Mevzuat - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
Transkript
Mevzuat - Su Yönetimi Genel Müdürlüğü
Ulusal ve Uluslararası Mevzuatta Siyanobakteri ve Siyanotoksinler Meriç ALBAY & Latife KÖKER İstanbul Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi İçsular Biyolojisi Anabilim Dalı • Son yıllarda siyanobakterilerin insan sağlığı üzerine olan etkilerinin ortaya çıkmasıyla bu konu üzerine yapılan çalışmalar artmıştır. • Birçok toksik siyanobakteriyel metaboliğin belirlenmesi, tüketicileri halk sağlığı üzerine çeşitli önlemler almasına neden olmuştur. • Güvenli su sağlanması için su kaynağındaki siyanobakterilerin ve toksinlerinin izlenmesi gerekmektedir. • Siyanobakteriyel risk yönetiminin yapılabilmesi için siyanobakterilerin doğal ekosistemlerinin ve aşırı artışa geçmelerine neden olan ortam koşullarının iyi anlaşılması gerekmektedir. Coğrafik konumlarına göre aşırı siyanobakteri çoğalması görülen ülkeler Avrupa Almanya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Macaristan, İngiltere, İrlanda, İspanya, İsveç, İsviçre, İtalya, Litvanya, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Rusya, Slovakya, Slovenya, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan Amerika ABD, Arjantin, Bermuda, Brezilya, Kanada, Şili, Meksika, Venezuela Ortadoğu ve Asya; Arabistan, Bangladeş, Çin, Filipinler, Güney Kore, Hindistan, İsrail, Japonya, Malezya, Nepal, Srilanka, Ürdün, Vietnam Avustralya Afrika Avustralya New Caledonia, Yeni Zelanda Deniz ve Okyanuslar Atlantik Okyanusu, Baltık Denizi, Hint Okyanusu Botsvana, Mısır, Etyopya, Kenya, Fas, G. Afrika Cumhuriyeti, Zimbabwe Dünyada siyanobakteri aşırı artışlarının ve siyanotoksin kayıtlarının dağılımı (2015) Siyanotoksinlerin Sağlık Etkileri Ülke Arjantin Avusturalya Kanada İngiltere ABD Ölen türler Sığır Sığır, koyun Sığır, su kuşları Köpek, balık Köpek, sığır, insan 2002- Haziranında Wisconsinde bir genç alg artışı olan (Anabaena flos-aquae) bir golf sahası havuzunda yüzdükten 2 gün sonra öldü. Bir yıl sonra otopsi raporunda ölüme Anatoxin-a’nın sebep olduğu anlaşıldı. 2005- Wingra Gölü’nde yüzen bir sporcu siyanotoksine maruz kalarak hastanede tedavi olmuştur. 2008- Mendota Gölü’nde yüzmeye giden genç kızarıklık, nefes darlığı, eklem ağrıları, ve bulantı şikayetleri ile kaldırıldığı hastanede siyanotoksine maruz kaldığı tespit edildi. 2008 yılında bunun gibi 4 ayrı vaka tespit edildi. Mikrosistinin insan sağlığı üzerindeki etkileri İçme suyu: Kul. suyu: Hemodiyaliz: Avustralya 1981 Brezilya 1988 Microcystis Microcystis Anabaena Karaciğer hasarı gastroenterit Çin 1972 – 1990 Microcystis Karaciğer kanseri Avustralya 1995 Microcystis Anabaena Aphanizomenon Gastroenterit Göz irritasyonu İngiltere 1996 Oscillatoria Ateş ve isilik Brezilya 1996 Microcystis Görme bozukluğu Kusma ve bulantı 63 ölüm vakası Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün belirlediği Tolere Edilebilir Günlük Alım Miktarı 1 mg TEGAM: DxVAxM L D VA M L : Karaciğerde hiçbir zararlı etki görülmemesi için alt limit (0.04 mg/kg/gün) : Vücut ağırlığı (60 kg) : Sudan alınabilecek microcystin miktarı (0.8) : Günlük tüketilen su miktarı (2L) Çeşitli ülkelerde standart olarak kabul edilen Microcystin-LR miktarları Microcystin (μgl-1) Avustralya 1.3 Brezilya 1 Kanada 1.5 Güney Afrika 1 Çek Cumhuriyeti 1 İspanya 1 Yeni Zelanda 1 Fransa 1 Polonya 1 Danimarka 1 Dünyadan Örnekler İspanya Finlandiya Hollanda İskoçya Kenya Brezilya Kanada Çin SİYANOBAKTERİ ve SİYANOTOKSİNLER İÇİN ÜLKELERDE YAPILAN MEVZUAT ÇALIŞMALARI GÜNEY AFRİKA • Trofik durumun belirlenmesi, • Ötrifikasyon kontrol politikaları, • Araştırma ihtiyaçlarının belirlenmesi, • İzleme kılavuzu • Siyanobakteri oluşturulması, ve siyanotoksinler için