00 TM dergi28_Layout 1
Transkript
00 TM dergi28_Layout 1
‹Ç‹NDEK‹LER Editörden Müşavirlik Hizmetlerimizin Yurt Dışı Hedefleri ..............................2 ISSN 1303 – 2585 İmtiyaz Sahibi Türk Müflavir Mühendisler ve Mimarlar Birli€i ad›na Yönetim Kurulu Baflkan› Başkandan Libya ile Yeni Kırk Yıllara Doğru... ..................................................................3 Demir İNÖZÜ Yazı İşleri Müdürü Salih Bilgin AKMAN Yayın Kurulu Salih Bilgin AKMAN Munis ÖZER Bakandan Türk Teknik Müşavirlik Hizmetlerinin Uluslararası Boyutu ..............................................................................................................4 Oktay AKAT Mehmet DÖNMEZ Metin DALGIÇ Pelin ERDOĞAN Seda ORAL SEYHAN Grafik-Tasarım Yusuf MEfiE (Ajans-Türk) Tema Libya’nın Yeniden Yapılandırılması Programında Türk Teknik Müşavirlik Hizmetleri ................................................................6 Basımevi Ajans-Türk Gazetecilik Matbaacılık Yurt Dışı Mühendislik Hizmetlerinin Dünü ve Bugünü ............10 İnşaat Sanayii A.Ş. İstanbul Yolu 7. Km. İnönü Mahallesi Necdet Evliyagil Sk. No: 24 Batıkent / ANKARA Tel: 0312 278 08 24 - Fax: 0312 278 18 95 Libya Demiryolu Projeleri ........................................................................................12 www.ajansturk.com.tr - info@ajansturk.com.tr Basım Tarihi 05.04.2013 Basım Yeri ANKARA Üyelerimizden Libya’da Mühendislik ve Teknik Müşavirlik Projeleri ..................14 Yayım Türü Yerel Süreli 3 ayda bir yayımlanır Derne Kenti Altyapı ve Peyzaj Projesi ......................................................18 Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği Ahmet Rasim Sokak No:35/2 Çankaya – 06550 Ankara Tel: (312) 440 89 70 Faks: (0312) 440 89 72 1980-1981: Libya’ya Doğrudan İhraç Edilen İlk Türk Müşavirlik Hizmeti..................................................................................20 e-posta: tmmmb@tmmmb.org.tr url: www.tmmmb.org.tr “Yazıların ve reklamların içeriğinden sahibi sorumludur; TürkMMMB veya Yayın Kurulu İnsan Yapımı Nehir Projesi Man-Made River Project ....................................................................................................24 sorumlu tutulamaz.” “Yayımlanan yazıların, her hakkı saklıdır. Kaynak belirtmek koşuluyla, yazılarından, toplamda çeyrek sayfayı geçmeyen alıntı yapılabilir. Bunun dışında, seri olarak çoğaltılması, çeyrek sayfadan fazla alıntı veya kopya yapılması, Yayın Kurulu’nun Kültür - Sanat Mimarlığın Serüveni – Çok Kısa Bir Tarihçe ........................................................................................................28 yazılı iznine bağlıdır” Dergimiz, 2000 adet basılıp dağıtılmaktadır. Birliğimizden Haberler ................................................................................................32 Salih Bilgin AKMAN EDİTÖRDEN... Müşavirlik Hizmetlerimizin Yurt Dışı Hedefleri Bu sayımızın teması olağan genel kurullarımıza paralel, geleneksel olarak düzenlemiş olduğumuz teknik kongrelerden biri olan “LİBYA’NIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI PROGRAMINDA TÜRK TEKNİK MÜŞAVİRLİK HİZMETLERİ KONFERANSI” olarak belirlenmiştir. Ülkemizin bulunduğu coğrafyada, özellikle Akdeniz’e kıyısı bulunan ve çoğu geçmişte bizlerle aynı bayrak altında yaşamış olan dost ve kardeş ülkelerde oluşan son gelişmeler, bizlerin daha aktif olarak bölgesel konularla ilgilenmemizi ve bu ülkelere dost ellimizi daha kuvvetli olarak uzatmamızı gerektirmektedir. Son 40 yılda büyük işler yaptığımız Libya’da gelecek on yıllarda daha başarılı olacağız ve kardeş ülke Libya’nın imarı için her türlü gayreti göstermeye hazır olan teknik müşavirlerin etkin katkılarını hedeflediğimiz işbirliklerini hayata geçireceğiz. Bu konuları detayları ile irdeleyeceğimiz konferansımız, sizlerin katkıları ve desteği başarımızın temelini oluşturacaktır. Ekonomi Bakanlığı’nın büyük teşvik ve desteği ile hazırlanan Kongremizde Libyalı dostlarımızı ağırlayacak ve birlikte yeni hizmet alanlarının açılmasına ve yeni işlerin başlamasına imkan yaratmış olacağız. Bu konuları işlediğimiz sayfalarımızda değerli yazarlarımızın özgün yazılarını bulacaksınız. Tema konumuzla ilgili dergimize katkıda bulunan Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’a, Sayın Munis Özer’e, Sayın Celal Akın’a, Sayın Mehmet Dönmez’e, Sayın Turan Başarankut’a, Sayın Burçin Çetin’e, Sayın Yalçın Tezcan’a, Sayın Oktay Akat’a Sayın Ahmet Özsüt’e teşekkürlerimizi sunarız. Ekonomi Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan, “Türk Teknik Müşavirlik Hizmetlerinin Uluslararası Boyutu” konulu yazısında sektörümüzün uluslararası bir marka olmasını hedef olarak göstermekte ve bu çalışmalar için her türlü desteği vereceğini belirterek bizleri teşvik etmektedir. Üyemiz Sayın Munis Özer, “Libya’nın Yapılandırılması Programında Türk Teknik Müşavirlik Hizmetleri” konulu yazısında; sektö- 2 SAYI27 rümüzün Libya’daki iş olanaklarını detayları ile belirtmekte ve ilgili yatırımcı kamu kuruluşlarının görevlerini açıklayarak bizlerin konuya daha sağlıklı bilgilerle yaklaşmamızı sağlamaktadır. Bu konuda, Planlama Bakanlığı, İskan ve Altyapı Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, Su Temini ve Dağıtımı, Elektirk İdaresi’nin görev ve yetki alanları detaylı olarak açıklanmaktadır. Üyemiz Sayın Celal Akın, “Yurt Dışı Mühendislik Hizmetlerinin Dünü ve Bugünü” konulu yazısında, sektörümüzde iş alma ve iş yapma aşamalarında yaşanan sorunları detaylı olarak açıklamakta ve geçmiş tecrübelerini bizlerle paylaşmaktadır. Üyemiz Sayın Mehmet Dönmez, “Libya Demiryolu Projeleri” konulu yazısında Libya’da mevcut demiryollarının durumunu anlatmakta ve kontrolluk hizmeti üstlendikleri Sirt-Bingazi Hızlı Demiryolu Projesinin detaylarını vermektedir. Sayın Burçin Çetin, “Derne Kenti Altyapı ve Peyzaj Projesi” konulu yazısında “Bride of the Sea-Denizin Gelini” olarak tanımlanan Derne Kentinin 2034 yılı hedef nüfusu olan 182.500 kişiye sağlıklı bir altyapı hizmeti sunulması kapsamındaki mühendislik ve müşavirlik çalışmalarını bizlere anlatarak, yapacak çok işimizin olduğunu vurgulamaktadır. Fahri üyemiz Sayın Yalçın Tezcan, “1980-1981: Libya’ya Doğrudan İhraç Edilen İlk Türk Müşavirlik Hizmeti” konulu yazısında tecrübelerini tarihsel gerçeklik perspektifinde bizlerle paylaşmaktadır. Müşavirlik hizmetlerinin gerçekleştirilmesi için sabırla ve özveri ile yapılan çalışılmaların, hedeflenen başarıyı getirdiğini gözler önüne sermektedir. Üyemiz Sayın Oktay Akat, “İnsan Yapımı Nehir” konulu yazısında Türk Müşavirlerinin uluslararası arenada yaptıkları hizmetlerle elde ettikleri başarının güzel bir örneğini vermektedir. Sayın Ahmet Özsüt, “Mimarlığın Serüveni-Çok Kısa bir Tarihçe” yazı dizisinin bu bölümünde engin mimari kültürünün bir kesitini daha bizlere sunmaktadır. Dergimizin Kültür-Sanat köşesi bu yazılarla okurlarımızın özellikle dikkatini çekmektedir. Dergimizin yayına hazırlanmasında emeği geçenlere, yayın kurulu üyelerimize, reklam vererek dergimizin yayınlanmasına sponsorluk yapan üyelerimize teşekkürlerimizi ve şükranlarımızı sunarız. Yayın kurulu olarak; tüm üyelerimizin daha başarılı, daha kazançlı işler yaparak, Türk Müşavir Mühendis ve Mimarlar Birliği’nin etkinliğinin arttırılması en büyük arzumuzdur. Dergimizin yayınlanması sizlerin katkıları ile mümkündür. Teknik müşavirlik hizmetlerinin geliştirilmesi, tüm karar vericilerin ve hizmet sunucuların katkıları ile birlikte sağlıklı ve güçlü bir endüstri kurulması dileğiyle… OVERSEAS TARGETS OF OUR CONSULTING SERVICES The theme of this issue has been identified as "CONFERENCE ON TURKISH TECHNICAL CONSULTING SERVICES IN THE PROGRAM FOR THE RECONSTRUCTION OF LIBYA," one of the technical congresses that we have been traditionally organizing in addition to our ordinary general assemblies. Recent developments that have taken place in friendly and brotherly countries in our region, particularly those coastal states in the Mediterranean with which we shared the same flag in the past should prompt us to take an interest in regional issues more actively and extend our hand of friendship to those countries more vigorously. We will be even more successful in Libya where we carried out major projects in the past 40 years and ensure the cooperation and strong contributions by technical consultants who are ready to do their best in order to rebuild Libya, which is a friendly country. Our conference where those issues will be scrutinized in detail and your contributions and support will underpin our success. We will host our Libyan friends at our Congress which will be convened with strong support and encouragement from the Economy Ministry and provide an opportunity for opening new service areas and starting new businesses. You will find articles by our distinguished writers on our pages where those issues will come under scrutiny. We thank Economy Minister Zafer Çağlayan, Munis Ozer, Celal Akın, Mehmet Dönmez, Turan Başarankut, Burçin Çetin, Yalçın Tezcan, Oktay Akat, and Ahmet Özsüt who have contributed to our magazine's thematic issue. In his article entitled "The International Dimension of Turkish Technical Consulting Services," Economy Minister Zafer Çağlayan sets making our industry an international brand as a target and encourages us by stating that he will provide all kinds of support for our efforts. We are thankful and grateful to people who have contributed to this issue of our magazine, members of the editorial board, and members who sponsored it by placing ads. The editorial board strongly desires to ensure that our members undertake successfully carry out more profitable contracts so that the Association of Turkish Consulting Engineers and Architects becomes a more influential organization. Your contributions make it possible to publish our magazine. We hope that technical consulting services will be further developed and a healthier and stronger industry will be built through contributions to be made by all decision makers and service providers. Demir İNÖZÜ Libya ile Yeni Kırk Yıllara Doğru... 10 Nisan 2013 tarihinde Ankara’da Ekonomi Bakanlığımızın desteğinde “Libya’nın Yeniden Yapılandırılması Programında Türk Teknik Müşavirlik Hizmetleri” konulu bir konferans düzenliyoruz. Konferansımızın amacı Libya’da yaşanan son yapısal değişikliklerden sonra başlayan yeni dönemde Türk teknik müşavirlik firmalarının Libya Pazarına yeniden ve daha etkin bir şekilde açılabilmeleri için ilgili taraflar arasında bilgi alışverişini sağlamaktır. Bu amaçla Libya’daki planlama ve yatırımlarla ilgili Bakanlar ve Bakan Yardımcıları ile belli başlı yatırımcı kamu kuruluşlarının üst düzey yetkilileri konferansımıza davet edilerek Bakanlıklarının çalışmalarını anlatmaları, kuruluşlarını tanıtmaları ve planlanan yatırımlar hakkında bilgi vermeleri; aynı zamanda da Türk teknik müşavirlik firmalarının deneyimleri, bilgi ve becerileri ile sunabilecekleri hizmetler konusunda bilgilendirilmelerinin sağlanması amaçlanmıştır. Hepimizin bildiği gibi Türk İnşaat Sektörü’nün müteahhitlerimiz vasıtasıyla yurtdışına hizmet ihraç ettiği ilk ülke 1972 yılında Libya olmuştur. Müteahhitlerimizin yurtdışında üstlendikleri işlerin ülkelere göre dağılımında 1972-1979 döneminde %72.5 ; 1980-1989 döneminde %55.2’lik paylarla 1. sırada yer alan Libya, 19901999 döneminde %13,7’lik payla 2. sıraya düşmüştür. 2010 yılı içinde üstlenilen işlere göre bu oran %12.1‘e düşmüş; Libya’daki siyasi kriz nedeniyle 2011 ve 2012 yıllarında müteahhitlerimizin faaliyetleri kesintiye uğramıştır. 1972-2012 arasını kapsayan 40 yıllık dönem bazında yapılan değerlendirmeye göre de toplam 27.8 milyar $ tutarında üstlenilen iş bedeliyle Libya 3. sırada yer almaktadır (%11.3). Görüldüğü gibi, Türkiye ile arasında güçlü tarihi ve kültürel bağlar bulunan Libya’nın altyapı ve üstyapı gelişimine müteahhitlerimizin çok büyük katkıları olmuştur. Bu projelerin gerçekleştirilmesinde Türk teknik müşavirlik firmaları da çeşitli aşamalarda ve konularda görev almıştır. Ayrıca teknik müşavirlik firmalarımız doğrudan Libya’lı yatırımcı kuruluşlarla ve özel firmalarla imzaladıkları sözleşmelerle yükümlendikleri çeşitli tasarım ve inşaat kontrolluk işlerinde de hizmet vermişlerdir. 2012 yılının sonlarından itibaren bazı müteahhitlik ve teknik müşavirlik firmalarımız tekrar Libya’ya dönerek eski işlerini devam ettirmek ve yeni sözleşmeler imza- lamak sürecine girmişlerdir. Yaklaşık birbir buçuk yıl içinde Libya’da yatırımların giderek artacağı, güvenli çalışma ortamının sağlanacağı, bunun sonucunda da hem müteahhitlerimiz hem de teknik müşavirlerimiz için yeniden pek çok iş olanaklarının ortaya çıkması ve eski iş yoğunluğuna ulaşılması beklenmektedir. TürkMMMB tarafından son yapılan anket çalışmasının sonuçlarına göre Birlik üyemiz teknik müşavirlik firmalarımız yurtdışında bugüne kadar 41 ülkede iş yapmışlardır ve halen Libya da dahil 29 ülkede çalışmalarını devam ettirmektedirler. Bu 41 ülke arasında üye firmalarımızın iş yapmış oldukları ilk 5 ülke sıralamasında Libya ilk sırada yer almakta (13 firma), onu sırasıyla Azerbaycan (11 firma), Rusya (9 firma), Irak (5 firma) ve Kazakistan (5 firma) izlemektedir. Üyelerimizin halen çalışmakta oldukları 29 ülke arasında ise Rusya ve Azerbaycan’dan sonra Libya üçüncü sırada (4 firma) yer almaktadır. Sahip olduğu petrol rezervleri açısından Afrika’da birinci, dünyada ise 9. sırada olan; doğal gaz rezervleri bakımından da Afrika’da 4ncü, dünyada ise 20. sırada yer alan Libya; doğal kaynakları açısından çok önemli bir stratejik konumdadır. Libya’nın yeniden yapılanması sürecinde ve sonrasında gereksinim duyulan altyapı ve üstyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesinde, teknik müşavirlik firmalarımız her türlü hizmeti en kaliteli şekilde sunmaya, Libya pazarında güçlü ve etkin bir şekilde yer almaya ve inşaat sektörümüzün Libya’da yeniden güçlü bir konuma gelmesi için gerekenleri yapmaya hazırdır. Bu konuda Ekonomi Bakanlığımızın gereken politik ve stratejik adımların atılması yönünde sürdürdüğü çalışmalar büyük önem taşımaktadır. Düzenlediğimiz bu konferansın da teknik müşavirlik firmalarımızın Libya’lı dostlarımızla somut işbirliği olanakları oluşturabilmeleri yönünde doğru bir şekilde konumlanmalarına büyük katkılarda bulunacağına inanıyoruz. Saygılarımla. Towards the Forthcoming Forty Years with Libya... The Association of Turkish Consulting Engineers and Architects will be organizing the “Conference on Turkish Technical Consultancy Services for Libya’s Rebuilding Program”, with the support of the Ministry of Economy of the Republic of Turkey, on April 10, 2013 in Ankara. BAŞKANDAN... Değerli Okurlarımız, Libya was the first country that Turkish contractors started to work abroad, 40 years ago in 1972. During that 40-years period Turkish contractors were very active and successfull there, consequently Libya was the first ranking country among others regarding the distribution of total cost of contracting activities of Turkish contractors. Some Turkish consulting engineering companies and architects were also got involved in several projects in Libya during that period. This Conference aims to expand the existence of Turkish Technical Consultancy Sector in Libya again in this new era, after the short break due to the recent political changes in Libya, in a more powerful way to contribute in implementation of the infrastructure and superstructure projects. For this purpose relevant Ministers and senior officials of Libyan Public Investment Authorities are invited to this Conference to present activities of their Ministries’ and institutions, as well as to inform them about the capabilities and experiences of Turkish technical consulting companies. Knowing the importance of the “leading role of technical consultancy” in the construction sector, Turkish technical consultancy firms are very keen to get involved in all kinds of project implementation activities for Libya’s Rebuilding Program, together with Turkish contractors. In this regard, the valuable activities of our Ministry of Economy for the establishment of necessary political and strategical policies are highly appreciated. We strongly believe that, this Conference will provide necessary guidance to our technical consulting companies to properly position themselves for establishment of concrete collaboration opportunities with our Libyan friends. OCAK2013 3 Zafer Çağlayan, Ekonomi Bakanı - TR Ministry of Economy Türk Teknik Müşavirlik Hizmetlerinin Uluslararası Boyutu Sahip olunan kapasitenin hizmet ihracatına dönüştürülmesi için teknik müşavirlik firmalarımızın yurt dışındaki faaliyetlerinin desteklenmesi hususu büyük önem kazanmış ve sektörün yurt dışına açılmasına en az mal ihracatı ve turizm kadar önem verilmeye başlanmıştır. ürk müteahhitlik sektörü, 1972 yılında başlayan yurtdışına açılma serüveninde 2013 yılı Şubat ayı sonu itibariyle 100 ülkede üstlenilmiş olan 244,6 milyar dolar tutarındaki 7022 proje ile bir marka haline gelmiştir. Müteahhitlik sektörümüzün bu başarısını artık teknik müşavirlik firmalarımızla da yakalamak, teknik müşavirlik firmalarımızı yurtdışında aynı bilinirliğe taşımak istiyoruz. T Ülkemiz teknik müşavirlik hizmetleri sektörünün, yurt dışında bugüne kadar yürüttüğü faaliyetler maalesef çok sınırlı seviyede kalmıştır. Toplam firma profilimizin sadece %10’luk bir bölümü yurtdışında hizmet üretmektedir. Türk teknik müşavirlik sektörünün güçlendirilerek uluslararası pazarlarda konumlandırılması Bakanlığımız için öncelikli bir önem taşımaktadır. Nitekim teknik müşavirlik sektörünün, ülkemizin yetişmiş insan gücü, teknik birikimi, iş deneyimi ve disiplini, coğrafi konumu, önemli pazar ülkeler ile siyasi ve kültürel yakınlığı gibi avantajlarının yeterince kullanılması, işbirliği ve ortak hareket etme bilincinin tam anlamı ile hayata geçirilmesi durumunda yurt dışında çok daha büyük başarıların altına imza atma potansiyeli yüksektir. 