Dei Verbum
Transkript
Dei Verbum
1 EPİSKOPOS PAVLUS TANRI'NIN HİZMETKÂRLARININ HİZMETKÂRI KUTSAL KONSİL'İN PEDERLERİ İLE BİRLİKTE EBEDİ HATIRASINA İ LAHİ VAHİY HAKKINDA YASA DEI VERBUM PAPA VI. PAVLUS TARAFINDAN CİDDİYETLE YÜRÜRLÜĞE KONULMUŞTUR 18 KASIM 1963 ÖNSÖZ 1. Kutsal Sinod, Tanrı Sözü’nü hürmetle dinler ve iman ile ilan ederken, Aziz Yuhanna’nın şu sözlerinden yola çıkar: "Evet, sizin de bizlerle paydaşlığınız olsun diye gördüğümüzü, işittiğimizi size duyuruyoruz. Bizim paydaşlığımız da Baba'yla ve Oğlu İsa Mesih'ledir. Yaşam açıkça göründü, O'nu gördük ve O'na tanıklık ediyoruz. Baba'yla birlikte olup bize görünmüş olan sonsuz Yaşam'ı size duyuruyoruz.” (1 Yu. 1,2–3). Bu nedenle Trento Konsili’nin ve I. Vatikan Konsili’nin yolunda yürüyen bu konsil, ilahi vahiy hakkındaki özgün doktrini ve sunuluş şeklini ortaya koymayı arzu etmektedir, öyle ki bu kurtuluş haberini işitmekle inansınlar, inanmak suretiyle ümit etsinler ve ümit etmek sayesinde sevebilsinler1. I. BÖLÜM VAHİY Vahiy’in doğası ve amacı 2. Tanrı kendi iyiliği ve bilgeliği içinde, insanlar Kutsal Ruh ile Peder’i kabul edebilsin ve ilahi tabiata paydaş olabilsin diye, kendi isteğinin gizli amacı uyarınca(Ef. 1,9), Vücut bulan Kelam olan Mesih İsa vasıtasıyla kendisini açınlamayı ve kendi isteğinin saklı amacını bize bildirmeyi istedi (Ef. 2,18; 2 Pe. 1,4). Bu vahiy sayesinde görünmez olan Tanrı (Kol. 1,15, 1 Tim. 1,17), sevgisinin cömertliği ile insana bir arkadaş gibi konuşur, (Çık. 33,11; Yu. 15,14–15) ve onların arasında yaşar (Bar. 3,38), öyle ki onları çağırıp kendi yoldaşlığına kabul eder. Vahiy’in bu planı içsel olarak birlikte bulunan eylemler ve sözlerle gerçekleşir: Sözler olguları duyurur ve içerdikleri gizemi açıklığa kavuştururken, ortaya çıkan kurtuluş hikâyesi Tanrı tarafından nakşedilir ve öğreti tasdik edilir ve gerçekler sözlerle tasvir edilir. Bu vahiy sayesinde Tanrı hakkındaki en derin gerçek ve İnsanın kurtuluşu, vahiy’in hem aracısı hem de tüm doluluğu olan Mesih İsa’da bizim iyiliğimiz için parıldar2. İncilsel Vahiy’in hazırlanması 3. Söz aracılığıyla her şeyi yaratan (Yu. 1,3) ve onları var eden Tanrı, insana yarattığı gerçeklerde Tanrı’nın kendisi için son bulmayan bir tanıklık verdi (Rom. 1,19–20). Göksel Kurtuluş yolunu bilinir kılma planında daha da ileri giderek kendini ilk ebeveynlerimize göstermekle işe başladı. 1 2 cf. St. Augustine, "De Catechizandis Rudibus," C.IV 8: PL. 40, 316, 2. cf. Matt. 11:27; John 1:14 and 17; 14:6; 17:1-3; 2 Cor 3:16 and 4, 6; Eph. 1, 3-14. 2 Onların düşüşünden sonra O’nun kurtarış vaadi onlarda kurtulma ümidi olarak ortaya çıktı (Yar. 3,15) ve o andan itibaren kurtulmayı arayarak iyi olanı azimle yapmayı sürdürenlere sonsuz yaşamı vermek için insan soyunu vazgeçmeksizin kendi korumasında tuttu (Rom. 2,6–7). Sonra İbrahim’i kendisinden büyük bir ulus yaratmak üzere çağırdı (Yar. 12,2). Ataların zamanında ve onlardan sonra Musa ve peygamberler döneminde kendisini tek yaşayan ve gerçek Tanrı, koruyucu baba, tek adil olan olarak tanıttı ve kendisi tarafından vaat edilen Kurtarıcı’yı beklemelerini öğretti ve bu şekilde yüzyıllar boyunca İncil’in yolunu hazırladı. Mesih İsa Vahiyi tamamlamıştır 4. Peygamberler aracılığıyla birçok kez çeşitli yollardan konuştuktan sonra “…bu son çağda da kendi Oğlu'yla bize seslenmiştir. (İbr. 1,1–2). Tüm insanları aydınlatsın diye ebedi Söz olan Oğlu’nu gönderdi öyle ki artık insanlar arasında yaşayıp onlara Tanrı’nın şahsiyetini anlatabilsin (Yu. 1,1–18). Bu nedenle İsa Mesih, Vücut Bulan Kelam, “insanlara insan” olarak gönderildi. 