AVRUPA OLUŞUMU VE TÜRKLER 1. Bölüm önsöz
Transkript
AVRUPA OLUŞUMU VE TÜRKLER 1. Bölüm önsöz
AVRUPA OLUŞUMU VE TÜRKLER; Ön Söz 50 yıllık hekimlik hayaımı noktalamak ve ilgi alanlarımın başında yer alan Tarih araştırmalarına zaman ayırmak için31.Aralık 2008 de muayenehanemi kapatarak Almanya da bulunan evimde Alman tarihini incelemekle işe başlamak istiyordum.Hekimlik hayatımın önemli bir kısmını yaşadığım Almanyanın tarihi ve oluşum sürecini araştırmak üzere çalışmalarıma başladım.Önce hastalarım ve hemşirelerimin çeşitli vesilelerle hediye ettikleri ve okumaya fırsat bulamadığım Lothan Gall tarafından hazırlanan Kohlhammer basımevi tarafından yayınlanan''FRAGEN AN DİE DEUTSCHE GSCHİCHTE''''Knopp,Brauburger ve Araens tarafından hazırlanan ''DİE DEUTSCHEN'' adlı kitapları okudum Ancak ben daha derin bilgiler içeren kitaplar okumak istiyordum .Bu nedenle'daha geniş bilgiler içeren Mıchael Freund un C Bertelsmann Verlag tarafından yayınlanan ''DEUTSCHE GESCHİCHTE''veHeinrich Pleticha tarafından sunulan 12 ciltlik ''DEUTSCHE GESCHİCHTE'' adlı kitabın 1.cildini okudum.Hayretle vardığım sonuç ; Alman tarihinin ancak Avrupa ile birlikte ele alınması durumunda anlaşılabileceği hususu oldu. .Sanki Avrupa ve Alman tarihi Büyük Karlın ölümünden sonraki süreçte VERDUN anlaşması ile başlatılıyordu. .Avrupa da ilk çağlardan itibaren çeşitli göçler oluşuyor çeşitli yerleşimler uygarlıklar yönetimler ardarda tarih sayfalarında yerlerini alıyordu.Burada Germenler,Keltler gibi orta Asya dan göç eden Hint-Avrupa dilini konuşan büyük kavimlerin rolleri kadar güney Avrupayı oluşturan ve en az Hint Avrupa dilleri konuşan kavimler kadar Avrupa oluşumunu etkileyen Türkler,Moğollar,Finler,Macarlar Bulgarlar gibi Ural Altay dili konuşan kavimlerin rolleri vardı.Bunlara cevap bulabilmek için Germenler,Etrüksler,Keltler Normanlar,Hunlar gibi göçer halk gruplarını da araştırmak gerekiyordu.Bunlar hakkında yayınlanmış eserleri özellikle yaşadığımız eyaletin şehirlerine yakın yerlerde kurulan Fluemarklarda bulabildiğim kadar Türkçeye çevrilmiş eserler de bulabildiğimi söylemek istiyorum.Ayrıca Alman Ansiklopedileri(Özellikle-Brockhaus),Meydan Laurus, ve internette bulunan VİKİPEDA nın Türkçe ve Almanca yayınları bu hususların aydınlatılmasında yol gösterici olmuşlardır.Umarım bu çalışmalarım fydalı olacaktır. .BAŞLANGIÇ .Okuduğum kitaplarda genellikle Alman ve Avrupa tarihinin başlangıç noktası olarak VERDUN anlaşması gösteriliyor ,nedense Tarih öncesi Avrasya kıtasının durumu, göçler,Avrupa halklarının oluşumu gözden kaçırılmak isteniyordu.Aslında siyasi ve kültürel ve uygarlık bakımından Asya dan çok geri durumda bulunan Orta çağ- Avrupa tarihine neden gerekenden daha fazla önem veriliyordu? Bu konuya daha sonraki bölümlerde geniş bir şekilde değineceğim,.Tarih öncesinde ve ilk çağda Avrupa halklarının oluşumu ve nereden ve nasıl geldikleri, geldiklerinde uygarlığın hangi aşamasında bulundukları okuduğum tarih kitaplarında önemsiz olaylar gibi geçiştiriliyor. '.Kuzeyden,Hindistan dan veya Orta asya dan gelmişlerdir' denilerek bu konu karanlık gösterilmeye çalışılıyor..Kuzey ve orta Avrupa halklarının neredeyse tamamını oluşturan GERMENLER ve KELTLER ın göçer oldukları sabit iken göçe başladıkları ülkeler, göç,tarih öncesi yaşadığı arkeolojik ve jeolojik bulgular ile sabit olan Uygur imparatorluğu,ve onların başkentini tüm insanları ile birlikte imparatorluğun doğu bölgesinin tamamını etkiliyen her şeyi yok eden manyetik felaket veya TUFAN dan hiç bahsedilmiyordu. Yalnız jeolojik olaylar değil arkeologlar tarafından saptanan bulgular dahi insanların gözlerinden kaçırılıyordu.Göçler ve göç yolları hakkında en ufak bir yorum bile yapmadan yerleştikleri bölgeler ve Avrupa içindeki göçleri hakkında üstünkörü bilgiler veriliyordu''.Orta asya dan,Hindistan dan veya kuzeyden geldikleri sanılıyor ''şeklinde değerlendirmeler yapılırken onlardan asırlarca önce Asya da kurulan uygarlıklar,imparatorluklar Orta ve güney Amerika da,Afrika da kurulmuş olan devletler ve uygarlıklar ile ilgileri hiç konu edilmiyordu.Acaba Amerikalı yazar Gene D. Matlock ve Rus yazar ve araştırmacı