4 SAYI28 Bu çerçevede, teknik müşavirlik sektörümüzün yurt dışına açılması kapsamında, Müsteşarlığımızca teknik müşavirlik firmalarının yurt dışındaki faaliyetlerine yönelik bir destek programı 2004 yılında başlatılmış ve bu program ile Türkiye’den mal ve hizmet ihracının artırılması amaçlanmıştır. Anılan destek programının öncelikli hedefi bir taraftan halen faaliyet gösterilen ülke pazarlarına daha büyük işlerle girmek ve kalıcı hale gelmek, diğer taraftan da yeni pazarlara ulaşılmasını sağlamaktır. Bu program kapsamındaki devlet yardımlarının belirli stratejik amaçlar doğrultusunda verilmesi için son olarak 2012 yılı Haziran ayında yayımlanan 2012/3 sayılı Tebliğ kapsamında değişiklikler yapılarak başvuru süreci kolaylaştırılmış ve destek kalemleri daha da genişletilmiştir. Bahsi geçen program kapsamında, 2013 yılında tüm teşvik başvurularını karşılayabilecek bir meblağ firmalarımıza kullandırılmak üzere Serbest Bölgeler, Yurtdışı Yatırım ve Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilmiştir. Sevinerek görüyoruz ki, gün geçtikçe program hakkında teknik müşavirlik firmalarımızın farkındalığı ve başvurularının sayısı artmaya devam etmektedir. Bu kapsamda artan teşvik uygulamalarımız ile birlikte hedeflediğimiz pazarlara atacağımız adımlar da büyüyecek ve istenilen, arzu edilen seviyede işler alınacaktır. Bilindiği gibi, müteahhitlik sektörümüz için Libya en büyük üçüncü pazar konumundadır. 1972 yılında müteahhitlerimizin ilk kez yurtdışına açıldığı pazar olan Libya’da bugüne kadar 27,8 milyar dolar tutarında 543 proje üstlenilmiştir. 2011 yılı Şubat ayında başlayan devrim sürecinde de müteahhitlerimiz her zaman Libya halkının yanında bulunmuş, Libya’yı en son terk eden ve ilk dönen firmalar olmuşlardır. Ayrıca, müteahhitlerimiz geri dönüş süreci devam ederken Libya halkına olan desteklerini, Bakanlığımız koordinasyonunda yürütülen kamu binaları onarım ve yeniden yapım projeleriyle de göstermişlerdir. Bu projeler kapsamında, 7’si emniyet binası, 3’ü okul, 2’si sağlık ünitesi, biri havaalanı terminal binası ve biri de cami olmak üzere 14 kamu binasının onarım ve yeniden yapımı müteahhitlerimizin özverili çalışmasıyla tamamlanmış ve Libya makamlarına teslim edilmiştir. Öte yandan, devrim sonrasında yeni oluşum çabası içinde olan Libya yönetimiyle temaslar her zaman üst düzeyde tutulmuştur. Sayın Başbakanımız başkanlığında 2011 yılı Eylül ayında gerçekleştirilen ziyaret ile başlayan süreçte, bizzat başkanlığımda da 4 kez Libya’ya resmi ziyarette bulunduk. Ayrıca, Libya yönetimi de geçici hükümet kurulur kurulmaz ilk resmi ziyaretini ülkemize gerçekleştirmiş, seçimlerden sonra da Devlet Başkanı ve Başbakan düzeyinde ülkemize ziyarette bulunmuşlardır. Bu anlamda, Libya ile yakın ilişkilerimiz bu süreçte de en üst düzeyde devam etmektedir. Libya gibi önemli bir pazarda, müteahhitlerimizin göstermiş olduğu başarılar ortadadır ve aynı başarıların teknik müşavirlik sektörümüzce de yakalanacağına olan inancım tamdır. Halihazırda bu önemli pazara girmeyi başaran sektörümüz, yakın gelecekte daha da büyük projelere imza atacaktır. Bu anlamda Türk teknik müşavirlik hizmetleri sektörünün tanıtımı ve yurtdışına açılması için her türlü organizasyonun arkasında olduğumuzu bir kez vurgulamak istiyor ve bu vesileyle tüm teknik müşavirlik sektörü üyelerine başarılar diliyorum. he Turkish construction industry started its odyssey to open up to the rest of the world in 1972 and it eventually became a brand as a result of 7,022 projects with a combined value of US$ 244.6 billion undertaken in 100 countries, according to figures compiled at the end of February 2013. We now desire to ensure that our technical consultancy firms are as successful as our construction industry and establish a similar level of reputation abroad. question. We gladly see that the awareness of Unfortunately, the operations of the Turkish technical consultancy services industry abroad have been very limited. Only 10% of our firms provide services in other countries. been undertaken in Libya, the first market where It is a priority for our Ministry to ensure that the Turkish technical consultancy industry becomes stronger and is positioned in global markets. Thus, the technical consultancy industry has a high potential for becoming much more successful abroad if its advantages such as our country's qualified manpower, technological capacity, work experience, discipline, geographical location, and political and cultural affinity with major countries in the market and full cooperation and collaboration are ensured. were the last to leave and the first to return to T Supporting overseas operations of our technical consultancy firms in order to transform this existing capacity into export of services has become a key priority and opening up the industry to the rest of the world has become as important as export of goods and tourism. In that context and with a view to enable our technical consultancy industry to open up to the world, a support program targeting the overseas operations of technical consultancy firms was launched by the Undersecretary's Office in 2004 and the program is designed to increase the export of goods and services from Turkey. Top priority of the support program is to win larger projects and to establish long-term presence in the current markets while ensuring penetration into new markets. BAKANDAN International Dimension of Turkish Technical Consultancy Services technical consultancy firms on the program is gradually increasing in parallel with the growing number of applications. We will take even bigger steps toward the targeted markets as a result of our increasing incentives and contracts of desired sizes will be secured. As you may know, Libya is the third largest market for our construction industry. So far, a total of 543 projects worth US$ 27.8 billion have our contractors entered in 1972. Our contractors took side with the Libyan people during the revolution which started in February 2011 and Libya. Moreover, our contractors also demonstrated their support for the Libyan people during the process of returning to the country by undertaking renovations and reconstruction of public buildings under our Ministry's coordination. Our contractors worked painstakingly to renovate and rebuild a total of 15 public buildings, including seven police stations, three schools, two health care units, an airport terminal building and a mosque and all were handed over to the Libyan authorities. Meanwhile, contacts with the Libyan Government which embarked upon a restructuring process after the revolution were always maintained at the highest level. I led four formal visits to Libya during the process which started with the Prime Minister's visit in September 2011. In addition, the leader of the interim government paid his first visit to Turkey immediately after its formation while the Libyan President and Prime Minister visited our country after the elections. In that sense, our relations with Libya continue at the highest level. Our contractors have been clearly successful in Libya, a major market, and I am confident that the To provide government subsidies under the program in line with specific strategic goals, the Official Bulletin No. 2012/3 which was promulgated in June 2012 in order to facilitate the application process and the number of items benefiting from subsidies was further increased. technical consultancy industry will be equally An amount sufficient to cover all applications for incentive was allocated to the Directorate General for Free Zones and Overseas Investments and Services in 2013 as part of the program in consultancy services industry and to help it open successful. Having accomplished to enter this key market, it will successfully carry out even bigger projects in the near future. In that sense, I would like to reiterate that we are ready to support all kinds of efforts to promote the Turkish technical up to the rest of the world and I would like to take this opportunity to wish success to all of the Zafer ÇAĞLAYAN Ekonomi Bakanı Zafer ÇAĞLAYAN, Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Makine Mühendisliği bölümünden 1980 yılında mezun oldu. Aynı yıl iş hayatına başladı ve sanayiciliğe adım attı. 1987 yılında Ankara Sanayi Odası seçimlerinde, en genç sanayici olarak Oda Meclisi Üyeliği'ne seçildi. Hemen 2 yıl sonra 1989 yılında ASO Yönetim Kurulu Üyesi olan ÇAĞLAYAN, önce muhasip üye, ardından da 1991'den itibaren 4 yıl süreyle ASO Yönetim Kurulu Başkan Vekili olarak görev yaptı. ÇAĞLAYAN, Kasım 1995 tarihinde yapılan seçimlerde en genç ASO Başkanı olarak Ankara Sanayi Odası (ASO) Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçildi. ASO'nun en uzun süre görev yapan başkanı olarak o tarihten beri (12 yıl) bu görevi sürdürdü. ÇAĞLAYAN, 1999 yılında yaşanan Ağustos depremi sonrası 70 bin kişinin yararlandığı ve devletin 1 milyar Alman Markı gelir sağladığı Bedelli Askerlik, Deprem Tahvili, Kamu Arazilerinin ve Milletvekili Lojmanlarının Satışı, Türk işadamlarına Vize kolaylığı getirilmesi, Bölgesel Asgari Ücret ve 70 bin KOBİ için geliştirdiği ve daha sonra yasallaşan Anadolu Yaklaşımı projelerini gündeme getirdi. Sanayici ve ASO Başkanı olarak, Genel Ekonomi, Üretim, İşsizlik, Sanayi, Ticaret, KOBİ'ler ve Esnaflar ile ilgili olarak hazırladığı önemli çalışma, proje ve önerileriyle Türkiye'nin gelişmesine katkıda bulundu. 1996-1998, 2002-2005 yılları arasında ülkemiz özel sektörünün çatı örgütü olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı olarak da görev yapan ÇAĞLAYAN, aynı göreve 2005 Mayıs ayında 2005-2009 dönemi için yeniden seçildi. Zafer ÇAĞLAYAN ayrıca, TOBB ETÜ (TOBB Ekonomi Teknoloji Üniversitesi) ile TEPAV Türkiye Ekonomi Araştırma Vakfı Mütevelli Heyet Üyesidir. Zafer ÇAĞLAYAN, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde, AK PARTİ Ankara 2. Bölgeden Milletvekili seçildi. 29 Ağustos 2007 - 01 Mayıs 2009 tarihleri arasında 60. Hükümette Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak görev aldı. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı görevinde “Girişimci Bilgi Sistemi”ni kurdu, “Sıfır Faizli Cansuyu Kredisi” uygulamasını başlattı. Cumhuriyet tarihinde ilk defa esnaf ve sanatkarların KOSGEB Kredilerinden faydalanması yolunu açtı. AB Katılım Müzakereleri 27 sektörün analizleri yapılarak “Sanayi Strateji Belgeleri” hazırlandı ve AB’ye teslim edildi. 01 Mayıs 2009 – 6 Temmuz 2011 tarihleri arasında Dış Ticaretten Sorumlu Devlet Bakanlığı görevini üstlenen Zafer Çağlayan, 12 Haziran 2011 tarihinde Mersin’den AK Parti milletvekili seçildi. Zafer Çağlayan, 6 Temmuz 2011 tarihinde kurulan Ekonomi Bakanlığının ilk ekonomi bakanı olarak 61. Hükümette görev aldı. 1957 yılında Muş'ta doğan ÇAĞLAYAN, İngilizce biliyor. Evli ve iki çocuk babasıdır. members of the technical consultancy industry. NİSAN2013 5 Munis ÖZER Libya’nın Yeniden Yapılandırılması Türk Teknik Müşavirlik Hizmetleri ürk inşaat sektörünün yurtdışına açılması, mesleğimizin duayenleri Sezai Türkeş ve Fevzi Akkaya’nın 1972 yılında Libya’da Trablus Limanı Projesi’ni üstlenmesi ile başlamıştır. Bu proje, Türk inşaat sektörünün yurtdışındaki ilk resmi projesi olmasının yanı sıra, inşaat faaliyetlerinin yenilikçi bir vizyonla gerçekleştirilmesi, Türkiye dışında işleyişi, gümrükleme ve farklı kanun yapıları içinde faaliyet gösterme konularında bir model olması açısından büyük bir önem taşır. T önemli ülke konumundadır. Libya’nın Türk girişimcilere sunduğu imkan ve avantajları şöyle sıralayabiliriz; • Libya – Türkiye arasında vize uygulaması yoktur. Yani Avrupalı ve Amerikalı teknik müşavirlerin vize için aşmaları gereken hayli yoğun bürokratik engeller bizler için ortadan kalkmıştır. • THY’nin karşılıklı olarak Trablus’a günde iki; Bingazi ve Misruata’ya ise günde bir sefer uçuşları vardır. rımcı kuruluşları şöyle sıralayabiliriz; ➢ Libya Planlama Bakanlığı (Libya Ministry of Planning) Libya halkının refahına etkin bir biçimde katkıda bulunmak ve sürdürülebilir bir kalkınma yaratmak için planlama yapma yetkisine sahip bakanlıktır. Kalkınma programı ve projeleri, Planlama Bakanlığı’nın görevidir. 17 Şubat devriminden sonra çeşitli safhalarda iken durdurulan veya askıya alınan projelerin değerlendirilmesi, Planlama Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Bakanlık tarafından bu projelerden hangilerinin ne şekilde başlayacağı konusunda müşavirlik hizmetleri beklenmektedir. ➢ Libya İskan ve Altyapı Bakanlığı (Libya Ministry of Housing and Infrastructure) Bu projeyi takiben Türk inşaat sektörü, 1980’li yıllarda Libya’da bir çok önemli proje üstlenmiş ve yurtdışı deneyimlerini arttırmıştır. Türk inşaat firmaları, Libya’da bugüne kadar yaklaşık 28 milyar dolarlık iş yapmışlardır. Türk inşaat sektörünün, Libya’da 2005 yılından günümüze kadar aldığı işlerin toplam tutarı ise 11 milyar doların üzerindedir. Türk teknik müşavirlik sektörünün yurtdışındaki ilk deneyimi ise Doç. Dr. Yalçın Tezcan’ın yazısında da belirttiği gibi 1980’li yıllarda başlar. Ancak aradan geçen 30 seneyi aşkın süreçte, teknik müşavirlik sektörümüz müteahhitlik sektörünün yurtdışındaki başarılı performansını maalesef yakalayamamıştır. Ben, 2000’li yıllarda yeniden hareketlenen ve Şubat 2011‘de başlayan demokratikleşme mücadelesine kadar yükselen bir grafik çizen Türk inşaat firmalarının Libya’da ikinci nesil yapılanması diyebileceğimiz süreçte, Libya’da sektörümüzle ilgili faaliyetlerde bulundum. Ayrıca Libya’nın, gerek demokratikleşme mücadelesi, gerekse demokrasiye geçiş sürecindeki gelişmelerini yakından takip etme imkanı buldum. Bu bilgi ve deneyimlerin ışığında, Demokratik Libya’nın yeniden yapılandırılması sürecinde kısa ve uzun vadede Türk teknik müşavirlik sektörünün aksiyon planı ve beklentileri konusunda düşüncelerimi sizinle paylaşmak isterim. Yukarıda bahsetmiş olduğum üzere, Türk İnşaat Sektörünün yurtdışında ilk mevcudiyetine imkan sağlayan Libya, yeni dönemde de pozisyonu ve Türk Teknik Müşavirlik sektörü içindeki yeri ile en 6 SAYI28 • Türk mühendislik ve mimarlık şirketlerine Libya’da şube açabilme ve diğer Libyalı müşavir, mühendislik firmaları ile ortaklık yapabilme imkanları sağlanmıştır. Bu konu ile ilgili olarak, yazımda özet bilgileri de aktarıyorum. • Libya ile kültürel ve tarihi bağlarımız da önemli bir avantaj sağlamaktadır. Libya yaklaşık 370 yıl boyunca (1551-1921) Osmanlı idaresi altında kalmıştır ve nüfusunun %97’si müslümandır. Libyalılar, gerek ortak tarihimiz, gerekse din birliğimiz nedeniyle Türklere ve Türk şirketlerine yakınlık göstermektedirler. Ayrıca, son demokratikleşme mücadelesi ve demokrasiye geçiş süresince hükümetimizin uyguladığı başarılı politikalar, iki ülke arasındaki yakınlığı pekiştirmiştir. Türk TV dizilerinin ve İstanbul’un Libya’daki popülaritesi ise biz Türklere karşı olan sempatiyi daha da arttırmaktadır. Yukarıda değinmeye çalıştığım önemli avantajlar ve ayrıcalıkların, Türk müşavir ve mühendislerini önceki dönemde Libya’da tüm önemli projeleri sahiplenen Avrupalı ve Amerikalı teknik müşavirlik devleri ile yarış edebilme yönünde cesaretlendirmek için yeterli olduğunu düşünüyorum. Daha önce birlikte çalıştığımız Libya’lı otoriteler, konglemera yapısındaki çok uluslu teknik müşavirlik şirketlerindeki yoğun bürokrasi nedeni ile şikayetçi olmuşlar ve daha dinamik ve enerjik orta ölçekli firmalarla çalışma arzularını daima dile getirmişlerdir. Libya’da sektörümüzle ilgili olan ve yeni dönemde de etkin olması beklenen yatı- Bu Bakanlığa bağlı iki kuruluş olan ODAC ve HIB, inşaat sektörü açısından en önemli yatırımlardan sorumludurlar. • İdari Merkezlerin Geliştirilmesi Kurumu (Organization for Development and Administrative Centers - ODAC): 1989 yılında kurulmuştur ve Libya’daki kamu projelerinin tasarım ve yapımını yürütür. Başlıca faaliyet alanları; kamu binaları, konut kompleksleri, parklar, hastaneler, üniversite kampüsleri, okullar, medya merkezleri ile tarihi eserlerin restorasyonuna ait tasarım ve inşaat işleridir. • Altyapı ve İskan Kurumu (Housing and Infrastructure Board - HIB): Altyapı ve kentsel gelişim projelerinden sorumlu kurumdur. Kentsel gelişim kapsamında konut projeleri de yer almaktadır. Az gelişmiş bölgelerdeki yerleşimlerin modern bir yapıya kavuşması için yatırımlar yapmaktadır. ➢ Libya Ulaştırma Bakanlığı (Libya Ministry of Transportation) Karayolları ve köprüler, demiryolları ve havaalanları idareleri Ulaştırma Bakanlığı’na bağlıdır. Libya’daki kara ulaşımı, ülkeyi batıdan doğuya kateden sahil yolu ve iç kesimlere ulaşımı sağlayan diğer yolları kapsar. Karayolları ile ilgili olarak, Tunus sınırından Mısır sınırına kadar uzanan her iki yönde üçer şeritli yeni otoyol projesi tasarlanma aşamasındadır. Aynı zamanda mevcut yolların yenilenmesi çalışmaları da devam etmektedir. Libya’da şu anda çalışmakta olan bir TEMA Programında demiryolu yoktur. 