Untitled
Transkript
Untitled
ÖNSÖZ Bu çalışmaya, Kızılçam boşaltma kesimlerinde çıkarılacak ağaçların dikili olarak satılması yönteminin benimsenmesi üzerine gereksinme duyulmuştur. Bilindiği gibi 1988 yılından itibaren Ege ve Akdeniz bölgelerinin çeşitli işletmelerinde dikili satış uygulamaları başlatılmış ve bu işlemlerin ne gibi yararlar sağladığına ilişkin de 1990 yılında bir araştırma projesi ele alınmıştı. 1992 yılında sonuçlandırılan bu çalışmaya göre dikili ağaç hacminin belirlenmesinde bir takım problemlerin olduğu, bunların başında da hacımlandırma yöntemlerinin yeniden gözden geçirilmesi gereği vurgulanmıştı. Çünkü, belirlenen dikili hacım ile elde edilen ürün miktarları arasında % 200’e kadar varan farklar görülmekteydi. Görülen bu farklar ise daima işletmeler aleyhine olduğundan önemli maddi kayıplar meydana gelmekteydi. Bu nedenle böyle kayıplarla karşılaşmamak için boşaltma kesimi yapılan meşcerelere özgü önerilecek hacımlandırma yöntemini belirlemek amacıyla böyle bir çalışmaya gereksinme duyulmuştur. 1991 yılında Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü programına alınan bu proje zamanında bitirilerek sonuçlandırılmıştır. Bu çalışmanın yürütülmesi sırasında özellikle bilgisayarla yapılan değerlendirmelerde yardımlarını esirgemeyen Müdürlüğümüz elemanlarından Orman Endüstri Mühendisi M.Emin AKKAŞ’a, yazım işlerini gerçekleştiren Müdürlüğümüz daktilosu Serpil HEPÖZDEŞ’e ve gerek arazi gerekse büro çalışmalarında hizmeti geçen tüm personele teşekkür ederim. Araştırma bulgularının mesleğimize yararlı olmasını dilerim. Aralık 1993 İsmail ÇEVİK 1 ÖZ Bu araştırma Kızılçam gençleştirme çalışmalarında boşaltma kesimi ile çıkarılan yaşlı ve kalın çaplı ağaçlarının dikili hacımlarının en sağlıklı bir şekilde nasıl hesaplanacağının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Bu çalışmada çapa ve boya bağlı olarak hacım veren regresyon denklemlerinin en iyi sonuçlar verdiği anlaşılmıştır. Aynı şekilde çift girişli hacım tablolarının da kullanılabileceği görülmüştür. Buna karşılık tek girişli hacım tablolarıyla tariff tablosunun kullanılmasının sakıncaları ortaya çıkmıştır. Ayrıca dikili gövde hacımlarında olduğu gibi dikili ağaç hacımlarının da aynı sağlık derecesinde hesaplanabileceği anlaşılmıştır. ABSTRACT Cette recherche a realisé, pour calculer plus conformement les volumes de sur pied des arbres agés à diamétre épais qu’on éxécute pendant les coupes finales d’exploitation pour la régénaratiton des peuplements de pin brutia. Dans ce travail, on a constaté que les équations de régression des volumes en diamétre et en hauteur ont donné les meilleurs résultats. On peut utiliser aussi des tarifs de cubages à deux entrées. Mais on a trouvé des inconvénients emploie des tarifs de cubage a une entrée et le tableau de tariff. En particulier on a constaté qu’on peut calculer aussi les volumes d’arbre sur pied comme des volumes des tiges sur pied avec le méme degré d’exactitude. 3 İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ............................................................................................................................ 1 ÖZ ................................................................................................................................... 3 ABSTRACT .................................................................................................................... 3 1. GİRİŞ........................................................................................................................... 7 2. LİTERATÜR ÖZETİ................................................................................................. 10 3. MATERYAL VE YÖNTEM ..................................................................................... 12 3.1. Deneme Yerleri................................................................................................... 12 3.2. Ölçmeler ............................................................................................................. 12 3.3. Yöntem................................................................................................................ 13 4. VERİLER VE DEĞERLENDİRME.......................................................................... 16 4.1. Ağacın Gövde Hacmine İlişkin Veriler............................................................... 16 4.2. Ağacın Dal Hacmine İlişkin Veriler ................................................................... 17 4.3. Ağacın Kendi Hacmine İlişkin Veriler................................................................ 20 5 BULGULAR VE TARTIŞMA ................................................................................... 21 5.1. Çeşitli Formüllere Göre Bulunan Hacımlar ...................................................... 21 5.2. Varyans Analizleri.............................................................................................. 25 5.3. Toplam Fark (BRUCE Uyumu-1)....................................................................... 27 5.4. Ortalama Yüzde Sapmalar (BRUCE Uyumu-2) ................................................. 31 6. SONUÇ VE ÖNERİLER ........................................................................................... 38 ÖZET............................................................................................................................. 40 RÉSUME....................................................................................................................... 41 KAYNAKÇA ................................................................................................................ 42 5 1. GİRİŞ Ormancılıkta üretimin planlanması ve geleceğe dönük doğru tahminlerin yapılması öncelikle mevcut ağaç serveti miktarının en sağlıklı bir şekilde bilinmesini gerektirmektedir. Ormancılar yaklaşık 200 yıldan beri bu konuda çaba sarfetmişler ve halen de sarfetmektedirler. Orman ürünlerinin alınır, satılır olmaya başlamasıyla birlikte ortaya çıkan bu çabalar ilk zamanlar, odun hammaddesinin bol, buna karşılık talebin az olması nedeniyle fazlaca önemsenmemiş, bu yüzden de dikili servet; alan ölçüsü, araba yükü gibi kaba birimlerle ifade edilmiştir. Nüfusun hızla artması, yeni teknolojilerle odun hammaddesinin daha kolay işlenir hale gelmesi, kullanım yeri çeşitliliğin çoğalması, buna karşılık çevredeki orman varlığının giderek azalması, mevcut kaynakların daha rasyonel kullanılması zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır. Bu yöndeki gelişmeler dikili ağaç serveti miktarının daha sağlıklı hesaplanması gereğini de beraberinde getirmiştir. Dikili hacmin belirlenmesi konusundaki çabalar, yeni yeni yöntemlerle günümüze dek sürmüş ve halen de sürmektedir. Geçmişten günümüze hacim tayinindeki gelişmelere bir göz atacak olursak; önerilmiş bulunan çeşitli hacım formüllerinin tarih içinde belli başlı üç ayrı dönemin özelliklerini taşıdığını görürüz (AKGÜR 1982). a) y=pan Doğuray denklemine göre hacımlandırma: Bu konuda HUBER, SMALIAN, HOSSFELD, PRESLER formülleri örnek gösterilebilir. b) g(x)=a+ba+ca2+da3+..... alan fonksiyonuna