Sayı 3 - Uludağ Kebapçısı
Transkript
Sayı 3 - Uludağ Kebapçısı
BAHARA MERHABA Üç ayda bir yay›mlan›r. Y›l:2 Say› 3 Nisan-May›s-Haziran 2007 ISSN:1307-0800 Uluda¤ Kebapç›s› Ad›na ‹mtiyaz Sahibi Cesim YOLUDO⁄RU Sorumlu Yaz› ‹flleri Müdürü Burak ULUDA⁄ Yay›na Haz›rlayan ve Yay›n Koordinatörü Recep Peker TANITKAN tanitkan@gmail.com Editör Zeynep TANITKAN Aysun DO⁄AN Foto¤raflar Recep Peker TANITKAN Sayfa Tasar›m› Özlem TÜRKMEN Renk Ayr›m› Harun EFE Kapak Tasar›m› Berrin NACAR Adres: Uluda¤ Kebapç›s› Denizciler Caddesi No: 54 06240 Ulus - ANKARA Tel: (0312) 309 04 00 (4 hat) Fax: (0312) 312 18 19 www.uludagkebap.com.tr 3. sayımızda yine sizlerle beraberiz her sayıda bir öncekinden daha iyisini sizlere sunmaya çalışıyoruz. Daha önce tecrübemiz olmayan dergi yayınlama konusuna adım atmak bizler için farklı bir deneyimdi. Bu sebeple sizlerden aldığımız olumlu tepkiler bizi çok mutlu etti. Bu konuda bizlerle bütün tecrübe ve birikimlerini paylaşan ve dergiyi yayına hazırlayan gazeteci ve fotoğraf sanatçısı dostumuz Recep Peker Tanıtkan'a buradan bir kez daha teşekkür ederiz. Ankara Çayyolu Şubemizi tanıttığımız bu sayımızda sizlerin zevkle okuyacağınızı düşündüğümüz konulara yer vermeye çalıştık. Son zamanlarda popülerliğini arttıran ve birçok televizyon dizisinin çekimlerinin yapıldığı 700 yıllık Osmanlı köyü Cumalıkızık'a yer verdik. Cumalıkızık aynı zamanda aile büyüklerimizin doğum yeri olduğu için bir de bizim gözümüzle görmek hoşunuza gidecektir. Doğdukları yerden bahsedince kısa da olsa onların dünden bugüne olan yolculuklarını sizlerle paylaşmak istedik. Her sayıda olduğu gibi bu sayıda da eski Uludağ dostlarının duygu ve düşüncelerini sizlerle paylaşmaya devam ettik. Bu sayıda ki güzel düşüncelerinden dolayı sayın Prof. Dr. Tuncay Ertunç'a, Orhan Mimarsinanoğlu ve ailesine, Op. Dr. Yılmaz Kadıoğlu'na, Fahri Bulgurlu ve ailesine teşekkür ederiz. Umarız sizlerin zevkle okuyacağı bir sayıya imza atmışızdır. Baharın bütün güzelliklerinin sizlerle olması dileğiyle. Tasar›m-Bask› Saygılarımızla, www.rekmay.com.tr Dergideki reklamlar›n sorumlulu¤u firmalara, yaz›lar›n sorumlulu¤u yazarlar›na aittir. Bu yay›n›n bir bölümü ya da tamam› yay›nc›s›n›n izni olmaks›z›n ço¤alt›lamaz ve yay›nlanamaz. ULUDAĞ Ailesi ‹Ç‹NDEK‹LER 08 Lezzet Duraklar› ULUDA⁄ 10 Uluda¤ Kebapç›s›'n›n Kahramanlar› BURHAN ve ERGÜN ULUDA⁄ KARDEfiLER 12 Uluda¤’›n ALDI⁄I ÖDÜLLER 14 Uluda¤ Et Lokantas› ÇAYYOLU EK‹B‹ 16 Uluda¤’›n Tatlar› ÇAYYOLU’NUN LEZZETLER‹ 18 Vazgeçilmez Tatl›lar KREM KARAMEL, MUZ SPL‹T, DONDURMA CUP ve KÜNEFE 20 Osmanl› Aç›k Hava Müzesi CUMALIKIZIK 22 Uluda¤'›n Eteklerindeki Eviniz MAV‹ BONCUK 28 Flamingo Cenneti NAKURU GÖLÜ 30 Suyla Dans RAFT‹NG 34 En K›flk›rt›c› Akdenizli BARSELONA 40 Güzel Düfller Simgesi TOPAZ 42 Sevda-Cenap And Vakf› ULUSLARARASI ANKARA MÜZ‹K FEST‹VAL‹ 46 5000 Y›ll›k Felsefe YOGA 48 Sa¤l›k BAfi A⁄RILARI, M‹GREN ve AKUPUNKTUR 50 Sa¤l›k B‹TK‹LERLE GELEN SA⁄LIK 52 ‹nsan› Bafltan Ç›karan Meyva ELMA 56 Tanr›n›n Meyvesi ZEYT‹N-ZEYT‹NYA⁄I 58 Döviz Getiren Bitki KAPAR‹ 62 Nefes Kesen Adalar BORA BORA 66 Bir Müze ANADOLU MEDEN‹YETLER‹ MÜZES‹ 70 Sanatç›lar ve Siyasetçiler ULUDA⁄ ‹Ç‹N NELER YAZDILAR 73 Onlar Uluda¤’› Yaln›z B›rakmad›lar GÖRÜfiLER 22 46 30 10 62 18 66 16 20 40 58 42 28 52 12 34 ULUDA⁄’›n Lezzet Duraklar› ULUDA⁄ KEPABÇISIULUS 1956 y›l›nda Denizciler Caddesi’nde dört masal› küçük bir lokanta olarak hizmet vermeye bafllayan ULUDA⁄ KEBAPÇISI kaliteye ve lezzete ad›n› vererek müflterilerinin be¤enisi ile geliflimini sürdürmüfltür. Bu geliflim 2 katl› 250 kiflilik lokantas›na geçifline sebep olmufltur. 40. hizmet y›l›na girerken de müflterilerinden ald›¤› güvenle Denizciler Caddesi’ndeki yeni ve modern binas›na tafl›nm›flt›r. ULUDA⁄ ET LOKANTASI ÇAYYOLU Yeni asr›n ilk senesinde 2001 y›l›nda Çayyolu Bangabandhu Caddesi’nde hizmete girmifltir. 400 kiflilik salonu ve 450 kiflilik bahçesi aç›k ve kapal› çocuk oyun alanlar›yla baflkentimizin flehir merkezi d›fl›nda yaflayan de¤erli müflterilerine de Uluda¤ kalitesini sunmaktad›r. Çayyolu Uluda¤ Et Lokantas› Uluda¤ Kebab’›n yan›s›ra ifltah›n›z› kabartacak di¤er et çeflitleri, birbirinden lezzetli meze, zeytinya¤l›, ara s›cak ve tatl› çeflitlerini de bulabilece¤iniz menüsü ile hizmetinizdedir. Bangabandhu Bulvar› No: 99 Çayyolu / ANKARA Tel: (312) 240 44 88-89 Fax: (312) 240 97 00 ULUDA⁄ KEBAPÇISIARMADA Denizciler Cad. No: 54 Ulus / ANKARA Tel: (312) 309 04 00 (pbx) Fax: (312) 312 18 19 Gün boyu al›fl-verifl öncesi ve sonras› rahat ve kaliteli bir restoranda yemek arzu eden müflterilerine hizmet vermek amac›yla 2002 y›l›nda 350 kiflilik salonuyla sektöründe lezzete ve kaliteye ad›n› veren Uluda¤ hizmetini Armada Al›flverifl ve ‹fl Merkeziyle tan›flt›rm›flt›r. ULUDA⁄ ET LOKANTASI FLORYA 800 kiflilik yemek salonu, 1200 kiflilik yeflillikler aras›nda deniz manzaral› bahçesi, kapal› ve aç›k oyun parklar›, 400 kiflilik kafeteryas› ve genifl otopark› ile hizmet vermektedir. Ayr›ca özel toplant› ve yemekleriniz için tüm teknik ekipmanlarla donat›lm›fl projeksiyon ve slayt gösterilerinizi sunabilece¤iniz salonu ve buna ba¤l› teras› ile mavinin ve yeflilin kucaklaflt›¤› do¤al güzelliklerin lezzetle birleflti¤i ULUDA⁄ ET LOKANTASI kaliteyi ve hizmeti