Kimya Magazin Dergisi, Sayı 100
Transkript
Kimya Magazin Dergisi, Sayı 100
imtiyaz Sahibi Ercan Ay ercanay@kimyamagazin.com Genel Yayın Yönetmeni ve Yazı işleri Müdürü Ferhat AY ferhat@kimyamagazin.com Editör Fatma KÖKÇÜ fatma@kimyamagazin.com Reklam Departmanı Sinan KAYRANCI skayranci@kimyamagazin.com Doğan ÇELKİN dogan@kimyamagazin.com Duygu UĞUR (Kimya Mühendisi) duygu@kimyamagazin.com Görsel Tasarım Yar Şilan ATİLLA info@kimyamagazin.com Sektörel Danışma Kurulu Timur ERK Mustafa BAĞAN Murat ÖZTÜRK Murat DEDE Oya ÇELEBİ Necdet ALTUNTAÇ Halil KIRIŞ Bülent UZLUK Emin KALIP İsmail KALIP Lütfü ERSOY H.Cihangir TUĞSAVUL Günay YILDIRIM Melih BABAYİĞİT T.K.S.D. Yönetim Kurulu Başkanı T.K.S.D. Genel Sekreteri Seluz Kimya Dede Kimya As Kimya Arı Kimya Hitit Kimya Uz-ar Mühendislik Üçler Galvano Prometal Mali Danışman Kimya Yüksek Mühendisi Lovibond Crad Çevre Hiz. Ltd. Şti Yayın Danışma Kurulu Prof. Dr. Süleyman TANYOLAÇ İ.Ü.Müh.Fak. Kimya Bölümü (Tekstil Kimyası ve Organik Kimya) Doç. Dr. Hacı ORAK İ.Ü. Müh. Fak. Kİmya Bölümü (Besin Kimyası ve Organik Kimya) Doç. Dr. İrfan KIZILCIKLI İ.Ü. Müh. Fak. Kimya Bölümü (Anorganik Kİmya,Genel Kimya,Tarım İlaçları) Yard. Doç. Dr. Aydın TAVMAN İ.Ü Mühendislik Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Yard. Doç. Dr. Adem ÇINARLI İ.Ü. Müh. Fak. Kimya Bölümü (Tekstil Kimyası ve Organik Kimya) Dr. L. Sevgi ÖZYEĞİN Marmara Ü. S.H.M.Y.O Diş Protez Bölümü Çıksalın Mah.Kayalar Sk.No:2 D:8 Beyoğlu / İST. Tel & Fax: (0212) 369 87 20 - 21- 22 Baskı Tarihi Yayın Türü Dağıtım Baskı Yeri Mart 2010 Yaygın - Süreli Etkin Dağıtım Ebat Basım Yayın San.Tic.Ltd.Şti. Güzeltepe Mah.Maraşal Fevzi Çakmak Cd.No:9/1 Alibeyköy / İST. Tüm ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine,haber,röportaj, yazı ve makalelerdeki görüşler sahiplerine aittir. İÇİNDEKİLER 5 yıl içinde 300 akaryakıt istasyonu açacak 8 Kayalar Kimya İngiliz fonuna satıldı 8 Hayat Kimya’dan yeni bir ürün serisi 8 Nazar, 2010’da AB pazarına girmeyi hedefliyor 8 Plastik ve kimyacılar için sanal alışveriş imkanı 12 Petkim, İKMİB Sektör Konseyi Başkanlığı’na aday 14 Leon Teknik’ten yepyeni bir ürün 18 Socar&Turcas sinerjisi, Petkim’e dinanizm katıyor 22 Petkim yeni logosunu tanıttı 22 İş dünyasını Angel temizleyecek 28 Kimyacılar krizde, ihracatlarını yüzde 49,5 artırdı 32 Dışa bağımlılık sona erecek 34 İsteğe bağlı özel renkler 38 Yeni Arnitel tüp konseptleri kimyasal ve mekanik performansı artırıyor 52 Neta’nın sıvı dolum makinasına müşterilerden tam not 56 2009’da küçük tedarikçiler azaldı 58 Nostaljik bir yüzey kaplama 62 Ionpure, antibakteriyel katkıdır 64 Yiğitoğlu, 17. Uluslararası Yiyecek & İçecek İhtisas Fuarına katıldı 64 Kozmetikte çifte ÖTV kaldırıldı 66 Dow hammadde fiyatlarını artırdı 67 Antil Soft SC 68 Sabun ve Deterjan Pazarı 72 Doğal ve pratik yeni “Nazar Sıvı Arap Sabunu” 74 Simya Enerji, nano teknolojili ürünleriyle sınıfında rakipsiz 76 Payeks, Enerji Bakanlığı’ndan onay bekliyor 76 Deterjan Nasıl Kullanılmalı? 77 “Akıllı Boyalar” kullanın, yangına karşı önlem alın 79 Prof Dr. Metin Balcı’ya vefa… 80 Treco, 8. yıldönümü kutladı 80 Kimya Mühendisleri Odası II. Öğrenci Kurultayı gerçekleşti 80 KMO 42. Olağan Genel Kurulu yapılacak 80 İKMİB’in yeni başkanı 13 Nisan’da seçilecek 82 Petkim 45 yılını geride bıraktı 84 Kimyasal içermeyen toz deterjan 86 Unilever, Türkiye’nin ilk sertifikalı ‘yeşil’ ofisi 87 Entek WIN’de 21. Otomasyon Eğitim Teknolojileri’ni sergiledi 88 Türkiye’nin ilk ıslak mendil üreticisi KaanPak iki yeni marka ile gerçek kaliteyi tüketiciye ulaştırıyor 92 Abone Kuponu94 Reklam İndeksi95 Kimya Magazin Editör Merhaba, Ercan Ay ercanay@kimyamagazin.com Biz belki farkında değiliz ama Türkiye artık lokomotif sektörlerini değiştiriyor. Bir zamanlar Türkiye’de ihracat-üretim-istihdam deyince akla ilk gelen sektörler şüphesiz tekstil, otomotivdi. Günümüzde özellikle de tekstilin pabucu dama atılıyor gibi gözüküyor. Bu sektörler zirvedeki yerlerini koruyorlar ancak kimya, bilişim sektörleri de hatırı sayılır şekilde yanlarına yaklaşmış durumda. Özellikle de kimya. Kimya sektörü belki de birkaç sene sonra Türkiye’nin lokomotif sektörlerinin başında yer alacak. Türkiye’de, gelecek 50 yılın en parlak sektörlerinin başında gösteriliyor kimya sektörü. Bugün içerisinde bulunduğumuz yüzyılda kimya sektörü, otomotiv, deri ürünleri, cam, tekstil ve kağıt ürünleri gibi birçok piyasaya girdi sağlıyor. Türk ekonomisine en fazla döviz kazandıran sektörlerden biri olan kimya sektörü, her geçen yeni başarılara imza atıyor. Telepati Yayıncılık olarak 10 yıldan beri çıkardığımız Kimya Magazin Dergisi ile bizlerde bu gelişmelere ve başarılara tanık olduk. Kimya sanayi üretimi içinde önde gelen sektörler arasında petrokimyasallar, gübreler, ilaçlar, sentetik elyaf ve iplikler, sabun ve deterjanlar ile boyalar olarak sayılabiliriz Toplam üretim içinde petrokimyasalların payı yüzde 30, gübrelerin payı ise yüzde 25. Türkiye’de petrokimyasalların üretimine ise 1970’te başlandı. Sektörde hammadde temini yüzde 35 yerli üretimle karşılanıyor ve çoğu PETKİM- Petrokimya Holding A.Ş. tarafından üretiliyor. Geri kalan miktar ise ithal ediliyor. Önümüzdeki günlerde Türkiye piyasasına önemli ölçüde katkı sağlayan İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçılar Birliği'nin (İKMİB) seçimleri yapılacak. 13 Nisan'da gerçekleştirilecek olan Genel Kurul'da, aralarında Türkiye'nin dev şirketlerinin yöneticilerinin bulunduğu kadrolar yönetim kuruluna adaylığını açıkladı. Üç adayın yer aldığı genel kurulda şimdiki İKMİB Başkanı Murat Akyüz, Marmara Entegre Kimya A.Ş. Genel Müdürü Metin Uysal ve Fırat Plastik Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Demir yarışacak. Türk kimya sanayisinin geleceğine yön vermeye hazırlanan adaylar arasında kıyasıya rekabet yaşanacak gibi gözüküyor. Kimya Magazin Dergisi olarak tüm adaylara şimdiden başarılar diliyor ve hak eden kazansın diyoruz. Ayrıca bizlerde seçimleri birebir izleyerek, tüm gelişmeleri bir sonraki sayımızda tüm sektöre paylaşacağız. Yeni sayımızda görüşmek dileğiyle, Ercan Ay 6 / Mart 2010 Kimya Magazin kısa... kısa... 5 yıl içinde 300 akaryakıt istasyonu açacak İlk akaryakıt istasyonunu Trabzon’da faaliyete geçiren Dew, Türkiye’de ve Avrupa’da büyümeyi hedefliyor Madeni yağ üretimi gerçekleştiren petrol ürünleri şirketi Link Kimya, ‘Dew’ isimli akaryakıt istasyonlarıyla büyümeyi hedefliyor. 2000 yılında kurulan şirketin Nisan 2009 itibarıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nda lisans ünvanını aldığını belirten Link Kimya Genel Müdürü Dursun Akcebe, “İlk istasyonumuzu Trabzon’da kurduk. Balıkesir ve Kırıkkale’de de istasyonlarımız faaliyete geçti. İstasyonlarımızın en önemli özelliği kadın pompacıların hizmet vermesi” şeklinde konuştu. Dew istasyonlarında 5 yıldızlı hizmet sunduklarının altını çizen Dursun Akcebe, “Temizlik ve kaliteyi ön planda tutuyoruz. İnsanlar içeri girdiği zaman, evinde bulabildiği temizliği bulabilecek” dedi. Dursun Akcebe, istasyonlarda kadınları tercih etmelerini şöyle açıkladı: “Cam suyundan yağ değişimine tüm hizmetleri kadın çalışanlar sağlıyor. 5 dakikada yağ değişimi yapılabiliyor.” Bu yıl içerisinde 60, 5 yıl içinde 300 Dew istasyonu açmayı hedeflediklerini söyleyen Dursun Akcebe “Satın almalarla uğraşıyoruz. Türkiye’nin en çok satan akaryakıt şirketi değil ama herkesin zevkle uğramak istediği istasyon kurma hedefimiz var. İstanbul’da Maslak, Levent, Merter, Kozyatağı gibi lokasyonlarda olacağız” açıklamasını yaptı. Nazar, 2010’da AB pazarına girmeyi hedefliyor Arap sabunu ile piyasaya giren Nazar Kimya, 2010 yılında piyasaya çıkardığı doğal temizlik ürünleriyle, AB pazarına girmeyi hedefliyor. Nazar Kimya 1980 yılında temizlik dünyasına adımını attı. Arap sabunu imalatı ile ticari hayata başladıklarını ifade eden Nazar Kimya Genel Müdürü Hakan Hatipoğlu, bugün tüketiciye geniş bir ürün yelpazesi sunan ancak önceliklerini insan sağlığı ve çevre temizliği sunma arzusu ve hizmet duygusu taşıyan köklü firmalar arasında yer aldıklarını belirtti. Hatipoğlu, Türkiye’de faaliyet gösteren tüm ulusal zincir marketlere (Metro, Migros, Tansaş, Carrefour, Dia, Real) hem kendi markalarıyla hem de private label olarak hizmet verdiklerini ifade ederek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yurtdışı pazarlarında Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suriye’deki birçok şirkete hizmet veriyoruz. 2010 yılında piyasaya çıkardığımız doğal temizlik ürünlerimizle AB pazarına girmeyi hedefliyoruz.” 8 / Mart 2010 Kayalar Kimya İngiliz fonuna satıldı Türkiye’de ahşap koruma sistemleri sektörünün en büyüğü olan Kayalar Kimya, Londra merkezli özel sermaye fonu Bancroft’a satıldı. Geçen sene 70 milyon euro ciro yapan şirketin 40 ülkeye ihracatı var K ayalar Kimya’nın finansal danışmanlığını üstlenen PDF Corporate Finance tarafından yapılan açıklamada, işlemin finansal büyüklüğünün açıklanmadığı belirtildi. Açıklamada Kayalar Kimya’nın, ahşap ve inşaat boyaları ağırlıklı olarak geniş bir yelpazede boya üretimi ve dağıtımı yaptığı, şirketin, ürünlerini 40 ülkeye ihraç ettiği, Kayalar Kimya cirosunun 2009 yılı itibarı ile 70 milyon Euro’yu geçtiği bilgisi verildi. Kayalar Kimya’nın önemli oranda hissesini satın alan Bancroft’un ise orta büyüklükteki firmalara yatırım yapmayı hedefleyen özel sermaye fonu olduğu, Londra, İstanbul, Sofya, Budapeşte ve Prag’da ofisleri bulunduğu belirtildi. PDF açıklamasında, “Kayalar Kimya yatırımı, şimdiye kadar 2 fonun yatırımını başarıyla tamamlayan Bancroft’un, Orta ve Doğu Avrupa, Orta Asya ve Kafkaslar’da yatırımlar hedefleyen Bancroft’un, son fonu olan 3. fonunun (Bancroft3) ilk yatırımıdır” denildi. Hayat Kimya’dan yeni bir ürün serisi Hayat Kimya, Bingo ailesine yeni ürünler katmaya devam ediyor T ürkiye’nin yüzde yüz yerli sermayeli şirketi Hayat Kimya ürün ailesini genişletiyor. Hayat Kimya, çamaşır yumuşatıcısında kullandığı çiçek ve baharatların karışımıyla ortaya çıkan gizemli ve egzotik parfümlü Bingo Lovely’i şimdi de çamaşır deterjanı ve yüzey temizleyicisi ile buluşturdu. Bingo Soft Lovely’i iki yıl önce piyasaya sunan Hayat Kimya, seriyi genişletti. Bingo Soft Lovely’den sonra parfümlü Lovely Serisi de piyasaya sürüldü. Yeni ürünler arasında Bingo Automat Lovely ve Bingo Fresh Lovely, Bingo’nun eau de parfümlü Lovely Serisi bulunuyor. Hayat Kimya Ev Temizlik Ürünleri Kategori Pazarlama Müdürü Gülhan Eğilmez, ilk olarak 2008 yılında gerçek eau de parfümü Bingo Soft Lovely ürünlerinde kullanmaya başladıklarını söyledi. Bu fikri tüketicilerinin çok beğendiğini ifade eden Eğilmez, “Bingo Soft Lovely’nin çarpıcı kokusu, tüketicilerimiz tarafından ilgiyle karşılandı. Bir yıl içerisinde, Bingo Soft Lovely’nin pazar payı yüzde 6.6’ya ulaştı. Uluslararası uzman parfüm firmaları tarafından Türk kadınlarının en çok beğendiği parfümden esinlenerek geliştirilen bu parfümün başarısı bizim için sürpriz olmadı” şeklinde konuştu. Bingo olarak parfümü temizlik ürünlerinde kullanan ilk Türk firması olduklarının da altını çizen Eğilmez, yeniliklere ilişkin tüketicilerden çok olumlu geri dönüşler alıklarını kaydetti. Kimya Magazin Haberler Plastik ve kimyacılar için sanal alışveriş imkanı ChemOrbis, sunduğu hizmetlere bir yenisini daha ekleyerek yeni ticaret platformu OrbisStore’u alıcı ve satıcılarla buluşturdu C hemOrbis, plastik sektörüne sunduğu hizmetlere bir yenisini daha ekleyerek yeni ticaret platformu OrbisStore’u Ocak 2010’da plastik camiasının hizmetine sundu. OrbisStore, plastik ve kimya sektörüne yönelik her türlü mal ve hizmetin alıcı ve satıcılarını buluşturan yeni bir elektronik ticaret platformu. ChemOrbis’in çatısı altında halihazırda barındırdığı 28 binden fazla firmaya azami şekilde fayda sağlayabilmek için tasarlanan OrbisStore, plastik sektöründe mal ya da hizmet alımı yapacak her firmanın bakmadan alım kararını vermeyeceği vazgeçilmez global bir tedarik kanalı olmaya aday. OrbisStore’da plastik hammaddeleri (PP, PE, PVC, PS, ABS, PET) dışında aşağıdaki mal ve hizmetlerin ticareti de yapılabilmekte: •Özel plastikler (Mühendislik plastikleri, 12 / Mart 2010 kompoundlar, vb.) •Katkı malzemeleri (Stabilizan, masterbatch, TiO2, kalsit, DOP, vb.) •Yatırım malları (Makina, ekipman, kalıp, vb.) •Profesyonel hizmetler (Nakliye, gümrükleme, sigorta, finansman, vb.) OrbisStore bu ürün ve hizmetlerin dışında yakın bir gelecekte plastik son ürünlerinin de satışının yapılabileceği bir platform olmayı hedefliyor. OrbisStore sayesinde OrbisStore’da dükkanı olan firmalar ChemOrbis camiasına yönelik her türlü mal ve hizmeti satışa sunarak bunların tedarikçisi olduklarını duyurabilmekteler. Diğer taraftan alıcı firmalar için ise OrbisStore, birçok mal ve hizmete ve bunların tedarikçilerine tek bir noktadan ulaşarak firmaların tekliflerini inceleme imkanı sunmakta. OrbisStore, yeni tedarikçiler ile tanışmak, ta- nıdığınız tedarikçilerin tekliflerine ulaşmak ve farklı teklifleri karşılaştırmak için ideal bir platform.ChemOrbis Genel Müdürü Alp Özdenler “OrbisStore tedarikçi firmalara, ChemOrbis gibi köklü ve sektörün güvenini kazanmış bir platform üzerinden, her biri sektörün içinden, hali hazırda 28 bini aşkın şirketten oluşan ve sürekli genişleyen global bir camiaya tanıtım, erişim ve satış imkanı sunmakta. OrbisStore ile potansiyel müşterilerinize ve bu şirketlerdeki karar merci yöneticilere ulaşarak firmanızı ve markanızı tanıtabilir, ürün ve hizmet satışı yapabilirsiniz” dedi. OrbisStore, tedarikçi firmaların gerçek hayatta uyguladıkları her türlü ticari kuralı birebir uygulamalarına imkan tanıyan, son derece esnek ve aynı zamanda kullanımı kolay bir yapı sunuyor. Böylelikle tedarikçi firmalar OrbisStore üzerinde açacakları dükkana yönelik tüm kontrolü aynen günlük hayatta olduğu gibi ellerinde bulundurabiliyor. OrbisStore alıcı olarak kullanacak firmalar için tamamen ücretsiz. ChemOrbis’e ücretsiz üye kaydını yaptıran her firma OrbisStore’u hiçbir ücret ödemeden alım maksatlı kullanabiliyor. Firmalar 1200 dolardan başlayan son derece uygun ücret tarifesi ile dükkan sahibi olabilmekte ve hatta platformu ücretsiz olarak deneyebiliyor. ChemOrbis, Türkiye ve önemli yurtdışı plastik hammadde pazarları ile ilgili piyasa bilgisi ve ticaret araçları sunan global bir platform. 2001 yılında faaliyete geçen ChemOrbis’in hali hazırda İstanbul’daki merkez ofisi dışında Şanghay, Milano, Kuala Lumpur ve Kahire’de ofisleri bulunuyor. ChemOrbis camiasının üyeleri kimyaplastik endüstrisinde aktif ve global olarak iş yapmaya hazır oyunculardan oluşuyor. ChemOrbis üyelerinin sektörel, aktif, gerçek ve güvenilir oyunculardan oluştuğunu garanti etmek için üyelik başvurularını titizlikle inceliyor. ChemOrbis hakkında daha fazla bilgi için www.chemorbis.com ya da www.orbisstore.com adresleri ziyaret edilebilir. Kimya Magazin Haberler Petkim, İKMİB Sektör Konseyi Başkanlığı’na aday İ stanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği'nin (İKMİB) 13 Nisan'da yapılacak Genel Kurulu'nda, aralarında Türkiye'nin dev şirketlerinin yöneticilerinin bulunduğu kadro yönetim kuruluna adaylığını açıkladı. Başkanlığa MKS Marmara Entegre Kimya A.Ş Genel Müdürü Metin Uysal'ın, Sektör Konseyi Başkanlığı’na ise SOCAR & TURCAS Enerji A.Ş CEO'su ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz'un aday olduğu liste, hedeflerini ve projelerini sektör temsilcilerine anlatıyor. Türk kimya sanayisinin geleceğine yön vermeye hazırlanan aday yönetim kurulundaki şirketlerin, bağlı bulundukları gruplarla birlikte toplam cirosu 20 milyar doları buluyor. Bu gruplar arasında Ülker, Petkim’in bağlı olduğu SOCAR & TURCAS Grubu, Naksan Grubu, Topbaş Grubu, Plastay gibi alanlarında Türkiye’nin önde gelen şirketle- 14 / Mart 2010 ri bulunuyor. Yönetim Kurulu Başkanlığına adaylığını açıklayan MKS Marmara Entegre Kimya A.