Süt sanayi sektöre sahip çıktı - Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri
Transkript
Süt sanayi sektöre sahip çıktı - Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri
süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:49 Page 1 suthattı Bu say ıda: Sayı: 5 Temmuz - A ğustos 2011 İki ay da bir y ay ımlanır w w w .suthatti.com.tr Sokak sütü mikrop saçıyor Bakan lık y en id en y ap ılan ıy o r Hacettepeli bilim adamlarının araştırması açıkta satılan sokak sütlerinin insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunu, üstelik 10 yılda hiçbir iyileşme görülmediğini ortaya koydu. Yeni hükümet yapılanmasında Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı”na dönüştürüldü. Yeni yapılanmaya geçişin bir yılda tamamlanması planlanıyor. S.16 S.15 Süt sanayi sektöre sahip çıktı l l l l l AB destekli sağlık taraması USK ile ortak projeler istiyoruz Röportaj: Erol Diren Ülker Golf’e yeni ortak Bosna’da hayatlar değişiyor Ekonomi l l Yoplait’te imzalar atılıyor Çin’den sipariş yağdı Kapak l l l ASÜD, sektöre yol gösteriyor Dünyada 15. sıradayız Süt sanayi sektöre sahip çıktı Gündem l l Süt Kupası Eskişehirli’ye Konya’ya dev tesis Dosya l l l IDF’in gündemi niş sütler Sıra dışı sütlere ilgi artıyor ASÜD’den etkin katılım Geleneksel l l Maraş dondurması Bakraç yoğurdu yeniden Perakende l l Perakende de yeni trendler 2014’de hedef büyük Mevzuat l l l Sokak sütü mikrop saçıyor Süt tozuna haksızlık İnovasyon l l l l 6 6 Erol Diren Dimes Yönetim Kurulu Üyesi 8 8 8 9 ASÜD’ün bu yıl ikincisini hazırladığı 2010 Dünya ve 10 Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, 20 Mayıs’ta kamuoyuna 10 10 açıklandı. Rapor, süt ve süt ürünleri sanayinin rekor 12 n Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD), sanayide faaliyet gösteren firmaların gelecek projeksiyonlarına ışık tutmak üzere sektörün nitelikli veri ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalara imza atıyor. 12 12 12 13 13 13 alımlarla sektöre sahip çıktığını gösterdi. Geleneksel hale gelen Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi raporları- nın ikincisi 2010 Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Mayıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010 yılında dünya ve Türkiye’de meydana gelen gelişmeleri içeren verilerle, süt ve süt ürünleri endüstrisinin fotoğrafını ortaya koydu. Raporda, uluslarara- sı kuruluşların süt ve süt ürünleri üretim ve tüketimi konusundaki olası gelişmelere ilişkin öngörülerine de yer verildi. Raporun hazırlanması aşamasında Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Türkiye’de “Entegre süt ve süt işletmeleri tarafından toplanan süt ve satışa sunulan süt ürünleri” verilerini yayımlamaya başlaması, sektörde memnuniyet yaratmış durumda. Sektör, bu veriler sayesinde üretim planlamalarını artık daha sağlıklı yapabilecek. “Meyve suyu pazarında lider iki markadan biriyiz, ihracatın yüzde 60’ını tek başımıza yapıyoruz.Süt üretimine ise 1995 yılında başladık. Bu açıdan her ne kadar pazardaki büyük oyunculardan biri de olsak yatırımlarımızı gün geçtikçe artıracağız. ” Sayfa 3 S.8 14 14 14 Orkide için bir araya geldiler 15 16 16 16 Sıra dışı sütlere ilgi artıyor 18 19 Soğuk zincire İzmir damgası 19 Çevre l 6 Dondurucular için yeni öneri 18 Orkide için iş birliği 18 Sütü 6 ay koruyan karton şişe 18 Çiftlik l 2 2 3 4 4 Bakanlıklarda yeni yapılanma 15 Damızlıklara sigorta 15 Beslenme l 2 Röportaj Sektör 20 Yüksek geri dönüşüm hedefi 20 Süt inekleri ahır dışına 20 n Yazın yediğimiz dondurmanın, kışın içimizi ısıtan salebin ham maddesi orkide doğada yok olmakla karşı karşıya. Çözüm ise yabani orkidenin kültür ortamına alınması. Türkiye’nin önde gelen dondurma markalarından Mado ile Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen 1. Orkide Çalıştayı, 24-25 Mayıs tarihlerinde yapıldı. Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur, orkideyle ilgili çalışmaları sosyal sorumluluk projesi olarak gördüklerini söyledi. S.18 n İnek sütü dışındaki küresel süt ürünleri pazarına verilen önem her geçen gün artıyor. 1961 yılında inek sütü dışındaki sütler, toplam süt üretiminin %8,9’unu oluştururken bu oran bugün %16,7’ye ulaşmış durumda. Tüketimde yaşanan artışın yanı sıra bazı bölgelerde sanayi üretimine geçilerek ekonomik büyümeye önemli ölçüde katkı sağlanıyor. Sıra dışı olarak adlandırılan sütler, Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF) tarafından 16-18 Mayıs tarihleri arasında Yunanistan’ın başkenti Atina’da düzenlenen Uluslararası Koyun, Keçi ve İnek Dışındaki Diğer Sütler Sempozyumu’nun da konusuydu. Sempozyuma 37 ülkeden 300’e yakın uzman katıldı. S.12 süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:49 Page 2 2 Sayfa Sektör Ba ş k a n ’ ı n kalem in d en Harun Çallı İ Sektörümüze ve kamuoyuna sunduğumuz diğer bir yayınımız, artık geleneksel hale gelen “Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu” oldu. Bu yıl daha da kapsamlı hazırlanan Rapor, bir yandan sektörümüzün dünya ve Türkiye’deki mevcut durumunu ortaya koyarken, diğer yandan gelecek ile ilgili tahmin ve öngörüleri de içeriyor. Bildiğiniz gibi TÜİK, 13 Aralık 2010’dan itibaren “Süt Ürünleri Üretim İstatistikleri”ni yayımlamaya başladı. İstatistikler iki bakımdan büyük önem taşıyor: İlki izlenebilir dolayısıyla kayıt altına alınmış süt miktarının inek sütünde %58 gibi önemli bir orana yükselmiş bulunmasıdır. İkincisi ise 2011’de entegre süt işletmeleri tarafından toplanan süt miktarının hem geçen yılın aynı aylarına göre, hem de bu yıl bir önceki aya göre artarak devam ediyor olmasıdır. AB destekli sağlık taraması Türkiye genelinde 10 milyon civarında büyükbaş ve 20 milyon civarında küçükbaş hayvan sağlık taramasından geçirildi. Üç güzel haber ki ayda bir yayımladığımız Süthattı 5. sayısına ulaştı. Üyelerimiz, paydaşlarımız, okurlarımız ve emeği geçen arkadaşlarımıza destek ve katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Bu durum süt ve süt ürünleri sanayisinin üreticiye sahip çıktığının en önemli göstergesidir. Üçüncü güzel haberimiz ise uzun süredir arzu ettiğimiz bir yapılanmanın gerçekleştirilmiş olmasıdır: 08 Haziran’da yayımlanan kanun hükmünde kararname ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığının adı “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” olmuştur. Genel seçimler sonrasındaki yeni dönemde adıyla birlikte teşkilat yapısı da değişecek olan Bakanlık bünyesinde 7 yeni hizmet genel müdürlüğü de oluşturulmuştur. Bundan sonra yapılması gereken, çalışmaların daha fazla “Gıda Güvenliği” odağında şekillendirilmesi ve sadece mamul gıdanın değil ham madde ve temini, tohum, gübre, ilaç, sulama gibi birincil aşama ve yetiştirme dâhil olmak üzere işleme, üretim, depolama, taşıma, pazarlama, satış ve tüketim süreçlerinin de “Gıda Güvenliği” ekseninde yönetilmesidir. Bu vesileyle, yeni kurulacak hükümetimize de sektörümüz ve ülkemiz adına başarılar diliyorum. M i k t ar ar t ıy o r 2011’d e en t eg r e süt i şl et m el er i t ar af ın d an t o p l an an süt m i k t ar ın ın g eçen y ıl ın ay n ı ay l ar ın a g ör e ar t ış k ay d et m esi , süt v e süt ür ün l er i san ay i n i n sek t ör e k at k ısın ı g öst er i y o r . n Hollanda ile birlikte yürütülen “Türkiye’de bruselloz ve tüberkülozun kontrol stratejisinin belirlenmesi projesi” 31 Mayıs’ta sona erdi. Hayvandan insana geçen hastalıklar arasında bulunan sığır, koyun ve keçi brusellozu ile sığır tüberkülozu hastalıklarının 81 ilde yayılımını belirlemek amacıyla gerçekleştirilen çalışma kapsamında, işletmelerdeki hayvanlardan Comart Kurumsal İletişim Hizmetleri Ltd. Şti. adına İl k n u r M en l i k i m en l i k @ co m ar t .co m .t r Y ay ın Ko o r d i n at ör ü D r . İsm ai l M er t i sm ai l .m er t @ su t h at t i .co m .t r Gen el Y ay ın Y ön et m en i M et i n Er t u n ç m et i n .er t u n c@ su t h at t i .co m .t r Ed i t ör Sed a Y ıl d ız sed a.y i l d i z @ su t h at t i .co m .t r d an i el .t r ao n @ ar cad i a- i n t er n at i o n al .n et Et ve sütün temel gıda maddesi olarak birbirinden ayrılmaz iki önemli unsur olduğunu da söyleyen Kayar, piyasanın regüle edilmesi, et ve süt ürünlerinin tüketiciye daha uygun fiyatlarla ulaşma- karşı, süt ürünlerinde amacımız öncelikle Kazova Vasfi Diren Tarım İşletmesi, süt sektöründe olmanızın bir sonucu mu? bölgesel bir oyuncu olmak.” n Ailenin soyadı Diren’in Di’si, meyvenin Me’si, suyun S’si ve Anadolu’nun ortasında, Tokat’ta bir başarı öyküsü; Dimes... Bursa Ziraat Okulu’nu bitiren baba Mustafa Vasfi Diren, Ziraat Teknisyeni olarak başladığı memuriyetten bir süre sonra istifa ederek büyük özel çiftliklerde çalışır. 1958 yılında üzümün ve meyvenin bol olduğu Tokat’ta şarap üretimine başlar. 1963 yılında gittiği Almanya’dan bir meyve suyu şişesi modeliyle döner, bir yıl sonra Türkiye’nin ilk ambalajlı meyve suyunu üretir. Dimes, 1995 yılında UHT süt ve süt ürünleri üretimiyle süt sektörüne adım atar. 2003’de Tokat’ın Turhal ilçesindeki Tarım Bakanlığı’na ait 5415 dekar arazi üzerine kurulu Kazova Tarım İşletmesi, “Kazova Vasfi Diren Tarım İşletmesi” adıyla 30 yıllığına kiralanır. Bugün işletmede buğday, ayçiçeği, şeker pancarı ve yem bitkileri yetiştiriliyor, meyvecilik ve süt sığırcılığı yapılıyor. Dimes’in Tokat ve İzmir’deki fabrikaları yılda 300 bin ton meyve suyu, 120 bin ton süt ve süt ürünleri üretimi, 80 bin ton meyve işleme kapasitesine sahip. Dimes’in ihracat yaptığı ülke sayısı ise 80. Diren ailesinin; şarapla başlayan, meyve suyuyla devam eden yolculuğundaki son göz ağrısı süt ve süt ürünleri sektöründeki markası, Dimes Çiftlik Yolu. Sektörü konuşmak üzere biraraya geldiğimiz Dimes Yönetim Kurulu Üyesi Erol Diren, meyve suyu ve sütün, pazarlama dinamikleri açısından birbirinden oldukça farklı olduğunun altını çizdi. Diren, “Süt pazarında pazarlama-iletişime ayrılan pay daha düşük. Biz de buna uygun hareket ediyoruz. 1995 yılında üretime başladığımız süt sektöründe pazardaki büyük oyunculardan birisi de olsak yatırımlarımızı Tarıma dayalı sanayi, tarımsız olmaz. Bir misyonumuz da çalıştığımız bölgelere hizmet etmek, istihdam sağlamak. Dolayısıyla bizim için Kazova Vasfi Diren Tarım İşletmeleri en az bir ticari şirket olduğu kadar, -hatta daha fazla- bölgesel kalkınmayı desteklemek açısından bir sosyal sorumluluk projesidir. Bölgedeki köylere damızlık hayvan dağıtımı, tarımın araştırma merkezi olmak ve kaliteli süt üretimine destek temel hedefimiz. 