3 O, "Tanrı'nın sözlerini söyler." (Yu. 3,34), ve Peder’in kendisine yapması için verdiği kurtarış işini tamamlar (Yu. 5,36; Yu.17,4). İsa’yı görmek Peder’i görmektir (Yu. 14,9). Bu nedenle kendisinin hazır bulunuşu ve tezahürü yoluyla yaptığı tüm işi sayesinde İsa kusursuz vahiydir: Sözleri ve işleri, belirtileri ve harikaları sayesinde fakat özellikle ölümü ve ölümden şanlı dirilişi ve en sonunda gerçeğin ruhunu gönderişiyle o kusursuz vahiydir. Hepsinden çok, bizi günahın karanlığından ve ölümden özgür kılmak ve ebedi yaşama diriltmek için Tanrı’nın bizimle olduğunu duyuran Vahiy’i ilahi tanıklığıyla tasdik eder. Hristiyan ayrıcalığı bu nedenle yeni ve kesin antlaşma olduğundan, asla geçersiz olmayacaktır ve bu yüzden asla Rabbimiz Mesih İsa’nın şanla görüneceği günden önce yeni bir toplumsal vahiy beklemiyoruz (1 Tim. 6,14 ve Tit. 2,13). Vahiy’i imanla karşılamak 5. "İman ederek itaat" (Rom. 16,26; 1,5; 2 Kor 10,5–6) "O sır, öncesiz Tanrı'nın buyruğuna göre peygamberlerin yazıları aracılığıyla bütün ulusların iman ederek söz dinlemesi için bildirilmiştir."4 (4) ve O’nun tarafından açınlanan gerçeğe özgürce bir onaylamadır. İmanın bu eylemini yapmak için Kutsal Ruh’un içsel yardımı ile Tanrı’nın lütfu gerekir, kalbin bu hareketi ve Tanrı’ya yönelmek zihnin gözlerini açarak “gerçeği kabul etmek ve ona inanmak için herkese sevinç ve kolaylık” verir5. Vahiy’e daha derin bir anlayış kazandırmak için, aynı Kutsal Ruh kendi armağanları tarafından sürdürülen bir iman getirir. Açıklanan gerçek 6. İlahi Vahiy sayesinde, Tanrı kendisini tanıtmayı ve iletişim kurmayı ve insanın kurtuluşu hakkındaki kendi isteğinin ebedi kararını seçmiştir. Ba Kutsal Konsil, “İnsan zihninde tamamen açık olarak anlaşılan bu ilahi hazineleri onlarla paylaşmayı seçtiği”ni ifade eder6. “Her şeyin başlangıcı ve sonu olan Tanrı, İnsan aklının ışığında oluşturulan gerçeklikten kesinlikle tanınabilinir” (Rom. 1,20); fakat kendi vahiyi sayesinde öğretir ki, doğaları gereği kolaylıkla ve 3 4 5 Epistle to Diognetus, c. VII, 4: Funk, Apostolic Fathers, I, p. 403. . First Vatican Council, Dogmatic Constitution on the Catholic Faith, Chap. 3, "On Faith:" Denzinger 1789 (3008). Second Council of Orange, Canon 7: Denzinger 180 (377); First Vatican Council, loc. cit.: Denzinger 1791 (3010). First Vatican Council, Dogmatic Constitution on the Catholic Faith, Chap. 2, "On Revelation:" Denzinger 1786 (3005). 6 3 tam bir kesinlikle ve hiçbir hata izi olmaksızın insan soyunun bugünkü durumunda bile bu dinsel gerçekler insan mantığı tarafından tanınabilir7. II. BÖLÜM İLAHİ VAHYİN AKTARILMASI Havariler ve Onlardan sonra gelenler, İncil’in misyonerleridir 7. Lütufkâr iyiliği içinde Tanrı, tüm ulusların kurtuluşu için vahyettiği şeyin, tam bir bütünlük içinde daima uyulacak şekilde ve tüm nesillere aktarılacağını gördü. Bu nedenle Her Şeye Kadir Tanrı’nın tüm Vahiy’inin kendisinde gerçekleştiği Rab Mesih İsa, onu tamamına erdirdi (2.Kor. 1,20; 3,13; 4,6); ve Havarilerini, tüm kurtarıcı gerçek ve ahlaki öğretinin kaynağı olan bu İncil’i tüm insanlara ilan etmeleri için görevlendirdi8 ve onlara göksel armağanlardan pay verdi. Bu İncil eski zamanlarda peygamberler tarafından vazedilmiş, Mesih İsa tarafından yerine getirilmiş ve onun ağzından bildirilmiştir. Bu görev Havariler tarafından Mesih’i dinleyerek, onunla yaşayarak ya da Kutsal Ruh vasıtasıyla öğrendikleri ve kabul ettiklerini sözle ilan ederek, iman örneği olarak, aktarmaları yoluyla, imanla yerine getirildi. Yine bu görev, bu Havariler ve aynı Kutsal Ruh’un esinlemesi altında kurtuluş haberini yazmak için görevlendirilmiş havarisel insanlar tarafından da yerine getirilmiştir9. Fakat İncil’i sonsuza dek bütünlük içinde ve Kilise’de canlı tutmak için, Havariler Episkoposları kendi halefleri olarak bırakmış ve üzerlerine “el koyup” “kendi yerlerine öğretme yetkisi” vermişlerdir10. Bu nedenle kendisinden her şeyi aldığı Tanrı’ya bakan ve yeryüzünde göçmen olan Kilise’nin, sonunda kendisini yüz yüze görebileceği Tanrı’ya götürülüşüne kadar bu Kutsal gelenek ve hem Eski Antlaşma’nın hem de Yeni Antlaşma’nın kutsal yazıları bir aynaya benzer. (Bk. 1. Yu. 3:2). Kutsal gelenek 8. Ve böylece vahyedilmiş kitaplarda özel bir şekilde vurgulanan havarisel öğreti, zamanların sonuna dek son bulmayacak olan, havarilerin halefleri tarafından muhafaza edilmiş olacaktır. Bu nedenle Havariler almış olduklarını aktarırken ağızdan çıkan sözler ya da mektuplardan öğrendikleri geleneklere sımsıkı tutunmaları (2 Sel. 2,15), ve kutsallara ilk ve son kez emanet edilen iman uğrunda mücadele için inananları uyarırlar (Ya. 1,3)11. Şimdi, Havariler tarafından aktarılmış ne varsa, yaşamın kutsallığına katkıda bulunan ve Tanrı’nın halkını imanda geliştiren her şeyi içinde bulundurur; ve böylece Kilise öğretisinde, yaşamında ve ibadetinde kendisi demek olan tüm inandığı şeyi bütün nesillerde yaşatır ve bütün nesillere aktarır. Havarilerden gelen bu gelenek Kutsal Ruh’un yardımıyla Kilise’de gelişir.12 Çünkü aktarılmış olan gerçekleri ve sözleri anlamak, gelişmek demektir. Bu, deneyimledikleri ruhsal gerçekleri 7 Age: Denzinger 1785 and 1786 (3004 and 3005). Matt. 28:19-20, and Mark 16:15; Council of Trent, session IV, Decree on Scriptural Canons: Denzinger 783 (1501). 