AFYONKARAHİSAR MERKEZ ATIKSU ARITMA TESİSİ çıkış
Transkript
AFYONKARAHİSAR MERKEZ ATIKSU ARITMA TESİSİ çıkış
Bu çalışma İnotek Çevre Çözümleri Teknolojileri Çevre Laboratuar İnşaat Araştırma Geliştirme.Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından Afyonkarahisar İli Atıksu Arıtma Tesisi Kurma Ve İsletme Birliği adına gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında gerek teknik gerek idari anlamda vermiş oldukları desteklerden dolayı; Afyonkarahisar Belediye Başkanı ve Birlik Başkanı Sn. Burhanettin ÇOBAN’a Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Sn. H. Vahit OKUMEŞER’e Afyonkarahisar Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Sn. Hüseyin ARAP’a Afyonkarahisar Atıksu Arıtma Birlik Müdürü Sn. Övgü COŞKUN’a Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü Şube Müdürü Sn. Birnur KARABAY’a Afyonkarahisar Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü Personeli Sn. Yusuf GÜRMAN’a teşekkür ederiz. Bu araştırma raporu 2013 Yılı Doğrudan Faaliyet Destek Programı kapsamında Zafer Kalkınma Ajansı tarafından finanse edilmiş olan “Akarçay Havzasında Arıtılmıs Atıksuların Yenıden Kullanılmasının Arastırılması ” projesi kapsamında hazırlanmıştır. Sözleşme No: TR33/13/DFD/0006 Bu belgenin içeriğinden sadece Afyonkarahisar İli Atıksu Arıtma Tesisi Kurma ve İsletme Birliği sorumludur ve bu içeriğin herhangi bir şekilde T.C. Kalkınma Bakanlığı’nın veya Zafer Kalkınma Ajansı’nın görüş ya da tutumunu yansıttığı mütalaa edilemez. İçindekiler 1. GİRİŞ .................................................................................................................................. 1 2. MATERYAL VE YÖNTEM .............................................................................................. 4 2.1. Afyonkarahisar ............................................................................................................ 4 2.2. Afyon Merkez Atıksu Arıtma Tesisi ........................................................................... 5 2.3. Su Kalitesi Belirleme Çalışmaları ............................................................................... 6 2.4. Mevcut Arazi Durumu ve Sulamanın Etkisi................................................................ 7 3. ARITILMIŞ ATIKSULARIN SULAMA SUYU OLARAK GERİ KULLANIM KRİTERLERİ........................................................................................................................... 20 3.1. Askıda Katı Madde .................................................................................................... 20 3.2. Tuzluluk ..................................................................................................................... 20 3.3. Geçirgenlik ................................................................................................................ 27 3.4. Özgül iyon toksisitesi ................................................................................................ 29 3.5. Eser Elementler ve Nütrientler .................................................................................. 42 3.6. Mikrobiyolojik Kalite ................................................................................................ 64 4. ATIKSU GERİ KAZANIMI İÇİN TEKNOLOJİ SEÇİMİ .............................................. 66 5. SULAMA SİSTEMİNİN SEÇİMİ ................................................................................... 73 6. TARIMSAL YAPI VE SU KULLANIMI ........................................................................ 80 7. 6.1 Toprak Yapısı ............................................................................................................ 80 6.2 Agro Ekolojik Alt Bölgeler ....................................................................................... 80 6.3 İklim........................................................................................................................... 81 6.4 Bitki Örtüsü ............................................................................................................... 81 6.5 Arazi Varlığı ve Kullanımı ........................................................................................ 81 6.6 Afyonkarahisar Tarımsal Sulama İhtiyacı ve Arıtılmış Atık Suların Kullanılması .. 87 6.7 Bitki Su Tüketiminin Saptanması .............................................................................. 90 6.8 Mevcut (Kuru Tarımda) Proje Sahasındaki Üretim Deseni ve Gelir Durumu .......... 91 6.9 Proje Sonrası (Sulu Tarımda) Üretim Deseni ve Gelir Durumu ............................... 92 SONUÇ VE ÖNERİLER .................................................................................................. 94 KAYNAKLAR......................................................................................................................... 97 i 1. GİRİŞ Su canlı yaşamının vazgeçilmez unsurlarındandır. Dünyadaki içilebilir su kaynaklarına talep artarken, düzensiz kentleşme, aşırı nüfus artışı ve aşırı sanayileşme gibi nedenlerle tatlı su arz talep dengesini olumsuz yönde bozulmaktadır. Dünya su varlığının sadece %3’ünü tatlı su kaynağı oluşturmaktadır. Bu oranının büyük bir kısmı kutuplardaki buzullar şeklindedir. Kullanılabilir su kaynaklarının bu kadar az olmasına karşın, su tüketim oranları hızla artmaktadır. Sınırlı olan doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir bir çevre için oluşan atıksuların en uygun arıtma yöntemlerinin bir araya getirilmesi ile çevreye en az zarar verecek şekilde arıtılması, mümkünse yeniden kullanılması gerekmektedir. Birleşmiş Milletler, 2025 yıllarında dünyada yaklaşık 2,7 milyar insanın ciddi bir su sıkıntısıyla karşı karşıya kalacağını tahmin ederek, ülkeleri yeni su yönetimi stratejilerini geliştirilmesine zorlamaktadır. Sınırlı su kaynakları ve artan su talepleri karşısında atıksuların geri kazanılması ve yeniden kullanılması konusu, sadece yoğun kentsel alanlarda değil, aynı zamanda kırsal alanlarda da önem kazanarak yaygınlaşmaktadır (Üstün ve Solmaz, 2008). Atıksuların yeniden kullanımı ile, (1) tatlı suların hassas ekosistemlerden uzaklaştırma oranının azaltılması, (2) hassas su kaynaklarına deşarjların azaltılması, (3) sulak alanların yaratılması veya çoğaltılması, (4) geri dönüştürülen sular sulama amaçlı olarak tekrar kullanılanımı, (5) kirliliğin azaltılması ve önlenmesine katkı sağlanmış olur. Artan nüfusun gıda ihtiyacını karşılamak için daha fazla ürüne dolayısıyla da sulama suyuna ihtiyaç duyulmaktadır. Tarımda istenilen ürün verimini ve kalitesini yakalamak açısından sulama önemli bir rol oynamaktadır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de su tüketiminin yaklaşık % 70’i tarımda kullanılmaktadır. Tarımsal sulama amaçlı su kullanım oranının yüksek olmasına rağmen hala sulamaya açılmamış çok fazla tarım arazisi bulunmaktadır. Tarımsal amaçlı su talebinin fazla olması, iyi kaliteli sular yerine alternatif su kaynaklarının tercih edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bununla birlikte, mevcut suyun da modern sulama teknikleri ile verimli olarak kullanılması durumunda daha fazla arazi sulaması, ürün çeşitliliği ve verim artışı sağlayabilir. Sondaj kuyu sularının su kalite analizleri dikkate alındığında yüksek tuzluluk nedeniyle sulama için çok elverişli olmadığı ayrıca kuyuların işletilebilmesi için enerji maliyetlerinin yüksek olduğu (30 kuruş/m3) tespit edilmiştir. Bölgede su kaynaklarının sınırlı 1 olması, yeraltı suyu kullanımı durumunda su kalitesinin uygun olmaması bölgede sulu tarım yapılmasını sınırlamaktadır. Arıtılmış suyun nihai bertaraf yöntemine bağlı olarak çıkış suyu kalitesi farklılık göstermektedir. Halk sağlığı ve çevre üzerine olumsuz etkilerin en aza indirilmesi için atıksuların geri geri kazanılarak sulama suyu olarak kullanılması, geri kullanımla ile ilişkilendirilen kısa ve uzun vadeli birçok risk etmenini (mikrobiyolojik ve kimyasal) dikkate alan ulusal ve uluslararası teknik kriterlerler ile düzenlenmektedir. Bunlar, sulanacak bitkide meydana gelebilecek birikme, patojen mikroorganizmaların hala yaşama riski ve kimyasal maddelerin birikme riskidir. Ulusal ölçekte kullanım amaçlarına göre arıtılmış atık suların sağlaması gereken kalite ölçütlerini veren, uygun arıtma yöntemlerini belirten ve sulama amacıyla bu suların nasıl kullanılması gerektiğini açıklayan Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği (27527 sayı, 20.03.2010 tarih) uluslararası teknik kriterleri de içerecek şekilde geliştirilmiştir. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği’ne göre sulamada tekrar kullanılacak arıtılmış atıksulardaki en büyük riskin, mikroorganizmalar tarafından bulaştırılabilecek hastalıklar olduğu öngörülmüştür. Bu risk etmeninin mevcut Afyon merkez atıksu arıtma tesisi çıkış dezenkfesiyon ünitesi ile aşılması planlanmıştır. Diğer bir risk etmeni ise sulama suyu verimini de etkileyen kimyasal su kalitesidir. Evsel atıksulardaki eser elementlerin konsantrasyonu, genellikle düşük miktarlardadır. Ancak, evsel atıksulara endüstriyel deşarjlar olduğu durumda, konsantrasyonlar yükselebilmektedir. Bu bağlamda, bebiye endüstriyel atıksu katkısı, sistemin güvenilirliği ve çıkış suyu kalitesi açısından ön plana çıkmaktadır. Evsel atıksularda eser elementlerin konsantrasyonu genellikle düşük seviyededir. Endüstriyel deşarjların yapılması durumunda eser maddelerin konsantrasyonlarında artış gözlenebilmektedir. Bu durum göz önünde tutularak, kanalizasyon sistemi boyunca farklı noktalardan atıksu kaynağı gözetilerek numuneler alınmış, karakterizasyonu yapılmış ve muhtemel katkısı ortaya konmuştur. Bu çalışmada ise ensdütriyel ve evsel kirleticiler (evler, işletmeler, hastaneler, otelller v.b.) tarafından kanalizasyon şebekesine bırakılan atıksuların kirliliklerinin ayrı ayrı incelenerek arıtma tesisine gelen atıksuların tarımsal sulama açısında atıksu kalitesine olumlu ve olumsuz etkilerinin belirlenerek tarımsal sulama suyunun kalitesinin arttırılması amaçlanmaktadır. Bu kapsamda öncelikli Afyonkarahisar ili Şehir merkezinin mevcut kirlilik haritası çıkarılmıştır. Her bir lokasyonda ensdütriyel ve evsel kirleticiler ve kirlilik yükleri ayrı ayrı tespit edilerek ve tarımsal sulama kriterleri açısında ulusal mevzuata göre 2 karşılaştırma yapılmıştır. Karşılaştırma sonucunda her bir kirletici lokasyonu için alınması gerekli tedbirlerin varlığı ve bu tedbirlerin uygulama imkanları tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında tarımsal yapı ve su kullanımı irdelenerek tarımsal sulamada kullanılacak suyun kalite özellikleri ortaya konarak bölgede yetişebilecek bitki türleri açısından değerlendirilmiştir. Diğer taraftan analizler sonucu elde edilen veriler ışığı altında Tarımsal sulama amaçlı teknoloji seçimi aşamasında mikrobiyolojik ve kimyasal parametreler dikkate alınarak geri kazanım sisteminin filtrasyon sonrası dezenfeksiyon ünitelerinden oluşması ön plana çıkmıştır. Filtrasyon ünitesinin dizaynı ve kapasitesi alternatifli olarak (mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon ve ters ozmoz ) ilk yatırım ve işletme maliyetleri ile birlikte değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, günlük 44.000 m3 atıksuyun arıtma tesisinde arıtılarak filtrasyon ve dezenfeksiyon yöntemiyle dezenfekte edilerek tarımsal sulamada kullanılması hedeflenmiştir. 3 2. MATERYAL VE YÖNTEM 2.1. Afyonkarahisar Afyonkarahisar ili Ege Bölgesinin doğusunda yer almaktadır. Afyonkarahisar doğuda Konya, batıda Uşak, kuzeybatıda Kütahya, güneybatıda Denizli, güneyde Burdur, güneydoğuda Isparta ve kuzeyde Eskişehir illeriyle komşudur. İlin denizden yüksekliği 1.034 m, yüz ölçümü 14.300 km2’dir. Afyonkarahisar ili yüzey biçimleri olarak İç batı Anadolu eşiğinin orta derecede yükseltiye sahip olan dağları ile bu dağlar arasında yer yer daralan ve genişleyen bazen boğazlarla birleşen ovalardan oluşmaktadır. İli güneyden Sultan Dağları, güney batıdan Acıgöl, Maymun Dağları, batıdan Burgaz Dağları, kuzeybatıdan Eynihan Dağları, kuzeyden Sakarya Irmağının kaynak yöreleri, doğudan Emirdağlarının doğu uzantıları, güneydoğudan Akşehir Gölü sınırlamaktadır. İlin doğu sınırlarındaki Emirdağlarının batısında yaklaşık 1000 m yükseklikte Afyonkarahisar ovası yer alır. İl sınırları içerisindeki Sandıklı (Kumalar) Dağlarının batısında ise Sandıklı ve Sincanlı ovaları yer alır. Maymun Dağları ve Bozdağ’ın güneyi ile Acıgöl arasında Dazkırı-Dinar ovası yer almaktadır. İl akarsular açısından zengin olmayıp, akarsular sel suları karakterindedir. Akarçay, Kufi Çayı, Kali Çayı, Menderes Çayı, Sakarya Çayı, Kocaçay, Seyitsuyu, Hamamçayı, Karakuyu Gölü, Eber Gölü, Karamık Gölü, Akşehir Gölü, Emre Gölü, Seydiler Barajı, Selevir Barajı, Akdeğirmen Barajı, Taş köprü Göleti ve Döğer Göleti başlıca yüzeysel su kaynaklarıdır. Şekil 1. Afyonkarahisar İlinin Coğrafi Konumu 4 2.2. Afyon Merkez Atıksu Arıtma Tesisi Akarçay Havzası Koruma Eylem Planı çerçevesinde Çevre ve Orman Bakanlığı’nca projelendirilerek Afyonkarahisar Belediyesi tarafından yapılan İleri Biyolojik Atıksu Arıtma tesisi 300 bin kişinin ihtiyacını karşılamaktadır. Atıksu arıtma tesisi, organize sanayi bölgesi ile birlikte 9 ayrı belediye ve 10 farklı köye hizmet veriyor. Tesiste günlük 44 bin metreküp evsel ve sanayi nitelikli atıksu, ileri biyolojik arıtma tekniğiyle arıtılmaktadır. Fiziksel ve biyolojik proseslerin uygulandığı tesisin fiziksel arıtma kısmındaki kaba ve ince ızgara ünitelerinde atıksuda yüzen parçalar tutulurken, kum ve yağ tutucu ünitedeyse kum ve yağ giderimi sağlanmaktadır. İnsan ve diğer canlı yaşamını tehdit eden sudaki organik kirliliğin giderimi için uzun havalandırmalı havuzlarda aktif çamur sistemi kullanılmaktadır. Çöktürme havuzlarında aktif çamur ve su fazı ayrıştırılarak arıtılmış su, çıkış yapısından 350 metre mesafedeki Akarçay’a deşarj edilmektedir. Şekil 2. Atıksu arıtma tesisi proses akım şeması 5 Uzun havalandırılmalı aktif çamur sistemi, azot ve fosfor giderimi sağlayacak şekilde projelendirilmiştir. Arıtılmış sudan ayrıştırılan kirlilikler “fazla çamur” adı altında yoğunlaştırılıp çamur susuzlaştırma makineleri ile susuz bir şekilde tesisten uzaklaştırılıyor. Böylece Afyon merkez ve beldelerin atıksularının Akarçay ve Eber Gölü üzerindeki olumsuz etkisi önemli ölçüde azaltılmaktadır. Arıtma tesisi içindeki tüm üniteler ve tesisin işleyişi, bilgisayar kontrol odasından takip edilebilmekte ve olumsuzluk durumunda anında müdahale edilebilmektedir. Atıksu arıtma tesisi, I. Kademede 44.000 m3/gün ve II. Kademede 87.640 m3/gün olarak projelendirilmiştir. Projelendirmede kullanılan kirletici parametreler ve deşarj kriteleri Tablo 1’de özetlenmiştir. Tablo 1. Projelendirme ve deşarj kriterleri Kademe Konsantrasyon (mg/l) 2008 2026(1.kd) 2041(2.kd) 2008 2026(1.kd) 2041(2.kd) 2008 2026(1.kd) 2041(2.kd) 292 430 412 583 860 824 183 267 259 Toplam N 2008 2026(1.kd) 2041(2.kd) 41 57 53 Toplam P 2008 2026(1.kd) 2041(2.kd) pH 2008 2026(1.kd) 2041(2.kd) 8 11 11 7,4 6-9 6-9 Parametre BOİ5 KOİ AKM 2.3. 2011 yılı ortalama Konsantrasyon (mg/l) Deşarj Kriterleri Konsantrasyon (mg/l) 203 40 619 120 156 40 17 10 9,7 1 7,94 6-9 Su Kalitesi Belirleme Çalışmaları Arıtma tesisi çıkışı ve kanalizasyon hattı boyunca 17 nokta olmak üzere toplam 18 farklı lokasyondan alınan numuneler sulama amacıyla uygunluğun belirlenmesi amacıyla analiz edilmiştir. Su kalite özelliklerini ortaya koymak için Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği’ne belirtilen parametreler göz önünde bulundurulmuştur. Numune alma noktasının türü, mevkisi, debisi, ve koordinatları Tablo 2.’de özetlenmiştir. 6 Atıksular, atıksu arıtma tesisine 2 adet ana kollektör kullanılarak iletilmektedir. Toplayıcı Kollektör 1 hattına konutlar (eski yerleşim merkezi, merkeze bağlı bazı köyler ve beldeler) , askeri fabrika, Çimento fabrikası ve Zübeyde Hanım Doğum Hastanesi bağlıdır. Toplayıcı Kollektör 2 hattına konutlar (yeni yerleşim merkezi, merkeze bağlı bazı köyler ve beldeler), işletmeler ve oteller bağlıdır. Kirleticiler, kirlilik kaynaklarına göre Konutlar (Şekil 3), İşletmeler (Şekil 4), Hastaneler (Şekil 5) ve Oteller (Şekil 6) olarak 4 grupta toplanmıştır. Tüm su-atıksu kalite parametreleri TS EN ISO/IEC 17025 standardına göre akredite laboratuvarda ulusal ve uluslararası standart metotlarla analiz edilmiş ve raporlanmıştır. Numuneler soğuk zincir ile laboratuvar ulaştırılmıştır. Analiz Sonuçları numune alma noktaları ile birlikte analiz parametreleri bazında tablo halinde (Şekil 8-9) verilmiştir. Analiz sonuçları verilirken çok düşük değerlere sahip sonuçların raporlama limitlerinin altında kalması sebebiyle ‘‘< raporlama limiti’’ olarak verilmiştir. Ancak, Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo sınır değerleriyle daha gerçekçi bir kıyaslama yapılabilmesi için tablolarda parantez içerisinde cihazların okuduğu değerler ayrıca verilmiştir. Proje kapsamında 18 (onsekiz) farklı noktadan 2 (iki) farklı dönemde 29 (yirmidokuz) parametrenin analizi yapılmıştır. Toplamda proje kapsamı içerisinde 1044 (bin kırkdört) adet analiz yürütülmüştür. Analiz parametreleri belirlenirken, 06.07.2013 tarihinde Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo Ek 7.1, Tablo Ek 7.2, Tablo Ek 7.7, Tablo Ek 7.8, Tablo Ek 7.9 ‘da belirtilen parametreler dikkate alınarak yaptırılan atıksu arıtma tesisi çıkış suyu analiz raporundaki (Şekil 7) muhtemel kritik değerler göz önünde bulundurulmuştur. Parametre seçimi yapılırken İl Çevre Şehircilik Müdürlüğü ile Gıda Tarım Hayvancılık İl Müdürlüğü uzmanlarının görüş ve tavsiyeleri dikkate alınarak 29 adet parametre belirlenmiştir. Analiz sonuçları yönetmelik sınır değerleri göz önünde bulundurularak grafik halinde ifade edilmiştir. Böylece sınır değeri aşan noktaların tespiti sağlanmıştır. Alınması gereken muhtemel önlemler belirlenerek etkin çözümler üretilmesi hedeflenmiştir. 