TFF Etik Rapor
Transkript
TFF Etik Rapor
Giriş TEDMER (Türkiye Etik Değerler Vakfı), kar amacı gütmeyen bir sivil toplum kuruluşu olarak, TFF (Türkiye Futbol Federasyonu) tarafından “Türk Futbolunda Etik Değerler Yol Haritası Projesini” oluşturmak ve hayata geçirmek üzere Nisan 2004 de görevlendirildi. Bu projenin amacı Türk Futbolunun ortak misyonunu, vizyonunu ve değerlerini etik yönetimi doğrutusunda saptamak ve bu hedeflere, Türk Futbol ailesi mensuplarının, ulaşabilmesi için gerekli süreçleri, yapıları ve uygulamaları tanımlayarak, bir yol haritası çıkarmaktır. Silinmiş: the Royalir Bu Çalışmanın amacı: 1. Türk futbol ailesi mensuplarının, Türk futbolunun oluşturalacak etik değerleri doğrultusunda hem Türk futboluna hemde Türk toplumuna katkılarını saptamaktı. Ortak bir akıl oluşturulurken, Türk futbolunun lider aile mensuplarını belirlemek ve bunların katkılarının nasıl bir yapı altında daha etkin ve verimli olabileceğini ortaya koymaktı. Bunu gerçekleştitirirken aşağıdaki şu beklentilerin karşılanmasını hedefledik: a) Kamuoyunda sportmenlik seviyesini arttrmak ve “futbol terörünün” önünü kesmek. b) Türk futbol sportmenliği ile ilgili algıda ve uygulamada farkındalık yaratmak. c) Futbolun içinde bulunan ortak değerleri tanımlamak ve bunların itibarını arttırmak. d) Türk futbolunun itibarını arttırıken, Türkiye’nin de itibarını yükseltmek ve olumlu bir örnek teşkil etmek. 2. Bu çalışma süreci içinde Türk futbolundaki olumluluk ve olumsuzlukları belirlemek. 3. Uluslararası “best practice” açısından kullanılabilecek modelleri gündeme getirmek. Proje Çalışma Akışı Bu proje üzerinde 3 danışman toplam 90 danışman iş günü zaman harcadılar. Projenin danışmanları; Ali Midillili (40 danışman iş günü); Sibel Kınak (40 danışman iş günü); ve Necati Güler’den (10 danışman iş günü) oluştu. Bu çalışma esnasında futbol ailesi mensupları içinden, İstanbul, Bursa, Ankara, Sakarya, Gebze, Samsun, Ünye ve Trabzon’dan seçilmiş 68 kişi ile birebir mülakatlar yapıldı; 62 birebir mülakat formu elden alındı; 32 kişi ile grup veya telefon görüşmeleri yapıldı. Türkiye genelinde TEDMER kanalı ile 292 kişiye anket yollandı. TFF Dergisi kanalı ile 3000 civarında aboneye anket yollandığı bildirildi. 7 Haziran 2004 Pazartesi itibarı ile 79 tane geri dönüm oldu (57 TEDMER anketi, 22 TFF Dergi anketi). TEDMER 2004 1 Yine bu dönemde gerekli gorülen TFF, UEFA ve FİFA dokümanları bu çalışmaya uygunlukları açısından değerlendirildi. 5 Nisan 2004 ile 11 Haziran 2004 tarihleri arasında yapılan bu çalışma Türkiye’de etik yönetimi oluşturma ve uygulaması için yapılmış olan ilk çalışmadır. (Bu yapılan çalışmada kullandığımız anket formu, anket yaklaşımının var sayımları, TEDMER’in kimliği, çalışmada görev alan danışmanlar, TFF’nin tanıtma mektubunu Ek 2’de; TEDMER tarafından birebir görüşme yapılan ve anket yollanan futbol ailesi mensuplarının temsilcilerinin tam listesini Ek 3’de; birebir görüşmelerin ve anketlerin toplam sonuçlarının grafiklerini ve anket değerlendirme metodolojisini Ek 4’de bulabilirsiniz.) Metodoloji Birinci aşamada toplanan bilgiler ve bununla bereber yapılan döküman kontrolünden çıkan öngörüler, aşağıda belirtilen Etik Entegrasyon Modeli ve Süreç Yönetim Modeli kullanılarak değerlendirilmiştir. 1. Etik Entegrasyon Modeli – Gerekli olan kültür değişimini Türk futbol ailesi mensupları içinde başlatmak ve verimli bir şekilde uygulamak için gerekli 7 adımın etik değerler yönetimi doğrultusunda uygulanmasını sağlamak ve etik değişim sürecini başlatmak için kullanılan bir modeldir. 2. Süreç Yönetimi Modeli – Yukarıdaki metodolojinin oluşturulması için tüm süreçlerinin (girdiler; iş yonetimi; çıktılar; geri donüm) analizi ve Türk futbolun içinde bulunduğu karmaşık ve çok paydaşı olan yapı göz önüne alındığında, değişime dirençli ve değişime açık olan noktalarının yarattıkları farklılıkların tesbitini sağlayan bir modeldir. Bu modelin uygulanmasını aşağıdaki sayfalardaki proje yaklaşımımızda göreceksiniz. (Etik Entegrasyon Modeli ile ilgili detaylı bilgi için Ek 5’e bakmanızı tavsiye ederiz.) Okuyucu notları Bu çalışmanın amacı Türk Futbolunun Etik Yol Haritasının altyapısını hazırlamaktır. Projenin hem sektörel hem de toplumsal bir kapsamı olduğu için; gözlemlerimizi, bulgularımızı, ve tavsiyelerimizi Türk futbolunun içinde var olan olumlu yaklaşımların tesbiti ile birlikte, olumsuz olan yaklaşımlarında, iyileştirilebilmesi için gerekli, tesbitlerine yoğunlaştırdık. Bu kesinlikle Türk futbolunda olumsuzlukların, olumluluklardan daha fazla olduğu manasına gelmemelidir. TEDMER 2004 2 Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma Her ne kadar kullanmış olduğumuz metodolojiler, sistematik, detaylı ve daha önce denenmiş olsa bile, bize verilen zaman süreci içinde ve kaynaklarımızın sınrları doğrultusunda, elde etmiş olduğumuz bulgular, bu şartlar altında, en doğruyu bulmak amacı ile yapılmış bir çalışmanın sonucudur. Arzu ettiğimiz, fakat imkan bulamadığımız, daha çok birebir mülakat yapabilmek (100 kadar), ve anket geri dönümünüde daha yüksek (200 civarında) seviyeleri yakalayabilmekti. Tüm aile mensuplarının mevzuatlarını böyle bir zaman dilimi içinde kontrol etmemiz mümkün olamazdı. Otuza yakın aile mensubu ile bu çalışmayı bu kadar kısa bir zaman içerisinde yapmaya çalışmanın verdiği zorluklar çerçevesinde elde etmiş olduğumuz bilgilerin doğru sonuçları verdiğine inanaıyoruz. Arzu ettiğimizden daha az aile mensubuna ulaşmamız ve daha az yazılı belgeyi incelememiz, kullanmış olduğumuz metodolojiler ve sistematik yaklaşımız açısından, bizim hazırlıklı oduğumuz ve beklediğimiz bir olasılıktı. Bu yaklaşımın amacı kısa sürede ‘genel bir çalışma ve değerlendirme’ yapmaktı. Dolayısı ile bulgularımızı, “bilgi üzerine dayalı gözlemler” şeklinde tanımlayabiliriz. Tavsiyelerimizin dayanağıda yine bilgi üzerine gözlemlerden ibaret olup, istatistiki bir güvencesi bulunmamaktadır. (Tüm anket sonuçlarının rakamsal bulgularını ve grafiklerini Ek 6’da bir cd içinde bulabilirsiniz.) Bulguların oluşturulması – süreç analizleri Bulgular oluşturulurken 4 ana süreç incelendi. Bunlar: 1. 2. 3. 4. Silinmiş: twelve Girdilerin süreci İş yönetimi süreci Çıktıların süreci Geri dönüm süreci Her bulgunun oluşturulmasının arkasında tüm süreçlerin daha iyi anlaşılabilmesi için yapılmış olan bir takım varsayımlar bulunmaktaydı. Bu varsayımlara ulaşmak için kapsamlı bir şekilde bilgilerin toplanması ve bu bilgilerin çalışmanın amacına uygun olarak tasnif edilmesi yatmaktaydı. Bu varsayımları takiben, anket sonuçlarından çıkan bulgular süreç analizi yaklaşımımızın doğruluğunu gösterecekti. Daha sonraki bölümde ise bu bulgular ve uluslararası “best practice” yöntemleri doğrultusunda 7 aşamalı Etik Entegrasyon Modelinin uygulanabilmesi için gerekli olan tavsiyelere geçmekti. TEDMER 2004 3 Girdiler sürecinin temel unsurları 1. Çevre unsurları (kültür farklılıkları; gelir dağılımındaki bozukluklar; ekonomik koşullar; çevresel farklılıklar; kanun ve mevzuatlarda hukuki eksiklikler ve boşluklar; vergi adaletsizliği ve kaçağı; kurumsal olmayan yapılar ve şirket kültürleri; iş adamı, yönetici, siyasetçi, futboldan anlamayan özel çıkar sahipleri; özerk yapısına rağmen, siyasetin futbola giderek artan ilgisi; siyasetçi ve işadamı çıkar ilişkisi; toplum önderlerinin genelde eğitimsiz ve tarafsız olmaları; futbol pastasının giderek büyümesi ve yatırımcıların artması; henüz futbolun alternatifinin olmaması; uefa/fifa yaptırımları ile uluslararası entegrasyon sürecinin başlamış olması; kanunların ve mevzuatın güçlendirilme ihtiyacının olması; sportif rekabet açısından bir uzlaşmaya ihtiyaç bulunması; futbolda can ve mal güvenliliğinin arttırılması ve bunun yurt çapında eşit ve adil bir düzeyde sağlanması.). 