9 Council of Trent, loc. cit.; First Vatican Council, session III, Dogmatic Constitution on the Catholic Faith, Chap. 2, "On revelation:" Denzinger 1787 (3005). 10 St. Irenaeus, "Against Heretics" III, 3, 1: PG 7, 848; Harvey, 2, p. 9. 11 Second Council of Nicea: Denzinger 303 (602); Fourth Council of Constance, session X, Canon 1: Denzinger 336 (650–652). 12 First Vatican Council, Dogmatic Constitution on the Catholic Faith, Chap. 4, "On Faith and Reason:" Denzinger 1800 (3020). 8 4 derinlemesine anlamak yoluyla ve episkopal haleflerinden aldıkları vaazla gerçeğin kesin armağanını ilan edenler sayesinde, yüreğinde bu şeylerin hazinesini (Lk. 2,19, 51) taşıyan inananların derin düşünmeleri ve etüt etmeleri yoluyla gerçekleşir. Yüzyıllar boyunca biri diğerinin yerine geçen Episkoposlar sayesinde Kilise, sürekli Tanrı’nın sözü kendisinde tamamına erişene dek ilahi gerçeğin tamlığına doğru ilerlemeye devam eder. İnanan ve dua eden Kilise’nin yaşamı ve uygulamalarına akan zenginlikleri ile Kilise Babaları’nın sözleri bu yaşayan geleneğin varlığına dair tanıktır. Aynı gelenek sayesinde Kilise’nin kutsal kitaplarındaki tüm kanunlar bilinir ve kutsal yazıların kendisi, daha derinlemesine anlaşılır ve Kilise’de azalmadan faal hale getirilir. Böylece eskiden beri konuşmuş olan Tanrı, Oğlu’nun sevgili geliniyle aralıksız olarak konuşur; İncil’in yaşayan sesi sayesinde Kutsal Ruh Kilise’de yankılanır ve onun sayesinde dünyada tüm gerçek Mesih İsa’nın Sözü’ne inanan ve Mesih İsa’nın Sözü’nün kendilerinde bollukla yaşadığı insanlara götürülür. (Kol. 3,16). Kutsal Yazılar ve Gelenek arasındaki ilişki 9. Bu nedenle Kutsal Gelenekler ve Kutsal Yazılar arasında yakın bir bağlantı ve iletişim vardır. Çünkü her ikisi de aynı ilahi pınardan kaynaklanır, belirli bir şekilde birlik içine girer ve aynı sona doğru yönelir. Kutsal Yazılar Tanrı Sözü olduğu için, Kutsal Ruh’un ilahi esinlemesi altında yazılmaya tahsis edilmişlerdir. Kutsal Gelenek de Rabbimiz Mesih İsa’ya emanet edilen Tanrı Sözü ve Havarilere verilen ve tüm arılığıyla haleflerine el koymak suretiyle aktardıkları Kutsal Ruh’u alır, böylece gerçeğin ruhunun ışığı tarafından yönlendirilerek onu ilan eder, Tanrı’nın bu sözünü imanla muhafaza eder, açıklar ve daha yaygın bir şekilde bilinir kılar. Sonuç olarak, Kilise kendisine vahyedilen her şeyin kesinliğini sadece Kutsal Yazılar’dan çekip çıkarmaz. Bu nedenle hem Kutsal Gelenek, hem de Kutsal Yazılar kabul edilmeli ve aynı sadakat ve saygı hisleriyle onurlandırılmalıdır. 13 Kutsal Gelenek ve Kutsal Yazıların tüm Kilise ile ilişkisi 10. Kutsal Gelenek ve Kutsal Yazılar, Kilise’ye taahhüt edilen Tanrı Sözü’nün kutsal bir ön ödemesidir. Bu ön ödemeye çobanlarıyla birlik içindeki tüm kutsal halkın sımsıkı sarılması Havarilerin öğretisine günlük yaşamda, ekmek bölünürken ve duada her zaman sadık kalması (Ha. İşl. 2, 42) böylece iman mirasını elde tutması, uygulaması ve ikrar etmesi, episkoposların ve inananların tek bir genel çabasının parçası haline gelir.14 Fakat Tanrı Sözü’nün aslına uygun olarak yazılı ya da sözlü 15yorumlanması konusu, Mesih İsa adına faaliyet gösterme yetkisini elinde tutan Kilise’nin yaşayan öğretme görevine16 özellikle emanet edilmiştir. Bu öğretme görevi Tanrı Sözü’nden üstün değildir, fakat onun hizmetindedir. Sadece kendisine verilmiş olanı öğretir, onu sadakatle dinler, bakışını özenle ona yöneltir ve ilahi taahhütle uyum içinde ve Kutsal Ruh’un yardımıyla onu imanla açıklar ve inanç için ilahi vahyedilmiş olarak sunulan her şeyi imanın bu tek ön ödemesinden çeker alır. Bu nedenle açıktır ki, Kutsal Gelenek, Kutsal Yazılar ve Kilise’nin öğretme yetkisi en bilge tasarımıyla uyum içindedir; öyle bağlı ve öyle birleşmiş durumdadırlar ki, biri olmadan diğeri ayakta duramaz ve hem birlikte hem de her biri ayrı ayrı tek Kutsal Ruh’un hareketi altında ruhların kurtuluşuna etkin bir şekilde katkıda bulunurlar. 