stratejik araştırma protokollerinin • İçmesuları için ‘Uyarı Seviye Çerçevesi’ gibi bir dizi kapsamlı çalışma yapılmaktadır. • ABD’de ulusal düzeyde siyanobakteri ve siyanotoksinler regülasyonları yapılması gerekenler US EPA ‘kontaminant aday listesine dahil edilmişlerdir. AVUSTRALYA • Siyanobakteriler hem içmesularında hem de yüzme sularında ciddi su kalitesi problemi olarak kabul edilmektedirler. • Hızlı ve ucuz olması nedeniyle hücre yoğunluğunu izleme genel olarak tercih edilen yöntemdir. • ‘Rekreasyonel Amaçlı Kullanılan Sulardaki Risk siyanobakteriyel artışlar 3 düzeyde incelenmektedir. Yönetimi Kılavuzu’nda • Bu amaçla konu olan bölgenin siyanobakteri geçmişi, siyanobakteri gelişimini tetikleyebilecek fiziko-kimyasal durumu değerlendirilir. • Bu değerlendirme ‘iyi, orta ve zayıf’ olarak değerlendirilir. AVUSTRALYA AVUSTRALYA • Avustralya İçmesuyu Kılavuzu (AİK) siyanobakteriler için çeşitli yönetim planları sağlamaktadırlar. 4 siyanotoksini (microcystin, nodularin, saksitoksin ve cylindrospermopsin) içeren yönetmelikleri bulunmaktadır. • Bu kılavuzda toplam microcystin değeri 1.3ug/L olarak belirlenmiştir ve alternatif olarak hücre yoğunluğu 6500 hücre/ml olarak verilmiştir. AVUSTRALYA FACT Sh eet : Bl u e- g r een About us al g ae i n t h e Ri ver Explore the Basin Mu r r ay | Mu r r ay- Dar l i n g Proposed Basin Plan Basi n Au t h o r i t y Programs Water management 6/ 10/ 12 Have your s ay Media centre 1 :4 5 PM Services Home » Water management FACT Sheet: Blue-green algae in the River Murray What are Blue-green algae? “Blue-green algae” are not actually algae at all, they are a type of bacteria known as Cyanobacteria. They have some characteristics in common with algae – they photosynthesise, using light to produce oxyge n and they need sunlight to grow . The two most common types in the River Murray are Anabaena and Mi cr ocysti s . Blue-green algae are a natural part of the freshwater environment. If conditions are favourable, they reproduc e at very high rates to form “blooms” – explosions in growth that dominate the aquatic environment, form ing unpl easant and sometimes toxic scums. Algal bloom near Forbes NSW. Photo: Arthur M ostead When blooms of blue-green algae occur, they interfere with other uses of the water and can affect human health and have far-reaching consequences for the environment and the economy. They affect water qua lity by c ausing undesirable tastes and odours , discolouration and uns ightly scums. Blue-green algae can be toxic, with some species produc ing toxins that cause liver damage, stomach upsets and disorders of the nervous system in humans. Contact with high concentrations of bl ue-green algae can cause skin and eye irritations. Although no hum an deaths have been attributed to blue-green algal toxins, stock deaths have been documented and there is evidence of poi soning of w ildlife and dom estic pets. What problems do Blue-green algae cause? As the bloom subsides, the dead and decaying algae can reduce the oxygen levels in the water, causing stress or de ath to other aquatic organisms such as fish. During periods of drought , aquatic ecosystems can be severely degraded by a lgal blooms. Water supplies can be disrupted when filters and equipment are blocked and additional treatment (using activated carbon) i s required to remove any dissolved toxins that are produc ed by s ome blue-green algae. Blooms of blue-green algae can also pre vent water-based leisure activities such as fishing and swimming, adversely affecting recreation and tourism. What is being done about algal blooms? Each State has extensive monitoring arrangements to detect and measure algae, and comprehensive emergency plans for de