EĞİTİM BİLİMLERİ MERKEZİ www.izmirkpsskursu.net 0 232 445 21 25
Transkript
EĞİTİM BİLİMLERİ MERKEZİ www.izmirkpsskursu.net 0 232 445 21 25
EĞİTİM BİLİMLERİ MERKEZİ www.izmirkpsskursu.net 0 232 445 21 25 1 2 Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 1. Bölüm. YERĠN ġEKLĠ, BOYUTLARI VE TÜRKĠYE'NĠN DÜNYA ÜZERĠNDEKĠ KONUMU YERĠN ġEKLĠ VE BOYUTLARI PARALELLER VE MERĠDYENLER PARALEL DAĠRELERĠ Dünyamız ekvatorda şişkin, kutuplarda basıktır. Dünya'nın bu özel şekline GEOİD denir. Dünya'nın Kutup noktalarından eşit uzaklıkta bulunan nokta- bu şekli kazanmasında kendi ekseni etrafındaki ları birleştiren daireye Ekvator denir. Ekvatora para- dönüşü neden olmuştur. lel olan ve birer derece aralıklarla geçen dairelere Paralel daireleri denir. Paralel dairelerini başlangıç Dünya'nın Geoid ġeklinin Sonuçları yeri olan ekvator, sıfır numaralı paralel dairesini oluşturur. Ekvator dünyayı kuzey ve güney olmak Ekvatordan kutuplara doğru, dünyanın ekseni üzere iki eşit yarıküreye ayırır. çevresindeki dönüş hızının (çizgisel hızın) azalması, Yerden yükseldikçe görüş açısının genişlemesi, Dünya üzerindeki bir noktadan hareket eden bir kişinin hep aynı yönde giderek, hareket noktasına ulaşması, İki meridyen arasındaki uzaklığın ekvatordan kutuplara doğru azalması, Dünyanın bir yarısında gündüz, diğer yarısında gece yaşanması, Ekvatordan kutuplara doğru sıcaklığın azalması, Güneş ışınlarının düşme açısının, ekvatordan kutuplara doğru küçülmesi, Paralel dairelerinin kutuplara doğru küçülmesi Ekvatordan kutuplara doğru yerçekiminin Paralellerin Özellikleri artması, 1. Paraleller kuzey güney yönlüdür Dünya üzerinde kuzey kutbundan ekvatora 2. Paralellerden bir noktanın enlemini belirleme- doğru gittikçe kutup yıldızının görünüm açı- de yararlanılır. sının düzenli olarak küçülmesi 3. Başlangıçları ekvatordur. Ay tutulduğu zaman, yerin Ay üzerine düşen 4. Birer derece aralıklarla geçirilen dairelerdir. gölgesinin daire şeklinde olması. 5. Kutuplara doğru çevre uzunlukları küçülür. Ekvatordan kutuplara doğru cisimlerin ağırlık- 6. Aralarındaki uzaklık birbirine eşit ve 111km larının artması, dir. Ekvator çemberinin, meridyenlerden ve pa- 7. ralellerden daha uzun olması, Doksan kuzey, doksan güney olmak üzere 180 paralel vardır. Termik basınç kuşaklarının oluşması. 3 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Bazı paralellere özel adlar verilir. DÜNYA'NIN HAREKETLERĠ VE SONUÇLARI Yengeç, Oğlak dönenceleri gibi… 1. Dünyanın Günlük (Eksen) Hareketleri Greenwich MERĠDYENLER Dünya batı-doğu doğrultusunda kendi ekseni etraBirer derece aralıklarla geçen ve kutup noktalarını fında hızla dönerek 24 saatte günlük hareketini ta- birleştiren yarım çembere meridyen denir. Londra- mamlar. Bu harekete eksen hareketi de denir. daki Greenwich gözlemevinden geçen meridyen, Dünyanın küresel şekli dönüş hızında farklılaş- başlangıç olarak benimsenmiştir. malara neden olur. Ekvatorda hız 1670 km/saat iken kutuplara gidildikçe hız azalır. Kutup noktalarında Meridyenlerin Özellikleri sıfır olur. Bunun sonucunda; Aynı boylam üzerindeki tüm noktalarda yerel 1. 2. Başlangıç meridyeni ile karşıt meridyeni, saat aynı olur. Dünya’yı doğu ve batı olmak üzere iki yarı Güneşin doğma ve batma anı ekvatordan ku- küreye ayırır. tuplara uzar. Birbirini izleyen iki meridyen arasındaki zaman farkı 4 dakikadır. Günlük Hareketin Sonuçları Başlangıç meridyeninin karşısında yer alan Gece ve gündüzler oluşur. 180 meridyen gün değiştirme çizgisi olarak Yerel saat farkları ortaya çıkar. esas alınmıştır. Doğu ve batı yönleri ortaya çıkar. 4. Birer derece aralıklarla geçirilmişlerdir. Dünya üzerinde herhangi bir yer, güneş ışın- 5. Ekvatoru ve paralelleri dik keserler. larını gün içinde farklı açılarla alır. 6. 360 meridyen yayı bulunmaktadır. Günlük sıcaklık ve basınç farklarının oluşma- 7. Başlangıç meridyenini tam daireye tamam- sı sonucunda da; 3. 8. 9. layan karşıt meridyen yayı 180 meridyendir. Mekanik çözülme artar. Birbirini Meltem rüzgarları oluşur. izleyen iki meridyen arasındaki uzaklık, yalnız Ekvator üzerindeki 111 km.dır. Sürekli rüzgarların yönlerinde sapmalar olur. Meridyen yayları eşit uzunluktadır. 30° ve 60° enlemlerinde dinamik basınç ku- 10. Kutuplara doğru birbirlerine yaklaşır ve ku- şakları oluşur. tuplarda birleşirler. Okyanus akıntılarında sapma ve halkalar oluşur. Aynı enlem üzerinde, Güneş farklı zamanlarda doğup batar. 4 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 2. Dünya'nın Yıllık (Yörünge) Hareketleri 21 Haziran (Yaz Gündönümü): Bu tarihte gösterildiği gibi Güneş ışınları Kuzey Dünya’nın yörüngesi elips şeklindedir ve gün çev- Yarım Kürede Yengeç Dönencesine dik (90°) açı ile resindeki bu yörüngede 365 gün 6 saatte turunu gelirse Aydınlanma çemberi kutup dairelerine te- tamamlar. ğet geçer. Güneş bu elipsin büyük çapı üzerinde ve odak- 21 Haziranda Kuzey Yarımkürede yaşanan olaylar lardan birinde yer alır. Bu yüzden Dünya Güneş’e, aşağıda verilmiştir. Güney yarım kürede bu sıralama bazen yaklaşır (Günberi: 3 Ocak) bazen de uzak- olayların tam tersi yaşanır. laşır (Günöte: 4 Temmuz). Kuzey Yarım Kürede; Bu uzaklaşma ve yaklaşma mevsimlerin oluşu- Bu tarihten sonra gündüzler kısalır; geceler munu etkileyecek kadar önemli değildir. Sadece uzamaya başlar. kuzey ve güney yarıküreler arasındaki mevsim süre- Yaz mevsimi başlar. lerinin farklı olmasına neden olur. Mevsimler Güneş En uzun gündüz ve kısa gece yaşanır. ışınlarının düşme açısıyla ilgilidir. Bu açının de- Kuzey Kutup Dairesi ile Kuzey Kutbu arasın- ğişmesinin nedeni ise Dünya’nın ekseni ile yörünge da gündüzler 24 saatten fazladır. düzlemi (Ekliptik) arasındaki açıdır. (66°33'). Ekva- Türkiye'de saat 12oo 'de cisimlerin yıl içeri- tor düzlemi ile yörünge düzlemi arasındaki açı da sindeki en kısa gölgesi oluşur. buna bağlı olarak oluşur. (23°27') Yengeç dönencesinde saat 12 oo 'de cisimlerin yıl içindeki en kısa gölgesi oluşur. 21 Aralık (KıĢ Gündönümü): Bu tarihte Güneş ışınları Güney Yarımkürede Oğlak Dönencesine dik gelir ve aydınlanma çemberi kutup dairelerine teğet geçer. 21 Aralık Kuzey yarım kürede yaşanan olaylar aşağıda verilmiştir. Güney Yarımkürede bu sırada bu olayların tam tersi yaşanır. Kuzey Yarımkürede; Kış mevsimi başlar. Eksen Eğikliğinin Sonuçları En uzun gece, en kısa gündüz yaşanır. Türkiye'de saat 12oo'de cisimlerin yıl içerisin- Mevsimler oluşur. deki en uzun gölgesi oluşur. Kuzey ve Güney Yarım kürelerde farklı mev- Kuzey Kutup dairesi ile Kuzey kutbu arasın- simler yaşanır. daki enlemlerde gece süresi 24 saatten faz- Güneş ışınlarının düşme açısı zaman içeri- ladır. sinde değişir. Yengeç dönencesinde saat 12oo de cisimle- Aynı boylam üzerindeki noktalarda Güneş'in rin yıl içindeki en uzun gölgesi oluşur. doğuş ve batış saatleri değişir Bu tarihten sonra geceler kısalmaya gündüz- Gece - gündüz süreleri değişir. ler uzamaya başlar. Güneş ışınlarının dik geldiği kesimlerin yıl içinde değişmesi ve dönencelerin oluşması. 21 Mart - 23 Eylül (Ekinoks = Gece-gündüz Kutup noktaları ile daireleri arasında sürekli eĢitliği): gece ve gündüzler yaşanır Bu tarihlerde güneş ışınları Ekvator'a dik gelir ve Kutup dairelerinin enlem dereceleri oluşur. Aydınlanma Çemberi kutup noktalarından geçer. Muson rüzgârları oluşur. Kuzey Yarımkürede 21 Mart ilkbahar, 23 Eylül Ekvatordan kutuplara gidildikçe gecegündüz sonbaharın başlangıcıdır. Güney Yarımkürede ise, süreleri arasındaki farkın artması. 21 Martta sonbahar 23 Eylülde ilkbahar başlar. 5 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Ekinokslarda şu olaylar yaşanır, Türkiye'nin Matematik Konumu ve Sonuçları: Güneş tam doğudan doğup tam batıdan ba1. Enlemlerinin Sonuçları: ( 36°- 42° Kuzey) tar. Aynı boylam üzerindeki noktalarda güneş sa- Güneyden kuzeye doğru gidildikçe; dece ekinoks günlerinde aynı anda doğar ve Güneş ışınlarının yere düşme açısı daralır. batar. Ortalama hava sıcaklıkları azalır. Çizgisel dönüş hızı azalır. Bu yüzden alacakaranlık süresi uzar. TÜRKĠYE’NĠNCOĞRAFĠ KONUMU Deniz suyu sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu azalır. Bir ülkenin, yerin coğrafi konumu denilince; Gölge boyu uzar. 1. Yerküre üzerinde bulunduğu nokta, yer 21 Haziran’da gündüz süresi, 21 Aralık’ta 2. Hangi kıtada bulunduğu ve diğer kıtalarla gece süresi uzar. ilişkili durumu Kuzey yarım kürede bulunduğu için; 3. Deniz ve okyanuslarla ilişkisi 4. Yükselti durumu 5. Ticaret yollarına göre durumu 6. Ekonomik ve kültürel özellikler bakımından En kısa gölge boyu 21 Haziran’da; en uzun farklılık gösteren yerlere göre durumu anla- gölge boyu 21 Aralık’ta görülür. 21 Haziran’da en uzun gündüz; 21 Aralık’ta en uzun gece yaşanır. 21 Haziran’da yaz; 21 Aralık’ta kış mevsimi şılır. başlar. Güneyinden sıcak, kuzeyinden soğuk rüz- Kısaca, bir yerin enlem ve boylamlara göre yer- gârlar etkilidir. küre üzerindeki yeri ve çevresiyle her türlü ilişkisini sağlayan coğrafi koşulların tümüne birden "Coğrafi Dönenceler dışında bulunduğu için; konum" denir. Güneş ışınları hiçbir zaman dik açıyla düşmez ve bu yüzden gölge boyu hiç sıfır ol- Coğrafi konum ikiye ayrılır. maz. 1. Matematik konum 2. Özel konum Orta kuşakta bulunduğu için; Dört mevsim belirgin olarak yaşanır. Cephe yağışları görülür. 1. TÜRKĠYE’NĠN MATEMATĠK KONUMU Batı rüzgarları etkisindedir. Akdeniz iklim kuşağındadır. (30°-40° arası) Dünya üzerindeki bir yerin enlem ve boylamlara Yıl içinde sıcaklık değişimi fazladır. göre yerinin saptanmasıdır. 2. Boylamlarının Sonuçları: (26°-45° Doğu) En doğusu ile en batısı arasında 76 dakika 0 26 D zaman farkı bulunur. 0 45 D 0 42 K 2. Ve 3. Saat dilimleri kullanılır. Doğusuna doğru gidildikçe yerel saat daha ileri; güneşin doğuş batış saatleri daha erken olur. 0 36 K 6 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 2. TÜRKĠYE’NĠN ÖZEL KONUMU Asya, Avrupa ve Afrika kıtaları arasında yer alır. Üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada ülkesidir. İstanbul ve Çanakkale Boğazlarına sahiptir. Ortadoğu ve Kafkas petrol ülkelerine komşudur. Alp-Himalaya kıvrım sistemi içinde yer aldığı için ortalama yükselti ve engebe fazla, kırıklı yapılar yaygın, sıcak su kaynağı fazla ve deprem riski yüksek bir ülkedir. Batısından doğusuna doğru ortalama yükselti artar, sıcaklıklar düşer. Dağlar genel olarak doğu-batı yönlü uzanır. Dağlar Ege Bölgesi’nde kıyıya dik, Akdeniz ve Karadeniz Bölgesi’nde kıyıya paralel olarak uzanır. Gerçek alanı ile izdüşüm alanı arasındaki fark fazladır.(engebe fazla olduğu için) Yer şekilleri çeşitliliği fazla olduğu için aynı anda farklı mevsim özellikleri yaşanır. Asya ile Avrupa arasındaki transit ticaret yolları Türkiye’den geçer. Not: Aynı anda farklı mevsim özelliklerinin yaĢanması (yer Ģekilleri) özel konumunun; dört mevsimin belirgin olarak yaĢanması (orta kuĢak) matematik konumumum sonucudur. 7 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net GeçmiĢ yıllarda bu konuyla ilgili sorulan KPSS soruları (KPSS - 2004) AĢağıdakilerden hangisinde verilen tarihlerde, Sinop’ta gündüz ve gece süreleri Antalya’daki gündüz ve gece sürelerinden daha uzundur? A) B) C) D) E) Gündüz süresi 21 Mart 23 Eylül 21 Haziran 21 Aralık 21 Ocak Gece süresi 23 Eylül 21 Haziran 21 Aralık 21 Mart 23 Eylül Yanıt: C (KPSS - 2004) Türkiye’nin en doğu ucu ile en batı ucu arasında 76 dakikalık zaman farkının olması aĢağıdaki seçeneklerden hangisiyle açıklanabilir? A) Asya ve Avrupa kıtalarında topraklarının olmasıyla B) Yüzey şekillerinin engebeli olmasıyla C) Kuzey yarımkürede yer almasıyla D) Başlangıç meridyeninin doğusunda olmasıyla E) İki nokta arasındaki meridyen sayısıyla Yanıt: E (KPSS - 2005) AĢağıdakilerden hangisinde verilen iki kent arasındaki yerel saat farkı diğerlerinden daha fazladır? A) Samsun-Adana B) İzmir-Ankara C) Balıkesir-Erzincan D) Muğla-Çanakkale E) İzmit-Kastamonu Yanıt: C (KPSS - 2007) Aşağıdaki haritada Ankara, Iğdır ve Başkale’nin coğrafi koordinatları verilmiştir. Yalnızca haritadaki bilgilerden yararlanarak aĢağıdaki yargılardan hangisine ulaĢılamaz? A) 21 aralıkta Başkale’de gündüz süresi Ankara’dan uzundur. B) 21 haziranda Iğdır’da Başkale’den daha uzun gündüz yaşanır. C) Verilen kentlerin hepsinde 23 Eylülde güneş doğduktan 12 saat sonra batar. D) En uzun günle en kısa gün arasındaki farkın en fazla olduğu yer Başkale’dir. E) Iğdır’ın yerel saati Ankara’nınkinden daha ileridir. Yanıt: D (KPSS - 2008) AĢağıdakilerden hangisi Türkiye’nin Kuzey Yarım Küre’de yer aldığının bir göstergesi olamaz? A) Akdeniz Bölgesi’ndeki akarsuların kuzeyden güneye doğru akması B) Karadeniz Bölgesi’nde, aralık ayında, gündüz süresinin İç Anadolu Bölgesi’nden daha kısa olması C) Marmara Bölgesi’nin yıl boyunca güneş ışınlarını Ege Bölgesi’nden daha eğik alması D) Toros Dağları’nın güneye bakan yamaçlarının kuzey yamaçlarından daha sıcak olması E) Coğrafi bölgelerin tümünde kuzey sektörlü rüzgârların sıcaklığı düşürmesi Yanıt: A 8 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net (KPSS - 2009) AĢağıdakilerden hangisinin Akdeniz Bölgesi’yle Karadeniz Bölgesi arasında farklılık göstermesi enlem etkisine bağlanamaz? A) Orman üst sınırı B) Deniz turizmine uygun sürenin uzunluğu C) Yağışın mevsimlere göre dağılışı D) Tarım ürünlerinin olgunlaşma süresi E) Gündüz süresinin uzunluğu Yanıt: A (KPSS - 2009) AĢağıdaki bölgelerimizden hangisinde yaz aylarında coğrafi konum dikkate alındığında buharlaĢma en fazla olur? A) Güneydoğu Anadolu Bölgesi B) Ege Bölgesi C) Doğu Anadolu Bölgesi D) Karadeniz Bölgesi E) Marmara Bölgesi Yanıt: A (KPSS - 2010) Türkiye’nin orta kuĢakta bulunması, aĢağıdaki ekonomik özelliklerden hangisini etkilemiĢtir? A) Tarihi eserlerin ve doğal güzelliklerin olması B) Kişi başına düşen ulusal gelirin büyük kentlerde daha yüksek olması C) İşletilen ve işletmeye açılacak çeşitli madenlerin olması D) Çeşitli tarım ürünlerinin yetiştirilmesi E) Kara yolu ve deniz yolu transit taşımacılığının gelişmesi Yanıt: D (KPSS - 2010) 21 Haziran’da, haritada gösterilen kentlerin hangisinde, KırĢehir’e göre hem gündüz süresi daha kısadır hem de güneĢ daha erken doğar? A) Bolu B) Sinop C) Artvin D) Siirt E) Antalya Yanıt: D 9 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 2. Bölüm. TÜRKİYE’NİN YÜZEY ŞEKİLLERİ NOT: TÜRKİYE’NİN YER ŞEKİLLERİ, OLUŞUMU VE GENEL Türkiye’nin oluşumu daha çok 3.ve 4. Jeolojik zama- ÖZELLİKLERİ nlarda gerçekleştiği için genç oluşumlu bir ülkedir. Ülkemizin yer şekilleri de dünyadaki diğer yerler gibi iç ve dış kuvvetlerle oluşmuştur. TÜRKİYE’DE YÜZEY ŞEKİLLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ İç Kuvvetler (Yapıcı Kuvvetler): Dağ ouluşumu (orojenez), kıta oluşumu (epirojenez), 1. Ortalama yükselti ve engebe fazladır. Bunun sonu- volkanizma ve depremler, iç kuvvetleri oluşturur. Bunlar cunda; yeryüzünü çok hızlı şekillendirirler ve büyük yer şekilleri Yer şekilleri çeşitliliği fazladır. oluştururlar. Bu kuvvetlerin sonucunda yer şekilleri yükselir, kıvrılır veya kırılır, yeni dağlar ya da çukur alanlar Gerçek alanı ile izdüşüm alanı farkı fazladır. oluşur. (Yapıcı kuvvetlerdir.) Ulaşım zor ve yol yapım maliyeti fazladır. Dış Kuvvetler (Yıkıcı Kuvvetler): Akarsuların yatak eğimi, akış hızı ve enerji potan- Akarsular, buzullar, rüzgarlar, dalgalar gibi aşındırıcı siyeli fazladır. güçlerdir. Bu güçler yavaş şekillendirme yaparlar. İç kuv- 2. Dağlar genellikle doğu-batı yönlü uzanır. Bunun vetler yeryüzüne engebe kazandırırken dış kuvvetler on- sonucunda; ları törpüleyip aşındırarak aşınan malzemeyi çukur alan- Kuzey-güney yönlü ulaşım daha zor ve maliyetli- lara doldururlar. Böylece yeryüzünü düzleştirmeye çalı- dir. şırlar. Bu aşındırma ve biriktirmenin son safhası ise dümdüz yeryüzü yani peneplenlerdir. (Yıkıcı kuvvetlerdir.) Akarsular genellikle doğu-batı yönlü uzanır. İç ve dış kuvvetlerin faaliyetleri günümüzde hala de- Türkiye’de karasal iklim alanı genişlemiştir. vam etmektedir. Ege Bölgesi’nde dağlar kıyıya dik uzandığı için; kıyıda girinti çıkıntı fazla ve hinterlantları geniş, TÜRKİYE’DE JEOLOJİK SÜREÇ delta oluşumu fazla, falez oluşumu az, kıyı ile iç kesimler arası ulaşım kolay, iklim farklılığı azdır. 1. ZAMAN Türkiye’de peneplenleşme (düzleşme) olayı görülmüş, deniz seviyesinde hafif dalgalı düzlükler oluşmuştur. Denizlerde tortulaşma (birikme) yaşanmıştır. 4. ZAMAN 3. ZAMAN Türkiye’de masif (sert) kütleler oluşmuştur. (Yıldız, Menteşe, Bolu-Ilgaz, Kırşehir ve Bitlis masifleri) Zonguldak ve çevresinde taş kömürü yatakları oluşmuştur. 2. ZAMAN Türkiye’deki Değişimler Akdeniz ve Karadeniz’de dağlar kıyıya paralel uzandığı için; kıyıda girinti çıkıntı az, kıyı derinliği fazla, kıta sahanlığı dar, doğal liman sayısı az ve hinterlantları dar, falez oluşumu fazla, delta oluşumu az, kıyı ile iç kesimler arası ulaşım zor (geçitlerle sağlanır), iklim farklılığı fazladır. Orografik (yamaç) yağışlar görülür. Kuzey Anadolu Dağları ve Toroslar oluşmuştur. (Alp-Himalaya Kıvrım Sistemi) Petrol, linyit, tuz ve bor yatakları oluşmuştur. Şiddetli kırılmalar ve depremler yaşanmıştır. Zamanın sonuna doğru Türkiye toptan yükselmeye başlamış ve platolar oluşmuştur. Egeid karasının çökmesi sonucu Ege Denizi oluşmuştur. İstanbul ve Çanakkale Boğazları oluşmuş, Karadeniz açık deniz haline gelmiştir. Kıbrıs Adası ve İskenderun Körfezi oluşmuştur. Türkiye’nin jeolojik oluşumu büyük ölçüde tamamlanmıştır. 3. Batıdan doğuya gidildikçe ortalama yükselti artar. Bunun sonucu olarak; Ortalama sıcaklıklar azalır. Sıcaklık farkları artar. Tarım ürünlerinin olgunlaşma süresi uzar, çeşitliliği azalır. Akarsuların akış hızları ve enerji potansiyelleri artar. 10 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 4. Karstik araziler (kireç taşı, alçıtaşı, kaya tuzu) yaygın TÜRKİYE’NİN DAĞLARI olarak bulunur. Başta Akdeniz Bölgesi ve İç Anadolu’da yaygındır. 5. Volkanik arazilerin en yaygın olduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesidir. Bu bölgeyi İç Anadolu Bölgesi izler. 6. Yer şekilleri çeşitliliği fazladır. Bunun sonucu olarak; Kısa mesafelerde iklim, bitki örtüsü, toprak türü, tarım ürünü, nüfus dağılışı ve ekonomik etkinlikler farklılaşır. Türkiye’nin dağları orojenik dağlar ve volkanik dağlar Aynı anda birçok yerde farklı mevsim özellikleri olmak üzere ikiye ayrılır. yaşandığı için turizm çeşitliliği fazladır. A. OROJENİK DAĞLAR 7. Genç oluşumlu bir ülke olduğu için; Orojenez jeosenklinallerde (deniz ve okyanus taban- Batı Anadolu, Kuzey Anadolu ve Doğu Anadolu larında) birikim sonucu oluşan tortul tabakaların yan aktif fay kuşakları bulunur. Deprem riski yüksek- basınçlar etkisiyle kıvrılarak ya da kırılarak yükselmesi tir. sonucu dağ oluşumu demektir. Sıcak su kaynakları yaygın olarak görülür. Yani orojenik dağ oluşumunun kıvrılma ve kırılma 8. Türkiye’de jeolojik çeşitlilik (1. , 2. , 3. , 4. zamana ait olmak üzere iki yolu vardır. araziler bulunması) fazla olduğu için yer altı Kıvrım Dağları: kaynakları çeşitliliği fazladır. Antiklinal Antiklinal Senklinal TÜRKİYE’DE BÖLGELERİN YÜZEY ŞEKİLLERİNİN ÖZELLİKLERİ Marmara Bölgesi ortala yükselti ve engebenin en az olduğu bölgedir. Yeni oluşumlu esnek yapıdaki tortul tabakaların yan Doğu Anadolu Bölgesi ortalama yükselti ve enge- basınçlar etkisiyle kıvrılarak yükselmesi sonucu oluşan benin en fazla olduğu bölgedir. dağlardır. Kıvrım dağları ülkemizdeki en büyük dağ İç Anadolu Bölgesi ve Güney Doğu Anadolu Böl- grubunu oluşturur. Ülkemizde bu dağlara en önemli gesi ortalama yükseltiye ve sade yüzey şekillerine örnek Alp-Himalaya Kıvrım Sistemi içinde yer alan Kuzey sahip bölgelerdir. Anadolu ve Toros Dağlarıdır. Akdeniz ve Karadeniz Bölgelerinde kıvrım dağları, Kırık Dağları: Ege Bölgesi’nde kırık dağları yaygındır. İç Anadolu Bölgesi plato bakımından en zengin bölgedir. Akdeniz Bölgesi doğal göl bakımından en zengin Eski oluşumlu sert tortul tabakaların yan basınçlar bölgedir. etkisiyle kırılması sonucu oluşan dağlardır. Ülkemizde bu dağlara en önemli örnekler Ege Bölgesi’ndeki Kazdağı, Madra Dağı, Yunt Dağı, Bozdağlar ve Menteşe Dağları ile Akdeniz Bölgesi’nin doğusunda Amanos (Nur) dağlarıdır. 11 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Bu dağların (horst yapıların) yanında çöküntü alanlar (graben sahalar) bulunmaktadır. Ege Bölgesi’nde Edremit, Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes grabenleri ile Akdeniz Bölgesi’nin doğusunda İskenderun ve Amik graben sahaları bulunur. B. VOLKANİK DAĞLAR MARMARA BÖLGESİ DAĞLARI Marmara Bölgesi’nde Yıldız, Koru, Işık, Biga ve Samanlı dağları dışında Uludağ volkanik kütlesi yer alır. Manto tabakasındaki magmanın, yerkabuğunun kırık hattı boyunca (fay hattı) sıcaklık ve basınç etkisiyle yeryüzüne çıkarak soğuması ve yığılması sonucu oluşan dağlardır. Ege Bölgesi’nde Kula Dağları, Marmara Bölgesi’nde Uludağ, İç Anadolu Bölgesi’nde Erciyes, Melendiz, Hasan, Karacadağ, Karadağ, Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde Karacadağ ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde Ağrı, Tendürek, Süphan ve Nemrut Dağları ülkemizin önemli volkanik dağlarıdır. AKDENİZ BÖLGESİ DAĞLARI NOT: Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde volkanik dağlar bulunmamakta fakat volkanik araziler yer almaktadır. Akdeniz Bölgesi’nde Hatay Akdeniz Bölgesi’nin büyük bölümünü Toros Dağları kap- (Hassa) lar. Toros Dağlarının batı ve orta kısmı bu bölgede yer çevresi, Karadeniz Bölgesi’nde Köroğlu Dağlarının alır. güneyinde volkanik araziler bulunur. Batı Toroslar; Beydağları, Akdağlar, Sultan Dağları, Dedegöl Dağları ve Geyik Dağları. Orta Toroslar; Bolkar Dağları, Aladağlar, Tahtalı Dağları EGE BÖLGESİ DAĞLARI ve Binboğa Dağları. Ege Bölgesi’nde kıyıda kırık (horst) dağlar, iç kesimlerde Bölgede Toros kıvrım dağları arasında Amanos kırık kıvrım dağları yer alır. dağları bulunur. Kıyıda; Kaz, Madra, Yunt, Bozdağlar, Aydın Dağları ve Menteşe Dağları (horst). İç kesimlerde; Eğrigöz, Domaniç, Türkmen, Emir, Murat ve Sandıklı dağları. 12 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net KARADENİZ BÖLGESİ DAĞLARI DOĞU ANADOLU DAĞLARI Karadeniz dağları Kuzey Anadolu Dağları olarak da Bölge Türkiye’de dağların en fazla ve yüksek olduğu adlandırılır. Bu dağlarda batı, orta ve doğu Karadeniz bölgedir. Başlıca dağları, Munzur, Palandöken, Allahuek- Dağları olarak gruplanır. ber, Aras Güneyi ve Güneydoğu Toroslar ile Ağrı, Tendürek-Süphan ve Nemrut volkanik dağlarıdır. Batı Karadeniz Dağları; Küre, Bolu-Ilgaz, Köroğlu Dağları Orta Karadeniz Dağları; Canik Dağları. Doğu Karadeniz Dağları; Gümüşhane, Rize, Çimen, Kop, Mescit, Yalnızçam ve Kaçkar Dağları. İÇ ANADOLU BÖLGESİ DAĞLARI TÜRKİYE’NİN PLATOLARI İç Anadolu Bölgesi’nde Sivrihisar, Sündiken, Elmadağ, Yıldız Dağı, Tecer Dağları dışında Erciyes, Melendiz, Akarsularla parçalanmış, çevresine göre yüksekte Hasan, Karacadağ, Karadağ volkanik dağları bulunur. kalan, hafif dalgalı düzlüklere plato denir. NOT: Plato ve yayla kavramları sık sık birbiri ile karıştırılır. Plato bir coğrafi yüzey şeklidir. Yayla ise bir yerleşim birimidir. Türkiye’de Platoların Dağılışı: GÜNEYDOĞU ANADOLU DAĞLARI Bölgede Mazı ve Mardin Dağları dışında Karacadağ volkanik kütlesi bulunur. Marmara Bölgesi; Çatalca- Kocaeli Platoları. İç Anadolu Bölgesi; Haymana, Uzunyayla, Cihanbeyli, Obruk ve Bozok platoları (HUCOB). Güneydoğu Anadolu Bölgesi; Şanlıurfa, Gaziantep platoları. Akdeniz Bölgesi; Teke ve Taşeli platoları. Doğu Anadolu Bölgesi; Erzurum-Kars ve Ardahan platoları. Ege Bölgesi; Yazılıkaya Platosu. 13 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Türkiye Platolarındaki Ekonomik Etkinlikler: 4. Ovalarımızın büyük bölümünde deprem riski yüksektir. (Büyük bölümü tektonik olduğu için.) Çatalca-Kocaeli Platoları; Türkiye’de tarım dışı sektörlerin (sanayi, ticaret, ulaşım, hizmet vs.) en fazla 5. Akdeniz ve Ege kıyı ovalarımızda sıcaklık fazla oldu- geliştiği platolardır. ğu için yılda iki üç ürün alınabilir. Teke ve Taşeli Platoları; Karstik arazi yapıları nede- 6. Ovalarımız yer altı suları bakımından zengindir. niyle tarımda da kullanılmayan Türkiye’nin seyrek Ovalarımız oluştukları yere göre “kıyı ovaları” ve “iç nüfuslu platolarıdır. bölge ovaları” olarak iki gruba ayrılır. İç Anadolu (Haymana, Uzunyayla, Cihanbeyli, Ob- 1. Kıyı ovaları: ruk, Bozok) ve Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Şanlıurfa) ve Ege (Yazılıkaya) Platolarında karasal Akarsuların denize döküldüğü yerde veya yakınında iklim ve bozkır ve bitki örtüsü nedeniyle tahıl tarımı biriktirme sonucu oluşturduğu ovalardır. Kıyı ovaları 0- ve koyun yetiştiriciliği yapılır. 