13 Council of Trent, session IV, loc. cit.: Denzinger 783 (1501). Pius XII, apostolic constitution, "Munificentissimus Deus," Nov. 1, 1950: A.A.S. 42 (1950) p. 756; Collected Writings of St. Cyprian, Letter 66, 8: Hartel, III, B, p. 733: "The Church [is] people united with the priest and the pastor together with his flock." 15 First Vatican Council, Dogmatic Constitution on the Catholic Faith, Chap. 3 "On Faith:" Denzinger 1792 (3011). 16 Pius XII, encyclical "Humani Generis," Aug. 12, 1950: A.A.S. 42 (1950) pp. 568–69: Denzinger 2314 (3886). 14 5 III. BÖLÜM KUTSAL YAZI, İLHAM EDİLDİĞİ KAYNAK VE İLAHİ YORUM Kutsal Yazıların Vahyi ve doğruluğu 11. Kutsal Yazılarda bulunan ve sunulan bu vahyedilmiş ilahi gerçekler, Kutsal Ruh’un ilhamı altında yazılarak ortaya çıkmıştır. Kutsal Anne Kilise, havarilerin inancına güvendiği için (Yu. 20,31. 2 Tim. 3.16; 2 Pet. 1,19–20, 3,15–16), hem Eski hem de Yeni Antlaşma kitaplarını bütünüyle ve tüm parçalarıyla muhafaza etmektedir, Bunlar Kutsal Ruh’un ilhamı ile yazıldıkları için, kutsal ve kanoniktirler ve yazarları Tanrı’dır ve Kilise’nin kendisine teslim edilmiştir17. Kutsal Kitapları oluştururken Tanrı insanları seçti ve onun tarafından18 görevlendirilenler kendi güçlerini ve yeteneklerini kullandılar; öyle ki O’nunla, onlarda ve onlar aracılığıyla19 bunların yazılması gerçekleşti, Gerçek yazarlar olarak her şeyi ve sadece O’nun istediklerini yazmakla yükümlüydüler. 20 Her şey ilham gelen yazarlar ya da kutsal yazıcılar tarafından ileri sürülmüş olduğundan dolayı, Kutsal Ruh tarafından ileri sürülmüş olarak muhafaza edilmiş olmalıdırlar, bunu takiben Kutsal Yazıların bulunduğu kitaplar, Tanrı’nın kurtarış uğruna Kutsal Yazılar21 içine koymayı istediği değişmez, iman dolu ve hatasız öğreti olarak kabul edilmiş olmalıdır. Bu nedenle “Kutsal Yazılar'ın tümü Tanrı esinlemesidir ve öğretmek, azarlamak, yola getirmek, doğruluk konusunda eğitmek için yararlıdır. Bunlar sayesinde Tanrı adamı her iyi iş için donatılmış olarak yetkin olur.” (2Tim.3,16– 17). Kutsal Yazıları nasıl okumak gerekir 12. Her ne kadar Tanrı Kutsal Yazılar’da, insanlar aracılığıyla insani biçimde22 konuşmuş olsa da, Kutsal Yazı yorumcusu, Tanrı’nın bizimle iletişim kurmak için ne istediğini açıkça görmek üzere, kutsal yazıcıların gerçekten ne söylemeyi amaçladığını ve onların sözlerinin anlamı yoluyla Tanrı’nın neyi açığa çıkarmaya çalıştığını dikkatle araştırmalıdır. Kutsal yazıcıların amaçlarını araştırmak için, tüm diğer şeylerden çok “edebi biçimlere” özel dikkat gösterilmelidir. Peygamberliğe dair, şiirsel ya da başka tür konuşma biçimlerinden kaynaklanan metin farklılıklarındaki gerçek ortaya konmalı ve vurgulanmalıdır. Yorumcu kutsal yazıcının anlatmayı amaçladığı şeyin anlamını araştırmalı ve kendi döneminin ve kültürünün koşullarına uygun olarak çağdaş edebi formlar kullanmak suretiyle belirli koşullarda gerçekten 17 First Vatican Council, Dogmatic Constitution on the Catholic Faith, Chap. 2 "On Revelation:" Denzinger 1787 (3006); Biblical Commission, Decree of June 18,1915: Denzinger 2180 (3629): EB 420; Holy Office, Epistle of Dec. 22, 1923: EB 499. 18 Pius XII, encyclical "Divino Afflante Spiritu," Sept. 30, 1943: A.A.S. 35 (1943) p. 314; Enchiridion Bible. (EB) 556. 19 "In" and "for" man: cf. Heb. 1, and 4, 7; ("in"): 2 Sm. 23,2; Matt.1,22 and various places; ("for"): First Vatican Council, Schema on Catholic Doctrine, note 9: Coll. Lac. VII, 522. 20 Leo XIII, encyclical "Providentissimus Deus," Nov. 18, 1893: Denzinger 1952 (3293); EB 125. 21 St. Augustine, "Gen. ad Litt." 2, 9, 20:PL 34, 270–271; Epistle 82, 3: PL 33, 277: CSEL 34, 2, p. 354. St. Thomas, "On Truth," Q. 12, A. 2, C.Council of Trent, session IV, Scriptural Canons: Denzinger 783 (1501). Leo XIII, encyclical "Providentissimus Deus:" EB 121, 124, 126-127. Pius XII, encyclical "Divino Afflante Spiritu:" EB 539. 