Murat Adji nin değerlendirmelerinde izlendiği gibi Avrupa halkının çoğunluğu Türk kökenli oluşunun ortaya çıkmasından mı? Korkuluyordu( Rus araştırmacı internette yayınlanan 'KIPÇAKLAR' adlı kitabında Türk dünyasının orta Asya dan özellikle doğu Avrupaya göç ettiğini Avrupayı oluşturan sarı saçlı mavi gözlü insanların büyük bir kısmı Kıpcak ailesine mensup olduğunu bu bağlamda özellikle Avusturyalılar,Macarlar,Bavyeralılar, Ukranyalılar, litvanyalılar lehler,saksonyalılar ve Katalanların en az yarısının orta Asya dan gelen Kıpçakların oluşturduğunu belirtmektedir.Yazar bu hususu halkların dillerini ananelerini ve yaşam tarzlarını inceleyerek ispatlamaya çalışmıştır.Rusların Slavlaştırma,kutsal Rom imparatorluğunun balkanlarda ve doğu Avrupa da uyguladığı katolikleştirme çalışmalarının büyük ölçüde başarı sağladığına dikkatleri çekmiştir.) Bu konuda kitabımın ilerleyen bölümlerinde özellikle Roma Germen imparatorlarının anlatıldığı bölümlerde daha geniş olarak tartışılacaktır..Dil araştırmacısı Haluk Berkmen araştırmalarında Hint-Avrupa dil gurubuna giren bazı halkların aslında Hint Avrupa dilinden tamamen farklı yapıda bir dil kullandıklarını, bu dilin Türkçenin ait olduğu dil gurubuna daha yakın olduğunu iddia ediyordu Ona göre AS lar ve OK lar aynı dili konuşan çok yakın iki dil gurubudur. OK kavimleri İtalya yarımadasın da OSK adı ile Etrükslerle komşu oldukları bilinmekte idiler.Osk ların konuştuğu dile(OSKAN)(OSK olan) deniyordu Ayrıca Oskların Göktürk alfabesine benzeyen bir alfabeleri vardı.Etrüsk adı bile ETur-OSK =ETRÜSK şeklinde birleşmelerinden oluşmuş bir isimdir. OK boyları Avrupada Akdeniz kıyılarını kendilerine ülke olarak seçmişlerdir.BASK dili ne Hint Avrupa nede Sami dil gurubuna aittir. Altay dillerinde olduğu gibi eklemeli bir dildir).Churchward ın araştırmalarının sonucuna göre Uygurların Avrupaya gelişi iki ayrı göç dalgası ile gerçekleşti,İlk göçle gelenler büyük manyetik felaket ile yok oldular.Ardından dağların yükselmesi felaketi süresinde gelenler tamamen yok olmadılar.Küçük topluluklar halinde varlıklarını sürdürdüler.Bu gurupların torunları Bretonlar,Basklar, ve İrlandalılardır,.Churchward bunları kanıtlamak için kitabında aşağıdaki misalleri anlatıyordu. Bir işadamı yanındaki ustalarla birlikte Kübaya gelmişti çalıştıracakları işçilerin kubalı olması gerekiyordu gündelikçi işçi olarak gelmiş Basklılar ile karşılaştılar. Ancak farklı dil konuştukları içın çevirmen gerekiyordu. İşadamı çevirmeni getirdiğinde İrlandalı yardımcısı Basklı işçiler ile şakalaşarak sohbet ediyordu''.Çevirmene gerek kalmadı biz onlarla aynı dili konuşuyoruz'' diyerek ortak dillerinin Gal dili olduğunu belirtti.Benzer bir durumla Hindistan da karşılaşılmıştı.Britanya ordusu askerleri Nepal yakınından geçmekteydiler.Aralarında İrlandalı bir subay vardı. Subay duyduklarına inanamadı oradaki köylüler onun dilini konuşuyorlardı.Tahsin Mayatepek in Meksika da yaptığı araştırmalarda Türk dili ile Maya dili arasındaki benzerliği Akeolog Niven in bulduğu tabletlerde saptadığını, ayrıca Maya,Azdek ve İnka uygarlıklarının kullandıkları eşyaların Türklerin kullandığı eşyalara benzediğini, davullar,kalkanlar üzerinde ay yıldız motiflerin bulunduğunu raporlarında belirtiyordu.. 1) TARİH ÖNCESİ VE İLK ÇAĞDA AVRUPA: Arkeolojik kazılar Avrupa insan varlığının M.Ö 35000 yıllarında mevcut olduğunu gösteriyor.ılk yazılı belge ise M.Ö 700 yıllarında antik Yunan da Homerus un kaleme aldığı İlyada destanıdır. Avrupa da kültürel gelişme buzul çağının sonlarında 20000_10000 yılları arasında Gravetten,Salutre, Magdallen kültürleri olarak kendini göstermiştir.Takriben 12500 yıllarında buzul çağının sona ermesiyle doğa,iklim , hava ısısı ve deniz yüzeyi insanların yasamalarına uygun hala gelmiş orta Asya dan Avrupa ya göçler görülmeye başlamıştır.Yerleşik toplum ise ilk olarak balkanlarda görülmüştür.Cilalı taş devri orta Avrupa 6 bin yılda. Kuzey Avrupa da 5 ve 4.bin yılda yaşanmıştır...Öncelikle, Orta Asya dan KELTLER göç etmişler ve M.