kesintiye u×radÛ Kudatgobilik, CHP Genel BaÝkan Yardιmcιsι
Transkript
kesintiye u×radÛ Kudatgobilik, CHP Genel BaÝkan Yardιmcιsι
MAKAL E Av. ERTEN CILGA ÙÛ SaØlØ ve GüvenliØi Yönetmelikleri hazrlanyor M A KA L E ECBOHS proje faaliyetleri teknik çalÛma ziyaretleri ile devam ediyor sayfa 7 FATÙH TOKATLI 2012 Ùlerleme Raporu’nun düÛündürdükleri sayfa 8-9 Yl 49 ~ Say 875 ~ Ekim 2012 sayfa 10 www.mess.org.tr ISSN 1300~9699 Toplu sözleÚme düzeni kesintiye u×radÛ Kudatgobilik, CHP Genel BaÝkan Yardmcs ErdoØan Toprak ile bir araya geldi. CHP İşveren Sendikaları ve Meslek Kuruluşlarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ve TİSK Yönetim Kurulu üyeleri ile 5 Ekim 2012 tarihinde MESS’te bir araya geldi. Toprak, Edirne Milletvekili Kemal Değirmendereli ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç ile birlikte yaptığı ziyarette, CHP’nin işverenlere, iş dünyası ve meslek örgütlerine, esnaf, çiftçi, ihracatçı, sanayici ve girişimcilerin sorunlarına yaklaşımını anlattı. Erdoğan Toprak, “CHP’nin işverenlerimizin, girişimcilerimizin sorunlarına yönelik çalışmalarını, çözüm projeleri ve planlarını paylaşmak, ortak akıl ve işbirliği çerçevesinde yeni çözüm modelleri üretmek için çalışma başlattık. TİSK ile de bu platformda bir araya gelmek, işbirliğimizi güçlendirmek, ana muhalefet ve gelecekte iktidar olarak sorunları masaya yatırıp çözümleri de uzlaşarak bulmak hedefimiz.” dedi. Toprak, Hükümetin TBMM gündemine getirdiği ve 3 Ekim’den itibaren Genel Kurul’da görüşülmesine başlanan Toplu İş İlişkileri Yasası ile ilgili olarak sosyal tarafları uzlaştırmak, ILO standartlarında bir düzenlemeyi yaşama geçirmek konusunda muhalefeti ve sosyal tarafları dışlayıcı tavrı yüzünden tasarının yasalaşamadığını, Türkiye’de 10 aydan bu yana toplu sözleşme düzeninin kesintiye uğradığını ifade etti. İşverenlerin üzerindeki istihdam yükünün ağırlığının Türkiye’yi bu açıdan dünya sıralamasında ilk sıralara yükselttiğini ifade eden Erdoğan Toprak, CHP’nin program ve hazırlıklarında istihdam üzerindeki, neredeyse ikinci bir işçi istihdamına olanak sağlayacak yükseklikteki vergi ve prim yükünün makul ve rekabet imkanı sağlayacak düzeye çekilmesini öngördüğünü belirtti. Erdoğan Toprak, güncel ekono- 29 EKÙM CUMHURÙYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN mik ve siyasi süreçle ilgili olarak da görüşlerini dile getirdi. TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik, CHP’nin işverenlerin sorunlarına yaklaşımından, çözüm arayışları ve işbirliği düşüncesinden memnuniyet duyduklarını belirterek, Erdoğan Toprak ve CHP heyetine teşekkür etti. Kudatgobilik, CHP’nin sanayicilerin sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğini, CHP’den AB politikaları alanında etkin tutum içinde olmasını beklediklerini ifade ederek, “Öncelikle Cumhuriyeti kuran parti olarak Atatürk’e ve felsefesine sahip çıkmalıyız. Bugün neredeyse Atatürk’ü sevmek suç oldu. CHP’den Cumhuriyet kurulduğunda toplu iğne bile üretemeyen bir ekonomiden bugün 126 çeşit sanayi ürünü ihraç eden bir konuma gelen Türkiye’nin sanayicisine sahip çıkmasını, bir “İstihdam Manifestosu” ilan etmesini bekliyoruz. AB, Türki- yesiz olmaz diyorlar. CHP, AB işini önemsemeli. Mesleki eğitime önem verilmeli. Sanayicinin en büyük ihtiyacı bu. Türkiye’de 176 üniversite eğitim veriyor. Eğitim plansız gidiyor, bunları CHP’nin yakın takibe alması lâzım.” dedi. Kudatgobilik Tavşanlı’da kurdukları çevreyi olumsuz etkileyen atıkların enerjiye dönüşümünü sağlayacak tesise CHP ilçe başkanının karşı çıkıp engellediğini belirterek, aslında çevreye duyarlı böyle bir tesise ülkemizin ihtiyacı olduğunu Toprak’a aktardı. CHP Milletvekilleri Özkoç ve Değirmendereli de TİSK’in öncelikle üretimin desteklenmesi önerisini olumlu bulduklarını, CHP’nin de önceliğinin bu yönde olduğunu kaydettiler. TİSK’e görüşme için teşekkür eden Erdoğan Toprak, CHP’nin işverenlerin sorunlarına sahip çıktığını, ancak her şeyin de kendilerinden beklenmemesi gerektiğini belirtti. KURBAN BAYRAMINIZI EN ÙÇTEN DÙLEKLERÙMÙZLE KUTLARIZ 2 iÛveren gazetesi ekim 2012 YENÙ YAYINLARIMIZ Çalışma hayatının iletişim aracı olan Biz Bize gazetesinin Ekim 2012 o sayısı yayımlandı. Gazetemizin yeni s sayısında, Cumhuriyetimizin 89. kurus luş l yıldönümü ve MESS’in 53. kuruluş yıldönümü yer alıyor. Matay Otomotiv y Yan Y Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den Murat Şahin, severek yaptığı mesleğini Çat Ş Kapı köşemizde bizlere anlatıyor. Ayın K Sorusu köşesinde Türkiye’de kadınların S işgücüne katılımı hakkında görüşler yer i alırken, Ben Böyle Düşünüyorum köa şesinde interneti hangi amaçla kullanış yorsunuz sorusuna yönelik MESS üye y işyerleri çalışanlarının görüşlerine yer i veriliyor. Uzman Gözüyle köşesinde ise Uz. Dr. İlkay Keskinel bağışıklık sistemiyle ilgili faydalı bilgiler paylaşıyor. Bu ayki röportaj sayfamıza Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV ) İstanbul İl Koordinatörü Zuhal Ön konuk oluyor. MEVGÜNCEL dergisinin Ekim 2012 sayısında; Ortak Eğitim Projesi eğitimlerine, MEV’in iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı eğitimlerine, yürüttüğü projelerine, MESS-REFA, MESSMEMAS eğitimlerine ve kurum içi eğitimlere yer veriliyor. Dergiye; İş Kurumu Genel Müdürü Dr. Nusret Yazıcı, Koç Holding A.Ş. Kurumsal İletişim ve Dış İlişkiler Direktörü Oya Ünlü Kızıl, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Çevre Müdürü Barış Bora, Anadolu Isuzu Otomotiv Sanayi ve Ticaret A.Ş. İK Müdürü Fatih Mehmet Uğur, Özen Mensucat Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet Temiroğlu röportajları ve makaleleri ile konuk oluyor. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde yayımlanan İSG yönetmeliklerine, işletmelerde planlama sürecinin önemine ve organizasyon eğitimlerinde başarı faktörlerine dair makaleler de yer alıyor. ekonomisi için büyüme öngörüleri, işletmelerde itibar yönetimi, stratejik planlama ve işletmeler açısından önemi, işveren sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarının ülkemiz sosyal politikalarının oluşturulmasına katkısı, yatırımların ve istihdamın artırılması için ekonomi politikalarında yapılacak değişiklikler, ülkemizde kayıt dışı ekonominin geldiği nokta, sonuçları ve azaltılmasına yönelik çözüm önerileri, Türkiye ekonomisi ve Avrupa’da yaşanan ekonomik gelişmelerin etkileri, 2012 Türkiye İlerleme Raporu gibi konular derginin bu sayısının sayfalarında değerlendiriliyor. Derginin yeni sayısında Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Aydın Ayaydın CHP Ankara Milletvekili Faik Öztrak, CHP İstanbul Milletvekili Osman Taney Korutürk, CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, MHP Eskişehir Milletvekili Dr. Ruhsar Demirel makaleleri ile konuk oluyor. 10. Kalkınma Planı hazırlıkları, Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik gelişmeler, Türkiye’de endüstri ilişkilerinin geleceği, yeni eğitim sistemi, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, iş ve meslek danışmanlığı çalışmaları, girişimcilik ve liderlik, Türk otomotiv sektöründe ihracat, Türkiye 31. Uluslararas Ùstanbul Kitap Fuar’nda buluÛmak dileØiyle… MESS ADINA SAHİBİ Tuğrul KUDATGOBİLİK MESS Yönetim Kurulu Başkanı YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Av. İsmet SİPAHİ MESS Genel Sekreteri YAYIN KOORDİNATÖRÜ Aytül ANLAR MESS Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürü YAYIN KURULU Av. Erten CILGA, Av. Hakan YILDIRIMOĞLU, Dr. Aykut ENGİN, Aytül ANLAR, Serra DEMİR, Çisem KILIÇ GRAFİK TASARIM Nermin YILMAZ, Nilüfer DEMİRCİ BASUMLI, Seda Sevinç ŞAKAR KORKMAZ YAZIŞMA ADRESİ MESS-Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Merkez Mahallesi Geçit Sokak No: 2 34381 Şişli/İSTANBUL Tel: 212. 232 01 04 (pbx) Faks: 212. 241 76 19 e-posta byhi@mess.org.tr MESS İşveren Gazetesi internette www.mess.org.tr YAYIN TÜRÜ Yerel süreli yayın. MESS’in aylık yayın organıdır. BASKI HANLAR Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 16 Kağıthane/İSTANBUL Tel: 212. 324 08 82 BASKI TARİHİ 19 Ekim 2012 Yazı ve resimler kaynak gösterilmek suretiyle kullanılabilir. MESS İşveren gazetesinin basımında geri dönüşümlü kağıt kullanılmaktadır. ISSN 1300-9699 1999 ylndan bu yana katldØmz Ùstanbul Kitap Fuar’nda; yönetim dünyas, endüstriyel iliÝkiler, kiÝisel geliÝim, Harvard Business Review Dergisi’nden Seçmeler dizisi ve araÝtrma yaynlarmz ile kendini geliÝtirmek isteyen herkesi standmza bekliyoruz. Tarih : 17-25 Kasım 2012 Yer : TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi Beylikdüzü-İSTANBUL MESS Standı : 3 No.lu Salon / 603-D No.lu Stant Ziyaret Saatleri : Hafta İçi 10.00 - 19.00 / Hafta Sonu 11.00 - 20.00 Ya y ı n l ar ı m ı z i çi n w w w. m e s s . o r g. t r adresimizi ziyaret edebilirsiniz. iÛveren gazetesi ekim 2012 3 MESS kuruluÚunun 53. yÛlÛnda MESS 53 yldr hizmet üretiyor, çalÝma yaÝamnda refah, huzur ve barÝ için çktØ yolculukta üyeleri ve onlarn çalÝanlar adna büyük iÝlere imza atyor. Kalc çözümlerin toplumsal uzlaÝma ve iÝbirliØinden geçtiØi inancyla MESS, endüstri iliÝkilerinin ve her Ýeyden önce Türkiye’nin yolunu aydnlatmay her zamanki kararllØyla sürdürüyor. KurulduØu günden günümüze Türk sanayine kazandrdØ dinamizm, üstlendiØi misyon ve gerçekleÝtirdiØi etkinliklerle MESS Türk çalÝma hayatnn en önemli unsurlarndan biri. Bugün MESS, 53 yllk güçlü ve saygn bir geleneØin arkasnda olduØunu bilerek geleceØe daha güvenle bakabiliyorsa Ýüphesiz ki bunda en büyük pay kurucularna ve MESS çalÝanlarna ait. MESS Kurucusu Jak V. Kamhi; “MESS çatısında birlik olarak sürdürdüğümüz mücadeleler neticesinde son zamanlarda yönetimiyle, işçi ve işverenleri ile ülkemize büyük hizmetlerde bulunan bir çizgiye gelmiştir. Ülkemizin zorlu günlerinde bir avuç sanayici ile başlattığımız MESS’in bugün vardığı başarılı nokta, bizler için gurur kaynağıdır… Bugün bazıları rahmetle andığım arkadaşlarım da MESS’in ulaştığı noktayı görselerdi mutluluk duyarlardı kanısındayım.” MESS Kurucusu Nurettin Kızılay; “Hayatımda gerçekleşmesini istediğim arzularımdan birisi de MESS’in 50. kuruluş yılını yaşamaktı. MESS’i bu zaman içinde memlekete yaptığı büyük hizmetlerden dolayı kutluyorum. MESS sanayinin nitelikli işgücü açığını ilk hissedenlerden biri oldu. Bu açığı kapatmak için de çok çaba harcadı.” MESS Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan Erdoğan Karakoyunlu; “MESS fevkalade zor ve sancılı dönemlerde bir mücadele rolü de üstlenmiş ve bu rolü büyük bir başarı ile yerine getirmiştir. Daima yapıcı ve yaratıcı yenilikçi ve uzlaşıcı olmuş, insana ve eğitime önem veren yanlarıyla da toplumumuzda lider ve örnek bir kuruluş olmuştur.” MESS’te kırk yıla yaklaşan deneyimi ile Genel Sekreter Av. İsmet Sipahi; “Başarının anahtarı başarıya duyulan inançtır. Gerek üyelerimize, gerek çalışanlarımıza, gerekse ülkemize sorumluluğumuzun bilincinde hareket ettiğimizi her konuda yansıtmaya gayret ediyoruz.” MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik; “Yaratıcı ve öncü çizgisiyle tanınan MESS ilkeli sendikacılık anlayışıyla da Türk çalışma yaşamının gelişimine katkıda bulunuyor, endüstri ilişkilerinde başarının ancak birlik ve beraberlik ile sağlanacağına inanıyor. Sosyal taraf olmanın vermiş olduğu bilinç ve sorumlulukla hareket ederek ülkemizi aydınlık yarınlara ulaştırmayı hedefliyor.” 