Çat›flmaya De¤il, Çal›flmaya Geliyoruz
Transkript
Çat›flmaya De¤il, Çal›flmaya Geliyoruz
Mart 2009 l Y›l: 9 l Say›: 40 Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan Aday› Mansur YAVAfi: “Çat›flmaya De¤il, Çal›flmaya Geliyoruz” Milliyetçi Hareket Partisi Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan Aday› Mansur YAVAfi Birli¤imizi ziyaret etti. Z‹RA‹ Ö⁄REN‹M‹N Haberi 2 de 163. YILDÖNÜMÜ KUTLANDI Türkiye’de Tar›m Ö¤retimine Bafllanmas›n›n 163. Y›l› Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen törenle kutland›. l Fehmi Kiraz: Reçeteli Zirai ‹laç Sat›fl› 3 l Ali Kömürcü: “Yeni Dünya Düzeninde Türkiye’nin rolü” 4-5 l F›nd›k gen kaynaklar› katledilliyor 6 l O¤uzhan Fak›l›: Rakamlarla Bitkisel Üretim 6 l Dr.Nurullah Özcan: “Süt sektöründeki yap›, sektörün sorunlar›n› aflacak seviyede de¤il” 7 l Ramazan Tekeli: “Çiftçilik en zor üretim alan›d›r” 8 l Birlikte e¤itimler sürüyor 9 l Dr.Mustafa Korçak: “Türkçeye sahip ç›kmal›y›z ”12 l Prof.Dr. Ahmet Çolak Birli¤imizi Ziyaret etti” 13 l Bas›nda Birlik” 14 l Ufuk Kale: “Birlik oldu¤umuz sürece var›z” 15 m ”Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan aday› olarak; böyle önemli ve onurlu bir göreve talip olmaktan büyük mutluluk duymaktay›m. 10 y›ll›k Beypazar› Belediye Baflkanl›¤› görevimden ald›¤›m deneyimle ve Ankara için hedefledi¤im projelerimle 29 Mart Yerel Seçimleri yar›fl›nda kararl› ve iddial›y›m.” A.Ü.Z.F. Öğrenci Temsilcisi Mustafa Ero¤lu: ”Gelecekte su ve g›da savafllar›n›n olaca¤› öngörülmektedir. Bu savafllar› önleyebilecek, dünya bar›fl›na katk› sa¤layacak önemli mesleki alanlar›n bafl›nda ziraat mühendisli¤i gelmektedir. Bizler bu sorumluluklar›n bilinciyle ülkemiz için çok çal›flmam›z gerekti¤inin fark›nday›z.” Haberi 10 -11. sayfalarda www.tzymb.org.tr Haber Türk Ziraat HABER Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan Aday› Mansur YAVAfi: “Çat›flmaya De¤il, Çal›flmaya Geliyoruz” M illiyetçi Hareket Partisi Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan Aday› Mansur YAVAfi Birli¤imizi ziyaret etti.TZYMB Yönetim Kurulu, TZYMB Vakf› Yönetim Kurulu ve çok say›da üyemizin haz›r bulundu¤u toplant›da bir konuflma yapan Genel Baflkan Fehmi K‹RAZ: “Say›n Mansur Yavafl, iki dönemdir Beypazar›’nda baflar›l› ifller yap›yor. Beypazar›’n› bir marka haline getirdi. Sosyal istihdam› art›r›c› projeleri hayata geçirdi. Bizler Beypazar›’na g›pta ile bak›yoruz. fiimdi Ankara’da hizmete talip olan, iyi fleyler düflünen, sosyal projeleri ile var olan, çekiflmelerle de¤il, projeleri ile yönetime talip olan, Ankara’da baflar›l› olmak isteyen bir belediye baflkan aday›. En önemlisi de, camiam›za ve mesle¤imize ö¤rencilik y›llar›ndan beri yak›n olan bir kiflidir. Kendilerine bu yar›flta baflar›lar diliyoruz.” dedi. Söz alan Mansur Yavafl ise flunlar› söyledi: “Davetiniz ve teflrifiniz için teflekkür ederim. Benim bu camia ile ba¤›m, ö¤rencilik y›llar›na dayan›r. Buradaki birçok arkadafl›mla Y›ld›r›m Beyaz›t Ö¤renci Yurdu’nda o kadar hafl›r neflir olmufltuk ki, beni herkes ya ziraatli veya veteriner zannederdi. 1999 y›l›nda Beypazar›’nda Belediye Baflkan› oldum. 10 y›l içerisinde birtak›m baflar›lara imza att›k. Tan›t›m yan›nda istihdam da sa¤lad›k. Kenti zenginlefltirdik, güzellefltirdik. Hakk›m›zda binlerce haber ç›kt›. Ama Allah’a binlerce flükür ki, bu süre içerisinde aleyhimizde kötü bir yaz› ç›kmad›. Aksine, sürekli olarak Beypazar›’ndan ve yap›lan güzel ifllerden bahsedildi. Bugün elimize Ankara için büyük bir f›rsat geçti. Kamuoyundan da büyük teveccüh m ”Ankara Büyükflehir Belediye Baflkan aday› olarak; böyle önemli ve onurlu bir göreve talip olmaktan büyük mutluluk duymaktay›m. 10 y›ll›k Beypazar› Belediye Baflkanl›¤› görevimden ald›¤›m deneyimle ve Ankara için hedefledi¤im projelerimle 29 Mart Yerel Seçimleri yar›fl›nda kararl› ve iddial›y›m.” görüyoruz. Beypazar›’ndaki referans›m›za bakarak, hangi partiden olursa olsun destek olma çabas›ndalar. Bir tek amac›m›z var: Biz ülkücü kimli¤imiz ile yemeden de çal›fl›l›p baflar›l› olunabilece¤ini halk›m›za ispat edece¤iz. Bu seçimde, birer seçmen olmaktan ç›k›p, adeta birer Mansur Yavafl gibi yard›mc› olman›z› talep ediyorum. ‹smimizin etraf›nda esen bir rüzgar var. Bu rüzgar› arkam›za al›p, baflar›l› olaca¤›m›z› umuyorum. Verece¤iniz katk›lardan dolay› da hepinize flim- diden çok teflekkürler ediyorum.” Mansur Yavafl’›n aç›klamalar›n›n ard›ndan, sohbet toplant›s› fleklinde devam eden toplant›da üyelerimiz de soru, öneri ve görüfllerini ilettiler ve fikir teatisinde bulundular. Say›n Yavafl’a seçim sürecinde ve seçimde Birlik olarak baflar›lar dileriz. Say›n Yavafl hakk›nda daha detayl› bilgi ve iletiflim için: http://www.mansuryavas.com.tr m ”Beypazar› gibi küçük bir Anadolu kasabas›n› çok de¤il yaln›zca 10 y›lda, dünyan›n konufltu¤u örnek bir ilçe haline getiren çal›flmalara imza att›k. Cumhuriyetimizin Baflkenti için çok daha büyük projeleri hayata geçirmek, ben ve ekibim için yeni bir de¤iflim zaferi olacakt›r. Ankara`n›n marka kent olmas› demek; alt yap›dan ulafl›ma, istihdamdan e¤itime tüm alanlarda ça¤dafl bir kent olaca¤›m›z›n sözünü vermek demektir. Öncelikle Ankaral›lar›n yaflad›klar› kentte mutlu olmalar› bizim için esast›r.” Türk Ziraat HABER 2 Haber Baflyaz› Türk Ziraat HABER BASIN B‹LD‹R‹S‹ 10 Ocak 2009 Fehmi Kiraz Genel Baflkan fehmikiraz@tzymb.org.tr “TÜRK‹YE’ DE Z‹RA‹ Ö⁄REN‹M‹N BAfiLAYIfiININ 163. YILDÖNÜMÜ” “Zirai Ö¤renim”in bafllay›fl›n›n y›ldönümü her y›l 10 Ocak tarihinde çeflitli etkinliklerle kutlanmaktad›r. TZYMB olarak bu y›l zirai ö¤renimin 163 üncü y›ldönümünü kutlamaktay›z. Gelinen bu gün itibariyle zirai ö¤renimin ve Ziraat Mühendisli¤i mesle¤inin sorunlar› mevcut olmakla birlikte, maalesef ülkemizde zirai ö¤renim ve Ziraat Mühendisli¤inin yeri ve öneminin gere¤i gibi anlafl›lmad›¤› görülmektedir. 1980’li y›llardan itibaren, ülkemizin mevcut tar›m potansiyeli ve hedeflerine göre Ziraat Mühendisi istihdam planlar› yap›lmadan, popülist politikalarla yeni kurulan her üniversiteye ilk olarak Ziraat Fakültesi aç›ld›¤› ve bunun sonucunda ülkemizde 28 adet Ziraat Fakültesinin mevcut oldu¤u ve maalesef bu fakültelerimizden mezun olan birçok meslektafl›m›z›n ise iflsiz oldu¤u ac› bir gerçektir. En az›ndan bundan sonra zirai ö¤renimde yeniden bir düzenleme yap›larak, mevcut Ziraat Fakültesi say›s›n›n ülkemizin potansiyeli ve geçeklerine göre yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Ülkemizde bölge yada havzalar göz önüne al›narak alt› ya da yedi ilimize bir adet Ziraat Fakültesi düflecek flekilde orta ve uzun vadede yeniden planlama yap›lmal›d›r. Di¤er taraftan son y›llarda zirai ö¤renim ve e¤itim sisteminde çok s›k flekilde de¤ifliklikler yap›ld›¤› görülmektedir. Kimi zaman fakültelerdeki bölüm say›s› dörde düflürülmüfl, kimi zaman on bölüme ç›kar›lm›flt›r. Sivil toplum kurulufllar›n›n görüflleri de al›narak ülkemizin gerçekleri ve dünyadaki zirai ö¤renim sistemleri incelenmek suretiyle zirai ö¤renimde kal›c› ve uzun vadeli bir sistemin benimsenmesi gerekti¤ini düflünmekteyiz. Ziraat Mühendisli¤i ile ilgili 7472 say›l› meslek kanununda Ziraat Mühendislerine verilen yetkilerin son zamanlarda ç›kar›lan baz› yönetmeliklerle Ziraat Mühendisi d›fl›nda baz› meslek sahiplerine de kulland›r›lmaya çal›fl›ld›¤› görülmektedir. Bunun en somut örne¤i ise; Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› taraf›ndan 04.10.2008 tarihinde “Bitki Koruma Ürünleri Bayi ve Toptanc›l›k” s›nav› yap›larak Ziraat Mühendislerine kanunla verilen yetkiyi hukuksuz bir flekilde s›navla elinden al›nm›fl ve formasyonu farkl› di¤er mesleklere paylaflt›r›lm›flt›r. Bu haks›z durum Birli¤imizin gayreti ile yarg›ya intikal ettirilmifltir ve yarg› süreci yak›ndan takip edilmektedir. Yaklafl›k 7 milyar insan›n yaflad›¤› Dünya’da 1 milyara yak›n insan›n g›da güvencesi yoktur. Açl›k ve yetersiz beslenmeden dolay› insanlar ölmektedir. Tar›m alanlar› sabittir ve her y›l insano¤lunun nüfusu artmaktad›r. Ülkemizde ise nüfusumuz her y›l 1 milyon kifli artmaktad›r. 2040’l› y›llarda nüfusumuzun 100 milyona ulaflaca¤› tahmin edilmektedir. Artan bu nüfusun g›da ihtiyac›n› karfl›layacak tar›msal üretimin planl› ve yeterli bir flekilde art›r›lmas› gerekti¤i kaç›n›lmazd›r. Bu gerçe¤in ilgililerince yeterince kavran›ld›¤› takdirde yukar›da s›ralad›¤›m›z kötü tablonun de¤iflece¤i, Ziraat Mühendisli¤i mesle¤inin de¤erinin kavranaca¤› ve alt›n ça¤›na ulaflaca¤›na inanc›m›z tamd›r. Yeter ki geç kalmayal›m. Sayg›lar›mla… Fehmi K‹RAZ Genel Baflkan Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i Yönetim Kurulu Ad›na Türk Ziraat HABER Reçeteli Zirai ‹laç Sat›fl› Bitki koruma ürünlerinin tar›mda kullan›m›nda meydana gelen olumsuzluklar›n giderilmesi amac›yla bitki koruma ürünlerinin reçeteli sat›lmas› ile ilgili düzenlemenin ülkemiz tar›m›, insan ve çevre sa¤l›¤› aç›s›ndan faydal› bir uygulama oldu¤u kanaatindeyiz. Ancak, ilk defa uygulamaya verilen pek çok konuda oldu¤u gibi bu düzenlemede de aksakl›klar›n ve eksikliklerin olmas› beklenen bir durumdur. Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i taraf›ndan tespit edilen aksakl›klar afla¤›da s›ralanm›flt›r. Koruma ve Kontrol Genel Müdürlü¤ü’nün web sayfas›nda “Bitki koruma ürünlerini reçeteli sat›fl›” taslak metni olarak yay›nlanan yönetmelik tasla¤› ile 12.02.2009 tarihinde yay›nlanarak yürürlü¤e giren yönetmelik aras›nda içerik olarak özellikle reçete yazma sorumlulu¤u verilen kifliler konusunda çok büyük farkl›l›klar bulunmaktad›r. Yönetmeli¤in ikinci bölümünde madde 9-(1)‘ de “reçete yazacak kifli taraf›ndan yap›lan de¤erlendirme sonucunda” reçete yaz›l›r denilmektedir. Reçete yazacak kifliler üretici geldi¤i zaman bahçe veya tarlaya gidecek mi? Üretim alan›nda hastal›k veya zararl›y› görerek reçete yazmak gerekti¤i için her il ve ilçede yerinde inceleme ve teflhisi yapabilecek ziraat mühendisi var m›d›r? Reçete yazmada üretici beyan› esas olursa hatal› reçete yaz›lmas› söz konusu olacakt›r. Yönetmeli¤in ikinci bölümünde madde 9-(4)‘ de reçete yazma yetki belgesinin ve reçetede yaz›l› ilaçlar›n ancak o il s›n›rlar› içerisinde geçerli oldu¤u belirtilmektedir. Bu durum s›n›r il ve ilçelerde faaliyet gösteren üreticiler aç›s›ndan s›k›nt› oluflturacakt›r. Yönetmeli¤in üçüncü bölümünde reçete düzenlemeye yetkili kiflilerle ilgili hükümler yer almaktad›r. Reçete yazma yetkisi tar›m ilaçlar› konusunda yeterli e¤itimi olmayan teknisyen ve teknikerlere de verilmifl bulunmaktad›r. Ziraat fakültelerinde 4 y›lda verilen e¤itimin, bakanl›k kurulufllar›nca 3-5 günlük e¤itimlerle giderilmesi mümkün gözükmemektedir. Reçeteli sat›fl yetkisi alacak kiflilere verilecek e¤itim, seminer v.s. gibi uygulamalar›n yararl› olaca¤›n› fakat s›nav yap›lmas›n›n ziraat mühendisli¤i yetki kanunu ve tüzü¤ü bak›m›ndan uygun olmayaca¤›n› düflünüyoruz. Yönetmeli¤in ayn› bölümünde reçete yazma yetkisine sahip kiflilerin kapsam› çok genifl tutulmas›na karfl›n, bakanl›k taraf›ndan s›nava tabi tutularak 100 puan üzerinden 80 puan alma flart› aranarak bayilik izni verilen ve ilaç satmakla ifltigal eden ilaç bayilerine reçete yazma yetkisi verilmemekte ama reçete yazma yetkisi verilirken yap›lan s›navda 100 puan üzerinden 60 puan flart› aranmaktad›r. Bu durum çeliflki yaratmaktad›r. Reçeteli sat›flta yönetmeli¤in madde 9-(1) ve madde 17-(1) bölümünde “zirai mücadele teknik talimatlar›na uygun olarak reçete düzenlenir” kural› vard›r fakat Tar›m Bakanl›¤› merkez ve taflra teflkilat›nda flu an itibariyle reçete düzenleme yetkisi verilmifl teknik elemanlar›n tamam› zirai mücadele teknik talimatlar›na sahip midir? Yönetmeli¤in alt›nc› bölümünde, madde 17-(2)’ de “reçete yazanlar yazd›¤› reçeteden sorumludur, hata veya zarar›n hukuken sabit görülmesi halinde zarar reçeteyi yazandan tazmin edilir” hükmü yer almaktad›r. Bu durum ceza ve mükâfat ilkesine ters düflmektedir. Bu durum reçete yazmay› istememe gibi hallerin oluflmas›na da sebep olacakt›r. Yönetmeli¤in yedinci bölümünde, denetimle ilgili k›s›mlarda reçete yazma yetkisine sahip kiflilerin, reçetede yazan ilaçlar› satanlar›n ve uygulayan kiflilerin kimler taraf›ndan ve nas›l denetlenece¤i hakk›nda yeterli aç›kl›k bulunmamaktad›r. Reçetede yer alan aktif madde ismi yerine bitki koruma ürününün ticari isminin yaz›lmas› daha uygun olacakt›r. Bu konunun pilot uygulama yap›lmadan, bir anda tüm ülke genelinde uygulanmas› bitki koruma ürünlerinin sat›fl ve kullan›lmas›nda kay›t d›fl›l›¤› art›racakt›r. 3 Bas›n Bildirisi - Baflyaz› Türk Ziraat HABER Konuk Kalem KONUK KALEM... "Yeni dünya düzeninde Türkiye’nin rolü" Dünya, huzuru ve bar›fl› ar›yor 20.yy’da emperyalist devletler aras›nda vuku bulan gerek s›cak ve so¤uk savafllarda, gerekse bunlar›n sebep olduklar› kanl› isyanlarda, ihtilallerde ve iktidar mücadelelerinde; öylesine çok zulümler olmufl, öylesine çok kanlar dökülmüfl, ki 20. yüzy›l; bilim ve teknolojide büyük at›l›m ça¤› olmas›na ra¤men, maalesef zülüm ve katliamlar ça¤› olarak tarihe geçmifltir, diyebiliriz. Kim ne derse desin 20. yy; pozitif de¤erler itibar›yla insanl›¤›n dibe vurdu¤u bir ça¤ olmufltur. ‹flin en kötü yan›, 20 yy’›n ilk yar›s›nda pefl pefle meydana gelen iki dünya savafl›ndan, yani milyonlarca insan›n bir anda ölmesinden, sakatlanmas›ndan ve sefalet içine düflmesinden de; iki süper güc ABD-‹ngiltere ile Rusya-Çin baflta olmak üzere geliflmifl devletlerin hiç biri gerekli dersi alamam›flt›r. Maalesef meydana gelen s›cak ve so¤uk çat›flmalar›n gerçek sebebi “emperyalist emeller ve bu emelleri gerçeklefltirmek için oynanan oyunlar, provakatif eylemler” hala devam etmektedir. Ki modern imkanlara ve çok çeflitli teknolojik vas›talara ra¤men günümüzde insanlar; adeta diken üstünde yaflamakta; her zamankinden daha çok bar›fl›-huzuru, adaleti aramaktad›r. Bilindi¤i üzere 20.yy bafllar›nda bir k›s›m düflünürlerin, siyasetçilerin, devlet adamlar›n›n, hatta bilim adamlar›n›n ortak katk›lar› sonucu temelde ayn› yani materyalist zihniyete dayal›, metot olarak birbirine z›t yani bir yanda kapitalizm-liberalizm adlar› alt›nda, insanl›¤a; özgürlük, adalet, güven, bar›fl, huzur ve refah vadeden (sermayeyi bafl tac› eden) siyasi, ekonomik ve sosyal nizamlar oluflturulmufl, di¤er yanda sosyalizm-komünizm adlar› alt›nda yine özgürlük, adalet-eflitlik, güven, bar›fl, huzur ve refah vaadeden (eme¤i bafl tac› eden) siyasi, ekonomik ve sosyal nizamlar oluflturulmufltur. Ancak uzunca bir zaman (nerdeyse bir as›r) geçmesine ra¤men vaad edilenlerden bir teki olsun gerçekleflmemifl, tersine her iki tarafta da, insanlar; bask›-tahakküm, sömürü-istismar, anarfli-terör, bencillik, yoksulluk, sefalet ve çaresizlik içinde yaflamaya mahkum edilmifltir. 21.yy’ a girerken; her ne kadar, Komünist-sosyalist blok çökmüfl gibi olsa da; Kapitalist-liberalist blok ta çöküfl sinyalleri veriyor olsa da, insanl›k, yine de hala bu iki emperyalist blokun (ABD-‹ngiltere ile Rusya-Çin) bask›s› ve tehdidi alt›nda yaflamaktad›r. Görülen o ki ABD-‹ngiltere, bir yandan zay›f rakibin yani emperyalist komünist-sosyalist blokun (küçük fleytan) yok olmamas› için gerekli deste¤i esirgemezken, di¤er yandan kendi gücünü korumak ve dünya hakimiyetini devam ettirmek için gerekli olan siyasi, askeri, ekonomik tedbirlere de baflvurmay› hiç ihmal etmemektedir. ABD’yi ‹ngiltere ile birlikte belirtmemin sebebi, bilindi¤i üzere ‹ngiltere’nin dünya hakimiyetini kaybetme arefesinde (1.Dünya Savafl› öncesinde) ABD-‹ngiltere birlikteli¤i bafllam›fl ve dünya kamu oyunda y›pranan ve güç zaafiyetine u¤rayan ‹ngiltere; dünya hakimiyetini do¤al müttefiki ABD ile paylaflmak ve arka planda olmak fleklinde yeni bir strateji belirlemifltir. 2. Dünya savafl›nda bu stratejik ortakl›¤›n çok faydas›n› görmüfl ve savafltan sonra da sahip olunan üstün silah ve vas›talarla rakip ülkeler (Rusya, Almanya, Fransa, ‹spanya, ‹talya, Japonya) diskalifiye ederek direkt olmasa da ABD ile birlikte dünya hakimiyetini sürdürebilmifltir. Görünürde ABD ön plandad›r, fakat arka plandaki ‹ngiltere kay›ts›z flarts›z ABD’nin hep yan›ndad›r. Öyle ki, daha önce ‹ngiltere’nin siyasi ve mali müflavirli¤ini yapan siyonist zevat da, ‹ngiltere’nin müsaadesiyle-uygun görmesiyle dünya patronlu¤una soyunan ABD’ye transfer olmufltur. Kim ne derse desin gerçek fludur: Anglosakson iki kardeflten biri, yoruldu¤undan ve y›prand›¤›ndan, krall›¤›n› di¤er kardefle b›rakm›fl ve az geriye çekilmifltir, ancak her durumda kardefline gerekli deste¤i vermekten uzak kalmam›flt›r. Evet! Dünya; 20. yy’ ›n ilk yar›s›nda ‹ngiltere’den ikinci yar›s›nda ABD’den yönetilmifltir. 21. yy’›n ilk çeyre¤inde de bu durumun de¤iflmeyece¤i görülmektedir. ABD; d›flar›da, sald›rgan, yay›lmac›, y›ld›rmac›, bask›c› politikalar›yla ve icraat›yla her ne kadar dünya kamu oyunun giderek nefretini kazanm›flsa da, içeride kendi vatandafllar›na sa¤lad›¤› imkanlar yani güven, istikrar ve birazda refah sa¤lamas› bak›m›ndan birli¤ini-dirli¤ini ve gücünü korumakta, bu sayede dünyan›n her taraf›na elini, kolunu uzatmaya devam etmektedir. Ayr›ca her zaman oldu¤u üzere, yapm›fl oldu¤u yanl›fllar› ve kusurlar› seçim hipnozuyla geçmifl yöneticilere mal etmekte ve böylece iç ve d›fl kamu oyunda devaml› güven tazelemektedir. Seçim hipnozundan ç›k›ld›¤›nda epeyce zaman geçmifl olacak ve isimler, roller d›fl›nda herfley eskisi gibi olacakt›r. Yani ABD-‹ngiltere’nin geleneksel iç ve d›fl siyasetinde önemli bir de¤iflme olmayacakt›r. Bir di¤er ifade ile ABD-‹ngiltere; dünya hakimiyetini devam ettirmek için içerde güveni, istikrar› ve refah› kaybetme korkusuna (Teröre) dayal› birlik, beraberlik ve dayan›flma stratejisini, d›flar›da suret-i haktan görünme (Hürriyet, adelet, eflitlik, demokrasi ve ‹nsan haklar› v.s ilkelerinin koruyucusu) çerçevesinde emperyal-yay›lmac›, y›ld›rmac›, bask›c› stratejisini devam ettirecektir. Ki ABD-‹ngiltere’nin d›flar›da yürüttü¤ü stratejinin iki temel hedefi vard›r. Türk Ziraat HABER 4 Ali Kömürcü TZYMB Eski Genel Baflkan› Birinci hedef, emperyalist büyük devlet olman›n gere¤i güdümlerindeki uluslararas› sermaye güçlerinin, dünya çap›nda elde ettikleri ekonomik avantajlar›n›, ne pahas›na olursa olsun korumak ve kollamakt›r. Ki ABD-‹ngiltere, bu sermaye gücü sayesinde; uzanabildi¤i her ülkeyi, bar›fl, demokrasi, refah ve medeniyet getirmek ad›na kendine ba¤›ml› veya yar› ba¤›ml› duruma getirmekte, bu arada kendi halk›n›n refah›n› da k›smen yükseltmektedir. ABD-‹ngiltere, halen globalleflme-küreselleflme ad› alt›nda, uluslar aras› sermaye-finans odaklar› (Dünya bankas›, IMF, Uluslar aras› bankalar, Uluslar aras› büyük petrol flirketleri ve sanayi devleri, Dünya borsalar›n› ellerinde tutan büyük sermaye flirketleri) vas›tas›yla de¤il Türkiye’yi neredeyse tüm dünyay› hegomonyas› alt›na alm›fl bulunmaktad›r. Esasen pek çok ülkenin ekonomisi, söz konusu sermaye-finans odaklar›n›n-merkezlerinin kontrolü alt›ndad›r. ‹stendi¤inde ekonomik s›k›nt›lar art›r›lmakta, istendi¤inde azalt›lmaktad›r. Nitekim ekonomik yönden T.C hükümetlerinin bir türlü düzlü¤e ç›kamamalar›n›n sebebi, sermaye-finans kontrol merkezlerinin, ABD-‹ngiltere’nin güdümünde olmas› ve istedikleri zaman bu kurumlar vas›tas›yla dünyan›n maliekonomik, siyasi ve sosyal dengeleriyle oynayabilmeleridir. Ki Onlar›n kontrolü d›fl›na ç›k›lmak istenilmesi durumunda, derhal ekonomik dar bo¤aza sokma planlar› uygulamaya sokulmaktad›r. ‹kinci temel hedef ise, yine emperyalist devlet olman›n gere¤i, göz konulan ülkelerin kolayca nüfuz alan›na al›nabilmesi için, süper güç olmaya namzet potansiyel rakiplerin zay›flat›lmas›, onlar›n etkisiz hale getirmesidir. Ki bu da flu veya bu flekilde onlar›n