2. Kaynak unsurları (insan kaynağı fazla ama eğitim ve kültür düzeyinin düşük olması; altyapı yatırımları ve tesislerinin üst ligler haricinde yetersiz olması; klüplerin mali yapılarının uefa/fifa kriterlerine uygun olmaması; teknoloji kullanımının yetersiz olması; gerek TFF’nin, gerekse futbol klüplerinin verimliliği arttırıcı yatırımlarda bulunmuyor olmaları; futbolun itibarının kavgacı, uzlaşmacı olmayan, öfkeli, dayanışmanın az olduğu, paylaşımın bozuk olduğu, gruplaşmacı, ekip çalışmasını sevmeyen, bireysel ve kısa vade başarılara odaklı olması; taraftar memnuniyetinin mutlaka kazanmak, her şartta başarılı olmak üzerine kurulu olması; sportmenlik, fairplay ve etik anlayışının olmaması; etkin bir lider kurum veya lider kurumalar arayışının olması; aile mensuplarının bir değişim ve bir uzlaşma beklentisi içinde olmaları; ortak bir akıl arayışına ihtiyaç olduğuİ beklentilerin giderek artması; futbolcularımızın dış pazarlarda daha fazla rağbet görmesi; futbolda Türkiye’nin bir marka olma yolunda ilerlemesi; markalaşmaya giden bir trend ile katma değerin ve maddi gelirlerin arması gerçeği). 3. Misyon, Vizyon ve Değerler a. Misyon: Doğruluk ve dürüstlük bütünlüğü içinde ‘herşey futbol için’ yaklaşımının sürekli olarak iyileştirilmesi. b. Vizyon: Futbol ailesi mensuplarının, Türk futbolunun topluma olumlu bir örnek olmasını, kalitesini ve verimliliğini arttırabilmesini sağlamak için ortak çözümün ananhtarı olmaları. c. Değerler: Doğru olmak; Dürüst olmak; Adil ve Eşit olmak; Sportmen olmak; Fair Play’e inanmak; Kurumsallaşmak; Sportif Başarı elde etmek; Kaliteli ve Verimli olmayı hedeflemek; Şeffaf olmak; Eğlenmek; Taraftar Desteğini arttırmak. TEDMER 2004 4 Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma 4. Tarihçe unsuru (3813 nolu kanun ile 1992’de TFF’nin özerkleşmesi ve kurumsal bir yapıya kavuşması; UEFA’nın 1999’da futbolu evrensel bir yapıya taşımak amacı ile Türkiye’deki uygulamaları TFF vasıtası ile başlatması; uluslararası sportif başarıların gelmesi, Türk Milli Takımının dünya 3.lüğünü kazanması, Galatasaray’ın 2000 senesinde UEFA kupasını kazanması; özerk yapının, kurumsallaşmanın ve havuz sisteminin getirmiş olduğu imkanlar ile futbol başarılarının daha sürekli ve daha iddialı olması; alt yapı yatırımları ve eğitim programları ile öz güvenin ve futbolcu kalitesinin artması; beklentilerin yükselmesi, kazanmak için sahaya çıkılması; TFF’nin TEDMER ile 2004 senesinde “Türk Futbolunun Etik Yol Haritası” çalışmasını başlatması; Türk futbolunun kurumsal bir yapıya geçememesi dolayısı ile gerek UEFA kriterleri gerekse sportif başarının gerisinde kalması; Türk futbolunun kurumsal bir kültürünün henüz oluşmamış olması ve bunun derhal yapılması ihtiyacının belirlenmesi) İş yönetim sürecinin temel unsurları 5. Görevler (Türk futbolunun etik kalitesini sürekli iyileştirmek, kalitesini ve verimliliğini arttırmak için görevler daha iyi nasıl tanımlanmalıdır; bugün bu görevler nasıl yapılmaktadır ve yarın nasıl yapılmalıdır) 6. Kurumlar (lider aile mensuplarının bugün sorunlara olan katkıları nedir ve yarın çözümlere olabilecek katkıları neler olabilir) 7. Resmi Yaptırımlar ve Kurallar (3813 Nolu Kanun; TFF Ana Statüsü; TFF/UEFA Klüp Lisans Sistemi Talimatı; FİFA Futbol Oyun Kuralları; UEFA Klüp Lisans Sistemi) Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma Silinmiş: the Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma 8. Kültürel Değerler (Türk futbol kültürü değerleri, toplumsal değerler; UEFA ve FİFA fairplay değerleri; kurumsallaşmanın önündeki düşünsel engeller; futboldaki eğitim eksikliği; sertifikasyon eksikliği, siyasetin etkisi, devlet ile olan ilişkiler, dernek yapıları, şirketleşme anlayışları; kısa dönem düşünce yapısı; ekonomik kriz sonrası bakış açıları) Olabilecek orta ve uzun vade hedefler Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma 9. Kurumsallaşma ve özerk yapıyı güçlendirmek 10. Türk toplumuna ve dünyaya örnek olmak 11. Sportif başarıyı her kademede arttırmak 12. Türk futbolunun ekonomik gücünü arttırmak 13. Türk futbolunun itibarını (sportif olgu, eğlence, sportmenlik, fairplay, güven ve etik) arttırmak Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma 14. Amatör futbolun imkanlarını sürekli olarak geliştirmek ve eğitime öncelik vermek TEDMER 2004 5 Çıktıların süreci 15. Birebir mülakat sonuçları, anketler, ve lider kişiler ile olan görüşmelerin sonuçlarının değerlendirilmesi ve bunların değer sonuç ilişkisine dayandırılarak tasnifi; toplanan söylem ve görüşlerin sunulması. 16. Buna istinaden Hareket Planları oluşturmak ve Değişim Sürecinin başlaması için Geri Dönüm Sürecine devam edilmesi. Soruların çıktıları ve bulgular 1. Türk futbolunun içinde olmasını istediğimiz değerlerde öncelik bugün nerede olmalıdır; ve futbolun bugün içinde bulunduğu durum göz önüne alındığında bu değerler olumluluk ve olumsuzluk açısından nerededirler? Türk futbolunda olması en çok istenen ve mevcutda yeterli olmadığı veya olumsuz olduğu düşünülen değerler; DÜRÜSTLÜK, DOĞRULUK, ŞEFFAFLIK, ADİL OLMAK, SPORTMENLİK, FAİR PLAY olarak sıralanmaktadır. Bu değerler etik ve fairplay değerleridir. Olumlu olduğu veya olumlu olma yolunda ilerlediği düşünülen değerler ise; ULUSLARARASI SPORTİF BAŞARI, TARAFTAR DESTEĞİ, KURUMSALLAŞMA, VERİMLİLİK VE KALİTE olarak sıralanmaktadır. Bu değerler sportif ve kurumsal değerlerdir. Bir başka deyişle, Türk futbolunun özerk yapısı ve kurumsallaşma sürecindeki çabası ve tutumu (karasızlarla beraber %66 olumlu), verimlilik ve kalite sürecinde kaydettiği ilerleme (kararsızlar dahil %71 olumlu), ve uluslararası sportif başarıları (kararsızlar dahil %89 olumlu), futbolun yükselen değerleri olarak ön plana çıkmaktadır. Taraftar desteği konusunda futbol camiası ikiye bölünmüş durumdadır (%52 olumsuz; %48 olumlu). Bu tesbit, taraftarın doğru bir şekilde yönlendirildiği, eğitildiği ve çıkar amaçları için kullanılmadığı takdirde Türk futbolu için önemli bir değer olabileceğinin ifadesidir. Diğer tarafta ise dürüstlük (%84 olumsuz), doğruluk (%80 olumsuz), seffaflık (%80 olumsuz), adil olmak (%79 olumsuz), sportmenlik (%76 olumsuz), Fair Play (%73 olumsuz) konularında futbol ailesi mensuplarının önemli ve acil talepleri bulunmaktadır. Etik ve Fair Play anlayışının temelinde olan bu değerlerdeki olumsuzluklar, bugün ve yarın için Türk futbolunun önündeki en büyük engeli ve tehditi teşkil etmektedir. Temelinde bu değerlerin TEDMER 2004 6 Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma olmadığı bir futbol yapısının ayakta durması çok zor olacaktır ve olumlu olan diğer futbol değerleri üzerinde yaratacağı olumsuz etkileşme ile tehdit olmaya devam edecektir. Kendi bünyesindeki değerleri açısından, yarısı olumlu olan ve olma yolunda ilerleyen fakat diğer yarısıda ciddi bir seviyede olumsuz gözüken Türk futbolu, kendi içindeki bu ikilemi ivedilikle çözmek zorundadır. 2. “Türk futbolunun topluma olumlu bir örnek olmasını sağlamak için, futbol ailesi mensuplarının yarattıkları değerin daha verimli ve daha kaliteli bir şekilde kullanılması” vizyonuna futbol ailesi mensuplarının bugünkü katkısını değerlendiriniz. Türkiye Futbol Federasyonu, Merkez Hakem Komitesi, Türkiye Spor Yazarları Derneği, Profesyonel Futbol Klüpleri Derneği, Türkiye Amatör Futbol Klüpleri Konfederasyonu, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Emniyet Genel Müdürlüğü, Mahalli İdareler, Valilikler, Milli Olimpiyat Komitesi, UEFA ve FİFA, Taraftar Dernekleri, Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği, Faal Olmayan Futbolcular, Köşe Yazarları, Futbol Takımları Sponsorları, TFF Sponsorları, Havuz Sistemi Yayıncısı, Resmi Sağlık Kurumları, Futbolcu Menejerleri, Faal Futbolcular, Klüp Başkanları ve Yöneticileri, TFF Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı, Siyasetçiler, Eski Federasyon Başkanlarından oluşan 26 aile mensubu içinden; mevcut durumda Türk futboluna katkısı bulunması beklenirken, katkıda bulunamayan 12 aile mensubunu belirledik. Futbol değerinin gelişimine bugün itibarı ile az katkısı olduğu düşünülen 6 aile mensubu şunlar çıktı: Eski Federasyon Başkanları, MHK, Profesyonel Futbol Klüpleri Derneği, Valilikler, Mahalli İdareler, GSGM. Bunun yorumunu şöyle yapabiliriz: Eski Federasyon Başkanları, “Kimse ne yaptıklarını bilmiyor”; MHK, “güvenirliliği kalmadı, futbolun adaleti