3.500 baş hayvan kapasiteli tesislerimizde günlük 18 bin lt süt üretimi gerçekleştiriliyor. Dimes süt ve süt ürünlerinin pazar payı nedir? Ambalajlı süt kategorimizin pazar payı yüzde 5. Geçen yıl pazarın 2009’a göre yüzde 2 daralmasına rağmen üretimimiz yüzde 9 arttı. Dimes Çiftlik Yolu, süt kategorisinde; yağlı, yarım yağlı süt ve yeni piyasaya sunacağımız %0,1 Red ak t ör Y ay ın T ür ü: Y ay g ın - Sür el i Bet ül Y ıl m az b i l en Bask ı T ar i h i : 20/06/2011 Fi g en Ko cam an , M u r at T u z cu o ğl u Y ön et i m Y er i : Cey h u n A t ıf Kan su Cad . 1386. So k ak N o : 8/8 Bal g at /A N KA RA T el : 0.312 284 77 78 Fax : 0.312 284 77 79 D ağıt ım : Ku r y en et A .Ş. T el : 0.212 444 93 93 Ci h an Bay d em i r Bask ı: El m a T ek n i k Basım M at b aacıl ık Fo t o ğr af İsm ai l H ak k ı Eser T el : 0 312 229 92 65 Fak s : 0 312 231 67 06 Far u k Kay ar Fab r i k al ar i z m i r v e T o k at ’t a sı ve tarımın en önemli unsurlarından biri olan hayvancılığın kalkınması için USK ile ortak projeler üzerine çalışmak istediklerini de sözlerine ekledi. Bu manada devletin son birkaç yıldır uygulamaya koyduğu süttozu teşvikinin önemli olduğunu kaydeden Kayar, bu desteğin 50 bin tona kadar çıkarılabileceğini, bunun da üreticiden yaklaşık 500 bin ton sütün alınması anlamına geldiğini ifade etti. W eb m ast er Reklam Rez erv asy o n A l i Er d em Ko cab at m az Melek Karaman - M u st af a Büy ük p eh l i v an o ğl u 0.312 284 77 78 A SÜD Bi l i m Ku r u l u : Pr o f . D r . A d em Şah i n , Pr o f . D r . A t i l a Y et i şem i y en , Pr o f . D r . Er d o ğan Gün eş, Pr o f . D r . İr f an Er o l , Pr o f . D r . Kad i r H al k m an , Pr o f . D r . M eh m et D em i r ci , Pr o f . D r . M et i n A t am er , Pr o f . D r . M üb er r a Bab ao ğu l , Pr o f . D r . N ev z at A r t ık , Pr o f . D r . Öz er Kın ık , Pr o f . D r . T an j u Besl er . Çat al So k . 11/A M al t ep e/A n k ar a I SSN : 1309- 9442 melek.karaman@suthatti.com.tr yağlı light süt ürünlerine sahip. Bölgesel olarak dağıttığımız yoğurt, peynir, kaşar peyniri, kaymak, tereyağı ve puding gibi ürünlerimiz var. İç ve dış pazar hedefleriniz? Süt pazarında ulusal oyunculardan olmamıza karşı, süt ürünlerinde amacımız öncelikle bölgesel bir oyuncu olmak. Sütte, meyve suyu kadar ihracat olamıyor. Dimes ihracatta da oldukça başarılı. Afrika, Doğu Akdeniz ve Uzak Doğu’ya süt ihraç ediyoruz. Süt h at t ı, A SÜD (A m b al aj l ı Süt v e Süt Ür ün l er i San ay i ci l er i D er n eği ) i ş b i r l i ği i l e Co m ar t t ar af ın d an y ay ım l an m ak t ad ır . Her türlü y ay ın hakkı, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu g ereğince Comart’a aittir. Tanıtım amacıy la y apılacak kısa alıntılar dışında, y ay ıncının y azılı izni olmaksızın hiçbir y olla çoğaltılamaz. D i m es f ab r i k al ar ı y ıl d a 300 b i n t o n m ey v e su y u , 120 b i n t o n süt v e süt ür ün l er i ür et i m i , 80 b i n t o n m ey v e i şl em e k ap asi t esi n e sah i p . Er o l D i r en Sektördeki sıkıntılar neler? Süt sektöründeki belli başlı sıkıntılar; çiğ süt piyasasındaki istikrarsızlık, kayıt dışı üretim, süt ve süt ürünlerindeki yetersiz tüketim. Çiğ sütteki istikrarsızlık, fiyatlarda dalgalanmalara neden oluyor. Talep planlaması yapılmadan üretime verilen normalden fazla desteklemeler neticesinde sıkıntılar bugüne kadar artarak devam etmiştir. Geçen yıl üretilen toplam sütün yalnızca yüzde 55’i kayıt altına alınmıştır. Denetimsizlik hem sağlık hem de ekonomik açıdan tehlike arz ederek, süt ve süt ürünlerinin gelişimi karşısında engel. Süt içme alışkanlığı henüz yeterli seviyeye ulaşmadı. Okul Sütü Projesi, Avrupa ülkelerinde neredeyse 100 yıl önce uygulanmaya başlanmıştır. Ulusal Süt Konseyi kampanya başlattı, ancak kapsamı ve süresi genişletilmeli. www.suthatti.com.tr g eri dönüştürülmüş kağıt kullanılmıştır Çev r e - U l u sl ar ar ası Reg ül asy o n N az an M ar aş - n az an .m ar as@ su t h at t i .co m .t r D an i el T r ao n gün geçtikçe artıracağız” dedi. üzerine çalışmak istiyoruz” dedi. İl l üst r asy o n r o d o l p h e.d eb o r ch g r av e@ ar cad i a- i n t er n at i o n al .n et “Süt pazarında ulusal oyunculardan olmamıza çekerek; “Ulusal Süt Konseyi (USK) ile ortak projeler Türkiye hayvancılığının 50 başa kadar olan sosyo ekonomik işletmeler ile 50 baş ve yukarı olan optimal, ekonomik boy işletmeler olarak ikiye ayrılması gerektiğine işaret eden Faruk Kayar, bunlara farklı destek ve teşvik programlarının uygulanmasını istedi. Kayar; “Böylece hem hayvancılığımızın temeli olan sosyal yapıyı, yani küçük üreticimizi korumuş hem de hayvancılığımızı geliştirmiş olacağız” ifadesini kullandı. 3 Sütte istikrarlı büyümeye devam sütün birbirinden ayrılmayan iki unsur olduğuna dikkat n Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Faruk Kayar, gazetemize Konsey’in hedef ve projeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Konseyin, üretici birliklerinden tüketici örgütlerine kadar sektörün tüm paydaşlarını kucakladığını kaydeden Kayar, piyasada fiyat istikrarını sağlamayı, ucuz ve sağlıklı kırmızı et tüketimini arttırmayı ve AB müktesebatıyla uyumlu çalışmalar yapmayı hedeflediklerini kaydetti. Konseyin yeni projesinden de bahseden Kayar; proje kapsamında etçi ırklarla sütçü ırkları ayırmayı, böylece ortalama 215 kg olan karkas et ağırlığında et verimliliğini ve kaliteyi arttırarak 300-350 kg’a çıkarmayı hedeflediklerini belirtti. Sayfa Dimes Yönetim Kurulu Üy esi Ulusal Kırmızı Et Konseyi Başkanı Faruk Kayar, et ve Say f a T asar ım U l u sl ar ar ası İl i şk i l er Ro d o l p h e d e Bo r ch g r av e - İnsanların tükettikleri gıdaların yüzde 90’ı bitkisel kaynaklı olmasına karşın, karşılaştıkları sağlık sorunlarının yüzde 90’ı hayvansal Tarım ve Köyişleri Bakanlığı verilerine göre, 2009’da 214 olan şap hastalığı görülen mihrak sayısı, geçen yıl 1695’e çıktı. Geçen yıl ayrıca, 412 mihrakta sığır brusellozisi, 199 mihrakta koyun brusellozisi, 67 mihrakta koyun-keçi vebası, 103 mihrakta şarbon, 13 mihrakta çiçek, 141 mihrakta kuduz, 180 mihrakta sığır tüberkülozu, 4 mihrakta salmonella gallinarium, 42 mihrakta da yalancı tavuk vebası görüldü. USK ile ortak projeler üretmek istiyoruz Per ak en d e Fi k r i T ür k el - f i k r i .t u r k el @ su t h at t i .co m .t r A l i Reşat Y ıl m az b i l en - aliresat@comart.com.tr A RGE - I n o v asy o n El i f A v cı - el i f .av ci @ su t h at t i .co m .t r kan örnekleri alındı. Çalışmayla, yoğun olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinde görülen, ancak genelde kayıtlara girmeyen hastalıkla mücadele ve kontrol stratejisi belirlenecek. gıdalardan kaynaklanıyor. Hayvan hastalıkları, sadece hayvanlara değil, öncelikle insanlara, ayrıca ekonomiye büyük zarar veriyor. Hayvanlardan insanlara geçen 868 hastalık bilinirken, sadece brusella hastalığı nedeniyle Türkiye’deki yıllık ekonomik kaybın 4, 2 milyar liraya ulaştığı belirtiliyor. Sektör suthattı Temmuz - Ağustos 2011 Röportaj: Erol Diren - Türkiye, AB ve Dünya Bankası ile hayvanların kayıt altına alınması ve hayvan hastalıklarının kontrolüne yönelik çok sayıda proje uyguluyor. Halen 1.759.477 sığır işletmesi, 153.701 koyun ve keçi işletmesi kayıt altına alındı. Bu y ay ında % 100 İm t i y az Sah i b i v e So r u m l u Y az ı İşl er i M üd ür ü Temmuz - Ağustos 2011 suthattı Üreticilerin bilinçlendirilmesi, üretimde verimin sağlanması ve maliyetlerin düşürülmesinde önemli rol oynayacaktır. Yem, akaryakıt ve enerji maliyetlerinin doğru olarak desteklenmesi de önem arz etmektedir. “Dimes olarak meyve suyu pazarında lider iki markadan biriyiz, ihracatın yüzde 60’ını tek başımıza yapıyoruz.Süt üretimine ise 1995 yılında başladık. Bu açıdan her ne kadar pazardaki büyük oyunculardan biri de olsak yatırımlarımızı gün geçtikçe artıracağız. ” süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 4 Dergi framb.fh10 5/25/11 4:14 PM Page 1 C 4 Sayfa Sektör Temmuz - Ağustos 2011 suthattı Ülker Golf yeni ortağıyla gücüne güç kattı Ülker Golf, Turkven ve Standard Ünlü güçlerini birleştirdi. Ülker Golf, %25 hisse satışından elde edilen kaynakla yurtdışı pazarlarda daha hızlı büyümeyi hedefliyor. Be y a z k ö ş e İlknur Menlik Biraz hızlanmak gerekmiyor mu? E uro bölgesinde kriz var, Yunanistan batıyor ve benzeri haberlerin arasında Hırvatistan, Avrupa Birliği (AB) tam üyeliği için tarih aldı. Türkiye, Hırvatistan’la aynı tarihte müzakerelere başlamıştı. Müzakerelerde bugüne kadar sadece bir faslı kapatabildik. 2005’ten bugüne AB ile 35 faslın tamamını kapatarak müzakereleri sona erdiren Hırvatistan, 1 Temmuz 2013 tarihi itibariyle AB’nin 28. üyesi olacak. 1 Temmuz’da dönem başkanlığını Polonya devralıyor. Polonya’nın dönem başkanlığında, bir başka Balkan ülkesi Sırbistan’a adaylık statüsü verileceği de konuşulanlar arasında. Bu haberler tuhaf bir şekilde bende, sanki bir süredir hiç AB gündemimizde yokmuş hissi yarattı. Neyse ki yeni yapılanma ile birlikte artık bir Avrupa Birliği Bakanlığı’mız var. Bu, en azından bundan sonra AB sürecini daha sık konuşacağımız anlamına geliyor. Yeni yapılanma ile birlikte Tarım ve Köyişleri Bakanlığı da isim değiştirdi; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı oldu. Bakanlığın alanına giren 3 fasıl var ve bugüne kadar bunlardan sadece Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı Faslı müzakereye açıldı. Bu fasıldaki gelişmeleri hepimiz yakından takip ediyoruz. Türkiye ilk defa geçen yıl, Belçika dönem başkanlığında fasıl açamadı. Şayet, bir son dakika değişikliği olmazsa, Macaristan döneminde de fasıl açılamayacak. Tüm bunları, eleştirmek ya da bir başarısızlık tablosu gibi ortaya koymak amacıyla söylemiyorum. Amacım sadece gerçekçi bir tespit yapmak. Çünkü biliyoruz ki Fransa ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin adaylık sürecimizi etkilemek için veto ettiği ve AB’nin askıya aldığı 18 fasıl var. Buna rağmen Türkiye, istikrarlı ekonomisi ile hem AB’ye hem dünyaya güçlü mesajlar vermeye devam ediyor. Artık seçimi de geride bıraktık. Türkiye’nin önünde yeni anayasa hazırlıklarının yanı sıra yeniden yapılandırılan bakanlıkların kadro ve altyapı bakımından işlerlik kazandırılması çalışmaları var. Bu gelişmelerin AB sürecine etkisini hep birlikte göreceğiz. Şimdiye kadar bu sürece en fazla katkı vermiş olan iş dünyasının, sektörel kuruluşların ve STK’ların can kulağı ile dinlenmesi sonucunda AB sürecinin daha hızlı ve sağlıklı ilerleyeceğini düşünüyorum. Evet, bunları düşünüyorum ama şu soru da aklımdan çıkmıyor: “Biraz hızlanmak gerekmiyor mu?” n Yeni ortaklık, düzenlenen basın toplantısıyla Ülker Golf Genel Müdürü Hasan Tulgar, Turkven Private Equity Direktörü Kerem Onursal ve Standard Ünlü Private Equity Direktörü Kerem Göktan tarafından kamuoyuna duyuruldu. Ülker Golf’ün Genel Müdürü Hasan Tulgar, sektörün potansiyeli ve kısa sürede elde edilen büyük ba- Ülker Golf, Turkven ve Standard Ünlü g üçlerini birleştirdi. Ül k er Go l f y en i o r t ak l ık l a, u l u sl ar ar ası m ar k a o l m a sür eci n i h ız l an d ır m ay ı h ed ef l i y o r . Bosna’da hayatlar değişiyor TİKA tarafından Tarımsal Kalkınma Programı kapsamında Doğu Bosnalı çiftçilere yönelik uygulanan Yüksek Verimli Süt Sığırcılığının Geliştirilmesi Projesi, yüzleri güldürüyor. n Hayvancılık potansiyelinin %60’ı savaş sırasında yok olan Bosna Hersek’te, TİKA (Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansı) tarafından uygulanan Yüksek Verimli Süt Sığırcılığının Geliştirilmesi Projesi, Doğu Bosnalı çiftçilerden olumlu tepkiler almaya devam ediyor. Mayıs ayı içerisinde TİKA Proje Koordinatörü Dr. Mahmut Çevik başkanlığındaki bir heyetin görüştüğü Praça, Buçim ve Buso- şarıların Ülker Golf’ü yatırımcılar için cazip bir marka haline getirdiğini söyledi. Tulgar; Ülker Golf’un Türkiye’de dondurma pazarına girdiği 2003’ten bugüne pazardan pay almaktan çok pazarı büyüten stratejileriyle dondurma sektörünün gelişmesine hizmet ettiğini, bu ortaklıkla Ülker Golf olarak çok daha geniş bir tüketici kitlesiyle buluşturmayı, kaliteyi daha çok insan için erişilebilir kılmayı ve bulunulan coğrafyada başlanan girişimleri genişleterek uluslararası bir marka olma sürecini hızlandırmayı hedeflediklerini belirtti. 