Kongre PDF - Spor Bilimleri Fakültesi
Transkript
Kongre PDF - Spor Bilimleri Fakültesi
3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ 9-11 Ocak 2009 BİLDİRİ KİTABI İÇİNDEKİLER Sayfa 5 Önsöz 6 Kurul Üyeleri ve Yabancı Konuşmacılar 7 Genel Bilgiler 8 Kongre Kayıt, Konaklama ve Transfer Bilgileri 9 Sekretaryalar 10 Kongre Bilimsel Programı 15 Konuşma Metinleri 43 Sözel Bildiriler 59 Poster Bildiriler 79 Araştırmacılar Dizini Yayın Hizmetleri BAYT Bilimsel Araştırmalar Basın Yayın ve Tanıtım Ltd. Şti. Ziya Gökalp Cad. 30/31, Kızılay, Ankara Tel. (0312) 431 30 62 E-mail: info@bayt.com.tr Baskı MİKİ Matbaacılık Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., Matbaacılar Sitesi 560. Sk. No. 27 İvedik/Ankara Tel. 0-312-3952128 Baskı tarihi: 1 Ocak 2009 ÖNSÖZ Futbolun Değerli Dostları, 2007 yılında Ankara Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Türkiye Futbol Federasyonu tarafından ortaklaşa düzenlenen 6.Dünya Futbol ve Bilim Kongresi’nin ardından ilki 1996 ve ikincisi 2000 yılında gerçekleşen Ulusal Kongrelerin sürdürülmesi konusunda fikir birliğine varılmıştır. 9 – 11 Ocak 2009 tarihleri arasında yapılması planlanan 3. Ulusal Futbol ve Bilim Kongresi, halihazırda futbolumuzun içinde bulunduğu durumun ve başarı beklentilerinin uzun vadeli olarak çözüme ulaştırılmasında evrensel bilgilerin ele alınacağı ve katılımcılarla paylaşılabileceği bir ortam oluşturma amacı taşımaktadır. Kongre programında, daha önceki deneyim ve beklentilerden yola çıkılarak, zengin içerikli konferanslar, paneller, uygulamalar, serbest bildiri oturumları, poster sunumları ve yuvarlak masa oturumları yapılacaktır. Bunun yanısıra özellikle saha ve alan uygulamaları da alanının en saygın hocalarınca gerçekleştirilecektir. Genç araştırmacıların desteklenmesi amacıyla Türkiye Futbol Federasyonu tarafından iyi araştırmalara ödüller verilecektir. Futbol sezonu devre arasında düzenlenecek olan kongreye yerli ve yabancı futbol adamları ile araştırmacılar konuşmacı olarak davet edilecek ve böylece katılımcılara güncel bilgilerin paylaşımı için zemin hazırlanmış olacaktır. Futbol ve bilim kongrelerinin gelenekselleşmesi ve elde edilen sonuçların uygulamalara aktarımının gelişime dönüşebilmesi açısından ülkemizin siz değerli araştırmacıları ve futbol adamlarının bu toplantıya vereceği katkı çok büyük önem taşımaktadır. Sizleri tekrar aramızda görmekten büyük mutluluk duyacağız. 3. Ulusal Futbol ve Bilim Kongresi Organizasyon Kurulu: Cengiz Akalan Şeref Çiçek Emin Ergen Gülfem Ersöz Ahmet Güvener Levent İnce Feza Korkusuz Mitat Koz Sürhat Müniroğlu Ufuk Özerten Cezmi Turhan 5 BİLİMSEL KURUL O R G A N İ Z A S Y O N K U R U LU KURUL ÜYELERİ & YABANCI KONUŞMACIL AR Cengiz Akalan Şeref Çiçek Emin Ergen Gülfem Ersöz Ahmet Güvener Levent İnce Feza Korkusuz Mitat Koz Sürhat Müniroğlu Ufuk Özerten Cezmi Turhan M. Ferit Acar Hasan Kasap Caner Açıkada Ali Kızılet Serdar Arıtan Ayşe Kin Alper Aşçı Sadettin Kirazcı Bülent Bayraktar Settar Koçak Turgay Biçer Ziya Oruç Mehmet Binnet Sadi Kurdak Birol Doğan Asaf Özkara Gazanfer Doğu Thomas Reilly Niyazi Eniseler Yaşar Sevim Rüştü Güner Hakan Gür Tahir Hazır Çetin İşleğen YA B A N C I KO N U Ş M AC I L A R Oğuz Karamızrak 6 Marcello Iaia Barry Drust Adrian Lees Allistair McRobert Nader Rahnama GENEL BİLGİLER Kongre Merkezi WOW Topkapı Palace Otel Kundu Köyü 07110 Çalkaya - Antalya - Türkiye Tel : 0 242 431 23 23 Kongre Tarihleri 9 – 11 Ocak 2009 Kongre Dili Kongre dili Türkçe’dir. Yaka Kartı Kayıt yaptıran tüm katılımcı ve refakatçilere yaka kartı verilecektir. Kongre düzeninin sağlanabilmesi için yaka kartlarının kongre süresince tüm bilimsel ve sosyal etkinliklerde sürekli takılması gerekmektedir. Katılım Belgesi Tüm bilimsel program katılımcılarına katılım belgeleri 11 Ocak 2009 tarihinde dağıtılacaktır. Davet Mektubu / İzin yazısı Kongre katılımı için kurumlara verilmek üzere talep edilecek olan kongre davet yazıları Kongre Sekreterliği aracılığı ile isteyen katılımcılara gönderilecektir. Bu tür davet yazıları sadece izin amacı ile kullanılabilir. Bu tür davet mektubu sahibi misafirlerin kayıt ve konaklama ücretleri kendilerine aittir. Web Sayfası Kongrenin resmi internet adresi olan www.futbolbilim.org adresinden kongre programı, kayıt-konaklama-transfer koşulları, bildiri gönderme koşulları ve tarihi ile ilgili tüm bilgilere ulaşabilirsiniz. İptaller Kayıt ve konaklama ücretleri; - 28 Kasım 2008 tarihine kadar bildirildiği taktirde %50 si - 28 Kasım 2008 tarihinden sonra bildirildiği taktirde iade yapılmayacaktır. Tüm iadeler kongre bitiminden sonraki 1 ay içerisinde gerçekleştirilecektir. 7 KONGRE KAYIT, KONAKL AMA ve TRANSFER BİLGİLERİ KO NG RE K AYIT ÜCRE TL E Rİ 100 Euro (200 TL) Kayıt Ücreti 50 Euro (100 TL) Refakatçi Kayıt Ücreti • Kongre kayıt ücretlerine KDV dahildir. • Kongre kayıt ücretleri; bilimsel oturumlara katılımı, kongre materyallerini, katılım sertifikasını ve bildiri kitabını içermektedir. • Kongre kayıt işlemlerinin gerçekleştirilebilmesi için, kayıt ücretinin yatırıldığına dair dekontun katılım formuyla birlikte Serenas Turizm’e gönderilmesi ve ardından teyid alınması gerekmektedir. • Bildirileri kabul olmayan katılımcıların kayıt ücretleri iade edilecektir. • 1 Euro = 2 TL olarak kur sabitlenmiştir. • *Öğrenciler (Lisans, Lisansüstü ya da Doktora), Kongreye kayıt yaptırabilmek için okullarından aldıkları öğrenci belgesini bu form ile birlikte kongre sekreteryasına iletmekle yükümlüdür. KO NAK L AMA ÜCRE TL E Rİ WOW Topkapı Palace Hotel – 5* Tek Kişilik Oda Fiyatı Çift Kişilik Oda Fiyatı Üç Kişilik Oda Fiyatı 195 Euro 285 Euro 375 Euro 65 Euro 95 Euro 125 Euro 3 gece konaklama paketi (9 – 12 Ocak) Ekstra Gece • Konaklama ücretlerine KDV dahildir. • Konaklamalar 3 gecelik paket olarak her şey dahil sistemde satılmaktadır. • 1 Euro = 2 TL olarak kur sabitlenmiştir. TRAN SF E R ÜCRE Tİ 8 – 12 Ocak 2009 tarihleri arasında, havaalanından kongre merkezine ve tersi istikamete transfer hizmeti aşağıdaki fiyatlar dahilinde gerçekleştirilecektir. Transferlerin yapılabilmesi için transfer bilgilerinizi uçuşunuzdan en az 72 saat önce bildirilmesi gerekmektedir. Tek Yön Transfer Ücreti: 25 Euro (kişi başı fiyatı) Çift Yön Transfer Ücreti: 50 Euro (kişi başı fiyatı) • Transfer ücretlerine KDV dahildir. KO NG R E K AY I T, KO NA K L AMA ve TRAN SF E R H E SAP BİLGİL E Rİ Hesap Adı Banka Şube EURO Hesap No YTL Hesap No : SERENAS Turizm – Futbol ve Bilim Kongresi : Yapı Kredi Bankası : Meşrutiyet Bulvar Şubesi / Ankara : 8310 3585 : 8310 3580 Banka ödemesi yapıldıktan sonra eksiksiz doldurmuş olduğunuz katılım formu ile birlikte dekontun Kongre Sekreteryasına fakslanması gerekmektedir. Fakslanan dekontların konfirmasyonuyla ilgili lütfen SERENAS Turizm ile kontak kurunuz. SERENAS ilgili fiyatlara ilişkin doğması muhtemel vergi tutarlarını fiyatlara yansıtma hakkını saklı tutar. 8 KO N G R E S E K R E TA R YA S I B İ L İ M S E L S E K R E TA R YA SEKRETAR YAL AR Sürhat Müniroğlu Ankara Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Tel: +90 312 223 31 63 E-mail: munirogl@sports.ankara.edu.tr Feza Korkusuz ODTÜ, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Tel: +90 312 210 49 50 E-mail: feza@metu.edu.tr SERENAS Turizm Kongre Organizasyon Otelcilik A.Ş. Turan Güneş Bulvarı 5. Cadde No: 13, 06550 Yıldız, Çankaya – Ankara / TÜRKİYE Tel :+90 312 440 50 11 Faks :+90 312 441 45 61 E-mail: burak.omeroglu@serenas.com.tr • URL : www.serenas.com.tr 9 KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI 9 O c a k 2009, CUMA 14:00 - 22:00 KONGRE KAYIT 1 0 O c ak 2009, CUMARTE Sİ 09:00 - 10:30 FATİH SULTAN MEHMET SALONU KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU YAVUZ SULTAN SELİM SALONU Panel 1 Panel 2 Panel 4 MAÇ ANALİZİ VE GÖZLEM Sürhat Müniroğlu (Mod) Futbol’da müsabaka analizi ve gözlemin önemi TEKNOLOJİK YAKLAŞIMLAR Mitat Koz (Mod) SICAK ORTAMDA MÜSABAKA VE ANTRENMAN Oğuz Karamızrak (Mod) Ömür Altunsöz Rakip Takımla İlgili Müsabaka Analiz Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Antrenman Uygulamaları Tahir Hazır Futbol ve Futbolcunun Fizyolojik Değerlendirilmesinde Teknolojik Olanaklar Mehmet Binnet Ekstrem Koşullarda Futbol ve Boyutları Kerem Tuncay Özgünen GPS İle futbol maçının analizi Gülfem Ersöz Sıcak ve Futbolcu Sağlığı Sadi Kurdak Hiperterminin futbol maçı sırasında oluşturduğu fizyolojik stres İbrahim Bakır Müsabaka Analizinin Yapılma Aşamaları ve Uygulama Örnekleri Cengiz Demirel Kendi Takımımız ile İlgili Müsabaka Analiz Sonuçlarının Yorumlanması Değerlendirilmesi ve Antrenman Uygulamaları Asaf Özkara Manuel müsabaka gözlem teknikleri 10:30 - 11:00 11:00 - 12:30 ARA Panel 1 Panel 3 Panel 5 MAÇ ANALİZİ VE GÖZLEM UYGULAMA ÖRNEKLERİ BESLENME VE DOPİNG Rüştü Güner (Mod) Futbolda Doping YÖNETİM Niyazi Eniseler (Mod) Aylin Hasbay Futbol Takımlarında Beslenme Danışmanlığı Aysel Pehlivan Performans Artırımında Besinsel Ergojenik Yardımcılar Şule Şakar Milli Takımlar için Oluşturulmaya Çalışılan Beslenme Modelleri Settar Koçak Futbolda etkin kulüp yönetimi: Model yönetim yaklaşımları Hakan Kulaçoğlu Trabzonspor özelinden hareketle zaman içinde yönetim anlayışı ve modeli Zahit Seraslan Futbolda pazarlama teknikleri Hakan Sunay Türkiye ve Bazı Yabancı Ülkelerdeki Futbol Kulüplerinin İncelenmesi 12:30 - 13:30 10 YEMEK ARASI KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI 1 0 O c ak 2009, CUMARTE Sİ FATİH SULTAN MEHMET SALONU 13:30 - 14:30 14:30 - 16:00 KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU YAVUZ SULTAN SELİM SALONU POSTER BİLDİRİLER Panel 6 Panel 7 Panel 8 BİYOMEKANİK Feza Korkusuz (Mod) FARKLI ANTRENMAN YAKLAŞIMLARI Yaşar Sevim (Mod) Üst Düzey Futbol Takımlarında Antrenman Planlaması, Programlanması ve Uygulama Örnekleri ÖĞRETİM YAKLAŞIMLARI Hasan Kasap (Mod) Caner Açıkada Farklı Antrenman Yaklaşımları: Kuvvet Antrenmanlarının Periodizasyonu Levent İnce Okul Beden Eğitimi Programlarında Futbol’un Yeri ve İşlevi Emrah Bayraktar Antrenmandaki Çalışmaların Birbiri ile Uyumu Alistair Mc Roberts Hayri Ertan Futbolda Topa Vuruş Anında Kassal Aktivasyonun İncelenmesi Adrian Lees Biomechanical Analysis of Technique in Soccer Sinan Bozkurt Futbolda beceri öğrenimi Barry Drust Different Training Approaches In Football 16:00 - 16:30 ARA 11 KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI 1 0 O c ak 2009, CUMARTE Sİ 16:30 - 17:30 16:30 - 16:45 16:45 - 17:00 17:00 - 17:15 17:15 - 17:30 FATİH SULTAN MEHMET SALONU KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU YAVUZ SULTAN SELİM SALONU SÖZEL BİLDİRİLER SÖZEL BİLDİRİLER SÖZEL BİLDİRİLER Levent İnce (Mod) Cengiz Akalan (Mod) Mitat Koz (Mod) S02 S03 S05 Recep Cengiz, İ. Fatih Yenel, Necati Cemaloğlu Profesyonel Futbolcuların Algılarına Göre Kulüp Yöneticilerinin Dönüşümsel Liderlik Özellikleri Üzerine Bir Araştırma Özcan Bizati Dar Alan Oyunlarında Antrenman Şiddetinin Belirlenmesi İpek Özyaylalı, Burak Kunduracıoğlu, Eren Ersoy, Hakan Kulaçoğlu Sporcu Fıtıklarında Tanı ve Tedavi S13 S07 S06 Erkut Konter A. Aşçı, M. Ak, H. Cihan Amatör ve Profesyonel Futbolcuların Genç Futbolcularda Aerobik Güç Başarılarına Göre Liderlik Gücü Performansının Yaşa Bağlı Olarak Algıları Değerlendirilmesi F. Vural, M. Balyan, H. Vurgun Elit Düzeydeki Futbol Hakemlerinin Bazı Fiziksel ve Fizyolojik Parametrelerinin İncelenmesi S14 S08 S16 A. Türksoy, N. Sönmez Süper Lig ve I. Lig Futbol Oyuncularının Antrenörlerinden Algıladıkları Lider Davranışlarının Sporcu Tatmini Etkisi Alper Aslan, Caner Açıkada, Hasan Gören, Alpay Güvenç, Tahir Hazır, Asaf Özkara Genç Elit Futbolcuların Müsabaka Sırasında Yüklenme Düzeyleri A.O. Cerrah, E. Onarıcı Güngör, H. Ertan, C. Bayrak Futbolda İzokinetik Kas Kuvveti ve Top Hızı Arasındaki İlişkisinin Değerlendirilmesi S17 S09 S20 E. Öncü, H. Cihan Bayan Öğretmen Adaylarının Futbola Yönelik Tutumlarının İncelenmesi Utku Alemdaroğlu, Uğur Dündar, Yusuf Köklü Aerobik Gücün Belirlenmesinde Kullanılan Saha ve Laboratuvar Testlerinin Karşılaştırması Alper Aşçı, Sinem Hazır, Tahir Hazır, Zambak Şahin, Caner Açıkada Genç Futbolcularda İzokinetik Bacak Kuvvetinin Sezonsal Değişimi 17:30 - 17:45 17:45 - 18:45 17:45 - 18:00 18:00 - 18:15 18:15 - 18:30 18:30 - 18:45 12 ARA SÖZEL BİLDİRİLER SÖZEL BİLDİRİLER SÖZEL BİLDİRİLER Hakan Sunay (Mod) Niyazi Eniseler (Mod) Gül Baltacı (Mod) S01 S10 S19 Sebahattin Devecioğlu The Economic Crisis Spiral in Football Yusuf Köklü, Alper Aşçı, Fatma Ünver Koçak, Utku Alemdaroğlu, Uğur Dündar Futbolda Küçük Alan Oyunlarına Verilen Fizyolojik Cevapların Karşılaştırılması Sinem Hazır, Alper Aşçı, Zambak Şahin, Tahir Hazır, Caner Açıkada Farklı Yaş Gruplarındaki Genç Futbolcularda İzokinetik Bacak Kuvvetinin Değerlendirilmesi S04 S11 S21 Hasan Şahin, Emrah Er Türkiye’deki Teknik Direktörlerin Görev Sürelerinin Ekonometrik Analizi: Hazard Modeli Yaklaşımı Fırat Akça, Sürhat Müniroğlu, Cengiz Akalan, Mitat Koz, Gülfem Ersöz, Eray Uygur, Fatih Çardak 10-15 Yaş Grubu Genç Futbolcuların Bazı Fiziksel Özelliklerinin İncelenmesi Zambak Şahin, Alper Aşçı, Tahir Hazır, Sinem Hazır, Caner Açıkada Hazırlık Dönemi Aerobik Dayanıklılık Performansının Değerlendirilmesi S15 S12 S22 Serhat Deniz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde Bayan Futbolunun Durumu ve Gelişim Önerileri Ani Agopyan, Nurper Özbar, Nuri Topsakal, Nurcan Demirel, Sinan Bozkurt 12 Yaşındaki (Doğum Aylarına Göre Dört Gruba Ayrılmış) Erkek Futbolcuların Kuvvet ve Sürat Özellikleri ile Vücut Proporsiyonlarının İncelenmesi Cem Sinan Aslan, Fırat Akça, Sürhat Müniroğlu Süper Lig Takımlarının Altyapılarından Oyuncu Yetiştirme Verimliliklerinin İncelenmesi S24 S18 S23 Murat Özşaker Adolesan Futbolcu Çocukların Benlik Saygısı Düzeylerinin Diğer Branşlardaki Sporcularla Karşılaştırılması Tahir Hazır, Alper Aşçı, Asaf Özkara, Caner Açıkada Genç Elit Futbolcularda Morfolojik ve Fizyolojik Özelliklerde Değişimler: Uzunlamasına Çalışma Recep Ali Özdemir, B. Okan Miçooğulları, Nihan Arsan, Ziya Koruç Futbolda Antrenör ve Sporcuların Stresle Başa Çıkma Davranışlarının Belirlenmesi KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI 1 1 O c a k 2009, PA Z AR 09:00 - 10:30 FATİH SULTAN MEHMET SALONU KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU YAVUZ SULTAN SELİM SALONU Panel 9 Panel 11 Panel 12 HAKEM EĞİTİMİ Sürhat Müniroğlu (Mod) Futbol hakemlerinin seçimi ve eğitimi TESTLER Çetin İşleğen (Mod) PSİKOLOJİK DESTEK Sadettin Kirazcı (Mod) Alper Aşçı Futbolcularda kuvvet performansının değerlendirilmesi Turgay Biçer Futbolculuk Kariyeri Belirlemede Amaç ve Hedef Belirlemenin Önemi Marcello Iaia Testing the elite soccer player Birol Doğan Futbolda imgeleme ve özgüven çalışmaları Zihni Aksoy Hakem Eğitimi ve Uefa Hakem Birliği Üyeliği Ali Kızılet Üst Düzey Futbol Hakemlerinin Maç Aktivite Profili ve Fizyolojik Talepler Bülent Bayraktar Türk Milli Futbol Takımlarında Atletik Performansa Yönelik Test Uygulamaları Cem Satman Futbol hakemlerinin kararları üzerinde seyirci sesi etkisinin incelenmesi Ziya Koruç Futbol takımlarında yarışma kaygısı ve başa çıkma becerileri 10:30 - 11:00 11:00 - 12:30 Ali Ekber Düzgün Psiko-Sosyal Yaklaşım Modelleri Alt yapıları nasıl daha verimli kılar? ARA Panel 10 Panel 11 Panel 12 YETENEK SEÇİMİ VE YÖNLENDİRME Cengiz Akalan (Mod) TESTLER UYGULAMA ÖRNEKLERİ PSİKOLOJİK DESTEK UYGULAMA ÖRNEKLERİ M. Ferit Acar Yetenek Seçim Modelleri ve Sorunları Hakan Gür Futbol Altyapı Organizasyonu ve Oyuncu Seçimi: PSV Eindhoven, MTK Budapeşte ve Fenerbahçe SK Örneği Cezmi Turhan Elit Genç Futbolcuların Gelişimi 12:30 - 13:30 YEMEK ARASI 13 KONGRE BİLİMSEL PROGRAMI 1 1 O c a k 2009, PA Z AR 13:30 - 15:00 FATİH SULTAN MEHMET SALONU KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN SALONU FUTBOL VE ŞİDDET M. Ferit Acar (Mod) BAYAN FUTBOLU Gülfem Ersöz (Mod) Seyhan Hasırcı Futbolda Şiddet ve Çözüm önerileri Ayşe Kin İşler Bayan Futbolcuların Fizyolojik Özellikleri Erkut Konter Çok Boyutlu Yaklaşımla Futbolda Şiddet ve Saldırganlık Erden Or TFF Bayan Futbolu Geliştirme Projeleri Veysel Küçük 2008-2009 Sezonu Türkiye Profesyonel Liglerinde Sporcu, Teknik Sorumlu ve Yöneticilerde görülen kontrol dışı davranışların analizi 15:00 - 15:30 15:30 - 17:00 Ceren Tokdemir Bayan futbolcuların psikolojisi FUTBOLCU SAĞLIĞI Emin Ergen (Mod) ENGELLİLER FUTBOLU Ali Kızılet (Mod) Gül Baltacı Futbol Yaralanmalarında Rehabilitasyon Yaklaşımları Zeynep Gül Ene Türkiye’de Engelli Futbolun Gelişmesi ve Yaygınlaşması Mitat Koz Futbolda Yaralanmaları Önleme Programları: F-MARC11, FMARC11+, PEP Halil İbrahim Köprülü Ampute futbolunda antrenman yaklaşımları Macide Tüzün Spor ve Futbolda İlkyardım 14 Nihan Su İngiltere’de Bayan Futbolunun Gelişimi ARA Nader Rahnama Comparison of Soccer Injures at Asian Cup and European Cup 17:00 - 17:30 YAVUZ SULTAN SELİM SALONU Ferda Gürsel Engelliler Futbolunda Farkındalığın Artırılması Ömer Gürsoy TTF Engelliler Futbolu Organizasyonu KAPANIŞ ve HASAN DOĞAN BİLİM ÖDÜLLERİNİN DAĞITILMASI Konuşma Metinleri Konuşma metinleri bilimsel programdaki tarih ve saat sırasına uygun olarak düzenlenmiştir. Bilimsel sekreteryaya ulaşan tüm metinler kitapta yer almaktadır. Futbolda Müsabaka Analizi ve Gözlemin Önemi Sürhat MÜNİROĞLU Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu utbol da müsabaka analizi ve gözlemin amacı, müsabaka ve antrenman sırasındaki bilgilerin objektif olarak kaydedilmesi ve performans parametrelerinin şeklini belirlemek için doğru istatistiksel ve sayısal sonuçlar elde edilmesidir. F Antrenörler müsabaka öncesi ve esnasında müsabaka analizinden sağlanan bilgilerle kendi fikirlerini kombinasyonunu yaparak oyuncularının ve takımın performansını değerlendirerek taktiksel varyasyonlar yapabilmektedir. Futbolda takım ve bireysel performansın doğru analizi, oyunun hızlı yapısından ve subjektif değerlendirmeler yüzünden pek çok hataya neden olmaktadır. Kariyerinin başında ve üst seviye antrenörler arasında, hafıza kapasitesi üzerine yapılmış araştırmalarda, deneyimli antrenörlerin bile zaman zaman oyunun anahtar faktörlerinin detaylarını gözden kaçırdıkları gözlenmiştir. Çünkü, insanın göz ve beyin kapasitesi gözlem ve anımsama sınırlamaları nedeniyle, müsabakaları doğru ve objektif olarak analiz etmede zorluk çekebilir. Müsabaka analizi işleminin son derece önemli noktalarından biri de elde edilen verileri oyunculara geri bildirim olarak sunumudur. Müsabaka sırasında devre arasında antrenörün ve oyuncuların konsantrasyonları bu bilgileri aktarma ve çabuk algılama bakımından yeterli düzeyde olmayabilmektedir. Müsabaka sonrası bilgilerin derlenmesi antrenmana ve müsabaka taktiğine yansınması gözlem ve analizin daha doyurucu şekilde paylaşılmasına olanak tanımaktadır. Futbol da antrenörlere ve ilgililere veri toplayıp verecek pek çok yöntem bulunmaktadır. Bu yöntemler sesli gözlem,manuel ve bilgisayarlı gözlem teknikleridir.İngiltere Premier ligde ve Turkcell süper liginde müsabaka sırasında ve sonunda anında bazı analiz sonuçları verilmektedir. Kapsamlı takım ve bireysel analiz için daha fazla zamana ihtiyaç duyulmaktadır. Müsabaka analizi ve gözlem takımların oyun yapılarını belirleme konusunda etkin olduğu kadar özellikle yetenekli oyuncuların uzun süreli gözlem altına alındığı durumlarda da etkili olmaktadır. Futbolda başarıyı getiren pek çok faktör bulunmaktadır. Müsabaka analizi ve gözlem bunlardan sadece birisidir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Analiz, Gözlem 17 Milli Takımlar İçin Oluşturulmaya Çalışılan Beslenme Modelleri Şule ŞAKAR İstanbul Bilim Üniversitesi, Sağlık YO, Beslenme ve Diyet Bölümü; TFF, Spor Hekimliği ve Atletik Performans Depertmanı, Beslenme Sorumlusu por Hekimliği ve Atletik Performans Departmanı olarak 2008 Avrupa kupası nedeni ile Mart 2008 tarihinde TFF Milli takımlar ile başlayan çalışmalarımız, halen devam etmektedir. S programlarının ana hatları, öğün sayısı, antrenman ve maç öncesi ve sonrası besin seçimi, sıvı tüketimleri, sporcu içecekleri ve miktarları konusunda bilgi ve eğitim verilmiştir. Amacımız Milli takımlarda yer alan sporcularımızın; mevcut durumlarını (beslenme, vücut bileşimi-analizi, antropometrik ve biyoşimik ölçümler ile) tesbit etmek, elde edilen verileri Sağlık ve Performans Departmanı olarak değerlendirmek ve performanslarını arttıracak ve koruyacak beslenme modellerini oluşturmaktır. Halen A Milli ve Ümit Milli takımların kamp ve maç dönemi beslenme programları çalışma programlarına göre hazırlanıp uygulanmaktadır. Beslenme alışkanlıklarındaki istenen değişikliklerin olup olmadığı, antropometrik ve vücut analiz ölçümleri ile kontrol edilmektedir. Bu konudaki çalışmalarımızın bütün Milli takımlar için yapılması gerekliliği konusunda görüş birliğine varılmıştır. A Milli, Ümit Milli, U-18, U-17, Bayan U19, U-17 bu çalışmalar yapılmıştır. A Milli takımı çalışmaları; Avrupa kupası döneminde kampa alınan bütün futbolcularımızın bu amaç doğrultusunda mevcut beslenme durumları, vücut analizleri, antropometrik ölçümleri yapılmıştır. Bu sonuçlara göre futbolcularımızın beslenme alışkanlıklarının, aynı yönde olması nedeniyle bireysel bir beslenme programı yerine, kamp ve kupa dönemi için günlük mönüler hazırlanmasına karar verilerek uygulanmıştır. Milli takım oyuncularına beslenme 18 TFF; Futbol Geliştirme Komisyonu Beslenme Komitesi olarak yazın açılmış olan 12 yaş Futbol Köylerinin Mönüleri ve Beslenme eğitimleri yapılmış olup bu köylere katılan kız ve erkek çocuklarımızın beslenme alışkanlıkları tesbit edilmiştir. A klasmanı Hakem Seminerlerinde, hakemlerimizin mevcut beslenme durumları tespit edilerek, vücut analizi, antropometrik ve biyoşimik ölçümleri ile beraber değerlendirilmiş, kişiye özel beslenme programları hazırlanmıştır. Aynı seminerin devamında mevcut durumları (vücut analizi, antropometrik ve biyoşimik ölçümleri ile) ve beslenme alışkanlıkları tekrar değerlendirilecektir. Türkiye ve Bazı Yabancı Ülkelerdeki Futbol Kulüplerinin İncelenmesi Hakan SUNAY Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Ankara G ünümüz toplumlarında değişik ve çekici yönleriyle ilgi odağı olan spor, bir yandan büyük ekonomik faaliyetleri kapsayan, öte yandan ülkelerin uluslar arası platformlarda tanıtımını sağlayan ve hatta uluslar arası ilişkileri olumlu yönlerden etkileyebilen nitelikler taşımaktadır. Ancak, insanların ve ülkelerin yaşamında çok önemli olan sporun yaygınlaşması ve uluslar arası alanda elde edilecek başarılar, büyük ölçüde güçlü ve dirençli bir teşkilatlanma ve yönetime bağlıdır. Öyleyse hammaddesi insan olan ve halkla sürekli ilişki içerisinde olan spor kurum ve kuruluşlarının, etkin bir örgüt yapısına ve dinamik bir yönetim anlayışına sahip olması gereklidir. İşte bu görüş ve düşünceler ışığında spor yönetimi alanı, spor teşkilat ve organizasyonlarının kendine özgü farklı bir yapı ve işleyişe sahip olması gerekliliğinden doğmuştur. Günümüzde çok değişik spor dalları arasında önemli bir yeri olan ve hatta “Yüzyılın oyunu” olarak nitelendirilen Futbol oyunu, her geçen gün gelişmelere açık olan; Profesyonel bir uğraşı, Bilimsel bir araştırma konusu, Seyredenler açısından heyecan verici bir gösteri ve Toplum bilimi açısından beş kıtada olağanüstü boyutlara ulaşan ticari bir faaliyet durumundadır. Ayrıca, sosyal yaşamın içerisinde oldukça geniş bir yere sahip olan futbol ve kurumsal yapısı, zaman zaman sosyo-ekonomik yaşama da yön verebilmektedir. Anlaşılacağı üzere futbol günümüzde hızla değişmektedir. Futbolun karakteristiği, kulüplerin organizasyonu, taraftarların özellikleri, statların nitelikleri, futbolcuların fiziksel ve teknik kapasiteleri hatta topun yapısı bile değişmektedir. Geçmişin yarı profesyonel futbolcularının yerini artık milyonlarca dolar kazanan futbolcular almaya başlamıştır. Futbolun dünya’daki toplam dışsal etkisinin yani televizyon (yayın) ve lisanslı ürün satış gelirlerinden, sponsorların katkı ve bağışlarına, reklâm ve bilet satış gelirlerinden, transfer harcamalarına kadar ortalama 500 milyar do- lar olduğu belirtilmektedir. İşte böylesine bir endüstri kolu haline gelmiş futbolu seyredenlerin sayısı da günden güne artmaktadır. Futbol sporunun, gelişmiş medya aracılığıyla dünya’daki 3 milyar insana ulaştığı vurgulanmaktadır. Bu değişen ve gelişen yapı içerisinde özellikle Avrupalı kulüpler, futbol pastasındaki paylarını daha da arttırabilmenin arayışı içindedirler. Özellikle Avrupa’daki üst düzey futbol kulüpleri, karlarını maksimize edecek şekilde yeniden yapılanmaya yönelmektedirler. Öyle ki, günümüzde birer iş organizasyonuna dönüşen ve 100 milyon dolarlık bütçelere ulaşabilen futbol kulüplerinin yönetimleri artık klasik yöntemlerle yönetilemez duruma gelmiştir. Böylece de kulüplerini klasik yöntemlerle yöneten yöneticiler, yerlerini çağdaş ve profesyonel yöneticilere bırakmak durumuyla karşı karşıya kalmışlardır. Türkiye’deki üst düzey liglerde mücadele eden kulüplerde bu gelişmelerin dışında kalmamalıdırlar. Futbolun artık endüstriyel bir iş kolu haline gelmesi, onu iktisadi, mali, hukuksal ve organizasyonel yönlerden önemli değişimlere maruz bırakmıştır. Futbolun küresel anlamdaki bu değişim ve gelişimi, futbol kulüplerinin artık sıradan birer sportif organizasyondan, ekonomik organizasyona dönüştüğünü göstermektedir. Bu anlamda, genelde Türk Futbolu, özelde de futbol kulüplerinin, gelişmeleri takip ederek ve bu kaçınılmaz değişim ve gelişimi kavrayarak rekabette kendilerine yol açmaya çalışmaları, özellikle Türk Futbolunun gelişimi için oldukça önemli olabilecektir. Bu itibarla, Türk Futbolunun yönetimi genelinde işlenen konu, günümüzde özellikle başta 100 yılı aşkın üst düzey kulüplerimiz olmak üzere ülkemizdeki futbol kulüplerinin sorunlarını dikkate alarak, Türk futboluna olan etkilerini belirlemek ve Dünya Futbolunda önemli bir yeri ve konumu olan Avrupa Futbol organizasyonda yer alan kulüplerden örneklerle, kulüp yapılanmalarını inceleyerek karşılaştırmaktır. Anahtar kelimeler: Futbol, Kulüp, Yönetim 19 Biomechanical Analysis of Technique in Soccer Adrian LEES Research Institute for Sport and Exercise Sciences, Liverpool John Moores University, UK T he analysis of technique in the performance of soccer skills is important for identifying faults in technique which can be corrected with the aim of improving performance. This paper considers how the analysis of technique in football may be undertaken using biomechanical methods. It starts by reviewing what is known about the soccer skills (particularly the kick) from a biomechanical perspective. It continues with a description and demonstration of phase analysis. This is the process of dividing up a movement into the preparation, retraction, action and follow through phases so that attention can be focused on the performance of each phase. The description of each phase also identifies key moments and critical features. Key moments are those points in time in which an important action is performed related to the skill. Critical features are observable aspects of a movement, and refer to body or limb positions and motions. Critical features are often related to coaching points. Phase analysis is essentially descriptive, based 20 on observation. A deeper understanding is gained by considering the underlying movement principles associated with each phase, key moment and/or critical feature. A movement principle is a description of how to achieve a specific movement outcome based on sound mechanical and/or biomechanical principles. A number of movement principles that relate to football skills are explained. These in turn are based on biomechanical information, reviewed at the beginning of this presentation. A detailed example applied to the maximal instep kick in soccer is given. This begins by establishing relevant phases along with an identification of the key moments and critical features. Finally the movement principles relevant to each phase are established. This example will enable coaches to undertake a detailed analysis of skills, and through this process will be able to identify faults in technique, and in turn, improve technique and hopefully improve performance. Üst Düzey Futbol Takımlarında Antrenman Planlaması, Programlaması ve Uygulama Örnekleri Yaşar SEVİM Gazi Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Ankara S porcuların performanslarını artırma düşüncesi geçmişten günümüze uzanan süreçte bilim adamları ve antrenörlerin en önemli çalışma konularından birini oluşturmuştur. Bununla birlikte sportif başarının temelini oluşturan en öncelikli unsurlardan birisi de bilimsel verilere dayalı, genel ve branşa özgü deneyimlerle desteklenmiş modern antrenman planlaması ve uygulamalarının kullanılmasıdır. Antrenman planlaması içerisinde yer alan yıllık antrenman planı bir sezonluk faaliyet programı içerisinde belirlenen amaçlara ulaşmak için 3 aşamada uygulanır. Bunlar hazırlık dönemi, müsabaka dönemi ve geçiş dönemidir. Bir sezona, başlamadan önce takımın ön koşulları saptanmalı ve bilgi sahibi olunmalıdır. Bu ön koşullar; Antrenman, (Sevim), Bedensel ve psikolojik gücün, teknik ve taktik becerilerin, fizyolojik ve psikolojik yüklenmelerle düzeltilmesi ve en üst düzeye getirilmesi amaçlarına yönelik uzun süreli bir eğitim sürecidir. Bu süreçte tüm spor dallarında olduğu gibi futbol oyununda da belirlenen uzun ve kısa süreli amaçlara ulaşabilmek, iyi organize edilmiş bir antrenman planlaması ve periyotlaması ile mümkündür. Bu doğrultuda antrenman planlamasının amacı; amaca uygun bir sistematik sayesinde, antrenman ve müsabaka şartlarını koordine ederek futbolcunun müsabaka esnasında en iyi performansı ortaya koymasını sağlamak ve performans yeteneğinin geliştirilmesidir. Antrenman planlaması ana hatları ile aşağıdaki sürelere göre planlanır ve periyotlama içerisinde uygulamada geçerlilik kazanır. Görüldüğü gibi bu ön koşullar sporcuyu antrenörü ve kulübü içerir. Antrenman içeriğine göre niçin ve ne zaman verileceği ise amaçlar bölümünde olgunlaşır. Amaçlar uzun, orta ve kısa süreli olmak üzere üç aşamada hazırlanır. Periyotlama ise en basit ifade ile bir yıllık antrenman programının bölümlere ayrılmasıdır. Futbol antrenmanlarının periyotlamasın da hangi dönemde, hangi amacı gerçekleştireceğim sorusunun cevabını bilmek çok önemlidir. Türkiye profesyonel ligleri genellikle mayıs ortası veya sonunda biter. Gelecek yıl müsabaka Ağustos ortası veya sonuna doğru başlar. Aralık ayı ortasıyla Ocak ayı ortasında devre arası dinlenme verilir. Müsabakaların mayıs ayı sonlarına doğru bitmesi ile genellikle futbolculara temmuz ayına kadar izin verilir. Bu doğrultuda hazırlanan bir yıllık antrenman periyotlama örneği aşağıdaki şekildedir. 21 Bu beklentinin karşılanmasındaki en önemli unsurlardan biri de amacına uygun doğru antrenman planlaması , programlanması ve bunların uygulamaya yansımasıdır. Kaynaklar 1. Acar, M. F., Futbolda Çocuk ve Gençlerin Antrenmanları (Kuramsal Temelleriyle), Meta Basım, İzmir, 2000. 2. Bangsbo, J., Futbolda Fizik Kondisyon Antrenmanı, TFF Eğitim Yayınları, İstanbul, 1996. 3. Günay, M., ve Yüce İ, A., Futbol Antrenmanın Bilimsel Temelleri, 2. Baskı, Gazi Kitabevi, Ankara, 2001. 