bilimsel, teknolojik, askeri güç yönünden geliflmeleri önlenerek (yollar›na çeflitli manialar-engeller konulmakla) olmaktad›r. Yani ikinci temel stratejinin özü, rakipsiz olmak yada zay›f rakiplerin olaca¤› flekilde dünya hakimi konumunun sürdürülmesidir. Kim ne derse desin ABD-‹ngiltere’nin potansiyel rakip gördü¤ü devletlerin ve milletlerin en bafl›nda Türkiye ve Türkler gelmekte- Konuk Kalem Türk Ziraat HABER dir. Gerçek o ki, ABD-‹ngiltere, geçmiflte. dünya devleti-imparatorluklar kurmufl milletlerin ve devletlerin hepsini (Türkiye, Rusya, Japonya, Çin, Hindistan, Pakistan, ‹ran ve AB nezdinde Fransa, Almanya, ‹talya, ‹spanya) potansiyel rakip olarak görmektedir. Bunlar›n en bafl›nda da Türkiye ve Türkler (Türk dünyas›) gelmektedir. Gerek CIA’n›n ve gerekse M 17’nin istihbarat raporlar›nda, Türkiye ve Türklerin öteden beri en baflta dikkat edilmesi gereken potansiyel rakip oldu¤u belirtilmektedir. (Haz›rlanan raporlarda globalleflmeyi önleyecek ülkeler aras›nda en baflta Türkiye ve Türkler gelmektedir. Di¤er ülkeler de Endenozya, Pakistan, Afganistan, ‹ran, Irak, Suriye, M›s›r, Sudan, Libya, Tunus, Fas’›n içinde oldu¤u genifl bir co¤rafi kuflakta bulunan islam ülkeleridir) Neden en baflta Türkiye ve Türkler gelmektedir.? Çünkü; Türkler, dünya devleti kurma tecrübesi en çok olan bir millet olup, di¤er imparatorluklara nazaran dünya hakimiyetini en çok elde tutmufl olmas›ndan ve en önemlisi öteden beri millet olarak antiemperyalist ve toplumcu bir milliyetçilik anlay›fl›n›n devam etmesinden, bu arada Türklerin bulunduklar› (Avrasya, Orta asya, Kafkasya, Anadolu, k›smen Orta do¤u) co¤rafyalarda mevcut maddi kaynaklar›n, yer alt› ve yer üstü zenginliklerinin ifltah kabartmas›ndan, (zengin maden, petrol ve do¤al gaz yataklar› bir tarafa tar›msal üretim alanlar› bak›m›ndan da yüzlerce milyon nüfusu besleyecek kapasitenin olmas›ndan), De¤iflik dialektikte de olsa Türkçe’nin konufluldu¤u 200 milyonluk nüfusun ço¤unun genç olmas›ndan, Türk’lerin her türlü tabii ve sosyal flartlara karfl› dirençli olmas›ndan, manevi kaynaklar›n›n (iman gücü ve disiplin) sa¤lam olmas›ndan ve özellikle Osmanl› Türklerinin yani geçen yüzy›la kadar hiçbir millete ve devlete nasip olmayan, alt› as›rl›k ömür sürdürmüfl bir dünya devletine varis olmas›ndan ve cayd›r›c›-üstün vas›fl› askeri gücünün olmas›ndan, son y›llarda ekonomik büyüme göstergelerinin oldukça yüksek olmas›ndan ilmi ve teknolojik birikimin art›k ça¤ atlatabilecek bir seviyeye gelmifl olmas›ndan ve de Türkiye’nin di¤er Türk ülkelerini birlefltirecek güce sahip olmas›ndan ister istemez Türkler ve Türkiye en önde gelen potansiyel rakip olarak görülmektedir. Bu nedenle ABD-‹ngiltere; devaml› Türkiye’nin önünü kesecek gizli planlar yapmakta ve f›rsat buldukça uygulamaya koymaktad›r. Ki bu planlar›n temel hedefi “Türkiye’yi düflman güçlerle kuflatmak, birli¤ini ve dirli¤ini bozmak, gücünü zay›flatmak” t›r. Bu nedenle Israil’e ileri ön karakol olarak destek vermektedir. Bu nedenle Irak’a girmifltir (Esas maksad ne saddam›n zülmüdür, ne Irak’›n biyolojik, kimyasl ve nükleer silahlanma gayretidir, ne de Israil için potansiyel tehlike olmas›d›r). Bu nedenle Afganistan’a girmifl, Pakistan’a ve ‹ran’a karfl› düflman bir güç oluflturma gayretindedir. Asyada da Türk alemi üzerinde etkinli¤ini art›rma peflindedir. Bu nedenle Kafkasyaya girmifltir. Dikkat edilirse ‹ran’›n düflmesi halinde yani ABD-‹ngiltere’nin etki alan›- na girmesi halinde kuflatma tamamlanm›fl olacakt›r. Gerçek flu ki, dünya patronu ABD-‹ngiltere; Türkiye’nin ve Türklerin, her an dünya hakimiyetlerine son vermelerinden korkmaktad›r. Bu akibete düflmemek için de Asya’da ve Orta do¤uda köprü bafllar›n› tutmufl, devaml› Türklerin nabz›n› kontrol etmekte ve bölgesel konjöktüre göre el alt›ndan Türkiye’yi güçsüzlefltirecek, dünya kamu oyunda y›pratacak, elini zay›flatacak ifller yapmaktad›r. T.C devletini ve hükümetlerini zora sokan pek çok problemin arka plan›nda, direkt veya endirekt ABD‹ngiltere bulunmaktad›r. Malum anarfli ve terör dolays›yla Türkiye’nin istikrar›n›n bozulmas› ve güvenilirli¤inin azalmas›d›r ki, yerli ve yabanc› sermaye d›flar›ya kaçmakta, yat›r›mlar azalmakta, iflsizlik ço¤almaktad›r. Ki bunun bafll›ca müsebbibi ABD-‹ngiltere’dir. fiüphesiz bu olumsuzluklar hep perde arkas›ndan, ajan faaliyetlerle tetiklenmektedir. Kim ne derse desin ehil olmayan yöneticilerin ifl bafl›na gelmesini sa¤layanlar›n, halk› bezdirenlerin, mezhep, parti, grup, ç›kar çat›flmalar›n› körükleyenlerin, adeta bir birine düflman güçler haline sokanlar›n, az›nl›klar› k›flk›rtanlar›n, ihtilal ve darbe ortam› haz›rlayanlar›n, d›flardan düflman kuflatmas›na içerden gayr› müslimleri ve gayr›türk müslümanlar› d›fllanm›fll›k kompleksine sokanlar›n ve buna ba¤l› bir tak›m siyasi, ekonomik, sosyal sorunlar oluflmas›na sebep olanlar›n arkas›ndaki fler güç yine ABD-‹ngiltere’dir. “‹ran bofla dememifl ABD büyük fleytand›r diye” Türkiye’nin önüne konulan engeller nas›l afl›labilir? Söz konusu gizli planlar› bozmak ve engelleri aflmak için devlet ve millet olarak, neler yapmak gerekir. ‹çte ve d›flta nas›l bir devlet politikas› ve milli durufl ve davran›fl ortaya koymak gerekir? fiüphesiz içerde birli¤i ve dirli¤i sa¤lamadan, d›flar›ya karfl›, kendine güvenen, flahsiyetli, itibarl› bir d›fl politika ortaya konulamaz. Birli¤i dirli¤i bozan en baflta gelen problem de, yar›m yüzy›l› aflk›nd›r, içimize at›lan emperyalist mahiyeti haiz bat› menfleyli menfi milliyetçilik fitnesidir. Ki bu fitneden s›yr›l›p Tarihi Türk milliyetçili¤i misyonunu, devlet ve millet olarak benimsemedik- Türk Ziraat HABER 5 Konuk Kalem çe söz konusu planlar› bozmak, engelleri aflmak mümkün de¤ildir. Ki bu husus oldukça önemlidir. Türkiye cumhuriyeti kurulal› beri, karfl›laflt›¤› pek çok ülke sorununun temel sebebi, bence bu yanl›fl anlay›flt›r. Bu düflüncenin yayg›nlaflmas›n›n da, d›fl ve iç olmak üzere iki sebebi vard›r. D›fl sebep, emperyalist bat› milletlerinde görülen ilmi ve teknolojik üstünlü¤ün, zenginli¤in kayna¤› sanki uygulad›klar› milliyetçilikmifl gibi alg›lanmas› ve onlar gibi olma hevesidir, ki bu heves: her alanda taklide (önce ekonomik, sosyal ve kültürel de¤erlerin taklidine) götürmekte ve neticede onlar›n milliyetçilik anlay›fl› da benimsenmektedir. ‹ç sebep ise düflman önünden kaçanlar›n (göçmenlerin) ma¤lubiyetlerinden do¤an, korku, endifle, acziyet ve husumetten dolay›, yine onlar gibi güçlü olma hevesidir, ki bu heves de yine galiplerin fikir ve düflüncelerini, dolays›yla milliyetçilik anlay›fllar›n› benimsemeye götürmüfltür. Bu bat› tarz› ayr›mc›, dayatmac›-bask›c›, ›rkç› ve dine so¤uk emperyalist mahiyeti haiz milliyetçilikle yada ulusalc›l›kla Türk milliyetçilerinin bir ifli olamaz. Olmamal›d›r. Gerçek o ki, 20. yy bafllar›nda, bat›n›n emperyalist devletleri, ay›r›mc›-›rkç› milliyetçilik fikrini, Osmanl› imparatorlu¤unu parçalamak için kullanm›fllard›r. Ki ortaya ç›kan küçük milli devletler, kendilerini savunma gücünden yoksun olmalar›ndan dolay›, k›sa zamanda emperyalist bat› devletlerinin müstemlekesi haline gelmifltir. Ne zamanki yap›lan paylaflmadan raz› olmayanlar aralar›nda kavga ç›karm›fllar (2. Dünya savafl› ç›km›fl), ondan sonra bu küçük devletlere; bir tak›m bedeller karfl›l›¤›nda güya ba¤›ms›zl›k (gerçekte yar› ba¤›ms›zl›k) verilmifl, fakat bu kez de endirekt yolla (siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal iflbirli¤i antlaflmalar› ile) sömürü devam etmifltir. Hala da devam etmektedir. Kim ne derse desin Tarihi Türk milliyetçili¤i misyonu çerçevesinde Türk dünyas›n›n ortak bir siyasi ve ekonomik organizasyonu olmad›kça, dünyadaki bu sömürensömürülen ülke konumu de¤iflmeyecektir. Not: Yaz›n›n devam› önümüzdeki say›da Konuk Kalem Türk Ziraat HABER Haber-Görüfl F›nd›k gen kaynaklar› katlediliyor T ürkiye Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i Genel Baflkan› Fehmi Kiraz, Giresun Belediyesi'nin Giresun'da bulunan F›nd›k Araflt›rma Enstitüsü arazilerinin tam ortas›ndan, gen kaynaklar›n›n bulundu¤u alandan, 25 metre geniflli¤inde yol geçirme karar› ald›¤›n› belirterek, bu karar›n durdurulmas›n› istedi. Türkiye Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i Genel Baflkan› Fehmi Kiraz, yapt›¤› yaz›l› aç›klamada, Türkiye'nin f›nd›k üretiminde lider oldu¤una dikkati çekerek, her y›l 1,5-2 milyar dolar ihracat yap›lan bir ürünün on y›llard›r araflt›rma ve deneme üretimlerinin yap›ld›¤›, gen kaynaklar›n›n korundu¤u tek enstitünün arazisine ''göz dikilmesini'' elefltirdi. Belediye Meclisi'nin enstitünün arazisinin tam ortas›ndan, tam olarak f›nd›k genetik kaynaklar› projesine ait f›nd›k materyallerinin koruma alt›na al›nd›¤› güzergahtan, 25 metre geniflli¤inde yol geçirilmesi karar›n› onaylad›¤›n› belirten Kiraz, bu yolun Giresun trafi¤ini de rahatlatmayaca¤›n› öne sürdü. Gen kaynaklar›n›n korunmas› ve ›slah çal›flmalar› için ayr›lm›fl alan›n, ''bilimden, ziraattan ve tar›mdan anlamayan insanlar ve yöneticiler taraf›ndan çör çöp iki dal'' olarak nitelendirilmesini fliddetle k›nad›klar›n› kaydeden Kiraz, bu alanlar›n 40 y›l›n araflt›rmas› ve f›nd›k bitkisinin gen kaynaklar› oldu¤una dikkati çekerek, Giresunlular›, Tar›m ve Köyiflleri Bakan›'n›, Giresun Valisi'ni F›nd›k Araflt›rma Enstitüsü'ne sahip ç›kmaya ça¤›rd›. GÖRÜfi GÖRÜfi Oguzhan FAKILI TZYMB Denetim Kurulu Üyesi RAKAMLARLA B‹TK‹SEL ÜRET‹M Ülkelerin gelece¤ini ilgilendiren oldukça stratejik (beslenme gibi) önemi olan tar›m sektörü ayn› zamanda di¤er sektörlere hammadde sa¤lamaktad›r. Bizim gibi geliflme yolundaki ülkelerde ise önemi bir kat daha fazlad›r. Tar›m sadece sektörü de¤il, üretti¤i temel ürünler nedeniyle tüm ülkeyi do¤rudan etkilemektedir. Bugün 70 milyona yaklaflan nüfusumuzun beslenme ihtiyac›n› karfl›layarak nesillerin devam etmesini