için çok önemli bir kurum, daha adil ve tarafsız olması lazım”; PFKD, “beklentilerin yüksek olduğu fakat temsil ettiği kurumlar arasında bir bütünlük sağlayamamış, potansiyelini yerine getiremeyen, işlevsiz gibi gözüken bir dernek”; Mahalli idareler, “yeterli katkı sağlamıyorlar veya taraf oluyorlar, tarafsız olmaları gerekir ve her klübe eşit mesafede durmaları şart; Valilikler, “güvenliği temin edemiyorlar ve taraflı davranıyorlar, tarafsız olmaları, eşit ve adil davranmaları gerekir”; GSGM, “stadların durumu kötüye gidiyor, amatör seviyede, alt liglerde ve Anadolu’da futbolun alt yapısına sahip çıkmalılar”. Yukarıdakilerden daha da az katkısı olduğu düşün,len diğer 6 aile mensubuda şunlar oldu: Futbolcu Menejerleri, Siyasetçiler, TSYD, Faal Olmayan Futbolcular, Köşe Yazarları ve Teknik Direktörler. Bu sonuçlarıda şöyle yorumlayabiliriz: Futbol menejerleri, “kendi çıkarlarından başka hiçbir şey düşünmüyorlar, eğitimleri yok, sportif bilgileri yok”; Siyasetçiler, “futbolu bilmiyorlar ve parti çıkarları için kullanmaya çalışıyorlar”; TSYD, “kendilerine dahi faydaları yok, futbola para kazanmak ve rating yapmak için zarar veriyorlar”; Faal olmayan futbolcular, “bugüne kadar hiçbir olumlu etkileri zaten olmadıki”; TEDMER 2004 7 Silinmiş: This is a “good news bad news” finding. The good news is that the Köşe yazarları, “güvenilmez, her yol mübahtır yaklaşımları futbol için çok tehlikeli” ve Teknik Direktörler, “futbolcu eğitimine ve gelişimine gerekli katkıyı yapmıyorlar, çoğu iyi eğitimli değil, beklentilerimiz yüksek olduğu için onlardan daha fazla katkı istiyoruz. Türk futbolunun değerleri göz önüne alındığı ve tüm aile mensupları tarafından uygulandığı takdirde, Türkiye’nin uluslararası imajına, ve Türk toplumunun geneline katkısı ne olabilir? Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma Burada en çok çıkan ilk 3 ifade içinde yer bulan Gençlik, Aileler ve Uluslararası İtibar üzerinde yaratılacak olumlu etki bu çalışma için şaşırtıcı olmadı. Türk futbolunun, ulusal ve uluslararası topluma olumlu bir örnek teşkil edeceği yaklaşımımız, bu sorudan aldığımız cevaplar ile kendini doğruluyor. İlk 10 ifade kendi aralarındaki ortalama %10 pay ile bu olumlu gelişimin öncü olumluluklarını sıralıyorlar. Türk gençliği ve aileler üzerindeki olacak olumlu etkilerin yanı sıra, uluslararası itibarımızı arttıracağı düşüncesi toplam içinde %40 pay almaktadır. Önem sırasına göre futbolun kalitesinin artacağı, futbol albenisinin çoğalacağı, futbolun özerk yapısının güçleneceği, spor turizminin gelişeceği, ve UEFA kriterlerini güçlendireceği düşünceleri (hepsi futbol ile ilgili) diğer %60’ı aralarında eşit olarak tamamlamaktadırlar. 3. Futbol ailesi mensuplarının, futbolun içinde bulunan bir takım olumsuzluklara olası katkılarının bilgi eksikliğindenmi, yoksa etik değer eksikliğindenmi olduğunu düşünüyorsunuz? Etik değer eksikliğinden kaynaklanan olumsuzlaklar şunlardan oluşmakta: a. Futbol ailesi mensuplarının arasında “kayırmacılık” olması; b. Toplum içinde ahlak dışı olguların bulunması; c. Görevliler arasında adil atamalar olmaması; d. Etik yaklaşıma ve eğitime odaklanmayan antrenörlük müessesesi; e. Dış etkenlerin sportif başarıya “gölge düşürmesi”; f. Etik olmayan klüp yönetimleri; g. Kötü tezahürat ve olumsuz seyirci davranışları; h. Kural dışı maddelerin kullanımı; i. Usulsüz transfer uygulamaları; j. Futbolda ahlak dışı olguların bulunması. TEDMER 2004 8 Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma Silinmiş: /Cluster Bilgi eksikliğinden kaynaklanan olumsuzluklar ise şunlardan oluşmakta: a. Sporcuların yeterli düzeyde sosyal güvencelere sahip olmaması; b. Futbol içindeki sponsor talepleri; c. Fairplay ve Sportmenliğin ödüllendirilmemesi; d. Oyunda model alınacak kişilerin olmaması; e. Futbol içindeki vergi avantajlarının genel vergi sistemini olumsuz etkilemesi; f. Medya ön yargısı; g. Oyundaki tarafların kazanç dağılımının adil olmaması; h. Dış etkenlerin sportif başarıya gölge düşürmesi; i. Kural dışı maddelerin kullanımı; j. İdari ve para cezalarında ön yargı; k. Usulsüz transfer uygulamaları Hem etik hemde bilgi eksikliğinden dolayı olabilecek olumsuz davranışlar ise: a. Kural dışı maddelerin kullanımı; b. Olumsuz medya önyargısı; c. Dış etkenlerin sportif başarıya gölge düşürmesi. 5. Futbol ailesi mensupları içinde mevcut sorunlara çözüm getirme açısından kimleri lider aile mensupları olarak görüyorsunuz? İlk 11’de bulunan lider aile mensupları; UEFA ve FİFA Futbol Takımlarının Sponsorları Havuz Sistemi Yayıncısı TFF Sponsorları Türkiye Futbol Federasyonu Türkiye Futbol Antrenörleri Derneği Türkiye Amatör Spor Klüpleri Konfederasyonu Klüp Başkanları ve Yöneticileri Emniyet Genel Müdürlüğü Faal Futbolcular Profesyonel Futbol Klüpleri Derneği TEDMER 2004 9 Türk futbolunun “birincil” aile mensupları (TFF, Antrenörler, Klüpler ve Yöneticileri, TASKF, Emniyet, Futbolcular ve Profesyonel Futbol Klüpleri Derneği) sorunlara çözüm üretme sorumluluğunu kısmen “ikincil” konumda bulunan uluslararası yaptırımcılar (UEFA ve FİFA) ile birlikte, futbolunun sponsorlarına (Nike, Pepsi, Türkiye İş Bankası, Efes Pilsen, Aquafina, Shell, Mercedes Benz, Turkcell, Sarar, Aria-Aycell, Beko, Fly Air gibi), ve Havuz yayıncısına (Digitürk) vermektedirler. Bu da uluslarası yaptırımların ve ortak paylaşımı olan ekonomik desteğin Türk futbolunun gelişimi üzerindeki önemini vurgulamaktadır. 6. Türkiye Futbol Federasyonundan en önemli beklentiniz nedir? EŞİTLİK ve ADALET KURUMSALLAŞMA FUTBOL ETİĞİ ŞEFFAFLIK EĞİTİM Yukarıda da belirtildiği gibi eşitlik ve adaletin var olması, kurumsallaşma sürecinin devamlılığı, futbol etiğinin önemi, eğitimin değeri ve şeffaflık ihtiyacı olarak 5 ana başlık altında ön plana çıkmaktadır. Yukarıdaki başlıklar altında topladığımız yorumları aşağıda göreceksiniz. Görüşmelerimizde not olarak aldığımız bu yorumları, bizler kendi yorumlarımızı katmadan, sizlere aktarmaktayız. “Sizin gibi düşünmeyen yok sayılıyor.” “Yasaya uyacaksın. Yasalar eşit uygulanarak, herkese adalet getirecek.” “Adalet dağılımı yönetimsel zaaflardan dolayı adil olamıyor.” “Kanunlar ve mevzuatta bir sorun yok. Sorun etik değerlerde. İnsan kalitesi artmadığı müddetçe, uygulamada her zaman sorunlar olacaktır.” “Kuralların yorumcusu değil, uygulayıcısı olması gerekir TFF’nin.” “Oy uğruna çelişkili kararlar verilmesin.” “Etik değerleri herkes anlıyor fakat kullanmıyor. Etik davrandığınız zaman karşılığını alıyorsunuz.” “Milli takıma futbolcular sadece futbol yetenekleri ile değil, etik değerleri ilede girebilmeli.” “Etik açısından yeni nesiller daha iyiler. Yıpranmamış düşüncelerini daha iyi ifade edebilen özgür bir nesil geliyor.” “Ekonomik sebepler ve rekaber yüzünden dolayı dürüstlük feda ediliyor. Başlangıçta yapılan yanlışlar, doğruları ezerken, dürüstlüktende taviz verilmesine sebep oluyor.” “Etik kavramının olmadığı 3 yer var Türkiye’de; 2’si futbol ve medya.” “Şikenin az ahlaklısı veya çok ahlaklısı olmaz. Hatır şikesi ahlaksızlıktır.” TEDMER 2004 10 “Balık baştan kokuyor. Düzeltmek için kati çözümler gerekiyor.” “Maçların sonuçları sahada alınsın. Futbol siyasetten ve masa başı oyunlarından uzak tutulsun.” “Etik değerlerin yaygın bir eğitim sistemi ile futbol camiası be kamuoyuna anlatılması gerekir” “Etik kurulu mutlaka oluşturulmalı.” “Futbol ailesini, Türk futbolundan soyutlayamazsanız. Futbolda sorunlar varsa, sorumluları aile mensuplarıdır.” “10.cu soru teslimiyetçiliktir. Futbol camiası kapısının önünü temizlemeli ve bahane aramamalı.” “Varolmak spordan daha önemli bir hale geldi. Küme düşmemek için veya çıkmak için herşey yapılıyor. Maçlar satılıyor. Sen altyapı takımlarına maç sattırırsan sonra nasıl o genç futbolculara doğruyu öğreteceksin? Futbolun içindeki ‘büyük kişiler’ bunu teşvik ediyorsa, bu işin çivisi yerinden çıkmış demektir.” “Nasıl önlem alınmalı? Önce aile mensuplarından başlamalı. Farklı eğitim düzeyleri, farklı kökler, farklı etnik yapılar, şehirler, çevre farklılıkları, kültür farklılıkları, işimizi zorlaştırıyor. Sonra ekonomik