4. Matwejew L P., Antrenman Dönemlemesi, Der: Tanju Bağırgan, Bağırgan Yayınevi, Ankara, 2004. Bu dönemde üst düzey takımlar 250 – 300 antrenman yapmakta ve yaklaşık hazırlık, lig, Türkiye kupası ve Avrupa kupası gibi çeşitli organizasyonlarda 40-50 müsabaka oynamaktadır. Oldukça karmaşık ve yoğun geçen bu sürecin etkili bir şekilde planlaması ve uygulanmasında antrenörlere oldukça büyük görevler düşmektedir. 5. Sevim Y., Antrenman Bilgisi, Nobel yayınevi, Ankara, 2007. 6. Sevim Y., Futbolda Antrenman Bilgisi, G.S.G.M. Yayınları, 1987. 7. Dietrich M, Carl Klaus, Lehnertz K., Handbuch Trainingslehre, Schorndorf, 1993. 8. Weineck J., Optimales Training, Erlangen, 1988. 9. Steinhöfer D., Grundlagen des Athletiktrainings, Philippka, Münster, 2003. Özetle; Futbol oyunun kendine özgü bir yapısı vardır Günümüzde üst düzey futbol takımları Lig, Kupa, Avrupa Kupası ve Hazırlık müsabakaları olmak üzere bir çok organizasyonda yer almaktadır. Bu durum sporcular üzerindeki fizyolojik ve psikolojik baskıyı daha da artırmaktadır. 22 Katkıda Bulunanlar * Arş. Grv. Harun KOÇ * Çalışmanın hazırlanması sırasında programlarını incelediğimiz İ.B. Belediyespor, Ankaragücü, Hacettepe, Beşiktaş ve Gençlerbirliği süper lig kulüplerimize teşekkür ederiz. Farklı Antrenman Yaklaşımları: Kuvvet Antrenmanlarının Periodizasyonu Caner AÇIKADA Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu, Beytepe, Ankara Ü st düzey futbol liglerinin süre ve oynanan maç yapısı; klasik periodlama yılının hazırlık, yarışma ve dinlenme/yenilenme evrelerini içermekle birlikte, uzunluk yönünden çok farklılık gösterir. Matveyev’in klasik yıllık antrenman (Makrosiklüs) düzeninden çok farklılaşarak; hazırlık evresi çok daha kısa, yarışma evresi çok daha uzun ve zaman zaman dinlenme/yenilenme evresi de daha uzun olma eğilimi sergilemektedir. Bu yapısı nedeniyle hazırlık evresi; futbol oyunu için kuvvetin yapısına uygun yeterince uzun bir süreyi içermez. Bu nedenle, kuvvet antrenmanlarının, diğer kondisyonel bileşenler gibi uzun sezon içerisinde, belli periyodlarda artan ve azalan, hacım ve şiddet öğelerinin yarattığı yoğunluğu artan ve azalan antrenmanlar şeklinde yarışma evresi süresince ele alınmayı zorunlu kılar. Yarışma (Lig takvimi) evresi dikkate alındığı zaman; oldukça kısa olan hazırlık evresi, kuvvete ilişkin olması ve içermesi gereken antrenman hacım, kapsam, şiddet ve bunlara bağlı genel, özel ve futbola özel antrenman içeriği için zaman tanımaz. Çoğu zaman, birçok antrenör, kuvvetin farklı öğelerini birbirinden değişik alıştırma ve antrenman yöntemleri ile geliştirme eğilimi sergiler. Bu yaklaşım, kuvvetin geliştirilmesinde daha farklı sorunların ortaya çıkmasına neden olur. Kuvvetin anatomik hazırlık, hipertrofik gelişim, maksimal kuvvet gelişimi, futbola aktarım ve koruma evresi yapısı içerisinde ele alınarak, tüm sezona yayılmış bir şekilde ve oyuncuların bireysel özelliklerini ve form yapısını dikkate alarak planlanması ve geliştirilmesi gerekir. İnsanın biyolojik yapısı gereği, uygulamada ortaya çıkan hazırlık ve yarışma evreleri uzunlukları; hazırlık evresinde kuvvetin geliştirilmesi için yeterince uzun bir süre oluşturmazken; yarışma (lig takvimi) süresi ise geliştirilmiş kuvvet öğelerinin korunabilmesi yönünden ise çok uzun bir süre sergiler. Hazırlık evresi süre olarak anatomik hazırlık, maksimal kuvvetin geliştirilmesi ve sınırlı da olsa aktarım süreçleri için uzun bir süreyi oluşturmaz. Bunlar yanısıra; kısa hazırlık evresi uzun bir lig takvimi yönünden gerekli bir kuvvet alt yapısı için biyolojik uyum için zaman tanımaz. Bu nedenle kısa hazırlık evresi; antrenman hacım ve kapsamı düşük, düşük antrenman kapasitesi, düşük antrenman uyum yeteneği ve bu nedenle ilerleyen antrenman evresinde yüksek form düzeyi için yüksek antrenman şiddeti uygulanabilecek kuvvet antrenmanları alt yapısı geliştirmeye fırsat tanımaz. Buna karşın uzun lig (yarışma evresi); alt yapısı olmayan kuvvet antrenmanları için zamansız futbola özel kuvvet alıştırmaları, şiddeti yüksek antrenman, düşük antrenman hacmı ve buna bağlı düşük ve kısa süreli form düzeyi, sakatlanma riski daha yüksek bir kondisyonel özellik sergilenmesine neden olur. Bu nedenle, kuvvetin periodizasyonu; oyuncuların bireysel yapılarını dikkate alarak, tüm lig sezonu süresince, lig yapısıyla birlikte değerlendirilerek hazırlanmalı ve uygulanmalıdır. 23 Different Training Approaches in Football Barry DRUST Research Institute for Sport and Exercise Sciences, Liverpool John Moores University, UK F ootball is an intermittent activity that involves high-intensity exercise bouts that are separated by low-intensity recovery periods. The specific nature of these high-intensity periods of activity are largely unpredictable and display significant variation within and between matches. The aerobic energy system dominates during soccer match-play though anaerobic energy provision is also important in supporting activities that are crucial to the outcome of games. These physical requirements are further complicated by the demands on all players to perform sport-specific technical skills throughout the match. These skills are partly related to the ability of individual players to generate high muscle forces. This illustrates the importance of muscle strength to performance. The combination of these demands leads to a requirement to plan and deliver training programmes 24 that address both the physical requirements of the sport as well as the technical and tactical drills required for successful team performance. This makes the training prescription very complicated especially when the time constraints associated with meeting competitive fixture schedules are recognised. Recent advances in our understanding of the physiology of soccer have led to the development and implementation of improved training strategies for elite players. This presentation will attempt to outline some of the current practices that are used to develop the aerobic fitness of football players in the UK. Relevant contemporary data will also be presented from the scientific literature that may also inform the practical strategies used to improve the fitness of players in the future; specifically training with low muscle glycogen concentrations and short-term training interventions. Futbol Hakemlerinin Seçimi ve Eğitimi Sürhat MÜNİROĞLU Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu F utbol oyununda kazanma ve kaybetme arasındaki maddi kazançların mesafesi artıkça hakemler her zaman konuşulacaktır. 105-68 metrelik geniş bir alanda tartışmalı pozisyonlar daima olacaktır. Ancak bu sorunları azaltmak için bazı yöntemler geliştirilebilir. En etkin iki yöntem doğru hakem seçimi ve planlı eğitimdir. Türkiye de her ikisi içinde yeterli sayıda uzun soluklu projeler ortaya konmamıştır.Bu projelerin ortaya konmamasının iki temel nedeni bulunmaktadır.Birincisi proje ortaya koyacak ekibin görev sürelerinin kısalığı, ikincisi ise böyle bir projenin gereğine inanmamadır. Her iki durumda hakemlerin etkili bir şekilde eğitilmelerini engellemektedir. Tesadüflere bırakılmamış yetenekli bir hakem grubuyla eğitim daha büyük anlam kazanır. Geçmiş dönemlerde, süresi çok kısa olmasına rağmen 1987 yılındaki 100 yetenekli hakem projesi ,daha sonraki yıllarda DAL ligi hakem projesi bazı hakemlerin erken tespit edilmesine ve yüksek klasmanlar için avantaj yakalamasının yolunu açmıştır. Üçüncü ve en uzun soluklu proje Üst Klasman Yardımcı Hakemi oluşturma projesidir. 1991 yılında başlayan çalışmalar 1993 yılında 32 yardımcı hakemin tespitiyle sonlanmıştır. Bu grup, uzun yıllar yurt içi ve yurt dışında başarılı görevler yapmışlardır.2005 yılında Türkiye deki bütün klasman hakemlerinin dahil edildiği projede, hakemlerin sürat-kuvvet-çoklu reaksiyon- dayanıklılık ve psikososyal ölçümleri yapılarak standart teorik eğitim ve antrenman menüsü hazırlanmıştır. .Bu menüleri hakemlere uygulayacak eğitimci kadrosu oluşturulmuştur. Bu proje, bilinen en kapsamlı çalışma olarak değerlendirilebilir. Futbol hakemlerinin eğitimi üzerine yapılan çalışmalarda, bütün kategorilerdeki hakemlerin, en çok sahada uygulamalı kural eğitimi ve pozisyon yorumlama eksikliğini önemsedikleri gözlenmiştir. Türkiye deki tüm kategorilerdeki antrenörler, fizik görüntüsü iyi ve futbol oynamış hakemlere daha fazla güven duyduklarını belirtmişlerdir. Türk hakemliğini UEFA standartına çıkartmak için, uzun soluklu projelerde, uzman kişilerle koordineli çalışarak doğru hakem seçimi yapmak ve hakemlere oyun kurallarını iyi yorumlayarak verebilecek kaliteli eğitimcileri değişmeden sürekli görevlendirmektir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Hakem, Eğitim 25 Futbol Hakemlerinin Kararları Üzerinde Seyirci Sesi Etkisinin İncelenmesi Cem SATMAN, Selahaddin ÖĞÜLMÜŞ Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, Ankara B u araştırmanın amacı, futbol hakemlerinin kararlarında etkili olabilecek kalabalık seyirci topluluğunun sesinin, hakemlik deneyiminin ve hakemlik seviyesi değişkenlerinin incelenmesidir. Araştırma Ankara Bölgesinde bulunan 149 hakem üzerinde yürütülmüştür . Hakemler, bu araştırma için araştırmacı tarafından özel olarak hazırlanan deneysel ortama alınmışlardır. Deneysel ortamda hakemlerin verecekleri kararları incelemek için, Türkiye Süper Ligi ile Avrupa’daki farklı ülkelerin profesyonel futbol liglerinde 18 pozisyon seçilmiştir. Gerçek futbol maçlarından seçilen bu pozisyonlar hakemlere sesli ve sessiz olmak üzere iki farklı koşulda sunulmuştur. Araştırma grubunda yer alan 149 hakemin 59’u profesyonel liglerde, 90’ı amatör liglerde görev yapmaktadır. Hakemler deneyimlerine göre iki kategoriye ayrılmışlardır. Araştırma grubundaki hakemlerin yaklaşık yarısı (n=74), sunulan pozisyonları maçtaki seyircilerin seslerinin de duyulabildiği “sesli koşul”da, diğer yarısı ise (n=75) seyirci sesinin duyulmadığı (sesin araştırmacı 26 tarafından kasıtlı olarak kesildiği) “sessiz koşul”da izlemiştir. Bu yapılan araştırmada, hakemlerin sesli ve sessiz ortamlarda verdikleri kararlar arasında genel olarak anlamlı bir farklılık olmadığı bulgusuna varılmıştır. Ancak çapraz tablolar incelendiğinde, .05 düzeyinde anlamlı farklılıklara rastlanmıştır. Hakemlerin müsabaka yönettikleri liglere göre sınıflandırılıp yapılan analizde ise, profesyonel liglerde görev yapan hakemlerin, amatör liglerde görev yapan hakemlere göre kart göstermeye daha eğilimli oldukları bulgusuna erişilmiştir. Ayrıca amatör liglerde görev yapan hakemler, yüzdelik olarak anlamlı farklılık olmasa da pozisyonların genelinde ‘İhlal yok’ veya ‘ihlal var kart gerekmez’ seçeneğini daha fazla seçme eğilimindedirler. Amatör liglerde görev yapan hakemlerin büyük kısmı aynı zamanda deneyimsiz hakemler kategorisinde de yer aldıklarından, bu bulgu deneyimli-deneyimsiz hakemlerin kararlarından elde edilen sonuçları desteklemektedir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Hakem, Seyirci Futbolcularda Kuvvet Performansının Değerlendirilmesi Alper AŞÇI Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu, Beytepe, Ankara F utbol, günümüzde 120 binden fazla lisanlı oyuncusu ile dünyanın en popüler sporu konumundadır. Bu popülarite önemli maçların televizyondan yayınlanması ve çok sayıda seyircinin bu maçları izlemesi ile daha da çarpıcı hale gelmektedir. Bu üst düzey spor organizasyonu, yarışma özellikli oyuna bağlı olarak başta oyuncular olmak üzere hakemler ve teknik heyet üzerinde fizyolojik ve psikolojik baskıya neden olmaktadır. Bu baskı aynı zamanda oyunun ritmine göre de değişkenlik gösterir. Oyun ritminin yüksek olması durumunda maçın ilerleyen süreçlerinde futbolcunun performansında azalma meydana gelir ve bu azalma yorgunluğun bir göstergesidir (Reilly, 1997). Futbolda, rakibe sayıca üstünlük sağlayarak maçı kazanma hedefine ulaşabilmek kontrol edilen veya edilemeyen birçok faktörden etkilenmekle birlikte temel olarak oyuncuların fiziksel, fizyolojik, psikolojik ve oyun performanslarına; teknik heyetin oyun anlayışı bilgi ve deneyimine; hakemlerin fizyolojik, psikolojik ve oyun performanslarına bağlı olarak belirlenmektedir. Bir maç sırasında futbolcuların katettiği ortalama toplam mesafe literatürde farklılaşmakla birlikte, 9000 m ile 14000 m arasındadır ve ortalama olarak ulusal ve uluslararası maçlarda 10000 m civarındadır (Reilly, 1997). Kalecilerde ise toplam katedilen mesafe diğer oyuncularla karşılaştırıldığında oldukça düşüktür (ortalama olarak 4000 m). Maçtaki devreler incelendiğinde, futbolcuların toplam katettikleri mesafenin ikinci devreye oranla birinci devrede %5-9 daha fazladır. Araştırmalarda, rekreasyonel amaçlı futbol oynayanların elit futbolcular kadar aynı mesafeyi kattetikleri belirtilmektedir. Bir futbol maçında, yaklaşık olarak ortalama 4.5-6 sn arasında süren 1000-1200 hareket yeralmaktadır. Bu hareketler içerisinde yüksek şiddette veya değişken hızlarda yapılan aktiviteler enerji kullanımını artırmaktadır. Buna ek olarak, yana ve geriye koşular da %20-40 civarında daha fazla enerji kullanımına neden olmaktadır. Futbolda yürüme, düşük tempoda koşu (jogging), maksimale yakın hızda koşu (sprint), geriye ve yana koşu gibi birçok kesikli ve değişik türde hareketler dikkate alındığında, ortalama 4 sn süren yüksek şiddetli hareketlerin arkasına 28 sn süren düşük şiddetli hareketlerin yeraldığı ve bu bağlamda da yüksek-düşük şiddet sıklığının 1:7 oranında olduğu belirtilmektedir. Üst düzey futbol maçlarında ortalama 2 sn süren (ortalama olarak 17 m) ve 4-5 dk ara ile yapılan sprint koşularının sayısı ortalama 19 civarındadır. Bu tür sprint koşusunun toplam katedilen mesafe (8000-12000 m) içerisindeki oranı %10 iken, yürüme %25, jogging %38, cruising %20 ve geriye koşunun ise %7’dir. Dolayısıyla, düşük tempoda yapılan hareketlere ait mesafe maç boyunca katedilen toplam mesafenin büyük bir bölümünü (yaklaşık olarak %90) oluşturmaktadır. Ayrıca, hareket zamanlarının analizi incelendiğinde ayakta durma ve yürümenin toplam maç süresinin %57’sini oluşturduğu, bununla birlikte yüksek şiddetli harekete oranının ise %12 olduğu görülmektedir. Ancak, yüksek şiddetli hareketlerin maç boyunca katedilen mesafe veya toplam süreye oranı düşük olsa bile oyun performansını belirleyici etkiye sahip olduğu belirtilmektedir. Maç veya antrenman sırasında yapılan yüksek şiddetli yöndeğiştirmeler, ani hızlanma ve yavaşlamalar, sıçramalar ve bir çok kaleci hareketi gibi patlayıcı ve çabuk kas hareketi gerektiren aktivitelerde kasın çabuk kasılabilme özelliği avantaj sağlamaktadır. Bu çabuk kuvvet performansı birçok antrenman faktöründen etkilenmektedir. Bunlar, maksimum kuvvet, kuvveti ortaya koyabilme hızı, kısa-gerilimli döngü yetisi ve futboldaki becerilere özel kasiçi koordinasyon faktörleridir (Hasegava ve ark, 2002). Futbolcunun yüksek düzeyde kas kuvvetine sahip olması, çabukluk gerektiren hareketler sırasında ortaya koyulan güç performansını olumlu yönde etkilediği gibi, aynı zamanda yaralanma riskini de azaltır. Heriki veya tek bacağa ait kas grupları arasında kuvvette meydana gelen asimetri futbolcularda yaralanma riskini artırıcı bir faktördür. Literatürde, kas gruplarının kuvveti bir çok çalışmada izometrik cihaz kullanımı ile ölçülmüştür ve çoğunlukla da diz ekstensörlerinin konsentrik hareketi üzerine veri toplanmıştır. Profesyonel futbolcularda ortalama olarak 0.0 rad.s-1 hızda 257-284 N, 0.5 rad.s-1 (30 der.s-1) hızda 214-300 N ve 3.1 rad.s-1 hızda (300 der.s-1) 126-182 N gözlenmiştir. Diz ekstensör ve fleksörlerinin izokinetik kuvvetleri 27 en üst ligde oynayan oyunculara oranla ulusal takım futbolcularında daha yüksek olduğu belirtilmektedir. Danimarkalı elit futbolcularda 0.15 ve 3.14 rad.s-1 hızlarda izokinetik kas kuvvetinin ölçüldüğü bir çalışmada orta saha oyuncularının en düşük performansı gösterdiği bununla beraber defans oyuncularının ise kaleci, forvet ve stoperlere oranla daha düşük performans ortaya koydukları belirtilmektedir. Dolayısıyla takımdaki pozisyona bağlı olarak futbolcuların diz ekstensör ve fleksörlerinin izokinetik kuvvetleri farklılaştığı görülmektedir. Bunun dışında diz ekstesör (DE) ve fleksörlerinin (DF) izokinetik konsetrik tork kuvvetinin maç öncesinde (DE: 1.05 rad.s-1= 232 Nm; 2.09 rad.s-1= 182 Nm; 5.23 rad.s-1= 129 Nm; DF: 1.05 rad.s-1= 126 Nm; 2.09 rad.s-1= 112 Nm; 5.23 rad.s-1= 101 Nm), devre arası (DE: 1.05 rad.s-1= 209 Nm; 2.09 rad.s-1= 177 Nm; 5.23 rad.s-1= 125 Nm; DF: 1.05 rad. s-1= 114 Nm; 2.09 rad.s-1= 102 Nm; 5.23 rad.s-1= 92 Nm) ve sonrasına (DE: 1.05 rad.s-1= 196 Nm; 2.09 rad.s-1= 167 Nm; 5.23 rad.s-1= 118 Nm; DF: 1.05 rad. s-1= 104 Nm; 2.09 rad.s-1= 95 Nm; 5.23 rad.s-1= 87 Nm) oranla; devre arasında da maç sonrasına oranla daha yüksek olduğu belirtilmektedir (Rahnama ve ark, 2003). Türkiye birinci ligi futbolcularının izokinetik DE ve DF kuvvetleri 0.5 rad.s-1 hızda 229 N ve 3.1 rad.s-1 hızda ise 132 N olarak bulunmuş ve mevkilere göre değerlendirildiğinde de yavaş hızda kalecilerin diğer oyunculara oranla daha yüksek kuvvet değeri ortaya koydukları, ancak, diğer hızlarda mevkiler arası farklılık olmadığı belirtilmiştir (Akkurt ve ark, 1994). Futboldaki birçok aktivitede kuvvet, izokinetik ölçüm araçlarının sağladığı en yüksek hızdan (6.28 rad.s-1) daha yüksek açısal hızlarda uygulanır. Örneğin, ayakla vuruşta alt bacağın açısal hızı 17.5 rad.s-1 (1003 der. s-1) civarındadır. Bununla birlikte, vuruş bacağının bu yüksek hızı diz ekstensör kaslarının kuvveti ile ilişkili değildir. Dolayısıyla da topla en son temasta topa uygulanan kuvvet, diz ekstensörlerinin kuvvet düzeyi tarafından belirlenmemektedir. Bu vuruşta etki daha çok agonist ve antagonist kas gruplarının koordinasyonuna bağlı teknik beceriden kaynaklanmaktadır (Reilly ve ark, 2000). Diğer yandan birçok çalışmada futbolcuların alt ekstremitelerine ait alaktik anaerob güç özelliği skuat ve aktif sıçrama testleri ile değerlendirilmektedir. Skuat sıçrama (SS) maksimal kuvvetin (bir tekrarda ortaya konulan en yüksek kuvvet) patlayıcı kuvvete aktarımını değerlendirirken, aktif sıçrama (AS) kasın elastik ve patlayıcı kuvvet (hızlanma performansını 28 etkileyen bir faktör) özellikleri hakkında bilgi vermektedir. Literatürde, profesyonel futbolcularda SS’nin 34.1-39.2 cm arasında ve AS’nin 38.4-41.4 cm, arasında olduğu belirtilirken, Türkiye süperliginde oynayan profesyonel futbolcularda SS 38.62 cm ve AS 40.65 cm olarak bulunmuştur (Casajus, 2001; Little ve Williams, 2003; Özkara ve ark, 2003). Mevkiler incelendiğinde, Türkiye süperligi kalecilerinin ortalama SS (36.99 cm) ve AS (40.25 cm) performanslarının diğer mevkilere oranla daha düşük olduğu (Özkara ve ark, 2003), bununla birlikte süperlig düzeyi kalecilerin SS performanslarının (41.3 cm) alt liglerde oynayan kalecilere oranla (38.0 cm) daha yüksek olduğu belirtilmektedir (Acar ve ark, 2003). Kaynaklar 1. Acar, M., Keleş, C., Balyan, M., Özkol, Z., Karamızrak, O., (2003). Comparison of Jumping and Anaerobic Performances in Turkish and Cypriote Professional Soccer Goal Keepers. Book of Abstracts Science and Football, 5th World Congress, 11-15 April 2003 Portugal, 96. 2. Açıkada, C., Hazır, T., Aşçı, A., Turnagöl, H., Özkara, A., (1998). Bir İkinci lig Futbol Takımının Sezon Öncesi Hazırlık Döneminde Fiziksel ve Fizyolojik Profili. Spor Bilimleri Dergisi, 9, 1: 3-14. 3. Akkurt, S., Gür, H., Akkova, B., (1994). Profesyonel Futbolcuların Oynadıkları Pozisyonlara Göre Sezon Öncesi Fizyolojik Özellikleri. Spor Bilimleri Dergisi, 5, 3: 3-23. 4. Bangsbo, J., (1994). Energy Demands in Competitive Soccer. Journal of Sport Sciences, 12: S5-S12. 5. Casajus, J.A. (2001). Seasonal Variation in Fitness Variables in Professional Soccer Players. Journal of Sports Medicine and Physical Fitness, 41:463-469. 6. Hasegava, H., Dziados, J., Newton, R.U., Fry, A.C., Kraemer, W.J., Hakkinen, K., (2002). Periodized Training Programmes for Athletes. Eds: W.J. Kraemer, K. Hakkinen, Handbook of Sports Medicine and Science, Strength Training for Sport, 69-134. 7. Little, T. ve Williams, A. (2003). Specificity of Acceleration, Maximum Speed and Agility in Professional Soccer Players. Book of Abstracts Science and Football, 5th World Congress, 11-15 April 2003 Portugal, 144. 8. Özkara, A., Hazır, T., Aşçı, A., Açıkada, C., (2003). Türkiye Süperligi Futbolcularının Fizyolojik Profili. Uluslararası Haluk Ulusoy Teknik Direktör Semineri, Antalya: 6-7 Ocak 2003. 9. Reilly, T., (1997). Energetics of high-intensity Exercise (soccer) with Particular Reference to Fatique. Journal of Sport Sciences, 17: 757-786. 10. Reilly, T., Bangsbo, J., Franks, A., (2000a). Anthropometric and Physiological Predispositions for Elite Soccer. Journal of Sport Sciences, 18: 669-683. Testing the Elite Soccer Player F. Marcello IAIA, Jens BANGSBO Department of Exercise and Sport Sciences, Section of Human Physiology, University of Copenhagen, Denmark S ∙ V O2-max test in assessing such ability during differ- tudies have shown that players at an international elite level perform more high intensity running (25%) and sprinting (35%) during competitive games than professional players at a moderate elite level. ent phases of the competitive season and in discriminating players’ performances at various age groups, competitive levels, between different playing positions and after periods of changes in training. Therefore, it is important that world class players develop their ability to repeatedly perform intense exercise bouts. The Yo-Yo intermittent recovery tests have been shown higher sensitivity compared to Coaches and scientists should also monitor players’ training load individually and design specific physical training in relation to the physiological demands and fitness capacities of each single player. 29 Türk Milli Futbol Takımlarında Atletik Performansa Yönelik Test Uygulamaları Bülent BAYRAKTAR İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Spor Hekimliği Anabilim Dalı; İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, Anatomi Anabilim Dalı; T.F.F. Spor Hekimliği ve Atletik Performans Departmanı G elişen teknoloji ve bilimsel bilginin uygulama alanlarına taşınma çabası son yıllarda artan bir hızla devam etmektedir. Özellikle futbolda başarının anahtarı olarak kabul edilen yüksek performansı etkileyen teknik, taktik, moral kondisyonla birlikte hiç kuşku yok ki fiziksel kondisyondur. Atletik performansın ölçülebilir değerler haline getirilebilmesi, sporcu için bulunan seviyenin takım içinde, rakip takımlarla ve farklı ülkelerle objektif olarak karşılaştırılabilir olmasını da sağlamaktadır. Ölçülebilen ve objektif olarak ortaya konulan her değer gibi atletik performans bileşenleri için de tarafsız yorum yapılabilir, hedef konulabilir, planlama hazırlanabilir ve performans arttırmaya yönelik uygulamalar yapılabilir. Bu uygulamaların sonunda tekrarlanan ölçümlerle gelinilen seviye tespit edilirken yapılan planlama ve 30 uygulamaların da etkinliği ortaya konulabilir. İşte tüm bu bilgiler ışığında, Türkiye Futbol Federasyonu çatısı altında kurulan Spor Hekimliği ve Atletik Performans Departmanı daha önce yapıla gelen uygulamaları da gözönüne alarak farklı seviyedeki Milli Takımlarımızda düzenli uygulama ve takip sistemi kurmak amacı ile standart performans testi uygulamalarını başlattı. Bu uygulamalardan bir kısmı Avrupa Şampiyonası öncesi A-Milli Takımımıza uygulanan ölçümler ve kısa süreli planlama üzerine iken diğer bir kısmı ise farklı yaş kategorilerindeki Milli Takımlarımızdaki sporcularımızın uzun süreli takibi üzerine yapılandırıldı. Bu çalışma, her iki bölümle ilgili test uygulamalarını, ölçüm, değerlendirme ve ileriye yönelik planlama prensipleriyle ilgili bilgileri içermektedir. Futbolculuk Kariyeri Belirlemede Amaç ve Hedef Belirlemenin Önemi Turgay BİÇER Marmara Üniversitesi beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, Spor Yöneticiliği Bölümü, Beykoz, İstanbul S porda başarının ve arzu edilen hedeflere ve amaçlara ulaşmanın belkide en önemli ve o kadar da değerli olgusu, doğru, gerçekçi hedefler belirleyebilme ve bu hedeflere ulaşabilmek için strateji, davranış ve doğru tutuları belirleyebilme yetisi ve becerisidir. Hedef ve amaç belirleme tekniği stratejik olmasının yanında bir o kadarda öğrenilmesi gereken bir olgudur. Özellikle elit düzeyde sportif başarının da temelidir. Futbolcu amaç ve hedef belirleme çalışmasında futbolculuk kariyeri dışında hayatının anlamını, değerlerini ve nasıl bir yaşam istediğini de bilmek ve belirlemek zorundadır. Hayatının anlamını belirleme- yen ve bu bilinç düzeyine gelmeyen bir futbolcunun yeteneğini ve geleceğini doğru yönetmesinde zorluklar yaşayacağı kesindir. Bu çalışma futbolcunun nasıl bir yaşam istediğini; yaşamının yönünü, bu bağlamda futbolculuk kariyerini ve hedeflerini neye göre ve nasıl oluşturacağını adım adım belirleyen bir atölye çalışmasını kapsamaktadır. Bu çalışma yukarıda belirtilen katkı dışında sporcunun içsel motivasyonunu artıracağı, yetenekle kişiliğin harmanlanacağı, bir yıldız olmada olması gereken kişilik unsurlarını ve olumlu enlik algısının; özetle olgun bir kişilik ve davranış geliştirmede kendisine olumlu katkı yaratacağı varsayımından yola çıkmaktadır. 31 Gençler Sahaya Çıktıkça Yaşlanmaz! Psiko-Sosyal Yaklaşım Modelleri Alt Yapıları Nasıl Daha Verimli Kılar? Ali Ekber DÜZGÜN S on yıllarda özellikle Arsenal ve Barcelona gibi dünyaca ünlü kulüplerin genç futbolculara olan yaklaşımı bütün futbol dünyasının özellikle de Türkiye’nin altyapılara olan yaklaşımını değiştirdi. Genç futbolcularla sahaya çıkmak, takımda yıldız adayı birkaç genç bulundurmak medyanın da etkisiyle moda haline geldi. Son Avrupa şampiyonasının da etkisiyle futbolun daha da popülerleştiği günlerde çeşitli kurumlar bir “futbol akademisi” kurmayı gündemlerine aldılar. Bütün bu yaklaşımlar ülkemizde futbola ümit bağlamış binlerce genç futbolcu için olumlu gelişmeler. Ne var ki genç futbolculara, onların futbola ilişkin ya da değil eğitimlerine olan yaklaşım henüz profesyonelleşmedi. Futbolcu adaylarının psikolojilerini dikkate alıp buna ilişkin bünyelerinde psikolojik danışma hizmeti veren kulüplerin sayısı hala çok az. Hatta bunu yapan Gençlerbirliği, Galatasaray gibi kulüplerin bu faaliyetlerinin onları orijinal hale getirmeleri bile büyük eksikliğin bir göstergesi. Öte yandan akademi dünyasının psikoloji özelinde futbol altyapısına olan ilgisiyse tek taraflı ve fazlasıyla akademik. Futbol takımlarının, futbolcu adaylarının değil disiplinin gelişimine katkı sağlayacak, akade- 32 misyenlere de puan kazandıracak çalışmalar bunlar. Kelimenin tam anlamıyla hayatlarında bir kez olsun sahaya inmeyen akademisyenlerin yaptıkları çalışmalar fazlasıyla istatistiklere dayanıyor, haliyle ulaşılan sonuçların çoğunun futbol sahasının içinde bir gerçekliği yok. Türkiye’de futbol alt yapısının bütün kurum, çalışanları ve hizmet alanlarıyla yani takımlar, hocalar ve genç futbolcuların daha çok profesyonel psikolojik desteğe ihtiyaçları var. Ancak bu desteği verecek olanlar da acilen futbol bilgisini bir maçta sahada kaç kişi bulunur, bunlar kimdir, ofsayt nedir gibi sorulara verilen cevaplara indirgemekten vazgeçmeleri gerekiyor. Bu bildiride bu hataya düşmemek için sahanın içinde kalmaya özen gösterildi. Sonuca onlarca isimsiz deneğin verdiği yanıtlardan değil gerçek isimler üzerinden gitmeye çalışılacak. Gençlerbirliği altyapısından üç genç futbolcunun yaşadıkları sıkıntılar ve sıkıntıların aşılması süreci, başka bir ülkeden başka bir genç futbolcunun, Almanya’dan Nuri Şahin’in tecrübeleriyle karşılaştırılarak Türkiye futbol altyapısının ne tür bir danışmanlık ihtiyacına gereksinim duyduğu tartışılacak. Elit Genç Futbolcu Gelişimi Cezmi TURHAN TFF/FGM, Ulusal Futbol Gelişim Akademisi Teknik Direktörü 2 008 Mart ayı sonlarında TFF/ FGM yapısı içersinde kurulan Ulusal Futbol Gelişim Akademisi, “Türkiye Futbolu Kucaklıyor’’ projesi ile yaşamına başlatılmıştır. Türk Futboluna Gelecekte üst seviyede elit oyuncu yetiştirme ve bu önemli periyodun sonunda, en uygun ortamlarda, üst seviyede teknik, taktik ve fizyolojik gelişimlerinin yanında, onları, kişilikli, kültürlü, duygusu ve ekip ruhuna uygun mantalitesi komple futbolcu olarak geliştirmektir. Türk futbolunda yarınlarımızın gençlerini, futbolumuzun temel unsurları olan kulüplerimiz ve Türk Milli Takımlarımızın hizmetine sunmak en önemli “vizyonumuzdur”. FGM olarak UFGA’NIN en önemli misyonlarından birisi de, kendileri gibi aynı yaş kategorisinde ve aynı beceri seviyesinde mücadele edecek genç oyuncularımızın, üst seviyede devamlı olarak gelişimlerini sağlamaktır. UFGA formasyonuna girecek olan kulüplerle birlikte çalışmak bizler için çok önemlidir. Akademi programı, ülkedeki elit genç oyuncuların gelişimine direk olarak yardımcı olacak kapsamlı bir yaklaşım olduğu kadar, aynı zamanda, en alt seviye yaş grupları içinde önemli bir çalışma modeli olacaktır. Bizler çocukların bu oyunu sevmelerini, daha ötesinde futbolu oynamaktan zevk almalarını ve futbol oynarken kendilerini daha rahat hissetmelerini istemekteyiz. Bunun yanında en önemlisi, onların sürekli olarak oynayarak ideal antrenman ve maç ortamında eğitilmelerini ve kazandıkları becerilerini, mücadele gücü yüksek maç ortamlarında ortaya koymalarını esas alarak, geliştirilmeleri arzusundayız ve bunu gerçekleştirme çabasındayız. Bu programda amaçlarımızdan en önemlilerinden birisi de, “En Fazla Kazanan Takım” gelişimini yaratmak değil, genç futbolcularımızın “Sistematik” gelişimlerinin hedeflenmiş olmasıdır. Futbol gelişiminde bir konunun önemi çok yüksektir. Bizim FGM/UFGA olarak felsefemiz de şu yatmaktadır; “Futbolda İyi Oynamak Esastır”, ve sonucunda eğer futbol oyununun nasıl oynanacağını biliyorsanız, sonuçlar kendiliğinden gelecektir gerçeğini öngörmekteyiz. UFGA olarak bizler, genç futbolcularımızın aynı felsefe içersinde en iyi antrenman ve maç ortamlarında eğitilmelerini ve yetişmelerini şiddetle istemekteyiz. Tüm Akademi eğitim formatının geleceğinde, Türkiye deki genç futbolcu potansiyelini ülkenin bütün bölgelerinde ortaya çıkarmak, onları korumak, geliştirmek ve mücadele gücü yüksek futbol ortamlarında hazır hale getirerek, Türk Milli takımlarımıza kişiliği, kültürü, performansı, ekip ruhunu çok iyi bilen, en önemlisi oyun tekniği yüksek değerlerde futbolcular kazandırmak bizlerin en önemli misyonu içersinde yer almaktadır. Akademi modelinde seçilmiş olan yetenekli oyuncular bizim elit oyuncularımız olacaklardır. Birbirlerini zorlayıp gelişebilecekleri yüksek seviyeli bir ortamda eğitimlerini önce kulüplerinde, akademi Liglerinde, sonrasın da da dört bölgemizde çok yakında faaliyete geçecek olan Pazar Akademilerinde tamamlayacaklardır. İki haftada bir seçilmiş olan, becerisi yüksek genç oyuncular, bu merkezlerde en üst düzeyde eğitim alacak olup, devamında ise mücadele gücü yüksek oyuncu formatına sahip olacaklardır. Bunun yanında, tüm bu çalışmalarımız yanında bir diğer önemli görevimiz ise, Türk Futboluna yetenek kazandırılma misyonuna sadık kalınarak, tüm ülke genelinde elit potansiyele sahip oyuncular, bölge ve *il antrenörlerince izlenmeye etmeye devam edileceklerdir. Bu anlayış, okul maçları dahil, aynı yaş kategorisindeki tüm müsabakalarda yer alacak olan oyuncularıda kapsamaktadır. 