Ş Genel Müdürü Metin Uysal, dünyanın tüm ekonomilerinde katma değer yaratan en önemli sektörlerin başında kimya sanayisinin geldiğini hatırlattı. Aynı dilden konuşan ve birbirini çok iyi anlayan bir ekip oluşturduklarını sözlerine ekleyen Uysal, sektörün tümünü kucaklayarak kimya ihracatının nasıl ivme kazanabileceğine yönelik projeler üzerinde çalıştıklarını söyledi. Tüm alt sektörleri kucaklayan yapı oluşturuldu Uysal, "Yönetim Kurulu adayları; kimya, petrokimya, plastik, ilaç, kauçuk, plastifiyan, polyester, boya gibi İKMİB'in tüm alt sektörlerini temsil edecek şekilde üretici-ihracatçı firmaların temsilcilerinden oluşuyor. Kimya sanayisinin tümünü kucaklayan, sektör temsilcileri- nin görüş ve önerilerine değer veren; üretim, istihdam ve ihracatı arttırmaya odaklanan; ihracata dönük üretim biçimini harekete geçiren; sorunları bilen ve çözüm üreten bir yönetim anlayışla sektörümüzün uluslararası rekabet gücünün gelişmesi için tüm varlığımızla firmalarımıza hizmet edeceğiz" dedi. Bu yıl ilk kez sektör konseyi başkanı da seçilecek Seçim süreci hakkında açıklamalarda bulunan İKMİB Sektör Konseyi Başkan adayı Kenan Yavuz ise, 18 Haziran 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kanun değişikliği kapsamında, bu yıl seçimlerde ilk kez yönetim kurulu ile birlikte Sektör Konseyi Başkanı da seçileceğini anımsattı. Sektörü kucaklayacak; üretim, istihdam ve ihracat odaklı çözüm üretecek bir yönetim algılamasıyla aday olduklarını belirten Kenan Yavuz, hedeflerinin sektör olarak 2023 yılında 60 milyar dolar ihracat olduğunu dile getirdi. Yavuz, "Kimya sektörünün ülkemizin stratejik sektörlerinin başında geldiğini biliyoruz. Bu ihracat hedefine ulaşmak için; eğitim, fuar hizmetleri, imaj ve tanıtım çalışmaları, ticari heyet organizasyonları, hedef pazar araştırmaları, bilgi paylaşımı, potansiyel pa Kimya Magazin Haberler zar etkinlikleri, ülke masası faaliyetleri gibi çalışma modellerini uygulayacağız" dedi. Reach sorununa özel önem verilecek Kendisinin Sektör Konseyi Başkanı seçilmesi halinde, İKMİB bünyesinde kurulan REACH şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı da olacağını kaydeden Yavuz, REACH ve diğer teknik-ticari düzenlemelere ilişkin uluslararası uygulamalar hakkında firmalara yoğun şekilde bilgilendirme faaliyetleri düzenleyeceklerini sözlerine ekledi. REACH’in Türk kimya sektörüne AB tarafından getirilen tarife dışı engel olduğunu savunan Yavuz, “Uygulamanın Türkiye’nin ihracatına olumsuz yansımaması için sistematik ve tatmin edici bir faaliyetin aksamadan yürütülmesi gerekiyor. Petkim, ülkemizde bu konuyu en iyi bilen kurumsal birikime sahip şirketlerin başında geliyor. Bu önemli konuyu, ehil ellerin takip etmesi ve sektörü doğru zamanda ve zeminde bilgilendirmesi gerekiyor” dedi. Kenan Yavuz, şu değerlendirmeyi yaptı: "Ekibimiz, üretim ve ihracat sorunlarımızı çözmek için tüm üyelerimizin en yakın destekçisi olacaktır. Sektörümüzün ihracatta rekabet gücünü arttırmak için; özel kimyasalların üretimi, ürün ve piyasa farklılaştırması, teşvikler ve Ar-Ge, gibi konularda firmalarımıza destek vereceğiz. Başta enerji, lojistik, ve haksız rekabet olmak üzere bizi rekabette zayıf düşüren tüm alanlarda etkin mücadele edeceğiz.." Nakiboğlu da, Uysal’ın listesinde yer alıyor Mevcut İKMİB yönetiminde Başkan Yardımcısı görevinde olan ve Metin Uysal’ın aday listesinde Sektör Konseyi Başkan Yardımcılığı’na aday olan Hüseyin Nakiboğlu da, sektörün sorunlarını bilen, projeler ve çözümler üretecek bir kadro ile yola çıktıklarını söyledi. İKMİB’e üye tüm firmaları 13 Nisan günü oylarını vermeye çağıran Nakiboğlu, “Tüm meslektaşlarımı oylarını kullanmaya ve sektörlerine sahip çıkmaya çağırıyorum ve bu demokratik yarışın sektörümüze ve firmalarımıza hayırlar getirmesini diliyorum..” dedi. Aday Yönetim Kurulu'nun Öncelikli Yol Haritası •REACH vb çalışmalarda üyelerin katılım payları asgari seviyelerde tutulacak. •Marka oluşturma, yeni ürün tasarımı, kalite çalışmalarıyla ülke imajını yükseltmeye önem ve destek verilecek. •Dahilde İşleme belgelerinin kapatılması konusunda oluşan sorunları gidermeye önem verilerek işlemler hızlandırılacak. •TÜBİTAK, Üniversite-Sanayi ve ilgili kurumkuruluşlarla işbirliğine, AR-GE Çalışmalarına ve uluslararası akredite laboratuar kurulmasına önem verilecek. •İhracatta firmalar arası haksız rekabeti engellemek için Etik Kurul oluşturulacak. •Birliğe ödenecek nisbi aidatların ihracat arttıkça düşürülmesi sağlanacak. İKMİB Yönetim Kurulu Adayları Ve Görev Dağılımı MKS Marmara Entegre Kimya San. A.Ş Metin UYSAL Birlik Başkanı Petkim Petrokimya Holding A.Ş. Kenan YAVUZ Sektör Konsey Başkanı / REACH Yön.Kur. Başkanı Nakpa Plastik San. ve Tic. A.Ş. Hüseyin NAKİBOĞLU Birinci Bşk. Yrd. / İKMİB Sektör Konseyi Bşk.Yrd. Işık Plastik San. ve Tic. A.Ş. Abdullah ÇEKER İkinci Bşk. Yrd. / İGEME Meclis Temsilcisi Farmamak Ambalaj Maddeleri A.Ş. Bahadır KARAASLAN Yönetim Kurulu Üyesi/ Sektör Konseyi Üyesi Tibet İthalat İhracat ve Kozmetik San. A.Ş. M. Fuzuli Mehmetoğlu Yönetim Kurulu Üyesi Plastay Kimya Sanayi ve Tic. A.Ş. Sinan SUNGUR Yönetim Kurulu Üyesi / REACH Yön.Kur. Bşk.Yrd. Hayat Kimya Sanayi A.Ş. Osman AKSOY Yönetim Kurulu Üyesi /Muhasip Üye Derby Konveyör Bant San. A.Ş. Nurhan KAYA Yönetim Kurulu Üyesi / Sektör Konseyi Üyesi Ankara Beşer Ecza Deposu Ahmet SARIBAY Yönetim Kurulu Üyesi Kimya Magazin Ürün Leon Teknik’ten yepyeni bir ürün; DEPA E4 Compound PTFE Diyafram! Havalı Diyafram Pompalarda PTFE (Teflon) Diyafram Sorununa Son! Umut AKDOĞAN / Genel Müdür-Leon Teknik O ptimum kimyasal direnci sağlamak ve diyafram ömrünü uzatmak amacıyla PTFE (Teflon) - EPDM malzemeden üretilmiş çift tabakalı yeni PTFE (Teflon) Compound Diyaframdır ! Diyaframları yıpratacak nitelikteki saldırgan (corrosive) kimyasallların ve aşındırıcı (abra sive) nitelikteki akışkanların güvenli transferi için geliştirilmiş olan en ideal çözümdür. Geçirgenliğe karşı direnci arttırılmış 100% PTFE (Teflon) malzemeden üretilmiş ürün patentli nopped E4 yüzeyi, geliştirilmiş esnek tasarımı ve arttırılmış kimyasal direnci ile standart PTFE (Teflon) diyaframlara göre en az 3 kat daha uzun ömürlüdür. 0 – 14 pH aralığındaki tüm akışkanla- ra uygundur. Gerilimden kaynaklanan sızıntılara karşı yüzde 100 güvenlidir. Elektrik iletkenliği sağlanmış (EPDM) ikincil tabakası ile çok daha güvenlidir. ATEX sertifikalı ve CE belgelidir. Akışkana hareket kolaylığı sağlayan diyafram yüzeyine, geliştirilmiş akış hacmine, yüksek performansa, sürekli çalışabilme yeteneğine ve sabit performansta daha az hava kullanımına sahiptir. Temizlenmesi kolay pürüzsüz yüzeyi, vidasız somunsuz tasarımı, sızdırmazlığı, FDA Onayı, -5°C ile +100°C gibi geniş bir sıcaklık aralığında çalışabilmesi, CIP & SIP için uygun (max. 130°C) olması ile kullanıcı dostu yüksek verimli bir üründür. Şu anda kullandığınız mevcut DEPA Havalı Diyafram Pompalarda diyafram değişimi mümkün. Künye Kimya Magazin Haberler Petkim yeni logosunu tanıttı P Socar & Turcas sinerjisi, Petkime dinamizm katıyor Petkim Genel Müdürü M. Hayati Öztürk: “45 yılı geride bırakan Petkim petrokimyada bölgesel bir güç olmuştur. Bundan sonraki hedefimiz ana ürünlerimizde kapasitelerimizi artırarak, rafineri entegrasyonuyla birlikte rekabet gücümüzü ve sürdürülebilirliğimizi geliştirmek olacaktır” 30 Mayıs 2008 tarihinde özelleştirme süreci tamamlanan ve Socar & Turcas ortaklığında yaklaşık iki yılı geride bırakan Petkim, kurumsal kimliğini yenilerken, dönüşümün en önemli ayağını 45 yıldır kullanılan logonun değişmesi oluşturdu. Petkim’in 2009 yılı finansal sonuçları ile Socar & Turcas Grubu’nun yatırım stratejilerinin paylaşıldığı toplantı geçtiğimiz günlerde Conrad İstanbul Oteli’nde gerçekleştirildi. SOCAR ve TURCAS gruplarının üst düzey yetkilileri ile Petkim yöneticilerinin katıldığı toplantıya yazılı ve görsel basının temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. Toplantıda konuşan SOCAR & TURCAS Enerji CEO’su ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, stratejik ortak olan Türkiye ile Azerbaycan’ın kardeşliğinin, ekonomik alandaki en büyük temsilcisi olmaktan gurur duyduklarını belirtti. Cumhuriyet tarihinin en büyük özel sektör yatırımlarından biri Ortaklığın, hammadde kaynağı ile pazarı birleştiren muhteşem bir sinerjiyi de beraberinde getirdiğini sözlerine ekleyen Kenan Yavuz, 2015 yılına kadar Petkim Yarımadası’na yapacakları 5 milyar doların üzerindeki yatırımla, şirketin dünya liginde sınıf atlamasını sağlayacaklarını kaydetti. Rafineri-Petrokimya-Enerji-Lojistik Entegrasyonunu sağlayacak bu yatırım tutarının, “Cumhuriyet tarihinde tek noktaya yapılacak en büyük yatırımlarından biri” olduğunun altını çizen Yavuz, hedeflerini, “2018 yılında yurt içi pazar payını yüzde 40’a ulaştırmak ve yan sanayi ile birlikte 10 bin kişiyi istihdam eder hale 22 / Mart 2010 etkim’in Brandista Ajansı tarafından tasarlanan yeni logosu yaklaşık bir yıllık çalışmanın ürünü.. SOCAR & TURCAS ortaklığında yepyeni bir dinamizm kazanan Petkim’in yeni yüzünü yansıtan logo, üç hakim renkten oluşuyor. Yeşil; çevreye ve gezegene saygıyı; huzur, barış ve işbirliği arzusunu; Kırmızı; yapılan işe duyulan tutkuyu, dinamizmi ve enerjiyi; Mavi; ciddiyeti, akıllı ve soğukkanlı duruşu, özgüveni ve yenilikçiliği simgeliyor. Brandista Ajansı’nın Başkanı ve Kreativ Direktörü Bahadır Bayrıl, yeni logo ve kurumsal kimlik değişimi çalışmasında, Petkim’in bölgesel ve küresel oyuncu olma hedefinin yanı sıra özdeğerlerinin de ifade edilmesi ilkesini göz önünde tuttuklarını söyledi. Üç rengin işaret ettiği anlam dünyasını dinamik bir tarzda birbirine bağlayan üç boyutlu şeklin, “P” harfiyle akılda kalıcılık özelliği taşıdığına dikkat çeken Bayrıl, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kendine has, ‘unique’, ayrıştırıcı bir biçimde yazılan bu “P” harfi kurumsal kimliğimizin ve değerlerimizin yoğunlaşmış ve yalınlaştırılmış bir simgesidir. Bu haliyle de kurumsal kimliğimizi taşımamız, damgasını vurmamız gereken her yerde uygulanabilme, kullanılabilme üstünlüğü ve kolaylığı sunmaktadır. Logomuzun tamamlayıcı unsuru olan Petkim yazısında kullandığımız font ise hem yenilikçi hem de modern bir tarzı yansıtmaktadır. Güncellenmiştir, güçlenmiştir, renkli ve modern bir hâl almıştır. Petkim’de yaşanan değişimi; kararlı, zevkli ve etkileyici bir biçimde dışavurmaktadır.” Logonun tasarım aşamasında uzun bir araştırma dönemi geçirdiklerini, dünyadaki benzer kurumları inceleyerek, örnek vakaları derinlemesine analiz ettikleri bilgisini veren Bahadır Bayrıl, elde edilen bulguların yorumlanıp grafik unsurlara aktarılmasının yoğun bir süreç gerektirdiğini kaydetti. Kimya Magazin Haberler getirmek” şeklinde açıkladı. Rafineri ile 1.500 ilâ 2.000 arasında ek istihdam sağlanacak Petkim Genel Müdürü Mehmet Hayati Öztürk’de, 33 yıldır personeli olduğu şirketin, 45. yılında pek çok atılımın içinde ve peşinde olduğunu belirtti. SOCAR & TURCAS ortaklığının gündemine aldığı yatırım demeti içinde en önemli payı, yaklaşık 4.5 milyar dolar yatırımla inşa edilecek Petrokimya Rafinerisi’nin alacağını vurgulayan Hayati Öztürk, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu rafineriyi Petkim’in ana hissedarı olan SOCAR & TURCAS ortaklığı yapacak. Aliağa Kompleksinde yaklaşık 1.350 dönüm arazimizi SOCAR & TURCAS Rafineri A.Ş şirketine tahsis ettik. En zorlu etaplardan biri olan Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) onayı alındı. EPDK lisansının alınmasının ardından yatırıma başlanacak. Bir yılı aşkın süredir arkadaşlarım proje üzerinde çalışmayı sürdürüyor. Sanki yarın EPDK lisansı alacakmışız gibi.. Rafineride yer alacak on ünite için beş ayrı lisansör firma ile lisans satın alınması ve mühendislik çalışması yapılması konularında sürdürülen görüşmeler, mart ayı başında sonuçlandı. Sözleşmeler imzalanarak yürürlüğe girdi. Dünyadaki en son teknolojinin uygulanacağı projede, işlerinin en iyisi şirketlerle çalışıyoruz. Bu rafineri, petrokimya sanayisinin ana hammaddeleri Nafta ve LPG’yi üretecek. Bugün Türkiye’de kapasite ve üretim fazlalığı olan benzini hiç üretmeyecek. 1.500 ilâ 2.000 arasında ek istihdam sağlayacağız. Yıllık kapasitesi 10 milyon ton olacak.” Üretimin önündeki en önemli engelin enerji fiyatları olduğunu söyleyen Öztürk, enerjiye yılda 320 milyon dolar harcayan Petkim’in Aliağa’da değil Amerika’da kurulu olması halinde bu maliyetin yüzde 30-35, Ortadoğu’da kurulu olması halinde ise yüzde 80 düşeceğine dikkat çekti. Petkim’in yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımı da desteklediğini hatırlatan Öztürk, Aliağa Kompleksi içinde 47.5 MW gücünde Rüzgâr enerji santralı kurmak için çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi. Rakamlarla Petkim •3 Nisan 1965 tarihinde Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) öncülüğünde kuruldu. Kocaeli’deki Yarımca Kompleksi’nde 1970 yılında, önce 5 fabrikayı işletmeye açtı. Daha sonra diğer fabrikalar bunu takip etti. •Petkim’in ikinci kompleksi, en ileri teknolojiler ve optimum kapasitelere sahip olarak 1985 yılında İzmirAliağa’da işletmeye açıldı. •Petkim Petrokimya Holding A.Ş’nin sermayesindeki yüzde 51 oranındaki kamu hissesi; blok satış yöntemiyle özelleştirilmesine ilişkin ihale süreci sonucunda, 30 Mayıs 2008 tarihinde 2 milyar 40 milyon dolar bedelle SOCAR & TURCAS Petrokimya A.Ş’ye geçti. •50’yi aşan petrokimyasal ürün yelpazesiyle Türkiye sanayisinin vazgeçilmez bir hammadde üreticisi durumunda olan Petkim’in ürettiği petrokimyasal ürünler; inşaat, tarım, otomotiv, elektrik, elektronik, ambalaj, tekstil sektörlerinin önemli girdileri arasında bulunuyor. Petkim, ayrıca, ilaç, boya, deterjan, kozmetik gibi birçok sanayi kolu için girdi üretiyor. •31 Aralık 2009 tarihli finansal sonuçlara göre geçen yıl 114,035 bin TL net kâr elde etti. 24 / Mart 2010 PETKİM’İN 2009 KARNESİ Net satışlar: 2.057.459 bin TL. Brüt üretim: 2.956.800 ton Net kâr: 114.035 bin TL. İhracat: (60 ülkeye) 347 milyon USD İstihdam (Yılsonu): 2421 2009 yılı kapasite kullanım oranı: % 91 Yatırım tutarı: 69.858 bin TL. İSO 500 (2008) sıralaması: 15’inci Yurt içindeki pazar payı: % 26 Kimya Magazin Söyleşi Haberler İş Dünyasını Angel temizleyecek Angel’nın kullanım şekli Konsantre formülü sayesinde 1/4–1/8 arasında su ile seyreltilerek kullanılır. • Ağır yağlarda :1/4 • Normal yağlarda :1/6 • Vücut temizliğinde :1/8 28 / Mart 2010 Y ağ, gres, mürekkep ve kirleri derinlemesine temizleyen ve dermatolojik olarak derinin yapısını düzenleyen Angel Yağ Sökücü Teknik Sıvı El Sabunu, lekeleri çıkarırken cilt bakımı da yapıyor. Akademia Kimya Sanayi tarafından en yoğun yağ, gres, mürekkep ve kirleri derinlemesine temizleyen ve dermatolojik olarak derinin yapısını düzenleyen sıvı el sabunu üretildi. Bir yıldır üzerinde çalışılan sabunla ellere bulaşan zor lekeler deri tahrip edilmeden kolayca çıkarılabilecek ve cilt bakımı yapılmış olacak. Akademia Kimya Sanayi tarafından çeşitli temizlik ürünleri üretilen tesislerinde "Angel" markasıyla geliştirilen yağ sökücü konsantre teknik sıvı el sabununun çok güvenli olduğunu anlatan Akademia Kimya Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Uysal ve Genel Müdürü Halis Yılmaz, yaptıkları çalışma ile dünyada ve Türkiye'de başka bir örneği olmayan bir ürün ortaya çıkardıklarını ifade etti. Akademia Kimya Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Uysal, “İş dünyasında önemli bir ihtiyacı sağlıklı olarak giderdik. Temizlik yapılırken ellerin yıpranmasını tahriş olmasını yok ettik. Angel Yağ Sökücü Teknik Sıvı El Sabunu çok güvenlidir. Çünkü özel geliştirilmiş formülünde tahriş edici kimyasallar içermez. Doğada biyolojik olarak parçalanır. Doğal kimyasallardan oluşmuştur. Yumuşatılmış