FLORYA' da sunuyor. ‹stanbul Cad. No: 12 Florya / ‹STANBUL Tel: (212) 624 95 90 Fax: (212) 579 86 24 08 Armada ‹fl Merkezi 6/166 Sö¤ütözü / ANKARA Tel: (312) 219 12 40 (pbx) Fax: (312) 219 12 44 ULUDA⁄ ET LOKANTASI KÜÇÜKYALI 2003 y›l›nda hizmet vermeye bafllayan 300 kiflilik iki ayr› salonu, adalar manzaral› 130 kiflilik teras› ve 120 kiflilik bahçesi ile kapal› çocuk oyun odas›yla aran›lan lezzeti ve kaliteyi KÜÇÜKYALI ULUDA⁄ ET LOKANTASI Anadolu yakas›nda da sunuyor. Sahil Yolu No: 90 Küçükyal› / ‹STANBUL Tel: (216) 417 17 00 (216) 417 67 25 Fax: (216) 417 68 12 Yar›m As›r› Deviren ULUDA⁄ KEBABÇISI'n›n Kahramanlar› BURHAN ve ERGÜN ULUDA⁄ KARDEfiLER Burhan Uluda¤ 1933 y›l›nda, kardefli Ergün Uluda¤ 1941 y›l›nda Bursa'n›n Cumal›k›z›k köyünde do¤dular. Burhan Uluda¤, okulu bitirdikten sonra küçük yaflta Bursa'da tarihi kapal› çarfl›n›n giriflindeki day›s›n›n dükkan› olan Mavi Köfle Kebapç›s›'nda ç›rak olarak çal›flmaya bafllad›. Orada usta olduktan sonra askere gitti. Askerden dönünce 1955 y›l›nda Ankara'ya tafl›nd› ve Hac›bayram'da Güvercin sokakta küçücük bir dükkan açarak ifle bafllad›. Burhan beyden bir veya 2 ay sonra kardefli Ergün Uluda¤ da Ankara'ya tafl›nd›. O küçük dükkanda iki kardefl hem ustal›k yapt›, hem komilik garsonluk, hem de bulafl›k y›kad›lar. Bir sene dolmadan Burhan ULUDA⁄ Ergün ULUDA⁄ Denizciler Caddesine o zamanki Numune Palas Oteli'nin alt›nda 4 masal› küçük dükkana tafl›nd›lar. Dükkanda 4 masa 4 metrelik bir bank ve 8 tabure vard›. 10 Çok yo¤un talepler karfl›s›nda müflteriler kap›da uzun kuyruklar oluflturuyordu. Konuyla ilgili 1958 y›l›nda ç›kan Ankara'n›n gözde gazetelerinden Zafer Gazetesi'nde flöyle bir haber ç›kt›: “…Denizciler Caddesi Ganioğlu apartmanı önündeki benzinliği kaldırdık ama halen kalabalık ve araba kuyruğu devam ediyor. Meğer benzinlik değil de Uludağ Kebapçısı'nda kebap yemek isteyenlerin oluşturduğu kuyrukmuş….” 1959 y›l›nda bu yo¤unluktan dolay› Uluda¤ Kebabç›s› hemen yandaki Ganio¤lu apartman› alt›ndaki daha büyük dükkana tafl›nd›. Ve 1995 y›l›na kadar bu dükkanda hizmet veren Uluda¤ Kebabç›s› ayni tarihte, ayn› caddede kendi dükkanlar› olan 8 katl› binaya tafl›nd›. Ankara'da Armada ve Çayyolu, ‹stanbul'a Florya ve Küçükyal› flubeleri ile Uluda¤ Kebab yay›lmaya devam ediyor. Denizciler Caddesi'nde iki kardeflin büyüttü¤ü Uluda¤ Kebapç›s›'n›n baflar›s›n›n ve ününün yay›lmas› üzerine ‹stanbul'dan da yo¤un talep geldi. 1985' te Uluda¤ lezzetini ‹stanbul'a tafl›d›. 1985'te Florya'da Atatürk Köflkü'nün yan›nda Uluda¤ Et Lokantas› aç›ld›. Lokanta, müflterilerine meflhur Uluda¤ Kebab›'n›n yan› s›ra zengin et çeflitleri ve zeytinya¤l› mezeler sunmaya bafllad›. 1995'te de, Uluda¤ Kebabç›s› Ankara Denizciler Caddesi'nde daha modern ve büyük 8 katl› binas›na tafl›nd›. Ailenin genifllemesivle 2. kufla¤›nda ifle dahil olmas›yla Uluda¤ büyümeyi sürdürdü. 2001'de Ankara'da Çayyolu, 2002 'de Armada ve 2003'te ‹stanbul Küçükyal› flubelerini açt› O Burhan ve Ergün Uluda¤ kardefllerin Cumal›k›z›k’da do¤duklar› ev ULUDA⁄’›n Ald›¤› Ödüller A rmada da y›l›n ma¤azas› 2006 ödülleri muhteflem bir törenle sahiplerini buldu. Bu y›l 3. kez düzenlenerek geleneksel hale gelen “Y›l›n Ma¤azas› Ödül Töreni” Armada Al›flverifl Merkezi Yönetim Kurulu Baflkan› Rifat Hisarc›kl›o¤lu’nun ev sahipli¤inde gerçekleflti. Ödüller 2004 Armada y›l›n al›flverifl merkezi seçildi. 2004 Armada y›l›n ma¤azas› ödüllerinde Uluda¤ Kebapç›s›, Yiyecek ve E¤lence 2006 Armada y›l›n ma¤azas› yar›flmas›nda Trafik Artt›rma Özel Ödülü'nü Uluda¤ Kebapç›s› Armada fiubesi ald›. Ödül, Ankara Ticaret Odas› Baflkan› Sinan Aygün taraf›ndan Uluda¤’›n Genel Müdürü Cesim Yoludo¤ru’ya verildi. Birinciler yönetim oylamas›, halk oylamas› ve ma¤azalar›n birbirini de¤erlendirdi¤i çapraz oylama sonucunda belirlendi. Kategorisinde Y›l›n Ma¤azas› Ödülü'nü ald›. Ankara Vergi Rekortmeni 2006 Armada Y›l›n Ma¤azas› yar›flmas›nda Trafik Artt›rma Özel Ödülü'nü ald›. Uluda¤ Kebapç›s› 1988-1992 y›llar› aras›nda Ankara Vergi Rekortmenli¤inde hep ilk on s›rada yer ald›. 1988 y›l›nda Rahmi Koç ve Vehbi Koç’tan sonra üçüncü s›rada, 1989 y›l›nda da alt›nc› s›rada yerini ald›. 12 2005 Radyo Televizyon Gazetecileri Derne¤i Oskarlar› ödül törenine katk›lar›ndan dolay› Uluda¤'a Y›l›n Oskar› Ödülü verildi. 2005 Genelkurmay Baflkanl›¤›'ndan plaket verildi. Birçok kamu kuruluflu ve vak›flardan teflekkür belgeleri ve plaketlerle Uluda¤ Kebap ödüllerine ödül katmaya devam ediyor. 13 ÇAYYOLU ULUDA⁄ ET LOKANTASI EK‹B‹ Uluda¤ Ankara'n›n son dönemlerdeki en gözde yerleflim alanlar›ndan biri olan Çayyolu'nda, Uluda¤ Et Lokantas› ile hizmet veriyor. 2001 y›l›nda aç›lan Çayyolu flubesi 400 kiflilik salona 450 kiflilik bahçeye aç›k ve kapal› çocuk oyun alanlar›na sahip. Çayyolu Uluda¤ Et Lokantas›, Uluda¤ kebab›n›n yan› s›ra birbirinden lezzetli et çeflitlerini zeytinya¤l›lar›n› ve mezelerini müflterilerine sunarken 70 kiflilik deneyimli ve iflinin ehli personeliyle hizmetinizde. ÇAYYOLU’nun Lezzetleri Kar›fl›k Izgara Uluda¤ Kebap 1956 y›l›ndan beri Uluda¤'›n eflsiz lezzeti. Kebapta kullan›lan pide, tereya¤›, domates sosu özel olarak üretilmektedir. Uluda¤'›n birbirinden lezzetli tüm et çeflitlerinin bir arada bulundu¤u ›zgara taba¤›. Mantarl› Pilav Sadece Uluda¤'da yiyebilece¤iniz mantarl› pilav, yufkaya sar›l›p f›r›nda k›zart›larak servis edilir. Kuzu Tand›r Kuzu Pirzola Kuzu eti tafl f›r›nda a¤›r a¤›r saatlerce piflirilerek haz›rlan›r. Kekikle birlikte servis edilir Süt kuzu pirzolas› özenle ifllenip ›zgarada tam k›vam›nda piflmifl yumuflac›k etler yerken a¤z›n›zda da¤›l›yor.. F›r›nda Mantar Tafl f›r›nda üzerinde eriyen ve k›zaran peynirle piflirilerek servis edilen mantarlar. ‹çli Köfte Uluda¤'›n en çok tercih edilen ara s›caklar›ndan özel haz›rlanan içiyle birlikte siparifl an›nda k›zart›l›p servis edilir. 