AOSB`de Gümrük Müdürlüğü sevinci
Transkript
AOSB`de Gümrük Müdürlüğü sevinci
Rezervasyon 227 27 27 Seyhan’daki eviniz: Antana Hotel Antana Hotel, hava alanına 15 dakika, şehir merkezine 10 dakika uzaklıktadır. Hastaneler bölgesinde yer alan otelimizden, TÜYAP Uluslararası Fuar Merkezi ve Çukurova Üniversitesi gibi şehrin önemli noktalarına ulaşım oldukça kolaydır. Antana Hotel toplantı salonu, iş toplantılarına ve özel davetlere cevap verebilecek teknolojik altyapı ve donanıma sahiptir. Sizleri konforlu bir konaklama ve verimli iş toplantıları gerçekleştirmek üzere otelimize bekliyoruz. Adres : Yeşilyurt Mah. İbo Osman Cad. No:5/A 01150 Seyhan / Adana Tel : 0 322 227 27 27 Faks : 0 322 227 33 22 Email : info@antanahotel.com • www.antanahotel.com 2012 heyecan verici gelişmelerle başladı… Dergimizin 2011 Aralık sayısında, “2012’ye güzel haberlerle giriyoruz” başlıklı yazımda sizlere bölgemizde yaşanan bir takım olumlu gelişmeleri aktarmış, yazımı “2012’de yine çok güzel haberlerle buluşmak dileğiyle” diyerek bitirmiştim. Çok şükür, 2012 yılının ilk sayısında temenni ettiğimiz gibi yine güzel, heyecan verici gelişmelerle beraberiz… Geçtiğimiz üç ayda bölgemiz çok önemli organizasyonlara ev sahipliği yaptı, çok değerli misafirleri ağırladı. Bunlardan birisi de Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) oldu. OSBÜK olağan yönetim kurulu toplantısı geçtiğimiz Şubat ayında Adana’da yapıldı. Türkiye’nin çeşitli organize sanayi bölgelerinden yaklaşık 60 temsilci Adana’ya geldi. Türkiye genelindeki toplam 264 organize sanayi bölgesini temsilen 11 kişilik OSBÜK Yönetim Kurulu olarak, Adana’da çok verimli bir toplantı gerçekleştirdiğimize inanıyorum. OSBÜK Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Nurettin Özdebir’in de dediği gibi, Türkiye’deki OSB’lerin üst kuruluşu olarak birlik ve dayanışma içinde çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bu vesileyle, AK Parti Adana Milletvekili Sayın Fatoş Gürkan’a toplantımıza katılarak bizleri onurlandırdığı için ayrıca teşekkür etmek istiyorum… Bizler için çok önemli olan bir diğer gelişme ise, Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’ın bölgemizi ziyaret etmesi oldu. Bölgemizde henüz faaliyete giren Mango Gıda’nın açılışını da gerçekleştiren Sayın Çağlayan, Türkiye’nin 2023 hedefleriyle ilgili mesajında, “Ekonomi ligindeki yerimizi şampiyonlar ligine, yani ilk 10 içerisine sokacağız” diyerek biz sanayicilerin motivasyonunu arttırdı. Ayrıca AOSB’de Gümrük Müdürlüğü kurulması isteğimizi de hemen yanıtlayarak, Ankara’ya çalışmaların başlatılması talimatını verdi. AOSB Yönetim Kurulu olarak, Gümrük Müdürlüğü’ne bina tahsisinin yapılması konusunda gerekli çalışmaları yaptık. Gümrük ve Ticaret Bakanlığımızdan, bölgemize Gümrük Müdürlüğü kurulması ile ilgili gönderilen resmi yazı tarafımıza ulaştı. En kısa sürede Gümrük Müdürlüğü’ne kavuşacak olma- mız bizleri çok sevindirdi. Bölgemize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor, Sayın Bakanımıza, Sayın Adana Valimize ve Sayın Adana Milletvekillerimize desteklerinden dolayı tekrar teşekkür ediyoruz. AOSB Yönetim Kurulu olarak geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiğimiz Faaliyet Toplantısı’nda, 2011 yılını değerlendirdik. Bölgede alt yapı hizmetlerinden sanayi parsellerinin tahsisine kadar birçok konuda yapılan çalışmalar hakkında değerli sanayicilerimize ve davetli katılımcılara bilgiler verdik. 2011 yılında elektrik tüketiminin 718 milyon kilovat saate yükselmesi, doğalgaz abone sayımızın 100’e ulaşması, sağlık ocağı inşaatımızın tamamlanma aşamasına gelmesi, bölge içerisinde tamamlanan alt ve üst yapı çalışmaları, ağaç sayımızın 70 bine çıkarılması gibi konular bu toplantıda katılımcılarla paylaştığımız gelişmelerden bazılarıydı. Faaliyet toplantımızla ilgili diğer detayları dergimizin içerisinde okuyacaksınız… Dergimizin bu sayısında yine çok önemli röportajlarımız var. Adana Sanayi Odası Başkanı Sayın Sadi Sürenkök, Kazakistan Adana Fahri Konsolosu Sayın Tarkan Kulak, Müstakil Sanayici İş Adamları Derneği Adana Şubesi Başkanı Sayın Bilal Nadir Gök, Adana Sanayici İş Adamları Derneği Başkanı Sayın Süleyman Sönmez ve Adana Sağlık Turizmi Derneği Başkanı Sayın Hüseyin Çelik kentimizi ilgilendiren çok önemli konularda, düşüncelerini ve öngörülerini bizlerle paylaştılar. Keyifle okuduğumuz bu röportajlar için kendilerine teşekkür etmek istiyorum… Dergimizin sayfalarını çevirdikçe geçtiğimiz üç ayda yaşanan gelişmeleri detaylarıyla okumaya devam edeceksiniz. 2012 yılına güzel bir başlangıç yaptık. Bölgemizin yatırım üssü olan Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgemizin yıldızının parlayacağına olan inancımız tamdır. Heyecan verici gelişmelerle başlayan 2012 yılının, gerek OSB’miz adına, gerekse Adana’mız adına çok verimli bir yıl olarak tamamlanması dileğiyle… Bekir Sütcü AOSB Yönetim Kurulu Başkanı MART 2012 A D A N A H A C I S A B A N C I O R G A N ‹ Z E S A N AY ‹ B Ö L G E S ‹ T A N I T I M V E F A A L ‹ Y E T D E R G ‹ S ‹ Sadi Sürenkök: “Adana sanayisi her geçen yıl biraz daha gelişmektedir.” OSBÜK Yönetimi AOSB’de buluştu AOSB’ye Gümrük Müdürlüğü geliyor YIL: 2 • SAYI: 4 • MART 2012 3 AYDA B‹R YAYINLANIR SAH‹B‹ Adana Hac› Sabanc› Organize Sanayi Bölgesi Ad›na Yönetim Kurulu Baflkan› Bekir SÜTCÜ YAZI ‹fiLER‹ MÜDÜRÜ AHSOSB Halkla ‹liflkiler Müdürü Mehmet Sait KAYA YAYIN KURULU Bekir SÜTCÜ Osman Nuri O⁄UZ Hikmet ASLAN Vahit GÖZEK Fatih TOSMUR Hilal AKSÖZ Mustafa U⁄URSAL Mehmet Sait KAYA Sertan DER‹N ‹LET‹fi‹M ADRES‹ Adana Hac› Sabanc› Organize Sanayi Bölgesi Bölge Müdürlü€ü Yüre€ir /Adana Tel : 0 322 394 54 54 Faks : 0 322 394 32 18 www.adanaorganize.org.tr bilgi@adanaorganize.org.tr YAPIM Öncül/Sefa ‹letiflim Hizmetleri Mahfes›€maz Mah. Damar Ar›ko€lu Bulv. No: 49 Çukurova / Adana Tel: 0322 4592859 Faks: 0322 4592927 www.onculsefa.com onculsefa@onculsefa.com BASKI Ulusoy Ofset – Sakarya Mah. Turhan Cemal Beriker Bul. 29 Sok. No:1 Seyhan / ADANA Tel: 0322 432 22 32 İLAN REZERVASYON Öncül/Sefa ‹letiflim Hizmetleri Tel: 0322 459 28 59 ADANA ORGAN‹ZE’de yay›nlanan, yaz›, foto€raf, karikatür ve illüstrasyonlar›n her hakk› sakl›d›r. Kaynak gösterilmek kofluluyla kullan›labilir. Bu dergide yay›mlanan köfle yaz›lar›, yazarlar›n sorumlulu€undad›r. iÇiND EKiLER “ Bakan Çağlayan’ın AOSB çıkarması ” 08 Adana Valiliği’nde Ekonomi Toplantısı OSBÜK Yönetimi AOSB’de buluştu AOSB’de 2011 yılı değerlendirildi Bakan Çağlayan AOSB’de açılış gerçekleştirdi AOSB’de Gümrük Müdürlüğü sevinci 6 8-9 10-11 12-13-14 16 38 Tarkan Kulak ile röportaj: “Kazakistan’a Adana modeli OSB” 38-39-40-41 AOSB Bölge Müdürlüğü Binasında yenilik var 42-43 Hüseyin Çelik: “Sağlık turizminde hedef 5 milyar Dolar”46-47-48-49 Kaliteli ve kesintisiz enerji için seminer 50-51-52 Tarım sektöründe iş güvenliği paneli 53-54-55 AOSB’de kesintisiz doğalgaz hizmeti için tam hizmet 56-57 20 Üniversite Senatosu AOSB’de toplandı Sadi Sürenkök: “Adana sanayisi her geçen yıl biraz daha gelişmektedir” Bekir Sütcü’den üniversite öğrencilerine seminer 18-19 26 Süleyman Sönmez: “ADSİAD Adana’nın şapkasıdır, şemsiyesidir” 20-21-22-23 24 İş verenlere İş Sağlığı ve Güvenliği denetimi Bilal Nadir Gök: “Adana’nın kalkınması için var gücümüzle çalışıyoruz” İş”te Seminer’in ilki AOSB’de yapıldı 58 26-27-28-29 30-31 32-33-34-35 36-37 82 AOSB çalışanlarından Kızılay’a kan bağışı 58 Mondi Tire Kutsan 73-74-75 Prof. Dr. Adem Ersoy’a teşekkür plaketi 58 PEBA 78-79-80 Mango Gıda 82-83-84 Avukat İzzet Durak: “Yeni Türk Ticaret Kanunu’na Genel Bir Bakış” 60-61-62-63 Çerkezköylü sanayiciler AOSB’ye konuk oldu Esen Plastik 66-67-68 Basında AOSB Beyaz Kağıt 70-71-72 Fuar takvimi 85 86-87-88-89 90 “Adana’da yatırıma ihtiyaç var” Adana Valiliği’nin koordinatörlüğünde, Vali Hüseyin Avni Coş Başkanlığında, Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’nce hazırlanan “Ekonomi, Sanayi ve Ticaret” konulu sektörel toplantı Valilik Toplantı Salonu’nda gerçekleştirildi. Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, toplantıdaki konuşmasında, bölgede üretim yapacak tesislere her konuda yardımcı olunacağını söyledi. Kentte her türlü yatırıma ihtiyaç olduğunu belirten Vali Coş, “Adana’da nano teknolojiyi de istiyoruz, çevreye zarar vermeden gerekli tedbirleri almış olmak kaydıyla. Her türlü üretimi yapacak endüstriyel veya tarımsal üretimi yapacak sektörlere ihtiyacımız var” dedi. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü de yaptığı sunumda, bölgede 2011 yılındaki çalışmaları değerlendirdi. Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde, 2011’de gerçekleşen çalışmalarla ilgili bilgi veren Sütcü, sanayide işlerin yolunda gittiğini, bölgedeki büyümenin sürdüğünü bildirdi. Sütcü, 2011 yılında elektrik tüketiminin 718 milyon kilovatsaat olduğunu, Turgut Özal, Celal Bayar ve İnönü bulvarlarındaki aydınlatma hatlarının tamamen yenilendiğini, dağıtım sistemindeki bakım, onarım ve iyileştirme çalıştırmalarının aralıksız devam ettiğini söyledi. Elektrik gücünün 120 MV’ye çıkarılabilmesi için gerekli müracaatların yapıldığını anlatan Sütcü, sanayicilere ait 70 adet basınç düşürme istasyonunun bakımının yapıldığını, doğalgaz dağıtımı için 1.175 mt çelik servis hatları çekilerek birer adet 9.000, 4.000 ve 2.000 Nm2/h’lik istasyonlar devreye alındığını kaydetti. TEM otoban girişi asfalt yenilemesinin karayollarına yaptırılarak yolun daha güvenli hale getirildiğini ifade eden Sütcü, her türlü altyapı şebekelerinde meydana gelen arızaların giderildiğini, bakım, onarım ve iyileştirme çalışmalarının devamlı yapıldığını bildirdi. Sütcü, Bölge Müdürlüğü İdari Binasındaki tadilatların tamamlanarak günümüz gereksinimlerine uygun ve modern hale getirildiğini, bina içerisine yerleştirilen asansör ile engelsiz bina durumuna getirildiğini ifade ederek, “65 firmaya Yapı Ruhsatı, 57 firmaya Yapı Kullanma İzni verilmiştir. 24 firmaya GSM Ruhsatı verilmiştir. Bölgede ve OSB’lerde ilk olmak üzere TS-EN 16001:2010 Enerji Yönetim Sistemi belgesi alınmıştır” dedi. Tevsii alanda 37 Firmaya 1.800.000 m2 sanayi alanı tahsis edildiğini belir- 6 Adana Organize ten Sütcü, “Tahsise hazır 70 parselde toplam 700.000 m2 alan kalmış olup yeni yabancı yatırımcılarla görüşmeler devam etmektedir” diye konuştu. Valilik Salonu’nda düzenlenen toplantıya, Vali Hüseyin Avni Coş’un yanı sıra Adana Milletvekilleri Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Av. M. Şükrü Erdinç ile Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Ersoy, Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz, TESK Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana ESOB Başkanı Kazım Barışık, Vali Yardımcıları Fikret Deniz ve Dr. Mehmet Ali Özkan, İlçe Kaymakamları, İlçe ve Belde Belediye Başkanları, kamu kurum ve kuruluşları ile sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri ve sanayi ve ticaret alanında faaliyet gösteren sektör temsilcileri katıldı. OSBÜK Yönetimi AOSB’de buluştu Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu’nun (OSBÜK) olağan yönetim kurulu toplantısına bu kez Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi ev sahipliği yaptı. Toplantıya, Nurettin Özdebir, İlhan Parseker, Cahit Nakiboğlu, İsmail Kadıoğlu, Tahir Büyükhelvacıgil, Ahmet Hasyüncü, Mustafa Yağlı, Bekir Sütcü, Hakkı Attaroğlu, Nihat Tunalı ve Süheyl Erboz’dan oluşan OSBÜK Yönetim Kurulu’nun yanı sıra Türkiye’deki diğer OSB’lerden 60’a yakın temsilci katıldı. AOSB’de gerçekleştirilen toplantının açılışında konuşan OSBÜK Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye genelinde kurulu OSB sayısının 264’e ulaştığını, bu bölgelerin üst kuruluşu olarak birlik ve dayanışma içinde olduklarını ifade etti. Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde çok güzel gelişmelerin yaşandığına tanık olduğunu belirten Özdemir, “OSB’ler, Türkiye’nin 50 yıldır sürdürdüğü en önemli oluşumdur. Adana’da da bunun yansıması var. Adana Türkiye’nin incisi. Şimdi de inciliğe havalimanı da ilave ediliyor. Bölgesel Havaalanı çok büyük avantajlar getirecek. AOSB Başkanı Bekir Bey’in de burada çok emeği var. AOSB’nin genişletilmesinden çevresinin düzenlenmesine kadar her şeyi mükemmel bulduğumu söyleyebilirim” dedi. Özdebir, Adana’nın yatırımcı açısından cazibe merkezi olduğuna dikkati çekerek, “Yatırımcıların gözü de burada. Gelecekte çok daha ciddi, güzel şeyler olacak. Adana için herkes el birliği, gönül birliği ile çalışıyor. Bunu görmek mutluluk verici’’ diye konuştu. Gürkan: “Sanayici ülkemizin lokomotifidir” 8 Adana Organize Toplantının konuğu olan AK Parti Adana Milletvekili Fatoş Gürkan ise, “Bugün Adana Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Sütcü ve Yönetim Kurulu, Türkiye’nin beyni konumunda olan OSB başkanlarımızı misafir ediyor. Kendisini bu organizasyondan dolayı tebrik ediyorum” dedi. Gürkan, sanayicinin, yatırımcının kendileri için çok önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti; “Sanayici, yatırımcı, ülkemizin lokomotifidir. Biz siyasetçi olarak onların önlerini açmak için varız. Burada bulunmaları da bizim için önemli. Kayseri, Koceli, Gaziantep ve Adana gibi birçok ilin OSB yöneticileri, yani beyin takımı burada. Sadece Türkiye’de değil dünyadaki bütün yatırımları yönlendiren başkanları burada. Türkiye’nin ilerlemesinde onların payı çok büyük, onları kutluyorum. Umuyoruz ki Türkiye’nin gelişmesinde daha büyük ivme yakalarız. Bu işin kararını, uygulamasını yapan arkadaşlarımın bu toplantısından önemli sonuçlar çıkacağına inanıyorum. Bekir başkanımızı tebrik ediyorum. Başkanlarımıza da hoş geldiniz diyorum.” Sütcü: “Bölgemize 600 milyon dolarlık yatırım geliyor” Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü de, Türkiye genelindeki toplam 264 organize sanayi bölgesini temsilen 11 kişilik yönetim kurulunun bulunduğunu belirterek, “OSBÜK yöneticileri tüm OSB’ler tarafından seçilmiş kişilerden oluşmaktadır” dedi. Sütcü, Adana olarak OSBÜK toplantısına ev sahipliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, “Bu toplantıda hem Adana’mızı, hem de organize sanayi bölgemizdeki imkanları tanıtıyoruz” diye konuştu. OSBÜK’ün her yönetim kurulu toplantısını farklı bir şehirde gerçekleştirdiğini, bu sayede OSB’lerin başka bölgelerdeki uygulamaları ve gelişmeleri yakından izleme fırsatı bulduklarını kaydeden Sütcü, şunları söyledi: “Bu toplantılar sayesinde birbirimizden öğreneceğimiz çok şey oluyor. Gerek diğer OSB’lerde gerekse bizim bölgemizde çok büyük yatırımcılarımız var, çok iyi durumdayız. Sayın Bakanımız Zafer Çağlayan’ın da açıkladığı gibi 600 milyon dolarlık bir yabancı yatırım bölgemize geliyor. Bölgemizin altyapısının uygun olması yatırımcıyı teşvik etme açısından da büyük önem taşıyor” diye konuştu. Hükümet tarafından hazırlıkları sürdürülen yeni teşvik sistemine de değinen Sütcü, bu konuyla ilgili gerek Adana milletvekilleri gerekse Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan aracılığıyla beklentilerini dile getirdiklerini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: “Yeni çıkacak teşvik sisteminden umutluyuz. Çünkü, Adana’mız işsizlikte ön sıralarda. Bu teşvik sistemi en geç 1 ay içerisinde açıklanacak. Adana için nasıl bir teşvik sistemi olursa avantajlarının bulunacağını yetkili mercilere anlattık. Sağ olsun değerli bakanımız da bizi dinledi. Çok iyi şeyler olacağını, beklentilerimize cevap verecek bir teşvik sisteminin açıklanacağını umuyoruz. Yeter ki bizim eşit şekilde rekabet gücümüzü kısacak uygulamalar olmasın. Bu konuda hükümetimize güveniyor ve inanıyoruz.” AOSB’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda, hükümetin gündemindeki teşvik sisteminin yanı sıra, çeşitli OSB’lerdeki uygulamalar ele alınarak, görüş alış verişinde bulunuldu. OSBÜK Yönetim Kurulu toplantısının ardından OSB temsilcileriyle ayrıca gerçekleştirilen bölgelerdeki gelişmeler hakkında görüş alış verişinde bulunuldu. Toplantıya, OSBÜK Yönetim Kurulu’nun yanı sıra Türkiye genelindeki OSB’leri temsilen 70’e yakın yönetici katıldı. Adana Organize 9 AOSB’de 2011 yılı değerlendirildi AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, 2011 yılı bilgilendirme toplantısında, bölgede altyapı hizmetlerinden sanayi parsellerinin tahsisine kadar birçok konuda yapılan çalışmalar hakkında sanayicilere ve davetli katılımcılara bilgi verdi. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, 2011 yılı bilgilendirme toplantısında, bölgedeki çalışmaların yolunda gittiğini, sanayide bacaların 2011’de de tütmeye devam ettiğini bildirdi. Sütcü, Adana Ticaret Borsası Başkanı Muammer Çalışkan ve MUSİAD (Müstakil Sanayici İşadamları Derneği) Adana Şube Başkanı Bilal Nadir Gök’ün de katılarak, açılış konuşması yaptığı bilgilendirme toplantısında, bölgedeki çalışmalar hakkında rakamsal verilerle sunum yaptı. Sütcü, 2011 yılında elektrik tüketiminin 718 milyon kilovatsaat olduğunu, Turgut Özal, Celal Bayar ve İnönü Bulvarlarındaki aydınlatma hatlarının tamamen yenilendiğini, dağıtım sistemindeki bakım, onarım ve iyileştirme çalıştırmalarının aralıksız sürdüğünü bildirdi. Sanayicilere uyguladıkları tek zamanlı tarife üzerinden yüzde 10,35’lik iskontonun devam ettiğini anlatan Sütcü, “Elektrik gücümüzün 120 MV’ya çıkarılabilmesi için gerekli müracaatlar yapılmış, elektrik projeleri onay yetkisi OSBÜK’e verilmiştir” dedi. Yapım onarım ve iyileştirme çalışmalarına devam edildi Sütcü, doğalgazda abone sayısının 100 olduğunu, tüketimin ise 116 Sm3 olarak gerçekleştiğini, doğalgaz dağıtımı için 1.175 mt çelik servis hatları çekilerek birer adet 9.000, 4.000 ve 2.000 Nm3/h’lik istasyonlar devreye alındığını kaydetti. Bölgede geçen yıl su abonesi sayısının 367 olduğunu, toplam tüketimin ise 11 milyon m3 olarak tespit edildiğini anlatan Sütcü, su fiyatına da zam yapılmadığını, 30 krş/m3 üzerinden satışına devam edildiğini bildirdi. Sütcü, atıksu abone sayısının 367 olduğunu atıksu arıtma miktarının ise 8 milyon m3 olarak gerçekleştiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: “TEM otoban girişi asfalt yenilemesi Karayollarına yaptırılarak yol daha güvenli hale getirilmiştir. 14 Nolu kavşak düzenlemesi yapılarak yolun trafik açısından daha güvenli kullanılması sağlanmıştır. Elektrik dağıtım merkezlerindeki tel çit onarımları yapılmıştır. Her türlü altyapı şebekelerimizde meydana gelen arızalar giderilmiş, bakım, onarım ve iyileştirme çalışmaları devamlı 10 Adana Organize yapılmıştır. 420 m3 alanda tek kat, tam donanımlı Sağlık Ocağı inşaatı tamamlanmak üzeredir.’’ Sütcü, Bölge Müdürlüğü İdari Binasındaki tadilatların tamamlanarak günümüz gereksinimlerine uygun ve modern hale getirildiğini, bina içerisine asansör yapılarak engelsiz bina durumuna getirildiğini kaydetti. Bölgede ve OSB’lerde ilk olmak üzere TS-EN 16001:2010 Enerji Yönetim Sistemi Belgesi alındığını vurgulayan Sütcü, “18 adet endüstriyel işletmede enerji verimliliği ölçümleme ve raporlaması yapılmıştır ve bu anlamda 400 fabrika çalışanına Sosyal Bilinçlendirme Eğitimi verilmiştir. Tüm OSB’ deki endüstriyel işletmelerde; enerji kalitesizliğinin tespit edilerek gerekli önlemlerin alınması amacıyla ‘Enerji Teknik Kalite Parametreleri’ ölçümüne başlanmıştır” dedi. Ağaç sayısı 70 bine çıkarıldı Sütcü, bölge içinde belirlenmiş alanlara 7.900 adet farklı türlerde fidan dikildiğini, ağaç sayısının 70.000 adete çıkarıldığını, D-400 Karayolu üzerindeki yeşil alanlara ağaç dikildiğini, bölge içindeki ormanlıklarda budamalar, fidanlık alanlarda da yenilemeler yapıldığını kaydetti. Sütcü, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bölgemize ait kantar ve çöp toplama merkezinin çevre düzenlemesi yapılarak ağaçlandırılmıştır. Bölge içinde bulunan bitkilerden alınarak yeni yapılan seramızda çoğaltılmıştır. Yeni alınan yol süpürme aracı ile bölgemiz daha temiz bir görünüme kavuşmuştur. Bölgemize ait kantar ve çöp toplama merkezinin çevre düzenlemesi yapılarak ağaçlandırılmıştır. İtfaiye birimi 41 yangına müdahalede bulunmuştur. Hasta nakil aracı 375 hastayı hastanelere ulaştırmıştır. 52 işletmede 2.149 çalışana yangın tatbikatı yaptırılarak çalışanların yangına karşı bilinçlenmesi sağlanmıştır. 125 işletmeye itfaiye raporu verilmiştir. Özel güvenlik birimi hırsızlık, trafik kazası, şüpheli vb. 356 olaya müdahale etmiştir.” Sütcü, tevsii alanda 37 firmaya 1.800.000 m2 sanayi alanı tahsis edildiğini, tahsise hazır 70 parselde toplam 700.000 m2 alan kaldığını, yeni yabancı yatırımcılarla görüşmelerin sürdüğünü sözlerine ekledi. Adana Organize 11 Bakan Çağlayan AOSB’de açılış gerçekleştirdi Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Adana Organize Sanayi Bölgesi’ne gelerek Mango Gıda’nın açılışını gerçekleştirdi. Açılışta yaptığı konuşmada Türkiye’nin 2023 hedefleriyle ilgili önemli mesajlar veren Çağlayan, “Ekonomi ligindeki yerimizi şampiyonlar ligine, ilk 10 içine sokacağız” dedi. 12 Adana Organize “Hedeflere hep birlikte yürüyeceğiz” Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB) 8 milyon TL’lik bir yatırımla hayata geçirilen narenciye işleme ve paketleme tesisi Mango Gıda’nın açılışını gerçekleştirdi. Yoğun ilgi gösterilen açılış töreninde Bakan Çağlayan’a, Adana Valisi Hüseyin Avni Coş da eşlik etti. OSB’lerin kendisine yabancı olmadığı gibi bu bölgeleri adeta bir ’aile’ olarak görüp ’kutsal bir mekan’ olarak kabul ettiğini anlatan Çağlayan, OSB’lerin Türkiye’nin kalkınmasında oldukça önemli bir misyon üstlendiğini vurguladı. Yatırımda bulunup, üretime geçmenin kolay şeyler olmadığını ifade eden Çağlayan, bunun cesaret, özveri ve gönül işi olduğunun altını çizdi. Türkiye’nin milli mücadelenin çok farklı bir boyutunda olduğunu belirten Bakan Çağlayan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türkiye, işgal edilen ve gündemi başka ülkeler tarafından belirlenen bir ülke olmadığı gibi artık hiç kimseden emir almayan bir ülke haline geldi. Şimdi ’milli mücadele’ artık ekonomi alanında sürdürülüyor. Ve bizim ekonomideki milli mücadelemiz 2023 yılı hedefleridir. Nedir 2023 Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. anlı, şanlı, şerefli yılıdır. 2023 tarihi; bu bayrağın, birlik ve beraberliğin bütünleştiği bir tarihtir. Bu nedenle cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümünde bugün 16. sırada bulunduğumuz ekonomi ligindeki yerimizi “şampiyonlar ligine, ilk 10 içine sokacağız. Bugün ihracatımız, cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmıştır. Ben inanıyorum ki, bu cumhuriyeti kuran ve yattıkları yerde onları rahat ettirecek olan en büyük mesaj; 2011 yılında dünyanın en büyük krizi yaşadığı, Avrupa ve Afrika bölgesinin adeta barut fıçısına döndüğü bir ortamda Türkiye’nin 134.6 milyar dolarlık ihracat yapmasıdır.” 134.6 milyar dolarlık ihracat rakamının Türkiye için yeterli olmadığını kaydeden Zafer Çağlayan, 2023 yılında 500 milyar dolarlık bir ihracatı hedeflediklerini ve bunu başaracak güce de sahip olduklarını dile getirdi. Bakan Çağlayan, “2023 yılı için ortaya konulan hedeflere hep birlikte yürüyeceğiz. İş dünyasının önündeki bütün engelleri kaldırarak, onların rahat çalışabilecekleri yeni yatırım alanları oluşturmak zorundayız, işte biz de bunu yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu. Cumhuriyet tarihinde ilk defa narenciye ihracatının 1 milyar doları aştığına işaret eden Çağlayan, 2011 yılındaki ihracatın 1,1 milyar dolar olduğunu ve bunun da önemli bir gelişme olarak öne çıktığını söyledi. Çukurova Bölgesi’nin narenciye üre timi açısından oldukça önemli bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Çağlayan, yatırımcılara başta Japonya olmak üzere Uzakdoğu ülkelerine ihracat yapmaları çağrısında bulundu ve bu konuda gerekli desteği de vermeye hazır olduklarının altını çizdi. “Geçmişte bize ’hasta’ diyenler, şu anda oksijen çadırında” Adana Organize 13 Türkiye’nin ekonomide eskisinden çok daha iyi bir noktaya geldiğini belirten Çağlayan, şunları söyledi: “Bugün Türkiye, Avrupa ve Ortadoğu’nun içinde bulunduğu ekonomik kriz ortamında adeta bir ’cazibe merkezi’ olarak öne çıktı. Türkiye’ye yatırım için gelenler, bizim kaşımıza gözümüze gelmiyor. Kaşımız gözümüz fena değil ama yatırımcılar, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarına, genç nüfusuna, kalifiye insan gücüne, lojistiğine ve bulunduğu coğrafyasına güvenerek geliyorlar. Geçmişte bize ’hasta’ diyenler, şu anda oksijen çadırında. Allah onlara acil şifalar versin. En kısa sürede sağlıklarına kavuşurlar. Türkiye, yoluna emin adımlarla ilerleyecek, 2023 yılına da hep birlikte ulaşacağız.” “AOSB’de yer kalmıyor, dikkat!” Adana OSB Başkanı Bekir Sütçü de konuşmasında Başbakan Erdoğan tarafından geçen yıl 35 fabrikanın birden açıldığını, elektrik tüketiminde yüzde 23’lük artış olduğunu anlattı. Bu 14 Adana Organize durumun krizden çıkışın ve istikrarın göstergesi olduğunu söyleyen Sütçü, “Birinci OSB’nin yüzde 99’u doldu, ikincisinin yarısından fazlası kapatıldı, yer kalmıyor dikkat” diye konuştu. Mango Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karak da konuşmasında şirket olarak İngiltere’de bir şube kurduklarını, Rusya dahil birçok başka ülkeye daha şube açarak ihracatı ciddi, ölçüde artıracaklarını söyledi. Zafer Çağlayan, konuşmasının ardından Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, AOSB Başkanı Bekir Sütcü ve diğer protokol üyeleriyle birlikte narenciye işleme ve paketleme tesisinin açılışını gerçekleştirdi. Çağlayan, eline verilen uzaktan kumandayla tesisin açılışını yaparken, söz konusu işlemin de Türkiye’de bir ilk olduğu kaydedildi. Bakan Çağlayan, daha sonra tesiste incelemelerde bulunarak, işçilerle hatıra fotoğrafı çektirdikten sonra karayoluyla Mersin’e geçti. AOSB’de Gümrük Müdürlüğü sevinci Ekonomi Bakanı Zafer Cağlayan, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki açılış töreni sırasında, AOSB Başkanı Bekir Sütcü’nün bölgede Gümrük Müdürlüğü kurulması ile ilgili talebi üzerine Ankara’yı telefonla arayarak, çalışmaların başlatılması yönünde talimat verdi. Bakan Çağlayan’a, Mango Gıda’nın açılışı nedeniyle gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, AOSB’deki gelişim ve değişimle ilgili bilgi veren Sütcü, son 10 yılın rekor büyümesinin yaşandığını, şu anda mevcut alanının yüzde 99’unun dolduğunu yeni açılan 3650 dönüm alanın da yarısından fazlasının yatırımcılara tahsis edildiğini anlattı. Sütçü, Bakan Çağlayan’a, Mango tesislerini gezerken de bilgi vermeyi sürdürdü. Sütcü’nün bölgede Gümrük Müdürlüğü kurulmasıyla ilgili talebini iletmesinin ardından, telefonla Gümrük Müsteşarlığını arayan Bakan Çağlayan, düğmeye bastı. OSB’de Gümrük Müdürlüğü için çalışmaların başlatılması talimatını veren Ba- Başkanlığınca yapılmasıyla ilgili söz aldıktan sonra, kan Çağlayan, Başkan Sütcü’den de kurulacak “Adana Organize Sanayi Bölgesi’ne şimdiden hayırlı Gümrük Müdürlüğü’ne bina tahsisinin OSB olsun” ifadelerini kullandı. “Girişimcilik sermayenin yanı sıra cesaret işidir” Çukurova Üniversitesi’nde düzenlenen “Kariyer Günleri” kapsamında, gençlere kendi yaşantısından verdiği örneklerle girişimciliği anlatan AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, herkesin kendisine bir model seçmesi ve mutlaka hedeflerinin olması önerisinde bulundu. Çukurova Üniversitesi’nde düzenlenen “Kariyer Günleri” kapsamında, gençlere girişimciliği anlatan Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, girişimciliğin sermaye ve cesaret işi olduğunu kendi yaşantısından örnekler vererek anlattı. Sütcü, Ç.