4 iÛveren gazetesi ekim 2012 Otomotiv Sanayi Mesleki Yeterlilik SÛnav ve Belgelendirme Merkezi VOC-TEST Projesi Londra teknik ziyareti Bu Proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir. This Project is funded by the European Union. Otomotiv VOC-TEST Merkezi VOC-TEST proje adımlarından biri olan Londra Teknik Çalışma Ziyareti, MESS Genel Sekreter Yardımcısı ve VOC-TEST Proje Koordinatörü Dr. Aykut Engin liderliğinde, İ.T.Ü. Öğretim Üyesi-MESS Danışmanı Prof. Dr. M. Nahit Serarslan, SIBEM A.Ş. Genel Müdürü Nergis Dökmeci, Türk Metal Sendikası Dış İlişkiler Koordinatörü Miray Vurmay, Ford Otosan Endüstri İlişkileri, İK Operasyonları ve Kocaeli Fabrika İK Müdürü Ali Rıza Aksoy, Renault Eğitim Müdürü Erdoğan Güneş ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, VOC-TEST Proje Danışmanı Prof. Dr. Süleyman Tekeli’nin katılımı ile 1-5 Ekim 2012 tarihlerinde gerçekleştirildi. Ev sahibimiz, MESS kardeş kuruluşu EEF The Manufacturers Organisation’un düzenlemiş olduğu program ile SMMT (Motorlu Araç Üreticileri ve Tüccarları Bir- liği), Weatherite Manufacturing Ltd (Sanayi Tipi Isıtma, Soğutma, İklimlendirme Merkezi), City and Guilds (Mesleki Yeterlilik Belge Merkezi), Black Country University Technical College–Siemens (Siemens’in sponsor olduğu Teknik Meslek Lisesi ve Yüksek Okulu), SEMTA (Mesleki Yeterlilik Konseyi) ve Trade Union Congress (İşçi Sendikaları Konfederasyonu) ziyaret edildi. Ziyaret edilen ilgili kurumlarda, İngiltere’de farklı yaş grupları ve seviyelerdeki teknik eğitim, ulusal meslek standarlarının ve yeterliliklerin günümüzde bulunduğu durum ile yakın gelecekte planlanan hedefleri üzerinde ayrıntılı bilgi edinme fırsatı bulduk. Eğitim-sanayi işbirliği ve elde edilen başarılar da özellikle akademisyen ve sektör temsilcisi katılımcılarımız için ilham vericiydi. Türkiye olarak, mesleki eğitim, ulusal meslek standartları ve yeterlilikler konusunda bulunduğumuz nokta da aktarılarak, işbirliği olanakları ve bilgi alışverişine yönelik verimli bağlantılar kuruldu. Ev sahibimiz EEF’e, tüm proje süresince ve ziyaret boyunca desteğini esirgemeyen değerli katılımcılarımıza ve kurumlarına teşekkür ediyoruz. EEF ng Ltd. ufacturi Weatherite Man City and Guilds al College chic Black Country Te SEMTA gress Trade Union Con 5 iÛveren gazetesi ekim 2012 “Sendikalar ve Toplu ØÚ SözleÚmesi Kanunu” TBMM Genel Kurulu’nda görüÚülüyor Uzun zamandan beri ülkemizin çalışma yaşamı ile endüstri ilişkileri alanının gündeminde yer alan ve bu alanın geleceğini şekillendirecek olan Toplu İş İlişkileri Kanunu Tasarısı, yeni yasama yılının üçüncü gününde, 3 Ekim 2012 tarihinde, TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. Tasarının TBMM’de Temel Kanun olarak ve birinci bölümü 1-30; ikinci bölümü 31-60 ve üçüncü bölümü Geçici Maddeler de dahil olmak üzere 61-83. maddelerden oluşan üç bölüm halinde görüşülmesine karar verilmişti. Bu kapsamda 3, 10 ve 11 Ekim 2012 tarihlerinde yapılan oturumlarda Tasarının birinci bölümünü oluşturan 1-30. maddelerinin görüşülmesi tamamlandı. Tasarının bazı maddeleri, verilen önergeler neticesinde değiştirilerek kabul edildi. Genel Kurul’da verilen ve kabul edilen önergelerle ilk olarak adı “Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu” olarak değiştirilen Tasarının ikinci olarak “İşkolları” başlıklı 4. maddesi ile ilgili olarak verilen önergenin kabul edilmesiyle Kanuna ekli (1) sayılı cetvelde yer alan işkollarında değişiklik yapıldı. Söz konusu değişiklikle ilgili cetvelde 16. sırada yer alan “Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı” işkolu ile 17. sırada yer alan “Liman, ardiye ve antrepoculuk” işkolları birleştirildi ve 16 sıra numaralı işkolu “Gemi yapımı ve deniz taşımacılığı, ardiye ve antrepoculuk” olarak kabul edildi. Böylece işkolları sayısı 21’den 20’ye düşürüldü. Tasarının “Kuruculuk şartları” başlıklı 6. maddesinin birinci fıkrasındaki ilk cümlede yer alan “Fiil ehliyetine sahip” ifadesinden sonra gelmek üzere “ve fiilen çalışan” ifadesinin eklenmesine ilişkin önerge kabul edildi ve söz konusu cümle aşağıdaki şekilde düzeltildi. “Fiil ehliyetine sahip ve fiilen çalışan gerçek veya tüzel kişiler sendika kurma hakkına sahiptir.” 11 Ekim 2012 tarihinde Tasarı ile ilgili yapılan görüşmelerde değiştirilerek kabul edilen maddeler ise şöyle: Tasarının “Üst kuruluşlara üyelik” başlıklı 20. maddesinin görüşülmesi sırasında Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkan Vekili’nce maddenin 4. fıkrasındaki cümlenin çok daha iyi anlaşılması amacıyla “Üyelikten” kelimesinin ilave edilmesi suretiyle redaksiyon yapılması istendi. Madde Komisyonca belirtilen bu redaksiyon ile oya sunuldu ve kabul edildi. Mad- denin 4. fıkrası “Üye olma, üyelikten çekilme ve çıkarılma kararları, üst kuruluş tarafından bir ay içerisinde Bakanlığa bildirilir.” şeklinde kabul edildi. Tasarının “İşyeri sendika temsilciliğinin güvencesi” başlıklı 24. maddesinin “Bu madde hükümleri işverenle iş ilişkisi devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.” şeklindeki 5. fıkrası, verilen önerge ile “Bu madde hükümleri işyerinde çalışmaya devam eden yöneticiler hakkında da uygulanır.” şeklinde değiştirildi. Tasarının “Sendika özgürlüğünün güvencesi” başlıklı 25. maddesine 4. fıkrasındaki “İşverenin” ifadesinden sonra gelmek üzere “fesih dışında” ifadesi eklendi. Böylece anılan maddenin 4. fıkrası “İşverenin fesih dışında yukarıdaki fıkralara aykırı hareket etmesi hâlinde işçinin bir yıllık ücret tutarından az olmamak üzere sendikal tazminata hükmedilir.” şeklinde kabul edildi. Aynı maddenin 5. fıkrasının “Sendikal nedenlerden dolayı iş sözleşmesinin feshi halinde işçi, 4857 sayılı Kanunun 18 inci maddesinin birinci fıkrasındaki otuz işçi ve altı aylık çalışma süresi koşulu aranmaksızın, 20 ve 21 inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir.” şeklindeki ilk cümlesi, kabul edilen önerge ile “Sendikal bir nedenle iş sözleşmesinin feshi ha- linde işçi 4857 sayılı Kanun’un 18, 19 ve 21’inci madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahiptir.” şeklinde değiştirildi. Aynı maddenin 6. fıkrasının 2. cümlesindeki “ispat ettiği” ibaresi de “ileri sürdüğü” olarak değiştirildi ve cümle “Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür.” kabul edildi. Tasarının “Kuruluşların gelirleri ve giderleri” başlıklı 28. maddesinin 3. fıkrasındaki 2. cümleden sonra aşağıda belirtilen cümlenin ilave edilmesi kabul edildi. “Ancak, işçi kuruluşları yurtdışında kurulu işveren ve işveren kuruluşlarından; işveren kuruluşları ise işçi ve işçi kuruluşlarından yardım ve bağış alamaz.” 11 Ekim 2012 tarihindeki Genel Kurul görüşmelerinde Tasarının ikinci bölümü üzerinde Hükümet adına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı açıklamalarda bulundu. TBMM’de grubu bulunan siyasi partiler ve şahısları adına söz alan milletvekillerinden sonra soru-cevap işlemi de tamamlandı. Madde görüşmelerine geçilmeden birleşim kapatıldı. MESS İşveren Gazetesi yayıma hazırlandığında TBMM Genel Kurulu’nda Tasarının ikinci bölümündeki maddelerin görüşülmesine henüz başlanılmamıştı. 6 iÛveren gazetesi ekim 2012 “K.K.T.C. güvenli ellerdedir” K.K.T.C. Kamu ÙÝçileri Sendikas (Kamu-ÙÝ) 9. OlaØan Genel Kurulu 4 Ekim 2012 tarihinde LefkoÝa’da yapld. MESS Genel Sekreteri Av. Ùsmet Sipahi Genel Kurul’a katlarak bir konuÝma yapt. Çok sayıda davetlinin iştirak ettiği Genel Kurul Kamu-İşçileri Sendikası Genel Başkanı Sami Dilek’in şu konuşmasıyla başladı: “Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Bakanlarım, Sayın Konuklar, Sayın Basın Mensupları ve Değerli Delegeler; Ülkemizde emeğine karşılık maaş ve ücretle çalışan kesimlerin, sosyal ve ekonomik sorunlarına çözümler getirmek, bu kesimi çağdaş bir yaşam düzeyine ulaştırması yönünde, etkili çalışmalarda bulunmak, dar ve sabit gelirlilerin milli gelirden yeterli ve hak ettiği payı alması için mücadele vermek, ülkemizde adil ve yaygın bir vergi düzeninin gerçekleşmesi ve çalışanları bordro mahkûmlarının vergi yükünün hafifletilmesi, en önemlisi sosyal devlet esprisine uygun olarak, toplumsal birlik ve sosyal barışın sağlanması yolunda etkili bir tavır içinde bulunmak, bağımsız bağlantısız, hür sendikacılık ilkelerine bağlı bir sendikal harekete önderlik etmek ve sendikamızı çalışanların güvenilir öz kitle örgütü haline getirmek, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin varlığı ve çalışanların mutluluğu yolunda işbirliği ve ekip halinde çalışma anlayışı içinde örgütlü dinamik ve dayanışmacı bir sendikal hareketin tercümanı olmak amacımızdır. Kamu-İş kurulduğu yıldan bugüne kadar, emekten yana, şerefli, ilkeli ve mücadeleci karakteriyle toplum içinde yer ettiğini ve mücadelesini bu doğrultuda devam ettireceğini ve hiçbir zaman politikasını bir veya birkaç siyasi görüşe dayandırmayacağını bu vesile ile vurgulamak isterim. 