2.4. Mevcut Arazi Durumu ve Sulamanın Etkisi Arıtma tesisinin bulunduğu bölgedeki alanlar tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. Araziler düze yakın eğimli (%0-1), toprağı derin, orta ağır bünyeli, taşsız, erozyon problemi olmayan sulamaya müsait arazilerdir. Deniz seviyesinden yüksekliği yaklaşık 1076 metredir. Topraklarının genel yapısı hafif orta alkali, killi-tınlı, az-orta kireçli, az-orta tuzlu, organik maddece fakir, azot fosfor bakımından yetersiz, potasyumca zengin, demir çinko, mangan gibi mikro besin elementlerinin eksikliği görülmektedir. Bölgede projeli sulama sistemi 7 yoktur. Bu arazilerde kuru tarım yapılmakta ve ağırlıklı olarak buğday ve fiğ münavebesi yapılmaktadır. Sulama projesinin hayata geçmesi halinde bu alanda, şeker pancarı, slajlık mısır, buğday, arpa, yonca ve sulanabilen bir çok bitki yetiştirilebilecektir. Afyonkarahisar il genelinde polikültür tarım yapılmakla beraber tarla bitkileri üretimi ağırlıktadır. Master Plan çalışmasında il; tarımsal çeşitlilik ve iklim verileri dikkate alınarak 4 agro-ekolojik alt bölgeye ayrılarak incelenmiştir. Arıtma tesisinde olduğu Merkez, Bolvadin, Çobanlar, Kızılören, Sincanlı, Şuhut, Sandıklı ve Hocalar I. Alt bölgeyi oluşturmaktadır. Afyonkarahisar Ege Bölgesinde yer almasına rağmen karasal iklimin etkisi altında olup, kışları yoğun karlı, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. I. Alt bölgece yıllık yağış ortalaması 407 mm. olup genellikle yağışlar kış ve ilkbahar aylarında olmaktadır. Bir alt bölgeler en az yağış alan bölgeler olup, ortalama yağış 400 mm. Civarındadır Bölgenin şubat ayı ortalama sıcaklığı 1,26 oC, Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 22,37 oC civarındadır. Yıllık ortalama nisbi nem % 60,75’dir. Kapalı bir havza olan Afyon ovası ve Akarçay havzasında su kaynakları yeterli olmamaktadır. Su ihtiyacının karşılanmasında kullanılacak kaynaklardan biriside atık suların arıtılarak sulamada kullanılmasıdır. Sulamada kullanılan suyun miktarı, iklim, toprak yapısı, ürün tipi, su kalitesi, sulama teknikleri gibi bir çok unsura dikkat edilmelidir. Arıtma tesisi günlük kapasitesi 44000 m3 tür. Arıtılmış suyun sulama suyu kalitesine, bölgenin iklim ve toprak koşullarına göre bitkilerin seçiminden sonra bitki türlerine göre ekim alanı su tüketimi, sulanabilecek alanların hesaplamalarına kısaca değinmek gerekmektedir. Bitki su tüketimi birçok faktör etki etmektedir. Bu faktörler ana başlıklar halinde aşağıda verilmiştir. Bitki Su Tüketimini Etkileyen Faktörler (Güngör ve ark. 1996) 1.İklim Faktörleri -Solar radyasyon -Sıcaklık -Bağıl nem -Rüzgar -Güneşlenme süresi -Gündüz saatleri 2.Toprak Faktörleri -Toprak nemi -Toprağın işlenme durumu -Bitki örtüsü 3.Bitki Faktörleri -Bitki cinsi -Gelişme devresi -Büyüme mevsimi Bitki su tüketiminin hesaplanmasında yukarıda bahsedilen faktörlerin etkisinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bitki su tüketimi, doğrudan ölçüm yöntemleriyle veya iklim verilerinden tahmin yöntemleriyle belirlenmektedir. Uygulamada bitki su tüketimi değerleri yaygın olarak iklim verilerine dayalı tahmin eşitlikleri kullanılarak belirlenmektedir. 8 İklim verilerinden yararlanarak bitki su tüketiminin tahmininde kullanılabilecek çok sayıda eşitlik getirilmiştir. Bu yöntemlerden Türkiye iklim koşullarında iyi sonuç veren BlaneyCriddle Yöntemi tercih edilmiştir. Bu çalışmada bitki su tüketim değerleri olarak Afyonkarahisar Merkez iklim verilerine göre Blaney-Criddle Yöntemi ile bitki türleri için hesaplanmış aylık su tüketim değerleri kullanılmıştır (Anonim 1982). Arıtma tesisinden çıkan günlük 44.000 m3 arıtılmış su sulama suyu olarak kullanılacaktır. Proje sonrası proje alanındaki muhtemel ürün deseni ve ekiliş oranına göre toplam sulanacak alan aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Arıtma sonrası çıkan suyun depolanmayacağı ve günlük 16 saat sulama yapılacağı varsayılmıştır. Basınçlı sulama yöntemlerinden yetiştirilecek bitkiye göre uygun olan damla sulama veya yağmurlama sulama kullanılacaktır. Bu sulama yöntemlerinde sulama randımanları yüksek olup ortalama %85 olarak alınmıştır. Afyonkarahisar İli iklim ve toprak koşullarına göre münavebesi düşünülen bitkilerin Kritik su tüketimi Temmuz ayı olduğundan, Tüketim hesabı bu aya göre yapılmıştır. Temmuz ayı yağış ortalaması 23.3 mm’dir. Aylık bitki su tüketimi değerleri Blaney-Criddle Yöntemine göre Afyon Merkez için hesaplanan değerler kullanılmıştır (Anonim, 1982). Yukarıda bahsedilen kabullere göre sulanabilecek alanın hesabı yapılmıştır. Atıksu arıtmadan sonra elde edilen günlük 44000 m3 suyun sulamada kullanılması halinde sulanacak alan yaklaşık 4740 da olarak hesaplanmıştır. Proje uygulamaya başlaması ile birlikte ürün deseni ve üretim şekli değişecektir. Daha önce kuru tarım şeklinde yetiştirilen Arpa ve Buğday sulu tarıma dönerken, Silajlık Mısır, Yonca ve Şeker Pancarı da ürün deseninde yerini alacaktır. Proje ile sulanması hedeflenen 4738,8 da arazide yeni ürün deseninde Arpa %15, Buğday %25, Silajlık Mısır, Şeker Pancarı ve Yonca %20’şer pay alması öngörülmüştür. Proje sahasında sulu tarıma geçilmesi durumunda elde edilecek gelirin belirlenmesi amaca ile yetiştirilecek bitkilerin dekara ortalama üretim girdileri ve maliyet hesabı yapılmıştır. Bitki türlerine göre ayrı ayrı birim alana net gelirleri hesaplandıktan sonra ürün deseninde yer alacakları %’lere göre proje sonrası dekara yıllık net gelir hesaplanmıştır. Dekara yıllık net gelir ile proje kapsamında sulanacak olan arazinin (4738,2 da) çarpılması ile de sulu tarıma geçilmesi durumunda elde edilecek net gelir hesap edilmiştir. 9 Tablo 2. Numune alma noktaları ve özellikleri MEVKİİ DEBİLER (m3/gün) BÖLGE NEVİ 1. Bölge Otel Korel ve Oruçoğlu Otel 1000 X:4301754 Y:36 S 0277123 2. Bölge Otel Erkmen Terfi (Anemon ve Güral otel) 400 X:4295764 Y:36 S 0282059 3. Bölge İşletme 2. Küçük Sanayi 1800 X:4294598 Y:36 S 0290801 4: Bölge İşletme Merkez Küçük Sanayi 600 X:4292145 Y:36 S 0287672 5: Bölge İşletme Çimento Fabrikası 200 X:4292253 Y:36 S 0287875 6. Bölge İşletme Askeri Fabrika 100 X:4292688 Y:36 S 0289355 7. Bölge İşletme Organize Sanayi Bölgesi 4500 X:4294831 Y:36 S 0288491 8. Bölge Hastane Üniversite Hastanesi 200 X:4294572 Y:36 S 0282165 9. Bölge Hastane Devlet Hastanesi 150 X:4295352 Y:36 S 0284436 10. Bölge Hastane Park Hastanesi 50 X:4294556 Y:36 S 0283615 11. Bölge Hastane Fuar Hastanesi 50 X:4293552 Y:36 S 0288876 12. Bölge Hastane Zübeyde Hanım Doğum Hastanesi 70 X:4293376 Y:36 S 0286625 13. Bölge Konut Dumlupınar Mh. Eski Yerleşim Mrk. Top: 22450 X:4291837 Y:36 S 0286739 14. Bölge Konut Ataköy Yeni Yerleşim Mrk. Top: 7000 X:4289614 Y:36 S 0288976 15. Bölge İşletme Çöp Sızıntı Dengeleme 30 X:4294525 Y:36 S 0296243 X Y 16. Bölge Top.Kollektör1-Konut Atıksu Arıtma Tesis Girişi (Eski Hat) 23420 X:4286377 Y:36 S 0296027 17. Bölge Top.Kollektör2-İşletme Atıksu Arıtma Tesis Girişi (Yeni Hat) 15150 X:4286382 Y:36 S 0296025 38600 X:4286794 Y:36 S 0296588 18. Bölge Deşarj Noktası Atıksu Arıtma Tesisi Deşarj Noktası 10 Şekil 3. Kirletici kaynakların sınıflandırılması (Konutlar) 11 Şekil 4. Kirletici kaynakların sınıflandırılması (İşletmeler) 12 Şekil 5. Kirletici kaynakların sınıflandırılması (Hastaneler) 13 Şekil 6. Kirletici kaynakların sınıflandırılması (Oteller) 14 PARAMETRELER ANALİZ SONUÇLARI PARAMETRELER ANALİZ SONUÇLARI pH 7,12 Demir <0,1 Elektriksel İletkenlik 1240 Çinko <0,05 Kimyasal Oksijen İhtiyacı Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı 36,48 Kurşun <0,002 11,65 Kadmiyum 0,0002 Askıda Katı Madde 15,25 Civa <0,001 Florür 1,26 Nikel 0,01 Bor <0,63 Kobalt 0,005 Toplam Fosfor 0,97 Mangan <0,05 Toplam Azot 1,9 Molibden 0,005 Nitrat Azotu 0,79 Selenyum <0,005 Lityum 0,0747 Klorür Toplam Çözünmüş Katı Madde Sodyum Adsorbsiyon Oranı (SAR) 143,23 620 Alüminyum 3,68 Berilyum Sodyum 202,3 Serbest Klor <0,07 Arsenik 0,028 Vanadyum 0,0099 Krom 0,067 Fekal Koliform Bakır 0,009 0,02 <0,0002 130 Şekil 7. 06.07.2013 tarihli Atıksu Arıtma Tesisi çıkış suyu analiz sonuçları 15 ATAKÖY DUMLUPINAR DOĞUM EVİ DEVLET HASTANESİ ÜNİVERSİTE HASTANESİ PARK HASTANESİ FUAR HASTANESİ ANEMON VE GÜRAL OTEL ORUÇOĞLU VE KOREL OTEL ASKERİ FABRİKA ÇÖP SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİ GİRİŞİ Koll.-1-Eski Hat ARITMA TESİSİ GİRİŞİ Koll.-2-Yeni Hat ARITMA TESİSİ DEŞARJ NOKTASI MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ 22.10.13 22.10.13 22.10.13 22.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 7,56 7,56 7,78 7,79 8 8,49 7,65 7,3 7,18 7,09 7,49 7,22 7,01 7,97 7,68 7,18 7,3 2. KÜÇÜK SANAYİ ÇİMENTO FABRİKASI Numune Alma Tarihleri ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ PARAMETRELER 22.10.13 22.10.13 6,72 22.10.13 pH Elektriksel İletkenlik Askıda Katı Madde Bulanıklık 4280 1272 880 1087 1755 896 2520 1353 34800 890 2040 4680 4200 2020 35600 1243 2250 1309 682,9 540 124,7 125,2 32,4 20,1 166 193,5 328,33 260,5 301,66 228 742 288 187,14 118 44 6,63 111 53,7 93 52,6 41,33 32,2 17,4 11,4 326 183,2 164 106 505 112 184 44,8 4,8 3,04 Florür 5,58 1,35 <0,63 (0,43) 1,24 <0,63 (0,2) 1 <0,63 (0,06) 3,68 5,37 11,88 1,16 0,96 2,9 17,41 1,12 <0,63 (0,32) 2,33 1,43 2,57 <0,63 (0,04) 1,31 0,67 3,42 0,43 0,32 0,36 0,19 0,598 2,18 2,71 <0,63 (0,2) <0,1 (0,09) 3,61 <0,63 (0,005) Fosfat Fosforu 1,02 <0,63 (0,26) <0,1 (0,06) 2,68 1,13 9,5 <0,63 (0,45) 0,52 Bor 10,02 <0,63 (0,41) 0,62 1,03 0,32 0,32 1,03 7,48 0,15 0,68 0,36 Amonyum Azotu 74,76 24,36 10,4 9,02 93,1 72,52 107,24 1,96 37,24 27,83 12,04 5,54 130,8 2640,4 63,3 32,2 2,52 Nitrat Azotu 0,56 0,54 0,28 0,49 0,81 0,5 0,595 13,44 <0,01 (0,005) 0,04 0,68 0,49 0,34 0,41 0,3 0,95 0,67 0,22 0,15 Sülfat 367,4 79,5 40,2 46,7 142 81,51 110 66,07 1947 159 95,1 142,4 62,9 3463,6 89,9 137,1 70 Klorür 1559,8 198,5 86,5 184,34 163,1 134,71 524,7 262,33 11273,6 134,7 347,4 336 1262,0 2 1020,9 340,3 7657,2 170,16 439,6 241,1 778 0 388 0 256,2 0 464 0 655 0 476 0 817,4 180 415 0 268 0 185 0 719,8 0 451,4 0 793 0 902,8 0 1720,2 0 502,64 0 586 0 268 0 1905 620 325 455 525 485 1195 615 1610 410 990 2035 1820 790 11380 540 1020 590 7,47 2,62 0,02 3,98 8,42 5,32 11,74 1,86 0 3 4 0 5 11 27 4 3 1,49 78 51,3 250,3 31,4 33,9 32,9 35,6 44,7 65,7 77 44,7 40 54,6 42,9 9,8 94,1 42,3 62,2 20,54 4,77 15,23 2,53 5,52 2,65 4,92 3,85 32,84 17,12 4,58 6,01 11,59 6,28 42,44 8,3 5,24 6,75 Bikarbonat Karbonat Toplam Çözünmüş Katı Madde Kalan Sodyum Karbonat(RSC) Değişebilir Sodyum Yüzdesi (%) Sodyum Adsorbsiyon Oranı (SAR) 1,06 16 DUMLUPINAR DOĞUM EVİ DEVLET HASTANESİ ÜNİVERSİTE HASTANESİ PARK HASTANESİ FUAR HASTANESİ ANEMON VE GÜRAL OTEL ORUÇOĞLU VE KOREL OTEL ASKERİ FABRİKA ÇÖP SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİ GİRİŞİ Koll.-1Eski Hat ARITMA TESİSİ GİRİŞİ Koll.-2Yeni Hat 22.10.13 22.10.13 22.10.13 22.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 23.10.13 ARITMA TESİSİ DEŞARJ NOKTASI ATAKÖY 22.10.13 MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ 22.10.13 ÇİMENTO FABRİKASI Numune tarihleri 2. KÜÇÜK SANAYİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ PARAMETRELER 22.10.13 Tuzluluk 2180 614 438 565 789 571 1298 720 1703 445 1036 2280 2020 929 16890 606 1063 651 Sodyum 768 150,1 506,3 78,34 136,6 67,72 206,5 139,1 5256 157,4 209,6 430,6 527 199,2 798,5 268,9 218,6 187,2 Potasyum 40,8 19,6 13,78 19,18 37,5 24,3 17,8 17,64 18,9 18,14 23,45 17,1 37,6 24,77 176,9 53,4 29,5 49,1 Kalsiyum 81 51,92 49,7 48,91 20,16 29,6 83,5 70,6 1425 2,57 107,3 251,7 110 48,24 11,5 53,2 92,3 32,94 15,14 14 20,7 14,31 16 12,2 30,3 17,3 313,4 31,3 83,3 28,6 17,1 9,39 16 24,3 15,45 0,017 <0,2 (0,038) <0,1 (0,015) 0,367 <0,2 (0,134) <0,1 (0,059) 1,04 <0,2 (0,166) <0,1 (0,058) 0,36 0,016 0,08 0,23 <0,1 (0,032) 0,015 <0,2 (0,06) <0,1 (0,059) 0,22 <0,1 (0,054) 0,87 <0,1 (0,02) 0,28 0,26 0,057 0,051 Demir 2,33 0,96 0,089 0,017 0,008 0,004 0,044 0,037 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 (0,039) (0,095) 0,158) 0,17 (0,157) 0,27 <0,1 <0,1 <0,1 <0,1 <0,1 <0,1 (0,065) (0,061) (0,063) (0,074) (0,06) (0,062) <0,1(0, 089) 0,42 0,28 0,22 0,12 0,18 0,004 Bakır 0,009 <0,2 (0,047) <0,1 (0,058) 2,335 <0,002 (0,0004) <0,2 (0,056) <0,1 (0,004) 0,44 0,14 0,21 0,37 1,1 0,94 3,43 0,72 0,79 0,053 <0,2 (0,066) <0,1 (0,017) <0,1 (0,029) Çinko 0,27 <0,3 (0,115) <0,05 (0,012) 0,27 <0,3 (0,056) <0,05 (0,01) 0,08 0,12 0,12 0,18 0,07 0,23 <0,3 <0,3 <0,3 <0,3 <0,3(0, <0,3 (0,022) (0,073) (0,015) (0,102) 077) (0,103) <0,05 <0,05 <0,05 <0,05 <0,05 <0,05 (0,005) (0,006) (0,004) (0,006) (0,007) (0,005) 0,23 1,36 <0,3 (0,02) <0,05 (0,006) 1,79 <0,3 (0,139) <0,05 (0,006) 0,05 <0,3 (0,117) <0,05 (0,009) 0,06 <0,3 (0,027) <0,05 (0,01) 0,25 <0,3 (0,044) <0,05 (0,01) Magnezyum Arsenik Krom Kurşun Kadmiyum 0,01 0,4 0,06 0,3 0,19 0,13 <0,3 <0,3 <0,3 (0,205) (0,065) (0,098) <0,05 <0,05 <0,05 (0,038) (0,006) (0,007) Şekil 8. I. Numune Alma Dönemi, Kirletici noktalarından alınan numunelere ait analiz sonuçları 17 0,07 <0,3 (0,024) <0,05 (0,014) 2. KÜÇÜK SANAYİ ÇİMENTO FABRİKASI MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ ATAKÖY DUMLUPINAR DOĞUM EVİ DEVLET HASTANESİ ÜNİVERSİTE HASTANESİ PARK HASTANESİ FUAR HASTANESİ ANEMON VE GÜRAL OTEL ORUÇOĞLU VE KOREL OTEL ASKERİ FABRİKA ÇÖP SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİ GİRİŞİ Koll.-1-Eski Hat ARITMA TESİSİ GİRİŞİ Koll.-2-Yeni Hat ARITMA TESİSİ DEŞARJ NOKTASI Numune tarihleri ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ PARAMETRELER 30.10.13 30.10.13 30.10.13 30.10.13 31.10.13 31.10.13 30.10.13 30.10.13 30.10.13 30.10.13 30.10.13 31.10.13 31.10.13 30.10.13 30.10.13 31.10.13 31.10.13 31.10.13 pH Elektriksel İletkenlik Askıda Katı Madde 6,92 7,7 7,6 7,83 7,97 8,23 7,9 7,82 8,32 7,13 7,57 8,46 7,35 7,18 8,12 7,66 7,22 6,92 2390 1260 901 1192 1353 936 1683 1543 7890 829 2250 3140 4180 2250 35900 1264 2140 1295 920 96 22 240 508 240 472 130 17,7 119 65 105 11,3 297,5 202 172 130 <3 Bulanıklık 582 94,8 13,1 21,8 354 254 306 47,8 3,71 78,5 74,1 54,5 6,6 179 88,4 69 41,8 2,42 Florür 2,14 11,6 1 <0,63 (0,34) 0,91 <0,63 (0,53) 1,2 <0,63 (0,21) 2,76 4,8 <0,63 (0,4) 2,07 <0,63 (0,26) 2,52 <0,63 (0,44) 3,28 <0,63 (0,61) 12,77 1,02 1,93 <0,63 (0,5) 3,45 3,77 1,28 <0,63 (0,29) 6,2 Bor 5,09 <0,63 (0,47) 1,25 15,84 0,91 <0,63 (0,62) 2,28 <0,63 (0,31) 0,95 <0,63 (0,58) Fosfat Fosforu 19,24 0,71 0,51 0,26 1,97 0,58 0,32 0,28 1,88 0,73 0,66 0,19 0,17 1,35 7,27 0,38 0,28 0,38 Amonyum Azotu 152,6 26,6 9,35 54,6 63,7 52,5 83,72 45,8 4,87 44,1 60,2 13,5 9,8 155,4 2373 54,6 21 1,96 Nitrat Azotu 0,63 0,48 0,4 0,52 0,54 0,51 0,63 0,45 0,06 0,7 0,56 0,4 0,31 0,48 1,05 0,65 0,26 0,14 Sülfat 395 81 51 58 154 47 136 97 123 130,7 102 228,8 138 98 3105 95 154 82 Klorür 709 241,1 99,3 255,2 170,2 198,5 297,8 368,7 709 141,8 397,04 723,2 1063,5 411,2 6948,2 198,5 482,12 233,97 Bikarbonat Karbonat Toplam Çözünmüş Katı Madde Kalan Sodyum Karbonat(RSC) Değişebilir Sodyum Yüzdesi (%) Sodyum Adsorbsiyon Oranı (SAR) 976 0 366 0 329,4 0 451,4 0 647 0 415 0 671 0 305 0 412,4 144 201 0 781 0 508,8 216 708 0 1126 0 1952 0 525 0 634 0 256 0 1095 505 365 575 605 485 855 785 3330 385 1030 1435 1990 1010 14730 585 995 595 12,31 3,16 2,22 4,81 9,23 4,54 6,42 1,57 10,67 1,93 8,33 11,27 7,51 15,82 31,07 6,45 7,21 2 80,9 47 50,3 38,4 45,5 35,4 37,3 53,9 3,8 36,2 41,6 47 35,6 36,9 26,1 34 54,7 55 14,24 4,97 3,59 4,03 7,44 3,12 4,15 6,35 11,78 3,63 6,26 11,8 10,4 8,2 137,3 4,14 9,27 6,39 18 MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ ATAKÖY DUMLUPINAR DOĞUM EVİ DEVLET HASTANESİ ÜNİVERSİTE HASTANESİ PARK HASTANESİ FUAR HASTANESİ ANEMON VE GÜRAL OTEL ORUÇOĞLU VE KOREL OTEL ASKERİ FABRİKA ÇÖP SIZINTI SUYU ARITMA TESİSİ GİRİŞİ Koll.-1Eski Hat ARITMA TESİSİ GİRİŞİ Koll.-2Yeni Hat ARITMA TESİSİ DEŞARJ NOKTASI 30.10.13 ÇİMENTO FABRİKASI Numune tarihleri 2. KÜÇÜK SANAYİ ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ PARAMETRELER 30.10.13 30.10.13 30.10.13 31.10.13 31.10.13 30.10.13 30.10.13 30.10.13 30.10.13 30.10.13 31.10.13 31.10.13 30.10.13 30.10.13 31.10.13 31.10.13 31.10.13 Tuzluluk 1133 595 445 609 696 531 998 842 3750 499 1140 1533 2040 1175 17330 618 978 652 Sodyum 444,6 136,1 104,1 105,3 141,5 76,23 144,3 191,2 69,02 69,08 215,1 339,4 341,8 216,5 2153 98,79 269,4 163,6 Potasyum 153,7 20,42 24,6 18,5 65,23 21,92 58,05 48,12 28,52 47,5 45,53 48,71 44,73 898,7 33,23 87,67 38,74 Kalsiyum 47,3 30,72 30,98 29,18 17,41 26,64 43,62 44,42 15,77 <2 (1,146) 11,88 42,61 37,9 54,11 32,92 8 21,68 32,77 34,81 15,92 19,92 13,82 6,05 11,28 29,26 14,73 0,85 28,44 15,06 16,86 12,12 6,42 12,96 18,86 8,99 0,013 <0,2 (0,048) <0,1 (0,016) 0,544 <0,2 (0,065) <0,1 (0,029) Demir 0,95 0,57 0,7 0,003 <0,2 (0,028) <0,1 (0,012) <0,1 (0,099) 0,375 Bakır 16,12 <0,002 (0,0016) <0,2 (0,052) <0,1 (0,013) 0,011 0,031 <0,2 <0,2 0,43 (0,07) (0,069) <0,1 <0,1 <0,1 (0,021) (0,015) (0,016) <0,1 1,82 (0,053) 0,11 Çinko 0,49 <0,3 (0,016) <0,05(0,0 17) 0,11 <0,3 (0,013) <0,05(0, 016) 0,22 <0,3 (0,065) <0,05 (0,003) 0,2 <0,3 (0,03) <0,05 (0,017) 0,44 0,06 0,11 <0,3 <0,3 <0,3 (0,077) (0,038) (0,035) <0,05 <0,05 <0,05 (0,019) (0,012) (0,015) Magnezyum Arsenik Krom Kurşun Kadmiyum 0,046 0,008 0,006 0,004 0,008 0,012 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 <0,2 (0,037) (0,041) (0,063) (0,066) (0,054) (0,049) <0,1 <0,1 <0,1 <0,1 <0,1 <0,1 (0,017) (0,014) (0,007) (0,016) (0,016) (0,019) <0,1 0,08 0,25 0,38 0,92 0,16 (0,05) 0,004 <0,2 (0,056) <0,1 (0,018) 9,5 <0,002 (0,0008) <0,2 (0,056) <0,1 (0,02) 0,38 0,7 0,022 0,258 <0,2 <0,2 (0,045) (0,058) <0,1 <0,1 (0,012) (0,034) <0,1 (0,057) 0,16 0,15 <0,3 (0,071) <0,05 (0,018) 0,15 <0,3 (0,072) <0,05 (0,016) 1,81 <0,3 (0,075) <0,05 (0,018) 0,2 0,27 <0,3 <0,3 (0,043) (0,065) <0,05 <0,05 (0,019) (0,015) 0,07 <0,3 (0,06) <0,05 (0,02) 1,14 1,78 0,07 0,08 <0,3 <0,3 <0,3 <0,3 (0,027) (0,105) (0,047) (0,057) <0,05 <0,05 <0,05 <0,05 (0,003) (0,002) (0,018) (0,015) Şekil 9. II. Numune Alma Dönemi, Kirletici noktalarından alınan numunelere ait analiz sonuçları 19 0,083 <0,2 (0,133) <0,1 (0,009) <0,1 (0,098) <0,05 (0,042) <0,3 (0,093) <0,05 (0,036) 3. ARITILMIŞ ATIKSULARIN SULAMA SUYU OLARAK GERİ KULLANIM KRİTERLERİ Arıtılmış atıksuların tarımsal sulamada kullanılması durumunda Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği’de belirtilen hususlar göz önünde bulundurularak parametre bazlı değerlendirme bu bölümde yapılmıştır. Bu amaçla, arıtılmış suyun askıda katı madde içeriği, tuzluluk değeri, geçirgenlik özellikleri, özgül iyon toksisitesinin etkileri, eser elementler ve nütrientler varlığı ve miktarı ile mikrobiyolojik kalitesi dikkate alınmıştır. 3.1. Askıda Katı Madde Askıda katı madde (AKM), sulama sisteminin tıkanmasına neden olduğu için önemlidir. Klasik atıksu arıtma tesisi çıkışında AKM konsantrasyonu, 5-25 mg/L aralığında değişmektedir. Birçok sulama sisteminde, 30 mg/L’nin altındaki AKM konsantrasyonları tolere edilebilmektedir. AKM, yağmurlama sulamada yağmurlama başlık memelerinin ve damla sulamada damlatıcıların tıkanması açısından önemlidir (Ayyıldız, 1990). Afyon ili atıksu arıtma tesisi çıkış AKM değerleri 4.8 mg/L ve 15.25 mg/L olarak okunmuştur. Bu değerlerde göz önüne alındığında sulama sistemi için bir tıkanma riskinin olmadığı görülmektedir. 