süre içinde; gerek yönetici, gerekse Konyalı olmanın sorumluluğu ile hareket ederek omuz omuza veren, kader birliği eden, bizlere destek ve katkı veren herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Ayrıca; Kuruluştan bugüne binlerce öğrencimize burs desteği verdik; bu konuda katkı yapan bütün dostlara, Handan Birim Kültür Merkezinin arsasının temini aşamasında ve inşaat safhasında maddi manevi katkısı olan bütün dost ve hemşerilerimize, Dernekle ilgili bilgilerin toplanmasında katkı veren dostlarımıza binlerce teşekkür ediyorum. Kitapta bazı bilgiler eksik olabilir. Bu da arşivimizin yeterli olmamasından dolayıdır. Bu konuda unuttuğumuz ve atladığımız bir hemşerimiz var ise, ondan da helallik diliyor; kasıttan değil bilgi eksikliğinden olduğunun bilinmesini istiyoruz. Son olarak; tarihe düşülen bu notları kitaplaştıran, onun akıcı ve sıcak üslubu ile daha bir güzelleşip mana kazanan bu kitabın ortaya çıkmasını sağlayan, yazdığı kitabı 6 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne çocuğu gibi gören Hasan Ağabey’imize bir kez daha teşekkür ediyorum. Kudret Fikirli Dernek Başkanı 7 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne BAŞLARKEN Türkiye’de pek çok kentte yaşayan Konyalılar özellikle İstanbul, İzmir ve Antalya’da geniş popülasyonlar oluşturmaktadır. Hemşerilerimiz buralarda kurdukları derneklerin çatısı altında bir araya gelerek hem geleneklerini yaşatıyor, hem de çeşitli sosyal faaliyetlerde bulunuyorlar. Örneğin; İzmir’de, Alanya’da, hatta İstanbul’un burnunun dibindeki Gebze’de Konyalı dernekleri bu alanlarda hizmet vermektedir. Konyalıların ülke içindeki dağılımı ve oralardaki yaşam tarzları, çok daha kapsamlı bir çalışma gerektirir. İşin aslı; Konyalılar sadece ülkemizin sınırları içinde çeşitli bölgelerde yaşamakla kalmamış; tarihte Balkan ülkelerinde, Rumeli ellerinde, hatta Doğu Akdeniz’in büyük adalarında iz bırakmışlardır. Bu izleri aydınlatmak sosyolog, antropolog ve tarihçilerin çalışma alanına girmektedir; bizim uzmanı olduğumuz konular değildir. Ancak, yurt dışı gezilerimizde ve tarihin sayfalarını karıştırırken rastladığımız bu izlere birkaç satırla değinmek istiyoruz. 80’li yıllarda, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Lefkoşa kent merkezi dışındaki coğrafyasını keşfe çıktığımızda bir köyde mola vermiş; o tarihlerde bize göre yaşlı sayılabilecek olan Hasan Amca ve Muazzez Teyze’yle tanışmıştık. Konuklarına çeşitli ikramlarda bulundular. Bu arada bizim için ilginç olacağını düşündüklerinden herhalde, Konya’da hiç görmediğimiz, kaktüs yemişlerinden tattırmak istediler. Hasan Amca eldivenle dikenli yemişleri topladıktan sonra Muazzez Teyze’ye, “Galburu getirir misin?” diye seslendi. “Galbur” sözcüğü, çocukluk yıllarımı çağrıştırdı. Konya’nın 25 km. doğusundaki köyümde büyük ve 8 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne küçükbaş hayvanlara saman verirken kullandığımız yuvarlak kasnaklı, küçük gözenekli, eleğin daha büyüğü bir araçtı. Muazzez Teyze, “Galbura dikenler sıvaşıp galıyor, istersen arpa gözerini getireyim” deyince, dayanamadım, ağzımdan, “Siz Konyalı mısınız yoksa?” sözleri dökülüverdi. Lefkoşa’nın 10 km ilerisindeki o köyde aldığım yanıt, “Elbette Gonyalıyız, aslımız Garamanlı” oldu. Lefkoşalı Hasan Amca, aslını Karaman’a dayandırırken, gerçekte Karaman ve çevresini, Konya’yı da işaret ediyordu. Osmanlı, Padişah Fatih Sultan Mehmet’ten başlayarak, Avrupa’da fethettiği topraklara ve Doğu Akdeniz adalarına, Karamanoğulları Beyliği’nin Türkmen boylarından insanları göç ettirmiştir. Bunda, Karamanoğullarının kendisine kafa tutan son Türkmen Beyliği olmasının rolü bulunmakla birlikte, bu Türkmenler Rumeli, Balkanlar ve Kıbrıs’ta, oraların hakim etnisitesinin kırılmasında dolgu malzemesi olarak kullanılmışlardır. Bu politika sonucunda fethedilen yeni topraklarda Türk kültürü kök salmış, hayat bulmuştur. XVII. Yüzyıl’da fethedilen Girit’e ise, bu kez Balkanlarda yaşayan Türkler göç ettirilmiştir. XV. yüzyıl sonuna doğru Fatih Sultan Mehmet’le başlatılan ve XVI. yüzyıl sonlarına kadar fetihlerle devam eden bu göç, üç yüz yıl sonra tersine dönmüştür. Balkanlara ve Rumeli’ye giden insanlar Anayurduna göç etmek zorunda kalmıştır. Anadolu’dan batıya ve adalara yapılan göçlerin neden olduğu acılar tarihin küllenmiş sayfalarında kaybolup gitmiş ama XIX. yüzyılda başlayıp, XX. yüzyılın ilk çeyreğine kadar süren tersine göçlerde 9 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yaşanan inanılmaz acılarla katliamlar tarih sayfalarına geçmiş ve insanların belleklerine kazınmıştır. Başka bir anlatımla, bir zamanlar Anadolu Selçuklularına başkentlik yapan Konya’nın halkı göçler yaşamış, gittiği yerlere gelenek ve kültürünü taşımış; oralarda Türklerin varlığını tarihe kaydetmiştir. Osmanlının gerilemesi ve serhat kalelerinin düşmesiyle buralardan tersine göçler başlamış ve inanılmaz acılar çekilmiştir. Bu tersine göçten ve katliamlardan kurtulanlar sadece Kıbrıs Türkleridir. Onu da, 1974’te Ada’ya yaptığı tarihi çıkarmayla Türk ordusunun ENOSİS’i önlemesine borçluyuz. 80’li yıllarda Kıbrıs’ta karşılaştığımız, “Garamanlı” olduklarını söyleyen Hasan Amca’yla Muazzez Teyze nasıl içimizde ılık duyguların depreşmesine sebep oldularsa, Girit’le ilgili bir araştırma yaparken Hanya’da bir Mevlevihane’yle karşılaştığımızda da aynı gururla harmanlanmış başka bir sevinci yaşadık. Balkanlar’da, hatta Girit’in kendisinde pek çok Bektaşi Tekkesi kurulmuştur ama Akdeniz’in ortasında çalkalanan bir kayığı andıran ve XVII. yüzyılda otuz yıla yakın bir uğraşla fethedilebilen Girit’in en batısındaki Hanya kentinde, Mevlevilerin kültür merkezi açmaları ve buradan Akdeniz’e ışık saçmaları sevincimizi, kalp çarpıntımızı arttıran bir heyecana dönüştürmüştür. XIII yüzyılda Sultan Veled zamanında Konya’da hayat bulan Mevlevi dergâhının Girit’e kadar dal budak salmasından söz ediyoruz sonuçta… Hatta dünya haritasına dikkatle bakarsanız başka “Konya”lar da bulabilirsiniz. Hani biz de bir söz vardır; birisine hareketlerinde ileri gittiğinde, “Hanya’yı da Gonya’yı da görürsün” deriz ya, işte o Gonya Girit’te, Hanya’nın güneydoğusunda Resmo yakınlarındadır. Haritada hem de basbayağı Gonya adıyla yerini almıştır. 10 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Sözün özü, Girit’te hem Gonya diye bir yer, hem de bir kültür merkezi olan Mevlevihane vardır: Hanya Mevlevihanesi. Burada insanın aklına, “Gonya’yla Konya’nın ne alakası var?” diye bir soru gelebilir. Bu haklı bir sorudur da… Ne var ki, biz Konyalılarda, fonetik farklılığına karşın, Gonya ile Konya aynı manayı ifade eder. Çünkü bir Konyalıya “Gonya” derseniz ana-ata yurdu “Konya”yı anlayacaktır. Bu fonetik farklılığı Konya’da ilginç sözcükler yaratmıştır. Örneğin; Konyalı tren istasyonuna “gar” demez, “kar” der. Konya’da havadan “kar” yağmaz, “gar” yağar… Şimdilerde tahsil-terbiye arttı, yavaş yavaş bu şive özellikleri kayboluyor; hatta “Kar yağıyor” yerine, “Gar yağıyor” denmesi garipseniyor ama hakiki Konyalı sıcak ve güneşli havalarda duvarların “gölge”sinde değil, “kölge”sinde yürür. Bir insan duvarların kölgesinde yürüyorsa Konyalılığının ilk ipucunu vermiştir. Yaşadığımız fonetik farklılığının kaynağı Elifba’dır. Çünkü Konya sözcüğü “Gaf” harfiyle başlar ve gaf’tan sona gelen sesli harf sembolü “Vav,” bizim Konya’yı Gonya yapıverir. Oysa “Kef”le başlasaydı, incelip Könya ya da Künya olacaktı; ancak bu isim Konya’yı, adının aslı olan, İKONIUM’dan iyice uzaklaştıracaktı. Sonunda atalarımız Konya’yı doğru harfle başlatıp aslından koparmamış ama biz Konyalıları da Gonyalı yapıvermiş. Herkesin “kalbur”u da bizde “galbur” olmuş. “Kef”le başlayan gölge sözcüğü de dilimize “kölge” diye yerleşmiş. (Bendeniz Mülkiye yaşamım boyunca “Gonyalı” diye çağrıldım ve bundan hiç yüksünmedim.) Bu açıklamaları, Konyalıların yerleşim alanının ve kültürünün tek bir kente indirgenemeyeceği gibi, ülke sınırlarıyla bile kısıtlanamayacağını vurgulamak için yaptık. Konya tarihte hem başkentlik yapmış, hem de 11 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne kültürünü çok geniş bir coğrafyaya yaymış; oralarda yaşatmıştır. Böyle olunca da Konyalının hâkim ve tokgözlü bir kültürü vardır. Örneğin; büyük kentlerin hazine arazilerinde gecekondu yeri kapanların arasında Konyalı bulamazsınız. Konyalı asil ve adildir; kamu malına ve başkalarının haklarına el uzatmaz. En azından, çağımızda yaşanan yamyamlıktan önce, XX. yüzyıl sonlarına kadar bu böyleydi. Şimdilerde pek çok şey değişiyor; lakin Konyalının kul hakkı gözetmesi ve geleneklerine sahip çıkması ilkesi bozulmadan devam etmektedir. Bu kitap; dünyanın pek çok yerinde Konyalıların yaşadığı ve yaşadıkları yerlerde dernekler kurdukları gerçeğinden hareketle, sadece İstanbul’da faaliyet gösteren Konyalılar Derneği’nin kuruluşundan bugüne kadar yaşadığı evrelere ışık tutmak amacıyla hazırlanmıştır. Kitabımızın hazırlanması kararını alan Konyalılar Derneği yönetim kurulu üyelerine, kitap için yazı gönderen hemşerilerimize ve okuyanlara selam olsun. Hasan Eskil 12 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne KONYA’DA Benim yarim bezden kilim Dokur Konya`da Konya`da Bülbül olmuş dertli dilim Şakır Konya`da Konya`da Kardeşim kendinden geçmiş Nur çeşmesinden su içmiş Hasret kitabını açmış Okur Konya`da Konya`da Gurbet ekmek ben katığım Nişansız düşmüş tetiğim Yazılmış nüfus kütüğüm Şükür Konya`da Konya`da Mevlana`nın sezmediği Mantıkların çözmediği Kitapların yazmadığı Fikir Konya`da Konya`da Ayrılıktan yemiş tekme Yakma gurbet onu yakma Burda gezdiğine bakma Bekir Konya`da Konya`da Bekir Sıtkı Erdoğan Merhum Karamanlı büyük şair Bekir Sıtkı Erdoğan Şiiri… Mekânı Cennet olsun. 13 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne DERNEK FİKRİNİN DOĞUŞU Konyalılar Derneği’nin kuruluş öyküsü 1993’te Konyaspor’un küme düşmesi ile başlar. Konyaspor’un küme düşeceği Nisan ayı ortalarında kesinleşmiş gibidir. Kulüp mali krize girmiş, teknik direktör bulmakta ve futbolcu transferinde zor bir yıl yaşamıştır. O ara kulüp, bir arkadaşının tavsiyesiyle Konya’da ve İstanbul’da mali müşavirlik yapan, yıllardır Konyaspor aşkıyla yanıp tutuşan Kudret Fikirli’yi yönetime alır. Konyalı olan Kudret Fikirli, Konya’yı ve Konyalıyı seven, bir o kadar da futbola düşkün bir insandır. Bu vasıflarının yanında, geniş bir çevresi vardır ve aktif bir görev adamıdır. Sözün özü, o yıl küme düşen Konyaspor’un yöneticileri doğru bir karar vermişler; Kulübün sıkıntısını tamamen gideremese de, İstanbul’da kaynak temininde yardımcı olacak adamın seçiminde tam isabet kaydetmişlerdir. Kudret Fikirli, kolları sıvar ve İstanbul’da yardım arayışına girer. İlk adım olarak da Konyaspor’un İstanbul temsilcisi olan Mustafa Dinç’le temasa geçer. O yıllarda Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği isimli bir dernek vardır ve Mustafa Dinç de bu derneğin yönetim kurulundadır. Bu derneğe üye olan bir kişi daha vardır: Süleyman Temel! Avukat olan Süleyman Temel, çok çalışkan ve kendini dernek çalışmalarına adamış genç bir insandır o ara. Kudret Fikirli, Mustafa Dinç vasıtasıyla Süleyman Temel’le tanışacak ve üç Konyalı kafa kafaya vererek, İstanbul’da Konyaspor için neler yapabileceklerinin arayışına gireceklerdir. Çok çarpıcı bir de slogan bulurlar: “KONYALILAR EL ELE KONYASPOR 1. LİGE!” 14 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Sonunda Konyaspor’a yardım amacıyla bir gece düzenlemeye ve konuyu Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin yönetim kuruluna taşımaya karar verirler. Toplantıya Kudret Fikirli de katılır. Kudret Fikirli, yönetim kurulunda Konyaspor’un mali açıdan zor durumda olduğunu söyler ve Kulübe yardım edilebilmesi için, gelirinin Kulübe bırakılacağı bir gece düzenlenmesi önerisini getirir. Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği o sıralar mali sıkıntı içindedir. Dernek başkanı bu öneriye, “Biz zaten borçla ayakta duruyoruz, böyle bir teşebbüs başarılı sonuç vermezse yıkılırız,” diyerek şiddetle karşı çıkacak ve öneri yönetim kurulunda reddedilecektir. Bunun üzerine, Kudret Fikirli Konya ilçe dernek başkanlarına başvuracak ve Konyaspor’a yardım etmek için ille de bir şeyler yapmanın peşini bırakmayacaktır. Konyalıların deyişiyle, “Gapı-gapı dolaşmaya” başlar. Ereğli Dernek Başkanı Akif Bekdemir, Ilgın Dernek Başkanı Kadir Kocadayı, Taşkent Dernek Başkanı Kâmil Aksoy ve Bozkır Dernek Başkanı Kayhan Selek konuyla yakından ilgilenirler. Kudret Fikirli’ye bu çalışmalarında Süleyman Temel ve Mustafa Dinç yakından destek olur. Burada bir parantez açma ihtiyacı duymaktayız: Çok çalışkan ve vefakâr bir insan olan Süleyman Temel, o günlerde katıldığı Konyaspor’a yardım ve Konyalıları bir araya getirme çalışmalarından daha sonra da kopmayacak, Kudret Fikirli’yle birlikte ileriki yıllarda başlatılacak dernek ve vakıf çalışmalarının içinde de yer alarak, Konya ve Konyalılar için çalışmayı sürdürecektir. Konu dernek ve vakıf çalışmalarından açılınca, yeni bir parantez daha açıp, ömrünün en verimli çağında aramızdan 15 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne ayrılan sevgili Oktay Özaydın’ı anmadan geçemeyeceğiz. Ölümüyle bizi sınırsız acılara gark eyleyen, beyefendi, üretkenlikte ve dostlukta sınır tanımayan Sevgili Oktay da Konyalılara hizmet etmekte zerre kadar tereddüt etmeyen bir insandı. 2014 yılında aramızdan ayrıldığı 18 Mart gününe kadar dernek ve vakıf çalışmalarının hep içinde bulundu, bu çalışmalarda önderlik yaptı… Rahmetli arkadaşımız sadece sosyal konularda değil, siyasette de gerçek bir önderdi . Oktay Özaydın’la Süleyman Temel’in Konya ve Konyalılar uğruna harcadıkları emek ve gayretleri dile getirmemek kadir bilmezlik olurdu. Açtığımız parantezleri kapatıp tekrar konumuza dönersek: ilçe derneklerinin ilgisi Kudret Fikirli’yi cesaretlendirir ama bu ilgiyi daha da artırmak gerektiğinin farkındadır. Konyaspor’a ne kadar fazla kaynak temin edilirse o kadar “hora geçecektir” çünkü. Öte yandan bu ilgiden cesaret alacak ve bu kez derneklere üye olmayan Konyalıları etkilemenin, onları etkinliklerine çekmenin çarelerini arayacaktır. Ona göre o sıralar İstanbul’daki Konyalılar, dernekle ilgisini kesmiş ve kendi kabuğuna çekilmiştir. Yanında sadece Mustafa Dinç değil Süleyman Temel de vardır artık... KURULUŞA DOĞRU Müteşebbis üçlü, kısa zamanda Konyalılara ulaşmanın yolunu bulur ve İstanbul’daki Konyalılar üzerinde etkisi olduğunu gördükleri Denizcilik İşletmelerinde Genel Müdür Yardımcısı Bayram Camcı’nın kapısını çalarlar. Bayram Camcı, onları can kulağıyla dinler ve ilk görüşmede desteğini açıklar. 16 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Bayram Camcı’nın katılımından sonra çalışmaları umduklarının da ötesinde bir ivme kazanır. Onun “riyasetinde,” ilçe dernek başkanlarının da destekleriyle Çakıl Gazinosu’nu kapatırlar! Gazinoya BİN(!) kişilik katılım sözü verilir. Sözleşmeyi Kudret Fikirli’nin yerine Mustafa Dinç imzalar. Konyaspor’a mali destek sağlamak amacıyla Ekim 1993’te tertiplenen bu geceye yedi yüze yakın insan katılır. Kudret Fikirli gecede şu konuşmayı yapar: “Muhterem Konyalılar, Konyasporlular ve Konyalı dostları… İstanbul’daki Konyalı derneklerinin de katkıları ile düzenlemiş olduğumuz “İstanbul’da Konyalılar el ele Konyaspor 1.Lige” gecemize hoş geldiniz, bize güç verdiniz. Bu gecenin İstanbul’daki Konyalıların bir çatı altında toplanmasına ve gurbetteki Konya birliğinin sağlanmasına vesile olmasını dilerken, bu organizasyonun gerçekleşmesinde bizlere destek veren, birliğimizin oluşmasına katkıda bulunan, Konya ili ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma Derneğine, Karaman İli Yardımlaşma derneğine, Bozkır Çevresi ve Köyleri Yardımlaşma Derneğine, Ereğli Sosyal Yardımlaşma Derneğine, Taşkentliler Yardımlaşma Derneğine, Ayrancı Sosyal Yardımlaşma Derneğine tertip Komitesinde görev almak suretiyle, gecesini gündüzüne katarak bu geceyi gerçekleştiren Konyaspor’un İstanbul temsilcisi sayın Mustafa Dinç’e, Konya İli ve İlçeleri sosyal Yardımlaşma Derneği tensilcisi Sayın Nebi Zenginli’ye, Bozkur Çevresi ve Köyleri Derneği temsilcisi Sayın Lokman Ciğerci’ye, 17 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Ereğli Sosyal Yardımlaşma Derneği temsilcisi Sayın Sefer Camcı’ya, Taşkentliler Yardımlaşma Derneği temsilcisi Sayın Teoman Yiğit’e, Ayrancılılar Derneği temsilcisi Sayın Kazım Gündoğdu’ya, Sayın Oktay Özaydın’a, Sayın Mustafa Yakar’a, Sayın Süleyman Temel’e ve Sayın İbrahim Alkan’a, Ayrıca kendi şahsi çabaları ile basında ilan çıkartmak suretiyle, İstanbul basınında da Konyalının sesinin duyulmasına katkıda bulunan Sayın Bayram Camcı’ya ve Remzi Yılmaz’a, Belediye çalışmalarını bir kenara bırakarak, İstanbul’a gelip dükkân-dükkân gezmek suretiyle bize destek veren Bozkır Belediye Başkanı Sayın Mehmet İçler’e Huzurlarınızda, şahsım ve yönetim kurulumuz adına şükranlarımızı sunuyoruz. İstanbul’da Konya birliğinin oluşmasında 2 Ekim 1993 tarihini milat olarak kabul ediyor ve bundan sonraki toplantıların daha büyük salonlarda ve daha görkemli gerçekleşmesini diliyor ve bekliyoruz. Çünkü Konyalı farkında olmasa da İstanbul’da bir güçtür. Dinamik olduğu, organize hareket ettiği takdirde hem İstanbul hem de Türkiye Konyalının gür sesini dinleyecektir. Bu duygu ve düşünceler içerisinde hepinize tekrar hoş geldiniz ve afiyet olsun diyoruz. Konyaspor Kulubü Başkanı sayın Yard. Doç. Sait Gönen’e, Konyalı olmak ayrıcalıktır diyen Konya İli ve İlçeleri Sos. Yard. Derneği Başk. ve Sarıyer Belediye Başkanı sayın İhsan Yalçın’a, 18 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Her zaman Konyalının emrinde ve Konyaspor’un yanındayım diyen Bakırköy Belediye Başk. sayın Ali Talip Özdemir’e, Bozkır Belediye Başkanı sayın Mehmet İçler’e, hoş geldiniz diyor ve tertip komitesi adına saygılar sunuyoruz. Geceye ilgi ve sağlanan kaynak, Konyaspor’u içine düştüğü mali krizden çıkaramayacak olsa da beklenenin üzerindedir. Kudret Fikirli’yi bir de bugün dinleyelim: “1993 yılında Konyaspor yönetimine seçildiğimi öğreniyorum. İstanbul’dan Konya ya bir ekonomik katkı yapalım diye Konyaspor gecesi yapma gayretine giriyorum ama etrafta tanıdığım çok Konyalı yok. O dönemde faal olan Konya ve İlçe Dernekleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği başkanı İhsan Yalçın’dan gerekli desteği göremeyince Mustafa Dinç, Süleyman Temel gibi arkadaşlarımızla ciddi bir gayretin içerisine giriyoruz. Ve o zamanki Çakıl Gazinosu’nu kapatarak Konyaspor gecesini yapıyoruz. Beklenen kaynağın sağlanması kadar, bu gecede oluşan samimi hava, kendi kabuğuna çekilmiş veya küsmüş olan Konyalıları heyecanlandırıyor ve böyle bir oluşum onlarda da bir şevk uyandırıyor.” Çakıl Gazinosu’nda tertiplenen bu gece, Konyaspor’a yardım amacıyla yola çıkanlara yeni ve çapı daha da geniş girişimlerde bulunmaları için cesaret verecektir. Girişimciler arasında artık, Kudret Fikirli, Mustafa Dinç ve Süleyman Temel’in yanında, Bayram Camcı, Akif Bekdemir, İsmet Gökbudak, Kamil Aksoy gibi isimler de vardır. 19 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Bayram Camcı; yaşı, bürokratik konumu ve geniş çevresi sonucu bu grubun “defacto” liderliğini üstlenecek; art arda yapacağı danışma konseyi ve komisyon toplantılarıyla yeni bir dönemin kapılarını aralayacaktır. Liderliğe yükselen ve olaylara bu derece ivme katan Bayram camcı kimdir? Bayram Camcı (Derneğin 2. Başkanı, 1995–2000) 1932 yılında Ereğli’de dünyaya gelen, 07.09.2001 tarihinde vefat eden Bayram Camcı; ortaokul ve lise eğitimini Konya Lisesi’nde tamamladıktan sonra üniversite eğitimi için İstanbul’a gelmiş ve İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi’nden yüksek makine mühendisi olarak mezun olmuştur. 1964 yılında T. Denizcilik İşletmeleri/Haliç Tersanesi’nde mühendis olarak işe başlamış; yıllar içinde aynı işletmenin çeşitli tersanelerinde mühendis, başmühendis ve müdür olarak çalışmış, 1978 yılında satın alma komisyonu başkanlığı, 1980 yılında 20 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Genel Müdür yardımcılığı görevine atanmıştır. Emekli olduğu 18.01.1995 tarihine kadar bu görevde kalmıştır. Resmi görevi yanında dernek çalışmalarına da ilgi gösteren Camcı, 1988 yılında Ereğli İlçesi Derneği’nin kurucu başkanı olmuştur. Bununla yetinmeyerek, daha aktif görevdeyken “Konya Liseliler” adı altında yemekli toplantılar düzenlemeye başlamış ve İstanbul’daki Konyalılar arasında adını duyurmayı başarmıştır. Bu toplantılar çok beğeni toplayınca, Konya il merkeziyle ilçelerinden olan tüm hemşerilerini bu toplantılara davet etmeye başlamış, böylece İstanbul’daki Konyalılar arasında bilinen ve sayılan bir kişi haline gelmiştir. Özgeçmişinden de görüleceği üzere Bayram Camcı; tam bu işlerin adamıdır: dernekçilikte ve insanları bir araya getiren geniş çerçeveli organizasyonlar tertip etmekte usta bir kişidir. Çakıl Gazinosu’ndaki geceden sonra, yukarıda isimleri sayılan ilçe dernek başkanları Akif Bekdemir, İsmet Gökbudak, Kamil Aksoy ve Süleyman Temel’in de kadroya katıldığı gerçekten sağlam bir müteşebbis (girişimci, girişken) heyet ortaya çıkmıştır. Müteşebbis Heyeti, Bayram Camcı’nın liderliğinde çeşitli arayış toplantıları yapar ve sonunda Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin yönetimine girerek bu derneğin etkinliğinin artırılmasına karar verirler. Bunun için de olağanüstü kongre yapılarak yeniden yapılanmaya gidilmesi ve yeni bir yönetim oluşturulması gerekmektedir. Bu arada anılan derneğin başkanı değişmiş ve hepsinin yakından tanıdığı Nebi Zenginli dernek başkanlığına seçilmiştir. Çeşitli görüşmelerden sonra, Nebi Zenginli’yle derneğin yönetim kurulunun yeni üyelerin katılımıyla genişletilmesi 21 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne konusunda bir uzlaşmaya varılır; karma bir yönetim kurulu listesi üzerinde anlaşılır. Bunun üzerine Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği olağanüstü kongre kararı alır. Kongre, Merter’deki Güneş Otel’de yapılacaktır. Şimdi de, o günlerde, Konya İli ve İlçeleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı olan Nebi Zenginli’yi dinleyelim: Nebi Zenginli Nebi Zenginli 1988’de kuruluşuyla başlayıp, feshedildiği 1996 yılına kadar, Konya ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nde dernekçilik yapmış ve bu kanalla da Konyalılara hizmet etmiş bir insandır. Kendisinin Konyalılar Derneği’yle ilgili bilgisine başvurdum. Bir önceki derneğin kuruluşu ve sekiz yıl süren yaşam süreci ile ilgili oldukça ayrıntılı bir yazı gönderdi. Bizim konumuz Konyalılar Derneği olduğu için, Nebi kardeşimizin Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini anlatan yazısının tamamına kitabımızda yer veremiyoruz. Ancak, geçmişe dönük anıları, bu çalışmamızda Konyalılar Derneği’nin kuruluşunun ilk evresine ışık tutmaktadır. Biz de bundan yeri geldikçe yararlandık. Gördüğümüz odur ki, Nebi kardeşimiz dernekçilikte büyük mücadeleler vermiş, sürekli mali kriz yaşayan Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ni ayakta tutabilmek için maddi ve manevi taşınması zor yüklerin altına girmiştir... Nebi Zenginli o günlerle ilgili olarak şunları söylüyor: “… Mahmut Tezcan dernek başkanlığını bıraktı. Ben dernek başkanlığına seçildim. Derneğin borçlarını ödedikten sonra, dernek merkezini Merter’de Zenginli 22 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Blokları’nın 6 No.lu dairesine taşıdık. Aktif bir çalışma döneminden sonra, Bayram Camcı, Akif Bekdemir, İsmet Gökbudak, Kamil Aksoy, Kudret Fikirli, Mustafa Dinç, Süleyman Temel gibi şahıslar ikna edilerek yeni bir yapılanmaya gidilmesini, derneğin dışında kalan önemli isimlerin derneğe ve yönetime katılmasını sağlamayı planladık. 06.03.1994 tarihinde Güneş Otel’de olağanüstü bir Genel Kurul yapılmasına karar verildi. Bu olağanüstü genel kurulun amacı birlik beraberliği tesis etmekti. … Sonunda genel kurulda, talihsizlikler yaşandı. O kongrede Oktay Ağabey yoktu. Genel Kurul vasıtası ile birleşme planı gerçekleştirilemedi. …Bunun üzerine Bayram Camcı ve ekibi Dernekten koptu. Kudret Fikirli ve Süleyman Temel’i de yanlarına alarak yeni bir dernek kurma çalışmasına başladılar ve Rüştü Özal’ı kendilerine başkan yaparak, Konyalıların büyük bir bölümünü bu çatı altında toplamayı düşündüler.” KONYALILAR DERNEĞİ’NİN KURULUŞU Nebi Zenginli’nin yukarıdaki sözleri gelinen yeni aşamayı gözler önüne sermektedir. Bayram Camcı’yla ekibi, Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin çatısı altında birleşme fikrinden vazgeçmiş ve yeni bir dernek fikrine doğru yelken açmıştır. Kendilerine de bir ağabey bulmuşlardır: İstanbul’daki Konyalıların saygı duyduğu bir lider, lider olmanında ötesinde bir ağabeydir bu: Rüştü Özal! 23 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Rüştü Özal (Derneğin ilk başkanı, 1994-1995) 1915’te Konya’da dünyaya gelen, İTÜ İnşaat Fakültesi'nden 1939 yılında mezun olan Rüştü Özal; 195054 yılları arasında Konya Belediye Başkanlığı, 1954-57 yıllarında Demokrat Parti Milletvekilliği, Kurucu Meclis Bakanlar Kurulu Üyeliği (7 Şubat 1961 - 15 Ekim 1961), 1961-64 yılları arasında CHP Milletvekilliği ve İmar İskan Bakanlığı, 1971-76 yılları arasında da Enerji Bakanlığı Müşavirliği yapmıştır. Ayrıca çeşitli dönemlerde İMO başkanlığı ve TMMOB genel sekreterliği görevlerinde bulunmuş, TMMOB’nin Yüksek Onur Kurulu Üyeliğine seçilmiştir. TMMOB’nin ölümünden sonra yayımladığı bildiride Özal, Mühendis ve Mimarların onur anıtı olarak nitelendirilmektedir. Sözü edilen bildiride, “O'nu kaybetmedik. Bizim gerçek Özal'ımız Mehmet Rüştü Özal'dır” ifadesi yer almıştır. Bu ifadeyi, “Çünkü O insanlığın, onurun, erdemin, adam gibi adamlığın, yürekliliğin, hoşgörünün, bilginin, birikimin, sevginin, saygının, güzelliğin, iyiliğin, çağcıllığın, dostluğun, 24 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne vefanın, ağabeyliğin, efendiliğin, her değerin evrensel bir duruşuydu. Biz O’nu kaybetmedik, O sadece aramazdan ayrıldı. Biz onun bize kazandırdığı değerlerle sonsuza dek yaşayacağız ve O değerleri sonsuza dek yaşatacağız” tümceleri yer almıştır. Sözün özü; Mehmet Rüştü Özal yaşamı başarılarla dolu bir Konyalıdır ve tüm Konyalıların saygısını kazanmıştır. Müteşebbis heyeti, bu aşamada sevilip sayılan ayrı bir ismi keşfedecektir: Diş Hekimi Oktay Özaydın: 25 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Oktay Özaydın (Derneğin 3. Başkanı, 2000-2007) 1945 yılında Konya’da doğan, 18 Mart 2014 günü kaybettiğimiz Oktay Özaydın’ın kısa yaşamı başarılarla doludur. İlkokulu Konya’da okumuş, orta öğrenimini Konya Maarif Koleji’nde görmüştür. 1964 yılında üniversite tahsili için geldiği İstanbul’da yüksek öğrenimini tamamlamış ve 70’li yıllarda dişçilik yapmaya başlamıştır. Sevecenliği, çalışkanlığı, dürüstlüğü ve liderlik vasıflarıyla geniş bir çevre edinen Özaydın, genç yaşta siyasete atılmış, etrafında toplanan ve onun için cansiperane mücadele eden, çok azı hemşerisi olan arkadaşlarının desteğiyle 1986-1987 döneminde DYP Kadıköy İlçe Başkanlığı’na seçilmiştir. Yeni bir dernek kurmanın arayışına girildiği 1993 yılına geldiğimizde Oktay Özaydın; henüz kırk sekiz yaşındadır ve iki yıl önce 1991 yılında yapılan genel seçimlerde DYP’nin İstanbul 1.Bölge 2. sıra milletvekili adayı olarak girdiği siyasi mücadeleyi, Yıldırım Aktuna’nın genel merkezce 1. sıraya konulması sonucu, hepi topu 400 civarında bir oy farkıyla, kıl payı kaybetmiştir. Çevresinde 26 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne o derece sevilmektedir ki bir arkadaşının ifadesiyle, “1991 seçimlerinde tercihli oy kullanılmış olsaydı Oktay 1. sıradaki adayın önüne geçebilecek kudretteydi.” Beklenmedik bir zamanda kaybettiğimiz sevgili Oktay örgütçülükte, sosyal ilişkilerinde ve kendisini sevdirmede bu denli başarılı bir insandı. İleride dernek ve vakıf çalışmalarındaki üstün başarılarını hep birlikte göreceğiz. Çakıl Gazinosu’nda düzenlenen gece Konyalılar Derneği’ne giden yolun temel taşıdır ve bu taşı temele koyan da Kudret Fikirli’dir. Kudret Fikirli elbette bunu tek başına yapmamıştır. Yukarıda birebir verdiğimiz konuşmasından da görüldüğü üzere, İstanbul’daki ilçe dernek başkanlarından ve sözü geçen Konyalılardan büyük destek almıştır. Kudret Fikirliyi düzenlenen gecede ön plana çıkaran üç önemli husus göze çarpmaktadır. Bunlardan birincisi, Konyaspor için böyle bir gecenin tertiplenmesi fikrinin öncüsü olması. İkincisi, yapacağı organizasyon için geniş bir çevreden destek sağlayabilmesi. Üçüncüsü ise, adı geçen gazinoyla yaptığı sözleşmede “1.000 kişilik” katılım sözünün altına imza atması… Bu çok cüretkâr bir karardır. Kudret Fikirli bu imzasıyla önemli bir taahhüt altına girmiş ve kurulacak derneğin yolunu açmıştır. Gazinoyla imzalanan sözleşmeyi aşağıda dikkatlerinize sunuyoruz. Sözleşme Mustafa Dinç tarafından Kudret Fikirli adına imzalanmıştır. Konyasporlu ikili omuz omuzadır ama imza Kudret Fikirli adına atılmıştır. 27 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 28 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Şimdi Kudret Fikirli’yi tanıyalım: Kudret Fikirli (Derneğin 5. Başkanı, 2013-…) 19 Ekim 1951’de Çumra’nın Güvercinlik Köyü’nde doğan Kudret Fikirli; Konya İmam Hatip’te dört yıllık ortaokul eğitimini, Konya Ticaret Lisesi’nde lise eğitimini tamamladı. 1974 yılında Adana İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne kaydını yaptırdı. Üniversite yıllarında bir arkadaşıyla Konya’da mali müşavirlik muhasebe bürosu açtı. Daha ortaokul yıllarından itibaren Ülkücü ideolojiye gönül veren Fikirli, 1975 yılında MHP Konya İl Gençlik Kollarının kuruluşunda aktif rol aldı. Konya İli Gençlik Kolu başkanı oldu. 1980 yılı Nisan ayına kadar bu görevini sürdürdü. 1986 yılında İstanbul’a taşındı. Burada ticaret lisesi ve akademiden tanıdığı bir okul arkadaşıyla Mali Müşavirlik bürosu açtı. 1989 yılında çıkan meslek yasasına şartları uyduğu için Yeminli Mali Müşavir oldu. İstanbul Konyalılar Vakfı’nda mütevelli heyet üyesi ve muhasip üye olarak yöneticilik yapmasının yanı sıra Hoca 29 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Ahmet Yesevi Vakfı’nda Başkan Yardımcılığı, Prof. Dr. Fuat Sezgin İslam Bilim Tarihi Araştırmaları Vakfı’nda Denetleme Kurulu Başkanlığı ve Konyalılar Derneği Başkanlığı görevlerini yürütmektedir. Dernek ve vakıf işlerinde çok etkin olan ve bu çalışmaları dolayısıyla geniş bir çevre edinen Fikirli; on yıldan fazla Konyaspor’da başkan yardımcılığı ve İstanbul temsilciliği, iki yıl Fenerbahçe’de, bir yıl da Sarıyerspor Kulübü’nde yöneticilik yaptı. Sonuç olarak, bir değil dört amiral gemisinin öncülük ettiği müteşebbis heyeti Konya Birliği adı altında dernekleşmeye karar verecek, ancak İstanbul Valiliği “Birlik” ismi altında dernek kurulmasına izin vermeyecektir. Valiliğin olumsuz kararı üzerine yeni derneğin isminin “Konyalılar Derneği” olmasına karar verilir ve derneğin kuruluşuna geçilir. Dernek tüzüğü hazırlanır ve kurucuların imzasıyla Valiliğe başvurulur. DERNEĞİN KURUCULARININ KİMLİKLERİ ŞÖYLEDİR: Adı ve Soyadı Doğum Yeri-Yılı Mesleği Bayram Camcı Ereğli-1932 Mühendis M. Oktay Özaydın Konya-1945 Diş Hekimi Kayhan Selek Bozkır-1935 Avukat Yılmaz Yavru Doğanbey-1940 Avukat Kudret Fikirli Güvercinlik-1951 Y.M.M Kamil Aksoy Taşkent-1949 Mühendis Sefer Camcı Ereğli-1948 M. Müşavir Kadir Kocadayı Ilgın-1942 Siv.Sav.Müd. İsmet Sarıbudak Ereğli-1942 Sanayici Süleyman Temel Pınarcık-1962 Avukat M. Rüştü Özal Konya-1915 Emekli 30 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Ali Talip Özdemir Ereğli-1953 Bakırköy Bel. Başk. M. Mustafa Nalçacı Konya-1929 Serbest Murtaza Çelikel K.Karaş-1931 Serbest M. Adil Karaağaç Konya-1940 İşadamı Mustafa Öncel Doğanbey-1929 Eczacı M. Suphi Aydıner Taşkent-1936 Sanayici Osman Kamil Sağ İzmir-1936 Öğr. Üyesi Harun Sorkun Kayacık-1943 Sanayici İ. Süha Ünüvar Söke-1949 İnş. Müh. Adem Taşçı Karahisar-1955 Serbest Ali Naki Demir Sobran-1940 Müftü Mustafa Karagül Ermenek-1946 Memur Mustafa Yakar Avdan-1944 İnşaatçı Cafer Ağaçbacak Taşkent-1948 Konfeksiyon Hüseyin Dikici Zengen-1954 Müşavir A. Rekin Coşkun Ilgın-1939 İktisatçı Mustafa Özşenol Ereğli-1963 Harita Müh. M. Vedat Vefa Konya-1936 Ticaret Hikmet Bülbül Ereğli-1947 Mak. Yük. Müh. Mehmet Demir Zekerya-1961 Doktor Gürol Ataman Beyşehir-1935 Serbest İ.Yalçın Ataçoğlu Açık-1933 Serbest Sami Doğramacı Ereğli-1956 M. Müşavir Rıza Durakbaşı Konya-1938 Mimar Sıtkı Er Ereğli-1947 Serbest Recep Aydilek Bafariyat-1943 Subay Ethem Eryaman Akçapınar-1932 Ticaret M. Şükrü Sümer Konya-1936 Emekli Sayim Durukan Ereğli-1943 Konfeksiyon Erhan Kolat Konya-1954 Ticaret İbrahim Alkan Çumra-1952 Memur Mehmet Küçük Sazlı-1943 Ticaret Nadir Özşahin Gözlü-1943 M. Müşavir 31 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Teoman Yiğit Taşkent-1952 Ticaret Erol Yaşar Konya-1960 Serbest S. Nazmi Özturna Taşkent-1952 Öğr. Üyesi Kerim Yarar Taşkent-1931 Ticaret R.