Ocak-Sayı: 154 - Adalet Bakanlığı

Transkript

Ocak-Sayı: 154 - Adalet Bakanlığı
“SON 12 YILDA
İNSAN HAKLARI
ALANINDA
ÖNEMLİ
REFORMLARA
İMZA ATTIK” 2’de
Seslenis
Ocak 2015 Yıl: 13 •
Sayı: 154
•
Ücretsizdir
•
ADALET HİZMETLERİNDE
İŞBİRLİĞİ
Cezaevlerinin terbiye,
ıslah ve iş esaslarına göre
düzeltilmesi yolundaki
hayırlı faaliyetlerin
genişletilmesi cemiyete;
doğru yoldan saparak
hürriyetini kaybetmiş
olan binlerce vatandaşı
faydalı birer uzuv olarak
kazandırmaktadır.
Ayda bir çıkar
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Somali Adalet ve Anayasal İşler Bakanı F.
Sheikh Abdulkadir, bazı temaslarda bulunmak
üzere Türkiye’ye geldi. Ziyaretlerde ilk olarak
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından kabul
edilen konuk Bakan, daha sonra Müsteşar Kenan
İpek tarafından onuruna verilen akşam yemeğine
katıldı. İki ülke arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konusunda ellerinden geleni yapacaklarını
belirten Müsteşar İpek, Bakan Abdulkadir’e el
yapımı çini tabak hediye etti.
6’da
Ceza infaz kurumlarında sürdürülen çalışmalarda öncelikli hedef
ETKİN İYİLEŞTİRME
GÜVENLİ KURUM
Ceza İnfaz Kurumları Geleneksel Yılllık Değerlendirme Toplantısı Afyonkarahisar’da yapıldı. Ceza İnfaz
Kurumlarında yapılan çalışmalarla hedeflerin değerlendirildiği toplantıda önemli konular masaya yatırıldı.
2014 YILI DEĞERLENDİRMESİ
Ceza infaz sistemi uygulamalarını değerlendirmek, karşılaşılan tereddütleri gidermek, ceza infaz kurumlarında yaşanan sorunları tartışmak, bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirmek ve ortaya çıkan bu tecrübeyi tüm kurum
müdürleriyle paylaşmak amacıyla düzenlenen “Etkin İyileştirme Güvenli Kurum Yıllık Değerlendirme Toplantısı”,
21-23 Ocak 2015 tarihlerinde Afyonkarahisar’da yapıldı
YILDIRIM ÖNEMLİ MESAJLAR VERDİ
Açılış törenine; Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Bayram
Eray, Afyonkarahisar Adalet Komisyonu Başkanı Şahap
Mutlu, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret Karaçorlu,
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcıları Ali Yıldız,
Burhanettin Eser ve Mehmet Fatih Belviranlı ile Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanları, Tetkik
Hâkimleri, Kontrolörler Kurulu Başkanı, Şube Müdürleri,
Adalet Uzman Yardımcıları ve Ceza İnfaz Kurumu Müdürleri katıldı.
8-9’da
Genel Müdür Yıldırım, Kurum saymanları eğitim programında
yaptığı konuşmada meslek edindirme çalışmalarına dikkat çekti :
“BİR MESLEK
KAZANDIRMAK
BİR İNSAN
KAZANMAKTIR”
AMASYA
E TİPİNDEN
YENİ YAKLAŞIM
Ceza infaz kurumları ve personel
eğitim merkezlerinin saymanlık
biriminde çalışan
550
personele
hem teorik hem
uygulamalı eğitim
verildi.
6’da
Herşey
çocukların
sağlıklı
gelişimleri
için
Ceza infaz kurumlarında bulunan kadınların yanlarında
kalan 0-6 yaş arası çocukların sorunları ve ihtiyaçlarının
tartışılmasına ve bu konuya
KÜÇÜKLERDEN
3
BÜYÜK DAVRANIŞ
7
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
HEDEFLERİMİZ
Ceza infaz kurumlarımız ile denetimli ser-
ilişkin çözüm önerilerinin ortaya konulması amacıyla 8
Ocak 2015 tarihinde Ankara
Hâkimevi’nde bir çalıştay düzenlendi.
2’de
TERİMİN HEDİYESİ
KÜTAHYA E TİPİNDEN
bestlik kurumlarında sürdürülen eğitim iyileştirme ve meslek edindirme faaliyetleri,
hükümlü ve tutuklularımızı tahliye sonrası
yaşama hazırlamada en önemli çalışmalarımızın başında gelmektedir. Devamı 3’te
MİNİKLERE
YENİ YIL
16 SÜRPRİZİ
11
Sayfa 2
Seslenis
Ocak 2015
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ankara Hâkimevinde düzenlenen İnsan Hakları Kurumu İstişare Toplantısında önemli açıklamalarda bulundu.
“Son 12 yılda İnsan hakları alanında önemli reformlara imza attık”
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı ile İnsan
Hakları Kurumu tarafından ortaklaşa düzenlenen Ankara Hakimevi’ndeki istişare toplantısına katıldı. Toplantıda Adalet
Bakanlığı’nın ilgilendiği alanların insan haklarıyla doğrudan
ilişkili olduğunu ifade eden Bakan Bozdağ, bu kapsamda İnsan Hakları Kurumu ile büyük bir işbirliği içerisinde çalıştıklarını belirtti. Son 12 yılda insan hakları alanında önemli reformlara imza attıklarını vurgulayan Bozdağ, insan haklarıyla
bağdaşmayacak pek çok düzenlemenin kaldırıldığını anlattı.
Bozdağ, Anayasa’nın 90. maddesine eklenen düzenlemeyle
Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerle iç hukukun çatışması durumunda uluslararası sözleşmelerin üstün tutulmaya başlandığını, bunun devrim niteliğinde bir düzenleme
olduğunu söyledi.
Kamu Denetçiliği Kurumu ile Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru imkanının getirilmesinin de önemli adımlar
olduğunu belirten Bozdağ, 2014 yılı sonu itibarıyla Anayasa
Mahkemesine 31 bin 453 bireysel başvuru yapıldığını bildirdi.
Bozdağ, Bakanlığa bağlı İnsan Hakları Daire Başkanlığı’nın
faaliyete geçtiğini, AİHM’e gidecek bazı davaların kurulan
tazminat komisyonuyla karara bağlanarak vatandaşların mağduriyetlerinin giderilmesinin amaçlandığını kaydetti.Türkiye İnsan Hakları Kurumu Başkanlığı’nın da bu
herşey çocukların
sağlıklı gelişimleri için
Ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklu olarak barındırılan kadınların yanlarında kalan 0-6 yaş arası çocukların sorunları ve ihtiyaçlarının tartışılması ve bu
konuya ilişkin çözüm önerilerinin ortaya konulması amacıyla Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürlüğü tarafından 08 Ocak 2015 tarihinde Ankara Hakimevi’nde “Ceza
İnfaz Kurumlarında Anneleri ile Kalan Çocukların Sorunları ve Çözüm Önerileri”
konulu bir çalıştay düzenlendi.
Çalıştayda; konuyla ilgili bilgi, deneyim ve önerilerini paylaşmak üzere bu alanda
çalışan akademisyenler, sivil toplum örgütü temsilcileri ve ilgili bakanlık ve kamu
kuruluşlarının temsilcilerini bir araya getirmek amaçlandı. Son derece başarılı geçen ve oldukça önemli fikirlerin ortaya konulduğu çalıştaya, Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, Dış İlişkiler Daire Başkanı Halil İbrahim
Dizman, Eğitim Daire Başkanı Çelebi Yılmaz, Tetkik Hakimi Hümeyra Işık, Başkontrolörler Vedat Erkal ve Vural Sarıömeroğlu, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Sosyolojisi Anabilimdalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Eylem Ümit, Hacettepe
Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü’nden Yrd. Doç.Dr. Saniye Kangal ve Dr. Semra Şahin, Eskişehir Anadolu Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünden Yrd.Doç.Dr.
Semra Saruç, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlköğretim Bölümünden Doç.Dr.
Ebru Aktan Acar, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı. Geniş bir katılımcı perspektifi dikkate alınarak düzenlenen çalıştayın
ana teması “Ceza infaz kurumunda annesiyle birlikte kalan 0-6 yaş grubu çocuklar”
olarak belirlendi. Belirlenen ana tema çerçevesinde 0-6 yaş grubu çocukların ceza
infaz kurumunda kalmasının ortaya çıkardığı gelişimsel sorunlar, gelişim dönemine göre bu çocuklara sağlanması gereken temel ihtiyaçlar (eğitim ve psiko-sosyal
destek), çocuğun ceza infaz kurumunda annesiyle kalması ihtiyaç duyduğu güvenli
ebeveyn desteğini sağlar mı? Bu konuda alternatifler neler olabilir? Kurumlarda bulunan anneler ve çocukları için sağlanabilecek hizmetler, diğer ülkelerin uygulama
örnekleri, Ülkemizdeki uygulamanın geliştirilmesi için öneriler, alanla ilgili ortak
çalışma yürütülebilecek kurumların tespiti ile sosyal destek sistemleri ve çözüm önerileri konularında görüş ve öneriler ele alındı. Çalıştayda, tüm katılımcılar ve kurumların görüş ve önerilerini içerecek bir rapor oluşturulmasının ardından Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından, fiziksel düzenleme, mevzuat çalışmaları
ve uygulamada iyileştirmeler gibi konularda atılacak adımlar tespit edildi.
konudaki önemli adımlardan olduğunu dile getiren Bozdağ, kurumun kamuoyunda
yeterince bilinmediğini ancak zaman içinde insan hakları alanında referans bir kurum
haline geleceğine inandığını ifade etti.
Adalet Bakanlığı ile İngiltere
ve Portekiz Adalet Bakanlıklarıyla ortaklaşa yürütülmekte
olan Ceza İnfaz Kurumlarında
İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Eşleştirme Projesi 7. Yürütme Kurulu toplantısı Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Portekiz Proje
Lideri Jorge Sanchez Monteiro ile İngiltere Proje Lideri Norman Powell’ı makamında kabul etti. Görüşmede projenin son durumu ve proje konusunda ülkelerin sürdürdüğü çalışmalar konusunda karşılıklı görüş alışverişinde bulunuldu. Genel Müdürlük
makamındaki görüşmenin ardından toplantı salonunda heyetler arası görüşmelere
geçildi. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım başkanlığında gerçekleşen toplantıya, Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız, Dış İlişkiler Daire Başkanı Halil İbrahim Dizman,
Eğitim Daire Başkanı Çelebi Yılmaz, Personel Daire Başkanı Turan Kuloğlu,Tetkik
Hakimleri, İngiltere Proje Lideri Norman Powell, Portekiz Proje Lideri Jorge Sanchez Monteiro, AB Türkiye Delegasyonu Sektör Sorumlusu Nur Önsoy, Merkezi Finans ve İhale Birimi Sözleşme Yöneticileri Soner Akgümüş ve Selcan Akkaya, AB
Bakanlığı Uzmanı İrem Özgür, Proje Yerleşik Eşleştirme Danışmanı Joanne Hill ve
proje asistanları ile Proje Bürosu personeli ve tedarikçi firma yetkilileri katıldı. 19
Ocak 2015 tarihinde yapılan açılışta konuşan Genel Müdür Yıldırım, infaz hizmetlerinin iyileştirilmesi noktasında Genel Müdürlük olarak büyük bir gayretle çaba sarfettiklerini, atılan adımların projenin uygulanması noktasında son derece önemli olduğunu kaydetti. Açılış konuşmasının ardından projenin geçmiş üç aylık döneminde
yüklenici firma yetkilisi ile proje yerleşik eşleştirme danışmanı tarafından eşleştirme
ve tedarik bileşenleri kapsamında gerçekleştirilmiş olan faaliyetlere ilişkin sunum
yapıldı. Toplantının ikinci bölümünde, projenin eşleştirme ve tedarik bileşeni ile
ilgili şimdiye kadar gelinen aşamada gerçekleştirilmiş olan faaliyetlerden edinilen
deneyimlerden ve proje çıktılarından yararlanılarak önümüzdeki dönemlerde gerçekleştirilmesi planlanan faaliyetler hakkında önerilerde bulunulurken proje ile ilgili ortak amaçlar belirlendi. Toplantıda ayrıca Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün
ilgili birimlerinin projenin yürütülmesi sırasında verdiği destek ve katkılarının proje
bitiminin ardından sürdürülebilirlik ilkesine uygun biçimde devam etmesi gerektiği
belirtildi. Toplantı, soru cevap kısmı ve gelecek üç aylık dönemde gerçekleştirilecek
olan faaliyetler hakkında fikir alışverişinin ardından sona ererken, projenin 8. Yürütme Kurulu Toplantısının 20 Nisan 2015’te gerçekleştirilmesi planlanıyor.
Yıldırım “ Amacımız
infaz hizmetlerinde
sorunları minimize
etmek”
Ocak 2015
Bu çalışmaların her kurumda aynı düzeyde başarıya
ulaşması için var gücümüzle çalışıyoruz. Her hükümlü ve tutuklumuzun tahliye sonrası sosyal uyum göstermesi ve birer meslek sahibi olarak istihdama katılması bizim için çok önemli bir başarı olacaktır. Bunu
başarabilmek için tüm kurumlarımızla omuz omuza
vererek projelerimizi bir bir hayata geçiriyoruz.
Bilgi çağının en önemli kuralı olan donanımlı insan
gücüne ulaşmanın temelinde eğitimin var olduğunu
bilerek, kurumlarımızda öncelikle eğitim çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Bunun önemli bir göstergesi olarak da hükümlü ve tutukluların ilköğretimden
yüksek lisans ve doktora eğitimlerine kadar tüm eğitim- öğretim faaliyetlerini adım adım takip ediyoruz.
Eğitim, kurumlarımızda olmazsa olmazımızdır. Bu
süreçte başarıya ulaşma noktasında, mesai arkadaşlarımıza ve tutuklu ve hükümlülerimize önemli görevler
düşmektedir. Herkesin, kurumsal çalışmalarda görevli
personelimize yardımcı olacağınıza inanıyorum.
Değerli mesai arkadaşlarım; zor ve bir o kadar da
önemli bir görevi el birliğiyle yürüttüğümüzü bu vesile ile ifade ediyorum. Yapılan hizmetin, klasik devlet
memuru anlayışının ötesinde çok özel bir anlayış gerektirdiğini, aslında bir gönül işi olduğunu, aynı zamanda da, insâni ve mesleki olarak çok üst vasıflar
gerektirdiğini her ortamda sizlerle bir araya geldiğimizde paylaşıyorum. Ancak; bütün gayretlerimize, iyi
niyetli çabalarımıza, problemleri öngörüp çözüm tedbirleri alma konusundaki öngörülerimize rağmen, kurumlarımıza ve kurumlarda meydana gelen hadiselere
ilişkin, zaman zaman olumsuz haberler yapıldığını ve
adeta ceza infaz alanında son on yılda gerçek değişimin ve dönüşümün üzerinin olumsuz bir genel algı
Seslenis
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
HEDEFLERİMİZ
yaratılarak örtülmek istendiğini, bu yaklaşım biçiminin
de, sîzleri olumsuz etkilediğini görüyor ve biliyoruz.
Hemen ifade etmek isterim ki, haberin doğruluğuna
ya da yanlışlığına bakmaksızın, bu tür haberler, bizler
için aynı zamanda sistemi gözden geçirme ve yeterli
gelişimi gösterememiş yada sorunlu kalmış alanları tespit etme noktasında fırsat yaratmaktadır. Bu haberleri
ciddiye alıyor ve her haberi içinde yer alan iddialarıyla
birlikte inceliyoruz. Bu bizim sadece görevimiz değil
ayrıca vicdani sorumluluğumuzdur. Ancak; bu haberler
içerisinde tamamen yanlış ya da olaylar tahrif edilerek
verilmiş olanları da dahil olmak üzere, hiç birisi kurumsal özgüvenimizi etkilememekte, kurumsal olarak
moralimizi bozmamakta, aksine, daha iyisini yapma
konusundaki azmimizi artırmaktadır. Çünkü; yaklaşık
elli bin personelimizle birlikte, son on yılda infaz sistemimizin geldiği noktayı ve gelişmiş batılı sistemler
içerisinde gelmiş olduğumuz yeri biliyoruz. Gelinen bu
noktada her bir çalışanımızın büyük payı olduğu gibi,
geçmişinden bu güne bu kurumda görev almış, bu gelişmede payı olan ve bu kurumu yönetmiş olanları da
minnetle anıyoruz. Bu tür haberler bizlere bir defa daha
gösteriyor ki, gerek kurumlarımızın yöneticilerinin, gerekse kurum çalışanlarımızın, infaz personelinden psiko-sosyal servise, eğitim servisine kadar kurumlarımız-
AMASYA E TİPİNDEN
Amasya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu,
2015 yılı Değerler Eğitimi Etkinlikleri kapsamında planladığı “Her
Ay Bir Ünlü Kişi’nin kuruma getirilmesi çalışmasına TV Yapımcısı Dr. Senai Demirci ile start verdi.
Amasya Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu ve Kurum Müdürü Kâtip
Özen’in destekleri ile ceza infaz kurumuna davet edilen tıp doktoru, yazar, radyo ve
televizyon programları yapımcı ve sunucusu Dr. Senai Demirci, Saygı Değeri ayı içerisinde insanın kendine olan saygısı ve bu saygıyı sağlayabilmek için gerekli olan yaşama gücü üzerine eşsiz bir söyleşi ziyafeti sundu. Amasya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu konferans salonunda gerçekleştirilen program Amasya Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu’nun Değerler Eğitimi ile ilgili yaptığı açılış konuşmasıyla başladı. Başsavcı Kutanoğlu; “ 2014 yılında ceza infaz kurumlarında uygulanmaya başlayan Değerler Eğitimi hükümlü ve tutukluların tahliye sonrası hazırlık çalışmalarına
yeni bir ivme ve yeni bir bakış açısı kazandırdı. Bunun meyvesini dışarı çıktığınızda
alacaksınız. Zaten yapılan eğitim ve iyileştirme çalışmalarının amacı da bu. Bu çalışmalara katkıda bulunmak için davet edilen Dr. Senai Demirci’nin davete icabetinden
dolayı teşekkür ediyorum” dedi. TV yapımcısı Dr. Senai Demirci ise konuşmasında
cezaevlerinin sınanma yeri olduğunu belirterek; “ İnsan nereden geldiğini bilmeli, insan olmanın önemini kavrayabilmeli. Cezaevleri sınanma yeri. Sınanmayan insanlar
YENİ YAKLAŞIM
Harçlıklarıyla hediye aldılar
Ankara Münevver Öztürk Ortaokulu öğrencileri takdire şayan bir
çalışmaya imza attı. Öğrenciler harçlıklarını biriktirerek aldıkları
hediyeleri, Ankara Çocuk Eğitimevi’nde bulunan çocuklara takdim
etti.
Sayfa 3
da her kademede görev yapan her personelimizin, görev
sahasına hakim olması, en küçük bir boşluk bırakmadan, sorumluluğunun bilinci içerisinde görev yapması,
özellikle Genel Müdürlüğümüzden gönderilen ve her
biri öngörü çalışmalarıyla titizlikle hazırlanmış genel
yazıların incelenerek, gerekirse bu yazıların idare ve
gözlem kurullarında ya da ilgili alt birimlerde yorumu
ve tartışmasının yapılıp, bu yazılarda istenen hususlara
titizlikle uyulması konularında duyarlılığın üst seviyede
tutulması zorunludur.
Değerli arkadaşlar, 2015 yılında daha müreffeh,
sorunları en aza indirgenmiş, personeli mutlu ve huzurlu bir yapıya kavuşmuş bir aile olmak yolunda hep
birlikte çaba göstermeliyiz. Sizlerin alandaki başarısı,
hepimizin başarısı olacaktır. Bu büyük ailenin her ferdinin kendi üzerine düşen görevi layıkıyla yapacağından
şüphemiz yok. Sizlere olan güvenimiz bizlere bu inancı
aşılıyor. Genel Müdürlük olarak her birinizin sorununa
çözüm bulabilmek, taleplerini en makul biçimde yerine
getirebilmek için çalışıyoruz. Eksiğimiz çok, sorunumuz çok, ama bunlar bizi başarılı olmak için daha çok
motive etmeli.