200 m yüksekliklerde olduğu için fiziki haritalarda yeşil renkte gösterilir. Doğu Anadolu Platoları; (Erzurum-Kars, Ardahan) Delta Ovaları: Kıyıda delta ovası oluşabilmesi için; Sert karasal ikilim ve geniş mera alanları nedeniyle büyükbaş hayvancılığın geliştiği platolardır. Kıyı derinliğinin az, kıta sahanlığının geniş olması Gel-git etkisinin az olması NOT: Türkiye’nin en yüksek ve en geniş platosu Erzurum-Kars, en alçak platoları Çatalca-Kocaeli plato- Akarsuyun bol yük (alüvyon) taşıması larıdır. Kıyıda güçlü akıntıların olmaması gerekir NOT: Platolarımızın ortalama yükseltisi 1000 m civa- Başlıca delta ovalarımız; rındadır. Bu da Türkiye’nin özellikle 4. Jeolojik zaman- Karadeniz Bölgesi; Bafra, Çarşamba Ovaları da toptan yükseldiğine kanıttır. Ege Bölgesi; Bakırçay, Gediz (Menemen), Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovaları. TÜRKİYE’NİN OVALARI NOT: Delta ovaları akarsuların taşıdığı alüvyonlarla oluştuğu için tarım açısından oldukça verimli alanlardır. Kıyı Düzlüğü Ovaları: Akarsuyun denize ulaşamadan kıyının hemen gerisindeki düzlüğe biriktirme yapması sonucu oluşan ovalardır. Başlıca kıyı düzlüğü ovaları; Köyceğiz, Antalya, Serik, Dalaman, Adapazarı ovalarıdır. 2. İç Bölge Ovaları: Çevresine göre alçakta kalmış geniş düzlüklere ova Tektonik Ovalar: Fay hatları boyunca çökme sonucu denir. oluşan ovalardır. Bu yüzden büyük bölümünde deprem Türkiye’nin Ovalarının Genel Özellikleri: riski yüksektir. Ayrıca fay hatlarına paralel dağıldığı için 1. Ovalarımızın yükseltileri batıdan doğuya doğru ar- Türkiye’nin en büyük ova grubunu oluştururlar. tar. Türkiye’de üç büyük fay hattı üzerinde; 2. Ovalarımızın büyük bölümü alüvyonlarla kaplıdır. BAF: Bakırçay Grabeni; Bergama, Soma, Kırkağaç ovaları. 3. Delta ovalarımız tarım ve yerleşmeye en uygun alanlardır. 14 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Gediz Grabeni; Manisa, Akhisar, Turgutlu, Salihli, Ala- Türkiye Akarsularının Genel Özellikleri: şehir ovaları. 1. Yatak eğimleri fazladır. Bu nedenle; Küçük Menderes Grabeni; Torbalı, Tire, Ödemiş, Bayın- Akış hızları fazladır. dır ovaları. Aşındırma güçleri fazladır. Bol alüvyon taşırlar. Büyük Menderes Grabeni; Söke, Aydın, Koçarlı, Nazilli Enerji potansiyelleri yüksektir. ve Yenipazar ovaları. 2. Rejimleri düzensizdir. KAF: Biga, Manyas, Ulubat, Gönen, Bursa, Yenişehir, İznik, Bolu, Düzce, Ilgaz, Ladik, Suluova, Taşova, Vezir- 3. Ulaşıma elverişli değildir. köprü, Zile, Suşehri, Erbaa, Niksar, Turhal, Erzincan, Pa4. Boyları kısa, havzaları dardır. (Ortalama engebe sinler, Tercan, Erzurum, Eleşkirt ve Ağrı ovaları. fazla ve dağlar genelde kıyılara paralel uzandığı DAF: Bulanık, Bingöl, Karlıova, Elazığ, Malatya, Afşin, için.) Yüksekova, Elbistan, Maraş, Muş, Varto ve Amik ovaları. 5. Akımları düşüktür. İç bölgelerde eski çökme alanlarında oluşan tektonik ovalarımız da bulunmaktadır. Ancak bunlar aktif fay bu- 6. Genellikle doğu-batı yönlü uzanırlar. lunmadığı için deprem riski düşük ovalardır. 7. Denge profiline ulaşmamışlardır. (ortalama yükselti fazla olduğu için.) İç Anadolu Bölgesi: Konya, Aksaray, Kayseri, Çubuk, Ankara, Eskişehir ve Yukarı Sakarya ovalarıdır. NOT: Ortalama yükseltiden dolayı Doğu Anadolu Güneydoğu Anadolu Bölgesi: Nizip, Birecik, Suruç, Al- akarsuları enerji potansiyeli en yüksek, Marmara tınbaşak, Ceylanpınar ve Viranşehir ovaları. akarsuları enerji potansiyeli en düşük akarsulardır. NOT: En büyük iç ovamız Konya, en büyük kıyı ovamız Çukurova, en yüksek ovamız Yüksekovadır. BAŞLICA AKARSULARIMIZ. Karstik Ovalar: Karstik arazilerde (kalker, jips, kayatuzu) Karadeniz’e Dökülen Akarsular: erime sonucu oluşan ovalardır. Arazi yapısı nedeniyle en Çoruh: En hızlı akan akarsuyumuzdur. Gürcistan’dan fazla Akdeniz Bölgesi’nde (Göller Yöresi) bulunur. Bunlar; denize dökülür. Tefenni, Acıpayam, Kestel, Korkuteli, Elmalı ovalarıdır. Yeşilırmak: (TAKKE) Büyük akarsularımızdandır. Üzerinde Hasan-Suat Uğurlu, Almus barajları vardır. Ege Bölgesi’nde; Tavas, Çivril ve Muğla ovaları. Kızılırmak: Sınırlarımız içindeki en uzun akarsudur. ÜzeVolkanik Ovalar: Türkiye’nin volkanik tek ovası Kayseri- rinde Hirfanlı, Kesikköprü, Altınkaya ve Derbent barajları Develi ovasıdır. bulunur. Bartın Çayı: Taşımacılık yapılan tek akarsuyumuzdur. TÜRKİYE’NİN AKARSU VE GÖLLERİ Yenice (Filyos): Batı Karadeniz’de dökülür. Sakarya: Suları en kirli akarsuyumuzdur. Güçlü boğaz akıntıları nedeniyle delta ovası oluşturamamıştır. Üzerinde Hasan Polatkan ve Gökçekaya barajları bulunur. Marmara Denizi’ne Dökülen Akarsular: Susurluk: Boğaz akıntıları nedeniyle delta ovası oluşturamamıştır. Nilüfer, Karaçay ve Kemalpaşa çayları kollarını oluşturur. Enerji potansiyeli çok düşüktür. NOT: Marmara’ya dökülen akarsular, yatak eğimleri az olduğu için menderes oluştururlar. 15 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Ege Denizi’ne Dökülen Akarsular: Hazar Denizi’ne Dökülen Akarsular: Meriç: Bulgaristan’da doğar, Marmara’dan geçer ve Kura: Kapalı havzadır. Saros Körfezi’nden Ege Denizi’ne dökülür. Aras: Kapalı havzadır. Bakırçay: Menderes çizerek akar. Gediz: Menderes çizerek akar. Üzerinde Demirköprü Ülkemizden Doğup Dışarıya Dökülen Akarsular: Barajı bulunur. Fırat-Dicle; Basra Körfezi’ne dökülür. Küçük Menderes: Menderes çizerek akar. Kura-Aras; Hazar Denizi’ne dökülür. Çoruh; Gürcistan’dan Karadeniz’e dökülür. Büyük Menderes: Üzerinde Adıgüzel ve Kemer barajları bulunur. Dışarıda Doğup Ülkemize Dökülen Akarsular: Meriç; Bulgaristan’da doğar, Ege Denizi’ne NOT: Menderes oluşturan bir akarsuyun; dökülür. Yatak eğimi az, akış hızı az Asi; Lübnan’dan doğar, Hatay’dan Akdeniz’e Aşındırma gücü az dökülür. Boyu uzun Hem aşındırma, hem biriktirme özelliği bulunur. AKARSU HAVZALARIMIZ Akdeniz’e Dökülen Akarsular: Bir akarsuyun kollarıyla birlikte sularını topladığı alana Dalaman Çayı: denir. Sularını denize ulaştırabilen akarsu havzasına açık havza, ulaştıramayan akarsu havzasına kapalı havza Eşen Çayı: denir. Aksu: NOT: Ülkemizdeki akarsuların büyük bölümü açık Köprü Çayı: Karstik kaynaklarla beslendiği için düzenli havza durumundadır. rejimlidir. Başlıca Kapalı Havzalarımız: Manavgat Çayı: Akış hızı fazladır. Karstik kaynaklarla 1. İç Anadolu Kapalı Havzası: Etrafının dağlarla çevrili beslendiği için düzenli rejimlidir. Üzerinde Oymapınar olması ve karasal iklim görülmesi nedeniyle kapalı Barajı bulunmaktadır. havzadır. Bu havza içinde en büyük kapalı havza Göksu: Üzerinde çok sayıda kanyon bulunur. Tuz Gölü Kapalı Havzasıdır. Konya, Afyon kapalı Seyhan: Üzerinde Çatalan Barajı bulunur. havzaları da burada yer alır. Ceyhan: Üzerinde Aslantaş, Menzelet ve Kartalkaya 2. Göller Yöresi Kapalı Havzası: Karstik arazi yapısı barajları bulunur. nedeniyle kapalı havzadır. Ayrıca Türkiye’nin en fazla doğal göl bulunan yöresi olması da diğer bir Asi: Lübnan’dan doğar Hatay’dan Akdeniz’e dökülür. etkendir. NOT: Göller denizlerle bağlantısız olduğu için kapalı havza durumundadır. Basra Körfezi’ne Dökülen Akarsular: Fırat: Doğu Anadolu’daki Karasu ve Murat akarsularının Burdur, Acıgöl, Kestel, Salda kapalı havzaları yer alır. birleşmesiyle oluşur. En fazla enerji üretilen akarsudur. GAP ile tarımda sulamada önemi büyüktür. Üzerinde 3. Van Gölü Kapalı Havzası: Göl olma özelliğiyle kapalı Atatürk Barajı, Keban, Karakaya ve Birecik barajları bu- havzadır. lunur. 4. Hazar Denizi Kapalı Havzası: Bu denize dökülen Dicle: Kaynağını Zapsuyu, Batman ve Botan çaylarından Kura-Aras akarsu havzaları kapalı havzadır. Çünkü Hazar alır. Kralkızı, Devegeçidi, Ilısu barajları bulunur. coğrafi açıdan deniz değil büyük bir göldür. 16 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net TÜRKİYE’DE AKARSU REJİMLERİ oluşmuştur. Göl tabanından fazla suları boşalttığından, suları tatlıdır. Akarsularımızın büyük bölümü düzensiz rejimlidir. Sa- 3. Volkanik Göller: Volkanizma sonucu oluşan çukurları dece Karadeniz kıyı kesimi akarsuları düzenli yağış al- dolduran sulardır. Yurdumuzda Nemrut, Meke dıkları için düzenli rejimlidir. Tuzlası (Konya-Karapınar), Gölcük (Isparta), Acıgöl Beslenme Türlerine Göre Akarsular: Beslenme (Konya) gölleri buna örnektir. Açıklama 4. Buzul Gölleri: Buzul aşındırması sonucu oluşan Türü Akdeniz iklim bölgesi akarsularında çukurluklarda kar ve buzların erimesi ile oluşan Yağışla yağışın arttığı kış döneminde akım göllerdir. Yurdumuzda bazı yüksek dağların üst Beslenen artar. kısımlarında görülür. (Cilo, Sat, Ağrı, Tendürek, Kar-Buz İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Batı Erimeleriyle Karadeniz’deki akarsuların akımları kar Beslenen erimelerinin olduğu ilkbaharda artar. Süphan, Kaçkar, Uludağ, Erciyes, Bolkar, Aladağlar, Kaynak Sularıyla Beslenen Bey Dağları gibi) Doğal Set Gölleri: 1. Alüvyon Set Gölleri: Akarsuların taşıdığı alüvyonların Akdeniz Bölgesi’nde Manavgat ve vadi boylarında, ovalarda ve deniz kıyılarındaki körfez Köprü Çayı kaynak sularıyla dört mevsim beslendiği için düzenli rejimli önlerinde birikmesi ile oluşan göllerdir. Yurdumuzda akarsulardır. bu şekilde oluşmuş göllerin başlıcaları; Marmara, Bafa (Çamiçi) Aydın, Köyceğiz (Muğla), Eymir, Mogan Göller yöresinde, Beyşehir Gölü’nün Göl beslediği Çarşamba Suyu ve Eğirdir Sularıyla Gölü’nün beslediği Kovada Suyu örnek Beslenen olarak verilebilir. (Ankara)dır. 2. Heyelan Set Gölleri: Heyelan sonucu vadi önlerinin kapanması ile oluşan göllerdir. Tortum, Sera, Abant, Yedigöller, Uzungöl bu şekilde oluşmuş başlıca göllerimizdir. TÜRKİYE’NİN GÖLLERİ 3. Volkanik Set Gölleri: Volkanizma sonucu ortaya çıkan Oluşumlarına Göre Göller: ve tüflerin vadi önlerini kapatması sonucu oluşan Van, Erçek, Nazik, Haçlı, Balık, Çıldır gölleri bu şekilde 1. Tektonik Göller: Yer kabuğu ile oluşan çukurları oluşmuştur. dolduran sulardır. Yurdumuzda Tuz Gölü, Manyas (Kuş Gölü), Ulubat, İznik, Sapanca, Akşehir (Göl 4. Kıyı Set Gölleri (Lagün Gölleri): Kıyıda koy önlerinin kıyı kurudu-2006), Beyşehir, Acıgöl, Eğirdir, Burdur, Eber, kordonları ile kapatılması sonucu oluşurlar. Büyük ve Hazar, Seyfe gölleri bu şekilde oluşmuştur. (BASİT Küçük Çekmece, Terkos (Durusu), Akyatan (Çukurova MUHASEBE) Deltasında), Balıklı Böl (Bafra Deltasında), Simenlik Gölü (Bafra Deltasında). 2. Karstik Göller: Karstik bölgelerdeki çukurları dolduran durgun sulardır. 5. Buzul (Moren) Set Gölleri: Buzul aşındırması sonucu ortaya çıkan morenlerin buzul vadisi önünde birik- Salda, Suğla, Kestel, Avlan, Kovada ve Obruk mesi sonucu geride oluşan göllerdir. Platosu’ndaki Kızılören obruk gölleri karstik göllere örnektir. Yapay Set (Baraj) Gölleri): Ayrıca; Beyşehir, Burdur, Eğirdir gölleri hem tektonik Yapılış Amaçları: hem de karstik göllerdir. 1. Enerji üretmek. Kızılören Obruğu; Konya’nın kuzeydoğusunda yer alır. 2. İçme ve kullanma suyu sağlamak. Kireç taşlarının çözülmesi ile oluşmuş yaklaşık 300 m çapında 145 m derinliğindedir. Obruk içerisine 3. Arazilerini taşkından korumak. suların dolması ile aynı ismi alan bir göl de 4. Balıkçılık. 5. Nehir yataklarını değiştirmek. 17 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 6. Yapay göller oluşturmak. Ceyhan üzerinde; Aslantaş 1, Menzelet, Berke, Kartalkaya Barajları 7. Su seviyesini yükseltip teknelerle ulaşım sağlamak için barajlar yapılır. Seyhan üzerinde; Seyhan, Çatalan Barajları Kızılırmak üzerinde; Hirfanlı, Derbent, Kesikköprü, Al- Fırat üzerinde; Keban, Atatürk, Karakaya, Birecik Baraj- tınkaya Barajları. ları Yeşilırmak üzerinde; Almus, Hasan ve Suat Uğurlu, Dicle üzerinde; Kral Kızı; Dicle, Ilısu, Gurzon, Batman, Kılıçkaya Barajları Devegeçidi Barajları Sakarya üzerinde; Sarıyar, Çubuk, Kurtboğazı, Gökçe- Aksu üzerinde; Karacaören Barajı kaya, Hasan Polatkan Barajları Göksu üzerinde; Gezende ve Kayraktepe Barajları Gediz üzerinde; Demirköprü Barajı Büyük Menderes üzerinde; Kemer ve Adıgüzel Barajları TÜRKİYE’NİN GÖLLERİ Set Ana Kaya Gölleri Tektonik Göller B urdur A cıgöl S eyfe İ znik T uz M anyas U lubat H azar A kşehir S apanca E ber B eyşehir E ğirdir Karstik Göller Salda Suğla Avlan Yarışlı Kestel Elmal Söğüt Gölleri Volkanik Göller Nemrut Acıgöl Mekke Gölcük Buzul Gölleri Ağrı Erciyes Uludağ Bolkar Kaçkar Aladağlar Cilo Sat Süphan Bey D. Heyelan Set Gölleri Volkanik Set Gölleri Uzungöl Yedigöller Sera Abant Tortum Van Nazik Balık Erçek Çıldır Haçlı Kıyı Set Gölleri B. Çeknece K. Çekmece Terkos Akyatan Sivecinlik Alüvyon Set Gölleri Eğmir Mogan Bafa Köyceğiz 18 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Yapay Set (Baraj) Gölleri Atatürk Keban Karakaya Oymapınar Kesikköprü Hirfanlı Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Geçmiş yıllarda bu konuyla ilgili sorulan KPSS soruları (KPSS - 2006) Aşağıdaki göllerden hangisi, bir koy önünün dalgalarla taşınan kumlar tarafından kapatılması sonucu oluşmuştur? A) Beyşehir Gölü B) Tortum Gölü C) Büyük Çekmece Gölü D) İznik Gölü E) Kuş Gölü Yanıt: C (KPSS - 2006) Doğu Anadolu, Akdeniz ve Karadeniz bölgelerindeki sıradağlarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Etkin volkanlara rastlanır. B) Alp orojenezi döneminde oluşmuşlardır. C) Genelde yükseltileri 1500 m’yi geçer. D) Bazıları 4. zaman buzullaşmasından etkilenmişlerdir. E) Genelde doğu-batı yönünde uzanırlar. Yanıt: A (KPSS - 2008) I. Yamaç eğiminin fazlalığı II. Orman üst sınırı III. Yıllık yağış tutarı IV. Körfez ve yarımada sayısı Dağların kıyıya göre uzanışlarının farklı olması, Ege Bölümü kıyılarıyla Doğu Karadeniz Bölümü kıyılarının yukarıdakilerden hangileri bakımından farklı olmasında etkilidir? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV Yanıt: E (KPSS - 2008) Buğday, Akdeniz kıyılarında Doğu Anadolu platolarından daha erken hasat edilir. Bu durum üzerinde etkili olan etmenler aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir? A) Yağış tutarı – Enlem B) Enlem – Yükselti C) Yağış tutarı – Bakı D) Bakı – Enlem E) Yükselti – Bakı Yanıt: B (KPSS - 2008) Türkiye’nin kıyı ovalarında aşağıdaki toprak türlerinden hangisi yaygın olarak görülür? A) Tüflü topraklar B) Kırmızı topraklar C) Alüvyal topraklar D) Kahverengi topraklar E) Lösler Yanıt: C (KPSS - 2010) Türkiye’nin aşağıdaki özelliklerinden hangisi, yükseltinin fazla olmasının sonucu değildir? A) Bitki türleri bakımından zengin olması B) Kara yolu ve demir yolu yapım maliyetinin yüksek olması C) Sıra dağların genelde doğu batı yönünde uzaması D) Nüfus dağılışının düzensiz olması E) Yaylacılığın önemli bir etkinlik olması Yanıt: C 19 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net (KPSS - 2009) Yukarıdaki Türkiye haritasındaki taralı alanda yıl içinde çığ olasılığının fazla olmasında, I. mutlak nem oranının az olması, II. arazinin eğimli olması, III. ortalama yükseltinin fazla olması, IV. kar yağışının fazla olması etmenlerinden hangileri etkilidir? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV Yanıt: D (KPSS - 2010) AĢağıdakilerden hangisi Türkiye’deki ekolojik dengeyi bozan etkenlerden biri değildir? A) Tarımda göl sularının aşırı kullanılması B) Birçok hayvan türünün bilinçsiz avlanması C) Kentlerin hızlı ve plansız büyümesi D) Yer altı sularının kontrolsüz bir şekilde çekilmesi E) Akarsu ağızlarındaki deltaların genişlemesi Yanıt: E (KPSS - 2011) Akdeniz Bölgesinin dağlık ve platoluk kesimlerinin jeomorfolojik özellikleri; I. Yaylacılık, II. Ticaret, III. Turizm, IV. Ulaşım etkinliklerinden hangilerini olumlu yönde etkilemiştir? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV Yanıt: B (KPSS - 2011) Türkiye’nin coğrafi bölgeleri belirlenirken fiziki, beşeri ve ekonomik özellikler göz önünde bulundurulmuştur. Fiziki özellikler içerisinde de yer şekilleri belirleyici olmuştur. Buna göre, Ege Bölgesi’nin sınırlarının, diğer kıyı bölgelerinin aksine iç kesimlere daha fazla sokulması, bölgedeki dağların hangi özelliğiyle açıklanabilir? A) Kıyı çizgisine uzanış doğrultusuyla B) Yükselti değerleriyle C) Kayaç özellikleriyle D) Oluştukları dönemle E) Üzerlerindeki doğal bitki örtüsüyle Yanıt: A 20 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 3. Bölüm. TÜRKİYE’NİN İKLİMİ, BİTKİ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TÜRLERİ B) Türkiye’de Görülmeyen Kıyı Tipleri: TÜRKİYE’NİN KIYI TİPLERİ 1. 2. 3. 4. A) Türkiye’de Görülen Kıyı Tipleri: Fiyord Kıyı Tipi Skayer Kıyı Tipi Watt Kıyı Tipi Haliç Kıyı Tipi 1. Enine Kıyı Tipi: Dağlar kıyıya dik uzanır Girinti – çıkıntı fazladır. Gerçek kıyı uzunluğu fazladır. Koy – körfez, ada – yarımada sayısı fazladır. Kıyı derinliği az; kıta sahanlığı geniştir. Biga Yarımada’sı – Bodrum arası Ege kıyılarında görülür. NOT: Fiyord ve Skayer kıyı tipleri buzul aşınımıyla oluştukları için (orta kuşak→ matematik konum); Watt ve Haliç kıyı tipleri gel – git etkisiyle oluştukları için (okyanus kıyıları→ özel konum) Türkiye’de görülmez. NOT: Türkiye’nin kuş uçuşu en uzun kıyıları Karadeniz kıyılarıdır. Gerçekte en uzun kıyılar Ege kıyılarıdır. TÜRKİYE’DE DOĞAL AFETLER 2. Boyuna Kıyı Tipi: Dağlar kıyıya paralel uzanır. Girinti – çıkıntı azdır. Gerçek kıyı uzunluğu azdır. 1. Erozyon: Dış kuvvetler tarafından (akarsular-rüzgarlar) toprak örtüsünün süpürülmesi olayıdır. Koy – körfez, ada – yarımada sayısı az ve falez oluşumu fazladır. Erozyonun Nedenleri: Kıyı derinliği fazla, kıta sahanlığı dardır. Karadeniz kıyıları ile Kale – Kaş arası hariç Akdeniz kıyılarında görülür. Bitki örtüsünün fakır olması ya da tahrip edilmesi Yağış rejiminin düzensiz olması Eğimin fazla olması Arazinin yanlış kullanılması 3. Ria Kıyı Tipi: Akarsu vadilerinin deniz yükselmesi sonucu (epirojenez) deniz tarafından işgal edilmesiyle oluşan kıyı tipidir. Meraların aşırı ve erken otlatılması Marmara kıyıları (İstanbul – Çanakkale Boğazları), Güney Ege (Bodrum – Marmaris arası) kıyılarında görülür. Nadas uygulamasının yaygın olması Tarlaların eğime paralel sürülmesi Anız örtüsünün yakılması Erezyona Karşı Alınabilecek Önlemler: 4. Limanlı Kıyı Tipi: Kıyı set göllerinin oluştuğu kıyılarda görülen kıyı tipidir. Marmara Bölgesinde Çatalca Yarımadası’nın güney ve kuzey kıyılarında görülür. Bitki örtüsünü korumak, ağaçlandırma yapmak Sulama imkanlarını artırmak Araziyi doğru kullanmak Meraları korumak Tarlaları eğime dik sürmek 5. Dalmaçya Kıyı Tipi: Anız örtüsünü yakmamak Kıyıya yakın sıra dağların büyük bölümünün deniz yükselmesi sonucu sular altında kalmasıyla zirveleri su yüzeyinde birbirini takip eden adalar şeklinde görülür. Bu kıyı tipine dalmaçya kıyı tipi denir. Nadas yerine nöbetleşe ekim yapmak Erozyonun Sonuçları: Verimli tarım alanları daralır Akdeniz Bölgesi’nde Teke Yarımadası’nda (Kale – Kaş arası) kıyılarda görülür. Tarımsal üretim düşer Barajların ömrü kısalır Delta ovaları genişler Kırdan kente göç artar 21 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net NOT: Türkiye’de erozyon en fazla İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde görülür. Türkiye’de Deprem Riski Az Olan Yerler: NOT: Türkiye’de erozyonla kaybedilen toprak miktarı Avrupa kıtasında kaybedilenden daha fazladır. 2. Heyelan (Kütle Kayması): Toprağın, altındaki tabakayla birlikte eğim doğrultusunda hareket etmesi olayıdır. Yıldız Dağları Bölümü Karadeniz Kıyı Kesimi Akdeniz Taşeli Platosu Marmara ergene Bölümü Güneydoğu Anadolu’nun güneyi İç Anadolu’nun Tuz Gölü çevresi 4. Sel ve Su Taşkınları: Sel: Sağanak yağışlarının görüldüğü ve bitki örtüsünün fakir olduğu alanlarda fazla görüldüğü için en fazla İç Anadolu Bölgesi’nde ilkbahar döneminde görülür. Su Taşkınları: Sığ akarsu vadilerinin olduğu yerlerde yağışların arttığı dönemde görülür. Türkiye’de bu özellikle Marmara ve Ege bölgesi akarsularında yağışın arttığı kış döneminde sık görülür. Heyelanın Nedenleri: Yağışın fazla olması Eğimin fazla olması 5. Orman Yangınları: Orman bakımından zengin ve yaz kuraklığının yaşandığı alanlarda sık görülür. Türkiye’de en fazla orman yangını riski Akdeniz ve Ege bölgesindedir. En düşük risk düzenli yağış alan Karadeniz Bölgesi’ndedir. Tabakaların yamaç eğimine paralel uzanması Kar erimeleri olması Killi, milli arazilerin varlığı İnsan faaliyetleri (yok, köprü, tünel çalışmaları) 6. Çığ: Kar yağışının ve eğimin fazla oluğu alanlarda görülür. Türkiye’de en fazla Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz’de görülür. Diğer doğal afetlere göre sıklığı en az olanıdır. Heyelanın Sonuçları: Büyük çapta toprak ve kaya kütleleri yer değiştirir Ulaşım yolları kapanır Yerleşim yerleri toprak altında kalır Akarsuların önünün kapanmasıyla heyelan set gölleri oluşur. NOT: Türkiye’de heyelan en çok Karadeniz Bölgesi’nde ilkbahar döneminde görülür. (Kar erimeleri) 3. Deprem: A) Göçme Depremleri: Karstik arazinin yaygın olduğu alanlarda yer altı boşluklarının (mağara-galeri) tavanlarının çökmesi sonucu oluşan sarsıntılardır. Şiddeti az, etki alanı dardır. Türkiye’de en fazla Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinde görülür. B) Volkanik Depremler: Türkiye’de aktif yanardağ bulunmadı için volkanik deprem görülmez. C) Tektonik Depremler: Etki alanı ve şiddeti en fazla olan depremlerdir. Fay hatları üzerinde oluşan sarsıntılardır. Türkiye’de BAF, KAF ve DAF üzeri birinci derece deprem alanlarıdır. 22 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net TÜRKİYE’NİN İKLİMİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER TÜRKİYE’DE İKLİM ELEMANLARI A) Türkiye’nin Matematik Konumunun İklim Üzerindeki Etkileri: A) Türkiye’de Sıcaklık ve Dağılışı: Türkiye’de sıcaklık dağılışı üzerinde enlem, karasallıkdenizellik, yükselti ve bakı gibi faktörler etkilidir. Orta kuşakta bulunduğu için dört mevsim belirgin yaşanır. Enlem: Güneyden kuzeye sıcaklık düşer. Akdeniz iklim kuşağında yer alır. ( 30° - 40° enlem aralığı ) Yükselti: Batıdan doğuya sıcaklık düşer. Batı rüzgarları etkisi altında olduğu için özellikler kış döneminde cephe yağışları görülür. Denizellik: Yazın kıyılar daha serin, kışın daha ılıktır. Karasallık: Yazın iç kesimler aşırı ısınır, kışın aşırı soğur. Yaz döneminde 30° DYB alanı nedeniyle kuraklık yaşanır. Bakı: Dağların güney yamaçları daha sıcaktır. Güneyinden kuzeyine doğru enleme bağlı ortalama sıcaklıklar düşer. NOT: Karadeniz kıyı kesiminde kış döneminde dağların denize dönük kuzey yamaçları nemlilik nedeniyle güney yamaçlarından daha sıcaktır. Yani burada bakı etkisi kış döneminde kuzey yamaçlardadır. Dağların güneşe dönük güney yamaçları daha sıcaktır. Kuzeyden soğuk, güneyden sıcak rüzgarlar etkisindedir. Gerçek Sıcaklık: Bir yerin bulunduğu yükseklikte ölçülen sıcaklığıdır. B) Türkiye’nin Özel Konumunun İklim Üzerindeki Etkileri: İndirgenmiş Sıcaklık: Bir yerin gerçek sıcaklığının dikey yönlü sıcaklık değişim kuralına göre deniz seviyesine indirgenmesiyle (indirilmesiyle) hesaplanan sıcaklığıdır. Üç tarafındaki denizler ılımanlaştırıcı etki yapar. Aynı anda farklı mevsim özellikleri yaşanır. Yükseltiye bağlı (dikey yönlü) sıcaklık değişimi şu şekildedir: Deniz seviyesinden yükseldikçe her 200 metrede sıcaklık 1° düşer. Deniz seviyesine doğru alçaldıkça da her 200 metrede 1° artar. İklim çeşitliliği fazla olduğu için bitki örtüsü, toprak türü ve tarım ürünü çeşitliliği de fazladır. Batıdan doğuya doğru ortalama sıcaklıklar düşer. Dağlar Karadeniz ve Akdeniz’de kıyıya paralel uzandığı için hem karasal iklim alanı genişler, hem de kıyılarla iç kesimler arası iklim farklılığı artar. İndirgenmiş sıcaklık şekilleri: İç Anadolu ve Güney Doğu Anadolu’da yüzey şekilleri sade olduğu için iklim farlılığı daha azdır. Her 200 m’de -1°C Ortalama yükseltinin fazla olması da karasal iklim alanını genişletmiştir. Kışın Asya (Sibirya YB) ve Avrupa (İzlanda AB) üzerinden gelen soğuk hava kütleleri sıcaklığı düşürür. 