formülünde cildi koruyucu ve nemlendirici lanolin bulunur. Bundan dolayı da temizlik sonrası ellerde yumuşaklık bırakır. Derinin doğal yağ dengesini korur” dedi. Üründe doğal saf birleşimler kullanıldığını belirten Genel Müdür Halis Yılmaz ise, “Fabrika ortamında çok çeşitli sanayi yağları ve boyalarla karşılaşmak mümkün, bu yağ ve boyalar gerek işçilerin çalışmalarında gerekse işçilerin dikkatsizliği sebebi ile işçilerin ellerine bulaşabilir. Bu problemi çözmek için kullanılacak ürünün tüm bu sanayi yağları mürekkep ve boyaların üzerinde etkili bir temizlik yapması gerekmektedir. Söz konusu olan problem ellerde olduğu için kesinlikle cilde olumsuz etki göstermeyen bir ürün olması gerekmektedir. Ta bii ki bütün bunları da son derece ekonomik birim maliyetlerle yaparak işletmenize büyük avantajlar sağlayabilmektedir. İşte bu konu ile ilgili olarak firmamızın geliştirmiş olduğu Angel yağ sökücü konsantre teknik sıvı el sabunumuz rakipsiz ve iddialı bir üründür” şeklinde konuştu. Yılmaz, Angel yağ sökücü konsantre teknik sıvı el sabununun sanayi çalışanları üzerinde test edilerek yüzde yüz başarı elde edildiğini de kaydetti. Angel Yağ sökücü konsantre teknik sıvı el sabunu hakkında: Akademia Kimya ve Angel Yağ sökücü konsantre teknik sıvı hakkında http://akademiakimya.com adresinden detaylı bilgi alınabilir. Angel Yağ Sökücü konsantre teknik sıvı el sabunu, en yoğun yağ, gres, bazı mürekkep ve kirleri derinlemesine temizler ve dermatolojik olarak derinin yapısını düzenler. • En yoğun yağ, gres, bazı mürekkep ve kirleri derinlemesine temizler ve dermatolojik olarak derinin yapısını düzenler. • Parfüm katkılıdır. • Ph:7-7,5 arasında nötr. • Yoğun yağ sökücü özelliğinden dolayı köpürme efekti azdır. • Lanonin katkılıdır. Angel güvenlidir; doğal kimyasallardan oluşuyor. Yumuşatılmış formülünde cildi koruyucu ve nemlendirici lanolin bulunuyor. Bundan dolayı da temizlik sonrası ellerde yumuşaklık bırakıyor. Derinin doğal yağ dengesini koruyor. Kimya Magazin Haberler Haberler Kimyacılar krizde, ihracatlarını yüzde 49,5 artırdı Küresel krizin etkisinin yavaş yavaş kaybedildiği bugünlerde 2010’un ilk ayında ihracatta kriz öncesi rakamlara ulaşıldı D ünyanın büyük bir bölümünün yaşadığı ekonomik kriz, yavaş yavaş etkisini kaybediyor. Sektörlerden son birkaç aydır olumlu haberler gelmeye başladı. Olumlu sinyallerin görüldüğü sektörlerden biri de kimya. Türkiye ekonomisinin temel taşlarından biri olan ve tekstilden otomotive, inşaattan kozmetiğe kadar pek çok sektöre hammadde veren kimya sektöründe, 2009 yılı Ekim ayında ilk olumlu gelişmeler görülmeye başlanmıştı. 2009 yılı Aralık ayı ise adeta kimyasal patlamanın gerçekleştiği ay oldu. Kimya sektörü ihracatı tam 12 ay sonra ciddi bir artış gerçekleştirdi. 2008 yılı Aralık ayıyla kıyaslandığında sektörün ihracatı değer olarak yüzde 55,49, miktar olarak ise yüzde 36,22 artış kaydetti. 2010 yılının ilk ayında ise toparlanmanın boyutu biraz daha genişledi. Ocak ayında 953 bin 903 tonluk ihracat gerçekleştiren kimya sektörü, 849 milyon 353 bin dolarlık ihracat geliri sağladı. İKMİB (İstan- 32 / Mart 2010 bul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, konuyla ilgili şunları söyledi: “Sektörümüzün gelişimi ve ihracatının artışı için elimizden geleni yapıyoruz. Kriz bizi korkutmadı, aksine firmalarımızın yeni pazarlara yönelmesi için bir fırsat oldu. Birliğimiz de bu konuda eğitimlerden tutun da fuarlara, ticari heyetlerden ülke araştırmalarına kadar birçok çalışmayla yardımcı oldu. Bugün ulaştığımız başarının temelinde bu çok yönlü çalışmamız yatıyor. Gerçekleştirdiğimiz bu rakamlar, yıl sonu için hedefimiz olan 12 milyar dolarlık ihracat konusunda bizi yüreklendiriyor.”Kimya sektörü ihracatında 2009 yılı ile2010 yılı Ocak aylarını karşılaştırdığımızda, miktar olarak artış yüzde 58,74, değer olarak artış ise yüzde 49,51’e ulaştı. Geçen ay itibariyle ihracat gerçekleştirdiğimiz ilk üç ülke ise Singapur, Almanya ve Mısır oldu. İlk on ülke arasında yer alan beş ülkeye yapılan ihracatta yüzde 100’ün üzerinde artış sağlanması ise kimya sektörünün ne kadar farklı ülkelere ihracat yaptığını gösteren en iyi örnek oldu. Kimya Magazin Haberler Dışa bağımlılık sona erecek Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk: İhtiyaçlarımızı karşılamada öncelik her zaman yerli sanayicimizde… E ge Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nde (ESİAD) düzenlenen "Petrokimya Sektörü ve Petkim'in Büyüme Stratejisi" stratejisi konulu toplantıya konuk olan Petkim Genel Müdürü Mehmet Hayati Öztürk, şirketin büyüme stratejisinde yerli tedarikçilere büyük önem verdiklerini söyledi. Bugünün dünyasında verimliliğin iş akışlarında yaşamsal önem taşıdığına değinen Hayati Öztürk, Ar-Ge, ekipman ve imalat bazında başlattıkları "Yerlileştirme Projesi" ile hem tasarruf sağladıklarını hem de yerli sanayiciye destek olduklarını belirtti. Petkim'in mevcut altyapısını tedarikçilerle paylaşarak verimliliği artırdıkları bilgisini veren Genel Müdür Öztürk, böylece yatırım ve işletme maliyetlerinde ciddi oranda tasarruf sağladıklarını dile getirdi. Kimya sanayisinin güçlü olduğu Avrupa ve Uzakdoğu'da da sektörün gelişimi için kümelenmenin birinci ESİAD Başkanı Sıtkı Şükürer (solda) ve ESİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlık Divanı Üyesi Kemal Çolakoğlu (sağda), Petkim Genel Müdürü Hayati Öztürk'e günün anısına bir plaket verdi. 384 / Mart 2010 öncelik taşıdığına dikkat çeken Öztürk, şu değerlendirmeyi yaptı: "Şuna çok net inanıyoruz: Türkiye'nin mevcut birikimi ve altyapısı Petkim'in ihtiyacı olduğu bir çok kimyasalı ve ekipmanı üretebilecek nitelikte. Son olarak Alçak Yoğunluk Polietilen (AYPE) fabrikamızın yüksek basınçlı kompresörlerinin gövde dökümlerini yerli sanayimize yaptırdık. Bu kompresörler 1500 atmosfer basınçta çalışır ve fabrikanin çok önemli bir parçası Kimya Magazin Haberler dır. Buna benzer çok sayıda işimizi, yakınımızdaki KOBİ'lere yaptırabiliyoruz. 'Yerlileştirme Projesi'ne stratejik önem veriyoruz ve Petkim'in büyüme modelinde ayrılmaz bir unsur olarak görüyoruz. Tedarikçilerimiz ve müşterilerimizle değer zincirinde el ele bulunabilirsek, birlikte değer yaratırsak, bu, hem ülkemizin yararına olacaktır hem de bizim maliyetlerimizi düşürecektir. Hedefimiz yurt dışından aldığımız tüm malzeme ve ekipmanların yurt içi imalatın- “Öztürk’ün her daim yanında ve arkasındayız” ESİAD Yüksek İştişare Konseyi Başkanlık Divanı Üyesi ve Petkim Eski Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu, 2001-2003 yılları arasında Petkim'de kazandığı deneyimi, yedi yıl geriye baktığında çok daha iyi anladığını vurguladı. Dönemin Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz'ın bir gece yarısı telefonu ile Petkim'e atandığını anımsatan Çolakoğlu, görev yaptığı dönemde mali işlerden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olan Hayati Öztürk'ü yakından tanıma olanağı bulduğunu kaydetti. Çolakoğlu, şöyle devam etti: "Devlet size bir sorumluluk veriyor. Yılda 1.2 milyar dolara hükmediyorsunuz. Ama aynı devlet elinizi kolunuzu bağlamış ve ringe çıkarmış. Ben bugün Harvard Üniversitesi'ne 500 bin dolar para versem Petkim'de kazandığım tecrübeyi kazanamazdım. Alnımızın akıyla görev süremizi tamamladık. Bizler Petkim'de yolcu olduğumuzu biliyorduk. Ama Petkim'in hancıları da vardı. O hancılar çok düzgün, çok iyi iş yapan, sistemin içinden çıkmış ve onu kökleştirmiş dürüst insanlardı.. Hayati Bey de o insanların başında geliyordu. O kadrolara güvendik, onlar da bizi hiç yere baktırmadı. Hayati Bey bu göreve çok yakıştı. Kendisinin başarılarına kendi başarımız gibi sevineceğiz, her daim yanında ve arkasında olacağız.." 386 / Mart 2010 2.7 metre çapındaki YYPE Fabrikasına ait döner kurutucu ringi Menemen'de yerleşik TİBET Makina'da imal edildi. da uzmanlaşmış firmalar yetiştirmek.." Yerli sanayi ile neler başarıldı? Petkim'in yerli sanayi ile el ele değer zinciri yaratma projesi, yavaş yavaş meyvelerini veriyor. "Yan Sanayi Geliştirme Süreci" kapsamında 2007 yılında 21 olan tedarikçi sayısı, 2008'de 42'ye, 2009 yılında ise 55'e çıkarıldı. Dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yerlileştirme çalışmaları kapsamında 2008 yılında 243, 2009 yılında 334 kalem malzemenin yerlileştirilmesi gerçekleştirildi. 2009 yılında yurt içi alımların sayısal olarak %50'si, tutar olarak da %61'i Ege Bölgesi'nde bulunan firmalardan sağlandı. Petkim'in yedek parça ihtiyacı %80 oranında İzmirli imalatçılardan karşılanıyor. 2009 yılında 600 bin Dolar değerinde yedek parça yerlileştirildi. “Petkim, İzmir'in ayrılmaz bir parçası” Toplantıda söz alan ESİAD Başkanı Sıtkı Şükürer de, Petkim'in kendi bünyesinde yetiştirdiği yöneticileri tepe kademelere getirmesinin önemine dikkat çekti. Şirketin özelleşmesinden sonra bu geleneğin devam etmesinden büyük mutluluk duyduklarını kaydeden Şükürer, ESİAD olarak Petkim'i "İzmir'in ayrılmaz bir parçası" olarak gördüklerini, "camia şirketi" olma özelliğini korumasını dilediklerini sözlerine ekledi. AYPE Fabrikası'nın 10 ton ağırlığındaki K-202 B/P Kompresör gövde dökümü, Ankara'da yerleşik AKDAŞ DÖKÜM firmasında yapıldı, talaşlı imalatı halen devam ediyor. Kimya Magazin Profil İsteğe bağlı özel renkler Aysatek, standart renklerin yanı sıra müşterinin isteğine bağlı özel renk üretimi yapıyor A ysatek 15 yıllık masterbatch tecrübesiyle günlük 1,5 ton kapasiteyle renkli üretim yapmak üzere İpkas Sanayi Sitesi’nde üretime başladı. Ürünler arasında genel maksatlı standart renklerin yanı sıra farklı hammaddeler için, tercih edilen özelliklerde renkler de yer alıyor. Firmanın amacı; renkli masterbatchde çözüm ortağı olmak ve renk tasarımı yapılarak müşteriye özel üretilen masterbatchler ile hizmet vermek. Masterbatch üretimi hakkında; Toz halinde olan pigment veya katkı hammaddelerini granül formunda olan plastiğin içine homojen şekilde dağıtılarak işlenmesidir. Bu işlem için özel tasarımlı yüksek tork üretebilen çift vida ekstruderlerde, yüksek akışkanlıklı taşıyıcı plastiğin içine homojen olarak karıştırılarak granül haline getirilir. Renk tonlarının sürekliliğini yakalamak için özel ekipman ve sistem kullanılıyor. Beyaz, buz beyazı, renkli masterbatchler sarı, yeşil, mavi, kırmızı diğer tüm ara renkler ve tüm tonları olmak üzere istek ve amaca göre farklı tonda renk üretim imkanı sağlamaktadır. Makine parkuru küçük ve büyük kapasiteye uygun olarak kurulmuştur. Hızlı renk değişimi ve geriye dönüş kolaylığı sağlamaktadır. Hizmette kusursuz olmak amacı doğrultusunda kaliteden ödün vermeden, hızlı ve uygun fiyatı ile Aysatek Masterbatch olarak hizmet veriyor. Üretim şekillerine göre hizmet verdiğimiz sektörler; Enjeksiyon, şişirme, ektrüzyon film vb. 38 / Mart 2010 Çuval: PP çuval, ağır hizmet torbası, PE ve PP’den mamul tarım-balya ipi, sera ipleri, yan şerit ipleri, sanayi amaçlı kumaşlar, patates soğan çuvalları, PP’den mamul tüm çuvallar. Şişeler, Bidonlar, Variller: Su , kimyasal şişeler, PVC, PET, PP’den mamul tüm şişeler, bidon, fıçı ve variller. Elektrik Malzemeleri: Fişler, prizler, anahtarlar, armatürler, PVC’den mamül kablo kanalları. Dayanıklı Tüketim Malları: Beyaz eşya, buzdolabı, bulaşık makinası iç gövdeleri, çamaşır makinası tamburları ve tüm düğmeleri, televizyon gövde ve arka kapakları, fırın düğmeleri, telefon gövdeleri, elektrik süpürge gövdeleri. PVC Siding Elemanları: Tüm PVC siding parçlar, pencere profili, kapı panjur vb. Otomotiv: Tamponlar, kapı kolu, far ve stopları, ayna gövdeleri vb. Gıda Ambalajları: Plastik bardaklar, çatal-kaşıklar, yoğurt kapları, köpük kaplar vb. Ev Eşyaları ve diğer: Plastik banyo, mutfak dolap ve aksesuarları, duş kabin parçaları, küvetler, ecza dolapları, diş-saç-bulaşıktuvalet genel temizlik fırçaları, çöp kovaları, dolap kulp ve aksesuarları. Masa, sandalye, çöp konteynerleri, saksılar, trafik işaretleri ve lambaları vb. Aysatek, plastik sektöründe kalıcı olmak amacıyla müşteri memnuniyetini ön planda tutarak, onların isteklerine en kısa zamanda cevap vermeye çalışıyor. Firma müşterilerinin masterbatch ile ilgili şikayetlerini ve sorunlarına çözüm önerileri sunarak, kaliteli ve güvenilir hizmet veriyor. Kimya Magazin 40 / Mart 2010 Ürün Kimya Magazin 42 / Mart 2010 Ürün Kimya Magazin 44 / Mart 2010 Ürün Kimya Magazin 46 / Mart 2010 Ürün Kimya Magazin 48 / Mart 2010 Ürün Kimya Magazin 50 / Mart 2010 Ürün Kimya Magazin Teknik Makale Yeni Arnitel® tüp konseptleri kimyasal ve mekanik performansı artırıyor Ö Dr. Ir. P.W.J. van den Heuvel, DSM Engineering Plastics, Geleen, Hollanda zet: DSM Engineering Plastics, çok farklı poliamid türlerine mükemmel kimyasal yapışma sergileyen yeni bir Arnitel Yapışma derecesi geliştirdi. Bu teknoloji özellikle hortumlar, tüpler, filmler, vb. gibi koekstrüzyon uygulamalarına yönelik olarak düzenlendi. Bu yenilikçi konsept, tasarımcıların birden fazla malzemeyi bir araya getirerek ve her birinin güçlü yönlerini daha düşük sistem maliyetiyle daha çok yönlü çözümler üretecek şekilde kullanarak, yeni uygulama yapıları yaratmasına imkan vermektedir. Bu yeni çalışma biçimi, bugünün ve yarının uygulamalarında maliyet optimizasyonu veya performans artışı sağlayacaktır. Giriş: Poliamidler ve Arnitel termoplastik kopolyester (TPC), özellikle tüp ve hortum endüstrisi başta olmak üzere pek çok sektörde iyi bilinmektedir. Her ikisinin belirli avantajları ve dezavantaj- ları vardır. Başta PA12 ve 11 olmak üzere poliamidler, yüksek bir kimyasal dirence ve hidroliz direncine sahiptir, fakat düşük sıcaklıklarda esneklikleri yoktur ve maksimum kullanım sıcaklıkları daha düşüktür. TPC’ler geniş bir sıcaklık aralığında çok esnektir ve mükemmel yüksek ve düşük sıcaklık özelliklerine sahiptir (bkz. Şekil 1). O zaman bu iki malzemeyi neden birleştirmeyelim? İki dünyanın en iyi özelliklerini alamaz mıyız? Şekil 2: Endüstriyel ve hidrolik hortum örnekleri. Şekil 1: E-modulus bir sıcaklık fonksiyonu olarak Arnitel’in PA11 ve PA12’ye göre daha yüksek kullanım sıcaklığına ve daha düşük sertliğe sahip olduğunu göstermektedir Arnitel yapışma derecesinin geliştirilmesi Kopolyesterin poliamide yapıştırılması, bu polimerler uyumlu olmadığı için hiç de kolay bir iş değildir. Eriyik halinde, poliamid ve kopolyester arasında polimer zincirlerinin yayınışması söz konusu değildir ve yine polimerler arasında reaktivite yoktur. Bu durumda, uyumlu olmayan iki polimer arasında yapışma elde etmenin normal yöntemi bir reaktif bağlayıcı katman kullanmaktır. Piyasada çok çeşitli işlevselleştirilmiş etilen (ko)polimer mevcuttur. Genel olarak, bu polimerler anhidrit, akrilat veya epoksi işlevsel gruplarını içerir. Deneyimlerimize göre, poliamid ya da kopolyestere karşı yeterli reaktivite gösteren bir bağlayıcı katman bulunabilse de, bu durum aynı anda her iki polimer için geçerli değildir. Bu bağlayıcı katmanların karışımları da yeterli yapışma sağlamamaktadır. 52 / Mart 2010 Bu sorunu çözmek için, poliamide karşı yüksek reaktivite gösterirken aynı zamanda mükemmel işlem davranışı ve iyi yüksek sıcaklık özellikleri sergileyen bir Arnitel Yapışma derecesi geliştirdik. Bu teknoloji koekstrüzyon uygulamaları (eriyik-eriyik teması ile) için uygundur. Over-molding uygulamaları halen geliştirilme aşamasındadır. Arnitel çok amaçlı hortum konsepti Yeni Arnitel Yapışma derecesi için son derece ilginç bir uygulama alanı, hidrolik ve endüstriyel hortumdur. Burada, (yoğurulmuş) PA11 veya PA 12’nin iyi kimyasal direnci faydalı bir şekilde Arnitel’in yüksek sıcaklık direnci ve doğal esnekliği ile birleştirilebilir, ayrıca bkz. Tablo 1. Bu Çok Amaçlı hortum konseptinde, tek katmanlı (yoğurulmuş) PA11 veya PA12 tüpü yerine sadece ince bir (yoğurulmuş) PA11 veya PA12 katmanı, Arnitel Yapışma derecesi bağlayıcı katmanı ve hortum gövde- si için normal Arnitel (örn. PM581) içeren çok katmanlı tüp gelmiştir. Yeni tüp konseptinin şematik sunumu Şekil 3’te verilmektedir. Şekil 4, yoğurulmuş PA12 ve Arnitel Yapışma derecesinden 2-katmanlı tüp yapımını göstermektedir. Arnitel ve poliamid katmanları arasındaki yapışma çok iyidir. Tüpün bir kaç saat boyunca kaynayan glikol/su içinde tutulması yapışmayı engellememiştir. Çok Amaçlı tüp, gelişmiş kimyasal, mekanik ve termal direncin yanında, tek katmanlı PA11 veya PA12 tüp ile karşılaştırıldığında önemli bir maliyet tasarrufu sağlar. Maliyet tasarrufu, katman yapısı ve ham madde seçiminin optimize edilmesi yoluyla gerçekleştirilebilir. 