33 Oyuncularımızın ideal antrenman ortamında eğitilmeleri ve anlamlı maçlar oynamaları bizce çok önemlidir. Bu düşünce süreci Akademi Liglerinde yer alacak olan her bir yetenekli oyuncuya, mücadele gücü yüksek maçlarda kendisine kanıtlama fırsatı sağlayacaktır. Geçmişte, çoğu zaman ara yaş gruplarındaki oyuncular, kendi yaş grubuna göre yeteri sayıda antrenman ve maç yapma şansını bulamamakta, bu nedenle kendi gelişimlerini sınırlamakta ve fark edilmeleri zorlaşmakta idi. Şimdi ise durum tamamen farklıdır. Akademi Ligleri, her oyuncuya kendi yaş grubunda ne yapabileceklerini gösterebilmeleri için gerek antrenman, gerekse maç oynama konusunda adil bir fırsat tanımaktadır. Zira, yarın başlayacak olan Coca- 34 Cola Akademi Liglerinde her oyuncunun her maçta oynayacak olması onlara bu fırsat eşitliğini vermektedir. Hepiniz çok özel olarak eğitildiniz ve bizler için futbolda yarınlarımız olan genç oyuncularımızı sizler eğiteceksiniz. Dolayısıyla onlara çok özel davranıp, çok özel eğitip ve onların kendilerini özel hissetmelerini sağlamaya çok özen göstermelisiniz. Bizlerin TFF/ FGM ve UFGA olarak sizlerden bu özel isteğimizdir. Lütfen bu sorumluluk değeri yüksek görevi yerine en iyi şekilde getiriniz. Sorumluluğunuzun önemli olduğunun da bilincindeyiz. Futbolda Şiddet ve Çözüm Önerileri Seyhan HASIRCI Ş iddetin her boyutunun sıkça raslandığı ülkemizde, bu panelde Sporda ve özellikle Futbol sporunda yaşanan şiddetin hangi platformda olursa olsun tanımından çok çözümüne ilişkin konuşulması gereğinin artık geldiği ve geçmek üzere olduğunun atını çizerek belirtmek istiyorum. Futbolda şiddet konusunda bu güne kadar, öylesine çok tanım ve yaklaşım yapıldıki benim burada tekrar bu tanımları ve açıklamaları yapmaya gerek görmüyotum. Asıl sorun, çözüm için bu güne kadar sağlıklı bir akedemik araştırma yapılmadığı gibi çok sağlıklı bir çözümde sunulmamıştır. Eğer böyle olmasaydı günümüzde hala spor alanlarında ve spor uğruna hayatını kaybeden insanlar ve milyarlarca maddi hasarlar olmıyacaktı. İşte bu durum beni en çok düşündüren ve bu alanda çalışmalar yapmaya zorlayan bir durum oluşturmuştur. 2002 yılından itibaren Almanyada yaşıyor olmam ve sporda şiddet alanına çok özel ilgi duymam nedeniyle, yaptığım çalışmalar ve eğitimler sonucunda kendi ülkemiz için ön görülebilecek bir projenin başlatılmasına ilişkin tüm hazırlıklarımı bitirmiş durumdayım. Bu proje hiç kuşkusuz Ülkemizin sporda ulusal güvenlik projesi olarakta uygulanabilme olanaklarına sahip olacaktır. Bu proje aracılığı ile (şayet uygulamaya geçebilirse) sporda şiddetin zaman içerisinde minimuma indirilmesi düşünülmektedir. Düşünülmektedir çünkü bu gün hiç bir kişi ya da kuruluş, şiddeti bugünden yarına hallederim gibi bir iddiayla ortaya çıkamaz, çünkü şiddet bir gün içerisinde hortlamadı ve şiddeti oluşturan çevresel, sosyal, psikolojik ve ekonomik nedenler de bir günde oluşmadı. Her TV konuşmalarında insanların açıklamalarında ; Eskiden futbolda şiddet yoktu, her iki takımın taraftarı kol kola maça gider ve birlikte müsabakadan çıkarak kazanan ve kaybedenlerin birlikte eylendiklerini dinliyoruz. Hiç kuşkusuz bu geçen süreç içerisinde ne değişti oturup bunları iyi bir şekilde analiz etmemiz gerekmektedir. Yani kısacası değişen epeyi şeyin olduğunu sanıyorum, bunların en başında profesyonellik ve her gecen gün sporculara ödenen ekonomik meblağların oldukça yüksek düzeye ulaşmış olması ve futbol sporunun çok önemli bir sektör haline gelmiş olmasının yanı sıra kulüplerin en önemli tüketici potansiyeli olan taraftarların sadece bilet alıp kulübe katkı koyan ama onların sorunlarına eğilmeyen anlayışlara bağlanabilir. Böylesine yüksek paraların döndüğü bir alanda kendilerine rant ve çıkar sağlayacak insanlar sadece kendi ülkemizde değil dünyanın her tarafında türüyecekler ve futbola sorun olacaklardır. Bunu çözmek ve çözebilmek hiç bir zaman için sadece Futbol federasyonunun altından kalkabileceği bir sorun değildir. Bu nedenle hayata geçirmeye çalıştığımız proje tüm avrupa ülkelerindede sıkça kullanılan bir Taraftar Projesi olarak düşünülmektir. Bunun için; Öncelikle ve özellikle Türkiye Futbol Federasyonu bu konuda öncülük etmesi ve hemen ardından İçiişleri Bakanlığımız dolayısı ile Emniyet Genel Müdürlüğümüzün ilgili birimleri ve Valilikler, Spordan sorumlu Bakanlığımız ve Gençlik Spor Genel Müdürlüğümüz ile birlikte Akademisyenler, Spor medyası ve herşeyden önemlisi Futbol Kulüplerimizin aktif olarak bu konuda çalışmalara destek vermeleriyle mümkün olabilecektir. Bizler Ülkemiz dışındaki diğer ülkelerin uyguladığı projelerin aynısını kendi ülkemize monte ederek çözüm üretemeyiz ancak onların projelerinden yararlanarak kendi ülke sorunlarımıza deva olabilecek en sağlıklı yöntemi bulacağımıza inancım sonsuzdur. 35 İngiltere’de Bayan Futbolunun Gelişimi Nihan SU Kocaeli Üniversitesi, Karamürsel Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu U EFA ve FIFA bayan futbolunun Dünya üzerinde gelişimi için çok detaylı çalışmalar başlatmıştır. Özellikle son yıllara bakıldığında bayan futbolunun çok hızlı geliştiği ülkelerden birisi de İngiltere’dir. İngiltere’de bayanlar arasında en sevilen takım sporu futbol olmuştur. İngiltere’de bayan futbolunun tarihi incelendiğinde ilk maçın 1895 yılında oynandığı bilinmektedir. İngiliz Futbol Federasyonu bayan futbolunun ülke genelinde gelişimi için 1993 yılından itibaren ciddi atılımlar yapmıştır. 2008 yılı itibariyle İngiltere’de 260.000’i kadın, 1.100.000’i kız olmak üzere toplam 1.360.000 bayan futbol oynamaktadır. Ülkede bayanlar için en popüler sporun futbol olması, bayan futbolunun gelişmesi ve ilerlemesi, İngiltere bayan milli takımlarının büyük organizasyonlara katılması ve kazanması İngiliz Futbol Federasyonu’nun bayan futbolu adına öncelikli temel amaçlarıdır. Bayan futbolunun tabanda kaynağını okullar oluşturmaktadır. Okullardan başlayarak milli takımlara kadar uzanan sistemli bir yapı söz konusudur. İngiltere’de Bayanlar Premier Ligine 2007-2008 sezonunda 36 takım katılmış, 264 maç oynanmıştır. Maçları yaklaşık 180.000 kişi televizyonlarda canlı iz- 36 lemiştir. İngiltere’de kulüp takımları düzeyinde uluslar arası en önemli başarıya 2006-2007 sezonunda UEFA Woman’s Cup Şampiyonu olan Arsenal takımı imza atmıştır. Premier ligin yanı sıra bayan futbolu ile ilgili her yaş grubunda birçok organizasyonlar yapılmaktadır. Bu organizasyonların yanında futsal ve engelli futbolu ile ilgili çalışmalar da sürdürülmektedir. İngiltere FIFA ülke başarı sıralamasında son dönemlerde aldığı başarılı sonuçlardan sonra 10. sıraya yerleşmiştir. Bayan milli takımlar düzeyinde A milli takım, U-23, U-20, U-19, U-17, U-15 milli takımları bulunmaktadır. 2005’te yapılan Avrupa Bayanlar Futbol Şampiyonası’na İngiltere ev sahipliği yapmıştır. Bayan antrenör ve bayan hakem sayısının artırılması konusunda çabalar sürdürülmektedir. İngiliz Futbol Federasyonu 2008-2012 yılları bayan futbolunun gelişim hedefleri için stratejik bir plan hazırlamıştır. İngiliz Futbol Federasyonu belirlediği bu hedefler doğrultusunda İngiliz Hükümeti ve diğer kuruluşlarla birlikte ülke genelinde bayan futbolundaki çıtayı daha yukarılara taşımayı planlamaktadır. Anahtar Kelimeler: İngiltere, Bayan, Futbol Bayan Futbolcuların Psikolojisi Ceren TOKDEMİR Uzman Psikolog G ünümüz Türkiye’sinde erkek futbolu profesyonel, endüstriyel ve bilimsel bir hal alırken bayan futbolunun da modern bir spor olgusu haline getirilmesi gerekmektedir. Bu anlamda çağdaş ve profesyonel gerekliliklerinin bayan futbolunda da uygulanması ile kalite standartlarının getirilmesi ve arttırılması çok önemlidir. Bu amaçla, ilgili bilim dallarının mensuplarının da üzerlerine düşenleri yapmaları gerekmektedir. Gelişmiş ve modern spor dünyasının sporcuları için, spor psikologları ile çalışmak artık olmazsa olmaz bir durumdur. Ülkemizde de gelişmekte olan bir dal olan spor psikolojisi, her geçen gün futbol dünyasının daha çok hizmetine girmektedir. Ancak, spor psikolojisinin bayan futbolu için yeterli derecede kullanıldığını söylemek zordur. Oysa, ülkemiz bayan futbolu incelendiğinde bayan futbolcuların hem sosyal, finansal, idari ve ailevi nedenlere bağlı olarak yaşadıkları zorluklardan, hem de dünyada çok gelişmiş bayan futbolu ile gerçek anlamda rekabet edebilmeleri açısından spor psikologları ile çalışmaları çok önemlidir. Tüm bunların ışığı altında, bayan futbolu, tüm paydaşları ve özellikle de bayan futbolcular psikolojik açıdan çok iyi incelenmeli ve bu deneyimler göz önünde bulundurularak bayan futboluna uygun psikolojik destek programları hazırlanmalı. Bayan futboluna hakim uzmanlar, hem genel hem de kısa vadeli programlar yaparak bir an önce alanda görev almaya başlamalı. Türk bayan futbolunun erkek futbolu kadar gelişebilmesi ve layık olduğu seviyeye gelip dünya bayan futbolu ile rekabet ederek ülke sporuna katkıda bulunabilmesi için bu şarttır. SUNUM BAŞLIKLARI 1- FUTBOL PSİKOLOJİSİNE GENEL BAKIŞ - Spor psikolojisi nedir? - Futbola özel psikolojik yaklaşımlar nelerdir? 2- FUTBOLCU PSİKOLOJİSİ - Futbolcuların psikolojik özellikleri 3- BAYAN FUTBOLCU PSİKOLOJİSİ - Bayan futbolculara toplumsal bakış açısı, karşılaştıkları ekonomik, sosyal ve ailevi zorluklara bağlı olarak yaşadıkları psikolojik sorunlar - Bayan futbolcu psikolojisinin özellikleri ve erkek futbolculardan farkları - Bayan futbolcuların mesleki kaygılarına bağlı yaşadıkları psikolojik zorluklar 4- BAYAN FUTBOLCULARA TEKNİK DİREKTÖRLERİN PSİKOLOJİK YAKLAŞIMI NASIL OLMALI - Bayan futbolcularla iletişim - Bayan futbolcuların sorunlarına yaklaşımda doğru teknikler 5- BAYAN FUTBOLCULARA PSİKOLOJİK DESTEK - Bayan futbolcu özelliklerini göz önünde tutmak ve her futbolcuya özel psikolojik uygulama yapmak - Futbolcular arası ve futbolcu-antrenör ilişkilerinde iletişim becerilerini geliştirmek - Stresle başa çıkabilme ve duygu kontrolünü öğretme, kaygı düzeyini performans için optimum seviyede tutma - Motivasyonu optimum seviyede tutma (ekonomik eksiklik, medya ilgisizliği, taraftar azlığı vb. durumların yarattığı durumlara hazırlık) - Zihinsel antrenman ve gevşeme tekniklerini sistemli ve düzenli olarak uygulatmak - Özgüvenin azlığı, çekingenlik, öfkeyi kontrol edememe vb. kişilik sorunları ile ilgili terapi yapma - Genç sporcularda olması muhtemel depresyon, alkol, kişilik bozuklukları, vb. klinik sorunlarının tanım ve tedavisi ile ilgilenme - Cinsellik vb. konularda bilgilendirme yapmak 37 Futbol Yaralanmalarında Rehabilitasyon Yaklaşımları Gül BALTACI Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bölümü, Sporcu Sağlığı Ünitesi, Ankara R ehabilitasyon yaralanma ya da hastalıktan sonra fonksiyonu maksimuma ulaştırmak için planlanmış tüm işlemleri içerir. Spor hekimliğinde rehabilitasyon; mümkün olan en kısa sürede sporcuları önceki seviyelerindeki fonksiyonlarına yeniden ulaştırmak için gerekli olan tüm işlemlerin tümünü içerir. Futbol yaralanmalarından sonra rehabilitasyon yaklaşımları yaralanmadan hemen sonra başlar ve spora dönüşü içeren iyileşmenin akut, subakut ve kronik fazlarına doğru ilerler. Futbol oyuncusu için rehabilitasyon: a- Maksimum performansa ulaştırmak; b- Yeni bir yaralanma riskini minimale indirmek için gerekli olan esneklik, kuvvet ve enduransı içeren en mükemmel fiziksel uygunluk seviyesine getirmek için yeniden antrenman ve egzersiz programı süresini ayarlayan bir evredir. Rehabilitasyon işlemi sırasında amaç, endikasyonlar, kontraendikasyonlar ve dikkat edilmesi gereken kurallar çok iyi bulunmalıdır. Rehabilitasyon sırasında uygun hedefleri kurma ya- 38 ralanmış sporcunun fonksiyonel durumu ve yaralanmanın süresini belirleme yeteneğine bağlıdır. Rehabilitasyon oldukça uzun bir uygulamadır. Yaralanma oluştuğu andan itibaren başlar, sporcu sahaya, takıma dönene kadar devam eder ve bireysel olarak uygulanır. Rehabilitasyon programındaki uygulanması gereken özel hedefler aşağıdaki fazlarda gerçekleştirilir: 1- İnflamatuar cevabın kontrolü 2- Ağrının kontrolü 3- Eklem hareket alanının ve yumuşak doku esnekliğinin kazandırılması 4- Kas kuvvetinin geliştirilmesi 5- Kas enduransının geliştirilmesi 6- Spor ile ilgili beceri paternlerinin geliştirilmesi 7- Kardiovasküler enduransın geliştirilmesi 8- Gelişmeyi koruyan ve devamlılığını sağlayan programlar Bu sunumda yukarıda belirlenen özel hedefler ışığında futbol yaralanmalarını rehabilitasyonundaki güncel yaklaşımlar anlatılacaktır. Futbolda Yaralanmaları Önleme Programları: F-Marc 11, Pep, F-Marc 11+ Mitat KOZ Ankara Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Ankara F utbol diğer birçok spor gibi oyuncular için yaralanma riski yüksek bir spor dalıdır. Bilimsel araştırmalar, futbol yaralanmalarının görülme sıklığının önleyici programlarla azaltılabileceğini göstermiştir. Genel yaralanmalar için çok yönlü programlar uygulanmış, Ayak bileği burkulmalarında ortez ve derin duyuyu stimule ederek denge ve koordinasyonu geliştiren egzersiz eğitimleri kullanılmış, ön çapraz bağ (ACL) ve diz yaralanmalarında sinir kas sistemi ve patlayıcı gücün eğitimi, hamstring yaralanmalarını önlemek için ise kasın boyunu uzatarak kasılmasını sağlayan eksentrik eğitimin tercih edildiği görülmüştür. “Futbol yaralanmalarının ve bunlarla ilgili semptomların sıklığı bu sporun tüm düzeylerinde nasıl azaltılabilir?” sorusuna cevap bulmak amacıyla 1994’te FIFA’nın Spor Sağlık Komitesi tarafından F-MARC kurulmuştur. F-MARC; FIFA, Medical (Sağlık), Assesment (Değerlendirme), Research (Araştırma) ve Center (Merkez) kelimelerinin baş harflerinden oluşmaktadır. F-MARC Ekstrand’ın 1983 teki “Futbol Yaralanmalarının Önlenmesi” başlıklı çalışmasını temel alarak “F-MARC 11” olarak bilinen futbolcularda yaralanmaları önleyici bir program oluşturmuştur. FMARC 11 (10 +1 )gövde stabilitesinin kazandırılması, sinir kas sistemlerinin kontrolü, patlayıcı güç ve çeviklik becerilerinin geliştirilmesini hedefleyen 10 tane basit egzersiz ve centilmenliği teşvik etmekten oluşmaktadır. Bu egzersizler ısınma ve günlük antrenman programına yerleştirilmişlerdir. Yaralanmaların önlenmesi amacıyla geliştirilen bir diğer program da Yaralanmaları Önleme Performansı Artırma (Prevent injury and Enhance Performance), kısaca PEP Programıdır. PEP programı Santa Monica Araştırma Grubu tarafından ön çapraz bağ yaralanmalarının azaltılması amacıyla geliştirilmiştir. Programda diz eklemi çevresinde, eklemi stabilize eden kasların kuvvet ve koordinasyonundaki olası eksikliklerin giderilmesi hedeflenmektedir. Isınma, gerdirme, kuvvetlendirme, pilometrikler ve spora özgü becerilerin geliştirilmesi bölümlerinden oluşmaktadır. Son olarak 2006 da F-MARC, Oslo Araştırma Merkezi ve Santa Monica Araştırma Grubunun işbirliği ile F-MARC 11 programı yenilerek geliştirilmiştir. Dinamik ısınma ve egzersizlerde zorluk derecesi seçenekleri ilave edilmiştir. Program bir önceki F-MARC 11 ve PEP programının temel egzersizlerini içermektedir. F-MARC 11+ olarak isimlendirilmiştir. F-MARC 11+ programının uygulanması ile yaralanma riski anlamlı bir şekilde düşürülmüştür. Önleme programlarında sinir-kas kontrolünün geliştirilmesi önemli bir bileşendir ve programın ısınmada paket olarak uygulanması geniş kitlelere uygulanmasında en iyi çözümdür. 39 Comparison of Soccer Injures at Asian Cup and European Cup Nader RAHNAMA, Mostafa ZAREI Faculty of Physical Education & Sports Sciences, University of Isfahan, Isfahan, Iran T he risk of injury incidence in soccer is considerable, but there are few studies to compare soccer injury incidence at European and Asian tournaments. The purpose of this study was to compare the incidences and patterns of soccer injury at Asian cup 2007 and European cup 2008. Thirty-one matches from Asian cup 2007 and 31 matches from European cup 2008 was analyzed by using video analysis system. Results of this study showed that injuries incidence at Asian cup was significantly higher than European cup (Z=5.75, P<0.05), (109.7 vs. 39.6 injuries per 1000 hours). For time of injury no significant difference was found in two tournaments 40 (χ2=4.41, P>0.05). For player positions a significant difference was found in two tournaments (χ2=16.88, P<0.05), as mid fielder (28.9%) players in European cup and goalkeepers (22.4%) in Asian cup were more injured than other players. No significant difference was found between players’ injured part of body in two tournaments (χ2=12.96, P>0.05), but the most common site of injuries for Asian players were the lower leg (20.8%) and for European player were the head (24.4%). It can be concluded that injuries incidence in Asian cup is higher than European cup. Keywords: Soccer, Injury, Asian cup, European cup Engelliler Futbolunda Farkındalığın Artırılması Ferda GÜRSEL F arkındalığı artırma stratejilerinin amacı, insanların bilgisini artırmak, etkileşim kurmak ve özel sorunlara yönelik tutumları değiştirmektir. Bu davranışlarda pozitif değişikliklere kılavuzluk eder. Ancak farkındalığı artırma stratejileri bilginin sunulmasını içermez davranış değişikliğini de içerir. Davranış değişikliği, karmaşık bir süreçtir. Çok sayıda basamak içerir. Bilgi, (Bilmek desteklemek istediği davranışın farkında olması) , Onay, (Yakınlarının desteğini alması), Niyet, (Çevre şartları değiştirilmeli), Uygulama, ( Davranışı değiştirmeye niyet etmeli. Dezavantajlı bireylerle aynı ortamda bulunmalı, dergiler okumalı), Taraftarlık, (Davranışı değiştirmek için toplumda çalışır). Farkındalığı artırma stratejileri ve davranış değişikliğini kullanma Hedef Kitle Sorunun farkında olması gerekenler kimler? Kimin davranışını değiştirmeye gereksinim var? Hedef kitlenin davranışında değişim oluşturmak için neye gereksinimi olduğunu düşünüyor? Hedef kitle Futbol klüpleri ve özel eğitim okulları. Amaç İnsanlar bu farkındalık ile ne yapmak istiyorlar. (Eylem, onların davranışını değiştir ve diğerlerini etkiler). Desteklemek istediğin davranış nedir? Benim başarmak istediğim davranış değişiyor mu? Futbol klüplerinde özellikle süper lig takımlarında engelliler branşının açılması. Özel eğitim okulunda başarılı öğrencilerinin bu klüplerde futbol oynamalarının sağlanması. Adalet Senin grubunun neden davranış ya da sorun hakkında bilgili olmadığını anlıyor musun? Hedef grup farklı davranışları kabul edebilir mi? Klüplerin futbol takımı çıkarması gerekirken futbol federasyonu bu işi üstlenmiş. Engelliler futbolunu desteklemek için bütçelerine futbol federasyonu yıllık katkıda bulunacağı söylenebilir. Engeller Davranışı değiştirmek için engeller nelerdir? Kültürel normlar, dini inanışlar, cinsiyet rolleri, sosyal ve ekonomik çevre. Onların davranışlarını değiştirmek için daha başka nelere gereksinim var. Engelliler futbolunda yeterli antrenör olmadığı söylenebilir, özel eğitim okullarında seçmeleri kimin yapacağı konusu sorun olarak gösterilebilir. Federasyonun antrenör eğitimini başlatacağı ve okullardaki çalışmaları bu antrenörler vasıtası konusunda kulüpler ikna edilebilir. Eylem Bu değişiklik hakkında hangi etkinlikleri getirebilirsiniz? Değişiklik için hangi yolda gideceğim. İkinci ,üçüncü antrenör kursları açmak, Türkiye ve Avrupa şampiyonaları düzenlerken “Farkındalık Otobüsü ile” çevre halkı ve antrenörleri bilgilendirmek, hakem yetiştirmek. Etki Bir değişiklik olduğunu ben nasıl anlayacağım? Kulüp sayısının artmasından, Türkiye liginin 15-16 takımdan oluşmasından. 41 Sözel Bildiriler 9–11 Ocak 2009, ANTALYA S01 S02 Salon Saat Moderatör Salon Saat Moderatör FATİH SULTAN MEHMET 17:45-18:00 Hakan Sunay FATİH SULTAN MEHMET 16:30-16:45 Levent İnce THE ECONOMIC CRISIS SPIRAL IN FOOTBALL Sebahattin DEVECİOĞLU Fırat University, Department of Physical Education and Sports, Elazığ,Turkey INTRODUCTION: Globalization means the world-wide expansion of common values in the fields of economics, politics, sociology and culture, overstepping the regional and national borders. The changes and developments in political, economic and management systems affect and are in the interest of all individuals and institutions. Football, with its organization and organizational form, exists as being one of the most important players in all of the political end economic systems. The global economic crisis of 2008 is gradually deepening and turning into a spiral. The crisis is affecting not only all the stages of social life but also production, consumption and sharing of goods and service. The recent indicators related to football economy are rather bleak. Football organizations, institutions, federations, clubs, athletes, football fans, football enterprises and football producers and consumers should develop new strategies for the potential damages of this crisis. METHODOLOGY: In this descriptive study conducted in order to determine the influence of the crisis on football, the economic structures of organizations and institutions related to football and the financial movement of football economy are examined through statistics of sports economy. The material of this research are composed of primary and secondary sources which are directly or indirectly related to the subject, statistics of sports economy and primary data obtained from related organizations and institutions. “Documentation Method” was used in acquirement of the documents and findings mentioned herein. FINDINGS: Several statistics indicating the effects of the global economic crisis of 2008 on football sector and findings about the economic aspect of football are handled comparatively and the significant parameters of economic data are presented with graphics and tables. DISCUSSION AND CONCLUSION: Crisis management, which has an important place in the field of administrative science, involves vital knowledge and findings in terms of economics and implementation in football organizations and institutions. Against the unexpected situations in football sector, this crisis environment can be assessed healthily through using applications and strategies of crisis management, taking measures and precautions against the effects of the economic crisis which is faced in football domain. And new opportunities can be considered as possible to emerge in this way. Keywords: Economics, Crisis, Management, Football PROFESYONEL FUTBOLCULARIN ALGILARINA GÖRE KULÜP YÖNETİCİLERİNİN DÖNÜŞÜMSEL LİDERLİK ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA Recep CENGİZ1, İ. Fatih YENEL2, Necati CEMALOĞLU3 1Harran Üniversitesi BESYO, Ş.Urfa 2Gazi Üniversitesi BESYO, Ankara 3Gazi Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Ankara Kulüplerin amaç ve hedeflerine ulaşmak için hazırladıkları planların her türlü olası durumu kapsamaması, kulüplerin içinde yaşadığı çevrenin son derece dinamik olması ve belki de en önemlisi futbol oyunun değişken, öngörülmeyen ve karmaşık bir yapıya sahip olması kulüplerin etkili liderlik gereksinimi ortaya çıkarmaktadır. Futbol kulüp yöneticilerinin dönüşümsel liderlik stillerinin futbolcular üzerindeki etkilerinin belirlenememiş olması, bu çalışmanın yapılması ihtiyacını ortaya koymaktadır. Bu bağlamda araştırmanın amacı, profesyonel futbolcuların, yöneticilerinin dönüşümsel liderlik stillerini algılamaları ve takım üzerindeki etkisini araştırmaktır. Araştırmanın evreni; Türkiye Profesyonel Futbol Liginde Görev yapmakta olan 4902 Profesyonel Futbolcu, örneklemini; basit tesadüfi örneklem yoluyla seçilen 65 takımdan 1014 futbolcu oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında kulüp yöneticilerinin dönüştürücü liderlik düzeylerini belirlemek amacıyla “Dönüşümcü (transformational) Liderlik” anketi kullanılmıştır. Verilerin çözümlenmesinde, frekans, yüzde, homogeneity of variances, one–way aNOVA, Tamhan-T2 ve Tukey, testleri kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; araştırmaya katılan futbolcuların (%44,1)’inin 23–29 yaş grubunda oldukları, (%70,3)’ünün orta öğretim mezunu olduğu, (%48,3)’ünün 7–10 yıl arası profesyonel iş deneyimine sahip olduğu saptanmıştır. Analiz sonuçlarına göre, dönüşümcü liderlik stillerine yönelik algılarından Telkinle güdüleme ve Bireysel Destek alt boyutları ile yaş değişkenini arasında, anlamlı bir fark olduğu görülmektedir(p<,05). Bu verilere dayanarak, dönüşümsel liderlik özelliğine sahip yöneticilerin, futbolcuların yüksek ve başarılabilir hedefler belirlemelerinde yardımcı oldukları, inandıkları ve başarılı olanlara saygı duydukları görüsüne ulaşılabilir. Sonuç olarak, dönüşümsel liderliğe sahip kulüp yöneticilerinin futbolcular üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğu saptanmıştır. Bu verilere dayanarak dönüşümsel Liderlik modeliyle yüksek performanslı bir takım elde edebilmek için, doğru bir hareket tarzı olacağı söylenebilir. Anahtar Kelimeler: Futbolcu, Yönetici, Dönüşümsel Liderlik 45 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ S03 Salon Saat Moderatör KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN 16:30-16:45 Cengiz Akalan DAR ALAN OYUNLARINDA ANTRENMAN ŞİDDETİNİN BELİRLENMESİ Özcan BİZATİ Günümüz futbolunda birkaç özelliği bir arada antrene etmek için 20-40 m eninde ve 40-60 m uzunluğundan oluşan değişken ölçülü alanlarda 2 ye 2 den 9 e 9 kadar oyuncudan oluşan takımları dar alan oyunları ile antrene etmek daha kolay ve daha etkili olmaktadır. Fakat dar alan oyunlarında en önemli problem uygun seviyede antrenman şiddetinin ayarlanması olarak gözükmektedir. Antrenman şiddetini ayarlamada göz önünde bulundurulması gerekli öğeler ise aerobik ve anaerobik kapasite, sürat, süratte devamlılık, kuvvet, vki, sıçrama, patlayıcı kuvvet özellikleri ve sporcuların mevkisel pozisyonları olmalıdır. Bu çalışmada; sporcuların özelliklerine dikkat edilmeden oluşturulan takımlar ile sporcuların özelliklerine dikkat edilerek oluşturulan takımların kendi aralarında yaptıkları dar alan oyunlarında, antrenmanın amacına göre kazanımlarının tespit edilmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubu 4 ü kaleci olmak üzere 20 üst düzey profesyonel futbolcudan oluşmuştur ve kaleciler ile ilgili ölçümler çalışmaya dahil edilmemiştir. Oynanan birinci dar alan oyunları sonucunda elde edilen bulgular incelendiğinde eşleşmiş sporcuların kalp atımı değerleri arasında belirgin farkların olduğu (sporculardan birisinin kalp atımı ortalaması 160 iken diğer eşin kalp atımı ortalamasının 185) gözlenmiştir. Ek olarak bu sporcular arasında topla oynama sürelerinde de oyun süresine göre belirli farklılıkların olduğu (1 dk lık oyunda birisi 25 sn topla oynarken, diğeri 15 sn), sahip oldukları toplarla atak sonlandırmalara bakıldığında da farklılıkların olduğu (birisi 6 diğeri 2) gözlemlenmiştir. Oynanan ikinci dar alan oyunlarında ise öncelikle topla oynama süreleri ve atak sonlandırma sayılarının birbirlerine çok yaklaştığı gözlemlendi. Ayrıca kalp atımı değerlerinde daha önce düşük kalp atımı olan sporcularda artış, kalp atımı değerleri yüksek olanlarda düşüşler tespit edilmiş, ortalama aralarındaki farkın en fazla 5.1 olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca her iki grubun oyuncu sayısı artırıldıkça kalp atımı ortalamalarında düşüş söz konusu olmuştur. Aynı türden bulguları R. Sassi, T. Reilly ve F. Impellizzeri (2005) Valencia Futbol kulübünde yaptıkları çalışmada elde etmişlerdir. Yani daha az sayıda oluşan sporculara dar alan oyunu oynatıldığında fizyolojik yüklenim daha fazla olmaktadır. 