ortam geliyor. Yoğun rekabet içinde, ekonomik amaçlar için her türlü araç kullanılıyor. Bunda hepimizin suçu var. Yapmayan, iyi bir örnek teşkil edeceğine dışlanıyor. Iyi örnekler desteklenmeli ve hatta ödüllerle teşvik edilmeli.” “Futbolumuzun birçok konuda etik noksanı var. Daha maça girerken yalanla giriyoruz. Biletin üzerinde yazan bedel 1 milyon, ama 99 milyon zorunlu bağış yaparak maça giriyoruz. Klüp futbolcusu ile, teknik adamı ile çifte mukavele yapıyor. Devlete düşük mukavelele üzerinden vergi ödüyor. Buralarda ciddi vergi kayıpları var.” “Artık toplumun yapısı böyle. Bu toplumdan ancak bu çıkar tezine sığınmaktan kurtulup, doğruları yapmak zorundayız. En düşük kültür seviyesini benchmark almak yerine, kültürü ön plana çıkararak çıtayı yükseltmemiz gerekir.” “Karşılıklı konuşmamak kutuplaşmaya yol açıyor.” “Küfürle ilgili talimatın olduğu tek ülke Türkiye.” “Futbol klüpleri yönetim kurulu üyeleri ne kazanıyor bu işden? Neden orada o kadar vakit harcıyorlar? Kendi işlerini olumsuz etkilediğini iddia edenlerin acaba görünmeyen ticari amaçlarımı var? Bunlar mutlaka bilinmeli.” “Şeffaflık için futbol klüplerinin yapıları değişmeli. Harcamalar ve gelirler konularında hesap verilmeli.” “Sporda araştırma ve kaynaklar son derece az. Gelecek kuşaklara bilgi bırakacak çalışmalara ihtiyacımız var.” “Altyapı yatırımları, gençliğiyetiştirme, doğru eğitim verme, iyi yönrtişim, kurumsallaşma ve sağlıklı mali yapılanma Türk futbolunun olmazsa olmazıdır.” “Tesisler, altyapı, antreman, kondüsyon ve sağlık merkezleri için amatör ve profesyonel klüplerin faydalanacağı yatırımların yapılması şarttır.” TEDMER 2004 11 “Kurumsallaşma futbol klüplerinin tek kurtuluşu. Kurumsallaşma oluyor gibi gözükse bile, nitelikli insanlar taban tarafından red ediliyor. Dolayısı ile kurumsallaşma yerine ‘vitrinleme’ yönetimi geliyor. Dış görünüm ‘pırıl, pırıl’ ama içeri girince hiçbir şey yok.” “Parası olan klüp başkanı olmamalı, mutlaka futbol bilgisi ve yöneticilik tecrübesi olması lazım.” “TFF yönetim modelini belirlemek için, tüm tarafların katılacağı, ön yargısız, tarafsız bir arama konferansı yapması gerekir.” “TFF’nin çalışmaları neticesinde futbolda kural doşı madde kullanımı asgariye indirildi.” “TFF liderleri ve yönetim tarzları topluma örnek olmalı.” “Yanlış spor sistemi ve yapılanma yüzünden gençlere sporu bıktırdık. Onlara destek olacağımıza, köstek olduk! Bu şartlarla biz nasıl olimpiyatlarda başarılar elde edeceğiz? Birkaç branş dışında şansımızın olması mümkün değildir.” “Değişimi istemeyen ve değişen dünyada yeri olmayan insanlar bu kurumları yönetiyorlar. İyi eğitimli ve nitelikli insanlarda futbolun içine girmek istemiyorlar.” “Sistemin ve kurumsallaşmanın olmadığı yerlerde başarılar tesadüfen gelir. Önce dünya 3.cüsü olursunuz, sonrada bilinmeyen bir ülkenin takımına Avrupa elemerinde takılırsınız.” “Klüpler amatör dernek yapısından, kurumsal şirket yapılarına geçmeli. Sorumlu olmadan, hesap vermeden borçlanma olmamalı.” “Sahadaki tel örgüleri kaldırmak yetersiz. Asıl kafalardaki tel örgüler kaldırılmalı.” “Sistem toptan elden geçmeli. Tedbir, yasa, disiplin cezaları eğitim yolu ile öğretilmeli.” “Eğitim eksikliği ve olumsuz şartlar, gençleri daha erken yaşlarda yetiştirecek bir sistemin olmaması, yeteneklerin gelişememesine sebep oluyor.” “Eğitim sistemimizde spor olgusu yok. Okullarda spor yok. Beden eğitimi ile sadece bedensel gelişime odaklanıyor. Halbuki sporeğitimi bütünsel değerleri içeren bir süreçtir.” “Havuz yayıncısının eğitim programlarına ağırlık vermesi ve bu çalışmanın diğer tv kanallarında da yayınlanması gerekir.” “Spora olan yatırımlar gençlerin önünü açacaktır. Klüpler olarak biz onlara eğitim vereceğiz. Spor, okul eğitiminin devamıdır. Çocuklarımızın geleceği için siyasetçiler bunu göz önünde bulundurmalıdırlar. Hapishaneler ve ıslah evleri yerine spora yapılacak yatırım, olumsuz hadiseleri ve gelişmeleri engeller.” “Federasyon senelerdir menejerlik ve profesyonel yönetic kursları açmadı. Bu yüzden istenilen düzeyde etik değerlere sahip yöneticileri bulmakta zorlanıyoruz.” “Yetenek tek başına yeterli değil. Kalıcı olmak ve futbol hayatına adapte olmak için eğitim ve düzgün bir yaşam gerekiyor.” TEDMER 2004 12 “Seyirci %80 cahil ve tahrike açık. Futbolcu, teknik adamlar ve yöneticiler bu seyirciyi tahrik etmemeliler. Tahrik edilen seyirci küfür ediyor ve şiddete baş vuruyor. Bu seyirci nasıl eğitilecek?” “Futbol, altyapı, ekonomi ve sportif başarı olarak iyiye gidiyoruz ama insan kalitemiz kötüye doğru gidiyor.” “Taraftar futbolu bilmiyor, spordan anlamıyor. Bunun bir eğlence olduğunun farkında değil. Kültürsüz ve eğitimsiz futbol taraftarımız var.” “Teknik açıdan eğitim ve eğitimin denetimi çok önemli. Teknik direktörlük açısından kaliteyi ancak iyi eğitimle yakalayabiriz.” “Büyük bir kesimi kültür seviyesi düşük olan taraftarı sağduyu ve akıl kullanarak eğitebilirler. Bedeva bilet verilerek bağırması sağlanan bu kitle olumsuzluklarla beslenerek daha da büyümektedir. Bizler bir şekilde bu taraftar kitlesine küfretmemeyi, saldırmamayı ve yaralamamayı öğretmeliyiz.” “Futbolda en önemli eksiklik eğitim eksikliği. İyi davranışların örnek olabilmesini sağlamak için eğitime gereken zaman, bütçe ve kaynak ayırmamız gerekir.” 7. Yukarıda belirtilen çözüm ihtiyaçlarına, Türkiye Futbol Federasyonu ile birlikte çözüm getirebilecek 5 lider aile mensupları hangileri olmalıdır? MEDYA ve KÖŞE YAZARLARI KLÜP BAŞKANLARI ve YÖNETİCİLERİ PROFESYONEL FUTBOL KLÜPLERİ FAAL FUTBOLCULAR MERKEZ HAKEM KOMİTESİ Çözüme katkı getirmek açısından, uluslararası kurumlar ve ekonomik sponsorları bu listede görmemekle, Türk futbolunun sorunlarının “birincil” aile mensupları olan Klüp Başkanları ve Yöneticiler, Futbol Klüpleri, Faal Futbolcular ve MHK. İlk sırada olan medya mensuplarından ise, çözüm için “birincil” aile mensuplarına ve TFF’ye tarafsız medya desteği vermeleri beklentisidir. Kamuoyuna verilecek doğru mesajların çözüm bulmaya ve aile mensuplarının beraber hareket etmelerine önemli katkıları olacaktır. Bu konuda yine aile mensuplarının, yukarıda belirlenen 5 aile mensubu ile ilgili olarak, mülakatlarımızda not halinde aldığımız görüşlerini aşağıda bulacaksınız. “Anadolu’ya giden hiçbir takımın can güvenliği yok.” “Emniyet mensupları taraftar gibi davranıp rakip takımın seyircilerini, yöneticilerini, ve futbolcularını dövüyor veya tehdit ediyorlar. Onlara sormak lazım; sen o futbol takımının polisimisin, yoksa devletin polisimisin?” “Basını polis düşmanı yapıyorlar. Basın yazıyor, taraftarı azdırıyor, bizede taraftarı kovalamak kalıyor diye bir düşünce sarmış polisi!” TEDMER 2004 13 “Polisler takımları engelliyor. Onların ekonomik ve görevleri ile sıkıntılarını biz klüpler çekiyoruz.” “Emniyet yetkililerinin tutumu şehre gore değişiyor. Polisler tanıdıklarını stada ücretsiz sokuyorlar.” “Polis saha içinde gerekli tedbirleri almıyor veya almak istemiyor. Iş artık dejenere olmuş durumda. Sahada kimin nereden ve nasıl sorumlu belirsiz. Özel güvenlik henüz yasal değil, ne yapacağımız bilemiyoruz. Ağır para cezalarından bıktık!” “Görevliler insiyatif alıp yetkilerini kullanmıyorlar. Bunların üzerindeki tepe baskılar mutlaka kaldırılmalı.” “Emniyet Genel Müdürlüğü futbol güvenliği yönetimini bilmiyor.” “Futbola en çok katkısı olabilecek ama aynı zamanda da en çok zararı veren devlettir.” “Beden Terbiyesi sistemi değişmeli.” “Saha içi emniyet klüplerin sorumluluğunda değil. Sorumluluk polisin ama onlar görevlerini düzgün yapamadıkları için bütün suç klüplerin oluyor. Bu haksızlık!” “Amatör müsabakalarda görev yapan polisler bunu kendilerine zül adlediyorlar. Hırslarından üstğnde forması olan herkesi copluyorlar.” “Resmi makamlar taraf tutuyor ve devlet bu yüzden görevini yerine getiremiyor.” “Polis yaptığı işden sonuç alamıyor. Diğer kurumlar ve kişiler tarafından engelleniyor. Onlarda bunu bildikleri için işlerini yapmıyorlar.” “3.cü liglerde iki takım arasında çıkan olaylar bir kan davası gibi senelerce sürüyor. Düşmanlıklarfutbolu spor olmaktan uzaklaştırıyor. Sonuç ne olursa olsun, saldırılar ve tacizler resmi makamların bilmesine rağmen devam ediyor.” Sporu hiçbir siyasi parti programının içine almamıştır. Spor başı boştur ve kanunlarla daha fazla desteklenmelidir.” “2.ci lig ve daha alt liglerde vergi ağır bir yük. Gelir olmayan yerde vergi olamaz. Devlet vergi teşvikleri getirmeliki, vergi kaçağıda önlensin.” “Medyanın etiğe ihtiyacı yok. Herkes gibi spor yazarlarıda etik nedir bilirler. Onlara etik empoze edemeyiz!” “Medyada futboldan anlamayan yok!” “Spor yazarlarının birkaç tanesi hariç, çoğu klüp yazarı olarak yazıyor. Genellikle varsayımalar üzerine haber ve yorum yapıyorlar.” “Taraflı yayınlar yapılıyor. 