KOBİ`ler ve Girişimcilik - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Transkript
KOBİ`ler ve Girişimcilik - Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi KOSGEB Başkanı Mustafa KAPLAN ile Röportaj Türkiye’de İnovatif Girişimcilik KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287 Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası “Önce Küçük Olanı Düşün” Etkinliği KOBİ’ler ve Girişimcilik i s i g r e D k i l i l m i r e V AYI 3. S 12/ - 20 GİSİ DER LİLİK RİM - VE ĞÜ RLÜ ÜDÜ KNO LOJİ E TE SAN AYİ V İLİM , T.C. B T.C . BİL İM Tel: VER , SAN (31 İML AYİ 2) 4 Geli 67 İLİK VE T b e-p 55 90 olu S GE EKN o ost NE a: v (10 Ha kak N L M OLOJ gm t) o @sa - Fak : 5 Ka ÜD İ BA v nay s: ÜR i.go (312) aklıde LÜĞ KANL re v.tr 4 IĞI - in 27 30 06690 Ü 22 tern AN K et: htt Faks (D ARA p://v gm ergi): (3 .san ayi. 12) 46 gov 74 77 .tr 9 BAK A NLIĞ I 5 Kavaklıde 55 90 (10 Hat) re 06690 ANK - Faks: (312) ARA e-posta: vgm 427 30 22 @sanayi.gov Faks (Dergi): .tr - internet (312) 467 47 : http://vgm.sa 79 nayi.gov.tr EL M T.C. BİLİM, SANAYİ VERİMLİLİK VE TEKNOLOJİ BAKA NL GENEL MÜ DÜRLÜĞÜ IĞI Gelibolu Sok ak No: Tel: (312) 467 GEN EL MÜDÜRLÜĞÜ VERİMLİLİK GEN İ BAKANLIĞI - İM T.C. BİL NAYİ VE TEKNO LOJ T.C. BİLİM, SA er (Der .tr vaklıd - Faks yi.gov o: 5 Ka 30 22 m.sana ) 427 tp://vg ks: (312 ternet: ht - in ov.tr ISS N 101 3-1 Mühendisli 388 ği Uygulamal arı Doç. Dr. M. Toplam Ka Akif ÖZER lite Yö Üzerine Etki netimi (TKY)’nin Ku rumsal İmaj leri: Yönetic i Görüşleri Üzerine Bir Araştırma Öğr. Gör. En is Baha BİÇE Yrd. Doç. Dr R . Hasan EK İNCİ Öğr. Gör. Üm İşgörenlerin it NALDÖK Or ga EN nizasy Değiştirme Sıklığının Ör onda Çalışma Süresi ve İş gütsel Bağl ılık Düzeyl erine Etkisi Balanced Sc Dr. Derya KA or RA Yönteminin ecard Performans De Türkçe Yazın ğe daki Tercüm rlendirme e Problemi Ver Yrd. Doç. Dr Fast Food İşl iml . Ali ERBAŞI etmelerinde ilik M Yön al ve Hizmet Kalit Artırılması etim İçin Kalite Fo esinin nksiyon Ya ind yılımı eÖ lçm Uygulamas ve Türki ı Ya ye ev Utku KARP S e Te t ı a rım nay Doç. Dr. Mur UZ şhi l ar İ at Caner TE i s: B i n d lişk STİK e (1 Y Doç. Dr. Fa U Hazır Giyim r i d. D mu Uygu ir KOB si ( tma PAKDİL Ris 987 Tüketicilerin D t D lam İ oç kY oğr -20 in Vitrin Ta D ö E as usa 07) M net r sarım imi l Ba İşg . Ekin İRTA ı Etkilenme larındanYön Ş T ve ğın ücü Durumları ets İşle tı Ç Ve OKAT Öğr. Gör. Ar e A l r M r t zu ARSLAN aç O m Dr. özüm imli lara uhase Deme elerd liği Ha l e Esra ARĞILL lit me k P be K t BA e U I rom ar RLİ ygul SUİÇM si) eth arla N H ana EZ ee rını Sıra n V ARMA bilirli Ban lam erilm NK ği A ka aY Yrd Yr Örg Çal önt esind YA T.C. BİLİM, SA üts ışan d. Do . Doç em e B NAYİ VE TEKN ç. . ir el S lar i OLOJİ BAKANL tre ının Dr. Fa Dr. Ni Uygu ve Bir IĞI VERİMLİLİK GE s Fa lgü t P NEL MÜDÜRLÜĞ m e n K lama ktö rfo a Türkiye’nin Ü T EKT UTA rler rma Verimlilik M Y ÜF inin nsı erkezi EKÇ nı E Kam 2012/2 D ve usa Yrd üzey Mem tkiley İ l Ka Öğ .Do leri nu en n r.G lkın ör. ç. Dr. nin Te iyet ma Osm Ali sp da an ERBA iti Pro Ü je Y Tug NÜV ŞI M öne A a Yrd odels timin y ARA R .Do el B e Yö T ç. D ir Y ne r. A akla lik ydı ş n U ım STA RİM LİLİK - VERİMLİLİK E LIĞI - V BAKAN NOLOJİ EK Yİ VE T , SANA ĞI KANLI Jİ BA Ü Ğ KNOLO VE TE MÜDÜRLÜ RA 7 47 79 KA L E AN 12) 46 0 GEN gi): (3 e 0669 İçin Değişim - VE DERGİSİ - 2012 NEL M K GE RİMLİLİ LIĞI BAKAN OLOJİ N K E T Ü E NAYİ V L MÜDÜRLÜĞ kezi İM, SA E er T.C. BİL RİMLİLİK GEN imlilik M r e VE V iye’nin 012/1 Türk 2 Etkin ve Ve rimli Yönetim 8 13-138 ISSN 10 /2. SAYI rikçi Teda ında ma rtam ir Uygula K O im B et ÜR da Ür erine Dair tafa ÖZT AS ın n a s il Mu Zam İlişk NKAY A Tam oç.Dr. in ŞE Yrd.D r. Hüsey e ÇAMLIC iy ç.D k o e Z .D ör. Yrd iterli Öğr.G ok Kr PSIS Ç ygulama O T : ü U ELİ lçüm e Bir ının Ö mi Üzerin an DEMİR EZ h mans erfor rme Yönte oç.Dr. Er TÜKENM P e İşletm Karar Ve Yrd.D r. N. Mine ünün oç.D ektör i Yrd.D ılım S elenmes z a Y c ve ması alarının İn e MUTLU la r a k z id Pa a Ze - Fer ının Yazılım Pazarlam OKUMUŞ anlar Elem kilerini ullah d im b t A e r r. i Et ğ k Ö e d ma ın Doç.D aların ları Üzerin Bir Araştır A e Çab AC nış lik liştirm a Davra eye Yöne kran KAR EZ e G Satış Satın Alm Ölçm ğr.Gör. Şü afa GÜLM st Ö k r. Mu Olara Doç.D i temi Y e ön ılık Örneğ m ir d c n ER ka eğerle amı: Ban Kemal İLT D s n r . a u in - Dr. H rform zeyi K ilerin Bir Pe Uyum Yü n ŞİMŞEK e Etk örün ndırma ve Kağa t k y e a r S E atla an) kstil ak Te aliyet - Fiy ri Açısınd İR in Uş rizi’n im - M cat Süreçle ail AYDEM t K e 8 r 0 i (Ü 20 İhra ç.Dr. İsm nmes o İncele Yrd.D ÜDÜRLÜ ĞÜ - V E K DE RİMLİLİ RGİSİ I /1. SAY - 2012 T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. BİLİ M, S ANA V Tü ERİMLİ Yİ VE TE rkiy LİK G KNO e’ni E n V NEL MÜ LOJİ BA K erim DÜR LÜĞ ANLIĞ lil 201 I 2/3 ik M Ü erke zi ISS N1 013 -13 88 T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’NÜN AYLIK YAYIN ORGANIDIR KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287 Bu dergi 6.000 adet basılmaktadır. ISSN: 1300-2414 Yayın Türü: Yerel Süreli Türkçe - İngilizce SAHİBİ T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ADINA GENEL MÜDÜR Anıl YILMAZ GENEL KOORDİNATÖR Dilek BİRBİL SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Cangül TOSUN YAZI KURULU Cangül TOSUN - Bahadır AVŞAR İNGİLİZCE SAYFA SORUMLUSU Gülçin MANZAK AYDIN - Şirin Müge KAVUNCU FOTOĞRAFLAR Hakan CANBAKIŞ Cüneyt OLGAÇ ABONE Mehtap EMRE (312) 467 55 90 / 331 mehtap.emre@sanayi.gov.tr Anahtar Dergisi’nin PDF dosyalarının her ay düzenli olarak e-posta hesabınıza gönderilmesini istiyorsanız, konu alanına “Anahtar” yazıp abone@sanayi.gov.tr adresine boş bir e-posta atabilirsiniz. Dergide yayımlanan yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. YÖNETİM YERİ T.C. BİLİM SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Gelibolu Sokak No: 5 Kavaklıdere 06690 ANKARA Tel: (312) 467 55 90 (10 Hat) Faks: (312) 427 30 22 Faks (Dergi): (312) 467 47 79 e-posta: vgm@sanayi.gov.tr internet: http://vgm.sanayi.gov.tr GRAFİK TASARIM ve UYGULAMA Torna TASARIM BASKI KORZA YAYINCILIK BASIM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. Büyük Sanayi 1. Cad. 95 / 1 İskitler - Ankara Tel: (312) 342 22 08 Faks: (312) 341 14 27 BASILDIĞI TARİH: Anahtar Dergisi’nin Kasım 2012 sayısı 01.11.2012 tarihinde basılmıştır. A nahtar’ın bu ayki sayısı, Türkiye ekonomisinin son dönemde ortaya koyduğu yüksek performansın ve gerçekleştirdiği büyümenin başlıca aktörlerinden biri olan KOBİ’lere ve girişimciliğe ayrıldı. Ülkemizdeki işletmelerin sayı olarak yüzde 99,8’ini oluşturan ve toplam istihdamın yüzde 78’ini bünyesinde barındıran KOBİ’ler, üretim yapılarının dinamikliği ve dışsal etmenler karşısındaki esneklikleriyle, Türkiye’nin orta ve uzun vadedeki büyüme hedeflerine ulaşmasında, hiç şüphesiz, belirleyici rol oynayacak. Gerek yeni iş ve istihdam olanaklarının yaratılması gerekse mevcut üretim ve hizmet sunum süreçlerinin geliştirilmesine yönelik olarak, ülke düzeyinde girişimcilik kültürünün yaygınlaşması, küresel ölçekte rekabet edebilirliğimizi artırmanın temel kaynaklarından biri olacaktır. “KOBİ’ler ve Girişimcilik” başlığını taşıyan bu sayımız, her zamanki gibi, çeşitli tarafların konuya ilişkin çok boyutlu ve analitik değerlendirmelerine başvurularak hazırlandı. Ülkemizde KOBİ’lerin gelişimine yönelik her türlü teşvik ve desteğin sağlanmasında öncü konumda olan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı da (KOSGEB), konuya dair kapsamlı bilgi ve verilerin yanında özgün değerlendirmeleriyle, bu sayının oluşumunda değerli katkılar sundu. Bu vesileyle başta Bakanımız Sayın Nihat ERGÜN olmak üzere, KOSGEB Başkanı Sayın Mustafa KAPLAN’a ve derginin yayına hazırlanmasında desteklerini bizlerden esirgemeyen KOSGEB’in tüm yönetici ve çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Dergimizde KOSGEB’in KOBİ’lere ve girişimciliğe ilişkin yalnızca pratik değil, kuramsal yetkinliğini de ortaya koyan ve KOSGEB yönetici ve uzmanlarınca kaleme alınan makaleleri bulabilirsiniz. Bu makalelerin yanı sıra, KOBİ’lere ve girişimciliğe ilişkin çok sayıda veriyle ve iyi uygulama örnekleriyle zenginleştirdiğimiz bu sayıda, son derece büyük önem taşıyan bu iki konuyu, mümkün olan en kapsayıcı şekilde sizlerle paylaşma kaygısı güttük. Bu derlemenin KOBİ’lerimizin daha da güçlenmesine ve hâlihazırda karşı karşıya oldukları belirli güçlüklerin aşılmasına küçük de olsa bir katkısı olmasını umut ediyor, emeği geçenlere tekrar teşekkür ediyoruz. Anıl YILMAZ Genel Müdür İçindekiler 4 Çankaya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ziya B. GÜVENÇ ile Röportaj Verimlilik Yönetim Sisteminin Bir Standart Olarak Endüstriyel İşletmelerde Uygulanması ÜniversiteVErimlilik TEMMUZ 2012 YIL: 24 SAYI: 283 Üniversitelerde Verimlilik Çalışmaları Verimlilik Genel Müdürlüğü’nün Danışmanlık ve Eğitim Hizmetleri Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan ASLAN’ın Değerlendirmesi Yönetim Danışmanlığı 5746 Sayılı Kanun Kapsamındaki Ar-Ge Merkezleri ve Sağlanan Teşvikler KOSGEB Tarafından KOBİ’lere Sağlanan Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri “Türkiye’deki Yönetim Danışmanlığı Sektörünün Sorunlarının Belirlenmesi ve Çözüm Önerilerinin Geliştirilmesi” Araştırması AĞUSTOS EYLÜL 2012 2012 YIL:YIL: 24 24 SAYI: SAYI: 285284 T.C.T.C. BİLİM, BİLİM, SANAYİ SANAYİ VE TEKNOLOJİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI BAKANLIĞI VERİMLİLİK VERİMLİLİK GENEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ MÜDÜRLÜĞÜ ISSNISSN 1300-2414 1300-2414 EYLÜL 2012 YIL: 24 SAYI: 285 EKİM 2012 YIL: 24 SAYI: 286 Teknoparklar ve Ar-Ge Merkezlerinin Uygulamada Karşılaştıkları Sorunlar ve Çözüm Önerileri 7 RÖPORTAJ: Mustafa KAPLAN / KOSGEB Başkanı 10 Bir Ülke, Girişimcileri Kadar Güçlüdür Sedat SADİOĞLU - Necla HALİLOĞLU 14 Türkiye'de İnovatif Girişimcilik / Gülden USLU 17 KOBİ'ler Büyür Türkiye Büyür / Ahmet KOÇ 20 Enerji Darboğazı, Enerji Verimliliği ve KALKINMADA ANAHTAR VERİMLİLİK Yenilenebilir Enerji Pınar IŞIN - Okan SALDOĞAN Eğitim ve Danışmanlık Sektörü Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi KOSGEB Başkanı Mustafa KAPLAN ile Röportaj Türkiye’de İnovatif Girişimcilik Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası “Önce Küçük Olanı Düşün” Etkinliği ISSN 1300-2414 KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287 23 KOSGEB ile Çevreye Duyarlı Yeşil KOBİ'ler Abdullah KARAOSMANOĞLU - Mehmet Görkem GÜRBÜZ 26 Kriz Dönemlerinde KOBİ'ler ve İzledikleri Rekabet Stratejileri / Dr. Celal HATİPOĞLU T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 28 KOBİ'ler İçin Alternatif Finansman Kaynakları YIL: 24 SAYI: 287 Faruk GÜREL KASIM 2012 KALKINMADA ANAHTAR VERİMLİLİK Ülkemizde ve Dünyada Teknopark Yaklaşımları Ar-Ge Merkezleri Teknoparklar 0 ANKARA aks (Dergi): (312) 467 47 79 /vgm.sanayi.gov.tr 0 ANKARA aks (Dergi): (312) 467 47 79 /vgm.sanayi.gov.tr 4 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN'ün Değerlendirmesi BAKANLIĞI RLÜĞÜ BAKANLIĞI RLÜĞÜ Dünyada ve Türkiye’de Sürdürülebilir Kampüs Uygulamaları KOBİ’ler ve Girişimcilik 32 KOSGEB'in Avrupa İşletmeler Ağı (AİA) Faaliyetleri Ümit ÇAKAR 28 Sayı 287 Kasım 2012 7 35 Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası "Önce Küçük Olanı Düşün" Etkinliği 36 KOSGEB Destekleri ile Başarıya Koştular Elanur HINISLIOĞLU 40 28. İSEDAK Toplantısı D-8 Üçüncü Sanayi Bakanları Toplantısı Dhaka'da Gerçekleştirildi Girişimcilerin Hayalleri Gerçek Oluyor... 41 Güney Kore Bilgi Değişimi Programı Kapsamında Çalışma Toplantıları ve Saha Ziyaretleri Gerçekleştirildi 42 Türkiye'nin Ekolojik Ayak İzi Raporu 43 Study Meetings and Field Visits in the Framework of South Korea Knowledge Sharing Program had been carried out 44 SME's and Entrepreneurship 46 Sanayi Göstergeleri / Industry Indicators 47 Bilim ve Teknoloji Göstergeleri Science And Technology Indicators 48 Ulusal ve Uluslararası Verimlilik İstatistikleri National and International Productivity Statistics Ulusal Verimlilik İstatistikleri National Productivity Statistics 35 KASIM 2012 3 KOBİ’ler ve Girişimcilerin Türk Ekonomisindeki Yeri ve Önemi Nihat ERGÜN Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı KOBİ’ler; değişen piyasa koşullarına hızlı uyum yetenekleri, esnek üretim yapıları, bölgeler arasında dengeli büyüme, işsizliğin azaltılması ve yeni iş alanları açılmasındaki katkıları gibi bir dizi olumlu özellikleri nedeniyle, ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasının temel taşlarıdır. Ülkemizde de işletmelerin yüzde 99,77’sini oluşturan KOBİ’ler, toplam istihdamın yüzde 78’ini, toplam katma değerin yüzde 55’ini, toplam satışların yüzde 65,5’ini, toplam yatırımların yüzde 50’sini, toplam ihracatın yüzde 60,1’ini, toplam kredilerin yüzde 24’ünü gerçekleştirmektedir. Bu rakamlar, KOBİ’lerin Türkiye ekonomisindeki önemli rolünü açıkça göstermektedir. Bu önemli özelliklerinin yanı sıra, KOBİ’lerin yaşadıkları ve çözmeleri gereken birtakım sorunları da bulunmaktadır. KOBİ’lerin öncelikli sorunu öz kaynak yetersizliği ve kredi teminindeki güçlüklerden oluşan finansal sorunlardır. Yapısal, yönetim, üretim ve yeni teknolojilere uyum sorunları, düşük kapasiteyle çalışma, tedarik ve stoklama, bilgi desteği ve teknik yardım, pazarlama ve rekabet, yeni yatırım yapamama, Gümrük Birliği'ne uyum, yasal düzenlemelerde yetersizlik ve bürokratik engeller gibi sorunlar da KOBİ’lerin yaşadığı veya yaşaması muhtemel diğer problemleri oluşturmaktadır. Bu nedenle ekonomi açısından önemi ortada olan KOBİ’lerin bu problemlerinin çözümüne ve problem çözme yeteneklerinin geliştirilmesine yönelik mekanizmaların oluşturulması da kamu otoritesi olarak devletin üzerinde durması gereken önemli bir noktayı oluşturmaktadır. KOBİ’lerin yaşadığı problemlerin çözümü Avrupa Birliği ülkelerinde 4 KASIM 2012 ve tüm gelişmiş ülkelerde üzerinde önemle durulan bir konu olmaya devam etmektedir. Küresel rekabetin yoğunlaştığı ve teknolojik değişimin hız kazandığı bir dönemde, Avrupa Birliği, ABD ve Japonya, aralarında, yenilikçilik ve Ar-Ge açığını kapatmak, bilgi ekonomisine geçmek ve daha kaliteli istihdam yaratabilmek için Lizbon Stratejisi’ni uygulamaya koymuşlardır. Bu kapsamda uygulamaya konulan ‘Modern KOBİ Politikası’, KOBİ’lerin üzerindeki bürokratik ve finansal yükleri kaldırmayı amaçlamaktadır. Avrupa Birliği (AB) bunun ardından, KOBİ’lerin büyümesi için en uygun ortamı yaratmayı, AB tarafından oluşturulan tüm politikalarda KOBİ’lerin ihtiyaçlarını ön planda tutmayı ve AB devlet başkanları ile hükümetlerine KOBİ vizyonu kazandırmayı amaçlayan “AB İçin Küçük İşletmeler Yasası”nı yürürlüğe koymuştur. İşletmelerin ve girişimcilerin şirket kurmasını kolaylaştıran, işletmeler üzerindeki mali ve bürokratik yükleri kaldırmayı hedefleyen Küçük İşletmeler Yasası, aynı zamanda KOBİ’lere oluşturacakları gruplarla uluslararası pazarlarda birlikte hareket edebilme imkânı da sağlamıştır. üzere gerekli eylem ve projeler demetini oluşturduk. KOBİ Stratejimiz doğrultusunda, ''Girişimciliğin geliştirilmesi ve desteklenmesi'', ''KOBİ'lerin yönetim becerilerinin ve kurumsal yetkinliklerinin geliştirilmesi'', ''İş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi sürecinde KOBİ'lerin gözetilmesi'', KOBİ'lerin Ar-Ge ve yenilik kapasitesinin geliştirilmesi'' ve ''KOBİ'lerin ve girişimcilerin finansmana erişimlerinin kolaylaştırılması'' olmak üzere beş ana stratejik alanda toplam 83 eylem ve proje gerçekleştirilecektir. 2008 yılında yürürlüğe giren bu Yasa'da, gerek Birlik bünyesinde, gerek ulusal düzeyde KOBİ’lere yönelik politikalar oluşturulurken, ülkelere rehberlik etmesi amacıyla 10 temel prensip belirlenmiş, bu Yasa'ya temel teşkil eden "Önce Küçük Olanı Düşün" prensibi ışığında bir dizi mevzuat düzenlemesinin yapılmasının gerekliliği vurgulanmıştır. KOSGEB, bu prensiplere ilişkin ilerlemeleri izlemekle görevli "Ulusal Koordinatör" olarak belirlenmiştir. Avrupa Küçük İşletmeler Yasası kapsamında belirlenen hedef ve ilkeler, Türkiye ekonomisi için de öncelik arz etmekte olup yapılan ve yapılacak uygulama ve düzenlemeler de bu hedef ve ilkeler ile paralellik arz etmektedir. Geçen yıl uygulamaya başladığımız KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı ile KOBİ’lerin ihtiyaçlarına duyarlı, niteliği yüksek hizmet ve desteklerle KOBİ'lerin üretim seviyesini, yatırım miktarını ve katma değeri arttırmayı amaçlıyoruz. Bu belgeyle birlikte, KOBİ’lere yönelik temel stratejileri belirledik, gerekli ve öncelikli faaliyetleri detaylı bir şekilde ortaya koyduk, arzu edilen hedeflere ulaşma yolunda ilgili taraflara düşen görevleri açık bir şekilde ifade etmek Geçtiğimiz 10 yıl, Türk KOBİ’leri için önemli fırsatlar dönemi olmuştur. Finans sektörünün KOBİ kredi portföyünü büyütmüş olması; uluslararası firmaların Türkiye’nin sanayi alanlarına girmiş olmaları ve Türk şirketlerinin Avrupa pazarlarına girmeleri ile uluslararası standartların yayılmasını teşvik etmiş olmaları bu fırsatlardan bazılarıdır. Türkiye’deki KOBİ’lerin, mikro finans hizmetlerinden küme oluşumuna kadar yenilikçi stratejiler ve çözümlere yönelmesi de bu alanda yaşanan bir diğer önemli gelişme olmuştur. Bunun yanında; işletmelerin mali ve yapısal sorunlarının çözümüne ilişkin olarak faaliyet gösteren kamu kurum ve kuruluşlarının daha etkin çalışmaları, işletmelere sağlanan destek süreç ve mekanizmalarının daha verimli ve işletmelerin ihtiyaçlarıyla daha uyumlu hale getirilmeleri de KOBİ’lerin ekonomik hayatta karşılaştıkları sorunların çözümünde önemli rol oynamış ve oynamaya devam etmektedir. KASIM 2012 5 2009 yılında yaptığımız kanun değişikliği ile imalat sanayinin yanı sıra, hizmet ve ticaret sektörlerindeki KOBİ'leri de KOSGEB’in hedef kitlesine dâhil ettik. Genişleyen bu hedef kitlesinin ihtiyaç ve beklentilerine cevap verebilecek, “yalın ve esnek”, “nitelikli KOBİ'lerin nitelikli şekilde destekleneceği” yeni bir destek sistemi oluşturduk. KOSGEB desteklerinin içerik, limit ve destek oranlarında iyileştirmeler yaparken, KOSGEB'in ve desteklerinin anlaşılmasına ve erişilebilir olmasına yönelik tedbirler aldık. KOBİ’ler ve girişimcilerin daha kolay ulaşabilmesi için Hizmet Merkezi Müdürlükleri bulunan il sayısını 33'ten 68'e çıkardık, web sitesini yeniledik, Çağrı Merkezini (444 1 567) devreye aldık. KOSGEB; bu yeni dönemde online başvuru aldığı destekleme modeli ile KOBİ’lerin yönetim becerilerini ve kurumsal yetkinliklerini geliştirmek, Ar-Ge ve inovasyona dayalı faaliyetlerini artırmak, girişimcilik kültürünü geliştirmek ve başarılı yeni işletmelerin kurulmasını teşvik etmek amacıyla KOBİ’lere ve girişimcilere; Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı, KOBİ Proje Destek Programı, Tematik Proje Destek Programı, Girişimcilik Destek Programı, İşbirliği - Güçbirliği Destek Programı, Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı ve Genel Destek Programı olmak üzere yedi ayrı program ile yol göstermeye ve destek olmaya devam etmektedir. Sektörel ve bölgesel farklılıklar gözetilerek, sonuç odaklı ve daha fazla etki oluşturacak şekilde, program ve proje esaslı olarak işletmelere, girişimcilere, KOBİ’lere yönelik projeleri 6 KASIM 2012 olan meslek kuruluşlarına ve işletici kuruluşlara, geri ödemeli ve geri ödemesiz destekler sağlanmaktadır. KOSGEB, 2003 yılından 2012 yılı Eylül ayı sonuna kadar geçen dönemde, 120 binden fazla işletmeye yaklaşık 634 milyon TL destek sağlamıştır. Daha da önemlisi, yeni programlardan da görüleceği üzere, bu destekler her geçen gün daha doğru adreslere ulaşmaktadır. KOSGEB Destek Programları’nın yanında, KOSGEB KOBİ Kredi Faiz Desteği Yönetmeliği kapsamında KOBİ’lere uygun koşullarda finansal destek de sağlanmaktadır. Söz konusu kredi faiz destek programları ile işletmeler; üretim, kalite ve standartlarını arttırmalarını, finansman sorunlarının çözümünü, istihdam yaratmalarını ve uluslararası düzeyde rekabet edebilmelerini teminen; yatırım, işletme sermayesi ve ihracata yönelik olarak 2003 yılından itibaren desteklenmektedir. Bu kapsamda, 210 bine yakın işletme için yaklaşık 11,6 milyar TL’lik kredi hacmi oluşturulmuş ve bu işletmelerin bankalara ödeyeceği 1 milyar TL’den fazla faiz KOSGEB tarafından karşılanmıştır. Ekonomik kalkınma ve istihdam sorunlarının çözümünün temel faktörü olan girişimciliğin desteklenmesi, yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin kurulması amacıyla 2010 yılında Girişimcilik Destek Programı’nı uygulamaya başladık. Bu Program kapsamında verdiğimiz Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri, girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmayı amaçlamaktadır. Bu eğitimden yararlananlar, kendi iş fikirlerine ilişkin iş planlarını hazırlayabilecek bilgi ve deneyimi kazanmaktadırlar. Bu eğitimlerden yararlanan arkadaşlarımız, 30 bin TL'ye kadar hibe ve 70 bin TL'ye kadar geri ödemeli desteklerden yararlanarak kendi işlerini kurabilmektedir. Ülkemiz dünyanın on altıncı, Avrupa’nın ise altıncı büyük ekonomisidir ve 2023 yılında dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedeflemektedir. Ülkemiz ihracatının büyük bölümü sanayi ürünlerinden oluşmaktadır. 170 ülkeye 7 binin üzerinde ürün ihraç eden ülkemiz, bu ihracatın yarısından fazlasını ABD ve Avrupa’ya yapmaktadır. Bu durum uluslararası normlara uygun mal üretme yeteneğimizin olduğunun açık bir göstergesidir. Ancak, AraştırmaGeliştirme, inovasyon, marka oluşturma ve tasarım gibi rekabet gücü artırıcı noktalarda tüm sektörlerimizin geliştirilmesi, ayrıca bunun için uygun ortam ve desteklerin sağlanması gerekmektedir. Diğer taraftan dünya pazarlarına ve müşteri taleplerine duyarlı olma, pazar ve ürün geliştirme, teknolojik yeniliklere ve değişime açık olma, ulusal ve uluslararası alanlarda işbirliği yapma ve kurumsal yönetişim ilkelerine göre yönetme anlamında ise iyileştirmeler yapmak gerekmektedir. KOBİ’lerin problemlerinin çözümü, girişimciliği daha cazip hale getirerek yeni KOBİ’lerin kuruluşunu da sağlayacak ve bu durum üretim, refah ve istihdamı artırarak ekonomik büyüme ve kalkınmayı gerçekleştirecektir. Biz de Bakanlık olarak, ülkemizin 2023 yılı vizyonuna uygun olarak, girişimcilerimize ve KOBİ’lerimize yön vermeye, destek olmaya, başarılı KOBİ’leri artırmaya devam edeceğiz. KOSGEB olarak KOBİ’lerin ürettiği değeri, ülkemiz ekonomisinin sürükleyici gücü olarak görüyoruz Mustafa KAPLAN KOSGEB Başkanı KOBİ’lerimizi desteklemek üzere; KOBİ’lerin ihtiyaçlarını esas alan, erişimi kolay, etkin ve yalın, gelişime açık ve dinamik, işletmelerin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini daha etkin destekleyen, ortaklık kültürünü teşvik eden, girişimciliğin desteklendiği ve girişimcilik kültürünün yaygınlaştırıldığı proje esaslı bir destek sistemini oluşturduk. Öncelikle KOSGEB’in kuruluş amacını anlatır mısınız? Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB), ülkemizin ekonomik ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) payını ve etkinliğini artırmak, rekabet güçlerini ve düzeylerini yükseltmek, sanayide entegrasyonu ekonomik gelişmelere uygun biçimde gerçekleştirmek amacıyla 1990 yılında kurulmuştur. Kurulduğu yıldan 2009 yılına kadar sadece imalat sanayi KOBİ’lerine hizmet ve destekler vermiştir. Ülkemizde imalat sanayi sektörü dışındaki sektörlerin ekonomik katma değer üretme ve istihdam yaratma potansiyelinin artması ve imalat sanayi dışındaki sektörlerdeki KOBİ’lerden gelen talepler ile KOSGEB’in hedef kitlesinin tüm KOBİ’leri kapsayacak şekilde genişletilmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu doğrultuda KOSGEB Kuruluş Kanunu’nda yapılan değişiklikle, hizmet ve ticaret sektörlerindeki KOBİ'ler de KOSGEB hedef kitlesine dâhil edilmiş ve KOSGEB ülkemizin KOBİ’lerden sorumlu ulusal kuruluşu niteliğine kavuşmuştur. KOSGEB’in KOBİ’lere ve işletmelere yönelik ne tür destekleri var? KOSGEB olarak KOBİ’lerin yarattığı değeri, ülkemiz ekonomisinin sürükleyici gücü olarak görüyoruz. Buradan yola çıkarak KOBİ’lerimizi desteklemek üzere; KOBİ’lerin ihtiyaçlarını esas alan, erişimi kolay, etkin ve yalın, gelişime açık ve dinamik, işletmelerin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini daha etkin destekleyen, ortaklık kültürünü teşvik eden, girişimciliğin desteklendiği ve girişimcilik kültürünün yaygınlaştırıldığı proje esaslı bir destek sistemini oluşturmuş bulunuyoruz. Söz konusu destek programlarımızı sürekli bir şekilde gözden geçirerek yeniliyoruz. KOSGEB bu kapsamda; işletmelere, girişimcilere, KOBİ’lere yönelik projeleri olan meslek kuruluşlarına ve işletici kuruluşlara, geri ödemeli ve geri ödemesiz olmak üzere yedi ana başlıkta destek sağlamaktadır. Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı ile bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip küçük ve orta büyüklükteki işletmeler ve girişimcilerin geliştirilmesi, yeni ürün, yeni süreç, bilgi ve/ veya hizmet üretilmesi ve ticarileştirilmesi için araştırma, geliştirme, inovasyon ve endüstriyel uygulama projeleri bir milyon TL’ye kadar desteklenmektedir. KOBİ Proje Destek Programı kapsamında, işletmelerin, üretim, yönetim ve organizasyon, pazarlama, dış ticaret, insan kaynakları, mali işler ve finans, bilgi yönetimi ve benzer alanlarda sunacakları projeleri desteklenmektedir. İşletmelerin proje yapabilme kapasitelerini geliştireceğini düşündüğümüz bu destek programı ile KOBİ’lere 150 bin TL’ye kadar geri ödemesiz destek sağlanmaktadır. KOBİ’lerin ortak tedarik, ortak tasarım, ortak pazarlama, ortak laboratuvar, ortak imalat ve hizmet sunumu gibi konularda bir araya gelerek birleşmelerini, işbirliği ve ortaklık yoluyla oluşturdukları katma değeri büyütmelerini hedefleyen İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı ile KOBİ’lere 250 bin TL’ye kadar geri ödemesiz, 500 bin TL’ye kadar geri ödemeli destek sağlanmaktadır. KASIM 2012 7 faydalanması amacıyla kurguladığımız ve fuar, tanıtım, eşleştirme, nitelikli eleman istihdamı, danışmanlık, enerji verimliliği, sınai mülkiyet hakları, tasarım, belgelendirme, test ve analiz gibi alanlarda KOBİ’leri 220 bin TL’ye kadar desteklediğimiz bir programdır. Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı ile, İMKB-GİP'te işlem görmek üzere halka arz edilecek KOBİ'lerin ilk halka arzına ilişkin maliyetlerini 100 bin TL’ye kadar geri ödemesiz olarak destekliyoruz. Tematik Proje Destek Programı ile makro strateji dokümanlarında işaret edilen öncelikler dikkate alınarak belirlenen tematik alanlarda bölgesel ve sektörel ihtiyaçların karşılanması, uluslararası mevzuat ve önceliklere KOBİ’lerin uyumunun sağlanması ve meslek kuruluşlarının KOBİ’leri geliştirmek amacıyla daha fazla proje hazırlamaları hususlarının teşviki amaçlanmıştır. Program ile işsizliğin yoğun olduğu yerlerde üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve yerel yönetimler başta olmak üzere yerel aktörler tarafından hazırlanan projelere Meslek Kuruluşu Destek Programı marifetiyle 150 bin TL’ye kadar geri ödemesiz destek sağlanmaktadır. Girişimcilik Destek Programını girişimciliği desteklemek ve yaygınlaştırmak, başarılı ve sürdürülebilir işletmelerin kurulmasını sağlamak, girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak, İş Geliştirme Merkezleri’nin kurulması ile girişimciliğin geliştirilmesine katalizörlük yapmak, istihdamı artırmak ve yerel dinamiklere dayalı girişimciliği desteklemek amacıyla yürürlüğe aldık. Bu program kapsamında Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi ile genel ve özel hedef gruplarına ücretsiz uygulamalı girişimcilik eğitimleri verilmektedir. Bu eğitim programından mezun olanlardan İş Planı hazırlayıp KOSGEB’den onay alan girişimcilere Yeni Girişimci Desteği kapsamında 30 bin TL’ye kadar geri ödemesiz ve 70 bin TL’ye kadar geri ödemeli destek sağlanmaktadır. Yine Girişimcilik Destek Programı içerisinde yer alan İş Geliştirme Merkezi Desteği kapsamında 750.000 TL’ye kadar İŞGEM Kuruluş Desteği ve 100.000 TL’ye kadar İŞGEM İşletme Desteği ile KOBİ’ler geri ödemesiz olarak dolaylı yoldan desteklenmektedir. Genel Destek Programı ise proje hazırlama kapasitesi düşük KOBİ’ler ile KOSGEB hedef kitlesine yeni dâhil olmuş sektörlerdeki KOBİ’lerin de mevcut KOSGEB desteklerinden 8 KASIM 2012 KOSGEB’in bu destek programları dışında, işletmelerin; üretim, kalite ve standartlarını artırmaları, finansman sorunlarının çözümü, istihdam oluşturmaları, uluslararası düzeyde rekabet edebilmelerini teminen; KOSGEB KOBİ Kredi Faiz Desteği Yönetmeliği çerçevesinde “Kredi Faiz Destek Programları” bulunmaktadır. Bu programlar kapsamında 2003 yılından beri KOSGEB; kamu bankaları, özel bankalar, katılım bankaları ve diğer finans kuruluşları ile yaptığı protokollerle, KOBİ’lere kullandırdığı kredilerin faiz/kâr payı, komisyon vb. giderlerini karşılamaktadır. KOSGEB’in destek ve kredi programlarının yanı sıra, KOBİ’lerimizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda, Hizmet Merkezlerimiz bünyesinde faaliyet gösteren laboratuvarlar vasıtasıyla test ve analiz hizmetleri verilmektedir. Bunların haricinde, tüm kamu kurum/kuruluşları ile özel sektör tarafından sunulan destek ve hizmetler konusunda Hizmet Merkezlerimizce KOBİ’lere bilgi sunulmakta, KOSGEB destek ve hizmetlerinin tanıtımı yapılmaktadır. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşlarından gelen talepler doğrultusunda, KOBİ’lere yönelik bilgilendirme ve tanıtım programlarına katılım sağlanmakta, protokoller ve projeler bazında işbirliği yapılmaktadır. KOSGEB olarak desteklerin erişilebilirliğini en üst seviyeye ulaştırmak için de gerekli çalışmaları yürütüyoruz. KOSGEB’in girişimciliğin artması noktasında hayata geçirdiği özel destekleri var mı? Girişimcilik konusuna verdiğimiz önem ile girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması, başarılı ve uzun ömürlü işletmelerin kurulması amacımız çerçevesinde “Girişimcilik Destek Programı”nı KOSGEB Destek sistemi içinde ayrı bir program olarak ele aldık. Bugüne kadar KOSGEB, girişimcilik eğitimlerini, üniversite öğrencilerine yönelik olarak “Genç Girişimci Geliştirme Programı” adı altında yapmaktaydı. Şimdi ise iş arayanlar başta olmak üzere kadınlar, gençler, özürlüler gibi tüm gruplara, girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması için, KOBİ’lerin bir araya gelmelerini özendirecek programlar uygulayacağız. Yeni dönemle birlikte rekabetçi ve büyüme potansiyeline sahip KOBİ’ler proje esaslı destek sistemiyle desteklenmeye başlamıştır. Bu strateji ile destek için ayrılan kaynakların proje mantığı çerçevesinde, daha sonuç odaklı bir yaklaşımla, bölge, sektör ve ölçek kriterleri detayında kurgulanmış modellerle kullanılması ve daha fazla çarpan etkisiyle ekonomiye geri döndürülmesi amaçlanmaktadır. Girişimcilik eğitimleri, işbirliği içerisinde olduğumuz sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, belediyeler ve diğer kamu kuruluşları vasıtasıyla tüm illerimizi kapsayacak şekilde artarak uygulamaya devam edecektir. gerek KOSGEB olarak gerekse çeşitli kurum/kuruluşlarla işbirliği yaparak “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri” veriyoruz. Eğitimlerini tamamlayarak iş kuran girişimcileri de yalnız bırakmıyoruz. Yeni kurulan işletmelerin mevcut banka ve diğer finansman kuruluşlarından destek alabilmesinin zorluklarını bildiğimiz için bu eğitim programlarından mezun olup işini kuran girişimcilere KOSGEB Yeni Girişimci Desteği ile finansal destek sağlamaya devam ediyoruz. KOSGEB’in destek sistematiğinde izlediğimiz diğer bir temel strateji de KOBİ’lerle ilgili tüm tarafların, özellikle meslek kuruluşlarının imkânlarının da harekete geçirilmesine yöneliktir. Bu amaçla, meslek kuruluşlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve diğer yerel aktörlerin KOBİ’lerin geliştirilmesine yönelik çok ortaklı projelerinin desteklenmesi planlanmaktadır. KOSGEB’in 2023 yılı vizyonu nedir? 2023 vizyonumuz için bazı önemli hedeflerimizi şöyle sıralayabilirim: • KOBİ’lerin ihracat, istihdam ve katma değer içindeki paylarının artırılması, • KOBİ’lere yönelik KOSGEB koordinasyonunda sağlanan desteklerin tamamen elektronik ortamda yürütülmesi Bu destek bir nevi başlangıç sermayesi niteliğindedir. Destekten faydalanabilmek içinse uygulamalı girişimcilik eğitim programına katılmak ve bir iş planı hazırlayarak KOSGEB’e sunmak gerekmektedir. • KOBİ’lere ve girişimcilere yönelik alternatif finansman kaynakları oluşturulması, girişim sermayesi fonlarının arttırılması, daha fazla KOBİ’nin borsada işlem görmesinin sağlanması KOSGEB’in 2013 yılı için hedefleri nelerdir? • Ar-Ge çalışmaları yapan işletmeler içindeki KOBİ’lerin payının arttırılması KOSGEB olarak destekleme anlayış ve mekanizmaları açısından bir paradigma değişikliği yaşadığımızı ifade etmek isterim. Bu değişim ve dönüşüm sürecinde KOBİ’lere ve girişimcilerimize bir kültürü aşılamayı hedefliyoruz. Temelde girişimciliğin geliştirilmesi, kurumsallaşma, kalite ve verimliliğin arttırılması, teknolojik gelişmelere uyum, ArGe kapasitesinin arttırılması, çevre ve insan sağlığına duyarlı üretim, bilgiye erişim, nitelikli istihdam, yurtdışı pazarlara açılma, ortak iş yapma kültürünün geliştirilmesi gibi alanlarda KOSGEB desteklerini sağlamaya devam edeceğiz. Ekonomik konjonktürün gerekli kıldığı bir strateji ile pazarlamada, Ar-Ge faaliyetlerinde ve kapasite kullanımında • Her ilimizde en az bir Hizmet Merkezi olmak üzere, KOBİ’lerin tamamına erişilerek yerinde hizmetin sağlanması • KOSGEB Destek Modellerinin ihracı ve uluslararası networklerin geliştirilmesi • KOSGEB tarafından yıllık 100 bin Girişimci Adayının eğitilmesi ve başarılı olanların ödüllendirilerek motivasyonun sağlanması Sıraladığım bu başlıklardan da anlaşılacağı gibi KOSGEB, ülkemizin 2023 yılı vizyonuna uygun olarak, girişimcilerimize ve KOBİ’lerimize yön vermeye devam edecektir. KASIM 2012 9 Bir Ülke, Girişimcileri Kadar Güçlüdür Sedat SADİOĞLU / KOSGEB KOBİ Uzmanı Necla HALİLOĞLU / KOSGEB Girişimciliği Geliştirme Müdürü Girişimci Kimdir? Girişimci, toplumun ve sektörlerin gereksinim duyduğu ürünleri üreterek, hizmetleri sunarak, ticaretini yaparak, maddi manevi kazanç sağlamayı hedefleyen ve bu doğrultuda kendi işini kurmak için harekete geçen, iş fikrini geliştirmek için araştırma, planlama, örgütlenme ve koordinasyon çalışmaları yapan, sonuçta gerekli bilgi-beceri, işyeri, eleman, ekipman vb. girdileri ile finansal kaynaklarını bir araya getirerek kendi işini kuran kişidir. Diğer bir ifade ile girişimci, bir ihtiyacı teşhis ederek, iş fikrine dönüştüren ve gerekli riskleri üstlenerek işletmesini kuran kişidir. Girişimcilik Nedir? Girişimcilik ise kâr etmek maksadı ile sektördeki olası risklere karşı planlar üretmek ve gereken koşulları sağlamak, yenilikçi, yaratıcı, fırsatları görebilmek, doğru zamanda, doğru projeye yatırım yaparak ürün ve hedef kitle arasındaki mesafeyi kısaltmak, mevcut işini revize ederek geliştirmek ya da var olan bir ürünü farklılaştırarak satışları artırmaktır. Girişimcilik dört ana başlıkta sınıflandırılmaktadır. 1.Yönetsel Becerilere Dayalı Sınıflandırma - İç-Girişimcilik: Atalardan (aileden) kalan teknik becerilere dayalı - Fırsatçı Girişimcilik: Büyüme odaklı stratejik plan yapan 2.Alınan Risk Düzeyine Dayalı Sınıflandırma - Dinamik Girişimcilik: Proaktif, agresif, radikal yenilikçi - Takipçi Girişimcilik: Reaktif, uyumlu ve tedricen yenilikçi 10 KASIM 2012 3.Faaliyet Sahasına ve Büyüklüğe Dayalı Sınıflandırma - Yerel Girişimcilik: Sınırlı öz sermaye ve personele sahip, küçük - Bölgesel Girişimcilik: Artan Pazar payına sahip, orta - Küresel Girişimcilik: Uluslararası alanda faaliyet gösteren, büyük 4.Konusu İtibariyle Sınıflandırma - Tekno Girişimcilik - Sosyal Girişimcilik - Yeşil Girişimcilik Destek çerçevesinde, uygulamalı girişimcilik eğitimi, yeni girişimci desteği, iş geliştirme merkezi (İŞGEM) desteği ve iş planı ödülü desteği verilmektedir. Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri, girişimcilik ruhunu ve kültürünü geliştirmek, yaygınlaştırmak ve girişimcileri iş planı kavramı ile tanıştırarak başarılı işletmelerin kurulmasını sağlamak amacı ile verilmekte ve eğitim sonunda girişimci adaylarının kendi iş fikirlerine yönelik iş planlarını hazırlayabilecek bilgi ve deneyimi kazanmaları Ülkemizde gerek girişimcilik politikalarının oluşturulmasında, gerekse destek mekanizmalarının tasarlanmasında ve uygulanmasında öncü bir kuruluş olan KOSGEB, girişimciliğin desteklenmesi ve yeni düşüncelerin yaratılması, yayılması ve uygulanmasında girişimcilerin gerçek potansiyellerini ortaya çıkarmalarına katkı sağlamak için çalışmaktadır. KOSGEB Girişimcileri Destekliyor Ülkemizde gerek girişimcilik politikalarının oluşturulmasında, gerekse destek mekanizmalarının tasarlanmasında ve uygulanmasında öncü bir kuruluş olan KOSGEB, girişimciliğin desteklenmesi ve yeni düşüncelerin yaratılması, yayılması ve uygulanmasında girişimcilerin gerçek potansiyellerini ortaya çıkarmalarına katkı sağlamak için çalışmaktadır. Bu kapsamda KOBİ’lerin ve yeni girişimlerin teşvik edilmesinde KOSGEB, Girişimcilik Destek Programı ile girişimciliğin desteklenmesi, yaygınlaştırılması ve başarılı işletmelerin kurulması için; KOBİlere, girişimcilere ve işletici kuruluşlara (İŞGEM) destek olmaktadır. hedeflenmektedir. Modelin ülke çapında yaygınlaştırılması amacıyla benzer misyonu paylaşan kurum/ kuruluşlarla stratejik ortaklıklar kurulmaktadır. Ortaklar arasında İŞKUR, Belediyeler, Ticaret ve Sanayi Odaları ve çeşitli meslek kuruluşları bulunmaktadır. Eğitimler, içerik ve uygulama yöntemi açısından KOSGEB'in belirlediği standartlarda yapılmaktadır. Bu strateji ile Türkiye'nin en ücra köşelerine eğitim hizmeti götürülebilmiş, üniversitelerimizde girişimcilik eğitimleri yaygınlaştırılmıştır. KOSGEB Girişimcilik Destek Programı kapsamında gerçekleştirilen Uygulamalı Girişimcilik Eğitimlerindeki yeni açılımla, 20102012 yılları içerisinde 100 bin’e yakın girişimci adayının eğitilmesi sağlanarak toplamda 5 bin yeni işletmenin kurulması sağlanmıştır. Yeni Girişimci desteğinden, KOSGEB Girişimcilik destek programı kapsamında gerçekleştirilen bir Uygulamalı Girişimcilik Eğitimini veya 24/04/2005 tarih ve 25795 S ayılı Resmi Gazete’de yayımlanan KOSGEB Destekleri Yönetmeliği kapsamında düzenlenmiş olan; Genç Girişimci Geliştirme Programı veya KOSGEB’in işbirliği ve denetimi çerçevesinde başka kurum/kuruluşlar tarafından düzenlenen uygulamalı girişimcilik eğitimini veya KOSGEB tarafından yürütülmüş olan Birinci ve İkinci Özelleştirme Sosyal Destek Projesi kapsamında düzenlenmiş bir Küçük Ölçekli İşletme Kurma Danışmanlığı Desteği (KÖİDD) Programı’nı Geri Ödemesiz ve Geri Ödemeli Sabit Yatırım Desteği olarak 70 bin TL’dir.) Kadın girişimci ve özürlü girişimciler için pozitif ayrımcılık yapılarak destek oranları birinci ve ikinci bölge oranları dikkate alınarak yüzde10 artırımlı uygulanmaktadır. KOSGEB himayesinde kurulan kuluçka merkezleri olan TEKMER’ler üniversite kampüslerinde ve üniversiteler tarafından tahsis edilen binalarda KOSGEB tüzel kişilik şemsiyesi altında faaliyet gösteren işletme kuluçkalarıdır. Türkiye genelinde 28 üniversite ile işbirliği içerisinde kurulan ve yönetilen bu merkezlerde Ar-Ge ve teknoloji tabanlı firmalar desteklenmekte, bu firmaların üniversite imkânlarından faydalanarak teknik ve teknolojik bilgiye erişimleri Girişimciliğin sürdürülebilir niteliğe kavuşabilmesi için, bu etkileşim düzeylerinin iyi bilinmesi, aradaki boşlukların doldurulması ve halkaların birbirine bağlanması gerekir. Bu noktadan hareketle “Girişimcilik Konseyi” kurulmuştur. tamamlayarak, eğitim ve programa katıldığını belgeleyen girişimcilerin söz konusu eğitim veya programı tamamladıktan sonra kurdukları işletmeler ile İŞGEM’de yer alan işletmeler (eğitime veya programa katılma şartı aranmaksızın) İş Planı hazırlayarak başvuru yapmaya hak kazanırlar. Yeni Girişimci Desteği Toplam 100 bin TL’dir. (30 bin TL Geri Ödemesiz (HİBE)+ 70 bin TL Geri Ödemeli olmak üzere. Burada İşletme Kuruluş Desteği olarak 3 bin TL, Kuruluş Dönemi Makine, Teçhizat ve Ofis Donanım Desteği olarak 15 bin TL, İşletme Giderleri Desteği olarak 12 bin TL olmak üzere toplamda 30 bin TL kolaylaştırılmakta, üniversite ve üniversite dışında gerçekleştirilen Ar-Ge çalışmalarının ticarileştirilmesine imkan sağlanmaktadır. Türkiye ve dünya ölçeğinde başarı hikayesine dönüşmüş birçok firmanın filizlenerek büyüdüğü TEKMER’ler, üniversitelerin girişimcilik ekosisteminin vazgeçilmez bir bileşeni haline gelmiştir. KOBİ’lerin kendi bünyelerinde yürüttüğü Ar-Ge çalışmaları sürecinde üniversite-sanayi iş birliğini kurmak üzere geliştirilen “Duvarsız Teknoloji İnkübatörü” modeli ise sıradan bir köprü vazifesinin ötesinde, üniversite ve sanayi arasında iki yönlü bilgi alışverişine imkan sağlayarak teknolojinin ekonomik değere dönüşümünü hızlandıran ve etkinleştiren bir role sahiptir. Kısa adı İŞGEM olan İş Geliştirme Merkezleri ise yörelerde başarılı küçük işletmelerin kurulmasını destekleyerek girişimciliğin geliştirilmesi, girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması ve yerel ekonomik gelişmenin sağlanması amacına yönelik olarak kurulan kuluçkalardır. Bağımsız tüzel kişilik olarak kurulan bu kuluçkalara KOSGEB tarafından kuruluş ve işletme dönemlerinde destek verilmektedir. İŞGEM'ler kar amacı gütmeyen yapıda, belediyeler, üniversiteler, özel idareler, kalkınma birlikleri, meslek kuruluşları (vakıf, dernek, oda vs.) ve kooperatifler tarafından kurulabilmektedir. Dünya Bankası, Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlarla yapılan çalışmalar sonunda KOSGEB kendi İŞGEM destek modelini oluşturmuştur. Bu modelde, temel uluslararası kriterlerden taviz vermeksizin, ülkemiz koşullarına uygun bir yapı kurgulamıştır. Ayrıca İŞGEM adı Türk Patent Enstitüsü'nde tescil ettirilmiştir. İŞGEM adını kullanabilme kriterlerine uygun kuluçka merkezlerine İŞGEM adı kullanım hakkı verilmektedir. Bu hakkı elde eden kuluçka merkezleri de KOSGEB’in İŞGEM kuruluş ve işletme desteklerinden faydalanmaktadır. Yeni girişimcilerin desteklenmesinde etkin bir araç olarak İŞGEM modeli ülke çapında yaygınlaştırılmaktadır. KOSGEB, örgün sistem içerisinde girişimcilik dersi veren üniversitelerde iş planı yarışmaları düzenlenmekte, böylece hem başarılı öğrenciler ödüllendirilmekte hem de üniversitelerde girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak açısından üniversiteler teşvik edilmektedir. KASIM 2012 11 2006 yılından beri verilmekte olan Avrupa Girişimcilik Ödülü 2010 yılına kadar sadece üye ülkeler ve Norveç'in katılımına açık bir program olmasına rağmen, Avrupa KOBİ Haftası etkinliklerine aktif olarak katılan KOSGEB'in çabaları sonucunda programa Türkiye'nin de dâhil edilmesi sağlanmıştır. KOSGEB bu inisiyatifin Türkiye temas noktasıdır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanının başkanlık yaptığı konseyin üyeleri, aşağıda belirtilen kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden oluşmaktadır: • GYİAD (Genç Yönetici ve İşadamları Derneği), • KAGİDER (Türkiye Kadın Girişimciler Derneği), • MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği), • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, • TEKNOGİRİŞİM (Teknogirişim İşletmeleri Araştırma Geliştirme Derneği), Girişimciliğin sürdürülebilir niteliğe kavuşabilmesi için, bu etkileşim düzeylerinin iyi bilinmesi, aradaki boşlukların doldurulması ve halkaların birbirine bağlanması gerekir. Bu noktadan hareketle GİRİŞİMCİLİK KONSEYİ kurulmuştur. • Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, • TGBD (Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Derneği), • Ekonomi Bakanlığı, • TİKAD (Türkiye İş Kadınları Derneği), • Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, • TÜGİK (Türkiye Genç İş Adamları Konfederasyonu), 4 Ocak 2012 tarihinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN'ün katılımıyla resmi açılışı gerçekleştirilen Girişimcilik Konseyi çalışmalarının koordine edilmesi görevi KOBİ Stratejisi ve Eylem Planı'nın (KSEP) 1.1.6. maddesi gereği KOSGEB'e verilmiştir. • Maliye Bakanlığı, Anılan madde çerçevesinde Girişimcilik Konseyi'nin görevi; • Girişimcilik kültürünün ve ortamının geliştirilmesi ve girişimciliğin yaygınlaştırılması için yeni stratejilerin ve politikaların belirlenmesine, • Bu kapsamda girişimcilerin desteklenmesine, girişimciliği engelleyen unsurların giderilmesine, • Yerli ve yabancı finans kaynaklarına ulaşım kolaylığı getirilmesine, • İleri teknoloji ve yüksek katma değer yaratan girişim faaliyetlerinin özendirilmesine ve • Uluslararası rekabet gücü olan girişimci potansiyeli oluşturulmasına 12 yönelik kararlar alınmasını sağlamak olarak belirtilmiştir. KASIM 2012 • Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, • Kalkınma Bakanlığı, • Milli Eğitim Bakanlığı, • Hazine Müsteşarlığı, •KOSGEB, • İŞKUR (Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü), • TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu), • YÖK (Yüksek Öğretim Kurulu), • TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, • TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, • TOBB Genç Girişimciler Kurulu, • TOBB Türkiye Girişim Sermayesi Meclisi, • TESK (Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu), • ASKON (Anadolu Aslanları İşadamları Derneği), • ENDEAVOR Derneği, • TUSKON (Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu), • TÜGİAD (Türkiye Genç İşadamları Derneği), • TÜMSİAD (Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği), • TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu), • TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği). Konsey çalışmalarının temelinde, ileri teknoloji ve yüksek katma değer yaratan girişimcilik faaliyetlerinin önceliği, “önce küçük olanı düşün” ve diğer Avrupa Küçük İşletme Yasası kurallarının gözetilmesi bulunmaktadır. Bu sürecin en önemli aktörü, odak noktası ve katılımcısı ise şüphesiz girişimcilerdir.” Girişimcilik Konseyi tarafından 4 Ocak 2012 tarihinde yayımlanan Girişimcilik Manifestosu'nda şunlar kaydedilmiştir: • Ülkemizin çalışkan ve dürüst girişimcileri için, 32 kuruluş, aynı rol model yoksunluğu, iş ağlarına ve rehber danışmanlara ulaşamama, finansal kaynaklara sınırlı erişim gibi birtakım sorunlarla karşılaşmaları kaçınılmazdır. çatı altında toplanarak güçlerimizi birleştirdik. Bu güç birliği ile ülkemiz girişimcilerine daha hızlı bir işleyiş, daha etkin bir iş ortamı yaratmayı amaçladık. • Türkiye'yi sadece kendi coğrafyasının değil, dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri yapmak idealiyle bir araya geldik. • Girişimci dostu bir ekosistem için yeni stratejilerin belirlenmesini sağlayacağız. • Girişimcilik kültürünü yaygınlaştıracağız. • Girişimci adaylarının bilgi ve finans kaynaklarına erişimini kolaylaştırmak için çalışacağız. • Girişimcilere yönelik iletişim ağlarının geliştirilmesini destekleyeceğiz. • Eko girişimcilik, sosyal girişimcilik, inovatif girişimcilik, genç girişimcilik ve kadın girişimciliği gibi tematik alanlarda girişimciliği destekleyeceğiz. • Girişimcilerin ihracata yönlendirilmesi ve dünya pazarlarında uluslararası rakipleriyle yarışacak rekabet gücünü kazanmaları için çalışacağız. • Girişimcilik konusunda iletişim, bilgilendirme, araştırma ve veri toplama ortamlarının ileri standartlara eriştirilmesi için çalışacağız. • İş hayatına atılacak girişimci