Geçtiğimiz ay Afyonkarahisar’da gerçekleştirmiş olduğumuz yıllık değerlendirme toplantısında ceza infaz
kurumlarında görev yapan kurum müdürlerimizle bir
araya geldik. Hangi kurumun ne sorunu var, hangi kurumda hangi çalışmalar yürütülüyor tek tek inceleme ve
değerlendirme fırsatı yakaladık. Bu ve benzeri toplantılar, taşradaki sorunları yakından görebilmek noktasında
çok yararlı olmaktadır.
Bir dahaki sayıda görüşmek ümidiyle, hepinize hayırlı ve sağlıklı günler dilerim.
buraya gelmez. Kendimize nasıl ve niçin saygı duymamız gerektiğini öğretir. Bunları yapabilmek için Cenab-ı Allah’a ve onun yarattıklarına saygı duymamız gerekir.
Hz. Yusuf Peygamberin bile peygamber olduğu halde sınanarak cezaevine düştüğünü
biliyoruz. Bu nedenle sınanarak geldiğimiz şu ortamda kendimizi bırakmayıp buradaki fırsatları kazanca dönüştürmemiz gerekir” dedi. Kurum idareci ve personeli ile
hükümlü tutukluların ilgiyle izlediği etkinlik sonunda, Demirci’den farklı bir grupla
söyleşi yapılması için söz alındı.
Suça sürüklenen arkadaşlarının topluma kazandırılmasına destek vermek amacıyla
harçlıklarını biriktiren Münevver Öztürk Ortaokulu öğrencileri, yeni yıl hediyesi olarak 40 çift halı saha ve spor ayakkabılarını arkadaşlarına takdim etti. Ziyarete Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Dış İlişkiler Daire Başkanı Halil İbrahim Dizman,
Münevver Öztürk Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri katıldı.
Dış İlişkiler Daire Başkanı Halil İbrahim Dizman ziyarette yaptığı açıklamada
“Ankara Çocuk Eğitimevi, suça sürüklenen çocukların örgün ve yaygın eğitimlerinin
sürdürüldüğü, iş ve meslek kurslarının yapıldığı, her türlü sosyal ve kültürel faaliyetin toplumun içinde çocukların katılımı ile gerçekleştirildiği yatılı bir okul gibi
faaliyet gösteren bir kurumdur. Bu tür ziyaretler ile çocukların sosyal bağları kuvvetlenerek akranları ile etkili iletişim kurmaları kolaylaşabiliyor. Münevver Öztürk Ortaokulu öğrencileri kendi harçlarını biriktirerek arkadaşlarına yeni yıl hediyesi vermek istemişler. Sosyal hayat ile ilgili farkındalık oluşturmak adına bu güzel projeleri
için kendilerini kutluyorum” dedi. Ankara Çocuk Eğitimevi Kurum Müdürü Mehmet
Aydın etkinlikten büyük mutluluk duyduklarını kaydederek “ Kurumun eğitim faaliyetlerinin yanı sıra suça sürüklenen çocukların salıverildikten sonra da toplumla
bütünleşmelerinin sağlanması gerekiyor. Bu topluma ait oldukları duygusunu yerleşmesi adına da bu tür faaliyetler çok anlamlı. Özellikle de akran ziyaretleri kurumda
kalan çocuklar için çok çok önemli. Çünkü rol model aldıkları için bu çocuklar tarafından olumlu yönde etkileniyorlar. Bu ziyaretten dolayı Münevver Öztürk Ortaokulu
öğrencilerine çok teşekkür ediyorum” dedi.
Seslenis
Sayfa 4
Ocak 2015
ORDU DS’DE SERTİFİKA SEVİNCİ
Ordu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından suça sürüklenen çocuklar ve denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan hükümlülerin suçtan uzak durmalarını başarabilmek, meslek edinmelerini sağlamak ve boş zamanlarını yapılandırmak adına çeşitli etkinlikler düzenlendi. Altınordu Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü, Ordu İş Kurumu İl Müdürlüğü ve Altınordu Gençlik Merkezi
Müdürlüğü işbirliği ile çocuklara yönelik açılan ‘Bilgisayar Operatörlüğü Kursu’’ ile Altınordu
Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ve Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü işbirliği ile
denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan hükümlülere yönelik açılan “Arı Yetiştiriciliği Kursu”
nu başarı ile tamamlayan hükümlülere sertifikaları düzenlenen törenle verildi. Koruma kurulu
üyelerinin hazır bulunduğu sertifika töreninde konuşan Denetimli Serbestlik Müdürü Resul Emrah
Bilgin: “ Denetimli Serbestlik Müdürlüğü mahkeme kararlarının gereğini yerine getiriyor. Bireylerin sosyal hayata uyumlarını sağlayarak yeniden suç işlemelerini önleyerek, iş ve meslek sahibi
olmayanların meslek ve sanat edinmelerini sağlamak adına müdürlükçe çalışmalar yürütüyoruz.
Yaptığımız çalışmalarımızda bizlere katkılarından dolayı koruma kurulu üyelerine çok teşekkür
ediyoruz” dedi. Denetimli Serbestlik Uzmanı Rukiye Okumuş Armutçu tarafından 2014 yılı içerisinde yapılan çalışmalar hakkında sunum yapıldı. Arı Yetiştiriciliği ve Bilgisayar Operatörlüğü
Kursu ve açılması planlanan meslek edindirme kursları hakkında Denetimli Serbestlik Uzmanı
Işıl Öztürk tarafından kurul üyelerine bilgi verildi. Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Savcısı
Veysel Aydın’ın teşekkür konuşmasının ardından koruma kurulu üyeleri, hükümlüler ve çocuklar
tarafından memnuniyetle karşılanan tören hatıra fotoğrafının çektirilmesi ile sona erdi.
BAFRA DS, UYUŞTURUCU İLE
MÜCADELEYE HIZ VERDİ
Bafra Denetimli Serbestlik İl Müdürlüğü uyuşturucu
madde ile mücadele projesine
hız verdi. Bafra Kaymakamlığı, Bafra Belediye Başkanlığı,
Bafra Emniyet Müdürlüğü,
Bafra Milli Eğitim Müdürlüğü, Bafra İlçe Sağlık Müdürlüğü işbirliği ve Bafra Denetimli
Serbestlik
Müdürlüğü’nün
koordinatörlüğünde uyuşturu-
cu ve uyuşturucu maddenin önlenmesine yönelik uyuşturucu ile
mücadele projesinin yürütülmesine karar verildi. Proje kapsamında
Bafra’daki öğretmenlere, öğrenci
ve velilerine, din görevlilerine,
muhtarlara seminer verildi. Proje kapsamında 3000 adet el afişi,
2000 adet kapı afişi ve bilboardlarda yayınlanmak üzere büyük
boy afiş bastırılarak dağıtımı ya-
pıldı. Ayrıca, Uyuşturucu Madde
ile Mücadele Projesi kapsamında,
ortaokul öğrencilerine, hükümlülere
ve vatandaşlara yönelik alanında uzman tiyatro grubu tarafından tiyatro gösterisi de sunularak konunun
önemi vurgulanacak. Uyuşturucu ile
mücadele projesi Bafra’dan sonra
Alaçam, 19 Mayıs ve Yakakent ilçelerini de kapsayacak şekilde devam
edecek.
BERGAMA DS’DEN EĞİTİME DESTEK
Kınık’da hükümlüler Denetimli Serbestlik uygulamasından yararlanarak, cezalarını cezaevinde çekmek
yerine kamuya yararlı bir işte çalışma yükümlülüğü ile
eğitime destek vererek yerine getiriyorlar.
Haklarında çeşitli suçlardan dolayı Kamuya Yararlı
Bir İşte Ücretsiz Çalışma yükümlülüğüne dair karar
verilen kişiler bu cezalarını okullar, camiler, park ve
bahçeler ile diğer kamu kurumlarında yerine getiriyorlar. Türkiye genelinde birçok hükümlünün yarar-
lanmak amacı ile Cumhuriyet Başsavcılıklarına bağlı
Denetimli Serbestlik Müdürlüklerine başvurduğu
uygulama, müracaat eden hükümlülerin günlük belli bir zaman aralığında kamu kurumlarında çalışarak
cezalarının infazını tamamlamalarına olanak sağlıyor.
Denetimli Serbestlik Müdürlükleri ile işbirliği protokolü bulunan kamu kurumları arasında gerçekleştirilen
paydaşlık ile hükümlüler mevcut yeteneklerine göre
belirlenen gün ve saatlerde cezalarını yerine getirerek hem cezaevi ortamı dışında ailelerinin yanında
olabiliyor hem de kamuya yararlı bir görevi yerine getiriyorlar. Bu kapsamda Bergama Denetimli
Serbestlik Müdürlüğünün Kınık İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü ile gerçekleştirmiş olduğu protokol çerçevesinde ilçeye bağlı Taştepe Köyü İlkokulunda
görevlendirilen hükümlüler okulun boya badana ve
tadilat işlerini gerçekleştirip, her sabah eğitim ve öğretime hazır hale getirilmesi için çalışıyorlar.
SİVAS DS’DE İŞ BULMA BECERİLERİ
VE SİGARA BAĞIMLILIĞI
KONFERANSI
Sivas Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü ile çeşitli kurumlarla ortaklaşa düzenlenen ve
yükümlülerin toplumla uyum
sürecinin desteklenmesi, yeniden suç işlemelerinin önüne geçilmesinin amaçlandığı
konferanslara aralıksız devam
ediliyor.
Sivas İşkur İl Müdürlüğü ile “İş Bulma Becerileri”
konulu konferans düzenlendi.
Konferansa katılan katılımcılar, vasıflarına göre İş-Kur
alanları ile çeşitli iş yerlerine
yönledirildi
Sivas İl Sağlık Müdürlüğü ile Sigara Bağımlılığı ve
Tedavisi konulu konferans
düzenlendi. “Sigara Bağımlılığı ve Tedavisi” konulu
konferansta sigaranın zararları
anlatılırken anlatılan bilgiler
slaytlar ve mini filmlerle desteklendi. Sigaranın zararları
anlatılırken içinde 4000 den
fazla zararlı madde bulunduğu bu maddelerden bazılarının Karbonmonoksit (Eksoz
gazı, kömür sobası), Arsenik
(Fare Zehir İmalatında kullanıldığı), DDT, Naftalin (
Böcek ilaçlamada) Aseton (
Kimyasal sökücü), Hidrojen
siyanür ( Gaz odaları zehiri),
Amonyak (Tuvalet Temizleyici) olduğu, sigaradan sade-
ce aktif olarak içenlerin değil
pasif içici yani sigara içmediği
halde sigara içilen ortamlarda
bulunmak zorunda kalanlarında etkilendiği, sigarının
içine ayrıca şeker, çikolata,
vanilya, karamel, mentol gibi
katkı maddeleri de katılarak
tadının iyileştirildiği, sigara
içenlerin en çok yakalandığı
hastalığın kanser olduğu bu
nedenle sigaranın günümüzde
en ucuz kitle imha silahı sayıldığı, tüm kanserlerin %30
‘unun, kanserden ölümlerin
%50 sinin, akciğer kanserinin
%90 ının nedeninin sigara olduğu, günde bir paket sigara
içen bir kimsenin içmeyen bir
kişiye göre akciğer kanserine
yakalanma riskinin 20 kat fazla olduğu, sigaranın ülkemiz
ekonomisine de büyük zarar
verdiği ülkemizde sigara içen
17 milyon kişinin günde ortalama 70 milyon TL yılda 25,5
milyar TL sigaraya para harcadığını, sigaranın yol açtığı
hastalıkların ülke ekonomisine verdiği zararın 2,72 milyar
TL olduğu anlatılmıştır. Konferansta ayrıca şubat ayı içerisinde sigara bağımlılığının tedavisinde kullanılan ilaçların
ücretsiz olarak Halk Sağlığı
Müdürlüklerince dağıtılacağı
müjdesi de verildi.
Seslenis
Ocak 2015
Sayfa 5
VALİLİKLER İLE KAMU HİZMETİ PROTOKOLÜ
Şırnak Valiliği ve Kırklareli Valilikleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları arasında yükümlülerin kamu yararına çalıştırılması hususunda bir protokol imzalandı. Protokole göre denetimli serbestlik uygulamasına
tabi hükümlüler Valilik tarafından belirlenecek alanlarda kamu görevi alacaklar.
5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Kanunun 105-A ve 106/3 maddeleri ile
5237 sayılı kanunun 50/1-f maddesi uyarınca verilen “Kamuya Yararlı Bir İşte Çalıştırma” yükümlülüklerinin yerine getirilmesi kapsamında, Şırnak
Cumhuriyet Başsavcılığı ile Şırnak Valiliği arasında
25/12/2014 tarihinde işbirliği protokolü imzalandı.
Şırnak Valiliğinde yapılan imza töreninde; Şırnak
Valisi Hasan İpek ve Şırnak Cumhuriyet Başsavcısı
Mehmet Akif Dönertaş’ın yanı sıra Şırnak Vali Yardımcısı Mustafa Akgül, Şırnak Cumhuriyet Savcısı
Osman Akdoğdu, Şırnak Denetimli Serbestlik Müdürü Serkan Günal da hazır bulundu. Cumhuriyet
Başsavcısı Mehmet Akif Dönertaş imza töreninde
yaptığı konuşmada 1 Haziran 2005 tarihininin Türk
Ceza Hukuku açısından milat niteliğinde olduğunu belirterek “Zira bu tarihte yeni ceza yasamız,
ceza yargılaması yasamız ve ceza infaz yasamız
yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yasalar kapsamında Adalet Bakanlığımızın yoğun çalışmaları neticesinde ceza hukuku ve ceza infaz hukukumuzda
önemli fonksiyonlar icra eden kurumlarımız ihdas
edilmiş olup, bu kurumlarımızdan en önemlilerinden biri Denetimli Serbestlik Müdürlüğüdür. Yeni
ceza yasalarımız ile hukuk sistemimizde yer alan
kamuya yararlı işte çalıştırma cezasının infazının
sağlanması ise Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün
en temel görevlerindendir. Haklarında kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası hükmedilen hükümlülerimizin işbirliği yapılan kamu kurumlarında
çalıştırılarak cezaları infaz edilmektedir. Bu durum
bir yandan da hükümlülerimizi toplumdan soyutlaştırmadan toplum içinde tutarak cezasını infaz etmek
suretiyle hükümlülerimizin topluma daha etkin bir
şekilde kazanılmasını sağlamaktadır. Öte yandan
kamu hizmetlerinin yürütülmesine önemli katkılar
sağlamaktadır. İmzalanan bu protokol ile ilimizde
kamuya yararlı işte çalıştırma cezalarının etkin ve
azami fayda ile infazına yönelik büyük bir katkı
sağlanacaktır’’ dedi.
Şırnak Valisi Hasan İpek ise yapılan protokolden duyduğu memnuniyeti ifade ederek “Son yıllarda hukuk sistemimize getirilen denetimli serbestlik
kavramı, kamu düzeninin devamında kamu menfaati ile özel kişilerin menfaati arasında bir denge
oluşturmak bakımından fevkalade güzel hükümler
taşımaktadır. Bu bağlamda imzaladığımız protokolle kamu kurumlarının temizliği, ağaçlandırma
faaliyetleri gibi alanlarda değerlendirilmesiyle bir
taraftan bir müeyyide uygulanırken diğer taraftan
da kamu yararı gözetilmiş olacaktır” dedi.
Vali Hasan İpek ile Cumhuriyet Başsavcısı Dönertaş tarafından işbirliği protokolünün imzalanmasından sonra, Denetimli Serbestlik Müdürü Serkan
Günal Denetimli Serbestlik Uygulamalarına ilişkin
sunum yaptı.
Kırklareli Valiliği ile protokol
Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı
ile Kırklareli Valiliği arasında, Denetimli Serbestlik kapsamında kamuya
yararlı bir işte ücretsiz olarak çalışma yükümlülüğü verilen yükümlülerin Kırklareli Valiliğinde, bunun yanı
sıra Valiliğe bağlı tüm kamu kurum
ve kuruluşlarında çalıştırılmasına yönelik iş birliği protokolü imzalandı.
Valilik toplantı salonunda gerçekleştirilen işbirliği protokolü; Kırklareli
Valisi Esengül Civelek, Cumhuriyet
Başsavcısı Mustafa Ercan, Vali Yardımcısı Hikmet Çakmak, ve Denetimli Serbestlik Müdürü Mustafa
Güday’ın katılımıyla; Valiliğe bağlı
tüm kamu kurum ve kuruluşları adına Vali Esengül Civelek ile Denetimli
SARIKAMIŞ
ŞEHİTLERİ
Serbestlik Müdürlüğü adına Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan tarafından
imzalandı. Kırklareli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Ercan, ‘Batıda uzun yıllardan beri uygulanan eski hükümlülerin
iyileştirilmesini ve topluma kazandırılmalarını amaçlayan denetimli serbestlik
hizmetleri ülkemizde 2006 yılından beri
uygulanmaya başlamış ve her geçen gün
gelişme göstererek devam etmektedir’
dedi. Kırklareli Valisi Esengül Civelek
‘Protokolün yükümlülere çalışma disiplini kazandırarak yükümlülerin kurallara
uyma becerilerinin geliştirilmesine ve bu
şekilde toplumun huzur ve güvenliğinin
arttırılmasına katkı sağlayacağına inanıyorum’ dedi.
UNUTULMADI
Sarıkamış Şehitlerini anma programı “Asım’ın
Nesli Asrın Yürüyüşü” Sarıkamış’ta gerçekleştirildi. Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personel ve yükümlüleri şehitleriyle yürüdü.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın organize ettiği
anma programına Erzurum Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü, personel ve yükümlülerinden oluşan
45 kişilik bir grupla katıldı. Erzurum Denetimli Serbestlik Müdürlüğü önünde toplanan grup, Gençlik
Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’nün program kapsamında tahsis ettiği otobüsle Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü önünden Sarıkamış’ın Kızılçubuk köyüne hareket etti. Yürüyüşün başlangıç noktası olan
Kızılçubuk Köyü’nde toplanan onbinler şehitleriyle yürüdü. 10:50’de başlayan 8,5 Km’lik yürüyüş
15:00’de tamamlandı.
Sayfa 6
Seslenis
G ündem
Ocak 2015
ADALET HİZMETLERİNDE İŞBİRLİĞİ
Türkiye ziyareti kapsamında ilk olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı ziyaret eden Somali Adalet ve Anayasal İşler Bakanı Abdulkadir, daha sonra Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek tarafından verilen akşam yemeğine katıldı. Konuk Bakan Abdulkadir, gösterdiği yakın ilgi nedeniyle Müsteşar İpek’e teşekkür etti.
Somali Adalet ve Anayasal İşler Bakanı Farah
Sheikh Abdulkadir ve beraberindeki heyet Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın davetlisi olarak 6-8
Ocak 2015 tarihlerinde Türkiye’ye geldi. Konuk
Bakana ziyaretinde Somali Başsavcısı Ahmed
Ali Dahir, Somali Büyükelçisi Mohamed Mursal
Sheikh Abdirahman, Bakanlık Müsteşarı Hussein Qasim Yusuf, Bakanlık Danışmanı Ali Ahmed
Sharif Osman, Bakanlık Hukuk Başdanışmanı
Kamil Abdullahi Mohammed ve Somali Büyükelçiliği Birinci Kâtibi Abdulkadir Mohamed
Nur eşlik etti.
Konuk Bakan ve beraberindeki heyet ilk olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ tarafından kabul
edildi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade
eden Bakan Bekir Bozdağ, Bakan Abdulkadir’i
Ülkemizde görmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek, Somali ile Türkiye’nin ilişkilerinin çok güçlü olduğunu kaydetti. TİKA’dan
sorumlu Başbakan Yardımcılığı görevinde
bulunduğu dönemde Cumhurbaşkanı Recep
Tayyip Erdoğan’ın talimatı gereği pek çok defa
Somali’yi ziyaret ettiğini ve orada Türkiye’nin
yardımlarını koordine ettiğini ifade eden Bakan
Bozdağ, bu anlamda kendisini Somali’ye çok yakın gördüğünü, Somali’nin geçmişteki durumunu ve hâlihazırda yaşadığı değişimi kendisinin
de yerinde gözlemleme fırsatı olduğunu anlattı.
