Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Doğru Yol’u seçim heyecanı sardı P rizren ve Kosova Türklerinin en köklü ve önde gelen derneklerinden “Doğru Yol” Türk Kültür Sanat Derneğini lokalinde bu akşam derneğin meclis toplantısı yapılıyor. Derneğin yeni yönetim kurulunun seçilmesi ve dernek başkanlığına yeni adayın getirtilmesi bekleniyor. Saat 18:00’de başlayacak toplantının gündem sırasında dernek tüzüğünde yapılan değişikliklerin onaylanması ve yeni yönetim kurulu seçimlerine geçilmesi bekleniyor. Dernek çatısı altında faaliyet gösteren sanat kolları meclis toplantısı öncesinde kol toplantılarını yaparak, yeni kol başkanlarını ve ileriye yönelik gerçekleştirmeyi planlaştırdıkları faaliyetleri saptadı. Şimdiye kadar “Doğru Yol” Türk Kültür Sanat Derneği Başkanlığını İrfan Şekerci yürütmüştü. Baþbakan gelecekten umutlu Baþbakan Haþim Thaçi, Kosova’nýn Avrupa Birliði ve NATO’ye üyeliðini konusunda önemli mesafelerin kaydedildiðini ifade ederken, Birleþmiþ Milletler üyeliðinin ise diðer üyeliklere oranla daha zor olduðunu ifade etti. KOSOVA TÜRKLERÝNÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Sinan Paşa Camisinin etrafı yıkılıyor! SAYI: 421 YIL: 10 Perşembe , 3 Nisan 2008 Prizren Belediyesi Mali, Siyasi ve Ekonomi Komisyonu Prizren’in tarihi dokusunu korumak için tarihi abidesi Sinan Paşa Camisinin çevresindeki dükkanları yıkma kararı aldı. Belediye Başkanı Ramadan Muya, yıkım kararını, Sinan Paşa Camisinin tarihi dokusunu ön plana çıkar adına aldıklarını söyledi. P rizren Belediyesi Mali, Siyasi ve Ekonomi Komisyonu Salı günkü toplantısında şehrin tarihi dokusunun korunması amacıyla bir çok önemli karar imza attı. Prizren Belediyesi Başkanı Ramadan Muya toplantı ardından basına yaptığı açıklamada, Prizren’in ayakta kalan en değerli tarihi eserlerden biri olan Sinan Paşa Camiinin onarımı ile ilgili değerlendirmede bulunduklarını ifade ederken, camii etrafında bulunan dükkanların yıkımı konusunda karar alındığını belirtti. Muya, bu kararın herkesin çıkarına olduğuna dikkat çekerken, “Sinan Paşa Camisi şehrin merkezine bulunan en eski tarihi eserlerimizden biridir. Şehrimizi ziyarete gelen turistlerin ve halkımızın, tarihi değerlerimizi daha yakinen görmeleri açısından bu yönde karar aldık. Bu yıkımlar ile caminin doğal güzelliği tümüyle ortaya çıkacaktır” diye konuştu. Başkan Muya bu kararla birlikte Ortakol semtinde binaların zemin katlarında yapılan dükkanların da yıkımı konusunda karar aldıklarını belirtti. Bunun gerekçesi olarak o bölgenin kendine has dokusuna zarar verildiğinden dolayı alındığını ifade eden Başkan Muya, zemin kat- Fiyatý: 0.50 Haber sayfa 2’de Kosova adalet sistemi çok zayýf “Human Rights Watch” örgütü Kosova’da adalet sistemi hakkýnda son raporunu yayýnladý. Bu örgüt tarafýndan yayýnlanan raporda Kosova adalet sisteminin çok zayýf olduðu deðerlendiriliyor. Raporda bu durumun düzeltilmesi için Kosova hükümetinin AB’nin hukukun üstünlüðünu saðlayan kurumlarý ile iþbirliði yapmasý isteniyor. Haber sayfa 5’te Planeya yolu açıldı lara yapılan dükkanlar ile bina sakinlerinin ortak kullanımı olan yeşil alanların da işgal ettiklerini söyledi. Bu işgal edilen yerlerin belediyeye ait olduğunun altını çizen Muya, “biz halkımız için en uygun olanını düşünüyoruz” diyerek her konuda vatandaşın çıkarlarını koruyacaklarını belirtti. Mali, siyasi ve ekonomi komisyonu Dardaniya 2 ve Lakuriç yerleşim yerlerinde de nazım planlarını uygulanması konusunda karar aldı. Haber sayfa 7’de Yine seçim, yine olay! Kosova’nın bağımsızlığından sonra çatlak veren ve kısa bir süre önce çöken hükümetin almış olduğu seçim kararı yine Kosova’yı karıştırmaya aday. Sırbistanlı yetkililer, 11 Mayısta yapılacak olan seçimlerin Kosova’da da yapılması yönünde açıklamalar yaparken, Kosovalı liderler ise buna izin verilmeyeceğini savunuyor. Devamı sayfa 6’da Kosova Perşembe, 3 Nisan 2008 Tanýma süreci kaldýðý yerden Baþbakan gelecekten umutlu Baþbakan Haþim Thaçi, Kosova’nýn Avrupa Birliði ve NATO’ye üyeliðini konusunda önemli mesafelerin kaydedildiðini ifade ederken, Birleþmiþ Milletler üyeliðinin ise diðer üyeliklere oranla daha zor olduðunu ifade etti. B aþbakan Hashim Thaçi, yaptýðý bir açýklamada Kosova’nýn parlak bir geleceðe adým adým ilerlediðini söyledi. Kosova’nýn zamanla hak edeceði yerlere geleceðinden hiçbir kuþku duymadýðýný ifade eden Baþbakan, “Kosova, baðýmsýzlýðýný ilan ederek, önemli bir aþama kat etmiþtir. Tanýma süreci de bu aþamamýzý taçlandýrmaktadýr. Bu noktadan sonra aðýrlýðýmýzý uluslararasý örgütlere üyelik için harcayacaðýz” diye konuþtu. NATO ve Avrupa Birliði (AB) üyeliðin, kamuoyunda çizilen karamsar tablolarýn aksine daha kýsa bir zamanda gerçekleþeceðine duyduðu inancýný dile getiren Baþbakan, “Avrupa Birliði ve NATO üyeliði konusunda doðru yolda olduðumuz aþikar. Baðýmsýzlýðýmýzý tanýyan ülkeler bizi Avrupa Birliði ve NATO’nun strüktürlerine yaklaþmamýza olanaklar saðlýyor. Sadece Birleþmiþ Milletler üyeliði konusunda bizi zorluklar bekliyor. Ama birkaç yýlýk süreç içerisinde de bu sorunun hal olacaðý kanaatini taþýyoruz” diye konuþtu. Baþbakan, bu örgütlerin yaný sýra Uluslararasý Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasý ile görüþmelerin yapýldýðýný ifade ederken, bu konuda daha fazla bilgi vermekten kaçýndý. Bush: Baðýmsýzlýðý tek çýkýþ yolu olduðu için destekledik ABD Baþkaný George Bush AP ajansýna verdiði demeçte, Baklanlarda barýþ ve istikrarýn saðlanmasýnýn temel argümanlarýndan birinin baðýmsýz Kosova olduðunu ve Amerika olarak bu yüzden baðýmsýzlýðý desteklediklerini ifade etti. Kosova, Sosyalist Yugoslavya’nýn son parçasý olduðunu hatýrlatan Bush, Kosova’da yýllardan beri sürdürülen baský ve insan haklarýnýn ihlalinin Kosova’yý Sýrbistan’dan ayýrdýðýný ifade etti. Bush, “Kosova uzun yýllardan beri yaþadýðý haksýzlýklardan sonra kýsa bir süre önce uluslararasý denetim altýnda baðýmsýzlýðýný kazandý. Sýrbistan artýk Kosova’nýn parçalanmasýný deðil de ilerlemesi ve geliþimi için yardým etmesi gerekiyor. Çünkü artýk Kosova’nýn istikrarsýzlýða itilmesi kimsenin yararýna olmayacaktýr. Sýrbistan hükümeti, Kosova’da Sýrplar nasýl saygý gösterildiðini ve onlarýn haklarýnýn nasýl korunduðuna þahit olacaklardýr” diye konuþtu. ABD’nin demokrasi için mücadele veren ülkelere saygýlý olduðunu hatýrlatan Bush, ülkesinde de ayný hassasiyet ile karþýlaþtýklarýný söyledi. NATO’nun geniþlemesine de deðinen Bush, Hýrvatistan, Arnavutluk ve Makedonya NATO’ya üye olmak için destek sunacaðýný söyledi. Kosova’ya Avrupa yolu mu açýlýyor? Avrupa Komisyon Baþkaný Hoze Manuel Baroso ve Baþbakaný Kostas Karamanlis, Kosova ve Sýrbistan’a Avrupa Birliði’ne üye olmalarý yönünde bir öneride bulunabileceðini söylediler. A vrupa Komisyon Baþkaný Hoze Manuel Baroso, Yunanistan ziyareti çerçevesinde bir araya geldiði Yunanistan Baþbakaný Kostas Karamanlis ile çeþitli güncel konular yaný sýra Kosova’nýn baðýmsýzlýk tanýma süreci ile Kosova’nýn geleceði de masaya yatýrýldý. Görüþme ardýndan basýna açýklamalarda bulunan Baroso, “Görüþmede AB ile geleceði baðlý olan Balkanlarýn durumunu masaya yatýrdýk. Balkanlarda barýþ ve istikrarý göz önünde bulundurarak Kosova’yý ve Sýrbistan’ý AB’ne üye olmalarý yönünde öneride bulunabileceðimiz yönünde bir mutabakata vardýk” dedi. Yunanistan hükümetinin iki ülkenin AB standartlarý ile ilgili çalýþmalarýný destekleyeceklerini ifade eden Karamanlis, AB’nin bu yönde alacaðý bütün kararlarýn arkasýnda duracaklarýný ifade etti. 2 Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan ülke kervanýna son olarak Norveç katýldý. Bu tanýma ile Kosova’yý egemen ve baðýmsýz bir devlet olarak tanýyan ülke sayýsý 36’ya yükseldi. 1 7 Þubatta baðýmsýzlýðýný ilan eden Kosova’yý baðýmsýz ve egemen olarak tanýyan son ülke Norveç oldu. Norveç hükümeti tarafýndan konu ile ilgili yapýlan açýklamada Kosova’yý baðýmsýz ve egemen bir devlet olarak tanýma konusunda karar alýndýðý duyuruldu. Bildiride, Kosova ile diplomatik iliþkilerin de kurulacaðý belirtilirken, bu konuda tarih verilmedi. Güney Kore’de tanýdý Hafta sonunda Kosova’yý Güney Kore’de resmi tanýdýðýný açýkladý. Güney Kore hükümeti tarafýndan konu ile ilgili yapýlan açýklamada, “Kosova’nýn Balkanlara olduðu gibi dünya barýþýna da hizmet edeceðini düþündüðümüz için hükümet olarak Kosova’yý baðýmsýz ve egemen bir devlet olarak kabul etmeyi kararlaþtýrdýk. Bu tanýma bildiriminden kýsa bir süre içinde Kosova ile diplomatik iliþkilerle ilgili gerekli adýmlarda atýlac a k t ý r . Kosova’nýn baðýmsýzlýðý bölgede barýþ ve istikrarlýða olduðu gibi, Kosova’nýn demokratikleþmesi ve ekonomik kalkýnmasýna da katký sunulacaktýr” denildi. Mas: “Kosova’nýn baðýmsýzlýðý en iyi çözüm” A lmanya Sýrbistan Büyükelçisi Wolfam Mas, Belgrat’a yayýnlanan “Veçernye Novostý” gazetesine verdiði demeçte Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ilan edilmesi en iyi çözüm olduðunu söyledi. Büyükelçi Mas, “Almanya Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmanýn en iyi çözüm yolu olduðunu fark ettiði için bu yönde karar aldý” diye konuþtu. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Almanya tarafýndan tanýmasýndan sonra Belgrat’ta Alman büyükelçiliði binasýna yapýlan saldýrýlarý planlaþtýrýlmýþ ve koordine edilmiþ olarak nitelendiren Mas, saldýrý gününe kadar Sýrbistan polisine güven duyduklarýný ifade ederken, “Ama, polis büyükelçilik binasýna saldýrýlarýn baþlamasýndan bir dakika önce örgütlü bir þekilde binadan ayrýlmasý onlara var olan güvenimizi boþa çýkarmýþtýr. Polis, göstericilerin saldýrýlarýnýn ardýndan tekrar döndü ama o süre zarfýnda saldýrganlar elçilik binamýza saldýrýlarýný tamamlamýþtý. Bütün bunlar büyükelçiliðimize saldýrýlarýn planlaþtýrýlmýþ ve koordine edilmiþ olduðunu açýkça gözler önüne sermektedir” diye konuþtu. Kosova için en iyi çözümün BM Güvenlik Konseyi çerçevesinde alýnmasý olduðunu ifade eden Büyükelçi Mos, “Bunun olmasý için elinden geleni yaptýk. Ama özellikle konsey bünyesinde Kosova konusunda bir ortak nokta bulamadýk. Bu yüzden de Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýma noktasýnda buluþtuk” diye konuþtu. Sýrbistan’ýn AB’ne üye olmasý ile ilgili gazetecinin sorusuna Büyükelçi Mas, Almanya hiçbir zaman Sýrbistan’ýn AB’ne üye olmasý için Kosova sorunu ile baðlamamýþtýr yanýtýný verdi. 3 Kosova Thaçi, Baþbakan olarak en önemli sýnavýna çýktý Perşembe, 3 Nisan 2008 Avrupa Birliði Dýþiþleri Bakanlarýný bir araya getiren Ljublana toplantýsýna Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ve sonrasýnda geliþen olaylar damgasýný vurdu. Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç, Kosova’yý temsilen toplantýya katýlan Baþbakan Thaçi ile görüþmeyi kabul etmeyerek ortamý karýþtýrdý. AB Dýþiþleri bakanlarý Slovenya’nýn Krany kentinin yakýnýnda bulunan Brdo’da bir araya geldiði toplantýda Baþbakan Haþim Thaçi da hazýr bulundu. Slovenya düzenlenen toplantýda, Batý Balkanlara Avrupa perspektifi ile uluslararasý toplum tarafýndan Kosova’nýn baðýmsýz ve egemen bir devletin ilan edilmesi konularý masaya yatýrýldý. AB Dýþiþleri Bakanlarý zirve toplantýsýnda konuþan Baþbakan Thaçi, Avrupa - Atlantik kurumlarýna katýlým için Kosova kurumlarýnýn çalýþmalarý hakkýnda bilgi verdi. Baþbakan, Kosova Avrupa entegrasyonlarýna katýlmak için iyi yolda olduðunu ifade ederken, Kosova’nýn de facto olarak Avrupa Birliði aday üyesi olduðunu savundu. Kosova topluluklarýn haklarýný garanti edeceðini sözünü veren Baþbakan Thaçi, “Sýrplarýn da bulunduklarý çok uluslu toplumun baþýnda bulunmaktan gurur duyuyorum. Sýrplarý hükümete deðil, meclise ve yerel yönetime, Kosova kurumlarýna katýlmalarý için giriþimlerimizi yoðunlaþtýrýyoruz” diye konuþtu. Yeremiç, Thaçi ile görüþmeyi kabul etmedi Brdo’da düzenlenen AB Dýþiþleri Bakanlarý toplantýsýnda Baþbakan Haþim Thaçi ve Sýrbistan Dýþiþleri bakaný Vuk Yeremiç’in bir araya gelmesi bekleniyordu. Ama beklenenler olmadý. Çünkü, Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç, Baþbakan Thaçi ile görüþmeyi kabul etmedi. Yeremiç düzenlediði basýn toplantýsýnda, ülkesinin AB’ne üye olasý ve Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý diplomatik savaþý sürdüreceðini söyledi. Kosova geçici kurullar tarafýndan temsil edildiðini belirten Yeremiç, bunun BM 1244 sayýlý kararýna dayandýðýný söyledi. Rupel: Yeremiç, þikayet etti Kosova’yý Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel, Sýrbistan Dýþiþleri Bakaný Vuk Yeremiç ile yaptýðý görüþme hakkýnda açýklamada bulunurken, “Yeremiç, Kosova’yý bize ve AB’ne þikayet etti. Biz ise ona ne yapmasý gerektiðini söyledik” diye konuþtu. Thaçi’yi Avrupa yanlýsý olarak deðerlendiren Rupel, “Kosova Baþbakaný, ideallerinin Avrupa yönünde olduðu ispatlamýþtýr” diye konuþtu. Baþbakan Thaçi’nin görüþmeleri Kosova Baþbakaný Haþim Thaçi Slovenya Brdo’da düzenlenen AB Dýþiþleri Bakanlarý zirve toplantýsýnda Slovenya Dýþiþleri Bakaný Dimitriy Rupel, AB Ortak Dýþ Politika ve Güvenlik Yüksek temsilcisi Haviyer Solana, AB Geliþmeden Sorumlu Bakaný Oli Ren, Avrupa Komisyonu Baþkaný Baroso, Büyük Britanya Dýþiþleri Bakaný Deyvid Milibard, Ýsveç Dýþiþleri Bakaný Karl Bild, Fransa Dýþiþleri bakaný Bernard kuþner, Arnavutluk Dýþiþleri Bakaný Lulzim Baþa Makedonya Dýþiþleri Bakaný Antonio Miloþovski ile bir araya geldi. Baþbakan Haþim Thaçi, zirve toplantýsýný ve görüþmelerini yapýcý ve ileriye yönelik deðerlendirirken, Sýrbistan Dýþiþleri bakaný toplantýyý erken etmesini ise eleþtirdi. Thaçi, “Sayýn Yeremiç’in toplantýyý terk etmesi ve benimle görüþmeyi kabul etmemesi, bizi þaþýrttý. Ama onun çok kýsa bir zaman içinde Avrupa’ya döneceðine inanýyorum” diye konuþtu. Baþbakan Thaçi ayrýca Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmayan Ýspanya, Romanya, Yunanistan, Slovakya Dýþiþleri bakanlarý ile bir araya geldi. Slovenya’da düzenlenen AB Dýþiþleri Bakanlarý toplantýsýna Kosova heyetti, Sýrbistan’da aþýrý tepki yaratmasýn diye BM 1244 sayýlý karar uyarýnca BM örgütü bayraðý ile katýldý. Brdo’da düzenlenen toplantýsýna Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker ve AB Kosova Özet temsilcisi Piter Feith hazýr bulundular. Başbakan Thaçi: “Kosova AB ve NATO’ya aday” Slovenya Brdo’da düzenlenen AB Dýþiþleri bakanlarý toplantýsýndan Kosova’ya dönen Baþbakan Thaçi, Kosova’nýn AB ve NATO üye olmak için aday olduðunu ve bu aileye katýlmak için yolunun açýk olduðunu söyledi. Brdo’da gerçekleþtirdiði görüþmeleri baþarýlý nitelendiren Baþbakan Thaçi, Kosova için AB ve NATO yollarýnýn açýldýðýný söyledi. Slovenya’da düzenlenen toplantýda AB tarafýndan Kosova için destek aldýklarýný belirten Baþbakan Thaçi, “AB’nin tüm üyeleri Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný destekliyorlar” dedi. Sýrbistan’ýn Kosova planýnýn Brdo’da görüþülmediðini kaydeden Baþbakan Thaçi, “Bu plan ne görüþüldü ne de kimsenin aklýnda bu yoktu” dedi. ABD, Kosova’yý desteklemeye devam ediyor K osova nüfusunun yüzde 90’ýnýn Müslüman olmasýna raðmen bu güne dek çok az sayýda Ýslam ülkesi baðýmsýzlýðý tanýmýþ bulunuyor. Senegal’ýn baþkenti Daka’da düzenlenen Ýslam konferansý toplantýsýnda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn ortak bir kararla deðil de tanýma ülkelerin kendi inisiyatifine býrakýlmýþ oldu. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýyan ilk ülkelerden biri olan ABD, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýný tanýmalarý için Ýslam ülkeleri nezrinde giriþimlere baþladý. Bu giriþimler çerçevesinde konu ile ilgili de bir temsilci görevlendirdi. Özel temsilci Sada Cumber, Arap ülkelerine yapacaðý ziyarette onlardan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýmasý isteminde bulunacak. ABD Ýslam Ülkeleri Özel temsilcisi Sada Cumber görevi ile ilgili yaptýðý açýklamada “Görevim Ýslam Ülkeleri arasýnda ABD’nin hoþgörü, özgürlük ve demokratik deðerlerini Ýslam ülkelerinde açýklamaktýr. Kosova’ya karþý gösterdiðimiz ilgi bunun en iyi göstergesidir” dedi. Daka’da düzenlenen Ýslam konferansý toplantýsýna katýlan Sada Cumber, “Kosova soru ile ilgili bir sürü Ýslam ülkeleri liderleri ile görüþtüm. Görüþmelerimi bazý Ýslam ülkelerine yapacaðým ziyaret sýrasýnda sürdüreceðim” diye konuþtu. Mun: 1244 nolu karar geçerlidir Kosova’nın tek taraflı bağımsızlığını ilan etmesinin ardından gündeme gelen UNMIK’in geleceği ile ilgili çeşitli spekülasyon yapılırken, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun, UNMIK’in Kosova’da kalmaya devam edeceğini ve görevini 1244 nolu karar gereği yürütüleceğini söyledi. B irleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Mun, son günlerde tartışılan UNMIK’in geleceği ile ilgili suskunluğunu bozdu. Genel Sekreter, Güvenlik Konseyi tarafından yeni bir karar alınana dek, UNMİK’in Kosova’da 1244 sayılı kararı uyarınca görevini ifşa etmeye devam edeceğini söyledi. Mun, ‘Kosova’da bağımsızlığın ilan edilmesi ve arından Kosova’da yaşanan gelişmeler, UNMIK’in önünde ciddi sorunların bulunduğunu kanıtlamıştır. Yetkilerinin günlük yaşamda uygulayabilmesi için UNMIK’e düşen ödevlerin önemi bir kat daha artmıştır” diye konuştu. Ban Ki-Mun, “UNMIK’e karşı olduğu gibi, Kosova’da yaşayan topluluklara yönelik her tür eylemi kabul görmeyeceği gibi bunların da tolore edilemeyeceğinin herkesin farkında olması gerektiğini söyledi. Mun, tüm taraflara bir çağrı yaparak, barışı tehdit edebilecek her hangi bir eylem ya da bulunmamaları isteminde de bulundu. Kosova Sýrplar, meclise geri döndü K osova baðýmsýzlýðýný ilan ilen ettiði tarihten sonra hafta sonu meclisin düzenlenen oturumuna ilk defa Sýrp milletvekilleri katýldýlar. Sýrp milletvekillerinin katýldýðý meclis oturumunda Bitkilerin Koruma Yasa Tasarýsý ve Kirlenmenin Denetimi ve Önlenmesi Yasa tasarýsýný kabul edildi. Kosova Tarýmcýlýk Bakaný Ýdriz Vehapi, meclis oturumunda Bitkilerin Korunmasý Yasa Tasarýsý üzerine açýklamalarda bulundu. Kosova’da bitkiler yasa tasarýsýnýn kabul edilmesinin büyük önem taþýdýðýný belirten Bakan Vehapi, bitkisel ürünlerinin Kosova pazarýnda sergilenememesinde bu yasanýn eksikliðinden kaynaklandýðýný söyledi AB Çevre Alan ve Planlama Bakaný Mahir Yaðcýlar, Kosova’da Kirliðin Denetlenmesi ve Önlenmesi ile ilgili Yasa Tasarýsý hakkýnda açýklamada bulundu. Yaðcýlar, enerji endüstrisi, metallerin üretimi ve iþletmesi, kimya endüstrisi ve çöplüklerin Kosova’da çevre kirletmesine en çok etki eden alanlar olduðuna dikkat çekti. Feith, zaman istiyor Kosova Özel temsilcisi Piter Feith, AP ajansýna verdiði demeçte Kosova’da EULEX görevini baþarýyla sürdürebilmesi için diðer etkenlerin yaný sýra KFOR’un yardýmýna da gereksinim duyduðunu belirtti. Sýrbistan Dýþiþleri bakaný Yeremiç’in Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ilan etmesiyle ortaya çýkan yeni durum için Sýrbistan ve UNMIK arasýnda yeni bir iþbirliði yapýlmasý çaðrýsýna da deðinen Feith, bu önerinin uluslararasý toplum tarafýndan kabul edilmesi için çok az þansý olduðunu söyledi. Sýrbistan yöneticilerinin, Kosova’nýn baðýmsýzlýðý ve AB’nin Kosova yeni misyonu için yapýcý düþüncelerin olmadýðýna dikkat çeken Feith, Kosovalý Sýrplarýn da AB tarafýndan verilen mesajlarý olumsuz yorumladýklarýný söyledi. AB, Kosovalý Sýrplara Kosova’da var oluþunu kabul ettirmek için gereken çalýþmalara imza atacaðýný ifade eden Feith, Kosova’da ekonomik yatýrýmlarýn yapýlmasýnýn gereken zemini yaratacaðýný söyledi. EULEX Şefi Kosova’da A : 4 21 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Yazı İşleri Müdürü: Sencar KARAMUÇO vrupa Birliği’nin Askeri ve Yargı Misyon (EULEX) Yüksek Temsilcisi Yves de Kermabon, hafta sonu Kosova ziyareti çerçevesinde Kosova Polis Hizmetlerini ziyaret etti. Kosova Polis Birlikleri Komutanı Sheremet Ahmeti bir araya gelen Kermabon, EULEX’in Kosova’da hayata geçireceği noktalar üzerinde bilgi verdi. Başında bulunduğu kurumun amacının Kosova vatandaşlarına güvenli bir ortam yaratmak olduğuna dikkat çeken Kermabon, Kosova Polis Birlikleri ile bu konuda sıkı işbirliği içinde bulunacaklarını söyledi. EULEX’in bütün Kosova genelinde olduğu gibi Mitroviça’nın kuzeyinde de yerleşeceğini ifade eden Kermabon, kurumun bütün Kosova geneline dağılması için zamana ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Kosova’da asayiş ve adaletin temin edilmesi konusunda Kosova kurumlarına yardım edeceklerini ifade eden Kermabon, EULEX’in temel amacının Kosova’da hukukun üstünlüğünü temin etmek olduğunu söyledi. Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Yayýn Koordinatörü: Taner GÜÇLÜTÜRK Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Muhabirler Koordinatörü: Enis TABAK Muhabir: Yüksel POMAK Spor: Ýsmail MAKASÇÝ, Abdülkadir BIYIKLI Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: yenidonem@hotmail.com yenidonem_kosova@yahoo.com Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 Perşembe, 3 Nisan 2008 L Karar bugün açýklanýyor 4 ahey Savaþ S u ç l u l a r ý Mahkemesi bugün Kosova eski Baþbakaný ve Dukagin Bölgesi Askeri Komutaný Ramuþ Haradinay ve savaþ arkadaþlarý Ýdriz Balay ve Lahi Ýbrahimay için kararý açýklamasý bekleniyor. Mahkeme, üç UÇK askeri yetkilisine 1998 yýlýnda sivil halka karþý suç iþledikleri iddiasý üzerine dava açmýþtý. Haradinay, Balay ve Brahimay’a karþý dava geçen yýlýn (5 Mart 2007) baþlayarak, 21 - 23 Ocak 2008 tarihinde delilerin toplanmasý ile sona ermiþti. Dava boyunca savcý, üç sanýða karþý tanýklarý ve delilleri mahkemeye sunarken, sanýklarýn avukatlarý ise bu konuda delil ve tanýk ifadelerine baþ vurmaya gerek duymadý. Son duruþmada savcý, sanýklara 25 yýl hapis cezasýna çarptýrmalarýný isterken, savunma tarafý ise üç sanýðýn berat edilmesi isteminde bulundular. Lahey Mahkemesi yargýcý Alfons Ori’nin bugün (3 Nisan) saat 16:00 sularýnda kararýný açýklamasý bekleniyor. Primakov: “Kosova’nýn parçalanmasý tek çözümdür” R usya eski Baþbakaný Yevgeniy Primakov, Belgrat’ta yayýnlanan “Novosti” gazetesine verdiði demeçte Kosova için tek çözümün Kosova’nýn parçalanmasý olduðunu söyledi. Primakov, “Sýrplar için en iyi çözüm güneyden Sýrbistan sýnýrýna yakýn kuzey bölgelerine yerleþmeleridir. Bundan sonra Sýrbistan’la birleþebilirler. Bazý kiþiler bu önerimi eleþtirebilirler. Ama bu benim için tek çözümdür” dedi. Sýrbistan’ýn Kosova siyasetine deðinen Primakov, “Sýrbistan kendisini barýþ ve uzlaþma isteyen taraf olarak kanýtladý. Sýrplar Arnavutlara geniþ özerklik önerdiler. Kosova da Sýrbistan’ýn topraðýdýr, geçici ise baðýmsýzdýr. Arnavutlar bu öneriyi kabul etmediler. Bu þartlar altýnda Kosova’nýn parçalanmasýnýn en iyi çözüm olacaðý fikrindeyim. Parçalanma olmazsa her zaman çatýþmalar olacak. Masum halk bundan zarar görecek. Kosova’da soy kýrým da yaþanabilir” dedi. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn Batý tarafýndan tanýmasýna deðinen Rusya Eski Baþbakaný Yevgeniy Primakov, “Batý ülkeleri tarafýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýnasý ölçülmez bir adýmdýr. ABD ve Avrupa müttefikleri tarafýndan alýnan bu adým Balkanlarda çizilmiþ sýnýrlarý deðiþtirebilir. Bu istikrarsýzlýða yol açacaktýr” dedi. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Baský: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) “SIPRINT” basýmevi Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Prizren Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) yayýnýdýr. Kosova Kosova’da durum sakin ama istikrasýzlýk olabilir! 5 Perşembe, 3 Nisan 2008 Çaglaviça Basýn Merkezinde bir araya gelen Kosova güvenlik üst düzey yetkilileri Kosova’da güvenlik durumunu deðerlendirdiler. Kosova üst düzey yetkilileri durumun sakin ama bazý yerlerde istikrarsýzýn sürmesine raðmen durumun güvenli olmadýðýný belirtiler. Ç aglaviça’da düzenlenen basýn toplantýsýna UNMIK Polis komiseri yardýmcýsý Cim Lias, Kosova Polis Birlikleri komutaný General Reþat Maliçi ve KFOR Merkezi Barýþ Gücü komutaný General Kenedi Gavin hazýr bulundular. Kosova Polis Birlikleri Komutaný General Maliçi, Kosova’da durumun sakin olmakla beraber, durumun pekte istikrarlý olduðunu ifade etmenin zor olduðunu ifade etti. Sýrplarýn yaþadýklarý bölümlerde durumun daha vahim olarak deðerlendiren Maliçi, Kosova Polis Birliklerinin Kosova vatandaþlarýnýn güvenliðini saðlamak için her yerde etkin olacaðýný söyledi. Kosova’da Sýrp polis strüktürlerinin olmadýðýný belirten Maliçi, “UNMIK ve Kosova polis mensuplarý dýþýnda Kosova’da kimse görevde bulunmuyor” diye konuþtu. Kosova Polis mensuplarýnýn gereken her tür çalýþmayý yaptýðýný ifade eden Maliçi, polislerin görevlerini profesyonelce yerine getirdiklerini söyledi. Vatandaþlar ile gerçekleþtirilen iþbirliðini olumlu olarak deðerlendiren Maliçi, bu iþbirliði günden güne attýðýný ve artacaðýna da duyduðu inancý dile getirdi. Kosova Polis Birliklerinden ayrýlan Sýrp polislerinin görevlerine dönmeleri ile ilgili þartlarýn yerine getirilip getirilmediði ile ilgili soruya General Maliçi, “Onlar ücretli olarak üç ay görevlerinden uzaklaþtýlar. Onlar mevcut yasalar uyarýnca görevlerine her an dönebilirler. Dört Sýrp polisi iþlerine dönmüþ bulunuyor. Bu sayýnýn artmasý için de çalýþmalar devam ediyor” þeklinde cevapladý. Gavin: KFOR olaylarý özenle izliyor KFOR Merkezi Barýþ Gücü Komutaný General Kenedi Gavin, KFOR güçleri bölgede durumu özenle izlediklerini belirtirken, KFOR birlikleri her zaman ortaya çýkacak olan olumsuz olaylara müdahalede bulunma kapasitesine sahip olduðunu söyledi. Lias: Olaylar polisin kontrolünde UNMIK Polis komiser yardýmcýsý Cim Lias, Kosova’da Sýrbistan Ýçiþleri Bakanlýðý mensuplarýnýn görevde bulunduklarý iddialarýný asýlsýz olarak deðerlendirdi. Kosova Polis Birlikleri operasyonlarýnýn Kosova polis komiseri yönetiminde ifþa ettiðini ifade eden Lias, polis mensuplarýnýn günde 24 saat görev yaptýklarýný söyledi. Kosova adalet sistemi çok zayýf “Human Rights Watch” örgütü Kosova’da adalet sistemi hakkýnda son raporunu yayýnladý. Bu örgüt tarafýndan yayýnlanan raporda Kosova adalet sisteminin çok zayýf olduðu deðerlendiriliyor. Raporda bu durumun düzeltilmesi için Kosova hükümetinin AB’nin hukukun üstünlüðünu saðlayan kurumlarý ile iþbirliði yapmasý isteniyor. H uman Right Watch örgütü Kosova’da yargý organlarýna son iki yýl yapýlan yardým ve reformlara raðmen adalet sisteminin zayýf olduðu belirtiliyor. Priþtine’de Cuma günü 34 sayfadan oluþan raporun tanýtýmý sýrasýnda Kosova’da göreve baþlayacak EULEX misyonunun bu yönde yardýmda bulunacaðý belirtiliyor.Human Rights Watch Avrupa ve Asya yöneticisi Holly Cartner, Kosova’da adalet sistemine kýsa bir zaman içinde yapýlmasý gerektiðini belirtirken, bunun için hükümetin ve AB’nin yardýmý gerektiðini söyledi.Kosova’da adalet sisteminde var olan zayýflýklara deðinen Holly Cartner, araþtýrma sürecinde yargý organlarýna polis tarafýndan yeter destek verilmemsi, yerli ve uluslar arasý adalet makamlarýn yeter derecede iþbirliðinin yapýlmamasý, davalarda elektronik sisteminde kullanmamasý gibi etkenlerin etki ettiðini belirtti. Raporda, organize suç, savaþ suçlularý ve topluluklarýn güvenliðinde, tanýklarýn korumasýna özel sorun yarattýðý konularýna özel yer verilmiþ. Holly Cartner, “Çok sayýda tanýk yeteri derecede güvenlik saðlanmadýðý için tanýklýk yapmak istemediler” dedi.Raporda, Kosova adalet sisteminin sorunlarý arasýnda yargýçlarýn, savcýlarýn ve polisin, özellikle uluslar arasý polisin yetersiz çalýþ- malarýna iþaret ediliyor. Human Rights Watch tarafýndan hazýrlanan raporda Kosova hükümetini, adalet organlarýnýn adalet sisteminin baþarýlý olmasý öneriler de yer alýyor. Bunlarýn arasýnda yargýlar, savcýlar, yerli ve uluslar arasý polis arasýnda ortaklaþa bir iþbirliðin saðlanmasý önerisi yer alýyor. Kosova gündemi Sencar Karamuço Yönetimde kaosun adı; Kosova K osova’nın uzun zamandan beri bağımsızlığını kazanıp yönetimde var olan kaosu sona erdirmesi beklentim bu ana kadar boşa çıktı. Bağımsızlık, kaosu sona erdirmediği gibi beraberinde bir dizi daha karışıklığı da getirdi. Bağımsızlık ilanından önce Kosova’da üç ayaklı bir yönetim bulunurken, bağımsızlık ilanı ile bu üçüncü ayağa bir ayak daha eklenerek dört ayrı yönetim strüktürü meydana geldi. Yani bağımsızlığın çözmesini beklediğimiz düğüm çözülmediği gibi, çözümü daha sıkı bir şekilde bağladı yani zorlaştırdı. Bağımsızlık öncesinde var olan yönetim strüktürleri; UNMIK, Kosova Hükümeti ve Sırbistan Paralel Organlarından oluşurken, bağımsızlık ilanından sonra bu strüktürlere Avrupa Birliği Misyonu da eklendi. Yani karışık olan tablo tümüyle karıştı. NATO müdahalesi ile Sırp güçlerinin çekilmesinden sonra Kosova, Birleşmiş Milletler himayesi altına geçmiştir. Kosova’da demokratik kurumların oluşturulması, barışın, güvenliğin ve insan haklarının korunması için, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 10 Haziran 1999 tarihinde 1244 sayılı kararı onaylayarak, Kosova’yı Birleşmiş Milletler Geçici İdaresi UNMIK’in himayesine vermiştir. Söz konusu karar, Kosova’da Birleşmiş Milletlerin himayesi altında, uluslararası sivil ve askeri unsurların görev yapmasını öngörmektedir. 1244 sayılı karara göre, UNMIK’in temel iki görevi tüm Kosovalıların insan haklarını koruma mekanizmalarını geliştirmek ve Kosova’nın nihai statüye kavuşması için gerekli şartları sağlamaktır. Bu kısa açıklamadan da görüleceği gibi NATO müdahalesinden sonra Kosova’da yönetim Birleşmiş Milletlere bırakılmıştır. Misyon bu süre içinde Kosova kurumlarının profesyonelleşmesi ve demokrasinin gelişimi için mesai harcayıp, Kosova’nın tek başına ayakta kalmasını sağlamak temel hedefiydi. Misyon, bu uğurda çalışmalarını yürütüp zamanla Kosovalı siyasilere destek vererek Kosova’nın kendi yönetim kademesinin oluşmasına olanak sağladı. Bununla birlikte Kosova Hükümeti, UNMIK’in yanında ikinci bir yönetim strüktürü olarak Kosova siyasi arenasına sıyrılmış oldu. Sırbistan’da NATO müdahalesinden sonra üstünlüğünü kaybetmiş olduğu Kosova’da, paralel organları vasıtasıyla yönetimdeki karmaşaya dahil olmuştur. Sırbistan, Sırpların ve Sırbistan sevdalılarının çoğunluk oluşturduğu belediyelerde, kendi eğitim, sağlık, sosyal sistemini empoze ederek Kosova’da var olmayı sürdürmüştür. Bağımsızlık ilanı ile bu karmaşaya bir de iki ayaklı Avrupa Birliği Misyonu yani Sivil Misyon ile Güvenlik ve Adli Misyonu (EULEX) katılmıştır. Kosova’nın tek taraflı bağımsızlığını ilan ettiği Marthi Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde Kosova’da bağımsızlığı denetlemesi için Kosova’da görev alması öngörülen Avrupa Birliği Misyonu var olan sorunu çözmediği gibi Kosova’da var olan yetki paylaşımını tümüyle karıştırdı. UNMIK’in elinde var olan yetkilerin büyük bir bölümünü Kosova Hükümeti ve Avrupa Birliği Misyonuna devretmesi beklenirken, UNMIK bu konuda geri adım atmayarak var olan karmaşık tabloyu tümüyle karmaşık hale getirdi. Yukarda kısaca çizmeye çalıştığın tablodan da görüleceği gibi Kosova’da yönetim anlamında tam bir karmaşanın boy gösterdiği gözlerden kaçmamaktadır. Yönetimde hangi yetkinin kimde ve nasıl olacağı tam anlamı ile belirsizliğini koruyor. Bu konuda kimin eli, kimin cebinde belli değil. Bakalım zaman bu soruna çare olacak mı? Kosova Fevzi Karamuço Mitroviça’da olaylar Yasalar, Sýrbistan’ýn eseri Perşembe, 3 Nisan 2008 K toplum aynasýdýr osova, demokratik bir devlet olma yönünde yasalaþma baðlamýnda ciddi adýmlara atmaya devam ediyor. Ama hedef konulan bu noktaya ulaþmak için daha birçok yasanýn da kabul edilmesi gerekiyor. Bu yasalarýn 120 gün içinde, tranzisyon dönemi denilen bir süre içinde kabul edilmesi gerekiyor. Yani Kosova’nýn tam anlamý ile demokratik olmasý için bu yasalarýn kabul edilesi zorunlu bir gerçek. Ama bu yasalarýný da büyük önem arz ettiðini düþündüðümüzde bu iþin daha özenle de yapýlmasý gerekliði karþýmýza çýkýyor. Bunu iþ olsun diye yapýlmamalýdýr. Çünkü yasalarýn bir toplumun aynasý olduðu düþünüldüðünde konunun ne kadar vahim ve önemli olduðu tüm çýplaklýðýyla karþýmýza çýkýyor. Yasalarýn hazýrlanmasý ve bunlarýn nasýl hazýrlandýðý bu noktada önemli bir noktaya tekabül ediyor. Çünkü, Kosova’nýn çok uluslu bir toplum olduðu düþünüldüðünde kabul edilen yasalarýn, bütün topluluklarý kucaklamasý gerekmektedir. Çünkü ancak bu þekilde çýkýlan demokrasi yolunda baþarý kaydedilebilir. Kosova’nýn dünyada ki demokrat devletler ailesine katýlýmýný saðlamak için Birleþmiþ Milletler Kosova Özel temsilcisi - Finlandiya eski Baþbakaný Marthi Ahtisaari bu konuda görevlendirdi. Kýsa bir zaman içinde hayata geçirilmesi gereken reçeteye göre Kosova’nýn demokratik devlet olabilmesi için çok sayýda yasanýn da kabul edilmesi gerekliliðini ortaya attý. Bu reçete gereði Kosova’nýn yeni anayasasýný, sembolleri yaný sýra 34 yasayý daha kabul etmesi gerekiyor. Bu 34 yasalardan 22’si Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde kabul edilmesi gerekirken, geride kalan 12 yasanýn da Kosova statüsü gereði kabul edilmesi gerekiyor. Kosova’da demokrasi yönünde önemli adýmlar atýldýðý bir dönemde geçen haftalarda tüm diðer topluluklarý olduðu gibi Kosova Türk Toplumunu da yakýndan ilgilendiren Topluluklar ve Topluluk Çýkarlarýna ait yasa tasarýsýný kabul etti. Kosova Türk Demokratik Partisi’nin bu yasa tasarýsý ile ilgili önergesinin kabul edilmemesi] Kosova Türk topluma olduðu gibi Kosova demokrasine de aðýr bir darbe niteliðindeydi. Bu yasa tasarýsýna þahsi evraklarýn, diploma, þahadetname, kimlik belgeleri, seyahat belgeleri, ehliyet vs. gibi resmi belgelere resmi diller dýþýnda, bu belgelerin topluluk dillerinde de yayýnlanmasýna olanak tanýyan ek bir madde eklenmesi istenilmiþti. Bu önergenin reddi demokrasiyi incittiði gibi ayný yasanýn 4 maddesinin yani, diller bölümüne de karþý atýlmýþ bir adýma denk düþüyor. Çünkü, hem Ahtisaari çözüm öneri paketi hem de Kosova yeni Anayasa Taslaðýna göre Türklerin yaþadýklarý yerlerde Türkçe resmi dil olarak yer almaktadýr. Bu da meclisin almýþ olduðu kararýn bizleri ne kadar derinden etkilediðini açýkça gözler önüne seriyor. Mecliste özellikle baðýmsýzlýktan sonra yasalaþan yasa tasarýlarýnýn kabul edilme süreci çok ilginç. Meclis, yasalarý paket þeklinde meclise getirerek, tartýþma yapýlmadan kabul ediyor. Bazen kabul edilen yasalarla ilgili ya bakan yada baþbakan veya yardýmcýsý kýsa açýklamalar yaparak süreci hızalandırıyor. Yani meclis, baðýmsýzlýktan sonra almýþ olduðu bir kararla, Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde kabul etmesi gereken yasalar meclis komisyonlarýnda deðil de, ad hoc özel komisyonda görüþülerek meclise havale ediliyor. Komisyon deðerlendirmesi ardýndan yasalarýn ilk okunuþlarý mecliste gerçekleþip, ikinci okuyuþlarý en geç 24 saat içerisinde gerçekleþmesi gerekiyor. Topluluklar bu komisyonlarda çok az söz sahibi olduğundan kabul edilecek olan yasa tasarıları ile ilgili pekte etkin olamıyor, oy dezavantajı yüzünden. Yukarıdaki örneklerden de görüldüğü gibi dünyanýn belki de en çabuk yasa tasarýlarýný yasalaþtýran ülkesi Kosova. Kosova bu performansý ile Guines Rekorlar Kitabýna girmeye dahi aday olabilir. Yazýmýn baþýnda da belirttiðim gibi yasalar bir toplumun aynasýdýr. Bu yüzden de yasalar kabul edilirken, bütün toplumun bu konuda mutabýk olmasý gerekmektedir. Bundan sonra bu konuda daha fazla dikkat edilmeli ve bizlerde bu konularýn takipçileri olmalýyýz. Hepsini aynı besle! 6 Kuzey Mitroviça’da yaþanan olaylardan üç haftaya yakýn bir zamaný geride býraktýk. UNMIK ve KFOR yetkilileri Mitoviça Ýl Mahkemesi binasýný geri alýnmasý ile ilgili yürütülen operasyon hakkýnda yeni bilgileri kamuoyu ile paylaþtýlar. Yetkililer, Sýrbistan Ýçiþleri bakanlýðý mensuplarýnýn olaylara karýþtýklarýný ve protestocular tarafýndan kullanýlan silahlarýn Sýrbistan silahlarý olduðunu belirtiler. K FOR Basýn Sözcüsü Lik Kotar olayla ilgili yaptýðý açýklamada, Mitroviça’da yaþanan olaylarýn üzücü olduðu kadar, ders çýkarýcý nitelikte de olduðunu söyledi. Bu gibi olaylarýn yaþanmasýna izin verilmeyeceðini ifade eden Kotar, “KFOR askerlerini karþý saldýrganlarý çiçekle karþýlaþacaðýmýzý kimse beklemesin. 