BotanikBilgisi
Transkript
BotanikBilgisi
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ YAYINLARI İ. Ü. Yayın No: 2642 O.F. Yayın No: 281 Orman ve Park Ağaçlarının Özel Sistematiği Yazan Prof. Dr. HAYRET T T İ N KAYACIK İ. Ü. Orman Fakültesi DÖRDÜNCÜ BASKI BOZAK MATBAASI İstanbul - 1980 Tohum yapma özelliğine sahip olan bitkiler iki ana bölüme ayrılmaktadır; 1- GYMNOSPERMAE = Açık tohumlular 2- ANGIOSPERMAE = Kapalı tohumlular Açık tohumlularda tohumlar meyvenin içinde saklı olmayıp, kozalak pulları üzerinde bulunan odunsu bitkilerdir. Açık tohumlulara kozalaklılar da denir. Çünkü meyveleri kozalak şeklindedir. Açık tohumlu bitkilerden farklı olarak, kapalı tohumluların tohum taslakları etli bir yumurtalığın içinde gelişir. Kapalı tohumluların üreme organları çiçekleridir. İğne yapraklılar genellikle rüzgârla tozlaşmalarına karşılık kapalı tohumlular tozlaşabilmek için bal özü taşıyan göz alıcı çiçekleriyle, böcekleri kendilerine çekerler. Çiçekler döllendikten sonra, tohum taslakları tohuma, yumurta meyveye dönüşür. Tohum meyvenin içinde bulunur. ÜLKEMİZDE DOĞAL OLARAK YETİŞEN ÖNEMLİ AĞAÇ TÜRLERİ Açık tohumlular: Çamlar: Çamları kuzey yarım küresinde olağanüstü bir yayılışı olan türdür. Tüm türleri herdem yeşildir. İğne yaprakların uzunlukları türlere göre değişkendir. İğne yaprak boyu üzerinde en fazla etkisi olan iklimdir. Soğuk yetişme yerindeki türlerde ibreler kısa, tropikal iklimlerde yetişenlerde uzundur. Kozalağın olgunlaşması 2-3 senede gerçekleşir. Çamlar genellikle kuvvetli bir kök sistemi kurar, elverişli topraklarda derine giden kazık kök yaparlar. Pinus Brutia=KIZILÇAM Bazı botanikçiler tarafından Halep Çamının bir varyetesi olarak kabul edilen Kızılçam, birtakım morfolojik ve anatomik özellikleri ile ondan kesin olarak ayrılır. Yalnız bu iki tür aralarında kolaylıkla doğal hibridler oluştururlar. Genel görünümü ile Halep Çamına çok benzeyen, 15 - 20 m. boyunda, kalın dallı bir ağaçtır. Bunda da gövde çok kere düzgün değildir. Fakat yer yer 20 - 25 m. boy alan, düzgün gövdeli ağaçlardan meydana gelmiş Kızılçam rneşçere ve ormanları da mevcuttur. Bu Çam türünde genç sürgünler kalın ve genellikle koyu kızıl renktedir. İşte bu nedenledir ki kendisine Kızılçam adı verilir. 12 - 18 cm. uzunluğun-da, sert ve koyu yeşil renkli iğne yaprakların, anatomik yapısı, özellikle reçine kanallarının genişliği ve çevre yapısı Halep Çamınınkinin ayni değildir. Bu özelliği yardımıyla kozalak bulunmayan örneklerin iğne yaprak kesitleri mikroskop altında incelenince Halep Çamına mı, yoksa Kızılçama mı ait olduğu saptanabilir. 