2000’li yıllarda başlayan çalışmalarla, kuzeyde kıyı şeridine paralel olarak ülkeyi baştan başa kateden bir demiryolunun (Kuzey Afrika Hattı) planlanması ve projelendirilmesi başlamış; 2008 yılında yapım ve müşavirlik ihaleleri tamamlanmıştır. Libya’da havaalanlarının yenilenmesi konusu ise çok önemli ve acil bir konudur. Başlamış olan Tripoli ve Bingazi Havaalanları inşaatlarının yanısıra, bir çok önemli merkezlerdeki havaalanlarının modernizasyonu ve ilave havaalanı inşaatları öncelik kazanmıştır. ➢ Su Temini ve Dağıtımı Libya’daki su havzaları toplam 1000012000 km3 su ihtiva eder. Bilim adamları bu rezervin Nil Nehri’nin 200 yıllık akımına eşit olduğunu söylemektedir. Desalinasyonla elde edilen suya oranla çok daha düşük maliyetle mevcut yeraltı su rezervlerinden suyun elde edilmesi, yerleşim ve tarım alanlarına taşınması ve dağıtımı aşağıdaki iki kamu kurumu tarafından yürütülmektedir. • İnsan Yapımı Nehir Projesi İdaresi (Man-Made River Project Authority MMRA) ➢ Libya Elektrik İdaresi (General Electricity Company of Libya GECOL) Libya’’da enerji üretimi ve dağıtımından sorumlu kurumdur. Ülkenin enerji planlamaları ve yatırımları GECOL tarafından yürütülmektedir. Yeni dönemde ülke çapında, ulusal enerji politikasının, planlanmasının ve yatırımların gözden geçirilerek değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Enerji sektöründe tecrübesi olan firmalarımız için önemli bir iş potansiyeli vaat etmektedir. Bu sıraladığım kamu kuruluşlarının yanısıra, Libya Yatırım ve Kalkınma Şirketi (Libyan Investment and Development Company - LIDCO), Libya Altyapı Mühendislik ve Müşavirlik Ofisi (Libya Engineering Consultancy for Utilities), Libya Yatırım İdaresi (Libyan Investment Authority) sektörümüzle ilgili diğer önemli kuruluşlardır. Libya Ekonomi Bakanlığı’nın, Libya’da yeni dönemde yabancıların şirketlerdeki ortaklığı ve yabancı şirketlerin şube ve temsilcilik ofisi açabilmelerine ait 2072012 nolu yönetmeliklerinden de kısaca bahsetmek isterim. Büyük Nehir Projesi, 1984 yılında başlatılmış, ve bu proje ile güneydeki büyük yeraltı su havzalarından temin edilen suyun sahil şeridine kullanım ve sulama ihtiyaçlarını karşılamak için aktarılması hedeflenmiştir. Günümüze kadar yaklaşık yatırım bedeli 20 milyar Amerikan Dolarını geçen bu proje, şu anda 3. faz çalışmaları safhasındadır. • Joint Stock, Joint Venture veya Limited Liability Joint Venture: Bu şirketlerin yönetim kurulu başkanının Libyalı olma şartı vardır. Ayrıca Joint Venture’da yabancıların payı %49’u geçemez. Bazı özel durumlarda Ekonomi Bakanlığı’nın özel yetkisi ile bu oran arttırılabilir fakat hiç bir zaman %60’tan fazla olamaz. • İnsan Yapımı Nehir Projesi Uygulama Teşkilatı (Man-Made River Water Utilization Authority - MRUA) Joint-stock olarak kurulan joint-venture firmaların sermayesi bir milyon Libya Dinarı veya deklare edilen nakit kapitalin onda üçünden az olamaz. Joint-venture’lar Libyalı ve yabancı bireylerin teşkil ettikleri Limited Firmalar (Limited Liability Company) olarak da kurulabilirler, bu durumda sermayeleri 50 000 LD’den (Libya Dinarı) az olamaz. Bu idare ise MMRA tarafından ulaştırılan suyun tarımsal sulama ve kullanım için dağıtımıyla ilgili bölümünü üstlenmiştir. • Yabancı şirketlerin branş ofisleri (şubeleri): Şubeler 5 yıllık yenilenebilir periyotlar için açılabilir. Şubenin açılabilmesi için 250 000 LD’nin depozit olarak yatırılması gerekmektedir. Şube müdürü veya yardımcısının Libyalı olması zorunluluğu vardır. Libya’daki Şube Ofisleri aşağıda yer alan konulardaki aktivitelerde çalışabilirler. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. Yapım ve İnşaat İşleri, Elektrik, Petrol Endüstrisi, Telekominikasyon, Endüstri, Topografik Ölçüm ve Planlama, Çevre Koruma, Bilgisayar Endüstrisi, Teknik Araştırmalar, Eğitim ve Danışmanlık, 10. Sağlık Sektörü, 11. Hava Ulaşımı. Mimarlık, Müşavirlik ve Mühendislik sektörünü ilgilendiren konular; 6, 7 ve 9 nolu aktivitelerde tanımlanmaktadır. • Temsilcilik Ofisi: Libya Ekonomi Bakanlığı’nın izni ile 2 senede bir yenilenebilir temsilcilik ofisleri açılabilir. Gerekli şartlardan birisi, Libya bankalarında bir hesap açılması ve buradaki bakiyenin hiç bir zaman 150 000 LD’nin altına düşmemesidir. Bu bilgiler ışığında diyebiliriz ki, Türk Teknik Müşavirlik firmalarının Libya’da faaliyet gösterebilmeleri için, orada şube açmaları veya Libyalı bir şirket ya da ortakla Joint-Stock yapmaları gerekmektedir. Bildiğiniz gibi, Libya’da seçimle gelen ve 18 ay süreyle görev üstlenen geçici hükümet, yeni anayasanın hazırlanması ve acil yatırımların gerçekleştirilmesinden sorumludur. Bu hükümet 2013 yılı planlamasında, su, elektrik ve yollara öncelik vermiş ve 2013 taslak bütçesinin %60’ını bu konulara ayırmıştır. 2014 yılı başında planlanan seçimle iş başına gelecek olan hükümet ile kamu yatırımlarına hız verilecek ve Libya’nın yeniden yapılandırılmasında Türk Müteahhitlik ve Teknik Müşavirlik Firmalarına önemli görevler düşecektir. Bu görevleri üstlenebilmemiz için, hiç vakit kaybetmeden, şu anda tüm yabancı firmaların yokluğunda boşalan dost ve kardeş Libya pazarında girişimlerde bulunmalıyız. Bu çalışmalarımızda, Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı’nın teknik müşavirlik hizmetlerine sağladığı devlet yardımları, bizlere ayrı bir güven ve güç sağlamaktadır. Türk Müşavirlik Sektörü’ne, Yeni Demokratik Libya pazarında başarılar diliyorum. NİSAN2013 7 Munis ÖZER Turkish Technical Consultancy Services For Libya’s Rebuilding Program he overseas adventure of the Turkish Construction Industry had started when two doyens of our profession; Sezai Türkeş and Fevzi Akkaya undertook the construction of Tripoli Port project in Libya in 1972. T Following this project, during the 1980’s, Turkish Construction Contractors undersigned many major overseas projects in Libya and acquired considerable overseas experience. Turkish Consultancy sector, too, received its first overseas commission in 1980’s. I have been a part of our sectoral activities in Libya during what we may call Turkish Construction Sector’s second generation restructuring there, which had re-started in the year 2000 at a slow pace and showed a rising trend until February 2011 when the struggle for democratization in Libya started. I have also had the opportunity to witness closely Libya’s struggle for democratization and later the country’s transition to democracy. I would like to share with you my thoughts about the democratic Libya’s reconstruction and the role Turkish Consultancy sector can play in this endeavor and the sector’s action plan and its expectations. Opportunities and advantages of Libya for Turkish promoters are listed below: • Turkish citizens can travel to Libya without a visa. THY flies to Tripoli twice a day, and to Benghazi and Misruatha once a day. • Libya provides to Turkish Architectural and Engineering firms opportunities to open a branch office in Libya and to enter in to partnership agreements with Libyan consulting firms. • The cultural and historical ties between Turkey and Libya offer a unique advantage to Turkish firms. I believe the factors I have been mentioning above will encourage Turkish consulting and engineering firms and they will see that they are capable of competing with giant European and American firms which so far have been winning all mega projects in Libya. We have been hearing complaints from some of the Libyan Authorities about the corporate bureaucracy and lack of flexibility of large multinational consultant firms. They have been favoring medium size companies as they are more energetic and dynamic. Main public investment authorities of Libya which are related to our sector are described in below paragraphs. 8 SAYI28 Libyan Planning Ministry ensures that the country undergoes a steady and sustainable development and growth. I wish the Turkish Consultancy sector in the New Democratic Libya success with all my heart. Libyan Ministry of Housing and Infrastructure with its two organizations; ODAC and HIB is responsible for major investment projects in construction industry. Libyan Ministry of Transportation overseas the operations of the directorates of roads and bridges, railroad authorities, and airports. Man-Made River Project Authority, MMRA was started in 1984 with the aim of conveying the water from the water fields in the South of Libya to Northern coastal region for domestic use and irrigational purposes. Man Made River Water Utilization Authority, MRUA is tasked with the responsibility to distribute the water for irrigation and domestic usage. General Electricity Company of Libya, GECOL is responsible for the generation and distribution of Electric Power in Libya. In addition to the Ministries and Government Organizations listed above Libyan Investment and Development Company, LIBCO, Engineering Consultancy for Utilities and Libyan Investment Authority are three other important organizations related to the activities of our sector. I would also like to mention briefly the regulation no. 207-2012 issued by the Libyan Ministry of Economy regarding the establishment of branch and representation offices in Libya as well as forming of joint stock companies with Libyan firms. The Turkish Consulting Engineering firms wishing to operate in Libya have to legalize their presence in Libya in one of the forms explained above. At the present time Libya is ruled by a government selected by a democratic process at 7th of July, 2012. The New General National Congress will stay in power for 18 months. The General National Congress’ priority is to draw up Libya’s new constitution and to concentrate on urgent infrastructure projects comprising 60% of the construction budget. The main areas of focus are electricity, water and roads. We believe the Turkish companies will be very competitive in winning contracts from the new construction projects in Libya. In all our endeavors to open the Turkish Consulting Engineering companies to new market, we acknowledge the invaluable support of the Turkish Ministry of Economy. Munis ÖZER 1976 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği bölümünden mezun olan Munis Özer, 1980 yılında yine Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisansını tamamlamıştır. 19771987 yılları arasında, GEMAŞ A.Ş.’de, uluslararası önemli projelerde ve çeşitli NATO altyapı yatırımlarında, proje müdürü olarak çalışmıştır. 1987’de iki meslektaşı ile birlikte TMA Mühendislik Ltd. Şti’yi kurmuş ve sayısız projede gerek Proje Müdürü gerekse Üst Düzey Yönetici olarak görev almıştır. TMA Mühendislik Ltd. Şti ortağı olarak, gerek Türkiye’de gerekse yurtdışında pek çok projenin yönetiminden sorumludur. Libya’da on yıl süreyle aralıksız yönettiği projeler, su taşıma sistemleri pompa istasyonlarının, otoyolların, alt yapı çalışmalarının, tüm hidrolik, altyapı, statik, elektrik ve enstrumantasyon tasarımlarını içerir. Amerikan Hava Kuvvetleri ve Amerikan Büyükelçiliği ile ilgili projelerde ise yine projelerin koordinasyon ve inşaat tasarımlarından sorumlu olarak çalışmaktadır. Şu anda Kosovo Priştine ve Kahire Uluslararası Havaalanları projelerini yönetmektedir. Munis Özer, TMMMB Kurumsal üyesidir. Celal AKIN Yurt Dışı Mühendislik Hizmetlerinin Dünü ve Bugünü Yurtdışı mühendislik hizmetleri ihracatı, müteahhitlerimizin yurtdışında iş almaları ile başlamıştır. Başlangıçta, yüklenici firmalarımızın aldığı işlerin uygulama projeleri yapılarak ülkemiz dışında hizmet verilmeye başlanmıştır. Yöneticisi olduğum firmanın ilk yurtdışı deneyimi, 1980’lerin başında Saudi Arabistan’da bir Türk Firmasına İçmesuyu İsale Hattı ile çeşitli büyüklükte su depoları uygulama projelerinin yapımı ile başlamıştı. 2000’li yılların başlarına kadar müşavirlik firmalarımız yurtdışında, kamu ve özel sektör kuruluşlarından ihale ile veya doğrudan sınırlı sayıda iş almışlardır. Son 10-15 yıldır ise belirli sayıda firmamız, yüklenicilerimizden bağımsız olarak yurtdışında iş yapmaktadır. Bir başka ifade ile, yurtdışında düzenli olarak ihalelere giren, iş alan ve işlerini başarı ile tamamlayan firma sayısının giderek arttığını söyleyebiliriz. Yurtdışında iş alınırken yaşanan zorluklar : • Genelde sınırlı sayıda istekliye yeterlilik verilmektedir. Yeterlilik için istenen belgeler, öncelikle iş bitirme belgeleri, istenen pozisyonlara uygun deneyimli personel ile ilgili bilgi ve belgeler ile bilanço ve cirolardan oluşmaktadır. Uluslararası büyük müşavirlik firmalarının mevcut deneyim ve kapasiteleri dikkate alındığında, belirli sayıda firmanın arasına girerek yeterlilik almak oldukça zor olmaktadır. İhalelerde son 5-7 yıl içinde en az 3-4 benzer iş bitirmiş olma şartı aranmaktadır. Buna ek olarak personellerde de uluslararası deneyimler öncelikli olarak değerlendirilmektedir. Benzer iş bitirme ve personel engelini aşsanız dahi, ciro engeli önünüzde durmaktadır. • Diğer önemli bir konu da önyargılardır. İdareler, genelde gelişmiş ülkelerin büyük müşavirlik kuruluşları ile çalışmaya alışmışlardır. Ülkemiz firmaları yurtdışında diğer uluslararası müşavirlere nazaran daha az tanınmaktadır. Bu nedenle, risk teşkil ettiğimizi düşünmekte ve iş verirken kılı kırk yarmaktadırlar. Yurtdışında iş yaparken yaşanan sorunlar : • Diyelim ki tüm bu zorlukları aşarak işi aldık. İşi başarı ile tamamlamakta sorunlar yaşayabilmekteyiz. Bu işler- 10 SAYI28 de şirketinizi temsil ettiğiniz kadar, ülkenizi ve ülkeniz müşavirlik kalitesini de temsil ediyorsunuz. Yani sorumluluğunuz büyük. Yeni bir ülkeye giriyorsunuz, ülke şartlarını pek bilmiyorsunuz, İdare’leri pek tanımıyorsunuz. Bütün bunları ihalelere girmeden ya da sözleşme imzalamadan iyice etüd etmemiz gerekiyor. Çünkü gittiğimiz ülkelerdeki mühendislik bilgi düzeyi oldukça iyi durumda. Görevli mühendis,uzman ve yöneticilerin çoğu yurtdışı eğitimi almış, çoğu ana dillerinden başka en az bir yabancı dil bilmekte. Bu idareler bugüne kadar hepimizce de bilinen uluslararası müşavirler ile çalışmış. Dolayısı ile beklenti daha büyük. Farkındalık yaratabilmek için, bilgi birikiminiz ve yabancı dil bilen mühendislerinizle bu müşavirlerden daha iyi bir hizmet vermek ve beklentiyi karşılamak zorundasınız. • Deneyimli personelimizin bir kısmı yurtdışında iş yapacak düzeyde yabancı dil bilmemektedir. Bilenleri ise, uzun süreli yurtdışına göndermek sorun olmaktadır. • Raporlama ve sunuş tekniklerinde geliştirmemiz gereken yönler var. Bildiğimizi ve ürettiğimizi yeterince satamıyoruz. • Özellikle kontrolluk sözleşmelerinde, uluslararası deneyime sahip ve iyi derecede yabancı dil bilen eleman bulmakta sorunlar yaşamaktayız. Bu nedenle, bu sözleşmeleri yönetmekte zorlanıyoruz. Sizinle bir anımı paylaşmak istiyorum. Az gelişmiş bir ülkede bir otoyolun uygulama projelerinin hazırlanması ihalesini kazanmıştık. Güzergah projelerini tamamlayıp, köprü projelerine geldiğimizde köprü tip seçim raporumuzu