17 Marta protestocular ve militan guruplarla karþý karþýya kaldýk. KFOR askerleri kendilerini savunmak için gereken her tür önlemleri alacaklar” diye konuþtu. KFOR askerlerinin polisler gibi ayný yöntemleri sahip olmadýðýna dikkat çeken Kotar, sokaklara daðýlan protestocularýn esas amacýnýn polis ve askerleri öldürmekten baþka bir þey olmadýðýný söyledi. Kotar, “El bombalarý ile bize büyük saldýrýlar düzenlendi. Ama þansýmýza bombalar infilak etmedi. Olaylarda kullanýlan Kaþikara M-75 isimli bu bombalar Yugoslav yani Sýrp üretimidir. Bu da olayýn perde arkasýný açýkça gözler önüne sermiþtir. Biz bu olaylarýn karþýsýnda gerekli görülen cevabý da verdik. Ama bu tür olumsuz olaylara bundan sonra daha sert cevap vereceðimizi açýkça ifade etmek istiyorum” diye konuþtu. UNMIK tarafýndan olaylarla ilgili yapýlan açýklamada Mitroviça Ýl Mahkeme binasýna yapýlan müdahale sýrasýnda tutuklanan Sýrbistan Ýçiþleri Bakanlýðý mensuplarýnýn isimleri ile liste bulunduðu açýklandý. UNMIK Basýn sözcüsü Aleksandar Ivanko, olaylara katýlan kiþilerin isimlerini açýklamada bulunmazken, Belgrat’ýn olaylara katýldýðý hakkýnda delilleri olduðunu söyledi. Sözcü Ivanko, “onlarýn isimleri vardýr. Bu tahmin edilenden de daha fazladýr” diye konuþtu. Yine seçim, yine olay! Kosova’nın bağımsızlığından sonra çatlak veren ve kısa bir süre önce çöken hükümetin almış olduğu seçim kararı yine Kosova’yı karıştırmaya aday. Sırbistanlı yetkililer, 11 Mayısta yapılacak olan seçimlerin Kosova’da da yapılması yönünde açıklamalar yaparken, Kosovalı liderler ise buna izin verilmeyeceğini savunuyor. S ırbistan'da 11 Mayısta yapılacak genel seçimlerde, Kosova sınırları içinde kalan Sırpların da oy kullanması için Belgrat harekete geçti. Sırbistan'ın Kosova'dan sorumlu bakanı Slobodan Samarciç, 11 Mayıs genel ve yerel seçimlerinin, Kosova'da ki Sırpların da oy kullanacağını söyledi. Mayıs erken seçimlerine katılmalarına izin vermekten yana olduğunu söyledi. Rehn, Kosovalı Sırpları Finlandiya'da yaşayan ve İsveç'te yapılan parlamento seçimlerine katılmalarına izin verilen İsveçlilere benzetti. Komiser, Sırpların bu seçimlere katılma hakkının BM elçisi Martti Ahtisaari'nin statü önerisinde de yer aldığını vurguladı. Cumhurbaşkanı Fatmir Seydiu, Samarciç tarafından gündeme getirilen Sırbistan’da 11 Mayısta yapılacak olan seçimlerin Kosova’da da yapılacağı yönündeki açıklamayı eleştirdi. Kosova’nın arık bağımsız bir devlet olduğuna işaret eden Seydiu, Sırbistan ile Kosova arasında artık bir bağ bulunmadığını bu yüzden de seçim sandıklarının Kosova’da açılmasının bir anlamı kalmadığını ifade etti. UNMIK sözcüsü Gyorgy Kakuk, UNMIK'in Kosova'da oy kullanılmasına izin verip vermeme konusunda karar vermediğini söyledi. Kosovalı liderler eleştirdi Rehn olaya sıcak bakıyor AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn yaptığı açıklamada, Birliğin Kosovalı Sırpların Sırbistan'da yapılacak 11 UNMIK kararsız 7 Perşembe, 3 Nisan 2008 Ruhsatsız inşaatlara geçit yok! Prizren ve bölgesinde son günlerde artan ruhsatsız inşaatlara Prizren inşaat müfettişleri dur demek için faaliyete geçti. P rizren ve bölgesinde günden güne ruhsatsız inşaatlar hızla artıyor. Son günlerde hızla artan ruhsatsız inşatlara dur demek amacıyla Prizren inşaat müfettişleri faaliyete geçerek ruhsatsız inşaatlarını yıkımına başladı. İnşaat müfetişliği istatistiklerine göre Prizren ve bölgesinde Nisan ayı boyunca 25 ruhsatsız inşaatın gerçekleştirildiği belirtiliyor. Prizren inşaat müfettişleri ruhsatsız inşaatlara dur demek amacıyla ilk olarak “Buyar Godeni”, “Bajdarhane” ve Ortakol semtlerinde ruhsatsız inşaatların yıkımına başladı. Prizren Belediyesi Müfetişler Müdürü Nüsret Durmişi konuyla ilgili yaptığı açıklamada Nisan ayı boyunca Ortakol semtinde 25 ruhsatsız inşaatın gerçekleştirildiğini belirterek bunların önüne geçilmesigereğiyle yıkımlarına karar verildiğini ifade etti. Yıkımla karşı karşıya kalan vatandaşlar konuyla ilgili şikeyette bulunarak yetkilileri usulsuzlukle suçladı. İnşaat müfettişlerinden konuyla ilgili yapılan açıklamaya göre yıkılan inşaatların çoğunun ruhsatsız olduğu belirtilerek, bu konuda emin adımlarla ilerleyeceklerini ve hiç kimseye taviz vermeyeceklerinin altı çizildi. Yüksel POMAK Trafikte Alkole Yer Yok UNMİK Polisi çerçevesinde Kosova’da görevde bulunan Türk polis birlikleri Kosova polis birliklerine sürücülerin alkollü olup olmamalarını tespit etmek için 500 adet alkol metre aygıtı hediye etti. K osova bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte temel taşları da yavaş yavaş yerlerine oturtulmaya başladı. Bunlarla birlikte trafikte de yeni uygulamalara geçildi. Kosova halkını hiç bir zamana yalnız bırakmayan Türk polis birlikleri bu konuda da yardımlarını esirgemeyip Kosova Trafik polis birliklerine 500 adet Alkol metre hediye etti. Kosova’da görev yapan Türk polis birlikleri Kosova trafik polis ekiplerine katkı sunmak ve meydana gelen trafik kazalarını en aza indirgemek amacıyla alkol ölçme aygıtlarını hediye ettiklerini belirtti. Kosova polis birlikleri basın yetkililerinden konuyla ilgili yapılan açıklamada Türk Polis birlikleri tarafından hediye edilen alkol metre aygıtlarının trafik kazalarında düşüşün sağlanmasına büyük katkı sunacağı ifade edildi. Kosova polis birlikleri bugüne dek 140 alkol metreye sahip olmasına rağmen Türk polis birlikleri tarafından hediye edilen 500 adet alkol ölçme aygıtının, Kosova polis birliklerinin çalışmalarının daha başarılı ve güvenli olmasına katkı sunması bekleniyor. Kosova Polis birlikleri tarafından Kosova genelinde trafikte güvenliği sağlamak için her gün sürücülere alkol testi uygulanarak, test sayesinde trafik kurallarına uymayanlara ceza uygulanıyor. Dolayısıyla Kosova’da uygulanan yeni trafik kurallarına göre trafiğe uymayan, alkollü sürücülere para cezasından ruhsat ve ehliyete el koyma cezasına kadar değişik cezalar uygulanıyor. Yüksel POMAK Güncel P Planeya yolu açıldı laneya ve Koyuş köyleri arasındaki yol yapım çalışması projesi KFOR, Yerel Yönetim ve bölge sakinleri arasındaki işbirliğiyle başarıyla tamamlandı. Bu işbirliği, çok kötü durumdaki mevcut 6 km.lik yolu düzenlenerek büyük bir tehlike oluşturan yöre halkının yaşam standartlarını artırmak amacıyla Çokuluslu Güney Tugayı’nın desteğiyle gerçekleştirildi. Yol yapım çalışmalarını gerçekleştirmek için Çokuluslu Güney Tugayı Komutanlığı Çok Uluslu İstihkam Bölüğünün tüm imkanlarının kullanıldığı söz konusu proje 2007 yılının Eylül ayında başlarken, olumsuz hava şartları, sert-kayalı yer katmanı ve umulmadık arızalara rağmen 18 Mart 2008’de başarıyla sona erdi. Uzunluğu 3 km olan yol çalışmalarının tamamlanması yaklaşık 6 ay sürdü. Mekanik çalışmaları yaklaşık 200.000 €’ya mal olan Sivil-Asker İşbirliği’nin bu projesinde, Türk ve Alman İstihkam takımları ağır iş makineleriyle özverili bir şekilde omuz omuza çalıştılar. Bu projenin gerçekleşmesinde, hem katılımcılar hem de bölge sakinleri açısından memnun edici sonuçlar elde edildiği vurgulanan KFOR’un basın açıklamasında, bu proje sayesinde yöre sakinlerinin yaşam standartlarının artırıldığı ve çağdaş bir konuma ulaştırıldığı ifade edildi. KFOR ve Kosova Halkı arasındaki işbirliğinin güzel örneklerinden biri olarak nitelendiren yol yapım projesinin açılış töreni, 31 Mart Pazartesi günü gerçekleştirildi. Kurdele kesimiyle başlayan yol yapım projesinin açılış törenine Türk ile Alman KFOR subay ve komutanları, yerel yönetim temsilcileri, yörenin önde gelen sivil toplum kuruluş önderleri ile çok sayıda köy sakini katıldı. Açılış töreninin ardından Planeya “Vellezerit Frasheri” İlköğretim Okulu’nda kokteyl verildi. Alperenler Derneği Çanakkale Şehitlerini andı ve yedinci kuruluş yıldönümü kutladı A lperenler Gençlik Derneğinin yedinci kuruluş yıldönümü ve Çanakkale Şehitlerini anma günü nedeniyle hafta içerisinde Mamuşa’da tören düzenlendi. Bir dakikalık saygı duruşu ardından İstiklal Marşı söylenirken, slayt gösterileri eşliğinde Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiiri okundu. Ardından konuşma yapan Alperenler Gençlik Derneği Başkanı Burhan Mazrek, derneğin kuruluş tarihçesi, amaçları ve çalışmaları üzerine durdu. Mamuşa gençlerini ve Kosova'da yaşayan tüm Türk gençlerini aynı çatı altında toplamayı hedeflediklerini belirten Dernek Başkanı Mazrek, “İkinci hedefimiz gençlerimize daha güzel yaygın eğitim olanakları sağlamaktı. Bunun için bizlere ilk olarak Anadolu Kalkınma Vakfı yardım elini uzattı ve ilk başta bilgisayar kursları, halı dokuma kursu, Arnavutça dil kursu, İngilizce dil kursu gibi etkinlikleri gerçekleştirdik. En kısa zamanda İngilizce dil kursunu tekrar devam ettirmeyi düşünüyoruz. 2003 yılının Aralık ayında tugay komutanının Mamuşa'yı ziyareti sırasında Mamuşalı gençlere bir kütüphane sözü vermişti, komutanımız sözünü tuttu ve 2004 yılında Şehit Baş Çavuş Hüseyin Kutlu Kütüphanesi'ni Mamuşa gençlerine hediye etti. 2006 yılında bu kütüphanede Alperenler Gençlik Derneği sorumluluğu altında 25 öğrencimiz TCS Üniversiteye giriş sınavı hazırlık kursuna katılarak 17 öğrencinin üniversiteyi kazanmalarına vesile olduk” dedi. Bu sene Mamuşa gençlerinin söz konusu sınavlara hazırlık yapabilme mekanına sahip olamadıklarının altını çizen Başkan Mazrek, kütüphaneyi Belediye Başkanına üç aylığına verdiklerini, anacak aradan iki yıl geçmesine rağmen gençlerin kütüphaneyi geri alamadıklarını vurguladı. “Yer sıkıntısından dolayı bu sene aynı kursa sadece 6 öğrencimiz devam etmektedir. Neden 2006 yılının başarısını ve sevincini bu yılda yaşamayalım? Belediye Başkanımızın 2 Ocak 2003 tarihli dergisinde kendisinin kurmuş olduğu bir cümle aklıma geldi. ‘Vicdan yalan söylemez, yeter ki dil vicdanın sesine doğru bir şekilde tercümanlık yapabilsin” diyen Başkan Mazrek, belediye başkanına kendisinin sözleriyle atıfta bulunarak kütüphanelerinin iadesini geri istedi. Başkan Mazrek, törene katılan herkese teşekkürlerini sunarak konuşmasını noktaladı. Tören, “AL SANCAK” adlı tiyatro oyunuyla son buldu. Yedinci kuruluş yıldönümünü kutlayan Alperenler Gençlik Derneğinin 13 Mart 2008 tarihinde düzenlenen toplantısında, derneğin yeni başkanlık kurulu seçilmiş, dernek Başkanlığına Burhan Mazrek, Başkan Yardımcılığına Ramadan Taç ve sekreterlik görevine de Nüsret Mazrek getirilmişti. Prizren Eğitim Fakültesi En Şanslı P rizren Eğitim Fakültesi Kimya Bölümünde okuyan öğrenciler şimdiye kadar dersleri sadece teorik olarak dinleme şansına sahipken bundan sonra artık deney yapma şansına da sahip oldular. Çünkü Priştine Üniversitesi Prizren Eğitim Fakültesine 64 bin euro değerinde bir kimya laboratuarı hediye etti. Priştine, Gilan ve Yakova Eğitim fakültelerinde ki bölümleri ve öğrenci sayısı göz önünde bulundurularak bu tür bir laboratuarın Prizren Eğitim Fakültesine verilmesi uygun görülerek, Kimya laboratuarı Priştine Üniversitesi bütçesi tarafından sağlandı.Priştine Üniversitesi tarafından hediye edilen Kimya laboratuarının eğitim fakültesi öğrencilerine büyük katkı sunması bekleniyor. Dolayısıyla şimdiye dek sadece teorik olarak öğrenilen kimya dersinde öğrenciler bundan sonra değişik egzersizler yapma şansına da sahip olacaklar. Prizren Eğitim Fakültesi Dekanı Ziyaydin Şemsedini bu yardımı olumlu olarak değerlendirirken kimya ve diğer bölümlerde öğrenim gören öğrencilere pratik alanda büyük katkılar sağlayacağının altını çizdi. Dekan Şemsedini Fakültede kimya laboratuarının açılmasıyla Fizik bölümünün de açılmasına katkı sunulacağını belirtti. Yüksel POMAK 8 Güncel Kosova’nın bağımsızlığı Türk Deniz Piyadeleri Balkanlarda barış, mutluluk ve kışlalarına geri döndü huzur için iyi bir adım Perşembe, 3 Nisan 2008 Siyasi alanlarda iki ülkenin bakış açılarının büyük ölçüde örtüştüğünü ifade eden Erdoğan, "Askerî alanda verdiğimiz eğitim desteğini, bundan sonra da vermeye devam edeceğiz”dedi. T ü r k i y e Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Balkan ülkerini kapsayan turunun ikinci ayağı olan Tiran'da Arnavutluk'a NATO üyeliği ve doğalgaz hattı konusunda destek sözü verdi. Erdoğan ile görüşen A r n a v u t l u k Başbakanı Sali Berişa ise Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 2009-2010 dönemi geçici üyeliği konusunda Türkiye'ye destek yineledi. Berişa, Türkiye'nin, Kosova'nın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri olduğunu hatırlatarak teşekkür etti. Erdoğan, Bosna-Hersek'in ardından geldiği Tiran'da Başbakan Berişa ile bir araya geldi. Baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından iki ülke arasında eğitim, bilim, kültür, sanat, gençlik ve spor, basın yayın ve halklar arasında iletişim alanlarında işbirliğine ilişkin çerçeve program imzalandı. Düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Başbakan Berişa, Erdoğan için Arnavutluk halkının "büyük ve önemli dostu" ifadesini kullandı. Ortak tarihî kökenleri bulunan iki dost ülke arasındaki ilişkileri daha da ileri bir seviyeye götürmek istediklerini vurgulayan Arnavut lider, iki ülke arasında 2002'de 35 milyon dolar olan ticaret hacminin, bugün 630 milyon dolara ulaşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Berişa, Türkiye'nin siyasi desteğinin yanı sıra Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de Arnavut askerlerinin eğitimine katkıda bulunduğunu söyledi. Türkiye'nin mutlaka Avrupa Birliği içerisinde yer alması gerektiğini vurgulayan Arnavut Başbakan, Hazar doğalgazının, Türkiye üzerinden İtalya'ya ulaştırılmasına yönelik proje çerçevesinde, hattın Arnavutluk'tan da geçmesi konusunda destek istedi. Türkiye'nin son 17 yılda Arnavutluk'a her alanda destek verdiğini, bu desteğin artarak devam edeceğini ifade eden Erdoğan da doğalgaz hattı konusundaki sözünü yineledi. Başbakan, "Doğalgaz konusunda Hazar doğalgazının, diğer bir adıyla Şahdeniz doğalgazının, şu anda temini ile birlikte Türkiye'den Yunanistan ve İtalya'ya uzanan hattan bir makasla Arnavutluk'a doğalgazın ulaşması için destek sözümüz geçerliliğini korumaktadır. Bu konuda, dönüşte tekrar BOTAŞ'a gerekli talimatımızı yineleyeceğim." dedi. Askerî eğitim sürecek Siyasi alanlarda iki ülkenin bakış açılarının büyük ölçüde örtüştüğünü ifade eden Erdoğan, "Askerî alanda verdiğimiz eğitim desteğini, bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Afganistan'daki ISAF komutasındaki Arnavutluk'un bir timi, bizim oradaki askerlerimizle omuz omuza görevlerini yerine getirmektedirler.'' şeklinde konuştu. Başbakan, Arnavutluk'un alt ve üstyapısında, enerji, telekomünikasyon, demir-çelik, eğitim gibi birçok alandaki Türk yatırımlarının devam edeceğini vurguladı. Arnavut yatırımcıları da Türkiye'ye davet eden Başbakan, Türkiye'de eğitim gören Arnavut öğrenci sayısını da artırmanın mümkün olabileceğini kaydetti. Başbakan, Türkiye'nin, gelecek ay Bükreş'te yapılacak NATO Zirvesi'nde, Makedonya ve Hırvatistan'ın yanı sıra Arnavutluk'un üyeliğini de destekleyeceğini belirtti. Erdoğan Arnavutluk Meclis Başkanı Jozefina Topalli ve anamuhalefetteki Sosyalist Parti Genel Başkanı, Tiran Belediye Başkanı Edi Rama ile de ayrı ayrı görüştü. Erdoğan'a eşi Emine Erdoğan, Devlet bakanları Kürşad Tüzmen ve Nimet Çubukçu ile Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan eşlik etti. Erdoğan, Balkan turunun son durağı olan Bulgaristan'daki temaslarını ise bugün gerçekleştirecek. Erdoğan, Türkiye'nin, Kosova'ya bakışını da gündeme getirdi. Erdoğan, "Kosova ile ilgili attığımız adım bizim için zaten tarihten kültürümüzden gelen bir bağlılığın aynı zamanda bir gereğidir. Balkanların barışı, mutluluğu, huzuru için bu gerekiyor. İnanıyorum ki demokrasi yolunda alınmış olan bu karar bir çok hayırlara da vesile olacaktır"diye konuştu. Enis TABAK Çok Uluslu Güney Tugayı’na bağlı 120 Türk deniz piyadesi, iki hafta görev aldığı Priştine’de ki KFOR Genel Karargahından Prizren’de ki Sultan Murat Kışlasına dönüş yaptı. Ç ok Uluslu G ü n e y Tugayı’na bağlı 120 Türk deniz piyadesi Kosova NATO merkez komutanlığı çerçevesinde 15 günlük tatbikat sonrası Prizren’ deki Sultan Murat Kışlasına dönüş yaptı. Kosova kuzeyinde gerginliğin yaşanmasından sonra Türk KFOR’u bünyesinde görev yapan Deniz Piyade Bölüğü Merkez bölgeye takviye olarak gönderildi. 15 gün Merkez bölgede görev yapan Türk Deniz Piyade Bölüğü bugün Kosova Türk Tabur Görev Kuvvet Komutanlığı’nın konuşlandığı Sultan Murat Kışlası’na geri geldi. Deniz Piyade Bölüğü Komutanı Yüzbaşı Metin Kalender, Türk Taburuna bağlı deniz piyadelerinin tatbikat için Priştine’de bulunduklarını ifade ederek, görevin başarıyla tamamlandığını söyledi. Yüzbaşı Metin Kalender 15 gün önce Merkez Bölgesinde aldıkları görevi başarıyla, layıkıyla yerine getirdiklerini bildirirken o bölgede de görev yaptıkları için mutlu olduklarını belirtti. Çok Uluslu Güney Tugayı Basın sözcüsü Vedat Yumşak basına yaptığı açıklamada, Türk KFOR’unun sadece sorumluluk bölgesiyle sınırlı kalmayıp gerek duyulduğu takdirde Türk Deniz Piyade Bölüğü örneği gibi diğer bölgelerde de görev yapmaya hazır olduğunu söyledi. Yüksel POMAK Tarımcının emek ve umudunu sel aldı götürdü Geçen hafta içerisinde yağan kar, ardından da fırtınalı rüzgarlarla birlikte izleyen yağmur yağışları ve seller Mamuşa’daki seracıların emeğini yerle bir etti. T opluva deresinin yükselmesiyle tarlalara taşan sel suları, seralarda sebze yetiştiren Mamuşalı tarımcıların fidyelerini çamurlar içerisinde bıraktı. Fırtınalı rüzgarlar ve aşırı yağışlar sera naylonlarını paramparça ederken, domates, salatalık, biber ve diğer sebze ürün fidyelerini yerle bir etti. Mamuşa Tarımcılar Derneği Başkanı Necat Morina, yaklaşık bir dönüm ekili arazinin son yağışlardan ağır bir şekilde zarar gördüğünü belirtirken, gerekli yardım elinin uzatılması için Mamuşa Belediyesine başvurduklarını söyledi. Tarım Bakanlığından gerekli yardımın sağlanması için belediye aracılığıyla talepte bulunduklarını kaydeden Dernek Başkanı Necat Morina, şimdiye kadar ne Mamuşa Belediyesinden, ne de Tarım Bakanlığından hiçbir heyetin inceleme ziyaretine gelmediğini vurguladı. Başkan Morina, Mamuşalı Tarımcıları bu zor anlarında onları ziyaret eden ilk heyetin basın yayın mensupları olduğu ifade etti. Mamuşa’daki son yağışlardan en çok zararı görenler arasında tarımcı Hamit Bütüç ve Yusuf Şala bulunuyor. Şimdiye kadar yaptıkları onca harcama ve verdikleri onca emeğin yerle bir olmasına üzüldüklerini belirten Yusuf Şala, tarlasındaki zararın 5000 avronun üzerinde olduğunu vurguladı. Zarar gören ekinleri geriye getirmenin mümkün olmadığını, seraları tamir ederek yeniden ekin ekmenin maliyeti altından kalkamayacaklarını kaydeden Şala, şimdiden sonra tekrar sera sebzesi yetiştirdikleri halde bile ürünleri piyasaya çıkıncaya kadar, piyasaya zaten komşu ülkelerden getirtilen sebze ürünlerinin sürülmüş olacağını belirtti. Şala, “Şimdiden sonra yetişecek sebze ürünlerinin kaderi ancak dereye dökülmek olacaktır” dedi. Belediyenin ve Tarım Bakanlığının ilgisizliğinden yakınan Mamuşalı tarımcılar, her yıl kronikleşen sel felaketinin önüne geçilmesi ve taşan dere sularına önlem alınmasını istiyor. Mamuşa Belediyesi Şehirleşme ve Alan Planlama Müdürü Agim Morina, son yağışlarda Mamuşa’da zarar gören ekili sera alanın 4 ila 5 dönüm olduğunu kaydetti. Dere yatağının genişletilerek ve gerekli önlemler alınarak her yıl Mamuşalı tarımcının sorunu haline gelen bu konuya belediye olarak eğilmeyi düşündüklerini belirten Morina, bu projeyi gerçekleştirebilmek için destek arayışları içerisinde olduklarını savundu. 