Her alanda olduğu gibi adli alanda da Türkiye
ile Somali arasındaki işbirliğinin geliştirilmesini
arzu ettiklerinin altını çizen Bozdağ, bu açıdan
konuk bakanın ziyaretinin Türkiye-Somali adli
ilişkilerinin geliştirilmesine büyük katkı sağlayacağını söyledi. Konuk Bakanın talep ettiği
teknik bir heyetin Somali ile gitmesi ve orada neler yapılabileceği konusunda incelemelerde bulunması hususunun çok önemli olduğunu işaret
eden Bozdağ, bu konuda en kısa sürede gerekli
hazırlıkları yaparak Somali’ye teknik bir heyet
gönderileceğini hatırlattı. Heyetin Somali’deki
ihtiyaçların belirlenmesi hem de gereken destek
konusunda tespitte bulunacağına değinen Bozdağ, Bakanlık olarak teknik heyetin çalışmasını
tamamlamasından sonra gerekli destek ve katkıyı sağlayacaklarını sözlerine ekledi.
MÜSTEŞAR İPEK’LE AKŞAM
YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ
Konuk Bakan onuruna Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek tarafından Ankara
Hâkimevi’nde akşam yemeği verildi. Yemeğe
Müsteşar İpek ve Konuk Bakan dışında Müsteşar
Yardımcısı Selahaddin Menteş, Genel Müdürler
ve bakanlık temsilcileri katıldı. Yemek sırasında,
konuk Bakan Abdulkadir ile Müsteşar İpek So-
mali yargı sistemi ve adalet hizmetlerinin kapasitesi ile Türkiye’nin adalet alanında Somali’ye
olabilecek katkıları konularında fikir alışverişinde bulundu. Türkiye’nin Somali ile adalet hizmetleri alanında geliştireceği işbirliğinin sonuna
kadar destekçisi olacaklarını ifade eden Müsteşar
İpek, iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerinin sağlam temellere dayandığını, işbirliğinin arttırılması noktasında gerekli adımların en kısa sürede
atılacağını söyledi. Konuk
Bakan Abdulkadir ise
Müsteşar İpek’e konukseverliği nedeniyle teşekkür
ederek, Türkiye’de sıcak
bir ilgiyle karşılaştıklarını,
Somali’deki adalet hizmetlerinin geliştirilmesi noktasında Türkiye’den destek
beklediklerini belirtti.
KONUK BAKAN
GENEL MÜDÜR ENİS
YAVUZ YILDIRIM’I
ZİYARET ETTİ.
Somali Adalet Bakanı Bakanı Farah Sheikh
Abdulkadir ve beraberindeki heyet daha sonra
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz
Yıldırım’ı ziyaret etti. Adlî konularda işbirliği
başta olmak üzere, ceza infaz kurumlarının rehabilitasyonu, bölge mahkemelerinin kurulması konularının görüşüldüğü toplantıda, iki ülke
arasındaki işbirliğinin geliştirilmesi konusunda
mutabakata varılırken, toplantı sonrası konuk heyete ülkemizdeki denetimli serbestlik hizmetleri
hakkında bilgi verildi.
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım:
“HÜKÜMLÜLERİN TAHLİYE SONRASI İŞ SAHİBİ OLABİLMELERİ
İÇİN MESLEK EDİNDİRME VE EĞİTİM FAALİYETLERİ ÇOK ÖNEMLİ”
24 Kasım- 3 Ocak 2014 tarihleri arasında, ceza infaz kurumları ve personel eğitim merkezlerinin
saymanlık biriminde çalışan 550 personele mali uygulamalar, mevzuat, kamu ihale uygulamaları ve
işyurdu çalışmaları hakkında Maliye Bakanlığı, Sayıştay, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Kontrolörler Kurulu Başkanlığı ile Adalet Bakanlığı İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığında görevli
uzmanlar tarafından hem teorik hem uygulamalı eğitim verildi. Seminere; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Kontrolörler
Kurulu Başkanı Yusuf Kenan Çağlar, İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığında görevli şube müdürleri,
adalet uzman yardımcıları ve uzman personel katıldı.
Seminerin açılış konuşmasını yapan Genel Müdür Yıldırım; ceza infaz kurumlarında hükümlülerin topluma kazandırılması ve sosyal hayata hazırlanması için çok yönlü çalışmaların yapıldığını,
hükümlülerin ceza infaz kurumundan salıverilmelerinden sonra iş sahibi olabilmeleri için eğitim çalışmalarının ve meslek edindirme faaliyetlerinin son derece önemli olduğunu, Ülkemizde bulunan
243 işyurdu müdürlüğü aracılığı ile bu çalışmaların planlı bir şekilde yerine getirildiğini, işyurtlarında 30.000 civarında hükümlünün çalıştığı dikkate alındığında ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutukluların önemli bir kısmına çalışma olanağının sunulduğunu, işyurtları kurumunun
Ülkemiz ve infaz sistemimiz için çok önemli bir kurum olduğunu, bu kurumun değişen koşullara
göre gelişmeleri takip etmesi gerektiğini ifade etti.
Genel Müdür Yıldırım, infaz çalışmalarında mevzuatın güncel tutulmasına önem verdiklerini, bu
amaçla görevde yükselme konusunda önemli düzenlemelerin yapılarak her unvanda görevde yükselme esaslarının düzenlendiğini kaydederek, 2015 yılının Ocak ayı itibariyle Maliye Bakanlığının
kamu kurumları için oluşturduğu SAY 2000 programının uygulanacağını, iki aşamadan oluşan eğitim programının ilk bölümünde bu program hakkında ikinci bölümünde mali mevzuat konusunda
bilgi verileceğini ifade etti. Yıldırım, semineri düzenleyenlere, eğitimci olarak katılanlara ve katılımcılara teşekkür etti. Seminerde konuşma yapan İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer;
1997 yılında kurulan işyurtları sistemini kuran ve bugünlere gelmesini sağlayanlara teşekkür ettiğini,
işyurtları sisteminin son derece iyi kurulmuş, son derece iyi teşkilatlanmış, son derece iyi hukuki ve
mali alt yapısının hazırlanmış bir sistem olduğunu, bu sistemde kurum birinci müdürlerinden atölye
şeflerine kadar çok sayıda kişinin görev yaptığını, bu sistemde görev yapan saymanların mali uygulamalardan kamu ihale uygulamalarına kadar çok çeşitli alanlarda çalışma yaptığını, bu çalışmaların
son derece başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtti. Daire Başkanı Kamer, bugüne kadar olduğu gibi bugünden sonra da işyurdu çalışmalarından istihdam olanaklarına dikkat edilerek olabildiğince fazla sayıda hükümlünün yararlanması, yapılan üretimin veya verilen hizmetin üniversitelerle ve
özel sektörle işbirliği içinde sürekli geliştirilmesi, taahhütlerin zamanında ve istenilen kalitede yerine
getirilmesi, ürünlerin sağlamlık, estetik ve ekonomik olmasına özen gösterilmesi, çalışan sağlığına
ve iş güvenliğine önem verilmesi, işyurdu çalışmalarının tanıtımının hükümlerin topluma kazandırılmasının öneminin ilgili kurumlar ile toplum anlatılması gerektiğini vurguladı.
Seslenis
Ocak 2015
G ündem
Sayfa 7
Üniversiteden ceza infaz kurumuna dokunuşlar
Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda
hükümlü-tutukluları
topluma kazandırma , hayata uyumlarını kolaylaştırma amacı doğrultusunda “Duvar Resmi açılış, halk
oyunları, belge takdim ve müzik eğlence programı” düzenlendi. Konya
E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
ile Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi işbirliği protokolü gereği
düzenlenen programa Konya Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan,
Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Muzaffer
Şeker, Konya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adem Önay,
Konya Necmettin Erbakan Üniversitesi Genel Sekreteri
Doç.Dr.Sayın Zekeriya Mızrak, Konya Cumhuriyet Savcısı Bekir Sıtkı Yıldırım, Konya İl Milli Eğitim Müdürü
Mukadder Gürsoy, Konya Karatay Halk Eğitim Merkezi
Müdür Yardımcıları Mehmet Şahin, Mehmet Saraç, Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Barbaros Yalçın, Doç. Dr. Zafer Kurtaslan, Yrd.Doç.Dr. Oğuz
Yurttaruk, Araştırma Görevlisi Ahmet Türe, Uzman Kadir
Sipahi, Halk Oyunları Grup Başkanı Hüseyin Vehbi Karakaya, Usta Öğreticiler Bekir Baba, Metehan Göleli ile
Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yusuf
Kafadar, Kurum 2.müdürleri, kurum personeli ile hükümlü
ve tutuklular katıldı.
REKTÖR: “İYİLEŞTİRME FAALİYETLERİ BİZİM
İÇİN ÖNEMLİ”
Duvar resminin açılışı ile başlayan program saygı duruşu
ve istiklal marşını takiben Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurum Müdürü Yusuf Kafadar ile Rektör Prof. Dr. Muzaffer Şeker’in konuşması ile devam etti. Prof Dr. Şener yaptığı konuşmada “Her insan hata üzerine doğar. Hata yapmayan yalnızca Allah’tır. Önemli olan yapılan hatalardan ders
almaktır. Biz eğitim ve iyileştirme faaliyetleri kapsamında
destek vermeye ve elimizden geleni yapmaya çalışacağız.
ÇOCUKLARA MODEL UÇAK EĞİTİMİ
Sizlerin geliştiğini ve değiştiğini görmek, sizleri topluma
kazandırmak en büyük amacımızdır” dedi. E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu ile Necmettin Erbakan Üniversitesi
arasında yapılan işbirliği protokolünde aktif olarak görev
alan üniversite yönetimi ve öğretim üyelerine teşekkür belgeleri Cumhuriyet Başsavcısı Bestami Tezcan tarafından
takdim edildi.
İşbirliği protokolünde aktif olarak görev alan Kurum
personeli ve Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü çalışanları,
Karatay Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü yöneticilerine
teşekkür belgeleri Rektör Prof.Dr. Muzaffer Şeker tarafından takdim edildi.
OKUR-YAZAR OLDULAR
Kurumda devam etmekte olan eğitim-öğretim faaliyetleri çerçevesinde açık ortaöğretim okulu, açık öğretim lisesi,
açık öğretim fakültesini bitirmeye hak kazanan hükümlü
ve tutuklular da mezuniyet belgelerini törende teslim aldı.
Program Halk Oyunları Grup Başkanı Hüseyin Vehbi
Karakaya ile usta öğretici Metehan Göleli’nin çalıştırdığı
yetişkin ve çocuk halk oyunları gruplarının gösterisiyle devam etti. Oldukça renkli görüntülere sahne olan etkinlikte
Üniversite öğrenci müzik topluluğunun yanı sıra kurum
hükümlü ve tutuklularından oluşan müzik grubu da sahne
aldı. Müzik grubu birbirinden güzel eserleri seslendiriken,
izleyenlerden bol bol alkış aldı.
KÜÇÜKLERDEN
BÜYÜK DAVRANIŞ
Değerler Eğitimi Projesi kapsamında Karaman Anafartalar Ortaokulu öğrencileri Karaman M Tipi Kapalı Açık Ceza
İnfaz Kurumunda bulunan ağabey ve ablalarına kitap hediye
ettiler. Karaman Anafartalar Ortaokulu, idareci ve öğretmenleri Kitap kumbarası kampanyası ile topladıkları kitapları,
Kuruma getirerek, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sami Çağla-
Türk Hava Kurumu Kocaeli Şubesi ve Kocaeli AKUT
Arama Kurtarma Derneği sponsorluğunda Kocaeli 1 Nolu
T Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumunda çocuk tutuklulara
yönelik Model Uçak (ATA) Başlangıç Kursu düzenledi.
Türk Hava Kurumu Kocaeli Şube Başkanlığı model uçak
rehber öğretmeni İnfaz ve Koruma Memuru İlhan Kayhan
tarafından verilen kursa katılım gösteren on (10) kursiyere sertifikaları düzenlenen törenle verildi. Kurs bitiminde çocuk tutuklulara THK ve AKUT arama kurtarma
derneği hakkında bilgiler verildi. Kocaeli 1 Nolu T Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda verilen ve ücretsiz olarak
düzenlenen Model Uçak Kursu çocukların Sosyal-Bilişsel
ve motor becerilerine katkı sağladığı gözlendi.
TUĞBA ÖZAY COŞTURDU
Kartal H Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda
hükümlü, tutuklu ve personelin moral ve motivasyonunu yükseltmek için sanatçı Tuğba Özay tarafından konser verildi. Kartal H Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumu çok
amaçlı salonunda personel ile hükümlü ve tutuklulara verilen konserde sanatçı Tuğba Özay hem seçtiği parçalarla,
hem de söyleşileriyle nostalji rüzgarı estirdi. Duygusal ve
coşkulu parçalarla devam eden program boyunca hükümlü ve tutukluları hem eğlendirdi hem de duygusal anlar
yaşattı. Konsere; Kartal Cumhuriyet Savcısı Mustafa
Gökçe, Kurum Müdürü Kasım Turna, Kurum 2. Müdürleri, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
yan ile Kurum Müdürü İshak Yıldırım’a teslim ettiler. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sami Çağlayan, ziyarete gelen öğrencilere ceza infaz kurumları hakkında ve “Adalet-Adil Olma”
kavramları hakkında bilgilendirme yaptıktan sonra, öğrenciler
ile okul yönetimine anlamlı desteklerinden dolayı teşekkür
etti. Okul Müdürü Mehmet Akif Duman; “ Öğrencilerimize
‘Değerler Eğitimi’ faaliyetleri kapsamında bazı değerlerimizi aşılamayı hedefliyoruz. Ceza infaz kurumlarında da “Değerler Eğitimi” faaliyetleri olduğunu öğrenince destek olmak
istedik. Öğretmen ve öğrenciler ile yapılan görüşmeler sonucu ‘Kitap Kumbarası’ kampanyası ile topladığımız kitapları,
cezaevinde bulunan hükümlü tutuklu kardeşlerimize armağan
etmeyi düşündük. Umarım bizim de bir faydamız olur” dedi.
KENDİ HALILARINI KENDİLERİ DOKUYOR
Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı, E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü ile Şanlıurfa Valiliği ve Haliliye Halk Eğitim Merkezi
işbirliğiyle ceza infaz kurumunda kalan kadın kükümlü ve tutuklular
için “Kendi Halını Kendin Doku Projesi” başladı. Proje kapsamında
çalışmalar son sürat devam ederken, ilk ürünler meyvesini vermeye
başladı. Yetkililerden edinilen bilgiye göre, “Kendi Halını Kendin
Doku” Projesi için Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Eğitim
servisi çalışmalara Ekim 2014 tarihinde başladı. Bu proje için Şanlıurfa Valiliği Haliliye Halk Eğitim Merkezi ile işbirliğine gidilirken,
Kurumda bir halı atölyesi oluşturuldu. Proje kapsamında Halı Makina
Tezgahları ile gerekli malzemeler Haliliye Halk Eğitim Merkezi tarafından karşılandı. Oluşturulan atölyede bugüne dek iki halı dokuma
kursu açılırken, kursiyerler başarılı çalışmaları ile birbirinden ortaya
çıkardı. Son açılan kursa 18 hükümlü ve tutuklu kadın katılırken, katılımcılardan 13 hükümlü ve tutuklu kadın başarılı olarak, MEB onaylı
kurs bitirme belgesi aldı. Proje sayesinde, günün 24 saatini dört duvar
arasında geçiren, oldukça fazla boş zamanları bulunan Kadın hükümlü ve tutuklular boş zamanlarını verimli, etkin değerlendirerek hem
meslek öğreniyor, hem psikolojik açıdan rahatlıyor, hem kendileri için
halı, seccade, kilim vb. dokuyarak mutlu oluyorlar. Dokunan halılar
,ceza infaz kurumu tarafından halıyı dokuyan hükümlü ve tutuklu kadınlaraa hediye ediliyor. Böylece hükümlü ve tutuklular ceza infaz kurumunun olumsuz atmosferinden kurtularak, ruh sağlıkları korunuyor,
tekrar topluma kazandırılıyor. Ceza infaz kurumunda bulunan 836 hükümlü tutuklu için şuanda faaliyette olan; klima bakım onarım, seramik karo döşemeciliği, erkek üst giysileri, saç sakal kesimi, bilgisayar
işletmenliği, pastacı yardımcısı, halı dokumacılığı, yağlı boya resim,
türk halk müziği korosu garip ayağı, halk oyunları şanlıurfa yöresi,
voleybol, 1. kademe ve 2. kademe okuma yazma kursları olmak üzere
toplam 16 adet meslek ve kültürel kurs bulunuyor.
Sayfa 8
Seslenis
G ündem
Ocak 2015
ETKİN İYİLEŞTİRME
Ceza İnfaz Kurumları “Etkin İyileştirme Güvenli Kurum Yıllık Değerlendir
Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım toplantının açılışında yaptığı konuşm
değinirken, konuşmasında özellikle “İnsan en büyük değerdir” temasına v
Afyonkarahisar’da bu
yıl 5.si düzenlenen “Etkin İyileştirme Güvenli
Kurum” Yıllık Değerlendirme Toplantısında ceza
infaz kurumlarının son
durumu ile yapılması gereken çalışmalar görüşüldü.
3 gün süren toplantıda
ceza infaz kurumları ile
ilgili genel durum değerlendirilmesi
yapılırken,
sorunlar ve çözüm yolları
konusunda görüş alışverişinde bulunuldu.
C
eza infaz sistemi uygulamalarını değerlendirmek,
karşılaşılan tereddütleri gidermek, ceza infaz
kurumlarında yaşanan sorunları
tartışmak, bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirmek ve ortaya çıkan bu
tecrübeyi tüm kurum müdürleriyle paylaşmak amacıyla düzenlenen “Etkin İyileştirme Güvenli Kurum Yıllık Değerlendirme Toplantısı”, 21-23 Ocak 2015
tarihinde Afyonkarahisar’da yapıldı. Açılış törenine; Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım,
Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Bayram Eray, Afyonkarahisar Adalet
Komisyonu Başkanı Şahap Mutlu, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret Karaçorlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcıları Ali Yıldız, Burhanettin
Eser ve Mehmet Fatih Belviranlı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Daire Başkanları, Tetkik Hâkimleri,Kontrolörler Kurulu Başkanı, Şube Müdürleri, Adalet Uzman Yardımcıları ve kurum müdürleri katıldı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, gelenekselleşen
yıllık değerlendirme toplantısında yaptığı açılış konuşmasında, ceza infaz
kurumlarının genel sorunları ile çözüm yolları üzerinde durdu. Genel Müdür
Yıldırım; “ Artık gelenekselleşen bir şekilde gerçekleştirdiğimiz ceza infaz
kurumlarımızın sorunlarının değerlendirildiği, bir önceki yılın değerlendirmesinin yapıldığı, uygulamada karşılaşılan tererüddütlerle ilgili istişare yapabildiğimiz, bir sonraki yıl için ise stratejiler belirlediğimiz geleneksel toplantımızı açmış bulunuyoruz. Dün itibariyle ceza infaz kurumlarımızda Yüz altmış
bin beş yüze yakın hükümlü tutuklu bulunmaktaydı. Bu rakama bakıldığında
Avrupa’nın en büyük cezaeviyle karşı karşıya kaldığımızı görüyoruz. Ve yine
yoğunluğa bakıldığında açılan ceza infaz kurumları ile birlikte çok ciddi kalabalıklaşma sorunuyla karşı karşıya olduğumuzu da görüyoruz. Bir taraftan
alt yapı ile ilgili iyileştirmelere devam ederken fiziki yapının gelişimi ile ilgili
gayretler devam ederken hiç şüphesiz bu kalabalığı yönetmek her zamankinden daha önemli ve anlamlı hale gelmiştir. Ceza infaz kurumları yönetiminden
hiç şüphesiz mükemmele yakın bir çizgiyi yakalamak zorundayız. Fiziki alt
yapıdan kaynaklanan noksanlıkları, kalabalıklaşmadan kaynaklanan problemleri, mevzuatlarla ilgili sorunları, personel yetersizliği ile ilgili konuları, idari
kabiliyetlerimiz ve doğru insitiyatiflerle gidermek ve tolere etmek zorundayız.