0m Yazın Afrika (Asor YB) ve Arabistan ( Basra AB) üzerinden gelen sıcak ve kuru hava kütleleri sıcaklığı artırır ve kuraklığa neden olur. Kıyıdan iç kesimlere doğru nemlilik ve yağış azaldığı için sıcaklık farkları artar. Kışın kıyılar iç kesimlerden, yazın iç kesimler kıyılardan genel olarak daha sıcaktır. (Denizellik-karasallık) Her 200 m’de +1°C 0m 23 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Örnek: Türkiye Temmuz Ayı İndirgenmiş Sıcaklık Haritası: Gerçek sıcaklık 10°C → A → 1000 m. +1°C +1°C +1°C +1°C +1°C 0 m. İndirgenmiş sıcaklık= Yükselti farkı 200 +1°C En yüksek sıcaklıklar karasallık ve enlem nedeniyle Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülür. En düşük sıcaklıklar enlem ve karasallık nedeniyle Batı Karadeniz kıyılarında görülür. Sıcaklıklar güneyden kuzeye doğru enleme uygun olarak düşer. + Gerçek sıcaklık Türkiye Ocak Ayı İndirgenmiş Sıcaklık Haritası: İndirgenmiş sıcaklık= 1000 200 + 10 = 15°C İndirgenmiş sıcaklık NOT: Deniz seviyesinden yüksekte bulunan her merkezin indirgenmiş sıcaklığı daima gerçek sıcaklığından yüksektir. En yüksek sıcaklıklar enlem ve denizellik etkisi nedeniyle Akdeniz kıyılarında görülür. NOT: Yükselti arttıkça gerçek sıcaklık ile indirgenmiş sıcaklık arasındaki fark artar. Karasallık nedeniyle iç kesimlerde sıcaklıklar daha düşüktür. → Türkiye’de gerçek sıcaklık – indirgenmiş sıcaklık farkının en az olduğu bölge Marmara, en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu Bölge’sidir. En düşük sıcaklıklar enlem ve karasallık nedeniyle Kuzey Doğu Anadolu’da görülmektedir. Karasallık daha belirgindir. (Sıcaklık farkı fazla) NOT: İndirgenmiş sıcaklık dağılışı haritalarında sıcaklık farklılığında yükseltinin etkisi yoktur. Türkiye Yıllık Sıcaklık Farkı Haritası: Türkiye Yıllık Ortalama İndirgenmiş Sıcaklık Haritası: En yüksek sıcaklıklar enlem ve karasallık nedeniyle Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülür. En düşük sıcaklıklar enlem ve karasallık nedeniyle Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülür. Yıllık sıcaklık farkları kıyıdan iç kesimlere doğru artar. (denizellik – karasallık ) En yüksek sıcaklık farkları Doğu Anadolu’da görülür. En düşük sıcaklık farkları nemliliğin en yüksek olduğu Doğu Karadeniz kıyılarında görülür. Kıyılarda nemlilik nedeniyle sıcaklık farkı dü-şüktür. NOT: Türkiye’de kıyılar ile iç kesimler arası sıcaklık farkı yaz dönemine göre kış döneminde daha belirgindir. Çünkü kışın aşırı soğuma nedeniyle karasallık daha da şiddetlidir. Ortalama sıcaklıklar enleme uygun olarak güneyden kuzeye doğru düşer. 24 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Yükselici hava hareketi: B) Türkiye’yi Etkileyen Basınç Merkezleri: Yükselici hava hareketinin olduğu alanlarda yüzeye uygulanan ağırlık azalacağı için basınç düşer ve alçak basınç ala-nı oluşur. Atmosferi oluşturan gazların yerçekimi etkisiyle yeryüzüne uyguladığı ağırlık etkisine atmosfer basıncı denir. 45° enlemlerinde 0 metrede oluşan basınç normal hava basıncı olarak kabul edilir ve bu değer 1013 mb (milibar) dır. AB YB Normal Hava Basıncı (1013) AB Normal hava basıncının üzerine Yüksek Basınç (YB), altına Alçak Basınç (AB) denir. Alçalıcı hava hareketnin görüldüğü alanlarda yüzeye uygulanan ağırlık artar ve yüksek basınç alanı oluşur. YB SİBİRYA YB Termik Sibirya karasının kışın aşırı soğumasıyla oluşur. Sadece kışın etkilidir. Özellikle Doğu Anadolu’da etkilidir. Kuru ve soğuk hava getirir. Etkili olduğunda kışlar çok soğuk geçer. (60°) İZLANDA AB Dinamik Yıl boyunca etkilidir. Kışın daha etkilidir. Kışların ılık ve yağışlı geçmesine neden olur. Soğuk hava kütleleriyle birleşirse kar yağışı getirir. Yıl boyunca etkili basınçlar Mevsimlik etkili basınçlar BASRA AB (30°) ASOR YB Dinamik Yıl boyunca etkilidir. Yazın daha da etkilidir. Sıcak ve kuru hava getirir. Etkili olduğunda yazlar sıcak ve kurak geçer. Termik Sadece yazın etkilidir. Arap Yarım Adası’ndan sıcak ve kuru hava getirir. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da yazın sıcaklığı ve kuraklığı artırır. 25 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net C) Türkiye’yi Etkileyen Rüzgarlar Meltemler: Günlük sıcaklık farklarıyla oluşan rüzgarlardır. Kara, deniz, dağ ve vadi meltemleri olmak üzere dört tür meltem rüzgarı vardır. 1. Kara Meltemi: Gece soğuk karadan (YB), ılık denize (AB) doğru eser. Etezyen Yıldız Poyraz Karayel Fön 2. Deniz Meltemi: Gündüz serin denizden (YB), sıcak karaya (AB) doğru eser. Samyeli Lodos Fön Kıble 3. Dağ Meltemi: Gece soğuk dağ yamacından (YB) ılık vadiye doğru eser. Kuzey Soğuk Güney Sıcak 4. Vadi Meltemi: Gündüz serin vadiden (YB), sıcak dağ yamacına doğru eser. Karayel: Kuzeybatıdan esen soğuk ve kuru bir rüzgardır. Özellikle Marmara ve Batı Karadeniz’de etkilidir. Kışın buralarda kar yağışına da neden olabilir. NOT: Meltem rüzgarları yazın kıyılarda (Akdeniz-Ege), kışın iç bölgelerde etkilidir. Ege Bölgesinde yazın etkili olan deniz meltemine “imbat” adı verilir. Yıldız: Kuzeyden Karadeniz kıyılarına doğru esen soğuk ve nemli bir rüzgardır. Kışın sıcaklıkları düşürür, yazın serinletici etki yapar. D) Türkiye’de Nemlilik: Poyraz: Kuzeydoğudan esen soğuk ve kuru bir rüzgardır. Etkili olduğunda sıcaklıkları düşürür. Kışın kar yağışına neden olur. Atmosferde bulunan su buharına nem denir. Atmosferdeki nemin kaynağı yüzey sularıdır.(Okyanus, deniz, göl, akarsu) Lodos: Güneybatıdan esen sıcak ve nemli bir rüzgardır. Daha çok Güney Marmara, Ege ve Batı Akdeniz kıyılarında yağışlara neden olur. Kışın sıcaklığı artırır. Havadaki nemin üç farklı ifadesi vardır: a) Kıble: Güneyden sıcak ve nemli esen bir rüzgardır. Akdeniz kıyılarında yamaç yağışlarına neden olabilir. İç kesimlerde güneyden sıcak ve kuru olarak eser. Mutlak (Gerçek) Nem: 1 m³ hava kütlesi içinde bulunan nem miktarıdır. Örnek: 1 m³ Samyeli: Güneydoğudan sıcak ve kuru olarak esen bir rüzgardır. Özellikle Güneydoğu Anadolu’da sıcaklığı ve kuraklığı artırır. 10 gr. Föhn Rüzgarı: Dağ yamaçlarından aşağı doğru eserken sürtünme etkisiyle fazla ısınan, sıcaklığı artıran kuru rüzgarlardır. Buharlaşma miktarı arttıkça mutlak nem miktarı artar. Kıyılarımız mutlak nem miktarı iç kesimlere göre daha fazladır. b) Kuru Nem 100 m’de 1 derece artar Nemli Hava 100 m’de 0,5 derece azalır Maksimum (en fazla) Nem: Belli bir sıcaklıktaki hava kütlesinin hacmi oranında alabileceği en fazla nem miktarına denir. Örnek: Föhn rüzgarı kışın Doğu Karadeniz ve Batı Akdeniz kıyılarında yazın İç Anadolu’da (Konya Ovası) etkilidir. Föhn rüzgarları etkili olduğu alanlarda sıcaklığı artırır. Bazı tarım ürünlerinin erken olgunlaşmasına, bazı tarım ürünlerinin de kurumasına neden olabilir. Max. Nem 50 gr. Mut. Nem 10 gr. Max. Nem 80 gr. Mut. Nem 10 gr. 10°C NOT: Föhn rüzgarları etkisiyle kış sıcaklığı yükselen Doğu Karadeniz kıyılarında turunçgil ve kivi, Çoruh Havzası’nda zeytin yetişebilmektedir. 15°C Sıcaklık arttıkça hava kütlesinin hacmi genişleyeceği için maksimum nem miktarı artar. Sıcaklık düştükçe hava hacmi daralacağından maksimum nem düşer. Türkiye’de yıllık ortalama en yüksek maksimum nem miktarı Güneydoğu Anadolu’da fazladır. (sıcaklık) Etezyen: Ege denizinde Eylülden Marta kadar kuzeyden esen soğuk rüzgarlardır. 26 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net c) Bağıl (Nispi) Nem: Bir hava kütlesi içindeki nem miktarının (mutlak nemin) hava kütlesinin taşıyabileceği en yüksek nem miktarına (maksimum neme) oranına denir. Bağıl Nem= Mutlak Nem Türkiye’de en fazla bağıl nem oranı Karadeniz kıyı kesiminde görülür. Burada bağıl nemin yüksek olmasının temel sebebi sıcaklığın düşük olması değil, mutlak nemin fazla olmasıdır. Bir hava kütlesinin yağış oluşturabilmesi için bağıl nem oranının %100’ü geçmesi gerekir. x 100 Max. Nem Bağıl nem oranı %100 olan hava kütlesi neme doymuş demektir. Örnek: 50 gr. Max. Nem E) Türkiye’de Görülen Yağış Tipleri: 10 (Mut) →B.N= 50 (Max) x100→%20 1. Orografik (Yamaç) Yağışlar: Denizden gelen nemli hava kütlelerinin kıyıya paralel uzanan dağ yamaçları boyunca yükselip soğuması sonucu oluşan yağış tipidir. Türkiye’de en fazla orografik yağışlar Karadeniz ve Akdeniz kıyı kesiminde görülür. 2. Konveksiyonel (Yükselim) Yağışları: Isınarak yükselen hava kütlesinin soğuması sonucu yine aynı bölgeye yağış bırakması şeklinde oluşan yağış türüdür. Bu yağış türü ülkemizde daha çok iç kesimlerde görülür. İç Anadolu’da ilkbaharda, Erzurum – Kars Bölümü’nde yaz döneminde görülür. 3. Cephe (Depresyon – Frontal) Yağışlar: Sıcak hava ile soğuk havanın karşılaşma alanında (cephe) hafif olan sıcak havanın soğuk havanın üzerine doğru yükselmesi ve soğuması sonucu oluşan yağış türüdür. Bu yağış türleri içinde, Türkiye’de en fazla görülen yağış tipi cephe yağışlarıdır. En fazla Akdeniz, Ege ve Marmara bölgelerinde görülür. 10 gr. Mut. Nem Bağıl nem oran ifadesi olduğu için % olarak belirtilir. Bir hava kütlesinin bağıl nem oranı iki şekilde değişebilir; 1. Sıcaklığı sabit mutlak nemi fazla olan hava kütlesinde bağıl nem daha fazladır. Örnek: 10°C 10°C 50 gr. Max. Nem 50 gr. Max. Nem 30 gr. Mut. Nem 10 gr. Mut. Nem I. Hava Kütlesi II. Hava Kütlesi B.N=%20 B.N=%60 Sonuç olarak mutlak nem arttıkça bağıl nem de artar. 2. Mutlak nem oranları eşit olan hava kütlelerinden sıcaklığı düşük olanın bağıl nem oranı daha fazladır. Örnek: 10°C 50 gr.(Max) 5°C 10 gr.(Mut) I. Hava Kütlesi 30 gr.(Max) 10 gr.(Mut) II. Hava Kütlesi B.N=%20 B.N=%33 Sıcaklık düştükçe bağıl nem artar. Bağıl nem mutlak nemle doğru, sıcaklıkla ters orantılıdır. 27 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net F) Türkiye’de Yağış Dağılışı: NOT: Akdeniz Bölgesinde makilerin tahrip edildiği alanlarda ortaya çıkan bitki örtüsüne “garig” denir. 2. Karadeniz İklimi Her mevsim düzenli yağış düşer. En fazla yağış sonbaharda, en az yağış ilkbaharda görülür. En yüksek sıcaklıklar (temmuz) 18°C, en düşük sıcaklıklar (ocak) 6-7°C dir. Fazla Yağış Alan Yerler Doğu ve Batı Karadeniz kıyıları Hakkari Bölümü Menteşe Yöresi Batı Toroslar Yıldız Dağları Az Yağış Alan Yereler Tuz Gölü çevresi Konya Ovası Malatya – Iğdır Ovaları Çoruh – Kelkit Vadisi Ergene Havzası Güneydoğu Anadolu’nun güneyi Yıllık sıcaklık farkının en az olduğu iklim tipidir. Karadeniz kıyı kesiminde görülür. Bulutlu gün sayısı en fazla olan iklimdir. Yıllık yağış miktarı 800mm-2200mm arasındadır. Orografik yağışlar yaygın olarak görülür. Bitki örtüsü karışık yapraklı gür ormanlardır. Karadeniz ikliminin görüldüğü ve gür orman örtüsünün bulunduğu alanlarda humus bakımından zengin kahverengi topaklar yer alır. Bu topraklarda yıkanma fazla olduğu için tuz ve kireç oranı azdır. Karadeniz kıyı kesiminde yaygın olarak görülür. NOT: Türkiye’de dağların kıyıya genel olarak paralel uzanması, iç kesimlerin deniz etkisinde kapanmasına ve yağış miktarının düşmesine neden olmuştur. Batı Karadeniz kıyı kesiminde “podol” toprakları görülür. Türkiye’de Görülen İklim Tipleri, Bitki Örtüleri ve Toprak Tipleri NOT: Doğu Karadeniz kıyı kesiminde föhn rüzgarlarının etkisiyle sıcak ve nemli ikilim toprağı olan lateritler bulunur. Humus bakımından fakir kırmızı renkli verimsiz topraklardır. NOT: Karadeniz Bölgesinde ormanların tahrip edilmesi sonucu ortaya çıkan çalı türüne “psodömaki” (yalancı maki) denir. 3. Karasal (Step) İklim: 1. Akdeniz İklimi: En fazla yağış ilkbaharda, en az yağış yazın düşer. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Erzurum - Kars Bölümü hariç deniz etkisinin görülmediği tüm iç kesimlerde görülür. Akdeniz ve Ege kıyı kesiminde, Güney Marmara’da ve Güneydoğu Anadolu’nun batısında görülür. En yüksek sıcaklıklar (Temmuz) 25°C, en düşük sıcaklıklar (Ocak) 0°C dir. Yıllık yağış miktarı 500mm-1000mm arasındadır. Karlı-donlu gün sayısı azdır. Yıllık yağış miktarı 250mm - 600mm arasındadır. Daha çok cephe yağışları görülür. Yıllık sıcaklık farkı fazladır. En yüksek sıcaklık ortalaması (Temmuz) 28°C, en düşük sıcaklık ortalaması (Ocak) 9-10° C dir. Konveksiyonel (yükselim) yağışları görülür. Yıllık sıcaklık farkı azdır. Step (bozkır) bitki örtüsü görülür. (ilkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığıyla sararan kurakçıl bitki örtüsü) Doğal bitki örtüsü maki ve sarıçam ormanlarıdır. İklime ait toprak türü maki bitki örtüsü altındaki kireçli araziler üzerinde oluşan humus (organik madde) bakımında fakir Terra-Rosa (Kırmızı Akdeniz Toprağı) görülür. Karasal iklim bozkır bitki örtüsü altında kestane renkli step toprakları görülür. Bu topraklar üzerinde yağış ve yıkanma az olduğu için tuz ve kireç 28 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net oranı fazladır. Humus bakımından fakir verimsiz, topraklardır. Tahıl tarımında kullanılan topraklardır. NOT: İç bölgelerde ormanların tahrip edilmesi sonucu ortaya çıkan çalı türü kurakçıl bitkilere “antropojen bozkır” (bozulmuş bozkır) denir. 4. Sert Karasal İklim: En fazla yağış yazın, en az yağış kışın düşer. Erzurum-Kars Bölümünde görülür. En yüksek sıcaklıklar (Temmuz) 16-17 :C, en düşük sıcaklık (Ocak) -20 :C’dir. Yıllık yağış miktarı 400mm-600mm arasındadır. Konveksiyonel (yükselim) yağışları görülür. Yıllık sıcaklık farkı en fazla olan iklim tipidir. Bitki örtüsü yaz yağışlarıyla yeşeren Alpin dağ çayırlarıdır. Gür çayır örtüsü altında humus bakımından dünyanın en zengin ve verimli toprağı olan çernozyom topraklar (kara toprak) görülür. 29 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Geçmiş yıllarda bu konuyla ilgili sorulan KPSS soruları (KPSS - 2006) Türkiye’de iklimin aşağıdakilerden hangisi üzerinde etkisi olduğu söylenemez? A) Tarımsal etkinliklerin çeşitlilik göstermesi B) Akarsu rejimlerinin düzensiz olması C) Deniz turizmine elverişli sürenin bölgeler arasında farklılık göstermesi D) Bitki örtüsünün çeşitlilik göstermesi E) Jeolojik yapının çeşitlilik göstermesi Yanıt: E (KPSS - 2006) İklimleri göz önüne alındığında, aşağıdaki bölümlerin hangisinde nemli bölge toprakları görülmesi beklenir? A) Orta Fırat B) Orta Kızılırmak C) Ege D) Doğu Karadeniz E) Erzurum – Kars Yanıt: D (KPSS - 2007) Bağıl nem sıcaklıkla ters orantılı, yükseltiyle doğru orantılı olarak artar. Buna göre, haritada numaralarla gösterilen yerlerin hangisinde yaz mevsiminde bağıl nemin en az olduğu söylenebilir? A) I B) II C) III D) IV E) V Yanıt: E (KPSS - 2007) Bir ürünün herhangi bir yerde üretilmesi her zaman mümkün olsa bile, o üründen ekonomik değer taşıyacak ölçüde yüksek verim alınması iklim koşullarına bağlıdır. Buna göre, aşağıdaki illerin hangisinde yetiştirilen üzümde verimlilik ekonomik değer taşıyacak ölçüde değildir? A) Nevşehir B) İzmir C) Denizli D) Tekirdağ E) Artvin Yanıt: E (KPSS - 2011) Buna göre, haritada numaralandırılmış rüzgarlardan hangisinin esiş yönü yanlış verilmiştir? A) I B) II C) III D) IV E) V Yanıt: C 30 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 4. Bölüm. TÜRKİYE BEŞERİ COĞRAFYASI TÜRKİYE’DE NÜFUS Türkiye'de Nüfus Yoğunluğu Haritası TÜRKİYE’DE NÜFUS VE NÜFUS SAYIMLARI sık nüfusludur. 2. Yer şekilleri: İklim şartları elverişli olsa bile dağlık kesimler seyrek nüfuslanmıştır. Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında yapılmış olup, bundan sonra her beş yılda nüfus sayımı yapılmıştır. Son genel nüfus sayımı “Adrese Dayalı Nüfus Sayım Sistemi” ile yapılmış ve nüfusumuzun Aralık 2011 itibarıyla 74.724.269 kişi olduğu tespit edilmiştir. Örnek: Dünya üzerinde Alp-Himalaya dağları, Yurdumuzda ise Menteşe Yöresi, Taşeli Platosu, Teke Yarımadası, Toroslar gibi. 3. Su imkanı: Akarsu çevreleri su imkanı ve verimli tarım alanlarından dolayı sık nüfusludur. Nüfus Sayımı Yapılmasının Sebepleri 1. Nüfusun miktarını öğrenmek, 4. Sanayi: Sanayinin gelişmiş olduğu yerler iş imkanından dolayı sık nüfusludur. 2. Köy-kent nüfusunu, 3. Çalışan nüfusun sektörlere göre dağılışını, Örnek: İstanbul, Bursa, İzmir, Adana gibi. 4. Eğitim durumunu, 5. Tarım: Tarımsal faaliyetlerin gelişmiş olduğu yerler sık nüfusludur. 5. İşsizlik oranını öğrenmek, Örnek: Akhisar, Çukurova, Bafra, Çarşamba gibi. 6. Nüfus artış hızını, dağılışını öğrenmek, 6. Ulaşım: Ulaşımın gelişmiş olduğu yerlerde ticarette geliştiği için sık nüfuslanmıştır. 7. Nüfusun yaş, cinsiyet durumunu, 8. Asker çağındakileri ve seçmen sayısını öğrenmek gibi sebeplerle sayım yapılır. 7. Turizm: Turizmin gelişmiş olduğu yerlerde mevsimlik nüfus artışı görülür. Örnek: Kıyı bölgelerimizde yaz döneminde, BursaUludağ, Bolu-Kartalkaya, Kayseri-Erciyes’te ise kış döneminde nüfus artar. NÜFUSUN DAĞILIŞINDA ETKİLİ FAKTÖRLER 1. İklim: Çok sıcak ve çok soğuk iklimler seyrek nüfusludur. Yağışların fazla, kışların ılık geçtiği iklim bölgeleri 31 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 8. Yeraltı kaynakları: Yeraltı kaynaklarının çıkarıldığı ve işlendiği yerler sık nüfusludur. Aritmetik nüfus yoğunluğu en fazla olan bölgemiz iş olanaklarının fazla olduğu Marmara, en az olan bölgemiz ise doğal ve ekonomik koşulların olumsuzluğu nedeniyle Doğu Anadolu’dur. Ayrıca bölgenin yüzölçümünün geniş olması da nüfus yoğunluğunun az olmasında etkilidir. Örnek: Soma, Ereğli, Karabük, Seydişehir gibi 9. Bitki örtüsü: Ormanların sık ve gür olduğu alanlar seyrek nüfuslanmıştır. 10. Kara ve Denizlerin Dağılışı: Dünya nüfusunun büyük bir kısmı kuzey yarım kürede ılıman kuşaktadır. Sebebi, karaların geniş alan kaplama-sıdır. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu: Tarımsal nüfus yoğunluğu, tarımla geçinen nüfusun tarım alanları yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğudur. Not: Bir ülkede nüfusun dağılışı büyük ölçüde iklim ve yer şekillerine bağlı ise o ülke geri kalmış, iklim ve yer şekillerinden bağımsız ise gelişmiş ülkedir. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu = Kırsal Nüfus Tarım Alanları formülü ile hesaplanır. Tarım alanlarının az, sulama olanakları ve yağışların fazla olduğu yerlerde tarımsal nüfus yoğunluğu fazldır. Örneğin Doğu Karadeniz kıyıları ile Doğu Anadolu’da tarımsal yoğunluk 500 kişiyi bulurken, tarım arazisinin geniş olduğu İç ve Güneydoğu Anadolu ile endüstrileşme ve kentleşme oranının yüksek olduğu Marmara’da çok azdır. TÜRKİYE’DE NÜFUSUN DAĞILIŞI Türkiye’de nüfusun dağılımında, iklim, yer şekilleri, ulaşım, tarım olanakları, endüstri, madenler gibi doğal ve ekonomik koşulların etkisi vardır. Bu koşulların elverişli olduğu yerler sık nüfuslanmıştır. Arazinin dağlık ve engebeli olduğu, tarım alanlarının az bulunduğu, önemli yolların uzağında kalan, endüstri ve ticaretin gelişmediği yerler ise seyrek nüfuslanmıştır Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu: Bir ülkenin toplam nüfusunun tarım alanları yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen nüfus yo-ğunluğudur. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu = Toplam Nüfus Tarım Alanları formülü ile hesaplanır. . TÜRKİYE’DE NÜFUS YOĞUNLUĞU 2 Ülkemizde 2007 yılı sayımına göre km ’ye 297 kişi düşer. Ancak bu yoğunluk, nüfusun tamamını tarımla geçiniyor kabul ettiği için sonuçları güvenilir değildir. Belli bir alanda yaşayan nüfusun o alanın yüzölçümüne oranıdır. Kişi/km2 olarak gösterilir. Nüfus yoğunluğu 3 farklı biçimde ifade edilir. Aritmetik Nüfus Yoğunluğu: TÜRKİYE’DE NÜFUSUN YAPISI Bir bölgenin veya ülkenin toplam nüfusunun bölgenin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğudur. Nüfusun sayısı ve yoğunluğundan daha önemli olan nüfusun yapısıdır. Nüfusun Yaş Gruplarına ve Cinsiyete Göre Dağılımı: Aritmetik Nüfus Yoğunluğu = Toplam Nüfus Yüzölçümü Nüfusun yapısını belirleyen en önemli özellik yaş grupları ve cinsiyet dağılımıdır. formülü ile hesaplanır. Yaş Gruplarına Göre Dağılım: Ülkemizde 2007 yılı sayımına göre km2’ye 93 kişi düşer. Alanın genişliğine ve nüfusun fazlalığına göre değişen aritmetik nüfus yoğunluğu illere ve bölgelere göre farklılık gösterir. Türkiye, genç nüfuslu bir ülkedir. Nüfus artış hızı yüksektir. Bu durum temel ihtiyaçların karşılanması konusunda sorunlar yaratır. Tüketici nüfus fazla, üretken nüfus azdır. Bu nedenle ekonomik bağımlılık oranı yüksektir. Okul çağındaki nüfus fazladır. Ortalama insan ömrü kısadır. İllere Göre Nüfus Yoğunluğu: Aritmetik nüfus yoğunluğu en fazla olan ilimiz İstanbul, en az olan ilimiz Gümüşhane’dir. İllerin nüfus yoğunlukları turizme ve tarımsal faaliyete bağlı olarak mevsime göre değişir. Örneğin yaz mevsiminde Antalya’nın nüfusu turizm nedeniyle artarken, Adana’nın nüfusu Çukurova’ya çalışmak için gelen işçiler nedeniyle artmaktadır. Cinsiyete Göre Dağılım: Ülkemizde kadın erkek sayıları arasında genel bir denge vardır. Nüfusun bu cinsiyet dengesi göçlerle değişir. Göç veren bölgelerde kadın sayısı, göç alan bölgelerde erkek sayısı daha fazladır. Çok göç veren iller arasında bulunan ve bu nedenle devamlı olarak kadın Bölgelere Göre Nüfus Yoğunluğu: 32 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net nüfus fazlalığı olan Rize, Trabzon, Gümüşhane ve Giresun bu konu için iyi birer örnektir. 1927 yılı sayımına göre nüfusun % 82 si tarımda çalışırken, 2007’de bu oran % 30,5’e düşmüştür. Sebebi, tarım dışı sektörlerin gelişmesidir (sanayi ve kamu hizmetleri). Nüfusun Eğitim Durumu: Nüfus Artışı ve Sonuçları: Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini saptarken eğitim en temel ölçüttür. Ülkemizde okuryazarlık oranı gittikçe artmakla birlikte, hala istenen düzeyde değildir. Buna bağlı olarak gazete, dergi ve kitap tüketimi gelişmiş ülkelerdeki düzeyin çok altındadır. Bir ülkede nüfus artmasında doğumların ölümler-den fazla olması ve dış göçler etkilidir. Türkiye nüfusunun artmasında en fazla doğum oranlarının yüksekliği etkilidir. Ayrıca; sağlık hizmetlerindeki gelişmeler, çocuk ölümlerinin azalması, beslenme şartlarının iyileşmesi ile ortalama insan ömrünün uzaması gösterilebilir. Nüfusun, %96,1’ini ilkokul, %55,4’ünü ortaokul, %39,8’ini lise ve %14,2’sini yüksek öğrenim düzeyinde eğitim alanlar oluşturmaktadır. Hiç eğitim almamış olanlar %3,6; okula gitmemiş okuryazarlar ise % 3.9’dur. Kırsal kesimde iş gücüne duyulan ihtiyaç nedeniyle çocukların okula gönderilememesi, kız çocuklarının eğitimine önem verilmemesi ve okullaşma oranının yetersizliği eğitimin istenen düzeye gelmesini engellemektedir. Türkiye’de en az nüfus artışı 1940-45 yıllarında olmuştur (%010,59). Sebebi İkinci Dünya Savaşından dolayı genç nüfusun askerde olması (seferberlik durumu) ve kıtlıktır. En fazla nüfus artışı 1955-60 yılları arasında olmuştur (%o 28,58). Savaşların bitmesi, sağlık hizmetlerindeki gelişmeler gös-terilebilir. Hızlı Nüfus Artışının Olumsuz Etkileri: A. Yaş Yapısı Kalkınma hızı yavaşlar. 1. Genç nüfus (0-14 yaş): Gelişmiş ülkelerde genç nüfusun oranı azdır. Doğum oranı düşük olduğu için. Geri kalmış ve gelişmekte olan ülkelerde doğum oranlarının fazlalığından dolayı genç nüfus fazladır. Ülkemizde bu nüfusun (0-14) oranı %36,2 ‘tir. Bu nüfus bağımlı (tüketici) nüfustur. Kişi başına düşen milli gelir azalır. Konut sıkıntısı olur. Sonuçta gecekondulaşma olur. İşsizlik artar. İç ve dış göçler artar. Tarım alanlarının amaç dışı kullanımı artar. 2. Olgun Nüfus (15-64 yaş): Çalışan (etkin) nüfustur. Gelişmiş ülkelerde bu nüfus fazla iken, diğerlerinde azdır. Ülkemizde bu nüfusun oranı %59,7 dir. Çevre sorunları artar. Tüketim artar. İhracat azalır veya ithalat artar. 3. İhtiyar Nüfus (65 yaş ve üstü): Genç nüfus kadar olmasa da tüketici nüfustur. Gelişmiş ülkelerde ortalama yaşam süresi daha uzun olduğu için bu nüfusun oranı yüksektir. Ülkemizde bu nüfusun oranı %4,1 dir. Demoğrafik (Nüfusa yapılan yatırım, yol su, elektrik, konut, hastane, okul gibi) yatırımlar artar. Tasarruflar azalır. Bir ülkede milli gelir sürekli olarak artmasına rağmen, kişi başına düşen gelir aynı şekilde artmıyorsa, o ülkede nüfus artış hızı fazladır. Bir ülkede çalışan nüfusun yaş ortalaması düşük ise, o ülkede doğum oranı yüksektir (nüfus artış hızı fazladır). Bir yerde nüfusun artması ile iş imkânları arasında bir paralellik varsa, orada nüfus artışında dış göçler etkilidir. B. Cinsiyet Yapısı Ülkemizde kadın erkek nüfus genelde birbirine yakındır. Fakat göç alan illerimizde erkek nüfusunda, göç veren illerimizde ise kadın nüfusunda bir fazlalık olmaktadır C. Eğitim Durumu Okuma-yazma seferberlikleri ile okuryazar oranımız %90 lara çıkarılmıştır. Ancak bu oranda üniversite mezunlarının oranı çok azdır. Hızlı Nüfus Artışının Olumlu Etkileri Mal ve hizmetlere talep artar. Ekonomide çeşitlilik artar. D. Köy-Kent Nüfusu Ülke savunmasına katkısı olur. 1927 yılı sayımına göre nüfusumuzun %76’sı köylerde yaşarken, 2007 de bu oran %35’lere düşmüştür. Sebebi köyden kente olan göçlerdir. İşçi ücretleri düşer. Dolayısıyla üretim ma-liyeti azalır. E. Ekonomik Faaliyetlere Göre Durumu 33 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net TÜRKİYE’DE YERLEŞME TİPLERİ Oba: Daha çok göçebe hayvancılık yapan toplulukların geçici olarak yerleşip, çadır kurdukları yerleşmelerdir. Türkiye’de Yerleşmeler: Türkiye’de yerleşmeler ekonomik etkinliğe bağlı olarak ikiye ayrılır. Mezra: Bazı ailelerin tarım alanlarının az olması, kan davaları gibi nedenlerle bulundukları sürekli yerleşmelerden ayrılıp daha uzak bir yere yerleşmesiyle oluşmuş yerleşmelerdir. Tarımsal faaliyetler hayvancılığa göre ön plandadır. Birkaç ev ve eklentilerden oluşan mezralar zamanla sürekli yerleşme haline gelebilir. Örneğin Elazığ, Harput’un bir mezrası iken zamanla büyüyerek kent haline gelmiştir. 