sa¤lamas› nedeniyle çok önemli bir konumdad›r. Di¤er yandan ülke ekonomisine ve istihdama da büyük katk› sa¤lamaktad›r. Türkiye; toplam 77,9 milyon hektar alana sahip olup, bu alan›n yaklafl›k % 26s›n› ormanlar, % 16s›n› çay›r ve otlaklar, % 35ini de tar›m alanlar› oluflturmaktad›r. Türkiye’nin toplam tar›msal üretim de¤erinin büyük bölümü, bitkisel üretim de¤eri taraf›ndan oluflturulmaktad›r. Tar›msal üretim de¤eri, bitkisel ve hayvansal üretim olmak üzere bileflenlerine ayr›ld›¤›nda yaklafl›k % 63-64’ünün bitkisel üretim taraf›ndan olufltu¤u görülmektedir. Ülkemizde ekim yap›lan tarla alanlar›n›n % 75’ini tah›llar, % 8’ini baklagiller olufltururken, ya¤ bitkileri ve endüstri bitkileri de %7 ile eflit oran› paylaflmaktad›r. Türkiye 2008 y›l›nda hububat üretiminde bu¤day üretimi 2007 y›l›na göre % 3,2 artarak 17.782.000 tona yükselmifltir. Arpa üretimi %18,9 düflüflle 5.923.000 tona gerilemifltir. Hububat üretimindeki düflüfle ra¤men bu¤day ve arpa üretimimiz tüketimi karfl›layacak durumdad›r. M›s›r üretimimiz % 20,9 art›flla 4.274.000 tona yükselerek son y›llarda en yüksek üretim miktar›na ulaflm›flt›r. Çeltik üretimimiz ise m›s›r üretimi gibi %17,6 art›flla 761.800 ton ile son y›llarda en yüksek üretim seviyesine ulaflm›flt›r. Ülkemiz alternatif ya¤ bitkileri üretilmesi konusunda uygun ekolojik özelliklere sahip olmas›na karfl›n bu ürünlerin üretiminde arzu edilen art›fllar sa¤lanamam›flt›r. A¤›rl›kl› olarak ayçiçe¤i ve pamuk (çi¤it) üretimi yap›lmakta olup, soya, aspir, kolza gibi di¤er ya¤l› tohumlu bitkilerin üretiminin de art›r›lmaya çal›fl›lmaktad›r. Yeterli bitkisel ya¤l› tohum üretimi yap›lamamas› ithalat› zorunlu k›lmaktad›r. 2008 y›l›nda ya¤l› tohum bitkilerinde 2007 y›l›na göre ayçiçe¤i üretimi % 16,1 art›flla 992.000 tona, kanola üretimi %184,5 art›flla 81.732 tona, soya üretimi ise % 196,3 art›flla 33.643 tona ulaflm›flt›r. Kanola ve soya üretimi, ya¤l› tohumlu bitkiler üretimine verilen önemden dolay› son y›llarda art›fl göstermifltir. Ülkemiz; dünyada önemli baklagil üreticisi ülkelerden olup özellikle mercimek ve nohut üretiminde önemli bir yere sahiptir. Ülkemizde önemli besin maddesi olarak kullan›lan bakliyat ürünlerinden nohut üretimi 2008 y›l›nda 2007 y›l›na göre % 6,1 artarak 536.330 tona yükselmifltir. 2008 y›l›nda yaflanan kurakl›ktan özellikle Güneydo¤u Anadolu Bölgesinde k›rm›z› mercimek üretimi etkilenmifltir. Bu nedenle mercimek üretiminde bir önceki y›la göre k›rm›z› mercimekte % 78,1 rekor bir azal›flla 500 bin tonlardan 111.502 tona ve yeflil mercimek üretimi ise % 3,1 azal›flla 25.975 tona gerilemifltir. Fasulye üretimi ise % 1,7 art›flla 156.845 tona yükselmifltir. Endüstri bitkileri üretiminde kütlü pamuk üretimi bir önceki y›la göre % 14,8 azalarak 1.938.000 tona gerilemifltir. fiekerpancar› üretimi % 22,5 artarak 15.210.000 tona yükselmifltir. Yine önemli endüstri bitkilerinden tütün üretimi % 34,1 artarak 100.000 tona ulaflm›flt›r. Tüm dünyada oldu¤u gibi ülkemizde de tar›msal üretim büyük ölçüde do¤a koflullar›na ba¤l›, risk ve belirsizli¤i oldukça yüksek bir ekonomik faaliyettir. Bu özelli¤inden dolay› tüm ülkeler tar›ma özel ilgi göstererek tar›m politikalar›n› belirlemifllerdir. Özellikle Geliflmifl ülkeler g›da güvencelerini garanti alt›na almak için tar›m sektörünü öncelikli sektörler aras›na alarak bu sektörü desteklemifl ve hiç bir zaman kendi insanlar›n›n beslenmesini baflka ülkelerin inisiyatifine b›rakmam›fllard›r. Bundan dolay› dünyada tar›m› geliflmemifl geliflmifl ülke yoktur. Türk Ziraat HABER 6 Haber-Görüfl Dr. Nu rul lah ÖZ CA N Türk Ziraat HABER Haber “Süt sektöründeki mevcut yap›, sektörün sorunlar›n› aflacak seviyede de¤il.” q Cumartesi sohbetleri toplant›s› kapsam›nda 24 Ocak 2009 tarihinde Prof. Dr. Orhan DÜZGÜNEfi Toplant› Salonu gerçeklefltirilen seminerimizin konusu Süt Sektörü ile ilgiliydi ve bu konuda “Türkiye Süt Sektöründe Yeni Bir Model” konu bafll›kl› sunumu Dr.Nurullah Özcan yapt›. “Türkiye süt sektöründe kaliteli çi¤ süt üretimi ve arz›n devaml›l›¤› sa¤lamak üzere piyasan›n düzenlenmesine ihtiyaç vard›r. Süt piyasas›n›n düzenli çal›flmas› için süt üreticilerini ve süt isleyen sanayicileri belli bir platformda buluflmas› sa¤lanmal›d›r.” Türk Ziraat Mühendisleri birli¤i Geleneksel Cumartesi Sohbetleri devam ediyor. Prof. Dr. Orhan DÜZGÜNEfi Toplant› Salonumuzda 24 Ocak 2009 tarihinde yap›lan seminerin konusu Süt Sektörü idi. Tar›m ve Köyiflleri Baklanl›¤› Araflt›rma ve Planlama Koordinasyon Kurul Baflkanl›¤› ve Avrupa Birli¤i Nezdinde Türkiye Daimi Temsilcili¤i’nde Tar›m Müflaviri görevlerini yürütmüfl olan Dr. Nurullah ÖZCAN taraf›ndan : “Türkiye Süt Sektöründe Yeni Bir Model” bafll›kl› seminer sunuldu ve kat›l›mc›lar taraf›ndan tart›flmaya aç›ld›. Seminerde Nurullah Özcan özetle flu bafll›klara de¤indi: Türkiye’de süt sektörünün bileflenleri, örgütlü olmalar›na ra¤men, da¤›n›k bir yap› sergilemektedir. Do¤ru bir modele oturtulamad›¤›ndan, süt fiyatlar›nda istikrars›zl›¤a sebep olmaktad›r. Ekonomideki dalgalanmalara ve çalkalanmalara aç›k hale gelmektedir. Bu problemli durum ekonomiye zarar vermekle birlikte, geliflmemifl olmas› ile beklenen faydadan bir kay›p söz konusudur. Türkiye süt sektöründe kaliteli çi¤ süt üretimi ve arz›n devaml›l›¤› sa¤lamak üzere piyasan›n düzenlenmesine ihtiyaç vard›r. Süt piyasas›n›n düzenli çal›flmas› için süt üreticilerini ve süt isleyen sanayicileri belli bir platformda buluflmas› sa¤lanmal›d›r. AB müzakerelerinde Türkiye’de süt üretim kotas›n›n yüksek olmas›n› sa¤lanmal›, Türkiye’de üretilen çi¤ süte, kalite garantisi veren güçlü bir süt üretici teflkilat›n oluflmas› sa¤lanmal›d›r. Türkiye’de pazar için üretilen toplam çi¤ sütün üreticiler taraf›ndan ülke çap›nda kurulacak bir süt örgütü çat›s› alt›nda olmak üzere, kontrol alt›na al›nmas› gerekmektedir. Kontrol alt›na al›nan toplam çi¤ sütün tamam›n›n süt fabrikalar›ndan geçmesi sa¤lanarak, sa¤l›kl› süt ve süt ürünleri üretimi garanti alt›na al›nacak, böylece süt üreticileri, sanayicileri ve tüketiciler gözetilmifl olacakt›r. Teflvikte hata yap›yoruz Birli¤imiz üyelerinin ve süt ve g›da sektörünün önemli isimlerinin kat›ld›¤› seminerde kat›l›mc›lar da özetle afla¤›da belirtilen hususlar› dile getidiler: Ülkemiz süt sektörünün en büyük iki sorunu, kaliteli süt ve teflvik politikalar›d›r. Kötü sütü engellemek ad›na bir fleyler yapmaya çal›fl›rken, hayvan say›s›n› azaltt›kça süt kalitesinin düfltü¤ü görüldü. Ülkemiz AB taraf›ndan sürekli imtihan edilmektedir. AB’ye teslimiyet de¤il, eksik yapt›¤›m›z fleyleri , bugüne kadar yapmam›z gereken fakat yapmad›klar›m›z› yapmak zorunday›z. Bu güzel ülke- Türk Ziraat HABER 7 miz onlara ders verecek kadar bilgi birikimine sahiptir. Sütte flöyle bir yap› oluflmufl durumda; Az say›da hayvana sahip iflletmelerin sütleri birileri taraf›ndan toplan›p, süt toplama merkezlerinde toplan›p, so¤utulup gönderilmektedir. E¤er benim hayvan›m hastaysa, ben ona ilaç veriyorsam ve bunu da söylemiyorsam benim bu sütüm topland›¤› zaman di¤er sütlerle kar›flt›r›ld›¤› anda bir kifli hayvan›na antibiyotik vermekle bütün sütü uygunsuz hale getiriyoruz. Buna bir önlem al›nmal›d›r. Hayvan say›s›n›n biraz daha fazla olmas› ile bu durumun daha da kontrol alt›na al›nabilece¤i göz önüne al›nmal›d›r. Süt Konseyi çal›flmalar›nda kaliteli süt üretilmesi amac›n›n daha ön planda olmas› beklenirdi. Süt sektöründe en büyük problemlerden birisi de, fiyat politikalar›d›r. Fiyat belirleme aflamas›na gelindi¤inde, iki taraf da kesinlikle uzlaflma yolu aramamaktad›r. En fazla ezilen, sütü üreten Fadime teyze olmaktad›r. 100 birim düflünürsek, 40 birim iflleyenlere, 40 birim arac›lara gidiyorken ancak 10 birim sütü sa¤an o eli nas›rl› analar›m›z›n sa¤d›¤› süte, o nas›rl› ellere gitmektedir. Fadime teyzeye daha fazla para gitmesini sa¤layacak bir yap› kurmak laz›md›r. Bu sistem, üretici dikkate al›narak mutlaka rehabilite edilmelidir. Haber Ra ma zan TE KE L‹: Türk Ziraat HABER Haber “Çiftçilik en zor üretim alan›d›r” 3 Birli¤imizce 2008 y›l› sonbahar dönemi ilk sohbet toplant›s› Ramazan TEKEL‹ taraf›ndan 29.11.2008 tarihinde gerçeklefltirildi. "Tar›m ve Ziraat Mühendisli¤i" konulu sohbet toplant›s›nda 1950 lerden itibaren Türk tar›m› ve ziraat mühendisli¤i konusunu ifllendi. Ömrünü Türk Tar›m›na adam›fl Ramazan TEKEL‹, “Tar›m ve Ziraat Mühendisli¤i” konulu sohbet toplant›s›nda y›llar›n tecrübesi ile görüfl ve düflüncelerini meslektafllar›m›zla paylaflt›. Tar›m›n zor bir meslek oldu¤unu do¤al olaylara ve afetlere maruz kalabildi¤ini, tar›ma yeteri kadar önem verilmedi¤ini, Toprak-Su Genel Müdürlü¤ü, Köy Hizmetleri gibi kurumlar›n kapat›ld›¤›n›, Türkiyenin önümüzdeki orta ve uzun vadede tar›mda projeksiyon yapamad›¤›n›, ama ülkemizin tar›msal potansiyelinin fazla oldu¤unu kaydeden Tekeli, Ziraat Mühendislerine sahip ç›k›lmas› ve nitelik anlam›nda art›r›mlar›n olmas› gerekti¤ini söyledi. TEKEL‹ özetle flunlar› söyledi: “Çiftçilikte sermaye topra¤a emanet edildi¤i için en zor üretim alan›d›r. Çiftçi, ald›¤› krediyi veya elindeki mevcut parasal sermayeyi topra¤a yat›r›p do¤aya terk ediyor. Do¤a ac›mas›z, yat›rd›¤› sermayenin tamam›n› yok edebiliyor. Aç›kta yap›lan tar›msal üretim tamamen do¤aya emanet. Yat›r›lan sermayenin bir k›sm›n› bile olsa kurtarma flans› olmayabiliyor. Oysa sanayi sektöründe durum böyle de¤il, sanayicinin sermayesi tamamen yok olmayaca¤› için kalan bir miktar sermayesini zarar etti¤i iflte de¤il farkl› bir iflte kullanabilir. Çiftçilikte teknoloji ne kadar geliflirse geliflsin do¤ayla mücadele etme flans› çok az.. Sanayi sektöründeki KOB‹lerde faaliyet gösteren sanayici kar›n› ç›kar›r, piyasada fiyat›n oluflmas›nda etkendir. Ancak çiftçilikte bu böyle de¤ildir, çiftçi üretir maliyeti bellidir onu ç›kar›r ancak ne kadar karla sataca¤›n› kendisi belirleyemez. Tar›msal ürünlerde fiyat oluflumu Devlet taraf›ndan belirlenir k›s›tlan›r veya arac›l›k yapan tüccar belirler fiyat›. Çiftçi elindeki ürünü satmada büyük s›k›nt› içinde, hammadde olarak satt›¤› ürün ifllenir paketlenir üzerine maliyetin üstünde kar belirlenir ve kazanç sa¤lan›r. Bu safhada çiftçinin müdahale flans› yoktur. Çiftçiler iflin zahmetini çeker, pazarlay›c› sektör kar›n› elde eder. Çiftçi hep ma¤dur olur üretti¤i maldaki hak etti¤i kar› sa¤layamaz. Tar›m Bakanl›¤›na ba¤l› eskiden 23 Genel Müdürlük vard›. 