17 Vazgeçilmez Tatl›lar Dondurma Cup Künefe Birer porsiyonluk özel kaplarda haz›rlanan nar gibi k›zarm›fl peynirli künefe sipariflle birlikte piflirilerek s›cak olarak servis edilir. ‹stenirse üzerine flam f›st›¤› ve süt kayma¤› ilave edilir. Muz Split Meyve salatas›n›n üzerine konulan dondurma ve krem flanti lezzet dolu bir renk flöleni sunuyor. Krem Karamel Hem hafif, hem de çok lezzetli bir seçenek 18 Dondurma muz ve çikolata sosun muhteflem birleflimi. Üzerine f›st›k ve ceviz eklenerek daha unutulmaz bir tat oluyor. U luda¤'›n eteklerinde, bitiflik cumbal› evleri, Arnavut kald›r›ml› sokaklar› ve lezzetli ev reçelleri ile Cumal›k›z›k Osmanl› sivil mimarisinin en güzel örneklerini görebilece¤iniz bir tür aç›k hava müzesi gibi ziyaretçileri selaml›yor. Kuzeydeki dik etekler ile vadilerin aras›nda s›k›fl›p kalan yöre köylerine bu konumlar›ndan dolay› ''k›z›k'' ad› verilmifltir. Köylerin birbirlerinden ayr›lmas› için de dereye yak›n olan›na Derek›z›k, Fidye verene Fidyek›z›k ve K›z›k köylerinden topluca gidilerek cuma namaz› k›l›nan köye de Cumal›k›z›k adlar› verilmifltir. Bir rivayete göre Orhan Gazi Cumal›k›z›k köyünü Bursa'y› fethetmeden önce orduya destek olmas› için kurmufl. Bir di¤er rivayet ise kendisinden yerleflmek için yurt isteyen Karakeçililer'e Ertu¤rul Gazi'nin Uluda¤ eteklerinde 7 köy yeri sa¤lay›p afliretin 7 güzel k›z›n› da K›z›klar›n 7 o¤luyla evlendirerek 7 k›z›k köyünü kurdu¤unu söyler. Geçmiflin aynas› evler 700 y›ll›k geçmifli ile Cumal›k›z›k, 180'i halen kullan›lmakta olan toplam 270 evden oluflmaktad›r. Bu evlerin bir k›sm› hala restorasyon çal›flmas› alt›ndad›r. Evler sar›, beyaz, mor ve mavi renklerle badana edilmifl ve ahflap bölümleri genellikle boyas›z b›rak›lm›flt›r. Osmanl› Osmanl› Aç›k Aç›k Hava Hava Müzesi Müzesi Cumal›k›z›k Eskiye sad›k kal›narak restore edilen Cumal›k›z›k evlerinde genelde iki türlü plan uygulanm›flt›r. Bunlardan birincisi etraf› moloz tafllarla yüksek flekilde örülmüfl bir duvarla çevrili d›fl avludur. Buradan eve girifl kap›s›na ve hayat k›sm›na geçilir. Evin girifli, böylece sokakla do¤rudan iliflkili de¤ildir, ikinci tip evlerde ise d›fl avlu yoktur. Sokaktan kap› yard›m› ile do¤rudan hayat k›sm›na girilir. D›fl kap› üzerinde dikey konulan a¤aç hat›llarla ›zgaralanm›fl, cams›z bir ayd›nlatma ve havaland›rma bofllu¤u yer al›r. Hayat bölümünden iç avluya, ah›ra, depolara ve merdivenlere geçilir. Genellikle ceviz a¤ac›ndan yap›lan çift kanatlar dövme demir kuflaklar ve iri bafll› çivilerle ba¤lanm›flt›r. Kap›lar›n çift kanatl› yap›l›fl› elde edilen ürünün ve tar›m araçlar›n›n kolayl›kla içeriye tafl›nmas›n› sa¤lamaya yöneliktir. Gerek d›fl avludan ve gerekse do¤rudan sokaktan girilen hayat k›sm›, üst kat› tafl›yan sa¤lam >>> yer al›r. Birinci ve ikinci katlardan hayata do¤ru yap›lan ç›kmalar›n üzerine oturtulan köflk odalar ayr› özellik tafl›r. Ev döflemeleri kirifller ve bunlar›n üzerine çak›lm›fl kaplama tahtalar› ile sa¤lanm›flt›r. Evlerin ›s›nmas› incelikle ifllenmifl ocaklarla sa¤lanm›flt›r. Do¤al dizi platosu Yüzy›llard›r el de¤memifl gibi duran köy tarihi film, tarihi belgesel çekenler için do¤al bir plato ifllevi görmektedir. Cumal›k›z›k aralar›nda “Yefleren Düfller” ve "K›nal› Kar" dizisinin de oldu¤u birçok dizi ve filmde kullan›lm›fl. Köyün kuzeyinde Deliçay k›y›s›nda bu gün defin yap›lmayan Koca Mezarl›kta köyün geçmiflini vurgulayan birçok Osmanl› devri mezar tafl› görülmektedir. Eski Çobanevi konukevi, eski muhtarl›k sanatevi ve etnografya müzesi olarak düzenlenmifltir. Tarihi hamam köyün ortak mal›d›r ve dü¤ünlerde gelin hamam› olarak yak›l›r. Köyde iki kiflinin yan yana yürüyemeyece¤i kadar dar yollar bulunmaktad›r. Cin Aral›¤›, >>> ahflap direklerle çevirilidir. Zemini yass› ve genifl tafllarla döflelidir. Hayat bölümü Cumal›k›z›k evlerinde en çok kullan›lan mekand›r. Elde edilen ürünler burada geçici olarak depolan›r, ayr›l›r, bak›m› yap›l›r. Kestaneler dikenli k›l›flar›ndan burada ay›klan›r. Dü¤ün dernekler burada yap›l›r. K›fl aylar›nda ›s›tmay› sa¤layacak malzeme de burada kendisine ayr›lan bölümde usta ellerce düzenli flekilde istiflenir. Hayat bölümünün yüksekli¤i fazla ise bir asma kat yap›larak, burada uzun süre korunacak malzeme depolan›r. Hayattan geçilen iç avludaki f›r›nlarda ekmekler, börekler ve çörekler piflirilir. fiaraphane denilen ahflap teknelerde üzümler s›k›l›r, kazanlarda pekmezler kaynat›l›r. Çamafl›rlar burada y›kan›r ve kurutulur. Küçükbafl hayvanlar›n kümesi buradad›r. Birçok ifllerin yap›ld›¤› zemin k›sm›nda, depolar, mutfak, tuvalet, ah›r, kümes, ocak ve f›r›n yer al›r. Kat yüksekli¤i az olan birinci kat, k›fll›k