İrfan Kalkanİstanbul-1953 Turizm Nuri Yüceer Harmanpınar-1964 Serbest Mehmet Yetiş Kınık-1950 Serbest İ.Hakkı Doğan Meyre-1939 Avukat M. Remzi Caner Taşkent-1958 Tekstil A.Sadi Koçak Taşkent-1958 Ticaret Adem Erkip Taşkent-1954 Serbest Salim Koçak Taşkent-1949 Serbest M. Mazlum Akay Taşkent-1953 Tüccar Serap Yaşar Soma-1965 Mühendis Ali İhsan Kulluk İstanbul-1953 Serbest Zehra Çakır Taşkent-1953 Gazeteci Suat Yıldırım Karaman-1961Avukat Nevzat Taşpınar Taşpınar-1932 Ticaret Abdulhalim Uğurlu Taşkent-1926 Yazar Hüseyin Özkan Konya-1933 Y.Mühendis Cemal Berksoy Ereğli-1929 Doktor H.Yaşat Manav Mut-1937 Mimar Nazif Sözbir Karaağaç-1933 Serbest Hasan Yeşilkaya Konya-1939 Serbest Aydın Akbulut Ereğli-1959 Avukat Mustafa Ardıç Karkın-1946 Serbest Servet Cömert Ardanuç-1940 Emekli 71 Kişi. 32 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne DERNEK TÜZÜĞÜ KURULUŞ AMACI Derneğin kuruluş amacı şu şekilde açıklanmıştır: İstanbul ve civarında bulunan Konyalılar arasında birlik ve beraberlik temin etmek çağdaş, uygar, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olarak Konya ili çevresi ve ilçeleri maddi ve manevi varlıklarını korumak, il, çevre ve ilçelerinin kalkınması, eğitim ve kültürel varlıklarının korunması ve geliştirilmesi, tarım, sanayi ve ekonomik kalkınmasının sağlanması ile tüm Konyalılar arasında bağlılığı ve dayanışmayı güçlendirmektir. BU AMACI GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN YAPACAĞI FAALİYETLER: Konya çevresi, ilçeleri, kasaba ve köylerinin; Kültürel varlıklarını ortaya çıkararak korumak, geliştirmek, gelecek nesillere ulaşmasını sağlamak için gerekli çalışmalar yapmak. Okul, camii, yol, köprü, çeşme gibi toplumun faydalanmasına yönelik imar faaliyetlerinde bulunmak, bunların bakım ve onarımlarını yapmak; yolların, sokakların, parkların yapımına yardımcı olmak, ağaçlandırma ve benzeri faaliyetleri organize etmek ve desteklemek. Okullarda eğitim ve öğretimi çağdaş seviyeye ulaştırmak için laboratuar araç ve gereçleri temin etmek, ihtiyaç duyulan yörelerde yeni okullar açılmasını sağlamak. Okullarda başarılı olup da ihtiyaç sebebiyle devam edemeyecek öğrencilere burs ve yardım temin etmek. Yurt içinde ve yurt dışında tahsil görmelerine bilimsel ve teknik araştırmalar yapmaya teşvik etmek ve yardımcı olmak. Spor faaliyetlerinin gelişmesi aracılığıyla gençlere yönelik her türlü spor çalışmalarını organize ederek, futbol, güreş, 33 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne basketbol, voleybol, atıcılık, dağcılık vb. spor kollarında faaliyet göstermek, spor tesisleri inşa etmek, ilçe ve köyler arası spor müsabakaları düzenlemek. Her türlü doğal afetlerden zarar gören hemşerilerimizin zararlarının giderilmesi, yaralarının sarılması amacıyla doğal afet fonları oluşturmak ve bu tür afetlerden korunmak için eğitim semineri düzenlemek. Hastane, sağlık ocağı ve benzeri yerlerin açılmasını temin etmek, bu gibi yerlere malzeme ve eleman teminine yardımcı olmak, ilçe ve köylerde sağlık taramaları yaptırmak. Konyalılar arasında birlik ve beraberliği sağlamak amacıyla sıhhi, temiz ve ucuz ev sahibi olmalarına çözüm aramak, bu amaçla sandıklar oluşturmak, kooperatif kurulmasına öncülük etmek, vakıf kuruluşlarına yardımcı olmak. Konya turizmine katkıda bulunmak amacıyla düzenli, rahat ve ucuz bir ulaşımın temini için uçak, otobüs, tren ve diğer nakil vasıtaları ile organizeler düzenlemek, kampingler, dinlenme evleri gibi sosyal tesisler kurmak ve işletmek. Konya, çevresi, ilçeleri, kasaba ve köylerinde her türlü ticari ve sanayi, zirai ve küçük el sanatları dallarında beceri kazandırma kursları organize ederek, hemşerilerimizin iş ve meslek sahibi olmalarını sağlamak. Konyalılar arasında tanışma toplantıları, yemekli toplantılar, balo, eğlence, piknikler, yurtiçi ve yurt dışı seyahatler düzenleyerek, dayanışmayı sağlamak ve gelir getirici organizasyonlar hazırlamak. Konya ve çevresinin kültürel varlıklarını tanıtmak amacıyla kitaplar dergiler ve broşürler bastırmak, dağıtmak, yaymak, radyo ve televizyon istasyonları kurmak ve yazılı görüntü iletişim araçları tesis etmek ve 34 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne işletmek. Yurdun her yerinde bilimsel araştırmalar, kongreler, sempozyumlar ve seminerler gibi faaliyetler düzenlemek. Dernek, yukarıdaki amaçları gerçekleştirmek maksadıyla her türlü menkul, gayri menkul, demirbaş eşya, tesis, yeteri kadar taşıt aracı satın alabilir, kiralayabilir. Vasiyet ve bağış yoluyla malik olabilir. Bu amaçla ipotek, rehin, sükna, irtifak, intifa v.b her türlü hukuki tasarrufta bulunabilir. Dernek, Dernekler Kanunu’na uygun olarak, her türlü faaliyette bulunabilir, amaçlarını gerçekleştirmek üzere, muhtelif il ve ilçelerde şubeler ve lokaller açabilir. Dernek organlarındaki bütün görevler parasızdır. Ancak gerektiğinde müstahdem, teknik eleman, öğretmen, müdür gibi ücretli ve maaşlı personel çalıştırabilir. Yönetim kurulu çalışmalarıyla ilgili komiteler kurabilir. P-Dernek, tüzük ve amaçlarına uygun olarak faaliyette bulunan yurt içindeki diğer dernek, vakıf ve kuruluşlarla yardımlaşma ve işbirliğinde bulunur. ÜYELİK ÇEŞİTLERİ A- ASİL ÜYE: Tüzük hükümlerine uygun şekilde derneğe üye olarak girmiş adı ve soyadları, noterden tasdikli üye kayıt defterine kaydedilmiş üyelerdir. B- ŞEREF ÜYE: Memlekete ve Konya iline ve ilçelerine maddi ve manevi büyük hizmet ve yardımları dokunanlara haysiyet divanının teklifi ve yönetim kurulu kararıyla veya genel kurulda oy kullanma hakkına sahip olan üyelerden 10 kişinin teklifi ve genel kurulun kabulü ile şeref üyeliği tercih edilmiş olan üyelerdir. C- FAHRİ ÜYE: Yönetim kurulu kararı ile fahri üye olarak kabul edilmiş olan üyelerdir. Fahri üyelerden üç yılını doldurmuş olanlara, mevcut asil üye sayısının yüzde 35 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 5 nispetini geçmemek üzere yönetim kurulu takdiri ile üye olmak hakkı verilir ve bu husus giriş belgesini doldurmak üzere fahri üyeye bildirilir. DERNEĞİN FAALİYETE GEÇMESİ Kadıköy Kaymakamlığı’ndan 25.11.1994 tarihinde alınan izin yazısıyla ilk yönetim kurulu seçilir ve dernek faaliyete geçer. İLK YÖNETİM KURULU Derneğin ilk yönetim kurulunun ilk toplantısında aldığı kararlar BEYOĞLU 31. NOTERİ tarafından 10 KASIM 1994 günü tasdik edilen KARAR DEFTERİ’nin 1. sayfasında yazılıdır. Tarihsiz olan bu kararlara ve kararı imzalayanlara bir göz atalım. Dernek Yönetim Kurulu bugün aşağıdaki ismi yazılı üyelerin katılımı ile toplanmış olup aşağıdaki kararları almıştır. Karar No. 1: Yönetim Kurulu şu şekilde görev taksimatı yapmıştır: Başkan: Rüştü Özal Başkan Yrd.: Bayram Camcı Başkan Yrd.: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Kâmil Aksoy Sekreter: Kudret Fikirli Sayman: Süleyman Temel Mustafa Öncel Adil Karaağaç Suphi Aydıner Kayhan Selek Yılmaz Yavru İsmet Sarıbudak 36 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Kadir Kocadayı Harun Sorkun Hasan Yeşilkaya Karar No. 2: Derneğimizin merkezinin bulunduğu Kadıköy Kaymakamlığı’ndan 25.11.1994 tarihinde alınan izin çerçevesinde, Derneğimiz için gerekli makbuz, kıymetli evrak vesair belgeler için ilgili yerlere gerekli başvuruları yapmaya, dernek adına ilgili makamlara ilgili evrakı teslim etmeye, gerekli imzaları atmaya vesair tüm işlemleri icra etmeye yönetim kurulu üyelerimizden Süleyman Temel ve Kadir Kocadayı birlikte veya münferiden hareketle yetkili kılınmışlardır. Derneğin adı Konya Birliği konulamaz ama yönetim kurulunda, Kâmil Aksoy, Kayhan Selek, İsmet Sarıbudak, Kadir Kocadayı gibi ilçe dernek başkanlarının görev almaları sağlanır. Böylece Konyalılar Derneği’nin çatısı altında bir anlamda birlik sağlanmış olur. Dernek kurulmuş ve artık çalışmaya başlamıştır. Şimdi ikinci toplantıyı görelim: Derneğin 2. toplantısı 11.12.1994 tarihinde on bir üyenin katılımıyla yapılmış ve şu karar alınmıştır. Dernek adına makbuz karşılığı tahsilat yapmaya Başkan Yardımcısı Bayram Camcı, Süleyman Temel ve Sekreter Kudret Fikirli’nin ayrı ayrı yetkili kılındığı bu karar, toplantıya katılan on bir üyenin oybirliği ile alınmıştır. Birinci ve ikinci toplantı kararlarının göze çarpan özelliği, kararların altına Başkan Rüştü Özal’ın isminin yazılmasına karşın, her iki kararda da imzasının bulunmamasıdır. Bundan, dernek kurulurken Rüştü Özal’dan birleştirici ağabey olarak yararlanıldığı, ancak Sayın Özal’ın sağlığı elvermediği için toplantılara katılamadığı anlaşılmaktadır. 37 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 27.12.1994 tarih ve 5 No.lu yönetim kurulu kararıyla yukarıda “kurucu” olarak zikredilen 71 kişi dernek üyeliğine alınmış ve Üye Kayıt Defteri’ne kaydedilmişlerdir. DERNEĞİN MERKEZİ İstanbul Valiliği’nden gerekli izinler alınarak derneğin resmi kuruluşu tamamlanır ancak, ne çalışacak bir yeri ne de maddi kaynağı vardır. Süleyman Temel’in belirttiğine göre dernek, uzunca bir süre, müteahhitlik yapan Mustafa Yakar'a ait inşaat şirketinin, bugünkü Kadıköy Hilton Oteli’nin yerinde bulunan bir binadaki ofisinde faaliyete başlar. Bir anlamda Mustafa Yakar, zor gününde Bayram Camcı ve ekibine kapılarını açmıştır. Aşağıda “3) Derneğin düzenlediği Yemekli Toplantılar ve Geceler:” bölümünde de açıklayacağımız üzere, 8 Ocak 1995 tarihinde Ataköy Mavi Marmara Turistik et lokantasında yapılan yemekli toplantıda azımsanmayacak bir gelir elde edilecek ve kuruculardan bazıları biraz da borçlanmak suretiyle bu parayla derneğe bir çalışma ofisi alınmasını teklif edecek, hatta bu konuda ısrarcı olacaklardır. Ancak Başkan Bayram Camcı, Kudret Fikirli’nin de söylediği gibi, “bürokrat ihtiyatı” ile bu öneriye karşı çıkacak ve lokal için kiralama yolu seçilecektir. 15.09.1995 günü, derneğe bir lokal yeri kiralanması kararı alınır ve uygun bir yer bulunması konusunda Başkan Yardımcısı Oktay Özaydın’la Sayman Kadir Kocadayı’ya yetki verilir. 02.11.1995 günü yapılan toplantıda ise; Kadıköy, Kuşdili Caddesi 32/2 numarada bulunan Kızılay Derneği’ne ait gayrimenkulün kiralanabilmesi için Oktay Özaydın’ın ihaleye katılması kararlaştırılır ve adı geçene bu konuda 38 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yetki verilir. Böylece dernek, kiralık da olsa kendisine ait bir lokale kavuşmuştur. 27.11.1995 gün ve 23 sayılı toplantı kararıyla derneğe alınacak yerleşme araçlarının temini konusunda, Kadir Kocadayı, Nadir Özşahin, Hasan Yeşilkaya, Oktay Özaydın, Yılmaz Yavru, Süleyman Temel, Bayram Camcı, İsmet Sarıbudak ayrı ayrı görevlendirilmişlerdir. Dernek lokali, 07.01.1996 günü kalabalık bir davetli grubunun katılımıyla hizmete girecektir. İlçe derneklerine üye olsun olmasın, İstanbul’daki Konyalılar, “il derneğinin” bir lokale sahip olmasını ilgi ve sevinçle karşılamışlardır. Dernek Kadıköy’de merkezi bir konumda olan bu lokalde, Yeşilköy’e taşındığı 2011 yılına kadar faaliyet göstermiştir. BAŞKAN ve YÖNETİM DEĞİŞİKLİĞİ Rüştü Özal’ın başkan olarak gözüktüğü dönem altı ay sürmüş; aslında bu süre içinde Sayın Özal rahatsızlığı nedeniyle toplantılara iştirak edememiştir. 28.05.1995 günü yapılan genel kurulda Bayram Camcı başkan seçilmiş ve yeni yönetim kurulu şu kişilerden oluşmuştur. Başkan : Bayram Camcı Başkan Yrd.: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Kayhan Selek Başkan Yrd.: Kâmil Aksoy Genel Sekreter : Kudret Fikirli Sayman: Kadir Kocadayı İsmet Sarıbudak Yılmaz Yavru Süleyman Temel Hasan Yeşilkaya M. Vedat Vefa 39 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Mustafa Karagül Suat Sezer Nadir Özşahin Mustafa Yakar Bayram Camcı başkanlığındaki yeni yönetimin ilk icraatı da Konyalıları bir araya getirme ve onları kaynaştırma yolunda çabaları olmuştur. 15.09.1995 tarihinde alınan bir kararla da İstanbul’daki dernek ve vakıfların bir eşgüdüm içinde çalışması amacıyla Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin Kadıköy Eski İskele üstündeki lokalinde, sözü edilen dernek ve vakıfların yöneticileri bir toplantıya çağrılmıştır. Daha sonraki yıllarda, bu ilk toplantıyı diğerleri takip edecek, Konya ilçe ve köy dernekleri yöneticileriyle toplantı yapmak gelenek haline gelecek, bugüne kadar sürecektir. Hatta, İzmir ve Antalya’daki Konyalı dernekleriyle temasa geçilerek onlarla eşgüdüm içinde çalışma ve bir çatı altında faaliyet gösterme olanakları aranacaktır. İleriki yıllarda da özellikle İzmir’de faaliyet gösteren dernekle bir çatı altında birleşme girişimleri devam edecek ama işin içinde siyasi bir amaç sezinlendiği için, bu düşünce hayata geçirilemeyecektir. BİRLEŞME Kasım 1994 tarihinden itibaren Konyalıların İstanbul’da iki derneği vardır: Biri 1988’de kurulan Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, diğeri ise 1994’te kurulan Konyalılar Derneği. Bu iki dernekli durum daha ilk günden Konyalıları rahatsız eder ve güçlerini tek dernek çatısı altında birleştirmek isterler. Bunun için de toplantılar düzenlemeye başlarlar. 40 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Mayıs 1995 ayında bu amaçla Konyalılar Derneği’nden Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne yapılan bir çağrıya, anılan derneğin verdiği yanıtı görelim: İstanbul’da Konyalılar Derneği Başkanlığına; 20.05.1995 Cumartesi günü diş hekimi M. Oktay Özaydın’ın muayenehanesinde yapılacak olan toplantıya katılacağımızı bildiririz. Konyalılar Dayanışma Derneği Başkan Yardımcısı Muzaffer Gültekin Bu toplantılar bir yıl içinde meyvesini verir ve 1996 Ocak ayında Konyalılar Derneği Yönetim Kurulu aşağıdaki kararı alır: Karar Tarihi 10.01.1996, sayısı 26: Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile bütünleşmek gayesiyle 10 Mart 1996 tarihinde olağanüstü kongreye gidilmesine karar verilmiştir. Bu kongrede gerekli tüzük tadilatı da sağlanacaktır. Kararın altında 28.05.1995 günü yapılan genel kurulda seçilen yönetim kurulunun imzası vardır. Tekrar etme pahasına o yönetim kurulunu bir daha görelim: Başkan: Bayram Camcı Başkan Yrd.: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Kayhan Selek Başkan Yrd.: Kâmil Aksoy Genel Sekreter: Kudret Fikirli Sayman: Kadir Kocadayı İsmet Sarıbudak Yılmaz Yavru Süleyman Temel 41 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Hasan Yeşilkaya M. Vedat Vefa Mustafa Karagül Suat Sezer Nadir Özşahin Mustafa Yakar Öte yandan, Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği yönetim kurulu da iki derneğin Konyalılar Derneği’nin çatısı altında birleşmesine ve derneğin feshi için genel kurula gidilmesine karar verecektir. Güçlerin birleştirilmesi için yapılan girişimler nihayet olumlu bir yola girmiş gibi gözükmektedir. Dört yıl önce, 1994’te, Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nin çatısı altında bir araya gelinmesi çalışmaları başarısızlıkla sonuçlanmış ve bu başarısızlık Konyalılar Derneği’nin kurulmasıyla sonuçlanmıştı. 1996 yılına gelindiğinde ise, Konyalıların kurduğu iki dernek vardır ve aynı amaç uğruna ayrı ayrı çalışmaktadır. Şimdi, her iki dernekte faaliyet gösteren ve o gün işin içinde olan kişileri dinleyelim: Kudret Fikirli: “Mevcut iki derneğin birleştirilmesi ihtiyacı, güçlerin parçalanmasının iki tarafa da her anlamda zarar verdiği kanaati ile doğdu. O zaman bizim içinde bulunduğumuz derneğin başkanı Bayram Camcı, diğer derneğin başkanı ise Mehmet Özsandıkçı idi. O dernek tabela derneği haline gelmişti. Ama yine de birçok değerli hemşerimiz o dernekte üye veya yönetici idi. Güçlerin birleştirilmesi adına iki derneğin birleşmesi gerekiyordu.” 42 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne İsa Bolay: “1990 da İstanbul’a geldim. Firma da Konya kökenli olunca doğal olarak İstanbul’daki Konyalılarla bir diyalog başladı. Bir süre sonra Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’ne üye olduk. İlk kongrede de yönetime girdik. Bu arada öğrendik ki İstanbul’da bir dernek daha var. Başkanı rahmetli Bayram Camcı. Bizim başkan da Mehmet Özsandıkçı. Konyalılar normalde bir araya gelemezler, bir de iki dernek var. Aktiviteler yapıyoruz ayrı ayrı, olmuyor. İnsanlar da arada kalıyorlar. Bizim merkez Mecidiyeköy’de, öbür dernek Kadıköy’de. Uzatmayayım, bir süreç başlattık. Bu iki derneği birleştirelim, Konyalılar da iki dernek arasında kalmasınlar dedik. İki taraftan da birer ekip oluşturuldu ve müzakereler başladı. Bizim ekip ben, Mustafa Dinç, Ali Nalçacı; öbür ekip Kudret Fikirli, Süleyman Temel ve Oktay Özaydın. Ben Oktay Ağabey’i bu müzakerelerin ilk toplantısında tanıdım. Tanışma faslı bitti çaylar içiliyor, Oktay Ağabey “Arkadaşlar İsa Maarif Kolejliymiş, en ufak itirazında döverim ben bunu” dedi. Sonra bana dönüp, “Öyle değil mi?” diye sordu. Ben de tüm ciddiyetimle, “Aynen öyle ağabey” dedim. Tabii Kolej disiplinini, ağabey-kardeş geleneğini bilmeyen diğer arkadaşlar bizi hayretle izlediler. Onların şaşkın bakışları arasında kalktık, kucaklaştık. O birleşme toplantıları epeyce sürdü. Detaylarda anlaştık. Yasal zorunluluklar nedeniyle bizim derneği feshedip, aynı kongrede öbür derneğe iltihak edeceğiz, tamam da başkan kim olacak? Bizim ekiple ve üyelerle görüştük, ortak karar şu oldu; Oktay Özaydın başkan olursa birleşmeye evet, Bayram Camcı olursa hayır. 43 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Öbür dernekten olduğu halde Oktay Ağabey’in beyefendiliği, olgunluğu o kadar etkilemişti ki bizim ekibi. Fakat Oktay Ağabey’e kabul ettiremedik. Dernekler birleşti, Bayram Ağabey başkan oldu. Yönetim kuruluna girdik ama toplantılara falan gitmedik. Daha sonraları OKTAY Ağabey başkan oldu ve biz kendisine açık çek verdik. “Ağabey bizden ne gibi bir yardım, hizmet istersen emrindeyiz” dedik. Gerçekten de ne zaman çağırsa gittik.” Nebi Zenginli: “…Mehmet Özsandıkcı gıyabında dernek başkanlığına seçilmiştir. Talihsiz bir dönemde başkan olmuştur. Nebi Zenginli, Muzaffer Gültekin, İsa Bolay, Mustafa Dinç, Nevzat Gündoğdu, Necip Kunt, Teoman Yiğit, Tuncay Bilge, Akkan Suren, Ali Fuat Nalçacı, Cemile Saday, Yurdagül Özsavaşcı yönetime seçilmişlerdir. Dernek merkezi Mecidiyeköy’e taşınmıştır. Bu aşamadan sonraki süreç İstanbul’da Konyalılar Birliğinin oluşturulması çabası ile geçmiştir. Hiç bir zaman ne ben, ne de diğer arkadaşlarımız kariyerist ve grupçu bir tavır takınmadık, biz- onlar diye bir ayrım yapmadık, olumsuz bir tavır içinde olmadık. Konyalılar adına yapılan her etkinliği destekledik, birliğin dayanışmanın güçlenmesi için büyük özveri gösterdik. Bu çalışmaların başını çeken rahmetli Bayram Camcı ile birlikte çalıştığımız dönemlerde de ayrı ayrı çalıştığımız dönemlerde de hiçbir zaman saygı sınırları aşılmamıştır. Bayram Camcı hepimizin her zaman saygı gösterdiği bir abisi olmuştur. Bayram Camcı kendi tarzında dernekçilikte bir ömür tüketmiş, Konya’ya, Konyalılara hizmet etmiş bir kişidir. Bize çok güzel şeyler öğretmiştir. Örneğin; ne olursa olsun birbirimizi sevmeyi, dayanışmayı, kendi 44 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne içimizde özgürce yarışmayı, ilkeli ve kararlı olmayı o öğretmiştir. Dernekçiliği, Dernek yolu ile hizmet etmeyi, büyük bir aşkla seven ender bir ağabeyimiz olmuştur. Oktay Ağabey de ilkeli ve kararlı bir başkan olmuş, hepimizin takdirini kazanmıştır. Zaman zaman kol kırılmış yen içinde kalmıştır. Bunu bir Konyalı olarak bizden sonraki nesillere de taşıyabilirsek önemli bir misyonu yerine getirmiş oluruz. Kudret Fikirli de bizim arkadaşımız, ağabeyimiz, Konya sevgisiyle dolu bir hemşerimizdir. Ona Konyalılar Derneği Başkanlığı’nda başarılar diliyorum. Aynı sıkıntıları birlikte yaşadığımız, aynı jenerasyondan bir hemşerimiz olduğu için başarılı olacağına inanıyorum. Dernekçilik hayatından neler feda ettiğimiz hiç önemli değildir. Bu fedakârlıklar sonucunda derneğimizin neler kazandığı bizim için çok daha önemlidir. Derneğimiz yaşadığı sürece amaçlarımız ideallerimiz gerçekleşecektir. Konyalı olmanın ayrıcalığını, Rüştü Özal, Bayram Ağabey, Oktay Ağabey, Mahmut Tezcan, Kazım Şenalp gibi hemşerilerimiz dün yaşadılar. Bugün biz onlarla gurur duyuyoruz. Yarın çocuklarımız bununla gurur duyacaklardır. … İsa Bolay arkadaşımızın anılarındaki o iki dernekli, derneklerin birleştirilmeye çalışıldığı dönemde Oktay Ağabey’e birçok kez gittim, ikili görüşmeler yaptım. Birleşme fikrinin oluşmasını onunla paylaşarak hazırladık. Derneklerin birleştirilmesi ön hazırlıklarını yaptık. Bu dönemde İsmet Sarıbudak, Akif Bekdemir de derneklerin birleşmesine fikrî olarak katkıda bulundu. 1988 yılında kurulan Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nden İsa Bolay, Mustafa Dinç, Ali Nalçacı, Tuncay Bilge görüşme ekibi olarak seçildi. Karşı taraf olan ve 1994 yılında kurulan 45 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Konyalılar Derneği adına Mehmet Oktay Özaydın, Kudret Fikirli ile Süleyman Temel birleşme çalışmalarını yürütmek için seçilmişlerdir. Bu çalışmalara katılan her iki derneğin temsilcileri de Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği ile geçmişte yakın temasları olmuş kişilerdi ve saygı duyduğumuz, güvendiğimiz hemşerilerimizdi. Oktay Ağabey, Konyalılar Derneği adına hareket eden ekibin başındaydı ve siyasette deneyimli, müzakere yapmakta usta, iyi yetişmiş, çalışkan ve ileriyi gören lider vasıflı bir kişiydi. Müzakereleri kendi inisiyatifine almayı başardı ve iki derneğin Konyalılar Birliği Derneği’nde birleşmesini sağladı. Bu başarı Oktay Ağabey’in liderliğiyle sağlanmıştır. Bu kongrede sekiz kişi Konya ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma Derneği’nden, sekiz kişi de Konyalılar Birliği Derneği’nden olmak üzere 16 kişiden oluşan dernek yönetimi ve bir kişi Konyalılar Birliği Derneği’nden başkan seçilmek suretiyle, yönetim 17 kişiden oluşmuştur. …Son söz olarak şunu söyleyebilirim. Konyalılar Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Derneği 1988 yılında kurulmuştur. Kuruluş bildirgesini ben hazırladım ve dernekler masasına verdim. Dernek Konyalılar Birliği’nin kurulması ile yine ortak karar ile 1996 yılında resmen kapatılmıştır, Kapatılış bildirgesini de dernekler masasına ben verdim. Dolayısıyla Kuruluşunu da ben yapmış oldum, kapanışını da ben yapmış oldum.” Mustafa Dinç: “Her iki dernek de ayrı ayrı faaliyetler yapıyordu. Bu da Konya’ya zarar veriyordu. Konyalı hangi tarafın etkinliğine gideceğine karar veremiyordu. Sonunda birleşmeye karar verildi. Heyetler oluştu, görüşmelere başlandı. Hatırladığım kadarı ile bizim ekipte ben Tuncay 46 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne BİLGE, İsa BOLAY; karşı tarafta Rahmetli Oktay Özaydın, Kudret Fikirli Süleyman Temel vardı. Biz Oktay Özaydın’ı başkan olarak gösterdik. Ama rahmetli Oktay ağabey “Bayram Camcı varken ben başkan olmam” dedi. Sonunda Bayram CAMCI ile kongreye gitmeye ve birleşmeye karar verdik. Bizim derneği feshettik. Her iki gruptan eşit üyeler ile kongreyi yaptık. Bir sonraki kongrede iki eşit liste çıktı. Nebi Zenginli ve Bayram CAMCI listelerinden Bayram Camcı galip çıktı. Tüm bu olanlara rağmen aramızda hiçbir kırgınlık, küskünlük olmamış herkes birbiri ile hiç irtibatı kesmemiştir.” İki tarafta da birleşme kararı alınmasından sonra, Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği genel kurulu olağanüstü olarak toplanır ve fesih kararı alır; Konyalılar Derneği genel kurulu da olağanüstü toplantıya çağrılır. OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL Dernek yönetim kurulunun, Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma Derneği ile bütünleşmek gayesiyle 10 Mart 1996 tarihinde olağanüstü kongreye gidilmesini amaçlayan 1996/26 sayılı kararına yukarıda değinmiştik. Kararda gerekli tüzük tadilatı da öngörülmektedir. 10 Mart 1996’da öngörülen genel kurul gerçekleştirilecek, tüzük tadilatı yapılarak Konyalılar Derneği’nin adı “Konyalılar Birliği Derneği” olarak değiştirilecek ve iki derneğin yönetim kurulundan alınan üyelerle karma bir yönetim kurulu seçilecektir. Seçilen yönetim kurulunda Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma Derneği yönetim kurulundan; Muzaffer Gültekin, İsa Bolay, Akif Bekdemir, Mehmet Demir, Tuncay Bilge, Yurdagül Özsavaşçı Konyalılar Birliği 47 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Derneği’nin yönetim kuruluna girecekler ve yeni yönetim kurulu şu üyelerden oluşacaktır: Bayram Camcı : Başkan Oktay Özaydın : Başkan Yardımcısı Kayhan Selek : Başkan Yardımcısı Kamil Aksoy : Başkan Yardımcısı Kudret Fikirli : Sekreter Kadir Kocadayı : Sayman Mustafa Karagül Nadir Özşahin İsmet Sarıbudak Suat Sözer Süleyman Temel M. Vedat Vefa Mustafa Yakar Yılmaz Yavru Hasan Yeşilkaya Muzaffer Gültekin İsa Bolay Akif Bekdemir Mehmet Demir Tuncay Bilge Yurdagül Özsavaşçı Genel kurul kararı: Konyalılar derneği birleşme olgusunun bu liste dışında hiçbir konu ve kişi üzerinde tartışma yapılmaması şartı ile karara bağlanmıştır. Kuruluşta ve Birleşmede Öncülük Yapan İsimler Derneğin kuruluşunda ve iki derneğin birleştirilmesinde fikir üreten ve çaba gösteren yukarıdaki isimlerin içinde şu dört kişi ön plana çıkmaktadır. Bayram Camcı, Oktay 48 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Özaydın, Kudret Fikirli ve Süleyman Temel. Daha sonraları da bu isimler derneğin yönetim kurulunda sürekli görev yapmışlar; Bayram Camcı vefatından bir yıl önce başkanlıktan ayrılmış. Oktay Özaydın ise 2007 yılında kurulan İstanbul Konyalılar Vakfı’nın başkanı iken, 18 Mart 2014’te vefat etmiştir. Bu dört kişiyi Konyalılara hizmet yönünde verdikleri çabadan dolayı kutlamamak, bu dünyadan göçenlere Allah’tan rahmet dilememek kadirbilmezlik olur. KONYALILAR BİRLİĞİ DERNEĞİ’NİN ÖRGÜTLENME KARARI Karar Tarih ve No.su: 28.03.1996/29: Bu kararda çok önemli bir çalışma yöntemi benimsenmiş ve Teşkilatlanma, Eğitim ve Kültür, Gençlik, Kadın, Yayın, Sosyal Etkinlikler komisyonları oluşturulmuştur. Sözü edilen altı komisyonun başkan ve üyeleri ise şöyledir: Yayın Komisyonu: Oktay Özaydın, Nebi Zenginli, Mustafa Dinç, Sadık Gökçe, Zehra Çakır, Hasan Hüseyin Emiroğlu. Teşkilatlanma Komisyonu: Muzaffer Gültekin, Süleyman Temel, Tuncay Bilge, Yurdagül Özsavaşçı, Nebi Zenginli. Eğitim ve Kültür: Oktay Özaydın, Suat Sözer, İsmet Sarıbudak, İsa Bolay, Ali Nalçacı, Necip Kunt. Sosyal Etkinlikler: Kâmil Aksoy, Kudret Fikirli, Süleyman Temel, İsa Bolay, Nebi Zenginli. Gençlik Komisyonu: Kudret Fikirli, Teoman Yiğit, Yılmaz Yavru, Mustafa Dinç, Adnan Demirtaş, Savaş Karaağaçlı. Kadın Komisyonu: Kayhan Selek, Yurdagül Özsavaşçı, Kadir Kocadayı, Mustafa Dinç, Saniye Ceylan Feshedilen Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyeleri de çalışma komisyonlarında 49 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yer almaktadır. Bu hal, birleşmede iki derneğin kardeşçe bir hava içinde hareket ettiklerini göstermektedir. Ancak, İsa Bolay’ın bundan önceki bahislerde yer alan sözlerinde de ifadesini bulduğu gibi, Bayram Camcı’nın başkanlığından memnun olmayanlar da vardır. Bayram Camcı Yönetimine Muhalefet: Yukarıdaki kararın anlamı dernek üzerindeki tartışmaların sona erdirilmesi amacını taşıdığı açıktır. Gel gör ki, gidişattan memnun olmayan kimseler de vardır. Şimdi sırayla bunları dinleyelim: Nebi Zenginli: “Derneklerin birleştirilmesi olayı, Oktay Ağabey başta olmak üzere, müzakere grubunun özverili çalışmasının sonucu başarılı bir şekilde tamamlanmıştı. Ancak asıl bu dernek için iktidar kavgası olacağı kesindi. İlerisi için iddialı olacağım tahmin edildiğinden bana yönetimde bir görev verilmedi. Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği’nden gelen, iddialı olmayacaklarını düşündükleri sekiz arkadaşımıza pasif görevler verildi. Oktay Ağabey o dönemde biraz geri planda kalarak tarafsız bir politika izledi. Bunun sebebini tahlil etmek biraz zor. Bayram Ağabey dernekçilikte her ne kadar çok eski ve aktif ise de, ben de 1988’den bu yana aktif dernekçilik yapıyordum ve İstanbul’da yaşayan birçok kişiyi Konya etkinliklerine ben çağırmış, tanışmalarına vesile olmuş, insanlarda güven oluşturmuştum. Bu avantajımı kullanarak derneğe 100’den fazla üye kaydı yaptırmayı başardım. Bu konuda benimle yarışamayacağını anlayan yönetimdekiler, yokluğumda yaptıkları bir yönetim kurulu toplantısında, derneğe üye olan her kişinin, bağış 50 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne niteliğinde olmak üzere belli tutarda üye giriş aidatı ve yine belli tutarda yıllık aidat ödemesi gerektiğine, aksi takdirde üyeliklerinin kabul edilmeyeceğine dair bir yönetim kurulu kararı almışlar. Bana bunu tebliğ ettiler. Bu karar demokratik olmadığı gibi adil de değildi. Oktay Ağabey’e, Süleyman Temel’e, Kudret Fikirli’ye bunun sebebini hiçbir zaman sormadım. Ama bu kararı alanları adil bulmadığımı söyledim. Bayram Camcı ile bunu tartıştık. ‘Bir yarıştır, kazanmak için yaptık’ dedi.” Nebi Zanginli’nin, Konyalılar Birliği Derneği’nin aldığı üye aidatlarıyla ilgili bir kararı eleştirmesi ve bu karardan üzüntü duyması insana oldukça ilginç geliyor. Sevgili Nebi, belki de Bayram Camcı’nın, “Bir yarıştır, kazanmak için yaptık” biçimindeki herhangi bir sıcak yaklaşım ve açıklama içermeyen yanıtına kırılmıştır. İsa Bolay: İsa Bolay’ın yukarıdaki şu sözleri yeni yönetime muhalefeti sergilemektedir: “O birleşme toplantıları epeyce sürdü. Detaylarda anlaştık. Yasal zorunluluklar nedeniyle bizim derneği feshedip, aynı kongrede öbür derneğe iltihak edeceğiz, tamam da başkan kim olacak? Bizim ekiple ve üyelerle görüştük, ortak karar şu oldu; Oktay Özaydın başkan olursa birleşmeye evet, Bayram Camcı olursa hayır. Öbür dernekten olduğu halde Oktay Ağabey’in beyefendiliği, olgunluğu o kadar etkilemişti ki bizim ekibi. Fakat Oktay Ağabey’e kabul ettiremedik. Dernekler birleşti, Bayram Ağabey başkan oldu, biz de bir daha toplantıya falan gitmedik. Daha sonraları OKTAY Ağabey başkan oldu ve biz kendisine açık çek verdik, “Ağabey bizden ne gibi bir 51 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yardım, hizmet istersen emrindeyiz” dedik. Gerçekten de ne zaman çağırsa gittik.” Nebi Zenginli’nin ve İsa Bolay’ın muhalefetine yol açan Bayram Camcı’nın sert kişiliğini onu tanıyan diğer çalışma arkadaşları da teyit etmişlerdir. Anlaşılan sert bir bürokrat olan Rahmetli Camcı bu özelliğini dernek çalışmalarında da sürdürmüş, üstün başarıları yanında, kırgınlıklara da yol açmış. Görüleceği üzere, Konyalı derneklerinin eşgüdüm içinde çalışmaları, hatta daha da ileri giderek aynı çatı altında birleşmeleri amacıyla gösterilen gayretler 1996 yılında meyvesini vermiş, Konyalıların kurduğu iki ayrı dernek, Konyalılar Birliği Derneği çatısı altında birleşmiştir. (24.04.2005’te yapılan Tüzük değişikliğiyle derneğin unvanı KONYALILAR DERNEĞİ olarak değiştirilecektir.) Nebi Zenginli yukarıdaki muhalefetini ve dernek yönetim kuruluna girme girişimini daha sonraki genel kurullarda da sergileyecek, amacına ulaşamamakla birlikte, yönetime karşı sergilediği muhalefetle genel kurullara demokratik esintiler getirecektir. Örneğin; 1997’de yapılan genel kurulda kendi ekibiyle yönetimi ele alma teşebbüsünde bulunmuştur. Şimdi Nebi Zenginli’yi dinleyelim: “Olağan genel kurul yaklaşmıştı. Biz yeni bir yönetim oluşmasını istiyorduk. Yönetime hâkim olan grup bizim varlığımızdan rahatsızlık duyuyordu. Genel kurul çalışmaları başladığında Mustafa Dinç ile birlikte birçok arkadaşın önerisini Oktay Ağabey’e ilettik, bazı rahatsızlıklarımızı dile getirdik, bize görev verilmediğini, arkadaşlarımızı üye yapmadıklarını anlattık. Oktay Ağabey haklı olduğumuzu söyledi. Bunun üzerine ona başkan 52 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne adayımız olmasını önerdik. Fakat Oktay Ağabey, Bayram Ağabey ile yola çıktığını, onun ekibini asla terk etmeyeceğini, Bayram Ağabey’in onayı olmadan asla başkan adayı olmayacağını, yönetimde bulunup bulunmayacağını da bilmediğini söyledi. Bu görüşmeden sonra biz eski dernekten gelen arkadaşlarla çok güzel bir çalışma yaptık. Listemizi hazırladık, üyelerle görüşmelerimizi tamamladık. Mehmet Özsandıkçı’nın yer almadığı listede, benim başkan adaylığımda, Kadıköy Deniz İşletmeleri Müdürlüğü Lokali’nde yapılan kongreye katıldık ve listemizi sunarak yönetime aday olduk. Bu Genel Kurulu Bayram Camcı, Oktay Ağabey’in azmi, çalışmaları ve siyasi deneyimi ve hemşerilerimiz üzerindeki etkinliği sayesinde kazandı. Oktay Ağabey büyük bir gayret göstererek kendileri için kaybedilmesi, bizim için kazanılması olasılığı olan genel kurulu Bayram Camcı lehine değiştiren iradeyi ve başarıyı göstermiştir. Oktay Ağabey; seçim salonunu hâkimiyeti altına almayı başaran kişi olduğunu o kongrede göstermiş, tuttuğunu koparan kişiliğini ortaya koyarak, kararlı bir lider olduğunu orada kanıtlanmıştır. Konuşmalarındaki kesinliği ve sıcaklığı ile salonu kendi lehine kilitlemiş, Bayram Camcı’nın sonu kırıcı olan konuşması ile bizim lehimize dönen havayı dağıtmış, yerinde müdahaleleri ile hiç oturmadan, kongre boyunca bir deli fişek gibi davranarak seçimleri kazanmıştır.” Nebi Zenginli istediğini gerçekleştirememiştir ama yukarıda da ifade ettiğimiz gibi genel kurullarda demokrasi kurallarını yaşama geçirmiştir. Bu bahsi, iki derneği tek çatı altında birleştirilmesi konusunda gayret sarf edenleri ve sonunda başarıya imza atanları saygıyla ve sevgiyle anarak sonlandırmak istiyoruz. 