9 Balkan Avrupa Konseyi’nden Arnavutluk’a uyarý Perşembe, 3 Nisan 2008 A rnavutluk Eðitim Bakanlýðý, Avrupa Konseyi’nin (AK) Arnavutluk’a okullarda okutulan tarih ders kitaplarýný gözden geçirmesini tavsiye ettiðini açýkladý. Bakanlýk, Avrupa Konseyi’nin bazý kitaplarda komþulara yönelik nefret konuþmalarýndan kaygý duyduðunu ve bunlarý Avrupa normlarý ve Arnavutluk’un demokrasiyi güçlendirme çabalarýyla tutarsýz gördüðünü belirtti. AK, okullarda okutulan müfredatýn bir kýsmýnýn deðiþtirilip Avrupa standartlarýna uygun hale getirilmesini de önerdi. NATO geniþlemesine Yunanistan engeli NATO Afganistan’daki zorlu sýnavýný sürdürürken bir yandan da ittifaký geniþletmek istiyor. Bazý Balkan devletlerinin üyeliði gündemde ancak istenen sonuç isim anlaþmazlýðý yüzünden alýnamýyor. NATO Dýþiþleri Bakanlarý Konseyi’nin Brüksel’deki toplantýsýnda, hangi ülkelerin gelecek yýl ittifaka dahil olacaðý konusunda bir sonuç alýnamadý. Hýrvatistan, Arnavutluk ve Makedonya NATO’ya katýlým için gerekli siyasi ve askeri þartlarý yerine getirmiþ olsalar da, Makedonya NATO üyesi Yunanistan’ýn veto tehdidi ile karþý karþýya kalýyor. Atina, ‘’kendi topraklarýna ve tarihine ait olduðunu’‘ savunduðu ‘’Makedonya’‘ isminin bir ülkeye verilmesine karþý çýkmaya devam ederken, Üsküp’ün söz konusu isimden vazgeçmemesi halinde veto hakkýný kullanarak NATO’ya katýlýmýný engelleyeceðini belirtiyor. Almanya Federal Dýþiþleri Bakaný Frank Walter Steinmeier:“Üç devletin de NATO’ya alýnmasýný arzulardým. Ýsim anlaþmazlýðýnda uzlaþma saðlanamazsa sorun kendiliðinden çözülür. Çünkü Yunanistan’ýn onayý olmadan oy birliði ile karar alamayýz.” Baþa, gelecekten umutlu A rnavutluk Dýþiþleri Bakaný Lulzim Baþa yaptýðý açýklamada, Arnavutluk’un hafta sonu Slovenya’da bir araya gelen AB’li mevkidaþlarýndan aldýðý deðerlendirme konusunda iyimser olduðunu söyledi. Baþa, “Arnavutluk ile AB arasýnda 17 yýldýr süren iliþkilerde ilk defa, AB Arnavutluk hakkýnda diðer bölge ülkelerine kýyasla olumlu bir deðerlendirmede bulundu.” dedi. Bakan, NATO’nun bu hafta Bükreþ’te yapacaðý zirve öncesinde, “Olasý bir NATO üyelik daveti Arnavutluk’un AB üyelik yoluna olumlu etki edecektir.” þeklinde konuþtu. Ayrý bir geliþmede Pazar günü, Meclis Baþkaný Jozefina Topalli Arnavutluk’un zirvede NATO’ya üyelik daveti alacaðý konusundaki iyimserliðini dile getirdi. Topalli, “Ýki yýl önce buna inanamazdýk.” dedi. Y Yunanistan’da gensoru reddedildi unanistan’da, ana muhalefet partisi PASOK, hükümetin türlü meslek kuruluþlarýnýn oluþturduðu 155 emeklilik fonunu, yeni bir yasal düzenlemeyle 5 ana fonun çatýsý altýnda toplamayý hedefleyen sosyal güvenlik yasa tasarýsý konusunda izlediði politikayý gerekçe göstererek, baþbakan Kostas Karamanlis ve hükümet aleyhine gensoru verdi. Önerge, 300 sandalyeli parlamentoda bu gece yarýsýndan sonra yapýlan açýk oylamada, iktidar Yeni Demokrasi Partisi’nden (YDP) 151 ve 1 baðýmsýz milletvekilinin oylarýyla reddedilirken, önergeye kabul oyu veren muhalefet partileri üyelerinin sayýsý 138, çekimser kalanlarýn sayýsý ise 10 oldu. Yunanistan’da, 3 kez genel grev, türlü iþ kollarýnda grev ve iþ durdurma eylemleri ile protesto gösterilerine yol açan sosyal güvenlik reformu yasa tasarýsýnýn tümü üzerindeki oylamanýn gelecek hafta yapýlmasý bekleniyor. ER H AN TÜ R BE D AR Ankara Mektubu E-posta:eturbedar@gmail.com Türk - Bulgar Ýliþkilerinde Ataka Faktörü T ürkiye Baþbakaný Recep Tayyip Erdoðan, Balkan gezisinin son duraðý olarak 27-28 Mart 2008’de Bulgaristan’ý ziyaret etti. Ziyaret sýrasýnda Bulgar yetkililerle iki ülke arasýndaki iliþkilerin geliþtirilmesi ele alýndý, bölgesel ve uluslararasý alanlardaki son geliþmeler üzerine görüþ alýþveriþinde bulunuldu. Bununla birlikte, Türkiye’den 80 Türk iþadamýnýn katýldýðý Türk-Bulgar Ýþ Konseyi Toplantýsý da gerçekleþtirildi. Ne var ki, Bulgaristan’da ýrkçý ve aþýrý milliyetçi görüþleriyle tanýnan Ataka ittifaký, Baþbakan Erdoðan’ýn bu ülkeye yaptýðý ziyareti engelleme yönünde deðiþik giriþimlerde bulundu. Bulgaristan’da yaşayan Türklere yönelik işlenen zulümler ve uygulanan asimilasyon ile göçe zorlama politikalarý yüzünden sýkýntýlý olan Türkiye-Bulgaristan iliþkileri, 1990 sonrasý dönemde adeta bir dönüþüm yaþadý. Türk azýnlýða yönelik baskýcý politikalarýn terk edilmesiyle birlikte, Türk-Bulgar iliþkileri de normalleþmeye baþladý. Günümüzde ise Bulgaristan ile Türkiye’nin komþuluk iliþkilerinin son derece iyi durumda olduðu, iki ülke arasýnda özellikle siyasi ve ekonomik iliþkilerin gittikçe güçlendiði ortadadýr. Bulgaristan ile olan iliþkilerinde 1990’lý yýllarda Türkiye’yi en çok rahatsýz eden konulardan biri, terör örgütü PKK’nýn belli bir dönem Bulgaristan’da barýnmasýna izin verilmiþ olmasýydý. 1 Ocak 2007’de Avrupa Birliði üyeliðine kabul edilen Bulgaristan’ýn taþýmacýlýk alanýnda Alman þirketlerini kollamak suretiyle Türk taþýnmacýlarýna engeller çýkarmýþ olmasý ise, son dönem TürkBulgar iliþkilerinde yaþanan daha ciddi sorunlar arasýnda yer aldý. Balkan ülkeleri içinden Bulgaristan, Türkiye’nin ekonomik iliþkiler bakýmýndan en yoðun iliþkilere sahip olduðu ülkelerden birisidir. 2007 yýlý itibariyle iki ülke arasýndaki yýllýk dýþ ticaret hacmi 4 milyar dolar düzeyindedir. Bulgaristan’daki Türk yatýrýmlarý ise 400 milyon dolar civarýndadýr. Türkiye ile Bulgaristan arasýndaki iyi komþuluk iliþkilerine zaman zaman gölge düþüren unsur, Bulgaristan’da ýrkçý ve aþýrý milliyetçi görüþleriyle tanýnan Ataka ittifakýdýr. Bulgaristan’da 2005’deki meclis seçimlerinde sahneye çýkan, Türk ve diðer azýnlýklarýn düþmaný, ýrkçý ve aþýrý milliyetçi Ataka ittifakýnýn söylevleri endiþe verici boyutlara çýkabilmektedir. Volen Siderov’un liderliði altýndaki Ataka, gerek kendi televizyon kanalý “Skat”, gerek yazýlý basýn organlarýyla, mitingler ve protestolarla Bulgaristan’da baþta Türkler olmak üzere diðer azýnlýklarý sindirme politikasý yürütüyor. Bulgaristan’ýn eski totaliter rejiminin kemikleþmiþ ismi Todor Jivkov’un bile Türklerle bu kadar uðraþmadýðýna inananlar var. Ataka sýk sýk ülkedeki Türkçe yayýnlarýn durdurulmasýný talep ediyor ve Türk isimlerinin yasaklanmasý gerektiðini savunuyor. Etrafýnda aðýrlýklý olarak Türkleri toplayan “Hak ve Özgürlükler Hareketi” isimli siyasi partinin ise kapatýlmasýný istiyor. Dahasý, Ataka, camilerdeki ezan sesini susturmak için de çaba sarfediyor. Bu çerçevede, yakýn geçmiþte Bulgaristan’ýn Kýzanlýk kentindeki bir tarihi cami, Ataka üyeleri tarafýndan ateþe verilmiþtir. Ataka’nýn diðer bir özelliði, Batý karþýtý olmasýdýr. Ataka’nýn temel söylevleri arasýnda, Irak’taki Bulgar askerlerinin geri çekilmesi, Bulgaristan’ýn NATO üyeliðinden çýkmasý, IMF ve Dünya Bankasý ile iliþkilerin sona erdirilmesi, Rusya ve Çin ile sýký iliþkilerin geliþtirilmesi yönünde talepler var. Buradan anlaþýldýðý üzere, Ataka özel olarak Türk karþýtý ideoloji üzerine kurulmuþ deðildir. Ataka genel olarak Batýya önyargýyla bakýyor, kapitalizme karþý çýkýyor ve demokrasiye uyum saðlamada zorluk çekiyor. Ataka gibi olumsuz bir faktörün varlýðýna raðmen, Bulgaristanlý Türklerin durumu, 1980’li ve 1990’lý yýllarda içinde bulunduklarý þartlarla karþýlaþtýrýlamayacak ölçüde iyiye gidiyor. Bugün, üyelerinin çoðunluðunu Türklerin oluþturduðu Hak ve Özgürlükler Hareketi, Bulgaristan siyasetinde kilit parti olma özelliðini taþýyor. Halen Bulgaristan Meclisinde 34 milletvekili ile Türkleri temsil eden Haklar ve Özgürlükler Hareketi, mevcut hükümetin ortaðýdýr. Günümüzde Bulgaristanlý Türklerin esas sorununun ise daha çok ekonomik nitelikte olduðu söylenebilir. Çünkü bazý raporlar, önemli bir kýsmýnýn kýrsal kesimde yaþadýðý Bulgaristan Türklerinin içinde bulunduklarý sosyal, ekonomik ve kültürel þartlarýnýn, halen Bulgarlarýnkinin bir hayli gerisinde olduðuna iþaret ediyor. Dünya BM küresel ýsýnmayý masaya yatýrdý Dünya Turu Ukrayna’da NATO protestosu Ukrayna’ya baðlý Kýrým Yarýmadasý’nda yaklaþýk 5 bin kiþi, Ukrayna hükümetinin NATO’ya üyelik planlarýna karþý gösteri düzenledi. Romanya’nýn baþkenti Bükreþ’te düzenlenecek NATO zirvesine birkaç gün kala Simferopol (Akmescit) kentinde düzenlenen gösteride, Rus yanlýsý parti yandaþlarý, 1 saat boyunca “NATO’ya hayýr” sloganlarý attý. “NATO’yu püskürtelim”, “NATO, Slavlara karþý savaþtýr”, “Daima Rusya ile birlikte” gibi pankartlar da açýldý. Es Sadr’dan milislerine ‘dur’ emri Irak’ta Þii lider Mukteda Es Sadr, milislerinden hükümet kuvvetlerine karþý savaþmaya son vermelerini istedi. Es Sadr, milislerine baþta Basra olmak üzere güneydeki diðer kent ve kasabalarýn sokaklarýndan çekilmeleri talimatý verdi. Þii lider, Iraklýlarýn daha fazla kanýnýn akmasýný önlemek ve ülkenin birliðini korumak için böyle bir karar aldýðýný vurguladý. Es Sadr, kesin bir dil kullanarak “silah taþýyan ve hükümet kurumlarýna saldýranlar bizden deðildir” dedi. Þii lider, bunun karþýlýðýnda hükümetten yandaþlarýný tutuklamaya son vermesini ve genel af çýkararak, tutuklularý serbest býrakmasýný istedi. Rusya: En iyi çözüm ABD’nin vazgeçmesi Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov, füze kalkaný konusundaki en iyi çözümün ABD’nin bu planýnýndan vazgeçmesi olduðunu söyledi. Lavrov, ABD Baþkaný George Bush ile Rusya Devlet Baþkaný Vladimir Putin’in 6 Nisanda bir araya geleceði zirveden önce yaptýðý açýklamada, ABD’nin füze kalkaný konusundaki önerilerini deðerlendirmeye devam ettiklerini ancak Moskova’ya göre en iyi çözümün ABD’nin Avrupa’ya füze kalkaný unsurlarý yerleþtirme planýndan vazgeçmesi olduðunu kaydetti. Obama-Clinton yarýþý McCain’e kazandýrýyor ABD’de kasým ayýnda yapýlacak baþkanlýk seçiminden önce Demokrat Parti içinde baþkan adaylýðý için süren kýyasýya yarýþýn, Cumhuriyetçi Parti’nin baþkan adaylýðýný garantileyen Senatör John McCain’e yarýyor. ABD’de yapýlan son kamuoyu yoklamalarýna göre, Demokrat Parti’nin baþkan adaylýðý için yarýþan iki senatör, Barack Obama ve Hillary Clinton’ýn birbirlerine yönelik suçlama kampanyalarý öyle bir hal aldý ki, iki tarafýn destekçileri, “gerekirse oyumu Cumhuriyetçi Partili adaya kullanýrým” yaklaþýmýný benimseyecek gibi görünüyor. AB’den Fitne’ye sert tepki AB, Hollanda’da yabancý karþýtý BM Ýnsan Haklarý Konseyi, küresel ýsýnmanýn neden olduðu iklim deðiþimlerinin, küçük ada devletlerinde, kýyý bölgelerinde ve doða felaketlerine maruz kalacak yerlerde yaþayanlarýn insan haklarýna yaratacaðý tehdidi masaya yatýrdý. Ý nsan Haklarý Konseyinin 47 üyesi, dünyada küresel ýsýnmanýn, yaþam alanlarýný ve maddi varlýklarýný tehdit ettiði insanlarýn durumuna dikkati çeken bir tasarý üzerinde anlaþmaya vardý. Üye devletler, Maldivler, Komor, Tuvalu, Mikronezya gibi ülkelerin, “iklim deðiþikliði ve insan haklarý arasýndaki iliþki üzerine ayrýntýlý bir analiz yapýlmasý” teklifine destek verdi. Maldivler’in BM elçisi Abdülgaffur Muhammed, oturumda yaptýðý konuþmada, “Küresel ýsýnma konusundaki genel söylem bugüne dek iklim deðiþiminin fiziksel ve doðal sonuçlarý üzerine odaklanmýþtý. Bu fenomenin, dünya genelindeki insan varlýðýna kýsa ve uzun vadeli etkileri büyük oranda göz ardý edildi” dedi. Muhammed, “bu dengesizliðin, ‘iklim deðiþimiyle yüzleþen insanoðlunu’ gün ýþýðýna çýkararak giderilmesinin vaktinin geldiðini” kaydetti. BM uzmanlarý, deniz seviyesindeki yükselme, þiddetli fýrtýnalar, seller ve kuraklýðýn çok sayýda insanýn evlerini ve topraklarýný terk etmesine neden olabileceði uyarýsýnda bulunmuþtu. Uzmanlar, küresel ýsýnma ve olaðan dýþý hava koþullarýnýn, milyonlarca kiþinin “insan haklarýný” tehdit ettiðini açýklamýþtý. B Belçika, mahkumlarý komþuya gönderiyor Belçika, cezaevlerinde suçlularý yatýracak hücre kalmayýnca, baþta Hollanda olmak üzere komþu ülkelerden kiralýk hücre arayýþýna girdi. elçika Adalet Bakanlýðý sözcüsü Leo De Bock, RTL-TVI için yaptýðý açýklamada, komþu ülkelerde kiralýk hücre talep edilmesiyle ilgili olarak, “Ýnþa edilecek cezaevlerinin bitirilmesi zaman alacak. Bu iyi bir geçici çözüm olabilir” ifadesini kullandý. Belçika’da 1600 kiþilik açýk bulunurken, Hollanda’da 3300 boþ yer bulunuyor. Belçika’daki cezaevlerinin Genel Müdürü Hans Meurisse de, Hollanda’nýn Ýskoçya için hücre kiralamasýndan yola çýkarak, Hollandalý meslektaþýna yazdýðýný ve Hollanda’dan 3 yýllýðýna 300 kiralýk hücre talebinde bulunduklarýný kaydetti. 2007’de silah ticareti %8 azaldý Uluslararasý silah ticareti 2007 yýlýnda yüzde 8 oranýnda düþtü. 2003-2007 yýllarý arasýnda en fazla silah alýmýný Çin, Hindistan, BAE, Yunanistan ve Güney Kore yaptý. S tockholm Uluslararasý Barýþ Araþtýrmalarý Enstitüsünün (SIPRI) araþtýrmasýna göre, silah ticaretinin azalmasýna raðmen bu sektörde uzun dönemde gerilemenin az olduðu belirlendi. Küçük silah satýþlarý dahil silah ticaretinde yýllýk düþüþ, 6 yýl boyunca artan büyümeden sonra oluþtu. Silah ticareti azalýrken, sipariþlerin yüksek olduðunu kaydeden SIPRI, bu sektörün zor dönemden geçtiðine iliþkin çok az iþaret bulunduðuna dikkat çekti. Araþtýrmacý Paul Holtom, 2007 yýlýnda Rusya’nýn Çin’e silah ihracatýnýn yüzde 62 oranýnda azaldýðýný belirterek, “Bunda Rusya’nýn, daha sonra kopya edilebilecek ve Rusya’nýn diðer pazarlarýný paylaþma giriþimi olarak kullanýlabilecek teknoloji transferiyle ilgili endiþesi etmen olabilir” dedi. Çin’in 2003 ve 2007 yýllarý arasýnda en büyük silah ithalatçýsý olduðu, bunu Hindistan, Birleþik Arap Emirlikleri, Yunanistan ve Güney Kore ülkelerin takip ettiði kaydedildi. Ayný dönemde en büyük silah temin eden ülkeler listesinde ise ABD, Rusya, Almanya, Fransa ve Ýngiltere’nin yer aldý. Perşembe, 3 Nisan 2008 10 Özgürlük Partisi lideri Geert Wilders tarafýndan yapýlan “Fitne” adlý Ýslam karþýtý filmin internet üzerinden yayýmlanmasýna sert tepki gösterdi. Filmin yayýnlanmasýna Endonezya, Pakistan ve Ürdün’den de tepkiler geldi. Avrupa Birliði (AB), “Bu film ve benzeri eylemlerin, kini tahrikten baþka hiçbir amaca hizmet etmediðini” açýklamasýný yaptý. Kübalýlara otel izni çýktý Küba hükümeti, bilgisayar, TV ve cep telefonu satýþlarýný serbest býrakmasýnýn ardýndan Kübalýlarýn kendi ülkelerindeki uluslararasý otellerde kalabilmelerine de izin verdi. Daha önce sadece yabancý turistlerin konaklamasýna izin verilen uluslararasý otellerde bundan böyle Kübalýlar da konaklayabilecek. Lokmacý’da temizlik baþladý Türk ve Rum liderlerin anlaþmasý doðrultusunda, dünyanýn bölünmüþ tek baþkenti Lefkoþa’da Lokmacý Geçidi’nin karþýlýklý geçiþlere açýlmasý için teknik çalýþmalar baþladý. KKTC Cumhurbaþkaný Mehmet Ali Talat ile Kýbrýs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas’ýn geçen hafta anlaþmasý sonucu, dün mayýn temizliði yapýlan Lokmacý Geçidi’nde bugün de Türk Belediyesi ekipleri, KKTC tarafýnda kalan bölümünde temizlik çalýþmasý yaptý. Rum Belediyesi ise “ekiplerinin hazýr olmadýðý” gerekçesiyle çalýþmalara bugün deðil, yarýn sabah baþlayacaðýný bildirdi. Hariri suikastini ‘suç þebekesi’ iþlemiþ Eski Lübnan baþbakaný Refik Hariri’ye düzenlenen suikasti araþtýran Birleþmiþ Milletler ekibi, delillerin Hariri’nin bir “suç þebekesi” tarafýndan öldürüldüðüne iþaret ettiðini duyurdu. Soruþturmayý yürüten komisyon, þüphelilerin kimliklerini açýklamadý ancak özel bir ekibin suikasttan önce Hariri’yi izlemeye aldýðýný açýkladý. Komisyona göre, ayný suç þebekesi diðer üst düzey Lübnanlý siyasi ve askeri aktörlere düzenlenen saldýrýlarýn da arkasýnda olabilir. 2005 yýlýnda Lübnan’ýn baþkenti Beyrut’ta düzenlenen bombalý suikastte Hariri ile birlikte 22 kiþi ölmüþtü. Ýran, tazminat isteyecek Ýran’ýn, BM’nin yaptýrým kararlarýnýn “yasa dýþý” olduðunu ileri sürerek, tazminat talep etmeyi planladýðý ortaya çýktý. Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr Mutteki’nin BM’ye gönderdiði bir mektubu elde eden Associated Press ajansý, Ýran’ýn, tazminat talebiyle hukuki süreç baþlatmaya hazýrlandýðýný duyurdu. Mutteki mektubunda, Güvenlik Konseyi’nin yetkisini aþtýðýný iddia ederek BM’nin yaptýrým amacýyla aldýðý 3 kararý uygulamayacaklarýný ifade etti. Dünya Turu Türkiye Mahkeme, AKP'nin kapatma davasını kabul etti 11 Perşembe, 3 Nisan 2008 A nayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Alifeyyaz Paksüt, AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sunulan iddianamenin kabulüne karar verildiğini bildirdi. Paksüt, yüksek mahkemenin saat 10.00’da başlayan ve yaklaşık 4 saat süren toplantısının ardından yaptığı açıklamada, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Mahkememize bir iddianame sunmuş idi. Karar, iddianamenin Abdullah Gül dışında kalan bölümünün kabulüne oy birliğiyle, Abdullah Gül yönünden de kabulüne Haşim Kılıç, Sacit Adalı, Serdar Özgüldür ve Serruh Kaleli’nin karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi" dedi. Başkanvekili Paksüt, açıklamanın ardından soru almayacaklarını belirterek, "Soru veya yorum yapılmamasını özellikle rica ediyorum" diye konuştu. Erdoğan: "Korku tacirlerine fırsat vermeyin" AK Parti Genel Başkanı ve Türkiye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anayasa Mahkemesinin kapatma davasıyla ilgili iddianameyi kabul etmesine ilişkin kararını değerlendirirken, ''AK Parti olarak hiçbir zaman kişisel bir dava, kişisel bir mesele üzerinde durmadıklarını ve durmayacaklarını'' söyledi. Erdoğan, ''Milletimizden arzu ve beklentimiz; geleceğimizi karartmak isteyen korku tacirlerine, tahrik ve provokasyonlara asla fırsat vermemesidir'' dedi. Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, ''Şimdi bir mahkeme sürecindeyiz'' diyerek, Anayasa Mahkemesinin, AK Parti'nin kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca sunulan iddianamenin kabulüne karar vermesi kararını değerlendirdi. Bu sürecin kendi mecrasında işleyeceğini, yürüyeceğini ve günü geldiğinde neticeleneceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz, AK Parti olarak hiçbir zaman kişisel bir dava, kişisel bir mesele üzerinde durmadık, durmayacağız. Bugün muhatap olduğumuz mesele de bizler için asla kişisel bir mesele değildir. Bizim şahsi davamız yoktur, bizim için mesele Türkiye meselesidir, milletimizin geleceğidir. Omuzlarımızdaki sorumluluğun idraki içinde, soğukkanlılıkla, metanetle bu süreci yürüteceğiz. Bu, Türkiye'yi bir ve bütün olarak kucaklama sorumluluğudur. Bu, milletimizin geleceğini düşünme sorumluluğudur. Milletimiz müsterih olsun. Biz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da AK Parti olarak üzerimize düşen azami sorumluluğu yerine getireceğiz. Bundan kimsenin, hiçbir vatandaşımın endişesi, şüphesi, kaygısı olmasın. Milletimizden arzu ve beklentimiz; geleceğimizi karartmak isteyen korku tacirlerine, tahrik ve provokasyonlara asla fırsat vermemesidir. Diliyor ve umuyoruz ki, bu sürecin sonunda kazanan adalet olsun, hukuk olsun. Diliyor ve umuyoruz ki kazanan demokrasi, millet iradesi olsun. Kazanan Türkiye olsun, biz kaybedelim'' diye konuştu. CHP: Cumhurbaşkanı Gül yargılanabilir Okay, Anayasa Mahkemesinin, AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davada iddianamenin kabul edilmesine ilişkin soruları yanıtladı. İddianamenin kabulüyle, davanın usulüne uygun açıldığının tespit edildiğini ifade eden Okay, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yönünden ise oy çokluğuyla karar alındığını anımsattı. Okay, Anayasaya göre, cumhurbaşkanının, seçildikten sonra işlediği suçlarla ilgili, vatana ihanet dışında yargılanamayacağına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yoksa cumhurbaşkanlarının, milletvekilleri gibi dokunulmazlığı yoktur. Yapılan açıklama, bu davanın esastan incelenmesine, usule ilişkin bir eksiklik olmadığının kabul açıklamasıdır. Siyasi partilerle ilgili kapatma davaları, kendine özgü bir tespit davası mahiyetindedir. Yargılama sürecinde Ceza M u h a k e m e s i Kanunundaki gibi, iddianamenin geri çevrilmesi gibi bir düzenleme de yer almıyor. Bunu bir rutin ceza davası gibi değerlendirmek de mevcut düzenlemeler karşısında mümkün değildir.” MHP: Bu noktada suçlu AKP’dir MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Anayasa Mahkemesinin, AK Parti’nin kapatılması istemiyle açılan davada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sunulan iddianamenin kabul edilmesin değerlendirdi. Şandır, “Gelinen nokta hiçbir şekilde güzel olmamıştır. Bunun suçlusu AKP’dir. Ülkenin getirildiği noktanın sorumlusu, AKP’dir. Ama Anayasa Mahkemesinin süreci, sorgulanmamalıdır. Herkes de buna saygı göstermek zorundadır. MHP olarak yarın Genel Başkanımız grup toplantısında gereken değerlendirmeyi yapacaktır” diye konuştu. ABD temkinli AB kaygılı Amerika ve Avrupa Birliği'nde, Anayasa Mahkemesi'nin, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin kapatılması istemini içeren iddianameyi kabul etmesi konusunda açıklamalar yapıldı. Amerikan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Tom Casey, “Türkiye'nin bağlı olduğu demokratik değerlere ve laik ilkelere büyük önem verdiklerini” vurguladı ve bunun Türkiye ile müttefik ilişkilerinin temeli olduğunu kaydetti. Casey, Anayasa Mahkemesi’ndeki sürecin, “Siyasal olmayan ve Türk seçmenlerin geçen seçimlerde ifade ettiği temsili demokrasiye bağlılığını yansıtacak bir biçimde” ilerlemesini umut ettiklerini kaydetti. Avrupa Birliği Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ise kaygı duyduğunu duyurdu. Rehn, yazılı açıklamasında parti kapatma yolunun Anayasada değişiklik gerektirecek sistematik bir hata olduğunu ifade ederken, “Bu davaya herhangi bir gerekçe göremediğini” kaydetti. Erdoğan ki lis ey e gi tt i, camiy e de say gı istedi Kırcaali’de cuma namazını kıldıktan sonra kiliseye giden Erdoğan, burada yaptığı konuşmada “Ne kazanırsak kazanalım, gideceğimiz yer iki metrelik çukur” dedi; “Ben buraya saygı gösteriyorum. Aynı saygıyı kendi mabetlerime bekliyorum” diye ekledi. T ürkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Bulgaristan ziyaretinin son gününde Türklerin yoğun yaşadığı yerlerden biri olan ve “küçük İstanbul” olarak adlandırılan Kırcaali’de temas ve incelemelerde bulundu. Vatandaşlara el sallayan, namazdan sonra caminin hemen yanındaki pazar yerinde dolaşıp Türkler’le selamlaşan Erdoğan, daha sonra Sveti Georgi Kilisesi’ni ziyaret etti. Kilise papazı Petar tarafından karşılanan Erdoğan’a günün anısına altın tespih hediye edildi. Erdoğan, bu jeste karşılık, kendisine Türkiye’de bir gezisi sırasında hediye edilen gümüş tespihi Papaz Petar’a verdi. Başbakan Erdoğan, ayrıca kiliseye gümüş tepsi hediye etti. Erdoğan, kilisede yaptığı konuşmada, İspanya Başbakanı (Jose Luis Rodriguez Zapatero) ile birlikte medeniyetler ittifakı çalışmasını yürüttüğünü belirterek, “Bunu hatırlatmamızın nedeni medeniyetler, kültürler ve dinler arasında dostluk ve barış ortamı oluşturmaktır” dedi. İnsan odaklı, insana hizmet eden dünyayı tüm medeniyetlerin hep birlikte kurması gerektiğini ifade eden Erdoğan, “Birbirimize tahammülü, saygıyı öğrenmeliyiz. Bir arada yaşamayı, barış içerisinde aydınlık bir gelecek kurmayı başarmalıyız” diye konuştu. Erdoğan, “Ne kadar kazanırsak kazanalım, unutmayalım, gideceğimiz yer iki metrelik çukur. O zaman bu kavga niye” ifadesini kullandı ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Milyoner olsak, milyarder olsak, trilyoner olsak, yiyeceğimiz karnımızı doyuracak kadar. Fakir fukaranın yiyeceği kadar. Aradaki fark birinin saltanat içinde, birinin mütavazı sofrada olmasıdır. Eğer biz insana hizmeti hedef alırsak her şey daha güzel olacaktır. Bu açıdan din adamlarına da toplumun manevi açıdan iyi motive edilmesi, barış ve dayanışmanın sağlanması için büyük görev düşüyor.”Başbakan Erdoğan, karşılıklı saygının da büyük önem taşıdığını söyleyerek şöyle dedi: “Bu saygının misali olarak burayı ziyaret etmeyi uygun gördük. Her dinin mabetlerine saygı göstermek gerekir. Ben bu saygıyı gösteriyorum. Tabii aynı saygıyı kendi mabetlerime bekliyorum.” EXPO 2015 MİLANO'NUN E XPO 2015'i Milano kazandı. Uluslararası Sergiler Bürosu Genel Kurulunda yapılan ve İzmir'in de aday olduğu ortamda, 65'e karşı 86 oyla, EXPO 2015'in İtalya'nın Milano kentinde düzenlenmesi kabul edildi. Paris'teki oylama sırasında dışarıya sızan ilk bilgilere göre EXPO 2015'in İzmir'de yapılacağına ilişkin haberlere rağmen, uluslararası alanda daha fazla tanınma avantajına sahip olan Milano, rakibi İzmir'i geride bıraktı. Dünyanın 7. büyük ekonomisi olan İtalya'nın ''sanayi ve ticaret başkenti'' olarak kabul edilen Milano, EXPO 2015 için EXPO'lar ve benzer organizasyonlar konusundaki deneyimini ön plana çıkaran kampanyalar yürütüyordu. İzmir'in ''Herkes İçin Sağlık: Daha İyi Bir Yaşam İçin Yeni Yollar'' başlıklı temasına karşılık yarışa ''Gezegenimizde Beslenme: Yaşam için Enerji'' temasıyla katılan Milanolu yetkililer, gerek sunumlarında, gerekse tanıtım çalışmaları sırasında kentin böyle büyük bir organizasyon için gereken altyapıya şimdiden sahip olduğunu vurguladılar. Öte yandan Türk tarafı, özellikle de İzmirli kurumların temsilcileri, İtalya'nın ön plana çıkardığı deneyimlilik tezinin, Milano için bir avantaj mı yoksa dezavantaj mı olacağını tartışmaya açmıştı. Kosovalı Türk Şehitleri anıldı Güncel 25 Mart 1999 tarihinde Retimlye’de şehit düşen UÇK’lı Türk savaşçı Ersan Mazrek, 9. ölüm yıldönümünde de dualarla anıldı. Törene Kosova Cumhuriyeti Meclisi KDTP Milletvekili Enis Kervan, Prizren Belediye Meclisi KDTP üyesi Enis Subi, Şehit yakınları ve çok sayıda kişi katıldı. K osova Kurtuluş Savaşçıları şehitlerinden Ersan Mazrek, önce şehit düştüğü Retimlye köyündeki Anıtı başında, ardından da Landoviça Şehitliği’nde anıldı. Kosova Kurtuluş Ordusu (UÇK) saflarında savaşırken hayatını kaybedenlerin dokuzuncu yıldönümü münasebetiyle çeşitli anma törenleri düzenleniyor. 25 Mart 1999 tarihinde, Sırp güçlerine karşı direnişin en yoğun olarak gözlendiği dönemde, UÇK saflarında savaşan Ersan Mazrek bir operasyon sırasında şehit süştü. 25 Mart 1999 tarihinde Kosovalı Türklerden Ersan Mazrek Retimlye’de vatanı Kosova için şehit düşerken, ölümünün 9. yıldönümünde düzenlenen anma törenine ailesi, yakınları, silah arkadaşları, dostları, Kosova Cumhuriyeti Meclisi ve Prizren Belediyesi Meclis temsilcileri tarafından mezarı başında anıldı. Retimye’de şehit düşen Ersan Mazrek’in anıtına ve Landoviça Şehitliği’ndeki mezarındaki törene katılan ve çelenk bırakanlar arasında Kosova Cumhuriyeti Meclisi Milletvekili Enis Kervan ile Prizren Belediye Meclisi üyesi Enis Subi de vardı. Milletvekili Kervan, şehit babası Mehmet Mazrek ve ailesine “9 yıl aradan sonra bağımsız Kosova Cumhuriyeti’nde Şehitlikte, şehit oğlunuz anısına düzenlenen bu törene katılmak hepimiz için onur vericidir. Çünkü bir Kosovalı Türk olan kardeşimiz, bu vatan için, bu topraklar için Kosova’nın özgürlüğü için Arnavut kardeşleriyle birlikte şehit düşenlerdendir” şeklinde konuştu. Tören şehit evini ziyaretle sona erdi. 30 Nisan 1981 Prizren doğumlu Ersan Mazrek, henüz 18 yaşında iken Kosova savaşında şehit düştü. Mamuşa da şehitlerini andı Kosova savaşının dokuzuncu yıldönümünde Mamuşa Belediyesi şehitlerini andı. 27 Mart Perşembe günü düzenlenen törene çok sayıda davetli katılırken, düzenlenen programda şehitlere adanmış şiirler okundu. Kosova savaşı sırasında Mamuşa 7 şehit verirken, iki sakinin akıbeti ise hala bilinmiyor. Mamuşa Lisesinde düzenlenen törene Mamuşa Belediye yetkilileri, Türk ve Alman KFOR subayları, Şehit ve Gaziler Derneği temsilcileri ile şehit aileleri katıldı. Bir dakikalık saygı duruşu ardından okul öğrencilerinin hazırladığı törende, Kosova Savaşı sırasında şehit düşenlerin tarihçelerinden bilgi verildi ve şehitlere adanmış şiirler okundu. 1999 yılında Mamuşa’da Sırp güçleri tarafından düzenlenen saldırıda ve rehin alınarak yaşamlarını yitirenler arasında Reşit Mazrek, Nihat Mazrek, Dalip Mazrek, Ramadan Sadiku, Şaban Sadiku, Süleyman Sadiku, Muharem Sadiku bulunuyor. Behaydin Şala ile Mahmut Morina’nın akıbeti ise hala bilinmiyor. Perşembe, 3 Nisan 2008 12 “Sosyalizim Kokan Yerler” M imar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü mezunu Barış Karamuço’nun birinci kişisel sergisi dün Priştine’nin Kültür Bakanlığı “Qafa” Galerisinede açılıyor. “Sosyalizim Kokan Yerler” isimli çalışmasıyla ilk defa Kosovalı sanat severlerle bir araya gelecek olan genç fotoğraf sanatçısı Barış Karamuço, sergisine konu ettiği bu projenin başlıca amacının sosyalizim olgusunu sanıldığının aksine katı olmadığını ve sürekli kamuoyuna yanlış lanse edilen bu olgunun gerçek yüzünü göstermek olduğunu söyledi. Aynı sergiyi yakında Prizren’de de açmayı planlaştırdıklarını ifade eden fotoğraf sanatçısı Barış Karamuço, 2007 yılında İstanbul’daki eğitimini tamamladı. Muya, tarihi eserleri koruma altın aldı Prizren’in eski Osmanlı Belediyesi yerel yönetim tarafından başlatılan girişimle eski görünümü ve yapısına dönüştürülecek. Prizren Belediye Başkanı Ramadan Muya, yönetiminin Prizren’deki eserlerin tarihi dokusunu koruması için gerekli özen ve hassasiyeti göstereceğini vurguladı. P rizren Belediyesi Başkanı Ramadan Muya, geçenlerde Tabakhane semtinde bulunan ve Prizren’in eski Osmanlı Belediyesinde çıkan yangında oluşan hasarın giderilmesi ve tarihi yapının eski haline dönüştürülmesi için Prizren Belediyesinin girişimde bulunacağını söyledi. Prizren’in eski Osmanlı Belediyesi binasının eski görünümüne kavuşturulacağını ifade eden Belediye Başkanı Muya, yönetiminin Prizren’deki eserlerin tarihi dokusunu koruması için gerekli özen ve hassasiyeti göstereceğini vurguladı. Söz konusu yapı Osmanlının tanzimat çalışmaları çerçevesinde inşa edilmiş ve Prizren’in ilk resmi Belediyesi olarak hizmet sunmuştu. Kaderine terk edilen yapı son yıllarda harabeye dönüşmüştü. Kare Bulmaca No: 45 Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka SOLDAN SAÐA 1.Ýspanya’da bir futbol takýmý. 2.Senegalý futbolcu Samuel-canlý varlýklarda kanýn veya besleyici sývýlarýn dolaþtýðý kanal. 3.Natriyum’un simgesi-bir alkolsüz içki, sindirimi kolaylaþtýrýr-alfabenin ilk harfi 4.Ýyot’un simgesi-Sýrbistan’da bir nehirKosova araç plakasý 5.Döndürmek, çevirmek çarklý tezgahSatranç oyununda yenilmek. 6.Balýk avýnda kullanýlan, ucuna çengelli iðne takýlýr-Batý Afrika’da bir ülke. Geçen haftaki bulmacanın çözümü NO:44 YUKARIDAN AÞAÐI 1.Ýtalyan baþbakanýnýn soyadý. (II. Dünya Savaþý Zamanýnda) 2.Baba, büyük baba-Alfabenin yirmi beþinci ve on beþinci harfi. 3.Yunan alfabesinde bir harf. Türkiye’nin devlet radyo televizyonu 4.Alfabenin dördüncü harfi, göl ördeði 5.Kosovalý bayan þarkýcý Laloþi. 6.Bir Rus araba markasý. Alfabenin sekizinci harfi. 7.Kalça kemiði, bel kemiði. Makarska’nýn araba plaký 8.Sodyum’un simgesi. Vücudumuzda bulunan kýrmýzý renkli sývý. 9. Çarþýlarda ayný iþi yapan esnafýn bulunduðu bölüm, Prizren’de bir köprü ismi. Reis, skor, taht, ons, ibadet, þor, katip, pu, ama, o, emin, dang, amal, t, limon, roman, pa, il, saya, ba, fa, drahoma, sek, arka, paye, akaç, karma, karabina... 13 Kültür Ýnsan duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak sanat ve kültür.. Raif VIRMİÇA D Perşembe, 3 Nisan 2008 PRÝZREN’DE KÜLTÜR, SANAT VE ÞAÝRLÝK GELENEÐÝ I ünyada, kuruluþundan günümüze kadar yaþayan insanlarýn hayatlarýnýn büyük bir bölümünde sýralý yaþam mücadelesi yanýnda, kültürel ve sanatsal faaliyetleri de önemli bir yer almaktadýr. Bu kültürel ve sanatsal faaliyetlerinde mütenevvi sanat dallarý yer alýrken, bu muhtevada yazýn, tiyatro, müzik ve diðer edinimlerimizin de has bir yere sahip olduðunu ifade etmek gerekir. Çünkü sanat ve kültür insanýmýzýn diðer edinimleriyle birlikte duygusunu, düþünce ve hayalini yansýyan bir ayna olarak, insanýmýzýn maddi ve manevi deðerlerinin kuþaktan kuþaða da taþýyýcýsý olmuþtur. Sanat ve kültür her toplumun önemli ve en deðerli unsuru olmakla ona sahip çýkmanýn da o halkýn çok deðerli vazifelerinden biri sayýlmaktadýr. Prizren’de kültür ve sanat geleneði, Osmanlýlarýn geliþinden baþlayarak baþarýlý bir þekilde günümüze kadar ulaþmýþtýr. Tabi ki bu kültürün, sanatýn ve geleneðin bu günlere ve seviyeye varmasýnda büyük katkýsý olan Prizren toplumuna ve bu toplumdan yetiþen sayýsýz sanatçý, kültür adamý, yazarý, aydýný, zanaatçý ve baþka saygýn kiþilerimize düþmüþtür. Osmanlýnýn bu topraklarda bulunduðu dönemlerden kalma sanat ve kültürümüz, örf, adet, gelenek ve göreneklerimiz ve diðer edinimlerimizin çokluðundan övünmeliyiz, derken, Prizren’de devrin eðilimine göre, saz þairi, âþýk þairi, meydan þairlerinin yaþadýðý bilinen bir hakikattir. Bugün Prizren’de mevcut olan bütün santçýlarýmýzýn bugüne kadar yapmýþ olduklarý etkinlikler sayesinde, bu topraklarda kültürümüzün, sanatýmýzýn ve diðer edinmilerimizin belirli bir seviyeye ulaþmasýnda büyük katkýsý olmuþtur. Bu sanatçýlarýmýzýn sayesinde eskiden kalan, yenisi de dahil buralarda Osmanlý sanat dehasý sergilenmeye devam etmektedir ve eskiden vurulan Osmanlý damgasý hala korunmaktadýr. Osmanlýlar döneminde “Þairlerin Yuvasý” adýyla maruf Prizren her zaman karþýmýza zengin tarihiyle, Vilayet merkezi olduðu dönemde oynadýðý rolüyle ve içinde barýndýðý çok sayýda Osmanlý mimari eserleri, vakfiyeleri ve zengin kültürü, örf, adet, gelenek ve görenekleri karþýmýza çýkmaktadý. Asýrlar boyunca Prizren halký kendi sanatçýsýný saymakla birlikte onun kopmayan bir parçasý olduðunu her zaman sanatýn geniþ yararlý olma niteliðini göz önünde tutarak kanýtlamýþtýr. Kültüre ve diðer sanat etkiliklerin estetik deðerlerine önem vererek bu topraklarda Osmanlý sanat dehasý hep güncel olarak kalmýþtýr ve hala da kalacaktýr. Tabi ki bu dehanýn güncel olarak kalmasýnda bura toplumun yanýnda kültür ve sanat derneklerimizin de büyük katkýsý olmuþtur. Osmanlý döneminde olduðu gibi bugün de Kosova’da kültürümüzün, yazýnýmýzýn, sanatýmýzýn, müziðimizin ve burada yaþamakta olan diðer halk kültürlerinin belirli bir seviyeye ulaþmasýnda, asýrlar boyunca Prizren þehrinin has bir yeri ve katkýsý olmuþtur. Bugün bu kentte Osmanlý döneminden kalma çok sayýda eserlerin yaný sýra her dilde okul ve diðer kuruluþlarýn, sanatçýlarýn, yazarlarýn, araþtýrmacýnýn, tiyatrocunun, müzisyen, folklorcunun ve diðer kültür kuruluþlarýn mevcudiyeti bu olguyu en iyi bir biçimde kanýtlamaktadýr. Prizren Kosova’nýn diðer yerlerine kýyasen, en çok Osmanlý mimarisini, kültürünü ve medeniyetini gururla koruyan tek þehirdir ve Osmanlýlarýn bu topraklarda 543 yýl kadar sürdürmüþ olduklarý medeniyetin devamýný oluþturan ve her þeyi ile bu topraklarda günümüze kadar bu kültürün yaþatýlmasýnda Prizren þehrinin en büyük payý geçmiþtir ve hala geçmektedir. Osmanlýlarýn gidiþinden II. Dünya Muharebesine kadar bu zaman diliminde de Prizrenlilerin yaþantýsýnda sanatýn, kültürün, müziðin, folklorun, tiyatro oyunlarýn vb edinimlerimiz önemli yer tutmaktadýr. Bütün bu faaliyetlerin Prizren’de rastlantý olmadýðýný, bu þehirde o dönemde kurulan pek çok cemiyetten kaynaklanmaktadýr. Prizren’in Osmanlýlar zamanýnda Vilayet Merkezi olmasý, þehrin sadece siyasi alanýnda deðil kültürel ve sanat alanýnda da geliþmesine sebep olmuþtur. Osmanlý döneminden sonra da Prizren yine çoðu edinimlerin merkezi olma niteliðini kaybetmemiþ aksine bu kente her dönemde kültür ve güzel sanatlar cemiyetleri çalýþmýþ ve Prizrenlilerin her günkü hayatlarýnda önemli bir yer tutmuþlardýr. Osmanlýlarýn gidiþinden günümüze kadar Prizren’de Türk toplumunda 33 kadar çeþit amaçlý kurulan dernekler yoðun bir þekilde zamanýnda olduðu gibi günümüzde de etkinliðini sürdürmektedirler. Kültür ve sanat alanýndaki derneklerinde 1000 kadar etkin ses, saz, tiyatrocu ve diðer türde sanatçýlar bulunmaktadýr. Toplu olarak kendi alanlarýnda tüm bu sanatçýlar ve dernekler örneðin Prizren’de bura halka yýlda 50 kadar temsil vermektedirler. Prizren’de bugün çok sayýda kitabý yayýnlanmýþ Türk yazarý, þairi, araþtýrmacýsý, müzisyeni ve bunlarýn toplam olarak 100 kadar Türkçe yayýnlanmýþ kitabý da vardýr. “Yeni Dönem” medyasý çerçevesinde, Kosova Türklerin ilk baðýmsýz gazetesi, kitap yayýnlarý, 24 saat yayýn yapan radyosu ve televizyonu, Kosova Haber gazetesi, “Mehmetçik” radyosu yaný sýra yazýn, sanat ve bilim alanlarýnda çeþitli dergiler de çýkmaktadýr.Bu ve saymadýðýmýz diðer etkinlikler sayesinde bugün Kosova’da Osmanlý medeniyetinin devamýný oluþturan ve her þeyi ile bu topraklarda benliðimizi yaþatan Prizren Türk toplumu ayný zamanda Prizren’de yaþayan diðer halklarla da kurmuþ olduðu irtibatlarda kendisini göstermiþ ve kendi benliðini korumakta örnek bir topluluk olmuþtur. Bu etkinlikler sayesinde bugün de buralarda eskiden kalan, yenisi de dâhil, sanat dehamýz sergilenmeye devam edilmektedir. Eskiden olduðu gibi, þimdi de bu varlýklarýmýzla topluma karþý görüþümüz, ahlakýmýz, yaþam tarzýmýz, zevkimiz ve anlayýþýmýzýn yaný sýra, atalarýmýzdan kalan örf, adet, gelenek, görenek ve tek sözle kültürümüz ve benliðimiz geniþ çevreye yayýlmýþtýr. Dolayýsýyla ayýmýz az olsa bile bu