2x10 mm tek katmanlı tüpün, PA12 iç katman, Arnitel Yapışma katmanı ve Arnitel PM581 dış katmandan oluşan 3-katmanlı Çok Kimya Magazin Teknik Makale çok geniş bir sıcaklık aralığında doğal esneklik), önemli oranda maliyet tasarrufu sağlamaktadır. Şekil 3: Mevcut tek katmanlı PA11 veya PA12 tüpün (solda) ve yeni Çok Amaçlı hortum konseptinin (sağda) şematik sunumu. Amaçlı karot tüpü yapısı ile değiştirilmesi sonucu elde edilen maliyet tasarrufu %15 ila %30 oranlarında gerçekleşebilmektedir. Sonuçlar Arnitel Yapışma derecesi, poliamidlerde mükemmel kimyasal yapışma göstermektedir. Bu teknik, ağır- Tablo 1: Çok Amaçlı tüpün avantajları. lıklı olarak tüpler, hortumlar, film, vb. gibi koekstrüzyon uygulamaları için uygundur. Yeni Arnitel Yapışma derecesinin bir uygulaması Çok Amaçlı hortumdur. Arnitel ve poliamidlerin en iyi özelliklerini bir araya getirmenin yanında (kimyasal direnç, yüksek sıcaklık direnci ve Şek. 4: 0.25 mm yoğurulmuş PA12 ve 0,75 mm Arnitel TPC yapışma derecesi içeren bir 12x1 mm karot tüpü (solda). Mikroskop altında kesit resmi (sağda). Kimya Magazin Söyleşi Neta’nın sıvı dolum makinasına müşterilerden tam not Neta Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Ulubay, IPACK fuarında geliştirdikleri otomatik 10’lu sıvı dolum ve kapatma makinasının ziyaretçilerden tam not aldığını belirtti 1 997 yılında kurulan Neta, 2007 yılında makina sektörüne adım atıp Neta Makine olarak müşterilerine hizmet vermeye başlıyor. Neta’nın makine sektörüne girişini firmanın kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Ömer Faruk Ulubay şöyle anlatıyor: “Türkiye deki dolum ve etiketleme makinası üreticilerinin sektörde yaşanan kalite ve teknik servis ağındaki olumsuzlukları giderebilmek ve müşteri memnuniyetini en üst seviyeye taşıyabilmek temel ilkesi olmuştur. Sadece kendi maliyetimiz değil, bizden makine almak isteyen herkesin maliyetleri bizim için önemlidir. Çünkü günümüz Türkiye’sinde firmalar maliyetlerini düşürebilmek için makina alırken en önemli olan kaliteye önem vermemektedirler. Düşük maliyet ile yüksek kaliteyi yakalamak için çalışan firmamız, pnömatik olarak dünya devlerinden Festo markası ile çalışmaktadır. Elektrik kontrol sistemlerinde ise yine dünya devlerinden Siemens ile çalışmaktadır. Türkiye’nin makine alanındaki saygınlığını sürekli ilklere imza atarak oluşturduğumuz Ar-Ge bölümümüzle gözümüzü zirveye diktik.” Mevcut üretimlerimleriyle teknolojiyi takip ettiklerini söyleyen Ömer Faruk Ulubay, yeni ürünler imal etmenin, müşteri beklenti ve isteklerine maksimum şekilde cevap verebilecek bir hizmet anlayışına ulaştırmanın firmanın en önemli hedefleri arasında olduğunu ifade etti. Dünya üzerindeki üreticiler ve tüketiciler arasındaki akışı sağlayan çok yararlı bir platform olan fuar çalışmalarında üretmiş ve geliştirmiş oldukları ürünleri yurtiçi ve yurtdışı fuarlarda sergilediklerini ifade eden Ulubay sözlerine şöyle devam etti: “Bu anlamda ilk yurt içi fuarımız CNR’de düzenlenen IPACK fuarında geliştirdiğimiz otomatik 10’lu sıvı dolum ve kapatma makinası ziyaretçilerden tam not al- 56 / Mart 2010 mıştır.” Ulubay, 10’lu sıvı dolum ve kapatma makinası hakkında şunları söyledi: “Her türlü pet, plastik ve metal ambalaj dolumu; şampuan, sıvı sabun, bitkisel yağ, madeni yağ, camsil, badem yağı, gazsız meyve suyu, sıvı zirai ilaçlar, çamaşır suyu, sıvı kimyasalları ve bunlara benzer ürünler doldurulabilir. Kontrol sistemi PLC-Pnömatiktir. Dolum nozulları hammadde özelliğine göre değişkendir.100 ml1000 ml arası ayarlanabilir dolum aralığına sahiptir. Besleme tankı makinanın üzerinde bulunan aktivatör sayesinde ana dolum istasyonundan sürekli malzeme nakil edilir. Makinanın en önemli özelliklerinden biri olan iki farklı sıvı ürünü ambalajları aynı olan şişelere doldurma ve ayrı ayrı etiketleme özelliğine sahiptir. Dolum grubu AISI 316 paslanmaz çeliktir.Yardımcı elemanlar AISI 304 paslanmaz çelikten imal edilmiştir.Tam otomatik dolum ve kapatma özelliğine sahiptir.Kapatma sistemi triger,pompalı valf ve push-pull olmak üzere 3 farklı kapak kapatma özelliğine sahiptir. Çakma ve vidalı kapaklar için vibratör sistemi kullanılır. Etiketleme modülü: 100 ml-1000 ml tek yönlü, çift yönlü ve yuvarlak şişeleri etiketleme özelliğine sahiptir. Kapatma bölümü: Triger kapatma, pompalı valf ve Push-Pull (çakma) özelliklerinin hepsini sorunsuz bir şekilde kapatmaktadır.” Kimya Magazin Röportaj 2009’da küçük tedarikçiler azaldı 2009 yılı sektörde tutunmaya çalışan küçük tedarikçilerin azaldığını ve büyüklerin de bu dönemde eleman çıkardığını söyledi K imya sektörünün önde gelen isimleri arasında yer alan Gemsan A.Ş. Genel Müdürü Dr. Ömer Kumlu ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Röportajımız esnasında Dr. Ömer Kumlu ile dünyanın en büyük ekonomisi olan ABD’de kredi kriziyle başlayan küresel krizin olumsuz etkileri, Gemsan’ın ürünleri, hedefleri, projeleri hakkında konuştuk. Krizin her sektörü olduğu gibi endüstriyel yağ sektörünü de olumsuz 58 / Mart 2010 yönde etkilediğini dile getiren Dr. Ömer Kumlu krizin yaşandığı günlerde firmaların kapasite kullanım oranlarında ciddi boyutta gerilemeler olduğunu ifade etti. 2009’da otomotiv sektöründe yaşanılan durgunluğun tüm sektörü olumsuz etkilediğini belirten Dr. Ömer Kumlu“2009 yılı sektörde tutunmaya çalışan küçük tedarikçilerin azaldığı ve büyüklerin de bu dönemde eleman çıkardığı bir dönem oldu” dedi. Kimya Magazin: Firma olarak ürün yelpazenizde hangi ürünler bulunuyor? Bu ürünler ağırlıklı olarak hangi sektörlerde kullanılıyor? Gemsan, tekstil yardımcı kimyasalları, tekstil lubrikantları, metal işleme sıvıları, özel kimyasallar üretmektedir. Özellikle metal bölümüyle ilgili konuşmak gerekir ise; suda çözünen kesme sıvıları, bakır tel çekme yağları, yanmaz hidrolik yağlar, pres döküm yağları, koruyucu yağlar, sıvama ve derin çekme yağları, cam endüstrisi lubrikantla- rı, plastik / kauçuk enjeksiyon lubrikantları, kızak yağları gibi bir çok ürün metal grubu ürün gamımızda yer almaktadır. Bu ürünlerimiz; demir çelik endüstrisinde, maden ocaklarında, tünel inşaatlarında, havacılık endüstrisinde, cam endüstrisinde, iş makinalarında, ateşli kaynakların bulunduğu tüm işletmelerde kullanılmaktadır. Tüm ürünlerimiz hem yoğun Ar-Ge çalışmaları sonucu sahip oldukları kalite ile işletmelerin verimliliğini arttırmakta hem de güvenli bir çalışma ortamı sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Kimya Magazin: Yavaş yavaş geride bırakmaya başladığımız ekonomik kriz madeni yağ sektöründe nasıl bir etki yarattı? Bu durgunluk döneminde firma olarak neler yaptınız? Ekonomik kriz her sektörü olduğu gibi endüstriyel yağ sektörünü de olumsuz yönde etkiledi. Bu dönem içerisinde firmaların genel olarak Kimya Magazin Röportaj kapasite kullanım oranlarında ciddi boyutta gerilemeler sözkonusu oldu. Özellikle 2009 yılı içerisinde ciddi boyutta çalıştığımız otomotiv sektöründe yaşanılan durgunluk tüm sektörü olumsuz etkiledi. 2008 yılında düşünülen yatırımlar 2009 yılı içerisinde ertelendi. 2009 yılı sektörde tutunmaya çalışan küçük tedarikçilerin azaldığı ve büyüklerin de bu dönemde eleman çıkardığı bir dönem oldu. Ancak Gemsan olarak bizler durgunluk ve krizin yeni fırsatları da oluşturabileceği bilinciyle yoğun olarak Ar-Ge ve ürün geliştirme faaliyetlerimizi arttırma yoluna gittik. Burada temel üretim faaliyetlerinde yaratılabilecek yenilikler ve maliyet azaltıcı çalışmalarla müşterilerimize fayda sağlayabilmek üzerine kuruldu. Müşterilerimize özel çözümler üreten bir yapıya doğru kayan B2B ve müşteri odaklı bir satış ve pazarlama yapılanma sayesinde en az eskisi kadar güçlü bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Kimya Magazin: 2010 yılından neler bekliyorsunuz? Madeni yağ pazarında büyüme olacak mı sizce? 2010 yılını 2008’den beri süregelen 60 / Mart 2010 kriz ve buna bağlı durgunluğun yavaş yavaş etkisini azaltacağı bir yıl olarak düşünüyoruz. Ancak böyle bir krizinde çok kısa bir sürede tamamen ortadan kalkacağını düşünmek fazla iyimserlik olur. Bu dönem pazardaki oyuncuların konumlarını belirlediği, pazar dinamiklerinin kriz sonrası göstergelerinin daha net görülebildiği bir dönem olabilecektir. Bu dönemde bizlerin hedefi; 2010 yılını en kötü olasılıkla 2007 rakamlarımızla kapatabilmektir. Kimya Magazin: Başta Irak olmak üzere diğer komşu ülkeler, Ortadoğu ve Kuzey Afrika Ülkeleri madeni yağ sektörü için ne ifade ediyor? Önümüzdeki yıllarda bu pazarlardan neler bekliyorsunuz? Bu pazar Gemsan’ın zaten yıllardır içerisinde olduğu ve gayet iyi tanıdığı bir pazardır. Gemsan yıllardır yaptığı ihracatı bu bölgede sürekli üzerine koyarak yapmıştır. Biraz önce de ifade ettiğim gibi bu bölge kriz sonrası oluşacak yeni dünya düzeni içerisinde lokomotif olabilecek birkaç pazardan biri olacaktır. Bunu görebilen ve yoğunluğunu bu bölgeye verebilecek olan firmaların bu kararlarından iyi sonuçlar çıkardıklarını önümüzdeki yıllarda birlikte gözlemleyebileceğiz. Kimya Magazin: Demir-Çelik sektörü madeni yağ kullanımı açısından önemli bir pazar mı? Demir çelik sektörüyle olan çalışmalarınızı bizimle paylaşır mısınız? Demir-Çelik sektörü bulunduğumuz sektör açısından olmazsa olmaz bir yer temsil eder. Haddeleme, ateşe dayanıklı hidrolik sıvılar, koruyucu yağlar, yüzey temizleme kimyasalları ve özel amaçlı kesme sıvıları demir çelik sektöründe bulunduğumuz ve bundan sonra da bulunmak istediğimiz alanlardır. Kimya Magazin: Kısa ve uzun vadede hayata geçirmeyi düşündüğü- nüz projeleri bizimle paylaşır mısınız? Yukarıda da ifade ettiğim üzere amacımız değişik sektörlerde bulunan müşterilerimize yıllardan beri sunmakta olduğumuz ‘Çözüm ortağınız olmak istiyoruz’ geleneğini sürdürmek adına çalışmalarımıza artan ivmeyle devam etmektir. Burada temel amacımızda herkesin yaptığını tekrarlamak yerine hiç kimsenin yapamadığını yapmak olacaktır. Kimya Magazin: Bunların dışında eklemek istedikleriniz varsa belirtiniz… Gemsan A.Ş. endüstrinin ihtiyacı olan kimyasalları, en yüksek kaliteyle endüstrinin hizmetine sunmaya 2010 döneminde de tüm enerjisiyle devam edecektir. Özellikle çevre ve insan sağlığına duyarlı özellikte geliştirdiği ürünleriyle sektörün takipçisi olduğu firmaların başında yer almaya devam edecektir. Kimya Magazin Makale Nostaljik bir yüzey kaplama Mustafa Bağan Türkiye Kimya Sanayicileri Derneği Genel Sekreteri Ş öyle bir düşünecek olursak, insanlığın medeniyet diye adlandırdığı gelişme öncelikle zorunlu ihtiyaçların karşılanması ve bunu yaparken de çoğunlukla doğayı taklit etmesiyle oluşmuştur. Kuşlara özenip uçma hevesi uçakları, balıklara özenip yüzme hevesi gemileri, hatta deniz altı merakı ile denizaltılar, dalgıç ekipmanları geliştirmişler, daha ilkel seviyede, deniz kıyısında buldukları doğal cam parçacıklarını taklit etme ya da gene doğanın su veya rüzgârla aşındırıp şekil verdiği kaplardan kopya çekerek ve insan kabiliyetini de katarak kalıcı olması için yeni malzeme ve metotların bulunması medeniyetin temellerini atmıştır. Geçmiş zamanlarda, o zamanın teknik imkânları çerçevesinde, kurşun ve bakır oldukça yumuşak olup şekil vermesi kolay olduğundan en yaygın olarak kullanılan kap malzemesidir. Hatta bakır ve bakırın türevleri için koca bir devir yaşanmıştır. Çok kısa sürede halkın günlük hayatına giren hatta silah yapımında da kullanılan bu malzemelerin en önemli fonksiyonu “saklama, koruma” olarak görülüyordu. Çünkü günlük tüketimden fazla olan gıda veya içeceklerin bir yerlerde saklanması gerekiyordu. Saklamak için en uygun yerler de, ağır metal olarak da adlandırılan bu malzemelerden yapılan kaplardı. İnsanlar mutluydu önemli bir ihtiyaçları karşılanmaktaydı ancak! Günümüzde canlılar için toksik etkileri oldukça yüksek olan bu malzemelerin zamanla yan etkileri ortaya çıktı. Etkilerin saptanması ise maalesef asırlar sürdü. Örneğin, Roma’yı İndeks 029-002-00-X 082-001-00-6 62 / Mart 2010 yanarken seyreden ünlü imparator Neron’un kurşun zehirlenmesi nedeniyle delirdiği, Hollandalılar’ın ünlü mavi şapkalarına sertlik veren civa tuzlarının deliliğe neden olduğu söylenmektedir. 26/12/2008 tarihinde yayınlanan ve 26/12/2009 tarihinde yürürlüğe giren tehlikeli kimyasal madde ve müstahzarlarının sınıflandırması, ambalajlanması ve etiketlenmesini düzenleyen Yönetmeliğin Ek-2’sinde verilen tehlikeli kimyasallar listesi, kurşun bileşikleri ve bakır oksit için aşağıdaki sınıflandırmayı vermektedir: Tablodaki verileri özetlersek: Bakır (I) oksit: Zararlı ve çevre kirletici Kurşun bileşikleri: Üreme sistemi için toksik, çevre için tehlikeli ve vücutta birikime neden olmaktadır. Özellikle bakırın, oksitlendiği zaman gözle görülür bir değişime uğraması (üzerinde yeşilimsi oksitlenmiş bölgeler meydana gelir) ve zehirlenmeye neden olması insanları tedbir almaya zorlamıştır. Bu tedbirler XIII’üncü yüzyıla dayanmaktadır. Bakırı kalay yapraklarıyla kaplayarak, hava ile temasını kesmek suretiyle oksitlenmeyi önlemeye çalışmışlardır. Galyalılar’ın kalaycılıkta çok ilerlediği söylenmektedir. [1]Ülkemizde bakır kapların kullanıldığı zamanlardan kalan nostaljide “kalay yaparım, kalaycii,” bağırışları hala bazılarımızın kulaklarındadır. Çocukluğumda mahallemize gelen kalaycıların körükle yaktıkları ateş, kalay yaparken Kimyasal ismi Nota dicopper oxide;copper (I) oxide lead compounds with the exception of those specified elsewhere in this Annex AE kullandıkları nişadırın (amonyum klorür) buharlaşarak yaydığı kokuyu hala duyar gibiyim. Endüstriyi bir kenara bırakırsak, evlerde kullanılan bakır kapların yerini yavaş yavaş aluminyum, emaye, teflon ve çelikten yapılan kaplar almıştır. Sağlık için zararlı olabilecek bazı malzemelerin etkileri zamanla ortaya çıktıkça yeni arayışlara gidilmektedir. Risk değerlendirmesi artık yaşamımızın bir parçası olmuştur. Günlük hayatımızda birebir temas halinde olduğumuz, evlerde kullanılan kaplara yapılan kalay kaplaması da yavaş yavaş tarihteki yerini almaktadır. Kaynaklar: [1] Meydan Larousse, 10. cilt, 28/10/1992 EC No. Cas No. Sınıflandırma 215-270-7 1317-39-1 Xn; R22 N; 50-53 Repr. Cat. 1; R61 Repr. Cat. 3; R62 Xn; R20/22 R33 N; R50-53 Kimya Magazin Makale Necla Büyükyazıcı - Genel Müdür - Polikim Kimyasal Maddeler Paz. San. Tic. Ltd. Şti. IONPURE, antibakteriyel katkıdır K imya sektöründe hammadde temin etmek amacıyla başladığımız yola, her geçen gün yeni ürünler ekleyerek devam etmekteyiz. Özel projeler ve özel ürünlerle değişik sektörlere hitap ederek firmaların ürün kalitelerini arttırmalarını sağlıyoruz. Dünyadaki gelişmeleri takip ederek, insan ve çevre sağlığı açısından önemli gelişmeleri iç piyasaya aktarıyor ve bu yeniliklerin ülkemizde de uygulanmasına liderlik yapıyoruz. Bu ürünlerden bir tanesi de gümüş iyonu bazlı antibakteriyel katkıdır. İnorganik yapısı nedeniyle organiklerin tersine uygulandığı üründe çok uzun süre etkili olmakta ve sağlık için gereken hijyeni sağlamaktadır. Özellikle plastik, boya, toz kaplama ve kozmetik sektörlerinde kullanılabilen bir üründür. Dünyadaki en iyi ürün olan IONPURE, tüm polimerlerle kullanılabilmekte ve aynı zamanda su ve solvent bazlı boyalarda da kolayca kullanılarak uygulandığı yüzeyde bakteri oluşumunu engellemektedir. Japonya menşeili bir ürün olan IONPURE, çok düşük kullanım oranına sahiptir. 