Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Transkript
Kosova - Prizrenliler Kültür ve Yardımlaşma Derneği
Edirne Trakya Üniversitesi’nden Kosova’ya Büyük Destek Edirne Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver DURAN: “Bu yardýmlar burada bitmeyecek. Kosova bizim gönlümüzde, Kosova Türk toplumuna ve tüm Kosovalýlara desteðimiz devam ediyor” dedi. E Mehmet Bütüç SNAF ÝE Derneði organizasyonunda Kosova’ya iki günlük bir ziyarette bulunan Edirne Trakya Üniversitesi Öðretim üyeleri baþta Rektör Prof. Dr. Enver Duran, Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Beyhan Kahramanlýoðlu, Eðitim Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Hilmi Ýbar, Prof. Dr. Halim Orta ve beraberce ziyarette bulunan üniversite heyeti Prizren halkýnýn büyük ilgisini çekti. ESNAF ÝE Derneði Baþkaný Cemil Luma’dan aldýðýmýz bilgilere göre, ziyaretin ilk gününde Edirne Trakya Üniversitesi heyetini Kosova Türk Taburu Görev Kuvvet Komutanlýðý Komutaný Yarbay Mehmet Partigöç kabul etti. Görüþmeler esnasýnda Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver Duran, “Prizren’de bulunmamýzýn sebebi, ESNAF Derneði ve üniversitemiz arasýnda yýllardýr var olan olumlu ve baþarýlý iliþkilerimizin neticesinde ve akýþýnda, beraberce yürüttüðümüz projenin, üniversitemizin Eðitim Araþtýrma ve Uygulama Hastanesi’nde eðitim gören Kosovalý doktorlara uzman kurslarý sertifikalarýnýn verilmesidir. Kosovalýlara bu tür desteklerimiz devam edecektir” dedi. Tabur Komutaný ile yapýlan görüþme çok sýcak ve dostça bir ortamda gerçekleþti. Komutan Partigöç de bu tür faaliyetleri destekleyeceðini ifade etti. d e v a mý s a y f a 6 ’ d a KOSOVA TÜRKLERÝ`NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Mehmetçik komutayý devraldý SAYI: 379 YIL: 9 Perþembe, 31 Mayýs 2007 Fiyatý: 0.50 Baðýmsýzlýk için BM Güvenlik Konseyi’nden gelecek kararý bekleyen Kosova’da TSK önemli bir görev üstlendi. Tugay Komutaný Alman General Erich Pfeffer, görevini Tuðgeneral Uður Tarçýn’a devrederken, törene yerel ve uluslar arasý çok sayýda davetli katýldý. Tuðgeneral Uður Tarçýn “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün de dediði gibi ‘Yurtta barýþ dünyada barýþ’ ilkesi parolamýz olacaktýr” dedi. Taner GÜÇLÜTÜRK 29 Mayýs Pazartesi günü Çokuluslu Güney Tugayýnda düzenlenen devir teslim töreniyle tugay komutanlýðý Türk askerine geçti. NATO askerlerinin Kosova’ya intikalinden bu yana Çokuluslu Güney Tugayýnda görev yapan Türk askerleri ilk defa tugay komutanlýðýný devraldý. Törene KFOR Komutaný General Roland Kather, UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker, Kosova Baþbakaný Agim Çeku, Kosova Hükümeti temsilcileri, milletvekilleri, yerel ve uluslar arasý çok sayýda kuruluþ temsilcisi katýldý. Askerlerin tören geçiþi ardýndan Tugay Komutaný Alman General Erich Pfeffer, veda konuþmasýnda, Kosova halkýndan görmüþ olduklarý yakýnlýk ve iþbirliðinin görevini daha kolay ve baþarýlý kýldýðýný vurguladý. Görevi süresince katkýsý geçen herkese teþekkürlerini ileten Alman General, Kosova halkýnýn Avrupa’yla ortak ve olumlu bir gelecek için þiddetin bir seçenek olmadýðýný, bu ülkenin zenginliðinin içerdiði kültürel, etnik, dinsel çeþitlilikte yattýðýný, hukuk kurallarýna, ekono- mi, eðitim, idari ve soysal kalkýnmaya öncelik verilmesi gerektiðini anladýklarýný vurguladý. General Pfeffer, konuþmasýnýn son kýsmýný görev icra ettiði KFOR’daki silah arkadaþlarýna minnet borcunu dile getirmek için ayýrdý. KFOR Komutaný Korgeneral Roland Kather de, konuþmasýnda Tuðgeneral Frönlih’e ve Tuðgeneral Fefer’e, görevlerini etkin ve üstün baþarýyla gerçekleþtirdikleri için teþekkür etti. Güvenliði tehdide sürükleyecek durumlarda KFOR’un þiddete müdahale etmeye hazýr olduðunu vurgulayan Kather, görevi devralacak Tuðgeneral Tarçýn’a baþarýlar diledi. Korgeneral Kather, “Tuðgeneral Tarçýn, aramýza hoþ geldiniz. Kosova Güney Kuvvetleri Komutanlýðý sorumluluk bölgesinde iþimiz henüz bitmedi. Halen birçok iþ yapýlmayý bekliyor. Bu görev, kritik zamanda ilerlerken þimdi liderlik görevini üstlenmek elinizde” dedi. Çokuluslu Güney Tugayýndaki güvenlik ve istikrarýn devamýnýn Türkiye’nin komutanlýðýný devraldýðý dönemde de süreceðine inancýnýn tam olduðunu vurgulayan Tuðgeneral Uður Tarçýn, Türk Ordusunun uluslar arasý düzeydeki görevlerinden bahsetti ve “Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün de dediði gibi ‘Yurtta barýþ dünyada barýþ’ ilkesi parolamýz olacaktýr” dedi. Tuðgeneral Tarçýn da, bu görevi devralmanýn kendisi için büyük bir gurur olduðunu belirterek, “Görevimizi ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarýna ve NATO’nun talimatlarýna uygun þekilde, uluslararasý hukuk ve yerel kurallara baðlý kalarak ve ayný zamanda Kosova halkýný destekleyerek gerçekleþtirmeye devam edeceðiz” dedi. d e v a mý sa y f a 7 ’d e Edirne Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver DURAN “Trakya Gençlik Ateþi” Kosovalýlarý coþturdu “Esnaf” Ýþadamlarý Derneði organizasyonuyla Trakya Üniversitesi “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu Prizren ve Priþtine’de konser sundu. “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu, Priþtine’nin “Gerçek” Kültür Sanat ve Spor Derneði ile TÜMED- Priþtine Þubesi organizasyonuyla Priþtine’de düzenlenen konserlerle Kosovalýlarýn gönlünü fethetmeye baþardý. C Taner Güçlütürk umartesi akþamý Prizren Kültür evi salonunda Trakya Üniversitesinden gelen Saðlýk Kültür ve Spor Daire Baþkanlýðý “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu Balkan ülkeleri geleneklerinden seçilmiþ folklor ve Kýrkpýnar güreþ gösterilerini sundu. Reçana’da “Azýnlýklar ve Seçimler” tartýþýldý d e v a m ý sa y f a 6 ’ d a Toplantýda hazýrlanan yeni seçim yasa tasarýsý, Ahtisari’nin paketine göre seçim düzenlemeleri, seçimler ve etnik topluluklara mensup siyasi partilerin katýlýmý, sorunlarý ve istemleri masaya yatýrýldý. Yeni seçim düzenlemelerine göre önümüzdeki dönemde Kosova Türklerini önemli geliþmeler beklerken, davet edilmelerine raðmen böyle önemli bir toplantýya sadece Türk Sivil Toplum Kuruluþlarý ile KDTP yetkililer inin katýlmamasý dikkat çekiciydi. K Taner Güçlütürk osova Etnik Topluluklar Entegrasyonu Merkezi tarafýndan hafta sonunda Reçana’da “Azýnlýklar ve Seçimler” konulu toplantý düzenlendi. Amerikan Ofisi tarafýndan desteklenen toplantýya Milletvekili Sadik Ýdrizi, Seçim Komisyonu Merkezi Baþkaný Mazlum Baraliu, Boþnak, Goralý, Rom topluluðu temsilcileri, sivil toplum kuruluþ yetkilileri ve çok sayýda davetli katýldý. Toplantýya yeni seçim yasa tasarýsý ve önümüzdeki seçimlerde yürürlüðe girecek yeni kurallar damgasýný vurdu. Seçim hazýrlýklarý ve yeni seçim yasa tasarýsý üzerine konuþan Seçim Komisyonu Merkezi Baþkaný Mazlum Baraliu, gelen istemler üzerine gelecek seçimlerin açýk liste ve yüzdelik sistemine göre yapýlacaðýný bildirdi. d e v a mý sa y fa 7 ’d e Kosova Sembollerde anlaþmazlýk derinleþiyor K osova statü sürecinde bugünlere son tango oynanýp dursun Kosovalý siyasi liderler arasýnda özellikle yeni kurulacak devletin sembolleri ile ilgili fikir ayrýlýðý sürmeye devam ediyor. LDK, Rugova’nýn hazýrlatmýþ olduðu sembollerin Kosova’nýn yeni sembolleri olmasý için baský yaparken, diðer parti liderleri ise bunu kabul etmeye yanaþmýyorlar ve sorun gün geçtikçe daha da büyümeye aday. Kosova Baþ müzakere heyeti düzenlediði son toplantýsýnýn gündemimi Kosova devlet sembolleri oluþturdu. Müzakere ekibi üyeleri arasýnda birliði simgelemesi açýsýndan imzaladýklarý Pacanticos anlaþmasýndan sonra heyet içinde ilk defa derin anlaþmazlýklar baþ gösterdi. Toplantýda Baþkan Seydiu ile ORA Baþkaný Veton Surroi arasýnda sembollerin kabul prosedürü için farklý tutumlar takýnmalarý toplantýya damgasýný vurdu. Seydiu, sembollerin kabulü için kararýn oy çoðunluðu ile alýnmasýný ýsrar ederken, ORA Baþkaný Surroi ise kararýn oybirliði ile alýnmasýnda ýsrar etti. Baþkan Seydiu toplantýda Surroi’nin Kosova vatandaþlarýna geçici seyahat belgeleri verilmesi önerisini kabul etmeye yanaþmadýðý iddia edildi. Express gazetesi, Veton Surroi’nin bu hareket sonrasý toplantýyý terk etmek istediðini ileri sürdü. Kosova baþ müzakere ekibi, Kosova Meclisi Baþkanlýk divaný üyeleri ile ortaklaþa bir toplantý düzenledi. Bu görüþme öncesi Kosova Baþ müzakere heyeti üyeleri basýna kapalý bir toplantýda bir araya geldiler. Toplantý ile ilgili bizlere ulaþan bilgilere göre Kosova baþ müzakere heyeti üyelerinin devlet sembolleri ile ilgili bir anlaþmaya varamadýklarý ve bu konuyla ilgili ilerleyen günlerde yine bir araya gelecekleri duyuruldu. Baþkan Seydiu, Kosova Meclisi Baþkanlýk divaný üyeleri ile yaptýklarý görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada Kosova’nýn benliðini temsil edecek olan devlet sembollerinin, Kosova bayraðý ile milli marþý gibi konularý masaya yatýrdýklarýný söyledi. Seydiu, Kosova’da þu anda geçerli olan UNMIK seyahat evraklarýnýn yürürlükten kalkmasý ve Kosova vatandaþlarýnýn seyahat belgesi ile diðer evraklarýn oluþturulmasý konusunun da görüþüldüðünü belirtti. Seydiu, Kosova Baþ müzakere heyeti ile Kosova Meclisi baþkanlýk divanýnýn bu konu ile ilgili karara alýncaya kadar çalýþmalarýna devam edeceðini ifade etti. Seydiu, “Bu konu ile ilgili kimse somut bir öneride bulunmadý. Kimi siyasi partiler bu konu ile ilgili kendi önerilerini verebilirler. Biz resmi olarak þu ana kadar hiçbir öneride bulunmadýk” dedi. Seydiu, Kosova devlet sembolleri ile ilgili Kosova baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin Kosova çözüm öneri paketinde yer alan kriterler çerçevesinde çalýþmalarýn yürütülmesinin gerekliliðine iþaret etti. Görüþme sonrasý gazetecilerin karþýsýna çýkan Baþbakan Çeku, Kosova Baþ müzakere heyetinin çalýþmalarýna deðinirken, heyetin devlet sembolleri için ortak bir karar alýnmasý tutumunu benimsediðini ifade etti. Kosova sembolleri için yayýnlanacak olan konkurda bu konu ile ilgili kriterlerin saptanmasý gerekliliðine vurgu yapan Baþbakan Çeku, devlet sembollerin bu günkü sembollerden farklý olmasý gerektiðini ifade etti. Kosova’nýn devlet sembollerinin belirlenmesi için bir prosedürün gerektiðini belirten Çeku, sembollerle ilgili Kosova Meclisi baþkanlýk divaný tarafýndan konkurun yayýnlanacaðýný belirtti. Kosova sembollerinin geç kabulünün olumsuz D’Alema’dan Kosova’ya inciler D’Alema, Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn artýk kaçýnýlmaz olduðunu ifade ederken, Güvenlik Konseyi’nin önümüzdeki hafta içinde Kosova ile ilgili yeni kararýný kabul etmeye hazýrlandýðý müjdesini verdi. Ý talya Dýþiþleri Bakaný Masimo D’Alema, Bari’de yaptýðý bir konuþmada BM Güvenlik Konseyi’nin önümüzdeki hafta içinde Kosova ile ilgili yeni bir karar kabul edeceðini ifade etti. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn kaçýnýlmaz olduðunu belirten D’Alema, baðýmsýz Kosova’nýn bölgede istikrarý saðlayacaðýný dile getirdi. Sýrbistan yönetiminin bu yönde bir kararý kabullenmesinin zor olacaðýnýn belirten D’Alema, bu gerçeðin er yada geç kabul edileceðini belirtti. Kosova sorununun artýk acil çözülmesi gereken bir soruna tekabül ettiðini belirten D’Alema, 90. yýllarda Sýrbistan liderlerinin yürütmüþ olduklarý politikalardan dolayý Kosova sorunu tarihi bir olay olduðunu belirtti. Almanya’nýn Postdam kentinde düzenlenecek olan G-8 toplantýsýna da deðinen D’Alema, BM Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile ilgili alacaðý yeni kararýna sonuna kadar destek sunacaðýný belirti. D’Alema, Postdam’da düzenlenecek olan G-8 ülkeleri bakanlarý toplantýsýnýn BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova ile ilgili yeni kararýnýn kabul edilesi için büyük önem arz edeceðini belirtti. Ayný tas, ayný hamam K osova statüsünün çözüme kavuþturulmasý için diplomasi trafiði üst düzeye çýkmýþ durumda. ABD ve AB, Ahtisaari’nin çözüm öneri paketini desteklerken, Rusya ve Sýrbistan bu öneriyi kabul edilmez olarak nitelendirirken, sürekli olarak taraflara arasýnda görüþmelerin devamý için ýsrarlarýný sürdürüyorlar. BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari, Kosova ile ilgili çözüm öneri paketini açýkladýðý günden bu yana geçen süreç içinde Sýrbistan ve Rusya’nýn tutumlarýnda bir deðiþme görünmezken, sürecin baltalanmasý için ellerinden geleni yapmakta direniyorlar. Perþembe, 31 Mayýs 2007 2 izler býrakabileceðinin altýný çizen Çeku, “Bugün bir sorunla karþý karþýya kaldýðýmýz açýktýr. Sembollerle ilgili prosedürü bu gün baþlatabiliriz. Prosedürün iþlemeye baþlamasýndan sonra bu konuda mecliste nihai kararýmýzý verebiliriz. Ama bu sorunu bu süreç içinde çözmeyi baþaramayýp da Kosova statüsünün belirlenmesinden sonraya býrakýrsak bu konu ile ilgili kararý uluslararasý toplum temsilcisi verebilecektir” dedi. Kosova sembollerini kabul edilmesinin BM Güvenlik Konseyi kararýna baðlý olduðunu hatýrlatan Baþbakan Çeku, tüm evrak, semboller gibi diðer konularla ilgili kararýn Kosova’da görev yapacak olan Uluslararasý Sivil Bürosu yöneticisi tarafýndan alacaðýný söyledi. Kosova sembollerini parti sembolleri olmasýna karþý olduðunu belirten PDK Baþkaný Haþim Thaçi, Kosova sembollerinin için oy birliði ile karar alýnmasý gerektiðini ifade etti. Thaçi, “Bu konuda karar oybirliði ile alýnmalýdýr. Baþ müzakere heyeti üyelerinin bu konuda veto kullanma gibi bir haklarý yoktur. Bu konuda bir kararýn oy çokluðu ile kabul edilemez” dedi. ORA Baþkaný Veton Surroi, Kosova devletinin semboller ile ilgili kriterleri belli olmadan sembollerle ilgili bir önerinin söz konusu olamayacaðýný ifade etti. Surroi, “Meclis Baþkanlýk divaný tarafýndan semboller ile ilgili konkurun yayýnlanmasý memnun edicidir. Bu, yönde alýnmýþ olan karar siyasi iradeyi yansýtan bir karar hüviyetindedir. Prosedürle ilgili bir çok öneri ortaya atýldý. Þimdi sadece bu konu ile ilgili bir siyasi kararýn alýnmasý gerekmektedir” dedi. Kosova baþ müzakere heyetinin diðer üyeleri de konu ile ilgili yaptýklarý açýklamalarda Kosova devlet sembollerine sahip olacaðýný ifade ederken, arada bir boþluðun yaþanmayacaðýný ifade ettiler. Koþtuniça: “Bize saldýrý yapýlýyor” S ýrbistan Baþbakaný Voyislav Koþtuniça, Fon Net ajansýna verdiði demeçte “Sýrbistan hükümeti topraklarýnda kurulacak diðer bir devlet eylemini kabul etmeyeceðini” söyledi. ABD tarafýndan hazýrlanan Kosova kararýnýn BM Beyannamesi ve uluslararasý hukuka aykýrý olduðunu belirten Koþtuniça, BM Güvenlik Konseyi’nin Sýrbistan’ýn %15 topraklarýný kendilerinden koparma kararýný düþünmeden iptal etmesi gerektiðini söyledi. Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden biri olan Rusya’nýn kendileri ile ayný tutumu benimsemiþ olduðunu belirten Koþtuniça, “BM örgütü üyesi olan bir devletin, iradesi dýþýnda bir karar alýnarak sýnýrlarýnýn deðiþtirilme çabasý o devlete yapýlan bir saldýrý niteliði taþýmaktadýr” dedi. Sýrbistan’ýn her zaman bölgesel iþbirliðinden yana olduðunu hatýrlatan Koþtuniça, Sýrbistan’ýn bölge ülkelerinin toprak bütünlüðüne saygýlý olduðunu belirtirken, bundan dolayý da herkesin kendi sýnýrlarýna saygýlý göstermesi gerektiðini ifade etti. 3 Kosova Putin: “Görüþmelerin Mert olmayan bir insanla iþe baþlamak, sonu gelmeyecek, ya da kötü devamýndan yanayýz” bitecek bir yola çýkmak demektir. Perþembe, 31 Mayýs 2007 Güzel sözler R usya Baþkaný Vladimir Putin, Avusturya Baþkaný Heinz Fischer ile yaptýðý görüþme ardýndan yaptýðý açýklamada Rusya’nýn taraflar arasýnda görüþmelerin devam etmesinden yana olduðu tutumunu tekrarladý. Belgrat ile Priþtine arasýnda görüþmelerin devam etmesinin gerekliliðine iþaret eden Putin, Kosova sorununun BM 1244 sayýlý kararý çerçevesinde çözülmesinin en iyi yol olacaðýný ifade etti. Putin, “Biz uluslararasý ilkeler arasýnda bulunan, bir devletin toprak bütünlüðüne saygýlý davranýlmasýndan yana olduðumuzu sürekli dile getiriy- S oruz. Kosova’nýn Sýrbistan’a ait bir bölge olduðunu kabul eden BM 1244 sayýlý karara da herkesin saygý göstermesini istiyoruz” dedi. Kosova sorununda zoraki bir çözüme karþý olduklarýný ifade ebem Putin, kendilerinin iki taraf arasýnda imzalanacak olan bir anlaþma ile çözümden yana olduklarýný belirtti. Putin, “Eðer taraflar anlaþarak bir sonuca varýrsalar, biz buna karþý gelmeyiz. Biz sadece her tür zoraki çözüme karþý olduðumuzu ifade ediyoruz. Bir defa daha ifade etmekte yarar var; taraflar arasýnda var olacak her tür çözümü destekliyoruz” dedi. Osoyani Priþtine’ye kapýlarýný kapattý on günlerde uluslararasý ve yerli yetkililer, Sýrplarýn yaþadýklarý bölgeleri ziyaret ederek yöre sakinlerinin bir yanda sorunlarýný dinlerken diðer taraftan da onarlý statü süreci ile bilgilendirdikleri çalýþmalara hýz verdiler. Bu çalýþmalar çerçevesinde yetkililer Ýstok belediyesine baðlý bulunan Osoyani köyünü ziyaret ettiler ama köy sakinlerinin protestosu ile karþý karþýya kaldýlar. Görüþmeye az sayýda köy sakini katýlýrken, yetkililer bu görüþmeden mutsuz bir þekilde ayrýldýlar Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker, Rusya Priþtine Eþgüdüm büro þefi Andrey Dronov, Dönüþ ve Mülteciler Bakaný Branislav Grbiç, Baþbakanlýk danýþmaný Ram Arifay, Batý Çok uluslu barýþ gücü Komutaný General Antonio Venci, Ýstok Belediye Baþkaný Fadil Ferati’den oluþan bir heyet Sýrplarýn yaþadýklarý Osoyani köyünü ziyaret ettiler. Osoyani köyü temsilcileri, baþta Kosova yerli ve uluslararasý temsilcileri ile görüþmeyi kabul etmezken, köy okulda yapýlmasý planlanan görüþme ancak Osoyani restoranýnda ancak gerçekleþebildi. Kosova’da Sýrplarýn sorunlarýný ele almak için köye gelen Kosova üst düzey yetkilileri, Sýrplarla bir saat kadar görüþebildiler. Kosova UNMIK Yöneticisi Yoakim Rüker, Osoyani köyü sakinlerinin toplantýya katýlmalarýnýn kimileri tarafýndan engellendiðini ifade etti. Osoyani Sýrplarýnýn karþýlaþtýklarý sorunlar dinlemek ve onlarý statü süreci ile bilgilendirmek için buralara kadar geldiklerini belirten Rüker, bu olaydan büyük üzüntü duyduðunu dile getirdi. Rüker, “Su tesisatý, ekonomik projeleri yaný sýra köy sakilerinin karþýlaþtýklarý diðer sorunlarý dinlemek için burada bulunuyoruz. Osoyani köyü bir ada deðildir. Bu yüzden de insanlarýn özgür yaþayacaklarý ve parlak bir geleceðe sahip olacaklar Kosova’nýn bir parçasýdýr” dedi. Rusya Priþtine Eþgüdüm Bürosu þefi Andrey Dronov yaptýðý açýklamada bu tür görüþmelerin önemine vurgu yaparken, köy sakinlerinin karþýlaþtýklarý sorunlarý ilk elden kendilerine ulaþtýrma þanslarýný geri teptiklerini ifade etti. Dronov, “Bugün burada yapýcý bir görüþme için ortam kurulamadý. Ama kýsa bir zaman içinde bunu gerçekleþtireceðimize inanýyorum” dedi. Dronov restoranda bulunan Sýrplarýn yönettikleri sorularý da cevaplandýrdý. Kosova için alýnacak olan yeni kararla ilgili soruya Dronov, New York’ta insanlarý bu konuda iþlerini yapmalarý için onlarýn rahat býrakýlmasý gerektiðini dile getirirdi. Kosova Dönüþ ve Mülteciler Bakaný Branislav Grbiç ise toplantýnýn planlandýðý þekilde yapýlmasý nedenlerini yorumlamazken, þunlarý ifade etti : “Burada