göre hacımlandırma: Bu dönem; kesit fonksiyonuna göre hacımlandırma ya da dört temel cisim için ortak hacım formülleri dönemi olarak da tanımlanabilir. Karakteristik uygulama örnekleri NEWTON-RIECKE, BREYMANN, SIMONY, GIERUSZINSKI formülleridir. c) İstatistik verilere göre hacımlandırma: İlk olarak KUNZE ve SCHIFFEL tarafından önerilmiş olan bu yöntem, özellikle tam gövde ya da dikili ağaçların hacımlandırılmasında uygulanmaktadır. Doğuray denklemi ve alan fonksiyonuna dayalı hacım formülleri ağaç türü ve yetişme muhiti koşullarına bakılmaksızın bütün gövdelere uygulanmaktadır. Burada gövdenin dört geometrik şekilden birine (silindir, parabolit, koni, nayloit) uyduğu varsayımı yapılmaktadır. Oysa gövdelerin yapısı bu geometrik şekillerden bir miktar sapma gösterirler. Günümüzde, gövdeleri ağaç türü, yetişme bölgeleri ve toplum içindeki karakteristikleri itibariyle bir alt toplum olarak gören istatistik verilere göre hacımlandırma yöntem ve formülleri de aslında bir takım varsayımlara dayanmaktadır. Bu yöntemlerle yapılan hacımlandırmalar da matematiksel bir kesinlik ifade etmediğine göre hasılatçıların daha epeyce bir süre yeni arayışlara gireceği anlaşılmaktadır. Nitekim 1765 yılında ilk olarak, bir ağacın gövdesini dikkoni kabul edip, ortasındaki çevreye göre hacımlandırmayı 7 öneren OETTELT ile başlayan bu süreç, bir yığın formül önerilmiş olunmasına rağmen halen sürmektedir. Bu çalışma da böyle bir anlayışın ürünü olmaktadır. Yurdumuzda aslî ağaç türlerimiz için düzenlenmiş tek ve çift girişli hacım tabloları bulunmaktadır. Çalışmamızın konusunu teşkil eden Kızılçam için de bu olanaklar sözkonusudur. Her plan ünitesi için hazırlanan tek girişli hacım tablosu yanında müdahale görmemiş Kızılçam ormanları için bir adet (ALEMDAĞ 1962), müdahale görmüş ormanlar için de iki adet (SUN, EREN, ORPAK, 1978), (SUN ve ARK, 1986) çift girişli hacım tablosu bulunmaktadır. Yine SUN’a ait bir adet tariff tablosu bulunmaktadır. Uygulamada hacımlandırma işlemleri çoğunlukla amenajman planlarında yer alan tek girişli hacım tabloları kullanılarak yapılmaktadır. Kullanım kolaylığı tek girişli hacım tablolarını cazip hale getirmektedir. Bu tablolar bilindiği gibi çapa bağlı olarak doğrudan hacmı vermekte ve hazırlandıkları ağaç türü ve yer için geçerli olmaktadırlar. Kullanıldıkları meşcerelerde göğüs çapının dışında hacmin belirlenmesinde etkili olan boy, bonitet vb. özellikler dikkate alınmamaktadır. Önceleri seri bazında, son yıllarda ise çift girişli hacım tablosundan dönüştürülerek işletme bazında hazırlanan bu tablolar kullanıldıkları ünitenin her yerinde aynı şekilde kullanılmaktadır. Plan ünitesi içerisinde yetişme ortamının farklılıklar göstermesi, gövde şekillerindeki değişimler, ağaçların çap kademelerine dağılımı bu tablolar için bir anlam ifade etmemektedir. Hacmın belirlenmesinde dikkate alınmayan bu unsurların, artı ve eksi yönlerdeki etkilerinin birbirlerini dengeleyeceği varsayımına dayanarak kullanılmaktadırlar. Kesim bölgesindeki ağaçların, işçilere paylaştırılarak vahid-i fiyatla yaptırılan üretimlerde, üretilen ürün miktarına göre ücret ödendiğinden hacmin hatalı hesaplanması önemli bir problem yaratmamaktadır. Aynı yıl içerisinde farklı özellikler taşıyan yerlerde üretim yapıldığında, yani, her bonitette, her çapta, farklı gövde şekillerinde hacımlandırma yapıldığında gerçekten bir dengelenme sözkonusu olmakta ve buna bağlı olarak da hacım tahminlerindeki yanılma azalmaktadır. Buna karşılık hacımlandırılan ağaçlar belirli özellikleri taşıyan yerlerde yoğunlaşmış ise, örneğin burası yaşlı bir gençleştirme alanı veya tümüyle I.bonitette bir yer ise sözü edilen dengelenme olmamakta ve daima tek yönlü hatalar yapılmaktadır. Farklı yerlerde ve hatta aynı tek girişli hacım tablosunun kullanıldığı plan ünitesi içerisinde dikili hacimlerden % 35’lerden % 100’lere varan verimlerin elde edildiği görülebilmektedir. Gerçek hacımlarının hesaplanmasında en fazla güçlük çekilen meşcere yapılarından birisi de bakım ve gençleştirme kesimleriyle selekte edilen, içerisindeki ağaç yapısı itibariyle fena nitelikler taşıyan bireylerin çıkarıldığı buna karşılık gövde ve tepe formu en iyi ve çapı genellikle 30 cm’den daha kalın bireylerin bulunduğu boşaltma kesimi aşamasına gelmiş meşcerelerdir. Çalışmanın küçük olması nedeniyle bonitet farklılığı görülmeyen, gövdelerinin 8 şekil itibariyle homojen olduğu bu yerlerde yapılan hacımlandırmalarda hatalar çok büyük boyutlara ulaşabilmektedir. İşte bu çalışma, yukarıda kabaca hatları belirlenmiş meşcerelerdeki dikili gövde ve ağaç hacımlerinin en sağlıklı bir şekilde nasıl hesaplanabileceğinin ortaya konması amacıyla ele alınmıştır. 9 2. LİTERATÜR ÖZETİ Kızılçam, diğer asli türlerimiz içerisinde, her konuda olduğu gibi hasılatı yönünden de üzerinde en çok çalışılan bir türümüzdür. Bunda, ibreli türlerimiz içerisinde yayılışı en fazla olan bir tür olması, gerek servet gerekse yıllık etası itibariyle ilk sıralarda yer alması etkili olmuştur. Kızılçamın amenajman ve hasılatına yönelik yapılmış çalışmalara bir göz atacak olursak ilk çalışmanın 1962 yılında ŞEREF ALEMDAĞ tarafından yapıldığı görülür. Bu çalışmada; aynı yaşlı, müdahale görmemiş saf ve normal kapalı Kızılçam ormanları için hasılat tablosu, çift girişli hacım tablosu ile bonitet tablosu düzenlenmiştir. Amenajman esaslarının da verildiği bu çalışmada değişik amaçlarla işletilmesi durumunda uygulanacak idare süreleri de belirlenmiştir. Aralama ve hazırlama kesimlerinin artım ve büyüme üzerine etkileri (ELER, 1988) Antalya bölgesinin doğal Kızılçam ormanlarında sonuçlandırılmış, ÜRGENÇ ve ARK, (1989) yine aynı aralama ve hazırlama kesimlerinin tohum verimine etkilerini araştırmışlardır. Bu çalışmada 30-40 yaşlarındaki meşcerelerde kuvvetli aralamaların tohum veriminde en etkili olduğu bulunmuştur. Antalya Bölgesi Kızılçam meşcerelerinde kuruluş biçimi ve yaş dağılımı (ELER, 1985) konulu çalışmada, suya bağlı olarak değişik meşçere kuruluşlarının ortaya çıktığı, yüksekliğin önemli bir etken olduğu, 500-600 m. yüksekliğe kadar Kızılçamın sık meşçere yapmadığı, ancak bu yüksekliklerden sonra sık yetiştirilmesinin uygun olacağı belirtilmektedir. Hektardaki ağaç sayısına, bir başka deyişle tek ağaca düşen potansiyel büyüme alanına göre Kızılçam ağaçlandırmaları için hasılat tablosu (USTA, 1991) düzenlenmiştir. Çeşitli ağaç ögeleri arasındaki ilişkilerin belirlendiği bu çalışmada bir de çift girişli hacım tablosuyla bonitet tablosu düzenlenmiştir. UĞURLU-ÖZER (1976) Antalya’da yürüttükleri bir çalışmada göğüs çapıçift kabuk kalınlığı ile göğüs çapı-dip çap arasındaki ilişkiyi saptamıştır. SUN, UĞURLU, ÖZER, (1980) Kızılçam ormanlarında tek ağaçta ve birim alanda ağaç servetinin yaş ve kuru ağırlıklarını hesaplamışlardır. Göğüs yüzeyi orta ağacına göre gövde, dal ve ibre ağırlıkları kestirilmiştir. SUN (1983) te Kızılçam ağacının simülasyonu için bir büyüme modeli ortaya koymuştur. BOYDAK (1982) 11-12 yaşındaki Kızılçam ağaçlandırmalarındaki aralık mesafeler konusunda önerilerde bulunmuştur. Gövde hacminin belirlenmesine ilişkin iki adet çalışma sonuçlandırılmış