22 St. Augustine, "City of God," XVII, 6, 2: PL 41, 537: CSEL. XL, 2, 228. 6 ifade etmelidir23. Kutsal yazıcının ne iletmek istediğini doğru anlamak için, kutsal yazıcının içinde bulunduğu dönemde hâkim olan duygu, düşünce ve anlatma konusundaki geleneksel ve karakteristik biçimlere, o dönemdeki insanların birbirleriyle günlük yaşam ilişkilerine ve çalışma biçimlerine dikkat edilmesi gerekir24. Kutsal Yazılar, Kutsal Ruh etkisi altında25 yazılmış olduğu şekilde okunur ve yorumlanırken de kutsal metinlerin anlamı doğru bir şekilde çalışılsa da, Kutsal Yazıların tümünün içeriğine ve bütünlüğüne de aynı şekilde dikkat gösterilmelidir. Tüm Kilise’nin yaşayan geleneği, iman unsurları arasında varolan uyumla dikkate alınmalıdır. Yorumcuların amacı, Kutsal Yazıların anlamını daha iyi anlamak ve açıklamak için bu kurallara uygun çalışmaktır. Öyle ki hazırlık çalışması boyunca Kilise’nin kararı olgunlaşabilsin. Kutsal Yazıları yorumlamak hakkında söylenmiş olan her şey sonuç olarak Tanrı Sözünü gözetmek ve yorumlamak ilahi görev ve yükümlülüğünü yerine getirecek olan Kilise kararının konusudur 26. İlahi bilgeliğin “tenezzül”ü 13. Kutsal Yazılarda bu nedenle Tanrı’nın doğruluğu ve kutsallığı her zaman el değmeden kalır. “Sözcüklerin anlatamayacağı ve bizim zayıf insan doğamız için düşünceli bir endişe ile kendi lisanını bize uyarlamış olan Tanrı’nın şefkatli iyiliğini öğrenebilelim diye”27sonsuz bilgeliğin muhteşem “tenezzülü” açıkça görünür. Tıpkı Ebedi Peder’in Sözü’nün her yönden insana benzeyip insan bedeninin zayıflığında vücut buluşunda olduğu gibi, Tanrı’nın sözleri insan dilinde anlatıldığı için, insani bir konuşmaya benzer olmuştur. IV. BÖLÜM ESKİ ANTLAŞMA Eski Antlaşma kitaplarında kurtuluş öyküsü 14. Sonsuz sevginin Tanrısı, özel bir muafiyetle, tüm insan soyunun kurtuluşunu dikkatle planlayıp hazırlarken, kendisi için, kendi vaatlerini emanet edebileceği bir halk seçti. İlk önce Abraham ile (Yar. 15,18) ve sonra Musa’nın aracılığı sayesinde İsrail halkıyla bir antlaşma yaptı (Çık. 24,8). Tanrı’nın insanla yaptığı yolun deneyimleri sayesinde İsrail O’nu tek gerçek ve yaşayan Tanrı olarak tanısın diye, sözler ve eylemler yoluyla, kendisi için edindiği bu halka, kendini gösterdi. Sonra da Tanrı’nın kendisi, onlara peygamberlerin ağzından konuştukça, onun yollarını her gün daha derin ve açık olarak anladı ve Tanrı onları, uluslar arasında daha çok tanınır kıldı (Mez. 21,29; 95,1–3; Is. 2,1–5; Yer. 3,17). Kutsal yazıcılar tarafından önceden haber verilen, anlatılan ve açıklanan Kurtuluş planı, Tanrı’nın gerçek sözü olarak Eski Antlaşma kitaplarında bulunur: Bu kitaplar, İlahi ilham altında yazılmış olduklarından, daima kalıcı değer taşırlar. "Önceden ne yazıldıysa, bize öğretmek için, sabırla ve Kutsal Yazılar'ın verdiği cesaretle umudumuz olsun diye yazıldı" (Rom. 15,4). 23 St. Augustine, "On Christian Doctrine" III, 18, 26; PL 34, 75–76. Pius XII, loc. cit. Denziger 2294 (3829–3830); EB 557-562. 25 Benedict XV, encyclical "Spiritus Paraclitus" Sept. 15, 1920:EB 469. St. Jerome, "In Galatians' 5, 19–20: PL 26, 417 A. 26 First Vatican Council, Dogmatic Constitution on the Catholic Faith, Chapter 2, "On Revelation:" Denziger 1788 (3007). 27 John Chrysostom "In Genesis" 3, 8 (Homily l7, 1): PG 53, 134; "Attemperatio" [in English "Suitable adjustment"] in Greek "synkatabasis." 24 7 Eski Antlaşma’nın Hristiyanlar için önemi 15. Eski Antlaşma’nın yönlendirdiği planın amacı, herkesin kurtarıcısı olan Mesih İsa’nın ve Mesiyanik Krallığın gelişine hazırlamak, peygamberliklerle (Lk. 24,44; Yu. 5,39; 1. Pet. 1,10), bu gelişi ilan etmek ve çeşitli şekillerde anlamını göstermektir (1. Kor. 10,12). Eski Antlaşma kitapları, Mesih İsa’nın tesis ettiği Kurtuluş döneminden önceki insanlığın durumu uyarınca, tüm insanlara Tanrı’yı tanıtır, insanı tanıtır ve Tanrı’nın insanla olan adil ve merhametli ilişkisini açınlar. Bu kitaplar her ne kadar geçici ve tamamlanmamış unsurlar içeriyor olsa da, bize gerçek