12 Eylül ve sonuçları
Transkript
12 Eylül ve sonuçları
YIL:2 SAYI:475 35 YKR 13 EYLÜL 2007 PERÞEMBE “Konya gündemde ama Hacýbektaþ yok” Þakir Þenol Hacýbektaþlýlar projesi Radyo Hacýbektaþ Belediye Baþkaný A.Rýza Salmanpakoðlu 6 -7;12 Eylül Yakýn tarihimizde þu üç eylül günü hiç þýk durmuyor. Eylül ayý hazan mevsimidir aslýnda. Hazan mevsiminin de kendisine has güzellikleri vardýr. Ancak, ben daha doðmadan patlak veren 6-7 Eylül linç ve yaðmalamasý.. >2 DE internet üzerinden tüm dünyaya sesleniyor Ahmet Ýnsel Camide uygulamalý din dersi Sorun, din derslerinin zorunlu olup olmamasýný aþýyor. Sorun, din ve vicdan özgürlüðünün teminat altýna alýndýðý iddia edilirken, Sünni Ýslam'ýn fiilen resmî devlet dini haline getirilmesinde yatýyor 1982 Anayasasý' nda yer alan, "Din kültürü ve ahlak öðretimi ilk ve ortaöðretim kurumlarýnda okutulan zorunlu dersler arasýnda yer alýr" hükmünün deðiþtirilmesi veya kaldýrýlmasý tartýþmasý baþladý. >3 DE Meral Salman 2007 Yýlý Þap Aþýlama Kampanyasý baþladý Bu yýl Hacý Bektaþ Veli Anma etkinlikleri’nin nasýl geçtiðini sorduðumuz bazý vatandaþlar isminin verilmesinden çekinerek etkinliklerin her gecen yýl hem içerik olarak hemde katýlým olarak zayýfladýðýný belirterek Belediye Baþkaný A.Rýza Salmanpakoðlu’nu eleþtirdiler. Her geçen yýl etkinliklerin olumsuz geçtiðini belirten Hacýbektaþlý vatandaþlar etkinliðin uluslararasý etkinlik olarak düzenlendiðini ama uluslararasý etkinlikle dehiç bir ilgisinin olmadýðýný >2 DE söyleyerediler. AÝHM, 'ZORUNLU DÝN DERSÝ' DAVASINDA KARARA VARDI: ALEVÝLER HAKLI ALEVÝLER HAKLI : Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, Alevi babanýn, çocuðunun din dersine girme zorunluluðunun kaldýrýlmasýyla ilgili baþvurusunu sonuçlandýrdý. Mahkemenin babayý haklý bulduðu öðrenildi, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, Alevi babanýn, çocuðunun din dersine girme zorunluluðunun kaldýrýlmasýyla ilgili baþvurusunu sonuçlandýrdý. Mahkemenin babayý haklý bulduðu öðrenildi TÜRK MÝLLÝYETÇÝLÝÐÝ VE ALEVÝ-BEKTAÞÝ KÝMLÝÐÝ -2 Geçen hafta, 19. yüzyýlda kültürel bir akým olarak ortaya çýkan Türkçülüðün, Balkan Savaþlarýnýn sonucunda siyasal biçim almasýndan ve Ýttihat ve Terakki Cemiyeti tarafýndan resmi bir ideoloji olarak benimsenmesinden bahsettim. Bu hafta ise imparatorluktan ulus-devlete geçiþle birlikte, elde kalan Anadolu topraklarýna ve bu topraklarda yaþayan halklara yönelen yeni Türk milliyetçiliðinden (milliyetçiliklerinden) bahsedeceðim. 8’DE >3 DE Diyanet Müslüman’a Ramazan Yediriyor 12 Eylül ve sonuçlarý Türkiye de Ramazan 13. Eylül 07 Perþembe günü baþlýyor. Tüm Müslümanlara sabýrlý,saðlýklý ve barýþ dolu ramazanlar dilerim. Ramazan; Suudi Arabistan da Hilalin astronomik olarak görünmesiyle hesap ediliyor. Türkiye de ise ; Diyanet Rüyet üzerinden hilal’in görülmesini esas alarak ramazanýn tarihini belirliyor. 8’DE 12 Eylül Askeri Darbesi ve BasýnMedya gerek açýktan gerekse de haberleri sunuþ þekliyle darbeyi destekledi. Darbeye veya orduya dair herhangi bir olumsuz haber veya yazý yayýnlayan gazeteler veya dergiler sansür, toplatýlma veya süresiz kapatma gibi yaptýrýmlarla karþý karþýya kaldý. Ýktidar mücadelesinde hangi yönetim biçimi olursa olsun siyaset ile iletiþim araçlarý arasýnda iliþki her dönemde var olmuþtur. Þap hastalýðýna karþý; Ülke genelinde her yýl ilkbahar ve sonbahar döneminde Aþýlama kampanyasý düzenlendiðini açýklayan yetkililer bu yýl Þap Aþýlama Kampanyasý’nýn 1 Eylül tarihi itibarýyla baþladýðýný bildirdiler. Þap aþýlama Kampanyasý’nýn 1 Eylül’de baþlayýp 31 Ekim 2007 tarihinde sona ereceði açýklandý. Bu tarihler arasýnda Nevþehir ve ilçelerinde bulunan 43.400 Büyük Baþ hayvanlarýn aþýlanacaðý açýklandý. Aþýlama kampanyasýnda ise Merkez ilçede görevli saðlýk personelinin yaný sýra 7 Ýlçede bulunan saðlik personelininde görev alaçaðý bildirildi. >6 DA 12 Eylül darbesi 27. yýlýnda protesto edildi 12 Eylül darbesi, dün Ankara'da yapýlan etkinlikle 27. yýlýnda protesto edildi. Darbe Karþýtý Platform'un düzenlediði etkinliðe yaklaþýk beþ bin kiþi katýldý. Protesto eylemi Ankara Garý'dan Abdi Ýpekçi Parký'na yürüyüþle baþladý. Yürüyüþ sýrasýnda 12 Eylül döneminde hayatýný kaybedenlerin resimleri taþýndý. >7 DE GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 25 02 >4 DE 2 13 Eylül 2007 Perþembe 6 -7;12 Eylül ülkemin Rum yurttaþlarýnca bir kara gündür. Aslýnda bizler içinde bir kara gün olarak algýlanmalýdýr. Yüzleþtik mi ki Selanik'teki Atatürk'ün Evi'ni bombalayanlarla? Ne oldu o suikastçýlarýn akýbeti? Ödüllendirildiler herhalde? Yaðmacýlardan yakalanýp cezalanan oldu mu? Ya rahmetlik Aziz Nesin'den ve Rum vatandaþlarýmýzdan özür dilendi mi? Yakýnlarýna maddi zararlarý tazmin edildi mi? 6-7 Eylül'ün muhasebesi yapýlmadýðý için kendisini bu ülkenin sahibi varsayanlar fütursuzca davranmaktan asla imtina etmiyorlar… Þakir Þenol Yakýn tarihimizde þu üç eylül günü hiç þýk durmuyor. Eylül ayý hazan mevsimidir aslýnda. Hazan mevsiminin de kendisine has güzellikleri vardýr. Ancak, ben daha doðmadan patlak veren 6-7 Eylül linç ve yaðmalamasý 12 Eylül muhtýrasý da nasýl olsa hesap verilmiyor, muhasebe yapýlmýyor, yapanýn yanýnda kar kalýyor düþüncesiyle yapýlmadý mý? 650.000 kiþi göz altýna alýnmýþ. 90 güne varan göz altýlar yaþanmýþ. 6533 kiþiye ölüm cezasý istenmiþ. 171 kiþi iþkenceden ölmüþ. 388.000 kiþiye pasaport verilmemiþ.(Rahmetli Ruhi Su'da dahil). 30.000 kiþi sakýncalý olduklarý için iþlerinden atýlmýþ. 23.667 derneðin faaliyetine son verilmiþ (þu an örgütlenmek ve örgüt sözcüðünden korkar olmuþ yurttaþ, partilere oy depoluðundan gayrý bir görevleri yok). 210.000 dava açýlmýþ. 230.000 kiþi yargýlanmýþ. 14.000 kiþi vatandaþlýktan çýkarýlmýþ. 6.533 kiþi hakkýnda idam talebinde bulunulmuþ. 1.468 kiþi hakkýnda ölüm cezasý verilmiþ. 517 kiþinin idam cezasý onaylanmýþ. 259 kiþinin idam dosyalarý TBMM'ne gönderilmiþ. 50 kiþi idam edilmiþ. Ve Ateþ Düþtüðü Yeri Yaktý…Terazinin sol kefesini boþalttýlar. 'Bizim Boyslar Baþardýlar' diye bayram edenler kazandýlar. Onlar, 72 millet bir arada kardeþçe yaþarlar ama bizim yurdumuzun bize dar edilmesini alkýþladýlar. Terazi bir türlü ayar tutmuyor. O gün bu gündür sol bir türlü var olamýyor. Sol deðerler ayak altýna alýndý. Solcularda uzaklaþtý geniþ halk yýðýnlarýndan doðal olarak. Halen güzel ve doðru þeyler söylüyorlar ancak, uygulamasýný gösteremiyorlar.Yükselen deðer artýk dindarlýk ve milliyetçilik. 12 Eylül ile ilgili yapýlan sinema filmleri giþe yapmýyormuþ. Yapýmcýlarýna para kazandýrmýyormuþ. Arz talep iliþkisi bozulmuþ. Gençlik babasýnýn, amcasýnýn, teyzenin, dedesinin içerde ve dýþarýda neler çektiðini bilmiyor ki döneme ait filmlere ilgi duysun. Ülkeye bu eziyeti edenler yargýlansýn diye Avukat Ýlyas Danyeli ve Kazým Genç AHÝM'e dilekçe vererek darbeci komutanlarýn yargýlanmasýný istediler. Umarým kazanýrlar. Gerçekten sivil ve gerçekten demokratik bir anayasa dileklerimle. “Konya gündemde ama Hacýbektaþ yok” hayata geçmemiþtir. Balkan ülkelerinde her gece bir þehirde “Konya ve Mevlâna Günleri” programý gerçekleþtiren Konya Belediyesi Mevlana’ya sýðýnmýþ ama bizim belediye baþkanýmýz Hacý Bektaþ Veli’ye sýðýnamýyor. Proje hazýrlamýyor. Hacý Bektaþ Veli’nin bir derya olduðunu ne belediye baþkanýmýz nede bizler tam olarak anlamýþ deðiliz. Secilmeden önce Belediye baþkanýmýz bize iki yýl içinde Hacýbektaþý tekno-kent yapacagýný söyledi. Býrakalým tekno- kent yapmayý, her geçen yýl Hacýbektaþ dahada yalnýzlaþýyor. Konya Mevlana ile adýný dünyaya duyuruyor, ama biz ilçemizin adýný duyuramýyoruz.Konya gündemde ama Hacýbektaþ’ýn (Ýlçemizin)adý yok. Bu olacak iþmi? GEREKLÝ TELEFONLAR Hacýbektaþ Belediye Baþkaný A.Rýza Selmanpakoðlu Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Bu yýl Hacý Bektaþ Veli Anma etkinlikleri’nin nasýl geçtiðini sorduðumuz bazý vatandaþlar isminin verilmesinden çekinerek etkinliklerin her gecen yýl hem içerik olarak hemde katýlým olarak zayýfladýðýný belirttiler. Her geçen yýl etkinliklerin olumsuz geçtiðini belirten Hacýbektaþlý vatandaþlar etkinliðin uluslararasý etkinlik olarak düzenlendiðini ama uluslararasý etkinlikle dehiç bir ilgisinin olmadýðýný söyleyerediler. Vatandaþlar konuyla ilgili olarak þu görüþlere yer verdiler: “2007 yýlýnda her ay farklý ülkelerde Konya ve Mevlana Günleri kapsamýnda etkinlikler düzenleniyor. Konya Belediyesi Romanya’nýn üç farklý þehrine gidiyor, Konya kültürünü tanýtýcý etkinlikler yapýyor. Bizim Belediyemiz ve Belediye Baþkanýmýz neden bu gibi giriþim lerde bulunmuyor. Bükreþ, Köstence ve Mecidiye’de Konya Belediyesi etkinlikler yapýyor. Yapýlan etkinlik orada Romanya Devlet Televizyonu tarafýndan da yayýnlanýyor. Ýþte gazetelerden okuyoruz Konya Belediye Baþkaný dünyanýn dört biryanýnda gerçekleþtir diklerini söyledikleri etkinliklerle milyonlarca insana ulaþtýklarýný söylüyor. Bizim Belediyemiz ve Belediye Baþkaný mýz neden HacýBektaþ Veli Anma Etkinliði’ni dýþarýya taþýmýyor. ABD’den, Japonya’ya, Fransa’dan, Romanya’ya kadar birçok deðiþik ülkede hem Konya’nýn hemde ülkemizin tanýtýmýna katký saðladýðýný okuduðumuz Konya Belediyesi’nin yaptýðýný bizim belediyemiz neden yapmýyor, anlamýyoruz. Konya Büyükþehir Belediyesi 2007 yýlýnýn þehrin tanýtýmý ve dünyaya açlýmý konusunda önemli etkinlikler yapýyor. Birileri beðenir birileri beðenmez. Ama istenirse yapýlýyor. Ama biz iþ yapmayý sevmiyoruz. Proje üretmiyoruz. Hacý Bektaþ Veli’nin inancý,felsefesi dünyaya yayýlmýþ durumda. Bugün Amarika,Kanada,Japonya,Balkanlar ve dünyanýn bir çok ülkesinde bektaþi tekkeleri ve Bektaþileri bulabiliriz. Ama bizim anma etkinliðimizin uluslararasý boyutu buna raðmen Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ. Sos. Yar. ve Day. Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý Milli Eðitim Müd. Halk Eðitim Müd. Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane H.B.V Kültür Merkezi Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT. T.M.O. Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop. TEDAÞ Çiftci M.K.Baþkanlýðý Sulucakarahöyük Gzts Taþýyýcýlar koop Nevþehir Seyahat Þanal Seyahat Mermerler Seyehat 441 30 09 441 34 10 441 39 77 441 31 01 441 31 02 441 37 44 441 30 16 441 30 48 441 30 10 441 35 20 441 30 15 441 36 32 441 32 49 441 30 18 441 35 38 441 30 18 441 30 19 441 33 94 441 30 22 441 36 87 441 26 97 441 36 66 441 30 52 441 30 20 441 37 74 441 31 08 441 30 56 441 35 37 453 51 30 455 61 29 441 35 55 441 30 11 441 33 26 441 30 74 441 37 42 441 32 76 441 31 42 441 36 80 441 39 47 441 20 06 441 30 43 441 33 59 441 21 73 13 Eylül 2007 Perþembe AÝHM, 'ZORUNLU DÝN DERSÝ' DAVASINDA KARARA VARDI ALEVÝLER HAKLI ALEVÝLER HAKLI : Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, Alevi babanýn, çocuðunun din dersine girme zorunluluðunun kaldýrýlmasýyla ilgili baþvurusunu sonuçlandýrdý. Mahkemenin babayý haklý bulduðu öðrenildi, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi, Alevi babanýn, çocuðunun din dersine girme zorunluluðunun kaldýrýlmasýyla ilgili baþvurusunu sonuçlandýrdý. Mahkemenin babayý haklý bulduðu öðrenildi Belma Akçura Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi (AÝHM), Alevi bir ailenin çocuðunun din dersine girme zorunluluðunun kaldýrýlmasýyla ilgili davayý karara baðladý. AÝHM kararýnda Alevilerin lehine karar çýktýðý anlaþýldý. Önümüzdeki günlerde açýklanacak mahkemenin gerekçeli kararýna, Büyük Daire'nin iki ay önce karara baðladýðý Folgero davasýnýn emsal teþkil ettiði öðrenildi. Büyük Daire 29 Haziran'da, Hýristiyanlýðý temel alan ve Hýristiyan bakýþ açýsýyla diðer dinlere atýfta bulunulduðu gerekçesiyle açýlan bir davayý karara baðladý. Büyük Daire, Folgero Norveç'e karþý davasýnda AÝHM'nin dinle devlet iþlerine karýþmadýðýný belirterek, "Ýlgili devlet (Norveç) eðitimle ilgili sorumluluðu yerine getirirken, ders programýndaki bilgileri objektif, eleþtirel ve çoðulcu bir þekilde verilmesini mi saðlýyor? Yoksa endoktrini yani bir görüþü empoze etme, dayatma amacýný mý güdüyor?" sorusuna yanýt aradý. Kararda, söz konusu ders programýnda diðer dinlere atýfta bulunulsa da, bu dinlerin Hýristiyanlýk üzerinden anlatýldýðý, Hýristiyan yetiþtirmeye yönelik bilgilerin yer aldýðý belirtilerek, "Devletin bütün dinlere eþit, çoðulcu ve eleþtirel yaklaþmadýðýna" vurgu yapýldý. Sözleþme ihlal edildi Büyük Daire, "Hiç kimse eðitim hakkýndan yoksun býrakýlamaz. Devlet, eðitim ve öðretim alanýnda yükleneceði görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanýn bu eðitim ve öðretimin kendi dini ve felsefi inançlarýna göre yapýlmasýný saðlama haklarýna saygý gösterir" þeklinde düzenlenen sözleþmenin 2. maddesinin de ihlal edildiðine karar verdi. Alevilerin zorunlu din dersi davasýyla büyük benzerlik gösteren Folgero davasýnda Daire, Norveç'in Eðitim Kanunu'nda Ýncil ve Hýristiyanlýðýn Protestan inancýna uygun olarak verilmesi yönündeki amacýný da zaten açýkça belirttiðini hatýrlattý. Kararda, Norveç'in söz konusu ders programýnda diðer dinlere çoðulcu ve eþit bir þekilde yer vermediði, eþit vurgu yapmadýðý, Hýristiyanlýðý öne çýkardýðý ve ebeveynlere çok aðýr þartlar getirdiði için muafiyetin yeterli olmadýðý vurgulandý. Tek dini öðretemez Mahkeme; Alevilerin zorunlu din dersi ile ilgili þikâyeti ile ilgili kabul edilebilirlik gerekçesini yazarken de Sünni Ýslama dayalý bir öðretimin dayatýldýðýný söyleyen davacýlarýn, "Devlet, kamu okullarýnda tek bir dini öðretemez, bu devletin tarafsýzlýðý ilkesine de aykýrýdýr" þeklindeki görüþlerine yer vermesi, esasa iliþkin karar konusundaki tavrýnýn ne olacaðýnýn da ipuçlarýný vermiþti. Önemli sonuçlarý olacak Karar uyarýnca, Türkiye'de Anayasa'nýn ilgili maddesinin deðiþmesi (24. madde), Milli Eðitim Temel Kanunu'nun "Din Kültürü ve Ahlak Eðitimi Ýlköðretim okullarýnda zorunludur" þeklindeki 12. maddesi ve Talim ve Terbiye Kurulu'nun 19/9/2000 tarih ve 373 sayýlý kararýyla kabul edilen Ýlköðretim Okulu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi öðretim programýnýn deðiþmesi gerekecek. Davanýn seyri 2001'de Hasan Zengin adlý Alevi bir vatandaþ, 7. sýnýfa giden kýzý E.Z.'nin Alevilikle ilgili bilgilerin yer almadýðý din derslerine girme zorunluluðunun kaldýrýlmasý için önce Ýstanbul Valiliði'ne, ardýndan Ýstanbul Ýdare Mahkemesi'ne, son olarak da Danýþtay'a baþvurdu. Baþvurularýndan olumsuz yanýt alan Zengin, iç hukuk yollarýný tükettikten sonra 2 Ocak 2004'te Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi'ne gitti. ? AÝHM'ye yapýlan baþvuruda, devletin Alevi olan bir öðrenciye Sünni inancýnýn öðretildiði Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersini zorunlu olarak okutmasýnýn, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi'nin (AÝHS) din ve vicdan özgürlüðünü düzenleyen 9'uncu maddesinin ihlali olduðu görüþü belirtildi. ? Kasým 2004'te baþvuruyu gündemine alan AÝHM, 15 Kasým 2004'te Türkiye'ye zorunlu din dersiyle ilgili sorular yöneltti. ? Nisan 2005'te Türkiye 20 maddelik savunmasýnda, davanýn reddini istedi ve "Ders tarafsýzdýr. Anne babalar, devletin yetkisine karþý çýkamaz" denildi. ? Mahkeme, Türkiye'nin savunmasýný deðerlendirdikten sonra þikâyet hakkýnda kabul edilebilirlik kararý verdi ve dosyayý esastan görüþmek üzere 3 Ekim tarihine duruþma günü verdi. ? Türkiye savunmasýnda, Aleviler ile Sünniler arasýnda ayrýmcýlýk yapýlmadýðýný, derslerin de din dersi deðil, din ve ahlak konusunda genel kültür dersi olduðunu belirtti. Milliyet AHMET ÝNSEL Görüldüðü gibi, sorun din derslerinin zorunlu olup olmamasýný aþýyor; sorun, din ve vicdan özgürlüðünün teminat altýna alýndýðý iddia edilirken, Sünni Ýslamýn fiilen resmî devlet dini haline getirilmesinde yatýyor. Ýþte burada, görünüþteki büyük tepiþmeye zýt düþen, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn konumunu da içeren çok güçlü bir zýmni ittifak kendini gösteriyor. Camide uygulamalý din dersi. Sorun, din derslerinin zorunlu olup olmamasýný aþýyor. Sorun, din ve vicdan özgürlüðünün teminat altýna alýndýðý iddia edilirken, Sünni Ýslam'ýn fiilen resmî devlet dini haline getirilmesinde yatýyor 1982 Anayasasý'nda yer alan, "Din kültürü ve ahlak öðretimi ilk ve ortaöðretim kurumlarýnda okutulan zorunlu dersler arasýnda yer alýr" hükmünün deðiþtirilmesi veya kaldýrýlmasý tartýþmasý baþladý. Bu da, yürürlükteki uygulama hakkýndaki gerçeklerin bir kez daha çarpýtýlmasýna yeniden vesile oldu. Çarpýtmayý özetleyelim: "Bu dersler, öðretmen, içerik ve haftalýk ders saati açýsýndan 'din dersi' özelliðine sahip deðildir." Bu iddiayý desteklemek için genellikle iki kanýt öne sürülüyor: 1) Müfredatýn ve ders kitaplarýnýn düzenleniþ þekli, dini öðretmek ve bazý konularda din eðitimi vermek amacýndan uzaktýr. Daha çok vatandaþlýk bilgileri, genel ahlak kurallarý ve sosyal konularý içeriyor. 2) Bu ders haftada sadece iki saat verilebiliyor. Bu dar sürede deðil din eðitimi vermek, din hakkýnda ansiklopedik bilgi aktarýmý bile mümkün deðildir. Bu iki iddianýn da gerçeði yansýtmadýðýnýn kanýtlarýný biraz ileride ele alacaðýz (ayrýca bu konuda bkz. 17.4.2005 ve 5.6.2005 tarihli Radikal Ýki'lerdeki yazýlarým). Önce Türkiye'de Cumhuriyet tarihi içinde ilk ve orta eðitimde din dersinin statüsünde yaþanan deðiþiklikleri hatýrlayalým. Zorunlu seçmeli Din dersleri, 1924'te Tevhid-i Tedrisat Kanunu'nun yürürlüðe girmesinin ardýndan, "Kuran'ý Kerim ve Din Dersleri" adý altýnda ilkokulun 2. ve 3. sýnýflarýnda haftada iki saat, 4. ve 5. sýnýflarda bir saat, ortaokulun ilk iki yýlýnda ise "Din Bilgisi" adý altýnda haftada bir saat okutulmaya baþlandý. 