2 ye 2 (kaleci dahil) oyunda kalp atımı ortalaması Flanagan ve Merrick (1996) in yaptığı çalışmada tespit ettikleri yüksek şiddet bölgesi aralığının üst sınırı olarak gözükmektedir. Batchev ve arkadaşlarının 2001 yılında yaptıkları çalışmada maç kalp atımı ortalamasını 162, Bangsbo (1991) de yaptığı çalışmada Danimarkalı oyuncuların maç kalp atımı ortalamasını 164 olarak belirlemişlerdir ki bu ortalamalar oynatılan dar alan oyununda 9 a 9 oyun kalp atımı ortalamasına yakın olarak tespit edilmiştir. Ali ve Farraly nin (1991) de profesyonel oyuncularda elde ettiği kalp atımı ise 171 ortalama ile 5’e 46 5 dar alan oyununda elde edilen değere yakın olarak göze çarpmaktadır. Futbolcuların mevkisel pozisyonları, motorik ve fizyolojik değerleri göz önüne alınarak oynatılan oyunlarının, bu özellikler göz önüne alınmadan oynatılan oyunlara göre sporcuların gelişimi üzerinde daha etkili oldukları tespit edilmiştir. Ayrıca sporculara antrenman yüklenimlerinde daha dengeli yüklenimler yapıldığı böylece hemen hemen her sporcunun oyunlara daha iyi motive olduğu, rekabet duygularının ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. S04 Salon Saat Moderatör FATİH SULTAN MEHMET 18:00-18:15 Hakan Sunay TÜRKİYE’DEKİ TEKNİK DİREKTÖRLERİN GÖREV SÜRELERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ: HAZARD MODELİ YAKLAŞIMI Hasan ŞAHİN, Emrah ER Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Bu çalışmada Turkcell Süper Lig’de görev yapan yerli ve yabancı teknik direktörlerinin görev süreleri duration modeli yaklaşımı ile analiz edilmektedir. Analizde kullanılan veriler 1999–2000 sezonundan başlayıp 2008–2009 sezonuna kadar uzanmaktadır. Analizde ele alınan dönemin uzunluğu verilerin elde edilebilirliği ile kısıtlanmıştır. Türkiye’de gözlemlenen gerçeklerden birisi takımlarını sık sık teknik direktör değişikliğine gitmeleridir. Birinci lig takımlarının çoğunda bu olguyu gözlemlemek mümkündür. Teknik direktörler kendileri ile başlangıçta anlaşılan süre dolmadan ya görevlerinden istifa etmek zorundadırlar ya da görevden alınmaktadırlar. Spor basınında özelikle ifade edilen bir husus yerli teknik direktörlere müsamahanın az olduğu ve görevlerine kısa sürede son verildiğidir. Analizde yabancı teknik direktörlerin, dört büyüklerde görev yapan teknik direktörlerin diğer teknik direktörlerden daha uzun takımlarının başında olup olmadıkları irdelenmektedir. Analiz sonucunda yerli teknik direktörlerin yabancı teknik direktörlere kıyasla takımların başında daha az kaldıkları sonucuna varılmıştır. Diğer bir bulgu da dört büyükler olarak adlandırılan takımlarda teknik direktörlük yapanların diğer takımlarda teknik direktörlük yapanlara kıyasla daha uzun süre görevlerine devam etmeleridir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Teknik Direktör, Sağkalım Analizi 9–11 Ocak 2009, ANTALYA S05 S06 Salon Saat Moderatör Salon Saat Moderatör YAVUZ SULTAN SELİM 16:30-16:45 Mitat Koz YAVUZ SULTAN SELİM 16:45-17:00 Mitat Koz SPORCU FITIKLARINDA TANI VE TEDAVİ İpek ÖZYAYLALI1, Burak KUNDURACIOĞLU2, Eren ERSOY1, Hakan KULAÇOĞLU1 1Ankara Fıtık Merkezi 2Spor Hekimliği Uzmanı Kasık ağrısı futbolcuların birçoğunda görülen ve performansı önemli ölçüde kısıtlayabilen bir sorundur. Genelde kas gruplarının aşırı kullanımına bağlı olduğu düşünülen kasık ağrılarının altında yatan neden bazen sporcu fıtığı olabilmektedir. Temel patolojinin kasık arka duvarındaki zayıflık olduğu bu durum literatürde “athletic pubalgia”, “gizli fıtık”, Gilmore’s groin” şeklinde de isimlendirilmiştir. Kronik ve kısıtlayıcı kasık ağrısı olan sporcularda fıtık tanısı koymak kolay değildir. Fizik muayenede tipik kasık fıtığı bulguları yoktur. Ancak çok deneyimli eller arka duvar zayıflığını tanıyabilir. Ultrasonografi ve bilgisayarlı tomografi genelde yardımcı değildir. Son zamanlarda MR’ın tanıda çok yararlı olduğuna dair yayınlar vardır. Sporcularda görülen kasık ağrılarında multidisipliner çalışma büyük önem taşır. Kulüp doktoru, spor hekimliği uzmanı, fizyoterapist, ortopedist, radyolog ve cerrah iletişim içinde olmalıdır. Bu yaklaşım, kas gruplarına bağlı ağrılar, osteitis pubis ve kasık fıtığı arasındaki ayırıcı tanıda başarıyı artırır. Merkezimize başvuran futbolcular çoğunlukla kulüp doktorları veya spor hekimliği uzmanları tarafından yönlendirilmektedir. Kas yaralanmaları ve aşırı kullanım sorunları ile osteitis pubis açısından değerlendirilen ve uygun konservatif tedaviye rağmen düzelmeyen futbolcularda sporcu fıtığı nispeten yüksek olasılıktır. Tanıda kullandığımız standart MR’dır. Bu sporcuların bazılarında fıtığa osteitis pubis de eşlik etmekte ve osteitis pubisin fıtık onarımı sonrasında düzelme gösterdiği radyolojik olarak izlenebilmektedir. Cerrahi tedavide polipropilen yama ile Lichtenstein onarımı yapılmaktadır. Lokal anestezi ile yapılan ameliyatı takiben hasta hemen yürüyebilmekte ve 2 saat içinde evine dönebilmektedir. Bu ameliyatta genellikle standart yama yerine hafif yama kullanılmaktadır. Bazı olgularda, özellikle fizik muayenede kasık dış halkası civarında parmakla hassasiyet belirlenen olgularda kasık duyu sinirleri de dikkatlice ortaya konmakta ve sinirin keskin köşelenme yaptığı vakalarda sinir serbestleştirilmektedir. Yeni yayınlarda ilioinguinal sinirin kesilmesiyle daha iyi sonuç alınacağı da bildirilmektedir. Sporcunun daha rahat performans göstermesini sağlayabilecek bir başka operatif manevra ise eksternal oblik kas aponevrozuna, pubik köşeye yapıştığı noktada 5 mm.lik “release” yapılmasıdır. Ameliyat sonrası ortalama 3 haftada topla çalışmaya başlanmaktır. Bu bildiride, merkezimizde cerrahi tedavi uygulanan futbolcuların değerlendirilmesi video kayıtları eşliğinde yapılacaktır. Anahtar Kelimeler: Sporcu Sağlığı, Fıtık, Sporcu Fıtığı, Kasık Fıtığı, Tedavi ELİT DÜZEYDEKİ FUTBOL HAKEMLERİNİN BAZI FİZİKSEL ve FİZYOLOJİK PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİ F. VURAL, M. BALYAN, H. VURGUN Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Futbol günümüzde; 1.4 milyon takım, 300.000 kulübü ve 240 milyondan fazla oyuncusu ile dünyanın en popüler oyunudur. Bu sporun olmazsa olması dediğimiz futbol hakemleri ise günden güne branşında gelişmesi ile birlikte kendini değiştirmekte ve yenilemeye çalışmaktadır. Toplumlarda, anlaşmazlıkları çatışmaları durduran, sorunları çözümleyen, sosyal ve sportif barışı sağlayan mekanizmalar vardır. Bu noktada sportif olaylarda hakemler devreye girmektedir. Oyuncular, bir müsabaka boyunca yaklaşık olarak her 5.6 saniyede bir hareket yapmakta ve yaklaşık olarak 1000 farklı hareket şekli tek bir oyuncu tarafından gerçekleşmektedir. Oyundaki, oyuncu sayısı ile bu oran bir araya getirildiğinde ortaya gözlem yapılması gereken binlerce hareket profilinin çıktığı görülmektedir. Gözleme bir de yorgunluk, içsel ve dışsal etkilerin girdiği düşünüldüğünde, hakemlerin her anlamda yüksek donanımlara sahip olması zorunluluğu gerçeği kaçınılmazdır. Hakemlerin müsabaka sırasında gerçekleştirdikleri koşu mesafeleri, profilleri, bunların tempoları ve ortalama kalp atım sayıları ile ilgili daha önceden yapılan bazı çalışmalar bu durumu daha net olarak anlamamızı sağlamaktadır. Bu tarz çalışmaların sayısı son dönemlerde bir artış göstermektedir. Bu çalışmanın amacı; Türkiye liginde çeşitli klasmanlarda görev yapan hakemlerin bazı fiziksel özellikleri ve aerobik kapasitelerini laboratuar ortamında direkt yöntemle belirlemektir. Araştırma; 2007-2008 sezonunda görev yapan 11 hakem (3 FIFA kokartlı) ve 9 yardımcı hakem toplam 20 hakem ile Ege Üniversitesi Performans laboratuarında gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya katılan hakemlerin yaşları 28.8 ± 4.7 yıl, vücut ağırlıkları 81.1 ± 22.8 kg, ve boy uzunlukları178 ± 6.8 cm’ dir. Çalışmanın sonucunda hakemlerin % yağ oranları 18.8 ± 4.4, % kas oranları 80.7 ± 3.9, kalp atkım frekansları 190.5 ± 10.1 ve quark b2 breath by breath yöntemiyle direkt ölçüm yöntemiyle hesaplanan maxvo2 değerleri 49.4± 4.1 olarak belirlenmiştir. Elde edilen değerler neticesinde bu kapasiteleri geliştirecek uygun antrenman modellerinin, uzmanlar tarafından geliştirilerek hakemlerimizin müsabaka performanslarını olumlu yönde geliştirmesine yardımcı olabilmek ve bundan sonra yapılacak bu tür çalışmalara örnek veriler sunulmaya çalışılmıştır. 47 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ S07 S08 Salon Saat Moderatör Salon Saat Moderatör KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN 16:45-17:00 Cengiz Akalan KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN 17:00-17:15 Cengiz Akalan GENÇ FUTBOLCULARDA AEROBİK GÜÇ PERFORMANSININ YAŞA BAĞLI OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ GENÇ ELİT FUTBOLCULARIN MÜSABAKA SIRASINDA YÜKLENME DÜZEYLERİ A. AŞÇI1, M. AK2, H. CİHAN3 Alper ASLAN1, Caner AÇIKADA2, Hasan GÖREN3, Alpay GÜVENÇ4, Tahir HAZIR2, Asaf ÖZKARA5 1Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu, Beytepe, Ankara 2Qarabagh Spor Kulübü, Bakü, Azerbaycan 3Karadeniz Teknik Üniversitesi Fatih Eğt. Fak. Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Trabzon Futbol, iyi geliştirilmiş aerobik ve anaerobik dayanıklılık gerektiren ve aralıklı olarak uygulanan aktiviteleri içermektedir. Kısa süreli bu aralıklar sırasında futbolcunun fizyolojik olarak toparlanması ve bir sonraki yüksek şiddetli aktiviteye hazır olması gerekmektedir. Toparlanma hızı aerobik güç performansı diğer bir değişle maksimum oksijen tüketimi ile yakından ilişkilidir. Aerobik gücün belirlenmesinde birçok laboratuvar ve saha testi bulunmaktadır. Son yıllarda geliştirilmiş saha testi olan Yo-Yo aralıklı toparlanma testi (YoYoIRT), kısa aralıklarla şiddeti giderek artan yüklenmelerin uygulanmasını içerdiğinden futbolcuların aerobik dayanıklılığının değerlendirilmesinde sıklıkla kullanılmaktadır. Kas biyopsisi ve kan testleri, YoYoIRT testinin anaerobik enerji sistemini de belirgin şekilde uyararak maksimum aerobik cevaba neden olduğunu göstermiştir. Bu bağlamda, bu çalışmanın amacı yirmi yaş ve altı genç futbolcuların aerobik güç performanslarını belirlemek ve yaşa bağlı farklılaşma olup olmadığını araştırmaktır. Yaşları 13 ile 20 arasında değişen 536 genç futbolcu yirmi metrelik koşu parkurunda Yo-Yo IRT’nin birinci düzey protokolüne (YoYoIRT-1) katılmışlardır. Test süresince kalp atım hızı Polar marka monitörler ile kaydedilmiş ve sonrasında da maksimum kalp atım hızı (KAHmaks) Protrainer yazılımı ile hesaplanmıştır. Futbolcular, ses sinyallerini üstüste iki kez yakalayamayınca test sonlandırılmış ve katedilen toplam mesafe kaydedilerek maksimum oksijen tüketimleri (VO2maks) hesaplanmıştır. VO2maks ve KAHmaks değişkenleri açısından yaş grupları arası fark tek yölü varyans analizi ve takiben Tukey Post Hoc yöntemleri ile araştırılmıştır. VO2maks ve KAHmaks yaş grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (sırasıyla, F(7,535)= 16.394, p<0.05; F(7,535)= 3.443, p<0.05). Post Hoc analizi sonucunda VO2maks’daki farklılığın, 15 ve altı yaş grupları ile 16 ve üzeri yaş grupları arasındaki farkın anlamlı olmasından kaynaklandığı görülmüştür. KAHmaks’daki farklılık ise 14 yaş grubunun diğer gruplara oranla daha düşük değer ortaya koymasından kaynaklanmıştır. Sonuç olarak, VO2maks’ın 16 yaşa kadar yaştaki artışa paralel olarak arttığı ancak, 16 ve üzeri yaşlarda yaşa bağımlı olarak bir artış sergilemediği görülmektedir. 48 1 Mustafa Kemal Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2 Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu 3 Algoritma Bilgi İşlem Ltd.Şti 4Akdeniz Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 5 Futbol Federasyonu, FGM, Eğitim Müdürlüğü AMAÇ: Bu çalışmada futbol maçlarının oyuncular üzerinde oluşturduğu fizyolojik stress düzeyi, hareket profilleri, oyuncuların bireysel olarak farklı laktat konsantrasyonlarına denk gelen koşu hızı aralıklarında kat ettikleri mesafe ve metabolik performans parametreleri ile hareket profillerinin ilişkileri incelenmiştir. YÖNTEM: Çalışmada veriler dört A genç takımın katıldığı turnuva maçları sırasında 36 futbolcudan toplanmıştır. Maçlar süresince kalp atım hızı (KAH) 5 sn aralıklar ile kaydedilmiştir. Her 15 dakikalık periyot sonunda alınan kan örneklerinden laktat (La) konsantrasyonu belirlenmiştir. Kan alma için verilen aralarda her bir deneğin Subjektif Algılanan Zorluk Düzeyi (AZD) değeri sorgulanmıştır. Maçlar taç çizgisine paralel olarak yerleştirilmiş altı sabit kamera tarafından kaydedilmiş ve Mathball (Algoritma Bilgi İşlem Ltd.Şti) maç analiz yazılımıyla yürüme (Y), jogging (J), düşük, orta ve yüksek şiddet koşu (DŞK, OŞK ve YŞK), düşük, orta ve yüksek şiddet sprint (DŞS, OŞS ve YŞS) ile kat edilen mesafe belirlenmiştir. Farklı La konsantrasyonlarına denk gelen koşu hızları Dairesel Modifiye Mekik Testi ile belirlenmiş ve < 2, 2–4 ve > 4 mmol/L La koşu hızlarında kat edilen mesafe yazılım yardımı ile hesaplanmıştır. BULGULAR: Maçların 1.devrelerinde elde edilen La ve KAH cevapları 2.devrelerden yüksek bulunmuştur (p<0.01). Ancak, maçların 2.devrelerinde belirlenen AZD değerleri 1.devrelerden yüksektir (p<0.01). Grafik 1, 2 ve 3 farklı mevkilerdeki oyuncuların La, KAH ve AZD değerlerinin 15 dk’lık periyotlardaki değişimini göstermektedir. Bu değişkenlerin maç genelindeki ortalamaları dikkate alındığında forvet oyuncularının La değerleri orta saha ve defans oyuncularından yüksek olmasına rağmen yalnızca defans oyuncuları ile arasındaki fark anlamlılık seviyesindedir (p<0.05). Defans oyuncularının KAH cevapları orta saha ve forvet oyuncularından sırasıyla % 2,8 ve % 2,4 düşük olmakla birlikte mevkiler arasındaki fark anlamsız bulunmuştur (p>0.05). Aynı şekilde, AZD değerleri açısından da farklı mevkilerdeki futbolcuların değerleri benzerdir (p>0.05). 1.devre kat edilen mesafe 2.devreden % 8,26 daha yüksektir (p<0.01). Ayrıca, 1.devre J, DŞK, OŞK, YŞK ve DŞS ile kat edilen mesafe 2.devrelerden sırasıyla % 12,76, % 17,36, % 14,93, % 15,06 ve % 19,91 daha yüksektir (p<0.01). Ancak, maçların 2. devrelerindeki Y mesafesi 1.devrelerden % 5,52 daha fazladır (p<0.01). OŞS ve YŞS ile kat edilen mesafe değerleri açısından da maçların 1.devrelerinde kat edilen mesafe 2.devrelerden sırasıyla % 2,81 ve % 6,87 yüksek olmakla birlikte bu fark anlamlı bulunmamıştır (p>0.05). Ayrıca, maç- 9–11 Ocak 2009, ANTALYA ların 1.devrelerinde < 2 , 2 – 4 ve > 4 mmol/L La koşu hızlarında kat edilen mesafe 2.devrelerden sırasıyla % 5,32, % 15,06 ve % 14,01 daha yüksek bulunmuştur (p<0.01). Grafik 4 ve 5’te ise farklı hareket kalıplarında ve La konsantrasyonlarına denk gelen koşu hızı aralıklarında kat edilen mesafe değerleri mevkiler dikkate alınarak değerlendirilmiştir. Ayrıca, 2 mmol/ L’den başlamak üzere 2.5, 3, 3.5,….ve 6.5 mmol/L La konsantrasyonuna denk gelen koşu hızı değerleri ile maçlarda kat edilen toplam mesafe arasında r = 0.482 ile r = 0.570 arasında değişen korelasyon değerleri elde edilmiştir (p<0.05). SONUÇ: Maçların 2.devrelerinde La, KAH ve kat edilen mesafe değerleri düşmektedir. Ancak fiziksel iş, hacim ve şiddet açısından düşmesine rağmen futbolcular maçların ilerleyen periyotlarını daha zorlu olarak algılamaktadırlar. Ayrıca, maçlara verilen metabolik cevaplar ve hareket profilleri oyun içi pozisyondan etkilenmektedir. Literatürde, benzer bulgular rapor edilmiştir (Mohr ve ark, 2003). S09 Salon Saat Moderatör KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN 17:15-17:30 Cengiz Akalan AEROBİK GÜCÜN BELİRLENMESİNDE KULLANILAN SAHA VE LABORATUVAR TESTLERİNİN KARŞILAŞTIRMASI Utku ALEMDAROĞLU, Uğur DÜNDAR, Yusuf KÖKLÜ Pamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Bu araştırma, maksimal oksijen tüketimini belirlemek için kullanılan Bruce, Mekik ve Yo-yo testlerinden formüller yardımıyla elde edilen indirekt VO2maks-tahmin değerleriyle, bu testlerde oksijen analizörü kullanılarak belirlenen direkt VO2maks-ölçüm değerinin karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya Denizli ili 1. amatör kümesinde farklı takımlar da futbol oynayan, yaş ortalamaları 21.92 ± 2.58 yıl, boy ortalamaları 176.14 ± 8.55 cm ve vücut ağırlıkları 72.28 ± 6.82 kg olan 14 sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Denekler üç gruba ayrılarak ve her grup için en az üç gün arayla ve farklı sıralarla (random olarak) Bruce protokolü (BP) (laboratuarda) Yo-Yo testi ve Mekik testi (MK) (spor salonunda) uygulanmıştır. Çalışma sonucu formüller yardımıyla indirekt olarak hesaplanan VO2maks-tahmin ile direkt olarak ölçülen VO2maks-ölçüm değerleri karşılaştırılmıştır. Ayrıca üç testten ayrı ayrı elde edilen 49 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ VO2maks-ölçüm değerleri, KAHmax değerleri, VO2maks-tahmin değerleri ve RER değerleri birbirleriyle karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmalar bağımlı gruplarda parametrik test olan tekrarlı ölçümlerde varyans analizi ve iki eş arasındaki farkın önemlilik testi ile yapılmıştır. Yapmış olduğumuz çalışma sonucunda testlerden elde edilen VO2maks-ölçüm değerlerinin istatistiksel olarak anlamlı fark göstermediği (p>0.05), çalışmada deneklerin üç test sonucunda ulaştıkları en yüksek kalp atım hızı ve 220-yaş formülü kullanılarak hesaplanan KAHmaks değerlerinin arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadığı tespit edilmiştir (p>0.05). Her üç test sonunda elde edilen VO2maks-tahmin değerleri ile VO2maks-ölçüm değerlerinin karşılaştırılması sonucu Yo-Yo ve Mekik testi için tahmin ve ölçüm değerleri arasında istatistiksel olarak anlamlı fark çıkarken (p<0.05) Bruce testinde elde edilen değerler arasında anlamlı fark ortaya çıkmamıştır. Sonuç olarak Oksijen analizörü yardımıyla VO2maks belirlenmesinde ve KAHmaks belirlenmesinde bu üç test protokolü birbirlerinin yerine kullanılabilir ancak futbol oyuncularında aerobik gücü belirlemek için oksijen analizörü kullanılması gerektiği düşünülmektedir. Anahtar Kelimeler: VO2maks, KAHmaks, Aerobik güç, Mekik testi, Bruce protokolü, Yo-Yo testi S10 Salon Saat Moderatör KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN 17:45-18:00 Niyazi Eniseler FUTBOLDA KÜÇÜK ALAN OYUNLARINA VERİLEN FİZYOLOJİK CEVAPLARIN KARŞILAŞTIRILMASI Yusuf KÖKLÜ1, Alper AŞÇI2, Fatma ÜNVER KOÇAK1, Utku ALEMDAROĞLU1, Uğur DÜNDAR1 1Pamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu 2Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Bu araştırma, küçük alan oyunlarına verilen fizyolojik cevaplar arasında fark olup olmadığını belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmaya bir süper lig takımının alt yapısında futbol oynayan 16 sporcu (yaş: 15.7 ± 0.4 yıl, boy: 176.8 ± 4.6 cm, vücut ağırlığı: 65.5 ± 5.6 kg, VO2maks: 53.1 ± 5.9 ml.kg-ı.dkı ve KAH -ı maks: 195.9 ± 7.4 atım.dk ) gönüllü olarak katılmıştır. Futbolculara antropometrik ölçümleri takiben Modifiye Mekik Koşusu Testi ve YoYo Aralıklı Toparlanma Testi uygulanmıştır. Daha sonra ikişer gün arayla 1x1, 2x2, 3x3, 4x4 küçük alan oyunları altışar set oynatılmıştır. Deneklerin küçük alan oyunları sonucunda 1x1, 2x2, 3x3, 4x4 oyunlardaki 6 setin Laktik Asit (LA), Kalp Atım Hızı (KAH) ve Maksimum Kalp Atım Hızı Yüzdesi (%KAHMaks) ortalamaları 1x1 oyun için 9.4 ± 2.9 mM.L-ı, 168.6 ± 8.8 atım.dk-ı, % 86.1 ± 4.2; 2x2 oyun için 8.0 ± 2.8 mM.L-ı, 172.3 ± 10.0 atım/dk., % 88.0 ± 4.9; 3x3 oyun için 7.5 ± 2.5 mM.L-ı, 181.7 ± 6.9 atım.dk-ı, % 92.8 ± 4.1; 4x4 oyun için 7.2 ± 2.7 mM.L-ı, 179.3 ± 8.4 atım.dk-ı, % 91.5 ± 3.6 olarak bulunmuştur. Oyunlar arası ve setler arası farklar tekrarlı ölçümlerde varyans analizi ile; farkların hangi oyunlardan ve setlerden kaynaklandığı ise Bonferroni Post-Hock ile belirlenmiştir. Herbir oyundaki setler karşılaştırıldığında, LA, KAH ve %KAHMaks değişkenleri açısından setler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklar bulunmuştur (p<0.05). Diğer yandan 1x1, 2x2, 3x3 ve 4x4 küçük alan oyunları arasında LA açısından anlamlı bir fark bulunmamakla birlikte, KAH ve 50 %KAHMaks değişkenlerinde istatistiksel olarak anlamlı farklar bulunmuştur (p<0.05). Sonuç olarak, 1x1 ve 2x2 küçük alan oyunlarının 3x3 ve 4x4 oyunlara göre farklı fizyolojik cevaba neden olduğu görülmektedir. Anahtar Kelimeler: Kalp Atım Hızı, Relatif Maksimum Kalp Atım Hızı, Laktik Asit, Küçük Alan Oyunları S11 Salon Saat Moderatör KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN 18:00-18:15 Niyazi Eniseler 10-15 YAŞ GRUBU GENÇ FUTBOLCULARIN BAZI FİZİKSEL ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ Fırat AKÇA, Sürhat MÜNİROĞLU, Cengiz AKALAN, Mitat KOZ, Gülfem ERSÖZ, Eray UYGUR, Fatih ÇARDAK Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Bu araştırmanın amacı Turkcell süper ligde oynayan bir takımın altyapısındaki 10-15 yaş grubu genç futbolcuların bazı fiziksel özelliklerini ölçmek ve birbirileriyle olan ilişkilerini belirlemektir. Araştırmanın denek grubu 100 futbolcudan oluşmaktadır. Somatotip ölçümler laboratuvarda, diğer ölçümler ise futbol takımının antrenman tesislerinde yapılmıştır. Deneklerin boy, vücut ağırlığı, vücut yağ yüzdesi ve somatotip ölçümleri yapılmıştır. Squat sıçrama, aktif sıçrama, durarak uzun atlama, 5-1020 ve 30 m. sürat testleri, Bangsbo’nun yön değiştirmeli 34,2 metre’lik aralarında 25 sn. dinlenme süresini içeren 7 set’ten oluşan intermittent sürat testleri uygulanmıştır. İntermittent sürat testi sırasında deneklerin kalp atım hızları da kaydedilerek, yüklenme ve toparlanma durumları tespit edilmiştir. Somatotiplerin belirlenmesinde Heath-Carter yöntemi kullanılmış, vücut yağ yüzdeleri Yuhazs formülüne göre belirlenmiştir. Verilerin analizinde SPSS 11 (Statistical Package for Social Science) istatistik paket programı kullanılmış ve Pearson korelasyon analizi uygulanmıştır. İstatistiksel anlamlılık düzeyi olarak alfa değeri 0.05 kabul edilmiştir. Ölçümler sonucunda 10 yaş grubunun, vücut yağ yüzdesi 11,19±1,70 endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 3,07± 0,78 – 2,90±0,76 – 3,89±0,90 bulunmuştur. 11 yaş grubunun vücut yağ yüzdesi 11,68±2,19, endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 3,26± 1,08 – 2,95±0,77 – 4,04±1,11 bulunmuştur. 12 yaş grubunun vücut yağ yüzdesi 10,32±1,16 endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 2,43± 0,50 – 3,16±0,77 – 4,15±0,77 bulunmuştur. 13 yaş vücut yağ yüzdesi 10,99±1,77 endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 2,42± 0,69 – 2,15±0,82 – 4,31±0,99 bulunmuştur. 14 yaş grubunun vücut yağ yüzdesi 10,92±0,68 endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 2,34± 0,41 – 2,92±0,88 – 4,15±0,90 bulunmuştur. 15 yaş grubunun vücut yağ yüzdesi 11,11±1,07 endomorfi, mezomorfi ve ektomorfi değerleri sırasıyla, 2,24± 0,59 – 3,13±0,41 – 3,59±0,90 bulunmuştur. Ölçümler sonucunda, squat sıçrama ile 5m., 10m., 20 m. ve 30 m. sürat dereceleri arasında sırasıyla .66, .69, .80 ve .81 değerinde negatif ilişki bulunmuştur. Aktif sıçrama ile 5m., 10m., 20 m. ve 30 m. sürat dereceleri arasında sırasıyla .70, .73, .77 ve .75 değerinde negatif ilişki bulunmuştur. İntermittent sürat testi ortalama derecesi ile boy ve vücut ağırlığı ara- 9–11 Ocak 2009, ANTALYA sında sırasıyla .61 ve .58 değerinde negatif ilişki, 5m., 10m., 20 m. ve 30 m. sürat dereceleri arasında sırasıyla .50, .68., .68. ve .67 değerinde negatif ilişki bulunmuştur. Tüm ölçüm sonuçlarının yaş gruplarına göre birbiri içinde ve birbirleri arasındaki ilişkileri araştırılarak bulguların yurtiçi ve yurtdışı bazı çalışmalarla karşılaştırmaları yapılmıştır. Sonuç olarak 10-15 yaş grubu futbolcuların somatotip özellikleri Türk sporcularda çalışma sonuçlarıyla benzer bulunmuş, yabancı futbolcuların ise daha mezomorfik bir yapı gösterdiği görülmüştür. Çabuk kuvvet ve sprint ilişkisi incelendiğinde sprint mesafesi arttıkça çabuk kuvvetle istatistiksel ilişkinin arttığı gözlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Genç Futbolcu, Sürat, Somatotip, Çabuk Kuvvet S12 Salon Saat Moderatör KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN 18:15-18:30 Niyazi Eniseler 12 YAŞINDAKİ (DOĞUM AYLARINA GÖRE DÖRT GRUBA AYRILMIŞ) ERKEK FUTBOLCULARIN KUVVET VE SÜRAT ÖZELLİKLERİ İLE VÜCUT PROPORSİYONLARININ İNCELENMESİ Ani AGOPYAN, Nurper ÖZBAR, Nuri TOPSAKAL, Nurcan DEMİREL, Sinan BOZKURT Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, İstanbul Bu çalışmanın amacı, erkeklerde ergenlik öncesi geçiş dönemi olan 12 yaş sürecinde doğum aylarına göre üçer aylık dönemler halinde gruplandırılan lisanslı futbolcuların, kuvvet ve sürat özellikleri ile vücut proporsiyonlarının ilişkilerinin değerlendirilmesidir. Bu araştırmaya, Türkiye Futbol Federasyonu’nun 2008 yılı yaz döneminde Isparta, Bolu ve Sivas illerinde düzenlemiş olduğu “Futbol Köyü Projesi”’ nde yer alan 12 yaş grubundaki (1996 doğumlu) 401 erkek futbolcu gönüllü olarak katılmıştır. Araştırma grubundaki aynı yıl doğan bu futbolcular doğum günlerine göre üçer aylık dönemler halinde Grup 1 (G1/ n=184;12.7-12.5 yaş / Ocak-Mart), Grup 2 (G2/n=103; 12.412.2 yaş / Nisan-Haziran), Grup 3 (G3/n=79; 12.1-11.11 yaş / Temmuz-Eylül) ve Grup 4 (G4/n=35; 11.10-11.8 yaş / EkimAralık) olmak üzere dörde ayrılmıştır. Gruplar boy, vücut ağırlığı ve antrenman yaşları açısından benzer özellikler göstermiştir. Gruplara bazı kuvvet (DS=dikey sıçrama, DUA=durarak uzun atlama, MK=mekik) ve sürat (30 m.) testleri uygulanmıştır. Ayrıca boy, vücut ağırlığı ve oturma yükseklikleri alınarak vücut proporsiyonları (BMI=beden kitle indeksi, CI=cormique indeks ve BI=bacak indeksi) belirlenmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda DS, DUA, MK ve 30 m. parametrelerinde G1’in bütün gruplara oranla en iyi ortalamaları elde ettiği ve tüm parametrelerde G3’le arasındaki farkın istatistiksel olarak pozitif yönde anlamlı olduğu (p <0.05), G4’le ise bir farkın bulunmadığı (p>0.05) tespit edilmiştir. Ayrıca G1’in DS ve MK değerlerinde elde ettiği farkın G2 ile istatistiksel olarak anlamlı olduğu (p<0.05) ve DUA ve 30 m. değerleri arasında ise G2 ile fark bulunmadığı belirlenmiştir (p>0.05). Tüm grubun vücut proporsiyonları ile 30 m. sürat ve kuvvet parametrelerinden DUA arasında hiçbir ilişki bulunamamıştır. DS ile grubun yaşıtlarına göre boy ortalamaları ve BMI değerleri arasında; ayrıca MK ile CI ortalamaları arasında negatif yönlü anlamlı (p<0.05) bir ilişki tespit edilmiştir. Sonuç olarak; aynı yaşta benzer özellikler taşıyan ve futbol oynayan çocukların kuvvet ve sürat parametrelerinde bazı farklılıklar sergiledikleri belirlenmiştir. Literatürde 12 yaş döneminde bazı motor özelliklerin durağanlık gösterdiği söylenmektedir. Çalışmamızda bu durumun 12 yaş dönemine yeni girmekte olan çocuklarda gözlendiği; ancak özellikle 12 yaşın orta periyodunda bulunan futbolcuların daha yüksek performans sergiledikleri saptanmıştır. Bu durum aynı yaş döneminde ancak farklı aylarda doğan çocukların bireysel becerilerinde farklılıklar gösterebileceği düşüncesini ortaya koymuştur. Ayrıca vücut proporsiyonlarının bazı kuvvet parametrelerinde performansı etkileyebilecek faktörlerden biri olabileceği sonucuna varılmıştır. S13 Salon Saat Moderatör FATİH SULTAN MEHMET 16:45-17:00 Levent İnce AMATÖR VE PROFESYONEL FUTBOLCULARIN BAŞARILARINA GÖRE LİDERLİK GÜCÜ ALGILARI Erkut KONTER Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü İzmir, TÜRKİYE Sporda liderlik gücü ile ilgili çalışmalar oldukça yenidir. Futbolda liderlik gücü ile ilgili araştırmalar ise oldukça azdır. Son zamanlardaki çabalara karşın futbolda liderlik gücü algısı ve başarıya yönelik olarak önemli bir araştırma boşluğu bulunmaktadır. Bu nedenle, bu çalışmanın amacı, amatör ve profesyonel futbolcuların başarılarına (ilk üçe giren ve girmeyen takımların futbolcularına ) göre liderlik gücü algılarını (zorlayıcılık gücü, özdeşleşim gücü, yasal güç ve uzmanlık gücü) araştırmaktır. Veriler 870 futbolcudan toplanmıştır (n=173 profesyonel ve n=697 amatör). Futbolcuların ortalama yaşı 18.40 ve lisanlı olarak ortalama futbola katılma süreleri ise 6.00’dır (standart sapma=4.15). Verilerin toplanmasında Türkçeye uyarlanan ‘Futbolda Liderlik Gücü Ölçeği’nden ve bilgi formundan yararlanılmıştır. Yararlanılan ölçeğin Cronbach Alpha Güvenilirlik Katsayısı 0.60 ile 0.75 arasında değişmektedir. Antrenörlerden ve futbolculardan izin alındıktan sonra testlerin uygulanacağı yerler belirlenerek veriler toplanmıştır. Toplanan veriler Nonparametrik Kruskal-Wallis Testi ile analiz edilmiştir. Verilerin analizi amatör ve profesyonel futbolcuların başarı durumlarına göre liderlik gücü algılarının hiçbirinde anlamlı sonuç vermemiştir (p>.05). Başka bir ifadeyle, amatör ve profesyonel futbolcuların yukarıda belirtilen liderlik gücü algılarına göre 2X2 karşılaştırmalar (Başarılı-Profesyonel, Başarılı Olmayan-Profesyonel, Başarılı-Amatör ve Başarılı OlmayanAmatör) anlamlı sonuçlar ortaya koymamıştır. Bu araştırmada futbolda liderlik gücü algısı daha öte tartışılarak önerilerde bulunulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Liderlik Gücü Algısı, Futbol, Başarı, Amatör Futbol, Profesyonel Futbol 51 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ S14 S15 Salon Saat Moderatör Salon Saat Moderatör FATİH SULTAN MEHMET 17:00-17:15 Levent İnce FATİH SULTAN MEHMET 18:15-18:30 Hakan Sunay SÜPER LİG VE I. LİG FUTBOL OYUNCULARININ ANTRENÖRLERİNDEN ALGILADIKLARI LİDER DAVRANIŞLARININ SPORCU TATMİNİ ETKİSİ KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NDE BAYAN FUTBOLUNUN DURUMU VE GELİŞİM ÖNERİLERİ A. TÜRKSOY, N. SÖNMEZ Girne Amerikan Üniversitesi Spor Yüksekokulu İstanbul Üniversitesi beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu KKTC de bayan futbolu yeni gelişmekte olan bir branş olarak gözümüze çarpmaktadır. Yeni bir branş olmasından dolayı önceleri toplum tarafından benimsenmesi zor olmuştur. Bir çok ülkede olduğu gibi KKTC’de de futbolun erkek oyunu olduğu düşüncesi yaygındı. 1994 yılında ilk adımları atılan bayan futbolu 2 yıl sonra bazı olumsuzluklar yüzünden bitmiştir. 2004 yılında Akdeniz Spor Birliğinin bayan futbol takımı kurmasıyla yeniden ivme kazanan bayan futbolunda 4 yıl içerisinde büyük gelişme kaydedildiğini belirtebiliriz. Bayanların istekli ve özverili çalışmaları öncelikle ailelerin bakış açısını değiştirmiş ve bayan futboluna sıcak bakmalarını sağlamıştır. Özellikle yazılı basında bayan futbolu daha fazla yer almaya, mücadeleleri taktir toplamaya başlamıştır. Özellikle 2008 yılında KKTC’de bayan futbolu daha fazla tanınmaya başlamıştır. Bunun örneklerini vermek gerekirse, bayan futbolcularının ülkede tek spor dergisine kapak olmaları, bayan futbol antrenörünün ülkede yılın antrenörü seçilmesini belirtebiliriz. Bayan futbolu KKTC de henüz tam olarak istenilen düzeye geldiğini ve yaygınlaştığını söyleyemeyiz. Ancak Türkiye nifusu ile KKTC nifusu kıyaslandığında hem takım sayısı hemde sporcu sayısı bakımından küçümsenemeyecek orandadır. Ancak KKTC de bayan futbolunun daha ileriye götürülebilmesi için bayan futbolunun ilk öğretimede başlaması gerekmektedir. Okullarda sınıflar arası ve okullar arası turnuvalar, maçlar organize ederek yetenekli sporcuların tesbit edilerek bayan futbolunda faaliyet gösteren kulüplere bu çocukların yönlendirilmesi sağlanmalıdır. Bunu biraz daha ileriye götürerek eğer Türkiye ve Avrupadaki takımlarla başa baş mücadele etmek istiyorsak bayan futbolunun okullarda ders olarak işlenmesi sağlanmalıdır. Yapılan bu çalışmada KKTC deki bayan futbolunun durumu hakkında bilgi verilerek daha ileriye götürülebilmesi için öneriler sunulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Bayan Futbolu, Basın Çalışmada Süper Lig ve I. Lig futbol kulüplerinde görev yapan futbolcuların antrenörlerinden algıladıkları lider davranışları ile sporcunun tatmin düzeyi arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla öncelikle frekans analizi ortalama ve standart sapma, sporcu tatmin alt boyutunun her birinde lider davranışlarının etkisini belirlemek için çoklu regresyon analizi yapılmıştır. Araştırmada beş boyut acısından ölçülen lider davranışını; antrenman ve eğitim, demokratik davranış, otokratik davranış, sosyal destek ve pozitif geri bildirimdir. Sporcu tatmininin değerlendirilen 7 alt boyutu ise; kişisel performanstan tatmin, takım performansından tatmin, stratejiden tatmin, kişisel davranıştan tatmin, eğitim ve antrenmandan tatmin, takım bütünlüğünden tatmin ve akademik destek hizmetlerinden tatmindir. Araştırmaya Türkiye süper ligden 10 kulüp, 104 oyuncu ve I. Ligden 9 kulüp, 159 oyuncu olmak üzere toplam 263 profesyonel yerli futbolcu katılmıştır. Sporcuların 85’i defans, 101’i ortasaha, 45’i hücum ve 32’i kaleci olarak görev yapmaktadır. Futbolcuların değerlendirdikleri antrenörlerinin %34’6’i 31-40 yaş arasında, %65,4’ünün 41 yaş ve üzerinde olduğu belirlenmiştir. Oyuncuların antrenörlerinde algıladıkları lider davranışına bakıldığında en yüksek değerin 4.12’lik ortalama ile eğitim ve antrenmanın, en düşük ortalamanın ise 2.73 ile otokratik davranış olduğu görülmüştür. Oyuncuların tatmin durumlarına bakıldığında en yüksek 4.01’lık ortalama ile takım performansından tatmin, en düşük ise 3.71 ortalama ile akademik destek hizmetlerinden tatmine ait olduğu görülmüştür. Antrenörün lider davranışının sporcunun tatmin düzeyinde belirleyici etki yapmaktadır Antrenör davranışlarının etkisinin stratejiden tatmin ve kişisel davranıştan tatmin üzerine % 21 gibi daha ağırlıklı etkisi olduğu görülmüştür. Sporcunun takım performansından aldığı tatmin üzerinde ise lider davranışının % 8 gibi düşük etkisi olduğu görülmüştür. Bireysel performanstan, takım performansından tatmin üzerinde otokratik davranışın önemli bir etkisi olduğu, strateji, kişisel davranıştan, eğitim ve antrenman, takım bütünlüğünden tatminde ise sadece pozitif geri bildirimin, akademik destek hizmetlerinden tatminde, otokratik davranış ve pozitif geri bildirimin önemli bir etkiye sahip olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak lider davranışı alt boyutlarından otokratik davranış, eğitim ve antrenman ve pozitif geribildirimin sporcu tatminini etkileyen önemli değişkenler olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Antrenör, Futbol, Liderlik, Tatmin 52 Serhat DENİZ 9–11 Ocak 2009, ANTALYA S16 Salon Saat Moderatör YAVUZ SULTAN SELİM 17:00-17:15 Mitat Koz FUTBOLDA İZOKİNETİK KAS KUVVETİ ve TOP HIZI ARASINDAKİ İLİŞKİSİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ A.O. CERRAH, E. ONARICI GÜNGÖR, H. ERTAN, C. BAYRAK Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Eskişehir, Türkiye Futbolda topa vuruş, en temel ve sık kullanılan tekniktir. Futbolda topa vuruş esnasında yüksek top hızına ulaşmak, kaleciye kurtarış için daha az zaman tanıyacağından dolayı önemlidir. Bu da kişiye gol atma şansı sağlar (Dorge ve ark., 2002). Futbolda bu vuruş performansını etkileyen faktörlerden bir tanesi de diz ekstansör ve fleksör kas kuvveti olarak düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı, iç ve üst vuruş tekniğinin uygulanışı esnasında ortaya çıkan top hızlarıyla, izokinetik dinamometrede farklı açısal hızlarda oluşan diz ekstansör ve fleksör kas kuvvetinin ilişkisini incelemektir. Çalışmanın evrenini 2007–2008 sezonunda Türkiye’de farklı liglerde mücadele eden erkek futbolcular oluşturmaktadır. Örneklemini ise, Türkiye Bank Asya 1. lig (n=2), ikinci lig (n=2), üçüncü ligde (n=6), Eskişehir süper amatör lig (n=13) ve ikinci amatör ligde (n=4) mücadele eden toplam 27 futbolcu oluşturmaktadır. Sporcuların yaş, antrenman yaşı, boy uzunluğu ve vücut ağırlığı ortalamaları sırasıyla 22.9±2.8 yıl, 13±2.6 yıl, 175±6.4 cm ve 72±6.9 kg’dır. Tüm sporcular, maksimal hız ve isabet paradigması kapsamında, iç ve üst vuruş tekniğini duran topa karşı 15 m uzakta bulunan belirli bir hedefe karşı (hentbol kalesi) gerçekleştirmişlerdir. İç vuruş tek, üst vuruş ise iki adım alınarak gerçekleştirilmiştir. Sporcunun kendi maksimalinde gerçekleştirdiği 3 isabetli vuruş analiz için kayıt edilmiştir. Top hızları “Bushnell” markalı radar ile ölçülmüştür. İzokinetik diz ekstansör ve fleksör kuvvet değerleri “Cybex” marka cihazla ölçülmüştür. İzokinetik dinamometrede baskın bacağa ait Ekstansör-Fleksör kuvveti 60, 180 ve 2400/sn açısal hızda 3 tekrar submaksimal ve 5 tekrar maksimal şekilde yapılmıştır. Maksimal ve submaksimal tekrarlar arası 30’ ar saniye dinlenme verilmiştir. Diz eklem hareket açıklığı 100° olarak ayarlanmış. İzokinetik kuvvet değerleriyle iki farklı vuruş tekniklerinde ortaya çıkan top hızı değerlerinin karşılaştırması için ANOVA kullanılmıştır. P değerleri 0.05 olduğunda anlamlı olarak değerlendirilmiştir. İç vuruşun uygulanışı esnasında ortaya çıkan top hızıyla izokinetik dinamometrede 60,180 ve 2400/sn açısal hızlarda oluşan Bas Eks (Nm), Bas Flek (Nm) kuvveti ve Bas Eks-Flek kuvvet oranı arasında istatistiksel bir anlamlılık gözlenmemiştir (p>0.05). Ancak, üst vuruşun uygulanışı esnasında ortaya çıkan top hızıyla izokinetik dinamometrede 600/sn ve 1800/sn açısal hızlarında oluşan diz Bas Flek (Nm) kuvveti ve Bas Eks-Flek Kuvvet Oranı arasında doğru orantılı istatistiksel bir anlamlılık vardır (p<0.05). 