do⁄a koruma ve m‹ll‹ - Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
Transkript
do⁄a koruma ve m‹ll‹ - Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü
DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü YAYIN ORGANI 2011/3 ‹Ç‹NDEK‹LER YEfi‹L MAV‹ Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü’nün Yay›n Organ›d›r ‹ki Ayda Bir Yay›nlan›r Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü ad›na sahibi Yaflar DOSTB‹L (Genel Müdür) Genel Yay›n Yönetmeni Mustafa AKINCIO⁄LU (Genel Müdür Yard›mc›s›) Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü M. Sinan DEL‹DUMAN (E¤itim Tan›t›m ve Halkla ‹liflkiler fiube Müdürü) Yay›n Kurulu Mustafa AKINCIO⁄LU (Genel Müdür Yard›mc›s›) Mürsel GÜRBÜZ (Planlama ve Koordinasyon Dairesi Baflkan›) Haluk ÖZDER (Milli Parklar Dairesi Baflkan›) Ayhan ÇA⁄ATAY (Do¤a Koruma Dairesi Baflkan›) Nurettin TAfi (Yaban Hayat› Koruma ve Gelifltirme Dairesi Baflkan›) Cemal AKCAN (Avc›l›k ve Avlak Yönetimi Dairesi Baflkan›) Osman ÇAKMAK (Sulak Alanlar Dairesi Baflkan›) M. Sinan DEL‹DUMAN (E¤itim Tan›t›m ve Halkla ‹liflkiler fiube Müdürü) Bülten Haz›rl›k Mete ÖZER (Haber- Redaksiyon -Bülten Yap›m) Gülser ‹VGEN (Haber) ‹brahim Ethem AVfiAR (Redaksiyon) Murat ÖZKAN (Foto¤raf-Arfliv) Muhsin ATA⁄ (Foto¤raf) Da¤›t›m fieref ÇEV‹K Yönetim Yeri Çevre ve Orman Bakanl›¤› Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü Sö¤ütözü/Ankara Tel: (0312) 207 60 30 Faks: (0312) 207 59 30 www.milliparklar.gov.tr Tasar›m-Bask› ICT Bas›n Yay›n Organizasyon Dan›flmanl›k A.fi. Biflkek Caddesi No: 83/4 Emek/Ankara Tel: (0312) 212 50 00 Faks: (0312) 212 20 25 www.ictyayin.com.tr - www.ict-media.com.tr Bültende yer alan yaz›larda sunulan fikirler yazarlara aittir. Redaksiyon Kurulu, yay›n tekni¤ine uygun olmayan yaz›lar üzerinde de¤ifliklikler yapabilir. Bültenin ad›, yazar› ve kayna¤› verilmek flart›yla yaz›, haber ve resimler iktibas edilebilir. Kapak : Yedigöller Milli Park› (Orman Mühendisleri Odas› Arflivi) ORMAN VE SU ‹fiLER‹ BAKANI PROF. DR. VEYSEL ERO⁄LU KABATEPE TANITIM MERKEZ‹ ÇALIfiMALARI HAKKINDA B‹LG‹ ALDI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .1 ORMAN VE SU ‹fiLER‹ BAKANI PROF. DR. VEYSEL ERO⁄LU YURT ‹Ç‹ GEZ‹LER‹NE DEVAM ED‹YOR . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .3 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR BÖLGE MÜDÜRLER‹ TOPLANTISI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .4 ÜLKEM‹Z‹N ‹LK YABAN HAYATI KURTARMA VE REHAB‹L‹TASYON MERKEZ‹ AÇILDI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .6 4 EK‹M HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .8 TÜRK-ALMAN ÇEVRE KORUMA YÜRÜTME KURULU 8. TOPLANTISI . . . . . . . . .9 ENDEM‹K B‹TK‹LER GELECE⁄‹M‹Z, GELECE⁄‹M‹ZE SAH‹P ÇIKALIM . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .10 BORÇKA KARAGÖL TAB‹AT PARKI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .11 ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹N‹N DEN‹Z EKOS‹STEMLER‹ VE DEN‹Z CANLI TÜRLER‹ ÜZER‹NE ETK‹LER‹ Dr. ‹rfan UYSAL . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .12 KARAKUYU SAZLIKLARI VE SULAK ALAN YÖNET‹M PLANI Dr. B. Teoman MER‹Ç - Gökçen GÖKDEREL‹ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .16 KÜRESEL ÇEVRE FONU (GEF) TÜRK‹YE PORTFÖYÜ DE⁄ERLEND‹RMES‹ Erdo¤an ERTÜRK . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .18 YED‹GÖLLER M‹LL‹ PARKI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .22 YERKÖPRÜ fiELALES‹ TAB‹AT ANITI . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .25 Foto: Alaca Baykufl (Strix aluco) - Mu¤la (A.‹nce) ORMAN VE SU ‹fiLER‹ BAKANI PROF. DR. VEYSEL ERO⁄LU: “Çanakkale Savafllar› Çok Önemli Bir Destand›r…” P rof. Dr. Veysel Ero¤lu ve beraberindeki heyet 1915 Çanakkale Kara ve Deniz Savafllar›n›n anlat›laca¤› Kabatepe Tan›t›m Merkezi çal›flmalar› hakk›nda bilgi ald›. Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, Müsteflar Yard›mc›s› Mustafa ELDEM‹R, Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Yaflar DOSTB‹L, Orman Genel Müdürü Mustafa KURTULMUfiLU, Çanakkale Valisi Güngör Azim TUNA ve Bakanl›¤›m›z bürokratlar›ndan oluflan heyet Gelibolu Yar›madas› Tarihi Milli Park›’nda 2010 y›l› Eylül ay›nda inflaat›na bafllanan Kabatepe Tan›t›m Merkezi’ndeki çal›flmalar hakk›nda yetkililerden bilgi ald›. Tan›t›m merkezinin bütün bölümlerini inceleyen Bakan Prof. Dr. Ero¤lu, ç›k›fl kap›s›nda bulunan Seyit Onbafl› heykelinin yan›nda merkeze iliflkin aç›klamalarda bulundu. Merkezi y›lda yaklafl›k 4-5 milyon ziyaretçinin gezmesini hedeflediklerini belirten Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel Ero¤lu, “Tarihimiz aç›s›ndan Çanakkale çok önemli bir destand›r. Bu yüzden diyoruz ki böyle bir eser gerekiyordu” dedi. “Bu da bir yar›flma ile belirlendi. Dünyan›n bütün bu tarz harp müzelerini, simülasyon merkezlerini inceledik” diyen Prof. Dr. Veysel Ero¤lu, flöyle konufltu: “En mükemmelini yapt›k. Bundan daha mükemmeli yok. Aç›l›fl›nda her fleyi göreceksiniz, her fleyi yaflayacaks›n›z. Gemiye bindi¤iniz zaman salla- nacaks›n›z, top at›fllar› yap›ld›¤› zaman onu hissedeceksiniz. Siperlerden giderken at›fllar› göreceksiniz. Gelen ziyaretçiler bizzat harbin atmosferini yaflayacak. Çok büyük bir emek sarf edildi, inflallah bu y›l içinde bitecek. Bitti¤i zaman gerçekten muhteflem bir merkez olacak. Bütün dünyaya da Çanakkale'yi tan›tma imkan›na sahip olaca¤›z. Özellikle orman teflkilat›m›- DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 1 Gelibolu Yar›madas› Tarihi Milli Park› Kabatepe Tan›t›m Merkezi Gelibolu Yar›madas› Tarihi Milli Park› Kabatepe Tan›t›m Merkezi, 8000 m2 alana sahip, girifl, kafeterya, konferans salonu, wc, depo, teknik birimler vb. yan› s›ra 1915 Çanakkale Kara ve Deniz Savafllar›n›n anlat›ld›¤› 13 ayr› mekandan olufluyor. 1915 Çanakkale Kara ve Deniz Savafllar› bu mekanlarda haz›rlanan senaryolar çerçevesinde, ses ›fl›k, koku vb. unsurlar kullan›larak Tan›t›m merkezine gelecek ziyaretçilere anlat›lacak. Çanakkale Savafllar›n›n anlat›laca¤› 13 mekan s›ras›yla; Genel Çanakkale Köyü, Nusret May›n Gemisi, Ocean Gemisi Odas›, Seyit Onbafl› Odas›, Kara Savafllar› 1, Kara Savafllar› 2, Kara Savafllar› 3, Hava Harekat› Odas›, Çanakkale Geçilmez Odas›, An› Odas› 1, An› Odas› 2, Kurtulufl Savafl› Odas› ve Modern Türkiye Odas›ndan olufluyor. za, Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤üne talimat verdim. Merkezin etraf› da çok mükemmel flekilde bezenecek. ‹nflallah tekrar geldi¤imizde aç›l›fl›n› yapm›fl oluruz, aç›l›fl› muhtemelen Say›n Baflbakan›m›z yapacakt›r.” Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel Ero¤lu, merkezde dünyadaki son teknolojilerin topland›¤›n› belirterek, flöyle devam etti: 2 Ülkemiz için bir gurur kayna¤›... “Her fley var burada. Simülasyon merkezi, müze, canland›rma... Dünyadaki bütün teknolojileri ihtiva eden çok güzel bir örnek. Bu da ülkemiz için bir gurur kayna¤› olacakt›r. Buras› muhteflem bir müze. Ama sadece müze de¤il. Biz yak›nda karar ald›k, vatandafllar›m›za, Çanakkalelilere bir duyuru yapaca¤›z ve buras› için en güzel ismi bulmalar›n› DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü kendilerine teklif edece¤iz. Bizim d›fl›m›zda buradaki harp tarihini bilen kiflilerden bir jüri de en uygun ismi seçecektir diye düflünüyoruz. ‹simlerin nereye teklif edilece¤ini belirtece¤iz.” Merkezin Kas›m ay›nda tamamlanmas›n›n planland›¤›n› belirten Prof. Dr. Veysel Ero¤lu, Kabatepe Tan›t›m Merkezi’nin 11.11.2011'de aç›l›fl›n›n hedeflendi¤ini belirterek ilgililere inflaat›n bitirilmesi için gerekli talimatlar› verdi. PROF. DR.VEYSEL ERO⁄LU YURT ‹Ç‹ GEZ‹LER‹NE DEVAM ED‹YOR… O rman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU çeflitli inceleme ve ziyaretlerde bulunmak amac›yla Samsun, Sinop, Kastamonu ve Çank›r› illerini kapsayan bir gezi düzenledi. Bakan›m›z›n bu kapsaml› gezisine Genel Müdürümüz Yaflar DOSTB‹L de ifltirak etti. Samsun'da Bakanl›k ve ba¤l› kurulufllar›n çal›flmalar› ile alakal› DS‹ 7. Bölge Müdürlü¤ü Toplant› Salonu'nda ‹l Koordinasyon Toplant›s›'na ifltirak eden Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, GAP projesi gibi yap›lan Do¤u Karadeniz Kalk›nma Projesi (DOKAP)’nin müjdesini verdi. Daha sonra Samsun Devlet Opera ve Balesi Salonunda düzenlenen Devlet Övünç Madalyas› merasimine ifltirak eden Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU yapt›¤› konuflmada ''Bu vatan için canlar›n› seve seve veren flehitlerimiz onlar bu vatan için bu bayrak için mücadele ettiler, canlar›n› feda ettiler, ruhlar› flad olsun. Kahraman gazilerimizi sayg›yla an›yorum. Onlar bu bayrak, bu millet, bu ülke için üzerlerine düfleni yapt›lar'' dedi. Merasimden sonra Sinop’a geçen Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, Sinop baflta olmak üzere baz› Orman Bölge Müdürlüklerinin kapat›lmas›na yönelik endiflelerin yersiz oldu¤unu belirtip, "Yeni yap›lanmayla Orman iflletme müdür- lükleri, küçük birer Orman Genel Müdürlü¤ü olacak" dedi. Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU Sinop’taki temaslardan sonra Kastamonu'da, Vali Erdo¤an BEKTAfi'› makam›nda ziyaret etti. Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, gazetecilerin orman yang›nlar›yla alakal› sorusu üzerine, teknolojiyi çok iyi kulland›klar›n›, ormanlar› kameralarla izlediklerini söyledi. Bu kapsaml› gezinin son aya¤›n› oluflturan Çank›r›’da Vali Vahdettin Özcan’dan brifing alan Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, Bakanl›¤›n›n Çank›r›'daki çal›flmalar›yla alakal› bilgi verdi. Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU Atatürk Bulvar›'ndan yürüyerek Çank›r› Belediyesi’ne gitti. Yürüyüflü s›ras›nda vatandafllarla sohbet eden Say›n Bakan bu ildeki Keklik Sal›m Törenine de kat›ld›. DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 3 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR BÖLGE MÜDÜRLER‹ TOPLANTISI YAPILDI B Prof.Dr. Veysel ERO⁄LU: ''Bakanl›¤›m›z Türkiye’de yat›r›mlar, ifl yapma kabiliyeti, donan›m gibi aç›lardan en güçlü Bakanl›klardan biridir. Bu iflleri planlarken sak›n kendi gücünüz ölçüsünde düflünmeyin, Bakanl›¤›n gücünü düflünün ve her fleyi baflarabilece¤imizi bilin” 4 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü ölge Müdürlükleri’nin yeni görevlerinin hay›rl› olmas›n› temenni ederek konuflmas›na bafllayan Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel Ero¤lu, 15 Bölge Müdürlü¤ü oluflturuldu¤unu ve böyle bir teflkilat›n kurulmas›ndan fevkalade mutlu oldu¤unu dile getirdi. Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, Bölge Müdürlüklerinin kurulaca¤› illeri seçerken çok titiz davrand›klar›n› ve mümkün mertebe Orman Bölge Müdürlü¤ü olmayan veya korunan alanlar›n çok oldu¤u yerlere bölge müdürlü¤ü vermeye gayret ettiklerini ifade ederek Bölge Müdürlerinin, özgeçmifllerine ve yapt›klar› ifllere bak›larak seçildi¤ini ve dolay›s›yla çok baflar›l› olacaklar›na inand›klar›n› kaydetti. Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. ERO⁄LU; “Kamuoyunda, burada DKMP Bölge Müdürlü¤ü var ve fevkalade çal›fl›yor” kanaati oluflturman›n çok önemli oldu¤unu ifade ederek; “Yeni Bölge Müdürlü¤ü kurulan yerlerde kamuoyu evvela ne yap›l›yor diye birkaç ay avans verir e¤er ilk intiba kötü ise bunu silmek mümkün olmaz. Hemen ilk aylarda önemli icraatlar› yaparsan›z ve kamuoyu ne güzel ifller yap›yorlar derse baflar›l› olunur. Dolay›s›yla ilk intibaya önem verece¤iz. Bunu dikkate alman›z› rica ediyorum” fleklinde konufltu. Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof.Dr. Veysel ERO⁄LU yeni atanan bölge müdürlerinin, mevzuat› çok iyi bilmeleri gerekti¤ini belirterek “Benim sorumlulu¤um ne diye kendinize sormal›s›n›z. Bütün Milli Parklar›, korunan alanlar› ele almam›z onlar› en iyi flekilde tan›tmam›z ve iflletmemiz gerekir. Yani dolay›s›yla bölgenizi benimsemeli ve tan›t›m›n› en iyi flekilde yapmal›s›n›z. Evvela bölgenizde sorumlulu¤unuzda olan her fleyin envanterini ç›karmal›s›n›z. Bölge müdürü olarak ne teslim ald›m ve bunlar› nas›l korumal›y›m diye çal›flmal›s›n›z. Plan›, tan›t›m› olmayan bir bölge müdürlü¤ünün gerçekten baflar›l› olma flans› yoktur. Dolay›s›yla ilk yapaca¤›n›z envanter ç›karmak, plan, program haz›rlamak ve merkezdeki arkadafllarla koordineli flekilde çal›flmak olmal›d›r. Bakanl›¤›m›z Türkiye’de yat›r›mlar, ifl yapma kabiliyeti, donan›m gibi aç›lardan en güçlü Bakanl›klardan biridir. Bu iflleri planlarken sak›n kendi gücünüz ölçüsünde düflünmeyin, Bakanl›¤›n gücünü düflünün ve her fleyi baflarabilece¤imizi bilin” dedi. Yaban hayat›, hayvanlar, sokak hayvanlar›n›n korunmas›n›n Orman ve Su ‹flleri Bakanl›¤›’n›n vazifeleri aras›nda oldu¤unu ifade eden Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, “Bu konuda biz çok mesafe kat ettik ama benim için yeterli de¤il. Onlar›n k›s›rlaflt›r›lmas›, toplat›lmas›, küpe tak›lmas› çal›flmalar›m›z›n yan›nda çok daha ileri çal›flmalar olmal›. Orman ve Su ‹flleri Bakan›m›z Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü’ne ba¤l› olarak kurulan 15 yeni Bölgenin müdürleri ile bir araya geldi. Hayvanlara sahip ç›kmam›z gerekir. Y›rt›c› köpeklerden kötü niyetli insanlar taraf›ndan faydalan›lmas›na müsaade etmeyece¤iz” diye konufltu. Bölge Müdürlüklerinin sorumlulu¤una giren alanlarda yap›lan çal›flmalar›n estetik ve tabiatla uyum halinde yap›lmas› gerekti¤inin alt›n› çizen Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU flöyle devam etti; “Herkes plan programa göre verilen projeye göre tesisi yapmakla yükümlüdür. Plandan en ufak bir sapmaya bile izin verilmemeli ve vatandafllar›n mesirelik alanlar› gelip görmesi, istirahat etmesi, kullanmas› sa¤lanmal›d›r. Bakanl›k olarak büyük hedefler ortaya koyan ve bu hedeflere hangi gün ve saatte ulafl›laca¤›n› ifade eden bir Bakanl›¤›z. Dolay›s›yla sizin plan ve programl› çal›flman›z›, yat›r›m plan›n› mutlaka ele alman›z gerekti¤ini ifade ediyorum. Ben sizlere güveniyorum. Vatandafllar›n sizlerden büyük beklentileri var ve bu beklentilere en iyi flekilde cevap verece¤inize inan›yorum” fleklinde konuflmas›n› tamamlad›. Toplant›da bir konuflma yapan Müsteflar Yard›mc›m›z Mustafa ELDEM‹R de, sözlerine yeni bir yap›lanman›n ilk Bölge Müdürleri olarak, göreve bafllayan 15 Bölge Müdürünü tebrik ederek bafllad›. “Kuruluflun temelinde yer alman›z sizler için bir flanst›r. Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü’nü ve Bölge Müdürlüklerimizi kurumsallaflt›r- mak için el ele verip gayret göstermemiz gerekiyor. Do¤a Koruma ve Milli Parklar’›n ülkemiz için yapaca¤› çok fley var. Hem milli parklar, hem tabiat parklar›, tabiat› koruma alanlar›, genel anlamda korunan alanlar Türkiye aç›s›ndan son derece önemli alanlard›r. Bu alanlar üzerinde yap›lmas› gereken çok fley var. Bu kararname ile yeni bir genel müdürlük ve kuvvetli bir kurum olarak gündeme oturmam›z gerekiyor. Bunlar› yapabilmek için her fleyden önce kurulufl gayemizi iyice özümsemeliyiz” dedi. Bölge Müdürlerinden bir istirham› oldu¤unu söyleyen Müsteflar Yard›mc›m›z ELDEM‹R, 30 Haziran 2012 tarihine kadar, her Bölge Müdürlü¤ünden kendi sahas›nda yer alan ve yine kendilerinin seçece¤i bir korunan alan› tüm eksiklerini gidererek en iyi hale getirmelerini istedi ve bunun Bölge Müdürlükleri aç›s›ndan bir yar›flma niteli¤i tafl›yaca¤›n› sözlerine ilave etti. Yeni görevlerinin hay›rl› olmas› temennisiyle sözlerine son veren Müsteflar Yard›mc›s› ELDEM‹R Do¤a Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürlerimizin, Bakanl›¤›m›z›n taflradaki temsilcileri oldu¤unu, vatandafllar›m›zla uzlafl› halinde ve onlar›n hukukunu gözeterek çal›flmalar› gerekti¤ini” belirtti. Toplant›n›n aç›l›fl konuflmas›n› yapan Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürümüz Yaflar DOSTB‹L, ilk olarak Bölge Müdürlüklerimizin yap›lanmas› hususunda baz› bilgiler verdi. ‹llerde Bölge Müdürlüklerimize ba¤l› flube müdürlüklerinin olaca¤›n› ve bunlar›n her türlü izin, olur gibi ifllemlerini art›k do¤rudan Bölge Müdürlükleriyle yapacaklar›n› iletti. Do¤a Koruma ve Milli Parklar çal›flmalar›nda yeni bir döneme girildi¤ini, koruma- kullan›m dengesi içinde çal›fl›larak alanlar›m›z›n yönetilece¤ini ifade eden DOSTB‹L, Bölge Müdürlerimizin görevlerinin hay›rl› olmas› temennisiyle toplant›n›n aç›l›fl›n› gerçeklefltirdi. DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 5 ÜLKEM‹Z‹N ‹LK YABAN HAYATI KURTARMA VE REHAB‹L‹TASYON MERKEZ‹ AÇILDI Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof.Dr. Veysel ERO⁄LU: ''Hedefimiz, bütün illerimizde sahipsiz veya güçten düflmüfl hayvanlar için mahalli idarelerce hayvan bak›mevleri oluflturulmas› ve k›s›rlaflt›rman›n sa¤lanmas›d›r.” O rman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, Bursa'n›n Karacabey ilçesinde kurulan Yaban Hayat› Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nin aç›l›fl›n› gerçeklefltirdi. Merkezin aç›l›fl›na Bakan›m›z Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU’nun yan› s›ra Genel Müdürümüz Yaflar DOSTB‹L de ifltirak etti. Merkezin aç›l›fl›nda bir konuflma yapan Prof. Dr. ERO⁄LU, 1931 y›l›ndan bu yana 4 Ekimin Dünya Hayvanlar› Koruma Günü olarak kutland›¤›n› dile getirerek, flöyle konufltu: 6 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü ''Bugün hayvanlar› Koruma Günü'nü kutluyoruz. Bu vesileyle burada Karacabey Celal Acar Yaban Hayat› Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi'nin aç›l›fl›n› gerçeklefltirece¤iz. Merkezimize, 2009'da kaybetti¤imiz Av Yönetimi fiube Müdürümüz merhum Celal Acar'›n ad›n› vererek hat›ras›n› yaflatmak istedik, kendisini rahmetle yad ediyoruz. 