birkaç Sýrp sakini ile görüþtüðümüz doðru. Karþýlaþtýklarý sorunlarý dinleme fýrsatýmýz oldu. Bakan olarak onlarýn su sorununun çözümü, mültecilerin evlerine dönmeleri gibi sorunlarýn çözüme kavuþturulasý isteklerini anlayýþla karþýlaþýyoruz. Bu yönde yardýmlarýmýzý sunmak için elimizden geleni yapacaðýz” dedi. Ýstok Belediye Baþkaný Fadil Ferati, Osoyan Sýrplarý ile bir görüþme planlandýðýný ama bu görüþmenin planlandýðý þekilde yapýlamadýðýný ifade etti. Toplantýya birkaç Osoyan köyü sakininin katýldýðýný belirten Baþkan Ferati, onlarýn karþý karþýya kalmýþ olduklarý sorunlarý dinlediklerini belirtti. (MONTESQUÝE) Vnendt, hoþgörü istedi V nendt, Kosova’nýn geleceðinin çok uluslu bir toplumda olduðunu dile getirirken, dini objelerin korunmasý gerekliliðine iþaret ederken bunlarýn Kosova’nýn doðal zenginliði olduðunu ifade etti. karar alma yetkim bulunmamaktadýr. Ama bu çözülmesi gereken bir soruna tekabül etmektedir. Kosova için dini objeler ile alanlarýnýn korunmasý çok önemli bir görevdir. Kosova’nýn geleceði Avrupa’da olmalýdýr. Bunu AGÝT Kosova misyonu þefi Verner Vnendt, Ýpek ve Deçan’ý ziyaret etti. Vnendt, Ýpek belediye yetkilileri ile yaptýðý görüþme ardýndan Ýpek patrikhanesini de ziyaret etti. AGÝT Kosova misyonu þefi Ýpek ve Deçan belediye yetkilileri ile yaptýðý görüþmede Avrupa Birliði’ne üye olmak için tek þartýn etnik gruplar arasýnda hoþgörünün kurulmasý olduðunu dile getirdi. AGÝT Kosova misyonu þefi Vnendt Ýpek belediye yetkilileri ile yaptýðý görüþmede Ýpek Patrikhanesi’nin çevre duvarlarýný inþasýnda belediye ile çýkan sorunu ele aldý. Görüþme ardýndan gazetecilere açýklamada bulunan Vnendt, Ýpek Patrikhanesi duvarlarýnýn inþasý ile ortaya çýkan soruna arabuluculuk yapma durumunda olmadýðýný söyledi. Vnend, “Belediye ve Patrikhane arasýnda patlak veren sorun hakkýnda gerçekleþtirmek için ortaklaþa anlayýþ, iþbirliði ve anlaþmalarýn yapýlmasý gerekiyor” dedi. Ýpek belediye Baþkaný Ali Layçi görüþme ardýndan gazetecilere yaptýðý açýklamada din objelerinin korunmasýnýn belediye yetkisinde bulunduðunu belirtirken, bütün dini objelerin Kosova’nýn zenginliðinin ifadesi olduðuna vurgu yaparken, “Patrikhane dün Ýpek’in idi, bugünde Ýpek’in, yarýnda Ýpek’in kalacaktýr” dedi. AGÝT ile iliþkilerini örneksel bir seviyede olduðunu dile getiren Layçi, “AGÝT ile bir daha iyi iliþkilerimizin varlýðýnýn kanýtladýk” dedi. Vnendt, Deçan’a yaptýðý ziyaret sýrasýnda Kosova’nýn geleceðinin çok uluslu bir toplumda olduðunu dile getirdi. Sýrp belediyesi Gorajdece yaptýðý ziyaret sýrasýnda köy öðrencilerini taþýyacak bir okul minibüsü hediye etti. Kosova LDK’nýn gündemi semboller B aðýmsýzlýk sonrasý Kosova’yý temsil edecek olan sembolleri ile ilgili bir anlaþmaya varýlamýyor. LDK partisinin kimi temsilcileri Rugova’nýn ölmeden önce hazýrlatmýþ olduðu sembollerin Kosova devletinin resmi sembolleri olmasýný sürekli dile getirirken, parti içinde bu konuda farklý sesler yükselmeye baþladý. Yani parti içinde bu konuda bir mutabakata varýlamýyor. Baðýmsýz bir devlet olma yolunda emin adýmlarla ilerleyen Kosova, ister istemez bu süreçte azý sorunlarla da karþý karþýya kalýyor. Bu sorunlarýn baþýný yeni devletin sembollerinin seçimi çekmektedir. Kosova baþ müzakere heyetinin LDK üyeleri merhum baþkan Ýbrahim Rugova’nýn ölümünden önce hazýrlatmýþ olduðu bayrak ile diðer sembollerin Kosova’nýn resmi sembolleri olmasý için çaba harcamaktadýrlar. Baþkan Fatmir Seydiu bu öneriyi gerçekleþtirdikleri toplantýlarda her zaman dile getirmeye çalýþýrken, diðer üyelerin de öneriyi kabul etmekleri için baský yapmaktadýr. Ama Baþ müzakere heyeti içinde bulunan diðer siyasi liderler bu öneriyi kabul etmemekte direnirken, bu konu LDK partisinin gündeminde bir türlü düþmek bilmiyor. LDK parti Baþkanlýðýnda düzenlenen son toplantýda bu konuyu tekrar masaya yatýrýldý. LDK partisinin birinci baþkaný Eçrem Krüeziu’nin baþkanlýðýnda gerçekleþen ve iki saat süren toplantýda, semboller konusu masaya yatýrýlýrken, sembollerle ilgili kesin bir karar alýnmadý. Toplantý ardýndan gazetecilerin sorularýný yanýtlayan Krüeziu, LDK’nýn merhum Baþkan Ýbrahim Rugova tarafýndan hazýrlatýlan sembollerin Kosova’nýn yeni devlet sembolleri olmasýndan yana olduklarýný dile getirirken, yerli ve uluslararasý yetkililerin sembollerin belirlenme sürecinde iþbirliðinde bulunmalarýnýn gerekliliðine iþaret etti. LDK üyelerinin merhum baþkan Rugova tarafýndan hazýrlatýlan sembollerinin Kosova devletinin sembolleri Yaðcýlar, Anayasa yapým sürecinde K osova’nýn yeni anayasasýný hazýrlayacak olan komisyon Seydiu tarafýndan seçildi. Hayredin Kuçi baþkanlýðýnda oluþturulan Anayasa Komisyonu’nda Kosova Demokratik Türk Partisi Baþkaný Mahir Yaðcýlar da yer alýrken, komisyonun hazýrlayacaðý tasarýyý görüþülmek için meclise havale edecek. Baþkan Fatmir Seydiu, Kosova baþ müzakere heyeti üyeleri, Kosova Meclis Baþkanlýk divaný üyeleri ile yaptýðý görüþmeler ardýndan Kosova’nýn yeni anayasasýný hazýrlayacak Anayasa Komisyonu üyelerini seçti. Komisyon yeni anayasa tasarýsýný hazýrladýktan sonra, tasarýnýn görüþmesi için tasarýyý Kosova Meclisi’ne gönderecekler. Hayredin Kuçi baþkanlýðýnda oluþturulan Anayasa Komisyonu, Kosova Baþkaný Fatmir Seydiu tarafýndan denetlenecek. Komisyon, Hayredin Kuçi (PDK), Nekibe Kelmendi (LDK), Eçrem Krüeziu (LDK), Arsim Bayrami (PDK), Ram Manay (LDK), Ýlyaz Ramayliu (LDK), Kadri Krüeziu (AAK), Fatmir Fehmiu (ORA), Blerim Þala (Siyasi stratejik gurubu), Skender Hüseni (LDK), Yakup Krasniçi (PDK), Ardiana Cinai (AAK), Ülber Hüsa (ORA), Lirie Osmani (Sivil kuruluþlar), Cülyeta Muþkolay (Sivil topluluklar), Mahir Yaðcýlar (Türk topluluk temsilci), Bayram Latifi (topluluk temsilcisi) ve Cevdet Neziri (topluluk temsilcisi). Sýrplarýn üç temsilci ile Anayasa Komisyonu’na katýlmasý beklenirken, Sýrp tarafýný kimlerin temsil edileceði hakkýnda herhangi bir bilgi verilmedi. : 3 79 ý y a S KOSOVA TÜRKLERÝ’NÝN ÝLK BAÐIMSIZ GAZETESÝ Haftalýk gazete Sahibi ve Genel Müdürü: Mehmet BÜTÜÇ Ýç Haberler: Fevzi KARAMUÇO Kültür: Ýskender MUZBEG Perþembe, 31 Mayýs 2007 ile ilgili gösterdikleri tepkileri normal karþýladýklarýný ifade eden Krüeziu, LDK Baþkanlýk divanýnýn bu konu ile ilgili kesin bir karar almadýðýný belirtti. Krüeziu, “Baþkanlýk divanýnýn bu konuya ne zamana karþý geleceðini bilmiyorum. Bizim için önem arz eden þey, merhum baþkanýmýn Rugova’nýn hazýrlatmýþ olduðu Kosova bayraðý ve diðer devlet sembollerinin kabulüdür” dedi. LDK Baþkanlýk divaný son toplantýsýnda sembollerle ilgili kesin karar almazken, LDK partisi mensubu Kosova Spor ve Gençlik Bakaný Astrit Haraçiya, merhum baþkan Ýbrahim Rugova tarafýndan tasarlanan antik Dardania bayraðý ile diðer sembollerin Marthi Ahtisaari’nin hazýrlamýþ olduðu Kosova çözüm öneri paketine aykýrýlýk teþkil ettiðinden dolayý bunlarýn kabul görmeyeceðini ifade etti. Haraçiya, Rugova’nýn kullandýðý bayraðýn baþkanlýðýn bayraðý olmasýný ama Kosova devletin bayraðýnýn ise farklý olmasý gerektiðini ifade etti. Bakan Haraçiya Expres gazetesine verdiði demeçte gazetecilere yapmýþ 4 olduðu açýklamanýn arkasýnda olduðunu tekrarladý. Haraçiya, “Ben siyasi puan kazanmak için bu yönde herhangi bir konuþmada bulunmadým. Ben gerçekçi ve pragmatik bir kiþiyim. Benim için devletimin çýkarlarý her þeyden önemlidir” dedi. Merhum baþkan Ýbrahim Rugova’nýn ailesinden bir gün önce yapmýþ olduðu açýklamalardan tepki almadýðýnýn altýný çizen Haraçiya, “Rugova’nýn ailesi ile sürekli temas halindeyim. Bu konuda herhangi bir görüþmemiz olmamýþtýr” dedi. Kosova Baþ müzakere heyeti içinde sembollerin belirlenmesi ile ilgili tartýþmalar bir türlü son bulmuyor. Önümüzdeki günlerde de yapýlmasý beklenen toplantýlarda konunun tekrar alýnmasý beklenmektedir. Geçtiðimiz günlerde Kosova Kamu Hizmetler Bakaný Kosova’da sembollerin kullanýmý için gerekli olan yasayý imzaladý. Yasanýn Kosova Meclisi’nde görüþülüp kabul edilmesi gerekmektedir. Meclis kararýndan sonra son sözü tabi ki uluslararasý toplum yetkilileri verecektir. Bild: “Kosova özel bir durumdur” Son günlerde en tartýþmalý konular arasýnda bulunan Kosova’nýn bir özel duruma tekabül edip etmediði konusu güncelliði korumaya devam ediyor. Bild, Kosova’nýn diðer sorunlu bölgelere nazaran özel bir konuma tekabül ettiðini belirtirken, bu sorunun diðer sorunlu bölgelerle karýþtýrýlmamasý gerektiðini üstüne basa basa vurguladý. Ý sveç Dýþiþleri Bakaný Karl Bild, Rusya’da yayýnlanan “Vremya Novostey” gazetesine verdiði demeçte “BM Güvenlik Konseyi’nin Kosova ile ilgili bir an önce karar almasý gerektiðini belirtirken, bu kararýn ertelenmesinin yeni tehditlere yol açacaðýna inandýðýný dile getirdi. Kosova’da olduðu gibi dünyanýn bir çok bölgelerinde halklarýn bölücü eylemlerde bulunduklarýný hatýrlatan Bild, Sovyetlerin yýkýlmasý sonrasý oluþan döneminde çok sayýda halklarýn da bunu talep edebileceðini ifade etti. Bild “Normal olarak onlar da bu özel durumdan yararlanma isteyeceklerdir. Bundan dolayý da uluslararasý toplum Kosova sorununun tek taraflý tanýmalarla çözüme kavuþturulmasýný deðil de, uluslararasý toplumun alacaðý karar ile baðýmsýzlýðýný kazanmasýný istiyoruz” dedi. Kosova sorunu, Gürcistan’ýn Abhasya sorunu arasýnda de tür bir farký var sorusuna Bild, “Kosova’da Arnavutlar ezici bir çoðunluðu oluþturmaktadýrlar. Abhaslar ise 90. yýllarda çatýþmalar baþlayana kadar çoðunluðu oluþturmuyordu. Bu yüzden Kosova ile Abhazya ayný soruna tekabül Balkan ve Ankara Muhabiri: Erhan TÜRBEDAR Muhabirler: Taner GÜÇLÜTÜRK Enis TABAK Yüksel POMAK Gilan Muhabiri: Celal MUSTAFA Mamuþa Muhabiri: Suphi MAZREK Kadýn: Sezen HASKUKA Gençlik: Sinem ÞÝÞKO Çocuk Sayfasý: Eda BÜTÜÇ Spor: Ýsmail MAKASÇÝ Luan MORÝNA Mizanpaj: Eren BÜTÜÇ Yazýlarda ortaya atýlan fikirler, yazarlara aittir. Gazetemizin resmi görüþü deðildir. Yazýlarýn sorumluluðu yazarlara aittir. e-mail: yenidonem@hotmail.com yenidonem_kosova@yahoo.com Adres: Adem Yaþari No: 8, Prizren/Kosova Tel. 029 623 503 Fax: + 381 (0)29 623 503 etmemektedir” dedi. 90. yýllarda AB Balkan özel temsilcisi görevinde bulunan Bild, herkesin Kosova statüsünün çözümüne odaklandýðýný hatýrlatýrken Arnavutlarda Kosova’nýn baðýmsýzlýðýnýn tanýnmasýnýn tüm sorunlar ortadan kaldýracaðý düþüncesinin hakim olduðunu ifade etti. Bild, “Bu tamam deðildir. Bazý sorunlar, çözülürken baþka sorunlar ortaya çýkacaktýr. Beni Kosova’nýn ekonomik ve sosyal sorunlarý düþündürüyor. Ben, Kosova kurumlarýnýn sorumluluk almasýndan yana olduðumu sürekli dile getiriyorum. Artýk onlar ellerini taþýn altýna sokmalýdýrlar” dedi. BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari’nin Kosova paket önerisini deðerlendiren Bild, “Ahtisaari’nin hazýrladýðý çözüm öneri paketinde 120 günlük geçiþ döneminde anayasa ile ilgili ciddi deðiþmelerin yapýlmasýný gerekmektedir. Bundan sonra da Arnavutlar kendi temsilcilerini özgür seçimler ile seçeceklerdir. Bizler sadece onlarý denetleyeceðiz ve sorumluluk almalarýný isteyeceðiz” dedi. Banka: Raiffeisen Bank Yeni Dönem Hesap No: 1502001000171635 Baský: “SIPRINT” basýmevi Prizren “Yeni Dönem” Kosova Türk Medyasý yayýnýdýr. Yeni Dönem KTM Þirketi Danýþma Kurulu: Fikri Þiþko (Ýl Mahkeme Yargýcý) Refki Taç (Avukat, Uluslararasý Hukuk Uzmaný) Cemil Luma (Esnaf ÝE Derneði Baþkaný) Zeynel Beksaç (Türkçem Dergisi Sahibi) Agim Rifat Yeþeren (Belediye Kamu Avukatý) Levent Koro (UNDP Ekonomi Uzmaný) Elsev Brina (Türk Dili Öðretmeni) 5 ABD’nin dersi KOSOVA Perþembe, 31 Mayýs 2007 Kosova Baðýmsýz Kosova’nýn en büyük destekçilerinin baþýnda bulunan ABD, Kosova sorununun çözümü için çalýþmalarýna tam gaz devam ediyor. Kosova sorununun çözümünde Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan Kosova çözüm önerisi çerçevesinde çözülmesinden yana olduðunu sürekli dile getiren ABD, bu konuda Rusya’yý ikna etme çalýþmalarýna aðýrlýk verdi. A BD Dýþiþleri bakanlýðý basýn sözcüsü Sean Mackornmak gazetecilere düzenlediði son basýn toplantýsýnda ABD ve AB’nin, Kosova statü sürecinin BM Kosova Baþ müzakerecisi Marthi Ahtisaari tarafýndan hazýrlanan çözüm önerisi çerçevesinde çözülmesi için Sýrbistan ve Rusya’yý ikna etme çalýþmalarýný sürdürdüðünü ifade etti. Kosova’da statükonun devamýnýn ABD için kabul edilemez olduðuna vurgu yapan Sözcü Mackornmak, Kosova statüsünün ertelenmesi durumunda bölgede tansiyonun atmasýndan ve bölgede çatýþmalarýn çýkmasýndan dolayý endiþeli olduklarýný ifade etti. Sözcü Mackornmak, “Kosova’da eðer statükonun sürmesi durumunda bölgede þiddetin cereyan göstermesinden korkmaktayýz. Bütün dünya artýk Balkanlarýn istikrara kavuþmuþ bir bölge olduðunu görmek istemektedirler. Yani Batý Balkanlarý Avrupa’ya entegre olmuþ bir bölge olmasý bizim tek temennimizdir” dedi. Rusya ile Sýrbistan’ýn Marthi Ahtisaari’nin hazýrlamýþ olduðu Kosova çözüm öneri paketine karþý olduklarýný belirten Sözcü Mackornmak, “Rusya ile Sýrbistan’ýn Ahtisaari’nin planýndan memnun olmadýklarýný biliyoruz. Biz uluslararasý toplumun bir kanadý olarak Rusya ve Sýrbistan’ýn bu planý kabulü etmeleri için çaba sarf ediyoruz” dedi. ABD Dýþiþleri Bakaný Condeliza Rice’nin Rusya’ya gerçekleþtirmiþ olduðu ziyaret ile ilgili de bilgi veren Mackornmak, Moskova’nýn Rice’den Marthi Ahtisaari’nin çözüm öneri paketinde bazý deðiþiklikler yapýlmasýnýn istendiðini ifade etti. Mackornmak, “Biz bu önerileri göz önünde bulundurmaktayýz. Ama bizim için Ahtisaari’nin Kosova ilgili yürütmüþ olduðu çalýþmalarýn özü çok önemlidir. Ahtisaari çözüm öneri paketi çerçevesinde BM Güvenlik Konseyi tarafýndan alýnacak karar ile sürecin tamamlanmasý bizler açýsýndan önem arz etmektedir” dedi. Marthi Ahtisaari geçenlerde yaptýðý bir açýklamada çözüm öneri paketinde yapýlacak her hangi bir deðiþikliðin Pandora kutusunun açýlmasýna yol açacaðýný ileri sürdü. Öneride deðiþiklik yok Vizner, Kosova statüsünde son dönemece girildiðini belirtirken, Ahtisaari çözüm önerisinde herhangi bir deðiþikliðin olmayacaðýný ve yeni kararýn bu öneri çerçevesinde alýnacaðýný ifade etti. ABD Kosova Baþ müzakerecisi Büyükelçi Frank Wisner “Koha Ditore” gazetesine verdiði demeçte Kosova statüsü ile diðer güncel geliþmelerle ilgili çarpýcý açýklamalarda bulundu. BM Güvenlik Konseyi’nde Kosova için yeni kararýn kabul edilmesinde son aþamada bulunduklarýný belirten Wisner, kararýn kýsa bir zaman içinde alýnacaðýný belirtti. Wisner, “Bu konuda kesin bir tarih veremem. Görüþmelerin ne kadar daha süreceðini tahmin etmek zor. Ama oyunun sonunda olduðumuzu söyleyebilirim” dedi. BM Güvenlik Konseyi üyeleri arasýnda yapýlan görüþmeleri “teknik” olarak deðerlendiren Büyükelçi Wisner, “Bu görüþmelerin konsey içinde bir süre daha yürütülecektir. Fransýzlarla, Britanyalýlarla, Ýtalyan ve Belçikalýlarla Marthi Ahtisaari çözüm öneri çerçevesinde yeni bir kararýn kabul edilmesi için çalýþmalarýmýzý sürdürüyoruz” dedi. Rusya’nýn Ahtisaari’nin planýnýn bazý noktalarýný kabul edip etmediði sorusuna Wisner, “Detaylar hakkýnda pek bilgi sahibi deðilim. Yeni karar için görüþmeler daha tamamlanmýþ deðildir, aksine görüþmeler sürmektedir” dedi. Görüþmeler sýrasýnda Marthi Ahtisaari’nin planýnda deðiþmelerin yapýlmayacaðýný belirten Wisner, planda deðiþmelerin yapýlmamasý için çalýþmalar yürüttüklerini belirtti. Kosova parçalanýp, parçalanmayacaðý sorununa Büyükelçi, “ABD, Temas Artý gurubu ve Rusya baþlangýçtan beri Kosova’nýn parçalanmayacaðýný dile getirmiþti. Bu yüzden Kosova’nýn parçalanmasý olasý deðildir” dedi. Kosova silahsýzlandýrýlýyor Kosova savaþý öncesi ve sonrasý yasa dýþý yollarla edinilen silahlarýn toplanmasýna start verildi. Kosova Polis birliklerinin çalýþmalarý sonucu ele geçirilen 7.000 kadar silah düzenlenen törenle edildi. Törene katýlan yetkililer bu eylemi Kosova’sý geleceðin için önemli bir adým olarak deðerlendirdiler. K osova savaþý tamamlanmasýndan sonra Kosova’nýn farklý bölgelerinde el koyulan silahlarýn imha edilmesine baþlandý. KFOR’un “Viktoria” askeri kampýnda cuma günü gerçekleþtirilen eylem sýrasýnda 7.000 kadar farklý silahlar imha edildiði bildirildi. KFOR “Viktoria” askeri kampýnda silahlarýn imha edilme eyleminde Baþbakan Agim Çeku, Büyük Britanya Eþgüdüm Bürosu þefi David Blunt, AB Kosova özel temsilcisi Toybyorn Solstrom, UNDP Kosova þefi Frode Mauring, Ýsveçli Genaral Brendt Grundevik, Kosova Polis birlikleri temsilcileri hazýr bulundular. Ýsveçli General Brendt Grundevik silahlarýn imha edilmesini olumlu bir eylem olarak yorumlarken, bu adýmýn parlak bir geleceðin iþareti olduðunu ifade etti. UNDP Kosova þefi Frode Mauring Ýpek’te 2007 yeni yýl kutlamalarý çerçevesinde 12 yaþýnda bir çocuðun hayatýna mal olan silahlardan birinin imha edilmesinin önemine vurgu yaptý. Baþbakan Agim Çeku silahlarýn imha edilmesi eylemini selamlarken, Kosova Polis birliklerinin silahlarýn toplanmasýnda göstermiþ olduðu üstün çalýþmalardan dolayý kendilerini kutladý. Çeku, “Silahlarýn imha edilmesi Kosova’nýn geleceðe olumlu adýmlar attýðýnýn açýk bir göstergesidir” dedi. UNDP, Kosova Polis birlikleri tarafýndan el koyulan silahlarýn imha edilmesi ile ilgili 45 polisi eðiteceðini ve silahlarý imha edilesi için gereken malzemelerin temin edilmesinde yardým edeceðinin sözünü verdi. Kosova Polis birlikleri Komutaný Albay Þpend Macuni, polis birliklerini ilerideki çalýþmalarýnda da silah toplamaya devam edeceðini ifade etti. usya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov, Sýrbistan’daki Tanyug ajansýna verdiði demeçte Kosova için her tür ivedi çözümün bölgede istikrarý körüklemeye aday olduðunu ileri sürdü. Lavrov, “Uluslararasý hukuka aykýrý Kosova statüsü ile ilgili alýnacak her tür ivedi çözümün Kosova’da durumu daha da kötüleþtirecektir” dedi. AGÝT tarafýndan Kosova ile ilgili desteklenen ilkeler hakkýnda da açýklamalarda bulunan Lavrov, uluslararasý hukukun her bir devlete kendini yönetme hakký tanýdýðýnýn doðru olduðunu belirtirken, çifte standart kullanýlarak bu hakkýn Sýrbistan’a tanýmadýðýný ifade etti. Rusya Dýþiþleri Bakaný Sergey Lavrov, Azerbaycan Dýþiþleri Bakaný Elmar Mamedyarov ile yaptýðý görüþme ardýndan Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna karþý olduðunu söyledi. Kosova sorununun özel bir durum olmadýðýný belirten Lavrov, bu sorunun çözüme kavuþturulmasý, dünyanýn birçok bölgelerinde bulunan sorunlu bölgeyi olumsuz etkileyeceðini ifade ederken, Kosova sorunun çözüme kavuþturulmasýnýn belirtildiðinin aksine istikrarý deðil de bölücülüðü teþvik edeceðini belirtti. Lavrov, acele iþ istemiyor R Tadiç: “Kosova’yý korumaya çalýþacaðýz” S ýrbistan Cumhurbaþkaný Boris Tadiç “Veçernye Novosti” gazetesine verdiði demeçte BM Güvenlik Konseyi kararýnýn Sýrbistan aleyhine olmasý durumunda, Kosova’yý geri almalarýnýn kendilerinin doðal hakký olduðunu ve bu yönde çalýþmalar yürüteceklerini ifade etti. Bati ile Rusya arasýnda Kosova ile ilgili yaþanan uzlaþmazlýða da deðinen Tadiç, büyük güçler arasýnda iliþkilerin soðuduðunu belirtirken, “Bununla ilgili yanýlsamanýn olmamasý gerekir. Ýki taraf arasýnda iliþkilerin soðumasýna Sýrbistan