53 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne BAYRAM CAMCI VEDA EDİYOR Bayram Camcı yönetimi 1995 yılından 2000 yılına kadar altı yıl sürmüştür. 2000 yılına gelindiğinde Bayram Camcı artık dernekten ayrılmak istediğini beyan eder. Derneğin “Bayram Ağabey’i” yorulduğunu söylemektedir ama aslında, herkesin bu nedenle ilgi odağı olmak istemediğinden, açıklayamadığı bir rahatsızlığı vardır. Dernek Başkanı olarak da Oktay Özaydın’ı işaret eder. Şimdi, 16 Nisan 2000 Pazar gününe dönelim ve Bayram Camcı’nın genel kurulda yaptığı veda konuşmasına göz atalım: Sayın Başkan; değerli üyeler, misafirler genel kurulumuza hoş geldiniz. Tüm çalışmalarımızın Konya’ya, Konya insanlarına, ülkemize ve tüm insanlara huzur ve mutluluk getirmesini, kongremizin ve neticesinin tüm üyelere hayırlı sonuçlar vermesini diliyoruz. Bu dönemle ilgili faaliyetlerimize geçmeden önce Konya, Konyalılar ile Konyalıların cemiyetçilik duygusu ve dünden bugüne İstanbul’daki Konya derneklerinin hizmetlerinden kısa kısa bilgi sunmaya yararlı gördük. KONYANIN KONUMU: İç Anadolu’nun doğusundan Akdeniz’e ulaşmak için Toros Dağları’nı Gülek Boğazı’ndan geçmek gerekiyor. Güneyde Toros Dağları ile kucaklaşan, ilkbaharda yemyeşil ovalara sahip güzel Konya’mız tarih boyunca Asya’yı Avrupa’ya bağlayan ve Anadolu’dan geçen ana ticaret yolu üzerinde, yiyecek-içecek yönünden zengin, can ve mal güvenliği olan, iyi bir alışveriş ve ikmal merkezi durumunadır. Bu sebeple Torosları geçip Akdeniz’e inmek ve Bağdat’a gitmek isteyen kervanlar ve askeri birlikler için güvenli bir konaklama ve ikmal merkezi şehri olarak günümüze kadar 54 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne varlığını sürdürmüştür. Çok geniş ve tarıma fevkalade elverişli bir araziye sahip olan Konya; kara ve demiryolu ağıyla ulaşım yönünden tüm Türkiye’mizle irtibatlıdır. Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Konya’nın bu özellikleri coğrafi konumu ve ekonomik potansiyeli itibariyle M.Ö.7000 yıllarından, Anadolu Selçuklu devleti devrine kadar pek çok krallıkların kurulduğu ve yaşadığı güzel bir belde olduğu görülmektedir. EKONOMİ VE SANAYİİ: Konya ve çevresinde ekonomi de sanayi de tarım ve hayvancılığa bağlı kalmaktadır. Bu sebeple önemli bir yerleşim alanı üzerinde kurulu olmasına rağmen imalat sanayii yönünden, tarımsal ve hayvansal kaynak potansiyeline yönelik bir yapı arz etmektedir. O halde kısa ve uzun vadeli dönemlerde yöre için tarım, hayvancılık, ormancılık, madencilik, imalat sanayii ve hizmet sektöründe yatırımlara ivedilikle başlaması ve başlatılması lazımdır. Sanayinin dev adımlarla ilerlediği Konya; bir holdingler şehridir. Bu gerçeği herkes kabul etmek zorundadır. Değişik alanlarda önemli yatırımlar gerçekleştirilen Konya; bir KOBİ merkezidir. Muhafazakâr bir yapıya sahip olan Konyalının meramını ve isteklerini anlatamaması yanı sıra, Ankara’nın da geçmişte olduğu gibi bugün de Konya’ya önem vermeyişi sebeplerinden dolayı, gerek kara yolu, gerekse hava taşımacılığı yönünden nasibini alamamıştır. Bu sebeple Konya’ya gelen yabancı yatırımcılar geliş gidişleri yönünden kötü izlenimlerle ayrılmaktadır. Bu olay Konya turizmini de etkilemektedir. Her şeye rağmen sanayi ve ticarette olduğu gibi şehircilik yönünden bir Avrupa şehri niteliğini taşıyan 55 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne gecekondusuz Konya’yı gidip yerinde görmek gerekir. Böylece dışarıdakilerin anlattığı Konya ile görülen şehrin çok farklı olduğu daha iyi anlaşılacaktır. O halde Konya’mızı bu güzel hale getiren mevcut kuruluşlara güç vermeyi ve teşvik etmeyi düşünmeliyiz. Konya bir tarım ambarıdır. Uyuyan bir dev büyüklüğünde olan sanayii de tarımda olduğu gibi ön sıralara gelmek için bir işaret ve elinden tutulmayı beklemektedir. O halde Konya’dan ayrılıp daha büyük şehirlere yerleşen değerli ve güçlü yatırımcı hemşerilerimizin Konya sanayii için fikir, proje ve mali yönden desteklerine ihtiyaç vardır. Bu değerli iş adamlarımız sadece Konya’yı düşünmekle yetinmemeli, oraya yatırım yaparak paralarını da göndermelidir KONYA İNSANI: Köklü ve önemli büyük bir ilim ve irfan ocağı haline gelmiş bulunan ve bir devre mührünü vurarak başkentlik yapan ve Anadolu’muzun en eski medeniyet merkezlerinden birisi ve gözdesi olan Konya’mızda okuryazar oranı oldukça yüksektir. Bu yörede doğup büyüyen insanlar bilgili, kültürlü, sevgi dolu olduğu gibi, birbirini seven, saygı duyan, milletinin bütünlüğünü, birlikteliğini her şeyin üstünde tutarak vatanına milletine bağlılığı esas almış, bölünmenin karşısında olmuş ve olmaktadır. Böylece bu güzel coğrafyayı vatana dönüştürmede büyük katkıları olmuştur. Mütevazı ve sakin görünüşlü sevgi dolu ve yardım sever niteliklere sahiptirler. CEMİYETCİLİK DUYGUSU: Cemiyet ve cemiyetçilik konularında herkesin iyiliğini isteyen, hep kendinden birilerine bir şeyler vermekten mutlu olan bir yapıya sahiptirler. Her ne sebeple olursa 56 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne olsun Konya’dan ayrılıp büyükşehirlere yerleşen bu sevgi dolu, sıcakkanlı insanlarımız; ülkenin büyük vilayetlerinde hatta Avrupa’nın birçok kentinde sanat ve ekonomik etkinliklerde söz sahibi olmalarına rağmen, sosyal yaşamlarında gerekli etkinliği yakın zamanlara kadar gösterememişlerdir. Halbuki demokrasilerde siyasal partiler ve devlet kuruluşlarının yanı sıra, sivil toplumların yeri meslek örgütleri ve hemşeri derneklerinin varlığı ve işlevleri de çok önemlidir. İnsanın insan ile kaynaşması, birlikte düşünce, dayanışma içine girmesi önemli bir olgudur. Değişik dönemlerde pek çok büyüğümüz cemiyetleşme çalışmalarında bulunmuşlar; hatta dönem-dönem iyi hizmetler vermişler ve bizlere yol göstermişlerdir. İstanbul’da 1945 yılında Konya Lisesi Mezunları Cemiyeti adında bir dernek kuruldu ve 1946 yılında İstanbul Aksaray’da bir apartman satın alındı ve Konya erkek talebe yurdu olarak hizmete sunuldu. Ayrıca Laleli’de Koska’da yurt binaları kiralandı ve takriben 180 civarında öğrenciye yatak, yemek hizmeti verildi. 1966 yılında adını Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği şeklinde değiştirmiş ve kamu yararına çalışan dernek kabul edilmiştir. 1969 yılında Feriköy’de kendi yaptırdığı 400 kişilik dernek binasını erkek öğrenciler için ve Aksaray’daki binasını da kız öğrenciler için hizmete açmışlardır. Derneğin kurulduğu 1945 yılından, derneklerin kapatılıp yurtlarının kredi ve yurtlar genel müdürlüğüne devredildiği 1981 yılına kadar dernek organlarında görev alan üyeler ve dernek başkanları, Konya ve çevresinden İstanbul’a üniversite için gelen binlerce öğrenciye konaklama, yemek ve eğitim yardımında bulunarak çok büyük hizmetler vermişlerdir. Huzurlarınızda dernek organlarında görev 57 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne alanlara ve bilhassa Y. Müh. Kazım Şenalp ağabeyimize hizmetlerinden dolayı şükranlarımızı arz ederim. Dernek kapandı ama İstanbul’daki Konyalılar boş durmadı ve 1981 den sonra ilçeler bazında, Konya liseliler ve Konya Maarif Kolejliler adı altında toplantılar tertip edilerek bu boşluğu giderme gayreti sergilendi ve İstanbul’da Konya ile ilgili köy, kasaba, ilçe ve il dernekleri kuruldu. Derneğimizi Ekim 1994 yılında Konyalılar Birliği Derneği adı altında kurduk ve böylece geçmişte değerli büyüklerimizin verdikleri emekler ve birikimleri göz önüne alan yönetim kurulumuz, İstanbul’daki Konyalıları bir çatı altında toplama hedefine ulaşmayı başardı. Bu başarıda bize destek veren siz genel kurul üyelerine teşekkür ediyoruz. Değerli hemşerilerimiz; derneğimiz çatısı altında bulunan bu güzel umut Konyalıları örgütlenmenin tüm çağdaş yöntemlerini kullanarak Türkiye genelinde örgütlü bir toplum haline getirmeyi amaçlamaktadır. Biz kuruluşumuzdan bugüne birlik, beraberlik ve sosyal dayanışma ile derneğimizi kesiksiz ve sürekli bir faaliyet içinde saygın bir yere sahip bir duruma getirdik. Bunu devam ettirmek siz genel kurul üyelerinin ve her Konyalının görevi olduğu kanaatini taşıyoruz. O halde sevginin, saygının, birlik ve beraberlik içinde olmanın vereceği haz ile geliniz derneğinize sahip çıkınız. Gücümüzü tüm Konyalılar arasında yayıp duyurmayı kutsal bir görev sayınız. KURULUŞ AMACIMIZ: Biz hepimiz güç ve girişim birliği yaparak; birbirine kaynaştırıp, dayanışmaya yöneltmek, öz değerlerimize sahip çıkmalarını sağlamak, değişik kuşaklar arasında bağ kurulmasına yardımcı olmak, haklarımızın korunması için 58 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne meşru bir alan yaratmak, çağdaş ve uygar olma yolunda milli ve manevi değerlerimizi koruyup sahip çıkmak, Konyalılara haksız yere yakıştırılmış yanlış izlenimleri düzeltmek, eğitim ve öğretim için katkıda bulunmak gibi düşüncelerin ışığında İstanbul’daki Konyalıları bir birlik çatışması altında toplandık. Bunu Konya’yı ve Konyalıyı seven ve bizlere güven duyan siz değerli Konyalıların desteği ile yaptık. TESİSLEŞME: Kadıköy’ün merkezi denebilecek güzel bir yerinde dernek merkezi ve lokalimiz var. Derneğimizin lokali tüm hemşerilerimizin ve dostlarının yapacakları küçük çaptaki toplantılarına hizmet verecek şekildedir. EĞİTİM VE SOSYAL YARDIM: Gerek Konya liselerinden mezun olan ve gerek İstanbul’daki hemşerilerimizin çocuklarından üniversiteyi kazanmış ama maddi sıkıntılar sebebi ile zor durumda kalmış öğrencilerimize kuruluşumuzdan beri aylık eğitim yardımı, kitap yardımı, harç yardımı gibi konularda maddi yardımlar yapıyoruz. İstanbul’daki Konya dernekleri son 10 yıl içinde Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nün verdiği miktar üzerinden en az 3000-4000 öğrenciye eğitim yardımı yapmış durumdadır. Derneklerimize bu konuda maddi katkıda bulunan değerli üye ve hemşerilerimize teşekkür ediyoruz. 17 Ağustos 1999 günü ülkemizi yasa boğan deprem sebebiyle bu sene eğitim yardımları bizlere kısıtlı gelmiş ve derneğimizin bu yıl yaptığı eğitim yardımında aksamalar görülmüştür. SOSYAL VE KÜLTÜREL ETKİNLİKLER: Sosyal kültürel etkinliklerle Konya’yı, dernek çalışmalarını duyurmak ve güç kazanabilmek için Konya 59 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne ve bölgemizin sosyal ve kültürel aktivitelerini kapsayan konuları güncel hale getirerek, panel, sempozyum ve konferans şeklinde belli periyotlarla kamuya sunmayı planlamış bulunmaktayız. Nitekim İstanbul Karamanlılar Vakfı ile birlikte hareket ederek, her ayın son salı günü Aksaray Grand Anka Otel’de toplantılar yapıyoruz. Güncel bir konu tespit edip bu konunun uzmanı hemşerimizi konuşmacı olarak getiriyoruz. Bu tip toplantılara devam edilecektir. Yine Konya ve Konyalıyı tanıtmak ve Konyalıya haksız yere yakıştırılmış yanlış izlenimleri düzeltmek amacı ile yönetim kurulu üyelerimizden Oktay Özaydın, Kudret Fikirli, Himmet Güzel ve Başkan Bayram Camcı Konya’ya giderek Vali, Anakent Belediye Başkanı, Selçuk Belediye Başkanı, Sanayi Odası Başkanı, Ticaret Odası Başkanı, KOMBASSAN Holding başkanı, Endüstri Holding Yönetim Kurulu Başkanı ile ayrı ayrı görüşerek, öneri, fikir teatisinde bulunduk ve yapabilecekleri katkıları istedik. İyi niyetli yaklaştılar ve biraz zaman istediler. Biz Konya’da bu konular ile ilgili bir basın toplantısı yaparak, düşünce ve fikirlerimizi Konyalılara basın yoluyla açıkladık. İstanbul’a dönüşümüzde konuyu bir program ve proje şeklinde kısmen hazırlattık ve bir Konya ziyareti daha yapılmasını programa aldık. Sosyal aktivitelere yönelik olarak KOMBASSAN Konyaspor, Konya Endüstri Spor Kulüplerinin İstanbul’daki maçlarının gün, saat ve sahalarını tüm derneklerimize duyurarak bu maçlarda oyuncuları teşvik edecek taraftar gitmesine yardımcı olmak için çaba gösterdik. DEĞERLİ ÜYELER: İstanbul’da yaşayan Konyalılar ve çevresi insanlarının hiçbir ayırım gözetmeksizin, birlik ve beraberliğinin 60 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne sağlayacağı her kesimi içine alacağı, Konyalının temsil edileceği ve demokratik kuralların işleyeceği büyük bir kuruluşun özlemini çektiği hepinizin malumlarıdır. Bizler, yönetim kurulu üyeleri bu konu üzerinde titizlikle durarak birlik ve beraberlik içinde kurulmuş olan derneğimizi bu güne şerefle getirdik. Bu gelişte hepinizin emeği katkıları ve payları büyüktür. Bu gibi konularda Konyalı olmak bir ayrıcalıktır. Bunu bilin ve iyi değerlendirin. Derneğimizin yönetim kurulu üyeleri, bizler, genel kurulun siz saygın üyelerinin kararları çerçevesinde kuruluşundan bugüne hiç bir politik çıkar gözetmeksizin, tüzüğüne uygun, hukuka saygılı olarak Konya çevresi ve ülke yararlarına hizmet etme gayreti sergilenmiştir. NETİCE: Değerli kongre üyeleri, derneğimiz yönetim kurulu üyelerini her dönem sizler seçtiniz. Bizler ise sizlere ve Konya’mıza tüzük hükümleri çerçevesinde hizmet vermeye çalıştık. Her yıl geleneksel gecemizi organize ettik. Yine her yıl iftar yemekleri tertip ettik. Sizlerle hep irtibatlı olduk. Sıkıntılarınızı ve sevinçlerinizi paylaştık. Sohbetler ettik. Diğer dernek ve odalar, basın ile her zaman sıcak temas kurduk. Konya ve çevresi ile ilgili olarak kamuda, basında çıkan her konu ile ilgilendik. Yararlı olabileceğine inandığımız konularda sizleri toplayıp bir araya getirdik. Görüşlerinizi aldıktan sonra ilgililere görüşlerinizi ilettik. Değerli kongre üyeleri; bizim çoğumuz kuruluşundan beri dernek yönetiminde görevliyiz. Bize büyük güven besliyorsunuz ve yardım ediyorsunuz. Biz sizlere teşekkür ediyoruz. Dernek yönetiminde ve hizmet yarışında siz değerli üyelerin güveni, yardımı ve desteği şarttır. Biz büyük hayaller peşinde koşan, yapamayacağımız şeyleri 61 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yapar gibi görünen insanlardan değiliz ve kuruluş amacımız çerçevesinde bu güne kadar ne vaat etmiş isek yerine getirdik. Biz bölgemiz ile ilgili varsayılan düğümleri çözdük. Olsun denen olguyu olur hale getirdik. Bundan sonrası sizlerin ilgi ve katkısı ile daha da güçlenecektir. Netice olarak, “Konyalılar, nerede, hangi şartlarla olursanız olunuz, birbirinize sıcak bakınız” diyor, kongremizin bizlere yakışır sağlıklı bir şekilde sonuçlanmasını diliyor ve hepinize saygılarımızı sunuyoruz. Yönetim kurulu adına Başkan Bayram Camcı Bayram Camcı, Konya Lisesi mezunlarını toplayarak başladığı cemiyetçilik çalışmalarını Konyalılar Birliği Derneği’ni kurarak ve bu derneğe altı yıl başkanlık yaparak tamamlamıştır. Yukarıdaki konuşması onun bilgi, tecrübe birikimini; memleket ve insan sevgisini açıkça ortaya koyuyor. Bayram Camcı, Denizcilik İşletmelerinde aktif bir bürokrat iken, Konyalıları bir araya getirmeye, onların arasında dostluk köprüsü kurmaya ve bu köprüden Konya’ya, Konyalıya katar katar hizmet aktarmaya çalışmıştır. Genç sayılabilecek bir yaşta sağlığı bozulmuş, bu yüzden de dernekteki görevinden ayrılmak durumunda kalmıştır. ELDEN KAÇAN BİR FIRSAT: FERİKÖY YURDU Bayram Camcı’nın yukarıdaki 2000 yılı genel kurul raporunda sözünü ettiği, Feriköy Öğrenci Yurdu için burada bir bahis açma ihtiyacı duymaktayız. Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği’nin topladığı bağışlarla ve Konya İl Özel İdaresi’nin de desteğiyle, 1966 62 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne - 1969 yılları arasında Feriköy’de yaptırdığı 600 kişilik erkek öğrenci yurdu, 1981 yılına kadar Konya ve çevresinden gelen öğrencilere barınma imkânı sağlamış; bu yönüyle de büyük bir hayır kurumuna dönüşmüştür. Ne yazık ki, 12 Eylül idaresi tarafından siyasi partiler ve dernekler kapatılırken, 1981’de Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği de kapatılacak ve Feriköy’deki yurt Devletin Yurtlar Müdürlüğü’ne devredilecektir. 12 Eylül yöneticileri bu kararı kaldırıldığında ise, Feriköy Yurdu bir cemaatin eline geçecektir. Bir dernek tarafından gerçekleştirilebilecek müthiş bir yatırım olan Feriköy Öğrenci Yurdu’nun inşaatı ile ilgili kısa bir özet verme ihtiyacı duymaktayız. (Kaynak: Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği, DERNEK ÇALIŞMALARI 1945-1973. Basım 1974). 7 Mayıs 1966 Cumartesi günü saat 15.00 de İstanbul Valisi Kurmay Albay Sayın Vefa Poyraz tarafından, seçkin davetliler ve çeşitli fakültelere mensup öğrencilerin huzurunda kurbanlar kesilmek suretiyle yurdun temeli atılmıştır. Yurdun yapılmasında canla başla çalışan Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği’nin Yönetim Kurulu aşağıdaki kişilerden meydana gelmiştir. Başka: Kâzım Şenalp (Tarım Bakanlığı Baş Müfettişi). Başkan Yardımcısı: Kemal Turgut (Cilt Hastalıkları Mütehassısı). Genel Sekreter: Faik Kulluk (Tüccar). Muhasip-Veznedar: Ahmet Katırcı (Tüccar). Üye: İbrahim Taşcıoğlu (Tüccar). Üye: Lütfi Kulluk (Tüccar). Üye: Murteza Çelikel (İ.E.T.T. Neşriyat Müdürü). 63 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Üye: Ebazer Berksoy (Atatürk Erkek Lisesi Müdürü). Öğrenci Üye: Mustafa Duransoy (Fizik-Matematik Fakültesi Öğrencisi) Öğrenci Üye : Sani Kart (Hukuk Fakültesi Öğrencisi). Öğrence Üye : Babür Şeber (Hukuk Fakültesi Öğrencisi). Öğrence Üye : Tankut Çetin (Eczacılık Fakültesi Öğrencisi). Binanın Proje Mimarı : Yüksek Mimar Feyyaz Tüzüner. Statik Hesapları Yapan: Yüksek Mühendis Rifat Çınar. İnşaat Kontrol Mühendisi:Yüksek Mühendis Ahmet Şevki Eken. Müteahhit : Yüksek Mühendis Coşkun Erel. Mesul Mühendis:Erol Erel’dir. Bina 3 Haziran 1969 günü hizmete açılır. Açılıştan iki gün önce, 1 Haziran 1969 tarihli genel kurulda binanın girişine aşağıdaki teşekkür plaketinin konulmasına karar verilir: “Mülkiyeti Konya Özel İdaresi, intifaı Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği’ne ait olan arsaya yapılan bu bina, Dernek Başkanı Kâzım Şenalp ve Yönetim Kurulu Üyelerinin gayretli, feragatli çalışmaları sayesinde, dernek tarafından temin edilen yardımlar ve Mevlâna Takvimi hâsılatı ile yapılmış, gençlerimizin hizmetine armağan edilmiştir.” Yine, açılıştan iki gün önceki genel kurulda yönetim kuruluna aşağıdaki isimler seçilmiş ve yönetim kurulu ilk toplantısında görev taksimi yapmıştır.) Başkan : Kâzım Şenalp. Başkan Yard. : Ahmet Katırcı. Genel Sekreter : Faik Kulluk. Muhasip Üye : M. Mukadder Nalçacı. Üye : Dr. Nazif Bağrıaçık. Üye : Rüştü Argıt. Üye : Ergun Gönenç. 64 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Üye : Dr. Kemal Turgut. Üye : Diş Tabibi Mustafa Özaydın. Üye : Öğrenci M. Ali Yavuz Üye : Öğrenci Aptülkadir Bulduk. Binanın tamamlanmasından ve yurt olarak kullanılmaya başlamasından neredeyse yirmi yıl sonra Nebi Zenginli’ye kulak verelim. Yıl 1988. Konya İli ve İlçeleri Sosyal Yardım ve Dayanışma Derneği’nin kuruluş çalışmaları yapılmaktadır. “…Toplantı salonunda 12 kişi vardı ben ve Mahmut Tezcan salona girdik, Bayram Ağabey bizden sonra girdi. Toplam 19 kişi olduk. Herkes Bayram Ağabey’in ne diyeceğini bekliyordu. Bayram Ağabey Konya Lisesi Mezunları toplantılarından bahsetti. Eski Konyalılar Derneği ve vakfından bahsetti, Feriköy’deki Yurdun geri kazanılması için çalışmalar yapılması gerektiğinden bahsetti.” Bayram Camcı, Konyalı hemşerilerinin kurduğu bir derneğin yöneticileri ile katıldığı ilk toplantıda, gündemde olmamasına rağmen, Feriköy Öğrenci Yurdu’ndan söz açmış ve yurdun geri kazanılması konusunu dile getirmiştir. Çünkü Bayram Bey o yurt için emek sarf eden insanlardan birisidir ve Konya Yüksek Öğrenim Yaptırma Derneği’nin denetçileri arasındadır. Anladığımız kadarıyla, “Adamcağızın içi yanmaktadır.” Bu konu Konyalıların içinde kanayan bir yaradır. Yukarıda sözü edilen toplantıdan on iki yıl sonra Konyalılar Derneği’nde aşağıdaki karar alınmıştır. Karar No: 13.01.2000/77 Feriköy’deki Konyalılar Yurdu ile temasa geçilerek, öğrencilerimizden yurtta kalmak isteyenlerin yurtta kalmasının sağlanmasına karar verildi. 65 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Şimdi de bu kararın sonucunu öğrenmek için, o yıllarda Dernek Yönetim Kurulu’nda olan Hukukçu Süleyman Temel’i dinleyelim: Feriköy ile ilgili bilgi aldık, girişimlerde bulunduk. Yurdu ziyaret ettik. Ancak daha kapıdan adımımızı atar atmaz sadece bir grubun kontrolünde olduğunu, koyu bir taassup ile yoğrulduğunu, başkaca kişi ve görüşlere kapalı olduklarını, yapılan görüşmelerin satır aralarından ve yurdun genel havasından tespit ettik. Bu bağlamda sadece bir cemaatin kontrolünde olduğunu ve hatta başka cemaatlere dahi kapalı olduğunu anlamış olmamızdan dolayı bu fikirden sonradan vazgeçildi. Dolayısı ile o yurttan da faydalanılamadı. Zaten faydalanmak ibaresi dahi yanlış. Zira yurdun yönetsel içerik ve felsefesi bize ve toplumun büyük çoğunluğuna tam anlamda aykırı idi. Yurt, 12 Eylül darbecilerinin basiretsiz kararları sonucu, bu ve bunun gibi yurt ve mekânlar, vakıf evleri ve saire, ya bir cemaatin eline geçmiştir ya da menfaat odaklarının. Dolayısı ile dışarıdan öğrenci alınmamaktadır ya da birileri tarafından çıkar amaçlı olarak kullanılmaktadır. Çekilen onca çile ve gösterilen gayretin sonucu hüsran olmuştur. İşte böyle ve nokta.(!) OKTAY ÖZAYDIN BAŞKANLIK GÖREVİNDE 2000 yılı genel kurulunda, Bayram Camcı görev almak istemeyince; M. Oktay Özaydın, Hasan Eskil, İsmail Öncel, Sefer Camcı, Kudret Fikirli, Süleyman Temel, Mustafa Nalçacı, Mustafa Birim, Mehmet Küçük, Suat Yıldırım, Himmet Güzel, Mustafa Dinç, Bahri Özdinç, Ahmet Güler, İsmail Binicioğlu yönetim kuruluna seçilmişler; yeni yönetim kurulu da Oktay Özaydın’ı başkanlığa seçmiştir. 66 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Oktay Özaydın; ilk iş olarak dernek üyelerine aşağıdaki mektubu göndermiş ve onlardan destek istemiştir: Derneğimizin olağanüstü genel kurulu 23.04.2000 tarihinde gerçekleştirildi. Kongremize katılan üyelerimizin oylarıyla önümüzdeki bir yıl için göreve geldik. Sizleri mahcup etmeyecek bir gayretle, sizlerin de desteğiyle çalışmak istiyoruz. Bu kongremizin bir özelliği vardı: İstanbul’da Konyalıların kırk yıldır yaptıkları tüm dernekleşme çalışmalarının içinde olan ve çoğunda önderlik eden derneğimizin kurucusu ve altı yıldır başkanlığını yapan Bayram Camcı, bu kongre öncesi yeni dönemde görev alamayacağını açıkladı ve kongremizde görev almadı. Kendisine şimdiye kadar yaptığı çalışmalardan dolayı teşekkür ederiz. Bundan sonra da deneyimlerinden faydalanacağımızdan eminiz. Her kurumda yeni gelen yönetimler evvelki dönemlerden daha çok çalışmak ve çıtayı daha yükseltmek mecburiyetindedir. Biz, hepimiz bu inançla görev aldık ve başarmak istiyoruz. Başarının ise ancak bir ekip çalışmasıyla geleceğine inanıyoruz. Bu amaçla siz değerli üyelerimizin her konuda desteğine ihtiyacımız var. Değerli fikirlerinizi, önerilerinizi her zaman bizlere ulaştırabilirsiniz. Şundan emin olun ki hepsi değerlendirilecektir. Yönetim kurulumuz ilk olarak üye sayımızı arttırmayı hedef aldı. Lütfen çevrenizdeki tüm Konyalıları derneğimize üye yapınız. Üye aidat borçlarınız varsa lütfen ödeyiniz. Bu küçük meblağlar belki fazla bir maddi değer taşımayabilir. Yalnız, bu ödemeler sizleri dernek çalışmalarını izlemeye ve denetlemeye yönlendirir. Biz bunu arzu ediyoruz. Lütfen bizleri izleyiniz ve denetleyiniz. Bu duygular içinde hepinize aşağıda 67 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne tanıttığım kurallarımızla birlikte hizmet edeceğimizi belirtir, saygılar sunarız. Başkan Oktay Özaydın Başkan Oktay Özaydın ve ekibi bir yıl sonraki genel kurulda da göreve gelecek ve Oktay Özaydın Başkan olarak o genel kuruldan sonra da üyelere birer mektup gönderecektir: Derneğimizin 4. Kongresi 29.04.2001 tarihinde yapıldı. Siz değerli üyelerimizin oylarıyla iki yıllık bir süreyle tekrar göreve seçildik. Kongremizde bizlere göstermiş olduğunuz güven ve sergilediğiniz birlik ve beraberlik, yeni görev dönemimizde bizlere moral ve destek verecektir. Daha iyi işler yapmak Konya’mıza ve Konyalıya daha çok hizmet etmek, sizlerin derneğimize ilgi göstermesine, bizlerin de daha fazla gayret göstermesine bağlıdır. Ülkemizin içinde bulunduğu zor ekonomik şartlarda bir kaç kişinin gayretiyle büyük başarılar gerçekleşememektedir. İlgi ve gayreti tabana yayabildiğimiz oranda başarı kendiliğinden gelecektir. Sizlerin bu ilgi ve desteği bizden esirgemeyeceğinizi umut ediyoruz. Bu duygularla tekrar şevkle başarı için göreve başladık. Yapacağımız hizmetlerin Konya’mıza hayırlı olmasını diler saygılarımızı sunarız. Başkan Oktay Özaydın, Genel Sekreter Kudret Fikirli Oktay Özaydın ve ekibi göreve hızlı başlamıştır. İl ve ilçelerden gelen Konyalıları İstanbul’da bir araya getirme çalışmaları, Bayram Camcı’nın başkanlığından sonra da bütün hızıyla devam edecek; bu amaçla yemekler, piknikler, iftarlar, konferanslar, geceler düzenlenecektir. 68 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Bu çalışmaları kitabımızın “DERNEĞİN ETKİNLİKLERİ” bölümünde ayrıntılarıyla inceleyeceğiz. Şimdi kuruluşundan bugüne kadar geçen 20 yıllık dönemde derneğin amaçları uğruna hizmet veren yönetim kurullarını ve başkanları görelim. DERNEK BAŞKANLARI ve YÖNETİM KURULLARI Yukarıda ayrıntılarıyla anlattığımız derneğin kuruluş ve birleşme yıllarından sonra, 1997’den itibaren yönetim kurullarında görev ve sorumluluk alan hemşerilerimizi anmak ve kuruluşundan bu yana görev yapan yönetim kurullarıyla birlikte, onlara da hizmetleri için teşekkür etmek, kadir bilirlik olacaktır. Genel Kurul Tarihi: 04.05.1997 Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş bölümü: Karar No: 07.05.1997/44 Başkan: Bayram Camcı Başkan Yrd.: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Kâmil Aksoy Başkan Yrd.: Kadir Kocadayı Genel Sekreter : Kudret Fikirli Sayman: Süleyman Temel Hasan Yeşilkaya İsmet Sarıbudak Yılmaz Yavru Vedat Vefa M. Akif Bekdemir Mehmet Küçük Mehmet Yetiş Mustafa Özşenol 69 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Nadir Özşahin Mustafa R.Caner Mustafa Nalçacı M. Ali Manav Saadettin Demiray Suat Yıldırım Cafer Ağaçbacak Genel Kurul Tarihi: 25.04.1999 Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki işbölümü: Karar No: 29.04.1999/68 Başkan : Bayram Camcı Başkan Yrd.: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Nadir Özşahin Başkan Yrd.: Nebi Zenginli Genel Sekreter: Kudret Fikirli Sayman: Süleyman Temel Mustafa Dinç Bahri Özdinç Kadir Kocadayı Mehmet Küçük Yurdagül Özsavaşçı H. Himmet Güzel İsmet Sarıbudak Mustafa Darıcı Suat Yıldırım Genel Kurul Tarihi: 23.Nisan 2000 Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki işbölümü: 70 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Karar No: 25.03.2000/80 Başkan: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Hasan Eskil Başkan Yrd.: Sefer Camcı Başkan Yrd.: İsmail Öncel Sekreter: Kudret Fikirli Sayman: Süleyman Temel Mehmet Küçük Suat Yıldırım Himmet Güzel Mustafa Dinç Bahri Özdinç Ahmet Güler Mustafa Birim İsmail Binicioğlu Mustafa Nalçacı Genel Kurul Tarihi: 29.04.2001 Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki işbölümü: Karar No: 03.05.2001/92 Başkan: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Hasan Eskil Başkan Yrd.: Sefer Camcı Başkan Yrd.: Mustafa Birim Sekreter: Kudret Fikirli Sayman: Süleyman Temel Kayhan Kuzucu Mehmet küçük İsmail Öncel Suat Yıldırım 71 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Adil Öngel Hikmet Deniz Bahri Özdinç Kâzım Gündoğdu İsmail Binicioğlu Kayhan Kuzucu’nun istifasıyla boşalan yönetim kurulu üyeliğine yedek üyeler arasında 1. sırada olan Ahmet Polat, toplantılara bir yıl gelmeyen Mehmet Küçük’ün yerine de yedek üyeler arasında 2. sırada olan Osman Argıt bir yazıyla yönetim kuruluna davet edilecektir. Genel Kurul Tarihi: 27.04.2003 Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş bölümü: Karar No: 28.04.2003/114 Başkan: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Hasan Eskil Başkan Yrd.: Adil Öngel Başkan Yrd.: Hikmet Deniz Sekreter: Kudret Fikirli Sayman: Süleyman Temel Osman Argıt İsmail Öncel Sonay Gürgen Bahri Özdinç Bahri Soysal Mehmet Ergen Nuri Kirişçi Adem Köroğlu Vefa Önal Genel Kurul Tarihi: 24.04.2005 72 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş bölümü: Karar No: 02.05.2005/138 Başkan: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Nadir Özşahin Başkan Yrd.: Kudret Fikirli Başkan Yrd.: Adil Öngel Başkan Yrd.: Hikmet Deniz Sekreter: Hasan Eskil Sayman: Süleyman Temel Gökhan Yeşilkaya Halil Kasapoğlu M.Sonay Gürgen Mehmet Ergen Nuri Kirişçi O.Murat Argıt Nazım Doğan Bahri Özdinç Genel Kurul Tarihi: 22.04.2007 Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş bölümü: Karar No: 25.04.2007/166 Başkan : Hasan Eskil Başkan Yrd.: Sonay Gürgen Balkan Yrd.: Mehmet Ergen Başkan Yrd.: Halil Kasapoğlu Başkan Yrd.: Mustafa Özşenol Genel Sekreter:Benan Baykal Sayman: Nuri Kirişçi Ertan Yılmaz 73 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Neşet Pamir Abdullah Balon Necat Aşçıgil Nazım Doğan Suat Yıldırım Oktar Yaylalı Neşe Tokuşoğlu Genel Kurul Tarihi: 19.04.2009 Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş bölümü: Karar No: 22.04.2009/190 Başkan: Hasan Eskil Başkan Yrd.: Sonay Gürgen Başkan Yrd.: Halil Kasapoğlu Başkan Yrd.: Hikmet Deniz Genel Sekreter:Oktar Yaylalı Sayman: Necat Aşçıgil Hüseyin Birim İsmail Öncel Abdullah Balon Nuri Kirişçi Kutsiye Benan Baykal Ali Güven Nuri Yüceer Tevfik Eskimumcu Kadir Sütçü Genel Kurul Tarihi: 19.04.2011 Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş bölümü: 74 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Karar No: 27.04.2011/217 Başkan: Hasan Eskil Başkan Yrd.: Hikmet Deniz Başkan Yrd.: Mustafa Nalçacı Başkan Yrd.: Sonay Gürgen Genel Sekreter : Benan Baykal Sayman: Halil Kasapoğlu İsmail Öncel Hüseyin Birim Ali Güven Nuri Yüceer A. Uğur Koçak Nadir Özşahin Abdullah Balon Necat Aşçıgil Ahmet Polat Genel Kurul Tarihi: 28.04.2013 Yönetim Kuruluna seçilen üyeler ve aralarındaki iş bölümü: Karar No: 28.04.2013/234 Başkan: Kudret Fikirli Başkan Yrd.: Hikmet Deniz Başkan Yrd.: M. Sait Gönen Başkan Yrd.: M. Sonay Gürgen Başkan Yrd.: İbrahim Tuza Genel Sekreter: A. Uğur Koçak Sayman: Ali Güven Bahri Özdinç Ahmet Tergan Necat Aşçıgil Rüştü Argıt 75 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Rakım Gürbüz Eyüp Cigal Fikret Soydabircan Abdullah Balon DERNEĞİN ETKİNLİKLERİ Bu bölümde derneğin etkinliklerini mercek altına alacağız ve önceliği iletişime, yazılı bir medya aracına vereceğiz. A) BÜLTEN ÇIKARMA Yukarıda değinilen 26.12.1994 tarih ve 4 sayılı karar, iki maddeden oluşmaktadır. Kararın Mavi Marmara Et Lokantası’nda yemek tertip edilmesini düzenleyen 1. maddesinden sonraki 2. maddesi şöyledir: Dernek üyelerimize faaliyetlerimizi duyurmak için bir haber bülteninin çıkartılıp P.T.T. ile gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karar uyarınca, İstanbulda yaşayan Konyalıların hem kendi aralarında haberleşmelerini, hem de Konya Merkez ve İlçelerindeki gelişmelerden haberdar olmalarını sağlamak için Oktay Özaydın başkanlığında oluşturulan bir ekibe bülten çıkarma görevi verilir. Bülten sekiz, dokuz sayı çıkarılır ve İstanbulda yaşayan binden fazla adrese ulaştırılır. Ancak çok emek isteyen bu iş ekibi yorar ve bir süre sonra bülten işi durdurulur. Bu konuda Süleyman Temel’in görüşlerine kulak verelim: “Bülten çıkarma işi her zaman zahmetli ve masraflı olmuştur. Düzenli reklam geliri ve/veya sponsor olması gerektiği gibi, ayrıca profesyonel editör veya bu iş için zaman ayırabilecek az çok işi anlayan kişiler gerektiği aşikârdı. Bu koşullar genelde tam oluşmadığından bu bülten çıkmadı.” 