ilahi pedagojiyi gösterir.28 Sonra bu kitaplar yaşayan Tanrı’nın duygusunu verir, Tanrı hakkında yüce öğretilerin olduğu bir bellek içerir, insan yaşamı hakkında bilge sözler ve duaların hayranlık uyandıran hazinesi bulunur. Onlarda kurtuluşumuzun gizemi saklı bir şekilde mevcuttur. Hristiyan onları derin bir saygıyla kabul etmelidir. İki Antlaşma’nın birliği 16. Her iki Antlaşma’nın de esinleyicisi ve yazarı olan Tanrı, bilgelikle Yeni Antlaşma’nın Eski Antlaşma’da gizlenmesini ve Eski Antlaşma’nın Yeni Antlaşma’da ortaya çıkmasını düzenlemiştir29. Mesih İsa Yeni Antlaşma’yı kendi kanıyla (Lk 22,20; 1. Kor. 11,25) kurmuş olduğu için, Eski Antlaşma kitapları tüm bölümleri ile İncil’in ilan edilişinden anlaşılabilir,30 kavranabilir ve Yeni Antlaşma’da tüm anlamları ile açıklanır (Mt. 5,17; Lk. 24,27; Rom. 16,25– 26; 2. Kor. 14,16) ve yeri gelince ona ışık tutar ve onu açıklar. V. BÖLÜM YENİ ANTLAŞMA Yeni Antlaşma’nın kusursuzluğu 17. İman eden herkes için Tanrı’nın kudreti olan Tanrı Sözü (Rom. 1,16) , Yeni Antlaşma yazılarında en mükemmel şekliyle kudretini belirtir ve gösterir (Gal. 4,4) . Zamanı geldiğinde Söz insan oldu ve lütuf ve gerçekle dolu olarak aramızda yaşadı(Yu. 1,14). Mesih İsa Tanrı’nın Krallığını tesis etti, Pederini ve Kendisini yaptıklarıyla ve sözleriyle tanıttı. Ölümü, dirilişi ve şanla göğe yükselişiyle ve Kutsal Ruh’u göndermesi sayesinde işini tamamladı. Yerden yukarı kaldırılmasıyla tüm insanları kendisine çekti. (Yu. 12,32) Sadece O’nda ebedi yaşam sözleri bulunur (Yu. 6,68). Kutsal havarilerine ve Kutsal Ruh’taki peygamberlere şimdi açınlanmış olan bu gizem, diğer kuşaklara bildirilmemiştir (Ef. 3,4–6), öyle ki İncil’i ilan edebilsinler ve Rab ve Mesih olan İsa’ya imanı teşvik edebilsinler ve Kilise’de birlik içinde toplansınlar. Artık, Yeni Antlaşma yazıları bu gerçekler için ebedi ve ilahi tanıklık olarak kalmaktadırlar. İncillerin Havarisel başlangıcı 18. Tüm Kutsal yazılar arasında, hatta Yeni Antlaşma yazıları arasında da İncillerin haklı olarak özel bir itibar taşıdığı herkes tarafından bilinir, çünkü onlar Kurtarıcımız, beden alan Söz’ün yaşamı ve öğretisi için temel tanıklardır. 28 Pius XI, encyclical 'Mit Brennender Sorge," March 14, 1937: A.A.S. 29 (1937) p. 51. St. Augustine, "Quest. in Hept." 2,73: PL 34,623. 30 St. Irenaeus, "Against Heretics" III, 21,3: PG 7,950; (Same as 25,1: Harvey 2, p. 115). St. Cyril of Jerusalem, "Catech." 4,35; PG 33,497. Theodore of Mopsuestia, "In Soph." 1,4–6: PG 66, 452D-453A. 29 8 Kilise, her yerde ve her zaman bu dört İncil’in havarisel başlangıçlarını muhafaza etmiştir ve edecektir. Mesih İsa’nın yaptıklarının tamamlanması ve ardından kendilerinin ve diğer öğrencilerin Kutsal Ruh’un ilhamı ile ilan ettikleri olaylar bize yazılı olarak aktarılmıştır: İmanın temelini oluşturan bu dört ana İncil, Matta, Markos, Luka ve Yuhanna İncilleridir31. İncillerin tarihi özellikleri 19. Kutsal Anne Kilise, bu dört İncil’in tarihsel özelliklerinden, ve göğe alınacağı güne dek (Ha. İşl. 1,1) Mesih İsa’nın insanlar arasında yaşarken, onların ebedi kurtuluşu için gerçekten yaptıkları ve öğrettiklerinden tereddüde düşmeksizin imanla onları aktarmış, onları kararlı bir şekilde, tam bir tutarlılıkla muhafaza etmiş ve muhafaza etmeye devam etmektedir. Gerçekten, Rab’bin Göğe Yükselişi’nden sonra, Havariler dinleyicilerine O’nun sözlerini ve yaptıklarını aktardılar. Bu, Mesih İsa’nın yaşamındaki şanlı olaylarla yetiştirilip, Gerçeğin Ruhu’nun Işığı32 ile eğitildikten sonra, hoşlarına giden33 açık bir anlayışla yaptıkları bir iştir. Dört İncil’i yazan bu kutsal yazıcılar ağızlarından çıkan sözle ya da yazıyla aktardıkları pek çok olay arasından seçmeler yaptılar, bir sentez yapmak ya da bazı şeyleri kendi kiliselerinin durumu hakkında görüş açıklamak üzere indirgediler ve ilan etme şeklini korudular; fakat her tür durumda, her zaman Mesih İsa hakkındaki en dürüst gerçeği bize söylediler34. Yazarken amaçları, ya kendi anı ve derlemelerini ya da “bu olayların görgü tanığı ve Tanrı sözünün hizmetkârı olanların” tanıklıklarını bize iletmek olduğu için, bize anlatılan olayların “doğru”luğunu bilebiliriz (Lk 1:2–4). 