2011 ciro hedefini 200 milyon dolar olarak açıklayan Hasan Tulgar, Ülker Golf olarak 2011 yılında % 30 civarında bir büyüme hedeflediklerini de kaydetti. 50 marka ve 200 aşkın ürün çeşidi ile dondurma pazarının en önemli oyuncularından Ülker Golf, Ortadoğu, Balkan ülkeleri ve KKTC başta olmak üzere 12 ülkeye ihracat yapıyor. vaça Belediye Başkanları, TİKA’nın teşvik edici projesinden sonra çiftçilerin sektörü daha da genişleterek büyük işletmeler kurma isteklerinin arttığını belirttiler. TİKA raporuna göre, proje kapsamında 120 aileye dağıtılan 140 gebe düvenin doğum yaptığı ve ikinci yavrularına gebe kaldığı, toplamda yaklaşık 500 insanın sadece bu proje ile geçimlerini sağladığı ifade edildi. Saraybosna Ziraat Fakültesi işbirliğiyle yürütülen projenin ilerleyen aşamalarında eğitim programları düzenlenmesi planlanıyor. Esen kalın. A B’y e o d ak l an m ak Bo sn a H er sek ’t e sav aşın et k i l er i h al a si l i n m ed i Seçi m so n r ası y en i an ay asa i l e şek i l l en en g ün d em d e A B’y e üy el i ği m i z d e y er b u l m ak d u r u m u n d a. Bo sn a’d a süt sığır ı y et i şt i r i ci l i ği h al a sav aşın y ık ın t ısın d an k u r t u l ab i l m i ş d eği l . A j a n d a A ğu st o s 2011 - M ay ıs 2012 Uluslararası etkinlikler: • Çin Yeşil Sütçülük Zirvesi 2011: 25-26 A ğustos, Huhhot, Çin • Sütçülük Etkinliği ve Çiftlik Hayvanları Sergisi: 6-7 Ey lül 2011, Birming ham, İng iltere • Uluslararası Sütçülük Şovu – Global Süt Endüstrisi İçim Ambalajlama, İşleme ve Teknoloji Çözümleri: 19-21 Ey lül 2011, A tlanta, Georg ia, A BD• 7. NIZO Sütçülük Konferansı - Aroma ve Tekstür Sütçülükte İnovasyonlar: 21-23 Ey lül 2011, Papendal, Hollanda Yaklaşan IDF etkinlikleri: • IDF Dünya Sütçülük Zirvesi 2011: 15-19 Ekim 2011, Parma, İtaly a.• IDF Sütçülük Inovasyon Ödülleri 2011: 17-19 Ekim, Parma, İtaly a, • IDF Uluslararası Peynir Olgunlaştırma ve Teknolojisi Sempozyumu: 20-24 May ıs 2012, Madison, W isconsin, A BD Türkiye etkinlikleri: • Burtarım 2011 – Bursa Tarım, Hayvancılık, Tavukçuluk, Tohumculuk, Fidancılık ve Süt Endüstrisi Fuarı: 14-18 Ey lül 2011, Tüy ap, Bursa • İstanbul Gıda-Tek – Gıda ve İçecek Teknolojileri Fuarı: 15-19 Ey lül 2011, Tüy ap, İstanbul• Gıda 2011 – 19. Uluslar arası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı: 22- 25 Ey lül 2011, IFM, İstanbul • Gıda Kongresi 2011 - Global Gelecek Global İşbirliği: 21- 23 Kasım 2011, Çeşm e, İzm ir Composite M Y CM MY CY CMY K süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 6 6 Sayfa Ekonomi ’te imzalar atılıyor Temmuz - Ağustos 2011 suthattı A nahtar veriler * Süt ve Süt Ürünleri Üretim A rtış Tahmini * OECD-FA O Tarımsal Bakış 2010-2019 (% ) D ün y a O ECD Ül k el er i D i ğer Ül k el er Süt 2,2 0,8 3,1 T er ey ağı 2,2 0,7 3,0 Pey n i r 1,8 1,3 3,1 diğer hisseleri ise Fransız sütçülük kooperatifi Sodiaal’da Y ağsız Süt T o z u 1,0 0,3 3,0 kalmaya devam ediyor. Y ağl ı Süt T o z u 2,5 0,7 3,8 General Mills, Yoplait’in %51 ve global Yoplait markalarının %50 hissesini satın almak için kesin anlaşmaya vardı. Yoplait’in n 1977’den bu yana Kuzey Amerika'da Yoplait markasının lisansına sahip olan General Mills, Mart ayında verdiği 810 milyon avroluk teklifiyle, aralarında Nestlé, Bel, Lactalis ve The Bright Food Company gibi gıda endüstrisinin önde gelen kuruluşlarının yer aldığı yarışı önde tamamladı. Yoplait’in satışına ilişkin işlemlerin tamamlanması için gerekli yasal onayların General Mills’in 30 Mayıs tarihinde başlayan 2012 mali yılının ilk çeyreğinde verilme- si bekleniyor. Bu da, onayların Ağustos ayı sonuna kadar çıkacağı anlamına geliyor. General Mills CEO’su O’Leary ile Yoplait’in geriye kalan hisselerinin sahibi olan Fransız Sütçülük Kooperatifi Sodiaal International’ın Başkanı Gérard Budin, yaptıkları ortak açıklamada, “Biz global yoğurt piyasalarının gelişiminde önemli bir rekabetçi güç haline gelmek için birlikte çalışmayı büyük bir fırsat olarak görüyoruz” görüşüne yer verdiler. O ECD üy esi o l m ay an ül k el er . O ECD üy esi ül k el er . Çin’den sipariş yağdı Melamin krizinin etkilerini atmaya çalışan Çin, yerel firmaların standartlarını yükseltme ve artan talebi karşılamak amacıyla yeni ekipmana yatırım yapıyor. n Gıda işleme teknolojilerinde yenileşmeyi hedefleyen Çin’li süt firmalarının siparişlerinde çarpıcı bir artış yaşandığı bildirildi. Bu siparişler, yılın ilk çeyreğinde ekipman tedarikçisi GEA’nın sipariş defterini doldurdu. GEA, 2011 yılının ilk çeyreği için toplam siparişlerin, geçen yılın aynı dönemine göre %23 daha fazla olduğunu açıkladı. Açıklamada, Çin süt pazarından gelen siparişlerdeki artışın nedeni olarak, yerel firmaların standartlarını yükseltme ve artan yerel talebi karşılama çabası gösterildi. GEA Başkanı Jürg Oleas, özellikle başta Asya olmak üzere, dünya genelinde gıda işleme teknolojisi için güçlü bir talep olduğunu belirtti. GEA Yatırımcı İlişkileri Başkanı Axel Wolferts de, yaşanan talep artışında Çin’in ve Çin sütçülük sektörünün öneminin altını çizdi. Olgun pazarlar sabit kalırken, Çin’den siparişlerde “çarpıcı artışlar” gördüklerini vurgulayan Wolferts, Çin süt endüstrisinin gıda güvenliği skandallarından sonra, siparişlerde en büyük katkıyı sağladığını bildirdi. süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 8 8 Sayfa Kapak Temmuz - Ağustos 2011 suthattı ASÜD sektöre yol gösteriyor ASÜD, bu yıl ikincisi hazırlanan 2010 Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu’nu 21 Mayıs Dünya Süt Günü’nün hemen öncesinde kamuoyuna açıkladı. Rapor, süt ve süt ürünleri sanayinin rekor alımlarla sektöre sahip çıktığını gösterdi. n Süt, yediden yetmişe her yaş grubundaki insan için vazgeçilmez besin ögesi. İster içme sütü olarak, ister süt ürünleri olarak tüketimi sayısız yarar sağlıyor, hastalıklara karşı vücut direncini arttırıyor. İşte böylesine önemli yararları olan süt ve süt ürünlerinin üretiminde belli koşulların sağlanmış olması gerekiyor. Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD), açık sütün içerdiği risklere karşı ambalajlı, sağlıklı süt ve süt ürünleri tüketimini artırma ve sanayinin gelişmesi hedefiyle çalışmalarını sürdürüyor. İhracatın önemini de göz ardı etmeyen ASÜD, Nisan 2010’da başlattığı projeyle AB’ye süt ve süt ürünleri ihracatının önündeki engellerin kaldırılması yolunda önemli mesafe kat etmiş bulunuyor. ye Süt Endüstrisi Raporu, 21 Mayıs Dünya Süt Günü’nden hemen önce, 20 Mayıs’ta açıklandı. Rapor, 2010 yılında dünya ve Türkiye’de meydana gelen gelişmeleri içeren verilerle, süt ve süt ürünleri endüstrisinin fotoğrafını ortaya koydu. Raporda, uluslararası kuruluşların süt ve süt ürünleri üretim ve tüketimi konusundaki olası gelişmelere ilişkin öngörülerine de yer verildi. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), Türkiye’de “Entegre süt ve süt işletmeleri tarafından toplanan süt ve satışa sunulan süt ürünleri” verilerini yayımlamaya başlaması, sektörde memnuniyet yaratmış durumda. Sektör, bu veriler sayesinde üretim planlamalarını daha sağlıklı yapabilecek. Şimdi beklenti, sanayinin üretim çeşitliliğine bağlı olarak veri tabanının genişletilmesi. Kapak suthattı Temmuz - Ağustos 2011 Sayfa Süt sanayi sektöre sahip çıktı AB ile müzakerelerde “Gıda Güvenliği, Veterinerlik ve Bitki Sağlığı” faslının açılması, sektördeki sorunların daha ciddiyetle ele alınmasını gerektiriyor. Küçük ölçekteki çiftlik ve süt işleme tesislerinde üretim standartlarının düşüklüğü en büyük sorun. ASÜD Başkanı Harun Çallı, 21 Mayıs Dünya Süt Günü Yem fiyatlarındaki yüksek oranlı artışlar ile çiğ süt fiyatlarındaki dalgalanmalar ise, üretici, sanayici ve tüketiciyi olumsuz etkiliyor. n Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği’nin 20 Mayıs’ta İstanbul’da düzenlediği basın toplantısına; ASÜD Başkanı Harun Çallı, Yönetim Kurulu Üyeleri ile üye firmalardan isimler katıldı. Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi Raporu’nun sektörde şimdiye kadar yapılan en nitelikli çalışma olarak değerlendirildiği toplantıdaki konuşmasına, halkın ‘Dünya Süt Günü’nü kutlayarak başlayan ASÜD Başkanı Çallı, “Gönül isterdi ki, bu önemli günü, sektörün sorunlarını konuşmak yerine ‘Süt Bayramı’ olarak kutlayalım. Ancak sektör, ürünün önemine paralel büyüklükte sorunlarla karşı karşıya” dedi. dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında, “İnşallah 2012 Dünya Süt Günü’nde, sektörümüz için AB kapılarının açıldığı müjdesini verir ve bu günü hep birlikte ‘Süt Bayramı’ olarak kutlarız” dedi. H ar u n Çal l ı “Sat ışl ar ın d üşm e eği l i m i n d e o l d u ğu ay l ar d a al ım l ar ın y ük sel er ek d ev am et m esi , san ay i n i n sek t ör e sah i p çık t ığın ı g öst er m esi y an ın d a, y ap ıl an su çl am al ar a d a an l am l ı b i r cev ap n i t el i ği n d ed i r .” ASÜD, sanayide faaliyet gösteren firmaların gelecek projeksiyonlarına ışık tutmak üzere sektörün nitelikli veri ihtiyacını karşılamaya yönelik çalışmalara da imza atıyor. Geleneksel hale gelen Dünya ve Türkiye Süt Endüstrisi raporlarının ikincisi 2010 Dünya ve Türki- ASÜD’ün bugün 88 üyesiyle sektörünün en büyük ve en yetkin sivil toplum kuruluşu olduğunu belirten Çallı, “Sektördeki tüm üreticilerimize derneğimizin kapıları açıktır. Amacımız sağlıklı işleyen sektörel bir yapı oluşumuna katkı sağlamak, şartımız ise ‘gıda güvenliği’ ilkelerinden taviz verilmemesidir” diye konuştu. Sektörün AB’ye ihracatta bir takım sıkıntılar yaşadığını dile getiren Çallı, sözlerini şöyle sürdürdü: “12,5 milyon tonu aşkın üretim büyüklüğümüz dikkate alındığında, ihracatımız çok düşük seviyelerdedir. Sorunu aşabilmek için Nisan 2010’da ‘Türkiye Süt ve Süt Ürünleri Sektörünün AB Pazarına Girişinin Desteklenmesi’ projesini başlattık. İnşallah 2012 Dünya Süt Günü’nde, sektörümüz için AB kapılarının açıldığı müjdesini vermek üzere bir araya gelir ve bu günü hep birlikte ‘Süt Bayramı’ olarak kutlarız.” Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçte olsa Entegre süt işletmeleri tarafından toplanan süt ve satışa sunulan verilerini yayımlamaya başladığını vurgulayan Çallı, verilerden yola çıkarak şu değerlendirmelerde bulundu: A SÜD Rap o r u ’n u n açık l an d ığı t o p l an t ıy a m ed y a b üy ük i l g i g öst er d i . “Verilere göre, 2010’da entegre süt işletmeleri tarafından toplanan inek sütü miktarı 6 milyon 745 bin tondur. Yüzde 58 gibi bir oranın kayıt altına alınmış olmasına rağmen kayıt dışılık hala sektörün en önemli sorunlarından biri. lamlı bir cevap niteliğindedir. Her yıl Aralık ayından itibaren süt üretimi hızlı bir şekilde artarken, tüketim aynı hızla düşüyor. Bu durum, fiyat dalgalanmalarının en önemli sebeplerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Veriler, son aylarda yoğunlaşan tartışmalara da ışık tutması bakımından oldukça anlamlıdır. Ocak, Şubat ve Mart aylarında 2010’a göre sırasıyla yüzde 13,7, yüzde 11 ve yüzde 5,5 daha fazla süt toplanmıştır. Satışların düşme eğiliminde olduğu aylarda alımların yükselerek devam etmesi, sanayinin sektöre sahip çıktığını göstermesi yanında, yapılan suçlamalara da an- ASÜD olarak, iç tüketimin ve ihracatın arttırılması gerektiğini düşünüyoruz. İç tüketimin artırılması için her yaşta düzenli olarak süt ve süt ürünleri tüketilmesi bilincinin yerleştirilmesi gerekmektedir. Çocuklarımıza yönelik ‘Okul sütü’ uygulaması gibi projeler vakit geçirmeden, mümkün olduğunca geniş kapsamlı olarak planlanarak uygulamaya geçilmelidir.” Dünyada 15, IDF üyeleri arasında 9. sıradayız Türkiye, 2009’daki 12,5 milyon ton süt üretimiyle dünyada 15, Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF) üyeleri arasında ise 9. sırada. n 2009 yılı dünya toplam süt üretimi 703 milyon ton. Türkiye’deki üretimin %92,36’sını, dünya üretiminin ise %84’ünü inek sütü oluşturuyor. Süt üretimi ve nüfus bazlı hesaplamalara göre, dünyada kişi başına süt tüketimi 103, Türkiye’de 173 kg. Süt ve süt ürünleri için dünyadaki tüketim ise 7,3 kg. 2009 yılında dünyada gözlenen fiyat düşüşlerinin ardından yılın son çeyreğinde başlayan toparlanma ve Çin’den gelen talep artışıyla 2010’da süt fiyatları arttı. 2009’da Dünya içme sütü üretimi 119 milyon ton, tereyağı ve sadeyağ 8,8 milyon ton, inek peyniri üretimi 17 milyon ton, süt tozu üretimi 7,4 milyon ton olarak gerçekleşti. Türkiye’de ise 983 bin ton içme sütü, 35 bin ton tereyağı, 295 bin ton peynir ve lor, 141 bin ton dondurma ve diğer yenilebilir buzlar üretimi yapıldı. 2009’da dünya süt ve süt ürünleri ticaret hacmi, AB 27’nin 34,8 milyon ton iç ticareti hariç, yaklaşık 49,8 milyon ton süt eş değeri. FAO ve OECD’nin ‘Tarımsal Bakış 2010-2019’ raporuna göre, uluslararası ticaret gelecek 10 yılda, global süt üretiminden %6 daha az olacak. Türkiye’de üretim ve tüketimde mevsimsel farklılıklar kaynaklı olarak fiyatlarda 2009’daki %5,79’luk düşüşün ardından 2010’daki %32,98’lik artış, yaşanan sıkıntının en güzel örneği. Çözüm ise, üretim ve tüketimi dengeleyecek politikalar izlenmesi. D ün y a v e T ür k i y e Süt En d üst r i si Rap o r u 2010 A SÜD ’ün b u y ıl i k i n ci si n i h az ır l ad ığı r ap o r , A SÜD Başk an ı H ar u n Çal l ı v e Gen el Ko o r d i n at ör A l i O sm an M o l a t ar af ın d an k am u o y u n a açık l an d ı. Türkiye’nin süt ve süt ürünleri ihracatı ise istenen düzeylerde değil. 2010’da 169 milyon dolara yaklaşan ihracatta en yüksek payı % 60,41 ile peynir ve lor alıyor. Türkiye’nin ihraç pazarları, çoğunlukla Orta Doğu ülkeleri ve Türki Cumhuriyetler. AB ülkelerinin 2001 yılından beri Türkiye’den süt ürünleri almadığı gözönünde tutulduğunda, ihracattaki büyük potansiyel ortaya çıkıyor. ASÜD’ün Nisan 2010’dan bu yana uyguladığı projeyle AB’ye ihracatın önündeki engellerin kaldırılması halinde süt ve süt ürünleri ihracatında tam bir sıçrama yaşanması bekleniyor. 147 milyon dolar tutarındaki Türkiye’nin süt ürünleri ithalatında ise tereyağı öne çıkıyor. Süt endüstrisine ilişkin veriler de çarpıcı. Dünyada üretilen sütün %53’ü modern tesislerde işleniyor. AB’de bu oran %94. Gelişmiş ülkelerde üretilen sütün %95-99’u sanayiye aktarılıyor. Buna karşılık ülkemizde çiğ sütün sanayiye aktarılma oranı oldukça düşük. Sektörde sokak sütü satışı ve merdiven altı işletmeler nedeniyle %40’ın üzerinde kayıt dışılık söz konusu. Net veriler olmasa da modern işletmelerde işlenen süt miktarının; toplam süt üretiminin %40’ından, entegre süt işletmeleri tarafından toplanan sütün ise %70’inden fazlasını oluşturduğu tahmin ediliyor. Çiğ sütün dağınık işletmelerden toplanması ve kalite testlerini yaptırmak sanayinin maliyetini arttıran unsurların başında geliyor. 9 TGDF Gýda Kongresi 11 Say ıl ar l a süt en d üst r i si global gelecek global iþ birliði Sürdürülebilir Gýda Güvenliði, Tedariki ve Arzý paydaþ iþ birliði Tedarik ve üretim zincirinde gýda güvenliði nasýl karþýlýk veriyor ve tüketici tercihlerini nasýl yönlendiriyor? güvenliði sistemleri deðiþen ihtiyaçlarý karþýlayabilecek mi? geleceðine sektörel bakýþ Çi ğ Süt (2009) : İn ek Süt ü: Ko y u n Süt ü: Keçi Süt ü: M an d a Süt ü: 12.5 m i l y o n t o n % 92,36 % 5,85 % 1,53 % 0,26 Süt İşl em e T esi si 2.225 A B’y e u y u m l u i şl et m e 60 Kay ıt al t ı ür et i m % 58,2 İn ek süt ün d en ür et i l en : İçm e Süt ü: 1,09 m i l y o n Pey n i r : 473 b i n Y o ğu r t : 980 b i n A y r an : 398 b i n ton ton ton ton Süt Ür ün l er i D ış T i car et i (2010): İh r acat : 169 m i l y o n U SD İt h al at : 147 m i l y o n U SD D ün y a Süt Sek t ör ü Çi ğ süt (2009) : İn ek süt ü alabilir? Süt v e süt ür ün l er i (2009) İçm e süt ü: 119 Y ağ: 8,8 İn ek p ey n i r i : 17 Süt t o z u (Y ağl ı) : 3,8 Süt t o z u (Y ağsız ) : 3,6 Gýda güvenliðinde ve tedarikinde global ihtiyaçlar artýyor mu? Sürdürülebilir gýda tedarik zinciri nasýl pekiþtirilebilir? ton ton ton ton ton 49,8 m i l y o n t o n Gýda tedarikinin Endüstrinin, tüketici memnuniyetinin saðlanmasýnda Endüstri; giderek artan obezite, diyabet, gýda alerjileri ve intoleranslarý gibi beslenmeyle ilgili sorunlarý nasýl ele Toplum saðlýðýnýn geliþtirilmesinde endüstri-medya iþ birliði Tüketicileri daha saðlýklý yaþam tarzlarýna teþvik edecek temel Sürdürülebilir Çevre Tarýmsal gýda endüstrisi, gýda zincirinde çevre performansýný bir sistematik deðiþim için ne gereklidir? geliþtirerek sürdürülebilirlik alanýnda nasýl liderlik yapýyor? Çevreyle ilgili kaygýlarýn, tüketici tercihlerindeki etkisi artýyor mu? Üreticiler, ürünlerinin çevresel sürdürülebilirlik performansýný arttýrma çabalarýný tüketicilere nasýl etkili bir þekilde gösterebilir? zincirinde "yeþil" uygulamalar, global gýda ve içecek endüstrisi için ne gibi fýrsatlar sunuyor? Rekabet ve Etik Global gýda arz ve talebini gelecekte neler bekliyor? geliþtirme kapasitelerini nasýl arttýrabilirler? nasýl bir regülasyon ortamýna ihtiyaç var? Gýda Sürdürülebilir Ticaret, Üreticiler yüksek kaliteli, güvenli ve katma deðerli ürün Dýþa açýk ve rekabet gücü daha yüksek bir gýda ve içecek endüstrisinin oluþmasý için Uluslararasý ticaret hacmini geliþtirmek için atýlabilecek adýmlar Gýda zincirinin tedarik tarafýndaki rekabet koþullarýnýn önündeki engeller: Serbest piyasa ekonomisine zarar vermeden ne gibi düzenlemeler yapýlabilir? Alým gücü kaynaklý rekabet sorunlarý: Davranýþ Kodu / Ombudsmanlýk çözüm olabilir mi? Ýngiltere - Avustralya - Portekiz Deneyimleri Efes Bergama % 53 m ily on m ily on m ily on m ily on m ily on Gýda Tüketicilerin seçme özgürlüðünü kýsýtlamadan beslenme ve yaþam tarzýndaki deðiþiklikleri nasýl 703 m i l y o n t o n % 84 M o d er n t esi sl er d e i şl en en T i car et h acm i : ele alabiliriz? Gýda zinciri yaþam döngüsü ve Endüstri, gýda güvenliði ve ürün geliþtirme alanlarýnda tüketici taleplerine Beslenme, Saðlýk, Tüketici ve Medya karþýlaþtýðý fýrsat ve zorluklar neler? T ür k i y e Süt Sek t ör ü Teoriden uygulamaya gýda güvenliði Ticaret Beslenme, Saðlýk, ve Rekabet Tüketici ve Medya Çevre Gýda Güvenliði 2 1 - 2 3 K a s ý m 2 0 1 1 Ç e þ m e Ý z m i r w w w. t g d f g i d a k o n g r e s i . c o m Meryem Ana Klazomenai süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 10 Tetrapak_Basketci_275x405_2 09/02/2011 6:18 PM Page 1 C 10 Sayfa Gündem Temmuz - Ağustos 2011 suthattı Süt çocuklara, kupa Eskişehirli’ye Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Ulusal Süt Konseyi Mer tçe (USK), Türkiye Jokey Kulübü (TJK), Türkiye Süt, Et ve Dr. İsmail Mert Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) iş birliği ile düzenlenen “Süt Kupası Koşusu”, 24 Mayıs’ta 75. Yıl Ankara Hipodromu’nda gerçekleştirildi. Geleceğimiz için… n 21 Mayıs Dünya Süt Günü kutlamaları çerçevesinde düzenlenen etkinlik, ilköğretim öğrencilerinin katılımıyla bu yıl da tam bir şenlik havasında geçti. Hipodrom’a gelen ilköğretim öğrencilerine, kurulan stantlardan gün boyunca süt, dondurma, peynirli sandviç vb. süt ürünleri dağıtıldı. Animasyon gösterileri ile eğlenen çocuklara şapka, T-shirt ve çantalar hediye edildi. Dört yaş safkan Arap atlarına mahsus Süt Kupası Koşusu’nu Semra Ulusoy'un Eskişehirli isimli atı kazandı. On bir atın yarıştığı koşu sonrasında kazanan atın sahibine kupası, Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Girenes tarafından verildi. Dünya Süt Günü kapsamında diğer illerde yapılan kutlamalarda da USK tarafından çocuklara süt dağıtıldı. 