Ü. Büyük Amfi’de IEEE Çukurova tarafından düzenlen ve yüzlerce öğrencinin dinleyici olarak katıldığı etkinlikte, AOSB hakkında bilgi ver- 16 Adana Organize dikten sonra başarı ve girişimcilik için sermayenin önemli bir unsur olduğunu ancak, cesaret ve kişinin kendine güveninin bundan daha çok önem taşıdığını ifade etti. Konuşması sık sık öğrencilerin coşkulu alkışlarıyla kesilen Sütcü, kendilerine başarılı buldukları bir kişiyi model almaları ve mutlaka hedeflerinin olması önerisinde bulunarak, şöyle devam etti: “Güzel olanı örnek alın, hedeflerinizi yüksek tutun. Ben imkansızlık nedeniyle okuyamadım ama size mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Bizim zamanımızda üniversite mezunu çok yoktu, bu yüzden lise mezunu olmak da önemliydi. Ancak, günümüzde şartlar değişti. Üniversiteyi bitirmekle yetinmeyin, en az 2 yabancı dil öğrenin.” ‹fi DÜNYASI İÇİN ŞEHİR MERKEZİNDE BARAJ GÖLÜ MANZARALI BUSINESS HOTEL KONFORU Masel Hotel, Adana’n›n en de€erli güzelliklerinden Seyhan Baraj Gölü’ne naz›r konumuyla ifl dünyas›n›n hizmetindedir. Co€rafi olarak Gaziantep, Mersin, Kahramanmarafl, Osmaniye ve Hatay illerinin merkezi niteli€indeki Adana’da, flehrin tüm önemli noktalar›na yak›n mesafededir. Havaalan›na 10 km., TÜYAP Uluslararas› Fuar ve Kongre Merkezi’ne 6 km., Çukurova Üniversitesi Balcal› Hastanesi’ne 5 km. ve flehir merkezine 7 km. mesafede olmas› flehir içi ulafl›mlarda büyük kolayl›k sa€lamaktad›r. Ayr›ca Mersin – Gaziantep otoyol girifline 500 metre mesafede yer almaktad›r. Otelimizde ifl toplant›lar›na cevap verebilecek teknolojik donan›mlara sahip üç farkl› toplant› salonu bulunmaktad›r. VIP toplant› salonu; sinema düzeninde 20, U düzeninde 10 kifliliktir. Kuzey ve Güney toplant› salonumuz, U düzeninde 60, sinema düzeninde 100 kiflilik kapasiteye sahiptir. www.maselhotel.com www.kosgeb.gov.tr Öncül/Sefa ‹let.Hizm.Ltd. ti Bas›m Tarihi : 17/06/2011 Bas›m Adedi : 3000 www.onculsefa.com T: 0322 292 00 00 Beyazevler Mah. Adnan Kahveci Bulvar› No: 46 Çukurova-Adana F: 0322 285 00 00 info@maselhotel.com Üniversite senatosu AOSB’de topla Adana Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Bekir Sütcü, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu ile Üniversite Senatosu’na, bölgedeki çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu ve Üniversite Senatosu üyeleri, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nin konuğu oldu. Senato toplantısını AOSB Toplantı Salonu’nda gerçekleştiren heyete, Başkan Bekir Sütcü, bölgedeki çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Alper Akınoğlu ve Senato Heyeti, AOSB Başkanlığı’nın girişimleriyle kurulan Çukurova Üniversitesi Teknik Meslek Yüksek Okulu ile iki ayrı sanayi kuruluşunu ziyaret etti. Yönetim kurulu başkanı olduğu Abdioğulları Plastik Sanayi A.Ş.’deki inceleme sırasında üretimle ilgili bilgi veren AOSB Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Sütcü, günün en son teknolojisiyle üretim yaptıklarını anlattı. 18 Adana Organize Plastik ambalaj malzemelerinin yanı sıra tarım alanları için koruma tülleri, sebzeler için havalandırmalı cam çuval, Dayanıklı Abstar® markalı plastik çimento ve Alçı Torbası üretimini yerinde gösteren Sütcü, yaptıkları üretimle ülke ekonomisine katkı sağladıkları gibi daha önce bu ürünler için harcanan döviz kaybının da önüne geçtiklerini anlattı. andı “Meslek Yüksek Okulu ara eleman ihtiyacını karşılıyor” AOSB bünyesindeki Meslek Yüksek Okulu’ndan da övgüyle söz eden Sütcü, Çukurova Üniversitesi, Adana Valiliği ve AOSB işbirliği ile açılan okulun ara eleman sorununun çözümüne katkı sağladığını bildirdi. Okulun ilk öğrencilerini geçtiğimiz yıl aldığını ifade eden Sütçü, ’’Amacımız, ülkemizde eksikliği çok fazla hissedilen ara eleman sıkıntısını gidermek ve gençlerimizi meslek sahibi yaparak iş bulmalarını sağlamak.’’ dedi. Sütçü, ’’Ara eleman ihtiyacını gidermek adına yola çıkarken, öncelikle hangi sektörlerde daha fazla ihtiyaç olduğunu bilmeniz gerekir. Üniversiteden hocalarımız ile gerekli çalışmaları yaptık ve 4 branşta karar kıldık. İlk etapta Elektronik Teknolojileri, Elektronik, Tekstil ve Makine bölümlerinin açılmasına kadar verdik. Bugün itibariyle eğitim gören 240 öğrencimiz var. Bu sayının gelecek yıl ikiye katlanacağına inanıyoruz’’ diye konuştu. Sütcü, bu okulun, Adana’nın en önemli sorunlarından biri olan ara eleman sıkıntısına çözüm olacağını belirterek, AOSB içerisinde bulunan firmaların, öğrencilere eğitimleri devam ederken staj ve iş imkanı sağladığını söyledi. Limkon’da inceleme Heyet daha sonra, meyve suyu konsantresi, meyve püresi, salça ve her çeşit meyve bazlı ürün üreten Limkon Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de incelemelerde bulundu. Şirket yetkilileri, heyete bilgi verirken, ana hedefi, üreteceği her ürünü uluslararası pazarlarda satabilecek kaliteyle üretmek olduğunu bildirdi. Yetkililer, bu amaçla kullanılan her türlü makine ve ekipmanı günün son teknolojisine uygun olarak seçerek dünyanın önde gelen gruplarıyla işbirliği yaptıklarını, üretmiş oldukları ürünleri iç ve dış pazara satarak dolaylı olarak yarattığı istihdamla da Türkiye ekonomisine değer katıklarını kaydetti. Heyet incelemelerinin ardından AOSB Başkanlığı’ndaki konferans salonunda senato toplantısını gerçekleştirdi. Ç.Ü. Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu, senato toplantısına ev sahipliği yapan AOSB yönetimine teşekkür ettiklerini kaydetti. Adana Organize 19 Sadi Sürenkök: “Adana sanayisi her geçen yıl biraz daha gelişmektedir” 5084 Sayılı Teşvik Yasası’na ve üretim maliyetlerine rağmen Adana sanayisinin her geçen yıl biraz daha gelişmekte olduğunu ifade eden Adana Sanayi Odası Başkanı Sadi Sürenkök, “2011 yılında ilimizde 1,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleşmiştir. Fakat bu rakam, Adana’nın 2023 hedeflerine uygun düşmemektedir. Sürekli gelişen bir sanayimiz olduğunu göz önüne alarak, Adana’nın önüne 25 – 30 milyar dolarlık ihracat hedefini somut bir şekilde koymamız gerekir” diyor. Kentin bugüne kadar en büyük eksikliğinin, lobi oluşturulmasına öncülük edecek bir ağabeyin olmaması olduğunu dile getiren Sürenkök, “Güç birliği Adana’nın gelişimine önemli katkı sağlayacak, kentin dinamiklerinin harekete geçirilmesinde büyük katalizör görevi yapacaktır” diyerek birlikteliğin önemine dikkat çekiyor. Adana Sanayi Odası’nın çalışmalarını ve Adana sanayisiyle ilgili gelişmeleri Sürenkök’ten dinlemeye devam ediyoruz… 20 Adana Organize “ 2012 yılını ’İhracatı Geliştirme Yılı’ ilan ettik. Başkanlık döneminizde öncelikleriniz neler oldu? Öncelikle kısaca başkanlık döneminizde gerçekleştirilen çalışmaları dinleyelim… Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçildiğim Mart 2011’de ilk olarak, Adana’da yıllardır özlemi duyulan birlik, beraberlik ve güç birliğinin, Adana Lobisi’nin oluşturulması amacıyla girişimlere başladık. Valisi, milletvekilleri, belediye başkanları, meslek odaları, sivil toplum örgütleri ile tüm kanaat önderlerinin bu lobide yer almasını, kentin çıkarları söz konusu olduğunda herkesin kendi çıkarlarını bir kenara bırakarak “Adana” diyebilmesini hedefleyerek yola çıktık. İlk olarak, Adana Ticaret Odası ve Adana Ticaret Borsası ile yapılan görüşmeler olumlu sonuç verdi ve adımlar atıldı. Son bir yıllık süreçte ortak çalışmalar gerçekleştirildi, “Ben” demedik, hep “Biz” ve “Önce Adana” dedik. TOBB’a bağlı Adana Ticaret Odası ve Adana Ticaret Borsası ile bu birlikteliği sağladıktan sonra Sanayici, İşadamları ve Kadın Dernekleri ile bir araya gelerek bütünleşme sağladık. Gelişen süreçte TMMOB’a bağlı yasayla kurulmuş meslek odalarıyla da birliktelik halkasını geliştireceğiz. Adana Lobisi’nin taşlarını adım adım örmeye çabalıyoruz. Büyük birliktelik, güç birliği fotoğrafı ortaya çıktığı ve insanlarda “ben” yerine “biz” deme kültürü oluştuğu zaman kentte hayalini kurduğumuz lobi kendiliğinden ortaya çıkmış olacak. Komşu illerin birbirinin rakibi değil tamamlayıcı olduğu düşüncesinden hareketle birlikteliğin sadece Adana’yı değil, Doğu Akdeniz Bölgesi’ni kapsaması gerektiği konusunda mutabık kaldık. Öncelikli olarak Mersin’de TOBB’a bağlı oda ve borsa ile niyetimizi paylaştık. Atılan bu adım ve birliktelik kararlılığıyla iki kent arasında geçmişte yaşanan bir takım suni sorunlar çözüme kavuşmuş oldu. ” Ardından Hatay’da faaliyet gösteren TOBB’a bağlı odalarla önce Antakya’da, daha sonra Adana’da bir araya gelindi. Yakın bir zamanda Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye’deki odaların yönetim kurulları olarak toplanacağız ve bölgesel birliktelik yolunda önemli adımları atmış olacağız. Adana Sanayi Odası Yönetim Kurulu olarak, üyelerimize sunduğumuz rutin hizmetlerin yanı sıra, ihracatımızın artırılması ve üye sanayicilerimizin yeni pazarlara ulaşması amacıyla Tunus’a iş heyeti ziyareti gerçekleştirildi. Tunus- Libya- Cezayir İş Forumu’na katılan sanayicilerimiz önemli görüşmeler ve iş bağlantıları yaptı. İş heyeti ziyaretleri kapsamındaki ikili görüşmelerde, üye firmalarımızı konuk sanayici ve işadamları ile bir araya getirerek iş bağlantıları kurulmasını hedefledik. Son olarak 2012 yılı içerisinde Çek Cumhurbaşkanı ve beraberindeki 63 sanayici ve işadamını Adana Sanayi Odası’nda düzenlenen iş forumunda ağırladık. Odamızda gerçekleştirilen ikili görüşmeler olumlu geçti ve firmalar arasında önemli iş görüşmeleri ve iş bağlantıları yapıldı. Adana Sanayi Odası, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası ve Dünya Gazetesi işbirliğiyle “Para Politikaları” konulu toplantı düzenlendi. Merkez Bankası Başkanı Doç. Dr. Erdem Başçı’nın para politikalarını anlattığı toplantı sonrasında, Merkez Bankası ve Adana iş dünyası temsilcileri Adana Sanayi Odası’nda bir araya geldi. Toplantıda, iş dünyası temsilcilerimiz para politikalarıyla ilgili sorunlarını ve isteklerini doğrudan dile getirme imkanı buldular. Ayrıca, yürürlüğe girecek olan Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile ilgili olarak üyelerimizin bilgilendirilmesi amacıyla Adana Ticaret Odası, Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası işbirliğiyle seminer gerçekleştirildi. Küresel kriz sonrası ABD ve AB pazarlarında yaşanan daralma, Afrika ve Ortadoğu’daki siyasi olaylar nedeniyle yeni pazarlar bulunması amacıyla, 2012 yılını “İhracatı Geliştirme Yılı” ilan ettik. Bu kapsamda İhracat Genel Müdürlüğü nezdinde girişimlerimizi yaptık, önümüzdeki günlerde üyelerimize dönük eğitim toplantıları ve seminerler düzenleyeceğiz. İhracat yapan üyelerimizin ihracatlarını arttırmaları ve hiç ihracat yapmayan üyelerimizin ihracatlarını arttırmaları için ADASO bünyesinde birim kurulması için çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. İşletme Müdürlüğü kurma yetkisi yasayla odamıza verilen ve kamulaştırma çalışmalarında son aşamaya gelinen Ceyhan Enerji Endüstri İhtisas Bölgesi’nin faaliyete geçirilmesi amacıyla girişimler ve çalışmalar sürdürülmektedir. Adana’da sektörel bazda yeni sanayi sitelerinin kurulması amacıyla yaptığımız girişimlerden ve çalışmalardan olumlu sonuçlar alındı. Adana’nın 1/25.000’lik imar planında bu siteler için arsa tahsis edilmesi konusunda önemli adımlar atıldı. Önümüzdeki süreçte bu sitelerin kurulmasına yönelik somut adımlar atılması için çalışmalarımız devam etmektedir. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nın (KOSGEB) girişimcilere sağladığı hibe ve kredi imkanlarından yararlanabilmek için zorunlu “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi” kursu düzenlendi ve iş dünyasına 60 yeni girişimci kazandırdık. Girişimcilik konusundaki çalışmalara ve projelere desteğimizi sürdürüyoruz. Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Güney Afrika Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiği iki günlük “Ticaret, Müteahhitlik ve Yatırım Heyeti” ziyaretine katıldım. Ticari ilişkilerin geliştirilmesi açısından büyük potansiyel ve avantajlar bulunduğunu gözlemledim. Bunları sanayicilerimizle paylaşıyoruz. Güney Afrika pazarının değerlendirilmesine yönelik girişimler ve çalışmalar devam etmektedir. Çeşitli kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde, üyelerimize yönelik toplantı ve seminerler düzenliyoruz. Üyelerimizi ilgilendiren konularla ilgili uzmanları Odamıza getirerek, üyelerimizin bilgi almalarını sağlıyoruz. Ayrıca, üyelerimizin ihtiyaçları doğrultusunda belirlenen konularda eğitimler düzenliyoruz. Adana Organize 21 Adana Sanayi Odası’na kayıtlı kaç sanayici üye var? Adana Sanayi Odası’na kayıtlı 2030 üye bulunmaktadır. Adana sanayisinin sektörel dağılımında, Tekstil ve Konfeksiyon Sanayi % 24, Döküm, Makina,Metal Eşya, Otomotiv Sanayi % 18, Döküm, Makina, Metal Eşya, Otomotiv Sanayi % 16, Gıda, İçki ve Tütün Sanayi % 16, Çimento, Maden ve İnşaat Sanayi % 12, Kimya, Kauçuk ve Plastik Sanayi % 11, Elektrik-Elektronik % 10, Kağıt-Kağıt Ürünleri,Basım ve Ambalaj Sanayi % 5, Orman Ürünleri ve Mobilya Sanayi % 4 oran ile yer almaktadır. “Amylum Nişasta, Sunar Mısır, Tat Nişasta, Tadım Gıda, Oğuz Gıda ve Limkon gibi fabrikalar, çiftçinin ürününe yerinde pazar yarattığı için sanayi - tarım arasında sinerji yaratmaktadır. ” Adana’nın gerek sanayisiyle gerekse diğer yönleriyle hızlı bir şekilde gelişmesi ve Türkiye’de örnek bir kent olabilmesi için neler yapılmalı? Nelere öncelik verilmeli? Adana’nın bugüne kadar en büyük eksikliği, kenti sürükleyecek, lobi oluşturulmasına öncülük edecek bir ağabeyin olmamasıydı. Birlik ve beraberlik, güç birliği konusunda toplumun tüm kesimleri tarafından yakınmalar dile getiriliyor, ancak bir türlü adım atılmıyordu. Kentlerin gelişmesinde, dinamiklerin uyumlu olması, birlikte çalışmasını önemli görmekteyiz. Bu nedenle güç birliğinin Adana’nın gelişimine önemli katkı sağlayacak, kentin dinamiklerinin harekete geçirilmesinde büyük katalizör görevi yapacaktır. Adana Sanayi Odası Başkanı olarak, Adana sanayisindeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Adana, Türkiye’nin ilk sanayileşen kentlerinden birisidir. Adana, Türkiye’nin ilk sanayileşen kentlerinden biri olduğu için yatırımcı - girişimci geleneğini de oldukça iyi bir şekilde taşımaktadır. 1950’lerde sanayileşirken ilk yatırımlar tarıma dayalı sanayi, yani tarıma dayalı tekstil ve bitkisel yağ konusunda yapılmış olmasına rağmen, süreç içerisinde diğer bütün sektörlerde üretime geçilmiştir. Kentimiz, tekstil, bitkisel yağ, döküm, metal, makine yedek parça, plastik, kimya, mobilya, gıda sektörlerinde güçlü bir konumda bulunmaktadır ve sürekli gelişmektedir. 22 Adana Organize Tekstil sanayisinde çok gelişmiş, modern entegre tesisler, gıda sanayisinde Türkiye markaları, makina imalat sanayisinde ise yurtdışına komple fabrikalar kuran tesisler bulunmaktadır. Sektörel çeşitliliği önemli zenginlik olarak görüyoruz. Sanayi tek sektöre dayalı olmadığı için bir sektörde kriz olsa bile diğer sektörler çalışarak kent sanayisini ayakta tutmaktadır. Adana, Türkiye’de sanayi çeşitliliğinde 5. şehirdir. Bu da rekabet gücünü artırmaktadır. Adana sanayisi ve tarımı,1983 sonrası “Dışa Açık Büyüme” modeline geçilmesiyle, yeni duruma uyumda zorlandı, bazı fabrikalar kapandı veya el değiştirdi. Son 15-20 yılda kent, sanayisi ve tarımıyla yeniden atağa geçti. D - 400 Karayolu üzerinde ve Metal Sanayi sitelerindeki yeni tesisler dışında sadece Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde 300 kadar fabrika kuruldu. Bunların hemen hemen hepsi, modern teknoloji ile küresel rekabet ortamında kurulmuş olup, ihracat yapmaktadır. Adana sanayisi için önemli bir gelişme de, tarım ürünlerini işleyerek, sanayi mamulü haline getiren, dolayısı ile katma değerini yükselten, tarıma dayalı sanayi konusundaki yatırımlar da hızla artmaktadır. Amylum Nişasta, Sunar Mısır, Tat Nişasta, Tadım Gıda, Oğuz Gıda ve özellikle Limkon gibi fabrikalar, çiftçinin ürününe yerinde pazar yarattığı için sanayi - tarım arasında sinerji yaratmaktadır. Gerçekten işlerin olumlu biçimde yürüdüğü illere baktığınızda birlik, beraberliğin, güç birliğinin, lobiciliğin önemi görülecektir. Örneğin Gaziantep’e bakıldığında orada kentin ağabeyi olarak Konukoğlu bulunuyor. Lobinin oluşturulduğu yere bakıldığında ağabeyliğin ya marka olmuş işadamları ya da oradaki belediye başkanları tarafından yapıldığı açıkça görülecektir. Herkes avlusunun önünü temizlerse kent temiz kalır. Biz de herkes başkasının havlusuna karışmadan kendi avlusuna baksın istiyoruz. Adana söz konusu olduğunda herkes bir araya gelmelidir. Bunları yapabilirsek Adana lobisi için bir problem kalmayacak. O zaman Adana ile ilgili bir şeyleri, geleceğe dönük projeleri hayata geçirmek mümkün olacaktır. Bizler, güç birliği hareketi ile yola çıktığımızda bile o kadar güzel dönüşler aldık ki, gerçekten bu işin yapılması gerektiğini, herkesin böyle bir olaya susadığını gördük. Bu güç birliği tam anlamıyla gerçekleştiğinde, Adana’nın ufku açılacak, çok farklı bir konumda, olması gereken yerde olacak. Adana sanayisi 10 yıl içerisinde ne gibi değişimler, gelişimler gösterir? Tahmin ve öngörülerinizi dinleyebilir miyiz? Petrolü Türkiye üzerinden dünya pazarına ulaştırmada en önemli güzergah olduğu kabul edilen Bakü-Tiflis-Adana boru hattının Ceyhan’dan denize açılıyor olması, bu bölgede enerji ve petro-kimyayı ön plana çıkarmaktadır. Ayrıca Yumurtalık Serbest Bölgesi’ndeki yatırımlar ve Ceyhan Enerji İhtisas Bölgesi ile petrol boru hatları ve yapımı planlanan rafineri tesisleriyle bu bölge gelecekte enerji üssü konumuna gelecektir. Rafineri, petrokimya tesisleri, termik santraller, petrol ve doğalgaz depolama tesisleri, LNG terminallerinin yanında liman ve tersanelerin yer aldığı Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi’nin kurulmasıyla, bölgede bazı ürünlerin bire 6 bin oranında katma değer yarattığı kimya sektörü hızla gelişecektir. İskenderun Demir Çelik Fabrikaları’nda yassı mamul üretimine geçilmesi ve sektördeki 7 firmadan 3’ünün bölgemizde bulunması nedeniyle metale dayalı yan ve otomotiv ile tekstil, gıda sektörleri izleyecek ve yıldızı parlayan sektörler olacaktır. Enerji Endüstri İhtisas Bölgesi’nin faaliyete geçmesiyle birlikte, sadece Adana değil, Mersin’den İskenderun’u kapsayan Doğu Akdeniz Bölgesi hızlı bir kalkınma sürecine girecektir. “Kentimiz, tekstil ve bitkisel yağ, döküm, metal, makine yedek parça, plastik, kimya, mobilya, gıda sektörlerinde güçlü bir konumdadır. ” Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde hızlı bir büyüme söz konusu… AOSB’deki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? AOSB’nin Adana ekonomisi açısından yeri ve önemi nedir? Adana Organize Sanayi Bölgesi, tek parçada Türkiye’nin en büyük ve en iyi altyapısına sahip organize sanayi bölgesidir. Bölgedeki firmalardan birkaç tanesi büyük, geri kalanı ise Adana’da daha önce eksikliği hissedilen orta ölçekli firmalardır. Kentimiz, tekstil ve bitkisel yağ, döküm, metal, makine yedek parça, plastik, kimya, mobilya, gıda sektörlerinde güçlü bir konumdadır. Adana ekonomisi, sanayisi ve tarımı her zaman Türkiye ortalamasının üzerinde bir performans göstermektedir. Sanayideki bu performansta, organize sanayi bölgesinde faaliyet gösteren firmalarımızın rolü çok büyüktür. Bu firmalarda 25 binden fazla kişi istihdam edilmektedir. 5084 Sayılı Teşvik Yasası’na ve üretim maliyetlerine rağmen Adana sanayisi her geçen yıl biraz daha gelişmektedir. Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde de büyüme devam etmektedir. Büyümenin en iyi göstergesi olan bölgedeki elektrik ve doğalgaz tüketim miktarları sürekli artmaktadır. Bu da Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren sanayi tesislerinin Adana ekonomisine olan katkıları açık bir şekilde gözler önüne sermektedir. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren firmalarımızın hemen hemen hepsi ihracat yapan firmalardır. Bu nedenle, 2011 yılında ilimizden gerçekleşen 1,7 milyar dolarlık ihracatın yarısının organize sanayi bölgesinden yapıldığını söylemek mümkündür. 1,7 milyar dolarlık ihracat rakamı, Adana’nın 2023 hedeflerine uygun düşmemektedir. Adana’nın önüne mutlaka 25 - 30 milyar dolarlık ihracat hedefi somut biçimde konulmalıdır. Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerine ulaşması için, yalnız Adana ve Adana OSB değil, bölgemiz ve ülke olarak, ihracatı artıracak, ithalatı azaltacak ürünler üretmeye ve yeni yatırımlar yapmaya, bunları da gerçekleştirirken mutlaka katma değeri yüksek olanlara yönelmemiz gerekmektedir. Adana Organize 23 Sütcü: “Koluna altın bileziği takan işsiz kalmaz” Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, bölge bünyesinde eğitim öğretime iki yıl önce başlayan Çukurova Üniversitesi’ne bağlı Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin, bölgeyi tanımalarına yönelik düzenlenen seminerdeki konuşmasında, “Koluna altın bileziğini takan işsiz kalmaz. Okuduğunuz okulun kıymetini bilin” dedi. Sütcü, OSB Toplantı Salonu’ndaki seminerde, Elektronik Teknolojileri, Elektronik, Tekstil ve Makine bölümleri olmak üzere 4 branşta toplam 240 öğrenciye eğitim öğretim veren Ç.Ü. Meslek Yüksek Okulu öğrencilerinin katıldığı seminerde, bölgenin tanıtımı ve bölge müdürlüğünün çalışmalarıyla ilgili bilgi verdikten sonra, okulun kuruluş öyküsünü anlattı. Bu okulun bir ihtiyaçtan doğduğunu ifade eden Sütcü, “Sanayiciler kalifiye eleman sıkıntısı çekerken yüzlerce gencimiz işsiz geziyordu. İki yıl önce, Adana Valiliği, Çukurova Üniversitesi ve AOSB başkanlığının desteğiyle kurulan okul her iki sorunun da çözümüne çare oldu. Bu okul diğer meslek yüksek okullarından çok farklı, çünkü sanayi kuruluşlarının yanı başında yer alıyor. Bu sayede staj yeri bulma sıkıntısı yok, mezun olunca işsiz kalma sorunu yok” diye konuştu. Sütcü, gençler için hayatın üniversiteyi bitirdikten sonra başladığını, diploma sahibi olmanın, iş sahibi olmak anlamına gelmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “Koluna altın bileziğini takan işsiz kalmaz. Eskiler de öyle derlerdi, altın bilezikle kastettikleri sanattır. Okuduğunuz okulun kıymetini bilin. Çünkü, siz burada kalifiye eleman olarak yetişiyorsunuz. Biz bu okulun kuruluşuna bu yüzden destek olduk. Bu bizim için bir sosyal sorumluluktu. 24 Adana Organize Yani, zorunluğumuz değildi. Hatta, okulu açmadan önce de buradaki sanayicilerle anket yaptık. Hangi bölümlere ihtiyaç bulunduğunu tespit ettik ve Çukurova Üniversitemiz de açacağı bölümleri buna göre belirledi.” Ç.Ü. Meslek Yüksek Okulu Müdür Yardımcısı Nigar Yarpuz Bozdoğan ise, AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü’ye, hayat tecrübesiyle öğrencilere anlattıklarından dolayı teşekkür ederek, “Bizim okulumuzun öğrencileri gerçekten çok şanslı. Buradaki her türlü sorunumuzda AOSB yönetimini yanımızda buluyoruz. Dışarıda da konuşuluyor ve gıptayla bakılıyoruz. Herkes burada öğrenci olmak, eğitimci olmak istiyor. Biz de bu okulda bir eğitimci olduğumuz için şanslıyız” dedi. İ Ş D Ü N YA S I İ Ç İ N Ü S T D Ü Z E Y KO N A K L A M A V E T O P L A N T I S E Ç E N E K L E R İ Adana’nın en merkezi ve iş bölgesinde, hava alanına 5km. mesafede bulunmakta birlikte, günümüzde sık yolculuk edenlerin gereksinimlerinin rahatlık, konfor ve teknolojinin ön planda tutulduğu RİVA REŞATBEY BOUTIQUE & BUSINESS HOTEL misafirlerine sıcak, dost ve sıradışı servis anlayışı ile hizmet sunmaktadır. 