adaylarını destekleyeceğiz. • Bu Manifesto'da imzası bulunan kurumlar olarak, bir vizyon etrafında ortak hareket etmek için buluştuğumuz Girişimcilik Konseyi çatısı altında girişimcilerimize gereken her türlü desteği vereceğimize söz veriyoruz. Sonuç olarak; Sürdürülebilir ekonomik büyümede kilit öneme sahip, inovatif ve yüksek büyüme potansiyeli olan iş modelleriyle binlerce kişiye istihdam sağlayan, aynı zamanda, bulundukları ekonomiye katma değer yaratan ve sınırsız sayıda fırsatlar sunan girişimciler, başarıyı yakaladıktan sonra binlerce kişiye ilham veren birer rol modeli olma görevini üstlenirler. Bu süreçte, yeni girişimlere olan güven eksikliği, sınırlı yönetim uzmanlığı, Girişimciliği engelleyen faktörler ortadan kaldırılmalı, risk almanın teşvik edildiği, potansiyel girişimcilere şans tanıyan yaklaşımın benimsendiği mevzuatlar oluşturulmalıdır. Yeni bir başarı öyküsünün kahramanı olan girişimciler toplumda girişimciliğin benimsenmesine katkı sağlayacaktır. Girişimcilerin mikro kredi, melek yatırımcılar, risk sermayesi gibi finansman kaynaklarına ulaşımını kolaylaştıracak sistemler kurulmuş olmalı, sermaye piyasaları ile ilgili düzenlemeler etkin ve yeterli olmalıdır. Girişimcilik kavramı ilk-orta eğitimden başlayarak öğretilmeli ve yaşam boyu eğitimin içindeki yerini almalıdır. İletişim, enerji, ulaşım ve lojistik altyapısı girişimcilik ortamının en önemli unsurlarıdır. Teknoloji bölgeleri ve kuluçka merkezleri yenilikçi fikirlerin filizlenmesinde ve ekonomik değere dönüşmesinde önemli araçlardır. Girişimci kişilerin yetişmesi veya girişimci ruhunun oluşabilmesi yeni bir kültürün oluşmasını gerektirmektedir. Bu nedenle toplum yapısının, bakış açısının da değişmesi zorunludur. Türkiye’de iş yapabilme zorluğu ve zor ekonomik koşullar insanların daha yaratıcı, rekabetçi, girişimci ve atılgan olmasını gerektirmektedir. Kaynaklar 1-www.kosgeb.gov.tr 2-www.itugırısim.org.tr 3-www.girisicilik.org.tr 4-www.endeavor.org.tr KASIM 2012 13 Makale Türkiye'de İnovatif Girişimcilik TÜRKİYE'DE İNOVATİF GİRİŞİMCİLİK G irişimci; dar anlamda belirli bir projeyi, girişimcilik anlayışına uygun biçimde geliştirmek üzere gözler önüne seren, tanıtan ve toplumun uygunluğuna göre uygulayan, geniş anlamda ise toplumun ihtiyaç duyduğu mal ve hizmetleri, emek, teknoloji, sermaye ve doğal kaynakları bir araya getirip; yasal, finansal, örgütsel ve ekonomik özellikteki ekonomik birimler olan girişimleri kuran kişidir. Girişimcilik, başta Amerika Birleşik Devletleri olmak üzere, tüm gelişmiş ülkelerde ve hemen her endüstri dalında önemlidir. Coulter, girişimciliğin önemini yenilikçilik-icatçılık, yeni işletmelerin doğması/büyümesi ve yeni iş alanları yaratmak üzere üç önemli alanda vurgulamıştır. Nitekim, hızlı büyüyen (start-up) firmaların büyüme aşamalarında girişimcinin önemli bir özelliği, yenilikçi olması ve bunu aktif hale getirebilmesidir. Yenilikçilik; girişimcinin, beklenmeyen durumlarda, ortaya çıkan problemleri çözme yeteneğini de kapsar. Bu yetenek, girişimcinin eğitimi ve deneyimi ile kazandığı birikimlerinden oluşur. Avusturyalı iktisatçı ve siyaset bilimci Schumpeter, girişimciliği mal ve hizmetlerin üretim sürecinde denenmemiş teknolojilerin kullanılmasını sağlayan devrimcilik olarak nitelendirmiştir. Kapitalizme atfedilen “yaratıcı yıkıcılık” terimiyle Schumpeter, girişimciliğin bir ayağına risk almayı, bir ayağına da 14 KASIM 2012 Gülden USLU / KOSGEB KOBİ Uzman Yardımcısı rekabeti koymuştur. Yaratıcı Yıkım Kuramı’na göre, girişimci ruha sahip yeni firmalar, daha az yenilikçi olan mevcut firmaların yerini alacaktır ve bu durum iktisadi gelişmeye neden olacaktır. "İnovasyon" kavram olarak, hem bir süreci ‘’yenilemeyi/yenilenmeyi’’ hem de bir sonucu "yenilik"i ifade eder. AB ve OECD literatüründe inovasyon süreç olarak; “bir fikri, pazarlanabilir bir ürün ya da hizmete, yeni ya da geliştirilmiş bir üretim ya da dağıtım yöntemine ya da yeni bir toplumsal hizmet yöntemine dönüştürmek” olarak tanımlanır. İnovasyon aynı zamanda bu dönüştürme süreci sonunda ortaya konan pazarlanabilir, yeni ya da geliştirilmiş ürün, yöntem ya da hizmeti de ifade etmektedir. Schumpeter (1934), inovasyonu yeni ürünlerin girişi, yeni üretim yöntemlerinin girişi, yeni pazarların açılması, hammaddeler ve diğer girdiler için yeni tedarik kaynaklarının geliştirilmesi, bir endüstride yeni pazar yapılarının yaratılması şeklinde beş farklı sınıflandırma yoluna gitmiştir. Oslo Kılavuzu'nda ise (2005), ürün inovasyonu, süreç inovasyonu, pazarlama inovasyonu ve organizasyonel inovasyon olmak üzere dörtlü bir sınıflandırma yapılmıştır. Ürün inovasyonu; yeni veya ürünün özellikleri yahut kullanılma amacıyla ilişkili olarak önemli ölçüde geliştirilmiş ürün veya hizmetin ifadesidir. Ürün inovasyonu, teknik özelliklerde, bileşenlerde, materyallerde, bütünleşik yazılımlarda kullanıcı dostu veya diğer fonksiyonel özelliklerde önemli gelişimleri içerir. Süreç inovasyonu; yeni veya önemli ölçüde değiştirilmiş üretim veya teslimat yönteminin veya uygun ve yeni ara basamakların uygulanmasıdır. Bu yöntemin uygulanması; tekniklerde, ekipmanda ve/veya yazılımda önemli gelişmeleri içerir. Pazarlama inovasyonu; ürün tasarımında veya paketlemede, ürün konumlandırma ve tutundurmada, ürün promosyonu veya fiyatlamada önemli değişimleri içeren yeni pazarlama yöntemlerinin uygulanmasıdır. Organizasyonel inovasyon; organizasyonel yenilikler ile ilişkili eğitim faaliyetleri, makine ve teçhizat, diğer dış bilgiler ve başka sermaye niteliği taşıyan malların edinimini de kapsamaktadır. Ticari uygulamalardaki, işyeri ve dış ilişkilerin organizasyonundaki yeni yöntemler ile ilgilidir. Globalleşme faaliyetlerinde yer alan işletmeler sayesinde, ülkeler arasındaki politik ve ekonomik engellerin azalması sonucu, girişimcilik-yenilikçilik, ilgi çekici bir araştırma alanı olmuş ve bu doğrultuda, dünyadaki liderler ile politikacılar tarafından da teşvik edilmeye başlanmıştır. Gelişmiş ülkelerde, özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nde giderek artan girişimcilik-yenilikçilik faaliyetleri, durgun endüstrileri harekete geçirmiş ve yeni iş alanları temin Makale Türkiye'de İnovatif Girişimcilik ederek, işsizlik sorunlarını azaltma eğilimi yaratmıştır. Hatta girişimcilikyenilikçilik, teknolojik ilerlemenin hızlandırıcısı olarak yeniden keşfedilmiştir. Bu nedenle, az gelişmiş ekonomilerde girişimcilik yenilikçilik faaliyetlerinin desteklenerek geliştirilmesi, ekonomik büyümenin özel bir koşulu olarak önerilmektedir. Kâr amacı gütmeyen bir akademik araştırma konsorsiyumu olan GEM (Global Entrepreneurship Monitor), girişimcilik faaliyetinin düzeyini belirlemek, girişimciliğin ekonomik gelişmedeki rolünü belirlemek, ülkeler arasındaki farklılığa neden olan faktörleri tayin etmek ve girişimciliği geliştirmeye yönelik politikalar önermek üzere girişimcilik faaliyeti ile ilgili nitelikli araştırma verileri oluşturmak ve bu verileri geniş kitlelere sunmaktadır. KOSGEB’in liderliğinde, Yeditepe Üniversitesi’nin teknik desteğiyle tamamlanmış olan 2011 yılı GEM çalışmasının ortaya çıkardığı en önemli sonuçlardan bir tanesi, ülkelerin “Toplam Girişimcilik Aktivitesi” düzeyi olup ‘’Ülkelerin girişimcilik notu denilebilecek endeks, yeni bir iş kurmakta olan ve yeni bir işletmenin (3.5 yaşından küçük) sahibi ve yöneticisi konumunda olan bireylerin yoğunluğunu yansıtmaktadır. Türkiye’nin 2010 yılında girişimcilik notu 8,6 iken 2011 yılında 11,9’a yükselmiştir. 2008 yılından beri katılımcı ülkeler, Küresel Rekabetçilik Raporu sınıflandırmasına paralel olarak faktör, verimlilik ve inovasyon odaklı ekonomiler olarak değerlendirilmektedir. Türkiye bu sınıflandırmada Verimlilik Odaklı Ekonomiye sahip ülkeler arasında yer almaktadır. Avrupa Komisyonu’nun yılda bir kez yayımladığı, ülkelerin inovasyon performansını ölçümlemek üzere hazırlanan ve insan kaynağı yatırımından, girişimcilik ve entelektüel sermayeyi desteklemeye kadar pek çok göstergenin dikkate alındığı İnovasyon Birliği Skorbord Raporu'nun 2011 yılı verilerine gore; 34 Avrupa Ülkesinden sadece 16 ülkenin Ar-Ge ve inovasyon karnesinin Avrupa Birliği ortalamasını tutturduğu görülmektedir. İnovasyon karnesi AB ortalamasından yüksek olan ülkeler inovasyon liderleri olarak raporda yer alırken, Türkiye ve Bulgaristan gibi inovasyon notu AB ortalamasından çok düşük olan ülkeler“mütevazi ölçüde yenilikçi ülkeler” sınıfında yer alıyor. Bu rapora göre Almanya, Danimarka, İsveç ve Finlandiya Ar-Ge ve inovasyon notu AB ortalamasından yüksek olan inovatif ülkeler arasında yer alırken, Türkiye, Bulgarisyan, Romanya ve Litvanya gibi ülkeler yenilikçik performansı AB ortalamasından çok düşük olan ülkeler kategorisinde yer almaktadır. Trendchart 2008 ve 2009 yılları Türkiye'de İnovasyon Raporları incelendiğinde ülkemizde inovasyon konusunda dört ana politika uygulanmakta olduğu görülmektedir: İşletmelerde yürütülen Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına finansal destek sağlanması, kamu ve yüksek öğrenim kurumları ile işletmeler arasında Ar-Ge faaliyetlerine yönelik işbirliklerini geliştirmek, inovatif girişimlerin sayısını arttırmak ve hayatta kalmalarını sağlama ve yüksek öğrenim kuruluşları tarafından geliştirilen Ar-Ge faaliyetlerini ticarileşme sürecinde desteklemek. Raporun konuları arasında ülkemizin inovasyon yönetişimi açısından güçlü ve zayıf yanlarının, tehdit ve fırsatlarının değerlendirilmesi incelendiğinde; 2004 yılından itibaren devletin bilim, teknoloji ve araştırma konularına daha fazla önem veriyor ve kaynak ayırıyor olması güçlü yanlarımızdan biri olarak gösterilmekte ve inovasyonun sadece bilim, teknoloji ve araştırmanın bir sonucu olmadığının, mevcut yaklaşımın Türkiye’nin inovasyon performansını artırmak açısından yetersizliğinin altı çizilmektedir. Bu nedenle, inovasyonun tüm devlet politikalarıyla entegre edilmesi gerektiği ve bölgesel boyutunun da göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulanmaktadır. Bölgeler arasındaki dengesizliklerin ortadan kaldırılmasında en önemli aracın inovasyon olduğu; bu nedenle de bölgesel inovasyon politikalarının tasarlanmasının büyük önem taşıdığı ifade edilmektedir. Nitekim, adı inovatif ülkeler arasında geçen Fransa, Almanya, Güney Kore, Brezilya ve İtalya'nın inovasyona KASIM 2012 15 Makale Türkiye'de İnovatif Girişimcilik dayalı politikaları incelendiğinde bölgesel inovasyon merkezleri dikkati çekmektedir. Bölgesel inovasyon merkezleri, bir bölgedeki işletmeler, üniversiteler ve eğitim kurumları, araştırma kuruluşları, kamu kurumları, finansman kuruluşları, aracı kuruluşlar (inovasyon ve iş destek merkezleri, teknoloji transfer ofisleri, vb.), sivil toplum kuruluşları, inovasyon ve teknoloji altyapısını destekleyen kuruluşlar (teknoparklar, kuluçka merkezleri, vb.) gibi çok çeşitli aktörün ve bunlar arasındaki etkileşimin oluşturduğu bir ortam olarak tanımlanan yapılardır. Mersin’de başlatılan bölgesel inovasyon stratejisi hazırlık çalışmaları, bu kapsamda örnek bir girişim olarak görülmektedir. Sekretarya hizmetlerini KOSGEB'in yürüttüğü ve 04.01.2012 tarihinde ilk Kurul Toplantısı yapılan Girişimcilik Konseyi girişimciliğin geliştirilmesine yönelik çalışmaları bir çatı altında toplayarak stratejiler oluşturulması ve uygulamaya geçirilmesini sağlamak amacını hedeflemektedir. Girişimcilik Konseyi'nin hedeflediği alanlardan birisi de ileri teknoloji ve yüksek katma değer yaratan girişim faaliyetlerinin özendirilmesi ve desteklenmesidir. Girişimciliğin ve Ar-Ge İnovasyon faaliyetlerinin desteklenmesi görevlerini tek çatı altında birleştiren KOSGEB, Ar-Ge İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek 16 KASIM 2012 Programları kapsamında girişimcileri ve işletmeleri Teknoloji Merkezleri (TEKMER) ile Duvarsız Teknoloji İnkübatörleri (DTİ) aracılığıyla desteklemektedir. TEKMER desteğinde üniversite sanayi işbirliğinin gerektirdiği kurumsal altyapının oluşturulması amacıyla üniversiteler ile işbirliği protokolleri yapılarak KOSGEB birimleri oluşturulmakta ve desteklenmesine karar verilen işletmelere üniversite yerleşkeleri içinde çalışabilecekleri işlikler de tahsis edilmektedir. Kendilerine işlik verilen işletmelerin çeşitli giderleri, KOSGEB ve üniversitelerce karşılanmakta istedikleri takdirde üniversite öğretim elemanlarının bilgi birikimi ve teknik altyapısından yararlandırılmaktadırlar. DTİ’ler de TEKMER gibi kurulmakta ancak KOSGEB, işlik vermeden sanayicinin Ar-Ge projesini işletmenin kendi yerinde desteklemektedir. KAYNAKÇA Üniversite, kamu ve sanayi sarmalının mükemmel bir örneği olan TEKMER'ler bölgesel inovasyon merkezlerinin oluşturulmasında ve yürütülmesinde inovasyon aktarım merkezleri olarak önemli rol oynayacaktır. Üniversite öğrencilerinin girişimciliğe özendirilmesi ve gerek üniversite öğrencilerinin gerekse girişimcinin ve sanayicinin inovasyon farkındalığının artırılması konusunda TEKMER'ler bünyesinde yapılacak çalışmalar ve eğitim faaliyetleri bölgesel inovasyon politikalarının etkin araçlarından olacaktır. • COULTER, Mary (2001), Entrepreneurship in Action, Smail Business 2000 (New Jersey: PrenticeHall). • SCHUMPETER, A. Joseph (1934). The Theory of Economic Development. An Inquiry into Profits, Capital, Credit, Interest, and the Business Cycle, Harvard University Press,Cambridge. • OECD - Oslo Manual (2005). Proposed Guidelines for Collecting and Interpreting Technological Innovation Data,Paris. • KAVAK, Ç., Bilgi Ekonomisinde İnovasyon Kavramı ve Temel Göstergeleri, Dicle Üniversitesi, Ekonomi Bölümü, Akademik BiliĢim‘09 - XI. Akademik Bilişim Konferansı Bildirileri, 11-13 Şubat 2009 Harran üniversitesi, Şanlıurfa • HÉBERT, R. F., & Link, A. N. (1989). In Search of Meaning of Entrepreneurship. Small Business Economics , 1 (1), 39-49. • LITTUNEN, Hannu (2000), "Entrepreneurship and the Characteristics of the Entrepreneurial Personality," International Journal of Entrepreneuria/ Behavior & Research, Vol. 6, No. 6: 295-299. • www.bilgicagi.com • www.kosgeb.gov.tr • www.utikad.org.tr • http://www.gemconsortium.org KOBİ'ler Büyür Türkiye Büyür Ahmet KOÇ / KOSGEB Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Ülkemizde olduğu gibi dünyada da ekonomi için önemi tartışılmayan KOBİ’lerin ve girişimcilerin desteklenmesi amacıyla 1990 yılında 3624 Sayılı Kanun ile kurulan KOSGEB, başta imalat sanayi işletmeleri olmak üzere hizmet ve ticaret sektörlerindeki işletmeleri de hedef kitlesine dahil ederek ülkemizin KOBİ’lerden sorumlu ulusal kuruluşu niteliğine kavuşmuştur. KOSGEB yeni dönemde; KOBİ’lerin yönetim becerilerini ve kurumsal yetkinliklerini geliştirmek, KOBİ’lerin, Ar-Ge ve inovasyona dayalı faaliyetlerini artırmak, girişimcilik kültürünü geliştirmek ve başarılı yeni işletmelerin kurulmasını teşvik etmek ve kurumun nitelikli hizmet sunmaya yönelik olarak sürekli gelişimini sağlamak gibi dört eksende belirlenen stratejik hedefler doğrultusunda dört ana başlıkta destek ve hizmetler sunmaktadır. KOSGEB DESTEK VE HİZMETLERİ: 1. KOSGEB Destek Programları 2. Finansman Destekleri 3. Laboratuvar Hizmetleri 4. Bilgilendirme ve Yönlendirme 1.KOSGEB DESTEK PROGRAMLARI KOSGEB hedef kitlesinin genişlemesinin ardından, KOSGEB tarafından KOBİ’lere sağlanan desteklerinin sektörel ve bölgesel farklılıklar gözetilerek sonuç odaklı ve daha fazla etki oluşturacak şekilde program ve proje esaslı olarak kullandırılması için gerekli mevzuat çalışmaları yapılmış ve KOSGEB Destek Programları Yönetmeliği 2010 yılında yürürlüğe alınmıştır. Bu kapsamda; işletmelere, girişimcilere, KOBİ’lere yönelik projeleri olan meslek kuruluşlarına ve işletici kuruluşlara, geri ödemeli ve geri ödemesiz olmak üzere; • Genel Destek Programı, • KOBİ Proje Destek Programı, • Tematik Proje Destek Programı, • Girişimcilik Destek Programı, • Ar-Ge, Inovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programı, • İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı • Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı olmak üzere yedi başlıkta destek sağlamaktadır. AR-GE İNOVASYON ve ENDÜSTRİYEL UYGULAMA PROJELERİNE 1 MİLYON TL Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programıyla bilim ve teknolojiye dayalı yeni fikir ve buluşlara sahip küçük ve orta ölçekli işletmeler ile girişimcilerin geliştirilmesi, yeni ürün, yeni süreç, bilgi ve/veya hizmet üretilmesi ve ticarileştirilmesi için araştırma, geliştirme, inovasyon ve endüstriyel uygulama projeleri desteklenmektedir. Bu program kapsamında 12 bin TL limitli kira desteği, 20 bin TL limitli başlangıç sermayesi desteği, 25 bin TL limitli proje danışmanlık desteği, 5 bin TL limitli eğitim desteği, 25 bin TL limitli sınai ve fikri mülkiyet hakları desteği, 5 bin TL limitli proje tanıtım desteği, 15 bin TL limitli fuar, kongre, konferans, teknolojik işbirliği desteği ile 25 bin TL limitli test, analiz ve kalibrasyon desteğinin yanı sıra, makine teçhizat, donanım, hammadde, yazılım ve hizmet alımı giderlerine 100 bin TL’ye kadar geri ödemesiz, 200 bin TL’ye kadar geri ödemeli destekler verilmektedir. Endüstriyel Uygulama Programı kapsamında ise geri ödemesiz 18 bin TL limitli kira desteği, 150 bin TL limitli Makine-Teçhizat, donanım, sarf malzemesi, yazılım ve tasarım giderleri desteği ile 100 bin TL’ye kadar personel gideri desteği ile 200 bin TL’ye kadar geri ödemeli makine-teçhizat, donanım, sarf malzemesi, yazılım ve tasarım giderleri desteği verilmektedir. İŞLETME PROJELERİNE 150 BİN TL KOBİ Proje Destek Programı kapsamında, işletmelerin, üretim, yönetim ve organizasyon, pazarlama, dış ticaret, insan kaynakları, mali işler ve finans, bilgi yönetimi ve benzer alanlarda sunacakları projeleri desteklenmektedir. KOBİ’lerin kendi projelerini kendilerinin hazırlaması, kendi beceri ve noksanlarını daha iyi tanımalarını amaçlayan KOBİ Proje Destek Programı kapsamında verilecek desteğin üst limiti 150 bin TL’ dir. Tematik Proje Destek Programı ile; makro strateji dokümanlarında işaret edilen öncelikler dikkate alınarak belirlenen tematik alanlarda bölgesel ve sektörel KASIM 2012 17 ihtiyaçların karşılanması, uluslararası mevzuat ve önceliklere KOBİ’lerin uyumunun sağlanması ve meslek kuruluşlarının KOBİ’leri geliştirmek amacıyla daha fazla proje hazırlamaları teşvik edilecektir. Program ile işsizliğin yoğun olduğu yerlerde üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek odaları ve yerel yönetimler başta olmak üzere yerel aktörler tarafından hazırlanan meslek edindirme projelerine finansman sağlanacaktır. Meslek Kuruluşu Destek Programı'yla verilecek desteğin üst limiti 150 bin TL’dir. İŞBİRLİĞİ GÜÇBİRLİĞİ YAPAN KOBİLER KAZANACAK İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı ile ortak tedarik, ortak tasarım, ortak pazarlama, ortak laboratuvar ve ortak imalat ve hizmet sunumu gibi konularda bir araya gelen KOBİ’lere destekler sağlanmaktadır. İşletmelerin birleşme, işbirliği ve ortaklık yoluyla, mevcut yaratılan katma değeri büyütmeleri hedeflenen bu programla 250 bin limitli geri ödemesiz, 500 bin TL limitli geri ödemeli destek sağlanmaktadır. GİRİŞİMCİLERE DESTEK, KADIN GİRİŞİMCİYE POZİTİF AYRIMCILIK Girişimcilik Destek Programı ile girişimciliğin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması, başarılı ve 18 KASIM 2012 sürdürülebilir işletmelerin kurulması, girişimcilik kültürünün yaygınlaştırılması, İş Geliştirme Merkezlerinin kurulması ile girişimciliğin geliştirilmesi, istihdamın artırılması ve yerel dinamiklere dayalı girişimciliğin desteklenmesi amaçlanmaktadır. Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi kapsamında genel ve özel hedef gruplarına ücretsiz uygulamalı girişimcilik eğitimleri verilmekte olup; Yeni Girişimci Desteği kapsamında geri ödemesiz 3 bin TL limitli işletme kuruluş desteği, 5 bin TL limitli kuruluş dönemi makine, teçhizat ve ofis donanım desteği ile 12 bin TL limitli işletme giderleri desteği ile geri ödemeli 70 bin TL limitli sabit yatırım desteği kullandırılmaktadır. İş Geliştirme Merkezi Desteği kapsamında 750 bin TL’ye kadar geri ödemesiz İŞGEM Kuruluş Desteği ile 100 bin TL’ye kadar geri ödemesiz İŞGEM İşletme Desteği verilmektedir. Uygulamalı Girişimcilik Eğitimleri, girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak ve girişimcileri iş planı kavramı ile tanıştırarak başarılı işletmelerin kurulmasını sağlamak amacı ile verilmekte ve eğitim sonunda girişimci adaylarının kendi iş fikirlerine yönelik iş planlarını hazırlayabilecek bilgi ve deneyimi kazanmaları hedeflenmektedir. 2010 yılı itibariyle uygulamaya geçirdiğimiz yeni destek modeli ile hizmetin yaygınlaştırılması hedeflenmiştir. KOBİ’LER NEFES ALACAK 3.LABORATUVAR HİZMETLERİ Genel Destek Programı ile çok daha fazla işletme fuar, tanıtım, eşleştirme, nitelikli eleman istihdamı, danışmanlık, enerji verimliliği, sınai mülkiyet hakları, tasarım, belgelendirme, test ve analiz gibi alanlarda desteklenmektedir. KOBİ’lerin piyasa koşullarına göre daha uygun ücretlerle test – analiz yaptırabilmeleri amacıyla; KOSGEB tarafından 12 laboratuvarda; Genel Destek Programı kapsamında; 30 bin TL limitli yurtiçi fuar desteği, 10 bin TL limitli yurtdışı iş gezisi desteği, 15 bin TL limitli tanıtım desteği, 15 bin TL limitli eşleştirme desteği, 20 bin TL limitli nitelikli eleman istihdam desteği, 15 bin TL limitli danışmanlık desteği, 10 bin TL limitli eğitim desteği, 30 bin TL limitli enerji verimliliği desteği, 15 bin TL limitli tasarım desteği, 20 bin TL limitli sınai mülkiyet hakları desteği, 10 bin TL limitli belgelendirme desteği, 20 bin TL limitli test, analiz ve kalibrasyon desteği ve kısa süre içerisinde uygulamaya alınacak olan 10 bin TL limitli Bağımsız Denetim Desteği yer almaktadır. Bu destek programı kapsamında işletmelerimize toplamda 220 bin TL’ye kadar geri ödemesiz hibe desteği vermekteyiz. • Metal mühendislik malzemelerine yönelik • Plastik ve kauçuk malzemelerine yönelik • Çevre ve ekotekstil laboratuvar hizmetleri verilmektedir. • ESİM A.Ş. KOSGEB iştiraki olan ESİM A.Ş, elektrik ve elektronik sektörüne yönelik test (LVD, EMC) ve teknik danışmanlık hizmetleri vermektedir. KOSGEB’in şirketteki payı yüzde 46,88 olup diğer kuruluşların iseTTGV (yüzde 50,03), ESIM Vakfı (yüzde 1,75), Diğer (yüzde 1,34) şeklindedir. 4. BİLGİLENDİRME ve YÖNLENDİRME HİZMETLERİ • KOSGEB Çağrı Merkezi 444 1 567 FİNANSMANA ERİŞİMDE KOLAYLIK • WEB Sitesi www.kosgeb.gov.tr Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı ile GİP'te işlem görmek üzere halka arz edilecek KOBİ'lerin ilk halka arzına ilişkin maliyetleri 100 bin TL’ye kadar geri ödemesiz olarak desteklenebilmektedir. KOSGEB Çağrı Merkezi hizmeti 2010 yılında işletime alınmıştır. KOBİ’ler ve girişimciler KOSGEB Çağrı Merkezi’ne tüm illerden 444 1 567 numaralı telefon üzerinden erişebilmektedir. KOSGEB Çağrı Merkezi, Türkiye’nin tüm illerini kapsayacak şekilde 7 gün 24 saat, resmi ve dini tatil günleri dâhil olmak üzere hizmet vermektedir. Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı kapsamında; azami 2 yıl olmak üzere 60 bin TL limitli piyasa danışmanı danışmanlık hizmet bedeli, 20 bin TL limitli bağımsız denetim hizmeti bedeli, 10 bin TL limitli SPK kurul kaydına alma ücreti, İMKB Gelişen İşletmeler Piyasası Listesine kabul ücreti ve Merkezi Kayıt Kuruluşu masrafı, 10 bin TL limitli aracı kuruluşa ödenecek aracılık komisyonu olmak üzere destek sağlanmaktadır. 