2400/sn açısal hızda ise, diz Bas Eks (Nm), Bas Flek (Nm) kuvvetleri arasında doğru orantılı istatistiksel bir anlamlılık ortaya çıkmıştır (p<0.05). Araştırma sonucunda elde edilen veriler doğrultusunda, iç vuruş esnasında oluşan top hızıyla kuvvet parametreleri ara- sında istatistiksel bir anlamlılık gözlenmemiştir. Bu durum, vuruşun yapısı itibariyle farklı kas gruplarının hareketi gerçekleştirdiği anlamına gelmektedir şeklinde açıklanabilir. İç vuruş gerçekleştirirken ayak bileği transvers düzlemde eversiyon hareketi yapmakta ve kalçada dış rotasyon oluşmaktadır. Bundan dolayı vuruş anında bacağın iç kısmında bulunan kaslar aktive olmaktadır. Üst vuruş da ise 60 ve 1800/sn açısal hızda Eks/Flek oranında oluşan anlamlılık agonist/antagonist kas uyumunun önemini ortaya koymaktadır. Daha büyük açısal hızlar ise (2400/sn) topa vuruşun yapısını daha iyi yansıttığı için, ekstansör kuvveti top hızıyla anlamlı çıkmaktadır. Ancak bu anlamlılık diğer açısal hızlarda özellikle maksimal kuvveti yansıtan 600/sn açısal hızda oluşmaması, top hızının yalnızca ekstansör kas kuvvetiyle alakalı olmadığı, aynı zamanda kaslar arası koordinasyonunda top hızında büyük öneme sahip olduğu söylenebilir. S17 Salon Saat Moderatör FATİH SULTAN MEHMET 17:15-17:30 Levent İnce BAYAN ÖĞRETMEN ADAYLARININ FUTBOLA YÖNELİK TUTUMLARININ İNCELENMESİ E. ÖNCÜ, H. CİHAN Karadeniz Teknik Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, TRABZON Bu araştırmanın amacı, üniversitelerde öğrenim gören öğretmen adayı bayan öğrencilerin futbola yönelik tutumlarını belirlemek ve bu tutumların öğrencilerin kişisel bilgilerinden elde edilen bağımsız değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını ortaya koymaktır. Futbol; günümüzün en popüler spor dalı olup toplumun her kesiminden çok büyük kitleleri peşinden sürüklemektedir. Bunun yanında özellikle son yıllarda futbol, bir erkek sporu görünümünden çıkıp bayanların da ilgi duydukları hatta uğraş verdikleri bir spor dalı haline dönüşmeye başlamıştır. Başta Almanya, Brezilya ve Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere bazı ülkelerde, futbolla ilgilenen bayan sayısında hızlı bir artış gözlenirken maalesef ülkemizde bu durumun istenen düzeyde olmadığı görülmektedir. Geleceğin anneleri ve öğretmenleri olacak bayanların futbola yönelik olumlu tutuma sahip olmaları, yetiştirecekleri genç kuşaklar açısından futbolla ilgilenen bayan sayısının da artmasına neden olacaktır. Bu düşünceden hareketle, yapılan bu çalışmanın alana katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Araştırmaya 2008-2009 Eğitim-Öğretim Yılı güz yarıyılında, Karadeniz Teknik Üniversitesi Okul Öncesi, Sınıf ve Beden Eğitimi Öğretmenliği bölümlerinde farklı sınıflarda öğrenim gören 230 bayan üniversite öğrencisi gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmaya katılan bayan öğrencilerin yaş ortalaması 19.61’dir. Öğrencilerin 78 (%33,9)’i Okul Öncesi Öğretmenliği, 96 (%41,7)’sı Sınıf Öğretmenliği ve 56 (%24,3)’sı Beden Eğitimi Öğretmenliği Bölümü öğrencisidir. Araştırmaya katılan öğrencilerin 38 (%16,5)’i düzenli olarak spor yaptığını belirtirken 62 (%27)’si hayatında hiç futbol oynamadığını, 70 (%30,4)’i ise hayatında hiç futbol karşılaşması izlemeye gitmediğini belirtmiştir. 53 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ Araştırmada veri toplama aracı olarak, Öncü ve Güven (2007) tarafından, üniversite öğrencilerinin futbola yönelik tutumlarını belirlemek için geliştirilen “Futbola Yönelik Tutum Ölçeği (FYTÖ)” ve araştırmacılar tarafından geliştirilen “Kişisel Bilgi Formu” kullanılmıştır. FYTÖ, tek faktörlü bir yapıya sahip olup 19 maddeden oluşmaktadır. Ölçek maddeleri (5) “tamamen katılıyorum” ve (1) “hiç katılmıyorum” biçiminde puanlanmaktadır. Bu araştırma kapsamında toplanan veriler üzerinde hesaplanan Cronbach Alfa iç tutarlık katsayısı 0, 96’dır. Araştırmada toplanan verilerin istatistiksel analizi SPSS 16 paket programında yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde istatistiki yöntem olarak; tek yönlü varyans analizi (Anova), T, Mann Whitney-U ve Kruskal Wallis-H testleri kullanılmıştır. Tek yönlü varyans analizinde, birimler arası farkların hangi gruplar arasında olduğunu bulmak amacıyla da Tukey HSD testi yapılmıştır. Analizlerde anlamlılık düzeyi α= .05 olarak alınmıştır. Araştırma sonucunda bayan öğretmen adaylarının, futbola yönelik tutumlarının; okudukları bölüm, düzenli olarak spor yapma durumu, ilk ve orta öğretim beden eğitimi derslerinde futbol oynamış olma durumu, ailede ve arkadaşlar arasında futbolla ilgilenen birinin olma durumu, bir futbol müsabakasını izlemeye gitmiş olma durumuna göre anlamlı bir şekilde farklılaştığı görülmüştür. Bu sonuçlar, bayanlarda futbola yönelik olumlu tutum oluşturma çalışmalarında bir hareket noktası oluşturması açısından önem taşımaktadır. Anahtar Kelimeler: Futbol, Tutum, Bayan Futbolu S18 Salon Saat Moderatör KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN 18:30-18:45 Niyazi Eniseler cut somatotipi 3.9-4.6-2.8 (0.82-0.70-0.76) U16’dan 2.5-3.43.5 (0.74-0.67-0.85) önemli derecede farklıdır (p=0.000). U18, U16’dan daha mezomorfik(p=0.000), daha endomorfik (p=0.000) ve daha az ektomorfiktir (p=0.000). Somatotip kategorisi santraldan(U16) endomorfik mezomorfa(U18) kaymıştır. Skuat (cm) ve çoklu sıçrama (W/kg VA) değerlerinde önemli bir değişim saptanmamıştır (sırasıyla 37.02±3.78 ve 37.20±3.41, p=0.844; 22.79±2.48 ve 22.78±2.51, p=0.898). Aktif sıçrama yüksekliği(cm) önemli derecede artmıştır (38.32±4.23 ve 40.25±3.58, p=0.031). 10m (sn): 1.71±0.06 ve 1.59± 0.07, p=0.000 ve 30m (sn): 4.20±0.14 ve 4.04±0.13, p=0.000 koşu zamanlarındaki değişim önemli bulunmuştur. 4 mmol anaerobik eşik koşu hızı (km/s) U18’de U16’dan önemli derecede yüksek (sırasıyla 13.17±0.97 ve 12.57±0.84 p=0.025) fakat anaerobik eşik kalp atım hızları benzer bulunmuştur (sırasıyla 179.00± 7.45 ve 181.47±7.88, p=0.402). U18 futbolcularında aktif sıçrama, sürat ve dayanıklılık özelliklerinde meydana gelen önemli artışlarda büyümenin etkisini sabitlemek için boy uzunluğu karıştırıcı değişken olarak kullanıldığında, tüm değişkenler için U16 ve U18 arasındaki farklar anlamlı bulunmamıştır (aktif sıçrama için p=0.835, 10m sürat için p=0.590, 30m sürat için p= 0.789 ve 4 mmol anaerobik eşik koşu hızı için p=0.790). Bu bulgular elit genç futbolcularda meydana gelen anlamlı değişimlerin büyümeden kaynaklandığını, antrenmanların kuvvet, sürat ve dayanıklılık performansında önemli değişimlere neden olmadığını düşündürmektedir. Anahtar Kelimeler: Genç Futbolcu, Antropometri, Kuvvet, Sürat, Dayanıklılık S19 Salon Saat Moderatör YAVUZ SULTAN SELİM 17:45-18:00 Gül Baltacı GENÇ ELİT FUTBOLCULARDA MORFOLOJİK VE FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERDE DEĞİŞİMLER: UZUNLAMASINA ÇALIŞMA FARKLI YAŞ GRUPLARINDAKİ GENÇ FUTBOLCULARDA İZOKİNETİK BACAK KUVVETİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Tahir HAZIR1, Alper AŞÇI1, Asaf ÖZKARA2, Caner AÇIKADA1 Sinem HAZIR, Alper AŞÇI, Zambak ŞAHİN, Tahir HAZIR, Caner AÇIKADA 1Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu, Beytepe, Ankara 2Türkiye Futbol Federasyonu, Levent, İstanbul Bu çalışmanın amacı genç elit futbol oyuncularının fiziksel ve fizyolojik özelliklerinde meydana gelen değişimleri incelemektir. Onyedi U16 milli takım oyuncusunun morfolojik (boy, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi, yağ yüzdesi, yağsız vücut kitlesi, beş bölge deri kıvrımı toplamı ve somatotip), sürat (10m ve 30m), kuvvet (skuat, aktif ve 15 sn çoklu sıçrama) ve dayanıklılık (4 mmol anaerobik eşik koşu hızı ve kalp atım hızı) özellikleri iki yıl sonra (U18) tekrar ölçülmüştür. Test ve ölçümler sezon sonunda, aynı yerde, aynı araç-gereçlerle, günün aynı zamanında ve aynı ölçücüler tarafından yapılmıştır. Beş bölge deri kıvrımı toplamı (mm) hariç 37.40±8.47 ve 35.72±7.31, p= 0.117, boy (cm): 172.84±5.92 ve 176.61±5.03, p=0.000; vücut ağırlığı (kg): 61.55±6.22 ve 69.96±5.36, p=0.000; vücut kitle indeksi: 20.58±1.50 ve 22.42±1.36, p=0.000; vücut yağ yüzdesi(%): 8.64±2.85 ve 11.32±1.17, p=0.000; yağsız vücut kitlesi(kg): 56.12±4.78 ve 62.02±4.60, p=0.000 önemli derecede artış saptanmıştır. U18’in tüm vü- 54 Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Bu çalışmanın amacı farklı yaş grubundaki genç futbolcularda izokinetik bacak kuvvetinin değerlendirilmesidir. 15 ile 18 yaşları arasındaki toplam 250 futbolcuya fiziksel ve antropometrik ölçümler ile 60 ˚/sn ve 180 ˚/sn hızlarda izokinetik bacak ekstansiyonu ve fleksiyonu testi uygulanmıştır. İzokinetik bacak kuvvetinin değerlendirilmesinde, baskın ve baskın olmayan bacaktaki relatif zirve tork kuvvet ve Hamstring/Quadriceps oranı değişkenleri kullanılmıştır. Yaş grupları, baskın ve baskın olmayan bacaklar arasındaki relatif zirve tork kuvvetler arasındaki farklar 4x2 çift yönlü Varyans Analizi ve Bonferroni çoklu karşılaştırma testi ile analiz edilmiştir. Her iki hızda baskın ve baskın olmayan bacakların ekstansiyon ve fleksiyon relatif zirve tork kuvvetleri arasında anlamlı fark saptanmamıştır (p>0.05). Baskın ve baskın olmayan bacakların hamstring/quadriceps oranları 60 ˚/sn hızda benzer (p>0.05), 180 ˚/sn hızda önemli derecede farklıdır (F=12.190;p=0.001). 60 ˚/sn relatif zirve tork ekstansiyon ve fleksiyon (sırasıyla F= 2.819;p=0.039, F=4.317;p=0.005) ve 180 ˚/sn relatif zirve tork ekstansiyon ve fleksiyon (sırasıyla F= 9–11 Ocak 2009, ANTALYA 4.571;p=0.004, F=2.848;p=0.037) kuvvetleri yaş grupları arasında önemli derecede farklıdır. 60 ˚/sn hızda hem ekstansiyon hemde fleksiyon relatif zirve tork değerleri 15 yaş grubunda 17 yaş grubundan önemli derecede düşüktür. 180 ˚/sn hızda Bonferroni düzeltmesi sonrasında sadece ekstansiyon relatif zirve tork değeri 15 yaş grubunda 16 ve 17 yaş grubundan önemli derecede düşüktür. Her iki hızda yaş gruplarının Hamstring/Quadriceps oranları benzerdir(p>0.05). Hiç bir değişken için etkileşim (yaş x baskın/baskın olmayan bacak) istatistiği anlamlı değildir(p>0.05). Sonuç olarak, genç futbolcularda düşük ve yüksek hızlarda hem ekstansiyon hem de fleksiyonda baskın ve baskın olmayan bacaklar arasında izokinetik kas kuvvetleri dengelidir. Buna karşılık yüksek hızlarda baskın bacakta Hamstring/Quadriceps oranı baskın olmayan bacaktan daha iyidir. 15 yaş üstündeki genç futbolcularda düşük ve yüksek hızlarda izokinetik kas kuvveti özellikleri benzerdir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Izokinetik Bacak Kuvveti, Baskınbaskın Olmayan Bacak S20 Salon Saat Moderatör YAVUZ SULTAN SELİM 17:15-17:30 Mitat Koz GENÇ FUTBOLCULARDA İZOKİNETİK BACAK KUVVETİNİN SEZONSAL DEĞİŞİMİ Alper AŞÇI, Sinem HAZIR, Tahir HAZIR, Zambak ŞAHİN, Caner AÇIKADA Hacettepe Üniversitesi, Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu Bu çalışmanın amacı genç futbolcularda izokinetik bacak kuvveti ve izokinetik bacak kuvveti ile ilişkili değerlerin sezonsal değişiminin incelenmesidir. 43 genç futbolcuya (yaş=16.0±0.9 yıl) antropometrik ölçümler ile 60 ˚/sn ve 180 ˚/sn hızlarda bacak ekstansiyonu ve fleksiyonu izokinetik kuvvet testleri, sezon başı (hazırlık dönemi başlangıcı) ve sezon sonu (maçların bitimi) olmak üzere iki kez uygulanmıştır. İzokinetik kuvvetin değerlendirilmesinde, baskın olan ve baskın olmayan bacaktaki zirve tork kuvvet, relatif zirve tork kuvvet ve hamstring/quadriceps oranı değişkenleri ile sezon başı-sonu değişim miktarı kullanılmıştır. Verilerin analizinde eşleştirilmiş iki örnek testi uygulanmıştır. Fiziksel ve antropometrik değişkenlerde boy (t=3,590;p<0.05), vücut ağırlığı (t=6,822;p<0.05) ve yağsız vücut kitlesinde (t=-5.345;p<0.05) sezon sonunda, sezon başı elde edilen değerlere göre anlamlı bir artış gözlenirken, izokinetik kuvvet ile ilişkili hamstring ve quadriceps oranı dışında incelenen diğer tüm parametrelerde benzer şekilde anlamlı bir artış gözlenmiştir. Sezon başı ve sonu yüzde değişim incelendiğinde en yüksek yüzde değişim 60 ˚/sn hızda baskın bacakta, 180 ˚/sn hızda ise baskın olmayan bacakta fleksiyon zirve tork kuvvette gözlenirken, en düşük yüzde değişim 60 ˚/sn hızda baskın olmayan bacak, 180 ˚/sn hızda ise baskın bacak Hamstring/Quadriceps oranında gözlenmiştir. Sonuç olarak, fleksiyon ve ekstansiyon hareketlerinde her iki bacağın ortaya koyduğu kuvvet miktarı sezon başına göre sezon sonunda daha yüksektir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Sezonsal Değişim, Izokinetik Bacak Kuvveti, Baskın-baskın Olmayan Bacak S21 Salon Saat Moderatör YAVUZ SULTAN SELİM 18:00-18:15 Gül Baltacı HAZIRLIK DÖNEMİ AEROBİK DAYANIKLILIK PERFORMANSININ DEĞERLENDİRİLMESİ Zambak ŞAHİN, Alper AŞÇI, Tahir HAZIR, Sinem HAZIR, Caner AÇIKADA Hacettepe Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu, Beytepe Kampüsü, Ankara Bu çalışmanın amacı, Türkiye Süper Ligi futbol takımlarının hazırlık döneminde yaptıkları antrenmanların sabit kan laktat düzeylerindeki (2.0, 2.5, 3.0, 3.5, 4.0, 5.0 mM.L-1) koşu hızı ve kalp atım hızı (KAH) performanslarında meydana getirdiği değişimi değerlendirmektir. Bazı Süper Lig takımlarından toplam 42 futbolcu hazırlık dönemi başında ve hazırlık dönemi sonunda olmak üzere iki defa arttırmalı koşu testine katılmıştır. Test, her 20 metresi işaretli 100 m dairesel çim parkurda yapılmıştır. Test süresince verili hızlarda tempo, sinyal verici bir cihazla (Prosport, Tümer Elektronik, Türkiye) sağlanmıştır. Futbolcular teste 8 km.s-1 hızla başlamış ve hız her 3 dakikada bir 2 km.s-1 arttırılmıştır. Her hız artırımından önce bir dakika ara verilmiş ve bu arada futbolcuların kulak memesinden kan alınarak laktat değerleri YSI1500 laktik asit analizörü ile ölçülmüştür. Test, tempoyu tutturamayana kadar sürdürülmüştür. Test süresince KAH 5 sn aralıklarla kaydedilmiştir (Polar S810i, Finlandiya). Test sonrası elde edilen laktat ve KAH değerlerinden sabit laktat düzeylerindeki koşu hızı ve KAH, hız-laktat ve hız-KAH grafiklerinde interpolasyon yöntemiyle hesaplanmıştır. Hazırlık döneminin sonunda koşu hızlarında anlamlı fark bulunmuştur (F(1,41)= 2.363, p<0.05). Dönem sonrasında tüm sabit laktat düzeylerine karşılık gelen koşu hızlarının dönem öncesinden önemli düzeyde yüksek olduğu görülmüştür (sırasıyla; F(1,41)=9.238, F(1,41)=10.422, F(1,41)=10.215, F(1,41)=8.890, F(1,41)=7.426, F(1,41)=4.901, p<0.05). Hazırlık döneminin sonunda sabit laktat düzeylerine karşılık gelen KAH’larda fark bulunmamıştır (F((1,41)=2.012, p>0.05). Dönem sonrasında tüm sabit laktat düzeylerine karşılık gelen KAH’lar dönem öncesine benzer bulunmuştur (sırasıyla; F(1,41)=0.775, F(1,41)=0.326, F(1,41)=0.002, F(1,41)=0.277, F(1,41)=0.984, F(1,41)=2.547, p>0.05). Bu çalışmanın sonucunda, hazırlık dönemi antrenmanlarının farklı kan laktat düzeylerindeki koşu hızlarında artış sağladığı dolayısıyla da aerobik dayanıklılığın gelişimine neden olduğu gözlenmiştir. Bununla birlikte, KAH değerlerinde istatistiksel fark olmaması verili hızlarda kardiyovasküler verimliliğin arttığının bir göstergesi olarak yorumlanabilir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Hazırlık Dönemi, Aerobik Dayanıklılık, Sabit Laktat Eşikleri, Kalp Atım Hızı 55 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ S22 Salon Saat Moderatör YAVUZ SULTAN SELİM 18:15-18:30 Gül Baltacı SÜPER LİG TAKIMLARININ ALTYAPILARINDAN OYUNCU YETİŞTİRME VERİMLİLİKLERİNİN İNCELENMESİ Cem Sinan ASLAN, Fırat AKÇA, Sürhat MÜNİROĞLU Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Bu araştırmanın amacı; Türkiye Futbol Süper Ligi takımlarının kadrolarında yer alan profesyonel statüsündeki futbolcuların ne kadarının takımların kendi altyapılarından yetiştiği ve kendi altyapılarından yetişmemiş diğer futbolcuların altyapı eğitimlerini hangi lig seviyesindeki takımlarda tamamladıklarının belirlenmesidir. Türkiye Futbol Fedarasyonunun Türkiye Süper Liginde yer alan takımlar ile ilgili resmi verileri incelenerek, 18 takımın kadrolarında bulunan profesyonel futbolcu sayıları, yabancı statüsündeki oyuncu sayıları, yerli statüsündeki oyuncu sayıları, takımların kendi altyapılarında yetişen oyuncu sayıları, profesyonel futbolcularının yaşları ve yetiştikleri takımların lig statüleri tespit edilmiştir. Futbolcuların altyapı eğitimlerini tamamlama yaşı literatür bilgilere dayanılarak “16 yaş” olarak kabul edilmiştir ve 16 yaşından önce futbolcuların hangi kulüplerde bulunduklarına bakılmıştır. 16 yaşından önce profesyonel statüye geçen futbolcuların profesyonel olmadan önceki son takımları değerlendirmeye alınmıştır. 2008-2009 futbol sezonunun ilk yarısı baz alınarak, 860 süperlig oyuncusunun incelenmesi ile elde edilen verilerin betimleyici istatistikleri SPSS (ver.11) paket programı kullanılarak yapılmıştır. İncelemeler sonucunda süper ligde profesyonel statüde yer alan toplam 860 oyuncu bulunduğu tespit edilmiştir. Bu oyuncuların 131 tanesi yabancı uyruklu iken 729 tanesi Türk uyrukludur. Oyuncuların yaş ortalaması tüm oyuncular için 23,10 ± 1,52 yıl, yabancı uyruklu oyuncular için 26,97 ± 1,44 yıl ve yerli oyuncular için 22,37 ± 1,81 yıl olarak bulunmuştur. Takımların kadrolarında 131 yabancı oyuncu, altyapı eğitimini yurtdışında tamamlayıp bir süre yurtdışında futbol oynadıktan sonra Türkiyedeki takımlara transfer olmuş 82 Türk oyuncu, süperlig takımlarının altyapılarında yetişmiş 78 oyuncu, 1.lig takımlarında yetişmiş 33 oyuncu, 2. Ligde yetişmiş 90 oyuncu, 3. Ligde yetişmiş 70 oyuncu ve amatör liglerden yetişmiş 153 oyuncu mevcutken, takımların kendi altyapılarında yetişen 212 oyuncu bulunmaktadır. Bu 212 oyuncudan 40 tanesi 2008-2009 sezonunun ilk yarısında süperlig ya da Türkiye kupasında en az bir maç oynamışken, 172 oyuncu ise hiçbir resmi maçta yer almamıştır. Süperlig 2008-2009 sezonunun ilk yarısında en yüksek ve en düşük yaş ortalamasına sahip takımlar sırası ile 26,26 yıl ile Kocaelispor ve 21,25 yıl ile Gençlerbirliğidir. Kadrosunda en çok ve en az oyuncu bulunduran takımlar sırası ile 82 kişi ile Gençlerbirliği ve 33’er kişi ile Antalyaspor ile Eskişehirspor’dur. En çok ve en az yabancı oyuncuya sahip takımlar sırası ile 10 oyuncu ile Fenerbahçe ve 4 oyuncu ile Konyaspor’dur. Kadrosunda en çok kendi altyapısından yetişmiş oyuncu bulunduran takım 41 futbolcu ile Gençlerbirliği, en az oyuncu 56 bulunduran takımlar ise 2’şer oyuncuyla Sivasspor ve Hacettepespordur. Kulübün kendi altyapısından yetişip 2008-2009 sezonunda takımıyla en az bir resmi maça çıkmış oyuncu sayısının en fazla olduğu kulüp 6 futbolcu ile Galatasaray iken Antalyaspor, Hacettepespor ve Sivasspor takımları kendi altyapılarından yetişen hiçbir oyuncuya resmi müsabakalarda görev vermemiştir. Elde edilen veriler ayrıntılı olarak incelenerek, süper ligin bütününün ve her bir takımın altyapılarından oyuncu yetiştirme ve bu futbolculardan yararlanma durumları, süperlig futbolcularının altyapı eğitimlerini hangi lig statüsündeki takımlardan aldıkları detaylı şekilde analiz edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Altyapı, Süperlig S23 Salon Saat Moderatör YAVUZ SULTAN SELİM 18:30-18:45 Gül Baltacı FUTBOLDA ANTRENÖR VE SPORCULARIN STRESLE BAŞA ÇIKMA DAVRANIŞLARININ BELİRLENMESİ Recep Ali ÖZDEMİR1, B. Okan MİÇOOĞULLARI1, Nihan ARSAN2, Ziya KORUÇ2 1 Ortadoğu Teknik Üniversitesi, 2 Hacettepe Üniversitesi, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Spor Bilimleri ve Teknolojileri Yüksek Okulu Stres, bilişsel ve fiziksel performansı etkileyen en önemli unsurlardan birisidir (Suinn, 1987). Bu çalışmanın amacı, futbolcuların ve futbol antrenörlerinin sporda stresle başa çıkma stratejilerini belirlemek ve karşılaştırmaktır. Araştırmaya amatör ve profesyonel takımlarda görev yapmakta olan futbol antrenörleri (n=276, yaş ortalaması 34,4 ± 6,6) ve Ankara ilindeki çeşitli futbol takımlarında oynayan genç takım sporcuları (n=120, yaş ortalaması 17,6 ±1,4) katılmıştır. Sporcuların stresle basa çıkma stratejilerini belirlemek için 39 maddeden ve Bilişsel ve Fiziksel çaba sarf etme (BFÇS), Gevşeme, Destek Arama, Kaçınma, Sosyal geri çekilme (SGÇ), Hoşa gitmeyen duyguların ifadesi (HGDİ) boyutlarından oluşan ‘Sporda Stresle Basa Çıkma Stratejileri Envanteri’ (SSBÇSE) kullanılmıştır. Ölçeğin Türkçe’ye uyarlanması ve Geçerlik-Güvenirlik çalışmaları Arsan (2007) tarafından yapılmıştır. Antrenörlerin ve sporcuların stresle başa çıkma davranışlarına ilişkin betimsel istatistik Tablo 1’de verilmiştir. Tablo 1. Antrenör ve sporcuların stresle başa çıkma stratejilerine ilişkin ortalama ve standart sapma değerleri Yaş FBÇS Gevşeme Destek Kaçınma SGÇ HGDİ Antrenör (n=276) 34,4 ± 6,6 3,8 ± 0,5 3.3 ± 0,9 3,3 ± 0,8 2,1 ± 0,6 2,5 ± 0,8 2,4 ± 0,8 Sporcu (n=120) 17,6 ±1,4 2,9 ± 0,9 3,7 ± 0,9 2,2 ± 0,7 2,6 ±0,8 2,4 ± 0,8 3,6 ± 0,7 Yapılan varyans analizi sonuçları hem antrenörlerin [F(5, 1632)=188.31; p<.001, eta:,36], hem de futbolcuların [F(5, 714)=60.89; p<.001, eta:,29], aktif başa çıkma stratejileri olan FBÇS, gevşeme ve destek aramayı kaçınma ağırlıklı stratejilere göre anlamlı olarak daha fazla kullandıklarını ortaya koymuştur. Öte yandan antrenörler ve sporcular arasındaki stresle başa çıkma stratejilerindeki farklılıkları incelemek amacıyla 9–11 Ocak 2009, ANTALYA yapılan bağımsız örneklemde T-testi sonuçlarına göre antrenörler, Bilişsel ve fiziksel çaba sarf etme [t(391)=3,26; p<.001] ve Gevşeme [t(391)=3,94; p<.001] stratejilerini sporculara göre anlamlı olarak daha fazla kullanırken, Sporcuların, Destek arama [t(391)=3,26; p<.001] stratejilerini antrenörlere göre anlamlı olarak daha fazla kullandıkları bulgulanmıştır. Kaçınma, Sosyal geri çekilme ve Hoşa gitmeyen duyguların ifadesi stratejilerinde ise antrenörler ve sporcular arasında anlamlı farklılıklar bulunmamıştır. Sonuç olarak, antrenör ve sporcuların aktif başa çıkma stratejilerini kaçınma ağırlıklı stratejilere göre daha fazla kullanmaları sportif ortamdaki stresli durumlarda problem çözme odaklı bir yaklaşım benimsediklerinin bir göstergesi olarak değerlendirilebilir. Antrenörlerin Fiziksel ve bilişsel başa çıkma ve Gevşeme stratejilerini sporculara göre daha fazla kullanmaları stresli durumlara yönelik geçmiş deneyimlerinin daha fazla olmasıyla, sporcuların destek aramayı antrenörlere göre daha fazla kullanmaları ise takım arkadaşlarıyla olan etkileşimle açıklanabilir. Gelecekteki çalışmalarda boylamsal yaklaşımlar kullanılarak başarılı ve başarısız sporcuların ve antrenörlerin sezon boyunca kullandıkları başa çıkma stratejilerinin karşılaştırılması futbolda sportif performans için daha etkin olabilecek başa çıkma stratejilerinin belirlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, sporcularla antrenörler arasındaki etkileşimsel süreç içerisinde, başa çıkma stratejilerinde meydana gelebilecek olası değişimlerin boylamsal olarak incelenmesi de bu stratejilerin zamana bağlı olarak sosyal etkileşimlere göre değişip değişmediğini ortaya koyabilir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Stresle Baş Etme Araştırma sonucunda futbolcu adolesanların benlik saygısı düzeylerinin genel ortalamalarının yüksek düzeyde olduğu, futbolcuların benlik saygısı puanlarının atletizm, yüzme, hentbol ve tekvando branşlarındaki sporculardan daha iyi düzeyde olduğu görülmüştür. Ölçüm sonucunda futbolcularla yüzücüler arasında anlamlı bir faklılığa rastlanırken, diğer branşlardaki sporcularla anlamlı bir fark bulunmamıştır. S24 Salon Saat Moderatör FATİH SULTAN MEHMET 18:30-18:45 Hakan Sunay ADOLESAN FUTBOLCU ÇOCUKLARIN BENLİK SAYGISI DÜZEYLERİNİN DİĞER BRANŞLARDAKİ SPORCULARLA KARŞILAŞTIRILMASI Murat ÖZŞAKER Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni, İzmir AMAÇ: Bu araştırma, İzmir ilindeki 12-14 yaş futbol, basketbol, voleybol, atletizm, cimnastik, yüzme, hentbol, ve tekvando branşlarındaki elit sporcuların benlik saygısı düzeylerinin belirlenmesi ve futbolcu çocukların benlik saygısı düzeylerinin diğer branşlardaki sporcularla karşılaştırılmasını amaçlamaktadır. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya 1994-1995-1996 doğumlu toplam 161 elit sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmada ölçme araçları olarak çalışmaya katılan sporculara sosyo demografik özelliklerin sorulduğu sorularla birlikte sporcuların benlik saygısı düzeylerini ölçmek amacıyla Coopersmith (1967) tarafından geliştirilen ve Özoğul (1988) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) for Windows 15.0 paket programı ve tek yönlü varyans analizi ile birlikte çoklu karşılaştırmalar için Dunnet t testi kullanılmıştır. 57 Poster Bildiriler 9–11 Ocak 2009, ANTALYA P01 FACTORS IN THE TRANSFERRING OF FOOTBALLER THAT ARE HEEDED BY FOOTBALL CLUB MANAGERS AND COACHES O. IŞIK, M.Y. AYDEMİR, İ. AKÇAKAYA, C. ŞUTA Trakya Üniversitesi Kırkpınar BESYO, EDİRNE The subject which is the most thought over and appropriated the most fon (%80) from their budget by football clubs is footballer transferring. The managers or technical committee decide on transferring in the football clubs. There is always footballer transferring subject on their agenda if football teams have a successful season or not. İn the footballer transferring, the managers and coaches evaluate some features such as economical, social, psychological, educational situations and play conception of footballer. In our study, We have made an evaluation form with 30 questions includes some features that is effective on footballer transferring and they are considered by the managers and coaches. If their answer which we have asked them is important, it will be (yes); if it is less important, it will be (mostly); if it is least important, it will be (rarely); if it is unimportant, it will be (no). 