48 standart,12 deluxe, 3 junior suite, 5 master suite olmak üzere toplam 68 odasıyla RİVA REŞATBEY BOUTIQUE&BUSINESS HOTEL misafirlerine tüm odalarda ve ortak kullanım alanlarında kablosuz internet hizmetini ücretsiz sunmaktadır. Reşatbey Mah. Adalet Cad. No:20 Seyhan/ADANA T: 0322 401 00 00 Pbx • F: 0322 401 00 01 www.adanariva.com.tr Süleyman Sönmez: “ADSİAD Adana’nın şapkasıdır, şemsiyesidir” 20. yılını geride bırakan Adana Sanayici İş Adamları Derneği çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. 19 yıllık dernek üyeliğinden sonra başkanlık görevini üstlenen Süleyman Sönmez, Adana’nın gelişmesi için ortak hareket edilmesi ve güç birliği yapılması gerektiğinin altının çiziyor. ADSİAD olarak Adana’nın kalkınmasına yönelik geliştirilecek her projeye destek olmaya hazır olduklarını ifade eden Sönmez, “Herhangi bir görüşün, düşüncenin yanlısı veya karşıtı değiliz. ADSİAD, Adana’nın şapkasıdır, şemsiyesidir. Görüş ve düşüncesi ne olursa olsun, Türkiye’nin hukuk ve demokrasi anlayışı çerçevesinde Adana’nın gelişimine katkı sağlayabilecek her kuruma ve iş adamına kapımız sonuna kadar açıktır” diyor. ADSİAD’ı Süleyman Sönmez’den dinlemeye devam ediyoruz… ADSİAD’ın en eski üyelerindensiniz ve bugün başkanlık görevini yürütüyorsunuz. Kısaca başkanlığınıza uzanan süreci değerlendirebilir misiniz? Adana Sanayici İş Adamları Derneği’ne kuruluş aşamasından hemen sonra üye oldum. Derneğimiz şu anda 20. yılında. Ben ise 19 yıldır bu derneğin üyesiyim. Derneğimizin kurulduğu dönem, sivil toplum hareketlerinin başladığı bir dönemdi. Bir grup sanayici iş adamı bir araya gelerek; Adana’da sanayinin gelişmesi, Adana sanayisine farklı bir vizyon konması, lobi faaliyetleri çerçevesinde o tarihlerde yaşanan teşvik sıkıntılarının giderilmesi gibi amaçlarla ADSİAD’ı kurdu. 20 yıllık süre zarfında hemen her dönem gerçekleştirilen tüm çalışmaların yakından takipçisi, destekçisi oldum. Pek çok konuda görev ve sorumluluk üstlendim. Tabi bu süreç belirli bir birikimin, tecrübe- 26 Adana Organize nin oluşmasını sağladı ve bugünlere geldiğimizde görev kaçınılmaz oldu. Eski başkanlarımızın ve üyelerimizin de istekleriyle bayrağı devraldım. ADSİAD’ın Adana’ya bakış açısını değiştirecek daha farklı işler yapması gerektiğini ve sanayicinin, iş adamının bölgedeki potansiyeli iyi kullanması gerektiğini her zaman ifade ediyordum. Başkanlık görevi, bu düşünceler için iyi bir fırsat oldu. Bu çok onurlu bir görev. Kendi vizyonumuzla, ADSİAD’ın 20 yıllık birikim ve vizyonunu birleştirerek bu onurlu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışacağım. Bu görevi bana emanet eden tüm değerli üyelerimize teşekkür ediyorum. Eski Başkanımız Sayın Cahit Sınmaz’a ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Kendi başkanlık dönemi devam ederken görevden ayrılarak bu onurlu görevi bize devretti. Bu çok fazla karşılaşılmayan örnek bir davranış. Göreve geldiğinizde öncelikleriniz ne oldu? İşe nereden başladınız? Kamuoyunun ve bizlerin hem fikir olduğu bazı tespitler vardı. Bunlardan birincisi ve kamuoyunu en çok rahatsız eden ise Adana’da birlik olunamamasıydı. Odalar, sivil toplum örgütleri, dernekler ve yerel yönetim yeterince bir araya gelemiyor, güç birliği yapmıyordu. Önceliğimiz, birlikte hareket etmeyi, senkronizasyonu, güç birliğini sağlamak adına çalışmaların startını vermek oldu. Yaklaşık bir yıl önce çok ciddi bir çalışma süreci başlattık. Neredeyse Adana’daki bütün dernekleri, odaları, yerel yönetim temsilcilerini ziyaret ettik. Bugün baktığımızda Adana artık, sivil toplum kuruluşlarıyla, odalarıyla, borsasıyla müthiş bir birliktelik yakalamış durumda. Bunun sağlanmasında çok önemli katkılarımızın olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki süreçte ise senkronize hareket etmeyi, birlikte proje geliştirmeyi sağlayacak çalışmalara ağırlık vereceğiz. Adana’yı ilgilendiren her konuda birlikte hareket etmeyi sağlamak için bazı projeler yapmamız gerekiyor. Bu doğrultuda hazırlığını sürdürdüğümüz çalışmalar var. Bunları da kısa bir süre sonra kamuoyuyla paylaşacağız. Üzerinde hassaslıkla durduğumuz bir diğer konu ise Adanalılık ruhunun yeniden canlandırılması. Kendi değerlerimizi ön plana çıkarmamız gerekiyor. Sanayimizle, sanatçımızla, üniversitemizle, kültürümüzle farklılığımızı öne çıkarmamız ve hissettirmemiz gerekiyor. Bunun bir örneği olarak, üniversitemizin Senfoni Orkestrası ile birlikte özel bir gece düzenledik. Genç yeteneklerimiz bu gecede sanatlarını sergilediler ve dünyadaki başarılarını bizlere göstermiş oldular. Adanalılık ruhunu canlandırmak için kendi değerlerimize sahip çıkmamız, bu tarz etkinliklerin sayını arttırmamız gerekiyor. Güçlü bir dernek, güçlü bir lobi “anlamına gelir. Güçlü bir lobiye sahip olmamız ise Adana’nın gelişmesi, önemli yatırımlara ev sahipliği yapması demektir. ” Adana Organize 27 İş dünyasında genellikle ekonomi konuşulur. Siz kültürel, sanatsal faaliyetlere de önem veriyorsunuz… Sivil toplum örgütlerinin asli görevi dinamikleri hareket geçirmektir. Biz ‘her işi yaparız’ demiyoruz ama ‘dinamiklerimizi harekete geçirebiliriz’ diyoruz. Önemli olan da bu. Sanayiciler, iş adamları sadece üretim yaparak, para kazanarak, kendi tesislerini büyüterek kamuya faydalı olamaz. Kültüre, sanata önem vererek, kamunun farklı sorunlarına da yardımcı olarak, el uzatarak, o problemin çözümüne katkı sağlayarak zenginleşirsiniz. Zenginlik sadece maddiyatla olmaz. Kültürle, sanatla, gelişmişlikle olur. Artık dünyada rekabet farklı noktaya geldi. Ekonomik rekabet bölgesel yapılmaya başlandı. Bu konuda bütün otoriteler aynı şeyi söylüyor. Ekonomi kesinlikle, bölgesel rekabetle kuvvetli yapılabilir. Fakat hemen arkasından bir şey geliyor, kent rekabeti… Artık kentler yaşanabilirlikle rekabet etmeye başladı. Ekonomik rekabetle, yaşanabilir kent olma rekabetini ayrıştırmak ve her ikisine ayrıca kafa yormak lazım. Biz bunu yapmaya çalışıyoruz. Çünkü, Adana’nın her alanda gelişmesine önem veriyoruz. Peki, ekonominin gelişmesi için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Bu çalışmalarda üniversitelerden faydalanıyor musunuz? Şu anda Çukurova Üniversitesi ve Çağ Üniversitesi ile beraber farklı çalışmalara başladık. Akademik çerçevede iş adamlarımızın önünü açacak bir dizi projeler geliştiriyoruz. Bu kapsamda kalifiye eleman yetiştirmeden, Adana’da yatırım yapılabilecek iş kollarının araştırılmasına kadar pek çok konu yer alıyor. Bu çok yönlü ve uzun soluklu bir çalışma süreci. ADSİAD olarak bu proje tamamlandığında şunu başarmayı hedefliyoruz. Bir iş adamı ADSİAD’ın web sayfasına girdiğinde; Hangi konularda yatırım yapabilirim?, Kendi işimi nasıl geliştirebilirim? Hangi grupla çalışabilirim? gibi tüm sorularının cevabını bulabilsin. Bir diğer önerimiz Adana için acilen bir master planın hazırlanması. Şu anda girişimciler genellikle kendi öngörüleriyle ve araştırmalarıyla yatırım yapıyor. Hazırlanacak bu master planda, Adana’nın 5, 10, 15, 20 yıllık geleceğini öngören, analiz eden bilgiler yer alacak ve yapılacak her yeni yatırımda bu master plandan yola çıkılarak hareket edilecek. Yapacağımız tüm araştırmalarla, sanayicinin yeni iş kollarına yatırım yapmasına veya kendi işini geliştirmesine yardımcı olacağız. İhtiyaç duyduğu bilgiyi, analizi sunmaya çalışacağız. Örneğin Çukurova toprakları bizi yüz yıllardır ticaret merkezi yapan bir potansiyele sahip. Tarım açısından dünyanın en verimli toprakları burada. Hazırlanacak master plan, bu avantajı daha fazla katma değer sağlayacak şekilde kullanabilmemiz için bize yol gösterecek. ADSİAD’a kurumsal üye kabulü gerçekleştirdiniz. Bunun nedeni neydi? Kimler ADSİAD’a üye olabilir? Evet. Türkiye’de bir ilki gerçekleştirerek çok değerli kurumları, kurumsal bazda derneğimize üye yaptık. Şu anda kurumsal bazda üye alımı yapan tek derneğiz. Bildiğiniz gibi Adana, Türkiye’ye sanayileşmeyi öğreten kent. Bundan 40 – 50 sene önce fabrikatör demek, Adanalı demekmiş. 150 28 Adana Organize Son olarak, AOSB’de yaşanan gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Adana Organize Sanayi Bölgesi son zamanlarda ciddi bir atağa geçti. Bizim gururumuz olmaya başladı. Bunun devam edeceğine inanıyoruz. Başta Sayın Başkan ve değerli üyemiz Bekir Sütcü gerçekten olağanüstü işler başarıyor. Bizi her zaman moral ve motive edecek bilgileri rakamlarla veriyor. Örneğin geçen yıl ile bu yıl arasındaki enerji tüketimiyle ilgili sunulan rakamlar, sanayimizdeki büyümeyi net bir şekilde gösteriyor. Sürekli yeni yatırım haberleri alıyoruz. Bunlar bizi çok mutlu ediyor. İnanıyorum ki, AOSB önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin en önemli yatırımlarını alan sanayi bölgesi olacak. Çalışmalarından dolayı, değerli başkanımız başta olmak üzere tüm AOSB yönetimine canı gönülden teşekkür ediyor, onları yürekten kutluyorum. Bir organize sanayi bölgemiz olduğunu bize hemen her gün hissettiriyorlar. İnanıyorum ki, “ AOSB önümüzdeki yıla yakın bir sanayi geçmişimiz var. İşte bu güçlü geçmişimizi artık öne çıkarmamız gerektiğine inanıyoruz. Bu nedenle ADSİAD’ın üye profilini, Türkiye’de güçlü olan, ilk 1000’e girmiş çok değerli kurumlarla genişletmeye devam edeceğiz. Güçlü bir dernek, güçlü bir lobi anlamına gelir. Güçlü bir lobiye sahip olmamız ise Adana’nın gelişmesi, önemli yatırımlara ev sahipliği yapması demektir. Burada şunu belirtmek istiyorum. ADSİAD olarak herhangi bir görüşün, düşüncenin yanlısı veya karşıtı değiliz. Görüş ve düşüncesi ne olursa olsun, Türkiye’nin hukuk ve demokrasi anlayışı çerçevesinde Adana’nın gelişimine katkı sağlayabilecek her kuruma ve iş adamına kapımız sonuna kadar açıktır. ADSİAD’ın nasıl bir üye yapısı var? ADSİAD’ın oldukça güçlü bir üye yapısı söz konusu. Çünkü üyelerimiz arasında, Adana Sanayi Odası, Adana Ticaret Odası, Adana Organize Sanayi Bölgesi, Adana Ticaret Borsası gibi önemli yapı taşlarından çok değerli isimler var. Türkiye’nin ilk 500 sanayi kuruluşu arasında yer alan, bölgemizin gurur kaynağı firmalar var. Adana Sanayici İş Adamları Derneği böyle bir dernektir. Adana’nın şapkasıdır, şemsiyesidir. Adana için çalışan, üreten, Adana’nın gelişimi için faaliyet gösteren önemli isimler burada. Adana’da üretim yapan, istihdam yaratan ve bölgemize katma değerler sağlayan her sanayicinin, her iş adamının, her kurumun derneğimize üye olması gerektiğine inanıyorum. Eğer bunu sağlayabilirsek işte o zaman markalaşabilir, kendi topraklarımızdan markalar çıkarabiliriz. Elbette dışarıdan gelecek yatırımcı bizler için çok önemlidir. Ama kendi potansiyelimizi göz ardı etmememiz gerekiyor. Çukurova’da çok önemli bir birikim var. Hem maddi, hem tecrübe yönünden korkunç bir birikime sahibiz. Özetle marka kent olmak ve markalar çıkarmak için ihtiyaç duyduğumuz her şeye sahibiz. Tek yapmamız gereken beraber hareket ederek, güçlerimizi birleştirerek bu değerleri harekete geçirmek… Bu konuda en büyük görev kime düşüyor? yıllarda Türkiye’nin en önemli yatırımlarını alan sanayi bölgesi olacak. ” Bu görev bir kişinin veya bir kurumun görevi değil. Konu Adana ise fikri beraber üretip beraber geliştirmemiz gerekiyor. Buna bir örnek verecek olursak: Bölgemize petrokimya tesisleri gelecek. Bu fırsatı değerlendirmemiz lazım. O bölgede petrokimya tesisi kümeleşmesi sağlamak için çalışmalara şimdiden başlamalıyız. Bununla ilgili, odalar, sivil toplum kuruluşları, dernekler, yerel yönetim beraber hareket ederek stratejimizi belirlememiz lazım. Aksi takdirde petrokimya tesislerinden çıkacak olan ham madde uçup gidecek, dünyanın başka bir yerinde işlenerek bize ürün olarak yüksek fiyatlara geri gelecek. Oradan çıkacak ham maddeleri işleyecek sanayi tesislerinin kurulması için şimdiden çalışmalara başlamalıyız. Adana Organize 29 İşverenler “İş sağlığı ve güvenliği” denetiminde Adana İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı, yılın ilk denetim sonuçlarını Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki toplantıda değerlendirdi. AOSB Başkanı Bekir Sütcü, “Bölgemizdeki tüm sanayiciler iş sağlığı ve güvenliği konusunda duyarlı” dedi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Adana İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı, 2012 yılının ilk “İş sağlığı ve güvenliği” denetimlerinin sonuçlarını Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki toplantıda değerlendirdi. AOSB Başkanı Bekir Sütcü, Vali Yardımcısı Burhan Terzioğlu’nun da katıldığı toplantının açılışındaki konuşmasında, bölgedeki tüm sanayicilerin iş sağlığı ve güvenliği konusunda duyarlı olduklarını belirterek, “Yapılan denetimlerden de hiçbir zaman rahatsızlık duymayız aksine mutlu oluruz, varsa eksiklerimizi giderme imkanı buluruz’’ dedi. Dünyanın geliştiğini, ülkemizde de aynı gelişmelerin yaşadığını, bu kapsamda, işçi sağlığı ve güvenliğinin de çok üst derecede önemli bir konu olduğunu vurgulayan Sütcü, “Bölgemizde bir süredir müfettiş arkadaşlarımız denetimlerini yapıyorlar. 30 Adana Organize Bu denetimlerde sadece denetlemekle kalmayıp, bilgilendirme de yapılması büyük önem taşıyor” diye konuştu. Sütcü, kendisinin de bir sanayici olarak işyerinde yapılan denetimlerin raporlarını titizlikle incelediğini vurgulayarak, şunları söyledi: “Denetim raporlarını tek tek okudum. Arkadaşlarımız, gerçekten işin ciddiyetindeler, farkındalar. Biz de sanayiciler olarak duyarlı davranıp, işyerinde maske takılacaksa maskeyi, özel ayakkabı giyilecekse özel ayakkabıyı, önlük giyilecekse önlüğü temin ediyoruz. Eğer işçi bunları giymiyor, takmıyorsa cezayı işveren yiyor. Biz her ne kadar işçimizi uyarsak da denetime gelen arkadaşlarımız da bu konuda aksaklık görüyorlarsa ceza kesmeden önce uyarıda bulunmalarını istiyoruz. İşverenimiz kadar işçimiz de bilinçlensin istiyoruz.” Ceza kesmek “ yerine eğitime ağırlık veriyoruz “ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Adana Grup Başkanı Mesut Demircioğlu ise, iş denetiminin, çalışanları korumak ve çalışma yaşamı ile ilgili mevzuatın uygulanıp uygulanmadığını izlemek ve denetlemek amacıyla yapılan denetimlerin bütününü ifade ettiğini bildirdi. İş denetiminin temel ve öncelikli görev alanının, çalışma ortamı ve çalışma koşulları, ikincil görev alanlarının ise çalışma ilişkileri, istihdam ve meslek eğitim olduğuna dikkati çeken Demircioğlu, şunları kaydetti: “Çalışma ortamı; çalışanların sağlığını, güvenliğini ve iyilik halini etkileyen geniş bir alanı ifade etmektedir. Fiziksel, kimyasal, biyolojik, ergonomik ve psikososyal etmenler çalışma ortamında oluşmakta ve gerekli önlemler alınmadığında çalışanların iyilik durumunu etkilemektedir. Çalışma koşulları ise; çalışanların korunmasını doğrudan ilgilendiren dört alanı kapsamaktadır: Çocukların ve gençlerin çalıştırılması, kadınların çalıştırılması, çalışma süreleri ve ödeme sistemleri (ücretler) gibi.’’ Adana İş Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı olarak 28 teknik, 24 sosyal olmak üzere toplam 52 iş müfettişi ile 8 ilde görev yaptıklarını anlatan Demircioğlu, “İş kazalarının olmadığı iş yerleri hedefine ulaşmak için denetimlerimizin yeterli olmadığını kabul etmek zorundayız. Denetimlerimizde ceza kesmek yerine eğitime daha fazla ağırlık veriyoruz. Bu amaçla, önleyici ön teftişler de yapıyoruz” dedi. İş Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Yıldız Üner de, sahadaki çalışmaları ve karşılaştıkları sorunlar ve aksaklıklarla ilgili bilgiler verdi. Adana Organize 31 Bilal Nadir Gök: “Adana’nın kalkınması için var gücümüzle çalışıyoruz” Müstakil Sanayici İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Adana Şubesi, bir yandan bölgesel kalkınmanın hızlanması için çalışmalarını yürütürken, diğer taraftan Adana’nın sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarına ara vermiyor. Adana’nın gümrük sorununun çözülmesinden, imar problemleri ve kentsel dönüşüm çalışmalarına kadar pek çok konuda, proje gerçekleştirdiklerini ve diğer dernekler, odalar ve sivil toplum kuruluşlarıyla beraber hareket ettiklerini belirten MÜSİAD Adana Şube Başkanı Bilal Nadir Gök, “Adana’nın sorunlarının çözülmesi, iş adamlarının önünün açılması, şehrimizin kalkınması ve bölgesel gelişimi yakalamak için her konuda üzerimize düşeni yapıyor, var gücümüzle çalışıyoruz” diyor. MÜSİAD Adana Şubesi’nin faaliyet ve hedeflerini Şube Başkanı Bilal Nadir Gök’den dinlemeye devam ediyoruz… MÜSİAD’ın genel yapısından bahseder misiniz? Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD); hakkın ve hukukun, adaletin ve eşitliğin, barışın ve güvenin, refahın ve mutluluğun sağlandığı; tarihe ve topluma mal olmuş mahalli ve evrensel değerlerin korunduğu, gözetildiği; kendi içinde bütün, bölgesinde etkin, dünyada saygın bir Türkiye için yola çıkan hassasiyet sahibi iş adamlarının, 5 Mayıs 1990 tarihinde İstanbul’da kurdukları bir iş adamları derneğidir. Kişilerin ve kurumların, ülkemizin ve toplumumuzun, bölgemizin ve dünyanın sosyal ve kültürel, siyasal ve ekonomik, bilimsel ve teknolojik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla oluşturulan bir “Gelişim – diyalog – işbirliği – güç birliği” platformudur. Türkiye genelinde 33’e ulaşan şube sayısı, 45 farklı ülkede yaklaşık 105 irtibat noktasıyla 3.300’den fazla üyeyi ve GSMH’nın %15’ini karşılayan, ihracata ise yaklaşık 17 milyar dolar katkısı olan, yaklaşık 1.200.000 kişiye istihdam sağlayan ve yıllık ortalama 5 milyar dolara yakın yatırım yapan 15.000 işletmeyi temsil eden; iş dünyası için olduğu kadar toplumun diğer kesimleri için de örnek bir eğitim, rehberlik, danışmanlık merkezi haline gelen, uygulama ve çalışmalarını profesyonel düşünce zeminine oturtan, kurumsal kimliğini tamamlayarak, bunu ISO 9001:2000 Kalite Belgesi’yle tasdik ettiren güçlü bir sivil toplum kuruluşudur. 32 Adana Organize MÜSİAD Adana Şubesi nasıl bir üye yapısına sahip? Genel amaçları nelerdir? MÜSİAD Adana Şubesi’nin şu anda, sanayici, iş adamı ve hizmet sektörü temsilcilerinden oluşan 100 civarında üyesi var. Biz seçici bir yapıyız. Üye profilimizi, genel toplum kurallarına uygun şekilde ticaret yapan, ahlaklı, helal yoldan para kazanan, vizyoner kişiler oluşturuyor. Üyelerimizin tamamı bölge ekonomisine çok olumlu katma değerler sağlayan, saygın kişilerdir. Yerelde Adana’nın sorunlarının çözümü noktasında diğer sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetim temsilcileriyle kontaklara girerek, ilişkilerimizi sıcak tutarak çözüm noktasında her türlü girişimi gerçekleştirmekteyiz. Amaçlarımızı, Kişisel Gelişim, Kurumsal Gelişim, Sektörel Gelişim, Kültürel Gelişim ve Toplumsal Gelişim olarak beş ana başlık altında toplayabiliriz. Kişisel Gelişim insan unsurunun geliştirilmesi anlamına geliyor. Bu doğrultuda yapımız içerisinde bulunan işadamlarının ve istihdam ettikleri elemanların kişisel donanımlarını artırmak, sanayinin ve ticaretin tüm fonksiyonları bakımından, daha olumlu ve verimli insanlar haline gelmesine katkıda bulunmak, iç derinliği olan, kişisel ve mesleki açıdan yetişmiş, dayanışma misyonuna sahip nitelikli bir insan topluluğunun ortaya çıkmasına katkıda bulunmak için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Kurumsal Gelişim, iş ve işleyiş sistemlerinin geliştirilmesi anlamına geliyor. Küçük, orta ve büyük ölçekli işletmelerin iş ve işleyiş sistemlerinin geliştirilmesine; insan- bilgi –para unsurlarının denge ve uyum içinde daha iyi sevk ve idare edilerek, toplam kalite standardının yakalanmasına katkıda bulunmak üzere hareket ediyoruz. Sektörel Gelişim, piyasanın geliştirilmesi anlamına geliyor. Tüm sektörler için, iç ve dış pazarların, piyasaların araştırılmasına, geliştirilmesine; üreticiden tüketiciye, satıcıdan alıcıya uzanan yolların açılmasına; üyelerimiz için, uygun şartlarda iş yapabilecekleri çevrelerin, ortamların oluşturulmasına, geliştirilmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Kültürel Gelişim, yani değer ölçülerinin geliştirilmesi konusunda iş dünyasının yatay ve dikey boyutlardaki tüm kesimlerini kuşatan geniş bir yelpaze içinde; kişisel, kurumsal, toplumsal, evrensel düzeydeki tüm kazançları ve kayıpları aynı eksen üzerinde ele alan bir anlayışla, toplumumuzun geçmişten bugüne getirdiği kültürel ve manevi değerlerle beslenmiş, ortak bir iş ahlakının ve örnek bir işadamı yahut işletme modelinin oluşmasına, gelişmesine katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Son olarak Toplumsal Gelişim, yani ülkenin ve toplumun kalkınması konusunda, bulunduğumuz toplumun sosyal ve kültürel, siyasal ve ekonomik, bilimsel ve teknolojik yönlerden kazanması, kalkınması için fikir üretiyor, projeler geliştiriyoruz. Adana’nın gündeminde olan hava alanı konusunda inşaat sektöründe yaşanan problemin çözümüne yönelik bir takım girişimleriniz olmuştu. Kısaca anlatır mısınız? Evet. Bu Adana için çok önemli bir sorundu. Özellikle Seyhan ilçesinde birçok inşaatın yapımı durdurulmuştu. Problemin çözülmesi sıkıntıların giderilmesi için Ulaştırma Bakanlığı ile temaslarımız oldu. Bu konuda tüm derneklerin koordineli bir şekilde hareket etmesi sağlandı. İşadamı, müteahhit ve sanayicilerin örgütlü olduğu derneklerin bir araya gelmesiyle oluşan birliğin sekreteryasını biz yürüttük. Adana Havaalanı’nın çevresindeki yapılaşma konusunda yaşadığımız ve binlerce kişiyi ilgilendiren teknik problemin çözülmesi konusunda iş dünyası temsilcileri olarak ilk kez bir araya gelip Ankara’da yürüttüğümüz girişimlerden olumlu sonuç aldık. Bu olay da gösterdi ki birlik ve beraberlik içerisinde hareket ettiğimizde üstesinden gelemeyeceğimiz mesele yoktur. Tabi bu noktada valiliğimizin ve belediyemizin çok önemli desteklerini de belirtmek istiyorum. Adana için bir diğer önemli problem gümrük noktasında yaşanıyordu. Hava alanının orada tıkanan tırlar, gümrüklemenin otoban üzerinde yapılması ithalat-ihracatta büyük sıkıntılar oluşturuyordu. Konuyu çözüme kavuşturmak için çalışma yaptık. AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Bekir Sütcü ile fikir alışverişinde bulunduk. Gümrük müdürlüğünün Adana Organize Sanayi Bölgesi’ne alınması noktasında fikir beyan ettik. Bekir Bey de güzel olacağını, AOSB olarak yer tahsis edebileceklerini söyledi. AOSB Yönetim Kurulu bu konuda karar aldı. Öte yandan biz de bakanlık ile temaslarda bulunarak söz aldık. Yürütülen bu çalışmalar neticesinde Adana Organize Sanayi Bölgesi’ne gümrük müdürlüğü yapılması kararı alındı. Öte yandan, geçtiğimiz günlerde Bursa’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Faruk Çelik ile bir araya geldik. Adana Organize Sanayi Bölgesi’ne Sosyal Güvenlik Merkezi açılması ile ilgili gerekli çalışmaların yapıldığı bilgisini aldık. Bakanımızla bütçeden pay ayrılması konusunu görüştük. Gerekli işlemlerin yapılması için talimat verdi. Özetle Adana’nın sorunlarının çözümü için, iş adamlarının önünü açmak için, şehrimizin kalkınması için her konuda üzerimize düşeni yapıyor, var gücümüzle çalışıyoruz. Şu anda gündemimizde olan bir diğer konu Adana’nın imar sorunları ve kentsel dönüşümü… Adana Organize 33 Bu konuda neler yapıyorsunuz? Tüm sanayici iş adamları derneklerinin bir araya geldiği, Sayın Valimizin de onur konuğumuz olarak katıldığı toplantıların dönem başkanlığını şu anda biz yürütüyoruz. Burada amaç, tüm sanayici ve iş adamları derneklerinin birlikteliğini sağlayarak Adana için ortak hareket etmeyi sağlamaktır. Dönem başkanlığımızda Adana için çok önemli bir konuyu ele aldık. Adana’daki imar sorunlarının giderilmesi ve kentsel dönüşümün çözüme kavuşması konusunu masaya yatırdık. Çünkü bu Adana’nın sorunu ve mutlaka içeride çözülmesi, çözüme giderken kentsel dönüşüm adına yapılacak çalışmalarda katma değerin vilayetimizde kalması gerekir. Bu nedenle tüm tarafların bir araya geleceği sempozyum ve çalıştaydan oluşan bir program organize ediyoruz. Mart ayının sonunda gerçekleştirmeyi planladığımız sempozyum ve çalıştay Sayın Valimizin başkanlığında, Belediye Başkanları, Meclis Üyeleri, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Organize Sanayi Bölgesi, Sanayici iş adamları derneği başkanlarının katılımlarıyla düzenlenecek. İmar sorunları ve kentsel dönüşüm adına çok önemli gelişmelerin yaşanacağına inanıyorum. Toplantıdan çıkacak kararlar, Adana’nın bu konuda geleceğine yön verecek nitelikte olacaktır. 34 Adana Organize Yurtdışı faaliyetlerinizden bahseder misiniz? Üyelerimizin ihracatını arttırmaya yönelik sürekli yurt dışı geziler düzenliyoruz. Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın ve Bakanlarımızın katılımıyla gerçekleşen yurt dışı gezilerine katılıyoruz. Adanalı Sanayici ve İşadamlarının yurt dışı pazarından pay alması için MÜSİAD Adana şubesi olarak üzerimize düşen çalışmaları yapmaktan mutluluk duymaktayız. Örneğin son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımının olduğu Endonezya ziyaretimiz oldu. Bunun dışında İran, Tunus gibi ülkelere ziyaretlerimiz söz konusu. Tunus Büyükelçisi’nin özel davetlisi olarak Tunus’ta gerçekleştirilen Türkiye – Tunus – Libya İş Formu’na katıldık. MÜSİAD Adana Şubesi olarak MÜSİAD Van Şubemizden bazı üyelerin de katılımıyla İran İş Gezisi gerçekleştirdik. Bu gezimiz, İran’ın Tebriz ve Urumiye Ticaret Odaları ve Tebriz Urumiye Başkonsoloslarımızın destek ve katılımları ile gerçekleşti. Orada yapılan ikili görüşmelerimizin oldukça verimli geçmesi bizleri mutlu etti. Komşu ülkelerle ticaretimizin artırılmasına yönelik iş gezilerimiz ve temaslarımız önümüzdeki süreçlerde de devam edecek. “ Daha güzeli yakalamak konusunda sürekli çalışma halindeyiz. Kalkınmışlık komple olmalı ki, bölgede sinerji oluşsun. ” MÜSİAD olarak Osmaniye’de şubeleşme çalışmalarınız ne aşamada? MÜSİAD şehirlerin potansiyellerine göre şubeler oluşturuyor. 