aling with algal blooms. They also have detailed arrangements for a lerting the public of health risks, and the water supply authorities have advanced treatment techniques to remove dissolved toxins. The management of individual algal blooms is best undertaken at a local level, as the most effective approaches differ according to each bloom and each location. Along the River Murray there are Regional Algal Coordi nating Com mittees (RACC's) covering the Albury to Tooleybuc area (the “Murray” RACC) and the Tooleybuc to the South Australian borde r area (the “Sunraysia” RACC). The RACC's include all the relevant managing authorities in both New South Wales and Victoria, and keep South Australia informed as well. Within South Australia, the management of algal blooms along the River Murray is similarly coordinated between the supply, management and health authorities. Once a blue-green algal bloom occurs, very little can be done to stop it. Frequent testing of t oxicity will help inform water use decisions and identify if alternative water supplies are required for s tock and dom estic uses. Drinking water supplies undergo a dditional treatment, using activated carbon to remove dissolved toxins and make the water safe for c onsumption. Flushing the waterbody w ith higher flows can disperse blooms and break up s tratification; however during drought the option of flushing is not always available. Public alerts are issued to ensure all water users are aware of the probl em and avoid direct contact with the water. These alerts are in the form of media statements and direct notifications to user groups . What is the Authority doing about the algae problem? h t t p : / / w w w . m d b a. g o v. au / w at er / b l u e- g r een - al g ae Pag e 1 of 3 Resmi internet sitelerinde ülkedeki aşırı artışları takip edebilmeleri için internet siteleri kurulmuştur KANADA • Ağustos 1993 yılında çok geniş bir algal aşırı artışın ortaya çıkması sonucu dikkatler bu yöne cekilmiştir. • Birçok rezervuarda microcystin-LR tespitinden sonra Kanada Sağlık Bakanlığı içmesularında microcystin için bir ‘Acil Sağlık Danışma’ rehberi geliştirmiştir. • Microcystin için maksimum kabul edilebilir konsantrasyon 1.5 ug/L olarak belirlenmiştir. • Kanada Sağlık Bakanlığı araştırmaların ve çalışmalarının yapılabilmesi için fon ayırmaktadır. izleme KANADA FRANSA - Fransa’da insan tüketimine yönelik suda siyanobakteri varlığı ile ilişkili riskleri belirlemek için Fransa Gıda Güvenliği Ajansı (AFSA) ve yüzmeye dayalı riskleri belirlemek için Fransa Çevre ve İş Sağlığı Ajansı (AFSSET) görevlendirilmiştir. -Her iki kurumun uzmanları veri toplamak ve analiz etmekle yükümlüdür. -İçmesuyu analizleri Kararnamesi MC-LR için 1ug/L sınırlaması ve ham suda siyanobakteri aşırı artışı durumunda gerekli analizlerin yapılması öngörülmektedir. -Fransa’da‘Public Hygiene Council su sporlarının yasaklanması kadar siyanobakteriyel hücre yoğunlığu 3 seviyede tanımlanmaktadır. Hücre sayım bilgileri internette örneklemeden sonra 5 gün içerisinde yayınlanmaktadır. İSPANYA • Dünya Sağlık Örgütünün bir siyanotoksin olan mikrosistin-LR için önerdiği 1 mikrogr/L değerini içme suyu kanununa yasal limit olarak koymuştur. • Sorumluluk su sağlayan kurum ile belediyelerdedir. Ancak, denetleme sorumluluğu da bölgedeki Sağlık Kurumu’ndadır. Hem su sağlayan kurum hem de belediyeler içme suyu kalitesini periyodik olarak halka açık olarak raporlama yükümlülüğündedir. • Yüzme sularına yönelik olarak ise İspanya AB Direktifini kendi iç tüzüğüne uyarlamıştır. Her yüzme sezonu öncesi yüzme alanı için diğer parametrelerin yanısıra siyanobakteri artış potansiyelini de ortaya koyan su kalitesi profillerini yayınlamak zorundadır. İzleme