Bu toplantılarla daha ziyade bu sorunları konuşurken idari insiyatiflerle bu sorunların giderilmesi yöntemleri üzerine fikirler oluşturacağız. Bu toplantılarda
özellikle alanda doğrudan uygulamalar üzerinden gelen siz değerli yöneticilerimizin görüşlerine de yer vereceğiz. Bu toplantıların en önemli faydası biz
bu toplantılarda kendimizi biribirimize anlatacağız. Alanda ne kadar önemli
görevler icra ettiğimizin farkındayız. Bir taraftan mevzuat alt yapısı üzerinden
doğru insiyatifler kullanırken bir taraftan da daha önce çözümlenmemiş sorunlara birlikte ortak çözümler oluşturmak noktasında fikir alışverişi yapmak
zorundayız” dedi.
“TÜRK CEZA İNFAZ SİSTEMİ DEĞİŞİYOR”
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Türk Ceza İnfaz Sistemi ‘nin sadece şeklen değil ifadede de büyük bir dönüşüm ve değişim yaşadığını belirtti. Genel Müdür Yıldırım; “Türk Ceza İnfaz Sistemi, Avrupa Ceza İnfaz Sistemleri
içerisinde en başarılı en iyi sistemlerden birisi olma başarısını göstermiştir.
Ziyeret ettiğimiz Ceza infaz kurumlarında kendimize model olarak alabileceğimiz konuların her geçen gün azaldığını görmekten memnuniyet duyduğumuzu
ifade etmek istiyorum. Özellikle Avrupa Birliği Projeleri çerçevesinde ziyaret
Ocak 2015
Seslenis
G ünündem Sayfa 9
E, ETKİN GÜVENLİK
rme Toplantısı”nın beşincisi Afyonkarahisar’da yapıldı. Ceza Tevkifevleri
mada, Ceza İnfaz Sistemi uygulamaları ile kurumlarda yaşanan sorunlara
vurgu yaptı.
ettiğimiz ülkelerde alabildiğimizden fazlasını, deneyimlerimizi onlarla paylaşabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Çünkü Ceza İnfaz Sistemi son on yıldır hiç durmadan genel sistemin ötesine geçecek şekilde kendini geliştirmiş
ve dönüştürmüştür. Bu gelişim ve dönüştürmenin mimarları burada bulunan
herkestir. Hepimizin bu dönüşümde payı vardır. Bu toplantının bu bağlamda
yararlı geçeceğine inanıyorum” dedi.
“FOTOĞRAFA DOĞRU PERSPEKTİFTEN BAKMAYI ÖĞRENECEĞİZ”
Genel Müdür Yıldırım, yöneticilik, liderlik, insan kaynakları konularına
yer vererek, Ceza İnfaz Kurumlarında iyi noktalara gelindiğini ancak çalışmalarımızın her geçen gün katlanarak devam etmesi gerektiğini vurguladı.
Yıldırım; “ Hiç şüphesiz geçtiğimiz yıldan bu yana Ceza İnfaz Kurumları
ile ilgili tespitlerimiz var. Bu tespitlerimizi sizlerle paylaşmanın çok önemli
olacağını düşünüyorum. Burada fotoğrafı bir de farklı perspektiften görme
şansını yakalayacağız. Çünkü bu fotoğrafa hangi açıdan bakarsanız farklı bir
şey görüyorsunuz. Başsavcı olarak baktığınız fotoğrafa, ceza infaz kurumu
müdürü olarak baktığınızda ya da Ankara’dan baktığınızda farklı görüyorsunuz. Bu toplantıların bir faydası da bizim biribirimize her perspektifi gösterebilmemiz. Çünkü bulunduğumuz yerde verimli hizmet üretebilmenin bir
şartı da bu fotoğrafın görmediğimiz yönünü görmemizi sağlamak.
Geçtiğimiz yıl yöneticilik ve liderlik üzerinde durmuştuk. Ceza İnfaz
Kurumu’nda ciddi bir kalabalıklaşma sorunu var. Bütçe alımlarında çok geniş imkanlara sahip değiliz. Geçmişle kıyaslandığında çok çok iyi durumdayız. Ancak halen daha her düşündüğümüzü uygulayabileceğimiz bir bütçeye
sahip değiliz. Alt yapı ile ilgili problemleri, kalabalıklaşma ile ilgili problemleri çözme noktasında sizlere verdiğimiz teçhizatın yetersizliğini biliyoruz.
Bu durumda elimizde bir sermayemiz var. O da sizlerin her boş alanı doldurabilecek olan tecrübeleriniz, iyi niyetiniz ve gayretiniz. Bunların hepsine
ihtiyacımız var. Ancak bizler biliyoruz ki bu arzu ettiğimiz konuların hepsi
her infaz kurumumuzda aynı oranda uygulanmıyor” dedi.
“ÖNEMLİ BİR BAŞARI YAKALADIK”
Ceza infaz kurumlarında yönetici olmanın diğer kurumlarda yönetici olmakla kıyaslanamayacağının üzerinde duran Yıldırım; “Ceza infaz kurumu
yöneticisi olmak diğer herhangi bir kurumda yönetici olmaya benzemiyor.
Ceza infaz kurumlarında yönetici olmak hem son derece risklidir hem çok
daha üst düzey yöneticilik anlayışını gerektirir. Yani herhangi bir kurumda o kurumla ilgili spesifik bilgileri öğrendikten sonra yönetici olabilirsiniz.
Ancak bana öyle bir kurum gösterin ki, bir yönüyle inşaatçı, öteki yönüyle eğitimci, biraz psikolog, beri taraftan meslek uzmanı olacak, öte taraftan
insan kaynakları uzmanı olacaksınız, bütçeden yani paradan anlayacaksınız
birçok şeye vakıf olacaksınız ve bunlara yön vereceksiniz. Sıradan bir ceza
infaz kurumu dahi bazı kurumların bölge müdürlüklerinden daha fazla bütçeyle yönetiliyor. O halde sizlerin üretimi , sizlerin yaptığı hizmet son derece
önemli bir hizmettir. Bu yaptığınız önemli görevi vurgulamakta yarar görüyorum. Bugün tüm Türkiye’de bulunan ceza infaz kurumlarımızdaki tüm
kalabalıklığa rağmen, tüm alt yapı problemlerimize rağmen, ödenekle ilgili
sıkıntılarımıza rağmen, personel yetersizliğimize rağmen, ceza infaz kurum-
ları kamuoyunun önüne olumsuz anlamda gelmiyorsa gündeme olumsuz
düşmüyorsa bu hepimizin içinde yer aldığı bir başarıdır. Ve bu önemli bir
başarıdır emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi.
“HAZIR ÇÖZÜMLER SUNUYORUZ”
Yıllık değerlendirme toplantılarında verilen tavsiyelerin idareciliği kolaylaştıracak nitelikte olduğunun altını çizen Yıldırım; “Bir önceki toplantıda insan kaynaklarını kullanma, liderlik ve yöneticilik konularına
özellikle önem vermenizi istemiştim. Buradaki toplantılarda altını çizdiğimiz konular sizlerin idareciliğini kolaylaştıracak hazır çözümlerdir.
Ispatlanmış, çözülmüş sorunun tekrar çözümünü aramaya gerek yok.
Önünüze hazır çözümler sunuyoruz sizin.
Ceza infaz kurumlarımızı iyi yönettiğimizden bahsedebilmek için olmazsa olmazımız, ön şart her anlamda yöneticilerimizin iyi bir iletişim
uzmanı olmalarıdır. İletişim, sizin mesai arkadaşlarınızla, mahiyetinizde
çalıştırdığınız personelinizle ve adliye ile iletişiminizi kapsıyor. Ceza infaz kurumu müdürü iletişime açık olmak zorunda. Etkili iletişiminin geri
dönüşümünü her anlamda alırsınız. Bunu çok iyi yapabilen idareci arkadaşlarımız var. Ancak şunu da belirtmek isterim ki, ceza infaz kurumlarımızda iç iletişim açısından başarılı bir teşkilat değiliz. Çalışma koşulları
zorluğu son derece zor kurumları yönetiyoruz. Bu kurumları yönetirken
zamanımızın büyük bir bölümünü personelimizle iletişimine ayırmamız
gerekiyor. İletişimi kurarken de önyargılardan , komplekslerden ya da
görev harici işlerden uzak kalarak profesyonel bir yaklaşım kurmamız
gerekiyor” dedi.
“İNSAN EN YÜKSEK DEĞERDİR”
Ceza infaz kurumları yöneticilerinin temas halinde olan herkes ile iletişimine dikkat etmesi noktasına değinen Yıldırım; “ Mahiyetinizdeki personelinizden, hükümlü tutuklularınıza, birlikte çalıştığınız adliye personeli de dahil temas ettiğiniz herkes en yüksek değerdir. Biliniz ki temas
ettiğiniz her insanın ruh dünyasında ciddi bir etki yaratıyorsunuz.
Mahiyetinizdeki birilerini çaresiz bırakmak, sorunlarıyla başbaşa
bırakmak ve onun çaresiz bir şekilde sizden gelecek çözümleri bekler durumda bırakmak doğru bir yönetilicilik anlayışı değildir. Ceza
infaz kurumları sıradan bir kurum gibi çalışamaz. En yüksek disiplinle
çalışmak zorundasınız. Ancak disiplin ile iletişimi ayırt edebilme gücüne
ve suistimali de önleyecek donanıma sahip insanlarız. Mahiyetinizdeki
her birimden insanla üst düzey iletişim kurarak, yaptığınız işe inanarak
yaparsanız çalışma arkadaşlarınıza da ulaşılabilir olursunuz.” dedi.
Yıldırım, ceza infaz kurumlarındaki sorumlulukların belli bir zaman
sonra deformasyonlara sebep olabiliceğine işaret ederek, kurum yöneticilerinin dengelerin ortasında durması gereken ve kurum içerisindeki
dengesizlikleri görmesi gereken kişi olduğunu belirtti. Yıldırım; “ Birbirimize yönelik beklentilerimizi burada yönlendirmek ve çözüm yolları
geliştirmek zorundayız. ” diye konuştu.
Konuşmaların ardından toplantı gündemine geçildi. 3 gün süren toplantıda, ceza infaz kurumlarının genel durumu değerlendirilirken, kurumların sorunları ve çözüm önerileri görüşüldü.
Sayfa 10
Seslenis
E tkinlik
Ocak 2015
VALİ TUTULMAZ’DAN ANLAMLI BAĞIŞ
Siirt Valisi Mustafa Tutulmaz, Cumhuriyet
Başsavcısı Alparslan Ağcakale Cumhuriyet Savcısı Ramazan Kepoğlu, Alay Komutanı Kurmay
Albay Şenol Yeloğlu, İl Emniyet Müdürü Metin
Özkan ile birlikte Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nu ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Heyeti, Kurum Müdürü Hulusi Yenişan,
Kurum 2. Müdürleri ve uzman personel ve diğer
kurum çalışanları karşıladı. Cumhuriyet Başsavcısı Alparslan Ağcakale ve Kurum Müdürü Hulusi Yenişan rehberliğinde Kurumu gezen heyet,
hükümlü ve tutuklu odalarını da ziyaret ederek,
hükümlü ve tutuklularla sohbet etti.
VALİ TUTULMAZ’DAN KİTAP BAĞIŞI
Siirt E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kütüphanesinde incelemelerde bulunan Vali Mustafa
Tutulmaz, okunan kitap sayısı ile ilgili bilgi aldı.
Cumhuriyet Başsavcısı Alparslan Ağcakale’nin,
hükümlü ve tutukluların Ceza İnfaz Kurumunda
bulundukları süreyi kitap okuyarak geçirmelerinin zamanlarını daha verimli ve aktif kıldığını vurgulaması üzerine, Vali Tutulmaz, Valilik
tarafından Kurum Kütüphanesine kitap bağışı
yapacaklarını söyledi. Kurumda gerçekleştirilen
Eğitim Öğretim çalışmalarıyla ilgili bilgi aldı.
Kurumda bulunan İnşaat, Mobilya, Elektrik,
Resim, Bilgisayar, Terzi Atölyelerini ve Spor
Kompleksini de gezen heyet, yapılan faaliyetlerden beğeni ile söz etti. Heyet, ziyaretin son
bölümünde revir servisine geçerek, sağlık çalışmaları hakkında bilgi aldı. Vali Tutulmaz, Ceza
İnfaz kurumu ziyaretlerine daha çok zaman ayrılması ve bu ziyaretlerin sıklıkla tekrar edilmesi
gerektiğine vurgu yaptıktan sonra beraberinde
gelen heyet üyeleriyle birlikte kurumdan ayrıldı.
ARAŞTIRMACI YAZAR ATALAY
“CEZA İNFAZ KURUMLARI
GÜNÜMÜZDE EĞİTSEL VE
KÜLTÜREL AÇIDAN ÇOK GELİŞTİ”
Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
20.01.2015 tarihinde Hakkari Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi
Araştımacı-Yazar Halil Atalay tarafından
Mekke’nin Fethi konulu konferans verildi.
Konferansın başında kısa bir konuşma
yapan Kurum Vaizi Yılmaz Önal bu tür
faaliyetlerin çok önemli olduğunu belirtirken, yoğun katılımdan dolayı tukuklu
ve hükümlülere teşekkür etti. Konuşmasını bir muhabbet havasında yapan Öğretim Görevlisi Halil Atalay, özellikle
Mekke’nin niçin önemli olduğunu vurgularken, Kabe’nin Mekke’de olduğunu sık
sık yineleyip, mekanın değerinin çok büyük olduğunu hatırlattı. Atalay, Mekke’yi
her yıl milyonlarca insanın ziyaret ettiğini,
bunun yanında ceza infaz kurumlarının günümüzde eğitim ve kültürel açıdan çok geliştiğini ifade ederek “Sizlerin bunu bir fırsata çevirmesi gerektiğini düşünüyorum.
Zamanınızı çok okuyarak değerlendirmenizi istiyorum. Bu temennilerle sizleri
Allah’a emanet ediyorum” dedi. Konferansın sonunda Atalay kendisinin kaleme
aldığı ‘’Hayatımızı Güzelleştiren Görgü
Kuralları ve Hayatı Hz. Peygamber’le Yaşamak’’ adlı kitapları tutuklu ve hükümlülere hediye etti. Konferansa, Kurum 2. Müdürü Recep Akyazı, Vaiz Yılmaz Önal, Kurum Öğretmeni Şener Çolak, Sorumlu Başmemur Mehmet Özkan,
İmam-Hatip Medeni Kazak, personel ile
çok sayıda hükümlü ve tutuklu katıldı.
PERSONELDE YEMİN TÖRENİ HEYECANI
Artvin Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda adaylık sürelerini tamamlayarak asli memurluğa
atanan 9 infaz koruma memuru, 1 aşçı ve 1 kaloriferci için yemin töreni düzenlendi. Kurum
yemekhanesinde düzenlenen törene Cumhuriyet Başsavcısı Aydın Turhan, Adli Yargı
İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu
Başkanı Mesut Toktaş, Cumhuriyet
Savcısı Yusuf Bahadır Özay, Jandarma Karakol Komutanı Ayhan
Kuyumcuoğlu, Kurum Müdürü
Osman Yağcı, İdare Memuru Fatih
Eraslan, Kurum Psikoloğu Hümeyra Morbel ve tüm personel katıldı.
İstiklal Marşı’nın okunmasının
ardından günün anlam ve önemini
belirten bir konuşma yapan Cum-
huriyet Başsavcısı Aydın Turhan şunarı söyledi “İnfaz ve koruma memurluğu oldukça zor
bir iş. Görev süresince adil ve adalet anlayışı
içerisinde görev yapmanız gerekiyor. Herkese
hayırlı olmasını diliyorum“. Konuşma sonrası yemin edecek personel al bayraklı masa
etrafında toplanarak yemin etti.
ORGAN BAĞIŞINA BÜYÜK
DESTEK
Ardahan B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Organ Bağışı konulu konferans
düzenlendi. Ardahan Cumhuriyet Başsavcısı Recai Bilgin ve Cezaevi Savcısı Volkan
Özdemir’in önerileriyle gerçekleştirilen konferansın sunumunu Ardahan İl Sağlık Müdürlüğü doktorlarından İsak Askeroğlu gerçekleştirdi. Konferansa Ardahan Cumhuriyet
Başsavcısı Recai Bilgin, Cezaevi Savcısı
Volkan Özdemir, Ardahan B Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Müdürü Nihat Doğan, Kurum
2.Müdürü Mevlüt Altundemir, İdare Memuru
Cemil Duzcan ve kurum personelleri iştirak
etti. İl Sağlık Müdürlüğü doktorlarından İsak
Askeroğlu organ bağışının önemini vurgulayarak; “Ölümünüzden sonra organlarımızın başka bir insan için kullanılmasına izin
vermemiz, görmeyen bir insanın görmesini
ya da hayatını diyaliz cihazına bağlı olarak
sürdüren bir böbrek hastasının hayata dönmesi nasıl güzel birşeydir. Organ bağışının,
kan naklinden farkı yoktur. On sekiz yaşını
doldurmuş ve doğru ile yanlışı ayırabilme
yeteneğine sahip herkesin, başta kalp olmak
üzere, akciğer, böbrek, karaciğer ve pankreas gibi organlar; kalp kapağı, göz kornea
tabakası, kas ve kemik iliği gibi dokularını
bağışlayabilir. Türkiye’de birçok devlet ve
üniversite hastanesinde organ bağışı işlemleri yapılabilir. Ayrıca yaşarken yapılabilen
(böbrek gibi) organ bağışı türleri de mevcut.
Ardahan Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü
Nihat Doğan kapanış konuşmasında; “ Öncelikle Başsavcımız Recai Bilgin ile Cezaevi
Savcımız Volkan Özdemir’e bu organizasyon
için çok teşekkür ederim. Ceza İnfaz Kurumumuz Personeli ve Hükümlü/Tutukluları
adına oldukça fayda sağlayan bir konferans
oldu. Organ Bağışı gibi konferanslar hayati
öneme sahip. Bu tip güncel bilgilendirme faaliyetlerinin öncelikle insana ve hayata bakış
açılarımızı olumlu yönde değiştiriyor” dedi.
Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen “Göçük”
adlı tiyatro oyunu izleyenleri gözyaşına boğdu.
“GÖÇÜK” TE GÖZYAŞLARI SEL OLDU
Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan hükümlü ve tutuklular ile Ceza İnfaz
Kurumu Personeli tiyatro oyununda buluştu.
İnfaz ve Koruma Memuru Metin Akdeniz’in
yazıp yönettiği “Göçük” isimli tiyatro oyununda duygulu anlar yaşandı. Bartın Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu çok amaçlı gösteri salonunda sergilenen ‘Göçük’ adlı tiyatro gösterimini; Bartın Cumhuriyet Başsavcısı Seyfullah Öselmiş, Cumhuriyet Savcısı Mehmet
Sırımer, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mustafa
Dolunay, Bartın Denetimli Serbestlik Müdürü
Hüseyin Akkuş, Bartın Kapalı ve Açık Ceza
İnfaz Kurumu Müdürlüğü İzleme Kurulu
Üyeleri, Basın Mensupları, Ceza İnfaz Kurumu personeli ile hükümlü ve tutuklular izledi.
3 Mart 1992’de Zonguldak’ın Kozlu ilçesindeki grizu patlamasında hayatını kaybeden
263 madencinin anısına yazılan, madencilerin
hayat hikayeleri ile geride bıraktıkları eşleri, çocukları, sevgilileri, anne ve babalarına
seslenişlerinin konu alındığı oyunda duygulu
anlar yaşandı. Yaklaşık 2 ay süren eğitimin
ardından sahneye çıkan ve maden ocağında
göçükte kalan 5 madencinin kurtarılmayı beklerken geçirdikleri zamanı sahneleyen hükümlü ve tutukluların performansı, izleyenlerden
tam not aldı.