50’nin altında üyenin olduğu yerlerde temsilcilik olarak yapılanıyoruz. Şu anda Osmaniye’de Adana Şubemizin koordinasyonlarıyla bir şubeleşme çalışması söz konusu. En kısa sürede orada bir toplantı gerçekleştirip, durum değerlendirmesi yapacağız. Genel İdare Kurulu toplantımızdan önce Osmaniye şubesini kurulu hale getirmeyi planlıyoruz. MÜSİAD genel merkezi, tüm vilayetlerde örgütlenme ile ilgili genel bir çalışma başlattı. Örneğin önümüzdeki dönemlerde, Osmaniye şubemizin de oluşumuyla, Adana, Mersin, Hatay ve Osmaniye tek bir bölge olarak kabul edilebilir ve bir bölge temsilciliği oluşabilir. Tabi genel amaç şubeler arası koordinasyonu arttırıp, bölgesel kalkınma sağlanmak. Zaten Kalkınma Ajansı kurulurken, bölgesel anlamda kalkınmışlığın arttırılması noktasında 62. bölge olarak Çukurova Kalkınma Ajansı bölgesinde Adana ve Mersin’in akabinde Osmaniye ve Hatay’ın da dahil olacağı gündemdeydi. Bu bölgenin tümüyle kalkınması için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Çalışmalarımızın meyvelerini de alıyoruz. Bu da bir şekliyle MÜSİAD’ın dinamizmini arttırıyor. Daha güzeli yakalamak konusunda sürekli çalışma halindeyiz. Kalkınmışlık komple olmalı ki, bölgede sinerji oluşsun. Geleceğe yönelik planlamalarınız ne yönde? Şube olarak öncelikle üyelerimize dönük hedeflerimiz söz konusu. Üyelerimiz arasında geçirgenliği attırma noktasında, şubemizi sosyal merkez haline getirmeyi hedefliyoruz. Bunun için, tüm üyelerimizin aileleriyle bir araya gelebileceği, sosyal, kültürel, sportif aktivitelerin yapılabileceği bir sosyal hizmet binası yapıp, oraya taşınmayı arzu ediyoruz. Bu mekanın oluşturulması ile ilgili çalışmalarımız başladı. 2012 yılında MÜSİAD Adana Şubesi Sosyal Tesisleri’ni yapmayı düşünüyoruz. Bu tesisle ilgili diğer tüm detayları temel atma aşamasında paylaşacağız. Bunu şunun için önemsiyoruz: MÜSİAD üyelerinin gelişimi, bölgedeki iş dünyasının gelişimi demektir. Beraberinde Adana’ya çok olumlu katma değerler sağlanması anlamına gelir. Her bir bireyin gelişimi, bölgemizin sorunlarının çözümü konusunda daha fonksiyonel olmamızı sağlayacaktır. Üyelerimizin motivasyonunun arttırıcı operasyonları çoğaltacağız. Bu doğrultuda dersimize çalışıyoruz. Adana’nın standartlarını yükseltmek için çok önemli gayretlerimiz söz konusu. Çünkü, Adana’nın daha fazla yatırıma ve gelişmeye ihtiyacı var. Örneğin Merkez Bankası Başkanımız Adana’ya geldiğinde Adana’da çok ciddi yatan para olduğunu belirtiyor. Ortamın hazır olmasıyla bu para, yatırıma dönüşecektir. Aksi takdirde bankada yatan paranın kimseye bir faydası olmaz. Bunun için Adana’nın cazibe merkezi haline gelmesi gerekiyor, başta imar olmak üzere tüm sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Bu noktada sorumluluk sadece yerel yö- netimin veya sadece odaların, sivil toplum kuruluşlarının değil. Bu şehirde hep beraber yaşıyoruz. Adana’nın tüm sorunları hepimizin ortak sorunlarıdır. Bu sorunların çözümü ve şehrimizin gelişmesi anlamında üzerimize düşen her şeyi yapmaya hazırız. Adana Organize Sanayi Bölgemizdeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Adana, bulunduğu jeopolitik konum olarak Türkiye’nin en önemli bölgelerinden birisidir. Eğer Türkiye 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat hedefini yakalayacaksa, Adana’nın bu hedefin yakalamada çok önemli payı olacaktır. Bu anlamda Adana, Türkiye’nin ihracat hedefini yakalaması için en büyük potansiyele sahip şehirlerden bir tanesidir. Bunu sağlayacak çok önemli avantajları var. Lojistik anlamda iki limanın ortasında, uluslararası hava alanı var ve şu anda Türkiye’nin tek başına en büyük Organize Sanayi Bölgesi’ne sahip bir şehir. OSB bu noktada büyük önem arz ediyor. Tüm alt yapıları yapılmış, çevresel anlamda arıtma tesisi kurulmuş, borcu olmayan, gelişme yönünde çevresinde alanı bulunan bir OSB’nin şehrimize katacağı çok önemli katma değerler vardır. Bu anlamda AOSB’de yürütülen çalışmaları oldukça başarılı buluyoruz. Adana’nın yarın geleceği noktanın bugünden çok daha iyi olacağına inancımız tamdır. Adana Organize 35 İş’te Seminer’in ilki AOSB’de yapıldı İş Bankası’nın gerçekleştirdiği “İş’te Seminer” toplantılarının ilki Adana’da yapıldı. Toplantı öncesinde bir konuşma yapan AOSB Başkanı Bekir Sütcü, bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi. İş Bankası Genel Müdürü Suat İnce ise KOBİ’lere sunacakları hizmetleri anlattı. İş Bankası’nın KOBİ’lere Yeni Türk Ticaret Kanunu, Dış Ticaret, Yatırım Teşvikleri, Basel II-III ve Ar-GE konularında rekabet avantajı sağlayacak bilgileri aktardığı “İş’te Seminer” eğitim toplantılarının ilki Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirildi. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi 36 Adana Organize Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütçü, seminerin açılışındaki konuşmasında, böyle bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını bildirdi. Sütcü, sanayici için “Eli taşın altında” söyleminin geride kaldığını belirterek, “Biz tamamen gövdesi riskin altında olan insanlarız. Yüzlerce insana iş ve aş vermeye çalışıyoruz” dedi. AOSB’de dünya devi şirketlere ev sahipliği yapacak altyapı yatırımları yaptıklarını vurgulayan Sütcü, sözlerine şöyle devam etti: “Son iki yılda yüzde 50 büyüyen Adana Hacı Sabancı OSB’ye son olarak Hindistan’dan 620 milyon dolarlık bir yatırım çekmeyi başardık. Alman ve İspanyol sanayicilerle yatırım konusunda temastayız.” Sütcü, yakın dönemde sanayicilere içme suyu, Gümrük Müdürlüğü, SGK İl Müdürlüğü ve Noter gibi hizmetlerin de bölge içerisinden verileceğini vurgulayarak, “Adana Hacı Sabancı OSB’de iş var” dedi. Sanayici olmazsa bankacı, bankacı olmazsa da sanayici olmayacağını ifade eden Sütçü, sözlerine şöyle devam etti: “Adana’daki sanayicilerin kurumsallaşma yönünde artıları var. İşini bilen, fizibilitesini yapabilen bir sanayici kültürüne sahibiz. Burası borcunu ödeyebilen bir sanayi bölgesi. Türkiye’de 264 tane organize sanayi bölgesi arasında yer alan Adana, alt yapı ve üst yapısıyla dikkati çeken, dünyanın çok çeşitli ülkelerine ihracat yapan firmaların bulunduğu bir bölge.’’ Kobilere danışmanlık hizmeti sunacağız İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Suat İnce ise, “İş’te Seminer” eğitim toplantıları ile KOBİ’lere önümüzdeki dönemde en çok bilgiye ihtiyaç duyacakları alanlarda danışmanlık hizmeti ulaştırmayı hedeflediklerini belirtti. İnce, “İş’te Seminer ile firmalara Yeni Türk Ticaret Kanunu, Dış Ticaret, Yatırım Teşvikleri, Basel II-III, ulusal ve uluslararası Ar-Ge destekleri gibi günlük iş tempolarında zihinleri meşgul eden, ancak kısa sürede doyurucu ve doğru bilgiye ulaşamadıkları önemli konularda pratik bilgiler vererek destek olmayı hedefliyoruz” dedi. Yeni Türk Ticaret Kanunu hakkında bilgi veren İnce, “Yeni kanun ticari yaşamın kurallarını değiştiren birçok uluslararası standardı benimseyen bir kanun olma özelliğini taşıyor. Bu yaklaşım hemen hemen tüm şirketler için önemli bir değişim sürecini ve bu sürece çok iyi hazırlanma gerekliliğini beraberinde getirecektir’’ dedi. İnce, banka olarak sanayicilerle bir araya gelmeyi önemsediklerini de belirterek, İş Bankası’nın Türkiye’nin üretim güçlerini desteklemeyi öncelikli bir alan olarak gördüğünü kaydetti. Etkinlik daha sonra, İş Bankası İktisadi Araştırmalar Bölüm Müdürü İzlem Erdem’in verdiği ‘’Ekonomik gelişmeler ve beklentiler’’ konulu sunumla devam etti. “Sanayici olmazsa bankacı, bankacı olmazsa da sanayici olmaz” Adana Organize 37 Kazakistan’a Adana modeli OSB Kazakistan Adana Fahri Konsolosluğu, Adana ile Kazakistan’ın Çimkent şehri arasında gerçekleştirdiği “Kardeş vilayet” projesi kapsamında önemli yatırımların zeminini hazırlıyor. İki ülke arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkilerin gelişmesi için Türkiye’de ve Kazakistan’da gerekli temasları gerçekleştirdiklerini belirten Kazakistan Adana Fahri Konsolosu Tarkan Kulak, bu çalışmaların olumlu sonuçlar verdiğini ifade ediyor. Önümüzdeki süreçlerde Adana’dan yerel yönetim temsilcilerinden ve iş dünyasının önemli isimlerinden oluşan bir heyetle Kazakistan’a giderek incelemelerde bulunulacağını, ayrıca Kazak yatırımcıları da bölgemize davet ederek Adana’daki yatırım olanakları hakkında detaylı bilgi verileceğini sözlerine ekleyen Kulak, “Gerçekleştirilecek bu ziyaretlerin her iki ülkeye çok olumlu katkıları olacaktır. Çimkent şehrine organize sanayi bölgesi kurulması konusunda Adana OSB’miz örnek alınmaktadır. Türk sanayicilerimiz de orada kurulacak OSB konusuna sıcak bakmaktadır. Bu tablo bizler için gurur verici bir tablodur” diyor. Konsolosluğun yürüttüğü çalışmaları ve iki ülke arasındaki ilişkileri Tarkan Kulak’tan dinlemeye devam ediyoruz… 38 Adana Organize Kazakistan ile Türkiye arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkileri değerlendirir misiniz? Kazakistan ve Türkiye din ve dil birlikteliği olan, derin tarihi ve kültürel bağlara sahip iki kardeş ülkedir. Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Kazakistan ile onun bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olan Türkiye arasında hep farklı bir sıcaklık vardı. Tarihsel ve kültürel bağlar temelinde oluşturulan mevcut iyi ilişkilerin, ekonomik işbirlikleriyle, sosyal ve kültürel projelerle ve yatırımlarla taçlandırılarak daha da geliştirilmesi, her iki ülke için istihdam ve refah artışı yaratması gerekmektedir. Bunun, iki kardeş ülkenin esenliği için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Dikkatli bakarsak, Kazakistan ve Türkiye’nin, günümüzün en çok ilgi çekmeye başlayan coğrafyasında parlayan iki yıldız olduğunu görebiliriz. Kazakistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkenin Türkiye olması, iki ülke arasındaki ilişkilerin, karşılıklı güvene dayanan sağlam bir altyapıya sahip olmasını sağlamıştır. Bunun doğal sonucu olarak bugün Kazakistan ve Türkiye, Orta Asya’da önde gelen iki stratejik ortak haline gelmiştir. Uluslararası arenada Türkiye ve Kazakistan ilişkileri, özellikle Kazakistan’ın izlediği uyumlu ve olumlu yaklaşımlar sayesinde daha hızlı gelişmektedir. Kazakistan ile Türkiye “ işbirliğinde stratejik önemi olan bir bölgeyi temsil eden Adana, Kazakistan Fahri Konsolosluğu’na sahip olmanın avantajlarını ayrıca yaşamaktadır. ” Kazakistan, Türk yatırımcılara ne gibi avantajlar, fırsatlar sunuyor? Kazakistan, hali hazırda, başta inşaat, turizm, enerji ve eğitim gibi birçok gelecek vaat eden sektörde, yatırım fırsatları sunan ve iş birliği arayışında olan bir ülkedir. Eğitim seviyesi yüksek halkı, ekonomik ve sosyal hayatı düzenlemeye yönelik yapısal reformlara verdiği önem, yer altı kaynaklarının zenginliği ve uluslararası yatırımcılara sağladığı türlü kolaylıklarla, Türkiye ile cazip iş birlikleri geliştirmiştir. Bunun göstergelerinden birisi de Kazakistan ve Türkiye arasında, yatırımların karşılıklı teşviki ve korunması ile çifte vergilendirmenin önlenmesi konusunda varılan mutabakattır. Yine geliştirilen bu işbirliğinin bir diğer örneği olarak, Amerika Birleşik Devletleri, Güney Kore ve İngiltere’den sonra Kazakistan’a en hacimli yatırımı yapan 4. ülkenin Türkiye olması gösterilebilir. Buna paralel olarak Türkiye tarafından da Kazakistan ile ilişkileri geliştirici faaliyetler kesintisiz olarak sürdürülmektedir. Burada şunu da özellikle belirtmek istiyorum. Kazakistan ile Türkiye işbirliğinde stratejik önemi olan bir bölgeyi temsil eden Adana, Kazakistan Fahri Konsolosluğu’na sahip olmanın avantajlarını ayrıca yaşamaktadır. Adana Organize 39 Adana’nın potansiyelleri nelerdir? Bu potansiyeller Kazakistan ile ilişkiler açısından nasıl değerlendiriliyor? Adana ilimiz, Türk sanayisinin doğması ve gelişiminde yıllarca lokomotif görevi gören, kültürel açıdan zengin ve büyük bir nüfus barındıran bölgeyi temsil eder. Bunlara ek olarak, verimli toprakları, bol su kaynakları, zengin ulaşım ağları, bunların yanında tarım kültürü, sanayi kültürü, eğitim düzeyi ve olanakları açısından da potansiyelleri oldukça güçlü, Doğu Akdeniz’in ulaşım, iletişim ve etkileşim ağının merkezinde yer alan dünyanın en eski uygarlık merkezlerinden birisidir. Adana bu özellikleriyle, 2006 yılında Financial Times dergisinde de yer aldığı üzere gelecek vaat eden en önemli kent ve bölgelerden birisi olarak kabul edilmektedir. Bugün Adana bölgesinde tüm dünyanın ilgisini çeken bir çok yatırım projesinin uygulandığını hepimiz görüyoruz. Sadece Adana bölgemiz merkezinde, Çukurova Üniversitesi ve Çağ Üniversitesi gibi iki önemli üniversitemiz ve çeşitli konularda uzmanlaşmış bir çok eğitim kurumu faaliyet gösteriyor. Yeni açılan Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi ile eğitim alanındaki gücümüzün daha da artacağına inanıyorum. Bunlar Adana’ya çok önemli artılar katan detaylardır. Kazakistan ile ilişkilerimizi, din, dil, kültür ve tarih konularında paylaşmakta olduğumuz zenginliklerimizi, karşılıklı sağlam, hukuki temellere dayandırarak ülkelerimize daha faydalı olacak şekilde geliştirme fırsatı yakaladık. Dünyada gelişen trendler, ülkelerimizin üretim potansiyelleri ve ortak stratejileri doğrultusunda; güçlü eğitim olanaklarımızdan da istifade ederek özellikle inşaat, turizm, eğitim, ar-ge enerji ticareti ve kültürel ilişkiler gibi alanlar başta olmak üzere bir çok alanda karşılıklı olarak verimlilik ve refah artışı sağlayacağımıza kalben inanıyorum. Uluslararası ilişkilerin temelinde yatan karşılıklı ortak menfaat ve refah artışının gözetilmesine dayalı bu yeni anlayış, hep birlikte barış, dostluk, refah ve mutluluk içinde yaşayabilmenin kapılarını sonuna kadar açan önemli bir anahtardır. 40 Adana Organize “ Kazakistan’a OSB kurulması konusuna bölgemizdeki sanayiciler oldukça sıcak bakıyor. Gezilerimizin ardından sanayicimiz bölgeyi yakından tanıyıp, tespitlerde bulunacaktır. ” Konsolosluk olarak, iki ülke arasındaki ekonomik ve kültürel bağların güçlenmesi için ne tür çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? Mayıs ayının ilk haftasında Adana Valimiz, Büyükşehir Belediye Başkanımız, Adanalı sanayici ve iş adamlarından oluşan bir heyetle inceleme yapmak üzere Kazakistan’a gideceğiz. Yaklaşık beş günlük bir teknik ziyaretimiz olacak. Gezimize; demir çelik sanayi, motor imalatı, sağlık, inşaat, tekstil, ilaç, kimya, turizm, plastik, ambalaj, gıda ve nakliye sektörlerinden temsilcilerin katılmasını planlıyoruz. Kazakistan’a gerçekleştireceğimiz bu gezinin ardından, Kazakistanlı iş adamlarını ve yatırımcıları da Adana’ya davet etmeyi planlıyoruz. Bu davette yatırımcılara, Adana’daki yatırım imkanlarını, Adana Organize Sanayi Bölgesi’nin sunduğu avantajları, turizme açılacak olan yeni sahil şeridimizi detaylı bir şekilde anlatma imkanı bulacağız. Tanıtımı Adana Valiliği İl Turizm ve Kültür Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilecek sahil şeridimizin, bu güne kadar el değmemiş en temiz bölgelerden birisi olması özelliği de bu bölgeyi Kazakistanlı yatırımcılar için daha cazip hale getirecektir. Yatırım önceliğinin Kazak iş adamlarına verilecek olması da gerçekleştirilecek çalışmalara hız kazandıracaktır. Bunların yanı sıra çeşitli periyodlarda yerel TV kanallarında yayınlanmak üzere Kazakistan’la ilgili tanıtım filmleri hazırlığımız söz konusu. Geçtiğimiz yıl Adana’da gerçekleştirilen Uluslararası Türk Dünyası Kültür ve Sanat Festivali kapsamında yaklaşık 160 kazak sanatçısını Adana’da misafir ettik. Kazakistan Adana Fahri Konsolosluğu olarak elimizden gelen her türlü gayret ve desteği kendilerine gösterdik. Bundan sonra da bu tarz etkinliklerimiz devam edecek. Gerçekleştirmeyi düşündüğümüz bir diğer çalışma ise Kazakistan ve Türkiye’deki öğrencilerin her iki ülkeyi gezerek yakından tanımasını sağlamak. Bu kapsamda lise ve üniversite öğrencilerimizi eylül ayı içerisinde küçük ekipler halinde Kazakistan’a göndereceğiz. Aynı şekilde Kazakistan’dan buraya öğrenci getireceğiz. Bu geziler turizm amaçlı, kısa geziler olacak. Bu vesileyle Kazak gençler Türkiye’yi, Türk gençler ise Kazakistan’ı daha yakından tanıma fırsatı bulacak ve kültür mirasını paylaşmış olacaklar. Adana ile Çimkent şehrinin ‘Kardeş vilayet’ olması projesi kapsamında neler var? Adana ili Güney Kazakistan Bölgesinde bulunan Çimkent şehriyle kardeş vilayet oldu. Az önce bahsettiğimiz teknik ziyaretler esnasında Çimkent’de organize sanayi bölgesi kurulmasıyla alakalı bir çalışma gerçekleştireceğiz. Bildiğiniz gibi Kazakistan Büyükelçimiz Sayın Zhanseit Tuimebayev, Adana’ya geldiğinde Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret ederek AOSB’nin işleyişi ve AOSB’de faaliyet gösteren firmalar hakkında detaylı bilgi almıştı. Başta AOSB Yönetim Kurulu Başkanımız Bekir Bey olmak üzere tüm yönetim kurulu kendisini en iyi şekilde ağırlayarak, organize sanayi bölgemizi çok iyi anlattılar. Bu gezi sonrasında Sayın Büyükelçimiz Kazakistan Sanayi Bakanlığı bünyesinde AOSB’yi Kazakistan’a örnek bir organize sanayi bölgesi olarak gösterdi. Bu bizler için oldukça gurur verici bir tablo. Kazakistan’a OSB kurulması konusuna bölgemizdeki sanayiciler oldukça sıcak bakıyor. Gezilerimizin ardından sanayicimiz bölgeyi yakından tanıyıp, tespitlerde bulunacaktır. Uygun görüldüğü takdirde her iki ülke açısından çok güzel bir çalışma olacağına inanıyorum. Kazakistan Cumhuriyeti resmi makamlarıyla yaptığımız tüm görüşmelerde Adanalı iş adamlarının Kazakistan’da herhangi bir sorunla karşılaşmaması gerektiğini vurguluyoruz. Onlar da bu noktada gereken özveriyi gösteriyorlar. İki ülke arasında en aktif olan iş kolu hangisidir? En çok hangi sektörlerde yatırım gerçekleştirildi? Kazakistan’a inşaat sektöründe çok önemli yatırımlar yapıldı. Bu yatırımları gerçekleştiren firmaların yüzde 80’i ise Türk kökenli firmalar. Bundan dolayı da çok mutluyuz, çok gururluyuz. Astana başkent olduktan sonra, yaklaşık 12 yıl içerisinde çok önemli yatırımlar yapıldı, çok ciddi eserler meydana getirildi. Ve bunların çoğunun Türk mühendis ve müteahhitler tarafından gerçekleştirildiğini biliyoruz. Bunun yanında demir çelik sanayisinde bir takım faaliyetler olmuştur. Bu faaliyetlerin içerisinde Türk sanayicisi ve iş adamı vardır. Türkiye’ye gelen yatırımcıların içerisinde Kazak iş adamları, çok önemli turizm tesislerine sahiptir. Enerji sektörüne baktığımızda Türk petrollerinin 20 yıldır Kazakistan’da çok ciddi çalışmaları olduğunu görüyoruz. Fakat bunların tamamına baktığımızda, ‘Yeterli midir?’ diye sorulursa, değildir. Netice itibariyle Kazakistan çok büyük bir coğrafyada bulunmaktadır. Öte yandan Türkiye, dünyada köprü görevi gören çok önemli stratejik bir coğrafyanın üzerinde yer almaktadır. Bu yönleri her iki ülkeyi de avantajlı yatırım bölgeleri haline getirmektedir. Bu potansiyelin en iyi şekilde değerlendirilmesi ve her iki ülkenin ekonomisine katma değer sağlayacak şekilde geliştirilmesi için konsolosluk olarak elimizden geleni yapacağız. Son olarak, Adana ekonomisi ve organize sanayi bölgemizle ilgili değerlendirmelerinizi dinleyebilir miyiz? Çok sık seyahat eden ve dünyanın farklı ülkelerine giden bir iş adamı olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim: Adana, iş yaşamı için dünyanın en ideal yerlerinden bir tanesidir. Kış aylarında her yer yağmurdan, kardan etkilenirken, ulaşım bir çok yerde imkansız hale gelirken, Adana’da yılın 12 ayı iş yapabilirsiniz. Özellikle inşaat sektöründe iş yapanlar için burası özenle seçilmiş bir bölge gibidir. Adana’nın yatırımcılara sunduğu diğer avantajları az önce zaten sıraladık. Peki, ‘Ekonomik anlamda olması gereken yer bu mudur?’ diye sorarsanız, bence değildir. Adana çok daha üst sıralarda olmalıdır. Tanıtım konusunda bir takım eksiklikler vardır. Güzel bir tanıtımla, doğru stratejilerin belirlenmesiyle ekonomik anlamda daha hızlı bir gelişme göstereceğine inanıyorum. Adana Organize Sanayi Bölgesi ise ilimizin dışa açılan çok önemli vitrinidir ve doğru yönetilmektedir. Alt yapısıyla, ulaşım, iletişim ağlarıyla, her sektöre hizmet verebilecek kurulu güce sahiptir. Organize sanayi bölgemizin yıldızını biraz daha parlatmamız gerekiyor. Bölgemize herhangi bir yatırımcı geldiği zaman direk alıp AOSB’ye götürüyorsak orası bizim medar-ı iftiharımız haline gelmiş demektir. Bunun için, kurulduğu günden bugüne kadar, valilerimizin himayesinde AOSB’yi temsil eden bütün yöneticilere teşekkür ediyorum. İstihdama çok önemli katkılar sağlamaktadır. Eksikleri mutlaka vardır ama tamamlanmaktadır. Bu yönde özverili bir çalışma olduğunu görüyoruz. Öngörü sahibi olan bir yönetim iş başındadır. Sanayi bölgemizin hızla gelişmeye devam edeceğine inanıyorum. Adana Organize 41 AOSB Bölge Müdürlüğü Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Bölge Müdürlüğü binası yenilendi. Konferans salonu, fuaye alanı, karşılama alanı, lobi ve başkanlık odası modern mimari çizgileriyle dikkat çekiyor. Bir süredir yenilenme çalışmaları devam eden Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Bölge Müdürlüğü binası yeni görünümüne kavuştu. Konferans salonu, fuaye alanı, karşılama alanı, lobi ve başkanlık odasında yapılan yenilenme çalışmaları binaya modern bir görüntü kazandırdı. Yenilenme çalışmaları Lungo Fucile Mimarlık’tan Mimar Eylem Kırbaş Özdemir tarafından gerçekleştirilen binanın, konferans salonu daha aydınlık bir görünüm kazanırken, kapasitesi 218 kişiye çıkarıldı. Konferans salonunda çok farklı toplantı şekillerine uyum sağlamak için modüler konuşma bankosu ve kürsü sistemi tasarlandı. Çeşitli sunum şekillerine uyum sağlanacak şekilde aydınlatma tasarımı uygulandı. Binadaki ıslak hacimler yenilenerek, engelli kullanımına uygun hale getirildi. Ayrıca binaya asansör dahil edilerek kullanım kolaylığı sağlandı ve engelli misafirlerin merdiven engeli ortadan kaldırılmış oldu. Merdiven basamakları doğal mermer ile yenilendi. Merdiven korkuluklarında ise cam ve krom uygulaması yapıldı. Özel saksı bitkilerle iç mekanların daha renkli hale getirildi. Lobi ve ofis kat hollerinde galeri havası yaratılarak duvarlarda Ali Güleryüz imzalı eski Adana kent fotoğraflarına ve eski Adana sanayi yapıları fotoğraflarına yer verildi. 42 Adana Organize binasında yenilik var Adana Organize 43 AOSB Bölge Müdürlüğü, perdeleri için “Casa Mia”yı tercih etmiştir. AOSB Yönetim Kurulu ve Mimar Eylem Kırbaş’a teşekkürlerimizle... TEL: 0322 234 0 333 • Turgut Özal Bulvar› ADANA Sağlık turizminde hedef 5 milyar $ Sağlık Turizmi dünya ülkelerinin pay almak istedikleri 100 milyar doları bulan büyük bir pasta. Türkiye de bu konuya öncelik veren, sağlık turizminin gelişimi için projeler gerçekleştiren ülkeler arasında yer alıyor. Türkiye’deki genel çalışmalara Adana’dan destek veren ve yapısı itibariyle model olarak gösterilen Adana Sağlık Turizmi Derneği de (ASTD) sürece katkıda bulunan önemli yapı taşlarından bir tanesi. ASTD Başkanı Hüseyin Çelik, Türkiye’deki sağlık turizmi pastasının şu anda 1 milyar dolar civarında olduğunu ve beş yıl içerisinde hedefin bu pastayı 5 milyar dolara çıkarmak olduğunu belirtiyor. Adana’nın Türkiye’deki pastadan aldığı payın yüzde 5 civarında olduğunu sözlerine ekleyen Çelik, “Adana payını yüzde 10’a çıkarırsa büyük bir başarı kaydetmiş olacaktır. Bu potansiyel Adana’da fazlasıyla var. Fakat işin özünde, rakamlar değil tedavi konuşsun istiyoruz. İnsanların mutluluğu, memnuniyeti konuşsun istiyoruz. Zaten o kendiliğinden rakama dönüşecektir. Biz dernek olarak bu sürecin gelişiminde bütün paydaşlarla birlikte hareket edip onlara zemin oluşturmaya çalışıyoruz” diyor… 46 Adana Organize ‘Sağlık turizmi’ nedir? Öncelikle kısaca bu kavramın altını dolduran faktörleri dinleyelim… “Sağlık Turizmi” son yıllarda ilgi çeken, popülerleşen ve hızla büyüyen bir sektör olarak dikkat çekiyor. Bir insanın kendi ülkesinde bulamadığı bir tedaviyi başka bir coğrafyada veya ülkede bulabilmek için seyahat etmesi yüzyıllardır süregelen bir gerçektir. 20’nci yüzyılın son çeyreğinde “Sağlık turizmi” olarak tanımlanmaya başlanmış ve 21.’nci yüzyılla birlikte tamamen nitelik değiştirmiştir. Nitelikli ve ucuz tıbbi tedavi hizmeti alabilmek için ülkeler arası seyahat etmek “sağlık turizmi” olarak adlandırılsa da böylesi önemli bir hizmeti salt “turizm” adı altında tanımlamak günden güne daha az itibar gören bir yaklaşım. Yine de henüz daha uygun bir tanım geliştirilemediği için “sağlık turizmi” yaygın olarak kullanılmaktadır. Sağlık turizmi, tedavi masraflarında tasarruf sağlar, bir insanın başka bir ülkede kendi ülkesinde bulunan sağlık hizmetinden daha kaliteli tedavi hizmeti alabilmesine imkan verir. Uluslararası sağlık standartlarının yaygınlaşmasına, teknoloji ve hizmet sunumunda gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkeler standardına çıkmasına olanak tanır. Ayrıca bambaşka bir ülkeyi ziyaret etmenin ve yeni yerler görmenin olumlu psikolojik etkisinin hasta açısından bir avantaj olduğu da genelde kabul edilmektedir. Diğer taraftan sağlık turizmi, yılın her zamanına denk düşen bir yapı arz ettiği için, genellikle yaz aylarına özgü “sezonluk” olarak düşünülen turistlik faaliyetlerden de ayrışmaktadır. Adana Sağlık Turizmi Derneği’nin genel yapısından bahseder misiniz? Adana Sağlık Turizmi Derneği (ASTD), 2010 yılının Nisan ayında, eski Adana Valisi Sayın İlhan Atış’ın onursal başkanlığında, Adana Milletvekili Sayın Necdet Ünüvar, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı, Ç.