2.FİNANSMAN DESTEKLERİ/KREDİ FAİZ DESTEKLERİ: İşletmelerin; üretim, kalite ve standartlarını artırmaları, finansman sorunlarının çözümü, istihdam yaratmaları, uluslararası düzeyde rekabet etmeleri, ihracata yönelmelerini sağlamak amacıyla ilgili mevzuat kapsamında KOSGEB’in bankalar ile diğer finans kuruluşları ile yapacağı protokoller kapsamında KOBİ’lere kullandırılacak kredilerin faiz/kâr payı, komisyon vb. giderlerinin karşılanması amacıyla 2003 yılından itibaren KOSGEB Kredi Faiz Desteği programları yürütülmektedir. KOSGEB Çağrı Merkezi üzerinden KOBİ’ler; KOSGEB destekleri, faydalanma koşulları ve başvuru prosedürü konusunda bilgilere, KOSGEB Hizmet Merkezleri iletişim bilgilerine, Vergi numarası veya T.C. kimlik numarasını tuşlamak suretiyle KOSGEB Veri Tabanı’na kayıt durumu ile bağlı bulunulan KOSGEB Hizmet Merkezi ve KOBİ Uzmanı bilgisine, ulaşabilmektedir. Web sitemiz 2010 yılında yenilenmiş ve aynı yıl web sayfamız, “THE WEB MARKETING ASSOCIATION” tarafından ülkemizdeki kamu web siteleri arasında Standart of Excellence (Mükemmellik Standardı) ödülünü almıştır. 2011 yılında ise “altın örümcek” web sitesi yarışmasında kamu kurumu kategorisinde halkın favorisi ödülüne layık görülmüştür. KASIM 2012 19 Makale Enerji Darboğazı, Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji ENERJİ DARBOĞAZI, ENERJİ VERİMLİLİĞİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ D ünyada enerji talebi hızla artmaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) tarafından yapılan projeksiyonlar, mevcut enerji politikaları ve enerji arzı tercihlerinin devam etmesi durumunda dünya toplam enerji talebinin 2005-2030 yılları arasında yüzde 49 artarak 11,4 milyar Ton Eşdeğer Petrol (TEP) 17,0 milyar TEP düzeyine ulaşacağını göstermektedir. Türkiye hızlı talep artışı, yüksek ithalat bağımlılığı ve yüksek enerji yoğunluğu; diğer bir ifade ile verimsiz enerji kullanımı ile göze çarpmaktadır. Rakamlarla ifade etmek gerekirse; 19902010 yıllarında birincil enerji tüketimi yılda ortalama yüzde 4 civarında bir oranla sürekli olarak artmıştır. 2010 yılında birincil enerji tüketimi 109.3 milyon TEP olarak gerçekleşmiş, bu rakam ile Türkiye dünyada en fazla enerji tüketen 25 ülkeden birisi durumundadır. Türkiye’nin enerji tüketimi oranları açısından en yüksek oranlara sahip sektörler yüzde 39 ile sanayi sektörü ve yüzde 30 ile konut ve hizmetler sektörleridir. Enerji arzı yönünden bakıldığında, Türkiye’nin enerji gereksiniminin ancak yüzde 24-29’unu yerli kaynaklarından (başta kömür-ağırlıklı olarak linyit, hidrolik, biyokütle ve petrol) temin edebilmektedir. Petrol tüketimi açısından ise ülke ihtiyacının yüzde 9’unun yurt içi üretimle karşılanabildiği görülmektedir. Özetle Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 70’inden fazlası için dışa bağımlı durumda olduğu sunucu çıkmaktadır. Söz konusu bağımlılığın azalması için Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek enerji arzını 20 KASIM 2012 Pınar IŞIN / KOSGEB KOBİ Uzmanı Okan SALDOĞAN / KOSGEB KOBİ Uzmanı artırması ve mevcut enerji tüketimini azaltmaya yönelik çalışmalar yapması gerekmektedir. Yenilenebilir enerji kaynakları bakımından önemli bir potansiyele sahip olan Türkiye’nin Rüzgar’da 400 TWh/yıl, Jeotermal’de 16 TWh/yıl, Biokütle’de 1,58 TWh/yıl, Güneş’te 500 TWh/yıl ve Hidro için ise 450 TWh/yıl değerlerinde potansiyeli bulunmaktadır. Bu potansiyelleri dikkate alarak ilgili yatırımların yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü (YEGM) çalışmaları, Türkiye’nin 2020 yılında 222 milyon TEP birincil enerji talebi içinde yaklaşık yüzde 15 enerji tasarruf (30 mTEP) potansiyeli bulunulabileceğini göstermektedir. Çalışmalar sanayi sektöründe yüzde 15, bina sektöründe yüzde 35 ve ulaşım ektöründe yüzde 15 tasarrufun sağlanabileceğini vurgularken, sanayi sektöründe gerçekleştirilecek tasarrufun yüzde 50’sinin düşük maliyetli ve/ veya iki yıldan az süreli geri ödemeli yatırımlarla gerçekleştirilebileceği ifade edilmektedir. 2020 yılı talep tahmininde; sağlanacak yüzde 20 oranında tasarruf ile (45 milyon TEP enerji) yerli kaynaklardan üretilebilecek elektrik enerjisinin 2,5 katına ve 30 milyon ortalama konutun yıllık enerji ihtiyacına ulaşmak mümkün olabilecektir. Enerji verimliliğinin artırılması, yenilenebilir enerji kullanımının etkinleştirilmesi ve çevresel uygulamalar; enerji güvenliğine, iklim değişikliği etkilerinin azaltılmasına ve Türkiye ekonomine sağlanacak katkılar ile istihdam üzerinde de olumlu etkiler yaratacaktır. Yaklaşık olarak 25 milyon TEP olarak hesaplanabilen tasarruf potansiyeli için, Avrupa Birliği’nin her 1 milyon TEP enerji tasarrufu için 2000 tam zamanlı iş imkanı yaratılabileceğine yönelik iş gösterge rakamları kullanması durumunda, söz konusu potansiyel rakamı 50 bin işi tanımlamaktadır. 2-3 katı yan işlerle birlikte yaratılabilecek toplam istihdamın 150 bin’lere ulaşabileceği düşünülmektedir. Yukarıda bilgileri sunulan potansiyellerin değerlendirilebilmesi için Türkiye’de kamu ve özel sektör işbirliğinde aşağıda bilgileri sunulan yasal düzenlemeler gerçekleştirilmiştir. Belirtilen yasal düzenlemelere yönelik uygulamalar sürdürülmektedir. Enerji verimliliği çalışmalarına ilişkin, 5627 sayılı “Enerji Verimliliği Kanunu” 02 Mayıs 2008 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Kanun, eğitim ve bilinçlendirme, enerji verimliliği faaliyetlerinin idari yapılandırması ve yaygınlaştırılması ve bazı yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının yaygınlaştırılması gibi temel stratejileri içermektedir. Kanun ile, bu stratejilerin uygulanması için teşvik ve yaptırım unsurları belirlenmekte, enerjinin etkin kullanılması, israfının önlenmesi, enerji maliyetlerinin ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesi ve çevrenin korunması için enerji kaynaklarının ve enerjinin kullanımında verimliliğin artırılması amaçlanmaktadır. Enerji Verimliliği Kanunu'na ilişkin usûl ve esasları düzenleyen yönetmelikler ilgili kamu kurum/kuruluşlar tarafından, tarafların katkıları alınarak çıkarılmıştır. Makale Enerji Darboğazı, Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji Yenilenebilir Enerji uygulamalarına ilişkin ise; 18 Mayıs 2005 tarihinden itibaren yürürlükte olan 5346 Sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun’da değişiklik yapılarak, söz konusu değişiklikler 08.01.2011 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yasa kapsamında, yenilenebilir enerji kaynakları olarak; rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git ile kanal veya nehir tipi veya rezervuar alanı on beş kilometrekarenin altında olan hidroelektrik üretim tesisi kurulmasına uygun elektrik enerjisi üretim kaynaklarına ilişkin düzenlemelere yer verilmektedir. Kanun ile, yenilenebilir kaynaklara dayalı elektrik üretiminin teşviki amaçlanmaktadır. Kapsamda, yenilenebilir enerji kaynaklarından (YEK) elektrik üreten tesisler için "YEK destekleme mekanizmasında" belirlenen kilovat/saat başına fiyatlar; hidroelektrik üretim tesisi için 7,3 dolar sent/kWs, rüzgâr enerjisine dayalı üretim tesisi için 7,3 dolar sent/ kWs, jeotermal enerjisine dayalı üretim tesisi için 10,5 dolar sent/ kWs, biyokütleye dayalı üretim tesisi için (çöp gazı dâhil) 13,3 dolar sent/ kWs, güneş enerjisine dayalı üretim tesisi için 13,3 dolar sent/ kWs olarak sıralanmakta olup, teşvikli alım fiyatı 31.12.2015 yılına kadar devreye girecek YEK için geçerli olacaktır. Kanun’da, enerji üretiminde kullanılan tesislerde yerli üretim aksam ve teçhizat kullanımı durumunda ek destekler uygulanması da öngörülmektedir. Kanun’da tanımlı teşvikli alım fiyatı politikası ve ilave öngörülecek destek uygulamaları, enerji yatırımlarının gerçekleştirilmesine ve enerji ekipmanlarının yerli üretiminin artırılabilmesine katkı sağlayacaktır. Kanun’un etkinliğinin artırılması ve enerji ekipmanlarının yerli üretiminin artırılabilmesi için; • İhtiyaç duyulan enerji ekipmanlarının yurt içinde üretimi temel bir politika olmalıdır. Her bir yenilenebilir enerji kaynağı için (hidrolik, termik, rüzgâr, güneş, jeotermal, v.b.), teşvikli alım fiyatları uygulamasına ilave olarak yenilenebilir teşvik unsurlarını da kapsayan strateji belgeleri, aksiyon planları ve ikincil mevzuatın ayrı ayrı hazırlanması ve hedefler belirlenmesi, • Yerli sanayinin gelişmesi için bilinçli ve planlı teşvik ve desteklerin kullanımının yaygınlaştırılması, enerji ekipman üreticileri için ortaklık modelleri geliştirilerek; ortak satın alma, pazarlama ve üretim mekanizmalarının harekete geçirilmesi, • Enerji üretim ekipmanlarının yerli üretiminin yanı sıra, enerji yatırımlarında ihtiyaç duyulan tasarım, mühendislik, teknik işgücü ve müteahhitlik hizmetlerinin yerli kuruluşlarca karşılanması ve • Yatırımların, Ar-Ge oluşturma niteliğinin dikkate alınması ve kullanılacak teknolojideki asgari verim göz önüne alınarak dünyada kullanılan iyi/verimli teknolojilerin kullanımının özendirilmesi faydalı olacaktır. Ulusal ve uluslararası konjonktür göz önünde bulundurularak enerji verimliliği konusu ana amacı Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerini (KOBİ’leri) desteklemek olan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) gündemine de alınmıştır. Bu bağlamda, KOSGEB, hem destek programları arasına enerji verimliliği konusunu dahil etmiş hem de aynı konuda yürütücü olarak görev aldığı uluslararası projeler ile KOBİ’lerde enerji verimliliğinin geliştirilmesine yönelik faaliyetler gerçekleştirmeyi hedeflemiştir. Enerji Verimliliği Kanunu kapsamında, KOBİ’lerin enerji verimliliğine yönelik alacakları eğitim, etüt ve danışmanlık hizmetlerini desteklemek üzere ilgili ikincil mevzuat, KOSGEB tarafından tamamlanmıştır. 18 Ekim 2008 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ve yararlanma koşulları 15 Haziran 2010 tarihli düzenleme ile KOBİ’ler lehine iyileştirilen düzenleme ile, ‘Enerji Verimliliği Destekleri’ kapsamında KOBİ’lerin alacakları ön etüt/detaylı etüt hizmetleri, verimlilik arttırıcı projeler için danışmanlık ve enerji yöneticiliği eğitimleri desteklenmektedir. 15 Haziran 2010 tarihinde yapılan düzenlemeyle, destekten yararlanma ön koşulu olan (üç yıllık ortalama) yıllık enerji tüketim miktarı 500 TEP’ten 200 TEP’e düşürülmüştür. Program süresince Enerji Verimliliği Desteğinin üst limiti 30 bin TL’dir. Ön Etütler 2000 TL’ye, Detaylı Etüdter 20.000 TL’ye ve Verimlilik Arttırıcı Projelere Yönelik Danışmanlıklar 5000 TL’ye kadar desteklenebilmektedir. Destek oranı, 1. ve 2. bölgelerde yüzde 50, 3. ve 4. bölgelerde yüzde 60 olarak uygulanmaktadır. KASIM 2012 21 Makale Enerji Darboğazı, Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji Ton Eşdeğer Petrol (TEP) aralıklarına göre, destekleme aralıkları aşağıdaki gibidir. Ön Etüt için destek üst limitleri Ton Eşdeğer Petrol (TEP) aralığına göre aşağıda verilmiştir. TEP Aralığı Destek Üst Limiti (TL) 200 - 500 TEP için 1.500 501 ve üzeri için 2.000 Detaylı Etüt için destek üst limitleri TEP aralığına göre aşağıda verilmiştir. TEP Aralığı Destek Üst Limiti (TL) 200 - 500 TEP için 15.000 501 ve üzeri için 20.000 VAP için danışmanlık destek üst limitleri TEP aralığına göre aşağıda verilmiştir. TEP Aralığı Destek Üst Limiti (TL) 200 - 500 TEP için 3.000 501 ve üzeri için 5.000 Enerji Yöneticisi Eğitimleri için destek üst limiti aşağıda verilmiştir. TEP Değeri Destek Üst Limiti (TL) 200 ve üzeri için 3.000 Enerji Verimliliği Desteklerine ilave olarak, KOBİ Proje Destek Programı, , işletmelerin ortak satın alma, üretim ve 22 KASIM 2012 pazarlama yapmalarına imkan veren İşbirliği-Güçbirliği Destek Programı ve Ar-Ge, İnovasyon ve Endüstriyel Uygulama Destek Programları ile Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Enerji konularında KOBİ’lere destek sağlanmaktadır. Belirtildiği üzere destek programlarının yanı sıra KOBİ’lerde enerji verimliliğinin geliştirilmesine yönelik olarak uluslararası işbirlikleri yapılmış ve projeler geliştirilmiştir. UNDP ve UNIDO ile yürütülen işbirliği kapsamında, Birleşmiş Milletler Küresel Çevre Fonu destekli “Türkiye’de Sanayide Enerji Verimliliğinin İyileştirilmesi Projesi” yürütülmektedir. KOSGEB ve diğer ulusal proje paydaşları olan Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü, TTGV ve TSE ile uluslararası paydaşlar olan UNIDO ve UNDP ile yürütülen beş yıl süreli yaklaşık 36 milyon Dolar’lık bütçeli Proje ile, sanayi sektöründeki işletmelerin çeşitli enerji tasarruf tedbirleri ve enerji verimli teknolojiler kullanması yönünde teşvik edilmesi ve kapasitelerinin artırılması sonucu etkin enerji kullanımları ile Türk sanayisinde enerji verimliliğinin arttırılması amaçlanmaktadır. Proje faaliyetlerine Şubat 2011 tarihi itibari ile başlanmıştır. Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) ile işbirliği içerisinde ise, ‘Türkiye’de KOBİ’lerde Enerji Verimliliği’ Projesi hazırlanmıştır. Proje kapsamında, Türkiye’de faaliyet gösteren KOBİ’lerin enerji verimliliği uygulamalarına, düşük karbon enerji kullanımlarına ve çevresel performanslarının iyileştirilmesine katkı sağlanarak, Türkiye’de enerji verimliliğinin arttırılması amaçlanmaktadır. 3 milyon EURO’luk toplam bütçeli ve üç yıl süreli Proje, KOSGEB ve Fransız Küresel Çevre Fonu finans katkıları ile yürütülecektir. 23 Haziran 2011 tarihinde KOSGEB ve AFD arasından imzalanan Finansman Antlaşması ile başlayan söz konusu proje kapsamında görevlendirilecek alt yüklenici seçimine ilişkin ihale sonrası idari süreçler devam etmektedir. KOSGEB; destek programları ve yürüttüğü uluslararası projeler ile; özel sektör temsilcileri, kamu kuruluşları, üniversiteler ve meslek kuruluşları ile işbirliği içerisinde; Türkiye’nin ulusal ve uluslararası yükümlülüklerinin yerine getirilmesine, KOBİ’lerde enerji verimliliği çalışmaları ile yerli üretimin ve yenilenebilir enerji uygulamalarının yaygınlaştırılabilmesine ve enerji maliyetlerinin KOBİ’ler ve ekonomi üzerindeki yükünün hafifletilmesine katkı sağlamak hedefi doğrultusunda çalışmaktadır. REFERANSLAR: • KOSGEB, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve YEG web sayfaları • Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Stratejik Planı • Enerji Kaynaklarının ve Enerjinin Kullanımında Verimliliğin Artırılmasına dair Yönetmelik 27 Ekim 2011 • İklim Değişikliği Strateji Belgesi-3 Mayıs 2010 • MMO,Enerji Verimliliği Raporu,2012 • World Energy Council 2010-Energy Efficiency: A Recipe for Success • Türkiye’de Enerji Tasarrufu Potansiyelini Kullanmak- Dünya Bankası Raporu-2010 Makale KOSGEB ile Çevreye Duyarlı Yeşil KOBİ’ler KOSGEB İLE ÇEVREYE DUYARLI YEŞİL KOBİ’LER T Abdullah KARAOSMANOĞLU / KOSGEB KOBİ Uzmanı Mehmet Görkem GÜRBÜZ / KOSGEB KOBİ Uzmanı ürkiye küresel ısınmanın potansiyel etkileri açısından risk grubu ülkeler arasındadır. Atmosferdeki sera gazı birikimlerinin artışına bağlı olarak gelecekte gerçekleşebilecek bir iklim değişikliğinin, Türkiye’de neden olabileceği çevresel ve sosyoekonomik etkiler; tarım alanlarının ve çeşitliliğin azalması, ekonomik yapının değişmesi, çevre kirliliği, su ihtiyacının artması ve enerji ihtiyacının artması şeklinde değerlendirilmektedir. Yaşamsal boyutunun yanısıra başta enerji, sanayi, ulaştırma, tarım ve ticaret olmak üzere tüm ekonomik faaliyetlerde, iklim değişikliğinin olumsuz etkileri en yoğun şekilde hissedilmektedir. İklim değişikliği ve çevresel etkileri ile mücadele, çok boyutlu, tüm sosyo-ekonomik aktörlerin aktif rol almasını gerektiren bir konudur. İklim değişikliğinden kaynaklanabilecek olumsuz sonuçları aşmak için en önemli araçlardan biri, sürdürülebilir kalkınma ve buna bağlı olarak düşük karbonlu üretime dayalı yeşil ekonomidir. Çevre dostu üretim teknikleri ve teknolojileri, yaşanabilir bir dünyada rekabet üstünlüğü sağlayarak ekonomiyi büyütmenin en önemli aracıdır. Küresel iklim değişikliği ile mücadele konusundaki en önemli yasal düzenleme, ülkemizin de taraf olduğu Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (BMİDÇS) ve onun uygulama belgesi olan Kyoto Protokolü’dür. Kyoto Protokolü, küresel sera gazı emisyonlarının azaltılmasını hedeflerken; diğer yandan küresel sermaye hareketlerini ve teknoloji transferini ele almakta, dolayısıyla birçok alanda yeni istihdam olanakları yaratılmasını öngörmektedir. Avrupa Birliği tarafından 2008’de yürürlüğe konan Küçük İşletmeler Yasası da uluslararası alanda bu yönde atılmış bir adımdır. Yasayı oluşturan 10 ilkeden biri de “KOBİ’lerin çevresel sorunları fırsata dönüştürmesine imkân sağlanması” ilkesidir. İlke kapsamında, küresel ısınma, iklim değişikliği, enerji kaynaklarında yaşanan kıtlıklar gibi sorunlar her ne kadar KOBİ’lerin faaliyetlerini sürdürmelerini zorlaştırsa da, bu sorunların KOBİ’ler için yeni iş fırsatlarını da beraberinde getirdiği düşüncesinden hareketle, KOBİ’lere özgü eko-verimlilik faaliyetleri, potansiyel pazarlar ve finansman imkânları hakkında tavsiyelerde bulunan bir çevre ağı ve eko-yenilikçi ürünlerle pazara girişi hedefleyen KOBİ’lere yönelik yeni destek mekanizmaları öncelikle ele alınmakta ve üye ülkeler, “Çevre Koruma İçin Devlet Yardımlarına İlişkin Topluluk Kılavuzu” ile uyumlu olarak ekoverimli işletmeler ve ürünler için teşvik sağlamaya davet edilmektedir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından da konunun önemi çeşitli platformlarda dile getirilmekte ve bu konuda çeşitli yayınlar yayımlanmaktadır. Yeşil Büyüme İçin Yeniliğin Teşvik Edilmesi (Fostering Innovation for Green Growth (OECD)) adlı yayın, 25 Haziran 2009 yılında Bakanlar düzeyinde düzenlenen OECD toplantısı sonunda deklare edilmiş olan “Yeşil Büyüme Stratejilerinin” geliştirilmesi kararına uygun olarak hazırlanmıştır. OECD Sekreteryası tarafından yeşil büyüme için yeniliğin teşvik edilmesine yönelik yapılan yayında özetle; yeşil büyüme stratejilerinde inovasyonun yeni iş olanakları ve yöntemleri yaratma rolü vurgulanmakta ayrıca, dünya ekonomilerinin gelişme sürecinde “Green Growth” (Yeşil Büyüme), “Climate Change” (İklim Değişikliği) çalışmalarının önemi belirtilmektedir. OECD’nin Yeşil Büyüme Stratejisi dokümanında, KOBİ’lerin Yeşil Büyüme (Green Growth) konusunda yapacakları çalışmaların sürdürülebilir kalkınma için anahtar rol oynayacağı belirtilmektedir. Bu yayından sonra hazırlanan “Yeşil Büyüme ve Kalkınmakta Olan Ülkeler Raporu (OECD)” ülkelerin bu konulara bakış açılarını özetlerken ayrıca gelişmekte olan ülkeler üç kategoride (yakıt ihraç edenler, yakıt dışı emtia ürünleri ihraç edenler ve üretim malları ihraç edenler) incelenerek, her üç grup ülke için yeşil büyüme stratejisine uygun önerilerde bulunulmaktadır1. OECD’nin "Yeşil Büyümeye Doğru" (Towards Green Growth) raporunda çevre odaklı bir ekonomiye geçiş için yapılması gerekenler; • Atıkları ve enerji tüketimini azaltarak ve kaynak verimliliği sağlayarak ekonomide üretkenliği arttırılması, • Çevre kaynaklı sorunları aşmak ve politikalar üretmek için yenilik fırsatlarının desteklenmesi, • Yeşil teknolojilere, mallara ve hizmetlere talebi özendirmek için yeni pazarlar ve iş imkânları yaratılması, KASIM 2012 23 Makale KOSGEB ile Çevreye Duyarlı Yeşil KOBİ’ler • Hükümetler tarafından, yeşil yatırımları teşvike yönelik istikrar ve güveninin sağlanması, • Yeşil büyümeyi destekleyecek modellerin geliştirilmesi, olarak sıralanmıştır2. 2011 yılı Mayıs ayında düzenlenen Bakanlar düzeyindeki OECD Konsey toplantısı sonrası “Yeşil Büyüme Stratejisi” resmi olarak açıklanmıştır. Yeşil Büyüme, doğal varlıklarının yaşamını sürdürürken, çevre hizmetlerinin tam olarak gerçekleştirilerek ekonomik büyüme ve kalkınmanın teşvik edilmesi anlamını taşımaktadır. Şekilde, yeşil büyüme kapsamında kalkınmakta olan ülkeler için yeşil büyüme stratejileri konusunda yapılacak eylemler oluşturulmuştur. Raporda3, “Yeşil Büyüme” çerçevesinde, ulusal koşulların oluşturularak, yeşil büyüme mekanizmalarının oluşturulması, yeşil büyüme konusunda araçların oluşturulması, sübvansiyon reformu, sürdürülebilir üretim ve ticaretin sertifikasyonu, eko sistemlerin korunmasına yönelik teşvikler, çevreci mali reform, yeşil enerjiye yönelik yatırım teşvikleri, yeşil büyümeye önem atfeden sosyal şirketler yaratılması gibi politikaların önemine dikkat çekilmektedir. Yeşil Büyüme için 6 ulusal gerekli şart: 1. Hükümet masraflarının ertelenmesi Boyut 1 2. Yasal zorunlulukların daha etkili hale getirilmesi Gerekli Şartların Oluşturulmasına Yönelik Ulusal Yeşil Büyüme Planı 3. Eğitim ve Öğretim 4. Kaynak ve alan düzenlemeleri 5. Fiziksel ve sosyal değişikliklere uygun şartların sağlanması 6. Sürdürülebilirlik ve eşitlik ilkelerine yönelik tam entegrasyon sağlanması Yeşil Büyüme Yönlendirme Mekanizmaları Boyut 2 1. Kamu çevre masraflarının gözden geçirilmesi Yeşil Büyüme Yönlendirme Mekanizmaları 2. Stratejik çevresel değerlendirmesi 3. Sürdürülebilir kalkınma kurulları 4. Yeşil finansman / Alternatif Gelişme Ölçütleri Kaynak Yaratılmasına yönelik Yeşil Büyüme Politikaları 1. Sürdürülebilir üretim ve ticaret sertifikasyonu 2. Destek reformu Boyut 3 3. Ekosistem ödemelerine yönelik ödemeler Kaynak yaratılmasına yönelik yeşil büyüme politikaları 4. Çevre bütçesi reformu 5. Yeşil enerji yatırım çerçevesi ve destekler 6. Özelleştirilmiş yeşil sosyal işletme 7. Sürdürülebilir kamu alımları 8. Yeşil inovasyon 24 KASIM 2012 Çevre ve iklim değişikliğine dayalı ekonomi politikalarının KOBİ’ler açısından en büyük önemi, ulusal ve küresel pazarlardaki rekabet gücüne etkisidir. Ölçekleri nedeniyle zaten rekabet dezavantajına sahip olan KOBİ’lerin, çevre ve iklim değişikliği politikalarına bağlı yeni mevzuat ve uygulamaların yol açtığı maliyet artışlarıyla, rekabet güçlerinin zayıflaması sözkonusu olmuştur. Ancak söz konusu zorunlulukların, özellikle iklim değişikliği ile mücadeleye yönelik olarak çevre ile dost yeni teknik ve teknolojilerin kullanımı hususu başta olmak üzere, KOBİ'ler için fırsatlara dönüştürülebilmesi mümkün görünmektedir. Ülke olarak taraf olduğumuz uluslararası anlaşmalar ile AB Çevre Faslı kapsamında, çeşitli kurum/kuruluşlarca çalışmalar yürütülmektedir. Yürütülen çalışmaların getirdiği/getireceği yükümlülükler, ülke ekonomisinde önemli bir paya sahip olan ve KOSGEB hedef kitlesini oluşturan KOBİ’leri de etkilemektedir. KOBİ’lerin küresel rekabet ortamında güçlü olmalarını sağlayan, etkin ve öncü bir kurum olmak vizyonuna sahip olan KOSGEB için “insana ve çevreye duyarlı üretim” olgusu büyük önem taşımaktadır. Üretime yönelik esnek yapıları ve yeni teknolojilere kolay adapte olabilmeleri KOBİ'lere rekabet avantajı sağlayacaktır. Bu ise, gerçekçi bir planlama ve doğru kurgulanmış destek mekanizmaları ile mümkün olacaktır. Sözkonusu planlamaların sağlıklı şekilde yapılabilmesi için öncelikle Başkanlığımızın konuya ilişkin kapasitesinin geliştirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Makale KOSGEB ile Çevreye Duyarlı Yeşil KOBİ’ler Bu ihtiyaçtan hareketle Başkanlığımızca “Çevre Konusunda KOSGEB Yol Haritasının Hazırlanması Projesi” başlatılmış olup proje ile ulusal çevre duyarlılığı ve uluslararası yükümlülükler (taraf olduğumuz Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi, Kyoto Protokolü ve Ülkemizin AB üyelik sürecinde 2009 yılı sonunda açılan Çevre Faslı başlığı altında yürütülen AB müktesebatına uyum çalışmaları vb.) kapsamında, KOSGEB kurumsal kapasitesinin arttırılması hedefi çerçevesinde KOSGEB’in çevre ile ilgili faaliyetleri için bir yol haritası oluşturulacaktır. İleriye dönük olarak KOSGEB’in konuya ilişkin strateji ve politikalarının belirlenmesini amaçlayan yol haritası, eylem planı ve olası yeni destek modelini de kapsayacaktır. Ağustos 2011’de uygulanmaya başlanan projenin ilk adımı olarak öncelikle kurumsal kapasitenin arttırılması amacıyla personelin teorik ve pratik eğitim alması sağlanmış ve proje ekibine ek olarak tüm KOSGEB Hizmet Merkezlerinden birer personelin katılımıyla (toplam 83 kişi) eko-verimlilik, çevre uygulamaları ve AB çevre mevzuatına yönelik teorik ve uygulamalı eğitimler düzenlenmiş, firmalarda temiz üretim (eko-verimlilik) uygulamaları gerçekleştirilmiş ve sözkonusu uygulamalar rapor haline getirilmiştir. Projenin ikinci ayağını mevzuata ve kirlilik yüklerine ilişkin raporlamalar oluşturmaktadır. Bu kapsamda pilot bölgedeki KOBİ’lerin ilgili mevzuattan etkilenme durumları ve sektörel kirlilik yükleri belirlenecektir. Buna ilişkin raporlar hazırlanacak, sözkonusu raporlar proje kapsamında oluşturulması planlanan veri tabanına da temel teşkil edecektir. Sözkonusu rapor sonuçlarını ilgili taraflarla paylaşmak ve çapraz kontrolünü yapabilmek amacıyla düzenlenecek çalıştay ışığında, saha uygulamalarının yapılacağı sektörler KOSGEB tarafından belirlenecektir. Pilot bölgeler kapsamında, seçilen sektörlerde atık envanteri oluşturulacak ve 60 KOBİ’de eko-verimlilik (temiz üretim) ve atık bertarafı uygulamaları gerçekleştirilecektir. Projenin son ayağını, bilgi ve deneyimlerin paylaşılması ve yaygınlaştırılması oluşturmaktadır. Bu kapsamda tüm proje çıktılarının yer alacağı bir veri tabanı oluşturulacak, proje sonuçlarının aktarılması ve farkındalık oluşturmak amacıyla KOBİ’lere yönelik seminerler verilecek, ayrıca konuyla ilgili tüm tarafların katılımıyla geniş kapsamlı bir kapanış toplantısı düzenlenecektir. Proje kapsamında KOBİ’lere yönelik olarak gerçekleştirilecek atık uygulamaları ve çevresel yatırımlar sonucu, kaynakların etkin kullanımı ve enerji verimliliği sağlanabilecek, böylece enerji için harcanacak kaynaklar diğer toplumsal ihtiyaçlar için kullanılabilecektir. KOBİ’lerin çevre bilincinin artması ile toplumun daha temiz bir çevreye kavuşmasına katkıda bulunulmuş olacaktır. Projede, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (BSTB), Çevre ve Şehircilik Bakanlığı (ÇŞB), Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV), OSTİM Organize Sanayi Bölgesi, Enerji Verimliliği Derneği (ENVER) ve Türkiye Enerji Verimliliği Meclisi (TEVEM) temsilcilerinden oluşan bir Danışma Kurulu da bulunmakta ve projeye ilişkin görüş ve önerileri alınmaktadır. Çevreyle dost üretim yapan KOBİ’ler orta ve uzun vadede maliyetlerinin azalması, pazar paylarının artması (özellikle uluslararası piyasalarda) gibi olumlu etkiler sayesinde ekonomik anlamda da etkinliklerini arttırabilecekler, rekabet avantajı sağlayabileceklerdir. Bunun sonucu olarak da gerek istihdama katkı sağlayarak gerek yeni yatırımlar yaparak toplumsal refahın artmasına yardımcı olacaklardır. Temiz üretim teknolojilerinin kullanılması ve atıkların ekonomik girdiye dönüşmesi, ülke ekonomisi için yeni kaynaklar yaratılması anlamına gelecektir. Bu da sürdürülebilir kalkınma için olmazsa olmaz koşullardan biridir. Proje tamamlandıktan sonra, kurum personeline ve KOBİ’lere yönelik eğitim ve seminerlerin devam etmesi, veri tabanının güncellenmesi, proje sonucunda oluşturulması muhtemel destek programının hayata geçirilerek KOBİ’lere destek verilmesi gibi faaliyetlerle projenin sürdürülebilirliğinin sağlanması amaçlanmaktadır. KAYNAKÇA 1. OECD (2009), Green Growth Strategy, OECD, Paris 2. OECD (2011), Towards Green Growth, A Summary For Policy Makers, OECD, Paris. 