bulunmaktadır (UĞURLU, ÖZER, 1980) (AKGÜR, 1982). Bu çalışmalardan birincisinde aynalı relaskop aleti ile yapılan ölçümlere dayalı olarak yapılan hacımlandırmaların gerçek hacımdan sapmaları belirlenmiş ve aynalı relaskopla 10 yapılan ölçümlere dayanarak yapılan hacımlandırmaların kabul edilebilir oranların üzerinde hatalar taşıdığı ortaya çıkmış bu nedenle aletin kullanılmaması önerilmiştir. Karşılaştırmalar, seksiyonla elde edilen hacımlara göre yapılmış, ayrıca müdahale görmemiş ormanlar için hazırlanan çift girişli hacım tablosuyla yine ölçümü yapılan gövdelerden çıkarılmış olan lokal çift girişli hacım tablosunun denetimi yapılmıştır. Sonuçta her iki hacım tablosu değerlerinin seksiyon hacmine daha yakın değerler verdiği bulunmuştur. İkinci çalışmada ise (AKGÜR, 1982) ağaç gövdesinin hacımlandırılmasında önerilen çeşitli yöntem, formül ve fonksiyonların tarih içerisinde sıralanışına göre ayrıntılı bir kritiği yapılmış, bunlara bağlı olarak da yeni formül ve fonksiyonlar türetilmiştir. Formül değerleri, gövdeyi 40 eşit parçaya bölerek hesaplanan seksiyon değerleriyle karşılaştırılmıştır. Hacımlandırmada kullanılan formüller gövdenin boyuna ve birkaç yerinden ölçülen çap değerlerine göre hacmi vermektedir. Formüller gövdenin çeşitli yerlerinden çap ölçümünü gerektirdiğinden ölçümler ağaç kesildikten sonra yapılmıştır. Yedi tür ve 238 ağaç üzerinde yürütülen bu çalışmada Kızılçam 38 adet ağaçla temsil edilmiştir. Kızılçam için tek ağaçta ve birim alanda elde edilebilecek ürün çeşitlerinin belirlenmesine ilişkin bir araştırma (SUN, EREN, ORPAK 1978) uygulamaya aktarılmış bulunmaktadır. Bu çalışmada ürün çeşitleri ve kabuk payları çapa göre verilmektedir. Ayrıca çift girişli hacım tablosu düzenlenmiştir. Yine SUN ve arkadaşlarınca 1986 yılında müdahale görmüş Kızılçam ormanlarında artım ve büyüme ile değer gelişimini konu alan bir çalışma yapılmıştır. 11 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Deneme Yerleri Deneme, 1991 ve 1992 yılında boşaltma kesimi yapılan gençleştirme alanlarında yapılmıştır. 1991 yılı başında her bonitete (I, II ve III) üçer adet deneme yeri düşecek şekilde yerler belirlenmiştir. Buna göre dokuz ayrı yerde çalışmalar sürdürülmüştür. Bunlar aşağıdaki çizelgede verilmiştir. Bonitet İşletmesi Bölgesi Bölme No III Manisa Alaşehir 149 III Yılanlı Çakmak 168 III Denizli Merkez 184 II İzmir Gaziemir 224 II Sındırgı Seydan 138 II Edremit Babadağ 85 I İzmir Seferihisar 242 I Yılanlı Merkez 72 I Yılanlı Merkez 73 3.2. Ölçmeler Her deneme yerinde 30 adet ağaçta ölçü yapılmıştır. Önce kesilecek ağaçlar rastgele belirlenmiştir. Kesilecek ağaçlar belirlenirken sadece tepe ve gövde formu itibariyle yanıltıcı sonuçlar verebilecek ağaçların işaretlenmemesine dikkat edilmiştir. Ağaçlar dikili iken 1.30 m. göğüs çapları birbirine dik istikamette iki kez ölçülmüş ve ölçülen yer tebeşirle çepeçevre işaretlenmiştir. Ağaçlar olabildiğince toprak seviyesine yakın bir yerden kesildikten sonra çelik şeritmetrenin 1.30 m. taksimatı göğüs çapının ölçüldüğü yerle çakışacak şekilde ağacın üzerine serilmiştir. Şeritmetrenin düzgünce serilmesini engelleyen dallar var ise kesilerek bir kenara bırakılmıştır. Kütük üzerindeki yıllık halkalar sayılarak ağacın yaşı bulunmuştur. Yine kütük üzerinde maksimum ve minimum çapların ortalaması alınarak sıfırıncı metrelerdeki çap ölçülmüştür. Daha sonra ağacın 4 cm’deki çapına ulaşılıncaya dek her metrede çap ölçümü yapılmıştır. Bütün çap ölçümleri milimetrik olarak ölçülmüştür. Gövdenin 4 cm’den daha ince olan uç parçası hesaplara dahil edilmemiştir. 12 Ağaçların boyu yerden tepe tomurcuğuna kadar olan uzunluk olarak alınmış ve desimetrik olarak ölçülmüştür. Gövdeye ilişkin ölçmelerden sonra dal ölçümüne geçirilmiştir. Dal ölçümünde şöyle bir yol izlenmiştir. Dallar dip kısma en yakın olandan başlayarak uçtaki dallara doğru ölçülerek yapılmıştır. Her dalda bir metre uzunluğunda kaç parça var ise bu parçaların ortasındaki çaplar yine milimetrik olarak ölçülmüştür. Bunun için dalın gövdeye birleştiği yerden 50 cm. ilerisindeki çap ölçülmüş sonraki dal çapları 1.50; 2,50; 3,50; ... metrelerden ölçülmüştür. Dallardan başka dallar çıkıyorsa aynı işlem onlarda da yapılmıştır. Burada da 4 cm’den daha ince çaplar ölçüme dahil edilmemiştir. 3.3. Yöntem Çalışmada, denemede kullanılan ağaçların gövdelerinin gerçek hacımları seksiyonlama yöntemiyle bulunmuş ve bunlara dal hacımları ilave edilerek ağaç hacımları hesaplanmıştır. Dal hacımlarının bulunmasında da seksiyon yöntemi kullanılmıştır. Gerek gövde gerekse dal odunlarının hacımlandırılmasında seksiyon uzunlukları bir metre olarak alınmıştır. Dal odunlarının hacmı orta yüzey formülüne göre yani, bir metrelik odun parçasının ortasındaki çapa göre silindir olduğu varsayımı ile hesaplanmıştır (HUBER formülü). V= Π × d2 0,5 × 1 =g Χ 0.5 l 4 Burada 1=1,0 m. olduğundan, bir metrelik seksiyonun hacmi V= g×0,5 dal hacmi ise bunların toplamı olarak bulunmuştur. Gövdedeki seksiyonların hacımları ise uçlardaki yüzeyler ortalaması formülüne (SMALIAN) göre hesaplanmıştır. V=( g0 + gn + g 1 + g 2 +...+ g n −1 ) l + V' 2 burada da yine seksiyon boyu bir metre olduğu için V= g0 + g n + g1 + g2 +...+ g n −1 ) + V' dir. 2 Formülün sonundaki V’ uç parçasının hacmi olmaktadır. Gövdeye ve ağaca ait gerçek hacımlar bulunduktan sonra, sadece göğüs çapına veya göğüs çapıyla birlikte boya bağlı olarak hacım veren tablolar ve formüller kullanılarak hacımlandırmalar yapılmış sonra da bulunan değerler gerçek hacımlarla karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmalar daha önce de değinildiği 13 gibi gövde ve ağaç hacımları için ayrı ayrı yapılmıştır. Hacımlandırmada kullanılan yöntem ve formüller şunlardır: Formül 1 : Seksiyon yöntemi Formül 2 : Göğüs boyu şekil katsayısı yardımıyla tahmin (ALGAN’ın tahmin formülü) Formül 3 : Tek girişli hacım tabloları (Denemenin yapıldığı yerin amenajman planlarından alınmıştır). Formül 4 : Çift girişli hacım tablosu (SUN, EREN, ORPAK, 1978) Formül 5 : Müdahale görmüş Kızılçam ormanları için hazırlanmış çift girişli hacım tablosu (SUN ve ARK, 1986) Formül 6 : Müdahale görmüş Kızılçam ormanları için düzenlenmiş tariff tablosu (SUN ve ARK., 1986). Bu tabloda hacımlar bonitet ve çapa göre verilmektedir.) Formül 7 : V= adb (BERKHOUT) log V= log a + blog d Formül 8 : V= a0 + a1d2 + a2d2h + a3 h2 + a4dh2 (NÄSLUND) Formül 9 : V= adb ×hc (SCHUMACHER-HALL) Formül 10 : V= d2 (a0 + a1×h) (OGAYA) Formül 11 : V= a0 + a1d + a2dh + a3d2 + a4h + a5d2h (SPURR) Formül 12 : V= a0 + a1d + a2d2 (HOHENADL-KRENN) Formüller incelendiğinde tek ve çift girişli hacım tablolarının yanında yine tek ve çift girişli hacım tablosu fonksiyonlarının ele alındığı görülür. Bunlar uygulamada en çok kullanılan formüllerdir (KALIPSIZ, 1984). Üç değişkenli formüllerin uygulanması da söz konusu olabilirdi. Ancak bu formüllerin yerden değişik yüksekliklerdeki çapları ölçmeyi gerektirmesi veya tepe boyu, tepe çapı gibi yeni ölçümler gerektirmesi tercih edilmemesine neden olmaktadır. Hacımlandırmada kullanılan tablo ve formüllerinin uygunluğunun denetimi için üç ayrı yöntem izlenmiştir: Bunlardan ilki, varyans analizi ve DUNCAN testi’dir. Burada 12 ayrı yöntem veya formülle bulunan hacimler birer işlem sayılarak bu işlemler arasında istatistik anlamda bir farklılığın olup olmadığının belirlenmesine çalışılmıştır. İşlemler arasındaki fark görüldükten sonra hangi işlemin gerçek hacme ne kadar sağlıklı yaklaştığını görebilmek için iki test daha yapılmıştır. Bu testler HUSCH uyumları olarak bilinmektedir. Birincisi: 14 Toplam fark (%)=[(∑VT - ∑Va)/VT] 100 diğeri, Ortalama Yüzde Sapma= ∑ [(|Va - VT|100)/ VT]/N formülleri ile hesaplanmıştır 15 4. VERİLER VE DEĞERLENDİRME 4.1. Ağacın Gövde Hacmine İlişkin Veriler Her deneme yerinde kesilen 30 adet ağaca ilişkin çap, boy, yaş ve bonitete ilişkin ölçümler Tablo 1 ve 2’de görüldüğü gibi ilgili sütunlara dökülmüş ve bu verilere dayanarak yapılan hacımlandırmalar yanlarındaki sütunlara işlenmiştir. Hacımlandırma işlemlerinin tümü bilgisayar yardımıyla yapılmıştır. 