Ö 4000 yıllarında Tuna ile Ren nehri arasındaki bölgeye yerleşmişlerdir. .Bakır çağın başlangıcında bir taraftan tuna nehri güneyindeki bölgeye ,balkanlara yerleşirlerken diğer taraftan Atlantik kıyıları Britanya adaları,Galya ve kuzey batı ispanyada yerleşim merkezleri kurmuşlardır.Savaşçı ve çiftçi olan bu insanlar kazancılık,çömlekçilik işleri ile de uğraştılar,tekerlek ve fıçıyı keşfettiler.M.0 1000 yıllarında Baltıklı Slavlarla ilişki kurdular.Balkanlar ve Alpler yolu ile İtalya ve Yakındoğudan demir sanayinde yeni teknikler öğrendiler. Tunç devrinden itibaren Britanya adalarına göç ettikleri sanılıyor.iki büyük sefer ile Galya nın ortalarını ellerine geçirdiler M.Ö 700 ve 600 yılları arasında Lorraine-Bourgogne demir madenlerinin işletilmesi Kelt göçünü artırdı.La Tene dönemi M.Ö VI ve I arası Keltler in yayılma dönemidir. VI yy da Rhöne vadisine indiler. 400 de Masalla ya saldırdılar. Germen asıllı Mastarnak halkı ile bütünleştiler.IV yy da Po ovasına yerleşmeden önce Etrükslerin gücünü kırarak bütün İtalya ya yerleştiler. Bir kısmı orta Tuna bölgesine yerleşerek Belgrad şehrini kurdu, 3. yy da Helenistik krallıklarını işgal ederek Trakya yı ellerine geçirdiler Anadolu ya geçerek Galatia bölgesine yerleştiler.Avrupa da çok geniş bir bölgede egemenliklerini sürdürmelerine karşın,tam bir devlet oluşturamadıkları için çöküşleri hızlı oldu. Roma onları 225 yılında ağır yenilgiye uğrattı onlardan boşalan yerlere kuzeyden gelen germenler yerleşti. Germen baskısı ile Belçika yönüne göç ettiler 2.yy da Roma emperyalizmi içinde eriyerek kayboldular. Tarih öncesi devirlerden beri Keltler yazıyı biliyorlardı bol miktarda yazılı belge bırakmalarına rağmen belgeler kaybolmuştur.KELTLER e ait tarih öncesindeki bilgiler Grek ve Roma kaynaklıdır.2 milyon insanın hala konuştuğu ada kentleri dili yanında kıta kentlerinin dili latince ve germen dilleri Galatialıların dilleri Grek dilleri ile bir süre yaşadıktan sonra kaybolmuştur.Bu hususta tartışma bölümünde ayrıca bilgi verilecektir. . Tarih öncesi İtalya ya cilalı taş devri ve bakır devri arasında takriben 9000-3000 yılları arasında ölülerini gömen halklar yerleşmişleredir . Lİgurlerin 3000 yılında yukarı Alpler bölgesine yerleştikleri sanılıyor.Özellikle yukarı Ren,batı İsviçre,Rhöne havzası ,Po ovası ve İtalyan ve Fransız Riviera bölgeleri ile Korsika adasına yerleştiler Bir bölümü batı ispanyaya diğer bir bölümü ie Terramar kültür ve uygarlığını bronz zamanında yukarı İtalya ya taşımışlardır.Bü kültür Garda gölü ,Lombardiya, Verona, Venetien bölgelerinde yayılmıştır.Kazıklar üzerine ağaçlardan imal edilmiş evler daha ziyade dere yataklarında sığ göllerde inşa ediliyordu.Bu Tip evler M.Ö 4250 yıllarından itibaren Kuzey İtalya güney Almanya , İsviçre ve Avusturya nın bulunduğu alanlarda kendini göstermektedir. Dilleri kelt istilasına uğramadan önce Hint-Avrupa dili olarak vasıflandırılmıyordu. Ve tam olarak tanımlanamadı.Yazılı belge bırakmadıkları için de tam bir değerlendirme yapılamıyor(.MÖ 700 yıllarında keltlerin kuzey iyalyayı işgali ile Rhöne havzası ve sahil üzerinden İspanyaya sürülmüş kısmen keltlerle karışarak KELTİBERLERİ oluşturmuşlardır .Osklar Ligurlar la aynı zamanda İtalya ya gelerek İtalya yarımadasının güneyinde Orta Apeninler bölgesine yerleşmişlerdir. Ön Türklerin en önemli özelliği olan yaş kabartma sanatını uygulayarak OSK kültürünü kurmuşlardır.Kuzeyden Latin güneyden Helen toplumlarının baskısını yaşamışlardır. Dilleri Asya kökenli olup Altay dil grubuna aittir.Kuzeyden gelen İTALİKLER adı verilen Hint-Avrupalı göçmenlerin en önemli boyları olan Omriler,Sabinler ülkeyi işgal ederek yerli halkın dağlara göç etmesine neden olmuştur. Daha ziyade Calbriyanın güneyine yerleşmişlerdir .M.Ö 1000 yıllarında Etrüksler Trenyen denizi kıyılarına ayak bastılar , Toskana ve Ombriya nın bulunduğu toprakları ellerine geçirerek şehirler kurdular. Uygar ve siyasi birlik içinde bulundukları için daha önce yerleşmiş olan kavimleri egemenlikleri altına aldılar.HERODOTUS Etrükslerin kökenlerinden söz eden ilk ve tek tarihçidir.Kral Arisin yönetiminde küçük Asya batı kıyısında bulunan LİDYA büyük bir kıtlığa uğradı. Ulusunu kurtarmak için ARİS oğlu TİRSANOS a halkın yarısının göçünü sağlama emri verdi. Göçmenler İzmir den teknelere binerek yeni topraklar aramaya başladılar.sonunda Adriyatik denizi sahillerinde Ombrienler ülkesine vararak orada şehirler kurdular..Etrüks dili Hint Avrupa dili değildir.Eklemlemeli(Agglutinant)dil olarak Türkçe,Macarca,Moğolca Fince ile benzer yapıda olup Ural Altay dil gurubuna aittir. Etrükslülerin kökeni hakkında yapılan en yeni çalışmalar 2004 yılında İtalyadan gelen TOSKANA-Üniversitesinden bilim adamı grubu tarafından yapılmıştır. M.