Ü. Rektör ve bazı bölüm dekanları, İl Sağlık Müdürü, İl Kültür ve Turizm Müdürü, Özel Sağlık Kuruluşlarının ortakları ve yöneticileri, kamu sağlık kuruluşlarının başhekimleri, orta kademe yöneticileri, TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana temsilcisi, ÇUKTOB Başkanı ve üyeleri, turizm acentaları ve medikal tedarikçilerin katılımları ile kurulmuştur. Türkiye’de bir ilde kamu ve özel sektörün bir araya gelerek kurduğu ilk geniş katılımlı sivil toplum kuruluşu olan Adana Sağlık Turizmi Derneği, ayni zamanda, Sağlık Turizmi alanında özel çalışmalar yapmak üzere il düzeyinde kurulmuş ilk sivil toplum kuruluşudur. Kuruluş amacımız, ‘Sağlık Turizmi’ modelinin Adana ili için yeni bir atılım hamlesi olarak kabul edilip, rol modeli olma yolunda hızla ilerlemesidir ve yaptığı çalışmalarıyla her yıl düzenlenen Mehmet Kemal Dedeman Araştırma ve Geliştirme Proje yarışmasının 2010 yılı etabının “Turizm” dalında “Sağlık Turizminde Destinasyon Yönetimi: Adana Modeli” projesi ile birincilik ödülüne layık görülmüştür. Derneğin kamu, üniversite ve özel sektör işbirliğinin gücünü yansıtan Yönetim Kurulu; Adana İl Sağlık Müdürü, İl Kültür ve Turizm Müdürü, bazı özel hastanelerin direktörleri, Çukurova Üniversitesi Tip Fakültesi Dekanı, TÜRSAB Adana Bölgesel Yürütme Kurulu Başkanı, Çukurova Oteller Birliği Başkanı’ndan oluşmaktadır. Adana Sağlık Turizmi Derneği, ‘Sağlık Turizmi’ kavramının geliştirilmesi, paydaşlarının bilinçlendirilmesi ve eğitimi, yeni pazarların oluşturulması çalışmalarında kamu ve özel sektör işbirliği ile aktif rol alarak, uluslar arası ve ulusal alanda güncel gelişmeleri de yakından takip ederek hem sektörel gelişme hem de Adana’nın kalkınmasına katkıda bulunacak çalışmalarda yer almaktadır. ASTD, Türkiye’deki derneklerin bir araya geldiği toplantıda örnek gösteriliyor. Öte yandan Sağlık Bakanlığımız da il düzeyince bir dernek kurulacağı zaman bizi örnek gösteriyor. Bizim tüzüğümüz, bizim kurduğumuz yapılanma örnek alınıyor. Birçok ilde dernek yapıları sadece özel hastanelerden oluşurken, bizim derneğimizde, valilik, belediye, üniversite, seyahat acenteleri, oteller, özel hastaneler, kamu hastaneleri il müdürlükleri gibi kentin önemli yapı taşları bir araya geldi. Sonuçlarına baktığımız zaman Adana elde ettiğimiz sonuçlarla da dikkat çekiyor. Şu anda 2 otelimiz neredeyse turist dolu. Bir dönem sağlık turizmi bir hayaldi. Şimdi biz o hayali gerçek yaptık. Şu anda bu gerçeği başarı sembolü haline getirmeye çalışıyoruz ve başka hayallerin peşinden koşmaya devam ediyoruz. “ Sağlık sektörüne baktığımızda, 100 liralık ihracatın net 80 lirasının Türkiye’ye kaldığını görüyoruz. ” Adana Organize 47 ASTD açıldığı günden bu yana sağlık turizminin gelişmesi için pek çok çalışmaya imza attı. Peki, ulaşmak istediği noktaya ulaştı mı? İdealler hiçbir zaman ulaşılan noktalar değildir. Çünkü ideal, kendi içinde de dinamiktir, sürekli gelişir. Sağlık turizmi de dünyada 100 milyar doları bulan büyük bir pasta. Her ülke bu pastadan payını almak için ciddi anlamda yatırımlar yapıyor. Bunu çok iyi noktalara getiren ülkeler var. Öte yandan yeni fark edip pazara girmeye çalışan ülkeler var. Türkiye de bunlardan birisi. Türkiye, hizmet sektörü üzerinden hem ödemeler dengesini daha iyi noktaya taşımak, hem ihracatını arttırmak adına sadece sanayi ve mal ticaretini değil hizmet sektörünü de bu anlamda ihracat kapsamına aldı. Bu hükümet için stratejik bir karardı. Bu kararın alınmasında sağlık turizminin de çok önemli payı oldu. Altının çizilmesi gereken birkaç dinamik var. Bir tanesi ithalat - ihracat dengesi. Mal ve sanayide Türkiye’nin ortalaması % 75. Yani 100 liralık ihracat yaptığımız zaman, 75 liralık ithalat yapıyoruz. Bu, 25 liralık katma değer anlamına geliyor. Fakat turizm, eğitim, sağlık gibi hizmet sektörlerinden herhangi birisini ele aldığınız zaman, bunların ithalat bağımlılığı olmadığını göreceksiniz. Eğitim sektöründe ithalat bağımlılığı sıfıra yakın. Yazılım sektöründe, film sektöründe, sağlık sektöründe ise yüzde 10 – 20’lerde. Dolayısıyla sağlık sektörüne baktığımızda, 100 liralık ihracatın net 80 lirasının Türkiye’ye kaldığını görüyoruz. Bunu fark ettikten sonra hükümet ilk defa bir hükümet programına sağlık turizmini dahil etti. Ve yine sağlık turizmi, hükümetin yayınladığı orta vadeli programlara girdi. Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan, bu konuda yapmış olduğu ilk teşvik politikasıyla birlikte sağlık turizmi için ilk beş yılda 5 milyar dolarlık hedef koydu. Hizmet sektörü için; eğitim, sağlık, film ve yazılım sektörlerine toplamda yine ilk 5 yılda 20 milyar dolarlık yıllık ihracat potansiyeli hedefi koydu. Özetle son iki yıla kadar hastanelerin, sivil toplum kuruluşlarının kendi çabalarıyla yürütülen çalışmalar, şimdi hükümetin yaklaşımıyla genel bir politika haline döndü. Artık diğer dünya ülkeleriyle daha güçlü rekabet edebilecek noktaya geldik. Öte yandan Ekonomi Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı’nın ortaklaşa yaptığı bir toplantıda sağlık serbest bölgelerinin kuruluşu ile ilgili bir bakanlar kurulu kararnamesi çıkması söz konusu. Bir tarafta da böyle bir gelişme var. Sağlık turizminin Türk ekonomisine olan katkısı yadsınamaz bir gerçektir. Bunu, rakamlar açıkça ortaya koymaktadır. Son yapılan araştırmalara göre, Türkiye’ye gelen bir hastanın, seyahat ve hastane dışı masrafları hariç, sadece tıbbi müdahale için 3.500 ile 35.000 dolar arasında harcama yaptığı bilinmektedir. Kimi zaman bu rakam çok daha yukarılara çıkabilmektedir. Tedavi dışındaki konaklama, ulaşım, refakatçi 48 Adana Organize gibi diğer masraflar da düşünülürse, ülkemize ciddi rakamlarda turizm girdisi olduğu açıkça görülmektedir. Ayrıca, ödenen dolaylı ve dolaysız vergiler de göz önüne alınınca, sağlık turizminin ekonomik anlamda ne denli önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Hizmete olan talep artışı ve bu bağlamda sektörde yapılan iyileştirme ve geliştirme çalışmaları da, bir yan fayda olarak, Türk halkının daha iyi bir sağlık hizmetine kavuşmasına da vesile olmuştur. Sağlık Turizmi artık hizmet sektörüyle birlikte önemli bir ihracat kalemi haline geldi. Bu ihracat kaleminin gelişimine katkıda bulunmak için ASTD olarak, sadece Adana’daki sivil toplum kuruluşları ile değil, Türkiye’de bu yönde çaba sarf eden dernek ve kurumlarla iş birliği içerisinde çalışıyor, birbirimize destek oluyoruz. Sonuçta pasta büyüdükçe iç rekabet azalır, iş birliği artar. Bu anlamda Adana potansiyeli yüksek bir şehir. Yeter ki şehrin sahipleri buna inansın ve bu inancın gereğini yapsın. Bunu sağlık turizminde başardığımıza inanıyorum. Bugün Türkiye’de yaklaşık 1 milyar dolara yakın bir sağlık turizmi pastası var. Şu anda hedefimiz bunu 5 milyar dolara çıkarmak. Türkiye’nin sağlık turizmi konusunda avantajları nelerdir? Bu büyük rekabette Türkiye’nin rakiplerine göre başlıca avantajı, sağladığı sağlık hizmetlerinin hem ucuz hem de ABD ve Avrupa standartlarında olmasıdır. Ayrıca, hastanelerdeki bekleme Ürdün, Lübnan, Suriye, Irak, İran, Azerbaycan gibi ülkeleri kapsar. Adana’nın doğal aurası budur. Kültürüne, geleneklerine, yaşam tarzına baktığınız zaman da bu bölgeyle çok iyi örtüşüyor. İnsanlar buraya geldikleri zaman kendilerini yabancı hissetmiyorlar. “ Rakamlar değil tedavi konuşsun. İnsanların mutluluğu, memnuniyeti konuşsun.” süresinin diğer medikal turizm hizmeti veren ülkelere göre daha kısa olması, ülkemizin bu alanda tercih edilmesinin bir başka sebebidir. Bunun yanı sıra, yurtdışında eğitim görmüş, sık sık sempozyumlara katılıp bilgilerini güncelleyen ve akıcı yabancı dile sahip Türk doktorların varlığının da, Türkiye’nin sektörde ön plana çıkmasında büyük bir etken olduğu bilinmektedir. Adana’nın öncelikleri, hedefleri nelerdir? Adana Türkiye’deki sağlık turizmi pastasından ne kadar pay almalı? Orta Doğu’nun sağlık turizmi merkezi olabilir mi? Dünyadaki gelişime bakarsak her ülkenin kendine ait bir aurası olduğunu görüyoruz. ‘Adana’nın aurası nedir?’ diye sorduğumuzda, cevap Orta Doğu… Bu oldukça geniş bir bölgedir. Kuzey Afrika’dan başlar, Mısır, Libya, Cezayir, Çünkü bu coğrafyanın özü burası. Bu anlamda Adana doğal aurasına öncelik vermeli, doğal aurasının ihtiyaçlarını karşılamalı. Ona yönelik strateji belirlemeli. Sağlıkla ilgili genel durumuna baktığımız zaman, iki tane üniversitesi var, özel sağlık kurumları çok iyi gelişme gösteriyor. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Merkezi Laboratuvarı ile birlikte 4 tane JCI akreditesi almış kuruluşu var. Hekim yetkinliği, sahip olduğu teknolojik donanımı oldukça iyi. Adana’da çözülemeyip, İstanbul’a veya başka bir ülkeye gönderilmesi gereken vaka yok denecek kadar az. Şu anda Türkiye’deki genel Sağlık Turizmi pastasından yüzde 5 civarında bir pay alıyor. Bunu artırabilecek potansiyele sahip. Adana öncelikle büyük pastadan yüzde 10 alabilmeyi hedeflemeli. Bu sağlanırsa Adana için büyük bir başarı olacak. Önemli olan her geçen yılın, her geçen ayın bir önceki aydan daha iyi bir seviyede, artarak devam ediyor olması. Şu anda durum böyle gidiyor. Fakat işin özünde, rakamlar değil tedavi konuşsun istiyoruz. İnsanların mutluluğu, memnuniyeti konuşsun istiyoruz. Zaten o kendiliğinden rakama dönüşür. Biz dernek olarak bu sürecin gelişiminde bütün paydaşlarla birlikte hareket edip onlara zemin oluşturmaya çalışıyoruz. Son olarak şunu da belirtmek istiyorum. Çukurova Bölgesi’nde gerek sağlık turiz- mini gerekse diğer hizmet sektörlerin geliştirilmesi ile ilgili bir sempozyum hazırlığımız söz konusu. Ekonomi Bakanı Sayın Zafer Çağlayan’dan bu konuda davette bulunduk. Programımız hazır. Sayın Bakanımızın belirleyeceği bir tarihte gerçekleştirmeyi düşünüyoruz. Bu sempozyumun, hizmet sektörünün Türkiye gündemine çok daha derin işleneceği bir sempozyum olacağını ve Adana’dan Türkiye’ye mesaj göndereceğine inanıyorum. Adana Organize 49 Daha kaliteli ve kesintisiz enerji için seminer Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nca düzenlenen seminerde, sanayicilerin zaman zaman yaşanan enerji dalgalanmalarından kaynaklanan sorunları dile getirilerek, çözüm önerileri tartışıldı. 50 Adana Organize AOSB Başkanı Sütcü, yaklaşık 300 sanayi tesisinin bulunduğu bölgede, tüm işletmelerin enerji sorunu yaşamamak için tesisatlarındaki rutin bakımlarını aksatmamaları önerisinde bulunarak, gerektiğinde AOSB başkanlığının uzmanlarından yardım isteyebileceklerini bildirdi. Sütcü, AOSB’nin genişleme alanında, enerji hatlarının yeraltına alınması hedeflediklerini de sözlerine ekledi. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nca düzenlenen seminerde, sanayicilerin zaman zaman yaşanan enerji dalgalanmalarından kaynaklanan sorunları dile getirilerek, çözüm önerileri tartışıldı. AOSB Başkanı Bekir Sütcü, seminerin açılışındaki konuşmasında, AOSB’deki işletmelerin enerji dalgalanmalarından dolayı, gerek maddi gerekse işgücü kaybı olarak zaman zaman sıkıntılar yaşadıklarını belirterek, “Bu sıkıntılar sanayicilerimizin üretim maliyetlerinin artmasına ve buna bağlı olarak rekabet gücünün zayıflamasına neden olmaktadır” dedi. Sütcü, elektrik piyasasında dağıtım sisteminde sunulan elektrik enerjisinin tedarik sürekliliği, ticari ve teknik kalitesi hakkında yönetmelik gereğince dağıtım şirketlerine ve kullanıcılara görev ve sorumluluklar düştüğünü hatırlatarak, sözlerine şöyle devam etti: “Elektrik Dağıtım Şirketi olarak AOSB, 14 adet dağıtım merkezi ve 65 adet fiderde kurulmak üzere EKİS (Enerji Kalitesi İzleme Sistemi) çalışmaları başlatılmış ve sonuca yaklaşılmıştır. Ayrıca, işletmelerin daha kaliteli ve kesintisiz enerji kullanabilmeleri amacıyla Enerji yönetim Birim Müdürlüğümüz tarafından yılbaşından bugüne kadar en çok tüketimi olan 40 işletme ve 160 noktada enerji kalitesi ölçümleri yapılmış ve raporları hazırlanmıştır. Bu bölümlere, bölge genelinde devam edilecek ve tüm tesisler enerji kalitesi noktasında incelenecek, sorunlar tespit edilecek, çözümü konusunda çalışmalar yapılacak” Sütcü, yaptıkları tespitlerde, elektrik dağıtımı ile ilgili arızaların sanayicilerin eksiklerinden kaynaklanabildiğini gördüklerini vurgulayarak, “Bazen bizim tespit ettiğimiz bazen edemediğimiz fakında olmadığımız konular olabilir. Biz Adana OSB yönetim kurulu olarak bazı kararlar aldık. Buradaki sanayicilerimizin yükümlülükleri olan çalışmaları biz yapacağız.’’ Adana Organize 51 “365 hektarlık genişleme alanında alt yapı çalışmaları devam ediyor” Sütcü, yeni bölge diye tabir ettikleri 365 hektarlık genişleme alanında altyapı çalışmalarına başlayacaklarını belirterek , “Burada hedefimiz elektriği yerin altına, tünelin içine almak. Mevcut bölgemizde de bunun olmasını arzu ederdik. Buradaki sıkıntıları gördükçe, yeni bölgede de aynı sorunların yaşanmaması için tedbirler alıyoruz” dedi. Başkan Sütcü, sanayicilere de bu konuda görev düştüğünü ifade ederek, “Bizim yaptıklarımız ya da yapacaklarımız belirli 52 Adana Organize bir yere kadar. Bizler sizin tesislerinizin içini bilemeyiz. Herkes evinin önünü süpürürse her yer tertemiz olur. Bunun için yönetmeliklerde belirtilen rutin bakımların mutlaka yapılması gerekir. İhtiyaç duyduğunuzda AOSB başkanlığımızda görevli mühendislerimizden destek alabilirsiniz” diye konuştu. Sütcü’nün açılış konuşmasının ardından yapılan sunumlarda, sanayi tesislerinin enerji birimi ile ilgili yetkililerine kesintisiz enerji için yapılması gerekenler konusunda bilgi verildi. Tarım sektöründe iş güvenliği paneli Adana Valisi Coş: “İş sağlığını olumsuz etkileyen hiçbir üretim süreci, hiç bir ekonomik faaliyet kabul edilemez!” Adana Valisi Hüseyin Avni Coş, Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nın ev sahipliğinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen ‘’Tarım Sektöründe İş Güvenliği’’ konulu panelin açılışındaki konuşmasında, insan sağlığının her şeyin üzerinde bir değer olduğunu vurguladı. Coş, iş sağlığını olumsuz etkileyen hiçbir üretim sürecinin, hiçbir ekonomik faaliyetin kabul edilemez olduğunu belirterek, “İş sağlığı ve iş güvenliği sadece bugüne mahsus yükselen değer değil, özünde insan olduğu için bizim tarihimizden gelen bir değer ve gelenektir” dedi. Dünyadaki en önemli varlığın insan olduğuna dikkati çeken Vali Coş, “Bütün insanlar değerlidir, onun için bir insanın bile burnunun kanaması büyük bir hadisedir. Gerçek vasıflarla insan olan bir varlığın böyle bir tabloya kayıtsız kalması, bir başkasının acısı karşısında sessiz kalması düşünülemez” dedi. Vali Coş, İş sağlığı ve güvenliğinin sadece bugüne mahsus yükselen değer değil, tarihimizden gelen bir değer olduğunu da ifade ederek, şunları söyledi: “Bu konularda bizim geleneğimizde, tarihimizde çok güzel örnekler var. Kölelik döneminde bile kölelere insan olarak değer verilmiş, onların insan olma hakları tanınmaya çalışılmıştır. Ancak, bazı yerlerde maalesef bugün okurken bile tüylerimizi ürperten gerçekler de var. Kölelerin işkencelere maruz bırakıldığı dönemlerde bizim ecdadımız bu konuda o çağın şartları içinde insani davranışlar içinde olmuştur. Çok şükür 20. yüzyıla kadar gelen bu açık sömürü düzeninde bizim milletimizin, ecdadımızın yüz kızartacak bir faaliyet içinde olmadığını görüyoruz. Bugün daha önce sömürgeye maruz kalan ülkelere baktığımızda, sözde bağımsızlıklarını elde etmiş olsalar dahi ekonomik faaliyetlerinin büyük bir bölümünü daha önce kendilerini sömüren ülkelerle yürüttüklerini, iç siyasetlerini bile onların güdümünde sürdürdüklerini görüyoruz. Oysa, sömürgeciler, sömürdükleri ülkenin zenginliklerini götürmüşler ancak, yatırım anlamında hiçbir şey yapmamışlar” Adana Organize 53 “İş sağlığı ve güvenliğini, bugüne mahsus yükselen değer değil, bizim tarihimizden gelen bir değerdir” Bu gerçeğe karşın Osmanlının duruşuna da dikkati çeken Vali Coş, sözlerine şöyle devam etti: “Ama bizim ecdadımızın, bu konuda sömürgeci olmadığı, aksine bulundu her yerde, fethettiği her yerde oranın mutluluğu için çalıştığına dair tarihimizde örnekler var. Yugoslavya, Osmanlı idaresindeyken bu topraklardan ne kadar vergi toplamış buna karşılık ne kadar yatırım yapmış diye yapılan araştırma bu söylediklerimizi doğruluyor. Osmanlı, bu ülkeden topladığı vergilerden daha fazla yatırım yapmış, insana değer vermiştir.” Vali Coş, yaptığı Osmanlı hatırlatmasının ardından, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mesele insan olunca, üretimde, bütün üretim alanlarında, bütün çalışma hayatımızın her alanında insan merkezli yaklaşımların, yönetim anlayışlarının egemen kılınması lazım. Onun için de iş sağlığı ve güvenliğinin bugüne mahsus yükselen değer değil bizim tarihimizden gelen bir değer olduğuna 54 Adana Organize vurgu yapmak istiyorum. Bir insanın hayatının sıkıntıya koyacak bir çalışma ortamının asla kabul edilemeyeceğini, bunun hukuktan önce geleneğimizle bağdaşmadığını ifade etmek istiyorum.” Vali Coş, iş sağlığı ve güvenliği konusunda görevin sadece Çalışma Bakanlığı’nda olmadığını belirterek, “Bu konuda bütün devlet kurumlarına, sivil toplum kuruluşlarına, en önemlisi de sanayici arkadaşlarımıza önemli görevler düşüyor. Çünkü iş sağlığı ve güvenliğine uymadan üretim yapan, belki de üretim maliyetini düşürerek bu konuda duyarlı davrananlara karşı haksız rekabet edebiliyor. Çünkü, iş sağlığı ve iş güvenliğine uymanın doğal bir bedeli oluyor, bu bedeli ödemek istemeyenlerin maliyetleri düşürmeleri suretiyle haksız rekabette bulunmaları söz konusu olabiliyor. Bunu önlemek için de buna uyan kuruluşlarımıza bu konuda gözlemlerini değerlendirmelerini öneriyorum. Meslek odalarımı- zın da bünyelerindeki kurum ve kuruluşlarda bu konulara dikkat etmeliler” dedi. Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise iş sağlığı ve güvenliği önemine dikkati çekerek, bu konuda toplumun ve işverenlerin bilgilendirilmesi konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduklarını söyledi. Aldırmaz: Destek vermeye hazırız Aldırmaz, kendisinden önce söz alan İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Dr. Rana Güven’in, “Adana’da faaliyet gösteren laboratuar merkezinin tanıtım eksiği” konusundaki vurgusuna da dikkati çekerek, “Adana Büyükşehir Belediyesi’nin sorumluğundaki billboardlar, açık hava panoları ve otobüs arkasındaki reklam panolarıyla bu konuda destek vermeye hazırız” diye konuştu. “İş sağlığı ve güvenliği, insani, toplumsal, yasal bir sorumluluktur” AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü ise, böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutlu olduklarını belirterek, Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliğinin boyutlarına dikkati çekti. Sütcü, Türkiye’de her yıl bin 500 kişinin iş kazasında hayatını kaybettiğini, 5 bin kişinin de sürekli iş göremez duruma düştüğünü vurgulayarak, “Bu istatistik bilgilerle Avrupa’da birinci, dünyada üçüncüyüz. Hepimiz biliyoruz ki iş kazalarının yüzde 78’i çalışanların emniyetsiz davranışlarından kaynaklanıyor. Aynı zamanda yüzde 98’i insan hatasından kaynaklı ve yüzde 50’si de kolaylıkla önlenebilir özellik taşıyor. Oysa, iş sağlığı ve güvenliği insani, toplumsal ve yasal bir sorumluluktur” dedi. teknoloji ve kabul edilebilir kalitede ölçülebilmesini arzu eden bir anlayışa sahibiz. Bu konuda genel müdürlüğün laboratuar hizmetlerinin artırılması ve çeşitlendirilmesi beklentisindeyiz.” Sütcü, bir sanayici olarak kendi işyerlerinde iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda yaptıkları çalışmalara da dikkati çekerek, şunları kaydetti: “İki yıl önce İSGÜM’ün (İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü) varlığından haberdar olunca, işyerimizde çalışma yapılmasını sağladık. Çünkü, ortam ölçüm ve değerlendirmelerinin en yeni İş sağlığı ve güvenliğine önem verilmesinin hem ekonomik hem de insan sağlığı yönünden ülkemize katkı sağlayacağına inandığını vurgulayan Sütcü, “Bana bir şey olmaz, bize bir şey olmaz yanlışlından kurtulmamız lazım. Bilinen slogan; önlemek, ödemekten daima ucuzdur’’ diye konuştu. Her gün 172 iş kazası oluyor! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Dr. Rana Güven de, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili gerçekleştirilen yasal düzenlemelere dikkati çekerek, “Gönül isterdi ki bu sorunu burada hiç tartışmayalım. Ancak, bu konu maalesef hiçbir zaman popüler olmamış. Bu yüzden Türkiye’de her gün 172 iş kazası oluyor, 4 işçi hayatını kaybediyor, 6 işçimiz de hayat boyu çalışamaz hale geliyor” dedi. Dr. Güven, bunun sosyo ekonomik boyutunu tartışmaya bile gerek olmadığını belirterek, “Ekonomik boyut bir yana sosyal boyutun telafisini rakamlarla ölçmek mümkün değil. Ölen, yaralanan ya da ömür boyu sakat kalan bir işçinin ve ailesinin yaşadıklarını düşünebiliyor musunuz?” diye sordu. Konunun sorunlu bir alan olduğunu vurgulayan Güven, sözlerine şöyle devam etti: “Ne yapmak lazım? Bu alanda ülkemizin en büyük eksiğini giderme konusunda önemli adımlar attık. 16 Ocak 2012 günü sayın başbakanımızın başkanlığındaki bakanlar kurulumuzda Türkiye’nin müstakil bir iş sağlığı ve güvenliği yasa tasarısı tartışıldı ve bakanlar kurulundan geçti. Sayın başbakanımız bu konuda son derece duyarlı. Bizim bugüne kadar bu konuda müstakil bir yasamız yoktu. İş sağlığı ve güvenliği mevcut iş yasasının 5. bölümünde yer alıyordu. Bu bölümdeki düzenlemeler ise sadece SSK’lı işçilerimizi kapsıyordu. Oysa, devlet memurları, bağımsız çalışanlar kapsamda değildi. İş sağlığı ve güvenliği her çalışanımızın hakkıdır. Bu yasa tasarısı önümüzdeki aylarda TBMM’den geçerek daha geniş bir kitleye hitap eden çağdaş bir yasamız olacak” Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’ndan Suna Ahioğlu ve Zeynep Şimşek konuşmacı olarak katıldı. Açılışın konuşmalarının ardından Dr. Rana Güven başkanlığında gerçekleştirilen “Tarım Sektöründe İş Güvenliği” konulu panele, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ferdi Tanır, Ç.Ü. Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alaettin Sabancı, Harran Üniversitesi Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki toplantıya, Sosyal Güvenlik Kurumu Adana İl Müdürü Muhammed Gerçek, Adana Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Kazım Barışık, Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan, üniversite temsilcileri, sanayiciler ve diğer davetliler katıldı. Adana Organize 55 AOSB’de kesintisiz doğalgaz kullanımı için tam hizmet Doğal gaz; Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde ilk kez 31.12.2005 tarihinde kullanıma geçmiştir. Doğal Gaz İşletme Birim Müdürlüğü, sanayide kullanılan gazın tedarik edilerek bölge içine güvenli ve kesintisiz şekilde dağıtımını sağlamaktadır. ISO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemi gereğince 2007 yılı sonu itibarıyla gaz kullanım seviyesini daha fazla artırmak ve daha çok sanayicimize hizmet verebilmek amacıyla yatırımı Bölge Müdürlüğümüz tarafından yapılıp, sanayicimizin bu ilk yatırım maliyetini 8 eşit taksitle ödemesi planına dayanılarak 19 adet firmaya gaz dönüşümleri 56 Adana Organize yapılmış ve işletmeye alınmıştır. 10.08.2006 tarihli AOSB Yönetim Kurulu Kararı 4. maddesi olan “Doğalgaz İstasyonlarının Periyodik Bakımlarının Yapılması” konusu gereğince, abonelerimizin RMS/B ve C tipi istasyonlarının periyodik bakım talimatları oluşturulmuş, gerekli yedek parçalar temin edilerek abonelerimizin istasyonlarının periyodik bakımları sertifikalı işletme ekibimiz tarafından ücretsiz olarak yapılmaya başlanılmıştır. Yapılan bakımlar karşılığında malzeme değişmesinin gerekli olduğu hallerde sadece değiştirilen malzeme bedelleri firmalara fatura edilmiş, bu hususta sanayicimize önemli katma değerler sağlanmıştır. Daha güvenli, daha ekonomik, daha temiz ve 24 saat kesintisiz doğal gaz hizmetini sağlamak için gerekli olan tüm işletmecilik faktörleriyle periyodik bakımlar düzenli olarak devam etmektedir. 