3.2. Tuzluluk Bitki su ihtiyacının karşılanmasında, suyun miktarının yeterliliği yanında kalitesinin de sulamaya uygunluğu önemlidir. Çözelti içerisindeki tüm iyonların (anyon ve katyonlar) oluşturduğu etkiye “ozmotik etki” denir. Suda eriyebilen tüm katıların toplam etkisidir. Tuzlar çözelti içerisinde bir basınç oluştururlar, buna “ozmotik basınç” adı verilir. Bu basınç bitkinin kökleri ile topraktan suyu alırken yenmek zorunda olduğu bir kuvvettir. Yüksek ozmotik basınç yani yüksek tuzluluk etkisinde bitki suyu almakta zorlanır ve gereksinim duyduğundan daha az su alabilir, bu olaya fizyolojik kuraklık denir. Daha az su kullanımı ise verimde ve ürün kalitesinde azalmaya neden olabilir. Atıksu arıtma tesisleri teknik usuller tebliğinde Tablo E 7.2’de (Sulama Suyunun Kimyasal Kalitesinin Değerlendirilmesi İçin Geliştirilmiş Tablo) tuzluluk için elektriksel iletkenlik ve Toplam çözünmüş katı miktarına göre sulama suları 3 sınıf altında değerlendirilmiştir. Kullanımda zarar derecesi olmama durumunda I. Sınıf sulama suyu, az 20 ve orta ise II. Sınıf sulama suyu ve tehlikeli ve sulamada kullanımı sakıncalı ise III. Sınıf sulama suyu olarak sınıflandırılmıştır. Elektriksel iletkenlik (kondüktivite), suyun elektrik akımını iletebilme özelliğinin sayısal olarak ifadesidir. Su analiz sonuçları verilirken mikrosiemens/cm (µS/cm) cinsinden 25 0C sıcaklıktaki değeri hesaplanarak belirtilir. Suların elektriksel iletkenliği, iyonların sudaki toplam derişimine ve sıcaklığa bağlıdır. Sıcaklık artışı ile suların elektriksel iletkenlikleri de artar. Sudaki iyonların derişimi arttıkça elektriksel iletkenlik de artar, dolayısıyla elektriksel iletkenlik ölçümleri sudaki toplam iyon derişimi hakkında iyi bir göstergedir. Tablo 3. Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo (AATUT - Tablo E7.2) Kullanımında zarar derecesi Parametreler İletkenlik Toplam çözünmüş Madde SARTad Yok (I. sınıf su) Tuzluluk µS/cm < 700 mg/L < 500 Geçirgenlik EC 0.7 1.2 1.9 2.9 5.0 Özgül iyon toksisitesi Az – orta Tehlikeli (II. sınıf su) (III. sınıf su) mg/L mg/L mg/L mg/L mg/L Birimler 0-3 3-6 6-12 12-20 20-40 Sodyum (Na) Yüzey sulaması Damlatmalı sulama Klorür (Cl) Yüzey sulaması Damlatmalı sulama Bor (B) 700-3000 500-2000 >3000 >2000 0.7-0.2 1.2-0.3 1.9-0.5 2.9-1.3 5.0-2.9 < 0.2 < 0.3 < 0.5 < 1.3 < 2.9 <3 < 70 3-9 > 70 >9 < 140 < 100 < 0.7 140 –350 > 100 0.7-3.0 > 350 > 3.0 Doğal haldeki yüzey sularının elektriksel iletkenliği 50-1500 µS/cm arasında değişir. Yeraltı sularının elektriksel iletkenlik değeri ise çözünmüş madde içeriğindeki değişime bağlı olarak yüzey sularına oranla daha geniş aralıkta değişir. Yeraltı sularının iletkenliği bazı bölgelerde deniz suyunun yaklaşık iletkenliği olan 50000 µS/cm’ye ulaşabilmektedir. Sanayideki kirliliğin yüksek olduğu dere ve akarsularda 45005000µS/cm civarlarında okunabilmektedir. Atık suların iletkenliği, atık suları üreten kaynağın özelliklerine bağlıdır. Bazı endüstriyel atık sularda 10000 µS/cm’nin üzerinde iletkenlik değerleri gözlenmektedir. Sulama suyu kalitesi, çorak toprakların yıkama suyu ihtiyacını belirlemede önemli bir kriterdir. İletkenlik içeren suların sulamada kullanımında zarar derecesi 21 sınıflandırılması yapılırsa zararsız (I. Sınıf sular) olarak değerlendirilen sularda iletkenlik değeri 700 µS/cm değerinin altıdadır. İletkenlik değerine göre az ve orta zararlı (II. Sınıf sular) olarak ifade edilen sularda iletkenlik değeri 700-3000 µS/cm aralığındadır. Buna karşılık, iletkenlik değeri 3000 µS/cm değerinin üzerinde olursa tehlikeli olarak (III. Sınıf sular) sınıflandırılmıştır. Atıksu arıtma tesisi deşarj noktasında ölçülen elektriksel iletkenlik değerine (1390 1240 µS/cm ) göre II. Sınıf yani az ve orta zararlı su sınıfına girmektedir. Toplam çözünmüş Madde ile elektriksel iletkenlik arasında, EC < 5 dS/m ise TÇM ≈ EC x 640 EC > 5 dS/m ise TÇM ≈ EC x 800 bağıntıları mevcuttur. Bitkilerin tuzluluğa olan hassasiyet durumu yönetmeliğe göre toplam çözünmüş katı madde içeriği göz önünde bulundurularak yapılmaktadır. Elektriksel iletkenlik toplam çözünmüş katı madde analizi ile karşılaştırıldığında, nispeten daha kısa sürede ve daha kolay analiz yapılabilmektedir. Bundan dolayı çoğu zaman toplam çözünmüş katı madde değeri iletkenlik değerinin yardımıyla yönetmelikte belirtilen formül ile hesaplanabilmektedir. Ancak bu çalışmada, formül yardımıyla hesaplamak yerine analitik olarak toplam çözünmüş katı maddenin ölçülmesi tercih edilmiştir. Yönetmelikte sınıflandırma yapılırken, Toplam çözünmüş katı madde için 500 mg/L’nin altına olması durumunda 1. Sınıf sulama suyu (zararı yok), 500 mg/L ile 2 000 mg/L arasında olması II. Sınıf sulama suyu (az ve orta zararlı), Toplam çözünmüş katı maddenin 2 000 mg/L’nin üzerinde olması durumu için III. sınıf sulama suyu (Tehlikeli) olarak sınıflandırılmıştır. Atıksu arıtma tesisi deşarj noktasında ölçülen toplam çözünmüş katı madde değerine (590-620 mg/L) göre II. Sınıf yani elektriksel iletkenlik değeri ile paralel olarak az ve orta zararlı su sınıfına girmektedir. Çalışma sahasında öncelikle arıtma tesisi çıkışından numune alınmıştır. Ayrıca kanalizasyon hattı boyunca farklı noktalardan numune alınmış ve sulama suyu iyileştirme çalışmalarında yüksek çıkan değerler için muhtemel sorunun çözümüne yönelik sebep kök analizinin yapılması hedeflenmiştir. Tablo E 7.2 (sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) elektriksel iletkenlik (EC) değerlerinin numune alma noktalarına göre değişimi Şekil 9’da verilirken, Toplam Çözünmüş Madde değişimi Şekil 10’da verilmiştir. Elektriksel iletkenlik ve toplam çözünmüş katı madde içeriği ile tuzluluk açısından değerlendirildiğinde II. Sınıf olan sulama suyudur. 22 Şekil 9. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Elektriksel İletkenlik (EC) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 23 Şekil 10. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Toplam Çözünmüş Madde (TDS) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 24 Toplam çözünmüş madde değerinin 500 mg/L’den küçük olduğu durumlarda bitkilerde herhangi bir etki gözlenmemiştir. 500-1000 mg/L aralığında ise hassas bitkiler etkilenebilir. 1000-2000 aralığında ise bir çok bitki bundan etkilenmektedir ve dikkatli bir yönetim gerekmektedir. Genellikle, 2000 mg/L’nin üzerindeki toplam çözünmüş madde değerine sahip sulama suları ise tuzluluğa toleranslı bitkiler için geçirgen zeminlerde kullanılabilir. Sulama ve toprak yönünden gerekli önlemler alındığı ve drenaj olanakları sağlandığı takdirde çok iyi nitelikte olmayan sular bile toprağa ve bitkiye zarar vermeden kullanılabilir. Topraktaki tuzluluk oranı, drenaj suyunun sürekli ve düzenli bir şekilde tabandan çekilmesi halinde kararlı hale gelmektedir. Topraktaki tuzluluk oranının kontrol edilmesinde, drenaj sistemi çok önemlidir. Önemli olan, bitki kök bölgesindeki tuz dengesinin nasıl korunacağının bilinmesidir. Tuzlu su ile yapılacak sulamalarda sulama yöntemi büyük önem taşımaktadır. Karık veya tava gibi yüzey sulama yöntemleri ile yapılan sulamalarda fazla miktarda su kullanılmaktadır. Buna bağlı olarak da toprakta tuz birimi artmaktadır. Yağmurlama yöntemiyle sulanan bitkiler, hem toprak tuzluluğu hem de toprak üstü aksamına tuz püskürtülmesi zararı ile karşı karşıya kalmaktadır. Tuzlar, doğrudan yapraklar tarafından absorbe edilmesi sonucunda yapraklar zarar görür ve dökülürler. Bitkinin doğrudan kök bölgesinin ıslatılması ve daha az su kullanılması nedeni ile damla sulama yöntemi tuzlu sularla yapılacak sulamalarda öne çıkmaktadır. Bölgedeki yıllık yağış, bitki kök bölgesindeki tuz dengesine önemli ölçüde etki eder. Kurak ve yarı kurak alanlarda bitki sulama suyu gereksinimi, ılıman alanlardan daha yüksektir. Yüksek sulama suyu gereksinimi daha fazla sulama suyu uygulamasını ve bunun sonucu olarak tarım alanlarına daha fazla tuz getirir. Yıllık yağış yükseldikçe ve drenaj sistemi de yeterli ise sulama suyu kalitesi dikkate alınmayabilir. Sulu tarımda yıllık 400-500 mm'lik yağış, tuz birikimini önlemeye yardım eder. Bölgenin yağısı yaklaşık 400 mm’nin biraz üzerinde bulunmaktadır. Tuzlu sular ile yapılan sulamalarda birkaç ilave kültürel tedbir alınarak olumsuzlukları en aza indirilebilir. Aynı araziyi sulamaya iki yılda bir izin verilerek ve yalnızca iyi drenajlı, 2-3 m derinlikteki profile sahip kumlu topraklar sulanabilir. Tuzluluğa ve olumsuz koşullara direnç bitki türlerine göre değiştiği gibi aynı tür içerisinde ıslah edilen çeşitlere göre de değişmektedir. Bu nedenle tuzluluğa dayanıklı bitki türünü belirlemekle kalmayıp, dayanıklı çeşitleri de belirlemek gerekiyor. Kültür bitkilerinin tuza göreceli dayanma dereceleri birbirinden farklıdır. Sulamada kullanılacak suyun hangi bitkilerin sulanması için uygun olacağı buna göre kararlaştırılır. 25 Tablo 4. Bitkilerin tuzluluğa olan hassaslıkları (AATUT -Tablo E7.3) Bitki ismi Arpa Fasulye Mısır Pamuk Börülce Keten Yulaf Pirinç Çavdar Şeker pancarı Şeker kamışı Sorgum Soya fasulyesi Buğday Enginar Kuşkonmaz Kızmızı pancar Lahana Havuç Kereviz Salatalık Marul Soğan Patates Ispanak Kabak Domates Şalgam Toleranslı TÇM > 2000 mg/L Hassaslık* Orta toleranslı Orta hassas TÇM:1500-2000 TÇM:1000-1500 mg/L mg/L Tarla bitkileri Hassas TÇM: 500-1000 mg/L √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Sebzeler √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Çayır bitkileri Yonca Bermuda çimi Çayır otu (fescue) Fokstail (çimen) Harding çimi Meyve bahçesi Sesbania (çiçek) Sudan çimi Bakla Buğday çimi Badem Kayısı Böğürtlen Hurma Üzüm Portakal Şeftali Erik Çilek √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Meyveli ağaçlar √ √ √ √ √ √ √ √ √ 26 Çıkış suyunun sulamada kullanılabilirliğinin ortaya konması için Tablo E7.3 yani bitkilerin tuzluluğa olan hassaslıkları dikkate alınmalıdır. Bu tabloya göre, arıtma tesisi çıkış suyu ile sulama yapıldığı taktirde, Akarçay havzasının iklim koşulları da dikkate alınarak, tarla bitkilerinden Arpa, Mısır, Börülce, Keten, Yulaf, Çeltik, Çavdar, Şeker pancarı, Sorgum, Soya fasulyesi, Buğday; sebzelerden Kırmızı pancar, Lahana, Salatalık, Marul, Patates, Ispanak, Kabak, Domates ve Şalgam; çayır bitkilerinden Yonca, Bermuda çimi, yumaklar (fescue), Sorgum Sudanotu, Bakla, meyve ağaçlarından sadece Üzüm yetiştirilebilmektedir. 3.3. Geçirgenlik Arıtma tesisi çıkış suyunun sulama suyu olarak kullanılabilmesi için değerlendirilmesi gereken bir diğer parametre geçirgenlik özelliğidir. Bu özelliğin ortaya konabilmesi için, Sodyum Adsorpsiyon Oranı ve elektriksel iletkenlik değerlerinin bir arada değerlendirilmesi gerekmektedir. Sulama sularında sodyum miktarı önemli bir yer tutar. Toprağın yapısını bozarak, geçirgenliğini azaltan ve sulamadan sonra zeminin üst seviyelerinde soğrulan sodyum, toprak yüzeyinde kaymak şeklinde sert bir kabuğun oluşmasına neden olur ve bitki köklerinin havalanması engellenir. Ayrıca, sodyum, bitkiler için zehirli bir ortam yaratır. Cinsine bakılmaksızın, sodyumca doygun topraklarda bitkiler çok az gelişir veya gelişmezler. Sodyum yüzdesinin sulama suyu sınıflandırmasında tek başına iyi bir ölçüt olmadığı fark edilmiş ve başka ölçütler kullanılmaya başlanmıştır. Sulama suyunun yaratacağı sodyum zararı sodyum adsorpsiyon oranı (SAR) değeri ile açıklanmaya çalışılmıştır. Bu oran ile, toprak komplekslerinde meydana gelen katyon değiştirme tepkimelerinde sodyum iyonunun oransal etkinliği belirlenmiştir (Kanber ve ark., 1992). Yüksek sodyumlu durumlarda, toprak partikülleri birbirinden ayrılmaktadır. Bu durumda, topraktaki porozite azalmakta ve büyük boşluklar tıkanmaktadır. Böylelikle, su ve havanın toprak içine nüfuzu engellenmektedir. SAR, aşağıdaki şekilde hesaplanmaktadır. SAR Na Ca M g 2 Ancak, klasik SAR denkleminde toprak suyundaki kalsiyum mktarında meydana gelen değişmeler dikkate alınmaz. Sulama suyu anında veya hemen sonrasında meydana gelen çözülme ve çökelme olayları, kalsiyum eriyebilirliğini önemli ölçüde değiştirmektedir. Bundan dolayı, kalsiyum ve magnezyumla ilgili olarak sodyum konsantrasyonunun artması 27 yüzünden oluşan infiltrasyon sorununu da tam olarak açıklayamamaktadır. SAR değeri yerine son zamanlarda, revize edilerek tadil edilmiş SAR değeri (SARtad) olarak önerilmiştir. Yeni önerilen yöntem, klasik SAR eşitliğine yeni bir bakış getirmektedir. Bu eşitlik yardımıyla bir sulamayı takiben beklenen denge değeri için sulama suyunun kalsiyum konsantrasyonunu düzeltmek olanağı doğmuştur. Sulamadan sonra toprak suyunun bir bölümünü oluşturan, uygulanan sulama suyunun kalsiyum konsantrasyonu üzerine ve CO2 ve HCO3 ve tuzluluğun etkisini de içerir. Bu yeni eşitlikte, kalsiyum kireç taşından veya silikat gibi diğer minerallerden kaynaklandığı ve magnezyumun hiç çökelmediği varsayılmıştır. Burada, Ca+2 çözünürlüğünün, sudaki HCO3 konsantrasyonuna bağlı olarak değişkenliği dikkate alınarak Cax değeri kullanılmaktadır. Cax, HCO3/Ca ve EC’ye bağlı olarak değişmektedir. SARTad Na Ca x Mg 2 Ancak, pratik olarak SAR ve SARtad arasında çok önemli bir farklılık yoktur. SAR daha yaygın olarak kullanılmaktadır. SAR ve EC’nin topraktaki infiltrasyon üzerindeki etkisi, Şekil 11’de gösterilmiştir. SAR ve EC’nin bilinmesi ile topraktaki sızma problemi konusunda bilgi sahibi olunabilmektedir. Topraktaki kalsiyum oranının, magnezyuma göre daha yüksek olması tavsiye edilmektedir. Topraktaki geçirimliliği düzenlemek üzere, kalsiyum sülfat (CaSO4) kullanılmaktadır. Kalsiyum sülfat, toprağa direkt olarak veya sulama suyu içerisine karıştırılarak uygulanabilmektedir. Şekil 11. SAR ve EC’nin infiltrasyon üzerindeki etkisi 28 Tablo E7.2 Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş Tablo’ya göre arıtma tesisi çıkış suyu SAR değeri 3.68 ve 6.75 ve EC değeri 1.309 dS/cm ve 1.240 dS/m kullanıldığında orta ve az zararlı II. Sınıf sulama suyu, olarak değerlendirilebilmektedir. Ayrıca SAR oranı ve elektriksel iletkenlik değerleri bir arada değerlendirilerek infiltrasyon özelliği de ortaya konabilmektedir. Yönetmelikte verilen Şekil 11’deki diyagramda SAR ve elektriksel iletkenlik değerleri için kesişim işlemi uygulandığında arıtma tesisi çıkış suyunun sulamada kullanılması durumunda infiltrasyonda orta dereceli azalma olabileceği tespit edilmiştir. 3.4. Özgül iyon toksisitesi Toprakta suyun hareketini ve iyi bir su-hava dengesinin oluşmasını sağlayan kümeli yapının meydana gelebilmesi toprakların organik madde miktarı, işlenmesi, donma ve çözülme olayları yanında özellikle kalsiyum gibi iki ve üç değerli katyonların adsorbe edilmesiyle mümkündür. Buna karşılık toprakta sodyum gibi bir değerli katyonların fazla miktarda adsorbe edilmesi toprak kümelerinin dağılarak dispersiyon olayı sonunda teksel bir yapının oluşmasına neden olur. Böylece toprağın fiziksel özellikleri bozularak toprak geçirimsiz, su-hava dengesi bozulmuş bir nitelik kazanır. Sulama suları içerisinde bulunan bor, sodyum, klor, bikarbonat gibi iyonların ozmotik basıncı artırarak fizyolojik kuraklık yaratmalarının yanında bitkiye toksik etki de yapmaktadırlar. En önemli toksiklik sorunlarının aşırı düzeyde sodyum, klor ve bor alımıyla ilişki olduğu bulunmuştur. Bu iyonların aşırı alımı bitkilerin terleme sonucunda yoğunlaşma nedeniyle özellikle yapraklarda birikime neden olur. En önemli belirtileri yaprak yanması, kuruması ve diş yaprak kenarlarının zararlaşmasıdır. Belirtiler birikim başlangıcında bile kritik düzeylere ulaşır. Toksiklik zamanla yaprak merkezine doğru damarlar arasında ilerler. Toksiklik sorunlarına karşı çoğu çok yıllık bitkilerin oldukça toleranslı olmalarına karşın meyve ağaçları ve diğer odunsu çok yıllık bitkilerin büyük ölçüde duyarlılık gösterdiği belirlenmiştir. Kültür bitkileri sodyumsuz veya çok az sodyum içeren ortamlarda, olağan olarak gelişirler eğer sodyum gerekiyorsa bu, çok düşük düzeydedir. Yüksek düzeydeki sodyum, bitkilere zehir etkisi yapar. Eğer toprakta yeterli miktarda kullanılabilir kalsiyum varsa sodyum zehirlenmesi genellikle azalmaktadır. Sodyum zehirlenmesinden daha çok kalsiyum eksikliğinin etkisi olmakta ve kalsiyum nitrat veya alçı gibi materyallerle yapılan gübrelemeye giderilebilir. 29 Yükse SAR değerine sahip sularla ortaya çıkan zehirlenme etkileri, kötü infiltrasyon koşulları yüzünden meydana gelebilmektedir. Sodyuma duyarlı olarak bilinen birçok bitki, toprak yapısı iyi durumda tutulduğunda çok iyi bir gelişme gösterirler. Sulama metodu da sodyum ve klorür için sınır değerlerin belirlenmesinde kullanılan kriterlerden bir tanesidir. Sodyum ve klorür için yüzey sulaması yapılacaksa daha yüksek konsantrasyonlara müsaade edilebilmektedir. Tablo E 7.2 (sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Sodyum (Na) değerlerinin numune alma noktalarına göre değişiminin yüzey sulaması yapılması durumunda zararlılık durumu Şekil 12’de verilirken, damlama sulama yapılması durumunda zararlılık durumu Şekil 13’te verilmiştir. Klorür doğal sularda çok geniş bir konsantrasyon aralığında bulunmaktadır. Klorür konsantrasyonu arttıkça mineral içerikte sularda genellikle artmaktadır. Klorür (Cl-) konsantrasyonu yüksek olan suların genel olarak mineral (tuz) içeriği de yüksektir. Dağlık, yüksek rakımlı bölgelerdeki suların klorür içeriği düşük olurken, nehir ve yer altı sularında belirgin miktarlarda klorür vardır. Klorür iyonu bitkilerde, karbonhidrat iletimini ve stoma açılıp kanmasını kontrol ettiği bilinmektedir. Klorür konsantrasyonu artışı, belirtilerini ilk önce yaprak uçlarında gösterir. Yaprak ucu kurur, kurumalar kenara doğru gelişir. Ölü doku miktarının aşırı biçimde artması yaprağın düşmesine veya tüm yaprakların dökülmesine neden olur. Bu belirtiler, duyarlı bitkilerde yaprakta biriken klorür konsantrasyonu, kuru ağırlığın % 0.3-1.0’i oranında iken ortaya çıkmaya başlar. Ancak bu bitkiler arasında klorüre karşı gösterilen duyarlılık değişir. Tarımsal alanlarda kullanılan sulama suyunun klorür içeriği genellikle toplam tuzluluk parametresiyle kontrol edilmektedir. Buharlaşma ile bitki köklerinde klorür ve tuzluluk konsantrasyonu artma eğilimindedir. Bitki köklerinin osmotik basınçla dışardan besi maddesi almasını bu durum zorlaştırmaktadır (dışarıdaki tuz yoğunluğunun bitki yapısındakinden daha az olması, bitkinin dışarıdan su ve besi maddesi alması için gereklidir). Bu sebeple, klorür ve tuzluluk konsantrasyonları içme suyu standardı ya da altında olan sular tarımsal alanlarda kullanılabilmektedir. Tablo E 7.2 (sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Klorür (Cl) değerlerinin numune alma noktalarına göre değişiminin yüzey sulaması yapılması durumunda zararlılık durumu Şekil 14’da verilirken, damlama sulama yapılması durumunda zararlılık durumu Şekil 15’de verilmiştir. 