1927'de din dersine katýlma, öðrenci velilerinin onayýna baðlandý. 1931'de ortaokullardan, 1935'te ilkokullardan din dersi kaldýrýldý. 1948'de, ilkokullarýn son iki sýnýfýna, isteðe baðlý olarak ve program dýþý "Din Bilgisi" dersi yeniden konuldu. Demokrat Parti hükümeti, 1950'de bu dersi program içine aldý. O zamana kadar velinin istek dilekçesiyle verilen dersi, bütün öðrencilere verilir hale getirildi. Çocuklarýnýn din dersi okumasýný istemeyenler, dilekçe vererek bu dersten muafiyet elde edebiliyorlardý. "Zorunlu ama seçmeli" uygulamasý böylece baþladý. 1956'da, bugünkü 6. ve 7. sýnýflara seçmeli din dersi kondu. 1967'de bu dersler lise 1. ve 2. sýnýf programýnda da yer almaya baþladý. Ardýndan 1982 Anayasasý'yla, din ve ahlak bilgisi dersleri ilk ve ortaöðretimde zorunlu ders mertebesine yükseldi. Ahlak bilgisi dersiyle din dersi birleþtirildi. Ýlköðretimde 4. sýnýftan baþlayarak 8. sýnýfa kadar haftada iki saat, liselerin bütün sýnýflarýnda ise haftada birer saatlik zorunlu ders olarak okutulmaya baþlandý. Ýki yýl önce MEB, liselerde de bunun haftada iki saate çýkarýlmasýna teþebbüs etti. Yanýlmýyorsam, hayata geçiremedi. Geçtiðimiz yýllarda, Süryani bir ailenin çocuðunun bu dersten muaf tutulmasý için açtýðý davayý karara baðlayan Danýþtay, Müslüman olmayan ailelerin çocuklarýnýn zorunlu din dersine tabi olmayacaðýna karar verdi. Bunun için, çocuðun din hanesinde Ýslam'dan baþka bir din yazýyor olmasý veya bu hanenin boþ olmasý kuralý uygulanmaya baþlandý. Buna karþýlýk, Alevi bir aile, iç hukuk yollarý tükendiði için, 2004'de ayný konuda AÝHM'de dava açtý ve davayý 2006'da kazandý. Kararda zorunlu din derslerinin AÝH Sözleþmesi'nin 9. maddesine aykýrý olduðu belirtiliyordu ama herhangi bir dinsel doktrinin eðitim müfredatýnda yer alamayacaðý iddia edilmiyordu. Karar, "farklý inançlarýn kendi dinlerini öðrenme hakkýnýn ortadan kalkmasý"na vurgu yapýyordu. Önümüzdeki günlerde zorunlu din dersleri konusunda AÝHM nezdinde yapýlan baþka müracaatlarýn da karara baðlanmasý bekleniyor. Diyanet Ýþleri Baþkaný, bu konuda þimdiden önlemini aldý: "Ýki gün sonra AÝHM Atatürk ilke ve inkýlaplarý dersini de insan haklarýna aykýrý görebilir. Tek bir tarih okutun diyebilirler. Ne zamana kadar insan haklarý deyince akan sularý durduracaðýz?" Ýki dersin ayný düzlemde ve birbirini destekler biçimde savunma hattýna yerleþtirilmesi, sizce anlamlý deðil mi? Ýlahiyatçý öðretmenler YÖK'ün aldýðý kararý takiben, 1998'de 11 ilahiyat fakültesinde ilköðretim din kültürü ve ahlak bilgisi öðretmenliði bölümleri açýldý. Ýlköðretim okullarýnda Anayasa'nýn öngördüðü zorunlu derslerin bu bölümlerden mezun kiþiler tarafýndan okutulmasýna baþlandý. Bugün 13 bin civarýnda "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" öðretmen kadrosu var. Bazý çevrelere göre 30 binin üzerinde branþ öðretmeni açýðý olduðu iddia ediliyor. Görüldüðü gibi, yeterli kadro oldukça, öðretmenlerinin sadece Ýlahiyat Fakültesi bünyesinden yetiþtiði bir eðitim bu. Nasýl Milli Güvenlik dersini subaylar yapýyorsa, zorunlu "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi" dersini de ilahiyatçýlarýn yapmasýndan daha doðal ne olabilir laik ve dahi demokratik Türkiye Cumhuriyeti'nde? Gelelim müfredata. 2517 sayýlý Tebliðler Dergisi, söz konusu dersin bireysel, toplumsal, ahlaki, kültürel ve evrensel açýlardan amaçlarýný özetlerken, müfredatýn aþaðý yukarý yarýsýný genel ahlak konularýna ve biraz da dinlerle ilgili genel bilgilere ayýrýyor. Diðer yarýsýný ise özetle, Ýslam'ýn iman, ibadet ve ahlak esaslarýný tanýyabilmeleri ve öðrenebilmelerine. Buna karþýlýk, söz konusu derslerin kitaplarýna, derslerin planlarýna, iþlenen konularýn detaylarýna, sýnavlarda sorulan sorulara bakýldýðýnda ise, dersin çoðunlukla Sünni Ýslam þeraitinin öðretilmesine ayrýldýðýný görüyoruz. Çoðunlukla kelimesi önemli. Bazý okullarda bu dersin programlarýna, sýnav sorularýna bakýldýðýnda genel bir din ve ahlak bilgisi dersinin yapýldýðýný da görebiliyoruz. Ama büyük çoðunluk, sekiz yýla yayýlan bu zorunlu dersi, esas olarak Sünni Ýslam'ýn ilkelerini ve ibadet kurallarýný öðretmeye hasrediyor. Bu konuda çok somut örnekleri gerekirse bir baþka yazýda sunabilirim. Bu programlarda elbette "Kutsal kitaplarý tanýyalým" veya "Budizm, Hinduizm", "Günümüzde yaþayan büyük dinleri tanýyalým" gibi genellikle bir iki haftayý geçmeyen konular da var. Ailenin öneminin yanýnda, "meleklere iman, imanýn þartlarýndandýr" bilgisi de öðretiliyor. Sýnav sorularý da genellikle yukarýdaki müfredata denk düþüyor. Bu müferadata raðmen, bugün bazý Müslüman kanaat önderleri, "Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri, Aleviler için ne ise Sünniler için de odur. Yani ikisi için de din dersi deðildir. Çocuðunu Ýslam ile ilgili konularda bilgili ve dindar yetiþtirmek isteyen aileler için bu dersin -bu haliyle- çok fazla deðeri yoktur" iddiasýnda bulunuyorlar. Bu iddia sahiplerine göre, Ýslam dini eðer tüm okullarda gerçek þekilde öðretilecekse bunun için, seçmeli de olsa, Kuran dersi ve hadis, siyer, akaid gibi eðitim boyutu güçlü diðer dersler de okutulmalýdýr. Aksi takdirde buna "din dersi" demenin bir anlamý olmaz. Dýþiþleri Bakaný Gül, 2006 yazýnda, AÝHM kararý tartýþýlýrken, zorunlu din dersi konusunda, "Benim fikrim, hiçbir þeyin zorunlu olmamasýdýr. Ama benim çocuðum da din bilgilerini düzgün bir þekilde öðrensin diyen ailelerin çocuklarýna okullarda en düzgün þekilde öðretilmelidir ki, ortaya düzgün bir þey çýksýn" deðerlendirmesini yapmýþtý. Bu deðerlendirmeden hareketle, zorunlu din dersi uygulamasýnýn kaldýrýlmasýnýn, okullarda seçmeli bir "doðru düzgün din dersi" uygulamasýna geçme kapýsýný açabileceði düþünülebilir. Bunu Kur'an kurslarýnýn camilerden okullara aktarýlmasý olarak tanýmlamak da mümkün. Ama bu konuda hemen Gül'ü taþlamayalým. Türkiye'de laik Cumhuriyet Anayasasý, din ve ahlak eðitim ve öðretiminin devletin gözetim ve denetimi altýnda olmasýný zorunlu kýlýyor. Bu durumda, devletin denetim ve gözetimi altýnda din eðitimi verilir gibi laikliðe bütünüyle aykýrý veya bizimki gibi kendine özgü laikliðe yaraþýr bir ilkenin, en sonunda Kur'an kurslarýnýn okullara taþýnmasýna karþý da diyecek bir sözü kalmýyor. Görüldüðü gibi, sorun din derslerinin zorunlu olup olmamasýný aþýyor; sorun, din ve vicdan özgürlüðünün teminat altýna alýndýðý iddia edilirken, Sünni Ýslam'ýn fiilen resmî devlet dini haline getirilmesinde yatýyor. Ýþte burada, görünüþteki büyük tepiþmeye zýt düþen, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn konumunu da içeren çok güçlü bir zýmni ittifak kendini gösteriyor. Önümüzdeki anayasa deðiþikliði tartýþmalarý, muhafazakâr ve otoriter cumhuriyetçilerin devlet gücünü elinde tutarak toplum üzerinde hegemonya oluþturma merkezli reflekslerinin birbirine nasýl benzediðini bir kez daha görmemizi saðlayacak. Ýleride bu iki tarafýn anlaþýp birleþtiðini görürsek, þaþýrmayacaðýz. 