21 Mayıs Dünya Süt Günü dolayısıyla bir mesaj yayınlayan Ulusal Süt Konseyi (USK) Başkanı Harun Çallı açıklamasında, etkinliklerdeki amaçlarının çocukları süt içmeye teşvik etmek olduğunu vurguladı. Çallı açıklamasında; süt içme alışkanlığının çocuk yaştan itibaren başlayıp ömür boyu devam ettiğine dikkat çekerek, “Bu sebeple yeterli ve dengeli beslenmenin en önemli ögesi sütü çocuklara sevdirmek ve her gün içme alışkanlığı kazandırmak çok önemli” dedi. Yıldan yıla kullanımı azalsa da Türkiye’de halen oldukça yaygın olan açık süt tüketimi konusunda da uyarıda bulunan USK Başkanı, sokak sütünün birçok hastalığa yol açtığını vurguladı. Süt ve süt ürünlerinde ambalajlı ürünlerin tercih edilmesinin insan sağlığı açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Çallı, ambalajlı süt ve süt ürünleri tüketilmesini ve her gün en az 2 bardak süt içilmesini önerdi. D u r u m 30 y ıl ön cesi n e g ör e ço k f ar k l ı Bu g ün i t i b ar i y l e m o d er n süt i şl em e t esi sl er i n i n 15 k ad ar ın ın A B st an d ar t l ar ın a v e k o şu l l ar ın a u y g u n o l d u ğu b el i r t i l i y o r . Ger çek t en d e b u t esi sl er t üm O r t a D o ğu ’n u n en m o d er n t esi sl er i d i r l er . T ürkiye son 30 yıldır büyük değişim geçirmekte… Aynı değişim, süt üretimi ve işlenmesinde de yaşanıyor. Hatırlayalım; 30 yıl önce, nüfusun büyük çoğunluğu köylerde ve küçük yerleşim yerlerinde yaşıyor, hayvancılık ise geleneksel yöntemlerle yapılıyordu. Köylünün birkaç hayvanı vardı ve ancak ihtiyacı dışında kalan sütü pazara arz ediyordu. Süt sanayi, devletin elinde olan Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu (SEK)’ndan ibaretti. Bugün ise durum 30 yıl öncesine göre çok farklı… İlki 1974 yılında özel sektör tarafından kurulan modern süt işletmesinin ardından, 80’li yıllarla birlikte SEK de özelleşti. Bunu ardılları takip etti ve 1996 yılından itibaren de modern işletmeler özellikle batı bölgelerinde yaygınlaşmaya başladı. Bugün itibariyle bu işletmelerin 15 kadarının AB standartlarına ve koşullarına uygun olduğu belirtiliyor. Gerçekten de bu tesisler tüm Orta Doğu’nun en modern tesisleridirler. 45 kadar tesis ise daha küçük ölçekli ama modern işletmelerdir. Özetle, Türkiye’de süt sanayinin genç bir sanayi dalı olmasına rağmen kısa sürede modern ve büyük ölçekli işletmeler kurup yönetme kapasitesini ortaya koyduğunu vurgulamak istiyorum. Bu yönüyle bahsettiğim işletmeler, AB’deki süt işletmeleriyle de rekabet edebilecek durumda. Ancak geriye kalan ve bölge ve il bazında ürünlerini pazarlayan yaklaşık 1600 civa- rında küçük ölçekli işletmelerin teknolojik yetersizlikleri mevcut. Bunun başlıca nedeni ise finansman yapılarının ve teknik eleman kapasitelerinin düşük olması. 5996 Sayılı Kanuna göre bu işletmeler; kayıt ve onay yönetmeliğinin yayım tarihinden itibaren iki yıl içerisinde işletmenin modernizasyonuna dair planlar ile modernizasyonun hangi tarihte ve hangi aşamalardan sonra tamamlanacağına dair bilgileri, yeni adıyla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na sunmak zorunda. Bakanlık, gıda işletmecisinin bu planı vermemesi veya modernizasyon planında yer alan tarih ve aşamalara uymaması durumunda işletmesinin faaliyetini durduracak ve işletmeye şartlı onay belgesi alınıncaya kadar faaliyetine izin vermeyecek. Bu işletmeler ayrıca Yönetmeliğin yayımı tarihinden itibaren dokuz yıl içerisinde de onay almak zorundalar. Aksi halde tamamen kapanma tehlikesi ile karşı karşıyalar. Burada dikkat edilmesi gereken husus, yönetmelik yayınlanır yayınlanmaz işletmelerin modernizasyon planlarını hazırlayarak Bakanlığa sunmaları ve modernizasyon için ihtiyaç duydukları finansmanı temin etmeleridir. Bu tür küçük ve orta ölçekli süt tesisleri ve işletmelerine, hazırlıklarını aksatmadan bir an önce kanunun gereklerini yerine getirmelerini öneriyorum. Hem kendi gelecekleri hem de süt sektörümüzün geleceği için… Bol kazançlar... D ün y a Süt Gün ü’n d e eğl en d i l er H i p o d r o m a g el en i l k öğr et i m öğr en ci l er i n e, k u r u l an st an t l ar d an g ün b o y u n ca süt , d o n d u r m a, p ey n i r l i san d v i ç v b . süt ür ün l er i d ağıt ıl d ı. A n i m asy o n g öst er i l er i i l e eğl en en ço cu k l ar a şap k a, T - sh i r t v e çan t al ar h ed i y e ed i l d i . Konya’ya dev et-süt entegre tesisi Panagro Süt-Et Entegre Gıda Kompleksi’nin temeli 27 Mayıs’ta düzenlenen törenle atıldı. 203 milyon liraya mal olacak tesisin, 2012 yılının ilk yarısında faaliyete geçmesi planlanıyor. n Konya Şeker’in iştiraki Panagro Tarım ve Hayvancılık Ltd Şti’nin 203 milyon liralık yatırımla Konya’nın Meram ilçesinde inşasına başladığı Süt-Et Entegre Gıda Kompleksi’nin temeli, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı törenle atıldı. Önümüzdeki yılın ilk yarısında hizmete girecek olan tesis, aynı kampus içinde üretim yapan dünyanın en büyük et-süt entegre tesisi olma özelliği taşıyor. Temel atma töreninde konuşan Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk; tesisin, Türkiye’nin taze et tüketiminin yüzde 15’ini tek başına karşılayabileceğini, günlük bin 200 büyük, 3 bin küçükbaş hayvan kesim kapasitesine sahip olacağını belirtti. Tesisin 62 bin metrekare kapalı, 364 bin metrekare açık alan üzerine kurulacağını kaydeden Konuk; pazarlama ağı ile birlikte 2000 kişiye istihdam yaratacak tesisin, 50 bin besici ai- lesi için de önemli bir refah kapısı olacağını kaydetti. Konuk, “Ayrıca, hayvan ırkının ıslahı ile çiftçilerimiz Türkiye ortalamasının yüzde 20 üzerinde verimlilik artışı sağlayacak. Çevre dostu tesisin üretim prosesinden çıkacak tüm atıklar, biyogaz üretiminde kullanılacak, atık su da, içme suyu kalitesinde arıtılarak doğaya verilecek” dedi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, artık Türkiye'de devletin, işletmelerin ve vatandaşların ölçeğinin büyüdüğünü belirterek; “Dünyanın 8. büyük tarım ekonomisine sahibiz. İnşallah yakın zamanda ilk 5’e gireceğiz” dedi. M Y CM MY CY CMY K süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 12 Dosya 12 Sayfa IDF’in gündemi niş sütler Yunanistan’ın Başkenti Atina’da düzenlenen Uluslararası Koyun, Keçi ve İnek Dışındaki Diğer Sütler Sempozyumu, 37 ülkeden 300’e yakın uzmanın katılımıyla yapıldı. n Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF) tarafından 16-18 Mayıs tarihlerinde Yunanistan’ın başkenti Atina’da gerçekleştirilen sempozyuma Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği adına Teknik Koordinatör Gıda Yüksek Mühendisi Elif Avcı katıldı. Endüstri tarafından da besinsel ve ekonomik değerine önem verilmeye başlanan koyun, keçi, yak, deve, at ve manda sütlerinin mer- cek altına alındığı etkinlik, IDF’in küresel pazarı elinde tutan inek sütü ürünlerinin arasında yer edinmeye çalışan sözkonusu ürünlere yönelik araştırmaları desteklediğini ortaya koydu. Etkinlikte; sera gazı emisyonları ve çevre sorunlarından sürdürülebilir gelişmeye, hayvan sağlığından, süt işleme teknolojilerindeki inovasyona kadar çok geniş bir alanda yapılan araştırmalar sunuldu. Temmuz - Ağustos 2011 suthattı Sıra dışı sütlere ilgi artıyor BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) danışmanı Dr. Bernard Faye’nin de katıldığı sempozyumda konuşan IDF Başkanı Richard Doyle ise, IDF’in kendisini süt sektöründe öncü bilimsel araştırmaları teşvik etmeye adadığını belirterek, “İnek sütü dışındaki süt üretiminin sergilediği sürekli büyüme, IDF için yeni görevler ortaya çıkarıyor. Biz, tüm dünyada farklı ve sürdürülebilir bir süt endüstrisinin gelişimini sağlayacak şekilde, besleyici ve sağlıklı ürünlerin tüketicilere ulaşması için bu sektörün gelişimini destekleme sözü veriyoruz” dedi. Sempozyuma ev sahipliği yapan Yunanistan, AB içinde koyun ve keçi sütü üretiminde lider ülkeler arasında. Ülkemizin sahip olduğu peynir kültürü ve artan küçükbaş hayvan yetiştiriciliği düşünüldüğünde, gelişen bu alanda söz sahibi olmak için gerekli çalışmaların yapılması büyük önem taşıyor. suthattı Temmuz - Ağustos 2011 Geleneksel Sayfa 13 G elen ekten b ilim e Lezzeti, kendi topraklarındaki sırda Kahramanmaraş'ı kuşatan Ahır Dağı’nın eşsiz flora ve faunası; bu coğrafyaya özgü, kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin sütleri ve yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde edilen salebin bileşimi: Maraş Dondurması. n Süte göre besin değeri daha yüksek olan, sağlıklı, besleyici ve kolay sindirilebilen bir gıda dondurma… Aynı zamanda bir enerji, mineral (kalsiyum) ve vitamin (A ve D vitamini) deposu. Bu özelliklerine büyük bir keyifle tüketilmesini de ekleyebileceğimiz dondurma için kalite de çok önemli. Kaliteli dondurma üretiminde uygun miks bileşimi ve işleme koşullarının yanı sıra stabilizerlere de gereksinim duyulur. Türkiye’ye özgü bir ürün olan Maraş tipi dondurmanın başlıca özelliği ise yapımında salepten yararlanılması. Maraş Dondurması, salepten gelen aroma ve tadının yanı sıra, yüksek şeker ve kuru madde oranı ile yapışkan ve oldukça sert yapısıyla da diğer dondurmalardan ayrılır. Üretimindeki dövülme işlemi ile bünyeye hapsedi- İnek sütü dışındaki sütlerden üretilebilecek ürünler büyük bir araştırma ve ekonomik değer yaratma potansiyeline sahip. n İnek sütü dışındaki küresel süt ürünleri pazarına verilen önem her geçen gün artıyor. 1961 yılında inek sütü dışındaki sütler, toplam süt üretiminin %8,9’unu oluştururken bu oran bugün %16,7’ye ulaşmış durumda (FAOstat, 2010). Tüketimde yaşanan artışın yanı sıra bazı bölgelerde yavaş yavaş sanayi üretimine geçilerek ekonomik büyümeye katkı sağlandığı da görülüyor. Deve ya da manda gibi bazı türler çöl, bozkır ve yüksek dağlar gibi sert iklim ve toprak koşullarına mükemmel biçimde adapte olarak yerel nüfusa daha istikrarlı bir süt tedariki sağlayabiliyor. Bazı ek besinsel ögeleri de içeren inek sütü dışındaki sütler de yüksek besin değerine sahip. Deve sütündeki C vitamini içeriği ve ko- Görüş: Elif A vcı - yun sütündeki yüksek protein seviyesi bu konuda verilebilecek en temel örneklerden ikisi. Besin ögelerinin tanımlanması, ürün kalitesinin ve proseslerin geliştirilmesi için ileri çalışmalara ihtiyaç duyulan bu alan, üretilebilecek ürün çeşitliliğinin fazla olması nedeni ile büyük bir araştırma ve ekonomik değer yaratma potansiyeline sahip. Sadece koyun ve keçi sütü, dünyadaki yıllık toplam süt üretiminin %3,5’ini oluşturuyor. Dünya genelinde eşit olarak dağılmayan koyun ve keçi sütü üretimi bazı bölgelerde kırsal kalkınma açısından hayati öneme sahipken, bu sütlerden üretilen ürünler bazı alanlarda lüks ürün sınıfına giriyor. ASÜD Teknik Koordinatörü – Gıda Yüksek Mühendisi Çalışmalara etkin katılım sağlıyoruz Gözlemci olarak toplantısına katıldığımız IDF Hayvan Sağlığı Daimi Komitesi, her ülkeden konunun uzmanı temsilcilerden oluşmaktadır. ‘Daimi Komite’lerde; mevcut durum, sorunlar ve çözüm yollarına ilişkin gerçekleştirilen bilgi paylaşımı, süt sektörünün küresel boyutta sergileyebileceği gelişim açısından oldukça önemli. Türkiye’nin de bu ve daha birçok n Çobanların “Bakraç Yoğurdu” geleneği ve lezzeti Denizli’de yaşatılacak. Denizli Damızlık KoyunKeçi