30 Şekil 12. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Yüzey Sulaması İçin Sodyum (Na) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 31 Şekil 13. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Damlama sulaması İçin Sodyum (Na) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 32 Şekil 14. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Yüzey Sulaması İçin Klorür (Cl) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 33 Şekil 15. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Damlama sulaması İçin Klorür (Na) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 34 Bor bitki büyümesi için toprak ve sudaki düşük konsantrasyonlarda çok önemli bir element olmakla birlikte belirli konsantrasyonların üzerinde bitkiler için zehirli etki yapmaktadır (Üstün ve ark., 2008). Borun bitkilere gerekli miktarı ile zehirli miktarı arasında çok bir dar sınır vardır ve bu sınır bitki türlerine göre değişmektedir. Bor’un eksik olması, genel olarak, bitkide çeşitli dokuların oluşumunu ve gelişimini yavaşlatır, bitkilerin su düzenini bozar. Toprakta sulama suyunda belirli sınırların üstünde bor bulunması ise, bitki yapraklarında sararma, yanma ve yarılmalara, olgunlaşmamış yapraklarda dökülme ve büyüme hızının yavaşlaması ile verimde azalmaya neden olur (Kanber ve ark., 1992). Genellikle sulama suları bor içeriği çok ender durumlarda izin verilebilir düzeyi geçer. Ayrıca eğer topraklarda bor bulunuyor ve doğal koşullar uygun ise yıkama yoluyla topraktan uzaklaştırılabilir. Bor, yeraltı suyunda doğal olarak, yüzey sularında endüstriyel kirletici olarak veya tarımsal yüzey akışların ve çürüyen bitki materyallerinin bir ürünü olarak bulunabilir (Provin ve Pitt, 2002). Ülkemizde boraks işletmelerinin bulunduğu yerler ile jeotermal amaçlı kuyulardan çıkan atıkların karıştığı yer altı ve yer üstü kaynaklarının bor konsantrasyonu, yüksek olabilmekte ve sulama açısından tehlikeli sorunlar yaratabilmektedir. Buna örnek olarak, Sındırlı, Bigadiç, Balıkesir ovalarını sulayan Simav Çayı’nın memba tarafında bulunan boraks işletmelerinin suyu ile kirlenmesi ve bor içeriğinin 7 ppm’e kadar yükselmesi gösterilebilir. Ayrıca Büyük Menderes havzasının yukarı kısımlarında Germencik ve Sarayköy’de açılmakta olan jeotermal amaçlı kuyuların atıklarının Büyük Menderes nehrine karışması geniş tarım alanlarında borla kirlenmeye neden olabilmektedir. Ege bölgesinde benzer örneklere, Balçova ovasının yer altı sularının borla kirlenmesi, Eskişehir Kırka yöresindeki boraks madenlerinin atıklarıyla kirlenmeler de eklenebilir. Afyon bölgesinde jeotermal kirleticilerin kanalizasyon sistemine karışması durumunda zaman zaman bor değerinde deşarj noktasından alınan numunelerde artış gözlenebilmektedir. Ancak deşarj içeriğindeki borun miktarı, debisi dikkate alındığında arıtma tesisi çıkışında ölçülen bor miktarı üzerindeki etkisinin sınırlı kaldığı ve sulama suyu sınıfı olarak bor açısından I. Sınıf sulama suyu olduğu görülmektedir. Tablo E 7.2 (sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Bor (B) değerlerinin numune alma noktalarına göre değişimi Şekil 16.’de verilmiştir. 35 Şekil 16. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) Bor (B)Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 36 Bu bilgiler ışığında toksiklik etkisi çok yüksek olan sodyum, klorür ve brom için yönetmelik uyarınca değerlendirme yapılırsa, sodyum parametresi için hem yüzey sulama hem de damlatmalı sulama için III. sınıf sulama suyu, klorür parametresi için II. Sınıf sulama suyu, bor için ise I. Sınıf sulama suyu özelliği göstermektedir. Tablo 5. Değişik bitkilerin sulama suyunda bulunan sodyum toleransı (AATTUT-Tablo E7.4) Toleransı Çok hassas SAR değeri 2-8 Bitki Yaprak döken meyve ağaçları, turunçgiller, avokado Durum Yaprakta yanma Hassas 8-18 Fasulyeler Büyümenin engellenmesi, bodur kalma Orta toleranslı 18-46 Yonca, yulaf, pirinç Nütrient ve toprak yapısından dolayı büyümenin engellenmesi ve bodur kalma Zayıf toparak yapısından dolayı büyümenin engellenmesi ve bodur kalma Toleranslı 46-102 Buğday, kaba yonca, arpa, domates, şeker pancarı, değişik çimen türleri Tebliğde, Tablo E7.4’te değişik bitkilerin sulama suyunda bulunan sodyuma toleransı SAR değeri kullanılarak ifade edilmektedir. Atıksu arıtma tesisi çıkış SAR değeri 6.75 olduğundan dolayı bu bölgede, hassas, orta toleranslı ve toleranslı bitkilerin yetiştirilmesi uygundur. Ancak bu bitkiler üzerinde de sodyum içeriğinin artışına bağlı olarak bazı olumsuz durumlar meydana gelebilmektedir. Bu durumları özetlemek gerekirse, söz konusu bitkiler için, orta toleranslı olanlardan fasulyeler üzerine etkisi büyümenin engellenmesi ve bodur kalma iken, orta toleranslı olanlardan yonca, yulaf, pirinç üzerine etkisi nütrient ve toprak yapısından dolayı büyümenin engellenmesi ve bodur kalma şeklinde ve toleranslı olanlardan buğday, kaba yonca, arpa, domates, şeker pancarı ve değişik çimen türleri üzerine etkisi zayıf toparak yapısından dolayı büyümenin engellenmesi ve bodur kalma şeklindedir. Tablo 6. Bitkilerin yapraklarına zarar veren klorür konsantrasyonları (AATTUT-Tablo E7.5) Hassaslık Hassas Orta hassas Orta toleranslı Toleranslı Klorür konsantrasyonu, mg/L Etkilenen bitki < 178 178-355 355-710 > 710 Badem, kayısı, erik Üzüm, biber, patates, domates Kaba yonca, arpa, mısır, salatalık Karnabahar, pamuk, susam, sorgum, şeker pancarı, ayçiçeği Tablo E7.5 Bitkilerin yapraklarına zarar veren klorür konsantrasyonları dikkate alındığında, atıksu arıtma tesisi çıkış sularının sulamada kullanılması durumunda, klorüre orta 37 orta toleranslı olanlardan kaba yonca, arpa, mısır, salatalık, toleranslı olanlardan, karnabahar, pamuk, susam, sorgum, şeker pancarı, ayçiçeği yetiştirilmesi için hiçbir sakınca yoktur. Tablo 7. Bitkilerin bora karşı dayanıklılık dereceleri (AATTUT-Tablo E7.6) Bitki ismi Toleranslı Bor: > 4.0 mg/L Arpa Fasulye Mısır Pamuk Yer fıstığı Yulaf Sorgum Şeker pancarı Buğday Enginar Kuşkonmaz Kızmızı pancar Lahana Havuç Kereviz Salatalık Marul Soğan Patates Domates Şalgam Kaba yonca Arpa (at yemi) Börülce Hassaslık* Orta toleranslı Orta hassas Bor: 2.0-4.0 mg/L Bor: 1.0-2.0 mg/L Tarla bitkileri √ Hassas Bor: 0.5-1.0 mg/L √ √ √ √ √ √ √ √ Sebzeler √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ √ Yem bitkileri √ √ √ Meyveli ağaçlar Kayısı Böğürtlen Üzüm Portakal Şeftali Erik √ √ √ √ √ √ Tablo E7.6’de bitkilerin bora karşı dayanıklılık dereceleri verilmiştir. Arıtılmış atıksuların sulamada kullanılmasında bu sınıflandırmanın göz önüne alınırsa, tarla bitkilerinden, fasulye, yer fıstığı, buğday hassas olduğu için yetiştirilmesi durumunda bor konsantrasyonundan etkilenirken, arpa, mısır, pamuk, yulak sorgum, şeker pancarının bor konsantrasyonundan dolayı etkilenmesi söz konusu değildir. Sebzelerden, sadece soğan arıtılmış sudaki bor konsantrasyonuna hassasken, enginar, kuşkonmaz, kırmızı pancar, lahana, havuç, kereviz, salatalık, marul, patates, domates ve şalgam tarımı yapılması açısından 38 uygundur. Yem bitkilerinden arpa (at yemi) ve börülcenin yetiştirilmesi uygun değildir. Sadece kaba yoncanın yetiştirilmesi bora karşı daha toleranslı olduğu için mümkün olmaktadır. Yönetmelikte verilen bor içeriği dikkate alındığında meyveli ağaçların sulanması için arıtma tesisi çıkış bor konsantrasyonu uygun değildir. Çünkü tüm meyveli ağaçlar bora hassas olarak sınıflandırılmıştır. Tablo 8. Arıtma tesisi çıkış sularının AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel değerlendirilmesi Elektriksel İletkenlik (mS/cm) Toplam Çözünmüş Madde (mg/L) 590-620 SAR Sodyum (Na) (mg/L) 187,2 – 202,3 Y.S D.S II. II. II. III. III. Y.S. = Yüzey Sulama; D.S. = Damlatmalı Sulama 1309-1240 3.68-6,75 Klorür (Cl) (mg/L) Bor (B) (mg/L) 143,23-241,1 Y.S D.S. II. II. 0,63-0,67 I. Tablo 9. Kirletici kaynağı olarak atıksu arıtma tesislerinin giriş değerlerinin AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel değerlendirilmesi Elektriksel İletkenlik (mS/cm) Toplam Çözünmüş Madde (mg/L) 1243 540 II. II. 2250 1020 II. II. SAR Sodyum (Na) (mg/L) Klorür (Cl) (mg/L) ESKİ ATIKSU ARITMA TESİSİ 8,3 268,9 170,16 Y.S D.S Y.S D.S. II. III. III. II. II. YENİ ATIKSU ARITMA TESİSİ 5,24 218,6 439,6 Y.S D.S Y.S D.S. II. III. III. III. III. Bor (B) (mg/L) 0,32 I. 0,006 I. 39 Tablo 10. Kirletici kaynağı olarak konutların AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel değerlendirilmesi Elektriksel İletkenlik (mS/cm) Toplam Çözünmüş Madde (mg/L) 1755 525 II. II. 896 485 II. I. SAR Sodyum (Na) (mg/L) ATAKÖY 5,52 136,6 Y.S D.S II. III. III. DUMLUPINAR 2,65 67,72 Y.S D.S I. III. I. Klorür (Cl) (mg/L) Bor (B) (mg/L) 163,1 Y.S D.S. II. II. 0,2 134,71 Y.S D.S. II II 0,006 I. I. Tablo 11. Kirletici kaynağı olarak işletmelerin AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel değerlendirilmesi Elektriksel İletkenlik (mS/cm) 4280 III. 1087 II. 1272 II. 880 II. 2020 II. 35600 III. Toplam Sodyum Çözünmüş SAR (Na) Madde (mg/L) (mg/L) ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 1905 20,54 768 Y.S D.S II. II. III. II. MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ 455 2,53 78,54 Y.S D.S I. I. III. II. 2. KÜÇÜK SANAYİ 620 4,77 150,1 Y.S D.S II. II. III. II. ÇİMENTO FABRİKASI 325 15,23 506,3 Y.S D.S I. III. III. II. ASKERİ FABRİKA 790 6,28 199,2 Y.S D.S II. I. III. II. ÇÖP SIZINTI SUYU 11380 42,44 798,5 Y.S D.S III. III. III. II. Klorür (Cl) (mg/L) Bor (B) (mg/L) 1559,8 Y.S D.S. III. II. 1,13 184.4 Y.S D.S. II II 0,43 198,5 Y.S D.S. II. II. 0,41 86,5 Y.S D.S. I. I. 0,45 340,3 Y.S D.S. II II 0,04 7657,2 Y.S D.S. III. II. 17,41 II. I. I. I. I. III. 40 Tablo 12. Kirletici kaynağı olarak Otellerin AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel değerlendirilmesi Elektriksel İletkenlik (mS/cm) Toplam Çözünmüş Madde (mg/L) 4200 1820 III. II. SAR Sodyum (Na) (mg/L) ORUÇOĞLU-KOREL 11,59 527 Y.S D.S II. III. II. Klorür (Cl) (mg/L) Bor (B) (mg/L) 1020 Y.S D.S. III. II. 2,9 II. Tablo 13. Kirletici kaynağı olarak Hastanelerin AATTUT Tablo E 7.2’ye göre genel değerlendirilmesi Elektriksel İletkenlik (mS/cm) 2520 II. 1353 II. 7890 III. 890 II. 2040 II. Toplam Sodyum Çözünmüş SAR (Na) Madde (mg/L) (mg/L) ZÜBEYDE DOĞUM HASTANESİ 1195 4,92 206,5 Y.S D.S II. II. III. II. DEVLET HASTANESİ 615 3,85 139,1 Y.S D.S II. I. III. II. ÜNİVERSİTE HASTANESİ 3330 11,78 69,2 Y.S D.S III. II. III. II. PARK HASTANESİ 410 17,2 157,4 Y.S D.S I. III. III. II. FUAR HASTANESİ 990 6,26 209,6 Y.S D.S II. II. III. II. Klorür (Cl) (mg/L) Bor (B) (mg/L) 524,7 Y.S D.S. III. II. 1,06 262,33 Y.S D.S. II II 0,26 709 Y.S D.S. III. II. 0,2 141,4 Y.S D.S. II. II. 0,005 347,4 Y.S D.S. II II 1,43 II. I. I. I. II. 41 3.5. Eser Elementler ve Nütrientler Eser elementler, ortamda çok düşük konsantrasyonlarda bulunan elementlerdir. Eser elementlerin bitkiler üzerindeki etkisi eser konsantrasyonuna bağlı olarak değişmektedir. Örneğin, her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumun da Alüminyum (Al) parametresi için sınır değer 5.0 mg/L iken, Selenyum (Se) parametresi için bu değer 0.02 mg/L olarak belirlenmiştir. Bu nedenle yönetmelikte Tablo E7.7’de sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları verilmiştir. Bu tabloda, ayrıca birim hektar için müsaade edilen ağır metal ve toksik madde miktarları verilmiştir. Bu miktarlar, sulama su içindeki eser maddenin konsantrasyonunun ve sulamada kullanılan suyun miktarının çarpılması ile elde edilmektedir. Tabloda böyle bir sınırlamanın ayrıca belirtilmesinin nedeni toprakta birikme olarak açıklanabilmektedir. Bu elementlerden yüksek konsantrasyonlarda alındığında, yaprakların zarar görmesi veya büyümede gerileme gibi etkiler görülebilmektedir. Evsel atıksulardaki eser elementlerin konsantrasyonu, genellikle düşük miktarlardadır. Ancak, evsel atıksulara endüstriyel deşarjlar olduğu durumda, konsatrasyonlar yükselebilmektedir. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.2 için her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumun da sınır değerler ve pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapıldığında sınır değeler göz önünde bulundurularak sınıflandırma yapılırsa, Şekil 17’de Arsenik (As) için, Sekil 18’da Bor (B) için ,Sekil 19’da Kadmiyum (Cd) için, Şekil 20’da Krom (Cr) için, Sekil 21’de Bakır (Cu) için, Şekil 22’de Florür (F) için, Sekil 23’de Demir (Fe) için, Şekil 24’de Kurşun (Pb) için, Sekil 25’te Çinko (Zn) için uygunluğu ortaya konmuştur. 42 Şekil 17. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları) Arsenik (As) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 43 Şekil 18. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları) Bor (B) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 44 Şekil 19. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları) Kadmiyum (Cd) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 45 Şekil 20. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları) Krom (Cr) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 46 Şekil 21. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları) Bakır (Cu) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 47 Şekil 22. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları) Florür (F) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 48 Şekil 23. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları) Demir (Fe) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 49 Şekil 24. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları) Kurşun (Pb) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 50 Şekil 25. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.7 (Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları) Çinko (Zn) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 51 Atık maddelerle topraklar, yer altı ve yer üstü suları giderek daha fazla kirlenmektedir. Özellikle ağır metal kirliliği uzun süreli sorunlara neden olmaktadır. Organizmalarda birikerek besin zincirinde yer almakta ve zararlarını yıllarca sürdürmektedirler. Çinko, kurşun, nikel, kobalt, krom, bakır, mangan, kadmiyum, selenyum, arsenik ve alüminyum gibi belirli bir miktarı aştıklarında zehir etkisi yapan kirleticilerdir. Bunların birçoğu belirli bir miktarda bitkiler için hayati öneme sahip olsalar da fazla miktarda bulunmaları birçok zarara yol açmaktadır. Genellikle elektron aktarımında devreye girerek solunum ve fotosentez üzerine olumsuz etki yaparlar. Hayati öneme sahip enzimleri inhibe ederek çalışmalarını engellerler. Böylece bitkilerin enerji üretme ve kaliteli ürün oluşturma yetenekleri azaltılır. Jeotermal sularda As çevresel sorunlara ve kirlenmeye neden olan en önemli kirleticilerdir (Gemici ve Tarcan, 2002). Arsenik, pirit, arsenopiritve fosfatlı kayaların oksidasyonundan sıcak sulara kolaylıkla geçebilmektedir. Bu nedenle bazı yörelerdeki sıcak sularda As, içme suyu standartlarının üzerinde değerler verir Bu konuda yapılan çalışmalarda, Ege bölgesinde yer alan bazı jeotermal sahalarda standartların üzerinde As belirlenmiştir (Gemici ve Tarcan, 2004). Arsenik (As) sulama suyunda yüksek olması durumunda bitki bünyesine geçer ve inorganik arsenik olarak depolanır (Badruk, 2003) bitkinin kurumasına neden olur. Arıtma tesisi çıkış Arsenik (As) değerleri yönetmelikte verilen değerler ile karşılaştırıldığında her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumunda sınır değerlerin oldukça altındadır. Bor ilgili olarak daha önce genel bir değerlendirme yapılmış ve bitki gelişimi üzerine etkisi açıklanmıştı. Yönetmelikte her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumu Bor için E7.6 tablosunda verilen değerler dikkate alınarak bitki seçimi ve uygun tarım uygulamaları yapılmalıdır. Tablo E7.7ye göre, pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapılması durumu için ek değerlendirme yapılırsa, arıtma tesisi çıkışında yapılan tüm Bor (B) analizlerinde 2.0 mg/L sınır değerin altında sonuç elde edilmiştir. Kadmiyum bitkisel gıdalara sulama suyu ile geçebilmektedir. Bazı mantarlarda yüksek miktarda kadmiyum biriktiği saptanmıştır (Ayaz ve Yurttagül., 2008). Arıtma tesisi çıkış suyunda farklı zamanlarda ölçülen kadmiyum değerlerine göre her türlü zeminde kullanıma uygun değildir. pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapılması durumunda ise kadmiyum içeriğine göre sorun olmamaktadır. Yüksek derişimdeki krom, bitkilere zehir tesiri yapmakta ve özellikle serpatin ihtiva eden bazı topraklar hariç, toprakların krom miktarı genellikle düşük olmaktadır. Bitkiler tarafından çoğunlukla +6 değerlikli krom iyonu şeklinde alınan krom, bitkilerin kök kısmında 52 kalarak +3 değerlikli kroma dönüşmekte ve böylece çözünürlüğü çok düşük olan krom bileşikleri meydana gelmektedir. + 3 değerlikli kromun bitkiler tarafından çok az seviyede alınması nedeni ile, çoğu topraklarda kromla ilgili kirlilik sorunlarının ortaya çıkması söz konusu değildir. Doğal suların sahip olduğu pH aralığında hemen hemen tamamen Cr-+6 şeklinde bulunur. Çözünürlüğün düşük olması nedeni ile kromun sulardaki derişimi genellikle düşüktür. Doğal sulardaki derişimi genellikle 0,01 mg/l’nin altındadır. Bununla birlikte bu değerin oldukça üzerinde krom içeren doğal yeraltı sularına da rastlanmaktadır. Arıtma tesisi çıkış suyu analizlerine göre krom (Cr) içeriğince her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumunda sorun teşkil etmeyeceği görülmektedir. Bakır topraklarda genellikle Cu2+ iyonu şeklinde bulunur. Toprak çözeltisinde Cu düzeyi, bakırın daha kuvvetle adsorbe edilmesi nedeniyle, pH artışı ile düşme gösterir. Toprak çözeltisindeki bakırın %98‘inden fazlası organik maddelerle kompleks oluşturmuş şekildedir. Organik topraklarda Cu yarayışlılığı sadece toprak çözeltisindeki konsantrasyonuna değil aynı zamanda bakırın hangi formda bulunduğuna bağlıdır (Deveci, 2012). Arıtma tesisi çıkış suyu analizlerinde Bakır (Cu) konsantrasyonuna göre her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumunda verilen sınır değer (0.2 mg/L) ile karşılaştırıldığında oldukça az olduğundan tarımsal açıdan problem oluşturmamaktadır. Florür, doğal olarak suda, toprakta, yiyeceklerde ve bazı minerallerin içinde bulunur. Özellikle sıcak kaynak suları önemli miktarda flor içerirler. Sulama sularında düşük miktarlarda bulunduğunda toprak veya bitki gelişmesine etkisi ya yoktur ya da çok azdır. Arıtma tesisi çıkış suyu analizlerinde Florür (F) konsantrasyonuna göre her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumunda verilen sınır değer olan 1 mg/L’nin altında ölçümlerden bir tanesi 0.95 mg/L iken diğer iki tanesi 1.16 mg/L ve 1.26 mg/L’dir. Çıkış suyu her türlü zeminde kullanım için sınır değerin altında sonuç elde edildiği göz önünde bulundurulduğunda sorun teşkil etmeyecektir. Suda demir oksit ve hidroksitleri bulunur. Demirin topraktaki konsantrasyonunun artışı toprağın kırmızı, esmer bir renge dönüşmesine neden olur. Sulama suyunda demir düşük konsantrasyonlarda bulunur. Sulama suyunda fazla demir konsantrasyonu damla sulamada damlatıcıların tıkanmalarına yol açabilmektedir. Arıtma tesisi çıkış suyu analizlerinde Demir (Fe) konsantrasyonuna göre her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumunda verilen sınır değer olan 5 mg/L ile karşılaştırıldığında oldukça az olduğundan damlama sulama kullanılsa bile tıkanma problemi olmayacağı, bitkiler açısından da bir sorun teşkil etmeyeceği anlaşılmaktadır. 