Ocak 2015
Seslenis
E tkinlik
Sayfa 11
KURUMLARDA YENİ YIL ÇEŞİTLİ
ETKİNLİKLERLE KUTLANDI
MİNİKLERE YENİ YIL SÜRPRİZİ
İzmir Kadın Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda geçtiğimiz günlerde
İzmir Valiliği İl İnsan Hakları Kurulu üyeleri ve Gediz Üniversitesi
Çocuk Gelişimi Programı öğretim
görevlileri ve öğrencilerinin annesinin yanında kalan çocuklar için
düzenlediği yılbaşı etkinliği eğlenceli saatlerin yaşanmasını sağladı.
İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili
Yusuf Arslan, Cumhuriyet Savcısı
Mustafa Gümüş İzmir Ceza İnfaz
Kurumları Kampüsünde görev
yapan kurum birinci müdürlerinin de katımıyla gerçekleştirilen
programda üniversite öğrencileri
kurumda barındırılan çocukları doyasıya eğlendirdi.
Kurumda kalan 0-6 yaş çocuklar
ve anneleri İl İnsan Hakları Komisyonu
üyesi Avukat Nilgün Şentuna ve kuruldaki diğer üyeler tarafından getirilen
yiyecek ve içecekleri yerken bir yandan da onlar için hazırlanmış programda palyaçolar ve çeşitli animasyonlarla
doyasıya eğlendi. Yeni yıl pastasının kesilmesinin ardından tüm çocuklara getirilen armağanlar verildi. Program sonunda
programda emeği geçen kurum ve kuruluşlara katkılarından dolayı günün anısına plaket ve çiçek takdim edildi.
ortak paydada buluştu. Antalya E tipi
Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu
Müdürlüğü yeni yıl münasebeti ile
Üniversite ile ortak bir program düzenleyerek, birlik ve dayanışma mesajı verdi.
Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı öğrencileri tarafından hazırlan programa Kurum
Müdür Vekili Kadir Erbıyık, Eğitimden Sorumlu 2. Müdür Hava Varan,
Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet
Konservatuvarı Müdür Yardımcısı
Berrak Emir Yücel ile diğer kurum
personelleri katıldı.
Antalya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza
İnfaz Kurumu eğitimden sorumlu
2.Müdür Hava Varan; “ Acı tatlı bir
Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda annesinin yanında kalan
0-6 yaş grubu çocuklara yılbaşı etkinliği palyaço gösterisi ve müzikli
eğlence programı düzenlendi. Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Müdürlüğü ile Antalya Büyükşehir
Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler
Dairesi Başkanlığı’nın işbirliği ile
gerçekleştirilen etkinlikte eğlenceli
anlar yaşandı. Antalya L Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu Öğretmeni Fatih
Uysal; “ Kurumumuzda anne yanında kalan 0-6 yaş grubu Kreşe devam
eden çocuklarımıza yönelik Yılbaşı
Özel Programı düzenledik. Antalya
Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sos-
yal İşler Dairesi Başkanlığı da bizlere destek verdi. 25 çocuğun katıldığı
müzikli eğlencemizde çeşitli hediyeler vererek unutulmaz bir gün geçirmelerini sağladık. Ayrıca palyaçolar
da çocukların ilgisini çekerek daha
fazla eğlenmelerine zemin hazırladı”
dedi. Kurum Müdürü Şeref Tatlı etkinlik sonrasında, bu etkinlikte yer
alan Antalya Büyükşehir Belediyesi
etkinlik ekibine katkılarından dolayı
çok teşekkür etti.
ÖĞRENCİLERDEN
YILBAŞI KONSERİ
Antalya E Tipi Kapalı ve Açık Ceza
İnfaz Kurumu ile Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı
yılı geride bıraktık, geçmişi geride bırakıp gelecek için, yeni bir hayat için
yeni bir yol arayışına girmeliyiz bu
yeni yolun hepimize sağlık ve mutluluklar getirmesi dileğiyle iyi seneler
diliyorum. Ayrıca Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuarı yönetici ve öğrencilerine bize yaşattıkları muhteşem gün için çok teşekkür
ederim” dedi.
Konser sonrasında yapılan belge
töreniyle 2014 yılında en son tamamlanan kurslara ait belgeler hükümlü
ve tutuklulara dağıtılırken , konservatuvar öğrencilerine ise katkılarından
dolayı teşekkür belgesi verildi.
Seslenis
Sayfa 12
Vehbi Kadri KAMER
İşyurtları Kurumu
Daire Başkanı
Örnek Projelerimizden Biri
” Kars Açık Ceza İnfaz Kurumu Modern
Besi Çiftliği ve Kesimhane Projesi” İle
Örnek Ceza İnfaz Kurumlarımızdan Biri
“ Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu”
I.Giriş
Dünyada ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlülerin topluma kazandırılması konusundaki
çalışmalar yoğun bir şekilde devam etmekte, bu
anlamda, bir yandan alan araştırmaları, diğer yandan
akademik çalışmalar sürdürülmekte, ülkeler edindikleri
bilgi ve tecrübeyi diğer ülkelerle paylaşmaktadır.
Bu anlamda Ülkemizde hükümlülerin topluma
kazandırılması konusunda, son derece önemli ve diğer
ülkelere örnek çalışmalar devam etmektedir.
Bu ayki yazımda; Dünyaya örnek projelerimizden
biri olan ”Kars Açık Ceza İnfaz Kurumu Modern Besi
Çiftliği ve Kesimhane Projesi” ile örnek ceza infaz
kurumlarından biri olan “ Edirne Açık Ceza İnfaz
Kurumu” hakkında bilgi vereceğim.
II. Örnek Projelerimizden biri ”Kars Açık Ceza İnfaz
Kurumu Modern Besi Çiftliği ve Kesimhane Projesi”
Bilindiği gibi Kars ilimiz sahip olduğu geniş mera
alanları nedeniyle hayvancılık faaliyetlerinin yoğun
yapıldığı şehirlerimizden biridir. Bir yandan Kars
ilinin yüksek hayvancılık potansiyelinin geliştirilmesi,
diğer yandan ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutukluların meslek edinmelerini sağlamak
suretiyle topluma kazandırmaları amacıyla bu Proje
hazırlanmıştır.
Yusuf Kenan ÇAĞLAR
Kontrolörler
Kurulu Başkanı
MOBBİNG
Son yıllarda çalışma hayatının en fazla konuşulan konularının başında “mobbing” olarak adlandırılan kavram
gelmektedir.
Türk Dil Kurumu, mobbing kavramını “Bezdiri” kelimesi ile karşılamış ve “İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını
sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol
açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme” olarak tanımlamıştır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu tarfından hazırlanan ve 2011 Nisan ayında yayımlanan “İşyerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) ve
Çözüm Önerileri Komisyon Raporu’na baktığımızda;
“Türkiye, adı yeni konmuş olsa da mobbingin yaygın
olduğu ülkelerden biridir. Ülkemizde mobbing, kavram
olarak bilinmemekte, çoğu zaman günlük iş çatışmalarıyla karıştırılmaktadır. Mobbing, daha çok işverenin, işçinin kendiliğinden işten ayrılmasını sağlamak için başvurduğu yöntemler olarak görülmektedir. Oysa haksız eleştiri, hata bulmak, dışlamak, yok saymak, sosyal toplantılara
çağırmamak, odaya girdiğinde konuyu değiştirmek, alay
etmek, kılık kıyafetiyle dalga geçmek, masasının üzerinden eşyaları yok etmek gibi davranışlar da psikolojik taciz
sayılmaktadır.
Mobbingin işyerlerinde yaygın olarak görülmesinin
nedenleri arasında işyeri ve var olan yönetimin davranışları, hatalı personel seçimi, işe alım süreci, dönemsel işçi
istihdamı, işyerindeki sayılı pozisyonları elde edebilmek
için bireyler arasında yaşanan acımasız rekabet, yetersiz
liderlik, çatışma çözümü yeteneklerinin zayıflığı ve çatışma yönetimi ya da işlemlerinin yetersizliği, “kapalı kapı”
politikasının uygulanması ve hiyerarşik yapının fazlalığı
sayılabilir.” şeklindeki çok önemli tespitlere yer veridiği
görülmektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 5 inci maddesinde; “... kişinin temel hak ve hürriyetlerini, sosyal hukuk
devleti ve adalet ilkeleriyle bağdaşmayacak surette sınırlayan siyasal, ekonomik ve sosyal engelleri kaldırmak,
insanın maddî ve manevî varlığının gelişmesi için gerekli
şartları hazırlamaya çalışmak ” devletin görevleri arasında sayılmıştır.
Anayasa ile koruma altına alınan hakların ihlaline yol
açması ve çalışma hayatının en önemli sorunlarından birisi durumuna gelmesi nedeniyle, Genel Müdürlüğümüz
D üşünce
Ocak 2015
Proje 1.000 büyükbaş hayvan kapasiteli modern bir besi
çiftliği, 250 büyükbaş kapasiteli kesimhane ve et işleme
tesisinden oluşmakta olup, Proje tamamlandığında bölgenin
en büyük entegre tesisi haline gelecektir. Bu Proje sadece
büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve kesimi ile ilgili olmayıp,
tesisten elde edilecek organik atıkların değerlendirilmesi
bakımından da örnek bir işletme durumunda olacaktır.
Yine bu tesisin faaliyete geçmesi ile; bölgede yürütülen
hayvancılık çalışmaları için bir “araştırma geliştirme” yeri
olacak, aynı zamanda tesis hayvancılık faaliyetlerinin
öğretildiği bir “eğitim merkezi” haline gelecektir.
Başka bir açıdan bu Projenin en önemli sosyal etkisi
ekonomik nedenler gerekçesi ile Kars ilinden başka illere
göç engellenecektir.
Kars Açık Ceza infaz Kurumunda bulunan ve
cezalarını tamamladıktan sonra salıverilecek Kars ve çevre
illerde yaşayacak hükümlüler, bu Proje ile hayvancılık
yetiştiriciliği, bakımı ve kesim konularında büyük bir
tecrübeye sahip olacaklar, ayrıca bu alandaki en iyi
“uygulama örneklerini” öğrenecekledir. Sonuç olarak bu
hükümlüler salıverilme sonrasına meslek sahibi olarak
güçlü bir şekilde hazırlanacaklardır.
Günümüzde Dünyada ve Ülkemizde et ihtiyacı artmakta
ve bu kapsamda et ticareti önemini giderek artırmaktadır.
Bu anlamda son derece önemli bir talep olup, bu alandaki
çalışmalar hayati önemini sürdürmektedir.
Bu Proje başka bir anlamda, Ülkemizin ceza infaz
kurumları ile diğer kamu kurumlarının et ihtiyacının
karşılaması bakımından önem taşımaktadır. Halen bu
ihtiyacın bir kısmını Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu
tarafından karşılanmakta olup, Kars ilindeki bu tesis
faaliyete geçtiğinde ceza infaz kurumları dâhil birçok
kamu kurumunun et ihtiyacı bu tesis tarafından karşılanmış
olacaktır.
Proje 613 dönüm arazi üzerinde gerçekleştirilecek olup,
toplam proje alanı 120 dönümdür. Tesiste; 4.400 m2 lik
kesimhane, 3.200 m2 lik dört adet besi çiftliği, 1.500 m2lik
arıtma ve teknik alan bulunacak ayrıca hasta hayvanlar
için 350m2lik revir oluşturulacaktır. Bu tesiste; 1 veteriner,
1 ziraat mühendisi, 1 gıda mühendisi ve 70 hükümlü
çalışacaktır.
Proje bu yıl başlamakta olup, tesisteki üretimin 2016
yılında başlaması planlanmaktadır. Projenin yatırım ömrü
20 yıl olarak gerçekleşmesi düşünülmektedir.
III. Örnek Ceza İnfaz Kurumlarımızdan biri Edirne Açık
Ceza İnfaz Kurumu
Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu Cumhuriyetin ilk
yıllarında askeri birlik olarak kullanılmış, 1949 yılından
itibaren açık ceza infaz kurumu olarak faaliyet göstermeye
başlamıştır. Kurum, 4.537 dönüm arazi üzerinde tarım
ve hayvancılık başta olmak üzere 32 ayrı atölyede
hükümlülerin topluma kazandırılmaları için mesleki eğitim
çalışmalarını yoğun bir şekilde sürdürülmektedir.
Bu ceza infaz kurumunda; 2014 yılında toplam 1.177
hükümlü işyurtları kapsamında aldıkları mesleki eğitimi
atölye ve tesislerde pratiğe dönüştürmüş, ücret almış ve
sigortaları yatırılmıştır.
Tarımsal faaliyetlerde Ülkemizin en güçlü kurumlarından
biri olan Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda geçen
yıl; 342.000 kg buğday, 916.000 kg çeltik, 187.274 kg
ayçiçeği, 37.171 kg meyve, 104.296 kg sebze, 110.000 kg
arpa, 320.000 kg mısır, 4.000 adet ot balyası ve 7.200 adet
saman balyası üretilmiştir. 2015 yılında Edirne Açık Ceza
İnfaz Kurumunda 1.500 dekara çeltik, 600 dekara buğday,
800 dekara ayçiçeği, 200 dekara arpa, 75 dekara mısır,
100 dekara yonca ekimi planlanmış, ayrıca 75 dekarda
meyvecilik, 80 dekarda sebzecilik, faaliyetlerinin devam
etmesi kararlaştırılmıştır.
Tarımsal çalışmalarda olduğu gibi hayvancılık
faaliyetlerinde de önemli başarılara imza atan Edirne Açık
Ceza İnfaz Kurumunda 2014 yılında; 1.500 büyükbaş
hayvan ile 507 küçükbaş hayvan yetiştirilmiş ve kesimi
yapılmış, bu işlemler sonucunda 348.670 kg et, 43.225
kg sucuk, 13.622 kg köfte ve 42.416 kg kavurma üretimi
gerçekleştirilmiştir.
Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumu kanatlı hayvan
üretiminde de önemli yatırımlar yapılmış olup, Kurumda
6.413.701 adet yumurta üretimi yapılmıştır. Yine kurumda
1.015 kg bal üretimi gerçekleştirilmiştir.
2015 yılında gıda üretiminde Türk Patent
Enstitüsünden “EDAC” markasını alan kurum 2012
yılında İSO 22.000 (Gıda Güvenliği Yönetim Sistemi)
ve OHSAS 18.001 (İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim
Sistemi) sertifikalarını alarak ürün ve kaliteli güvenliği
tescillemiştir.
Örnek çalışmaları devam ettiren Edirne Açık Ceza İnfaz
Kurumunda;
 Şehir merkezinde bulunan satış mağazası 2010
yılında modernize edilmiştir.
 Hayvancılık konusundaki çalışmalarını geliştirerek
modern besi ahırları ve kesimhane yapılması için proje
hazırlanmış, bu proje kapsamında 1.200 büyükbaş ve
2.000 küçükbaş kapasiteli besi ahırlarının ve kesimhane
yapımına başlanmış bu çalışmaların bu yıl bitirilmesi
planlanmış,
 Kanatlı hayvan yetiştiriciliği konusunda
gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda, 3.500 kapasiteli
tavuk kümeslerinin kapasitesi 29.000 çıkartılmış,
94.500 olan yumurta üretimi 812.000 e yükseltilmiş,
 Arazi ıslah çalışmalarına önem verilmiş 3.145 dönüm
olan ekilebilir arazi miktarı 3.520 dönüme çıkartılmış,
 Edirne Adalet Sarayındaki satış mağazası ve 3
kafeteryanın işletilmesine başlanmış ve 60 hükümlüye
istihdam olanağı getirilmiş,
 Trakya Kalkınma Ajansı ile “Elimin Hamuru İle
Geleceğe Güvenle” isimli proje kapsamında fırın
atölyesi yenilenmiş ve günlük ekmek üretimi 1.500 e
yükseltilmiştir..
IV. DEĞERLENDİRME
Ülkemiz ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin
rehabilitasyonu diğer ifadeyle topluma kazandırılması
için yapılan çalışmalar konusunda Dünyada önemli
tecrübelere sahip ve örnek uygulamaları olan bir ülkedir.
Bu ayki ve önümüzdeki ayki yazılarımda bu çalışmalara
önem verilecek, bu yolla örnek uygulamaların
Dünya’ya yaygınlaştırılması konusunda bilgilendirme
çalışmalarına devam edilecektir.
tarafından 2015 yılı Ocak ayı içerisinde gerçekleştirilen kurum müdürleri değerlendirme toplantısında da “mobbing”
gündeme getirilmiş ve tüm grupların ortak konusu olarak
incelenmiştir.
Bilindiği üzere ceza infaz kurumları, 24 saat mesainin
sürdüğü, çok yoğun ve stresli bir çalışmanın yapıldığı yerler
olması nedeniyle mobbing sınırlarının kolayca aşılabileceği
bir ortam sağlamaktadır. Konuyu bu yönüyle değerlendirdiğimizde, çalışanların gerek fiziki gerekse ruhsal olarak sağlıklı olması görevin yerine getirilebilmesi bakımından büyük
önem taşımakta, dolayısıyla da mobbing kavramı üzerinde
ısrarla durulmasını zorunlu kılmaktadır.
Nitekim; İş yaşamımda olumsuzluk yaratan bu duruma,
İşyerlerinde Psikolojik Tacizin (Mobbing) Önlenmesi konulu
19/03/2011 gün ve 27879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/2 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde de dikkat çekilmiş ve psikolojik tacizden korunmak amacıyla alınması
gereken tedbirler aşağıdaki şekilde sıralanmıştır.
1. İşyerinde psikolojik tacizle mücadele öncelikle işverenin sorumluluğunda olup işverenler çalışanların tacize maruz
kalmamaları için gerekli bütün önlemleri alacaktır.
2. Bütün çalışanlar psikolojik taciz olarak değerlendirilebilecek her türlü eylem ve davranışlardan uzak duracaklardır.
3. Toplu iş sözleşmelerine işyerinde psikolojik taciz vakalarının yaşanmaması için önleyici nitelikte hükümler konulmasına özen gösterilecektir.
4. Psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek üzere Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi, ALO 170 üzerinden psikologlar vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek
sağlanacaktır.
5. Çalışanların uğradığı psikolojik taciz olaylarını izlemek, değerlendirmek ve önleyici politikalar üretmek üzere
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bünyesinde Devlet
Personel Başkanlığı, sivil toplum kuruluşları ve ilgili tarafların katılımıyla “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu” kurulacaktır.
6. Denetim elemanları, psikolojik taciz şikâyetlerini titizlikle inceleyip en kısa sürede sonuçlandıracaktır.
7. Psikolojik taciz iddialarıyla ilgili yürütülen iş ve işlemlerde kişilerin özel yaşamlarının korunmasına azami özen
gösterilecektir.
8. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Personel
Başkanlığı ve sosyal taraflar, işyerlerinde psikolojik tacize
yönelik farkındalık yaratmak amacıyla eğitim ve bilgilendirme toplantıları ile seminerler düzenleyeceklerdir.
Mobbing ile ilgili olarak Gazi Ünüversitesi’nin yapmış olduğu açıklamalara baktığımızda ise; mobbing uygulayan kişiye “tacizci”, mobbing uygulanana ise “magdur” denilmekte, en kısa mobbing süresi 6 ay, ortalama süre 15 ay, sürecin
kalıcı ağır etkilerinin ortaya çıktığı dönem ise 29-46 ay olarak
belirtilmekte, yaşanan her çatışma ve her anlaşmazlığın mobbing olarak değerlendirilemeyeceği, ancak; bu davranışların
ayda birkaç kez tekrarlanması, birbiri ardına birtakım evreler
içinde geçmiş olması ve bunun tekrarlama sıklığı ile uzun
süre devam etmesi ve davranış tarzlarının kişiye kötü muamele şeklinde olması halinde mobbingten söz edilebileceği
ifade edilmektedir.
Mobing birbirini takip eden süreçlerden oluşmaktadır. Bir
çalışma ortamında herhangi bir sebeple hedef seçilen kişiye;
yıldırma, dışlama, gözden düşürme gibi davranışlardan oluşan psikolojik taciz ile başlayan süreç, sonraki aşamalarda
saldırgan eylemlerle devam etmekte, bir sonraki aşamada ise
mağdur, sorunun kaynağı, problemli kişi ya da akıl hastası
olarak damgalanmaktadır. Bu süreçte asıl dikkat çeken husus,
tacizci dışındaki diğer personelden de saldırganlığa katılanların olması ve bireyin toplumsal itibarı ile ruhsal durumunu
yok edici bir ortam oluşturulmasıdır.