sunmuştuk. Genelde arkadaşlarım ülkemizde yaptığımız köprü tipleri arasında kıyaslama yaparak önerilerini sunmuşlardı. Raporu inceleyen genç bir yerel mühendis aynen şunu söyledi. “Bu köprü tiplerini unutun. Estetik ve köprü teknolojilerindeki son uygulamalara yönelik köprü tiplerini araştırın ve sunun”. Dünyada artık herkes herşeyi takip ediyor ve en son teknolojiyi istiyor. Haklı da. Yurtdışında yaptığınız işte başarısız olur iseniz firmanızın başarısızlığından çok, “Türkler şu işi aldı yapamadılar” şeklindeki değerlendirmeler yapılmaktadır. Yani başarısızlık, firmaya değil, sektördeki tüm firmalara hatta ülkeye mal edilmektedir. Bu konu çok çok önemlidir. Son 10 yıldır yurtdışında 6-7 ülkede iş yapıyoruz. Bu süreç içinde edindiğimiz deneyimlerden çıkardığım önerileri şöylece sıralayabilirim : • Yurtdışında iş alırken, en iyi bildiğiniz sektörleri tercih ediniz. • Kesinlikle işi, iş aldığınız ülkede yapın. Yerel şartları bilmeden, idarelerle yakın temasta olmadan yapılan işin başarı şansı az olacaktır. • Belirli hedef ülkeler belirleyin. O ülkede yerleşin. Gerekirse yerel şartları öğrenmek ve kapasitenizi test etmek için daha küçük bedelli işlerle başlayın. Başardıkça, iş alma ve yapma şansınız artacaktır. • Zayıf olduğumuz alanlarda, deneyimli yabancı uzmanlar kullanın. • İş aldığınızda, o ülkeye gidip, iş süresince o ülkede yaşayacak, çok iyi lisan bilen deneyimli personeliniz yoksa, hiç almayın daha iyi. • Belirli bir ekonomik güce ulaşmadan yurtdışında iş yapmanın zor olduğunu biliyorum. Hakedişlerdeki gecikmelerin, ekonomik gücünüze olası risklerini mutlaka hesap edin. • Teknik kapasitenizi en üst düzeye çıkarın. Çünkü sektörümüzün dünya devleri ile kıyaslanacaksınız. • Yurtdışında büyük firmalarda çalışmış deneyimli Türk mühendisleri firmanıza kazandırın. Yurtdışı işlerinizde onların katkısı çok olacaktır. Yüksel Proje olarak 12 yıldır yurdışında çalışmaktayız. Bugün itibari ile iş kapasitemizi sizinle paylaşmak istiyorum: • Cezayir’de 2009 yılından beri çalışmaktayız. Devlet ihalelerine katılarak üç adet iş alınmıştır. İşlerin toplam sözleşme bedeli 35 milyon Avro’dur. Bu işlerin ikisi raylı toplu taşıma sistemi proje ve kontrolluk hizmetleri, diğeri ise bir otoyolun mühendislik hizmetleridir. TEMA • Libya’da 10 yıldır hizmet vermekteyiz. Çeşitli yol, altyapı proje ve kontrolluk hizmetlerini gerçekleştirmekteyiz. Tamamladığımız işleri toplam bedeli 50 milyon Dolar civarındadır. İki şehrin altyapı inşaatları kontrolluğu ile 400 km’lik bir otoyolun projelendirme hizmetleri devam etmektedir. • Azerbaycan’da üç adet karayolu inşaatı kontrolluk hizmetleri ile 100 km’lik bir karayolu uygulama projeleri yapılmaktadır. Sözleşme bedelleri toplamı 25 milyon Dolar’dır. • Ayrıca Bulgaristan, Irak ve Gürcistan’da metro, karayolu ve demiryolu proje ve kontrolluk hizmetleri devam etmektedir. Sonuç olarak; Mühendislik hizmet ihracını arttırmak için, yapmamız gereken şey, ülkemizdeki mühendislik hizmet kalitesinin yükseltimesi olmalıdır. Önce kendi ülkemizde kaliteli işler yapıp, yeterince deneyim kazandıktan sonra yurtdışına açılmak işin doğrusudur. Bu konuda kamu kurum ve kuruluşlarına da önemli görevler düşmektedir. Ayrıca çuvaldızı kendimize batırıp, kendi yanlış ve eksikliklerimizi çekinmeden tartışmalı ve özeleştiri yapmalıyız. Eğer bu özeleştiriler sonucunda doğruları yakalayarak gerekli tedbirleri alırsak uzun vadede Türk Müşavirlik Sektörü’nün yurtdışında iş yapma kapasitesi artacaktır. International Engineering Services Abroad – Past & Present Exporting engineering design services by Turkish design and consultancy firms initiated as Turkish constracters started to expand their business abroad. Initially, these services were limited to application projects for the contracts awarded to Turkish companies abroad. Until around year 2000, Turkish consultancy and design firms only won limited number of contracts abroad, either by entering bids or by direct procurement from governments or private sector. In the last 10-15 years however, a limited number of Turkish consultancy firms has been performing design and consultancy works independently from Turkish constractors. The difficulties faced by the Turkish consulting companies in winning tenders abroad can be listed as follows: • Heavy qualification requirements such as 3-4 similar work experience within the last 5-7 years, experienced personnel in international projects, annual turnovers. • The other important issue is the prejudices against Turkish consulting firms. Clients are generally used to working with big international consulting firms from developed countries. Turkish companies are not known well abroad. Therefore, they consider that working with Turkish companies are risky and make it very difficult for them in awarding the contract. The difficulties encountered after winning the contracts can be listed as follows: • Expectations from Turkish Consultants are higher than the other known international consultants. • Decent knowledge of some Turkish Engineers in foreign languages to work in international projects. • Turkish Consultants must develop themselves a little bit in preparing reports and presentation techniques. They can not present enough their know-how and products • Difficulties in finding qualified and experienced engineers who have worked abroad before and have good knowledge of foreign languages. We have been carrying out business in 6 to 7 different countries in the last 10 years. I can list the lessons learned and experiences we have gained abroad as follows: • Choose the sector you best know in getting jobs abroad. • Give your services absolutely in that country. The chance of success is low without knowing the local conditions in that country or being in close contact with local authorities. • Choose certain target countries. Settle in those countries. • Work with experienced foreign specialists in the areas where you think your company does not have enough experience. • Don’t even attempt to win the contract in a foreign country if you do not have the personnel who will live in that country during the period of the work and also have a good knowledge in foreign languages. • Always estimate the financial risks of delays in interim payments to your economic power. • You will be compared with the world giants in your sector while doing business abroad. Therefore, increase your technical capacity to the highest standards. • Try to work with Turkish engineers who have worked for big international consulting companies abroad before. Finally, We should first raise the standards of engineering services in our own country in order to export our services abroad. It would be best to perform qualified services in Turkey first, gain enough experience in our own country and then try to win and complete contracts abroad. We should also be willing to do self-criticism and discuss what we are missing or doing wrong. The capacity of Turkish consulting and design firms taking contracts abroad will increase if we reach to correct conclusions at the end of these discussions and self-criticism. Celal AKIN 1980 yılında Ortadoğu Teknik Üniversitesi İnşaat Bölümünden mezun olmuştur. Mezuniyeti ile birlikte Yüksel Proje ailesine katılmıştır. 1987 yılında Genel Müdür Yardımcısı, 1991 yılında Genel Müdür, 2001 yılında ise Yönetim Kurul Başkanı olmuştur. Halen bu görevi sürdürmektedir. NİSAN2013 11 Mehmet DÖNMEZ LİBYA Demiryolu Projeleri ibya’da Demiryolu Projeleri, Ulaştırma Bakanlığı Demiryolu Proje Yönetimi İdaresi tarafından planlanmakta ve inşa ettirilmektedir. Ülkede demiryolları yapımı 1. Dünya Savaşı yıllarında başlamış ancak Tripoli ve Bingazi yakınlarında kısa hatlar yapılmıştır. 2000’li yıllarda planlama ve proje yapımına ağırlık verilmiştir. L Libya’nın en önemli demiryolu projeleri, Akdeniz Hattı (Kuzey Afrika Hattı), kıyı çizgisi boyunca, en önemli kıyı şehirlerinden Tripoli, Misureta, Sirt, Bingazi ve Tobruk’u geçerek batıda Tunus-Ras Jedir’e, doğuda Mısır-Assallum’a, SahilÇöl Hattı ile de Al-Hishaq’tan Sebha’ya uzanmaktadır. 2008 yılında yapılan yapım ve müşavirlik ihaleleri ile aşağıdaki projeler sözleşmeye bağlanmıştır. 12 SAYI27 Tunus Ras Ejdeer – Sirt 650 km Sirt – Bingazi 554 km Bingazi – Mısır Assallum 680 km Al-Hishaq – Sebha 650 km Demiryolu hatları, çift hat olarak yüksek hıza (200km/h) göre projelendirilmiş olup, 2010 - 2020 yıllarını kapsayan 1. aşamada Dizel, 2020 - 2030 yıllarını kapsayan 2. aşamada ise Elektrik gücüyle çalışan lokomotifler kullanılacaktır. İdare, Kuzey Afrika Hattı’nda telekomünikasyon, sinyalizasyon ve enerji temini için İtalyan Ansaldo Firması ile sözleşme yapmıştır. Bu projeler dışında Libya Demiryolları İdaresi, başkent Tripoli’de Metro Projesi tasarımını yaptırmış, inşaat ihalesine hazır hale getirmiştir. Sirt-Bingazi Hızlı Demiryolu Projesi Sirt-Bingazi 554 km’lik kesiminin İnşaat Kontrollük Hizmetleri sözleşmesi, 21 Temmuz 2009 tarihinde, Libya Demiryolları İdaresi ve KOLTEK Müşavirlik A.Ş.(Pilot Ortak %50) - ESER Proje ve Mühendislik A.Ş. (Özel Ortak %50) Ortak Girişimi tarafından imzalanmış kontrolluk faaliyetleri 15 Aralık 2009 tarihinde yer teslimi ile başlatılmış, demokrasi mücadelesinin başladığı 18 Şubat 2011 tarihine kadar sürdürülmüş, 1 Mart 2011 tarihinde personel Türkiye’ye getirilmiştir. Müşavirlik Hizmetleri Sözleşme bedeli 51.900.447 LYD ve süresi 4 yıl olan proje kapsamında; design kontrol ve onayı, QA/QC, HSC, İnşaat Kontrollüğü, eğitim ve devreye alma hizmetleri yer TEMA almaktadır. Yapım Müteahhiti Russian Railway Company (ZST) Rusya olup yapım kapsamında; inşaat işleri (toprak işleri drenaj – yollar - köprüler ve menfezler istasyonların inşaatı), ray döşeme işleri ve donatılar, mekanik ve elektrik işleri bulunmaktadır. Merkez Şantiye Raslanuf olup destek şantiyeleri Sirt, Al Aquilah, Ajdabiya ve Bingazi’dedir. Merkez Şantiye’de proje Müdürü, QA/QC, Dizayn, Harita ve Geoteknik birimler bulunmaktadır. İş durduğunda, Projede Müşavir’in 45, müteahhitin 1268 personeli görev yapıyordu. Müteahhit Raslanuf'ta Afrika’nın en büyük ray kaynak fabrikasını inşa etmiş ve üretime geçmişti. Müteahhit’in uygulama projeleri ekibi, proje müdürlüğü, laboratuvarları ve bilgisayar merkezi de merkez şantiyedeydi. İşe ara verilmeden önce güzergahın büyük bölümünde aplikasyon ve temizlik yapılmış, kazı, dolgu ve sanat yapıları işleri ile ray, travers ve inşaat malzeme alımları ve ihzaratı kısmi olarak yapılmıştı. Müşavirlik Hizmeti sırasında İdare Tripoli’de olduğundan KOLTEK-ESER Ortak Girişim ofisi de Tripoli’de kurulmuş, idari ve mali işler, mobilizasyon, vize işleri buradan idare edilmiştir. Raslanuf, hava alanı bulunan Tripoli’ye 700km, Bingazi’ye 350km mesafede olduğundan şantiyeye nakiller bu şehirlerden karayoluyla yapılmıştır. Libya’ya ülke ve uluslararası yük ve yolcu taşımacılığında ve ülke kalkınmasında önemli bir katkı sağlayacak bu projelerin yakın bir gelecekte gerçekleştirilmesi beklenmektedir. Libya Demiryolu İdaresi Haziran 2010 da Tripoli’de Uluslararası Demiryolu Konferansı ve Fuarına ev sahipliği yapmış çok sayıda ülkeden Firmaların katılımı ile başarılı bir konferans gerçekleştirmiştir. Libya’da yeni hükümetin 2013 yılı altyapı ve hizmet yatırımlarının ülke için acil projeler ve yatırımlar olacağı tahmin edilmektedir. Demiryolları projelerinin ne zaman gerçekleştirileceğine dair şu anda kesin bir bilgimiz bulunmamakla birlikte bu projelerin yakın bir gelecekte yapılması kardeş ülke Libya için önem taşımaktadır. Libyan Railway Projects ibyan Railway Projects have been planned and executed by Ministry of Transport, Railroad Project Execution and Management Board. Railways initially started during 1st World War in Bingazi and Tripoli. In the first decade of 2000, significant railway projects were planned and partly executed. North African Corridor, from Tunisia to Egypt and desert line from Al-Hishaq to Sebha are the projects that have been designed and contracted for construction and supervision in 2008. Tunisia Ras Ejdeer – Sirte 650 km Sirte – Benghazi 554 km Benghazi – Egypt Assallum 680 km Al-Hishaq – Sebha 650 km L These projects have been considered to contribute Libyan passenger and freight tansportation and expected to be realised in the near future. Libya Railroad Project Execution and Management Board hosted a successful international railway conference and exhibition in June 2010 in Tripoli with highly specialised participants from major countires. It is considered that New Libyan government will invest in urgent infrastructural and public service projects in 2013. Although it is not certain when these railway projects are going to be restarted, the execution of these projects seem to be very important for our ally country Libya. Another important project was Tripoli Underground Railway Project which was already designed and ready for construction contract. Sirte- Benghazi Highspeed Railway Project The construction supervision of SirteBenghazi Highspeed Railway Project 554 km was awarded in July 2009 to KOLTEK Consulting Corporation (Lead Partner %50)-ESER Project and Engineering Co. Inc. (Partner %50). The site supervision was started in December 2009 and stopped in Feb 2011 due to struggle for democracy. The contract amount is 51.900.447 LYD and period is 4 years. There are design check and approval, construction supervision, QA/QC, HSC, training of Client’s staff and commissioning in the scope. The Contractor is Russian Railways ZST Russia. The main camp was in Raslanuf almost middle of the line where Project Management were carried out and the other camps were in Sirte, Al Aquilah, Ajdabiyah and Benghazi. Rail welding factory that was the biggest in Africa was builded in the main camp. There were also soil and concrete laboratories and IT offices there. When the work suspended, the clearing and grubbing mostly had been done, some of excavation, embankment, subballast and box culverts works had been completed. Some materials such as sleepers, rails were approved and shipped to site. Mehmet DÖNMEZ 1965 yılında İstanbul’da doğdu. İTÜ İnşaat Fakültesi İnşaat Mühendisliği’nden 1986 yılında lisans, Londra Üniversitesi Imperial College’ den 1988 yılında Çelik Yapı Tasarımı dalında yüksek lisans derecelerini aldı. TCDD Genel Müdürlüğü Yol Dairesi Başkanlığı Köprüler Şubesi’nde 19901995 yıllarında proje mühendisliği yapmış, Özışık İnşaat ve Taahhüt A.Ş. de 1995-1997 yıllarında yol ve köprü projelerinde çalıştıktan sonra 1998 yılında Eser Proje ve Mühendislik A.Ş. nin kurucuları arasında yer almıştır. Aynı firmada Proje Müdürlüğü ve Genel Müdür Yardımcılığı görevlerinde bulunduktan sonra 2006 yılından beri Genel Müdür’ lük görevini sürdürmektedir. Ulaşım, Su Kaynakları ve Üstyapı projelerinde deneyimlidir. NİSAN2013 13 M. Turhan BAŞARANKUT Libya’da Mühendislik ve Teknik Müşavirlik Projeleri Mühendislik Ltd. Şti. (TMA) 1987 yılında kurulmuş ve günümüze kadar sayısız projeyi başarıyla tamamlamış bir mühendislik proje tasarım firmasıdır. Firma 2004 senesinden bu yana Libya’da proje ve müşavirlik hizmetleri vermektedir. Geçtiğimiz dokuz sene içerisinde TMA Mühendislik tarafından Libya’da yürütülen projeler, su iletim sistemleri, pompa istasyonları, otoyollar ve çeşitli altyapı çalışmalarını içermektedir. Verilen proje tasarım ve müşavirlik hizmetleri, altyapı, su temini ve dağıtımı, mimari, inşaat, statik, mekanik, elektrik ve enstrumantasyon konularını içerir. TMA tır. Pompa istasyonları içerisinde, her biri 16800 m3/saat kapasiteli sekiz adet pompa içeren iki Pompa Binası, Jeneratör Binaları, Kompresör Binaları, Personel Binaları, Atölye Binası, Güvenlik Binaları, Vana odaları, yollar, galeriler ve diğer altyapı unsurları yer almaktadır. Bu pompa istasyonları, “Man-Made River” projesi kapsamında yapılan en yüksek basınçlı (40 bar) booster pompa istasyonlarıdır. Proje kapsamında yer alan diğer konular ise, 100 km boru hattı boyunca darbe analizleri de dahil olmak üzere, tüm hidrolik tasarım ve pompa TMA firmasının 2004 senesinden günümüze kadar Libya’da sürdürdüğü projeler aşağıda belirtilmiştir. TAZ Pompa İstasyonları Projesi METİŞ İnşaat ve Ticaret A.