6 - 11 cm. uzunluğundaki parlak, açık kahverengi kozalak topaç gibidir. Çok kısa saplıdır. Sürgünlerde ya dikine veya yan durur. Teker teker fakat çoğunlukla bir kaçı bir arada, toplu olarak bulunur. Kozalağın kalkanı radial pervazlıdır. Göbek büyük ve Halep Çamının aksine basıktır. Kalın dallı olan odunu fazla kıymetli olmamakla beraber, travers olarak dış memleketlere satıldığı gibi yerel ihtiyaçlarda, özellikle ambalaj için, çok kullanılmaktadır. Reçine üretimi bakımından önemi büyüktür. Bu da Halep Çamı gibi toprak istekleri çok az olan bir sahil ağacıdır. Gençlikte hızlı büyür. Çoğu kez bir yıl içerisinde birkaç sürgün yapar. Kuraklığa dayanıklıdır. Ilıman kışlar ister, fakat Halep Çamı kadar duyarlı değildir. Sahil arazisinden, bazı yerlerde 1000 - 1200 m. ye kadar yükseldiği görülür. Verimsiz, kurak sahaların ağaçlandırılmasına elverişli bir Çam türüdür. Genel coğrafi yayılış alanı Akdeniz ve Karadeniz kıyılarıdır. Fakat asıl geniş yayılışını doğu Akdeniz’de yapar. Filistin, Ürdün, Suriye, Irak, Lübnan, Kıbrıs, Türkiye, Yunanistan ve İtalya’da yayılır. Karadeniz sahillerinde adacıklar halinde Türkiye, Kafkas ve Kınında bulunur. En fazla Türkiye'de yayılmıştır (Harita. 12). Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde çok geniş ormanlar kurar (Resim. 140). Kızılçamlar Türkiye' de ki yayılış Sahalarında, dikey yönde iki kademe teşkil ederler. Aşağıdaki kademede bulunanlar genellikle kısa boylu ve eğri gövdeli, dağınık tepeli ağaçlardır. Hâlbuki rakım yükseldikçe, ağaçlarda gövdelerin düzgünleşmeğe, boylarının artırmağa başladığı, tepelerin sivrileştiği ve dalların inceldiği görülür. Nitekim Antalya, Mersin, Adana ve Andırın dolaylarında bu gibi güzel Kızılçam orman ve meşçereleri vardır. Tohum tedariki için bu gibi ağaçlar seçilmelidir. Pinus Pinea=FISTIK ÇAMI 15 - 20 m. boyunda, gençlikte yuvarlak, yaşlanınca şemsiye gibi dağınık, diğer Çamlardan kolayca ayırt edilebilen tepeye sahip bir ağaçtır (Resim. 148). Gövde düzgün, derin çatlaklı, gri kırmızımsı renkte kalın kabuğu vardır. Genç sürgünler incedir. Bunlar önceleri koyu yeşil, sonraları sarımtırak kahverengindedir. Reçinesiz tomurcuklar sivri, yumurta biçimindedir. Tomurcuk pullarının uçlan geriye doğru kıvrılmıştır. 10 - 15 cm. uzunluğundaki iğne yapraklar parlak, açık yeşil renktedir. Kenarları dişlidir. İğne yaprakların dip tarafını saran kın 10 - 12 mm. uzunluğunda ve açık sarı esmer renktedir. Hâlbuki iğne yapraklan Fıstık Çamına benzeyen Pinus pinaster'de kının boyu daha uzun rengi de koyu siyaha yakındır. Fıstık Çamının iğne yapraklarındaki reçine kanalları marjinaldır. Erkek çiçekler uzun, silindiriktir. Terminal durumlu olan dişi çiçekler teker teker, bazen de 2 - 3 tanesi bir arada bulunur. Olgunlaşmasını 3 üncü yılda tamamlayan kozalak gayet kısa saplı olduğundan hemen hemen sürgüne oturmuş gibidir. Olgun kozalağın rengi parlak, kırmızımtırak kestane rengindedir. Kozalak pulları piramidal ve kalındır. Kalkan, kozalağın dip tarafındaki pullarda 6 köşeli, uca doğru olanlarda ise eşkenar dörtgen şeklindedir. 