76 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Süleyman Temel’in “Bülten çıkmadı” sözünü, “Devam ettirilemedi” biçiminde anlamak gerçeklere daha uygun olacaktır. 1996 yılına gelindiğinde bülten işi yeniden gündeme getirilecek ve 06.06.1996 günü yapılan toplantıda 33 sayılı karar ile bu iş canlandırılmaya çalışılacaktır. Karar Madde 1: Dernek bülteninin üç ayda bir yayımlanmasına ve ikinci bültenin Eylül 1996’da çıkarılmasına karar verilmiştir. Daha önce yaşanan sorunlardan ders alınır ve bu kez bir tanıtım firmasıyla anlaşılır. Ancak, bilgi toplama işi gene derneğin üstünde kalır ve işin en zor tarafı da bu olduğundan iş yürütülemez. Bülten işi bir daha indirilmemek üzere rafa kaldırılır. B) ÖĞRENCİ BURSLARI ve ÖĞRENCİ ETKİNLİKLERİ Dernekte öğrenci bursları 1997 yılı başında başlatılmıştır. Bir başka deyişle dernek kuruluşundan üç yıl sonra burs verme kararı almıştır. Şimdi bursların başlatılmasıyla ilgili ilk karara bir göz atalım: Karar No: 14.01.1997/40: 1997 öğrenim yılı için, seçilen 56 öğrenciye ayda 3.000.000 (üçer milyon) eğitim yardımı yapılmasına karar verilmiştir. Elli altı öğrenciyle başlatılan yüksek öğrenim öğrenci bursları kesintisiz ve her yıl artarak devam etmiş, 2014 yılında 214 öğrenciye ulaşmıştır. Burs verilmesinde benimsenen ilkelere gelince, öğrencide; Öğrencinin ailesinin Konya’da ya da ilçelerinde ikamet etmesi, 77 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne İstanbul’da bir üniversitede lisans öğrenimine başlaması ya da devam etmesi, Üniversite öğrenimini başarıyla sürdürmesi, Parasal desteğe ihtiyaç duyması, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin ilkelerine ters düşen düşünce ve eylemler içinde bulunmaması, Ahlaklı, vatanına ve ulusuna bağlı bir fert olması şartları aranmaktadır. Burs için başvuran öğrencilerin ailesinin Konya ya da ilçelerinde oturması, İstanbul’da bir üniversitede kaydının bulunması koşuluyla başvuruları kabul edilmekte; burs talebini ve aile durumunu anlatan bir dilekçe ekinde belgeleri alınmaktadır. Bu belgelerde orta öğrenimdeki performansı ve ailesinin maddi durumuna ilişken açıklamalar bulunmaktadır. Burs başvuru döneminde mülakat komiteleri oluşturulmakta ve öğrencilerle bire bir görüşmeler yapılmaktadır. Mülakat komitelerinde tarafsızlığına ve adaletli hareket edeceğine inanılan dernek yönetim kurulu üyeleri görevlendirilmektedir. Mülakatlarda, yönetim kurulunun yukarıda sözü edilen koşulları dikkate alınmakta, öğrencilerin siyasi eğilimi, etnik kökeni ve inanç özellikleri değerlendirme dışında tutulmaktadır. Bir örnek vermek gerekirse, 2011-2012, 2012-2013 öğrenim dönemlerinde, Konya ve ilçelerinden yüksek tahsil için İstanbul'a gelip de burs için müracaat eden altı yüz civarında öğrenciyle mülakat yapılmıştır. Burs tutarları ve burs verilecek öğrenci sayısı, sağlanan fon imkânına göre saptanmaktadır. Öğrenim dönemi başlamadan birkaç ay önce hayırsever Konyalı hemşerilerimizle ve hayır kurumlarıyla temas edilmekte, burs fonuna mümkün olduğu kadar fazla katılım sağlamak için uğraş verilmektedir. 78 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Yukarıda da değinildiği üzere, 1996-1997 öğrenim döneminde burs vermeye 56 öğrenciyle başlanmış ve bu sayı 2013-2014 öğrenim döneminde 214 kişiye ulaşmıştır. Bu 214 öğrencinin fakültelere göre dağılımı şöyledir: TIP ÖĞRENCİLERİ : %19 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ : %5 BİLGİSAYAR : %2 İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ : %5 ELEKTRİK ELEKTRONİK : %7 DİĞER MÜHENDİSLİK : %5 MİMARLIK : %2 HUKUK : %12 İKTİSAT : %9 ECZACILIK-HEMŞİRELİK : %3 İLAHİYAT : %3 ÖĞRETMENLİK, EĞİTİM : %5 SİYASET : %5 İŞLETME : %2 DİŞ HEKİMLİĞİ : %3 DİĞER : %13 Burs tutarı da sağlanan imkâna göre artırılmıştır. Örneğin; 2013-2014’de 150.00 TL olan burs tutarı 2014-2015 öğrenim yılında 175.00 TL’sına çıkarılmıştır. Çoğu zaman dışarıdan kaynak sağlanamadığı için dernek yönetimi kendi imkânlarıyla öğrenci bursu vermiş ve bu durum yıllar boyu sürmüştür. Halen de yönetim kurulunun burs fonuna desteği % 60’lara ulaşmaktadır. 2012-2013 öğrenim döneminden itibaren İstanbul Konyalılar Vakfı da burs vermeye başlamıştır. Birkaç yıl içinde Vakfın imkânları da devreye girdiğinde, Konyalılar Derneği ile İstanbul Konyalılar Vakfı’ndan burs alacak öğrenci sayısının ikiye, hatta üçe katlanması beklenmektedir. 79 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Derneğin yirmi yıllık tarihi içinde burs veren hayırseverleri birer birer saymamız, kitabımızın sayfalarına sığmayacağından mümkün gözükmüyor. Ayrıca, hayırseverlerden bazılarının adının açıklanmasını istemeyeceği, bazı isimlerin gözden kaçmasının kırgınlıklara sebebiyet verebileceği dikkate alındığında, bu doğru da değildir. Onun için biz, derneğin yirmi yıllık tarihi içinde maddi ihtiyacı olan öğrencilere İstanbul’da hayata tutunma imkânı veren tüm hayırseverlere şükranlarımızı sunmakla yetineceğiz. . Bu arada, 2004’lerden başlayarak on yıl boyunca öğrencilerle mülakat yapmış biri olarak birkaç gözlemimizi ve anımızı aktarmak istiyoruz. “İnşaat işleri yapan bir okuldaşım bir gün Derneğe beni ziyarete gelmişti. Sevgili Fahri’yle konuşurken, mülakat için bir kız öğrenci geldi. Okuldaşıma salondaki masalardan birini gösterdim ve orada beklemesini söyledim. Mülakat on dakika ya sürer, ya sürmezdi. Arkadaşım masaya geçti, eline bir dergi alıp, sayfalarını karıştırmaya başladı. Ben de öğrenciyi karşıma oturttum, mülakata başladım. Adı Aliye’ydi, Yüksek Hemşirelik’te okuyordu, Ereğli’nin bir köyündendi. Belgelerinden babasının Aliye daha küçükken öldüğü anlaşılıyordu. Dört kardeştiler. Annesinin işi yoktu. Yazın pancar çapasına gidiyor, kışın köyde iş de bulamıyordu. Bunları anlatırken gözleri dolu-dolu oldu. Peki, ne yiyip ne içiyorlardı? İşte bu soru Aliye’nin göz pınarlarından yaşların coşmasına sebep oldu. Aliye yanıt veremiyor, başını öne eğmiş ağlıyordu. Üstündeki rengi solmuş bluzuna gözyaşları yağmur gibi iniyordu. Kızcağız, “Annem, kardeşlerim, hepimiz açız” demeyi onuruna yediremiyor, sadece ağlıyordu. Benim de gözlerimden yaşlar dökülmeye başladı. Toplantı düzeninde sıralanmış masalardan birinde 80 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne oturan arkadaşımla göz göze geldik. O da ağlıyordu. Aliye’ye, “Sana burs verip veremeyeceğimizi bir hafta içinde bildireceğiz” dedim. Dilekçesinin üstüne “Giyim yardımı da yapılmalı” notunu koydum ve gönderdim. Aliye gitti, okuldaşım Fahri Demirağ gözyaşları içinde, “Ağabey işin çok zor vallahi” diyerek yanıma geldi. Bir hayli Aliye’yi ve Aliye gibi olanları konuştuk. Bir hafta sonra Aliye’ye, “Sana burs vereceğiz” diye telefonu ettiğimde hüngür hüngür ağlayarak teşekkür etti. Aliye Yüksek Hemşirelik Okulu’nu bitirdiğinde teşekküre geldi. Bu sefer ağlamıyordu. “Sayenizde okulumu bitirdim, tayinimi bekliyorum” dedi. Verdiğimiz para ayda toputopu 100.00 Liraydı… *** Mahmut, Konya’nın Kulu ilçesindendi. Aslında, o yıl kimlere burs verileceği yönetim kurulunda karara bağlanmış, burslar kapanmış, aradan da bir gün geçmişti. Yarım gün dernekte çalışarak, hem okuyan hem de ailesine yardım eden öğrenci kızımız, derneğe geldiğimde, “Hasan Bey, dün siz çıktıktan sonra burs için bir öğrenci geldi, ben başvuru zamanının geçtiğini söylediğimde, telefon numarasını bırakıp gitti” dedi. Yapacak bir şey yoktu. Burslar karara bağlanmıştı. Bizim öğrenci sıkıla sıkıla, “Çağırsaydık da bir dinleseydiniz” dedi. Ben aldırmadım. Aldırmadım ama o da karşımda, boynu bükük sokak lambası misali duruyordu. “Peki çağır gelsin” dedim. İki saat sonra Mahmut karşımdaydı. Mahmut’lar, şimdi aklımdan çıkmış, galiba dokuz kardeştiler. Aslında Mardinliydiler. Babası çocuklarını da alıp Kulu’ya gelmiş… Adamın babalığı biyolojik. Yani anneleriyle nikâhlı değiller. Zamanında bir hoca getirip dua ettirmiş ve bu dua üzerine dokuz çocuk yapmış… Yasal hiçbir sorumluluğu yok. Kulu zengin bir ilçe. 81 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Tarımda çalışıyor, inşaatta çalışıyor; kör topal geçinip gidiyorlarmış. Adamın biraz biti kanlanınca, gözü sağa sola bakmaya başlamış ve bir kadınla daha evlenmiş. Bu seferki nikâhlı… Mahmutlar kalıyorlar mı babasız! Mahmut çalışmaya başlıyor ama aklı da okumakta… Geliyor İstanbul’a. Devlete burs başvurusunda bulunmuş ama henüz yanıt alamamış. Konyalıların bir derneği olduğunu da yeni duymuş. Duymuş ama geç kaldığının farkında. Mahmut da karşımda boynu bükük duruyor öylece. Mahmut’u gönderiyor ve Kulu Kaymakamlığı’nı arıyorum. Öğlen tatili, kaymakam yok ve telefonu bir polis memuru açıyor. Mahmut’un adını, soyadını söylüyorum; daha ben tanıyor musunuz, demeden polis aynı hikâyeyi anlatmaya başlıyor. Meğer adam def olup gittikten sonra dönüp çocuklarının yüzüne bile bakmamış. Mahmut’un annesi haftada bir kaymakamlığın merdivenlerini siliyormuş. Kaymakamlığın ve temizliğe gittiği evlerin verdiği birkaç kuruş, on kişilik ailenin dişinin kovuğunu dolduramayacağı için polisler kendi aralarında para toplayıp anneye veriyorlarmış. Bunları anlatan polisin sesi titriyor ama ben bu sefer kendimi tutuyorum. Karşımdaki polis, “Mahmut’un İstanbul’da okuyan bir de kız kardeşi var, adı Nihal” diyor. Donup kalıyorum. Burs kararı verilmişti ve ihtiyaç sahibi öğrenci ise bir kişiyken ikiye çıkmıştı... Teşekkür edip telefonu kapatıyorum. Ne yapacağım ben şimdi? Bizim öğrenciye, “Çağır Mahmut’u, kız kardeşini de alsın gelsin” diyorum. Ertesi gün Nihal’le Mahmut karşımda. Nihal başı örtülü bir kızcağız. Öyle mahcup ki insanın yüzüne bakamıyor. Bizim öğrenciye, “İkisinin de başvurularını al, belgelerini tamamlasınlar” diyorum. Çocuklar gider gitmez iki kişi için burs arayışına çıkıyorum. 82 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne *** Yılını tam hatırlamıyorum. Cihanbeyli’den bir genç geliyor. Mülakata başlamadan belgelerini gözden geçiriyorum. Öğrenci başvurularında anne ve babası aylıklı çalışanlardan maaş bordrosu istiyoruz. Karşımdaki delikanlı da babasının “muhtar aylığı” aldığını belirten Cihanbeyli Kaymakamlığı’nın yazısı koymuş dosyasına. Altında Kaymakamlık mührü ve imza. Resmi belge yani. Muhtar maaşı çok düşük tabii. “Bu ne?” diyorum. “Babamın aldığı maaşı gösteren Cihanbeyli Kaymakamı’nın resmi yazısı.” yanıtını alıyorum. “Babam muhtar da…” diye ilave ediyor. “Babanın başka işi yok mu?” sorumu, “Maaş bordrosu demişsiniz ya!” diye karşılıyor. Köyünü konuşuyoruz. Ne yetiştirdiklerini, vs. Şeker pancarı lafının kuyruğunu yakalıyorum. Ziraat Odasına soracağım, ikazıyla bir önceki yıl 400 ton pancar ürünü aldıklarını itiraf ettiriyorum. “Konuşma burada bitmiştir” diyorum. Dosyasını alıyor, “Hem maaş bordrosu istiyorlar, hem de getirdiğim kaymakamlık yazısını gale almıyorlar” diye söylenerek, çıkıp gidiyor. Belki de beni kaymakama şikâyet etmiştir…” *** Bu faslı daha da uzatmak mümkün ama ben bir anımı daha aktarıp, konuyu burada kapatacağım. Bir gün iki kız öğrenci burs için başvuruyor. Bizim istediğimiz öğrenci belgelerini getiriyorlar. İnceliyorum. İkisinin de babası imam ve Çumra’nın iki köyünde görev yapıyorlar. Ayda 1.700.00 Lira maaş alıyorlar ve lojmanda kalıyorlar. Kızları odaya çağırtıyorum. Başları örtülü iki öğrenci karşıma geliyor. Onlara babalarının maaşlarının bizim ölçülerimize göre çok yüksek olduğunu, burs imkânımızın da geniş olmadığını söylüyorum… sözlerimi; 83 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne “Şu ana kadar yedi yüz lira geliri olan ailelere ancak yükselebildik” diyorum. Haktan hukuktan bahsediyorlar. “Size burs verecek olursak öbür tarafta sizden çok daha düşük gelirli iki ailenin çocuğunun hakkını yemiş olmayacak mıyız?” diyorum ama tatmin olmuyor ve taleplerinden vazgeçmiyorlar. İki saat sonra rahmetli Oktay arıyor ve o öğrenciler için Büyükşehir Belediyesi’nden aradıklarını söylüyor. Oktay’a şiddetle itiraz ediyorum; derneğin imkânlarının henüz ayda 1.700.00 Lira geliri olan, lojmanda oturan, köyde yaşadığı için masrafı şehir kadar fazla olmayan insanların çocuklarına burs verecek seviyede olmadığını söylüyorum. Aslında Oktay da biliyor bunu ve üstelemiyor. Ertesi yılın Haziran ayında kayınpederim Didim’den telefon edip, “Sen başörtülü kızlara burs vermiyormuşsun” diyor! Nereden nereye? Ve de insanlar nasıl da acımasız yakıştırmalar yapıyorlar. Oysa inancı nedeniyle başını örten ve ihtiyacı olan hiçbir kız öğrenciyi kapımızdan geri çevirmiyorduk.” Sevgili Osman Argıt’ın öğrenci burslarıyla ilgili bir anısını aşağıda dikkatinize sunuyorum: “2002 yılında Caferağa spor salonundaki konser sonrası etrafımızda bir tane bursiyer talebe kalmamış; salonu sekreter, sen, ben, Erol ve birkaç öğrenci toplamıştık. Konser arasında bir kaç öğrenci ile sohbet edip “cara” içmek üzereyken, erkek öğrencilerden biri bana Marlboro sigara ikram etti. Pahalı bir sigara idi, şaşırmıştım. Talebeliğimizde biz Maltepe içerken, çocuğun pahalı sigara içmesine hayret ettim. Salondan ayrılırken ise bursiyer öğrencilerden birinin, “Hocam sizi bırakayım gideceğiniz yere” demesi ve baktığımda 1990 model bir BMV kullanıyor olması beni çıldırttı. Biz kimlere burs 84 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne veriyoruz dedirtti. Belki araba emanetti ama o bile acayipti. Benzin parası, Caferağa otopark parası vs. acayip geldi... İlk toplantıda “Bizler üçer beşer burs bulacağız diye uğraşıp, kimlere burs veriyoruz” diyerek, burs alan öğrencilerin maddi durumları hakkında son derece ciddi olarak yönetim kurulunu uyardığımı hatırlıyorum. Ciddi ve kritik bir eleştiri getirmiştim. Bu eleştirilerim, zaten yönetim kurulunda, “şişkinlik yapmış” olan öğrencilerin toplantılara katılımının azlığı da dikkate alınarak bir karara varıldı. (Şişkinlik yapmak, şımarıklık yapmak.)” Bundan böyle yönetim kurulu üyeleri yeni gelen öğrencilerle mülakat yapacak ve öğrenciler titizlikle incelenecekti. Hatta toplantıya gelmeyen öğrencilerin burslarının kesilmesi bile konuşulmuştu. Bu olaydan önceleri kayıt kabul gibi toplantılar oluyor, sonra ilk burs dağıtımında yine etli ekmek yiyorduk diye hatırlıyorum. Sevgili Osman’ın yönetim kurulundaki ikazı hepimizi sandalyelerimizde dik durdurmuştu. Bu ikazdan sonra öğrencilerden isteyeceğimiz belgeleri gözden geçirdik, bire bir mülakatlara başladık, şüphelendiğimiz durumlarda çocuğun ailesinin oturduğu yerdeki mülki idare amirliklerini arayıp soruşturduk ama yine de gözümüzü boyayan öğrenciler olmuştur. BİR TEŞEKKÜR Bu bahse son vermeden önce, burs mülakatları sırasında, gerekli zaman planlamasını yaparak buna göre öğrenci temasını yürüten, belgeleri hazırlayan, düzgün dosyalamasıyla işimizin saat gibi işlemesini sağlayan, asli vazifesi olmayan bu işleri yürütürken yüzünden 85 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne gülümseme eksik olmayan PLAŞ PLASTİK’in yönetici asistanı Tülay Şaşmaz’a izninizle teşekkür etmek istiyorum. Öğrencilerle İlgili Etkinlikler: Karar No: 13.02.1997/41 Burs verilen öğrencilerin Tarihi yerleri görmeleri için Çanakkale’ye götürülmesine karar verilmiştir. Öğrenciler 09.10.1997 günü dernek merkezinde Atatürk ilke ve inkılapları ile ilgili bir brifinge katılmışlar, çeşitli zamanlarda tiyatro, konser ve sinema gibi kültürel etkinliklere götürülmüşlerdir. Bu bağlamda yürütülen bir çalışmayla ilgili olarak Osman Argıt’a kulak verelim: “2003 yılı sonbaharında Konyalılar derneğine burs müracaatı yapan (burs almış ya da almamış olsun) öğrencilerden bir Konyalı Talebe Birliği kuruluşu gerçekleştirdik. Amacımız öğrencilerin dernek etkinliklerine katılımını artırmaktı. İnternet sitesinde yazışabilecekleri bir blog oluşturduk. Bu talebe birliği için Mustafa Birim ve ben, iki haftada bir, bilet alıp öğrencileri sinemaya, tiyatroya, konsere, maça gönderdik. Rahmetli Oktay ağabeyim bir filme onlarla birlikte gitmişti, hatırlamıyorum kızı Merve de var mıydı yanında...” Osman Argıt 2001 yılında aramıza katıldığında çok gençti. Amerika’da yüksek lisansını tamamlamış ve Türkiye’ye yeni dönmüştü. Aldığı her görevi hakkıyla ve büyük bir titizlikle yerine getiren bir kardeşimizdi. Megakente gelen ya da İstanbul’da yaşayan Konyalı öğrencileri tanıştırma ve onları sosyokültürel etkinliklerde bir araya getirme önerisi yönetim kurulunda kabul görmüş; Mustafa Birim, Osman’a en büyük desteği vermişti. Osman inanılmaz bir 86 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne inançla projenin takipçisi oldu, Mustafa da ona maddi manevi her türlü desteği verdi. Osman Argıt’ın o dönem gerçekleştirdiği öğrenci toplantılarından sonra hazırlanan raporlarda öne çıkan öğrenci istekleri hepimizi ilgilendirir diye düşünüyoruz. “İsteklerin en başında kütüphane yer almıştır. Dernek üyelerinin ve yöneticilerinin dernek binasına kitaplar getirerek bir kütüphane oluşturulması istenmiştir. Yönetim kurulunun bazı dergilere abone olarak gündemin takibinin kolaylaştırılması vurgulanmıştır. Ayrıca öğrencilerin eski dönemlere ait kitaplarının getirilerek yeni öğrencilere dağıtılması gibi yardımlaşmayı artırıcı önlemler ve çözümler üretilmiştir. İkinci önemli konu ise dernek binasına internet bağlantılı iki ya da üç bilgisayarın konması olmuştur. Bilindiği üzere birçok 4. sınıf öğrencimiz vardır. Bu öğrencilere staj konusunda yönetim kurulu ve çevresinin yardımcı olması istenmiştir. Ayrıca uzun vadede bir dergi çıkartılması gündemdedir. Öğrencilerin en büyük sorunu olan hayat pahalılığı, toplantılarda da yer bulmuştur. Öğrenciler kendilerine belli ucuzluklar yapacak Konyalı mağaza sahiplerinin adreslerini istemektedir. Bu yüzden de bir Konyalılar Derneği öğrencisi kimliği çıkartılması teklifi vardır. Öğrencilerin sosyal yaşama hazırlanmalarını ve kültürel olaylara katılmalarını sağlamak amacıyla Sevgili Osman’ın yaptığı öğrenci birliği tasarımını, öğrenci toplantıları sonrasında kaleme alınan raporları, özellikle dernek yöneticilerimizin ileride öğrencilere yönelik politikalarında faydalı olacağı inancıyla kitabımızın sonuna EK olarak koyduk. Burada bir parantez açma ihtiyacı duymaktayız. Kısa bir süre içinde meyveleri alınmaya başlanan bu güzel çalışma, 87 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne öğrencilerin WEB Sitesindeki haberleşme portalını politik amaçları doğrultusunda kullanmaya kalkmaları ve bu nedenle yaşanan sıkıntılar nedeniyle iki yıla varmadan durdurulmuştur. Yeniden öğrenci etkinlikleri konusuna dönersek; her Ramazan öğrencilerle birlikte en az bir iftar yapılmıştır. Bu arada pek çok fakir öğrencinin barınma, giysi ve ayakkabı ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır. İstanbul Yeşilyurt’taki kültür merkezi açıldıktan sonra, yılda en az iki kez öğrencilerle bir araya gelme şansı yakalanmış; bu birlikteliklerde bir yandan yemek yenirken bir yandan sohbet edilmiş ve uzman konuşmacıların verdiği konferanslar dinlenmiştir. Kültür Merkezi açıldıktan sonra öğrenci ilişkilerinde önemli bir rahatlama yaşanmıştır. Bu bahsi kapatmadan önce, derneğin burs verdiği iki öğrencinin iş hayatına atıldıktan sonra öğrenci bursu vermeye başladığını belirtmek isteriz. Dernek yönetimi bundan büyük mutluluk duymakta ve ileride çok sayıda öğrencinin burs fonuna katkıda bulunacağına inanmaktadır. C) HEMŞERİ BİRLİKTELİKLERİ: Konyalılar Derneği’nin hemşerileriyle birlikte olmak ve onları bir araya getirmek için gerçekleştirdiği etkinlikleri altı grupta toplamak mümkün: İlçe ve köy derneklerinin düzenlediği yemek, iftar, arabaşı geceleri, piknikler ve kültürel faaliyetlere katılmak; hemşeri derneklerini çalışmalarında desteklemek. Yemekli toplantılar, iftarlar; geceler, piknikler, sosyokültürel etkinlikler düzenlemek. Yemekli toplantıların ayrıntılarına yakından göz attığımızda: 88 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Herhangi bir restoranda, belli bir fiks mönü üzerinde anlaşarak ya da alakart yemek yendiği, Konya’dan aşçı ve malzemeler getirilerek, Konya Düğün Yemeği hazırlattırıldığı, “pilav döküldüğü” görülmektedir. Bu iki etkinliğin her birinin organizasyon ve maliyeti farklı biçimlerde tezahür etmiş; yemeklerin maliyeti katılanlara yansıtılmıştır. Konferanslar organize etmek. İlçe ve köy dernekleriyle danışma toplantıları tertip etmek. Konya şenlikleri düzenlemek ya da bu tür etkinliklere katılmak. Konya Kültür Merkeziyle ilgili toplantılarda Konyalıları bir araya getirmek. Şimdi bu organizasyonları yakından görelim: 1) İlçe ve Köy derneklerinin etkinliklerine iştirak Dernek daha ilk günden Tüzüğüne uygun olarak İstanbul’daki Konyalılarla bir araya gelip, onlarla kaynaşmak amacının peşine düşmüş; ayrıca aktif bir rol alarak hemşerilerini bir araya getirmeye çalışmıştır. Yukarıda değindiğimiz üzere, bu çabalarının meyvesi daha kuruluşunun ikinci yılında almış, Konya ve İlçeleri Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğiyle 1996 yılında tek çatı altında birleşmiştir. Birleşme ferasetini gösteren her iki derneğin yöneticilerini bir kez daha yürekten kutlarız. Hatta hemşeri derneklerini bir araya getirme çabaları zaman zaman İstanbul dışına; İzmir ve Antalya’ya kadar taşınmış ama bir sonuç alınamamıştır. Şimdi hemşerilerle bir araya gelme ve kaynaşma gayretlerini yakından görelim ve onların etkinliklerine katılma kararlarına bir göz atalım. Karar No: 03.03.1999/66 89 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Kadınhanlılar Derneği ile Karamanlılar Vakfı’na düzenledikleri geceler için katkı mahiyetinde bağışlar yapılmasına karar verildi. Karar No: 19.02.2004/125 06.03 tarihinde Karamanlılar Vakfı’nın düzenleyeceği arabaşı gecesine derneği temsilen başkanın ve genel sekreterin katılmalarına karar verildi. Karar No: 25.10.2003/123 Taşkentliler Derneğinin düzenlediği toplantıya dernek adına iştirak edilmesine ve 28 Aralık 2003 günü Konya dernek başkanları ile dernek merkezinde toplantı yapılmasına karar verildi. Karar No: 22.06.2000/82 İlçe derneklerinin belli bir takvim içinde ziyaret edilmesine ve Bozkır, Karaman derneklerinin pikniklerine katılınmasına karar verildi. Yukarıda hemşerilerimizin düzenledikleri yemek, piknik ve toplantılara katılmak için alınan kararları gördük. Ancak bu tür etkinlikler her zaman yönetim kuruluna gelmemiştir. Alınan bir davete icabet etmek için çoğu kez herhangi bir karar beklenmemiştir. Dernek yönetim kurulu üyeleri, hemşeri etkinliklerine katılmayı her zaman görev saymış; Bayram Camcı, Oktay Özaydın, benim başkanlığım ve Kudret Fikirli’nin başkanlık dönemlerinde hemşeri derneklerinden gelen toplantı ve piknik davetlerinin tamamına icabet edilmeye çalışılmıştır. Özellikle rahmetli kardeşimiz Oktay Özaydın gerek Konyalılar Derneği başkanlığı, gerekse ileride kuruluşu anlatılacak olan İstanbul Konyalılar Vakfı Başkanlığı sırasında ilçe ve köy derneklerinin en ücra yerlerdeki 90 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne davetlerine bile katılmıştır. Şimdiki dernek başkanı Kudret Fikirli’nin de bu konularda çok hassas olduğunu ifade etmeyi görev addetmekteyiz. Dahası var; hemşerilerle birlikte olabilmek için, davetler İstanbul dışından geldiği durumlarda bile mesafeler dikkate alınmamış, davete icabet edilmiştir. İzmir Konyalılar Derneği’nin Konya’da düzenlediği toplantı bunun en güzel örneğidir. Zaman zaman Konya’ya seyahatler düzenlenerek derneğin çalışmaları hakkında bilgi verilmiş, dernek çalışmalarına Konya’daki bürokrat ve iş adamlarının desteği aranmıştır. 2) Konferanslar Konferanslar, Konyalılar Birliği Derneği, sonra da Konyalılar Derneği yöneticilerinin benimsediği en önemli etkinliklerden birisidir. Zamanın önde gelen fikir 91 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne insanlarına ya da başarılı yöneticilerine verdirdiği konferanslara hemşerilerini davet edip, hem onlarla birlikte yemek yemek, hem de güncel konuları bir uzmanın huzurunda tartışmaya açmak, derneğin belli başlı amaçlarından birisini oluşturmuştur. Karar No: 10.10.1999/74 Yönetim kurulumuz Konya-Karaman illeri, ilçeleri, kasaba ve kentlerinin İstanbul’da bulunan dernek ve vakıfları ile birlikte her ay özel ve güncel bir konuda uzman konuşmacı seçip üyelere panel şeklinde konuşmacı tarafından bilgi verilmesinin devamına … oy birliğiyle karar verildi. Bu kararla konferanslar aylık etkinlik haline getirilmekte ve bugüne kadar sürdürülecek bir sosyal proje olarak ele alınmaktadır. 1) 6 Mayıs 1995 günü düzenlenecek bir konferans için İstanbul’daki Konyalılara gönderilen Dernek davetiyesine bir göz atalım: Derneğimizin etkinlik ve amaçlarının süreklilik kazanıp kurumsallaşması için hemşerilerimiz ile iyi ilişkiler kurarak sürdürmeye kararlı olan yönetim kurulumuz, ilk kültürel etkinliğini aşağıda belirtilen konuda düzenlemiştir. Konularında uzman ve ülkemizin değerli şahsiyetlerinin iştirak edeceği, “Demokrasilerde sivil toplum örgütlerinin yeri ve hemşeri derneklerinin işlevi” konulu toplantımıza şeref vermenizi saygılarımızla arz ederiz. Genel Sekreter Başkan Yardımcısı KUDRET FİKİRLİ BAYRAM CAMCI KONUŞMACILAR: Dr. TÜRKAN SAYLAN Dr. TOKTAMIŞ ATEŞ DOC.DR. NİLÜFER NARLI 92 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne ALİ TALİP ÖZDEMİR YER: THE MARMARA OTELI OPERA SALONU TARİH: 6 MAYIS 1995 CUMARTESİ TELEFONLARIMIZ: 0216 349 49 11-0216 418 21 81 Özel Not: 6 Mayıs 1995’te düzenlenen konferansa katılanların isimleri, bu satırların kaleme alındığı bugüne, 2 Eylül 2014’e kadar toplumsal algıdaki değişimi gözler önüne sermektedir. Konusunda uzman ve ülkemizin yetiştirdiği en değerli şahsiyetlerden biri olan Türkan Saylan yirmi sene içinde “Tu kaka” yapılmıştır. Konferanslar düzenleyerek çoğu kez eşli yemeklerle bir araya gelme etkinliği daha sonraki yıllarda da devam ettirilmiştir. Muhtelif tarihlerde tertiplenen bu etkinliklere acaba kimler davet edilmiştir? Şimdi bunları görelim: Dernek Yönetim Kurulu Üyesi, Yeminli Mali Müşavir Kudret Fikirli, 30 Eylül 1998’de yürürlüğe girecek vergi reform kanunları, Anadolu Hayat Genel Müdürü Hasan Eskil, güncel bir konu olan hayat sigortaları, Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, (iki kez) güncel olayların 1982 Anayasası karşısında yorumu, Konya Ticaret Odası Başkanı Sayın Hüseyin Üzülmez, Konya’nın ekonomik durumu ve gelişme potansiyeli, PANKO BİRLİK ve Konya Şeker’in Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, (iki kez) Konya Şekerin çalışmaları ve Konya'nın ekonomik etkinliklerinin gelişen Türkiye ekonomisi içinde değerlendirilmesi, KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu Mavi Tünel projesi ve Konya ovasının sulanması, 93 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, (iki kez) Konya sanayiinde son yıllarda gerçekleştirilen hamleler ve yapılan entegrasyon çalışmaları, İMKB Başkanı Hüseyin Erkan sermaye piyasaları, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Konya’nın tarihi hüviyetini ön plana çıkararak çağdaş bir kent görünüm ve imkanlarına kavuşturulması gayesiyle hazırlanan projelerle uygulamaları, Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık ve Prf. Dr. M. Sait Gönen diyabet ve korunma yolları, Akademisyen Fatoş Karahasan markalaşma ve Konya’nın markasını yaratması, Selçuk Ecza Deposu A.Ş.’nin CEO’su Sonay Gürgen büyük şirketlerin yönetim ilkeleri, Pınar Akkaya bursiyer öğrencilerimize kariyer planlaması, Konya Valisi Muammer Erol, Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Ahmet Akman, KOP İdaresi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu, Kırsal Tarım Kalkınma Projesi Koordinatörü Huriye Özdemir Konya ile ilgili teşvikler konularında konferanslar vermişler; Selçuk Ecza’nın sahibi Ahmet Keleşoğlu elli iki yıllık, sanayici Mehmet Ali Atıker de yirmi yıllık başarı öykülerini anlatmışlar, Konya Valisi Ziyaettin Akbulut, Belediye Başkanı Halil Ürün, Sanayi Odası Başkanı Mehmet İnan, Ticaret Odası Başkanı Hüseyin Üzülmez, KOMBASSAN’ın Başkanı Haşim Bayram, Şahinler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Şahin, Devlet Bakanı Teoman Rıza Güneri bir panelde bir araya gelerek Konya’nın ekonomik, sosyal ve eğitsel sorunlarını ve vaat ettiği gelişme potansiyelini tartışmışlardır. 94 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Ayrıca, Kültür Merkezi’nin konferans salonunda, geniş bir katılımla Sevgili Oktay kardeşimizin ruhuna Yasin okutuldu, dualar edildi, yaşamından hatıralar paylaşıldı. 3) Derneğin düzenlediği Yemekli Toplantılar ve Geceler: Hemşeri birlikteliğinin sağlanması için başvurulan yollardan biri de yemekli toplantı ve geceler düzenlemektir. Derneğin kuruluşunun ikinci ayında, Rüştü Özal’ın başkanlığı döneminde, Bayram Camcı’nın başkan vekili olarak başkanlık yaptığı yönetim kurulunda alınan 26.12.1994 tarihli karar bize bu konuda ışık tutmaktadır. Karar No: 26.12.1994/4 İstanbul’da bulunan Konyalıları bir araya getirip kaynaştırmak ve tanıştırmak amacı ile 8 Ocak 1995 tarihinde Ataköy Mavi Marmara Turistik et lokantasında yemekli bir toplantı yapılmasına; karar verilmiştir. Bu karar bize göre fevkalade cüretkâr bir atılımdır. Çünkü karar tarihiyle tertiplenmesi düşünülen yemek tarihi arasında sadece on üç gün vardır. Bu kadar kısa sürede bir araya getirilen Konyalıların sayısı ne kadardı acaba? Bu konuda o günlerde yönetimde bulunan Kudret Fikirli ile Süleyman Temel’in görüşlerine başvurmak gerekir. Kudret Fikirli’ye göre bu yemekli toplantıya tam 1.650 kişi katılmıştır. Bu başarıda kurucuların gayretleri kadar, ilçe derneklerinin de katkısı büyüktür. Bir yandan davetiye satın alır, bir yandan da davetiye satışına yardımcı olurlar. Süleyman Temel bu konuda şunları söylemektedir: “Çok önceden planlama yapılan bu toplantı için birçok kişi büyük bir coşku ve şevk ile çalıştı. Oluşumun yeni olması, insanların cemiyetçilik ile ilgili olarak 1980 sonrası hemen hemen hiç bir araya gelememiş olmaları, tertip komitesinin 95 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yoğun ve fedakâr çalışması sonucu, bir iki ufak tatsızlık dışında gayet renkli ve coşkulu, eğlenceli ve başarılı bir toplantı oldu.” Bu toplantının başarıya ulaşması için sadece davetiye satışında coşkulu bir organizasyon oluşturulmakla yetinilmemiş, toplantının başarıya ulaşması için günün en etkili medyası da kullanılmıştır. Şimdi bunu görelim: a) Önce Valilikten duyuru izinleri alınmıştır, Valilik Makamına Faaliyetine müsaade edilerek 34-70/134 kod numarası verilen derneğimizce İstanbul’da bulunan Konyalılarla tanışma ve kaynaşma maksadı ile 8 ocak 1995 tarihinde Ataköy Mavi Marmara Turistik Tesislerinde bir yemekli toplantı tertip edilmiştir. Bu maksatla şehrin muhtelif yerlerinde 6 m. uzunluğunda bez afiş asılması düşünülmektedir. Afişlerde: “KONYALILAR GÜNÜ 8 Ocak 1995 Pazar günü 19.00-24.00 arası Ataköy Mavi Marmara Turistik Tesisleri. Bilgi: 02163454575-6” ibaresi bulunacaktır. Ayrıca otobüslerde 30x50 ebadında aynı mealde bir de ilan verilmek istenmektedir. Durumu bilgilerinize sunar, gereği hususunu emirlerinize arz ederiz. 