3. OECD (2009), Fostering Innovation for Green Growth, OECD, Paris KASIM 2012 25 Makale Kriz Dönemlerinde KOBİ’ler ve İzledikleri Rekabet Stratejileri KRİZ DÖNEMLERİNDE KOBİ’LER VE İZLEDİKLERİ REKABET STRATEJİLERİ Dr. Celal HATİPOĞLU / KOSGEB Hizmetiçi Eğitim Müdürü S ürdürebilir ekonomik ve sosyal kalkınmanın sağlanabilmesi noktasında strateji belirlenmesi ve geliştirilmesi gereken ana konuların başında küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) gelmektedir. KOBİ’lerin küresel rekabet ortamında ayakta kalabilmeleri, rekabet üstünlüklerini artırmaları ve yönetim ve organizasyon yeteneklerini geliştirmeleri ülke ekonomilerinin geneline oldukça önemli katkılar sağladığından KOBİ temelli açılımlar tüm dünyada kuvvetle desteklenmektedir. Dünya ekonomilerinde ileri teknoloji kullanımı ve üretkenlikte düşüş eğiliminin başlaması, hızlı değişimin bir sonucu olarak esnekliğin ortaya çıkması ve sosyo-ekonomik yapının değişmesi KOBİ’lerin önemini hızlandıran diğer gelişmeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Daha düne kadar gereklilikleri sosyal gerekçelere dayandırılan KOBİ olgusu günümüz bilgi toplumunda ekonomik gelişmenin en güçlü dinamiklerinden biri olarak genel kabul görmektedir. Diğer taraftan, sermaye hareketlerinin serbestleşmesi ve kapitalizmin küreselleşmesiyle birlikte rekabet daha yoğun yaşanır hale gelmiş, piyasa sisteminin yansıması sonucu ekonomik krizler tüm dünyada senkronize ve zincirleme bir etki oluşturmuştur. Kısa aralıklarla ortaya çıkan ve birbirini izleyen krizler, özellikle gelişmekte olan ülkelerin reel ekonomileri üzerinde kalıcı etkiler bırakmaktadır. Görünür etkisi finans 26 KASIM 2012 piyasalarında olan ekonomik krizlerin asıl etkisi ise reel kesimde, özellikle KOBİ’lerde ortaya çıkmaktadır. Dünyada öteden beri değişik bölge ve etkilerde ekonomik krizler yaşanmıştır. Bu krizler, oluşturduğu olumsuz piyasa koşulları nedeniyle özellikle küçük işletmelerin mali yapılarına kısa sürede zarar vermektedir. 2008 yılında ortaya çıkan ve başlangıçta mortgage krizi olarak tanımlanan krizin etkileri de uzun süre hissedilmiş, yüksek cari açığı ve yüksek dış borcu olan ülkeler küresel ekonomiye entegre olma kapasitelerine göre krizden daha fazla olumsuz etkilenmiştir. Dünya genelinde ülkeler 5,5 trilyon Dolar tutarında kurtarma paketleri açıklamasına rağmen kriz kontrol altına alınamamış, başta otomotiv sektörü olmak üzere reel sektörü derinden etkilemiştir. Bu kapsamda krizler, reel sektörü üretim, ihracat finansmanı ve istihdam potansiyeli anlamında etkilemektedir. Kriz dönemlerinde makro göstergelerde, işsizlik oranında, ihracatta meydana gelen olumsuz gelişmeler krizlerin etkilerini artırmaktadır. Krizler işletme fonksiyonlarını az veya çok etkilemekte, söz konusu etkileme, önlem alınmadığı ve doğru stratejilerin izlenemediği durumlarda KOBİ ölçeğindeki işletmelerde iflaslara kadar gidebilmektedir. İşletmeden kaynaklanmayan ve işletmenin bireysel olarak kontrol altına almasının mümkün olmadığı bu tür ekonomik krizler ne ilk ne de sondur. Dünya ekonomilerindeki gelişmelere bağlı olarak söz konusu krizlerin her zaman yaşanması mümkündür. İşletmelerin bu tür durumlarda ne yapmaları, ne tür stratejiler izlemeleri gerektiği konusunda sosyal bilimler alanında çeşitli çalışmalar bulunmaktadır. Kriz durumlarında özellikle KOBİ ölçeğindeki işletmelerin stratejik tercihleri onların krizlerden sağlıklı çıkmaları ve kriz sonrası için rekabet avantajı kazanmaları açısından oldukça önemlidir. Tüm işletmeler kendilerini uzun dönemde hayatta tutacak ve kârlılığını geliştirecek belirli stratejileri izlemektedir. Ancak kriz dönemlerinde şartların özellikle küçük işletmeler için öngörülemez yeni kriterleri gündeme getirdiği, o halde yeni duruma göre yeni stratejiler belirlenmesi gerektiği açıktır. Rekabet stratejisi anlamında işletmenin kendi konumlandırmasını yapmak için öncelikle kendi sektörünü ve sektörünün geleceğini analiz etmesi, rakiplerini ve kendi konumunu anlaması gerekmektedir. O halde kalkınmanın temel taşı olarak görülen KOBİ’lerin bu tür kriz dönemlerini fırsata dönüştürmeleri veya en azından asgari hasarla atlatmaları için kriz dönemlerinde farklılaşan çevre şartlarını dikkate alarak belirli bir vizyon ve strateji kapsamında faaliyetlerini sürdürmeleri, bunun için bu dönemlerde işletme şartlarında en uygun rekabet stratejilerini tespit ederek uygulamaları hem kendi Makale Kriz Dönemlerinde KOBİ’ler ve İzledikleri Rekabet Stratejileri 11 ilde yer alan toplam 453 KOBİ’nin anketi cevapladığı, işletmelerin yüzde 58’inin çalışan sayısının 1049 aralığında,yüzde 68’inin Limited Şirket statüsünde ve yüzde 55’i ihracat yapan işletmelerden oluştuğu, anketi cevaplayan yöneticilerin ortalama çalışma süresinin 12.7 yıl olduğu ve bu manada profilin işletmeyi ve stratejik tercihlerini iyi tanıyacak kıdeme sahip ve üst düzey yöneticiler olduğu ve işletmelerin ortalama KOBİ profilini yansıttığı görülmüştür. gelecekleri hem de ülke ekonomisinin geleceği açısından büyük önem arz etmektedir. Buradan hareketle, 2011 yılında yürütmüş olduğum “Kriz Dönemlerinde Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerde (KOBİ’lerde) İzlenen Rekabet Stratejileri ve Bir Uygulama” konulu tez çalışması kapsamında Türk otomotiv yan sanayii sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’ler üzerinde ve 2008-2009 dönemi krizi temel alınarak bir araştırma yürütülmüştür. Araştırmada, strateji konusunun daha iyi anlaşılıp yorumlanabilmesi açısından beşten az çalışanı olan işletmeler araştırma kapsamı dışında tutulmuştur. Uygulama alanı olarak otomotiv yan sanayii sektörünün seçilmesinin temel nedeni, bu sektörün krizden en fazla etkilenen ve kriz sonrası toparlanma sürecini en hızlı şekilde yaşayan sektörlerden birisi olmasıdır. Çalışmada, temel anlamda kriz dönemlerinde KOBİ’lerin izledikleri rekabet stratejilerinin (rekabet stratejisi olarak Porter’ın geliştirdiği jenerik rekabet stratejilerinden maliyet liderliği, farklılaştırma ve odaklanma stratejileri ele alınmıştır) neler olduğu ve söz konusu stratejilerin işletme performansına (pazarlama performansı, yenilik performansı, finansal performans) etkileri araştırılmıştır. Ancak burada sadece izlenen rekabet stratejilerine ilişkin sonuçlar paylaşılmıştır. Araştırmanın ana kütlesi otomotiv yan sanayii sektöründe faaliyet gösteren işletmelerden seçilmiş 453 KOBİ anketi değerlendirmeye alınmıştır. Anketi dolduran yöneticilerin ve işletmelerin bilgileri analiz edildiğinde; Sonuçlar değişkenler bazında analiz edildiğinde; özellikle kriz dönemlerinde otomotiv yan sanayii sektöründe faaliyet gösteren KOBİ’lerin, krizden çıkış sürecinde en fazla tercih ettikleri stratejinin yaklaşık yüzde 80’lik değeri ile farklılaştırma stratejisi olduğu ve onu yüzde 71’lik değeri ile maliyet liderliği stratejisinin izlediği görülmektedir. Odaklanma stratejisi ise yüzde 53’lük değeri ile en düşük değer durumunda bulunmaktadır. Netice olarak rekabet stratejileri de planlar gibi işletmelerin başarısını doğrudan etkileyen işletme faaliyetlerine yön veren tercihlerdir. Bu noktada önemli olan işletmenin kendi rekabetçi pozisyonunu rekabetçi güçler karşısında değerlendirerek doğru tercihleri ortaya koyabilmesidir. Bu noktada, arzu edilmeyen durum Porter tarafından “stuck in the middle” olarak ifade edilen “arada sıkışıp kalma” ya da başka bir ifadeyle “stratejisizlik” durumudur. KASIM 2012 27 KOBİ'LER İÇİN ALTERNATİF FİNANSMAN KAYNAKLARI Faruk GÜREL / KOSGEB KOBİ Uzmanı Ulusal ve uluslararası pazarlarda yoğun rekabetin yaşandığı bir ortamda faaliyet gösteren ülkemiz KOBİ’leri, yoğun olarak bankacılığa dayalı sistemlerden yararlanma yoluna gidebilmekte ve daha çok öz kaynakları ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Ancak rekabet edebilirlik yeni ve teknolojik yatırımları gerektirmekte ve kaynak ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Çoğunlukla öz sermaye yoğun çalışan KOBİ’lerimizin özellikle uzun vadeli finansman ihtiyacı daha da artmaktadır. KOSGEB, KOBİ’lerin bilhassa uzun vadeli finansman kaynaklarından daha fazla yararlanması üzerine birçok destek mekanizma ve programlar üzerinde çalışmalar sürdürmektedir. Özellikle girişimciliği artıracak projeler üzerinde daha çok yoğunlaşılmakta ve KOBİ finansmanında alternatif finans araçlarına büyük önem verilmektedir. A. GİRİŞİM SERMAYESİ YATIRIM ORTAKLIKLARI (GSYO) Deneyimi, yeterli sermayesi veya teminatı olmayan girişimcilerin, işin başında gerekli olan çekirdek ve başlangıç sermayesini veya işlerini büyütmek için gerekli olan ilave sermayeyi banka kaynaklarını kullanarak geleneksel yollardan sağlamaları pek mümkün olamamaktadır. Girişim sermayesi, fona sahip yatırımcıların, gelişme potansiyeli yüksek olan küçük ve orta ölçekli işletmelerin oluşumu ve faaliyete geçmesi için yaptıkları uzun vadeli bir yatırım olarak da ifade edilebilir. Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıkları (GSYO), çıkarılmış sermayelerini esas olarak girişim sermayesi yatırımlarına aktaran kurumsal yatırımcılar olup faaliyetleri sermaye piyasası mevzuatına tabidir. Yatırım yapılacak girişim şirketlerinin ise; sınai, zirai uygulama ve ticari pazar potansiyeli olan araç, gereç, malzeme, hizmet veya yeni ürün, yöntem, sistem ve üretim tekniklerinin meydana getirilmesini veya geliştirilmesinin amaçlamaları ya da yönetim, teknik veya sermaye desteği ile bu amaçları gerçekleştirebilecek nitelikte olmaları beklenir. Bir projenin hemen her aşaması girişim sermayesi ile finanse edilebilmektedir. GSYO’lar, yatırım yaptıkları şirketlere finansman sağlamanın yanı sıra, gerekli olan yönetsel ve stratejik desteği de sağlayarak şirketlerin daha hızlı büyüme ve gelişmelerine de büyük katkı yapmayı amaçlamaktadır. KOSGEB ve Girişim Sermayesi Ülkemizde girişim sermayesi konusunda yeterli talep ve yatırımın olduğu pek söylenemez. Hem KOBİ’lerimizin hem 28 KASIM 2012 de faaliyet gösteren Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklıklarının çekimserliği, yatırımları çok düşük seviyelerde bırakmıştır. Bu nedenle son yıllarda KOSGEB konuya ağırlık vermiş, sistemin gelişmesi için yeni oluşum ve çalışmalar içine girmiştir. KOSGEB, başta Avrupa Yatırım Fonu ile olmak üzere bu konuda birçok kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmış ve girişim sermayesinin ülkemizde de gelişimi için bazı projeler gerçekleştirmiştir. İstanbul Girişim Sermayesi İnisiyatifi (IVCI) IVCI, ülkemizde girişim sermayesi yatırımı yapan şirketlerin gelişimini hızlandırmak ve bu alandaki kapasiteyi artırmak üzere Avrupa Yatırım Fonu (AYF) öncülüğünde 2007 yılında Lüksemburg’da kurulmuştur. Şirket ilk defa kurulmuş girişim sermayesi fonlarının yanı sıra, hâlihazırda girişim sermayesi fonu olarak yatırım yapan tecrübeli fonlara da yatırım yaparak fonların fonu şeklinde çalışmaktadır. Şirketin ortakları KOSGEB, AYF, TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı), TKB (Türkiye Kalkınma Bankası) Garanti Bankası ve National Bank of Greece (NBG) olup en büyük hissedar ve taahhüt sahibi KOSGEB ve AYF’dir. KOSGEB olarak bugüne kadar IVCI’ye aktarılan toplam fon miktarı 15 milyon 775 bin Avro’dur. IVCI ise bugüne kadar (Eylül 2012) 142 milyon 500 bin Avro tutarında taahhüt ile 9 adet fona onay vermiş, toplam 112 milyon 500 bin Avro tutarında taahhüt karşılığında bir eş-yatırım ve yedi adet fona yatırım yapmak üzere anlaşma imzalamıştır (www.ivci.com.tr). Şirketin ortakları KOSGEB, AYF, TTGV (Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı), TK (Türkiye Kalkınma Bankası) Garanti Bankası ve National Bank of Greece (NBG) olup, büyük hissedar ve taahhüt sahibi KOSGEB ve AYF’dir. KOSGEB olarak bugüne kadar IVCI’ye aktarılan toplam fon miktarı 15.775.000 Avro’du IVCI ise bugüne kadar (Eylül 2012) 142.500.000 Avro tutarında taahhüt ile 9 adet fona on vermiş, toplam 112.500.000 Avro tutarında taahhüt karşılığında 1 eş-yatırım ve 7 adet fo yatırım yapmak üzere anlaşma imzalamıştır. (www.ivci.com.tr) G-43 Anadolu Girişim Sermayesi Projesi “G-43 Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” Türkiye’nin sadece az gelişmiş bölgeleri odaklanacak bir girişim sermayesi fonu oluşturulması amacıyla Avrupa Birliği ve Türki Cumhuriyeti kaynaklarını bir araya getiren önemli bir projedir. İki kaynağın bir araya gelmesiyle kurulan G43 fonu için ilk etapta 16 milyon Avro’luk bir f oluşturulacaktır. Fon yöneticisinin diğer yatırımcıları da çekerek fon büyüklüğünü 30 mily Avro’ya ulaştırması ve bu fonun tamamının KOBİ’lere kullandırılması hedeflenmektedir. Fonun kullandırılacağı bölge 43 ilden oluşmaktadır. GAP bölgesinin KOBİ Girişimhedef Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. (KOBİ A.Ş) ayrı bir ağırlı olacak ve fonun yatırımlarının % 50’si bu bölgeye ayrılacaktır. İşletme başına azami f A.Ş; vizyon sahibi girişimcilerin, Türkiye ekonomisine kaynağı KOBİ 2,5 milyon Avro olacaktır. katkı sağlayacak rekabet avantajına sahip ürün veya “G43 Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” projesinde yer alan iller Erzurum, Erzinca projelerini, sermayeMalatya, ve yönetim desteği ile Tunceli, Van, Muş, Bitl Bayburt,hizmet Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, Elazığ, Bingöl, amacıyla 1999 yılında Hakkari,gerçekleştirmelerini Gaziantep, Adıyaman,sağlamak Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Sii Hatay, Kahramanmaraş, kurulmuştur. Osmaniye, Kayseri, Sivas, Yozgat, Kastamonu, Çankırı, Sino Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin ve Gümüşhane’dir. Ülkemiz KOBİ’lerinin finansman ihtiyacını gidermek amacıyla, KOBİ Girişim Sermayesi Ortaklığı A.Ş.çalışmaya (KOBİ A.Ş) aktif olarak 2004Yatırım yılının Ekim ayında başlayan KOBİ A.Ş; vizyon sahibi girişimcilerin, Türkiye ekonomisine katkı sağlayacak rekab KOBİ A.Ş.; bu tarihte Sermaye Piyasası Kurulu’ndan avantajına sahip ürün veya hizmet projelerini, sermaye (SPK) ve yönetim desteği alınan Portföy Yönetim Belgesi resmen girişim sermayesi gerçekleştirmelerini sağlamak amacıyla 1999ileyılında kurulmuştur. faaliyetleri yapmaya hak kazanmıştır. Ülkemiz KOBİ’lerinin finansman ihtiyacını gidermek amacıyla, aktif olarak 2004 yılın Bu misyon çerçevesinde KOBİ AŞ; A.Ş; finansman temini,alınan Portföy Yöneti Ekim ayında çalışmaya başlayan KOBİ bu tarihte SPK’dan Belgesi ile resmen Girişim Sermayesi faaliyetleri yapmaya hak kazanmıştır. yeni pazarların tespit edilmesi, strateji oluşturulması konularında kaynaklarını devreye sokmak ve yol gösterici rol Bu misyon çerçevesinde KOBİ A.Ş; finansman temini, yeni pazarların tespit edilme giriştiği ortaklıkların büyümesine katkı sağlamayı strateji oynayarak oluşturulması konularında kaynaklarını devreye sokmak ve yol gösterici r oynayarak giriştiği ortaklıkların büyümesine katkı sağlamayı amaçlamaktadır. amaçlamaktadır. G-43 Anadolu Girişim Sermayesi Projesi “G-43 Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” Türkiye’nin sadece az gelişmiş bölgelerine odaklanacak bir girişim sermayesi fonu oluşturulması amacıyla Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti kaynaklarını bir araya getiren önemli bir projedir. İki kaynağın bir araya gelmesiyle kurulan G - 43 fonu için ilk etapta 16 milyon Euro’luk bir fon oluşturulacaktır. Fon yöneticisinin diğer yatırımcıları da çekerek fon büyüklüğünü 30 milyon Euro’ya ulaştırması ve bu fonun tamamının KOBİ’lere kullandırılması hedeflenmektedir. Fonun kullandırılacağı hedef bölge 43 ilden oluşmaktadır. GAP bölgesinin ayrı bir ağırlığı olacak ve fonun yatırımlarının yüzde 50’si bu bölgeye ayrılacaktır. İşletme başına azami fon kaynağı 2,5 milyon Euro olacaktır. “G43 Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” projesinde yer alan iller; Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan, Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Van, Muş, Bitlis, Hakkari, Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt, Hatay, Kahramanmaraş, Osmaniye, Kayseri, Sivas, Yozgat, Kastamonu, Çankırı, Sinop, Samsun, Tokat, Çorum, Amasya, Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin ve Gümüşhane’dir. Şekil 1. KOBİ A.Ş. Ortaklık Yapısı KOBİ A.Ş; TOBB, Halk Bankası, KOSGEB, TESK ve 16 Sanayi ve Ticaret Odası'nın ortaklığında kurulmuş bir girişim sermayesi şirketidir. 2011 yılında şirketin amaçları arasına; çekirdek ve başlangıç aşamasındaki sermaye ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla melek yatırımcıların organize edileceği ve finansman eşleşmelerinin yapılacağı bir ‘iş melekleri’ ağının oluşturulması ve yönetilmesi ile İMKB GİP piyasa danışmanlığı hizmeti verebileceği hususları da eklenmiştir. KASIM 2012 29 Ortaklık Yapısı KOBİ A.Ş; TOBB, Halk Bankası, KOSGEB, TESK ve 16 Sanayi ve Ticaret Odası'nın ortaklığında kurulmuş bir girişim sermayesi şirketidir. 2011 yılında şirketin amaçları arasına; çekirdek ve başlangıç aşamasındaki sermaye KOBİ A.Ş., Kuruluşundan kadarorganize dokuz adetveişletmeye ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla bugüne melek yatırımcıların edileceği finansman eşleşmelerinin yapılacağı bir ‘iş melekleri’ ağının oluşturulması ve yönetilmesi ile İMKB GİP ortaklık yoluyla girişim sermayesi sağlanmıştır. Şirket piyasa danışmanlığı hizmeti verebileceği hususları da eklenmiştir. beş aşamanın herhangi KOBİ’lere yatırım KOBİ A.Ş., Kuruluşundan bugünebirinde kadar dokuzyer adetalan işletmeye ortaklık yoluyla girişim sermayesi sağlanmıştır. Şirket 5 aşamanın herhangi birinde yer alan KOBİ’lere yatırım yapabilmektedir (www.kobias.com.tr). yapabilmektedir (www.kobias.com.tr). Köprü Çekirde k Başlangıç 1. Aşama 2. Aşama 3. Aşama Aşaması Yönetimin Satın yüksek teminatlar istenen uzun vadeli yatırım kredilerine kefalet sağlanması açısından büyük önem arz etmektedir. Tablo 1. Kefalet Çeşitlerine Göre Kriterler Kriterler Öz Kaynaklardan Verilen Kefaletler Hazine Desteğinden Verilen Kefaletler KOBİ başına kefalet tutarı 1.000.000. 1.000.000. Grup firması olması halinde 1.500.000. 1.500.000. Azami kefalet oranı % 80 % 75 Kefalet vadesi Kredi vadesi ile uyumlu En az: 6 ay Azami: 8 yıl Başvuru şekli Banka kanalıyla Banka kanalıyla Teminat Esasları KGF tarafından öngörülür Bankanın aldığı teminata KGF kefaleti oranında ortak olur Kurtarma Alınması B. KREDİ GARANTİ SİSTEMİ Finans sektörünün bilhassa uzun vadeli yatırım kredilerinde işletmelerden istediği yüksek ve özellikli teminatlar, KOBİ’ler için en zorlu koşullardan birisidir. Teminat B. miktarlı KREDİ GARANTİ SİSTEMİ yetersizliği, üretimden pazarlamaya kadar olan her aşamada kaynak ihtiyacı çeken işletmelerimizin öncelikli sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Finans sektörünün bilhassa uzun vadeli yatırım kredilerinde İşte bu noktada öncelikle uzun vadeli yatırım kredilerinde istenen özellikli ve yüksek miktarlı teminatın kredi garanti kuruluşlarınca yatırım için uygun işletmelerden istediği yüksekkarşılanması, miktarlıişletmelerinize ve özellikli teminatlar, koşullar sağlaması yönünde en önemli adımlardan biri olarak görülmektedir. KOBİ’ler için en zorlu koşullardan biridir. Teminat yetersizliği, Kredi garanti sisteminin varlığı, finans kuruluşlarının çekimser davrandığı yeni girişimciler üretimden pazarlamaya aşamada kaynak ile ar-ge tabanlı şirketlere ve yüksek kadar teminatlarolan istenen her uzun vadeli yatırım kredilerine kefalet sağlanması açısından büyük önem arz etmektedir. ihtiyacı çeken işletmelerimizin öncelikli sorunu olarak Kredi garanti programları bir çok ülkede küçük işletmelere finansal destek ve teşvik karşımıza mekanizmasıçıkmaktadır. olarak uygulanabilmektedir. Ülkemizde de, KOBİ'lerin finansman ihtiyacını karşılamak ve desteklemek üzere Kredi Garanti Fonu A.Ş kurulmuştur. İşte bu noktada öncelikle uzun vadeli yatırım kredilerinde Kredi Garanti Fonu A.Ş (KGF) Ülkemizde KOBİ’lerinve kredi teminatı sorunlarının yönelik kredi olarak kurulan Kredi istenen özellikli yüksek miktarlıçözümüne teminatın garanti Garanti Fonu A.Ş, KOBİ‘lerin bankalardan kullandıkları kredilere kefalet sağlamak üzere, 1993 yılında kurulmuştur. kuruluşlarınca karşılanması, işletmelerinize yatırım için uygun Genç ve yaratıcı girişimciliğin geliştirilmesi, yatırımların gerçekleştirilmesi, ileri koşullar sağlaması yönünde en yenilikçi önemli adımlardan biri olarak teknoloji içeren küçük girişimler, ihracatın desteklenmesi, istihdam ve bölgesel kalkınma görülmektedir. amaçlı yatırımlar KGF kefaletlerinde öncelikli olarak değerlendirilen konulardır. Kredi garanti programları bir çok ülkede küçük işletmelere finansal destek ve teşvik mekanizması olarak uygulanabilmektedir. Ülkemizde de, KOBİ'lerin finansman ihtiyacını karşılamak ve desteklemek üzere Kredi Garanti Fonu A.