5 - 6 tane radyal pervazı vardır. Gri beyaz renkteki göbek büyük, basık ve hemen hemen dört köşelidir. Bu Çam türünün tohumlan diğer Çamlarınkinden çok daha büyüktür (1,5 -2 cm.). Buna. Karşılık gayet küçük ve ince bir kanat artığı vardır. Fıstık Çamı tohumlan halk arasında «Çam fıstığı» diye adlandırılır ve yenir. Fideciğin çenek sayısı 10-13 tür. Fıstık Çamının kök sistemi genellikle kuvvetlidir. Elverişli topraklarda daha ilk yaşlardan başlayarak derine giden kazık kök yapar. Bu nedenledir ki suni olarak yetiştirilmesi dikimden çok ekim yoluyla gerçekleştirilmektedir. Pinus Halepensis = HALEP ÇAMI Genellikle eğri gövdeli, gençlikte sivri, yaşlanınca dağınık tepeli, 10-15 m. boyunda bir orman ağacıdır. Gövdenin gri renkteki kabuğu uzun zaman, çatlaksız düzgün kalır. Taze sürgünler sarımsı veya yeşilimtırak esmer, gelişmiş olanlar açık kil rengindedir. Bunlar gayet incedir. Silindirik, küçük tomurcuklar reçine sizdir. Çoğunlukla ikili, bazen de üçlü olan iğne yapraklar açık yeşil renktedir. Bunların uzunlukları ortalama olarak 6 cm’dir. Narin yapılı ve kenarları gayet ince dişlidir. Reçine kanalı marjinaldır. Sürgünlerin uçlarına püskül gibi toplanmıştır. Erkek çiçek silindiriktir. 8 cm. uzunluğundaki kozalak uzun, koniktir. Kozalağın çok uzun ve kalın bir sapı vardır. Sürgünlerde kozalak uçları aşağıya bakar. Teker teker veya birkaç tanesi bir arada bulunur. Olgun kozalakların renkleri çoğunlukla açık tuğla kırmızısı, bazılarınınki de sarıdır. Kozalak pullarının kalkanı piramit biçiminde çıkıntılı, göbek yüksek fakat ortası çoğunlukla dikensizdir. Kozalakların uzun saplı oluşu ve pullarının belirtilen özellikleri yardımıyla Halep Çamını, Kızılçamdan kesin olarak ayırmak mümkündür. Tohum yumurta biçiminde ve siyahtır. Halep Çamının fazla makbul olmayan odunu açık renktedir. Bu Çamın odunundan ziyade reçinesinden faydalanılır. Böyle olmakla beraber odunu da yerel ihtiyaca ve ambalaja elverişlidir. Pinus halepensis Akdeniz memleketlerinin sahil ağacıdır. Yayılış sahası batıda Portekiz’den başlayarak doğu Akdeniz'e ulaşır. Esas yayılışı Batı Akdeniz sahillerindedir. Batıdan doğuya geldikçe bu sahalar daralır. Halep Çamı ılıman iklim ister. Toprak isteği azdır. Sahil kumluklarında, tepelik arazide, hemen her çeşit toprak üzerinde yetişir. Fakir ve kurak arazinin ağaçlandırılmasında kullanılır. Cupressus=SERVİ 20- 30 m’ye kadar boylanabilen sütun şeklinde (fastigiata) veya piramidal (horizontalis) tepe yapısına sahip bir ağaçtır. Gövde umumiyetle dolgun değil, birdenbire incelir. Uzun çatlaklı, ince ve düzgün bir kabuğu vardır. Pul yapraklar sürgünlere karşılıklı olarak, birbirlerini örtecek şekilde yerleşmiştir. Bu sürgünler dört köşelidir. Koyu yeşil renkteki pul yaprakların sırt tarafları çıkıntılıdır. Ortalarında uzun bir çukurluk ve yağ bezesi vardır. Kısa sürgünlerin ucunda kıvrık bir vaziyette duran yuvarlak kozalak 2-3 cm. çapındadır. Kozalak pullarının sırt tarafında batıcı sivri bir uç vardır. Çok dayanıklı ve güzel kokulu odununun öz kısmı koyu renktedir. Adi Servi her yönde yayılan dört köşeli, ince dalcıkları, bunlara