3.3. Bölümünde de belirtildiği gibi 12 ayrı hacımlandırma işlemi yapılmıştır. Her deneme yerinde 30 adet ağaç kesilmiş ve bunların gerçek hacımları seksiyonlama yöntemiyle bulunmuştur. Bunlardan Seferihisar deneme yerinde bir ağaç iptal edilmiş, oraya ait değerlendirmeler 29 ağaç üzerinden yapılmıştır. Hesaplanan değerler Formül 1 sütununa işlenmiş, formül 2 sütununa ise hesaplama yöntemi çok kolay ve basit olan ALGAN’ın göğüs boyu şekil emsali formülü ile hesaplanan hacım değerleri geçilmiştir. Bu formülde göğüs boyu şekil katsayısı kullanılmakta ve gövde hacmı; V= Π × d 2 × h. f 4 formülü ile hesaplanmaktadır. Formülün kullanılmasında şekil emsali yuvarlak olarak 0,5 alınabilmektedir. Gerekli kısaltmalar yapıldığında formül; V= 0,8×0,5×d2h= 0,4×d2×h haline gelmektedir (KALIPSIZ, 1984). Formül 3 sütununa tek girişli hacım tablolarından alınan hacım değerleri yazılmıştır. Her deneme yeri için oraya ait olan tek girişli hacım tablosu kullanılmıştır. Bu tablolar önceleri her plan ünitesi için ayrı ayrı yapılmakta idi. Son zamanlarda ise işletme bazında kullanıldığı görülmüştür. Kızılçamda Türkiye geneli için hazırlanmış iki adet çift girişli hacım tablosu bulunmaktadır. Bunlardan ilki (SUN, EREN, ORPAK, 1978) kullanılarak formül 4 sütunu, ikincisi (SUN VE ARK, 1986) kullanılarak formül 5 sütunu doldurulmuştur. Müdahale görmüş Kızılçam ormanları için düzenlenmiş bir adet tariff tablosu bulunmaktadır (SUN VE ARK, 1986). Tablo çapa ve 5 bonitete göre hacımı ayrı ayrı vermektedir. Bu tablodan yararlanılarak bulunan hacımlar da formül 6 sütununa yazılmıştır. Sonraki sütunlara ise, 3.3. Yöntem bölümünde numarası ile belirtilen formüllere göre elde edilen hacım değerleri yazılmıştır (Tablo 1 ve 2). Her deneme yeri için yani her 30 ağaç için ayrı bir sayfa düzenlenmiştir 16 (Tablo 1 ve 2 fazla yer tuttuğu için metnin sonunda verilmiştir). Hacımlandırmada kullanılan 7 formülün her biri için 269 adet ağaç değerlendirmeye sokularak denklem katsayıları en küçük kareler yöntemine göre bulunmuştur (Formül 7, 8, 9, 10, 11 ve 12). Bulunan katsayılara göre her bir ağaç ayrı ayrı hacımlandırılmıştır. Formüller için bulunan denklem katsayılarıyla diğer regresyon parametreleri Tablo 3 ve 3a’da verilmiştir. 7 ve 9 no.lu formüller üslü formüller olduğundan regresyon parametreleri logaritmik yoldan hesaplanmıştır. Deneme yerleri ve formüller arası farkları görebilmek amacıyla sütun toplamları alınmıştır (Tablo 1 ve 2). Çalışmamızda gövde hacmı, ağacın yerden dört cm. çapa ulaştığı yere kadar olan kısım olarak alınmıştır. Bulunan katsayılara göre bulunan hacım denklemleri aşağıdaki gibi olmuştur. 7 Nolu formül V= 0,00014 ×d2,4011 (BERKHOUT) 8 Nolu formül V= -0,21777 + 0,00044 × d2 + 0,000008 d2 × h + 0,00034 h2 + 0,000014×d×h2 (NÄSLUND) 9 Nolu formül V= 0,0001 × d1,93328× h0,72334 (SCHUMACHER-HALL) 10 Nolu formül V= d2 ×(0,00022 + 0,00002 × h) (OGAYA) 11 Nolu formül V= 2,33468 + (-0,10628 × d) + 0,0056 ×d2 × h + 0,001349 ×d2 + (-0,12245 × h) + (-0,000037 ×d2 × h) (SPURR) 12 Nolu formül V= -1,01779 + 0,02962 × d + 0,00051 ×d2 (HOHENADLKRENN) 4.2. Ağacın Dal Hacmine İlişkin Veriler Deneme ağaçları devrildikten sonra dalların tümü bir metrelik seksiyonlara ayrılmış ve seksiyon ortalarından çapları ölçülerek HUBER formülüne göre hacımlandırılmıştır. Yani bir dalın hacmi ortasındaki çapın eşdeğeri olan silindir hacmine eşit olduğu varsayımına dayanılmıştır. Dal seksiyonlarının toplamı olarak her ağacın dal hacmi bulunmuştur. Dört cm’den daha ince olan dallar ile dalların dört cm’den daha ince olan uçtaki kısımları hesaplara dahil edilmemiştir. Bu kısımlar, genellikle değerlendirilmediği ve hacmen fazla da bir yer tutmadığı gerekçesiyle ihmal edilmiştir. 17 4.3. Ağacın Kendi Hacmine İlişkin Veriler Bir ağacın hacmi, ağacın hacme dahil edilen unsurlarıyla belirlenmektedir. Bu unsurlar belirlenmediğinde bir takım karışıklıklar olmaktadır. Örneğin gövde hacmi ağaç hacmi olarak anılabilmektedir. Nitekim amenajman planlarındaki tek girişli hacım tablolarının üzerinde “ağaç hacım tablosu” yazılıdır. Bu tablolarda verilen değerler içierisinde dal hacmi bulunmamaktadır. Sadece gövde hacmini vermektedirler. Bu kavram karışıklığı yüzünden dikili satışlarda önemli kayıplar olmuştur (ÇEVİK, TAŞÇI, ŞİRİN, 1992). Bu nedenle ağaç hacminden söz ederken ağacın hangi unsurlarının bu hacme dahil edildiği belirtilmelidir. Bu çalışmada ağaç hacmi, gövde hacmi ile dal hacminin toplamı olarak ele alınmıştır. Bu hacim içerisinde dört cm’den daha ince gövde ve ince dal hacimleriyle kök hacmi v.s. dahil edilmemiştir. Ağaç hacmi= Gövde Hacmi + Dal Hacmi Denemelerde kullanılan ağaçların hacımlarının belirlenmesinde uygulanan formül ve yöntemler 4.1. bölümünde gövde hacminin belirlenmesi için kullanılan formül ve yöntemlerin aynısıdır. Regresyon parametreleri de yine aynı şekilde bulunmuştur (Tablo 3a). Elde edilen katsayılara göre formüllerin aldığı durum aşağıdaki gibidir. Formül 7 V= 0,00015 d2,41364 (BERKHOUT) Formül 8 V= -0,28091 + 0,00064 d2 + 0,000002 d2h + 0,000019 h2 + 0,000023 h2 (NÄSLUND) Formül 9 V= 0,000115 d2,05522 h0,55416 (SCHUMACHER-HALL) Formül 10 V= d2 (0,00035 + 0,00002 h) (OGAYA) Formül 11 V= 2,44192 + (-0,10984 d) + 0,00618 dh + 0,00153 d2 + (0,14328 h) + (-0,000044 d2h) (SPURR) Formül 12 V= -1,07322 + 0,03011 d + 0,00059 d2 (HOHENADL-KRENN) 20 5 BULGULAR VE TARTIŞMA 5.1. Çeşitli Formüllere Göre Bulunan Hacımlar Birincisi seksiyon hacmi olmak üzere 12 ayrı yöntem ve formülle bulunan hacım değerlerinin her bir yöre için toplamları bir araya getirilerek tablo 4 düzenlenmiştir. Benzerlikleri ve farklılıkları daha iyi görebilmek için de 269 adet ağaç birlikte değerlendirilerek sonuçlar sütun grafiklerinde gösterilmiştir (Şekil 1 ve 2). Tablo 4’te seksiyon hacmı 100 kabul edilerek diğer formül ve yöntemlere göre bulunan hacım değerleri hesaplanmıştır. Farkların hesaplanmasında da seksiyon hacmı sıfır kabul edilmiştir. Tablo 4 incelendiğinde formüllerle ve yöntemlerle hesaplanan hacım miktarlarının seksiyon hacımlarından belli miktarlarda farklılıklar gösterdiği, bu farkların zaman zaman azaldığı, bazen de önemli ölçüde arttığı görülmektedir. Örneğin 9 nolu yörede Formül 6 ile (tariff tablosu) bulunan gövde hacım değeri seksiyon hacminden % 30,76 oranında ayrılmakta, buna karşılık bu oran yine aynı yörede uygulanan 8 no.lu Formülde % 0,9’a değin düşebilmektedir. Formüller arasında görülen farklar yöreler arasında da görülmektedir. Örneğin, Formül 2 (ALGAN) ile hesaplanan gövde hacımları 1, 2 ve 3 nolu yörelerde seksiyon hacımlarından sırasıyla % 15,99; 14,74; 1,18 gibi sapmalar göstermektedir. Ağaç hacımlarıyla gövde hacımlarının seksiyon hacımlarından sapmaları arasında ise bir paralellik bulunmaktadır. Aynı formül ile bulunan gövde ve ağaç hacımlarının seksiyon hacımlarından sapmaları arasında ± yönde % 1-2 puan fark bulunmaktadır. Tablodaki farkların (+) ve (-) yönlü oluşları dikkate alınmamıştır. Gözüken farklar mutlak farklardır. 