Ş kurulmuştur. Kredi Garanti Fonu A.Ş. (KGF) Ülkemizde KOBİ’lerin kredi teminatı sorunlarının çözümüne yönelik olarak kurulan Kredi Garanti Fonu A.Ş., KOBİ‘lerin bankalardan kullandıkları kredilere kefalet sağlamak üzere, 1993 yılında kurulmuştur. Genç ve yaratıcı girişimciliğin geliştirilmesi, yenilikçi yatırımların gerçekleştirilmesi, ileri teknoloji içeren küçük girişimler, ihracatın desteklenmesi, istihdam ve bölgesel kalkınma amaçlı yatırımlar KGF kefaletlerinde öncelikli olarak değerlendirilen konulardır. Türkiye’nin bütün yörelerindeki KOBİ’ler, esnaf ve sanatkarlar, tarımsal işletmeler ve çiftçiler, kadın ve genç girişimciler KGF kefaleti için başvurabilmektedirler. KGF, işletmelerin ihtiyacına Şekil 2. KGF A.Ş.'nin Ortaklık Yapısı KGF ülkemizde kredi garanti sistemi konusunda faaliyetlerini sürdüren tek kuruluş dönük nakdi veya gayri nakdi her türlü kredi için kefalet niteliğindedir. Bugün itibariyle tamamı ödenmiş 240 Milyon TL sermayesi bulunmaktadır. Kredi garanti varlığı, finans kuruluşlarının çekimserve kredi verilmektedir. Diğer taraftan KGF’yesisteminin hazine tarafından, finansman imkanlarını geliştirmek sisteminin etkin işlemesine katkı sağlamak amacıyla 1 Milyar TL’ye davrandığı yeni girişimciler ile Ar-Ge tabanlı şirketlere ve kadar destek Ortaklık Yapısı Türkiye’nin bütün yörelerindeki KOBİ’ler, esnaf ve sanatkarlar, tarımsal işletmeler ve çiftçiler, kadın ve genç girişimciler KGF kefaleti için başvurabilmektedirler. KGF, işletmelerin ihtiyacına dönük nakdi veya gayri nakdi her türlü kredi için kefalet verilmektedir. sağlanmıştır. KGF, kendi öz kaynağı ve Hazine desteği kapsamında kefalet sağlayabilmektedir. İki kefalet 30 kullanım KASIM 2012 çeşidinin koşul ve şartlarında farklılıklar bulunmaktadır. KRİTERLER ÖZKAYNAKLARDAN VERİLEN KEFALETLER HAZİNE DESTEĞİNDEN VERİLEN KEFALETLER Ortaklık Yapısı KGF ülkemizde kredi garanti sistemi konusunda faaliyetlerini sürdüren tek kuruluş niteliğindedir. Bugün itibariyle tamamı ödenmiş 240 milyon TL sermayesi bulunmaktadır. Diğer taraftan KGF’ye hazine tarafından, finansman imkanlarını geliştirmek ve kredi sisteminin etkin işlemesine katkı sağlamak amacıyla 1 milyar TL’ye kadar destek sağlanmıştır. KGF, kendi öz kaynağı ve Hazine desteği kapsamında kefalet sağlayabilmektedir. İki kefalet çeşidinin kullanım koşul ve şartlarında farklılıklar bulunmaktadır. KGF, hızla büyüyen ve gelişen bu yapısı ve potansiyeli ile bir çok ulusal ve uluslar arası kuruluşlarla anlaşmalar yapabilme potansiyeline erişmiş bulunmaktadır. Şirket ülke geneline yayılmış toplam 32 şubesi ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Diğer taraftan anlaşmaya varılan ve çalışılan finans kuruluşu sayısı ise 39’a ulaşmış olup, KOBİ kredilerine sağlamış olduğu kefalet miktarı ise her yıl sürekli artarak devam etmektedir (www.kgf.com.tr). C. KOBİ’LERİN SERMAYE PİYASASINA AÇILMASI Borsaya kote olmanın ağır koşulları, KOBİ’lerin yapısı ve çekimserliği, KOBİ’leri sermaye piyasasından uzak tutmuştur. Ancak KOBİ’lerin desteklenmesi ve fon ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için sermaye piyasalarının kullanılması stratejik önem arz etmektedir. KOBİ’lerin sermaye piyasalarından yararlanmalarını kolaylaştırmak amacıyla İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) bünyesindeki bir pazarda işlem görmelerini sağlayacak İMKB Gelişen İşletmeler Piyasası (İMKB GİP) Yönetmeliği 18 Ağustos 2009 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. İMKB GİP’in, büyüme potansiyeli gösteren ve düşük maliyetle fon ihtiyacını karşılamak isteyen işletmeler için ara bir piyasa olması beklenmektedir. Sermaye piyasalarından kaynak temin etmenin yanında halka açılmak KOBİ’lere; • Önemli büyüklükte kurumsal ve kalıcı finansman kaynağına ulaşma imkanı; • Ortaklarına ve yatırımcılara kendi hisse senetleri için bir piyasa yaratması; • İstikrarlı ve güven verici bir görünüm arz etmesi ve itibar artışı; • Kamuyu aydınlatma yükümlülükleri ile birlikte ortaklıklar daha şeffaf olmaları ve daha yaygın tanıtım imkânları sağlanması; • Halka açık hale gelinmesi, aile şirketi yapısından çıkıp, mülkiyet ve yönetimin ayrılmasına ve bu suretle şirketin profesyonel yöneticiler tarafından yönetilmesi gibi avantajlar sağlamış olacaktır. Bu nedenle KOSGEB, KOBİ’lerin sermaye piyasalarından yararlanabilmelerini sağlamak ve desteklemek için ”Gelişen İşletmeler Piyasası KOBİ Destek Programı”nı hazırlayarak çok kısa bir sürede uygulamaya başlamıştır. GİP'te ilk işlem gören şirketlerden Berkosan Yalıtım ve Tecrit Maddeleri Üretim ve Ticaret A.Ş. yaklaşık bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde İMKB kotasyon şartlarını sağlayarak ikinci ulusal pazarda işlem görmeye başlamıştır. Bu süre içerisinde İşletme, satışlarını iki katına piyasa değerini ise yaklaşık altı katına çıkarmıştır. Sonuç olarak; KOBİ’ler her geçen gün popülaritesi artan bu piyasada işlem görerek, finansmana ulaşma kanallarını genişletebilecek, daha az maliyetli finansman temin edebilecek, düzenli çalışan, güvenilir bir piyasa üzerinde işlem görerek kurumsal kapasitelerini de geliştirebilecek, İMKB ‘de işlem görebilmek için gerekli kotasyon şartlarının oluşturulmasının zeminini hazırlayacaklardır. KASIM 2012 31 KOSGEB’in Avrupa İşletmeler Ağı (AİA) Faaliyetleri Ümit ÇAKAR / KOSGEB KOBİ Uzmanı Avrupa Birliği’nin (AB), işletmelerin, KOBİ'lerin ve girişimciliğin geliştirilmesi amacıyla uyguladığı Rekabet Edebilirlik ve Yenilik Çerçeve Programı (CIP) 2007-2013 yılları için toplam 3,6 milyar Euro’luk bütçesi ile en büyük çerçeve programlarından biridir. Programın birinci alt bileşeni olan Girişimcilik ve Yenilik Programı (EIP), Avrupa Birliği genelinde yenilikçiliğe ve KOBİ’lere destek vermeyi amaçlamakta olup ulusal koordinasyonu ise Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yürütülmektedir. Kurulduğu 1990 yılından beri ülkemiz girişimci ve KOBİ’lerine destek sağlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunan KOSGEB ise, 20022006 yılları arasında Girişimcilik ve Yenilik Programı’nın öncüsü Çok Yıllı Program (MAP) koordinatörlüğü görevini üstlenmiştir. Bu sırada edindiği tecrübeler vasıtasıyla ise 2008 yılında beri Avrupa İşletmeler Ağı ülke koordinasyonunu, gerek ülkemiz konsorsiyumlarının ana fon sağlayıcısı olarak, gerekse yaygın coğrafi örgütlenmesinin getirdiği avantajlarla gerçekleştirdiği etkin ve birebir işletme ve girişimcilere ulaşabilen faaliyetler ile yürütmektedir. 32 Kurulduğu 1990 yılından beri ülkemiz girişimci ve KOBİ’lerine destek sağlayarak ülke ekonomisine katkıda bulunan KOSGEB, 2002- 2006 yılları arasında Girişimcilik ve Yenilik Programı’nın öncüsü Çok Yıllı Program (MAP) koordinatörlüğü görevini üstlenmiştir. Bu sırada edindiği tecrübeler vasıtasıyla ise 2008 yılında beri Avrupa İşletmeler Ağı ülke koordinasyonunu, gerek ülkemiz konsorsiyumlarının ana fon sağlayıcısı olarak, gerekse yaygın coğrafi örgütlenmesinin getirdiği avantajlarla gerçekleştirdiği etkin ve birebir işletme ve girişimcilere ulaşabilen faaliyetler ile yürütmektedir. Avrupa İşletmeler Ağı (AİA) Network-EEN) adıyla yeni bir yapıya dönüştürülmüştür. Avrupa İşletmeler Ağı, Girişimcilik ve Yenilik Programı’na katılım sağlayan 51 ülkede 100 adet iletişim ve hizmet noktasından ve konsorsiyum ortaklarıyla birlikte yaklaşık 600 merkezden oluşmaktadır. Önceki yıllarda Avrupa Bilgi Merkezleri ve Yenilik Aktarım Merkezleri olarak bilinen yapılar, Girişimcilik ve Yenilik Programı (EIP) ile birlikte yeniden tasarlanmış, görev ve hedefleri birleştirilerek Avrupa İşletmeler Ağı-AİA (Enterprise Europe Ülkemizin bu Ağ'a katılımına gelince; KOSGEB’in beşinde lider (Ankara, İstanbul, Bursa, Gaziantep, Kahramanmaraş) birinde katılımcı ortak olarak (Samsun, Sanayi ve Ticaret Odası liderdir) yer aldığı, bunun yanı sıra KOSGEB’in yer almadığı İzmir KASIM 2012 Ege Üniversitesi'nin liderliğini yaptığı toplam yedi adet teklif AB tarafından kabul edilmiştir. Girişimcilik ve Yenilik Özel Programı’na ülkemizin katılımına ilişkin 12 Şubat 2008 tarihinde AB Daimi Temsilciliğimiz ile Avrupa Birliği Komisyonu arasında imzalanan ve 20 Ocak 2009 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Mutabakat Zaptı ile Türkiye Avrupa İşletmeler Ağı resmi olarak hizmet vermeye başlamışlardır. Ülkemiz KOBİ’leri, Avrupa İşletmeler Ağı Ankara, Kahramanmaraş, İzmir, Blacksea-BBISC (Samsun): Samsun Sanayi ve Ticaret Odası (Koordinatör), KOSGEB Samsun Hizmet Merkezi Müdürlüğü, KOSGEB Trabzon Hizmet Merkezi Müdürlüğü, Zonguldak Sanayi ve Ticaret Odası, Trabzon Sanayi ve Ticaret Odası. BSN-MED (K.Maraş): KOSGEB Kahramanmaraş Hizmet Merkezi Müdürlüğü (Koordinatör), Adana Ticaret Odası, Mersin Sanayi ve Ticaret Odası, Antalya Ticaret Odası, Kahramanmaraş Sanayi ve Ticaret Odası. GAPSUN (G.Antep): KOSGEB G.Antep HMM (Koordinatör), Gaziantep Ticaret Odası, Gaziantep Teknopark AŞ, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası, Van Ticaret ve Sanayi Odası. Gaziantep, Samsun, İstanbul ve Bursa merkezli ortaklık yapısı ve ortakların kurduğu Temsilcilik Ofisleri yardımıyla 44 ayrı noktadan hizmet alabilmektedir. Türkiye Konsorsiyumlarının etki alanı tüm Türkiye’yi kapsamaktadır. Bu da KOBİ’lerimize yerinde hizmet sağlanması noktasında çok olumlu bir gelişmedir. Türkiye Konsorsiyumlarının Yapısı: Yukarıda bahsedildiği gibi Ankara, İstanbul, Bursa, Gaziantep, Kahramanmaraş, Samsun ve İzmir merkezli olarak tesis edilen AİA Türkiye konsorsiyumları kamu, üniversiteler, vakıflar ve iş kuruluşlarından oluşan 25 adet farklı yapının sinerjisi ile çalışmalarını sürdürmektedir. BUSINNOVA (İstanbul): KOSGEB İstanbul Boğaziçi Hizmet Merkezi Müdürlüğü (Koordinatör), İstanbul Sanayi Odası, KOSGEB İstanbul Anadolu Yakası Hizmet Merkezi Müdürlüğü, Sabancı Üniversitesi. EMN-East Marmara (Bursa): KOSGEB Bursa Hizmet Merkezi Müdürlüğü (Koordinatör), Bursa Sanayi ve Ticaret Odası, ABİGEM Doğu Marmara, Ulutek Uludağ Üniversitesi Teknopark İşletmesi A.Ş., KOSGEB Kocaeli Hizmet Merkezi Müdürlüğü. BSN-Anatolia (Ankara): KOSGEB OSTİM Hizmet Merkezi Müdürlüğü (Koordinatör), ODTÜ Teknopark, Konya Sanayi Odası, Kayseri Ticaret Odası, Erzurum Sanayi ve Ticaret Odası, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı. EBIC-EGE (İzmir): Ege Üniversitesi EBİLTEM (Koordinatör), Ege Bölgesi Sanayi Odası, Denizli Sanayi Odası. Ağın Genel Hedefleri Avrupa İşletmeler Ağı temelde Avrupa işletmelerinin güçlenerek rekabet zemininde gitgide yükselen ABD, Japonya ve özellikle Çin KOBİ’lerine karşı ayaklarının daha sağlam yere basmalarını teminen kurulmuştur. Avrupa Birliği bu yapıları tasarlarken aşağıdaki hedefleri ileri sürmüş ve buna uygun konsorsiyumları onaylamaya gayret göstermiştir; • İş ve yeniliğin desteklenmesine yönelik bütünleştirilmiş hizmetler sağlayan tek bir ağ uygulamak, • Kaliteli, profesyonel hizmet vermek, KASIM 2012 33 • Özellikle KOBİ’ler arasında çevresel farkındalık ve KOBİ’lerin ekoverimliliği ve uyum politikası ve yapısal fonları kapsayan topluluk politikası ile ilgili konularda ve ağ ile sunulan hizmetler konusunda farkındalığı arttırmak, BİR ÇEVRE YÖNETİMİ YAKLAŞIMI: BSN-ANATOLIA / EKO-DENGE MÜHENDİSLİK VE DANIŞMANLIK Çevre yönetimi alanında mühendislik ve danışmanlık hizmeti sunan Ankara merkezli Eko-Denge firması AB tarafından desteklenen Girişimcilik ve Ülkemiz KOBİ’leri, Temsilcilik Ofisleri yardımıyla 44 ayrı noktadan hizmet alabilmektedir. • İşletmelere başvurup onların topluluk politikası seçenekleri konusundaki görüşlerini almak. Başarı Hikayeleri AİA, Avrupa’da girişimciler için 100 konsorsiyum ile toplam 51 ülkede 600’e yakın irtibat noktası barındırmaktadır. Bu irtibat noktaları Avupa dışındaki ülkeleri de kapsamaktadır (ABD, Çin, Rusya, Şili, Mısır, Suriye) ülkelerdeki işletmelere 3 bin'e yakın deneyimli uzmanıyla hizmet götürmektedir. Ülkemiz konsorsiyumları da bu yapının bir parçası olarak KOBİ’lerin uluslararası işbirliği platformları kurmasında, gelişmiş ülkelerdeki yenilik örneklerini anlamalarında, yenilik geliştirme potansiyeli oluşturmalarında, teknoloji transfer etmelerinde ve her türlü danışmanlık ve eğitim desteğine ulaşmalarında etkin rol oynamaktadır. Bu hizmetlerin neler olduğunu ve ne gibi faydalar sağladığını anlamak adına derlenmiş bazı başarı hikayeleri faydalı olacaktır. 34 KASIM 2012 Yenilik Programı Eko-Inovasyon proje çağrısına, uluslararası bir konsorsiyum oluşturarak EPESUS başlıklı proje ile başvurmuştur. Proje, 444 katılımcı ile 32 ülkeden gönderilen 134 teklif arasından seçilen 40 proje içinde yer almıştır. Firmaya, AB tarafından açılan proje çağrısı ile ilgili olarak ilk bilgilendirme KOSGEB Ankara OSTİM Hizmet Merkezi’nde bulunan AİA – BSN Anatolia tarafından yapılmış ve sonrasında projede katılımcı ortak olarak yer alan KOSGEB’in teknik ve mali teklif hazırlama konularındaki tecrübeleri firmanın faydasına sunulmuştur. EKO-DENGE: “Proje çerçevesinde, projede çalıştırılmak üzere beş mühendis istihdam etmekteyiz. Ayrıca, proje sayesinde firmamızın cirosunda yaklaşık yüzde 5 oranında bir artış gerçekleşmiştir. Projenin tamamlanmasından sonra şirket cirosuna daha büyük oranda katkı sağlanacağını düşünüyoruz. Öte yandan, proje kapsamında oluşturulan yazılım ile çevre projeleri kapsamında uluslararası arenada ülkemizin adı da yer almaya başlamıştır.” İHRACAT İLE BÜYÜMEK: BSN-MED / CREATE (X) Üniversite yıllarından getirdikleri farklı sektörlerde edinilen tecrübelerle 2006 yılında ünlü markalara üretim yapmak üzere kurulan Create(x) Tekstil, tekstil ve hazır giyim sektöründe faaliyet göstermek idi. Küçük bir sermaye ile kurulan işletmenin hikayesi şöyle; CREATE (X): “Şirketimiz düzenli olarak üretim yaptırdığı fason imalatçılar aracılığı ile dolaylı olarak 60 kişiye daha istihdam sağlamaktadır. Ulusal ve uluslararası pazarlarda çok yoğun rekabetin yaşandığı bir sektörde faaliyet gösteriyoruz. Özellikle Uzakdoğu’dan yapılan ucuz ithalat piyasada var olmamızın karşısında önemli bir engel teşkil ediyordu. Bu nedenle, kurulduğumuz ilk günden beri hedefimiz farklı ülkelere ihracat yapabilecek standartlara ulaşmaktı. 2010 yılında bu konuda ilk adımımızı attık. KOSGEB ve AİA Adana Ofisi’nden aldığımız finansman ve danışmanlık hizmetlerinin de desteğiyle, 2011 yılında Almanya, Hollanda ve İspanya’ya yaptığımız ihracat toplamı 400 bin Euro’ya ulaştı. İhracat yapmış olduğumuz firmalardan aldığımız olumlu geri dönüşler, önümüzdeki yıllarda ihracat hedefimizi daha yukarılara taşıyabileceğimizi gösteriyor.” Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası “Önce Küçük Olanı Düşün” Etkinliği ilgili kuruluşların KOBİ’lere yönelik faaliyetlerini desteklemeyi, girişimciliği desteklemeyi ve girişimcilerin profilini artırmayı, gençleri girişimciliğe özendirmeyi amaçlıyoruz” dedi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün’ün katılımlarıyla düzenlenen Avrupa KOBİ Haftası “Önce Küçük Olanı Düşün” konulu etkinlik 16 Ekim 2012 tarihinde Ankara Rixos Grand Otel’de gerçekleştirildi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün ile KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan ve AB Türkiye Delegasyonu Başkan Yardımcısı Tibor Varadi’nin açılış konuşmalarını yaptığı toplantıya, TESK Başkanı Bendevi Palandöken, TÜMSİAD Başkanı Hasan Sert, ASO Başkanı Nurettin Özdebir, İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Seyfullah Hacımüftüoğlu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ramazan Yıldırım ile çok sayıda davetli katıldı. 25 Haziran 2008 tarihinde, Avrupa Birliği Resmi Gazetesi’nde yayımlanarak yürürlüğe giren Avrupa Küçük İşletmeler Yasası (SBA) kapsamında, KOSGEB’in koordinasyonunda dördüncüsünün gerçekleştirildiği etkinlikte konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, yaptığı konuşmada, bu yıl dördüncüsü gerçekleştirilen Avrupa KOBİ Haftası'nın her yıl daha fazla önem kazandığını söyledi. Türkiye'deki işletmelerin yüzde 99'undan, istihdamın ise yüzde 80'inden fazlasını oluşturan KOBİ'lerin, ekonomiye çok önemli katkılar sağladığını belirten Ergün, KOBİ olgusunun Türkiye'de giderek önem kazandığını ifade etti. Günümüzde KOBİ'lerin, çalışma yöntemlerindeki esneklik, dinamik üretimleri, organik üretim yapıları ve yeniliğe açık görünümleriyle daha dikkat çekici hale geldiğinin altını çizen Ergün, “KOBİ'leri, Türkiye ekonomisinin çözülmesi gereken bir sorunu olarak değil, ekonominin motoru olarak görüyoruz” dedi. Bakan Ergün, Türkiye'nin, 2009 yılından bu yana Avrupa KOBİ Haftası etkinliklerinin içinde yer aldığını belirterek, 2010 yılında Avrupa KOBİ Haftası'nda etkinlik sayısı açısından Türkiye'nin 37 ülke arasında üçüncü, 2011 yılında ise birinci olduğunu ifade etti. Söz konusu etkinliklerin içeriğinin de dolu olduğunu dile getiren Ergün, ''2011 yılı Avrupa Girişimcilik Ödülü Yarışması'nda Düzce Üniversitesi'nin, 'Birlikte Daha Fazlası'nı Yapabiliriz Projesi', 399 proje ile yarışmış ve girişimcilik ruhunun geliştirilmesi kategorisinde birincilik ödülü almıştır. 2012 yılı için de iddiamızı sürdürüyoruz. Denizli Belediyesi'nin 'Engelliler Çalışıyor Projesi', 402 başvuru arasından finale kalmıştır, inşallah finalde de başarı elde edecektir'' diye konuştu. Avrupa KOBİ haftası kutlamaları kapsamında “önce küçük olanı düşün” konulu etkinlikte konuşan KOSGEB Başkanı Mustafa Kaplan yaptığı konuşmada, “Avrupa KOBİ haftası ile AB’nin, ulusal otoritelerin ve diğer Hafta boyunca, tüm yurt sathında gerçekleştirilen etkinliklerde, KOBİ’lere ve girişimci adaylarına yönelik eğitim, danışmanlık, kurs, konferans, çalıştay/seminer, fuar, yarışma, network toplantısı gibi faaliyetlerin düzenleneceğini belirten Kaplan; ‘’Bugünkü etkinliğimizin çerçevesini Avrupa Küçük İşletmeler Yasası’nın “önce küçük olanı düşün” prensibi oluşturmaktadır. KOBİ’lere politik rehber niteliği taşıyan Avrupa Küçük İşletmeler Yasası modern KOBİ politikası için önemli bir araçtır. Yasa kapsamında yürütülecek çalışmaların etkinliğinin sağlanması için 2011 yılında Başbakanlık genelgesi hazırlanmıştır. Bu genelge ile yasa’nın uygulama sürecinde KOSGEB sorumlu kuruluş olarak belirlenmiştir. Avrupa Küçük İşletmeler Yasası’nın uygulamasında birçok AB ülkesinden daha ileri durumda olduğumuzu memnuniyetle belirtmek isterim” dedi. Açılış konuşmalarının ardından “önce küçük olanı düşün” ilkesi ışığında ülkemiz uygulamaları ve sorunlarının tartışıldığı panele geçildi. KOSGEB Başkan Yardımcısı S. Tuna Şahin’in moderatörlüğünde, Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. M. Tamer Müftüoğlu, EUREKA Direktörü Michel Vanavermaete, Devlet Desteklerini İzleme ve Denetleme Kurulu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Murat ve Kamu İhale Kurumu Grup Başkanı Dr. Bülent Büber’in katılımlarıyla panel gerçekleştirildi. KASIM 2012 35 KOSGEB Destekleri ile Başarıya Koştular Elanur HINISLIOĞLU / KOSGEB KOSGEB, gelişen Türkiye ekonomisinin motor gücü olan KOBİ’lerin yurt içi ve yurt dışı pazarlara açılmasında yaşadıkları zorlukların çözümüne katkı sağlamayı millî bir sorumluluk olarak kabul ederek, ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşmasında elini taşın altına koymaktadır. Buradan yola çıkarak KOBİ’lerimizi desteklemek üzere; KOBİ’lerin ihtiyaçlarını esas alan, erişimi kolay, etkin ve yalın, gelişime açık ve dinamik, işletmelerin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini daha etkin destekleyen, ortaklık kültürünü teşvik eden, girişimciliğin desteklendiği ve girişimcilik kültürünün yaygınlaştırıldığı proje esaslı bir destek sistemini oluşturmuş bulunuyoruz. Söz konusu destek programlarından yararlanan Türkiye'nin başarılı KOBİ'leri, onları bugüne getiren stratejilerini anlattı. GİRİŞİMCİLİK DESTEĞİ İLE İŞLETMESİNİ KURDU SARIKIZ ENERJİ SİSTEMLERİ Güneş enerjisiyle çalışan ve günde 24 büyükbaş 100 küçükbaş hayvanın sağımına imkân veren makine, KOSGEB Sincan Hizmet Merkezi tarafından desteklenen proje ile Belgin Barak Tel tarafından yapıldı. Mera hayvancılığının yaygın olduğu bölgelerde inek, koyun, manda ve keçilerin elle sağılması yöntemi yaygın olarak kullanılıyor. Elektriğin bulunmadığı mera ve yaylalarda makineli sağımı sağlayacak Belgin Barak Tel'in 'Sarıkız Enerji Sistemleri' 36 KASIM 2012 adını verdiği KOSGEB destekli buluşu, yaylalarda da makineli sağıma imkân sağlıyor. Güneş panelleriyle yapılan taşınabilir sistem, süt sağım makinesini rahatlıkla çalıştırıyor. Gün boyu enerji depolayan cihaz, 24 büyükbaş hayvanı, 100 küçükbaş hayvanı sağacak kadar enerji üretiyor. Sistemi kuran Belgin Barak Tel, Eskişehir Anadolu Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği Bölümü mezunu, bir süre dış ticaret firmalarında çalışmış. Geçtiğimiz yıl ise Ankara'nın organize sanayi bölgelerinden OSTİM'de kendi firması olan BBT Makine'yi kurmuş. Çiftçi olan babasının hayvan sağımında karşılaştığı zorluklar onu böyle bir icat yapmaya sevk etmiş. Elektriğin ulaşmadığı meralarda hayvanları makineyle sağmayı sağlayacak bir sistemin projesini, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın destekleyebileceğini öğrenmiş. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) Sincan Hizmet Merkezi'ne başvurmuş. Kurul projesini onayladıktan sonra firmasını kurup çalışmalara başlamış. KOSGEB’in desteğini alan Tel, geliştirdiği ürünün ilk prototipini ortaya çıkarmış. Sarıkız Enerji Sistemleri adını verdiği ürünün denemeleri Polatlı'daki bir çiftlikte yapılmış. Belgin Barak Tel, süt sağım makinesini çalıştıracak güneş enerjisi sistemi fikrini KOSGEB’e açtığında '"Sen öğretmensin, ne işin var güneş enerjisiyle!" tepkisiyle karşılaşmadan KOSGEB Değerlendirme Kurulu'na alınmış. Tel, Balıkesir’de anlatılan Sarıkız efsanesinden yola çıkarak buluşuna 'Sarıkız Enerji Sistemleri' adını vermiş. Bu proje mera hayvancılığını destekliyor ve elektrik olmayan yerlerde sağım yapılabilmesine imkân sağlıyor. Daha hijyenik ve daha çabuk sağımı sağlayan ve artık dağda bayırda da kullanılabilecek bu sistemde; güneş panellerinden üretilen enerji, doğru akım (DC) olarak bataryalarda toplanıyor. Daha sonra bu DC akım, inventör yardımıyla alternatif akıma (AC) çevriliyor. Sistem, 220 voltluk süt sağım makinesini rahatlıkla çalıştırıyor. GPS yardımıyla sistemin günlük ne kadar enerji ürettiği, ne kadar tükettiği yüzlerce kilometre öteden takip edilebiliyor. TREDEAL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. İş kurma fikrini hayata geçirmiş bir girişimci olan Mehmet Budak, iş hayatına ücretli çalışan olarak başlamış, firmanın küçülme kararından sonra işsiz kalmış ve daha sonra KOSGEB Girişimcilik Desteğinden yararlanarak işletmesini kurmuştur. Budak girişimcilik hikâyesini şöyle dile getirmiştir; “Borusan Elektronik A.