1974 Mutlu Barış Harekâtı’ndan günümüze dek oluşturulan, çalışma hayatıyla ilgili tüm mevzuatın bekçisi ve koruyucusu olmaya devam edeceğiz. Kamu-İş ilgili yasalarda, mevcut hakları iyiye, güzele götürmeyi bir görev olarak kabul etmiştir. Kamu-İş sendikal eğitime son derece önem vermektedir. Geçtiğimiz dönem eğitimi gerektiği ölçüde gündeme getiremedik. Bu dönem sendikal eğitime daha fazla önem vererek yurt içinde ve yurt dışında delegelerimizi ve üyelerimizi eğitmek için projeler hazırlamaktayız. Bize birçok desteğin yanında, eğitim kapılarını açan, eğitimlerin yapılmasını sağlayan Türk Metal Sendikasıdır. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Sekreteri Sayın Pevrul Kavlak ve onun yönetimidir. Kendilerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Ayrıca Kamu-İş’e uluslararası kapıları da açan Türk Metal Sendikasının değerli yöneticileridir. Bu bizlere büyük bir destek ve onur vermektedir. Kuzey Kıbrıs’ta ara eleman yetiştirme kapasitesi yoktur. Bizlere Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Genel Başkanı ve Genel Sekreteri, ekiplerinin büyük tecrübeleri ve ya- yınlanmış kitapları ile destek sağlamaktadır. Bizlere set set gönderdikleri kitap ve dergileri başta, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Esnaf ve Zanaatkarlar Odası ve daha birçok kuruluşlara dağıtmış durumdayız. Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası Genel Sekreteri aramızdadır. Sayın Av. İsmet Sipahi’ye, Kurulumuzu onurlandırdığı ve katkıları için teşekkür ederiz. Ayrıca TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Tuğrul Kudatgobilik’e selamlarımızı ve sevgilerimizi gönderiyorum. Bu dönem içerisinde ülkemizde ve çevremizde birçok siyasi gelişmeler gerçekleşmektedir. Kıbrıs adası bu siyasi gelişmelerin hedefidir. Kamuİş Kıbrıs sorununun barışçı bir şekilde halledilmesi ve kalıcı bir idarenin oluşturulması için ülkemizde iki devletli, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi, siyasi ve ekonomik eşitliğe dayalı bir idari mekanizmanın oluşturulmasını desteklemektedir. MESS Genel Sekreteri Av. İsmet Sipahi konuşmasında düşüncelerini özetle şöyle dile getirdi: “Sayın Cumhurbaşkanım, Sayın Bakanlarım, Sayın Delegeler; 9. Olağan Genel Kuruluna davetiniz bizleri onurlandırmıştır. TİSK ve MESS Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik’in selam ve sevgilerini iletiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile uzun yıllar süren dostluğumuzdan Türk Metal Sendikas Genel Mali Sekreteri Ùsmail DURSUN, MESS Genel Sekreteri Av. Ùsmet SÙPAHÙ, K.K.T.C. CumhurbaÛkan Dr. DerviÛ ERO×LU, K.K.T.C. Kamu-ÙÛ Sendikas Genel BaÛkan Sami DÙLEK, K.K.T.C. ÇalÛma ve Sosyal Güvenlik Bakan Dt. Úerife ÜNVERDÙ, K.K.T.C. Maliye Bakan Ersin TATAR (soldan saØa) Av. Ùsmet SÙPAHÙ bildiğim ve yürekten inandığım temel düşünce K.K.T.C. güvenli ellerdedir. Rahmetli Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı da saygı ve rahmetle anmak boynumuzun borcudur. Tüm K.K.T.C. halkının huzur ve güveni emin ellerdedir. Bizler; işverenleri, sendikaları ve çalışanları ile demokratik hak ve özgürlükleri gelişen K.K.T.C.’nin yanındayız. Diyalog, işbirliği ve dayanışmanın temellerini attık. Gelişmeleri sürdürmekte kararlıyız. Genel Kurulunuzun ülkeye ve çalışma hayatına önemli katkılarda bulunacağı inancı ile hepinize saygılarımı sunuyorum.” Genel Kurul’da K.K.T.C. Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu, yaptığı konuşmada, K.K.T.C. Kamu İş’in 9. Genel Kurulu’nda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek, Kamu-İş ve Hür-İş’in kurulduğundan beri bu sendikalarla hep beraber olduğunu kaydetti. Dr. Eroğlu, Anavatan Türkiye’den gelen değerli dost İsmet Sipahi’nin, düşünceleri ve hissiyatına tercüman olan konuşmasının kendisini son derece duygulandırdığını ifade ederek, şöyle konuştu: “Aslında gerçek budur. K.K.T.C. halkıyla Anavatan Türkiye halkı her zaman kardeşlik ilişkisi içerisinde olmuştur. Karşılıklı sevgi, karşılıklı saygı ve dayanışma K.K.T.C. devletinin temellerinin sağlamlaşmasında K.K.T.C. halkının bu topraklarda huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlamıştır. Bugün de K.K.T.C. halkı K.K.T.C. semaları altında bu topraklarda huzur ve güven içerisinde, Anavatan Türkiye’nin garantisi altında yaşamaktadır. Devletimiz varlığını sürdürmektedir.” 7 iÛveren gazetesi ekim 2012 ØÚ Sa×lÛ×Û ve Güvenli×i Yönetmelikleri hazÛrlanÛyor Av. ERTEN CILGA MESS BaÛ Hukuk MüÛaviri ertencilga@mess.org.tr B ilindiği üzere İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, bazı hükümleri yayımı tarihinde; “İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri” başlıklı 6., “İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin desteklenmesi” başlıklı 7. ve “İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanları” başlıklı 8. maddesi dışında kalan maddeleri yayımı tarihinden itibaren altı ay sonra; bu maddeleri ise çalışan sayısı ve işyeri tehlike sınıfına göre yayımı tarihinden itibaren altı ayla iki yıl arasında değişen sürelerde yürürlüğe girmek üzere, 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmıştı. Söz konusu Kanunun “İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çeşitli yönetmelikler” başlıklı 30. maddesiyle belirlenen konulardaki usul ve esasların ise Bakanlıkça çıkarılacak yönetmeliklerle düzenleneceği hüküm altına alınmıştı. İşte bu kapsamda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan Yönetmelik Taslakları, görüşlerini vermeleri için sosyal taraflara gönderilmeye başlandı. Aşağıda belirtilen bazı Taslaklarda yer alan düzenlemeleri ve görüşlerimizi şöyle özetleyebiliriz. ÙÛ SaØlØ ve GüvenliØi Risk DeØerlendirmesi YönetmeliØi TaslaØ Risk değerlendirmesi yükümlülüğü başlıklı m.5/1’de işverenin risk değerlendirmesi yapmak veya yaptırmakla yükümlü olduğu düzenleniyor. Maddedeki “yaptırmakla” ibaresinden işverence dışardan bu konunun uzmanı olan kişi ya da kurumlardan hizmet satın alınarak risk değerlendirilmesinin yaptırılabileceği düşünülse de Taslağın bütünü incelendiğinde risk değerlendirmesinin işverence bu yolla yaptırılabileceğine yönelik herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı görülüyor. Oysa teknik uzmanlık gerektiren böyle bir konuda işverene bu imkanın sağlanması gerekmektedir. Tehlikelerin tanımlanması başlıklı m.8 ile çalışma ortamında bulunan fiziksel, kimyasal, biyolojik, psikososyal, ergonomik ve benzeri tehlike kaynakları ile bunların etkileşimi sonucu ortaya çıkabilecek tehlikelerin belirlenip kayda alınacağı düzenlenerek, bu yapılırken göz önünde bulundurulacak hususlar açıklanıyor. Bu maddede yer alan “İşyerinde; çalışana karşı şiddet, psikolojik taciz ve aşırı iş yüklemesi, stres veya sorumlulukların net bir şekilde belirlenmemesi ile birimler ya da kişiler arasındaki iletişimsizlikten kaynaklanabilecek tehlikeler”in nasıl göz önünde bulundurulacağı ise belirsizdir. Kişiden kişiye değişebilecek, sübjektif değerlendirmelere neden olabilecek bu tür bir tanımın Taslaktan çıkarılması gerekiyor. Risk değerlendirmesinin yenilenmesi başlıklı m.12/1’de risk değerlendirmesinin tehlike sınıfına göre çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerinde sırasıyla en geç üç, beş ve yedi yılda bir yenileneceği hüküm altına alınıyor. Oysa, risk değerlendirmesinin hedefi, çalışanların sağlık ve güvenliğinin korunması ve iyileştirilmesidir. Bilim ve teknolojideki gelişmeler çerçevesinde konuyla ilgili yeni yöntem ve metotlar üretilmektedir. Bu da risk değerlendirme sürecinin süreklilik arz ettiğini göstermektedir. Bu nedenle Taslakta risk değerlendirmesinin yenilenmesi yerine güncellenmesi ifadesi kullanılarak, riske maruziyet şekli, maruziyet miktarı ve maruziyet süresinin dikkate alınması suretiyle yapılmasının gerektiği belirtilmeli ve işyeri ile ortam şartlarında maruziyet düzeyini etkileyebilecek herhangi bir değişiklik olduğunda güncellenmesi yönünde bir düzenlenme yapılmalıdır. ÙÛ GüvenliØi Uzmanlarnn Görev, Yetki, Sorumluluk ve EØitimleri Hakknda Yönetmelik TaslaØ İş güvenliği uzmanlığı belgesi başlıklı m.7/1-a’da (A) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı belgesinin Bakanlıkça verileceği kişilerin nitelikleri açıklanmaktadır. İş sağlığı ve güvenliği alanında en az 7 yıl teftiş yapmış mühendis, mimar veya teknik eleman olan iş müfettişlerine ve Genel Müdürlük ve bağlı birimlerinde iş sağlığı ve güvenliği alanında en az 8 yıl görev yapmış Bakanlık iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarına istekleri halinde (A) sınıfı uzmanlık belgesinin verileceği düzenlenmektedir. Mevcut “İş Güvenliği Uzmanlarının Görev, Yetki, Sorumluluk ve Eğitimleri Hakkında Yönetmelik”e göre, görev yaptıkları süre artırılmış olsa da bu Yönetmeliğin aksine bahsi geçen kişilere (A) sınıfı belgenin sınavsız verilmesi doğru olmayacaktır. İş sağlığı ve güvenliği veya iş güvenliği ana bilim dalında tezli yüksek lisans yapmış olan mühendis, mimar veya teknik elemanların (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlığı sınavında başarılı olmaları halinde (B) sınıfı belgenin verileceği şeklindeki düzenlenmedeki şartları zorlaştıran “Tezli” ibaresi ise çıkarılmalıdır. Taslakta mevcut Yönetmeliğin aynı başlıklı maddesinde düzenlenen ve yurtdışından alınan iş güvenliği uzmanlığı veya eş değer belgeye sahip olan mühendis, mimar veya teknik elemanlarla ilgili hiçbir düzenlemeye yer verilmemesi ise çok önemli bir eksikliktir. İş güvenliği uzmanının yükümlülükleri başlıklı m.12/4-a’da Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlükleri veya noter tarafından her sayfası mühürlenerek onaylanan defterin bir asıl iki suret olması isteniyor. Bu düzenleme bürokrasiyi artıracak ve toplamda üç tane