deðil, diðer küresel sorunlar etki etmiþtir” dedi. Kosova sorunu nasýl çözülecek sorusuna Tadiç, “Kimse sorunun tam olarak nasýl çözüleceðini bilmiyor, ama baðýmsýzlýk senaryolarýnýn hayata geçirilmemesi için sonuna kadar mücadelede bulunacaðýz” dedi. Tadiç, “Kimse benden ve Baþbakan Koþtuniça’dan Avrupa’ya girmek için Kosova’yý feda etmemizi beklemesin. Sýrbistan, Avrupa Birliði’ne üye olmak için kendi topraklarýndan vazgeçmeyecektir” dedi. Kosova Perþembe, 31 Mayýs 2007 Edirne Trakya Üniversitesi’nden Kosova’ya Büyük Destek A kþam saatlerinde Yeni Dönem Kosova Türk Medyasýný ziyaret eden heyet, Yeni Dönem gazetesi, radyosu ve televizyonu konusunda bilgiler aldý. Ondan sonra Gülay Krasniç’in “Gönül Bahçesi” programýna katýlan konuklar, bir saatlik canlý yayýnda Edirne Trakya Üniversitesi hakkýnda bilgiler sunulurken, daha detaylý bir þekilde ESNAF ÝE Derneðiyle beraberce yürütülen proje hakkýnda ve bu projenin çok baþarýlý bir þekilde gerçekleþtiði de vurgulandý. Her yanlý desteklerin devam edeceðini vurgulayan cihazlarýn onarýmý ve servislerini de yapabilme gücünde olmadýklarýný vurRektör Prof. Dr. Enver Duran, bundan gulayarak, daha önce böyle de böyle projeleri bu servisleri yaptýklarý gerçekleþtireceklerini merkezlerle iliþkilerin dile getirdi. kesilmesiyle, hastaYeni Dönem telenenin bu konuda da vizyonundaki canlý sorunlarý artmýþtýr ve yayýndan sonra, Þar bunlarý gidermek için, restoranýnda Prizren Edirne Trakya ÜniverBelediye Yürütme Þefi sitesinde var olan Mübera Mustafa davuzman ekipleri tarafýnetlisi olarak, Edirne dan Prizren Hastanesi Trakya Üniversitesi ESNAF ÝE Derneði teknisyenlerinin eðiheyetine akþam yemeði Baþkaný Cemil LUMA tilmesi de istendi. verdi. Akþam Edirne Trakya Üniveryemeðinde Edirne Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Enver Duran ve sitesinin Kosovalýlara dolayýsýyla Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Beyhan Prizren doktorlarýna eðitim konusunda sunmuþ olduklarý destekler için Rektör Prof. Dr. Enver Duran’a en derin saygýlarýný ve teþekkürlerini iletti. Ziyaretin ikinci gününde Prizren Hastanesini ziyaret eden heyet, Prizren Hastanesi Müdürü Müzafer Kalenderi tarafýnca kabul gördü. Görüþme esnasýnda Hastane Müdürü Kalenderi, doktorlarýn uzmansal kurslarý eðitimi yaný sýra, hastanede þu anda var olan çaðdaþ teknoloji ve cihazlarýn kullanma konusunda teknisyenlerin yetersiz bilgiKaramanlýoðlu, Prizren Hastanesine leri olduðunu dile getirirken, onlarýn doktorlara ve hemþirelere uzmansal eðitimi talebinde bulundu. Özellikle bu 6 Türkiye Mezunlar Derneði’ne bir bilkurslar yaný sýra hasgisayar hediye edeceklerini de bildirdi. tane servis teknisyenEdirne Trakya Üniversitesi lerine de cihaz kulRektörlüðü ile Kosova Prizren ESNAF laným ve servis Ýþadamlarý ve Esnaflar Derneði ile kurslarýný da gerçekleþtirilen ortaklaþa proje sonudestekleyeceklerini dile getirirken, “Sizlere cunda, akþam saatlerinde Reçana köyündeki “Fuat” restoranýnda, bu her yanlý desteðimiz, 2008 yýlýn- Üniversitenin Eðitim Araþtýrma ve Uygulama Hastanesi’nde eðitim gören da da devam edecekKosovalý doktorlara Rektör Prof. Dr. tir” ifade ettiler. Enver DURAN, Rektör Yardýmcýsý Görüþmeler sonunda Edirne Trakya Üniver- Prof. Dr. Beyhan KARAMANLIOÐLU sitesi Rektörü Prof. Dr. ve Dernek Baþkaný Cemil LUMA Enver Duran Prizren Hastanesi Müdürü tarafýndan törenli bir þekilde sertifikalar daðýtýldý. Müzafer Kalenderi’yi Edirne Törende Trakya Üniversitesi’ne misRektör Prof. Dr. afir olarak davet etti. Enver DURAN Görüþmelerden sonra Prizren doktorlarý Hastanesi Müdürü konuklara baþarýlarýndan “Ambiyent” restoranýnda dolayý tebrik öðlen yemeði verdi. ederek, Trakya Yemekten sonra konuk heyet Üniversitesi’nin Türkiye Mezunlar yürüttüðü bilimsel Derneði’ni ziyaret etti. Dernekteki görüþmelerde Edirne Trakya Üniversitesi ve kültürel iþbirliði çalýþmalarýnýn Türkiye’de mezun olan Rektör Yardýmcýsý esasýnda Balkan gençlerimize Rektör Prof. Prof. Dr. Beyhan ülkelerindeki soyDr. Enver Duran, “Sizler Karamanlýoðlu daþlarýmýza Kosova toplumunun geleceðine katký sunabilecek ve daha iyi bir gereken desteði vermek olduðunu belirtti. Bu desteklerin önümüzdeki yýlyaþam saðlayabilecek güce sahipsiniz. larda da devam edeceðini vurguladý. Her konuda aktif Dernek Baþkaný Cemil LUMA olmanýz, bununla “Trakya Üniversitesi’nin Sayýn beraber Kosova Rektörü’nün ve deðerli yöneticilerin makamlarýnýn her kademesine de entegre Balkanlar’daki soydaþlarýmýza göstermiþ olduðu özverili yaklaþým, bizleri olmanýz gerekmektehem duygulandýrdý, hem de mutlu etti. dir. Çünkü Kosova toplumunun size ihtiy- Trakya Üniversitesi’nin bilimsel ve kültürel anlamda verdiði desteklerin acý var. Edirne Trakya devam etmesini diliyoruz” dedi. Üniversitesi uzaktan Konuþmalarýn ardýndan doktorlara eðitimi saðlamýþtýr. sertifikalar verildi. Ertesi sabah Edirne Sizlerin de bu imkanTrakya Üniversitesi heyeti Prizren’den lardan yararlanmanýzý istiyorum.” dedi. Bu iþlerin kolaylaþmasýný saðlamak için ve Kosova’dan ayrýldý. “Trakya Gençlik Ateþi” Kosovalýlarý coþturdu K onser öncesinde konuþma yapan “Esnaf” Ýþadamlarý Derneði Baþkaný Cemil Luma, Esnaf Derneðinin Türkiye ile iþbirliði çerçevesinde yapýlan faaliyetlerden kýsaca bilgi verdi. Balkan-Rumeli Dernekleri Konfederasyon Baþkan Vekili Ýzzet Altuntaþ sayesinde baþlatýlan iþbirliði çerçevesinde bugüne kadar Türkiye’ye mesleki ara eðitim kurslarýna 18-25 yaþ arasýnda 300 kadar gencin gittiðini vurgulayan Luma, Trakya Üniversitesi iþbirliði sayesinde de 50 doktorun uzmansal ihtisas için Türkiye’ye gittiðini ve bu yýl da 50’nin üzerinde doktorun gitmesinin beklendiðini bildirdi. Luma, Türkiye desteðinin ileride de devam edeceðini ve bu desteðin daha iyi deðerlendirilmesi gerektiðini söyledi. Trakya Üniversitesi Rektör Yardýmcýsý Timur Kýrgýz, üniversitenin 25. kuruluþ yýldönümünü kutladýðýný bildirdi ve kýsaca üniversite ve “Trakya Gençlik Ateþi” grubunu tanýttý. Samsun’dan gelen Balkan-Rumeli Dernekleri Konfederasyonu Genel Baþkan Vekili Ýzzet Altuntaþ ise konuþmasýnda þimdiye kadar yapýlan iþbirliðinden memnuniyetini dile getirdi ve “Türk þuuru içerisinde Türk kültürünü yansýtan herkese” teþekkür etti. Konuþmalardan sonra Balkan ülkeleri ve akraba topluluk öðrencilerinden oluþan “Trakya Gençlik Ateþi” Grubu’nun folklor gösterisi ilgi ve beðeniyle izlendi. Konserde geleneksel yaðlý güreþ temsili seyircilerin alkýþýný topladý. Edirne Trakya Üniversite Saðlýk Kültür ve Spor Dairesi Baþkanlýðý bünyesinde faaliyet gösteren Halk Oyunlarý Topluluðu ile Yabancý ve Türk Öðrenciler Topluluðu tarafýndan organizasyonunda “Trakya Gençlik Ateþi”, 23-25 Mayýs 2007 tarihlerinde Makedonya ve Kosova’da gerçekleþtirdikleri gösterilerle Balkan ülkelerinde yaþayan soydaþlarýmýzýn da büyük beðenisini kazandý. Üniversitemiz Rektörü Prof. Dr. Enver DURAN Baþkanlýðý’nda Rektör Yardýmcýlarý Prof. Dr. Timur KIRGIZ ve Prof. Dr. Beyhan KARAMANLIOÐLU, Eðitim Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Hilmi ÝBAR’dan oluþan Üniversite Heyeti, Trakya Gençlik Ateþi ekibini gösterimleri sýrasýnda yalnýz býrakmadý. 23 Mayýs’ta Makedonya’nýn Gostivar, 24 Mayýs’ta Kosova’nýn Prizren, 25 Mayýs’ta da Kosova’nýn Priþtine kentlerinde yaptýklarý gösteriler öncesinde Rektör Yardýmcýsý Prof. Dr. Timur KIRGIZ da Üniversite Trakya Gençlik Ateþi ekibinin önemini dile getirdi: “Üniversitemiz Saðlýk Kültür ve Spor Dairesi Baþkanlýðý bünyesinde faaliyet gösteren Halk Oyunlarý Topluluðu ile Yabancý ve Türk Öðrenciler Topluluðu tarafýndan organizasyon çalýþmalarý tamamlanarak geçtiðimiz yýl hayata geçirilen “Trakya Gençlik Ateþi”, halk oyunlarý ve modern dans motiflerinin buluþtuðu otantik figürleri ile hem Üniversitemizin kültürel - sanatsal faaliyetlerine ayrý bir renk kazandýrmakta, hem de ülkemizin ve Balkan ülkelerinin ortak tarihi yapýsýný yansýtan özgün gösterileri ile bir döneme ýþýk tutmaktadýrlar” dedi. Trakya Gençlik Ateþi’nin gösterilerini izleyenler de zaman zaman müzikle birlikte coþtular ve ekibin güzel gösterilerinden dolayý tebrik ettiler. Kosova Mehmetçik komutayý devraldý 7 Perþembe, 31 Mayýs 2007 T ürkiye’nin Kosova’ya 1999 yýlýnda asker gönderdiðini ve Kosova’ya desteðini sürekli olduðunu hatýrlatan Tuðgeneral Tarçýn, Türk birliklerinin, 1999 Temmuz’undan itibaren diðer ülkelerin birlikleriyle yakýn bir iþbirliði içinde, kendisine verilen görevleri baþarýyla gerçekleþtirdiðini belirtti. Tuðgeneral 1960 Sivas doðumlu Tuðgeneral Tarçýn, evli ve iki çocuk babasý. Tarçýn, bugüne kadar Türkiye ve dýþýndaki birçok askeri görevini baþarýyla icra etti. Tarçýn, Kore Savaþý’ndan beri barýþý destekleme operasyonlarý içerisinde yer alan ve þu anda da Balkanlar, Afganistan ve Lübnan’da bu görevi icra etmekte olan Türkiye’nin, bu defa da Çok Uluslu Görev Kuvveti Güney Komutanlýðý bölgesinde, yeni görevlendirilen ek birliklerin de katýlýmýyla 1 yýl süreyle liderlik görevini yürüteceðini kaydetti. Konuþmalarýn ardýndan, KFOR Komutaný Korgeneral Roland Kather, Kosova Çokuluslu Güney Görev Kuvvet Komutanlýðý’ný temsil eden NATO bayraðýný Alman Tuðgeneral Erich Pfeffer’den alarak Tuðgeneral Tarçýn’a teslim etti. Devir teslim sýrasýnda Harbiye ve Ýzmir Marþý çalýnýrken, Çokuluslu Güney Görev Kuvvet Komutaný Tuðgeneral Tarçýn ve diðer Türk askerleri de Marþa eþlik ettiler. Düzenlenen basýn toplantýsýnda gazetecilerin sorularýný yanýtlayan generaller, ardýndan da verilen kokteyle katýlarak davetlilerle bir araya geldiler. Komutayý bir yýl sonra Avusturya’nýn devralacaðý Çoku- luslu Güney Görev Kuvvet Komutanlýðý’nda Almanya, Avusturya, Ýsviçre, Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan askerleri görev yapýyor. 300 personelden oluþan bir birlikle takviye edilen Kosova’daki Türk askerinin sayýsý 757’ye yükseldi. Türkiye’nin komutasý süresince kullanýlacak 3 adet UH-1 tipi genel maksat helikopteri de Kosova’ya ulaþtý. Devir teslim törenini Türk Silahlý Kuvvetleri 3 generali ve beraberlerindeki Türkiye medyasýndan 35 basýn mensubu da izledi. Y Reçana’da “Azýnlýklar ve Seçimler” tartýþýldý erel seçimlerde her belediye birer seçim merkezi, genel seçimlerde ise tek merkezi seçim biriminin oluþturulacaðýný kaydeden Baþkan Baraliu, Kosova’nýn üç büyük partisi tarafýndan seçimlerde oy barajý olarak %3’ü önerdiðini, diðer küçük partilerin ve etnik topluluklarýn bu orana karþý çýktýklarýný ve oy oraný barajýnýn düþürülmesi talebinde bulunduklarýný ifade etti. Yerel seçimlerde artýk belediye baþkanýný da vatandaþýn seçeceðini kaydeden Seçim Komisyonu Merkezi Baþkaný, yurt dýþýndaki seçmenlere oy kullanma hakký sunabilmek için çalýþmalarýn devam ettiðini ifade etti. Seçimlerin, ademi merkeziyet süreci tamamlandýktan ve belediye sýnýrlarý kesinleþtikten sonra yapýlacaðýný kaydeden yetkililer, bu çerçevede Mamuþa Belediyesi oylarýnýn artýk Prizren Belediyesi oylarýna dahil edilmeyeceðini vurguladýlar. Önümüzdeki genel seçimlerde yaþanacak bir yeniliðe daha dikkati çeken Seçim Komisyonu Merkezi yetkilileri, Ahtisaari paketine göre, alýnan oylarýn etnik topluluklara garanti edilen koltuk sayýsýný deðiþtirmeyeceðinin altýný çizdiler. Ahtisaari paketiyle Kosova Türk Toplumuna 2 koltuk garanti ediliyor. Savaþtan sonra yaklaþýk 7 bin ila 8 bin arasýnda oy çýkaran Kosovalý Türkler, bu oylar sayesinde çýkardýklarý 1 milletvekile, garanti edilen 2 kontenjan daha dahil ediliyordu. Dolayýsýyla Kosova meclisinde 3 milletvekiliyle temsil edilen Kosova Türklerinin sahip olduðu bu imkan 2 dönem daha devam edecek. Çünkü Kosova Meclisine üç milletvekili koltuðuna sahip olabilmek için artýk o kadar oy çýkarmak gerekecek. Öyle ki 2 dönemden sonra Kosova Türk Toplumunu sadece garanti edilen 2 milletvekilli bir gelecek bekliyor. Mamuþa oylarýnýn da Prizren Belediyesinde dahil edilmemesi, KDTP’nin Prizren’de iktidara gelebilmesindeki kilit rolünü iyice zorlaþtýracaðý gözüküyor. Kosova Türk Toplumunu siyasi olarak böyle önemli geliþmelerin beklediði, seçim yasa tasarýsýnýn hazýrlandýðý ve “Seçimler ile Azýnlýklar” gibi önemli bir konularýn görüþüldüðü bir dönemde, davet edilmelerine raðmen toplantýya sadece Türk Sivil Toplum Kuruluþlarý ve KDTP yetkililerinin katýlmamasý dikkat çekiciydi. Baþbakan Çeku: “En Kýsa Zamanda Baðýmsýzlýða Kavuþacaðýz” Kosova Baþbakaný Agim Çeku, UNMÝK Þefi Yoachim Rücker ve Avrupa Birliði Kosova Özel temsilcisi Torbyorn Sohlstrom Prizren Belediyesi Baþkaný Eçrem Krüeziu 23 Mayýs Çarþamba günü AGÝT organizasyonunda “Cemayli Beriþa” Kültür evi salonunda halkla bir araya gelerek vatandaþlarý Kosova statüsünün gerçekleþmesi sonucunda var olan sorumluluklarý konusunda bilgilendirirken, kendilerine yöneltilen sorularý da cevapladýlar. K Yüksel POMAK osova Baþbakaný Agim Çeku, UNMÝK Þefi Yoachim Rücker, AB Ortak Dýþ siyaset ve Güvenlik yüksek temsilcisi Haviyer Solana’nýn Kosova Özel Temsilcisi Torbyorn Sohlstrom 23 Mayýs Çarþamba günü Prizren’i ziyaret ederek Prizren, Mamuþa. Rahovça , Dragaþ bölgeleri yetkilileri ve vatandaþlarla bir araya geldi. Kosova Baþbakaný Agim Çeku Prizren “Cemayli Beriþa” Kültür evinde vatandaþlarla bir araya gelerek yaptýðý konuþmasýnda Prizren’in Kosova’da þimdiye dek Birlik ve beraberliðin saðlanmasýnda yapýlmýþ olan geliþmelerin en iyi örneðini oluþturduðunu belirtti. Baþbakan Çeku “ Prizren birlik ve beraberlik içinde ortak yaþam ve standartlarýn gerçekleþtirilmesi konusunda en iyi örneði oluþturuyor. Hepimiz Kosova’nýn en kýsa zamanda baðýmsýzlýðýna kavuþacaðý beklentisindeyiz. Dolayýsýyla bunun gerçekleþmesi için tek engel Rusyadýr. Fakat Rusya’dan da veto kelimesi kullanýlmadýðna göre bunun en kýsa zamanda kabul edileceði inancýndayýz. Bunun için hazýrlýklý olmalýyýz” dedi. UNMÝK yetkilerinin Kosova yetkililerine devredilmesine deðinen Baþbakan Çeku Kosova temsilcileri ve halkýnýn her konuda hazýrlýklý olmasý gerekliliðini, yaný sýra bunun için istikrar, hoþgörü ve beraberliðin saðlanmasýnýn temel unsurlarý olduðunu ileri sürdü. Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþtuktan sonra tüm sorunlarý çözmeye çalýþacaklarýný belirten Baþbakan Çeku bunun kýsa bir zaman içerisinde gerçekleþeceðini belirtti. Baþbakaný Agim Çeku “ Baðýmsýzlýk uluslar arasý toplumun bize verdiði bir hediye deðil, aksine, Kosova halkýnýn uzun yýllardan bu yana, savaþýp kazandýðý, hak ettiðidir. Ayrýca baðýmsýzlýk son aþama deðil, asýl Kosova’nýn geliþmesi için gereken ilk adýmý oluþturmaktadýr” ifadesini kullandý. UNMÝK Þefi Yoachim Rücker ve AB Ortak Dýþ Siyaset ve Güvenlik Yüksek Temsilcisi Haviyer Solana’nýn Kosova Özel Temsilcisi Torbyorn Sohlstrom’da vatandaþlarý Kosova’nýn baðýmsýzlýða hazýrlýklý olmalarý talebinde bulundu. UNMÝK yetkilerinin Kosova’lýlara devreteceklerini belirten Sohlstrom “Kosova yetkililerine ve halkýna büyük sorumluluklar düþecektir” dedi. Kosova’nýn ekonomi sorunlarýna deðinen Sohlstrom “Kosova’nýn baðýmsýzlýðýna kavuþmasýyla ekonominin kalkýnmasý için dýþ yatýrýmlara ihtiyaç duyduðunu” söyledi. Kosova’nýn multi etnik bir toplum olacaðýný belirten Sohlstrom bu toplumda topluluklarýn haklarýnýn göz ardý edilmeyeceðini söyledi. Kosova’nýn geliþmesi, kalkýnmasý ve multi etnik bir bölge olmasý konusunda görüþlerini sunan UNMÝK Þefi Yoachim Rücker toplantýya katýlanlarý Türkçe’nin bu belediyede resmi olduðunu unutarak Ýngilizce, Arnavutça ve Sýrpça olmak üzere 3 dilde selamladý. Kosova Statüsünün belirlenmesine deðinen UNMÝK Þefi Yoachim Rücker, “Kosova statüsü sürecinde geliþmelerin saðlandýðý, zirveye ulaþmanýn son aþamasýnda olup, hedefimize çok yakýnýz” dedi. Kosova’nýn multi etnik yapýsýnýn korunmasý gereðine iþaret eden Rücker, Kosova ve Sýrbistan arasýnda ki mal varlýðýnýn da ayrýlmasý konusunun görüþülmesi gerekliliðini dile getirdi. Kosova ve uluslar arasý yetkililer konuþmalarýný tamamladýktan sonra Prizren vatandaþlarýnýn sorularýný yanýtladýlar. Yetkililer vatandaþlarýn sorularýný yanýtlarken, bazý konularda kendilerine haksýzlýk edildiðini fakat herþeye raðmen eleþtirelere açýk olduklarýný vurguladýlar. Marti Ahtisari’nin Kosova Paket önerisiyle ilgili vatandaþýn sorusunu yanýtlayan Sohlstrom Ahtisari paketinin en uygun çözüm olduðunu belirti. Kosova’da görevde bulunacak olan Avrupa Birliði Misyonuna deðinen Sohlstrom AB’nin Kosova’da etkin bir rölü üstleneceðini söyledi. Sohlstrom AB Kosova’da adalet ve güvenlik alanýnda yetkileri almaya hazýr olduðunu belirtti. Sohlstrom konuþmasýnýn devamýnda AB’nin Kosova statüsünün belirlenmesi ardýndan Kosova’ya 200 milyon Avro yardým yapmaya hazýr olduðunu vurguladý. Güncel Perþembe, 31 Mayýs 2007 Fahri Kaya Türk Dünyasýna Hizmet Ödülüne Sahip Oldu Türk Dünyasý Sanatçýlar ve Yazarlar Vakfý — TÜRKSAV tarafýndan daðýtýlan 2006 yýlýnda Türk dünyasýna hizmet ödülleri daðýtýldý. Makedonyalý deðerli yazarýmýz Fahri Kaya da Türk Dünyasýna hizmet edenler arasýnda yer aldý. D emirel, ‘’90’larýn baþýnda heyecanla birbirimize koþtuk. ‘Kardeþ olarak ne yapabiliriz, bu ülkelere nasýl yardým edebiliriz’ dedik. Bu ülkelerin baþlarýnda çok dirayetli insanlar vardý. Ayakta durmayý baþardýlar, bizim hedefimiz de buydu’’ diye konuþtu. Söz konusu devletlerin baðýmsýzlýklarýný kazanmalarýnýn ardýndan Sovyetler Birliði’nin ‘arka bahçesi’ olmadýklarýný gösterdiklerini anlatan Demirel, ‘’100 yýllýk baþka bir idare bizim medeniyetimizi, bizim dilimizi ortadan kaldýrmamýþ. Dil, kültür duruyor ama birbirimizi tanýmýyorduk’’ dedi. Devletler arasýndaki iþbirliðinin hükümetlere deðil, halklara dayandýðýný da vurgulayan Süleyman Demirel, tarihten, kültürden ve manevi deðerlerden güç alan bu birliðin duracaðýný düþünenlerin yanýldýklarýna iþaret etti. Demirel, birlik, beraberlik ve yardýmlaþmanýn devamýný saðlama konusunda gönüllü kuruluþlara büyük görevler düþtüðünü dile getirerek, ‘’Sanatçýlar birliðimizin sembolü’’ görüþünü belirtti. Törende konuþan Azerbaycan Baþbakan Yardýmcýsý Elçin Efendiyev de 15 yýl önce Birleþmiþ Milletler’in önünde sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin bayraðýnýn dalgalandýðýný dile getirerek, ‘’Þimdi 5-6 Türk Cumhuriyetinin bayraða dalgalanýyor. Daha da çok bayrak dalgalanacak. Bunu savaþla deðil, kültürle baþaracaðýz. Eðitimle, medeniyet ve maneviyatýn yüksekliðiyle baþaracaðýz’’ diye konuþtu. Eski Kültür Bakaný Namýk Kemal Zeybek de Türk dünyasý denince siyaset planýnda yedi cumhuriyetin düþünülmesi gerektiðini söyleyerek, kültür ve inanç alanýnda bu sayýnýn daha geniþ olduðunu, ancak siyasi olarak bu cumhuriyetlerden fazlasýný dile getirmenin yanlýþ olacaðýný ifade etti. Zeybek, ‘’Mesele bu yedi cumhuriyetin güç birliðini saðlamaktýr. Diðer devletlerdeki kardeþlerimiz o devletlerle bizler arasýndaki altýn köprülerdir. Onlar o cumhuriyetlerin vatandaþlarýdýr. Baþka türlü düþünmek yanlýþ olur’’ dedi. Deðerli Yazarýmýz Fahri Kaya Türk Dünyasýna Hizmet Edenler Arasýnda Konuþmalarýn ardýndan 9. Cumhurbaþkaný Süleyman Demirel, ödülleri sahiplerine verdi. 