Ö 7 ile 3 yılları arasında yaşamış Etrükslülere ait 80 iskeletten alınan DNA örneklerinde Anadolu Türkleri ile % 98 oranda yakınlık bulunmuştur.Oysa Etrüks sanatı ve kültürünün çeşitli eserlerinde doğu etkisi açıkça görülmektedir. Anadolu da görülen ölü gömme gelenekleri ile Etrükslülerinki büyük benzerlik göstermektedir. Truva yıkılmasından sonra ise göç eden Truvalılar batı sahillerine Latium bölgesine ayak bastılar.Bir efsaneye göre Roma şehrini kurdukları söylenir.Romalı tarihçilere göre ise M.Ö 753 yılında Roma Etrüksler tarafından inşa edilmiştir.Onlar Romanın etrafını surlarla çevirdikten sonra süslü tapınaklarla şehir haline getirmişlerdir. .. M.Ö 800- 500 yıllarında Sicilya da yaşayan Sican kabileleri M.Ö 750 itibaren önce Napoli şehri kuzey batısından başlayarak Sicilya güney batısını işgal eden Yunan kolonilerini tarafından işgal edildi. Batı kesiminin güneyine Dorlar onların kuzeyine İyonlar yerleştiler. .Etrüks sanatı ve kültürünün çeşitli eserleri üzerinde doğunun etkisi açıkça görülmektedir. Anadolu da görülen ölü gömme gelenekleri mezar taşları etrükslülerde de görülmektedir. Etrüks dili ile yazılmış 9000 kadar yazı bulunmaktadır.Bunlar birtakım listeler,mülk sözleşmeleri ve mezar taşı yazıtlarıdır. Taşı ateşte sertleştirilmiş kile ve maden üzerine yazılmış olan belgeler yüzyıllarca bozulmadan günümüze ulaşmıştır. İlk İtalyan şehirleri Etrükslüler tarafından kurulmuştur. Şehirler kurarken tepeleri seçerler bu tepelerin yanlarını teras olarak değerlendirirler, eğer ırmak kıyısına kurulursa ırmağın karşı yakasını mezarlık olarak kullanırlardı. Kadın erkek eşitliği nedeni ile bayramlarda oyun ve spor gösterilerinde kamu toplantılarında kadınlar yer almaktaydı. Etrüks toplumu anaerkil olup anne ailenin en önemli unsuruydu.Vatanlarına Anavatan adı verme özelliği de Türklerle olan yakınlıklarını göstermektedir.Romalılara köprüler kemerler ve heykeller yapmasını öğrettiler.Yıldız ve doğa bilimlerini İtalya ya getirmişlerdir.Etrüksler 700 ile 500 yılları arasında kuzey İtalya doğusundan İsviçre güney batısını içine alan orta İtalya da PO ovasını içine alan batı İtalya sahillerinin tamamını içine alan bir alanda yaşamaktaydılar. M.Ö 5.yy da keltlerin akını sonucu bir süre onların yönetiminde kaldılar onların çekilmesi ile Galyalıların saldırısı sonucu Etrüks gücü iyice kırıldı M.Ö 4. ve 2 yüz yıllar arası bu durumdan yararlanan Romalılar yarım adayı zamanla egemenlikleri altına aldları Roma.Lejyonların gücü kolonilerinin yaygınlığı ve mükemmel yol şebekesi ile bütünlüğünü sağlamayı başardı. Latince tek düşünce ifade aracı olarak yerleşti.. .Bakır- çağına girilirken M.Ö 3500-1700 yılları arasında orta Asyadan yeni bir göç dalgası ile Hint -Avrupa dili konuşan çoğunluğu GERMEN kabilelerine ait kavimler Karadeniz in kuzeyine,Baltık denizi civarındaki adalar ile İskandinavya ve schileswich Holstein bölgesine geldiler Kuzey denizi civarındaki yaşanması çok zor olan iklim şartları ve tarıma elverişli araziye duydukları gereksinme nedeniyle Ambronlar, KİMBERLER ve TÖTONLAR Tuna nehri kuzeyindeki tarıma elverişli topraklara yöneldiler.Önce Bohemya bölgesinde direniş ile karşılaştılar Batıya doğru Keltlerin yerleştiği bölgenin kuzeyine yerleştiler. Bu bölge Romalıların ilgi alanı olduğundan çatışma kaçınılmaz oldu.Romalılar tarafından kuzeye doğru sürüldüler ancak Neumark civarındaki savaşı kazanan Kimberler Alpler üzerinden Main yakınında Tuna ya erişti orada Tötenler ve bir KELT kolu olan Helvetler ile birleştiler Barışçı yollarla Romalılardan kendilerine yerleşebilecekleri bir yer göstermeleri talep ettilerse de düşmanca karşılık gördüler. Çıkan savaşta roma ordusu kuşatıldı ve mağlup edildi.Buna rağmen taleplerini barışçı yoldan Roma senatosuna ilettilerse de kabul görmedi.Bunun üzerine Tötonlar Galya ya, Kimberler preneleri aşarak ispanyaya yöneldiler .Roma ordusu bu arada modernleşmiş silahlanarak,orduda düzenleme yapılmıştı.Ordunun başına Marius getirilmişti. Bu arada Germenler tekrar birleştiler Totonlar ve Ambron lar Seealplerine.Kimberler,Tigurinler kuzey Alplerin geçitlerine ve Po ovasına yerleşmek için hareketlendiler. Marius Alp geçitlerinde onları yakalayarak yok etti.M.