21 5.2. Varyans Analizleri Tablo 1 ve 2’de görülen farkların istatistik anlamda birer fark olup olmadıklarını belirlemek amacıyla gövde ve ağaç hacımları için varyans analizleri yapılmıştır. Gövde Hacmi İçin Varyans Analizi: Analyse de Variance Pour Volume de Tige VK Yineleme İşlemler A(Gövde Hacmi) B (Formüller) AxB Hata Genel SD 8 29 11 319 2860 3227 KT 853,325 KO F 106,666 148,461 199,254 61,768 7,291 2054,846 3176,483 6,871 5,615 0,023 0,718 0,984 9,563 7,815 0,032 xx F Tablo 2,510 xx xx ns 1,000 2,180 1,000 xx= 0,01 olasılık düzeyi ns= Önemsiz Tabloda görüldüğü gibi işlemler arasında da yinelemeler arasında da önemli farklar çıkmıştır. Yinelemeler için bulunan F değerinin bu kadar yüksek çıkışı son derece doğaldır. Çünkü yinelemeler, bonitetin de etkisini görebilmek amacıyla farklı bonitetlerde alınmıştır. İşlemler arasındaki fark ise değişik yöntem ve formüllere göre yapılan hacımlandırmaların birbirlerinden farklı sonuç verdiğini göstermektedir. Bu farklılığı ortaya koyabilmek için DUNCAN testi uygulanmıştır. DUNCAN Testi (Gövde hacimi için) Test de DUNCAN Pour Volume de Tige Orjinal Sıra Formül 1 1,752 Formül 2 2,092 Formül 3 1,714 Formül 4 1,785 Formül 5 1,767 Formül 6 2,157 Formül 7 1,758 Formül 8 1,761 Formül 9 1,762 Formül 10 1,755 Formül 11 1,761 Formül 12 1,758 Sıralanmış Sıra 6 2,157 2 2,092 4 1,785 5 1,767 9 1,762 11 1,761 8 1,761 12 1,758 7 1,758 10 1,755 1 1,752 3 1,714 25 a a b b b b b b b b b b Gövde hacımları için yapılan DUNCAN testinde hacımlandırma formül ve yöntemlerinin iki gruba ayrıldığı görülmektedir. Bunlardan tariff tablosu ile ALGAN’ın hacım formülünün verdiği değerler bir grupta diğer formül ve yöntemlerinki ise ayrı bir grupta toplanmış bulunmaktadır. Ağaç hacmi için Varyans Analizi Analyse de Variance Pour Volume d Arbre VK SD KT KO F F Tablo Yineleme 8 939,273 117,409 133,277xx 2,510 İşlemler Ağaç Hacmi (A) 29 249,272 8,596 9,757xx 1,000 xx Formüller (B) 11 62,053 5,641 6,404 2,180 ns A×B 319 8,398 0,026 0,030 1,000 Hata 2860 2519,481 0,881 Genel 3227 3778,477 1,171 xx= 0,01 olasılık düzeyi ns= Önemsiz Gövde hacmi için yapılan varyans analizindeki tablo burada da görülmektedir. Yine yinelemeler ve işlemler arasında 0,01 düzeyinde önemli farklar bulunmaktadır. Yinelemeler için hesaplanan F değeri gövde için hesaplanandan biraz daha küçük çıkmış fakat işlemler için hesaplanan F değerleri ise birbirlerine oldukça yakın çıkmıştır. Bundan, hacim tohumlarının dal odunu içermesinin bir sakınca yaratmayacağı sonucu çıkarılabilir. İşlemler arasındaki farklılığı görebilmek amacıyla burada da ortalamalar DUNCAN testine tabi tutulmuştur. DUNCAN Testi (Ağaç Hacimi için) Test de DUNCAN Pour Volume d’Arbre Orjinal Sıra Sıralanmış Sıra Formül 1 1,948 6 2,353 a Formül 2 2,288 2 2,288 a Formül 3 1,910 4 1,981 b Formül 4 1,981 5 1,963 b Formül 5 1,963 10 1,962 b Formül 6 2,353 9 1,958 b Formül 7 1,937 11 1,958 b Formül 8 1,958 8 1,958 b Formül 9 1,958 12 1,955 b Formül 10 1,962 1 1,948 b Formül 11 1,958 7 1,937 b 26 Formül 12 1,955 3 1,910 b Burada da gövde hacımlarında olduğu gibi formül ve yöntemler iki grupta kümelenmiş bulunmaktadır. Birinci ve ikinci grupta yer alan formül ve yöntemlerde bir değişiklik yoktur. Yalnız seksiyon hacmini de içine alan ikinci grupta, seksiyon hacmine çok yakın değerler taşıyan çift girişli hacim formülleri (8, 10 ve 11) birbirleriyle yer değiştirmiş bulunmaktadır. Her iki testte de tek girişli hacim tablosu değerleri (3) en alt sırada yer almaktadır. Çift girişli hacım tablosuna göre yapılan hacimlendirme değerlerinin (4 ve 5) yerleri ise değişmiştir. Yapılan varyans analizlerinde ve ortalamaları karşılaştırdığımız DUNCAN testinde; hacımlandırmada kullanılan formül ve yöntemler arasında fark olduğu 6 ve 2 nolu formüllerin bir, diğerlerinin ise ayrı grupta kümelendiği görülmektedir. Ancak, çalışmanın üç ayrı boniteti kapsama zorunluluğu, işlemlerin aynı ağaçlar üzerinde uygulanması, ölçü değerlerinin rastgele koşulunun gerçekleşmesini önleme endişesinin taşınmasına neden olabilmektedir. Ayrıca gövde ve ağaç hacımlarının karşılaştırılması için uygulanan DUNCAN testlerinde, ortalamaların hataları bir miktar gizlemesi nedeniyle farklar Şekil 2’de olduğu gibi net olarak görülmemektedir. Bu nedenle kesin yargılara varmadan önce iki test daha yapılmıştır. Bunlar; BRUCE’un hacım hata yüzdelerini veren I ve II yöntemleridir. 5.3. Toplam Fark (BRUCE Uyumu-1) Düzenlenen bir ağaç hacım tablosu için hesaplanan ortalama standart sapma ve standart hata miktarları veya yüzdeleri bildirilmektedir (KALIPSIZ, 1984). Tablolar belirlenen hata sınırlarının üzerinde hata veriyor ise kullanılmamaları gerekir. Bunun denetimi yani tablonun sağlık derecesi BRUCE’un toplam fark uyumu ile belirlenebilir. BRUCE’un (1920) önerdiği kriterler gerek toplam fark gerekse ortalama yüzde sapma o dönemlerde özellikle grafik yöntemler için kullanılmış ise de regresyon analizi yoluyla bulunan hacım eşitlikleri için de yararlı olmaktadır (LOETSCH, ZÖHRER, HALLER 1973), (UĞURLU, ÖZER 1980). BRUCE’a göre Toplam Fark (%) = [ (∑VT - ∑Va) / ∑VT] 100 formülüyle bulunmaktadır. Burada ∑VT = ağaçların hacım tablolarından alınan hacım değerlerinin toplamını, ∑Va = ağaçların seksiyon yöntemiyle bulunan ve gerçek kabul edilen hacım toplamlarını ifade etmektedir. Çalışmamızda ağacın gövdesi için formül ve yöntemlerle hesaplanan hacımleri ile gerçek hacim toplamları Tablo 5’te gösterilmiştir. Tabloda ayrıca bonitet toplamları da görülmektedir. BRUCE’a göre toplam farkın ± % 0,5’ten daha küçük olması gerekir. Bu fark ± % 1’e kadar kabul edilebilir. Bunu aşması durumunda hata yapılmış olunur. Böyle hallerde yeni tabloların düzenlenmesi gerekir (HUSCH 1963). 