Prizren’in kültür ve sanat yaþamýnda oynadýðýmýz rolün çok büyük olduðu bir gerçektir. Çünkü halkýmýz her zaman iyi niyetliðiyle burada yaþayan tüm halklara beslediði sevgisiyle bir bütünlük yaratmak yolunda özen göstermiþtir. Eski dönemlerde oluðu gibi bugünkü dönemde de, Kosova gerçeklerinin hakiki gözlemcisi olan bura Türk toplumu, Kosova’nýn yeni yapýlanmasýnda ve burada kurulmakta olan ortak yaþamla ilgili en iyi bir modaliteyi ve demokratik geliþmeyi keþfetmek için elinden geleni yapmaya çaba sarf edecektir. Bura topraklarda sayýmýzýn az olmasýna raðmen, bugüne kadar yaptýðýmýz faaliyetlerde burada yaþayan halklarý birbirine baðlayan kimi ortak kültür ve sanat deðerleri sergilemiþ, bir bütünlüðün yaratýlmasýnda çaba sarf edip kendi yerini almýþtýr. Bunu derken bunca yýl tüm ulusal mensubiyetimizi, kültürel özelliklerimizi dile getirerek baþarýlara nasýl ulaþýlýr, örnek bir millet olduðumuzu geniþ kamuoyuna tanýtmaya baþarmýþtýr. Tarih boyunca Prizren’de doðmuþ, yaþamýþ, yaratmýþ þairler hakkýnda günümüze kadar ciddi bir araþtýrma yapýlmamýþtýr. Lakin Hasan Kaleþi’nin bu yöndeki çalýþmalarýný büyük bir hünerle selamlamak gerekir. Osmanlý kayýtlarýnda Prizren “Þairler Yuvasý” “Þairler Membaý veya Beþiði” namý adýyla tanýmlanýrken, günümüzde de Prizren’de eskiden kalan þairlik geleneðin hala ayakta durduðu ve devam ettiði bir gerçektir. Tabi ki Prizren’de þairlerin belirmesine kentte kültür hayatýnýn yüzyýllar boyunca birikimine dayamaktadýr. Çünkü ta 1513 yýlýnda tescil edilen Suzi Çelebi Vakýfnamesinden, Suzi Çelebinin muallim olarak çalýþtýðý mektep ve açtýðý kütüphaneden de anlamýþ oluyoruz. Bu ise bizlere Prizren’in de ta o dönemde kentleþme, kültür ve sanat alanýnda da büyük bir ilerlemede, geliþmede ve kalkýnmada olduðu anlaþýlmaktadýr. Prizren’in bu yýllarda bir Müslüman kasabasý olarak geliþmesini göstermekte olan vakýfnameden o dönemde Prizren’de çok sayýda okunmuþ kiþilerin de yaþadýðý ve bulunduðu, Suzi Çelebi Kütüphanesine baðýþlanmýþ olan kitaplarýn baþlýklarýndan da anlaþýlmaktadýr. Bu kitaplar arasýnda dini kitaplar dâhil, Atar’ýn, Rumi’nin ve Gazeli’nin kitaplarýnýn yer almasý Suzi Çelebi Kütüphanesinin ne kadar zengin olduðu görülmekte. Artý vakýfnameden o dönemde zanaatçýlýðýn ve ticarettin geliþmiþ olduðu Prizren’in bir zanaat ve kültür merkezi de olduðu anlaþýlmaktadýr. XV. yüzyýlda Gazi Mehmed Paþanýn Prizren’de cami, medrese ve kütüphane kurduðunu, Mevlana Müderris Ali Efendinin 1581 yýlýnda medrese kurduðunu, Mahmut Paþanýn, Yavuz Mehmet Efendinin ve Emin Paþanýn medrese kurduklarýný ve birçok mektebin çalýþtýðýný vakfiyelerden anlamaktayýz. Bunlar yaný sýra 15 Aðustos 1871 yýlýnda “Prizren” gazetesinin yayýma baþladýðýný, þahirde muhtelif tarikatlarda tekkelerin birer kültür ocaðý olarak faaliyet göstermeleri, bu þehirde kültür ve sanat hayatýnýn ne kadar geliþmiþ olduðu yanýnda þairlerin belirmesine büyük etki ettiðini de anlamak kolaydýr. Osmanlý döneminde Prizren’de kültür, sanattýn ve þair geleneðin geliþmesinde birinci kuþak olarak malum Suzi Çelebi, Kukli Mehmet ve Gazi Mehmet beylerin ve onlarýn vakfiyelerinin ve vakýf eserlerinin öneminin yanýnda, kendi zamanlarýnda Prizren’de yine çok sayýda hayýrsever iþleri yapan ve ikinci kuþak olarak bilinen Maksut Paþayý ve kardeþleri Seydi ve Kasým beylerin de katkýlarýný anýmsatmakla, Prizren’de hüküm sürdükleri dönemde insan ve kültür güvenliðinin yaný sýra çok sayýda hayýrsever iþleri görmelerinde, dini ve kültür eserlerinin yeniden inþa edilmesinde veya onarýlmasýnda üçüncü kuþak olarak malum Prizren Rotla ailesinden mutasarrýf görevinde bulunmuþ Rüstem, Mahmut ve Emin Paþanýn büyük payý geçtiðini vurgulamakta hacet vardýr. Bu bakýmdan asýrlara uzanan uygar ve zengin tarihimizin ve ecdadýmýzýn bizlere emaneti olan dini, sosyal ve kültür eserlerinin en çoðunu kapsayan, Balkan ve Rumeli kentlerinin baþýnda Prizren’in geldiði belgelerce kanýtlanarak, seyahatname yazanlarýn çoðu Prizren’i Rumeli ve Balkanlarýn Osmanlýdan kalmýþ bir “Ýncisi” olarak görmektedir. Zaten Prizren’de yaþayanlarýn günlük hayatlarýnýn da adeta bir parçasý olan bu eserler, kentin her köþesine damgasýný vurmuþ, geçmiþte olduðu gibi günümüzde de Prizren’i “Anýtlar, Müzeler ve Þairler kenti” seviyesine ulaþtýrmýþtýr. XVIII. yüzyýlýn ikinci yarýsýnda özellikle XIX. yüzyýlda, her yanlý ve güçlü kalkýnma itibarýyla Prizren en yüksek geliþme seviyesine ulaþmýþtýr, aynýca kültür, sanat ve yönetici görevinin yöresel ufku da geniþlenmiþtir O dönemde Prizren’in kültür yazýn ve sanat yaþamý da çok zengindi. Önceki dönemlerden kalan önemli geleneklere sahip olan Prizren XVIII. ve XIX. yüzyýlda çok sayýda sanatçýlarý bir araya toplamýþ ve yerel çerçevesini aþarak Rumeli’de en güçlü sanat merkezlerinden biri olmuþtur. Þiir yaratýcýlýðý alanýnda özellikle Arapça ve Türkçe dilleri üzere el yazma ile seçme kitaplarýný yazan ünlü Prizrenli þair Hacý Ömer Lütfü ad yapmýþtýr. (Devam edecek) F o t o : Na f iz Lo k vi ç a Agim Rifat ÞÝÝRÝN ATEÞÝ Teþfik etmek, Kosova Türk þiirinin yolunu açýp tekrar tekrar ateþini yakmak adýna, bundan böyle bu sayfada usta þair Agim Rifat Yeþeren, her hafta bir þiirle çýkacak karþýnýza sevgili okuyucular. Kara Ekmeðim Ýlkbahardý 78’iydi Tanýþlardan çoðu yoktu aramýzda esmerim Esmerim kara ekmeðim Yoktu o birleþtiðimiz oda o demirden yatak O perde çarþaftan Çocuklar çoktan büyümüþ sokaklar çoktan dolmuþtu Bizim sokaklarda bizim diyarlarda bizim çocuklar Açmaya yüz tutmuþtu ya kadife çiçeði çoktan çoktan Üçüncü cemre daha yeni düþmüþtü topraða Ýlkbahardý 78’iydi Öldürmüþlerdi zencileri Afrika’da Canýna okumuþlardý gene yaðmur ormanlarýnýn Amazon’da Meydanlarda Barikat Taþ Zýrhlý araç Yanan lastik kokusu Cam Duman Kapkaç Orman kanunlarý gökdelenler arasýnda Bulamamýþtým ya kendime Kendimden baþka bir özne sýðýnak Ýlkbahardý 78’iydi Ýlk defa bakamaz olmuþtun gömleðime esmerim Esmerim kara ekmeðim Bakamaz olmuþtun kunduralarýma ceketime Sen ki iðne iplik dolaþmýþ Can vermiþtin düðmelerime Yürümesine yürümüştün ama Senin deðildi artýk o yollar O ayaklar senin deðildi Tam da konmak üzereyken kelebekler muhabbet çiçeðine Ýlkbahardý 78’iydi Aklýma Orhan Veli gelmiþti esmerim Nazým Hikmet Sait Faik Cahit Sýtký Esmerim kara ekmeðim Kültür Perşembe, 3 Nisan 2008 Balkan Türk Þiiri 14 ÞÜKRÝYE’MÝN NÝNNÝSÝ Hazýrlayan: Agim Rifat Ninni kýzýmý nini Ninni gözümü ninni Ninni kuzumu ninni Kuzumu ninni ninni. Ninni seni yavrumu Ninni ninni yavrumu, Ninni ninni yavrumu Ninni yavrumu ninni. Sen pek tatlý gülersin Benden gamý silersin, Ninni güzel melersin Güzel melersin ninni. Ninni Þükriye’ciðim Ninni güzel çiçeðim, Ninni güzel meleðim Küçük meleðim ninni. Ninni hoş nilimsin Ninni gonca gülümsün, Ninni sen bülbülümsün Sen bülbülümsün ninni. Ninni gönlüm süruru Sen meleksin ya huri Ninni gözümün nuru Gözümün nuru ninni. Ninni caným safasý Ninni altýn elmasý Ninni gönlüm elmasý Gönlüm elmasý ninni. Kýzým baban gelecek Elmas küpe alacak, Ninni annen salacak Annen salacak ninni. Beþiðindir boyalý Yastýðýndýr oyalý Ninni yuvan sefalý Yuvan sefalý ninni. Ninni kanaryacýðým Ninni tatlý bebeðim, Ninni sensin yüreðim Sensin yüreðim ninni. Pek hanýmsýn, pek haným Sensiz sýkýlýr caným, Ninni taze civaným Taze civaným ninni. Ay parçasýdýr yüzün Pek nazlý bakar gözün, Ninni tatlýdýr sözün Tatlýdýr sözün ninni. Güzel Allah yaratmýþ Koynuma bir nur atmýþ, Ninni canparem yatmýþ, Yatmýþ canparem ninni. Annen güzel avutur Süt içirir büyütür, Ninni söyler uyutur Söyler uyutur ninni. Uyu büyü güzelim Büyü de ol sað elim, Ninni tatlý emelim Tatlý emelim ninni. Hoştur seninle halim Kalmaz gam ve melalin, Ninni taze nihalim Taze nihalim ninni. Yavrum sen bir tanesin Pek büyük nişanesin, Ninni bir dürdanesin Bir dürdanesin ninni. Baðýþlasýn Yaradan Saklasýn her beladan, Ninni uyu sefadan Uyu sefadan ninni. Hakka emanet seni Sen eden sensin beni Ninni gönlüm gülşeni Gönlüm gülşeni ninni. Hacý Ömer Lütfi Festivalde Kosova’yý Prizrenli tiyatrocular temsil edecek T.C. Kültür ve Turizm Bakanlýðý, Devlet Tiyatrolarý, Konya Devlet Tiyatrosu organizasyonunda Konya’da düzenlenen “Bin Nefes Bir Ses” Uluslararasý Türkçe Tiyatro Yapan Ülkeler Festivalinde Kosova’yý Prizren Kültür Evi “Nafiz Gürcüali” Türk Tiyatrosu “Tarlakuþuydu, Juliet” ve ‘Bir DelininHatýra Defteri’ adlý oyunlarý ile temsil edecek. “BinNefes Bir Ses” Uluslararasý Türkçe Tiyatro Yapan Ülkeler Festivali’nin ilkinin, Türkçe’ye büyük emeði geçmiþ olan þahsiyetlerden Kaþgarlý Mahmut alt baþlýðý altýnda, 14 - 24 Nisan tarihleri arasýnda yapýlacak festivale Kosova, Makedonya, Azerbaycan, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti, Kýrgýzistan, Baþkurdistan, Kýrým Tatar katýlacak. Konya Devlet Tiyatrosu’nun 10. kuruluþ yýlý nedeniyle de düzenlenen festivale katýlacak olan tiyatrolar, Festival Komitesi Seçici Kurul tarafýndan,aday gösterilen oyunlardan belirlenmiþ, festival kapsamýna alýnmýþ ve böylece Kosova’yý sözü edilen festivalde iki oyun temsil edecektir. Festival kapsamýnda, Prizrenli tiyatrocular 16 Nisan ve 19 Nisan tarihlerinde Konya Devlet Tiyatrolarý Sahnesi’nde “Bir Delinin hatýra Defteri” sahnelenecekken, 22 Nisan 2008 Konya Devlet Tiyatrolarý Sahnesi “Tarlakuþuydu, Juliet” ve 23 Nisan 2008 Konya Dilek Sabancý Konservatuarý Sahnesi “Tarlakuþuydu, Juliet” oyunlarý sahnelenecekler. 15 Perşembe, 3 Nisan 2008 Öðretmen-Öðrenci Ýletiþimi Nasýl Olmalý O kul çaðý çocuðun aile yuvasýndan dýþarý çýkýp dünyaya açýldýðý toplumsal çevreye katýldýðý ilk yerlerden biridir. Okula gelene kadar, çocuðun dünyasýnda anne-baba birinci rol modelken; okul hayatýna baþlamayla birlikte, öðretmen anne babanýn yerini alacaktýr. Bu noktadan hareketle, öðrencilerinizle iyi iliþkiler kurmaya özen göstermeliyiz. Çünkü öðrencilerin öðretmenlerini sevmeleri ile derslerinde ki baþarýnýn arasýnda anlamlý bir iliþki bulunmaktadýr. Eðitim amaçlarýna ulaþýlmasý açýsýndan derste öðrenilenler kadar öðrencilerle kurulacak olan iliþkilerde önem kazanmaktadýr. Öðretmenler olarak, öðrencilere karþý göstereceðimiz tutum ve davranýþlarýnda kuracaðýmýz iletiþim biçiminde birtakým hususlara dikkat etmemiz gerekmektedir. Öðrencinin Yansýttýðý Kiþiliði Kabul Etmeliyiz. Öðrencilerimizin hatalý yönleri olabilir. Bu hatalara dayalý olarak öðrenciye tahammül etmek zor olabilir. Ancak öðrencinin size karþý yansýtmýþ olduðu kiþiliði kabul ettiðinizde sizleri dinlerler. Eðer öðrencilerinize yönelik eleþtirileriniz varsa ve hatalarýný düzeltmeye yönelik çabalarýnýzda, onlara yönelik kuracaðýmýn en etkili iletiþim yolu mutlaka onlarýn olumlu davranýþlarýný, olumlu yönlerini, özelliklerini fark ederek, vurgulamak olmalýdýr. Öðrencilerimizi Asla Utandýrmamalýyýz. Öðrencilerinizin suçlarý, hatalarý ne olursa olsun sýnýf veya herhangi bir topluluk önünde onlarý utandýrdýðýmýzda veya teþhir ettiðimizde aramýzda kurulu olan köprüleri yýkabiliriz. Bu nedenle bu hususlara dikkat etmeli, öðrencilerimizi uyarmamýz gereken noktalar olursa bunlarý birebir paylaþmalýyýz. Unutmayalým ki öðretmenlerimizin asýl görevleri öðrencilerin hatalarýný yakalamak deðil doðrularýný yakalamaktýr. Öðrenciler Arasýndaki Sosyal Ýletiþimi Güçlendirmeliyiz. Öðrencilerinize bize ve arkadaþlarýna yardýmcý olabilecekleri fýrsatlar yaratmak, onlarla sosyal iletiþim kurmayý önemsemek ve arkadaþlarý ile aralarýnda kuracaklarý sosyal iliþkileri teþvik etmek gerekir. Böylece öðrencilerinize kendisinin önemli olduðunu hissettirmiþ olup ayný zamanda kendisine olan güvenini de kazanmasýný saðlarýz. Öðrencilerimizi Ýyi ve Doðru Dinlemeliyiz. Bütün insanlar söyleyeceklerinin önemli ve kendilerine özgü olduðuna inanýrlar. Bu sebeple öðrencilerimizin söylediklerini dinleyin ve hatta ona kendi söylediklerini geri bildirimlerde bulunarak tekrarlayýn. Böylece anlamýþ olduðunuzu açýkça belirtmiþ olursunuz. Bu iletiþim sonunda onlarýnda sizin söylediklerinize önem verme ihtimalleri artar. Öðrencilerimize Ne Kadar Kýzarsak Kýzalým Onlarýn Kalýcý Kiþilik Özelliklerine Atýfta Bulunmamalýyýz. Çocuklar geliþimlerinin gereði olarak pek çok þeyi eksik ve hatalý yapabilirler. Bu durum hem geliþimin hem de eðitimin doðasý gereðidir. Eðer onlardan her þeyi doðru yapmalarýný beklersen eðitimin mantýðýna aykýrý bir istekte bulunmuþ oluruz. Bazý çocuklar özellikle zor çocuk olabilir. Ancak çocuklar hangi davranýþlarda bulunurlarsa bulunsunlar onlarýn kalýcý kiþilik özelliklerine yönelik, hakaret ve lakaplarda bulunmamalýyýz. Sen kalýn kafalýsýn, geri zekalý mýsýn, salak……vb. ifadeler çocuklarýmýzýn kalýcý kiþilik özelliklerine yönelik olarak söylenmiþ ifadelerdir. Bu durum tüm çocuklarý olumsuz etkileyecektir. Bu tarz ifadeler çocuklarýn kendilerine olan öz saygýlarýnýn düþmesine, akademik baþarýsýzlýðýn artmasýna ve sosyal iliþkilerinde bozulmaya yol açar. Ayrýca çocuðun öðretmene karþý duyduðu saygý ve sevginin azalmasýna da neden olur. Tüm bu durumlar öðretmen ve öðrenci arasýndaki etkili iletiþimi olumsuz etkileyeceðinden eðitimin kalitesini de olumsuz etkileyecektir. Özetle biz öðretmenler olarak öðrencilerimizi önemsemeliyiz. Onlarýn her birinin farklý özellikleri ve farklý ihtiyaçlarý olduðunu hiçbir zaman unutmamalýyýz. Öðrencilerimizin ilgi yetenek ve kabiliyetleri doðrultusunda bir eðitim planlamak, çocuklarýmýzýn sadece akademik olarak deðil, sosyal, fiziksel, duygusal olarak da tam bireyler olarak yetiþmelerini saðlayacaktýr. Prizren Eðitim Fakültesi Türkçe Sýnýf Öðr. IV.Sýnýf Öðretmenliði Nedim Melekoğlu Güncel Türkçenin Kosova’sý M Azeri Kimdir Türk Nedir erhaba dostlar. Bugün sizlerle bu yazýmda dertleþmek, bilgisizlik ve bilinçsizliðin nelere sebep olabileceðini göstermek istiyorum. Böyle bir yazý yazmama sebep olan bazý þeyler olduðunu bir kez daha görünce kendimi tutamadým. Üzülerek ve þaþýrarak, hatta biraz da öfkelenerek kaleme sarýldým.Televizyon karþýsýnda geçirdiðim zaman çok azdýr. Televizyonu çoklukla haber alma ve bilgilenme aracý olarak, bazen de eðlenme aracý olarak kullananlardaným. O nedenle televizyon izleme iþi bende zaman meselesidir. Geçenlerde tesadüfen oturmuþ televizyon izlerken bir müzik yarýþmasýnda duyduklarým beni son derece þaþýrttý.Söz açtýðým müzik programýnýn adý Popstar Alaturka. Türkiye televizyon kanallarýndan birinde yayýnlanan bu programýn geçen günkü bölümünün bir yeri beni son derece dikkatli bir þekilde izletti. Programdaki dört jüri üyesinden biri olan Armaðan Çaðlayan, ismi Aygün olan Azerbaycan Türkü bir yarýþmacýnýn Azerbaycan Türkçesiyle icra ettiði Sen Gelmez Oldun parçasýndan hareketle bazý sözler sarf etti. Jüri üyesi, sözler söylerken ben kulaklarýmý kontrol ettim; doðru mu duyuyordum? Deðerli dostlar, ilgili jüri üyesi, Türkiye’de yayýnlandýðýný hatýrlattýðý yarýþma programýnda Aygün adlý yarýþmacýnýn Azerbaycan Türkçesiyle eserler okumasýný yanlýþlýk olarak nitelendirdi. Gerekçesi þuydu: “Azerice” diye nitelendirdiði Azerbaycan Türkçesinin, “Türkçe”den (Türkiye Türkçesi kastediliyor) farklý olduðunu söyleyip, “Azerice” eser okumamasýný istedi. Olayýn ayrýntýsýna girmeyeceðim. Bu sözler üzerine, diðer jüri üyelerinden deðerli sanatçý Orhan Gencebay, bu saçmalýða müdahale edip Azerbaycan’daki Türkçe ile Türkiye’de konuþulan Türkçenin aynýlýðýný ve bu iki kardeþ devletteki insanlarýn her ikisinin de Türk olduðunu belirtti. Bu tarz açýklayýcý cümleleriyle boþ yere “Orhan Gencebay” olmadýðýný belirten deðerli sanatçýmýz, olayý toparladý. Kendisine saygýlar sunuyorum. Burada, jüri üyesi Armaðan Çaðlayan’ýn sözleriyle vücut bulan bu hadiseye biraz yakýndan bakmakta yarar var. Gerçekten de Azeri kimdir, Türk nedir? Azerbaycan topraklarý tarihin çok eski devirlerinden bugüne dek Türklerle meskûn bir bölgedir. Merhum Prof. Dr. Muharrem Ergin diyor ki: Azeri Türkçesi, Batý Türkçesinin doðu sahasý içinde yer alan aðýzlar topluluðu ve bu saha içinde geliþen yazý dili koludur. Batý Türkçesinin esasýný Oðuz Türkçesi oluþturur. Türkçenin Oðuz þivesine dayanan ve 12.-13. yüzyýldan bugüne dek kullanýlagelen Batý Türkçesinde zamanla iki daire ortaya çýkmýþtýr: Osmanlý Türkçesi ve Azeri Türkçesi. Azeri sahasý dil coðrafyasý bakýmýndan doðu Anadolu; güney Kafkasya ve Azerbaycan Cumhuriyeti; Ýran Azerbaycan’ý; Kerkük, Musul gibi kentleri içine alan Irak; Suriye Türkleri bölgelerini içine alýr. Azeri ve Osmanlý sahalarý arasýndaki farklarýn ilk belirtileri Eski Anadolu Türkçesi (13.-15. yüzyýllar) devresinde baþlamýþtýr. Azeri ve Osmanlý sahalarýndaki farklar genellikle konuþma dilinde kalmýþtýr. Ayrýlýklar, eskiden beri yazý diline aktarýlmamýþtýr. Azeri sahasý, Batý Türkçesinin esas yazý dili çizgisini oluþturan Osmanlý yazý dili çizgisinin paralelinden dýþarý çýkmamýþtýr. 20. yüzyýlýn baþýnda bir aralýk Osmanlý edebiyatýnýn Azeri edebiyatý üzerindeki etkisinin artmasý dolayýsýyla, yazý dilinin Azeri ve Osmanlý cephesi büsbütün birleþme yoluna gitmiþtir. Esasen bu devirde bütün Türk ülkelerinde Osmanlý rüzgârý esmiþ; kuzey, doðu ve batý, bütün Türklük sahalarýnda tek bir yazý dili olarak Osmanlý Türkçesinde birleþme cereyaný büyük bir güç kazanmýþ, baþta Kýrýmlý Ýsmail Gaspýralý olmak üzere birçok Türk kültür birlikçileri tarafýndan baþarýyla uygulanmýþtýr. Bugün durum biraz farklýdýr. Yazý dili olarak Azeri Türkçesi bugün Osmanlý sahasýndan, yani Türkiye Türkçesinden en çok ayrýldýðý bir devreye girmiþtir. Buna raðmen Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi bugün de yazý dili olarak, gramer yapýsý bakýmýndan, iki ayrý ve baðýmsýz yazý dili hâline gelmiþ deðildir. 