bölümdür. Burada yatak odalar›, oturma odalar›, banyo ve ocak yer al›r. ‹kinci kat yazl›k k›s›md›r. De¤iflik tip sofalara s›ralanm›fl odalar, eyvan, seki ve sedirler yer al›r. Üst katta soka¤a uzanan en özenli yer baflodad›r. Bu odalar ile hayat aras›nda eyvanlar Ana caddesiz köy Cumal›k›z›k Camisinin kitabesi bulunmad›¤›ndan yap›l›fl tarihi, yapan› ve yapt›ran› hakk›nda bilgi bulunmamaktad›r. Ziyaretçileri köyün giriflinde E¤rek mahallesindeki meydanda An›t Ç›narlar diye adland›r›lan iki tane ç›nar karfl›lar. Bunlardan daha genç olan›n gövde çevresi 4 metredir. Gövdede çarpmalardan oluflan yumrular yo¤undur. Di¤er ç›nar›n gövde çevresi 6 metredir. Gövde üzerinde oluflan urlar ve dikili hatlar dikkat çekmektedir. Cumal›k›z›k Etno¤rafya Müzesi ve Sanat Evinde halk taraf›ndan ba¤›fllanan köyün geçmifline ait çeflitli eflyalar sergilenmektedir. Müzenin bahçesinde, sundurma ile örtülü k›s›mda at arabalar›, flaraphane, üzüm çi¤neme teknesi, dibek tafl›, yalak, sütun bafll›¤› bulunmaktad›r. Müzede ev eflyalar›, ayd›nlatma ve ›s›tma araçlar›, mutfak eflyalar›, tar›m aletleri, silahlar, teknik araçlar, av malzemeleri, binek ve tafl›ma araçlar› bulunmaktad›r. Köy Dere, De¤irmenyeri, E¤rek, Hamam, Köyüstü, Okul ve Orta adlar›nda 7 ayr› mahalleden oluflur ve köyde bir ana cadde bulunmaz. tek bir insan›n geçebilece¤i darl›kta bu kestirme yollardan bir tanesidir. Evlerin yan yana, s›rt s›rta olmalar› nedeniyle ço¤u sokak "ç›kmaz" özelli¤i tafl›r. Ya¤mur ya¤d›¤› zaman geçit vermez derelere dönüflen sokaklar›nda hala atla dolaflanlara rastlanmaktad›r. Uluda¤'›n K›rkp›nar'›ndan ç›kan ve Bal›kl› Vadisi'nden gürül gürül akan su, Cumal›k›z›k'›n yan› bafl›ndan geçer. Köyde suyun bol oldu¤u da, hemen her köfle bafl›nda bulunan çeflmelerinden anlafl›l›yor. Cumal›k›z›k sokaklar›ndan, her zaman kaynak sular› akar. Eskiden beri süren bu gelenek sayesinde köylüler, afla¤›daki bahçelerini istedikleri zaman sulayabilmektedir. Köyün sokaklar› yaya ve binek hayvanlar› ile at ve öküz arabalar›n›n ancak geçebilece¤i genifllikte yap›lm›fl. Yass› tafl döfleli tafl sokaklar›n orta k›s›mlar› ya¤›fll› günlerde suyun ak›p gitmesi için hafif çukur bir kanal fleklinde yap›lm›fl. AB taraf›ndan finanse edilen Cumal›k›z›k Kültür Turizmini Gelifltirme Projesi ile desteklenen köyün bir di¤er özelli¤i Türkiye'nin frambuaz yetiflen say›l› yerlerinden biri olmas›d›r. Köyün giriflindeki meydanda reçelden turfluya, eriflteden mant›ya, fasulyeden cevize ne ararsan›z sat›lmaktad›r. Is›rganl› tarhana, patl›canl› ve cevizli salça Cumal›k›zkta muhakkak denenmesi gereken lezzetlerden sadece bir kaç›d›r. Cumal›k›z›k'da yemek yenecek yerlerin bafl›nda Mavi Bocuk geliyor. Ama e¤er haftasonu Cumal›k›z›k'a geliyorsan›z, evlerini açan köylülerin çeflit çeflit reçeller, peynirler ve tereya¤›yla sundu¤u kahvalt›lar› son derece uygun fiyatlara yiyebilirsiniz. Cumal›k›z›k eskiden kestanecilikle geçinir yörenin en güzel kestaneleri burada yetiflirmifl. Kestane flekercileri Cumal›k›z›k kestanelerini kap›fl›rm›fl zaman›nda. Sonradan a¤açlar›n yakas›na yap›flan hastal›k kestane a¤açlar›n›n ço¤u kurumufl. Ancak tepelere do¤ru olanlar kurtulabilmifl. O Uluda¤'›n Eteklerindeki Eviniz mavi bon c u k konukevi U luda¤ eteklerinde 700 y›ll›k Osmanl› Köyü Cumal›k›z›k'ta al›flagelmifl konaklaman›n kültürüne alternatif bir mekan Mavi Boncuk Konukevi. 26 Günlük hayattan s›k›lanlar için tam kafa dinlenilecek bir yer Cumal›k›z›k . 700 y›ll›k Osmanl› köyünün geleneksel mimari dokusuyla insanlara geçmifli yaflatan Mavi Boncuk Konukevi, Osmanl› misafirperverli¤i ile sizleri a¤›rlamay› bekliyor. 2 ayr› köy evinden oluflan Mavi Boncuk'ta 6 ayr› oda bulunuyor. Odalar al›fl›lagelmiflin d›fl›nda tamamen do¤al, insan›n içini ›s›tan bir atmosfere sahip. Mavi Boncuk, Konaklaman›n yan› s›ra otantik do¤al ortam›nda gözlemeden mant›ya eriflteden ev baklavas›na bir lezzet yelpazesi sunuyor. Fatma Teyze'nin haz›rlad›¤› meflhur gözleme, köyün do¤al ürünleriyle haz›rlanan sabah kahvalt›s›, köyün bahçelerden toplanan domates, biber, ve çeflitli otlardan yap›lan salata konuklara sunuluyor. Ihlamur a¤açlar›n›n alt›nda eflsiz Uluda¤ do¤a manzaras› eflli¤inde kahvalt› ve yemek keyfi bambaflka. O Odalarda bulunan banyolarda eskiyi yans›tan dolap içi banyo sistemi dikkati çeken farkl› bir özellik. K›fl›n küçük oda sobalar›n›n insan›n içine kadar iflleyen s›cakl›¤›, yazlar› ise, yerini güneflin yeflilliklerin aras›ndan gülümsemesine b›rak›yor. Ankara Yolu 10. km. Saldede Sokak Cumal›k›z›k Köyü- BURSA Tel: 0224 373 09 55 Gsm: 0532 251 9930 www.cumalikizik-maviboncuk.com 27 Flamingo Cenneti NAKURU GÖLÜ K enya'da safari yapmak bir ayr›cal›kt›r.. Ülkenin baflkenti ve en önemli merkezi Nairobi, genelde safarilerin bafllang›ç ve bitifl noktas›n› oluflturur. Ulusal müze ve y›lan park› gezilmesi gereken yerler aras›ndad›r. Hint Okyanusu k›y›s›nda yer alan Mombasa, Kenya'n›n en ilginç yerlerinden biridir. Konumu nedeni ile ülke ticaretinin büyük bölümünü elinde tutar. Ülkede Fort Jesus, Eski Köle Pazar›, Mombasa Camii ve Nakuru Gölü ziyaret edilmesi gereken yerler aras›ndad›r. Nakuru Gölü, Rift Vadisi'nin taban›nda oluflmufl s›¤ göllerin bir uzant›s›d›r. Nakuru Gölü göz kamaflt›r›c› kufllar›yla ünlü ve su