01.01.2010 - 31.12.2010 döneminde BOTAŞ’tan ıskontolu doğal gaz alımına başlanılmış, alım taahhüdünü yerine getiren sanayicilerimize %3 ve %5 kademelerinde indirim uygulamasına gidilmiş, bu döneminde sanayicimize toplamda 1.698.461,75 TL’lik indirim yapılmıştır. Adana OSB olarak GPRS sistemiyle kablosuz olarak Müşteri sayaçlarının okunması için 2008 yılından bu yana abone sayaçlarımızı tek tip yapma çalışmalarımız bitirilmiş olup hacim düzeltici sayaçlarımız tek markaya göre düzenlenmiştir. GPRS Sistemi ile uzaktan okuma için firmalarla görüşmelere başlanılarak teklif alma aşamasına gelinmiştir. Abone sayımızdaki artış ve gaz alım anlaşmalarındaki indirim oranlarının kaldırılması neticesinde firma endekslerinin rutin takibi daha önemli bir hale gelmiştir. Doğalgaz kullanıcı sayısının sürekli olarak artış gösterdiği günümüzde akışın takibi ve tüm ölçümü istenilen anda görebilmek hem OSB’mizin lehine, örnek teşkil etmesi açısından da ayrıca bir önem taşımaktadır. Bölgemiz içersinde bulunan polietilen hat vana rögar lama sistemlerinin yenileme çalışmalarına başlanılmış, bu hususta 20 grup komple sökülerek yerlerine kompozit malzemeli vana kapak ve menholleri konulmuştur. Çalışmalarımız devam etmektedir. itibariyle bölgemiz içerisine 2” den 12” e çeşitli çaplarda 11.975 metre çelik hat ve çeşitli çaplarda 43.740 metre polietilen hattımız mevcuttur. Bölgemizde, 75.000 Nm3/h 35 – 70 bar giriş 12 – 19 bar çıkışlı RMS-A/1 ve 30.000 Nm3/h 35 – 70 bar giriş 30 bar çıkışlı RMS-A2 istasyonumuz vardır. A2 istasyonu kojenerasyon ile elektrik üretimi yapan bir firmamızın ihtiyacı için kullanılmaktadır. Bu gün Ayrıca birimimiz tarafından sanayicimizin gaz taleplerinin karşılanabilmesi amacıyla bu gün itibariyle 1.175 metre çeşitli çapta çelik ve 1.740 metre çeşitli çapta polietilen borunun bölge hatlarımıza katılması sağlanarak alt yapı servis hatlarımızın kapasite taşıma yükleri arttırılmıştır. Bölge polietilen hatları üzerindeki yüklenmeleri rahat- Bu hatlarla birlikte Bölge içinde 3 adet 9.000 Nm3/h lik ve 1 adet 5.000 Nm3/h’lik 3–4 bar çıkışlı RMS/B tipi istasyon faaliyete alınmış olup halen 2 adet 9.000 Nm3/h’lik B tipi istasyon, kapasite artışı doğrultusunda montajı yapılarak faaliyete sokulabilecek pozisyonda projelendirilerek yedek bırakılmıştır. Bahsi geçen altyapımızla bölge hatlarına dağıtılan gazdan, altyapısını latmak ve basınç düşümlerini önlemek amacıyla 1 adet 9.000 Nm3/h’lik RMS/B, 2 adet 4.000 ve 1 adet 2.000 Nm3/h’lik RS istasyonunun montaj ve servis bağlantıları yapılarak devreye alınmıştır. RS istasyonları by-pass’lama yöntemiyle hem çelik hem polietilen hatlara bağlanmış böylece istenmesi ve gerek duyulması koşullarında firmalara ister çelik ister polietilen hattan gaz verilebilmesi sağlanmış ayrıca hem bölge polietilen hattı hem firma istasyonları beslenecek şekilde projelendirilerek örnek bir uygulama faaliyete geçirilmiştir. tamamlamış firmalar abonelik sistemiyle faydalanmaktadırlar. Bölgemizde ilk gaz açılım yılından 2011 yılsonuna göre % 47,79’luk fiili çekiş artışı gerçekleşmiş olup şu an itibariyle 105 abonemize kesintisiz gaz verilmeye devam edilmektedir. Toplam 4 personelle hizmetini sürdüren birimimizde bölge içersindeki doğal gaz alt yapı ve üst yapı dağıtım sisteminin koruma ve fiziki yapısının sürekli çalışır olmasını temin ederek hizmetin kesintisizliğini sağlamak ana sorumluluğumuzdur. Adana Organize 57 Prof. Dr. Ersoy’a teşekkür plaketi Adana’da yeni kurulan Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adem Arsoy’a, Çukurova Üniversitesi ve Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nce, hizmetlerinden dolayı teşekkür plaketi verildi. Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Akınoğlu, AOSB’deki Ç.Ü. Teknik Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü görevini yürütürken, yeni kurulan üniversiteye rektör olarak atanan Prof. Dr. Ersoy’un Ç.Ü.’deki başarısını yeni görevinde de sürdüreceğine inandığını bildirdi. AOSB’nin yeni Rektör Prof. Dr. Adem Ersoy için hazırladığı armağanı ise Yönetim Kurulu Başkan Vekili Osman Nuri Oğuz sunarak, hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ersoy ise yeni üniversite ile ilgili bilgi verdi. Ersoy, yeni üniversitenin, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi, Denizcilik Fakültesi, Güzel Sanatlar, Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Hukuk Fakültesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi, İşletme Fakültesi, Turizm Fakültesi olmak üzere 9 fakültesi, Yabancı Diller Yüksekokulu ve Sosyal Bilimler Enstitüsü ile Fen Bilimleri Enstitüsü’nden oluştuğunu bildirdi. AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü ise AOSB’de Prof. Dr. Ersoy’un, iki yıl önce faaliyete geçen meslek yüksek okulunun başarısında büyük emeği bulunduğunu belirtti. Törende, AOSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, Ç.Ü. Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu’na, ziyaretlerinin anısına anı tabağı sundu. AOSB çalışanlarından Kızılay’a kan bağışı Türkiye Kızılay Derneği’nin ülke genelinde haşlattığı Kan Bağışı Kampanyası’na Adana Organize Sanayi Bölgesi de bünyesinde yer alan firmaların çalışanları ile destek verdi. AÖSB Yönetim Kurulu Başkanı Bekir 58 Adana Organize Sütcü, kan bağışının Türkiye’nin en öncelikli sosyal sorumluluk projelerinden birisi olduğunu belirterek, böylesine anlamlı bir kampanyada yer almaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Bölge Müdürlüğü İdari Binası içerisinde kurulan kan alma merkezinde 2 gün boyunca kan bağışı işlemlerinin devam ettiğini söyleyen Sütcü, “Kan, tek kaynağı insan olan çok değerli bir yapıdır. Yaklaşık 40 yıldan beri kan yerine kullanılabilecek ve bu değerli yaşam iksirinin yerini alabilecek yapay bir madde elde etmeye yönelik çalışmalar olmakla birlikte, bu konuda tatmin edici sonuçlar alınamamıştır. Başta Türk Kızılay’ı olmak üzere son yıllarda çeşitli kurumlarca yapılan etkin kampanyalar neticesinde halkımızın dikkatini bu konuya çekmeyi başardık. Lütfen herkes belirli aralıklarla Kızılay’ın kurduğu kan verme merkezlerine gelsin ve düzenli olarak kan versin” diye konuştu. Türkiye Kızılay Derneği Adana Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ramazan Saygılı da, kan vermeye uygun olan herkesi üç ayda bir kan vermeye çağırdıklarını vurgulayarak, “Adana ekonomisinin kalbinin attığı yerde, Türkiye’nin en önemli sorunlarından birine bir nebze de olsun katkı sunabilmek bizim için çok değerli. Başta Sayın Sütcü olmak üzere, AOSB içerisinde yer alan ve bize destek olan herkese çok teşekkür ediyoruz” ifadesini kullandı. Kan bağışı merkezini ziyaretinin ardından AOSB tesislerini gezen Saygılı, daha sonra AOSB Yönetim Kurulu üyeleri ile bir araya gelerek Başkan Sütcü’ye kampanyaya olan desteklerinden ötürü plaket verdi. İzzet DURAK Avukat / Kamu Yönetim Uzmanı Yeni Türk Ticaret Kanunu’na genel bir bakış 6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK), 1535 maddeden oluşmakta olup, genel anlamda 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecektir. • Tarafların anlaşmaları halinde ihbar, itiraz ve benzeri beyanlarını elektronik ortamda yapabilmesi imkânının tanınmış olması. Gerek Yeni TTK’da gerekse 6103 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanunda belirtilen hükümler kapsamında dikkat edilmesi gereken tarihler şöyledir. >> Kamuyu aydınlatma yükümlülüğü 1 Ocak 2012: 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren tüm şirketler artık finansal tablolarını Türkiye Muhasebe Standartları’na (TMS) göre hazırlamak zorunda olacaklardır. Ancak TMS’ye göre mali tabloların karşılaştırmalı olarak hazırlanması gerekmektedir. 1 Temmuz 2012: 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girmesi. (Madde 1534) 14 Ağustos 2012: Anonim şirketler esas sözleşmelerini, limited şirketler sözleşmelerini bu tarihe kadar yeni Türk Ticaret Kanunu ile uyumlu hale getireceklerdir. (6103 Madde 22) Yeni TTK’nın getirmiş olduğu düzenlemeler dikkate alındığında şirketlere getirilen “İnternet sitesi hazırlama zorunluluğu” bu yükümlülüğün bir sonucudur. Şirketin yükümlülüğü, şirkete ilişkin finansal tablolar ile denetleme raporlarının yayımlanmasını ve tüm ilanların sitede yer almasını sağlamaktır. >> “Tüzel Kişi Tacir” kavramı Yeni TTK’da; ticari işletme işleten tüzel kişiler arasına vakıflar da eklenmiştir. 1 Ocak 2013: Bu tarihten itibaren muhasebe kayıtları ve finansal tabloların TMS/TFRS’ye göre düzenlenmesi gerekecektir. (Madde 1534/3) Yeni düzenlemeye göre gelirinin yarısından fazlasını kamu görevi niteliğinde görevler için harcayan vakıfların tacir sayılmayacağı da ifade edilmiştir. (Madde 44) 1 Mart 2013: Bağımsız denetçi seçilmesi için son tarihtir. Atama yapmayan şirketlere mahkemece atama yapılacaktır. (Geçici Madde 6/3) >> “Ticari İşletme” kavramı 1 Temmuz 2013: Sermaye şirketleri için internet sayfalarının hazırlanması ve yayınlanması için son tarih. 6762 sayılı TTK’da “Ticari İşletme” kavramının somut bir tanımı bulunmamakla beraber örnekleme yoluyla bir tanım yapılmaktaydı. Bu tarihten itibaren üç ay içinde internet sitesi kurma zorunluluğunu yerine getirmeyenler için ise çeşitli hapis ve para cezaları öngörülmektedir. (Madde 1534/1) Yeni TTK, daha somut olarak tanımlandığından bahsedilebilir. Buna göre; “Ticarî işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.” 14 Şubat 2014: Anonim ve limited şirketler, Türk Ticaret Kanunu’nun yayımı tarihinden itibaren üç yıl içinde yani 14 Şubat 2014 tarihine kadar sermayelerini, kanunun 332 ve 580’inci maddelerinde öngörülen tutarlara yükseltmek zorundadırlar. (6103 Madde 20) Tanıma ek olarak, “Ticari işletmenin bir bütün olarak yazılı bir sözleşmeyle devredilebileceği” veya “Başka hukuki işlemlere konu olabileceği” eklenmiş ve prensip olarak bütünlüğün neleri kapsadığı sayılmıştır. >> Bilişim ve teknoloji alanındaki düzenlemeler Teknolojik gelişmelere paralel olarak Yeni TTK ile öngörülen değişiklikler şu şekilde sıralanabilir; Bunlar; duran mal varlığı, işletme değeri, kiracılık hakkı, ticaret unvanı ile diğer fikrî mülkiyet hakları ve sürekli olarak işletmeye özgülenen malvarlığı unsurlarıdır. İşletme devri sözleşmesinde ticari işletme unsurlarının ayrıştırılabileceği de belirlenmiştir. • Ticaret sicil kayıtlarının elektronik ortamda tutulması ve depolanması, >> “Ticaret sicili” • Sözleşmelerin kuruluş süreçlerinin elektronik ortamda yapılmasının mümkün kılınması, Ticaret siciline yönelik olarak getirilen en önemli yenilik; sicil kayıtlarının aleniyetinin sağlanması açısından, “kayıtların elektronik ortamda tutulması”dır. • Fatura ve teyit mektuplarının elektronik ortamda oluşturulması ve saklanması, • Genel kurul çağrılarının elektronik posta ile yapılabilecek olması, toplantıya katılma, öneri sunma, oy kullanma gibi yönetimsel hakların internet ortamında elektronik imza ile kullanılabilecek olması, • Şirketlere internet sitesi kurma zorunluluğu getirilmesi ve bu internet sitelerinde kamunun aydınlatılması ilkesi nedeniyle gerekli görülen belgelerin sunulma zorunluluğu, • Yönetim kurulu üyesinin bir tüzel kişi temsilcisi olması durumunda tüzel kişi ve temsilcisi nin internet sitesinde yayınlanma zorunluluğu, 60 Adana Organize Ayrıca Eski TTK’da “Ticaret sicilinin kimin tarafından tutulacağı” açık bir şekilde belirtilmemekte iken yeni düzenlemede, ticaret sicilinin “ticaret ve sanayi odaları” veya ticaret odaları tarafından tutulacağı; hükme bağlamıştır. Yeni TTK’da ticaret sicil ile ilgili hapis de dahil olmak üzere cezalara yer verilmiştir. Tescil ve kayıt için bilerek gerçeğe aykırı beyanda bulunanlar, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılır. Gerçeğe aykırı tescilden dolayı zarar görenlerin tazminat davası açma hakları da vardır. >> Ticari faizin serbestçe belirlenmesi ilkesi Bileşik faiz yasağı devam etmekle beraber, aynı zamanda üç aydan aşağı olmamak üzere faizin ana paraya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartının, yalnız cari hesaplarla, borçlu yönünden ticarî iş niteliğindeki ödünç sözleşmelerinde geçerli olması istisnası da aynen Yeni TTK’da korunmuştur. Buna karşın ödünç para verme işleri, bankalar, tasarruf sandıkları ve tarım kredi kooperatifleri hakkındaki hususi hükümlerin saklı tutulmasıyla ilgili 6762 sayılı TTK’daki düzenlemeye Yeni TTK’da yer verilmemiştir. Gerekçede bu istisnanın yorumunun güçlük doğurduğu belirtilmiş ve anılan istisnaların çıkarılmasıyla bileşik faiz yasağı daha net çizgilerle belirlenebilmiştir. >> Ticaret unvanının görünürlüğü Yeni TTK ile öngörülen düzenlemeye göre tescil olunan ticaret unvanı, ticarî işletmenin giriş cephesinin herkes tarafından kolayca görülebilecek bir yerine, okunaklı bir şekilde yazılmalıdır. İşletme belgelerinde, ticari işletmenin sicil numarası, ticaret unvanı, merkezi, tacir sermaye şirketi ise sermaye miktarı, internet sitesi adresi ve numarası da gösterilir. >> Ticaret unvanının korunması Yeni TTK’da ticaret unvanının korunmasına ilişkin hüküm genişletilmiş ve markalar, endüstriyel tasarımlar, patentlerle ilgili kanun hükmünde kararnamelerde ve Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda marka, tasarım, patent ve eser sahibine tanınan haklarla uyumlu hale getirilmiştir. Buna göre hak sahibi, kendi ticaret unvanının haksız kullanıldığını öne sürerek kanuna aykırı kullanımın men edilmesini; eğer ticaret unvanı tescil edilmişse kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini, tecavüzün sonucu olan maddî durumun ortadan kaldırılmasını, gereğinde araçların ve ilgili malların imhasını ve zarar varsa, kusurun ağırlığına göre maddî ve manevî tazminat talep etme haklarına sahip olacaktır. >> Haksız rekabetin önlenmesi Yeni kanunda, 6762 sayılı TTK’nın 54’üncü maddesinden farklı olarak haksız rekabet tanımı yapılmamıştır. Bunun yerine haksız rekabetin önlenmesine ilişkin amaç ve ilkelerin vurgulandığı görülmektedir. Hükme göre; haksız rekabete ilişkin hükümlerin öngörülme amacı bütün katılanların menfaati, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması şeklinde açıklanmaktadır. Ayrıca düzenlemede, rakipler veya tedarikçilerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticarî uygulamaların haksız ve hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştır. >> Ticari defterlerin tutulması Yeni TTK ticari defterlerin tutulması konusunda ulusal ve uluslararası standartlara uyularak ticari defter tutma yükümlülüğüne ilişkin emredici bir düzenleme getirmektedir. Yeni TTK hesapların bir sistem dahilinde tutulmasını öngördüğünden, bahsedilen defter tutma yükümlülüğü sadece ticari defterler bakımından değil, tacirlerin bir muhasebe sistemi dahilinde belge ve kayıtlarını tutması olarak anlaşılmalıdır. Defter tutma yükümlüğü; gerçek kişi tacirler ve tüzel kişiler açısından yöneticilere ve Yönetim Kuruluna verilmiştir. Defteri bizzat tutacak kişilerin uzman kişiler arasından seçilmesi zorunluluğu, yöneticiye ve yönetim organlarına yüklenen bir sorumluluktur. Bununla birlikte; defter ve gerekli diğer kayıtların Türkçe tutulacağı yeni TTK’da açıkça düzenlenmiştir. Söz konusu düzenleme emredici niteliktedir. Buna göre; kısaltmalar, harfler ve semboller kullanıldığı taktirde bunların anlamları açıkça belirtilmelidir. İşlem yapan kişilerin adları da açıkça belirtilmeli ve anlamları duraksamaya yer bırakmayacak şekilde tekdüze olmalıdır. Defter tutma yükümünü Yeni TTK’da belirtildiği şekilde yerine getirmeyenler, 200 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır.(Madde 64), (Madde 65), (Madde 562) >> Tacirin saklamakla yükümlü olduğu belge ve defterleri saklama yöntemleri ve belgeler fiziki olarak saklanabileceği gibi, veri taşıyıcıları kullanılarak da saklanabilecektir. Temel defterler dışında hangi defterlerin tutulması gerektiği yeni düzenlemede açıkça belirtilmemiştir. İşletmelerin niteliği dikkate alınmakla birlikte Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu (TMSK) tarafından belirlenecek esaslar dahilinde hangi defterlerin tutulacağı belirlenecektir. >> Ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri Yeni TTK ile tüm defterlerin açılış ve kapanışları noter onayına tabi tutulmuştur. Herhangi bir uyuşmazlıkta mahkemelerin önüne getirilen defterlerin gerçeği yansıtmaması nedeniyle ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri zorunlu hale getirilmiştir. Buna göre; uygulamada zaman bakımından sıkışıklık yaratmamak için tasdik süresi, izleyen faaliyet döneminin altıncı ayına kadar yapılabilecektir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın tebliğine uygun şekilde ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarını yerine getirmeyenler 200 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır. >> Ticari defterlerin bir ispat aracı olarak kullanılması Ticari defterlerin kesin delil olarak sahibinin lehine, aleyhine veya diğer tarafın aleyhine kullanılması durumu ortadan kaldırılmıştır. Bunun yerine “Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun, yargılamayı gerektiren davalarda hazırlık işlemlerine ilişkin hükümleriyle senetlerin ibrazı zorunluluğuna dair olan hükümleri ticarî işlerde de uygulanır” hükmü getirilmiştir. Hükme göre; ticari uyuşmazlıkların varlığı halinde hakim tarafından re.sen ya da taraflardan birinin istemi üzerine incelenen defterler takdiri delil olarak nitelendirilecektir. >> Defterlerin tutulmasında esas alınan evrensel bilanço ilkeleri Bilanço ilkeleri; tamlık, doğruluk, tutarlılık, zamanında kayıt esasları doğrultusunda defter ve belgelerin tutulmasıdır. Kısaca; defter ve belgelerin eksiksiz hazırlanması, boşluk yaratmadan muhasebeleştirilmesi, gerçeğe uygun ve yanlış anlaşılmalara mahal vermeyecek şekilde hazırlanması, kayıt dışı hiçbir işlemin bırakılmaması gerekmektedir. Bilançodaki tamlık ilkesi; Şirket aktif ve pasiflerinin eşit olmasını gerektirir. >> Yeni TTK’ya göre envanter Her gerçek ve tüzel kişi tacirin ticari işletmesini açması, taşınmazlarını, alacaklarını, borçlarını, Defter ve belgelerin saklanması konusunda ikili bir sistem öngörülmüştür. Buna göre; defter Adana Organize 61 >> Yeni TTK’da tek kişilik anonim şirket Eski TTK’da en az 5 kurucu ortağın mevcudiyeti aranmaktadır. Yeni TTK’nın düzenlemesine göre bir anonim şirket tek kişi tarafından başkaca bir ortağa gereksinim duymaksızın kurulabileceği gibi, sonradan da bu durumun ticaret siciline tescili kaydıyla tek kişilik hale gelebilecektir. Bu sayede mevcut sayı kuralına uyularak kurulan şirketlerin sonradan tek ortağa düşmesi halinde şirketin fesih tehlikesi ile karşılaşma olasılığı ortadan kaldırılmıştır. >> Pay sahiplerinin şirkete borçlanmaları Yeni TTK bu konuda 6762 sayılı kanundan farklı bir düzenleme öngörmüş ve pay sahiplerinin şirkete borçlanmalarını engelleyecek bir yasak getirmiştir. Yeni kanun, söz konusu düzenlemeye bir de istisna getirmiştir. Hükme göre, anonim şirketlerde pay sahiplerinin şirkete borçlanması yasak olmakla birlikte pay sahiplerinin, iştirak taahhüdünden doğan borçları istisna sayılmıştır. Zira pay sahibinin, her müşterisi gibi şirketten vadeli olarak mal alması mümkün görülmelidir. Pay sahiplerinin bu istisna dışında şirkete borçlanmaları durumunda Yeni TTK’da üç yüz günden beş yüz güne kadar adli para cezası öngörülmüştür. >> Anonim şirketlerin yönetim kurulları • Yönetim kurulunun en az üç üyeden oluşacağına ilişkin mevcut düzenleme yeni TTK’da terk edilmiş, tek kişilik yönetim kurulu oluşumu mümkün kılınmıştır. • Yönetim kurulu üyelerinin pay sahibi olma zorunluluğu yeni TTK ile kaldırılmış ve bu sayede yönetim kurulu üyelerinin daha uzman ve profesyonel kişilerden oluşması imkanı tanınmıştır. • Yönetim kurulu üyelerinin sadece gerçek kişi değil, tüzel kişi olması imkanı da getirilmiştir. • İşlem kolaylığını sağlamak için, yönetim kurulu üyelerinden en az birinin Türkiye’de ikamet etmesi ve Türk vatandaşı olması zorunluluğu getirilmiştir. • Yönetim kurulu toplantılarını kolaylaştırmak amacıyla, toplantıların elektronik ortamda yapılabilmesi imkânı getirilmiştir. • Yeni TTK ile yönetim kurulunun yeni bir sorumluluğu anlayışı getirilmiştir. Bu anlayış, yönetim kurulu üyesinin kusuru oranında sorumlu olması esasına dayanmıştır. nakit parasının tutarını ve diğer varlıklarını eksiksiz ve doğru bir şekilde göstermesi ve bu konuda bir envanter çıkarması gerekmektedir. Envanter işlemi her hesap dönemi sonunda tekrarlanacak olup, tamlık ve doğruluk ilkeleri esas alınacaktır. • Ayrıca şirket yönetim kurulu üyelerinin en az dörtte birinin yüksek öğrenim görme zorunluluğu getirilerek yönetimin profesyonelleşmesi amaçlanmıştır (Ancak bu kural tek üyeli yönetim kurullarında uygulanmayacaktır). >> Yönetim kurulu kararlarının batıl olması Yeni TTK’da 6762 sayılı TTK’dan farklı olarak envanteri kolaylaştırıcı yöntemlere de değinilmiştir. Buna göre; sondaj yöntemi, matematiksel-istatistiksel yöntemler, fiziki sayım; çeşit, miktar ve değerlerin hesaplanmasında dikkate alınan envanter yöntemlerindendir. Yargıtay içtihadı birleştirme kararlarına göre; bir yönetim kurulu kararının iptali söz konusu olamaz. Ancak bu yönetim kurulu kararlarının geçersiz olduğunun tespit edilmesi mahkemeden istenebilir. Hileli envanter çıkaranlar, 200 günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır. Yeni TTK, mevcut düzenlemede olmayan ancak uygulama ile yerleşen, yönetim kurulu kararlarının geçersizliği sorununu somut bir düzenleme ile ifade etmiştir. Buna göre; eşit işlem ilkesine aykırı olan, anonim şirketin temel yapısına uymayan veya sermayenin korunması ilkesini gözetmeyen, pay sahiplerinin vazgeçilmez nitelikteki haklarını ihlal eden, bunların kullanılmasını kısıtlayan veya güçleştiren diğer organların devredilmez yetkilerine giren kararların batıl olacağı açıkça düzenlenmiştir. >> İflasın ertelenmesi 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 324’üncü maddesinde “Şirket durumunun ıslahı mümkün görülüyorsa idare meclisi veya bir alacaklının talebi üzerine mahkeme iflas talebini tehir edebilir.” ifadesiyle yer bulmuştur. İflasın ertelenmesi müessesi, yeni Türk Ticaret Kanununun 377’nci maddesinde düzenlenmiş ve yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı yeni nakit sermaye konulması dâhil nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri gösteren bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebileceği belirtilmiş olup, erteleme talebinde bulunulduğunda icra ve iflas Kanununun 179 ilâ 179/b maddelerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. >> Şirketler topluluğu kavramı Yeni TTK’nın göze çarpan en önemli yeniliklerden biri de “şirketler topluluğu” ile ilgili düzenlemeler getirmesidir. Uygulamada mevcut olan grup şirket yapısı bakımından hukuki anlamda bir boşluk bulunmakta, hakim şirket ve bağlı şirket arasında yapılan her türlü işlemin iç içe geçmesi nedeniyle şirketler gerçek iktisadi varlıklarını saklamaktadırlar. Yeni TTK’nın bu anlamda tüzel kişilik perdesini kaldırdığını ve sorumluluk bahsi açısından önemli bir düzenleme getirdiğini söyleyebiliriz. >> Anonim şirketlerin asgari sermayesi Yeni TTK hükmüne göre anonim şirket için esas sermaye en az 50.000 TL olmalıdır. 62 Adana Organize >> Pay sahibinin hakları konusundaki yenilikler Mevcut kanunda, pay sahibinin genel kurulda bilgi almasına ilişkin hakkı, kısaca “Bilgi alma hakkı” gerçek anlamı ile düzenlenmemiş, pay sahibinin genel kurul dışında bilgi almasına, başka bir deyişle inceleme hakkına teknik anlamı ile yer verilmemiştir. Yeni TTK ile bu eksikliğin giderilmesi amaçlanmaktadır. Buna göre; pay sahipleri; şirketin ticari defterleri ile ilgili bilgileri, finansal ve konsolide tablolarını, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporunu, denetleme raporunu, kar dağıtım önerisi konusunda genel kurulun yapılmasından 15 gün önce görmek isteyebilir. Yine genel kurulda talep edilmek üzere; şirket denetiminin yapılma şekli ve sonuçları konusunda kişiler taleplerde bulunabilirler. Bu sebeple Yeni TTK ile pay sahibine kapsamlı bir bilgi alma ve inceleme hakkı tanınmıştır. Pay sahibinin genel kurulda temsili ile ilgili yeni bir kurum, hatta sistem getirilmiştir. Buna göre, yönetim kurulu veya başka bir organ, bir üyesini ya da bir kurulun veya komitenin üyesini veya kendisine bağlı herhangi bir kişiyi pay sahiplerine kendisine vekalet verilebilecek kişi olarak tavsiye etmişse, aynı anda kendisinden tamamen bağımsız bir diğer kişiyi daha kendisine vekalet verilebilecek kişi olarak önermek zorundadır. >> Azınlık haklarının etkin bir şekilde kullanılması Yeni düzenlemede azınlık hakları ile ilgili getirilen önemli değişiklikleri şu şekilde sıralayabiliriz. • Yeni düzenleme ile sermayenin onda birini, halka açık şirketlerde ise sermayenin yirmide birini oluşturan pay sahipleri yönetim kurulundan yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını isteyebilecektir. • Azınlık haklarının etkin bir şekilde kullanılmasını engelleyen, gündeme bağlılık ilkesine önemli istisnalar getirilmektedir. • Pay sahipliği haklarında olduğu gibi azınlık hakları listesine de yenileri eklenmektedir. • Esas sözleşme ile çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilecektir. İstemi yerine getirilmediği veya reddedildiği taktirde pay sahiplerinin mahkemeye başvurma hakkı yeni düzenlemede de korunmaktadır. >> Şirketlerin sermaye arttırımı ya da şirket kurmak amacıyla halktan topladığı paralar Yeni TTK uyarınca bir anonim şirket kurmak veya sermaye artırmak amacı veya vaadiyle halktan para toplanabilmesi için SPK’dan önceden izin alınacak, kuruldan izin alındıktan sonra toplanan tutarların amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığı da ayrıca takip edilecektir. Yeni TTK ile birlikte, SPK’dan izin alınmadan halktan para toplanması fiili, anılan madde gereği suç sayılacaktır. Suçun faili, kanun hükmüne aykırı olarak para toplayanlar ile ilgili şirketin yönetim kurulu üyeleri, yöneticileri ve girişimcileri olacaktır. Böylece SPK’dan izin alınmaksızın, özellikle yurt dışında bir anonim şirket kurmak veya sermaye artırmak amacıyla para toplanmasına engel olunacak, halkın bu yolla aldatılması önlenecektir. Odalar ve Borsalar Birliği ve Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu’nun görüşleri alınarak, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından yönetmelikle düzenlenecektir. Yeni TTK borsaya kayıtlı şirketler yukarıdaki ölçütlere tabi olmadan doğrudan doğruya büyük ölçekli şirket olarak kabul edilmesini öngörmektedir. >> Limited şirketlerde ortak sayısı Mevcut düzenlemede bir limited şirketin kurulması için gerekli olan en az iki kişi olma asgari sınırı kaldırılmıştır. >> Yeni TTK’da internet sitesi zorunluluğu Yeni düzenleme ile tek kişilik limited şirketlerin kurulması veya sonradan ortak sayısının bire inmesi mümkün hale gelmiştir. Yeni TTK, her sermaye şirketine internet sitesi yapma zorunluluğu getirmektedir. >> Limited şirket asgari sermayesi Yeni TTK’da; şirketler internet sitelerini düzenlerken kanunen yapmaları gereken ilânlara, pay sahipleri veya ortakları açısından önem taşıyan açıklamalara; yönetim ve müdürler kurulu ile genel kurul toplantılarının hazırlıklarına; anılan kurulların yapılmasına ilişkin bilgilere; ortaklara ve pay sahiplerine sunulması gereken belgelerin yayımlanmasına; bu kurullara ait olanlar da dahil olmak üzere her türlü çağrıya; oy vermeye, kamuyu aydınlatma hükmü çerçevesinde çeşitli bilgilerin sunulmasına; pay sahiplerinin veya ortakların aydınlatılmasının öngörüldüğü konulara değinmek zorundadırlar. Yeni TTK’da limited şirket için aranan asgari sermaye 5.000 TL’den 10.000 TL’ye çıkarılmıştır. Bunun yanında finansal tablolar, bunların dipnotları, ekleri, yönetim kurulunun yıllık raporu dahil, hesap durumlarına, ara finansal tablolarına, yönetim kurulunun kurumsal yönetim ilkelerine ne oranda uyulduğuna ilişkin yıllık değerleme açıklamasına; denetçinin, özel denetçinin, işlem denetçilerinin raporlarına ve yetkili kurul ve bakanlıkların konulmasını istedikleri pay sahiplerini ve sermaye piyasasını ilgilendiren konulara ilişkin olarak şirketin cevapları ve bildirimleri ve diğer ilgili hususlar şirketin internet sitesinde yayınlanacaktır. >> Sermaye şirketlerinin sınıflandırılması Yeni TTK’da, ilk defa bir ayrımla şirketlerin ölçeklerine göre küçük, orta ve büyük olarak sınıflandırılması öngörülmüştür. Söz konusu düzenlemeye göre; küçük ve orta ölçekli işletmeleri tanımlayan ölçütler, Türkiye Mevcut düzenlemede yer alan sermayenin taksitle ödenmesine ilişkin hüküm ve buna bağlı olarak temerrüt hükümleri ortadan kaldırılmıştır. Bu sayede söz konusu payın bir defada ödenmesi öngörülmüştür. >> Limited şirketler ile ilgili diğer hükümler Limited şirket, kanuna uygun olarak düzenlenen şirket sözleşmesinde, bir veya daha çok kurucu ortağın, limited şirket kurma iradelerini açıklayıp, en az 10.000 TL (Bakanlar Kurulunca 10 katına kadar arttırılabilir) sermayenin tamamını şartsız taahhüt etmeleri ve nakit kısmı hemen ve tamamen ödemeleriyle kurulur. Tescil süresi 30 gündür. Esas sözleşmenin yazılması önem kazanmıştır. Yeni yasaya göre limited şirketler sigortacılık da yapabileceklerdir. Esas sözleşmede hüküm konulması kaydıyla, intifa (Ortaklık haklarına sahip olmaksızın kardan pay alma hakkına haiz) senetler çıkarabilirler. Limited şirket ana sözleşmesinde denetçi ile ilgili bilgiler ve denetçinin meslek odası numarası yer alacaktır. Esas sözleşmede yer almak koşulu ile sermayenin itibari değerinin iki katını aşmayacak ölçüde ek ödeme yükümlülüğü getirilebilir ve yükümlülük hissenin devrinin tescilinden itibaren iki yıl içinde şirket iflas etmiş ise devreden ortaktan istenebilir. KAYNAKÇA 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, http://www.tbmm.gov.tr/kanunlar/k6102.html 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Genel Gerekçesi, REİSOĞLU, Seza, “6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun Anonim Şirketlerle İlgili Başlıca Yeni ve Farklı Düzenlemeleri” Tebliği, Abant, 22 Ekim 2011. TEKİNALP, Bige, Yeni Türk Ticaret Kanunu ‘Geleceği Hazırlayan Bir Düzenleme’, Kanun’un Tanıtım ve Bilgilendirme Çalışması, PwC Türkiye (PricewaterhouseCoopers International Limited) Eğitim Yayınları, İstanbul 2011. TEKİNALP, Ünal; ÇAMOĞLU, Ersin, 6102 Sayılı Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Ticari Mevzuat, Vedat Kitapçılık, Ankara 2011. 