Ö 101102 yıllarında Grek Tacitus ve Marius kitaplarında bu durumu aksettirmişlerdi.Daha ileriki bölümlerde bunlardan sıklıkla bahsedilecektir Yunanistan da paleolitik çağda insan yaşamadığı sanılmaktadır.Neolitik çağda asyadan gelen insanlar oraya yerleştiler. Bu dönemin adı SESKLO(SESKİON) dur.M.Ö.( 3000-2800)Onu izleyen dönem Tuna uygarlığıdır.Göçmenler Teselyaya yerleşmişlerdi., Uygarlıkları'DİMİNİ'veya'Diminion' adını taşır.ikinci bir dalga Peloponezin kuzeyine yerleşmiştir.Yunanistanın geri kalan bölümü 2500-2400 Helen uygarlığının yer aldığı bölgeydi( Erken HELLADİKUM dönemi) Başlıca takriben yüzer yıl ara ile 3 dönem olarak tanınır.Metal çalışmaları hakkında bilgiler genel kanıya göre Anadoludan Yunanistana gelmişti.I dönemde Bakır, bakır karışımları bunlar arasında Arsen bronzu, 2. zamanda Çinkobronzu bulunmuştur. Gelişen metal çalışmaları yunanistanın kalkınmasını sağlamıştır. Sabit yerleşimlerle şehirleşme başlamış bunlardan önemli kalıntılar TİRYUS,Eutresis, ve Lerna dır. LERNA arkeolojik şerhir harabelerinde kiremitli evler, pişirilmiş kiremitleri ile arkeolojik abidedir. İnşa tarzı koridor evleri tipine uymaktadır. 2.dönemde(2500-2300) saray veya yönetim merkezi olarak inşa edilen binalar iki katlıdır ikinci kata merdivenle çıkılmaktadır çatı tarzı ancak 700 lü yıllardan sonra yaygılaşmıştır. Evin duvarları kerpiç ve taşlardan inşa edilmiştir .M.Ö 1900 yıllarında kuzeyden gelen Hint Avrupalı olması muhtemel saldırganlar yerleşik halkı yok ettiler.Bu insanların gelişi Miken öncesi Bronz çağına rastlar Balkanlarda II.ve II. Bin yıl proto Grekçe konuşan halklar yerleimişlerdir M.Ö 1000 yılarından itibaren güneyde trakların kuzey batıda İlir lerin yerleştiklerini.görüyoruz cilalı taş döneminde bu bölgede çiftçilik gelişmis ve buradan kuzeye ve orta Avrupaya yayılmıştır. ..Avrupanın bu ilk oluşma çağında Asya,Afrika ve Amerikada büyük uygarlıklar hakim olmakta ve göç veren bu uygarlıkların Avrupada yerleşenleri kendi kültürlerini Avrupaya getirmişlerdir.Zira göçlerden evvelki Avrupa kısmen yerleşimi olmıyan insan yaşamına olanak sağlayamayacak düzeyde veya çok geri idi. 2)TARİH ÖNCESİ DÖNEMDE DÜNYA UYGARLTĞI:: MASPERO 1881 yılında yayınlanan' Uygarlıkların Doğuşu' adlı kitabında Mısır yazılı kaynaklarına dayanarak M.Ö 13000 yılları sonlarında Suriyeden çölü geçerek Süveyş üzerinden Nil deltasına yerleştiklerini ifade etmektedir. Heredot ve Aristo mısırdaki uygarlığın en az onbin yıllık olduğunu Eflatun ise bu halkın 23000 yıl önce geldiklerini belirtmektedir. Renan.E,Henry.C, Rawlinson ve Osborn gibi bilim adamları Mısır uygarlığının çocukluk çağına ait kanıtların mısırda bulunmadığı gerekçesiyle Nil vadisine uygarlıkları ile beraber geldiklerinde birleşiyorlar.Kaldeli Rahip tarihçi BEROSUS Fırat ve Dicle nehirlerinin suladığı topraklara uygarlığın Oannes adında bir insan ile beraberindeki altı kişi tarafından getirilmiş olduğu belirtir.Maspero nun çalışmalarından etkilenen Dr.Le PLONEON Meksikanın yukatan bölgesindeki 14 yıl süren MAYA UYGARLIĞI ile ilgili çalışmalarından sonra İngiliz hükümeti tarafından görevlendirildiği MISIR da araştırmalarına devam etmiş Maya kültürü ile Mısır dil,kültür,mimari, ve kozmoıyonileri arasındaki benzerliği ortaya koymuştur. Henuz MU kıtasının varlığı hakkında yok denecek kadar az bilginin bulunduğu bu yıllarda James Churchward henüz 17 yaşında idi İlk Olrak İngiliz Albay ve bilim adamı James Churchward 1930 yılında MU kıtası ile ilgili NAACAL tabletlerini çözmüştür.Günümüzden 50000 yıl önce teknolojik ve bilimsel bakımdan uygarlık düzeyinin en üst seviyesinde bulunan bu kıta depremler ve kıtanın altında bulunan gaz boşluklarının yanması sonucu okyanusun dibine batmıştır.Batmadan yıllarca önce kıtanın dışına doğru göçler oluşmuş,CHURCHWARD'' MU çocukları adlı kitabında 1931 yılında bu hususu dünyaya açıklamıştır.O 1936 yılından ölmeden önce 1933 yılında' Kayıp kıta Mu',1935 yılında 'Mu nun gizli sembolleri! adlı kitapları yayınlanmıştır(.