14. yüzyýldan itibaren eserlerini takip ettiðimiz Azeri Türkçesinin yazý dili olarak aðýrlýklý merkezini son zamanlara kadar güney Azeri sahasý (Ýran) taþýmýþ, özellikle Safevilerden itibaren Ýran sahasýndaki Azeri kültür merkezlerinde Azeri Türkçesinin karakteristik yapýsý, geliþmesi devam etmiþtir. Bu yazý dili Ýran’da 1930’lara kadar kesintisiz gelmiþ, fakat o tarihten sonra Farsçayý tek yazý dili olarak kullanma mecburiyeti konulduðundan, Azeri Türkçesi yazý dili Alpay ÝÐCÝ olarak Ýran’da kesintiye uðramýþtýr. Bugün Azeri Türkçesi yazý dili olarak Azerbaycan Cumhuriyeti’nde vardýr. Yazý dili aðýrlýðý güney Azerbaycan’da iken esas olarak Tebriz aðzýna dayanýyordu. Aðýrlýk kuzeye geçtikten sonra, bu güney geleneðine baþlýca Bakü ve Karabað aðýzlarý da katýldý. Bugün Azeri yazý dili, ön planda Bakü, Karabað ve Tebriz aðýzlarý üçgeni ile genel Batý Türkçesi geliþimine dayanmaktadýr. Yazý dili olarak Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi arasýndaki gramer yapýsý ayrýlýðýna bugün bir de sözlük sahasýndaki ayrýlýk katýlmýþtýr. Özellikle, Türkiye Türkçesindeki yeni sözler bu iki yazý dili kolunun söz daðarcýðýnda hissedilir ayrýlýklar meydana getirmektedir. Azeri Türkçesi bugün esas kuzey Azerbaycan’da, münferit eserlerde kalmak üzere de güney Azerbaycan’da ve Kerkük’te yazý dili cephesiyle yaþamaktadýr. Bu bölgelerle birlikte güney Kafkasya ve doðu Anadolu bölgelerinde ise sadece konuþma dili olarak büyük bir aðýzlar topluluðu hâlinde yaþamasýna devam etmektedir. Doðu Anadolu’nun konuþma dili Azeri, yazý dili tabii Türkiye Türkçesidir. Azeri Türkçesi ile Türkiye Türkçesi sahalarýnýn sýnýrlarý bir çizgi þeklinde deðil, iç içe geçmiþ bir þekildedir. Birleþme noktalarý Anadolu’dadýr. Doðudan orta Anadolu’ya kadar Azeri Türkçesinin etkisi görülebilir. Anadolu’nun en koyu Azeri Türkçesi bölgesi Kars ilidir. Azeri Türkçesi ve Osmanlý Türkçesi arasýndaki ayrýlýklarýn sebepleri þöyle sýralanabilir: Birinci sebep Eski Anadolu Türkçesidir. Batý Türkçesinin bu ilk döneminde söz konusu sahalar, bölgelerinde kendi tercihlerine göre þekillenmiþlerdir. Zamanla bu þekillenmeler keskinleþmiþtir. Ýkinci sebep kabile farklarýdýr. Azeri ve Osmanlý sahasýna yerleþen Oðuz boylarý farklýdýr. Ýki sahaya biraz ayrý Oðuz boylarý yerleþtiði gibi, Azeri sahasý batýya geçiþin ilk duraðý olarak boylarýn tabakalaþmasý bakýmýndan da farklý bir manzara arz eder. Farklý boylar farklý aðýzlar demektir ve bu boylardaki telaffuzlar ayrýlýklarý doðurmuþtur. Üçüncü sebep Batý Türkçesinin dýþýnda kalan diðer Türk þivelerinin etkileridir. Bu etkiler Azeri Türkçesi üzerinde görülür. Azeri sahasý hem doðu hem kuzey Türk bölgelerine çok daha açýk bir hâlde olmuþtur. Ayrýca, Azeri bölgesine diðer Türk boylarýndan yerleþmeler de gerçekleþmiþtir. Bunun sonucunda Osmanlý sahasýyla Doðu Türkçesinin edebi dil temaslarý sýnýrlý iken, Azeri bölgesi hem Osmanlý hem Çaðatay edebi dilinin kullanýldýðý bir saha olmuþtur. Dördüncü sebep Azeri Türkçesinde, Ýlhanlýlar dolayýsýyla, bazý Moðolca unsurlarýn kalmýþ olmasýdýr. Fakat bunlar fazla olmayýp lap, nöker, laçýn gibi bazý sözlerden ibarettir. Beþinci sebep her iki sahada görülen çevre etkileridir. Her iki saha da ayrý komþu dillerden birtakým ögeler almýþtýr. Osmanlý Türkçesine bazý Yunanca ve Ýtalyanca sözler, Tanzimat’tan sonra da, özellikle son zamanlarda batý dillerinden birçok söz ve tabirler geçmiþtir. Azeri Türkçesine ise; baþlýca Farsça ve Rusçadan birtakým unsurlar geçmiþtir. Rusçadan geçen unsurlar bir kýsým sözlerle, soyadlarýnda görülen Rusça eklerdir. Farsçadan geçen unsurlar olarak da, bazý yerel Farsça sözlerin yanýnda, özellikle ses tonu ile soru þekli ve ki’li cümlelerin çokluðu dikkati çekmektedir. Yukarýdaki kýsa açýklamalar, birçok þey anlatmaktadýr. Türk Dünyasýnýn o geniþ coðrafyasýnda, Asya’nýn bir baþýndan Avrupa’nýn göbeðine kadarki sahada Türkler hep ayný tarzda yaþamýyorlar. Yaþamamalarý da normal. Bu koca sahada kaç ayrý devlet, kaç ayrý coðrafya var! Geniþten daralýp konuya dönecek olursak; Azerbaycan ve Türkiye (geniþ manasýyla Balkanlar’ý da içine alarak) sahalarýndaki Türkler, Oðuz Türkleri geleneðinin devamcýsýdýrlar. Bugün Türklük âleminde Kazakistan ile Türkiye’nin köken aynýlýðýndan bahsederken, Azerbaycan konusuna takýlmak saçmalýktan baþka þey olamaz. Ayrýca, Türkiye içinde bile çeþitli illerde konuþma dilinde Türkçenin farklýlaþtýðýný düþünürsek, Armaðan Çaðlayan gibi bu konuyu algýlamakta zorlanan kiþilerin mantýðý acaba Trabzon ile Ýzmir’deki Türkçeyi ve Türkleri ayrý düþünme mantýðýnda mý olacaktýr? Azerbaycan ve Azerbaycan Türkleri, bizim öz parçalarýmýzdýr. Bunu ben bizzat bir Kosova Türkü olarak Bakü sokaklarýnda gezerken gördüm. Azeri yerine Azerbaycan Türkü demek; Azerice gibi saçma bir söz yerine Azerbaycan Türkçesi demek doðru olacaktýr. B Onlar Türkçe için kurþuna dizildiler Ferhat DERVÝÞ alkanlarda Türkçenin þehitleri onlardý.Üsküp’te Yücelciler, evet onlar bizim için öldüler. Türkçenin yanýnda oturup ölümden bile korkmadýlar. Tek suçlarý Türkçe konuþmak ve Türkçeyi savunmaktý. Onlar bizlere Türkçenin savunmasý ve Türkçe için mücadelenin son sýnýrlarýný öðrettiler. Peki bizlere býrakýlan bu miras, bizim için ne kadar deðerlidir. Elinizi yüreðinize koyun ve kendinize sorun. Türkçeyi, aldýðýnýz paradan fazla seviyor musunuz ? Türkçe, sizin aileniz için ne kadar deðerlidir, Türkçeyi, aileniz kadar,çocuklarýnýz kadar seviyor musunuz? Siz Türkçeyi korumakta Yücelci olabilir misiniz? Türkçe için kurþunlarýn karþýsýnda durabilir misiniz? Bunlarý kendinize sorun. Sorarken de aynaya bakýn, yüzünüz kýzarýyor mu? Yoksa baþka bir sorun mu? Göz yaþlarýnýza hakim olabiliyor musunuz? Evet Balkanlarda aðzýmýzdan yüzlerce sene düþmeyen Türkçenin deðeri nedir? Onlar aynaya bakmadan ölüme doðru gittiler, aðýr hapis cezalarýna kaptýrýldýlar ve böyle olduklarý için çok gururluydular.Tabi ki gururlandýlar . Balkanlarda elden giden Türkçeyi savunmak kolay mý? Ana dilinin yanýnda oturup, ölmek þerefini yaþamak herkese nasip olmaz. Bu þerefi yaþamak için, Yücelciler gibi düþünmek ve konuþmak gerek, Yücelciler gibi mücadele vermek gerek. Meclislerde Türkçe tartýþýlýrken yüz numaraya gidiyoruz diye kaçmamalýyýz.Onlar kaçmamýþ. Bizler niye kaçýyoruz? Türkçeye taciz yapýlmasýný önlemeliyiz. Onlar bunu yaptýklarý için öldürüldüler. Çocuklarýnýzý baþka dillerde eðitime verirken Türkçeye nasýl bir hainlik yaptýðýnýzý biliyor musunuz? Onlar bizim çocuklarýmýzýn Türkçesi için öldüler. Alacaðýnýz beþ para karþýlýðýnda Türkçeyi küçük düþürmemeliyiz. Onlar için Türkçenin para deðeri yoktu. Çýkarcýlýk, yalaklýk, marionetlik yapmadýlar. CIA, KGB ve buna benzer kuruluþlara çalýþmadýlar. Onlar Türkçeye hizmet ettiler ve öldüler. Bunu kafanýza sýðdýrabiliyor musunuz? Yücelcilik ne demek? Türkçe konuþmak, Türkçe düþünmek, Türkçeyi savunmak , Türkçeyi çocuklarýmýza miras býrakmak, Türkçe için ölmek … Böyleleri Balkanlarda çoktur. Onlar sayesinde bugün Türkçe konuþabiliyoruz. Onlar, Balkanlarýn bilinen ama yazýlmamýþ tarihidir. Bulgaristan çocuðunun örneðini yazýma almadan olamýyorum. Adý deðiþtirilen liseli Türk çocuðu intihar ediyor ve vasiyetinde, beni Türk bayraðýyla gömün diyor. Liseliler de Türkçenin karþýsýnda ölmeye cesaret edebiliyorlar. Yücelciler bizim aðabeylerimizdir. Onlarýn yaptýklarýnýn azýný yapabilsek bile ne mutlu bizlere. Onlarý öðrenmek ve onlar kadar Türkçe yürekli olmak, ne kadar güzel bir duygu. Onlar gibi olmazsak bile onlarý çocuklarýmýza öðretmeliyiz. Onlar Balkanlarýn Gandileridir. Onlar Balkanlarýn en [+1] güzel kokan çiçekleridir, onlarý koklamak, onlara benzemek bu dünyada daha güzeli olabilir mi? Þubat ayý balkanlarda Yücelciler ayý olarak nitelendirilmelidir. Onlar için yapacaðýmýz törenler coþkulu ,Türkçe gibi olmalý. Onlar bizim yüreklerimizde büyüklerimiz gibi yaþamalý. Onlar idam edilirken yalnýz deðildiler.Yanlarýnda Kosova savaþýnda düþen þehitler, Plevne þehitleri vardý, Çanakkale’yi geçilmez yapan Mehmetler ordaydý. Onlar kurþuna dizilirken ,büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Ne Mutlu Türküm diyene!” deyimi kulaklarýnda çýnlýyordu. Yücelci aðabeylerime Allah’tan rahmet diliyorum . Bizler bu güzel miraslarý býraktýklarý için onlara minnettarým, onlar için dualarýmýzý esirgemeyelim, mekanlarý cennet olsun . Güncel 1 Perşembe, 3 Nisan 2008 ÝYÝ KÝ VARSIN EVLAD-I FATİHAN Celal MUSTAFA 933 yýllarýnda Gilan Nahiyasý Kamenica’ya baðlý 80 hanelik 780 kiþilik Birova (Birivoyca) Köyü topluca Türkiye’ye göç etmiþler. Bu dönemde Gilan’dan Dedem kardesleri ve amcalarýyla birlikte göç etme kararýný almýþlar. Dedemin en küçük oðlu (amcam) yolda aðýr bir hastalýðý kapýldýðýndan dolayý göçten vazgeçer ve Selanikten geri dönerler. Dedemin kardeþi ise kararýndan vazgeçmez yola devam eder. Ve Birova sakinleri ile Türkiye’ye göç ederler. Türkiye’ye geldiklerinde kendi istemleri üzere Elazið’e yerleþirler. Dönemin Ýstanbul Valisi Sirkeci tren istasyonunda Kosova muhacirlerini karþýlar ve iki yere sizleri yerleþtirebileceðini söyler. Biri Ýzmir diðeri de Elazýð. O dönemde Ýzmir’i çok Rum olduðu iddiasý ile bura halký Gavur diye bilrmiþ. Göçmeler de Gavurlardan okadar býkmýþlar ki onlardan kaçýp yine bir arada yaþamayý düþünemezlerdi. Bu vesileyle fazla düþünmeden Elaziðe yerleþmeleri istemiþler. Bu yukarýda yazdýklarýmý ilk olarak Türkiye’ye 1979 yýlýnda ilk misafir gittiðimde Ýkinci kuþak amcamýn oðlundan iþtimiþtim. Ayný sözleri ardýmýzda kalan hafta Bursa’dan Gilan’a misafir gelen 75 yaþýnda Biriova Doðumlu Rüþtü MAVÝÇÝÇEK’ten iþitme fýrsatýný buldum. Kendileri 1950 yýllarýna kadar Elaziðe baðlý Akçakiraz köyünde yaþarlar sonra da Bursa’ya yerleþtiklerini söyledi. Bursa’da elektrikçi olararak devlet iþlerinde görev alýr. Bütün göçmenlere olduðu gibi Hacý Rüþtü Amcaya’da Arnavut derlermiþ. Rüþtü amca da Türk kökenli olduðunu yeni öðrenmiþ. Emekli olduktan sonra tarihi yerleri, tarihi belgeleri araþtýrma hevesi peþindeyken kökeninin Amasya’dan Novobýrda’ya Novobýrda’dan da Birivoycaya yerleþtklerini anlatýyor ve Özbe öz Türk olduðunu yeni öðrenmiþti. Zaten kendi tabiriyle ben kendimi düne kadar Arnavut biliyordum. Bu konuda benim de 1984 yýlýnda bir seminere katýldýðým deðerlei hocalarýmdan Hatýrlaayabildiðim kadarýyla Tarih hocamýz Prof.Dr.Abdül Haluk Çay Amerikan Tarih Kurumunda “1300 yýllarý Anadolu 3 milyon nüfuz ve Balkanlar da ise 1 milyon nüfus var olduðuðu ve 1400 yýllarýnda bu yerlerde nüfus yapýsý Anadolu’da 1 miliyon azalýyor 2 miliyon oluyor, Balkanlar’da ise 1 milyon için artýp 2 miliyona çýktýðýný” Hacý Rüþtü amcaya söylediðimde yüzünde bir sevinç doðduðunu ve hemen kalemi alýp bu söyldiklerimi büyük bir sevinçle kendi not defterine kaydetti. Not defteri ise hayli kabarýktý bu tür verilerle. Kendisinin ifade ettiði 700 sayfayý aþkýn elyazýlarý biriktirmiþ. Rüþtü amcanýn tarih, makale, aný ve þiir türünde de bir çok yazýsý var. Kayýn Pederi olan Tahir Doburçan Gilan’da dillere destan olmuþ Pojaran’da Sýrplar tarafýnda nasýl öldürüldüðünü 16 Gilanlýlar arasýnda bilmeyen yok. Kayýnpederi için yazmýþ olduðu aný ve þiirleri hakkýnda baþka bir yazýmda gündeme konu edineceðim. Kendisi Çanakkale Þehitlerine adamýþ olduðu bir þiirini Yeni Dönem okurlarýyyla paylaþalým: ÇANAKKALE ÞEHÝTLERÝ Korkmadan tek yürek vatan için vermeye can Ýçimiz sanki yanýyor. Ne alev var, ne duman. Ancak kafamda tek soru: “Hürriyet ne zaman?” Okyanusu aþmýþlar bizi yok etmeye sayýsýz insan. Düþman karþýsýnda dimdik bekleriz siperde, Ülkemizin dört köþesinden vermiþiz el ele. Gökyüzü sanki yanýyor,derler doldu top, gülle ile, Çanakkale geçilmez oldu, düþmaný sardý velvele. Türk’ün asker aç-susuz, potini yamalý ama imanlý, Üzerine durmadan kurþun yaðýyorsanki leblebi... “Allahu Ekber” sedasý titretti yeri kainatý deldi, Arþ’ta kuruldu Cennet sofrasý, Mehmedi beklerdi. Tut ki son altýndan saraylar kursam, Kainatýn altýnda beni otrutsan, Çað deðil çaðlara mühürü vursam, Vallahi annam babam þehitliði kimseye kaptýrmam. “Öyle ise hadi git evladým! Ben evlatsýz kalayým. Þu yaralý baðrýma kara taþ baðlýyayým.” Bir þehidsin kurþun yarasý ten üstüne nakýþ... Ey þehit anasý —babasý! Sevin. Tutmalýsný bana alkýþ. “Haydi oðlum haydi... Öyle ise git . Düþman tanýmýyyor dinini, bombalýyor camini. Çiðniyor ýrzýný, haklarýný, yakýyor Kütabýný. Yok ediyor dilini, duygunu, horluyor Türklüðünü.” “Haydi yavrum utandýrma ecdadýný, çabuk git. Düþmana verme meydan, ya gazi ol, ya þehit. Düþman parçalamasýn vatanýný, yapmasýn didik didik. Ancak Türk anasý doðrur senin gibi yiðit. Deðerli amcamýz Haci Rüþtü MAVÝÇÝÇEK beyefendiye uzun ömürler ve elindeki yazýlarýn bir an önce yayýnlanmasý dilekleriyle ayrýldýk. Bu vesileyle þaný büyük ÇANAKKALE ÞEHÝTLERÝNÝ RAHMETLE ANAR, Türk Milletine birllik ve beraberlik Çanakkale baþkomutanu Gazi Mustafa Kemal Paþa’nýn dürüstü ile “YUTTA BARIÞ, DÜNYADA BARIÞ” dilekleriyle saygý ve sevgiler 17 Perşembe, 3 Nisan 2008 To p l u m Din ve Toplum M. Tevfik Yücesoy tyucesoy@mynet.com tyucesoy@hotmail.com ALLAH’IN MÜMÝNLERE AHÝRETTE VAATLERÝ Allah sabredenlere karþýlýðýný en güzeliyle verecektir Ýþte onlar, sabretmelerine karþýlýk (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileði ve selamla karþýlanýrlar. Orda ebedi olarak kalýcýdýrlar; o, ne güzel bir karargah ve ne güzel bir konaklama yeridir. (Furkan Suresi, 75-76) Allah salih amellerde bulunanlara Adn cennetlerinde güzel meskenler vaat etmiþtir Allah, mü’min erkeklere ve mü’min kadýnlara içinde ebedi kalmak üzere, altýndan ýrmaklar akan cennetler ve Adn cennetlerinde güzel meskenler vaat etmiþtir. Allah’tan olan hoþnutluk ise en büyüktür. Ýþte büyük kurtuluþ ve mutluluk budur. (Tevbe Suresi, 72) Allah müminlere sonsuz nimetlerle dolu cennet hayatý vaat etmiþtir Orada tahtlar üzerinde yaslanýp-dayanmýþlardýr. Orada ne (yakýcý) bir güneþ ve ne de dondurucu bir soðuk görürler. (Meyvelerin) Gölgeleri onlara pek yakýn ve devþirilmeleri kolaylaþtýrýldýkça kolaylaþtýrýlmýþ. Çevrelerinde gümüþten billur kablar, kupalar dolaþtýrýlýr. Gümüþten billur kaplar ki, onlarý belli bir ölçüyle tesbit etmiþlerdir. Orada onlara bir kadeh içirilir ki, karýþýmý zencefildir. Bir pýnar ki orada “selsebil” olarak adlandýrýlýr. Çevrelerinde (gençlikleri ve dinçlikleri) ebedi kýlýnmýþ civanlar dolaþýr-durur; sen onlarý gördüðün zaman saçýlmýþ birer inci sanýrsýn. Her nereye baksan, bir nimet ve büyük bir mülk görürsün. Onlarýn üzerinde hafif ipek ve aðýr iþlenmiþ atlastan yeþil elbiseler vardýr. Gümüþten bileziklerle bezenmiþlerdir. Rableri onlara tertemiz bir þarab içirmiþtir. Þüphesiz, bu, sizin için bir mükafaattýr. Sizin çaba-harcamanýz þükre deðer (meþkur:makbul) görülmüþtür. (Ýnsan Suresi, 1322) Allah salih amellerin karþýlýðýný eksiksizce verecektir Þüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadýnlar, mü’min erkekler ve mü’min kadýnlar, Deðerli eþim, babamýz Fikret C UR Ý Ölümünün 14’üncü yýlýnda seni rahmetle anar mekanýnýn cennette olmasý için yüce Mevla’ya duacýyýz. Gittiðin günden beri özlemin ve hasretin dinmedi, seni her zaman kalbimizde yaþatýyoruz. Seni hiçbir zaman unutamayan: Eþin: Besire Oðlu: Sezgin Kýzý: Didem ve CURÝ ailesi... gönülden (Allah’a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah’a) itaat eden kadýnlar, sadýk olan erkekler ve sadýk olan kadýnlar, sabreden erkekler ve sabreden kadýnlar, saygýyla (Allah’tan) korkan erkekler ve saygýyla (Allah’tan) korkan kadýnlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadýnlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadýnlar, ýrzlarýný koruyan erkekler ve (ýrzlarýný) koruyan kadýnlar, Allah’ý çokça zikreden erkekler ve (Allah’ý çokça) zikreden kadýnlar; (iþte) bunlar için Allah bir baðýþlanma ve büyük bir ecir hazýrlamýþtýr. (Ahzab Suresi, 35) Mallarýný infak edenlerin karþýlýðýný Allah artýrarak verecektir Gerçekten Allah’ýn Kitabýný okuyanlar, namazý dosdoðru kýlanlar ve kendilerine rýzýk olarak verilen Mallarýný Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri þeyin peþinden baþa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rableri Katýndadýr, onlara korku yoktur ve onlar mahzun olmayacaklardýr. (Bakara Suresi, 262) Allah þükredenleri ödüllendirecektir Allah’ýn izni olmaksýzýn hiçbir nefis için ölmek yoktur. O, süresi belirtilmiþ bir yazýdýr. Kim dünyanýn yararýný (sevabýný) isterse ona ondan veririz, kim ahiret sevabýný isterse ona da ondan veririz. Biz þükredenleri pek yakýnda ödüllendireceðiz. (Al-i Ýmran Suresi, 145) Allah yolunda ölenlere büyük bir ecir vardýr Andolsun, eðer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, Allah’tan olan bir baðýþlanma ve rahmet, onlarýn bütün toplamakta olduklarýndan daha hayýrlýdýr. (Al-i Ýmran Suresi, 157) Allah, Kendisi’ne ve elçisine itaat edenlere cenneti vaat etmiþtir Kim Allah’a ve Resul’e itaat ederse, iþte onlar Allah’ýn kendilerine nimet verdiði peygamberler, doðrular (ve doðrulayanlar), þehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaþtýr onlar? (Nisa Suresi 69) Sevgili eþim, babamýz... Reþat ÞÝNÝK Ölümünün 6. yýlýnda seni saygý ve özlemle anýyoruz. Bu erken veda ediþin bizleri baba sevgisine muhtaç etti. ama sen bizim için ölmedin ve hiçbir zaman ölmeyeceksin. Seni her zaman kalbimizde yaþatacaðýz. Ruhun þad, mekanýn cennet olsun. Eþin: Fatime, Oðlun: Buyar, Kýzýn: Hicran Damadýn: Faton, Gelinin: Saranda, Torunlarýn: Edibe, Erdi, Seden ve Bilge “B e þ þ e y vardýr ki...” Prof.Dr.Ahmed YARDIM Hazreti Ali buyurdu ki: “Beþ þey vardýr ki, kiþinin saâdetindendir: Eþinin anlayýþlý ve itaatli olmasý, evlâdýnýn uysal ve saygýlý olmasý, arkadaþlarýnýn temiz ve samimi olmasý, komþularýnýn iyi olmasý, geçiminin de kendi memleketinde olmasý.” Ahmed bin Harb buyurdu ki: “Kadýnda þu altý haslet bulunduðu takdirde, gerçekten o, “iyi kadýn” vasfýnda kemale ermiþtir: 1- Beþ vakit namaza riâyetkâr olmasý, 2- Kocasýna severek itaat etmesi, 3- Her iþte Allah’ýn rýzasýný gözetmesi, 4- Ýnsan çekiþtirmekten ve koðuculuktan dilini tutmasý, 5Dünya malýna karþý zühd ve kanaat sahibi olmasý, 6- Musibetlere karþý sabýr ve metanet göstermesi.” Hâtem’ül-Esam buyurdu ki: “Ýyi kadýn dinin direði, âile yuvasýnýn temeli, tâat ve ibadetlere karþý da destek ve yardýmcýdýr. Aykýrý giden kötü bir kadýn ise, kendisi güldüðü halde kocasýnýn kalbini eritir.” Abdullah bin Amr buyurdu ki: “Bir kadýnýn kocasýnýn yüzüne karþý gülmesi fakat, yokluðu zamanýnda ona hýyanette bulunmasý, cehennemlik olduðunun alâmetidir.” Ýyas bin Muâviye buyurdu ki: “Ýki dert vardýr ki bunlarýn ilâcýný bilmiyorum. Birisi ahmaklýk, diðeri de huysuz kadýn!” Hadis-i þeriflerde buyuruldu ki: “Bir kadýnýn kocasý kendisinden razý olduðu halde hamile kaldýðýnda Allah yolunda gündüz oruç tutup gece ibadet eden bir kiþinin sevabý kadar ona sevap verilir. Doðum sancýsý tutunca ona verilecek sevabý ancak Allahü teâlâ bilir. Doðum yapýnca çocuðun emdiði her yudum süte karþýlýk kendisine bir sevap yazýlýr. Gece çocuk onu uykusuz býrakýnca Allah rýzasý için yetmiþ köle azat etmiþ gibi sevap kazanýr. Ey Selame, bunlarý söylemekteki maksadýmý biliyor musun? Namusunu muhafaza eden, kocasýna itaat eden ve kocasýndan gördüðü iyilikleri inkâr etmeyen saliha hanýmlarý kastediyorum.” “Kadýnýn cihadý, kocasý ile iyi geçinmektir.” “Koca hakkýna riayet, Allah yolunda cihad etmek gibidir.” “Hanýmýna güler yüzle bakan erkeðin defterine bir köle azat etmiþ sevabý yazýlýr.” “Hanýmý ile iyi geçinip þakalaþaný Allahü teâlâ sever, rýzýklarýný artýrýr.” Kadýnýn asalet ve þerefi Hâtem’ül-Esam hazretleri buyurdu ki: “Kadýnýn asalet ve þerefi Allah’tan korkmak; zenginliði Allah’ýn kýsmetine razý olmak; süs ve zîneti iyilik ve cömertliðe bürünmek; ibadeti kocasýna güzel hizmet etmek; gayret ve himmeti de âhireti için hazýrlýkta bulunmak olursa, bütün bunlar kendisinin “Ýyi Kadýn” oluþunun alâmetleridir.” Þakîk-i Belhî hazretleri hanýmýna þöyle dermiþ: “Ey hatun! Belh’deki halkýn hepsi benim yanýmda olsa fakat sen bana karþý olsan, dinimi muhafaza etmeye gücüm yetmez.” Medâyinî hazretleri de buyurdu ki: “Peygamberlerden biri, zevcesinin huyunun kötülüðünden Cenab-ý Hakka þikâyette bulunmuþ. Cenab-ý Hak da ona: ‘Bu kadýný sana, ikâbdan (sýkýntý, eziyet) bir nasib kýlmýþýzdýr’diye vahyetmiþ.” Abdül-Melik bin Umeyr buyurdu ki: “Kadýnýn yaþý ilerlediði zaman, rahmi kýsýrlaþýr, konuþmasý pürüzlü olur, huyu da kötüleþir. Erkek ise, yaþý ilerledikçe görüþleri daha derli-toplu bir hale gelip olgunlaþýr, hiddet ve gazabý söner, huyu da güzelleþir.” Ebû Mutî el-Belhî hazretleri, Eyyûb bin Half’e, hanýmýnýn ezâ ve cefâlarýndan þikâyet yollu bahsetmiþ. O da þu karþýlýðý vermiþ: “Bir kimse, hanýmýnýn eza ve cefasýna sabýr ve tahammül edemezse, kendisinin derecesinin ondan üstün olduðunu da iddiâ edemez!” Hadis-i þerifte, “Hanýmlarýnýzý üzmeyin. Onlar, Allahü teâlânýn size emanetidir. Onlara yumuþak olun, iyilik edin!” buyuruldu.