Gazi Ünüversitesi’nin açıklamalarına göre mobbing türleri; Düşey Psikolojik Taciz: Üst konumda yer alanların astlarına yönelik olarak gerçekleştirdikleri psikolojik taciz vakalarıdır. Üstler sahip oldukları kurumsal gücü, astlarını ezerek,
onları kurumun dışına iterek kullanmasıdır.
Yatay Psikolojik Taciz: İşyerinde psikolojik tacizin fail
veya failleri, mağdur ile aynı konumdaki iş arkadaşlarıdırlar.
Örneğin; eşit koşullar içinde bulunanların çekememezliği, rekabet, çıkar çatışması, kişisel hoşnutsuzluklar gibi.
Dikey Psikolojik Taciz: Çalışanın yöneticiye psikolojik
şiddet uygulamasıdır. Nadir görülen bir durumdur. Örneğin,
çalışanların yöneticiyi kabullenememesi, eski yöneticiye duyulan bağlılık, kıskançlık gibi. olarak belirtilmektedir.
Her ne kadar mobbing dendiğinde, toplum tarafından
yönetici konumdaki personelin astlarına uyguladığı baskı
anlaşılmakta ise de bu eksik bir bilgi olup, her konumdaki
personel, diğer konumlardaki personele mobbing uygulayabilmektedir. Mobbing türlerini dikkate alarak ve ceza infaz
kurumlarındaki ortamı göz önünde bulundurarak bir değerlendirme yapacak olursak, sadece kurum müdürünün personel üzerinde baskı kuruduğundan şikayet etmenin sorunun
halline bir katkı sağlamadığı, artık olaya başka bir gözle bakılmasının gerektiği anlaşılmaktadır.
Öncelikle beraber çalıştığımız arkadaşlarımıza ya da astımız durumdaki diğer personele nasıl davrandığımızı, üstlerimiz ile iletişimimiz ve ilşkilerimizin normal olup olmadığını
sorguladıktan sonra, hem kendimize yapılanları hem de başka çalışanlara yaptıklarımızı düşünerek bir eleştirde bulunmamız halinde, belki de bugün yakındığımız bir çok sorunu
ortadan kaldırabileceğimiz değerlendirilmelidir.
Bu değerlendirmeyi yapan her personel, şayet moobinge
maruz kaldığına inanıyorsa bundan korunmanın yollarını
aramalı, şayet mobbing uyguladığı kanaatini taşıyorsa da bu
davranışlarından derhal vezgeçmelidir. Çünkü; psikolojik taciz olarak adlandırılan mobbingin etki ve sonuçları çok yıkıcı
bir şekilde ortaya çıkabilmektedir.
Yine Gazi Üniversitesi’nin açıklamlarına baktığımızda;
Birey üzerindeki etkilerinin; “uykusuzluk, sinir bozukluğu, melankoli hali, yoğunlaşma bozukluğu, sosyal yalıtım,
kendini küçümseme ve aşağılama, sosyal uyumsuzluk, çeşitli
psikosomatik rahatsızlıklar, depresyon, umutsuzluk ve çaresizlik hissi, sinirlilik, öfke, huzursuzluk ve derin keder hâli”
olduğu,
Mobbingin; insanın meslekî bütünlük ve benlik duygusunu zedelediği, kişinin kendine yönelik kuşkusunu artırdığı,
paronaya ve kafa karışıklığına neden olduğu, kendine güven
duygusunu yitirttiği, huzursuzluk, korku, utanç, öfke ve
endişe duyguları yaşanmasına neden olduğu, ağlama,
uyku bozuklukları, depresyon, yüksek tansiyon, panik
atak, kalp krizine kadar giden sağlık sorunları ve travma
sonrası stres bozukluğu yaratabildiği,
Mağdurun yaşadığı sorunları aile ortamına yansıtması
sonucunda aile içi şiddet, huzursuzluk ve çatışmalara sebep olunduğu ve boşanmayla sonuçlanabildiği,
Verimlilik bağlamında da yüksek kayıplara sebep olarak; mesleki motivasyonu düşürdüğü, iletişim çatışmaları
başlattığı, tükenmişlik duygusu geliştirdiği, işe gitmeme
isteğini artırdığı, çalışmak konusunda pişmanlık ve hırs
gibi çatışan hisler oluşturduğu, iş ve iş ortamı değiştirme
isteği yarattığı, işle ilgili güvensizlik duyulmasına neden
olduğu, belirtilmektedir.
Bu tespitlerden sonra, mobbing karşısında alınabilecek tedbirlerin neler olduğunu da ortaya koyacak olursak;
-Psikolojik yıldırmaya maruz kalan çalışanın, mobbing uygulayan kişiye taciz edici söz ve davranışlarını
durdurmasını açıkça söylemesi ve bu konuşmayı yaparken gerekirse tanıklık edebilecek bir kişinin tanıklık etmesini sağlaması,
-Çalıştığı kurum yetkilileri ile bu durumu paylaşması,
-Yaşadığı olayları, anlamsız emirleri ve uygulamaları
yazılı olarak kaydetmesi,
-Hem yardımcı olması hem de kanıt oluşturması bakımından gerekiyorsa tıbbi ve psikolojik yardım alması,
faydalı olacaktır.
Burada son olarak bazı mahkeme kararlarına da yer
verilmesinde yarar görülmektedir.
Türk Mahkemelerinin mobbingle ilgili ilk kararı,
Ankara 8. İş Mahkemesi tarafından 2006 yılında verilmiş olup, bu davada işçi üzerinde sözlü ve yazılı baskı
oluşturulması, sürekli yazılı savunma istenmesi ve haksız
kınama cezaları verilmesi, duygusal taciz olarak kabul
edilmiş ve işveren 1.000-TL manevi tazminat ödemeye
mahkûm edilmiş ve bu karar Yargıtay 9. HD. 30.05.2008
günü kararı ile onanmıştır.
Bir başka dava ise, öğretim görevlisi olan bir kişinin,
amiri durumdaki dekanın baskısına maruz kalması nedeniyle açılmış ve öğrencilerinin laboratuarlardan kovulması, kişinin araştırmalarına ödenek sağlanmaması, asistanlarına kadro verilmemesi ve bir bölüm toplantısında
Dekan tarafından odadan kovulması, mobbing sayılmış
ve dekan tazminata mahkum olmuş, karar Yargıtay tarafından da onanmıştır.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin bir temyiz başvurusunda verdiği bir karar ise, gerekçesi bakımından önem
arzetmektedir.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin, davacının mobbing iddialarını şüpheye yer olmayacak şekilde
ispat edememesine dayanarak, davanın reddi yönünde
hüküm kurmasını hatalı bulmuş ve mahkemelerin “mobbing iddialarında ceza davalarında olduğu gibi şüphe
götürmez somut deliller aramasına yer olmadığına” karar
vermiştir.
Seslenis
Ocak 2015
Ali Suat ERTOSUN
Yargıtay Üyesi
İNTİKAM
Uykusu yine kaçmıştı. Gözünden uyku akıyor, ancak
uyuyamıyordu. Yatıyor, kalkıyor, sessizce sabahın olmasını
bekliyordu ki gün ağarmaya başlamıştı. Elini sigarasına attı.
Yattıkları oda çok havasızdı. Havayı daha da kötüleştirmek
istemedi, vazgeçti. Arkadaşlarına baktı. Hepsi uyuyordu.
Kimi inliyor, kimi horluyor, kimi gülümsüyordu. Konuşanı da vardı. Kim bilir ne rüyalar görüyorlardı. Biliyordu ki
hepsi düşlerinde özgürlüğü yaşıyorlardı. Onun kafası karma
karışıktı. Cezaevinden hem çıkmak istiyor, hem istemiyordu. Nasıl olsa dönecekti. Bitiremediği bir işi vardı ve onu
tamamlamalıydı.
*
*
*
İlyas, ilkokula başladığı yıl babasını kaybetmişti. Çok
çekmişti anneleri. Cevval bir kadındı. Zayıf bir kişi olan ve
sık sık hastalanan babalarının, kalbinden rahatsız olduğu söylenirdi. Yirmi dönümlük bir bağı vardı ve onunla uğraşırdı.
Anneleri Halide olmasa, bağın işlerini bile yapamazdı. Bir
kış günü, okul dönüşü evin önünü kalabalık görmüş, yaklaşınca babasının öldüğünü söylemişlerdi. Nazlı, dört yaşındaydı. Kendisi, baba nedir biraz bilse de, Nazlı hiç bilmemişti. Adı gibi nazlı bir kızdı. Nahifti. Annesi, “Bu kız babasına
çekmiş, çıtkırıldım” derdi. Onu ve kız kardeşi Nazlı’yı anneleri büyütmüştü. Üzüme, pamuğa, ev işlerine gitmiş, çocuklarını kimseye muhtaç etmemişti. Eşinin ölümünden sonra
ona sadece otomobil tamircisi olan kardeşi Ramazan yardım
etmiş, ilkokulu bitirdikten sonra da İlyas’ı çırak olarak yanına
almıştı. Ramazan usta, tatlı sert bir adamdı. Sanayinin en iyi
ustası olarak nam yapmıştı. Disipliniyle anılırdı. Çıraklarını
yetiştirir, eğitir, kalfalıktan ustalığa geçtiklerinde, dükkân açmalarına yardımcı olurdu. İlyas, kendisinden dört yaş büyük
olan Recep’i orada tanımıştı. İlyas, iyi anlaştığı ve ‘kalfa’ dediği Recep’ten de çok şey öğrenmişti.
Recep, efendi bir çocuktu. Sık sık İlyas’ların evine gelip gittiğinden, zamanla o da evin bir oğlu gibi olmuştu. Bu
geliş-gidişler sırasında Recep’le Nazlı arasında yakınlaşma
olmuş, gizliden gizliye birbirlerine sevdalanmışlardı. Recep
asker dönüşü kendi işyerini açtıktan sonra, niyetini Ramazan
ustaya açmış, onun ön ayak olması ve o sırada Cizre’de jandarma komando olarak askerliğini yapan İlyas’ın da oluruyla
Nazlı ile nişanlanmıştı. İkisi de çok mutluydu. Oğullarının
zengin bir kızla evlenmesini isteyen Recep’in ailesi bu nişanlanmaya önceleri karşı çıkmışlarsa da, sonradan evet demek
zorunda kalmışlardı. Nazlı ve Recep, evlenmek için İlyas’ın
terhisini bekliyorlardı.
İlyas, sık sık yurtiçi, bazen de sınır ötesi PKK’ya karşı
gerçekleştirilen operasyonlara gidiyor; kimi zaman ölümle
burun buruna geliyor, ancak vatan görevi diyor, her zorluğa
katlanıyordu. Gözü küçüklüğünden beri karaydı. Komutanları onu çok seviyor, zaman zaman da “Aman İlyas, fazla
atak olma, emirleri dinle” diye uyarıyorlardı. Bu arada kader
ağlarını örmeye başlamıştı. Irak’ta operasyonda bulunduğu
sırada birliğini telefonla arayan dayısından gelen, “Recep’in
nişanı bozması üzerine çok üzülen Nazlı’nın intihar ettiğini”
bildiren telefon hayatını değiştirecekti. İlyas bu telefondan
oniki gün sonra haberdar olmuştu. Operasyon dönüşü kendisini çağıran komutanı Halis başçavuş, firar etmeyeceğine
söz aldıktan sonra alıştıra alıştıra olayı anlatınca beyninden
vurulmuşa dönmüştü. İlyas, tim komutanı Halis başçavuşu çok severdi. Birlikte çok operasyona katılmışlar, sırt
sırta savaşmışlar, birbirlerini korumuşlardı. Bir keresinde
Halis başçavuş, onu pusuya düşüren bir PKK’lıyı vurarak
ölümden kurtarmış; bir başka operasyonda da bu kez İlyas,
yaralanan Halis başçavuşu sağlık ekibi gelene kadar yalnız
bırakmayarak ilk yardımını yapıp korumuştu. İlyas’ın terhisine yirmi gün kalmıştı. Halis başçavuş’un, “İlyas, söz ver,
intikam almayacaksın değil mi?” demelerini geçiştirmiş,
askerdeyken nasıl intikam alacağını düşünmeye başlamıştı. Kardeşi aklından çıkmıyordu. “Kadersizim” diyor, gizli
gizli ağlıyordu. Kalfası bunu yapmamalıydı. Ne olmuştu da
nişanı bozmuştu? Öğrenecek ve kardeşinin kusuru yoksa intikamını alacaktı. Geçmek bilmeyen yirmi gün geçmiş, terhis günü gelmişti. O gün komutanları ve arkadaşları İlyas’ı
ve terhis olan diğer askerleri uğurlamış; Halis başçavuş
yol emniyeti olmadığından hazırladığı özel bir timle onları
Diyarbakır’a kadar götürmüş, ayrılırken de ısrarla, “Aman
İlyas’ım, intikam çare değil, ateşten bir gömlektir, sakın intikam almayı düşünme!” diyerek vedalaşmıştı.
Manisa’ya gelen İlyas, eve vardığında, hem sevinç hem
de hüzünle karşılaşmıştı. Ailesi, onun sağ salim askerliğini
bitirmesine seviniyordu. 1990’lı yılların başlarıydı ve PKK
terörünün tırmandığı yıllardı. Annesi perişandı. “Gitti Nazlım, yetimim, kara bahtlım, hayatta hiç gülmedi!” diyerek
kendisini paralıyordu. Dayısı ve ustası Ramazan, yanlarından ayrılmıyordu. Amacı, İlyas’ı yanında tutarak, onun
Recep’e yönelik bir eylemde bulunmasını önlemekti. Kendine de çok kızıyor, “Recep hariç, diğer çıraklarımda yanılmadım. Recep, adam çıkmadı!” diyerek hayıflanıyordu.
İlyas, birkaç gün içinde Recep’in, biraz da ailesinin zoruyla Nazlı’yla olan nişanı bozduğunu ve zengin bir ailenin
kızıyla nişanlandığını öğrenmişti.
Bir hafta sonra yanında çalışmaya başladığı dayısı, devamlı nasihat ediyor, onu dışarıdaki işlere göndermiyor,
dükkâna birlikte gelip gidiyorlardı.
Kendisini bir türlü toparlayamayan annesinin sağlığı
iyice bozulmuş, doktorlar, akciğer kanseri teşhisi koymuşlardı. Hastane, doktor, kemoterapi derken, dokuz ay sonra
da ölmüştü.
İlyas, intikam ateşiyle yanıyordu. İşi gücü boş vermişti.
Dayısının tüm ısrar ve çabalarına karşın kendini işe veremiyor, sadece ve sadece Recep’i öldürmeyi düşünüyordu.
Görüştüğü tek kişi komutanı Halis başçavuştu. O, her zaman aynı şeyleri söylüyor, “Dayan İlyas’ım dayan, intikam
almak kolay, zor olanı dayanmaktır; kendini ateşlere atma,
izin alamıyorum, alsam yanına geleceğim!” diyordu
Recep de, yaptıklarını İlyas’ın yanına bırakmayacağını
biliyordu. Pişmandı. Ancak olan olmuştu. İlyas’ın eli güçlü, gözü pekti. Sanayide gençler arasında sık sık kavgalar
olurdu. Bir defasında kendisini sıkıştıran dört gençten onu,
eline geçirdiği bir demir parçasıyla aralarına girip dağıtan
İlyas kurtarmıştı.
İlyas, gizli yollardan edindiği tabanca ile annesinin 52
mevlidinden sonra Recep’in peşine düşmüş, uygun zamanı kollamaya başlamıştı. Recep, sanki kaderine razı olmuş
gibiydi. Herhangi bir tedbir almıyor, sadece geceleri sokağa
İNSAN BEYNİNİN MUCİZESİ
Bilindiği üzere Japonların zekası, azmi ve çalışkanlığı,
diğer halkların ortalamasının üzerindedir. Bununda nedeni
bilime çok çok önem vermeleridir. Günün birinde iki japon
bilim adamı insan zekasıyla yani beyniyle ilgili olağan üstü
bir teori ileri sürmüşler ve bunu bilimsel hale getirmek için
çalışmalara başlamışlar. Tek amaçları insandaki beyin gücünün sanılandan çok daha fazla olduğunu ispatlamaktır. Ama
çıkan sonuç onları bile hayrete düşürecektir.
Bu iki adamın amaçları şudur: Bir insan bulacaklar, ona
çok yüklü miktarda para verecekler ama beş yıl sonra gelecekler ve bileğini kesip onun yavaş yavaş nasıl öldüğünü izleyeceklerdir. Dünyada bir çok yer gezmişler, sonunda bu tekliflerini kabul eden birisini bulmuşlar. Adam parayı almış beş
yıl boyunca gününü gün etmiş ama sonunda o gün gelmiştir.
Bilim adamları alacaklarını tahsile gelmişlerdir. Adamda onlara verdiği sözü tutmuş ölümü kabullenip, buna hazırlanıp
bileğini onlara uzatmıştır. Bilim adamları gözlerini bağlayıp,
kamerayı kurmuşlar ve bileğini tutup bıçağın kesmeyen tarafıyla bir defada bileğinin üstünden hızlıca geçmişler. Adam
biraz sonra yere düşmüş ve 1-2 dakika kıvrandıktan sonra son
nefesini vermiştir. Oysa ki adamın bileğinde en ufak bir çizik
bile olmamıştır. Bu bilim adamları, yeni bir şeye imza attıkları için sevinirken, otopsiden gelecek olan ölüm raporu onları
çok şaşırtacaktır. Kendinizi sonuca hazırlayın çünkü adamın
ölüm nedeni “Kan kaybı” dır. Bu da insan beyniyle ilgili daha
bir çok şeyin gizli kaldığının göstergesidir.
Emrah Altundağ Hatay E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Sayfa 13
E edebiyat
çıkmamakla yetiniyordu. İlyas, pervasızdı. Öcünü alacaktı.
İntikam duygusu, onun varlığını kaplamıştı. Kimseyi dinlemiyordu. Öç almayı bir hak gibi görüyordu. Recep, sanayiye arabasıyla geliyor, boş bir arsaya park ediyor, yürüyerek
dükkânına gidiyordu. Arsanın önünde dolmuş durağı vardı.
Kıyafetini değiştiren İlyas, yolcu gibi durakta oturarak Recep’i
gözlemiş, kendisini beş altı adım geçince de arkasından, “Kalfa, hesap zamanı geldi!” demiş, geri dönünce de üzerine bir
şarjör boşaltmış, daha sonra da karakola teslim olmuştu.
Recep ölmemiş, uzun süren tedavilerden sonra sağlığına
kavuşmuş; İlyas ise, öldürmeye teşebbüsten tutuklanmış ve
sonunda da mahkûmiyetine karar verilmişti. Soruşturma ve
kovuşturma aşamalarında İlyas, olayı tüm açıklığıyla anlatmış; Recep de, “İlyas beni öldürmek istemekte haklı, şikâyetçi
değilim” demişti. *
*
*
Sayılı gün değil mi? Kapalı, açık derken zaman geçmiş,
tahliye günü gelmişti. Foça Açık Cezaevinden tahliye olacaktı.
Dayısı Ramazan usta ve eşi ile Halis başçavuş onu bekliyordu.
Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı emrine atanan ve üç gün önce görevine başlayan Halis, ona
sürpriz yapmıştı. İlyas, dayısının ve yengesinin ellerini öpüp
sarılıp koklaştıktan sonra, Halis başçavuşla kucaklaşmıştı.
Halis, onları misafir etmiş, daha sonra da gerekli nasihatlerde
bulunarak uğurlamıştı.
Otuzunu geçen İlyas, yaşlanmış gibiydi. Çok az konuşuyordu. Dayısı ve yengesi bir şey sorarlarsa cevap veriyor, sonra susuyordu. Dayısı, yanlarında kalmasını istediğinden, onun
evine gitmişti. Üç-beş gün ziyaretlerle geçmişti.