sıkıca yapışmış olan uçları kütçe, koyu yeşil renkteki pul yaprakları ve bu yaprakların arkalarında uzun bir çukurluk, bunun içerisinde de yağ bezelerinin bulunması ile diğer türlerden ayrılır. Bol sayıdaki (8- 14) puldan oluşan büyük kozaIakları da karakteristiktir. Doğal olarak Kuzey İran'da Hazar Denizinin Güney sahillerinde, Küçük Asya, Suriye, Lübnan, Filistin tin, Rodos, Kıbrıs ve Girit adalarında bulunur. Eski Çağlarda İtalya'ya getirilmiş buradan da hemen bütün Akdeniz çevresine yayılmıştır. Adi Servi bugün Fıstık Çamı ile Akdeniz kıyılarının manzarasını karakterize eder. Türkiye'de meditterran ikliminin egemen olduğu Akdeniz sahillerinde, Batı Anadolu' da, hatta Karadeniz kıyılarında da yer yer görülür. Antalya dolaylarında Serik ve Manavgat'ta doğal yetişmiş orman ağacı olarak saf bir halde veya Kızıl Çamlar ile karışık olarak bulunduğu gibi, İstanbul dolaylarında, Halkalı köyündeki Orta Ziraat Okuluna ait sun'i surette yetiştirilmiş meşcereleri ile Florya'da ve daha başka yerlerde rüzgar perdesi olarak şeritler halinde meşçereleri vardır. Fakat esas orman ağacı olarak bulunduğu yer Antalya sahil arazisidir. Memleketin diğer taraflarında daha ziyade mezarlık ağacı olarak yetiştirilmektedir. Halbuki Adi Servi dekoratif bir görünüme, ayni zamanda olağanüstü dayanıklı ve güzel kokulu oduna sahip bir ağaçtır. İstekleri az ve özellikle hiç bir ağaç türünün yetişmediği fazla kireçli topraklarda gayet iyi gelişmektedir. Kuraklığa da dayanıklıdır. Bu özelliklerinden ötürü tipik Akdeniz ikliminin egemen olduğu yerlerdeki kurak ve fakir arazinin ağaçlandırılmasına elverişli türlerden birisidir. Yalnız sığ köklüdür. Rüzgâr ve fırtınalarda devrilme tehlikesi fazladır. Bahçe kenarlarında canlı çit, koruyucu şerit olarak da yetiştirilir. Adi Servi Cupressus sempervirens var. Pyramidalis, C. sempervirens var. Horizontalis diye iki ana forma ayrılır. Bunlardan; Cupressus sempervirens var. Pyramidalis=Piramit Servi Dallar adeta gövdeye paralel denecek şekilde yukarıya yönelmiştir. Tepe piramit, daha doğrusu yukarıya doğru daralan sütun şeklindedir. Bu varyetenin daha uzaktan dikkat nazarı çeken sütun şeklindeki dış görünüşü, .koyu yeşil rengi, Akdeniz semasının açık parlaklığı ile kontrast bir görünüş oluşturur. Türkiye'de orman veya park ağacı olmaktan çok mezarlıklarda, cami avlularında, türbelerde yetiştirilmekte, bu suretle de kutsal bir ağaç olmaktadır. Öteki Akdeniz memleketlerinde de kilise, manastır ve benzeri tapınak avlularında, mezarlıklarda yetiştirilmekle beraber, şatoların korularında büyük park ve bahçelerde süs bitkisi olarak da görülür. Genç yaşlarında fırtına tehlikesi fazladır. Bu çağda çok çabuk devrilir ve kırılır. San renkteki odununun öz kısmı daha koyudur çok sert ve dayanıklıdır. Ayni zamanda güzel kokuludur; Halk arasında ünlü olan güve girmez servi sandıklar bunun odunundan yapılmıştır. İskele, diğer su altı inşaatı için de çok