1. Sürekli Yerleşmeler: Türkiye’de sürekli yerleşmeler ekonomik etkinliklerine ve idari yapılarına göre gruplandırılır. Kent Yerleşmeleri ve Kır Yerleşmeleri. Kent Yerleşmeleri: Nüfusu 10.000’in üzerinde olan, kaymakam veya vali tarafından yönetilen, iş bölümünün belirgin, tüketici nüfusun fazla, ekonomik faaliyetin endüstri, ticaret, turizm vb. olduğu yerleşim merkezleridir. Kentler, iş olanaklarının daha fazla olması nedeniyle, kırsal kesimden sürekli göç alarak büyümektedir. Buna bağlı olarak Türkiye’de hızlı bir kentleşme süreci devam etmektedir. 1990 nüfus sayımına göre toplam nüfusun 33,8 milyonu (% 59,1) kentlerde yaşamaktadır. Dam: Köy ailelerinin geçici bir süre için yararlandıkları yerleşme biçimidir. Bölge köy yerleşmelerinde bir kısım aileler, birkaç aylık süre için köylerinden ayrılarak, kendi bahçe, tarla ve otlaklarındaki damlarda oturduktan sonra, tekrar köylerine dönerler. Kom: Ekonomik faaliyetin büyük ölçüde hayvancılığa dayalı olduğu aileler veya kişiler tarafından oluşturulan geçici yerleşmelerdir. Kır Yerleşmeleri: Nüfusu 2000’den az olan, muhtar tarafından yönetilen, üretici nüfusun fazla olduğu, iş bölümünün belirgin olmadığı, ekonomik faaliyetin tarım ve hayvancılığa dayalı olduğu, konutlarda yapı malzemesinin doğadan temin edildiği yerleşmelerdir. Yerleşmeler arazinin yapısı ve su kaynaklarının özelliğine göre ikiye ayrılır. Ağıl: Hayvanların barındığı, çevresi taş veya ahşap ile çevrili yerlere ağıl adı verilmektedir. Ağıllar zamanla nüfusun artmasına bağlı olarak sürekli yerleşme haline gelebilir. Sürü sahipleri tarafından kurulan ağıllar kış mevsiminde hayvanların korunması amacıyla kullanılır. Toplu Kır Yerleşmeleri, Dağınık Kır Yerleşmeleri: Türkiye’de Görülen Konut Tipleri: Toplu Kır Yerleşmeleri: Evlerin birbirine çok yakın olduğu kır yerleşmeleridir. Bu tür yerleşmelerde iklim koşulları belirleyici olmuştur. Yerleşim birimleri su kaynaklarının çevresinde toplanmıştır. İç Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak görülür. Dünya’nın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de konut tiplerini belirleyen temel etmen iklim koşullarıdır. Ayrıca jeolojik yapı, bitki örtüsü gibi doğa doğal koşullar da konut tiplerini belirlemektedir. Ülkemizde ekonomik ve kültürel gelişme, doğal çevrenin konut tipleri üzerindeki etkisini azaltmaktadır. Dağınık Kır Yerleşmeleri: Evler arasında uzaklığın fazla olduğu, geniş bir alana yayılan kır yerleşmeleridir. Bu tür yerleşmelerde arazinin engebelik durumu tarım topraklarının küçük, parçalı ve dağınık olması belirleyici olmuştur. Yağışların ve su kaynaklarının bol olması dağınık yerleşmeyi kolaylaştırmıştır. Karadeniz Bölgesi’nde dağınık yerleş-me yaygındır. Kerpiç Evler: Kerpiç evlerde yapı malzemesi olarak killi toprak kullanılmaktadır. Killi toprak samanla karıştırılarak çamur haline getirilir, kalıplara dökülerek kurutulur. Kerpiç evler, yağışların az, iklimin kurak olduğu İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak görülür. Taş Evler: Arazinin dağlık olduğu, ağacın ve toprağın yeterince bulunmadığı yerlerde yaygın olan konut tipidir. Yapı malzemesi olarak kullanılan taşlar genellikle yakın çevreden karşılanır. Akdeniz’de Toros Dağları, İç Anadolu’da Nevşehir, Ürgüp Yöresi, Güneydoğu Anadolu’da Mardin Yöresi taş evlerin yaygın olduğu yerlerdir. 2. Geçici Yerleşmeler (Köyaltı Yerleşmeleri): Ülkemizde kır yerleşmelerinin, ekonomik açıdan tamamlayıcısı olarak gelişmiş, ekonomik faaliyetin tarım ve hayvancılığa dayalı olduğu yerleşmelerdir. Yayla, mezra, oba, kom, ağıl gibi adlar verilen geçici yerleşmeler Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak görülür. Ayrıca mevsimlik olarak konaklamak amacıyla gidilen yazlık siteler, dağ ve bağ evleri de geçici yerleşmelerdir. Ahşap Evler: İklimin nemli ormanın bol olduğu yerlerde yapı malzemesi olarak ağacın kullanıldığı konut tipidir. Bazı yörelerde ağaçla birlikte taş veya kerpiç de kullanılır. Taş evler ormanların geniş yer kapladığı Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olarak kullanılır. Yayla: Yaz aylarında hayvan otlatmak veya tarımsal faaliyette bulunmak amacıyla gidilen geçici yerleşmelerdir. Yaylalar dinlenmek amacıyla gidilen yazlık sayfiye yerleri de olabilir. Betonarme Evler: Yapı malzemesi olarak demir, beton ve tuğlanın kullanıldığı konut tipidir. Son yıllarda kullanımı artan betonarme evler, sanayileşme nedeniyle Marmara ve Ege Bölgesi’nde yaygın olarak görülür. 34 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Şehirler, Fonksiyonlarına Göre Şu Gruplara Ayrılır: Fonksiyonlar Şehirler Ege Bölgesinde; Akhisar, Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Ödemiş, Tire gibi. Tarım Şehirleri Marmara Bölgesinde; Kırklareli, İnegöl, Lüleburgaz gibi… Karadeniz Bölgesinde; Bafra, Çarşamba, Giresun, Rize, Düzce, Niksar gibi… İç Anadolu Bölgesinde; Karaman, Aksaray, Akşehir, Kırşehir, Nevşehir, Niğde gibi. Ticaret Şehirleri Sanayi Şehirleri Liman Şehirleri Turizm Şehirleri İstanbul, İzmir, Denizli, Manisa, Aydın, Ankara, Konya, Bursa, Kayseri, Eskişehir, Afyon, Malatya, Van, Elazığ, Ş.Urfa, G.Antep gibi. İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, İzmir, Adana, Batman, Karabük Ereğli, Kırıkkale, Seydişehir, İskenderun gibi İstanbul, İzmir, Mersin, Antalya, Samsun, Trabzon, İskenderun, Zonguldak gibi İstanbul, İzmir, Çeşme, Antalya, Bodrum; Marmaris, Fethiye, Kuşadası Alanya, Mersin, Bursa, Bolu, Nevşehir (Ürgüp-Göreme) gibi. İdari Şehirler Ankara (başkent), İstanbul, Bursa, Konya, Edirne (geçmişte başkent olmaları) Askeri Şehirler Sarıkamış, Çorlu, Erzurum, Konya, Malatya, Kırkağaç, Manisa gibi… Kültürel Şehirler İstanbul, İzmir, Ankara başta olmak üzere bazı yerleşim merkezlerimizin gelişmesinde o merkezlerde bulunan üniversiteler de etkili olmuştur. GÖÇLER Köyden Kente Göçün Sonuçları: 1. Nüfusun dağılışında dengesizlik olur. 2. Konut sıkıntısı olur. Sonuçta gecekondulaşma İÇ GÖÇLER olur. 3. Sanayi tesisleri (fabrikalar) kent içinde kalır. İç göçler 1950‘den sonra, ulaşımın gelişmesi ve sanayileşme ile artış göstermiştir. 4. Çevre sorunları artar. 5. Trafik, eğitim-sağlık problemleri olur. 6. Alt yapı hizmetlerinin götürülmesi zorlaşır. Yatı- İç Göçün (Köyden Kente) Sebepleri: rımların dağılışında dengesizlik olur. 1. Hızlı nüfus artışı, 7. İşsizlik ortaya çıkar. 2. Eğitim hizmetleri, alt yapı hizmetlerinin yetersiz- 8. Kültür çatışması olur. liği, 3. Kan davaları ve terör. 9. Kırsal kesimdeki yatırımlarda verimsizlik olur. 4. İklim ve yer şekillerinin olumsuz etkileri. 5. Sağlık hizmetlerinin yetersizliği (en az etkili). 6. İş imkânlarının sınırlı olması, Köyden Kente Göçü Önlemek İçin; 7. Tarım alanlarının miras yoluyla küçük parçalara 1. Sulamalı tarım yaygınlaştırılmalı, ayrılması, 2. Modern tarım yöntemleri yaygınlaştırılmalı. 8. Tarımda makinalaşma ile işsizliğin oluşması (bu 3. Besi ve ahır hayvancılığı geliştirilmeli. genelleme Karadeniz bölgesi için geçerliliğini yitirir). 4. Eğitim-sağlık hizmetleri geliştirilmeli. 5. Tarıma dayalı sanayi kolları kırsal kesime kaydı- 9. Kentlerde sanayinin gelişmiş olması. rılmalı. 6. Alt yapı hizmetleri geliştirilmeli (yol, su, elektrik, haberleşme). 35 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net DIŞ GÖÇLER Ülkeler arası yapılan göçlerdir. Dış Göçlerin Nedenleri: 1. Savaşlar, baskı, zulüm, tehdit. 2. Tabii afetler (Depremler, salgın hastalıklar, kıtlık gibi) 3. Geçim sıkıntısı 4. Sınırların değişmesi 5. Uluslararası antlaşmalarla sağlanan nüfus değişimi. Dış Göçlerin Sonuçları: 1. Ülkeler arası ekonomik ilişkiler gelişir. 2. Kültür alışverişi olur. 3. Turizmin gelişmesine katkı sağlar. 4. Döviz girdisi artar. 5. İşsizlik kısmen azalır. 6. Aileler bölünür. 7. Göç alan ülkede nüfus artar. Türkiye’de Göçlerin Sonuçları: 1. Kent nüfusu hızla artar 2. Alt yapı yetersizliği ve plansız kentleşme sorunları ortaya çıkar. 3. Kentlerde, ulaşım, konut, eğitim gibi alanlarda sorunlar oluşur. 4. Kentlerde işsizlik artar 5. Kentlerde güvenlik bozulur 6. Kırsal alandaki yatırımlar verimsiz hale gelir. 36 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Geçmiş yıllarda bu konuyla ilgili sorulan KPSS soruları (KPSS - 2006) Aşağıdakilerden hangisi, Türkiye’de nüfus dağılışı üzerinde en az etkilidir? A) Ulaşımın gelişmişliği B) Endüstri kuruluşlarının dağılışı C) Enerji üretim merkezlerine yakınlık D) Ticaretin gelişmişliği E) Verimli tarım alanlarının genişliği Yanıt: C (KPSS - 2006) Türkiye’de kırsal nüfus oranı azalırken kentsel nüfus oranının artmasında aşağıdakilerden hangisi etkili değildir? A) Tarımda makineleşmenin hızlanması B) Tarım gelirlerinin artması C) Kentlerde iş olanaklarının fazla olması D) Kentlerde eğitim ve sağlık kuruluşlarının fazla olması E) Arazinin miras yoluyla parçalanması Yanıt: B (KPSS - 2006) Haritada numaralarla gösterilen yerlerin hangisinde doğurganlık oranı diğerlerinden daha yüksektir? A) I B) II C) III D) IV E) V Yanıt: E (KPSS - 2007) Aşağıdakilerden hangisinin Türkiye’de kırsal kesimden kentlere göçe neden olduğu söylenemez? A) Geleneksel tarım yöntemlerinin terk edilerek makineli tarımın yoğunlaşması B) Tarımı yapılan ürünlerin çeşitlenmesi C) Kırsal kesimde iş olanaklarının çok kısıtlı olması D) Eğitim ve sağlık hizmetlerinin kırsal kesimde yetersiz olması E) Tarım topraklarının miras yoluyla parçalanması Yanıt: B (KPSS - 2008) Aşağıdakilerin hangisinde verilen bölge özellikleri o bölgenin nüfusunu artırıcı rol oynar? A) Doğu Anadolu Bölgesi’nde volkanik dağların geniş alan kaplaması B) Karadeniz Bölgesi’nde engebenin fazla olması C) Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaz kuraklığının şiddetli olması D) Akdeniz Bölgesi’nde karstik alanların yaygın olması E) Ege Bölgesi’nde akarsuların vadi tabanlarının geniş olması Yanıt: E 37 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net (KPSS - 2007) Aşağıdaki grafikler, 2004 yılında Türkiye’de çalışan erkek ve kadınların ekonomik etkinliklere göre oransal dağılımını göstermektedir. Grafiklerdeki bilgilere dayanarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Tarım sektöründe çalışan kadın sayısı erkeklerden fazladır. B) Hizmet ve endüstri sektörlerinde çalışan kadınların toplam oranı hizmet sektöründe çalışan erkek oranından fazladır. C) Çalışan kadın ve erkeklerin sektörlere oransal dağılımı birbirine yakındır. D) Hem kadınlarda hem de erkeklerde, hizmet sektöründe çalışanlar çoğunluktadır. E) Tarım ve hizmet sektörlerinde çalışan erkeklerin toplam oranı aynı sektörlerde çalışan kadın oranından azdır. Yanıt: E (KPSS - 2008) Aşağıdaki grafik, Türkiye’deki bir coğrafi bölgenin iki sayım dönemi arasındaki nüfus artış ve doğum oranlarını göstermektedir. Buna göre, bu bölgeyle ilgili olarak aşağıdaki yorumlardan hangisine kesin olarak gidilebilir? A) Bölge dışından göç almıştır. B) Nüfus yoğunluğu Türkiye ortalaması üzerine çıkmıştır. C) Okur yazar nüfus oranı yükselmiştir. D) Kadın nüfus oranı erkekten fazladır. E) Genç nüfus oranı yükselmiştir. Yanıt: A (KPSS – 2008) Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de köy altı yerleşmelerinin özelliklerinden biri değildir? A) Ekonomik etkinliklerinin tarım ve hayvancılığa dayalı olması B) Dağınık tip yerleşmenin yaygın olması C) Su kaynaklarına yakın olması D) Genellikle küçük ve az nüfuslu olması E) Kent merkezlerine yakın olması Yanıt: E 38 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net (KPSS – 2009) Aşağıdaki tabloda 1950 ve 2000 yıllarında Türkiye’nin aritmetik, fizyolojik ve tarımsal nüfus yoğunlukları verilmiştir. 1950 2000 Aritmetik nüfus yoğunluğu 26 89 Fizyolojik nüfus yoğunluğu 131 282 Tarımsal nüfus yoğunluğu 107 98 Bu tablodaki bilgiler, I) 2000 yılında kırsal kesimde yaşayan insan sayısı 1950 yılındakinden azdır. II) 1950 - 2000 yılları arasında Türkiye’nin nüfusu üç kattan fazla artmıştır. III) 2000 yılında tarım alanlarının toplam yüz ölçümü, 20001950 yılındakinden daha azdır. yargılarından hangilerine ulaşmak için yeterlidir? A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III Yanıt: B (KPSS – 2009) Aşağıdakilerden hangisi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde nüfusun yoğun olduğu alanlar arasında yer almaz? A) Su kaynaklarına yakın alanlar B) Sulama olanakları iyileşen ovalar C) Ulaşım açısından önemli kavşaklar D) Endüstrinin yoğun olduğu yerler E) Hidroelektrik enerjinin üretildiği yerler Yanıt: E (KPSS – 2009) Türkiye’de, çalışan nüfus içinde tarım sektörünün oranı 1980 yılında % 60 iken, bu oran 2000 yılında % 48’e düşmüştür. Aşağıdakilerden hangisinin bu azalmaya neden olduğu söylenebilir? A) Dış satımda tarım ürünleri payının azalması B) Tarımda makineleşmenin artması C) Kent sayısının artması D) Ulaşım olanaklarının artması E) Yetiştirilen tarım ürünü çeşidinin artması Yanıt: B (KPSS – 2010) Benzer topoğrafik ve klimatik özelliklere sahip olmasına karşın İstanbul ilinin nüfus yoğunluğu Çanakkale ilinin 50 katıdır. Bu yoğunluk farkının oluşmasında aşağıdakilerden hangisinin etkisi diğerlerinden daha fazladır? A) İstanbul’un kapladığı alanın daha küçük olması B) İstanbul’da ticaret ve endüstrinin çok gelişmiş olması C) Çanakkale Boğazı’nın batı yakasını oluşturan Gelibolu Yarımadası’nın milli park olması D) İstanbul’da kültür ve sanat etkinliklerinin daha fazla olması E) Çanakkale’de tarım alanlarının geniş yer tutması Yanıt: B (KPSS – 2011) Türkiye’de 1950 yılından sonra etkili olmaya başlayan iç göçlerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Denize kıyısı olan coğrafi bölgelerin tümünde nüfus artışının başlıca nedeni bölge dışından alınan göçlerdir. B) İç göçlerin önemli bir bölümü ekonomik ve sosyal alanlardaki değişimler ve doğal afetler gibi nedenlerle olmaktadır. C) Göç hareketi daha çok doğudan batıya doğru olmaktadır. D) Göç veren illerde doğum oranı genellikle yüksektir. E) Türkiye’de nüfus hareketlerinin büyük çoğunluğunu iç göçler oluşturmaktadır. Yanıt: B 39 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 5. Bölüm. TÜRKİYE’NİN EKONOMİK COĞRAFYASI TÜRKİYE’DE TARIM 3. Tohum Islahı: Sulama ve gübre sorunu çözüldükten sonra verimi daha da artırmak için kaliteli tohum kullanılmalıdır. Ülkemizde kalite tohum üretme konusunda devlet üretme çiftlikleri ve tohum ıslah istasyonları çalışmalar yapmaktadır. Ancak kaliteli tohum ithali devam etmektedir. Türkiye Topraklarından Yaralanma Oranları: Ülkemiz arazisinin % 36'sı ekili dikili alan, % 32’si çayır ve otlak, % 26‘sı orman ve % 6’sı diğer alanlar (yerleşim birimleri, tarıma elverişsiz, çıplak kayalıklar gibi) dır. 4. Makine Kullanımı: Ürünün zamanında ekimi, hasadı ve yüksek verim için makine kullanımı şarttır. Ancak makine kullanımı yurdumuzda yeterli ölçüde gelişmemiştir. Not: Tarımdaki makinalaşmanın etkisiyle çayır ve otlakların alanı daralırken, tarım alanlarımız genişlemektedir. Türkiye'de makineleşmenin gelişmemesinin nedenleri: Bölge Yüzölçümüne Göre Ekili Dikili Alanların Oranları: Makine kullanıma elverişsiz alanların varlığı, Bölge Marmara İç Anadolu Ege G. Doğu Anadolu Akdeniz Karadeniz Doğu Anadolu Makine kullanımının ekonomik olmadığı küçük alanların varlığı, Ekili-Dikili Alanların Oranı % 30 % 27 % 24 % 20 % 18 % 16 % 10 İş gücünün bazı bölgelerde daha ucuz olması, Makine fiyatlarının çiftçinin alım gücünün üstünde olması. 5. Zirai Mücadele: Tarımdaki hastalıkların, yabani otların ve haşerelerin meydana getireceği üretim düşüklüğünü önlemek için ilaçlı mücadele şarttır. Zirai mücadelede daha çok ilaç kullanılmaktadır Türkiye’de Tarımı Etkileyen Faktörler: 6. Toprak Bakımı: Tarla yağışlardan önce sürülmeli, yabancı otlardan arındırılmalıdır. Erozyona karşı korunmalıdır. 7. Toprak Analizi: Toprak analizleri ile en iyi verim alınabilecek ürün belirlenir. Ayrıca toprağın ihtiyacı olan mineraller tespit edilerek kullanılacak gübre belirlenir. 1. Sulama: Türkiye tarımında en büyük sorun sulama sorunudur. Tarımda sulama ihtiyacının en fazla olduğu bölgemiz Güneydoğu Anadolu Bölgesi iken, bu sorunun en az olduğu bölgemiz Karadeniz Bölgesidir. Akarsularımızın derin vadilerden akması ve rejimlerinin düzensiz olmasından dolayı sulamada yeterince faydalanamıyoruz. Bunun için mutlaka akarsular üzerindeki baraj sayısı artırılmalıdır. Sulama Sorunu Çözüldüğünde; 8. Destekleme Alımı ve Pazar: Verimi etkilemez. Üretim miktarını etkiler. Çiftçi ürettiği malı pazarda zarar etmeden satabilmelidir. Çiftçinin elverişsiz piyasa şartlarından olumsuz etkilenmemesi için devlet bazı ürünlerde destekleme alımı yapmaktadır (Destekleme alımı: Devletin çiftçinin malını belirli bir taban fiyat üzerinden alması olayıdır.) Destekleme alımı yapılan ürünler: Pamuk, tütün, şeker pancarı, buğday, çay, fındık, kuru üzüm, kuru incir, kuru kayısı, haşhaş gibi dayanıklı ve sanayiye dayalı ürünlerdir Üretim artar. Nadas olayı ortadan kalkar. Tarımda iklime bağlılık büyük oranda azalır. Üretimde süreklilik sağlanır ve üretim dalgalanmaları önlenir. Yılda birden fazla ürün alınabilir. Bu konuda en şanslı bölgemiz Akdeniz, en şanssız bölgemiz Doğu Anadolu Bölgesidir. TARIM ÜRÜNLERİ Daha önce sebze tarımı yapılmayan bir yerde sebze tarımı da yapılmaya başlanır. Tarım ürün çeşidi artar. Nohut Köyden kente göçler azalır. Fasulye Mercimek 2. Gübreleme: Tarımda sulama sorunu çözüldükten sonra üretimi daha da artırmak için gübre kullanımı artırılmalıdır. Ülkemizde hayvancılığın gelişmiş olması tabii gübre imkanını oluşturmaktadır. Ancak; yurdumuzda tabii gübrenin yakacak olarak kullanılması bu olumlu durumu ortadan kaldırmaktadır. Ülkemizde üretilen suni gübre yeterli olmadığı için ithal (Fas, Tunus, Cezayir gibi ülkelerden) etmekteyiz. Bu da maliyeti artırdığından çiftçilerimiz yeterince gübre kullanamamaktadır. Gübre ihtiyacı, tabii gübrenin yakacak olmaktan kurtarılması ve gübre fabrikalarının artırılması ile karşılanabilir. BAKLAGİLLER İlk yetişme döneminde yağış ister. Hasat döneminde kuraklık gerekir. Yurdumuz iklim şartları genelde nohut tarımına elverişlidir. En fazla tarımı İç Anadolu Bölgesinde yapılmaktadır. Bu bölgemizi Akdeniz ve Ege Bölgeleri takip etmektedir. Kuraklığa dayanıklı olduğu için en fazla tarımı Güney Doğu Anadolu Bölgesinde gelişmiştir. Mercimek üretimimizin yarıdan fazlası bu bölgeden karşılanır (kırmızı mercimek). Üretimde ikinci bölgemiz İç Anadolu Bölgesidir. (yeşil mercimek) Yurdumuzda sulama imkanı olan her yerde tarımı yapılabilir. Üretimde en büyük paya sahip bölgemiz İç Anadoludur. 40 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net SANAYİ BİTKİLERİ Yurdumuzda tarımı 1925 yılında Uşak’ta başlamıştır (İlk fabrika Uşak’ta 1926 yılında kuruldu). Bugün fabrikaların kurulduğu her yerde tarımı yapılmaktadır. Belirli iklim ve toprak isteği yoktur. Sulama imkanı olan her yerde tarımı yapılabilir. Üretimde birinci bölge İç Anadolu Bölgesidir. Şeker pancarı tarladan söküldükten sonra kısa bir süre sonra işlenmesi gerektiğinden tarımı fabrikalar çevresinde yapılır. Ayrıca pancar küspesi hayvan yemi olarak kullanıldığı için buralarda besi hayvan-cılığı da gelişmiştir. Kıyı bölgelerimizde tarımı yapıl-maz. Sebebi buralarda daha fazla gelir getiren ürünlere öncelik verilmesidir Alüvyal toprakları sever. Ayrıca yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyar. Yetişme döneminde bol su, hasat döneminde kuraklık gerekir. Üretim alanları: Güneydoğu Anadolu Bölgesi. (En fazla Ş.Urfa çevresi). Gap ile birlikte tarımı hızla gelişmektedir Ege Bölgesi (kıyıdaki bütün çöküntü ovalarında), Akdeniz Bölgesi (başta Adana olmak üzere Hatay, İçel, Antalya çevresi), Marmara Bölgesinde Balıkesir, Bursa ve Çanakkale çevresi, Doğu Anadolu Bölgesinde etrafı dağlarla çevrili çukur alanlarda tarımı yapılır. (Elazığ ve Iğdır çevresi). Kıraç arazilerde yetişebilir. İlk yetişme döneminde su ister. Daha sonra mutlaka kuraklık olmalı. Bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Ancak kaliteli tütün yetiştirilmesi amacıyla ekim alanları devlet tarafından sınırlandırılmıştır. Üretim alanları: Ege Bölgesidir (Manisa, İzmir, Aydın, Muğla, Denizli ve Uşak çevresi). G.Doğu Anadolu Bölgesi Karadeniz Bölgesidir. Tropikal iklim bitkisidir. Bol yağış ister. Bulutlu gün sayısı fazla olmalıdır. Kışlar ılık geçmelidir. Yurdumuzda en iyi yetişme şartlarını Doğu Karadeniz Bölümünde bulmuştur. Bugün Rize başta olmak üzere Ordu’dan Gürcistan sınırına kadar olan kıyı kesimde tarımı yapılmaktadır. Yurdumuzda çay tarımı Cumhuriyetin ilanından sonra başlamıştır (1924). Çay tarımının tamamı Karadeniz Bölgesindedir. Doğu Karadeniz kıyıları hariç bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Ancak; uyuşturucu elde edildiği için üretimi devlet kontrolündedir. Bugün başta Afyon olmak üzere Kütahya, Uşak, Denizli, Burdur, Isparta, Konya çevresinde tarımı yapılır. Gıda sanayisinde ve tıpta narkoz yapımında kullanılır. Son yıllarda tütün bitkisine altarnatif bitki olsun diye Manisa'nın kırsal kesimlerinde (Gördes, Demirci, Kula, Selendi gibi) haşhaş tarımına müsaade edilmiştir. Lifleri dokuma sanayisinde, ip ve halat yapımında kulanılır. Yurdumuz üretiminin tamamına yakını Karadeniz Bölgesinden karşılanır. Başta Kastamonu olmak üzere Samsun, Amasya ve Çorum çevresinde tarımı yapılır. Keten üretiminde birinci bölge Marmara'dır. (Kocaeli) Kenevirden uyuşturucu elde edildiğinden üretimi devlet kontrolündedir. Tütün Pamuk Şekerpancarı İlk yetişme döneminde (ilkbaharda) yağış ister. Olgunlaşma ve hasat döneminde kuraklık gerekir. Bu özelliğinden dolayı Karadeniz kıyılarında tarımı yapılamaz. Ayrıca düşük sıcaklılardan dolayı Doğu Anadolu'nun yüksek yerlerinde tarımı yapılamaz. Bunların dışında bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Buğday üretimi iklimdeki karasızlıktan dolayı bazı yıllar artarken, bazı yıllar düşer. Üretimin en fazla olduğu bölgemiz İç Anadolu Bölgesidir. İl olarak en fazla Konya, Ankara ve Adana’dır. Soğuğa ve sıcağa dayanıklıdır. Bundan dolayı buğdayın yetişebildiği her yerde yetişir. Ayrıca düşük sıcaklıktan dolayı buğdayın yetişemediği Doğu Anadolu’nun yüksek yerlerinde de tarımı yapılabilir. Üretim en fazla İç Anadolu Bölgesinde gerçekleşir. Olgunlaşma döneminde bol su ister. Bundan dolayı yurdumuzda sulama imkânı olan bütün her yerde tarımı yapılabilir. Yağ elde edilmeye başlandıktan sonra tarımı Akdeniz Bölgesinde hızla gelişmiştir. Bugün mısır üretimimizin yarısına yakını Akdeniz Bölgesinden elde edilir (Adana çevresi başta gelir). Üretimde 2. bölge Karadeniz Bölgesidir (Buğdayın yerine tarımı yapılmaktadır.) Bölge halkının temel besin maddesi olduğundan ticaret değeri yoktur. Çeltik ilk çimlenme döneminde bol su ister. Hasat döneminde kuraklık gerekir. Yurdumuzun sıcaklık şartları çeltik tarımına elverişlidir. Fakat su sorunu vardır. Bu sebeple tarımı akarsu kenarlarında gelişmiştir. Çeltik alanlarında sivrisinek çok geliştiğinden ekim alanları devletin kontrolündedir. (yerleşim birimleri çevresinde tarımına izin verilmemektedir.) Üretimde en büyük paya sahip bölgemiz Marmara Bölgesi’dir. Başta Edirne ilimiz gelmektedir. Ayrıca Balıkesir, Çanakkale ve Bursa çevrelerinde de tarımı yapılır. Üretimde ikinci bölge Karadeniz Bölgesidir. Başta Samsun olmak üzere, Çorum, Sinop, Kastamonu çevresinde tarımı gelişmiştir. Akdeniz bölgesinde Silifke ve Amik ovaları önemli çeltik ekim alanıdır. Üretimimiz yeterli olmadığından ithal etmekteyiz. Serin yayla iklimi ister. Yem sanayisinde kullanılır. En fazla tarımı İç Anadolu Bölgesinde gelişmiştir Çay Çavdar Çeltik (Pirinç) Mısır Arpa Buğday TAHILLAR Keten Keneviri Haşhaş Soğan Sarmısak Patates YUMRULU BİTKİLER Alüvyal ve kumlu topraklarda iyi yetişir. Bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. En fazla tarımı İç Anadolu Bölgesinde gelişmiştir (Nevşehir). Ayrıca Ödemiş-İzmir, Sakarya, Trabzon, Erzurum diğer önemli patates üretim merkezlerimizdir. Bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Bursa-Karacabey önemli soğan üretim merkezi iken Kastamonu sarmısakta önemli merkezimizdir. Soğansarmısak tarımı bütün bölgelerimizde yapılabilir. Sebzecilik SEBZECİLİK Sebzeler çok fazla su ister. Yurdumuzda sebze yetiştiriciliği en fazla Akdeniz Bölgesinde gelişmiştir. Bu bölgeyi Ege ve Marmara Bölgeleri takip eder. En az geliştiği bölgemiz D.Anadolu bölgesidir. Sebebi yaz mevsiminin çok kısa sürmesidir. Ayrıca İç Anadolu Bölgesinde de sulama yetersizliğinden dolayı sebze tarımı gelişmemiştir. Sebze tarımı seracılık faaliyetleri ile Akdeniz ve Ege Bölgelerinde bütün yıl yapılabilmektedir. Seracılığın buralarda gelişme sebepleri; kışların ılık geçmesi ve güneşli gün sayısının fazla olmasıdır. 