130 Soruda Yeni Türk Ticaret Kanunu, Kanunun Tanıtım Kitabı, İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası Eğitim Yayınları, İstanbul 2011. Adana Organize 63 • ADANA • MERS‹N • GAZ‹ANTEP • 29. SAYI öncül/sefa yay›nlar›, öncül:sefa iletiflim hizmetleri’nin yay›n birimidir. www.onculsefa.com KAHRAMANMARAfi • HATAY • OSMAN‹YE ‹NfiAAT, EV-OF‹S, DEKORASYON, M‹MAR‹, YAfiAM KÜLTÜRÜNDEN OLUfiAN ‹ÇER‹⁄‹ VE REKLAMLARI ‹LE YAPI SEKTÖRÜNÜ 3 YILDIR BULUfiTURAN DERG‹ HER AY DO⁄RUDAN HEDEF K‹TLEN‹ZE ULAfiAN “BÖLGESEL GÜÇ” HOME&OFFICE CONCEPT, ev-ofis sektörünün tüm taraflar› ile sektörün var olufl sebebi olan ve say›lar› milyonlarla ifade edilen müflterileri için yeni, güçlü, etkin bir iletiflim kanal› oldu. Yaflam›m›z›n her an›nda iç içe oldu€umuz ev ve ofis dünyas›n›n etkili, ifllevsel, kaliteli ve aranan dergisi HOME&OFFICE CONCEPT, gerek teknik özellikleri, gerekse içeri€i ile en üst düzeyde tasarlanarak her ay yaklafl›k 25,000 seçkin okura ulafl›yor. ‹lan rezervasyonlar› için >> öncül:sefa iletiflim hizmetleri 0322 459 28 59 iletisim@homeofficeconcept.com Salih Esen: “Yatırım Adana ve İzmir’de bulunan fabrikalarında alt yapı, konut ve zirai sulama sektörlerine yönelik çeşitli tipte borular üreten Esen Plastik, Adana’da yer alan biri 60 bin, diğeri 30 bin metrekare alan üzerinde kurulu iki tesisiyle ürünlerini Güneydoğu Anadolu bölgesine ulaştırıyor. Alanında oldukça iddialı olan ve İstanbul Sanayi Odası’nın belirlediği Türkiye’nin en büyük sanayi kuruluşları listesinde ilk 500’de yer alan firma, listedeki sırasını daha yukarılara taşımayı hedefliyor. Ciro ve karlılıklarını arttırmak için yatırımlarına hız kesmeden devam edeceklerini belirten, Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen, “Yatırım sanayicinin oksijeni gibidir. Yatırım yapmayan sanayici oksijensiz kalır. Hedeflerimiz arasında en kısa sürede halka açılmak da var. Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Ülkemize daha fazla istihdam kazandırabilmek, cari açığın azalmasına katkıda bulunabilmek ve vergilerimizle ülkemizin büyümesine katkıda bulunabilmek için kurumsal gelişimimizi sürdürmek istiyoruz.” diyor. 2001 – 2005 yılları arasında Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı yapan, halen meclis üyeliğinin yanı sıra Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nde Sanayi Konseyi üyesi olarak görev yapan Esen Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Salih Esen sorularımızı yanıtlıyor… 66 Adana Organize sanayicinin oksijeni gibidir” Sanayicilik serüveni ne zaman başladı ve plastik sektörüne nasıl adım attınız anlatır mısınız? 1952 yılında Seydiköy’de ağaç ambalaj işiyle meşgul olan sanayici bir babanın oğlu olarak dünyaya geldim. Ancak 13 yaşında babamı erken kaybettim. Ağabey’im Önder de 16 yaşındaydı. Aynı işi bir müddet daha sürdürdük. Sonra Ege Üniversitesi’nin gece bölümünü bitirdim ve makine mühendisi oldum. Ama başka bir yerde çalışmak yerine kendi işimi kurmayı istedim. Tamamen tesadüf eseri, İstanbul’daki ziyaretim sonucunda plastik sektörü ile tanıştım. Yapabilir miyim, başarılı olabilir miyim diye Ege Bölgesi ve İzmir’de araştırma yaptım. Bunun sonucunda çeşme hortumları üretmek üzere 1976 yılında Esen Plastik kuruldu. Karabağlar’da 150 metrekarelik bir iş yerinde iki yerli makine ile işe başladık. O dönemde hem üreten hem ürettiğini satan, benimle birlikte çalışan 3 kişiyle başladık. Zaman içerisinde adım adım ilerledik. Dile kolay 36 yıllık bir süreçten bahsediyoruz. Türkiye’nin öncelikle 70’li yıllardan sonra geçirmiş olduğu evreleri dikkate alacak olursak gerçekten hem ayakta kalabilmek hem de işi genişletebilmek büyük bir başarıydı diyebilirim. Bu gün itibariyle kaç kişiye istihdam sağlıyorsunuz? Gerek Adana gerek Atatürk Organize Sanayi Bölgemizdeki fabrikamızda 400’ün üzerinde çalışanımız var. Buralarda alt yapı sektörüne de yönelik ürün gamını üretiyor ve bu konuda oldukça iddialı ve lider konumdayız. Bunun yanı sıra konut sektörüne yönelik üretim çeşitliliğimiz ve zirai sulama sektöründe damla sulama boruları da dahil olmak üzere üretimlerimiz Türkiye’de en geniş ürün yelpazesine sahip firmaların başında geliyoruz. 8 - 10 saat sonunda kafası stop yaparak eve gitmiyor. Önemli olan evine gittiği zaman gerginlikleri daha az yaşamasına olanak verilmesidir. En baştan bu yana en fazla destek bulduğum kişi eşim oldu. Mutlu bir evlilik sorunların hali için en önemli oluşum. Bunun ötesinde babamız bizlere dürüstlüğü ve çalışma azmini o kısacık süre içinde aktarma olanağı bulmuştur. Biz de Esen adını kirletmemek adına elimizden geleni yapma gayretinde bulunduk. Değişik bir sektör içinde aynı başarıyı göstermeyi neden düşünmediniz? bizim sektörümüz için dezavantaj. Yani İstanbul gibi bir metropolde üretim yapmanın, eksilerinin yanı sıra artıları çok fazla ama biz İzmirliyiz ve İzmir’de olmaktan dolayı son derece büyük mutluluk duyuyoruz. İzmir’de bir marka olabilmek ve İzmir’den sesimizi duyurabilmek düşüncesi içerisinde oldum ve İzmir’de kaldım. Tabi ki İstanbul’da da bir satış ofisimiz var. Plastik sektöründe tek fabrika gibi görünmemize rağmen ürün çeşitliliğimizi dikkate alacak olursak aslında 5 - 6 fabrika iç içe bulunuyoruz. Aynı sektörde kalmak suretiyle yatay büyümeyi tercih ettik. İzmir’de üretim yapıyor olmak özellikle Zor süreçlerden geçtiniz. Bu süreç içinde sizi destekleyenler kimler oldu? O kadar değişik ve zor süreçler geçirdik ki, her zaman inandığım bir şey var. Öncelikle insanın işine konsantre olması ve işiyle ilgili konuları yakından takip edebilmesi zorlukların üstesinden gelinebilecek birinci koşul. Ancak bunun için de insanın kafasının dingin olması gerekiyor. Bu noktada ev hayatı ve hayat arkadaşı çok önemli. Çünkü sanayici Adana Organize 67 Yatay büyümenin avantajları ve dezavantajları neler oldu? Yatırım yapmaya devam edecek misiniz? Her ikisi de var tabi. Bu kadar kurtlar sofrasında ve yaşanan krizlerden bir ölçüde etkilenmeden büyümek için en iyi bildiğimiz işi yapmamız gerekiyor. Bir başka sektöre kaymak yerine aynı sektörün içerisinde birbirini tamamlayıcı ve sinerji yaratacak ürünleri üretmeyi tercih ettik. 7 - 8 bin çeşit ürün üretmek kolay bir hadise değil tabi. En başta ürettiğimiz çoğu ürün yok ama birbiri ile sinerji yaratacak aynı müşteri kitlesine hitap edecek ünün gamımızı daha da genişletmeyi planlıyoruz. Her zaman söylediğim, “Yatırım sanayicinin oksijeni gibidir” yatırım yapmayan sanayici oksijensiz kalır. Ölmese de baygındır, gelişemez, büyüyemez. Yatırım her zaman için çantamızda bulunan projelerdir. Bunun için uygun koşulları ve iklimi beklemek gerekiyor. Özellikle Adana’daki plastik fabrikamızı geliştirmek için çalışmalarımız var. Ulaştığınız noktalar nerelerdir? Türkiye’de güçlü bir marka olmak için Türkiye’nin her tarafına ulaşmak gerekiyor. Özellikle Adana’daki fabrikamız kanalı ile zayıf olduğumuz Güney Doğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde etkinliğimizi oldukça artırdık. İhracatımız gün geçtikçe artıyor. Geçtiğimiz yıl 50’nin üzerinde ülkeye ihracat gerçekleştirdik. Bunun içinde Vietnam ve Çin’de dahil olmak üzere. Gün geçtikçe dışarıdaki tanışıklığımızın artması nedeniyle satış potansiyelimiz artıyor. Balkan pazarına nasıl bakıyorsunuz? Balkan ülkelerine de ihracatımız var. Balkan pazarı gittikçe gelişiyor. Yaptığımız seyahatlerde görüyoruz. Her şeye ihtiyaçları olduğu bir gerçek. Bizim de ilgi alanımız içerisinde bulunuyor. Özellikle alt yapı ürünlerimize bir hayli talebin olduğu da gerçek. 68 Adana Organize Zorlukları nasıl aşıyorsunuz? Zorluklara fiziksel olarak hazırlıkla olmak gibi bir mecburiyetimiz var. O yüzden fiziki sorunumuzun olmaması lazım. Bir takım nedenlerden dolayı işinize zaman ayıramazsanız, başarılı olamıyorsunuz. Benim mütevazı bir aile yaşamım var. En sevdiğim mümkün olduğunca eve erken gitmeye çalışmak. Spor ise hayatımın vazgeçilmezlerinden. 1987- 98 yıllarında iki yıl Altınordu Kulübü’nde başkanlık yaptım. İZVAK’ın da Yönetim Kurulu üyesiyim. Spordan kopabilmiş değilim. Sporun çeşitli kolları olarak yürüyüş yapıyorum, tenis oynuyorum, yaz aylarında sörf, kış aylarında ise kayak yapıyorum. Bütün bunlar hem kafanızın hem de ruhunuzun bir ölçüde rahatlamasını sağlıyor. Fabrika makinelerimizin yenilemelerini yapıyoruz. Bu yenilemeyi kendimiz içinde yapmamız gerekiyor. Yoksa bizlerin dışında oluşmuş olan bir takım sorunların çözümü ya da çözümsüzlüğünden kaynaklanan zorlukların bir parçası haline gelebiliriz. O yüzden bütün arkadaşlarıma sporu yaşamın ayrılmaz parçası olarak tavsiye ediyorum. İzmir’den sonra Adana’ya gelerek AOSB’ye tesis kurmanızın en büyük sebepleri nelerdi? Sohbetimizin başında da belirttiğim gibi 1976 yılından bu yana sanayicilik serüvenimizi aktif bir şekilde sürdürüyoruz. Merkezimiz, ilk kuruluş yerimiz İzmir. Halen de en büyük tesislerimizden bir tanesi olan Esen Plastik’in boru üretim tesisleri Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde 60 bin metrekare alan üzerine kurulu. Doğal olarak ürettiğimiz ürünlerin yurdun her tarafına ulaşması gerekiyor. Navlun giderlerin maliyetler üzerinde oldukça büyük etkisi var. Bunu azaltabilmek ve Türkiye’nin diğer bölgelerinde de daha ağırlıklı olarak temsil edilebilmek amacıyla örnek bir OSB olan Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde yatırım yapmaya karar verdik. AOSB içerisinde biri 60 metrekare, diğeri 30 bin metrekare alan üzerinde kurulu iki tesisimiz var. 30 bin metrekarelik tesisimizde plastik boru üretimi yapmanın yanı sıra yine polietilenden çeşitli tipte, çeşitli çaplarda borular üretiyoruz. 3 yıl önce 60 bin metrekare alan üzerine kurduğumuz ikinci tesisimizde ise CTP dediğimiz cam elyaf takviyeli plastik boruları üretiyoruz. Burada da 3 metre çapa kadar boru üretimimiz var. Sonuç itibariyle alt yapı sektörüne yönelik ürün gamımızı Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde de kurmuş olduğumuz tesisler vasıtasıyla atağa kaldırmış, genişletmiş vaziyetteyiz. Şu anda AOSB’de ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde CTP üretimi gerçekleştiren tek firmayız. Adana’nın yıllar öncesinden bu yana bizim için büyük bir önemi var. Adana’daki tesislerimizle amacımız, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne çok daha rahat bir şekilde ulaşmak ve rekabet gücümüzün artmasını sağlamak. Bunların yanı sıra, Mersin limanının avantajını kullanarak ihracatımızı arttırabilmek ve rekabetçi koşullarla ihracat yapabilmek. Bu bölgenin Irak, İran, Suriye pazarlarına çok yakın olması bizlere lojistik yönden avantajlar sağlıyor. Şu anda ciromuzun aşağı yukarı yüzde 50’sini Adana’daki işletmelerimiz oluşturuyor. Bu nedenle burada olmaktan dolayı isabetli bir iş yaptığımızı biliyoruz. Adana’nın yetişmiş insan potansiyeli ve insan kaynaklarının zengin olması da bizler için ayrı bir avantaj. AOSB’yi ‘Örnek bir OSB’ olarak nitelendirdiniz, hangi yönleriyle örnek? Biraz açabilir misiniz? Oldukça katılımcı bir yönetimin sergilendiğini görüyoruz. Sayın Bekir Sütcü’nün bu konudaki gayretlerini takdir ediyoruz. Unutulmaması gereken bir diğer husus da, son derecek akıllı bir yönetim modeli sergilendiğidir. Şu anda gerek İzmir’deki OSB ile gerekse Türkiye’deki diğer OSB’lerle irtibatta olmam nedeniyle biliyorum ki, Türkiye’deki en ucuz elektrik fiyatları Adana Organize Sanayi Bölgesi’nde. Bu da burada faaliyet gösteren sanayicilerin rekabet gücünü azımsanamayacak ölçüde arttırıyor. Dolayısıyla, bulunmuş olduğu konumu, ulaşım imkanlarını, yönetim modelini ve diğer avantajlarını dikkate aldığımızda AOSB’nin Türkiye’ye örnek nitelikte bir OSB olduğunu söyleyebiliriz. Beyaz Kağıt yüzde 20 büyüme hedefliyor 2005 yılında Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde üretime başlayan Beyaz Kağıt, çocuk bezi ile başladığı üretimini bugün geldiği noktada, hijyenik ped ve deterjan üretimiyle devam ettiriyor. Peros, Sev, Gizmo, Jlo, Gizlady gibi markalarını geniş bayi ağıyla Türkiye’nin dört bir yanına ulaştıran firma 2011 yılında yakalamış olduğu büyümeyi 2012 yılında da devam ettirmeyi hedefliyor. 2012 yılı için yüzde 20 büyüme hedefi belirleyen firma, yüzde 25 civarında olan ihracat payını da zaman içerisinde yüzde 30’lara çıkartmayı planlıyor. Beyaz Kağıt’ı firmanın Yönetim Danışmanı Hasan Erol’dan dinlemeye devam ediyoruz… Beyaz Kağıt kaç yılında kuruldu? Öncelikle firmanızı tanıyabilir miyiz? Beyaz Kağıt ve Hijyenik Temizlik Ürünleri San. Tic. Ltd. Şti. 2005 yılı başında Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulmuştur. Genç işletmemiz kısa sürede sektöründe saygın ve güçlü bir yer edindi. 50.000 metre- kare alan üzerinde kurulu Beyaz Kağıt tesislerinde, 30.000 metrekare kapalı alan bulunmaktadır. 2005 yılında çocuk bezi ile üretimine başlayan firmamız, 2007 yılı ortalarında deterjan üretimine de başlamıştır. Tesisimizde deterjan ana hammaddesi olarak labsa, mamul olarak toz deterjan, sıvı deterjan, çocuk bezi ve kadın bağı üretilmektedir. LABSA üretimi için sülfanasyon tesisi ve nihai toz ve sıvı üretim üniteleri bulunmaktadır. Firmamızda en kaliteli ürünü, en ekonomik fiyata üretebilmek için; AR-GE tarafından mevcut ve yeni ürünler için tüm kontrolleri yapıldıktan sonra yayınlanmış olan standartlar çerçevesinde belirlenmiş olan hammadde, paketleme malzemeleri, üretim planı doğrultusunda satın alma tarafından tedarik edilmektedir. Malzemeler fabrikaya geldiği andan itibaren her partiden kalite kontrol teknisyenleri tarafından numuneler alınarak AR-GE birimimiz tarafından belirlenmiş kalite standartları çerçevesinde analizlere girer ve uygunluk onayının ardından stoklama işlemi yapılır. Sağlık ürünleri ünitesinde çocuk bezi ve hijyenik ped ürünleri, ISO 9001 Kalite Güvence Sistemi ile sağlık ve hijyene uygun şekilde otomatik olarak el değmeden üretilmektedir. İtalyan - Ballestra teknolojileriyle kurulan fabrikamız- da, bilgisayar 70 Adana Organize kontrollü üretim sayesinde, prosesin her aşaması izlenebilmekte, ürün kalitesinin sürekli kontrolü sağlanarak, kaliteli ürünler üretilmektedir. Kalite politikamızın en önemli parçası, ürün kalitemizi kaynaktan başlayarak geliştirmektir. Bu nedenle, tedarikçi firmalarımızla ortak çalışmalar yapılmakta ve bu firmalar kalite sistemimizin bir parçası haline getirilmektedir. Kullandığınız teknoloji, üretim tesisleri ve üretim kapasitelerinizden bahseder misiniz? Beyaz Kağıt deterjan fabrikası bünyesinde toz deterjan ünitesi, sıvı jel ünitesi, çamaşır suyu ünitesi, kozmetik ünitesi ve sülfanasyon üniteleri bulunmaktadır. Tesiste bu ünitelerin yanında yardımcı yan üniteler; hammadde depo, mamul madde depo, kazan dairesi ve su arıtma ünitesi bulunmaktadır. Toz deterjan üretimimiz, İtalya BALLESTRA teknolojisi ile tüm girdilerde ve prosesde tam otomasyon kontrollü, 2 beç reaktörlü, sürekli üretim sistemi ile yapılmaktadır. Günlük 300 ton toz deterjan üretim kapasitesine sahibiz. Tesisimizde ihtiyaca göre 100 gr. ile 750 kg. arası paketleme yapılabilmektedir. Sıvı ünitesinde üretimler ise, Beç usulü, load cell (ağırlık) kontrollü günlük toplam 700 ton kapasiteye sahip olup ihtiyaca göre sıvı ve jel bulaşık deterjanı, yumuşatıcı, cam temizleyici, yüzey temizleyici ve çöz grubu gibi yardımcı temizlik maddeleri de üretilmektedir. Bu bölümde 250 gr.’dan 30 kg.’a kadar paketleme yapılabilmektedir. Kozmetik üretim ünitemiz yine Beç usulü, load cell (ağırlık) kontrollü günlük toplam 100 ton kapasiteye sahiptir. Burada da, hijyenik koşullarda 500 gr.’dan 30 kg.’ma kadar paketleme yapılabilmektedir. Çamaşır suyu üretimi de Beç usulüne göre günlük 200 ton kapasiteye sahip olup ihtiyaca göre parfümlü ve parfümsüz çamaşır suyu, kıvamlı çamaşır suyu paketlemesi yapılabilmektedir. Sülfanasyon tesisimiz, dünyaca kabul edilen ve en çok tercih edilen İtalyan IIT Mazzoni teknolojisi kullanılarak yapılmıştır. En son teknoloji ortamında bilgisayarlar yardımıyla, uzman personeller tarafından üretim akışı başından sonuna kadar kontrol edilerek üretim yapılmaktadır. Tesiste labsanın ana hammaddesi olarak lab ve kükürt kullanılmaktadır. Kükürt yakılarak birkaç süreçten sonra kükürt triokside dönüştürülmekte ve kükürttrioksitle lab film reaktörde birleşerek labsa oluşmaktadır. Bu işleme sülfanasyon denir. Firmamıza çok önemli avantajlar sağlayan bu tesis sayılı firmada bulunmaktadır. Çocuk bezi tesisimiz, İtalyan ve Alman teknolojilerine sahiptir. Burada tam otomatik makinelerle el değmeden üretim gerçekleştirilmektedir. Bunlara ilave olarak fabrikamızda, yardımcı tesisler, buhar üretim tesisi ve basınçlı hava üretim tesisi de bulunmaktadır. Adana Organize 71 AR-GE ve kalite kontrol laboratuvarınızın gerçekleştirdiğiniz üretimdeki önemi nedir? Beyaz Kâğıt sürekli gelişim ve ekonomik olarak büyümenin en temel gerekliliği olan AR - GE’nin önemini felsefe olarak benimsemektedir. Bu doğrultuda geniş kapsamlı bir AR - GE laboratuvarımız ve konusunda uzmanlaşmış AR - GE personelimiz mevcuttur. Sürekli gelişim, performans ve verimlilik artışı için AR 72 Adana Organize - GE çalışmaları sadece ürün, ambalaj, proses ve sistem geliştirmek için değil, aynı zamanda satınalmadan satış pazarlamaya kadar, insan kaynakları yönetimini de içine alan kuruluşumuzun her aşamasında gerçekleşmektedir. Fabrikaya gelen her hammadde ve paketleme malzemesinin girdi kontrolleri yapılmaktadır. Öncelikle girdilerin spesifikasyonları AR - GE tarafından belirlenmektedir. Belirlenmiş olan kalite spektleri doğrultusunda gelen hammaddelerin analizleri yapılmakta, uygun görülenler üretimde kullanılmak üzere kabul edilmektedir. Standart dışı olan ve kalite kontrol laboratuvar testleri de uygun görülmemiş girdiler ise, tedarikçi firmalara iade edilmektedir. Analizi yapılan hammadde ve ambalaj malzemelerinin analiz sonuçları bilgisayara kaydedilmekte sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirilmektedir. Üretimi yapılan her batch ürünün analiz ve kontrolleri, kalite planları ve analiz talimatları doğrultusunda yapılmakta, AR - GE tarafından belirlenmiş spesifikasyonlarla karşılaştırılmaktadır. Gizmo ve Jlo, hijyenik ped markamız ise Gizlady. Amiral gemimiz niteliğindeki ve genel satışta en çok payı olan markamız Peros. Private Label üretimimiz de var. Ürünlerimiz Türkiye’nin her yerine bayilerimiz aracılığıyla ulaşıyor. Ülkenin dört bir yanını kapsayan bayi ağına sahibiz. Yedi bölgede ve her şehirde bayi ağımız mevcut. Zincir marketlerde yer alıyoruz. Real, Carrefour, Bim, BTS gibi önemli noktalarda varız. Yurt dışında ise 22 ülkeye ihracatımız söz konusu. Avrupa ağırlıklı olmak üzere balkan ülkelerine ve Türki cumhuriyetlere de satışlarımız mevcut. Spekt dışı ürüne gerekli düzeltici faaliyetler yapılarak ürün uygun hale getirilmekte, onaylandıktan sonra doluma verilmektedir. Dolum hatlarında ürünlerin dolum ağırlık ve diğer tüm fiziksel kontrolleri belirlenmiş kalite kriterlerine göre yapılmakta, bir sorun olması halinde hat başında kontrol yapan kalite kontrol inspectorleri tarafından müdahale edilerek sorun giderilmektedir. Nihai olarak paketlenmiş olan ürünlerin, laboratuvar analizleri ve son kontrolleri tamamlanmadan sevkiyat izni verilmemektedir. Son olarak firma hedefleriniz nelerdir? Ürün gamınızda hangi markalar var? Bu markalar nerelere ulaşıyor? Toz ve sıvı deterjanda öncelikli Peros ve Sev markalarımız var. Çocuk bezinde 2011 yılında yüzde 20 büyüme sağladık. 2012 için hedefimiz yine yüzde 20 büyüme. İhracatımız yüzde 25 – 30 civarlarında. Fakat bu rakam her sene artıyor. Önümüzdeki yıllarda ihracatta yüzde 10 ile 20 arasında artış bekliyoruz. Hedefimiz dış pazar payımızı yüzde 30’lara ulaştırmak. Ayrıca mevcut yerimizin genişletilmesi anlamında bir takım düşüncelerimiz var. Çocuk bezi ve hijyenik bez bölümlerimizin ayrı yere kurulması ve deposuyla, üretim tesisiyle farklı bir yerde olmasını istiyoruz. Bu sayede deterjan üretim tesisinin daha fazla alanına sahip olmasını hedefliyoruz. Bu yönde yer araştırmalarımız sürüyor. “Adana’yı Ortadoğu pazarının geçidi olarak görüyoruz” Akdeniz Bölgesinde hizmet veren Mondi Tire Kutsan Kağıt ve Ambalaj Sanayi, Adana Hacı Ömer Sabancı Organize Sanayi bölgesinde 2003 yılında kuruldu. Açık alanı 50 bin metrekare, kapalı alanı ise 20 bin metrekare olan Mondi Tire Kutsan Adana fabrikası oluklu mukavva ambalajı üretimiyle bölgedeki tüm sektörlere hizmet veriyor. Adana’yı Ortadoğu’nun gelişmekte olan pazarının önemli bir geçidi olarak gördüklerini belirten Mondi Tire Kutsan CEO’su Haluk Kaya, “Ekip olarak, Mondi Tire Kutsan’ı kendi içinde daha verimli çalışan, ürün/hizmet kalitesiyle farklılık yaratan, müşterilerinin gözünde yenilikçi stratejik ortak niteliğini güçlendirerek, güvenilir bir tedarikçi konumuyla ilerlemeyi öncelikli hedeflerimiz olarak belirledik” diyor. Mondi Tire Kutsan hakkında bilgi verir misiniz? Firmamız 1974 yılında, Dünya Bankası kredisiyle Tire’li girişimcilerin ortaklığında kuruldu. 1 Şubat 1991’de İMKB’de hisseleri satışa sunulan firmamızın zaman içinde %100’ü halka arz edildi. 3 Ekim 2007’de Mondi Corrugated Packaging BV hisse devri yoluyla Tire Kutsan A.Ş.’nin büyük ortağı oldu. 38 yıldır ülkemizde faaliyet gösteren Tire Kutsan Oluklu Mukavva Kutu ve Kağıt Sanayi A.Ş. 2007 yılında ise uluslararası kağıt ve ambalaj grubu Mondi Group’un bir parçası hâline geldi. 2010 yılında, Mondi’nin Türkiye’ye verdiği stratejik önem bir kez daha vurgulanarak, şirket unvanının ‘Mondi Tire Kutsan Kağıt ve Ambalaj Sanayi A.