Yetiştiricileri Birliği, geleneksel “bakraç yoğurdu” üretimi de yapılacak Süt Ürünleri Üretim Tesisleri'nin temelini attı. Birlik Başkanı Hasan Öner, özellikle yöresel “Bakraç Yoğurdu”nun canlandırılması, üyelerin ürünlerinin değerlendirilmesi için tesisi yapmaya karar verdiklerini söyledi. Tesis bünyesinde, entegre et tesisiyle soğuk hava depoları, mandıra ve satış merkezi bulunacağını kaydeden Öner, şöyle konuştu: “Bölgemizde bu meslekten ekmek yiyen binlerce süt üreticisi ve hayvan yetiştiricisi mevcut. Bu projeyle vatandaşımızın tüm isteklerini karşılayabilecek bir potansiyele erişeceğiz. Tesisimiz hem ilçe halkına, hem de bölgemize katkı sağlayacak. Mandıra ve satış merkezinin yanında entegre et tesisleriyle soğuk hava depolarının yer n Uluslararası Sütçülük Federasyonu (IDF)’in küresel süt sektöründeki önemi büyük. Ambalajlı Süt ve Süt Ürünleri Sanayicileri Derneği (ASÜD) kurulur kurulmaz, IDF’in bu öneminin farkında olarak Türkiye’nin gecikmiş IDF üyeliğini gerçekleştirmiştir. IDF’in tüm etkinliklerine ve çalışmalarına aktif katılım, ülkemiz süt sektörü açısından büyük fayda sağlayacaktır. Bakraç Yoğurdu yeniden A t i n a b u l u şm ası A m b al aj l ı Süt v e Süt Ür ün l er i San ay i ci l er i D er n eği ad ın a sem p o z y u m a k at ıl an A SÜD T ek n i k Ko o r d i n at ör ü Gıd a Y ük sek M üh en d i si El i f A v cı, I D F Başk an ı Ri ch ar d D o y l e i l e b i r ar ay a g el d i . konu üzerine oluşturulan ‘Daimi Komite’lere katılımı, ülkemizin bu gelişimdeki yerini alması açısından çok önemli. Günümüz dünyasında sınırların ortadan kalktığı düşünüldüğünde bu önem daha da iyi anlaşılmaktadır. alacağı geniş kapsamlı projemiz ile üyelerimizin çocuklarına ve ailelerine istihdam sağlayacak bir yerimiz olacak.” Denizli Tarım İl Müdürü Yusuf Gülsever de tesisin Denizli ve Serinhisar'a çok önemli katkı sağlayacağına inandığını ifade etti. Son yıllarda bitkisel ve hayvancılık sektöründe güzel gelişmeler olduğunu belirten Gülsever, “Dünyada bu sektör geride kalırken, Türkiye ve özellikle Denizli'miz büyük bir aşama kaydetmiştir. Daha düne kadar çok az seviyelerde olan süt üretimimiz, yüzde 1000’lere varan bir artış kaydetmiştir” dedi. Serinhisar Belediye Başkanı Hüseyin Gemi de, birliğin çok geniş kapsamlı bir projeye imza attığını ifade ederek, belediye olarak istenilen her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını söyledi. Tesisin, 2013 yılında tamamlanmasının ve 3 milyon liraya mal olmasının planlandığı bildirildi. len havanın azaltılması, çatal bıçakla kesilebilen, geç eriyen oldukça yoğun, sert ve esnek yapıyı oluşturur. Satışı sırasında kullanılan sunum mizansenleri ile izleyen herkesi hayrete düşürdüğü gibi turistlerin de yoğun ilgisini çeker. Maraş Dondurması’nın en önemli özelliklerinden birisi de karoten ve karotenoidleri içermemesinden dolayı renginin inek sütüne oranla daha beyaz olması ve kuru madde oranı daha yüksek olan keçi sütü kullanılması. Maraş Dondurması, aynı zamanda coğrafi işaretlenen süt ürünlerimizden. Coğrafi işaret tescil belgesi, Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri A.Ş. tarafından 2003 yılında Türk Patent Enstitüsü’nden alınmış durumda. Üretim alanı Kahramanmaraş il merkezi olarak belirtilen Maraş Dondur- Yrd. Doç. Dr. Oya Berkay KARACA Çukurova Üniversitesi ması’nın en ayırt edici özelliğinin Kahramanmaraş’ı kuşatan Ahır Dağı’nın eşsiz flora ve faunası olduğu ve bu coğrafyaya özgü, kekik, keven, sümbül ve çiğdem gibi çiçeklerle beslenen keçilerin sütleri ve yabani orkide çiçeklerinin yumru köklerinden elde edilen salebin ayrı bir lezzet, aroma ve kıvam sağladığı ifade ediliyor. Tanımı ise, “Keçi sütüne, şeker ve salep ilave edilerek hazırlanan, karışımın pastörize edilmesinden sonra üretim tekniğine göre işlenerek elde edilen ve uygun ambalajlara konulan bir süt ürünü.” Günümüzde Maraş Dondurması, hijyen ve kalite standartlarına uygun modern bir şekilde üretiliyor ve keyifle tüketiliyor. süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 14 14 Sayfa Perakende Temmuz - Ağustos 2011 suthattı Perakendede yeni trendler ve Köyişleri Bakanlığı, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı”na dönüştürüldü. KOBİ’ler için de önemli bir potansiyel oluşturuyor. AVM’lerde farklılaşma çabası mimaride yoğunlaşıyor. Son dönemin gözde konsepti ise Osmanlı mimarisi. n Seçim öncesi hükümet yapılanmasında gerçekleştirilen düzenleme, yeni hükümet ile birlikte uygulamaya konulacak. n E-ticaret, devamlı üzerinde durduğumuz bir konu. Türkiye’de pazarın büyüklüğü 1 milyar dolara ulaştı. İki yıl içinde 3 milyar dolara çıkması bekleniyor. Private Shopping (Özel alışveriş) sitelerinin ardından pazara hızlı giriş yapan fırsat siteleri çığ gibi büyüyor. Hatta bu alanda bu yıl önemli konsolidasyonlar bekleniyor. Yapılması gereken şu; KOBİ’lerin dünyadaki konferansları iyi takip etmesi gerekiyor. Google trafiğinde gelişmeleri daha yakın takip ederek son trendleri keşfetmek çok kolay. 3 m i l y ar d o l ar a çık m ası b ek l en i y o r . Sektörde, son dönemin en yaygın pazarlama trendlerinden biri ünlülerin yer aldığı koleksiyonlar. İpekyol’un Ajda Pekkan ile yaptığı tasarımlardan sonra Koton, Türkan Şoray t-shirt’lerini çıkardı. Adil Işık, bu yılın en fenomen gençlik dizisi “Küçük Sırlar”ın stil danışmanı Banu Savcı ile Tuba Mutlay ile “Küçük Sırlar by adL” koleksiyonu için bir araya geldi. Aslında bu dünyada çok yaygın olan bir konsept. Yıllar önce Madonna GAP, Jennifer Lopez de H&M ile tasarımlar yapmıştı. Yine Amy Winehouse Fred Perry için tasarımlar yapıyor, kendi imzasını bu ürünlere atıyor. Dünya starlarıyla çalışmak, marka gücünü artırıyor. Türkiye’de yeni başlanan bu trend, başka starları da gündeme getirir mi? Bu son dönemin merakla beklenen gelişmelerinden biri. Özellikle bu alanda erkek giyim tarafından bir girişim bekleniyor. Erkek giyimin en çok konuşulan starı ise Tarkan. Pr i v at e Sh o p p i n g (Öz el al ışv er i ş) si t el er i n i n ar d ın d an e- t i car et p az ar ın a h ız l ı g i r i ş y ap an f ır sat si t el er i çığ g i b i b üy üy o r . AVM’lerde mimari yarışı Türkiye’de alışveriş merkezi (AVM) sayısı hızla artıyor. Bugün 279 olan AVM sayısının 2013’te 395 olması bekleniyor. Peşpeşe açılan AVM’ler birbirinden farklılaşma çabası içinde. Hemen hemen müşteri ve ziyaretçilere verilen hizmetler aynı. Bir değişiklik yapılacaksa, bu da mimari üzerinde oluyor. Bugünlerde genellikle AVM’ler Osmanlı mimarisinden esinleniyor. Sarar’ın patronu Cemalettin Sarar Bilecik Bozüyük’te Osmanlı mimarisinden esinlenerek yaptı Sarar Outlet Center’ı. Yine Torunlar GYO ve Turkmall’un Samsun’da başlattığı Bulvar projesinde Fransız ve Osmanlı mimarisi yaşatılacak. Osmanlı mimarisini yaşatan AVM’lerden biri de İstanbul Vatan Caddesi üzerindeki Historia. Yine bu tarzı kulanan Viaport da, geniş avluları ile dikkat çeken AVM’lerden biri. Makromarket istanbullu oldu Per ak en d ed e t aşl ar y er i n d en o y n u y o r . Sek t ör d e ‘A n k ar al ı’ o l ar ak t an ın an M ak r o m ar k et İst an b u l Gün eşl i ’d e k ap ıl ar ın ı açt ı. Ön ce d ev l er k ar şısın d a n e y ap acak l ar ı ar aşt ır ıl an , şi m d i d e d ev l er k ar şısın d ak i b aşar ıl ar ı k o n u şu l an y er el m ar k et l er cesu r at ak l ar ıy l a g öz l er ön ün d e. Rek ab et çi b i r m ar k a o l ab i l m en i n y o l u p er ak en d e ci r o su n u n % 33’ün ü g er çek l eşt i r en İst an b u l ’d an g eçi y o r . M ak r o m ar k et Y ön et i m Ku r u l u Başk an ı Şer ef So n g ör , “İst an b u l ’u n b i z e i h t i y acı o l m ay ab i l i r am a b i z i m İst an b u l ’a v ar . A r t ık b i r T ür k i y e m ar k ası o l m ak i st i y o r u z ” d i y o r . Devlet bakanlıkları kaldırılarak, 6 yeni icracı bakanlık kurulan yapılanmada, süt ve süt ürünleri sektörünü de yakından ilgilendiren bakanlık yapılanması, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı” adı altında şekillendi. Bakanlığın teşkilat ve görevleri de Resmi Gazete’de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname ile belirlendi. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ana hizmet birimleri Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Hayvancılık Genel Müdürlüğü, Balıkçılık ve Su Ürünleri Ge- nel Müdürlüğü, Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü olacak. Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü’nün kurulmasıyla Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü ortadan kalkacak. Merkez teşkilatı, bir müsteşar ve 3 müsteşar yardımcısı ve 14 hizmet biriminden oluşacak olan bakanlık, taşra ve yurtdışı teşkilatı kurabilecek. Ayrıca bakana yardımcı olmak üzere 30 bakanlık müşaviri görevlendirilebilecek. Mevcut 11 araştırma enstitüsü, 10 bölgesel araştırma enstitüsü, 16 konu araştırma istasyonu, 42 gıda Dairy Plant Checklist A r t ık si g o r t a k ap sam ın d al ar D am ız l ık k o y u n v e k eçi l er , Bak an l ar Ku r u l u k ar ar ıy l a T ar ım Si g o r t al ar ı H av u z u k ap sam ın a al ın d ı 2010 yılında güçlü bir büyüme elde eden sektörün kriz öncesi dönemdeki büyüme oranını yakaladığı belirtiliyor. Cirolar artıyor AMPD Perakende Endeksi 2011 Nisan ayı sonuçları belli oldu. Organize perakende sektörü ciroları Nisan 2011’de aylık %3 düşüş gösterdi. Geçen yıl aynı döneme göre %9 artış yakalanırken, yıllık değişim %5 oldu. 2010 yılı Nisan ayında 12 aylık ciro gelişimi ise %9 olmuştu. Araştırmaya göre tüketicinin geleceğe ilişkin beklentileri iyileşirken, tüketim eğilimindeki azalma, olası talep daralmasının kalıcı ve çok güçlü olmayabileceğine dair ilk sinyalleri veriyor. Seçim sonrası beklentilerin alacağı şekil ve sonrasında para ve maliye politikasının seyri iç talebin daralma boyutunu daha fazla netleştirecek. A101 lider Tabloda, 1 Mayıs 2010 ile 1 Mayıs 2011 arasında en çok mağaza artı- şı gerçekleştiren ilk 10 şirket var. Listede yer alan 10 şirket, ana tablodaki yıllık bin 714 mağazalık farkın bin 380’ini gerçekleştirmiş durumda. Bu oran yaklaşık %80’e denk geliyor. Bir yıl içinde fiziki verilerde en çok büyüyen 10 şirketin liderliğini A101 yapıyor. kontrol laboratuvar müdürlüğü, 35 sınır kontrol noktası, 15 el sanatları eğitim merkezi bakanlığın taşra teşkilatı olacak. Yeni yapılandırma kapsamında Yüksek Komiserler Kurulu, sürekli kurul olarak tekeler, Tarım Sigortaları Havuzu kapsamına alındı. Türkiye perakende sektörü büyüklüğü 2010 yılında 187 dolara ulaşacağı öngörülüyor. Başb ak an Er d o ğan , y en i h ük üm et i y en i y ap ıl an m ay l a o l u şt u r acak . Türkvet’e kayıtlı damızlık koyun ve keçiler ile koç ve M ak r o m ar k et ’i n h ed ef i İst an b u l v e M ar m ar a Böl g esi ’n d e b üy üm ek . Şi r k et i n 2011 İst an b u l y at ır ım b üt çesi 30, T ür k i y e g en el i i çi n i se 80 m i l y o n T L. So n g ör , g eçen y ıl 800 m i l y o n T L’l i k ci r o y ap t ık l ar ın ı, b u y ıl i se 1 m i l y ar T L’y e u l aşacak l ar ın ı söy l üy o r . milyar dolara ulaştı. Üç yıl sonra ise bu rakamın 250 milyar Seçi m d en so n r a sır a k ab i n ed e Damızlıklara sigorta 2014’te hedef 250 milyar dolar n Deloitte, Türkiye perakende sektörünün son durumunu incelediği raporunu yayımladı. Türkiye perakende sektörü büyüklüğünün 2010 yılında 187 milyar dolara ulaştığı belirtilen raporda, 2014 yılında bu miktarın 250 milyar dolara ulaşacağı öngörülüyor. 