53 Kurşun doğada inorganik ve organik halde bulunmaktadır. Ağır metallerden olan kurşun, bitkiler üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Sulama suyu, toprak ve bitki örneklerindeki kurşun (Pb) miktarları ölçüldüğünde, kök>gövde>yaprak şeklinde azalan kurşun konsantrasyonları ile karşılaşılmıştır (Kafadar ve Saygıdeğer, 2010). Bitkide çinko, metabolizmalarını düzenleyen enzim sistemi için gereklidir. Çinkonun, suda çözünen formları bitkiler için uygundur ve çinko alınışı, maddenin topraktaki konsantrasyonu arttıkça artar. Çinko alınımı, bitkinin türüne olduğu kadar bulunduğu ortama da bağlıdır. Özellikle ortamdaki kalsiyum miktarı çinko alınımını etkiler. Çinko, genellikle bitki köklerinde bulunur. Çinko, bitki metabolizması için çok gerekli bir elementtir (Okcu ve ark., 2009). Bazı bitki türlerinin çinko fazlalığına karşı büyük bir toleransı vardır. Ayrıca bitkiler, topraktaki çinko değişimlerine çok çabuk tepki verirler. Yapraklarda oluşan klorosis ve yavaşlamış bitki gelişimi, çinko eksikliğinin ilk belirtilerindendir. Çinko zehirlenmelerinin etkisi diğer ağır metallerinkine benzemesine karşın çinko, diğer metaller kadar zehirli değildir (Okcu ve ark., 2009). Arıtma tesisi çıkış suyu her türlü zeminde kullanım için sınır değerin altında sonuç elde edildiği göz önünde bulundurulduğunda tarımsal sulama da kullanılması sorun oluşturmamaktadır. 54 Tablo 14. Arıtma tesisi çıkış sularının AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi As B Cd Cr Cu F Fe Pb Zn Al Be Co Li Mn Mo Ni Se V 0,053 0,67 0,014 0,066 0,017 0,95 0,029 0,024 0,07 0,02 0,0002 0,005 0,0747 0,05 0,005 0,01 0,005 0,0099 1 1 2 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 1 Ni Se V Ni Se V Tablo 15. Kirletici kaynağı olarak atıksu arıtma tesislerinin giriş değerlerinin AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi As B Cd Cr Cu F Fe Pb Zn Al Be Co Li Mn Mo ESKİ ATIKSU ARITMA TESİSİ 0,016 0,32 0,006 0,28 0,057 1,12 0,72 0,065 0,19 1 1 1 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. YENİ ATIKSU ARITMA TESİSİ 0,08 1,31 0,007 0,26 0,051 2,33 0,79 0,098 0,13 1 1 1 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. Tablo 16. Kirletici kaynağı olarak konutların AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi As B Cd Cr Cu F Fe Pb Zn Al Be Co Li Mn Mo ATAKÖY 0,008 0,2 0,004 0,158 0,063 1,24 0,28 0,015 0,12 1 1 1 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. DUMLUPINAR 0,004 0,06 0,006 0,17 0,074 1 0,22 0,102 0,18 1 1 1 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. 1-Her türlü zeminde sürekli sulama yapılabilir; 2-pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapılabilir 55 Tablo 17. Kirletici kaynağı olarak işletmelerin AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi As B Cd Cr Cu F Fe Pb Zn Al Be Co Li Mn Mo Ni Se V ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 0,09 1,13 0,012 0,047 0,058 5,58 2,33 0,115 0,27 1 2 2 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ 0,017 0,43 0,006 0,095 0,061 1,35 0,42 0,056 0,12 1 1 1 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. 2. KÜÇÜK SANAYİ 0,017 0,41 0,01 0,038 0,015 10,2 0,96 0,073 0,27 1 1 1 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. ÇİMENTO FABRİKASI 0,089 0,45 0,005 0,039 0,065 9,5 0,089 0,022 0,08 1 1 1 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. ASKERİ FABRİKA 0,004 0,04 0,17 0,22 0,054 2,57 0,94 0,044 0,25 1 1 XX 2 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. ÇÖP SIZINTI SUYU 0,36 17,41 0,05 0,87 0,02 11,88 3,43 0,205 0,3 1 2 2 2 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. 1-Her türlü zeminde sürekli sulama yapılabilir; 2-pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapılabilir. XX: Sulama için uygun değil 56 Tablo 18. Kirletici kaynağı olarak Otellerin AATUT Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi As B Cd Cr Cu F Fe Pb Zn Al Be Co Li Mn Mo Ni Se V Ni Se V ORUÇOĞLU-KOREL 1,04 2,9 0,01 0,166 0,058 5,37 1,1 0,027 0,06 1 2 2 2 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. Tablo 19. Kirletici kaynağı olarak Hastanelerin AATUT Tebliği Tablo E 7.7’ye göre genel değerlendirilmesi As B Cd Cr Cu F Fe Pb Zn Al Be Co Li Mn Mo ZÜBEYDE DOĞUM HASTANESİ 0,044 1,06 0,007 0,157 0,06 0,52 0,12 0,077 0,07 1 2 1 2 1 1 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. DEVLET HASTANESİ 0,037 0,26 0,005 0,27 0,062 1,02 0,18 0,103 0,23 1 1 1 2 1 2 1 1 1 0,01 0,2 0,006 0,23 0,032 2,71 0,44 0,4 0,23 1 1 1 2 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. ÜNİVERSİTE HASTANESİ Risk oluşturmamaktadır. PARK HASTANESİ 0,0004 0,005 0,006 0,056 0,004 3,61 0,14 0,02 1,36 1 1 1 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. FUAR HASTANESİ 0,015 1,43 0,006 0,06 0,059 2,68 0,21 0,139 1,79 1 2 1 1 1 2 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. 1-Her türlü zeminde sürekli sulama yapılabilir; 2-pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapılabilir 57 Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonlarına göre kadmiyum ve florür hariç her türlü zeminde sulama yapılabilmektedir. Tablo 20. Sulama Sularında İzin Verilebilen Maksimum Ağır Metal Ve Toksik Elementlerin Konsantrasyonları (AATTUT - Tablo E7.7) Elementler İzin verilen maksimum konsantrasyonlar Birim alana verilebilecek maksimum toplam miktarlar, kg/ha Her türlü zeminde sürekli sulama yapılması durumun da sınır değerler mg/1 pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapıldığında, mg/1 4600 90 90 680 9 90 45 190 920 4600 4600 920 9 920 16 1840 5.0 0.1 0.1 -3 0.01 0.1 0.05 0.2 1.0 5.0 5.0 2.5 0.2 0.01 0.2 0.02 0.1 2.0 20.0 2.0 0.5 2.0 0.05 1.0 5.0 5.0 15.0 20.0 10.0 2.5 10.0 0.052 2.0 0.02 1.0 10.0 Alüminyum (Al) Arsenik (As) Berilyum(Be) Bor (B) Kadmiyum (Cd) Krom (Cr) Kobalt (Co) Bakır (Cu) Florür (F) Demir (Fe) Kurşun (Pb) Lityum (Li)1 Manganez (Mn) Molibden (Mo) Nikel (Ni) Selenyum (Se) Vanadyum (V) Çinko (Zn) Geri kazanılmış atıksulardaki tahmini eser madde konsantrasyonları arıtma metoduna göre değişimi ve EPA tarafından kısa ve uzun süreli değerleri, Tablo E7.8’de verilmiştir. Tablo 21. Geri kazanılmış evsel atıksulardaki tahmini eser madde konsantrasyonları (mg/l) (AATTUT - Tablo E7.8) Elementler, mg/L Arsenik (As) Bor (B) Kadmiyum (Cd) Krom (Cr) Bakır (Cu) Civa (Hg) Molibden (Mo) Nikel (Ni) Kurşun (Pb) Selenyum (Se) Çinko (Zn) İkinci arıtma Aralık Ortalama <0.005-0.023 <0.005 <0.1-2.5 0.7 <0.005-0.15 <0.005 <0.005-1.2 <0.005-1.3 <0.002-0.001 0.001-0.018 0.003-0.6 0.003-0.35 <0.005-0.02 0.004-1.2 0.02 0.04 0.0005 0.007 0.004 0.008 <0.005 0.04 Üçüncül arıtma Ters osmoz <0.001 0.3 <0.0004 0.00045 0.17 0.0001 <0.01 <0.01 0.0001 <0.02 <0.002 <0.001 0.05 0.0003 0.015 0.002 0.002 0.0007 0.05 Tavsiye edilen değer* Kısa süreli Uzun süreli 0.10 10.0 0.75 2.0 0.01 0.05 0.10 0.20 0.01 0.2 5.0 0.02 2.0 20.0 5.0 0.05 2.0 20.0 0.05 10.0 * EPA’ nın tavsiyesi 58 Şekil 26. Tablo E7.8 Geri kazanılmış evsel atıksulardaki tahmini eser madde konsantrasyonları AAT çıkış değerlerinin İkincil arıtma tahmini en az, ortalama ve fazla değerleri ile karşılaştırılması (Bor hariç) Atıksu arıtma tesisi çıkış eser madde konsantrasyonları tebliğde verilen atıksu arıtma tesisi tahmini eser madde konsantrasyonları en az ve en fazla çıkış değerleri ile karşılaştırıldığında tüm parametreler için tahmini en fazla beklenen değerden daha az olduğu Şekil 26’dan ve Şekil 27’den görülmektedir. EPA tarafından tavsiye edilen sınır değerler için yapılan analiz sonuçları değerlendirildiğinde kadmiyum uzun süreli tavsiye edilen değerden az iken, diğer tüm parametrelerce kısa vadeli hedefler sağlanabilmiştir. 59 2,5 2,25 2 1,75 mg/L 1,5 1,25 1 0,75 0,5 0,25 Bor (B) 0 İkincill Arıtma Tahmini En Az Çıkış Değeri AAT Çıkış Değeri İkincil Arıtma Ortalama Çıkış Değeri İkincil Arıtma Tahmini En Fazla Değeri Şekil 27. Tablo E7.8 Geri kazanılmış evsel atıksulardaki tahmini eser madde konsantrasyonları AAT çıkış değerlerinin ikincil arıtma tahmini en az, ortalama ve fazla değerleri ile karşılaştırılması (Bor) 60 Tablo 22. Arıtma tesisi çıkış sularının AATTUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması As Cd Cr Cu Hg Mo Ni Pb Se B Zn 0,053 0,014 0,066 0,017 0 0,005 0,01 0,024- 0,005 0,67 0,07 1 2 1 1 1 1 1 1 1 1 1 Tablo 23. Kirletici kaynağı olarak atıksu arıtma tesislerinin giriş değerlerinin AATTUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması As Cd Cr Cu Hg Mo Ni Se Pb B Zn 0,065 0,32 0,19 1 1 1 0,098 1,31 0,13 1 2 1 ATIKSU ARITMA TESİSİ GİRİŞİ- Koll.-1- Eski Hat 0,016 0,006 0,028 0,057 1 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. ATIKSU ARITMA TESİSİ GİRİŞİ- Koll.-2-Yeni Hat 0,08 0,07 0,26 0,051 1 2 2 1 Risk oluşturmamaktadır. Tablo 24. Kirletici kaynağı olarak otellerin AATTUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması As Cd Cr Cu Hg Mo Ni Se Pb B Zn 0,027 2,9 0,06 1 XX 1 TERMAL OTELLER 1,04 0,01 0,166 0,058 2 2 2 1 Risk oluşturmamaktadır. 1- Kısa Süreli, 2- Uzun Süreli , XX: Sulama için uygun değil. 61 Tablo 25. Kirletici kaynağı olarak konutların AATTUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması As Cd Cr Cu Hg Mo Ni Se Pb B Zn 0,015 0,2 0,12 1 1 1 0,102 0,06 0,18 1 1 1 ATAKÖY-Konutlar 0,008 0,004 0,158 0,063 1 1 2 1 Risk oluşturmamaktadır. DUMLUPINAR-Konutlar 0,004 0,006 0,17 0,074 1 1 2 1 Risk oluşturmamaktadır. Tablo 26. Kirletici kaynağı olarak hastanelerin AATUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması As Cd Cr Cu 0,044 0,007 0,157 0,06 1 1 2 1 0,037 0,005 0,27 0,062 1 1 2 1 Hg Mo Ni Se Pb B Zn 0,077 1,06 0,07 1 2 1 0,103 0,26 0,23 1 1 1 0,4 0,2 0,23 1 1 1 0,02 0,005 1,36 1 1 1 0,139 1,43 1,79 1 2 1 ZÜBEYDE DOĞUM HASTANESİ Risk oluşturmamaktadır. DEVLET HASTANESİ Risk oluşturmamaktadır. ÜNİVERSİTE HASTANESİ 0,01 0,006 0,23 0,032 1 1 2 1 Risk oluşturmamaktadır. PARK HASTANESİ 0,004 0,006 0,056 0,004 1 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. FUAR HASTANESİ 0,015 0,006 0,06 0,059 1 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. 62 Tablo 27. Kirletici kaynağı olarak işletmelerin AATUT Tablo E 7.8’ye göre EPA tavsiyesi dikkate alınarak sınıflandırılması As Cd Cr Cu Hg Mo Ni Se Pb B Zn 0,115 1,13 0,27 1 2 1 0,056 0,43 0,12 1 1 1 0,073 0,41 0,27 1 1 1 0,022 0,45 0,08 1 1 1 0,044 0,04 0,25 1 1 1 0,205 17,41 0,3 1 XX 1 ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ 0,09 0,012 0,047 0,058 1 2 1 1 Risk oluşturmamaktadır. MERKEZ KÜÇÜK SANAYİ 0,017 0,006 0,095 0,061 1 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. 2. KÜÇÜK SANAYİ 0,017 0,01 0,038 0,015 1 2 1 1 Risk oluşturmamaktadır. ÇİMENTO FABRİKASI 0,089 0,005 0,039 0,065 1 1 1 1 Risk oluşturmamaktadır. ASKERİ FABRİKA 0,004 0,17 0,22 0,054 1 2 2 1 Risk oluşturmamaktadır. ÇÖP SIZINTI SUYU 0,36 0,05 0,87 0,02 2 2 2 1 Risk oluşturmamaktadır. 1- Kısa Süreli, 2- Uzun Süreli , XX: Sulama için uygun değil. 63 Geri kazanılmış atıksu, sulama için faydalı olan nütrientleri (besleyici maddeleri) içermektedir. Geri kazanılmış atıksuda bulunan üç ana nütrient, azot, fosfor ve potasyumdur. Tebliğde, Tablo E7.9’da değişik arıtma sistemleri ile geri kazanılmış atıksudaki nütrient seviyeleri verilmiştir. Tablo 28. Geri kazanılmış atıksuda olabilecek nütrient seviyeleri (AATUT - Tablo E7.8) Elementler, mg/L Birim Ham atıksu BNR 20-70 Klasik Aktif çamur 15-35 Toplam azot mg N/L Nitrat azotu Toplam fosfor BNR+filtrasyon +dezenfeksiyon MBR BNR+MF+RO +dezenfeksiyon 2-12 2-12 7-18 <1 mg N/L 0-az 10-30 1-10 1-10 5-11 <1 mg P/L 4-12 4-10 1-2 <2 0.3-5 <0.05 BNR: Biyolojik nütrient giderimi, MBR: Membran biyoreaktör Biyolojik arıtımı uzun havalandırmalı aktif çamur olan afyon atıksu arıtma tesisi çıkış fosfor değeri 0.36-0,38 mg/L aralığında, çıkış amonyum azotu değeri 1,96-2,52 mg/L ve çıkış nitrat azotu değeri 0,14-0,15 mg/L aralığında ölçülmüştür. Arıtma tesisinde kullanılan biyolojik arıtma metodu ve yönetmelikte belirtilen muhtemel çıkış değerleri karşılaştırıldığında uyum gözlenmektedir. 3.6. Mikrobiyolojik Kalite Sulamada tekrar kullanılacak arıtılmış atıksularda aranan mikrobiyolojik özellikler, Tablo E7.1 (Sulamada geri kullanılacak arıtılmış atıksuların sınıflandırılması) kısmında verilmiştir. Arıtılmış suyun sulamada kullanılması için iki değişik mikrobiyolojik sınıf oluşturulmuş olup, bu kritler minimum gereksinimleri sağlamaktadır. Ticari olarak işlenmeyen gıda ürünleri ve park, bahçe gibi kentsel alanların sulanmasında, hem yenen ürün ile su temas ettiği hem de park, bahçe gibi alanlarda insanların çim ve bitkiler ile teması olabileceği için çok iyi kalitede sulama suyu gerekmektedir. Bu durumda, sulama suyunda fekal koliform bulunmamalıdır ve mikrobiyolojik kalitesi çok iyi kontrol edilmelidir (Fekal koliform değeri hiç bir zaman 14 ad/100 ml’yi geçmemelidir). Bunun yanında, ticari olarak işlenen gıda ürünleri (Meyve bahçeleri ve üzüm bağları), çim üretimi ve kültür tarımı gibi halkın girişinin kısıtlı olduğu yerler ve otlak hayvanları için mera ve saman yetiştiriciliğinde, sulama suyunun mikrobiyolojik kalitesi daha düşük kalitede olabilmektedir. Bu durumda 64 fekal koliform değeri, 200 ad/100 ml’den küçük olmalı (30 günlük ortalama değer) ve hiç bir zaman 800 ad/100 ml’yi geçmemelidir. Atıksu arıtma tesisi çıkış sularının tarımsal amaçlı kullanılabilmesi için yönetmelikte önerilen ikincil arıtımdan sonra filtrasyon ve dezenfeksiyon işlemine tabi tutulmalıdır. Klorlama sonrası bakiye bırakılmalı bu değer 1 mg/L’nin üzeridir. Hem A sınıfı hem de B sınıfı sulama suları için sağlanmalıdır. 65 4. ATIKSU GERİ KAZANIMI İÇİN TEKNOLOJİ SEÇİMİ Arıtma sisteminin seçiminde uzaklaştırılmak istenen kirletici maddenin özellikleri ve arıtım prosesinin arıtım performansı etkili olmaktadır. Örneğin, askıda katı maddeler ve kolloidal maddelerin giderimi için özellikle ikincil arıtımdan sonra, filtrasyon, yüzey filtrasyonu, mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon ve flotasyon yöntemleri kullanılabilirken, bakteri giderimi için, yüzey filtrasyonu, mikrofiltrasyon, ultrafiltrasyon, nanofiltrasyon, ters osmoz, ileri oksidasyon, dezenfeksiyon yöntemleri önerilmektedir. Atıksu geri kazanımı için uygulanan arıtma teknolojileri ve giderdikleri kirleticiler tıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği - Tablo E7.10’da özetlenmiştir. Tablo 29. Atıksu geri kazanımı için uygulanan arıtma teknolojileri ve giderdikleri kirleticiler X X X X X X X X X X Bakteri X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X X Toplam çözünmüş madde X Eser maddeler Fosfor X Virüs X X X X X X X X X X Protozoa X X X X X Azot Partiküler organik madde X Çözünmüş organik madde İkincil arıtma Nütrient giderimi Filtrasyon Yüzey filtrasyonu Mikrofiltrasyon Ultrafiltrasyon Flotasyon Nanofiltrasyon Ters osmoz Elektrodiyaliz Karbon adsorpsiyonu İyon değiştirme İleri oksidasyon Dezenfeksiyon Kolloidal maddeler Arıtma birimleri Askıda katı madde (AATTUT - Tablo E7.10) X X X X X X X X X Atıksular geri kazanıldıktan sonra, tarımsal sulamada, golf sahalarının sulamasında, yeşil alan sulamasında, dinlenme maksatlı kullanılan sulak alanların beslenmesinde, dolaylı kullanımında (yeraltı suyuna veya yüzeysel sulara deşarj), endüstriyel soğutma suyu olarak, endüstriyel proses suyu olarak kullanılabilmektedir. Atıksu geri kazanımı sonrası kullanım amacı, ulaşılması gereken geri kazanılmış suyun kalitesini dolayısıyla gerekli arıtma verimini 66 etkilemektedir. İhtiyaca uygun arıtma sistemlerinin kombinasyonunun belirlenmesi aşamasında suyun kullanım amacı büyük önem arz etmektedir. Tablo 30. Atıksu geri kazanım maksadı ve uygulanabilecek arıtma sistemleri (AATTUT Tablo E7.12) Atıksu geri kazanım maksadı Arıtma sistemleri Tarımsal sulama Golf sahaları sulama Klasik aktif çamur + filtrasyon + klorlama Nitrifikasyon içeren aktif çamur sistemi + kimyasal fosfor giderimi + (filtrasyon) + klorlama Azot gideren aktif çamur sistemi + mikrofiltrasyon + UV Azot ve fosfor giderimini içeren MBR + UV Nitrifikasyon içeren aktif çamur sistemi + mikrofiltrasyon + ters osmoz + UV/H2O2 Azot gideren aktif çamur sistemi + mikrofiltrasyon + UV Azot gideren aktif çamur sistemi + filtrasyon + nanofiltrasyon + iyon değiştirme + UV Yeşil alan sulama Dinlenme maksatlı kullanılan sulakalanları besleme Dolaylı kullanım suyu (Yeraltı suyuna veya yüzeysel sulara deşarj) Endüstriyel soğutma suyu Endüstriyel proses suyu Arıtılmış suların tarımda kullanılması durumunda, arıtma ihtiyacı suyun kimyasal içeriği, tuzluluk, geçirimlilik gibi diğer faktörleri de göz önünde bulundurulmak kaydıyla bitki tipi ve örnek bitkiler Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği - Tablo E7.13’te özetlenmiştir. Arıtma ihtiyacı genel olarak ikinci kademeden sonra dezenfeksiyon ile ifade edilmiştir. Ham olarak tüketilen sebzeler için dezenfeksiyon öncesi filtrastyon ihtiyacı olduğu belirtilmiştir. Tablo 31. Arıtılmış atıksu ile sulanabilecek bitkiler (AATTUT - Tablo E7.13) Tip Tarla bitkileri Lifli ve çekirdekli bitkiler Ham olarak tüketilen sebzeler Belli bir işlemden sonra tüketilen sebzeler Meyve bahçesi ve üzüm bağları Fidanlık Ormanlık alanlar Örnek Arpa, mısır, yulaf Pamuk Avokado, lahana, salatalık, çilek Enginar, şeker pancarı, şeker kamışı Kayısı, portakal, şeftali Çiçek Kavak vb. Arıtma ihtiyacı İkinci kademe + dezenfeksiyon İkinci kademe + dezenfeksiyon İkinci kademe + filtrasyon dezenfeksiyon İkinci kademe + dezenfeksiyon + İkinci kademe + dezenfeksiyon İkinci kademe + dezenfeksiyon İkinci kademe + dezenfeksiyon Afyonkarahisar kenti özelinde mevcut durum değerlendirildiğinde, tarımsal sulama ve yeşil alan sulama kullanım amaçları öne çıkmaktadır. Tarımsal sulamada kullanılabilmesi için mevcut atıksu arıtma tesisi çıkış sularının filtrasyon işlemi sonrasında klorlama ile dezenfeksiyonu gerekmektedir. Yeşil alan sulamada ise, arıtma tesisi çıkış sularının mikrofiltrasyon sonrası UV dezenfeksiyona tabi tutulmalıdır. 