olan defterin küçük de olsa aralarında farklılık olması halinde hangisinin geçerli olacağı konusunda sıkıntı yaşanabilecektir. Bu nedenle, mevcut “İş Sağlığı ve Güvenliği Hiz- metleri Yönetmeliği”nde olduğu gibi “Onaylı defter; seri numaralı ve kendinden kopyalı olur…” şeklindeki düzenleme muhafaza edilmelidir. Eğitim kurumu yeri ve yerleşim planında aranacak şartlar başlıklı m. 15, İdari bölümlerde aranacak şartlar başlıklı m.16 ve Derslik ve diğer bölümlerde aranacak şartlar başlıklı m.17’deki mevcut Yönetmelikte olmayan ve şartları ağırlaştıran düzenlemeler de Taslaktan çıkarılmalıdır. Aynı durum İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlığı eğiticileri başlıklı m. 21 ile iş güvenliği uzmanlığı eğitici belgesi alacaklarla ilgili şartların örneğin lisansüstü eğitim yerine doktora, en az dört yarı yıl ders verme yerine en az sekiz yarı yıl ders verme şeklindeki mevcut Yönetmeliğe göre ağırlaştırılan durumlar için de geçerlidir. Yetkilerin askıya alınması ve iptali başlıklı m.32/8’deki mekanın cezalandırıldığı düzenleme de ceza hukukunun genel prensiplerine aykırıdır. ÙÛ Hijyeni Ölçüm, Test ve Analiz Laboratuvarlar Yeterlilik YönetmeliØi TaslaØ Kapsam ve İstisna başlıklı m.2/3’de kendi bünyesinde çalışanlara yönelik iş hijyeni, ölçüm, test ve analiz yapan laboratuvarlara sahip kurum ve kuruluşların bu Yönetmeliğin kapsamı dışında olduğu belirtilmekte, ancak bu tür laboratuvarların elde ettiği sonuçların iş sağlığı ve güvenliği mevzuatındaki sınır değerlere uyum için esas alınmayacağı düzenlenmektedir. Bu durumda kendi bünyesinde çalışanlara yönelik iş hijyeni, ölçüm, test ve analiz yapan laboratuvarlara sahip kurum ve kuruluşların, söz konusu Yönetmeliğin kapsamı dışında tutulmasının hiçbir anlamı bulunmayacaktır. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ile getirilen düzenlemelerle ilgili usul ve esasların Bakanlıkça çıkarılacak onlarca yönetmelikle yapılacağı biliniyor. Birbirleriyle bağlantılı konular olduğu gerçeğinden hareketle, ilgili yönetmeliklerin birlikte değerlendirilerek, benzer hususlarda birbirine koşut hükümleri içermesine dikkat edilmesi ve yürürlüğe giriş tarihlerinin de aynı olmasının uygulamada kolaylık sağlayacağı unutulmamalıdır. 8 iÛveren gazetesi ekim 2012 ECBOHS proje faaliyetleri teknik ç ÙSG alannda önemli faaliyetlere imza atan MESS’in Türk Metal Sendik 24-28 Eylül 2012 tarihlerinde Finlandiya’nn baÝkenti Helsinki’de çeÝit Ziyaret kapsamında MESS delegasyonunda; Proje koordinatörlüğünü yürüten MESS Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Aykut Engin, MESS İSG Müdürü Altan Çetinkal, MEV Genel Müdürü Dr. Necdet Kenar, MESS Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Uzmanı Serra Demir, Türk Metal Sendikası Eğitim & Proje Uzmanı Adnan Parçalı, İÇDAŞ Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi İSG Müdürü H. Agah Ayhan, Arçelik A.Ş. İSG Uzmanı Bülent Gök ve Coşkunöz Metal Form Makina Endüstri ve Ticaret A.Ş. İş Güvenleği ve Ergonomi Yetkilisi Umut Olgaçer yer aldı. Proje faaliyetlerinde en başından beri aktif olarak yer alan Doç. Dr. Heikki Laitinen ise teknik çalışma gezisi boyunca MESS ekibine eşlik ederek katılımcıların İSG alanında kapsamlı bilgiler edinmesine yardımcı oldu. Teknik çalışma ziyaretleri sırasıyla; İş Güvenliği Merkezi (ttk), Finlandiya Sosyal İşler ve Sağlık Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren İş Güvenliği ve Sağlığı Genel Müdürlüğü, Metso Otomasyon ve Teknoloji Ltd., Finlandiya Teknoloji Endüstrileri Federasyonu, Arctech Helsinki Tersanesi A.Ş., 3T Danışmanlık ve Eğitim Merkezi, KoneCranes Ltd. ve Planmeca Ltd. işyerlerine ve fabrikalarına yapıldı. Ziyaretler sürecinde üst düzey yöneticiler ve iş sağlığı ve güvenliği uzmanları ile görüşüldü. Teknik ziyaret kapsamındaki görüşmeler kurum ve kuruluşların; • İSG yapısını gözlemlemek, • İSG yönetim sistemini incelemek, • Metal sanayine eğitim hizmeti veren kurum içi ve dışı eğitim sistemlerini yerinde görmek, • İSG sistemi ile bağlantılı paydaşları ziyaret etmek amacıyla organize edildi. ÙÝ GüvenliØi Merkezi (ttk) ÙÛ GeliÛtirme Müdürü Tiina-Mari Monni (soldan 4.) Finlandiya’daki ÙSG yaplanmas hakknda bilgi verdi. Monni, Merkezin iÛ güvenliØi için neleri amaçladØn, finans kaynaklarn, eØitim projelerini, basl materyaller ile danÛmalk faaliyetlerini katlmclarla paylaÛt. ÙSG Genel MüdürlüØü Kurumun Genel Müdürü Leo Suomaa (soldan 4.), Finlandiya’daki çalÛma hayat ve ÙSG politikas, mevzuat ve saha uygulamalar hakknda bilgi verdi. Suomaa iÛyerinde iyi çalÛma koÛullar için neler yapldØ, yllar baznda meydana gelen iÛ kazas oranlar, çalÛma istatistikleri, sektörlere göre istihdam oranlar gibi bilgiler paylaÛt. Metso Otomasyon Operasyonel Mükemmellik&ÙSG Ù Departman BaÛkan Yardmcs Saija Stenbacka (soldan 4.) ile Operasyonel Mükemmellik&Kalite Departman Yöneticisi Juha Virolainen (soldan 5.) ekibe eÛlik eden isimler oldu. Stenbacka, 30 bin çalÛan ve 6,6 milyar euro cirosuyla 50’den fazla ülkede faaliyet gösteren Metso’nun üretim alanlar, çalÛan profili ve ÙSG faaliyetleri ile politikalarna yer verdiØi bir sunum yapt. Finlandiya Teknoloji Endüstrileri Federasyonu Ù ÇalÛma Grubu Yöneticisi Aki Sundell (soldan 1.), Federasyonun ÙSG yaps, çalÛma politikalar ve faaliyet alanlar hakknda bir sunum gerçekleÛtirdi. Sundell sunumunda kuruluÛun iÛ saØlØ ve güvenliØi, organizasyon yaps, çalÛmalar ve projeleri hakknda bilgi verdi. Arctech Helsinki Tersane ÙSG Yöneticisi Minna Sääski (soldan 5.) ve Ar-Ge Mühendisi Matti Nallikari (soldan 2.) sunumda ÙSG çalÛmalar, eØitimleri ve raporlamalar hakknda bilgi verdi. Tersaneyi ve yapm devam eden buz krc gemileri gezdirdi, yüksek riskli çalÛma alanlarnn olduØu tersanelerde ÙSG kurallarnn nasl uygulandØn paylaÛt. 3T Results Kurumun Kurucusu ve Yöneticisi Doç. Dr. Heikki Laitinen (ön sra soldan 3.) ile 3T Müdürü Marco Vuorinen (ön sra saØdan 1.) 20 yldan bu yana danÛmanlk ve eØitim faaliyetleri gerçekleÛtirdikleri kurumun online eØitim içerikleri ile e-öØrenmenin avantajlarn aktard. Katlmclar online eØitimleri inceleme frsat buldu. 9 iÛveren gazetesi ekim 2012 alÛÚma ziyaretleri ile devam ediyor kas ortaklØ ile yürüttüØü ECBOHS-ÙÝ SaØlØ ve GüvenliØi için Avrupa ÙÝbirliØi Köprüleri Projesi kapsamnda tli teknik çalÝma ziyaretleri ve toplantlar gerçekleÝtirildi. KoneCranes Kaldrma ekipmanlar üretiminde dünyann önde gelen gruplarndan, üretim ve proses endüstrileri, tersaneler, limanlar ve terminaller de dahil olmak üzere geniÛ bir alanda müÛterilerine hizmet vermekte olan KoneCranes’in Finlandiya fabrikas ziyaret edildi. Güvenlik Müdürü Markku Räman ve Güvenlik Mühendisi Krista Kotilainen ksa bir tantm sunumunun ardndan ekibe fabrika inceleme gezisinde eÛlik ettiler. Vinç ve aksesuarlar üreten fabrikann imalat bölümleri gezildi, ÙSG uygulamalar yerinde gözlemlendi. Planmeca 1971 9 ylndan bu yana saØlk, Ø görüntüleme teknolojisi, aØz Ø saØlØ Ø Ø ve bakm alanlarnda hizmet üreten ve yllk 750 milyon euro cirosu ile Planmeca Grubu’nun ana üretim alan olan diÛ ürünleri, dijital görüntüleme ve yazlmlar üreten Planmeca’nn Üretim Müdürü Kai Mäenpää (saØdan 2.), Orta DoØu ve Afrika SatÛ ve Pazarlama Müdürü Sami Puhlin ve ÙSG Müdürü Olli Heikkinen (saØdan 3.) üretim ve ÙSG uygulamalar hakknda birer sunum yaptlar. Daha sonra fabrika üretim tesisleri ziyaret edildi ve uygulamalar yerinde incelendi. H. Agah AYHAN / ÙÇDAÚ H İş sağlığı ve güvenliği ülkemizde her geçen gün yükselen m bir b değer haline geldi. Bu alan endüstri işletmelerinin öneme li l ve vazgeçilmez bir parçası. Bu alanda MESS tarafından organizasyonu gerçekleştirilen teknik çalışma gezisi ile İSG alanındaki iyi uygulamalar ve Finlandiya’nın mevzuat yapısı hakkında bilgi alma ve karşılaştırma yapma şansımız oldu. Bünyemizde bulunan fabrikalarımıza benzer iş kolunda saha ziyaretleri gerçekleştirmemiz, bu geziye kendi açımdan daha büyük bir değer kattı. Yapılan bilgilendirmelerde iş sağlığı ve güvenliği alanının verimlilik ile aynı kapsamda değerlendirilmesi oldukça ilgimizi çekti. konusunda geriden gelen işletmeler olduğunu da göz ardı etmemek gerekiyor. Finlandiya’da ziyaret ettiğimiz firmalarda 5S düzenini yansıtan atölyelerin öne çıktığını gördük. Çalışma ortamındaki düzen, görsellik, geniş çalışma alanları ve üretim baskısının yoğun olmaması iş kazaları sıklığının az olmasını açıklayabilir. Ancak özellikle kaza sıklığının daha az olmasının en önemli sebebinin ülkedeki eğitim seviyesinin yüksekliği olduğunu düşünüyorum. İşyerinde çalışan bir bireyin kurallara uygun ve otokontrollü davranış şekline sahip olmalarını sağlayan temel unsurun, yaşam boyu öğrenmeye yönelik oluşturulan eğitim sistemi olduğunu uygulamalar ile gördük. Özellikle e-öğrenme uygulamaları iş güvenliği kurallarına uygun çalışma disiplininin sürdülebilirliğini sağlamakta ve kolaylaştırmakta. Bülent GÖK / ARÇELÙK B MESS yetkilileri koordinasyonunda, şirketim ve benim n için i çok faydalı bir teknik ziyaret r gerçekleştirdiğimizi düşünüyorum. Ziyaret ettiğimiz özel n sektör kuruluşlarının çoğunun global firmalar olması nedeniyle firmaların organizasyonel yapıları ile iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarındaki yaklaşımlarını, şirketimdeki uygulamalar ile kıyaslama imkanım oldu. Finlandiya’da resmi kurum ve kuruluşlar, işverenler, çalışanlar, işveren sendikaları, çalışan sendikaları ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile iş sağlığı ve güvenliği sürecinin başarılı bir şekilde yürütüldüğünü gözlemleme şansımız oldu. Ayrıca ziyaret süresince, çalışanlarımızın eğitimlerine yönelik olarak uzun yıllardan beri birlikte çalıştığımız MESS ve MESS Eğitim Vakfı ile birlikte yeni projelerin geliştirilebilmesi için karşılıklı görüş alışverişinde bulundum. Bu faydalı çalışmaya şirketimi temsilen beni davet eden MESS yetkililerine çok teşekkür ederim. D Necdet KENAR / MEV Dr. F Finlandiya, iş kazaları, mesl lek hastalıkları ve İSG uyg gulamaları açısından en iyi ü