500 C sıcaklığa dayanımı bulunmakta ve şeffaf ürünlerde bulanıklık yapmayan tek üründür. Ayrıca ürünün FDA ve EFSA onayları da mevcutur. Özellikle halka açık alanlarda ve hastane, okul, bebek odaları gibi yerlerde boya, elektrik düğme ve prizleri, klimalar, banyo-mutfak tezgah ve dolapları, oyuncaklar gibi birçok değişik üründe kullanılarak tamamen hijyen sağlamaktadır. SARS virüsü için de etkili olduğu için domuz gribi veya kuş gribi virüsleri için de rahatlıkla kullanılmıştır. En çok kullanıldığı yerlerden bir tanesi de beyaz eşyalar, özellikle buzdolabıdır. Kısacası diş fırçasından gıda ambalajına, halıdan duvar boyasına, buzdolabından klimaya, elektrik prizinden cep telefonuna kadar hemen her üründe uygulanabilirliliği bulunmaktadır. Hijyenin önem kazandığı günümüzde bu tip ürünlerin insan sağlığı açısından çok önemli olduğunu düşünüyor ve kullanımının yaygınlaşmasını ümit ediyoruz. Ayrıca değişik Ar-Ge çalışmaları yaparak endüstriye yeni ürünler kazandırmaya çalışmaktayız. Son dönemde geliştirilen yeni ürünümüz ABRAVERT, metal sektöründe kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Bu ürün, kapalı devre ısıtma ve soğutma sistemlerinde kullanılarak sistemde kireç oluşumunu azaltarak aynı zamanda korozyonu engellemekte ve antifriz görevi de görmektedir. Kapalı devre sistemlerde içeride dolaşan suya karıştırılarak sistemin daha uzun süre sağlıklı bir biçimde kullanılmasını sağladığı için bakım onarım masraflarını düşürerek maliyet avantajı yaratmaktadır. Sistemin kullanılmadığı zamanlarda donmasını da engellediği için zaman kaybı ve verimlilik açısından da kazanç sağlamaktadır. Bu yeni geliştirilen ürünümüz ODTÜ tarafından test edilmiş olup, patent aşamasındadır. Bu ürün sistemi korurken aynı zamanda enerjiden de tasarruf imkanı da sağlayacaktır. Ayrıca tüm metallerde korozyonu engelleyeceği için bakır, pirinç, alüminyum, demir,.. gibi her tip malzemede güvenle kullanılabilecektir. Son dönemde tükenmekte olan petrol ve küresel ısınma nedeniyle, alternatif ve çevreci kaynaklara olan ihtiyaç artmaya başlamıştır. Yavaş yavaş firmalar petrol türevi olan hammaddeleri, çevre dostu alternatif hammaddelerle değiştirmekte ve buna bağlı innovasyon çalışmaları yapmakta. Dolayısıyla her geçen gün dünyada bu tip hammaddelerin kullanımı artmaktadır. Bu bağlamda özellikle antifiriz sektörü için geliştirdiğimiz organik asitlerden yapılmış korozyon önleyici paketimizin satışına da başlamış bulunmaktayız. İnşaat sektörü için özel formülasyonu bulunan konsantre ürünümüz hem kalıp ayırıcı yağ hem de döner beton santrallari ve inşaat alanındaki alet ve makinalardaki beton atıklarını temizlemekte kullanılabilmektedir. Yiğitoğlu, 17. Uluslararası Yiyecek & İçecek İhtisas Fuarına katıldı Yiğitoğlu Profesyonel Temizlik Ürün ve Sistemleri Departmanı 10 – 13 Şubat 2010 tarihleri arasında Antalya’da yapılan gıda alanında Türkiye'nin en büyük fuarı haline gelen Food Product 2010, 17. Uluslararası Yiyecek & İçecek İhtisas Fuarı’na katıldı. Fuarda focus endüstriyel kağıt ürünleri, wetrok temizlik makine ve ekipmanları, vileda profesyonel temizlik sistemleri ve eldy profesyonel temizlik ürünlerini sergiledi. Anfaş tarafından organize edilen fuarda, gıda sektöründe son teknolojiler, uygulamalar ve ürünler yerli ve yabancı 400'den fazla firma tarafından görücüye çıkarıldı. Toplam 30 bin metrekare alan üzerine kurulan fuarı yurtiçi ve yurtdışından yaklaşık 30 bin civarında sek- 64 / Mart 2010 tör profesyonelinin ziyaret ettiği tahmin ediliyor. Fuar alan bakımından geçen yıla oranla yüzde 12 büyüme gösterdi. Fuar ziyaretçileri, turizm bölgeleri yoğun olmak üzere Anadolu, Avrupa ve Ortadoğu ülkelerindeki oteller, restoran, fast-food, bar, kafeterya, süpermarket, gıda toptancıları, üniversite, resmi kurum, hastane, yurt, orduevi, yemek fabrikaları ve tüm yiyecek içecek profesyonellerinden oluştu. Antalya İhracatçılar Birliği organizatörlüğünde 6 ülkeden 15 kişilik alım heyeti ikili görüşmeler gerçekleştirmek üzere fuarı ziyaret etti. Kimya Magazin Haberler Kozmetikte çifte ÖTV kaldırıldı Yerli aerosol ürün üreticilerini yabancı üreticiler karşısında rekabet imkanını elinden alan “çifte ÖTV” uygulaması, İKMİB’in yoğun çalışmaları sayesinde kalktı Ü lkemizin gelişen sektörlerinden biri olan kozmetikte yaşanan LPG’li ürünlerdeki “çifte ÖTV’lendirme” uygulamasının kaldırılmasıyla ilgili İKMİB’in (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği) ve ASAD’ın (Aerosol Sanayicileri Derneği) çabaları nihayet sonuç verdi. Yerli aerosol ürün üreticilerini yabancı üreticiler karşısında rekabet imkanını elinden alan ve ülkesinde ürettiği ürünleri ithal ürünlere göre yüzde 25 daha fazla maliyetle tüketiciye ulaştırmasına neden olan “çifte ÖTV” uygulaması, İKMİB’in yoğun çalışmaları sayesinde kaldırıldı. 27 Şubat 2010 tarih ve 27506 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2010/135 Sayılı Kararname ile; Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listenin (A) cetvelinde yer alan “Sıvılaştırılmış Petrol Gazı (L.P.G.) Diğerleri”nin, aerosol üretiminde kullanılmak üzere tesliminde özel tüketim vergisi tutarı sıfıra indirildi. Bu haksız uygulamanın kaldırılması ve Türk üreticisinin sesini duyurmak için İKMİB, Haziran 2009’da sektör yetkilileriyle bir basın toplantısı düzenlemiş ve daha sonra da tüm resmi makamlara derdini anlatmak için seri görüşmeler gerçekleştirmişti. Çabalarının sonuç vermesinden ve sektörün mağduriyetinin giderilmesinden memnuniyet duyduklarını belirten İKMİB (İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Akyüz, aerosol ürünlerde ÖTV uygulamasının devreye girmesinden önce Türkiye piyasasının yüzde 70’inin yerli, yüzde 30’unun ise ya- 66 / Mart 2010 bancı ürünlerden oluştuğunu ifade ediyor. Uygulamayla birlikte pazarın yüzde 90’ının ithal ürünlere geçtiğini ifade eden Akyüz, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bu yanlışlığın düzeltilmesini sağduyulu bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum. Bu adımla yurtdışına yönelen Türk yatırımlarının tekrar ülkemize dönmesi ve aerosol ürün pazarının yeniden Türk üreticilerinin hakimiyetine geçmesinin yolu açılmış oldu. Ülkemiz ve sanayicimiz için hayırlı olacaktır.” Türk kozmetikleri, özellikle komşu coğrafyamızda tercih ediliyor ve ihracat hacmini giderek artırıyor. Kozmetik firmalarımız, dünya standartlarında yatırımlara sahip olmaları nedeniyle global markalara fason üretim yapıyorlar. Kısacası sektör hem iç hem dış piyasada hızla büyüyor. İKMİB’in ve ASAD’ın çabaları sonucu alınan son kararla, sektörün büyümesinin önündeki engellerden bi- rinin daha kaldırılmış olduğu belirtiliyor. Türk firmaları aerosol ürün üretiminde itici gaz olarak kullandığı LPG’yi ÖTV’li olarak kullanıyordu. Aerosol olarak üretilen ürün lüks tüketim malzemesi kapsamına girdiği için tekrar bir ÖTV daha ödüyor ve üstelik bunların üzerine bir de KDV ekleniyordu. Bu uygulama nedeniyle yerli aerosol ürünlerle ithal ürünlerin arasında maliyet farkı oluşuyordu. Yani Türk aerosol üreticileri, aerosol ürünlerini yabancı markalardan daha pahalıya üretmek zorunda kalıyordu. Bu uygulama nedeniyle birçok Türk aerosol üreticisi firma Türkiye’deki yatırımlarını komşu ülkelere kaydırmış, yurtdışında üretim yapıp Türkiye’ye ithal eder hale gelmişti. LPG, kozmetikte deodorant, tıraş köpüğü, oda spreyi, saç spreyi ve saç köpüğü gibi hemen her gün tüketilen ürünlerde itici gaz olarak kullanılıyor. Dow, hammadde fiyatlarını artırdı Dow Türkiye, hammadde maliyetlerindeki artış nedeniyle fiyatlarda düzenleme yaptı Hızla gelişen teknolojisi ve Ar-Ge yatırımları ile plastik katkı maddeleri alanında Türkiye’nin öncü firmalarından Dow Türkiye Plastik Katkıları Bölümü, Türkiye pazarına pek çok farklı ürün sunuyor. Bu ürünlerin üretimin de kullanılan temel hammadde maliyetlerindeki artışa bağlı olarak Dow Arupa Limited Şirketi’nin aldığı kararla, Türkiye pazarında da fiyatlar yeniden belirlendi. Ürünler 1 Mart itibariyle yeni fiyatlarıyla satışa sundu. Avrupa’da ve Türkiye’de bina, inşaat, ambalaj, dayanıklı tüketim malları ve ulaştırma endüstrilerine satılan tüm kaydırıcılar, akrilik katkılar, MBS bazlı mukavemet arttırıcıları ve kalay bazlı PVC ısı stabilizanları için fiyat artışı uygulanıyor. Artışlar; akrilik katkılarda yüzde 10, MBS bazlı mukavemet arttırıcıları, kaydırıcılar ve kalay bazlı PVC ısı stabilizanlarında ise yüzde 9 şeklinde olacak. Dow, bilim ve teknolojinin gücünü ‘‘İnsan Unsuru’’ ile birleştirerek insanın gelişimi için gerekli yenilikleri özenle uyguluyor. Şirket; temiz su ihtiyacı, yenilenebilir enerji oluşumu ve muhafaza edilmesi ve artan zirai verimlilik gibi dünyanın önde gelen sorunlarına yardımcı olmak için kimya ve yenileşmeyi süreklilik ilkeleri ile birleştiriyor. Dow’ın nitelikli kimyasallar, modern malzemeler, tarımsal bilimler ve plastik sanayilerine yayılmış önde gelen endüstriyel portföyü, yaklaşık 160 ülkedeki müşterilerine ve elektronik, su, enerji, kaplama ve ziraat gibi çok gelişmiş sektörlere geniş teknoloji bazlı ürünler ve çözümler sunuyor. 2009’da Dow, 45 milyar dolar yıllık satış rakamlarına ulaşan Dow’ın dünya genelinde 52 bin çalışanı bulunuyor. Şirketin dünya genelinde 37 ülkede, 214 tesiste, 5000’den fazla ürünü üretiliyor. Kimya Magazin Tanıtım ANTIL® Soft SC Y Durulamalı ürünlerde çok fonksiyonlu kıvam verme özelliği için doğal seçim.... ıllardır kişisel bakım sektörüne sağladığı çok fonksiyonlu hammaddeler ile hizmet veren Evonık Goldschmidt GmbH’ dan, durulamalı ürünlerde kullanılabilecek doğal, PEG içermeyen, ECO-CERT sertifikalı, mükemmel kıvamlaştırma ve köpük özellikleri sağlayan, duyusal ve emolient özellikleri bakımından ileri düzeyde olan aynı zamanda çok başarılı çözücü özellikler gösteren yenilikçi bir ürün: ANTIL SOFT SC ANTIL SOFT SC (INCI: Sorbitan Sesquicaprylate), •biyolojik olarak bozunabilme •çevreye zararsız olma •çok çeşitlİ yüzeyaktif formulasyonlarında şeffaf olarak çözünebilme (ürün soğuk proses edilir. 15 dk çapa uçlu karıştırıcı ile karıştırılması önerilir. İlk anda formülde bulanıklıklar oluşacaktır ancak bir süre beklenildiğinde tamamen şeffaf olacaktır.) •sıvı, kullanımda kolaylık •cilt nemine pozitif katkı sağlayabilme •en önemli özelliklerinden birisi olarak sayabileceğimiz 100 aktiflik bir malzeme olma •prosesin her aşamasında dahil edilebilme •kremsi köpük oluşumuna pozitif etki gösterme •Kıvamlaştırma etkinliğini gösteren yukarıdaki tabloda referans olarak alınan PEG içermeyen yüzeyaktif sisteminde pH = 5.5’ te, 3500 mPAs için gereken kıvamlaştırıcı miktarları gösterilmiştir. Açıkça görülmektedir ki gerekli olan ANTIL SOFT SC miktarı rakibinin yaklaşık % 36 sı kadardır. gibi özelliklere sahiptir. Ürün standart bir yüzeyaktif sistemde prosesin her aşamasında eklenebilmektedir, istendiğinde ise kullanılacak miktarın bir kısmı başlangıçta birincil yüzeyaktifin içerisinde çözülebilir bir kısmıda en sona bırakılarak viskozite ayarlaması yapılabilmektedir. Ürünün piyasadaki bilinen rakibi ise “Glyceryl Oleate;Coco Glucoside” ürünüdür. •Standart bir yüzeyaktif sistemde yapılan kıvamlaştırma etkinliği testinde de görüldüğü üzere aynı şartlarda kullanılması gereken ANTIL SOFT SC miktarı soldaki grafikte rakibinin % 27 si, sağdaki grafikte ise % 25 i kadardır. ANTIL SOFT SC ‘ nin rakibine kıyasla nasıl üstünlükler gösterdiği yapılmış olan çeşitli performans testleri ile gösterilmiştir. •Yukarıdaki iki grafik göstermektedir ki ANTIL SOFT SC rakibine kıyasla performans/maliyet oranında bir hayli ileri seviyededir 68 / Mart 2010 Kimya Magazin Tanıtım •Yukarıdaki grafikte ise 10 katılımcı ile yapılmış olan duyusal el yıkama testinin sonuçlarını görmektesiniz. Grafiğin hemen üzerinde görebileceğiniz formülasyon için pH 5.5 olarak ayarlanmış ve bu formülasyona bir denemede % 0.5 oranında ANTIL SOFT SC bir başka denemede ise yine aynı oranda rakibi eklenmiştir. Görüldüğü üzere ANTIL SOFT SC formülünüzün duyusal tüm özelliklerini (ani köpürme, köpük hacmi, köpük kremliliği, cilt hissiyatı.....) rakibine göre daha ileri götürmektedir. •Yukarıdaki grafikte ise 30 katılımcıya, 5 gün boyunca 11 uygulama yapılmış ve korneometre ölçümleri yapılarak ANTIL SOFT SC’ nin cilt nemine katkısı gösterilmiştir. •Yukarıdaki grafikte ise ANTIL SOFT SC ‘ nin piyasada blinen standart çözücülere karşı üstünlüğü görülmektedir. Grafiğin üst kısmında görülebilen formülasyonda % 0.5 katkı olarak görülen kısma sırası ile ANTIL SOFT SC, PEG-40 Hydrogenated Castor Oil, PEG-7 Glyceryl Cocoate ve Polysorbate 20 eklenmiş ve bu oluşturulan sistemlerin çözebileceği maksimum Isopropyl Myristate oranları ölçülmüştür. Açıkça görüldüğü üzere aynı oranda kullanılmış çözücülere nazaran ANTIL SOFT SC daha iyi bir çözücüdür. Özetle, Evonık Goldschmidt GmbH , ANTIL SOFT SC ürünü ile size sadece çok iyi bir kıvamlaştırıcı değil aynı zamanda çok iyi bir çözücü, emolient, cilt hissiyatını iyileştiren, nemlendirme etkisi olan çok fonksyonlu olan bir ürün önermektedir. Daha fazla bilgi ve numune istekleriniz için Evonık Türkiye temsilcisi ELKASAN KİMYEVİ MADDELER PAZARLAMA A.Ş. ile irtibata geçebilirsiniz. 70 / Mart 2010 Kimya Magazin Makale Timur ERK TKSD Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Kimya Sanayi Meclis Başkanı Sabun ve Deterjan pazarı S on bir yıldır hijyenik jellerde ve endüstriyel temizlik ürünlerinde bir gelişme yaşandı. Hijyenik jeller pazarı domuz gribinin etkisiyle yaygınlaştı. Toplumda biraz hijyen mefhumu başladı ve alışkanlık yarattı. Aslında bu senelerce evvel biraz da likit sabunlarla başlamıştı ama hijyenik jeller, bu bilinci daha fazla yaygınlaştırdı. Şirketler çok memnun, satışlar çok iyi ama merdivenaltı üretim de bununla birlikte arttı. Bu alanda çok büyük kayıt dışı var. Asgari yüzde 60 oranında olması gereken alkol merdivenaltı ürünlerde kullanılmadı. Etil alkol yerine metil alkol kullanılarak zehir yapıldı ve sağlığımız tehdit edildi. Bunun tedbirleri alınmadığı takdirde, toplum sağlığı tehdit edilmeye devam edecek. Metanol kullanımının engellenmesi için de denetim şart. Denetim de alt yapının hazır olmaması nedeniyle doğru dürüst yürümüyor. Bakanlıkta bunun üzerinde sistemli durmuyor. Denetimi yapacak kişilerin evvela eğitimden geçmeleri gerekiyor. Hijyenik mamullerde doğru standartlarda üretim yapılmıyor. Piyasa kontrolü çok zayıf. Bu da kayıt dışı ekonomiyi arttırıyor. Saha olarak çok boş olan endüstriyel temizlik ürünleri ise, sanayi, otel, hastane gibi yerlerdeki temizlik ürünleri, sabun, likit sabun gibi talebin artmasıyla çok gelişti. Temizlik ürünlerinin endüstriyel sahada gelişmesi konusunda çok büyük bir hareket var. Geçen yıl ki deterjan grubunda tüketiciye yönelik artış yüzde 10-15 civarında yaşandı. Endüstriyel ürünlerdeki artış ise son bir yılda yüzde 25’in üzerinde gerçekleşti. 