elverişlidir. Cupressus sempervirens var horizontalis = Dallı Servi Diğer formdan geniş, konik tepe yapısı ile ayrılır. Birçok özellikleri, hele kozalak ve iğne yapraklar birincinin aynıdır. Türkiye’de doğal olarak yetişen esas budur. Rüzgâra daha dayanıklıdır. Akdeniz reyonunun Lavretum zonunda (Akdeniz ülkelerinin sahillerinde yaygın olan subtropik orman zonudur) yapılacak ağaçlandırmalarda bunu, özellikle Karaçam, Fıstık Çamı veya Kızıl Çamlarla karışık olarak yetiştirmek uygun olur. Cedrus brevifolia (Kıbrıs sediri) Birçok botanikçiler tarafından Kıbrıs Sediri Lübnan Sedirinin bir varyetesi olarak kabul edilen bu tür çok kısa, 5 - 8 mm. uzunluğundaki mat mavi - yeşil iğne yapraklan, 7 - 8 cm. uzunluğundaki küçük kozalakları ile diğer Sedirlerden kolayca ayrılır. Vatanı Kıbrıs adasıdır. Burada Baf ormanlarında, Trodos veya Karlıdağ- da 900- 1400 m. arasında ufak bir meşcere halinde kalmıştır. Bugün gayet sıkı bir şekilde korunmaktadır. Juniperus phoenicea = Finike Ardıcı Çalı veya 2-6 m. ye kadar boy alan ağaççık halindedir. Uzaktan bakılınca Serviye benzer. Bu nedenledir ki kendisine Servi Ardıcı da denir. Kozalak uzun saplı ve kürevidir. Olgunlaşınca portakal sarısı veya kırmızımsı kahverengindedir. 3 çift puldan oluşmuştur. iki senede olgunlaşır. Kozalağın etli kısmı kuru, dikkati çekecek şekilde liflidir. Her birinin içerisinde 4 - 9 tane tohum vardır. Akdeniz mıntıkasında, Güney Avrupa, Kuzey Afrika ile Kanarya adalarında yayılmıştır. Kapalı tohumlular Acacia saligna (Kıbrıs akasyası) Kıbrıs akasyası çok dayanıklı bir ağaç olup verimsiz, eğimli arazilere çok kolay uyum sağlamaktadır. Özellikle Kuzey Afrika ve Avustralya’nın verimsiz ve çorak arazilerinde yetişebilmektedir. Hızlı gelişen ve kuraklığa dayanıklı bir türdür. Başlıca kullanım yerleri erozyon sahaları ile kumul hareketi olan sahaların ıslahı olarak söylenebilir. Kıbrıs akasyası 8m’ye kadar 4-5 yıl içerisinde büyüyebilmektedir. Çok kurak mıntıkalarda bu büyüme daha yavaştır. Özellikle Akdeniz ülkelerinde yakacak odun olarak kesilmekte ve bu yakıt sahaları 5-10 yıllık dönemler şeklinde planlanabilmektedir. Okaliptüsler: Ülkemizde bulunan en önemli okaliptüs türleri ve özellikleri şöyledir; Torquata Tamamen kuraklığa adapte olmuş bir türdür. En soğuk kış ayı ortalaması 10-20 derece olan alanlar tercih eder. Ülkemizde özellikle arıcılık amaçlı ağaçlandırmalarda kullanılması uygundur. Çiçeklenme çok kurak periyotlarda devam ettiğinden ve özelliklede diğer vejetasyon tiplerinin ölü olduğu döneme denk gelmesinden dolayı çiçekleri arılar için en iyi kaynak haline gelmektedir. Sargenti ve Occindetalis Özellikle maki ve tuzlu topraklar üzerinde kolayca yetişebilmektedir. Ayrıca yakacak odun elde etme amaçlı kurulacak enerji ormanlarında kullanılabilmektedir. Camaldulensis ve Gomphocephala Bu türler özellikle yakacak odun elde etme amaçlı kurulacak enerji ormanları için en uygun türlerdir.