2010 yılında pastadan en büyük payı 96 milyar dolarla gıda alırken, bunu 26,5 milyar dolarla ev eşyası, 24,3 milyar dolarla tekstil, 7,3 milyar dolarla teknoloji perakende pazarı takip ediyor. 2010 yılında güçlü bir büyüme elde eden sektörün kriz öncesi dönemdeki büyüme oranını yakaladığı belirtiliyor. 15 Hükmünde Kararname ile yeniden yapılandırılırken, Tarım sadece kemer tokası, balık oltası satabilirsiniz. Bu alan Perakendede ünlüler geçidi sürecek mi? Sayfa Kabine, 8 Haziran’da Resmi Gazete’de yayımlanan Kanun E-ticarette yeni trend ihtisaslaşma… Bugün artık internette İnternet üzerinden satışın girişimciler için önemli potansiyel alanları da var. Örneğin bazı ürünler konusunda ihtisaslaşmak gerekiyor. Sadece kemer tokası, sadece balık oltası satan bir site kurabilirsiniz. Bir örnek verelim. ABD’de sadece kedi baskılı t-shirt satan bir web sitesi var. Yıllık cirosu ise ne kadar biliyor musunuz? Tam 30 milyon dolar. Türkiye’de biz bu rakamlara ulaşamayacağımızı düşündüğümüz için her şeyi bir arada satan siteler kuruyoruz. ETİD (Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği) Başkanı Hakan Orhun, “İnternet satışlarında artık her ürünü satan değil de ihtisaslaşan siteler olacak. KOBİ’lerin bu işe girmesi gerekiyor. KOBİ’ler girerken biraz ürkek bakıyorlar sektöre. Ancak bu alanda önemli bir potansiyel var” diyor. Mevzuat Bakanlıklarda yeni yapılanma Per aken d eh at t ı Fikri Türkel suthattı Temmuz - Ağustos 2011 n “Tarım Sigortaları Havuzu Tarafından Kapsama Alınacak Riskler, Ürünler ve Bölgeler ile Prim Desteği Oranlarına İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar”ın yürürlüğe konulmasına dair Bakanlar Kurulu kararı, 14 Mayıs’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kararla, Tarım Sigortaları Havuzu Tarafından Kapsama Alınacak Riskler, Ürünler ve Bölgeler ile Prim Desteği Oranlarına İlişkin Karar’ın 1. maddesinin 3. fıkrasından sonra gelmek üzere bir fıkra eklenirken, mevcut 4, 5 ve 6. fıkralar da buna göre düzenlendi. Söz konusu karara eklenen yeni fıkra şöyle: “(4) Çiftçi Kayıt Sistemine entegre edilmiş, Türkvet’e kayıtlı olan damızlık koyun ve keçi ile damızlık koç ve tekeler için ölüm riski; ilgili genel şartlar, teknik şartlar, tarife ve talimatlar kapsamında mevcut tesis, işletme, damızlık koyun ve keçi ile damızlık koç ve tekelere ait yetiştiricilik bilgileri dikkate alınarak, Tarım Sigortaları Havuzu tarafından teminat altına alınır.” Karar, 1 Mayıs’tan itibaren uygulamaya konuldu. görev yapacak. Bakanlık merkez teşkilatı için 6.173, taşra teşkilatı için 43.225, döner sermaye için 966, yurtdışı için 5 kadro ihdas edildi. Ayrıca, merkezde 244 bakanlık müşaviri ve 25 araştırmacı olmak üzere 269, taşrada da 180 araştırmacı kadrosu oluşturuldu. Kanun Hükmünde Kararname’nin uygulanmasına ilişkin düzenlemeler bir yıl içinde yürürlüğe konulacak. süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 16 16 Sayfa Beslenme Temmuz - Ağustos 2011 suthattı Sokak sütü mikrop saçıyor Hacettepeli bilim adamlarının araştırması açıkta satılan sokak sütlerinin insan sağlığı için büyük tehdit oluşturduğunu, üstelik 10 yılda hiçbir iyileşme görülmediğini ortaya koydu. n 1 mililitre sokak sütünün içerisinde tifo, dizanteri ve brusella gibi bulaşıcı hastalıklara neden olan 100 binden fazla bakteri bulunuyor. Yüksek oranda su ve nişasta karıştırılan sokak sütlerinin besin değerleri ise olması gereken değerlerin oldukça altında. UHT ve pastörize sütlerde ise zararlı bakterilere rastlanmıyor. 21 Mayıs Dünya Süt Günü öncesinde açıklanan "Ankara Piyasası’nda Satılan Sütlerin (UHT, Pastörize, Sokak Sütü) Mikrobiyolojik ve Besin Değeri Açısından Değerlendirilmesi" başlıklı araştırmanın sonuçları, ülkemizde kullanımı yaygın olan sokak sütlerinde hijyen koşullarında hiçbir düzelmenin olmadığını, hatta son 10 yılda daha da kötüye gittiğini gösterdi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi ile Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü tarafından ilki 2001 yılında gerçekleştirilen araştırma 2010’da yenilendi. Araştırmanın sonuçları, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Ünitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal ve Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tanju Besler tarafından açıklandı. Uluslararası standartlarda 1 mililitre sütte kabul edilebilir bakteri miktarı 500 iken, araştırma kapsamında incelenen açık süt örneklerinde bu sayının 100 bine kadar yükseldiği belirlendi. Pr o f . D r . Ser h at Ün al - Pr o f . D r . T an j u Besl er A r aşt ır m an ın so n u çl ar ı, H acet t ep e Ün i v er si t esi T ıp Fak ül t esi İç H ast al ık l ar ı A n ab i l i m D al ı En f ek si y o n H ast al ık l ar ı Ün i t esi Öğr et i m Üy esi Pr o f . D r . Ser h at Ün al v e H acet t ep e Ün i v er si t esi Sağl ık Bi l i m l er i Fak ül t esi D ek an ı Pr o f . D r . T an j u Besl er t ar af ın d an açık l an d ı. yapısında bulunması o sütün bağırsak orijinli bir kaynakla temas ettiğini ve bu süt içerisinde her türlü hastalığa neden olabilecek mikroorganizmaların bulunabileceğini gösteriyor. Bu sütler kesinlikle tüketilmemeli. İnsan sağlığı için çok büyük tehdit oluşturuyor.” Prof. Dr. Ünal, besin değeri ve sağlık açısından uygunluğu bilimsel olarak da ispatlanan, ısıl işlemden geçirilmiş pastörize ve UHT (kutu) sütlerin tüketimini önerdi. Araştırma, açık sütün vitamin değerlerinin, uluslararası kabul edilmiş besin kompozisyon cetveline ve ısıl işlem geçirmiş süte göre çok düşük olduğunu, açıkta satılan pek çok süt örneğinde, süte yüksek oranda nişasta gibi maddeler ile su karıştırıldığını da ortaya koydu. 2001 yılındaki araştırmayla kıyaslandığında 2010’da açık sütlerdeki mikrobiyolojik tablonun daha kötü olduğunu belirten Prof. Dr. Ünal, şunları söyledi: Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tanju Besler, incelenen 108 sokak sütünden 34’ünde istenmeyen maddelerin bulunduğunu, 20012010 yılları kıyaslandığında katkı maddeleri nedeniyle besin değerindeki düşüşün % 55 oranında daha sık görüldüğünü söyledi. “2001 ve 2010 yıllarında topladığımız tüm sokak sütü örneklerinde kabul edilemeyecek miktarlarda bakteri (E. coli, Klebsiella spp., Enterobacter spp., Citrobacter spp., Proteus spp., Serratia spp.) tespit edildi. Hatta 2001 yılında rastlanmayan ek bakteriler de gözlendi. Koliform bakterilerin çiğ sütlerin Açıkta satılan sütün vitamin değerlerinin beklenenden çok daha düşük olduğunu belirten Prof. Dr. Tanju Besler, “Araştırma sonuçları ısıl işlem geçirmemiş açıkta satılan sütün, besin değeri ve mikrobiyolojik açıdan tüketiminin uygun olmadığını bir kez daha açıkça gösteriyor” dedi. Bir yararı daha n Fransa’da 9 yıl süren İnsülin Direnci Sendromu Epidemiyolojik Araştırması sütün beslenmedeki önemini bir kez daha gösterdi. Diabetes Care’de yayımlanan araştırmaya göre, süt ürünleri ve kalsiyum bakımından zengin beslenme, metabolik sağlığı korumaya ve tip 2 diyabet riskini azaltmaya yardımcı oluyor. Bulgular, süt tüketimi ile obeziteye bağlı kronik hastalıkların görülme oranının azalması arasında ilişki olduğunu gösteren önceki araştırmayı destekliyor. ABD Süt Araştırma Enstitüsü Başkanı ve Ulusal Süt Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Gregory Miller, “Araştırma süt ürünleri tüketiminin metabolik sendrom, tip 2 diyabet ve gizli şeker görülme sıklığının azalması, kan basıncının, trigliserid düzeyinin ve vücut kitle indeksini düşmesi ve bel çevresi genişliğinin azalması ile ilişkili olduğunu gösterdi” dedi. Sü t l e b e sl e n m e Süt tozuna haksızlık yapılıyor Prof. Dr. Atila Yetişemiyen Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Yoğurt ve dondurma üretiminde süt tozu kullanımı ''doğal ve zorunlu''dur. Bunun başka alternatifi yoktur. n Zaman zaman medyada, konunun dışındaki uzmanların süttozu sanki bir hile vasıtasıymış gibi ''UHT süte, yoğurda ve peynire süt tozu katıyorlar'' şeklindeki beyanlarını görüyorum. Bu çok yanlış bir değerlendirme olduğu gibi, özellikle UHT sütte kesinlikle süt tozu kullanılmamaktadır. Ancak, yoğurt ve dondurmada üretim prosesinin gereği olarak, kurumaddeyi arttırmak, kıvamı iyileştirmek ve proteince zenginleştirmek amacıyla süt tozu kullanmak zorunludur. Aslına bakılırsa, süt tozu da bir süt ürünüdür ve ‘doğal sıvı sütün sadece kurutma teknikleri ile toz haline getirilmiş biçimi'dir. Üretimi esnasında hiç bir katkı maddesinin kullanılması da söz konusu değildir. İhtiyaç duyulduğunda tekrar süte dönüştürülebilir (rekonstitüe süt) ve süt ürünlerine (rekombine ürün) işlenebilir. Bu nedenle bazen medyada yanlış olarak yer aldığı gibi, süt tozu kesinlikle bir katkı maddesi değildir. Süte birebir eştir. Hatta kaliteli bir sütten elde edilmişse, mikrobiyolojik açıdan daha güvenilir haldedir. Özellikle UHT sütlere, hiçbir nedenle süt tozu katılmamaktadır. Bu sütlerin 3-4 ay dayanmaları yalnızca, sterilizasyon yoluyla sütün içinde bakteri ve enzimlerin kalmaması nedeni iledir. Yoğurt ve dondurma üretiminde ise süt tozu kullanımı ''doğal ve zorunlu''dur. Bunun başka alternatifi yoktur. Süt tozu bazen de beyaz peynir üretiminde protein oranını arttırmak için kullanılabilir. Sütün kuru maddesi yüzde 12-12,5 düzeyindedir. Yoğurt yapımında kuru maddeyi yüzde 16-18 seviyesine getirmek için, aradaki yüzde 56’lık kısım, kısmen evaporasyonla (sütün içindeki suyun buhar olarak uzaklaştırılması), kısmen de yüzde 2-4 oranında süt tozu ilavesiyle kapatılır. Dondurma üretiminde ise mutlaka süt tozu kullanılır, dondurma miksinin önemli harç maddelerinden biri süt tozudur. Bu hususlar kesinlikle gıda mevzuatımıza aykırı olmadığı gibi sağlık ve beslenme açısından da sakıncalı değildir. Ama ne yazık ki dönem dönem medyada yer alan 'öldüren süt tozu'' nitelemeleri kamuoyunu olumsuz etkilemektedir. Bu haberler nedeniyle süt tozunun kullanıldığı mamalar, yoğurtlar, dondurmalar şüphe ile karşılanmaktadır. Açıkçası süt