20.12.1994 Şehir İşletmeleri vapurlarında ve bu vapurların uğradığı iskelelerle İETT otobüslerinde duyurular yapılmıştır. Bu amaçla TDİ Genel Müdürlüğüne yapılan başvuruya bir göz atalım. TÜRKİYE DENİZCİLİK İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 96 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MÜDÜRLÜĞÜNE; Derneğimiz kuruluş yıl dönümü münasebeti ile 8 Ocak 1995 tarihinde Ataköy Mavi Marmara Turistik Tesislerinde yemekli bir gece tertip etmiş bulunmaktayız. İstanbul’da bulunan Konyalıları bir araya toplamak, tanıştırıp kaynaştırmak, birlik ve beraberliği sağlamak başlıca amacımızdır. Tamamen kamu yararına matuf çalışmalar yapan derneğimiz bu gece için afişler bastırmış ve bu afişler vasıtasıyla bu gecemizi İstanbul’daki Konyalılara duyurmayı amaçlamıştır. Bu cümleden olarak bu afişlerimizin ücretsiz olarak işletmenize ait olan iskele ve yolcu gemilerine de asmak istenmektedir. Durumu bilgilerinize sunar gereğine emirlerinizi arz ederiz. Mak.Yük.Müh. BAYRAM CAMCI Dernek Yön. Kur. Bşk. Y. Evet, 26.12.1994 tarihinde kararı alınıp da, on iki gün sonra, 8 Ocak 1995’de gerçekleştirilen yemekli toplantıdaki başarıda Konyalılar Derneği ve ilçe derneklerinin elbirliğiyle çalışması kadar o sıralar TDİ’de Genel Müdür Yardımcılığı görevinde bulunan Bayram Camcı’nın katkılarına işaret etmemek kadirşinaslıkla bağdaşmayacaktır. Bu başarıyı hazırlayan herkese selam olsun. Çünkü Konyalılar Derneği, ileride uzun uzun sözünü edeceğimiz çalışmalarında bu toplantıdan sonra performansını üst seviyelere çıkarıp, olgunlaşma dönemine girmiştir. 8 Ocak 1995 Tarihinde yapılan toplantının meyvesi; Dernek üyeliğinde olağanüstü artış: 8 Ocak 1995 tarihinde 1.650 kişinin bir araya geldiği yemekli toplantıdan sonra ve o toplantının verdiği 97 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne coşkuyla derneğe neredeyse toplu müracaatlar olmuş ve yaklaşık üç ay içinde derneğe 293 yeni üye kaydedilmiştir. 24 Nisan 1995 tarihine gelindiğinde, dört ay içinde derneğin üye sayısı, 71 kurucu üyeyle birlikte 364 kişiye ulaşmıştır. Bu gelişme karşısında insan, İstanbul’daki Konyalılar aktif bir dernek açlığı çekiyormuş da dernek kurulunca topluca hücuma geçmişler gibi bir duyguya kapılıyor. Aradan geçen yirmi sene içinde bugün üye sayısının 825 kişi olduğu göz önüne alınırsa, o günün yöneticileri gerçekten övgüyü hak ediyorlar. Karar No: 11.04.1996/30 Madde 2) Kasım ayında Lunapark’ta Konyalılar gecesi düzenlenmesine ve davetiyelerin üyelere ücretsiz dağıtılmasına karar verilmiştir. Karar: 23.04.1998/55 26.04.1998 günü Mavi Marmara Et Lokantasında yapılacak Konyalılar gecesi çalışmalarının hızlandırılması ve üyelerin katılımının teminine karar verildi. O günlerde dernek yönetim kurulunda görev alan Kudret Fikirli ve Süleyman Temel, restoranla anlaşılarak saptanacak “fiks mönülü” yemekli toplantıların çok başarılı geçtiğini ifade etmektedirler. Konyalılar bir araya gelmeye hasret kalmış gibidir. Yemekli toplantılar büyük ilgi görmektedir. 98 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Konuyla ilgili gazete haberlerini aşağıda sunmaktayız. 99 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 100 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Karar No: 7.09.2000/84 23 Ekim 2000 günü akşamı Swissotel’de Konyalılar gecesi düzenlenmesi kararlaştırılmıştır. Yemek bedelini geceye katılanlar ödeyecek, protokolün yemek bedelini ve sanatçının ücretini yönetim kurulu üyeleri karşılayacaktır. Bu gecenin sponsorluğunu Genel Müdürlüğüm sırasında Anadolu Hayat Sigorta A.Ş. üstlenecek ve sanatçının ücretini karşılayacaktır. Ancak, Anadolu Hayat Sigorta’nın katkısı yeterli gelmediğinden, davetlilerin yemek masraflarını karşılayabilmek için yönetim kurulu üyeleri ellerini ceplerine atacaklardır. Fatura da biraz yüksektir!.. 101 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Bu organizasyon, lüks otelde ve dönemin markası olan bir hanım sanatçıyla yapılan son eğlence olacaktır. 4) Konya Düğün Yemeği Karar No: 11.04.2002 102 Her yıl düzenlediğimiz geleneksel “KONYA DÜĞÜN YEMEĞİ”nin bu yıl 05.05.2002’de Ataköy Turistik Tesisleri restoranında yapılmasına, katılımcıların yemek bedellerinin kendileri tarafından ödenmesine karar verildi. Karar No: 28.04.2003 114 “Geleneksel Konya Yemeği”mizin 25 Mayıs 2003 günü Florya Belediye Tesislerinde icra edilmesine, katılımcıların yemek ücretlerini kendilerinin karşılamalarına karar verildi. Yukarıdaki iki davette de “Konya yemeği” denilirken Konya mutfağı eğil, düğün yemeği kast edilmektedir. Bir başka ifadeyle, “pilav dökmek”ten söz edilmektedir. Konyalı olmayan okurlarımız için açıklama ihtiyacı duyuyoruz. Konya’da düğünlerde sırasıyla: Yoğurt çorbası Etli pilav Ekşili bamya çorbası İrmik helvası Etli pilav ve zerde Hoşaf ikram edilir. Son zamanlarda “Kolalı” içecekler hoşafın yerini almıştır. Yemekler büyük yuvarlak sinilerde yenir. Sininin çevresine 12–15 tabure dizilir. İnsanlar bu taburelere sıkışarak otururlar ve aynı çorba tasına, aynı yemek tabağına kaşık sallarlar. Aynı kaptan yemek yiyemeyen 102 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne davetlilerin istemesi durumunda, kendilerine kâse ve tabaklar verilir. Düğünün zenginliği kurulan sofraya göre hesap edilir. Küçük bir düğün 15-20 sofradan (siniden) başlar ve düğün sahibinin zenginliğine, sosyal statüsüne göre artarak gider. Bizim çocukluğumuzda köylerde caminin minaresinden, “Ahali, yarın Kocaoğlanların Farat’ın düğünü var. Eli kaşık tutan pilava buyursun” diye tellal bağırtılırdı. O zamanlar köylerde elektrik yoktu. Onun için hoparlör sistemiyle anons yerine birisi minareye çıkar, köylüye seslenirdi. “Eli kaşık tutan” deyimi ise, “Başkasının yardımı olmadan yemek yiyebilen” anlamına gelirdi. Pazar günü yenecek düğün yemeğinin eti, düğünün büyüklüğüne göre kazan ya da kazanlarda bir gün önceden pişirilir; o gün etin suyuna tirit dökülürdü. Yani, evlerden sahanlar içinde getirilen lokmalar halinde parçalanmış tandır ekmeklerinin üstüne etin suyu gezdirilir, onun üstüne de salata soğanı şeklinde doğranmış soğan ve sumak konulurdu. Et suyuna tirit pek de güzel olurdu. Çocukluk işte, annelerimizin verdiği kulplu sahanları ya da lengerleri düğün evine koşarak götürüp getirirdik. Sumakla ekşi bir tad alan tiridi bütün ev halkı, özellikle de dişleri dökülmüş olan ninelerimizle dedelerimiz, neredeyse çiğnemeden, büyük bir iştahla yutarlardı. Pilavla irmik helvası geceden pişirilir ve dinlendirilir. Ekşili bamya çorbasıyla düğün çorbası yemekten önce hazır hale getirilir, bamya çorbası ağız yakacak şekilde sıcak servis edilirdi. Bamya çorbası herhalde Konya’ya özgü bir çorba türü… Bu çorbanın bamyaları küçük parmak ucu büyüklüğünde olur. Bildiğim kadarıyla bamyalar Amasya civarında yetiştirilir ve iplere dizilerek kurutulur. İyice kurumuş bamyalar önce bir bezin arasında ovalanır ve tüylerinin 103 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne dökülmesi sağlanır. Sonra bamyalar ipiyle kaynar suya atılır ve ipleri sıyrılıp çıkarılır. İncecik doğranmış yağlı kuzu eti, soğan ve salça ile biraz çevrilir ve daha sonra da pişirilir. Ben burada yemek tarifi yapmayacağım ama bol limonlu olduğunu da biliyorum. Konyalı olmayan okurlarımın Konya’ya gittiklerinde, Konya yemekleri yapan lokantalarda bamya çorbası içmelerini tavsiye ederim. Düğün yemeği hazırlamak çok zahmetli bir iştir. Konya’da düğün yemeği konusunda profesyonelleşmiş yemek pişiriciler vardır. Bunlara sadece kaç kişilik yemek verileceği söylenir, onlar ona göre yemekleri hazırlayıp, sinisi, taburesi, tası, tabağı ve hizmet edecek personeliyle düğün yemeği yenecek mekâna getirirler. Düğün yemeğini İstanbul’da hazırlamak, öyle böyle değil, bayağı zor bir iştir. Yemek pişirilen kazanı ve leğeniyle, etini, bamyasını, düğün çorbasının yoğurdunu, aşçıyla birlikte Konya’dan getireceksin ve bir gün önceden eti pişirip, gece boyunca irmik helvasını ve pilavı hazırlayıp yemekten önce dinlendireceksin. Zahmeti kadar maliyeti de yüksek bir ikramdır. Katılım da Konya’daki kadar olmaz. Olmaz çünkü Konya’daki insanlar, Ramazan dışında hemen hemen her hafta düğün pilavı (yemeği) yerler. Damakları alışmıştır. İstanbul’da ise özellikle İstanbul’da doğup büyümüş yeni kuşak Konyalılar, bir başka deyişle Konyalı çocukları, düğün yemeğini pek bilmez. Hatta bazılarına düğün pilavı yağlı ve ağır gelir. Bu konuda Pof. Dr. eski Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen’i dinleyelim: “…Ataköy’deki tatil köyünde yine Oktay Beyin gayretleriyle bir program daha yapıldı. Bu programda biz yine Konya çeyizleri ile katıldık. Programda Konya pilavı ikram edilmişti. Bu pilav mükellef bir nitelikte olduğu 104 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne halde maalesef İstanbul’daki Konyalı hemşerilerimiz pilava fazla rağbet etmediler, pilav arttı. Halbuki o nitelikteki bir pilav Konya’da olsa bir pirinç tanesi bile artmazdı. Ben, Konya Düğün Pilavını çok yiyen birisi değilim. Ama işim gereği, Konya’da bazı Pazar günleri otuza yakın düğünü gezdiğim olurdu. Bu sebeple pilavın kalitesini, ustasından tanıma imkanım oldu. Taş yerinde ağırdır, derler. Demek ki, damak zevkinde alışkanlıklar ve iklim etkili oluyor. Tabii ki İstanbul’da cazip olan da Konya’da cazip olmayabilir.” Adem Bey’in gözlemi çok doğru. Yukarıda da değindiğimiz gibi, İstanbul’da doğup büyüyen ikinci, üçüncü nesil Konyalılar düğün yemeğine fazla rağbet etmezler. Çocuklukta oluşan damak zevklerine pek uymaz çünkü. Onun için de ya düğün yemeği ikram edilen davetlere pek katılmaz ya da yemek yerken biraz ağırdan alırlar. Oysa anneleri babaları, Konya düğünlerinde büyük sinilerin etrafındaki taburelerde diz dize oturur çorba tasının dibini bulur, irmik helvasının tabağında tane bırakmaz, etli pilavı “denizaltı” yaptırır; yani üzerine konan kuşbaşı etin altında pilav kaybolur ve denizaltı imalatı iştahlı olanların oturduğu sinilerde üç hatta dört kez tekrarlattırılır. Gene yukarıda değindiğimiz gibi, Konya dışında düğün yemeği hazırlamak çok zordur. Eti, yağı, çorbalık bamyası ve yoğurdu, irmiği; kabı-kacağı, aşçısıyla birlikte Konya’dan bir gün önce getirilir. (Nitekim yukarıdaki düğün yemeklerinin aşçısı hemşerimiz Yusuf Genç tarafından gönderilmiştir. Hatta etin tadı, bamyanın rayihası Konya’ya uygun olsun diye, bunların temini ve derneğe ulaştırılması işini de Yusuf Genç hemşerimiz organize etmiştir.) 105 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Yeniden düğün yemeğine dönersek; pilavın üstüne konulacak eti bir gün, pilavı ve irmik helvasını saatler öncesinden pişirmek ve dinlendirmek gerekir. Yemekleri hazırlamak ciddi mutfak teşkilatı gerektirir. Evlerdekine benzer ocaklar bu iş için yetersiz kalır. Bu yüzden de Konya dışında, Konya düğün yemeği hazırlamak zor, zahmetli ve maliyetlidir. Bir de yeni nesiller pek rağbet etmeyince pilav, “leğen”inde kalır. Yukarıda Konya düğün yemeklerinin hazırlandığı davetlerden söz edilmektedir. Bu davetlere Konya’nın “havasını koklayıp, suyunu içmiş” Konyalılar oldukça fazla ilgi göstermişlerdir. Florya’daki Büyükşehir Belediyesi tesislerinde düzenlenen yemek organizasyonu gündüz gözüyle yapılmış; herkes birbirini görüp hasret gidermiştir. Ne var ki, İstanbul’da doğup büyüyen yeni nesil Konyalılar gelmeyince de Adem Hoca’nın Ataköy yemeği için söylediği olay olmuş, pilav leğenlerde kalmıştır. Girişte Konyalı kadınların göz nuru döktüğü çeyizler sergilenmiş ve büyük bir ilgi görmüştür. 5) Konya Mutfağı Konya mutfağına gelince… İstanbul’da “Konya yemekleri” hazırlamak hemen hemen imkânsızdır. Çünkü Konya mutfağı çok zengindir. Hangi yemeği, kimlere, nasıl yaptıracaksın? Erbabına hazırlatmazsan davetliler burun da kıvırabilirler. İstanbul’da bu iş zordur ama Konya’da “Konya mutfağı” sunan restoranlar, memleketine giden İstanbullu hemşerilerimizin uğramadan edemedikleri yerlerdir. Çoluk çocuk etliekmek’le kebab’a yumulurlar. Konya mutfağının dünyanın en zengin mutfaklarından biri olduğu sözümüzü tekrarlamak istiyoruz. Ninelerimizin, 106 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne annelerimizin iki ateş arasında pişirdiği kaymaklı sacarasını hangi ülkenin mutfağında bulabilirsiniz? Ya da küflü tuluk peyniriyle kaşar peyniri harmanlanarak elde edilen “iç”ten yapılmış çarşı böreğini? Hele hele de yarım “kuşane” kaymakla pişirilmiş höşmerimi… Üstüne bir petek de Karakaya balı konmuş ve o bal höşmerimin hararetinden(!) hafiften ermişse! “Patlıcan orta”ya ne dersiniz? Pirzola kısmından aldığın yarım kuzu kaburgasını patlıcanın üstüne yatır, ver fırına, sonra da koy ortaya. Nineler, “Dedenin ellerini bağlayın!” diye haykırırlar. “Çocuklara bir şey bırakmayacak bu adam!” Öylesine kapışılır, sofraya gelen yemekler. (Özür dileyerek konuyu biraz dağıtacağım. Bunları yazarken rahmetli dedem gözümün önüne geldi. Sömestr tatilinde yatılı okuldan köye gittiğimde, “Hasan nenene söyle de bu akşama sacarası yapsın” derdi. “Dede ben sacarasını yiyemiyorum” dediğimde de, “Ak oğlum ha bi söyleyiver, sen yemezsen ben yerim” diye gözlerimin içine bakardı. O sıralar sıskalık derecesinde zayıftım da dedemin isteğine bu yüzden mırın kırın ederdim, herhalde. Sonralarda iştahıma gem vuramadım ve ilerideki bahislerde de değineceğim üzere, Kör Ahmet’in deyimiyle, “enime böyüdüm.” Dedem ise 86 yaşında öldüğünde kilo fazlası olmayan bir adamdı. Allah rahmet eylesin. Ondan İstiklal Harbi hatırlarını ve Atatürk’le silah arkadaşlarını dinlerdik. Babamın dayısından da Sarıkamış harekâtını, savaş sırasında ve sonrasında yaşanan acıları. Onun da ruhu şad olsun. Lafın özü; bizim çocukluğumuzun akşamlarını masallar, türküler ve anılar süslerdi…) Konya mutfağı, başka yörelerin mutfakları gibi, her yerde kurulabilecek ızgara düzeneğine dayanmamaktadır. Bu sebeple de Konya dışında hazırlanması çok zordur. Gene de tadı damağına yerleşmiş hemşerilerimizin Konya 107 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne mutfağına duydukları hasret, bu tür organizasyonları gerçekleştirmeyi gerektirir. İstanbul Konyalılar Vakfı Handan Birim Kültür Merkezi’nde hemşirelerimizin toplanıp yaprak ve lahana sarmaları, tatil günü pişirilecek sarmalar ve irmik helvasının kokusu kimseyi rahatsız etmeyeceğinden, bunların “oracıkta” halledilmesi… Mutlaka höşmerim pişirmeyi ve kıvrım baklavası açmayı bilen hemşirelerimiz vardır. Bamya çorbasını tüm Konyalı hanımlar bilir. Yeşilyurt’taki etliekmekçinin fırınına vermek suretiyle patlıcan orta halledilebilir. Benimki biraz “ham hayal” mi acaba? Ey İstanbul Konyalılar Vakfı yöneticileri ve elbette ey Konyalılar Derneği yöneticileri; tartışmaya açtığımız Konya mutfağı, düğün yemeği, yani “pilav dökmek” değil. Bu satırların yazarı Mülkiye yılları boyunca “Gonyalı” diye çağrılan bir adamdır. Sesimi duyun lütfen. Yaşlı halimizle bizi Konya yollarına düşürmeyin ve Akyokuş’a tırmandırmayın. “Oradan Konya’yı kuşbakışı da seyredebilir ve tam hasret giderirsiniz” derseniz o başka tabii… Gene yeri gelmişken bir anımı aktarmak istiyorum. 1982 yılında eşimle Londra’dayız. Bir İngiliz Hanım’la aynı evi paylaşıyoruz. Hanımın adı Kay. Kathlene de biz kısaltıp öyle söylüyoruz. Zemin katta bir oturma odası ve mutfak var, onları müşterek kullanıyoruz. Yukarıda iki yatak odası ve bir banyo. Banyo da müşterek. Gündüz ben işe gidiyorum, akşam biraz gecikerek evime geliyorum ve eşimle birlikte sofraya oturuyoruz. Ev sahibi hanım benden önce işten geliyor, genellikle ben gelmeden akşam yemeğini yiyor ve uyku ilacını alıp, yatmaya gidiyor. Gecenin bir saatinde sevdiği bir program var, saatini kuruyor ve o program başlamadan uyanıyor, aşağı geliyor. Bütçemiz sınırlı olduğu için akşam yemeklerimiz fazla zengin değil. Hele Konya’da misafire on dört, on beş çeşit 108 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yemek çıkarıldığını düşünürsek, çok da fakir… Bir patlıcanı ikiye bölerek yapılan karnıyarık ya da bir avuç etten yapılan tas kebabı falan. Yanında da bulgur ya da pirinç pilavı… Kıbrıslı Türklerin dükkânlarını keşfetmişiz. Oradan az buçuk alışveriş yapıyor, nefsimizi yatıştırıyoruz. Mesela bulgurla yaprak, Kıbrıs Türklerinin dükkânlarından… Bazen akşam yemeğini ev sahibemizle aynı zamanda yiyoruz. Onun yemeği kızartılmış iki ince dilim ekmeğe sigara kâğıdı inceliğinde sürülmüş tereyağı ve marmelat; yanında da bir fincan kahve. Kadın bu kadar az yemesine ve ileri yaşına rağmen fizik olarak bizden daha sağlam. Tabii biz onun sağlığını görecek durumda falan değiliz. O garip karşımızda kuru ekmeğe talim ettikçe lokmalar boğazımızda düğümleniyor. Bu arada belirtmeliyim ki, Emine de Konyalı ve mutfakta annesinden ne görüyse onu yapıyor… Bir gün ev sahibemize, “Akşam yemeğini bizimle yer misiniz?” diye bir teklifte bulunuyoruz. Karşılığında bir beklentimiz olmadığını öğrenince bunu hemen kabul ediyor. Ertesi akşam yemek yapılırken mutfakta hazır ve nazır... Emine bu kez iki patlıcanı ortadan yarmış karnıyarık pişiriyor. Bir tarafta da bulgur pilavı demleniyor. Ev sahibemiz önce karnıyarığı soruyor. Patlıcan yemeği olduğunu öğrenince, “Ovvv, patlıcan nasıl yenir ki?” diyor. Bir kere merak ederek almış, çiy yemeyi denemiş, beğenmemiş. Su da bekletmiş olmamış. Haşlamış bir şeye benzetememiş. “Hele bekle” diyoruz. Pek gönlü yatmıyor ama nezaketinden bir şey de diyemiyor. Sonra bulgur pilavını soruyor: “Bu ne?” diye. Gel de bir İngiliz’e bulgurun ne olduğunu anlat. Ben önce büyük kazanlarda buğdayı kaynatıyorum, sonra haşlanan buğdayı güneşte geniş sergilerde kurutuyorum. Kuruduktan sonra 109 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne değirmende kırdırıyorum. Kepeğini rüzgârda savuruyorum. Sonra kalburda eliyorum. Düğüsü bir yana ayrılıyor, iri taneleri bir yana… İşte bulgur bu… Yani, 26 kısım tekmili birden uzun metrajlı bir film, anlayacağınız… Ev sahibemizin buna da pek aklı yatmıyor ama kibarlığından sesini yine çıkaramıyor. Emine’ye, “Bu kadın şimdiden davetimizi kabul ettiğine pişman oldu” diyorum. Lafı uzatmayayım, sofraya oturuyoruz. Bizim Lady neredeyse parmaklarını yiyecek. Emine’den habire tarif alıyor. “Emine’ye bir de höşmerim pişirsen acaba bu kadın kördüğüm olur mu ki?” diyorum, bakışlarımızla birbirimize gülücükler aktarıyoruz. Konuyu bir etliekmek öyküsüyle bağlamak istiyorum. Bir gün karı-koca canımız etliekmek çekti. Londra gibi bir yerde etliekmeği nerden bulacaksın? Hemen bir akıl yürüttük. Pakistanlıların pişirdiği “pitta bread”ler var. Yani pide ekmeği. Alırsın pitta bread’leri. Koyarsın ocağın üstündeki grill’e. Doğalgazın alevini fayrap edersin. Pide kabarınca ortadan ikiye “şaklarsın.” Öte tarafta hazırladığın içi ikiye şaklanmış pitta bread’in üstüne yayarsın. Sür grill’in alevinin altına. Kuzu etinden çekilmiş kıymalar cızırdamaya, soğanlar kavrulmaya başlar. Önce mutfağı sonra bütün evi mübarek etliekmeğin kokusu sarar. Daha biz birinci partiyi yerken ve yaşadığımız nostaljik atmosfer içinde birbirimizi “hımmm, hımmm” ederek kutlarken, ev sahibemiz yukarıdan inip geliyor. “Something smelling very nice. What’s it? (Çok güzel bir şey kokuyor. Nedir bu?” diyor.) “Come please (Gel)” diyoruz. Etliekemeği gösteriyor. 110 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne “What is this (Bu nedir)?” “It’s meat on bread (etliekmek)” diyoruz. Bir lokma alıyor. “O my God! (Aman Allah’ım!)” diyor. Aman Allah’ım, ya! O sigara kâğıdı inceliğindeki tereyağı ve marmelatla yaşayan kadın yumuluyor Konya’mızın etliekmeğine. “I’ve never tasted such a delicious thing before! (Hayatımda böyle lezzetli bir şey tatmadım!” diyerek. Oysa biraz önce, iki dilim ekmekten oluşan akşam yemeğini yemiş ve yatmaya gitmişti! Hanımın yirmi, yirmi beş yaşlarında bir kızı var anasından ayrı yaşayan. Hanımefendi bazen annesini ziyaret ediyor ve bize yüz vermiyor. Biz Ortadoğuluyuz, o da Büyük Britanyalı ya… “Pazar günü kızımı çağırsam onun için de meat on bread (etliekmek) yapar mısınız?” Yaparız be, ne olacak? Zaten henüz özlem giderememişiz. Bir de o bahaneyle yeriz! Pazar günü hanımefendileri kibirlerine bürünüp geldiler. Yumuldular etliekmeğe. “Oh, delicious!” diyor da başka bir şey demiyor. Lezzetli tabii Ellen Hanım. Biz kibri böyle kırarız! Ertesi gün yaprak sarmasını da yiyince, ev sahibemiz, “Bir daha beni sofranıza çağırmayın” dedi. “Hayatımda tatmadığım tatları tadıyorum. Yarın siz gittiğinizde yeni gelecek kiracının sofrasında olacak gözüm. Ama etliekmek yaptığınızda çağırmasanız da gelirim.” Buyur tabii hanımefendi, biz Konyalıyız, soframız herkese açık! Eşim dedi ki, “Bamya bulabilsek de, bir de şöyle ekşili bir bamya çorbası yapsak… Kay Hanım kesin Londralılıktan Konyalılığa terfi eder!” 111 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Evet, böyle bir şey Konya mutfağı! 6) İftar Yemekleri İftar yemekleri de hemşeri birliktelikleri konusunda derneğin kuruluşundan itibaren düzenlediği vazgeçilmez etkinliklerinden olmuştur. Hemşerilerle bir arada iftar yapma kararı 27.11.1995 tarihinde alınmıştır. 23 sayılı bu karara göre 04.02.1996 günü İstanbul’daki Konyalılar iftara davet edilecek, daha sonraki yıllarda da her Ramazan iftar kararları alınacaktır. Karar No: 26.12.2002/109 18.01.2003’te katılanların yemek bedelini kendileri ödemeleri ve derneğe bir külfet getirilmemesi koşuluyla Kalyon Otel’de en fazla 60-70 kişilik sohbet toplantısı yapılmasına karar verildi. Kalyon Otel’de yapılan iftar yemeği ve sohbet toplantısı, daha sonraki yıllarda da tekrarlanan ve salonun kapasitesinin de sınırlı olması nedeniyle 100 kişiyi aşmayan organizasyonlardır. Katılımın yüksek olmamasına karşın, çok canlı geçen, insanların birbirleriyle kaynaştığı birlikteliklerdir. 7) Balolar 27.11.1995 tarihli toplantıda 13.04.1996 günü The Marmara Oteli’nde bir balo düzenlenmesine karar verilecek, bu baloyu ikincisi ve üçüncüsü takip edecektir. Ancak 2000’li yıllara geldiğimizde Türkiye’de esen farklı rüzgârlar, balo fikrini bir daha gündeme gelmemek üzere tarihin derinliklerine gömecektir. 8) Klasik Batı Müziği Konseri Karar No: 09.05.1996/32 112 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Kültürel faaliyetler çerçevesinde Tuluyhan Uğurlu ile görüşüldüğü, piyano resitalinin 24.05.1996 Cuma günü saat 21.00’de Kadıköy Evlendirme Dairesi’nde yapılmasına, izin işlemlerine başlanmasına, davetiye basılmasına, davetiyelerin bedelsiz dağıtılmasına karar verildi. Süleyman Temel bu konuda şunları söylüyor: “Bu konser, resital çok muhteşem oldu. Yoğun bir katılım oldu. Ben şahsen kendimi çok mutlu hissettim. Sanki bir batı Avrupa şehrinde konserde gibi hissettim. Bu gün ülkemizin geldiği noktaya bakıp da o günlere hayıflanmamak elde değil. Tuluyhan muhteşem bir piyano resitali ve klasik müzik konseri verdi.” Evet, Sevgili Süleyman’ın da söylediği gibi, bugün gelinen noktaya bakıp, o günlere hayıflanmamak elde değil. 9) Piknikler Dernek üyelerinin ve Konyalıların birbirini tanıması, birbirleriyle yakınlaşması amacıyla; 27.11.1995 tarihli toplantıda 09.06.1996 günü Mehmet Akif Ersoy Parkı’nda piknik yapılması kararı verilecek. 05.07.1998 günü bu kez Belgrat Ormanlarında bir piknik daha düzenlenecek. Ancak ilçe derneklerinin aksine, her iki pikniğe de katılım düşük düzeyde kaldığı için, piknik organizasyonundan vazgeçilecektir. 10) Geziler Bu gezilerle hem İstanbul’un tarihten gelen kültür mirasının tanınması, hem de İstanbul’daki hemşeriler arasındaki ilişkilerin sıkılaştırılması amaçlanmıştır. Uğur Koçak’ın bu konudaki katkısına teşekkür ederek, gönderdiği yazıyı aşağıda sunuyoruz. 113 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne “Tarih: Mart 2011, telefonum çalıyor ve telefonun diğer ucunda kendisini Konyalılar Derneği Başkanı Hasan Eskil diye tanıtan bir beyefendi. Tanışma faslından sonra beni Konyalılar Derneği yönetim kuruluna almak istediklerini ve katkı sunup sunamayacağımı soruyor. Müthiş etkileniyorum. Beni nereden tanıdıklarını kimin tavsiye ettiğini soruyorum ve sevgili arkadaşım Adil Öngel’in tavsiyesi ile bu teklifin geldiğini öğreniyorum. Sevgili Hasan Eskil beyin teklifini hemen kabul ederek, beni düşündükleri için teşekkürlerimi sunup, elimden gelen maddi ve manevi desteği vereceğimi söylüyorum. 1954 senesinden beri İstanbul da yaşadığım ve Konya’da hiç okul ve iş hayatım olmadığı için Konya da tanıdığım çok azdı. Zaman zaman eşim N. Elçin Koçak’ın, Konya Maarif Koleji’nden mezun olmasından dolayı Kolej’in İstanbul’daki gecelerine katılırdık. 2004 yılında bir gün Büyük Kulüp’te Konyalılar Derneği’nin yemeğine katılmıştım. O gün yemeğe katılmış bir birinden kıymetli ve elit Konyalıları ve Konya Maarif Koleji mezunlarını görüp tanışınca, o günün mutluluğunu günlerce yaşamış ve sonrasında sevgili Adil Öngel’in tavsiyesi ile eşim ile birlikte derneğe üye olmuştum. Konyalılar Derneği üyesi ve şu an yönetici olmanın hazzını ve sorumluluğunu, Sevgili Başkan Hasan Eskil Bey’in derneğimizin 20. yılı için hazırladığı bu kitabın basım öncesi nüshasını okuyunca daha iyi anladım. Yönetimden kimler gelmiş kimler geçmiş, kimler ne mücadeleler vermiş de bu birliktelik, bu dernek, bu vakıf ve bu vakıf binamız meydana getirilmiş. Allah hepsinden razı olsun.” Kitabımıza katkı sunabilmek için derneğimizin düzenlediği İstanbul’daki Mimar Sinan Eserleri gezisini dile getirmek istiyorum. 114 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Tarih 24.11.2013 aylar önce programladığımız Mimar Sinan ve İstanbul’daki eserleri gezisini yapıyoruz. Geziye çok kişinin katılmasını beklerken 24 kişi oluyoruz. Biraz buruk da olsa gezimizi yapacağız. Rahmetli başkanımız Oktay Özaydın, Sevgili başkanımız Kudret Fikirli, Halil Kasapoğlu, Bahri Özdinç, Eyüp Çigal, Abdullah Balon, Metin İkizler, İsa Ulusoy ve ben eşlerimizle katılıyoruz. Kadıköy’den gelen misafirlerle, Yeşilköy dernek binamızdan önünde buluşuyoruz. Minibüsümüze binerek yola koyulurken, Yeşilköy simitçisinden aldığımız simitleri herkese dağıtarak gezimize başlıyoruz. Mimar Sinan Camileri Turu’na katılanlar, Süleymaniye camii önündeler 115 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Mimar Sinan’ın mütevazı ve bakımsız Türbesi Kılıç Ali Paşa Camii, Rüstem Paşa Camii, Süleymaniye Camii, Şehzadebaşı Camii ve Mihrimah Sultan Camiini geziyoruz. Süleymaniye camisini gezerken caminin arka tarafında bir sokağın başında Mimar Sinan’ın türbesini ziyaret ettiğimizde, Rahmetli Oktay beyin şu sözlerini hatırlıyorum. Bu kadar büyük eserlere imza atmış bir mimara reva görülen türbeyi göstererek, Türk milletinin vefasızlığını konu etmişti. Çok emek verdiği Yeşilköy’deki dernek binamızın girişine, dernek ve vakıf başkanlarımızın çabaları ile Başkan Oktay Özaydın köşesi yaparak bir nebze olsun vefamızı göstermiş olduk. Yukarıda yer verdiğimiz gezi dışında kadınlar için İstanbul çevresini tanıtan geziler düzenlemiş; bu organizasyonlarda çevreyi tanıma amacımızın yanısıra hemşirelerimizin de birbirini tanıması amaçlanmıştır. 116 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 11) 14.05.2001 günü yapılan genel kurulun bilgisine sunulan özel bir etkinlik, “hemşeriler günü”: Kadıköy belediyesi, KASDAV Caddebostan gönüllüleri ve Kadıköy’deki hemşeri derneklerinin birlikte düzenlediği “Hemşeri Festivali,” Selamiçeşme Özgürlük Parkı’nda 20.05.2001 günü saat 10.00-19.00 arası yapılacaktır. Derneğimiz de bu festivale katılacaktır. Derneğimize ayrılan alanda dünden bugüne Konya çeyizleri sergisi, seramik ve ahşap Konya hatıra eşyaları, Bozkır tahin, pekmez ve bal ürünleri satışı ve Konya'dan gelen malzemelerle ustaların yapacağı sac böreği sizlere sunulacaktır. Hepinizi bekliyoruz. Festival sırasında dağıtılan el ilanı: Sevgili Kadıköylüler, Bildiğiniz gibi Konya, orta Anadolu da asırlarca pek çok uygarlığın merkezi olmuştur. Bugün Konya’da başta Selçuklular olmak üzere Hititler ve Romalılar dönemine ait sayısız tarihi eser bulunmaktadır. Amerikalı araştırmacı yazar Mary Ann Lee'nin de belirttiği gibi, Konya’nın başkent olduğu Selçuklular zamanında, Anadolu bir Rönesans dönemi yaşamıştır. Edebiyat, mimari, tıp gibi alanlarda özgün eserler verilmiş; dinsel inanışlardaki hoşgörü o günün dünyasında hayal bile edilemeyen boyutlara ulaşmıştır. Hazreti Mevlana’nın, Yunus Emre’nin dergâhlarında işlenen insan sevgisi ve ilahi coşku ile Hacı Bektaşi Veli ve diğer Anadolu filozoflarının insana saygıyı ve sevgiyi ön plana çıkaran fikirleri, Anadolu’yu bir ipek kozası gibi sarmış ve bugünkü kültürümüzün temelini oluşmuştur. Bugün de ülkemizin IV. büyük üniversitesi Konya’dan Anadolu ya aydınlatma görevini sürdürmektedir. 117 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Osmanlılar döneminde Konya dışarıya sürekli göç vermiş; Akdeniz ve Ege adalarıyla Balkanlara gönderilen Türkmen boyları oralarda asırlarca Türk ve İslam kültürünü yaşatmışlardır. Cumhuriyet döneminde ise Konya bir taraftan ülkenin tahıl ambarı görevini üstlenirken bir taraftan da sanayide önemli atılımlar yapmıştır. Bugün yöreden yurt dışına gıda malzemeleri başta olmak üzere tarım aletleri, otomotiv sanayii ürünleri ihraç edilmektedir. Kim bilir belki sizler de Paris’ten ya da İtalya’dan, Konya da imal edilen ayakkabılardan almışsınızdır. Konyalılar derneği olarak yukarıda çok dar bir özetini sunmaya çalıştığımız kentimizi ve yöresel değerlerimizi tanıtmak, başlıca amaçlarımızdan birini oluşturmaktadır. Bu bağlamda sizlere düğünlerimizin çeyizlerini sunmakla kıvanç duyuyoruz. Sergide Konyalı hanımların el emeği göz nuruyla ortaya çıkan peşkirleri, yaygıları, çevreleri, çemberleri ve benzerini görme olanağını bulacaksınız. Gönül isterdi ki çok zengin olan mutfağımızı da İstanbul’a taşıyalım ama bugünkü etkinlikler buna olanak vermiyor; sizlere sadece Sac Böreği ikram edebiliyoruz. Bamya Çorbası’nı, Kaymaklı Höşmerim ile Sacarası’nı, Kıvrım Baklava’sını, Fırın Kebabı’nı tatmanız için Konya sizi bekliyor. O arada Mevlana’yı da ziyaret edebilirsiniz. Fakir çocukları okutmayı da dernek olarak başlıca görevlerimizden birisi saymaktayız. Bu cümleden hareketle, 2000-2001 ders yılında 76 yüksek okul öğrencisine burs sağladık, bazı çok fakir öğrencilerin de barınma ve giyim ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştık. Konya dışında yaşayan hemşerilerimizi bir araya getiren, onların tanışmasını sağlayan etkinlikler yapıyoruz. Hemşeriler olarak bir araya geldiğimizde damağımız 118 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne gerilerde kalan sıla yemeklerini yeniden tadarken, mahalli sanatçılarımızın sazıyla sözüyle kulağımızın pası siliniyor. Sevgili ziyaretçimiz Kadıköylü olmuş Konyalıysanız ve yukarıda özetini sunduğumuz çalışmalarda görev almak istiyorsanız, derneğimize üye olunuz. Bunun için makul ölçülerde aidat ödeyecek ama kültürümüzü tanıtmanın, fakir öğrencileri okutmanın ve hemşerilerinizi tanımanın ve yeni dostluklar edinmenin mutluluğunu yaşayacaksınız. Saygılarımızla, KONYALILAR DERNEĞİ YÖNETİM KURULU 20 Mayıs 2001 yapılan bu etkinlikte yemek olarak Sac Böreği sunulacak ancak festival alanını dolduran, ızgaracılığın ağır bastığı güney mutfağının yanında sönük kalacaktır. Kaldı ki, içinde küflü peynirin harmanlandığı Sac Böreği’ni Konyalılar bilip aramakta, Konyalı olmayanlar için Sac Böreği gözleme sınıfına sokulduğundan, festivalde oklava tıkırdatılan diğer stantlarla aynı kefeye konulacaktır. Gözleme herkes için gözlemedir, ızgara da öyle ve her yerde arayıp soranları vardır. Selçuklu başkenti ve Mevlana’nın evi olan Konya özel bir şehirdir, mutfağı da özeldir. O mutfağın içinden sadece Sac Böreği’ni seçip almak Konya mutfağını temsil etmiyor. Konya mutfağını festival ortamına taşımak ise daha önce de irdelendiği gibi fevkalade zordur. 12) Boğaz Gezileri Karar No: 23.08.2001/94 22 Eylül 2001 tarihinde hemşerilerimiz arasında dayanışmayı güçlendirmek amacıyla Okyanus adlı gemide yemek düzenlenmesine, Adil Öngel’e organizasyonu tertip için yetki verilmesine, katılımcıların yemek bedellerini 119 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne bizzat kendilerinin ödeyeceğinin katılımcılara duyurulmasına karar verildi. Karar No: 29.08.2002/105 14 Eylül Cumartesi akşamı Okyanus adlı tekne ile ücretleri herkesçe ödenmek üzere boğaz gezisi düzenlenmesine karar verildi. Aynı tekneyle, hemşeriler arasındaki dayanışmayı güçlendirmek amacıyla iki kez Boğaz gezisi düzenlenmiş; yemek bedeli katılımcılar tarafından ödenmiştir. 2000’li yılların başı Türkiye’de ekonomik krizin tavan yaptığı bir dönemdir. Bu nedenle de Dernek yemek maliyetlerini karşılayacak kaynak bulmakta zorlanacak ve bu tür toplantıların yemek bedelleri katılımcılara yansıtılacaktır. Her iki tekne gezisine de yönetim kurulu üyeleri ve yakınları katılmıştır. 