13 Eylül 2007 Perþembe 12 Eylül Askeri Darbesi ve BasýnMedya gerek açýktan gerekse de haberleri sunuþ þekliyle darbeyi destekledi. Darbeye veya orduya dair herhangi bir olumsuz haber veya yazý yayýnlayan gazeteler veya dergiler sansür, toplatýlma veya süresiz kapatma gibi yaptýrýmlarla karþý karþýya kaldý. Ýktidar mücadelesinde hangi yönetim biçimi olursa olsun siyaset ile iletiþim araçlarý arasýnda iliþki her dönemde var olmuþtur. Çünkü her iktidar kendi varlýðýný sürekli meþru kýlmak zorundadýr. Ýktidarlar, iletiþim araçlarýyla bir yandan kendi meþruluðunu saðlamaya çalýþýrken, diðer yandan politikalarýnýn kamuoyunca desteklenmesini ve uygulanmasýný amaçlar. Siyasi otoriteler veya iktidarlar belirli konularýn kamuoyuna açýklanmasý ve toplum fikirlerinin yönlendirilmesi için medyayý kullanýr. Medya politikasý oluþurken kimi zaman sansür, toplatma, yasaklama ve kapatma gibi baský politikalarý uygulanýr, kimi zaman da kaba müdahaleler deðil, uygun çizgide düþünen personelin seçilmesi ve editörler ile çalýþan gazetecilerin kurum politikasýyla uyumlu öncelikleri ve haber deðeri kriterlerini içselleþtirmeleri saðlanmaya çalýþýr. Medya devletin sözde amaçlarýný gerçek diye kabul eder, devletin politikasýnýn ve eylemlerinin gerçek nedenlerini ender olarak araþtýrýr. Medya ve siyaset arasýndaki bu iliþki Türkiye siyasi tarihi içinde de karþýmýza çýkýyor. Türkiye toplumunda siyaset odaklý deðiþim 1960, 1971 ve 1980 askeri darbeleri ile kesintilere uðramýþ ve genelde basýn siyasetin askeri çözümlerle belirlenen çizgileri karþýsýnda destekleyici oldu. Zira iktidarlarýn basýn üzerindeki kontrolü, basýn yasalarý ila, kâðýt fiyatlarý, resmi ilan ve reklam gelirleri, ucuz maliyetli kredi kullandýrma ve daðýtým gibi alanlarda belirleyicidir. Aksi halde, medya sansür, toplatma ve kapatma cezalarý ile ilan ve reklâm gelirlerinden pay gibi yaptýrýmlarla karþý karþýya kalabilir. Dolayýsýyla gündem yaratma, kanaat ve tutum oluþturma, kamuoyu oluþturma, siyasallaþtýrma gibi iþlevleri bulunan medya, askeri darbelerin ve iktidarlarý meþruiyetlerini saðlama aracý olur. Özellikle 12 Eylül 1980 darbesi ve darbeyle oluþturulan yeni yönetimin meþruluðunun saðlanmasýnda medya önemli bir araç oldu. Darbeyi gerçekleþtirenler, darbenin ilk gününden itibaren radyo televizyon ve gazeteler aracýlýðýyla propaganda çalýþmalarý yürüttü ve darbenin meþruluðunu ileri sürmeye çalýþtý. Genel Kurmay Baþkaný Orgeneral Kenan Evren, oluþturulan Milli Güvenlik Konseyi'nin kararýyla sýk sýk TRT ekranlarýna çýktý ve darbenin gerekçelerini sýralayarak kamuoyunu darbenin meþruluðu konusunda ikna etmeye çalýþtý. Darbe öncesinde tirajý en yüksek olan gazeteler, Hürriyet, Milliyet, Cumhuriyet ve Tercüman'da yayýnlanan haberlerde ve köþe yazýlarýnda ülkenin içinde bulunduðu kaos sýk sýk büyük puntolarla okuyucuya sunuldu ve kaosun mevcut hükümetçe sona erdirilemediði belirtildi. Gazetelerde hemen her gün manþet sayfada sunulan haberlerden bazýlarý þöyleydi: "Anarþik olaylarda 25 kiþi öldü" (27 Aðustos 1980-Milliyet), "Ocak'tan Eylül'e Anarþi Raporu: 8 ayda 1606 ölü. Son aylarda günde ortalama 10 kiþi terör olaylarýnda hayatýný kaybediyor" (2 Eylül 1980-Milliyet), "Demirel'in 170 günlük iktidarýnda 1361 kiþi öldü" (12 Mayýs 1980-Cumhuriyet), "Terör eylem için pilot iller seçti" (9 Eylül 1980Hürriyet) TBMM'de Cumhurbaþkaný'nýn 100'den fazla oylama yapýlmasýna karþýn seçilemediði, "Meclis'te yine havanda su dövüldü", "Meclis aday, vatandaþ iþ bekliyor" baþlýklý haberlerle kamuoyuna yansýtýldý. Sonuçta ülkenin bir kaos içinde olduðu ve bu kaosa TBMM'nin son veremeyeceði mesajý verildi. Hürriyet gazetesinin 10 Eylül'den itibaren yayýnlamaya baþladýðý "Lider" isimli araþtýrma yazýsý orduya davetiye olarak deðerlendirilebilir. Saldun Tanjun imzalý araþtýrma yazýsýnda "Liderlerin sinirleri çelik gibi olmalý. Lider kendisini izlemekten piþman olmayacaðýmýz Mustafa Kemal gibi sabýrlý, akýlcý, insaný ve toplumu 12 Eylül Ve sonuçlarý bilmeli. Lider iç tehlikeleri saptamasýný bilmeli. Lider halkýn bütününü zafere ulaþtýran adamdýr" deniliyordu. Diðer yandan, Tercüman gazetesi de "Fikirler, Görüþler, Düþünceler" adlý yazý dizisiyle mevcut sorunlarýn Anayasa'dan kaynaklandýðýný, 1961 Anayasasý'nýn deðiþtirilmesi gerektiðini aktardý. "Siyasi Hayat ve Anayasa Uygulamalarý" baþlýklý Prof. Dr. Orhan Aldýkaçtý imzalý yazý, "Bizim gülmeye takatýmýz kalmamýþtýr... Gülemiyoruz, fakat seyrediyoruz... Katlanýyor... Bekliyoruz... (7 Eylül 1980)", "Terörle Mücadelede Metod Meselesi" baþlýklý Mehmet Demir imzalý yazý da "Ýtalyan usulünün benimsenmesi, ülke þartlarýna uygun bir mücadele programýnýn yapýsal bir çözüm olarak düþünülmelidir." (9 Eylül 1980) sözleriyle bitirildi. Tercüman gazetesi ayný zamanda "Türkiye'de en büyük 300 firma yöneticilerinin görüþleri" baþlýðý altýnda düzenlenen anketin sonuçlarý, "Devlet, otorite boþluklarýný giderip, yasalarý hakim kýlmadýkça, çalýþma barýþý saðlanamaz" mesajýyla verildi. Darbeyi meþrulaþtýran haberler ve köþe yazýlarý, 12 Eylül Askeri Darbesi'nin ardýndan da devam etti. Askeri darbe, Milliyet gazetesinde 12 Eylül tarihinde "Silahlý Kuvvetler yönetime el koydu", Tercüman gazetesinde 13 Eylül tarihinde "Silahlý Kuvvetler yönetime el koydu. MGK Baþkaný Org. Evren Açýkladý: Yeni Anayasa Hazýrlanacak", Hürriyet gazetesinde 13 Eylül tarihinde "Terörün sonucu: Yönetim Milli Güvenlik Konseyi'nde - Atatürk yolunda devam" baþlýðýyla okuyucuya sunuldu. Hürriyet gazetesi darbe yönetiminin kullandýðý argümana uygun olarak, darbe haberine Atatürk'ün posterini ekleyerek, "Ne sað, ne de sol../ Atatürk Türkiyesi doðrultusunda bir ülkenin haysiyetli kiþileri olarak birlik içinde, dipdiri ve senin yolundayýz / Þuna asla þüphen olmasýn; Senin emanetin Cumhuriyet, ilelebet payidar olacaktýr / Hainler, gafiller, tüm iç ve dýþ düþmanlar hakkettiklerini bulacaktýr / Müsterih ol Atam" þiirini yayýnladý. Gazeteler darbe haberlerini verirken, dýþ basýnda darbeye iliþkin olumlu deðerlendirmeleri de yayýnlayarak, Avrupa'nýn dahi darbeyi desteklediði mesajýný verdi. Tercüman, "Dýþ Dünya: TSK'nýn yönetime el koymasý basýn ve yayýn araçlarý tarafýndan ilk olarak duyuruldu: Ordu Mecbur kaldý. (13 Eylül 1980)", Milliyet "Ordunun yönetime gelmesi dýþta olumlu karþýlandý (13 Eylül 1980), Hürriyet, "Observer: Teröristleri temizleyip yönetim sivillere devredilecek. (15 Eylül 1980) baþlýklý haberlerle dýþ dünyanýn darbeyi desteklediðini ileri sürdü. Darbenin gerçekleþtiði haberlerinin yaný sýra "Ýstanbul Üniversitesi, Türk Silahlý Kuvvetleri'nin ülkede bütünlüðü saðlamak amacýyla tüm yurtta yönetime el koymasýný kutladý. (15 Eylül 1980 - Hürriyet)" þeklindeki haberlerle akademik dünyanýn da darbeyi desteklediði mesajlarý verildi. Kanaat önderi kabul edilen köþe yazarlarý da darbeyi destekleyen açýklamalar yaptý. Hürriyet gazetesi yazarý Oktay Ekþi 17 Eylül 1980 tarihli köþe yazýsýnda, "Türkiye tam bir onarým yönetimi altýna girmiþ bulunmaktadýr. Bu yönetim, özgürlükçü demokratik sisteme ve Atatürk ilkelerine baðlý olanlarý tatmin edecek bir tutum içindedir" diyerek darbe yönetimine destek çaðrýsý yaptý. Darbe öncesinde sýk sýk Org. Kenan Evren'in "Anarþi yaratýcýlarý Ordu'nun yumruðu altýnda ezilecektir. Türk ulusu baðrýndan doðan Türk Silahlý Kuvvetleri'nin yarattýðý güven ortamý içinde sonsuza kadar birçok bayramlarý refah ve mutluluklarla kutlayacaktýr (30 Aðustos 1980)" benzeri açýklamalarýna manþette veya ilk sayfada yer veren Tercüman gazetesinin tüm köþe yazarlarý darbeyi desteklemiþtir. Sadece Nazlý Ilýcak 10 Eylül 1980 tarihli "Bindik bir alamete gidiyoruz kýyamete..." içerikli yazýsýný 14 Eylül 1980 tarihinde "Kýyamet koptu. Dünyanýn sonu deðilse bile, demokrasinin sonu geldi..." sözleriyle devam ettirmiþ ancak hemen ardýndan 16 Eylül tarihindeki yazýsýnda "Ümidimiz memleketimizin birlik ve beraberliðimizin son þansý olan Türk Silahlý Kuvvetleri harekatýnýn baþarýsý ile neticelenmesidir" diyerek darbeyi meþru gösterdi. Basýnýn darbeyi meþru gösteren yaklaþýmý darbenin birinci yýlýnda da sürdü. Darbenin birinci yýlýnda Milliyet'in manþeti "Saðol Mehmetçik", Tercüman'ýn manþeti "Huzur, 1 yaþýnda", Hürriyet'in manþeti "El ele, kol kola mutlu günlere gidiyoruz... Ve evet! Düzlüðe çýkýyoruz" oldu. Medya gerek açýktan gerekse de haberleri sunuþ þekliyle darbeyi destekledi. Zaten darbeye veya orduya dair herhangi bir olumsuz haber veya yazý yayýnlayan gazeteler veya dergiler sansür, toplatýlma veya süresiz kapatma gibi yaptýrýmlarla karþý karþýya kaldý. Ýlk olarak Arayýþ Dergisi ile Demokrat, Hergün ve Aydýnlýk gazeteleri temelli kapatýldý. Türkiye Gazeteciler Sendikasý Ankara Þubesi Genel Sekreteri Mehmet Genç gözaltýna alýndý ve TGS Ankara Þubesi 9 Aralýk 1980'e kadar kapatýldý. Ýstanbul'daki sekiz gazeteden Milli Gazete dört kez toplam 72 gün, Cumhuriyet dört kez toplam 41 gün, Tercüman iki kez 29 gün, Günaydýn iki kez 17 gün, Güneþ ve Milliyet birer kez toplam 10'ar gün, Tan bir kez 9 gün, Hürriyet iki kez toplam yedi gün kapatýldý. Bu gazetelerin yetkilileri ve yazarlarýnýn defalarca ifadeleri alýndý, her biri hakkýnda birçok dava açýldý, birçoðu mahkûm oldu, tutuklandý. Darbeden sonraki dört yýlý kapsayan bir araþtýrmanýn sonuçlarýna göre; gazete ve dergiler 41 kez toplatýldý veya yayýmý durduruldu veya kapatýldý. Bazý sýkýyönetim komutanlýklarý, kimi gazetelerin, kendi sorumluluk bölgelerine sokulmasý ve satýþýný yasaklamýþlardýr. Yarýya yakýný Bakanlar Kurulu'nca olmak üzere 927 yayýn yasaðý getirildi. Bu dönemde basýn dýþý suçlananlar hariç, gazeteci, yazar, çevirmen ve sanatçýlara verilen mahkumiyet kararlarýnýn toplamý 316 yýl, 4 ay, 20 güne ulaþtý. Yeni Anayasa'nýn onaylatýlmasý 12 Eylül'ün ardýndan hazýrlýk çalýþmalarý çok öncesinden baþlatýlan ve sürekli gündemde tutulan anayasa tartýþmalarý sonuca ulaþmaya baþladý. 