2006 yýlýnýn ödüle deðer bulunan Kosova ve Makedonya Türkçe Basýn-Yayýný Ýzmit’te Tanýtýldý Ýletiþim fakültesi öðrencilerinin büyük ilgi gösterdiði konferans üç bölümden oluþtu. Birinci bölümde Makedonya’dan Fahri Kaya, “Eski Yugoslavya’da Doðrusu Makedonya ve Kosova’da Dünden Bugüne Türkçe Yayýn-Basýn” konusunda bilgi verdi ve bu bölgede yayýnlanmýþ ve þu anda yayýnlanan gazete ve dergiler hakkýnda geniþ bilgi verdi. Ardýndan þair-yazar Ýskender Muzbeg, “Birlik Gazetesinin Yayýn Hayatýna Girmesi ile Canlanan Makedonya ve Kosova Basýn ve Yayýncýlýðýnýn Geleceði” konulu tebliði öðrencilerle paylaþtý. Kosova Türk Gazetecileri Cemiyeti Baþkaný Ýbrahim Aslan da “Kosova ve Makedonya’da Türkçe Basýn Yayýnýn ve Çalýþanlarýnýn Görev, Sorumluluk ve Misyonu” konusunda bilgi verdi. “Makedonya ve Kosova’da Dergicilik” isimli tebliði sunan þair-yazar Zeynel Beksaç, bölgede yayýnlanmýþ ve yayýnlanan Türkçe dergilerden bahsedip, bu dergilerin Türk edebiyatýna saðladýðý desteði vurguladý. Gazeteci-Yazar Avni Engüllü, “Balkanlar’ýn Türkçe Yayýn Yapan Ýlk Radyosu ve Dünyanýn Türkçe Yayýn Yapan ilk Televizyonu: Üsküp Radyo Televizyonu” konuþmasýnda, MTV Türkçe Yayýnlarýnýn kuruluþu ve çalýþmalarý hakkýnda geniþ bilgi verdi. Son olarak da Filiz Nezir “Makedonya ve Kosova Türkçe Basýnýnda Ýnternet Yayýncýlýðý — Bugünü ve Geleceði” isimli konuþmasýnda bölge haberleri ile ilgili web siteleri ile elektronik posta gruplarý, çalýþmalarý ve belli istatistikleri hakkýnda bilgi verdi. Programýn ikinci bölümünde Fahri Kaya, Ýskender Muzbeg, Zeynel Beksaç, Avni Engüllü ve Leyla Þerif’in katýlýmýyla Edebiyat Buluþmasý gerçekleþtirildi. Deðerli þairlerimiz deðerli þiirlerini okuyarak, izleyicilere güzel dakikalar yaþattýlar.Program, Ýkinci dünya savaþý sonrasýnda kurulan Yugoslavya’da doðrusu Makedonya ve Kosova’da Türkçe yayýnlanan gazete, dergi ve kitaplar sergisi ile tamamlandý. isimleri þöyle: Makedonya’dan; Makedonya’daki kültür varlýðý ile ilgili çalýþma ve araþtýrmalarýndan dolayý þairyazar Fahri Kaya, Azerbaycan’dan Baþbakan Yardýmcýsý ve yazar Elçin Efendiyev, Kazakistan’dan akademisyen ve tiyatro sanatçýsý Prof. Dr. Raimbek Saytmatov, Romanya’dan Prof. Dr. Mustafa Ali Mehmet, Türkiye’den ‘Asya’nýn Kandilleri’, ‘Tarihin Tanýklýðýnda Türk-Ermeni Meselesi’, ‘Bosna’da Bir Horasan Ereni’ isimli belgesellerden dolayý TRT, ‘Seyfullah Türksoy ile Ýpek Yolu’ programý dolayýsýyla Kanal 8 7, piyanist Tuluyhan Uðurlu, edebiyatçý Aþýk Sefai, Sarýkamýþ Harekatý þehitleri konusundaki çalýþmalarý nedeniyle Prof. Dr. Bingür Sönmez ve kardeþ belediye statüsüyle iþbirliði içinde olduðu Fransýz kentindeki Ermeni lobisine karþý yürüttüðü çalýþmalar nedeniyle Kayseri Develi Belediyesi. Törenin ardýndan, piyanist Tuluyhan Uðurlu yeni eseri ‘’Konçerto Türk’’ü seslendirdi. Törenin ardýndan aldýðýödülle ilgili deðerli yazarýmýz Fahri Kaya: “Ödüle elbette sevindim. Bu ödülü ilerideki çalýþmalarým için bir isteklendirme ya da yüreklendirmekten çok, bugüne kadar yaptýklarým için bir takdir olarak algýladým. Beni, yaratýcýlýðýmda ve kültür alanýndaki çalýþmalarýmda yüreklendiren soydaþlarým oldu. Aklýmda, ödüller deðil hep halkýma yararlý olmak düþüncesi vardý. Özveri olunca ödüller de er geç gelir. TÜRKSAV ödülünün, Balkanlarda Türk Kültürüne hizmet edenler için bir ayrýcalýðý olsa gerek; çünkü burada bir azýnlýk olan yazar çizerler, Türk Devletlerinde yaþayanlardan farklý olarak, ülkelerinde verilen ödüllere çok zor sahip olabiliyor.” Dedi ve ödülün çok önemli olduðunu vurgulayýp, öneminin büyük olduðu için daha sesli olmasý gerektiðini savundu. Ahþapla resmin bütünleþtiði an... Filiz NEZIR Bugünlerde Priþtine’de Kosova Güzel Sanatlar Galerisini Ýstanbullu sanatçý Doç. Dr. Caner Karavit’in eserleri süslüyor. Geçen Cuma açýlýþý gerçekleþtirilen sergi yerel ve uluslararasý düzeyde çok sayýda davetlinin büyük ilgisini topladý. Günlük yaþam konularý eserlerine yansýtarak birer mesaj vermeye çalýþtýðýný kaydeden sanatçý, Kosova’daki bu ilk sergisi ardýndan ikincisini çok yakýnda Prizren Hamamýnda açmayý hedefliyor. G eçen Cuma akþamý Priþtine’de Kosova Güzel Sanatlar Galerisinde, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Eðitim Bölümü Baþkaný Doç. Dr. Caner Karavit’in kiþisel sergisi açýldý. Ýki bölümden oluþan sergide özgün baský seri grafik tekniði ile sanatçýnýn 2000 yýlýndan sonra yapýlan ahþap oyma çalýþmalarý yer alýyor. Günlük yaþam konularý eserlerine yansýtan sanatçýnýn Kosova’daki sergi açýlýþýna Kosova Türk Eþgüdüm Bürosu Müsteþarý Volkan Türk Vural, Priþtine Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öðretim görevlileri ve öðrencileri ile çok sayýda basýn mensubu ve davetli katýldý. Eserleriyle birer mesaj vermeye çalýþtýðýný kaydeden sanatçý, Kosova’daki bu ilk sergisi ardýndan ikincisini çok yakýnda Prizren Hamamýnda da açmayý hedefliyor. Bugüne kadar yerel ve uluslararasý düzeyde çok sayýda kiþisel sergiler açan ve gurup sergilere katýlan Kerevit’in çalýþmalarý, 13 Mayýs tarihine kadar Kosova Güzel Sanatlar Galerisinde sanat severlerin gezisine açýk kalacak. 9 Balkan Hýrvat lider Mesiç ile anlaþmazlýk çözüldü Perþembe, 31 Mayýs 2007 C umhurbaþkaný Giorgio Napolitano, Hýrvat mevkidaþý Stipe Mesiç ile son dönemde yaþanan anlaþmazlýðýn, Çek Cumhuriyeti’nde düzenlenen bölgesel zirve toplantýsýnýn oturum aralarýnda yapýlan görüþme sonrasýnda tamamen çözüldüðünü söyledi. Napolitano, hafta sonu Ýtalyan RAI televizyonuna verdiði demeçte, kendisi ve Mesiç’in görüþ alýþveriþinde bulunduðunu ve meseleyi geride býrakmayý kararlaþtýrdýðýný söyledi. Þubat ayýnda, Napolitano’nun Titocu partizanlarýn 2. Dünya Savaþý sýrasýnda Ýtalyanlara karþý iþlediði suçlara atýfta bulunmasý sonrasýnda ikili iliþkiler gerilmiþti. Mesiç de buna karþýlýk Napolitano’yu ýrkçýlýkla suçlamýþtý. Kýsa süren bir gerginlik sonrasýnda iki taraf sakinleþti ve savaþ suçlarý ve iki ülke arasýndaki ilgili olaylarla ilgili bütün sorunlarý gideren 2. Dünya Savaþý sonrasý anlaþmalarý gözden geçirmeyeceðini açýkladý. Zagreb ve Roma, gerek siyasi gerekse ekonomik alanda diyalog ve ortaklýðý sürdürmeye hazýr olduklarýný da ifade ettiler. Romen yönetmen Cannes’da büyük ödülü kazandý R omen yönetmen Cristian Mungiu, komünist dönem Romanya’sýnda bir arkadaþýnýn yasadýþý olarak kürtaj yaptýrmasýna yardým eden bir öðrencinin hikayesini anlatan “Dört Ay, Üç Hafta, Ýki Gün” adlý filmiyle 27 Mayýs Pazar günü Cannes Film Festivali’nde büyük ödülü kazandý. Düþük bütçeli film, büyük ödül olan Altýn Palmiye için yarýþan 22 filmden biriydi. Cannes’ýn büyük ödülünü kazanan ilk Romen olan 39 yaþýndaki Mungiu, “Herkesin dinleyeceði bir hikaye anlatmak için ille büyük bir bütçe ve büyük yýldýzlara ihtiyacýnýz yok.” dedi. Karadað anayasa tartýþýlmasý sona eriyor Ü lkenin anayasa tasarýsýný kamuoyunda tartýþma süreci 28 Mayýs Pazartesi günü sona erdi. Parlamentonun anayasa komitesi sekreteri Slobodan Dragoviç’e göre, tartýþmanýn baþladýðý 4 Nisan’dan bu yana yaklaþýk 70 þahýs ve kurum deðiþiklik önerisinde bulundu. Kamuoyu tartýþmasýndan sonra, komite yeni anayasayla ilgili nihai öneriyi hazýrlayacak ve bu öneri de 15 gün içinde Parlamentoda bir kez daha oylamaya sunulacak. Anayasanýn hazýrlanmasý, cumhuriyetin geçen yaz baðýmsýzlýk ilan etmesinden bu yana yerine getirilmesi gereken önemli bir görevdi. Diðer yandan Savunma Bakaný Boro Vuciniç Pazar günü yaptýðý duyuruda, bakanlýðýnýn yeni bir savunma stratejisinin de yer aldýðý önemli bir tasarý paketini hükümet onayýna sunacaðýný açýkladý. Vuciniç, ordunun ülkenin Avrupa-Atlantik üyelik hedefine uygun þekilde dönüþümden geçirilmesinin þart olduðunu söyledi. DPA Makedon iktidar koalisyonundan ayrýldý K üçük iktidar koalisyonu ortaðý Arnavut Demokrat Partisi (DPA) genel baþkan yardýmcýsý Menduh Thaci 26 Mayýs Cumartesi günü yaptýðý açýklamada, DPA’nýn hükümetten ayrýlma kararý aldýðýný duyurdu. Thaci, iktidar koalisyonu içindeki diyalog seviyesinin düþük olduðunu ve iktidardaki VMRO-DPMNE partisinin DPA’ya etnik Arnavutlarýn haklarýyla ilgili verdiði sözleri yerine getirmediðini söyledi. DPA’nýn duyurusu, bir diðer etnik Arnavut partisi, Demokratik Refah Partisi’nin hükümete katýlacaðýný duyurmasýndan bir hafta sonra geldi. Bu arada, VMRO-DPMNE ve en büyük etnik Arnavut partisi olan Demokratik Bütünleþme Birliði de anlaþmaya yakýn olduklarýný açýkladýlar. Thaci, DPA’nýn kararýnýn kýsmen bu geliþmelerden kaynaklandýðýný kabul etti. E RH A N T ÜR B E DA R Ankara Mektubu E-posta:eturbedar@gmail.com Karadeniz’in Deðiþen Dinamiði - II G eçen hafta Karadeniz bölgesine yönelik Amerika’nýn yeni stratejisine ve bu çerçevede Bulgaristan ve Romanya’nýn rollerinin ne olduðuna deðinmiþtim. Þimdi ayný konuya Avrupa Birliði (AB) perspektifinden bakalým. AB, baþlangýçtan beri hiçbir zaman kendi içine kapalý kalmamýþ ve üçüncü ülkelerle iliþkilerini geliþtirmiþtir. Karadeniz bölgesine bakýldýðý zaman, Amerika kadar olmazsa bile, AB’nin de bu bölgeye ilgi duyduðu ortadadýr. Mayýs 2004’teki büyük geniþlemesinden sonra, AB’nin sýnýrlarý Karadeniz bölgesinin kalbine kadar uzanmýþtýr. 1 Ocak 2007 tarihli Bulgaristan ve Romanya’nýn AB üyeliðinden sonra ise, Karadeniz’in batý kýyýsý, AB’nin de yeni sýnýrý oldu. Dolayýsýyla, sýnýrlarý deðiþtiði için, AB açýsýndan Karadeniz bölgesine iliþkin yeni kaygýlar ve yeni fýrsatlar da ortaya çýktý. Karadeniz bölgesinin temel özellikleri arasýnda, kýrýlgan yönetimlerin varlýðý, tamamlanmamýþ demokratikleþme, ekonomik az geliþmiþlik ve dondurulmuþ sorunlarýn varlýðý yer alýyor. Bu özellikler ise, AB’nin güvenliðine etki eden bazý istikrarsýzlýk faktörlerini besliyor. Hatýrlatmak gerekirse, 12 Aralýk 2003’te kabul edilen “Avrupa Güvenlik Stratejisi”nde AB’ye yönelik beþ temel tehditten söz ediliyor. Bunlar terörizm, kitle imha silahlarý, bölgesel çatýþmalar, saydam olmayan devletlerin varlýðý ve organize suçlardýr. Bütün bu unsurlar bir þekilde Karadeniz bölgesinde mevcuttur. Karadeniz bölgesi özellikle deðiþik organize suçlarýn önemli transit yolarýndan biridir. Uyuþturucu ve insan kaçakçýlýðý gibi suçlarda kullanýlan kanallar ise, kitle imha silahlarýnýn kaçakçýlýðýnda da kullanýlabilir. Diðer taraftan, Transdniestr, Abhazya, Güney Osetya ve Karabað, Karadeniz bölgesindeki temel dondurulmuþ sorunlardýr. Bu bölgelerin organize suçlar için birer “liman” olarak da kullanýldýklarý biliniyor. Kýsaca, günümüzde AB’nin Karadeniz bölgesinden bazý tehdit algýlamalarý bulunuyor. Geliþtirilen “Avrupa Komþuluk Politikasý”nýn temel amacý ise, Birliðe komþu bölgelerden kaynaklanan tehdit algýlayýþlarýna çözüm üretmek olduðu söylenebilir. Karadeniz bölgesindeki istikrarsýzlýklardan etkileniyor olmasý dýþýnda, AB, enerji güvenliði açýsýndan da Karadeniz’i önemsiyor. 2020 yýlýnda enerji ihtiyacýnýn yüzde 70’ini ithal etmek durumunda kalacaðý öngörülen Avrupa’nýn, enerji güvenliði açýsýndan da ister istemez Karadeniz’de daha aktif roller üstlenmek durumunda kalacaðý söylenebilir. Avrupa Komisyonu’nun, Avrupa Komþuluk Politikasý’nýn güçlendirilmesi üzerine 4 Aralýk 2006 tarihli raporunda, Birliðin 1 Ocak 2007 tarihli geniþleme dalgasýndan sonra, Karadeniz bölgesine yönelik güçlendirilmiþ bölgesel yaklaþýmýn, Avrupa Komþuluk Politikasý’nýn önemli bir parçasý haline getirileceði belirtiliyor. Avrupa Komisyonu’nun 11 Nisan 2007’de yayýnlanan “Karadeniz Sinerjisi-Yeni Bölgesel Ýþbirliði Ýnisiyatifi” adlý baþka bir raporunda ise, ayrýntýlý bir þekilde Karadeniz için bölgesel bir giriþimin gerekli olduðuna iþaret ediliyor, bu giriþimin Karadeniz halklarý kadar, AB’nin refah düzeyine ve istikrarýna da katký yapacaðý belirtiliyor. Raporda, Karadeniz Sinerjisi’nin aktörleri ise Romanya, Bulgaristan, Rusya Federasyonu, Türkiye, Ukrayna, Yunanistan, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan ve Moldova olarak açýklanýyor. “Karadeniz Sinerjisi-Yeni Bölgesel Ýþbirliði Ýnisiyatifi” adlý belgeyle AB’nin Karadeniz bölgesine yönelik baðlýlýðýný ve bölgeye yönelik daha koordineli politikalar izleyeceðini göstermesiyle birlikte, Bulgaristan, AB adýna bu konuda önemli rol üstlenmeye hazýr olduðunu duyurdu. Ancak, dýþ politikasýnda daha pasif olan Bulgaristan’ýn bu konudaki ciddi rakibi Romanya’dýr. Çünkü, Romanya, sadece Amerika’nýn deðil, son zamanlarda AB’nin de Karadeniz’de etkisinin artýrýlmasý üzerine ciddi çabalar sarf ediyor. Bulgaristan ile Romanya, genel olarak Karadeniz’de bölgesel bütünleþmeye gidilmesi üzerine çabalayan ülkeler olarak biliniyor. Ancak, bazý çalýþmalarda, sahip olduðu kusurlarýna raðmen, AB’nin Karadeniz politikasýnda Bulgaristan’dan ziyade, Romanya’nýn daha ön plana çýkabileceði izlenimleri veriliyor. Romanya açýk olarak, AB’nin Karadeniz bölgesinde daha çok rol almasýný istiyor ve bunu deðiþik platformlarda dile getiriyor. Karadeniz bölgesiyle ilgili meselelerin bölgesel baðlamda tartýþýlmasý için ise, Romanya KEÝ, GUAM, Karadeniz Forumu gibi platformlarý önemsiyor. Ancak yine de, Romanya, KEÝ’nin varlýðýna raðmen, bölgesel iktisadi iþbirliðini canlandýrmayý hedefleyen bir “Karadeniz Avrupa Bölgesi”nin oluþturulmasý için de çabalýyor. Kýsaca, Romanya, Brüksel tarafýndan resmi olarak görevlendirilmemiþ olsa da, bir bakýmdan Karadeniz’de AB adýna bölgesel giriþimlerin arayýþý içinde olduðu söylenebilir. Kuþkusuz, AB’yi Karadeniz’e çekmekle, hem Bulgaristan’ýn, hem de Romanya’nýn bazý beklentileri bulunuyor. AB’nin giriþimleriyle Karadeniz bölgesinde barýþ ve istikrar ortamý pekiþtiði sürece, baþlý baþýna her iki ülkeye olumlu siyasi, ekonomik ve güvenlik yansýmalarý olacak. SÜRECEK Dünya ABD-Ýran Baðdat’ta Buluþtu A merika Birleþik Devletleri ve Ýran, 28 yýl aradan sonra ilk üst düzey diplomatik temasý Irak konusunda gerçekleþtiriyor. 1979’daki Ýran Ýslam Devrimi’nin ardýndan diplomatik iliþkileri kesilen iki ülkenin Irak büyükelçileri Ryan Crocker ve Hasan Kazými Kumi Baðdat’ta biraraya geldi. Tek gündem maddesi Irak’ta istikrar ve güvenlik olan görüþme, Baþbakan Nuri El Maliki’nin ofisinde yapýlýyor. Görüþmelerde Irak’ý ise Ulusal Güvenlik Danýþmaný Muvaffak el Rubai temsil ediyor. Tahran yönetiminin, Ýran’da karýþýklýk çýkarmayý hedefleyen bir Amerikan casusluk þebekesini ortaya çýkardýðýný iddia etmesinin ve Ýran kökenli bazý Amerikalýlarý casusluk faaliyeti iddiasýyla tutuklamasýnýn, görüþmelere gölge düþürmesinden endiþe ediliyor. Ýran Dýþiþleri Bakaný Manuçehr Mutteki de görüþmelerin baþarýlý olmasýnýn, Amerikan yönetiminin politikalarýnda deðiþikliðe gitmesine baðlý olduðunu söyledi. 6 Bin euro verelim ülkenize dönün F Fransa’da çoðunluðu Kuzey ve Sahra Afrika’sýndan olmak üzere 2 milyona yakýn göçmen yaþýyor. 2005 yýlýnda bu göçmenlerin isyaný nedeniyle çok sayýda þiddet olayý yaþanmýþ, özellikle Paris banliyölerinde yüzlerce araç yakýlmýþtý. Nicholas Sarkozy’nin, Ýçiþleri Bakaný olduðu sýrada yaþanan bu olaylara sert tepki göstermiþ ve isyan eden göçmenlere “çöplük” dediði için eleþtirilere maruz kalmýþtý. Sarkozy, seçim öncesi çalýþmalarýnda da “kontrollü göçmenlik” ilkesi üzerinde durmuþtu. ransa’da Nicholas Sarkozy’nin cumhurbaþkaný seçilmesinin ardýndan göçmenlere yönelik ilk adým geldi. Sarkozy’nin yakýn arkadaþý olduðu bilinen yeni Fransýz Göçmenlik Bakaný Brice Hortefeux, ülkelerine dönecek bütün göçmen ailelere 6 bin Euro teklif etti. Yeni kurulan Göçmenlik ve Ulusal Kimlik Bakanlýðý, ilk olarak göçmenleri Fransa’da uzaklaþtýrmak için çalýþmalara baþladý. Fransýz Göçmenlik ve Ulusal Kimlik Bakaný Brice Hortefeux, ilk ülkelerine gönüllü olarak dönmek isteyen Fransýz göçmenleri mali açýdan olarak destekleyeceklerini söyledi. Hortefeux, Fransa’yý terk etmek isteyen iki çocuklu bir aileye 6 bin Euro vereceklerini açýkladý. Japonya güzeli Kainat Güzeli seçildi M eksika’nýn baþkenti Mexico’da yapýlan 2007 Kainat Güzeli yarýþmasýnda Japon güzeli Riyo Mori kainat güzeli seçildi. Dansöz olan ve bir gün uluslararasý bir dans okulu açmayý istediðini söyleyen 20 yaþýndaki Mori’nin kainat güzelinin ilan edileceði anlarda heyecanýný gizleyemediði gözlendi. Brezilya güzeli Natalia Guimaraes’in ikinci olduðu yarýþmada, üçüncülüðü Venezüella güzeli Ly Jonaitis, dördüncülüðü ise Kore güzeli Honey Lee kazandý. Þiddetin Adresi Yine Irak Irak’taki þiddet olaylarýnda 3’ü polis 36 kiþi öldü. Saldýrýlarýn en þiddetlisi Baðdat’ta meydana geldi. Baðdat’ta Sinak sanayi bölgesinde bomba yüklü araçla düzenlenen intihar saldýrýsýnda en az 19 kiþi öldü, 46 kiþi yaralandý. Ramadi’deki bir pazar yerinde de bomba yüklü araçla düzenlenen saldýrýda 7 kiþi hayatýný kaybetti. Saldýrýda 3’ü polis, biri çocuk 12 kiþi de yaralandý. Baðdat’ta yola yerleþtirilen bombanýn patlamasý sonucu bir kiþi öldü, 9 kiþi de yaralandý. Kentte iki otobüste seyahat eden 15 Þii yolcuyu kaçýran Sünni direniþçiler, çýkan çatýþmada 3 polisi öldürdü. Baþkentin diðer kesimlerindeki saldýrýlarda ise 6 kiþi öldü. Ukrayna’da Seçim Tarihi Belli Oldu Ukrayna’da Batý yanlýsý Devlet Baþkaný Viktor Yuþçenko ile Moskova yanlýsý Baþbakan Viktor Yanukoviç Perþembe, 31 Mayýs 2007 Rumlarý tuttum çok piþmaným 10 Y unanistan ve Kýbrýs Rum yönetiminde, ’Bizden’ diye tabir edilen ve Türkiye’ye karþý Kýbrýs konusunda en sert eleþtirileri yönelten Avrupa Parlamentosu’nun eski milletvekillerinden Alman Mechtild Rothe, “Rumlarla birlikte çok yanlýþ yaptým. Papadopulos’a inanmýþtým. Þimdi Kýbrýs zaman zaman Avrupa’nýn baþaðrýsý” dedi. Rum Alithia gazetesinin manþetten verdiði habere göre, Rothe, “Kýbrýs’ýn iþgal altýnda olduðunu, Türkiye’nin adadan çekilmesi gerektiðini ve çözümün Ankara’nýn elinde olduðunu ve sorunun Denktaþ ve Türkiye’nin olumsuz tavrý nedeniyle engellendiðini AP milletvekilliðini yürüttüðüm 23 yýl boyunca savundum. Ama artýk öyle düþünmüyorum” diye konuþtu. Rothe þöyle devam etti: “Kýbrýs için, üyelik ve çözüm için 20 yýldan fazla Tasos Papadopulos’la birlikte çalýþtým. Yoðun, sýký ve dostane bir iþbirliðimiz vardý. Cumhurbaþkaný seçildiðinde gazeteciler bana ’Çok katý, bir çözüm için çalýþabilir mi?’ diye sordular. Verdiðim yanýt ’Evet, çok akýllý. Ada’nýn yeniden birleþmesi için çalýþacak’ þeklindeydi. Þimdi ise kuþkuluyum. Kýbrýs’taki bölünmüþlüðün daha da derinleþmesinden endiþe ediyorum. Bugün iki toplum arasýnda, birkaç yýl öncesine göre daha az temas var. Kýbrýslý Türklerin izolasyonunu kaldýrmalýyýz. Avrupa’daki bizlerin; Avrupa hatýrýna Annan planýna ’evet’ diyen Kýbrýslý Türklerin büyük çoðunluðuna sýrtýmýzý dönmememiz ve yardým etmemiz önemlidir “ dedi. Ýspanya’da yerel seçimlerin galibi Halk Partisi Ý spanya’da yaklaþýk 35 milyon seçmenin kayýtlý olduðu 13 özerk yönetim ve 8111 belediyeyi ilgilendiren dünkü yerel seçimlerin galibi ana muhalefet Halk Partisi (PP) oldu. Katlýmýn bir önceki seçimlere oranla yüzde 4 oranýnda düþerek yüzde 63düzeyinde kaldýðý seçimlerin açýklanan resmi sonuçlarýna göre, Ýspanyagenelinde oylarýn yüzde 35,65’ini PP, yüzde 34,93’ünü iktidardakiSosyalist Ýþçi Partisi (PSOE) alýrken, yüzde 5,49’luk oranla komünist görüþlü Birleþik Sol (IU) üçüncü sýrada yer aldý. Madrid’deki özerk yönetim ve belediye baþkanlýðýný yüzde 55’e yakýn oy alarak elinden býrakmayan PP, burada “tarihi bir baþarý” elde etti. Madrid’deki parti genel merkezi binasýnda partililere seslenenPP’nin lideri Mariano Rajoy, “7 yýl aradan sonra yeniden Ýspanya’nýnbirinci partisi olduk” diyerek, “zafer” ilan etti. Bu arada, seçimlerin en çarpýcý sonuçlarýndan biri, Bask bölgesinde yasa dýþý Batasuna partisinin desteklediði Milliyetçi Bask Hareketi’nin (ANV) 30’a yakýn belediyeyi kazanmasý oldu. arasýnda aylardýr süren ve þiddet olaylarýna da yol açan siyasi mücadelenin sona erdirilmesi yönünde önemli bir adým atýldý. Ýki lider, 30 Eylül’de erken seçim yapýlmasý konusunda anlaþtý. Yuþçenko, Yanukoviç’in Nisan ayýndaki seçim zaferinin ardýndan, baþkanlýk yetkilerinin tehlikeye girdiði gerekçesiyle parlamentoyu feshetmiþti. O günden bu yana derinleþen siyasi kriz, Yuþçenko’nun Ýçiþleri Bakanlýðý’na ait 32 bin askeri doðrudan kendine baðlamasý kararý, Ýçiþleri Bakaný’nýn bu karara direnmesi ve Düny a Turu Yuþçenko yanlýsý askerlerin baþkent Kiev’e hareketlenmesi üzerine doruk noktasýna ulaþmýþtý. Yuþçenko, Yanukoviç ile yaptýðý ve sabahýn erken saatlerine dek süren görüþmenin ardýndan, Ukrayna’daki siyasi krizin artýk sona erdiðini açýkladý. Baþbakan Yanukoviç ise “yaþananlardan ders aldýklarýný” söyledi. Ülkedeki siyasi gözlemcilere göre ise, erken seçim kararýna raðmen krize yol açan ana sorunlar hala ortada duruyor. 