tozuna ve süt tozu üzerinden de bu besleyici gıdalara haksızlık yapılmaktadır. Üstelik süt tozu bugün, sadece gıdalarda kullanılmakla kalmayıp, dünyanın savaş, açlık ve felaket yaşanan bölgelerinde, insanların beslenme sorununu çözen en önemli gıdadır. süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:50 Page 18 18 Sayfa İnovasyon Dondurucular için yeni öneri Temmuz - Ağustos 2011 suthattı Orkide için iş birliği Yazın yediğimiz dondurmanın, kışın içimizi ısıtan salebin ham maddesi orkide doğada yok olmakla karşı karşıya. Çözüm ise yabani orkidenin kültür ortamına alınması. ABD’de yapılan bilimsel bir araştırma, dondurmanın depolanmasında gerekli ısıda yeni uygulamalara kapı aralayacak gibi görünüyor. n Journal of Dairy Science’da yayımlanan ve ABD Güney Dakota Devlet Üniversitesi’nde gerçekleştirilen araştırmaya göre, dondurma olması gerekenden daha soğuk. Araştırmacılar, dondurma üreticilerinin ürün kalitesini tehlikeye atmadan dondurucularının ısısını arttırabileceklerini ileri sürüyor. Dondurma depolama sıcaklığında küçük bir değişiklikle enerji tasarrufu yapılabilecek. Dondurma depolanmasında endüstride ısı standardı -28.9°C. 39 hafta farklı sıcaklıklarda tuttukları dondurma analizleri sonucu, bu sınırın çok katı olduğunu ve ürün kalitesini riske atmadan -26.1°C’ye çıkarılabileceğini iddia eden araştırmacılar, yaptıkları analizlerde farklı sıcaklıklarda (-23.3°C’de bile) depolanan dondurmalarda kalite açısından çok anlamlı bir fark bulamadılar. n Türkiye’nin önde gelen dondurma markalarından Mado ile Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi ve Tarımsal Araştırma Enstitüsü işbirliğiyle düzenlenen 1. Orkide Çalıştayı, 24-25 Mayıs tarihlerinde yapıldı. Çalıştay’da yabani orkidenin kültür ortamına alınması masaya yatırıldı. deyi doğal ortamlarda korumak ve kültür ortamında yetiştirilmesi konusunda önemli mesafe alınacağını düşünüyorum” dedi. Mado’nun bugünkü konumuna orkide sayesinde geldiğini belirten Yaşar Dondurma ve Gıda Maddeleri A. Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kanbur ise, orkidenin ta- Çiftlik suthattı Temmuz - Ağustos 2011 19 Çiftlikhattı: İzmir İli Damızlık Koy un Keçi Yetiştiricileri Birliği biatta yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu ifade etti. Orkideyle ilgili çalışmaları sosyal sorumluluk projesi olarak gördüklerini belirten Kanbur, “Orkide dendiği zaman sanki ailemin birinden bahsediyorlarmış gibi geliyor. Uzun yıllar orkidenin nasıl kültüre alınabileceğini araştırdım. Anladım ki bu bilimin işi. Orkide sadece dondurmanın hammaddesi olarak değil, bir marka olarak değerlendirilmeli. Dünya orkideyi iyi biliyor ancak ellerinde çok fazla yok” diye konuştu. Çalıştayın açılışında konuşan KSÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kadir Saltalı, dondurma ve salep içeceğinin hammaddesi salebin bazı orkide türlerinin yumrularına verilen isim olduğunu söyledi. Soğuk zincire İzmir damgası Türkiye’de koyun ve keçi sütünde soğuk zinciri ilk olarak hayata geçiren İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, uluslararası standartları yakaladı. n Süt ve süt ürünleri sektöründe uluslararası standartlarda üretim şart. Bunun ilk basamağı ise, çiftliklerden toplanan çiğ sütün soğuk zincire alınarak, üretimin gerçekleştirileceği işletmeye ulaştırılması. Böylece süt, hiçbir kalite kaybı ya da bozulma olmadan üretim sürecine sokulabiliyor. Türkiye’de ilk kez birlik olarak koyun keçi sütünde soğuk zincir projesini hayata geçiren İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği, AB’ye ihracatın açılması için aranan uluslararası standartlara da ulaştı. Birlik Başkanı Özer Türer, küçükbaş hayvan yetiştiriciliği konusunda Türkiye’nin rakipsiz bir ül- KSÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Fatih Karaaslan da, “Orkide, azlığı nedeniyle yok olmak üzere olan bir mirasımız. Çalıştay sayesinde orki- D ün y ad a t al ep ar t ıy o r Sütü 6 ay koruyan karton şişe Gıda işleme ve paketleme çözümlerinde dünya lideri Tetra Pak, süt için ilk aseptik karton şişe olan Tetra Evero Aseptik'i üretti. n Pazarın ihtiyaçları doğrultusunda üretilen 1 litrelik Tetra Evero Aseptik, şişenin kullanım ve akıtma kolaylığının yanı sıra üreticilere çevresel ve maliyet avantajları da sunuyor. Tetra Evero Aseptik dolumlarında kullanılan Tetra Pak A6 iLine sistemi, diğer şişeleme sistemlerinden %50 daha az yer kaplayarak, %30 daha az yatırım gerektiriyor. İşletme maliyeti %25 daha düşük olan karton şişenin elektrik tüketimi de diğer aseptik şişeleme sistemlerinin yarısı kadar. 6 aya kadar sütün tazeliğini koruma özelliği ile de üreticilere maliyet avantajı sağlıyor. Dikkat çekici karton şişe, ambalaj yüzeyinin ta- Sayfa mamına baskı olanağı tanıdığı için markayı da daha görünür kılıyor. Tek adımda açılma ve iki aşamalı emniyet özellikleri ise tüketicilere kolaylık ve güvenlik sağlıyor. Akıtma açısından diğer şişelere oranla kolaylık sağlayan ideal açıya sahip yeni şişe, Avrupa’da yapılan tüketici araştırmaları sonuçlarına göre tasarlandı. Dünyanın ilk aseptik karton şişesi, FSC sertifikalı yenilenebilir kartondan yapılıyor. Almanya'da gerçekleştirilen bir araştırma, yeni şişenin karbon ayak izinin, diğer şişelere kıyasla %30'a kadar daha düşük olduğunu ortaya koydu. Ko y u n v e k eçi süt ü d ün y ad a g i d er ek y ük sel en b i r t r en d . A r t an t al eb e y an ıt v er em ey en ür et i m T ür k i y e’y e i h r acat t a ay r ı b i r k ap ı açıy o r . M ev cu t ür et i m i se i ç t al eb i k ar şıl am ay a d ah i y et m i y o r . ke olmasına karşın ihracatta yeteri kadar değerlendirilmediğini söyledi. Türer, şöyle devam etti: ğu gibi hayvancılıkta da bu değişime ayak uydurmak gerektiğini kaydetti. “Bugün Avrupa Birliği’ne peynir ürünleri ihracatının önündeki tek engel çiğ sütün kalitesi ve hijyeni. Büyükbaşta yol aldık ama maalesef küçükbaşta çok gerilerdeyiz. Tam tersine ihracatta da en güçlü olduğumuz alan küçükbaş. Soğuk zincirde toplanan sütün kalitesine işaret eden Türer, “Artık içine soda atılmış plastik bidonlarda sabahtan akşama kadar süt toplama devri gerilerde kaldı. Sağlıklı ve kaliteli süt üretmek vicdani ve yasal sorumluluğumuz, bir yerde de ticari zorunluluk. Özellikle hedefiniz ihracat ise bu sütü soğuk tanklarda istenen ph’ta ve yağ, kuru madde oranında günlük toplamak zorundasınız. Birlik olarak İzmir’de ve Türkiye’de sektöre yön veriyoruz. İzmir’in soğuk zincirde toplanan koyun ve keçi sütü, AB’ye ihracatın kapısını aralayacaktır” dedi. Dünya küçükbaşta artan talebi karşılamaktan çok uzak. Tağşiş nedeniyle çok fark etmiyoruz ama gerçekte Türkiye’de dahi talebi karşılayacak kadar küçükbaş sütü üretilmiyor. Mevcut üretilen sütün toplanma kalitesi ise ihracat için yetersiz. İzmir Birliği olarak ilk kez geçen sene koyun keçi sütünde soğuk zincir projesini pilot bir uygulama ile yaşama geçirdik. Bugün artık AB standartlarında süt topluyoruz. Türkiye standartlarını çoktan aşmış durumdayız.” Türkiye ve dünyadaki değişime işaret eden Türer, her alanda oldu- İzmir’de toplanan koyun ve keçi sütünde Ph değerleri 6,5 iken, yağ oranı keçi sütünde 4.3, koyun sütünde 7.2, kuru madde oranı ise keçi sütünde 11.5, koyun sütünde 14.5 düzeyinde. Bu oranlar tamamen soğuk zincirin uygulanması sonucu sağlandı Özer Türer İzmir İli Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı “Artık içine soda atılmış plastik bidonlarda sabahtan akşama kadar süt toplama devri gerilerde kaldı.” süthattı sayı 5 matbaa_Layout 1 16.06.2011 14:51 Page 20 20 Sayfa Çevre Temmuz - Ağustos 2011 suthattı İngiltere’de yeni geri dönüşüm hedefi Süt inekleri ahır dışına Dairy UK, plastik tedarikçilerini süt üreticilerine daha fazla geri dönüşümlü plastik sağlayarak bir ‘geri dönüşüm devrimi’ yapmaya çağırdı. n İngiliz süt endüstrisi, çevresel etkilerin azaltılmasına yönelik hedeflerini geliştiriyor. İngiltere Tarım Bakanı Jim Paice, süt şişelerinde en az %10 geri dönüşümlü plastik kullanmanın yanı sıra enerji ve CO2 hedeflerini içeren ‘Süt Yol Haritası’nı açıkladı. Aynı gün Dairy UK’dan daha iddialı bir hedef geldi. Endüstrinin yeni hedefini; ‘süt şişelerinde en az %30 geri dönüşümlü plastik kullanılması’ olarak açıklayan Dairy UK, plastik tedarikçilerini bu hedef doğrul- tusunda süt üreticilerine daha fazla geri dönüşümlü plastik sağlayarak bir ‘geri dönüşüm devrimi’ yapmaya çağırdı. Dairy UK Genel Müdürü Jim Begg, hedefe ulaşılabilmesi için daha fazla geri dönüşümlü plastiğe ihtiyaç duyduklarını, plastik tedarikçilerinin, süt endüstrisinin ihtiyaç duyduğu geri dönüşümlü plastiği sağlaması gerektiğini söyledi. Begg, “Sektör olarak çevresel performansı arttırmaya yönelik çabalar devam ediyor. Kaynakların giderek kıtlaştığı düşünüldüğünde, geri dönüşümlü malzeme kullanımının önemi daha çok ortaya çıkıyor” dedi. % 70’i g er i d ön üşüm d en 2010 y ıl ın d a İn g i l t er e'd e sat ın al ın an süt şi şel er i n i n % 70'i n d en f az l ası g er i d ön üşüm d en el d e ed i l d i v e sek t ör ün am b al aj l ar l a i l g i l i em i sy o n l ar ı 27.000 t o n d üşt ü. ABD Tarım Bakanlığı (USDA) tarafından yürütülen bir çalışmada, dış mekanlarda tutulan süt ineklerinin gaz emisyonlarının daha düşük olduğu belirlendi. 2008'den bu yana çevresel hedeflere yönelik süt sektöründeki ilerlemeyi kanıtlayan istatistikler, 2010 yılında İngiltere'de satın alınan süt şişelerinin %70'inden fazlasının geri dönüşümden elde edildiğini ve 12.000 ton plastik yeni şişe üretiminde kullanılarak sektörün ambalajlarla ilgili emisyonlarının 27.000 ton düşürüldüğünü gösteriyor. n USDA’nın bilimsel araştırma ajansı Tarımsal Araştırma Servisi’nin (ARS) çalışması, USDA’nın sürdürülebilir tarımın teşvik edilmesi taahhüdünü destekler sonuçlar verdi. Bir grup araştırmacı, Pennsylvania’daki 250 dönümlük süt çiftliğinde farklı yönetim sistemlerinin çevreyi nasıl etkilediğini değerlendirdi. Çalışmada bir sığır veya süt çiftliğinin önemli biyolojik ve fiziksel süreçlerini ve etkileşimini simüle eden Entegre Çiftlik Sistem Modeli kullanılarak, otlatma sistemleri Bu say f a T ük et i ci v e Çev r e Eği t i m V ak f ı k at k ıl ar ıy l a h az ır l an m ışt ır . ve gübre yönetiminin çevre ve besin kaybına etkileri incelendi. Üretimde kullanılan böcek ilaçları, yakıt, elektrik ve diğer kaynakların karbondioksit, metan, azot oksit emisyonları değerlendirilen araştırma sonuçları, ineklerin yıl boyunca dışarıda tutulmasının amonyak emisyon düzeylerini yaklaşık %30 oranında düşürdüğünü gösterdi. Ayrıca ahırda kapalı tutulan ineklerin metan, azot oksit ve karbon dioksit sera gazlarının toplam emisyonlarından %6 daha düşük olduğu belirlendi.