Ş. olmasına karar verildi. Mondi Group, 28 ülkede operasyonları ve 23.400 çalışanı ile kağıt ve ambalaj sektörünün liderlerindendir. Mondi, orman yetiştiriciliğinden başlayarak, odun hammaddesinden selüloz ve kağıt üretimi, geri kazanılmış kağıt ve ambalaj kağıdı, oluklu mukavva ambalaj ve sanayi tipi torba üretimine kadar tüm Kağıt ve Ambalaj üretim faaliyetlerini gerçekleştiren tam entegre bir yapıdadır. Mondi Tire Kutsan, İzmir/Tire, İzmit, Manisa, Çorlu, Adana ve Karaman’da bulunan altı adet kutu fabrikası ve Tire’de bulunan kağıt fabrikasıyla sahip olduğu coğrafi çeşitliliğin avantajını müşterilerine sağladığı servisle ortaya koyuyor. Faaliyet alanlarınızdan bahseder misiniz? Oluklu mukavva ambalajın hayatımızın her köşesinde olduğunu söyleyebiliriz. Gıda, içecek, kozmetik, dayanıklı tüketim malları, deterjan ve kişisel temizlik malzemeleriyle yaş sebze-meyveden mobilyaya, kimya sektöründen seramik sektörüne kadar pek çok alanda kullanılıyor. Saklama - depolama, taşıma ve sergileme fonksiyonlarıyla yirmiden fazla ana sektörde, bahsedilen amaçlar doğrultusunda oluklu mukavva ambalajdan faydalanılıyor. Sektörümüzün lider tedarikçisi olarak müşterilerimize değer katan çözümler sunuyoruz. Elbette, sunduğumuz çözümler ambalaj tedarikiyle sınırlı değil. Aynı zamanda müşterilerimizin pazarda fark yaratmalarına da destek oluyoruz. Tüm özellikleri ve tasarımlarıyla fark yaratan yenilikçi ürünlerimizi, lojistik paylaşımlar ve kutu kurma makineleri hizmetiyle birleştirerek tam bir danışmanlık ve çözüm ortaklığını da hizmetlerimiz içinde barındırıyoruz. Adana Organize 73 “Sektörü bir adım ileriye taşıyacak, proaktif bir yaklaşım içindeyiz” Mondi Tire Kutsan’ın farkı nedir? Sektörde nasıl bir farklılık yaratıyorsunuz? Başarılarla dolu 38 yıllık sektör deneyimimiz ve Mondi Group’un küresel gücünü birleştirerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Sektörü bir adım ileriye taşıyacak, proaktif bir yaklaşım içindeyiz. Ürün geliştirme uzmanlarımız, uygun alt yapımız, çalışan bağlılığımız ve gelişmiş proseslerimiz ile değerlendirmeler yaparak yeni projelere adım atıyoruz. Sunduğumuz yeni ürünler ve geliştirdiğimiz yenilikçi projelerin yanı sıra, mevcut sertifika ve lisanslarımız ile de sektörde fark yaratıyoruz. Mondi Tire Kutsan olarak iş sağlığı ve güvenliği, çevreye verdiğiniz önem hakkında bilgi verir misiniz? Mondi Tire Kutsan olarak tüm iş kazaları ve meslek hastalıklarının önlenebileceğine inanıyoruz. İş Sağlığı ve Güvenliği önceliklerinin diğer operasyon önceliklerimize üstünlüğünü kabul ediyor, bu öncelikleri günlük rutin işlerimizin bir parçası olarak görüyoruz. Tesislerimizdeki tüm çalışanlarımız, müteahhit firma çalışanları ve ziyaretçilerimiz için “Sıfır İş Kazası” hedefini destekleyecek optimum çalışma koşullarını sunmaya gayret gösteriyoruz. Mondi Tire Kutsan olarak, Türkiye’de oluklu mukavva kağıt üreticileri arasında, FSC (Orman Yönetim Konseyi) Sertifikası’nı alan ilk firma olduk. Bu sertifikaya sahip olarak, sosyal sorumluluk ve çevre standartları konusunda duyarlı bir şirket olduğumuzu bir kez daha ortaya koymuş oluyoruz. FSC sertifikamız ürünün iyi yönetilmiş ormanlardan ve kontrollü kaynaklardan elde edildiğini göstermektedir. 74 Adana Organize “33 ülkeden yapılan 243 başvurunun değerlendirilmesi sonucunda, Dünya Ambalaj Örgütü Mondi Tire Kutsan’ı WorldStar ödülüne layık gördü” 23.400 çalışanı ile kağıt ve ambalaj sektörünün liderlerindendir. Mondi, orman yetiştiriciliğinden başlayarak, odun hammaddesinden selüloz ve kağıt üretimi, geri kazanılmış kağıt ve ambalaj kağıdı, oluklu mukavva ambalaj ve sanayi tipi torba üretimine kadar tüm Kağıt ve Ambalaj üretim faaliyetlerini gerçekleştiren tam entegre bir yapıdadır. Gıda, içecek, kozmetik, dayanıklı tüketim malları, deterjan ve kişisel temizlik malzemeleriyle yaş sebze-meyveden mobilyaya, kimya sektöründen seramik sektörüne kadar pek çok alanda kullanılıyor. Saklama - depolama, taşıma ve sergileme fonksiyonlarıyla yirmiden fazla ana sektörde, bahsedilen amaçlar doğrultusunda oluklu mukavva ambalajdan faydalanılıyor. Mondi Tire Kutsan, İzmir/Tire, İzmit, Manisa, Çorlu, Adana ve Karaman’da bulunan altı adet kutu fabrikası ve Tire’de bulunan kağıt fabrikasıyla sahip olduğu coğrafi çeşitliliğin avantajını müşterilerine sağladığı servisle ortaya koyuyor. Sektörümüzün lider tedarikçisi olarak müşterilerimize değer katan çözümler sunuyoruz. Elbette, sunduğumuz çözümler ambalaj tedarikiyle sınırlı değil. Aynı zamanda müşterilerimizin pazarda fark yaratmalarına da destek oluyoruz. Tüm özellikleri ve tasarımlarıyla fark yaratan yenilikçi ürünlerimizi, lojistik paylaşımlar ve kutu kurma makineleri hizmetiyle birleştirerek tam bir danışmanlık ve çözüm ortaklığını da hizmetlerimiz içinde barındırıyoruz. Faaliyet alanlarınızdan bahseder misiniz? Oluklu mukavva ambalajın hayatımızın her köşesinde olduğunu söyleyebiliriz. Mondi Tire Kutsan hakkında bilgi verir misiniz? Firmamız 1974 yılında, Dünya Bankası kredisiyle Tire’li girişimcilerin ortaklığında kuruldu. 1 Şubat 1991’de İMKB’de hisseleri satışa sunulan firmamızın zaman içinde %100’ü halka arz edildi. 3 Ekim 2007’de Mondi Corrugated Packaging BV hisse devri yoluyla Tire Kutsan A.Ş.’nin büyük ortağı oldu. 38 yıldır ülkemizde faaliyet gösteren Tire Kutsan Oluklu Mukavva Kutu ve Kağıt Sanayi A.Ş. 2007 yılında ise uluslararası kağıt ve ambalaj grubu Mondi Group’un bir parçası hâline geldi. 2010 yılında, Mondi’nin Türkiye’ye verdiği stratejik önem bir kez daha vurgulanarak, şirket unvanının ‘Mondi Tire Kutsan Kağıt ve Ambalaj Sanayi A.Ş. olmasına karar verildi. Mondi Group, 28 ülkede operasyonları ve Adana Organize 75 Sentetik çim üretimiyle Adana’dan dünyaya >> Bartın Üniversitesi Sentetik çim, kullanımı günden güne artan bir ürün haline geldi. Kolay uygulanması, dayanıklılığı, bakımının kolay olması ve gerek spor sahalarında, gerekse açık hava mekanlarda sağlıklı kullanıma imkan vermesi sentetik çimi daha cazip hale getiriyor. 1988 yılından bu yana Adana’da sentetik çim üretimi gerçekleştiren Peba, AOSB’de ürettiği sentetik çimi Türkiye’nin ve dünyanın farklı noktalarına ulaştırıyor. Peba’nın yıllık 5 milyon metrekare civarında üretim kapasitesi olduğunu, şu anda bunun yüzde 25’ini kullandıklarını belirten Peba Yönetim Kurulu Başkanı Cabbar Orel, ürettikleri sentetik çimin uygulama hizmetlerini de verdiklerini belirtiyor. FİFA’nın almış olduğu bir karar ile UEFA seviyesindeki maçlar da dahil olmak üzere futbol stadyumlarına sentetik çim kaplanmasını ve tüm resmi ve uluslararası müsabakaların sentetik çim halı ile kaplanmış sahalar üzerinde oynanmasına onay verildiğini belirten Orel, “Uygulama yaptığımız, FİFA Recommended Star 1 ve Star 2 onaylı sahalarımız var. Bu da firmamızın dünya standartlarında ürün ve hizmet sunduğunun göstergesidir” diyor. Peba’yı ve sentetik çimin kullanıcıya sunduğu avantajları Cabbar Orel’den dinlemeye devam ediyoruz… 78 Adana Organize Firmanızdan bahseder misiniz? 1988 yılında Adana’da kurulmuş olan Pe - Ba, kurulduğu günden bu yana sentetik çim sektörünün öncü firması olarak, üretimden montaja kadar tüm hizmetlerini kendine özgü kalite farkını yansıtarak gerçekleştirmektedir. Kuruluşundan itibaren geçen dönem boyunca Pe-Ba kalitesinin farkı ve güvenilirliği dünya çapında da bir bilinirliğe ulaşmış ve Pe - Ba günümüzde, sentetik çim sektöründe dünyanın en büyük firmaları arasındaki yerini hak ederek almıştır. Pe - Ba’nın sahip olduğu “FIFA Recommended Star - 1 ve Star - 2” onaylı sahalar, firmamızın dünya standartlarında ürün ve hizmet sunduğunun da bir göstergesidir. Futbol sahalarından, tenis ve golf sahalarına, dekoratif sentetik çim uygulamalarından Amerikan futbol sahalarına kadar oldukça geniş bir yelpazede, deneyimli bir kadroyla, gerek yurtdışı gerekse yurtiçi taleplere çözüm sunmaya devam etmekteyiz. Teknolojinin ve gelişimin gücüne inanan firmamız, kendi bünyesinde yer alan yetkin Ar - Ge departmanı ile bir yandan müşterileri için en ileri teknoloji ve kalitede hizmet sunmaya devam ederken, bir taraftan da sektörün öncü kuruluşu olarak üstlendiği misyon ile sentetik çim sektörünün gelişmesine katkı sağlamaktadır. Sentetik çim nedir? Ürün özelliklerinden bahseder misiniz? Sentetik çim doğal çime alternatif olarak üretilmektedir. Temel özellikleri olarak görünüm ve kullanım şartları açısından iki ürün birbirine eşdeğerdir. Sentetik çim - suni çim, doğal çimin kullanımla ilgili sınırlarının olmasından dolayı üretilmiştir. Ancak ilk nesil suni çim halılar özellikle futbol oynamak için uygun değildi. Bu sebepten dolayı ilk nesil suni çim halıların profesyonel yâ da uluslararası seviyedeki futbol müsabakaların oynanacağı sahalara döşenmesine izin verilmedi. Kauçuk granül dolgulu, polietilen iplikten dokunan son sistem sentetik çim suni çim halıların sektöre sunulması ile birlikte hızla nizami ölçülerdeki futbol sahalarında da sentetik çim kullanılmaya başlandı. FİFA’nın almış olduğu bir karar ile de 2004 – 2005 futbol sezonu ile birlikte tüm UEFA seviyesindeki maçlar da dâhil olmak üzere futbol stadyumlarına sentetik çim kaplanmasını ve tüm resmi ve uluslararası müsabakalar sentetik çim halı ile kaplanmış sahalar üzerinde de oynanmasına onay verdi. Günümüzde sentetik çime olan ilgi artarak devam etmektedir. Sportif amaçlı kullanımın yanı sıra dekoratif amaçlı kullanımda hızla artmaktadır. Bunun nedeni sentetik çim halıların doğal çime göre önemli avantajlarının olmasıdır. Suni çim kullanıcıya ne gibi avantajlar sunar? Kolay uygulanması, bakım gerektirmemesi, uzun ömürlü olması, güneş gibi hava koşullarından etkilenmemesi suni çimin avantajlarından sadece bir kaçıdır. Özellikle spor alanlarında pek çok avantajı vardır. Tüm hava şartlarında doğal çimden çok daha iyi performans gösterir. 4 mevsim, yılın 365 günü verimli bir şekilde kullanılabilir. Bir diğer avantajı da kullanım maliyetleridir. Suni çim ile yapılmış bir sahayı doğal çimle karşılaştırdığınızda çok daha ucuz olduğunu görebilirsiniz. Doğal çimde sahanın bakımına harcanan zamandan ve masraftan tasarruf edilmesinin yanı sıra azımsanamayacak derecede fazla oyun süresi sağlar. Böylece gelir sağlayan ticari sahalarda suni çimin ömrü göz önünde bulundurularak doğal çimden daha avantajlı olduğunu söyleyebiliriz. Bir diğer avantajı da sulama masrafının olmamasıdır. Peki bu ürün sporcu kondisyon performansını ve futbol tekniğini nasıl etkiliyor? davranabiliyor, top kontrolünü daha etkin sağlıyorlar. Doğru uygulama yapıldığı zaman sentetik çimde zemin kalkması, zemin bozulması neredeyse imkansızdır. Suni çimin bir diğer avantajı da top zıplama mesafelerinde ortaya çıkar. Bir futbolcu için topun çok yükseğe zıplaması veya topun zıplamaması kadar kötü bir durum yoktur. Doğal çim üzerinde top çeşitli şekillerde zıplarken (sert zemin, ıslak veya su dolu bir zeminde) suni çim nizami şekilde uygulanırsa ters bir durum oluşmaz. Doğal çimdeki top sıçrama özellikleri sentetik çimle aynı. Bu zaten yapılan testlerle onaylanmış durumda. Sentetik çimin dolgu malzemesinde kullanılan kum, sbr granül veya epdm kauçuk seviyesi ve ipliğin hav yüksekliğinin doğru ayarlanması doğal çim ile aynı futbol oyun normlarının karşılanmasını sağlar. Hava şartlarından kaynaklanan zeminin ağırlaşmasından dolayı sentetik çim doğal çime alternatif zemin olarak öne çıkar. Çünkü ağır zeminde sporcular daha çok efor sarf etmek zorunda kalırlar. Sentetik çim gerek kondisyonel gerekse tekniksel açıdan futbolculara büyük avantajlar sağlar. Günümüzde profesyonel kulüplerde alt yapıda sentetik çim kullanımlarının hızla arttığını görüyoruz. Sentetik çimde oyuncular daha çevik Adana Organize 79 >> Hakan Şükür Stadı Sürtünmeden kaynaklanan yaralanmalar oluşmuyor mu? Çim sentetik olduğu için sürtünmeden kaynaklanan yanmaların olacağı düşünülür. Ama ürünün polietilen olması, silikonize bir yapıya sahip olması, üst düzeydeki futbolcuya veya direkt ayağa temas eden kısmın sbr veya epdm kauçukla dolgu olması sürtünmeden kaynaklanan bir rahatsızlık vermez. Yanma veya aşınmadan kaynaklanan bir yara bere oluşturmaz. Diğer taraftan doğal çimde bu risk biraz daha fazla. Doğal çimin bir bitkisel yapısı vardır. Silikonize bir iple, bildiğimiz doğal bitkinin arasında sertlik bakımından farklılıklar olacaktır. Doğal çimde dolgu toprak ve kumdur. Dolayısıyla daha sert bir yapıya sahip bulunuyor. Kum çimin bakımında kullanılır. Bu kum dahi futbolcuya zarar verebilecek boyutlarda olabilir. Ama sentetik çimde o kumun yerini alan sbr veya epdm granül kullanılarak bu etki en aza indirgenir. Buda bir avantajdır. İpin silikonize bir yumuşak yapıya sahip olması, dolgusunun yumuşak bir dolgu olması sentetik çimi sürtünmeler konusunda avantajlı kılıyor. İnsanların doğal çimde alıştıkları bir zemin var. Sentetik çim renk ve görünüm itibarı ile de doğal çim hissi vermektedir. Sürekli sentetik zeminde oynandığında doğal çimden farklı olmadığını hissedilecek, sentetik çimden vazgeçilmeyecektir. Dekoratif alanda kullanımları nasıldır? Sentetik çimin sunduğu; mimari yapıyla uyum, estetik görünüm, düşük bakım maliyeti, güçlü emicilik ve sağlık standartları gibi avantajlar nedeniyle, Pe Ba’nın yeşil alan dekorasyon ürünü olan Pe-Ba Dekoratif Grass 10 mm ürünü vardır. Bu ürünümüz çevreye uyumluluk ve alev almazlık belgelerine sahiptir. Müstakil yaşam alanlarının bahçelerinde, apartmanlarda hatta iç mekanlarda güvenle kullanılabilir. Özellikle çocuk oyun alanlarında kullanımı oldukça yaygındır. Bakım gerektirmemesi, kolay uygulanabilir olması, dayanıklı olması bulunduğu mekana estetik katması dekoratif çimlerin daha fazla tercih edilmesini sağlamaktadır. Ürünleriniz nerelere ulaşıyor? İhracat gerçekleştiriyor musunuz? Türkiye’nin her yerine ulaşıyor diyebiliriz. İstanbul, Ankara gibi önemli illerde satış bürolarımız var. Ayrıca pazarlama ekibimiz aktif olarak sürekli sahada. Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine ihraca- >> Jouppilavuori Stadium Finland 80 Adana Organize tımız söz konusu. Toplam ihracatımız üretimimizin yüzde 50’sini teşkil ediyor. Şu ana kadar Ortadoğu’da Libya, Suriye, İran, Irak, Mısır gibi ülkeler ihracat alanımıza girdi. Avrupa’da ise, Polonya, Romanya, Bulgaristan, Yunanistan gibi ülkelerle alışverişimiz oldu. Şu anda Tunus, Fas ve Cezayir gibi ülkelerle temas halindeyiz. Sürekli yurt dışı fuarlara katılıyoruz. Ayrıca Afrika pazarı da bizim için önem teşkil gediyor. >> Taipei American School- Taiwan >> Hasan Doğan Stadı-Ankara GÜNEY’ de Sanayinin kalbi bu dergide atıyor! Bölgenin yatırım üssü adana Organize sanayi Bölgesi’nden ; • haberler, • çok özel röportajlar, • iş dünyasını ilgilendiren gelişmeler... Hepsi AOSB Tanıtım ve Faaliyet Dergisi’nde... İlAn RezeRvASyOnlARı İçİn: İletişim Hizmetleri (0322) 459 28 59 Mango, Adana tesisiyle gücünü arttırıyor İstanbul’da hal içerisinde küçük bir işletme olarak yola çıkan Mango Gıda’nın gelecek 10 yıldaki hedefi New York Piyasası’nda işlem görmek. 2005 yılında yatırımlarına hız veren Mango, yaş meyve sebze alanında sektörde ilk sırada yer alıyor. 2012 yılı başında Adana’da açtığı tesis ile sektörde daha da güçlenen Mango Gıda, 2012 yılında 150 milyon TL ciro hedefliyor. Mango Gıda kim tarafından ne zaman, kuruldu? Biraz Mango Gıda’dan bahseder misiniz? Mango Gıda 2000 yılında İstanbul Anadolu Yakası Sebze/Meyve Hali’nde Ayhan Karak ve Mehmet Yayla tarafından küçük bir işletme olarak kuruldu. 2005 yılında gıda piyasasında değişen ve gelişen piyasa koşullarıyla birlikte sektörel yatırımlarına hız verdik. Bunun sonucunda da 2010 yılında sermayenin yüzde 34’lük kısmını halka arz ettik. Alıcının beklentilerini karşılamak için çiftçilerle anlaştık ve kendi ürettiğimiz ürünleri alıcının beğenisine sunduk. Yaş sebze -meyve işleme kapasitesini her geçen gün arttıran firmamız, hedeflerine emin adımlarla ve istikrarlı bir şekilde ilerliyor. Kuruluşundan itibaren yapmış olduğu yatırımlarla gerek istihdam anlamında gerekse ülke ekonomisine kattığı ihracat değerleriyle birlikte büyüyüp gelişmesine devam ediyor. Şu anda Türkiye’nin dört yanına ürünleri ulaşan Mango’nun İstanbul, Bursa, Afyon, Antalya, Ankara ve Adana’da satış ve üretim tesisleri bulunuyor. Bunların dışında yurt dışında da ofislerimiz ve birlikte çalıştığımız firmalar var. İMKB’de işlem gören tek yaş meyve sebze firmasıyız. Mango Gıda olarak satışını gerçekleştirdiğiniz ürünler neredir? 82 Adana Organize Mango Gıda, yaş sebze ve meyve üretimi, tedariki, toptan ve perakende satışını yapıyor. Ürünlerimizin içerisinde aklınıza gelebilecek ülkemizde yetişen yetişmeyen tüm yaş meyve, sebze bulunuyor. Bu ürünlerin bir kısmı bizim kiraladığımız alanlarda ziraat mühendislerimiz gözetiminde “iyi gıda” özelliklerine göre üretilmek. Kalite politikanızdan ve çevre politikanızdan bahseder misiniz? Mango Gıda, kaliteli ve sağlıklı, evrensel kalite ve standartlarda hizmet sunmayı, daima memnun müşteri kitlesi oluşturmayı kendisine ilke edinmiş bir markadır. Güvenilir marka olma yo- lunda dürüst, yenilikçi, rekabetçi ekip ve yönetim anlayışıyla her zaman bir adım önde olmayı hedefler. Taze meyve, sebze sektöründe ön sırada yer alan, saygın ve güvenilir bir marka olmak için: İnsan sağlığından ödün vermeden, sağlıklı ve hijyenik koşullarda üretim yapmayı kendimize ilke edindik. Tüm süreçlerde yönetim anlayışı ile kaliteyi ve sistemi sürekli iyileştirmeyi hedefledik. Müşteri ve tedarikçilerimizle etkin, verimli ve yapıcı işbirliği içinde olmaya çalışı- yoruz. Müşteri isteklerine duyarlı, yasal mevzuatlara uyarak emin adımlarla ilerliyoruz. Gıda güvenliğini etkileyebilecek fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik her tür tehlikeyi tanımlayıp kontrol altına almaya çalışıyoruz. Mango Gıda dünya’ya ve yaşayan tüm canlılara verdiği değeri özenli üretim anlayışı ile sürdürmektedir. Dünya’daki enerji ve doğal kaynakları koruma bilinciyle geleceğe özenle korunmuş bir çevre bırakma sorumluluğu taşımaktadır. Mango olarak amaçlarınız nelerdir? Hizmet alanımızı geliştirirken kullanıcılarımıza daha iyiyi sunmak temel amacımız. Kalite politikamızı uygularken, hedeflerimizi daha da yükseklere taşımak, daima ilkeli, açık ve dürüst olmak. Temiz ve daha güzel bir çevre yaratmak. Ekip olma ruhunu geliştirmektir. Sürekli gelişim sağlamak. Müşteri memnuniyetini sürekli kılmak. Kalite verimliliğini arttırmak. AR-GE çalışmalarınız nelerdir? Laboratuar hizmetleri kurallarına ve yasal mevzuata uyarak, müşteri beklenti ve ihtiyaçlarını doğru ve zamanında ger- çekleştirerek, değişen piyasa koşulları doğrultusunda sektörün gereklerini yerine getirmek amacıyla son teknolojiyi de yakından takip ediyoruz. TS ISO EN 17025 kalite yönetim sistemini geliştirerek, çalışanların kişisel becerilerini daha üst düzeylere taşımak için eğitimler düzenleyerek ve toplam kaliteye daha etkin katılımlarını sağlayarak, tüm çalışma aşamalarında ve çalışanlarıyla doğayı korumayı amaçlıyoruz. Slovakya ve Ukrayna gibi Doğu Avrupa ülkelerinin de en önemli tedarikçilerinden biri durumunda bulunuyor. Londra ofisiyle İngiltere, Mango Gıda’nın önem verdiği bir ihracat destinasyonu haline geldi. İngiliz zincir marketlerinin talepleri dengeli büyümeye dikkat etmek için şimdilik kısmen karşılanıyor. Türkiye dışında satış yaptığınız başlıca ülkeler nerelerdir? Doğu Avrupa ülkeleri başta olmak üzere dünyanın çeşitli bölgelerine ihracat yapıyoruz. Mango Gıda, Moldovya, Polonya, Romanya, Rusya, Çek Cumhuriyeti, Adana Organize 83 Adana tesisiniz ne zaman kuruldu ve özellikleri nelerdir? Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’nde (AOSB) hizmet veren Adana tesisimiz Ocak 2012’de Ekonomi bakanımız Zafer Çağlayan tarafından açıldı. Narenciye paketleme yapılan tesisimiz 8 bin metrekare kapalı alan ile toplam 22 bin metrekare alana sahip. Bu tesisin yıllık kapasitesi 50 bin tonu buluyor. Büyük çoğunluğu otomasyon sistemleriyle çalışan tesis sayesinde bölgede istihdama katkı sağlanırken, narenciye taleplerine de daha hızlı cevap veriliyor. Tesiste robotlar ve otomatik makineler da kullanılıyor. Mango Gıda olarak 2012 yılında ciro hedefiniz nedir? Her yıl düzenli büyüme gösterir bir kurum Mango Gıda. Biz 2011’i 100 milyon TL’ye yakın ciro ile kapattık. 2012 yılında da bu büyümenin devam edeceğini düşünüyoruz. Kendimize 150 milyon TL hedef koyduk. Bizin en büyük hedeflerimizden biri de İMKB’den sonra önümüzdeki 10 yılda New York Borsası’nda işlem görmek. 84 Adana Organize Defterdarlık ile bilgi paylaşımı Adana Defterdarı Tamer Utkucu ve birim amirleri AOSB Yönetim Kurulu’nu ziyaret etti. Tamer Utkucu ve beraberindeki birim amirlerin ziyareti esnasında gerçekleştirilen toplantıda AOSB ve Defterdarlık arasında karşılıklı bilgi paylaşımında bulunuldu. Ayrıca Adana’nın ekonomik gelişimi hakkında görüş alış verişinin yapıldığı toplantıda Yönetim Kurulu Başkanı Bekir Sütcü, AOSB hakkında detaylı brifing verdi. Çerkezköylü sanayiciler konuk oldu AOSB Başkanı Bekir Sütcü, Çerkezköy ilçesi Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ve Kıvanç Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç’ın katıldığı ziyarette, AOSB’deki istikrarlı büyümeye dikkati çekti. Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi, Çerkezköylü sanayicileri konuk etti. AOSB Başkanı ve Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Yönetim Kurulu Üyesi Bekir Sütçü, konuklarına bölgedeki üretim durumu ve büyüme rakamlarıyla ilgili bilgi verdi. Sütçü, Çerkezköy ilçesi Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sarıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği ve Kıvanç Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kıvanç’ın katıldığı ziyarette, AOSB’deki istikrarlı büyümeye dikkati çekti. Sütcü, Bin 590 hektarlık bir alan üzerine kurulu olan bölgede tek durak ofis hizmetleri, kaliteli ve ucuz elektrik, doğalgaz dağıtım hizmeti, Türkiye’nin en ucuz kullanma suyu, evsel ve endüstriyel atık su arıtma tesisi, tümüyle tamamlanmış alt ve üstyapısının yanı sıra hava, deniz, demir ve karayolu ulaşım kolaylığı gibi avantajların bulunduğunu vurguladı. Bölgede, tekstil, metal, gıda sanayi, plastik, yapı elamanları, kimya sanayi, ağaç sanayi, makine, kağıt sanayi, petrol ürünleri, döküm, elektrik, boya sanayi, ambalaj, depolama, banka, nakliye, cam sanayi ve tohumculuk gibi birçok sektörde faaliyet gösterildiğini belirten Sütcü, “Bölgedeki enerji tüketiminde görülen artış istikrarlı büyümenin rakamsal kanıtını oluşturuyor” dedi. Adana Organize 85 86 Adana Organize Adana Organize 87 88 Adana Organize Adana Organize 89 GLAMS Guzhen Aydınlatma Aksesuarları ve Makine Fuarı fiehir: Guzhen Fuar Tarihi: 20.04.2012 - 23.04.2012 Ürünler: Aydınlatma aksesuarları ve makineleri Fuar Takvimi Yapı ve Dekorasyon 2.Malatya Yapı ve Dekorasyon Fuarı fiehir: Malatya Fuar Tarihi: 10.05.2012 - 13.05.2012 Ürünler: Ahşap yapı elemanları, inşaat malzemeleri ve teknolojileri, ısıtma soğutma, tesisat ve yalıtım, mobilya iç dekorasyon, doğalgaz teknolojisi PRO-FISHING Karadeniz Profesyonel Balıkçılık Teknolojileri ve Hizmetleri Fuarı fiehir: Samsun Fuar Tarihi: 14.06.2012 - 17.06.2012 Ürünler: Balıkçı tekneleri, kurtarma botları, ağlar, vinçler, taşıma kasaları, soğuk hava, depolama sistemleri, radar, telsiz, taşıma, elektronik ve paketleme sistemleri Karmodef Mobilya ve Dekorasyon Fuari fiehir: Trabzon Fuar Tarihi: 17.04.2012 - 22.04.2012 Ürünler: Mobilya, aksesuarlar, dekorasyon üniteleri, mutfak banyo mobilyaları, aydınlatma, halı Araç Üstü Ekipman ve Yan Sanayileri Araç Üstü Ekipman ve Yan Sanayiler Fuarı fiehir: Konya Fuar Tarihi: 15.05.2012 - 20.05.2012 Ürünler: Üst yapımcılar, polis ve askeri araçlar, belediye araçları, romork, yan sanayiciler, damper ve karoseri üreticileri, tankerle, şase,yardımcı ekipman ve aksesuar, vinç THAIFEX - World of Food ASIA Yemek Ve İçecek Endüstrisi, Paketleme Ve Makineleri Malzemeleri Servis Malzemeleri Fuarı fiehir: Bangkok Fuar Tarihi: 23.05.2012 - 27.05.2012 Ürünler: Yemek ve içecek endüstrisi, paketleme ve makineleri malzemeleri servis malzemeleri Çukurova Teknoloji 5.Üretim Teknolojileri Fuarı fiehir: Adana Fuar Tarihi: 24.05.2012 - 27.05.2012 Ürünler: Metal işleme makineleri, kaynak, delme, kesme teknolojileri, el aletleri, hidrolik-pnömatik sistemler, yükleme, istifleme, depolama, PACKOLOGY Ambalaj Teknoloji Paketleme ve İşleme Fuarı fiehir: Rimini Fuar Tarihi: 11.06.2013 - 14.06.2013 Ürünler: Makine imalatçıları UCIMA, İtalyan ambalaj ile ortaklaşa düzenlenen fuarda ambalaj teknoloji, paketleme ve işleme ürünleri sergilenmektedir Sanayi ve İş Edirne Sanayi ve İş Fuarı fiehir: Edirne Fuar Tarihi: 18.06.2012 - 24.06.2012 Ürünler: Traktör ve tarım ekipmanları, otomotiv, beyaz ve kahverengi eşya, elektronik aletler, gıda ITM Texpo Eurasia 29.Uluslararası Tekstil, Dokuma, İplik, Terbiye, Örgü, Çorap Makineleri, Yan Sanayileri ve Kimyasalları Fuarı fiehir: İstanbul Fuar Tarihi: 21.04.2012 - 24.04.2012 Ürünler: tekstil, dokuma, iplik, boya, baskı, terbiye, örgü, çorap lazer, nonwoven makineleri, laboratuar cihazları, makine yan sanayiler, tekstil kimyasalları 90 Adana Organize TRIKONFEX 2.Triko, Triko İpliği, Konfeksiyon ve Teknolojileri fiehir: Gaziantep Fuar Tarihi: 21.06.2012 - 24.06.2012 Ürünler: Triko, triko ipliği, konfeksiyon ve teknolojileri C.W.I.E.M.E Uluslararası Bobinaj, Kablo, Sargı, Yalıtım ve Elektrikli ekipman ve malzeme imalatı Fuarı fiehir: Berlin Fuar Tarihi: 26.06.2012 - 28.06.2012 Ürünler: Yapıştırıcılar, yalıtıcılar, armatürler, rotorlar, motor yatakları, bobinler, fırınlar, bobin sargı makineleri, transformatörler, komütatörler, sensorlar, yalıtım makine, ekipman ve malzemeleri, tabakalama, mıknatıslar, mıknatıslama sistemleri, motor balans ekipmanları, tekrar sargı CA R A L M RU U K I S RA A R A L US L U E V L ULUSA i T E Z Z E L E V i S L E A T i B L I A L K ONAY www.anavarzabal.com www.ballidukkan.com Adana Organize 91