11 Perþembe, 31 Mayýs 2007 Türkiye Siyasetin Zirvesi TOBB’da Buluþtu S eçim yaklaþýrken iktidar ve muhalefet Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði Genel Kurulu’nda biraraya geldi. Baþbakan ve muhalefet liderlerinin konuþmalarý, cumhurbaþkaný seçim sürecinde yaþananlara odaklandý. Egemenliðin millete ait olduðunu vurgulayan Erdoðan þöyle konuþtu: “Egemenliði baþka yerde arayanlara 22 Temmuz’da halkýmýz en güzel cevabý verecektir. Hiç telaþa gerek yoktur. Bunu bazý kurum ve kuruluþlara tevdi edenlere de gerekli hesabý 22 Temmuz’da sandýkta soracaktýr.” Erdoðan, istikrarýn olmadýðý bir ülkede geliþmenin yaþanmayacaðýný kaydederek, “Bu yola taþ koyanlar,millet iradesinin önüne de taþ koymuþtur”dedi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Baþkaný Deniz Baykal da; “Türkiye bugün bir siyasi gerilim içine girdiyse, bunun sorumlusu Cumhurbaþkaný seçim sürecini yönetemeyen Baþbakan’dýr” sözleriyle Erdoðan’a yanýt verdi. Baykal, “Boþ milli irade hamasetiyle aldýðýn yetkiyle eline palayý alacaksýn, devletin organlarýna, kurullarýna savaþ ilan edeceksin, sonra da aman istikrarý bozmayýn diye iþ adamlarýna yalvaracaksýn. Sen bozma istikrarý sen.” diye konuþtu. Doðru Yol Partisi Genel Baþkaný Mehmet Aðar ise, Baþbakan’ýn ifadelerini; “Tarihte ilk defa bir parti Cumhurbaþkaný seçimini dayatma haline dönüþtürmeye çalýþmýþtýr” sözleriyle yanýtladý. Aðar, “Türkiye’de iktidarý ve güçlü anlamda, siyasal anlamda belki deðil sayýsal anlamda güçlü olan iktidar makamlarýný maðduriyet haline çeviren bir siyasi iktidarý ilk defa görüyoruz. Ýnþallah bir daha da görmeyeceðiz.” diye konuþtu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu da, siyasette bir zihniyet dönüþümüne ihtiyaç duyulduðunu, bu çerçevede Anayasa ve siyasi partiler yasasýnýn acilen deðiþtirilmesi gerektiðini kaydetti. “Vatandaþýn gerçek gündemi iþsizliktir” diyen Hisarcýklýoðlu, istihdam üzerindeki yüklerin kaldýrýlmasýný, iþ yaþamýnýn ihtiyaçlarýna uygun bir eðitim reformunun gerçekleþtirilmesini istedi. “ Anafartalar Çarþýsý Yeniden Açýldý A nafartalar Çarþýsý, Salý günkü patlamanýn ardýndan yeniden açýldý. Ankara’nýn yanýsýra birçok kentten törene katýlan vatandaþlar esnafa destek verdi, terörü lanetledi. Patlamanýn hemen ertesinde olduðu gibi Anafartalar Çarþýsý yine Türk bayraklarý ile donatýldý. Yalnýz Ankaralýlar deðil, Ýstanbul ve Bursa gibi birçok kentten vatandaþ, ellerinde Türk bayraklarý ile Anafartalar Çarþýsý’na destek için Ulus’taydý. Törene, Devlet Bakanlarý Beþir Atalay ve Ali Babacan da katýldý. Atalay, “Biz esnafýmýza destek olarak ve terör odaklarýna bizim yýlmayacaðýmýzý, sonuna kadar mücadele edeceðimizi ve bunlarýn bizi zayýflatmayacaðýný göstermek için biraradayýz ve anafartalar çarþýsýný daha güçlü biçimde hizmete sokuyoruz...” dedi. Devlet Bakaný Beþir Atalay, F Ankaralýlarýn alýþveriþ yaparak Çarþý esnafýna destek olmalarýný istedi. Sarkozy özel temsilcisini Ankara’ya gönderdi ransa’da yayýmlanan Le Figaro gazetesi, Cumhurbaþkaný Nicolas Sarkzoy’nin, AB’nin haziran ayýnda Türkiye ile üç fasýlda daha müzakerelere baþlamasýný veto etmeyeceðini yazdý. Gazete, Sarkozy’nin özel temsilcisi, eski ABD Büyükelçisi Jean David Levitte’i, Türkiye ile iliþkilerde yeni bir yol bulmak amacýyla iki gün önce Ankara’ya gönderdiðini bildirdi. Le Figaro, Sarkozy’nin, “Türk-Fransýz iliþkilerinin bozulmasýný önlemek ve AB’nin ikiye bölünmesini engellemek amacýyla özel temsilcinini Türkiye’ye gönderdiði” yorumunu yaptý. Fransa’nýn, 26 Haziranda Türkiye ile müzakerelerin üç fasýlda daha baþlamasýný veto etmeyeceðini yazan gazete, þimdilik Türkiye konusunda kriz istemeyen Sarkozy’nin, öncelikle AB anayasasý ile ilgili krizi aþmak istediðini bildirdi. Gazete, AB anayasasý ile yeni baþlayacak görüþmelerle, Türkiye konusunu birbirine karýþtýr- mamak için Sarkozy’nin þimdilik böyle bir yol izlemeyi tercih ettiðini belirtti. Türkiye’de yapýlacak seçimleri ve Türkiye’nin iç politikasýný engellememek için de Sarkozy’nin, þimdilik müzakerelerin durdurulmasýna yanaþmayacaðýný yazan gazete, bununla birlikte, Fransa cumhurbaþkanýnýn, tam üyelik yerine Türkiye’yi Akdeniz ülkeleri içinde kurulacak birlikte görmek istediði ve bu konudaki fikrini deðiþtirmediði yorumunda bulundu. Bu arada Dýþiþleri Bakanlýðý yetkilileri, Fransa’nýn özel temsilcisinin Ankara’ya gelerek temaslarda bulunduðunu doðruladý. Daðýlmýþ pazar yerleri gibi... G ülemiyorsun ya, gülmek/ Bir halk gülüyorsa gülmektir. Ne kadar benziyoruz Türkiye’ye Ahmet Abi...” diyen Edip Cansever’i 21. ölüm yýldönümünde andýk dün... “Mendilimde Kan Sesleri” ile... gülemediðimiz bu günlerde... Üstadýn dediði gibi “Daðýlmýþ pazar yerlerine benziyor þimdi memleket... gelmiyor içimizden hüzünlenmek bile...” Anafartalar’ý bilirim. Çocukluðumun Ankara’sýnda Ulus heykelinin çevresiydi alýþveriþ merkezi... Oralardan giyindim; o duraklarda çok otobüs bekledim. Anafartalar Çarþýsý’ný saðýnýza alýp kaleye doðru yürürseniz, soldan inen yol sizi Ýsmet Paþa’ya, Altýndað’ýn yoksul gecekondularýna götürür. Rahmetli anneannemin gecekondusu oradaydý. O gecekondularý severim. Tanýrým insanlarýný, kâh yamalý ceketlerinden, kâh pençeli pabuçlarýndan, ama çokça yýlgýn, dalgýn bakýþlarýndan... Çarþý önünde sigara satýp çocuk büyüten 32 yaþýndaki Serdar, Balalýymýþ. Hemþerim sayýlýr. Çarþýya, iki gün sonraki düðünü için damatlýk almaya giden Muzaffer’le de tanýþ gibiyim. Alçak bir saldýrýda aileden birilerini kaybetmiþ kadar kederliyim. Zor bundan sonrasýný yazmak; o yüzden bir hafta bekledim. Oralarý, oranýn insanlarýný bildiðimden, o masum canlara kýyan Güven’e de aþinayým. Güven’in ailesi Zara’dan kalkýp ekmek uðruna, Ýstanbul’un Altýndað’larýna göçmüþ. 4 çocuk, tek maaþ... Anneleri 1991’de ölmüþ. 92’de, babalarý ilaçla intihar etmiþ. Aðabey yanýna sýðýnmýþ Güven...2001’de bu kez aðabeyleri iple asmýþ kendisini...2002’de amcalarý Laleli’de bir otelden atlayýp ölmüþ. Güven evi terk ederken “Ben yokum artýk” diye not býrakmýþ. Sonra, Rakel Dink’in tarifiyle “bir bebekten bir katil yaratan karanlýk” devreye girmiþ. Güven’in kumaþýndan bir cani dikmiþ. Þimdi yeni Güven’lerin haberleri geliyor her bir yandan...Yeni intihar komandolarý, amacýný bile açýklamadýklarý eylemlerde, meçhul idealler uðruna, “beyhude” bedenlerini “berhava” etmek için sýra bekliyorlar. Biz ise Anafartalar’a bayrak asýyoruz, terörü lanetleyen nutuklar atýyoruz, sýnýr ötesi operasyonlar planlýyoruz, demokratikleþme uðruna polisten aldýðýmýz yetkileri ona iade ediyoruz; Güven gibileri gördükleri yerde vurabilsinler diye...”Þahin devlet” politikasýna geri dönüyoruz. Bütün bunlar bana, çocuk terbiyesinden sadece dayaðý anlayan bir babayý anýmsatýyor. Bu yöntemin Madrid’de, Belfast’ta bombalý sabotajlarý, Tel Aviv’de, Baðdat’ta intihar saldýrýlarýný önleyemediðini biliyoruz. Ölümü göze almýþ bir insana karþý yapýlabilecek bir þey yok; ancak ona ölümü göze aldýran karanlýkla savaþabiliriz.Eli titremeden bunca masumun canýna kýyabilen bir caniyi yetiþtiren o karanlýðý sorgulayabiliriz. O karanlýkta vicdanýmýzý yitirdik biz kardeþler; o vicdaný nasýl yeniden yerine koyabileceðimizi düþünmeliyiz.Aklý sadece þiddete eren, çözümü ancak silahta gören bir anlayýþý reddetmeden, canlý bombalar üreten sefalet ve cehalet iklimini yenmeden, bu kaný durduramayacaðýmýzý görmeliyiz. Cansever’in anýsýna, onun sorusuyla noktalayalým yine: “Bir mendil niye kanar? Diþ deðil, týrnak deðil, bir mendil niye kanar/ Mendilimde kan sesleri...” (Can Dündar’ýn Milliyet’ten alýnan yazýsýdýr) Kültür Gelenek ve Göreneklerimiz Bahar Törenleri ve Geleneklerinden Cemre kor anlamýna gelen Arapça bir kelimedir. Birinci cemre 20 Þubata havaya, ikinci cemre 27 Þubata suya ve üçüncü cemre 5 Marta yere düþer. Cemrelerin düþmesi halkýmýz tarafýndan kýþýn soðuk günlerini arkada býraktýðýmýz anlamýna gelmektedir ve cemreler insanýmýza girdiðimiz yýlýn ilk umudunu oluþturur. Yani cemreler düþtükten sonra bütün doða ve canlýlar þenlenir. Havalar ýsýnmaða, göçmen kuþlarý dönmeye, çayýrlar, ovalar yeþermeye, dað tepelerindeki karlar erimeðe, kardelen çiçekleri boy vermeðe baþlar. Cemrelerin düþmesiyle, Prizren evlerinde temizleme iþleri baþlar. Ýnsanlar neþeli görünür, çiftçi ise tarlasýnda çalýþmasý için hazýrlýklarýna baþlar. Birinci cemrenin düþmesiyle ilgili Prizren halkýnda ”Yüz on tarlaya kon” diye bir deyim vardýr. Cemrelerden sonra, Prizren halký Daltulum gününü de bir bahar bayramý olarak kabul edip kutlamaktadýr. Daltulum günü 14 Mart’a rastlar. Bundan önce ise Mart ayýnýn 11inde Kocakarý Soðuðu baþlar ve bir hafta süren bu günlerde halk bahar havasý içinde yaþar. Kocakarý Soðuðu günleri geçtikten sonra, halkýn büyük istekle ve sevgiyle beklediði Nevruz bahar bayramý gelir. Mart aynýn 22 gününde Nevruz, Prizren halkýnda yerini almýþ en önemli bahar bayramlarýndan biri sayýlmaktadýr. Prizren halkýnda Bahar Bayramlarýnýn kutlanmasý devamlý olarak yýllarca sürüp gitmiþtir. Halk bu günlere büyük önem verdiði için özel hazýrlýklarý yapar, kýr gezintilerine ve belli mesire yerlerine gider ve bu günleri topluca kutlarlar. Gençlerden fazla yaþlýlar da Bahar Bayramlarýna sevinirler. Bahar bayramlarýn kutlama geleneði ve adetleri bizlere ta eski çaðlardan beri Ecdadýmýz tarafýndan bütün yaþam tarzýmýzla, örf, adet, gelenek, görenek, dil, din, folklor, masal, ninni, türkü, inançlarýmýzla buralara taþýnarak bu günlere kadar ulaþabilmiþtir. Prizren halký bahar bayramlarýnýn ilkini her yýl Dal-tulum denilen günde ve mesire yerinde 14 Marta yani 22 Marta kutlanan Nevruz Bayramýndan bir hafta önce kutlar. Uzun yýllar öncesine Daltulum bahar bayramýn nasýl kutlandýðýný ve o günde nelerin yapýldýðýný öðrenmek için biz 13. Mart gününde Kurila semtini ziyaret ettik orada bazý yaþlý semt sakinleriyle DALTULUM bahar bayramýyla ilgili bildiklerini öðrenmeye çalýþtýk. Adnan Nurko: Daltulum kutlamalarý ve orada yapýlan inançlar ve adaklarýn dinle bir alakasýnýn olmadýðýný hem söylemem gerekir. Daltulum kutlamalarý bir gelenek ve adettir ve bu adedi Prizren halký yýllardýr kendine has özelikleriyle ve þartlarla kutlamaktadýr. Daltulum denilen yerde Prizren halký bundan 25-30 yýl öncesine çýkardý ve orada bir günlüðüne kadar erzak alarak bu günü çeþitli oyun, þarký ve diðer eðlencelerle geçirirdi. Alýnan erzaklarda mutlaka ekmek, sarýmsak ve kaynýnmýþ yumurta bulunmaktadýr. Burada yapýlan adetlerden biri çocuklarýn yere yatmasý tesliça denilen keser ile yerler çapalanýp insan þeklinin yapýlmasýdýr ve o kesilen çimenlerin yerine sarýmsaðýn atýlmasýdýr. Ben de bir kurilalý olduðumdan dolayý buraya çocukken annemle birlikte geliyordum ve burada bütün gün kalarak diðer çocuklarla eðlenirdim. Uzun yýllardýr artýk dal tuluma kalabalýk bir þekilde çýkýlmamaktadýr. Ayþe Bütüç: Ben Hoça mahalleliyim, fakat Kurilaya evlendiðimde genç gelin olarak ben de kaynanamla ve diðer ev çocuklarýyla birlikte her yýl 14 Marta Daltuluma çýkardýk ve orada bütün gün kalýrdýk. Daltuluma çýkanlar yanlarýna Allah’ ne verdiyse içecek ve erzak alýp orada kaldýklarý bütün gün içinde onlarý yer içerlerdi ve eðlenirlerdi. Çocuklara oyuncaklar satýn alýnýrdý ve çocuklar bildikleri bütün oyunlarý oynarlardý. Çalgýlar eþliðinde burada bulunanlar Prizren oyunlarýný da oynanýrdý. Kadýnlar burada çocuklarýna kýz beðenirlerdi. Evden alýnan yumurtalar burada Perþembe, 31 Mayýs 2007 Tefrika (4) “Daltulum” (2) tokuþturulurdu ve ondan sonra yenilirdi. Çocuklar yere yatýrýlýp keser ile izleri çizilirdi ve o yerlere sarýmsak atýlýrdý. Daltulumda çýkan insanlar baharýn geldiðini kutlardý. Bizim zamanýmýzda büyük kýþlar olurdu ve bir metreye kadar kar yaðardý, çoðu aileler sadece tarýmcýlýkla uðraþtýklarý için bütün kýþ evde kapanýp baharýn gelmesini beklerdi. Baharýn gelmesi o dönemlerde Prizren halkýnda bir bayram olarak kutlanýrdý, çünkü havalar ýsýnýp insanlar kýrlarda- tarlalarda ekmek parasý kazanmak için çalýþmaya baþlamalarýndan dolayý buna sevinip daltulum gününü baharýn ilk bayramý olarak kutlardý. Benim þu anda 73 yaþým vardýr ve ben gün bugün hala çocuk, gelin ve torunlarýmý alýp biraz da olsa her yýl bu bayýra çýkýp eski adetlerimizi yapmaya özen göstermekteyim. Dal tulum Osmanlýca bir anlam taþýmaktadýr. Dal genel anlamý dýþýnda, arka veya sýrt anlamý ve çýplak ya da yalýn anlamýný da taþýmaktadýr. Dal vermek dayanmak demektir Dolayýsýyla dal-tulumun anlamý da Prizrenlilerin bildiði sýrtla deðil tulumla yere dayanmak anlamýný taþýmaktadýr. Prizren halkýnda daltulumla ilgili çok güzel bir mani vardýr bülü Belirdi mi Daltulum günü Baþlar açmaya Prizren’in süm- Havanýn ýsýnmasýný muþtular Göçmen kuþlarýn leyleði bülbülü (A.Ýðciler) Daltulum Prizren’in Maraþ semti ve Aciza Baba Türbesi karþýsýnda uzanan bir bayýrdýr. Buradan bütün Prizren ve Kurila semti görülmektedir. Önceleri bu bayýr yanýndan Kasým baba Deresi geçmekteydi. Daltulum Kurila Mahallesinin çok deðerli bir öðesini oluþturur, çünkü havalar ýsýnmaya baþlayýnca kurula sakinleri oraya çýkmaya baþlarlar ve buradan Prizreni ve semtlerini en iyi bir þekilde seyrederler Bir bahar bayramý olarak kutlanan Daltuluma çok eskilerden çok sayýda insan gelirdi Çocuklar için çeþitli oyuncaklarýn, yiyeceklerin satýlmasý ayrý bir zevki verirdi. Herkes baharýn geliþine sevindiði için daha www.yenidonem.org 12 neþeli görünürdü, içtenli Prizren þarký türkülerini söyledi. Adak için gelenlerin sayýsý çok RAÝF VIRMÝÇA olurdu. Hele oðluna kýz seçmek isteyen anneleri ayrý bir telaþ alýrdý. Çünkü Daltulumda kýz beðenilir ve ona göre karar verilirdi. Kýzlar iyice süslenmiþ, Daltulumda adeta defile yaparlardý. Hovarda genç erkekler de onlardan uzak kalmaz, kýzlara beyitler atar, etraflarýnda dolanýrlardý. Daltuluma gidenler, tam bir bahar sevincini hisseder, baþka türlü soluk alýrdý. Aðýr kýþ günlerinden kurtulan insanlar, Daltuluma gitmek için önceden hazýrlanýrlardý. Genç kýz ve erkekler ise bu hazýrlýklarýný birkaç gün önce tamamlardý. Daltulumda geleneksel adaklar da yapýlýrdý. Adaðý yerine gelmesi için oraya giden ana babalarýn çoðu, yanlarýna bir keser ve bol miktarda sarýmsak alýrdý. Adaðý gerçekleþmesini isteyen kiþi, yere sýrt üstü yatýr, el ve ayaklarýný açardý. Onun annesi ya da babasý, vücut kenarlarýyla keserle çimenleri çapalar, kesilen yerlere birer diþ sarýmsak eker ve genelde þu maniyi okurlardý. Sarýmsak sarýmsak sal da git Varsa kýzýmýn(oðlumun) hastalýðýný al da git Sarýmsak sarýmsak sal da gel Yoksa kýzýmýn(oðlumun) saðlýðýný ver da gel (A.Ýðciler) Daltulum’a gidenler, yanlarýna evlerde kaynatýlmýþ yumurtalarý da alýrlardý. Yemek zamaný gelince, ilkin yumurtalar bahis koymak üzere tokuþturulurdu. Kýrýlmayan kaynatýlmýþ yumurtalar ise Daltulum’un daha yüksek yerinden aþaðýlara koyuverirdi ve bu adet te Daltulum’un en önemli geleneksel edinimlerinden biri sayýlmaktaydý. Daltuluma insanlar çoðunlukla ailece giderdi. Her aile kendine göre birer gölgeli yer seçerek orda otururdu ve eðlence yapardý. Öbek öbek oturmuþ insanlar birbirine Daltulum bahar bayramýný kutlar, dargýnlar barýþýr ve topluca þarký türkü söylenirdi oyunlar oynanýrdý. Âþýklarýn oturduklarý yerler ise, seyirci ve dinleyiciler tarafýndan sarýlarak söylenilen türküler ilgiyle dinlenirdi ve bütün türkü ve þarkýlara eþlik edilirdi. Daltulumdaki bahar þenlikleri akþama kadar sürerdi ve akþam baþlayýnca herkes evine giderdi. Daltulumda asýrlar boyunca yaþanýlan bahar þenlikleri artýk unuturlarda kaldý. Buraya bugün çok sayýda insanlar gitmiyor. Eski kalabalýktan, eðlence ve zevklerden hiçbir iz kalmamýþtýr. Sadece tek tük kiþiler veya aileler gelmektedir. (Sürecek) 13 Perþembe, 31 Mayýs 2007 Kültür ÝZLENÝMLER Þairlerimizin Mevlana’lý Þiirleri — Fahri Mermer UNESCO’nun 2007 yýlýný Dünya’da Mevlana Hoþgörü Yýlý olarak kutlama kararý Mevlana’nýn, dolayýsýyla Türk kültürünün dünyada tanýtýlmasý için önemli bir fýrsattýr. Hoþgörüye muhtaç dünyamýzda Mevlana hoþgörüsünün - Mevlana felsefesinden yayýlan huzur verici aydýnlýðýn paslanmýþ kalplere, hýrslý beyinlere yeni, 21. yüzyýla özgü bir biçimde hitap etmesinin çok yönlü yararlarý olacaktýr. Kosova Türk aydýnlarý, dernekleri ve kuruluþlarý olarak bu Mevlana Hoþgörü Yýlý’nda etkinliklerimizi Mevlana’nýn kendi aramýzda olduðu gibi, iç içe yaþadýðýmýz diðer toplumlar arasýnda da tanýtýlmasý alanýnda çalýþmalýyýz. 2001 yýlý mayýs ayýnda bu hayata gözerini yuman gazeteci ve þair Fahri Mermer’in bende Mevlana’ya sunulmuþ ve þairimizin kendi eliyle (el yazýsýyla) yazýlmýþ bir þiiri vardýr. Fahri Mermer’in bu þiirini aþaðýda sizlerle paylaþmak istiyorum. Bundan önce burada bir parantez açarak biraz Fahri Mermer’den söz etmek istiyorum: Kosova Türklerinin ender aydýnlarýndan biri sayýlan Fahri Mermer’in ölümünden bir veya iki ay önce “Türkçem” yayýnlarýnda çýkan “Üç Ýnci” þiir kitabýna yazdýðým bir deðerlendirme yazýmda bu þairimizin þiirlerinde zengin kültürümüzün yansýmalarýnýn bulunduðu, iþlenen konular çerçevesinde yer yer yabancýlaþmanýn þiir tablolarýnýn var olduðu, özlü, güçlü, usa dayanan dizelerin arý Türkçe’yle, deyimlerimizle ve diðer ulusal deðerlerimizle süslendiðini dile getirmiþtim. 