41 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Ayçiçeği Zeytin Soya Fasulyesi Elma Fındık İncir Muz Kayısı Yer Fıstığı Tropikal iklim bitkisidir. Yurdumuzda tarımı en fazla Akdeniz Bölgesinde gelişmiştir (%88) Antalya başta olmak üzere bütün Akdeniz kıyılarında tarımı yapılabilmektedir. Ayrıca Ege Bölgesinde İzmir’e kadar olan güney kıyılarında, Güney Marmara Bölümünün soğuktan korunmuş kıyılarında, Doğu Karadeniz Bölümünde Rize çevresinde ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinin batısında tarımı yapılmaktadır. Ege Bölgesinde kıyıdan 200 km içerilere kadar tarımı yapılabilmektedir. Sebebi bölgede dağların kıyıya dik uzanması sonucu deniz etkisinin iç kesimlere kadar sokulabilmesidir. Doğu Karadeniz Bölümünde yetiştirilebilmesi kış ılıklığı ile ilgilidir. (Mikroklima) Susam Kışın –4 ºC ye kadar dayanabilir. Bu nedenle yetişme alanı en geniş olan meyvedir. Üzüm üretiminde başta Ege Bölgesi (Manisa, İzmir, Denizli ) gelir. G.Doğu Anadolu Bölgesidir. İç Anadolu Bölgesidir. Türkiye, dünya kuru üzüm üretiminde birinci sıradadır ve ihraç etmektedir. Üzümden sonra yetişme alanı en geniş olan meyvedir. Bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Niğde, Nevşehir, Amasya, Tokat, Kastamonu, Bursa, Burdur, Isparta, Antalya önemli elma üretim merkezlerimizdir. En fazla İç Anadolu'da yetiştirilir. Anavatanı Türkiye’dir. En iyi yetişme şartları Karadeniz bölgesidir. Yurdumuz üretiminin %90 ‘ını Karadeniz bölgesi karşılar. En fazla Ordu-Giresun olmak üzere Karadeniz kıyılarında yetiştirilmektedir. Ayrıca Marmara Bölgesinde Sakarya çevresinde tarımı yapılır. Türkiye dünya fındık üretimi ve ihracatında ilk sırada yer alır. (%60-70) Akdeniz iklim bitkisidir. Kış ılıklığı ister ve yaz kuraklığı ister. En fazla tarımı Ege Bölgesi’nde gelişmiştir (Başta Aydın gelir.) Üretimin %80 i bu bölgeden karşılanır. Ayrıca Akdeniz Bölgesi, Güney Marmara ve Güney Doğu Anadolu Bölgesinin batısı ile Karadeniz kıyılarında (Doğu Karadeniz kıyıları hariç) tarımı yapılabilir. Türkiye Dünya kuru incir üretiminde ilk sırada yer alır ve önemli ihracat ürünümüzdür. En iyi yetişme şartlarını Güney Doğu Anadolu'da bulmuştur. (% 90). Başta Şanlı Urfa ve Gaziantep gelir. Ayrıca Akdeniz ve Ege Bölgelerinde çitlembik ağaçlarının aşılanması ile de tarımı yapılabilmektedir. Önemli ihracat ürünümüzdür. Üzüm Antep Fıstığı YAĞ BİTKİLERİ Turunçgiller (Narenciye) - (Portakal, Mandalina, Limon, Greyfurt ve Turunç) MEYVECİLİK İlk yetişme döneminde su, hasat döneminde kuraklık ister. Bundan dolayı Doğu Karadeniz kıyıları hariç bütün bölgelerimizde sulama ile tarımı yapılır. Üretim alanları: Marmara Bölgesi (Ergene Bölümü). Karadeniz Bölgesi (Orta Karadeniz) İç Anadolu Bölgesi’dir. Son yıllarda Akdeniz ve Ege Bölgelerinde tarımı hızla gelişme göstermektedir. Sebebi pamuk bitkisine göre daha az masraflı olmasıdır. Akdeniz iklim bitkisidir. Ancak Akdeniz Bölgesinde tarımı fazla gelişmemiştir. (Daha fazla gelir getiren ürünlere öncelik tanınmasından dolayıdır.) Üretim alanları: Ege Bölgesi (Kıyı Ege Bölümündeki ova ve kenarlarında-Manisa, Aydın, İzmir, Muğla, Denizli çevresi). Marmara Bölgesi-Güney Marmara kıyıları (en kaliteli sofralık zeytin bu bölgeden Gemlik çevresinden elde edilir). Akdeniz Bölgesi (Antalya çevresi en fazla). Ayrıca Doğu Karadeniz’de Artvin. (Mikroklima) Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde Gaziantep çevresinde tarımı yapılır. Zeytinin devirli üretim özelliğinden dolayı; üretim bir yıl fazla, bir yıl azdır. Türkiye, dünya zeytin üretiminde İtalya, İspanya ve Yunanistan'dan sonra 4. sıradadır. Önceleri daha çok Doğu Karadeniz’de Ordu-Giresun çevresinde tarımı yapılırdı. 1982 yılından sonra yağ sanayisinde kullanılmaya başlanılınca tarımı Akdeniz Bölgesinde hızla gelişmiştir. Kısa sürede geliştiği için bölgede ikinci ürün olarak yetiştirilir. Adana başta olmak üzere İçel, Hatay çevresinde tarımı gelişmiştir. Türkiye üretiminin % 92 ‘sini Akdeniz Bölgesi karşılar. Akdeniz iklim şartlarında iyi yetişmektedir. En fazla tarımı bu bölgede Adana çevresinde gelişmiştir (%91). Ayrıca G. Doğu Anadolu Bölgesinin batısında, Ege Bölgesi’nde Muğla, Manisa ve Aydın çevresinde tarımı yapılır. Çerez olarak tüketildiği gibi yağ da elde edilir. Sıcak iklim bitkisidir. Yurdumuzda başta Güney Doğu Anadolu Bölgesi olmak üzere Akdeniz ve Ege Bölgelerinde tarımı yapılır. Yağ elde edilir. Ayrıca helva yapımında kullanılır. İTHAL ETTİĞİMİZ TARIM ÜRÜNLERİ: Pirinç, Kahve, Kakao, Muz, Kivi, Ananas, Hindistan cevizi ve Hurmadır. Tropikal iklim bitkisidir. Yurdumuzda Akdeniz Kıyılarında tarımı yapılabilmektedir. Bugün tarımı daha çok Alanya-Anamur arasında gelişmiştir. (% 100) Bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. En fazla tarımı Doğu Anadolu Bölgesi’nde Malatya-Elazığ çevresinde gelişmiştir. ÖNEMLİ İHRACAT ÜRÜNLERİMİZ: Fındık, Antep fıstığı, Pamuk, Tütün, Kuru Üzüm, Kuru İncir, Kuru Kayısı, Haşhaş gibi. 42 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net HAYVANCILIK Tarımın bir kolu olan hayvancılık; ekonomik değeri olan hayvanların yetiştirilmesi, çeşitli şekillerde yararlanılması ve pazarlanması olayıdır. Kırsal kesimlerde hayvancılık tarımın sigortası durumundadır. İklimdeki karasızlıkların tarımı olumsuz yönde etkilemesinden dolayı tarım ve hayvancılık birbirini destekler. Örnek: Şeker fabrikaları çevresinde besi hayvancılığının gelişmesi, İnek Doğu Anadolu Bölgesinde iklim ve yer şekillerinin tarımsal faaliyetleri olumsuz etkilemesinden dolayı bölgede birinci ekonomik faaliyet hayvancılıktır. Türkiye hayvan varlığı fazla olan bir ülkedir. Ancak hayvanlarımızın et, süt, yumurta verimleri düşüktür. Manda HAYVANCILIĞIMIZI GELİŞTİRMEK İÇİN; 1. Hayvan soyları İyileştirilmelidir. (Islah edilmelidir.) Yerli ırklar et-süt verimi yüksek olan ırklarla melezleştirilmeli veya iyi cins hayvan ithal ederek sayısını artırmalıyız. İyi cins hayvan yetiştirmek amacıyla Cumhuriyetin ilk yıllarında çalışmalar başlatılmıştır. İyi cins hayvan yetiştiren çiftliklere hara denir. Örnek: BursaKaracabey, Eskişehir-Çifteler. Büyük baş hayvanlar içinde en fazla sığır (inek, öküz, dana, manda) yetiştiriciliği vardır. Sığırlar içinde de en fazla inek yetiştirilmektedir. Bütün bölgelerimizde inek yetiştiriciliği vardır. Ama en fazla Karadeniz Bölgesinin kıyı kesimi ile Doğu Anadolu Bölgesinde Erzurum-Kars Bölümünde gelişmiştir. Karadeniz Bölgesinde gelişmesi, yağışların fazla olmasından dolayı çayırların fazla olmasıdır. Erzurum-Kars bölümünde gelişmesi, yaz yağışlarıyla oluşan gür ot ve çayırlıklardır. İnek yetiştiriciliği ayrıca şeker fabrikaları çevresinde de şeker pancarı küspesinin hayvan yemi olarak kullanılmasından dolayı gelişmiştir. Bol sulu, bataklık ve göl kenarlarında beslenir. Yurdumuzda başta Karadeniz Bölgesi kıyı kesimi olmak üzere G.Marmara Bölümünde yetiştiriciliği yaygındır. Et kalitesi düşük olduğundan yetiştiriciliği fazla gelişmemiştir. Büyükbaş hayvancılık Doğu Bölgelerimizde mera hayvancılığı şeklinde iken Batı Bölgelerimizde ahır hayvancılığı şeklindedir. KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK 2. Mera hayvancılığı yerine ahır hayvancılığı geliştirilmelidir. Mera hayvancılığı otlaklarda yapılan hayvancılık şeklidir. Masrafsızdır. Ancak verim düşüktür. Bundan dolayı yem kullanımı fazla olan, fakat verimi yüksek olan ahır hayvancılığına önem verilmelidir. Türkiye’de genelde mera hayvancılığı gelişmiştir. Bundan dolayı hayvancılığımızın coğrafi dağılışında daha çok iklim etkilidir. Ayrıca et ve süt üretimi de iklimin etkisi altındadır. 3. Otlaklar korunmalıdır. Koyun Otlaklarımız tarımda makinalaşma ile sürekli olarak daralmaktadır. Ayrıca otlaklarda aşırı otlatma sonucu otlaklar bozulmaktadır. Bu olumsuzluklar sonucunda hayvanlarımız yeterince beslenememektedir. Hayvancılığı geliştirmek için bu olumsuz durumlar önlenmelidir. 4. Yem üretimi artırılmalıdır. 5. Erken kesim önlenmelidir. (süt kuzu-süt dana) 6. Salgın hastalıklarla mücadele edilmelidir. Kıl Keçisi 7. Çiftçi eğitilmeli ve kredi desteği sağlanmalıdır. Tiftik Keçisi (Ankara Keçisi) HAYVANCILIĞIMIZIN COĞRAFİ DAĞILIŞI BÜYÜKBAŞ HAYVANCILIK: (Sığır, at, eşek, katır, deve) Sağılan ve kesilen hayvan sayısı az; üretilen süt ve et miktarı fazla ise orada büyük baş hayvancılık (inek yetiştiriciliği) gelişmiştir. Bozkırların hayvanıdır. Hafif dalgalı düzlüklerde iyi yetişir. Türkiye’nin iklim şartları genelde koyun yetiştiriciliğine elverişlidir. Düşük sıcaklık sebebiyle Doğu Anadolu Bölgesinin doğusunda yetiştiriciliği gelişmemiştir. Ayrıca Doğu Karadeniz Bölümünün kıyı kesiminde yüksek nem ve gür çayırlardan dolayı koyun yetiştirilmez. En fazla koyun yetiştiren bölgemiz bozkırların geniş alan kaplamasından dolayı İç Anadolu Bölgesidir. Doğu Anadolu Bölgesi (batısı) ve G.Doğu Ana-dolu Bölgelerinde de koyun yetiştiriciliği gelişmiştir. Koyun Türleri: Kıvırcık: Soğuğa dayanıklı değildir. Et verimi yüksektir. Marmara ve Ege Bölgelerinde yetiştirilir. Sakız ve Dağlıç: Ege ve İç Batı Anadoluda yetiştirilir. Karaman: Ege, İç, Doğu ve G.Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir. Merinos: G.Marmara Bölümünde yetiştirilir. Merinos yünü için yetiştirilmek-tedir. Dağlık bölgelerin hayvanıdır. Ağaçların filizlerini yemek suretiyle beslenir. Ormanlara zarar verdiği için sayılarının azaltılması yoluna gidilmektedir. En fazla Akdeniz Bölgesi ile Doğu Anadolu Bölgelerinde yetiştirilir. Tiftiği için yetiştirilmektedir. Yurdumuzda Ankara-Konya çevresi ile G.Doğu Anadolu Bölgesinde Siirt çevresinde yetiştirilmektedir. KÜMES HAYVANCILIĞI (Tavuk, horoz, hindi, kaz, ördek, devekuşu) Sağılan ve kesilen hayvan sayısı fazla ise; üretilen et ve süt miktarı az ise küçükbaş hayvancılık gelişmiştir (Koyun yetişitiriciliği). Kümes hayvanları içinde en fazla yetiştirilen tavuktur. Kümes hayvancılığı bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir. Ama en fazla Marmara ve Ege Bölgelerinde gelişmiştir. İstanbul, İzmir, Manisa, Balıkesir, Ankara gibi büyük kentler çevresinde gelişmiştir. 43 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net ARICILIK 2. Bakır: Ülkemizin en zengin madenlerinden biri olan bakır yatakları, çoğu kez kurşun ve çinko ile birlikte bulunur. En önemli bakır yataklarımız Karadeniz Bölgesi’nde bulunur. Murgul (Artvin), Küre (Kastamonu), Çayeli (Rize) bu bölgedeki başlıca yataklardandır. Ayrıca Maden (Elazığ) ve Ergani (Diyarbakır)'de de bakır yatakları mevcuttur. Samsun, Diyarbakır ve Elazığ'da işletmeleri vardır. Bal, bal mumu, polen, arı sütü elde etmek için arıcılık bütün bölgelerimizde yapılabilmektedir. En fazla Ege ve Doğu Anadolu Bölgelerinde gelişmiştir. Muğla, Manisa, İzmir, Balıkesir, Çanakkale, Ağrı, Erzurum, Hakkâri, Rize (Anzer yöresinin balları çok ünlüdür.) Artvin, Ordu önemli bal üretim merkezlerimizdir. Türkiye değişik iklim bölgeleri ve coğrafyasından dolayı çok zengin ve çeşitli arı florasına sahiptir. Bu özelliği nedeni ile 4. sırada yer almaktadır. Türkiye'nin toplam bal üretimi 65.000 tondur. Bunun 4.000-8.000 tonu dış satıma gitmektedir. Ancak ülkede koloni başına ortalama bal verimi 15-17 kg civarında olup, arıcılıkta gelişmiş ülkelerdeki verimin 1/3' ü kadardır. 3. Krom: Paslanmayan ve çok sert bir maden olduğundan, madeni eşya yapımında ve kaplamasında kullanılır. Krom yatakları altı ana bölgede toplanmıştır. Fethiye, Köyceğiz, Denizli Guleman (Elazığ) Bursa, Eskişehir Adana, Kayseri, Mersin İPEK BÖCEKÇİLİĞİ İskenderun, Kahraman Maraş, İslahiye İpek böceği yetiştirme ve kozasından ipek elde etme faaliyetidir. Dut yaprağı yemek suretiyle beslenir. Krom madeni Antalya ve Guleman’daki ferrokrom tesislerinde işlenmektedir. En fazla G.Marmara’da gelişmiştir. Bursa, Balıkesir, Bilecik çevresinde çok gelişmiştir. İpekli dokumada ise Bursa-Gemlik-İstanbul gelişmiştir. 4. Boksit: Alüminyumun hammaddesi olan boksit, çok hafif olduğundan uçak sanayisinde, otomobil, ev, elektrik malzemesi yapımında kullanılır. Boksit yatakları Seydişehir (Konya), Akseki (Antalya), İslahiye (Gaziantep) ve Milas (Muğla) civarında bulunur. Buralarda çıkarılan boksit, Seydişehir alüminyum tesislerinde işlenmektedir. BALIKÇILIK Yurdumuzun etrafı denizlerle çevrili, birçok akarsu ve tatlı su gölümüz olmasına rağmen balıkçılık gelişmemiştir. 5. Bor Mineralleri: Ülkemiz, bor rezervi bakımından Dünya’nın en zengin yataklarına sahiptir. Bu nedenle, bor madeninin çoğu ihraç edilmektedir. Bor madeninden elde edilen boraks ve asit borik nükleer alanda, jet ve roket yakıtında katkı maddesi olarak, ayrıca sabun, tekstil, cam, kâğıt sanayi, vb. alanlarda kullanılır. Balıkçılığın Gelişmemesinin Sebepleri: Denizlerimizin balık bakımından zengin olmaması, Açık deniz (Okyanus) balıkçılığının yapılmayışı, Taşıma ve depolama imkânlarının yetersizliği, Ülkemizde Balıkesir, Susurluk, Bigadiç çevresi ile Kütahya, Emet Niğde (Bor) ve Eskişehir çevresinde çıkarılır. Çıkarılan mineraller Bandırma’daki tesislerde işlenir. Zararlı avlanma yöntemlerinin uygulanması (dinamit patlatma, trol avcılığı gibi) 6. Kükürt: Gübre, kimya ve boya sanayiinde kullanılır. Ayrıca kauçuğun işlenmesinde ve sülfürik asit üretiminde de kullanılır. Ülkemizde, kükürt yatakları Keçiborlu (Isparta) ve Milas (Muğla) çevresinde bulunmaktadır. Denizlerimizdeki kirlenmenin önlenememesi, Türkiye’de Balık Üretiminin Denizlere Göre Dağılışı: 1. Karadeniz % 67 2. Ege Denizi % 13 7. Zımpara Taşı: Çeşitli kesici, törpüleyici ve silici aletlerin yapımında kullanılan zımpara taşı yönünden ülkemiz çok zengindir. Tire (İzmir), Manisa, Söke (Aydın), Milas (Muğla) ve Tavas (Denizli) da çıkarılır. 3. Marmara Denizi % 11 4. Akdeniz % 9 Bodrum kıyılarında sünger avcılığı gelişmiştir. 8. Tuz: Türkiye tuz yatakları bakımından son derece zengindir. Kaya tuzu yatakları üçüncü jeolojik zamanda, kapalı göl havzalarında suların buharlaşması ile oluşmuştur. Son yıllarda tuz üretimimiz üç kat artmıştır. MADENCİLİK VE ENERJİ KAYNAKLARI Türkiye’deki tuz üretiminin çoğu, Tuz Gölü ile İzmir Çamaltı tuzlasından sağlanır. Kaya tuzu yatakları, Çankırı, Kars, Iğdır ve Nevşehir çevresinde bulunmaktadır. MADENCİLİK 9. Cıva: Tek sıvı madendir. Zirai ilaç yapımında, kâğıt sanayinde, suni gübre üretiminde ve boya sanayinde kullanılır. Türkiye’de, Sarayönü (Konya), Ödemiş (İzmir), Manisa ve Uşak çevresinde çıkarılmaktadır. Yerkabuğunun farklı derinliklerinden çıkarılan, ekonomik değer taşıyan mineral ve elementlere maden denir. Türkiye’de madencilik faaliyetleri 1935 yılında kurulan MTA ile özel sektör tarafından yürütülmektedir. 10. Kurşun - Çinko: Genelde kurşun ve çinko bir arada bulunur. Ülkemizde, Keban (Elazığ) ve Kayseri çevresinde kurşun-çinko yatakları vardır. Türkiye’de çıkarılan önemli madenler: 1. Demir: En zengin demir yataklarımız, Divriği (Sivas), Hekimhan ve Hasançelebi (Malatya), Edremit (Balıkesir), Dikili ve Torbalı (İzmir) ve Simav (Kütahya) çevresinde bulunmaktadır. Ereğli, Karabük ve İskenderun’da demirçelik fabrikaları bulunmaktadır. 11. Lületaşı: Eskişehir çevresinde çıkarılır ve işlenir. Süs eşyası yapımında kullanılır. 12. Oltu taşı: Erzurum’un Oltu ilçesinde çıkarılır ve işlenir. Süs eşyası yapımında kullanılır. 44 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 13. Fosfat: Gübre hammaddesi olarak kullanılan fosfat ihtiyacımızı karşılamaz. Fas, Tunus ve Cezayir’de yaygın olarak görülür ve daha çok bu ülkelerden ithal edilir. Türkiye’deki en zengin fosfat yatakları Mazıdağı (Mardin), Adıyaman, Bingöl ve Bitlis’te bulunmaktadır. 6. Rüzgâr Gücü: Kıyı Ege'de Çeşme ve Bozcaada'da rüzgar tirbünleri bulunur. Yaygın değildir. 7. Jeotermal Enerji: Jeotermal enerji, yeraltındaki sıcak sulardan ya da su buharından elde edilir. Türkiye, yakın bir jeolojik devirde oluştuğundan ve genç kıvrım dağları kuşağında bulunduğundan dolayı, fay hatları ve fay kaynakları oldukça yaygındır. 14. Manganez: Çeliğe sertlik kazandırmak ve direncini artırmak için kullanılır. Uşak, Afyon, Muğla, Adana, Artvin çevresinde manganez yatakları bulunur. İhtiyacı karşılamaz. Bu nedenle ithal edilir. Özellikle Ege Bölgesi’ndeki Germencik (Aydın), Balçova (İzmir), Sandıklı (Afyon), ve Sarayköy (Denizli) civarında sıcak su kaynakları bulunmaktadır. Şu anda sadece Sarayköy (Denizli) ve Germencik (Aydın) da elektrik enerjisi üreten jeotermal santral bulunmaktadır. 15. Mermer: Ülkemiz mermer bakımından zengindir. Afyon, Kütahya, Marmara Adası, Kırşehir, Tokat ve İzmir çevresinde çıkarılır. Yurt dışına ihracatı yapılır. Miktar olarak en fazla ihraç edilen madendir. 8. Radyoaktif Mineraller: Radyoaktif mineraller, nükleer enerji üretiminde kullanılır. Uranyum ve toryum gibi radyoaktif maddelerin parçalanmasıyla enerji elde edilir. Ülkemizde Aydın, Uşak, Manisa, Çanakkale ve Yozgat yörelerinde uranyum, Eskişehir çevresinde toryum yatakları tespit edilmiştir. Fakat şu anda, ülkemizde radyoaktif maddelerden nükleer enerji üretimi yapılmamaktadır. 16. Volfram (Tungsten): Bursa Uludağ’da çıkarılıp işletilmektedir. Fakat son yıllarda üretimi durmuştur. ENERJİ KAYNAKLARI 1. Taşkömürü: Türkiye’de Zonguldak, Amasra, Ereğli arasındaki sahada çıkarılır. Demir-çelik sanayinde enerji kaynağı olarak tüketildiğinden, Karabük ve Ereğli demir-çelik fabrikaları buraya kurulmuştur. 9. Güneş Enerjisi: Türkiye ve özellikle güney bölgelerimiz, güneş enerjisinden iyi yararlanabilecek bir konuma sahiptir. En fazla potansiyel Güneydoğu Anadolu, Akdeniz ve Ege'de, en az potansiyel ise Karadeniz Bölgesindedir. 2. Linyit: En zengin enerji kaynaklarımızdan biridir. Bütün bölgelerde linyit rezervi bulunmaktadır. Taşkömürüne göre kalorisi daha azdır. Ancak yaygın olduğundan enerji ihtiyacımızın en önemli kısmını karşılamaktadır. TÜRKİYE’DE SANAYİ Hammaddenin mamül ve yarı mamül duruma getirilmesi faaliyetlerine üretim, üretim tekniğine de sanayi ya da endüstri denir. Linyit yatakları; Afşin, Elbistan (K. Maraş), Tavşanlı, Seyitömer (Kütahya), Soma (Manisa), Yatağan (Muğla), Aşkale (Erzurum), çevresinde bulunmaktadır. Linyitten elektrik enerjisi elde eden termik santrallerimiz; Soma, Tunçbilek, Seyitömer, Afşin-Elbistan, Yatağan termik santralleridir. SANAYİNİN KURULMASI İÇİN GEREKLİ KOŞULLAR 1. Hammadde 3. Petrol: Türkiye’de ki petrol yatakları fazla zengin sayılmaz. İhtiyacımızın % 90'nına yakınını ithal etmekteyiz. Petrol yataklarımızın % 98'i Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunur. Petrol, Raman, Garzan, Kurtalan, Adıyaman ve Mardin çevresinde çıkarılmaktadır. Sanayide üretim yapılabilmesi için hammaddenin olması gerekmektedir. Ülkemizde, hammadde kaynakları ile sanayi kuruluşları arasında son derece sıkı bir ilişki mevcuttur. Örneğin: Unlu gıda sanayi İç Anadolu’da, Ülkemizde çıkarılan ve ithal edilen petrol, Orta Anadolu (Kırıkkale), Aliağa (İzmir), Ataş (Mersin), İpraş (İzmit) ve Batman rafinerilerinde işlenmektedir. Dokuma sanayi Adana, İzmir, Denizli çevresinde, Zeytinyağı sanayi Ege kıyılarında, 4. Doğal gaz: Ülkemiz, doğal gaz yatakları bakımından zengin değildir. Şu anda sadece Trakya da Hamitabat ve Güneydoğu Anadolu’da Mardin-Çamurlu sahasında üretim yapılmaktadır. Doğalgaz ihtiyacımızın önemli bir kısmı, Rusya Federasyonu ve Cezayir’den ithal edilmektedir. Doğalgaz ter-mik santrallerimiz Hamitabat, Ovaakça ve Ambarlı'dır. Boya, plastik ve lastik fabrikaları rafineri kenarlarında yaygınlık göstermektedir. 3. Enerji Fabrikaların çalışması için enerji gerekmektedir. Bunun için, taşkömürü, petrol, linyit gibi kaynaklardan yararlanılır. Ülkemizde petrol, taşkömürü, doğal gaz gibi enerji kaynaklarının çoğu dışarıdan temin edildiğinden önemli bir döviz çıktısına neden olmakta, bu durum sanayileşme hızını azaltmaktadır. 5. Su Gücü (Hidroelektrik enerjisi): Barajlardaki suyun, elektrik üreten santralleri çalıştırması ile oluşan enerjiye hidroelektrik enerjisi denir. Türkiye’de, elektrik ihtiyacının %40’lık kısmı hidroelektrik santrallerden elde edilmektedir. Keban, Karakaya, Oymapınar, Atatürk, Hirfanlı, Seyhan, Kemer ve Demirköprü gibi birçok baraj, elektrik ihtiyacımızı karşılamaktadır. 5. Ulaşım Sanayinin ihtiyacı olan hammadde ve mamül maddenin taşınması faaliyetlerine ulaşım denir. Hammaddenin fabrikalara taşınması ve üretildikten sonra pazarlara taşınması, yaygın ulaşım ağıyla mümkündür. Dışarıya akıntısı olan bazı göllerimiz, tabii baraj özelliğindedir. Bunlardan elektrik üretilir. Başlıcaları; Hazar, Çıldır, Tortum ve Eğirdir gölleridir. Ülkemizde, sanayi tesisleri, genelde önemli ulaşım yolları kenarlarında ve limanlara yakın yerlere kurulmuştur. İstanbul, İzmir, Mersin, Adana gibi merkezlerin çok gelişmesi ulaşımla çok yakından ilişkilidir. 45 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 6. Pazar 2. Dokuma, Tekstil ve Deri Sanayi Dokuma ve giyim, Türkiye’de en gelişmiş ve üretimin önemli bir kısmının ihraç edildiği bir sanayi Açıklama koludur. Gelişmiş ülkelerle rekabet edilebilmekte ve onların pazarlarına dahi, girebilmektedir. Böylece ülkemize çok fazla döviz girdisi sağlanmaktadır. Fabrikalar Şehirler Pamuk ipliği ve Adana, Antalya, K. Maraş, Tarsus, pamuklu Nazilli, Denizli, Manisa, İzmir, İstanbul, dokuma Konya, Kayseri, Malatya, Bursa. Yün ipliği ve Hereke, Bünyan, Siirt, Bursa, Tekirdağ, yünlü kumaş İstanbul. Suni ipek ve İstanbul ve Bursa kumaş Tabii ipek ve Gemlik ve Bursa kumaş Hazır giyim İstanbul, Bursa, Denizli ve İzmir. Isparta, Uşak, Gördes, Sivas, Ladik ve Halıcılık Kayseri. Deri ve kösele İstanbul, İzmir, Bolu, Gerede, Erzurum işleme ve Uşak. Üretilen her türlü sanayi ürününün satılması gereklidir. Bu bakımdan sanayi tesislerinin kurulmasında diğer etkenlerin yanında nüfusun kalabalık olduğu, tüketimin fazla olduğu sahalar tercih edilmektedir. Örneğin, batı bölgelerinde nüfus fazla olduğundan ürünlerin Pazarlanması kolay olurken doğu bölgelerinde nüfus az olduğundan ürünlerin pazarlanması zor olur. Bu durum sanayi tesislerinin buralarda kurulmasını zorlaştırmaktadır. (Kümes hayvancılığı, et-süt ürünleri, unlu mamüller.) 7. Yüzey Şekilleri Sanayi tesisleri, genelde düz sahalarda daha kolay kurulabilmektedir. Dağlık ve engebeli yerlerde sanayinin kurulması zordur. TÜRKİYE’DEKİ SANAYİ KOLLARI 1. Besin Sanayi Açıklama Fabrikalar Şeker fabrikaları Çay fabrikaları Un fabrikaları Zeytinyağı fabrikaları Ayçiçek yağı fabrikaları Tütün fabrikaları İspirtolu içki ve şarap fabrikaları Konserve ve salça fabrikaları Süt ürünleri fabrikaları Hammaddesi, tarımsal ve hayvansal ürünlerden oluşan sanayi dalıdır. Ülkemizde, tarım ve hayvancılık geliştiğinden ve nüfus fazla olduğundan besin sanayi oldukça gelişmiştir. Kuruluş yerleri, genelde hammaddenin fazla olduğu yerlerde veya büyük şehirlerin kenarlarında toplanmıştır. Şehirler İlk defa 1926 yılında kurulmuştur. Şekerpancarı kıyı kesimler hariç her yerde yetişir. Hemen işlenmesi gerektiğinden, fabrikaları üretim alanları yakınında kurulmuştur. Şu anda ülkemizde 30'a yakın şeker fabrikası bulunmaktadır Trabzon - Rize arasındaki bölgede bulunmaktadır. Buğday, Doğu Karadeniz ve Batı Karadeniz kıyıları dışında her yerde yetiştirilir. Aynı zamanda halkın temel besin maddesidir. Bu nedenle un fabrikaları her bölgeye dağılmıştır. Makarna ve bisküvi fabrikaları daha çok İç Anadolu’da yoğunlaşmıştır. Ege ve Güney Marmara’da yoğun olarak görülür. Özellikle Edremit, Ayvalık, Burhaniye, Aydın, İzmir çevresinde yoğunlaşmıştır. Trakya’da yoğun olmakla birlikte, İç Anadolu, Ege ve Güneydoğu Anadolu’da da görülür. Soya ve mısırdan ise Akdeniz Bölgesi’nde yağ elde edilir. İstanbul, İzmir, Samsun, Tokat, Malatya, Adana ve Bitlis’te bulunmaktadır. İstanbul, Yozgat, Diyarbakır, Tekirdağ, İzmir, Ankara, Kırşehir, Gaziantep, Elazığ gibi merkezlerde rakı, bira ve şarap fabrikaları bulunmaktadır. 3. Maden Sanayi (Metalurji Sanayi) Fabrikalar Şehirler Karabük, Ereğli, İskenderun, KırıkkaDemir - çelik le, Sivas ve İzmir’de bulunmaktadır. Alüminyum Seydişehir’de bulunmaktadır. Samsun ve Artvin (Murgul), Elazğ Bakır işleme (Maden) da bulunmaktadır. Kurşun ve çinko Elazığ ve Kayseri’de bulunmaktadır. Menteşe Yöresi’ndeki krom madeni Antalya’da, Elazığ ve çevresindeki Krom işleme kromlar da Guleman’daki fabrikalarda işlenmektedir. 