Ş. Adana Bölge operasyonunda ücretli çalışırken firmanın küçülme kararından sonra işsiz kaldım. İş bulmak ise o dönemlerde sanıldığından daha zordu. Tüm alışkanlıkların internet üzerine doğru kaydığını, bu altyapıların oluşturulması için iş yapan firmaların azlığı hep dikkatimi çekmiş, eğer günün birinde kendi işimin sahibi olacaksam bu sektörde faaliyet göstereceğimi hayal etmiştim. İşsizliğim sürerken bir yandan da bu girişimi hayata geçirecek kaynak arayışı içindeydim. Ne yazık ki maddi imkânsızlıklar bu girişimi engelliyordu. Adana İŞGEM ve paralelinde girişimcilere verilen KOSGEB destekleri sayesinde girişim fikrim hayata geçti. İş kurmam için verilen KOSGEB destekleri ve koçluğu şayet olmasaydı firma kuramayacak, belki de sürekli iş değiştiren ücretli çalışan olarak kalacaktım. KOSGEB’in verdiği destekler, işi sürdürmek için yaptığı yol göstericilik bir işletme için kırılgan olan dönemlerimizi çok rahat bir şekilde atlatmamızı, piyasa da belli bir marka değerine ulaşmamızı sağladı. Bunun yanı sıra KOSGEB’in bana kazandırdığı vizyon sayesinde tüm Türkiye’de iş yapabilen, beş tam zamanlı, dört yarı zamanlı istihdam olanağı sağlayan, her yıl bir önce ki yıla göre cirosunu arttıran, az da olsa yurtdışına yazılım satabilen, Çukurova Teknokent’te Ar-ge ve İnovasyon çalışmaları yapan bir işletmeye sahibim.” AR-GE VE İNOVASYON DESTEĞİ İLE İŞLETMELERİNİ BÜYÜTTÜLER SERAMDENT DİŞ SERAMİKLERİ VE NANOMALZEMELER SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. Diş porseleni tozları, seramik destek malzemeleri (zirkonya, alümina, cam emdirilmiş seramikler vb.) ve seramik implantlar alanında üretim ve Ar-Ge çalışmalarını sürdüren SeramDent diş sektöründe faaliyet KASIM 2012 37 teknisyenlere ve hastalara en kaliteli ve güvenilir ürünleri sunmak için, doğruluk ve bilimsellikten ödün vermeden, üniversite-sanayi işbirliğini koruyarak yüksek teknolojiye sahip ürünler geliştirmek olan işletme, KOSGEB Ar-Ge ve İnovasyon Programı içerisinde yer alan Makine/Teçhizat, Eleman ve Proje Tanıtım destekleri kapsamında toplamda yaklaşık 130.000 TL’lik hibe alarak projesini başarıyla tamamlamıştır. göstermektedir. Firma, KOSGEB Ar-Ge ve İnovasyon Programı içerisinde yer alan Makine/Teçhizat, Eleman ve Proje Tanıtım destekleri kapsamında toplamda yaklaşık 130 bin TL’lik hibe alarak projesini tamamlamıştır. İşletme ortaklarından Güray Kaya, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) tarafından iki yılda bir düzenlenen Dr. Akın Çakmakçı Üniversite Sanayi İşbirliğinde En Başarılı Tez ve Kuruluş Ödülü’nü almıştır. Aynı zamanda Genç Girişimciler ve Liderler Derneği (JCI) Türkiye şubesi tarafından her sene düzenlenen “Türkiye’nin On Başarılı Genci“ yarışmasında 2011 yılında “Bilimsel Önderlik“ kategorisinde “Türkiye’nin en başarılı genci” seçilmiştir. Misyonu Türkiye’nin diş seramikleri ve biyomalzemeler alanında dışa bağımlılığını azaltmak, hekimlere, 38 KASIM 2012 GENEL DESTEK PROGRAMI İLE HEDEFİ YÜKSELTTİ AKAR MAK. SAN. TİC. LTD. ŞTİ. 1990 yılında kurulmuş olan işletme, Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi'nde Demir Çelik Endüstrisi ve Lastik Kaplama Sanayii için makinalar üretmekte ve farklı endüstri kollarına otoklav ve basınçlı ekipman imalatı alanında faaliyet göstermektedir. Çalışan sayısı 2008 yılında 40 civarında iken şu an yaklaşık 140 kişiye çıkmıştır. Firma yüksek derecede esneklik sağlayabilen, çok sayıda alt yüklenicisiyle yüksek hacimli projeleri başarıyla gerçekleştirmektedir. Çok sayıda Ar-Ge projesi bulunan işletme, otoklav üretiminde hedeflerini sadece iç pazar ile sınırlı tutmayarak kapasite artırımı planlayarak dış pazarlara da ürün satmayı hedeflemektedir. Akar Makine, 2011 yılının başından günümüze kadar KOSGEB’den Nitelikli Eleman (15.198,37 TL), Tanıtım (4.062,50 TL), Yurt İçi Fuar (9.480,00 TL) ve Yurt Dışı İş Gezisi (2.000,00 TL) destekleri almıştır. İŞBİRLİĞİ-GÜÇBİRLİĞİ DESTEĞİ İLE İŞLETME KAPASİTESİNİ ARTIRDI POLMAT BASIMEVİ A.Ş. Polat Basımevi iş kalitesini ve müşteri kitlesini artırmak, işlerinde son teknolojiyi kullanmak amacıyla KOSGEB’in İşbirliği – Güçbirliği desteğinden yararlanarak işletmesini hedeflediği niteliğe ulaştırdı. Teknolojik anlamda geri kalmışlığın verdiği çaresizlik, yaptığı işin müşterileri tarafından beğenilmemesi, piyasa şartlarının gittikçe daralması ve bununla birlikte firma kayıplarının başlaması... Ankara’da gece yarılarına kadar farklı farklı firmalarda iş toplayarak Polatlı’da o işin devamını yapıp zaman kaybından dolayı müşterilerine gününde işi teslim edememenin verdiği mahcubiyet, dört renkli işlerin kendi kontrolünde basılamaması nedeniyle işlerdeki kalite düşüklüğü, parça iş yaptırmanın getirdiği yüksek maliyetler ve KOSGEB ile tanışma… İki yıl önce Polatlı Ticaret Odası ve KOSGEB’in ortaklaşa gerçekleştirdiği KOBİ'leri bilgilendirme toplantısında, bilgi alan işletme sahibi KOSGEB’in sağladığı İşbirliği-Güçbirliği desteğinden yararlanma durumunu şöyle dile getirdi; “İlçemizde bulunan matbaaların düşük kapasitede olması ve siyah beyaz baskı yapması, yeni teknolojilerin kullanımının pahalı makinelerle gerçekleştirilebilmesi nedeniyle İşbirliği-Güçbirliği Destek Böyle bir ortaklık altı aydan fazla sürmez denildi, çok şükür üçüncü yılımıza girdik. Almış olduğumuz yeni teknolojiye sahip makineler ile birçok kamu ihalesine girdik. Bir dönem iş yaptırdığımız firmalar ile yarışır duruma geldik.” düşürülmesi sağlanmıştır. Taleplere daha hızlı cevap verildiği için rekabet gücü ve müşteri memnuniyeti artmıştır. Bunula birlikte, ıskarta miktarı ve üretim maliyetleri azalmış, müşteri kitlesinin artmasıyla birlikte pazar payı büyüyerek işletmenin geliri arttırılmıştır. KOBİ PROJE DESTEK PROGRAMI İLE İŞLETMESİNİ BÜYÜTTÜ Firma, 2002 tarihinde 10 girişimci tarafından KOSGEB ORTKA (Ortak Kullanım Atölyesi) desteğinden faydalanılarak kurulmuş bir işletmedir. Toplam 250 bin TL olan yatırımın 50 bin TL’si ortaklar tarafından, kalan 200 bin TL’si KOSGEB tarafından geri ödemeli olarak karşılanmıştır. Kuruluş hedefi olarak ilave istihdam sağlanması, mevcut işletmelerde üretilemeyen parçaların imalatının yapılması ve satış gelirlerinin arttırılması olarak belirlenmiştir. 10 personel ile başlayan işletmede şu an ortalama 25 personel istihdam edilmektedir. İşletme kaliteye ve tanıtıma ne kadar önem verdiğini TSE ISO EN 9001:2008, Marka Tescil Belgesi ve CE Belgesini alarak göstermiştir. 2011 yılından itibaren işletme bünyesinde tasarımı yapılan Dikey Panel Ebatlama Makinesi ile seri üretime geçilmiş, şu ana kadar toplam 11 adet makine yurtdışına fabrika teslimi olarak satılmıştır. Son dönemde, işletme belirlemiş olduğu bu hedef doğrultusunda yurtiçinde ulusal / uluslararası fuarları sürekli takip ederek, fuarlara katılarak sektörü gözden geçirme, yeni pazarlara ve yeni müşterilere ulaşma noktasında büyük bir çalışma içerisine girmiş bulunmaktadır. Bu çerçevede, işletme KOSGEB’in Yurtiçi Fuarlara Katılım Desteği'nden azami ölçüde faydalanmaktadır. BARMAK-BARTIN MAKİNE SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ Programı kapsamında Ortak Tedarik, Ortak Üretim ve Ortak Pazarlama için Proje Ortaklığı yaparak yeni teknolojik makinelerin ve hammaddenin alınması ile ilçemizde ilk kez renkli baskılı, daha kaliteli ve ucuz ürünlerle ilçemiz dışına da bölgesel ve ülke geneline hizmetler sunarak markalaşma ve ürünlerimizi kaliteli ve ucuza satmak ana hedefimizdi. İşletmelerin acil (kısa süreli ürün teslimi) olarak istedikleri işleri yapabilecek nitelikte bir tesisin bulunmamasından dolayı işlerin Ankara’da bulunan matbaalara yaptırılarak yüksek maliyete ve zaman kaybına neden olması ile yeni işlere talep azalıyor hatta iş alamaz duruma geliniyordu. Bu büyük projenin bizce en güzel düşünülmüş yönlerinden birisi de eski işyerini kapatmadan İşbirliği-Güç birliğine girebilmekti. Girdik ve oldu. Firmamıza gün biçenler oldu. İşletme, Bartın küçük sanayide hidrolik bağlantı elemanları (rekor vb.) üretimi ile faaliyetine başlamış olup daha sonra fabrikalara yedek parça imalatı ve komple makine üretimi ile devam etmektedir. Yakın bölgede bulunan sanayi kuruluşlarının ihtiyaçlarına cevap vermektedir. KOBİ Proje Destek Programı kapsamında işletmenin hazırlamış olduğu KOBİ Projesinin KOSGEB tarafından desteklemesi uygun bulunmuştur. Alınan bu destek sonucunda, tasarım yazılım ve CAD CAM çözümü ile personelden kaynaklı imalat hataları yok edilmiş ve hatasız üretime geçilmiş, daha önce yapılamayan parça imalatları şu anda istenilen ölçü ve ebatlarda yapılabilmekte, tasarımların elle manuel olarak makineye girilmesi sırasında yaşanan zaman ve iş kaybının önlenmesi, tasarım yazılımı ve CAD CAM çözümü ile birim zamanda daha fazla üretim yapılarak maliyetlerin KASIM 2012 39 28. İSEDAK Toplantısı… Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 8 -11 Ekim 2012 tarihleri arasında Grand Cevahir Oteli’nde düzenlenen 28. İSEDAK (İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi) Toplantısı’nın Bakanlar Çalışma Oturumu'nda yaptığı konuşmada; girişimciliğin, ülkelerin zenginleşmesinde ve istihdam oluşturulmasında başlıca faktör olduğunu, bunu hiç kimsenin ihmal edemeyeceğini ve görmezden gelemeyeceğini söyledi. İSEDAK üyesi ülkelerde girişimciliğin geliştirilmesinin önemine işaret eden Ergün, “Vatandaşlarımızı mümkün olduğu kadar kendi işini kuran ve başkalarını istihdam eden insanlar haline getirmemiz, aynı zamanda yeniliğe ve teknolojiye açık, araştırmacı insanlar haline getirmemiz gerekiyor” diye konuştu. Konuşmasında, Bakanlık olarak yaptıkları çalışmalardan bazılarını paylaşan Ergün, “Girişimcilik konusuna son yıllarda çok önem verdik. Özellikle KOSGEB vasıtasıyla yoğun girişimcilik eğitimleri başlattık. Bu eğitimleri vermemiz lazım, çünkü insanlar girişimciliğe başlarken, sağlıklı ve uzun ömürlü bir işletme kurabilmeliler. KOBİ’lerin yaşamış olduğu en önemli sorun, sağlıklı ve uzun ömürlü olma sorunudur. İşletmelerin uzun ömürlü olabilmesi için işletmecileri mutlaka eğitmemiz gerekiyor. İşletmeleri nasıl kuracaklar? Nasıl yönetecekler? Finansmana nasıl erişecekler? Zorlukları nasıl aşacaklar? Bu konularda bilinçli işletmeler oluşturmamız gerekiyor. Bu nedenle KOSGEB vasıtasıyla girişimcilik eğitimlerini yoğunlaştırdık” diye konuştu. Bakan Ergün, son 1,5 yıl içinde 100 bini aşkın insana girişimcilik eğitimi verdiklerini belirterek, artık girişimci olmaya özen gösterilmeye başlandığını söyledi. KOSGEB’den bundan önceki 20 yılda sadece 6 bin kişinin girişimcilik eğitimi alırken, son 1,5 yılda 100 binden fazla insanın girişimcilik eğitimi aldığını ifade eden Ergün, “Bunların önemli bir bölümü kendi işlerini kurdular” dedi. Bakan Ergün, KOBİ'lerin mutlaka ihracatçı olmaya yönelmeleri gerektiğini belirterek, ihracatçılığın KOBİ'lere yenilikçi bir ruh kazandıracağını, rakiplerini tanıma fırsatı vereceğini, yeni ürünler yapmaya mecbur bırakacağını söyledi. Ergün, “Bunun için KOBİ’leri mutlaka ihracat yapmaya teşvik etmek istiyoruz” dedi. D-8 Üçüncü Sanayi Bakanları Toplantısı Dhaka'da Gerçekleştirildi Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu, 8 -10 Ekim 2012 tarihlerinde Bangladeş'in başkenti Dhaka'da gerçekleştirilen 3. Sanayi Bakanları Konferansı’nda yaptığı konuşmada, D-8 İşbirliği Örgütü’nün Türkiye’nin büyük önem verdiği bir birliktelik olduğunu söyledi. D-8 İşbirliği Örgütü’nün kurulmasından bu yana geçen süreci ve Türkiye’nin bu sürece nasıl dahil olduğunu anlatarak konuşmasına başlayan Kavranoğlu şunları kaydetti: “Ülke olarak D-8’in ilerlemesinden ve örgüt kapsamında son yıllarda üretilen projelerden son derece memnunuz. Aynı zamanda D-8 ülkeleri arasındaki yıldan yıla artan ticaret hacmi de geleceğe daha umutla bakmamızı sağlamaktadır. Bu yönde D-8 Tercihli Ticaret Anlaşması’nın yürürlüğe girmesini, D-8’in 2008-2018 Yol Haritası’nda ortaya konulan örgüt içi ticaret hacmini yüzde 15-20’ler seviyesine getirme hedefini gerçekleştirmede çok önemli bir adım olarak görüyoruz. Türkiye olarak D-8 üyesi dost ülkelerle her alanda olduğu gibi sanayi alanında da daha fazla işbirliği yapma arzusu içerisindeyiz.” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın çalışmaları hakkında da birtakım bilgiler veren Kavranoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı olan 2023 yılı için koyduğumuz hedefler doğrultusunda dışa bağımlılığımızı azaltacak yüksek katma değerli ve ileri teknolojiye dayalı üretimin altyapısını oluşturmak amacıyla, Bakanlık olarak teknoloji geliştirme bölgeleri, teknogirişim sermayesi desteği, KOBİ destek programları, Ar-Ge ve bilim merkezleri, üniversite-sanayi işbirliği ile ilgili çalışmalara daha fazla yoğunlaşmış bulunmaktayız” diye konuştu. Dhaka'da üç gün boyunca yapılan çalışmaların ülkeler adına hayırlı sonuçlar getirmesi ve yeni işbirliği alanları oluşturması temennisinde bulunan Kavranoğlu, sanayi ve teknoloji alanında işbirliğini artırmak ve ortak projeler geliştirmek amacıyla düzenlenen bu toplantılara katılımların daha da artmasının ve daha fazla somut çıktının ortaya konmasının ortak dilekleri olduğunu ifade etti. Girişimcilerin hayalleri gerçek oluyor… Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından teknogirişimcilere yönelik hazırlanan 550 bin liralık hibe destekli “1512 Bireysel Girişimcilik Aşamalı Destek Programı”nın ilk aşamasını geçen girişimciler belli oldu. Kazanan iş fikirleri arasında akıllı video içeriği arama motorundan, bomba imha gibi uygulamalarda kullanılabilecek mobil robota kadar ilginç projeler yer alıyor. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, TÜBİTAK’ın 1512 Bireysel Girişimcilik Aşamalı Destek Programı’nın birinci aşama başvurularında kazananların belli olduğunu 40 KASIM 2012 bildirdi. Bakan Ergün, 21 Ekim 2012 tarihinde yaptığı açıklamada, Program’a yapılan 745 iş fikrinden 451’inin ikinci aşama başvurusu yapmaya hak kazandığını kaydetti. Girişimcilerden Teknolojik Yenilik Düzeyi Yüksek İş Fikirleri 1512 Programı’nın birinci aşama sonuçlarının, girişimci adaylarının teknolojik yenilik düzeylerinin, umut vadeden iş fikirleri oluşturabildiğini gösterdiğini dile getiren Ergün, iş fikirlerinin yüzde 60’ının birinci aşamayı geçmeye uygun bulunduğunu ifade etti. Ergün, kazanan iş fikirlerinin yüzde 33’ünün bilişim teknolojileri, yüzde 19’unun elektrik-elektronik, yüzde 18’inin biyoteknoloji, yüzde 12’sinin makinaimalat, yüzde 10’unun ulaştırma, savunma, enerji, tekstil ve yüzde 8’inin malzeme, metalürji ve kimya alanından olduğu kaydetti. Türkiye’nin ülke olarak üretim hacminde önemli bir yetkinliğe ulaştığını belirten Ergün, bu konuyu her zaman vurguladıklarını kaydetti. Bakan Ergün, Türkiye’de neredeyse üretilemeyen bir ürün olmadığına işaret ederek, gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye’nin üretim yapısını düşük teknolojili ürünlerden orta ve ileri teknolojili, yüksek katma değerli ürünlere dönüştürmesi gerektiğine de işaret etti. Güney Kore Bilgi Değişimi Programı Kapsamında Çalışma Toplantıları ve Saha Ziyaretleri Gerçekleştirildi “Türkiye için Sınaî Rekabet Gücü Politikaları” (Policy for Industrial Competitiveness in Turkey) projesinin “Ara Raporlama ve Politika Uygulayıcıları Çalıştayı” başlıklı ikinci aşaması 15-19 Ekim 2012 tarihlerinde Güney Kore’nin başkenti Seul’de gerçekleştirilen çalışma toplantıları ve saha ziyaretleriyle tamamlandı. Proje süreci, Güney Kore Strateji ve Maliye Bakanlığı ile Kore Kalkınma Enstitüsü tarafından yürütülen “Bilgi Değişimi Programı (KSP)” kapsamında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (BSTB) Verimlilik Genel Müdürlüğü (VGM) tarafından hazırlanan proje teklifinin Eylül 2011’de kabul edilmesiyle başlamıştı. KOSGEB tarafından verilen “yenilikçi kümelenmeler” konulu teklifle de birleştirilerek oluşturulan proje ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hayata geçirilecek “Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı” hazırlık çalışmaları ile “Eko-Verimlilik Merkezi” kurulması çalışmaları için Güney Kore deneyimleri ışığında bir yol haritası çizilmesi amaçlanmaktadır. Projenin ara değerlendirme adımı olan söz konusu çalışmalarla bu amaca yönelik önemli sonuçlar elde edildi. Bu çerçevede toplantı ve ziyaretler, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Ersan Aslan başkanlığındaki heyet (Verimlilik Genel Müdürü Anıl Yılmaz, Daire Başkan Vekili M. Hürol Mete, VGM Sanayi ve Teknoloji Uzmanları ve KOSGEB yönetici ve uzmanlarından oluşan proje ekibi) tarafından gerçekleştirildi. Program kapsamında Müsteşar Prof. Dr. Ersan Aslan tarafından Kore Eğitim, Bilim ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Yul Rae Cho ve Kore Bilgi Ekonomisi Bakan Yardımcısı Seok Cho’ya yapılan nezaket ziyaretleri sırasında Türk ve Güney Kore Hükümetleri ve Bakanlıkları arasında muhtemel işbirlikleri görüşüldü. Türk heyeti tarafından konuyla yakından ilgili kurum ve kuruluşlardan Kore Ulusal Temiz Üretim Merkezi, Kore Verimlilik Merkezi, Incheon Serbest Ekonomi Bölgesi (IFEZ), Daejeon Teknopark, Hyundai Assan Fabrikası ve Kore Politeknik Üniversitesi ziyaret edildi. Bu saha ziyaretleri sırasında her kurum ve kuruluş, kendi organizasyon yapıları, gelişim süreçleri, misyon ve işlevleri, faaliyetleri, faaliyet alanlarındaki mevcut durum ve öngörüler vb. konulara ilişkin hazırladıkları sunumlar ve Türkiye heyetinin sorularına verdikleri kapsamlı yanıtlarla Kore kalkınmasının anlaşılmasına katkıda bulundu. Kore Kalkınma Enstitüsü’nde gerçekleşen “Raporlama Oturumu”nda ise proje başlangıcından itibaren yürütülen çalışmalar hakkında görüşmeler yapıldı, Türk ve Koreli uzmanlarca her iki ülkedeki mevcut durum ortaya konarak nihai raporda özellikle üzerinde durulması gereken konulara karar verildi. Toplantının “Verimlilik Stratejisi ve Eylem Planı hazırlanması” çalışmasına ayrılan kısmında, öncelikle Türk heyeti tarafından Türkiye ekonomisinin Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana geçirdiği dönüşümler ve bu dönüşümlerin verimlilik göstergeleri (işgücü, sermaye ve toplam faktör verimlilikleri) üzerindeki etkileri hakkında bilgi verildi. Türkiye ekonomisinin yapısal özelliklerini ortaya koyan bu bilgilerin ışığında, hazırlanacak strateji belgesinde özellikle önem verilmesi gereken hususlara dikkat çekildi. Kore heyetinin konuyla ilgili sunumunda ise, Kore’de uygulanan verimlilik politikalarının üretim ve sınai teknoloji temellerinde geçirdiği evrim özetlendi. Projenin bir diğer bileşeni olan Ulusal Eko-Verimlilik Programının tasarımı ve Eko-Verimlilik Merkezi’nin kurulması çalışmaları konusunda Türk heyeti tarafından VGM ve diğer ulusal paydaşlar tarafından yürütülmekte olan çalışmalar ve mevcut yasal çerçeve özetlenirken Koreli uzmanlarca Kore “Ulusal Temiz Üretim Merkezi”nin yasal hazırlık süreci ve görevleri ele alındı. Benzer şekilde “yenilikçi kümelenmeler” başlığında da KOSGEB heyeti ve Koreli uzmanlarca iki ülkedeki politikalar ve mevcut uygulamaların durumu tartışıldı. Her üç oturumdan sonra, tartışmacı olarak davetli Koreli akademisyenlerin kritikleri çerçevesinde yapılan tartışmalar ile projenin önümüzdeki dönem çalışmalarına yön verecek çerçeve belirginleştirildi. Ara raporlama toplantısı ile tamamlanan bu ikinci aşamanın ardından proje, nihai raporun hazırlanması ve Şubat 2013 tarihinde Türkiye’de gerçekleşecek kapanış toplantısında bulguların ilgili kesimlere sunulmasıyla sonlandırılacak. KASIM 2012 41 TEMİZ ÜRETİM (EKO VERİMLİLİK) Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye tarafından Küresel Ayak İzi Ağı (Global Footprint Network) işbirliğiyle ve MAVA Vakfı ve Garanti Bankası desteğiyle Türkiye’de ilk kez hazırlanan Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu, bir yandan Türkiye’nin mevcut kaynak tüketimiyle ilgili eğilimleri irdeleyip durum analizi yaparken, diğer yandan sürdürülebilir bir gelecek için atılması gereken adımları sıralıyor. Yapılan çalışmada, sahip olduğumuz doğal kaynak miktarı ile bu kaynakların hangi hızda ve kimler tarafından tüketildiğini ölçen bir doğal kaynak muhasebe aracı olan Ekolojik Ayak İzi kullanılıyor. Çevresel sürdürülebilirliği ölçülebilir kılmayı sağlayan Ekolojik Ayak İzi, doğa ve insan arasındaki ilişkiyi yeni bir bakış açısıyla ele alan bir kavram olarak tanımlanıyor. İnsan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan Ekolojik Ayak İzi ve aynı süre içinde üretilebilecek olan doğal kaynak miktarı olarak ifade edilen Biyolojik Kapasitenin karşılaştırılması, gezegenimizdeki doğal kaynakların kendini yenileneme sınırları içerisinde yaşayıp yaşamadığımızı gösteriyor. Rapor sonuçlarına göre, Türkiye’deki doğal kaynakların eğilimleri küresel eğilimlere benziyor. Türkiye’deki insanlar, dünya ortalamasıyla aynı miktarda kaynak tüketiyorlar, yani aynı miktarda Ekolojik Ayak İzi’ne sahipler. Türkiye’de ve dünyada bir çok ülkede Ekolojik Ayak İzi, biyolojik kapasiteyi aşmış durumda. Bu durum ülkeleri, dünyanın diğer bölgelerindeki tatlı su kaynaklarına, ormanlarına, tarım alanlarına bağımlı hale getiriyor. 2007 yılında küresel ölçekteki tüketimin Ekolojik Ayak İzinin toplam 18 milyar küresel hektar (kha), kişi başına ise 2,7 kha olduğu görülüyor. Aynı sene, toplam biyolojik kapasite 11,9 milyar kha, kişi başına da 1,8 kha olarak hesaplanıyor. Aradaki fark kişi başına 42 KASIM 2012 Şekil. Türkiye'nin Ekolojik Ayak İzi Bileşenleri (2007) 0,9 kha’lık ekolojik açığa işaret ediyor. Kişi başına düşen Ekolojik Ayak İzi sabit olsa bile nüfus artışı kaynaklı olarak azalan biyolojik kapasite, toplamda artan Ekolojik Ayak İzi’ni karşılayamaz hale geliyor. Türkiye’de de 2007’deki tüketimin toplam Ekolojik Ayak İzi küresel ayak izine eşit olup 2,7 kha. Bu değer, kişi başına biyolojik kapasiteyi gösteren 1,3 kha’nın yüzde 100 üzerinde. Bu değerler, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de sürdürülebilir olmayan bir yaşam biçimine işaret ediyor. Küresel biyolojik kapasitenin yüzde 50 üzerinde olan Türkiye’nin tüketim Ekolojik Ayak İzi (2,7 kha) dikkate alındığında, dünyadaki herkes ortalama bir Türkiye vatandaşı kadar tüketse 1,5 gezegene ihtiyaç olacağı ortaya çıkıyor. Raporda, Ekolojik Ayak İzi, ulusal biyolojik kapasitesini yüzde 100 aşan Türkiye’de, toplumun tüm kesimlerinde ekolojik açığın kapatılmasına yönelik stratejik kararların alınması, sürdürülebilir geleceğin ön koşulu olarak belirtiliyor. Ayrıca, ülkenin sürdürülebilir geleceği için büyüme hızı dışındaki göstergelerin de kalkınma planlarına entegre edilmesi ve kalkınma politikalarıyla doğa koruma politikalarının bütünleştirilmesi gereği ifade ediliyor. Raporda kamu kurumları, özel sektör, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve diğer ilgili grupların ortak hareket etmesinin önemi vurgulanıyor. Bireylerin yaşam biçimlerini değiştirerek israfa yönelik tüketimden uzak durmaları ve doğal kaynakları verimli kullanan ürünleri tercih etmeleri raporda altı çizilen diğer bir nokta. Kaynak: Küresel Ayak İzi, WWF-Türkiye, “Türkiye’nin Ekolojik Ayak İzi Raporu”, 2012, http://www.wwf.org.tr/pdf/ Turkiyenin_Ekolojik_Ayak_izi_Raporu. pdf Study Meetings and Field Visits in the Framework of South Korea Knowledge Sharing Program had been carried out The second stage of “Policy for Industrial Competitiveness in Turkey” Project, namely “Interim Reporting & Policy Practitioners’ Workshop” had been completed between the dates 15-19 October 2012 by accompanying study meetings and field visits in the capital of South Korea, Seoul. The Project process has been started in September 2011 with the approval of the proposal prepared by Ministry of Science, Industry and Technology (MoSIT), Directorate General for Productivity (DGP) in the framework of “Knowledge Sharing Program (KSP)” which has been directed by Ministry of Strategy and Finance of the Republic of Korea (MoSF) and Korea Development Institute (KDI). By the Project, which had also been combined with the proposal on “innovative clusters” belonging to Small and Medium Enterprises Development Organization (KOSGEB), it is aimed to generate a road map in the light of South Korea experiences regarding two of the responsibilities of MoSIT, namely the preparation studies of “Productivity Strategy and Action Plan” and the establishment studies of “Cleaner Production Center”. For this aim, significant results had been achieved by the help of these studies constituting the interim evaluation step of the Project. In this context, meetings and visits were made under the presidency of the Undersecretary of the Science, Industry and Technology Prof. Dr. Ersan Aslan leading the delegation (the Project team consisting of Director General of DGP Anıl Yılmaz, Acting Director of Department M. Hürol Mete, Industry and Technology Experts from DGP and