85 coaches and 42 manager have participated in the research and answered the questions. It is evaluated by using of (%) frequency analysis method. Consequently, all the managers and coaches take notice of some features. The most interesting thing is they dont take notice of their conceptions (27 and 28 question) . They take notice of their conceptions. P02 FUTBOL’DA ÖĞRETİM STİLLERİ YAKLAŞIMI ve ÖNEMİ Bülent ARSLANTAŞ İTÜ Beden Eğitimi Bölümü Araştırmanın amacı; futbol eğitim ve öğretim sürecinde futbol eğitimcilerinin ve futbolcuların öğretim stillerinin belirlenmesi ve öğretim stillerinin önemine yönelik çalışmaların yapılmasıdır. Araştırma temel bir araştırma olarak kuramsal boyutta hazırlanmıştır. Temel araştırmalar salt amacı var olan bilgiye yenilerini katmak olan araştırmalardır (Karasar, syf. 24). Araştırma kuramsal boyutta kaynak taraması yapılarak hazırlanmıştır. Futbol eğitim ve öğretim sürecinde dikkat edilmesi gereken önemli durumlardan biri de futbolcunun öğrenme stili ve bu öğrenme stiline uygun öğretim yöntem ve stratejilerinin belirlenmesidir. Stil, bireyi başkalarından ayıran bir özellik taşır, bireyin kendine ait olan, hem kişiliğiyle ilgili olan, hem entellektüel iş görmesiyle ilgili olan genel niteliktir (Güven, syf. 21). Öğrenme stillerimiz doğuştan var olan karakteristik özelliğimizdir. Yaşamımızın her anında ve her boyutunda davranışlarımızı etkiler(Boydak, syf.3). Öğrenme stilleri konusunda uzun çalışmalar yapan Dunn ve Dunn’a göre(1986) öğrenme stillerini şu şekilde tanımlanmaktadır; “öğrenme stilleri her bir öğrencinin yeni ve zor bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendilerine özgü yollar kullanmasıdır” (Dunn ve Dunn, syf.47). Birey kendi öğrenme stilini bildiğinde, öğrenme sürecinde bu stili devreye sokacaktır. Hem daha kolay, hem daha çabuk öğrenecek ve büyük bir olasılıkla öğrenme sürecinde başarılı olacaktır(Biggs,syf.81). Bireyin öğrenme stilini bilmesinin bir başka yararı, etkin bir sorun çözücü durumuna gelmesidir. Birey karşılaştığı sorunları çözmede ne kadar başarılı olursa, o ölçüde yaşamını etkili kılabilir(Fidan,syf.196). Bu yaklaşım bir futbolcunun zorluk derecesi yüksek bir müsabakada içerisinde bulunduğu ortamın etkisini kendi ve takımı lehine çevirmesi ile özdeşleştirilebilinir. Araştırma sonucunda; futbol eğitimcilerinin ve futbolcuların öğrenme stillerinin belirlenmesi ve bu öğrenme stillerine göre öğretim planlamalarının yapılmasının gerekliliği ortaya konulmaya çalışılmıştır. Anahtar Kelimeler: Futbol, Still, Öğretim Stili P03 THE COMPARISON BETWEEN INCOME CHANNELS OF IRAN & JAPAN FOOTBALL FEDERATIONS Amir GHİAMİRAD, Mehrdad MOHARRAMZADEH Academic board member of Physical Education Dept, Islamic Azad University; Tabriz Branch, IRAN The purpose of this study is to compare the income channels of Football Federations in IRAN and JAPAN. For this purpose, 35 managers from Iran football federation and 15 managers from Japan football federation took part in this research. Because of the lack of standard tools, a researchermade questionnaire was designed to evaluate our purposes and validated on the basis of other researchers’ experiences. Pair wise ranking matrix method was used to analyze the obtained data and different income channels in both countries were ranked and compared in terms of their importance and the share of each of the resources. The results showed that Iran football federation used only the channels of educational and referee classes, financial sponsors, advertising, internal leagues and ... While, Japan football federation made use of other income channels such as production of sport products, as well as production of educational programs like CDs and video cassettes, printing stamps and coins, holding cultural exhibitions and use of sport tourism. Keywords: Income Channels, Football Federation, Managers of Football, Sport Sponsors 61 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ P04 FUTBOL ANTRENÖRLERİN LİDERLİK SİSTEMLERİLE BAŞARILILIKLARI ARASINDA İLİŞKİ Behrouz GHORBANZADEH 1, Amir GHİAMİRAD2 1Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Ankara, TÜRKİYE 2Tebriz Azad Üniversitesi Beden eğitimi ve spor Yüksekokulu, Tebriz, İRAN Bu araştırmanın genel amacı güney Azerbaycan futbol antrenörlerinin liderlik sistemlerini belli etmek ve nedenlerin bu sistemlere etkisi, sonuç olarak bu sistemlerle antrenörlerin başarıları arasında ilişkisini göstermek. Bu nedenle Tebriz / IRAN tüm futbol (bay / bayan) antrenörler arasından denek olarak 34 kişiye inceleme yapıldı. gerekli bilgileri toplamak için 3 kesit standart anket liderlik sistem (BARDNER. METZKAS. RADSİP) soruları kullanıldı. Bu anket soruları standart olduklarına dair düzen ve geçerliliği yapıldı (düzen içinde: a= 0 / 813. a= 0 / 821).Verileri topladIktan sonra spss paket programıyla anlamlık yüzdesini pearson ve t-test kullanarak ilişkileri incelendi. bu sonuçlarda: cinsiyetle ve liderlik sistem arasında anlamlı ilişki bulunmadı (p=0/759 ) yaş ( p=0 / 025). eğitim durumu (p=0 / 031). antrenörlük (p=0 / 03). antrenörlük sınıf (p= 0 / 043) ve eğitim sistemi arasında anlamlı ilişki bulundu. dolayısıyla antrenörlerin liderlik sistemi ve başarılıklarının arasında anlamlı ilişki bulundu: (p=0 / 016). Anahtar Kelimeler: Liderlik Sistemi, Başarı, Futbol Antrenörleri P05 INNOVATION MANAGEMENT MODEL IN FOOTBALL Sebahattin DEVECİOĞLU Fırat University Department of Physical Education and Sports, Elazığ, Turkey INTRODUCTION: Innovation management means that institutions manage technology, working period, customers, suppliers, financial and external sources, human relations, culture, communication and organization with the aim of supporting and encouraging innovation. Consequently, success in innovation depends on two factors; technical sources like human factor, equipment, knowledge and money, and institution’s skills to manage them. Innovation management approach and its practicable structure in informatics, health, education and economy cover important findings which can be assessed by football management and institutions. However practicability of innovation management approach in football is still a debatable matter. METHODOLOGY: In this study conducted in order to utilize innovation methods in practice of football management, an effort is made to develop a model suggestion related to the management of football institutions and organizations. FINDINGS: Structural characteristics of football, which is in a considerably confusing network of relationships, actually match up well with innovation management approach when a close look is taken. Contemporary management approaches 62 and knowledge and findings related to innovation management include features practicable in football management. It is possible that football management approaches be provided with a structure which produces goods and service, acts fast, adapts to change and transformation with technologic developments and in the framework of innovation management. The fact that the domain areas of football management in Turkey is limited to conducted sports activities or facing several management problems is underestimated contrary to football’s feature of being center of attention. Applicable football-centered innovation methods can extend the domain area of football management and give a strong and proactive structure which will enable it to fulfill its responsibilities in society. DISCUSSION AND CONCLUSION: Transforming traditional management models into an accoutered social institution by providing them with features which help adapt new developments in favor of making use of socio-economic benefits of football is to ability to adjust the principles of innovation management to football management. With close observation, it can be seen that football is acting in harmonization with political, cultural and economic developments due to its being nested in society. Football management and institutions have to watch the developments in every field closely, adapt to them, and renew and improve themselves on the basis of these developments. Keywords: Innovation, Management, Football P06 FUTBOL HAKEMİNLERİNİN BASINDAKİ İMAJI Önder YILMAZ, Oğuz ÖZBEK Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi Ve Spor Yüksekokulu Bu çalışmanın amacı futbol hakemlerinin yazılı basındaki imajını saptamaktır. Araştırma, var olan durumu ortaya koyan tarama türü bir çalışmadır. Verilerin elde edilmesinde nitel teknikler kullanılmıştır. Veriler, hakemlere uygulanan görüşme formu ve yazılı basında yer spor haberlerinin taranması ile elde edilmiştir. Elde edilen verilerin, frekans ve yüzdelikleri hesaplanmış ve gruplanarak içerik analizine tabi tutulmuştur. Görüşme formu, Türkiye futbol liglerinde görev yapan 11 hakemden oluşan çalışma grubuna uygulanmıştır. Görüşme formunda, futbol hakemlerinin basındaki imajının ne olduğuna yönelik dört soru yer almıştır. Spor haberlerinin taranması için, Milliyet, Zaman ve Cumhuriyet gazeteleri örneklem seçilmiştir. Bu gazeteler, farklı siyasi eğilimleri yansıtması, ulusal düzeyde dağıtılması ve referans gazeteleri olma ölçütlerine göre seçilmiştir. 2006-2007 sezonundaki bir yıllık sürede, futbol hakemleri ile ilgili yapılan haberlerin biçimsel özelikleri, içeriği ve niteliği, yoğunlaştığı konular analiz edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, futbol hakemleri ile ilgili yazılı basında yer alan haberlerin dilinin uyarıcı ve kınayıcı bakış açısının olumsuz olduğu saptanmıştır. Haberlerde en fazla yer alan konular, sırasıyla; maç yönetimi, hakem atamaları, kulüp yöneticilerinin hakemlerle ilgili demeçleri, hakemlerin can güvenliği ve penaltı kararları ile ilgili olduğu saptanmıştır. Futbol hakemleri basındaki imajlarını olumsuz bulmakta ve bu imajın değişmesi gerektiğini düşünmektedirler. Ayrıca, hakemler kendileriyle ilgili basında çıkan haberlerin dilini onaylamamaktadırlar. 9–11 Ocak 2009, ANTALYA P07 PROFESYONEL FUTBOLCULARIN “FUTBOLDA TAKTİK” KONUSUNDA GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ Sürhat MÜNİROĞLU, Yunus YILDIRIM, İzzet KARAKULAK Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Araştırmanın amacı, profesyonel kulüplerde mücadele eden futbolcuların “futbolda taktik” ile ilgili görüşlerinin incelenmesidir. Araştırma, Türkcell Süper lig profesyonel futbol kulüplerinden 20, Lig A profesyonel futbol kulüplerinden 45, Lig B profesyonel futbol kulüplerinden 35 olmak üzere, toplam 100 profesyonel futbolcu üzerinde yürütülmüştür. Araştırma da, 5 seçenekli likert tipi anket kullanılmıştır. Anketin güvenirliği 0.84 olarak bulunmuştur. Anketten elde edilen veriler frekans ve yüzdelerle açıklanmış ve yorumlanmıştır. Verilerin analizinde SPSS programı kullanılarak tanımlayıcı istatistikler kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarında; futbolcuların taktiğe önem verdikleri, taktik anlayışın başarıyı yakalamada önemli bir etken olduğunu düşündükleri, teknik direktörün taktik bilgi düzeyinin takım başarısında çok önemli role sahip olduğu, iyi bir taktik anlayışla ve kadro yapısı daha üst seviyede ki bir takıma karşı başarılı olunabileceği ,müsabakanın seyrine göre uygulanacak taktiğin değişmesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Futbolda başarıyı getiren faktörlerin önem sırasına sıralandığında futbolcuların ,%38’i kondisyon; %36’sı taktik; %20’si motivasyon; %3’ü teknik; %3’ü takım tecrübesi şeklinde yaklaşım göstererek, taktikle ile kondisyonun birbirine yakın oranda önemli olduğunu belirtmişlerdir Araştırma sonucunda futbolcuların taktik konusunda bilinçli oldukları ve kendilerine verilen taktikleri maç içerisinde en iyi şekilde uygulamaya çalıştıkları saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Futbol, Taktik, Müsabaka P08 MALATYA’DAKİ PROFESYONEL VE AMATÖR FUTBOLCULARIN ANTRENMAN SONRASI BAZI KAN PARAMETRELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Hakan ÇEVRİM , Yonca BİÇER, Faruk AKÇINAR, Ercan GÜR Fırat üniversitesi BESYO GİRİŞ: Sporcu; ağır antrenmanların, özverili ve bıkmadan yapılan çalışmaların karşılığında hızlı, güçlü, dayanıklı ve mükemmel bir tekniğe sahip olmak ister. Bu yüzden, sporcunun fiziksel, fizyolojik ve psikolojik özellikleri uygulayacağı spor dalına uygun olmalıdır. Eğer bu unsurlar mevcutsa bunların iyi organize edilmesi sonucunda başarı elde edilebilir. Sporda başarı için sporcunun fizyolojik ve motorik özellikleri yönünden üst seviyede performans sergilemesi gerekir. Sporcuların performanslarını artırmak amacıyla yapılan antrenmanlarda, aktivitelerini yapılabilmesi için dokuların oksijene ve enerjiye ihtiyacı vardır. Burada insan organizmasındaki en önemli organ kalptir ve dolayısıyla dolaşım sistemi yani kandır. Egzersiz sonrası kan değerlerindeki değişikliklerde, yapılan egzersiz çeşidi de önemlidir. Uzun süreli ve yüklenmeli bir antrenmanla, kısa ve hafif yüklenmeli bir antrenman arasında kan değerleri değişkenlik gösterir. Bu nedenle sporculara yaptırılan antrenmanların onların kapasitelerini arttırıp arttırmadığına kan değerlerine bakılarak karar verilebilir. Performansın seviyesinin bilinmesi çok önemlidir. Yapılan antrenmanlar sporcuların performans durumlarına göre düzenlenir. Sporcuların kan değerleri de performanslarının göstergesi olduğundan bu değerlere göre antrenmanların düzenlenmesi önemlidir. AMAÇ: Bu çalışma ile Malatya’daki profesyonel ve amatör futbolcuların antrenman sonrası bazı kan değerlerinin incelenip, karşılaştırılması; konuyla ilgili sporcuların ve antrenörlerinin bilgilendirilmesi amaçlanmıştır YÖNTEM: 2006- 2007 futbol sezonunda mücadele eden Malatya Spordan l0 futbolcu profesyonel, Battal Gazi Belediye Spordan 10 futbolcu amatör olmak üzere gönüllülük esas alınarak toplam 20 sporcu bu çalışmanın örneklemini oluşturmuştur. Seçilen deneklere ve takımların antrenörlerine öncelikle konu ile ilgili olarak bilgi verilmiş ve hazırlanmış bilgilendirme formu uygulanmıştır. Araştırmaya katılan profesyonel sporcuların yaş ortalamaları 20.45±1.38 yıl, boy ortalamaları 1,76±1,12 cm, vücut ağırlığı 73,45±1,18 kg., amatör sporcuların yaş ortalamaları 20,60±2,26 yıl, boy ortalamaları 1,81±1,42 cm, vücut ağırlığı 75,80±1,79 kg olarak belirlenmiş ve deneklerin çift kale antrenmanından sonra 5 cc. venöz kanları doktor kontrolünde alınarak tüplere bırakılmış ve pıhtılaşması beklenerek laboratuar ortamında kan parametre değerleri saptanmıştır. Elde edilen veriler SPSS 15.0 paket programı kullanılarak, normallik varsayımları gerçekleştirilip aritmetik ortalaması, standart sapması, standart hatası ve t testi analizi ile, istatistiksel olarak P<0,005 anlamlılık düzeyinde değerlendirilmiştir. BULGULAR: Profesyonel ve amatör futbolcuların kan parametreleri istatistiksel olarak karşılaştırıldığında eritrosit (prof. 4,85±0,10, amatör 5,33±0,14), trombosit (prof. 182,6±22,28, amatör 295,2±15,17), üre (prof. 40,88±3,49, amatör 31,26±1,55), kalsiyum (prof. 8,7±0,35, amatör 7,32±0,33) ve fosfor (prof. 3,42±0,20, amatör 7,18±0,11) değerlerinde profesyonel sporcular lehinde anlamlı bir farklılık tespit edilirken (P<0,05), lökosit, hemoglobin, kolesterol, trigliserit ve glikoz değerlerinde ise anlamlı bir farklılık tespit edilememiştir (P>0,05). SONUÇ: Gerek amatör, gerekse profesyonel futbolcular sadece sezon başında değil düzenli aralıklarla sağlık kontrolünden geçirilmeli, bu konunun üzerinde önemle durulmalı, sağlık kontrollerinde bilhassa kan parametrelerine bakılarak, beslenme ve antrenman programları ona göre birbirine paralel olarak düzenlenmelidir. Sonuç olarak performans değerlendirme testlerinde kan testlerinin önemli bir yerinin olması, sporcuların performanslarının göstergesi olması açısından, kan değerlerinin performansı nasıl etkilediğinin bilinmesi önem arz etmektedir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Sporcu, Kan Parametreleri 63 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ P09 MALATYASPOR FUTBOL TAKIMI OYUNCULARININ FİZİKSEL UYGUNLUK VE SOMATOTİP ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Faruk AKÇINAR, Yonca BİÇER, Hakan ÇEVRİM Fırat üniversitesi BESYO GİRİŞ: Milyonlarca insanın hayatında bu kadar önemli olan futbol, sahada izlenen doksan dakika ile sınırlı olmadığı gibi, sistematik ve profesyonel bir çalışmanın ürünü olarak izleyenlere servis edilmektedir. Genel anlamda futbolcular için antrenmanın amacı fizyolojik, psikolojik, taktik ve teknik becerilerin geliştirilmesidir. Bu yüzdendir ki futbolla ilgili araştırmalara ilaveten, futbolcuların sahadaki performansının teknik ve taktik açıdan gözlenmesi spor bilimcilerin dikkatini çekmiştir. Futbol takımları, karşılaşmalarda seyirci ile buluşmadan önce antrenmanlarda çok fazla çalışmaktadırlar. Bu çalışmalarda futbolcuların zihinsel, psikolojik ve fiziksel kapasiteleri üst noktalara çıkartılmaktadır. Özelliklede futbolcuların sahada zorlu mücadeleler için fiziksel kapasitelerinin en üst noktalara çıkartılması gerekmektedir. Futbolcuların fiziksel kapasitelerinin en üst noktalara çıkartılması için oyuncuların fiziksel uygunluk ve somatotip özelliklerinin bilinmesi ve bu doğrultuda antrenman programları ve yüklenmelerin yapılması gerekmektedir. Bu yüzden doksan dakika öncesinde yapılan çalışmalarda, bilimsel veriler ışığında elde edilen bilgiler doğrultusunda sağlanan dönütlerle plan ve programlar oluşturulmalıdır. AMAÇ: Bu çalışma ile 2007–2008 futbol sezonu 1.lig takımlarından Malatyasporda futbol oynayan profesyonel futbolcuların fiziksel uygunluk ve somatotiplerinin tespit edilerek değerlendirilmesi amaçlanmıştır. YÖNTEM: Bu araştırma Türkiye 1. Lig futbol takımlarından Malatya Spor Kulübünde gerçekleştirilmiştir. Araştırma örneklemi kulüp futbolcularından yaş ortalamaları 25.29 ± 4.28 ve spor yaşları 13.96 ± 3.95 olan toplam 24 kişinin gönüllü olarak katılımıyla oluşturulmuştur. Çalışma kapsamında deneklerin bireysel özelliklerini belirlemek amacı ile ilk önce, takım sporcularına ilişkin kayıtlar incelenmiş ve idari personelle görüşmeler yapılıp, kulüp işleyişi ve sporcuların yaşam koşullarına ilişkin bilgi edinilmiştir. Testler öncesinde kulüp futbolcuları ve idareciler çalışmanın önemi ve uygulanışı konusunda bilgilendirilmiş ve hazırlanmış bilgilendirme formu uygulanmıştır Sporculara, ölçümlerden bir gün önce her hangi bir fiziksel yüklenme yaptırılmayarak istirahat ettirilmiştir. Bir gün önceden uyarıcı türden çay, kahve ve kolalı içeceklerin tüketilmesine izin verilmemiştir. Sporcuların fiziksel uygunluklarının belirlenmesi amacıyla esneklik testi, 60m. sürat testi, aerobik gücün hesaplanması için Cooper testi, anaerobik gücün hesaplanması için dikey sıçrama testi ve antropometrik ölçümler ile (derialtı yağ kalınlığı ölçümleri, çap çevre ölçümleri) vücudun morfolojik yapısının çıkarılması için somatotip belirlemesi, takımın antrenörü ve masöründen yardım alınarak araştırmacı tarafından kahvaltıdan 2 saat sonra, sabah saatlerinde antrenmandan önce, 2007 - 2008 sezonu Ekim ayı 1. haftası içerisinde yapılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 15,0 paket programı kullanılmış, frekans, ortalama, standart sapma ve yüzde (%) oranları hesaplanarak 64 tablolarda yorumlanmıştır. İkili karşılaştırmalarda denek sayısının 30’un altında olması nedeniyle Mann Whitney U testi kullanılmış ve p< 0,05 anlamlılık düzeyinde istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. BULGULAR: Çalışmaya katılan 24 profesyonel futbolcunun fiziksel uygunluk profilleri çıkarılırken, defans ve ofans grupları arasında; yaş, spor yaşı, boy, ağırlık, total vücut yağ yüzdesi, çevre ve çap ölçümleri, anaerobik ve aerobik kapasite, 60 metre sürat ve esneklik testleri verileri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanamamış (p>0,05) ve futbolcuların somatotipleri ise endomorfi 2.63, mezomorfi 2.99, ektomorfi 2.68 olarak bulunmuştur. SONUÇ: Bir futbol takımında futbolcuların fiziksel uygunluk düzeylerinin bulunması, sporsal verim düzeyinin belirlenmesi; futbolcuları doğru yönlendirmek ve futbolcuların bireysel farklılıklarını saptamak amacıyla, çağdaş futbol anlayışına uygun, bilimsel yöntemlere dayalı testler ve ölçümlerin yapılarak elde edilen veriler ışığında, evrensel normların oluşturulması yönünde faydalı olacağı kanaatine varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Futbol, Fiziksel Uygunluk, Somatotip P10 İLK VE ORTAÖĞRETİM FUTBOL TAKIMLARINDA YER ALAN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARILARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRMESİ SAKARYA İL ÖRNEĞİ İsmail TOPKAYA1, Tevfik Ata TEKİN2, Yunus Emre ERSOY3 1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi 2Adnan Menderes Üni., BESYO 3 Sakarya Üniversitesi Vakfı Lisesi Toplumsal anlamda yaygın kanı spor yapan öğrencilerin akademik başarılarının düşük olduğuna ilişkindir. Öğrenci velileri özellikle futbol ve diğer branşlarla ilgili okul takımlarında yer alan çocuklarının akademik başarılarıyla ilgili kaygı içindedirler. Futbol en popüler spor branşı olması nedeniyle okullarda en çok tercih edilen spor branşı takımları arasındadır. İller ve Türkiye geneli incelendiğinde okullar arası spor karşılaşmalarında en fazla takım sayısına sahip spor branşı da futboldurç Gerek futbol gerekse diğer spor branşları ile ilgilenen ve okullarındaki spor takımlarında yer alan “öğrenci sporcuların” akademik başarılarının ne düzeyde olduğu merak konusudur. Bu konuda Türkiye ölçeğinde bir çalışmaya rastlanamamıştır. Bu çalışma il örneği ölçeğinde geniş bir örneklemle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın amacı il ölçeğindeki bütün ilk ve ortaöğretim okullarının futbol takımlarında görev alan öğrencilerin akademik başarı açısından durumlarının tespitidir. Çalışma Sakarya merkez ve ilçelerinde gerçekleştirilmiş olup toplam 1385 öğrenciye ulaşılmıştır. Bu öğrencilerin 652’si futbol branşını tercih edenlerden oluşmaktadır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilen bu çalışmada öğrencilere ilişkin akademik bilgiler ilgili okul müdürlüklerinden sağlanmıştır. Elde edilen veriler betimleyici istatistik, frekans analizi ve t-testi gibi istatistiki işlemlere tabi tutulmuştur. Elde edilen bulgular ışığında 1385 öğrencinin 652’sinin (% 63) futbol branşını tercih eden öğrenciler olduğu ve bunların 9–11 Ocak 2009, ANTALYA 7,8, ve 9. sınıflarda yoğunlaştıkları saptanmıştır. Örneklemdeki öğrencilerin akademik başarı ortalamalarının 5 üzerinden 3.92 olduğu, bu ortalamanın da başarı değerlendirmesi açısında “İyi” dereceye karşılık geldiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, Sakarya il genelinde futbol branşını seçen toplam 652 öğrenci sporcunun akademik başarı ortalamasının sanılanın aksine spor yapmayan diğer öğrencilerden farklı olmadığı görülmüş, dolayısıyla öğrenci velilerini endişelendirecek bir ilişkinin olmadığı yolunda ciddi bir dayanak elde edilmiştir. P11 SÜPER AMATÖR LİG FUTBOLCULARININ MEVKİLERİNE GÖRE BAZI FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK PARAMETRELERİNİN İNCELENMESİ C. POLAT, A.O. CERRAH, H. ERTAN Anadolu Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Eskişehir, Türkiye Bu araştırmanın amacı süper amatör liglerde oynayan futbolcuların mevkilerine göre bazı fiziksel, fizyolojik ve teknik parametrelerini karşılaştırmaktır. Çalışmanın evrenini 2008–2009 sezonunda Eskişehir Süper Amatör Liginde mücadele eden erkek futbolcular, örneklemini ise Eskişehir Süper Amatör liginde kaleci (n=9), defans (n=25), Orta saha (n=41) ve forvet (n=14) mevkisinde mücadele eden toplam 89 futbolcu oluşturmaktadır. Mevkilere bağlı olarak sprint değerleri ve HUFA testi sonuçları arasında fark olup olmadığı ANOVA kullanılarak analiz edilmiştir. Ortaya çıkan anlamlılığın hangi grup arasında oluştuğunun tespiti ise TUKEY testi ile gerçekleştirilmiştir. İstatistiksel anlamlılık düzeyi 0.05 olarak kabul edilmiştir. 10, 20 ve 30 m sprint değerleri açısından mevkilere göre istatistiksel bir anlamlılık gözlenmemiştir (p>0.05). HUFA testi sonuçlarına göre, farklı mevkilerde görev yapan futbolcular arasında teknik indeksler açısından istatistiksel olarak bir fark gözlenmezken, teknik puanlar açısından anlamlı farklılık ortaya çıkmıştır (Anova, p<0.0016). Teknik puanlarda çıkan bu anlamlılık, kalecilerle defans oyuncuları arasında gözlenmiş (Tukey, p<0.05) ve defans oyuncuları kalecilere oranla HUFA testini daha kısa sürede bitirmişlerdir. Diğer anlamlılık durumu ise kalecilerle orta saha oyuncuları arasında gözlenmiş (Tukey, p<0.01) ve orta saha oyuncuları kalecilere oranla HUFA testini daha kısa sürede bitirmişlerdir. Diğer mevkiler arasında anlamlı bir farklılık ortaya çıkmamıştır (p>0,05). Vücut Yağ Yüzdeleri(VYY) ve Vücut Kitle İndeksi (VKİ) değerleri açısından mevkilere göre anlamlı fark gözlenmemiştir (p>0.05). Ancak tüm mevkiler itibariyle futbol antrenmanlarının sporsal form oluşturduğu gözlenmiştir (Tukey, p<0.05). Veriler, amatör takımlarda özellikle kondisyon içerikli antrenmanların futbolun temel ihtiyaçlarına özel olarak hazırlandığını ancak futbolcuya ve mevkilere özgü farklılıkları içermediğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Teknik, Sürat P12 FARKLI SAHA BOYUTLARINDA OYNANAN U13-U14 FUTBOL MÜSABAKALARININ BAZI TEKNİK VE TAKTİK VERİLERİN İNCELENMESİ M. BALYAN1, F. VURAL1, N. ARIKAN2, Y. TUNÇER3 1Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2Beden Eğitimi Öğretmeni-Futbol Antrenörü 3Futbol Antrenörü İnsanoğlu; varlığının oluşumundan itibaren yaşamını, neslini sürdürebilmek için bir takım faaliyetlere girmiştir. İnsanın karşılaştığı güçlükleri yenebilmesi ise, farklı tanımlar ya da farklı yönleri kullanılarak yapılmış olsa da eğitim ile sağlanmıştır. Eğitimi, hayatları konusunda daha iyi organize etmiş daha iyi yönlendirmiş toplumlar hem tarih sayfalarında daha uzun süre yer almış hem de daha büyük kültürel değerler bırakmışlardır. Aynı organizasyonları da futbol eğitiminde gerçekleştiren toplumlar da günümüz futbol dünyasında ön plana çıkmışlardır. Son yıllarda Türkiye Futbol Federasyonu’nun bu alanda yaptığı çalışmalarda olumlu bir şekilde artış görülmektedir. Maç analizi konusu son dönemlerde üzerinde çok konuşulan ve çok araştırma yapılan bir konudur. Genelde futbolda büyük organizasyonlardan sonra, başarılı takımların oyun sistemleri,oyun tarzları ve oyuncuların hareketleri araştırmacılar tarafından mutlaka incelenir ama alt yapılara yönelik çalışmaların sayısı aynı orana sahip değildir. Ergenlik döneminde olan, bunun sonucunda da çok hızlı bir fiziksel gelişimin içine giren U13 ve U14 grubu; özellikle bu dönemde rekabet dönemine hazırlık aşamasındadır. Bireysel taktiklerin, eğlencenin, oyunun ön planda tutulması gereken bu dönemde oyuncuların; müsabaka içerisinde topla temas sayısının, dürüst oyunun, gol pozisyonlarının fazla olması özellikle futbola karşı olan sevginin ve temel tekniğin gelişiminde önemlidir. U14 yaş grubunun saha ölçüleri 75x105 metre, U13 yaş grubunda oynanan müsabakaların saha ölçüleri ise yarım saha boyutunda 37.5 X 50 metredir(2007-2008sezonu). Bu doğrultuda yarım saha boyutlarında oynanan 2007-2008 sezonundan 2 müsabaka, 2008-2009 sezonunda normal saha boyutlarında oynanan 2 müsabaka toplam 4 müsabaka Muna Analiz Programı ile incelendi. İki farklı saha ölçülerinde gerçekleştirilen gol pozisyonları, şut, korner,faul, topla temas, orta sayıları ve kalecilerin gol kurtarış sayıları gibi bir çok teknik-taktik veriler incelendi. Farklı saha ölçülerinde şut, faul, gol pozisyonları, ofsayt, gol sayıları gibi bazı verilerde farklılık görülürken topla oynama yüzdeleri ve korner sayılarında farklılık görülmedi. Çalışmanın amacı; bu yaş grubunda çalışan antrenörlere belirli konularda katkılar sağlayabilmek ve çıkan sonuçlarında oyuncuların eğitim aşamalarına yansıtılabilmesi hedeflenmektedir. 65 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ P13 2006 FIFA DÜNYA KUPASINDA YARI FİNAL VE FİNAL OYNAYAN FUTBOL MİLLİ TAKIMLARININ BAZI TEKNİK ve TAKTİK VERİLERİN ANALİZİ N. ARIKAN1, M. BALYAN2, F. VURAL2, Y. TUNÇER3 1Beden Eğitimi Öğretmeni-Futbol Antrenörü 2Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Araştırma Görevlisi 3Futbol Antrenörü Futbol günümüzde; 1.4 milyon takım, 300.000 kulübü ve 240 milyondan fazla oyuncusu ile dünyanın en popüler oyunudur. FIFA tarafından her dört yılda bir düzenlenen Dünya Kupasına gösterilen ilgi bunun en önemli kanıtıdır. Dört yılda bir, dünyanın ışıkları 200 den fazla ülkede tek bir noktaya odaklanır. FIFA Dünya Kupası hiçbir sporun ulaşamadığı seyirci sayısına ulaşır.2006 Dünya Kupası’nda; müsabakaların oynandığı 12stad 3.4 milyon seyirci tarafından dolduruldu. Büyük organizasyonlardan sonra, başarılı takımların oyun sistemleri ve tarzları araştırmacılar tarafından mutlaka incelenir. Başarılı takımların oyun şablonları diğer ulusal ve uluslar arası takımlar tarafından mutlaka taklit edilerek denenir. Bu noktada; başarılı takımların verileri daha bir önem kazanmaktadır. İnsan hafızası limitlidir ve müsabaka boyunca gerçekleşen hareketleri hatırlaması neredeyse imkansızdır. 2006 Dünya Kupasında yarı finale ve finale kalmayı başaran Fransa (2), İtalya (2), Portekiz (2) ve Almanya(2) Milli Futbol Takımlarının oynadığı toplam 4 müsabakanın görüntüleri kaydedildi ve Türk araştırmacılar tarafından geliştirilen MUNA Analiz Programı kullanılarak müsabakalar incelendi. Çalışmada takımların top kayıpları, top kazanma, şut, faul sayıları, orta(başarılı-başarısız), gol pozisyonları, goller, korner, topa sahip olma yüzdeleri, serbest atışlar(3. bölgeye yapılan) ve kaleciler ile ilgili bazı parametreler incelendi. Çalışmanın sonucunda mağlup takımların şut, korner sayıları ve gol pozisyonları daha fazla olduğu belirlendi, kazanan takımların ise son vuruşlarda daha etkili yüzdelere sahip olduğu görüldü. Anahtar Kelimeler: Analiz, Futbol, Başarı P14 İLK VE ORTAÖĞRETİM OKULLARI OKUL FUTBOL TAKIMLARINDA YER ALAN ÖĞRENCİLERİN AKADEMİK BAŞARI DURUMLARININ TESPİTİ SAKARYA İL ÖRNEĞİ İsmail TOPKAYA1, Tevfik Ata TEKİN2, Yunus Emre ERSOY3 1Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Eğitim Fakültesi 2Adnan Menderes Üni., BESYO 3 Sakarya Üniversitesi Vakfı Lisesi Toplumsal anlamda yaygın kanı spor yapan öğrencilerin akademik başarılarının düşük olduğuna ilişkindir. Öğrenci velileri özellikle futbol ve diğer branşlarla ilgili okul takımlarında yer alan çocuklarının akademik başarılarıyla ilgili kaygı içindedirler. 