3 büyük klübün dışında diğer takımların mağduriyeti ekrana gelmiyor.” “Hem TFF’nin hemde TSYD’nin etik kurulu olamlı.Daha hızlı ve etkin sonuç alabilmek için bu gerekli.” “Medya zaman, zaman dedikodulu haberler yapıyor. Rating amacı ile yapılan bu haberler bir etik mekanizması sayesinde engellenebilir.” “Futbol programları eleştiri için değil, eğitim için yapılmalı.” TEDMER 2004 14 “Büyük bir güce sahip olan medyanın rating kaygısından uzaklaşıp, toplum huzurunu ve çıkarını ön plana alması, tribün anarşisine prim vermemesi ve Türk futboluna destek olması gerekmektedir. Bir maçdan evveli ‘asrın maçı’, ‘devlerin maçı’ diyerek taaraftarların eline kılıç, kalkan verip, sanal savaş sahnesi hazırlayan medya; ertesi günde ‘dağıttı’, ‘parçaladı’, ‘söndürdü’ gibi tabirlerle kendi yaktığı ateşe sürekli benzin dökmektedir. Bunun tek çözümü haftalık rating kaygısından uzaklaşmasıdır.” “Hakemler bu gelinen noktada medyanın sürekli baskısı altındadırlar. Maçta yenilen taraf kendi ekibinin yetersizliği ve beceriksizliğinden ziyade, ‘hakem böyle istedi’ iddiası ile doğru karar veren hakemleri dahi tereddüt altında bırakmaktadır. Buna destek veren medya, hakemleri bana ne olacak korkuları ve tereddütlerinden dolayı eyyamcılığa bulaşmasına diğerleri ile beraber katkıda bulunmaktadır. En sonunda da bu hakemde iş zaten yoktu diye ‘ipi çekiliyor’!” “Medya birkaç eski klüp yöneticisi, eski futbolcu, eski hakemi bir araya getirip birbirleri ile ‘ağız dalaşına’ sokup bundan rating almanın keyfini yaşarken, futbolun geldiği noktayı göz ardı etmemesi gerekir.” “Devlet üzerinde bir ‘yük’ veya bir ‘kambur’ olarak görülen Federasyon, artık bir cazibe merkezi haline geldi. Siyasetçiler artık daha fazla futbolla ‘ilgilenecekler’. Gerek büyüyen bütçesi, gerekse toplum üzerindeki etkisi futbolun özerk yapısına bir tehdit olacaktır. Bunu önlemenin tek yolu ise, federasyonda ve klüplerde cesaretli ve tutarlı yöneticilerin olmasıdır.” “TFF özerk olmasa idi sportif başarı elde edebilirmiydi? Mali harcama kolaylığı özerklikle beraber geldi.” “TFF profesyonellerce yönetilmeli. Yönetim kurulu yol gösterici ve karar alıcı olmalı, tatbikata karışmamalı. Tatbikat nitelikli dolayısı ile iyi maaş kazanan profesyonel yöneticiler tarafından yapılmalı.” “Futbolun özerk yapısı, bugünlerdeki olumsuz gelişmelerden dolayı, olumsuz bir şekilde etkilenecektir.” “Futbolda yasama, yürütme ve yargı birbirinden ayrılmalı ve birbirini sürekli denetlemelidir. Üçününde başında bir kişi oturup karar verirse, kimseye yaranamaz ve inandırıcı olmaz!” “TFF ile iletişim sorunlarımız var. Taleplerimize olan yanıtlar ya çok gecikmeli geliyor, yada yazılı gelmiyor. TFF bürokrasisi çok ağor. Bize hizmet vermek yerine, bizden hizmet almak gibi bir yaklaşımları var. Bu zihniyet ve yapı mutlaka değişmeli.” Havuz yapımcısının TFF ile birlikte eğitim programları hazırlaması ve bunları şifresiz yayınlaması gerekir.” “TFF’nin oluşturduğu havuz sistemi Türk futbolunun kurtarıcısı olmuştur. Bu havuz bozulduğu takdirde futbola büyük bir darbe vurulmuş olur. Bugünkü alt yapıları, futbolcu ve futbol kalitesini bu sisteme borçluyuz.” TEDMER 2004 15 “Türkiyede alt yapı sorunlarını 40 yıldır aynı insanlar konuşuyor ve hiçbir değişiklik yok. Sorunun aslında yapıda veya sistemde değil, insanlarda. Vizyonsuz, misyonsuz uzman diye geçinen insanlar kendi çıkarlarının peşindeler. Bilmeme sorunu yok, yapamama sorunu var. Güç odakları bulundukları yerlerde çıkarları doğrultusunda bu yaptırımları engelliyorlar.” “Klüpler içinde kanıksanmış ve değişmek istemeyen bir dozen var. Derneklerin siyasi reflekslerini göz önüne alarak, sadece sportif başarıya endekslenmiş bu düzeni değiştirmek hiç kolay değil.Dernak yapılarının değişmesi gerekir. Bu değişim olmadan etikde olamaz, kurumsallaşmada olamaz. Bu değişim sürecinin çözümü tabana yayılmak ve katılımcılığı arttırmaktan geçiyor. Üye sayısını arttırarak ve Türkiye geneline yayılarak derneği kurumsallaştıracak bir hale getirebilirsiniz.” “Daha çok üye ve daha geniş bir taraftar kitlesi, daha çok gelir ve daha fazla sponsor ilgisi demektir. Klübün mali yapısı ancak bu şekilde güçlendirilebilir.” “Bir klübün görünen geliri 30 milyon dolar, gideri 50 milyo dolar ise bu işin altından nasıl kalkacaklarını klüpler izah etmelidirler. Sistem bugüne dek idare edildi ve geldi, ama bundan sonar uefa kriterleri var. Uefa bizi idare etmez, düzelme yoksa hatayı ve hatalıları cezalandırır.” “Ekonomik şartlar çok ağır olduğu için düşmek, kalmak, çıkmak çok önemli oluyor. Profesyonel futbol klüplerinin TFF havuzundan destek almaları artık bir şart oldu. Şayet ekonomik rahatlama gelirse, spor ruhu ve futbol eğlencesi tekrar ön plana çıkar.” “Klüpler sporun mihenk taşıdır. Onları ikinci plana atarsanız sporu geliştiremezsiniz.” “TFF, Klüpler Birliği ile ilişkilerini iyi düzenlemeli. Lig sonuçları orada şekilleniyor. Cazgır olanlar kalıyor, sesiz olanlar gidiyor.” “Futbolcular hayatlarını kazanmak için teşvik primi alabilirler. Klüplerin maddi durumları kötü olduğu için futbolcu parasını alamıyorsa veya az para kazanıyorsa, geçimini sağlamak için bunu yapması yanlış değildir. Zaten, o takımını satmıyorki, ona maçı kazansın diye teşvik primi veriliyor, maçı kaybet diye değil.” “Teşvik primi tartışılmalı ve varlığı herkes tarafından bilinmeli. Bunun futbol ailesi olarak, iyimi kötümü olduğuna dair ortak bir karar verelim ve onu uygulayalım.” “Spor klüpleri ve dernekleri aile şirketi durumuna getirdiler. Profesyonel futbol klüplerini bir rant veya siyasi çıkar kapısı olarak kullandılar. Anadolu klüplerinin tamamı öyle!” Belediyelerin maddi desteği çok önemli. Bunun o mahalde eşit ve adil olması gerekir. Onun için o mahalde bulunanların ortak bir akıl oluşturması ve bu çerçevede anlaşmaları gerekir.” “Bu taraftarlardan kurtulmak için hiçbir taviz verilmemeli. Bunların üstüne gidilmeli ve klübün dışına çıkarılmalılar. Bunu yapmak içinde yöneticilerin doğru etik değerlere sahip olmaları gerekir.” “Futbol klübü yöneticileri olumsuz taraftar desteği yarattılar. Bu rantçı taraftarlar yüzünden, gerçek taraftarlar maçlardan kaçıyorlar. Bunlardan kurtulmak için düzgün yöneticilere ve güçlü maddi kaynaklara ihtiyacımız bulunuyor.” TEDMER 2004 16 “2. ci ve alt liglerde TFF’nin desteği çok önemli. Futbolcular alacakları konusunda çok mağdur durumlara düşüyorlar. Kontratları detaylı değilse, TFF’den yardım alamıyorlar. Bu konuda TFF’nin yaptırımları daha sıkı olmalı.” “Futbolcu alacakları büyük bir sorun. Futbolculara karşı klüpler sorumluluklarını yerine getirmiyorlar.” “Yöneticilerin klüp bütçelerinden sorumlu olmaları ve hesap vermeleri gerekir. Bütçeye uygun davranmayıp benden sonrası tufan yaklaşımı doğru ve dürüst bir yaklaşım değil.” “Klüp yöneticilerinin ben doğruyum, başkaları yanlış yaklaşımı sahanın içinede yansıyor. Bir başkanın federasyonu veya başka bir klübü suçlaması, sahadaki futbolcununda hakemi veya rakip oyuncuları suçlamasına sebep oluyor. Zaten asıl suçlular, başkalarını suçlayanlardır!” “Klüp yöneticiliği büyük bir sorumluluk. Bir kamuoyu sorumluluğu gibi.” “Klüp yöneticileri günü kurtarmak için amigolar ile işbirliği yapmayacak. Amigolara makam ve ekonomik güç sağlamayacak.” “Türk futbolu mafya batağından kurtarılmalı. Kara para aklamak ve siyasi rant elde etmek için futbol kullanılıyor. Kısa dönemde böyle randıman alındıkça, mafya bu işe daha fazla ve uzun dönem soyunuyor.” “Taraftar ve takım güçbirlikleri yok olmama savaşıdır. 