Basic Words / Nouns – 3 YDS

Basic Words / Nouns – 3
YDS
1.
ortion: düşük, kürtaj
41.
column: kolon, sütun
2.
adult: yetişkin
42.
compass: pusula
3.
advice: nasihat, tavsiye
43.
complaint: şikâyet
4.
almond: badem
44.
consequence: sonuç
5.
ankle: ayak bileği
45.
continent: kıta, kara parçası
6.
architect: mimar
46.
corpse: ceset
7.
ash: kül
47.
cough: öksürük
8.
attorney: avukat (lawyer)
48.
craftsman: zanaatkar
9.
band: (1) müzik gurubu (2) bando takımı
49.
crime: suç
10.
barn: ahır (stables)
50.
cross: haç
11.
battery: (1) pil, batarya (2) şarj aleti
51.
currency: döviz
12.
beggar: dilenci
52.
cyclone: kasırga (hurricane)
13.
belief: fikir, inanç
53.
dealer: tüccar
14.
bench: (parklarda oturmak için yapılan) bank
54.
delay: gecikme, tehir
15.
binoculars: dürbün
55.
depth: derinlik
16.
blinds: güneşlik perde
56.
desire: arzu, istek
17.
boot: arabanın bagajı
57.
diamond: elmas
18.
bottom: dip, derin
58.
diaper: çocuk bezi
19.
break: mola
59.
dishwasher: bulaşık makinesi
20.
bribery: rüşvet
60.
dock: tersane, gemi yapım yeri (shipyard)
21.
bruise: morartı, morarma
61.
donkey: eşek
22.
bull: boğa
62.
downtown: şehir merkezi
23.
button: düğme
63.
dung: tezek
24.
calendar: takvim
64.
dye: saç boyası
25.
candle: mum
65.
elbow: dirsek
26.
cap: şapka
66.
emergency: acil durum
27.
captain: kaptan
67.
engineer: mühendis
28.
carrier: (2) taşıyıcı (2) kurye (courier)
68.
epicentre: depremin merkez üssü
29.
carrot: havuç
69.
errands: ayak işleri, getir götür işleri
30.
cathedral: katedral, büyük kilise
70.
executioner: cellat
31.
celebrity: ünlü, sanatçı
71.
eyesight: görme duyusu
32.
Chalcedon: Kadıköy
72.
failure: başarısızlık
33.
chamber: oda, meclis, loca, salon
73.
fatigue: yorgunluk
34.
chart: çizelge, şema
74.
feud: kan davası (vendetta)
35.
cherry: kiraz, vişne
75.
fiancé: (erkek) nişanlı
36.
chief: şef
76.
fight: (1) kavga, dövüş (2) savaş
37.
citrus: narenciye, turunçgiller
77.
fire: ateş, yangın
38.
clay: killi toprak
78.
flame: alev
39.
cliff: uçurum
79.
fleet: askeri donanama, filo
40.
colonel: albay
80.
forest: orman
0 222 231 22 66 / Eskişehir
-1-
(manure)
www.sistemdil.com
Basic Words / Nouns – 3
YDS
81.
frog: kurbağa
120. landmine: mayın
82.
fuel: yakıt
121. laughter: kahkaha
83.
future: istikbal, gelecek
122. leopard: leopar
84.
gang: çete
123. light: ışık
85.
garlic: sarımsak
124. liquid: sıvı
86.
glue-sniffer: tinerci, bali çeken
125. loan: borç, ödünç
87.
goddess: tanrıça, alihe
126. log: kütük
88.
gown: (1) gelinlik (2) gecelik elbise (3) önlük
127. louse / lice: bit
89.
grease: (1) makine yağı (2) et yağı
128. luck: şans, talih, baht
90.
guest: konuk, misafir
129. lust: şehvet, tutku
91.
guide: rehber
130. magic: sihir, büyü
92.
habit: alışkanlık
131. maize: mısır, darı
93.
hairpin: saç tokası
132. marsh: bataklık
94.
handkerchief: mendil
133. massage: masaj
95.
harm: zarar, ziyan
134. meadow: otlak, mera
96.
hay fever: saman nezlesi
135. meat: et
97.
headline: gazete başlığı, manşet
136. melon: kavun
98.
height: yükseklik
137. merchandise: mal, ticari eşya
99.
hereafter: ahiret, öteki dünya
138. message: mesaj, ileti
100. hijack: uçak kaçırma
139. minute: (1) dakika (2) zerre molekül
101. hitchhiker: otostopçu
140. monk: rahip
102. honour: onur, şeref, haysiyet
141. mosque: cami
103. horsepower: beygir gücü
142. mountain: dağ
104. housing: barındırma, barınma
143. mug: bardak, kupa
105. hunger: açlık
144. mugger: kapkaççı
106. influx: akın etme, üşüşme
145. muscle: kas
107. inmate: hapiste veya akıl hastanesinde yatan
146. mutineer: isyancı
kişi
147. nature: doğa, tabiat
108. institute: enstitü
148. needle: (dikiş için kullanılan) iğne
109. intestine: ince barsak
149. neighbour: komşu
110. isle (a:yıl): koridor (corridor)
150. newspaper: gazete
111. jealousy: kıskançlık
151. nose ring: hızma
112. jewellery: mücevherat
152. nursery: (1) kreş (2) çocuk odası (3) bakım evi
113. Jewish: Yahudi
153. occasion: (1) vesile, fırsat (2) durum, hal
114. jungle: balta girmemiş orman
154. odour: koku
115. kidney: böbrek
155. ointment: merhem
116. king: kral
156. option: seçenek, opsiyon
117. kitchen: mutfak
157. oracle: kehanet (prophecy)
118. label: etiket
158. organisation: örgüt, kuruluş
119. lake: göl
159. orphan: yetim
0 222 231 22 66 / Eskişehir
-2-
www.sistemdil.com
Basic Words / Nouns – 3
YDS
160. overhead projector (OHP): tepegöz, projektör
198. rake: tırmık
161. pain: ağrı, acı
199. ratio: oran, nispet
162. painting: resim, tablo
200. rectangular: dikdörtgen
163. palm: avuç içi
201. referee: hakem
164. parsley: maydanoz
202. reforestation: yeniden ormanlaştırma
165. partnership: (1) ortaklık (2) beraberlik
203. reign: saltanat, devir
166. payment: ödeme, ödenek, ücret
204. remnant: (1) kalıntı, artık (2) parça kumaş
167. peacock: tavus kuşu
205. repairmen: tamirci (mechanic)
168. peak: zirve
206. reptile: sürüngen
169. peasant (pezınt): köylü (villager)
207. request: rica
170. pedestrian: yayan giden yolcu
208. researcher: araştırmacı
171. personality: kişilik
209. resident: halk, ahali
172. photocopier: fotokopi makinesi
210. rest room: tuvalet, lavabo
173. phrase: terim, sözcük
211. ribbon: kurdele
174. physician: doktor (doctor)
212.