2001 yýlý þubat ayýnda birkaç arkadaþýmla birlikte Fahri Mermer’i evinde ziyaret etmiþtim. Hasta olduðunu biliyordu, bunun yaný sýra, aydýnlýk kiþiliði sayesinde, kendi hayat görgüsünü, kültür birikimini ve dil zenginliðini dizelere yansý- Mehmet Âkif’te “Medeniyet” (10) Büyüklerimiz Osmanlý’nýn en buhranlý yýllarýnda yetiþmiþ, çekilen sýkýntýlarý yakýndan görmüþ ve bizzat yaþamýþ, yaþanan hadiseleri de tahlil ederek kurtuluþ reçeteleri sunmuþ olan M. Akif Ersoy, “medeniyet” hususunda son derece tutarlý, akýlcý ve tarihi gerçeklerle örtüþen þuurlu bir çizgide durmuþtur. Genel bir bakýþla, M. Akif’in ilerleme, yükselme olarak gördüðü medeniyeti yücelttiði, ona sahip çýktýðý ve onun elde edilmesi gerektiði söylenebilir. Bu da ilim, fen, sanayi gibi unsurlarla mümkündür. Batý bu unsurlara sahiptir. Bunlar Avrupa’da da olsa alýnmalýdýr. Ancak, Akif’in karþý çýktýðý medeniyet, Batý medeniyetinin ikinci yüzünü oluþturan, parçalayýcý, zalim, vahþî, hak tanýmaz taraflarýdýr. M. Akif’in medeniyet düþmaný olduðu zannýný verdiren de Akif’in Batý’nýn bu yüzünü ortaya koyduðu þiirleridir. Sonuçta Ýstiklâl Marþý þairimiz, her yönüyle ilerleme, yükselme, geliþme taraftarý olan, insan haklarýna, uluslar arasý hukuka saygýlý, kuvvet yerine hakký üstün tutan, insanlýða ve insânî deðerlere önem veren fâzýl medeniyetin taraftarýdýr ve o medeniyetin aþýðýdýr. _____________________________ Kaynaklar: Ali Nazima, (1318): Mükemmel Osmanlý Lügatý, Dersaadet. Caným, Rýdvan-Çalýk, Etem (1995): Mehmet Akif ve Ýstiklâl Marþý, Yedi Ýklim Yay., Ýstanbul. Devellioðlu Ferit, (1993): Osmanlýca-Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydýn Kitabevi Yayýnlarý, Ankara. Düzdað, M. Ertuðrul (1998): Mehmet Akif Ersoy, Kültür Bakanlýðý Yay., Ankara. Ersoy, Mehmet Akif, (1990): Safahat (Edisyon kritik), haz: M Ertuðrul Düzdað, Kültür Bak. Yay., Ankara. Ersoy, Mehmet Akif (1327): Edebiyat Bahisleri, Sýrat- ý Müstakim, c. 6, no: 147. Ersoy, Mehmet Akif, (1336): Nasrullah Kürsüsünden, Sebilü’rReþad, c. 18, no: 464. ÝS KE N DE R MU Z BE G tarak yeni bir þiir kitabý hazýrlamakta kararlý olduðunu bize anlatýyordu. ...Ve Fahri Mermer “Üç Ýnci”nin yayýnlanmasýnýn ardýndan bu hayata gözlerini yumdu. Fahri Mermer her yýl ölüm yýldönümünde Prizren’de törenle anýlmaktadýr. Ben bu yýl Prizren’de düzenlenen Fahri Mermer’i ölüm yýldönümünde anma toplantýsýna katýlamadým çünkü Prizren’in dýþýndaydým. Fahri Mermer’in ölüm yýldönümünde ben Ýzmit’te Kocaeli Üniversitesi Yurtdýþýnda Yaþayan Türklerin Sorunlarýný Araþtýrma ve Uygulama Merkezi’nce düzenlenen bir konferansa katýlmak üzere Ýzmit’teydim. Bu konferansýn Fahri Mermer’le ne ilgisi mi vardýr? Anlatayým: Bu konferans etkinlikleri çerçevesinde Kocaeli Üniversitesi’nde 22 Mayýs 2007’de düzenlenen Þiir Buluþmasý’nda Fahri Mermer de, kýsa bir törenle 6. ölüm yýldönümünde anýldý: Bu þiir buluþmasýnda þiirlerini okuyan Fahri Kaya, Avni Engüllü, Zeynel Beksaç, Ýskender Muzbeg, Leyla Þerif, Filiz Nezir gibi Kosovalý ve Makedonyalý þairler yaný sýra Fahri Mermer de kendi þiiriyle temsil edildi — bu þiir buluþmasýnda Fahri Mermer’in hay- atýndan kýsa bilgiler ve þiirinden örnekler þiir severlere sunuldu. Fahri Mermer’i ölümünün altýncý yýlýnda hürmetle anýyor, onun “Gel” baþlýklý þiirini sizinle paylaþmak istiyorum. Fahri Mermer GEL Ýnat etme gel Yüzünde iyilik izi Gözünde güzellik gülü Solmadan gel. Sonra doðarsa güneþ Önce eserse yel Zaman geç olur Sen geç kalma gel. Aldýrma gel Onu bunu dinleme Uzat elini bekleme Bir an önce gel. Ýnat etme gel Yüzünde iyilik izi Gözünde güzellik gülü Solmadan gel. Prizren, 18.02.1985, saat 00,04 Gökalp, Z. (1992): Türkleþmek, Ýslamlaþmak, Muasýrlaþmak, Toker Yay., Ýstanbul. Gökalp, Z.(1994): Türkçülüðün Esaslarý, Ýnkýlap Kitabevi, Ýstanbul. Muallim Naci, (1995): Lügat-ý Naci, Çaðrý Yay., Ýstanbul. Risale-i Nur Enstitüsü, (2001): Osmanlýca-Türkçe Lügat, Yeni Asya Neþriyat, Ýstanbul. Özön, Mustafa Nihat, (1997): Osmanlýca-Türkçe Sözlük, Ýnkýlap Kitabevi, Ýstanbul. Said Halim Paþa, (1993): Buhranlarýmýz ve Son Eserleri, haz. M. Ertuðrul Düzdað, Ýz Yay., Ýstanbul. Nursi, Bediüzzaman Said, (2001): Mektubat, Yeni Asya Neþriyat, Ýstanbul. Nursi, Bediüzzaman Said, (1993): Hutbe-i Þamiye, Yeni Asya Neþriyat, Ýstanbul. Þemseddin, Sami (1989): Kâmûs-i Türkî, Çaðrý Yayýnlarý, Ýstanbul. Þengüler, Ý. H. (1990): Açýklamalý Mehmed Akif Külliyatý, C: 5-6, Hikmet Neþriyat, Ýstanbul. Timurtaþ, F. Kadri (1987): Mehmet Akif ve Cemiyetimiz, Kültür Bakanlýðý Yay., Ankara. Türk Dili Kurumu, (1988): Türkçe Sözlük, Türk Tarih Kurumu Basýmevi, Ankara. (SON) Tiyatro Günlüðü (2) Röportaj Tiyatro Yapmanýn Koþullarý “Tiyatroyu dört duvar arasý perdelerle kýsýtlamak doðru deðildir, tiyatro her yerde yapýlýr” diyordu Nafis Gürcüali, ama gel gör ki her yer tiyatro yapmaya izin vermiyordu. Yani tiyatro her yerde ve her koþulda yapýlabiliyordu ama her yer ve her koþul tiyatronun yapýlmasýna izin vermiyordu. Bugüne gelen, azimle direnen bir tiyatrocu neslin üründür. D sunda Türkçe, Arnavutça ve Sýrpça tiyatrolar sahneleniyor. Ve Türk tiyatrosu o dönemde orada etkinliklerine devam ediyor; çünkü þartlar daha iyi. Tiyatro kopuþlar da gösterse aslýnda çok büyük bir kopmalar deðil bunlar, çeþitli yerlerde skeçler, ufak oyunlar ile hep süreðenliðini korumuþtur...” Gönlünün hâlâ tiyatroda olmasýna raðbir þal ile oluyormuþ, karton ve saire men tiyatrodan kopan sanatçýlardan eneyimli tiyatrocularýmýzdan Hayrullah Þkurtak ile konuþuy- kullanýlmýþ. Günümüze kýyasla daha Mehmet Bütüç ise þunlarý anlatýyor düþük bir þartlar varmýþ o zaman. oruz; diyor ki: “Tiyatro yaptiyatronun geliþmesi sürecinde: “1951 Ama bugünü de bugünün maya imkan tanýnýyor tabi ama yýlýnda Doðru Yol derneðinin kurulkoþullarýnda deðerlendirdiðimiz bizim kültür evinde sadece biz masýyla ilk olarak resmi bir biçimde deðiliz; yani sadece baþlýyor tiyatro Türk tiyatrosu kolu. Ondan sonra çalýþmýyor. Kültür Evi Sendika Birliði çerçevesinde Arnavut binasýnda Þehir tiyatrosu ve Rom tiyaTiyatrosu baþlýyor trosu da var. Ayrýca 1956’lý yýllarda. Kültür Evi sadece tiyaÝkinci dünya tro için kullanýlan bir savaþýndan sonra mekan deðil. kendi binasýyla, Konserler de veriliyor, kendi tiyatro baþka amaçlar için de salonuyla ve resmi kullanýlýyor.” olarak ilk kuþaðýn Ne demek istiyordu bu döneme ait Hayrullah Þkurtak: olduðunu bu Kýsýtlý þartlara ve dönemde mekana sýkýþtýrýlmýþtý baþladýðýný tiyatro ve bu þartlarda söyleyebilirim. bir þeyler yapýlmaya Türk tiyatrosunda çalýþýlýyordu. ister Türkiye’den Sahnelenen bir oyunun Tiyatro sokakta da oynanabiliyordu. Seyircileri içine katarak... yazarlarýn oyunarkasýnda bir dizi emek larý ister yerli ve azim vardý ama bir yazarlar veya eski Yugoslavya zaman bizim þartlarýmýz gene yok. dizi engel de eksik olmuyordu. yazarlarýn tiyatro oyunlarý Dekor kostüm þartlarý gene yok. Hayrullah þöyle özetleyip somutTürkçe’ye çevrilerek sahnelenmiþtir. Dekoru, kostümü bize gene kimse laþtýrýyor çekilen sýkýntýlarý: “Her 60’lý yýllara kadar Hüda Leskovçalý, yapmýyor biz kendimiz yapýyoruz. zaman oyunlar Nisan-MayýsAziz Buþ, Durmiþ Selina, Ýzzet Kiser Ve kendi þartlarýmýzý kendimiz Haziran’a denk gelir. Tabi Arnavut gibi bir nesil yetiþmiþtir. yaratýyoruz.” tiyatrosu da oyunlarýný o tarihlere denk getiriyor. Rom tiyatrosu da. Yönetmen ve tiyatrocu Nafis Gürcüali Tiyatro kendi þartlarýný yaratmýþtý. Bir bakýyorsun bir ay içinde sahne de, Bütüç’ü destekler nitelikte anlatýyprovasý için sadece 10-12 günlük bir Tiyatrocular ekip olmayý becereor kendi bildiklerini yazýlmayan tiyazaman kalýyor. Çünkü diðer gruplar bilmiþti ve bu beceriyi sürekli kýlmayý tro tarihinde... “1950’li yýllarda da. Deniz Dadale, tiyatroda çok zor da prova yapacak. Bu konularda Sendika Binasý varmýþ. Orada Aziz þartlarýn var olduðunu söylüyor. Ama bazen problemler de yaþadýk. Buþ, Cemal Kýlýç, Hüda Leskovçalý, kendi içlerindeki azmin gücü olsa Geçen sene Tarla Kuþuydu Durmiþ Selina, bunlar orada sahgerek bu zoru bugüne kadar aþmayý Juliyet’in genel provalarýna nenin üzerinde perdesi olan bir baþarabildiler. baþlamýþtýk; bir baktýk ki havalar mekanda kendi oyunlarýný sah“Tiyatroda çok zor koþullar var. bozuldu yaðmurlar yaðdý ve dýþarýnelemiþler. Oyunlarý kendileri de Bazý zamanlar oldu, evimizden da yapýlmasý planlanan bir folklor yazmýþlar ve oynamýþlar. Dünya dekor, kostüm bile getirdik. Bazý festivali Kültür Evine alýndý. yazarlarýnýn bazý oyunlarýný da zamanlar arkadaþlarýmýzýn da Böylece bir hafta boyunca biz oynamýþlar. Benim gördüðüm yardýmý ile sponsorlar buluyoruz kaldýk. Ýþte bütün bu sebeplerden kadarýyla Gogol’un Müfettiþ’ini ama çok az ve zor gidiyor. Yani çok dolayý aslýnda tiyatro yapmanýn oynamýþlar. Bura halký için tanýdýk zor koþullarda çalýþýyoruz ama zor imkanlarý kýsýtlý. Biz sadece metin olan bazý yazarlarýn da oyunlarýný olaný da baþarýyoruz.” provasý yapmýyoruz, sahneye de oynamýþlar. Benim hatýrladýðým ihtiyacýmýz var. Ama bunun için kadarýyla o dönemlerde perdeli Kosova’da Türk tiyatrosu tarihinin yeterli imkanlara sahip deðiliz. oyunlar oynanmaya baþlamýþ.” hiçbir zamanýnda geniþ imkanlara, Keþke bir sahne daha olsaydý.” mükemmel þartlara kavuþamadý. Gürcüali devam ediyor anlatýþýna: Onlarýn yaptýðý tek mükemmellik, kýt Etem Kazaz ise daha farklý bir per“Daha sonralarý Üsküp’ten de tiyaspektiften bakýyor tiyatro þartlarýna ve imkanlara raðmen çok büyük oyunlarý trolar gelmeye baþlamýþ ve Kültür günümüzden bugüne geçen bir süreçte sahneleyebilmekti. Evi Binasý inþa edilmiþ ve hizmete tiyatro yapmanýn koþullarýný kýsaca girmiþ. Bu Kültür Evi binasýnda ben Rumeli Türk Tiyatro Sanatçýlarý deðerlendirmesini isteyiþime þu yanýtý çocukluðumda Üsküp’ten gelen bir Derneði Baþkaný Etem Kazaz, tiyatroveriyor: “O dönemi düþünmeden Türk tiyatrosunu izlemiþtim. Daha nun kýpýrtýlarýný basitçe hazýrlanan sadece bu dönemi düþünsek þartlar sonra iþte bizim yüksek pedagoji skeçlere kadar uzatýyor ve þöyle pek deðiþmiyor Türkler için... O okulu dediðimiz okuldaki gençler anlatýyor: “1930’lu yýllarda orda zamanda da þartlar yokmuþ, bu çok aktifti ben onlarýn da hazýrdönemde de þartlarýmýz yok. Teknik burada çeþitli skeçler sahneleniyor. ladýðý oyunlarý izlemiþtim.” 1935 yýlýna gelindiðinde bir þenlik olarak ise þartlarý düþünürsek, tabi toplantýsýnda tam bir tiyatro oyunu ki 70 sene önceye göre imkanlar Bu döneme kadar ufak aralýklý veya sahneleniyor. Ve aralýklarla bu daha iyi. O zamanlarda ýþýklandýrimkanlara göre kopuklu kopuklu devam ediyor. 1960’lý yýllarda ma, geniþ sahne gibi imkanlar yokoyunlar veya skeçler hazýrlanmýþ. Prizren Kültür Evi çerçevesinde o muþ þimdi bunlar var. Dekoru Doðru Yol Derneði bünyesindeki tiyazamanlar Branislav Nuþiç tiyatrokostümü o zaman bir þalvar, baþýna tro kolu çerçevesinde oyunlar veya Perþembe, 31 Mayýs 2007 14 skeçler hazýrlanmýþ. Skeçler ekseriyetle Doðru Yol Derneði’nin konserlerinde sunulmuþ. Bu skeçlerin efsanevi ismi de kuþkusuz Bekir Hocalar’dýr. Bakýn Bekir Hocalar nasýl anlatýyor bu durumu: “Ben konserlerde skeçler yaparak oyunlara baþladým. Bütün metinleri kendim yazardým ve hazýrlardým. Tabi ben güncel olaylarý ele alarak, eðitici bir þeyler vermek, yanlýþlýklarý ortaya atmak için çýktým ortaya. Birilerini küçümsemek için deðil. Bugün o nesil insanlar beni nerede görseler baðýrlarýna basarlar. Ben hep iyi bir þeyler yapmaya çalýþtým. Skeç hazýrlamak da o kadar kolay deðildir. Bir güldürücü olarak senin gülmemen lazým ki baþkalarýný güldürebilesin... o biraz zor ama bana Allah vergisi bir þeydir ben kolay gülmem. Bir tarihte benim üzerime bahse girdiler. Bekir’i güldürebilirsen þu kadar para veririm diye, ben o kadar gülmeyi beceremem.” Ama güldürmeyi kesin olarak becerebiliyordu usta tiyatrocu Bekir Hocalar... Nafis Gürcüali noktayý koyuyor, bugün kendi adýný taþýyan Kültür Evi çerçevesindeki Türk tiyatrosu 1978’den itibaren aktif bir biçimde ve bugüne kadar duraksamadan faaliyetine baþlamýþtý. Tek cümleyle þöyle diyor Gürcüali: “1978’den itibaren Kültür Evi çerçevesinde Türk tiyatrosu yeniden aktif bir biçimde çalýþmaya baþladý.” Etem Kazaz da görüþtüðümüz diðer tiyatro sanatçýlarý da bu konuda hemfikirler. 1978 yýlý, tiyatro için bir milattý. Etem Kazaz þöyle geçiyor konuya, “Daha sonra kültür evinde istikrarlý bir döneme girildi. Ýlk oyunu 1978 yýlýnda oynadýk.” Mehmet Bütüç ise “1978 yýlýnda Prizren’de yeniden amatör Türk tiyatrosu canlanmaya baþladý” diyor. Nafis Gürcüali’nin “Türk tiyatrosu yeniden aktif bir biçimde çalýþmaya baþladý”, Etem Kazaz’ýn “Ýstikrarlý bir döneme girildi”, Mehmet Bütüç’ün ise “1978 yýlýnda Prizren’de yeniden amatör Türk tiyatrosu canlanmaya baþladý” dediði bu dönemin arkasýnda eski Yugoslavya çapýnda birincilikler ve nice nice tiyatro ödülleri yatýyordu. Ta ki birilerini rahatsýz etmeye baþlayýncaya kadar. Bu göreli istikrarlý ve rahat koþullar kendisi gene sorunlara ve aþýlmaz engellere býraktý. Etem Kazaz þöyle feryat ediyordu: “Türk tiyatrosu ne zaman ki büyük baþarýlara imza atmaya baþladý, o zaman problemler de ortaya çýkmaya baþladý. Bu gerçekten böyledir ve her zaman böyle olmuþtur, bugün de bu böyledir. Biz Türk tiyatrosu olarak ne zaman büyük baþarýlar elde edersek hemen Türk tiyatrosuna bütçe kýsýtlanýrdý. Günümüzde de öyledir.” Haftaya: Kaldýðýmýz Yerden Devam Edeceðiz 15 Perþembe, 31 Mayýs 2007 Türkçenin Kosova’sý 29 MAYIS 1453 Bin atlý, akýnlarda çocuklar gibi þendik; Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik! Ak tolgalý beylerbeyi haykýrdý: Ýlerle! Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle... Þimþek gibi bir semte atýldýk yedi koldan. Þimþek gibi Türk atlarýnýn geçtiði yoldan. Bir gün doludizgin boþanan atlarýmýzla Yerden yedi kat arþa kanatlandýk o hýzla... Cennette bugün gülleri açmýþ görürüz de Hâlâ o kýzýl hatýra titrer gözümüzde! Bin atlý akýnlarda çocuklar gibi þendik; Bin atlý o gün dev gibi bir orduyu yendik! Bilinen ilk zamanlardan beri Türkler açýsýndan fetih önemli bir durum olmuþtur. Türklerde dünyaya yayýlmak, dünyayý yönetmek anlayýþý her dönem için söz konusudur. Tabii, bazý dönemlerde fetihlerle açýlan yeni ülkelerin bereketi söz konusu iken bazý dönemlerde fetihlerin aksine toprak ve can kayýplarý söz konusu olmuþtur. Bu durum, Türklerin dünyadaki rolleriyle de doðru orantýlýdýr. Yönetmeye ve büyük devletler kurmaya alýþkýn bir halk için zaferler ne kadar büyükse, kayýplar da o kadar büyük olabilmiþtir. Türklerin ve Müslümanlarýn en önemli devletlerinin baþýnda gelen Osmanlý Ýmparatorluðu, hem muazzam ilerlemeleri hem de inanýlmaz kayýplarýyla hatýralarýmýzda. On üçüncü yüzyýlýn sonlarýnda baþlayan Osmanlý fütuhatý, yýllar ve yüzyýllar boyu artarak sürdü. Müslümanlýðýn harmanladýðý Osmanlý sancaðýný o günkü dünyanýn yönetim bölgelerinin hepsine taþýyan bir devletti o. Bu sayfada Osmanlý’nýn adýna sýkça rastlamýþsýnýzdýr. Geride kalan bir durumun bu kadar anýlmasýný belki de gereksiz bulanlarýnýz olmuþtur. Ancak, ben herkese Osmanlý’nýn iyi anlaþýlmasý gerektiðini söylüyorum ve söyleyeceðim de. Küçücük Osmanlý Beyliði’nden dev Osmanlý Ýmparatorluðu’na dek geçen sürede yaþananlar büyük dersler içermektedir. Osmanlý denilen þey sadece bir devlet veya hanedan adý deðildi. Osmanlý, bir medeniyetin de adýydý. Öyle bir medeniyetti ki Osmanlý Devleti yýkýldýktan sonra, o medeniyet çizgisine ulaþmak dünya için mümkün olmadý. Ne Avrupa ne Asya, ne de Amerika kýtasýnda bu medeniyet çizgisi ve yaþam tarzý oluþturulabildi. Bunu Osmanlý halký baþardý; Türk’üyle, Arnavut’uyla, Fars’ýyla; Müslümanýyla, Hristiyanýyla... Ýþte, o büyük Hazýrlayan: Abdülhadi Taduþka Güncel Alpay ÝÐCÝ dünya devletini ve medeniyetini yaratan Osmanlý Ýmparatorluðu’nun baþkentinden bahsedeceðim bugün. Dünya baþkenti, Türklerin en büyük þehri; Ýstanbul. 29 Mayýs 1453’ten sonsuza dek önce Türklerin ve Müslümanlarýn, sonra da üzerinde yaþayan diðer halklarýn þehri olan bu büyük þehir için neler yazýlmadý ki! Ne görkemli bir fetihle baþlamýþtý Ýstanbul’un son ve en büyük hikâyesi! Dönem 15. yüzyýl. Fatih Sultan Mehmet, fetih öncesi Bizans’ýn en önemli kuvvet ve ikmal yolu olan deniz yolunu, Osmanlý kontrolu altýna almak maksadýyla; Anadolu Hisarý’nýn karþýsýna keþfini bizzat kendisinin yaptýðý Rumeli (Boðazkesen) Hisarý’nýn yapýmýný baþlatmýþtý. Anadolu Hisarý da tamir edilip, hisara top yerleþtirilmiþti. Firuz Aða kumandasýnda dört yüz kiþilik muhafaza kuvveti ve devrin en güçlü ateþli silahý olan toplarýn yerleþtirildiði Rumeli Hisarý’nýn tamamlanmasýyla, Boðaz’ýn trafiði kontrol altýna alýnýp, Sultan Mehmet Han’ýn ýyla da, geçiþ talimatý yayýnlanmýþtý. Fermana göre; “Boðaz’dan her geçen gemi, kaleye belli mesafe yaklaþtýðýnda yelkenlerini indirerek, Hisar komutanýna, nereden gelip nereye gittiðini, yükünün özelliðini bildirecek, belli miktar vergi verecek, sonra geçmesine müsaade edilecek, aksi þekilde hareket edenler batýrýlacaktý”. Bu talimata uymak istemeyen bir Venedik gemisi, topçu ateþiyle batýrýlýnca, iþin ciddiyeti herkes tarafýndan anlaþýldý. Osmanlý sultaný; Mora’dan gelecek kuvvetlere karþý Turhan Bey’i, Avrupa’dan gelecek kuvvetlere karþý da akýncýlarý vazifelendirmiþti. 1452—1453 kýþý, Edirne’de kuþatma hazýrlýklarý içinde geçti. Büyük toplar dökülüp tecrübe atýþlarý yapýldý. Büyük fethe hazýrlanýlýyordu. O dönem dünyasýnýn en önemli þehri Osmanlý’nýn olmalýydý. Osmanlý sultaný, kuþatma hazýrlýklarý içinde iken, Bizans ?mparatoru Konstantin, devletlerine elçiler yollayarak onlar? durumdan haberdar ediyor ve yard?m istiyordu. Bizans’a Karadeniz’den Venedik larý, Cenovalý kaptan Gianni Giustiniani Langus, Sakýzlý Maurise Cantaneo yardýma gelmiþti. Bizans imparatoru þehrin savunmasýný Cenevizli kaptan Giustiniani’ye vermiþti. Surun kenarlarýnda bulunan dolu vaziyetteki hendekler açýlýp, yenileri kazýldý. Haliç’teki meþhur zincir Venediklilere gerdirilerek þehir, deniz saldýrýsýndan korunmaya çalýþýldý. Adalarýn tahkimi ve þehre erzak yýðmakla, Bizanslýlar, kuþatmaya karþý son savunma hazýrlýklarýný yaptýlar. Aslýnda, Bizans ordusu karmakarýþýk bir yapýya sahipti. Bulgar, Ýtalyan, Fransýz, Moralý, Giritli, Alman ve Ýngiliz ücretli askerlerinden oluþuyordu. Osmanlý kuþatma harekâtý baþladýðýnda, ?ehrin nüfusu yetmiþ bin civarýnda olup, Bizans ordusu, ücretli asker ve yardýma gelen Haçlý kuvvetleriyle yirmi bin kadar asker ile elli gemiden oluþuyordu. Osmanlý ordusu, bütün sefer hazýrlýklarýný tamamladýktan sonra 1453 yýlý Þubat ayýnda aðýr topçu grubu eþliðinde baþkent Edirne’den yola çýkarýldý. Anadolu ve Rumeli’deki bütün silahlý kuvvetler, Türk-Ýslam âleminin her tarafýndan gelen þeyh, tarikat pirleri ve derviþleri ile Aydýnoðlu, Karamanoðlu gönüllü kuvvetleri ve Osmanlý hoþgörüsüne hayran Macar, Ulah, Alman, Latin, Rum askerlerden meydana gelen Osmanlý ordusunun mevcudu, 125.000 civarýndaydý. Osmanlý topçusunun atýþlarýyla 6 Nisan Cuma (6 Nisan Osmanlýlar için önemli bir tarih olup bu tarihte çok sayýda sefere baþlanýlmýþtýr. Bursa’nýn alýnýþý bu tarihte gerçekleþmiþtir) günü baþlayan savaþ, 29 Mayýs sabahý Osmanlý askerlerinin “Allah Allah” nidalarýyla son taarruza geçmeleriyle son buldu. Fatih Sultan Mehmet, 29 Mayýs Salý günü öðleye doðru, kýr atýnýn üstünde, yanýnda hocalarý ve ordu kumandanlarý ile beraber muhteþem bir alayla Topkapý’dan Konstantinopolis yani yeni ve ebedî ismiyle Ýstanbul’a girdi. Bizans yönetiminde fakirleþip güçsüzleþen bu þehir Türklerin yönetiminde büyüyüp geliþtikçe geliþti. Yazýma Yahya Kemal’in Akýncý adlý þiiriyle baþlamak istedim. Yahya Kemal, Osmanlý’yý ve onun hatýrasýný güzelce anlatýr þiirlerinde. Fatih Sultan Mehmet’e ve fethin Osmanlý ordusundaki her ferdine tek tek rahmetler okuyorum. Onlar ne büyük insanlardý! Ýstanbul’un deðerini sadece Türkler deðil, bütün Müslümanlar çok iyi bilmelidir. O þehir, týpký Osmanlý’nýn diðer þehirleri gibi, büyük bir tarihin yadigârýdýr. Güzel günlerin hatýrlatýcýlarýyla, zor günlerin ibretlikleriyle dolu þehir. 