bitkileri aç›s›ndan zengin olan do¤al bir parkt›r. Gölde bulunan çok say›da bal›k, pelikan, karabatak, bal›kç›l ve kartallar› göle çekmektedir. Masai Mara dünyaca ünlü bir ulusal parkt›r. Tanzanya ile s›n›r› çizen Mara Nehri her sene çok say›da hayvan›n göçüne sahne olur. Bölgede aslan sürüleri, filler, zürafalar ve Afrika Ceylanlar› yaflamaktad›r. Vahfli hayvan seslerini duyarak uyumak veya Kilimanjaro Da¤›'n›n eteklerinde kahvalt› yapmak ise ayr› bir heyecan kayna¤›d›r. Kenya'dan ahflap oymalar ve heykeller al›nabilir. Abanoz a¤ac›ndan tik a¤ac›na kadar pek çok tropikal a¤aç yetenekli ustalar elinde birer sanat eserine dönüflür. Yerel dokumalar ve otantik tak›lar da son derece estetik ve ilgi çekicidir. O Suyla Dans RAFT‹NG YAZI: YAZI: Suat Suat D‹NG‹L D‹NG‹L FOTO⁄RAFLAR: FOTO⁄RAFLAR: Recep Recep Peker Peker TANITKAN TANITKAN ‹ nsan›n suyla olan hafl›r neflirli¤i do¤umuyla bafllar. Bir hava gerekir yaflamak için, bir de su. Nefes almaya bafllad›¤›nda a¤layan insano¤lu, daha sonra çok zaman, çok ihtiyac› için; her fleyden önce yaflamak için kullan›r suyu. Yaflam›n içinde her birimiz için farkl› bölümleri vard›r suyun vazgeçilmez olmas› d›fl›nda: Kimimiz sakin bir deniz k›y›s›nda huzuru bulmak isteriz, kimimiz kulaçlar atarak yorulmak yada geliflmek; kimimiz demli bir çaydaki tad› baflka fleye de¤iflmezken, kimimiz bir bardak limonatan›n ferahl›¤›na sar›l›r›z s›cak yaz günlerinde; kimimiz denizde jet ski ile h›z›n tad›n› ç›kar›rken kimimiz de coflkun, deli, durmak bilmez, set dinlemez flekilde akan bir nehrin, ak›nt›s›na ra¤men, damarlar›m›za pompalanan adrenalin sayesinde sonuna ulaflmaktan zevk al›r›z. ‹flte bu sonuncusu nerdeyse geri kalanlar›n hepsinden daha coflkulu, daha zor, daha tehlikeli ve her ne kadar son y›llarda popülerleflse de daha az tercih edilenidir. Kullan›lan botlar›n ad› “raft” oldu¤u için ad› “rafting” olan, özel bir vücut yap›s›, kondisyon, vb. fley gerektirmeyen spor yada e¤lence. Tarihin bafl›nda teknolojiden yoksun insan mecburen yapt›¤› avc›l›¤› bugün spor olarak yapmaktad›r ve tehlikesizdir art›k avc›l›k. Ama genlerimizde o anlar›n art›¤› oldu¤undan olsa gerek hala heyecan arar›z. Baz›lar› da bu heyecan› hakl› olarak “rafting” de bulurlar. Nas›l bulmas›nlar? Bir düflünsenize…. Alt›n›zda durmadan, coflkun, ça¤laya ça¤laya, gürültüyle, kendini tafllara vurarak, kayalar›, topraklar› afl›nd›rarak, gem vurulmaz flekilde akan bir ›rmak çünkü esas rakibinizi aflm›fls›n›zd›r. Do¤aya hükmetti¤inizi dahi düflünemeyecek kadar zafer, heyecan ve coflku dolusunuzdur. Bir o kadar da yorgunluk vard›r üstünüzde ama yine de baflar›n›n mutlulu¤uyla gölgelenir o yorgunluk. O anda yapm›fls›n›zd›r, baflarm›fls›n›zd›r, di¤erleri bir kenara do¤ay› yenmiflsinizdir. Yine bir soluklanma an› vard›r. Kare kare gözünüzün önünden geçer küre¤i nas›l zorlanarak tuttu¤unuz ve o kayaya o kadar yak›nken nas›l da yan›ndan s›yr›l›verdi¤iniz. Bir an yükseldi¤inizde beyninizin kar›ncal› bir flekilde lütfen düz inelim diye geçirdi¤i düflünce an› gelir akl›n›za. Arkadafllar›n›za sesinizi duyurabilmek için g›rtla¤›n›z›n nas›l da gerildi¤ine flaflars›n›z. O nehir ki b›raksan›z belki koca arabalar› yutar; sizi yutamam›flt›r! var. O ›rma¤›n üstünde durman›z› sa¤layan tek fley ise içi hava dolu bir bot, hiçbir teknolojik özelli¤i olmayan basit bir bot. Elinizde kürekleriniz var sadece bota yön vermenize yard›mc› olabilecek ki o yard›mda tart›fl›l›r. Bir ak›nt›ya kap›lm›fl gidiyorsunuz. Sürekli ve dengesiz bir hareket halindesiniz. Bütün gücünüzü, artan kan ak›fl›n›zdan dolay› kabarm›fl damarlar›n›z›n belirginleflti¤i kollar›n›za vererek yönünüzü kaybetmemeye ve düflmemeye çal›fl›yorsunuz. Ama bu ikisi de her an olabilir. Ya düflerseniz…? Tamam. Can yele¤iniz var, kask›n›z var, hatta tak›m arkadafllar›n›z var. Can yele¤iniz sizi yukar›da tutacakt›r, kask›n›zda su- yun tan›mad›¤› tafllardan koruyacak bafl›n›z› ama arkadafllar›n›z duramayacak ve siz “raft”tan düflmüfl biri olarak hala yüksek dozda adrenalini hissedeceksiniz damarlar›n›zda. Coflkunuz sudan ç›k›ncaya kadar bitmeyecek hatta soluklanacaks›n›z ama koflu solu¤u, yar›fl solu¤u olmayacak bu. Yine de o soluklanma esnas›nda kafan›zda ve akl›n›zda yaflad›¤›n›z heyecan›n, coflkunun ve nehirdeki su gibi ça¤laya ça¤laya gürül gürül akan kan›n h›z›n› hissedeceksiniz. Ancak tabii ki amaç düflmemek ve parkuru tamamlamak. ‹flte o an! Bu hazz› anlatabilmek gerçekten çok zor. Düflündü¤ünüz fleyler aras›nda belki en son gelen fley di¤er rakipleriniz olur Bu fikirlerdir, o anda damarlar›n›zda dolaflan adrenalindir, muhteflem bir tecrübe olaca¤› hissidir insan› raftinge iten. Bütün beklentilerinizi de karfl›layacakt›r bu etkinlik. Ayr›ca, grup olarak yapt›ysan›z, gerçekten dayan›flman›n, birlikteli¤in, güvenin insanlara neler kazand›rabilece¤ini de fark edersiniz. Rafting dendi¤inde, ülkemizde akla gelen çok önemli merkezler var. Hele ki bu sporun profesyonelleri için Çoruh nehri bütün debisi ve azg›nl›¤›yla parmakla gösterilebilecek parkurlardan biri halinde. Ayn› flekilde bugün Türkiye'nin Antalya gibi büyük turizm merkezlerinde de “rafting”e giderek artan bir talep görülmektedir. Bir gün f›rsat›n› bulursan›z siz de mutlaka deneyin. Heyecan için, adrenalin