3 büyüklere karşı oluşan bu ittifakların ortak noktası ekonomik yaşam mücadelesidir.” “Başarı paraya dönmezse yok olma tehdidi takımları etik olmaktan uzaklaştırıyor. İş sadece para kazanmaksa, sporu bir kenara bırakalım ve para kazanmak için herşeyi yapalım.” Klüp başkanlarında bir istikrar yok. Parası olanın başkan olma devri sona ermeli. Klüpler kurumsallaşmadan ve maddi kaynak yaratmadan maalesef bu böyle gider.” Finansal başarı bir marka olmaktır. Marka olmanın temelinde ise futbolun değerlerine sahip çıkmak ve onları muhafaza etmek vardır.” Ligin kalitesi ne kadar yüksek olursa, Avrupa’da başarıda o düzeyde yüksek olur. Havuz sistemi bu açıdan çok önemli. 2. lig içinde bir havuz sistemi oluşturulmalı ve federasyonun sponsorluk sistemi örnek alınmalıdır.” “Futbolculara ödenen paralar çok fazla. Avrupa’da özellikle 2.ci ve 3.cü liglerde durum böyle değil. Bu kümelerde profesyonel takım enflasyonu var.” “Şiddeti yaratanlar ve destekleyen klüp yönetimleri, şimdi onun esiri oldular.” “Klüp yöneticilerinin yapılan işin neticede bir oyun olduğunu anlamaları gerekir. Yenilgiyi, ‘namussuzluk’ veya ‘iffetsizlik’ olarak nitelendirmemek gerekir. Maç öncesi beyanatlarda her ne sebeple olursa olsun, havayı gerecek ve adeta bir savaşa yol açacak demeçler yerine, bunun bir oyun olduğunu ve her üç sonucunda normal karşılanması gerektiğini dile getirirlerse, hem kendilerine hemde bu oyuna faydaları olur. Olası bir yenilgi durumunda hem kendileri zor duruma düşmeyecekler, hemde taraftarı sinirlendirmeyecekler.” TEDMER 2004 17 “Avrupa normlarını derhal hayata geçirmek zorundayız. Artık benim takımım kazandığı müddetçe her yol mübahtır yaklaşımını bir kenara bırakıp, futbol ailesinin her kesimini bir araya getirip, ortak tesbit edeceğimiz değerlerde fakir birliğine varıp kendimize acilen çeki dozen vermemiz gerekir. Yoksa bu toplum için çok güzel yönlerde etki aracı olarak kullanılabilecek futbol vakası, dahada yozlaşıp kısa sürede yok olacaktır.” 8. Türk Futbolunun etik değerlerini olumsuz yönde etkileyen unsurların önem önceliğine göre sıralanması. a. Spor medyasının taraflı yaklaşımı b. Spor yöneticilerinin popülist yaklaşımları c. Futbolcular ve teknik adamların fairplay olgusu dışındaki açıklamaları ve davranışları d. Futbol seyircisinin spora yönelik olumsuz davranışları e. Türk futbolunun yönetimsel zaafları f. Sporcuların sosyal güvence açısından gelecek endişesi taşımaları Buradan çıkan sonuç, 7.ci sorudaki çözüm getirmesi beklenen “birincil” aile mensuplarının yarattıkları sorunların önem sırasına gore tasnifidir. Bu sorudaki olumsuz davranışlarda bulunanlar, 7.ci sorudaki “birincil” aile mensuplarıdır. Yukarıda GSGM ve Emniyet Genel Müdürlüğünün olmasının sebebide bu sorudaki olumsuz unsurlara çözüm getirme konusunda vermeleri gerekecek destek içindir. 9. Hakem kararlarının tartışıldığı medya programlarının Türk futbolunun etik kalitesini yükseltmek açısından sağladığı katkı nedir? Olumsuz diyenler %57 Eğitim unsuru artırılmadığı takdirde olumsuz olacağını düşünenler %20 Olumlu diyenler % 23 Mevcut hali ile bu programları olumsuz bulanlar %77’yi bulmakta, dolayısı ile bu programların kendi amaçları dışında Türk futbolunun etik kalitesi açısından bir katkısı olduğu söylenemez. TEDMER 2004 18 10. “Türk futbolu etik yaklaşımı, Türk toplumunun etik yaklaşımının bir aynasıdır” görüşüne katılıyormusunuz? Katılanlar %67 Katılmayanlar %19 Kararsızlar %14 Kararsızları “katılmayanlar” kategorisine dahil edersek, katılımcıların %33’nün Türk toplumunun olumlu olan yönlerini gördüklerini ve bu olumlu yönlerini Türk Futboluna aktarabileceklerini düşündüklerini var sayabiliriz. Diğer %67’lik katılımcılar ise Türk futbolundaki etik sorunları toplumun etik sorunlarına endeksliyorlar. Tavsiyeler Aralarında birebir istatistiki ilişki olmamakla beraber, bulgularımız ile tavsiyelerimiz arasında yakın bir ilişki oluşmaktadır. Dolayısı ile tavsiyelerimiz iki bölümde olacaktır: I. Türk futbolunun olumlu özellikleri ve yapılmaya devam edilmesi gerekenler Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma II. Türk futbolunun olumsuz özellikleri ve düzeltilmesi gerekenler Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma Türk futbolunun olumlu özellikleri ve yapılmaya devam edilmesi gerekenler I. Türk futbolunun içindeki olusuzlukları giderek yükseldiği bir dönemde, TFF’nin TEDMER ile birlikte bu projeyi başlatması, TFF’nin sözkonusu olumsuzlukların giderilmesi konusundaki ön görüsünü, inancını ve bir değişim başlatmak için çaba harcamaya hazır olduğunu kamuoyuna göstermesi açısından önemlidir. II. Türk futbolunun toplum üzerindeki etki gücü vardır ve bu güç olumlu olarak kullanılmalıdır. Türk futbolunun Etik Değerler konusunda bilinçlendirilmesi ve muntazam bilgilendirilmesi ileriye dönük büyük önem taşımaktadır. Bu iyileştirme ve birlik olma çabasının neticesinde Türk toplumunun Etik Değerlerinde de önemli ilerlemeler olacağına TFF ile bizde inanıyoruz. Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma TEDMER 2004 19 III. TFF bünyesinde son senelerde başlatılan eğitim seferberliği, futbol camiasının içinden gelen talebi karşılayamamaktadır. Bu çok olumlu bir gelişmedir. Eğitimin öneminin kavranması ve talebin süratle artmasında Sn. Gündüz Tekin Onay ve Sn. Özkan Sümer hocaların önemli katkılarının olduğunu düşünüyoruz. Geleceğe yönelik yapılan bu çalışmaların, yakın bir gelecekte gerçekleşecek olması Türk futbolu için bir dönüm noktası olacaktır. IV. Türk Milli Futbol Takımının Dünya 3.sü olmasını takiben, futbolcularımızın, teknik adamlarımızın ve spor insanlarımızın uluslararası futbol camiasında değerleri artmıştır. Spor turizmi açısından da Türkiye ve özellikle Antalya ve çevresi önemli gelişmelere ve fırsatlara açıktır. V. 2005 yılında Şampiyonlar Ligi finalinin Türkiye’de oynanacak olması, sportif prestij, yönetimsel başarı ve spor turizmi açısından çok önemlidir. Bunun Turqality imajını çok olumlu etkileyeceğini ve sportif organizasyon becerilerimizi de göstermemiz açısından çok önemli olacağına inanıyoruz. VI. TFF Doping Kurulu’nun çalışmaları sonucunda, Türk futbolunda dopingin önlenmesi konusunda önemli bir başarı kazanılmıştır. Yapılan kararlı ve uzun soluklu eğitim çalışmaları ve modernize edilen tibbi tesislerle, Türkiye bu konuda FİFA tarafından verilen yetki ile, bölgesel bir sorumluluk üstlenmiştir. Bugün Türkiye’de futbolcularda doping ve yasak maddelerin kullanımı konusunda gerekli bilinç oluşturulmuştur. VII. Yenilenen 3813 sayılı kanun ile TFF’deki yürütme, yasama ve yargı ayrışımı tamamlanmış ve Yönetim Kurulu Başkanı’nın yetkilerinin bir kısmı Genel Kurul’a verilmiştir. Bunun bizce Türk futbolu için en büyük faydası, Yönetim Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyelerini büyük bir baskı altından kurtarmasıdır. Baskı altında olmadan Türk futboluna hizmet imkanına sahip olacak yeni yönetim, başarı performansını çok daha fazla arttırabilecektir. Bizim sahip olduğumuz tecrübelere gore, etik konusunda en fazla hatanın yapıldığı anlar, kurumların ve bireylerin sürekli baskı altında oldukları anlardır. Türk futbolunun olumsuz yönleri ve düzeltilmesi gerekenler I. Genel olarak Türk toplumunun ekonomik çalkantılardan olumsuz etkilenmesi, ekonomik sıkıntılarının olması, gelir dağılımındaki bozukluk, eğitim olanaklarındaki fırsat eşitsizliği, evrensel eğitim anlayışının olmaması, eğitim içinde spora ve spor düşüncesine gerektiği kadar önem verilmemesi ve bütün bu çevre faktörlerinin aile yapıları ve gençlik üzerindeki olumsuz etkileri toplumun futbolu bir spor ve bir oyun olarak değil bir rant aracı, bir aidiyet unsuru ve bir kazanım etkeni olarak görmektedir. Siyasetin ve TEDMER 2004 20 Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma siyasetçilerinde her kademede futbolun içinde olmaları ve futbol bir güç aracı olarak kullanmak istemeleri, futbol sporunun, özellikle Anadolu’da, olması gereken yerden farklı bir konumda olmasına sebep olmaktadır. Devletin her kademesinin; hükümetler, bakanlıklar, spordan sorumlu genel müdürlükler, valilikler, belediyeler, emniyet teşkilatları gibi, çoğunlukla yanlış sebeplerle ve bilgisizlikle bulunmalarıda Futbolun gelişimini uzun süreler olumsuz olarak etkilemiş ve çağdaş bir konuma gelebilmesi özerkleşme kanununun 1992’de geçmesi ile olmuştur. Son 12 senede kat edilen yol önemli kurumsallaşma, alt yapı geliştirme, gelir arttırıcı ve sportif başarılar ile doludur. 