9 tanesi reorganizasyon ad› alt›nda kapat›ld›. 5 tanesi ise özellefltirildi. Bu arada Toprak Su Genel Müdürlü¤ü kapat›ld›. Bu teflekküller birdenbire Tar›m Bakanl›¤› ve çiftçi hizmetinden al›n›nca arada boflluk olufltu. Aniden kald›r›lan devreden ç›kar›lan bu hizmetler tar›m›n bugünkü durumuna büyük zemin haz›rlam›flt›r. Bakanl›¤›n çiftçiye ulaflmas›nda büyük sorun var art›k, çiftçiye gidilmiyor. Eskiden teknik ziraat okullar›ndan mezun olan teknisyenler do¤rudan çiftçi ile iç içe çal›fl›yordu. Tar›m meslek liselerine gelenler genelde çiftçi çocuklar› oldu¤u için, ald›klar› e¤itim teknik e¤itim oldu¤undan, alet edavatlarla uygulamal› e¤itim ald›klar›ndan bu durum tar›ma çok fazla katk› sa¤l›yordu. Yine ev ekonomistleri Meslek Liselerinden mezun olan bayanlar çiftçinin evine kadar gider, bebe¤ine z›b›n diker, tarhana yapar, hijyenik e¤itimler bilgiler verirlerdi. Sosyal bak›mdan bir seviyeye getirirlerdi. Bunlarda çiftçili¤e önemli “Çiftçi elindeki ürünü satmada büyük s›k›nt› içinde, hammadde olarak satt›¤› ürün ifllenir paketlenir üzerine maliyetin üstünde kar belirlenir ve kazanç sa¤lan›r. Bu safhada çiftçinin müdahale flans› yoktur. Çiftçiler iflin zahmetini çeker, pazarlay›c› sektör kar›n› elde eder. Çiftçi hep ma¤dur olur üretti¤i maldaki hak etti¤i kar› sa¤layamaz.” katk›lard›r. Ülkemizde yer alt› ve yerüstü kaynaklar›m›z çok zengin. Ancak normal d›fl›nda kullan›m oldu¤undan büyük kay›plar var. Suda, toprakta, merada ormanda çok bilinçsiz bir kullan›m ve beraberinde kay›p var. Bunlar milyar dolar ekonomik kay›p oluturuyor. Ayr›ca bilinçsiz ve s›radan tar›m›n yaratt›¤› ekonomik kay›pta çok fazla, örne¤in hasat kayb›, dane kayb›, dane k›r›kl›¤› kayb› bunlar›n hesab› da trilyonlar tutar. Ayr›ca tar›mda zamanlama çok önemlidir. Verimde ve kalitede istenen verim al›namaz. Gübreleme, ekim, mekanizasyon hasat hepsi zamanl› yap›lmal›d›r. Bu faktörler tar›msal üretimde kaliteyi engelleyen en önemli faktörlerdir. Tar›msal girdi kullan›m›nda israf çok fazla . fazla ilaçlama, fazla sulama, çeki gücünde israf çok fazla( mesela 100 beygir gücündeki traktörde küçük bir t›rm›kla arazi sürülür). K›saca girdide ve zamanlamadaki büyük israf söz konusudur. Yine ürünün hasatdan sonra tüketicinin tüketi- Türk Ziraat HABER 8 mine sunuluncaya kadarki geçen her aflamas›nda zaiyat vard›r. Muhafazada depolamada tar›msal ürünler fire verir. Ürünün çeflidine göre belirli bir süre bekleme dönemi vard›r, buda pazarlamay› k›s›tlar. Türkiye de göç olgusu çok önemli, genelde köyde do¤an çocuklar›n okuyanlar›, yada bir ifl bulup güvence sa¤layanlar› kente göç eder. ‹flletmede kalan yani köyde tar›msal faaliyetlerde bulunan kifli okumam›fl bilgisiz kiflidir. Bu kifli aile iflletmesinin bafl›nda kal›r tar›msal faaliyetler dededen kalma eski usullere göre yürütmeye gelir sa¤lamaya cal›fl›r. Bu nedenle tar›m kesiminde çiftçiyi e¤itmek zor ve zaman alan bir ifltir. Tar›msal sanayide de büyük s›k›nt›lar vard›r. Planl› dönemde tar›ma gereken önem verilmedi. tar›m› sürüklemesi bak›m›ndan sanayinin geliflmesi çok önemlidir. Teknolojik geliflme ne kadar güçlü olursa olsun bu de¤iflim ve dönüflüm içinde sanayici ne kadar ilerlerse ilerlesin bu ölçüde tar›mda ilerlemelidir. Sanayi güçlü ise tar›mda güçlüdür. Bu iki sektörü birden kalk›nd›ran ülkeler kendi tar›mlar›n›n özelliklerine göre sanayi kurmufllard›r. Bu ülkeler tar›ma girdi üretecek flekilde sanayi gelifltirmifllerdir. Ani tar›msal sanayi modern girdileri üretime almay› , bu girdilerle üretilen kaliteli ürünü yeniden ifllemek üzere sanayiye yönlendirmeyi sa¤lamal›d›r. Üretim gelifltikçe tar›m›n al›m gücü artt›kça sanayinin pazar› haline gelir. Bütün bunlar› içiren tar›msal bu tablonun içinden ç›kabilmek arzu edilen seviyeye getirebilmek için tek flans var e¤itimi yayg›nlaflt›rmak çiftçiye ulaflmak flart. Dünün e¤itim sistemi bugün yok maalesef, Çiftçi ile bireir çal›flmadan onun s›k›nt›s›n› görmeden bu sorunu çözmek çok zor. Bakanl›¤›n 1000 köye 1000 tar›mc› projesi de bu konuda baflar›l› olamad›. E¤itim konusunda daha etkili daha faydal› olcak yeni aç›l›mlar yap›lmal›d›r. H›zl› geliflen dünyada en çok etkilenen tar›m sektörüdür. Sermaye, emek, toprak bu üç önemli girdinin bir araya gelmesi gereklidir. Ziraat mühendisleri giriflimci olmal›d›r. Bunu sa¤layan çok az meslektafl›m›z var. Bugün Ziraat Mühendisli¤i mesle¤inin itibar› yoksa bunun nedenlerini araflt›rmak gereklidir. Sonsuz istihdam alan› varken, iflsiz bu kadar mühendis olmas› sorunun derinleflmesini sa¤l›yor. Bu durumdan Ziraat Fakülteleri de çok sorumlu. E¤itim sisteminin yetersiz olmas› etkin olmamas› bu sorunlar›n temelini oluflturuyor. Zirai üretim dört duvar aras›nda yap›lmamal› ziraat ö¤renen gençlere f›rsat verilmeli sahada uygulamal› e¤itim yap›lmal›. Politik bask› ile aç›lan fakültelerden kalitesiz e¤itim alan mühendisler mezun oluyor ve onlardan faydalan›lam›yor. Fakülteler ça¤›n gere¤ine uygun e¤itim sistemi gelifltirmeliler. ‹nsan en iyi sermayedir bu nedenle insan yetifltirmek için ülkeler k›yas›ya mücadele veriyorlar. Giriflimci mühendisler yetifltirilmelidir. Üretimi art›rmak dolay›s›yla ihracat› art›rmak bu mühendisler ile sa¤lanmal›d›r. Bugün bilgisayar ça¤›nda bilgiye ulaflmak çok kolay. Mutlak ve muhakkak süzgeçten geçen do¤ru bilgi yayg›nlafl- Haber Türk Ziraat HABER t›r›lmal›d›r. Ziraat Mühendisleri özel programlarla ça¤dafl tar›m teknolojisine göre giriflimci ruhla yetifltirilmelidir. Tar›m mühendis ile buluflturulmal›d›r.bakanl›k ve Fakülteler bunu beraber sa¤lamal›d›r. Bakanl›k art›k baz› ifllerden elini çekmeli ö¤retici yönetici denetleyici olmal›. Fizibilite üretmeli, proje üretmeli ve bunlar› uygulamas›n› denetlemelidir. Üretim konusunda (meyvecilik, fidanc›l›k, sebzecilik) dünyaya aç›lan mühendisler var. Bu sayede küçük ölçekli tar›m iflletmeleri bilgi ile donat›l›p orta ve büyük ölçekli iflletmeler olmal›d›r. Ticari endüstriyel iflletmeler olmal›d›r. Küçük çiftçi kademeli olarak yükseltilmeli büyük üretimler yapabilmelidir. Bugün anadoluda nitelikli personel ile bir çok kentde büyük giriflimciler do¤muflur. (kayseri, Antep, Marafl vb illerde) Fakülte e¤itimi d›fl›ndada mühendisler sürekli araflt›ran kendini gelifltiren bir çal›flma düzeni içinde olmal›d›rlar. Üretim ekonomide katma de¤er yaratabiliyorsa anlaml›d›r. Tar›m sadece bitkisel ve hayvansal üretim de¤il, ticari ve endüstriyel özellikli üretimi de içermelidir. Üretilen tar›m ürünleri ifllenmeli ihraç edilebilmelidir. Genel olarak devlet meselesi olarak bu ticari dönüflüm sa¤lanmal›d›r. Çiftçi üretti¤i mal›n ifllenmesi, paketlenmesi, stoklanmas› konular›nda söz sahibi olabilmelidir. Üreten ile pazarlayan mümkünse ayn› olmal› yada bir arada istiflareli çal›flmal›d›r. Bu sa¤lanmadan kalk›nma sa¤lanamaz. Üretimden tüketime kadar çiftçi bu sürecin içinde yer almal›d›r. Kaliteli verimli üretim yapabilecek bu sayede ihracatç› da kaliteli mal satabilecektir. Sanayicide kaliteli mal üretimi için kaliteli girdi üretecektir. Bu sayede sektörde katmade¤erli üretim oluflabilecektir. Milli geliri sa¤layan katma de¤er üreten ürünlerdir. Bu sayede ifl sahas› aç›l›r istihdam sa¤lan›r. Ayr›ca arazi toplulaflt›r›lmas› önemli bir sorundur. Parçal› arazi sahipleri bir flirket alt›nda toplan›p arazi de¤erinde hisse senedi ç›kar›larak bu senetler 3. flah›slara sat›larak yer de¤iflme sa¤lanabilir, böylece özellikle miras yoluyla arazilerin parçalanmas› engellenebilir. Toplu yap›lan meyvecilikte bu rahatl›kla yap›labilir. Sermaye olarak arazi yerde¤ifltirmez senet yerde¤ifltirirse bu flekilde parçalanma önlenmifl olur. Son olarak kent tar›m› yayg›nlaflt›r›lmal›d›r Özellikle büyük kentlerin etraf›nda yayg›nlaflan varofl denilen köyden yeni göç etmifl tar›ma yak›n kiflilerin topraktan kopar›lmadan evleri etraf›nda küçük çapl› üretim yapmalar› sa¤lanmal›d›r. Varofllarda kent tar›m› yayg›nlaflt›r›l›rsa flehrin s›k›c› darbesi, stresinden biraz olsun kurtulurlar. Uygulaman›n içinden gelen eski nesil çok faydal› olmufltur. Tar›m›n geliflmesi ilerlemesine katk›lar› çoktur. Topraktan kopan insan›n topra¤a fayda sa¤lamas› zordur. Art›k meslektafllar›m›z aras›nda hizmet yar›fl› var ezip geçip önde olma yar›fl› bu do¤ru de¤il tar›ma fayda sa¤lamaz.” Fehmi Kiraz kapan›fl konuflmas›nda; Ziraat Mühendisli¤i mesle¤ini korumak için zirai mücadele ilaç bayili¤i s›nav›n›n iptali için dava aç›ld›¤›n›, Ülke tar›m›n›n tamam›yla bas›nçl› sulama sistemleriyle sulanabilen yap›ya geçmesi gerekti¤ini, Çiftçinin satt›¤› maldan vergi ödedi¤i, aradaki komisyoncular›n hiçbirinin vergi ödemedi¤ini, en son al›c›n›n tekrar kdv ödedi¤ini belirten Fehmi Kiraz, çiftçinin üretti¤i üründen ve katmade¤erinden yararlanamad›¤›n› söyledi. Dünyada tar›m ve g›dan›n önemli hale geldi¤ini, küresel ›s›nma ve insanlar›n say›s›n›n artmas›yla tar›m ve g›dan›n önümüzdeki dönemde çok de¤erli olaca¤›n› bu yüzdende Ziraat Mühendisli¤i mesle¤inin tekrar alt›n ça¤›n› yaflayaca¤›n› belirtti, bunun için e¤itim ve ö¤retim müfredat›nda da ça¤a uygun yeni düzenlemelerin getirilmesi gerekti¤ini bu konuda fakültelerle temas halinde oldu¤umuzu, geçmiflten gelen tecrübelerimizle bunu birlefltirmemiz gerekti¤ini söyledi. Haber “H›zl› geliflen dünyada en çok etkilenen tar›m sektörüdür. Sermaye, emek, toprak bu üç önemli girdinin bir araya gelmesi gereklidir. Ziraat mühendisleri giriflimci olmal›d›r. Bunu sa¤layan çok az meslektafl›m›z var. Bugün Ziraat Mühendisli¤i mesle¤inin itibar› yoksa bunun nedenlerini araflt›rmak gereklidir. Sonsuz istihdam alan› varken, iflsiz bu kadar mühendis olmas› sorunun derinleflmesini sa¤l›yor.” B‹RL‹K’TE E⁄‹T‹MLER SÜRÜYOR Sulama Projeleri Haz›rlama E¤itimleri tekrar düzenlendi KPDS S›nav›na yönelik düzenlenen ‹ngilizce Kursu devam ediyor.. irlik bünyesinde 2008 y›l› sonbahar›nda bafllayan ‹ngilizce e¤itimleri devam ediyor. Geçti¤imiz dönem genel ‹ngilizce ve KPDS olmak üzere iki ayr› grup olarak bafllayan e¤itimler, talebe ba¤l› olarak genel ‹ngilizce e¤itimi olarak devam etmifl ve konuflma, yazma, okuma, anlama becerileri üzerinde yo¤unlafl›larak e¤itim tamamlanm›flt›. Bu defa ise, May›s ay›nda yap›lacak olan KPDS s›nav›na yönelik olarak B düzenlenen kurs tüm h›z›yla devam etmektedir. Üyelerimizin ve üye yak›nlar›m›z›n yararland›¤› bu hizmet, piyasa flartlar›na göre oldukça düflük bir ücretle sunulmaktad›r. Bu sayede Birli¤imiz asli gayelerinden biri olan “üyelerinin bilgi ve becerilerini art›r›c› e¤itimler” amac› çerçevesinde bir faaliyet yürütmekte, üyelerimiz oldukça düflük bir maliyetle e¤itim alma imkân›na sahip olmaktad›r. eçti¤imiz y›l düzenlenen Bilgisayar Destekli Bireysel Damla Sulama ve “Ya¤murlama Sulama Proje Haz›rlama E¤itimleri tekrar düzenlendi. Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› bünyesinde halen bu tür projelerde görev yapmakta olan konu uzman› bir G Türk Ziraat HABER 9 Haber e¤itmen taraf›ndan verilmekte olan e¤itimler, Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› hibe desteklemelerine ve Ziraat Bankas› kredilerine esas teflkil edecek mahiyettedir. Toplam 36’flar saat sürecek olan e¤itimlere üyelerimizin yan›nda il d›fl›ndan da kat›l›mlar gerçekleflmektedir. Türk Ziraat HABER Haber Zirai Ö¤renimin 163. 4 T Türkiye’de Tar›m Ö¤retimine Bafllanmas›n›n 163. Y›l› Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen törenle kutland›. ürkiye’de tar›m ö¤retimine bafllanmas›n›n 163’ncü y›l›, 9 Ocak 2009 tarihinde Üniversitemiz Ziraat Fakültesi’nde düzenlenen törenle kutland›.Törende, Prof. Dr. Cemalettin Çiftçi “Geçmiflten Günümüze Türkiye’de Ziraat Yüksek Ö¤renimi” ve Prof. Dr. Yalç›n Memlük de “Bir Ça¤dafllaflma Öyküsü: Atatürk Orman Çiftli¤i” konular›n› anlatt›. Fakülteden emekli olan ö¤retim üyeleri ile idari personele plaketlerin de verildi¤i tören, Ankara Devlet Operas› sanatç›s› Tuncer Tercan’›n sundu¤u “Anadolu Ezgileri” adl› dinletiyle sona erdi. “‹lk Yerli Traktörün Tasar›m› Fakültemizde Yap›ld›” Ziraat Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Ahmet Çolak, tar›m›n örgün e¤itime konu olmaya bafllamas›n›n oldukça eski tarihlere dayand›¤›n›, ülkemizde ise sistemli ve belirli bir disiplin içerisinde yürütülen ilk tar›msal ö¤renim faaliyetinin Tanzimat döneminde 1846 y›l›nda, ‹stanbul'un bugünkü ad› ile Yeflilköy semtinde bulunan Ayamama Çiftli¤i’nde kurulan Ziraat Mektebi ile bafllad›¤›n› söyledi. Prof. Dr. Çolak, “Bu ba¤lamda tar›msal ö¤renim ülkemiz için öncü alanlar›n bafl›nda yer almaktad›r. Tar›m bilimcileri olarak, mesle¤imiz aç›s›ndan tarihi bir dönüm noktas› olan bu okulun aç›l›fl›n›n y›ldönümlerini uzun y›llard›r bir meslek bayram› olarak kutluyoruz. Bu gelene¤in ortaya ç›k›fl›na bu tarihi Fakülte öncülük yapm›flt›r. Önceleri yaln›zca Ankara’da kutlanan 10 Ocak daha sonra tüm illerimizde ziraat mühendislerinin kutlad›¤› coflkulu bir meslek bayram› ve mesleki de¤erlendirme günü olmufltur” dedi. 1948 y›l›ndan itibaren Ankara Üniversitesi’nin çat›s› alt›nda faaliyetlerini sürdüren Ziraat Fakültesi’nin, tar›m sektörüne ve bilim dünyas›na önemli katk›larda bulundu- ¤unu kaydeden ve Fakültenin, ergonomi, istatistik, genetik, meteoroloji gibi bilim dallar›n› Türk bilim dünyas›na kazand›rd›¤›n› belirten Prof. Dr. Çolak, “‹lk yerli traktörün tasar›m› Fakültemizde yap›lm›fl patenti al›nm›flt›r. Türkiye’de ilk yenilenebilir enerji çal›flmalar› 1930’lu y›llarda Fakültemizde yap›lm›fl ve bunu yüzlercesi izlemifltir. Fakültemiz çevre ve do¤al kaynaklar›n kullan›m› ile ilgili ilk ve izleyen çok say›daki çal›flman›n uygulamaya aktar›c›s› olmufltur. Biyoteknoloji, organik tar›m, hassas tar›m ve enerji tar›m› gibi yeni alanlar›n aç›lmas›nda ve uygulanmas›nda önemli katk›larda bulunmufl ve bu alanlarda çok say›da projeye ev sahipli¤i yapm›flt›r. Ülkemiz tar›m›nda görev alan 20 bini aflk›n mezun vermifltir” dedi. “Geçti¤imiz Y›l 17 Kitap Yay›nlad›k” Erasmus ö¤renci de¤iflim program› kapsam›nda 2005 y›l›ndan günümüze 95 ö¤rencilerinin 6-12 ay süre ile yurtd›fl›nda ö¤renime gönderildi¤ini de belirten Prof. Dr. Çolak, “Fakültemizde geçti¤imiz y›l içinde 17 kitap, 80 tanesi SCI kapsam›nda olmak üzere 168 tanesi yabanc› dilde toplam 423 makale ve bildiri yay›nlanm›fl; 38 tanesi tamamlanan 185 bilimsel araflt›rma projesi yürütülmüfltür. Tar›m Bilimleri dergimiz SCI expanded kapsam›na al›nm›flt›r” diye konufltu. Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤› birimleriyle ortak yürütülen çok önemli ve faydal› çok say›da projenin tamamland›¤›n› ya da devam etti¤ini de sözlerine ekledi. “Geçmiflten Günümüze Türkiye’de Ziraat Yüksek Ö¤renimi” konulu bir bildiri sunan Prof. Dr. Cemalettin Çiftçi ise 1933 y›l›nda kurulan Yüksek Ziraat Enstitüsü ile birlikte Türkiye’de ilk kez araflt›rma yapma gelene¤inin yerlefltirildi¤ni, ö¤retim üyesi olacak gençlere mutlaka doktora yapma zorunlulu¤unun getirildi¤ini, doktora ve habilitasyon yönetmeliklerinin kabul edildi¤ini, tam gün çal›flma ilkesi ile Rektör ve Dekan- Türk Ziraat HABER 10 lar›n seçimle belirlenmesi ilkesinin de getirildi¤ini kaydetti. ‹lk defa dekan, ordinasyüs ve profesör kelimelerinin de Yüksek Ziraat Enstitüsü’nde kullan›ld›¤›n› vurgulayan Prof. Dr. Çiftçi, her ö¤rencinin elinde mikroskop bulundu¤unu, oysa bugün ayn› olanaklara sahip olunmad›¤›n› söyledi. fiahide Yarg›ç’›n 1935’te mezun olan ilk kad›n ziraat mühendisi oldu¤unu da anlatt›. ‹lk Kent Orman› AOÇ “Bir Ça¤dafllaflma Öyküsü: Atatürk Orman Çiftli¤i” adl› konferans› veren Prof. Dr. Yalç›n Memlük ise Atatürk Orman Çiftli¤inin, Dünyada yeni geliflen “Kent Orman›” kavram›n›n bafllang›c› oldu¤unu belirtti. AOÇ içindeki Karadeniz Havuzu’nun Ankara’ya getirilen bir deniz oldu¤unu, burada kürek yar›fllar›n›n da yap›ld›¤›n› sözlerine ekledi. Tar›mdan Vazgeçilemez... Ö¤renciler ad›na konuflan Ö¤renci Temsilcisi Mustafa Ero¤lu, tar›m›n ülke ekonomisi için ne kadar önemli ve vazgeçilemez oldu¤unu ziraat fakültesi ö¤rencileri olarak sorumluluklar›n›n bilincinde olduklar›n› belirterek, “Sn. Bakan›m, Sn. Rektörüm, çok k›ymetli dekan›m, de¤erli hocalar›m ve sevgili arkadafllar›m, tar›m ö¤reniminin 163. y›l dönümünde sizlere ziraat fakültesi ö¤rencilerinin temsilcisi olarak seslenmenin heyecan› ve onuru içindeyim. Tüm ö¤renci arkadafllar›m ad›na hepinize hofl geldiniz diyorum. Cumhuriyetin ilk y›llar›nda ülkemizde bir fabrika bacas› bile bulunmazken, Ulu Önder ATATÜRK ‘milli ekonominin temeli ziraatt›r.’ diyerek tar›m›n ülke ekonomisindeki önemini vurgulam›fl ve onun iste¤i ile 1933 y›l›nda Yüksek Ziraat Enstitüsü aç›larak Cumhuriyet Türkiye’sinde tar›msal ö¤retimine bafllanm›fl oldu. 1946 y›l›nda Türkiye Cumhuriyetinin ilk üniversitesi olarak kurulan ANKARA ÜN‹VERS‹TES‹ bünyesine kat›lan söz konusu enstitü, 1948 y›l›nda Ankara üniversitesi ziraat fakültesi ad›yla ilk ö¤rencileriyle bulufltu. Haber Türk Ziraat HABER Haber y›ldönümü kutland› Mustafa ERO⁄LU Ö¤renci Temsilcisi “Gelecekte su ve g›da savafllar›n›n olaca¤› öngörülmektedir. Bu savafllar› önleyebilecek, dünya bar›fl›na katk› sa¤layacak önemli mesleki alanlar›n bafl›nda ziraat mühendisli¤i gelmektedir. Bizler bu sorumluluklar›n bilinciyle ülkemiz için çok çal›flmam›z gerekti¤inin fark›nday›z.” Öncelikle Ziraat Fakültesi ö¤rencisi olmam›zdan dolay› çok mutlu oldu¤umuzu ifade etmek isterim. Belki öss tercihlerimizi yaparken baz›lar›m›z›n ilk tercihleri de¤ildi ama fakülteye gelip ö¤renime bafllad›ktan sonra ziraat mühendisli¤inin, tar›m›n ve g›dan›n insano¤lu için çok önemli oldu¤unun bilincine vard›k. Dünya g›da günü, dünya üzerinde beslenme yetersizli¤i çeken 862 milyon kiflinin içerisinde bulundu¤u ciddi durumun bir kez daha hat›rlat›lmas› için f›rsat sa¤lamaktad›r. Bu kiflilerin ço¤unlu¤unun gelir kaynaklar› tar›md›r. Tar›m alanlar›ndaki kayb›m›z karfl›s›nda, artan nüfus ve iklim de¤iflikli¤i, insanl›¤› ciddi bir sorunun içerisine sürüklemifltir. Bu sorundan dolay› biz ziraat mühendisli¤i ö¤rencilerine önemli görevler düflmektedir. Küreselleflme sürecinde artan nüfusun ihtiyaçlar›n› karfl›laman›n en vazgeçilmez yolu tar›md›r. 21. yüzy›lda dünya, yenilenen, geliflen tar›m sistemleri ve politikalar›yla ödün verilmesini göze alamayaca¤›m›z g›da güvenli¤ine uyum sa¤lamaya çal›flmaktad›r. Bizler gelece¤in tar›m anlay›fl›n› flekillendirecek potansiyel- Türk Ziraat HABER 11 ler olarak, üniversitemizde bu sorunlar›n kökenini kavrayacak, tart›flacak ve çözecek güce sahibiz. 