175. physicist: fizikçi
213. river: nehir
176. pig: domuz
214. rod: çubuk, değnek, asa (stick)
177. plague (pleyg): (1) veba (2) musibet, bela
215. room: (1) oda (2) boş yer
178. plane: uçak
216. rubbish: çöp (garbage, trash)
179. planet: gezegen
217. safety: emniyet
180. plunder: yağmalama (loot)
218. salesman: satıcı
181. pole: (kuzey, güney) kutup
219. sandwich: sandviç
182. pomegranate: nar
220. saucepan: tencere, tava
183. pound: (1) İngiliz parası (2) ağırlık birimi (453
221. scenery: manzara
gr)
ridicule: alay etme, dalga geçme (mockery)
222. schedule: program, çizelge
184. praise: övgü
223. scholar: alim, bilge
185. pray: dua
224. scissors: makas
186. predator: av hayvanı
225. sea-horse: deniz atı
187. pressure: (1) basınç (2) baskı
226. season: mevsim, sezon
188. principal: müdür (headmaster)
227. seat-belt: emniyet kemeri
189. prison: hapishane
228. secret: sır, giz
190. proctor: sınav gözetmeni
229. segment: bölüm, kısım, parça
191. profession: meslek
230. sense : (1) his, duygu (2) mantık
192. promotion: (1) terfi (2) reklam
231. servant: hizmetçi, köle
193. pupil: (1) göz bebeği (2) ilk ve ortaokul
232. shadow: gölge
öğrencisi
233. shark: köpek balığı
194. queen: kraliçe
234. sheet: yatağa serilen çarşaf
195. rabbit: tavşan
235. shell: sert kabuk
196. racism: ırkçılık
236. shoplifting:dükkandan mal çalma, mağaza
hırsızlığı
197. railway: demir yolu
0 222 231 22 66 / Eskişehir
-3-
www.sistemdil.com
Basic Words / Nouns – 3
YDS
237. shore: sahil, deniz kenarı
276. tortoise: kara kaplumbağası
238. sight: görüş, manzara
277. tower: kule
239. silver: gümüş
278. travel: yolculuk, seyahat
240. singer: şarkıcı
279. tribe: kabile
241. slander: iftira
280. triumph (trayımf): zafer (victory)
242. slayer: katil
281. truce: ateşkes antlaşması
243. smile: gülümseme, gülücük
282. trustee: emanet
244. society: toplum
283. tuberculosis: verem (consumption)
245. solid: katı madde
284. turtle: deniz kaplumbağası
246. sound: ses
285. tutor: özel öğretmen
247. specimen: numune, örnek (sample)
286. tyre: araba lastiği
248. speech: konuşma
287. valley: vadi
249. spice: baharat
288. ventilation: havalandırma
250. spinach (spinıç): ıspanak
289. violet: menekşe
251. spy: casus
290. vocabulary: kelime bilgisi
252. stairs: merdiven
291. vomit: kusma
253. stake: kazık
292. wall: duvar
254. starter: yemekten önce yenen iştah açıcı
293. walnut: ceviz
yemek
294. washbasin: lavabo
255. stewardess: (1) hostess (1) hizmetçi
295. wasp: eşek arısı
256. stitch: dikiş
296. weather: hava
257. storm: fırtına
297. welfare: refah
258. street: sokak, cadde
298. whistle: düdük
259. strip: şerit, bant
299. wick: fitil
260. stuff: malzeme, eşya
300. wile: oyun, hile
261. suicide: intihar
301. windmill: değirmen
262. suit: takım elbise
302. windowpane: pencere camı
263. suite: oturma gurubu
303. witchcraft: sihir, büyü
264. sunset: gün batımı, akşam vakti
304. witness: tanık
265. swallow: kırlangıç
305. wizard: sihirbaz, büyücü
266. tablecloth: sofra bezi
306. wood-pecker: ağaçkakan
267. tape: bant
307. worker: işçi
268. temple: tapınak
308. worm: solucan
269. the Dardanelles Strait: Çanakkale Boğazı
309. wreath: çelenk
270. The Taurus: Toros Dağları
310. yard: (1) avlu (2) bahçe
271. therapy: terapi
311. youth: gençlik
272. thunderstorm: gök gürültüsü
273. tomb: mezar
274. tongue: dil
275. tool: alet, araç, eşya
0 222 231 22 66 / Eskişehir
-4-
www.sistemdil.com