Cuma günü annesinin ve kardeşinin yan yana yattıkları mezarları ziyaret etmiş, bakımsız hâllerini görünce çok üzülmüş,
yanında getirdiği çapa ile gerekli bakımlarını yaparak çiçek
dikmiş; annesinin evine gittiğinde anıları canlanmış, mahzunlaşmıştı. Ev, viraneye dönmüştü. Bir köşeye oturmuş, uzun
uzun düşünerek kader çizgisine isyan etmiş, sonunda aklına
yine Recep düşmüştü. Bu adam ailesini mahvetmişti. Yarım
bıraktığını tamamlamalı ve Recep’i öldürmeliydi.
Ailesi ve arkadaşları, bu kez daha dikkatliydiler. Herkes söz
birliği etmişçesine İlyas’ı intikam almaktan vazgeçirmeye çalışıyor, o ise cevap vermiyor, dinlemekle yetiniyordu.
Dayısı, “Yeğenim, zamanın geldi, seni evlendirelim, başını
bağlayalım, ben yaşlandım, dükkânı sana bırakacağım” diyor,
İlyas’ın evlenirse intikam almaktan vazgeçeceğini düşünüyordu. Onun aklı Recep’teydi. Arkadaşları, “Recep’in zengin
ailenin kızıyla yaptığı nişanı bozduğunu, anne ve babasıyla
görüşmediğini, İzmir’e yerleştiğini, Manisa’ya gelmediğini,
adresini bilmediklerini” söylemişlerdi. Bu işin üzerine düşen
İlyas, sonunda Recep’in Eşrefpaşa’da oto tamirciliği yaptığını
ve evinin de dükkânına yakın olduğunu öğrenmiş, adreslerini
de saptamıştı.
İlyas, içindeki intikam duygusunu yenemiyordu. Şartla tahliyesinin yanacak olması da umurunda değildi. Kaçakçılardan
bir tabanca edinmişti. Sanayide, Cumartesi günleri iş yoksa,
dükkânlar öğleden sonra kapatıldığından, dayısına “İşim
var” diyerek erken ayrılmış, İzmir’e gitmişti. Dayısının içine
kurt düşmüş, bir çare diyerek hemen Halis başçavuşu arayıp
Manisa’ya davet etmişti.
İzmir Eşrefpaşa’ya giden İlyas, kolaylıkla
Recep’in dükkânını bulmuş, yakındaki bir kahvehaneye oturup, gözetlemeye başlamıştı. Dükkânda müşteri olmadığı
bir zaman içeriye girerek, Recep’in karşısına dikilmişti. Onu
gören Recep, “Geldin mi İlyas? Seni bekliyordum!” deyince;
HAYALİ CİHANA DEĞER
Osmanlı’nın sadece bir yeniçeri kıyafetiyle Almanları Fransızların elinden ve talanından nasıl kurtardığını gösteren maziden elmas bir tablo:
19. yüzyılda Almanya’nın Mülhaym şehrindeki Ren nehrinin bir yakasında Almanlar, öbür yakasında da Fransızlar oturuyordu. Fransızlar, her sene nehrin Almanlardakı kısmına geçip mahsulün tümünü toplayıp götürüyorlardı. O sıralar, birliğini temin
edemeyen güçsüz Almanlar ise buna fazla ses çıkaramıyorlardı tabi. Her sene böyle
olunca çareyi Osmanlı Sultanına durumu yazıp, imdat istemekte bulurlar. Mektupta şöyle demektedir: “Fransızlar her sene bize zulmediyor, mahsulümüzü elimizden
alıyorlar. Siz ki, dünyaya adalet dağıtan bir imparatorluğun sultanı, İslamiyetin de
halifesisiniz. Bizi bu zulümden kurtarın. Asker gönderin. Ürünlerimizi bu sene olsun
toplama imkanı saglayın.”
Çöküş faslına girildiği bir zamana denk gelen yardim isteğini inceleyen padişah asker göndermeyi mümkün ve gerekli görmez; yalnızca asker elbisesi göndermeyi kafi
bulur ve cevabı bir mektupla beraber içi askeri elbise dolu üç çuval yollanır. Şaşkına
dönen Almanlar, çuvalı alıp mektubu okurlar: “Fransızlar korkak ademlerdir. Onlara yeniçeri göndermemize gerek yoktur. Yeniçerimizin kıyafetini görmeleri kafidir.
Çuval içindeki Osmanlı askerinin elbiselerini adamlarınıza giydirin. Mahsül zamanı,
nehrin görülecek yerlerinde dolaştırın. Karşıdan gören Fransızlar için bu kafidir.”
Bağ bahçe sahipleri hemen Osmanlı askerinin kıyafetini kapışır. Hasat vakti büyük
bir heyecanla yeniçeri kıyafetiyle, nehir kıyısında dolaşmaya başlarlar. Ertesi gün,
karşıdan gelen haber, Almanların sevinç çığlıkları atmalarına sebep olur: “Osmanlılardan imdat geldiğini düsünen Fransızlar, korkudan köylerini de terkederek iç kısımlara
doğru kaçmaktadırlar. Mahsulünüzü rahatça toplayabilirsiniz. Zulüm sona ermiştir.”
Bu olay, Mülhaymlıların gönüllerinde taht kurmuştur. Giydikleri yeniçeri kiyafetlerini, daha sonra Mülhaym’a bağlı Karlsruhe müzesine koyup ziyarete açarlar. Şehrin
en yüksek binasına da Osmanlı bayrağı asarlar. Ayrıca, halen olayın yıldönümünde de
şehirde bir karnaval düzenleyip hadiseyi temsilen kutlarlar.
www.frmtr.com
“Geldim kalfa, ben işimi yarım bırakmam!” demiş ve tabancasını çıkarmıştı. Recep, karşı koymuyor, tevekkülle
bekliyordu. Bu sırada İlyas’ın gözü duvardaki iki fotoğrafa takılmıştı. Birinci fotoğrafta Recep, bir kadın ve bir
erkek çocuğu; diğerinde kendisi ve Recep vardı. Bir masada karşılıklı oturmuşlar, neşe içinde rakı içiyorlardı. Bu
resmi hatırlamıştı. Askere gitmeden önce çektirmişlerdi.
Recep ona veda yemeği vermişti. İlyas, “Evlendin mi
Kalfa?” diye sorunca; ondan, “Evlendim İlyas, bir oğlum
var, üç yaşında” cevabını almış, bu sırada içeriye elinde
bir çocukla bir kadın girmişti. Fotoğraftaki kadın ve çocuktu. Çocuk koşarak, “Baba” diyerek Recep’e sarılmış,
kadın da “Recep, biz annemlere gidiyoruz. Akşam sen
de gelirsin. Yemeğe bekliyorlar!” demişti. İlyas, elindeki
silahı saklamıştı. Onu müşteri sanan kadın, “Sizi oyalamayalım” diyerek oğlu ile dükkândan ayrılmıştı. İlyas, allak bullak olmuştu. Ne yapacağını bilemiyordu. Süngüsü
düşmüş asker gibiydi. Recep’i öldürüp, eşini dul, oğlunu
yetim bırakamazdı. O yetimliğin ne olduğunu kendisinden ve kız kardeşinden, dulluğun zorluğunu da annesinden biliyordu. Birden kalktı, “Allah’ından bul kalfa!”
dedi ve dükkândan çıktı. Nutku tutulan Recep, kendini bir
sandalyeye atmış ve ağlamaya başlamıştı.
*
*
*
Recep’in dükkânından çıkan İlyas, Konak’a gitmiş,
deniz kenarında uzun müddet oturmuş; bir ara kimseye
göstermeden tabancasını denize atarak kafasındaki intikam düşüncelerini orada bırakmış ve sonra da Manisa’ya
dönmüştü. Yaşadıklarından çıkardığı dersler onu olgunlaştırmıştı. Dayısının evine vardığında Halis başçavuş
da eşiyle oradaydı; merakla bekliyorlardı ve onu arınmış
olarak görünce çok sevinmişlerdi. Birlikte yemeğe oturmuşlar, sonra da dayısının ısrarlı soruları üzerine İlyas, o
gün yaşadıklarını anlatınca herkes hüngür hüngür, biriken
duygularını boşaltarak doyasıya ağlamış ve rahatlamıştı.
Kimse konuşmuyordu. Suskunluğu bozan, “Çaylar geldi”
diyen yengesi olmuştu. Dayısı, her zamanki gibi konuyu
evliliğe getirmiş, İlyas’tan “Evet” cevabı gelince Halis
başçavuş, “İlyas, senin sağdıçlığını ben yapacağım” demiş; tedirginlikle başlayan gece neşe içinde bitmişti.
Altı ay sonra evlenen İlyas’ın, iki kızı olmuş; onlara
Halide ve Nazlı isimlerini vermişti.
*
*
*
Güzel Sözler
Atiyi karanlık görerek, azmi bırakmak, Alçak bir ölüm
varsa, eminim, budur ancak.
Mehmet Akif Ersoy
Yiğitlik intikam almak değil, tahammül etmektir.
William Shakespeare
İntikam meyve vermez. O kendini besleyen korkunç
bir gıdadır.
Schiller
Ölüm hepimizin paylaştığı kaderdir. Ölüm, hayatın en
iyi ve tek icadıdır. her zaman yeniye yer açar. Yeni sizsiniz.
Steve Jobs
Seslenis
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Ocak 2015
Yıl: 13
Sayı: 154
YAYIN KURULU
Ali YILDIZ
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
Çelebi YILMAZ
Eğitim Daire Başkanı
Alperen ÖZTÜRK
Tetkik Hâkimi
Ramazan GÜNŞAN
Şube Md. (Öğretmen)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Emrullah ÖZGER
(Sosyal Çalışmacı)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Fatih ŞAFAK
Yayın Koordinatörü
İlhan GÜLER
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Oktay YILDIRIM
Kurum Müdürü
Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
İletişim: Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
Konya Yolu No. 70 06330 Beşevler/ ANKARA
Tel: (0312) 204 17 80 Fax: 312 223 43 91
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 12.03.2015
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
Sayfa 14 E tkinlik
Seslenis
Ocak 2015
MALTEPE AÇIKTAN İŞ İMKANI
Yaptığı birbirinden başarılı faaliyetlerle adından söz ettiren Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu, hükümlüler için adeta iş
kapısı oldu. Kurumdaki bir çok meslek edindirme kursunu tamamlayıp sonrasında uygulamalı olarak üretim çalışmalarına
katılan hükümlüler, tahliyeleri sonrası iş sahibi oluyor.
Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu meslek edindirme faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Maltepe
Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü içerisinde yer alan Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu, hükümlülerin
tahliyelerine kadar ki geçen süre içerisinde, çalışarak üretim zincirine katılmalarını imkan sağlayarak, tahliye sonrasında da iş imkanı bulmalarını sağlıyor.
Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan 444 hükümlü meslek kazanabilmeleri adına mutfak, çamaşırhane, fırın, metal atölyesi, restaurant, yatak atölyesi, tamir ve bakım atölyesi olmak üzere iç hizmetlerde ve hamaliye/temizlik işleri gibi dış görevlerde çalıştırılıyor. Kampüsün tüm araçlarının bakım ve onarımları tamir ve bakım atölyesinde yapılırken diğer ceza infaz kurumlarından
da araç bakım ve onarımı üzerine işler alınıyor ve kurumlar arası yardımlaşma ile karşılıklı fayda
sağlanmış oluyor. Mutfakta hafta içi günlük toplam 5564 kişilik yemek çıkarılırken, fırında 20.000
ekmek üretiliyor. Üretilen ekmekler Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü yanı sıra Kartal H
Tipi Açık ve Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ümraniye E ve T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumları ve tüm
personelin ve ailelerinin ekmek ihtiyacını karşılıyor. Son teknoloji ürünü makinelerle donatılan ve
BİRİMLERDEN ÇALIŞMALAR
İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi
Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi Adalet Bakanlığı
CTE Genel Müdürlüğü bünyesinde 5.500.000 Avro bütçe ile Teknik destek, eşleştirme ve
tedarik kontratı ile başladı. İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi; Suçu farklı motivasyonlar ile işlemiş hükümlü-tutukluların farklı suç örüntülerine ilişkin değişkenleri belirlemek ve suç davranışlarına göre sınıflandırmalar yaparak infaz ve rehabilitasyon süreçlerini
birey odaklı hale getirmek, ceza infaz kurumu hizmetlerine yönelik işletim standartlarını
belirlemek, hassas gruplarla çalışan personele yönelik eğitim müfredatını özelleştirmek ve
37 kurumda akıllı sınıflar oluşturarak uzaktan eğitim sistemi kurmaktır.
A- Teknik Destek Bileşeni
1- Türk uzmanlarla birlikte yabancı uzmanlar 20.000 mahkum üzerinde suç davranışları
ve motivasyonlarını sınıflandırmak amacıyla bir çalışma yürüteceklerdir. Bu çalışma ile
suçların alt türleri belirlenecek olup, çalışma sonucunda ceza infaz infaz kurumları suç
sınıflandırılmasında kullanılacak bir isteklendirme değerlendirme envanteri geliştirerek
basılan 500 adet el kitabı ceza infaz kurumlarına dağıtılacaktır.
2- Yapılan suç sınflandırması sonucunda farklı suç gruplarından hükümlü ve tutuklulara
yönelik etkili ve kapsamlı bir risk değerlendirme aracı oluşturarak, birey odaklı müdahale
programları geliştirilecektir.
Projenin başlangıç toplantısı 25 Aralık 2014 tarihinde gerçekleştirilmiş olup, projeye
resmen başlamıştır. Proje faaliyetlerine başlangıç raporunun tamamlanması sonrası başlanması hedeflenmektedir.
B- Eşleştirme (Twinning) Bileşeni
Projenin eşleştirme bileşeni kapsamında yer alan faaliyetler İngiltere ve Portekiz Adalet
Bakanlıklarının ortaklığında Mart 2013 itibari ile başlamıştır.
1- Personel memnuniyet anketinin geliştirilmesi
2- Ceza infaz kurumu personelinin iş tanımlarının yapılarak mesleki standartlarının geliştirilmesi
3-Uzaktan eğitim sistemi standartları ve çerçevesinin geliştirilmesi
4- Temel eğitim modüllerinin uzaktan eğitim modüllerine dönüştürülmesi
5- Uzaktan eğitim sisteminin materyallerinin geliştirilmesi
6- Hassas gruplar (Kadın, çocuk, yabancı, engelli, yaşlı, hasta, yabancı, terör, ölümcül
hasta, akıl hastalığı ve cinsel suçlu gibi) ile çalışan personele yönelik eğitim müfredatı
geliştirilmesi ve uzaktan eğitim modülü oluşturulması
7- Uzaktan eğitim sisteminin kurulması
C- TEDARİK BİLEŞENİ
Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülmekte olan Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz
Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesinin tedarik bileşeni kapsamında ceza infaz kurumu
personeli eğitim faaliyetleri için 37 sınftan oluşan “Uzaktan Eğitim Sistemi” ve ceza infaz
kurumu personelinin ekran eğitimleri için “E-öğrenme Yönetim Sistemi” kurulması planlanmaktadır.
Tedarik Bileşeni Kapsamında Planlanan Faaliyetler
1- Genel Müdürlükte bir “Uzaktan Eğitim Merkezi” kurulacaktır.
2- Kurulan bu Uzaktan Eğitim Merkezine bağlı olarak 37 ceza infaz kurumunda uzaktan
eğitim sınıfları oluşturulacaktır.
3- Uzaktan eğitim sınıflarında e-öğrenme sisteminde eşleştirme bileşeni kapsamında geliştirilen eğitim modülleri ve hazırlanan animasyonlu eğitim materyalleri uygulanacaktır.
4- Kurulacak uzaktan eğitim sistem üç boyutlu simülasyon eğitimlerinin de verilebileceği senkronize ve asenkronize eğitim sistemine uygun olacaktır.
5- Bir “E-öğrenme Yönetim Sistemi” kurularak aynı anda 5.000 personele ekran eğitimleri atanabilecekti.
6- E-öğrenem Yönetim Sistemi’nde kullanılmak üzere 17 farklı konuda animasyon, 20
farklı konuda video, bir adet simülasyon ve 26 ders konu başlığında toplamda 1.500 adet
e-öğrenme ekranı geliştirilecektir.
yüksek kapasitede hizmet veren çamaşırhane bölümü saatte 1 ton çamaşır yıkama kapasitesiyle kampüsün ihtiyaçlarını karşılamakla birlikte özel bir temizlik firmasına kiralanarak gelir elde edilmeye devam ediliyor. Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu atölyelerinde çalıştıktan
sonra tahliye olan hükümlülerinin, firma yetkililerince iş sahibi olmaları sağlanıyor. Kurumda
çalıştığı süre boyunca ustalık belgesi almaya hak kazanan hükümlüler, denetimli serbestlik
müdürlüklerinde bulundukları süreleri de yine cezaevinde iş atölyelerinde çalışarak geçiriyor.
CEZA İNFAZ KURUMLARINDA FAALİYETLER DURMUYOR
Ceza infaz kurumları, lokomotif gibi çalışan, çalıştıkça üreten, tüm bunları yaparken de hükümlülerin topluma kazandırılmasına, kendilerini toplumun bir parçası hissetmelerine, kendi
yeteneklerini fark edebilmelerine, tahliye sonrası hayatlarına var olan yeteneklerini yücelterek, iyi ve olumlu alanlara kanalize ederek yaşamlarını sürdürebilmelerine destek veren bir
sanayi gibidir. Ceza infaz kurumlarının yegâne amaçlarından biri şüphesizdir ki hükümlülerin
kendilerini toplumdan soyutlanmış, uzaklaştırılmış, işe yaramaz hissetmeleri yerine; kendilerinde var olan fakat kanunların ve toplumun kabul etmediği gücü ve güdüyü kabul edilebilir
ve uygun alanlara yönlendirmesine katkı sağlamaktır. Kişilerin hayat karşısında kaybettikleri
kontrollerini tekrar kazanabilmeleri adına kendilerine özgüven ve baş edebilme gücü kazandırılarak çaresizlik duygularıyla baş edebilme, kendi yeteneklerinin farkına varabilme, üretebilme, var edebilme ve yeniden var olabilme gücünü kendilerinde hissetmelerini görmek,
yaptığımız işin ne denli önemli ve kıymetli olduğunu anlamamıza hizmet ediyor. Eğitim ve
iyileştirme faaliyetlerinin çok önemli bir yere sahip olduğu Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin kişisel gelişimlerini desteklemek, iç görü yetilerini arttırabilmek, davranışlarının altında yatan duygu ve düşüncelerini keşfedebilmelerine yardımcı olabilmek, ortaya koydukları
tutum ve davranışları sorgulama, değerlendirme ve yapılandırma gibi metal işlerinin yoğun
kullanıldığı alanlarda kendilerini geliştirmek adına birçok faaliyet yapılıyor.
EMEKLİ OLAN PERSONELİMİZ
ADI VE SOYADI
UNVANI
KURUM
EM. DURUMU
TARİHİ
Ö. SALİH ÇİÇEK
İKM
MALTEPE AÇIK CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
08/01/2015
KADİR ÖZDEMİR
TEKN.YRD.
TOKAT T TİPİ KAPALI CİK
YAŞ HADDİ
12/01/2015
ALİ OSMAN ÜRESİN
İKM
DENİZLİ D TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
12/01/2015
ERTUĞRUL ÖZEL
İKM
KIRKLARELİ E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
19/01/2015
BAKİ KARAKAYA
İKM
ORDU E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
20/01/2015
DİLAVER KELEŞ
İKM
TEKİRDAĞ 2 NOLU T TİPİ
İSTEĞİ ÜZERİNE
20/01/2015
FEHMİ ALP
İKM
GAZİANTEP E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
20/01/2015
HACER YILMAZ
İKM
SAMSUN E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
MEHMET İNCE
İKM
ÇANKIRI E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
MAHMUT ŞENGÜN
İKBM
SİLİVRİ 8 NOLU L TİPİ KAPALI
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
SABRİ MEYDAN
İKM
AFYON E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
YUSUF ÜLKER
İKBM
ESKİŞEHİR H TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
CENGİZ CAMBAZ
İKM
ANTALYE E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
MUSTAFA ÇAKMAKÇI
İKM
YOZGAT E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
HASAN ÇETİNKAYA
İKBM
ADANA E TİPİ KAPALI CİK
YAŞ HADDİ
29/01/2015
RAZİYE YILDIRICI
İKBM
AFYON E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
YADİGAR ÇAY
İKM
ZİLE M TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
HASAN KAPTAN
İKM
SİNOP E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
ENVER ERCAN
KATİP
ÇANKIRI E TİPİ KAPALI CİK
İSTEĞİ ÜZERİNE
29/01/2015
Ceza infaz kurumlarında uzun yıllar başarıyla hizmet vererek, emekli olan personelimize teşekkür eder, bundan sonraki yaşamlarında sağlık ve mutluluk dileriz.