çalışması ilgili Bakanlık tarafından organize edilir ve siyanobakteri ve siyanotoksin varlığı Sağlık Bakanlığı web sitesinden ilan edilmektedir. • Durumun 5 yıllık aralıklarla gözden geçirilmesi ve populasyon büyüklüğüyle ilişkili olarak örnekleme rejimlerini belirlenmesi gerekmektedir. MACARİSTAN • İçmesuyu kanuunlara kalitesi kararnamesine göre siyanobakterilerin ve izlemeye biyolojik dayalı parametre olarak mikroskopta izlenmesi gerekmektedir. • Doğal yüzme sularında siyanobakteriyal aşırı artışlarını dolaylı olarak kl-a sınırı koyarak kontrol etmektedirler. FİNLANDİYA • 1998 yılında Ulusal İzleme sistemi kurulmuş olup ülke çapında siyanobakteri izlenmesi düzenli olarak yapılmaktadır. • İzleme çalışmaları; Finnish Environmet Agency ve Finnish Institute of Marine Research (SKYE) tarafından yürütülmektedir. • İzleme çalışmaları yerel olarak Ekonomik Gelişme, Ulaşım ve Çevre merkezleri tarafından koordine edilmektedir. HOLLANDA • İçme suyunun %40’ını yerüstü sularından sağlamakla beraber arıtım teknolojilerinin uygulanması sonucunda bu konuda bir risk barındırmamaktadır. Yüzme sularına yönelik sorumluluk, Altyapı ve Çevre Bakanlığı’na bağlı Bayındırlık İşleri ve Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’ndedir. Ancak, siyanobakteri ile mücadele ve müdahele açısından tüm önlemlerin uygulanması ve parasal kaynağı konusunda eyaletler, yerel belediyeler de sorumluluk altındadır. • WHO siyanobakteriyel hücre yoğunluğu ve algal tabaka (scum) olarak iki ayrı düzeyde uyarı vermektedir. • 10 ug/L olduğunda uyarı tabelaları konulmakta, • 20 ug/L olduğu zaman ilgili alan kapatılmaktadır, • Alg tabakası meydana geldiğinde uyarılara ve izleme çalışmalarına devam edilmektedir. İTALYA • İtalya’da içme suyu mevzuatında siyanotoksin ile ilgili herhangi bir sınır değer yoktur. Ancak, Ulusal Sağlık Enstitüsü siyanobakteri için teknik bir rehber raporu yayınlamıştır. Yüzme suları ile ilgili olarak ise, AB yüzme suyu direktifini iç tüzüğüne uyarlamıştır. • Ulusal içmesuyu kararnamesinde insan sağlığını tehlike altına sokan bir durum olduğunda lokal otoritelerin algleri yardımcı parametre olarak kabul etmesini ve WHO’nun kılavuzuna göre 1ug/l’yi temel değerlendirme olarak kabul edilmesi gerektiğini öngörmektedir. BREZİLYA • İçmesuyu kaynaklarında ortaya çıkan siyanobakterilerin izlenmesini ve gereken hallerde toksin analizlerinin ve ham sudaki siyanobakterilerin 10.000 hücre (ml yada 1 mm3 biyohacimi aştığı zamanlarda daha sık izleme çalışmalarının yapılması gerektiğini belirtmişlerdir. • Zorunlu standartlar; • Microcystin ve türevleri için 1ug/L, • Saksitoksin için 3 ug/L • Cylindrospermopsin için 15 ug/L olarak belirlenmiştir. • Su kalitesi kontrolünde siyanobakteriler ve siyanotoksinler su kalitesi kontrol parametresi olarak yönetmeliğe eklendi. • O zamandan beri içmesularında su kalitesi kontrolü için siyanobakteriyel populasyonun izlenmesİ, işlenmiş ve ham suda microcystin gerektirmektedir. analizlerinin yapılmasını ÇEK CUMHURİYETİ • 1994-2004 yılları arasında yapılan araştırmalar sonucunda ülkedeki rezervuarların yaklaşık %80’inin aşırı alg artışl problemi yaşadığı görülmüştür. • Yaz aylarında siyanobakteriyel hücre sayısı birkaç milyon hücre/ml’ye ulaşmaktadır. • 10 yıllık araştırma sonucunda microcystin içerdiği görülmüştür. aşırı artışların %90’ının • Risk yönetimi rekreasyonel su kalitesi için siyanobakteriyel biyomasın hücre sayımları ve kl-a tayini yapılarak belirlenmesine dayanmaktadır. DANİMARKA • Ülkedeki tatlısu kaynaklarında fitoplankton biyomasının çoğunluğunu siyanobakteriler oluşturmaktadır. DANİMARKA • İçme suyunun sadece %1’i yüzey sularından elde edildiği için siyanobakteri kaynaklı risk oldukça düşüktür. Yine de su sıkıntısı