Malnütrisyonla Savaş Deklarasyonu
Transkript
Malnütrisyonla Savaş Deklarasyonu
MALNÜTRİSYONLA SAVAŞ Son yıllarda, sağlık politikalarının ve araştırmalarının obezite üzerine odaklanmasına rağmen, yetersiz beslenme daha genel bir terimle “malnütrisyon” ekonomi ve sağlık alanında topluma ciddi bir yük getirmektedir. Gelişmekte olan ülkelerde malnütrisyonun temel nedeni besin alımındaki yetersizliktir. Gelişmiş ülkelerde ise genellikle kanser, AIDS, Alzheimer, karaciğer hastalıkları, vb hastalıklar veya katabolik periyodu içeren majör ameliyatlar ve travmalar sonucu ortaya çıkmaktadır. Bunların dışında gelişmiş ülkelerde ancak sosyo ekonomik düzeyi düşük bölgelerde yaşayan ve büyüme geriliği olan çocuklarda, demans, depresyon, fiziksel yetersizlik ve diş problemleri gibi sağlık sorunları olan yaşlılarda malnütrisyon önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır (1-3). Yataklı tedavi kurumuna başvuran hastanın, yetersiz beslenmeye veya mevcut olan hastalığın oluşturduğu klinik tabloya bağlı olarak malnütrisyonda olması tedaviyi olumsuz yönde etkilemektedir. Malnütrisyonun varlığı, hastalığın iyileşmesini geciktirerek hastanede yatış süresinin uzamasına ve enfeksiyona karşı duyarlılığın artmasına neden olmakta ve sonuç olarak yaşam kalitesini düşürmekte ve mortalite riskini artmaktadır. Yapılan çalışmalarda hastaların %20-50’sinin hastaneye yatışlarında beslenme yetersizliği içinde oldukları bildirilmiştir (4,5). Avrupa'da, sağlıklı halkın %5-15'i, hastaneye yatan hastaların %40'ı ve bakım evinde yaşayanların %60'ı malnütrisyonda veya malnütrisyon riski altındadır. Ülkemizde de KEPAN Derneği’nin 2005 - 2006 yıllarında yaptığı, 6 ay süren, 19 il 34 merkezde yürütülen çalışmasında 29139 hasta değerlendirilmiş ve hastaneye yatan hastalarda ilk yatış sırasında ortalama %15 oranında malnütrisyon riski saptanmıştır (6). Çocuklar üzerinde yapılan bir başka çalışmada ise hastanede yatan 3 yaş altındaki 260 olgunun % 47.3’ünde malnütrisyon saptanmıştır (7). Çocuklarda malnütrisyon büyüme ve gelişmede geriliğe neden olur. Enfeksiyonlar için önemli risk oluşturur. Okul başarısını olumsuz etkiler. Çocuğun psikolojisini olumsuz etkiler. En önemlisi de anne karnındaki çocuğun malnütrisyonudur. Pek çok erişkin hastalığına zemin hazırlar(8). Yaşlıda malnütrisyon olgusu gençlerden daha karmaşıktır, morbidite ve mortalitenin belirleyicisidir. Hastanede kalma süresinin artması, yaşam kalitesinin azalması, yara iyileşmesinde gecikme, enfeksiyon ve fonksiyonel kapasitedeki azalma gibi olumsuz sağlık durumları malnütrisyon ile yakından ilişkilidir. Yetersiz beslenme prevalansı, evde yaşayan yaşlılarda %5-10, kurumda kalan yaşlılarda %30-60, hastanedeki yaşlılarda ise %35-65 olarak bildirilmiştir (9,10). Kanser hastalarının %50 sinde malnütrisyon görülür. Avrupa Parlamentosu, Çevre, Sağlık ve Gıda Komisyonu üyeleri 2010 yılında "Kanserle ilişkili malnütrisyonun" önemini vurgulayan ve malnütrisyonla savaşı önceleyen bir karara imza attılar(11). Malnütrisyonu engellemek veya tedavi etmek, sadece hastanın morbiditesini azaltıp yaşam süresini ve yaşam kalitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda gereksiz tedavi giderlerini önleyerek ciddi bir ekonomik tasarruf sağlar. Yapılan çalışmalara göre, Avrupa Birliği’nde malnütrisyonun yıllık maliyetinin yaklaşık 60 milyar €’ya ulaşabildiğini göstermektedir. Malnütrisyonun önlenmesinin sağlık harcamalarında %20 azalma oluşturabileceği vurgulanmaktadır (12). Bu kapsamda, 6 Nisan 2012 tarihli VIII. Uluslararası Beslenme ve Diyetetik Kongresi, “Malnütrisyonla Savaş” konulu oturumunda aşağıdaki maddeleri deklare etmektedir: Malnütrisyonla Savaşta Önemli Adımlar 1.Malnütrisyonun önlenmesi Malnütrisyon oldukça yaygın bir sorundur. Ancak, malnütrisyonun oluşmasına fırsat vermeden oluşumunu önlemek önemli bir adımdır. Malnütrisyonun oluşumunu engellemek için gerekli önlemler alınmalıdır. 