PH–108 Tyrosol`ün Antigenotoksik Etkisinin in vivo ve in vitro MN
Transkript
PH–108 Tyrosol`ün Antigenotoksik Etkisinin in vivo ve in vitro MN
Gereçler ve Yöntemler: Bolu ili ve civarından 4 seksiyona ait yaklaşık 30 takson bulunmuştur. Bunlardan 24 tanesi çalışmaya dahil edilmiştir. Toplanan örnekler laboratuvara getirilerek, teşhisleri Türkiye Florası’na göre ve DELTA adlı program kullanılarak erişim- içi (on-line) olarak yapılmıştır. Yaprak materyalleri silika jel içerisinde kurutulmuştur. DNA izolasyonları 0,6 gr olarak DNA izolasyon kiti kullanılarak yapılmıştır. RAPD-PCR uygulamalarında türler arasındaki polimorfizmi ortaya koymak için 14 primer kullanılmıştır. Çoğaltılan DNA ürünleri %1,5 luk agaroz jel de elektroforez yapılarak görüntülenmiştir. Mikrosatellite (SSR) analizi için 7 primer denenmiş ve %8 poliakrilamid jel elektroforeziyle görüntülenmiştir. Bulgular: Trifolium cinsinin dünyada yaklaşık 240 türü vardır. Bunun yaklaşık yarısı Türkiye’de bulunmaktadır. Bolu ilinden Türkiye Florası’nda sadece 4 seksiyona ait 16 tür rapor edilmiştir. Ancak yapılan arazi çalışmalarında daha fazla sayıda tür tespit edilmiştir. T. nigrescens Viv. subsp. petrisavii (Clem.) Holmboe, T. repens L.var. macrorrhizum (Boiss.) Boiss., T. patens Schreb., T. micranthum Viv., T. physodes Stev. ex Bieb. var. physodes, T. scabrum L., T. costantinopolitanum Ser., T. ochroleucum Huds., T. medium L. var. eriocalycinum Hausskn., T. bocconei Savi., T. echinatum Bieb., T. striatum L. türleri Bolu ili için yeni kayıt olarak bulunmuştur. Söz konusu Trifolium taksonları 14 RAPD ve 7 mikrosatellite markörü kullanılarak farklılıkları belirlenmiş ve genetik çeşitlilikleri ortaya konmuştur. Sonuç ve Tartışma: Trifolium cinsine ait Türkiye’den bildirilen örneklerin bugüne kadar moleküler kıyaslanması hiç yapılmamıştır. Bu çalışma bu nedenle bir ilktir. Uygulamalar sonucunda 29 taxa da toplam 16 primerin mevcut polimorfizmi iyi bir şekilde tespit edebildiği gözlenmiştir. Ondört RAPD primerin 11 tanesi çalışılan türlerde polimorfik bandlar vermiştir. Mikrosatelit primerlerinden ise 7 tanesi denenmiş ve 5 tanesinin polimorfik olduğu bulunmuştur. Elde edilen bandlar kodlanmış ve istatistik analizleri yapılarak çalışılan türlerdeki genetik ilişkiyi yansıtan dendrogram oluşturulmuştur. Anahtar Kelimeler: Trifolium, RAPD, SSR, Fabaceae, Bolu Teşekkür: Bu çalışma “BAP 2011.03.01.428 no’lu proje desteğiyle gerçekleştirilmiştir. Ayrıca Trifolium türlerinin teşhislerinde katkıda bulunan Mustafa Keskin’e teşekkür ederiz. PH–108 Tyrosol’ün Antigenotoksik Etkisinin in vivo ve in vitro MN Yöntemleri ile Araştırılması Özgür Vatan, Nilüfer Çinkılıç, Tolga Çavaş, Dilek Yılmaz, Rahmi Bilaloğlu Uludağ Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü, Nilüfer, Görükle,Bursa, ovatan@uludag.edu.tr Amaç: Zeytinyağının önemli fenolik bileşiklerinden olan tyrosol’ün antigenotoksik etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereçler ve Yöntemler: Tyrosol’ün (TYR) (Sigma), Mitomisim C (MMC) ve Siklofosfamid (SKLF) tarafından indüklenen genetik hasar üzerine, olası antigenotoksik etkisi in vitro ve in vivo MN yöntemleri kullanılarak araştırılmıştır. İn vivo MN yöntemi için Uludağ Üniversitesi Deney Hayvanları Yetiştirme Uygulama ve Araştırma Merkezinden temin edilen 6-8 haftalık ortalama 20 21. Ulusal