olan yaz aylarında yüzey sularının içme suyu şebekesine dahil edilmesi durumunda yerel belediyeler siyanobakteri ve siyanotoksinlerin düzenli izlenmesinden sorumludur. Ancak, yasal bir düzenleme yoktur. • Yüzme suyu ile ilgili sorumluluk paylaşımı da içme suyunda olduğu gibidir. Siyanobakteri varlığına yönelik olarak herhangi bir yasal düzenleme yoktur. Ancak, siyanobakteri artışının toksik olma potansiyeline karşı yerel yönetimler halkı uyarmak zorundadır. ÜLKEMİZDE MEVCUT DURUM • Siyanobakterilerin sucul ekosistemin doğal bileşenlerinden biri olması nedeniyle fitoplankton çalışmalarında bu grup üyelerine de sıklıkla rastlanmaktadır. • Yapılan çalışmaların büyük kısmı floristik çalışmalar olup tür listesi vermektedir. ÜLKEMİZDE MEVCUT DURUM 1970-1980 Fitoplankton ile ilgili detaylı çalışmaların başlamasıyla beraber, göl ve baraj sularının fitoplankton toplulukları kalitatif ve kantitatif olarak ortaya konmaya başlanmıştır. 1976-1977 yaz sonu ve sonbahar başı Mogan Gölü’nde Microcystis sp. aşırı artışı Kurtboğazı Baraj Gölü’nde Aphanizomenon flos-aquae yüksek sayılara ulaştı. 1980-1990 Gölcük (Bozdağ/İzmir) Gölü’nde göl yüzeyinin Microcystis aeruginosa tarafından kalın bir tabakayla kaplandığı rapor edildi. ÜLKEMİZDE MEVCUT DURUM İznik Gölü’nde aşırı alg artışı rapor edildi. 1990-2000 1997 yılında Sapanca Gölü’nde Planktothrix rubescens aşırı artışı ve paralel olarak balık ölümleri 1998 yılı Uluabat Gölü Microcystis sp. aşırı artışı; 1999 yılı Taşkısığı Gölü Microcystis sp. ve Anabaena sp. aşırı artışları 2001 yılında İznik Gölü’nde Anabaena sp. Aşırı artışı ve bunu takip eden kuş ölümleri 2003 yılında Ömerli Baraj Gölü Microcystis sp. aşırı artışı 2004 Küçükçekmece Gölü’nde Microcystis sp aşırı artışları ve microcystin üretimi 2000- 2005 yılında İznik Gölü’nde Nodularia spumigena aşırı artışı ve balık ölümleri 2014 yılında İznik Gölü’nde C. ovalisporum ve D. mendotae aşırı artışlarına bağlı cylindrospermopsin üretimi 2014 yılında İznik Gölü’nde P. rubescens artışlarına bağlı olarak microcystin üretimi Türkiye’de Siyanobakteri Artışları Küçükçekmece Gölü Planktothrix agardhii Microcystis aeruginosa Türkiye’de Siyanobakteri Artışları İznik Gölü 2001 Anabaena circinalis Türkiye’de Siyanobakteri Artışları 1997 Sapanca Gölü 2007 İçme suları için; • Dünya Sağlık Örgütü (WHO)’nün sınır değer olarak belirlediği 1 µg/L Microcystin-LR kılavuz değer olarak düşünülmelidir. • Su kütlesinin siyanobakteriyel populasyon olarak sürekli incelenmesi gerekmektedir. • 5000 hücre/ml (ya da ≥ 1 µg/L klorofil-a) üzerine çıkıldığı zaman toksin analizlerinin yapılması gerektiği düşünülmüştür. • Örnekleme sadece yüzey suyundan değil su kolonundan yapılmalıdır. • ≥ 1 µg/L Microcystin-LR olduğu durumlarda işlenmiş su da toksin analizi yapılmalıdır. Gelişmiş su arıtım teknikleri kullanılmalıdır. • Gerekli görüldüğü durumlarda başka su kaynaklarının kullanımına yönelmek gerekmektedir. Rekreasyon amaçlı kullanılan sularda; • 1. Seviye: ≤ 20.000 hücre/ml ya da ≤ 10 µg/L Microcystin/LR ya da da ≤ 10 µg/L klorofil-a olduğu durumlarda rekreasyonal aktivitelerin devamına ve su kullanıcıların alandaki tabelalar ile bilgilendirilmesi gerekmektedir. Su alanının iki haftada bir (örnekleme, alg sayımı ve tür teşhisi) izlenmesi gerekmektedir. • 2. Seviye: 20.000-100.000 hücre/ml arasında olduğunda microcystin analizi yapılmalıdır. Eğer microcystin-LR konsantrasyonu ≥ 25 µg/L ise, derhal harekete geçilerek otoriteler ve halk uyarılmalıdır. Su kullanıcıları yüzme gibi su ile temas gerektiren aktiviteler yapmamaları konusunda uyarılmalıdır. • 3. Seviye: aşırı artış yoğunluğu çok yüksek olduğunda su kütlesinde yapılan bütün aktiviteler yasaklanmalıdır. Dinlediğiniz için çok teşekkür ederim