1961 Anayasasý'nýn "anarþi" ve "terör"e neden olduðuna iliþin baþlatýlan kampanyaya Türkiye Ýþveren Sendikalarý Konfederasyonu (TÝSK) gibi ekonomi kuruluþlarý da açýktan destek verdi. Tercüman gazetesince hazýrlanan bir dizi Anayasa semineriyle birlikte daha otoriter ve baskýcý bir anayasanýn ideolojik temelleri atýldý. Bu seminerlerde oluþturulan "yeni anayasa"ya iliþkin önerilerin birçoðu 1982 Anayasasý'nda yer aldý. Darbenin ardýndan bu kez SÝSAV tarafýndan düzenlenen ve Tercüman gazetesi yazarlarý ile Aydýnlar Ocaðý yöneticilerinin danýþman ve konuþmacý olarak katýldýklarý seminerlerde dile getirilen düþünceler yeni anayasanýn ideolojik çatýsýný oluþturdu. Hazýrlanan 1982 Anayasasý'nýn propagandasý gerek ekonomi kuruluþlarý gerekse de bizzat darbeyi gerçekleþtirenler tarafýndan basýn aracýlýðýyla yapýldý. Kenan Evren TRT'de ve gazetelerde yeni Anayasa'yý tanýtýcý açýklamalar yaptý. Evren'e göre "Anayasa'ya Hayýr" diyenler vatan hainleri, dýþ güçlerden emir alan anarþist ve teröristlerdi. Evren'in tanýtým faaliyetleri kapsamýnda Adana'da yaptýðý konuþmada þu sözleri dikkat çekicidir: "Nusuh ile uslanmayaný etmeli tekdir/Tekdir ile uslanmayanýn hakký kötektir. Gençler belki bilmez, bizde bu beyit çok yaygýndýr. Yani önce nasihat et, sonra ikaz et, en sonunda döversin. Biz önce iþi nasihatle halletmeye çalýþýyoruz". Ayný günlerde sýkýyönetim komutanlarý da "Anayasa'ya Hayýr" diyen "anarþist" ve "teröristlerin" yakalanacaðýný açýkladý. Anayasa halk oyuna sunuluncaya kadar, gazetelerde ve televizyonda Genelkurmay Baþkaný Orgeneral Kenan Evren'in açýklamalarý, haberlerde ve köþe yazýlarýndaki mesajlar, seminerlerde yapýlan konuþmalar, ekonomi kuruluþlarý temsilcilerinin açýklamalarý yeni anayasanýn propagandasýný oluþturdu. Aksini savunanlar ise gözaltý ve tutuklamalarla karþý karþýya kaldý, gazeteler sansürlendi veya kapatýldý. Sonuç olarak referanduma sunulan yeni Anayasa, halkýn yüzde 91,27'sinin katýlýmýyla yüzde 91,37 kabul oyuyla kabul edildi.(EK/EÜ) * Bu yazý Marmara Üniversitesi Radyo-TV bölümü yüksek lisans öðrencisi Evin Katurman'ýn hazýrladýðý "12 Eylül ve Basýn: Toplumsal Rýza Nasýl Saðlandý?" baþlýklý makalesinden kýsaltýlarak alýndý. Sýkýyönetim uygulamasýnýn kaldýrýlmasý Sýkýyönetim uygulamasýnýn tarihlere göre kaldýrýldýðý iller:[3] 19 Mart 1984 Bilecik, Bitlis, Burdur, Çanakkale, Çankýrý, Gümüþhane, Isparta, Kastamonu, Kýrklareli, Kýrþehir, Kütahya, Muþ, Sinop 19 Temmuz 1984 Afyon, Amasya, Aydýn, Balýkesir, Bolu, Çorum, Muðla, Nevþehir, Niðde, Rize, Sakarya, Tekirdað, Yozgat 19 Kasým 1984 Denizli, Giresun, Kayseri, Konya, Manisa, Uþak 18 Mart 1985 Antalya, Bursa, Eskiþehir, Hakkari, Ýçel, Kocaeli, Malatya, Kahramanmaraþ, Samsun, Sivas, Tokat, Zonguldak 19 Temmuz 1985 Ankara, Artvin, Edirne, Erzincan, Ýzmir, Ordu 19 Eylül 1985 Trabzon 19 Kasým 1985 Adana, Adýyaman, Aðrý, Erzurum, Gaziantep, Hatay, Ýstanbul, Kars 19 Mart 1986 Bingöl, Elazýð, Tunceli, Þanlýurfa 19 Mart 1987 Van 19 Temmuz 1987 Diyarbakýr, Mardin, Siirt Darbenin sonuçlarý 650.000 kiþi göz altýna alýndý 1 milyon 683 bin kiþi fiþlendi. Açýlan 210 bin davada 230 bin kiþi yargýlandý. 7 bin kiþi için idam cezasý istendi. 517 kiþiye idam cezasý verildi. Haklarýnda idam cezasý verilenlerden 50'si asýldý (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala militaný). Ýdamlarý istenen 259 kiþinin dosyasý Meclis'e gönderildi. 71 bin kiþi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargýlandý. 98 bin 404 kiþi örgüt üyesi olmak suçundan yargýlandý. 388 bin kiþiye pasaport verilmedi. 30 bin kiþi sakýncalý olduðu için iþten atýldý. 14 bin kiþi yurttaþlýktan çýkarýldý. 30 bin kiþi siyasi mülteci olarak yurtdýþýna gitti. 300 kiþi kuþkulu bir þekilde öldü. 171 kiþinin iþkenceden öldüðü belgelendi. 937 film sakýncalý bulunduðu için yasaklandý. 23 bin 677 derneðin faaliyeti durduruldu. 3 bin 854 öðretmen, üniversitede görevli 120 öðretim üyesi ve 47 hâkimin iþine son verildi. 400 gazeteci için toplam 4 bin yýl hapis cezasý istendi. Gazetecilere 3 bin 315 yýl 6 ay hapis cezasý verildi. 31 gazeteci cezaevine girdi. 300 gazeteci saldýrýya uðradý. 3 gazeteci silahla öldürüldü. Gazeteler 300 gün yayýn yapamadý. 13 büyük gazete için 303 dava açýldý. 39 ton gazete ve dergi imha edildi. Cezaevlerinde toplam 299 kiþi yaþamýný yitirdi. 144 kiþi kuþkulu bir þekilde öldü. 14 kiþi açlýk grevinde öldü. 16 kiþi kaçarken vuruldu. 95 kiþi çatýþmada öldü. 73 kiþiye doðal ölüm raporu verildi. 43 kiþinin intihar ettiði bildirildi. 13 Eylül 2007 Perþembe Metallica mükemmelin peþinde basçýlarý olarak aralarýna katýlýyor. Ulrich o Kind of Monster'ý izlediyseniz 'HQ'yu ve Cliff Burton'ýn da aralarýna katýlmasýyla grup korkunç olaydan sonra bile grubu hiçbir þekilde görmüþsünüzdür. 'HQ'nun mutfaðýnda grubun tamamlanýyor. daðýtmayý düþünmediklerini söylüyor. Ýþte bu sorunlarýnýn tartýþýldýðý bir masa var. Burada yüzden Metallica 26 yýldýr ayakta ve dünyanýn grubun terapisti Phil Towle ile oturup noktasý oluyor ve iþlerine daha sýký sarýlýyorlar. en iyi rock gruplarý arasýnda. konuþuyorlar. Grubun zor dönemleri aþmasýnda Ýþte bu dönemde Hetfield ve Ulrich arasýndaki Towle'nin katkýsý ve emeði inkâr edilemez. çekiþme de baþlýyor. Ýkisi de ilginin kendi Ulrich-Hetfield sürtüþmesi Burton'ýn ölümü hayatlarýnda bir dönüm üzerinde olmasýný istiyor. 1996 yýlýnda grup Elbette bu 26 yýllýk sürecin sorunsuz Grup içindeki en büyük sorunlardan bir olduðunu söylemek mümkün deðil. Alkol ve tanesi de Ulrich ve Hetfield arasýndaki sürtüþme. daðýlmanýn eþiðine geliyor. 1997 yýlýnda olaylar uyuþturucu, kavgalar, bunalýmlar grup üyelerini Aslýnda Ulrich ve Hetfield tam anlamýyla biraz biraz duruluyor. Ancak 2000 yýlýnda baþka zaman zaman iþlerinden alýkoyuyor. Bu büyük birbirlerine zýt karakterler. Hetfield 3 Aðustos bir kriz daha yaþýyorlar. Hâlâ üzerinde çalýþtýklarý hazýrlýðýnda. Grup üyeleri 2003 yýlýnda grubun prova ve çalýþmalarýný yaptýðý kýsaca 1963'te Downey City'de doðmuþ. Hem annesi 'I Dissapper' isimli þarkýyý radyoda yayýmladýklarý son albümlerinden çok daha iyi 'HQ' olarak adlandýrdýklarý bir yer var. hem de babasý çok dindar ve iyileþmenin ancak dinlediklerinde biri bizimle dalga geçiyor heralde bir albüm hazýrladýklarýný söylüyor. Q dergisi Kaliforniya'da San Rafael'daki bir banliyöde ruhani olabileceðine inanan bir mezhebe üye. diye düþünüyorlar. Daha sonra bu konu ile ilgili albüm hazýrlýðýndaki Metallica'nýn her yerde yer alan bu mekânda þu an 2008'de çýkaracaklarý Bu yüzden týbbi müdahaleye karþýlar. Hetfield'in yasal bir savaþ baþlatýyorlar. Ama kimse onlara rastlayamayacaðýnýz iç dünyasýný yazdý albüm için hazýrlanýyorlar. Ýki haftada bir Los küçükken fizyoloji derslerine girmesini bile inanmýyor. Angeles'a gidip yapýmcý Rick Robin ile yeni engelliyorlar. Metallica 2008'de çýkaracaklarý albümün ÝSTANBUL - Yýl 1986, aylardan eylül... Metallica'nýn popülaritesi giderek artýyor. þarkýlar üzerinde çalýþýyorlar. 2004'te Metallica'nýn küllerinden yeniden Metallice'nýn beþ yýldýzý, deyim yerindeyse Ulrich ise 1963'te Gentoffe'de doðmuþ. 2001 yýlýnda her þey daha da kötüye gidiyor, Newsted ayrýlýyor. Lars ile James'in aralarýndaki Zengin bir ailenin tek çocuðu olduðu için anlaþmazlýk ekrana da yansýyor. Berlinger ve müzik camiasýný kasýp kavuruyor. Aslýnda doðmasý, zaaflarý, güçlü yönleri ve müthiþ serveti oldukça rahat ve özgür bir ortamda büyüyor. 13 Sinofsky'nin kameralarý önünde kavga ediyorlar. basýnda fazla yer almýyorlar. Yollarýna sesiz hakkýnda hazýrlanan bir belgesel olan 'Some yaþýndayken büyükannesi ona bir davul hediye Ulrich'in suçlamalarýnýn üstüne Hetfield sakin devam etmelerine raðmen üçüncü ediyor. Ayný yaþlarda Hetfield'in babasý hiçbir stüdyoyu terk ediyor. Hetfield mayýs ayýnda iki albümleri 'Master of Puppets' 1 milyon satýyor. þey söylemeden evini terk ediyor. Üç yýl sonra haftalýk bir geziye çýkýyor ve ne yazýk ki burada Ancak 27 Eylül sabahý hayatlarýnda hiç da annesi kanserden ölüyor. Ýnançlarý yüzünden bazý kötü alýþkanlýklarýna geri dönüyor. Bu sýrada beklenmedik bir olay yaþanýyor. Tek gecelik bir tedaviyi reddeden annesinin gözleri önünde karýsýyla da sorunlar yaþamaya baþlýyor. Daha iþ için Kopenhag'a giderken arabalarý birdenbire öldüðünü belirten Hetfield gördüklerinin sonra 11 haftalýk bir rehabilitasyona giriyor. 