27 Gövde hacımları için düzenlenen 5 no.lu Tablo incelendiğinde ALGAN’ın hacım formülünün (2), tek girişli hacım tablolarının (3), tariff tablosunun (6), ve HOHENADL-KRENN formülünün (12) Kızılçam ağaçlarının sözkonusu objelerinde dikili gövde hacımlarının belirlenmesinde kesinlikle kullanılmaması gerektiği anlaşılmaktadır. Bunlar içerisinde HOHENADL-KRENN formülünün (12) çok sayıda birey için kullanılması durumunda hatayı dengelediği görülmektedir. Benzer durum 7 nolu formülde de görülmektedir. ALGAN’ın hacım formülü göğüs çapı, boyu ve şekil emsali bilinen bir ağacın hacminin bulunmasında kullanılan en pratik formüldür. Kullanışlılığını artıran öge şekil emsalinin ağaç türleri itibariyle yaklaşık değerler olarak alınmasıdır. Bu katsayı 0.5 olarak alınmıştır. Çünkü çam türleri için, bu katsayı önerilmektedir (Kalıpsız 1984). Oysa şekil emsali ağaç türüne, gelişme çağına, yetişme muhitine ve meşçerenin daha önce gördüğü bakım müdahalelerinin şekline ve şiddetine bağlı olarak değişmektedir. Böyle olunca kabaca belirlenmiş olan bu katsayı hacimlendirmelerde hata payının artmasına neden olmaktadır. Değişik toplumlar için bu katsayıyı gerçek değerine yakın olarak hesaplamak ise ayrı ayrı ölçümlemeler yapmayı gerektirmektedir. Böyle olunca; hacimlendirme formülleri içerisinde en kolay ve pratik olan bu yöntem en zor uygulanan yöntemlerden biri olmaktadır. Çift girişli hacım tablolarının (4, 5) III ve II. bonitetlerde çok iyi sonuç verdiği buna karşılık I. Bonitetde oldukça hatalı oldukları görülmektedir. 269 ağaç için yapılan değerlendirmede ise 8, 9, 10 ve 11 nolu formüllerin rahatlıkla kullanılabileceği, 5, 7 ve 12 nolu formüllerin ise ağaç adedinin çok ve farklı bonitetlerde olduğu yerlerde kullanılması sakıncalı görülmemektedir. Ağaç hacımları için düzenlenen 6 nolu tablo incelendiğinde ise, toplam farkların gövde hacımları için düzenlenen 5 nolu tablodakinden çok farklı olmadığı görülmektedir. Burada da çift girişli regresyon denklemlerinin (8, 9, 10, 11) ve çift girişli hacım tablolarının (4, 5) güvenle kullanılabileceği anlaşılmaktadır. ALGAN hacım formülü (2) ile tek girişli (3) ve tariff tablolarının (6) burada da gerçekten çok farklı sonuçlar verdiği görülmektedir. Toplam farklar tek girişli (3) hacım tablosu değerlerinde daima (-) yönlü olmaktadır. Hatalı sonuç veren diğerlerinde ise (+) yönlü olmaktadır. Güvenle kullanılacağı belirtilen formüllerde de (+) ve (-) yönlü sonuçlar çıkabilmektedir. Ancak bunlar gerçek değerlerin çok yakınında olduklarından bir başka yerde yapılacak hacımlandırmalarda işaret değişiklikleri beklenebilir. Nitekim farklı bonitetler için yapılan değerlendirmelerde bazen (+) bazende (-) işaret alabilmektedirler. Bu olgu örneğin, 10 nolu formülde (OGAYA) açıkça görülmektedir (Tablo 5 ve 6). 28 Tek girişli hacım tabloları zengin deneme materyalinin verdiği ortalama sonuçları gösterir. Bu nedenle tek bir ağacın hacmini veya çalışmamızda olduğu gibi belli özelliklere sahip ağaçların hacımlandırılmasında kullanılmaları durumunda hatalı sonuçlar vermektedirler. Nitekim bu tabloların ± % 10-15 kadar hata verdikleri, ekstrem hallerde ise bu hatanın % 40’lara kadar çıktığı belirtilmektedir (FIRAT 1973, KALIPSIZ, 1984). Çapa ve 5 bonitete göre hacım veren tariff tablosuna gelince; bu tablonun normalinde daha az hatalı sonuç vermesi beklenirdi, ne varki en yüksek hata veren bir yöntem olduğu görülmüştür. Bunun en önemli nedeni herhangi bir çaptaki ağacın alabileceği hacım değerlerinin en fazla 5 katagoride olabileceği ile sınırlandırılmış olmasıdır. Aynı şey çift girişli hacım tablosunda 29 katagoride verilmektedir. Örneğin 60 cm çapındaki bir ağaç için tariff tablosunda 5 ayrı hacım verilmektedir. Bunlardan en küçüğünün hacmi 2.195 m3, en büyüğünün ise 4.257 m3’tür. Birbirine yakın iki bonitetdeki ağaçların hacımleri arasında ortalama 0.414 m3’lük bir fark bulunmaktadır. Aynı durum çift girişli hacım tablosunda şöyle olmaktadır; 60 cm çapındaki bir ağacın 23 ve 24 m boylardaki hacım farkı (3.005-2.883= 0.122 m3)’tür. Buna göre tariff tablosunun değerlendirme kriteri çift girişli hacım tablosundan çok daha fazla kaba olmaktadır. Hatanın bir başka kaynağı da, hacımlandırma yapılan meşcerelerdeki bireylerin ortak özelliğinden gelmektedir. Bilindiği gibi boşaltma kesimlerinde çıkarılan ağaçlar tohum ağaçlarıdır. Bu ağaçlar belirlenirken her ne kadar gövde ve tepe formu itibariyle en iyi kalitede olmaları dikkate alınıyor olsa da asıl önemli olan gençleştirme alanının her yerine homojen dağılacak biçimde olmaları esas alınmaktadır. Kalın çaplı olan bu ağaçların yaşlarının idare süresini oldukça çok aşmış olmaları ve çoğunlukla tepe tomurcuğunun çeşitli nedenlerle tahrip olması veya boy artımından uzunca bir süre durmuş bulunmaları hatanın bir başka kaynağını oluşturmaktadır. Çapla boy arasındaki ilişki bilindiği gibi erken yaşlarda hızla yükselirken ileri yaşlarda yataylaşmaktadır. Oysa çap artımı devam etmektedir. Aynı şekilde tepe tomurcuğunun hasar görmesi durumunda bu özellikteki ağaçlar boy artımına devam edememekte ve dolayısıyla çap-boy ve çap-yaş arasındaki bağıntılar bozulmaktadır. Bu durum kalın çaplı ağaçlarda boy’un, olması gerekenden daha kısa kalmasına neden olmaktadır. Oysa tablolar çap-boy ilişkisinin daha düzgün olduğu bireylere göre hesaplanmaktadır. Tek girişli hacım tablosunun ve tariff tablosunun hatalı sonuç vermesi büyük ölçüde bundan ileri gelmektedir. Çapla birlikte boya göre hacım veren tablolar ile formüllerde bu durum gözükmemekte ya da daha az gözükmektedir. Bu tablolar ve formüller kullanıldığında seksiyon hacmine yakın, hatta eşit hacımlandırmalar yapılabilmektedir. Özellikle ağaç hacımlarındaki toplam farklar için hazırlanan tablo 6’da bu durum açıklıkla görülmektedir. 5.4. Ortalama Yüzde Sapmalar (BRUCE Uyumu-2) Hacım tablolarının ve hacım veren regresyon denklemlerinin denetiminde kullanılan yöntemlerden birisi de BRUCE Uyumu-2 olarak bilinen ortalama 31 yüzde sapmalar yöntemidir. Ortalama Yüzde Sapma=∑[ (|VT - Va |100) / VT] N olup burada Va = tek ağacın gerçek hacmini, VT = tek ağacın tablolardan alınan veya formüllerle hesaplanan hacmini, N= ağaç sayısını ifade etmektedir. Formüldeki VT - Va değerleri mutlak farklar olarak alınmaktadır. Farkın işareti önemli olmamakta farkın kendisi dikkate alınmaktadır. Zaten çalışmamızın amacı da bu farkı ortaya koymaktadır. Şekil 2’de örneğin 3 nolu formül değeri (-) olduğu halde (+) gibi gösterilmiştir. Ancak yine de formül değerlerinin işaretleri 5 ve 6 nolu toplam fark tablosunda gösterilmiştir. Ortalama yüzde sapmanın güvenle kullanılabilecek hacım tablolarında % ± 8’in üzerine çıkmaması öğütlenmektedir (HUSCH, 1963). Ortalama yüzde sapmanın 3-4 puan daha fazla çıkması durumunda da kullanılabileceği ayrıca belirtilmektedir (UĞURLU, ÖZER, 1980). Çalışmamızda çeşitli formül ve yöntemlere göre bulunan her ferdin gövde ve ağaç hacımlarının seksiyon hacımlarından yüzde sapmaları hesaplanmıştır (Ek tablo 1 ve 2)1. Formül ve yöntemlerle her deneme yerine göre bunların ortalama yüzde sapmaları belirlenmiştir. Ayrıca bu sapmaların bonitet ortalamaları ile 269 fert için ortalamaları hesaplanmıştır. Ek tablo 1 ve 2’de görülen bu işlemlerin daha iyi anlaşılabilmesi için ortalama değerlerin geçildiği tablo 7 ve 8 düzenlenmiştir. Tablo 7’de dikili gövde hacımlarının ortalama yüzde sapmaları, tablo 8’de de dikili ağaç hacımlarının ortalama yüzde sapmaları verilmektedir. Tablo 7 ve 8 incelendiğinde % 8’in altında hiç değer elde edilememiştir. Ancak % 9, 10, 11 gibi kabul edilebilir oranlara rastlanmaktadır. Dikili gövde hacımları için ortalama yüzde sapmaları gösteren tablo 7’ye bakıldığında en iyi sonucun çapla birlikte boyun kullanıldığı 8, 9, 10, 11 nolu formüllerle çift girişli hacım tablolarından (4, 5) alındığı görülmektedir. Toplam fark hesabında tatminkar sonuç veren 7 ve 12 nolu formüller burada oldukça yüksek ortalama yüzde sapmalar (14.5-14.7) vermiştir. Bilindiği gibi bu formüller (BERKHOUT, HOHENADL-KRENN) sadece çapa göre hacım vermektedir. Bunların regresyon katsayıları da çap ve boya göre hacım veren denklemlerinkinden bir miktar daha düşük çıkmıştır. 