İlk üç kitabı Türkçeye çevrilmiş olup Omega yayınları tarafından yayınlanmıştır).Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk bu kitapları Türkçeye çevirterek okumuş 1930 lu yıllarda Asker tarihçi Arkeolog Tahsin MAYATEPEK i durumu araştırarak bir raporla hazırlaması için Meksika ya Maslahatgüzar olarak Atamıştır.MAYATEPEK,Arkeolog William NİVEN in Meksika da bulduğu tabletlerin ve Churchward ın Hindistan da bulduğu tabletlerin çevirilerinden bir rapor hazırlayarak Atatürk e sunmuştur.Ona göre 1)Türklerin asıl ana vatanı Orta Asya değil Mu kıtasıdır.2)Orta Asya,Mezopotamya,yukarı ve aşağı Mısır,Etyopia,Mu kıtasının batışından yıllarca önce oradan ayrılarak koloniler kuran İnsanların kurdukları yüksek uygarlıklardır.3)Onlar dünyanın çeşitli bölgelerine dil ve dinlerini 2 kol üzerinden yaymışlardır.1)Asya doğu kıyılarına yayılarak büyük UYGUR İMPARATORLUĞU,2) ikinci kol önce Hindi- çini kıyılarına ve sonra Hindistan a yayılan ve yerleşen''NAGA-MAYA İMPARATORLUĞU''nu kurmuştur.1000 yıl süre ile varlığını koruyan imparatorluk daha sonra yok olmuş buradan kopan bir kısım göçmen gemilerle Basra körfezine sonra nehir boyunca ilerleyerek Fırat ve Dicle nin birleştiği bataklık bölgesine gelerek yerleşmişler Sümer ve Akadlar ı oluşturmuşlardır.Burada tarih kitaplarında ve ansiklopedilerdeki eksiklik giderilmiş oluyor zira Sümerlilerin Hindistan dan geldikleri sanılıyor şeklindeki bilgi bu suretle açıklık kazanmaktadır. BÜYÜK UYGUR İMPARATORLUĞU: Mu kıtasının en büyük kolonisidir..Doğu sınırı pasifik kıyıları batı sınırı bugün ki Moskova şehrinin bulunduğu alana ve ileri karakolları ile Atlantik sahillerine kadar Avrupa içinde yayılmaktadır.Büyük manyetik felaket sonucu dağların yükselmesi sürecinde yok olmuş sağ kalan insanlar sonraki göç grubu olarak Avrupa da yeniden yerleşim bölgeleri oluştırmuştur.SLAVLAR,TÖTENLER;KELTLER,BASKLAR,LIGURLAR,OSKLAR,BRET ONLAR,GALLİLER Uygur kökenli olup bu Göçler süresinde Avrupa da yerleşmişlerdir.Dil farklılıkları bu gruplar içinde kendini göstermekte isede kanıtlar bölümünde bu konuya geniş ölçüde açıklık kazandırılacaktır.Uygur imparatorluğunun yükseliş dönemlerinde dağların yükselişi henüz oluşmamıştı. Gobi çöünün bulunduğu alan zengin sulak, ve verimli bir bölgeydi. Uygur başkenti burada Baykal gölünün güneyinde yer alıyordu. Yaşanan TUFAN sonucu bugün engin kayalık araziden ibaret olan Gobi çölünde bulunan Uygur başkenti 15 metreden daha fazla olan Çakıl taş ve kumdan ibaret olan yığınların altında bulunmaktadır.Mu kıtası göçmenlerinin kurdukları bütün yerleşimler ve uygarlıklar okyanuslardan gelen dalgaların getirdikleri kum ve çakılların altında kalmışlardır bu yerleşim merkezleri Meksika Yukatan,Orta Amerika da Guatemala da bulunmaktadır,Taşlar üzerine işlenmiş yazıtlar geride kalmıştır.Bunlardan 2600 kadarı William NİVEN tarafından ortaya çıkarılmıştır.Bu tabletlerde söz edilen din anlayışı Babilde bulunan tabletlerle aynıdır.Uygurlar Avrupa ya 3. Zamandan itibaren yerleşmişlerdir bu BUZUL çağına uymaktadır. Uygur başkentini araştırmak için 1896 yılında bir grup kaşif Göbi çölünde bulunan eski KHARA KHATA kentinin alanını ziyaret ettiler Onlara Uygur başkentinin bu mahalde çakıl ve kum yığınları altında bulunduğu söylenmişti.Yıkıntıları kazmaya başladılar 15 metreyi bulan kaya çakıl kum karışımı katmanın altındaki başkent kalıntılarına ulaştılarsa da paraları bittiği için araştırmalarına sonlandırdılar..Onlar bu durumu Rus arkeolog KOSLOF a anlattılar O bir gezi tertip edip oradaki çalışmaları tekrar başlattı.Kazılar sırasında 18000 yıllık olduğunu belirttiği bir mezara rastladı. Mezarın içinde genç bir hükümdar çifti canlandıran bir duvar resmi bulunuyordu.Churchward buluntunun üzerinde birçok Mu sembollerine rastladığını bildirdi.Koslof un raporu onun Kayıp kıta Mu adlı kitabında yayınlanmıştır.Uygurların tarihi gerçek ari ırklarının tarihidir.