20. yüzyýlýn baþlarýnda Batý’nýn iþgalini de yaþayan bu þehirden çýkarýlacak çok ders vardýr. Bu dersi hem Prizrenli hem Erzurumlu hem Aþkabatlý hem Þamlý çýkarmalýdýr. Ýstanbul Fethini Gören Üsküdar Üsküdar, bir ulu rüyayý görenler þehri! Seni gýptayla hatýrlar vatanýn her þehri, Hepsi der: “Hangi þehir görmüþ onun gördüðünü? Bizim Ýstanbul’u fethettiðimiz mutlu günü!” Elli üç gün ne mehabetli temaþa idi o! Sanki halkýn uyanýk gördüðü rüya idi o! Þimdi beþ yüz sene geçmiþ o büyük hatýradan; Elli üç günde o hengâme görülmüþ buradan; Canlanýr levhasý hâlâ beþer ettikçe hayal; O zaman ortada, her saniye, gerçek hâl. Gürlemiþ Topkapý’dan bir yeni þiddetle daha Þanlý namýyle “Büyük Top” denilen ejderha. Sarf edilmiþ nice kol kuvveti gündüz ve gece, Karadan sevk edilen yüz gemi geçmiþ Haliç’e; Son günün cengi olurken ne þafakmýþ o þafak, Üsküdar, gözleri dolmuþ, tepelerden bakarak, Görmüþ Ýstanbul’a yüz bin meleðin uçtuðunu; Saklamýþ durmuþ, asýrlarca, hayalinde bunu. Yahya Kemal Soldan Saða (Horizontal) 1. Eskilerden beri uyulan kural — Kosova’da barýþ gücü 2. Prizren’de çýkan ve yayýnlanan Türkçe gazete 3. Evde sinema seyretmek için gereken cihaz — Ozon — Boksör Muhhamed 4. Oksijenin kýsaltmasý — Dünyada ilk yaratýlan canlý — Kino 5. Alfabenin dokuz ve onikinci harfi — Atletik’in kýsaltmasý — Argon 6. Duðalarýn arasýnda ve sonunda okunur — Iþýk, fotoðraf 7. Bayan ses sanatçýsý Karaböcek — Ürdünün baþkenti Yukarýdan aþaðýya 1. Kadýn sinema sanatçýsý Oya.... 2. Korkunç çok iri masal yaratýðý — Boþnakça isminiz 3. Latin Amerikalý þarkýcý Garcia — Bir deðer, yaratan emek 4. Titan — Büyük anne, nine 5. Akraba, ahbap 6. Yaz NÖ — Yunan alfabesinin ilk harfi 7. B.M eski genel sekreteri Kofie — Elektrik direnç birimi 8. Telegraf kelimesinin kýsaltmasý — Dedeler, büyük babalar 9. Bir kol saat makinesi Bulmacanýn çözümü NO:3 Tank, Ýngiltere, Ta, Mia, CL, Ans, R, Kas, N, Adana, E, Ýade, Araf, Krem, Lale To p l u m Din ve Toplum tyucesoy@mynet.com tyucesoy@hotmail.com M.Tevfik Yücesoy Ý ÝSTANBUL’UN FETÝH YIL DÖNÜMÜ (29 Mayýs) stanbul mutlaka fethedilecektir. O’nu fetheden komutan ne güzel komutan ve O’nu fetheden asker ne güzel askerdir”[ Ahmet b. Hanbel, Müsned IV, 325] Ýstanbul, Asya ile Avrupa kýtalarý arasýnda yer alan doðal güzellikleriyle ünlü bir kenttir. Tarihi M.Ö. yedinci yüzyýla kadar uzanýr. Þehir, M.Ö. 657 yýlýnda Megaralýlar tarafýndan kurulmuþtur. Devletin Byzas adlý komutanýnýn adýndan dolayý þehre, Byzantion adý verilmiþi. M.Ö. altýncý yüzyýlda Perelerin eline geçen Byzantion için, Atinalýlar ve Ispartalýlar da savaþmýþ. M.Ö. dördüncü yüzyýlda Ýskender tarafýndan fethedilen þehir M.Ö. üçüncü yüzyýlda Roma Ýmparatorluðu tarafýndan alýnmýþ. M.Ö. 330 yýlýnda Ýmparatorluðun baþkenti olan Byzantion’a, bu kez de Konstantinapolis adý verilir. M.Ö. 395 yýlýnda Roma Ýmparatorluðu ikiye ayrýlýnca Konstantinapolis, Doðu Roma Ýmparatorluðu’nun baþkenti olur. Stratejik önemi ve tabi güzellikleriyle herkesin dikkatini çeken þehir, Gotlar, Ostrogotlar ve Bulgarlar tarafýndan defalarca kuþatýldý, fakat alýnamadý. Bu yoðun saldýrýlar üzerine, Ýmparator Anastasiyanus, Silivri’den baþlayarak Karadeniz’e kadar uzayan surlarý yaptýrdý. Buna karþýn saldýrýlar devam etti. M.S. 7. ve 8. yüzyýllarda Araplar tarafýndan da kuþatýldý. Fakat bu kuþatmalar da sonuçsuz kaldý. 1203 yýlýnda Haçlý ordularý tarafýndan zapt edilerek 1261 yýlýna kadar Haçlýlarýn elinde kaldý. Bu tarihten sonra tekrar Bizanslýlarýn eline geçti. 1299 yýlýnda kurulan Osmanlý Devleti, yavaþ yavaþ büyüyerek geliþti. Anadolu ve Rumeli’de geniþlemeye devam etti. Anadolu ve Rumeli’deki topraklarýmýzýn arasýnda kalan Bizans, mutlaka alýnmalýydý. Bu amaçla þehir, Osmanlýlar tarafýndan birkaç defa kuþatýldý. Ama alýnamadý. 1453 yýlýnda, Padiþah II. Mehmet, hocasý Akþemsettin’in de teþvikiyle Ýstanbul’a yeni bir saldýrý düzenlemeye karar verdi. Önce, Yýldýrým Beyazýt tarafýndan yaptýrýlan Anadolu Hisan’nýn karþýsýna Rumelihisan’ný yaptýrdý. Edirne’de döktürdüðü balyemez adý verilen büyük toplarla savaþa hazýrlandý.6 Nisan 1453 günü, Osmanlý ordusu Bizans surlarý önüne geldi. Bizans Ýmparatoru Konstantin, Haliç’i zincirle kapatarak Osmanlý Ordusu’nun þehre denizden girmesini önledi. 11 Nisan günü kuþatma tamamlandý ve top ateþi baþladý. Yirmi gün süren top ateþinden kesin bir sonuç alýnamadý. Þehrin denizden de kuþatýlmasý gerektiðini düþünen II. Mehmet, bir gece yetmiþ parça gemiyi karadan yürüterek Haliç’e indirdi. Bizanslýlar, sabahleyin Osmanlý Donanmasý’ný Haliç’te görünce büyük bir korkuya ve paniðe kapýldýlar. Haliç’ten ve karadan yapýlan top atýþlarýyla surlarda gedikler açýldý. Bunun üzerine, 29 Mayýs günü bir genel saldýrý düzenlenmesine karar verildi. Hocasý Akþemsettin II. Mehmet’e cesaret veriyor; Hz. Peygamberin, “Konstantin elbet fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne iyi komutan ve onun askerleri ne güzel askerlerdir” sözüyle müjdelenen komutanýn kendisi olduðunu söylüyordu. Bu inançla 29 Mayýs günü son taarruz baþladý. Çok kanlý ve zorlu bir savaþtan sonra birçok þehit verildi. Bu þehitler arasýnda, Bizans surlarýna Türk bayraðýný diken Ulubatlý Hasan da vardý. Nihayet, Mayýs 1453 Salý günü, Ýstanbul fethedildi. Ýstanbul’un fethi, hem Türk tarihi için hem de dünya tarihi için önemli bir olaydýr. Türk tarihi için önemi Ýstanbul’un fethiyle, Osmanlýlarýn, Balkanlardaki ilerlemelerine engel olacak hiçbir gücün kalmamasýdýr Avrupa’da ilerleyiþini sürdüren Osmanlý Devleti, büyük bir imparatorluk haline gelmiþtir. Dünya tarihi bakýmýndan ise, Ýstanbul’un fethi, Orta Çað’ýn kapanýp Yeni Çað’ýn açýlmasýna sebep olmasýndandýr. Ýstanbul, 29 Mayýs 1453 tarihinden 23 Nisan 1920 tarihine kadar Osmanlý Devleti ’nin baþkenti olmuþtur. Bu nedenle Türk ve Dünya tarihini etkileyen bu önemli fethi, her yýlýn 29 Mayýs günü, ayný coþku ve sevinçle kutluyoruz. Hýzýr Neþo Aramýzdan ayrýlalý 4 yýl geçti Dualarýmýz seninle. Ruhun þad, mekanýn Cennet olsun. Acýyanlar: Eþi: Çamile, Kýzý: Ganimet, Oðullarý: Naser, Buyar, Ýliyaz, Afrim, Gelinleri: Merita, Safete, Mirdita, Behare, Damadý: Ýliyaz, Torunlarý: Cihangir, Çýnar, Enis, Emel, Mamet, Elif ve Vatan. C Perþembe, 31 Mayýs 2007 Taþ Köprüsü... Susarsan Takarlar... 16 Alev SÜLEYMAN uma gecesi, bu haftaki yazýmýn konusunu düþünürken, e-postama baktým. Bir çok grupta deðiþik kiþilerden gelen e-postalar dikkatimi çekti. Konu Üsküp’ün mihrapsýz Taþ Köprüsüydü. Yýllardýr onarýmýný beklediðimiz Taþ Köprünün Mihrabý onarýlmadan, Köprünün çarþý tarafý giriþinde, Osmanlý yönetimi tarafýndan idam edilen Karpoþ isimli bir isyankarýn anýsýna bir levha takýlacakmýþ. Söz konusu isyankarýn levhasý konusunda Bakanlar kurulu kararýnýn çýktýðýný ve maddi desteðin Makedonya Cumhuriyeti Kültür Bakanlýðýna ait olup projeyi de Üsküp Merkez Belediyesi üstlenecekmiþ. Mihrabýn yerine konulmasý konusunda, yýkýldýðý günden bu yana yýllardýr deðiþik geliþmeler oldu. Bu yýl bitecek, haftaya proje baþlayacak gibi hikayeler dinledik. Biz bize hep Osmanlý eserlerine yönelik tahribatlarý anlattýk durduk. Ama hiç kimse ciddi bir adýmý üstlenmedi. En büyük tepkimiz Köprü derneðinin yayýmladýðý Köprü dergisinin kapaðýnda, her sayýsýnda mihrabýn yerinde olmadýðýný hatýrlatmasýyla oldu. Mihrap konusunu hep Türkiye’ye havale ettik. Birileri yaptýklarýmýzý dýþardan izlemiþ olsaydý nerdeyse mihrabýn Osmanlý döneminde yýkýldýðý düþünebilirdi. Türkiye’den gelen istisnasýz her heyete “bak mihrap yerinde yok, hadi bunun yapýmýný üstlenin” dedik durduk. Aslýnda, biz her Osmanlý eserine yapýlan tahribatlara, hep ayný cevabý vermeye çalýþtýk, hep ayný hareketi yaptýk. Yanlýþ hareketi. Aramýzda aðladýk. Acilen konuyu (topu) Türkiye ‘ye attýk. Ondan sonra Makedonya Türklerine has hareketle kendimizi susma moduna alýp, sanki Kanuni Sultan Süleyman’ýn yapamadýðýný yapmýþ gibi ortalýkta böbürlene böbürlene dolaþtýk. Sözde çok elde sýfýr. Mihrap yýkýlýrken, Taþ köprüye-Fatih Sultan Mehmet Köprüsüne Yustiniyan köprüsü denilirken, Üsküp’ün tepesine haç takýlýrken, Üsküp’ün Türk Çarþýsýna bir Katolik’in büstü hem de atýyla birlikte konulurken, saat kulelerine haçlar takýlýrken, Hanlara papazlarýn isimlerini verirken, Kale’de Osmanlý esreleri üzerine Amerikan elçiliði yapýlýrken, belediyelerimiz elden tek tek giderken, susuyorsan, Taþ köprüsüne takýlacak bir levha parçasý mý zorumuza gidecek. Hem de yýllardýr var olan Karpoþ büstünün yanýna. Çok mu? Konulsa ne olur konulmasa ne olur?! Bizler tepkiyi sadece tepki vermek için düþündüðümüz için baþaramýyoruz. Her zaman söylediðim sadece faaliyet raporlarýmýz dolgun sayfalar olmasý için törenler yaptýðýmýzdan dolayý asýl amacýn ne olduðunu hep unuttuk. Þimdi yine tepki zamaný. Ama nasýl? Mektup yaz, bildiri gönder, elektronik posta yoluyla gruplarda dertleþ, basýn yayýn ve medya aracýlýðýyla özelliklede Türk medyasý aracýlýðýyla yapýlacak iþ deðil bu. Söz konusu yollara baþvurmak gücü deðil acizliði gösterir. Bu yollar taþlýdýr, pek hýzlanamazsýnýz. Hiç aðlamaya gerek yok. Söz geçirme aðlayarak deðil karþýndakini aðlatarak yapýlýr. Gelin öncelikle Taþ Köprünün önünde baþlayarak Kültür Bakanlýðýnýn önüne kadar bir yürüyüþ yapalým. Olumlu cevap alamýyorsak geriye tek bir yol kalýyor. Levhanýn takýldýðý gün yerinden sökülmesi. Ne var þaþýrdýnýz mý? O levha takýlacaksa tarafýmýzdan da sökülecek bu kadar basit. Gece yarýsý deðil orta günde hep birlikte gidip sökeceðiz. Bir tepkim sýrasýnda bir arkadaþým gazeteye uðrayýp bize þunu söylemiþti: “yahu tepki vermiþsiniz yalnýz haberiniz ola tepki zamaný deðil”. Biz 50 yýldýr hep susuyoruz hep zamaný deðil diye o zamaný bekliyoruz. Þimdi bir kez daha Makedonya Türklerinin birlikte hareket edemediklerini göreceðiz. Ortalýkta biz Türk milleti için hizmet ediyoruz diyenlerin sesi bir kes daha kýsýlacak. Olan yazý yazana düþüncesini belirtene olacak. Eðer ki bu seferde susacaksak vallahi bundan sonra artýk nereye ne takarlar bilemem. Yardým Kampanyasý Sevgili Okurlarýmýz, Bugünlerde Ýstanbul’da tedavi görmekte olan yardýma muhtaç bir Prizrenli hemþehrimizin acil olarak maddi yardýma ihtiyacý bulunmaktadýr. Baþlatýlan yardým kampanyasý çerçevesinde “Procredit” Bankasý Prizren Þubesinde Skender Qurqiali (Çurçiali) adýna açýlan 1120154825000104 cari hesabýna da yardýmlarýnýzý iletebilirsiniz. Yardýmlarýnýzý banka hesabý dýþýnda þu adrese de ulaþtýrabilirsiniz: Tel: 044-144-261 Adres: Fehmi Ladrovci, No: 77, Prizren Esirgemeyeceðiniz destek bir hayat kurtaracaktýr. Deðerli Hacýanamýz Hacý Þefkat Bütüç’ü Ölümünün 6. ayýnda rahmetle anýyoruz. Bütüç ailesi 17 3 Ta n ý t ý m Kosova’da ilk defa Sanat Hayatý ve Satançý için yazýlan çok deðerli iki kitap Perþembe, 31 Mayýs 2007 RAÝF VIRMÝÇA Mayýs 2007 Prizren Gazi Mehmet Paþa Hamamýnda geleneksel Sanatla Uyanmak Þöleninde görkemli bir biçimde Kosova’da gelmiþ geçmiþ deðerli ve ender sanatçýlardan Sayýn Baþkim Çabratýn sanatla 45 çalýþmalarýnýn tanýtýmý görkemli bir þekilde tanýtýlýp kutlanmýþtýr. Bu tanýtýmýn görev olarak bana þayan görülmesinde, tanýtýmda bu deðerli sanatçýmýzýn hakkýnda istediðimizi deðil onunla mütedair hakikatleri aksettirmeye çalýþtýk. O akþam bu þölende ilk defa Kosova’da yetiþen bir sanatçýnýn 45 yýllýk sanat tanýtýmý yapýlýrken bir ilke imza atýlmýþtýr. Bu tanýtým muhtevasýnda, Çabrat’ýn sanat kiþiliði, sanat anlayýþý ve Kosova Türk halk, Türk Sanat ve Türk Tasavvuf müziðine sunmuþ olduðu yazýlý ve görsel katkýlarý yanýnda, bütün bu etkilikleri ihtiva eden çok deðerli iki kitap tanýtýmý da yapýlmýþtýr. Baþkim Çabrat’ýn 45. sanat yýldönümü kutlamalarýyla ilgili, baþta Doðru Yol Derneði olmak üzere çoðu yakýn sanatçý ve diðer arkadaþlarý da kendileriyle mütedair mütalaa ve görüþlerini muhtelif beyanatlarýyla, bazýlarý da özel yayýn ve kitaplar hazýrlayarak karþýmýza çýkmýþlardýr. Ýþte o arkadaþ ve yazarlarýmýzdan biri de Sayýn Vahit Ergin’dir. Ergin bu kitabýnda, Baþkim Çabrat’ýn hüviyet, yaþamý ve sanatýyla mütedair bütün malumat ve hususiyetleri geniþ kamuoyuna bütün yönleriyle tanýtmaya çalýþmamktadýr.. Ergin bu kitabýnda Baþkim Çabratýn bugüne kadar meçhul olmayan çoðu yanlarýný psikolojik bir yöntemle dile getirmeye çalýþýlmýþtýr. Bunun yanýnda Çabratýn gerçek yönleri ve faaliyetleri dile getirilirken, yazar bunlarý güzel bir yazý üslubuyla sekiz ayrý bölümde teþhir etmektedir: Birinci bölümde Çabrat’ýn kökeni, ikinci, bölümde çocukluðu, üçüncü bölümde de doðasý ve iç dünyasý iþlenirken, Çabratýn hayatta iþlerin, olaylarýn ve yargýlarýn dizginlerini hep elinde tutmak ve onlarý idare etmek istemi dile getirilirken, her konuda öncelliði eline alýp, sorumluluðu yüklenir ve çoðu sorunlarýn kolayca halletmesini becerme yanýnda her zaman kendine ilgi ve takdir toplama hususiyetleri teþhir edilmeye çalýþmýþtýr. Sanat dünyasý iþlenen dördüncü bölümde Çabratýn musiki dalýnda verebileceði emeðin sonuna gelmediði, çalýþmalarýnýn devam ettiði ve yeni yeni projelerle hep yaratýcýlýða eðilim göstermesi tefhim edilirken, bu faaliyetlerin ve projelerin numuneleri verilmektedir. Beþinci bölümde Çabrat’ýn sanattaki emeði ve bu emeðin sonsuzluðu ve örnekleri sergilenirken, Çabrat’ýn büyük bir sanatçý olma niteliði de vurgulanmakta. Tabi ki bu faaliyetler muhtevasýnda has kabiliyetini ihtiva eden tasavvuf faaliyetleri ve çalýþmalarý da altýncý bölümde titizlikle iþlenmiþtir. Yedinci bölümde Kosova müziðinin variyetliði ve muhtevasý dile getirilirken bu muhtevada Çabrat’ýn yeri de tasrih edilerek numuneleri teþhir edilmiþtir. Bu mertebede müellif, Çabrat’ýn ayný zamanda musikiye hevesi olan genç adaylara da destek olmasý yanýnda onlarý teþvik etmesi yönünde geliþmelerinin yollarýný tefhim etmektedir. Sekizinci bölümde Çabratla ilgili muhtelif malumatlar teþhir edilirken Çabrat’ýn meçhul yönleri ve faaliyetleri de dile getirilmeye çalýþýlmýþtýr. Kitabýn son bölümünde Baþkim Çabrat’ýn hüviyetiyle ve sanatýyla mütedair sanatçý ve diðer arkadaþlarýnýn da çok ehemmiyetli mütalaa ve görüþlerine yer verilmiþtir. Görüldüðü üzere kitapta, müellifin de ifade etmiþ olduðu gibi, temel aðýrlýk psikolojiye dayanan mütalaa ve görüþlere verilerek, bu mevzunun da Çabratýn hayatýný devamlý meþgul eden biri olmakla derin düþüncelerinin bir mahsulü olduðu ileri sürülmektedir. Kitapta Baþkim Çabrat gibi deðerli bir sanatçýmýz için teþhir etmiþ olduðu bu malumatlar için yazar arkadaþýmýz Sayýn Vahit Ergin’i kutluyorum ve çalýþmalarýnda baþarýlar diliyorum. Ýkinci kitaba gelince onun kendine has bir öyküsü vardýr. 1997 yýlýnda Baþkim Çabrat’ýn 35. sanat yýldönümü ile mütedair uzun bir zaman kendisinin talebi üzere otobiyografisini ve sanat çalýþmalarýný muhteva edecek bir çalýþma, yazar arkadaþýmýz Sayýn Þecaattin Koka kalemiyle hazýrlanmýþtý. Bu çalýþma 1997/8 yýllarýnda sanatçýnýn bizzat vermiþ olduðu malumatlarla oluþturulmaya çalýþýlmýþtýr. Lakin sanatçýnýn kesif iþleri nedeniyle zaman darlýðýndan kitapta kaydedilecek daha çok malumatlarýn yazýlmadýðý yanýnda diðer boþluklarýn da olduðu farkýna varýlmýþtýr. Dolayýsýyla kitabýn bir yandan istenilen bir dönemde hazýr olmadýðýndan ve gereken hedefe ulaþýlmadýðýndan dolayý Baþkim Çabrat, kitabýn yayýnlanmasýný, kitapta mevcut olan boþluklarýn doldurulmasý ve yeni malumatlarýn takviye edilmesinden sonra þayeste bir döneme ihmal etmiþtir. Öyle ki kitabýn bugün yarýn basýlmasý için iyi bir zamanýn gelmesi beklenince aradan 10 yýl geçti ve Baþkim Çabrat’ýn 2007 yýlýnda yapýlacak olan 45. sanat yýldönümü kutlamalarý muhtevasýnda bu kitap yine gündeme alýnýyor ve yayýmlanmasý için kitaba sanatçýnýn bu 10 yýl içinde ulaþtýðý en ehemmiyetli baþarýlarýnýn da eklenmesi üzere yayýnlanmasýna karar veriliyor. 210 sayfayý içeren bu kitap iki bölümden oluþmaktadýr. Kitabýn birinci bölümü sanatçýmýzýn 35 yýldönümüne aittir. Bu bölümde sanatçýmýzýn yaþam öyküsü, sanata geçiþi, konser, radyo vb. müzik faaliyetleri, kazanmýþ olduðu ergilik, ödül ve takdir belgeleri yanýnda sanatçýyla alakalý basýnýn getirdikleri, sanatçý arkadaþlarýnýn mütalaa ve görüþleri, 35 yýldönümü jübile konseri ve diðer faaliyetleriyle mütedair malumatlara yer verilmiþtir. Kitabýn ikinci bölümünde sanatçýmýzýn 1997 yýlýndan baþlayarak 2007 yýlýna kadar yapmýþ olduðu umumi faaliyetlerini deðil ama büyük bir kýsmýnýn muhteva etmesine çaba sarf edilmiþtir. Kitabýn bu bölümünde Baþkim Çabrat’ýn 45 yýllýk sanat faaliyetleri muhtevasýnda müzik ve sanat anlayýþý dile getirilirken, bu sanatýn zirvesine ulaþma yönleri teþhir edilmeye çalýþýlmýþtýr. Tabi ki bunu yapmak için sanatçýnýn kiþiliðini ve sanatýný tanýmak yanýnda, sanata karþý hýsýný ve müziðe olan sevdasýnýn pekiþtirilme yönlerini de aksettirmek gerekiyordu. Bunu yaptýðýmýzda Çabratýn müziðe karþý anlayýþýnýn ve sevdasýnýn, kalbinde hissetmiþ olduðu duygusuyla pekiþtirerek zirveye ulaþma sýrlarýný da öðrenmiþ olduk ve sýrlarý kitapta aksettirmeye çalýþtýk. Tabi ki bu baþarýnýn doruðunda sanatçýnýn da tasrih ettiði gibi devamlý çalýþmak ve müzikle iç içe olmak yanýnda büyük isteðin, olanaklarýn ve aile desteðinin olmasý þart olarak ortaya çýkmaktadýr. Kitabýn bu bölümünde Çabrat’ýn, Doðru Yol derneðiyle mütedair vermiþ olduðu malumat ve açýklamalarýnda büyük ölçüde Doðru Yolun derneðinin faaliyetleri dile getirilmekte ve bu faaliyetler þamilinde diðer dernek sanatçýlarýn katkýlarý büyük bir hünerle ve iyi bir tebliðle yansýtýlmaya çalýþýlmýþtýr. Çabratýn, kitapta kendisiyle alakalý vermiþ olduðu beyanatlarýn özünde, hiçbir yerde kendisini ehemmiyetli bir sanatçý olarak diðer sanatçý arkadaþlarýndan üstün ve ön plana atmadýðý yanýnda arkadaþlarýný hep gerçekçi ifadelerle dile getirmeye çalýþtýðý malumdur. Kitapta Çabrat’la ilgili bütün bu durumlar ve vakalar yaný sýra sanat ve müzik etkinlikleri, sanat anlayýþý, sanatçý kiþiliði, Doðru Yol derneðine ve Kosova müziðine katkýlarý özel bölümlerde teferruatlý bir biçimde teþhir edilmeye çalýþýlmýþtýr. Özel olarak da kitabýn bu bölümünde Çabrat’ýn derlemiþ ve bestelemiþ olduðu çalýþmalarýna da yer verilmiþtir. Bir daha Baþkim Çabrat’ýn 45. Sanat yýldönümünü kutlar ve Kosova Türk yazýnýna sunulan bu iki önemli kitap için teþekkür eder, çalýþmalarýnda baþarýlar dilerim. 