Düşen bir çığda hiç bir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu
Transkript
Düşen bir çığda hiç bir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu
Sorumluluk, kişinin kendine ve başkalarına karşı yerine getirilmesi gereken yükümlülüklerini zamanında yerine getirmesi zorunluluğudur. Sorumluluk, karakterin en önemli öğelerinden biridir. Sorumlu olan kişi kendi üzerine düşen görevleri ve işlevleri zamanında ve istenilen şekilde istenilen biçimde yerine getirmek zorundadır. Sorumluluk duygusu ya küçük yaşta doğal olarak varolan çevre dolayısıyla insanın içinde yereder veya daha sonra dışardan verilen eğitimle yaratılır. Sorumsuz insan sürekli başkaları tarafından güdülen insandır.Sorumlu insan ise, yapılması gereken bir işi zamanında yapabilmek için inisiyatifi ele alıp kendiliğinden harekete geçebilen insandır. Sorumluluk, varoluşçu felsefe anlayışının en önemli öğesi halindedir. "Bir ihmal yüzünden bir çivi kaybolur, Bir çivi yüzünden bir nal kaybolur, Bir nal yüzünden bir bacak kaybolur, Bir bacak yüzünden bir at kaybolur, Bir at yüzünden bir savaş kaybolur, Bir savaş yüzünden bir memleket kaybolur." Japon Atasözü Düşen bir çığda hiç bir kar tanesi kendisini olup bitenden sorumlu tutmaz. (Oscar Wilde) BELSİN ÇOK PROGRAMLI LİSESİ SORUMLULUK SÖZŞEŞMESİ *Okul ve çevresinde başkalarının öğrenme hakkına engel olmayacak şekilde davranacağım. *Bilgisayarı, televizyonu ve cep telefonunu sorumluluklarımı yerine getirdikten sonra kullanacağım. *Arkadaşlarımın ve okulun eşyalarına zarar vermeyeceğim. *Okul ve çevresini temiz tutacağım. * Bayram ve bayrak törenlerine katılacağım. Bu tür ortamlarda öğrenciye yakışır tutum ve davranışlarda bulunacağım. *Kitap okumayı alışkanlık haline getireceğim. *Büyüklerime saygılı olacağım, küçüklerime hoşgörülü olacağım. *Günlük ders tekrarı yapıp derse hazırlıklı geleceğim. *Kendimi geliştirici sosyal faaliyetlerde bulunacağım. *Ders araç ve gereçlerimi zamanında ve eksiksiz getireceğim. *Okula zamanında geleceğim. Derslere düzenli gireceğim. Yukarıdaki 11 altın kurala uyacağıma söz veriyorum. Öğrencinin Adı Soyadı İmzası ……………………………………… Sınıf…………….. No…………………. Velisi bulunduğum öğrencimin davranışlarını Takip edeceğim. Veli Adı Soyadı İmzası ………………………………… ………………. .......................... Sorumluluk konusunda örnek bir şahsiyet; Mimar Sinan Bir Mimar Sinan eseri olan Şehzadebaşı Cami'nin 1990'li yıllarda devam eden restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat mühendisi, caminin restorasyonu sırasında yasadıkları bir olayı TV’de şöyle anlatmıştı. Cami bahçesini çevreleyen havale duvarında bulunan kapıları üzerindeki kemerleri oluşturan taslarda yer yer çürümeler vardı. Restorasyon programında bu kemerlerin yenilenmesi de yer alıyordu. Biz inşaat fakültesinde teorik olarak kemerlerin nasıl inşaat edildiğini öğrenmiştik fakat taş kemer inşası ile ilgili pratiğimiz yoktu. Kemerleri nasıl restore edeceğimiz konusunda ustalarla toplantı yaptık. sonuç olarak kemeri alttan yalayan bir tahta kalıp çakacaktık. Daha sonra kemeri yavaş yavaş sökup yapım teknikleri ile ilgili notlar alacaktık ve yeniden yaparken bu notlardan faydalanacaktık. Kalıbı söktük. Sökmeye kemerin kilit taşından başladık. Taşı yerinden çıkardığımızda hayretle iki taşın birleşme noktasında olan silindirik bir boşluğa yerleştirilmiş bir cam şişeye rastladık. Şişenin içinde dürülmuş beyaz bir kağıt vardı. Şişeyi açıp kağıda baktık. Osmanlıca bir şeyler yazıyordu. Hemen bir uzman bulup okuttuk. Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan tarafından yazılmıştı. Şunları söyluyordu. “Bu kemeri oluşturan tasların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu müddet zarfında bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz. Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşa edeceğinizi bilemeyeceksiniz. İste bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak için yazıyorum.” Koca Sinan mektubunda böyle başladıktan sonra o kemeri inşa ettikleri taşları Anadolu'nun neresinden getirttiklerini söyleyerek izahlarına devam ediyor ve ayrıntılı bir biçimde kemerin inşasını anlatıyordu.Bu mektup bir insanin, yaptığı işin kalıcı olması için gösterebileceği çabanın insan üstu bir örneğidir. Bu mektubun ihtişamı, modern cağın insanlarının bile zorlanacağı taşın ömrünü bilmesi, yapı tekniğinin değişeceğini bilmesi, 400 sene dayanacak kağıt ve mürekkep kullanması gibi yüksek bilgi seviyesinden gelmektedir. Şüphesiz bu yüksek bilgiler de o koca mimarin erişilmez özelliklerindendir. Ancak erişilmesi gerçekten zor olan bu bilgilerden çok daha muhteşem olan 400 sene sonraya çözüm üreten sorumluluk duygusudur.