KOSGEB administrators and experts). Within the scope of the Program, during courtesy calls made by Undersecretary Prof. Dr. Ersan Aslan on Vice Minister of Education, Science and Technology Yul Rae Cho and Vice Minister of Knowledge Economy Seok Cho, prospective cooperation between Turkish and South Korean governments and ministries had been handled. Among closely related institutions and organizations; Korea National Cleaner Production Center (KNCPC), Korea Productivity Center (KPC), Incheon Free Economic Zone (IFEZ), Daejeon Technopark, Hyundai Motors Ansan Factory and Korea Polytechnic University were visited by the Turkish delegation. During these field visits, each organization had contributed to the perception of Korean development both by their presentations on subjects like their organization structures, development processes and anticipations, missions and functions, activities and current situation in their activity fields etc. and by comprehensive responses to Turkish delegation’s specific questions. During “Reporting Session” that took place in Korea Development Institute, studies done since the beginning of the Project had been elaborated and subjects that should especially be underlined in the final report were decided after Turkish and Korean experts had put forward the current situations in each country. In the part spared to “Preparation of Productivity Strategy and Action Plan”, first, the policy shifts in Turkish economy since the establishment of the Republic and the effects of them in time on productivity indicators (labor, capital and total factor productivity) were summarized by the Turkish delegation. In the light of this information asserting the structural features of Turkish economy, main concerns that should especially be considered in the strategy document were discussed. In the related presentation of the Korean delegation, the evolution that Korean productivity policies had experienced was elaborated with respect to “production” and “industrial technology” bases. In the other part of the session which was reserved for discussions on designing “National Eco-Efficiency Program” and establishing “Cleaner Production Center”, studies performed by DGP and other national stakeholders and current legal framework were summarized by Turkish delegation while legislation process and functions of Korea National Cleaner Production Center were explained by Korean experts. Similarly, in the third part under “innovative clusters” heading, policies and current implementations in both countries were discussed by KOSGEB team and Korean experts. After each three part of the session, framework that would shape the upcoming studies had been clarified by the elaborations around the evaluations of Korean academicians invited as discussants. Following this second stage, which was completed by interim reporting session, the Project will be concluded by submitting the final report and sharing the findings with public in closing meeting that would take place in Turkey in February 2013. NOVEMBER 2012 43 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat ERGÜN’ün Değerlendirmesi KOSGEB Başkanı Mustafa KAPLAN ile Röportaj SME’s and Entrepreneurship Türkiye’de İnovatif Girişimcilik SME Strategy and Action Plan, which has been put into practice last year, intends to increase production level and added value of SME’s by qualified services and supports sensitive to SME needs. With this document, fundamental strategies of SME’s have been identified, required and primary activities have been stated in detail and required projects and actions, which clearly express the duties of concerned parties in terms of attainment of the desired objectives have been formulated. 83 actions and projects in 5 strategic areas, including ‘Improvement and Support of Entrepreneurship’, ‘Development of SME’s Management Skills and Institutional Competence’, ‘Surveillance of SME’s in the Betterment Process of Business and Investment Environment’, ‘Enhancement of SME’s R&D and Innovation Capacity’ and ‘Simplification of SME’s and Entrepreneurs’ Access to Finance’ are 44 NOVEMBER 2012 VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI YIL: 24 SAYI: 287 KASIM 2012 SME’s are cornerstones of economic and social development of countries due to their positive characteristics in terms of their fast adaptation skills to changing market conditions, elastic production structures, interregional balanced growth, contribution to unemployment decline and opening of new job areas. SME’s which make out 99.77 percent of enterprises in Turkey, carry out 78 percent of total employment, 55 percent of added value, 65.5 percent of total sales, 50 percent of total investment, 60.1 percent of total export and 24BAKANLIĞI percent of total loan. These M, SANAYİ VE TEKNOLOJİ ERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ figures obviously reveal the crucial role olu Sokak No: 5 Kavaklıdere 06690 ANKARA 0 Hat) - Faks: (312) 427 30SME’s 22 - Faks (Dergi): (312) 467 47 79 of in Turkish economy. m@sanayi.gov.tr - internet: http://vgm.sanayi.gov.tr KALKINMADA ANAHTAR VERİMLİLİK The Position and Importance of SME’s and Entrepreneurs in Turkish Economy Dördüncü Avrupa KOBİ Haftası “Önce Küçük Olanı Düşün” Etkinliği ISSN 1300-2414 KASIM 2012 YIL: 24 SAYI: 287 going to be realized in the direction of our SME Strategy. In an effort to back up and outspread entrepreneurship, which is a key factor in solving problems of economic development and employment, and with the aim of formation of successful enterprises ‘Entrepreneurship Support Program’ has been put into action in 2010. ‘Applied Entrepreneurship Training’, within the context of the program aims to generalize entrepreneurial culture. Those draw benefit from this training has not only gained knowledge and experience in terms of developing their ideas and work plans but also has taken advantage of gift aid up to 30 thousand lira and supports up to 70 thousand lira to build up their own business. Our ministry, consistent with vision 2023, is going to keep on directing and supporting SME’s and entrepreneurs and raising the number of successful SME’s. Republic of Turkey Small and Medium Enterprises Development Organization views SME’s creation of value as the driving force behind Turkish economy Republic of Turkey Small and Medium Enterprises Development Organization (KOSGEB), has been established in 1990 so as to increase competency of SME’s in fulfilment of our country’s economic and social needs, to raise their competitive level and power and to implement their integration to industry convenient with economic developments. KOSGEB provides support at 7 main headings to enterprises, entrepreneurs, professional institutions and business organizations having SME oriented projects in terms of non-recourse loan and refunding: R&D, Innovation and Industrial Praxis Support Program, SME Project Support Program, Cooperation-Join Forces Support Program, Theme Project Support Program, Entrepreneurship Support Program, Common Support Program and Booming Enterprises Market SME Support Program. A country is strong up to the amount of its entrepreneurs. KOSGEB, as a leader organization both in formulation of entrepreneurship politics, planning and implementation of support mechanisms in Turkey, has been working to make contribution in supporting entrepreneurship and helping to yield up entrepreneurs’ actual potential in creation, expansion and implementation of new ideas. In order to give entrepreneurship a sustainable feature, the interaction levels have to be known, the gaps have to be filled and circles have to be interlinked. At this juncture, ENTREPRENEURSHIP COUNCIL has been founded. The coordination mission of Entrepreneurship Council Studies has been given to KOSGEB in accordance with SME Strategy and Action Plan article 1.1.6 in formal opening of ENTREPRENEURSHIP COUNCIL that has been realized with participation of Nihat Ergün in January 4, 2012. Within the framework of the article mentioned above, the mission of Entrepreneurship Council has been signified as determination of new strategies and politics in terms of improving entrepreneurial culture and spreading entrepreneurship; support of entrepreneurs in this context; elimination of factors that inhibit entrepreneurship; simplification of means of access to local and foreign finance; encouragement of entrepreneurial activities creating high technology and added value and procurement of decision-making towards creation of entrepreneurial potential and international competitive power. Energy Crisis, Energy Efficiency and Renewable Energy Turkey has been taken into account with its rapid demand growth, high import dependency and high energy density, in other words, with its inefficient use of energy. Primary energy consumption has occurred as 109.3 million TEP in 2010 which means Turkey has been one of the 25 countries consuming maximum energy in the world. Turkey has been dependent on foreign resources more than 70 percent for its energy needs. Turkey needs to increase its energy supply targeting renewable energy resources and to decrease its existing energy consumption in order to reduce its dependency. Turkey has an important potential in terms of renewable energy resources, 400 TWh/y in wind, 16 TWh/y in geothermal, 1,58 TWh/y in biomass, 500 TWh/y in sun and 450 TWh/y in hydro as potential value. Considering these values relative investments in renewable energy have to be actualized. 4th Europe SME Week ‘Think the Small One at First’ Event Europe SME Week ‘Think the Small One at First’ Event has been arranged with the participation of Nihat Ergün, Minister of Science, Industry and Technology at Ankara Rixos Grand in October 16, 2012. Minister Ergün stated that Turkey has been in Europe SME Week Event since 2009 and our country has been the third among 37 countries in 2010 and the first in 2011 in terms of activity number. Mustafa Kaplan, KOSGEB Chairman, has remarked in his speech concerning Europe SME Week ‘Think the Small One at First’ Event that ‘We aim to support activities of EU, national authorities and related institutions towards SME’s and to contribute to entrepreneurship in terms of increasing entrepreneur profile and encouraging youth to entrepreneurship’. Green SME’s sensitive to environment with KOSGEB The most important part in environment and climate change driven economy politics for SME’s is their impact on competitive power in national and global markets. Laws and regulations in environment and climate change politics have brought new burdens to SME’s as cost increases due to implementation of these regulations and weakened the competitive power of SME’s already having disadvantage in competitiveness because of their scale. In fact, it seems possible that such requirements for SME’s concerned with climate change in terms of environment-friendly use of new techniques and technologies can be turned into advantage for them in the medium and long term. NOVEMBER 2012 45 SANAYİ GÖSTERGELERİ / INDUSTRY INDICATORS Sanayi Üre@m Endeksi (2005 Ort.=100) -‐ İmalat Sanayi Üre@m Endeksi (2005 Ort.=100) Industrial Produc@on Index (2005 Avg.=100) -‐ Manufacturing Industry Produc@on Index (2005 Avg.=100) 140 134,7 135 131,4 130 125,4 126,8 132,9 130,2 125 120,2 124,8 120 128,0 128,9 118,5 117,6 124,6 116,4 114,8 115 114,2 114,3 110 105 132,1 134,3 107,3 100,0 114,4 112,7 115,5 115,1 111,4 102,9 107,2 Sanayi Üre@m Endeksi 100 100,0 99,9 İmalat Sanayi Üre@m Endeksi 95 90 KKaynak: aynak: TÜİK TÜİK TURKSTAT Source: Source: TURKSTAT İmalat Sanayi Kapasite Kullanım Oranı (%) Capacity U@liza@on Rate of Manufacturing Industry (%) 76,0 75,4 75,5 75,0 74,7 74,7 74,7 74,6 74,8 74,5 74,3 74 74,0 73,5 73,1 72,9 73,0 72,5 72,5 72,0 71,5 71,0 2010 Ortalama 2011 Ortalama Ocak 2012 Şubat 2012 Mart 2012 Nisan Mayıs 2012 Haziran 2012 Temmuz 2012 Ağustos 2012 2012 Eylül 2012 2010 Average 2011 Average January 2012 April May 2012 2012 September 2012 February March 2012 2012 KASIM 2012 July 2012 August 2012 Kaynak: Merkez Bankası Kaynak: Merkez Bankası Central Bank ofRepublic the Repuclic of Turkey Source: Source: Central Bank of The of Turkey 46 June 2012 BİLİM ve TEKNOLOJİ GÖSTERGELERİ / SCIENCE and TECHNOLOGY INDICATORS Yıllara Göre Gayri Safi Yurtiçi Ar-Ge Harcaması (Satın alma Gücü Paritesi $) (milyon dolar) Gross domestic expenditure on R&D (GERD) at current prices and PPPs (million dollars) Ülke - Country 2000 2006 2007 2008 2009 2010 Avustralya - Australia 7.942,2 15.449,4 - 19.028,9 - 9.254,2 Avusturya - Austria 4.475,7 7.378,6 7.921,0 8.854,1 8.839,3 - Belçika - Belgium 5.572,3 6.713,0 7.171,7 7.799,3 8.031,4 8.154,2 Kanada - Canada 16.689,7 24.075,7 24.794,8 24.722,3 24.568,4 24.066,9 - - 753,9 963,5 - - 1.863,9 3.555,5 3.894,8 3.793,9 3.977,9 4.151,7 Şili - Chile Çek Cumhuriyeti - Czech Republic Danimarka - Denmark Estonya - Estonia Finlandiya - Finland - 4.855,8 5.314,1 6.235,8 6.478,6 6.816,0 81,4 290,3 313,1 379,1 378,3 444,4 4.446,0 6.065,7 6.640,1 7.487,9 7.496,3 7.588,7 Fransa - France 32.967,0 41.995,9 44.035,4 46.547,8 49.143,5 49.990,8 Almanya - Germany 52.357,7 70.200,4 74.056,0 81.970,7 83.297,2 86.299,4 Yunanistan - Greece - 1.748,9 1.867,8 - - 2.382,8 977,0 1.852,2 1.871,7 2.058,2 2.358,5 - Macaristan - Hungary İzlanda - Iceland 216,5 326,3 310,8 333,6 - - İrlanda - Ireland 1.222,7 2.252,9 2.541,0 2.749,8 3.138,5 3.197,6 İsrail - Israel 6.313,6 7.896,3 9.214,3 9.614,7 9.156,8 9.589,2 İtalya - Italy 15.251,2 20.199,0 22.327,2 24.075,9 24.534,5 24.269,2 Japonya - Japan 98.896,4 138.497,6 147.585,1 148.719,2 137.314,2 140.832,8 Kore - Korea 18.558,5 35.293,2 40.722,5 43.906,4 47.168,5 53.184,9 Lüksemburg - Luxembourg 387,3 616,4 640,2 682,8 684,5 713,1 Meksika - Mexico 3.359,7 5.576,2 5.682,1 - - - Hollanda - Netherlands 9.065,1 11.722,7 12.067,5 12.467,8 12.374,1 12.968,7 Yeni Zelanda - New Zealand - - 1.438,1 - 1.646,4 - Norveç - Norway - 3.711,9 4.192,0 4.630,5 4.693,5 4.741,6 Polonya - Poland 2.605,4 3.196,0 3.622,3 4.150,9 4.871,1 5.587,8 Portekiz - Portugal 1.324,5 2.398,2 2.991,2 3.981,9 4.349,2 4.304,6 Slovak Cumhuriyeti - Slovak Republic 384,4 482,2 518,2 594,1 590,3 799,6 Slovenya - Slovenia 482,2 796,0 795,7 972,6 1.031,2 1.162,0 7.791,8 16.063,8 18.324,7 20.414,9 20.546,6 20.386,1 İspanya - Spain İsveç - Sweden - 11.944,4 11.958,0 13.496,1 12.488,7 12.535,5 İsviçre - Switzerland 5.766,8 - - 10.525,2 - - Türkiye - Turkey 2.823,8 5.193,4 7.051,9 7.744,5 8.815,7 9.582,5 Birleşik Krallık - United Kingdom 27.863,3 37.030,7 38.752,2 39.396,9 39.537,8 39.137,8 ABD - United States 268.121,0 350.923,0 377.594,0 403.668,0 401.576,0 - AB27 - EU27 184.181,4 253.657,1 270.379,1 293.393,5 298.966,4 305.036,0 OECD Toplam - OECD-Total 615.141,2 848.267,4 914.024,0 971.359,0 968.394,7 - Kaynak: OECD, MSTI 2012/1 Source: OECD, MSTI 2012/1 KASIM 2012 47 ULUSAL ve ULUSLARARASI VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ NATIONAL and INTERNATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS İmalat Sanayi Verimlilik Değişimleri (Yıllık ve Üç Aylık) ve Üç Aylık için Eğilimler Productivity Changes in Manufacturing Industry (Annually and Quarterly) and Trends for Quarterly Data 125 120 115 110 105 100 95 90 2005 2007 2008 2009 2010 2011 2.Ç - Q2 1.Ç - Q1 4.Ç - Q4 3.Ç - Q3 2.Ç - Q2 1.Ç - Q1 4.Ç - Q4 3.Ç - Q3 2.Ç - Q2 1.Ç - Q1 4.Ç - Q4 3.Ç - Q3 2.Ç - Q2 1.Ç - Q1 4.Ç - Q4 3.Ç - Q3 2.Ç - Q2 1.Ç - Q1 4.Ç - Q4 3.Ç - Q3 1.Ç - Q1 2006 2.Ç - Q2 4.Ç - Q4 3.Ç - Q3 2.Ç - Q2 1.Ç - Q1 4.Ç - Q4 3.Ç - Q3 2.Ç - Q2 1.Ç - Q1 85 2012 E ilim; Üç Aylık malat Sanayi Çalı an Ki i Ba ına Üretim Endeksi (2005 1.Ç-2008 2.Ç) / Trend; Quarterly Index of Manufacturing Production Per Person Worked (2005 1.Q-2008 2.Q) E ilim; Üç Aylık malat Sanayi Çalı an Ki i Ba ına Üretim Endeksi (2009 1.Ç-2012 2.Ç) / Trend; Quarterly Index of Manufacturing Production Per Person Worked (2009 1.Q-2012 2.Q) Yıllık Çalı an Ki i Ba ına Katma De er Endeksi (2005=100) / Annual Value Added Per Person Worked Üç Aylık malat Sanayi Çalı an Ki i Ba ına Üretim Endeksi (2005 Ort.=100) / Quarterly Index of Manufacturing Production Per Person Worked U L İstatistikleri U S L A R A R A S I V E R İ M L İ L İ K İ S T A T İ S T İ K L E R İ / INTERNATIONAL Kaynak: Ulusal Verimlilik Source: National Productivity Statistics Turkey Çalışan iş Avrupa Ülkeleri Son Dört of Çeyrek Kişi Başına Üretim Endeksi Ortalam ası ve Ortalam a Yıllık Değişim Oranları / Seçilm PRODUCTIVITY STATISTICS Index of Production Per Person Employed; Average of Last Four Quarters and Annual Average Rate of Growth For Selected European Countries 14% 180 12% 150 10% 120 8% 90 6% 60 4% 30 2% 0 0% -‐30 KASIM 2012 Ortalama Yıllık Yıllık Verimlilik Verimlilik Değişim Ortalama DeğişimOranı Oranı Lüksemburg-Luxembourg Lüksemburg - Luxembourg İspanya-Spain İspanya - Spain Fransa-France Fransa - France Hırvatistan-Croatia Hırvatistan - Croatia Portekiz-Portugal Portekiz - Portugal Danimarka-Denmark Danimarka - Denmark Almanya-Germany Almanya - Germany İsveç-Sweden İsveç - Sweden Makedonya-Macedonia Makedonya - Macedonia Belçika-Belgium Belçika - Belgium Avusturya-Austria Avusturya - Austria Finlandiya-,Finland Finlandiya - Finland İmalat Sanayi Sanayi Çalışan Endeksi İmalat ÇalışanKişi KişiBaşına BaşınaÜretim Üretim Endeksi Kaynak: Ulusal Verimlilik İstatistikleri, EUROSTAT. Source: National Productivity Statistics of Turkey and EUROSTAT 48 TÜRKİYE-Turkey TÜRKİYE - Turkey Birleşik Krallık-UK Birleşik Krallık - UK Slovenya-Slovenia Slovenya - Slovenia Macaristan-Hungary Macaristan - Hungary Çek Çek Cum.-Czech Cum. - CzechRep. Rep. Malta-Malta Malta - Malta Polonya-Poland Polonya - Poland Letonya-Latvia Letonya - Latvia Romanya-Romania Romanya - Romania -‐2% Ortalama Yıllık Verimlilik Değişim Değişim Oranları Oranları (2005 II-2012 II) / Ortalama Yıllık Verimlilik (2005 II-2012 II) / Avarage Rate of Annual ChangeChange (2005 II-2012 II) Average Rate ofProductivity Annual Productivity (2005 II-2012 II) 210 Slovakya-Slovakia Slovakya - Slovakia İmalat Sanayi Son Dört Çeyrek II - 2012 II) (2011 Çalışan Kişi Başına Üretim (2005 Endeksi Ort=100) İmalat Sanayi(2011 Son Dört Çeyrek II -2012 II) Çalışan Kişi Endeksi Başına Üretim Ortalamaları / Manufacturing Industry Index of /Production Per Person Average of Four Ortalamaları Manufacturing IndustryEmployed Index of Production PerLast Person (2005 Ort.=100) Quarters (2011 II -2012Employed II) (2005 Ave.=100) Average of Last Four Quarters (2011 II -2012 II) (2005 Ave.=100) Seçilmiş Avrupa Ülkeleri Son Dört Çeyrek Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi Ortalaması ve Ortalama Yıllık Değişim Oranları Index of Production Per Person Employed; Average of Last Four Quarters and Annual Average Rate of Growth For Selected European Countries Kaynak: Ulusal Verimlilik İstatistikleri Source: National Productivity Statistics of Turkey Toplam Sanayi / Total Industry Madencilik ve Taşocakçılığı / Mining and Quarrying Sanayinin Kısımları İmalat / Manufacturing Sections of Industry Elektrik, Gaz, Buhar ve İklimlendirme/ Electricity, Gas, Steam And Air Conditioning Supply ARM - Aramalı / IG - Intermediate Goods Ana Sanayi Grupları DLT - Dayanıklı Tüketim / DCG - Durable Consumer Goods DZT - Dayanıksız Tüketim / UCG - Non-Durable Consumer Goods Main Industrial ENJ – Enerji / E- Energy Groups (MIGs) SEM - Sermaye Malı / CG - Capital Goods Gıda ürünlerinin imalatı / Manufacture of food products İçeceklerin imalatı / Manufacture of beverages Tütün ürünleri imalatı / Manufacture of tobacco products Tekstil ürünlerinin imalatı / Manufacture of textiles Giyim eşyalarının imalatı / Manufacture of wearing apparel Deri ve ilgili ürünlerin imalatı / Manufacture of leather and related products Ağaç, ağaç ürünleri ve mantar ürünleri imalatı … Manufacture of wood and of products of wood and cork… Kağıt ve kağıt ürünlerinin imalatı / Manufacture of paper and paper products Kayıtlı medyanın basılması ve çoğaltılması / Printing and reproduction of recorded media Kok kömürü ve rafine edilmiş petrol ürünleri imalatı / Manufacture of coke and refined petroleum products Kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatı / Manufacture of chemicals and chemical products Temel eczacılık ürünlerinin ve eczacılığa ilişkin malzemelerin imalatı Manufacture of basic pharmaceutical products and pharmaceutical preparations Kauçuk ve plastik ürünlerin imalatı / Manufacture of rubber and plastic products Diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı / Manufacture of other non-metallic mineral products Ana metal sanayi / Manufacture of basic metals Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç) Manufacture of fabricated metal products, except machinery and equipment Bilgisayarların, elektronik ve optik ürünlerin imalatı Manufacture of computer, electronic and optical products Elektrikli teçhizat imalatı / Manufacture of electrical equipment Başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatı / Manufacture of machinery and equipment n.e.c. Motorlu kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı Manufacture of motor vehicles, trailers and semi-trailers Diğer ulaşım araçlarının imalatı / Manufacture of other transport equipment Mobilya imalatı / Manufacture of furniture Diğer imalatlar / Other manufacturing Makine ve ekipmanların kurulumu ve onarımı / Repair and installation of machinery and equipment 107,7 95,0 107,6 128,4 106,2 106,0 106,7 107,0 108,5 98,5 109,2 127,2 98,8 107,1 95,1 2007 107,4 101,3 106,3 136,5 104,3 110,7 105,7 112,7 106,2 97,5 117,1 155,9 94,5 99,0 92,7 2008 107,0 105,7 104,6 136,5 104,8 116,1 111,0 112,9 90,6 95,1 116,1 137,3 97,1 105,4 95,8 2009 115,8 102,7 117,9 130,8 117,2 130,1 114,7 135,3 116,6 97,5 103,1 146,2 102,9 111,9 104,7 2010 119,8 94,4 110,9 156,9 110,5 119,1 109,1 141,5 106,7 99,6 99,9 137,0 98,8 108,6 104,1 2011 2012 1. Ç. 1st. Q. 114,4 94,4 110,9 156,9 110,5 119,1 109,1 141,5 106,7 91,0 86,8 152,2 95,0 103,6 100,8 2012 2. Ç. 2nd Q. 119,3 100,1 118,0 140,7 119,6 126,4 112,8 130,2 116,2 84,2 119,9 161,0 100,3 109,3 101,5 106,7 105,6 114,7 117,2 121,9 122,5 128,7 114,3 116,0 127,4 126,8 139,9 124,2 134,3 106,2 99,4 82,3 85,9 95,8 86,5 87,5 116,6 109,3 112,9 122,9 123,7 119,8 125,3 91,5 78,0 90,4 110,1 92,4 126,6 91,4 90,4 113,3 117,8 109,4 113,3 188,5 197,7 122,5 126,1 162,3 125,5 221,0 116,0 133,6 137,0 136,4 154,1 130,4 141,2 119,4 141,8 149,2 171,1 174,3 159,2 182,5 128,8 95,0 91,8 99,1 89,5 85,9 90,4 102,4 103,7 102,8 107,2 107,2 100,0 102,9 119,9 130,6 122,0 125,7 104,8 105,2 95,6 85,4 107,2 114,5 112,6 119,6 84,7 64,7 69,9 80,1 74,3 91,9 103,7 112,5 110,5 118,2 102,4 108,5 100,5 98,4 100,6 95,6 94,8 104,0 108,2 98,8 102,1 103,1 102,2 103,0 104,0 113,4 116,8 96,9 121,1 109,8 113,5 107,3 100,1 105,7 104,0 105,8 108,5 109,3 119,4 123,5 129,1 127,9 131,1 136,6 161,1 105,7 107,2 107,4 112,6 115,6 131,2 153,7 184,7 212,7 247,3 230,3 284,9 104,5 97,0 104,5 119,0 104,6 101,4 104,9 102,9 102,1 101,0 102,0 117,4 103,9 101,3 109,3 2006 Çalışan Kişi Başına Üretim Endeksi (2005 Ort.=100) / Index of Production Per Person Employed (2005 Ave.=100) ULUSAL VERİMLİLİK İSTATİSTİKLERİ / NATIONAL PRODUCTIVITY STATISTICS T.C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI VERİMLİLİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Gelibolu Sokak No: 5 Kavaklıdere 06690 ANKARA Tel: (312) 467 55 90 (10 Hat) - Faks: (312) 427 30 22 - Faks (Dergi): (312) 467 47 79 e-posta: vgm@sanayi.gov.tr - internet: http://vgm.sanayi.gov.tr