8, 9, 10, ve 11 nolu formüllerin regresyon katsayısı 0.97 iken bunlarınki (7. 12) 0.94’tür. 1 Her ağaç için ayrı ayrı hesaplanan Ortalama Yüzde Sapma hesapları fazla yer tuttuğu için metin içerisine konulmamıştır. Ancak orjinal metin içerisinde vardır. 32 2, 3 ve 6 nolu formüllerle belirtilen hacımlandırmalarda ortalama sapmalar yine çok yüksek çıkmıştır. Bunlar sırasıyla % 15.9, 17.4 ve 17.4’tür. Dikili ağaç hacımlarının ortalama yüzde sapmalarında da aynı durumlar benzerlik göstermektedir. Bunların gövde hacımlarınınkinden farkı; çift girişli hacım tablolarının (4 ve5) ortalama yüzde sapmalarında az bir düşüş, çift girişli hacım denklemlerininkilerde bir miktar yükselme görülmektedir. 2, 3, 6, 7 ve 12 nolu değerlendirmelerde dikili gövde hacmine oranla bir miktar düşmeler görülüyor ise de bulunan rakamlar yine de kabul edilebilir sınırlar içerisine girmemektedir. Burada dikkat edilecek konu; bundan önce yapılan varyans analiziyle toplam fark testlerinde bulunan sonuçlarla ortalama yüzde sapma testinden elde edilen sonuçlar arasında bir benzerlik olmasına rağmen, bu son yapılan testte bulunan sonuçlar biraz daha ihtiyatlı olmayı gerektirmektedir. Çünkü bulunan ortalama yüzde sapmalar, tabloların ve formüllerin güvenle kullanılabilmeleri için önerilen sınırları (% 8-10) zorlamaktadır. Dikili gövde ve ağaç için bulunan ortalama yüzde sapmaları karşılaştırmaya gelince çift girişli formüllerde dikili ağaç hacmi lehine, çift girişli hacım tablolarının ise dikili gövde hacmi lehine sonuçlar elde edildiği görülmektedir. Dendrometride bir ağacın gerçek hacmini bulmanın çok güç hatta olanaksız olduğu bilinmektedir. Bütün yapılanların gerçek hacmi bulmaktan çok bu hacme en yakın değerin nasıl bulunacağının ortaya konmasına yönelik olduğudur. Çünkü ağacın gövdesi de, dalı da hiç bir geometrik cisime tam olarak uymamaktadır. Doğanın özünde varolan bu düzensizlik orman toplumlarının kendi içinde de bulunmaktadır. Bu toplumlar sınıflandırılabildikleri oranda homojenlik taşırlar. Hacım tabloları da bu temele dayanarak yapılmaktadır. Örneğin bir ağaç türü için yapılmaktadır, ya da bir bölge için v.b yapılmaktadır. Çünkü ortak özellikler bu noktalarda toplanmaktadır. Böyle yerlerde yaş, çap, boy ve hacım arasında yine belli hata paylarıyla bağıntılar kurulabilmektedir. Çalışmamızın objesini oluşturan bu tip ağaçlarda bu ilişkiler büyük ölçüde kaybolmuş bulunmaktadır. Örneğin tek girişli bir hacım tablosuyla aynı yere ait bir ağaç % 1 hata ile bir diğeri % 60 hata ile hacimlendirilebilmektedir. Üstelik anormal yapılı ağaçlar değerlendirmeye alınmadığı halde böyle olmaktadır. Bu nedenle yaş, çap, boy ve hacım ilişkilerinin iyiden iyiye bozulduğu bu türden ağaçlar için tek ya da çift girişli hacım tablosu yapılması düşünülmemiştir. 35 6. SONUÇ VE ÖNERİLER Dikili bir gövde veya ağaç hacminin en sağlıklı bir şekilde nasıl hesaplanacağına ilişkin yapılan bu çalışmada önce gövde ve dallarda 1 m.lik seksiyon ölçmeleri yapılmış, gövdeye ve ağaca ait gerçek hacımlar bulunmuştur. Daha sonra çapa ve çapla birlikte boya bağlı olarak hacım veren tablolar veya formüller kullanılarak ağaçların dikili gövde ve ağaç hacımları 11 ayrı şekilde hesaplanmıştır. 269 adet Kızılçam ağacı üzerinde yapılan hacımlandırma işlemlerinin sonuçları, a) Varyans analizi b) Toplam Fark c) Ortalama Yüzde Sapma ile denetlenmiştir. İlk önce varyans analizi yapılmış ve işlemler arasında 0,01 alfa seviyesinde fark olduğu görülmüştür. Daha sonra işlem ortalamaları DUNCAN testi ile karşılaştırılmış ve ortalamaların iki grupta toplandıkları görülmüştür. ALGAN’ın hacım formülü ve tariff tablosuna göre yapılan hacımlandırmaların seksiyon hacminden farklı oldukları, tek ve çift girişli hacım tabloları ile yine tek ve çift girişli regresyon denklemlerinden elde edilen gövde ve ağaç hacımlarının ise seksiyon hacmi ile aynı gruba girdikleri görülmüştür. Ancak hacımlandırma işlemlerinin aynı ağaç üzerinde yapılmış olunması nedeniyle ölçü değerlerinin rastgele olma koşulunu gerçekleştirememe kuşkusuyla iki ayrı test daha yapılmıştır. BRUCE uyumları olarak bilinen toplam fark ve ortalama yüzde sapma formülleriyle yapılan denetimlerde duyulan kuşkunun yersiz olmadığı anlaşılmıştır. Nitekim toplam farkların hesabında bulunan yüzdelerden tek girişli hacım tablolarının da kullanılmasının sakıncalı olduğu anlaşılmıştır (Tablo 5 ve 6). Aynı durum ortalama yüzde sapma formülüyle bulunan yüzde değerlerinde de kendisini göstermiştir (Tablo 7 ve 8). Hatta burada tek girişli hacım tablosu ile bulunan yüzde sapmalar, farklı görülen ALGAN ve tariff tablosu hacımlandırmalarından daha yüksek çıkmıştır. Bu nedenle tek girişli hacım tabloları çalışma konumuzun objesini teşkil eden boşaltma kesimi materyalinin dikili olarak hacımlandırılmasında kullanılmamalıdır. Buna karşılık çift girişli hacım tabloları için bulunan değerler, sınıra yakın da olsa kullanılabileceklerini göstermektedir. Sadece çapa bağlı olarak hacım veren 7 ve 12 nolu formüllerin (BERKHOUT ve HOHENADL-KRENN) zaman zaman hata sınırları içinde kalan 38 sonuçlar verdiği, bazende hata sınırlarını aşan sapmalar gösterdiği anlaşılmıştır. Çift girişli olan 8, 9, 10 ve 11 nolu hacım formüllerinin (NASLUND, SCHUMACHER-HALL, OGAYA ve SPURR) ise rahatlıkla kullanılabileceği açık bir şekilde görülmektedir. Tek girişli ve çift girişli hacım tablolarındaki değerler ağacın sadece gövdesindeki hacmini vermektedir. Dal odunlarının hacmi tablolara dahil edilmemektedir. Uygulamada da dal odunları yakacak odun olarak tahmin edilmektedir. Kalın çaplı ağaçların yer aldığı boşaltma kesimlerinde ki, bu ağaçlar tohum ağaçlarıdır. Bunların vereceği yakacak odun tahminlerinde önemli hatalar yapılmaktadır. Bu şekilde hataların yapılmasını önlemek amacıyla bütün değerlendirmeler, gövde odununa dal odununun da eklenerek bulunan ağaç hacmi üzerinde de yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar dikili gövde hacmi ile paralellik göstermektedir. Bu, düzenlenecek tabloların ağaç hacmine göre yapılmasının bir sakınca yaratmayacağını kanıtlamaktadır. Aynı şekilde hacım denklemleriyle de ağaç hacminin aynı sağlıkta hesaplanabileceği anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşıldığı gibi en uygun yöntem yerine birkaç yöntem birden önerilmiştir. Bunun başlıca iki nedeni bulunmaktadır. Bunlardan ilki; uygun bulunan formüllerin birbirlerine yakın değerler vermesidir. İkincisi; uygun bulunan formüllerin bonitete ve yöreye göre birbirlerine oranla zaman zaman daha iyi sonuçlar verebilmesidir. Tablo 5-8 incelendiğinde bu durum açık bir şekilde görülmektedir. Burada açıklanması gereken bir başka konu da; çalışmada, hangi yöntemlerin uygunluğunun belirlenmesinin yanında uygun olmayan yöntemlerin de saptanmasının amaçlanmış olmasıdır. 