için, zafer için, coflku için…Siz de deneyin. O 33 Barselona En k›flk›rt›c› Akdenizli r›n y›llarca burada yaflam›fl olmas› ve yarat›c›l›klar›n› burada ortaya koymalar›, baflka nas›l aç›klanabilir! Fakat Barselona'y› Barselona yapan ne Dali, ne de Picasso. Yap›lara ruh üfleyen dahi mimar Antoni Gaudi flehrin mutlak hakimidir zira kent tüm ihtiflam›n› ünlü mimara borçlu. Modernizmin öncüsü ve art nouveau tarz›n›n ç›lg›n uygulay›c›s› Gaudi, müthifl bir süsleme ve ilginç geometriler içeren yap›tlar›n› adeta kentin her yerine serpifltirmifl. ‹çinde düz bir duvar bulamayaca¤›n›z her taraf› kavisli La Pedrera apartman›, Picasso'nun gençlik y›llar›nda s›k s›k ziyaret etti¤i, Gaudi'nin renk renk tasar›mlar›yla süslü Güell Park›, renkli ve kaotik Casa Battlo binas› sanat› tutkuyla yaflatan Gaudi'nin süslü cümlelerle anlat›lmayacak eserlerinden sadece birkaç›. Ancak dahi mimar›n en önemli eseri nak›fl gibi ifllenmifl ancak mimar›n ölümünden sonra bir türlü bitirilemeyen dünyan›n en çok turist çeken flantiye sahas› La Sagrada Familia (Kutsal Aile) Katedrali. B arselona Dali'nin tablolar›ndan f›rlam›fl gibi duran sürreal bir kent. Ad›m bafl› heykelleri, sokak flovlar›, olanca görkemiyle La Sagrada Familia Katedrali, durmak bilmeden e¤lenen genci yafll›s›yla Barselona ‹spanya içinde sanki ayr› bir ülke. ‹spanya'n›n kuzeydo¤usunda yer alan Barselona'da bir Akdeniz kenti k›flk›rt›c›l›¤›n›n yan› s›ra gerçekten de görkemli bir tarih, gastronomi kültürü ve ilginç bir modernizm var. Tarihi binalar›n yan›nda yükselen tuhaf geometrik yap›lar ve heykeller kenti ve elbette eserlere hayranl›kla bakan sizi gerçeklikten uzaklaflt›r›p bir tür masal kentinin içine çekiyor. Picasso, Miro, Dali ve Gaudi gibi sanatç›la- fiark›lara konu olan La Sagrada Familia (Kutsal Aile) Katedralini infla ederken Gaudi, "modern bir 20. yüzy›l kilisesi" yaratmak üzere yola ç›km›fl. Ancak ölümüyle eseri yar›m kalm›fl. Katedral hala tamamlanabilmifl de¤il. Buna ra¤men Barselona'n›n dünyaca ünlü sembollerinden biri olmay› baflarm›fl. Katedral Gaudi'nin a¤aç dallar›ndan esinlenerek kulland›¤› dallan›p budaklanan kolonlar›, insani dehflete düflüren “Çile Duvar›” ile son derece etkileyici bir yap›d›r. Üç cephesi bulunur. birincisi do¤ufl (nativity), ikincisi tutku (passion) ve üçüncüsü de ihtiflam (glory)d›r. Her üç cephenin de inanç, umut ve hay›rseverli¤i (faith, hope, charity) sembolize eden üçer girifli ve havarileri sembolize eden dörder çan kulesi vard›r. Barselona'da çektirdi¤iniz hemen hemen her resme girecek kadar kendini be¤enmifl katedralin büyüsü belki de bitmemifl olmas›nda yatmaktad›r. Bitti¤inde 14 kulesi olacakt›r. Bunlardan eflit boylardaki 12 tanesi ‹sa'n›n havarilerini, biri ‹sa'y› ve biri de Meryem'i simgeleyecektir. >>> Vaatler kenti Barselona Uyumayan flehir Bir yanda gece hayat›, yemek, öte yanda tarih, al›flverifl... Barselona size her fleyi vaat ediyor. Barselonal›lar kendilerini önce Katalan olarak kabul ederler. Onlar size ‹spanya kurulmadan önce Katalanya'n›n var oldu¤unu, kendi mutfaklar›n›n, dillerinin, bayraklar›n›n ve kültürlerinin farkl› oldu¤undan söz edeceklerdir. Madrid'den daha kozmopolit, ‹spanya'dan daha Avrupai olduklar›n› düflünürler. Zengin kültürlerle yo¤rulmufl flehir sanki bir aç›k hava müzesi gibidir. Picasso ve Miro müzeleri, flehrin dikdörtgen biçiminde ama ortas› avlu gibi bofl b›rak›lm›fl meydanlar›, 1992 Yaz Olimpiyatlar› için yap›lan yeni marinadaki restoranlar› ve küçük bir ‹spanyol köyü Barri Gótic. Hemen hemen Barselona ile ilgili her foto¤rafta veya her tabloda gördü¤ünüz her kitapta okudu¤unuz, o ünlü Las Ramblas soka¤› limandan sadece bir kilometre uzakl›ktad›r. Liman›n hemen yan›ndaysa bir di¤er ünlü yap›t Christopher Columbus Heykeli, yüzünü Akdeniz'e çevirmifl sizi beklemektedir. Futbol mabedi Nou Camp gezilmesi gereken bir di¤er önemli yer. Futbolla ilgilenseniz de ilgilenmeseniz de stat gerek devasa yap›s›yla gerek müzesiyle mutlaka görülmeli. Yemek demiflken uyarmadan geçmemek laz›m; Barselona'da yemek vakitleri sizi biraz flafl›rtabilir. ‹spanyollar ö¤le yeme¤ini 14.00'ten sonra yerler. Akflam yeme¤i saati ise 23:00 civar›. Bize flafl›rt›c› gelse de e¤lence geç bafllar Barselona'da ne de olsa uyuman insanlar›n kentidir Barselona. O Güzel Düfller Simgesi Topaz A lbert E‹NSTE‹N' bir sözü vard›r;" Deneyimleyebilece¤imiz en güzel fley mistik olan›d›r. O, gerçek sanat›n ve bilimin ana kayna¤›d›r." Bu bence hepimizden ve her fleyden önce oluflmufl tafllar›n gizemini iyi anlat›yor. Onlar k›zg›n bir kor halinde bulunan dünya so¤umaya bafllad›¤›nda olufltular ve yeryüzünün kal›c› varl›klar› oldular. Dünya yok oluncaya kadar da var olacaklar. Bizlere, milyar y›lla an›lacak kadar uzak olan yaflamlar›n izlerini tafl›yan tafllardan biri olan Topaz'›n güçlerinden bahsedece¤im. 40 Eski zamanlar›n en kudretli tafllar›ndan biri olan topaz'›n göz hastal›klar› ve veba gibi salg›n hastal›klar› ortadan kald›rd›¤› söylenir. r›ndan "Güç Tafl›" ad›n› vermifllerdir topaza. Sar› topaz (sitrin) da "Tüccar Tafl›" olarak bilinir; kasaya bir parça sitrin konuldu¤unda gelirin artt›¤›na inan›l›rm›fl.Cildi güzellefltirdi¤i, Bu tafl›n sa¤l›ks›z insanlar› sa¤l›¤›na kavuflturdu¤u, onlar› korkakl›ktan ve