20. Bu dört İncil’in yanı sıra Yeni Antlaşma Kanonu, Tanrı’nın bilge planına göre Mesih’in Rab oluşunu tasdik eden bu olayları, Kutsal Ruh’un ilhamı altında yazılmış olan Aziz Pavlus’un mektuplarını ve diğer Havarisel yazıları da ihtiva eder. O’nun gerçek öğretisi daha da fazla tam olarak anlatılır, Mesih’in tanrısal işlerinin kurtarıcı gücü ilan edilir. Hikâye, Kilise’nin başlangıcından itibaren anlatılır ve onun şanlı tamamlanışı önceden haber verilir. Çünkü Mesih İsa söz vermiş olduğu gibi, Havarileri ile birlikteydi (Mt. 28,20) ve tüm gerçeğe götürecek olan Savunucu Ruh’u onlara göndermişti Yu. 16,13). IV. BÖLÜM KİLİSE’NİN YAŞAMINDA KUTSAL YAZILAR 21. Kilise, Tanrısal Yazılara daima Mesih İsa’nın bedenine gösterdiği saygıyı gösterir. Özellikle Kutsal Litürjide hem Tanrı Sözü’nün hem de Mesih’in bedeninin masasından ara vermeksizin insanlara sunduğu yaşam ekmeği olduğu için Rab’bin bedenine gösterdiği hürmet gibi, hürmet gösterir. Tanrı tarafından ilham edilmiş olarak bir kez ve herkes için yapılmış olduğu yazıldığından, Tanrı’nın Kendisinin sözünü değiştirmeksizin bildirdikleri ve Peygamberler ve Havarilerin sözlerinde Kutsal Ruh’un sesinin yankılanmasını sağladıkları için, Kilise her zaman Kutsal Yazıları kutsal gelenekle birlikte korur ve imanın en üst kuralı olarak bu şekilde sürmesini sağlar. Bu nedenle Hristiyan inancının kendisi gibi, Kilise’nin bütün vaazları, Kutsal Yazılar tarafından beslenmiş ve düzenlenmiş olmalıdır. Kutsal kitaplarda, Göklerde oturan Pederimiz, çocuklarıyla büyük bir sevgi içinde buluşur ve onlarla konuşur ve Tanrı Sözü’ndeki güç ve etki 31 1. cf. St. Irenaeus, "Against Heretics" III, 11; 8: PG 7,885, Sagnard Edition, p. 194. cf. John 14,26; 16:13. 33 John 2,22; 12:,16; cf. 14:26; 16:12–13; 7:39. 34 instruction "Holy Mother Church" edited by Pontifical Consilium for Promotion of Bible Studies; A.A.S. 56 (1964) p. 715. 32 9 öyle büyüktür ki, Kilise’nin arkasındaki enerjisi ve destek olarak, evlatlarının iman dayanımı, ruhun gıdası, ruhsal yaşamın saf ve son bulmayan kaynağı olarak durur. Sonuç olarak bu sözler kusursuz bir şekilde Kutsal Yazılar’a uyarlanabilir " Tanrı'nın sözü diri ve etkilidir" (İb. 4,12) Bu söz, sizi ruhça geliştirecek ve kutsal kılınmış olan bütün insanlar arasında mirasa kavuşturacak güçtedir " (Ha. İşl. 20,32; 1. Sel. 2,13). 22. Tüm Hristiyan inananlar için, Kutsal Yazılar’a kolaylıkla erişim olanağı sağlanmalıdır. Bu nedenle Kilise, en başından beri Eski Antlaşma’nın Septuaginta olarak adlandırılan, kendisinin Yunan dilindeki çevirisini kabul etmiştir: ve daima diğer Doğu dillerine ve özellikle Vulgata olarak bilinen Latin dilindeki çevirisine saygıda özel bir yer vermiştir. Fakat Tanrı Sözü’nün tüm zamanlarda ulaşılabilir olması için, Kilise kendi yetkisine dayanarak ve annelik endişesi ile kutsal kitapların özellikle orijinal metinlerinden farklı dillere uygun ve doğru çevirilerinin yapılmasının uygun olduğunu görmüştür. Bu çevirilerin, Katolik Kilissi’nden ayrılmış kardeşlerle ortak çalışma sonucu gerçekleştirilme fırsatı ortaya çıktığında, bunları Kilise otoritesi onaylamalıdır, öyle ki tüm Hristiyanlar onları kullanabilsin. 23. Beden alan Söz’ün gelini olan ve Kutsal Ruh tarafından eğitilen Kilise, tanrısal sözlerle evlatlarını daha da çok besleyebilmek için Kutsal Yazılar üzerinde daha da derin bir anlayış kazanmak üzere çalışmayı ister. Bu nedenle Doğu ve Batı Kilise Babaları ve Kutsal Litürji üzerine çalışmaları da teşvik etmektedir. Katolik tefsirciler ve kutsal teoloji üzerine çalışan diğer öğrenciler birlikte özenle çalışıp uygun anlamları kullanırken, ilahi yazıların keşfi ve teşhiri için kilisenin kutsal öğreti görevinin dikkatli özeni altında enerjilerini tahsis etmelidir. Bu tanrısal sözün çalışanları tarafından mümkün olduğunca böyle yapılmalıdır ki, zihinlerini aydınlatmak, iradelerini güçlendirmek ve Tanrı sevgisinin ateşiyle insanların kalbini tutuşturmak için Tanrı’nın halkına Kutsal Yazıların gıdası etkili bir biçimde temin edilebilsin.35Bu Kutsal Sinod, Kilise’nin evlatlarını ve Kutsal Kitap uzmanlarını çok iyi bir şekilde başladıkları bu işle gayretli bir yenilenme ile Kilise’nin bu ruhunu enerjiyle sürdürmeleri için yüreklendirir36. 