11 kaymaya baþlýyor ve takla atýyorlar. Gitarist etkisinden uzunca bir süre kurtulamadýðýný haftalýk aradan sonra Hetfield deðiþmiþ bir adam Kirk Hammett aniden gürültüyle uyandýðýný ve söylüyor. olarak geri dönüyor. Ýniþ ve çýkýþlarla dolu bir yerinden fýrladýðýný hatýrlýyor. Kendine Daðýlmanýn eþiðindeydi sürecin ardýndan sonunda 2003 yýlýnda geldiðinde basçý arkadaþý Cliff Burton'ýn Ulrich ve Hetfield ilk olarak 1981 yýlýnda albümlerini çýkarmayý baþarýyorlar. Bugünlerde Metallica yeni bir albüm hazýrlýðý bacaklarýný görüyor. Yanýna gidiyor ama artýk karþýlaþýyorlar. Gazetedeki 'Müzisyen aranýyor' çok geç. Çünkü Cliff çoktan ölmüþ. ilanýna gelen Ulrich, Hetfield'in pek ilgisini içerisinde. Mükemmelin peþinde olduklarýný çekmiyor ve ikisi de ayrý ayrý yollarýna devam söyleyen Hetfield bu albümün 2003 yýlýndaki grubunun daðýlmasýna neden olabilir. Çünkü ediyor. Birkaç ay sonra Ulrich gazeteci bir albümlerinden çok daha farklý ve güzel olduðunu aralarýndan biri öldüðünde iliþkileri hiçbir zaman arkadaþýnýn yardýmýyla bir þarkýsýný yayýnlatýyor söylüyor. Çünkü Hetfield'a göre, 2003 yýlýndaki eskisi gibi olmaz. Ve yola nasýl devam ve yine Hetfield'i arýyor. Bu sefer yollarý albüm o dönemde duyduklarý öfkenin bir çeþit edeceklerine bir türlü karar veremezler ama kesiþiyor ve birbirlerini tamamladýklarýný fark dýþavurumu ve þu an ise öyle bir durum yok. Metallica böyle bir ikileme hiç düþmüyor. ediyorlar. 14 Mart 1982'de Kaliforniya'da bir Aksine bu yeni albüm onlara heyecan veriyor. Kazadan bir ay sonra Jason Newsted yeni radyoda ilk çýkýþlarýný yapýyorlar. Kirk Hammett Böyle bir trajedinin yaþanmasý çoðu müzik Sen Söylemeden De Biliyorum Seziyorum ki kaçacaksýn... Yalvaramam koþamam Ama sesini býrak bende Biliyorum ki kopacaksýn Tutamam saçlarýndan Ama kokunu býrak bende Anlýyorum ki ayrýlacaksýn Çok yýkkýným yýkýlamam Ama rengini býrak bende Duyumsuyorum ki yiteceksin En büyük acým olacak Ama isini býrak bende Ayrýmsýyorum ki unutacaksýn Acý kurþun bir okyanus Ama tadýný býrak bende Nasýl olsa gideceksin Hakkým yok durdurmaya Ama kendini býrak bende Aziz Nesin (Radikal) Bunlarý Biliyor musunuz? ünlü besteci Beethoven'ýn son bestesini, saðýr olarak yaptýðýný Paris'teki Versailles sarayýnýn 1300 odasý olduðunu ve hiç tuvaletinin olmadýðýný bir çift sineðin sadece nisan-mayýs aylarýnda býraktýklarý yumurtalrýn tamamýndan sinek çýksa idi, dünyayý 14 metre kalýnlýðýnda bir sinek tabakasý kaplayacaðýný bir insanda ki toplam damar uzunluðu 150 bin km ve dünya il güneþ arasýnda ki mesafenin 150 milyon km olduðunu bir futbolcunun topa her kafa vuruþunda beyninden 1000 hücrenin öldüðünün ortalama bir insanda 30.000-100.000 adet saç olduðunu, hergün yaklaþýk 100 tanesinin döküldüðünün ibni sina'nýn göz maeliyatý yaptýðýný kirpiler suda yüzer salatalýðýn yüzde 96 sý sudur uranüs çýplak gözle görülen bir gezegendir. dünyada ki ýsý 1900 yýlýnda 0.7 derece arttý. günümüzde evlenenlerin %50 si boþanmaktadýr. Macar Yanosh Voven ve eþi Sara dünyada en uzun aile hayatý sürmüþler. 147 sene beraber yaþamýþlar. Yanosh 172, Sara 164 sene yaþamýþtýr. öldüklerinde en küçük çocuklarýnýn yaþý 116 yaþý varmýþ. Aþýk olduðumuzda beynimiz "phenylethylamine" üretir. bu kalp atýþýmýzý hýzlandýrýr ve sizi mutlu yapar. bal bozulmayan tek gýdadýr üzüm mikrodalga fýrýnda patlar insan yýlda en az 1460 rüya görür hiç bir kaðýt 7 defadan fazla 2'ye katlanamaz Türkiye'de mehmet adýnda 1 milyon 229 kiþi var Sabahlarý elma kahveden daha fazla uykunuzu açar sadece diþi sivrisinekler ýsýrýr. fil zýplamayan tek memelidir. sineklerin 5 tane gözü vardýr fareler kusmaz develerin 3 tane kaþý vardýr kelebekler ayaklarý ile tat alýrlar atlar 1 ay kadar ayakta durabilirler 2600 kadra kurbaða cinsi var deniz kobrasý dünyanýn en zehirli yýlanýdýr karýnca kendi aðýrlýðýnýn 50 katýný taþýyabilir. çekirgenin kulaðý dizindedir dünyada en eski üniversitesi 989 yýlýnda ki Mýsýr'ýn El-Ezher üniversitesidir. boðalar renk körüdür. bundan dolayý matadorun elindeki bezin rengi ne olursa olsun saldýrýlar. 13 Eylül 2007 Perþembe ÝHALE ÝLANI NEVÞEHÝR ÝL KÜLTÜR VE TURÝZM MÜDÜRLÜÐÜ 2007 Yýlý Þap Aþýlama Kampanyasý baþladý Nevþehir Hacýbektaþ Müzesi (Arkeoloji ve Etnoðrafya Müzesi) Onarýmý ve Teþhir Tanzimi Yapýmý Ýþi açýk ihale usulü ile ihale edilecektir. Ýhale Kayýt No : 2007/138758 1. Ýdarenin a ) Adresi : Yeni Mahalle Yeni Kayseri Caddesi No:14 NEVÞEHÝR b ) Telefon - Faks Numarasý : 0.384 213 42 60 - 0.384 213 70 45 c ) Elektronik Posta Adresi (varsa) : iktm50@kultur.gov.tr 2. Ýhale konusu yapým iþinin a ) Niteliði, Türü ve Miktarý b ) Yapýlacaðý Yer c ) Ýþe Baþlama Tarihi iþe baþlanacaktýr. d ) Ýþin Süresi 3. Ýhalenin a ) Yapýlacaðý Yer b ) Tarihi - Saati : Müze Onarýmý ve Teþhir Tanzimi. : Nevþehir Ýli Hacýbektaþ Ýlçesi. : Sözleþmenin yapýldýðýnýn teblið tarihinden itibaren 5 gün içinde yer teslimi yapýlarak : Yer tesliminden itibaren 60 (Altmýþ ) takvim günüdür. : Nevþehir Valiliði Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðü Þb.Müd.Odasý NEVÞEHÝR : 20.09.2007 Perþembe günü saat: 14,00 4. Ýhaleye katýlabilme þartlarý ve istenilen belgeler ile yeterlik deðerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. Ýhaleye katýlma þartlarý ve istenilen belgeler: 4.1.1. Tebligat için adres beyaný; ayrýca irtibat için telefon numarasý ve faks numarasý ile elektronik posta adresi. 4.1.2. Mevzuatý gereði kayýtlý olduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasý Belgesi. 4.1.2.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içerisinde bulunduðu yýlda alýnmýþ, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasýna veya ilgili Meslek Odasýna kayýtlý olduðunu gösterir belge, 4.1.2.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, mevzuatý gereði tüzel kiþiliðin siciline kayýtlý bulunduðu Ticaret ve/veya Sanayi Odasýndan, ilk ilan veya ihale tarihinin içerisinde bulunduðu yýlda alýnmýþ , tüzel kiþiliðin sicile kayýtlý olduðuna dair belge, 4.1.2.3. Ýhale konusu iþin yapýlmasýna iliþkin olarak ilgili mevzuatý gereði alýnmasý zorunlu olan belge; 4.1.3. Teklif vermeye yetkili olduðunu gösteren Ýmza Beyannamesi veya Ýmza Sirküleri. 4.1.3.1. Gerçek kiþi olmasý halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.3.2. Tüzel kiþi olmasý halinde, ilgisine göre tüzel kiþiliðin ortaklarý, üyeleri veya kurucularý ile tüzel kiþiliðin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi veya bu hususlarý tevsik eden belgeler ile tüzel kiþiliðin noter tasdikli imza sirküleri. 4.1.4. 4734 sayýlý Kanunun 10 uncu maddesinin (a), (b), (c), (d), (e), (g) ve (i) bentlerinde sayýlan durumlarda olunmadýðýna iliþkin yazýlý taahhütname, 4.1.5. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.6. Þekli ve içeriði Ýdari Þartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.7. Ýhale konusu iþin tamamý veya bir kýsmý alt yüklenicilere yaptýrýlamaz. 4.1.8. Ýhale dokümanýnýn satýn alýndýðýna dair belge. 4.1.9. Ortaðý olduðu veya hissedarý bulunduðu tüzel kiþilere iliþkin beyanname. 4.1.10. Tüzel kiþi istekli tarafýndan sunulan iþ deneyim belgesinin, ayný tüzel kiþinin yarýsýndan fazla hissesine sahip ortaðýna ait olmasý halinde sunulacak iþ deneyim belgesinin baþka bir tüzel kiþiye kullandýrýlmayacaðýna iliþkin taahhütname. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler 4.2.1. Bankalardan temin edilecek belgeler: Teklif edilen bedelin % 10'undan az olmamak üzere, istekli tarafýndan belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanýlmamýþ nakit kredisini veya kullanýlmamýþ teminat mektubu kredisini ya da serbest mevduatýný gösterir yerli veya yabancý bankalardan alýnacak belgeler, 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliðe iliþkin belgeler ve bu belgelerin taþýmasý gereken kriterler 4.3.1. Ýþ deneyim belgeleri: Ýsteklinin, son on beþ yýl içinde yurt içinde ve yurt dýþýnda kamu veya özel sektörde sözleþme bedelinin en az % 70'i oranýnda gerçekleþtirdiði veya % 50'si oranýnda denetlediði veyahut yönettiði idarece kusursuz kabul edilen ihale konusu iþ veya benzer iþlerle ilgili deneyimini gösteren ve teklif edilen bedelin % 75 oranýndan az olmamak üzere tek sözleþmeye iliþkin iþ deneyim belgesi, (B 304) ( DEVAMI 7.SAYFADA) KURBANLIK KURBANLIK SATIÞLARIMIZDA KREDÝ KARTI GEÇERLÝDÝR WORLD CARD’INIZA ÖZEL PEÞÝN FÝYATINA +5 WORLD TAKSÝT VE KUZU KESÝLMÝÞ BÜTÜN 1 KÝLOSU : 9 YTL KUZU CANLI PASKÜL 1 KÝLOSU : 4 YTL KOYUN KESÝLMÝÞ BÜTÜN 1 KÝLOSU : 7 YTL KOYUN CANLI PASKÜL 1 KÝLOSU : 3,5 YTL Kamil ÖNTAÞ CEP: 0536 599 84 40 Adres: ÝLÝCEK KÖYÜ HACIBEKTAÞ/NEVÞEHÝR Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Burcu Ceren Altuð Þap hastalýðýna karþý; Ülke genelinde her yýl ilkbahar ve sonbahar döneminde Aþýlama kampanyasý düzenlendiðini açýklayan yetkililer bu yýl Þap Aþýlama Kampanyasý’nýn 1 Eylül tarihi itibarýyla baþladýðýný bildirdiler. Þap aþýlama Kampanyasý’nýn 1 Eylül’de baþlayýp 31 Ekim 2007 tarihinde sona ereceði açýklandý. Bu tarihler arasýnda Nevþehir ve ilçelerinde bulunan 43.400 Büyük Baþ hayvanlarýn aþýlanacaðý açýklandý. Aþýlama kampanyasýnda ise Merkez ilçede görevli saðlýk personelinin yaný sýra 7 Ýlçede bulunan saðlik personelininde görev alaçaðý bildirildi. aþýlama kampanyasýnýn tüm hayvan yetiþtirici vatandaþlar tarafýndan önemle sahiplenilmesi konusunda yetkililer vatandaþlarý uyardý. Yapýlan uyarýda Þap Hastalýðýnýn hala dünyada çok ciddi olumsuz sonuçlar doðuran bir hastalýk olduðuna dikkat çekildi. 