13) Konya Şenliği Karar No: 03.01.2002/98 20 Ocak 2002 tarihinde saat 14.00-18.00 arasında Caferağa Kapalı Spor Salonu’nda KONYA ŞENLİĞİ düzenlenmesine, katılımın ücretsiz olmasına, bu şenlik için Konya’dan İl Kültür Müdürlüğü’nün katkısıyla Bozkır folklor ekibi, Sille baranası ile Kör Ahmet lakaplı Ahmet Özdemir’in davet edilmesine, Kültür Bakanlığı’ndan ücretsiz olarak Halk Müziği’nin usta sesi Musa Eroğlu’nun katılımının sağlanmasına karar verildi. Bu konuda da Pof. Dr. eski Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen’i dinleyelim: “Rahmetli Oktay Özaydın Bey’le İstanbul da yapacakları Konyalılar Günü’yle ilgili program vesilesiyle tanıştık. Kadıköy Caferağa Salonunda Konyalılar toplantısı yapıldı. Ben o zaman Selçuklu Belediye Başkanı idim. Biz de 120 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne belediye olarak meslek eğitim kurslarından Konya çeyizleri sergisi tertip ederek, bu programa katıldık. Konya çeyizleri sergimize özellikle bayan hemşerilerimiz büyük ilgi gösterdi.” O günle ilgili benim de dile getireceğim anılarım var. İzninizle söze gireceğim ve huzurunuza Konyalı mahalli bir sanatçıyı getireceğim: Kör Ahmet “Konya Şenliği’nin düzenlendiği günlerde Konyalılar Derneği Başkan yardımcısıyım. Şenliğin başarılı geçmesi konusunda hepimiz elbirliği yapmışız. Bana da Bozkır ekibine ev sahipliği ve şenlik sırasında sahnede takdimcilik yapma görevi verilmiş. Bozkır ekibi enstrümanlarıyla saat 11.00’e doğru derneğe geldi. Sazlarını kılıflarından çıkarttırdım, “Vurun Konya havalarını” dedim. Dernekte benden başka kimse yok, onun için rahatım. Çaldılar, “çığırdılar” kulağımın pası döküldü. Ekibi otomobilime bindirip Caferağa kapalı basketbol salonuna götürdüm. Orada bir restorana gittik. Restoranın sahibine, “Yesinler, içsinler hesabı ben ödeyeceğim” dedim, otomobilimin yanına döndüm. Kaldırımın kenarında bir taksi durdu, içinden Kör Ahmet’le tanımadığım bir adam indi. Kör Ahmet kaldırıma ayak basar basmaz adamın koluna girdi. Kör Ahmet’i tanımayanlar için söyleyeyim, gerçek anlamda âmâ olan Konyalı bir saz ve söz ustasıdır o. Zayıf, ufacık tefecik bir adamdır ama bir kültür hazinesidir. Konya şivesini en iyi kullanan adamdır. Şehrimizin türkü ve öykülerini de en iyi bilenlerden biridir. Kör Ahmet’i sanatçı olarak şenliğe davet etmişiz. Hoş geldiniz, demek için yanlarına yaklaştım. Kör Ahmet’in 121 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne sağ elini kavradım. “Hoş geldiniz, ben Konyalılar Derneği başkan yardımcısıyım” dedim; arkasından da, “Karakayalıyım” diye ilave ettim. Muhatabımdan gelen yanıt, “Belli inine (enine) böyümüssün” oldu. Adam daha bismillah demeden, “Karakaya’nın suböreğini, sacarasını, höşmerimini ve benim bu yüzden şişmanladığımı söyleyivermişti. İkimiz de karşılıklı kahkahayı patlattık. Karşımda kıvrak zekâlı, hazırcevap bir halk adamı vardı. İyi de şişman olduğumu nereden anlamıştı? O şakasını anında yapmıştı ama şişmanlığımı elimin kalıbından anladığını ben neden sonra çözebilmiştim. O gün Kör Ahmet’in, yukarıdaki özelliklerine ilaveten ne kadar şakacı, nüktedan, tuluatçı bir insan olduğunu da öğrenecektim. Birlikte salona girdik. salon beklediğimiz dolulukta değildi. Oysa herkese ulaşabilmek için çok koşturmuş, gazetelere ilan vermiş, radyolarla duyurmuştuk. Bozkır ekibi de yemekten döndükten sonra, Dernek Başkanı Oktay Özaydın, hoş geldiniz dedi ve şenlik başladı. Çalgılar, çığırgılar, alkışlar… Derken, sıra Kör Ahmet’e geldi. Anons işiyle ben görevlendirilmiştim. Kör Ahmet’i anons edeceğim de nasıl olacak bu iş? Kör Ahmet huzurlarınızda, dersem adam bozulabilir, Ahmet Özdemir dersem konuklar anlamayacak… En iyisi kendisine sormaktı. Öyle de yaptım. “Sizi nasıl takdim edeceğim Amet Bey?” diye sordum. Yanıt inanılmazdı. O ufak tefek adamın ağzından anında, küpler dolusu hazine gibi sözler döküldü. “Valla garam oğlun gibi ever, kızın gibi gelin et.” (Garam, Konya diyaleğinde, “Canım, aslanım” gibi sevgi ifade eden bir sözcüktür.) Şaşırdım, kaldım. Kör Ahmet beni bir kez daha avlamıştı. 122 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Sahneye çıkıp mikrofonu aldım. “Şimdi size bir mahalli sanatçımızı takdim edeceğim” dedim. Kendisini nasıl takdim edeceğimi sorduğumda bana, “Valla garam oğlun gibi ever, kızın gibi gelin et” dedi, “Huzurlarınızda Kör Ahmet!” dedim. Salonda kahkahalar koptu ve Kör Ahmet elinde uduyla kulisten sahneye adım attı. Gidip kendisini mikrofonun yanına getirdim. Daha önce istediği sandalyenin arkalığından tutturdum. Sandalyeye bağdaş kurdu, udunu kucağına aldı ve başladı çalıp söylemeye. O arada seyircilerden atılan laflara cevap veriyor. Salon nasıl eğleniyor anlatamam. TRT’den Türk halk müziği sanatçısı Musa Eroğlu da şenliğe katılacak sanatçılar arasında, fakat söz verdiği saatte programa gelmedi. Hepimizi bir telaştır aldı. Program herkese duyurulmuştu. Gelmeyecek olursa ne yapacağız? Mustafa Birim otomobile atlayıp Eskişehir’den gelecek treni karşılamaya gitti. Kartal mı olur, Pendik mi olur, kendisini trenden indirip son sür’at Kadıköy’e getirecek. Musa Eroğlu gelmeden Kör Ahmet programı bitirirse herkes dağılacak. Ben Kör Ahmet’in yanına gittim, kulağına yavaşça durumu anlatıp, “Programınızı biraz uzatabilir misiniz?” dedim. Yanıtı, “Valla gardaşım Konyalılar benimle biraz daha idare edecekler” oldu. “O nasıl söz Ahmet Bey?” dedim. “Gayet güzel çalıyorsunuz, herkes de halinden memnun.” Bunları konuşurken bir yandan da udunu çalıyor, türküsünü söylüyordu. “Sana bir hikâye anlatayım” dedi. “Mahallede çok güzel bir kız varmış. Bunu topal bir oğlana istemişler. Arkadaşları, ‘Ne kadar güzel bir kızsın, o topal oğlana varma’ demişler. Kızcağız çaresiz annesinin babasının 123 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne sözünden çıkamamış ve arkadaşlarının beğenmediği çocukla evlenmiş. Bir hafta sonra yeni evliler kız evine el öpmeye gelmişler. Kızın arkadaşları da hemen kızı bir kenara çekip, ‘Bizi dinlemedin, bari kocandan memnun musun?’ diye sorgu suale çekmişler. Kız, ‘Allah’ıma şükür gardaşım, anamın evinde bu da yoktu’ demiş. Anladın mı?” Bunu anlattı ve çalıp söylemeye devam etti. Ben kahkahalara boğuldum, sahneden kulise kendimi zor attım. Kör Ahmet beni bir daha avlamıştı. Kör Ahmet, Musa Eroğlu sahneye çıkıncaya kadar çaldı. Davetliler o kadar mutluydular ki, Musa Eroğlu’nun gecikmesinin farkına bile varmadılar. Yapılan onca radyo ve gazete tanıtım çalışmasına, telefonu olan üyelerin dernekçe birer birer aranıp davet edilmelerine rağmen katılım beklentinin altında kalmıştı. Bu yüzden biraz da buruk başlatmıştık şenliği. O gün Mustafa Birim’in tren istasyonlarında Musa Eroğlu’nun peşine düşmesini unutmak mümkün değil... Konya havaları çalıp söyleyen Kör Ahmet’ten sonra bir de Londra’nın alışveriş merkezi olan Oxford Street’te “Konyalı türküsü”nü çalan görme özürlü keman üstadı var. Onu da anlatmadan geçemeyeceğim. Kör Kemancı Sene 1982. Bir gün Oxford Street’te eşimle büyük bir mağazada alışveriş yapmış, çıkış kapısına doğru yürüyorduk. Bir yerlerden kulağımıza Konyalı türküsü çalındı! Ses acaba mağazanın müzik yayınından mı geliyor diye kulak kabarttık. Hayır. Mağazada zaman zaman genel anonslarla ürün tanıtımı yapılıyor ya da bir görevli bir yerlere sevk ediliyordu. İkimiz birden neredeyse kapıya koştuk. Evet, oradaydı: Gözleri görmeyen bir kemancı mağazanın dışında, kaldırımın üstüne kemanının kutusunu 124 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne açmış bizim türkümüzü çalıyordu. Londra’nın göbeğinde, hem de Konyalı türküsü! Bir genç kenarda durmuş, kemandan dökülen nağmeleri dinliyor, gelen geçen de yerdeki keman kutusuna para atıyordu. Biz de hemen para attık ve kemancının yanına geçip içimiz coşarak ama sessizce dinlemeye başladık. Gözlerimiz nemlenmişti. Yanımızdaki gençle göz göze geldim, o da aynı duygular içindeydi… Gurbet ellerde bizden birileri, görme engelli olmasına aldırmadan türkümüzü çalıyor ve insanların beğenisini kazanmış, para topluyordu! Türkünün sonuna geldiğinde kemancıya, “Ellerinize sağlık ne güzel çaldınız” dedim. Yanımızdaki delikanlı da benzer sözlerle takdirlerini bildirdi. İkimiz birden kemancıdan bir yanıt vermesini bekledik ama beklediğimiz yanıt bir türlü gelmedi. “Gurbet ellerde memleket havasını estirdiniz” diyerek sanatçıya bir kez daha teşekkür ettim. Benim ısrarlarım sonunda kara gözlüklerini yüzüme çeviren kemancı dile gelip, “What?” dedi. Birden şaşırdım, bizim Konyalımızı çalan kemancı bizi anlamıyor ve “Ne?” diye soruyordu! Ben de mecburen İngilizceye dönüp, “Siz Türk değil misiniz?” diye sordum. Kemancı bu sözlerime sinirlendi ve sert bir sesle, “Hayır, ben Yunanım!” dedi. “Ama Türkçe bir parça çalıyorsunuz!” “O Türk müziği değil, Yunan müziği!” Konuşmayı uzatmanın bir anlamı yoktu. Oradan uzaklaşırken Emine’ye, “Adam belki de haklı” dedim, “İki ulus pek çok alanda asırlarca ortak bir kültür oluşturmuş. Konyalı türküsünü Anadolu’da yaşamış olan Rumlar, Yunanistan’a taşımıştır. Türkü, bu durumda bize de ait olabilir, onlara da…” 125 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Emine de benim yorumuma katıldı ve “dolma”ya Yunanlıların “dolmades” demesinden başlayıp bir sürü örnekle de ortak kültür savımı pekiştirdi. Bir saat sonra karşı kaldırımdan geri dönerken bu kez Zeki Müren’in “Manolyam” şarkısının nağmelerinin Londra sokaklarında yankılandığına tanık olduk. Baktık, Yunanlı kemancı bu kez Zeki Müren’e altın plak ödülü kazandıran o güzelim şarkının içinde yitip gitmişti! “Bu da mı Yunan müziği?” diye söylendiğimi duyunca Emine, “Adam belki de Türk’tür” diyerek konuya yeni bir yorum getirdi. “Türk’üm, dese orada keman çalmasına izin vermeyeceklerdir. Onun için de milliyetini gizliyordur.” Hangisi doğruydu bilmiyorum ama yıllar sonra Londra’ya yeniden gittiğimde o kemancı gene aynı yerde bir başka “bestekârımızın” güzel bir eserinin nağmelerini Oxford Street’in üzerinde dalgalandırıyordu. 14) Konusu Kültür Merkezi Olan yemekler Karar No: 19.02.2004/125 Büyük Kulüp’te 07.03.2004 günü hemşerilerimiz arasında yemekli bir toplantı düzenlenmesine, katılımcıların yemek bedellerini kendilerinin ödemelerine, karar verildi Karar No: 19.03.2004/126 Büyük Kulüp’teki yemekte yapılan görüşmeler neticesinde oluşan fikir çerçevesinde proje konusunda mimar tespiti ve irtibat kurulması konusunda başkana yetki verilmesine karar verildi. Yukarıdaki her iki karar da Konya Kültür Merkezi inşaatıyla ilgilidir. İleride ayrıntılarıyla görüleceği üzere, kültür merkezi inşa ettirmek amacıyla İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Yeşilyurt’ta bir arsanın üst kullanım hakkı ihaleyle 30 yıllığına kiralanmıştır. Yemekli toplantı, 126 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne özellikle ilçe dernek başkanlarını bu konuda bilgilendirmek ve onların görüşlerini almak üzere yapılmıştır. Söz konusu yemekli toplantıda yapılan bilgi alışverişi çerçevesinde ikinci toplantı kararı alınmıştır. 15) Hemşeri birliktelikleri ve 24.04.2011 tarihinde yapılan genel kurul: Kadir Kocadayı; “İlçe derneklerine üye olan hemşerilerimizin, ben ilçe derneğine üyeyim, diye neredeyse Konyalılar Derneği’ne sırtını döndüğünü, oysa Konyalıların tamamının bu derneğe destek vererek Konyalılar Derneği çatısı altında birliktelik sağlanması gerektiğini” dile getirdi. Muzaffer Güvenç; İlçe derneklerinin yönetim kurullarıyla yeni binada toplantı yapılmasını istedi. Böyle bir toplantının Konya dernekleri arasında iletişimi hızlandıracağını ve bina için ihtiyaç duyulan paranın toplanmasında kolaylık sağlayacağını belirtti. Mehmet Yılmaz; “Bir araya gelmekte biraz geç kalındı. Biz ilçe dernekleri daha sık bir araya gelebiliyoruz. Konyalılar derneği bu birliktelikte bize yardımcı olmalıdır. Beraber Konyalılar Birliği Federasyonu’nu oluşturalım” dedi. İstanbul Konyalılar Vakfı Başkanı Oktay Özaydın; Konya Kültür Merkezi’nin inşaatıyla ilgili bilgi verdi. “Bankadan kredi kullanarak inşaatı bitirme aşamasına geldiklerini” söyledi. “Bina bittiğinde ilçe dernekleriyle ve Konyalı hemşerilerimizle sık sık bir araya gelinebileceğini; bunun da fazlasıyla dile getirilen dernekler arası iletişimi ve işbirliğini geliştirebileceğini” ifade etti. Vakıf olarak hemşerilerimizden fazla bir maddi destek alınamadığını sözlerine ekledi. 127 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Hasan Eskil; “Kadıköy’deki dernek binasının Konyalılar Derneği’ni temsilden uzak, son derece eski ve büyük toplantılara müsait olmayan bir mekân olduğunu, bu yüzden dernekte insana şevk veren çalışmalar yapılamadığını” ifade etti. “Yeni binamıza taşındığımızda derneğin yeni yönetimi çok modern bir ortamda, bu ortamın vereceği şevkle çalışacağına ve dile getirilen şikâyetlerin kısa sürede sona ereceğine inandığını” söyledi. KONYA’NIN TANITIMI Karar No: 11.04.2002/102 TRT kurumu tarafından düzenlenen ve derneğimizce organizasyonu istenen 03.05.2002 tarihinde yayımlanacak “Gün Ortasında” programı için konuşmacı olarak Konya Sanayi Odası Başkanı Ahmet Şekeroğlu’nun, Konya kültürünün tanıtımı için Doç. Dr. Hasan Özönder ve Doç. Dr. Faruk Gülünç’ün davet edilmesine, programda Neyzen Sadrettin Özçimi ile 3 kişilik sema ekibinin Mevlana kültürüne yönelik gösteri yapılmasının teminine, yol ve konaklama giderlerinin dernekçe karşılanmasına karar verildi. Bu programda yönetim kurulu üyelerinin eşlerinin hazırladığı Konya yemekleri konuşmacılara sunulmuş ve Konya mutfağının tanıtımı da yapılmıştır. Bundan sonra da çeşitli zamanlarda başkanlıkları sırasında Oktay Özaydın’la Hasan Eskil TRT’de ve başka TV kanallarında Konya’yı tanıtan pek çok programa katılmışlardır. ÇAĞDAŞ BİR İLETİŞİM ARACI; WEB SİTESİ http://konyader.com/ Mayıs 2003’te yönetim kurulunun en genç üyesi Osman Argıt, derneğin bir WEB sitesinin olması gereğini yönetim 128 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne kuruluna getirir ve yönetim kurulunun onayını alır. Osman Argıt aldığı görevi bir hayır işi olarak görecek ve WEB Sitesinin kuruluşunu Derneğe hiçbir külfet getirmeden on ay içinde tamamlayarak; Mart 2004’te Büyük Kulüp’te, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk, Konyalılar Derneği yönetim kurulu üyeleri ile ilçe dernek başkanlarının hazır bulunduğu bir toplantıda ‘http://konyader.com/’u kamuoyuna tanıtacaktır. Osman Argıt’ın bu toplantıda yaptığı konuşmayı ilginç ve aydınlatıcı bulduğumuz için aşağıya aldık. Saygıdeğer Belediye Başkanlarım, bizlere kıymet veren değerli Hemşerilerim ve Konyalı Dostlarım, Yıllardır Konyalıları birbirine bağlayacak bir dergi çıkartmak için kaynak aradık durduk, ancak devir teknoloji devri, amacımız önce Konya ile Konyalıları sanal mekanda buluşturmaktı. Mekân var buyurun. Eskiden bizim eve Yeni Konya Gazetesi posta ile gelirdi, günlük olarak ama 5 gün sonra, Konya haberlerini, düğünü, ölümü öğrenirdik oradan. Bundan böyle tüm Konya bilgilerinizi www.konyader.com adresinde bulacaksınız. Niçin önemli: Haberleşme kolay ve ekonomik. Genç nesil teknolojiyi seviyor. -Sanki yaşlılar sevmiyor mu?Geçen hafta Konya’daydım. Bir teyze yanındaki torununa “Hay gızım, Fatoş diyzenin telefonunu bir gayıt it, didim itmedin, ha bi kaydidiver” deyip, cep telefonunu torununa uzattı. YANİ BİZ TOPLUM OLARAK TEKNOLOJİYİ SEVİYORUZ. 129 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Geleceğe kültürümüzü en hızlı ve kolayca, milyonlarca sayfa yazı ile tasıma ve yaşatma gücü. Konyalılık bilincini geliştirme yolu. Sitede Konya haberlerini günlük bulacaksınız. Konya hava durumu ya da Konyaspor, sanat haberlerini, makaleler bulacaksınız. Sizlerin bizlere gönderdiğiniz haber ve duyuruların duyulmasını, görülmesini sağlayacaksınız. Reklamlarınızla geniş kitleye ulaşacaksınız. Hatta içindeki blogda birbirinizle yazışacak, tartışabileceksiniz. Katılımınız sinerji oluşturacaktır ve bizleri, yani Konyalıları İstanbul’da, bölgemizde güçlü bir grup yapacak, faaliyetlerimiz sivil toplum gücü oluşturacak, bu ancak yayınla mümkün olacaktır, etkisi ise katılım ile. ARTIK BİR YAYINIMIZ VAR, EKSİK OLAN KATILIM Sizlerden beklediğim, beklediğimiz AFERİN İYİ OLMUŞ DEĞİL. Şu eksik size gönderiyorum, şu haberde eksik var, yanlış var, düzeltiyorum; bunu yayınladığınız için teşekkür ediyoruz, filan gilin oldu, filancanın oğlu filancaların gızıyla evlendi, Falancanın kızı Milli Takım’a seçildi. Şu kişi şu göreve gelmiş, şu kişi seçime giriyormuş. Hele ki seçimle iş başına gelenler, seçildikten sonra zaten haber olur, seçilmeden önce destek ister, yardım ister, haber ister. Bu arada İnternet adresimiz olunca; Talebe birliğimizi de kurduk. Artık kolayca birbirlerini bulacakları mekanları oldu… Burslu ya da burssuz arkadaşları topladık ve faaliyetlerimize başladık; Kültürel faaliyetler konser, tiyatro, sinema, 130 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Sosyal faaliyetler-geziler-sohbet toplantıları, Spor-futbol-satranç-tavla turnuvaları. Bu faaliyetlerimizin başkanlığına İstanbul Hukuk Fakültesi 2. Sınıf öğrencilerimizden burslu öğrencimiz Mehmet Ali Kaymakçı kardeşimizi arkadaşlarının oyu ile görevlendirdik. Kız öğrencilerimizle irtibatı, Cevriye Berkcan kardeşimiz yürütecek. Kıymetli dostlar; Bizim sayfamız profesyonel WEB tasarımcıları tarafından bir sayfa gibi değil, bir portalmış gibi (yani geniş bilgi aktarım ağı-Bilgi Limanı) olarak değerlendiriliyor. Bu sayede herkes birbirine anında yazı yazabiliyor. …Her gün tıklayarak katkılarınızı bekler, sabrınız için teşekkür ederim Osman Argıt’ın hazırladığı site zamanına göre örnek olarak gösterilecek sitelerden biridir. Ne var ki bu tür siteler, sürekli yenilenme, güncellenme, haber ve yazılarla beslenme ister. Birkaç yıl sonra sitenin yönetiminde ve geliştirilmesinde programcıdan kaynaklanan bir takım aksaklıklar yaşanır. 2007 yılında Yönetim Kurulu’na giren Necat Aşcıgil, toplantı haberleriyle duyuruları bir arkadaşının yardımıyla siteye yazmaya başlar. Sitenin görsel olarak daha güzelleştirilmesi ve kapasitesinin artırılması amacıyla da 2010 yılında Işık Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Mustafa Taner Eskil ücretini kendisi üstlenmek suretiyle Sri Lankalı bir doktora öğrencisini görevlendirir. Sitenin dizaynında karikatürist Akdağ Saydut’dan da yardım alınır. Bu dönemdeki haber ve yazıların siteye girmesi işini Dernek Başkanı Hasan Eskil üslenir, Necat Aşcıgil de ona yardımcı olmaya çalışır. Sri Lankalı öğrenci memleketine dönünce site, rahmetli Oktay Özaydın’ın Beşiktaşlı bir arkadaşının yardımlarıyla bulunan bir bilgisayar firması tarafından 2012’de yeniden 131 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne tasarlanarak bugünkü haline getirilir ve Necat Aşçıgil siteye konacak yazılarla resimlerin bulunması, bunların siteye konulması konularında aktif bir rol üstlenir. Bu arada sitenin son tasarımını herhangi bir ücret talep etmeksizin yapan Fevzi Atalay da bir teşekkürü hak ediyor. Site her zaman ziyarete açıktır ve asıl önemlisi Konyalıların, Konya dostlarının yazılarını beklemektedir. http://konyader.com/’un Kültür Sayfası’nda yayımlanan, Konya’daki çocukluk günlerimin bayramlarına duyduğum hasreti anlatan bir yazımı izninizle aşağıya alıyorum. BAYRAM ÖZLEMİ Bugün bayram. Biliyorum, Karakaya’da bayramın hazırlıkları iki gün önceden tamamlandı. Konya’daki şekercilerden kâğıtlı şekerler, taze lokumlar alındı. Bir dükkândan diğerine tüccarlar dolaşıldı. Ev halkına, özellikle çocuklara yeni ayakkabılar, çoraplar, giysiler seçildi. Oğlan çocuklarına mantar tabancası şarttı, eski günlerde. Bugünlerde herhalde yasaklandı. Çatapat da alınmıyor galiba. Bayram sabahını mantar tabancalarının patlamaları ve çatapat sesleri haber verirdi o tarihlerde. Dün, yani bayrama bir gün kala, toprağın koynuna giren yakınlar ziyaret edildi. Bu ziyaretler sessizce ve huşu içinde yapıldı. Hakk'a yürüyenler de böylece bayram esintisinden nasiplerini aldılar. Dua edilirken sadece dudaklar kıpırdadı. Ruhlar sessizdir. Ziyaretçiler de onlara uydu. Dirilerin ve Hakk'ın rahmetine erenlerin ruhları kimselere görünmeden, gönül dünyasında huşu içinde kucaklaştılar... Ağlayanlar yanaklarından aşağı yuvarlanan yaşları silemediler bile. Öylesine sessiz, öylesine bu dünyadan kopmuş... 132 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Gene biliyorum, Hakk’a yürüyenlere zorlukla veda edildi; eve dönüşte insanların gönülleri buruk bir hüzün içindeydi ama gidenleri toprak ana geri vermedi. Onlar, O’nun evlatları artık… Bugün bayram. Sabah erkenden pencerede bekleyen annelerle, bayram namazından dönen babaların elleri öpülüp hayır duaları alınacak. Sonra, bayram sofralarının çevresine bağdaş kurulacak. Aile bireyleri, çoluk çocuk şen şamata yemek yiyecekler. Erkenci şafak kuşu “ceddelek” misali çocuklar, insanlar daha sofradayken şivlilik istemeye gelecekler. Torbalarına kavurga, çerez konacak. Bir kısmı şekerleri torbalarına koymadan midelerine indirecekler. Belki de Alibabaların Yaşar'ın torunu, benim dedesiyle yaptığım gibi bir arkadaşıyla ortak olacak; şekerleri biri, kavurgayla çerezleri diğeri toplayacak. Sair zamanlarda büyükler, çocukları sevmeyi pek akıl edemezken, sevgi ılık bir rüzgâr olup Karakaya'nın toprak evlerinin arasında esecek ve şivlilikle birlikte minik gönüllere dolacak. Şivlilikçi çocukların baskını, sofradan bir an önce kalkmak gerektiğinin işaretidir. Ceddelek kuşu misali gençler de hemen hemen bayram ziyaretine gelmek üzeredirler çünkü. Ama biliyorum, daha biz sofradayken baskın yapan büyük halamın Yılmaz gelmeyecek. Çünkü o 1967 yılında, henüz on dokuz yaşındayken bizi bırakıp öbür dünyaya göçtü. Öner’im de 2002’de, o da henüz otuz iki yaşındayken Yılmaz Ağabeyi’nin peşine düştü. Bu dünyada görüşmemişlerdi ama eminim orada buluşmuşlardır. Zümrüt Apartmanı faciasında çocuklarıyla ölen Ümran Halası da yanlarındadır. Onların da bayramı kutlu olsun. 133 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Bayram sofralarından sonra büyüklerin, kimsesizlerin ziyaretine gidilecek. Onların şivliliği de bu ziyaretler olacak; gönülleri hoş tutulacak, birlikte diller tatlanacak. Benim bu koca kentte ne işim var? Şivlilik gezme çağım yarım asırdan ziyade bir zaman önce bitti, kabul ediyorum ama şivlilik dağıtma sırası bende değil mi? Neden şivlilikleri alıp da kaçan bir adam konumuna düştüm? Bu bayramda da Emine'yle şivlilik telaşına düşmedik. Kapımızı çocuklar çalmayacak ki... Ve biz, çocukların torbasına çerez, şeker koyarken, gözlerine sevgiyle bakamayacağız. Sevindiremeyeceğiz çocukları... Bu bayramda köyümde olsaydım, amcamın Mukaddes’in telefonda söylediği gibi, ailenin büyüğü olacaktım ve herkes beni ziyarete gelecekti. Onlara Konya şekercilerinden aldığımız lokumu ve badem şekerlerini ikram edecektik. Çocukluktan çıktığım yıllardan bu yana, ziyaretine gittiğim insanların çocukları, torunları bana iade-i ziyarette bulunacaklardı. Şimdi... Çikolatamız, badem şekerimiz hazır ama bu koca kentte bayram ziyaretinin zevkiyle tatil zevki çoktan yer değiştirdiği için, kapımı çalan olmayacak. Bunu bildiğim halde, pencere önünde boş yere bekleyeceğim; gözlerim yol yorgunu olacak. Güneşin de yorulduğu ve dinlenmek için karşı dağların arkasına çekilmeye hazırlandığı saatlerde, balkonumun karşısındaki çınar ağacının kuru dallarına serçeler dolacak. Cıvıltıları gün sonunun yaklaştığını ama yaşamın ve bayramın devam ettiğini haber verecekler. Bugün bayram ya, şivlilik isteyecekler benden. Yuvalarına götürmek için... Yavruları onların yolunu bekleyecekler karınları aç... Yem torbasını alıp aşağı ineceğim biraz sonra. Ve bahçenin sararmış çimlerinin üstüne serpeceğim yemleri. Çınar ağacının az ötesindeki banka oturup, onların 134 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne dallardan aşağı inip, zıplaya zıplaya doymaz bir telaşla yemleri toplamalarını seyredeceğim. Sonra uçup yuvalarına gitmelerini... Onların yerini sığırcıklar alacak bir süre sonra. Kuşlar, günün yorgun saatlerinde benden şivlilik bekleyen çocuklardır. Karakaya’nın çocuklarının yerini onlar alacaklar. Ve ben, geçmişin özleminin gönlümde açtığı yarayı kuşlarla tedavi ederken, mutluluktan onlar gibi havalarda uçacağım. KONYASPOR Konyaspor’un maçlarında bir araya gelinmesi de hemşeri birlikteliklerinin bir çeşidi olarak karşımıza çıkmaktadır. İlçe dernekleriyle işbirliği yapılarak ve burs verilen öğrencileri de organizasyona dahil etmek suretiyle, Konyaspor’un İstanbul’daki maçlarına topluca gidilmektedir. Bu arada 28.04.2003/114 sayılı kararı dikkatinize sunmak istiyoruz: Konyaspor şampiyon olduğu takdirde yönetici, futbolcu ve hemşerilerimizle Boğaz’da tekne turu düzenlenmesine… Bu konuda Kudret Fikirli’yi dinleyelim: “O sezon Konyaspor kayyumdan gelip yeni yönetim ile süper lige yeniden çıkmıştı. Konyaspor’un Sakaryaspor ile Sakarya’da maçı vardı. O maçtan sonra takım oyuncuları teknik kadro ve yönetim kurulu üyeleri İstanbul’a geldi ve İstanbul’daki hemşerilerimizin de katılımı ile boğazda bir tekne turu ile şampiyonluğu kutladık.” Bu gezinin masraflarını yönetim kurulundan bazı üyeler kendi cebinden karşılayacak, Osman Argıt elini biraz daha derine atacaktır! İşte dernekçilik böyle bir şey. Mensubu olduğun cemiyetin, doğup büyüdüğün, ekmeğini yiyip, suyunu içtiğin kentin acısına, sevincine ortak olacaksın, onun 135 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne kültürüyle yaşayacak, adet ve göreneklerini yaşatacak ve hemşerilerinle “hemhal” olacaksın. SIRA DIŞI BİR ETKİNLİK: TÜRKMENLERE YARDIM Irak Türkmeneli’nde yaşayan ve IŞİD’in zulmünden kaçıp yurtlarını terk ederek dağlarda yaşamını sürdürmek zorunda kalan Türkmenlere; İstanbul Konyalılar Vakfı, Konyalılar Derneği, ilçe dernek ve vakıfları ile KONSİAD birlikte yardım kampanyası başlatmış; İstanbul’da yaşayan ve İstanbul dışındaki tüm Konyalılar kampanyaya büyük ilgi göstermiş; toplanan insani yardım malzemesi 21 TIR’la Irak’a sevk edilmiştir. Bu yardımdan sonra TÜRKKIZILAYI Başkanı Ahmet Lütfi Akar, İstanbul Konyalılar Vakfı Başkanı Mustafa Birim ile Dernek Başkanı Kudret Fikirli'ye aşağıdaki teşekkür mektuplarını göndermiştir. KIZILAY'IN TEŞEKKÜR MEKTUPLARI 136 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne KONYA KÜLTÜR MERKEZİ İNŞAATINA GİDEN YOL Derneğin Kadıköy’deki lokali, gelişen ihtiyaçları karşılamıyordu. Küçük bir dairede sıkışıp kalınmıştı. Genel kurullarda, öğrenci birlikteliklerinde, hatta yönetim kurulu toplantılarında bile yetersiz kalıyordu. Bir de çok eskimişti. Köhne bir hali vardı. Bu haliyle Konyalılar Derneği’nin prestij kaybına sebep oluyordu ve içinde çalışanların ruhunu karartıyordu. Başkanlığım sırasında altı sene her gün derneğe gittiğim için bunu en iyi bilenlerden biriydim. Bu konuda İçmimar Adil Öngel arkadaşımıza kulak verelim: 137 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Eski bina bize hiç yakışmıyordu. Bir arsa alalım kültür merkezi yaptıralım diye düşündük. Eşlerimizle gidebileceğimiz, erkekler kahvesi olmayan bir bina... Adil kardeşimiz, eşlerimizle toplanabileceğimiz bir binadan söz ediyor. Gerçekten de Dernek Lokali eşlerimizi de ağırlayabileceğimiz bir yer olmaktan çok uzaktı. 1999 yılında Konyalı Ali Müfit Gürtuna, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na seçilmiştir. Bu olay Konyalılar için gurur kaynağı olur. Konyalılar Derneği yöneticileri, Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Gürtuna’yı vakit geçirmeden tebrik etmeye giderler. Başlarında Dernek Başkanı Oktay Özaydın vardır. Ali Müfit Gürtuna bu ziyareti büyük bir memnuniyetle karşılar, gelen heyetle yakından ilgilenir. Bu ilgi, siyasetin içinde pişmiş olan Oktay Özaydın’ı çok sevindirecek ve hemşerisi olan genç başkanı vakit buldukça ziyaret edecektir. Tabii burada vakit ayırma konumunda olan “megakentin” sorunlarıyla boğuşan Ali Müfit Gürtuna’dır. Yoksa Oktay Özaydın “iki eli kanda olsa” bile Konyalı için kanat takıp uçan adamdır. Bu ziyaretler ve karşılıklı görüşmeler sırasında Konyalılar Derneği’nin mekân ihtiyacı gündeme gelir. Büyükşehir Belediye Başkanı, bu konuda araştırma ve görevlendirme yapacağını, doğrudan bir işlemin mümkün olmadığını, uygun yer olduğu takdirde derneğin araştırarak tespit yapması, akabinde de ihaleye katılması gerektiğini söyleyerek bir nevi manevi destek vermiştir. Bu şekilde mutabakat kurulur ama başkanın izah ettiği gibi bir bina ya da arsa bulunabildiği takdirde dernek mutlaka ihaleye girecek ve her ne alıyorsa bedelini ödeyecektir. Bu arada, Ali Müfit Gürtüna’nın Başkanlığı üzerinden dört yıl, başkana müracaat ve talep tarihinden de bir yıla yakın 138 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne bir süre geçer, ancak dernek için uygun bir yer bulunamaz. Umutlar gün be gün azalır. Bu aşamada Süleyman Temel’i dinleyelim: Derneğimizin kurumsallaşıp geniş kitlelere ulaşmasıyla sosyal faaliyetlerin artması ve ihtiyaçların gün geçtikçe çoğalması, başka bir zarureti ortaya çıkarmaya başladı. Rahmetli Başkanımız Bayram Camcı’nın 2000 yılı başlarında dillendirdiği derneğimizin kendine ait bir tesisi olması düşüncesi, ilk başta çok zor ve ütopya gibi algılandığından, Başkanımız Bayram Camcı’nın dahi geri adım atmasından sonra, 2002 yılının sonlarına doğru derneğimiz içinden bazı üyelerimizin bu konuda tekrar cesaretlenmesi ve bu konudaki kararlılıkları herkese ilham ve cesaret vermiş; bu cesaretle derneğimiz için kalıcı, gelecek nesillere aktarabileceğimiz bir kültür merkezi ve hatta kültür merkeziyle birlikte öğrenci yurdu açabilmek için başta Rahmetli Başkanımız Oktay Özaydın olmak üzere hummalı bir faaliyete başlandı. Belediye’nin bu tür vakıf ve derneklere ihale yoluyla üst hakkı verdiği arazilerinin olduğu bilgisi çerçevesinde, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın Konyalı olmasının bir şans olabileceği düşüncesi doğmuşsa da, muhtelif defalar Oktay Özaydın’ın şahsi ve arkadaşlarıyla yaptığı girişimlerden bir sonuç alınamadı. Dönemin Boğaziçi İmar Müdürü olan Mevlüt Karataş’ın ve Konya’mızın İstanbul’daki büyüklerinden Hasan Yeşilkaya’nın katkılarıyla Yeşilköy Gazi Evrenos Caddesi’nde bir arsanın yakın gelecekte kültür ve sosyal merkez statüsüyle ihaleye çıkarılacağı, bu yerin konumu itibariyle İstanbul’un nezih addedilen bölgelerinden birisinde bulunduğu bilgisini aldık. Bu haber yönetim kurulumuzda büyük bir heyecan yarattı ve buraya 139 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yapılacak inşaatın Derneğimizin ve Konyalının prestijine son derece uygun olacağı düşüncesiyle, ihale için gerekli evraklar hazırlanarak, var gücümüzle başta Rahmetli Başkanımız Oktay Özaydın olmak üzere büyük bir coşku ve istekle çalışmalara koyulduk.” Süleyman Temel’in de belirttiği gibi dernek yönetim kurulu büyük bir coşku içindedir ve hemen toplanıp aşağıdaki kararı alır: Karar No: 17.07.2003/117 İstanbul Büyükşehir Belediye Encümeninin 29.05.2003 tarih ve 610 sayılı kararı ile üst hakkının kiralanmasına karar verilen Bakırköy ilçesi Şevketiye Mahallesi 33 Pafta, 336 Ada, 4 Parsel sayılı 796,59 m2 alanlı taşınmazın 30 yıllık intifa hakkının ihalesine derneğimiz adına şartname temini ile ihaleye iştirak edilmesine karar verildi. Şimdi kararın altında imzası olan yönetim kurulu üyelerini tanıyalım: Başkan: Oktay Özaydın Başkan Yrd.: Hasan Eskil Başkan Yrd.: Adil Öngel Başkan Yrd.: Hikmet Deniz Sekreter: Kudret Fikirli Sayman: Süleyman Temel Osman Argıt İsmail Öncel Sonay Gürgen Bahri Özdinç Bahri Soysal Mehmet Ergen Nuri Kirişçi Adem Köroğlu Vefa Önal 140 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Böylece Konya Kültür Merkezi’ne kadar gidecek uzun ve meşakkatli bir yolun ilk kaldırım taşları döşenecek; hepimiz, asıl önemlisi Oktay Özaydın için çileli bir mücadele dönemi başlayacaktır. Şartname temin edilir, yetki belgeleri hazırlanır ve ihale günü beklenmeye başlanır. Nihayet o gün gelir. Yönetim kurulundan Kudret Fikirli, Adil Öngel, Hikmet Deniz, İsmail Öncel, Nuri Kirişçi Büyükşehir Belediyesi’nin kapısında nöbete girerler. İhale için kapıda nöbete giren tanımadıkları başka insanlar da vardır. Heyecandan yürekleri göğüs kafeslerinden fırlayıp dışarı çıkacak gibi çarpar. Ya ihaleyi kazanamazlarsa? Yıllarca İstanbul’daki Konyalılar tat ağzıyla kendi mekânlarında bir araya gelememişlerdir ve ilk defa karşılarına böyle bir fırsat çıkmıştır… Heyecanlı bekleyiş uzun sürmez ve gün akşam olmadan ihale komisyonundan müjdeli haber gelir. Konyalılar Derneği; Yeşilyurt, Gazi Evrenos Caddesi No: 22’deki 800 metrekarelik arsanın 30 yıllığına üst kullanım ihalesini kazanmıştır. ARSANIN TEMİNİ İntifa Hakkı Sözleşmesi İhale kazanıldıktan sonra; bir taraftan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adına hareket eden Genel Sekreter Yardımcısı Şaban Erden ile diğer taraftan Konyalılar Derneği adına hareket eden Dernek Başkan Yardımcısı Hikmet Deniz arasında bu arsanın üst hakkının 30 yıllığına, üzerine beş yıl içerisinde kültür merkezi yapmak şartıyla, Konyalılar Derneği’ne devrine ilişkin sözleşme imzalanacak ve büyük bir rüyanın gerçekleşmesi için ilk adım atılacaktır. 