Ş. tarafından yüklenilen bu proje, Libya’da yer alan “Man-Made River” Projesi kapsamında Tarhunah şehrinden Abu Zeyyan şehrine uzanan su iletim hattı İki pompa istasyonunu birbirine bağlayan yol Connecting road between two pump stations istasyonlarının operasyonu sırasında gerekli olan SCADA ve kontrol sistemlerinin tasarımıdır. TAZ pompa istasyonun içerden görünüşü TAZ pump station interior view üzerinde yer alan iki adet pompa istasyonunun hidrolik, mimari, inşaat, statik, mekanik, elektrik, enstrumantasyon ve peyzaj tasarımlarını, yapım, test ve kabul süresince teknik danışmanlık hizmetlerini içermektedir. Her pompa istasyonu 800000 m3/gün kapasiteli olarak tasarlanmış14 SAYI28 İki pompa istasyonu arasında yer alan çift şeritli asfalt yolun gerekli tüm yardımcı yapılar ve drenaj sistemi ile birlikte tasarlanması işi de TMA tarafından gerçekleştirilmiştir. Yolun toplam uzunluğu 4 km’dir ve tasarım AASHTO standartlarına uygun olarak yapılmıştır. Plan, profil, en kesitler, kavşaklar, trafik güvenliği, erozyon kontrolu, kanallar, bariyerler ve istinat duvarları tasarım işine dahildir. Ras Ajdyar-Al Marj Otoyol Projesi TMA, bu projede Al Nahr Engineering Company firmasının alt-yüklenicisi olarak görevlendirilmiştir. Proje; Ras Ajdyar’dan Al Marj bölgesine kadar olan yaklaşık 1273 km uzunluğunda otoyolun projelendirmesini içerir. Otoyol güzergâhı – Motorway Alignment Bahsi geçen otoyol, güzergahı boyunca üç şeritli olacaktır. Otoyolun büyük bir kısmı MMRA boru hattı koridorunun içinde kalacak şekilde planlanmıştır. Tüm yol hattı, hava fotoğrafları ile incelenmiş ve topoğrafya planları hazırlanmıştır. Otoyol, 3 ila 4 metre çapında borulardan oluşan mevcut su iletim hattına çok yakın mesafede yer aldığı için, proje oldukça zorlayıcı unsurlar içermektedir. Bazı noktalarda, otoyol boru hattının üzerinden geçmektedir. Yoğun trafik nedeni ile boruların hasar görmemesi için çok özenli mühendislik çalışmaları yapılmaktadır. Proje kapsamında TMA, alt ve üst geçitler, köprüler ve diğer tüm tali yapılar da dahil olmak üzere tüm otoyolun tasarımını yapmaktadır. TMA, bu projede Türkiye’den AKSA Proje Danışmanlık İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi ile birlikte çalışmaktadır. Proje, Libya’da 2011 Şubat ayında askıya alınmış 2012 yılı son aylarında Libya Hükümeti tarafından tekrar başlatılmıştır. Halihazırda TMA tarafından projenin final tasarım işleri sürdürülmektedir. Ghadames - Zwara - Az Zawiyah Su İletim Sistemi Projesi Proje, Libya’nın Trablus şehrinin 650 km güney-batısında ve Zwara şehrinin 400 km güneyinde yer alan Ghadames kuyularından alınan yeraltı suyunun, boru hatları ile taşınarak kıyı şeridinde yer alan Az Zawiyah, Zwara ve Abu Kammash yerleşimlerine dağıtımı ve tarım bölgelerinin sulanmasını içermektedir. Sistem 4 adet pompa istasyonu ile çok sayıda altyapı strüktürlerini içer- ÜYELERİMİZDEN Pompa Binaları Elektrik ve Kontrol Binaları Klorlama Binaları Regulasyon Tankı Yükleme Tankları Besleme Tankları Ayırıcı Vana Odaları Şaft Yapıları Turn-out İstasyonları Boşaltma ve Dren Vana Odaları Kuyu Başı İstasyonları Kuyular Su Hattı 3 adet 6 adet 4 adet 70000 m3 (1 adet) 20000 m3 (3 adet) 8 adet 10 adet 60 adet 26 adet 5 adet 5 adet 106 adet Yaklaşık 600km Al Kufra Wellfield – Tazerbo – Ajdabiya Su İletim Projesi, Faz 3 Pompa İstasyonları TMA, Libya’da “Man-made River” (MMRA) Projesi kapsamında yer alan Al Kufra Welfield – Tazerbo – Ajdabiya Su İletim Projesi Faz 3 Pompa İstasyonları tasarım işlerini yapmak üzere Libya Su İdaresi MMRA ve Libya’nın en büyük inşaat şirketlerinden biri olan Al Nahr Co. Ltd (ANC) tarafından görevlendirilmiştir. Kufra projesi, “Man-Made River” Projesi’nin üçüncü fazının parçalarından biridir. Bu proje, Libya’nın güneydoğusunda yer alan Kufra Havza’sında bulunan kuyular bölgesinden sağlanan ilave 1680000 m3/gün suyun sisteme katılmasını sağlayacaktır. Ghadames proje şeması Ghadames project scheme Proje kapsamında altyapı, mimari ve statik projeleri hazırlanan yapılar listesi aşağıdaki gibidir: Bu yeni pompa istasyonlarının inşaatı, artan su ihtiyacına göre zaman içerisinde aşamalar halinde yapılacaktır. İlk etapta, 3 adet pompa istasyonunun inşaatı planlanmıştır. Bu istasyonlar; Kufra Pompa İstasyonu, SS Booster Pompa İstasyonu ve Sirt 2 Booster Pompa İstasyonudur. Kalan 4 adet pompa istasyonu ise gelecekte planlanan fazlarda inşa edilecektir. Bu proje kapsamında TMA, ilk etapta inşa edilecek olan 3 adet pompa istasyonunun tüm detay tasarım işlerini tamamlamakla görevlendirilmiştir. TMA’nın bu projedeki görevleri; sistem tasarımını, hidrolik çalışmaları, mimari, inşaat, statik, mekanik, elektrik ve enstrumantasyon projelerini, tüm teknik şartnameleri, çizimleri, hesapları, teknik raporları, imalatçı verilerinin incelenmesini ve tüm prosedürlerin hazırlanmasını kapsamıştır. Bu proje, Libya’da 2011 Şubat’ında başlayan demokrasi mücadelesi esnasında yüzde 40 tamamlanmış durumda iken askıya alınmıştır. Design and Technical Consultancy Projects in Libya TMA Mühendislik Ltd. Şti. (TMA) was founded in 1987 and has completed successfully countless projects since then. TAZ Conveyance System Pump Stations mektedir ve Libya’nın batı kesimlerine domestik kullanım ve az miktarda da tarım arazilerinin sulanması için maksimum 2,88 m3/saat debide suyun deşarjını sağlamaktadır. TMA bu projede, “ILF Consulting Engineers” isimli Avusturya firmasının mimari, inşaat ve statik konulardaki alt yüklenicisi olarak görev almıştır. Bunlara ilave olarak, mevcut Faz 1 ve Faz 2 sistemleri üzerinde, Faz 3 debilerini karşılamak ve yeni hidrolik kapasiteyi sağlamak için yedi adet yeni booster pompa istasyonu planlanmıştır. MMRA projesi - MMRA project Proje; Kufra Kuyular Bölgesi, Kufra Pompa İstasyonu ve mevcut “Manmade River” sistemine ilave suyun aktarılacağı su iletim hattını içermektedir. The project includes complete architectural, civil, mechanical, hydraulic, instrumentation, and electrical design of two pump stations on Tarhunah to Abu Zeyyan Conveyance System of the Man-Made River Project in Libya. NİSAN2013 15 M. Turhan BAŞARANKUT The pump stations have the highest pressure rating (40 bars) in the “Man-Made River Project”. Complete hydraulic design of 100 km pipeline including the surge analysis, SCADA and process control systems for the operation of the pump stations are also included in the scope of the design work. The design of a dual lane asphaltic connection road between the two pump stations, complete with appurtenant structures and drainage system was also performed by TMA. Ghadames – Zwara – Az Zawiyah Water System The project includes the implementation of a water supply system from the wellfields near Ghadames, located about 650 km South-West of Tripoli and about 400 km South of Zwara, to convey water through pipelines and distribute to various settlements and agriculture projects en route and to the coastal towns of Az Zawiyah, Zwara and Abu Kammash. On this project, TMA worked as the civil, structural and architectural sub-consultant to the Australian firm ILF Engineering. The system includes 4 pumping stations and miscellaneous structures through which a maximum discharge of 2.88 m /h of water is provided to the western region of Libya, mainly for domestic use as well as a small quantity for agricultural use. Motorway Design Zilten to Al Marj The project was undertaken as a sub-consultant to Al Nahr Engineering Company of Libya. The scope of this project covers the re-design of the Motorway from Ras Ajdyar to Al Marj and with Benghazi Connection (totaling approximately 1273 km) following the alignment of the Great Man Made River Project Conveyance Pipeline Right of Way. 16 SAYI28 The Motorway is to have three lanes all the way, both ways. The route was surveyed aerially and the alignment was based on the aerial survey. The project is particularly challenging as the Motorway was running very close to the water conveyance pipelines of three to four meter diameters. At certain locations, Motorway crosses the pipelines. This requires meticulous engineering design to avoid damage to pipelines during times of heavy traffic. The project includes the complete design of motorway including interchanges and bridges and other structures. Due to the magnitude of the project and the short time available for design work, TMA recruited the help of AKSA Proje Danışmanlık İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi as a sub-consultant. flows. Construction of these pump stations will be phased to meet the water demand. Initially, the construction of the three pump stations, Kufra Lift Station; SS Booster Pump Station; Sirt 2 Booster Pump Station will be carried out. The remaining four pump stations will be constructed in future phases. The project was suspended in 2011 due to struggle for democracy in Libya, at about 40% completion stage. The project was suspended due to struggle for democracy in Libya at 30% completion stage. Recently, the project restarted. Al Kufra Welfield – Tazerbo – Ajdabiya Water Supply Project, Phase 3 Pump Stations TMA is commissioned by MMRA and Al Nahr Co. Ltd.(ANC) to carry out the design of the Kufra-Tazerbo-AjdabiyaWater Supply Project Phase 3 Pump Stations of the Man-Made-River Project. The Kufra project is a part of the third phase of the Man-Made River Project (MMRP). The Kufra system will provide additional 1.68 MCMD of water from a new wellfield in the Kufra. The system includes the new Kufra wellfield, Kufra Lift Pump Station and conveyance pipeline to feed the Kufra wellfield water into the existing MMRP system. Additionally, seven new booster pump stations are planned on the existing Phase 1 and Phase 2 systems to increase the hydraulic capacity of the system to meet the full Phase 3 design M. Turhan BAŞARANKUT Robert Kolej Yüksek Okulu’ndan 1968 yılında Elektrik Mühendisi olarak mezun olduktan sonra Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nde Bilgisayar Mühendisliği konusunda Yüksek Lisans yapmıştır. Türkiye’de bir süre mühendis olarak çalıştıktan sonra uzun süre yurtdışında çalışmıştır. Yurt dışında bulunduğu süreler zarfında mega projelerde, proje yöneticiliği yapmış 1987 yılında Türkiye’ye döndükten sonra iki arkadaşı ile TMA Mühendislik Limited Şirketi’ni kurmuştur. Mesleki Üyelikleri arasında ASHRAE, NFPA,ve IEEE bulunmaktadır. Nadire Burçin ÇETİN Derne Kenti Altyapı ve Peyzaj Projesi erne kenti, Libya’nın Mısır sınırına yakın doğu bölgesinde ve Akdeniz sahilinde yer alan, tarih boyunca Akdeniz’in önemli limanlarından biri olması nedeniyle bir çok farklı kültüre ev sahipliği yapmış ve şelalesi, yeşil bahçeleri ve sahiliyle ‘Bride of the Sea-Denizin Gelini’ olarak anılan önemli yerleşim merkezlerinden biridir. İklim koşullarının uygunluğu nedeniyle de çekim merkezi olan kentin son yıllarda nüfus artış oranı yükselmiş ve temel altyapı hizmetlerine olan gereksinim artmıştır. Öncelikle yer altı suyundan temin edilen içme ve kullanma suyu miktarının yeterli olmaması nedeniyle kentin batısında bir Deniz Suyu Arıtım Tesisi kurulmuştur. Atıksuların toplanması amacıyla da ayrıca bir Atıksu Arıtma Tesisinin inşaatına başlanılmıştır. Bu iki projeyi takiben Libya Hükümeti, yerleşim ve gelişme alanlarının içmesuyu, kanalizasyon, yağmursuyu, elektrifikasyon, haberleşme ve yol altyapısının yapımı ile kentin peyzaj ögelerinin oluşturulması işlerini, ülkemizin önde gelen müteahhitlik firmalarından Özaltın İnşaat Tic. ve San. A.Ş.’nin sorumluluğuna "Tasarla - İnşa Et" tipi sözleşme ile ihale etmiştir. Özaltın İnşaat, proje kapsamındaki tasarım işlerini yerine getirmek üzere Temelsu Uluslararası Mühendislik Hizmetleri A.Ş. ile sözleşme imzalamış ve 2009 yılının son aylarında tasarım çalışmalarına başlanılmıştır. 2250 ha büyüklüğünde bir alan içerisindeki tasarım işlerinin yapılması için Temelsu Firması, farklı mühendislik disiplinlerindeki birimlerinden, içmesuyu-kanalizasyon, taşkın kontrol ve kentsel yağmursuyu drenajı, jeoloji-hidroloji, yol tasarımı, yapısal tasarım, elektrik ve telekomünikasyon konularında deneyimli elemanlarından oluşan yaklaşık 20 kişilik bir proje ekibi kurmuş, peyzaj çalışmalarını yürütmek üzere AZTATEK (Ankara Ziraat Tarım ve Teknolojileri Yatırımları A.Ş.) ile işbirliği yapmıştır. Projede görevli ekibin bir bölümü, Derne Kentinde sürekli veya uzun süreli kalarak çalışmaları yürütmüş, bir bölümü ise merkez ofiste görevlendirilmiştir. Libya Hükümeti tarafında projenin yürütülmesinden sorumlu kurum, HIB (Housing and Infrastructure Board - Kentsel Yerleşim ve Altyapı İdaresi)’dir. Bu İdare’nin Merkezi D (Tripoli) ve Yerel (Derne) Birimleri’nin koordinasyonunda, proje ile ilgili Libya Genel Elektrik Teşkilatı (GECOL), LPTIC (Libya Posta, Haberleşme ve Bilgi Teknolojileri Şirketi) gibi çeşitli kurumlarla birlikte çalışılmıştır. Projelerin hazırlanmasında, hem yerel İdarelerin tasarım kriterleri, hem de HIB tarafından hazırlattırılmış olan uluslararası tasarım kriterleri dikkate alınmıştır. Derne Şehrinin Libya’daki Konumu Öncelikle Kentin nüfusu ve imar planı ile ilgili çalışmalar yapılmış ve planlama alanında 2034 yılında 182.500 kişilik nüfusa hizmet götürülmesi hedeflenmiştir. Daha sonra planlama alanı, konumları, altyapı hizmetlerinin mevcudiyet durumu ve yerleşim karakteristikleri dikkate alınarak 7 alt bölgeye ayrılmıştır. 1 ve 2 numaralı alt bölgeler kent merkezinin batısında yer alan ve yerleşimin süratle hem tekil binalar hem de Toplu Konut Alanı biçiminde arttığı gelişme alanlarıdır. Kenti güney-kuzey yönünde bölen altı adet derin vadiden biri, bu iki alanın arasında yer almaktadır. 3, 4 ve 7 numaralı alanlar tarihi kent merkezi de dahil olmak üzere kentin eski yerleşim alanlarını kapsamaktadır. Bu üç alanın içerisinde, Kentsel Dönüşüm Planlama Alanları da yer almaktadır. Kent Merkezi’nin doğusunda yer alan 5 numaralı bölge, önceki yıllarda planlanmış ve büyük oranda yerleşime açılmış bir bölge, 6 numaralı Atıksu Sistemi Genel Planı 18 SAYI28 bölge ise yerleşimin olmadığı ancak kısa sürede oluşması beklenilen bölgedir. Altyapı hizmetleri, kent merkezinde mevcut sistemlerden yararlanılarak kesintili de olsa sağlanabilirken, diğer bölgelerde su temini başta olmak üzere tüm hizmet kalemlerinde yoksunluk yaşanmaktadır. Proje kapsamındaki her bir hizmet kalemi için kent bütününün ana sistem çözümlerini içeren bir Planlama Raporu; içmesuyu, kanalizasyon ve yağmursuyu sistemlerinin hidrolik modellerini de kapsayacak şekilde hazırlanmıştır. Uygulanacak genel sistem çözümleri üzerinde fikir birliğine varılmasını takiben, çalışmaların ikinci basamağında uygulama projelerinin hazırlanmasına başlanmıştır ve hazırlanacak tasarımın halkın günlük yaşamını en az düzeyde etkileyecek şekilde inşa edilebilmesi için bir alt kategorilendirme yapılmıştır. Bu alt kategorilendirmenin yapılmasında dikkate alınan kriterler şunlardır: Altyapısı bulunmayan mevcut veya mevcut olmayan yerleşim alanları, kentsel değişim uygulanması planlanmış alanlar, altyapısı kısmen yenilenecek olan yerleşim alanları ve altyapı hizmet yatırımları tamamlandıktan sonra imara açılacak alanlar. Alanlar bu şekilde poligon olarak isimlendirilen 48 adet alt bölgeye ayrıldıktan sonra, her bir poligonun, projenin uzun vadeli hedefleriyle nasıl uyumlu hale getirileceğinin çözümü oluşturulmuştur. Örneğin herhangi bir hizmet altyapısının korunacağı alanda kanalizasyon hatlarının değiştirilmesine boruların genç olması nedeniyle gereksinim yok ise, bu bölgeye diğer bölgelerden bağlanacak yeni hatlar mevcut hatların hidrolik kapasitesini aşmamalıdır, altyapının yenileceği en yakın alandaki sistem, bu gereksinimi ekonomik bir çözümle karşılamalıdır. ÜYELERİMİZDEN İnşaat Faaliyetlerinden Görüntüler Proje kapsamında, • 380 km yol projesi, • 318 km içmesuyu ana ve dağıtım hatları ile 4 adet su deposu ve 2 adet pompa istasyonu projeleri, • 250 km atıksu hattı ve 6 adet atıksu pompa istasyonu projesi, • 158 km yağmursuyu hattı, 12 km kuşaklama kanalı ve muhtelif boyutlarda menfez projeleri, • Kentin tümüne hizmet veren aydınlatma, enerji ve haberleşme projeleri, • Kentin tümünün peyzaj projeleri (Açık-yeşil alan toplamı: 2.958.251 m2, Cadde peyzajı bileşenleri; Doğal Peyzaj Koridoru: 12.674 m, Yol boyu tampon yeşil: 14.340 m, Kent bütünü yeşil bağlantı linkleri: 10.734 m, Lokal yeşil bağlantı linkleri: 4.469 m) hazırlanmıştır. Kentsel Gelişim Planı kapsamında Peyzaj çalışmaları, “Kent Peyzajı” ile “Cadde Peyzajı” olmak üzere iki ana başlık altında sınıflandırılarak yeşil alt yapı bileşenleri projeleri hazırlanmıştır. Kentin ekolojik ve sosyal gereksinimleri dikkate alınarak geliştirilen bu alanların her biri özel peyzaj tasarım alanlarıdır. Kentsel yeşil alt yapının en önemli ögelerinden olan park ve bahçeler işlevsel kapsamları, alansal büyüklükleri, planlanan kullanıcı nüfusu ve erişilebilirlik durumlarına göre hiyerarşik olarak alt sınıflara ayrılmıştır. Kent Peyzajında yer alan açık ve yeşil alanların bağlantılığının sağlanması amacıyla yeşil kamalar yanı sıra, geliştirilen özel cadde peyzajları da yeşil bağlantı koridorları olarak işlevlendirilmiştir. "Infrastructure and Landscaping Projects in Derne" 7 sub - regions and 48 polygons considering the topology and characteristics of the city. Within the scope of the design works, 380 km of road; 318 km of drinking water line, 4 reservoir and 2 booster pump station; 250 km of wastewater line and 6 wastewater pump station; 158 km of stormwater line; 12 km of interception channel and boxes with various sizes; lighting, energy and telecommunication system and landscape designs for the whole city was prepared. ABSTRACT ity of Darnah is one of the important settlement areas of Libya, being located at the east side of the country, close to Egypt border and at the Mediterranean coast. In recent years, the need for infrastructure services emerged as a result of increase of the population and Government of Libya tendered, the whole infrastructure works of the residential and development areas to Özaltın Construction Company with a "Design and Build" type contract. Özaltın Construction Company signed a contract with Temelsu International Engineering Services Inc. for the design works of the project and the design works had started at the last months of year 2009. For the project area, the target population was 182,500 for the year of 2034. Project area had been divided into C Nadire Burçin ÇETİN 1963 yılında Samsun'da doğdu. ODTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümünde 1986 yılında lisans eğitimini, 1989 yılında yüksek lisans eğitimini tamamladı. 