2008'de yap›m›na bafllanan tesisimiz ülkemizde bu maksatla yap›lan tek tesis olma özelli¤ine de sahiptir. Uluslararas› standartlarda olan bu merkezimizde, özellikle yasa d›fl› yollardan ülkemize sokulan yaban hayvanlar› ile ülkemizde tabiatta zor durumda bulunan yaban hayvanlar›n›n tedavi ve rehabilitasyonu yap›lmaktad›r.'' Bu merkezin çok önemli oldu¤unu vurgulayan Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, ''Bizim kültürümüzde var. Hayvanlar da canl› ve onlar› sevmemiz, korumam›z gerekir. Bu, hayvanlara karfl› en temel insani borcumuzdur. Çevre ve Orman Bakanl›¤› olarak zaman›nda bu konuda büyük yat›r›mlar yapt›k'' dedi. Prof. Dr. ERO⁄LU, ülkemizde yaban hayat› aç›s›ndan örnek çal›flmalar›n yap›laca¤› bu merkez için bugüne kadar 800 bin lira ödenek ayr›ld›¤›n› anlatarak, flöyle devam etti: ''Merkezin baz› ünitelerinin yap›m› ve aç›l›fl sonras›nda merkezin iflletilmesi maksad›yla Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hatt› fiirketi, Kuzey Do¤a Derne¤i, Uluda¤ Üniversitesi ve ‹kinci fians Derne¤i ile 2010 y›l›n›n Kas›m ay›nda bir protokol imzalad›k. Bu çal›flmam›z devlet, sivil toplum kurulufllar› ve üniversite iflbirli¤ine iyi bir örnek teflkil etmektedir. Bu merkezimizde halihaz›rda 62 ay›, etraf›nda elektroflok tesisat› bulunan 200 dekar ormanl›k arazide tabii flartlarda yaflamaktad›r. Tabiatta bulunan yavru ve yaral› ay›lar da bu merkezde tedavi edilerek bar›nd›r›lmaktad›r.'' Orman mevzuat›nda yeni düzenleme ile hayvan bar›naklar›na ormanl›k alanlardan yer tahsisi imkan› sa¤land›¤›n› belirten Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, 'Hedefimiz, bütün illerimizde sahipsiz veya güçten düflmüfl hayvanlar için mahalli idarelerce hayvan bak›mevleri oluflturulmas› ve k›s›rlaflt›rman›n sa¤lanmas›d›r. Bakanl›k olarak uygun görülen miktarlarda mali destek sa¤lamaktay›z. Bu çerçevede son üç y›l içerisinde toplam 5,5 milyon lira mali yard›mda bulunduk'' dedi. Genel Müdürümüz Yaflar DOSTB‹L de, 4 Ekim Dünya Hayvanlar› Koruma Gününün önemine de¤inerek bafllad›¤› konuflmas›nda flunlar› söyledi: Genel Müdürümüz Yaflar DOSTB‹L: ''Yaban hayvan› türlerinin korunmas›, yeni yaflam alanlar›na yerlefltirilmesi ile bak›ma muhtaç yaban hayvanlar›n›n tedavi ve rehabilitasyonlar› için yo¤un çaba harcamaktay›z” “4 Ekim Dünya Hayvanlar› Koruma Günü münasebeti ile aç›l›fl›n› yapmakta oldu¤umuz bu rehabilitasyon merkezi, yaban hayat›n›n korunmas› konusunda at›lm›fl önemli ad›mlardan biridir. Yaban hayvanlar›n›n korunmas› ve yok olmalar›n›n önüne geçilebilmesi aç›s›ndan son derece önemli bir di¤er faaliyet de bak›ma muhtaç ve yaral› yaban hayvanlar›n›n tedavi ve rehabilitasyonlar›d›r. Aç›l›fl› yap›lacak olan “Yaban Hayat› Kurtarma ve Rehabilitasyon Merkezi” taraf olunan uluslararas› sözleflmeler gere¤ince el konulan veya do¤al afetler, çevre sorunlar›, yaralanma ve sahipsiz kalma gibi sebeplerle bak›ma veya tedaviye muhtaç olan av ve yaban hayvanlar›n›n, tekrar do¤al yaflam ortamlar›na b›rak›l›ncaya veya yabanc› türlerin orijin ülkesine gönderilinceye kadar bak›m, tedavi ve rehabilitasyonlar›n›n yap›laca¤› bir merkezdir. Bakanl›¤›m›z yaban hayvan› türlerinin korunmas›, yeni yaflam alanlar›na yerlefltirilmesi ile bak›ma muhtaç yaban hayvanlar›n›n tedavi ve rehabilitasyonlar› için yo¤un çaba harcamaktad›r. Son y›llarda yap›lan çal›flmalarla Ceylan, Anadolu Yaban Koyunu, Alageyik gibi nesli tehlike alt›nda olan yaban hayvanlar›m›z eskiden yok olduklar› alanlara yeniden yerlefltirilerek, uydu vericili tasmalarla takip edilmektedir. Baflar›l› sonuçlar al›nan bu çal›flmalarla bahse konu hayvanlar›m›z›n ülkemiz tabiat›ndan yok olmalar›n›n önüne geçilmesi hedeflenmektedir. Yine ülkemiz genelinde yayg›nlaflt›r›lan fotokapan çal›flmalar› ile daha önceden hakk›nda yeterli bilgi bulunmayan ve foto¤raflanmalar› son derece zor olan karakulak, vaflak gibi y›rt›c›lar görüntülenmifltir. Ayr›ca Bakanl›¤›m›z, “Leylekler Yuvas›z Kalmas›n Projesi” kapsam›nda, Türkiye genelindeki leylek yuvalar›n›n tespitini yap›lm›fl, suni leylek yuvalar›n›n yap›m›na h›z vermifltir. 5199 say›l› Hayvanlar› Koruma Kanunu kapsam›nda 2011 y›l›nda sokak hayvanlar›n›n kontrolü çal›flmalar› devam etmifltir. Bu kapsamda, 2009 ve 2010 y›llar›nda da çal›flma yap›lan bu konuda 2011 y›l›nda da 70 ‹limizde 2.000.000 TL ödenek ayr›larak 33.000 sokak hayvan›n›n k›s›rlaflt›r›l›p rehabilite edilmesi sa¤lanm›flt›r”. Genel Müdürümüz DOSTB‹L; ‹nsan ve çevre sa¤l›¤› aç›s›ndan önem arz eden Merkezin hay›rl› olmas›n› temenni ederim” diyerek sözlerine son verdi. Konuflmalar›n ard›ndan Bakan›m›z Prof. Dr. Veysel ERO⁄LU, Genel Müdürümüz Yaflar DOSTB‹L ve beraberindekiler hay›rl› olsun temennileriyle kurdeleyi keserek, Karacabey Merkezin aç›l›fl›n› gerçeklefltirdi. DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 7 4 EK‹M HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel Ero¤lu: “Bütün hayvanlar hür do¤arlar ve türüne has hayat flartlar› içinde yaflama hakk›na sahiptirler.” O rman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel Ero¤lu, 4 Ekim Dünya Hayvanlar› Koruma Günü dolay›s›yla bir mesaj yay›nlayarak, “Bütün hayvanlar hür do¤arlar ve türüne has hayat flartlar› içinde yaflama hakk›na sahiptirler. Ülkemiz, kanuni düzenlemeler ve çal›flmalarla, hayvan haklar›n›n korunmas› konusunda önemli bir yol kat etmifltir” dedi. Orman ve Su ‹flleri Bakan› Prof. Dr. Veysel Ero¤lu’nun mesaj› flöyle; “Bakanl›¤›m›z taraf›ndan ç›kar›lan 5199 say›l› Hayvanlar› Koruma Kanununu ile Türkiye’de hayvan haklar› konusundaki ilk kanuni düzenlemeyi hayata geçirdik. Gayemiz; hayvanlar›n rahat yaflamalar›n› ve hayvanlara iyi ve uygun muamele edilmesini temin etmek, hayvanlar›n ac›, ›st›rap ve eziyet çekmelerine karfl› en iyi flekil- 8 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü de korunmalar›n›, her türlü ma¤duriyetlerinin önlenmesini sa¤lamakt›r. Söz konusu Kanun kapsam›nda; Hayvanlar›n Korunmas›na Dair Uygulama Yönetmeli¤i, Hayvan Deneyleri Etik Kurullar›n›n Çal›flma Usul ve Esaslar›na Dair Yönetmelik, Hayvanat Bahçelerinin Kuruluflu ‹le Çal›flma Usul ve Esaslar› Hakk›nda Yönetmelik ç›kar›larak uygulamaya konulmufltur. Hedefimiz; bütün illerimizde sahipsiz veya güçten düflmüfl hayvanlar için mahalli idarelerce hayvan bak›mevleri oluflturulmas› ve k›s›rlaflt›rman›n sa¤lanmas›d›r. Bakanl›k olarak uygun görülen miktarlarda mali destek sa¤lamaktay›z. Bu çerçevede 2009 y›l›nda 27 ilimize, 2010 y›l›nda 50 ilimize toplam 2.300.000 TL ödenek aktar›larak 33.000 sokak hayvan› rehabilite edilmifltir. 2011 y›l›nda ise 70 ilimize top- lam 2.000.000 TL ödenek aktar›lm›fl olup, 30.000 sokak hayvan›n›n rehabilitasyon çal›flmalar› devam etmektedir. Ayr›ca, yine maliyeti Bakanl›¤›m›zca karfl›lanan K›r›kkale ilimizdeki hayvan bak›mevinin yap›m› tamamlanarak faaliyete geçirilmifl olup, 5 ilimize de bak›mevi yap›m› için mali destek sa¤lanm›flt›r. Sahipsiz ve güçten düflmüfl hayvanlar›n korunmas› için 81 ilimizde di¤er kurumlar›n da yer ald›¤› ‹l Hayvan Koruma Kurullar› oluflturulmufltur. Bakanl›¤›m›z›n da içinde bulundu¤u Diyanet ‹flleri Baflkanl›¤› koordinasyonundaki Bakanl›klar aras› Kurban Hizmetleri Kurulu taraf›ndan, Kurban Bayram› süresince kurban kesim ifllerinin düzenli bir flekilde yürütülmesi için çal›flmalar yap›lmaktad›r. Hayvan Deneyleri Etik Kurullar›n›n Çal›flma Usul ve Esaslar›na Dair Yönetmelik ile de deney hayvanlar› ile alakal› yap›lan çal›flmalar›n denetimi ve deneylerde en az say›da hayvan kullan›m› sa¤lanmaktad›r. Deney Hayvanlar› Kullan›m› ile alakal› e¤itimler Yerel Etik Kurullar taraf›ndan düzenlenmekte, araflt›r›c› ve hayvan bak›c›lar› sertifikaland›r›lmaktad›r. Hayvanat Bahçelerinin Kuruluflu ile Çal›flma Usul ve Esaslar› Hakk›nda Yönetmelik çerçevesinde, ülkemizde bulunan 15 adet hayvanat bahçesi ruhsatland›r›lm›flt›r. 4 Ekim Dünya Hayvanlar› Koruma Günü vesilesiyle, hayvanlar›n korunmas› konusunda her kesimden en yüksek hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz.” TÜRK-ALMAN ÇEVRE KORUMA YÜRÜTME KURULU 8. TOPLANTISI on 5 y›ld›r düzenli olarak Türkiye ve Almanya aras›nda yap›lan Türk-Alman Çevre Koruma Yürütme Kurulu’nun 8. Toplant›s› Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Yaflar DOSTB‹L ve Almanya Su, Su Yönetimi ve Toprak Koruma Genel Müdürü Dr. Helge Wendenburg’un efl baflkanl›¤›nda Ankara’da gerçeklefltirildi. Almanya Çevre, Do¤a Koruma ve Nükleer Güvenlik Bakanl›¤›, Bakanl›¤›m›z ve Çevre ve fiehircilik Bakanl›¤› aras›nda yap›lan ortak projelerin de¤erlendirildi¤i ve yeni proje önerilerinin görüflüldü¤ü toplant›da Genel Müdürlü¤ümüz taraf›ndan yürütülen “‹klim De¤iflikli¤i ve Sulak Alanlar” projesinde iki y›ld›r yap›lan çal›flmalara