1992’de başlayan kurumsallaşma süreci, 1995 senesinde yaşanan kısa dönem çalkantılardan sonra, son 8 senede kurumsallaşmanın süreklilik ve tutarlılık kriterlerinide yakalamış ve uzun vade hedefler konulmaya başlanmıştır.Kaynak açısından ise, gerek insan kaynağı, gerekse sermaye kaynakları bu dönemde daha zenginleşmiştir. II. Yukarıdaki belirtilen özerkleşme ile gelen olumlu gelişmelere rağmen, son senelerde olumsuzluklarda çok belirgin bir şekilde artmaya başlamıştır. Türk futbolunun aile mensupları kendi içlerinde ayrışmaya başlamış, taraftarlar giderek daha fazla şiddete başvurur olmuş, artan ekonomik kazançla birlikte çıkar grupları ve kanun dışı gruplar futbolun içindeki varlıklarını arttırmış, herkes futbolu bir kazanç ve güç aracı olarak görmeye ve kullanmaya başlamış, tekelleşme ve siyasileşme riski artmaya başlamış ve bir anda olumlu gidişat süratle olumsuza dönüşmeye başlamıştır. Türk futbolunda etik değerler projesi bu noktada devreye girmiş ve ‘bıçak sırtında’ olan Türk futbolunun ortak değerlerini oluşturmak amacı ile çalışmasına başlamıştır. III. Anket bulgularımızı özetlediğimiz takdirde aşağıdaki çarpıcı tesbitler ortaya çıkmaktadır. . • Türk futbolu içinde bulunduğu ikilemden kurtulmalıdır. Etik ve Fair Play ile ilgili değerler tarafında oluşmuş olan ciddi zaaflar, futbolun son 12 senedir yarattığı başarıları ve kat ettiği yolu tehdit etmektedir. Şayet yakın bir gelecekte gereken önlemler alınmadığı takdirde yaratılan bu değerler yok olabilecektir. Tüm aile mensupları biran evvel ortak bir söylem ve ortak futbol etiği standartları oluşturarak bu ahlaki çöküş ile mücadele etmeye başlamalılar. • Tanımlanan 26 futbol ailesi mensubu içinden her mensup üstüne düşen görevi tam manası ile yerine getirmemekle beraber belirlenen 12 aile mensubunun katkıları yetersizdir. İkincil aile mensuplarını belirlemek amamcı ile sorulan bu soruda ortaya çıkan tablo Türk futbolundaki ikincil sıkıntı noktalarını göstermektedir. • Türk futbolunda konuşulacak ve uygulanacak doğruların, Türk toplumunun ve Türkiye’nin uluslararası itibarının üzerinde çok olumlu etkileri olacaktır. Doğrular, doğru örneklerin oluşumunu sağlayacaklardır. Dolayısı ile aile mensuplarının üzerine düşen görev doğruları uygulamak olurken, TFF’nin ve Etik Kurulu’nun üzerine düşecek görevde bunları uygulayanların ödüllendirilmes olmalıdır. Kamuoyunun TEDMER 2004 21 Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma Biçimlendirilmiş: Madde İşaretleri ve Numaralandırma bilgilendirilmesi ve etkin iletişim kanallarının kullanılması bu noktada büyük önem taşıyacaktır. • Türk futbolunun aile mensupları doğruların ve yanlışların ‘net’ bir şekilde bilincindeler. Kendilerine vermiş olduğumuz 18 olası durumdan, etik değer eksikliği ve bilgi eksikliği ile ilgili durumlar net bir şekilde ayırt edebilmişleri ‘gri alanda’ bulunan üç durum ise hem etik, hem de bilgi eksikliğinden doğacak ihtimalleri içeriyor. Bunlardan, özellikle ‘Dış etkenlerin sportif başarıya gölge düşürmesi’ durumunun çok geniş bir sahayı kapsıyor olması, hem danışma, hemde yönlendirme görevi olacak bir Etik kurulun ivedilikle oluşturulmasının bir işaretidir. ‘Medya ön yargısı’nında burada bulunmasıda şeffaflık ve etkin iletişimin etik yönetimi açısından önemini ortaya koymaktadır. • Futbol ailesi mensupları, ileriye dönük çözümlerin ikicil aile mensuplarının desteği ile geleceğine inanıyor. Sıralamada önlerde bulunan uluslararası kuruluşlar, yerli ve yabancı sponsorlar ve havuz sistemi yayınlayıcısı; yönlendirme ve ekonomik destek sağlama; kurumsallaşmayı hızlandırma ve etik değerlerin oluşumuna katkı sağlamaları açılarından birincil aile mensupları tarafından teşvik edilmelidir. Bu kurumlar, bizlerin yaptığımız görüşmeler sırasında böyle bir sorumluluk almaya sıcak baktıklarını, ve TEDMER ile yapılan çalışmadan çok memnun olduklarını söyleyebiliriz. Bizim ön görümüz, özellikle yabancı kurumların bu projeye daha fazla destek vermeye hazır oldukları yönündedir. Şayet bu çalışma sistematik bir şekilde yapılırsa Türk futboluna büyük faydası olabilir. • Türk futbolunun acil olarak etik değerlere ve iyi yönetişime ihtiyacı vardır. Aile mensuplarının büyük bir çoğunluğunun TFF’ye yapmış oldukları beş öneri içinde; eşitlik ve adalet; kurumsallaşma; futbol etiği; şeffaflık ve eğitim çıkmaktadır. Kurumsallaşmanın temelinde olan eğitimin önemi tüm çalışma sürecinde her zaman ön plana çıkmaktadır. TFF’nin eğitime vermesi gereken önem, mevcut durumdan çok daha sistematik, planlı ve yoğun olmalıdır. Eşitlik ve adalet, futbol etiği, şeffaflık gibi tavsiyeler her kurumun içinde olması gereken, gerek etik yönetimi gerekse iyi yönetişim açılarından çok önemli kriterlerdir. TFF’nin ‘hareket planı’ içinde mutlaka bu beklentiler ele alınmalıdır. • Futbol ailesi mensupları var olan sorunların çözümü için çok doğru tesbitlerde bulunuyorlar. Genel kanı, ‘sorunu yaratan biz olduğumuza gore çözümünde bizlerden gelmesi gerekiyor’ şeklinde oluşuyor. Bu doğru tesbit, sorumluluğu; medya, klüp yöneticileri, futbol klüpleri, faal futbolcular ve hakemlere veriyor. Dolayısı ile bu aile mensuplarının temsilcileri oluşacak Etik kurulunda mutlaka yer almalılar. • Futbolu olumsuz yönde etkileyen unsurların önem sırası ve nitelikleri konusunda, aile mensuplarının, ortak bir fikirbirliği içinde olduğu ortaya çıktı. Taraflı yaklaşımlar, popülist tavırlar, fair play anlayışına aykırı ve olumsuz davranışlar, gelecek endişesi ve yönetimsel zaaflar olarak ortaya çıkan bu tablonun, futbol ailesi mensuplarının (6.cı ve 7.ci soruların söylem kısmında da görüleceği gibi) gözlemleri ile birebir örtüştüğünü TEDMER 2004 22 göstermektedir. Sonuç olarak, birincil aile mensuplarının bu unsurların sorumlusu olduklarını söyleyebiliriz. • Mevcut durum itibarı ile hakem kararlarının tartışıldığı medya programlarının futbolun etik kalitesine bir katkısı olmadığını söyleyebiliriz. Şayet eğitim amaçlı bir formata geçilirse, bu tarz programlara olan desteğin artacağı düşüncesi var. Bugünkü formatları ile katılımcıların %77’si olumlu katkı olduğu görüşünde değiller. Bu noktada sorumluluk medya kuruluşlarına düşmektedir. Onları olumlu yönde harekete geçirecek kurumunda yine Etik Kurulu olduğunu düşünüyoruz. • Kısaca özetlemek gerekiyorsa şunu rahatlıkla söyleyebiliriz; aynaya bak kendini gör, gördüğünü beğenmiyorsan, değişmek için birşeyler yap. Burada sorumluluk bireye düşüyor. Bireyler kendilerini değiştirmeden, içindeki bulundukları kurumu, sektörü veye toplumu değiştiremezler. IV. Bu noktada TFF’nin süratle herekete geçmesi ve ikinci aşamanın başlaması için karar alıp, TEDMER ile birlikte ‘Etik Yol Haritası Projesi’ne devam etmesi gerekmektedir. Buna ilaveten ivedilikle bir ‘hareket planı’ çıkarılmalıdır. Hareket planının içinde oluşturulabilecek projeler şu konuları kapsayabilir; • • • • • • • ‘Herşey için futbol’ teması altında iyi seyirci, iyi futbolcu, iyi antrenör, iyi yönetici, iyi spor yorumcusu, iyi hakem, iyi masör, iyi menejer, vs. unsurları işlenebilir. ‘Herkes için futbol’ teması altında tüm yaşlar, cinsler, ölçüler, biçimler, yetenek düzeyleri, milliyetleri, inançları, ırkları, ve kültürleri ayırt edilmeksizin, ‘futbol ve dostluk’ veya ‘futbol ve kardeşlik’ yaklaşımı işlenebilir. Futbol içindeki rol modellerin oluşması ve Türk futboluna olumlu örnek olmaları için eğitim amaçlı kampanyalar başlatılabilir (David Beckham örneğinde olduğu gibi). ‘Daha güvenli ortamda futbol’ teması altında emniyet güçleri için eğitimlere başlanabilir. ‘Futbol bir eğlencedir’ teması altında, tanınmış futbolcularında katılacağı