ARAMIZDAN AYRILAN PERSONELİMİZ
ADI VE SOYADI
UNVANI
ŞÜKRÜ ÖZTÜRK
MÜDÜR
AHMET AVŞAR
İKBM
KAMİL ÖZALP
İKM
İLHAN ÇİFTÇİ
ZAKİR AVCI
İKM
İKM
KURUMU
ÇORUM L TİPİ KAPALI CİK
OSMANİYE 2 NOLU T TİPİ KAPALI CİK
MALTEPE 3 NOLU L TİPİ
GEMLİK AÇIK CİK
CEYHAN M TİPİ KAPALI CİK
VEFAT TARİHİ
03/01/2015
28/12/2014
06/01/2015
28/01/2015
03/01/2015
Vefat eden personelimize Allah’tan rahmet, ailelerine, yakınlarına ve mesai arkadaşlarına
başsağlığı dileriz.
Seslenis
Ocak 2015
E edebiyat
KARE BULMACA
USTALARDAN SEÇMELER
Sizler için;
Dudaklarımda özgürlük türküsü,
İçimde binbir otun kokusu,
Kırlarda doyasıya dolaşacağım.
Sizler için;
Kulaklarımda yağmurun sesi,
Yürüyüp voltaya sığmayan mesafeleri
İliklerime kadar ıslanacağım.
Sizler için dua edip,
Sizler için ağlayacağım.
Mahpuslar...
Mahkumlar...
Kapalılar...
Haluk MAHMUTOĞULLARI
1950 yılında Erzurum’da doğan Haluk
Mahmutoğulları, 1978 yılında İstanbul Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Çeşitli yerlerde Cumhuriyet Savcılığı görevlerinde bulundu. 1987 yılında Adalet Bakanlığı’na Tetkik Hakimi olarak atandı. 1996-2005 yılları
arasında Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi
Başkanlığı görevinde bulundu. 2005 yılında Adalet Bakanlığı Yüksek Müşavirliği’ne
getirilmiş olup halen bu görevde bulunmaktadır.
1991 yılında “Elveda İstanbul”, 1996 yılında
“Bir Tek Işıktım Binbir Renge Boyandım”
adlı şiir kitapları yayımlandı. 1992-1994
yılları arasında bir gurup yazar ve şair ile
birlikte Ankara’da “İlkyaz” isimli aylık
edebiyat dergisini yayımladılar. Edebiyat
ve sanat üzerine çeşitli yazı ve makaleleri
edebiyat dergilerinde yayımlandı. Hukuk,
ceza ve insan hakları alanında yüzlerce
sempozyum ve seminere katılan Mahmutoğulları, bu seminerlerle ilgili bir çok kitabın
hazırlanıp yayımlanmasını sağlarken, hukuk alanında makaleleri ve yazıları çeşitli
hukuk dergilerinde yayınlandı.
Bulmaca: Süleyman ERTEKİN
Konya E Tipi Kapalı CİK Öğretmeni
laboratuar ortamında değiştirilmesiyle elde edilen genetiği değiştirilmiş organizma.- Bir ülkenin insanlara veya çevreye özgü söyleyiş özelliği.10-)Varlıkların yaptığı işleri ,hareketleri,akış ve durumları zamana
, kişiye bağlayarak anlatan sözcük,fiil.-Kısaca İnfaz ve Koruma Memuru. 11-)Anadolu ajansı.-Saz ve bağlama vb. çalgılar gibi inanılmaz
güzel bir sesi olan telli türk müziği çalgısı.-Noksan,eksik,fena. 12-)Kısaca İnsan Kaynakları Yönetimi. -1000 kg dan oluşan kütle birimi.-Günümüz şirketlerinde ki tüm baş yönetici iş adamlarına verilen yabancı
daha doğrusu ingiliz kökenli bir kısaltmadan oluşan kelime.
VEKİL
Sizler için;
Gözlerime içirip en mavi denizleri,
En renkli çiçekleri,
En yüce dağları,
En geniş ufuklardan seyredeceğim.
Sayfa 15
Yukarıdan Aşağıya
Soldan Sağa
1-) Arkadaş,yakın dost,ahbap – Gerçek,somut,simgesel olmayan. 2-)
Taam,yemek.- Nihayet,bitiş.-Bolluk,rahatlık,varlık içinde yaşama. 3-)
şk,od.-Küçük bitki.-Kap ağırlığı. 4-)Şikar,avlanan hayvan,düşmandan
ele geçirilen mal, ganimet.-Açık seçik anlaşılır olan,kesintilerden sonra geri kalan miktar.-Bir bağlaç.-Hayvanlardan elde edilen bir besin
türü. 5-)Divan veya yerlere serilen renkli ve nakışlı yün dokuma ,yer
yaygısı.-Avusturya plaka kodu.-Japonya plaka kodu. 6-)Belçika plaka
kodu.-İridyum elementinin simgesi.-Taze sarımsağa çok benzeyen
kalın dallı bir yabani sarımsak türünün adı.7-)’Muhteşem Yüzyıl’ dizisinde ‘’Malkoçoğlu’’nu oynayan ünlü oyuncu (Burak .......).- Aşama,
merhale. 8-)Ey,ulan anlamında kabaca seslenme ünlemi.-Kuran-ın
birbirinden besmele ile ayrılan her bir bölümü.-Tekerlekli araç taşımacılığında kullanılan gemiler. 9-)Genetik özelliklerinin insan eliyle
BUNLARI
1-) Yönetmenliğini Camille Delamarre’nin yaptığı 2014 yapımı aksiyon ,suç filmi. 2-) Yoksullara ücretsiz yemek dağıtılan yer.- Ekliptiğinin iki yanında,aşağı yukarı 10 derece genişliğinde içinde güneş’in
ve gezegenlerin döndüğü bir gökkubbe kuşağıdır. 3-)Ürünün veya
hizmetin patenti olduğunu belirten harf .-Hidrometalurjik zenginleştirme yöntemlerinden uygulaması kolay ve çevreye zarar vermeyen
yöntemin adı.- Romanda vaka,hadise ,bir takım olayların dayandığı
sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç. 4-)”Bu Gece” şarkısının
solisti. 5-)İngilizcede hayır.- İlaç,deva. -Vanuatu plaka kodu.- Elli şilinlik tahıl ölçeği,aynı zamanda Mersin’in ilçesi. 6-)Birşeyi hatırlatmak
için yazılan kısa yazı, bir şeyin niteliği üzerine edinilen kanı.-İcar, bir
konutun,bir mülkün veya taşıt gibi herhangi bir şeyin belli bir bedel
karşılığında , bir süre için sahibi tarafından başkasına verilmesi.- Bir
nota. 7-) Öbür,diğer,başka. 8-)Utanma duygusu .-Kışın yağar.-Kısaca son kullanma tarihi. 9-)Evde de beslenebilen evcil bir hayvan.İstek,arzu, aynı zamanda Konya’nın bir ilçesi. 10-)Bir işi yapma, yerine getirme.-Kimi aygıtlarda ve işlerde para yerine kullanılan küçük
marka.- Bir bağlaç. 11-) Dört kenarı birbirine eşit olan, dördül.-Taneli
bir meyve.-Nefesli sazlardan biri. 12-) Sarma,kuşatma,bir şeyin etrafını çevirme.-Yersiz ve karşısındakine dokunacak söz söylemek,gaf
yapmak.-Molibden’in simgesi.
ÖZLÜ SÖZLER
BİLİYORMUSUNUZ
Bilimadamlarına gore IQ’nuz ne kadar
yüksekse o kadar çok rüya görürsünüz.
İnsan vücudundaki en büyük hücre
yumurta hücresi, en küçük hücre ise
sperm hücresidir.
Bir adım atmak icin 200 kasınızı
kullanırsınız
Mide asidiniz bir jileti eritebilecek
güçtedir.
İnsan beyin hücresi 5 takım Encyclopedia Britannica’daki bilgileri alabilecek
kapasitededir
Burnunuzla başparmağınız aynı
boydadır.
Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü
İnsan kadere zenginken
değil yoksulken inanır.
Jordan
İlmin verdiği zevk kalıcı
ama gösterişsizdir.
Platon
Çabuk sevenin unutması
da çabuk olur.
Goethe
Önce öğren, sonra
düşün.
Harris
Güçlü anında iyilik yapan, güçsüz anında zorluk çekmez.
Sadi
SİZDEN GELENLER
GEL DİYE YAZMIŞ
İzlediğim bir dizinin aşk sahnesinde,
Düşündüm seni herkesten gizlice.
Tüylerim diken diken oldu,
Hayalin canlanınca gözlerimde.
Seni düşünüyorum gizlice.
Sevenlerin sevgisine vardır saygım,
Güzel ismini kalbime yazdım.
Uykusuzluğa mahkûm olmuş bedenim.
Hasretini çekerken yorgun gözlerim.
Saat gecenin üçü olmuş,
Göremediğim rüyalar bir bir solmuş.
Göz gözü görmezden gelirken,
Cana can katan yüreğime dolmuş.
Şükür ediyorum Rabbime her gece,
Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülünce,
Seni düşünüyorum gizlice.
Sözlerine itimat ettim değil mi?
Her şey fani Rabbimdir baki.
Gönlümden koparalım unutulmuş listeyi,
Kalbime öğrettim seni sevmeyi.
Kâğıt kalem bıktı benden,
Duygularım geçit vermiyor senden.
Bir parçan koparsa yüreğinden,
Haberimi alırsın silindim yeryüzünden.
Şimdi ruhum zincirlenmiş gökyüzüne,
İsmini yazıyorum dalga dalga denize.
Hayal kuruyorum olmayacak şeyler,
Seni düşünüyorum gizlice,
Seni düşünüyorum gizlice.
Ramazan KOÇ
Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
DAHA ÇOK VAR
Nehirdir deyip de geçmeyin dostlar,
Onunda mutlaka bir kaynağı var,
Yaprağı dalından tutup koparan,
Onu da doğada bir uçuran var...
Bülbüller gelir de konar dallara,
Mutlaka yarine öteceği var,
Aşıklar ayrılmış varsa diyarda,
Aşkına dönüp de koşacağı var,
Özlemdir uzağın derin yarası,
Kavuşmak diyilen bir merhemi var,
Sevgiler samimi candan olursa,
Bununda hayatta bir bedeli var...
Sağlığı yerinde neşesi sonsuz
Halbuki özünde güzel sözler var.
Dikenler yeşermiş candır doğaya
Mutlaka güllerin açacağı var..
Sevdalar yaşayan hep doyumsuzdur,
Gönül saraylarına yatacağı var,
Ruhların bedenle aynı kaderi,
Aşkları kalplere katacağı var...
Arslan ŞENGÜL
Çorum L Tipi Kapalı CİK
BABA
Eğriyi doğruyu öğrettin bana
Ben layık olamadım sana
AĞLATMA KİMSEYİ
Bugün esaret altında olabilirsin.
Yarın esaretin son bulabilir.
Biliyorum yüzün gülmedi benden yana Önemli olan bedeninin esir oluşu değil,
Hakkını helal et ne olur bana
Sen yıkılmazdın hep ayaktaydın
Hep arkamızdaydın gözümüz aydın
Hatada yapsam hep yanımdaydın
Hakkını helal et ne olur baba
Ufaktım korurdun kollardın beni
Bence hep örnek almak isterdim seni
Oysa ben oldum hepden serseri
Hakkını helal et ne olur baba
Elimden tutardın hatırlar mısın
Hatıralarımdasın halada varsın
Evlatların için hep sen yanarsın
Hakkını helal et ne olur baba
Oktay GÜRKAL
Düzce T Tipi Kapalı CİK
Ben nerde yanlış yaptım muhasebesi.
Bir defa suç işlemek,
Cehaletten sayarım.
Tekerrür ahmaklık.
Kendini hesaba çekme zamanı,
Ağlamayı ilke edinme.
Ağlayan gözde vicdan.
Ağlamak istemiyorsan,
Hak yolu bilip şaşmayacaksın,
Şaşmanın bedeli ağır.
Dünyada hapishane, ahirette cehennem.
Ben derim ki şaşma.
Al aklım başına.
Dünyada düşme hapishaneye.
Ahirette girme cehenneme.
Serdal İTAK
Rize L Tipi Kapalı CİK
VEFASIZ SEVGİLİ
Sessiz çığlıklarımı duyuyormusun,
Dinliyormusun dalga seslerin karıştığını
Yağmurlu günlerde akan göz yaşlarımı
Güneşi gibi batışımı görüyor musun
Hani sevgimiz sonsuzdu
Her günümüz baharda açan çiçekler gibi
Tomurcuk güllerin güzelliğinde olacaktı
Şimdi güneş battı, karardı her yer
Demir parmaklıklar arasında
Buz gibi duvarlar ruhumu soğutuyor,
Üşüyorum birtane, ölüyorum
Güneş yok artık ısıtmıyor
Artık ne fayda yardan
Birtek var olan yaradan,
Ellerim gökyüzüne yönelmiş
Rabbim güneşi gönder yeniden
Evet doğacağım yeniden
Her gece batan, sonra doğan güneş gibi
Yine sevgiyle çarpacak bu yürek
Göreceksin ey vefasız sevgili.
Rukiye ORUÇOĞLU
Zonguldak M Tipi Kapalı CİK
“SPORU SEÇİYORUM” PROJESİ START ALDI
Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Gaziantep
Üniversitesi işbirliğinde başlatılan “Sporu Seçiyorum”
Seslenis
SP R
Projesi hükümlüler tarafından büyük ilgi görüyor.
Hükümlülerin topluma kazandırılması,
sosyal hayata entegre olmaları, toplumsal
duyarlılık ve spor ile sağlıklı bir yaşama yönelik çalışmalar kapsamında; Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün talebiyle, Gaziantep
Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek
Yüksekokulunun işbirliğinde 96 yükümlü ile
‘’Sporu Seçiyorum’’ projesi hayata geçirildi. Her hafta Çarşamba günleri 2 saat süreyle
Beden Eğitimi Öğretim Görevlisi Yrd. Doç.
Dr. Hüseyin Öztürk, Öğr. Gör. Tarkan Tuzcuoğulları ve Beden Eğitimi Meslek Yüksek
Okulu öğrencileri eşliğinde; yükümlülere
yönelik Bocce, Ayak Tenisi, Mini Futbol,
Mini Voleybol, Höl Oyunu, Dart branşların-
da spor eğitimleri yapılıyor.
’’Sporu Seçiyorum Projesi’’ ile yükümlülere, spor yaptırılması, boş zamanlarını
olumlu bir şekilde değerlendirmeleri, spor
kültürüyle tanışmaları, spor kültürünün insan hayatındaki öneminin gösterilmesi ve
spor branşlarının özellikleri ile kurallarının
öğretilmesi hedefleniyor. Etkinlikler esnasında yükümlülerle yapılan sohbetlerde, bir
çoğunun bazı branşlarda ilk kez spor etkinliğinde bulunduğu öğrenilirken, bu etkinliklerin yükümlülerde takım ruhu, birlikte
hareket etme, fair play, rakibe saygı duyma,
kazananı tebrik etme gibi alışkanlıklar kazandırdığı gözlendi.
TERİM’İN HEDİYESİ
KÜTAHYA E TİPİNDEN
Kütahya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personeli ile hükümlü ve tutuklular tarafından üretilen el işi işlemeli İstanbul temalı çini tablo, TUFAT Başkanı İsmail Dilber tarafından Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’e takdim edildi.
Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim’e Kütahya
E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda üretilen çini
tablo hediye edildi. Kütahya Ceza İnfaz Kurumu’nda
hükümlü ve tutuklular ile
personel tarafından üretilen çiniler büyük ilgi görüyor. Özlemlerini, hasretlerini ve güzel duygularını
nakış nakış çinilere işleyen
hükümlüler ve tutuklular,
bu ilgi karşısında büyük
mutluluk duyuyorlar. Bunun son örneği geçtiğimiz
haftalarda yaşandı. Kütahya E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Çini Atölyesi Şefi Murat Çetin ve
hükümlüler
tarafından
yapılan çini üzerine el işi
İstanbul manzarası resim
tablosu, TUFAT Genel
Başkanı İsmail Dilber tarafından satın alınarak,
Türkiye Futbol Direktörü
Fatih Terim’e hediye edildi. Türkiye Futbol Fedarasyonu ile Türkiye Antronerler Derneği İşbirliğiyle
gerçekleştirilen 23.Uluslararası Antrenör Gelişim
Seminerine katılan Türkiye Futbol Direktörü Fatih
Terim, aldığı hediye karşısında çok mutlu olduğunu,
el emeği göz nuru bu hediyelerin paha biçilemez
birer eser olduğunu kaydederek İsmail Dilber’e
teşekkür etti. Bu haber,
hükümlü ve tutuklular ile
personelin işine olan sevdası bir kat daha arttırdı.
TURNUVA NEFES KESTİ SATRANCIN USTALARI YARIŞTI
Silivri 8 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumumuzda hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak sosyal kültürel ve
sportif faaliyetler
doğrultusunda
bütün koğuşların
katılımı ile başlayan Badminton
Tu r n u v a s ı n d a
İ.P. ve S.U. finale kaldı. Kurum
çok amaçlı kapalı
spor salonunda
yapılan müsabakayı Kurum II. Müdürü Emrullah Akbulut, İdare Memurları, Kurum personeli
ile hükümlü ve tutuklular izledi. Oldukça
heyecanlı geçen müsabakada rakibine
üstünlük sağlayan S.U., Badminton Turnuvasını şampiyon olarak tamamladı.
Turnuva şampiyonuna hediyesini takdim
eden Kurum 2. Müdürü Emrullah Akbulut “Tutuklu ve
hükümlülerin özgüvenlerini kazanmış,
kendisine ve çevresine duyarlı, sosyal
ve manevi yönden
toplumla uyumlu
bireyler olmalarına
yardımcı olmak, suç
ortamından ve suç işlemeyi doğuran nedenlerden uzaklaşmış olarak topluma yeniden kazandırmak günümüz ceza infaz
kurumlarının ortak misyonudur.” dedi.
Nevşehir Kapalı
Ceza İnfaz kurumunda 30 hükümlü
ve tutuklunun katılımı ile Satranç Turnuvası yapıldı. Final
maçı kurum kütüphanesinde satranç
kursu öğretmeni Enver Oğulbalı denetiminde yapıldı. Final
maçına kurum öğretmeni Hakan Tokgöz
ve kurum psikoloğu
Ersin Burçak’da katıldı. Final maçını
kazanan hükümlüye
satranç takımı ve çini hediye
verildi. Hakan Tokgöz turnuva finaline kalan hükümlülere
teşekkür ederken, sosyal ve
kültürel açıdan tahliye sonra-
sı için hükümlü tutukluları
topluma kazandırmak için
fazlasıyla çalıştıklarını ve
çalışmaya devam edeceklerini dile getirdi.

Benzer belgeler

Aralık-Sayı: 141 - Adalet Bakanlığı

Aralık-Sayı: 141 - Adalet Bakanlığı Genel Müdürlüğü tarafından 08 Ocak 2015 tarihinde Ankara Hakimevi’nde “Ceza İnfaz Kurumlarında Anneleri ile Kalan Çocukların Sorunları ve Çözüm Önerileri” konulu bir çalıştay düzenlendi. Çalıştayda...

Detaylı

Nisan-Sayı: 145 - Adalet Bakanlığı

Nisan-Sayı: 145 - Adalet Bakanlığı Ceza infaz sistemi uygulamalarını değerlendirmek, karşılaşılan tereddütleri gidermek, ceza infaz kurumlarında yaşanan sorunları tartışmak, bu sorunlara ilişkin çözüm önerileri geliştirmek ve ortaya...

Detaylı