200 bin – 250 bin ton olduğunu tahmin ettiğimiz sabun ve deterjan pazarında, endüstriyel ürünlerin aldığı pay yüzde 10 seviyesinde. Bunun da yaklaşık 20 bin – 25 bin ton seviyesinde olduğu dikkate alınırsa, bu pay çok küçük. Türkiye’deki Saha Gelişime Açık 72 / Mart 2010 Türkiye sabun ve deterjan pazarında halen kişi başına tüketim, gelişmiş ülkelerdeki tüketimle kıyaslandığında çok düşük seviyelerde. Bu, kozmetik ürünleri tarafında çok daha fazla. Sabun tüketiminde Avrupa’ya yakın olabiliriz, ama diş macunu, şampuan gibi ürünlerin tüketimi Avrupa ile kıyaslandığında 7’de bir, 10’da 1 seviyesinde. Avrupa doygunluğa ulaşmış, “daha fazla nasıl satarım” diye düşünüyor. Türkiye, halen o doygunluğa ulaşmış değil. Deterjanda önünde çok büyük bir saha var. Ancak maalesef firmalar bu sahalara eğilmektense birbirleriyle rekabeti fazla önemsiyorlar. Kozmetik tarafından da maalesef böyle. Önlerinde çok büyük bir pazar var, pazarı geliştirmeye yönelik çaba gösterilirse, çok daha faydalı olacağı kanaatindeyim. Hammaddesi İthal Yüzde 100 Yerli Üretim Sabun ve deterjan alanında ithalat çok az ve üretimin yüzde 100’üne yakını yerli üretim. Sabun ve deterjan ürünlerinin aktif maddelerinin çoğu bugün ithal ediliyor. Deterjanın aktif maddesi 20-25 yıl önce Türkiye’de üretilen bir maddeydi. Sonrasında kansorejen olduğu söylentileriyle bu maddenin üretimi durdu. Çok ufak bir modifikasyonla yerli yapılma imkanı vardı. Petkim, o zaman özelleştirilmemişti. Devletin üretimine yönelik kararı da çıkmayınca yeni aktif madde yurtdışından ithal edilmeye başlandı. Otomatik makinelerde çok az kullanılıyor. Ama el yıkama deterjanlarında yüzde 20’ye yakın aktif madde kullanılıyor. Bu tamamiyle ithal ediliyor. Aynı şekilde Etibank tarafından üretilen yüzde 100 yerli Tetra tipi perborat üretilirdi. Daha gelişmiş bir formülü, mono tipi perborat geliştirildi. Devlet kuruluşu Etibank bu konuda hazırlık yapamadığı için bu da ithal edildi. Bir sürü anorganik madde var. Sodyum karbonat, sodyum sülfat, sodyum silikat gibi deterjanda kullanılan yerli maddeler de artık ithal edilmeye başlandı. Su hariç neredeyse bütün kimyevi maddeler için yatırım yapılmıyor, hepsi ithal ediliyor. Don yağı yok, koko Türkiye’de olmadığı için sabun hammaddeleri de zaten eskiden bu yana ithal ediliyor, yerli olarak mamul haline getiriliyor. Bu alanda yapılan gelişmiş teknoloji yatırımlarıyla, dışarıyla rekabet edebilecek bir düzeye gelinmiş durumda. Geçen yılın ihracatına bakıldığında da mamul olarak sabun ve deterjanda 2009 yılında 660 milyon dolarlık ihracat geliştirildi ki, ihracatın çoğu Türki Cumhuriyetleri, Ortadoğu, Mısır gibi ülkelere yapıldı. Bu oran daha fazla da artabilir. Şu anda Ortadoğu, Türk Cumhuriyetleri pazarlarında rahatlıkla etkin olunabiliyor. Ama Avrupa pazarlarına gidebilmek zor. Çünkü enerji su maliyetlerimiz çok yüksek. Bu da rekabeti engelliyor. Çevreci ve İnovatif Yaklaşımlar Sabun ve deterjan pazarında piyasaların yüzde 60-70’ini elinde bulunduran büyük firmalarda çevreye dönük olarak çok büyük çalışmalar var. Merkezleri dışarıda olan Procter&Gamble, Unilever, Colgate gibi firmaların, daha az enerji, daha az su, daha düşük derecede yıkama sağlayacak çevresel mamül yapmaları önemli. Türkiye’de her ne kadar yeterli bir bilinç oluşamasa da ilk kademe olarak piyasaya sunulan konsantrematik deterjanları iyi gidiyor. Enerjide suda, paketlemede tasarrufa gidilmesi bu alanda bir devrim niteliği taşıyor. Senelerce deterjanda bu tür bir değişim olmadı. Konsantrematiklerde sistem iyi gelişti. Firmaların beraber hareket etmesi çok isabetli bir karar oldu. Ar-Ge ve Katma Değer Sabun ve deterjanlarda ithal edilen hammaddeler konusunda Ar-Ge’ye ağırlık verilmesi şart. Bu katma değer ürünlerin geliştirilmesi için de çok önemli. Ülkemiz, alt yapı itibariyle katma değer yaratmak için çok muazzam bir sahaya sahip. Doğal kaynaklarda, madencilikte, doğal olarak yetişen ürünler var. Bunların üzerine gidilmesi, bir sistem, bir program yaratılması halinde, ürünlerimizi 1’e değil, 100’e satabiliriz. Pazara baktığımızda unutmamamız gereken Türkiye’de yüzde 98’lik bir orana sahip olan KOBİ’ler. Bu firmaların desteklenmesi, bilinçlendirilmesi ve kayıt içine alınması şart. Teşvik yok, işini döndüremeyen KOBİ’ler kayıtdışına yöneliyor. KOBİ’lerin geliştirilmesi için destek verilmesi önemli. Bunlar hiçbirşey yapmasalar bile, büyük firmalar için fason üretim yapabilirler. 2009 yılında krizde birçok firma sıkıntıya düştü, ancak tüketim bilakis artışına yüzde 10’ları aşarak devam etti. Pazardaki boşluk ve rekabet dikkate alınırsa 2010 yılında yüzde 10-15 civarında bir artış yaşanacağını tahmin ediyoruz. Diğer Sektörlere Örnek Olacak Bir Dayanışma ve Sinerji Türk insanının önemli zaaflarından birisi de “uzlaşma kültüründen” uzak oluşudur. Akdeniz ülkelerinde yaşayan toplumların ortak davranışlarının içinde; sıcak kanlılık, çabuk sinirlenme, iradesine kolayca sahip olamama, fevri hareketler, vücut dilinin çokça kullanılması ve benzeri hususlar mevcuttur. Bu tür davranışlar Avrupa’da güneyden kuzeye doğru yakınlaştıkça menfi konumdan müspet konuma geçmeye başlar. Tabii ki hem Doğu Akdeniz ülkesi hem de genlerinde 20’yi aşkın etnik farklılıklar olması nedeniyle insanımızda da “uzlaşma kültürü” genelde eser miktarda görülmektedir. Ama biliyorsunuz “istisnalar kaideyi bozmaz” ! “TÜRK KİMYA SANAYİİNDE İŞTİGAL EDEN TÜM Sivil Toplum Kuruluşları” olağan dışı ve örnek bir davranış sergileyerek “SEKTÖRDE UZLAŞMA KÜLTÜRÜNÜ” 2-3 seneden beri en iyi şekilde yürütmektedirler. Sanayicisi, akademisyeni, işveren ve işçi sendikaları mensupları, çalışanları velhasıl tüm sektör paydaşları ‘DAYANIŞMA, BİRLİKTELİK ve SİNERJİ’nin en iyi boyutunu göstermektedirler. Bunun en iyi örneklerini KİMYA SEKTÖR PLATFORMU (KSP) toplantılarında; TOBB Kimya Sanayi Meclisi’nde, 7. Ulusal Kimya Sanayi Kongresi’nde yıllık, KSP Endüstri Gelişim Şuraları’nda velhasıl her ortamda görebiliyoruz ve diğer sektörel STK’lara en iyi şekilde örnek olabiliyoruz. Bütün sektör paydaşları ortaklaşa belirlenmiş görev tanımları sınırları içinde etkinliklerini sürdürmekte, kimse kimsenin yetki ve etkinlik alanına tecavüz etmemekte, ortak genel konularda sinerji ve dayanışma sağlanmakta, her paydaş kendi uzmanlık alanının dışına taşmamaktadır. Özetle SEKTÖRÜMÜZDE UZLAŞMA KÜLTÜRÜ gittikçe gelişmekte ve GÜÇLÜ BİR KİMYA SANAYİ için GÜÇLÜ BİR BİRLİKTELİK sergilenmektedir. Umarım bu örnek davranış modeli tüm sektörlerde de uygulanır ve yaşamakta olduğumuz toplumsal sıkıntılar azalmaya başlar. Kimya Magazin Ürün Doğal ve pratik yeni "Nazar Sıvı Arap Sabunu" T Nazar'ın hem daha doğal hem de kullanımı çok kolay yeni sıvı arap sabunu piyasaya çıktı ürkiye'nin en büyük arap sabunu üreticisi olan Nazar Kimya tarafından piyasaya sürülen “Nazar Sıvı Arap Sabunu” büyük marketlerin raflarında yerini aldı. Sentetik temizleyicilere bağımlılığı sona erdirmek ve çocuklara daha temiz bir çevre ve gelecek bırakmak isteyenler için tasarlanmış ürün, içerdiği portakal yağı sayesinde mükemmel bir temizlik hissi veriyor. Normal arap sabununa göre kullanımı daha kolay ve zahmetsiz olan sıvı arap sabunu sayesinde evler tertemiz olacak. Özellikle ahşap zeminlerde, taş yüzeylerde, halı ve koltuk temizliğinde kullanılan çok amaçlı bir temizlik maddesi olan sıvı arap sabunu, içeriğinde bulunan ayçiçeği yağı özleriyle doğal bir temizlik vaat ediyor. 74 / Mart 2010 Kimya Magazin Profil Simya Enerji, nano teknolojili ürünleriyle sınıfında rakipsiz Üretimde kullanılan nano teknoloji ile Simya Enerji kendi sınıfında rakipsiz bir ürün yapıyor Simya Enerji; Türkiye’nin sahip olduğu kaynakların en verimli şekilde kullanılmasını amaçlayan, hedeflerine ulaşabilmek için sanayileşmenin ve modernleşmenin insan hayatına getirdiği kolaylıkların neticesinde oluşan çevre kirliliği ve doğada yapılan tahribat ile gölgelenmesini istemeyen, bu güzel ülkeyi ve eşsiz doğasını geçmiş nesillerden miras alan değil, gelecek nesillerden ödünç aldığına inanan bir misyon ile müşterilerine hizmet veriyor. Enerji üretiminde maksimum faydaminimum maliyet ilkesi baz alınarak; kullanılan yakıtın verimli bir şekilde tüketilmesi, bununla beraber çevre duyarlılığınında en üst seviyede tutulması için tüm Dünya'da olduğu gibi Türkiye’de de yakıt tasarruf ve performans geliştiricileri büyük önem arz ediyor. Firma, üretim ve Ar-Ge çalışmalarına 2004 yılında başlanmış olan ve nano teknoloji ile üretilen fuel oil, dizel, benzin ve kömür performans arttırıcı katalizörlerinin yerel ve ulusal pazarlarda satış ve pazarlama faaliyetlerini yürütüyor. Tamamen Türkiye’de üretilen ürünlerin sağladığı faydalar ve gösterdiği performans, üretimde kullanılan nano teknoloji ile onu kendi sınıfında rakipsiz bir ürün yapıyor. Ürünler işletmelere ve bireysel kullanıcılara maddi kazanımlar sağlıyor. Bunun ötesinde, çevre kirliliğinin azaltılmasına katkı sağladığı için Türkiye’nin yeşilini ve doğasını ko- ruyor. Fuel Oil: (Oktan F6) Elektrik, ısı ya da buhar sistemlerinde kullanılabilen Fuel-Oil 'in tam ve verimli yakılmasını sağlayarak tasarruf elde eder ve bununla beraber çevreye zehirli gaz salımını minimuma indirir. Dizel: (Oktan D) Bilindiği üzere bütün fosil temelli yakıtlar hidrokarbon zincirlerinden oluşan bir yapıdadır. Oktan D; hidrokarbon zincirlerinin yapısını bozarak, küçük partiküllere dönüştürür ve daha düzenli yanma sağlar. Performans geliştirici ve çevre dostudur. Benzin: (Oktan B) Bilindiği üzere bütün fosil temelli yakıtlar hidrokarbon zincirlerinden oluşan bir yapıdadır. Oktan B, hidrokarbon zincirlerinin yapısını bozarak, küçük partiküllere dönüştürür ve daha düzenli yanma sağlar. Performans geliştirici ve çevre dostudur. Kömür: (Oktan K) Oktan K, kömür yakma yolu ile enerji elde edilen enerji üretim ve co-jenerasyon tesislerinde kullanılan Nano Teknoloji ile üretilmiş sıvı fazda Dünya'nın ilk kömür performans arttırıcı katkısıdır. Payeks, Enerji Bakanlığı’ndan onay bekliyor P Payeks, 40 MGW’lik rüzgar gücü enerjisi üretim projesi için Enerji Bakanlığı’ndan onay bekliyor ayeks Dış Ticaret Ltd. Şti. Payeks Dış Ticaret Ltd. Şti. yen 40 MGW’lık bir lisans başvurusu vardır.) İstanbul’da 1993 yılında kurulan sadece aktif olarak faaliyet •Grup şirketlerinden kâğıt üretimi yapan Sanayi Grup şirketlerinin bir üyesi olarak hizmet veriyor. Grup şir- gösterdiği farklı alanlardaki fabrikanın elektrik ihtiyacını karşılamak için kurulan bir adet 12 MW’lık termik santral ketleri arasında kâğıt sanayi, kimya sanayi global ticarette değil aynı bulunuyor. ve tarım alanlarında faaliyet gösteren ve üretim yapan şirketlerde bulunuyor. zamanda enerji yatırım pro- •Elektrik enerjisi üretimi sürecinde ortaya çıkan buhar ve ısı yine gruba ait sera tarımPayeks Dış Ticaret Ltd. Şti. sadece aktif olarak faaliyet gösterdiği farklı alanlardaki jelerinde de uzmanlaşarak cılığı tesislerinde kullanılıyor. •Hidroelektrik Santrali (HES) projelerine global ticarette değil aynı zamanda enerji yoluna devam ediyor. yatırım fırsatları aranıyor. yatırım projelerinde de uzmanlaşarak yo•Jeotermal enerji konusunda yatırım çalışluna devam ediyor. Payeks Dış Ticaret Ltd. malar devam ediyor. Şti. firmasının yer aldığı projeler arasında şunlar yer alıyor: •Bio Mass konusunda yatırım çalışmaları devam ediyor. •PV Solar Enerji konusunda çalışmaları konjonktüre uygun •Rüzgâr Gücü Enerjisi Üretimi Projesi (Payeks’in ayrıca şu olarak devam ediyor. anda Türkiye Cumhuriyeti Enerji Bakanlığı’nda onay bekle- 76 / Mart 2010 Kimya Magazin İnceleme Deterjan Nasıl Kullanılmalı? Deterjan; Antiseptik özellik taşıyan sentetik kimyasal temizlik maddelerine verilen genel addır. Bunlar yağları ve kirleri bulundukları yüzeyden uzaklaştıran maddelerdir. Bulaşık, temizlik ve çamaşır yıkamak için giderek sabunun yerini almış ve yaygın bir uygulama alanı bulmuştur. Her kimyasal gibi deterjanlarında dikkatli kullanılması önemlidir. Çamaşır deterjanlarında bulunan beyazlatıcılar ciltte ve gözde tahrişe, aerosollerin içeriğindeki gazlar ise solunum yolu rahatsızlıklara neden olabilir. Tuvalet ve fırını temizlemek için asit, banyoyu dezenfekte etmek için fenol, mobilyaları cilalamak için damıtılmış petrol ürünleri ve çamaşırları beyazlatmak için klor kullanılır. Hipoklorit, perborat, hidroksitve nitrit aslında birçok temizlik ürünü içinde kullanılan maddelerdir. Bunlar çok dikkatli tüketilmesi gereken tehlikeli kimyasallardır aslında. Doğaya zararlı kimyasalların en bilineni fosfat, su kaynaklarında yosun üremesine sebep oluyor ve akıntının zayıf olduğu su kaynaklarındaki oksijeni hızla tüketiyor, bu da sudaki canlı yaşamın yok olmasına neden oluyor. Ürünlerin ihtiyaca yeter azami miktarda tasarruflu kullanımı gereklidir. Gereğinden fazla kimyasal ürün tüketmeyin ve tüm kimyasal ürünlerde cilt temasından kaçının. Bu ürünleri sebze meyve yıkarken ya da kişisel temizlikte de kullanmayın. Temizlik ürünlerini satın alırken konsantre ürünleri tercih edin ve ürünleri kullanmadan önce içerdiği maddeleri ve kullanım kılavuzunu mutlaka okuyun. Ürünü önerilen dozda uygulamak da sağlığımız açısından oldukça önemlidir. Dikkatsiz ve gereğinden fazla talimatlarına aykırı bulaşık deterjanı kullanmanın zararları: Piyasada satılan bulaşık deterjanlarının çoğunda yüksek düzeyde fosfat ve klor bulunur. Yanlışlıkla yutulursa çok önemli sağlık sorunlarına yol açar. Bu nedenle bulaşıklarınızın çok iyi durulanması gerekir. Düşük düzeyde klor gazları tehlikesiz kabul edilse de bulaşık yıkama süreci boyunca, küçük miktarlarda dışarı verilen klorun etkisiyle oluşan solunum zorluğu, göz yanması, yorgunluk, baş ağrısı gibi semptomlara yol açabilir. Bunun yanında klor, kanalizasyon sistemine karıştığında organiklerle birleşerek son derece tehlikeli bir kimyasal madde olarak bilinen trihalometanı meydana getirir. Klor aynı zamanda kanalizasyon sistemindeki maddeleri parçalama fonksiyonu olan yararlı bakteri ve mikroorganizmaları da çabucak öldürür. Bulaşıklar için kullanılan deterjanların da ana maddeleri petrol kaynaklı ve bu sebeple bakterilerce ayrıştırılıp doğaya tekrar kazandırılamıyor, genellikle de çeşitli kimyasal katkı maddeleri, sentetik esanslar, kokular ve renklendiriliciler içeriyor. Çamaşır deterjanlarındaki olası riskler Çamaşır deterjanı ürünlerinin çoğu doğal ortamda ayrıştırılıp geri kazanılmayan malzemeler; fenol, amonyak, naf- Mart 2010/ 77 Kimya Magazin İnceleme talin ve diğer zararlı kimyasal maddeleri içerirler. Bu asrın başında sabun elde edilmesinde kullanılan yağların kıt bulunması, temizleyici başka maddelerin bulunması için çalışmaların başlamasına neden oldu. Ham petrolden sentetik yolla elde edilen deterjan üretilmesine başlandı. Özellikle II. Dünya Harbi sırasında Avrupa ve Amerika'da yaygın olarak kullanılan sentetik temizleyiciler bulaşıcı hastalıkların yayılmasının önlenmesinde ve temizlik işlerinde büyük kolaylıklar sağlamıştır. Ancak bu maddelerin rastgele üretilmesi ve çevreye yayılmasıyla 1960'lı yıllarda A.B.D gibi bazı batı ülkelerinde deterjanların doğa kirlenmesinde önemli rol oynadığı belirlenmiş ve bu konuda bir dizi önlemler alma zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Deterjanlara temizleyici özellik veren yapısındaki yüzey-aktif maddelerdir. Üreticiler çoğunlukla deterjanlar içinde pahalı olan bu maddeleri düşük oranda (%10-30) kullanmakta, onun yerine ucuz olan bentonit, kaolin, değişik tuz- 78 / Mart 2010 lar, asitler ve silikatlar gibi temizleyici özellikleri olan suda az eriyen inorganik maddeler karıştırmaktadırlar. Bir deterjanın yapısındaki biyolojik bozulmaya (biyodegredasyon) uğratmayan maddelerin oranı onun çevre kirlenmesi ve sağlığa olan zararlarının göstergesidir. Bu maddelerin su ve toprakta bozulmadan kalıp, akarsularla göl ve denizlere ulaşması buralarda yaşayan canlıları ve onlarla beslenen insanların sağlığını tehdit etmektedir. Son 25 yıl içerisinde birçok ülke deterjan üretiminde biyodegredasyonu hızlı yüzey-aktif maddeler ve katkı maddeleri kullanmaktadırlar. Yüzey-aktif maddesi Lineer alkil benzen (LAB) ve benzeri yapıda olan deterjanlar su ve toprakta daha hızlı biyodegredasyona uğradığından deterjan üretiminde öncelikle yeğ tutulmaktadır. Örneğin A.B.D 1963 yılından bu yana LAB dışında yüzey-aktif maddenin deterjanlara katılmasına izin vermemektedir. Ülkemizde üretilen deterjanlara katılan dedosil benzen (DDB) yüzey-aktif maddesi kimyasal yapısında sağlam halkalı gruplar içerdiğinden su ve toprakta bakteri ve enzimlerin etkisiyle oldukça güç çözünmekte dolayısıyla doğada giderek birikmektedir. Deterjan içerisinde bulunan yüzey-aktif madde dışında önemli oranda (%70-90) bulunan temizleyici, beyazlatıcı, yumuşatıcı, köpürtücü, parlaklık verici ya da antiseptik özellik veren katkı maddelerinin çoğu da yüzey-aktif madde gibi insan organizmasına gıdalarda ve diğer yollardan girdiklerinde dokularda iritasyon sonucu olumsuz etkilere neden olabilmektedirler. Her ne kadar bu maddelerin kanserojen etkili olduklarına ilişkin bilgi olmasa da bir çok kanser türünün dokuların sürekli iritasyonu sonucu oluşabildiği literatürlerde vardır. Çeşitli gıda maddeleriyle vücudumuza giren miktarı yapacağı zarar yönünden önemlidir. A.B.D'de bir günde insan vücuduna giren deterjan yüzey-aktif maddesinin 0.3-3 mg arasında olduğu belirtilmesine karşın ülkemizde bazı yörelerde yapılan çalışmalar içme sularında çok yüksek miktarlarda deterjan bulunduğunu ortaya koymuştur. Her ne kadar vücudumuza giren günlük deterjan miktarı bilinmese de, bunun çok yüksek düzeyde olması güçlü bir olasılıktır. Bu nedenle biyodegredasyonu en hızlı olan deterjan kullanılmasının özellikle ülke- mizde önemi büyüktür. Not: Sıvı sabunlar, bulaşık deterjanları ile şampuan hammaddelerinin orantıları değiştirilmiş halidir. Sabunun sıvılaştırılmışı değildir. Türkiye ve tüm dünyada zeytinyağlı sabunun en kaliteli sabun olduğu bilinir. Marketlerde ise birçok sabun ambalajının üzerinde "Yüzde 100 DOĞALZeytinyağlı" ibaresi ve bir de zeytin dalı bulunur. Bu yeterli değildir. Sabunun içinde kimyasal ve sentetik dolgu veya katkı maddesi katılmamış olması da gerekir. Aslında tüm sabunlar, hangi yağdan yapılırsa yapılsın, tabiidir, doğaldır. Basit bir misal verelim: Normalde bir koku açıkta bırakılsa uçar gider. Ama sabun veya şampuanlarda aylarca da kalsa koku gitmez. İşte kokunun uçmayıp kalmasını sağlayan özel kimyasal katkı maddeleri vardır. Bu kimyasal maddenin ise en kolay eriyeninin erime noktası 260 derecedir. Bu malzemeyi vücudunuzdan uzaklaştırmak isterseniz vücudunuza 260 derecelik birkaç yüz kg su dökmeniz icap eder. Ancak bu sayede bu kimyasalın zararlı etkilerini uzaklaştırmış olunabilir. İnsan kemiği ise 230 derecede erir. Piyasada görmüş olduğunuz rengârenk mis kokulu sabunların en az yüzde 85’i hayvansal iç yağından üretilmiştir. Her marka her çeşit sabunu rendeleyipte kullanılabilir.