iliflkin bir sunum yap›ld›. Bahse konu projenin iki ülke aras›nda devam eden ve bafllayacak di¤er çevre projeleri için bir referans proje niteli¤inde oldu¤u iki ülke temsilcileri taraf›ndan belirtildi. Genel Müdür DOSTB‹L, Projede yap›lan çal›flmalarla ilgili yap›lan sunuma müteakip, ‹klim De¤iflikli¤i ve Sulak Alanlar Projesinin yaln›zca teknik bir çal›flmadan ibaret olmad›¤›n› belirterek, projenin sosyal boyutunun da çok önemli oldu¤una dikkat çekti. S Genel Müdürlü¤ümüz taraf›ndan yürütülen “‹klim De¤iflikli¤i ve Sulak Alanlar” projesinde iki y›ld›r yap›lan çal›flmalara iliflkin bir sunum yap›ld›. Türkiye’de ilk kez Yunak Akgöl sulak alan›nda yap›lan restorasyon projesinin sonuçlar›n›n izlenebilmesi için projenin 1 y›l daha uzat›lmas›n›n teklif edildi¤i toplant› sonras› Genel Müdür DOSTB‹L, Türkiye’de do¤a koruma ve sulak alanlarla ilgili yap›lan çal›flmalar› Alman uzmanlara yerinde göstermek amac›yla yönetici ve teknik personelden oluflan bir heyeti de Türkiye’ye davet etti. DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 9 “ENDEM‹K B‹TK‹LER GELECE⁄‹M‹Z… GELECE⁄‹M‹ZE SAH‹P ÇIKALIM”… O rman ve Su ‹flleri Bakanl›¤› Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürü Yaflar DOSTB‹L; Ülkemizin, özellikle genetik çeflitlilik merkezi olmas› itibariyla biyolojik çeflitlilik aç›s›ndan dünyada özel bir yere sahip oldu¤unu, modern biyoteknolojinin geliflimi ile birlikte biyolojik çeflitlili¤in, özellikle genetik kaynaklar›n; ekonomik, sosyal ve kültürel de¤erleri nedeniyle stratejik bir önem kazand›¤›n› ve geliflmifl ülkelerin pek ço¤unun kendi 10 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü biyolojik kaynaklar› yan›nda di¤er ülkelerin sahip oldu¤u biyolojik kaynaklar› da kullanarak ekonomik, sosyal, bilimsel, teknolojik ve kültürel faydalar elde etmekte oldu¤unu söyledi. “Bu nedenle bitki kaçakç›l›¤› konusunda, yurt d›fl›ndan gelen ve Ters Lale gibi ülkemize has pek çok türü kaçak yollarla yurt d›fl›na ç›karmak isteyenlere karfl› tüm tedbirleri al›yoruz. Bu türlere sahip ç›karak ayn› zamanda gelece¤imize de sahip ç›km›fl olaca¤›z.” diyen DOSTB‹L bitki ve gen kaynaklar› kaçakç›l›¤› ile bu kaçakç›l›¤›n özelinde Ters Lale konusunda flu bilgileri verdi: “Ülkemiz, biyolojik çeflitlilik bak›m›ndan Avrupa ve Ortado¤u’nun en zengin ülkelerinden birisidir. Türkiye biyolojik çeflitlilik aç›s›ndan küçük bir k›ta özelli¤i göstermektedir. Anadolu, kendi bafl›na ayr› bir k›ta olmamakla birlikte, bir k›tan›n sahip olabilece¤i tüm ekosistem ve habitat özelliklerine tek bafl›na sahiptir. Ülkenin 7 co¤rafi (3 biyoco¤rafi) bölgesinin her biri ayr› iklim, topo¤rafik yap›ya, flora ve fauna çeflitlili¤ine sahiptir. Bu çeflitlili¤in varl›¤› ülkemizin biyolojik çeflitlili¤ini de zenginlefltirmifltir. Türkiye, özellikle tohumlu bitkiler aç›s›ndan bulundu¤u iklim kufla¤› göz önüne al›nd›¤›nda bitki türleri aç›s›ndan oldukça zengin say›labilecek bir konuma sahiptir. Avrupa’da toplamda yaklafl›k 12.500 bitki türü bulunmaktayken, Türkiye’de yaklafl›k 11.000 civar› tohumlu bitki bulunmaktad›r. Ayr›ca ülkemiz 4000’e yak›n endemik bitki türü ile bitki biyoçeflitlili¤i aç›s›ndan özel bir ülkedir. Yurdumuzun siyasi hudutlar› içerisinde tabii olarak yetiflti¤i halde baflka hiçbir yerde yetiflmeyen, di¤er bir deyiflle dünyada yaln›z ülkemizde yetiflen bitkiler, Türkiye endemikleri olarak adland›r›l›r. Say›lar› da ülkemizin sahip oldu¤u türlerin yaklafl›k %34’üne tekabül etmektedir. Bu tür zenginli¤i Avrupa’n›n hiçbir ülkesinde yoktur. Ülkemiz sahip oldu¤u bu zenginliklerden dolay›, son dönemlerde de flahit oldu¤umuz gibi bitki ve gen kaçakç›lar›n›n hedefi haline gelmektedir. Bitki kaçakç›lar› için Türkiye’den götürecekleri hemen hemen bütün bitki türlerinin belirli bir genetik kaynak de¤eri vard›r. Yurt d›fl›na kaç›r›lan bu türlerin en önemlilerinden biri de Hakkari bölgesinde yetiflen ve özellikle t›p alan›nda kullan›ld›¤› bilinen “Ters Lale”dir. Ters Lale; Hakkari, Yüksekova ve fiemdinli yöresinde tabii olarak yetiflmektedir ve Ters Lale’nin ana vatan›(gen merkezi) Hakkari olarak bilinmektedir. Karl› da¤lar›n zirvesinde 1.400-2.500 m. rak›mda, karlar›n içinden filizlenen Ters Laleler, sar›, k›rm›z›, turuncu renkleriyle ve kadife görünümlü dokusuyla k›sa ömürlü ama dünyan›n en nadide k›r çiçeklerindendir. Ters Lale halk aras›nda “A¤layan Gelin“, “A¤layan Lale“ olarak da adland›r›lmaktad›r. Bir efsaneye göre, geçmiflte Hakkari’de yaflayan Asuriler, Ters Lale’ye her sabah göbe¤inden su yaymas› nedeniyle (Hz.‹sa’n›n çarm›ha gerilmesi nedeniyle a¤layan Meryem Anan›n gözyafllar› ile yetiflti¤i inanc›yla) “A¤layan Lale“ ad› vermifllerdir. Bu yüzden H›ristiyan aleminde Ters Laleler kutsal çiçek olarak da an›lmaktad›r. So¤anl› ve çok y›ll›k bir süs bitkisi olan “Ters Lale“ k›fl mevsiminin sonlar›na do¤ru (karlar›n erimeye bafllamas›yla birlikte) mart ve nisan aylar›nda, çiçek açmaktad›r. Sadece iki ay gibi k›sa bir süre yaflayabilen bu çiçekler, yörede bahar›n müjdecisi olarak görülür. Boylar› 60 ile 100 cm aras›nda de¤iflen bitkinin her dal›nda, bir çan gibi ters duran 3-8 aras›nda lale ve tepesinde yeflil yapraklar› bulunmaktad›r. Türk Mimarisi’nin en büyük eserlerinden birisi olan Selimiye Camii’nde de süslemede kullan›lan Ters Lale ülkemizde oldukça özel bir yere sahiptir. Ters Lale, güzel görünümüyle park ve bahçeleri süslerken di¤er yandan kozmetik ve ilaç endüstrisinde hammadde olarak kullan›lmaktad›r. Onu ülkemize gelen bitki kaçakç›lar› aç›s›ndan cazip k›lan da özellikle bu alanlarda kullan›lmas›d›r. Ancak bitki kaçakç›l›¤›nda dikka- Genel Müdürümüz Yaflar DOSTB‹L: ''Ters Lale son dönemlerdeki afl›r› talep ve kaçak söküm nedeniyle koruma alt›na al›nm›flt›r. te al›nmas› gereken husus tabiattaki bitkilerin tahrip edilmesinin yan›s›ra, bilimsel ve ekonomik de¤ere sahip genetik kaynaklar›m›z›n yurt d›fl›na kaç›r›lmas›, ülkemizin kendine ait bu kaynaklardan di¤er ülkelerin elde etti¤i yarar› sa¤layamamas›d›r. Genetik mühendisli¤indeki geliflmeler art›k genleri, patentle fikri mülkiyet hakk› elde edilen bulufllar›n konusu haline getirmifltir. Bu da ülkemizin ileride kendine ait bir kaynaktan elde edilen ilaç veya tar›m çeflidini patent ücreti ödemeden üretemeyece¤i anlam›na gelmektedir. Ülkemiz için alt›n de¤erinde bir öneme sahip olan Ters Lale gibi ülkemiz için marka niteli¤i olan bu tabiat›n eflsiz miras›n› korumak ve kaçakç›l›¤a karfl› mücadele etmek hepimizin vazifesidir. Kaç›r›lan her gen kayna¤› gibi Ters Lale de ülkemiz için son derece önemli faydalar sa¤layacak olan bir türdür. Bitki kaçakç›l›¤› konusunda Genel Müdürlü¤ümüz taraf›ndan tedbirler al›nmakta, konuyla alakal› olarak, G›da Tar›m ve Hayvanc›l›k Bakanl›¤›, Gümrük ve Ticaret Bakanl›¤› ile ‹çiflleri Bakanl›¤›’n›n ilgili birimleri ve taflra teflkilatlar› iflbirli¤i halinde çal›fl›lmaktad›r. Gümrük ve Ticaret Bakanl›¤›’n›n talebi do¤rultusunda Bakanl›¤›m›z taraf›ndan aday gümrük muayene memurlar›na e¤itim verilmektedir. Ayr›ca Bakanl›¤›m›z›n hizmet içi e¤itim programlar› çerçevesinde muhafaza memurlar› ve di¤er ilgili personel biyolojik materyal kaçakç›l›¤› konusunda bilgilendirilmektedir.” DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 11 Dr. ‹rfan UYSAL Su Ürünleri Yük.Müh. DKMP Genel Müdürlü¤ü ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹N‹N DEN‹Z EKOS‹STEMLER‹ VE DEN‹Z CANLI TÜRLER‹ ÜZER‹NE ETK‹LER‹ G‹R‹fi 19. yüzy›lda bafllayan sanayi devrimiyle birlikte antropojen faaliyetlerinin artmas› iklim de¤iflimi h›z›nda art›fla neden olmufltur. Günümüzde de iklim de¤iflikli¤i sonucunda ortaya ç›kan de¤ifliklikler kendini iyice hissettirmeye bafllam›fl, çevreyi, do¤ay› dolay›s›yla insanlar› da olumsuz etkilemeye bafllam›flt›r. ‹nsan aktivitelerinden kaynaklanan ve ciddi bir küresel tehdit olan iklim de¤iflikli¤inin h›z› gittikçe artmaktad›r. Bu durum özellikle baflta denizlerin k›y› bölgelerinde, deltalarda ve kutuplarda kendini iyice göstermektedir. Uluslararas› ‹klim De¤iflimi Çal›flmalar›’na göre (IPPC) her on y›lda deniz seviyesinin 3.1 cm artaca¤›, bu yüzy›l›n ikinci yar›s›nda da Arktik yaz deniz buzlar›n›n kaybolaca¤›, türlerin % 40’›na yak›n›n›n kaybolmaya yüz tutaca¤›, türlerin da¤›l›m›nda önemli de¤ifliklikler olaca¤›, f›rt›na ve kas›rgalar›n çok s›k görülece¤i öngörülmektedir. Lokal veya bölgesel ölçekte ciddi sosyo-ekonomik etkilere neden olabilecek potansiyele sahip olan iklim de¤iflimi, deniz ekosistemi, denizel türler ve gen kaynaklar› gibi biyoçeflitlili¤in temel parçalar› olan ve insano¤lunun yaflamsal faaliyetlerinin devam› için çok önemli olan sistemleri de olumsuz yönde etkilemektedir. Küresel dünyada oldu¤u gibi Türkiye’de de iklim de¤ifliminin etkisi su ekosistemlerinde kara ekosistemlerine göre daha h›zl› görülecektir. Bu ba¤lamda özellikle karasular›m›z›n da bulundu¤u Do¤u Akdeniz, Ege Denizi ve Karadenizde iklim de¤iflikli¤inden olumsuz yönde etkilenmeye bafllam›flt›r. Türkiye k›y›lar›nda deniz seviyesi y›lda ortalama 1-2 mm artmaktad›r. Samsun-Antalya aras›ndaki k›y›larda ise art›fl 1-2 mm den daha azd›r. Ancak, Türkiye’nin genifl nehir deltalar›ndaki deniz seviyesi art›fl› ise küresel art›fltan daha büyüktür. 