31 Ekim’e kadar tüm vatandaþlarýn bu kampanyanýn olanaklarýndan yararlanmasý gerektiðini açýklayan yetkililer hastalýðýn bulaþýcý olduðunu ve virüsler tarafýndan meydana geldiðini belirttiler. Çok hýzlý bir þekilde yayýlan hastalýðýn ise; görülen hayvan yetiþtiriçiliði iþletmelerinde ölümlere yol açtýðý vurgulandý. Hastalýðýn sadeçe ülkemizde deðil, çok sayýda ülkenin önemli gündemini oluþturduðunu açýklayan yetkililer, Þap Hastalýðý ný hayvan saðlýðýný global olarak etkileyen bir hastalýk olarak tanýmladýlar. Þap hastalýðý ile ilgili olarak yetkililer þu bilgileri verdiler: “Dünyada çok ciddi bir hastalýk olarak önemini sürdüren “Þap Hastalýðý” virüsler tarafýndan meydana getirilen, oldukça bulaþýcý, hýzla yayýlan ve görüldüðü iþletmelerde ölümlere yol açan bir hastalýktýr. Hastalýk hem ekonomik boyutuyla, hem de hayvan saðlýðýný global olarak etkilemesi nedeniyle çok sayýda ülkenin gündemini oluþturmaktadýr. Bu hastalýk sýðýr, manda, koyun, keçi, ve domuzlar yanýnda yabani çift týrnaklý hayvanlarda da görülür.” Aþýlama kampanyasýnda Hayvancýlýk yapan vatandaþlarýnn aþýlama çalýþmalarýnda saðlýk ekiplerine yardýmcý olmalarýný önemle vurgulayan yetkililer, hayvan yetiþtiricilerinin hayvanlarýný mutlaka aþýlatmalarý gerektiði bildirilerek iþletmelerinde hastalýðýn görülmemesi bakýmýndan bu uyarýnýn dikkate alýnmasý gerektiðni önemle vurguladýlar. SATILIK EV Toki 1’ nci Etapta 3+1 ev satýlýktýr. Müracat: Zafer Öcal Tel: 0538 324 56 57/ 0384 441 39 48 7 13 Eylül 2007 Perþembe 4.3.2. Ýsteklinin organizasyon yapýsý ve personel durumu ile kaliteye iliþkin belgeler E Y L Ü L 4.3.2.1 Aþaðýda belirtilen personel Anahtar Teknik Personel olarak istenmektedir. Sýra 1 Mesleki Ünvaný Mimar Pozisyonu Mesleki Özellikler Genel sorumlu En az 5 yýl deneyimli Al bastý tenimde akan çýðlýklarý. Yaralý eylül akþamlarý, dilsiz çaðlayanlar dökülür içime. Bu personelin en az beþ yýl deneyimli ve isteklinin bünyesinde bu iþin ihale tarihinden önce çalýþýyor olmasý þarttýr.Deneyim süresi, ilgili meslek odasý üyesi kayýt belgesiyle, isteklinin bünyesinde halen çalýþmakta olduðu, sosyal güvenlik kurumu onaylý prim ödeme belgeleri ile tevsik edilir. Bu niteliklere sahip gerçek kiþi isteklilerden, þahýs þirketi ortaklarýndan ve limited þirketlerde müdürlük görevini yürüten ortaklar ile anonim þirketlerin yönetim kurulu baþkaný, yönetim kurulu üyeleri, murahhas üyeleri ve genel müdürü ortaklarýndan tüzel kiþi isteklide çalýþtýðýna dair belge aranmaz. Ýhale dokümanýnda istenen '' Teknik Personel Taahhütnamesi''bu kriter kapsamýnda deðerlendirilemez ve anahtar teknik personel ayný zamanda '' Teknik Personel Taahhütnamesi''nde yer almaz. Ýþ ortaklýðýnda, ortaklýk oranýna bakýlmaksýzýn, pilot ve diðer ortaklara ait anahtar personelin tamamý deðerlendirilir. Bu iþe ait idari þartnamede belirtilen sayýda olmak üzere yukarýda nitelikleri belirtilen anahtar teknik personele iliþkin bilgi ve belgeler verilecektir. Gözlerim, kundaklanmýþ yanýk çýðlýk kokusudur. Her acý, düþük yapar kendi rahmine. Kirpiklerime dar aðaçlarý kuruluyor. Eritip dilimi, buruk mevsimlerle eþeliyorum kendimi. 4.3.2.2 Teknik Personel Taahhütnamesi Aþaðýda belirtilen nitelikte ve sayýda teknik personelin çalýþtýrýlýyor ise SSK onaylý son prim bordrosunun verilmesi veya istekli bünyesinde çalýþtýrýlmýyor ise ihale üzerinde kaldýðý takdirde bu personelleri istihdam edeceðine dair taahhütnamenin verilmesi zorunludur. Adet Pozisyonu Mesleki Ünvaný Mesleki Özellikleri 1 Þantiye Sorumlusu Ýç Mimar En az 5 yýl deneyimli 1 Þantiye Mühendisi Makine Mühendisi En az 5 yýl deneyimli 1 Þantiye Mühendisi Elektrik Mühendisi En az 5 yýl deneyimli Ýncinmiþ ayak seslerimi, yaralý yaðmurlarla sarýyorum. Kaldýrýp içimdeki göçü, helalleþiyorum büzülmüþ bütün mevsimlerle. 4.3.2.3 Ýnþaat iþini kapsayan,ihale tarihi itibariyle geçerlilik süresini doldurmamýþ TS-EN-ISO 9001:2000 (Kalite Yönetim Sistemi ) ve akreditasyon belgesini sunmak zorundadýr.Ýþ ortaklarýnda pilot ortaðýn bu belgeleri saðlamasý yeterlidir. 4.4. Bu ihalede benzer iþ olarak , Müze onarýmý ve /veya restorasyonu ve teþhir tanzimi" iþleri benzer iþ olarak kabul edilecektir. ve ihale konusu iþ veya benzer iþe denk sayýlacak mühendislik veya mimarlýk bölümleri; Bu iþ için mimarlýk bölümüdür. Ve mahzun bir yara gibi, kanatýp yitik acýlarýmý, yaralarýma güneþ damlatýyorum. 5. Ýhaleye sadece yerli istekliler katýlabilecektir. 6. Ýhale dokümaný Nevþehir Valiliði Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðü NEVÞEHÝR adresinde görülebilir ve 75.00 YTL / karþýlýðý ayný adresten temin edilebilir. Ýhaleye teklif verecek olanlarýn ihale dokümanýný satýn almalarý zorunludur. 7. Teklifler ihale saatine kadar Nevþehir Valiliði Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðü NEVÞEHÝR adresine verilebileceði gibi, iadeli taahhütlü posta vasýtasýyla da gönderilebilir.Postada meydana gelebilecek gecikmelerden idare sorumlu deðildir. 8. Ýstekliler tekliflerini, iþ kalemleri için teklif edilen birim fiyatlarýn çarpýmý sonucu bulunan toplam bedel üzerinden teklif birim fiyat þeklinde vereceklerdir. Ýhale sonucu, üzerine ihale yapýlan istekliyle birim fiyat sözleþme imzalanacaktýr. 9. Ýstekliler teklif ettikleri bedelin %3 'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 10. Verilen tekliflerin geçerlik süresi, ihale tarihinden itibaren en az 90 takvim günü olmalýdýr. 11. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif veremezler. ( B 304 ) Aranmasýn küllerim, küllerimi kanýma döküyorum. Aydýn Þimþek 12 Eylül darbesi 27. yýlýnda protesto edildi adýna basýn açýklamasýný okuyan 78'liler Derneði Sözcüsü Ruþen Sümbüllüoðlu, "80 darbesi sadece ülkedeki emek ve demokrasi güçlerinin yarattýðý toplumsal muhalefeti yok etmenin bir aracý deðil, bir yandan da emperyalizmin bölgedeki pozisyon tutma çabasý için görevini iyi yapan 12 Eylül darbesi, dün Ankara'da yapýlan etkinlikle 27. yýlýnda protesto edildi. Darbe Karþýtý Platform'un düzenlediði etkinliðe yaklaþýk beþ bin kiþi katýldý. Protesto eylemi Ankara Garý'dan Abdi Ýpekçi Parký'na yürüyüþle baþladý. Yürüyüþ sýrasýnda 12 Eylül döneminde hayatýný kaybedenlerin resimleri taþýndý. "Yaþasýn Halklarýn Kardeþliði", "Darbeciler Halka Hesap Verecek", "Bu Ülke Bu Halk Satýlýk Deðil" sloganlarýnýn atýldýðý yürüyüþte "12 Eylül Darbecileri Yargýlansýn" þeklinde pankartlar açýldý. Abdi Ýpekçi Parký'ýnda 12 Eylül döneminde hayatýný kaybedenler için saygý duruþunun ardýndan baþlayan mitingde etkinliðe katýlanlar SATILIK EV 103 Evler’de 470 m2 arsalý kuyusu olan bahçeli ev satýlýktýr. Müracaat: Kasap Sadýk Altýnsoy Çarþý içi Tel: 0384 441 33 09 GMS: 0542 681 01 25 SATILIK ARSA 103 Evler Mahallesi’nde 400m2 arsa satýlýktýr. Müracaat: Muhsin Berkil GMS: 0543 324 11 90 bir jandarma oldu" dedi. Yapýlmýþ bütün darbelerin nihai hedefinin emek ve demokrasi güçleri olduðunu belirten Sümbüllüoðlu, "Bugün emekçi halklarýn yaþadýðý yokluk ve yoksulluk tesadüfi deðildir. O günlerin eseridir" þeklinde konuþtu. Mitingde, etkinliðin, Yýlmaz Güney'in ölüm yýldönümü olan 9 Eylül'e denk gelmesi nedeniyle Güney için de þiirler okundu. 12 Eylül protesto etkinliðine, KESK Ankara Þubeleri Platformu, Ankara 78'liler Derneði, Pir Sultan Abdal Kültür Derneði, Halkevleri, Ezilenlerin Sosyalist Platformu, EMEP, ÖDP SDP, EHP ve TKP gibi siyasi parti ve çok sayýda sivil toplum örgütü temsilcisi de katýldý. SATILIK MANDIRA Kangallý Mevkii’nde 19.000m2 üzerinde biriket yapýlý 150m2 kapalý alan 250m2 yarý açýk mandýra 2 dekar bað ve 150 adet meyve aðacý bulunan mandýra satýlýktýr. Müracat: Emin Türkmen Tel: 0 542 785 93 67 Parçalý Bulutlu En Yüksek 0C 26 En Düþük 0C 12 TÜRK MÝLLÝYETÇÝLÝÐÝ VE ALEVÝ-BEKTAÞÝ KÝMLÝÐÝ -2 Geçen hafta, 19. yüzyýlda kültürel bir akým olarak ortaya çýkan Türkçülüðün, Balkan Savaþlarýnýn sonucunda siyasal biçim almasýndan ve Ýttihat ve Terakki Cemiyeti tarafýndan resmi bir ideoloji olarak benimsenmesinden bahsettim. Bu hafta ise imparatorluktan ulus-devlete geçiþle birlikte, elde kalan Anadolu topraklarýna ve bu topraklarda yaþayan halklara yönelen yeni Türk milliyetçiliðinden (milliyetçiliklerinden) bahsedeceðim. 