18 Gençlik Dengeli Beslenerek Zayýflamak ister misiniz??? Dengeli Beslenmenin Önemi… Perþembe, 31 Mayýs 2007 B eslenme, tüm canlýlarýn en temel gereksinimlerinden biridir ve gýda ile saðlýk arasýndaki köprüdür. Ýnsanlar iyi beslenmedikleri zaman büyüyemezler, saðlýklarýný sürdüremezler, mutlu ve baþarýlý bir yaþama ulaþamazlar ve üreyip kendilerinden sonraki kuþaklan dünyaya getiremezler. Nitekim, kiþiden kiþiye deðiþmekle birlikte yaklaþýk bir ay süresince hiç gýda alýnmamasý ölümle sonuçlanýr. Yetersiz beslenmenin tersine aþýrý beslenme, yani gereðinden fazla gýda tüketimi de özellikle çaðýmýzýn yaygýn hastalýklarý olarak bilinen þiþmanlýk, kalp hastalýðý, kanser, þeker hastalýðý gibi önemli saðlýk sorunlarýna ve sonuçta ölümlere yol açmaktadýr. Saðlýklý ve uzun bir yaþam sürdürmek herkesin ideali olduðu halde, bunu gerçekleþtirebilmek için, ozan düþünürümüz Yunus Emre’nin “ilim kendini bilmektir” sözünde olduðu gibi bireyin önce kendi vücudunu çok iyi tanýmasý ve kendisini beslenme ve saðlýk konusunda eðitmesi gerekmektedir. Ailemizden bize geçen kalýtsal özelliklerimizi, genlerimizi ve çevremizi kendimizin kontrol etmesi her zaman mümkün olmasa da, bilinçli bir beslenmeyle daha saðlýklý, mutlu, verimli ve uzun bir yaþama adýmýmýzý atabiliriz. Saðlýklý Yaþam Ne Demektir? Saðlýklý yaþam, kiþilerin ciddi ve tedavisi zor hastalýklara yakalanmadan, hem bedensel hem de ruhsal yönlerden üstün durumda, uzun yýllar zevk alarak yaþamlarýný sürdürmeleri demektir. Birey olarak saðlýklý bir yaþam amacýmýz olmalýdýr. Saðlýklý bir yaþamýn sürdürülmesinde Y kalýtým, çevresel etmenler, gelir düzeyi, yaþam biçimi ve beslenme alýþkanlýklarý etkili olmaktadýr. Çok küçük yaþlardan baþlayarak oluþan beslenme alýþkanlýklarý kiþilerin saðlýðýný belirleyen en önemli etmenlerden biridir. Ancak, saðlýklý yaþam için yalnýzca saðlýða yararlý gýdalarýn tüketilmesi yeterli deðildir. Ýyi beslenmenin yanýsýra aktif olmak, egzersiz yapmak, sigara, aþýrý alkol ve stresten uzak bir yaþam sürdürmek saðlýklý olmanýn ön koþullarýndandýr. Saðlýklý bir yaþamýnýz olup olmadýðýný belirlemek için önce kendinize þu sorularý sormalýsýnýz: Saðlýklý besleniyor muyum? Vücudumu sürekli iþler durumda tutuyor muyum, yani hareketli miyim ve belirli egzersizleri yapmaya zaman ayýrýyor muyum? Stres yönetimini biliyor muyum, yani kendime fiziksel (çevre, hava, gürültü kirliliði de stres örneklendir) ve psikolojik olarak aþýrý stres yükleyebileceðim durumlardan kaçýnabiliyor muyum ya da stresimi azaltma yeteneðim var mý? Ailemde bazý hastalýklar sýk görülüyor mu? Bu sorulara vereceðiniz yanýtlara göre saðlýðýnýzý belirleyen etmenlerden hangisini düzeltmeniz ve hangi konuda daha çok bilgi edinmeniz gerektiðine karar verebilirsiniz. Beslenme Ne Demektir? Beslenme büyümek, vücut iþlemlerini gerçekleþtirmek, yaþamý saðlýklý ve mutlu olarak sürdürebilmek amacýyla vücudun alýnan gýdalardan yararlanmasýdýr. Besin Öðesi Nedir? Aþka tat kat! aþadýðýn tatsýz iliþkilere bir nokta koyup, aþk hayatýnda filmi baþa sarmaya ne dersin? Ama önce þeker gibi tatlý bir kýz olmayý becermelisin. Hazýr mýsýn? O zaman söz vermeye baþla! ‘’Sabýrlý olacaðým’’ Kesinlikle! Biz kýzlar, erkeklerden çok þey bekleriz, ama sabýrlý olmayý beceremezsek de havamýzý alýrýz. Daha iliþkinin baþlarýnda ``seni seviyorum’’ kelimelerini duymayý, daha fazla ilgi görmeyi, beraber daha çok vakit geçirmeyi isteriz. Ýsteriz de isteriz... Oysaki, onlar genellikle duygularýný açýklama konusunu biraz aðýrdan alýrlar. Ayrýca, arkadaþlarýyla, aileleriyle de senden fazla vakit geçirebilirler. Onu sýkboðaz etme ve sabret. Sabrýn sonu selamet! ``Onu olduðu gibi seveceðim!’’ Dünya üzerindeki her kýz, koluna takýp gezmekten gurur duyacaðý biriyle beraber olmak ister. Zeki, yakýþýklý, tatlý, sempatik... Ama kimse mükemmel deðil iþte. Herkesin bir kusuru var. Kabul et, senin de! Öyleyse sevgilini, fiziksel özellikleri ya da seninle uyuþmayan, sana ters gelen kiþisel özellikleri nedeniyle yargýlamamalýsýn. Baþkalarýyla karþýlaþtýrýp, ``benim sevgilim çirkin’’, ``espri yapmaktan aciz’’ diye düþünmemelisin. Eðer aþýksan, iyi vakit geçiriyorsan, insanlarýn ne diyeceðine aldýrma, ufak tefek sorunlarý kafana takma. ``Ona güvenmeyi öðreneceðim’’ Þüphe insanýn içini kurt gibi kemirir, derler. Çok doðru. Eðer sürekli sevgilinin seni aldatýp aldatmadýðýný düþünür, her an telefonla arayýp ne yaptýðýný sorar, her konuþtuðu kýzý kýskanarak sorun çýkarýrsan, dolu dizgin Besin öðeleri, yediðimiz ve içtiðimiz tüm gýdalarda bulunan,bir kýsmý yapay olarak da üretilebilen, insanlarýn yaþamsal iþlevleri için gereksinim duyduðu kimyasal maddelerdir. Bu kimyasal maddeleri teker teker saydýðýmýz zaman insanlarýn kýrkýn üzerinde besin öðesine gereksinim duyduðunu görürüz. Besin öðelerini baþlýca altý grupta sýralayabiliriz: Proteinler Yaðlar Mineraller Karbonhidratlar Vitaminler Su Saðlýklý bir yaþamýn sürdürülebilmesi için insanýn gereksinim duyduðu bu besin öðelerinin tümünün günlük diyetimizde bulunmasý gerekir. Saðlýklý Beslenme Nedir? Saðlýklý beslenmeyi dört ana kavramla açýklayabiliriz: Dengeli beslenmek Çeþitli gýdalarý yemek Gýdalarý kararýnca tüketmek Saðlýða zararlý gýdalardan kaçýnmak Dengeli Beslenmek Her bir gýdanýn besleyici özellikleri birbirinden farklý olduðu için hep- yaþanan bir aþký bir hiç yüzünden noktalayabilirsin. Eðer bunlarý onun güvenilmez biri olduðunu düþündüðün için yaptýðýný savunuyorsan, belki de çýkmaya deðmeyecek biridir, ne dersin? ``Kendim olacaðým’’ Ona kendini beðendirmek için, rol yapman gerekmiyor. Örneðin, onunla çok iyi bir çift olabileceðinizi ispatlamak için, onun sevdiði her þeyi sevmek durumunda deðilsin. Kim, her dediðini ``Bence de’’ ``Ben de’’ diye onaylayan biriyle birlikte olmak ister ki? Lahana dolmasýna bayýlýrým. - Ben de! - Tarkan’ýn ne müziði, ne kendisi, ne de saç kesimi bence beþ para etmez. - Bence de! çýkça yalan söylüyorsun iþte! Üstelik, bu rutinlikte devam eden bir konuþma da, son derece can sýkýcý. Senin de kendine ait fikirlerin, kendi sevdiðin þeyler olmalý. Bunlarý ona açýkça söyle. Unutma, sevgi anlaþmak deðildir! ``Önyargýlý olmayacaðým’’ Kendine partner olarak, mükemmel bir erkeði yakýþtýrýyor olman çok normal. Ama, onun þusu, bunun busu derken, belki de yaþanmasý muhtemel olan pek çok aþký kaçýrýyorsun. Seçici olmayý býrakýp, senden hoþlananlara þans tanýmalýsýn. Etrafýna bir göz at. Mahallede senden hoþlanan sessiz çocuðun, sana mükemmel bir aþk yaþatmayacaðýndan nasýl bu kadar emin olabiliyorsun ki! Hayalindeki prensi unut ve kurbaðalardan birini öpmeye koyul! sinden ayrý ayrý yararlanmamýz gerekir. Hiçbir gýda, hatta mükemmele en yakýn sayýlan anne sütü bile, insanlarýn gereksinim duyduðu tüm besin öðelerini karþýlayamaz. Bebekler, besin öðelerinin çoðu vücutlarýnda depolanmýþ olarak doðduklarýndan 4 ile 6 aya kadar anne sütüyle beslenebilirler. Daha sonra anne sütünün yanýsýra ek gýdalara baþlamak gerekir. Demek ki, insanoðlu saðlýðýný sürdürebilmek için çok küçük yaþlardan itibaren çeþitli gýdalara gereksinim duymaktadýr. 21 Mart - 20 Nisan Bu hafta aþma, savaþma ve de baþarma isteðin insanlarla iliþki kurarken seni biraz zorlayabilir. Anlaþmazlýklar ve de tartýþmalar canýný sýkabilir. Yerinde zor durabilirsin, çabuk öfkelenebilirsin. Bu hafta hayatýna daha fazla iletiþim, haberleþme getirmeye baþlayacak. Parasal konularla ilgili geliþmeler ve kararlar seni biraz huzursuz ve gergin tutabilir. Ýç dünyanda, geçmiþte olaylara takýlý kalmamanda fayda var. 21 Mayýs - 21 Haziran Baðlýlýk ve güven bu hafta senin için daha fazla önem kazanmaya baþlayacak. Özellikle parasal konularda pratik çözümlere, akýlcý yöntemlere baþvurman gerektiðini kavrayabilirsin. Bulunacaðýn sosyal ortamlar ve iþ hayatýn bu hafta seni biraz yorabilir. Özellikle içsel açýdan huzursuz olman özel bir insanla iletiþim kurmaya seni zorlayabilir. Gereksiz risklerden kaçýnmakta fayda var. 23 Temmuz - 22 Aðustos 21 Nisan - 20 Mayýs 22 Haziran - 22 Temmuz Bazý planlarý gerçekleþtirme aþamasýna gelmen bu hafta senin aklýný karýþtýrabilir. Bazý insanlarla fikir ayrýlýklarý yaþamak iletiþim kurarken seni zorlayabilir. Hayatýný ve de arkadaþlarýnla iliþkilerini canlý tutabilirsin. Bu hafta iþ hayatýn veya bir insanla iliþkin seni biraz gergin ve heyecanlý tutabilir. Kendini güvensiz ve de cesaretsiz hissedebilirsin. Fakat yapýlmasý gereken iþler seni bekliyor olacak. 23 Aðustos - 22 Eylül 23 Eylül - 22 Ekim Bu hafta iþ hayatýna hareket, canlýlýk getirebilir. Ýletiþim trafiðinin yoðunlaþmasý, iliþkiler ve anlaþmalar için çok daha fazla çaba sarf etmene neden olabilir. Özel bir insana odaklý kalmak seni zorlayabilir. 22 Kasým - 20 Aralýk Þans bizden mi yana? Bu hafta nerede durduðunu, nasýl bir þanssa sahip olduðunu görmek isteyebilirsin. Özellikle bir insanla iliþkin seni çok daha duyarlý ve hassas yapabilir. Yeni kararlar alýp uygulamaya geçebilirsin. 20 Ocak - 18 Þubat Bu hafta alacaðýn kararlar sevdiklerinle baðlantýlý veya yaratýcýlýk içerikli olabilir. Kendini duygusal açýdan gergin hissedebilirsin. Bir insanla iletiþim kurmak veya bir iþi takip etmek seni karýþýklýða sürükleyebilir. Bu hafta senin için hareketli ve de heyecanlý baþlayabilir. Belki çalýþma hayatýn veya saðlýðýn seni biraz zorlayabilir ama pozitif enerjinin yüksek olmasý engelleri aþmaný ve verimli kalmaný saðlayacaktýr. Çalýþma hayatýndaki geliþmeler seni fiziksel açýdan yormaya baþlayabilir, iþleri yoluna koymak için sürekli hareket etmek durumunda kalabilirsin. Ýnsanlarla iletiþim kurmak aþk ve iþ hayatýnda çok daha fazla yer kaplayacak. Ýnsanlarýn ve de olaylarýn etkisi altýnda kalabilirsin. Parasal konularda risk almak seni zorlayabilir, sabýrlý olmakta fayda var. Aþk hayatýnda iletiþim kurmak, duygularýný dile getirmek senin için kolaylaþacak. 23 Ekim - 21 Kasým 21 Aralýk - 19 Ocak 19 Þubat - 20 Mart 19 B Perþembe, 31 Mayýs 2007 Padiþah ve Ýhtiyar Çiftçi ir gün padiþahlar padiþahý av için þehirden uzaklaþmýþ. Yolda giderken pek çok insanýn çalýþtýðý bir tarla görmüþ. Merak edip yanlarýna yaklaþmýþ. - Fakat sen çok ihtiyarsýn. Þurada iki günlük ömrün kalmýþ. Neden uðraþýrsýn? demiþ. Padiþah: Padiþah bu cevabý çok beðenmiþ. Hemen yanýndaki adamýna dönerek: Oradaki insanlarýn arasýnda yaþý doksaný geçkin bir ihtiyar varmýþ. Bu ihtiyar topraða bir þeyler ekiyormuþ. - Ne ekiyorsun ihtiyar? diye sormuþ. Ýhtiyar çiftçi baþýný bile kaldýrmadan cevap vermiþ: - Baharda yeþermesi için ceviz dikiyorum. Padiþah kahkahayla gülmüþ. D Bunun üzerine ihtiyar baþýný kaldýrmýþ: - Ýnsanlar ekip dikmekle zarar etmezler. Baþkalarý ektiler; biz yedik. Þimdi de biz ekelim; baþkalarý yesin, demiþ. - Bu ihtiyara bir kese altýn verin, diye emretmiþ. Ýhtiyar altýnlarý almýþ ve: - Gördünüz mü? demiþ, benim aðacým daha büyümeden meyve verdi! Diþlerimiz Nasýl Çürüyor iþlerimizi neden fýrçalýyoruz? En iyi fýrça hangisidir? Diþ fýrçalamak diþlerde bulunan plakanýn temizlenmesi için en iyi yoldur. Sizin düþündüðünüzün tersine yumuþak kýllý bir fýrçayla diþ fýrçalamak sert kýllý bir fýrçayla yapýlacak temizleme kadar etkilidir hem de daha az zarar verir. Diþ minelerimiz oldukça incedir. Yýllarca süren sert þekildeki fýrçalama diþ minelerimizin hassaslaþmasýna neden olur. Sert bir fýrçalama diþ etlerimizde zarar verir. ÇÜRÜÐE SEBEP OLAN NE? Aðzýnýz meþgul bir yerdir. Bakteriler plaðýn içinde üretilir ve tükürükle kolayca temizlenmez. Asit diþ minenizi sert tutan mineralleri eritir. Diþ minesinin yüzeyinde minik delikler açýlýr. Bir süre sonra asit diþ minesindeki küçük deliðin büyümesine sebep olur. Bu çürüktür. Bu yüzden çürük oluþmadan doktorunuzu görmelisiniz. AÐRININ OLUÞMASI er þekeri bir çeþit yapýþkana çevirir ve kendilerini diþ yüzeyine yapýþtýrmak için kullanýrlar. Bu bakterilerin tükürüðünüzle yýkanmasýný zorlaþtýrýr. PLAK sürekli olarak diþlerinizde, dudaklarýnýzda ve dilinizde hareket halindedirler. Aðzýnýzda bakteri olmasý normal bir durumdur. Bazý bakteriler zararlý olabilirken birçoðu deðildir hatta yararlýdýr... Bazý bakteri türleri diþ minesi gibi sert yüzeylere yapýþýrlar. Eðer temizlenmezlerse koloni oluþturana kadar çoðalýrlar. Farklý türlerdeki bakteriler diþ minesinde geliþen bu koloniye katýlýr. Tükürüðünüzde bulunan proteinler bu koloniye karýþýr ve bakteriler diþinizde beyazýmsý bir tabakaya dönüþür. Bu tabakaya plak denir ve bu çürüðe sebep olur. Þeker diþ çürüðünde zararlý bir rol oynar. Birlikte plaða dönüþen bakteriler þekeri bir çeþit enerji olarak kullanýrlar. Böylece daha hýzlý geliþirler ve plak boyut olarak büyür. Bazý bakteril- Diþinizin dýþ yüzeyini kaplayan sert þeye diþ minesi denir. Diþ minesi kalsiyum gibi dayanýklý mineral tuzlarý içerdiði için çok serttir. Tükürüðünüzdeki mineral tuzlar diþinizdeki sertliðe yardýmcý olur. Bununla birlikte mineral tuzlar asit saldýrýlarýna karþý dayanýksýzdýr. Asit onlarýn bozulmasýna sebep olur. Þekerle karýþýp tükürük yada fýrçayla temizlenmeyen plak asit üretir. Asit Diþlerinizi önden temizlemek sadece Sinirler diþ minenizde bulunmabir elinizi yýkamaya benzer. zlar. Asit diþ minenize zarar verirken hiç birþey hisset5) Diþlerinizin ýsýrmak için kulmezsiniz. Asit diþinizde çürük oluþtur- landýðýnýz üst kýsýmlarýný fýrçalamaya baþladýðýnda sinirler sinyal verir- malýsýnýz. Böylece yüzeyde kalan ler. Fakat o zaman da artýk diþ yemek artýklarýndan arýndýrmýþ olurçürüðünüz oluþmuþtur. Bu yüzden sunuz. düzenli olarak diþ kontrolü yaptýrmak 6) Her üç ayda bir yeni bir diþ fýrçasý önemlidir. Diþiniz aðrýyana kadar bek- almalýsýnýz. lemeyin! Diþlerinizi fýrçalamak hiçte zor bir iþ deðil. Diþlerini ne kadar çabuk doðru fýrçalamayý öðrenirsen o kadar çabuk hayat boyu parlak ve saðlýklý diþlere sahip olabilirsin. Ýþte bunu nasýl yapacaðýn: Bir kilo limonda, bir kilo çilekten 1)Aðzýn için doðru büyüklükte daha fazla þeker bir diþ fýrçasý seçmelisin. vardýr. Küçük bir fýrça yeterince etkili olmazken büyük bir fýrça ise Yataktan düþerek aðzýna zarar verebilir. Ayrýca ölme olasýlýðý iki yumuþak kýllý bir fýrça seçmeyi milyonda birdir. unutma. Birçok diþ fýrçasý paketinde yaþ belirtilmiþtir. Salatalýðýn yüzde 96’sý sudur. 2) Fýrçayý diþ etlerinize karþý dik gelecek þekilde tutun Yarým kilo bal yapabilmek için arýlar iki böylece plaklarýn oluþtuðu milyondan fazla çiçekten bitki özü toplamak yerin temizlenmesine yardým zorundadýr. etmiþ olursunuz. Deðerli taþlarýn çoðu birkaç elementten oluþur, 3) Fýrçayý sanki her bir diþi sadece pýrlanta tamamen karbondan oluþur. teker teker temizlermiþ gibi Kereviz yerken harcanan kalori, kerevizin içinküçük daireler þeklinde haraket deki kaloriden daha fazladýr. ettirin. Meþe aðaçlarý elli yaþýna gelmeden meþe pala4) Diþlerinizin iç kýsýmlarýný da mudu üretmez. temizlemeyi unutmamalýsýnýz. Bunlarý Biliyor Musunuz? Rüþtü ile ipler koptu Þampiyonluk kutlamalarýna katýlmayarak büyük tepki toplayan Fenerbahçe kalecisi Rüþtü Reçber, artýk SarýLacivertliler’e geri dönüþün olmadýðýný söyledi. Þu an milli takým kampýnda bulunan tecrübeli file bekçisi “Benim ne kadar iyi bir Fenerbahçeli olduðumu herkes bilir. Ancak, ben ayný zamanda da çok iyi bir profesyonelim. Þu ana kadar gelen bir çok teklif var, fakat Galatasaray ile görüþmedim. Yakýnda kararýmý vereceðim’’ diye konuþtu. Lampard nereye gidiyor? C helsea’nin orta saha yýldýzý Lampard yeni sezon için takýmýyla kontrat üzerinde uzlaþamayýnca hangi takýma transfer olacaðý söylentileri yayýlmaya baþladý. Chelsea kulübünden bir köstebeðin konuyla igili olarak bir Ýngiliz gazetesinde yaptýðý açýklama bu söylentilere son noktayý koydu. Chelsea’den istemeden ayýlmak zorunda kalan Lampard’ýn Barcelona, Real Madrid veya Juventus takýmlarýndan birine transfer olacaðýný belirten köstebek sözlerine þöyle devam etti: ‘Chelsea Frank’i tutmak için beklenmedik bir atak yapmazsa yýldýz futbolcuyla Chelsea’nin yollarý ayrýlacak gibi gözüküyor.” Ý Ýþte yýlýn futbolcularý ! þte yýlýn futbolcularýFutbol Plus dergisi okurlarýnýn seçtiði yýlýn futbol adamlarý, ödüllerini düzenlenen törenle aldý.29 Mayýs 2007 11:18Polat Renaissance Otel’de gerçekleþtirilen törende, yýlýn futbol oskarlarýna layýk görülen Kayserispor Teknik Direktörü Ertuðrul Saðlam, Beþiktaþlý kaleci Runje, Galatasaray’a transfer olan Sivassporlu Servet Çetin, Kayserisporlu futbolcu Mehmet Topuz, Fenerbahçeli futbolcu Tuncay Þanlý ve Galatasaraylý futbolcu Arda Turan’a, ödülleri verildi. Fonex’in sponsorluðundaki törende, Milli Takýmlar Teknik Direktörü Fatih Terim, Kayseri Erciyesspor Teknik Direktörü Bülent Korkmaz ve Konyaspor Kulübü Baþkaný Ahmet Can ve Gençlerbirliði OFTAÞ Spor Kulübü Baþkaný Turgay Kalemci’ye de özel ödül sunuldu. Spor F En iyi Teklif Olympiyakos’tan geldi enerbahçe’nuin milli futbolcusu Tuncay Þanlý, transferi konusunda en iyi teklifin Yunanistan’ýn Pire Olympiyakos takýmýndan geldiðini söyledi. Atina’da yayýmlanan günlük spor gazetesi Protahlitis’e demeç veren Tuncay, Fenerbahçe’deki geliþmeler ve Olimpiyakos’un kendisini transfer etme isteðine yönelik haberlere deðinerek, kariyeri konusundaki düþüncelerini dile getirdi. Tuncay, ‘’Teklifin ekonomik ayrýntýlarýna girmek istemiyorum. Perþembe, 31 Mayýs 2007 Sözleþmemin yenilenmesi konusunda ne negatif ne de pozitif düþünüyorum. Benim için þu aþamada öncelikli konu Türk Mili Takýmý’nýn oynayacaðý karþýlaþmalara odaklanmak’’ dedi. Olympiyakos Takýmý’nýn kendisine olan yakýn ilgisinden haberdar olduðunu ve eline ulaþan en iyi teklifin de Yunan kulübünden geldiðini ifade eden Tuncay, ‘’Yunan takýmýnda forma giymemek için herhangi bir nedenim yok. Ancak þu anda söz konusu takýmda forma giyip giymeyeceði konusunda açýk bir cevap verebilecek durumda deðilim’’ diye konuþtu. Kayseri Eerciyesspor ve Antalyaspor Düþtü T urkcell Süper Lig’de bugün oynanan 6 karþýlaþma sonucunda ligden düþen 3 takým da belli oldu. Puan tablosunda son sýrada bulunan Sakaryaspor’un haftalar öncesinden düþtüðü ligde, lige veda eden diðer iki takým ise Kayseri Erciyesspor ile Antalyaspor oldu. Sahasýnda K ligin rahat takýmlarýndan Gençlerbirliði’ni aðýrlayan Antalyaspor, sahadan 3-1 yenik ayrýldý ve Turkcell Süper Lig’e veda etti. Sivasspor maçý öncesi 37 puana sahip Kayseri Erciyesspor ise son dakikalarda yediði 2 golle 2-1 yenildi ve Süper Lig’den düþtü. Besa ile Trepçe 89 liderliklerini sürdürüyor osova futbol þampiyonasý 26.hafta maçlarý ev sahiplerin galibiyetleri ile sonuçlanýrken, deplasmanda Trepça 89, Kosova (V)’i yenmeye baþardý. Kosova Futbol disiplin kurulu tarafýndan Ferizovik takýmýný maçlardan yarýþmama kararý ardýndan, Besa takýmý serbest idi. Kosova Futbol þampiyonasý 26.hafta maçlarýnda ev takýmlarý 19 gol atarken, konuk takýmlar ise deplasmanda 8 gol atmayý baþardýlar. Geçen haftalara kýyasla hiç bir maç berabere sonuçlanmadý. Deplasmanda baþarýyý yakalayan tek takým Trepça 89, Besa takýmýyla liderliklerini sürdürmeye baþardý. Hüsi — Liria 1:0 Flamurtari — Drenica 3:2 Kosova (V) - Trepça 89 2:3 Vlaznimi — Besiana 6:0 Trepça - Kosova (P) 4:0 Þçiponya — Gilan 5:3 Priþtine - KEK maç yapýlmadý Besa serbest 1. Besa 2. Trepça 89 3. Priþtine 4. Flamurtari 5. Dreniça 6. Kosova (V) 7. Trepça 8. Besiana 9. Þçiponya 10. KEK 11. Hüsi 12. Gilan 13. Vlaznimi 14. Liria 15. Ferizovik 16. Kosova (P) 52 52 48 39 37 36 36 36 34 34 34 34 32 29 (-3) 28 6 2 ile 3 Aðustosta oynanýlacak 27. hafta maçlarý: Besa — Flamurtari Dreniça — Kosova (V) Trepça 89 — Vlaznimi Besiana — Trepça Kosova (P) — Þçiponya Gilan — Hüsi Liria - KEK Priþtine serbest