2.Toplumun bilinçlendirilmesi ve sürekli eğitim a) Önlenebilir bir sağlık sorunu olan malnütrisyonun toplum tarafından bilinmesi, farkındalık yaratılması ve bireylerin bu konuda bilinçlendirilmesi önemlidir. Bilinçlendirmenin oluşturulabilmesi için malnütrisyon konusunda uzman olan sağlık çalışanlarının çeşitli eğitim toplantıları düzenleyerek toplumun her kesimini eğitmesi ve bu eğitimin de sürekli hale getirilmesi gerekmektedir. Bu eğitimlerde, bireyin kendisinin, ailesinin, akrabalarının, yakınlarının ve sorumlulukları altında olan bireylerin beslenmelerinin önemi vurgulanmalıdır. Bu eğitim faaliyetlerinin yapılabilmesi ve özellikle malnütrisyon riski altında olan bireylere ulaşılabilmesi önemlidir. Bunu sağlayabilmek için; kamu kuruluşları, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, medya, meslek ve hastalıklar ile ilgili dernekler ile işbirliği içerisinde olunması gerekir. Bu eğitim faaliyetlerinde, topluma verilen yanlış mesajlar ortadan kaldırılmalı ve doğru mesajların verilmesi sağlanmalıdır. b) Tüm sağlık çalışanlarının temel eğitim programlarına zorunlu beslenme eğitimi eklenmeli, temel eğitimleri sonrasındaki mesleki çalışmalarında da beslenme eğitimi sürekli hale getirilmelidir. Gerek eğiticilerin eğitimi gerekse malnütrisyon riski taşıyan bireylerin eğitilmesi aşamalarında diyetisyenlerden mutlaka yararlanılmalıdır. 3.Primer durumu/hastalığı düzeltme a) Malnütrisyona neden olan primer durumun/hastalığın bilinmesi ve buna yönelik yapılacak tedavinin planlanması malnütrisyon ile mücadelede önemli bir basamaktır. Primer durumun/hastalığın düzeltilmesine yönelik tedavisi malnütrisyonu düzeltmek için yapılacakları kolaylaştırır. b) Malnütrisyonun tedavisi için kullanılan ek besin desteklerinin, hastalar ağır malnütrisyona girmeden ve özellikle malnütrisyon riski taşıyan hastalarda erken dönemde kullanılması sağlanmalıdır. Çocuk veya yetişkin hastalarda malnütrisyonda, nutrisyonel destek ancak hastalar ağır malnütrisyona girdikten sonra verilmektedir. Nutrisyonel destek kriterleri yeniden değerlendirilmeli ve malnütrisyon ileri düzeye gelmeden kontrol altına alınmalıdır. 4.Tarama Kamu, özel ve üniversite hastanelerinde, huzurevlerinde, bunların dışındaki tüm bakımevlerinde ve malnütrisyon riski altında olan toplumda yaşayan bireyler malnütrisyon açısından uygun, geçerli ve basit yöntemlerle taranmalıdır. Hastaneye yatan hastaların yatış işleminin son basamağına beslenme riski taraması eklenmeli ve hastanın beslenme durumu epikrizinde yer almalıdır. Bu taramaların yapılabilmesi için gerekli personelin eğitimi sağlanmalı ve yeterli bütçe ayrılmalıdır. 