1986 yılında Temelsu Limited Şirketi'nde İçmesuyu Proje Mühendisi olarak çalışmaya başladı. 1993 yılından bugüne aynı firmada Su Temini ve Çevre Sağlığı Bölümü yöneticiliğini görevini yürütmektedir. 2011 yılından bu yana bu görevinin yanı sıra Genel Müdür Yardımcılığı görevini de yapmaktadır. Su Temini ve Dağıtımı, Atıksu Toplayıcı Sistemleri, Kentsel Yağmursuyu Drenajı ve Kentsel Gelişim projeleri, uzmanlık alanlarıdır. Görev yaptığı çok sayıda projede FIDIC ve Dünya Bankası sözleşmelerinin uygulanması konusunda geniş deneyim kazanmıştır. NİSAN2013 19 Doç. Dr. Yalçın TEZCAN 1980-1981: Libya’ya Doğrudan İhraç Edilen İlk Türk Müşavirlik Hizmeti Değerli Meslektaşlarım, Kayıtlarıma göre bağımsız bir Türk müşavirlik firması tarafından Libya’ya doğrudan (yani Libya’lı İşveren ile doğrudan sözleşme yapılarak) ihraç edilen ilk Türk müşavirlik hizmeti “EL-Abiar Atıksu Arıtma Tesisi” projesidir. 33 yıl önce sözleşmesini imzaladığımız ve 1,5 yılda tamamladığımız bu projeyi ilk olduğu kanısıyla sizlere tanıtmak istedim. Daha önce bağımsız bir Türk müşavirlik firması tarafından doğrudan yapılmış müşavirlik hizmeti var ise onu da öğrenmekten memnunluk duyarım. Ölçümleri, etüt ve tasarımı yönetmekte ve hizmetlerin zamanında etkili bir şekilde tamamlanmasında aktif bir rol aldığım; vaziyet planının oluşumunu, binaların mimarî tasarımını ve detaylandırılmasını, ihale dosyasının hazırlanmasını şahsen üstlendiğim için bu makaleyi yazmanın bana düştüğünü düşünüyorum. Libya’ya Tescil 1974 yılında kurduğumuz şirketimiz “SEYAŞ Sey Mimarlık Mühendislik Müşavirlik A.Ş.”, kuruluşundan kısa bir süre sonra uluslararası faaliyetlerle de uğraşmaya başlamıştı. O zaman Libya ön planda idi. Dosyalar hazırlandı gidildi, gelindi, tekrar gidildi ve nihayet 1976’da Libya Hükümetine tescil olduk. İlk Temaslar 33 yıl öncesini tam hatırlayamıyorum. Ama Libya’da iş yapmak için Libya’lı bir sponsorunuz veya iş ortağınız gerekli idi. İşte Bingazi’li iki Libya’lı yanlış hatırlamıyorsam büromuza geldiler. Tescilli olduğumuzu öğrenmişlerdi. Bingazi’nin kasabalarından ELAbiar’ın atıksu arıtma tesisi için Belediye’nin çıkaracağı uluslararası ihaleye SEYAŞ’ın katılması görüşüldü. Bunun üzerine İTÜ İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü ile görüştük. Resmî bir ön anlaşma imzaladık. Böylece ihaleye katılmamız kesinleşti. EL-Abiar EL-Abiar (AL-Abyar), Merj bölgesinde küçük bir kasaba olup, Bingazi’nin kabaca 50 km. doğusunda ve EL-Merj’in 42 km güneybatısında yer alır. O zamanki nüfusu 21 000 civarında idi. 2010 itibariyle tahminî nüfusu ise 32 563’tür. EL-Merj ise, ünlü “Jebel Akhdar=“Büyük Dağ”ın batı. Allah için İtalyanlar Libya’da yolları güzel yapmışlardı. Bingazi’den EL-Abiar’a 1 saat civarında, EL-Merj’e ise 2 saatte gidiliyordu. EL-Abiar’da çektiğimiz pek çok resim vardı. Ne yazık ki yeni adresine taşınan SEYAŞ arşivini düzenleyemediği için temin edemedi. Uluslararası Müşavirlik İhalesi Teklif hazırlandı, EL-Abiar Belediyesine teslim edildi. Belediyece yapılan ihaleyi SEYAŞ’ın kazandığı bildirildi ve sözleşme imzasına davet edildi. Tabii, SEYAŞ’ta herkes çok sevindi. Çünkü bu yurtdışında doğrudan kazandığımız ilk ihale idi. Sözleşme imzasına ben mi gittim, Çetinay mı hatırlamıyorum. O sebeple Şirketten EL-Abiar dosyasını arşivden bulup göndermelerini istedim ama maalesef gelmedi. Sözleşmedeki Hizmetler EL-Abiar’ın 1980’deki nüfusu 21 000, dizayn nüfusu ise 32 000 olarak verilmişti. Sözleşmedeki hizmetler; kasabanın atıksu arıtma tesisi için şunları kapsıyordu: • Topografik ölçümler, • Geoteknik araştırmalar, • Fizibilite etüdleri, • Komple projeler, • Metraj ve keşifler, • Uluslararası ihale için İhale Dosyası. LİBYA’YA İLK GİDİŞİM İlk defa 11 Mayıs - 29 Mayıs 1980 tarihleri arasında, 18 gün Libya’da kaldım. Bu süre zarfında hem yer seçimi ile uğraştım, hem ölçümler, hem de geoteknik araştırmaları yönettim. Galiba avansın havalesini de takip ettim. Bingazi’nin eski kısmı ile gider ve dönerdik. Çok defa elimiz boş ve aç-bilaç olarak… Öğlen yemek saati geçtiğinde lokantalar kapalı olduğundan, ofiste karpuz-peynir ile idare ederdik Bingazi’de yeme-içme-barınma-ulaşım Bingazi’de yemek sorunumuz yoktu. Lokantalar iyi idi. Yemeklerde bir cins karışık meyve suyu içilirdi. Bunun tadını halâ unutamam. Tarihî sayılabilecek klimalı bir otelde kalıyordum ve çok memnundum. Bingazi, İzmir’e benzerdi; kuzey rüzgârlarına açık olduğu için Trablus’un aksine ılıman bir iklimi vardı. Onun için, iklim bakımından bir sıkıntı yaşamadım. Büroda soğuk günlerde bir elektrik sobası, sıcak yaz günlerinde bir vantilatör yeterli oluyordu. İlk zamanlar THY ile Trablus’a, oradan da LHY ile Bingazi’ye uçardık. Sonra THY Bingazi’ye de direk sefere başladı; rahat ettik. Bingazi’nin bugünkü görünüşü(o zaman yüksek binalar yoktu) İlk denizaşırı şubemiz FİZİBİLİTE ETÜTLERİ Libya yasalarına göre, Libya’da şube açmamız ve sertifikalı bir serbest muhasebeci ile de anlaşmış olmamız gerekiyordu. EL-Abiar, Bingazi’ye çok yakın olduğundan ilk denizaşırı şubemizi Bingazi’de açtık. Şubede Arapça bilen Türkmen asıllı bir tercümanımız bulunuyordu. Bir de kiraladığımız arabamız vardı. Türkiye’ye dönünce hemen topografik haritaları ve geoteknik raporları İTÜ İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanına teslim ettim. Fizibilite Raporunu kendisi hazırlayacak idi. Kısa bir süre sonra Başkan, Fizibilite’yi bitirdiğini gelip almamı söyledi. Hakedişleri almak için hemen hergün önceleri EL-Abiar’a, sonra ise EL-Merj’e otomobilimiz 33 yıl geçti, ama halâ gözümün önündedir Değerli meslektaşlarım, Kendisi bana 3 sayfa saman kağıdına kurşun kalemle yazılmış bir not verdi. Nutkum tutuldu. “Fizibilite Raporu bu mudur?” diye sorduğumda “Evet” cevabını aldığımı ve şoke olduğumu hatırlıyorum. Yer seçimine birlikte gittiğimiz doçentine gittim. Derdimi anlattım “Siz merak etmeyin, ben Suudî Arabistan’a gitmeden önce yazar bitiririm” sözleri içime su serpti. (Kendisi King Abdülaziz Üniversitesi’ne misafir öğretim üyesi olarak gidecek idi). Kendisi ile hemen çalışmaya başladık. Akış diyagramını çıkardığında vaziyet planına diagramı uygulamaya talip oldum. Vaziyet Planını Bingazi – EL Abiar (59 km) 20 SAYI28 El Abiar-El Merj (44 km) ÜYELERİMİZDEN görünce de “Yalçın bey, biz mühendisler mimarlarla beraber çalışmalıymışız. Meğer ne güzel fikirler ortaya çıkıyormuş” mealinde takdir edici bir beyanda bulundu. 33 yıl geçti ama kendisinin bu sözünü unutamam. Bir sekreterimiz vardı; adı “Gülten”, tam işkolik. O zamanlar bilgisayar filan yoktu. Topuzlu IBM daktilomuz vardı. Gülten harikalar yarattı. Raporun sağ sayfası İngilizce, sol sayfası Arapça yazılıyordu. Bir yığın formül. Hepsini kuşe kağıdına mükemmel bir şekilde yazdı. Arapça’yı da Bingazi’ den getirttiğimiz Türkmen tercümanımız halletti. Gece gündüz bir çalışma yaptık. zor idi. Buna karşılık damlatmalı filtre sistemi daha basit olduğu için arızasız çalışabilirdi. Ortada kalan Belediye, Fizibilite Raporumuz ile Avan Projelerimizi ünlü İngiliz “Howard Humphreys(2)” firmasının Bingazi Belediyesine müşavirlik yapan Bingazi Ofisine onay için göndermiş. Epey bir zaman geçti, sonra sevindirici haber geldi. Howard Humphreys’in Bingazi Ofisi, seçtiğimiz damlatmalı flitre sistemini EL-Abiar için çok doğru bulmuş, Raporu ve Avan Projelerimizi de onaylamış. Elde edilecek arıtılmış atık suyun sulamada kullanılması için bir havuzun ve deşarj sisteminin ilavesini de tavsiye etmiş. Bunun üzerine Belediye sözleşmemize bir ilâve yaptı. lamaktaki ilk derslerimi 1981 yazında Şükrü Kürkçüoğlu’ndan aldım. Bana birçok doküman getirdi. Fotokopi çekip, kestikten sonra müsvedde sayfasına yapıştırmayı, üzerinde düzeltmeler yapmayı da ondan öğrendim ve çok faydasını gördüm. (O zaman bilgisayar yoktu, “copy-paste” böyle manuel olarak yapılıyordu). Tatili boyunca birkaç defa büroya geldi, yazdıklarıma baktı, fikir verdi. Kendisi ile irtibatım halen kesik, o nedenle kendisine burada teşekkür etmek istiyorum. İşte böylece, 1981 yılı ikinci yarısında hazırladığım bu doküman SEYAŞ’ın ilk uluslararası ihale dosyası oldu. O ara, EL-Abiar Belediyesi, EL-Merj Belediyesine bağlanmış idi. Biz de artık adı “ELFateh”e dönüşen EL-Merj Belediyesine muhatap olduk. KESİN VE DETAY PROJELER Fizibilite Raporunun ve Avan Projelerimizin onayından sonra, “Final & Detail Design = Kesin ve Detay Proje” safhasına geçtik. 1980’lerde, sağdan sola: İdare Müdürümüz rahmetli Baki Bey, rahmetli ortağımız Prof. Dr. Orhan Göçer, Mimari Büro Şefimiz ve ortağımız Betül, işkolik sekreterimiz Gülten, bendeniz, ortağımız Esen, ikinci sekreterimiz Mehtap, ortağımız Çetinay, rahmetli Statik Büro Şefimiz ve ortağımız Haldun, ortağımız Yılmaz. AVAN PROJELER Bir yandan da avan projeler büroda çiziliyordu. Gençler bilmezler, o zamanlar, AUTOCAD, bilgisayar filan yoktu. Projeler, çizim masalarında “paralel cetvel” ve “rapido” ile çizilirdi. Ama bilgisayar çiziminden çok daha güzel olurdu. İşte böyle bir çalışma ile Fizibilite Etüdü ve Avan Proje safhasını tamamladık. Fizibilite Raporunun kapağını Libya yeşili renginde bez ile ciltlemiş ve kapak üzerine de matbaada Arapça ve İngilizce bastırmıştık. Libya’da çok beğenilmiş. (SEYAŞ’ın yurtdışına ihraç ettiği ilk fizibilite raporunu bu makalede resimlemek istedim ama, Şirket maalesef bulamadı). Burada Doç. (şimdi emekli Prof.) Dr. Hasan Z. Sarıkaya’nın ismini zikretmeden geçemiyorum. Çünkü bu ilk uluslararası projemizin başarı ile tamamlanmasında büyük rolü oldu. Duyduğuma göre, Çevre Bakanlığı Müsteşarlığından emekli olmuş. Kendisine burada tekrar teşekkür etmeyi bir borç biliyorum. HOWARD HUMPHREYS’İN ONAYI Fizibilite Raporu ve Avan Projeler, EL-Abiar Belediyesine teslim edildi. Ancak bir türlü onaylanmıyordu. Sonra duyduk ki, Belediye’deki Polonyalı Mühendis(1), öner-diğimiz damlatmalı filtre sistemini beğen-memiş, aktif çamur sistemini istermiş. Oysaki, aktif çamur sistemini Libya’da küçük bir kasabada çalıştırmak ve bakımını yapmak çok Projemiz, onaydan sonra: (i) Ana toplayıcı kanalları (L = 3424 m.), (ii) 32 000 kişi için Arıtma Tesisini, (iii) Sulama için 70 000 m3 kapasiteli Toplama Havuzu ve Deşarj Hattını (L = 1105 m.) içerir hale geldi. Damlatmalı filtre tipindeki Arıtma Tesisi ise (i) Mekanik ve biyolojik arıtma ve dezenfeksiyon birimleri, (ii) Izgara ve kum ayırıcı, (iii) Ön ve son durultucular, (iv) Damlatmalı filtreler, (v) Klorlama, (vi) Çamur çürütme tankları ve kurutma yatakları; (vii) Giriş, birincil ve ikincil çamur pompa istasyonları, (viii) Kontrol binası, (ix) Garaj, (x) Depo, (xi) İşletmeci lojmanları, (xii) Yedek jeneratör ve trafo ile (xiii) Giriş binasından oluştu. Tesis 42 hektarlık bir alana yerleştirildi. Tesisin projelendirilen toplam inşaat alanı da 41 000 m2’ye ulaştı. Hazırladığımız kesin ve detay projeler: Tesis yerleşimi ve boyutlandırma da dahil, teknolojik (proses/enstrümantasyon/borulama)(3), mimarî, alt yapı, statik, mekanik, elektrik, yol ve peyzaj projelerinin hepsini ihtiva ediyordu. Statik projeler, Türk usulüne göre tüm demir resimlerini de içeriyordu. Tatbikat ve Detay Projelerini onay için Libya’ya gönderdik. İHALE DOSYASI – FIDIC ile Tanışmam İhale Dosyasının uluslararası ihalelere göre hazırlanması gerekiyordu. EL-Abiar’daki Polonyalı Mühendis örnek bir doküman vermişti. O zaman daha FIDIC’in 3’ncü sürümü kullanılıyordu. İşte Teknik Müşavir Dergimizin geçen sayısındaki makalemde belirttiğim gibi bu proje sayesinde FIDIC dünyasına girdim. O yaz, Çetinay’ın İTÜ’den sınıf arkadaşı olan ve Almanya’da arıtma tesisleri müşavirlik hizmetlerinde çalışan Şükrü Kürkçüoğlu İstanbul’a gelmişti. İşte Uluslararası İhale Dosyası hazır- maket resmi TURGUT ÖZAL’IN MEKTUBU 5 Aralık 1981’de İhale Dosyalarını ve Maketi Libya’ya götürecektim. Bu vesile ile Libya Ekonomi Bakanını da ziyaret etmek ve SEYAŞ’ı tanıtmak istiyordum. Bir akşamüstü geç vakit, Başba-kan- Rahmetli Turgut Özal’ın mektubu lık’ı aramaya cesaret ettim. Karşıma rahmetli Adnan Kahveci çıktı. Derdimi anlattım, çok ilgilendi. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı rahmetli Turgut Özal’ın, Libya Ekonomi Bakanına benim hakkımda yazdığı 3 Aralık 1981 tarihli tavsiye mektubu, özel kurye ile gönderilmesi sayesinde Libya’ya uçmadan bir gün önce elime geçti. Libya’ ya gittiğimde mektubu Bakana sundum. Bu vesile ile, ülkemizin bu çok değerli iki devlet adamının aziz hatırası önünde tekrar eğiliyorum. İHALE DOSYALARI VE MAKET İLE LİBYA’YA GİDİŞİM Belediye Reisi bir de maket istemişti. Bunları 5 Aralık 1981’de Libya’ya Tercümanımız ile birlikte götürdüm. Belediye’deki Polonya’lı Mühendise teslim etim. İhale Dosyalarını hem Belediye’ye hem de Howard Humphreys Bingazi Ofisine onaylatmak ve de son hakedişimizi almak için 31 Aralık’a kadar 27 gün Libya’da kaldım. (1): Li by a’da h er bel edi y ede, t ek n i k i şl er den so r u m l u y aban cı m ü h en di s(l er ) bu l u n u y o r du . Tü r k i y e bu f ı r sat ı k açı r m ı şt ı r. (2): Ho w ar d Hu m ph r ey s’i n geçm i şi 1899’a day an ı r. Lo n dr a’da k u r u l m u ş so n r a Af r i k a’y a y ay ı l m ı şt ı r. (3): Bo r u l am a det ay l ar ı n ı Li by a’da t an ı şt ı ğı m ı z Si ci l y a’l ı bi r f i r m ay a çi zdi r di k . NİSAN2013 21 Doç. Dr. Yalçın TEZCAN Polonya’lı Mühendisin Teşekkürü Mühendis, dokümanları birkaç gün inceledikten sonra, “Dr. Tezcan, Türkler’den böyle bir çalışma beklemiyordum. Çok başarılı bir iş yaptınız. Çok teşekkür ederim” dedi. İşte, sıkıntılarımı unutturan, bu teşekkür oldu. İŞ BİTİRME BELGELERİ 1982 yılı başlarında EL-Fateh (EL-Merj) B e l e d i ye s i n d e n i k i İ ş B i t i r m e B e l ge s i a l d ı k ; i k i s i n i n t e rc ü m e s i n i d e B i n ga z i Konsolosluğumuzda onaylattık: • 19 Ocak 1982 tarihli Belge, sadece Arıtma Tesisine ait idi; • 29 Mart 1982 tarihli Belge ise, Arıtılmış Atıksu Havuzunu ve Deşarj Hattını da içeriyordu. 19 Ocak 1982 tarihli ve 129 000 LD’lik hizmeti başarı ile tamamladığımıza dair Şahadetname 29 Mart 1982 tarihli ve ilave hizmet dahil 154 000 LD’lik hizmetleri başarı ile tamamladığımıza dair Şahadetname 1982’DEKİ ÇABALARIMIZ Libya’ya 1982 yılında da iki defa daha gittim: • 10 Eylül – 30 Eylül 1982 (21 gün) • 19 Kasım – 26 Kasım 1982 (8 gün) Bu seyahatlerimde Tobruk ve Derne’ye yeni teklifler sunduk, ama iş alamadık. Çünkü 1982 yılında Libya ambargo nedeniyle krize girmişti. Eylül’deki gidişimiz rahmetle ortağım ve sevgili arkadaşım Prof. Dr. Orhan Göçer ile oldu. Tobruk Belediyesine, EL-Fateh Deniz Sporları Köyü avan projemizi ve maketimizi takdim ettik. Çok beğenildi ama, parasızlıktan gerçekleşmedi. SON SÖZ SEYAŞ’ın Libya faaliyeti, böylece son buldu sanılmasın. 1981’de LİBAŞ’ın tasarımcısı olarak Zawia ve Zwara şehirlerinde Türk Müteahhitlerin yamacında başlayan bağımlı proje hizmetlerimiz, 14 Mart 2010 yılında Şirketten emekli olmama kadar devam ediyordu. Eminim ki, geçen 33 yıllık sürede, Türk MMMB üyelerimizin Libya’ya doğrudan hizmet ihracatını dergimizin diğer sayfalarında okumak imkânını bulur ve öğünürüz. 22 SAYI28 Üyelerimizin yurtdışı faaliyetleri, biz emekliler için övünç kaynağı olmaktadır. 