24. Kutsal Teoloji, Tanrı’nın yazılı sözünde ilksel ve ebedi temel olan kutsal gelenek ile birlikte bekler. Mesih İsa’nın gizeminde toplanmış bulunan tüm gerçekler, imanın ışığında irdelendiğinde teoloji bu söz tarafından en güçlü şekilde sağlamlaştırılmış ve sürekli olarak yenilenmesi temin edilmiş olur. Kutsal Yazılar Tanrı Sözü’nü barındırdığı için ve gerçekten ilham edilmiş oldukları için, Tanrı Sözü’dürler; ve böylelikle Kutsal Sayfalar üzerine çalışmak sanki Kutsal Teolojinin ruhudur.37 Kutsal Yazılar’daki Söz ile Söz’e dair görevler, örneğin çobansal vaazlar, kateşezler, ve tüm Hristiyanca eğitimler -ki litürjik vaaz bunların başında gelmektedir-en sağlıklı şekilde beslenir, ve en kutsal yolla güzelleşir. 25. Bu nedenle, özellikle Mesih İsa’nın rahipleri, diyakonlar ve Söz’ün Görevinde yasal olarak aktif olan Kateşistler, gayretli kutsal okumalar ve dikkatli çalışmalarla Kutsal Yazılar’a sımsıkı tutunmalıdır. Özellikle Kutsal Litürjide Kutsal Söz’e imanla adanarak tanrısal sözün cömert zenginliğinin paylaşılması gerektiğinden, bu çalışmaları yapmakla, Tanrı Sözü’nün görevlilerinden hiç biri “Tanrı Sözü’nü içine kabul ederek dinlemeyip de onu dıştan boş sözle vazedenlerden”38 olmaz. Bu Kutsal Sinod, ciddiyetle ve özellikle Hristiyan inananları ve özellikle din adamlarını, “Mesih İsa’yı kusursuzca tanımak” olan ”Kutsal Yazıları sık sık okumaya çağırmaktadır (Flp. 3,8). 35 Pius XII, encyclical "Divino Afflante Spiritu:" EB 551, 553, 567. Pontifical Biblical Commission, Instruction on Proper Teaching of Sacred Scripture in Seminaries and Religious Colleges, May 13, 1950: A.A.S. 42 (1950) pp. 495505. 36 Pius XII, ibid: EB 569. 37 Leo XIII, encyclical "Providentissmus Deus:" EB 114; Benedict XV, encyclical "Spiritus Paraclitus:" EB 483. 38 St. Augustine Sermons, 179,1: PL 38,966 10 “Kutsal Yazıları bilmemek, Mesih İsa’yı bilmemek demektir.” 39 Bu nedenle, gerek Kutsal Litürji’de zenginlikle bulunan söz ile ya da ibadet sırasındaki okumalar aracılığıyla ya da bu amaca uyun eğitimler sayesinde, veya günümüzde her yere yayılmış olması nedeniyle övgüye değer olan kilise çobanlarının aktif desteği ve onayı sayesinde, diğer yardımlar yoluyla inananlar memnuniyetle kutsal metinlerin kendisiyle bir temas içine girmelidir. Ve lütfen, Kutsal Yazıları okurken buna duanın da eşlik etmesi gerektiğini hatırlayın, çünkü böylece Tanrı ve insan birlikte konuşmuş olurlar, çünkü “Dua ettiğimizde O’na konuşuruz; ve Tanrısal Sözü okurken onu dinleriz.”40 Kutsal Kitapların, özellikle Yeni Antlaşma’nın ve yukarıdaki tüm İncillerin doğru kullanımının gerektiği gibi öğretilmesini, kendilerine emanet edilmiş inananlara vermek “Havarisel öğretiye sahip olan”41 Episkoposlara devredilmiştir. Bu, gerekli ve gerçekten yeterli açıklamaları ile desteklenen Kutsal Metinlerin tercümesi yoluyla yapılabilir. Böylece Kilise’nin evlatları, Kutsal Yazılarla güvenli ve yararlı bir diyalog içine girebilirler ve onların ruhu içlerine nüfuz edebilir. Üstelik Kutsal Yazılar, uygun dipnotlar ve onların durumuna uygun düzenlemelerle Hristiyan olmayanların kullanımı için de hazırlanmalıdır. Hem ruhların çobanları, hem de Hristiyanlar, genel olarak akıllıca bu ya da şu şekilde nüfuz etme yollarını görmelidir. 26. Kutsal Kitapların okunması ve üzerinde çalışılması yoluyla, “Tanrı sözü daha hızlı yayılır ve yüceltilir” (2. Sel. 3, 1) ve Kilise’ye emanet edilmiş olan vahiyin hazinesi insanların kalbini daha da çok doldurur. Efkaristiya gizeminin daha sık kutlanmasıyla Kilise yaşamının sağlamlaşması gibi, “Ebediyen kalan” Tanrı sözüne hürmetin artmasıyla, Ruh’un yaşamı için yeni bir canlılık ümit ediyoruz (Yşa. 40,8; ,1 Pt. 1,23–25). 39 St. Jerome, Commentary on Isaiah, Prol.: PL 24,17. cf. Benedict XV, encyclical "Spiritus Paraclitus:" EB 475–480; Pius XII, encyclical "Divino Afflante Spiritu:" EB 544. 40 St. Ambrose, On the Duties of Ministers I, 20,88: PL l6,50. 41 St. Irenaeus, "Against Heretics" IV, 32,1: PG 7, 1071; (Same as 49,2) Harvey, 2, p. 255.