141 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne İşin Konusu Sözleşmede işin konusu şöyle tanımlanmıştır: Belediyenin mülkiyetinde bunan Bakırköy İlçesi, Şevketiye Mahallesi 33 pafta, 336 ada, 4 parsel sayılı 796,59 m2’lik arsa vasıflı taşınmazın Dernek adına 30 yıl süre ile intifa hakkı tesis edilmesi ile Dernekçe söz konusu arsa üzerine imar planı amacında kültür tesisi yapılarak işletilmesi ve intifa süresi sonunda yapılmış bina ve tesislerin belediyeye terk ve teberru edilmesini kapsar. İhale Kararı Büyükşehir Belediye Encümeni’nin 27.07.2003 tarhinde aldığı karar uyarınca ihale edilmiştir. Arsanın Teslim Alınması Derneğe 16 Ekim 2003 tarihinde BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI, Emlak İstimlak Daire Başkanlığı, Mesken ve Gecekondu İşleri Müdürlüğü’nden aşağıdaki yazı gelmiştir. 30.09.2003 tarih ve 8400 sayıda kayıtlı yazınız. Bakırköy İlçesi, Şevketiye Mahallesi 33 pafta, 336 ada, 4 parsel sayılı arsanın intifa hakkı sözleşmesinin tapuya tescili ilgili yazınızla talep edilmektedir. İntifa hakkı tarafınıza ihale edilen söz konusu parsele ait intifa sözleşmesinin 13. Maddesi gereğince yer teslimi ve tutanak düzenlenmesi ile veya tarafınızca parselin her türlü hukuki vecibeleri ile aldığınızın teyid edilmesi halinde Tapu tescilinin yapılacağı hususunu bilgilerinize rica ederim. HÜSEYİN KAYA Mesken ve Gecekondu İşl. Müdürü 142 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Müjdeli haberi önce İstanbul’daki ilçe dernekleri duyup sevinecek ve derneklerin sevinci İstanbul’daki Konyalılar arasında dalga-dalga yayılacaktır. Sonunda Konya derneklerinin ve İstanbul’daki Konyalıların bir araya gelebilecekleri bir mekâna kavuşma şansı yakalanmıştır. Konyalıları sevindiren müjdeli haberin kahramanı 18 Mart 2014 günü erken bir yaşta kaybettiğimiz sevgili Oktay Özaydın’dır elbette… Konyalılar ona çok şey borçludur. Bu vesile ile kendisini bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz. İlk yıl için 8.240.000.00 TL kira bedeline ilaveten noter, intifa hakkının tapuya tescili, imar durumu ve inşaat ruhsatı alınması masrafları, okyanusun dev dalgaları misali yönetim kurulunun karşısına çıkar, daha ilk adımda sarsılırlar ama yılmayıp yollarına devam ederler. Kira için Hikmet Deniz’den borç alırlar; diğer masraflar için de kapısını çaldıkları Bilim İlaç’ın kurucusu Adil Karaağaç, Selçuk Ecza Deposu’nun kurucusu Ahmet Keleşoğlu, yönetim kurulundan Mustafa Birim, İsmail Öncel ve Osman Argıt bağış yapacaklardır. Böylece İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden arsanın tapusu alınır. İşte 15.03.2004 tarihli tapu: 143 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 144 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Parasal sorunlar halledilir, tapu da alınır ama arsa 3. kişilerce işgal edilmiştir ve otopark olarak kullanılmaktadır. İşgalciler arsayı boşaltmaya yanaşmazlar ve kendileriyle görüşmeye gidenlere tehditler savururlar. Olabilecekler göze alınarak tehditlere boyun eğilmeyecek ve başlatılan mücadele bir yıl sürecektir. Anlaşmazlık mahkemede çözülür. Bu konuda hepimizin hassasiyetini dile getiren Adil Öngel’i dinleyelim: Ali Müfit Bey döneminin Boğaziçi İmar Müdürü olan Mevlüt Karataş bize sadece bir yer gösterdi. Bazıları Ali Müfit Bey’in bize yer verdiğini söyleyebilir. Hayır, Ali Müfit Bey bize yer vermedi ve göstermedi. Dernek bu konuda sürekli araştırma ve teyakkuzda idi. Hemşerimiz Hasan Yeşilkaya’dan da yardım istedik; ama yerin ihaleye çıkması ve prosedür konusunda esas yardımcı olan o sırada Boğaziçi İmar Müdürü görevinde bulunan hemşerimiz Mevlüt Karataş idi. İhale açıldı, ilanlar yapıldı ve biz ihaleye başkalarıyla, üç dernek ve vakıf ile birlikte girdik ve kazandık; arsayı işgalden kurtarmak için mafyayla boğuştuk. Adil Öngel doğruları söylüyor. TANITIM ve FİKİR ALIŞVERİŞİ Tapu alınmıştır. Sıra inşa edilecek kültür merkezinin tanıtımına gelir, bununla ilgili toplantılar düzenlenir, ilçe derneklerine ve İstanbul’da tanınan Konyalılara brifingler verilir. Bu konuda alınan karar şöyledir: Karar No: 19.04.2004/127 145 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Mayıs ayı içerisinde üyelerimizle derneğin kurucuları ve dernekçe tanınan Konyalı hemşerilerimizin dernek merkezine ya da başka bir yere davet edilerek, derneğimizin intifa hakkını aldığı arsa hakkında bilgi verilmesine ve görüşlerinin alınmasına karar verildi. Bu konuda Kadıköy’deki dernek merkezinde yapılan toplantıda derneğin kurucularıyla İstanbul’da yaşayan Konyalılardan öne çıkmış kişilere arsa ve kiralanma şartları hakkında bilgi verilerek, arsanın nasıl değerlendirileceği konusunda bilgi alışverişinde bulunulacaktır. Bu tür toplantılar ilçe ve köy dernek başkanlarıyla da yapılacaktır. 2007 Genel kuruluna sunulan Yönetim Kurulu Faaliyet raporunda aynen şöyle deniliyor: Ankara ve Konya’ya yaptığımız seyahatlerle Konyalı parlamenterlere, meslek teşekküllerinin yöneticilerine ve Konya’nın ileri gelen bürokratları ile eşrafına kültür merkezi projemiz hakkında bilgi sunuldu. Bu toplantıların amacı, bir yandan inşası düşünülen Konya Kültür Merkezi’ne insanları ısındırmak, aidiyet duygusu yaratarak, ileride binanın kullanılmasını sağlamak, bir yandan da insanların düşüncelerini dinlemek ve onlardan yararlanmaktır. Elbette nakit ihtiyacı duyulduğunda maddi destek alabilmek de amaçlar arasındadır. MİMARLAR Binanın projesi kime ya da kimlere hazırlatılacaktır? Bu konuda Selçuk Üniversitesi Rektörüyle görüşülerek destek arayışına girilir; bu görüşmeden sonuç alınamayınca Başkan Oktay Özaydın’ın Konya Maarif Koleji’nden sınıf arkadaşı olan Y. Mimar Halis Aydıntaşbaş ve gene aynı okuldan Başkan Yardımcısı Hasan Eskil’in sınıf arkadaşı olan Y. Mimar Oktar Yaylalı ile temasa geçilmesine karar 146 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne verilir. Sözü edilen mimarlar yakın arkadaşlarının önerisini geri çevirmezler. Karar No: 29.11.2004/133 Derneğe tahsis edilen arsa ile ilgili Konyalı mimarlarımızdan Oktar Yaylalı ve Halis Aydıntaşbaş’a görev ve yetki verilmesine, kendileriyle her türlü temas ve toplantı yapılması için Oktay Özaydın ve Adil Öngel’e yetki verilmesine karar verildi. Halis Aydıntaşbaş ve Oktar Yaylalı çok az bir ücretle işi yapmayı kabul etmişlerdir. Yönetim Kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olan iç mimar Adil Öngel de mimari ekibe katılacak ve mesaisi karşılığında hiçbir ücret talep etmeyecektir. Adil’in katılımı sadece projenin hazırlanmasında değil, uygulanması aşamasında da büyük katkı sağlayacaktır. Prof. Dr. Kutay Özaydın herhangi bir ücret talep etmeden zemin etüdlerini yapmayı, İnşaat mühendisi Tevfik Eskimumcu da statik projeyi hazırlamayı kabul edecek; o da herhangi bir ücret istemeyecektir. Kültür Merkezine giden yolu açan ve taşlarını döşeyen bu Konyalı arkadaşlarımız ayrı bir teşekkürü hak ediyorlar. İSTANBUL KONYALILAR VAKFI FİKRİNİN DOĞUŞU Konya Kültür Merkezi inşaatı düşünüldüğü ilk günden itibaren, inşaatın kurulacak bir vakıf kanalıyla yürütülmesi ve işletilmesi gündeme gelmiş, dernek yönetim kurulunda bu konuda tam bir mutabakat oluşmuştur. Bu düşüncenin temelinde, vakfın inşaat için mali kaynak oluşturabileceği ve ortaya çıkacak eserin devamının ancak bir vakıf tarafından sağlanabileceği gerçekleri yatmaktadır. 147 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 24.04.2005 tarihli genel kurul Genel kurul tutanağının 10. maddesi arsanın üzerine yapılacak binanın inşaatı ve dernekçe nasıl kullanılacağı, kurulacak olan vakıfla sözleşme yapılması konularında dernek yönetim kuruluna yetki verilmektedir. 10) Belirtilen arsa ile ilgili olarak ve yapılacak kültür merkezi inşaatı ile ilgili yapım, dernekçe kullanımı ve kurulacak olan Konya Vakfı ile ilişkilerin düzenlenmesi, sözleşme yapılması, kira vs. akitler yapılması konusunda yönetim kuruluna yetki verilmesi hususu genel kurulun onay ve takdirine sunuldu. Yukarıdaki konularda yönetim kurulunun yetkili olması hususu genel kurulca oybirliğiyle kabul edildi. BİNA PROJELERİNİN HAZIRLANMASI ve RUHSAT ALINMASI Kitabımızın bundan sonraki bölümlerinde kültür merkezi inşaatı ile ilgili çalışmalar, inşaat işinin ve binanın işletiminin kurulacak İstanbul Konyalılar Vakfı’na devredilmesi, derneğin kültür merkezinden yararlanma esasları ayrıntılarıyla irdelenecektir. Yönetim Kurulu Karar No: 08.09.2005/144 … Yeşilköy’deki arsamız üzerinde inşa edeceğimiz Konya Kültür Merkezi inşaatı ile ilgili olarak, ilgili belediyelerden kat kesit, çap, imar durumu, istikamet rölevesi, röperli kroki almaya, ruhsat çıkarmaya ve bu ruhsatla ilgili her türlü işlemleri takip ve neticelendirmeye, belgeleri imzalamaya, iskân izni almaya ve bununla ilgili belgeleri imzalamaya, bu hususlardan dolayı Bakırköy Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Tapu daireleri, tapu kadastro müdürlükleri, İSKİ, TEK, TEDAŞ, FEN İŞLERİ, İGDAŞ ve alakalı tüm resmi dairelerde iş takibinde 148 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne bulunmaya, yapılacak binayla ilgili olarak temel altı ve temel üstü ruhsatlarını almaya, bu ruhsatları imzaya, her nevi beyan, taahhüt ve muvafakatlarda bulunmaya, otopark taahhütnameleri tanzim ve imzaya, yatırılması gereken her türlü vergi, harç ve rüsumları yatırmaya, teminatları dahi yatırmaya ve geri almaya, sosyal sigortalarda tüm işlemleri takip ve sonuçlandırmaya, yapı denetim şirketleriyle bilumum sözleşmeleri imzalamaya, dilerse sözleşmeleri feshetmeye, neticelendirmeye, adımıza verilecek olan ruhsatları almaya, belgeleri tanzim ve imzaya, bütün bu işlemlerle ilgili olarak dilediği kişiye vekâlet vermeye, keza dilediği kişilerle sözleşme tanzim etmeye, ilgili yerlere ve kişilere taahhütler vermeye dernek başkanı Mehmet Oktay Özaydın’a yetki verilmesine karar verildi. Yukarıdaki karar sevgili dostumuz, başkanımız rahmetli Oktay Özaydın’ın nasıl bir iş yükü altına girdiğinin açık bir delilidir. Artık kültür merkezinin projeleri hazırlanmış ve belediyede işleme konulması, ayrıca inşaata başlanma aşamasına gelinmiştir. Şimdi Konyalılar Derneği yönetim kurulunun konuyla ilgili kararlarını yakından görelim. Karar No: 14.01.2006/149 Yönetim Kurulunun 08.09.2005 tarih ve 144/2 sayılı kararı gereğince Konya Kültür merkezine ilişkin projelerin hazırlanarak Bakırköy Belediyesi’ne teslim edildiğine bilgi edinildi. Karar No: 26.06.2006/154 Kültür Merkezi inşaatının projelerinin Bakırköy Belediyesi’ndeki işlemleri gereği ödenmesi gereken 149 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne mimari, makine, elektrik proje tescil harçlarının ödenmesine karar verildi. 24.07.2006/155 Arsamız üzerinde inşa edeceğimiz Konya Kültür Merkezi inşaatımız için, dernek adına inşaatı yapacak şirketlerle görüşmeler yapmaya, dilediği şirketlerle dilediği bedelle sözleşme imzalamaya Dernek Başkanı Mehmet Oktay Özaydın ve Başkan Yrd. Kudret Fikirli’nin birlikte yetkili kılınmasına karar verilmiştir. Bu karar doğrultusunda binanın inşaat işini SELİN İNŞAAT VE TİCARET A.Ş. üstlenir ve şirketten YAPI MÜTEAHHİDİ TAAHHÜTNAMESİ alınır. 150 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 151 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne KONYA KÜLTÜR MERKEZİNİN İNŞAAT EVRESİ Dernek tarafından 20.09.2006 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na yazılan yazıda, Kültür Merkezi inşaatına başlandığı bildirilmektedir. Emlak ve İstimlak Daire Başkanlığına Belediyenizin mülkiyetinde bulunan ve 30 yıllık intifa hakkı derneğimize verilen Bakırköy İlçesi, Şevketiye Mah. 33 pafta, 336 ada, 4 parsel sayılı 796,59 m2’lik arsa üzerine inşa edeceğimiz Konya Kültür Merkezi projemizin yapı ruhsatı Bakırköy Belediyesi’nden alınmış olup inşaata başladığımızı bilgilerinize arz ederiz. (İMZA: Oktay Özaydın, Hasan Eskil) Bu yazıdan da anlaşılacağı üzere, Eylül 2006’da arsada hafriyata ve 31 Mart 2007’de yapılacak temel atma töreninin hazırlıklarına başlanmıştır. 22.04.2007 tarihinde yapılan dernek genel kuruluna sunulan 2005-2007 Yönetim Kurulu Faaliyet Raporuna göz atalım: … Her kongrede sizlere hitap ederken bu dernek artık büyük atılımlar yapmalı İstanbul'da kalıcı bir eser yapıp yaşatmalıdır diye söze başladık ve arkasından yapmak istediklerimizi, “Hep alacağız, başlayacağız, yapacağız” şeklinde sürdürdük. Bugün ise, “Aldık başladık yapıyoruz” demenin rahatlığı içinde huzurlarınızdayız. 2003 yılı temmuz ayında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden üst kullanım hakkını 30 yıllığına kiraladığımız Yeşilköy’deki arsamız üzerine inşa etmeyi planladığımız Konya Kültür Merkezi projemizin en önemli sorunu olan projelerin yapılması ve inşaat ruhsatının alınması safhasıydı. Büyük çabalar sonucu işin bu safhasını eylül ayında aştık. 152 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Ruhsatını aldığımız toplam inşaat alanı 3260 m2’dir. Bunun 1800 m2’si yer altında üç kat otopark, kalanı da yer üstünde dört kat kültür merkezi şeklinde olacaktır. Zorlu çalışmalar sonucu geldiğimiz bu noktadan sonra kendimize 31 mart 2007’yi temel atma günü olarak seçtik. Allah’a şükür çok saygın konuklarımız ve siz değerli hemşerilerimizin katılımıyla temel atmayı gerçekleştirdik. Bugün inşaatımız belirlenen program çerçevesinde devam ediyor. Raporun altındaki imza Başkan Oktay Özaydın’a aittir. Rapordan anlaşılan, Eylül 2006’da başlatılan hafriyat işleri tamamlanmış ve 31 Mart 2007’de kültür merkezinin temeli atılmıştır. Temel atma törenine; Konya Milletvekilleri, Konya Valisi, Konya Büyükşehir ve Selçuklu Belediye Başkanları, Konya Sanayi Odası Başkanı, İstanbul Bürükşehir Belediye Başkanı ile eski İstanbul Büyükşehir Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Bakırköy Belediye Başkanı ile eski Bakırköy Belediye Başkanı Ali Talip Özdemir, İstanbul Büyükşehir Belediyesi inşaat dairesi bürokratları, derneğin kurucuları, derneğin eski yönetim kurulu üyeleri, ilçe ve köy dernekleri başkan ve üyeleri, basın mensupları, gazeteciler davet edilmiştir. Yapılan davete olumlu yanıt vererek törene; Konya Milletvekili Ahmet Işık, Bakırköy Kaymakamı Hasan Bağcı, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Selçuklu Belediye Başkanı Adem Esen, Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, MÜSİAD Başkanı Ömer Bolat, Konyaspor’un Başkanı Ahmet Şan ve ilçe ve köy dernek başkanlarıyla pek çok hemşerimiz katılmıştır. KON TV bir kameraman ve program 153 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yapımcısıyla hazır bulunmuş; geniş katılımlı, çok görkemli bir temel atma töreni gerçekleştirilmiştir. Tören, Dernek Başkanı Oktay Özaydın’ın konuşmasıyla açılmış, Başkan Özaydın konuşmasında; - Törene katılanlara teşekkür etmiş, Binanın tamamlanmasıyla, - İstanbul’da Konya’nın kadim tarihi ve kültürünün tanıtılması için toplantı ve konferans salonları olan, kütüphaneli, bilgisayar donanımlı bir kültür merkezine kavuşulacağını belirtmiş, -İstanbul’da yaşayan Konyalıların bir araya gelebilecekleri modern bir buluşma mekânına sahip olunacağını dile getirmiş, ayrıca; -İnşa edilecek binanın sağlayacağı parasal kaynakla kültür merkezinin bir hayır kurumuna dönüşeceğini, daha çok üniversite öğrencisinin burs ihtiyacının karşılanacağını ve yüksek lisans öğrencilerine destek verileceğini vurgulamıştır. Oktay Başkan uzun uzun alkışlanır. Başkanın konuşmasından sonra temel atma törenine geçilecek, dualarla kurban ve kurdele kesilecektir. Temel atma İstanbul’daki Konyalılar için bir milattır. Konyalılar artık kopuk yaşamaktan kurtulacaklar, Kültür Merkezi herkesi bir araya getiren bir köprü olacaktır. Konyalıların kadim bir rüyası gerçekleşme aşamasına girmiştir. Bu yüzden de törene katılan herkes heyecan içindedir. İnsanlar gözlerinde mutluluk ışıltılarıyla birbirlerini kutlar ve temel atma töreninin resimlerini ve yapılan konuşmaları, bir daha silinmemek üzere belleklerine yerleştirirler. 154 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne İSTANBUL KONYALILAR VAKFI’NIN KURULMASI 22.04.2007 tarihinde yapılan Dernek Genel Kurulu’na sunulan raporu okumaya devam edelim: Değerli hemşerilerimizle kültür merkezi projemiz konuşulmaya başlanıldığı günden beri bu projeyi hayata geçirebilirsek bunu bir vakıf kurarak, vakıf kanalıyla yapalım fikrini sizlere iletmiş ve sizlerin de bu konuda olurunu almıştık. Bugün itibariyle vakıf çalışmalarımızın tüm işlemleri tamamlandı. Vakıf senedimiz Ankara’da Vakıflar Genel Müdürlüğü’nce onandı ve vakfın tescilinde bir mahsur olmadığına dair yazı mahkemeye sunuldu. Vakıf senedinde belirtilen Argıt ailesi tarafından vakfa bağışlanan Ankara Çankaya’da bulunan ve her biri için mahkemece tayin edilen bilirkişilerce 225.000.00 YTL değer tespiti yapılan üç apartman dairesi için tapuya konulacak şerh yazıları mahkemeye ulaştı. Nakit sermaye olarak Mustafa Birim ve aile fertlerince bağışlanan 500.000 ABD Dolarının blokaj işlemleri de tamamlandı. Vakfımız, 1.385.000.00 YTL mal varlığıyla 3.5.2007 günü inşallah mahkemece tescil edilecek. Önümüzdeki günler bu işlem bitince vakıfla aramızda bir sözleşme yapılarak, inşaat işleri vakfa devredilecektir. Böylece İstanbul’daki Konyalılara kalıcı bir eser kazandırmanın temelini attık. Hedefimiz bu projeyi 2008 yılı eylül ayına kadar tamamlamak. Tahminimiz bu inşaatın 1,2 Milyon ABD Dolarına tamamlanacağı şeklinde. Bugüne kadar bu projeye 200 milyara yakın bir harcama yapıldı ve bu kaynağı dernek yönetim kurulu kendi çabalarıyla karşıladı. Bundan sonra masrafların çoğu vakıf kaynaklarınca karşılanacak ama gene de hemşerilerimizin desteğine ihtiyaç duyulacak. Unutmayınız, Konyalıların bu projeye ilgisi ve sahip olma arzusu oranında bu proje hayata 155 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne geçecektir. Arsanın kiralanması safhasından bugün geldiğimiz noktaya kadar Sn. Ali Müfit Gürtuna ve o dönemin Konyalı bürokratlarına, Sn. Mevlüt Karataş, Sn. Ramazan Arıtürk, Sn. Halil İbrahim Okutan, Sn. Faruk Anılsın’a, projelerin yapılmasında emeği geçen mimarlarımız Sn. Oktar Yaylalı, Sn. Halis Aydıntaşbaş, Sn. Adil Öngel ve Prof. Dr. Kutay Özaydın’a, ruhsat safhasında Bakırköy Belediyesi’ndeki işlemlerimizi takip eden Avukat Süleyman Temel arkadaşlarımıza ve emeği geçen herkese huzurlarınızda teşekkür ederim. Tabii en büyük teşekkürü de iki aileye edeceğim. Vakıf kurulması konuşulmaya başlandığında, ilk gün kendiliklerinden bağış yapmaya talip olan Mustafa Birim ve Hüseyin Birim kardeşlere ve diğer aile fertlerine yaptıkları 500.000 $ tutarındaki bağış için, gene Ankara’da 675.000 TL değerinde üç apartman dairesi bağışlayan Ömer Rıza Argıt ve Osman Murat Argıt kardeşlere ve diğer aile fertlerine huzurlarınızda teşekkür eder, şükranlarımızı sunarız Aynı raporun devamı olan bu satırların altında Konyalılar Derneği Yönetim Kurulu adına gene Başkan Oktay Özaydın’ın imzası vardır. Asıl biz, İstanbul’daki bütün Konyalılar, biz sana teşekkür ederiz sevgili kardeşimiz. Yukarıda da değindiğimiz gibi, Konya Kültür Merkezi inşaatı düşünüldüğü ilk günden itibaren, inşaatın kurulacak bir vakıf kanalıyla yürütülmesi ve binanın bu vakıfça işletilmesi gündeme gelmiş, dernek yönetim kurulunda bu konuda tam bir mutabakat oluşmuştur. DERNEĞİN YÖNETİM KURULUNUN DEĞİŞMESİ Vakıf yönetiminde görev alan Oktay Özaydın, Mustafa Birim, Osman Argıt, Kudret Fikirli, Süleyman Temel, Adil Öngel ve Bahri Özdinç dernek yönetiminde kalmalarının 156 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne doğru olmayacağı, hem vakıf hem dernek yöneticisi olmanın yeni gelecek kişilerin önünün de kesilmesi anlamını taşıyacağı kaygısıyla dernek yönetimine yeniden girmek istemezler ve Nisan 2007’de toplanan genel kurulda, derneğin yönetim kurulu aşağıdaki üyelerden oluşmak üzere değiştirilir. (Yönetim kurulu listesi ilk toplantıda yapılan görev bölümünü de yansıtmaktadır.) Başkan : Hasan Eskil Başkan Yrd.: Sonay Gürgen Balkan Yrd.: Mehmet Ergen Başkan Yrd.: Halil Kaspoğlu Başkan Yrd.: Mustafa Özşenol Genel sekreter:Kutsiye Benan Baykal Sayman: Nuri Kirişçi Nazım Doğan Suat Yıldırım Abdullah Balon Oktar Yaylalı Neşe Tokuşoğlu Necat Aşçıgil Ertan Yılmaz Neşet Pamir Böylece yukarıdaki arkadaşlarımla birlikte yönetime seçilmiş ve onların tensipleriyle başkanlık görevine getirilmiş oldum. İzninizle kendimle ilgili de kısa bir bilgi vermek istiyorum: 157 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Hasan Eskil (Deneğin 4. Başkanı 20072013) 1943 Yılında Konya’nın Karakaya Köyü’nde doğdu. İlkokulu köyde bitirdi. 1956 yılında Konya Maarif Koleji’nin sınavlarını kazandı, 1963’te mezun oldu. Aynı yıl girdiği üniversite sınavlarında Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni (Mülkiye) kazandı; bu fakültenin İktisat ve Maliye şubesinde yüksek öğrenim gördü. 1967’de mezun oldu. Aynı yıl İş Bankası’nın müfettişlik sınavlarına girdi. 1968 Ocak Ayı’nda bu Banka’nın Teftiş Kurulu’nda göreve başladı. 1979 yılında Organizasyon Müdürlüğü’nde müdür yardımcısı olarak sabit göreve atandı. 1982’de Londra Şubesi’nin kurulması ve faaliyete geçirilmesi çalışmalarını yürüttü, 1983’te grup müdürlüğüne yükseltildi ve 1986 yılında Organizasyon Müdürü, 1988’de Bilgi İşlem Müdürü oldu. 1990 Yılında Anadolu Hayat Sigorta’yı kurdu ve Genel Müdürlüğü’ne atandı. 2001’de emekli oldu. Emekliliğinde bir süre Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği’nde görev yaptı; 2003’te istifa ederek ayrıldı. Edebiyatla uğraşmakta; yayımlanmış sekiz kitabı bulunmaktadır. Halen iki yeni kitap üzerinde çalışmaktadır. 158 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Konumuza dönersek, başkanlık görevim 2013 yılına kadar altı yıl sürdü. Bu süre içinde öğrenci burslarını, iftarları, geleneksel Konya toplantılarını ve konferansları devam ettirdik. Hemşeri derneklerinin etkinliklerine katıldık ama mesaimizin büyük bir bölümünü Konya Kültür Merkezi’nin inşaatına hasrettik. İki kurumun aynı amaç doğrultusunda birlikte hareket edebilmesi için de yönetim kurulu toplantılarımızı İstanbul Konyalılar Vakfı ile birlikte yaptık. Bu politika Dernekle Vakfın inşaat süresince güç birliği yapmalarının yolunu açacak ve iki kurumun arasında iletişim kopukluğu yaşanmamasını sağlayacaktır. Bu kitabın yazarı olarak burada bir parantez açma gereği duymaktayız. Yönetim kurullarının birlikte toplanması ve eşgüdüm içinde çalışması; inşaatın bütün evrelerinde dernek olarak bilgi sahibi olmamızı ve kritik kararların alınmasında tartışmalara katılmamızı; sorunların çözümünde de Vakıftaki arkadaşlarla birlikte hareket etmemizi sağladı. Tüm bunlara rağmen, hazırladığımız kitabın Vakfın kararlarını ve çalışmalarını da kapsayacağı gibi bir düşünce içinde olmadık. Bu nedenle de, kitabımızda sadece Derneğin faaliyetlerine odaklandık. Bir başka deyişle, bizim dışımızda bir tüzel kişilik olan Vakfın kararları ve icraatı kitabımızda yer almayacaktır. KÜLTÜR MEKEZİ İNŞAATI İLE İLGİLİ ANILARIM: Oktay Özaydın, Mustafa Birim, Osman Argıt, Kudret Fikirli, Süleyman Temel, Adil Öngel ve Bahri Özdinç’inn derneğin yönetim kurulundan ayrılıp vakfa geçmeleri kaçınılmaz görünüyordu. O ara Oktay, derneğin başkanlığını bana bırakmayı düşündüğünü söyledi. Ben 159 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yavaştan alınca da, “Dernek beraber çalışabileceğimiz ve güveneceğimiz ellerde olmalı, yoksa inşaat işi sekteye uğrayabilir, lafı uzatma” dedi. O yıl yapılan genel kurulda yeniden yönetime seçildim, yönetim kurulu da beni başkan seçti. Bu hususu diğer arkadaşlarım biliyordu ama Mustafa Özşenol’a söylememişiz galiba, o beni “heveskâr” bulup kendimi neredeyse başkanlığa aday göstermeme şaşırmış, “Yani siz de başkanlığa ne kadar hevesliymişsiniz” diye beni bir parça kınamıştı. Vakıf kuruluncaya kadar inşaat için gerekli ruhsat çalışmaları, inşaat başladıktan sonra karşılaştığımız ruhsat iptalleri, yeniden ruhsat peşine koşulması, bunlar için kaynak aranması, çekilen parasal sıkıntılar, bu sıkıntıların çözümü için yapılacak ziyaretlerin planlanması, ziyaretlere gidilmesi, sonuçlarının değerlendirilmesi, yeni ziyaretler düşünülmesi, “Kim? Kim? Kimden para bulabiliriz?” sorusunun beynimizi kurt gibi kemirmesi… Vakıf kurulduktan sonra nakit kaynak sağlanması ve sıkıntıya düşüldüğünde sağa sola başvurulması işlerini artık vakıf üstlendi ama Vakıf ve Dernek yönetim kurulları birlikte toplandığımız için sorunları birlikte yaşıyor, çözümlerini birlikte arıyorduk. Sık sık Konya’ya yapılan seyahatler... Bu seyahatlerin pek çoğundan arkadaşlarımızın elleri boş dönmesi… Birlikte hüzünlenmemiz… PANKOBİRLİK ve KONYA ŞEKER’in Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk’un o günlerde elimizi rahatlatmasının verdiği sevinç… “Aaaa, o hemşerimizi yüzlerce villa yapıyor, mutlaka derdimize deva olur” diye gittiğimiz lüks inşaat alanında kapısını çaldığımız hemşerimizin Oktay’a, “Randevu istediğinizde parayı hazırlamıştım” diyerek 1.000.00 (Yazıyla Bin)! Dolar vermesi. Ayağımızın altından döşemenin kaydığını 160 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne hissetmemiz ve yerin dibine girmemiz… Benim de şahsen tanıdığım Konya’daki bir oda başkanının ilk ziyaretimizde 50.000.00 Dolar sözü vermesi, daha sonraki ziyaretimizde, “yan yattı çamura battı” misali ağzında yönetim kurulu laflarını eveleyip gevelemesi… İkinci ziyaretimizde de aynı tavırlar. “Ben bir daha gitmem” dediğim ve gitmediğim halde, sevgili Oktay’ın Vakıf Başkanlığı sırasında da işin peşinden koşması ve her seferinde eli boş dönmesi… Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’in ise, kapısını ilk çaldığımız gün oturup bizimle bağış yapabileceklerin listesini yapması; Vakıf’taki arkadaşlarımız işi devir aldığında ise, onların ziyaretleri sırasında bağış yapabilecek Sanayi Odası üyelerine telefonlar etmesi, bu sayede az da olsa parasal kaynak sağlanması, mesela asansör işini halletmesi… Bunun müşterek toplantımızda yarattığı sevinç… Gebze’deki fabrikasına Vakıf ve Dernek başkanları olarak Oktay’la birlikte iki kez gittiğimiz, bizi her seferinde ağzımıza bir parmak bal çalıp geri gönderen fabrikatör hemşerimiz… Oktay’ın duyduğu üzüntü ve onu teselli edebilecek iki kelime bulamamam… Oktay’ın neden “Sana ihtiyacım var” dediğini bu olayları yaşadıkça anladım. Yaşadıklarımız benim edebiyat hevesimi sıfırlamıştı ama canım kadar sevdiğim bir arkadaşıma sıkıntılı günlerinde destek olmanın huzurunu yaşıyordum. Zaman zaman sızlandığımda, “Zaten kitapların satmıyordu ki!” diye lafı ağzıma tıkıyor, sonra da gevrek gevrek gülüyordu; yattığı yer nur olsun. Bina inşaatı tamamlanıncaya kadar vakfın ve derneğin yönetim kurulları birlikte toplandı. O toplantılarda vakfın sorunları hep öne geçti, dernek ikinci planda kaldı. O kadar büyük tartışmalar oluyordu ki, derneğin işleri 161 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne yaşanan dağ gibi sorunların yanında “bit” kadar kalıyordu. Oysa meslek hayatımda ikinci planda kalmaya asla tahammül edememiştim. Oktay’ın ve diğer arkadaşlarımın hatırı, bir taraftan da yaptığımız hayırlı işin verdiği haz sonucu, yıllarca bu durumu sineye çektim. İzninizle bir arkadaşım araya girecek ve o günlerdeki benim halimi anlatacak. NECAT AŞÇIGİL; DERNEKLE İLGİLİ BİR ANIM: 2007 yılında Derneğin Yönetim Kurulu’na girdim. İstanbul Konyalılar Vakfı yeni kurulmuştu. Daha önce Dernek Yönetim Kurulu’nda görev alan arkadaşların bir kısmı ya Vakfın Yönetimi’nde veya Mütevelli Heyeti’nde görev almışlardı. Derneğin Başkanı Hasan Eskil’di. Hasan ağabey Konya Maarif Koleji’nden dört sınıf büyüğümdü. Başlangıçta Vakfın en büyük amacı Belediyeden ihaleyle alınan arsa üzerine Kültür Merkezi inşa edilmesiydi. Binanın inşası büyük bir mali külfet getirdiği için bin bir zorlukla bulunabilen bütün kaynaklar inşaata harcanıyordu. Dernek sekreteri yarı zamanlı çalışan bir üniversite öğrencisi idi. Derneğimizin merkezi Kadıköy Salıpazarı’nda eski bir binanın bakımsız bir dairesindeydi. Derneğin bulunduğu daire Kızılay’ın mülküydü. Kirası yüksek olmasına rağmen Kızılay’ın mülkü diye itiraz da edemiyorduk. Vakıf ve Dernek yöneticileri masrafları kendi aralarında toplamaya çalışıyorlardı. Benim evim Moda’da, Dernek binasına yürüyüş mesafesinde. Hasan Ağabey emekli olmuştu, ben de 2009 senesinde emekli olduktan sonra öğretim yılı başında öğrencilerin burs mülakatlarında Derneğe Hasan Ağabey’e yardıma giderdim. Hasan Ağabey tam zamanlı ve bila bedel Dernekte çalışıyordu. Bir gün kapıyı çaldım, temizlik yaptığı için üzerinde önlükle kapıyı açtı, ‘Dernek 162 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Başkanını arıyorum’ dedim. ‘İçeri girin, bir dakika bekleyin’ dedi. Ben salonda beklerken kendisi de içerdeki odada önlüğünü çıkarmış olarak geldi, ‘Buyurun, ben Dernek Başkanıyım’ dedi. Bu o anda gelişen kendi aramızda yaptığımız bir şakaydı ama öğrenci müracaatları sırasında da aynı olay pek çok defa gerçekleşmiştir, muhakkak. 