1980-1981: The first Turkish consulting services exported directly to Libya As a result of an international bidding in the early 1980, the EL-Abiar Municipality awarded SEYAS Sey Architects Engineers and Consultants Inc. the consulting services for the EL-Abiar Main Sewage Treatment Plant Project, consisting of a full biological treatment facility for 30 000 p.e. with the provisions for a target population of 80 000 by the 2 000’s and 3424 m. trunk sewer, 70 000 m3 irrigation pond and 1105 m discharge line. Between June 1980 and December 1981, SEYAS accomplished this task, by providing the following services under the management of the author: Topographical and geotechnical surveys, feasibility studies, environmental and hydraulic studies, overall planning and design including process, control, instrumentation and piping, architectural, civil, structural, m e ch a n i c a l , e l e c t r i c a l e n g i n e e r i n g, landscaping, plant location and sizing; all preliminary and final designs, working and detail drawings, specifications, cost estimates and tender documents for international bidding (FIDIC). According to our records, this is the first Turkish consulting service exported directly to Libya by a Turkish independent consulting firm under a consultancy contract with a Libyan employer. SEYAS is one of the first members of our ATCEA-Association of Turkish Consulting Engineers and Architects. Shortly after its incorporation in 1974, SEYAS began to get involved in international consulting activities under the leadership of the author. It was first registered with Libyan Government in 1976. As a result of the award of the EL-Abiar Wastewater Treatment Plant Project in 1980, SEYAS established its first overseas branch office in Benghazi, as the first Turkish independent consulting firm operating in Libya. In association with the Environmental Engineering Department of Istanbul Technical University (Prof. Dr. Hasan Z. Sarikaya), SEYAS proposed and designed a trickling filter type plant considering the local conditions. It consisted of screens, separators, primary and final clarifiers, trickling filters, chlorination units, sludge digesters and drying beds; inlet, primary and secondary sludge pumping stations, control building, garage, storage and operator houses, emergency generator and transformer, gate houses etc., covering 41 000 m2 built-up area and 42 ha land. Approval Authorities: • Howard Humphreys Benghazi Office, consultants to the Benghazi Municipality, • Polish Engineers at the EL-Merj Municipality, - superseded - EL-Abiar Municipality, • The Major. Completion Certificates given by the EL-Merj (EL-Fateh) Municipality: • 19 January 1982 for the Treatment Plant, • 29 March 1982 for Storage Pond and Discharge Line plus Treatment Pant. "El-Abiar ihale dosyası hazırlarken" Doç. Dr. Yalçın TEZCAN 1935, İzmir doğumludur. 1960 Şubat’ında İTÜ Mimarlık Fakültesinden mezun oldu; 1969’da “doktor mühendis”, 1981’de de “doçent” unvanlarını aldı. 1960-1974 arasında önce Mimarlık Fakültesi Bina Bilgisi kürsüsünde asistanlık, sonra Mühendislik Mimarlık Fakültesinde öğretim görevliliği yaptı; TÜBİTAK’ın iki araştırma projesini yönetti. 1 9 9 7 - 2 0 0 8 a ra s ı n d a M S Ü F e n B i l i m l e r i Enstitüsünde Uluslararası Tedarik, Sözleşme Prosedürleri ve İdaresi dersleri verdi. 23 Mayıs 2009’da İTÜ’den, 8 Ekim 2010’da Mimarlar Odasından meslekte 50.yıl plaketini aldı. Meslek hayatında, bağımsız müşavirlik mesleğinin Türkiye’de tanınmasına çalıştı. Uzun yıllar FIDIC’in önce Türkiye Muhabirliğini, sonra da İrtibat Ofiserliğini yaptı. 1980’de Birliğimizin kurulması ve 1987’ de FIDIC’e üye olmasında aktif rol oynadı. 1 9 8 8 , 1 9 8 9 ve 1 9 9 0 y ı l l a r ı n d a F I D I C ’ i n Dublin, Washington ve Oslo’da yapılan Genel Kurullarında Birliğimizi Türk delegesi olarak temsil etti. Birliğimizin 10’uncu yılında şükran plaketi; 25 Mart 2010’da kutlanan Birliğimizin 30’uncu yılında ise anı heykelciğini aldı. Bugünkü SEYAŞ’ın nüvesini teşkil eden Sey Mimarlık Bürosunu 1959 yılında, SEYAŞ Sey Mim. Müh. Müş. A.Ş.’yi ise 1974’de arkadaşları ile kurdu. 30 yıl yönetim kurulu başkanlığı yaptı. 2005 yılında Kurul başkanlığını bıraktı, 2007’de ise Kurulu terk etti. SEYAŞ’ın Suudi Arabistan’ dan Bosna Hersek’e; Libya’dan Afganistan hatta Maldiv’lere; Arnavutluk’tan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan’a ve Rusya’ya kadar hizmet sunan Uluslararası Müşavirlik Departmanı Yöneticisi olarak uzun yıllar yurtiçinde ve dışında müşavirlik projeleri yönetti ve uluslararası inşaat sözleşmeleri üzerinde uzmanlık kazandı. 2011’de şirket el değiştirince emekliliğini istedi. 9 Haziran 2010’dan beri Birliğimizin fahri üyesidir. Oktay AKAT İnsan Yapımı Nehir Projesi Man-Made River Project ÖN BİLGİ: yıl kadar önce kardeş ülke LİBYA ‘da, BROWN AND ROOT NORTH AFRICA (BRNA) Şirketinin müşavirliğinde ve KORELİ DONG-AH şirketlerinin konsorsiyumunda dünyanın en büyük çaplı (öngerilmeli beton borulu) su boru hatları yapıldı. Üniversiteden arkadaşım Elek.Yük.Müh. Bingazi Bölgesi Elektrik Müdürü Mustafa Bumedian ‘dan dinlediğim kadarı ile: Bingazi Şehrinin su dağıtım şebekesi önceden yapılmış ancak besleme kaynağı bulunamamış ve nasıl temin edileceği kararlaştırılamamış. Acaba denizden DESALİNİZASYON sistemi ile su temin edelim mi diye düşünürlerken güneyde 1500 km uzaktaki sıra dağların ön taraflarında büyük bir yeraltı denizi bulunmuş, bu” Allah’ın lütfu” karşısında bu büyük proje başlatılmış ve devreye alınmış. Temin edilen bu büyük su sahile Bingazi ye taşınmış ve şehirde bol suya kavuşmuş. Su hattının geçtiği güzergahlardan branşmanlar alınarak cennet gibi çiftlikler kurulmuş ve sulu ziraat başlamış. Aradaki tabii su rezervuarları o kadar büyük ki adeta büyük bir göl gibiler ve bulundukları yerlerin bitki örtüsü ve iklimi bile değişmiş. İnsanlar balık tutmaya başlamışlar. Aynı sistem “Trablusgarp” içinde gerçekleştirilmiş. 20 Bu işin borularının önceden müşavir firmaca koruması gereksiz görülen ve yapılmayan katodik koruma işlerinin birinci kısmının yapım işi GamaMarubeni konsorsiyumu tarafından gerçekleştirilmiş. Bende bu kısımda müşavir olarak çalıştım. BETON İÇİNDEKİ ÇELİĞİN KOROZYONU Daha önceki sayılarda deprem hasarları ile ilgili olarak konuyu incelemiştik. Özet olarak betonun pH değeri 13-13,5 tur. Pourbe diyagramında bu değer çeliğin pasifleştiği bölgedir ve çelik beton tarafından korunmaya alınmış olur. Dolayısıyle korozyon beklenilmez. Bu mantık ile de müşavir firma korozyona karşı önlemi lüzumlu görmemiş ve borularda da kaplama yapılmamış olduğu gibi yani fabrikadan çıktığı gibi (White pipe olarak) kullanılmıştır. 24 SAYI28 ÖYLEYSE KOROZYON NASIL MEYDANA GELDİ? Bingazi çölüne 70 yıldır yağmur düşmediği rapor edilmektedir. Yani toprak veya kum kurudur. Rutubet yoktur. Ancak deniz tabanının yükselmesi ile meydana gelen çöl son derecede fazla tuz ihtiva etmektedir. Ancak tuzun eriyip klor iyonları haline gelmesi normal durumda mümkün değildir. Boruların içinden yeraltından çekilen su akmakta olup, akan suyun sıcaklığı çevreye göre daha soğuktur. Bu durum boru yüzeylerinde terleme bu terlemede tuzun erimesine neden olacaktır. Beton boru içerisinde ilkel gerilmeli betonarme demirleri ile boru üst yüzeyi arasında bir kalınlık olup, bu klorlu ıslaklık gerek beton kalitesinden ve kalınlıktan dolayı muhtemelen 10 yıl içinde demir yüzeylere erişmekte ve klordan dolayı bu noktalardaki pasif koruyuculuk kalkmakta ve bu noktalar (-) potansiyel kazanarak, daha düşük pasif noktalara göre anodik bölge olarak (Fe → (Fe++) +(2e)) elektron kaybetmeye ve +2 değerli demir iyonları yapıdan ayrılmaya başlayacak. Demir çubuklar o bölgede eriyecektir. Çubuğun pasif bölgede kalan diğer kısımları katot gibi davranıp korunacaktır. Burada beton yapı elektrolitik olmaktadır. Hadisenin başlaması ile birlikte ilkel gerilmeli demirler anot bölgesinde çentik etkisi ile kopacak ve boşta kalan ön gerilim kuvveti de boruyu parçalayacaktır. NE ÖNLEMLER ALINDI? Öncelik ile yeni tesislerde White Pipe kullanımından vazgeçip bitüm kaplı Black Pıpe’a dönüldü. Mevcut çalışan boru hatlarına çinko galvanik anotları ile iki taraflı katodik koruma yapıldı. (5,5 mt açıktan) her 500 mt’lik boru parçası sonunda manhole yapısının içinden çekilen ana kablolar betonarme demirine bağlandı. NETİCE Kardeş ülke LİBYA ‘daki projeler bizlere iş temin etmesi dışında paha biçilmez deneyler kazandırması yönünden çok önemlidir. Kazanılan bu deneylerin ve iş gücünün değerlendirilmesini ülkelerimizin çıkarları yönünden arzu etmekte ve beklemekteyiz. Man Made River Project PRELIMINARY INFORMATION: years ago in Libya, pre-stressed concrete water pipeline project having largest diameter ever designed at that time were constructed by Korean contractor DONG-AH under consultancy of BROWN AND ROOT NORTH AFRICA (BRNA). MSc Electrical Engineer Mustafa Bumedian, the electrical works manager of Benghazi region and friend of mine from university, told me that Benghazi water distribution system had already constructed, however no adequate water source had not been found and how a possible water source could be conveyed had not been decided yet. As they were thinking about getting water to the system by desalinization of sea water; they had discovered a huge underground lake located at mountains which are 1500 km away from the city. What makes this discovery a miracle for them was this huge water source is only 10 meters under ground level and could easily be accessed. With this blessing from Allah, this big project had started and became operational. Water conveyed from this source is distributed throughout the city to end water supply problem for the city. With ancillary pipelines taken from the main pipeline, farms which were considered to be paradise for them had established and agricultural activities with irrigation had started. As a consequence of formation of these huge waterreservoirs , there were drastic climate and flora changes at those regions and local people even had chance to carry out fishing activities. Such a system also constructed and operated for Trablusgarp later on. 20 GAMA-MARUBENİ consortium undertaken corrosion protection works of first phase of Benghazi project. Consultant of this project decided that cathodic protection of pipelines were not necessary and did not include in project scope I had the NİSAN2013 25 ÜYELERİMİZDEN Oktay AKAT I hope that we, Turkish consultant engineers, could exploit those valuable experiences gained with such prestigious projects in Libya for undertaking other big and prestigious projects in Turkey and Libya in near future opportunity to work as a consultant in first phase of this project CORROSION OF STEEL IN CONCRETE At previous issues we observed and explained earthquake damages related to corrosion of steel in concrete. As a brief summary, it is found that pH value of steel embedded in concrete is around 13 which indicates that steel is in passive region according to Pourbaix diagram and in protected state already. As a result of this consequence on would not expect a corrosion process at such a medium. With same idea mentioned above the consultant company did not consider any coating or cathodic protection provisions and used them as they were (referred as white pipe) after manufacturing. HOW CORROSION OCCURRED? It is reported that there are no rainfalls for 70 years at Benghazi desert. As a result there is no humidity in sand. On the other hand, this desert had formed as sea base, having high content of sea salt, had risen to ground level centuries ago. Since there is no water available at the environment, it seems not possible to dissolution of this salt. Temperature of water flowing through the pipelines are lower than desert temperature. As a result of this fact, condensation occurs along all undergournd parts of the pipeline. There exists a definite pipeline wall tickness between desert soil and reinforcing steel which provided an insulation for water and humidity as a result of condenstian of hot air for reinforcing steel for some time. However 26 SAYI28 after 10 years or so described insulation begin to fail as water and humidit could penetrate inside concrete and as a result initiation of corrosion mechanism could start. Areas water and humidity penetrated became anodic regions where positively charged steel ions are formed and material loss re observed at those locations. Steel rebars re deteriorated at these regions while steel rebars at other regions behave like cathodic region and preserved their material integrity. In this process concrete acts as an electrolyte, a path providing ion exchange among different parts of reinforcing steel bars are at different environmental conditions. As this process starts and carries on, pre-stressed steel rebars would break apart and would destroy concrete cover of the pipeline since they were already stressed and had a huge force due to this stressed operation. WHICH PRECAUTIONS WERE TAKEN? First precaution was application of coating to these pipes by bituminous coating (this is referred as black pipe). Second precaution was galvanic anode protection of the pipeline with zinc galvanic anodes connected through manholes located at every 500 mt. The anodes were placed 5,5 mt vertically along the pipeline. CONCLUSION As many Turkish consultant engineer, I had a chance to work at a mega project and gained a significant experience from a project based on Libya. At this point I want to thank all my Libyan colleagues who provided me this opportunity. Oktay AKAT 1937 yılında doğmuş ve yüksek öğrenimini İ.T.Ü Elektrik Fakültesi’nde 1960 yılında tamamlayarak Yüksek Mühendis olarak mezun olmuştur. Meslek hayatının ilk yıllarında elektrifikasyon işleri gerçekleştirmiş ve ETİBANK köy elektrifikasyon işlerinde başmühendis olarak çalışmıştır. Askerlik hizmetini müteakip TEKFEN İnş. Ltd. Şti. Elektrik Bölümü Müdürlüğü’nde çalışmıştır. Şirketin 1967'de İstanbul'a nakli ile Ankara’da kendi mühendislik firmasını kurmuş ve taahhüt işlerine başlamıştır. İştigal alanları santraller, enerji nakil hatları, indirici merkezler ve şehir şebekeleri, organize sanayi bölgeleri ve endüstri tesisleri olmuştur. 1983 yılından itibaren firması Anonim Şirket şeklinde hizmet vermeye başlamıştır. Bu yıllardan itibaren teknik müşavirlik; özellikle korozyon mühendisliği ile uğraşmaya başlamıştır. ODTÜ'de bulunan Korozyon Derneği’nin kurucu üyesi olup, halen yönetim kurulunda bulunmaktadır. İTÜ Vakfı denetim kurulu başkanlığı yapmaktadır. TürkMMMB üyesi olup bu yıl içerisinde 30. yılını dolduran üyelere verilen birlik sembolü kırlangıç heykelini almıştır. Evli ve bir erkek çocuk sahibidir. Ahmet B. ÖZSÜT Mimarlığın Serüveni Bölüm 20.Yüzyıl - Modern 10 M odern mimariye geçiş sürecindeki ara dönemin en önemli akımlarından birisi olan Art Nueveau’nun zor inşaat tekniklerine ve el emeğine dayalı anlayışı yüksek maliyetli yapılar anlamına geliyordu ve bu olgu akımın kısa ömrünün başlıca nedeni olacaktı. Öte yandan aynı tarihsel kesitte Paris merkezli Ecoles des Beaux-Arts mimari anlayışı yapının işlevini yansıtması ve cephe süslemelerinden uzaklaşılması yönünde değişmeye başlayacaktır. Bilindiği gibi bu ilkeler modern mimarinin de temel ilkeleri arasındadır. Ecoles des BeauxArts’ın yeni anlayışı, Avrupa’dan çok, başta ofis yapıları olmak üzere satış mağazaları, depolar gibi dönemin yeni işlevlerine ve hızla kalabalıklaşan bazı kentlerdeki çok katlı yapı ihtiyacına yanıt vermek amacıyla ABD’de gündeme gelecektir. ABD’deki bu gelişme çelik yapı teknolojisindeki ilerlemenin de desteğiyle, önce 1871 ve 1874 tarihlerinde iki büyük yangın felaketi yaşayan Chicago’da (resim 171, 172) ve çok kısa bir süre sonra da New York’da (resim 173, 174) hayata geçmeye başlayacaktır. Resim 175 – Balyan Kardeşler, Dolmabahçe Sarayı Kapısı, İstanbul (1856) Resim 173 – L.Sullivan, Prudential Building, Buffalo - New York (1896) Resim 176 – S.Balyan, Beylerbeyi Sarayı iç mekan, İstanbul (1865) Öte yandan çok uluslu ve çok dinli Osmanlı ülkesinde, başta İstanbul’da olmak üzere, teba’nın kültürünü, dilini ve inançlarını yaşaması mümkündü. Ağırlıklı olarak Türklerin yaşadığı Safranbolu ve Rumların yaşadığı Kapadokya’daki Sinasos (yeni adıyla Mustafapaşa) kasabaları, Osmanlı toplumunda farklı kültür ve coğrafyaların sivil mimarideki yansımalarıdır (resim 177, 178). Resim 174 – D.H.Burnham & Co., Flatiron Building New York (1903) Resim 171 – H.H.Richardson, Marshall Field Mağazası, Chicago (1887) Resim 172 – Burnham & Root with C.B.Atwood, Reliance Building, Chicago (1895) 28 SAYI28 Ülkemizde ise 19.yüzyılın ikinci yarısında, trenin kaçtığını geç fark eden çökmekte olan Osmanlı’nın resmi mimarisi batılılaşmayı hiç değilse şeklen yakalama çabası içinde Neoklasik anlayışa yönelecektir. Ülkemizin batılılaşma yolculuğu bilindiği gibi 18.yüzyıl başlarına kadar dayanır. Ancak günümüze kadar uzanan bu yolculuk sürecinde batı medeniyetini Orta Çağ’dan başlayan ekonomik, düşünsel, bilimsel, teknolojik ve kültürel gelişmenin yarattığını anlamadan batılılaşmaya çalışmanın yararsızlığı ülkemizde hiçbir zaman tam olarak anlaşılamamıştır. Skolastiğin rasyonalizmini, Rönesans’ı, Aydınlanma anlayışını hiç yaşamamış, Barok’la geç tarihlerde tanışmış Osmanlı’ya, Dolmabahçe ve Beylerbeyi Sarayları gibi gayr-i müslim tebadan mimarlara devletin kasalarını boşaltmak pahasına inşa ettirilen, baskın ögesi Rokoko’nun aldatıcı süslü görselliği ve Ampir üslubu olan bir çeşit Neoklasik anlayış pek hoş gelmişe benziyor (resim 175, 176). Resim 177 – Safranbolu Resim 178 – Sinasos (Mustafapaşa), Nevşehir Sanat tarihçisi Heinrich Wölfflin 19.yüzyıl sonlarındaki bir yazısında “mimarlık çağın yaşama ilişkin tutumunu ifade eder” demiş- ti. Genel anlamda doğru olan bu saptamanın aslında yazı dizimizin önceki bölümlerinde değindiğimiz, Wölfflin’in de yakından bildiği Neo Klasik dönem gibi istisnaları vardı. Ancak Wölfflin’in saptaması modern mimarinin doğuşu bağlamında tümüyle doğruydu. 