12 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü Küresel ölçekteki deniz seviyesi art›fl›n›n geçen yüzy›lda ortalama 1020 cm oldu¤u tahmin edilmifltir. Akdeniz ve Karadeniz k›y›lar›ndaki deniz seviyesi yüksekli¤i art›fl› geçen yüzy›lda 10-12 cm olmufltur. K›y›lar›m›z Türkiye yüzölçümünün % 5’inden daha az bir alan kapsamas›na karfl›n, k›y› bölgelerinde 30 milyonun üzerinde bir nüfus yaflamaktad›r. Dolay›s›yla k›y› bölgelerinde iklim de¤iflikli¤inden kaynaklanan olumsuzluklar söz konusu bölgelerde yaflayan nüfusu da menfi yönde etkileyecektir. ‹KL‹M DE⁄‹fi‹KL‹⁄‹N‹N DEN‹Z EKOS‹STEMLER‹ VE DEN‹ZEL CANLI TÜRLER ÜZER‹NE ETK‹LER‹ Dünya yüzeyinin yaklafl›k %70’ini kaplayan okyanus ve denizler, iklim düzenleyicisi olarak anahtar bir role sahiptir. Solar radyasyonundan enerji depolar, da¤›t›r, kullan›r ve atmosferle beraber ›s› al›flveriflini yapar. Is› ve tuzlulu¤un ana kayna¤› ve da¤›t›c›s›d›r. Dünya su döngüsünde de önemli bir rol oynar. Ayn› zamanda küresel ›s›nmadan birinci derece sorumlu olan yaklafl›k 37000 gigaton karbondioksit (C02) derin denizlerde depolan›r. Dünyadaki toplam fotosentezin yaklafl›k %50’sini fitoplanktonlar sa¤lar ve yüksek tropik seviyeler için besin kayna¤›n› oluflturur. ‹klim de¤iflikli¤i neticesinde ortaya ç›kan olumsuz etkilerin özellikle su ekosistemlerinde, kara ekosistemlerine göre daha h›zl› ortaya ç›kaca¤› öngörülmektedir. Denizlerin su girifl ve ç›k›fllar›n›n az oldu¤u kapal› yerler iklim de¤iflikli¤ine karfl› daha duyarl›d›r. Özellikle k›y› bölgelerindeki ekosistemleri ve sulak alanlar› tehlikeye sokmaktad›r. Deniz buzu alan›nda meydana gelen azalma veya artan deniz yüzeyi s›cakl›¤›, bulafl›c› hastal›k tafl›yan bakterilerin ço¤almas› ve zararl› deniz yosunlar›n›n geliflmelerine yol açarak, deniz ekosistemleri, bal›kç›l›k ve su ürünleri yetifltiricili¤i üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktad›r. Deniz ekosistemlerinin ve denizel canl› kaynaklar›n bu durumdan olumsuz etkilenmesi baz› türlerin yok olmas›na, baz› türlerin habitat de¤ifltirmesine veya göç etmesine neden olurken, baz› türlerde de populasyon art›fl›na yol açabilmektedir. Ayr›ca, biyolojik üretim, üreme, üreme zaman›, besin zinciri, populasyon yap›s› ve av-avc› iliflkisinde de¤iflikliklerin olmas› beklenilmektedir. BATI AKDEN‹Z 1980’li y›llarda Bat› Akdeniz’deki iklim de¤ifliklikleri plankton gruplar›nda ve yüksek pozitif s›cakl›kta Copepoda türlerinde önemli ölçüde azalmalara neden olan deniz analar›n›n ço¤almas›ndan dolay› g›da zincirini bozmufltur. Bat› Akdeniz’de iklim de¤iflikli¤i yeni yerlerde daha önceleri olmayan baz› s›cak su türlerinin s›n›rlar›n›n geniflletilmesi ve oraya yerleflmesiyle bioco¤rafik bölgeleri etkilemifltir. Kuzey Akdeniz’de Atlantik türlerin say›- neden olmufltur. Bu da afl›r› k›fl so¤uklar›yla birleflince yüksek oranda fitoplankton kütle art›fl›na yol açm›flt›r. ‹klim de¤ifliminin etkileri, küçük pelajik bal›k stoklar›n›n artmas› veya azalmas›nda zamansal olarak çaça ve hamsi bal›klar›n›n da¤›l›m›nda aç›k bir flekilde ortaya ç›kmaktad›r. ‹klim de¤iflikli¤i ak›nt›larla tafl›nan pelajik göçmen bal›klar›n yumurtalar›n›n da¤›l›m alan› ve derinli¤ini de¤ifltirecektir. Karadeniz’in Akdenizleflme süreci devam etmektedir. Bu süreçle beraber bir çok yabanc› tür Karadeniz’e girmifltir. Küresel ›s›nman›n plankton ço¤almas›n› ne flekilde de¤ifltirece¤i bilinmemektedir. Karadeniz’deki deniz suyu seviyesinin yükselmesi veya su s›cakl›¤›n›n art›fl›, so¤uk su seven mersin bal›¤›, Karadeniz alabal›¤› baflta olmak üzere birçok türü olumsuz etkileyecektir. Ayr›ca, mevsimsel plankton patlamalar› yaflanabilecektir. SONUÇ s›ndaki art›fl antropojenik ve iklim faktörlerinin bir kombinasyonu sonucudur. Bentik organizmalar aras›nda Paramuricea clavata, Eunicella singularis, Lophogorghia ceratopt-hyta ve Eunicella cavolini, deniz süngerleri ve yumuflak mercan türleri en çok etkilenen türlerdir. 1999 y›l›n›n yaz aylar›nda s›cak su tabakas›n›n 40 metre derinli¤e inmesi 28 omurgas›z türünün ölümüne yol açm›flt›r. ‹klim anomalisi Korsika k›y›lar›n›, bir dereceye kadar da Fransa k›y›lar›ndan ‹talya k›y›lar›na kadar olan bölgeyi etkilemifltir. Bu s›cakl›k anomalisi sonucu bir yerde bir tür kaybolurken, baflka bir tür de yeni koflullara ön adaptasyon sürecini tamamlayarak önceki türlerin yerini almaktad›r. DO⁄U AKDEN‹Z Süveyfl Kanal›’n›n aç›lmas›yla birçok tür Akdeniz’e girmifltir ve bu girifller devam etmektedir. Özellikle Do¤u Akdeniz bu türlerin yo¤un olarak bulundu¤u yerdir. 59 tür Süveyfl Kanal› yoluyla Akdeniz’e girmifltir. Bu türlerin Do¤u Akdeniz’ girmesi ve koloni oluflturup yerli türlerle alan rekabetine girmesinin ana nedenlerinden biri Akdeniz’deki su s›cakl›¤›n›n art›fl›d›r. Tropikal bir tür olan ve katil yosun olarak bilinen Caulerpa taxifolia türü Akdeniz’e yerleflmifl ve birçok bölgede yay›lmaya devam etmektedir. Yabanc› türlerin gelifli, yerleflmesi ve yay›lmas›, besin zincirini kademeli olarak etkilemekte ve baz› yerli türlerin say›s›n›n azalmas›na veya yok olmas›na neden olmaktad›r. 1992-1994 y›llar›nda su s›cakl›¤›n›n 0.3 °C de¤iflimi yuvarlak solucan türlerinin yaklafl›k %50 sini azaltm›flt›r. Son y›llarda Ege Denizi’nde yaflayan yumuflak mercanlar›n Eunicella cavaloni ve Eunicella singularis kolonilerinde görülen beyazlama ve soyulmalar›n s›cakl›k art›fl›yla iliflkili oldu¤u belirlenmifltir. Mercanlarda %25 oran›nda beyazlama saptanm›flt›r. Bu olgu, Kafl ve Kemer/Antalya bölgelerinde aç›kça görülmektedir. KARADEN‹Z 1980’li y›llar›n ilk yar›s›nda k›fl›n deniz suyu yüzey s›cakl›¤›n›n 1.5 °C den fazla düflmesi ve Tuna nehrinden gelen fazla besleyici elementlerin gelmesiyle yüzeyin alt›nda 3 kat fazla nitrat konsantrasyonunun birikmesine Antropojen faaliyetlerin artmas›yla h›z› artan iklim de¤iflikli¤i, özelikle deniz-k›y› ekosistemi, sulak alanlar, ormanlar gibi su ve kara ekosistemlerini ciddi flekilde etkilemeye bafllayarak telafisi olmayan zararlara yol açmaktad›r. Denizlerin su girifl ve ç›k›fllar›n›n az oldu¤u kapal› yerler, iklim de¤iflikli¤ine karfl› daha duyarl› alanlar olup, biyolojik sistemlerin üretkenli¤inin azalmas› ve üreme döneminde görülecek olas› kayma ve de¤iflimler do¤rudan ekolojik döngüyü ve besin zincirini etkileyecektir. Ekolojik halkada olas› bir kopufl bir baflka türün besin kayb›na u¤ramas›na, popülasyonun azalmas›na hatta yok olmas›na neden olacakt›r. S›cak suda yaflayan daha fazla tür kuzeye do¤ru göç edecek ve mevcut uygun yerler için rekabete gireceklerdir. KAYNAKLAR -DALFAS, H. N., KARACA, M. ve fiEN, Ö. L., 2007. Climate Change Scenarious for Turkey. In Climate Change & Turkey. Impacts, Sectoral Analyses, Socio-Economic Dimensions. UNDP Publications. -DEM‹R, Aynur. Küresel ‹klim De¤iflikli¤inin Biyolojik Çeflitlilik ve Ekosistem Kaynaklar› Üzerine Etkisi. s. 54. -EUROPEAN SCIENCE FOUNDATION Marine Board. 2007. Impacts of Climate Change on the European Marine and Coastal Environment. Pp. 82 -TUDAV. ‹klim De¤iflikli¤i ve Denizler Raporu (www.tudav.org) DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 13 BORÇKA KARAGÖL TAB‹AT PARKI B 14 orçka Karagöl Tabiat Park›, Artvin ili s›n›rlar› içerisinde yer almaktad›r. 368 ha. alan 14.08.2002 tarihinde Bakanlar Kurulu’nca Tabiat park› olarak ilan edilmifltir. Kaynak De¤erleri Göl, heyelan gölüdür ve 19.yüzy›l bafllar›nda, bugünkü “Klaskur (Aral›k) Yaylas›”n›n yak›nlar›ndaki bir tepenin heyelan sonucu Klaskur (Aral›k) Deresi’nin önünü kapatmas›yla oluflmufltur. Aral›k köyü’nde tarihi eski taflköprü bulunmaktad›r. Aral›k, Atano¤lu ve Karfl›köy köyleri s›n›rlar› içerisindeki gölü kufl bak›fl› gören ve yaz aylar›nda kullan›lan Heba ve Aral›k-Atano¤lu Yaylalar› yer almaktad›r. Göl, erozyon nedeniyle dolma tehlikesiyle karfl› karfl›yad›r. DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü Flora - Fauna Karagöl ve yak›n çevresi içerdi¤i flora, fauna, üstün peyzaj özellikleri ve jeolojik özellikleri ile dikkat çeken alanlar›m›zdand›r. Alan›n peyzaj de¤eri göl ve çevresindeki do¤al yafll› kar›fl›k ormanlard›r. Yöre y›rt›c› kufllar›n göç yolu üzerinde bulunmas›ndan dolay› ayr› bir öneme sahiptir Alanda bir çok memeli hayvan, kufllar ve sürüngenler mevcuttur. Tabiat Park› Alan› ve çevresinde Vaflak (Lynx lynx), Kurt (Canis lupus), Çakal (Canis aureus), Tilki (Vulpes vulpes), Ay› (Ursus arctos), Porsuk (Meles meles), A¤aç sansar› ( Martes martes), Susamuru (Lutra lutra), Avrupa yaban kedisi (Felis silvestris), Sazl›k kedisi (Felis chaus), Anadolu pars› (Panthera pardus), Yaban domuzu (Sus scrofa) Karaca (Capreolus capreolus), Çengel boynuzlu da¤ keçisi (Rupicapra rupicapra), Yaban keçisi (Capra aegagrus), Avrupa tavflan› (Lepus auropaeust), Sincap (Sciurus vulgaris), Uykucu (Glis glis) ve di¤er hayvanlar bar›nmaktad›r. Kullan›m Borçka Karagöl, kamp ve karavan turizmi için ideal bir yerdir. Mevcut alan içerisinde iflletmeci taraf›ndan iflletilmekte olan 20 yatak kapasiteli bir misafirhane bulunmaktad›r. Alana giren ziyaretçi say›s› y›ll›k ortalama 20.000 kiflidir. Nas›l Gidilir ? Artvin ‹li, Borçka ilçe merkezine 27 km uzakl›ktad›r. DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 15 Dr. B. Teoman MER‹Ç Hidrojeoloji Yük.Müh. Gökçen GÖKDEREL‹ Hidrojeoloji Müh. Sulak Alanlar Dairesi Baflkanl›¤› KARAKUYU SAZLIKLARI ve SULAK ALAN YÖNET‹M PLANI K arakuyu Sazl›klar› (Karakuyu Gölü), Büyük Menderes Havzas› s›n›rlar› içerisinde kalmakta olup, Afyonkarahisar s›n›rlar› içerisinde yer almaktad›r. Sulak alan›n d›fl›nda tampon bölge olarak tan›mlanan alan›n bir k›sm› da Isparta ili s›n›rlar› içerisinde kalmaktad›r. Gölün alan› 1.200 hektar olup, deniz seviyesinden yüksekli¤i 950 metredir. Oluflum itibari ile tektonik olan göl, havzan›n yeralt› sular›n› toplamaktad›r. Genellikle fazla derin olmay›p su seviyesi 1-3.5 m aras›nda de¤iflmektedir. Göl, kurak aylarda 1.100 hektarl›k alana çekilmektedir. ‹lkbaharda da¤lardaki eriyen kar sular›, yüzey ve yeralt› suyu ak›nt›lar› ile taflk›nlara neden olurken (Lahnn, 1948), 1973 y›l›nda gerçeklefltirilen taflk›n kontrol tesisleri ile bu taflk›nlar›n önüne geçilmifltir. Di¤er taraftan, Karakuyu Sazl›klar›, Yaban Hayat› Gelifltirme Sahas› ve I. Derece Arkeolojik Sit Alan› olarak ilan edilmifltir. Bölgedeki Ana Sorunlar • Su Yönetimindeki Sorunlar • Biyolojik Çeflitlili¤e Müdahale • Sulak Alan Ekosistemine Yönelik Tahribatlar • Göle Do¤al Kaynak Olarak Bak›lmas› 16 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü Sulak Alanlardaki Olumlu Durum • Önemli ölçüde kentleflme yok. • Önemli ölçüde turizm bask›s› yok. • Gölden do¤rudan tar›msal su kullan›m› yok. Yönetim Plan› Karakuyu Sazl›klar›’ndaki do¤al güzelliklerin, tarihi ve kültürel kaynaklar›n, biyolojik çeflitlili¤in, sulak alandaki canl› ve cans›z varl›klar›n korunmas› ve bu de¤erlerin gelecek nesillere aktar›lmas›, sürdürülebilirlik anlay›fl› çerçevesinde bölgelerin ekonomik kalk›nmalar›n› sa¤lamak ve çevre bilincini artt›rmak amac›yla alana iliflkin bir yönetim plan› haz›rlanmas› gereklili¤i ortaya ç›km›fl olup, bilimsel çal›flmalar ile elde edilen veriler ve yöre halk› ile yap›lan toplant›lar neticesinde alan›n yönetilmesine iliflkin ideal hedefler, uygulama hedefleri ve faaliyetler ortaya konmufltur. Bu kapsamda 4 ‹deal Hedef, 12 Uygulama Hedefi, 31 Faaliyet ve 9 maddelik plan kararlar› belirlenmifltir. Di¤er taraftan, Karakuyu Sazl›klar› Sulak Alan Koruma Bölge S›n›rlar›, Ulusal Sulak Alan Komisyonu üyesi kurum ve kurulufllar›n temsilcilerinin oluflturdu¤u Teknik Çal›flma Grubu’nun 12-13 Ekim 2010 tarihinde arazide yap›lan çal›flmalar› ile belirlenmifltir. S›n›rlar›n belirlenmesinde biyolojik, hidrolojik çal›flmalar ile arazi çal›flmalar› esas al›nm›flt›r. Arazide yap›lan çal›flmadan sonra Sakarya ‹l Çevre ve Orman Müdürlü¤ü’nde düzenlenen toplant› ile koruma s›n›rlar› konusunda mutabakata var›lm›flt›r. Belirlenen s›n›r- lar, 28 Aral›k 2010 tarihindeki Ulusal Sulak Alan Komisyonu (USAK) 2010 y›l› I. ve II. Bütünleflik Ola¤an Toplant›s›’nda onaylanarak yürürlü¤e girmifltir. Karakuyu Sazl›klar› Alt Havza Bölgesi’nde gerekli koruma tedbirlerinin al›nabilmesi için, öncelikle alan›n mevcut biyolojik ve ekolojik çeflitlilik, hidrolojik, sosyal, ekonomik ve fiziksel tespitleri yap›lm›fl ve elde edilen verilerin co¤rafi bilgi sistemine aktar›larak sentez ve de¤erlendirmesi gerçeklefltirilmifltir. Yönetim plan›, alan›n yönetimini sa¤layan, sektör karar vericilerinin do¤ru karar üretebilmesi amac›yla bilimsel altl›k teflkil eden, uygulamalar için bir çerçeve oluflturan, ilgili taraflar›n kat›l›m›n› sa¤layan ve plan kararlar›na yol gösteren teknik bir rapordur. Yönetim Plan› kapsam›nda, izleme yap›lmas› ve ileride elde edilecek yeni verilerin veri taban›na girilmesi, sorun ve taleplerin de¤erlendirilmesinin yap›lmas› amac›yla co¤rafi bilgi sistemi veri taban› oluflturulmufltur. Böylelikle, alan kontrolü, verilerin takibi ve denetlenmesi daha k›sa sürede yap›labilecek ve bilgilere an›nda ulaflma imkan› olaca¤› gibi, do¤ru kararlar üretilmesi de sa¤lanm›fl olacakt›r. Projenin ana hedeflerini afla¤›daki flekilde listeleyebiliriz. • Alan içerisinde koruma kullanma dengesinin kurulmas›, • Verimli tar›m alanlar›n›n korunmas›, • Tar›mda sulama konusunda yeni anlay›fllar›n gelifltirilmesi ve yeni tekniklerin uygulanmas›, • Sulak alan›n, kullan›c›lar taraf›ndan planl› ve dengeli kullan›m olanaklar›n›n de¤erlendirilmesi, • Alanda tar›m, turizm, bal›kç›l›k ve sanayi gibi ekonomik sektörlerin do¤al yap›y› bozmayacak bir biçimde gelifltirilmesinin sa¤lanmas›, • Avc›l›¤›n kontrollü olarak yap›lmas›n›n sa¤lanmas›, • K›sa vadede geri dönüflümsüz olan do¤al ekosistemlerin, biyolojik çeflitlili¤in,arkeolojik ve kültürel alanlar›n korunmas› amac›yla yerel ve ulusal seviyede karar vericilere temel prensipleri sa¤lamak, yöre halk› için ekolojik ve ekonomik olarak sürekli bir gelece¤in sa¤lanmas›, • Bölgedeki ekosistemlerin, habitatlar›n, flora ve faunan›n korunmas› ve yönetimi, • Bölgedeki yer üstü ve yer alt› sular›n›n ak›lc› kullan›lmas›n›n sa¤lanmas› ve sular›n yönetilmesi, • Bölgenin kültürel ve do¤al kaynaklar›n›n (göl, toprak, su, peyzaj vb.) sürdürülebilir flekilde korunmas› ve yönetimi, • Bölgenin kalk›nma planlar›n›n ve tasar›lar›n›n ekonomik yaflanabilirlik, sosyal etkiler ve çevresel sonuçlar aç›s›ndan de¤erlendirilmesi, • Yörede yaflayanlar›n ihtiyaçlar›n›n, turizm ve tar›m gibi kalk›nma faaliyetlerinin de¤erlendirilmesi, Alan›n tan›mlamas› yap›ld›ktan sonra, bölgedeki sulak alandan do¤rudan veya dolayl› yararlanan ilgi gruplar› tespit edilmifl ve onlarla derinlemesine mülakatlar yap›lm›flt›r. Bu görüflmeler ve toplant›lar sonucunda sorunlar ortaya konmufl ve ilgi gruplar› ile birlikte koruma politikalar› belirlenmifltir. Tespit edilen bu politikalara ulaflabilmek için faaliyetler belirlenmifl, uygulamaya geçebilmek için de örgütlenmeye gidilmifl ve sorumlu kifliler belirlenmifltir. DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 17 Erdo¤an ERTÜRK Orman Yük. Mühendisi DKMP Genel Müdürlü¤ü KÜRESEL ÇEVRE FONU (GEF) TÜRK‹YE PORTFÖYÜ DE⁄ERLEND‹RMES‹ üresel Çevre Fonu (GEF) çok tarafl› çevre anlaflmalar›n›n ilgili ülkelerdeki faaliyetlerine yönelik finansman› için bir araç niteli¤indedir ve her dört y›lda bir ilgili finansman sa¤lay›c›lar taraf›ndan finanse edilir. ‹lk bafllang›ç dönemini 01 Temmuz 1990 ile 30 Haziran 1994 tarihleri aras›nda gerçeklefltiren Küresel Çevre Fonu veya di¤er ad›yla GEF (Global Environment Facility), GEF-4 dönemini 30 Haziran 2010 tarihinde sonland›rm›flt›r.Çevre ile ilgili çeflitli odak alanlar›nda bir çok finansal destek sa¤layan GEF, beflinci dönemine 01 Temmuz 2010 itibariyle girmifltir. Çok y›ll›k dönemler itibariyle proje odak alanlar›n› belirleyen GEF’in y›llara göre dönemsel tan›mlar› flu flekildedir; K 18 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü GEF - I Dönemi : 01 Temmuz 1994 - 30 Haziran 1998 GEF - II Dönemi : 01 Temmuz 1998 - 30 Haziran 2002 GEF-III Dönemi : 01 Temmuz 2002 - 06 fiubat 2007 GEF - IV Dönemi : 07 fiubat 2007 - 30 Haziran 2010 GEF - V Dönemi : 01 Temmuz 2010 - 30 Haziran 2014 ‹lk üç dönemde özellikle iklim de¤iflikli¤i ve biyolojik çeflitlilik odak alanlar›nda oldukça fazla say›da proje sa¤layan GEF, dördüncü dönemde bu projeleri iklim de¤iflikli¤inde yar› yar›ya, biyolojik çeflitlilik konusunda ise üçte bir oran›nda azaltm›flt›r. Tablo 1: Odak Alanlara Göre Dönemsel Projelerin Da¤›l›m› (Dünya Geneli) Odak Alan ‹klim De¤iflikli¤i Biyolojik Çeflitlilik Uluslararas› Sular Ozon Tabakas› Kal›c› Organik Kirleticiler (POP) Arazi Bozulumu Di¤er Alanlar TOPLAM Küresel Çevre Fonunun en önemli üç uygulay›c› kurulufllar›ndan birisi olan Birleflmifl Milletler Çevre Program› (UNEP) bafllang›ç döneminde GEF’in bütçesinin %2’sini yönetirken GEF-4 döneminde bunu % 8 ‘e, di¤er bir kurulufl olan Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program› (UNDP) ise %35’den % 40’ a ç›karm›flt›r. Uygulay›c› kurulufllardan Dünya Bankas› (WB) ise bafllang›çta GEF bütçesinin % 60’›n› yönetirken bu oran GEF-4 döneminde % 25’lere inmifltir. “GEF-5” dönemi 01 Temmuz 