66 Futbol en popüler spor branşı olması nedeniyle okullarda en çok tercih edilen spor branşı takımları arasındadır. İller ve Türkiye geneli incelendiğinde okullar arası spor karşılaşmalarında en fazla takım sayısına sahip spor branşı da futboldur. Gerek futbol gerekse diğer spor branşları ile ilgilenen ve okullarındaki spor takımlarında yer alan “öğrenci sporcuların” akademik başarılarının ne düzeyde olduğu merak konusudur. Bu konuda Türkiye ölçeğinde bir çalışmaya rastlanamamıştır. Bu çalışma il örneği ölçeğinde geniş bir örneklemle gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın amacı il ölçeğindeki bütün ilk ve ortaöğretim okullarının futbol takımlarında görev alan öğrencilerin akademik başarı açısından durumlarının tespitidir. Çalışma Sakarya merkez ve ilçelerinde gerçekleştirilmiş olup toplam 1385 öğrenciye ulaşılmıştır. Bu öğrencilerin 652’si futbol branşını tercih edenlerden oluşmaktadır. İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile gerçekleştirilen bu çalışmada öğrencilere ilişkin akademik bilgiler ilgili okul müdürlüklerinden sağlanmıştır. Elde edilen veriler betimleyici istatistik, frekans analizi ve t-testi gibi istatistiki işlemlere tabi tutulmuştur. Elde edilen bulgular ışığında 1385 öğrencinin 652’sinin (% 63) futbol branşını tercih eden öğrenciler olduğu ve bunların 7, 8, ve 9. Sınıf düzeyinde yoğunlaştıkları saptanmıştır. Örneklemdeki öğrencilerin akademik başarı ortalamalarının 5 üzerinden 3.92 olduğu, bu ortalamanın da başarı değerlendirmesi açısında “İyi” dereceye karşılık geldiği belirlenmiştir. Sonuç olarak, Sakarya il genelindeki okul takımlarında futbol branşını seçen toplam 652 öğrenci sporcunun akademik başarı ortalamalarının sanılanın aksine spor yapmayan diğer öğrencilerden farklı olmadığı ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla öğrenci velilerini endişelendirecek bir durumun olmaması gerektiğine ilişkin ciddi bir dayanak elde edilmiştir. P15 GENÇ FUTBOLCULARIN BAZI FİZİKSEL UYGUNLUK VE SOMATOTİP ÖZELLİKLERİNİN OYNADIKLARI MEVKİLERE GÖRE KARŞILAŞTIRILMASI Yusuf KÖKLÜ1, Ali ÖZKAN2, Utku ALEMDAROĞLU1, Gülfem ERSÖZ3 1Pamukkale Üniversitesi Spor Bilimleri ve Teknolojisi Yüksekokulu 2Başkent Üniversitesi Spor Bilimleri Bölümü 3Ankara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Bu çalışmanın amacı, genç futbolcuların bazı fiziksel uygunluk ve somatotip özelliklerinin oynadıkları mevkilere göre karşılaştırılmasıdır. Çalışmaya Ankara’da süper ligde yer alan bir takımın altyapısında 16 yaş grubunda futbol oynayan toplam 36 (defans (n=12), orta saha(n=12) ve forvet(n=12)) gönüllü sporcu katılmıştır. Çalışmaya katılan deneklerin boy uzunluğu, vücut ağırlığı, deri kıvrım kalınlığı, çevre ve çap ölçümleri yapılmıştır. Vücut yağ yüzdesi Caner Açıkada formulü ile hesaplanırken somatotip özellikler Heath-Carter yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Anaerobik performans ise Wingate anaerobik güç ve kapasite testi (WAnT), aktif sıçrama, skuat sıçrama ile belirlenirken, sürat belirlemek için 10m, 30m. Testi ile çeviklik belirlemek için ise HÜFA testi kullanılmıştır. Verilerin analizinde fiziksel özelliklerin futbolcuların oynadıkları mevkilere göre değerlendirilmesi amacıyla Tek Yönlü Varyans Analizi kullanılmıştır. Bulgular çalışmaya katılan futbolcuların, düşük vücut yağ yüzdesine (defans oyuncuları: 5.32±1.12; 9–11 Ocak 2009, ANTALYA orta saha oyuncuları: 5.35±1.14; forvet oyuncuları: 5.44±1.75) ve ekto-mezomorf (do: 2.09-3.56-3.36; oso: 2.41-3.69-2.94; fo: 2.42-3.87-2.87) özelliklere sahip olduklarını göstermiştir. Ayrıca fiziksel anaerobik performans değerlendirme sonucunda; defans oyuncularında wingate anaerobik güç, 712.6±1317 watt; anaerobik kapasite 549.9±88 watt, relatif anaerobik güç 10.9±1.2 W.kg-1; relatif anaerobik kapasite, 8.4±0.7 W.kg1; aktif sıçrama, 39.6±3.8cm; skuat sıçrama, 35.9±3.7cm; 10m, 1.7±0.1sn; 30m, 4.2±0.2sn; ve HÜFA 10.5±0.3sn olarak, orta saha oyuncularında wingate anaerobik güç, 692.5±80.7 watt; anaerobik kapasite, 536.1±49.9watt, relatif anaerobik kapasite, 8.5±0.3W.kg-1; relatif anaerobik güç, 11.0±1.0watt; aktif sıçrama, 38.2±2.9; skuat sıçrama, 34.2±2.2; 10m, 1.6±0.3; 30m, 4.2±0.1; ve HÜFA 10.5±0.3 olarak bulunurken; forvet oyuncularında wingate anaerobik güç, 691.7±107.1; anaerobik kapasite 528.8±90.5; relatif anaerobik güç 10.8±0.9; relatif anaerobik kapasite, 8.2±0.9; aktif sıçrama, 39.2±6.8; skuat sıçrama, 35.1±4.8; 10m, 1.7±0.1sn; 30m, 4.2±0.1; ve HÜFA 10.6±0.5 olarak bulunmuştur. Yapılan Tek Yönlü Varyans Analizi sonuçları futbolcuların mevkilere göre elde edilen değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır (p>0.05). Sonuç olarak yapılan maç analizleri futbolcuların 90 dk.lık bir maç içerisinde oyuncuların yaklaşık 1000-1400 civarında farklı hareketi oynadıkları mevkilere göre farklı sıklıklarda yaptıklarını göstermesine rağmen yapılan istatistiksel analizler sonucunda mevkiler arasında bir farklılık çıkmaması, oyuncuların oynadıkları mevkilerin gereksinimleri doğrultusunda antrene edilmediğini düşündürmektedir. Anahtar Kelimeler: Fiziksel Uygunluk Özellikler, Somatotip, Futbolcular P16 SEZON ÖNCESİ HAZIRLIK ÇALIŞMALARININ BİR SÜPER LİG TAKIMININ SEÇİLMİŞ FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİNE ETKİLERİ Cem Sinan ASLAN, Mahmut KARAKOLLUKÇU Cumhuriyet Üniversitesi BESYO, Sivas Bu çalışma; Türkiye Süper Ligi’nde yer alan bir futbol takımında, sezon öncesi hazırlık antrenmanlarının oyuncuların seçilmiş fiziksel ve fizyolojik özellikleri üzerine etkilerini belirlemeyi hedeflemiştir. İlk ölçümlerde 29 futbolcu yer almasına karşın, hazırlık kampı sonunda 14 oyuncunun başka takımlara transfer olmalarından dolayı çalışma ilk ölçümlerde de yer alan 15 futbolcu ile tamamlanmıştır. Katılımcıların fiziksel ve fizyolojik özelliklerini belirlemek için yaş, boy, vücut ağırlığı, bacak kuvveti, dikey sıçrama, esneklik ve anaerobik güç değerleri, beden kitle endeksi, vücut yağ yüzdesi ve kütlesi ile yağsız vücut kütlesi ve vücut sıvı toplamları tespit edilmiş ve hazırlık evresi öncesinde ve sonrasında gerçekleştirilen iki ölçümden elde edilen her bir fiziksel ve fizyolojik değişken (p<0.05) anlamlılık seviyesinde, Wilcoxon eşleştirilmiş iki örnek testi ile istatistiksel olarak karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak; iki ölçümden elde edilen verilerin karşılaştırılmasına göre, vücut ağırlığı, bacak kuvveti, anaerobik güç ve beden kitle indeksi açısından iki ölçüm arasında farklılık istatistiksel olarak anlamsızken (p>0.05), dikey sıçrama, esneklik, vücut yağ yüzdesi ve kütlesi, yağsız vücut kütlesi ve vücut sıvı toplamı değerlerinde iki ölçüm arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0.05). Anahtar Kelimeler: Süper Lig, Hazırlık Sezonu, Bacak Kuvveti, Dikey Sıçrama, Esneklik, Anaerobik Güç P17 TÜRKİYE ÜNİVERSİTELERARASI SALON FUTBOLU ŞAMPİYONASINA KATILAN FUTBOLCULARIN DENETİM ODAĞI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ Veysel KÜÇÜK1, Ali KIZILET1, Kamil ERDEM1, M. Mustafa YORULMAZLAR1, Yalçın TAŞMEKTEPLİGİL2 1Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksekokulu 2Ondokuz Mayıs Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Futbol içerisinde risk,dinamizm,heyecan, güç ve seyir zevki olan bir spor branşı olma, binlerce hatta on binlerce kişiyi aynı anda aynı alana toplama ve seyretme imkanı sunmasından dolayı, günümüzün kitleselleşmiş önemli spor dallarından biridir.Bu özellikleri açısından futbolda başarı; temel motorik ve fizyolojik özellikler kadar psikolojik faktörlere bağlı olarak elde edilmektedir. Bireylerin davranışları ve bu davranışların sonuçlarının birey tarafından nasıl algılandığına ilişkin bir kavram olan “Denetim Odağı” son yıllarda sosyal psikolojide bir kişilik özelliği olarak dikkati çekmektedir.Bazı insanlar günlük hayat olayları karşısında olayların kendi denetimleri altında olduğuna, duruma egemen olduklarına inanırken,bazıları da bunun tam tersini düşünürler.(Bilgin.N.1988)Rottar, olayların kendi denetimleri altında olduğuna inananlar ve inanmayanlar olmak üzere bu iki tip insanı ayırt etmiş, bu gücün kaynaklandığı yere de “Denetim Odağı” adını vermiştir.(Rotter,JB.1954) Araştırmamızın amacı; 2007-2008 öğretim yılı üniversitelerarası salon futbol şampiyonasına katılan futbolcuların denetim odağı açısından iç-dış denetim yönelimlerini tespit etmektir.Araştırmaya altı farklı üniversiteden gönüllü olarak 74 sporcu katılmıştır.Deneklere ölçme aracı hakkında verilerek Rotter İç-Dış Kontrol Odağı Ölçeği (RİDKOÖ) uygulanmıştır.Elde edilen veriler SPSS 10.0 istatistik paket programıyla frekans ve yüzde değerleri ile değişkenler açısından denetim odağını etkileyen faktörler tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Futbolcu, Denetim Odağı P18 BAYAN SPORCULARDA ÖN ÇAPRAZ BAĞ YARALANMALARINI ÖNLEYİCİ ANTRENMAN PROGRAMININ ÖN ÇAPRAZ BAĞ YARALANMALARININ SIKLIĞINI AZALTMAYA OLAN ETKİSİ Atakan ÇAĞLAYAN2, Mustafa KARAHAN1, Kamil ERDEM1 1Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu 2Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Çalışmamızın amacı, bayan sporcularda anatomik, hormonal ve kassal farklılıklardan dolayı daha sık meydana geldiği düşünülen temassız ön çapraz bağ (öçb) yaralanmalarını, nöromusküler, propriyosepsiyon, esneklik çalışmaları içeren 67 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ antrenman programı ile önlemek ve bu antrenman programının sporcuların fiziksel ve fizyolojik parametreleri üzerindeki değişimlerini gözlemlemektir. Çalışmamıza Türkiye Bayanlar Futbol 1. Liginde mücadele eden Marmara Üniversitesi bayan futbol takımından yaş ortalaması 17,2±3,38 olan 20 sporcu deney grubu, Türkiye Bayanlar Futbol 1. Liginde yer alan ve yaş ortalaması 17,5±3,14 olan 56 bayan futbolcu gönüllü olarak katılmıştır. Deney grubundaki bayan futbolculara sezonun devre arasında başlayarak altı hafta boyunca, haftada üç gün takım antrenmanının ısınma bölümünde uygulamak üzere 25’er dakika süreyle öçb yaralanmalarını önleyici antrenman programı uygulanmıştır. Kontrol ve deney grubundaki sporculara altı aylık süreyi kapsayan geriye dönük anket uygulanmıştır. Öçb yaralanmalarını önleme programının bayan futbolcular üzerindeki fiziksel ve fizyolojik etkilerini değerlendirmek için bacak kuvveti, sürat, dikey sıçrama, aerobik ve anaerobik kapasite, denge, esneklik, boy, kilo ve deri kıvrım kalınlığı ölçümleri yapılmıştır. Katılımcılara programın uygulanması öncesinde ön test ve program sonrasında son test uygulanmıştır. İstatistiksel analizler için SPSS 13.0 paket program kullanılmıştır. Bayan futbolcuların kendi içlerindeki ön ve son test değerlendirmesi için eşleştirilmiş t testi, minimal ve maksimal değerlerinin belirlenmesi için tanımlayıcı istatistik, gruplar arası karşılaştırma için bağımsız örneklem t testi kullanılmıştır. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda, deney grubu ile kontrol grubu Öçb yaralanma insidanslarında anlamlı bir farklılık görülmezken (p>0.05), deney grubundaki bayan futbolcuların, ön-son test; vücut yüzde yağ oranı, dikey sıçrama, aerobik, anaerobik kapasite, denge, bacak kuvveti, abdominal, uyluk, triceps, biceps ve göğüs deri kıvrım kalınlığında (p<0.01) düzeyinde, sürat, esneklik, subskapula ve suprailiak deri kıvrım kalınlığında (p<0.05) düzeyinde anlamlı farklılık olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak bayan futbolculara uyguladığımız 6 haftalık ön çapraz bağ yaralanmalarından korunma programının ardından sezon sonuna dek ön çapraz bağ yaralanması olmamıştır, bunun yanında bayan futbolcuların biyomotor özelliklerinin değerlendirilmesi sonucunda genel olarak anlamlı gelişim tespit edilmiştir. Bu tür çalışmaların daha uzun süreyle ve daha çok denekle multidisipliner bir çalışmayla sürdürülmesi gerektiği kanısındayız. Anahtar Kelimeler: Ön Çapraz Bağ, Nöromusküler, Önleme, Antrenman P19 FARKLI MEVKİLERDE OYNAYAN FUTBOLCULARDA BAZI FİZİKSEL ÖZELLİKLER VE DENGE İLE ÇEVİKLİK İLİŞKİSİNİN İNCELENMESİ Kamil ERDEM1, Mehmet YORULMAZLAR1, Veysel KÜÇÜK1, Osman Zeki KORKMAZ2, Tuba KIZILET2, Atakan ÇAĞLAYAN2 1Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu 2Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Araştırmanın amacı, futbolcularda fiziksel özelikler ve dengenin çevikliğe etkisini incelemektir. 68 Araştırma İstanbul süper amatör liginde çeşitli takımlarda farklı mevkilerde oynayan 44 amatör futbolcu üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada fiziksel özelliklerin tespiti için yaş, boy, ağırlık, büst uzunluğu ve bacak uzunluğu, motorsal özelliklerin tespiti için de topla ve topsuz çeviklik ve denge testleri yapılmıştır. Verilerin analizinde SPSS programı kullanılmıştır. Değişkenlerin ortalama değerleri alınmış, gruplar arasındaki farkları bulmak amacıyla Kruskal Wallis nonparametrik varyans analizi kullanılmıştır. Değişkenlerin birbirleriyle olan ilişkisini araştırmak için ise Pearson korelasyonu uygulanmıştır. Ölçümler sonucunda futbolcuların yaş değerleri 21.91±1.75,ağırlık 70.9±5.50 kg, boy 177.27±.050 m, büst uzunluğu 92.66±3.06 m, bacak uzunluğu 84.09±2.86 m, denge 19.42±3.07 sn. topsuz çeviklik 6.02±0.37 sn, topla çeviklik 8.09±0.53 sn. olarak bulunmuştur. Fiziksel özelliklerle, denge ve çeviklik arasında anlamlı bir ilişki bulunamazken, denge ile çeviklik değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p<0,01). Değişkenlerle mevkiler arasında anlamlı farklılıklar bulunmamıştr. Bu sonuçların değerlendirilmesinde denge yeteneği daha iyi olan futbolcuların çeviklik özeliklerinin daha iyi olduğu görüşü ortaya çıkmaktadır. Bu sonuçlar ışığında denge çalışmalarının futbolcularda çeviklik özelliğinin gelişimine katkıda bulanacağını düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Futbol, Çeviklik, Denge P20 GENÇ BAYAN FUTBOLCULARDA BAZI FİZİKSEL VE MOTORSAL ÖZELLİKLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Ali KIZILET, Kamil ERDEM, Tuba KIZILET,Veysel KÜÇÜK,Gökhan HADİ Marmara Üniversitesi BESYO Çalışmadaki amacımız genç bayan futbolcuların bazı fiziksel ve fizyolojik parametrelerin belirlenmesi ve bu özelliklerin birbirleriyle olan ilişkilerini değerlendirmektir. Genç Milli Takım düzeyinde 20 bayan futbolcu (17,90 ±1,37 Yaş; 56,90kg. ±7,09 kg.; 165,10 ±,083cm.) araştırmamıza denek olarak dahil edilmiştir. Futbolcuların fonksiyonel kapasitelerini değerlendirmede maksimal düz mekik, maksimal ters mekik, dikey sıçrama, tekrarlı sprint testi (Bangsbo tekrarlı sprint), mekik testi ve laktat ölçümü yapılmıştır. Bu ölçümlerle birlikte Max VO2, yorgunluk indeksi, en iyi sprint süresi, ortalama sprint süresi, ön laktat-son laktat farkı, üç dakikalık toparlanma sonrası nabız değerleri belirlenmiştir. Değişkenlerin birbirleriyle olan ilişkisini araştırmak için Pearson korelasyonu uygulanmıştır (p<0,05). Genç bayan futbolcuların yorgunluk indeks değerleri ile sprint ortalama değerleri, sprint son laktat değerleri ve en yüksek sprint değerleri arasında pozitif yönde kuvvetli ilişki vardır (p<0.05). Sprint ortalama değerleri ile en iyi sprint değerleri, boy değerleri ve kilo değerleri arasında pozitif yönde kuvvetli ilişki vardır (p<0.05), En iyi sprint değerleri ile sprint son laktat değerleri arasında pozitif yönde kuvvetli ilişki (p<0.05), kilo ile kuvvetsiz ilişki (p<0.05) ve maksimal dikey sıçrama değerleri arasında negatif yönde kuvvetsiz ilişki vardır (p<0.05). Futbola özgü seçilen bu testlerin sonuçları futbolcu profilini belirlemede ve fiziksel antrenman planlamasında yardımcı olacağını düşünmekteyiz. 9–11 Ocak 2009, ANTALYA P21 TÜRKİYE PROFESYONEL FUTBOL LİGLERİNDE GÖREV YAPAN SPORCU TEKNİK SORUMLU VE YÖNETİCİLERDE GÖRÜLEN KONTROL DIŞI DAVRANIŞLAR VE ETKİLEŞİM DÜZEYLERİ Veysel KÜÇÜK1, Ali YILDIZ2, Merve ÇINARDAL2, Adnan SEVİM3 1Marmara Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Spor Yönetim Bilimleri Anabilim Dalı 3Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İnsan davranışları çeşitli alt yapılarıyla ve biçimleriyle yaşanırken basit bir sınıflamayla kontrollü ve kontrolsüz davranış olarak ikiye ayrılabilir. Bu davranışlar kontrollü bir biçimde gerçekleşebilmekle birlikte içe ve dışa yönelme yoluyla kontrol dışına da çıkabilir(Küçük, 2008). Kontrol dışı davranışlar nedenleri içgüdüsel, yaşamsal, sosyal ortamda öğrenilen, engellenmeyle ortaya çıkan şeklinde açıklanabilir(Westen, 1999). Bu çalışmada futbolda kontrol dışı davranışların sporcu, teknik sorumlu, yönetici ve takım bazında incelenmesi hedeflenmektedir. Yukarıda belirtilen dört başlığın birliktelik sıklığına bakılarak bir ilişkinin olup olmadığı tespit edilmek istenmiştir. Bu inceleme sonucunda ortaya çıkan bilimsel bakımdan anlamlı sonuçların liglerimizde kontrol dışı davranışların sıklığının azaltılmasında ya da ortadan kaldırılmasında yapılacakların tespiti hedeflenmektedir. Çalışmada sporcu, teknik sorumlu, yönetici ve takım temel alınarak profesyonel futbol disiplin kurulu (PFDK) tarafından verilen cezaların analizi yapılmıştır. Bu amaçla 2008-2009 Futbol Sezonu’nda Türkiye Futbol Federasyonu’na bağlı tüm profesyonel liglerdeki 140 takımın yaptığı maçlarda verilen cezalar incelenmiştir. 28.08.2008 tarihinden 13.11.2008 tarihine kadar verilen toplam 990 cezanın yukarıdaki başlıklar temel alınarak dağılımları incelenmiştir. Her başlık altındaki cezaların genele oranına, birliktelik sıklığına, birlikteliklerin genele oranına bakılmıştır. Yapılan incelemede sportmenlik dışı davranışlar nedeniyle verilen cezalarda takım halinde alınan cezalar 181 ile birinci sırada yer alırken, sporcuların aldığı cezalar 98 ile ikinci sırada yer almıştır. Bunları takiben 53 kez ceza alarak teknik sorumlu ve son olarak da 39 ceza sıklığıyla yöneticiler son sırada yer almıştır. Bu cezaların toplam cezalara oranı takım halinde % 18, sporcularda % 9 teknik sorumlu % 5 ve yönetici % 4 olarak tespit edilmiştir. Bu dört başlığın toplam cezalara oranı % 37 gibi önemli bir yüzdeye sahiptir. Liglerimizde verilen cezaların üçte birinden fazlasını kontrol dışı davranışlar teşkil etmektedir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Kontrol Dışı Davranış, Ceza P22 FUTBOL KULÜP YÖNETİMİNİN SEBEP OLDUĞU EKONOMİK SIKINTILARIN FUTBOLCULAR ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ (Pilot Çalışma) A. KARABULAK1, F. KILINÇ1, M. DİNÇ2 1Süleyman Demirel Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu Spor Bilimleri Bölümü 2Süleyman Demirel Üniversitesi Isparta Meslek Yüksekokulu AMAÇ: Türkiye Profesyonel Futbol Liglerinde yer alan kulüplerin yönetimlerinin sergilediği başarısız yönetim uygulamaları ve yönetim tutarsızlıklarının sebep olduğu ekonomik sıkıntıların futbolcular üzerindeki etkilerinin bazı değişkenler dikkate alınarak araştırılmasıdır. Materyal Metot: Bu çalışmaya profesyonel üçüncü lig üçüncü grupta yer alan Ispartaspor Kulübü’nde profesyonel sözleşmeli olarak oynayan 26 futbolcu gönüllü olarak katıldı. Futbolcuların ortalama yaşları 23.5±4.3 yıl, boyları 178.9±6.1 cm., vücut ağırlıkları 72.1±12.9 kg. ve spor yaşları da 10.7±4.7 yıl olarak belirlendi. Araştırmada veri toplama aracı olarak anket metodu kullanıldı. İki bölümden oluşan anketin ilk bölümünde kişisel ve tanımlayıcı bilgiler ile ilgili sorulara; ikinci bölümde ise, ekonomik, beslenme, performans ve sağlık durumlarına yönelik sorulara yer verildi. Verilerin çözümlenmesinde de, istatistikî yöntem olarak tanımlayıcı istatistik ve ki-kare testleri kullanıldı. BULGULAR: Araştırmaya katılan futbolcuların aylık ortalama kazançlarının 805.555 YTL olduğu, futbolcuların %57,7’si kulübün sağladığı maddi imkânların yeterli olmadığını belirtmişlerdir. Futbolcuların %73,1’i ısınma problemi, beslenme, sağlık, temizlik ve malzeme bakım sorunları yaşadıklarını ifade etmişlerdir. Kulübün sağladığı ekonomik imkânlarla futbolcuların performansları arasındaki ilişkiye bakıldığında önemli bir etkileşim olduğu (p<0.05), yine kulübün ekonomik imkânları ile yaşanan sorunların arasında önemli bir ilişki olduğu (p<0.05) belirlenmiştir. Ayrıca, kulübün sağladığı ekonomik imkânlarla hastalık ve sakatlıkların tedavi süreçleri arasında da önemli bir ilişki olduğu (p<0.05) belirlenmiştir. Sonuç; Çalışmamızdan elde ettiğimiz verilere dayanarak, futbol kulüp yönetimlerinin futbolculara sunmuş olduğu imkânların özellikle beslenme, barınma, hastalık ve sakatlık gibi performanslarını etkileyen faktörler üzerinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır. Bu sonuçlar çerçevesinde kulüp yönetimlerinin futbolcuların geleceklerini etkileme ile ilgili önemli rol oynamasından dolayı denetim ve kontrol mekanizmalarının arttırılması düşünülebilir. Anahtar Kelimeler: Futbol Ekonomisi, Futbol Yönetimi, Futbolcu 69 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ P23 ANKARA BÖLGESİ KLASMAN FUTBOL HAKEMLERİNİN KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ Serkan ÇİMEN1, Belgin GÖKYÜREK2 1Beden Eğitimi öğretmeni 2Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu Durum saptaması olan bu araştırma, Türkiye Profesyonel Futbol Liglerinde görev alan futbol hakemlerinin kişilik özelliklerini saptamak ve çeşitli değişkenlere göre aralarındaki farklılıkları belirlemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın örneklemini 2005-2006 futbol sezonunda Ankara Bölgesine kayıtlı 68 profesyonel futbol hakemi oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak; Ankara Bölgesi Klasman Futbol Hakemleri’nin kişilik özelliklerini belirlemek için ‘’Sıfat Tarama Listesi’’ (Adjektive Check List ) adlı kişilik testi ile ‘’Hakem Kişilik Bilgi Formu ‘’ kullanılmıştır. İki grubun karşılaştırılması için, Mann-Whitney “U” testi ve ikiden çok grubun karşılaştırılmasında Kruskal Wallis test istatistikleri kullanılmıştır. Her iki test için anlamlık düzeyi 0,05 olarak alınmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; örneklem grubunu oluşturan Ankara Bölgesi Klasman Futbol Hakemlerinin en baskın beş kişilik özelliğinin, ideal benlik, başatlık, özgüven, yaratıcı kişilik ve düzen olduğu görülmektedir. Hakemler, klasman alt ölçeğine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Hakemler, cinsiyet değişkenine göre danışmaya hazır bulunuşluk alt ölçeğinde anlamlı bir farklılık göstermektedir. Hakemler; meslek değişkenine göre şefkat alt ölçeğinde anlamlı bir farklılık göstermektedir. Hakemler, eğitim durumu alt ölçeğine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Hakemler, ekonomik durum değişkenine göre duyguları anlama, şefkat, yakınlık, danışmaya hazır oluş ve ideal benlik alt ölçeklerinde anlamlı farklılık göstermektedir. Hakemler, hakemliği seçme değişkenine göre sebat, düzen, değişiklik ve yaratıcı kişilik alt ölçeklerinde anlamlı farklılık göstermektedir. Hakemler, memnuniyet değişkeni derecesine göre sebat, düzen, bağımsızlık, saldırganlık, değişiklik ve uyarlık alt ölçeklerinde anlamlı farklılıklar göstermektedir. Hakemler, çalışma süresi alt ölçeğine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Hakemler, yaş değişkenine göre sebat ve düzen alt ölçeklerinde anlamlı farklılıklar göstermektedir. Araştırma bulgularına göre; Hakemliğe yeni başlayacak kişilerde ideal benlik, başatlık, öz güven, yaratıcı kişilik özeliklerinin bulunmasına dikkat edilmelidir. Hakemlerin, duyuşsal özelliklerine dikkat edilmelidir. Hakemlere, ilgili kurumlarda psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri sunulmalıdır, gibi öneriler sunulabilir. Anahtar Kelimeler: Kişilik, Kişilik Özelliği, Hakem P24 FUTBOLCULARDA FARKLI HIZLARDAKİ DİZ FLEKSİYON VE EKSTANSİYON KUVVETLERİ İLE HAMSTRING/ QUADRICEPS KUVVET ORANININ İNCELENMESİ Ayşe KİN-İŞLER, Ali ÖZKAN Başkent Üniversitesi, Spor Bilimleri Bölümü, Ankara Bu çalışma futbolcuların farklı hızlardaki diz fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri ile Hamstring/Quadriceps kuvvet oranının incelenmesi amacıyla yapılmıştır. _ Çalışmaya farklı amatör futbol takımlarında oynayan 15 (X yaş: 21.73±2.18 yıl, boy: 175±7.28 cm, vücut ağırlığı: 71.5±6.72 kg, yağ: 10.61±12.27%) gönüllü futbolcu katılmıştır. Futbolcuların peak izokinetik konsantrik diz fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri ile hamstring/quadriceps kuvvet oranları sağ ve sol bacakta 600s-1 ve 3000s-1 hızlarında belirlenmiştir. Futbolcuların sağ bacak hacmi 6.53±1.18lt, bacak kütlesi 7.43±1.46kg, 60º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 122.00±17.06 N/m, 300º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti, 60º.s-1 diz fleksiyon kuvveti 93±9.01 N/m, 300º.s-1 diz fleksiyon kuvveti 81±17.11 N/m ise 99±23.20 N/m olarak bulunurken, sol bacak hacmi 6.30±1.05lt, bacak kütlesi 7.42±1.34kg, 60º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 125±22.15 N/m ve 300º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 100±24.88 N/m, 60º.s-1 diz fleksiyon kuvveti 86.00±16.77 N/m ve 300º.s-1 diz fleksiyon kuvveti ise 74±18.41 N/m olarak belirlenmiştir. Futbolcularda sağ bacak 60º.s-1 H/Q kuvvet oranı 0.77±0.10 N/m olarak belirlenirken 300º.s-1’de bu oran 0.84±0.19 N/m olarak belirlenmiştir. Sol bacakta ise 60º.s-1 H/Q kuvvet oranı 0.69±0.10 N/m olarak ve 300º.s-1 H/Q kuvvet oranı 0.75±0.11 N/m olarak bulunmuştur. T-testi sonuçları futbolcuların sağ bacak 300º.s-1 H/Q kuvvet oranı ile sol bacak 300º.s-1 H/Q kuvvet oranı arasında ve sağ bacak 60º.s-1 H/Q kuvvet oranları ile sol bacak 60º.s-1 H/Q kuvvet oranları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olduğunu göstermiştir (sırasıyla t=2.280; p=.039; t=3.786; p=.002). Kuvvet değerlerinde ise istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir (p>.05). Sonuç olarak futbolcuların sağ bacak H/Q kuvvet oranlarının sol bacak oranına kıyasla daha yüksek değerlere sahip oldukları belirlenmiş ve bu farkın futbolcuların sağ bacaklarının baskın bacakları olmasından kaynaklandığı düşünülmüştür. Anahtar Kelimeler: Diz Ekstansiyon Kuvveti, Diz Fleksiyon Kuvveti, H/Q Kuvvet Oranı P25 FUTBOLCULARDA DOMİNANT VE NON-DOMİNANT BACAKTA BACAK HACMİ, KÜTLESİ VE İZOKİNETİK DİZ KUVVETİNİN İNCELENMESİ Ali ÖZKAN, Ayşe KİN-İŞLER, Başkent Üniversitesi, Spor Bilimleri Bölümü, Ankara Bu çalışma futbolcuların dominant ve non-dominant bacakta bacak hacmi, kütlesi ve izokinetik diz kuvvetinin karşılaştırılması amacıyla yapılmıştır. Çalışmaya farklı amatör 70 9–11 Ocak 2009, ANTALYA _ futbol takımlarında oynayan 15 (X yaş: 21.73±2.18 yıl, boy: 175±7.28 cm, vücut ağırlığı: 71.5±6.72 kg, yağ: 10.61±12.27 %) gönüllü futbolcu katılmıştır. Deneklerin bacak hacmi Frustum çevresel ölçüm yöntemi ile bacak kütlesi ise Hanavan çevresel ölçüm yöntemi ile belirlenmiştir. Testlerden önce hava toplarına yükselirken ya da koşarak girilen kafa vuruşlarında sıçrama sırasında en çok kullanılan ve sporcunun kendini rahat hissettiği bacağın hangisi olduğunun sorgulanması ile futbolcuların dominant bacakları belirlenmiştir. Peak izokinetik konsantrik diz fleksiyon ve ekstansiyon kuvvetleri sağ ve sol bacakta 600s-1 ve 3000s-1 hızlarında belirlenmiştir. Uygulama düşük dereceden yüksek derecelere doğru yapılmıştır. Her bir seviye için 5 maksimal kasılma yapılmış ve her test periyodunun arasında 90 saniye pasif dinlenme süresi verilmiştir. Futbolcuların sağ bacak hacmi 6.53±1.18lt, bacak kütlesi 7.43±1.46kg, 60º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 122.00±17.06 N/m, 300º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 99.00±23.20 N/m, sağ bacak 60º.s-1 diz fleksiyon kuvveti 93.00±9.01N/m ve 300º. s-1 diz fleksiyon kuvveti 81.00±17.11 N/m olarak bulunmuştur. Sol bacakta ise bacak hacmi 6.30±1.05lt, bacak kütlesi 7.42±1.34kg, 60º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 125±22.15 N/m, 300º.s-1 diz ekstansiyon kuvveti 100.00±24.88 N/m, 60º.s-1 diz fleksiyon kuvveti 86.00±16.77 N/m ve 300º.s-1 diz fleksiyon kuvveti 74.00±18.41 N/m olarak belirlenmiştir. Yapılan bağımlı örneklerde t-testi sonuçları futbolcuların sağ bacak 60º. s-1 diz fleksiyon kuvveti ile 60º.s-1 diz fleksiyon kuvveti arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olduğunu gösterirken (t=2.276; p<.05), dominant ve non-dominant bacakta diğer değişkenlerde istatistiksel olarak anlamlı bir fark belirlenmemiştir. Sonuçlar çalışmaya katılan futbolcuların dominant ve non-dominant bacaklarının bacak hacmi, kütlesi ve izokinetik diz kuvveti açısından farklılaşmadığını göstermiştir. Anahtar Kelimeler: Bacak Hacmi ve Kütlesi, Diz Ekstansiyon ve Fleksiyon Kuvveti, Dominant Bacak P26 SAĞ ve SOL DOMİNANT ALT EXTREMİTE KULLANIMINA YÖNELİK 18 YAŞ ALTINDAKİ FUTBOLCULARIN YETENEKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI ve DEĞERLENDİRİLMESİ A. Arda KULOĞLU Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu, Antrenörlük Bölümü Programı ve Çift Anadal Programı (ÇAP) Spor Yöneticiliği Bölümü Dünya nüfusunun %10–12 sini oluşturan solakların sağlaklara göre daha farklı ve bazı konularda daha başarılı oldukları çeşitli kaynaklarda yer almaktadır. Bu farklılıklardan öncelikle görme için farklı beyin bölgelerini kullanan solaklar ve sağlaklar, dünyaya farklı açılardan baktıkları yapılan araştırmalarla ortaya çıkarılmıştır. Solaklık normal mi, yoksa anormal bir durum mudur? Sol taraflarını kullananlar için solak denir, ama sağ el, sağ ayak kullanımı o kadar doğaldır ki, bunu belirtmeye bile ihtiyaç hissetmeyiz. Bu nedenle de, sağak ya da sağlak terimlerini pek az duyarız. Çünkü toplum açısından sağ extremite kullanımı doğal olan bir özelliktir. Tuhaf ve değişik gelen ise sol extremite kullanımıdır. Sağ ve sol elini kullananların, konuşurken ve mekansal oryantasyon söz konusu olduğun- da farklı beyin bölgelerini kullandıkları biliniyor. Günümüzde solak insanların özellikle spor bakımından daha yatkın ve yetenekli oldukları konusunda da bir görüş öne sürülmektedir. Yetenek konusunda mucizevî yönleri olduğu öne sürülen solakların bu yönleri ile ne kadar avantaj sahibi olduklarının tespiti için bu çalışma ele alınmıştır. Araştırmaya İzmir’in köklü kulüplerinde İzmirspor, Altınordu, Göztepe, Bucaspor, Altay, Karşıyaka ve Fenerbahçe Futbol Okulu (İzmir), Fenerbahçe Futbol Okulu (Samsun), Kocaelispor, Samsunspor, Bursaspor, Alt yapılarında yarışmacı grup olarak yer alan toplam 1836 sporcuya testler uygulanmıştır. Bunların içinden yaş ortalamaları; 15,25±1,14 yaş yıl, boy ortalamaları 164,03±12,37cm, ağırlık ortalamaları 52,96±10,47kg arasında, antrenman yaşları 5,85±2,78 yıl olan 100 solak sporcu ile yaş ortalamaları 15,25±1,14 yaş yıl, boy ortalamaları 165,92± 12,56cm, ağırlık ortalamaları 55,21±10,55kg arasında antrenman yaşları 5,84± 2,70 yıl olan 100 sağlak lisanlı sporcunun verileri alınarak bu araştırma kapsamında analiz edilmiştir. Araştırma kapsamında yapılan testler sporcuların bu özellikleri de göz önünde bulundurularak, futbol branşında hem teknik hem de Psikomotor yeteneklerini ölçmeye yönelik Koordinasyon Testi, Dripling Testi, Top Kontrolü Testi, Hareketli Ayak İçi Pas Testi, Şut İsabet Testi ve Sprint- Çeviklik Testi yaptırılmıştır. Ölçümler yapılırken basit ve karmaşık olmayan bölümlerden oluşmasına dikkat edilerek ve genel amaç olarak futbol branşına yatkınlık durumlarının belirlenmesine yönelik olması sağlanmıştır. Gelişim çağındaki çocukların doğuştan baskın olarak gelen sağ ve sol extremite kullanım oranına göre futbol yaşantıları boyunca daha başarılı olabilmeleri için ne tür yaklaşımlarda bulunulması gerektiğinin araştırılmasına yönelik bir çalışma ortaya konulması da hedeflenmiştir. Verilerin toplanmasında araç-gereç olarak kullanılan malzemelerde kulüp olanaklarından faydalanılmıştır. Bunlar; çeşitli ebatlarda ve farklı renklerde huni (trafik hunisi), çeşitli ebatlarda ve farklı renklerde kapak (şapka, tabak, disket vs.), müsabaka özelliklerine uygun ve yaş gruplarına özel futbol topu, çeşitli ebatlarda ve farklı renklerde dikme, 5 metreye 2 metre ölçülerde (minikler ligi resmi ölçülerinde) portatif futbol kalesi, alanları işaretlemede farklı renklerde 15cm eninde lastik bant, 1/100 hassasiyette ölçüm yapabilen Oregon scientific SL 888 marka 2 kronometre kullanılmıştır. Her iki denek grubuna da aynı ölçümler uygulanmıştır. Her iki denek grubunun da aynı yaş, cinsiyet ve spor yapma durumları göz önünde bulundurularak eşit şartlarda ölçümler yapılmıştır. Uygulanan bu testler sonucun da iki grup arasındaki ilişki incelenerek futbol branşında avantajı olan grup olup olmadığının tespitine çalışılmıştır. Testlerin uygulanması sırasında sporcuların bulundukları yarışmacı grupların antrenörleri ile koordineli bir biçimde çalışılarak test ölçüm sonuçlarının en az hata ile kayıt altına alınması sağlanmıştır. Verilerin analizinde mevki durumları da göz önünde bulundurulmuştur. Mevki bakımından da hangi grubun daha başarılı olduğunun tespitine çalışılmıştır. Analizler bütün olarak değerlendirildiği gibi mevkilere göre de inceleme yapılmıştır. Verilerin istatiksel analizleri SPSS 11.0 paket programında yer alan birbirinden bağımsız grupların karşılaştırıldığı, Independent Samples T Test’ den faydalanılarak yapılmıştır. Independent Samples T Test’te göre çıkan analiz sonuçları çocukların doğuştan gelen dominant durumu ile ilgili olarak; Dripling, Koordinasyon, Top Kontrolü, Sprint-Çeviklik, Hare- 71 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ ketli Pas, Şut İsabet ettirebilme gibi futbol teknik ve yeteneği ile alakalı P<0,05 düzeyinde anlamlı farklılık ortaya çıkmamıştır. Fakat forvet oyuncularının Sprint Testinde 0,038, Şut İsabet Testinde 0,032 anlamlılık düzeyi P<0,05 olarak anlamlı fark ortaya çıkmıştır. Kalecilerde ise Top Kontrolü Testinde 0,029 anlamlılık düzeyi P<0,05 olarak anlamlı fark ortaya çıkmıştır. Anahtar Kelimeler: Solaklık, Yetenek, Futbol, Psikomotor Gelişim P27 ORTAÖĞRETİM KURUMLARINDA SPOR ALANI SEÇEN ÖĞRENCİLERİN FUTBOL EĞİTİMİNDE BELİRLENEN AMAÇLARI GERÇEKLEŞTİREBİLME DÜZEYLERİ (ANKARA İLİ ÖRNEĞİ) Nihan SU1, Mehmet KOÇAK2 1Kocaeli Üniversitesi Karamürsel Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 2Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Araştırmanın amacı, Ankara ilinde ortaöğretim kurumlarında spor alanını seçen öğrencilerin futbol eğitiminde belirlenen amaçları gerçekleştirebilme düzeylerini saptamaktır. Araştırma kapsamında spor alanı seçen öğrencilere futbol eğitimi ile ilgili görüşlerini belirlemek için 48 soruluk bir anket uygulanmıştır. Araştırma, 2004-2005 öğretim yılı Ankara il merkezindeki Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı 15 resmi ortaöğretim kurumlarında spor alanını seçen 11. sınıf öğrencileri (572 öğrenci) arasından öğrenci sayısı yüksek okullardan seçilen toplam 200 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmada, 3 seçenekli “Anket Survey” tekniği kullanılmıştır. Anketten elde edilen veriler frekans ve