spor ve eğlence amaçlı toplantılar düzenlenebilir. Çocuklara ve gençlere hizmet vermek üzere futbol altyapısı yatırımları ve futbol eğitimi için kampanyalara başlanabilir. Aile mensupları, kendi bünyelerinde ortak kurullar oluşturmaya başlayarak sportmenlik, fairplay, dostluk ve etik olgularını ön plana çıkaracak faaliyetlere başlayabilirler. TEDMER 2004 23 V. İncelenen resmi belgeler; TFF/FİFA Oyun Kuralları 2003; UEFA Club Licensing System-Season 2004-2005; TFF Klüp Lisans Sistemi Talimatı; TFF 2003-2004 Türkiye profesyonel Lig ve Kupa Müsabakaları Statüsü, Profesyonelliğe Aday Futbolcu (PAF) Ligi Müsabakaları Statüsü; Deplasmanlı Süper Gençler Ligi Statüsü; TFF Ana Statüsü 2003-2004. Bu belgeler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; etik yönetimi projesini destekleyebilecek önemli referanslara veya yaptırımlara rastlanmadı. Oyun kuralları haricinde, TFF Ana Statüsünde Fair Play Talimatı olduğu görüldü. Eylül 1999 tarihli bu Talimatda Fair Play’in ilkeleri incelendiğinde, bunların kapsamının çok dar olduğu görüldü: Kurallara riayet etmeleri, sportmence davranmaları, ve maçı yönetenlerin verdiği kararlara saygılı davranmaları. Fair Play içeriği açısından bu talimatı yetersiz bulduğumuzu belirmeliyiz. FİFA ve UEFA’nın yeni ‘Etik ve Fair Play’ talimatları bir referans olarak alınıp bu Talimatında bu doğrultuda yeniden düzenlemesi gerekecektir. FİFA ve UEFA, henüz Etik ilkelerini oluşturmadıkları için, TFF’nin yaptığı bu çalışmanın bir ilk olma özelliği bulunmaktadır. TFF’nin Ana Statüsündeki Madde 53.deki ‘Yan Kurulların’ içine ‘Etik ve Fair Play’ kurulu konulmalıdır. ‘Diğer Yan Kurullar’ kategorisinin içine konulmamalıdır. Bu şekilde, ‘Etik ve Fair Play’ daha ön planda olacaktır. Madde 54 de belirtilen: Yan Kurulların, kendi çalışma ve ihtisas alanlarına giren konularda, gerek Federasyonca verilen, gerek çalışma esaslarında belirlenen görevler (görevlerin yazılı tanımlaması yapılmalıdır) hakkındaki görüş, öneri, ve raporlarını TFF Başkanına verirler (etik yönetimi açısından direkt Başkan’ a karşı sorumlu olmak önemli bir kriterdir). Bu kurulların görüş, öneri ve raporları istişari nitlikte olup (etik kurulu bir danışma ve yönlendirme mercii olmalıdır, hukuki yaptırımı olmamalıdır, cezalandırmamalı ama mükafatlandırmalıdır, cezalandırma o ülkenin kanunları ve o kurumun mevzuatına göre yapılmalıdır), mahiyetine göre Federasyon Başkanı veya Yönetim Kurulunca onanmadıkça uygulanamaz (onanmayla ilgili bir sorun yaşamamak için etik kurulunun yetkileri ve uygulamadaki yaptırımları açıkça ‘Etik ve Fair Play Talimatı’ içinde belirtilmeli, Başkan ve Yönetim Kurulu üyeleri etik eğitimi almalıdırlar). Fair Play talimatının tüm Kısımları, Hükümleri ve İlkeleri tekrar yazılmalı; Kurul tekrar yapılandırılmalı; ödüllendirme kriteleri tekrar belirlenmeli; görevlendirme ve toplantı zamanları tekrar değerlendirilmelidir. Bu önerilerimiz, Etik projesinin 2. aşamasında yapılabileceklerdir. Sonuçların notları Bu çalışmanın oldukça zorlayıcı şartlar altında ve kısa bir zaman dilimi içinde yapılmış olduğunu tekrar hatırlatmak isteriz. Öncelikle böyle geniş kapsamlı bir yaklaşım, bu çalışmaya ilk anından itibaren büyük hedefler konulmasını gerektirmiştir. Türk futbol camiasının içinden seçilen, 26 aile mensubunu temsil eden 300 civarı kişiye ulaşmak oldukça güç olmuştur. Zaman darlığının yanı sıra, bu kişilere ulaşabilmek, çalışmayı anlatmak, ilgilerini çekmek, görüşme talebinde bulunmak ve bunu her tarafın yoğun programı arasında hayata geçirebilmek başlı başına bir TEDMER 2004 24 proje haline gelmiştir. Bu arada çalışmanın liglerin son haftalarına denk gelmesi, farklı aile mensuplarının farklı ajandaları olması, mafya futbol ilişkilerinin gündeme gelmiş olması, TFF seçimlerinin yakın bir gelecekte yapılıyor olması, siyasetçilerin futbolun özerk yapısına el atmış olmaları, medyada TFF açısından olumsuz bir hava estiriliyor olması, çabalarımızı daha da güçlendirmiştir. Belkide bunların hepsinden daha önemlisi ve zoru, temasa geçtiğimiz 300 civarında, ‘kendi çaplarında’ önemli konumlarda bulunan, futbol insanlarının çalışmaya “yapıcı olmayan yaklaşımları” olmuştur. Bunun yarattığı ‘hayal kırıklığı’ çalışmanın başlarında bizler için moral açısından oldukça zorlayıcı olmuştur. Bir genelleme yapmak gerekirse, özellikle yazılı ve görsel spor medyası mensupları ve 2 İstanbul futbol klübün mensupları bu çalışmaya oldukça olumsuz yaklaşmışlardır. Profesyonel Futbol Klüpleri Derneği Başkanı ve bazı Süper Lig Klüplerinin başkanlarının ve yönetim kurulu üyelerinin de tutumları da maalesef istenilen ilgi düzeyinde olmamıştır. Bazı devlet kurumlarınında bürokratik yapılarının verdiği ağırlık ve hizmet anlayışlarının farklılığından gerekli temaslar bu zaman dilimi içinde kurulamamıştır. Bununda bizce birkaç sebebi olabilir. Birincisi bizlerin duyuruyu iyi yapamamış veya zor bir zamanda yapmış olmamızdan kaynaklanıyor olabilir. Eğer sebep bu ise, bu çalışmanın başarısı açısından iletişimin ve zamanlamanın önemi ortaya çıkarmaktadır. Etkin ve sürekli iletişim kanalları olmadan, futbol ailesi içindeki liderler kurumların ve kişilerin bu iletişimi inanarak ve sürekli olarak çevrelerine yapmadıkları takdirde, o çevre içinde bulunan diğer insanları ve diğer kurumları etkilemeleri kolay olmayacaktır. Etik liderliği, ortak söylem oluşturma, etkin ve sürekli iletişimde bulunma, doğruları konuşma ve kritik olaylara etik yaklaşımlar olmadığı takdirde başarılı sonuçlar almakda o kadar zor olacaktır. İkinci sebep olarakda, ikiye bölünmüş bir futbol camiasının varlığından bahsedebiliriz. Bir yandan yapıcı, olumlu düşünen, değişim isteyen, doğruların farkında olan, nitelikli, etik, fairplay, ve sportmenliğin bilincinde olan bilgili ve yapıcı bir kesim bulunmaktadır. Bu kesim sadece kurumsallaşmayı, kalite ve verimliği, sportif başarıyı, veya alt yapı yatırımlarını futbol başarısı için yeterli görmemekte, çünkü etik ve fair play değerleri olmadığı bir futbolda kurumsal ve sportif başarınında olamayacağının bilincindedirler. Diğer kesim ise, Türk futbolunun kısa dönemci, sadece sportif başarıya endeksli, kendi çıkarlarını ortak çıkarlardan her zaman üstün tutan, amaç için her yolun araç olabileceğine inanan, futbolu bir siyasi ve ekonomik çıkar aracı olarak gören, ve değişim istemeyenlerden oluşmaktadır. Bunlar için ‘elle tutulamayan’ veya ‘cebe girmeyen’ değerler ve sporun ruhu birşey ifade etmemektedir. TEDMER 2004 25 Türk futbolu bugün bir “bıçak sırtındadır”. Bir taraftan tekelleşme eğilimleri, mafya ile olan ilşkilerin klüp başkanlarına kadar uzanmış olması, giderek artan bahis gerçeği, çoğalan şiddet olayları, çıkar amaçlı taraftar örgütlenmeleri, bölgesel ve kültürel ayrışmalar veya güçbirlikleri, ortak çıkarların bireysel çıkarlara dönüşme riskleri bulunurken; diğer tarafta ise, Türk futbolunun güçlenmesi için uğraşanlar, uluslararası standartlara ulaşmak için ortak çaba harcayanlar ve futbolun herşeyin ötesinde bir spor olduğuna inananlar ve tekrar inanmak isteyenler bulunmaktadır. Bu şekilde baskı altında bulunan bir dengenin uzun müddet muhafaza edilebileceğini düşünmek ise iyimserlik olabilir. Dolayısı ile en kısa zamanda harekete geçilmeli ve Türk futbolunun ortak çıkarları çerçevesinde bir ortak akıl ve hareket planı oluşturulmalıdır. Böyle bir noktada çalışmamızın birinci aşamasını tamamlarken, ikinci aşamaya da zaman kaybetmeden geçilmesini tekrar tavsiye ediyoruz. Türk futbolunun, önce Türk toplumuna iyi bir örnek teşkil edebileceği, bununla beraber uluslararası alanda da bir dünya markası olabileceği inancı ile ‘Etik Yol Haritamızın Pusulasını’ sizlere sunmaktan gurur duyuyoruz. İstenildiği takdirde sizlere bu çalışmanın sunumunu yapmaktan mutluluk duyacağımızı da bilmenizi isteriz. Türk futboluna hizmet etme şansını bize vermiş olduğu için Türkiye Futbol Federasyonuna teşekkürü bir borç biliriz. Bu çalışmanın Türk futbol tarihinde bir mihenk taşı olacağından kuşkumuz bulunmamaktadır. Saygılarımızla, Ali Midillili Sibel Kınak Necati Güler TEDMER TEDMER 2004 26