4. Makine Sanayi Fabrikalar Şehirler Otomobil KamyonOtobüs Traktör Demiryolu Taşıtları Tersaneler (Gemi Yapımı) Uçak İstanbul, İzmir, İzmit, Bursa, Adana. İstanbul, izmir, İzmit, Aksaray. İstanbul, İzmir, İzmit, Konya, Adana, Adapazarı Eskişehir, Ankara, Sivas, Adapazarı. İstanbul (Pendik, Tuzla), Gölcük, İzmir Eskişehir, Ankara (Savaş uçağı) 5. Kimya Sanayi Fabrikalar Şehirler Batman, İzmit, Mersin, İzmir ve KırıkkalePetrokimya de petrol rafinerileri bulunmaktadır. İstanbul, İzmir, Ankara, Adapazarı ve İlaç Bursa çevresinde yoğunlaşmıştır. 130 civarında ilaç fabrikamız bulunmaktadır. İzmit, Adapazarı ve Kırşehir’de Lâstik bulunmaktadır. Mersin, Bandırma, Elazığ, Kütahya, TekirGübre dağ ve İskenderun’da bulunmaktadır. Ülkemizdeki gübre üretimi yeterli değildir. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinin kıyı kesimlerinde yaygındır. İzmir, Balıkesir, Edirne, Erzurum, Elazığ, Kars, İstanbul, Trabzon ve Bursa çevresinde yer alırlar. 46 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 6. Orman Ürünleri Sanayi Ağaç malzemeden üretilen tüm malzemeler orman ürünleri endüstrisine girer. Açıklama Karadeniz Bölgesi’nde hammadde fazla bulunduğundan burada gelişmiştir Fabrikalar Şehirler Kereste Düzce, Bartın, Ayancık, Rize, Ordu, Artvin, fabrikaları Antalya ve Isparta’da bulunur. Adapazarı, Ankara, İnegöl, İstanbul, İzmir Mobilya ve Kayseri’de gelişmiştir. Türkiye mobilya fabrikalatı ürünlerini ihraç edebilmektedir. Mersin (Taşucu), Muğla (Dalaman), Afyon Kâğıt (Çay), Zonguldak (Çaycuma), Kastamonu fabrikaları (Taşköprü), Giresun (Aksu), İzmit, Balıkesir. 3. Deniz Yolları En ucuz ve kaza riski en az olan ulaşım türüdür. Dış ticarette en fazla kullanılan ulaşım türü deniz yollarıdır. Türkiye'de Başlıca Limanlar: İstanbul, Trabzon, Samsun, Zonguldak, İzmit, Bandırma, İzmir, Antalya, Mersin ve İskenderun yurdumuzun önemli limanlarıdır. TÜRKİYE'NİN SINIR KAPILARI Sınır Ülke Bulgaristan Yunanistan 7. Çimento, Cam, Seramik Sanayi Bu sanayi koluna taşa, toprağa bağlı sanayi Açıklama kolu da denilmektedir. Fabrikalar Şehirler Hammaddesi kolay temin edilir. Her bölgede, inşaat sanayinde kullanılır. Ayrıca ulaşım masrafları maliyeti artırır. Bu nedenle çimento fabrikaları Türkiye’nin her Çimento bölgesine dağılmıştır. İstanbul, İzmit, fabrikaları Adana, İzmir, Elazığ, Mersin, Yozgat, Denizli, Adıyaman, Ordu gibi merkezler bunlardan bazılarıdır. Cam İstanbul, Mersin, Kırklareli ve Sinop’ta cam fabrikaları fabrikaları bulunmaktadır. Çanakkale, Bilecik, Kütahya, İstanbul ve Seramik İzmir’de bulunmaktadır. Üretimin bir kısmı fabrikaları yurt dışına ihraç edilir. Suriye Irak İran Sınır Kapıları Dereköy (Kırklareli), Hamzabeyli, Kapıkule (Edirne) Uzunköprü, İpsala, Pazarkule (Edirne) Yayladağı, Cilvegözü (Hatay), Islahiye, Çobanbey, Karkamış (Gaziantep), Öncüpınar (Kilis), Akçakale, Ceylanpınar, Mürşitpınar (Şanlıurfa), Şenyurt, Girmeli (Mardin), Cizre (Şırnak) Habur (Şırnak) Esendere (Hakkari), Kapıköy (Van), Gürbulak (Ağrı) Nahçıvan Dilucu (Iğdır) (Azerbaycan) Ermenistan Akyaka (Kars), Alican (Iğdır) Gürcistan Türkgözü (Ardahan), Sarp (Artvin) TİCARET Üretilen mal ve hizmetlerin alınıp satılmasına ticaret denir. İç ve dış ticaret olmak üzere ikiye ayrılır. İÇ TİCARET ULAŞIM Ülke sınırları içinde, bölge ve bölümler arasında yapılan ticarete iç ticaret denir. Türkiye’de çok canlı bir ticaret vardır. Bunda etkili olan faktörler şunlardır: İnsanların ürettikleri çeşitli ham ve işlenmiş maddelerin, haberlerin bir yerden başka bir yere nakledilmesine ulaşım veya ulaştırma denilmektedir. Sanayi kuruluşlarının dengesiz dağılımı, Bölgeler arasında yetişen tarım ürünlerinin farklı olması, BAŞLICA ULAŞIM YOLLARI Nüfusun dengesiz dağılımı, 1. Kara Yolları Hayvansal maddelerin her yerde üretilememesi, Yerşekillerinin engebeli olması, dağların doğu-batı yönlü uzanması karayolu ulaşım maliyetini arttırmaktadır. En riskli fakat en çok gelişmiş ulaşım türüdür. Ülkemizde bazı il merkezleri, ticaret şehirleri özelliği kazanmışlardır. Bunlar, İstanbul, Bursa, İzmit, İzmir, Denizli, Adana, Gaziantep, Diyarbakır, Ankara, Konya, Kayseri, Samsun, Trabzon, Erzurum ve Malatya gibi illerdir. Bu merkezlerde ticaretin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmalarının büyük etkisi olmuştur. Kuzey-güney yönlü geçitler; Trabzon-Günüşhane → Zigana Gümüşhane-Erzurum → Kop İhracat (Dış satım): Bir ülkenin başka ülkelere yaptığı satışlardır. Zonguldak-Ankara → Ecevit Antalya-Isparta → Çubuk İthalat (Dış alım): Bir ülkenin başka ülkelerden aldığı mallara denir. Mersin-karaman → Sertavul DIŞ TİCARET Adana-Niğde → Gülek Bir ülkenin başka ülkelerle yaptığı alışverişe dış ticaret denir. Dış ticaretin para karşılığına, dış ticaret hacmi denir. Gelişmiş ülkelerde dış ticaret hacmi fazla, gelişmemiş ülkelerde düşüktür. Yine, gelişmiş ülkelerde ihracat, genelde ithalattan daha fazladır. Bu ülkeler dışarıdan daha çok hammadde alıp dışarıya işlenmiş sanayi ürünleri satarlar. Az gelişmiş ülkeler ise dışardan daha çok işlenmiş sanayi ürünleri alıp, dışarıya tarım ürünleri veya hammaddeler satarlar. Adana-Hatay → Belen 2. Demir Yolları Karayonula önem verildiği için demiryolu ulaşımı gelişmemiştir. 1200 km. kadar demiryolu hattımız vardır. Batı Akdeniz, Doğu Karadeniz ve Hakkari bölümlerinde demiryolu ulaşımı yoktur. 47 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Türkiye’de Dış Ticaret Turizme konu olan çekicilikler şunlardır: Bazı hastalıkları tedavi edici kaplıca ve içmecelerin bulunması Tabii manzaranın güzel olması Spor sahalarının ve denize girmeye uygun plajların bulunması Tarihi kalıntıların bulunması Kaliteli malların pazarlandığı merkezler olması Kutsal ibadet yerlerinin varlığı Türkiye’de, Cumhuriyetin ilk yıllarında çok az olan dış ticaret hacmi, artan nüfus ve canlanan ekonomiye bağlı olarak artış göstermiştir. 1980'li yıllara kadar Türkiye’de; dış ticaret hacmi düşük, ihracatta tarım ve maden ürünleri, ithalatta ise daha çok işlenmiş sanayi ürünleri önemliydi. 1980'li yıllardan sonra, dış ticaret hacmi arttı. İhracatta sanayi ürünlerinin payı % 90’lara çıktı. İthalatta ise fabrika kuracak aletlerin, yatırım mallarının ve hammaddelerin oranı artmıştır. Türkiye’de turizmi etkileyen faktörler: Deniz turizmine ve kış turizmine elverişli iklim koşulları Doğal ve tarihi zenginlikler Turizm alt yapısının (ulaşım, tanıtım, konaklama) yetersizliği Folklor zenginliği Başlıca İhraç Ürünlerimiz; Tarım ürünleri (Pamuk, fındık, tütün, baklagiller, kuru ve yaş meyveler) Dokuma ve tekstil ürünleri, ipekli dokuma ve giyim eşyaları TÜRKİYE'NİN TURİZM DEĞERLERİ Hayvan ve hayvansal ürünler (Deri, yumur-ta, yün, tiftik) ve bitkisel yağlar Milli Parklarımız Bulunduğu İl Karatepe-Aslantaş, Aladğlar Adana Kızıldağ, Kovada Dağı Isparta Güllük Dğı, Beydağları, Köprülü Kanyon Antalya Beyşehir Gölü Konya Saklıkent Muğla Munzur Vadisi Tunceli Sarıkamış Kars Ağrı Dağı Ağrı Spil Dağı Manisa Riyem Şanılarabı Aydın Honaz Dağı Denizli Kaz Dağı Balıkesir Nemrut Dağı Adıyaman Göreme Nevşehir Sultan Sazlığı Kayseri Ilgaz Dağı Kastamonu Altındere Vadisi Trabzon Bazı dayanıklı tüketim malları (Televizyon, buzdolabı, vs.) Mobilya, çimento, cam ve seramik ürünleri Madenler (krom, bakır, cıva, demir, bor, tuz) Başlıca İthal Ürünlerimiz; Fabrika kurmaya yarayan aletler, Ham petrol, doğalgaz, fosfat, İlaç ve kimyasal maddeler, Elektronik ve motorlu araçlar, silah, Optik araçlar, Tropikal ürünler (muz, kahve, hurma, pirinç) Kağıt. Dış ticaretimizde önemli ülkeler: Kaplıcalar Çekirge-Armutlu-Oylat Haymana-Kızılcahamam-Ayaş Balçova-Dikili Pamukkale Sandıklı Gönen-Güre-Derman Salihli Çermik Kangal Sulusaray-Reşadiye Emet-Tavşanlı-Simav Ilgın Almanya, İtalya, ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda, Belçika, Japonya, İran, Suudi Arabistan ve son yıllarda Rusya Federasyonu, Gürcistan ve Orta Asya ülkeleri (Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan) Ülkemizde son yıllarda uygulanmak istenen diğer bir ticaret şekli de serbest ticarettir. Serbest ticarette ülkeler ürettikleri çeşitli malları, belli yerlerde kurulacak Pazarlarda gümrük vergisi ödemeden pazarlamaktadır. Ülkemizde serbest ticaret bölgesi olarak şu anda İstanbul, Mersin, İzmir, İskenderun, Antalya ve Trabzon illeri belirlenmiştir. TURİZM Bulunduğu İl Bursa Ankara İzmir Denizli Afyon Balıkesir Manisa Diyarbakır Sivas Tokat Kütahya Konya Karstik Şekiller Bulunduğu İl İnsuyu Mağarasğı Burdur Damlataş Mağarası, Karain Mağarası, Antalya Dim mağarası, Beldibi Mağarası Kadınini Mağarası, Öküzini Mağarası Isparta Narlıkuyu Mağarası, Cennet-Cehennem Mersin Obrukları Pamukkale Travertenleri, Karlık Denizli Mağarası Ballıca Mağarası Tokat Tınaztepe, Büyük Düden Konya İnsanların gezmek, görmek, eğlenmek ve dinlenmek amacıyla yaptığı gezilere turizm denir. Bu geziyi yapan kişilere de turist adı verilmektedir. İç turizm: Vatandaşların kendi ülkeleri içinde yaptıkları gezilere denir. Dış turizm: Bir ülkeden başka ülkelere yapılan gezilere denir. Dünya’nın çeşitli ülkelerindeki doğal güzellikler ve tarihi değerler insanlara çekici gelmektedir. 48 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Tarihi Değerler Tarih Öncesi Devirlere Ait Kalıntılar İlk Çağa Ait Kalıntılar Yarımburgaz Mağarası Karain Mağarası Hacılar Höyüğü Harran Boğazköy, Alacahöyük Kültepe Aslantepe Efes, Bergama Milet, Didim Sard Assos Knidos (Datça) Midas Göreme, Ürgüp Ülkede ormancılık sektöründe kamu ve özel kesim olarak yılda ortalama 29 milyon metreküp dolayında odun imalatı yapılmaktadır. Bunun yaklaşık % 68'i yakacak odun olarak kullanılmaktadır. Yurtiçi arz açığının kapatılması için 1985 yılından bu yana her yıl önemli miktarlarda odun ithalatı yapılmaktadır. Bulunduğu İl İstanbul Antalya Burdur Şanlıurfa Çorum Kayseri Malatya İzmir Aydın Manisa Çanakkale Muğla Eskişehir Nevşehir Kıyı Turizmi Çeşme, Foça, Dikili, Karaburun Kuşadası, Didim Alanya, Side, Kemer Fethiye-Ölüdeniz, Marmaris, Bodrum, Datça Bulunduğu İl İzmir Aydın Antalya Kış Turizmi Uludağ Kartalkaya-Köroğlu Ilgaz Erciyes Palandöken Sarıkamış Davraz Hasandağı Akdağ Kop Dağı Ladik-Akdağ Sapgör Ergan Dağı Bulunduğu İl Bursa Bolu Kastamonu Kayseri Erzurum Kars Isparta Aksaray Antalya Bayburt Samsun Bitlis Erzincan Ormanların bazı özellikleri; Ormanların toz emici özelliği vardır. Ormanların gürültüyü azaltıcı özelliği vardır. Erozyonu ve sel oluşumunu önler. Ormanlar; bir ısı tamponu gibi görev yapar. Sıcağı ve soğuğu dengeler. Yaz sıcaklığını 5-8.5 ºC azaltırken, kış sıcaklığını da 1.5-2.8 ºC artırır. Kuru havalarda bile havanın nemini sabit tutar. Ormanlar; birçok yabani hayvan ve kuşların yanı sıra, çeşitli yiyecekleri barındırması nedeniyle besin kaynakları açısından önemli bir ortamdır. Ormanlar biyolojik dengeyi korur. Yapraklı ağaçlardan meydana gelen bir bölgede 50 kuş türü yaşayabilir. Muğla Ormanlar; ağaçsız bir alana göre 8 kat fazla humus oluşturur ve toprak canlılarının yaşamasına olanak sağlar. Ormanlar; egsoz ve benzeri zehirli gazları, kirli suları filtre ederek temizler. Oksijen üretir. Ülkenin akciğeridirler. Orman ürünleri, asli orman ürünleri ve tali orman ürünleri olmak üzere 2 kategori altında toplanmaktadır. Asıl Orman Ürünleri: Tomruk, tel ve maden direği, sanayi ve kağıtlık odun, lif-yonga odunu, yakacak odun gibi. Tali Orman Ürünleri: Reçine, çıra, sığla yağı, defne, şimşir kök odunu, kekik, adaçayı, çam fıstığı, her çeşit bitki soğanı, mantarlar, kozalak gibi… ORMANLARIN KORUNMASI ORMANCILIK Orman yangınları önlenmeli. Orman içinde ulaşımın çabuk sağlanabilmesi için yollar yapılmalı. Türkiye topraklarının %26 oranındaki bölümü orman rejimi altındadır. İyi vasıflı, verimli ormanların kapladığı alan yalnızca %13 gibi çok düşük bir miktarı oluşturmaktadır. Ülkede kişi başına düşen verimli orman alanı ise 0.14 hektardır. Eğitilmiş yangın söndürme ve haberleşme ekipleri bulundurmak. Yangınların yayılmasını önlemek için yer yer boşluklar bırakmak. Türkiye’de ormanların dağılışında en fazla yağış miktarı etkilidir. Yağışların fazla olduğu kıyı bölgeler orman bakımından da zengindir. Doğu Karadeniz kıyıları hariç tahrip edilen ormanların kendini yenilemesi yurdumuzun birçok yerinde zordur. Kaçak kesimler önlenmeli. Orman içinde hayvan otlatmamak (kıl keçisi). Yakacak olarak odun kullanımı azaltılmalı. Ormanlarımızın Coğrafi Bölgelere Göre Dağılış Oranları Bölge Karadeniz Akdeniz Ege Marmara Doğu Anadolu İç Anadolu G. Doğu Anadolu Orman köylerine yeni iş ve geçim kaynakları oluşturulmalıdır. Orman Oranı % 25 % 24 % 17 % 13 % 11 %7 %3 49 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net Geçmiş yıllarda bu konuyla ilgili sorulan KPSS soruları (KPSS - 2006) Türkiye’nin kıyı bölgelerinin tarımsal özellikleriyle ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Dışsatımda önemli payı olan tarımsal ürünlerin bir bölümü kıyı bölgelerde üretilmektedir. B) Tarımsal sulamaya, Akdeniz Bölgesi’nde Ege Bölgesi’nden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır. C) Tarımsal etkinliklerin yıl boyunca en uzun süre yapıldığı yerler Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesimleridir. D) Kıyı bölgelerin tümünde, kuzey yamaçlardaki tarım alanlarının oranı güney yamaçlara göre daha azdır. E) Bölge yüzölçümlerine göre ekili dikili alanlar oranının en fazla olduğu bölge Marmara Bölgesi’dir. Yanıt: D (KPSS - 2008) Türkiye’nin doğal koşulları düşünüldüğünde, ulaşım sektörüyle ilgili aşağıda verilen karşılaştırmalardan hangisi yanlıştır? A) Doğu Anadolu Bölgesi’nde kış aylarında kar yüzünden kapanan kara yolu sayısı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden fazladır. B) Karadeniz Bölgesi’nde havaalanı yapımı için uygun alanlar, Ege Bölgesi’nden fazladır. C) Akdeniz Bölgesi’nde kara yollarında tünel ve köprü yapma zorunluluğu, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden fazladır. D) Marmara Bölgesi’ndeki doğal limanların sayısı, Karadeniz Bölgesi’nden fazladır. E) Akdeniz Bölgesi’nde demir yollarının kilometre başına yapım maliyeti, İç Anadolu Bölgesinden fazladır. Yanıt: B (KPSS - 2008) Türkiye’de koyun, kısa boylu otluk alanların bulunduğu düzlüklerde yaygın olarak yetiştirilir. Buna göre, yukarıdaki haritada numaralarla gösterilen yerlerin hangisi koyun yetiştirilmesi için daha az elverişlidir? A) I B) II C) III D) IV E) V Yanıt: C (KPSS - 2008) Aşağıdaki grafikte, Türkiye’de 1999 ve 2003 yıllarında üretilen elektriğin enerji kaynaklarına göre dağılışı gösterilmiştir. Yalnızca grafikteki bilgilerden yararlanarak aşağıdaki yorumlardan hangisine ulaşılamaz? A) 1999 yılında doğal gaz, su gücü ve linyitten elde edilen enerji miktarları birbirine yakındır. B) En büyük artış miktarı doğal gazla üretilen enerjide olmuştur. C) Su gücünden elde edilen enerji miktarındaki artış, taş kömüründen elde edilenden fazladır. D) 2003 yılında, yalnızca linyitten elde edilen enerji üretiminde azalma olmuştur. E) 2003 yılında, taş kömürü ve akaryakıt kullanılarak elde edilen enerji miktarı birbirine yakındır. Yanıt: C 50 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net (KPSS - 2009) Türkiye’nin büyükbaş hayvancılığıyla ilgili olarak aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur? A) Et ve süt verimleri yüksek olan ırklar çoğunluktadır. B) Büyükbaş hayvancılık için uygun otlaklar giderek artmaktadır. C) Küçükbaş hayvancılığa göre daha yaygın bir etkinliktir. D) Besicilik ve ahır hayvancılığı, kentlerin yakın çevresinde gelişmiştir. E) Dış satımda canlı büyükbaş hayvanların payı fazladır. Yanıt: D (KPSS - 2009) Aşağıda dört tarım ürününün,bölgelere göre Türkiye üretimindeki payları verilmiştir. Bölgeler Oran (%) Akdeniz 100 Güneydoğu Anadolu 93 Marmara 77 Doğu Anadolu 64 Bu bilgilere göre tabloda, aşağıdaki ürünlerden hangisine yer verilmemiştir? A) Tütün B) Kırmızı mercimek C) Muz D) Ayçiçeği E) Kayısı Yanıt: A (KPSS - 2009) Türkiye’de aşağıdakilerden hangisinin ormana verdiği zararın diğerlerinden daha az olduğu söylenebilir? A) Tarım alanı açma B) Keçi otlatma C) Yangınlar D) Heyelan E) Kaçak kesim Yanıt: D (KPSS - 2009) I. Afyonkarahisar – Et ve süt ürünleri II. Kırıkkale – Petrokimya III. Zonguldak – Orman ürünleri IV. İstanbul – Pamuklu dokuma Yukarıdaki illerden hangileri, birlikte verilen endüstri kolu için gerekli ham madde bakımından zengindir? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV Yanıt: B (KPSS - 2009) Türkiye’nin ekonomik etkinliklerine ait aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur? A) Elektrik enerjisinin büyük bir kısmı yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilir. B) Kırsal kesimde en yaygın hayvancılık etkinliği arıcılık ve balıkçılıktır. C) Tarım sektörünün millî gelirdeki payı diğer sektörlerden fazladır. D) Dış ticarette ilk sırada yer alan ülke Amerika Birleşik Devletleri’dir. E) Gıda endüstrisinde ham maddenin büyük bir kısmı ülke içinden karşılanmaktadır. Yanıt: E (KPSS - 2010) Türkiye’de bir yıla ait buğday ve arpa üretim miktarları ile ekim alanlarının illere göre dağılışımı gösteren bir grafikten yararlanılarak aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Buğdaydan en yüksek verimin hangi ilden alındığına B) Türkiye’nin yıllık toplam arpa üretimine C) Buğday üretimi için hangi illerin daha uygun iklim koşullarına sahip olduğuna D) Buğday ve arpanın hangisinden daha yüksek verim alındığına E) Arpa üretim miktarının en fazla olduğu ile Yanıt: C 51 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net (KPSS - 2010) Bir yerde endüstrinin gelişebilmesi, ham maddenin varlığı, enerji kaynaklarına yakınlık, iş gücü temininin kolaylığı, ulaşımın kolaylığı, üretim araçları ve ham maddenin getirilmesinin kolaylığı gibi etmenlere bağlıdır. Buna göre, aşağıdakilerin hangisinde verilen yerdeki endüstri kolu diğerlerinden farklı bir etmene bağlı olarak gelişmiştir? A) Adana ve çevresinde dokuma endüstrisi B) Edremit-Ayvalık ve çevresinde sıvı yağ endüstrisi C) Çanakkale’de konserve balık endüstrisi D) Seydişehir’de alüminyum endüstrisi E) Bursa ve çevresinde otomotiv endüstrisi Yanıt: E (KPSS - 2011) Ege Bölgesi’nin elektrik üretimi göz önüne alındığında; I. Akarsu, II. Linyit, III. Rüzgar IV. Jeotermal enerji kaynaklarından hangilerinin payı daha fazladır? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV Yanıt: A (KPSS - 2011) Türkiye’de, 1990 yılında tarımsal ürünlerin dış satımından yaklaşık 2,4 milyar Amerikan doları gelir elde edilmiş ve bu değer toplam dış satımın % 18,1’ini oluşturmuştur. 2007 yılında ise yaklaşık 11,4 milyar Amerikan dolarlık tarımsal ürün dış satımının, toplam dış satımdaki payı % 10,7 olmuştur. Buna göre, 1990-2007 yılları arasında Türkiye ekonomisiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Dış satımda madenlerin ve endüstri ürünlerinin payı artmıştır. B) Türkiye’nin tarımsal ürünlerine olan talep azalmıştır. C) Dış ticaret açığı azalmıştır. D) Tarımda modern tekniklerin uygulanması yaygınlaşmıştır. E) Ulusal gelir yükselmiştir. Yanıt: A (KPSS - 2011) Türkiye’de tarımda makineleşme ne kadar yaygınlaşırsa yaygınlaşsın yine de bazı ürünlerin yetiştirilmesinde insan emeğine duyulan yoğun gereksinim devam edecektir. Bu yargının doğruluğunu kanıtlamak için öncelikle; I. Çeltik, II. Buğday, III. Çay, IV. Mısır, ürünlerinden hangilerinin yetiştirilme koşulları örnek gösterilebilir? A) I ve II B) I ve III C) I ve IV D) II ve III E) III ve IV Yanıt: A 52 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 6. Bölüm. TÜRKĠYE’NĠN COĞRAFĠ BÖLGELERĠ TÜRKĠYE'NĠN COĞRAFĠ BÖLGELERĠ Türkiye’nin bölgelerini incelerken öncelikle bazı Türkiye'miz çok geniş bir ülkedir. Yurdumuzun kavramların bilinmesi gerekir. Bunlar coğrafi bölge, doğal yapısı, iklim özellikleri her yerde aynı değildir. coğrafi bölüm ve yöredir. Bazı yerler dağlık, bazı yerler düzlüktür. Bazı yerler deniz kenarı, bazı yerler denizden uzaktır. Coğrafi Bölge: Taşıdığı belirli coğrafi özellikleri Bazı yerler çok yağışlı, bazı yerler kuraktır. İşte ile çevresinden ayrılan, kendi içinde benzerlik gös- yurdumuz yeryüzü şekilleri, iklim özellikleri ve yeti- teren en geniş coğrafi birimdir. Coğrafi bölgelerin şen ürünlere göre "Yedi Coğrafya Bölgesi"ne ayrıl- sınırları belirlenirken doğal koşullar, sosyal ve mıştır. ekonomik özellikler temel alınır. Ülkemiz 1941 yılında toplanan Birinci Coğrafya Coğrafi Bölüm: Bir coğrafi bölge içinde doğal Kongresi’nde 7 coğrafi bölgeye ve 21 bölüme ayrıl- koşullar, sosyal ve ekonomik özellikler bakımından mıştır. farklılık gösteren küçük birimlerdir. Yöre: Bölüm içerisinde farklı özelliklere sahip, bölümden daha küçük birimlerdir. Iğdır Yöresi, Göller Yöresi, Menteşe Yöresi gibi. 53 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net KARADENĠZ BÖLGESĠ Kıyı bölgesinde Kızılırmak ve Yeşilırmak deltalarının meydana getirdiği geniş ovalar ve bunların hemen gerisinde 3500 m'yi aşan yüksekliğe sahip Rize Dağları bulunur. Bu dağların en yüksek noktası Kaçkar Tepesi 3932 m yüksekliktedir. Bu dağlar Kop ve Zigana geçitleriyle aşılır. Doğu Karadeniz bölümünün diğer iki dağı Akdağ ve Mescit Dağıdır. Orta Karadeniz bölümündeyse Giresun Dağları’nın batısında yer alan Canik Dağları bulunur. En büyük bölgelerimizden biri olan Karadeniz Küre ve Köroğlu Dağları’nın yer aldığı batı bölü- Bölgesi, ülkenin yaklaşık altıda birini teşkil eder. münde iyice alçalan sıradağlar Kızılırmak Vadisin- Doğuda Ermenistan ve Gürcistan sınırı, batıda den sonra tekrar yükselir ve Ilgaz Dağı’nda bu Adapazarı Ovası ve Bilecik dolayları, kuzeyde yükseklik yaklaşık 2550 m'yi bulur. Karadeniz ve güneyde Çoruh ve Kelkit vadilerini Ancak yer şekilleri, iklim, tarım, yerleşme ve eko- güney-den çeviren dağlarla çevrilidir. nomik etkinliklere bağlı olarak 3 bölüme ayrılmıştır. Batı, Orta ve Doğu Karadeniz alt bölümlerinden Bunlar Batı, Orta ve Doğu Karadeniz’dir. Bölge adı- meydana gelir. Bu bölgede dağlar, doğuya doğru nı komşu olduğu Karadeniz’den almıştır. Bölgenin gittikçe yükselir ve kıyıya paralel birkaç sıra halin- tümü doğal, ekonomik ve beşeri özellikler bakımın- de uzanır. dan benzer özellikler gösterir. YER ġEKĠLLERĠ, ĠKLĠM VE BĠTKĠ ÖRTÜSÜ Batı Karadeniz’de birbirine paralel üç sıra halinde uzanan dağlar, Orta Karadeniz’de kıyıdan uzaklaşıp, tek sıra halinde uzanıken, ortalama yükselti azalır. Doğu Karadeniz’de ise dağlar Dağlar iki sıra halinde uzanır. Bölgenin en yüksek dağları bu bölümdedir. Dağ sıraları arasında batı-doğu yönlü uzanan çöküntü ovaları ile Çoruh-Kelkit, Gökırmak ve Devres vadileri yer alır. YERġEKĠLLERĠ Başlıca dağları; Kaçkar Dağı, Üçdonuk Dağı, Bulut Dağı, Mescit Dağı, Karagöl Dağı, Çakırgöl Dağı, Kılıçlar Dağı, Kop Dağı’dır. Bölgenin en geniş kıyı ovaları ÇarĢamba ve Bafra delta ovalarıdır. İç kesimlerde Suluova, Ovalar TaĢova, Turhal, Merzifon, Tosya, Boyabat gibi çöküntü ovaları yer alır. Bu çöküntü ovaları Türkiye’nin en aktif deprem bölgeleridir. Yenice, Bartın, Kızılırmak, YeĢilırmak ve Çoruh, Sakary bölgenin önemli akarsularıdır. Akarsular Yatak eğimleri fazla, rejimleri düzensiz akarsulardır. Kar erimelerine bağlı olarak ilkbahar aylarında akım yüksektir. Bölgede buzul gölleri ve heyelan set gölleri fazladır. Özellikle Doğu Karadeniz Dağları’nda Göller buzul etkisiyle oluşmuş buzul gölleri yaygındır. Sera (Uzungöl), Tortum, Borabay, Abant ve Yedigöller başlıca heyelan set gölleridir. Diğer önemli gölleri; Balık Lagünü, Semenlik Lagünü ve Melen Gölü’dür. Ayrıca bölgede çok sayıda baraj gölü bulunmaktadır. Bölgenin kıyı şeridinde her mevsim yağışlı, yazları serin, kışları ılık geçen Karadeniz iklimi ĠKLĠM etkilidir. Bu iklimin etkileri Orta Karadeniz’de yer şekillerine bağlı olarak iç kesimlere kadar ulaşır. Batı ve Doğu Karadeniz’in iç kesimlerinde iklim karasallaşır, yağış miktarı azalır. DOĞAL BĠTKĠ ÖRTÜSÜ İklim koşullarının orman yetişmesine uygun olduğu Karadeniz Bölgesi’nde özellikle denize dönük dağ yamaçlarında sık orman görülür. Ormanlar deniz seviyesinden başlar ve 2200 metrelere kadar ulaşır. 