5.Ulusal beslenme plan ve politikaları geliştirme a) Yapılan araştırmalar da göz önüne alınarak malnütrisyonun önlenmesine, oluşmuş ise tedavisine ve tedavinin izlenmesine yönelik sürekli güncellenen ve ülkemizin koşullarına uygun rehberler geliştirilmeli, uygulanmalı ve bu uygulamanın sonuçları düzenli olarak değerlendirilmelidir . b) Malnütrisyonun oluşturduğu sonuçların boyutlarını bilmek, hem malnütrisyonu önlemek hem de tedavi için önemli bulgulardır. Bu nedenle, malnütrisyon ile ilgili araştırmaların ileriye dönük planlamalar çerçevesinde yapılabilmesi sağlanmalı ve gerekli bütçeler oluşturulmalıdır. Mevcut devlet yönetimleri araştırmaların yapılabilmesi için çeşitli fonlar oluşturmalıdır. c) Hastaların maddi olanakları, malnütrisyonun düzelmesi için gerekli maddi desteği sağlayamayabilir. Bu nedenle, malnütrisyonlu hastaların mevcut hükümetler, politikacılar, sigorta şirketleri vb aracılığıyla, malnütrisyonun önlenmesine ve tedavisine yardımcı olan harcamaların finanse edilmesi ve desteklenmesi son derece önemlidir. d) Toplumun büyük bir bölümünü ilgilendiren malnütrisyon sorunu için koruyucu sağlık sistemleri içinde özel programlar geliştirilmelidir. e) Hastalara sağlık kuruluşları dışında evde bakım hizmetlerinden yararlanabilmeleri yaygın hale getirilmelidir. f) Okullarda çocuk ve adolesanların beslenme ihtiyaçları göz önüne alınarak menüler planlanmalıdır. g) T.C. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) ile temas kurularak malnütrisyonun maliyeti ve bu sorunla bilinçli uğraşmanın ekonomiye katkısı anlatılmalıdır. KAYNAKLAR: 1-Saunders J, Smith T, Stroud M. Malnutrition and undernutrition. Medicine ,2010, 39:1, 4550 2- Shetty P. Malnutrition and undernutrition. Medicine, 2006; 34:12, 524-529. 3- Blössner M, Onis M. Malnutrition: Quantifying the health impact at national and local levels. Environmental Burden of Disease Series, No. 12 World Health Organization, Geneva 2005 4-Norman K, Pichard C, Lochs H, Pirlich M. Prognostic impact of disease-related malnutrition. Clin Nutr 2008;27(1):5-15. 5- Lim SL, et al., Malnutrition and its impact on cost of hospitalization, length of stay, read mission and 3-year mortality, ClinicalNutrition (2011), doi:10.1016/j.clnu.2011.11.001 6- Korfalı G, Gundoğdu H, Aydıntuğ S, Bahar M, Besler HT et al. Nutritional risk of hospitalized patients in Turkey, Clin Nutr 2009; 28(5): 533-537. 7- Güleç SG, Urgancı N, Polat S, Yağar G, Hatipoğlu N. Hastanede yatan üç yaş altı çocuklarda malnütrisyon durumunun değerlendirilmesi Şişli Etfal Hastanesi Tıp Bülteni, 2011; 45(4): 124-129. 8- Blössner M and Onis M. Malnutrition . Quantifying the health impact at national and local levels(Ed: Prüss-Üstün A, Campbell-Lendrum D, Corvalán C, Woodward A). World Health Organization Nutrition for Health and Development Protection of the Human Environment, Environmental Burden of Disease Series, No. 12, Geneva 2005. 9-Rakıcıoğlu N. Yaşlılara verilen beslenmeye yönelik hizmetler. Kutsal YG, Aslan D (eds) Temel Geriatri, Güneş Tıp, Ankara, 2007. 10- Poulia K-A, et al., Evaluation of the efficacy of six nutritional screening tools to predict malnutrition in the elderly, Clinical Nutrition (2012), doi:10.1016/j.clnu.2011.11.017. 11. The European Nutrition for Health Alliance. For the third time MEPs call upon the Commission for action on malnourished patients. Vote follows recognition of the importance of tackling malnutrition by the European Partnership for Action Against Cancer, published by ENHA on Thursday 08 Apr 2010. http://pr.euractiv.com/press-release/third-time-meps-callupon-commission-action-malnourished-patients-14019 12- http://www.euractiv.com/health/malnutrition-costs-obesity/article-159951