Ýyi davranmak, sadece hanýmý üzmemek deðildir. Onun verdiði sýkýntýlara da katlanmak demektir. Yani bir erkek, ben iyi bir kocayým diyorsa, hanýmýndan gelen sýkýntýlara katlanmasý lazýmdýr. Peygamber efendimiz, “Hanýmýnýn kötü huylarýna katlanan erkek, belalara sabreden Hazreti Eyyüb gibi mükafatlara kavuþur” buyurdu. Ýyi olmak Dedemiz, babamýz, Müslüman için haným ile iyi amcamýz ve geçinmek þarttýr. Kur’an-ý kerimde dayýmýz de mealen, “Onlarla iyi, güzel geçinin!” buyuruluyor. (Al-i imran19) Ýmam-ý Þarani hazretleri buyurdu ki: Hakikaten Selefin hepsi 7’nci gününde saygýyla anýyoruz. Sen her zaman zevcelerine karþý sabýrlý idiler. herkesle dostluk kurdun, senin hoþgörün hepOnlarýn ezâ ve imizin anýlarda. Bir baba, amca, dede ve huysuzluklarýna dayýmýz olarak gönüllerimizde taht kurdun. mukabelede Uzlaþmacýlýðýn ve gülümsemelerin her zaman, bulunmazlardý. Þu her köþede ve kalplerimizde olacaktýr. kadar var ki, yine Dualarýmýzla her zaman seninle olacaðýz. onlarýn hayrý için Allah’tan dileðimiz, mekanýn cennet olsun. bâzan onlarý te’dib ettikleri de Skender Ailesi olurdu. Çamil Skender’i Kadın 18 Egzersizi bilinçli mi yapýyorsunuz? Yaz geldi, herkesi kilolardan nasýl çabuk kurtulurum telaþý sardý... Zayýflarým umuduyla bilinçsizce yapýlan egzersizlerin size faydadan ziyade zarar getirdiðinin farkýnda mýsýnýz? Yürüyüþ, düþük-orta þiddetli koþular en ideal olan çalýþmalardýr. Fakat önemli olan çalýþmanýn þiddetini (tempo) ve süresini ayarlamaktýr. Genel olarak, bu tür çalýþmalar tamamen görsel ve seçilen model çalýþmalara dayanmaktadýr. Yani saðlýk için egzersiz yapan bireylerin yüzde 90’ý ya da fazlasý, bilimsel ve sistematik bir program uygulamamaktadýr. Görsel bilgilere dayanarak yapýlan çalýþmalar istenilen hedefi yakalayamaz. Unutulmamasý gereken en önemli þey; her bireyin tüm fiziksel ve fizyolojik özellikleri, dolayýsýyla kapasiteleri farklýdýr. Bunun için antrenman yükleri de farklý olacaktýr. Genel saðlýk kontrolü þart Antrenman programlarýna baþlamadan önce hekiminize baþvurarak genel bir saðlýk kontrolünden geçmeniz gerekir. Özellikle efor testi yaptýrmanýz gereklidir. Bu test sonucu eforlara direncinizi dolayýsýyla kapasitenize uygun antrenman programlarýný elde edebilirsiniz. Çalýþma þiddetinin tayini; en önemli problem çalýþma þiddetinin tayinidir. Þayet düþük þiddette çalýþýrsanýz bir geliþim saðlayamazsýnýz, yüksek þid- dette çalýþýrsanýz yaralanma riskiniz vardýr üstelik istenilen olumlu etkileri elde edemezsiniz. Çalýþma þiddetinin tayini, kesin yöntemler ile, bireyin maksimal oksijen kullanma kapasitesi (max.VO2) ölçülerek laboratuarda gerçekleþtirilebilir. Fakat basit ve yaklaþýk olarak çalýþma þiddetini tayin için; maksimal kardiyak frekans (nabýz) yüzdesini alarak efor þiddeti ayarlanabilir. Bunun için önce maksimal kardiyak frekans tespit edilir (yani kalbinizin dakikada vurum yapabileceði en yüksek deðer). Bu deðeri bulmak için 220 sabit sayýsýndan ‘yýl’ olarak ‘yaþ’ çýkarýlýr. Örnek: þayet 40 yaþýnda iseniz; 220-40= 180, sizin maksimal kardiyak frekansýnýzdýr. Aerobik kapasitenizi geliþtirmek için maksimal kardiyak frekansýnýzýn yüzde 60-90’ý arasý bölgede antrenman yapmanýz gerekir. Öyleyse aerobik antrenmanýnýz 108 ile 162 nabýz arasýnda bir bölgede gerçekleþmelidir. Nabzý bilmek önemli Þayet yeni baþlýyor iseniz, en iyisi bu aralýðýn alt sýnýrýndan (maksimal kardiyak frekansýnýzýn yüzde 60-70) baþlamak gerekir. Antrenmanlarýn ilerlemesi sonrasý, ne kadar form kazanýrsanýz o kadar daha yüksek yüzde ile çalýþabilirsiniz. Nabýz alýmý; bir dakikalýk nabýz sayýsý rehber olarak alýnýr. En iyi yöntem özel amaçlý Polar saatler dir. Fakat boynun iki Perşembe, 3 Nisan 2008 yanýndaki karotis (þah damarý) damarlarýn biri üzerine tek taraflý olarak orta ve yüzük parmak birleþtirilerek hafifçe bastýrýlýr, 15 saniye nabýz sayýlýr 4 ile çarpýlarak çalýþma nabzý bulunur. Bu yöntemin yanýnda, çalýþma þiddetini tayin için ‘solunum yöntemi’, ‘aerobi egzersiz’ bölümünde açýklanmýþtýr. Antrenmanýn sýklýðý Baþlangýçta çalýþmayý kýsa bir süre uygulayýnýz, asla kendinizi zorlamayýnýz. 5 dakika koþtuktan sonra dinlenin. Elbette ki çalýþma öncesi ýsýnmayý unutmuyorsunuz. Antrenman süresini önce 1 sonra 2 sonra 3 km koþabilmek için düzenli olarak ayarlayýnýz. Soluk soluða kalmadan ýlýmlý tempoda koþmayý unutmayýnýz. Þayet iyi bir düzeye gelirseniz koþarken arkadaþlarýnýz ile sohbet edebilirsiniz. Bir kaç ay antrenmanýn sonunda, yorulmadan kas aðrýlarý olmadan, önemli mesafelere ulaþabilirsiniz (10 km). Haftada 3 antrenman seansý idealdir. Haftanýn bir günü 15 km koþmaktansa 3 kere 5 km koþmak daha iyidir. Çalýþma yükünü dilimlere bölün Bir seanslýk 15 km koþu kalbi ve tendonlarý daha fazla zorlar, lokmalarý küçülterek almanýn sindirimi daha kolay olacaðý gibi, çalýþma yükünü de dilimlere bölmek organizmanýn yüklenmeyi sindirmesi bakýmýndan daha uygun olacaktýr. Ayrýca bu koþular günün ayni saatlerinde gerçekleþtirilmelidir, form durumunuz ilerledikçe haftada 4-5 seans düzenleyebilirsiniz. Koþu esnasýnda baþ öne eðik olmamalýdýr. Þayet yürüyüþ düþünülüyor ise her gün en az bir saat yapýlmalýdýr. Koþular maksimal kalp atým hýzýnýzýn altýnda olmalýdýr, 20 ya da 30 dakika yeterlidir. Þayet bazý kurallara uyarsanýz yaþýnýz ilerlemiþ olsa da uzun süre koþabilirsiniz. Kalp-damar sisteminin antrenmaný devam eden bir süreçtir ve sabýrlý olarak kuvvetlendirilmesi gerekir. 21 Mart - 20 Nisan Bu hafta kafanda kurguladýðýn bazý planlarý gerçeðe dönüþtürme eðlenceli bir iki haftaya giriyorsunuz. Yeni aþk fýrsatlarý ile karþýlaþabilir, aþk hayatýnýzý ve aþkla ilgili düþüncelerinizi gözden geçirebilir. Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta içerisinde, evinizi deðiþtirebilir (alýmsatým, kiralama), yeni gayri menkuller edinebilir, evinizde deðiþiklikler yapabilirsiniz ya da bu tür düþüncelerinizde artýþ olabilir. 21 Mayýs - 21 Haziran Bugünden itibaren önümüzde iki hafta içerisinde, yeni sunumlar, iletiþim ve pazarlama ilgili yeni anlaþmalar ve baþlangýçlar yapacaksın. Koþullar ve detaylar konusunda çok dikkatli olmalýsýnýz. Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta içerisinde, gelirlerinizde artýþa sebep olacak yeni iþler bulabilirsiniz. Maaþýnýza zam istemek veya yeni bir iþe baþlamak için uygun bir zamandasýnýz. 23 Temmuz - 22 Aðustos 23 Ekim - 21 Kasým Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta içerisinde, seyahate çýkmak, eðitim, ve medya ile ilgili baþlangýçlar yapmak için uygun zamanlarda olacaksýnýz. Önünüze konulacak iþler, olaylarýn kontrolü size geçecek. Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta içerisinde, hak ettiðiniz parayý edinebilir, hayatýnýzda yeni bir sayfa açmak isteyebilir veya bazý þeyleri sonlandýrmak zorunda kalabilirsiniz. 20 Ocak - 18 Þubat 23 Aðustos - 22 Eylül Bugünden itibaren önümüzde iki hafta içerisinde, bir arkadaþýnýz sizi hayal kýrýklýðýna uðratabilir, hakkýnýzda yapýlan dedikodular sizi üzebilir. Yakýnýnýzýn önemli bir sorununa yardým etmeniz gerekebilir. Bugünden itibaren önümüzde iki hafta içerisinde, yeni iþ teklifleri alabilir, iþ deðiþikliði yapabilirsiniz. Bu hafta içerisinde, size fikir vermeye ya da yolunuzdan çevirmeye çalýþan kiþilere iyi bir ders vereceksiniz. 22 Kasým - 20 Aralýk 22 Haziran - 22 Temmuz Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta içerisinde, sorumluluk almak isteyecek ve cesur adýmlar atacaksýnýz. Vereceðiniz önemli kararlar, size yön verecek. Sevdiðiniz bir arkadaþýnýz ya da yakýnýnýz. Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta içerisinde, uzun zamandýr býrakmak istediðiniz sizin için kötü olduðunu düþündüðünüz alýþkanlýklarýnýzý deðiþtirmek isteyeceksiniz. 23 Eylül - 22 Ekim 21 Nisan - 20 Mayýs 21 Aralýk - 19 Ocak Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta içerisinde, partnerinizle yollarýnýzý ayýrma kararý alabilirsiniz veya iliþkinize resmiyet kazandýrabilirsiniz. Ya da yürümeyen iþleri sonlandýrmak isteyeceksiniz. Bugünden itibaren önümüzde ki iki hafta içerisinde, iþ hayatýnýzda çok fazla çalýþmanýzý, detaylara boðulmanýzý gerektirecek yeni geliþmeler olabilir. Ancak, size yardým edecek birisini bulacaksýnýz. 19 Þubat - 20 Mart 19 Perşembe, 3 Nisan 2008 PRİZREN BELEDİYESİ Remzi Ademaj cad.no.suz Tel: 029/241-391 Yönetim ve Personel Müdürlüðü Personel Dairesi No. 02/111-1191 Tarih: 26.3.2008 Kosova Belediyelerinde Özyönetime ait 2000/45 sayýlý Düzenlemenin deðiþtirilmesi için 2007/30 sayýlý Düzenleme hükümlerine ve Kosova’da Sivil Hizmetlere ait 2001/36 sayýlý Düzenlemeye, Ýdari Talimatý No.2003/02, Prizren Belediye Tüzüðü hükümlerine göre, Personel Dairesi, aþaðýdaki ÇALIÞMA YERÝN DOLDURULMASI ÝÇÝN KONKUR açýyor Saðlýk ve Sosyal Esirgeme Müdürlüðü. Çalýþma yeri: Saðlýk Koordinatörü. Maaþ seviyesi: 7.5. Çalýþma süresi: Atama bir (1) yýla kadar yapýlýr ve iþ sözleþmesinin uzatýlmasý muhtemeldir. Deneme çalýþmasý 90 gün sürer. PRİZREN MUNICIPALITY Str.Remzi Ademaj no nr. Phone:029/241-391 Baþlýca ödevleri: -Temel saðlýkta hastalýk sayýsý ve hastalara yapýlan ziyaretler için raporlarýn sunulmasýný ister ve onlarý kontrol eder. -Kamu ve özel saðlýk binalarýndaki sýhhiye koþullarýný kontrol eder. -Halkýn bulaþýcý ve imünite (aþýlanma) durumlarýný kontrol eder. -Suyun durumuyla ve özel saðlýk için istatistik verilerle ilgili PSK dan raporlarýn verilmesini ister ve onlarý kontrol eder. -Halk saðlýðýn tanýtýmýný ve eðitimini yapar. -Sýhhiye müfettiþiyle birlikte pazarlarda saðlam beslenme gýdalarýn denetimini yapar. Özel becerilik : ·Yazýlý iletiþimde kanýtlý ve baþarýlý becerikli olmalý ·Araþtýrma yapmak için kanýtlý yetenekli olmalý, ·Kiþiler arasý baþarýlý raporlarý yapmasý için yetenekli olmalý, ·Baþarýlý kararlarý, kendi inisiyatifine göre almalý , sorumluluk için hazýrlýklý ve kendi inisiyatifini kullanmakta sorumlu olmalý. PRİZREN BELEDİYESİ Remzi Ademaj cad.no.suz Tel: 029/241-391 Koþullar: Týp Fakültesi- 3 yýl profesyonel çalýþma görgüsü ve bilgisayarý kullanmayý bilmeli. Çalýþan sayýsý: 1 (bir) Aranýlan evraklar: -Fakülte diplomasýnýn onaylý fotokopisi -Doðum kayýt örneði -Bilgisayar kurs sertifikasý -Çeþitli sertifikalar Prizren Belediye Sivil Hizmeti, Kosova’da yaþayan tüm vatandaþlarýn hizmetidir ve erkek ve kadýnlarýn, engelli kiþilerin baþ vurmalarýný teþvik eder. Sadece komple evraklarý olan adaylar ,Mülakat Heyeti tarafýndan hazýrlanan dar liste yapýldýktan sonra mülakata alýnacaktýr. Adaylar, dilekçeyi-baþ vuru formu Prizren BM (eski Bankos) binasýnýn zemin katýndaki kabul dairesinde alabilirler. Konkur, basýn araçlarýnda yayýmlandýðý günden 15 gün açýktýr. (27.3.2008-10.4.2008) Personel Menajeri Shqipe Arifaj PRİZREN MUNICIPALITY Str.Remzi Ademaj no nr. Phone:029/241-391 BÝLDÝRÝ Belediye Yönetim ve Personel Þefi, Belediye Kamu Avukatý ve Belediye Kamu Avukatý yardýmcýsý çalýþma yeri için “Kosova Sot” ve “Ýnfopres” gazetesinde yayýmlanan 02/111-923 sayýlý ve 11.3.2008 tarihli Konkurun, yürürlükte olan yönetmeliðin öngördüðü cinsiyet ve etnik koþulun doldurulmamasý yüzünden sadece Belediye Kamu Avukatý çalýþma yeri için devam ettiði, öteki çalýþma yerleri için gereken iþlemlerin baþlatýldýðý bildirilir. Personel Menajeri Shqipe Arifaj Spor Kanarya Kartalı üzdü: 1-2 bir kez daha öne geçti. Son bölümde etkili oyununu sürdüren Fenerbahçe, özellikle Ali Bilgin ile yakaladýðý net pozisyonlarý deðerlendiremedi. Karþýlaþmanýn 8 dakikalýk uzatma bölümünde skor deðiþmezken, Fenerbahçe sahadan 2-1 galip ayrýlmayý baþardý. F enerbahçe, Turkcell Süper Lig’in 28. haftasýnda oynanan derbi maçta ezeli rakibi Beþiktaþ’ý deplasmanda 2-1 yendi. Ýnönü Stadý’ndaki derbi maça iyi baþlayan Fenerbahçe, ilk dakikalarda oyunun kontrolünü eline aldý. Rakip sahada daha fazla gözüken sarý-lacivertli ekip, 3. dakikada duran bir topta Lugano’nun kafa vuruþunda ilk tehlikeli ataðýný geliþtirdi. Özellikle Colin Kazým ile sað kanadý iyi kullanan Fenerbahçe, 11. dakikada golü buldu. Bu dakikada Kazým’ýn ortasýnda topa defans oyuncularýndan önce hareketlenen Alex, meþin yuvarlaðý kafayla filelere göndererek takýmýný 1-0 öne geçirdi. Rakibinin kendi yarý alanýna gömüldüðü dakikalarda rakip ceza alan çevresinde daha çok görünen Beþiktaþ, kazandýðý duran toplarý iyi deðerlendiremeyince beraberlik golü için tehlikeli pozisyon üretemedi. Ceza alaný içinde gol ayaklarý Nobre ve Holosko’yu topla buluþturamayan siyah-beyazlý takým, uzaktan bir iki þut denemesinin yaný sýra duran toplarda baþarýsýz olunca, ilk yarýyý Fenerbahçe’nin 1-0’lýk üstünlüðüyle sonuçlandý. Maçýn ikinci yarýsýna Ýbrahim Üzülmez’in yerine Ali Tandoðan’ý alarak baþlayan Beþiktaþ, sað kanattan etkili ataklar geliþtirdi. Siyah-beyazlý takým baskýlý oynadýðý dakikalarda Tello ve Delgado ile bulduðu pozisyonlarý deðerlendiremezken, 73. dakikada ani atakta beraberlik gölünü buldu. Rüþtü’nün baþlattýðý atakta son olarak ceza alaný içinde topla buluþan Serdar Özkan’ýn vuruþunda, meþin yuvarlak filelere gitti ve Beþiktaþ 1-1’lik beraberliði saðladý. Beþiktaþ beraberlik golünün ardýndan çok pas hatasý yaparken, bu hatalarý iyi deðerlendiren Fenerbahçe, Alex’in 80. dakikada attýðý golle Sivas’tan ‘Paþa’ya ayný tarife: 0-4 Sivasspor Kasýmpaþa engelini Bulgar golcüsü Ivan Cvetkov ile aþtý. Ligin ilk yarýnda Sivas’ta 4-0 yendiði rakibini bu kez deplasmanda ayný skorla yenen kýrmýzý-beyazlýlar, Turkcell Süper Lig’de 28. hafta sonunda puanýný 61’e çýkardý, þampiyonluk iddiasýný sürdürdü. Recep Tayyip Erdoðan Stadý’ndaki maça oldukça etkili baþlayan Sivasspor ilk 10 dakika içinde Cvetkov’un attýðý gollerle devreyi 2-0 önde kapadý.Ligin sahasýnda en az gol atan takýmý olan ev sahibi Kasýmpaþa ikinci yarýya daha istekli baþlarken, bulduðu farký azaltma þanslarýný deðerlendiremedi. Rakibin savunmada verdiði açýklarý iyi deðerlendiren konuk ekip ise günü yýldýzý Bulgar golcü Ivan Cvetkov 48. ve 74. dakikalarda tekrar sahneye çýktý ve takýmýný 4 farklý üstünlüðe taþýdý. Samiyen`de ses yok ! Galatasaray’ýn cezasý nedeniyle Ali Sami Yen Stadý’nda seyircisiz oynanan maça iyi baþlayan taraf konuk ekip Antep oldu. Orta alanda rakibine üstünlük kuran Gaziantepspor, rakip kalede daha etkili olurken, Beto, Bülent Bölükbaþý ve Deumi ile yakaladýðý fýrsatlarý harcadý. Golsüz geçilen devrenin ardýndan Serkan Çalýk ve Barýþ’ýn oyuna girmesi, Servet’in de orta sahadan defans bölgesine çekilmesiyle Galatasaray ikinci yarýda topa daha çok sahip oldu. Son bölümlere doðru Galatasaray Ümit Karan’la, Gaziantepspor da Ekrem’in vuruþlarýyla gole çok yaklaþsa da 90 dakika sonunda skor tabelasý deðiþmedi ve maç baþladýðý gibi 0-0 sona erdi. Galatasaray bu sonuçla ligin ikinci yarýsýndaki ilk beraberliðini alýrken, haftayý 61 puanla kapattý. Sezonun 7., sahasýndaki 3. beraberliðini alan sarý-kýrmýzýlýlar, Sivasspor’un averajla üstünde 2. sýradaki yerini korurken, lider Fenerbahçe’nin ise 2 puan gerisine düþtü. Perşembe, 3 Nisan 2008 AbdülKadir BIYIKLI ÝSTANBUL kadir@fonex.com.tr Yanal giderse kaos çýkar! Ç ok samimi duygularýmla ifade ediyorum ki, Ersun Yanal ile ne karþýlaþmýþlýðým var ne de el sýkýþmýþlýðým. Telefonu da bende yoktur. Okuyorsa bu sütunlardan okuyordur. Umarým bu yazýyý da okuyacaktýr. Sadri Þener baþkanlýðýndaki yönetim göreve gelir gelmez hepimiz sevindik; doðru iþler yapacaðýna inandýk. Bu inancýmýzý koruyoruz. Lakin; Son bir aydýr Ersun Yanal’ýn gönderilip yerine bir baþka hocanýn getirileceði söylentileri tüm Trabzonsporlular gibi bizim de canýmýzý sýkmaktadýr. Ersun Yanal’ý göndermek niye sayýn baþkan? Suçlu Yanal mý? Yanal bizi þampiyonluktan mý etti? Yanal ile kendi sahamýzda 5-0, 3-0 maçlar mý kaybettik? Bu oyuncular onun oyuncusu olmamasýna ve bu takým onun kafasýndaki takým olmamasýna raðmen, kötünün iyisiyle mücadele eden Yanal’a neden karþýnýz? Anlatýn bize, makul gerekçelerinizi. Arkadan hoca ayarlamalar, sezon içinde hocanýn performansýna bakýp onu göndermek için yolu þimdiden yapmalar, bizim camiamýza da yakýþmaz sizin gibi beyefendi bir futbol adamýna da. Lütfen, yarýndan tezi yok, “Önümüzdeki sene hocamýz Ersun Yanal’dýr” deyin. Yuvarlak laflarla bu gölgeyi üzerimizden atmadýðýnýz müddetçe, getireceðiniz hoca kim olursa olsun, golü size yersiniz. Biz mi çok akýllýyýz yoksa herkes her þeyi mi göremiyor bilmiyorum ama ortada basit bir durum var. Nedir? Trabzonspor, artýk yeni bir kadro yapýlanmasýna gidecek. Bu takýmdan önümüzdeki sene kalsa kalsa 3-4 kiþi kalacak. Þimdi bu yapýlanmayý yeni getireceðiniz hocaya mý yaptýrmak daha iyi, yoksa ligleri çok iyi analiz eden, yurt dýþýnda da oyuncu takibi yapan Ersun hocaya mý? Ersun hoca boþta olsa ondan oyuncu konusunda yardým istemez miydiniz? Ýsterdiniz. Ersun hoca elinizde ama siz nasýl kaçýrýrýz da göndeririz hesaplarý yapýyorsunuz. Sizi büyük Trabzonspor taraftarýna havale ediyorum. Yönetim kurullarý kaos için deðil, çözüm için vardýr. Yanal’ý göndermek kaosu baþlatmaktýr. Yanal giderse sizin de yönetimde ömrünüz bir sene kýsalýr. Sonra yazmadý demeyin!