54 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net BEġERĠ COĞRAFYA ÖZELLĠKLERĠ Bölge, nüfus sayısı bakımından 3. sırada yer alır. Nüfusun büyük bölümü Doğu KaraNÜFUS VE YERLEġME deniz kıyıları, Orta Karadeniz’deki ovalar ve Batı Karadeniz’de Zonguldak Yöresi’nde toplanmıştır. Bölgede iklimin nemli olması ve tarımsal koşullar, kırsal nüfusun fazlalığına yol açmıştır. Arazinin engebeli olması, su kaynaklarının bolluğu dağınık yerleşmeyi yaygınlaştırmıştır. Konut tipi olarak ahşap evler yaygındır. Ülke Karadeniz Bölgesi ekonomik gelişmişlik açısından 5. sırada yer alır. Çay, fındık, ke- Ekonomisine nevir, pirinç, mısır, tütün, deniz ürünleri, taşkömürü, bakır üretimi ile ekonomiye katkı Katkısı sağlar. Bölge ikliminin nemli olması, kıyıda yaz mevsiminin yağışlı geçmesi, buğday, arpa gibi tahıl tarımını engellemiştir. Bol neme gereksinim duyan tarım ürünlerini yaygınlaştır- Tarım mıştır. Tarım arazileri parçalı ve dar olup, genellikle eğimli arazilerdir. Bu durum tarımda makine kullanımını engellemiştir. Doğu Karadeniz kıyılarında bahçe tarımı yaygındır. Başlıca tarım ürünleri; Mısır, fındık, tütün, çay, pirinç, Ģekerpancarı, keten- EKONOMĠK ÖZELLĠKLER kenevir, elma, erik, üzüm ve kestanedir. Gür otlaklar ve nemli iklimi büyükbaş hayvancılığı yaygınlaştırmıştır. Batı ve Orta KaraHayvancılık deniz iç kesimlerinde tiftik keçisi yetiştirilir. Balıkçılık önemli geçim kaynağıdır. Bolu Yöre’sinde arıcılık ve kümes hayvancılığı yaygındır. Ormanların geniş yer kaplaması, ormancılığı önemli bir geçim kaynağına dönüştür- Ormancılık müştür. Batı ve Doğu Karadeniz’de kereste, tomruk, parke ve kağıt fabrikaları bulunur. Madenler: Doğu Karadeniz’de Artvin ve Murgul (Göktaş), Batı Karadeniz’de, Kastamonu-Küre’de bakır çıkartılır. Bölgede çıkarılan bakır, Samsun Bakır Fabrikasında işlenir. Enerji Kaynakları: Zonguldak havzasında taĢkömürü çıkartılır. Türkiye üretiminin Maden ve tamamını burası karşılar. Demir-çelik endüstrisinde enerji kaynağı olarak kullanılır. Enerji Taşkömürü tozundan Çatalağzı termik santralinde elektrik üretilir. Bolu, Çorum, Kaynakları Amasya ve Havza’da linyit yatakları işletilmektedir. Enerji Üretim Tesisleri: Kızılırmak üzerinde Altınkaya, Yeşilırmak üzerinde Almus, Hasan ve Suat Uğurlu hidroelektrik santralleri kuruludur. Hopa’da petrolle çalışan termik santral yer alır. Endüstri Batı Karadeniz Bölümü’nde gelişmiştir. Zonguldak Havzası Türkiye’nin ağır sanayi bölgesidir. Başlıca endüstri tesisleri şunlardır: Endüstri ġeker: Kastamonu, Turhal (Tokat), Suluova (Amasya), Çorum, Çarşamba (Samsun), Çay: Rize ve çevresi, Demir-çelik: Ereğli (Zonguldak) ve Karabük, Kağıt: Çaycuma (Zonguldak), Taşköprü (Zonguldak), Aksu (Giresun), Kereste: Bolu, Düzce, Bartın, Ayancık, Yer şekilleri nedeniyle Orta Karadeniz Bölümü dışında bölgede ulaşım zordur. Samsun Turizm ve Zonguldak dışında demiryolu ile ard bölgesine bağlı olan liman yoktur. Samsun ve Trabzon bölgenin gelişmiş liman kentleridir. Trabzon Limanı, Zigana ve Kop geçitleri ile bölge içine ve oradan da komşu ülkelere bağlanmıştır. Bölgede gerek tarihi kalıntılar gerekse doğal güzellikler turizm için önemli potansiyel oluşturmaktadır. Bölge iklimi deniz turizminin gelişmesini engellemiştir. Batı Karade- ULAġIM niz’de Amasya ve Sinop’ta deniz turizmi gelişmeye başlamıştır. Özellikle Kaçkar Dağları’ndaki buzul gölleri, değişik bitki türleri bölgenin deniz turizmindeki açığını kapatacak derecede ilgi görmektedir. Bolu Aladağlar ve Abant çevresi kış sporlarının yapıldığı önemli merkezlerdir. 55 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net MARMARA BÖLGESĠ Türkiye'nin kuzeybatısında yer alır. Türkiyenin nüfus yoğunluğu en fazla olan bölgesidir. Bölge ekonomik olarak, en gelişmiş bölge özelliğini taşır. Marmara bölgesi Trakya topraklarıyla Anadolu topraklarının kuzeybatı kısmını ihtiva eder. Bölgenin doğusunda yüksek Anadolu Yaylası ve güneyinde de Kazdağı ve çevresi bulunur. Ülkenin en küçük bölgesi olup, toplam yüzölçümün % 8'ine sahiptir. Marmara bölgesi Istranca (Yıldız) Dağları, Ergene, Güney Marmara ve Çatalca-Kocaeli olmak üzere dört alt bölümden meydana gelir. Bölgenin başlıca dağlarından Samanlı, Biga Dağları, Mudanya Tepeleri, Uludağ ve Kazdağı Anadolu toprakları üze- sektir. Bu kesimdeki Mayadağı’nın yüksekliği yak- rindedir. laşık 1030 m'yi bulur. En önemli havza ve ovalar ise; Ergene Havzası, Adapazarı, Pamukova ve Yıldız, Koru, Mayadağ ve Tekirdağ'ın bulunduğu İnegöl ovalarıdır. Trakya topraklarının ortası çukur ve kenarları yük- YER ġEKĠLLERĠ, ĠKLĠM VE BĠTKĠ ÖRTÜSÜ Yer şekilleri bakımından sade görünümlü olan bölge, bölgeler arasında ortalama yüksekliği YERġEKĠLLERĠ Dağlar en az olandır. Samanlı, Yıldız, Koru, Ganos ve Biga Dağları bölgedeki başlıca dağ sıralarıdır. En yüksek dağ kütlesi Uludağ’dır. Bölgenin önemli dağları; Domaniç Dağı, Kaz Dağı, Mahya Dağı, Ganos Dağı, Kesetepe Dağı, IĢıklar Dağı, Çene Dağı, Aydos Dağı’dır. Ovalar Ergene, Adapazarı, YeniĢehir, Karacabey, Ġnegöl ve Balıkesir ovaları bölgenin önemli ve ovalarıdır. Bölgede aşınmış tepelikler, dalgalı araziler, geniş yer tutar. Çatalca, Kocaeli, Platolar Biga ve Gelibolu platoları yer alır. Akarsular Göller Meriç, Sakarya ve Susurluk bölgenin en önemli akarsularıdır. Bunlardan başka bölgede Nilüfer, Kirmasti, Biga ve Gönen Çayları da vardır. Bölgenin başlıca gölleri; Ġznik, Manyas, Ulubat, Sapanca, Terkos, Küçükçekmece ve Büyükçekmece gölleridir. Bölge, Akdeniz iklimi, Karadeniz iklimi ve karasal iklim arasında geçiş alanıdır. Ergene Bölümü dışında, bölgede bozulmuş Akdeniz iklimi görülür. Karadeniz ikliminin ve enlemin etkisine bağlı olarak yaz kuraklığı Akdeniz Bölgesi’ne göre daha azdır. Kışın kar yağışı ĠKLĠM olağandır. Ergene Bölümü’nde ise karasal iklim özellikleri görülür. Bölgenin kış mevsiminde en soğuk bölümü burasıdır. Marmara Bölgesi’nde çeĢitli iklim tiplerinin görülmesi, bitki örtüsünün ve tarım ürünlerinin çeĢitlenmesine yol açmıĢtır. Marmara kıyılarında 250-300 m yükseltiye kadar maki görülür. Karadeniz kıyıları ile DOĞAL BĠTKĠ Uludağ’da ormanlar yer alır. Yıldız Dağları Bölümü ise ormanların en geniş alan kapladığı ÖRTÜSÜ yerdir. Orman bakımından 4. sırada yer alan bölgede iç kesimlere doğru gidildikçe antropojen bozkırlar görülür. 56 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net BEġERĠ COĞRAFYA ÖZELLĠKLERĠ NÜFUS VE YERLEġME Ülke Ekonomisine Katkısı EKONOMĠK ÖZELLĠKLER Tarım Hayvancılık Ormancılık Maden ve Enerji Kaynakları Endüstri Turizm ULAġIM Marmara en kalabalık bölgedir ve nüfus yoğunluğu bakımından ilk sırada yer alır. Nüfuslanması, çok göç almasının bir sonucudur. Buna bağlı olarak kentleşme oranı en yüksek olan bölgedir. Çatalca-Kocaeli Bölümü ile Bursa Yöresi yoğun nüfuslanmıştır. Yıldız Dağları Bölümü, Biga ve Gelibolu Yarımadası bölgenin en tenha yerleridir. Marmara Bölgesi endüstri ve ticaret sektörünün yoğunlaştığı Türkiye’nin en gelişmiş bölgesidir. Ayçiçeği, sebze, zeytin, buğday, deniz ürünleri, ipek böcekçiliği, endüstri ürünleri, turizm, başlıca gelir kaynaklarını oluşturur. Bölgenin fazla engebeli olmaması nedeniyle, yüzölçümüne göre ekli-dikili arazinin en geniş alan kapladığı bölgedir. Tarımsal ürün çeşitliliğinin en fazla olduğu bölge olmasında yükselti azlığı ve çeşitli iklimlerin geçiş alanında bulunması etkili olmuştur. Modern tarım yöntemleri kullanıldığından, elde edilen verim yüksektir. Ancak tüketici nüfus fazlalığı nedeniyle tarım ürünleri bölge gereksinimini karşılayamaz. Buğday, ayçiçeği, Ģekerpancarı, mısır, pirinç, Ģerbetçiotu, dut, zeytin, Ģeftali, kiraz, çilek, kestane, üzüm, domates, patates, sarımsak, soğan, patlıcan, kabak ve biber bölgenin önemli tarımsal ürünleridir. Makineli tarım nedeniyle otlak alanları daraldığından besi hayvancılığı ve mandıracılık gelişmiştir. Büyük kentler çevresinde kümes hayvancılığı yaygındır. Bursa Yöresi’nde ipek böceği ve merinos koyunu yetiştirilir. Boğazlar ve Marmara’da balıkçılık yapılır. Yıldız Dağları’nın kuzeye bakan yamaçlarında, Samanlı Dağları üzerinde ve Uludağ çevresinde verimli ormanlar bulunur. Özellikle Karadeniz kıyılarındaki meşe ormanlarından yakacak odun üretiminde yararlanılır. Yıldız Dağları Bölümü’ndeki ormanlardan odun kömürü ve kereste üretimi yapılır. Güney Marmara Bölümü’ndeki ormanlar ise üretime en elverişli ormanlar arasındadır. Madenler: Maden ve enerji üretiminde Türkiye ekonomisine katkısı azdır. En önemli yeraltı zenginliği Susurluk, Bigadiç ve Mustafa Kemal Paşa Havzasında çıkarılan bor mineralleridir. Enerji Kaynakları: Trakya (Saray, Harmanlı), Çan ve Bilecik’te linyit yatakları bulunmaktadır. Trakya Hamitabat ve Marmara Ereğlisi’nde doğal gaz çıkarılır. Enerji Üretim Tesisleri: Enerji üretiminin en az, tüketiminin ise en çok olduğu bölgedir. Hamitabattaki doğalgaz çevrim tirübünü ile Orhaneli’de linyitle çalışan termik santral başlıca üretim tesisleridir. Başlıca endüstri tesisleri şunlardır: ġeker: Alpulu, Susurluk, Adapazarı, Konserve: Bursa, Çanakkale, Bitkisel Yağ: Trakya’da yoğunlaşır, Ġçki-Sigara: Tekirdağ, İstanbul, Ġlaç: İstanbul, Dokuma: Bursa, İstanbul, Seramik: İstanbul, Çanakkale, Bilecik, Elektrikli Ev EĢyaları: İstanbul, İzmit, Kâğıt: İzmit, Balıkesir, Cam: Kırklareli, İstanbul, Petrol Rafinerisi: İzmit (İpraş), Petro-kimya: İzmit, Otomotiv: Bursa, İstanbul, İzmit, Adapazarı, Traktör-Vagon: Adapazarı, Gemi Yapımı: İstanbul, Gölcük. Marmara Bölgesi doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi ve kültürel zenginliğiyle de turizmde önemli bir paya sahiptir. Türkiye turizm gelirinin % 50’sini bu bölge sağlamaktadır. İstanbul ve Bursa bölgenin iki önemli turizm merkezidir. Ayrıca Edirne, İznik, Çanakkale ve Gelibolu tarihi turizmin geliştiği yerlerdir. Özellikle Bursa ve Gönen çevresinde kaplıca turizmi gelişmiştir. Güney Marmara Bölümü’ndeki Kuş Cenneti ve Uludağ milli parkları da bölge turizmine önemli katkıda bulunmaktadır. Asya ve Avrupa kıtalarını birbirine bağlayan en kısa kara ve demiryolları bu bölgeden geçer. Yer şekillerinin sade olması ve yükseltinin azlığı ulaşımı kolaylaştırmıştır. Yıldız Dağları Bölümü ile Biga Yöresi’nde arazinin engebeli olması nedeniyle ulaşım gelişmemiştir.İstanbul, kara, hava, deniz ve demiryolu ulaşımının kesiştiği noktada yer alır. Bursa ve Edirne de önemli yolların geçtiği diğer merkezlerdir. Bandırma, Kocaeli (İzmit) ve Tekirdağ ise diğer önemli liman kentleridir. 57 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net EGE BÖLGESĠ Türkiye'nin batısında yer alan Ege Bölgesi, kuzeyde Edremit Körfezi kıyılarından güneyde Köyceğiz'e kadar uzanır. Bu bölgemizin Ege Denizi kıyıları çok girintili çıkıntılıdır. Ülkenin yaklaşık olarak onda bir yüzölçümüne sahiptir. Ege Bölgesi, Asıl Ege ve İç Batı Anadolu alt bölümlerinden meydana gelir. Bu bölgenin genellikle denize doğru dik inen dağları arasında, doğu-batı doğrultusunda oluk şeklinde ovalar bulunur. Asıl Ege bölümünde yer alan bu geniş çöküntü ovalarının etrafını doğubatı doğrultusunda uzanan orta yükseklikteki Kazdağı, Kozak, Bozdağlar ve Aydın Dağları çeortalama Ege Bölgesi, yer şekilleri, iklim ve bunun etkisine yüksekliği 1000 m dolayındadır. Bu yaylaların bağlı olarak beşeri ve ekonomik yönden farklı olan üzerlerinde Murad Dağı, Eğrigöz Dağı ve Emir iki bölüme ayrılmıştır. Bunlar; 1. Ege Bölümü ve 2. Dağı gibi 2000 m'yi aşan engebeler bulunur. İç Batı Anadolu Bölümüdür. virir. İç Batı Anadolu bölümünün YER ġEKĠLLERĠ, ĠKLĠM VE BĠTKĠ ÖRTÜSÜ YERġEKĠLLERĠ Dağlar Ovalar ve Platolar Bölgenin batısında, Ege Denizi’ne dik uzanan, doğu-batı yönlü dağlar ile bu dağlar arasındaki çöküntü ovaları yer alır. Kuzeyden güneye doğru sıralanan Kaz Dağı, Mardan Dağı, Yunt Dağı, Bozdağlar ve Aydın Dağları kırılma sonucu oluşan horstlardır. Manisa’nın Kula ilçesi yakınlarında genç volkan konileri yer alır. Bölgede yer alan diğer önemlir dağlar; Honaz Dağı, Akdağ, Murad Dağı, Baba Dağı, Sandıras Dağı, ġaphane Dağı, Eğrigöz Dağı, Simav Dağı Doğu–batı yönlü uzanan dağ sıraları arasında yer alan Edremit, Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovaları kırılma sonucu oluşan grabenlerdir. Ege Bölümü’nde yüksekliği 250 metreden daha az olan çöküntü ovaları yer alır ve iç kesimlere doğru uzanır. Bölgenin en güneyindeki Menteşe Yöresi’nde ise karstik ovalar yaygındır. Bölgedeki platolar Ege grabenlerinin doğusunda, İç Batı Anadolu Bölümü’ndeki yüksek düzlüklerdir. Kıyı Ege ovalarının bittiği yerde, plato görünümündeki İç Batı Anadolu eşiği başlar. Akarsular Bölgenin akarsuları Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes’tir. Hepsi Ege Denizi’ne dökülür. Akarsuların yatak eğimi az olduğu için hidroelektrik potansiyelleri de azdır. Göller Göl bakımından fakir olan Ege Bölgesi’nde Bafa (Çamiçi) ve Marmara gölleri yer alır. Bu göller alüvyal set gölleridir. Suları tatlıdır. ĠKLĠM Kıyı kesimindeki Asıl Ege Bölümü’nde Akdeniz iklimi özellikleri görülür. Kıyı kesiminde kışlar oldukça ılımandır. Yaz mevsimi kıyı ovalarında oldukça sıcak ve kurak geçer. İç Batı Anadolu Bölümü’nde ise Akdeniz ikliminden karasal iklime geçiş özelliği görülür. Sıcaklık farkları artar. İç Batı Anadolu’da kış mevsimi kıyı kesime göre daha soğuktur. Yaz mevsimi ise kıyı kesime göre daha sıcaktır. İç Batı Anadolu’da kıyı kesimine göre azalan yağışlar, ilkbahar mevsimine doğru kayar. Yaz kuraklığı kıyı kesimden daha azdır. DOĞAL BĠTKĠ ÖRTÜSÜ Ege Bölümü’nde 500-600 metrelere kadar makiler, daha yükseklerde iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar yer alır. İç Batı Anadolu Bölümü’nde çalılık ve ormanlarla, İç Anadolu’ya doğru bozkırlar görülür. 58 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net BEġERĠ COĞRAFYA ÖZELLĠKLERĠ NÜFUS VE YERLEġME Ülke Ekonomisine Katkısı Tarım EKONOMĠK ÖZELLĠKLER Hayvancılık Ormancılık Maden ve Enerji Kaynakları Endüstri Turizm ULAġIM Nüfus sayısı bakımından 4., nüfus yoğunluğu bakımından 2. sıradadır. Nüfusun dağılışı düzenli değildir. Kıyı kesimindeki ovalar sık nüfuslu, iç kesimler ise oldukça tenhadır. Ege Bölümü’nde kentleşme oranı yüksek, göçler nedeniyle nüfus artışı fazladır. Ayrıca bu bölümde yer alan turizm merkezlerinde yaz mevsiminde nüfus artar. Ege Bölgesi sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından Marmara Bölgesi’nden sonra 2. sırada yer alır. İncir, pamuk, tütün, üzüm, zeytin, haşhaş, linyit, endüstri ürünleri, turizm başlıca ekonomik kaynaklarıdır. Kıyı kesimindeki Ege Bölümü’nde verimli tarım topraklarının bulunması ve Akdeniz ikliminin etkisi nedeniyle, ekonomik değeri yüksek olan ihraç ürünleri yetiştirilir. Bu bölümde tarımda makine kullanımı yaygındır. Tarımsal nüfus yoğunluğu fazla olan bu bölümde seracılık gelişmiştir. İç Batı Anadolu Bölümü’nde iklimin karasallaşması ve sulamanın yaygın olmaması, tarımsal ürün çeşitliliğini azaltır. Tütün, zeytin, üzüm, incir, pamuk, turunçgiller, pirinç, meyve ve sebze, haĢhaĢ, tahıllar, Ģekerpancarı, ayçiçeği ve baklagiller en önemli tarım ürünleridir. Bölgede hayvan otlatmaya elverişli alanlar pek fazla değildir. Otlaklar daha çok İç Batı Anadolu’da görülür. Bölgenin kıyı kesiminde besi hayvancılığı, İç Batı Anadolu Bölümü’nde dağlıç ve sakız ırkı, İç Batı Anadolu platolarında karaman ırkı koyun yetiştirilir. Özellikle maki alanlarında kıl keçisi yetiştiriciliği önem taşır. Menteşe Yöresi’nde arıcılık gelişmiştir. Kümes hayvancılığı son yıllarda gelişme göstermiştir. Ayrıca doğal balıkçılığın yanı sıra kültür balıkçılığı da yapılır. Türkiye ormanları’nın %19’u Ege Bölgesi’nde yer alır. Ormanlar Asıl Ege Bölümü’nde yoğunlaşır. Menteşe Yöresi, Aydın Dağları, Bozdağlar ve Kaz Dağı orman bakımından en zengin alanlardır. Menteşe Yöresi’nde sığla yağı üretimi yapılır. Günlük ağacı ve meyan kökü de bölgedeki diğer önemli orman ürünleridir. Madenler: Krom üretiminde ikinci sırayı alan bölgede, Köyceğiz, Marmaris, Emet’te krom çıkarılır. Menteşe Yöresi’nde zımpara taĢı, Afyon’da mermer, Eymir, Ayazmand ve Torbalı’da demir, Kütahya-Emet’te bor minerali çıkartılır. Ayrıca İzmir Çamaltı tuzlasında tuz üretilir. Enerji Kaynakları: Linyit üretiminin %90’ı Ege Bölgesi’nden sağlanır. Çıkarıldığı yerler; Muğla-Yatağan, Manisa-Soma, Kütahya’da Tavşanlı, Tunçbilek, Seyitömer ve Değirmisaz’dır. Linyitin önemli bir bölümü termik santrallerde yakılarak elektrik enerjisi üretilir. Enerji Üretim Tesisleri: Termik santrallerin en çok olduğu bölgedir. Bu santraller; Manisa-Soma, Muğla-Yatağan ve Gökova ile Kütahya-Seyitömer ve Tunçbilek’te kuruludur. Termik enerjinin yanı sıra hidroelektrik enerjisi üretimi de yapılır. Demirköprü (Gediz), Kemer ve Adı-güzel (Büyük Menderes) barajları bu bölgededir. Denizli-Sarayköy’de jeotermal santral kuruludur. Başlıca endüstri tesisleri şunlardır; Besin, Sıvı Yağ: İzmir, Ayvalık, Edremit, ġeker: Uşak, Afyon, Kütahya, Sigara ve Ġçki: İzmir, Petrol Arıtma ve Petro Kimya: İzmir-Aliağa, Seramik, Çini, Porselen: Kütahya, Uşak, İzmir, Pamuklu Dokuma: İzmir, Aydın, Nazilli, Söke, Bergama, Denizli ve Uşak, Otomotiv: İzmir, Tarım Makineleri: Manisa, Aydın, Kağıt: Afyon (Çay), Azot–Gübre: Kütahya Ege Bölgesi’nde özellikle kıyı kesimler tarihi ve doğal güzellikleriyle turizmin çok geliştiği yerlerdir. Bodrum, Marmaris, Kuşadası, Çeşme, Didim, Foça deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Denizli-Pamukkale’deki travertenler, kaplıcalar, Selçuk-Efes’te Meryem Ana Kilisesi ve antik kent, Bergama, Sard, Didim, Milet, Afrodisyas anitk kentleri, Afyon ve Kütahya kaplıcaları bölgenin diğer turizm zenginlikleridir. Doğu-batı yönlü uzanan dağlar ve arasındaki ovalar, kıyı kesimle iç kesimi birbirine bağlayan yolların yapımını kolaylaştırmıştır. İzmir limanı ard bölgesine kara ve demiryollarıyla bağlanmıştır. Türkiye’nin en önemli ihraç limanıdır. 59 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net AKDENĠZ BÖLGESĠ Akdeniz Bölgesi, Akdeniz kıyılarını ve bu kıyıların gerisinde birdenbire yükselen Batı ve Orta Toros Dağları ile Amanos Dağlarını içine alır. Batısında Ege Bölgesi, kuzeyinde İç Anadolu düzlükleri ve doğusunda Güneydoğu Anadolu yaylaları ile Doğu Anadolu Dağları yer alır. Yüzölçümü, toplam yüzölçümün %15'ini meydana Bölge adını komşu olduğu Akdeniz’den alır. Böl- getirir. Bu bölge Türkiye' nin en çok engebeli alanların- ge, yer şekilleri ve bun bağlı olarak ekonomik dan biri olup, büyük bir kısmı dağlar ve yüksek özelliklerin farklılığı nedeniyle iki bölüme ayrılmıştır. yaylalarla kaplıdır. Bunlar Antalya ve Adana Bölümü’dür. YERġEKĠLLERĠ YER ġEKĠLLERĠ, ĠKLĠM VE BĠTKĠ ÖRTÜSÜ Dağlar Bölgenin çatısını oluşturan Toros Dağları, Alp kıvrım kuşağının ülkemizdeki uzantısıdır. Teke Yarımadası’ndan itibaren başlayan Toroslar Batı, Orta ve Güneydoğu Toros Dağları adını alarak Anadolu’nun güneyinde uzanır. Bölgenin doğusunda yükseltisi 3500 metreyi aşan dağlar burada kıyıdan uzaklaşır. İskenderun körfezinin doğusunda yer alan Amanos Dağları kırılma ile oluşmuş horstlardır. Bölgenin başlıca dağları; Hasan Dağı, Demirkazık Tepesi, Medetsiz Dağı, Akdağ (Bey Dağları), Bey Dağı, Berit Dağı, Dedegül Dağı, Geyik Dağı, IĢık Dağı, Davras Dağı, Sultan Dağı ve Ahir Dağı’dır. Ovalar ve Platolar Adana Bölümü’ndeki Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin oluşturduğu Çukurova ile Göksu’nun oluşturduğu Silifke Ovası bölgedeki delta ovalarıdır. Bu bölümde yer alan Amik ve Maraş ovaları ise çöküntü ovalarıdır. Antalya Bölümü’nde yer alan Acıpayam, Tefenni, Elmalı ve Göller Yöresi ovaları karstik oluşumlu polyelerdir. Batı ve Orta Toroslar arasında, Göksu Irmağı ve kollarınca parçalanmış Taşeli Platosu yer alır. Teke Yarımadası ve Taşeli Platosu karstik oluşumların en sık görüldüğü alanlardır. Akarsular Antalya Bölümü’nde Dalaman, Aksu, Köprüçayı ve Manavgat çayları, Adana Bölümü’nde ise Göksu, Seyhan, Ceyhan ve Asi ırmakları Akdeniz’e dökülen önemli akarsulardır. Akarsuların rejimleri düzensizdir. En çok suyu kış aylarında taşıyan akarsuların, yaz aylarında yağış azalması ve sıcaklık nedeniyle suları çekilir. Seyhan, Ceyhan, Göksu, Asi ve Aksu, bölgenin en önemli akarsularıdır. Göller ĠKLĠM DOĞAL BĠTKĠ ÖRTÜSÜ Göl oluşumları bakımından zengin olan bölgenin önemli gölleri Antalya Bölümü’ndedir. Dağlar arasındaki çukurluklarda, tektonik oluşumlu BeyĢehir, Eğirdir, Burdur, Acıgöl, Suğla Gölü gibi büyük göller yer alır. Buraya Göller Yöresi denir. Teke Yarımadası’ndaki Kovada, Salda, YarıĢlı, Elmalı ve Ketsel karstik oluşumlu küçük göllerdir. Köyceğiz Gölü alüvyal set gölüdür. Kıyı kesiminde Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Yıllık ortalama yağış miktarı 750-1000 mm kadardır. Toroslar’ın İç Anadolu’dan gelen soğuk hava kütlelerini engellemesi, enlem ve denizellik özelliği nedeniyle kış mevsiminin en ılıman geçtiği bölgedir. Antalya Bölümü’ndeki Göller Yöresi’nde iklim değişir ve karasala dönüşür. Bu bölümde yağışlar azalıp, sıcaklık farkları artar. Doğal bitki örtüsü Akdeniz iklimine ve yaz kuraklığına uyumlu makidir. Kıyıdan itibaren maki topluluğu içinde zeytin, mersin, keçiboynuzu, defne, zakkum, sandal ve kocayemiş gibi ağaçlar bulunur. Daha yüksek kesimlerde kızılçam, toros sediri ve karaçam türlerinden oluşan iğne yapraklı ormanlara geçilir. Orman bakımından Karadeniz Bölgesi’nden sonra ikinci sırayı alır. 60 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net BEġERĠ COĞRAFYA ÖZELLĠKLERĠ NÜFUS VE YERLEġME Ülke Ekonomisine Katkısı EKONOMĠK ÖZELLĠKLER Tarım Hayvancılık Ormancılık Maden ve Enerji Kaynakları Endüstri Turizm ULAġIM Bölge genişliğine oranla çok az nüfuslanmıştır. Nüfus daha çok kıyı ovalarında ve Göller Yöresi’nde toplanmıştır. Adana Bölümü’nde nüfus daha fazla olup, bu bölümdeki Çukurova ve Amik ovaları Türkiye’nin en yoğun nüfuslu yerlerindendir. Nedeni tarım arazisinin geniş olması ve ulaşım kolaylığıdır. Ayrıca Adana Bölümü’nün göç alması da etkendir. Taşeli ve Teke platoları ile Toroslar’ın yüksek kesimleri tenhadır. Akdeniz Bölgesi Türkiye’nin 4. gelişmiş bölgesidir. Muz, turunçgiller, pamuk, yerfıstığı, sebze, meyve, orman ürünleri, turizm, başlıca ekonomik kaynaklarını oluşturur Yazların uzun ve sıcak, kışların ılık geçmesi nedeniyle yılda 2, 3 kez tarımsal ürün alınır. Yaz kuraklığının tarımı olumsuz etkilemesi sulamayı zorunlu kılmıştır. Kışların ılık geçmesi ve güneşlenme süresinin uzunluğu seracılık faaliyetlerini geliştirmiştir. Antalya Bölümü’nde kalkerli arazinin yaygınlığı ve yaz kuraklığının belirginliği tarımı olumsuz yönde etkiler. Kıyı Bölgesi Tarım Ürünleri: Kış ılıklığına bağlı olarak turunçgil ve muz üretimi yapılır. Muzun %100’ü, turunçgillerin % 88’i bu bölgede üretilir. Ayrıca Türkiye pamuk üretiminin % 35’i, sebzenin % 26’sı, yerfıstığının % 88’i anasonun % 65’i ve susamın % 80’i bu bölgeden sağlanmaktadır. Göller Yöresi Tarım Ürünleri: Burada yetiştirilen ürünler kıyı kesiminden farklılaşır. Tahıl, haĢhaĢ, anason, Ģeker pancarı, gül ve tütün yetiştirilir. Akdeniz Bölgesi’nde çayır ve otlakların az yer tutmasına karşın beslenen hayvan sayısı bir hayli fazladır. Bu durumun nedeni her zaman yeşil kalabilen ve 800 m’lere kadar çıkabilen maki topluluğunun varlığıdır. Teke Yarımadası, Taşeli Platosu ve Toros Dağları’nda küçükbaş hayvancılık yaygındır. Özellikle kıl keçisi beslenir. Dağların yüksek kesimlerinde koyun yetiştirilir. Antalya Yöresi’nde arıcılık önemlidir. Türkiye ormanlarının yaklaşık % 24’ü bu bölgede bulunur. Buna bağlı olarak ormancılık gelişmiştir. Orman ürünleri Göller Yöresi’ndeki kereste fabrikalarında işlenir. Dalaman (Muğla), Silifke-Taşucu’nda (Mersin) ise kağıt fabrikaları bulunur. Madenler: Antalya Bölümü maden bakımından daha zengindir. Bu bölümdeki FethiyeDalaman havzası önemli bir krom çıkarım alanıdır. Ayrıca Adana-Kozan, Hatay, Amanos Dağları’nda krom çıkartılır. Antalya-Akseki ile Konya-Seydişehir arasında Türkiye’nin en büyük boksit yatakları yer alır. Keçiborlu’da kükürt yatakları bulunur. Kahramanmaraş, İskenderun-Payas’ta demir yatakları işletilir. Enerji Üretim Tesisleri: Seyhan, Aslantaş, Menzelet, Oymapınar bölgedeki önemli hidroelektrik santrallerdir Antalya Bölümü’nde endüstriyel gelişim, ulaşım zorluğu nedeniyle daha geridir. Başlıca endüstri tesisleri şunlardır; Besin - Bitkisel Yağ: Adana, Kahramanmaraş, Antalya, ġeker: Burdur, Ġplik ve Pamuklu Dokuma: Adana, Tarsus, Kahramanmaraş, Antalya, Halı Dokuma: Isparta, Burdur, Sigara - Ġçki: Adana, Demir - Çelik: İskenderun, Petrol Rafinerisi: Mersin (Ataş), Alüminyum: Seydişehir, Gübre: Mersin, İskenderun, Tarım Makineleri: Çukurova, Adana, Pil: Antalya Bölgenin kıyı kesimindeki elverişli iklim koşulları, doğal güzellikler ve tarihi zenginlikler turizmin gelişmesini sağlamıştır. Özellikle Antalya Bölümü’nde turizm gelişmiştir. Antalya, Alanya, Side, Kaş, Kalkan bu bölümde deniz turizminin geliştiği merkezlerdir. Toros Dağları’nın kıyıya paralel uzanması, ulaşımı güçleştirir. Adana Bölümü ulaşım bakımından daha elverişlidir. Çukurova, Gülek ve Belen geçitleri ile diğer bölgelere bağlanmıştır. Silifke ovası Sertavul geçidi ile Antalya ise Çubuk geçidi ile iç kesime bağlantılıdır. Mersin ve İskenderun Limanları ard bölgelerine demiryolu ile bağlantılı olduğundan gelişmiştir. Dörtyol ve Yumurtalık önemli petrol limanlarıdır. 