20.yüzyıl, büyük dönüşümlerin; devrimlerin; teknolojik gelişmelerin yarattığı ulaşım - iletişim olanaklarının ve kapitalist ekonominin kaçınılmaz kıldığı hergün daha da ivmelenen yaşamın; insanlığın o güne kadar görmediği düzeyde büyük kıyımların ve toplumlar arası ekonomik farklılıkların daha da derinleşmesinin yüzyılı olacaktı. 20.yüzyıl başlarından itibaren mimarlık, moderne geçiş süreci ile Wölfflin’in kastı bağlamında ‘çağın yaşama ilişkin tutumu’nu neredeyse tam anlamıyla yansıtacaktır. Modernizmin ileri endüstri toplumunun yaratısı ve hatta kültürü olması ötesinde modernistlerin başlangıçtan itibaren, ortak yanları yanı sıra beslendikleri kaynağa bağlı olarak farklı anlayışları, yaklaşımları olduğunu ve bunların süreç içerisinde değişimler geçireceğini de unutmamak gerekir. Bu bağlamda modernizm tarihsel üsluplardan önemli ölçüde farklılaşır. Başka bir deyişle modernizmi tarihsel üsluplara benzer şekilde katı bir okul olarak algılamak ve tarif etmek mümkün değildir. Öte yandan hangi kaynaktan beslenirse beslensin modern mimarinin kökeninde tarihsel üslupların reddi, ‘süsleme’den arınma, akılcı yenilikçilik, işlevselcilik ve enternasyonalizm yatar. Modern mimarinin bu temel çizgiye rağmen bireycilikten toplumculuğa, folklorik gelenekten esinlenmekten salt yenilikçiğe, yalın işlevselcilikten dışavurumculuğa, geniş bir yelpazede anlayışlar ve ürünler ortaya koyduğunu da ifade etmek gerekir. Bunlardan, yüzyılın başlarında Ecole de Beaux-Arts’ın modernleşen anlayışı ile ürünler veren Chicago okulunda yetişmiş olmasına rağmen, ustalık kariyerinin ilk eserlerinde daha baskın olarak Arts and Crafts etkisindeki kendi özgün üslubunu yaratan Frank L. Wright’ı öncelikle anmak gerekir. Wright, bu dönemde yaptığı kır evlerinde yatay çizgilerin hakim olduğu, doğaya uyumlu ve çağdaşlarına göre çok sade konutlar üretecektir Resim 179 – Frank Lloyd Wright, Ward Willits Evi, Illinois (1902) (resim 179, 180). Bu tasarımlarında Wright, modern mimarinin işlevin biçimi belirleme ülküsü ile yetkin bir estetik duyarlılığı birleştirecekti. KÜLTÜR – SANAT – Çok Kısa Bir Tarihçe Savaş öncesi Almanya’sında Gropius’un da içinde olduğu bir grup mimar, Bruno Taut etrafında akademizme karşı modern mimarinin gelişimi yönünde düşünsel çalışmalar ve tasarımlar gerçekleştirdiler. Taut, modern mimarlığa ve renge tutkuyla bağlıydı. Köln Fuarı için yaptığı cam pavyon erken modernin ikonik yapılarından birisidir (resim 183). Resim 180 – Frank Lloyd Wright, Robie Evi, Chicago (1909) Birinci Dünya Savaşı öncesinde modern mimarinin Avrupa’daki gelişmesine daha çok endüstriyel yapılar damga vuracaktır. Jügendstil dönemi sonrasında Alman Genel Elektrik Şirketi (AEG) için çalışmaya başlayacak olan Peter Behrens, önce çeşitli endüstriyel tasarımlar, sonra da fabrika binaları tasarlayacaktır. Bunlardan AEG Türbin Fabrikası, modern mimarlığın gelişmesi sürecindeki en önemli yapılardan birisi olma payesini elde edecektir (resim 181). Behrens bu eserinde yapının adeta içinde üretilen makineler gibi tümüyle işlevsel ve öte yandan da ‘güzel’ olması endişesiyle hareket edecektir. Resim 183 – B.Taut, Cam Pavyon, Alman Cam Sanayisi Pavyonu, Köln Fuarı (1914) Aynı dönemin öncü resim ve heykel sanatçıları da, bu sanatlarda 19.Yüzyılın ikinci yarısında başlayan önce empresyonist, daha sonra eksprestyonist yalın anlatım arayışlarını daha köktenci bir anlayışla dönüştürmek peşinde olacaklardır. Braque ve Picasso’nun öncülüğünü yaptığı Kübizm akımı, 20.yüzyıl soyut sanat anlayışının belki de en önemli kaynağı olacaktır (resim 184, 185). Modern Mimarinin soyut dili ile Kübizmin dili arasındaki ilişkiye de dikkat çekmekte yarar vardır. Resim 181 – Peter Behrens, AEG Türbin Fabrikası, Berlin (1908) Behrens’in atölyesindenden yetişen ve Savaş sonrasında Modern Mimarlığın en önemli figürlerinden birisi olacak olan Walter Gropius da ustasının izinde yürüyecektir (resim 182). Resim 182 – W.Gropius ve A.Meyer, Fagus Fabrikası, Alfred–ander-Leine (1912) Resim 184 – Pablo Picasso, Avignon’lu Kadınlar (1907) Resim 185 – Georges Brauqe, Meyve Tabağı ve Bardak (1912) NİSAN2013 29 Ahmet B. ÖZSÜT Modern sanatı ve mimariyi besleyen önemli düşünsel akımlardan birisi de Fütürizm’di. Bu bağlamda İtalyan ve Rus Fütüristleri öne çıkıyordu. Marinetti’nin Fütürist Manifestosunun temel noktaları özlenen geleceği tanımlıyor: İvmelenen yaşamın yarattığı yeni dünya duygusu; eskiden kaçış, yeniye duyulan aşk; öte dünya duygusunun yok edilmesi, bireyin değerinin artması; erkek ve kadın haklarında tam eşitlik; yurtseverlik ve savaş anlayışlarının değişmesi; iş yaşamında tutku, sanatın yüceltilmesi; makine ile çoğalan insan – evcilleştirilmiş doğa güçleriyle uyum; spor ve rekor tutkusu; kent tutkusu; turizmin uzaklıkları, yalnızlıkları yok etmesi; eğri çizgiden, sarmaldan, hayatı yavaşlatan herşeyden kaçış. Belki paradoksal görünebilir ama İtalyan Fütüristleri Faşizm hareketi geliştikçe Mussolini’ye destek veren siyasal tercih içinde olacaktı. Öte yandan Rus Fütüristleri, Rusya’da yükselmekte olan komünist hareketi destekleyecekti. Bilindiği gibi sosyalizmin Karl Marx’ın öngördüklerinden farklı bir ülkede, Rusya’da, 1917 Ekim Devrimi ile monarşiyi devirmesini takip eden yaklaşık 70 yıl boyunca Dünyamız siyasal olarak iki kutuplu hale gelecektir. Rusya Fütürizminden doğan Konstrüktivist mimari anlayış, Devrimin yeni toplumsal taleplerine ve endüstrileşme arayışlarına yönelik; geçmişten gelen hemen her mirası reddeden, üç boyutlu kübist-soyutlamacı idealist yaklaşımlar geliştirecektir (resim 186, 187). Bu öncü akımın prematüre olarak nitelenebilecek çıkışı Devrim’in önderi Lenin’in 1924’deki erken ölümüyle Stalin’in iktidara gelmesi sonrasında kısa sürede sönümlenecektir. necektir. Almanya’da Walter Gropius, 1919’da Weimar Sanat ve Zanaat Okulu ile Weimar Güzel Sanatlar Akademisini birleştirerek Bauhaus Tasarım Enstitüsünü kurdu. Bauhaus’un temel hedefi mimarlık dahil tasarım nesnelerinin; işlevini kusursuz olarak yerine getirmesi yanı sıra ekonomik, dayanıklı ve üstelik ‘güzel’ olmasını sağlayacak öğretiyi oluşturmaktı. Gropius, Bauhaus Okulunun amacını bu felsefeye ve seri üretime uyarlı tasarımların (endüstriyel tasarım) özenle geliştirilmesi olarak belirleyecekti ve arkadaşlarıyla birlikte bu fikirleri Dessau’daki Bauhaus Binasında somutlaştırmaya çalışacaktı (resim 188). Bauhaus’un, Gestalt Psikolojisinin görsel algıya ilişkin bulgu ve öngörüleri üzerinde şekillenen ‘temel tasarım’ kavramını ve metodolojisini geliştirerek tasarım eğitimine en önemli ve kalıcı katkılardan birisini gerçekleştirdiğini de unutmamakta yarar var. Resim 190 – Mies van der Rohe, Göl Kıyısı Apartmanları, Chicago (1951) doğru olarak tasarlanmış bir makine, örneğin bir otomobil gibi belirleyici olması gerektiğine inanıyordu ve bu inancı “konut içinde yaşanılan bir makine olmalıdır”, “tüm uluslar ve iklimler için tek yapı tasarlamak olanaklıdır” sözleriyle özetliyordu. Üç milyonluk kent tasarımı (resim 191), kübist ressam Ozenfant evi ve Villa Savoye (resim 192) Le Corbusier’nin bu dönemine ait önemli örneklerdir. Resim 188 - W.Gropius ve A.Meyer, Bauhaus, Dessau (1926) Gropius gibi Behrens’in bürosunda çalışan L.Mies van der Rohe ve Charles-Edouard Jeanneret (takma ve yaygın olarak bilinen adı ile Le Corbusier) de takip eden yıllarda modern mimarinin önemli figürleri olacaktır. Duvarcı bir aileden gelen Mies, Savaş sonrasında ‘tam açıklık’ ve ‘tam basitlik’ ilkeleriyle tasarımlar yapacaktır (resim 189). Resim 191 – Le Corbusier, Üç Milyonluk Kent Tasarımı modeli (1922) Resim 186 – V.Tatlin, Tatlin Kulesi (3.Enternasyonel Anıtı), St.Petersburg (1919) [400 metre yükseklikteki bu tasarım inşa edilmemiştir] Resim 189 – Mies vander Rohe, Alman Pavyonu, Barselona Fuarı (1929) Resim 187 – K.Melnikov, Svoboda Kulübü, Moskova (1929) Yenilikçi akımlar Birinci Dünya Savaşı sonrasında Avrupa ve ABD’de giderek daha da güçle- 30 SAYI28 Almanya’da Hitler’in iktidara gelmesiyle birçok bilim insanının, sanatçının ve mimarın ülkeyi terk ettiği bilinir. Dönemin önemli mimarları Bruno Taut Türkiye’ye, Gropius önce İngiltere’ye sonra Mies gibi ABD’ye gidecektir. ‘Az daha çoktur’ ve ‘tanrı detaylarda saklıdır’ özdeyişlerinin sahibi olan Mies, Avrupa’da hayata geçiremediği ‘cam kuleler’ yapma hayalini ABD’de gerçekleştirme fırsatı bulacaktır (resim 190). Le Corbusier de, ustalık kariyerinin ilk döneminde benzer çizgiyi izleyecektir. Corbusier Mimarlıkta işlevsel determinizmin, aynen Resim 192 – Le Corbusier, Villa Savoye, Paris (1931) Erich Mendelsohn gibi tekil sayılabilecek dışavurumcu istisnalar dışında (resim 193), özellikle İkinci Büyük Savaşa kadar olan dönem için Modern Mimarinin kökenindeki temel tutkunun salt işlevsellik; biçimin işlevi izlemesi gereği ve Adolf Loos’un “bezeme cinayettir” sözünde ifade ettiği bağlamda süslemeden arınmak olduğunu söylemek herhalde yanlış olmaz. Bu anlayışın kökeninde ise yukarıda ve önceki bölümlerde sözünü ettiğimiz insanoğlunun son yüzyıldaki bilimsel, ekonomik, toplumsal ve tek- KÜLTÜR – SANAT nolojik gelişmesi yatıyor. Yani bir kez daha hatırlatırsak Modern Mimari ileri endüstri toplumunun ürünüydü. Bu yazı dizisininin ilk bölümünde ifade ettiğim gibi mimaride ‘salt işlevsellik’ ve buradan çıkarsanacak idealist enternasyonalizm arayışlarının aksamaması olanaksızdı. risine karşı geleneksel mimari unsurlar kullanarak bir çeşit Osmanlı Neoklasiği oluşturma çabasıydı. Kısa ömürlü bu akımın ilk örnekleri Kemalettin ve Vedat Tek kardeşlerin eserleridir (resim 196). Akım, Cumhuriyet’in ilk yıllarında da kısa bir süre devam edecektir (resim 197). Resim 199 - B.Taut, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi, Ankara (1937) Resim 193 – E.Mendelsohn, Einstein Kulesi, Berlin (1921) Resim 196 – Vedat Tek, Büyük Postane, İstanbul (1909) Avrupa’da faşist yönetimlerin iktidara geldiği ülkelerde; faşizmin ulusal yücelik ve totalitarizm anlayışlarını yansıtan ve modernin sadeleşme anlayışı ile neoklasik formları (özellikle Roma) birleştirmeye çalışan taş mimarisi ağırlıklı bir başka stil gelişecektir (resim 194). İktidarın gücünü kaba ve ezici bir şekilde yansıtan, belki bir nebze daha insani benzer bir başka anlayışın Stalin SSCB’sinde de gelişmiş olması şaşırtıcı değildir. Stalin döneminin bazı yapıları adeta Sosyalist devrimin ruhunu teslim edişinin resmidir (resim 195). 1940’lı yıllarla birlikte özellikle yabancı mimarlar eliyle bu anlayış sürdürülürken; bu kez Osmanlı mimari unsurlarını değil, daha çok yerel sivil mimari formlarını modernist potada yeni bir senteze ulaştırma çabası içinde bir anlayış yaratmaya çalışan İkinci Ulusal Mimarlık Akımı 1970’lere kadar etkili olacaktır (resim 200, 201). Resim 197 – G.Mongeri, Ziraat Bankası Binası, Ankara 1929) Resim 194 – A.Speer, Zeplin Stadyumu (Nazi tören alanı), Nüremberg (1936) 1923 Martında toplanan İzmir İktisat Kongresi genç ülkenin stratejisini liberal ekonomi olarak belirlemişti. Ancak, gerek ülkede Misak-ı Milli’den bir Türk ulusu yaratma politikalarını destekleyecek bir kapitalisit sınıf bulunmayışının, gerek de 1929 Büyük Ekonomik Bunalımının yarattığı ortam, CHP’nin temel ilkelerine 1930 yılında devletçiliği de katmasıyla sonuçlanmıştı. Bu dönemle birlikte devlet; sanayi, bankacılık, madencilik ve tarım alanlarında yatırımlar yapacak, işletmeler kuracaktır. Bu dönüşüm, Birinci Ulusal Mimari Akımının da sonu olacaktır. 1930 – 1940 dönemi Türkiye mimarlığı, Almanya’daki örneklerden esinler taşıyan anıtsalcı yapılardan (resim 198), Bruno Taut’un Dil Tarih Coğrafya Fakültesi (resim 199) gibi yerel kültüre de saygılı modern yapılar arasında, ancak temelde batılı mimarlık diliyle üretilmiş bir yelpazeyi yansıtıyordu. Resim 200 – Paul Bonatz, Saracoğlu Mahallesi, Ankara (1946) Resim 201 – Sedad H.Eldem, Atatürk Kitaplığı, İstanbul (1975) (Devam Edecek) Resim 195 – Alabyev ve Simbirtsev, Kızıl Ordu Tiyatrosu, Moskova (1940) [Bu yapının planı Sovyet yıldızı şeklindedir] Türkiye’de ise Osmanlı’nın çöküşü sürecinde 19.yüzyılın son çeyreğinden itibaren gelişen ulusalcılık anlayışları mimaride de yansıma bulmuştu. Yüzyıl başlarından 1930’a kadar etkili olan Birinci Ulusal Mimari Akımı esasen batı üslupları etkisindeki son dönem Osmanlı mima- Resim 198 – Şefik Akalın, Ankara Garı, Ankara (1937) NİSAN2013 31 B‹RL‹⁄‹M‹ZDEN HABERLER Türk Müşavir Mühendisler ve Mimarlar Birliği (TürkMMMB), müşavir mühendislik ve mimarlık kavramının önemini ilgili kurumlara ve topluma anlatmak, müşavirlik hizmetlerinin ilerlemesine ve gelişmesine çalışmak, uluslararası uygulamaları ülkemize taşımada öncülük ederek, bu konuda en yüksek uluslararası teknolojik ve örgütsel seviyeye erişmek amacıyla, 25 Nisan 1980 tarihinde kurulmuştur. Birlik, bağımsız müşavirlik hizmeti veren mühendis ve mimarları temsil eden dernek statüsünde bir sivil toplum kuruluşudur. TürkMMMB, 1987 yılında Müşavir Mühendisler Uluslararası Federasyonu – FIDIC’e ve 2001 yılında Avrupa Müşavir Birlikleri Federasyonu - EFCA’ya üye olmuştur. Her iki federasyonun Türkiye’deki tek temsilcisidir. TürkMMMB, amaçları doğrultusunda; gelişmiş ülkelerde yaygın ve kurumsallaşmış olarak kabul gören, ancak ülkemizde he- Libya’nın Yeniden Yapılandırılması Programında Türk Teknik Müşavirlik Hizmetleri Konferansı / Conference on Turkish Technical Consultancy Services for Libya’s Rebuilding Program ürkMMMB tarafından, 10 Nisan 2013 tarihinde Ankara Swiss Otel’de “Libya’nın Yeniden Yapılandırılması Programında Türk Teknik Müşavirlik Hizmetleri Konferansı” düzenlenecektir. Ekonomi Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen etkinliğe Libya’dan Bakan, Bakan Yardımcıları ve çeşitli alanlardaki kamu üst düzey temsilcileri davet edilmiştir. Detaylı bilgi Birlik web sitesinde yer almaktadır. (www.tmmmb.org.tr) T nüz eksiklikleri olan bağımsız teknik müşavirlik sektörünün geliştirilmesi ve gelişmiş ülkelerdeki uygulamaların Türkiye’ye kazandırılması için gerek üyelerine, gerekse toplumun tüm kesimlerine yönelik yoğun çalışmalar yapmaktadır. Ulus la ra ra s› ka bul gör müfl ta n› m›y la FI DIC stan dart la r›y la ba €›m s›z mü flavir mü hen dis lik ya pan fir ma la r›n bir ara ya gel di €i çat› kuruluflu olan TürkMMMB’nin, inflaat sektörünün farkl› TürkMMMMB 33.Olağan Genel Kurulu alanlar›nda deneyimli 200’e yak›n üyesi bulunmaktad›r. 2012 – 2014 Dönemi irliğimizin 33.Olağan Genel Kurulu 28 Mart 2013 tarihinde Ankara Midi Otel’de gerçekleştirilmiştir B Yönetim Kurulu Dem i r İNÖZÜ, Başk an Ham di AYDIN, Başk an Yr d. Sal i h Bi l gi n AKM AN, Başk an Yr d. Sedef ODABAŞI ERDOĞAN, Başk an Yr d. M . Si n an AKER, Başk an Yr d. M u n i s ÖZER, Sek r et er Üy e İsm ai l Hak k ı BAYDUR, Say m an Üy e A.Sü r ey y a URAL, Üy e Or h an ULUDAĞ, Üy e Yeni Üyeler irliğimize, PRO-SEM Mühendislik Mimarlık Müşavirlik Ltd. Şti ve KAVALCI Mühendislik ve Müşavirlik Bilişim Ltd. Şti. firmaları tüzel olarak katılmışlardır. B Bireysel üyelerimizden Atilla ÖZDİKMEN, ALTER Uluslararası Mühendislik ve Müşavirlik Hizmetleri Ltd. Şti. firması; Fatma ÇÖLAŞAN, GEN-TES Mühendislik Ltd. Şti. firması ve Dursun TEKİNER, PETEK PROJE Mühendislik Müşavirlik A.Ş. firması adına tüzel üye olmuşlardır.