2010’dan itibaren yürürlü¤e girmifltir.Yeni dönemdeki yenilikler ve de¤ifliklikler 14-15 Nisan 2010 tarihlerin- Bafllang›ç Dönemi GEF I GEF II GEF III GEF IV TOPLAM 41 57 13 2 141 206 13 12 215 286 47 7 166 240 48 3 96 157 51 2 659 946 172 26 0 0 1 114 0 0 5 378 45 0 28 628 96 45 195 793 59 31 80 476 200 76 310 2.389 de ‹stanbul’da gerçeklefltirilen “GEF Odak Noktalar› ‹çin Avrupa ve CIS (Ba¤›ms›z Devletler Toplulu¤u) Ülkeleri Alt-Bölgesel Çal›fltay›”nda tan›t›lm›flt›r. Eski ad› “RAF” olan yani Kaynak Tahsis Program› art›k “STAR” olarak yani fieffaf Kaynak Tahsis Sistemi (System for Transparent Allocation of Resources) yerini alm›flt›r. Bu geçiflin nedenini GEF-4 döneminde RAF’dan kaynaklanan zorluklar›n ve problemlerin giderilmesi teflkil etmektedir. STAR, herhangi bir ülkenin GEF-5 dönemi boyunca alabilece¤i toplam finansal kayna¤› belirlemeye yarayan bir yöntemdir.GEF-5 dönemi boyunca biyolojik çeflitlilik, iklim de¤iflikli¤i ve toprak bozulmas› odak alanlar›nda kullan›lacak olan STAR, bu dönemin di¤er odak alanlar›nda (uluslararas› sular, kal›c› organik kirleticiler, vs..) ise bir kriter olarak kullan›lmayacakt›r. Yukar›da ifade edilen söz konusu toplant›da ayr›ca “1992-2009 GEF Türkiye Ülke Portföyü De¤erlendirmesi” sonuçlar› da kat›l›mc›larla paylafl›lm›flt›r. GEF De¤erlendirme Ofisi taraf›ndan gerçeklefltirilen bu çal›flma ile, GEF deste¤inin tüm GEF Uygulay›c› Kurulufllar› ve programlar›ndaki bütünlü¤ü incelemek üzere GEF projelerinin ülke düzeyindeki ilgisi, etkinli¤i ve sonuçlar› de¤erlendirilmifltir. Bir baflka deyiflle söz konusu GEF projelerinin sonuçlar›n›n elde edilmesinde nas›l bir ifllev gördü¤ü ve sonuçlar›n ulusal çevre gündemi ve sürdürülebilir kalk›nma gündeminin yan› s›ra GEF’in kendi odak alanlar›nda küresel çevre yararlar› oluflturmadaki yetkisi ve ba¤lant›s›n›n nas›l kuruldu¤u de¤erlendirilmektedir.Bu de¤erlendirmenin amac›, kaynaklar›n tahsisi ile politika ve stratejilerin gelifltirilmesine yönelik karar alma sürecinde GEF Konseyi’ne, GEF’e kat›l›m konusunda ülkemize ve GEF destekli proje ve faaliyetlerin haz›rlanmas› ve uygulanmas› süreçlerine kat›lan çeflitli kurum ve kurulufllara geri bildirim sa¤lanacak ve bunlarla bilgi paylafl›m›nda bulunulacakt›r. Türkiye'nin bu de¤erlendirme için seçilmesindeki en önemli nedenler; biyolojik çeflitlilik ve iklim de¤iflikli¤i üzerindeki önemli vurguyla beraber genifl portföyü, uluslararas› sularda GEF’in büyük bölgesel projelerinde anahtar ortak ülke olarak eflsiz yeri ve Avrupa Birli¤i kat›l›m sürecinin Türkiye ulusal çevre ve sürdürülebilir kalk›nma gündeminin yeniden tasarlanmas› üzerinde etkili olmas›d›r. Türkiye’nin GEF’e kat›l›m› 1992 y›l›nda GEF bafllang›ç döneminde, Dünya Bankas› taraf›ndan uygulanan Bitki Genetik Çeflitlili¤inin Yerinde Korunmas› Projesi’nin haz›rlanmas›yla birlikte bafllam›flt›r. O tarihten bu yana, Türkiye ilave olarak on iki ulusal projeye kat›lm›flt›r (GEF portföyünün de¤eri toplam 36,67 milyon ABD Dolar› ve efl finansman 82,63 milyon ABD Dolar› olarak gerçekleflmifltir). Tablo 2’de verildi¤i üzere, GEF finansman›n›n %47'si biyolojik çeflitlilik odak alan›, %32’si iklim de¤iflikli¤i, %20’si uluslararas› sular ve iki kez %1’i kal›c› organik kirleticiler (POP’ler) ve çoklu odak alanlardaki projelerin desteklenmesine harcanm›flt›r. Uluslararas› sular, biyolojik çeflitlilik ve iklim de¤iflikli¤i alanlar›nda Türkiye’nin kat›ld›- DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 19 Tablo: 2 Odak Alan ve Finansman ‹tibariyle Türkiye GEF Ulusal Projeleri Odak alan GEF Destek (Milyon $) Efl finansman (Milyon $) Toplam›n %’si olarak GEF deste¤i Biyolojik çeflitlilik 17,06 9,74 46,53 ‹klim de¤iflikli¤i 11,64 34,72 31,73 Uluslararas› sular 7,30 38,11 19,91 POP’ler 0,47 0 1,28 Di¤er odak alanlar› 0,20 0,06 0,54 36,67 82,63 100,00 Toplam ¤› 14 bölgesel ve 6 küresel GEF projesi bulunmaktad›r. Efl finansman uluslararas› sular alan›nda en yüksek düzeye (%46) ulaflm›fl, bu alan› iklim de¤iflikli¤i (%42) ve çok daha küçük düzeyde olmak üzere biyolojik çeflitlilik (%12) takip etmifltir. GEF Türkiye Ülke Portföyü De¤erlendirmesi Raporu’nun haz›rlanmas› s›ras›nda 1992-2009 y›llar› aras›nda yürütülmüfl ve yürütülen projelerin yürütücüleri ve ilgi gruplar› ile yüz yüze görüflmeler yap›larak proje alanlar› ziyaret edilmifltir. Bu görüflme ve ziyaretler sonucunda bir tak›m bulgular elde edilmifltir. Bu bulgular yukar›da daha önce bahsedildi¤i gibi, ilgi, etkinlik ve sonuç kriterleri üzerinden de¤erlendirilmifltir. ‹lgi aç›s›ndan bak›ld›¤›nda, GEF’in verdi¤i deste¤in (arazi bozunumu konusu hariç) Türkiye’nin sürdürülebilir kalk›nmas› ve çevresel önceliklerini güçlendirdi¤i ve böylece toplumsal kalk›nma ile do¤a koruma aras›nda bir denge sa¤layarak sürdürülebilir bir çevre yönetimi meydana getirdi¤i, Türkiye’nin Avrupa Birli¤i kat›l›m sürecinde küresel çevre yararlar›n›n ele al›nmas›na yönelik f›rsatlardan faydalanmas›na yard›mc› oldu¤u ve bu sürecin çevre aya¤›n›n uy- gulanmas›n›n yolunu açt›¤› ve ulusal olarak sahiplenme duygusunun giderek artt›¤› görülmüfltür. Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü (DKMPGM) taraf›ndan 2000-2008 y›llar› aras›nda yürütülen “Biyolojik Çeflitlilik ve Do¤al Kaynak Yönetimi Projesi (BÇDKYP)”nin bu kapsamda yerel gelir kaynaklar›, toplumsal kalk›nma ve geliflmifl çevre yönetimi aras›nda bir sinerji yaratt›¤› ve bunun sonucunda meydana gelen do¤a koruma yaklafl›m›n›n di¤er yayg›nlaflt›rma alanlar›na uyguland›¤› belirtilmifltir. Etkinlik aç›s›ndan, uygulay›c› kurulufllar›n›n (Dünya Bankas›, UNDP, UNEP, FAO,…) birbirleriyle çak›flan görevler ve konular üstlenmedikleri ve uyumlu çal›flt›klar›n› ancak birbirilerinden ö¤rendikleri deneyimlerin yüksek düzeyde olmad›¤›, yukar›dan afla¤›ya do¤a koruma (orman, biyolojik çeflitlilik, vs…) yaklafl›m› ve kurumlar aras› yetersiz koordinasyon gibi son y›llarda giderek azalan hususlar›n projelerde bir tak›m gecikmelere neden oldu¤u, GEF proje döngüsünün karmafl›kl›¤›n›n proje gelifltirme konusunda ülkemiz için bir engel oluflturmad›¤› ve son olarak izleme ve Tablo: 3 Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü Bünyesindeki GEF Portföyü (1992-2009) GEF ID Proje Ad› Odak Alan Proje Ölçe¤i Durumu Uygulay›c› Kurulufl GEF Hibesi (Milyon$) Efl Finansman (Milyon $) 71 Bitki Genetik Çeflitlili¤inin Yerinde Korunmas› Projesi BÇ BÖP Tamamland› DB 5.10 0.60 Biyolojik Çeflitlilik ve Do¤al Kaynak Yönetimi Projesi BÇ BÖP Tamamland› DB 8.19 3.35 1026 Türkiye’nin Ulusal Koruma Alanlar› Sisteminde Orman Koruma Alanlar› Alt Sisteminin Kapsam ve Yönetim Etkilili¤inin Art›r›lmas› BÇ OÖP Devam Ediyor BMKP 0.97 1.43 2717 Küresel Çevre Yönetimi için Rio Sözleflmeleri Kapsam›nda Türkiye’nin Kapasitesinin De¤erlendirilmesi (NCSA) Projesi BÇ EF Tamamland› BMÇP 0.37 0.10 458 BÇ: Biyolojik Çeflitlilik. DB: Dünya Bankas›. BMKP: Birleflmifl Milletler Kalk›nma Program›. BMÇP: Birleflmifl Milletler Çevre Program› BÖP: Büyük Ölçek Proje. OÖP: Orta Ölçek Proje. EF: Etkinlefltirme Faaliyetleri 20 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü de¤erlendirme çal›flmalar›n›n verimi art›rmada çok az bir katk› yapt›¤› vurgulanm›flt›r. BÇDKYP’nin yöre insan›n›n do¤a koruma çal›flmalar›na kat›lmas› ve ihtiyaçlar›n›n korunan alan yönetim planlar›na dahil edilmesi gibi hususlarda mücadeleler verdi¤i ancak söz konusu bu kat›l›m sürecinin ülkemizdeki mevcut geleneksel sistemden dolay› projenin gecikmesine neden oldu¤u ifade edilmekle birlikte sonuç olarak böyle bir deneyimin bugün Türkiye’ye bu konuda önemli bir geliflim kazand›rd›¤› anlafl›lm›flt›r. Di¤er taraftan BÇDKYP’nin “Korunan Alan Yönetim Etkinli¤inin ‹zlenmesi” yöntemini kullanarak proje süresince baflar›l› bir izleme gerçeklefltirdi¤i ve bu yöntemin Türkiye’deki di¤er korunan alanlarda uygulanmaya bafllad›¤› belirtilmifltir. Sonuç aç›s›ndan ise, Türkiye’de biyolojik çeflitlili¤e yönelik GEF deste¤inin, fark›ndal›¤›n art›r›lmas› ve kapasite gelifltirme dahil olmak üzere önemli sonuçlar elde edilmesine katk›da bulundu¤u, denizel uluslararas› su projelerinin ülkemizin bal›k stoklar›ndaki afl›r› kullan›m ve kara ve deniz kökenli kirlenmenin azalt›lmas› konular›ndaki küresel ve bölgesel çabalar›n›n güçlendirilmesine yard›mc› oldu¤u ve Küçük Destek Program›’n›n (GEF-SGP) küresel ve yerel hedeflere ulaflmada önemli baflar›l› örnekler gösterdi¤i belirtilmifltir. BÇDKYP’nin korunan alanlar›n yönetiminde yeni bir kat›l›mc› yaklafl›m gelifltirdi¤i ancak bununla birlikte halk›n kat›l›m› konusundaki güçlükler yafland›¤› ve biyolojik çeflitlili¤i tehdit eden baz› faktörlerle karfl›lafl›ld›¤› ve bu sorunlar›n haz›rlanan kat›l›mc› korunan alan yönetim planlar› ile afl›labilece¤i dile getirilmifltir. Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤ü (DKMPGM) taraf›ndan 2005-2008 y›llar› aras›nda yürütülen Küresel Çevre Yönetimi için Rio Sözleflmeleri çerçevesinde Türkiye’nin Kapasitesinin De¤erlendirilmesi (NCSA) Projesi kapsam›nda oluflturulan Ulusal Biyolojik Çeflitlilik Stratejisi ve Eylem Plan› (UBSEP)’n›n biyolojik çeflitlilik alan›nda daha sonraki GEF yat›r›m› için ulusal düzeyde sahiplenildi¤i, stratejik bir temel oluflturdu¤u ve biyolojik çeflitlili¤in korunmas›, yönetimi ve kullan›m›nda rol oynayan tüm sektörleri etkileyen amaç ve eylemleri içerdi¤i ifade edilmektedir. UBSEP’in ayr›ca Türkiye’nin AB uyumlaflt›rma çabalar› kapsam›nda ulusal programa dahil edildi¤i de belirtilmifltir. GEF De¤erlendirme Ofisi taraf›ndan haz›rlanm›fl olan söz konusu raporun, Orman ve Su ‹flleri Bakanl›¤›’n›n yönetmekte oldu¤u veya ileride yönetece¤i GEF destekli proje çal›flmalar›na ›fl›k tutmas› ve baflar›l› bir proje yönetimi sa¤lanmas› amac›yla bir kaynak doküman olarak kullan›lmas›n›n faydal› olaca¤› aç›kt›r. Kaynaklar: 1) GEF Ülke Portföyü De¤erlendirmes i Türkiye (1992-2009), Küresel Çevre Fonu (GEF) De¤erlendirme Ofisi, Washington DC. 2) Fourth Overall Performance Study of the GEF-Executive Version- GEF Evaluation Office, March 2010, Washington DC. 3) Fourth Overall Performance Study of the GEF- GEF Evaluation Office, November 09,2009,, Washington DC. 4) System for Transparent Allocation of Resources Handbook (STAR) –Global Environment Facility, DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 21 YED‹GÖLLER M‹LL‹ PARKI Renklerin do¤adaki resitali... 22 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü Bolu ilinin kuzeyi ve Zonguldak ilinin güneyinde bulunan 2.019 ha’l›k ormanl›k alan, 1965 y›l›nda Yedigöller Milli Park› olarak ilan edilmifltir. FAUNA Milli park›n içinde ve yak›n çevresindeki sahalarda geyik, karaca, ay›, kurt, domuz, sincap ve di¤er yabani hayvan türleri bulunmaktad›r. FLORA Ülkemizin en güzel ve kar›fl›k ormanlar›n› burada görmek mümkündür. Hakim bitki örtüsü kay›n a¤açlar›d›r. Bununla birlikte ibrelilerden karaçam, sar›çam, Uluda¤ göknar›, porsuk. Yaprakl›lardan mefle, gürgen, k›z›la¤aç, karaa¤aç, akçaa¤aç. A¤açc›klardan; k›z›lc›k, ormangülü, papaz külah›, sandal, üvez, al›ç. Çal› formunda olanlardan; ahududu, bö¤ürtlen. Otsu bitkilerden; s›klamen, kabalak, yabani zambak, sahlep, öksürük otu, keseli kiraz gibi yaklafl›k 240’a yak›n bitki türü, de¤iflik zaman ve renklerde çiçeklenerek park›n çok de¤iflik peyzaj de¤erini ziyaretçilerine sunmaktad›r. DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü 23 ULAfiIM REKREASYONEL KULLANIMLAR Yedigöller Milli Park›, kampç›l›k, günübirlik piknik, do¤a yürüyüflü gibi u¤rafllar›n yan›nda, bitkiler, böcekler, mantarlar ve bal›klarla ilgili gözlemlerde bulunmak, foto¤raf, resim hobisi ve yaban hayat›n› yak›ndan izlemek için de ziyaretçilere zengin peyzaj güzellikleri sunar. Ülkemizde ilk kültür alabal›¤› üretme istasyonu 1969 y›l›nda bu milli parkta kurulmufl ve kültür alabal›¤› üretimine öncülük etmifltir. Dolay›s›yla rekreasyonel aç›dan olta bal›kç›l›¤›na kaynak olmufltur. Milli park içinde farkl› büyüklük ve normlardaki saf kay›n veya kar›fl›k (kay›n-karaçam-mefle) ormanlar›yla çerçevelenmifl üst üste dizilmifl göller, Kapankaya manzara seyir teras›ndan farkl› renk-doku tek tür çeflitlili¤i içindeki eflsiz peyzaj güzellikleri, irili ufakl› flelaleler, Karaçam An›t A¤ac›, çok say›daki do¤al su kaynaklar›, geyik üretme sahas›, Köyyeri Tepesindeki halen kal›nt›lar› görülen tarihi dinlenme yeri, özellikle sonbahardaki flora çeflitlili¤inin sergiledi¤i farkl› renklerdeki peyzaj görüntüleri görülmeye de¤erdir. 24 DO⁄A KORUMA VE M‹LL‹ PARKLAR GENEL MÜDÜRLÜ⁄Ü Ankara – ‹stanbul karayolunun 152. Km’den Yeniça¤a ve 190. Km’sindeki Bolu il merkezinden kuzeye ayr›lan yollarla ulafl›l›r. Bolu iline 42 km uzakl›ktad›r. K›fl aylar›nda Bolu-Yedigöller güzergâh› karla kapl› oldu¤undan ulafl›m sadece Yeniça¤a-MengenYaz›c›k veya Devrek-Yaz›c›k üzerinden yap›lmaktad›r. KONAKLAMA Milli parka gelen ziyaretçilerin günlük konaklama ihtiyac›n› karfl›lamak üzere 1983 y›l›ndan önce Bakanl›¤›m›zca bungalow, k›r gazinosu ve büfe gibi tesisler yap›lm›flt›r. Ziyaretçiler çad›r ve karavanlarla da konaklayabilirler. YERKÖPRÜ fiELALES‹ TAB‹AT ANITI M ut Do¤a Koruma ve Milli Parklar Mühendisli¤i faaliyet alan›nda bulunan, Mut ilçesi Yerköprü fielalesi Tabiat An›t›, Mut-Ermenek-Gülnar üçgeninde yer almaktad›r. Mut ilçe merkezine 33 Km. mesafededir. 2873 say›l› Milli Parklar Kanunu gere¤ince, 2001 y›l›nda Orman Bakanl›¤›nca, Tabiat An›t› olarak tescil edilmifltir. 117.5 Ha büyüklü¤ündedir. Rak›m› 200-250 metredir. Yerköprü fielalesi; 110 milyon y›l önce kretase yafll› kireç tafllar›n›n faylanmas› sonucunda çok dar bir kanyonun oluflmas› ve bu faylanmaya ba¤l› olarak bol karbonatl› su tafl›yan bir kaynak suyun varl›¤› ile ortaya ç›km›flt›r. Bu kaynaktan akan sular traverten oluflturmaya bafllam›flt›r. Bu oluflum halen devam etmektedir. Son derece güzel görünümü ile yaklafl›k 30 metre yükseklikten, sark›t fleklindeki yosunlar›n üzerinden afla¤›ya akan bir flelale ve bu flelaleyi oluflturan su tünelinin içerisinde do¤all›¤› bozulmam›fl rengarenk sark›tlar mevcuttur. Yerköprü fielalesi Tabiat An›t›’nda, genel alandaki k›z›lçam a¤açlar›n›n yan› s›ra, flelalenin üzerini oluflturan yaklafl›k 3.0 Ha’l›k alanda odunsu yap›da incir, zakkum, p›rnal meflesi, ç›nar, hay›t, akdiken, üvez, nar, erguvan, menengiç ve otsu yap›da darda¤an, ›lg›n, kapari gibi son derece zengin bitki çeflitlili¤i yer almaktad›r. Ermenek Çay› üzerinde bulunan Yerköprü fielalesinde yeflilin her tonunu görmek mümkün olup, flelalenin yeflilli¤i, suyun mavili¤i ve sudaki bal›klar›n hareketi ile ziyaretçiler için unutamayacaklar› bir do¤a harikas›d›r. Yerköprü fielalesi Tabiat An›t› piknik ve mesire yeri olarak planlanm›fl bir alan de¤il, koruma statüsü olan bir aland›r. Sahada flu anda ziyaretçilerin ihtiyac›n› karfl›lamak için 1 adet WC,1 adet çeflme ve flelaleye rahatça inebilmek için yöre tafllar› kullan›larak yap›lan yürüyüfl patikas› (sürekli ›slak ve sulu olan k›s›mlarda demir ayakl› ahflap platform ) ile foto¤raf çekimi ve peyzaj›n alg›lanmas› için 1 adet manzara seyir yeri mevcuttur. 2009 y›l›nda Girifl kontrol binas› ile otopark düzenlemesi yap›lm›flt›r. Saha Adana Kültür ve Tabiat Varl›klar›n› Koruma Bölge Kurulu’nun 25/09/2007 tarih ve 3101 say›l› karar› ile 2863 say›l› kanun gere¤ince I.derece do¤al sit alan› olarak belirlenmifltir. H ATAY D A⁄ C EYLANI Foto: Ahmet Karatafl (Gazella gazella Pallas, 1776) Fiziksel Özellikler Ülkemizdeki iki ceylan türünden biri Hatay ceylan›d›r (Gazella gazella). Boyu 100-115, kuyru¤u 8-13, cidago yüksekli¤i 55-60 cm; a¤›rl›¤› erkeklerde 17-30, diflilerde 16-25 kg’d›r. 22-29 cm. uzunlu¤unda boynuzlar› vard›r. Zarif yap›l›, ince bacakl›, güzel ve iri gözlü hayvanlard›r. Renkleri yaflad›klar› yerin topra¤›na az çok uyacak flekildedir ve toprak kahverengiden koyu krem sar›s›na kadar de¤iflir. Kar›n k›sm› beyaz ve kahverengi ile beyaz renk aras›ndaki geçifl oldukça keskindir. Ülkemizdeki bir di¤er ceylan türü de Gazella subgutturosa (Güldenstädt, 1780)’d›r. fianl›urfa çevresinde tabiatta ve Do¤a Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlü¤üne ait üretme istasyonunda yaflamlar›n› sürdürmektedirler. Nesli tehlike alt›nda olan her iki türün de korunmalar› ülkemiz biyoçeflitlili¤i aç›s›ndan önem tafl›maktad›r. Biyoloji ve Yaflam Alanlar› Hatay ceylanlar›n›n yaflam süresi 8-13 y›l aras›ndad›r. Ceylanlar Ekim – Kas›m aylar› aras›nda çiftleflmektedir. Ancak baz› kay›tlarda, özellikle besin ve suyun bol olarak bulundu¤u alanlarda çiftleflmenin y›l boyunca da görülebildi¤i bildirilmektedir. Genellikle bir nadiren de iki yavru yapmaktad›r. Gebelik süresi ortalama 180 gündür. Yeni do¤an yavru yaklafl›k 1,75-2,5 kg aras›ndad›r. Yaklafl›k 3 ay kadar yavru bak›m› sürmektedir. Difli yavrular bu yafllarda 4-16 bireyden oluflan ana sürüye kat›l›rlar. Erkekler ise 6 ayl›k olduktan sonra genç erkeklerden oluflan sürülere kat›l›rlar. Ceylanlar birçok habitatta yaflayabilirler. Genellikle yar› çöl ve çöllerde, steplerde yaflarlar. Fakat yo¤un ormanlar içinde bulunmazlar. Dik ve sarp alanlarda yaflayabilirler fakat kayal›k alanlardan ve kayalarda yürümekten kaç›n›rlar. Ceylanlar çok iyi koflucudurlar. Ceylanlar rahats›z edilmeklerinde gün içinde otlanabilirler, ancak geceleri daha çok tercih etmektedirler. Ceylanlar›n besinleri aras›nda otlar, mefle tohumlar›, yumru kök oluflturan bitkilerin kökleri (zakkum, patates vb.), incir yapraklar›, akasya yapraklar›, baz› çal›lar›n yapraklar› ve sürgünleri (Lychium sp., Loranthus sp. ve Nitraria sp.) yer almaktad›r. www.milliparklar.gov.tr