67 Afyonarahisar İli Atıksu Arıtma tesisi çıkış sularının geri kazanımdaki temel amaç tarımsal sulamada kullanılabilirlik potansiyelinin oluşturulmasıdır. Bu bakımdan, bütün uygulama projeleri 44.000 m3/gün’lük debiye göre dizayn edilmelidir. Atıksu Arıtma Tesisi Teknik usuller Tebliği Tablo E7.12’de (Atıksu geri kazanım maksadı ve uygulanabilecek arıtma sistemleri) Tarımsal sulama maksadlı atıksu geri kazanımında Klasik aktif çamur + filtrasyon + klorlama arıtma sistemi öngörülmüştür. Öngörü geri kazanım tesislerine genel bir çerçeve çizmektedir. Arıtılmış su kalitesi, sulama suyunun uygunluğunun anlaşılması için tek ölçüt değildir. Tarımsal sulama yapılacak olan arazideki yetiştirilecek olan tarım ürünlerinin çeşitliliği dikkate alınarak sistemlerin detaylandırılması gereğini zorunlu kılmaktadır. Muhtemel ürün deseni için bölgenin mevcut durumu dikkate alınarak tarla bitkileri olarak Arpa, Buğday, Mısır, Şeker Pancarı ve çayır bitkileri olarak da Yonca üzerinden örneklem yapılmıştır. Bitkilerin tuzluluğa olan hassaslıklarıa göre (AATUT -Tablo E7.3) Arpa ve şeker pancarı toleranslı (TÇM > 2000 mg/L), Buğday Orta toleranslı (TÇM:1500-2000 mg/L), Mısır ve yonca orta hassas (TÇM:1000-1500 mg/L) olarak sınıflandırılmaktadır. Atıksu Arıtma tesisi girişinde 1020-995 mg/L ve çıkışında ise 590- 595 mg/l konsantrasyon aralığına sahiptir. Mevcut duruma göre çıkış suyu değerleri hassas bitki toleransını (TÇM: 500-1000 mg/L) sağlamakla beraber alt sınır değerlerine yakındır. Ancak Tablo E7.2’de (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) kullanımda zarar derecesi ‘‘Az – orta’’(II. sınıf su, TÇM: 500-2000 mg/L)) olarak sınıflandırma gruba girmektedir. Diğer taraftan, Arıtma çıkış suyu Kullanımda zarar derecesi ‘‘Yok’’(I. sınıf su, TÇM: < 500 mg/L) sınıflandırmasının alt limitlerine yakın seyretmektedir. Geri kazanılmış sudaki bir çok iyon, yüksek konsantrasyonlarında bitki üzerinde birikebilmektedir. Sodyum, klorür ve bor bunların başlıcalarıdır. Sodyum toksisitesi, yapraklara zarar vermektedir. Bu durum, avokado ve bazı meyve ağaçlarında (kayısı, kiraz, şeftali) gözlemlenmiştir. Tablo E7.4’de sulama suyunda bulunan sodyumun değişik bitkiler için toleransı verilmiştir. Değişik bitkilerin sulama suyunda bulunan sodyuma toleransı (AATUT -Tablo E7.4) yonca için orta toleranslı (SAR 18-46), Buğday, kaba yonca, arpa, şeker pancarı toleranslı sınıfa girmektedir. Atıksu arıtma tesisi çıkış suyu SAR değerleri ise 6,75-6,39 olarak hassas grubu (SAR 8-18) temsil etmektedir Ancak mevcut atıksu arıtma çıkışı Na değerleri (187,2163,6 mg/L) açısından Tablo E7.2’de (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi 68 için geliştirilmiş tablo) kullanımda zarar derecesi ‘‘Az – orta’’(Damlatmalı sulama için II. sınıf su Na> 70 mg/L)) olarak sınıflandırma gruba girmektedir. Değişik bitkilerin sulama suyunda bulunan Klorüre toleransı (AATUT -Tablo E7.5) kaba yonca, arpa msır için orta toleranslı (Klorür 355-710 mg/L), şeker pancarı için toleranslı (Klorür > 710 mg/L) sınıfa girmektedir. Atıksu arıtma tesisi çıkış suyu Klorür konsantrasyonları ise 241,1-233,97 mg/L olarak orta hassas grubu (Klorür 178-355 mg/L) temsil etmektedir Ancak mevcut atıksu arıtma çıkışı Klorür konsantrasyonları açısından Tablo E7.2’de (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) kullanımda zarar derecesi ‘‘Az – orta’’(Damlatmalı sulama için II. sınıf su Klorür > 100 mg/L)) olarak sınıflandırma gruba girmektedir. Bitkileri bor’a karşı dayanıklılık derecelerine göre (AATUT -Tablo E7.6) arpa ve mısır orta toleranslı (Bor: 2.0-4.0 mg/L), şeker pancarı toleranslı (Bor: > 4.0 mg/L), Buğday ve yonca hassas (Bor: 0.5-1.0 mg/L) toleranslıdır. Arıtılmış atıksuların sulamada kullanılmasında bu sınıflandırmanın göz önüne alınması gerekmektedir. Atıksu Arıtma tesisi girişinde 0,63-1,31 mg/L ve çıkışında ise 0,63 - 0,67 mg/l konsantrasyon aralığına sahiptir. Mevcut duruma göre çıkış suyu değerleri hassas bitki toleranslarını sağlamaktadır. Ayrıca Tablo E7.2’de (Sulama suyunun kimyasal kalitesinin değerlendirilmesi için geliştirilmiş tablo) (I. sınıf su) kullanımda zarar derecesi ‘‘Yok’’ olarak sınıflandırma gruba girmekle beraber sınır değerlere (Bor < 0.7) çok yakın yer almakla beraber sınır değer olarak da değerlendirilebilir niteliktedir. Bir üst derece ise (II. sınıf su, (Bor 0.7-3.0 mg/)) kullanımda zarar derecesi ‘‘Az – orta’’ olarak sınıflandırılmıştır. Bu değerlendirme de ayrı bir risk noktası olarak bulunmaktadır. Eser Element ve nütrientler, Tablo E7.7 Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Atıksu arıtma tesisi çıkış sularındaki Florür konsantrasyonu ise ( Florür 1,16-0,95 mg/L) türlü zeminde sürekli sulama yapılması sulama yapılması durumunda maksimum sınır değerlerine (1 mg/L) oldukça yakın seyretmektedir. Kadmiyum parametresi açısından, Atıksu arıtma tesisi çıkış sularındaki Kadmiyum konsantrasyonu ise ( Kadmiyum 0,014-0,036 mg/L) her türlü zeminde sürekli sulama yapılması sulama yapılması durumunda maksimum sınır değerlerine (0,01 mg/L) oldukça yakın seyretmektedir. Diğer taraftan pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapıldığında, maksimum izin verilen değerin (0,05 mg/L) ise altında bulunmaktadır. 69 Krom Parametresi açısından Atıksu arıtma tesisi konsantrasyonu ise ( Kadmiyum 0,066-0,133 mg/L) her yapılması sulama yapılması durumunda çıkış sularındaki krom türlü zeminde sürekli sulama maksimum sınır değerlere (0,1 mg/L) yakın seviyededir. Çinko Parametresi açısından Atıksu arıtma konsantrasyonu ise ( Kadmiyum 0,07-0,042 mg/L) her tesisi çıkış sularındaki çinko türlü zeminde sürekli sulama yapılması sulama yapılması durumunda maksimum sınır değerlerinin (2 mg/L) altındadır. Numune alma lokasyonlarındaki analiz sonuçları ile atıksu arıtma tesisi çıkış suyu analiz sonuçları birlikte değerlendirildiğinde geri kazanım tesisi çıkış suyu kalitesini artırabilecek unsurlar oartay çıkmaktadır. Hem TÇM hemde iletkenlik açısından numune alma noktaları değerlendirildiğin de ise dikkat çekici diğer bir unsur ise kullanımda zarar derecesine göre Tehlikeli, III.sınıf su ( iletkenlik: >3000 µS/cm ve TÇM: >2000 mg/L) kalitesi sınır değerlerine yakın ve/veya aşan değerlerin bulunmasıdır. Bu noktalar; .Organize sanayi bölgesi (EC: 4280-2390 µS/cm, TÇM:1905-1095 mg/L), Üniversite Hastanesi (EC: 34800-7890 µS/cm, TÇM: 1610-330 mg/L), Erkmen Terfi Merkezi (EC: 4680-3140 µS, TÇM: 2035-1435 mg/L), Oruçoğlu-Korel (EC: 4200-4180 µS, TÇM:1820-1990 mg/L) ve Çöp Sızıntı dengeleme (EC: 35600-359000 µS/cm, TÇM: 11380-14730 mg/L). Kaynağında, alınacak tedbirlere bu noktalardan başlanması I. Sınıf su kalitesini sağlamada öncelikli olmalıdır. Üniversite Hastanesi (Na: 5256 -69,02 mg/L), Çöp sızıntı dengeleme (Na: 798,5-2153 mg/L), Organize sanayi bölgesi (Na: 768- 444,6 mg/L) , Oruçoğlu-Korel (Na: 527-341 mg/L) numune alma noktalarındaki Na konsantrasyonları diğer noktalara göre yüksek seyretmektedir. Bu noktalarda önlem alınması ile Na değerlerinin aşağıya çekilmesi mümkün gözükmektedir. AATUT Tablo E7.5’e göre (Bitkilerin yapraklarına zarar veren klorür konsantrasyonları) toleranslı (Klorür> 710 mg/L) sınıfın üzerinde değerlere sahip kirletici noktaları şu şekildedir; Organize sanayi bölgesi (Klorür: 1559,8- 709 mg/L), Üniversite Hastanesi (Klorür: 11273,6 -709 mg/L), Erkmen Terfi Merkezi (Klorür: 1262,02-723,2 mg/L), Oruçoğlu-Korel (Klorür: 1020,9-1063,5 mg/L) ve Çöp sızıntı dengeleme (Klorür: 7657,2-6948,2 mg/L) Bor riski yüksek numune alma noktaları ise sırasıyla, Çöp Sızıntı dengeleme (Bor: 17,41-15,84 mg/L), Organize sanayi Bölgesi (Bor: 1,13-3,77 mg/L), 2. küçük sanayi (Bor: 0,63-1,02 mg/L), Doğum evi (Bor: 1,06-0,63 mg/L), Üniversite hastanesi (Bor: 0,63-2,76 70 mg/L), Fuar hastanesi (Bor: 1,43-0,63 mg/L), Erkmen Terfi Merkezi (0,96-0,63 mg/L), Oruçoğlu-Korel (2,9-0,63 mg/L) ve askeri fabrika (0,63-1,25 mg/L) noktalarıdır. Florür parametresi açısından Sulama sularında izin verilebilen maksimum ağır metal ve toksik elementlerin konsantrasyonları her türlü zeminde sürekli sulama yapılması sulama yapılması durumunda maksimum sınır değerlerini (1 mg/L) hemen hemen tüm noktalar aşmaktadır. Diğer tarftan pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapıldığında, maksimum izin verilen değerlere (15 mg/L) ise Organize sanayi (Florür 5,58-2,14 mg/L), 2. Küçük Sanayi (Florür 10,02-11,6 mg/L), Çimento Fabrikası (Florür 9,55,09 mg/L), Üniversite Hastanesi (Florür 2,71-6,2 mg/L), Park Hastanesi (Florür 3,61-4.8 mg/L), Fuar hastanesi (Florür 2,68-2,07 mg/L), Erkmen Terfi Merkezi (Florür 3,68-2,52 mg/L), Oruçoğlu Korel (Florür 5,37-3,28 mg/L), Askeri Fabrika (Florür 2,57-3,45 mg/L), Çöp sızıntı dengeleme (Florür 11,88-12,77 mg/L) noktalarında erişme riski bulunmaktadır. Atıksu arıtma tesisi çıkış sularındaki Florür konsantrasyonu ise ( Florür 1,16-0,95 mg/L) türlü zeminde sürekli sulama yapılması sulama yapılması durumunda maksimum sınır değerlerine (1 mg/L) oldukça yakın seyretmektedir. Bu bakımdan sözkonusu yukarıdaki noktalarda önlemlerin alınması çıkış suyu kalitesinin iyileştirilmesi açısından gereklidir. pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapıldığında, maksimum izin verilen değerlere (0,05 mg/L) ise Üniversite hastanesi ( Kadmiyum 0,060,016 mg/L), Askeri Fabrika (Kadmiyum 0,017- 0,05 mg/L) ve Çöp Sızıntı Dengeleme (Kadmiyum: 0,038-0,019 mg/L) noktalarında erişme riski bulunmaktadır. Merkez küçük sanayi, Ataköy, Dumlupınar, Doğumevi, Devlet hastanesi, Üniversite Hastanesi, Erkmen Terfi Merkezi, Oruçoğlu Korel, Askeri Fabrika ve Çöp sızıntı dengeleme noktalarında yapılan bazı ölçümlerde sınır değerler aşılmıştır. Ancak Çöp sızıntı dengelemede yapılan ölçümlerin (krom 0,87-0,43 mg/L) pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapıldığında, maksimum izin verilen değere (1 mg/L) oldukça yakın olduğu tespit edilmiştir. Bu açıdan öncelikli olarak Çöp sızıntı dengelemede önlemlerin alınması çıkış suyu kalitesinin iyileştirilmesi açısından gereklidir. Tüm noktalarda çinko değerleri pH değeri 6,0-8,5 arasında olan killi zeminlerde 24 yıldan daha az sulama yapıldığında, maksimum izin verilen değerin (10 mg/L) altında olmakla beraber Ataköy, Dumlupınar, Park Hastanesi ve Fuar Hastanesi noktalarında 2 mg/L’lik sınır değere yakın sonuçlar elde edilmiştir. Saha çalışmaları neticesinde, Kanalizasyon sisteminin farklı numune alma noktalarındaki ve atıksu arıtma tesisi çıkışındaki kirlilik değerleri dikkate alınarak gerçekleştirilen geri kazanım sistemi dizaynı aşağıdaki ünitelerden oluşmalıdır. Geri kazanım 71 tesisine ait ünite adları ve özellikleri tablo halinde verilmiştir. Kurulacak geri azanım tesisi ile sırasıyla Bulanıklık <1 NTU, Askıda Katı Madde(AKM) <1 mg/L ve Toplam Koliform 0 adet /100 ml arıtılmış çıkış suyu değerleri edilmesi sağlanması hedeflenmiştir. Ünite Adı Özellikleri 1 Atıksu arıtma tesisi çıkışında kaçan askıda katı madde ve diğer partikülleri tutmak için (Otomatik Temizlemeli Mikro Filtre) Mikrofiltrasyon (MF) gereklidir. 2 2.500 m3 inşa edilmelidir. 44.000 m3/gün debiye göre Ultrafiltrasyon (UF) Besleme Deposu mekanik ekipmanlar yerleştirilmelidir. Amaç: ve Terfi İstasyonu Ultrafiltrasyon sisteminin sürekli devrede olmasını sağlamaktır. 3 44.000 m3/gün debiye göre inşa edilmeli ve mekanik ekipmanlar yerleştirilmelidir. Başta, virüs, protozoa ve helmint giderimi sağlamak beraberinde, AKM, koliform ve bulanıklık değerini <1 olmasını sağlamaktır.. UF sistemi 8 skid halinde dizayn edilmeli, toplam 608 adet UF modulü yer almalıdır. UF girişinde kollodial maddelerin daha iyi tutunabilmesi için ve UF verimini arttırmak için koagulant dozlaması yapılmalıdır. UF girişinde yağgres değeri sıfır “0” olmalıdır. Atıksu arıtma tesisi çıkışında yağ ve gres oluşumunu önlemek için gerekli tedbirler alınmalıdır. 4 2.500 m3 inşa edilmelidir. 44.000 m3/gün debiye göre göre mekanik ekipmanlar yerleştirilmeldir. UF çıkışı suyu depolanması ve bu su ile geri yıkama yapılması amaçlanmaktadır. Mikrofiltrasyon (MF) Ultrafiltrasyon Ünitesi UF Stok Deposu 5 10.000 m3 inşa edilmelidir. Arıtılmış su depoya girmeden önce klorlama yapılmalıdır. Ayrıca sulama Dağıtım Deposu ve Pompa İstasyonu hattı üzerinde bakiye klor ölçümü yapılarak otomatik hat üstü dozlama sistemi planlanmalıdır. 6 Ultrafiltrasyon ünitesi belirli sıklıklarda geri yıkamaya tabi tutulmaktadır. Geri yıkama işlemi sırasında pH değeri asidik yada bazik özellik göstereceği için deşarj öncesi nötrolizasyon tankına alınmalıdır. Nötrolizasyon Tankı 72 Her ne kadar önerilen sistem teorik olarak atıksu arıtma tesisi çıkış sularının sulamada kullanılmasını mümkün kılmaktaysa da , Atıksu arıtma tesisleri teknik usuller tebliği uyarınca bu bölümde yukarıda bahsi geçen ilgili sulama değerlerini içeren su kalite sınıfının sınır değerlere yakın seyretmesi mikrofiltrasyon (MF) + ultrafiltrasyon (UF) sonrası Ters ozmoz (RO) sistemi kurulması gerekebilecek niteliktedir. Kurulacak UF pilot tesis ile atıksu arıtma tesisi deşarjından elde edilecek suyun kalitesi belirlenerek kesin dizayn yapılmalıdır. İnşaat hariç ilk yatırım maliyeti MF+UF için 65 Euro/1 m3 iken RO için 110 Euro/1 m3’dür. Tasarlanan istemin MF+UF+RO olması durumunda 175 Euro/1 m3 olarak öngörülmüştür. İşletme maliyeti ise MF+UF+RO için 0,35 Cent /1 m3’dür. Sadece UF olması durumunda 0,15 Cent /1 m3 olarak belirlenmiştir. 5. SULAMA SİSTEMİNİN SEÇİMİ Sulama sisteminin türü, bitki türü, su kalitesi ve miktarı, yerel özellikler ve maliyeti ile değişebilmektedir. Arıtılmış atıksu ile sulamada, sulama seçiminde dikkat edilmesi gereken en önemli hususlar, halk sağlığı, sulama verimi ve tıkanma problemidir. Halka sağlığı, sulama türünün seçimini etkileyen en önemli husustur. Yağmurlama sulama gibi yüzeysel sulama uygulamalarında bu risk büyüktür. Bundan dolayı, yağmurlama sulama, ileri arıtmadan sonra uygulanmalıdır. Bazı durumlarda yağmurlama sulama, herhangi bir işlemden geçmeden yenen gıda ürünlerine uygulanamaz. halk sağlığı açısından en uygun yöntem damlatmalı sulamadır. Sulama sistemleri, maksimum verimi sağlayacak şekilde tasarlanmalıdırlar. Sulama veriminde etkin hususlar, buharlaşma, bitki soğuması, bitki kalite kontrolü ve köklerden tuzun aşağı katmanlara sızmasıdır. En yüksek verim damlatmalı sulama ile elde edilmektedir. Bu durum göz önünde bulundurularak arıtma tesisi çıkış sularının damlatmalı sulama ile bitkilere verilmesi büyük önem arz etmektedir. Askıda katı madde (AKM) içeriği ve suyun sulama sisteminin tıkanmasını etkileyen en önemli faktörlerdir. Yüksek AKM değerlerinde ve düşük su hızlarında tıkanma artabilmektedir. Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kalitesi parametreleri ve etki düzeyleri Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği - Tablo E7.17’de özetlenmiştir. 73 Tablo 32. Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri (AATTUT - Tablo E7.17) Parametreler Birimler AKM pH TDS Mangan Demir H2S Bakteri sayısı mg/L mg/L mg/L mg/L mg/L sayı/l Yok < 50 <7 < 500 < 0.1 < 0.1 < 0.5 < 10000 Kullanımında zarar derecesi Az – orta Tehlikeli 50-100 > 100 7-8 >8 500-2000 > 2000 0.1-1.5 > 1.5 0.1-1.5 > 1.5 0.5-2.0 > 2.0 10000-50000 > 50000 Atıksu arıtma tesisi çıkış AKM değerleri 15.25 mg/L ve 4.8 mg/L olarak ölçülmüş ve tebliğe göre incelendiğinde kullanımda zararının olmadığı anlaşılmaktadır. Şekil 18’de Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.17 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Askıda Katı Madde (AKM) Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi verilmiştir. Atısku arıtma tesisi çıkış TÇM değerleri 590 mg/L ve 620 mg/L olarak ölçülmüş ve tebliğe göre incelendiğinde kullanımda az ve orta zararlı sınıfta olduğu anlaşılmaktadır. Şekil 19’da Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.17 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Toplam Çözünmüş Madde (TÇM) numune alma noktalarına göre değişimi verilmiştir. Arıtma tesisi çıkış suyunda ölçülen pH değerleri 7,3 ve 6,92’dir. Tebliğe göre ölçülen bir değer için zarar yok iken, diğer değer için az-orta zararlı sınıfındadır. Arıtma tesisi çıkış suyunda pH düzenlemesi yapılarak bu problemin önüne geçilmesi mümkündür. Şekil 20’de Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.17 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) pH numune alma noktalarına göre değişimi verilmiştir. Arıtma tesisi çıkış suyunda ölçülen Demir (Fe) değerleri 0,098 mg/L ve 0,029 mg/L’dir. Tebliğe göre ölçülen bir değer için zarar eşik değerinin altındadır. Şekil 21’de Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E7.17 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Demir (Fe) numune alma noktalarına göre değişimi verilmiştir. 74 Tablo 33. Tablo E7.18 Sulama türü ve sınıfının seçimi (AATTUT - Tablo E7.18) Bitki türü Büyük yapraklı, yüzeyde veya yüzeye yakın büyüyen bitkiler (Brokoli, lahana, karnıbahar, kereviz, marul) Sulama türü Yağmurlama Damlatmalı Ham olarak yenen köklü bitkiler (havuç, soğan) Yağmurlama, Damlatmalı, salma, karık usulü Yağmurlama Damlatmalı, salma, karık usulü A Yer ile teması olmayan ve yenmeden önce kabuğu soyulan bitkiler (turunçgiller, fındık) Yağmurlama, salma, damlatmalı, karık usulü B Yer ile teması olan ve yenmeden önce kabuğu soyulan bitkiler (kavun, karpuz) Yağmurlama, salma, damlatmalı, karık usulü B Yenmeden önce işleme tabii tutulan bitkiler (patates, pancar) Yenmeden önce işleme tabii tutulan yüzeysel bitkiler (Brüksel lahanası, balkabağı, tahıl, şarap yapımı için üzüm) Yağmurlama, salma, damlatmalı, karık usulü Yağmurlama, salma, damlatmalı, karık usulü B İnsan tüketimi için olmayan bitkiler, kültür tarımı, mera ve otlaklar Yağmurlama, salma, damlatmalı, karık usulü Yer ile teması olmayan bitkiler (domates, fasulyeler, dolmalık biber, turunçgil olmayan meyve ağaçları, şaraplık üzüm dışındaki üzümler) Sulama suyu sınıfı A B A B B B Tablo dikkate alınarak yetiştirilecek bitki ve su sulama suyu sınıfına göre sulama türü belirlenebilmektedir. 75 Şekil 28. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.18 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Askıda Katı Madde (AKM) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 76 Şekil 29. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.18 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Toplam Çözünmüş Madde (TÇM) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 77 Şekil 30. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.18 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) pH Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 78 Şekil 31. Atıksu Arıtma Tesisleri Teknik Usuller Tebliği Tablo E 7.18 (Damlatmalı sulamada tıkanmayı etkileyen su kaliteleri) Demir (Fe) Değerlerinin Numune Alma Noktalarına Göre Değişimi 79 6. TARIMSAL YAPI VE SU KULLANIMI 6.1 .Toprak Yapısı Afyonkarahisar İli tarım topraklarının genel yapısı hafif orta alkali, killi-tınlı, az-orta kireçli, az-orta tuzlu, organik maddece fakir, azat fosfor bakımından yetersiz, potasyumca zengin, demir çinko, mangan gibi mikro besin elementlerinin eksikliği görülmektedir. Afyonkarahisar ili toprak genel yapısı Tablo 34.’te verilmiştir. Tablo 34. Afyonkarahisar İli Tarım Toprakları Genel Yapısı (Anonim, 2011) Toprak Yapısı Genelde Hafif-Orta Alkali (7’den yüksek) Genelde Killi Tınlı Genelde Az-Orta Kireçli Genelde Hafif (Az)-Orta Tuzlu Genelde Az Azot ve Fosfor bakımından yetersiz olup, Potasyumca genelde yüksektir. Ayrıca demir, çinko, mangan gibi mikro besin elementlerin eksikliği görülmektedir. Etken Parametre pH Bünye Reaksiyon Tuzluluk Organik Madde Bitki Besin Elementi 6.2 .Agro Ekolojik Alt Bölgeler Afyonkarahisar il genelinde polikültür tarım yapılmakla beraber tarla bitkileri üretimi ağırlıktadır. İlçeler bazında tarım, sanayi, turizm v.b. sektörler açısından önemli bir fark bulunmamaktadır. Master Plan çalışmasında il; tarımsal çeşitlilik ve iklim verileri dikkate alınarak 4 agro-ekolojik alt bölgeye ayrılarak incelenmiştir. Alt bölgeler içerisinde yer alan ilçeler ve bazı iklim verileri Tablo 35’te gösterilmiştir. Tablo 35. 2004 Yılı Afyonkarahisar ilinin agro-ekolojik zonları (Anonim, 2004) Agro-ekolojik Bölge I. Alt Bölge II. Alt Bölge III. Alt Bölge IV. Alt Bölge İLÇELER Alt Bölgedeki İlçeler Merkez,Bolvadin,Çobanlar, Kızılören Basmakçı,Dazkırı,Dinar, Evciler Bayat,Emirdağ,İhsaniye, İscehisar Çay,Sultandağı İl Ortalaması İlde Kap. Alan (%) İKLİMSEL FAKTÖRLER Şubat Ayı Ort. Yıllık Yağış Sıcaklık ( C ) (mm) 45,70 1,25 407 14,90 28,80 10,60 3,90 0,75 1,60 444 402 580 100,00 1,88 458 80 6.3 .İklim Afyonkarahisar ili Ege Bölgesinde yer almasına rağmen karasal iklimin etkisi altında olup, kışları yoğun karlı, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. Yıllık yağış ortalaması 458 mm. olup genellikle yağışlar kış ve ilkbahar aylarında olmaktadır. Bir ve üçüncü alt bölgeler en az yağış alan bölgeler olup, ortalama yağış 400 mm. civarındadır. Dördüncü alt bölge en fazla yağış alan bölge olup, yıllık ortalama yağış miktarı 580 mm. civarındadır. İlin şubat ayı ortalama sıcaklığı 2 C, temmuz ayı ortalama sıcaklığı 23 0C civarındadır. Yıllık ortalama nisbi nem % 59’dur. İkinci alt bölge şubat ve temmuz ayı ortalama sıcaklıkları bakımından diğer alt bölgelere göre daha yüksek değerlere sahiptir. Yıllık ortalama yağış miktarı bakımından IV. Alt bölgede yer alan Çay ilçesi 580 mm. ile en fazla yağış alan ilçedir. I. alt bölgede yer alan Şuhut ilçesi 360 mm. ile en az yağış alan ilçedir. Tablo 36’da Afyonkarahisar ili alt bölgeler bazında agro-ekolojik iklim verileri özetlenmiştir. Tablo 36. Afyonkarahisar İli Alt Bölgeler Bazında Agro-ekolojik iklim verileri (Anonim, 2004) Alt Şubat ayı Temmuz ayı Yıllık ort. Yıllık ort. Yükseklik Bölgeler ort.sıcak.(C) ort.sıcak.(C) nisbi nem(%) yağış (mm) (m) I.Alt bölge 1,25 22,37 60,75 407 1076 II.Alt bölge 3,90 24,77 56,33 444 864 III.Alt bölge 0,75 21,40 61,5 402 1176 1020 1034 IV.Alt bölge 1,60 22,60 59,00 580 İl ortalaması 1,88 22,79 59,40 458,25 6.4 .Bitki Örtüsü Afyonkarahisar ilinde bitki örtüsü olarak çoğunlukla bozkır bitki örtüsü hakimdir. İl ormanlık alan bakımından fakirdir. Orman ve fundalık alan il yüz ölçümünün %15’i kadardır. Plato ve yaylalar daha çok bozkır bitkileriyle kaplıdır. Göl ve bataklık kenarlarında kamış ve sazlık alanlar bulunur. 6.5 .Arazi Varlığı ve Kullanımı Afyonkarahisar ilinin toplam 1.319.863 ha alanının 536. 268 ha (%39) işlemeli tarıma elverişli alanı bulunmaktadır. Bu arazilerinde hazırda 195.53 ha alanında sulu 340.755 ha alanında da kuru tarım yapılmaktadır. Tablo 37’de Afyonkarahisar İli Arazi Kullanımı verilmiştir. 81 Tablo 37. Afyonkarahisar İli Arazi Kullanımı (Anonim, 2013a) Alanı ( ha ) Kullanım Şekli Toplam Alan ( ha ) Toplam Alana Oranı (%) 536.268 39 855.595 61 1.391.863 100 1-Kültüre elverişli arazi a- Sulu tarım arazisi 195.513 b-Kuru tarım arazisi 340.755 2-Kültüre elverişli olmayan arazi a- Çayır – Mera 222.031 b- Orman 291.269 c- Tarım Dışı (Köy ve Yerleşim alanları ile göl ve göletler) 342.295 TOPLAM Kültüre elverişli arazilerde ürün gruplarına göre ekim alanları Tablo 38’de verilmiştir. Buna göre 536.268 ha’lık arazinin 382.395 hektarı tarla arazisi, 16.131 hektarı meyvelikler ve bağlar, 6.758 hektarı sebzelikler, 310 hektarı gül bahçeleri, 73.516 hektarı nadas ve 57.158 hektarı kullanılmayan tarım arazilerinden oluşmaktadır. Tablo 38. Afyonkarahisar İli Kültüre Elverişli Arazi Kullanımı (Anonim, 2013a) Kullanım Şekli Alanı ( ha ) Tarla arazisi 382.395 Meyvelikler+Bağ 16.131 Sebzelikler 6.758 Gül Bahçeleri 310 Nadas 73.516 KullanılmayanTarım Arazisi 57.158 TOPLAM 536.268 Afyonkarahisar ilinde yaygın olarak yapılan tarla tarımı yapılmaktadır. Ayrıca ekim alanlarının kullanılış amaçlarına ilçelere göre dağılımı Tablo 39’de verilmiştir. 82 Tablo 39. Tarım Alanlarının Kullanılış Amaçlarına İlçelere Göre Dağılımı (ha) (Anonim, 2013a) İLÇELER Tarla Sebze Meyve Süs Nadas Diğer Toplam Alanı Alanı Alanı Bitkileri Alanı Alan Alan 37.547 1.811 710 0 8.357 4.705 53.131 Başmakçı 5.466 98 434 150 2.491 2.375 11.015 Bayat 5.406 53 140 0 3.283 3.576 12.459 Bolvadin 21.138 163 165 0 8.765 5.606 35.837 Çay 24.724 395 2.091 0 549 1.165 28.925 Çobanlar 7.254 31 120 0 2.49 1.243 11.138 Dazkırı 8.305 213 485 48 2.86 3.513 15.422 Dinar 41.802 917 1.343 112 1.015 90 45.279 Emirdağ 73.115 300 331 0 18.218 18.492 110.456 Evciler 9.713 183 82 0 902 246 11.127 Hocalar 5.484 155 119 0 1.111 1.544 8.413 İhsaniye 28.511 135 346 0 3.138 2.982 35.113 İscehisar 7.647 179 85 0 2.57 2.387 12.868 Kızılören 4.474 112 102 0 1.245 225 6.158 Sandıklı 43.911 345 697 0 3.561 859 49.373 Sinanpaşa 23.684 1.066 713 0 4.761 4.36 34.584 Sultandağı 13.472 13 4.967 0 7.838 3.292 29.582 Şuhut 20.742 589 3.201 0 362 496 25.39 382.395 6.758 16.131 310 73.516 57.158 536.268 Merkez TOPLAM Afyonkarahisar İli tarım arazilerinin ilçelere göre sulanabilirlik durumu Tablo 40’da verilmiştir. Toplam 536.268 ha tarım alanının 340.755 hektarında kuru tarım 195.513 Hektarında ise sulu tarım yapılmaktadır. İl tarımında verimi sınırlayan önemli bir faktör sulama suyu kısıtlılığıdır. 83 Tablo 40. Afyonkarahisar İlinin ilçelere göre Sulanabilirlik Durumu (Anonim, 2012) İLÇELER Merkez Yüz ölçümü (ha) Tarım Alanı (ha) Kuru Tarım Alanı (ha) Toplam Sulanan Alan (ha) 122.894 53.131 40.171 12.96 Başmakçı 36.912 11.015 9.202 1.813 Bayat 42.890 12.459 11.202 1.257 Bolvadin 95.663 35.837 32.247 3.590 Çay 81.039 28.925 7.235 21.689 Çobanlar 19.461 11.138 6.280 4.858 Dazkırı 40.388 15.422 7.714 7.708 Dinar 128.735 45.279 2.726 42.553 Emirdağ 207.343 110.456 94.863 15.593 Evciler 20.201 11.127 7.453 3.674 Hocalar 39.394 8.413 6.497 1.916 İhsaniye 82.155 35.113 32.433 2.68 İscehisar 44.444 12.868 12.183 685 Kızılören 14.104 6.158 5.437 721 Sandıklı 131.276 49.373 27.785 21.588 Sinanpaşa 92.81 34.584 10.231 24.353 Sultandağı 92.237 29.582 15.798 13.784 Şuhut 99.918 25.39 11.299 14.091 1.391.863 536.268 340.755 195.513 TOPLAM Afyonkarahisar ilinde son 5 yılda yetiştirilen önemli bazı tarla bitkilerinin ekim alanı, üretim ve verimleri Tablo 41’de verilmiştir. Tabloya baktığımızda ekim alanı yönünden ilk beş tarla bitkisi azalan sıra ile buğday, arpa, şeker pancarı, patates ve haşhaş olmuştur. 84 Tablo 41. Afyonkarahisar İli Son 5 Yıllık Tarla Bitkileri Üretim Alanı ve Üretim Miktarları (2013b) 2009 2010 2011 2012 Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Verim Üretim Al (Ha) kg/Ha (Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton) Buğday 185.200 3.109 575.708 180.770 2.988 540.136 178.098 3.182 566.770 182.005 2.441 444.309 Arpa 140.400 3.094 434.378 135.470 3.058 414.286 133.210 3.131 417.190 120.108 2.301 276.444 K.Fasulye 1.629 1.410 2.297 1.123 1.529 1.717 1.048 1.513 1.586 1.007 1.452 1.462 Mısır Da. 187 5.738 1.073 180 5.283 951 195 5.615 1.095 154 4.461 687 Nohut 5.620 1.086 6.101 5.643 1.061 5.989 5.800 1.085 6.298 5.205 838 4.365 Y.Merci 1.497 1.092 1.634 1.492 1.134 1.692 1.409 1.056 1.488 1.033 820 848 Ş.Pancar Ayçiçeği Haşhaş K Haşhaş T 12.831 53.310 683.711 13.741 50.911 699.570 13.702 51.521 705.950 14.920 52.877 788.929 9.482 1.283 12.17 686 7.338 711 7.604 10.700 7.963 1.264 10.070 815 9.852 835 10.097 12.085 7.663 1.313 10.062 7.444 1.313 9.777 690 11.190 9.515 304 675 762 12.346 2.130 304 675 16.202 Susam 231 597 138 260 596 155 256 586 150 269 568 153 Anason 310 694 215 387 746 289 1.021 714 729 836 570 477 Kimyon 832 625 520 712 641 457 710 604 429 597 537 321 Patates Soğan Sarımsak 9.492 36.080 342.459 11.154 36.677 409.098 11.432 37.328 426.740 11.731 36.944 433.398 462 25.700 11.873 71 16.34 1.160 464 25.954 12.043 76 16.486 1.253 544 26.055 14.174 77 16.259 1.252 524 23.925 12.537 69 13.449 92 Afyonkarahisar ilinde son 5 yılda yetiştirilen önemli bazı sebzelerin ekim alanı, üretim ve verimleri Tablo 42’de verilmiştir. 20 kadar sebzenin tarımı istatistiğe girmiştir. Tabloya baktığımızda ekim alanı yönünden ilk beş bitki hıyar, bezelye, taze fasulye domates ve karpuz olarak sıralanabilir. 85 Tablo 42. Afyonkarahisar İli Son 5 Yıllık Sebze Üretim Alanı ve Üretim Miktarları (2013b) 2009 Ekiliş Verim Al (Ha) kg/Ha 2010 2011 2012 Üretim Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Verim Üretim Ekiliş Al Verim Üretim (Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton) Al (Ha) kg/Ha (Ton) (Ha) kg/Ha (Ton) Lahana 267 32.135 8.580 249 23.799 5.926 175 32.910 5.759 167 33.137 5.534 Marul 208 14.380 2.991 215 14.628 3.145 269 13.270 3.570 259 12.683 3.285 Ispanak 213 9.019 1.921 212 9.024 1.913 192 9.208 1.768 194 9.061 1.758 Pırasa 285 15.926 4.539 281 15.779 4.434 177 16.490 2.919 154 16.519 2.544 Maydanoz 14 2 28 15 2.643 38 15 2.666 40 16 2.5 40 Nane 3 3 9 6 3.167 19 6 3.167 19 6 3.167 19 S.Kabak 33 18.515 611 31 18.548 575 34 18.850 641 24 17.541 421 B.Kabak 78 25.256 1.970 69 25.391 1.752 57 24.650 1.405 47 23.426 1.101 2.498 19.037 47.554 Patlıcan 115 16.557 1.904 112 15.536 Domates 931 30.135 28.056 949 S.Biber 251 13.478 3.383 D.Biber 191 15.565 Karpuz 285 Kavun Hıyar 2.052 19.914 40.864 20.470 40.749 1.690 20.683 34.955 78 15.360 1.198 70 16.500 30.376 28.827 820 31.310 25.678 747 31.307 23.387 227 14.141 3.210 225 13.960 3.142 196 15.591 3.056 2.973 192 15.734 3.021 198 15.600 3.088 197 16.944 3.338 29.200 8.322 290 29.810 8.645 311 30.790 9.575 274 30.835 8.449 444 27.018 11.996 437 27.565 12.046 416 28 11.649 375 26.866 10.075 T.fasulye 1.025 12.169 12.473 997 12.733 12.695 892 12.770 11.393 841 12.593 10.591 T.Soğan 131 18.015 2.360 133 18.459 2.455 138 18.370 2.535 119 18.747 2.231 Havuç 114 15.667 1.786 108 16.333 1.764 56 18.790 1.052 33 19.242 635 Turp 47 13.362 628 49 13.653 669 30 14.430 433 27 15.519 419 T.Barbunya 3 3.333 10 3 3.667 11 2 5 10 2 5 10 Bezelye 90 12.533 1.128 309 1.74 12.453 3.848 1.991 914 12.490 11.413 915 1.155 12.473 11.413 86 6.6 .Afyonkarahisar Tarımsal Sulama İhtiyacı ve Arıtılmış Atık Suların Kullanılması Afyonkarahisar ili Ege Bölgesinde yer almasına rağmen karasal iklimin etkisi altında olup, kışları yoğun karlı, yazları sıcak ve kurak geçmektedir. Yıllık yağış ortalaması 458 mm. olup genellikle yağışlar kış ve ilkbahar aylarında olmaktadır. Afyonkarahisar ilinin toplam 1.319.863 ha alanının 536. 268 ha (%39) işlemeli tarıma elverişli alanı bulunmaktadır. Afyonkarahisar ili tarım arazilerinin %39’u sulanmakta iken % 61’i hala sulanamamaktadır. Kapalı bir havza olan Afyon ovası ve Akarçay havzasında su kaynakları yeterli olmamaktadır. Sulanan alanların sınırlılığı tarımsal üretimde verim düşüklüğüne neden olduğu gibi, ürün çeşitliliğini de sınırlandırmaktadır. Bu nedenlerle, sulanan tarım alanlarının arttırılmasına ve bu konuda yeni projeler ve altyapı yatırımlarının yapılmasına ihtiyaç vardır (Anonim, 1996) Su ihtiyacının karşılanmasında kullanılacak kaynaklardan biriside atık suların arıtılarak sulamada kullanılmasıdır. Atık suların yeniden kullanımı hem yüzey ve yer altı sularının kirlenmesini engellerken hemde tarımsal sulama için kaynak oluşturmaktadır. Tarımsal alanların sulanması, su rezervuarlarının korunması ve gübre ihtiyacını azaltmak için nutrientler ile tarla ve bitkilerin doğal zenginleştirilmesi atıksuların yeniden kullanımının yaygın bir uygulamasıdır (Polat, 2013) Tarımsal yeniden kullanım için uygulanan su kalite kriterleri genellikle sağlık problemlerine neden olabilen patojenlerin varlığına odaklanan mikrobiyolojik maddeler, toplam çözünmüş katılar (TDS) ve tuzluluktur. Atıksuların tuzluluk seviyesi genellikle yüksektir ve göreceli olarak maliyetli tuz giderme prosesleri ile kombine edilmezse tuzluluk giderilemez ve su temini maliyeti artar (Polat 2013). Bu nedenle sulama için iyi kaliteli suların kullanımı birçok yerde su kaynaklarının azalmasında tehdit oluşturmaktadır ve birçok durumda sulu tarım, artan nüfus için yiyecek sağlayan toprakları sulamak için az ve daha düşük kaliteli su kullanımı sorunuyla karşı karşıyadır (Polat 2013). Su kalitesi, sulama suyunun uygunluğunun anlaşılması için tek ölçüt değildir. Sulama ve toprak yönünden gerekli önlemler alındığı ve drenaj olanakları sağlandığı takdirde çok iyi nitelikte olmayan sular bile toprağa ve bitkiye zarar vermeden kullanılabilir (Kanber ve ark. 1992). Sulamada kullanılan suyun miktarı, iklim, toprak yapısı, ürün tipi, su kalitesi, sulama teknikleri gibi bir çok unsura dikkat edilmelidir. Sorunlu suların sorununu azaltıcı bazı amenajman önlemlerini su şekilde sıralayabiliriz; Dayanıklı bitki türlerinin seçilmelidir. Tuzluluğa ve olumsuz koşullara direnç bitki türlerine göre değiştiği gibi aynı tür içerisinde ıslah edilen çeşitlere göre de 87 değişmektedir. Bu nedenle tuzluluğa dayanıklı bitki türünü belirlemekle kalmayıp, dayanıklı çeşitleri de belirlenmesi gerekir. Doğru sulama yöntemi seçilmelidir. Vahşi sulama yöntemi olarak bilinen Karık veya tava gibi yüzey sulama yöntemleri ile yapılan sulamalarda fazla miktarda su kullanılmaktadır. Buna bağlı olarak da sulama suyunun taşımış olduğu tuzlar ve elementler toprakta kısa sürede birikerek toprak yapısını bozacaktır. Yağmurlama yöntemiyle sulanan bitkiler, hem toprak tuzluluğu hem de toprak üstü aksamına tuz püskürtülmesi zararı ile karşı karşıya kalırlar (Kanber ve ark. 1992). Tuzlar, doğrudan yapraklar tarafından absorbe edilebilir ve bunun sonucu olarak yapraklar zarar görür ve dökülürler (Kanber ve ark. 1992). Bitkinin doğrudan kök bölgesinin ıslatılması ve daha az su kullanılması nedeni ile damla sulama yöntemi tuzlu sularla yapılacak sulamalarda öne çıkartılmalıdır. Bazı kültürel uygulamalarla sulama suyunun olumsuz etkileri giderilebilir. Yüksek düzeydeki sodyum, bitkilere zehir etkisi yapar. Eğer toprakta yeterli miktarda kullanılabilir kalsiyum varsa sodyum zehirlenmesi genellikle azalmaktadır. Sodyum zehirlenmesinden daha çok kalsiyum eksikliğinin etkisi olmakta ve kalsiyum nitrat veya alçı gibi materyallerle yapılan gübrelemeye giderilebilir (Kanber ve ark. 1992). Bazı kültür bitkilerinin sodyum iyonuna karşı göstermiş oldukları göreceli dirençler; (Değerler toprağın değişebilir sodyum (ESP) düzeyleridir.) Duyarlı; ESP<15 yeşil fasulye mısır, bezelye, mercimek; Yarı dayanıklı 15<ESP<40 havuç, soğan, sorgum, ıspanak domates, buğday; Dayanıklı ESP<40 yonca, arpa, şekerpancarı örnek olarak verilebilir. Yüksek SAR değerine sahip sularla ortaya çıkan zehirlenme etkileri, kötü infiltrasyon koşulları yüzünden meydana gelebilmektedir. Sodyuma duyarlı olarak bilinen bir çok bitki, toprak yapısı iyi durumda tutulduğunda çok iyi bir gelişme gösterirler. Genellikle, bu bitkiler eğer toprak yapısı ve havalanma kaba bünyeli topraklardaki gibi iyi durumda tutulabildiği zaman, daha yüksek ESP düzeylerine de dayanabilmektedirler (Kanber ve ark. 1992). Sulama drenaj ile birlikte düşünülmelidir. Sulama yapılacak arazinin iyi bir drenaja sahip, kumlu tın ile killi-tın arası bünyedeki topraklar olmalıdır. Afyonkarahisar’ın yıllık ortalama yağısı 400 mm civarındır. Bu yağış seviyesi doğal yıkama için alt sınır olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle doğal yağışlar, bitki veya yıkama gereksinimini karşılamada önemli rol oynamasa da bir miktar yıkama olacağı düşünülebilir. 88 Kalitesi düşük sularla yapılan yetiştiricilikte son sulamayı farklı bir kaynaktan temin edilecek kaliteli bir su ile yaparak yıkama sağlanabilir. Bu sayede uzun yıllar tarım arazilerinin yapısı bozulmadan hem de kalitesi düşük sulama suları kullanılarak yetiştiricilik yapılabilir. Ekim münavebesinde üst üste su tüketimi yüksek bitkiler yetiştirmek yerine, su tüketimi yüksek bitkiyi takiben su tüketimi daha düşük az sulama isteyen yada doğal yağışlarla yetişebilecek bitkiler münavebeye alınmalıdır. Sulama sularının tuz konsantrasyonları, genellikle sulamada kullanımlarını önleyecek yükseklikte değildir. Önemli olan, bitki kök bölgesindeki tuz dengesinin nasıl korunacağının bilinmesidir. Bitkiler suyu, kök bölgesinin neresinde hazır bulurlarsa oradan alırlar. Ortalama olarak gerekli suyun % 40'ı ilk katmandan, % 30'u ikinci, % 20'si üçüncü ve % 10'u dördüncü katmandan kaldırılır. Her sulamada ilk katman yıkanır ve nispeten daha düşük bir tuzluluk düzeyinde kalır. Tuzluluk aşağı katmanlarda artar. Ortalama tuzluluk, uygulanan suyun 3 katı kadardır ve bitkinin aşağı katmanlarındaki tuzluluk, eğer üst katmanlarda yeterli nem düzeyi sağlanıyorsa çok önemli değildir (Kanber ve ark. 1992). Temiz su kaynağının da bulunduğu, ancak, tüm sulama sezonu boyunca yetersiz kaldığı durumlarda iki farklı sulama yönetim stratejisinden bahsetmek mümkündür (Yurtsever ve ark ); a) Belirli iyonlara ve toplam tuzluluğa karsı dayanım durumları bilinen bitkilerin, hassas dönemlerinde iyi kaliteli sularla sulama yaparak, daha dayanıklı olduğu bilinen dönemlerde arıtılmış atık suların sulamada kullanılması, b) Arıtılmış atıksıların belirli oranlarda iyi kaliteli sularla karıştırılıp seyreltilerek, tüm sulama sezonu boyunca tek su kaynağı olarak kullanılması. Yukarıda kısaca açıklanan yöntemler iyi öğrenilirse sulama suyunun kalitesinin değerlendirilmesi daha kolay ve yararlı olur. Sorunlu sular bile sorunu azaltıcı bazı amenajman önlemlerinin uygulanmasıyla sulamada kullanılabilmektedir. Gerekli görüldüğünde genel anlamda verilen ölçütler, çok özel durumlara da uydurulabilir. Bu özel durumlar arasında drenaj, sulama, iklim ve yağış, toprağın fiziksel özellikleri, bitkinin tuza dayanıklılığı sayılabilir. Sözü edilen koşullarda suyun içerdiği tuzların kimyasal bileşimi ve kullanılacağı toprağın kil mineralleri özelliğine göre yeni bir değerlendirme yapılabilir. Anılan özellikler, yerel kullanma koşullarını daha doğru yansıtması yönünden genel ölçüt değerlerini yükseltebilir veya düşürebilirler. 