(Turan ırkları da ARİ ırkları içinde bulunmaktadır. Kanıtlar ve Değerlendirme: Avrupa oluşumunda ve Avrupa halklarının ve kültürünün gelişmesinde tarih öncesi olayların ve Asya, Afrika,Amerika da doğan uygarlıkların ne kadar etkili olduğunu ileriki bölümlerde daha iyi anlayacağız..İlk olarak saptadığımız önemli hususları sıralamak ile işe başlıyacağım1) Avrupanın önemli kısmı henüz buzullar altında ve birkaç ilkel uygarlık dışında henüz yerleşimlerin bile bulunmadığı bir süreçte Asya,Afrika ve Amerika da büyük uygarlıklar yaşamış,bunlardan dünyanın her tarafına göçler oluşmuştur.2)Mu uygarlığı dünyanın birçok yerlerine binlerce yıl süre göçmenler göndererek koloniler oluşturmuş bunlar zamanla Büyük Uygur imparatorluğu ve Maya-Naga imparatorluğu gibi sonraki uygarlıkların doğumuna aracılık etmiştir.Churchward kolonileşmenin Mu kıt'asının batışından 70000 yıldan daha fazla bir zaman önce başladığı kanısındadır.Bu kıt'a nın varlığına ait kanıtların başında NAACAL tabletleri gelmektedir.Bunlar 15.000 yılık taş tabletlerdir.Tabletleri yazan ve uygarlıkları anlatan rahip Naacallar bir gün bu tabletlerin gelecek kuşağa kalmasını istiyorlardı.Churchward bütün dünyayı dolaşarak elli yıl içinde Mu hakkında birçok belge topladı. Tibette bulunan bir mabette başrahip KİSHİ tarafından kendisine verilen bu tabletler en önemli bilimsel kanıtları oluşturdu.3)Tibet tabletlerinden eksik kalan tabletler Jeolog William NİVEN in 1921-1923 yılları arasında Meksika da yaptığı kazılarda bulduğu 1150012000 yıl önce yazılan 2600 tabletle tamamlandı.(Bu tabletler halen Meksika müzesinde bulunmaktadır)4)Tibet,Hindistan,Çin,Kamboçya,ve Burma da bulunan Kitap,elyazması,yazıt,ve efsaneler.5)Yukatan ve orta Amerika da bulunan antik MAYA kitap yazıt Sembol ve efsaneler.6)Meksika kenti yakınlarında bulunan yazı ve tabletlerdir. Bunlara eklenebilecek diğer kültürel ve Jeolojik kanıtlar aşağıdadır.1)Büyük okyanus tabanında saptanan sıra dağlar ve taban analiz haritası(National Geographie)2)Çin de bulunan 400 e yakın piramit en az 10000 yıllık ve büyük Uygur imparatorluğuna ait olduğu piramitlerin üzerindeki yazıtlardan anlaşılmaktadır.James Gausmann bu piramitleri 2.dünya savaşında Hindistan dan Çine yaptığı uçuşlar da gördüğünü ifade ediyor.3)Yukatanda hazırlanmış eski maya kitabı olan TROANO elyazması British Museum da bulunmaktadır.4)Bir başka Maya kitabı olan'CORTESİŞONUS' kodeksi bugün Madrit ulusal müzesinde bulunmaktadır.5)Paul Schliesman tarafından Tibettaki bir Budist tapınağında keşfedildiği ileri sürülen 'LHASSA' belgesiş6) Yukatanda bulunan ve Chuchward ın batan Mu kıtası adına inşa edildiğini ileri sürdüğü Uxmal tapınağındaki yazıtlar.7) Meksika şehrine 90 km Günebatısın da bulunan XOCHİCOLA piramit yazıtları( Batan ülkelerin yıkımı adına anısına inşa edilmiştir) yazılıdır.8)PENEZİANUS ve DRESDEN kodeksleri. Çin e,Hindistan a güney Asya ülkelerine ve çevre adalara kaçırılmış kitabelerde' Kıt'amız battı biz buraya kaçtık' yazılı kayalar.Bunların 14000 yıllık oldukları Karbon testleri ile kanıtlanmıştır.AYRICA:Polenezya adalarında insan bulunmamasına rağmen mağaralarda bir milyon yıllık resim ve kabartmalar.2)Mikronezya nın Carolin adalarında nufusu az olan yerlilerin yapamıyacağı dev kalıntılar.3)Carolin adalarından üzerinde çok az sayıda yerli yaşayan P0N0PA adasında duvar yükseklği 10 metreyi aşan bir tapınak yontulmuş muazzam bazalt blokları ve bir piramit keşfedilmiştir.2.dünya harbinde ada kıyılarında dalışlar yapan Japon dalgıçlar üzerleri mercanlarla kaplı caddeler,taş kubbeler,sütunlar taş anıtlar,ev kalıntıları yazılı taş levhalar ve platin tabutlar gördüklerini bildirmişlerdir.Ayrıca bir miktar platin çıkarmışlardır.4) Ponapeden uzak olmıyan Nan madol adasında çoğunun ağırlığı 10 tonu aşan binlerce bazalt sütun bulunmakta bunlardan kurulu yapı ada dışına taşıp deniz altında devam etmektedir.5) Paskalya adasında kimileri 50 ton ağırlıkta kimileri 33 metre boyunda yüzlerce dev heykel bulunmakta, bazılarında yazılı tabelalar vardır.6)Toyo