ülkelerin başında geliyor. Bu n nedenle Finlandiya’nın dünya çapında sanayi işletmelerinin, tersanelerinin, iş sağlığı ve güvenliği genel müdürlüğünün, metal işveren sendikasının ve İSG kurumlarının ziyaret edildiği teknik inceleme gezisi çok yararlı geçti. Sanayide en iyi uygulamaları gördük, kamuyu, işverenleri, profesyonelleri, uzmanları dinledik, İSG kültürünün nasıl oluştuğunu gözlemledik. Ziyaret ettiğimiz kurumlar ve yetkililerin ilgisi ve tüm sorularımıza samimi ve doyurucu cevaplar vermesi takdire şayandı. Teknik gezinin ve geniş anlamda projenin amacına ulaştığını düşünüyorum. Umut OLGAÇER / COÚKUNÖZ U Ziyaretlerde iş kazası sayılarını nüfusa orantıladığıy mızda Türkiye’deki kaza sıkm lığının Finlandiya’daki kaza l sıklığının yaklaşık 10 katı s daha fazla olduğunu gördük. Teknolojik imkanlar ve İSG yönetim sistemleri uygulamalarını gözlemlediğimde kendi çalıştığım şirket ve kıyaslama yaptığım Türkiye’deki sanayi tesislerinde başabaş ve bazı konularda çok daha etkin İSG uygulamalarına sahip olduğumuzu görebildim. Ancak Türkiye geneline baktığımızda İSG uygulamaları A Adnan PARÇALI / TÜRK METAL Ziyaretler esnasında Finl landiya’da iş sağlığı ve güvenliği m mevzuatı, sendikaların iş sağl lığı ve güvenliği sistemindeki k konumları, işçi ve işveren kesiminin birlikte kurmuş oldukları İş Güvenliği Merkezi’nin faaliyetleri hakkında edinilen bilgilerin yanı sıra ileri gelen birçok firmada iş sağlığı ve güvenliği sistemi üzerine detaylı incelemeler yaptık. Farklı sistemlerin ve uygulamaların gözlemlendiği Finlandiya teknik çalışma ziyaretinin Türkiye ve Batı Balkan ülkeleri adına faydalı olduğunu belirterek organizasyon boyunca değerli katkı ve gayretleriyle programın verimli geçmesinde büyük emeği olan MESS Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Aykut Engin’e ve MESS ekibine en içten teşekkürlerimi sunuyorum. 10 iÛveren iÛveren gazetesi gazetesi ekimekim 2012 2012 2012 Ølerleme Raporu’nun düÚündürdükleri AB Komisyonu’nun “2012 GeniÝleme Paketi” 10 Ekim 2012 tarihinde yaymland. Bu paket bir geniÝleme stratejisi belgesi ve aday ülkelere iliÝkin deØerlendirmeler içeren teknik ilerleme raporlarndan oluÝuyor. FATÙH TOKATLI MESS Uluslararas ÙliÛkiler Müdürü fatihtokatli@mess.org.tr İlerleme Raporu olarak adlandırdımız teknik rapor, temel olarak müzakere başlıkları çerçevesinde müktesebat uyumu doğrultusunda gerçekleştirilen ilerlemeleri ve tabi eksiklikleri eleştiri dozu yüksek bir tonda ortaya koyuyor. Oldukça ayrıntılı olan bu teknik rapordan ziyade Genişleme Strateji Belgesi, Komisyon’un Türkiye’nin katılım sürecine ilişkin stratejisini daha net ortaya koyuyor. Türkiye’nin ekonomik dinamizmi hem Türkiye hem AB için bir frsat Genişleme Strateji Belgesi’nin girizgahında genişleme politikasının amacı ve faydaları anlatılıyor ve şu ifadeler kullanılıyor: “(Genişleme Politikası) ulusları ve kültürleri biraraya getirmiş, AB’ye çeşitlilik ve dinamizm katarak onu zenginleştirmiştir. Bugün AB üyelerinin dörtte üçü eski genişleme ülkelerinden oluşmaktadır.” Belgede Orta ve Doğu Avrupa’yı içeren genişleme dalgasının sadece suni bir bölünmeyi ortadan kaldırmakla kalmadığı, aynı zamanda daha derin ticari entegrasyon, daha büyük bir iç pazar, daha büyük ölçek ekonomileri ve daha çok yatırım ve istihdam imkanları şeklinde karşılıklı faydalar sağladığının da altı çiziliyor. Burada 2007’den önce AB’ye katılan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin neredeyse tamamı kadar bir ekonomik büyüklüğü tek başına ifade eden Türkiye’nin neden hala dışarıda olduğu sorusu bu ifadeler ışığında daha da anlamlı hale geliyor. Euro Bölgesi’nin içinde geçmek1 Turkey Conclusions 2012, sayfa 6. te olduğu kriz süreci de belgede genişleme boyutundan ele alınıyor ve bu gibi krizlere karşı dayanıklılığın artırılmasının ancak daha büyük ve daha güçlü bir Birlik oluşturulması ile mümkün olacağı vurgulanıyor. Bu noktada Komisyon Türkiye örneğine geri dönüyor ve “Türkiye’nin ekonomik dinamizmi, jeostratejik rolü, enerji güvenliğine katkıları ve genç nüfusu hem Türkiye, hem AB için bir katılım perspektifi bağlamında bir fırsat ifade etmektedir” ifadesini kullanıyor. Türkiye ile AB arasndaki ticareti engelleyen sorunlarn ortadan kaldrlmas gerekiyor Türkiye ile ilgili spesifik tespitlere bakıldığında Komisyon, Türkiye’nin küresel krizden önce gerçekleştirdiği reformlar sayesinde büyümesini sürdürdüğü, ancak önemli ölçekte dış açıkların devam ettiği; söz konusu dış açıklarla enflasyonun artma eğiliminin makroekonomik dengelere yönelik en önemli tehditleri oluşturduğunun altını çiziyor. Kayıt dışı istihdamın yükseliği ve işgücü piyasasındaki bölümlü yapının devam ettiği vurgulanarak sendikal mevzuata ilişkin reformun hayata geçirilmesinin gerekliliği de ön plana çıkarılıyor. Komisyon, Türkiye-AB ilişkilerinin en başarılı yönlerinden biri olarak tanımladığı Gümrük Birliği konusunda, başta serbest ticaret anlaşmaları olmak üzere Türkiye’nin endişelerini gidermek üzere neler yapılabileceğinin araştırıldığını belirtiyor ve Gümrük Birliği’nin modernize edilerek Türkiye ile AB arasındaki ticareti engelleyen sorunların ortadan kaldırılmasının gerektiğini vurguluyor. Belgede bu amaçla Komisyonun Dünya Bankası’na, Türkiye-AB Gümrük Birliği’nin et- kilerini araştırmak üzere bir araştırma sipariş edildiği ve hazırlanacak raporun Gümrük Birliği’nin modernizasyonuna temel teşkil etmesinin amaçlandığı belirtiliyor. Genel itibariyle Komisyon, Strateji Belgesi’nde Türkiye’nin üyelik perspektifine biraz ürkeklikle de olsa sahip çıkıyor ve Türkiye’nin AB’ye üyeliğinin katkılarını, ekonomik ve jeostratejik boyutlarda öne çıkarıyor. Genişleme Paketi’nin Türkiye’ye ilişkin sonuçlarında “Türkiye, üyelikten kaynaklanan yükümlülükleri üstlenme kapasitesini iyileştirmeye devam etmiştir” denmekte ve şirketler hukuku, istatistik, bilim ve araştırma ve Gümrük Birliği müktesebatına ilişkin gelişmeler bu ilerlemeye örnek olarak veriliyor.1 Ancak belgenin ilerleyen paragraflarında Türkiye’nin Güney Kıbrıs’a karşı uyguladığı politikalara ilişkin Kıbrıslı Rum ve Yunanlı Komisyonerlerin bastırmasıyla eklendiği kolaylıkla anlaşılan eğreti paragraflarla gerçek durum ortaya çıkmış oluyor. Genişleme Politikası, AB mekanizmalarının mevcut tabiatından dolayı üyelerinin kendi dış politika gündemlerine hizmet etmek zorunda kalıyor. İlerleme Raporu’nda AB’nin müktesebat uyumunda ilerleme kaydedilemeyen dosyalara ilişkin eleştirilerine bakıldığında bunların büyük kısmının Türkiye’nin veya AB’ye katılım sürecindeki herhangi bir devletin ancak katılımın siyasi olarak kesinleşmesi durumunda atabileceği nihai adımlar niteliğindeki alanlara yoğunlaştığı görülüyor. Türk kamuoyu üyelik hedefine inancn yitiriyor Tabiatı itibariyle asimetrik bir süreç olan katılım müzakereleri süreci, fiili blokajlar neticesi açılamayan başlıklardan dolayı diğer ülkelerin yaşadıkları benzer süreçlerden daha da asimetrik hale gelmiş bulunuyor. Buna en yakın örnek, vize liberalizasyonu konusundaki AB tutumudur. AB Türkiye’den Geri Kabul Anlaşmasını imzalamasını beklerken AB’nin taahhüdü bunun karşılığında bir “yol haritasının uygulamasının başlatılmasıyla” sınırlı kalıyor. Türkiye’nin bu kadar asimetrik taleplerle karşı karşıya bırakılmasının sonucu olarak Türk kamuoyu üyelik hedefine inancını yitiriyor, ancak AB makamları doğru dersleri çıkarmakta güçlük çekiyorlar. Kimi Avrupalı siyasi liderler ise AB hedefine yaklaştırmak istemedikleri Türkiye’yi AB’ye uzak durmakla suçluyorlar. Öte tarafta AB’nin Türkiye’ye olumsuz tavrı, Türk kamuoyunun AB gündemini takip etmesini de olumsuz yönde etkiliyor. Nitekim AB tarafında euro krizi, Türkiye tarafında ise Ortadoğu’daki gelişmeler, AB kurumları arasında, AB üye devletleri arasında ve üye devletlerle kurumlar arasında çok çetin mücadelelere sahne olan 2014-2020 bütçe müzakerelerini perdeledi. 20142020 bütçesi de Türkiye’nin üyeliği planlanarak tasarlanmış değil. 19992005 döneminde Türkiye’nin üyelik perspektifine sahip çıkan ve tutarlı bir duruş sergileyen Komisyonun, o dönemki konumundan daha geri gittiğini söylemek mümkün. 2004’te müzakerelerin başlamasını tavsiye eden aynı Komisyonun, müzakerelerin 2020 sonrasına kadar uzamasını nasıl izah edeceği ise meçhul. Bu durum, Türkiye’nin hukuk üstünlüğü çerçevesinde güçlü ekonomik kalkınma hedeflerine odaklanarak AB ile yakınsama sürecine kendi başına devam etmesini gerektiriyor. Buna ek olarak, AB’nin Türkiye’yi üye almak için daha zor jeostratejik koşullara mahkum etmemesini dilemekten başka yapabileceğimiz fazla bir şey yok. 11 iÛveren gazetesi ekim 2012 DÜNYADAN BASINDAN Elektrik zamlar rekabet Ùstihdam artÛ giderek gücümüzü törpülüyor yavaÛlyor Sanayide Elektrik Maliyetleri (kwh BaÝÛna Dolar) ERCAN KUMCU HABERTÜRK, 17 Ekim 2012 1 Venezuela $0.01 2 Úzlanda $0.03 3 Kazakistan $0.05 4 Arjantin $0.05 5 Rusya $0.05 6 G. Kore $0.06 7 ABD $0.07 8 Kanada $0.07 8 Ürdün $0.07 10 Norveç $0.07 11 Tayland $0.07 12 Endonezya $0.07 13 Yeni Zelanda $0.08 14 Tayvan $0.08 15 Peru $0.08 16 Bulgaristan $0.09 17 Estonya $0.09 18 Malezya $0.09 19 BAE $0.10 19 Úspanya $0.10 21 Úsveç $0.11 22 Romanya $0.11 23 Úsrail $0.11 24 Finlandiya $0.11 25 Yunanistan $0.11 26 Danimarka $0.12 27 Meksika $0.12 28 Fransa $0.12 29 HÛrvatistan $0.12 30 Hong Kong $0.12 31 Polonya $0.12 32 Lüksemburg $0.12 33 Hollanda $0.12 34 Úngiltere $0.13 35 Slovenya $0.13 36 Úsviçre $0.13 37 Macaristan $0.13 38 Belçika $0.14 39 Litvanya $0.14 40 Türkiye $0.14 41 Portekiz $0.14 42 Hindistan $0.14 43 Singapur $0.15 44 Úrlanda $0.15 45 Avusturya $0.15 46 Üili $0.16 47 Almanya $0.16 48 Çek Cumhuriyeti $0.16 49 Kolombiya $0.17 50 Brezilya $0.18 51 Slovakya $0.18 52 Japonya $0.18 53 Filipinler $0.18 54 Útalya $0.28 Yılın ikinci yarısında ortaya çıkan bütçe açığına karşı hükümet, zamları gündeme getirdi. Bütçe dengesinin sağlanması adına atılan bu adımda, hanehalkı kadar imalat sanayi de olumsuz etkilendi. Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü (IMD) tarafından yayımlanan Dünya Rekabet Yıllığı 2011 verilerine göre sanayide elektrik maliyetleri sıralamasında Türkiye, 54 ülke içinde 40. sırada yer alıyor. Son gelen fiyat artışı ile sıralamada daha da geriye düşeceğimiz şüphe götürmez. Küresel rekabet arenasında, yarışı zor şartlar altında yürüten sanayi kuruluşlarımız bu durumdan negatif etkilendi. Dış piyasalarda rekabetçi kar marjları ile çalışmakta olan sektör, üst üste gelen enerji zamları ile ihracat ürünlerinde fiyat/ maliyet dengesini kurmakta büyük güçlükler ile karşı karşıya kaldı. İmalat sanayisinde en önemli girdi kalemlerinden birini oluşturan enerjinin yarattığı ek maliyetler bu durumun temel sebebini oluşturuyor. Yarattığı katma değer ile ülke ekonomisinin lokomotifi olan imalat sanayii rekabet gücünün zamlar yoluyla kırılması, bütçe dengesine faydadan çok zarar getirecektir. Diğer bir söyleyişle, dış ticaret açığı hâlihazırda yüksek olan ülkemizin temel ihracat kalemlerini artan maliyetler ile satılamaz duruma getirdiğimizde artacak olan gelir ve istihdam kaybı ekonomiye zamlarla oluşacak getirinin çok üstünde zarar verecektir. Kaynak: Uluslararas Yönetim GeliÝtirme Enstitüsü (IMD) Dünya Rekabet YllØ 2012 Temmuz döneminde (haziran temmuz ve ağustos ayları ortalaması) işsizlik oranı yüzde 8.3’e yükseldi. Genellikle mevsimsel nedenlerle işsizlik oranı Ağustos dönemine (temmuz, ağustos ve eylül ayları ortalaması) kadar düşmeye devam eder, eylül dönemi (ağustos, eylül ve ekim ayları ortalaması) ile birlikte yükselme eğilimine girer. Mart dönemi ile birlikte yeniden düşmeye başlar. Bu yıl işsizlik oranındaki yükseliş bir ay erken başladı. Mevsimsel hareketin erken gelmesinin önemli bir nedeni ekonomik büyümedeki yavaşlama ile beraber özellikle inşaat gibi sektörlerde istihdam kaybının erken başlaması oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre, temmuz döneminde toplam istihdam 545 bin kişi arttı, bir önceki döneme göre 79 bin kişi azaldı. Azalışın yarısından fazlası inşaat sektöründen kaynaklandı. Kadn istihdam artÛ istikrarl Ekonomik büyümedeki yavaşlamanın istihdamdaki eğilimleri etkilemesi kaçınılmaz. Aslında, ekonomik büyümedeki yavaşlama geçen yılın ikinci yarısından sonra başladı. İstihdam artışındaki azalma ise geçen yılın kasım ayı ile beraber başladı. Bir anlamda istihdam verileri büyümedeki yavaşlamaya belli bir gecikme ile tepki verdi denebilir. Toplam istihdam artışının ekonomik büyümeye tepki vermesinin gecikmesi bir ölçüde kadın istihdamının neredeyse ekonomik büyümeden bağımsız olarak artıyor olması. Daha teknik deyimiyle, kadın istihdamındaki artışın ekonomik büyümedeki değişmelere olan esnekliği erkek istihdamından çok daha az. Kadın istihdamı 2008-2009 döneminde azalmamıştı. Şimdide, kadın istihdamı ekonomik büyümedeki düşüşe fazla tepki vermiyor denebilir. Grafikte, on iki aylık ortalamalar bazında kentlerdeki istihdam artışının kadın ve erkek nüfustaki gelişmeleri veriliyor. Kırmızı çizgi ile gösterilen kadın nüfustaki istihdam artışı oldukça istikrarlı. 2009 yılında erkek istihdamı azalırken, kadın istihdamı ortalama 100 bin kişi artmaya devam etti. Türkiye ekonomisinin yeniden hızlı bir büyüme sürecine girdiği 2010 ve 2011 yıllarında erkek istihdamındaki artış yıllık ortalama 800 kişiye çıkarken, kadın nüfusun istihdamındaki artış istikrarını korudu ve 300 bin kişi civarında kaldı. Son aylarda da kadın istihdamındaki artış ortalama 300 bin kişinin üzerinde tutunmaya devam ediyor. Mevsimsel olumsuzluklar Önümüzdeki aylarda istihdam verileri mevsimsel nedenlerle olumsuz yönde gelişecek. İşsizlik oranı daha da yükselecek. Mevsimsel etkenlerin yanında, ekonomik büyümedeki yavaşlama da giderek daha sert bir hal aldığından, işsizlik oranındaki artış 2010 ve 2011 yıllarının aynı dönemlerinden daha sert olabilir. Gelecek yılın şubat dönemine kadar işsizlik oranının yeniden çift haneye ulaşmaması olumlu olarak nitelendirilmeli. İşsizlik oranındaki değişmeleri doğrudan etkileyecek en önemli gelişmelerden biri işgücüne katılma oranı (çalışan ve iş arayan nüfusun çalışma yaşındaki nüfusa bölümü). Türkiye’de bu oran artma eğiliminde. Eğilim kadın nüfusta çok daha güçlü. Mevsimsel olarak istihdam olanakları değişirken, işgücüne katılım eğiliminin daha istikrarlı bir seyir izlemesi işsizlik oranında belli bir seyir izlemesi işsizlik oranında belli bir oynaklığa neden oluyor. Önümüzdeki aylarda işgücüne katılım fazla düşmeden istihdam düştüğü taktirde, işsizlik oranındaki artış daha sert olabilir. 12 iÛveren gazetesi ekim 2012 PERYÖN’ün gündeminde “insan yönetimi” var Ùnsan yönetimi alannda Avrupa’nn en büyük kongresi olan 20. PERYÖN Ùnsan Yönetimi Kongresi 3-5 Ekim 2012 tarihlerinde Ùstanbul Lütfi Krdar Uluslararas Kongre ve Sergi Saray’nda gerçekleÝtirildi. MESS Genel Sekreter BaÛ Yardmcs Av. Hakan YILDIRIMO×LU “Bugünün sendikaclØ ve insan kaynaklar iÛbirliØi” baÛlkl oturuma konuÛmac olarak katld. 4 Ekim 2012 tarihinde Bilim İlaç İnsan Kaynakları Direktörü Aykut Bora moderatörlüğünde “Bugünün sendikacılığı ve insan kaynakları işbirliği” başlıklı oturum gerçekleştirildi. Oturuma konuşmacı olarak MESS Genel Sekreter Baş Yardımcısı Av. Hakan Yıldırımoğlu, TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Nafiz Konuk ve Tekgıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel katıldı. Oturumda; Türkiye’de dinamik bir geçmişe sahip olan sendikacılık kimliğinin değiştiği, erzak dağıtımı, ücret pazarlığı yapan sendikacılık anlayışından çok farklı bir noktada olunduğunun üzerinde duruldu. İnsana yakışan, demokratik iş ortamını sağlamayı hedefleyen, taraf değil, ortak payda olan, işi destekleyen sendikacılık anlayışının yerleştiğinden bahsedildi. Yeni dönemde sendikaların en önemli iş ortağının insan kaynakları departmanları olduğu belirtildi. Sosyal diyalog iyi iÛlediØi sürece çözülemeyecek hiçbir sorun yok MESS Genel Sekreter Baş Yardımcısı Av. Hakan Yıldırımoğlu konuşmasında; insan kaynakları departmanlarının hem işçi sendikası hem de işveren sendikası tarafından olaylara bakarak, ilişkileri çok yönlü yönetmesi gerektiğini söyledi. Sosyal diyaloğun taraflar arasındaki her türlü sorunu çözebileceğini dile getiren Av. Yıldırımoğlu, insan kaynakları sistem ve süreçlerini yapılandırırken endüstri ilişkilerini te- mel alarak işçi-işveren ilişkilerinin yönetilmesi gerektiğine değindi. TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Av. Ali Nafiz Konuk konuşmasında; hangi sektörde olursak olalım rekabet içinde verimliliğin çok önemli olduğunu ve kendi deyimiyle de törü ve PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Oğuz Duman, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Dr. Rana Güven ve Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tankut Centel katıldı. ve çok daha bilinçli yöneticiliklere, liderliklere ihtiyacımız var. Sadece yasa yapmakla bu sorun çözülmemelidir. Bu konuyu çocuklara ve ailelere kadar taşımamız, kültürel sosyal değişim projesi olarak yönetmemiz gerekir.” dedi. ÇSGB İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Dr. Rana Güven konuşmasında; “İş sağlığı ve güvenlik kültürü, öğrenilebilir bir davranış biçimidir. Meslek hastalıkları yüzde 100, iş kazaları yüzde 98 oranında önlenebilir. Dünyada her gün 1 milyon iş kazası meydana geliyor, yaklaşık 5 bin işçi işle ilgili bir hastalığa yakalanıyor, 1.000 kişi de “ÙÛ GüvenliØi: Yasas çkt. Artk herkes güvende (mi)?” baÛlkl oturum Dr. Necdet KENAR’n moderatörlüØünde gerçekleÛti. İK’nın sendika ile iş ve güç birliği yapması gerektiğinden söz etti. Kazan-kazan ilişkisine dikkat çekti. Tekgıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel konuşmasında; özellikle 1960’dan başlayarak Türkiye’deki sendikal hareketi; siyasal, sosyal ve toplumsal anlamdaki örnekleriyle paylaştı. Sendikal hareketlerin gelişmesi ve sağlıklı bir yapıya oturtulması için sendikacıların ve insan kaynaklarının birlikte çalışması gerektiğini ve yeni yasal düzenlemenin de bunu desteklediğini belirtti. 4 Ekim 2012 tarihinde düzenlenen bir diğer oturum ise MEV Genel Müdürü Dr. Necdet Kenar moderatörlüğünde gerçekleştirildi. “İş Güvenliği: Yasası çıktı. Artık herkes güvende (mi)?” başlıklı oturuma konuşmacı olarak TAV Havalimanları Holding İnsan Kaynakları Direk- ÙÛ kazalarnda Avrupa’da ilk sradayz Dr. Necdet Kenar konuşmasında; her gün ortalama 172 iş kazası meydana geldiğini, bunlardan 3’ünün ölüm, 6’sının sürekli iş göremezlikle sonuçlandığını söyledi. Soruna çözüm olarak 30 Haziran 2012’de İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun yayımlanarak yürürlüğe girdiğini belirten Dr. Kenar, Kanunun yaklaşık 1 milyon 436 bin işletme ve 11 milyon çalışanı yani kamu ve özel bütün işleri ve işyerlerini, çırak ve stajyerler dâhil tüm çalışanları, faaliyet konularına bakmaksızın kapsama aldığı bilgisini verdi. TAV Havalimanları Holding İnsan Kaynakları Direktörü ve PERYÖN Yönetim Kurulu Başkanı Yiğit Oğuz Duman konuşmasında; “İş güvenliği yoksa orada iş de yoktur. İş güvenliği ile ilgili bana kalırsa çok daha yaptırımcı, çok daha ciddi ölüyor. İş sağlığı ve güvenliği, sosyal ve ekonomik boyutta çok önemli bir sorun” dedi. Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tankut Centel “Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği konuları özel bir yasayla ilk defa düzenleniyor. Bir kuralın olması ve bir yaptırıma bağlanmış olması ve denetlenmesi kişilerin kendilerini hukuki açıdan güvende hissetmelerini sağlamaktadır. Kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine ait tüm çalışanlarını güvence altına almaktadır. İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlığı konusunda yeni yasa önemli hak ve yetkileri tanımaktadır.” dedi. Kongre kapsamında PERYÖN İnsan Yönetimi ödüllerinin beşincisi sahiplerini buldu. Finale kalan firmalar arasında; Ford Otomotiv San. A.