89 Afyonkarahisar İli tarım topraklarının genel yapısı hafif orta alkali, killi-tınlı,az-orta kireçli, az-orta tuzlu, organik maddece fakir, azat fosfor bakımından yetersiz, potasyumca zengin, demir çinko, mangan gibi mikro besin elementlerinin eksikliği görülmektedir (Tablo 1). Bilindiği üzere toprak yapısı çok kısa mesafelerde bile değişmektedir. Bu nedenle arıtılmış su ile sulanacak tarım arazilerinin toprak analizleri yapılarak toprak haritasının çıkarılması ve analiz sonuçlarına göre daha sağlıklı tedbirlerin alınmasına olanak sağlayacaktır. 6.7 .Bitki Su Tüketiminin Saptanması Bitki su tüketiminin hesaplanmasında yukarıda bahsedilen faktörlerin etkisinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bitki su tüketimi, doğrudan ölçüm yöntemleriyle ve iklim verilerinden tahmin yöntemleriyle belirlenmektedir. Doğrudan ölçme yöntemleri daha sağlıklı sonuç vermesine karşın hem oldukça pahalı hem de zaman alıcıdır. Bu nedenle bitki su tüketiminin doğrudan ölçülmesi ancak iklim verilerinden tahmin eşitliklerinin kalibrasyonu ve yöresel bitki katsayılarının bulunması amacıyla yapılmaktadır. Uygulamada bitki su tüketimi değerleri yaygın olarak iklim verilerine dayalı tahmin eşitlikleri kullanılarak belirlenmektedir. İklim verilerinden yararlanarak bitki su tüketiminin tahmininde kullanılabilecek çok sayıda eşitlik getirilmiştir. Bazıları birkaç iklim faktörünün dikkate alınmasıyla geliştirilen çözümü kolay ancak uzun periyotlar için sağlıklı sonuç verebilen eşitliklerdir. Bazıları ise birçok iklim faktörü göz önüne alınarak geliştirilmiş kısa periyotlar için bile sağlıklı sonuç veren ancak oldukça karmaşık eşitliklerdir. Bu yöntemlerden Türkiye iklim koşullarında iyi sonuç veren Blaney-Criddle Yöntemi esas alınmıştır. Bu çalışmada bitki su tüketim değerleri olarak Afyonkarahisar Merkez iklim verilerine göre Blaney-Criddle Yöntemi ile bitki türleri için hesaplanmış aylık su tüketim değerleri kullanılmıştır (Anonim 1982) . Tarımsal sulama yapılacak araziler düze yakın eğimli (%0-1), toprağı derin, orta ağır bünyeli, taşsız, erozyon problemi olmayan sulamaya müsait arazilerdir. Bölgede projeli sulama sistemi yoktur. Bu arazilerde kuru tarım yapılmakta ve ağırlıklı olarak buğday ve fiğ münavebesi yapılmaktadır. Sulama projesinin hayata geçmesi halinde bu alanda şeker pancarı, silajlık mısır, buğday, arpa ve yonca yetiştirilebilecektir. Arıtma tesisinden çıkan günlük 44.000 m3 arıtılmış su sulama suyu olarak kullanılacaktır. Proje sonrası proje alanındaki muhtemel ürün deseni ve ekiliş oranına göre toplam sulanacak alan aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Arıtma sonrası çıkan suyun depolanmayacağı ve günlük 16 saat sulama yapılacağı varsayılmıştır. Basınçlı sulama 90 yöntemlerinden yetiştirilecek bitkiye göre uygun olan damla sulama veya yağmurlama sulama kullanılacaktır. Bu sulama yöntemlerinde sulama randımanları yüksek olup ortalama %85 olarak alınmıştır. Afyonkarahisar İli iklim ve toprak koşullarına göre münavebesi düşünülen bitkilerin Kritik su tüketimi Temmuz ayı olduğundan, Tüketim hesabı bu aya göre yapılmıştır. Temmuz ayı yağış ortalaması 23.3 mm’dir. Aylık bitki su tüketimi değerleri Blaney-Criddle Yöntemine göre Afyon Merkez için hesaplanan değerler kullanılmıştır (Anonim, 1982). Yukarıda bahsedilen kabullere göre sulanabilecek alanın hesabı Tablo 43’te yapılmıştır. Atıksu arıtmadan sonra elde edilen günlük 44000 m3 suyun sulamada kullanılması halinde sulanacak alan yaklaşık 4740 da olarak hesaplanmıştır. Hesaplama yöntemi ile bulunan sulama alanı daha sonra sulamanın başlaması ile mutlak ölçüme dayalı verilerle güncellenmelidir. Tablo 43. Tarımsal Sulama Yapılacak Olan Arazideki Yetiştirilecek Olan Tarım Ürünleri ve Alanı Ürün Kritik ay Bir Damla ve Deseni Ekiliş su tük. Günlük Yağmurlama Proje Alanı Oranı (Temmuz Su Ort.Sulama Günlük Net Ayı)* Tüketimi Rand. Su tüketimi Bitki Cinsi Arpa Buğday S.Mısır Ş.Pancarı Yonca TOPLAM % 15 25 20 20 20 100 (mm/ay) (mm/gün) 30xxx 2 30xxx 2 265 8,55 212 6,84 214 6,90 (mm/gün) 0,3 0,5 1,71 1,37 1,38 5,26 % 0,85 Proje Alanı Günlük Brüt Su tüketimi Günlük Debi (mm/gün) m3/gün 6,19 44000 Debi Günlük Toplam Sulama Sulama Süresi Alanı L/s saat da. 509,26 16,00 4738,8 *: Anonim 1982 Not: Her (x) beş günü gösterir 6.8 . Mevcut (Kuru Tarımda) Proje Sahasındaki Üretim Deseni ve Gelir Durumu Mevcut proje sahasında kuru koşullarda yetiştirilen buğday ve fiğin dekara ortalama üretim girdileri ve maliyet hesabı yapılmıştır (Çizelge 2). Buğday ve fiğ örneği için ayrıntılı maliyet tablosu örnek olarak Ek Çizelge 3 ve Ek Çizelge 4 de verilmiştir. Bu hesaplamalara göre buğdayda dekara net gelir 81,871 TL ve Fiğde ise 97,47 TL olarak belirlenmiştir. Proje öncesi dekara yıllık net gelir bulmak içinde buğday ve fiğin dekara yıllık net gelirlerinin ortalaması alınmıştır. Proje kapsamında toplam sulanacak alan (4738,8 da) ile proje öncesi ortalama dekara yıllık net gelirin (89,67 TL) çarpılması ile proje öncesi toplam yıllık net gelir 424.928,2 TL bulunmuştur. 91 Tablo 44. Tarım Ürünlerinden Kazanılan Net Gelir ÜRÜN VERİM B.FİYATI BRÜT GELİR ÜRETİM GİD. NET GELİR CİNSİ Kg./Dk YTL./Kg. YTL./Dk. YTL./Dk. YTL./Dk. Buğday(Dane) 241,1 0,600 150,365 Buğday(Saman) 116,494 81,871 300,0 0,166 48,000 Fiğ 392,9 0,610 239,670 142,200 97,470 Proje Öncesi Ortalama Dekara Yıllık Net Gelir: 81,871 + 97,470 = 179,341 / 2 = 89,67 TL/da Proje Öncesi Toplam Yıllık Net Gelir: 89,67 X 4738,8 = 424.928,2 TL’dir 6.9 .Proje Sonrası (Sulu Tarımda) Üretim Deseni ve Gelir Durumu Proje uygulamaya başlaması ile birlikte ürün deseni ve üretim şekli değişecektir. Daha önce kuru tarım şeklinde yetiştirilen Arpa ve Buğday sulu tarıma dönerken, Silajlık Mısır, Yonca ve Şeker Pancarı da ürün deseninde yerini alacaktır. Proje ile sulanması hedeflenen 4738,8 da arazide yeni ürün deseninde Arpa %15, Buğday %25, Silajlık Mısır, Şeker Pancarı ve Yonca %20’şer pay alması öngörülmüştür. Proje sahasında sulu tarıma geçilmesi durumunda elde edilecek gelirin belirlenmesi amaca ile yetiştirilecek bitkilerin dekara ortalama üretim girdileri ve maliyet hesabı yapılmıştır. Bitki türlerine göre ayrı ayrı birim alana net gelirleri hesaplandıktan sonra ürün deseninde yer alacakları %’lere göre proje sonrası dekara yıllık net gelir hesaplanmıştır. Dekara yıllık net gelir ile proje kapsamında sulanacak olan arazinin (4738,2 da) çarpılması ile de sulu tarıma geçilmesi durumunda elde edilecek net gelir hesap edilmiştir. Proje öncesi yıllık net gelir 424.928,2 TL, proje sonrasında 1.036.565,1 TL ye çıkacak ve proje sayesinde (1.036.565,1 - 424.928,2) 611.636,9 TL’lik bir gelir artışı olacaktır. Projenin uygulamaya geçmesi halinde proje sonrası muhtemel ürün desenine göre elde edilebilecek gelir farkı yaklaşık 611.636,9 TL‘dir. 92 Tablo 45. Tarımsal Sulama Yapıldıktan Sonra Tarım Ürünlerinden Elde Edilecek Net Gelir(12) Bitki Cinsi Arpa (Dane) Arpa (Saman) Buğday (Dane) Buğday (saman) S.Mısır Ş.Pancarı Yonca TOPLAM Birim Ekiliş Verim fiyatı Oranı (Kg/da) (TL/Kg) (%) 15 25 20 20 20 100 Brüt gelir (TL/da) 365 0,49 178,85 450 0,16 72,00 480 0,68 328,40 550 4833,33 7000 1500 0,16 0,16 0,135 0,37 88,00 773,33 945,00 555,00 Üretim giderleri (TL/da) Net gelir (TL/da) Ekiliş Oranı X Net Gelir 182,00 108,85 16,33 287,00 129,00 32,25 399,45 691,11 332,00 373,88 253,89 223,00 74,78 50,78 44,60 218,74 Proje Sonrası Dekara Yıllık Net Gelir :218,74 TL Proje Sonrası Toplam Yıllık Net Gelir :218,74 TL/da X 4738,8 da =1.036.565,1 TL Sulu Tarıma Geçilmesi Durumunda Elde Edilecek Net Gelir : 1.036.565,1 - 424.928,2 = 611.636,9 TL 93 7. SONUÇ VE ÖNERİLER Afyonkarahisar ilinin toplam 1.319.863 ha alanının 536. 268 ha (%39) bölümü işlemeli tarıma elverişlidir. Afyonkarahisar ili tarım arazilerinin %39’u sulanmakta iken % 61’i hala sulanamamaktadır. Kısmi olarak yer altı suları kullanımı söz konusudur. Su kaynakları kıt, tuz içeriği yüksektir. Sulama suyunun kısmen yeraltı suyundan temin edilmesi durumunda ise enerji maliyetleri yüksektir. Bu amaçla Afyonkarahisar Merkez Atıksu Arıtma Tesisi çıkış sularının tarımda kullanılması uygun bir çözüm olarak görünmektedir. Afyonkarahisar İli iklim ve toprak koşullarına göre münavebesi düşünülen bitkilerin Kritik su tüketimi Temmuz ayı olduğundan, Tüketim hesabı bu aya göre yapılmıştır. Temmuz ayı yağış ortalaması 23.3 mm’dir. Aylık bitki su tüketimi değerleri Blaney-Criddle Yöntemine göre Afyon Merkez için hesaplanan değerler kullanılmıştır (Anonim, 1982). Sulanabilecek alanın hesabı Tablo 45’te yapılmıştır. Atıksu arıtmadan sonra elde edilen günlük 44000 m 3 suyun sulamada kullanılması halinde sulanacak alan yaklaşık 4740 da olarak hesaplanmıştır.Bu alan mevcut Atıksu Arıtma Tesisi civarında bulunan tarım arazileridir. Tarımsal sulama maksadlı atıksu geri kazanımında Klasik aktif çamur + filtrasyon + klorlama arıtma sistemi öngörülmüştür. Saha çalışmaları neticesinde, Kanalizasyon sisteminin farklı numune alma noktalarındaki ve atıksu arıtma tesisi çıkışındaki kirlilik değerleri dikkate alınarak gerçekleştirilecek geri kazanım sistemi dizaynı 44000 m3/gün’lük debiye göre Mikrofiltrasyon (MF)+ Ultrafiltrasyon (UF) + Dezenfeksiyon (Klorlama) ünitelerden oluşmalıdır. Önerilen sistem teorik olarak atıksu arıtma tesisi çıkış sularının sulamada kullanılmasını mümkün kılmaktaysa da, Atıksu arıtma tesisleri teknik usuller tebliği uyarınca bu bölümde yukarıda bahsi geçen ilgili sulama değerlerini içeren su kalite sınıfının sınır değerlere yakın seyretmesi mikrofiltrasyon (MF) + ultrafiltrasyon (UF) sonrası Ters ozmoz (RO) sistemi kurulması gerekebilecek niteliktedir. Kurulacak MF+UF pilot tesis ile atıksu arıtma tesisi deşarjından elde edilecek suyun kalitesi belirlenerek kesin dizayn yapılmalıdır. Çöp sızıntı sularının yüksek kirlilik içerdiği tespit edilmiştir. Atıksu arıtma tesisinde biyolojik arıtım yönteminin kullanıldığı göz önüne alındığında çözünmüş halde bulunan eser elementler, iletkenlik kaynakları, ağır metal ve toksik maddeler uzaklaştırılamamaktadır. Çöp sızıntı suları kanalizasyon sistemi ile arıtma tesisine iletilmektedir. Sulama suyu kalitesinin iyileştirilmesi için çöp sızıntı sularının kanalizasyon istemine verilmeden önce arıtılması gereklidir. Çöp sızıntı sularının mevcut hali ile kanalizasyon sistemine deşarj edilmesine izin verilmemelidir. 94 Endüstriyel atıksuların kanalizasyon sistemine verilmesi ağır metal ve eser maddelerin suda bulunma ihtimalini arttıran bir diğer etkendir. Afyonkarahisar ilinde endüstriyel tesislerin varlığı ve kentsel kanalizasyon sistemine deşarjların sınırlı kalması yapılan analizlerde ağır metal ve toksik maddelerin sınır değerlerin altında elde edilmesi ile sonuçlanmıştır. Bununla birlikte Afyonkarahisar ilinin gelişme potansiyeli göz önünde bulundurularak, organize sanayi bölgeleri ve kurulması muhtemel endüstriyel tesisler için ön arıtım yapılmasının temin edilmesi gerekmektedir. Ağır metal kirlilik riskleri dikkate alındığında, ağır metal içeriği yüksek atıksular üreten endüstriyel tesislerin tespit edilerek ağır metal kirlilik yükleri belirlenmelidir. Ayrıca bu tesisler düzenli aralıklarla izlenmelidir. Endüstriler, hastaneler ve otellerin mevsimsel ve yıllık kirlilik yüklerin belirlenmesi için belirli periyotlarla deşarjlarının izlenmesi gereklidir. Atıksu arıtma tesisi çıkış suyu tuzluluk, sodyum, klorür, toplam çözünmüş madde ve SAR parametreleri açısından II. Sınıf su kalitesi özelliği göstermektedir. II. Kalite su ile birçok tarımsal ürünün yetiştirilmesi mümkündür. Ancak endüstriyel tesislerden otellerden ve hastanelerden kaynaklı atıksu girişi geniş bir ürün seçimi su kalitesi ile birlikte değerlendirildiğinde bir risk unsuru olarak ortaya çıkmaktadır. Herbir numune alma noktasındaki atıksu oluşumunu oluşturan unsurların incelenerek tesisle işbirliği içerisinde kirlilik yüklerinin azaltılması öncelikli olarak tercih edilmelidir. Bunun mümkün olamdığı durumlarda ise geniş bir ürün gamı seçilebilmesini engelleyici risk unsurlarını bertaraf etmek için mikrofiltrasyon (MF) + ultrafiltrasyon (UF) sonrası Ters ozmoz (RO) ve denzfeksiyon sistemi kurulması kaçınılmazdır. Böylece geniş bir ürün gamı seçilebilir, sulama ile birlikte verimi artışı gözlenecektir. Yeterli suyun sürekli temini sayesinde sürekli sulama gerektiren bitkilerin yetiştirilme imkanı da oluşacaktır. Bitki seçiminde daha sağlıklı ve etkin bir strateji geliştirebilmek için arıtma tesisi çıkış sularının filtrasyon ve dezenfeksiyon işlemine tabi tutulduğu pilot ölçekli çalışma yapılmalı ve sonuçları detaylı bir şekilde irdelenmelidir. Sulama sistemleri, maksimum verimi sağlayacak şekilde tasarlanmalıdırlar. Sulama veriminde etkin hususlar, buharlaşma, bitki soğuması, bitki kalite kontrolü ve köklerden tuzun aşağı katmanlara sızmasıdır. En yüksek verim damlatmalı sulama ile elde edilmektedir. Atıksu arıtmadan sonra elde edilen günlük 44000 m3 suyun sulamada kullanılması halinde sulanacak alan yaklaşık 4740 da olarak hesaplanmıştır. Hesaplama yöntemi ile bulunan sulama alanı daha sonra sulamanın başlaması ile mutlak ölçüme dayalı verilerle güncellenmelidir. 95 Tarımsal sulama yapılacak araziler düze yakın eğimli (%0-1), toprağı derin, orta ağır bünyeli, taşsız, erozyon problemi olmayan sulamaya müsait arazilerdir. Bölgede projeli sulama sistemi yoktur. Bu arazilerde kuru tarım yapılmakta ve ağırlıklı olarak buğday ve fiğ münavebesi yapılmaktadır. Sulama projesinin hayata geçmesi halinde bu alanda şeker pancarı, silajlık mısır, buğday, arpa ve yonca yetiştirilebilecektir. Bilindiği üzere toprak yapısı çok kısa mesafelerde bile değişmektedir. Bu nedenle arıtılmış su ile sulanacak tarım arazilerinin toprak analizleri yapılarak toprak haritasının çıkarılması ve analiz sonuçlarına göre daha sağlıklı tedbirlerin alınmasına olanak sağlayacaktır. Temiz su kaynağının da bulunduğu, ancak, tüm sulama sezonu boyunca yetersiz kaldığı durumlarda; belirli iyonlara ve toplam tuzluluğa karsı dayanım durumları bilinen bitkilerin, hassas dönemlerinde iyi kaliteli sularla sulama yaparak, daha dayanıklı olduğu bilinen dönemlerde arıtılmış atık suların sulamada kullanılması ve Arıtılmış atıksıların belirli oranlarda iyi kaliteli sularla karıştırılıp seyreltilerek, tüm sulama sezonu boyunca tek su kaynağı olarak kullanılması gibi iki farklı sulama yönetim stratejisinden bahsetmek mümkündür. Akarçay’ın su kalitesi belirlenerek uygun olması durumunda bu amaçla kullanılabilmesi sağlanmalıdır. 96 KAYNAKLAR Anonim, 2004. T.C. Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Afyonkarahisar Meteoroloji Bölge Müdürlüğü Verileri Anonim, 1996. Afyon İl Raporu, T.C. Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), Bölgesel Gelişme ve Yapısal Uyum Genel Müdürlüğü Verileri Anonim, 2011. Afyonkarahisar İl Çevre Durum Raporu (20111), T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Afyonkarahisar İl Müdürlüğü Verileri Anonim, 2012. Devlet Su İşleri, Afyonkarahisar İl Özel İdaresi İmar ve Kentsel İyileştirme Şube Müdürlüğü Verileri Anonim, 2013a. T.C. Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı, Afyonkarahisar İl Müdürlüğü Verileri http://www.afyonkarahisartarim.gov.tr/index_tr.asp?mn=127&bn=0&in=401 (20.11.2013) Anonim, 2013b. T.C. Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı, Afyonkarahisar İl Müdürlüğü Verileri http://www.afyonkarahisartarim.gov.tr/index_tr.asp?mn=127&bn=0&in=404 Akgül, M., 2007. Meyve Ağaçlarında Gübreleme. Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Yayınları No:13, Isparta. Ayyıldız, M. 1990. Sulama Suyu Kalitesi ve Tuzluluk Problemleri, A.Ü. Ziraat Fakültesi Baskı Ofset Ünitesi, Ankara, Badruk, M. 2003, Jeotermal enerji uygulamalarında çevre sorunları”, Jeotermal Enerji, Doğrudan ısıtma sistemleri; temel ve tasarımı seminer kitabı,345358 Deveci, T., 2012, Gaziantep’te Atık Sulardan Etkilenen Toprak Ve Bitkilerde Eser Element (Cu, Co, Mn Ve Zn) Ve Fe Konsantrasyonlarının ICP-MS İle Tayini, Yüksek Lisans Tezi, Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kilis Gemici, Ü. , Tarcan, G. 2022, Distribution of boron in thermal waters of western Anatolia, Turkey, and examples of their environmental impacts, Environmental Geology, 43: 8798 Gemici, Ü., Tarcan, G. 2004, Hydrogeological and Hydrogeochemical Features of the Heybeli Spa, Afyon, Turkey: Arsenic and the Other Contaminants in the Thermal Waters”; Bulletin of Environmental Contamination and Toxicology, 72; 11071114 Güngör, Y., Erözel, A.Z., Yıldırım, O., 1996. Sulama, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Yayınları No: 1443, Ders Kitabı: 424. Kafadar, F.N. Saygıdeğer, S., 2010, Gaziantep İlinde Organize Sanayi Bölgesi Atık Suları ile Sulanan Bazı Tarım Bitkilerinde Kurşun (Pb) Miktarlarının Belirlenmesi, Ekoloji, 19, 41-48. 97 Kanber, R., Kırda, C. ve Tekinel, O. 1992. Sulama Suyu Niteliği ve Sulamada Tuzluluk Sorunları, Çukurova Ünivaesitesi, Ziraat Fakültesi Genel Yayın No: 21, Ders Kitapları Yayın No:6 Adana. Polat, A. 12013. Su Kaynaklarının Sürdürülebilirliği İçin Arıtılan Atıksuların Yeniden Kullanımı, Türk Bilimsel Derlemeler Dergisi 6 (1): 58-62, ISSN: 1308-0040, E-ISSN: 2146-0132, Provin, T. L ve Pitt, J. L., 2002. Description of Water Analysis Parameters. Soil and Crop Science Department, The Texas A&m University. Üstün, G.E., Akal-Solmaz, S.K., Atıksuların Geri Kazanımı Ve Tarımsal Sulama İçin Tekrar Kullanımının Değerlendirilmesi, Su Tüketimi, Arıtma, Yeniden Kullanımı, Sempozyumu, 3-5 Eylül, Bursa. 98