(İçerisinde AKTİFOKSİJENLİ yazan toz sabunlara dikkat edin ve almayın). “Akıllı Boyalar” kullanın, yangına karşı önlem alın “Akıllı Boyalar”ın yangın geciktirici özellikli olanları da ihtiyaç duyulan yaşam alanları için önemli bir alternatif Yaşar Boya Grubu, teknolojide gelinen en son noktayı, “Nanoteknoloji”yi boyaya uyguladı. Yaşar boya Grubu’nun 50 yıllık markası DYO, “Akıllı Boyalar” adıyla ürettiği nanoteknolojik ürünlerle boyada lider ve öncü kimliğini koruyor. Nanoteknolojik ürünler, fotokatalitik temizleme özelliği sayesinde ışıkla kendini temizliyor ve ayrıca ortam havasını temizlemeye katkıda bulunuyor. “Akıllı Boyalar”ın antibakteriyel olması da tercih edilmelerinin başlıca sebeplerinden. “Akıllı Boyalar”ın yangın geciktirici özellikli olanları da ihtiyaç duyulan yaşam alanları için önemli bir alternatif. Nanoteknoloji kullanılarak üretilen boyaların yanı sıra, yüksek çizilme direncine sahip vernikler de DYO tarafından üretilerek piyasaya sürüldü. DYO, nanoteknolojik ürün üretiminde dünya ölçeğinde önde gelen birkaç firmadan biri. Türkiye’de ise nanoteknolojiyi üretimde kullanan lider ve öncü kuruluş olma özelliğini taşıyor. Nanometre metrenin milyarda birini tanımlayan bir uzunluk birimidir. Nanoteknoloji 1-100 nanometre boyutları arasında olan materyal, cihaz ve sistemlerle ilgilenir. Nanoteknoloji, tekstil, boya, kimya, taş, su arıtma, elektronik, sağlık, otomotiv, bilgisayar teknolojisi ve sanayinin diğer kollarında devrim yaratacak niteliktedir. Daha şimdiden, Amerika’da ve Uzakdoğu ülkelerinde zor kirlenen kumaşlar, kırılmayan dayanıklı camlar, kolay çizilmeyen otomobiller, gıdaların bozulmasını ve bakteri üremesini engelleyen buzdolapları ve sıcağı soğuğu geçirmeyen yalıtım malzemeleri üretimine geçilmiştir. Nanoteknolojinin boya sektöründeki avantajları nelerdir? Nanoteknolojiyle yangın geciktirici, kendini temizleyen, aşınma direnci ve UV dayanımı yüksek özellikli boyalar elde etmek mümkün. Nanoteknolojik boyalar antibakteriyel özellikleri sayesinde de hijyenik ortam sağlarlar. Üretilen nanoteknolojik vernikleri ise kolay kolay çizilmez, canlı ve parlak özelliklerini uzun süre korurlar. Kimya Magazin Kısa... Kısa... TRECO, 8. yıldönümünü kutladı Prof. Dr. Metin Balcı'ya Vefa... Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümü'ne ait "NMR Spektroskopi Laboratuvarı"na halen Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde görev yapan Prof. Dr. Metin Balcı'nın ismi verildi Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümüne açılan "NMR Spektroskopi Laboratuvarına" Prof. Dr. Metin Balcı’nın ismi verildi. Laboratuvarın açılış törenine Prof. Dr. Metin Balcı'nın yanı sıra Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hikmet Koçak, Rektör yardımcıları Prof. Dr. Samih Diyarbakır, Prof. Dr. Sebahattin Tüzemen, eski Rektör Prof. Dr. Yaşar Sütbeyaz, bilim adamları ve öğrenciler katıldı. Fen Fakültesi Kimya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Nurullah Saraçoğlu, yaptığı takdim konuşmasında, Prof. Dr. Metin Balcı'nın bilimsel çalışmalarından söz etti. Saraçoğlu, Organik Kimya alanında Türkiye adresli yapılan makaleler sıralamasında Fen Fakültesi Kimya Bölümü'nün ODTÜ'den sonra ikinci sırada yer aldığını hatırlattı ve şunları kaydetti: "Organik Kimya grubunun bu aşamaya gelmesinde şüphesiz hocamızın çok büyük katkıları olmuştur. Hocamızın katkısı sadece organik kimyaya olmamış, bugün hemen bütün anabilim dallarında çok saygın uluslararası dergilerde bilimsel makale yapan bir bölüm haline gelmesinde de en önemli pay sahiplerinden birisi olmuştur." Daha sonra isminin verilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Metin Balcı, "Yıllarım Erzurum Atatürk Üniversitesi’nde geçti. Bütün kariyerimi burada kazandım. Şimdi ODTÜ'deyim. Atatürk Üniversitesi’nin bendeki yeri apayrıdır" diye konuştu. Rektör Koçak: " Kimya laboratuarı ülkeye hizmet ediyor" Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Hikmet Koçak da “Üniversitemize öğretim üyeliği ve idari kademelerde olmak üzere 17 yıl hizmet etmiş değerli bilim adamı Prof. Dr. Sayın Metin Balcı’nın isminin Fen Fakültemiz NMR Spektroskopi Laboratuarı’na verilmesi suretiyle bilimsel varlık, liyakat bir kez daha ödüllendirilmiş oldu” dedi. Rektör Kimya Bölümü'nün temellerinin Prof. Dr. Metin Balcı tarafından çok sağlam bir şekilde atıldığını ve başarı dolu bugünlere gelindiğini belirtti. KMO 42. Olağan Genel Kurulu yapılacak TMMOB Kimya Mühendisleri Odası 42. Dönem Olağan Genel Kurulu çoğunluklu olarak 3 Nisan 2010 Cumartesi günü Ankara’da Kimya Mühendisleri Odası’nda toplanacak. Seçimler 4 Nisan 2010 Pazar günü aynı yerde yapılacak. Çoğunluk sağlanamadığı taktirde Genel Kurul 10 Nisan 2010 Cumartesi günü saat 9.30’da Milli Kütüphane Konferans Salonu aynı gündemle toplanacak. Seçimler, 11 Nisan 2010 Pazar günü 9.00-17.00 saatleri arasında Ankara’daki Kimya Mühendisleri Odası’nda yapılacak. 80 / Mart 2010 Çalı Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren Treco Kauçuk ve Kimya Sanayi, 8. kuruluş yıldönümünü Almira Otel'de kutladı. Geceye Treco Kauçuk ve Kimya Sanayi kurucularından Ümit Okyay, Emrah Başaraner ve Cem Alakoç ile birlikte fabrika müdürü Ergün Akman ve üst düzey yönetim kadrosu katıldı. Bursa'da kauçuk ve kauçuk hammadde ithalatı ile toptancılığı yaparak çalışmalarına başladıklarını belirten Treco Kauçuk ve Kimya Sanayi kurucu ortağı ve Genel Müdürü Cem Alakoç, şirketin 2008 yılında teknik hamur doğrultusunda kurduğu hamur hanesiyle faaliyet alanını genişlettiğini vurguladı. Kimya Mühendisleri Odası II. Öğrenci Kurultayı gerçekleşti TMMOB Kimya Mühendisleri Odası II. Öğrenci Kurultayı, 6 Mart Cumartesi günü TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Rüştü Özal Toplantı Salonu’nda toplam 9 farklı ilden 200'ü aşkın öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi. Öğrenci kurultayı düzenleme kurulu adına Evrim Demircan'ın, Kimya Mühendisleri Odası adına Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besleme'nin ve TMMOB adına Birlik Başkanı Mehmet SOĞANCI'nın açılış konuşmalarıyla başlayan kurultay kapsamında; “YÖK ve üniversiteler”, “Anadolu şehrinde kimya mühendisliğinde okumak”, “Özelleştirme”, “Biyomühendislik öğrencilerinin sorunları”, “Kimya mühendisi ve kimya mühendisliğinin sanayide, Türkiye ve dünyadaki yeri” konularında öğrencilerin hazırladıkları sunular yer aldı. Kimya Magazin Haberler Haberler İKMİB’in yeni başkanı 13 Nisan'da seçilecek Türkiye’nin ihracatında üçüncü sırada yer alan kimya sektörü için yapılacak başkan seçiminde ilk kez 3 aday yarışacak O tomotiv ve tekstilden sonra 12 milyar dolarla Türkiye’nin ihracatında üçüncü sırada yer alan kimya sektörü 13 Nisan’da başkanını seçecek. İhracatçı birliklerinde seçimler yaklaşırken, kimya ihracatçılarının seçiminde ilk kez 3 aday yarışacak. 3 adayın yarışmasının beklendiği kimya ihracatçılarının seçiminde İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği’nin (İKMİB) mevcut Başkanı Murat Akyüz ve MKS Marmara’nın Genel 82 / Mart 2010 Müdürü Metin Uysal yarışacak. 3 aday olarak Fırat Plastik’in sahibi Nevzat Demir adaylığını açıkladı. İhracatçı birliğinde heyecanlı bir seçime hazırlanan sektör, bütün sektörleri geride bırakarak birinci oldu. Mart ayında ihracatta yüzde 75 gibi olağanüstü bir artış gerçekleştiren kimyacılar, Türkiye’nin genel ihracatındaki paylarını da yüzde 10.73’e ulaştırdılar. Geçen yıl mart ayında 586 milyon 736 bin dolarlık ihracat gerçekleştiren kimyacılar 2010 yılının aynı ayında ise 1 milyar 26 milyon 776 bin dolarlık ihracata imza attı. Böylece Başkan Murat Akyüz’ün yılın başında koyduğu her ay 1 milyar dolarlık ihracat hedefine de ulaşılmış oldu. Akyüz’ün yıl sonu ihracat hedefi ise 12 milyar dolar… Yılın ilk çeyreği değerlendirildiğinde ise durum şöyle: 2009 yılında 1 milyar 739 milyon 699 bin dolarlık ihracat yapan kimya sektörü bu yıl aynı dönemde 2 milyar 711 milyon 838 bin dolar ihracat geliri sağladı. Yılın ilk çeyreğinde de artış oranı geçen yıla göre yüzde 55.88 oldu. Kriz döneminde ihracatta büyük gerilemeler yaşayan sektörün ihracatında yaşanan bu ciddi yükseliş, sektörün gücünü ortaya koyuyor. Sanayimizin ve ihracatımızın temel taşı olan ve birçok sanayi dalına da girdi veren kimya sektöründen 2009 yılı Ekim ayı itibariyle toparlanma sinyalleri gelmeye başlamıştı. Son yıllarda yapılan çalışmalarla gücünü ortaya koyabilir hale gelen kimya sektörü, ihracatta tekstil ve otomotiv sektörüyle yarışıyor. Bu yıl katılım fazla Kimya ihracatçıları geçmiş yıllarda birlik seçimlerine çok fazla önem vermezlerdi. Örneğin 2 dönem önceki seçimlerde sadece 78 üye oy kullanmıştı. Bir dönem önceki seçimlerde ise bu sayı 400’lere ulaştı. Ancak bu yılki seçimlerde en az 1.650 kimya ihracatçısı firma temsilcisinin oy kullanmak için sandığa gitmesi bekleniyor. Kimya ihracatçıları yeni başkanını 13 Nisan’da yapılacak seçimlerle belirleyecek. Kimya ihracatçılarının yaklaşık 7 bin üyesi bulunuyor. Kuşkusuz bu ilgide kimya sektörünün son yıllarda Türkiye’de çok büyük bir atak içinde olması önemli bir etken. Kimya sanayicileri sessiz ve derinden giderek otomotiv ve tekstilden sonra en çok ihracatı gerçekleştiren sektör olarak öne çıktı. Kimya üreticileri geçen yıl 12 milyar doların üzerinde bir ihracata imza atma başarısı gösterdi. Yeni dönem için çalışma arkadaşlarıyla birlikte yeniden aday olan İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamülleri İhracatçıları Birliği (İKMİB) Başkanı Murat Akyüz; “Seçimlerde üç adayın çıkmış olması ve mart ayı ihracatında yaşanan bu çok yüksek artışın nedeni bana göre aynı. Sektör adına yaptığımız çalışmalar ve doğru işler... İşte bunun sonucu olarak bugün kimya bütün sektörleri geride bırakarak ihracatta yüzde 75 gibi çok yüksek bir artışa imza attı. Bu nedenle de artık bir marka değeri oluşan İKMİB’in başkanlığı için üç aday çıktı. Çalışmalarımızla sektörümüzün değerine değer kattık” diyor. Uysal, İKMİB seçimlerinde galip çıkarlarsa, İKMİB’de demokratik bir yönetim tarzını benimseyeceklerini, kimya ihracatçılarının başı olacak kişinin, birliğin temsil edildiği her alanda yer almayacağını, paylaşımcı yönetim anlayışını benimseyeceklerini, TİM’de sektörü Işık Plastik’in Genel Müdürü Abdullah Çeker’in temsil edeceğini söyledi. AB ülkelerine yapılan ihracatta kilit olan ve hacmi artırılmak istenen RGS adlı danışmanlık şirketinin başına ise Petkim’in CEO’su Kenan Yavuz’un getirilmesi planlanıyor. Başta Petkim olmak üzere, Derby, Hayat Kimya, Naksan, Işık Plastik, Ülker’e bağlı Farmamak, Beşer, Plastay, Tibet Kozmetik gibi firmaların yöneticileri Metin Uysal’ın başkanlığında oluşacak yeni bir yönetimi destekliyor. Kimya Magazin Haberler Haberler 45 Petkim yılını geride bıraktı Petkim Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erdal Aksoy: Bir elimiz Hazar’da, diğer elimiz Ege’de; en önemli zenginliğimiz insan gücümüz… 3 Nisan 1965 tarihinde dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'in Petkim Yarımca Kompleksi'ne ilk harcı koymasıyla başlayan Türk petrokimya sektörü 45 yılı geride bıraktı. Petkim’in 45. yıldönümü töreninin açılış konuşmasını yapan Genel Müdür Mehmet Hayati Öztürk, Türkiye'nin büyümek ve istihdam yaratmak için sanayileşmeye mecbur olduğunu belirterek, 2023 yılı için hedeflenen 500 milyar dolarlık ihracat hedefinin altını üretimde doldurmanın zorunluluğuna dikkat çekti. Petkim’in özelleştirmeden sonra yaklaşık iki yılı geride bıraktığını hatırlatan Genel Müdür Öztürk, Petkim ve petrokimya sektörünün 20 yıldan fazla süren özelleştirme süreci nedeniyle uzun süre defansta kalarak savunma yapmak zorunda kaldığını vurguladı. Öztürk, “Özelleştirmeden sonra ise önümüze bir şans topu geldi. Bir tarafta petrol ve doğalgaz zengini kardeş Azerbaycan'ın devlet şirketi, diğer tarafta Türkiye'nin iç pazarını çok 84 / Mart 2010 iyi bilen en köklü ve en eski petrol şirketi. Şans topu ile ya bu golü atacak ya da savunmada kalmaya devam edecektik. Bugün dünyanın en önemli petrokimya şirketleri, hammadde kaynağına sahip bir petrol şirketini ortak olarak yanlarına almayı istiyorlar. Petkim bu şansı iki yıl önce yakaladı. Artık yepyeni bir vizyonla yatırımı, üretimi ve geleceğimizi konuşuyoruz. Güçlü Türkiye, güçlü ekonomi ve güçlü Petkim diyoruz" dedi. "Patron ile sendika başkanı aynı inancı paylaşıyor" Petkim Yönetim Kurulu Başkan Vekili Erdal Aksoy da, Türkiye'de Petkim kadar çalışanına minnettar olan başka bir şirket bulunmadığını söyledi. SOCAR & TURCAS ortaklığının bir eli Hazar'da, diğeri eli Ege'de olan bir kardeşlik köprüsü olduğunu kaydeden Erdal Aksoy, Turcas'ın 1950'li yıllardan bugüne BP, Shell, Mobil, Castrol gibi dünya devleriyle gerçekleştirdiği ortaklık kültürünün önemine değindi. "Petkim'de daha yapacak çok işimiz var" diyen Aksoy, Singapur'daki Jurong Adası'nı örnek göstererek, şöyle dedi: "3 bin 200 dönümlük denizden dolgu yaparak kazandıkları bir alanda dünyanın en önemli petrokimya üretim merkezi yaratılmış. Yılda 80 milyar dolar ciro yapıyorlar. Bizim ise üretim yapabilmek için çok daha fazla imkânımız olmasına rağmen 1.5 milyar doları bulabiliyoruz. Bu kompleks içinde, bırakın 80 milyar doları, 15-20 milyar dolar ciro rakamlarına neden ulaşmayalım? Bu rakamlar inanın hayal değil. Petkim'de en önemli zenginliğimiz, şirketine gönülden bağlı insan gücümüzdür. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı ile işçi sendikamızın başkanı aynı şeyi söylüyor, aynı inancı ve heyecanı paylaşıyor. Bir şirket için bundan daha güzel bir şey düşünülebilir mi?" Petkim'e geçmişte hizmet verenler bir araya geldi Petkim'in 45. yıl törenine, şirkete büyük hizmetler vermiş Eski Yönetim Kurulu Başkanları Kemal Çolakoğlu ve Uğur Yüce ile; eski Genel Müdürler Faruk Yağız, Turgut Bozkurt, Seyfettin Biçici, Aziz Gümüş ve Mehmet Yılmaz da katıldı. Törende daha sonra müşteri, tedarikçi, ihracat müşterisi dallarında toplam 40 firmaya plaket verilirken; Petkim Öneri Sistemi’nde (PETÖS) başarı kazanan Petkim personeli ödüllendirildi. Petkim konulu resim yarışmasında derece- Kimya Magazin Haberler Haberler ye giren ilköğretim okulu öğrenciler ise ödüllerini, Petkim Eski Genel Müdürü ve Türk Eğitim Vakfı Genel Müdürü Turgut Bozkurt’un elinden aldı. Petkim'den 4 büyük ödül SOCAR & TURCAS Grubu ile Petkim yöneticilerinden oluşan jüri tarafından, şirketin 45. yılına özel olmak üzere dört kişiye ödül verildi. "Yılın Sivil Toplum Örgütü" kategorisinde Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, "Yılın Bürokratı" kategorisinde Türk Standartları Enstitüsü Başkanı ve Konya Sanayi Odası Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil, "Yılın Gazetecisi" kategorisinde CNN Türk Ekonomi Müdürü Emin Çapa ödüllendirildi. Türkiye'de enerji verimliliği alanında yaptığı çalışmalar ve çabaları nedeniyle Enerji Verimliliği Derneği Başkanı Erkan Gürkan'a da özel ödül verildi.. Ödülleri sahiplerine veren SOCAR & TURCAS Enerji A.Ş CEO'su ve Petkim Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Yavuz, ödül alacak isimleri çok titiz bir çalışma sonrasında belirledikle- rini açıklarken, bu isimlerin ortak yönlerinin “yerli sanayinin gelişimine, kalite yolculuğuna verdikleri önem” olduğuna dikkat çekti. Aziz Kocaoğlu'dan Petkim'e büyük övgü Petkim'in 45. kuruluş yıldönümü törenine katılan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye'nin ekonomide zaman zaman zor dönemlerden geçtiğini, ancak Petkim gibi sanayi tesislerinin yatırım yapmaktan asla vazgeçmediğini vurguladı. Petkim'in "45 yaşında bir dev" olduğunun altını çizen Kocaoğlu, kurumun bundan sonra da yatırımlarını arttırarak geleceğe yürümesi gerektiğini kaydetti. Kocaoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak yerelde kalkınmayı ilke olarak seçmiş bir yerel yönetim anlayışından geldiklerini belirterek, "Kenti nasıl kalkındırabiliriz, insanların gelir düzeyini, yaşam standardını nasıl arttırabiliriz; bütün planlarımızı buna göre yapıyoruz. İzmir sadece sanayide, sadece tarımda kalkınarak amaçlarına ulaşamaz. İzmir'in amacı, marka kent olmak gibi büyük bir hedeftir. Bütünüyle, yaşam dokusuyla örnek bir kent olabilmektir. Bu İzmir'in doğasında vardır" diye konuştu. Petkim Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Aksoy, Başkan Kocaoğlu'na 45. yıl anısına özel olarak hazırlanan bir plaket verdi. Kimyasal içermeyen toz deterjan A dana'da bir firma, zeytinyağı ve defne yaprağından üretilen, hiçbir kimyasal içermeyen atomize toz deterjan üretmeyi başardı. Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren firmanın ürettiği atomize toz deterjan çevreci özelliği ile dikkati çekiyor. Kimyasal içerikli olanlardan daha etkin temizleme gücüne sahip olduğu belirtilen deterjan, zeytinyağı ve defne yaprağından üretildiği için çamaşırlara ayrıca yumuşatıcı kullanmak da gerekmiyor. Türk Patent Enstitüsü'nden patenti de alınan bu ürün için sadece Adana ve çevresinin değil Hatay'a kadar tüm Doğu Akdeniz çiftçisine de ürününü değerlendirme fırsatı veriyor. Kimyasal katkılı toz deterjanların hammaddesinin yüzde 80'i ithal edilirken, bu üründe yüzde 100 yerli hammadde kullanılıyor. Çamaşırlar bu ürünlerle yıkandığında makinede kireçlenme de oluşmuyor. 86 / Mart 2010 Hem toz deterjan hem de bulaşık makineleri için tablet şeklinde üretilen deterjan tüm makinelerde kullanılabiliyor. Hammadde tamamen doğal ürünler olduğu için atıkları da denizleri, nehirleri ve gölleri kirletmiyor. Firma ortaklarından Ercan Karakaya, yaptığı açıklamada, Cenap Bülbün ve Osman Yavuz ortaklığında kurdukları firma eliyle ürettikleri toz deterjanın bir devrim niteliğinde olduğunu, ODTÜ Kimya Mühendisliği bölümünce yapılan laboratuvar incelemesinde doğallığı tescillenen bu ürünün patentini de aldıklarını bildirdi. Karakaya, 7 bin 500 metrekare kapalı alana sahip fabrikada ayda 3 bin ton toz deterjan, 150 ton da bulaşık makinesi deterjanı üretme kapasitesine sahip olduklarını belirterek, şunları kaydetti: ''Tam kapasite ile çalıştığımızda yılda yaklaşık 6-7 bin ton zeytinyağına ihtiyacımız olacak bu da 30 bin ton zeytin anlamına geliyor. Bin ton da defne tohumuna ihtiyacımız olacak.” Kimya Magazin Haberler Unilever, Türkiye’nin ilk sertifikalı ‘yeşil’ ofisi Unilever Türkiye, çevre dostu yeşil ofisi ile “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik” sertifikası aldı OMO, Sana, Dove, Lipton, Knorr, Algida gibi markalarıyla hızlı tüketim ürünleri sektörünün lideri olan Unilever Türkiye, çevre dostu yeşil ofisi ile “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED)” sertifikası aldı. ABD Çevre Dostu Binalar Konseyi tarafından geliştirilen kriterlerin oluşturduğu LEED, binaların çevreye olan etkisini tüm ayrıntılarıyla değerlendiriyor. Tasarım sürecinde enerji ve su verimliliği, çalışanların sağlık ve mutluluğu gibi konular üzerinde yoğunlaşılan yeşil ofis, Unilever Türkiye’nin sürdürülebilirlik gündemi çerçevesinde hayata geçirildi. Türkiye’nin önde gelen hızlı tüketim ürünleri şirketi Unilever Türkiye, yeşil ofis konseptiyle Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) sertifikası almaya değer görüldü. Unilever Türkiye’nin yeni merkez binasının doğal kaynakların kullanımıyla tasarlandığını belirten Unilever Türkiye CEO’su ve Unilever Asya, Afrika, Orta ve Doğu Avrupa Başkan Yardımcısı İzzet Karaca, “Sürdürülebilir Kalkınma planımızın önemli parçalarından biri olan yeşil ofisimizle enerji ve su tasarrufunu en üst düzeye taşıdık. Çalışanlarımızın verimli bir iş gücüne ulaşmaları için tüm ayrıntılara sahip olan yeşil ofis, Unilever’in canlılık misyonuna uygun olarak tasarlandı. Çevre dostu yaklaşımlarımızı ve yeşil binamızı bu denli önemli bir sertifikayla belgelemekten mutluluk duyuyoruz” dedi. Unilever Türkiye, küresel ısınmanın etkilerini azaltmak için marka gündemini sürdürülebilirlik stratejilerine taşıdı. Bu strateji dahilinde hayata geçirilen yeşil ofis, sürdürülebilirlik gündeminin en önemli noktalarından birini oluşturuyor. Sosyal sorumluluk vizyonunu her geçen gün geliştiren Unilever Türkiye, sürdürülebilir ve gelişmeye açık bir gelecek için, her türlü faaliyeti sırasında küresel ısınmanın ve tükenen enerji kaynaklarının olumsuz etkilerini en aza indirmeyi ve gerekli önlemleri almayı işinin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor. Sürdürülebilirlik stratejilerinin başlangıcı olarak Türkiye’de konsantre ürün akımını Yumoş markası ile başlatan Unilever’in Yumoş Extra ürünü, çevreyi korumaya yönelik üstün performanslı ürünlerin gerekliliğini tüketiciye kanıtladı. Yeni OMO Konsantre ile enerji, ambalaj ve su tasarrufu alışkanlığını tüketicilere kazandırmak için önemli bir adım daha atan Unilever Türkiye, 2009’un Nisan ayında yeşil ofise taşınarak sürdürülebilirlik gündemini yaşam tarzının merkezine oturttu. Unilever Türkiye’nin yeşil ofisi, düşük enerji kullanımlı ekipmanlarla donatıldı, tasarım aşamasında yüksek izolasyon değerleri kullanıldı. Kağıtsız bir konsepte sahip ofiste, yıllık ortalama yüzde 30 oranında daha az elektrik harcanacak. Yeşil ofis projesi kapsamında verimli su armatürleri seçilmesi, çatıya düşen yağmur suyunun toplanıp yeniden değerlendirilmesi gibi su tasarrufu sağlayan uygulamalar sayesinde de standart bir ofise oranla yüzde 40 daha az su israfı olacak. Ofis içerisinde ısı ve ışık konforunu sensörler sayesinde sürekli kontrol altında tutacak olan Unilever Türkiye, yerleşim planını çalışanların dışarıyı görebileceği ve günışığından maksimum seviyede faydalanabileceği şekilde tasarladı. Unilever Türkiye’ye LEED sertifikasını alma sürecinde Altensis firması danışmanlık hizmeti verdi. Mart 2010 / 87 Kimya Magazin Haberler Entek WIN’de 21.Otomasyon Eğitim Teknolojileri’ni sergiledi 2 FMS-200 Fabrika Otomasyon Eğitim Seti ve IPC-200 Endüstriyel Proses Kontrol Eğitimi Seti katılımcıların ilgisini çekti 5-27 Şubat tarihleri arasında TÜYAP Kongre Merkezi'nde düzenlenen WIN 2. Faz kapsamında Entek Eğitim Teknolojileri, Danışmanlık A.Ş., endüstriyel otomasyon sektöründeki teknoloji eğitimleri ihtiyacını karşılamak üzere geliştirdiği eğitim setlerini katılımcılara “SMC ile Teknolojiye Dokunun” başlığa altında sundu. Özellikle Fabrika Otomasyon Teknolojileri ve Endüstriyel Proses Kontrol Teknolojileri alanında endüstride ihtiyaç duyulan becerilerin gelişmesine olanak tanıyan eğitim setleri mesleki teknik eğitimin sanayi ile buluşması açısından sunulurken özellikle teknik öğretmenlerin, akademisyenlerin ve 88 /Mart 2010 öğrencilerin yoğun ilgisini çekti. Fuar etkinlikleri kapsamında SMC IT (International Training-Uluslararası Eğitim) Genel Müdürü Mariano Carreras ve Entek Eğitim A.Ş. Genel Müdürü E. Alkım Erdönmez'in sunumunu yaptıkları “Endüstriyel Otomasyonda Gerekli 8 Temel Beceri” başlıklı seminere yoğun ilgi gösterildi. Fabrikalarda ve işletmelerde teknolojileri sadece bilen değil, teknolojiler ile uygulama yapabilen bir başka deyişle “becerebilen” teknik insan kaynaklarına ihtiyaç duyulduğu, bunun da ancak endüstriyel şartları okul laboratuvarlarına taşıyabilen beceri odaklı eğitim setleriyle mümkün olduğu vurgulandı. Kimya Magazin Ürün Türkiye’nin ıslak mendil üreticisi KaanPak iki yeni marka ile gerçek kaliteyi tüketiciye ulaştırıyor 1997 yılında ‘Tek Kullanımlık Alkolsüz Hijyenik Islak Mendil’ alanında Türkiye’nin ilk üretici firması olan Kaan Kimya Türk Hava Yolları’nın ıslak mendil ihtiyacını karşılamak amacı ile kuruldu. Aynı zamanda turizm, sağlık, gıda, kozmetik gibi birçok sektörde yerli ve yabancı birçok firmanın ıslak mendil ihtiyacını karşılayarak bu güne kadar müşterilerine hizmet vererek çalışmalarını sürdürdü. 2006 yılında alınan ISO 9001:2000, TS/OHSAS18001 ve ISO 14001:2004 belgeleri ile kalitesini tescil ettirerek müşterilerine hizmet vermeye devam ediyor. 2008 yılında KaanPak Ambalaj Reklam San. ve Tic. olarak ismini değiştiren firma, bünyesine yeni makine parkurları katarak kozmetik sektöründe lider birçok firmanın sıvı dolum paketleme, ambalajlama ve ıslak mendil üretiminde lider tedarik firması oldu. Tüm ürünleri aynı zamanda etkin bir promosyon ürünü olarak da kullanılıyor. 2009 yılında UNIQUES ve HYGNX markalı ticari ürünlerini birçok zincir markette perakende piyasaya sunarak, bu piyasada gerçek kaliteyi tüketiciye ulaştırdı. KaanPak Ambalaj’ın ürünleri ile ilgili geniş bilgiye www.kaanpak.com.tr adresinden ulaşılabilir. Ürün Özellikleri HYGNX® Antibacterial Mendil HYGNX® antibakteriyal mendil insan, hayvan cildinde ve tüm yüzeylerde (oyuncaklar, kişisel bakım ürünleri, telefonlar, klozet, musluk, …) gibi hijyene ihtiyaç duyulan tüm alanlarda güvenle kullanılır. HYGNX® Antibakteriyal mendil Hijyen sağlamak için kullanılan ürünlerin birçoğunda bulunmayan poly (hexamethylenebiguanide) hydrochloride etken maddelidir. Bu etken madde sayesinde HYGNX® kullanıldığı her alanda zararlı mikroorganizmaları yok edici özelliktedir. Başta eczaneler olmak üzere, seçkin satış noktalarında bulunan HYGNX® antibakteriyal mendil virüslere karşı uzun süreli etkin koruma sağlar. HYGNX® antibakteriyal mendilleri öksürme, hapşırma veya riskli olduğu düşünülen her temas öncesi ve sonrasında mikrop bulaşma riskine karşı korunmayı artırır. Islak mendil sektöründe yenilikleri ve titiz çalışmaları ile tüketicisine her zaman en üst kaliteyi sunan KaanPak firması tarafından üretilmiş olan HYGNX® antibakteriyal mendil, yıkama yapılamadığında veya yıkama sonrasında, pratik ve etkili bir hijyen sağlarken, hücrelere za- 92 /Mart 2010 rar vermez, kanserojen madde içermez. İçeriğinde bulunan ve cildi besleyen etken maddeleri sayesinde sizi ve sevdiklerinizi mikrop, virüs ve bakterilerden korurken tahriş etmez. İçeriğinde alkol bulunmadığından ciltte nem ya da yağ kaybı gibi durumlarla karşılaşılmaz. HYGNX® antibakteriyal mendili aynı zamanda evcil hayvanlarda da güvenle kullanılabilir. HYGNX® antibakteriyal mendil ile evcil hayvanların patileri güvenle temizlenebilir. Evlerdeki sadık dostların dışarıdan insanlara taşıyabileceği mikroplara karşı korunmasını arttırır. HYGNX® sevilen her şeyi korumada en güvenli yoldur. Üç katlı alüminyum ambalajı içerisinde HYGNX® antibakteriyal mendillerin özelliklerini koruma süresi en zor şartlarda 2 yıldır. HYGNX® antimikrobiyal özelliği sayesinde, susuz temizlikte, insan ve hayvan cildinde veya yüzeylerde ovalama şeklinde uygulanarak 30 saniye içinde hijyenik temizlik sağlar. HYGNX® Antibakteriyal mendil “Sağlık Bakanlığının 5324 sayılı Kozmetik Kanunu’na” uygun olarak üretilmiştir. UNIQUES® UNIQUES® LCD ekran temizleme mendilinin en büyük özelliği bir dünya markası DuPont™’un know how ürünü olan Sontara EC® bezden üretilmesidir. UNIQUES® LCD ekran temizleme mendili özel formülü sayesinde, çok hassas olan LCD ekran yüzeyindeki film tabakasına zarar vermeden temizler, yüzey üzerinde herhangi bir leke ve iz bırakmaz. Cihazınıza fazla baskı uygulamadan leke, kir ve tozların kolay temizlenmesini sağlar. Uzun süreli anti-statik etkisi ile cihazı toz, is, sigara dumanı gibi dış etkenlerden korur. Kullanım esnasında elle teması sırasında cildi tahriş etmez. Özel formülünde kullanılan tüm ham maddelerin insan ve hayvan sağlığına hiçbir zararı yoktur. Üç katlı alüminyum ambalajı içerisinde UNIQUES® LCD ekran temizleme mendilinin özelliklerini koruma süresi en zor şartlarda 2 yıldır. Uniques® LCD Ekran Temizleme Mendili ile tek seferde istenilen temizlik sağlanır. Ayrıca kurulama işlemi gerektirmez. Uniques® LCD Ekran Temizleme Mendili ile plazma, laptop LCD, PDA ekranı, dijital fotoğraf makine LCD'si, cep telefonu ve TV ekranı temizlemek mümkün. Cihazların yüzeylerine zarar vermeyen özel formülü ve antistatik koruma sağlayan yapısı ile Uniques® LCD Temizleme Mendili güvenle kullanılabilir. reklam indeksi Adres Patent......... 81 AGS Parafin........... 15 Akademia.............. 29 Aktaş Temizlik....... 47 Arı Kimya............... 49 Arkimsan............... 51 As Kimya............... 1 Atılım Kimya......... 20-21 Aykim Temizlik...... 61 Azelis..................... 13 Balnak................... 96 Bitem Temizlik...... 37 CRAD..................... 16-18 Darkim.................. 31 Dede Kimya.......... 3-11 - Ön Kapak Değer Plastik........ 71 Deren Ambalaj...... 41 Dönmez Varil........ 55 Ef Kimya................ 67 Ejder Kimya........... 69 Elkasan.................. 9-10 Eser Kimya............. 59 Eskiz Kimya............ 17 –30 Etki Kalite Kontrol... 90-91 EuroChem............... 7 Eykim..................................... 33 Farmavizyon......................... 89 Hürkimsa.............................. 54 İlmor Kimya ......... Arka Kapak İçi İPAF - Yağmur Yayıncılık........ 85 İpek Kimya............................. 73 KaanPak Ambalaj Kimya....... 93 Leon Teknik........................... 19 Macit&Macit......................... 75 Mavi Kimya........................... 57 Mert Teknik........................... 83 Mono Kimya.......................... 79 Neta Makina.......................... 43 PAG Kimya............................. 25 Petkim A.Ş............. Arka Kapak Plamet Plastik........................ 65 Polikim................................... 23 Reall Depoculuk.................... 53 Sabır Plastik........................... 26-27 Satoplast............................... 45 Sayman................. Ön Kapak İçi Seba Kimya............................ 35 Uz-Ar Mühendislik................ 39 Yılmaz Ticaret........................ 63 Yiğitoğlu................................ 4-5