yüzdelerle açıklanmış ve yorumlanmıştır. Ayrıca spor alanı seçen öğrencilerin değerlendirilmesinde anova testi kullanılmış, verilerin değerlendirilmesinde ve hesaplanmış değerlerin bulunmasında ise “SPSS 10.0” istatistik paket program kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarında; spor alanında eğitim gören öğrencilerin kişisel bilgilere göre dağılımı incelendiğinde, ailelerinin aylık gelir seviyelerinin orta düzeyde olduğu, baba mesleklerinin daha çok devlet kurumlarında yoğunlaştıkları, babalarının lise mezunu, buna karşılık annelerinin ise ilkokul mezunu oldukları ortaya çıkmıştır. Bir diğer bulgu ise, öğrenciler futbol temel teknikleri ile ilgili ilk eğitimlerini genellikle kulüpler düzeyinde aldıklarını belirtmişlerdir. Araştırma kapsamında spor alanı seçen öğrencilerin beden eğitimi müfredat programlarında yer alan futbol eğitimindeki amaçların bir kısmını gerçekleştirdikleri fakat büyük bir çoğunluğunu ise gerçekleştiremedikleri sonucuna varılmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin futbol temel eğitimine başlama yerlerine göre amaçlara ilişkin görüşlerinde anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Ayrıca araştırma sonucunda futbol eğitimi için okullarda sağlıklı tesis, araç-gereç, malzemenin bulunmadığı ve futbol eğitimine ayrılan zamanın yeterli olmadığı saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Ortaöğretim, Spor Alanı, Futbol 72 P28 ERKEK FUTBOL TENİSİ SPORCULARININ SOMATOTİP ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ Bergün MERİÇ, Mustafa BİNER, Menşure AYDIN Kocaeli Üniversitesi KBESYO Araştırmamızda erkek futboltenisi sporcularının hem genel olarak hem de ülkelere göre somatotip özelliklerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın deneklerini Kasım 2008’de Çek Cumhuriyeti’nde yapılan 8. Futboltenisi Erkekler Dünya Şampiyonasına katılan yaş ortalamaları 29,23±7,67 olan 9 farklı ülkenin toplam 38 sporcusu oluşturmuştur. Somatotip özelliklerinin belirlenmesinde triceps, suprailak, subscapula, calf, biceps, humerus, femur bölgelerinden deri kıvrımı ölçümleri skinfold kaliperle, çap ölçümleri kayan kaliperle ve çevre ölçümleri de antopometrik mezura ile heathcarter yöntemi kullanılarak alınmıştır. Deneklerin somatotip özelliklerinin aritmetik ortalama ve standart sapmaları SPSS 15.0 paket programında hesaplanmıştır. Araştırma sonucunda futboltenisi milli takım oyuncularının genel olarak somatotip profili mezomorfik endomorfi( endomorfi; 3,44±1,14 mezomorfi; 5,18±1,69 ektomorfi; 2,35 ±1,22) olarak belirlenmiştir.Genel olarak tüm ülkeler bu profile uyarken Türk milli takımının (endomorfi; 2,73+0,67 mezomorfi;4,98+1,36 ektomorfi;2,79+2,79 ) somatotip profili ise dengeli mezomorfi olarak bulunmuştur. Türkiye’de bu spor dalının yeni olması nedeniyle, müsabakaya katılan sporcuların genellikle futbol branşıyla uğraşanlardan seçilmesinin bu sapmada etkisi olduğu düşünülmektedir. P29 FUTBOLCULARDA, FARKLI ISINMA PROTOKOLLERİNİN ANAEROBİK GÜCE ETKİSİ Bergün MERİÇ, Murat SON, Menşure AYDIN, Yezdan CİNEL Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Araştırmanın amacı ısınma programı içerisinde yapılan statik ve dinamik esnetmenin anaerobik güce olan etkisinin belirlenmesidir. Çalışmaya Kocaeli 1.amatör .kümede oynayan B genç takımının 23 futbol oyuncusu katılmıştır. Sporculara 48 saat arayla 5 dk lık ısınma koşusu sonrasında iki farklı esnetme protokolü uygulanmıştır. Dinamik esnetme protokolünde her kas grubuna 2 hareketle, 12-15 tekrar, statik esnetme protokolünde ise her kas grubuna 3 hareket 30 s yüklenilmiştir. Isınmamın hemen sonrasında elektronik jumpmeter ile dikey sıçrama ölçümleri alınmıştır. Sporcuların anaerobik güçleri, sıçrama mesafesi ve vücut ağırlığından yararlanarak Lewis formülü ile hesaplanmıştır. Elde edilen anaerobik güç değerleri SPSS programında wilxoson testi ile karşılaştırılmış, iki ısınma protokolü arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark bulunmuştur (p<0.05). Dinamik esnetme egzersizlerinin yapıldığı ısınmalar, patlayıcı kuvveti statik esnetme egzersizlerine göre olumlu yönde etkilemektedir. Dolayısı ile bu tip aktiviteler öncesindeki ısın- 9–11 Ocak 2009, ANTALYA ma programlarında dinamik esnetme egzersizlerinin tercih edilmesi performansı olumlu yönde geliştirecektir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Statik esnetme, Dinamik Esnetme, Patlayıcı Güç P30 FUTBOLCULARIN İMGELEME KULLANIM DÜZEYLERİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLERİN BELİRLENMESİ Okan MİÇOOĞULLARI, Sadettin KİRAZCI, Recep Ali ÖZDEMİR. ODTÜ, Eğitim Fakültesi, Beden Eğitimi ve Spor Bölümü, Ankara, TÜRKİYE İmgeleme sözlük anlamı olarak gerçeği taklit etme anlamına gelir yani reel duygusal deneyimleri sanki gerçekten oluyormuş gibi beynimizde canlandırmak olarak açıklanabilir. İmgeleme çoğu zaman yaşanan deneyimleri yeniden yaratmak ve onları tekrar hatırlamak için kullanılır. Beyin henüz meydana gelmemiş, oluşmamış olayları da imgeleyebilir. İmgelediğimiz hal ve durum zihnimizde kuvvetli bir şekilde oluşmasa bile, hafızamızda oluşturmuş olduğumuz benzer deneyim şemalarından birkaç parçayla, oluşmayan imgelerin yerini kendimiz hayal ederek doldurabiliriz (Lane, 1980). Bu çalışmanın amacı sportif yaşamda, psikolojik faktörler içerisinde yer alan Sporda İmgeleme kavramının, farklı kategorilerde futbol oynayan futbolcular düzeyinde mevcut durumunun, boyutlarının ve etkileyen faktörlerin belirlenmesidir. Bu araştırmaya Türkiye Futbol federasyonun oluşturduğu futbol liglerinde farklı kategorilerinde futbol oynayan yaşları 14-34 arasında değişen (yaş ortalaması 21.37±3.70) ve spor yaşları 1–10 yıl (spor yaşı ortalaması 6.32±2.37) arasında değişen toplam 199 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Araştırmada Hall ve arkadaşları (1998) tarafından geliştirilen Sporda İmgeleme Envanteri - SİE (Sport Imagery Questionnaire - SIQ) kullanılmıştır. Envanterin Türk popülasyonuna uyarlamasında; envanter 21 madde olarak şekillenmiştir. Ayrıca orijinal formda var olan 5 alt boyut, Bilişsel İmgeleme, Motivasyonel Özel İmgeleme, Motivasyonel Genel Uyarılmışlık ve Motivasyonel Genel Ustalık olmak üzere 4 alt boyuta inmiştir (Tiryaki & ark., 2007). Elde edilen verilerin istatistiksel Çok yönlü varyans analizi (MANOVA) ve Pearson Çarpım Momentler Korelasyonu teknikleri kullanılarak anlamlılık düzeyi .05 ile belirlenmiştir. Verilerin analizinde SPSS paket programı kullanılmıştır. Futbolcuların spor yaşları itibariyle iki guruba ayrılmışlardır. 1 – 5 yıl arasındaki futbolcuların sporda imgeleme alt boyutlarından beceriyi mükemmel bir şekilde uygulama, hataların düzeltilmesi, strateji geliştirme, oyun planlarının öğrenilmesi ve uygulanması gibi bilişsel özellikleri içeren bilişsel imgeleme alt boyutunu (M= 5.62±.83 ) en üst düzey ortalama ile kullandıkları ve 6 – 10 yıl arasındaki futbolcuların ise üst düzey motivasyonel becerileri içeren motivasyonel genel ustalık alt boyutunu (5.98±1.06) kullandıkları belirlenmiştir. Katılımcıların yaşları ve sporda imgelemenin alt boyutları arasındaki ilişki incelendiğinde, sporcuların yaşları arttıkça bilişsel imgeleme (r =.17, p<.05) düzeylerinin arttığı ve futbolcuların spor yaşları arttıkça motivasyonel özel imgeleme (r =.17, p<.05) düzeyleri artmaktadır. Sporda imgeleme kav- ramını etkileyen faktörlerin belirlenmesi için yapılan çok yönlü varyans analizi sonuçları incelendiğinde spor yaşları 6–10 yıl arasında değişen futbolcuların 1–5 yıl arasında değişen futbolculara göre motivasyonel özel imgelemeyi anlamlı olarak daha fazla kullandıkları bulunmuştur (Wilks’ Lambda=.87 F(4,124)= 4.59, p<.05). Özel performans hedeflerini imgeleme anlamına gelen motivasyonel özel imgelemeyi daha deneyimli olan futbolcuların kullandığı saptanmıştır. Bu sonuç deneyimi artan sporcuların özel hedeflerini de kendilerine göre şekillendirmeleri ile açıklanabilir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Imgeleme P31 12-14 YAŞ FUTBOLCULARIN SAĞLIĞA İLİŞKİN BAZI FİZİKSEL UYGUNLUKLARININ YAŞA BAĞLI GELİŞİMLERİNİN ARAŞTIRILMASI Murat ÖZŞAKER Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni, İzmir Araştırmada, İzmir ilindeki 12-14 yaş grubu futbolcu çocukların sağlığa ilişkin bazı fiziksel uygunluk parametrelerinin yaşa bağlı farklılık ve benzerliklerin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada sağlığa ilişkin fiziksel uygunluk parametreleri ölçülmüştür. Gereç ve Yöntem: Araştırmanın yaş ortalamaları 1. grup 12 yaş, 2. grup 13 yaş, 3. grup 14 yaş olan toplam 40 erkek futbolcular üzerinde yapılmıştır..Futbolcu çocukların sağlığa ilişkin fiziksel uygunluklarını belirleyebilmek için kassal kuvvet; hand grip - el kavrama kuvveti, kassal dayanıklılık; mekik, esneklik, Aerobik dayanıklılık; 1609 metre koş yürü testi uygulanmıştır. Ek olarak boy, kilo ve BMI (Beden Kitle İndeksi) değerlerine bakılmıştır. İstatistiki analizleri SPSS 15.0 paket programı ile gruplar arası farklılıkları incelemek için One-Way Anova, Çoklu karşılaştırmalar içinde Bonferroni testleri uygulanmıştır. Araştırma sonuçlarında; grupların boy ortalamaları 1. grup 153,16 cm, 2. grup 162,42 cm, 3. grup 166,03 cm iken vücut ağırlığı ortalamaları 1. grup 41,40 kg, 2. grup 49,28 kg, 3. grup 56,96 kg olarak bulunmuştur. Yaş grupları açısından parametrelerde, gruplar arasında P<0.05 oranında önemli farklılıklar bulunmuştur. Boy, vücut ağırlığı, BMI parametresinde 1. grup ile 3. grup arasında, sağ ve sol el kuvveti parametresinde 1. grup ile 3. grup arasında ve 2. grup ile 3. grup arasında, esneklik parametresinde 2. grup ile 3. grup arasında, 1609 metre koşu parametresinde 1. grup ile 3. grup arasında, 2. grup ile 3. grup arasında (p<0.05) anlamlı farklılıklar bulunmuştur.Mekik ve MaxVO2 parametresinde (p>0.05) anlamlı farklılıklar bulunmamıştır.Futbolcu çocukların yaşları ilerledikçe gelişim düzeyinde fiziksel uygunluk düzeylerinin arttığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Futbol, Fiziksel Uygunluk, Adolesan 73 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ P32 ADOLESAN FUTBOLCU ÇOCUKLARIN MOTORSAL PERFORMANS PARAMETRELERİNİN DİĞER BRANŞLARDAKİ SPORCULARLA KARŞILAŞTIRILMASI Murat ÖZŞAKER Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni, İzmir Amaç: Bu çalışmada İzmir ilindeki 12-14 yaş grubu erkek futbolcu çocukların motorsal performans parametreleri ile aynı yaş grubundaki basketbol, voleybol, atletizm, cimnastik, yüzme, hentbol ve tekvando branşlarındaki erkek sporcular arasındaki ilişki incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 40 futbol, 26 basketbol, 29 voleybol, 19 atletizm, 10 cimnastik, 13 yüzme, 13 hentbol, 11 tekvando toplam 161 elit erkek sporcu çocuk gönüllü olarak katılmıştır.Sporcu çocukların motorsal performanslarını belirleyebilmek için Eurofit, Aahperd ve Fitnessgram Test Bataryalarından oluşan karma bir test (Kassal kuvvet; hand grip - el kavrama kuvveti, Kassal dayanıklılık; mekik, esneklik, Aerobik dayanıklılık; 1609 metre koş yürü testi, sürat; 30 m hız koşusu ve durarak uzun atlama) uygulanmıştır. Ek olarak boy, kilo ve BMI (Beden Kitle İndeksi) değerlerine bakılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler Statistical Package for the Social Sciences (SPSS) for Windows 15.0 paket programı ve tek yönlü varyans analizi ile birlikte çoklu karşılaştırmalar için Dunnet t testi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarında, parametreler arasında ortalama değerlerinde adolesan futbolcu çocukların boyları cimnastik ve yüzme branşlarındaki sporculardan daha uzun, diğerlerinden ise daha kısa olduğu, Sağ el kuvveti değerlerinde atletizm, cimnastik, yüzme, hentbol ve tekvando branşlarındaki sporculardan daha yüksek, basketbol ve voleybol da daha düşük değerde, esneklikte basketbol, atletizm, yüzme, hentbol ve tekvando branşlarından daha yüksek, voleybol ve cimnastik’ten daha düşük düzeyde, 30 metre koşu süresinde diğer bütün branşlardan daha kısa sürede, 1609 metre koşu testinde ise atletizm branşı hariç bütün branşlardan daha az zamanda tamamladığı görülmüştür. Gruplar arasında p<0.05 oranında anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Futbolcu çocukların boylar açısından, voleybol ve cimnastik branşlarındaki sporcularla, sağ el kuvveti ve sol el kuvvet, esneklik, mekik parametresinde, cimnastik branşındaki sporcularla, 30 metre koşuda, yüzme, hentbol ve tekvando branşındaki sporcularla, 1609 metre koşu testinde ve maxVO2 de basketbol, voleybol ve tekvando branşındaki sporcularla (p<0.05) anlamlı fark bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: Futbol, Motorsal Performans, Fiziksel Uygunluk Adolesan 74 P33 12-14 YAŞ FUTBOLCU ÇOCUKLARIN FİZİKSEL UYGUNLUKLARI İLE BENLİK SAYGISI DÜZEYLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ Murat ÖZŞAKER1, Ferudun DORAK2 1Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni, İzmir 2Ege Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu, İzmir Amaç: Bu çalışmada İzmir ilindeki 12-14 yaş erkek futbolcu çocukların fiziksel uygunluk parametreleri ile benlik saygısı düzeyleri arasındaki ilişki incelenmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 12 yaş 6, 13 yaş 7, 14 yaş 27 toplam 40 futbolcu çocuk katılmıştır. Futbolcu çocukların fiziksel uygunluklarını belirleyebilmek için Eurofit, Aahperd ve Fitnessgram Test Bataryalarından oluşan karma bir test (Kassal kuvvet; hand grip - el kavrama kuvveti, Kassal dayanıklılık; mekik, esneklik, Aerobik dayanıklılık; 1609 metre koş yürü testi, sürat; 30 m hız koşusu ve durarak uzun atlama) uygulanmıştır. Ek olarak boy, kilo ve BMI (Beden Kitle İndeksi) değerlerine bakılmıştır.Benlik saygısı düzeylerini ölçmek amacıyla Coopersmith (1967) tarafından geliştirilen ve Özoğul (1988) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Coopersmith Benlik Saygısı Envanteri kullanılmıştır. İstatistiksel analizde SPSS 15.0 paket programı ve Pearson Correlation testi kullanılmıştır. Bulgular: Futbolcuların vücut ağırlığı ile boyu, BMI, sağ ve sol el kuvveti (p<0.01), esneklik (p<0.05), 30 metre ve 1609 metre koşu testi ile negatif korelasyon; Futbolcuların boyu ile vücut ağırlığı, BMI, sağ ve sol el kuvveti ve durarak uzun atlama (p<0.01), 30 metre hız koşusu ile negatif korelasyon; BMI ile vücut ağırlığı, boyu, sağ ve sol el kuvveti (p<0.01), esneklik (p<0.05), 30 metre ve 1609 metre koşu testi ile negatif korelasyon;Sağ el kuvveti ile vücut ağırlığı, boyu, sol el kuvveti, esneklik, durarak uzun atlama (p<0.01), 30 metre ve 1609 metre koşu testi ile negatif korelasyon (p<0.01); mekik ile 30 metre koşu süresi ile negatif korelasyon (p<0.05); 30 metre koşu süresi ile 1609 metre koşu testi (p<0.01); vücut ağırlığı, boyu, sol el kuvveti, esneklik, durarak uzun atlama ile negatif korelasyon (p<0.01); 1609 metre koşu testi ile 30 metre koşu süresi (p<0.01), vücut ağırlığı, BMI, esneklik ile negatif korelasyon (p<0.05), sağ ve sol el kuvveti ve maxVO2 ile negatif korelasyon (p<0.01); maxVO2 ile 1609 metre koşu testi negatif korelasyon istatistiksel olarak önemli bulundu (p<0.01). Ayrıca fiziksel uygunluk parametreleri ile benlik saygısı arasındaki korelasyonlarda; futbolcu çocukların BMI ve sağ el kuvvet parametreleri ile benlik saygısı genel toplam puanları arasında negatif korelasyon (p<0.05) bulunmuştur. Sonuç: Adolesan futbolcu çocuklardaki vücut ağırlığı ve BMI, özellikle aerobik dayanıklılığın performans parametrelerinde önemli bir etkiye sahip olduğu ortaya çıkmıştır.BMI (beden kitle indeksi) düşük olan futbolcuların benlik saygısı düzeylerinin de yüksek olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Futbol, Benlik Saygısı, Fiziksel Uygunluk, Adolesan 9–11 Ocak 2009, ANTALYA P34 ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ FUTBOLCULARDA İLK YARDIM BİLGİ DÜZEYİ Macide TÜZÜN, Gönül BABAYİĞİT İREZ, Okan MİÇOOĞULLARI, Settar KOÇAK Orta Doğu Teknik Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Bu çalışmanın amacı, Üniversite futbol oyuncularında ilk yardım bilgi düzeyinin araştırılmasıdır. Çalısmanın örneklemini bazı üniversitelerin 18-27 yaş arası okul futbol takımı sporcuları (N= 112 ) olusturmaktadır. Sporcularda ilk yardım bilgi düzeyini tesbit etmek için kullanılan anket, Türk Kızılayı’nın İlk Yardım Eğitimi sonunda katılımcılara uyguladığı sınav sorularından derlenerek geliştirilmiştir. Anketin geçerlilik çalışması için İlk yardım eğitimci eğitmeni uzman kişilerden görüş alınmıştır. Güvenilirlik çalısmasında Kuder –Richardson Formülü kullanılarak p(KR20); 0,65 olarak bulunmuştur. Bu çalışmaya katılan futbol oyuncularının alanla ilgili ilk yardım bilgi düzeylerinin yeterli olmadığı sonucuna varılmıştır. Anahtar Kelimeler: Futbol, İlk Yardım P35 TURKCELL SÜPER LİG’TEKİ DÖRT BÜYÜK FUTBOL KULÜBÜNÜN ONLİNE PROMOSYONEL AKTİVİTELERİNİN İNCELENMESİ ve Stotlar’ın (2002) da öngördüğü üzere görsel güzellik ve sitede kolay dolaşım anlamında da değerlendirilmiştir. Ürün tanıtımı ile ilgili 16 kıstas, halkla ilişkiler faaliyetleri ile ilgili 2 kıstas, toplamda görülen promosyon aktiviteleri sayısı ve de 10 puan üzerinden değerlendirilen görsel güzellik ve sitede kolay dolaşım kıstasları araştırmacılar tarafından sitelerin değerlendirilmesinde göz önünde bulundurulmuştur. Elde edilen bulgulara göre spor kulüplerinin web sitelerinin içeriğindeki ürün tanıtımları ve halkla ilişkiler faaliyetleri anlamında değerlendirildiklerinde benzerlikler gösterdiklerini ve büyük oranda verilebilecek tüm bilgileri site ziyaretçilerine sunduklarını söylemek mümkündür. Ancak, sitede duyurulan promosyon sayılarına bakıldığında Fenerbahçe’nin diğer kulüplerden daha fazla sayıda promosyonu web sitesinden duyurduğu söylenebilir (13, 9, 9 ve 7 sırasıyla, Tablo 1). Ayrıca, sitenin ilgi çekici ve güzel olması da kişilerin sitede daha çok vakit geçirmesine yol açmaktadır, bu bağlamda, sitenin görsel güzelliği ve dolaşım kolaylığı da önem kazanmaktadır. Bu değerlere bakıldığında Fenerbahçe ve Trabzonspor’un siteleri araştırmacılar tarafından en başarılı bulunan web siteleri olmuştur (Tablo 1). Sonuç olarak, geçmiş verilerle kıyaslandığında özellikle bu kulüplerin web siteleri üzerinden uyguladıkları promosyonel faaliyetlere daha çok önem verdiklerini söylemek mümkündür. Tablo 1. Spor kulüpleri, web site içerikleri Kulüp Beşiktaş SK. Web Site bjk.com.tr Ürün Tanıtımı 14 Halkla İlişkiler Promosyon Say. B. SÖZERİ, S. KOÇAK, Ö. ÇELİK ODTÜ Beden Eğitimi ve Spor Bölümü Tüm Dünyadaki İnternet kullanıcılarının sayısı 1,5 milyara ve Türkiye’deki kullanıcı sayısının 26 milyona ulaştığı bu dönemde (http://www.internetworldstats.com/stats.htm) borsaya açılmış ve kurumsallaşmış spor kulüpleri için internet siteleri üzerinden pazarlama faaliyetleri yapmak artık zorunlu bir hale gelmekle birlikte internetin sağladığı pek çok görsel olanak web sitelerini pazarlama anlamında sınırsız imkanlar sunabilecek bir ortam haline getirmiştir (Mullin ve ark., 2007). Bir diğer yandan, promosyon, firmaların potansiyel müşterilerine kendilerini tanıtmak ve ürünlerini daha iyi pazarlayabilmek adına yaptıkları pazarlama faaliyetleridir (Mullin ve ark., 2007). Özellikle de internet üzerinden yapılabilecek olan tanıtım ve promosyon bilgileri site ziyaretçilerine görsel zenginliklerle aktarılabilmekte ve pazarlama faaliyetlerine çok önemli katkılarda bulunabilmektedir (Hur ve ark., 2007). Türkiye Turkcell Süper Lig’de bulunan ve borsaya açılmış olan dört büyük spor kulüplerinin (Beşiktaş JK., Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor) internet sayfaları Türkiye’de en çok ziyaretçi sayısı olan (681., 7686., 131. Ve 723. sırasıyla) ve her bir siteye ziyarette ortalama 3 sayfası incelenen önemli sitelerdir (www.alexa.com). Bu bağlamda, bu çalışma, bahsi geçen kulüplerin web siteleri üzerinden uyguladıkları promosyonel faaliyetleri incelemek ve değerlendirmek amacı ile yapılmıştır. Spor kulüplerinin web siteleri 3 ayrı günde 3 ayrı araştırmacı tarafından da incelenmiş ve gözlenen ürün tanıtımı ve promosyonla ilgili faaliyetler not edilmiş aynı zamanda Pitts Fenerbahçe SK. Galatasaray SK. Trabzonspor SK. fenerbahce.org.tr galatasaray.org trabzonspor.org 14 13 14 2 2 2 2 9 13 9 7 Görsel Güzellik 5.7 8.3 7 7.7 Kolay Dolaşım 6 7.7 7.3 8.3 Anahtar Kelimeler: Futbol, Spor Pazarlaması, İnternet P36 FUTBOLDA GÖRSEL ANTRENMAN TEKNOLOJİSİ Erkan ÇANKAYA 11adam Dijital Futbol Platformu, İstanbul Sürekli gelişmekte olan futbol dünyasında antrenman programları daha fazla önem kazanmıştır. Modern futbolu temsil eden İngiltere,İspanya,Fransa,İtalya ve Almanya kulüpleri futbolun temel dinamikleri olan takım zekası ve takım kondisyonu üzerine önemli projeler hazırlamışlardır.Görsel eğitime dayalı antrenman programları ilk olarak 1990’lı yılların başlarında Hollanda’nın Ajax takımının organizasyonunda video eğitim kasetleri olarak hazırlanmıştır. Günümüzde ise video formatı üzerine yapılan bu çalışmaların yerini animasyon formatında (3D) hazırlanan antrenman teknolojisi almıştır.Animasyon programları ile bilgisayar ortamında hazırlanan antrenman drilleri hem antrenörün hemde oyuncuların teknik ve taktiksel olarak gelişmesine yardımcı olur. Dijital platformda 2000’li yılların başlarında ortaya çıkan bu akıma destek olması amacıyla sensör sistemide futbolun içerisine girmiştir.Sensör sistemi maç analizi üzerine kullanılmaktadır.Sahaya yerleştirilen sensör sistemli 75 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ kameralar maç sonrasında oyuncuların hareket analizlerini animasyon formatı olarak kaydetmesi ile yapılacak olan değerlendirmelerde yardımcı olmaktadır. Altyapı eğitiminden profesyonel takıma kadar uzanan süreçte oyuncuların teknik,taktik ve kondisyonel özelliklerini geliştirmeleri için etkin şekilde animasyon formatları kullanılmaktadır. AMAÇ: Futbol animasyonlarının popüleritesi her geçen gün artmaktadır. Futbol dünyasında önemli degişiklikler oldu.Özellikle antrenman ve teknik alanlarda.Teknolojinin gelişimiyle,birçok alet ve cihazlar yardımıyla antrenmanlarda etkili ve düzgün çalışmak mümkün oldu. Becerilerin uygun kullanılması ve stratejilerin geliştirilmesi antrenmanın etkisini arttırmada yardımcı olur.Futbol antrenörleri her zaman futbolcuların performansını yükseltmek için yeni yöntemler aramaktadır.Futbol maçının en ateşli anında,etkili iletişim,antrenörler için hep problem olmuştur. Genç bir futbolcu ile daha yaşlı yetenekli bir oyuncuyu çalıştırmak iki farklı şeydir.Onlara öğretmek istediğiniz kabiliyetler ikisi içinde aynı düzeyde değildir.Genç oyuncular antrenman becerilerine ve oyun stratejilerine alışmakta zorluk çekerler.Antrenör için genç oyuncuların futbol anlayışını anlayabilmek dikkate alınması gereken önemli bir veridir. Futbol animasyonlari ,genç bir oyuncunun,top kontrolü,pas tekniği veya bir başka kabiliyeti merkezi sistemine işlemesine yardımcı olur.Ayrıca oyuncularin motive olmasınada katkısı olur.Çünkü genç oyuncular bilgisayar oyunlarına alışık olduklarından hiç yabancılık çekmezler. Futbolculara öğretilecek olan bir konu,bilgisayar ortamında geliştirilmiş animasyonlarla daha da anlaşılır bir hale getirilebilir. Görsel ortamda oyuncular daha çok sey öğrenebilir. Oyuncular görsel bilgileri daha cabuk anlarlar. METOD: Bilgisayar,3d animasyon programları,barkovizyon, antrenör,oyuncular ve antrenman sahası.Antrenmanda hedef olarak belirlenen çalışmalar antrenör tarafından pc ortamında animasyon programı kullanılarak hazırlanır.Animasyon formatında hazırlanan driller antrenmandan önce oyunculara barkovizyonda izletilir. SONUÇ: Chelsea,Middlesbrough ve Fulham takımlarının görsel beceri uzmanı Tag Lamche yaptığı araştırmalar sonucunda hareket, ritim ve koordinasyon özgürlüğünde oyuncuların görsel antrenmanlar ile yeteneklerini üst seviyelere çıkardığını kanıtlamıştır.(EyeCoach-2004) Lamche’ye göre animasyon tekniğinin oyuncular üzerindeki etkileri: Maç içerisinde oyunu iyi okumalarına ve topu olumlu kullanmalarına yardımcı olur.Duyumsal motor becerilerini ve zamanlama (Timing) özelliklerini geliştirir. 76 P37 KAHRAMANMARAŞSPOR VE SİİRTSPOR PROFESYONEL FUTBOL TAKIMLARININ MÜSABAKA DÖNEMİNDE SEÇİLMİŞ BAZI FİZİKSEL VE FİZYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI İrfan MARANGOZ1, Ö. Alpaslan GENCAY2 1Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Afşin MYO Kahramanmaraş 2Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi BESYO Kahramanmaraş Bu araştırmanın amacı, Kahramanmaraşspor profesyonel futbol takımında oynayan 24 profesyonel futbolcu ile Siirtspor profesyonel futbol takımında oynayan 24 profesyonel futbolcunun fiziksel ve fizyolojik özelliklerinin karşılaştırılmasıdır. Araştırmaya katılan sporcuların boy, kilo, vücut yağ yüzdesi, anerobik güç, aerobik kapasite, sürat, sağ ve sol el pençe kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esneklikleri belirlendi. Araştırma sonucunda, Kahramanmaraş sporlu futbolcuların müsabaka sezonu başında ve sonunda yapılan testlerden; vücut yağ yüzdesi, sol el pençe kuvveti, sırt bacak kuvveti ve esnekliklerinde anlamlı farklılık belirlendi (p<0.05). Siirtsporlu futbolculara yapılan testler sonucunda; anerobik güç, sağ ve sol el pençe kuvveti, vital kapasite, sırt bacak kuvveti ve esnekliklerinde anlamlı farklılık belirlendi (p<0.05). Takımların sezon öncesi değerleri karşılaştırıldığında sadece anerobik güçlerinde anlamlı farklılık belirlenirken, sezon sonrası değerleri karşılaştırıldığında kilo, vücut yağ yüzdesi ve anerobik güçleri arasında anlamlı farklılık belirlendi. Sonuç olarak takımların müsabaka sezonunda ki bu değişimlerinin önemli bir performans belirgeni olduğu ve takımların gerek sezon öncesi gerekse sezon sonrası ölçümlerinin antrenörler ve sporcular için önem arz ettiği anlaşılmıştır. Anahtar Kelimeler: Futbol, Fiziksel ve Fizyolojik Özellikler 9–11 Ocak 2009, ANTALYA P38 FARKLI ORANLARDA KREATİN KULLANIMININ AMATÖR ERKEK FUTBOLCULAR ÜZERİNDE SPRİNT PERFORMANSA ETKİSİ Yunus ÖZTAŞYONAR, İlhan ŞEN, Recep GÜRSOY, Nazım SARAÇOĞLU, Sertaç ERCİŞ Atatürk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu Bu çalışma, farklı miktarlarda akut kreatin yüklemesinin tekrarlamalı sprint performans üzerine olan etkisini incelemek amacıyla yapıldı. Çalışmaya 18 amatör genç erkek futbocu katıldı. Denekler üç gruba ayrılarak, beş gün süreyle 1. gruba 4 x 5 gr/gün, 2. gruba 2 x 5 gr/gün kreatin monohidrat ve plesebo grubuna 4 x 5 gr/gün glikoz verildi. Yüklenme öncesi ve sonrası vücut ağırlıkları, aralarında 30 sn dinlenme süresi bulunan 10 x 20 m sprint zamanları ve son sprinti takiben 2 dakikalık bir dinlenmeden sonra sıçrama yükseklikleri ölçüldü. Yüklenme sonrası vücut ağılığı kreatin alan her iki grupta da anlamlı düzeyde artarken, plesebo grubunda anlamlı bir artış gözlenmedi. 1. gruptaki ağırlık artışı ortalama 0,96 kg iken, 2. gruptaki artış 0,42 kg olarak gerçekleşti. Literatürle uyumlu olan bu bulgular, kreatin alımının ilk günlerinde gözlenen su tutumuna bağlı idrar hacmindeki azalmayla ve protein sentezindeki artışla açıklanabilir. Sıçrama yüksekliği 2. grup ve plesebo grubunda değişmezken 1. grup da ki artış istatistiksel bakımdan anlamlıydı. Bacak ekstansör kaslarının performansını gösteren sıçrama yüksekliğindeki anlamlı artışın, kreatin yükleme ile artan quadriceps kreatin ve fosfokreatin içeriğine bağlanabilir. Plesebo grubu ve 2. grupta 10 tekrarlı 20 m sprint zamanları değişmezken, 1. grup’un 8, 9 ve 10. (8. sprint: 3,02 ± 0,08 ve 2,90 ± 0,07 sn, 9. sprint: 3,00 ± 0,07 sn ve 2,92 ± 0,09 sn 10. sprint: 3,08 ± 0,11 sn ve 2,92 ± 0,09 sn) tekrarlardaki ortalama sprint zamanı ile toplamdaki ortalama sprint zamanları (3,01± 0,93 sn, 2,94 ± 0,80 sn) anlamlı düzeyde düşmüştür. Sonuç olarak, 5 gün süresince 20 gr/gün akut kreatin yüklemesi yapılan amatör genç futbolcularda, bir maçta sonucu etkilediği bilinen sprint ve sıçrama gibi kısa süreli yüksek şiddetli eforlarda gözlenen iyileşmenin futbol performansını olumlu yönde etkileyebileceği ve futbolcuların ergojenik yardımcı olarak kreatin monohidrat kullanmasının uygun olacağı söylenebilir. Ayrıca bu çalışma, aynı süre içerisinde yapılan 10 gr/gün akut kreatin yüklemesinin bir ergojenik etki oluşturmadığı gözlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Futbol, Sprint, Kreatin 77 ARAŞTIRMACILAR DİZİNİ Dizin soyadına göre alfabetik sırayla hazırlanmıştır. Konuşmacıların sayfa numaraları, bildiri sunan araştırmacıların bildiri numaraları verilmiştir. A D AÇIKADA, C. 23, S08, S18, S19, S20, S21 AGOPYAN, A. S12 AK, M. S07 AKALAN, C. S11 AKÇA, F. S11, S22 AKÇAKAYA, İ. P01 AKÇINAR, F. P08, P09 ALEMDAROĞLU, U. S09, S10, P15 ARIKAN, N. P12, P13 ARSAN, N. S23 ARSLANTAŞ, B. P02 AŞÇI, A. 27, S07, S10, S18, S19, S20, S21 ASLAN, A. S08 ASLAN, C. S. S22, P16 AYDEMİR, M.Y. P01 AYDIN, M. P28, P29 DEMİREL, N. S12 DENİZ, S. S15 DEVECİOĞLU, S. S01, P05 DİNÇ, M. P22 DORAK, F. P33 DRUST, B. 24 DÜNDAR, U. S09, S10 DÜZGÜN, A. E. 32 E ER, E. S04 ERCİŞ, S. P38 ERDEM, K. P17, P18, P19, P20 ERSOY, E. S05 ERSOY, Y. E. P10, P14 ERSÖZ, G. S11, P15 ERTAN, H. S16, P11 G GENCAY, Ö. A. P37 GHİAMİRAD, A. P03, P04 GHORBANZADEH, B. P04 GÖKYÜREK, B. P23 GÖREN, H. S08 GÜNGÖR, E. ONARICI S16 GÜR, E. P08 GÜRSEL, F. 41 GÜRSOY, R. P38 GÜVENÇ, A. S08 C CEMALOĞLU, N. S02 CENGİZ, R. S02 CERRAH, A. O. S16, P11 CİHAN, H. S07, S17 CİNEL, Y. P29 L LEES, A. 20 B BABAYİĞİT İREZ, G. P34 BALTACI, G. 38 BALYAN, M. S06, P12, P13 BANGSBO, J. 29 BAYRAK, C. S16 BAYRAKTAR, B. 30 BİÇER, T. 31 BİÇER, Y. P08, P09 BİNER, M. P28 BİZATİ, Ö. S03 BOZKURT, S. S12 KILINÇ, F. P22 KİRAZCI, S. P30 KIZILET, A. P17, P20 KIZILET, T. P19, P20 KİN İŞLER, A. P24, P25 KOÇAK, M. P27 KOÇAK, S. P34, P35 KÖKLÜ, Y. S09, S10, P15 KONTER, E. S13 KORKMAZ, O. Z. P19 KORUÇ, Z. S23 KOZ, M. 39, S11 KÜÇÜK, V. P17, P19, P20, P21 KULAÇOĞLU, H. S05 KULOĞLU, A. A. P26 KUNDURACIOĞLU, B. S05 H HADİ, G. P20 HASIRCI, S. 35 HAZIR, S. S19, S20, S21 HAZIR, T. S08, S18, S19, S20, S21 Ç I ÇAĞLAYAN, A. P18, P19 ÇANKAYA, E. P36 ÇARDAK, F. S11 ÇELİK, Ö. P35 ÇEVRİM, H. P08, P09 ÇİMEN, S. P23 ÇINARDAL, M. P21 IAIA, F. M. 29 IŞIK, O. P01 M MARANGOZ, İ. P37 MERİÇ, B. P28, P29 MİÇOOĞULLARI, B. O. S23 MİÇOOĞULLARI, O. P30, P34 MOHARRAMZADEH, M. P03 MÜNİROĞLU, S. 17, 25, S11, S22, P07 Ö ÖĞÜLMÜŞ, S. 26 ÖNCÜ, E. S17 ÖZBAR, N. S12 ÖZBEK, O. P06 ÖZDEMİR, R. A. S23, P30 ÖZKAN, A. P15, P24, P25 ÖZKARA, A. S08, S18 ÖZŞAKER, M. S24, P31, P32, P33 ÖZTAŞYONAR, Y. P38 ÖZYAYLALI, İ. S05 P POLAT, C. P11 K KARABULAK, A. P22 KARAHAN, M. P18 KARAKOLLUKÇU, M. P16 KARAKULAK, İ. P07 R RAHNAMA, N. 40 79 3. ULUSAL FUTBOL ve BİLİM KONGRESİ S T V SARAÇOĞLU, N. P38 SATMAN, C. 26 SEVİM, A. P21 SEVİM, Y. 21 SON, M. P29 SÖNMEZ, N. S14 SÖZERİ, B. P35 SU, N. 36, P27 SUNAY, H. 19 TAŞMEKTEPLİGİL, Y. P17 TEKİN, T. A. P10, P14 TOKDEMİR, C. 37 TOPKAYA, İ. P10, P14 TOPSAKAL, N. S12 TUNÇER, Y. P12, P13 TURHAN, C. 33 TÜRKSOY, A. S14 TÜZÜN, M. P34 VURAL, F. S06, P12, P13 VURGUN, H. S06 Ş U ŞAHİN, H. S04 ŞAHİN, Z. S19, S20, S21 ŞAKAR, Ş. 18 ŞEN, İ. P38 ŞUTA, C. P01 UYGUR, E. S11 80 Y YENEL, İ. F. S02 YILDIRIM, Y. P07 YILDIZ, A. P21 YILMAZ, Ö. P06 YORULMAZLAR, M. P17, P19 Z ZAREI, M. 40 Ü ÜNVER KOÇAK, F. S10