1919–1923 dönemi, modern ulus-devlet kurma çabasýnýn sonuçlandýðý bir dönem oldu. Türk milliyetçiliðinin kesin biçimde tanýmlanmadýðý bu savaþ döneminde padiþahlýk ve halifelik kurumlarýyla olan iliþki henüz ayrýþtýrýlmýþ deðildi. 1923-4’ten sonra Kemalist önderler, Müslüman milliyetçilik fikrini deðil, laiklik ve milliyetçilik fikrini gütmeye baþladýlar. Bu kopuþun nedeni, Zürcher’e göre savaþ sýrasýnda aciliyetini kaybetmiþ olan bütünlüklü bir siyasi kimlik bulma sorununun tekrar gündeme gelmesi ve ‘Avrupa’yý yakalama’ fikriydi. Avrupa’nýn ulus-devletleriyle rekabet edebilmek için gerekli tutarlýlýðý ancak bir ulusdevlet saðlayabilirdi ve dinin egemenliði ulusdevlete uygun deðildi. Modernleþme için ideal koþullar laik Türk milliyetçiliði ile saðlanacaktý. Bu doðrultuda, 1923 yýlý Cumhuriyet Halk Fýrkasý tüzüðünün üçüncü maddesinde, her Türk ve Türk milliyetini ve kültürünü kabul eden yabancýnýn Halk Fýrkasýna girebileceðini belirtildi. 1925 yýlýnda ise, Kürt, Laz, Çerkez, Kürdistan, Lazistan gibi terimlerin kullanýlmasýný yasaklandý. 1927 tarihli parti programýnýn beþinci maddesinde rehber ilkenin Türk dili ve kültürünün yaygýnlaþtýrýlmasý olduðunu söylendi. 1931 yýlýndaki parti kongresinde Halk Fýrkasýnýn temel ilkeleri arasýna milliyetçilik eklendi. Ortaokul tarih kitaplarýndaki Türk tanýmýna göre Türkiye Cumhuriyetinde yaþayan, inancý ne olursa olsun Türkçe konuþan, Türk kültürüyle büyüyen ve Türk idealini benimseyen her birey Türk’tü. Kemalist milliyet kavramý dil, kültür ve ortak amaç üzerine kurulmuþtu. Orhangazi, Kemalist önderlerin millet ve milliyetçilik konusundaki uygulama ve düþüncelerinin 1928’e kadar Türkçü ideologlar ve Türk Ocaklarý aracýlýðýyla yürütüldüðünü belirtiyor. 1920’li yýllarda Türk ocaklarýnda toplanan milliyetçi edebiyatçýlar, tarihçiler Türklerin etnik kökeni, milli duygularýn sosyalizasyonu konusunda çalýþmalar yapýyordu. 1930’lu yýllarda milliyetçilik konusunda söz söyleme hakký Türk Ocaklarý ve Türkçü önderlerden Kemalist önderlere geçti. 1929–1938 yýllarý arasýnda, Türk Tarih Tezi ve düzenlenen tarih ve dil konferanslarýyla Kemalist ideologlar tarafýndan Türk ulusunun kendine özgü etno-ýrki bir tanýmý geliþtirildi. Ersanlý’nýn aktardýðý bilgiye göre, Mustafa Kemal önderliðinde tarih çalýþmalarý baþlatýlmýþ, 1928–29 yýllarý arasýnda bazý tarih çalýþmalarý yayýmlanmýþtý. Kurumsal düzeyde çalýþma ise Türk Ocaklarýna baðlý Türk Ocaðý Türk Tarih Heyetinin kurulmasýyla baþladý. Haziran 1930’da Türk Ocaklarý kapatýlýp Cumhuriyet Halk Fýrkasý içinde eritilince heyet Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti adýný aldý. Yapýlan çalýþmalar Türk Tarihinin Anahatlarý kitabýnda ve lise ve ortaokullar için hazýrlanmýþ tarih kitaplarýnda yayýnlandý. Bu kitaplardaki Türk Tarih Tezine iliþkin önermeler þunlardý: Türkler sarý ýrkýn mensubu deðildir, Aryan ýrktandýr ve Türklerin Moðollarla etnik, ýrksal bir irtibatý yoktur. Anadolu’daki Türkler Orta Asya’dan gelmiþlerdir, göç iklim þartlarý nedeniyle gerçekleþmiþtir. Türklerin kökü ve adý milattan önce 20000 yýlýna kadar gider. Türklerin dili diðer diller üzerinde etki yapmýþtýr. Türklerin tarihi Osmanlý egemenliði ile baþlamamýþtýr ve Türklerin Osmanlý ve Ýslam öncesi siyasal varlýklarý kurduklarý 18 devleti ile sabitleþmiþtir. Osmanlý yanlýþ idaresi çok eski çaðlardan medeniyet sahibi olan Türklere zarar vermiþtir. Bu önermelere sahip Türk Tarih Tezi ile oluþturulmaya çalýþýlan Türk kimliði, Birinci ve Ýkinci Tarih Kongreleri ile güçlendirildi. Birinci Kongrede tezin önermeleri sunuldu ve teze yönelik eleþtiriler arasýnda, Fuad Körpülü’nün tezin yöntemine yönelik eleþtirisi de vardý. Ýkinci Kongre’de ise tezin kanýtlanamayan önermeleri daha güçlü biçimde savunulmaya çalýþýldý. Copeaux, süreklilik ve köklendirmenin tüm modern milliyetçiliklerin ortak fikri olduðunu belirtir. Türk Tarih Tezi de, Hititlilere Türk kökeni atfediyor, bu iddia ile Türklerin Anadolu’daki varlýðýnýn Yunan ve Ermeni varlýðýndan daha eski olmasýna dayanarak Türkleri Anadolu’ya ilk yerleþenler olarak meþrulaþtýrýyordu. Mustafa Kemal’in reformlarýný milletin Asyalý geçmiþinde köklendiriyor, bu reformlarýn kendini Antik Yunan’ýn mirasçýsý olarak gören Batý’dan kopyalanmadýðýný da gösteriyordu. Geçmiþin Türk toplumlarý bugünden geriye doðru laik, hoþgörülü, demokratik, eþitlikçi ve kadýna geniþ bir yer tanýyan topluluklar olarak sunuluyordu, yani Kemalizm’in ilkeleri Türklerde önceden de mevcuttu. 1930’lu yýllar boyunca Türk Tarih Tezi ve Güneþ Dil Teorisiyle Türklerin þanlý bir ulus olduðu düþüncesi önem kazandý. Mustafa Kemal’in ölümüyle birlikte Kemalizm’in bir dönemi sona erdi ve Ýnönü dönemi yeni bir Meral Salman Kemalist milliyetçilik anlayýþýný da beraberinde getirdi. Osmanlý son dönemleri ve erken Cumhuriyet dönemi milliyetçilikleri bahsini burada sonlandýrýp, gelecek haftaki yazýda Ýttihat ve Terakki döneminde baþlayýp, 1930’larýn sonuna kadar geçen süre içinde Türk milliyetçiliði etkisinde yapýlan AlevilikBektaþilik araþtýrmalarýna deðineceðim. AleviBektaþilere Türk etnik kökeni atfeden bu “ilk” çalýþmalar, sonraki dönemlerdeki çalýþmalarýn da temelini oluþturdu… (Kaynaklar: Zürcher, Jan Eric (2004) “ ‘Fundamentalizm’ (Ýrtica): Kemalist Türk Milliyetçiliðinin Dýþlama Aracý” Orta Asya ve Ýslam Dünyasýnda Kimlik Politikalarý 20. Yüzyýlda Milliyetçilik, Etnisite ve Emek Ýstanbul: Ýletiþim yay; Ertekin, Orhangazi (2002) “Cumhuriyet Döneminde Türkçülüðün Çatallanan Yollarý” Milliyetçilik Modern ve Siyasi Düþünce 4. Cilt sf. 355-356 Ýstanbul: Ýletiþim Yay. ; Ersanlý, Büþra (2002) “Bir Aidiyet Fermaný: “Türk Tarih Tezi” ” Milliyetçilik Modern ve Siyasi Düþünce 4. Cilt. Ýstanbul: Ýletiþim Yay. ; Copeaux, Etienne (2002) “Türk Milliyetçiliði: Sözcükler, Tarih, Ýþaretler” Milliyetçilik Modern ve Siyasi Düþünce 4. Cilt. Ýstanbul: Ýletiþim Yay. ) Diyanet Müslüman’a Ramazan Yediriyor Türkiye de Ramazan 13. Eylül 07 Perþembe günü baþlýyor. Tüm Müslümanlara sabýrlý,saðlýklý ve barýþ dolu ramazanlar dilerim. Ramazan; Suudi Arabistan da Hilalin astronomik olarak görünmesiyle hesap ediliyor. Türkiye de ise ; Diyanet Rüyet üzerinden hilal’in görülmesini esas alarak ramazanýn tarihini belirliyor. Dini kitaplarda Þehr-i Ramazan diye geçer. Þehr-i 30 demektir. Kýsacasý Ramazan 30 gündür. Ama Türkiye’de bu yýl 29 gün tutulacaktýr. Kaynak kitaplara göre (Raphael’s, Astronomical Ephemeris for 2007) Hacýbektaþ TÜRKÝYE E= Fe 380 56ý 20ýý K G.M.T göre 3 saat B= Fe 340 38ý 55ýý D YUKARI DEÐER : ‘X 40. 011. 750 SAÐA DEÐER : Y 6. 35. 400 SATILIK DAÝRE Zir Mahallesi Bengiler mevkiinde 120 m2 üzerine 3 katlý daire satýlýtýr. Müracaat: Mustafa Tiflis Karaburna Kasabasý Tel: 0384 453 52 48 ederi 55 bin euro Nirengi Noktasý : Cin Ali Tepesi 1398 m. Buna göre G. M. T. Göre farký 2h. 18d. 12s Yeni Ay : G. M. T. Göre 11 Eylül 12.h. 44m. + G.M.T . farký 2. 18 ______________________ 14.62 11 Eylül 15.02 de Hacýbektaþ’ta Ramazan ayýnýn baþlamasý lazým ------------------- /----------------------11 Eylül 12.h. 44m. Türkiye Saati 3. 00 +_____________________ 15.44 Ramazanýn baþlamasý lazým. Dolayýsýyla 11 Eylül akþamý niyetlenmek 12 Eylülün bir (1.) Ramazan olmasý lazým. Bu yýl 29 gün tutuyorlar, ve 13 Eylül’ü bir ramazan yiyorlar. Diyanet Rüyat’i esas alýyor, Matematiði kullanýrken yanlýþ yapýyorlar. Teoman GÜRE Tel: 0312 241 63 14 ÖZEL KIRÞEHÝR BÝREY DERSHANESÝ “Baþarmak Ýçin Bir’e Bir” Saygýdeðer Hacýbektaþlýlar Birey Dershanesi bu yýl da OKS ve ÖSS de Kýrþehir de eriþilmesi güç bir baþarýya imza attý. OKS de 46 öðrencimiz Fen lisesi, Anadolu Öðretmen lisesi ve Anadolu lisesi’ne kaydolmaya hak kazanmýþtýr. ÖSS de ise 164 öðrencimiz 310 ve yukarýsý puan almýþ olup öðrencilerimizin %87 si tercih yapma hakkýný elde etmiþtir. Sevgili Gençler Birey Dershanesi’nin deneyimli öðretmenlerinin anlattýðý derslerle, etütlerle, özellikle BÝRE BÝR çalýþmalarýyla , Türkiye’nin en kaliteli yayýnlarýndan komple BÝREY yayýnlarýyla kazananlar kervanýna katýlmak istiyorsanýz sizleri de BÝREY dershanesi’ne bekliyoruz. -20 Temmuz 2007 pazartesi günü saat 09:00’da derslerimiz baþlayacaktýr. -Servisimiz Has Hacýbektaþ Tur aracýlýðý ile yapýlacaktýr. Birey Dershanesi “Baþarmak Ýçin BÝRE BÝR” Adres: Medrese Mah. Cacabey cami Yaný Cacabey Ýþ Merkezi kat:1-2-3 Kýrþehir Tel:0386 213 44 48 fak: 213 44 20