Ş., Eğitim ve Gelişim Yönetimi kategorisinde ödül aldı. 13 iÛveren gazetesi ekim 2012 Özel Øhtisas KomisyonlarÛ çalÛÚmalarÛnÛ sürdürüyor ÚEYDA AKTEKÙN MESS MüÛavir Avukat saktekin@mess.org.tr K alkınma Bakanlığı 10. Kalkınma Planı (2014-2018) çalışmaları kapsamında oluşturulan Özel İhtisas Komisyonları, çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda, Sendikamız Müşavir Avukatı Şeyda Aktekin, “Sosyal Güvenlik Sisteminin Sürdürülebilirliği Özel İhtisas Komisyonu”nun 26 Eylül 2012 tarihinde Ankara Barcelo Otel’de yapılan toplantısına Konfederasyonumuzu temsilen katıldı. Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Alper’in Komisyon Başkanı, Pamukkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Oğuz Karadeniz’in ise Raportör olarak seçildiği toplantıda; Doç. Dr. Oğuz Karadeniz tarafından hazırlanan 1. Taslak Rapor değerlendirildi ve bu çerçevede konuyla ilgili işveren kesimi görüşleri toplantıda sözlü olarak dile getirildi. Toplantıda, Komisyonun nihai raporunun Aralık ayı sonuna kadar hazırlanması gerektiği ifade edilerek raporun oluşturulabilmesi için, bazı alt komisyonlar kuruldu. Söz konusu alt komisyonlar çalışmalarını; • Kurumsal Yapılanma Organizasyon • Mevzuat-Norm Standart Birliğinin Sağlanması • Sosyal Güvenliğin Finansmanı • Kapsam, Kayıtdışı İstihdam ve Haklar • Tamamlayıcı Sosyal Güvenlik Programları başlıkları altında sürdürecek. Bu başlıklar altında incelenecek bazı konular ise şöyle sıralanabilir; • Sosyal güvenlik sisteminde ikincil mevzuatın sadeleştirilmesi, • Herkesin anlayabileceği dilde broşür ve kitapçıklarla kanun, yönetmelik ve genelgelerin daha anlaşılır hale gelmesi, • Sistemde 4/a-b-c sigortalıları arasında var olan norm ve standart farklılıklarının azaltılması, • 4/b sigortalılığından 4/a sigortalılığına sızmaların önlenmesi, • 5510 sayılı Kanun’da (m.6) yer alan istisnaların daraltılması, • İstisnalar kapsamında yer alanların çalışma koşulları, prim ödeme güçleri ve karşılaştıkları sosyal riskler de dikkate alınarak onlara özgü sosyal sigorta programları oluşturulması, • Sosyal sigorta prim teşviklerinin emek yoğun ve kayıt dışının yoğun olduğu sektörlere verilmesinin sağlanması, • Özellikle gelir idaresi ile işbirliğine gidilerek bağımsız çalışanların kazançları konusunda asgari ücretten az olmamak üzere vergi matrahlarının esas alınması • Tamamlayıcı mesleki emeklilik programlarının Türkiye’de işlerliğinin tartışılması, • Bireysel emeklilik tasarruflarının arttırılmasının sağlanması konusunda öneriler geliştirilmesi (fonların tanıtımı, finansal okuryazarlık, vb.). Alt Komisyon çalışmalarının en geç Kasım ayı başında tamamlanması öngörülüyor. Bunu takiben Aralık ayı sonuna kadar asıl Komisyonca, Rapora nihai şeklinin verilmesi ve Komisyon çalışmasının sona erdirilmesi planlanıyor. Bu çerçevede, işveren görüşlerinin raporda yer almasını sağlamak üzere alt komisyonlarda görev alınmış ve ayrıca işveren görüşleri sözlü ve toplantı akabinde de yazılı olarak bildirilmiştir. Toplantıda, 2008 yılında 5763 sayılı ve 2011 yılında 6111 sayılı Kanunlarla, kayıtlı istihdamı özendirmek için çeşitli teşvikler getirildiği ve işveren kesimince bunun memnuniyetle karşılandığı; ancak, işveren prim hissesinde 5 puanlık indirim uygulamasıyla sağlanan olumlu etkinin, prim tavanını aşan ikramiye vb. ödemelerin sonraki aylarda prime tabi tutulması uygula- masının getirilmesiyle kısmen zarar gördüğü ifade edilmiştir. Ayrıca, sosyal güvenlik sisteminin finansman sorununun çözümü için işsizlik ve kayıtdışı istihdamla mücadele edecek politikaların netleşmediği, sosyal yardımlar sisteminin istihdamla ilişkisinin etkin biçimde kurulamadığı ve bunun sonucunda SGK açıklarının artmaya devam ettiği vurgulanmıştır. Toplantıda ayrıca, gerçekleştirilen reforma rağmen SGK açıklarının artmaya devam etmesinin altında temel olarak işgücü piyasasındaki çarpıklıklar yattığı ifade edilerek bu çarpıklıkların ana noktaları şöyle özetlenmiştir: • Hem genel işgücüne katılım oranının, hem de kadınların işgücüne katılım oranının düşüklüğü (Haziran 2012 itibariyle işgücüne katılım oranı %50,8, erkeklerin işgücüne katılım oranı %71,7, kadınların işgücüne katılım oranı ise %30,6’dır.), • Dağınık ve istihdama yöneltici nitelik taşımayan sosyal yardım sistemimiz nedeniyle, bireylerin çalışma isteğinin yetersiz olması (SGK verilerine göre Mart 2012 itibariyle yeşil kartlı kişi sayısı 9.368.979’dur.), • Kayıtdışı istihdam nedeniyle SGK’nın uğradığı prim kaybı (İstihdam edilen 27 milyon 554 bin kişinin %40,4’ü yani 11 milyon 121 bin kişi kayıtdışıdır. Bunlar tıpkı çalışmayanlar gibi yeşil kart ve sosyal yardımlardan yararlanmaktadır. Bu yardımları kaybetmemek için de kayıt dışı çalışmayı tercih etmektedirler.). Yukarıdaki sorunlar çerçevesinde toplantıda ayrıca; sosyal güvenlik reformunun başarılı sonuçlar doğurabilmesi için kayıtlı olmayı özendiren bir yaklaşım benimsenmesi, özellikle kayıtdışı ile mücadele konusunda büyük görev yüklenen 5510 sayılı Kanun’da yeni “teşvik mekanizmaları”nın devreye soku- larak kayıtlı işverenlerin desteklenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Mevcut teşvik mekanizmalarının da (örneğin 5510 sayılı kanunun 81. maddesi ile getirilen 5 puanlık prim indirimi, 4447 sayılı yasanın genç ve kadın işçi istihdamı için getirdiği teşvik, özürlü işçi çalıştırma prim teşviki, 5084 sayılı yasa ile kalkınmada öncelikli yörelerde yapılan yatırımlarda çalışanlara dönük teşvik vb. gibi) sürekliliği sağlanmalıdır. Teşvik temelli yaklaşım çerçevesinde işveren kesiminin görüşleri aşağıdaki şekilde özetlenmiştir; • Yüksek prim ödeyen işverenler açıklanmalı ve ödüllendirilmelidir. 5502 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile prim borcu olan işverenlerin kamuoyuna açıklanmasına dair usul ve esaslar belirlenmiştir. Kanun’da değişiklik yapılarak primlerini düzenli ödeyen işverenler de kamuoyuna duyurulmalıdır. • Beş yıl süre ile primlerini düzenli ödemiş işverenlerin, ödeme güçlüğüne düşmesi halinde primlerinin takside bağlanması veya ertelenmesi konusunda Kurum Yönetim Kurulu yetkili olmalıdır. • Belli süre iş kazası ve meslek hastalığı olmayan işyerlerinin kısa vadeli sigorta kollarından ödedikleri primler -asgari prim oranının altına düşülmemek koşulu ile- %50’si oranında indirilmelidir. • Toplu iş sözleşmesi uygulanan işyerlerinde asgari işçilik oranı uygulaması kaldırılmalıdır. • Yine toplu iş sözleşmesi uygulanan yerlerde denetimler sadece “şikayet” halleri ile sınırlanmalıdır. • Asgari işçilik uygulaması sonucu ek olarak tahsil edildiği ifade edilen Kurum gelirleri ile fiili sigortalılardan elde edilen gelirler ve varsa bu kişilere yapılan hizmetler için yapılan giderler kamuoyuna açıklanmalıdır. 14 iÛveren gazetesi ekim 2012 MESS iÚ sa×lÛ×Û ve güvenli×i alanÛnda düzenlenen organizasyonlara konuÚmacÛ olarak katÛlarak görüÚleriyle katkÛ verdi İngiliz sertifikasyon firması UK CARES tarafından 4 Ekim 2012 tarihinde İstanbul’da demir çelik sektöründe faaliyet gösteren işyerlerine yönelik bilgilendirme semineri düzenlendi. 1984 yılında kurulmuş olan UK CARES, kâr amacı gütmeyen vakıf statüsünde bir kurumdur. Türkiye’de inşaat çeliği üreticilerine yönelik faaliyet gösteren kurum, ürün ve yönetim sistemi sertifikasyon hizmetleri yürütmektedir. Düzenlenen seminere konuşmacı olarak katılan MESS İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Altan Çetinkal, iş kazası ve meslek hastalığı istatistikleri kapsamında MESS, SGK ve Eurostat verileri hakkında sunum yaptı. Sendikamız tarafından her yıl yapılan MESS Üyelerinde İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları İstatistikleri araştırmasının değerlendirme yöntemi, istatistiklere ilişkin tanımlar hakkında açıklamalarda bulunan Çetinkal; • kaza sayısı, • • kayıp işgünü sayısı, günlere, saatlere, yaralanma türüne, nedenlerine, organlarına, yaş ve öğrenim dağılımına göre iş kazaları ile • kaza sıklık ve kaza ağırlık oranlarına ilişkin sonuçlar hakkında bilgiler verdi. Araştırmada, üretim yapılan iş dallarının değerlendirmesinin TÜİK tarafından yayımlanan Avrupa Topluluğunda Ekonomik Faaliyetlerin İstatistiki Sınıflaması (Nace Rev.2) kullanılarak yapıldığını aktaran Çetinkal, demir çelik sektörünün bu sınıflamada Ana Metal Sanayii iş dalında yer aldığını ve yapılan işin iş sağlığı ve güvenliği açısından riskinin yüksek olması nedeniyle Sendikamız üyeleri arasında bu iş dalında yaşanan kaza oranlarının diğer iş dallarına göre yüksek olduğunu vurguladı. SGK ve Eurostat verileri hakkında bilgilerin de verildiği seminerde, katılımcıların sorular cevaplandırıldı. Yeni Yüzyl Üniversitesi ve Öz Ùplik-ÙÛ Sendikas tarafndan ÙÛ SaØlØ ve ÙÛ GüvenliØine Hukuki BakÛ adl sempozyum düzenlendi Sempozyuma MESS üst düzey yöneticileri katld. Yeni Yüzyıl Üniversitesi ve Öz İplik-İş Sendikası tarafından 12 Ekim 2012 tarihinde düzenlenen sempozyumda, iş sağlığı ve güvenliği konusu dört panelde ele alındı. Panellerde sosyal taraflar, yargı mensupları ve akademisyenler iş sağlığı ve güvenliği alanındaki gelişmeler hakkındaki görüş ve değerlendirmelerini katılımcılarla paylaştı. Sempozyumun “6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na Sosyal Tarafların Bakışı” adlı paneline MESS İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Altan Çetinkal konuşmacı olarak katıldı. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi Üyesi Seracettin Göktaş’ın başkanlığında gerçekleştirilen panelin diğer konuşmacıları; ÇSGB İş Teftiş Kurulu İstanbul Grup Başkanlığı’ndan Lütfi Alpsoy, Hak-İş Konfederasyo- nu Sosyal Güvenlik Uzmanı Zahid Gönencan idi. Çetinkal paneldeki konuşmasında, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun bu alanda yeni bir dönemi başlattığını, ancak uygulamaya yönelik pek çok soru işaretini de beraberinde getirdiğini dile getirdi. Kanunun işveren yükümlülükleri ve cezai yaptırımlar konusunda çok gelişkin olduğunu belirten Çetinkal, neredeyse Kanunun her bir maddesine yönelik son derece ayrıntılı ve fahiş nitelikte idari para cezası hükümlerinin getirildiğini, buna karşılık işveren camiasının yıllardır dile getirdiği teşvik ve rehberlik mekanizmalarına Kanunda yer verilmemesinin de büyük bir çelişki ve eksiklik olduğunu vurguladı. Panel sonrası Çetinkal’a sunduğu katılardan dolayı plaket takdim edildi. OSD ÙSG Komitesi toplants düzenlendi 16 Ekim 2012 tarihinde düzenlenen OSD İSG Komitesi toplantısına MESS İş Sağlığı ve Güvenliği Müdürü Altan Çetinkal katılarak iş sağlığı ve güvenliği mevzuatında yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na bağlı olarak çıkarılması öngörülen ikincil mevzuat taslaklarının yavaş yavaş sosyal tarafların görüşlerine sunulmaya başlandığını belirten Çetinkal; risk değerlendirmesi, iş güvenliği uzmanı ve iş hijyeni konularında hazırlanmış yönetmelik taslaklarında yer alan düzenlemeler hakkında katılımcılara bilgi aktardı. 15 iÛveren gazetesi ekim 2012 “ÙÛ SaØlØ ve GüvenliØinde Hukuksal Boyut” semineri yapld konuda verilmesi gerekli temel eğitim konuları ve konuyla ilgili yargı kararlarına ilişkin katılımcılara bilgi aktarıldı. Seminerlerde, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına aykırılık halinde karşılaşılabilinecek idari, hukuki ve cezai yaptırımlar ile 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ve bu kanun ile getirilen yeni düzenlemeler konusunda da katılımcılara bilgi verildi. 27 Eylül 2012 tarihinde, MESS Ankara Bölge Temsilciliği’ne bağlı üye işyerlerinden ISE Otomotiv Geliştirme Sanayi ve Ltd. Şti.’de “İş Sağlığı ve Güvenliğinde İşçi ve İşverenlerin Hukuki Sorumluluğu” konulu seminer gerçekleştirildi. MESS Ankara Bölge Temsilcisi ve Hukuk Müşaviri Mesut Ulusoy ve Müşavir Avukat Vahap Ünlü tarafından, üyemizin işyerinde yapılan sunumunda; iş sağlığı ve güvenliğinde pozitif kültür, iş sağlığı ve güvenliğinin kavramsal içeriği, iş sağlığı ve güvenliğini düzenleyen mevzuat ve bu çerçevede işçi ve işverenlerin yükümlülükleri ve hakları, iş sağlığı ve güvenliğinde en temel önleyici misyonu üstlenmiş bulunan iş sağlığı ve güvenliği kurulu ve bu Otomotiv VOC-TEST Merkezi Projesi Ùzleme Ziyareti Sendikamzda gerçekleÝtirildi Bu Proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir. This Project is funded by the European Union. Otomotiv VOC-TEST Merkezi Sendikamız, Merkezi Finans ve İhale Birimi (CFCU) ile Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) koordi- nasyonunda yürütülen “Türkiye’de Mesleki Yeterlilik Kurumunun ve Ulusal Yeterlilik Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi (UYEP)” altında “Otomotiv Sanayi Mesleki Yeterlilik Sınav ve Belgelendirme Merkezi (Otomotiv VOC-TEST Merkezi) Projesi kapsamındaki çalışmalarına devam ediyor. 5 Ekim 2012 tarihinde, Sendikamız merkezinde projeye ilişkin izleme ziyareti Türkiye’de Sonuç Odaklı İzleme ÙÛin özü ÙSG kültürü oluÛturmak Av. Mesut Ulusoy gerçekleştirdiği sunumunda, iş sağlığı ve güvenliği alanında yaşanan problemlerin ortadan kaldırılmasında rol oynayan en etkili faktörün, iş sağlığı ve güvenliği alanındaki felsefenin iyi anlaşılarak, bu konuda oluşturulacak bilinç ve kültür olduğunu vurguladı. Ulusoy, Teknik Destek Ekibi tarafından gerçekleştirildi. AB Bakanlığı’ndan AB İşleri Uzman Yardımcısı Meltem Bektaş Bayrambey, Integration GmbH’den Proje İzleme Kıdemli Uzmanı Ayla Hekimoğlu ve Proje İzleme Uzmanı Selin Aslan’ın gerçekleştirdiği ziyarete MESS Proje Ekibi’nden Endüstri Yönetimi ve Araştırma Uzmanı Barış Can Avınca ve Eğitim Bölümü Uzman Yardımcısı Gamze G. Çaparlar katıldı. Proje uygulamalar ve yarattØ etkileri incelendi İzleme ziyaretinde, Barış Can Avınca tarafından proje altyapısını, Sendikamızın VOC-TEST faaliyetlerini ve SIBEM (Sınav ve bir işletmenin iş sağlığı ve güvenliği kültürüne sahip olmasının ancak bu değerlere sahip çıkan yönetim ve çalışanlarca sağlanabileceği ifade ederek, daha az “keşke” diyebilmek için güvenli davranmanın bir yaşam tarzı olarak benimsenmesi gerektiğini vurgulandı. İş sağlığı ve güvenliği konusunda sadece işverenlerin değil, çalışanların da önemli görev ve sorumluluğu olduğunu hatırlatan Ulusoy, çalışanların işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uymak zorunda olduklarını söyledi. Sunumda, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili olarak Yargıtay’ın emsal niteliğindeki bazı kararları üzerinde de durularak, işçi ve işverenlerin hak ve yükümlülüklerinin yargı organlarınca ne şekilde ele alındığı hususu ayrıntılı olarak incelendi ve katılımcıların konuya ilişkin soruları değerlendirildi. Belgelendirme Merkezi A.Ş.)’in çalışmalarını özetleyen bir sunum yapıldı. Integration GmbH Proje İzleme Kıdemli Uzmanı Ayla Hekimoğlu, VOC-TEST Projesi’nin başarılı bir uygulama örneği olduğunu vurgulayarak uygulamada kullanılan yöntemler ve edinilen deneyimler hakkında bilgi istedi. Proje İzleme Uzmanı Selin Aslan ise Projenin otomotiv sektöründe büyük etkiler yaratacağını belirterek uygulamaların yarattığı etkiler ve geri bildirimleri hakkında sorular yöneltti. Sendikamız; proje faaliyetlerine önümüzdeki dönemde devam ederek ülkemizin nitelikleri kanıtlanmış ve yeterlilik belgesine sahip işgücünün oluşmasını sağlamak amacıyla faaliyetlerini sürdürecek. 16 iÛveren gazetesi ekim 2012 ECBOHS Projesi’nin ikinci Destek ÇalÛÚtayÛ düzenlendi Yeni yasalaÝan ÙSG Kanunu hakknda verilen detayl bilgiler, iÝletmelerden gelen iÝçi temsilcileri ve ÙSG temsilcileri tarafndan yoØun ilgi ile karÝland. Avrupa Komisyonu Genişleme Direktörlüğü tarafından finanse edilen ve MESS tarafından yürütülen ECBOHS-İş Sağlığı ve Güvenliğinde Avrupa İşbirliği Köprüleri Projesi kapsamında 1112 Ekim 2012 tarihlerinde proje ortağımız Türk Metal Sendikası tarafından Büyük Anadolu Didim Resort Otel’de “İş Sağlığı ve Güvenliği Temsilcilerine Sendikalar Tarafından Sağlanan Destek” başlıklı çalıştay düzenlenlendi. Çalıştayın açılışını, Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Yıldırım ve Türk Metal Sendikası Eğitim ve Proje Koordinatörü Miray Vurmay yaptı. Çalıştayda projemiz danışmanlarından Dr. Jeff Bridgford (Avrupa İşçi Sendikaları Koleji Eski Yöneticisi/İngiltere), Türk Metal Sendikası proje asistanı ve İSG Uzmanı Cem Snaet ve yine Türk Metal Sendikası Proje Asistanı Adnan Parçalı uzmanlık alanlarına ilişkin seminerler verdi. İzmir ve Manisa bölgesindeki işletmelerin işçi temsilcileri ve İSG temsilcilerinden oluşan katılımcıların çalıştaya gösterdikleri yoğun ilgi dikkat çekiciydi. Çalıştayın açılış konuşmasında Türk Metal Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Yıldırım, Projenin beklenen etkilerinin, iş sağlığı ve güvenliği konularında karar alma, politika uygulaması ve gözetleme süreçlerine daha fazla katılabilme, kamu kesimi ve diğer sivil toplum kuruluşları ile daha fazla işbirliği yapabilme, işyerinde sağlık ve güvenlik alanında AB müktesebatı ve etkisi konularında işverenlerde ve işçilerde daha fazla farkındalık yaratmak olduğunu belirtti. Çalıştayın ilk sunumu Cem Snaet’ın “İş Sağlığı ve Güvenliğinde İş Kazaları ve Meslek Hastalıkları” adlı sunumu oldu. Cem Snaet sunumunda iş kazaları ve meslek hasalıklarının Türkiye ve dünyadaki durumunu dile getirdi. Zaman zaman örnek iş kazaları videolarınında gösterildiği sunumda, İSG Uzmanı Cem Snaet iş kazası senaryosunun nasıl işlediğinin ve bu senaryoda en büyük rolün tehlikeli hareket ve tehlikeli durumun olduğunu belirtti. Meslek hastalıklarınında iş kazaları kadar önemli olduğunu vurgulayan Cem Snaet, hastalıkların hangi şartlarda meslek hastalığı sayılacağı, ne kadar sürede ortaya çıkması gerektiği ve bununla ilgili yapılacak yardımları dile getirdi. Snaet ayrıca yeni yasalaşan İSG kanunu hakkında katılımcılara detaylı bilgiler verdi. Adnan Parçalı ise son zamanlarda gündemden düşmeyen ve iş yerlerinde önemli bir sorun olan mobbing “İşyerinde Psikolojik Taciz” adlı sunumu gerçekleştirdi. İSG temsilcilerinin büyük ilgiyle dinlediği ve yer yer sorularla katıldığı sunum büyük ilgi topladı. Mobbing sürecinin önemine değinen Adnan Parçalı, taciz edici davranışların, haftada en az bir kez ve altı ay boyunca devam etmesi sonucunda mobbing olarak değerlendirildiğinin altını çizdi. Mobbing kavramını 80’li yılların başında ilk kez kullanan İsveçli endüstri psikoloğu Heinz Leymann’ın 45 ayrı psikolojik taciz davranışını tanımladığını ve bunları 5 alt faktör şeklinde gruplandığını belirten Adnan Parçalı bunlarla ilgili açıklamalarda bulundu. Çalıştayda, Avrupa İşçi Sendikaları Koleji Eski Yöneticisi Dr. Jeff Bridgford bilgi toplama, müzakere planı, risk değerlendirmesi, iş verenle müzakere, İSG temsilcilerinin yeterlilikleri, denetçilerle çalışma konularında bilgi ve deneyimlerini paylaştı. İnteraktif bir eğitim yönteminin uygulandığı çalıştayda katılımcılar gruplara ayrılarak örnek uygulama çalışması yapıldı. Gruplar tarafından hazırlanan verilen konu ile ilgili görüş ve öneriler, tüm katılımcılarla paylaşıldı. Gruplara verilen konular şöyle sıralandı: • İş sağlığı ve güvenliği temsilci- leri olarak, düzenli olarak karşılaştığınız sağlık ve güvenlik problemleri? • İşyeri sağlığı ve güvenliği temsilcisi olarak, risk değerlendirmesi faaliyetlerine müdahale. • İSG temsilcilerinin ne tür eğitim ihtiyaçları bulunmaktadır? Bu ihtiyaçlar nasıl belirlenir? • Kazaların önlenmesi nasıl gerçekleşir? Dr. Jeff Bridgford konulara yapılan geri bildirimlerde bilgi ve deneyimlerini paylaşarak çalıştayın güzel bir eğitim havasında geçmesini sağladı. Grup çalışmaları İSG temsilcilerinin istekli katılımlarıyla daha da verimli hale geldi. İSG temsilcilerinin konularla ilgili görüş ve önerilerini paylaşmaları fikir alışverişilerine ve yeni fikirlerin doğmasını sağladı. Çalıştayın sonunda ise değerlendirme ve görüş alışverişinde bulunuldu. Bu bölümde katılımcılarla; çalıştayın İSG uygulamaları, verimliliği, ECBOHS Projesi’nin devamlılığı, yeni iş sağlığı ve güvenliği yasası, işyerinde psikolojik taciz konusunun yaygınlaşması vb. konularda değerlendirmeler yapıldı ve görüş alışverişinde bulunuldu. Çalıştayın verimli ve donanımlı olması bütün katılımcıları memnun etti.