tabu adasında taştan oluşan bir kemer dikkati çekmektedir TARTIŞMA: Önce Maspero sonra Dr.Plongeon daha sonra Churchward Mu kıtası koloniler ve uygarlıkların doğuşu hakkında yaptıkları çalışmalar ve hiç itiraz kabul edilemeyecek kanıtlara rağmen bütün tarihe ışık tutan bu saptamalar tarih kitaplarında dip not olarak dahi bulunmamaktadır. Avrupa oluşumunda rol oynayan ilk çağ olaylarının en önemli aktörleri olan keltler,ligurlar Osklar,Etrüskler Germenler,latinler ,slavlar ve hatta hunlar ve ilk ve orta çağda yer alan Türk kavimlerinin ataları olan Mu uygarlığı,Uygur imparatorluğu,ve MayaNaga imparatorluğu değerlendirilmeden tarih kitaplarında ilk uygarlıklar olarak gösterilen Sümerler,Mısırlılar,Giritliler,Çin Hindistan ve Anadolu-yunan uygarlıklarını tanımak olasımıdır? Avrupa halklarının çoğunluğunun orta Asyadan göç ettikleri bu göç olayının 2 safhada buzul çağı sonlarından başlayarak oluştuğu bütün tarihçilerce kabul edilmesine rağmen jeolojik ve arkeolojik araştırmalarla varlığı kanıtlanmış Uygur imparatorluğu ve Maya Naga imparatorluğu için'Kral çıplak diyebilecek tarihçi nedense bulunamıyor.En son olarak Gobi çölünde eski Khara-Khata kenti alanında bulunan Uygur başkentinde Rus Arkeolog Kosloff un araştırmaları daha sonra neden devam ettirilmemiştir.Halen St Peterburg daki Müzede özel gizli bölümde tutulan arkeolojk kanıtların açıklanmaması nın nedeni nedir? anlamak olanaksızdır.Zira dünyanın her yanında gerek askeri gerek kültürel alanlarda çeşitliş paralar sarfedilirken tamamlanmasının sonuna yaklaşılmış bu araştırmalar neden bitirilmemiştir,?.Nacaal tabletleri ve diğer arkeolojik buluntuların çeşitli ulusal müzelerde sergilenmelerine rağmen Unesko tarafından bağımsız ve çok uluslu bir bilimsel heyete verilerek inceletilmemiş Arkeolojik araştırmalara. neden devam edilmemiştir?.Bunları benim gibi meraklı insanlara anlatabilecek bir yetkili varmıdır?.Atatürkün emri ile yapılan araştırmanın sonuç raporunun önemli bir kısmının kaybolduğu söylenmektedir.Anıt kabirde bulunduğu bildirilen bu çalışmaya ait bilgiler neden bir Türk bilim heyeti tarafından ele alınamıyor.Son zamanlarda korkulan ve ağza alındığında insanı insanlığından çıkaran TÜRK sözcüğü gibi bu araştırmalara dokunanlarında yanacağı bir süreçdenmi geçiyoruz?.Merak ediyorum.Yazımın birinci bölümüne burada son veriyorum .Bu yazıyı İnternetteki WEB sitemde yayınlayacağım.Sonunda kitap olarak sunmak istediğim AVRUPANIN OLUŞUMU ve TÜRKLER adlı çalışmam İlk çağdan Türkiye cumhuriyetinin kuruluşuna kadar devam eden bir yazı serisidir hemen hemen büyük çapta tamamlanmış olup defalarca gözden geçirmemi beklemektedir. Bu yazımın başlangıç bölümünün internetteki sitemde yayınlanmasını takiben alacağım olumlu olumsuz tepkilere göre kitabımın tamamını ya sitemde yayınlamak veya eğer bir yayınevinden teklif gelirse Kitap olarak yayınlatmak istiyorum EKİM 2011 Saygılarımla. Dr.Metin Tulga BAŞLANGIÇ BÖLÜMÜNE AİT KAYNAKLAR. 1)Ansiklopediler:( Meydan Larouse)Internet Vikipeda,BROCKHAUS, 2)İnternet blogları ve web siteleri: Bilim ve Tarih(Muya dairwww.belgeler.com Uygurlar,Vikipeda Maya uygarlığı,www.webhatti.com/Garip olaylar 97408-mu kitasınınsırrı-turkler ,http: // yunus.hacettepe.edu.tr/unan/kipcaklar.html.,http:77www.politikcity.de/forum/archive/ index.php/t- html Toskaner stammen nicht vonEtrüskern ab(Archiv),http://www.poltikcity.de/ forum/showthread.php?t=10331&p...,http://onturk.wordpress.com/2011/05/01 buyukUygur*imparatorluğu*ja Murat AJDi Kırgızlar. 3)Kayıp kıta MUnun çocukları:James CHURCHWARD Omega yayınları 4)ÇIĞ muazzez İlmiye,Sümerlilerde TUFAN,Tufanda Türkler Kaynak yayınları 5)Freund Michael,Deutsche Geschichte: C.Bertelmann Verlag Gutersloh 6)LIssner İvar Uygarlık tarihi 5.Baskı Noktakitap 7)Matlock D.Gene Ey Dünya insanları HEPİNİZ TÜRKSÜNÜZ Hermes yayınları, 8)Le PLONGEON Augustus Mısırlıların Kökeni,Ege Meta yayınları 9)Pleticha Heinrich(Hgb) DEUTSCHE GESCHİCHTE ın 12 Baenden(Band I) Von Franchreich zum Deutschen Reich(500-1024) 10)Yılmaz Faruk,İlkçağ Düşünce tarihi,Birleşik yayıncılık. 11)Yılmaz Burhan,Türklerin kültürel ve Kozmik kökenleri Neden yayınları