ahlaks›zl›klardan korudu¤u bilinir. Do¤al ve muhteflem ›fl›¤›yla göz kamaflt›r›c› bir taflt›r ve özellikle mücevher yap›m›nda kullan›l›r ve pek çok rengi mevcuttur. Sar› topazla, turuncu topaz en de¤erli çeflitleridir, içimizi güneflin s›cak ›fl›¤› ve enerjisiyle doldurur. Bütün dünya yüzünde en de¤erli topazlar›n ç›kar›ld›¤› ülke Brezilya'd›r. kalbi ferah tutup insana ümit verdi¤i söylenir. Ayr›ca turuncu renkteki topaz'lar, cesaret, nefle ve hoflnutluk duygular›n› kuvvetlendirir. fieffaf topaz ruhsal Pek çok olumlu etkisi yüzünden ça¤lar boyunca topaz'a farkl› s›fatlar yüklenmifltir.Yayg›n deyimiyle "Bereket Tafl›" olarak bilinir. Etkisi ile manevi anlamda bollu¤u, bereketi ça¤›raca¤›na inan›l›r. Ortaça¤'da nazardan korunmak için alt›n bilezi¤e tak›lm›fl olarak sol kolda tafl›n›rd›, mesela iki afl›k aras›na girebilecek bir so¤ukluktan korudu¤una inan›ld›¤› için "Aflk Tafl›" diyenler de vard›r. Roma ‹mparatoru Hadrian'›n da en sevdi¤i taflt› topaz. Romal›lar yolculukta kendilerini tehlikelerden ve kötülüklerden koruyaca¤›na inand›kla- bak›mdan geliflmeye yard›mc› olur. Bilinmeyene karfl› kifliyi yüreklendirir. "Sar› Yakut" ad›yla da litaratüre geçen topaz, Aslan, Baflak ve Bal›k burcunun tafl›d›r. O Pelin URAL Sevda-Cenap And Müzik Vakf› SCA Uluslararas› Ankara Müzik Festivali Sevda-Cenap And Müzik Vakf›'n›n kurulufl öyküsü, 1940'lara dayanan ve üç aflamal› bir geliflme sürecini izleyen olufluma dayanmaktad›r. Vakf›n günümüzdeki amaçlar›na benzer hedeflerle, 1940 y›l›nda kurulan Ses ve Tel Birli¤i'nin da¤›lmas›n›n ard›ndan, 1965 y›l›nda kurulan Sevda-Cenap And Müzik Tesisi, 1973 y›l›nda Sevda-Cenap And Müzik Vakf›'na dönüflmüfltür. Yönetim Kurulu Baflkan›, Yönetim Kurulu ve Dan›flma Kurulu olarak üç organdan oluflan Vakf›n ilk Baflkan› M. Cenap And olmufl ve ilk Yönetim Kurulu; A. Cevza Baflman And, Prof. Dr. Enver Kurdo¤lu, Osman An›l, Mehmet A. Baflman, U¤ur Sevindik ve Ali ‹mer'den olufluyordu. ‹lk Dan›flma Kurulu üyeleri ise; Bülent Tarcan, Mithat Fenmen, Suna Kan, ‹dil Biret, Gürer Aykal, Samim Bilgen, Hikmet fiimflek ile Milli E¤itim ve Kültür Bakanl›klar› temsilcileri idi. Kurul baflkanl›¤›n› ise M. Cenap And'›n çok de¤er verdi¤i dostu A. Adnan Saygun yap›yordu. Vakf›n temel amac›, ülkemizde evrensel çok sesli müzi¤in tan›t›lmas›na, benimsenmesine ve gelifltirilmesine, her türlü olanaklar› ile hizmet etmektir. Bu temel amaca göre, kuruluflundan bu yana gerçeklefltirdi¤i bafll›ca etkinlikleri bafll›klar halinde flöyle s›ralayabiliriz: E vrensel çoksesli müzi¤i yaflam›n bir parças› haline getirme çabalar› sürdürülürken, ''Baflkente yarafl›r bir festival'' hedeflenerek, Sevda-Cenap And Müzik Vakf›'nca Uluslararas› Ankara Müzik Festivali'nin düzenlenmesi üstlenilmifltir. kezi Cenevre'de bulunan Avrupa Festivaller Birli¤i üyeli¤ine kabul olunmufl, 1994 y›l›nda da ilk kez Cumhurbaflkan›'n›n yüksek himayelerinde gerçekleflmifltir. Bu iki önemli ad›m sonras›, sponsorlar›n festivale bak›fl aç›s› de¤iflerek, her y›l artan bir ilgiyle yeni sponsorlardan da destek sa¤lanm›flt›r. Festivalin Ankara'da özendirici bir rolü olmufl, dünyan›n birçok tan›nm›fl sanatç›s›n› dinleme olana¤›n› yakalayan müzikseverler gerek müzik günleri, gerek flenlikler, gerekse düzenlenen çeflitli törenlerde Vak›fla temasa geçerek konser organizasyonlar›na bafllam›fllard›r. Ankara'n›n ekonomik dokusunun etkisiyle, özel kurulufllardan sa¤lanan k›s›tl› deste¤e karfl›n Uluslararas› Ankara Müzik Festivali, önce 1993 y›l›nda mer- Festival program› çal›flmalar›, y›l boyunca yap›lan baflvurular ve sürdürülen temaslar sonucu Vak›f sekreteryas›nca haz›rlan›p, Ankara'daki tüm müzik kurumlar›n›n temsilcilerinin oluflturdu¤u Festival Kurulu'nun görüflüne sunulur ve bu kurulda son fleklini al›r. Uluslararas› Ankara Müzik Festivali, bir öncekinden daha iyisi ile daha çok sanatsevere ulaflabilme hedefini sürekli tutarak, Ankaral›lar›n ilgisi ve deste¤iyle baflkentin en önemli sanat etkinliklerinden biri olmaya devam edecektir. 42 • Türk bestecilerin eser/nota arflivini düzenleme ve yay›nlama, tan›tma • Türk ve yabanc› bestecilerin plak, bant ve cd yap›mlar› • Kitap ve nota bas›m› • Müzikte yetenekli ö¤rencilere karfl›l›ks›z burslar • Çeflitli müzik yar›flmalar› ve ödülleri (Y›l›n Genç Müzisyenleri, Antonio Lauro Gitar Yar›flmas›, Korolar fienli¤i gibi) • Müzik üzerine e¤itici çal›flmalar yapmak • Yurtd›fl› ve yurtiçi konserler düzenlemek • Bilimsel toplant›lar • Çeflitli yard›m ve ba¤›fllar • Uluslararas› Ankara Müzik Festivali Vak›f, bütün bu etkinliklerini kendi özkaynaklar› ile gerçeklefltirmekte olup, yaln›zca Uluslararas› Ankara Müzik Festivali için sponsor kurulufllardan destek almaktad›r. O 43 5000 Y›ll›k Felsefe YOGA Yoga, binlerce y›l önce Hindistan'da ortaya ç›km›fl bir felsefe, bir yaflam bilimidir. Yoga sözcü¤ü Sanskritçe "birlefltirmek veya bütünleflmek" anlam›na gelir. Bu felsefeyi uygulayan kifliye de "Yogi" denir. Yoga, bedeni, zihni ve ruhu tamamen e¤iten, huzur veren ve kiflinin kendini tan›mas›n› sa¤layan, dünyadaki en eski kiflisel geliflim metodudur. Yoga'n›n mevcudiyetine iliflkin en eski arkeolojik bulgular, M.