61 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net ĠÇ ANADOLU BÖLGESĠ İç Anadolu Bölgesi, ülkemizin ortasında yer alır. Kuzeyde Karadeniz, güneyde Akdeniz, batıda Ege, doğuda Doğu Anadolu bölgeleriyle çevrilidir. Doğu Anadolu'dan sonra en büyük bölgemizdir. İç Anadolu Bölgesinin diğer bir adı da Orta Anadolu'dur. Bölge kuzey ve güneyde yüksek kenar dağlarla çevrilmiştir. Batıda, Sultan Dağlarından Uludağ'a kadar olan hat, bölgeyi Ege bölgesinden ayırır. Bölge doğudan, yüksek bir dağ demetini andıran Doğu Anadolu bölgesiyle sınırlanmıştır. Yüzölçümü, Türkiye yüzölçümünün yaklaşık beşte Yer şekilleri ölçüt alınarak bölge 4 bölüme ayrıl- biri kadardır. mıştır. Kuzeyinden Kuzey Anadolu, güneyinden Toros Bunlar; 1. Konya Bölümü, 2. Yukarı Sakarya Bö- Dağları ile çevrili olan bölge, topoğrafik yönden lümü, 3. Orta Kızılırmak Bölümü ve 4. Yukarı Kızı- Anadolu’nun ortasında bir çanak şeklindedir. lırmak Bölümü’dür. YER ġEKĠLLERĠ, ĠKLĠM VE BĠTKĠ ÖRTÜSÜ Bölgede orojenik ve volkanik dağ sıraları bulunur. Bunlar Akdağlar, Hınzır ve Tecer Dağları’dır. Elmadağı ve Sündiken gibi dağ kuşaklarının yükseltisi fazla değildir. Erciyes, Hasan Dağlar Dağı, Melendiz Dağı, Karacadağ ve Karadağ bölgenin sönmüş volkanlarıdır. Bölgenin diğer önemli dağları: Kızıldağ, Kösedağ, Tekeli Dağı, Hınzır Dağı, Yıldız Dağı , YERġEKĠLLERĠ Karabada Dağı, Emir Dağı, Aladağ. Ovalar ve Platolar Akarsular Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Konya bölgenin önemli ovalarıdır. Yer şekilleri sade olan bölgede Haymana, Cihanbeyli, Obruk, Orta Kızılırmak, Bozok ve Yazılıkaya platolarının yüksekliği 1000 metreyi bulur. Kireçtaşlarından oluşmuş bu platolarda karstik şekillerden obruk yaygın olarak görülür. Kızılırmak ve Sakarya Nehri ile Zamantı Çayı denize ulaşan önemli akarsulardır. İç Anadolu’nun güneyinde Tuz Gölü, Konya, Develi ve Afyon kapalı havzalarında çok sayıda kısa boylu akarsu boşalır. Tuz Gölü, Eber, AkĢehir, ÇavuĢçu, Seyfe Gölleri tektonik oluşumlu başlıca göllerdir Göller Acıgöl ve Meke Tuzlası Gölleri volkanik oluşumludur. Bölgenin diğer önemli gölleri ise Eber ve Tuzla Gölleridir. Bölgedeki en büyük baraj gölü Kızılırmak üzerindeki Hirfanlı’dır. Çevresindeki yüksek dağların etkisi ile deniz etkilerine kapalı olan bölgede iklim karasallaştığından ılıman karasal (step) iklim özellikleri görülür. Kış mevsimi Doğu Anadolu’daki kadar ĠKLĠM sert geçmez. Ancak doğuya doğru iklim sertleşir. Yaz mevsimi oldukça sıcak geçer. Yağış miktarı en az olan bölgedir. Tuz Gölü ve çevresi Türkiye’nin en az yağış düşen yöresidir. Bölgenin kuzeyine doğru yağışlar biraz artar. DOĞAL BĠTKĠ ÖRTÜSÜ Doğal bitki örtüsü yazın kuruyan ot topluluklarının oluşturduğu bozkırdır. Yağışların azlığı ve ormanların çok tahrip edilmiş olması nedeniyle antropojen bozkırlar geniş yer kaplar. Akarsu kıyılarında kavak ve söğüt ağaçları yoğunlaşır. Yozgat, Akdağlar’da ve Sündiken Dağları’nda bölgenin en geniş ormanları yer alır. 62 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net BEġERĠ COĞRAFYA ÖZELLĠKLERĠ NÜFUS VE YERLEġME Ülke Ekonomisine Katkısı EKONOMĠK ÖZELLĠKLER Tarım Hayvancılık Ormancılık Maden ve Enerji Kaynakları Endüstri Turizm ULAġIM Marmara’dan sonra en kalabalık bölgedir. Genişliğine oranla az nüfusludur. Nüfusun büyük bölümü su kaynaklarının daha bol olduğu, bölge kenarındaki dağ eteklerinde toplanmıştır. En yoğun nüfuslanan bölüm ulaşım yollarının kavşağında olan ve endüstrinin geliştiği Yukarı Sakarya’dır. En az nüfuslanan bölüm ise yüksek, engebeli ve iklimi sert olan Yukarı Kızılırmak’tır. Tuz Gölü çevresi Türkiye’nin en tenha yeridir. Kırsal kesimde evlerin bir arada olduğu toplu yerleşmeler yaygındır. İç Anadolu Türkiye’nin gelişmişlik açısından 3. büyük bölgesidir Arpa, şekerpancarı, baklagiller, buğday, yapağı, hayvancılık başlıca gelir kaynaklarıdır. Bölgenin ekonomisi tarıma dayanır. Ekili-dikili arazi bölgenin yaklaşık üçte birini kaplar. Nadasa bırakılan arazi fazladır. Yaz kuraklığı tarımsal faaliyetleri sınırlandırır. Erozyon nedeniyle tarımsal faaliyetler olumsuz etkilenir. Bölgenin iklimi tahıl tarımını yaygınlaştırır. Sulama yapılamayan alanlarda tahıl tarımı ön plandadır. Arpanın %39’u, buğdayın %31’i bu bölgede üretilir. Bölgenin başlıca tarımsal ürünleri: Tahıllar, baklagiller, patates, Ģekerpancarı, sebze ve meyve’dir. Kurak iklimi, bitki örtüsünün bozkır olması ve düzlüklerin geniş yer kaplaması küçükbaĢ hayvancılığı yaygınlaştırır. Tiftik keçisinin %78’i bu bölgede beslenir. Torosların İç Anadolu’ya bakan yamaçlarında yaygındır: Özellikle Konya başta olmak üzere Karaman, Kayseri ve Sivas’ta karaman ırkı koyun beslenir. En çok koyun beslenen bölge olan İç Anadolu’da mera hayvancılığı yaygındır. Kırsal kesimde ailenin ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik beslenen büyükbaş hayvanların sayısında son yıllarda artış olmuştur. Bölgede kümes hayvancılığı ile arıcılık (Toros yamaçlarında) da gelişmiştir. Yağışların çok az olduğu ve ormanların tahrip edildiği İç Anadolu Bölgesi’nde ormanlar çok dar bir alanda görülür. Ormanlar daha çok Sündiken Dağları ve Akdağlar’da bulunur ve bölgenin sadece %7’lik bölümünü kaplar. Bu nedenle ormancılık gelişmemiştir. Madenler: Eskişehir’de bor ve borasit, Ankara’da manganez, Kayseri’de demir çıkarılır. Tuz Gölü, Çankırı, Kırşehir ve Sivas’ta tuz üretimi yapılır. Enerji Kaynakları: Ankara’da linyit çıkarılır. Enerji Üretim Tesisleri: Enerji üretimi fazla değildir. Ankara Çayırhan ve Sivas-Kangal’da linyitle çalışan termik santraller kuruludur. Sarıyar, Gökçekaya, Hirfanlı ve Kesikköprü önemli hidroelektrik santralleridir. Başlıca endüstri tesisleri şunlardır; ġeker: Eskişehir, Ankara, Konya, Kayseri, Sivas, Niğde, Ġçki: Ankara, Nevşehir, Yozgat, Lokomotif: Eskişehir, Vagon-Demiryolu Malzemesi: Sivas, Uçak: Eskişehir, Ankara, Silah: Kırıkkale, Çelik: Kırıkkale, Petrol Rafinerisi: Kırıkkale, Pamuklu Dokuma: Eskişehir, Ereğli, Karaman, Kayseri ve Nevşehir, Madeni EĢya: Kayseri Bölgenin çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması nedeniyle tarihi turizm açısından zengindir. Neolitik döneme ait yerleşmeler, Hititler’den kalma çeşitli eserler önemli turizm çekicilikleridir. Kayseri, Nevşehir, Niğde arasındaki Kapadokya Yöresi’nde peribacası oluşumları, yeraltı kentleri ve kiliseler turizm bakımından önem taşıyan yerlerdir. Konya, Selçuklu eserleri ve Mevlana Müzesi ile turizmin geliştiği bir merkezdir. Ayrıca Eskişehir, Ankara, Konya, Niğde ve Kayseri’de kaplıca turizmi önem taşımaktadır. Topoğrafyasının fazla engebeli olmaması nedeniyle kara ve demiryolu ağının en çok geliştiği bölgedir. Demiryolu ağı tüm bölgelerle bağlantıyı sağlayacak durumdadır. Ankara, Eskişehir, Kayseri ve Sivas önemli yolların kavşağı durumundadır. Ayrıca bölgede Ankara, Eskişehir, Konya ve Sivas’ta havaalanı bulunmaktadır. 63 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net DOĞU ANADOLU BÖLGESĠ Kuzey Anadolu Dağlarıyla Güneydoğu Toroslarının çevrelediği Doğu Anadolu Bölgesi, Türkiye'nin en yüksek bölgesi olup, batıya doğru gidildikçe daralarak tepesi batıda, tabanı doğuda olan bir kaba üçgen meydana getirir. Türkiye yüzölçümünün % 21'e yakın büyük bir bölümü bu bölgededir. En büyük coğrafi bölgemizdir. Kuzeydoğuda Gürcistan, Ermenistan, Nahcivan, güneydoğuda İran ve Irak’la sınır komşusudur. 1. Yukarı Fırat, 2. Erzurum-Kars, 3. Yukarı Murat-Van ve 4. Hakkâri olmak üzere dört alt bölüme ayrılır. YER ġEKĠLLERĠ, ĠKLĠM VE BĠTKĠ ÖRTÜSÜ YERġEKĠLLERĠ Dağlar Ovalar ve Platolar Akarsular Göller Bölgeyi kuzeyden çevreleyen Karasu-Aras Dağları ile güneyden çevreleyen Güneydoğu Toroslar, Şerafettin Dağları, Hakkâri Dağları Türkiye’nin çatısını oluşturan önemli dağ sıralarıdır. Volkanik arazinin en geniş yer kapladığı bölgedir. Ağrı, Süphan, Nemrut ve Tendürek başlıca sönmüş volkanlardır. Bölgenin diğer önemli dağları: Büyük ve Küçük Ağrı Dağları, Cilo Dağı, sat Dağı, Karadağ, Başet Dağı, mengene Dağı, İspiriz Dağı, Esiş Dağı, Murad Dağı ve Cudi Dağı’dır. Bölgenin düzlükleri kuzeyde, Erzincan, Tercan, Erzurum, Iğdır çöküntü ovalarıdır. Güneyde ise Elbistan, Malatya, Elazığ, Bingöl ve MuĢ çöküntü ovaları yer alır. Yüksekova ve BaĢkale ovalarının yüksekliği 2000 metreden fazladır. Bölge, kuzeydeki ve güneydeki çöküntü ovaları boyunca uzanan fay hatlarıyla, Türkiye’nin önemli bir deprem bölgesidir. Doğu Anadolu’da akarsularla yarılmış, çevresine göre alçakta ve yüksekte olan değişik platolar bulunmaktadır. Uzunyayla, Erzurum-Kars platoları bunların başlıcalarıdır. Bölgede yer alan Aras ve Kura nehirleri Hazar Denizi’ne dökülür ve kapalı havza oluştururlar. Dicle, Fırat ve kolları olan Karasu ile Murat nehirleri bölgenin en önemli akarsularıdır. Bölge akarsularının rejimi düzensizdir. Kar erimeleri ile beslendiklerinden yazın suları kabarır. Yatak eğimleri fazla olduğundan hidroelektrik potansiyelleri fazladır. Göl bakımından Türkiye’nin en zengin bölgesidir. Volkanik set gölü olan Van Gölü Türkiye’nin en büyük gölüdür. Suları sodalı olan gölde feribot taşımacılığı yapılır. Diğer önemli gölleri; Erçek, Çıldır, AktaĢ (Hazapin), Hazar, Balık, Nazik, Arın, Haçlı ve Nemrut gölleridir. ĠKLĠM Bölgenin denize uzak ve yüksek olması nedeniyle karasal iklimin etkisi görülür. Çok geniş bir bölge olması ve yükseklik farklarına bağlı olarak iklim özellikleri farklılaşır. Erzurum-Kars Bölümü kış mevsiminin en soğuk geçtiği, ortalama sıcaklıkların en düşük değerler gösterdiği yerdir. Burada yaz yağışları fazladır. Yukarı Fırat Bölümü, daha güneyde yer alması ve yüksekliğin azalması nedeniyle bölgenin sıcaklık bakımından en elverişli yeridir. Kış yağışları fazla olur, yaz mevsimi ise kurak geçer. DOĞAL BĠTKĠ ÖRTÜSÜ Bölgede orman örtüsü tahrip edilmiş olup, genellikle antropojen bozkırlar görülür. KarsSarıkamış Yöresi’nde sarıçam ormanları yer alır. Bingöl ve Tunceli çevresinde meşe ormanları yer alır. Yüksek kısımlar ile Erzurum-Kars Bölümü’nde gür çayırlar ve otlaklar bulunur. 64 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net BEġERĠ COĞRAFYA ÖZELLĠKLERĠ NÜFUS VE YERLEġME Ülke Ekonomisine Katkısı EKONOMĠK ÖZELLĠKLER Tarım Hayvancılık Ormancılık Maden ve Enerji Kaynakları Endüstri Turizm ULAġIM Türkiye’nin en seyrek ve Güneydoğu Anadolu’dan sonra en az nüfuslu bölgesidir. Doğum oranı çok yüksek olmasına karşın çok göç verdiğinden nüfusu azdır. Bölgenin dağlık olması, iklim özellikleri ve terör olayları göçleri artırıcı etki yapmaktadır. Kentleşme oranı düşüktür. Bölge nüfusunun büyük bölümü Yukarı Fırat Bölümü’ndeki ovalarla, Iğdır Yöresi’nde toplanmıştır. Erzurum, Erzincan, Malatya ve Elazığ bölgenin en kalabalık merkezleridir. Kayısı, şekerpancarı, tahıl, tütün, süt, et, yapağı, hayvancılık, bakır, demir, krom, manganez, linyit ülke ekonomisine katkı sağlayan ürünlerdir. Not: Bölgede halkın ana geçim kaynağı tarımdır. Daha çok madencilik ve hayvancılığa dayalı sanayi kolları yer alır. Ulaşımın güçlüğü endüstrinin gelişmesini engellemiştir. Bölgenin yüksek ve engebeli olması nedeniyle tarım alanları oldukça azdır. Bunlar daha çok tektonik kökenli oluklar ve platolarda yer alır. Malatya, Erzurum, Elazığ, Iğdır, Muş, Bingöl ve Erzincan ovaları en çok ekim yapılan alanlardır. Karasallığın şiddetli olması nedeniyle 2000 m’nin üstünde tahıl tarımı yapılır. Tarım ürünü çeşidi az olan bölgede buğday, arpa, Ģekerpancarı ve patates başlıca tarım ürünlerini oluşturur. Diğer tarım ürünleri ise pamuk, tütün, sebze ve meyvedir. Hayvancılık tarıma göre daha çok önemlidir. Nedeni; iklim koşullarının olumsuzluğu ve tarım alanlarının azlığıdır. Erzurum-Kars Bölümü’nde yaz yağışları ve gür otlaklara bağlı olarak büyükbaş hayvancılık, diğer bölümlerde ise küçükbaş hayvancılık yapılır. Hayvancılık mera hayvancılığı şeklinde yapılır ve verim azdır. Hakkari ve Kars yörelerinde arıcılık önemlidir. Türkiye ormanlarının %7’si bu bölgededir. Bölge ekonomisinde önem taşımaz. Doğu Anadolu Bölgesi’nde volkanik arazi yaygın olduğundan maden çeşidi boldur. Madenler: Bölge maden ve enerji üretiminde ilk sırayı alır. Bölge krom, demir, bakır, kurĢun, kaya tuzu, barit, oltu taĢı, manganez yatakları işletir. Enerji Kaynakları: En önemli linyit yatağı Afşin-Elbistan Havzası’ndadır. Kalorisi düşük ve rezervi bol olan linyitler Afşin-Elbistan termik santralinde kullanılır. Enerji Üretim Tesisleri: Hidroelektrik üretiminin en fazla olduğu yerdir. Fırat üzerinde Keban, Karakaya ve Tercan barajları ile Kars’taki Arpaçay önemli hidroelektrik santralleridir. Afşin-Elbistan termik santralinde linyit kömürü yakılarak elektrik üretilir. Enerji tüketiminin en az olduğu bölgedir. Başlıca endüstri tesisleri şunlardır: ġeker: Erzurum, Malatya, Erzincan, Elazığ, Ağrı, Muş, Van-Erciş, Süt Ürünleri: Kars, Et Ürünleri: Van, Erzurum, Elazığ, Sigara: Malatya, Bitlis, Pamuklu Dokuma: Malatya, Erzincan, Fosfat: Sivrice-Elazığ, Ferrokrom: Elazığ, KurĢun: Keban. Ulaşım güçlüğü ve konaklama tesislerinin yetersizliği nedeniyle turizm gelişmemiştir. Dağcılık, kış turizmi ve doğal güzellikleri açısından önemli bir potansiyele sahiptir. Nemrut Kaldera Gölü, Van Gölü, Gürlevik ve Bendimahi çağlayanları ilgi çeken doğa güzellikleridir. Doğu Beyazıt’taki İshakpaşa Sarayı, Kars’taki Ani Harabeleri, Erzurum ve Ahlat’ta ki Selçuklu eserleri önemli tarihi zenginliklerdir. Kışların sert ve uzun geçmesi, arazinin dağlık olması ulaşımı güçleştirir. Bölgede doğubatı yönünde uzanan tektonik oluklar ve akarsu vadileri ulaşım açısından kolaylıklar sağlamaktadır. Dağlık Hakkâri Bölümü ulaşımın en zor sağlandığı yerdir. Diğer bölümler kara ve demiryolu ile iç bölgelere bağlanmıştır. Ayrıca hava yolu ile ülkenin birçok kentine ulaşım sağlanmaktadır. 65 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESĠ Güneydoğu Toroslarla Suriye sınırı arasında yer alan Güneydoğu Anadolu bölgesi, ülkenin ancak %8 ine yakın bir kısmını ihtiva eder. Dicle ve orta Fırat alt bölümlerinden meydana gelir. Yeryüzü şekilleri olukça sade bir bölgedir. Yaylaları oldukça boldur. En küçük coğrafi bölge olan Güneydoğu Anadolu Bölgesi yer şekilleri ve Buna bağlı olarak yerleş-me ve ekonomik özellikler açısından iki bölüme ayrılmıştır. Bunlar; 1. bölümlere ayıran sınır Karacadağ volkan konisin- Orta Fırat Bölümü ve 2. Dicle Bölümü’dür. Bölgeyi den geçer. YER ġEKĠLLERĠ, ĠKLĠM VE BĠTKĠ ÖRTÜSÜ Bölgenin kuzey kesiminde Toros Dağ sırasının güney yamaçları uzanır. Burada asıl Toroslar ile onun önünde ikinci bir kıvrımlı dağ kuşağı uzanır. Dağlar Bölgenin ortasında 1938 m yükseltiye sahip sönmüş Karacadağ Volkanı yer alır. Bölgenin batısında ise Gaziantep Platosu üzerinde yükselen Kartal Dağları önemli yükseklik oluşturur. Bölgenin diğer önemli dağları şunlardır: Mazı Dağı, Raman Dağı, Tektek Dağı. YERġEKĠLLERĠ Karadağ’ın batısında Altınbaşak (Harran), Ceylanpınar ve Birecik ovaları yer alır. Dicle Nehri Ovalar ve Platolar ve kollarının toplandığı Diyarbakır Havzası’nda fazla geniş olmayan ancak çok verimli bir ovaya geçilir. Karacadağ’ın batısındaki Şanlıurfa, Gaziantep, Adıyaman platoları Fırat ve kolları tarafından derin bir şekilde yarılmıştır. Karacadağ’ın doğusu ise daha engebeli bir yapı gösterir. Bu bölümün güneyinde Mardin-Midyat Eşiği yer alır. Bölgenin iki önemli akarsuyundan biri olan Fırat, kaynağını Doğu Anadolu Bölgesi’nden alır. Akarsular Bölgede ise Toroslar’dan gelen Kâhta ve Karadağ’dan gelen küçük akarsularla beslenir. Güneydoğu Toroslar’ın güneye bakan yamaçlarından birçok kol halinde çıkan Dicle Nehri ise bölgenin diğer önemli akarsuyudur. Her iki akarsu da Basra Körfezi’ne sularını boşaltır. Bölgede doğal oluĢumlu göl yoktur. Ancak Fırat ve Dicle üzerinde kurulmuş baraj gölleri Göller bulunmaktadır. Bölgenin ve ülkenin en büyük baraj gölü olan Atatürk Barajı bu bölge sınırları içindedir. Denizden uzak olduğu için sıcaklık bakımından karasal iklim özellikleri görülür. Kışlar oldukça soğuk olup, en çok yağış bu mevsimde düşer. Yaz mevsimi ise enlemin, karasallığın ve ĠKLĠM güneyden esen çöl rüzgarlarının etkisiyle çok sıcak ve kurak geçer. Buharlaşma şiddeti çok fazla odluğundan yaz mevsiminin en kurak geçtiği bölgedir. Ayrıca batıdaki Gaziantep Yöresi’nde belirgin olarak Akdeniz ikliminin etkileri görülür. Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkırdır. İç Anadolu bozkırlarına göre çok fakirdir. Bölgede DOĞAL BĠTKĠ ÖRTÜSÜ antropojen bozkırlar da geniş yer kaplamaktadır. Ormanların en az alan kapladığı bölge olan Güneydoğu Anadolu’da mevcut ormanların büyük bölümü de tahrip edilmiştir. Toros Dağları eteklerinde görülebilen ormanlar ise kuraklık nedeniyle çok zayıftır. Dicle Nehri boylarında yer yer kavak ve söğüt toplulukları görülür. 66 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net BEġERĠ COĞRAFYA ÖZELLĠKLERĠ Nüfusu en az olan bölgemizdir. Ancak doğum oranının yüksek, yüzölçümünün küçük NÜFUS VE YERLEġME olması nüfus yoğunluğunun fazla olmasına neden olmuştur. Orta Fırat Bölümü ve özellikle Gaziantep Yöresi yoğun nüfuslanmıştır. Yağışın azaldığı düzlüklerde nüfus azalır. Bölgede ekonomik gelişmenin yavaş olması, terör olayları gibi nedenlerden dolayı göç veren bir bölgedir. Ayrıca mevsimlik işçi göçleri de olmaktadır. Ülke Ekonomisine Katkısı Bölgenin Türkiye ekonomisine katkısı çok azdır. Doğu Anadolu Bölgesi’nden sonra geri kalmış ikinci bölgemizdir. Tarım halkın temel geçim kaynağıdır. Tarım arazisi geniş olmasına karşın kuraklık nedeniyle tarımın en önemli sorunu sulamadır. Tarım topraklarının çok parçalı, tarım işletmelerinin küçük işletmeler şeklinde olması Tarım tarımsal verimi düşürmektedir. Tarım alanlarının üçte biri nadasa alınmaktadır. GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) ile birlikte sulu tarım alanları genişlemekte, nadas arazisi azalmakta, tarım ürünü çeşitliliği artmaktadır. Başlıca tarımsal ürünler: Buğday, arpa, pamuk, kırmızı mercimek, susam, çeltik, EKONOMĠK ÖZELLĠKLER üzüm, zeytin, tütün, meyve, sebze ve Antep fıstığı (Üretimin % 90’ı). Bölgede hayvancılık önemli bir ekonomik faaliyettir. Bölgenin doğal özellikleri ve Hayvancı- gelenekleri hayvancılığın gelişmesine zemin hazırlamıştır. lık Bitki örtüsünün bozkır olması nedeniyle küçükbaş hayvancılık yaygındır. Bölgede en çok koyun yetiştirilir. Ayrıca Toros Dağları’nda arıcılık yapılmaktadır. Ormancılık Kuraklık nedeniyle ormanların en az bulunduğu bölgedir. Toroslar’ın eteklerinde bulunan ormanlar da çok zayıftır. Bu nedenle bölgede ormancılık gelişmemiştir. Madenler: Bölge maden bakımından zengin değildir. Gaziantep, Islahiye ve Kilis’te krom ve bakır yatakları bulunur. Kilis-Gölbaşı’nda fosfat çıkartılır. Ayrıca Toros Dağları’nda krom ve çinko yatakları vardır. Maden ve Enerji Kaynakları Enerji Kaynakları: Petrolün çıkarıldığı tek bölgedir. Diyarbakır Havzası’nda Raman, Garzan, Şelmon yatakları ile Adıyaman’da Yanarsu Havzası’nda çıkartılır. Türkiye’nin petrol boru hatları bu bölge topraklarından geçer. Ayrıca Cizre’de önemli bir enerji kaynağı olan linyit çıkarılır. Enerji Üretim Tesisleri: Bölge enerji üretiminde giderek önem kazanmaktadır. GAP kapsamında 22 hidroelektrik santral kurulması planlanmıştır.Önemli barajları Atatürk, Kralkızı ve Deve Geçidi’dir. Başlıca endüstri tesisleri şunlardır: Besin: Diyarbakır, Şanlıurfa, Ġçki: Gaziantep, Endüstri Şanlıurfa, Diyarbakır, Pamuklu Dokuma: Gaziantep, Adıyaman, Diyarbakır, Battaniye, Kilim, Halı: Siirt, Gaziantep, Petrol Rafinerisi: Batman. Doğal güzellikleri ve tarihi zenginliğine karşın bölge turizm açısından yeterince gelişememiştir. Adıyaman’daki Nemrut Dağı’nda bulunan Komagene krallığına ait mezarlar ve çeşitli anıtlar adeta açık hava müzesi durumundadır. Turizm Şanlıurfa’daki Balıklı Göl halk tarafından kutsal sayılmakta, dinsel turizm için potansiyel oluşturmaktadır. Diyarbakır’da bulunan Orta Çağ’a ait surlar, kuleler bölgedeki diğer turistik zenginliklerdir. Ayrıca Gaziantep Yöresi’ndeki Karkamış ve Roma dönemine ait kalıntılar çok fazla turist çekmektedir. Bölgede önemli dağ sıralarının olmaması ulaşımı kolaylaştırmıştır. Ancak Güneydoğu ULAġIM Toroslar, İç ve Doğu Anadolu ile olan ulaşıma engel olmaktadır. Irak ve Suriye’ye bağlanan önemli yollar da bölgeden geçmektedir. 67 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net GeçmiĢ yıllarda bu konuyla ilgili sorulan KPSS soruları (KPSS - 2006) Akdeniz Bölgesi’nin kıyı kesiminde bazı yıllar tarımsal üretimin az olmasında, I. don olaylarının olması, II. yağışların sellere yol açması, III. en yağışlı mevsimin kış olması, IV. yaz sıcaklıklarının yüksek olması nedenlerinden hangileri etkilidir? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV Yanıt: A (KPSS - 2006) Doğu Karadeniz ve Erzurum-Kars bölümlerinde büyükbaĢ hayvancılığın yaygın olarak yapılmasında aĢağıdakilerden hangisinin etkili olduğu söylenebilir? A) Elverişli çayırların bulunması B) Nüfus yoğunluğunun fazla olması C) Tarım alanlarının sınırlı olması D) Kente göçün fazla olması E) Akarsu ağının sık olması Yanıt: B (KPSS - 2007) Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sulanabilen alanların geniĢlemesi sonucunda, aĢağıdaki endüstri bitkilerinden hangisinin ekim alanındaki geniĢlemenin diğerlerinden daha fazla olduğu söylenebilir? A) Antep fıstığı B) Zeytin C) Tütün D) Pamuk E) Üzüm Yanıt: D (KPSS - 2007) AĢağıdakilerin hangisi Orta Karadeniz Bölümü’yle Adana Bölümü’nün ortak özelliklerinden biri değildir? A) Sulamaya duyulan gereksinimin az olması B) Nüfusun ovalarda yoğun olması C) Maden işleyen endüstri kuruluşlarının olması D) Endüstriyel tarım ürünlerinin yetiştirilmesi E) Hidroelektrik enerji üretilmesi Yanıt: A (KPSS - 2007) Türkiye’nin çeĢit ve rezerv bakımından en zengin yeraltı kaynaklarına sahip coğrafi bölümü aĢağıdakilerden hangisidir? A) Yukarı Fırat Bölümü B) Konya Bölümü C) Ergene Bölümü D) Adana Bölümü E) Orta Karadeniz Bölümü Yanıt: A (KPSS - 2006) Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde sulu tarımın yaygınlaĢmasının aĢağıdakilerden hangisi üzerinde etkili olması beklenmez? A) Tarımda makine kullanımının artmasında B) Nüfusun bölge içinde dengeli dağılmasında C) Tarım ürünlerinin çeşitlenmesinde D) Tarımsal üretimin artmasında E) Bölgeye göçün artmasında Yanıt: B 68 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net (KPSS - 2008) Toprağı işlemeye ve ekime elverişli süre uzundur. Aynı yıl içinde iki kez ürün alma olanağı vardır. Elde edilen ürünlerin çeşidi fazla, ekonomik değeri yüksektir. Tarımla ilgili bu özellikler, aĢağıdaki coğrafi bölümlerden hangisine aittir? A) Yukarı Fırat B) Adana C) Konya D) Orta Kızılırmak E) Ergene Yanıt: B (KPSS - 2008) AĢağıdakilerin hangisinde bir bölüm, yer aldığı bölgenin ekonomisine katkısı az olan bir etkinlikle birlikte verilmiĢtir? A) Ege Bölümü – Ticaret B) Antalya Bölümü – Turizm C) Çatalca-Kocaeli Bölümü – Endüstri D) Konya Bölümü – Madencilik E) Hakkâri Bölümü – Hayvancılık Yanıt: D (KPSS - 2009) Doğu Karadeniz ve Hakkâri bölümlerinde, I. akarsuların akış hızının yüksek olması, II. tarımsal ürün çeşidinin az olması, III. yayla ve dağ turizminin gelişmiş olması, IV. bölüm dışına göçün fazla olması özelliklerinden hangileri ortaktır? A) I ve II B) I ve III C) I ve IV D) II ve III E) III ve IV Yanıt: C (KPSS - 2010) Turizm geliri en yüksektir. Endüstri kolu çeşitliliği en fazladır. Enerji tüketimi en fazladır. Okullaşma oranı en yüksektir. Bu özelliklerin tümüne sahip olan bölge aĢağıdakilerden hangisidir? A) Akdeniz B) Karadeniz C) Marmara D) İç Anadolu E) Ege Yanıt: C (KPSS - 2011) Ege Bölgesi’nde kıyı boyunca kuzeyden güneye doğru turistik amaçlı gezi yapan bir grup, aĢağıdakilerden hangisine rastlamaz? A) Antik kentlere B) Milli parklara C) Yat limanlarına D) Kayak merkezlerine E) Kaplıcalara Yanıt: D 69 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır. Diğer kitaplar ve testler için aşağıdaki linki tıklayınız. www.izmirkpsskursu.net 70 EBİM KPSS Kurslarının öğretmen adaylara armağanıdır.