2011 Haziran ayında Vakıf binası henüz yerleşmeye müsait olmadığı için Derneği Mustafa Birim’in Beşiktaş’taki işyerine taşımaya karar verdik. Hasan Ağabeyle kitapları ve evrakları mukavva kutulara doldurduk, eşyaların bir bölümünü eskicilere verdik. Eşyalar ve mobilyalar da bina gibi eskiydi. Vakıf binasında kullanamazdık. Hiç olmazsa kiradan kurtulmuştuk. Derneğin ve Vakfın bugünlere gelmesinde pek çok kişinin emeği olmuştur. Ben Dernek yönetiminde çalışırken bu işlerle uğraşanların kimseden takdir beklememesi gerektiğini anladım. Bir gün Konyalı bir ağabeyimiz ve eşi evimize ziyarete geldi. Ben de daha çok Konyalının Dernek ve Vakıf işlerine katkı vermesi gerektiğini düşünerek yapılanları anlatmak istedim. Oda, bir Genel Kurul’a geldiğini ve sadece kuru pasta ve çay ikram edildiğini, bunun yakışık almadığını söyledi. Tabii cevaplamaya çalıştım. Hiçbir katkı yapmadığı halde böyle düşünen çok insan olduğunu tahmin ediyorum. Karadeniz veya Doğu Anadolu illeri derneklerindeki dayanışma ne yazık ki Konyalılar Derneği’nde yok. Bizde bu işler bir avuç insanın özverisi ile yürüyor. İyi niyetle bu işlerde çalışanların ufak tefek ayrılıkları bırakıp, her zaman dayanışma içinde olması gerekli diye de düşünüyorum. Artık aramızda naz niyaz edeceğimiz bir Oktay Özaydın da yok. 163 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Necat Aşcıgil Ekim 2014 NECAT’A TEŞEKKÜR Necat’ın ifade ettiği gibi, dernekte özellikle benim başkanlığım sırasında had safhada para sıkıntısı çekmiştik. Maddi ve manevi tüm varlığımızı Kültür Merkezi’nin hizmetine sunmuştuk. İnşaat için aramızda sürekli para topluyorduk ve derneği çevirecek para kalmıyordu. Dernek yönetim kurulu toplantılarında yediğimiz yemeğin ederini üç kuruş yükseltiyor, bununla dernek lokalinin kirasını, elektrik, su ve doğalgaz giderlerini karşılamaya çalışıyorduk. O günlerde yönetim kurulunda bir üye beni, kapı-kapı dolaşıp “hayır toplayan” deşiriciye, bir nevi dilenciye benzetmişti. Dostumuz dalgasını geçiyordu ama dernekte yarım gün çalışan öğrencinin ücretini çoğu kez Oktay’la ben cebimizden karşılıyorduk. Gün geldi, yarım gün gelen insan da kalmadı. Necat’ın sözünü ettiği olay işte o günlerin hatırasıdır. Artık derneğin her şeyi olmuştum. Yani; derneğin başkanı, muhasebecisi, sekreteri, odacısı ve öğrenci işleri müdürüydüm. Bundan da hiç yüksünmedim. Arkadaşımın yükü zaten çok ağırdı, bir kambur da ben yaratmak istemedim. Asıl Necat’ın alçakgönüllülüğü nedeniyle derinlemesine anlatmadığı bir konu var: Kiradan ve sair işletme masraflarından bir an önce kurtulmak için dernek binasını boşaltmak istiyorduk. Sağ olsun Mustafa Birim arkadaşımız, şirketinin Beşiktaş’taki binasında derneğe ofis olarak donanımlı bir kat tahsis etti. Yeşilyurt’taki Kültür Merkezi tamamlanıncaya kadar alelacele oraya taşınmak durumunda kaldık. Necat’la beyaz ameliyat eldivenlerini giyerek, günlerce, on sekiz yılda kir pas içinde kalmış olan eşyayı, dosyaları, kutuları, 164 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne her şeyi elden geçirdik. O beyaz eldivenler iki dakikada simsiyah oluyordu. Sevgili Necat’a o günlerden birikmiş teşekkür borcumu bu vesileyle yerine getiriyorum. Bir şey daha: Her gün öğleyin saat 13.00’de kapı çalınıyor ve Rahmetli Oktay elinde yemek paketleriyle geliyordu. İşçileri besleyen patron gibiydi. Sonra da tavla oynuyorduk ve sıkıysa velinimetin olan patronu yen bakalım! Evet, anının etkisinden çıkarsak; ne zamanki bina bitti, Oktay’a başkanlıktan ayrılacağımı söyledim. Sevgili Oktay’la biraz bozuştuk ama kararımda ısrarcı oldum ve kabul ettirdim. Bir hususu daha vurgulamalıyım: Oktay, onca meşgalesine ve zaman zaman yaşadığı strese rağmen, benim dernek işlerime de yardım etmişti. Burs verilecek öğrenci1erin mülakatında, Konya toplantıları düzenlenirken yanımda hep o vardı. Bu arada Mustafa Birim’in hakkını da teslim etmeliyim. Bana öğrenci mülakatları için iki sene işyerinde dayalı döşeli bir ofis verdi. Necat Aşçıgil, Osman Argıt’la Halil Kasapoğlu da mülakatlarda iş yükümü hafiflettiler. Sözü açılmışken, 20 yıllık süreç içinde, 1500’ün üzerinde öğrencinin derneğin burslarıyla yüksek öğrenimini tamamlayıp hayata atıldığını ifade etmek, dernek yöneticilerinin yaptığı işin büyüklüğünü vurgulamak açısından yararlı olacaktır. Son sözden sonra söz alınır mı demeyin ve hoş görün. Birkaç cümle: Kadıköy’den Yeşilyurt’a gidip gelirken Sevgili Oktay beni hep evimden aldı ve dönüşte evime en yakın mesafede bıraktı. Birkaç kere, hayır dememe rağmen, evime kadar da bıraktı. Akşamın yoğun trafiğinde çok zorlandığı için Kadıköy Belediyesi’nin yanında, “Burada dur lütfen” diyordum. O nasıl bir insandı öyle!.. Yeşilyurt’a gideceğimiz günler -ki her Çarşamba giderdiksabah en geç dokuzda gelip beni alırdı. Ben bazen 165 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne hazırlanmayı ağırdan alırdım. Bir keresinde eşim, “Hadi hazırlan, Oktay şimdi ‘ceddelek’ gibi gelir” demişti. Evet bozkırda, şafak vakti öten ceddelek kuşuydu o. İşi olduğunda sabah namazından sonra uyumayan adamdı. Erkenden işe başlar, Bakırköy Belediyesi, Büyükşehir Belediyesi koşturur dururdu. BİR AKSİLİK: İNŞAATIN İKİ YILA YAKIN DURDURULMASI ve EN SIKINTILI DÖNEMİMİZ 2009 Yılı Dernek Genel Kurulu Genel kurula sunulan 2007-2009 yıllarına ait Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu bu dönemde yürütülen çalışmaları, çekilen sıkıntıları ve ileriye dönük hevesleri gözler önüne sermektedir. İki yıllık dönem içinde çalışmalarımızı yoğunlaştırdığımız en önemli konuyu Yeşilköy’de Gazi Evronos Caddesi’ndeki arsamız üzerinde inşaatına başlanan Konya Kültür Merkezi oluşturmuştur. Sn. Ali Müfit Gürtuna'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sırasında ihale yoluyla 30 yıllığına üst kullanım hakkını kiraladığımız 800 m2 genişliğindeki arsayla ilgili bu hakkımız, inşaat yapmaları karşılığında İstanbul Konyalılar Vakfı’na devredilmiştir. Konuya atfedilen önem nedeniyle son iki yıl içinde derneğimiz ve anılan vakıf yönetim kurulları birlikte toplanmış; inşaatla ilgili konular birlikte müzakere edilerek çözüm yolları aranmıştır. Yeri gelmişken kültür merkezi inşaatıyla ilgili kısa bir bilgi sunmak istiyorum: İnşaata 31 Mart 2007 tarihinde başlanmış; ancak vakfın dışında gelişen bir olay sonucu arsamızın bulunduğu bölgenin imar planları iptal edilmiş ve bu yüzden inşaat neredeyse bir yıl durmuştur. Birkaç ay önce imar sorunu tamamen çözülerek inşaata kaldığı yerden devam edilmiştir. İnşaat tamamlandığında kültür 166 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne merkezinde derneğimizin modern bir ofisi olacak; Konya’mızın tarihini ve kültürel varlıklarını tanıtıp gerektiğinde eğitimler vereceğimiz mekânlara kavuşacağız. Hemşerilerimizle modern ve teknik donanımlı salonlarda bir araya gelebileceğimizden İstanbul’daki Konyalılar arasında dayanışmayı hızla arttıracağız. Kültür merkezine taşındığımızda fakir üniversite öğrencilerine eğitim yardımı sağlanması konusunda daha geniş imkânlara sahip olunacak, öğrenci sayısı daha da artırılacaktır. Kültür merkezinin ilçe derneklerine toplantı ortamı sağlayacağı ve Konyalı iş adamlarına modern ofis hizmeti vereceği düşünüldüğünde, fayda alanının bir hayli geniş olacağı, görülmektedir. Bu genel kurul raporunun altında yönetim kurulu adına Başkan olarak benim imzam var ama yaşanan aksiliklerle boğuşan hep sevgili Oktay olmuştur. Yukarıda sözü elden 2009 yılı Genel Kurulu’nda inşaatın durması olayı, aslında iki yıla yakın sürmüştür. Konu şöyle gelişmiştir: 2007 yılı Mart ayında inşaatın temeli atılmış ve yılsonuna kadar inşaat ikinci bodrum kata kadar gelmiştir. O ara, inşaatımızın bulunduğu paftada arsası olan bir vatandaş arsası için imar durumu ister ancak, Bakırköy Belediyesi imar vermez. Bunun üzerine arsa sahibi idare mahkemesine başvurur ve mahkeme de inşaatımızın bulunduğu paftadaki tüm imar durumlarını iptal eder ve inşaatların durdurulmasına karar verir. Bizim bunlardan hiç haberimiz yoktur ve bir gün inşaatımız Bakırköy Belediyesi tarafından durdurulur. Paftanın imar planlarının Bakırköy ve Büyükşehir belediyelerince hazırlanması neredeyse bir yıl sürecektir. Dernek hazırlanan yeni imar durumlarına göre bir daha 167 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne ruhsat almak zorunda kalacak, ruhsat işlemleri için bir yıla yakın uğraşacaktır. 2009 yılı genel kurulunda sözü edilen bu gecikmedir. Derneğin ikinci kez ödeyeceği ruhsat ve harç bedelleri de nakdi açıdan büyük bir sıkıntı yaratacaktır. 2009 Yılı Dernek Genel Kurulu Sonrası Yaşananlar Yukarıda değinilen yeniden ruhsat alınması koşturmalarından sonra inşaat başlayacak ancak, bu sefer de sözü edilen paftadaki plan notlarında bir kelimelik bir hata yapıldığı için inşaat yeniden durdurulacaktır. Bu ikinci gecikme de eklenince, inşaata iki seneye yakın bir süre çivi bile çakılamayacaktır. Sevgili Oktay’ın o günlerde çektiği sıkıntıyı bugün gibi hatırlıyorum. Bir yandan inşaat durdurulmuş, bir yandan da yeni ruhsatlar için dünyanın nakit ihtiyacı ortaya çıkmıştı. Oktay sapsarı bir yüzle dolaşıyordu. Yeniden imar izni almak için her iki belediyeye koşturuyor, İstanbul içinde ve Konya’da para bulmak için çırpınıyordu. Çoğu kez Vakıf’tan Mustafa Birim, Kudret Fikirli ve Adil Öngel onu yalnız bırakmıyorlardı ama sorumluluk duygusu onu perişan ediyordu. Derneğin dışında gelişen bu iki olumsuz olaydan doğan sorunlar büyük sıkıntılardan sonra çözülebilmiştir. İnşaatın iki yıla yakın durması sonucu, dernek yönetim kurulunun 24.07.2006/155 sayılı inşaatın başlatılması kararı kadük hale gelmiş ve benzer bir karar 2008 yılında bir daha alınmıştır. Karar No: 15.12.2008/186 Arsamız üzerine inşa edilecek Konya Kültür Merkezi inşaatımız için Dernek adına inşaat yapacak şirketlerle görüşmeler yapmaya, dilediği şirketle, dilediği bedel üzerinden sözleşme imzalamaya ve ruhsat aşamasında 168 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne şantiye şefi bulmaya ve kendisiyle sözleşme yapmaya Dernek Başkanı Hasan Eskil ve Başkan Yardımcısı Halil Kasapoğlu’nun birlikte yetkili kılınmasına karar verilmiştir. Kültür Merkezi inşaatının projelerinin Bakırköy Belediyesi’ndeki işlemleri gereği ödenmesi gereken mimari, makine, elektrik, proje tescil harçlarının ödenmesine karar verildi. BİNANIN TAMAMLANMASI ve İŞLETİME ALINMASI Belediyelerde ruhsat işleri tamamlandıktan sonra inşaat yoluna girecek ve üç yıl içinde tamamlanacaktır. Aşağıdaki karar binanın işletime alınabilmesi için resmi ve özel kurumlarda tamamlanması gereken prosedürleri kapsamaktadır. Karar No: 28.10.2011/220 Yeşilköy’deki taşınmazımızın iskân işlemleri için Bakırköy Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, İtfaiye, İSKİ, BEDAŞ ve tüm kamu kuruluşları ve özel kurumlar ile görüşme yapmaya Mehmet Oktay Özaydın, Halil Kasapoğlu ve Yusuf Sertkaya’ya münferit imza yetkisi verilmesine karar verildi. 2013 Yılı Dernek Genel Kurulu …Konuya atfedilen önem nedeniyle, (Kültür Merkezi) inşaatının başladığı Mart 2007'den itibaren derneğimiz ve anılan Vakıf yönetim kurulları birlikte çalışmış; inşaatla ilgili konular birlikte müzakere edilerek çözüm yolları aranmıştır. Vakfın mütevelli heyetinin desteğini arkasına alan Vakıf Yönetimi ve Dernek Yönetimimiz sergiledikleri 169 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne olağanüstü gayretle kültür merkezimizin inşaatını 5 yılda bitirmiştir. Arkadaşlarımız inşaat için her türlü imkânı seferber etmiş, tabirimizi hoş görün, bıçak kemiğe dayandığında bankadan altına bizim de kişisel imzamızın olduğu 500.000.00 TL tutarında kredi kullanılmıştır. Bu arada inşaat için maddi manevi katkılarını esirgemeyen derneğimiz üyelerini ve Konyalı hemşerilerimizi de yardımlarından dolayı şükranla anıyoruz. Kültür merkezimiz 28 Nisan 2012 günü Dışişleri Bakanı Sayın Ahmet Davutoğlu, Konya Milletvekilleri Sayın Atilla Kart ve Sayın Faruk Bal'ın katılımıyla açılmıştır. Açılış Konyalı hemşerilerimizin de yoğun ilgisine mazhar olmuş ve görkemli bir tören gerçekleştirilmiştir. Derneğimiz, Kadıköy'deki merkezinden yeni binamıza taşınmıştır. Yeni yerinde Konyalılar Derneği nihayet çağdaş ve modern bir çalışma ortamına kavuşmuştur. Çalışma ofisi ve toplantı salonları yanında, Konya'mızın tarihi ve kültürel varlıklarını tanıtacağımız, eğitim ve seminerler düzenleyeceğimiz mekânlara kavuşmuş bulunuyoruz. Kültür merkezimizde ilçe dernek başkanlarıyla toplantılar yapılmış, il ve ilçe derneklerinin sosyokültürel faaliyetlerini bir çatı altında yürütmeleri ve genel kurul toplantılarını kültür merkezimizde yapmaları konusunda fikir birliği sağlanmıştır. Konya'da faaliyet gösteren kuruluş ve iş adamlarına yaptığımız çağrı karşılık bulmaya başlamış, Sayın Recep Konuk, Konya Şeker’in İstanbul'daki bir iş toplantısını kültür merkezimizde yapmıştır. Bu tür toplantıların pahalı otel lobileri yerine binamızda yapılması en büyük dileğimiz olup, bu konudaki çalışmalarımız sürdürülmektedir. 170 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Kültür merkezimize Selçuklu çinilerinden tablolar armağan eden Selçuklu Belediye Başkanı Sayın İbrahim Uğur Altay, merkezimize davet edilmiş ve binamızın tanıtımından sonra kendisine teşekkür plaketi sunulmuştur. Derneğin Yeni Yerine Taşınması ve Burada Yürüttüğü Etkinlikler: a) Taşınma: Yukarıdaki genel kurul raporunda bir cümleyle sözü edilen taşınma olayında, Dernek Yönetim Kurulu, üst kullanım hakkına sahip olduğu arsasına yapılan binaya taşınma kararını verdiğinde bayram edecektir. Çünkü eski lokali iyice köhnemiş ve öğrencilerle yapılacak toplantılar için bile yetersiz hale gelmiştir. Karar No: 06.06.2011/218 Kadıköy, Kuşdili Caddesi, 32/2 adresindeki dernek merkezinin İstanbul Konyalılar Vakfı’nın Bakırköy, Gazi Evrenos Caddesi 22, Yeşilköy adresindeki Konya Kültür Merkezi’ne taşınmasına karar verilmiştir. Bu karardan sonra Dernek Yeşilköy’e taşınacak ve yeni adresi, Gazi Evrenos Caddesi No: 22 Yeşilköy/İSTANBUL olacaktır. b) Etkinlikler: Karar No: 25.05.2012/225 2 Haziran günü İstanbul Konyalılar Vakfı, Handan Birim Kültür Merkezi’nde KOP Bölge Projesi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu’nun katılacağı bir toplantı yapılmasına ve bu toplantıya İstanbul’da yaşayan Konyalıların davet edilmesine karar verildi. Selçuklu Belediyesi eski başkanı Prof. Dr. Adem Esen’e bir daha kulak verelim: 171 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne İstanbul’daki Konyalıların bir araya gelebilecekleri ve faaliyette bulunacakları güzel bir bina ortaya çıktıktan sonra burada çeşitli sosyal ve kültürel programlar düzenlenmesine ağırlık verildi. Oktay Bey, benim istişare kurulunda olmamı arzu etti. Hatta taltif ederek yüksek istişare kurul başkanı diyerek arkadaşlarımıza takdim etti. Bu çerçevede Konya Valisi, KOP Başkanı ve Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri’ni Konya’daki yatırımları anlatmaya davet ettik. Bu program bütün Konya ve çevresi (Karaman, Aksaray ve Niğde) illerinin dernek yöneticilerini bir araya getirmek, bölgedeki altyapı niteliğindeki, özellikle ulaştırma, sulama, ulaşım gibi büyük kamu yatırımlarını tanıtmak, İstanbul’daki iş adamlarını bu konuda bilgilendirme amacıyla düzenlenmişti. Karar No: 22.10.2012/229 Geleneksel Konya Toplantıları’nın devamı olarak Kasım ayı konuşmacısı olarak Recep Konuk’un davet edilmesine, söz konusu toplantının yapılacak organizasyon ve davetiye işleri için Vakıf ile birlikte hareket edilmesine karar verildi. Karar No: 03.12.2012/230 İstanbul’da bulunan Konyalı derneklerinin başkanlarının 12 Aralık 2012 Çarşamba günü dernek merkezine davet edilerek Vakıf binamızda düşünülen etkinlikler hakkında görüş alışverişinde bulunulmasına karar verildi. Aralık ayı içerisinde vakıfla birlikte bursiyer öğrencilerimizle tanışma toplantısı yapılmasına karar verildi. 172 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Geleneksel Konya Toplantıları için ilk konuşmacı olarak Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’in davet edilmesine karar verildi. Karar No: 30.01.2013/231 12 Aralık 2012 günü ilçe dernek başkanlarıyla yapılan toplantıda dile getirilen görüşler dikkate alınarak aşağıdaki kararlar alınmıştır. Şeb-i aruz törenlerinin Dernek ve Vakıf önderliğinde İstanbul’da yapılması konusu görüşüldü ve özellikle şeb-i aruz törenlerinin Konya’da yapılması görüşünde birleşildi. Mevlana, Nasreddin Hoca, Mesnevi konularında tanıtım toplantıları yapılmasına, bu konularda ödüllü yarışmalar düzenlenmesine, kültürel etkinlikler gerçekleştirilmesine karar verildi. İlçeleri de aramıza alarak kermesler düzenlenmesine karar verildi. KUDRET FİKİRLİ DÖNEMİ Benim ısrarlı ayrılma isteklerimden sonra Kudret Fikirli Dernek Başkanlığına seçilmiştir. Sevgili Kudret, 1993’lerde Konyalılar Derneği fikrinin doğmasına sebep olan adamdır. Daha sonra da derneğin kurucuları arasında yer almış, 1994’ten İstanbul Konyalılar Vakfı’nın kurulduğu 2007 yılına kadar derneğin yönetim kurullarında kesintisiz görev yapmıştır. 2013 yılına gelindiğinde Vakfın yönetim kurulundadır ancak, dernek başkanlığı görevini de üstlenmiştir. Yeni yönetimin icraatını ve aldığı kararları aşağıda sunuyoruz. İLK İCRAAT: DANIŞMA KURULU Danışma kuruluna seçilen isimler şöyledir: 173 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Abdullah Başci Prof. Dr. Adem Esen Ahmet Erdoğan Ahmet Doğan Arıkan Ahmet Polat Ahmet Sert Akif Bekdemir Ali Talip Özdemir Ali Müfit Gürtuna Ali Osman Tekkanat Ali İçöz Benan Baykal Ender Günay Faruk Ceyhan Fatih Faydasiçok Hasan Eskil Hasan Ocakli Hüseyin Birim Hüsnü Çinar İsmail Öncel İbrahim Baz Kadir Kocadayi Kamil Aksoy Kayhan Selek Kerim Tikir Mehmet Eker Mehmet Yilmaz Murteza Çelikel Murat Başol Mustafa Nalçaci Eyüp Cigal Mustafa Büyükdede Mustafa Göksu Mustafa Toksöz Mustafa Ardiç Mustafa Özşenol Mustafa Böyet Muzaffer Koşan M. Kemal Karaağaç Naci Faydasiçok Nadir Özşahin Nebi Zenginli Orhan Bardakçi Özgür Barlas Sait Gönen Suat Sakarya Velit Günay Vefa Önal Yilmaz Yavru Metin Duruk Mevlüt Büyükhelvacigil Hüseyin Tosunoğlu Tahir Büyükhelvacigil Mustafa Birim Süleyman Temel Osman Argit Adil Öngel Bahri Özdinç Hikmet Deniz Ahmet Uğur Koçak Ali Güven Karar No: 03.06.2013/236 174 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Asil ve yedek yönetim kurlu üyelerimizden oluşmak üzere aşağıdaki komisyonların kurulmasına karar verildi: Burs Komisyonu Kaynak Temini Komisyonu İlçe, Köy Dernekleri ve Vakıflarıyla İlişki Komisyonu Üye Kayıtlarını Geliştirme ve Güncelleme Komisyonu Konya İli ve İlçeleriyle İlişkileri Geliştirme Komisyonu Basın Yayın ve Bilişim Komisyonu Kültürel ve Sosyal Faaliyetler Komisyonu Gençlik Komisyonu (23.09.2013/241) Karar No: 07.10.2013/242 1994 yılında kurulan derneğimizin 2014 yılında 20. Kuruluş Yıldönümü için kutlamalar yapılacaktır. Bunun için projeler geliştirilmesine, Konya Yemekleri Festivali yapılması için düşünceler alındı. 2014 yılında kapsamlı bir etkinlik yapılması için çalışmaların başlamasına karar verildi. Karar No: 29.10.2013/243 Kasım ayı Konya toplantısına konuşmacı olarak sayın Prof. Dr. M. Sait gönen ve Prof. Dr. Nazif Bağrıaçık’ın katılmalarına karar verilmiştir. Karar No: 02.12.2013/244 KOP ve MEVKA projeleri ile ilgili değerlendirme yapması için Aralık ayı Konya toplantısına Konya valisinin davet edilmesine karar verildi. Karar No: 03.02.2014/246 22 Şubat 2014 tarihindeki geleneksel Konyalılar toplantısına Konya Valisi Sayın Muammer Erol Bey’in, Mevlana Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Ahmet Akman 175 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Bey’in, KOP İdaresi Başkanı Mehmet Babaoğlu Bey’in, Kırsal Tarım Kalkınma Projesi Koordinatörü Huriye Özdemir Hanım’ın sunum yapmaları ve katılımcıları bilgilendirmek üzerine davet edilmelerine karar verildi. Yukarıdaki kararlardan da görüleceği üzere, yeni binada dernek rahatlamış ve üst üste toplantılar düzenlemeye başlamıştır. BİTİRİRKEN Kitabımızda Konyalılar Derneği’nin kuruluşundan başlayarak bugüne kadar aldığı kararlara ve yürüttüğü çalışmalara tarafsız bir şekilde ayna tutmaya, bir başka deyişle bunları gün yüzüne çıkarmaya çalıştık. 1993’te küme düşen Konyaspor’u tekrar 1. Lig’e çıkarabilmek için başlatılan gayretler, 1994 yılında Derneğin kurulmasıyla sonuçlanmış; müşterek bir amaç daha büyük bir müşterek amacın doğumunu hazırlamıştır. Konyalılar Derneği’nde, kuruluşundan bugüne kadar geçen yirmi yılda, pek çok Konyalının emeği geçmiş, insanlar Konya ve İstanbul’daki hemşerileri için herhangi bir maddi çıkar beklemeden koşuşturup durmuşlar. Bu insanlardan ulaşabildiklerimizle yazıştık, bazılarıyla yüz yüze görüştük, kişisel dosyalarında sakladıkları belgeleri aldık, dernek kayıt ve dokümanlarına dayandırdığımız kitabımızı onların desteğiyle zenginleştirdik. Desteklerini esirgemeyen hemşerilerimizin yardımlarına yeri geldikçe kitabımızda isimlerini de anarak yer verdik. Kendilerine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Kitabımızda tamamen Konyalılar Derneğine odaklandık. Oysa bir de İstanbul Konyalılar Vakfı ve bu vakıfta çalışan arkadaşlarımız var. Kültür Merkezimizin arsasını Dernek temin etti ve temelini attı. Binanın inşaat işi ve işletilmesi vakfa bırakıldı. Bu alanda Dernekçe yürütülen işleri 176 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne kitabımıza aldık; vakıftaki arkadaşlarınızın verdiği hizmetlere ise hiç değinmedik. Doğrusu da buydu ama Kültür Merkezimiz, Vakıfta görevli arkadaşlarımızın emek ve çırpınmalarıyla ortaya çıkıp, tamamlandı. İzninizle bu arkadaşlarımızı ismen belirtmek istiyoruz: Rahmetli Oktay Özaydın, Mustafa Birim, Osman Argıt, Kudret Fikirli Süleyman Temel, İçmimar Adil Öngel, Hikmet Deniz, Bahri Özdinç. İsimlerini bile anmamak doğrusu kadir bilmezlik olurdu. Kitabımızın yazılması altı ay sürdü. Dernekle iletişimi kopmuş olan insanlara ulaşmamız bir hayli zor oldu. Ulaşabildiklerimizden de yazı ve belge istedik. Bu bağlamda, geçmişte derneğe emeği geçen bazı hemşerilerimizi gözden kaçırmışsak bizi affetmelerini diliyoruz. Konyalılar Derneği Yönetim Kurulu’na Rahmetli Oktay Özaydın’ın isteğiyle 2000 yılında girmiştim. 2007 yılında Dernek Başkanlığı’nı üstlendim. Altı yıl bu şerefli görevde kaldım. Gerek dernekte aktif olarak çalıştığım günlerde, gerek bu kitabı hazırlarken dernekçiliğin ne kadar zor ve fedakârlık isteyen bir iş olduğunu gördüm. Hiçbir maddi karşılık beklemeden, sılaya, hemşerilere ve insanlığa hizmettir dernekçilik… Bitmek ve tükenmek bilmeyen bir vefa duygusudur… Bu satırları yazdığım sırada gözümün önüne hemen kardeşimiz Oktay Özaydın geliyor. O bütün bu vasıfları kişiliğinde tecessüm ettiren bir insandı! Oktay’a bir kez daha teşekkür ediyor, Allah’tan rahmet diliyorum. Artık sona geldik. Bu aşamada Derneğin kuruluş çalışmalarının başladığı 1993 yılından itibaren işlerin içinde olan Süleyman Temel’den söz edeceğiz. Süleyman Temel 1994 yılından 2007 yılına kadar Dernek yönetim kurulunda görev yaptı. İstanbul Konyalılar Vakfı’nı 177 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne kurulması sırasında, alınan müşterek karar çerçevesinde, Dernekten ayrılıp Vakfın kurucuları ve mütevelli heyeti arasında yer aldı. Her iki kurumda da verilen bütün görevleri, gösterişten uzak, sessiz sedasız yerine getirdi ve hukuksal anlamda hayati işlerin altına imza attı. Deyim yerindeyse Konyalıların hizmetkârı oldu. Onun için kitabımıza Süleyman Temel kardeşimizin sözleriyle son noktayı koyacağız. “Ben kuruluşunda büyük emekleri olan ve kuruluşundan beri içinde bulunduğum bu camia ve sizler gibi çok değerli şahsiyetlerle tanıştığım için çok ama çok mutluyum. Ben her zaman dernek ve vakıf ekseninde kendimi bulduğumu ifade etmek istiyorum. Dernek ve Vakfı, ortak değerlerin manen ve madden en çok paylaşıldığı bir ortam olarak gördüm, hala aynı şekilde görüyorum. Bu işte en çok emeği ve hakkı olan ve bence binamıza heykeli dikilmesi gereken rahmetli Oktay Ağabey’dir. Umarım ona haksızlık etmeyiz ve kemiklerini sızlatmayız. Selam ve Saygılarımla, 05/09/2014” Kendi anılarımızı da koyarak, tanıkları olan “canlı bir tarih kitabı” oluşturmaya çalıştık. Değişik bir tarih anlatımı oldu, hoşgörün. İstanbul, 30 Kasım 2014 SON 178 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne EKLER 179 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 180 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 181 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 182 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 183 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 184 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 185 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 186 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne EKLER 2/FOTOĞAFLAR Canımız, kardeşimiz, başkanımız Oktay Özaydın. (KALBİMİZDE)… 187 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 25 Mart 2014 Salı akşamı Kültür Merkezimizde, Rahmetli Oktay Özaydın kardeşimizin vefatının yedinci gününde anma toplantısına katılanlar. 188 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 1994 yılı Kasım ayında seçilen ilk dernek yönetim kurulu üyelerinden Adil Karaağaç ve Mustafa Öncel (sağ başta oturanlar) derneğin bir toplantısında.. 189 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 25 11.1994 tarihinde Kadıköy Kaymakamlığının izin yazısıyla kurulan Konyalılar Birliği Derneği’nin kuruluş çalışmalarını yürüten dernek kurucuları toplu halde. 190 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 08.01.1995’te Mavi Marmara Et Lokantasında yapılan Konyalılar Gecesinde, Derneğin Kurucu Yönetim Kurulu üyeleri . Kamil Aksoy Oktay Özaydın Yılmaz Yavru Adil Karaağaç Rüştü Özal Bayram Camcı Suphi Aydıner Kudret Fikirli Süleyman Temel Kadir Kocadayı Kayhan Selek 191 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 08.01.1995’te Mavi Marmara Et Lokantasında yapılan Konyalılar gecesinde, Derneğimizin Kurucu Başkanı M.Rüştü Özal konuşma yaparken. 192 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Bayram Camcı , Mavi Marmara Et Lokantasında 08.01.1995’te yapılan Konyalılar Gecesinde. 193 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 08 Ocak 1995 günü Mavi Marmara Et Lokantasında yapılan Konyalılar gecesine katılan protokol. Soldan Sağa , Fevzi Halıcı, Ali Talip Özdemir, Mehmet Öz Sandıkçı, MHP Konya Mv.Musa Erarıcı, Konya Belediye Başkanı Halil Ürün, Künye Mv. Servet Turgut 194 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 27 Nisan 1995’te The Marmara Otelin’de Prof.Dr.Türkan Saylan ve Doç.Dr.Nilüfer Narlı’nın konferansında misafirler. 195 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Derneğin 28.05.1995 tarihli Genel Kurulunda Divan Heyeti 196 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Derneğin 28.05.1995 tarihli Genel Kurulun’da seçilen Yönetim Kurulu Başkan Bayram Camcı ile birlikte 197 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 10.03 1996, Konya ve İlçeleri Sosyal Yardım Ve Dayanışma Derneği İle Konyalılar Derneği’nin Birleşme Genel Kurulu sonrası. 198 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 1996 Kasım ayında Lunapark Gazinosu’nda yapılan Konyalılar gecesinde Konyalı başarılı işadamlarına plaket verilirken. Soldan sağa: 1.Ahmet Sert 2.Haşim Bayram 3.Kemal Şahin 199 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Kasım 1996’da 1 Lunapark Gazinosunda yapılan gecede plaket alan başarılı Konyalı iş adamları yöneticilerimizle birlikte 200 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Dernek Yönetim Kurulu Üyesi, Yeminli Mali Müşavir Kudret Fikirli, 30 Eylül 1998’de yürürlüğe giren vergi reformu kanunları hakkında o yıl yapılan geleneksel Konya toplantısında bilgi verirken. 201 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Tarihten bir yaprak: Dernek yöneticileri olarak Bayram Camcı’ların, İsmet Sarıbudak’ların Kayhan Selek’lerin, Yılmaz Yavru’ların katıldığı yönetim kurulu yemeği. (90’lı yılların sonları olsa gerek.) 202 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Tarihten bir yaprak. 2000’li yıllların başında Moda İskelesi’ndeki restoranda. Dernek yönetim kurulu üyeleri Süleyman Temel ve Kudret Fikirli eşleriyle yönetim kurulu yemeğinde. 203 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 23 Ekim 2000 akşamı Swissotel’de yapılan Konyalılar gecesinde Dernek Yönetim Kurulu. Gecenin sponsoru Anadolu Hayat. 204 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 2003 yılında Konyaspor şampiyon olduğunda, Nisan ayında Konya Spor Yöneticileri ve futbolcuları ile yapılan tekne turu 205 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Mart 2004, Dernek Yönetim Kurulu üyelerinden Süleyman Temel ve Kudret Fikirli eşleriyle birlikte Büyük Kulüp’te Osman Argıt’ın KONYADER WEB Sitesinin tanıtım toplantısı yemeğinde. 206 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 31.03.2007 günü Kültür Merkezimizin Temel Atma Töreninde Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek konuşuyor. 207 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 31.03.2007 günü Kültür Merkezimizin temel atma töreninden Dernek Başkanımız Oktay Özaydın konuşuyor. 208 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 31.03. 2007 günü yapılan Kültür Merkezimizin Temel Atma Töreninde Dernek Başkanımız Oktay Özaydın bir konuğumuz ile. 209 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 31.03. 2007 günü yapılan Kültür Merkezimizin Temel Atma Töreninde İstanbul Büyükşehir eski Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna. 210 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 31 Mart 2007 günü Kültür Merkezimiz temel atma törenini teşrif eden Konya Millet Vekili Ahmet Işık ve Dernek Başkanımız Oktay Özaydın. 211 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 31 Mart 2007’de Kültür Merkezimizin temel atma töreninde Dernek Başkanımız Oktay Özaydın , Yöneticiler ve davetliler 212 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 31 Mart 2007’de Kültür Merkezimizin temel atma törenine katılan Dernek Yöneticileri ve davetliler. 213 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 28 nisan 2012 günü Kültür Merkezimizin Açılışı: 2.Kurdele Kesimi. 214 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 28 nisan 2012 günü Kültür Merkezimizin Açılışı: 1.Kurdele Kesimi. 215 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 01.11.2011 tarihinde Kültür Merkezinde dernek ve vakıf yönetim kurullarının ilk toplantısı. 216 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 28 nisan 2012 günü, Kültür Merkezimizin açılış töreninde Başbakanımız (o tarihlerde Dış İçleri Bakanımız ) Sn.Ahmet DAVUTOĞLU ile beraber. 217 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 28 nisan 2012 tarihinde Kültür Merkezimizin açılış töreninden bir görüntü 218 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 2012 Yılında Kültür Merkezimiz açıldıktan sonra Dernek ve Vakıf yönetim kurulu üyeleri ile Vakfın mütevelli heyetinden birkaç arkadaş, eşlerimize binayı tanıtmak için yaptığımız bir toplantıda hep birlikte. 219 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Geleneksel Konya Toplantısı, Ekim 2012: Selçuk Ecza Deposu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keleşoğlu konuşmasını yaparken, Dernek Başkanı Hasan Eskil ve Vakıf Başkanı Oktay Özaydın kendisini dinlerken. 220 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Ekim 2012; SELÇUK ECZA DEPOSU Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Keleşoğlu konferans vermek üzere geldiği Kültür Merkezimizde Şirketin CEO’su Sonay Gürgen ile birlikte adının verildiği toplantı salonunun önünde. 221 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Geleneksel Konya toplantıları 2012 Kasım Ayı konuşmacısı, PANKO BİRLİK, ANADOLU BİRLİK HOLDİNG VE KONYA ŞEKER Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk katılımcılarla birlikte. 222 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Geleneksel Konya toplantıları 2012 Kasım Ayı konuşmacısı, PANKO BİRLİK, ANADOLU BİRLİK HOLDİNG VE KONYA ŞEKER Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk, Dernek Başkanı Hasan Eskil ve Vakıf Başkanı Oktay Özaydın ile 223 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne Geleneksel Konya toplantılarında 2012 Kasım ayı konuşmacısı Recep Konuk’un konferansında katılımcılar. 224 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 27.02.2013 günü yapılan Geleneksel Konya Toplantısına konuşmacı olarak katılan Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil konuşmasını yaparken. 225 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 27.02.2013 günü yapılan Geleneksel Konya toplantısına konuşmacı olarak katılan KSO Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil’e Vakıf Başkanımız Oktay Özaydın plaketini verirken. 226 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne KSO Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil 27.02.2013 günü Konya Sanayii ile ilgili olarak verdiği konferans sonrasında dinleyicilerle. 227 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 17.04.2013 tarihinde yapılan Geleneksel Konya Toplantısına konuşmacı olarak katılan Konyalı sanayici Mehmet Ali Atıker, Dernek Başkanı Hasan Eskil ve Vakıf Başkanı Oktay Özaydın’la. 228 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 24.11.2013, İstanbul’da Mimar Sinan eserlerini tanıma gezisinden bir enstantane. 229 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 22.02.2014 GÜNÜ, KOP VE MEVKA PROJE TEŞVİKLERİNİN TANITIMININ YAPILDIĞI GELENEKSEL KONYA TOPLANTISI. Konya Valisi Muammer Erol kürsüde. 230 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 22.02.2014 GÜNÜ, KOP VE MEVKA PROJE TEŞVİKLERİNİN TANITIMININ YAPILDIĞI GELENEKSEL KONYA TOPLANTISI. KOP İdaresi konuşurken. Başkanı Prof.Dr. Mehmet Babaoğlu 231 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 22.02.2014 GÜNÜ, KOP VE MEVKA PROJE TEŞVİKLERİNİN TANITIMININ YAPILDIĞI GELENEKSEL KONYA TOPLANTISI. Mevlana Kalkınma Ajans Genel Sekreteri Doç. Ahmet Akman konuşmasını yaparken. 232 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 22.02.2014 GÜNÜ, KOP VE MEVKA PROJE TEŞVİKLERİNİN TANITIMININ YAPILDIĞI GELENEKSEL KONYA TOPLANTISI. Kırsal Tarım Kalkınma Projesi Koordinatörü Huriye Özdemir sunumunu yaparken. 233 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 09.03.2014 günü Kültür Merkezimizde kariyer planlaması konusunda konferans veren Pınar Akkaya’yı dinlemeye gelen zevat ve öğrenciler. 234 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 31.05.2014, Kültür Merkezimizde SELÇUK ECZA’nın CEO’su Sonay Gürgen’in konferansına katılan zevat ve burs alan öğrencilerimiz konferans öncesi bir arada. 235 Konyalılar Derneği 1994’ten Bu Güne 31.05.2014 günü, Dernek Başkanı Kudret Fikirli, Bir önceki Başkan Hasan Eskil ve Vakıf Başkanı Oktay Özaydın, Sonay Gürgen’in konferansına katılan öğrencilerle söyleşirken. 236