39 ÖZET Bu çalışmada boşaltma kesimi yapılan gençleştirme meşcerelerindeki yaşlı ve kalın çaplı Kızılçam ağaçlarının dikili hacımlarının en sağlıklı bir şekilde nasıl hesaplanabileceği konusu ele alınmıştır. Bu amaçla 269 adet ağacın gövdesine ve kendisine ait olan gerçek hacımları seksiyon yöntemiyle bulunmuş, daha sonra aynı ağaçlar göğüs çaplarına ve boylarına göre çeşitli yöntem ve formüller kullanılarak hacımlandırılmıştır. Kullanılan yöntem ve formüller şunlardır: • V= 0.4×d2×h (ALGAN’ın tahmin formülü) • Tek girişli hacım tabloları • Çift girişli hacım tablosu (SUN, EREN, ORPAK 1978) • Müdahale görmüş ormanlar için çift girişli hacım tablosu (SUN ve ARKADAŞLARI 1986) • Tariff tablosu (SUN ve ARK, 1986) • V= adb (BERKHOUT) log V= log a + blog d • V= a0 + a1d2 + a2d2h + a3 h2 + a4dh2 (NÄSLUND) • V= adb hc (SCHUMACHER-HALL) • V= d2 (a0 + a1×h) (OGAYA) • V= a0 + a1d + a2dh + a3 d2 + a4h + a5d2h (SPURR) • V= a0 + a1d + a2d2 (HOHENADL-KRENN) Bu yöntem ve formüllerle bulunan hacım değerleri seksiyon hacımlarıyla karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmalarda varyans analizi, DUNCAN testi ve BRUCE uyum testleri yapılmıştır. Yapılan testler sonunda BERKHOUD, NÄSLUND, SCHUMACHERHALL, OGAYA ve SPURR gibi çift girişli hacim formülleriyle bulunan hacımların en sağlıklı olduğu, bunları çift girişli hacım tablolarının izlediği, tek girişli regresyon denklemleri olan BERKHOUD ve HOHENADL-KRENN formüllerinin ise zaman zaman iyi sonuçlar verdiği, buna karşılık ALGAN’ın tahmin formülüyle tek girişli hacım tabloları ve tariff tablosunun kullanılmasının sakıncalı olduğu anlaşılmıştır. Bunlara ek olarak dikili ağaç hacımlarının dikili gövde hacımlarınınkine yakın sağlıkta hesaplanabileceği görülmüştür. 40 RÉSUME On a réalise ce travail pour calculer plus conformement les volumes de sur pied des arbres agés à diamétre épais qu’on éxécute pendant les coupes finales d’exploitation pour la regenaration des peuplements de pin brutia. C’est pourqoi, on a choisi 269 arbres et on a determiné ses volumes réel de tige et d’arbre selon la méthode de section. Apres on a calculé les volumes des mêmes arbres selon ses diamètres poitrin et ses hauteurs en utilisant les differentes méthodes et les formules. Des méthodes et des formules utilisées sont: • V= 0,4 d2h (ALGAN) • Les tarifs de cubage à un entrée • Le tarif de cubage à deux entrée (SUN, EREN, ORPAK, 1978) • Le tarif de cubage à deux entrée pour des forêts ayant subie des interventions (SUN. et. Al, 1986) • Le tableau tariff de SUN et Al 1986 • V= adb (BERKHOUT) log V= log a + blog d • V= a0 + a1d2 + a2d2h + a3 h2 + a4dh2 (NÄSLUND) • V= adb hc (SCHUMACHER-HALL) • V= d2 (a0 + a1h) (OGAYA) • V= a0 + a1d + a2dh + a3d2 + a4h + a5d2h (SPURR) • V= a0 + a1d + a2d2 (HOHENADL-KRENN) Les valeurs de volume qu’on a calculé utilisant ces méthodes et formules on a comparé avec les volumes de section. Dans cette comparaison, on a fait l’analyse de variance, teste DUNCAN, testes d’accord de BRUCE. Aprés les testes et l’analyse on a constaté que les volumes en utilisant des formules BEKHOUD, NASLUND, SCHUMACHER-HALL, OGAYA et SPURR sont plus corrects. Les tarif de cubage à deux entrées les suivent. Les formules de BERKHOUD et HOHENADL-KRENN qui sont les equation de regression à un entrée, donnent parfois de bons resultats. Au contraire l’utilisation de la formule d’estimation d’ALGAN, des tarif de cubage a un entrées et le tableau tariff de SUN et.al ont des inconvénients selon ce travail. En particulier, on a constaté qu’on peut calculer aussi les volumes d’arbre sur pied comme des volumes de tige sur pied avec la même degré d’exactitude. 41 KAYNAKÇA ALEMDAĞ, Ş. 1962. Türkiye’deki Kızılçam Ormanlarının Gelişimi, Hasılatı ve Amenajman Esasları. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları Teknik Bülten Serisi No:11. Ankara. AKGÜR, A.N. 1982. Gövde Hacminin Tayininde Kullanılan Formüllerin İrdelenmesı.İ.Ü.Or.Fak.Dergisi Seri: A Cilt:32 Sayı:2. İstanbul. BOYDAK, M. 1982. Keşan Yöresi Saf Kızılçam (Pinus brutia Ten.) Ağaçlandırmalarında Kültür Yöntemleri İle Doğal Faktörlerin Gelişim Üzerindeki Etkileri ve Dikim Aralıklarının Saptanması. İ.Ü. Orman Fakültesi Yayınları No:325. İstanbul. ÇEVİK, İ., TAŞÇI, A., ŞİRİN, G. Kızılçam Ormanlarında Ağaçların Dikili Olarak Satılmaları Üzerine Araştırmalar. (Henüz yayınlanmadı) ELER, Ü. 1985. Antalya Bölgesi Doğal Kızılçam Meşcerelerinde Kuruluş Biçimi ve Yaş Dağılımı. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları Teknik BültenSerisi. No: 142. Ankara. ELER, Ü. 1988. Antalya Bölgesi Doğal Kızılçam (Pinus brutia Ten) Meşcerelerinde Aralama ve Hazırlama Kesimlerinin Artım ve Büyüme YönündeEtkileri. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları Teknik Bülten Serisi No: 203. Ankara. FIRAT, F. 1973. Dendrometri. İ.Ü.Orman Fak.Yayını No: 193. İstanbul. GÜNEL, A. 1979. Gövde Şekil Emsalinin Tayininde Kullanılabilecek Bir Formül. İ.Ü.Orman Fakültesi Dergisi Seri: A Sayı:2. İstanbul. HUSCH, B. 1963. Forest Mensuration and Statistics. The Ronald Press Company, New York. KALIPSIZ, A. 1981. İstatistik Yöntemler. İ.Ü.Orman Fakültesi Yayını No: 294. İstanbul. KALIPSIZ, A. 1984. Dendrometri. İ.Ü.Orman Fakültesi Yayınları No: 354. İstanbul. LOETSCH, F. ZÖHRER and K.E. HALLER. 1973. Forest Inventory. Volume II. BLV Verlagsgesellschaft, München, Bern, Wien. PERDÉ, J. 1961. Dendrométrie. Editions de l’Ecole Nationale Des Eaua et Forêst. Nancy Imprimerie Louis-Jean Gap. SUN, O., UĞURLU, S., ÖZER, E. 1978. Kızılçam Türüne Ait Biyolojik Kütlenin Saptanması. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları Teknik Bülten Serisi. No: 104. Ankara. 42 SUN, O., EREN, E., ORPAK¸ M. 1978. Temel Ağaç Türlerimizde Tek Ağaç ve Birim Alandaki Odun Çeşidi Oranlarının Saptanması. TÜBİTAK. SUN ve ARKADAŞLARI. 1986. Müdahale Görmüş Kızılçam Ormanlarında Artım ve Büyüme İle Değer Gelişiminin Araştırılması. Henüz yayınlanmadı. UĞURLU, S., ÖZER, E. 1976 a. Bük Yöresi Kızılçamlarında Çap-Çift Kabuk Kalılığı İlişkisi. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi Sayı:2. Ankara. UĞURLU, S., ÖZER, E. 1976 b. Ormancılıkta Ağaç Servetinin İstenen Doğrulukta Elde Edilmesinde Uygun Örnek Alan Büyüklüğü ve SıklığınSaptanması. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Teknik Bülten Serisi. No: 84. Ankara. UĞURLU, S., ÖZER, E. 1977. Kızılçamlarda Kütük Çapından Yararlanarak Göğüs Çapının Hesaplanması. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Dergisi Sayı: 1 Ankara. UĞURLU, S., ÖZER, E. 1980. Aynalı Relaskop Fh/d Değerlerinden Elde Edilen ya da Çift Hacım Tablolarına Göre Bulunan Hacımların Seksiyonlardan Hesaplanan Hacımlarla Karşılaştırılması. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları Teknik Bülten Serisi. No: 80. Ankara. ÜRGENÇ, S., BOYDAK, M., ÖZDEMİR, T., CEYLAN, B. 1984. Antalya Bölgesi Doğal Kızılçam (Pinus brutia Ten) Ormanlarında Hazırlama veAralama Kesimlerinin Tepe Gelişimi ve Tohum Verimine Etkileri Üzerine Araştırmalar. Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları Teknik Raporlar Serisi. No: 19. Ankara. 43