21. yüzy›lda flekillenen ülke politikalar› art›k ziraat mühendislerinin önemini vurgulamaktad›r. Bu önemli süreçte ülkemizin buhranl› günlerini tar›m› arkam›za alarak atlatabilece¤imizi düflünüyoruz. Bütün ülkelerde beslenme, bar›nma ve en temel insani hak olan e¤itim, sa¤l›k gibi ihtiyaçlar›n karfl›lanmas› toplumlar›n bar›fl› ve huzuru için çok önemlidir. Bizler ziraat mühendisi adaylar› olarak bu artan nüfusun ve öncelikle kendi ülkemizdeki insanlar›n beslenmeleriyle yak›ndan ilgilenmekteyiz. Gelecekte su ve g›da savafllar›n›n olaca¤› öngörülmektedir. Bu savafllar› önleyebilecek, dünya bar›fl›na katk› sa¤layacak önemli mesleki alanlar›n bafl›nda ziraat mühendisli¤i gelmektedir. Bizler bu sorumluluklar›n bilinciyle ülkemiz için çok çal›flmam›z gerekti¤inin fark›nday›z. Bakan›m›z›n Sn. Rektörümüzün Sn. Dekan›m›z›n, tüm hocalar›m›z›n, ziraat mühendisi büyüklerimizin, bütün ziraat fakültesi ö¤rencilerinin “Zirai Ö¤reniminin 163üncü Y›ldönümünü’ kutluyor, sayg›lar›m› sunuyorum” dedi. Haber Türk Ziraat HABER Haber Dr. Mu sta fa K OR ÇA K “Türkçeye sahip ç›kmal›y›z” 3 Meslektafllar›m›z taraf›ndan da büyük ilgi ve alaka ile takip edilen toplant›lar›m›za Denizcilik Eski Müsteflar› Dr. Mustafa KORÇAK taraf›ndan verilen “21.Yüzy›lda Türk Milliyetçili¤i” konulu seminerle devam edildi. m “Türk milletinin menfaati için çal›flan, Türk milletinin hizmetinde çal›flan insanlar›n refah düzeyini yükselten ve onlar›n mutlu olarak görmek isteyen, düflüncelerini, hal ve hareketlerini ona göre ayarlayan ve planlayan herkes Türk milliyetçisidir. Türk milliyetçili¤i hiçbir zaman kan baz›nda, ›rk baz›nda düflünülmemelidir. Bu kültür baz›ndad›r, düflünce baz›ndad›r.” m “Türkçeye sahip ç›kmak çocuklar›m›za isim koymakla bafllar ve okullar›m›zda e¤itim dilinin Türkçe olmas› ile devam eder, sokaklardaki tabelalar›n, televizyonlardaki yay›nlar›n, gazetelerdeki yaz›lar›n Türkçe olmas› ile devam etmesi laz›m. E¤er siz buna sahip ç›kamazsan›z gelecekte büyük bir s›k›nt›ya gireriz.” C umartesi Sohbet toptant›lar›na 07.fiubat 2009 tarihinde Denizcilik eski Müsteflar› Dr.Mustafa Korçak’›n “21.Yüzy›lda Türk Milliyetçili¤i” konulu semineri ile devam edildi. Korçak, Türkçeye sahip ç›k›lmas› gerekti¤ini, buna sahip ç›kamazsak gelecekte büyük s›k›nt›lar yaflayaca¤›m›z›n alt›n› çizdi¤i seminerinde: “Bizler 68 kufla¤›y›z. 1960 ihtilalini, 12 Mart›, 12 Eylülü yaflayan, camian›n bir parças› olarak 21. yüzy›la do¤ru Türk milliyetçilerinin fikri bazda ana iskeleti muhafaza ederek dünyadaki geliflmeleri dikkate alarak ayn› fikir minvalinde, fikir yata¤›nda düflünen insanlar›n bir araya gelmesi fleklinde düflündü¤ümüz için bugünkü yöneticilere Türk milliyetçilerinin fikirleri belli noktadaki ana fikirlerinin ne oldu¤unun ortaya ç›kar›lmas› gerekmektedir. Karfl›l›kl› olarak bizimle ayn› fikirde olmayan kiflilerle karfl›l›kl› görüflmelerimizde s›k›nt›lara düflece¤imizi ve de¤iflik zamanlarda Türk milliyetçisiyim diyen insanlar›n Türkiye’yi ilgilendiren çok önemli noktalarda bak›fl aç›lar›n›n taban tabana z›t oldu¤unu gördüm ve onun üzerine hiç olmazsa bu konuda bir nebze faydal› olabilirim düflüncesi ile 1997 y›l›nda çok k›s›tl› imkanlarla “21. Yüzy›la Do¤ru Türk milliyetçili¤i” kitab›n› haz›rlam›flt›k. Daha önce çok büyük olarak gördü¤ümüz dünya yavafl yavafl küçülmüfltür. Bu olaylar›n tümüne birden küreselleflme ad› verilmifltir. Küreselleflme bir olgudur. Karfl› olsak da olmasak da devam eden bir hadisedir. Küreselleflmenin sonunda modern emperyalizm ortaya ç›km›flt›r. Küreselleflme bir bölgedeki birkaç ülkeyi etkiliyorsa buna da bölgesel entegrasyonlar ad›n› veriyoruz. Küreselleflme ve bölgesel entegrasyonlar birbirinin ayr›lmaz parças›d›r. Tüm bunlar› göz önüne ald›¤›m›zda dünyan›n çok h›zl› bir flekilde de¤iflti¤ini veya geliflti¤ini görmekteyiz. Bu de¤iflimleri olumlu yapabilmek veya olumsuz olarak görebilmek kiflilere ve ülkelere göre de¤iflir. Önemli olan, olumlu yöne ülkemiz aç›s›ndan çevirebilmektir. Türk Ziraat HABER 12 Bu küreselleflme ve bölgeselleflme hadiselerinden sonra art›k herhangi bir devlet s›n›r›n›n olmayaca¤›, ulusallaflman›n yok olaca¤›n›, milliyetçili¤in art›k savunulan bir fikir olmayaca¤› fleklinde genel bir kanaat maalesef hâkim medya grubu taraf›ndan bize pompalanmaktad›r. Bugün o fikri savunan insanlar bugün o propagandan›n etkisi ile baz›lar› demoralize olmaktad›r. Biz bu noktada ne yapmal›y›z? Türk milliyetçili¤i nedir? Türkiye’de maalesef son zamanlarda kas›tl› olarak kavram kargaflalar› yarat›lm›flt›r ve devam etmektedir. Kendisini Türk hisseden, Türk milletinin menfaati için çal›flan, Türk milletinin hizmetinde çal›flan insanlar›n refah düzeyini yükselten ve onlar›n mutlu olarak görmek isteyen, düflüncelerini, hal ve hareketlerini ona göre ayarlayan ve planlayan herkes Türk milliyetçisidir. Türk milliyetçili¤i hiçbir zaman kan baz›nda, ›rk baz›nda düflünülmemelidir. Bu kültür baz›ndad›r, düflünce baz›ndad›r. Bu küresel ve bölgesel entegrasyonlarda az önceki anlat›lan bu manzara karfl›s›nda Türk milliyetçileri ne yapmal›? Türk milliyetçilerinin belirli fikirleri ayn› kanal içerisinde dile getirmelidir. Köklü Türk milliyetçili¤ine sahip insanlar›n ‹slami de¤erlere, ‹slamiyetin yap›s›na sahip bir hayat kurduklar›n› ve ‹slamiyeti yaflay›fllar›na ve düflüncelerinde önce ‹slam ahlak ve faziletini sonra Türklük gurur ve fluurunu iç içe kaynaflt›rd›¤›n› hepimiz eskiden beri görüyoruz. Bu iki omurgay› birbirinden ay›rmaya kalk›fl›rsak belli bir odakta, belli bir yerde toplanmam›z çok zor olur. Sloganlar›m›z bile yerine göre de¤iflti, ama bu omurgalar› muhafaza edilerek bunun alt kademelerinin doldurulmas› her fleyden önemlidir. Türk milliyetçili¤inin ana fikri yap›s›n›n temeli ‹slam ahlak ve fazileti Türklük gurur ve fluurunun bir temel ana omurga olarak kabul edilmesi ile bafllar. Bunu temel omurga olarak kabul etmeyen bir düflünce yap›s› üzerine Türk milliyetçili¤ini bina etmek mümkün de¤ildir. Haber Türk Ziraat HABER Haber “Türk milliyetçili¤inin ana fikri yap›s›n›n temeli ‹slam ahlak ve fazileti Türklük gurur ve fluurunun bir temel ana omurga olarak kabul edilmesi ile bafllar. Bunu temel omurga olarak kabul etmeyen bir düflünce yap›s› üzerine Türk milliyetçili¤ini bina etmek mümkün de¤ildir. “ Son zamanlarda Türklü¤ü bir alt kimlik olarak koydular. Türk milliyetçilerinin bunlara dünyay› dar etmesi laz›md›. Bugün ülkeyi yönetenler Türklü¤ü bir alt kimlik olarak telakki ettiler. Türklük bizim anlad›¤›m›z manada düflünce ve kültürel anlamda oldu¤u için bir üst kimliktir. Bunun alt kimli¤i ›rk olarak Türk olan veya baflka ›rklar› benimsemifl bütün insanlar›n beraberce yaflamas›d›r. Türk kimli¤i üsttedir. E¤ersen Türklü¤ü alt kimlik olarak belirtmeye çal›fl›rsan ve üst kimlik olarak TC vatandafll›¤›n› ortaya ç›kar›rsan›z ciddi s›k›nt›lar çekersiniz. Türkiye’nin ilerideki bekleyen en büyük tehlikesi, sokakta ideali olmayan bir gençlik yetiflmektedir. Ülkenin e¤itimindeki en büyük bozuklu¤u ö¤retmen yetifltirilmesidir. Ö¤retmenlerde de büyük eksikler vard›r. Ö¤retmen yetifltirmek de ayr› bir hadisedir. Türkiye’nin en önemli konusu dildir. Bir milleti millet yapan dinden ziyade dildir. Siz dilinize sahip olmad›¤›n›z müddetçe diliniz ortadan kalkar ise millet vasf›n›z da zamanla zay›flar, tarihe gömülüp gidersiniz. Olaylara bakarken bir ülke diline sahip ç›kam›yorsa, ulafl›mda haberleflmede hukukta sokakta tabelalarda iletiflimde dilinize sahip ç›km›yorsan›z biliniz ki nesiller aras›nda büyük bir çat›flma yaflanacak, halen yaflan›yor ve yaflanmaya devam edecektir. Bundan sonra da süreç bizim aleyhimize geliflecektir. Türkçeye sahip ç›kmak çocuklar›m›za isim koymakla bafllar ve okullar›m›zda e¤itim dilinin Türkçe olmas› ile devam eder, sokaklardaki tabelalar›n, televizyonlardaki yay›nlar›n, gazetelerdeki yaz›lar›n Türkçe olmas› ile devam etmesi laz›m. E¤er siz buna sahip ç›kamazsan›z gelecekte büyük bir s›k›nt›ya gireriz. Bir önemli konu da bizim nüfus yap›m›zd›r. Maalesef geçmiflte verilen kredilerin belirli bölgelerde nüfus planlamas› yap›l›rken belirli bölgelerde yap›lmad›¤›n›, ortaya koyulan sinsi oyunlar›n nas›l cereyan etti¤ini çoklar›m›z görüyoruz. Ülkeyi idare eden insanlar›n bunlar› iyi bilmeli. Türkiye’nin demografik yap›s› çok iyi irdelenip ciddi bir devlet politikas› benimsenmelidir. Bir yerde yoksulluktan de¤il, adaletsizlikten isyan ç›kar. Çok önemli bir sözdür. E¤er siz adalet sisteminizi ve kanunlar›n›z› tam olarak yerine getirmezseniz sorunlar yaflars›n›z. Örf, adet, ananelerinizin yaz›l› hale gelmifl flekline hukuk denir. E¤er siz hukukunuzu kendi örf ve adetlerinize, gelenek ve göre- neklerinize uygun, ters düflmeyecek flekilde yaparsan›z ve süratli bir flekilde onu tecelli ettirirseniz o zaman adaleti sa¤lam›fl olursunuz. Aksi takdirde 10 y›lda gerçeklefltirdi¤iniz adalet, adalet de¤il zulümdür. Gelenek ve göreneklerimize, yaflay›fl›m›za, dinimize göre Müslüman Türk insan›n›n yaflay›fl›na ters düflmeyecek flekilde kanunlar›m›z› düzenlememiz gerekmektedir. Güneydo¤u Anadolu meselesi bir bütün olarak ele al›nmal›d›r. Türk milliyetçileri güneydo¤u politikas›n› Diyarbak›r’da yapaca¤› bir toplant› ile dosta düflmana aç›klamal›d›r. Bizler ilk önce güneydo¤u politikam›z› net ve belirli bir flekilde ortaya koymal›, onu da ses getirecek bir flekilde aç›klamal›y›z. Fikir sistemi e¤itimi bir bütündür. Milli E¤itim Bakanl›¤›, Kültür Bakanl›¤›, Hükümet e¤er elinizde ise ifliniz kolaylafl›r. Fikir sistemini televizyonlardan, medyadan okullardan çevreden STK’lere kadar bir bütün olarak de¤erlendirmek ve nas›l verilmesi gerekti¤ini ortaya koymak laz›md›r. fiu ana kadar anlatt›klar›m›z ve bunun gibi birçok fikir olgunlaflt›r›l›p, süzülüp, kristal haline getirilip Türk milliyetçilerine sunulmal› ve Türk milliyetçilerinin kabu¤unu y›rtmas› sa¤lanmal›d›r. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekan› Prof. Dr. Ahmet ÇOLAK Birli¤imizi ziyaret etti. nkara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanl›¤›na seçilen ve atamas› yap›larak göreve bafllayan Prof. Dr. Ahmet ÇOLAK Birli¤imizi ziyaret etti. Daha önce “Hay›rl› Olsun” ziyaretine gelmeyi çok istedi¤ini ancak yo¤un tempo sebebiyle ancak bugüne mümkün olabildi¤ini belirten Çolak, böylesine genç bir ekibin, hatta bir k›sm›n›n kendi ö¤rencisi oldu¤u bir ekibin yönetimde olmas›ndan duydu¤u memnuniyeti dile getirdi. Ülkelerin geliflmelerindeki iki temel unsurun, üniversitelerin ve sivil toplum örgütlerinin birlikte hareket ederek neler yap›labildi¤inin örneklerinin dünyan›n çeflitli yerlerinde var oldu¤unu, kendilerinin de göreve gelmelerinin ard›ndan bu tür oluflumlar için gayret göstereceklerini ifade etti. G›da ve beslenmenin önemini vurgulayan Çolak, mesle¤imizin ne A Türk Ziraat HABER 13 kadar k›ymetli oldu¤unu, meslek eti¤i ve tar›m tarihi konular›nda bu önemi ortaya ç›karacak bir enstitü ya da birimin kurulma çal›flmalar›n› bafllatt›klar› müjdesini de verdi. Temel de¤erleri ile bar›fl›k, yeterli bilgi ve beceri donan›m›na sahip, iyi dil bilen, mesle¤ini hakk›yla yerine getirebilecek birikimi kazanm›fl bireyler ve meslektafllar mezun etmek için ellerinden gelen çabay› göstereceklerini, tüm bunlar›n bir anda olmayaca¤›n›, bu sebeple e¤itim sisteminde bölüm yap›lanmas›nda ve müfredatta baz› de¤iflikliklere gideceklerini kaydetti. Hocam›za görevinde baflar›lar dileyen Genel Baflkan›m›z Fehmi K‹RAZ, mesleki oalrak her türlü alanda TZYMB’nin çok eski, genifl ve köklü bir birikime sahip oldu¤unu, bu birikimi hep birlikte güzel ifller yapabilmek için kullanaca¤›m›z› ifade etti. Haber Türk Ziraat HABER Bas›ndan Bas›nda Birlik... Bas›nda Birlik... Türk Ziraat HABER 14 Bas›ndan Türk Ziraat HABER Haber-Yorum YORUM YORUM Ufuk KALE Genel Muhasip "B‹RL‹K OLDU⁄UMUZ SÜRECE VARIZ" Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i Yönetimi olarak ülke ziraat›n›n ilerleme ve geliflmesi için, ilmi, fikri ve tatbiki çal›flmalar yapmak, üyelerin sosyal, kültürel, ekonomik ve mesleki geliflmelerini sa¤lamak amac›yla göreve gelmifl bulunuyoruz. Bu bilinç çerçevesinde hedefimiz, ortak ülkümüz alt›nda toplanan ziraat mühendisi kardefllerimiz aras›nda bir birlik bilinci oluflturarak, toplumun her alan›nda baflar›l› olmam›z› sa¤lamakt›r. Bu kapsamda gerek kültürel gerekse sosyal aktiviteleri ön planda tutarak elimizden geldi¤i ölçüde sizlere hizmet vermeye çal›flmaktay›z. Gönül verdi¤imiz bu yolda bizimle beraber yürüyecek her türlü s›k›nt› karfl›s›nda desteklerini esirgemeyecek siz de¤erli dostlar›m›zla paylafl›m alanlar›m›z› gelifltirmek bizim için en önemli hususlar›n bafl›nda gelmektedir. Bu nedenle, Ankara’n›n ulafl›m olarak en rahat yerinde bulunan birli¤imize her f›rsatta en az›ndan bir çay›m›z› içmek için teflrif etmenizi yürekten istiyoruz. Bir arada zaman geçirmemizin bize sa¤layaca¤› faydalar aflikard›r. Özellikle fikri ve siyasi konularda yapaca¤›m›z sohbetler ile güncel konulardaki ve önemli hususlardaki kafa kar›fl›kl›klar›n›n bir nebze olsun giderilebilecektir. Birli¤imizin ayn› zamanda e¤itici ve ö¤retici yönünü ön plana ç›karmak amac›nday›z. 15 günde bir düzenledi¤imiz panellere kat›lman›z ile siyasi ve teknik konudaki bilgi birikimimizi artt›rmal›y›z. Ayr›ca, birlik yönetimi olarak sizlerden elefltiriler almak, ald›¤›m›z elefltiriler do¤rultusunda her gün daha iyiyi yapmak daha güzeli baflarmak bizler için çok önemlidir. Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i e¤er bizim Birli¤imizse, tafl›n alt›na hep beraber elimizi koyup, Birli¤imizi daha iyi yerlere ulaflt›rmak hepimizin boynunun borcudur. Birli¤imizin devam etmesini sa¤lamak amac›yla küçük katk›lardan kaç›nmamak temel prensibimizi oluflturmaktad›r. Bu nedenle, y›ll›k 25 TL olarak toplad›¤›m›z sembolik aidat›m›z›n düzenli toplanmas› konusunda da hassas davranmaktay›z. Bu konudaki hassasiyetimiz hem tüm üyelerimize hakkaniyet ölçüsü ile davranmak nedeniyledir. Aidatlar›n› düzenli olarak ödeyen üyelerimizi ma¤dur durumda b›rakmak istememekteyiz. Kald› ki y›lda 25 TL’lik aidat sembolik bir miktar oldu¤undan yine Birlik üyelerine harcayaca¤›m›z bu paralar›n kimseye büyük maddi külfet getirmedi¤ini de¤erlendirmekteyiz. Sonuç olarak, biz diyoruz ki; gelin beraber olal›m, birlik olal›m, hep beraber çal›flal›m. Birli¤imiz, beraber oldu¤umuz sürece var olacakt›r. Bizim binaya de¤il; konuflan, tart›flan, elefltiren ve çal›flan arkadafllara ihtiyac›m›z var. Türk Ziraat HABER DO⁄UM Birli¤imiz üyelerinden Sinan-Hatice Demirbafl çiftinin Burak ‹brahim ad›n› verdikleri bir çocuklar› dünyaya gelmistir. Üyelerimiz Nejdet BABAHANO⁄LU ve Sevil BABAHANO⁄LU çiftinin Kemal ad›nda bir erkek çocuklar› dünyaya gelmifltir. T.K.B. Teftifl Kurulu Baflkanl›¤›nda görevli Y.Semih Y›lmaz’›n Tahsin Kayra ad›n› verdikleri bir erkek çocuklar› dünyaya gelmifltir. Anne ve Babalar› tebrik eder Yavrulara Allah’tan uzun ömürler dileriz. TZYMB Yönetim Kurulu VEFAT VE BAfiSA⁄LI⁄I Birli¤imiz Yönetim Kurulu Üyesi Üzeyir YÜREKL‹'nin babas› vefat etmifltir. Birli¤imiz üyelerinden Nahit ONUK'un babas› vefat etmifltir. Birli¤imiz eski üyelerinden Merhum Ahmet Alper GÖKÇE'nin annesi Naime GÖKÇE vefat etmifltir. K.Marafl Sütçü ‹mam Üniversitesinde ö¤retim üyesi olarak çal›flan üyemiz Dr. Mücahit PAKSOY'un babas› vefat etmifltir. Üyemiz Kastamonu eski Tar›m ‹l Müdürü Güray KOÇAK vefat etmifltir. Birli¤imiz Giresun ‹l Temsilcisi ve Giresun Üniversitesi Ö¤retim Görevlisi Ali TURAN’›n babas› vefat etmifltir. 15 Haber-Yorum Birli¤imizin eski yönetim kurulu üyesi ve TZYMB Vakf› yönetim kurulu üyesi Gürbüz MIZRAK'›n babas› Birli¤imizin eski yönetim kurulu üyesi ve TZYMB Vakf› yönetim kurulu üyesi Gürbüz MIZRAK'›n babas› vefat etmifltir. Birli¤imiz üyelerinden Ordu Üniversitesi'nde çal›flmakta olan Yrd. Doç Dr. fiahin DERE vefat etmifltir. Birli¤imiz üyesi Hasan DURSUN’un amcao¤lu (enistesi) Rüstü DURSUN vefat etmifltir. Birli¤imiz üyelerinden Mustafa Ç›nar'›n efli Saadet Ç›nar vefat etmifltir. Merhum ve Merhumelere Allah’tan rahmet yakınlarına Baflsa¤l›¤› dileriz... TZYMB Yönetim Kurulu Mart 2009 l Y›l: 9 l Say›: 40 TÜRK Z‹RAAT HABER Mart 2009 Y›I:9 SAYI: 40 Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i ve Vakf› Ad›na Sahibi: Fehmi K‹RAZ Genel Yay›n Yönetmeni ve Yaz› ‹flleri Müdürü Mehmet B‹L‹R Yay›n Kurulu Mehmet B‹L‹R H.Hüseyin BAYRAM Ekrem UZMAN Türk Ziraat Yüksek Mühendisleri Birli¤i Genel Baflkan: Fehmi K‹RAZ Genel Baflkan Yard›mc›s›: Hasan Hüseyin BAYRAM Genel Sekreter: Dr. Erkan ‹ÇÖZ Genel Muhasip: Ufuk KALE Genel Yay›n Yönetmeni: Mehmet B‹L‹R Üye: Üzeyir YÜREKL‹ Üye: ‹smail AKBULUT Üye: Mustafa BOZKURT Üye: Bayram ÖZDEM‹R Türk Ziraat Mühendisleri Birli¤i Vakf› Baflkan: Halil B‹L‹C‹ Baflkan Yard›mc›s›: Erol DOK Mali Sekreter: Dr Hüseyin BÜYÜKfiAH‹N Üye: Dr. Ahmet ERDURMUfi Üye: Dr. Selim YÜCEL Üye: Hayri YÜRÜR Üye: Fehmi K‹RAZ ADANA Halil KILINÇ ANTALYA Nurettin DEM‹RKOL 0 242-243 43 68 KONYA Ahmet YILMAZ 0 332-237 67 68 0 505-389 44 81 fi.URFA Rüstem COfiKUN 0 414-313 12 23 SAMSUN Kudret KEVSERO⁄LU 0 362-457 60 20 ‹ZM‹R ‹smail EMETL‹ 0 232-462 45 63 ‹STANBUL Hikmet KARAÇAY ADIYAMAN AFYON A⁄RI AMASYA ANKARA ARTV‹N AYDIN BALIKES‹R B‹LEC‹K B‹TL‹S BOLU BURDUR BURSA ÇANAKKALE ÇANKIRI DEN‹ZL‹ D‹YARBAKIR ED‹RNE ELAZI⁄ ERZ‹NCAN ERZURUM ESK‹fiEH‹R GAZ‹ANTEP G‹RESUN GÜMÜfiHANE HATAY ISPARTA MERS‹N KARS KASTAMONU ADANA Halil KILINÇ Tel:......................... 0 532-323 37 14 ANTALYA Nurettin DEM‹RKOL Tel:......................... 0 242-243 43 68 Ahmet YILMAZ KONYA Tel ......................... 0 332-237 67 68 fi.URFA Rüstem COfiKUN Tel ......................... 0 414-3131223 SAMSUN Kudret KEVSERO⁄LU Tel ......................... 0 362-4576020 ‹ZM‹R ‹smail EMETL‹ Tel ........................ 0 232-4624563 ‹STANBULHikmet KARAÇAY Tel ........................ 0 532 331 40 48 0 532 331 40 48 Mahmut ATALAY Osman KONUR Ferhat HAN Ahmet M‹LL‹C‹ Yüksel fiANLI Zafer ÇEL‹K fiakir DÜMENC‹ Çetin DA⁄ Mustafa ATABAY H.Arap fiANLI Mustafa ODABAfi Metin B‹LG‹Ç Hasan YAMAN Dr. Cafer TÜRKMEN Semih A⁄IR Ethem TÜMBEK Özden GED‹KL‹ DR. Yalç›n KAYA Erol GÖKTÜRK Özkan BOZBEK Yakup ÇAKAR Ömür CAN S.Vakkas KORKMAZ Ali TURAN Evren ÖZDEM‹R Mehmet DO⁄AN Arif Önder YILMAZTÜRK Adnan Kemal KOCADA⁄ Yusuf YURDALAN Erkan DANA KAYSER‹ KIRKLAREL‹ KIRfiEH‹R KOCAEL‹ KÜTAHYA MALATYA MAN‹SA KAHRAMANMARAfi MARD‹N MU⁄LA NEVfiEH‹R N‹⁄DE ORDU R‹ZE SAKARYA S‹‹RT S‹NOP S‹VAS TEK‹RDA⁄ TRABZON UfiAK YOZGAT AKSARAY BAYBURT KARAMAN KIRIKKALE BARTIN I⁄DIR YALOVA KARABÜK K‹L‹S OSMAN‹YE Burak IfiIK Üzeyir GÜNGÖR Duran DURAN S. Mete BALLI Fikret ERÇAYAN Mehmet Naim DEM‹RTAfi Osman KALPAK Dursun UZUN Abdurrahman ENSAR‹ Hadi KAYHAN Levent ÇEL‹K Hüseyin ONARAN Zekeriyya KIRDAR Hakan B‹RBEN fiinasi ORHAN M.Hakan DEM‹RHAN M.Ali URAL Murat ATA Haydar SOYKAN O.Nuri BAK‹ Ali SELV‹ Ahmet ÜNSAL DR. Muhammed DEM‹RTAfi Tamer DA⁄TEK‹N Emin TOPYILDIZ Ahmet BARIfi Yusuf ALAGÖZ Recep KAVZA Ahmet YILMAZ Recep ÇENDEK M.Hakan ÖZTÜRK Ali YILMAZ TZYMB ANKARA KURUM TEMS‹LC‹LER‹ TZYMB ‹L TEMS‹LC‹LER‹ TZYMB fiUBELER‹ Adres: Sakarya Cad. No: 30/2 Yeniflehir/ANKARA Tel : 0 (312) 433 59 81 - 0 (312) 433 17 68 Faks:0 (312) 433 64 11 - www.tzymb.org.tr Tasar›m: Grafikare Tel: 0 312. 310 59 20 Bask› Baflak Matbaac›l›k Macun Mah.Anadolu Bulvar› No: 5/15 Yenimahalle -ANKARA Tel: 0 312 397 16 17 Yay›n Türü: Yerel Süreli Bask› Tarihi: .02.2009 Adnan ORHAN Süleyman ODABAfiI Afl›r NADAR Atilla TEKBUDAK Aytekin BÜYÜKBAfi Cengizhan MIZRAK Durmufl ERDURMUfi E. Burhan YILDIZ Hüseyin Can AfiIK Eyüp SER‹N H Hüseyin ATAR Hayri YÜRÜR Hayriye KEÇECi Mehmet fi‹MfiEK Tar›k COfiKUN Mehmet KEÇEC‹ Nevzat ÇELEB‹ Nihat F‹DAN Osman AYKUT Özer ÇINAR Reflit SAVRUN Salih KÜÇÜKKAYA Selami YAZAR fiükrü KUTLUK Tevfik GÖK Turgay POLAT Y›ld›r›m fiamil ÖZDEN Yunus KAHYA GÖKHAN BALCI Sinan DEM‹RBAfi www.tzymb.org.tr TKB TÜGEM STRATEJ‹ GEL‹fiT‹RME BfiK. TARIM ALET MAK. TEST MRK. DS‹ V. BÖLGE MD. METEOROLOJ‹ GN.MD. TAVUKÇULUK ARAfi.ENS Z‹R. MÜC. MRK ARAfi.ENS TKB. YAYIN DA‹RES‹ BfiK.LI⁄I TKB. TEDGEM PANKOB‹RL‹K ANKARA ÜN‹.Z‹R. FAK. DPT TKB TAGEM TKB TARIM REF.ANKARA BÖL.MD TKB TEFT‹fi KURULU BfiK. TOPRAK GÜBRE ARAfi.ENS. TARIM KRED‹ KOOP B‹R. TÜ‹K SA⁄LIK BKN. HIFSISIHHA ENS. TARIM KRED‹ ANKARA BÖLGE TKB T‹GEM TKB KORUMA KONTROL GN. MD. TARLA B‹TK‹LER‹MERK ARfi.ENS fiEKER FB. A.fi. GENEL MD. GENÇL‹K SPOR GENEL MD. TARM TOHUM TESC‹L VE SER.MRK.MD TMO TKB TARIM ‹L MD. TKB TARIM REFORMU GN.MD.