Biyoloji Kongresi, 03–07 Eylül 2012, Ege Üniversitesi, İzmir, Türkiye http://www.ubk2012.ege.edu.tr 1413 g ağırlıkta balb/c türü erkek fareler kullanılmıştır. İn vivo MN uygulaması için 6’şar fareden oluşan 13 deney grubu oluşturulmuştur. Bu gruplar şu şekildedir; Negatif kontrol (Distile Su), Solvent Kontrol (Etanol), 50 mg/kg TYR,100 mg/kg TYR, 200 mg/kg TYR, 2 mg/ kg MMC, MMC + 50 mg/kg TYR, MMC + 100 mg/kg TYR, MMC + 200 mg/kg TYR, 50 mg/kg SKLF, SKLF + 50 mg/ kg TYR, SKLF + 100 mg/kg TYR, SKLF + 200 mg/kg TYR. Bu gruplarda uygulamalar ip olarak gerçekleştirilmiştir. Uygulamalardan 24 saat sonra in vivo MN testi gerçekleştirilmiştir. in vitro MN testinde yaş ortalamaları 24,75 olan dört (iki bay, iki bayan) gönüllü donörden alınan periferik kanlardan lenfosit kültürleri hazırlanmıştır. Bu lenfosit kültürlerinden her bir donör için 13’er deney grubu oluşturulmuştur. Bu gruplar şunlardır; Negatif kontrol (Distile su), Solvent Kontrol (Etanol), 0,5 µg/mL TYR, 1 µg/mL TYR, 2 µg/mL TYR, 0,30 µg/mL MMC, MMC + 0,5 µg/mL TYR, MMC + 1 µg/mL TYR, MMC + 2 µg/mL TYR, 300 µg/mL SKLF, SKLF + 0,5 µg/mL TYR, SKLF + 1 µg/ mL TYR, SKLF + 2 µg/mL TYR. Söz konusu uygulamalar kültürün 48. saatinde gerçekleştirilmiş, 72. saat sonunda da MN testi gerçekleştirilmiştir. Bulgular: MN testi sonuçları değerlendirildiğinde gerek in vivo gerekse in vitro uygulamalarda MMC ve SKLF’nin MN frekansını arttırdığı belirlenmiştir. TYR’nin hem MMC hem de SKLF tarafından indüklenen MN frekanslarını anlamlı olarak indirgediği belirlenmiştir. Sonuç ve Tartışma: TYR’nin kullanılan dozlarının in vivo ve in vitro MN testlerinde MMC ve SKLF tarafından arttırılan MN frekansını indirgeyerek antigenotoksik etki gösterdiği belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Tyrosol, in vivo MN, in vitro MN, Antigenotoksite, Teşekkür: Bu çalışma, “U.Ü. Bilimsel Araştırma Projeleri Komisyon Başkanlığı” tarafından UAP (F) 2010/27 nolu Bilimsel Araştırma projesi olarak desteklenmiştir. Bu çalışma “U.Ü. Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu” nun 2009-10/03 nolu izni ile gerçekleştirilmiştir. PH–109 Kıbrıs İzolatı Yeni Bir Streptomyces Türünün Polifazik Tekniklerle Tanımlanması Aysel Veyisoğlua, Mustafa Çamaşa, Demet Tatara, Anıl Sazaka, Demet Çetinb, Nevzat Şahina a Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü, Samsun b Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Fen Bilgisi Eğitimi, Ankara ayselveyisoglu@gmail.com Amaç: Bu çalışmada Kuzey Kıbrıs toprağından izole edilen yeni bir Streptomyces türünün polifazik tekniklerle tanımlanması amaçlanmaktadır. Gereçler ve Yöntemler: Kuzey Kıbrıs’ın Zafer Burnu’ndan alınan ve dilüsyon plak tekniği ile hazırlanan topraktan, humik asit vitamin agar seçici izolasyon besiyerine ekim yapılarak 28°C’de 15 günlük inkübasyon süresi sonunda izolasyon gerçekleştirildi. Saf kültürleri yapılarak numaralandırılan suşlardan K413 izolatının 16S rRNA gen bölgesinin PCR amplifikasyonu evrensel primerler ile gerçekleştirilerek nükleotid dizisi belirlendi ve filogenetik analizleri yapıldı. Filogenetik analizlere göre, tanımlanmış Streptomyces türlerinden farklılaşan K413 izolatının fenotipik, genotipik ve kemotaksonomik analizleri yapıldı. 1414 21. Ulusal Biyoloji Kongresi, 03–07 Eylül 2012, Ege Üniversitesi, İzmir, Türkiye http://www.ubk2012.ege.edu.tr