Ö. 3000 y›llar›na kadar gider. ‹ndus vadisinde yap›lan kaz›larda ortaya ç›kart›lan baz› tafl mühürlerde yoga durufllar›n› gösteren figürlere rastlanm›flt›r. Yogan›n pek çok çeflidi vard›r. Özellikle bat› ülkelerinde en popüler olan› Hatha Yoga (hareket) yogas›d›r. Yoga, farkl› hareketlerin bir araya gelmesinden oluflan vücut, zihin ve ruhu kapsayan oldukça eski bir kendini gelifltirme sistemidir. Vücudun tüm bölümlerini esnetip çal›flt›r›r. Zihni ve ruhu dinlendirir ve tüm bedenin huzura kavuflmas›na yard›mc› olur. Ayn› zamanda yüksek seviyede enerji ak›fl›n› sa¤layabilme olana¤› tan›r. Yoga her insan›n içinde meydana gelebilecek bir uyan›fl› temel alan eflsiz bir meditasyon metodudur. Bu süreç boyunca, içsel bir de¤iflim oluflur ve kifli ahlakl›, birleflik, bütünleflmifl ve dengeli olur. Bedensel ve ak›l sa¤l›¤›m›z› iyi veya kötü olarak bizzat kendimiz yarat›r›z.. E¤er yorgun, dermans›z, sinirli ve üzüntülü bir hayat sürüyor isek bunda ço¤unlukla kendi kusurumuzun büyük pay› vard›r. ‹flte, o zaman hareketlerimizi, yaflay›fl tarz›m›z› tekrar ele alarak de¤ifltirmek zorunday›z. Yoga bize bu konuda yol gösterir. Yoga yaparak daha iyi yaflamay›, yorulmaks›z›n daha uzun yaflamay› mümkün k›lacak sa¤l›¤› ve dengeyi bulabilirsiniz. O Seyda YILDIRIM 46 Tunal› Hilmi Caddesi Ku¤ulu ‹flhan› B Blok 5. Kat No: 123/166 Kavakl›dere / Ankara Tel: 0312 468 58 81 Sa¤l›k BAfi A⁄RILARI, M‹GREN VE AKUPUNKTUR Dr. Begüm ÖCEK Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzman› Akupunkturist www.fizikakupunktur.com G eçmiflten günümüze bafla¤r›lar› pek çok kiflinin önemli bir sa¤l›k problemi olmufltur. Tarihte 3000-4000 y›l öncesine ait papirus ve yaz›tlarda bafl a¤r›lar› tan›mlanm›flt›r. Günümüzde, sa¤l›k kurulufllar›na bafl a¤r›s› nedeni ile yap›lan basvurular›n yüzde 95-98 kadar›n›n altta yatan herhangi bir yap›sal sebebi (anevrizma, kanama, kitle…vs) bulunmad›¤› belirtilmektedir. Bu sebebi belli olmayan a¤r›lar bat› t›bb›nda migren, gerilim, günlük süregen bafl a¤r›lar› ve küme olmak üzere bafll›ca dörde ayr›l›r. Bafl a¤r›lar›n›n pek ço¤u halk aras›nda migren olarak tan›mlansa da gerilim tipi en yayg›n olan›d›r. Tan›s› genellikle bafl a¤r›s›n› yapan herhangibir sebep olmamas›, psikojenik olaylar ve stress ile iliflkili olmas›, bafl boyun çevresi iskelet kaslar›nda spazm ile beraber olmas› ile konur. Sürekli olabilmekle beraber, s›kl›kla gün sonuna do¤ru belirir ve hastalar haftalar ve aylar boyu sürebilen sürekli bir a¤r›dan yak›nabilirler. A¤r›n›n fliddeti hafif-orta derece, nadiren afl›r› fliddetli olup karakteri s›k›flt›r›c›, bas›nç uygulay›c›, t›rnak ile oyuluyormufl gibi tan›mlanabilir. Uyku ile bir miktar yat›flmakla birlikte genelikle a¤r› kesicilere ya›t vermez. Klasik migren ise damarsal kökenli bir a¤r›d›r, genellikle tek tarafl›, zonklay›c› karakterde, orta-afl›r› fliddetli olmas› ve beraberinde bulant›, ›fl›k ve sesten rahats›z olma gibi bulgular olmas› ile tan›mlanmaktad›r. Bafl a¤r›lar› özellikle genç-orta yafl bayanlarda s›k olmakla beraber her iki cins ve tüm yas gruplar›nda görülebilmekte ve bir ço¤u ilaç tedavisine yan›ts›z kalmakta ve kiflinin günlük hayat›n› olumsuz etkilemektedir. Kifli zamanla a¤r› kesici ba¤›ml›s› haline gelebilmekte, kullan›lan a¤r› kesicilerin kendisi de bafl a¤r›s›na yol açabilece¤inden olay bir k›s›r döngüye girmektedir. Akupunkturla ise bafla¤r›lar›n›n yüzde 85'i tedavi edilebilmektedir, hem de vücuda herhangi bir ilaç tedavisi uygulanmadan. Geleneksel Çin t›bb›na göre bafla¤r›lar› 3 tiptir: • D›flar›dan vücuda giren so¤uk etkisi ile vücuttaki kanallar›n t›kanmas› (ki akupunktura gore sa¤l›kl› olmak için içinde yaflam enerjisi dolaflan kanallar›n, meridyenlerin aç›k olmas› gereklidir) • Vücutta artan karaci¤er ateflinin bafla ve göze vurmas› • Vücutta dolaflan kan ve enerji eksikli¤idir Akupunkturla bafl a¤r›s› tedavisi de bu bafll›klara istinaden yap›lmaktad›r ve ortalama 2 ayl›k bir tedavi ile tam kür sa¤lanabilmektedir. Kiflinin bafl a¤r›s› nedeni ile akupunktura baflvurmadan önce mutlaka bir nöroloji uzman›na baflvurmas›, gerekli araflt›rmalardan sonra altta yatan herhangi bir yap›sal sebep olmad›¤› belirlendikten sonra akupunktur uzman›na baflvurmas› gereklidir. O 48 B‹TK‹LERLE GELEN SA⁄LIK Enginar: Bileflikgillerden; kökü y›llarca yaflay›p, her ilkbaharda yeniden süren dikenli bir bitki ve bunun sebze olarak yenen iri topuz biçimindeki yeflil çiçe¤idir. Killi, kumlu ve rutubetli toprakalarda yetiflir. Çok iyi bir besindir. ‹çeri¤inde 'cynarine' vard›r. Faydas› : Kandaki üre ve kolestrolü düflürür. ‹drar söktürür. Kandaki fleker miktar›n› ayarlar. fieker hastalar› için çok faydal›d›r. Bedeni ve ruhi bitkinli¤i giderir. Vücuda dinçlik verir. Sinirleri güçlendirir. Damar sertli¤i ve kalp hastal›klar›n› önler. Böbreklerdeki kumlar›n dökülmesine yard›m eder. Karaci¤er hastal›klar›n›n çabuk geçmesini sa¤lar. Sar›l›kta faydal›d›r. Romatizman›n flikayetlerini geçirir. Mide ve ba¤›rsaklar› temizler. ‹shali keser. Ayçiçe¤i: Bileflikgillerden; büyük çiçekli bir bitkidir. Çiçekleri tabak fleklindedir. Rengi sar›d›r. Tohumlar›ndan ya¤ ç›kar›l›r. Faydas›: Ya¤›, damar sertli¤ini giderir. Kurdeflen'in sebep oldu¤u kafl›nt›lar› giderir. Esans› verem tedavisinde kullan›l›r. Kolestrol miktar›n› düflürür. Cinsel arzular› kamç›lar. Bedeni ve zihni yorgunlu¤u giderir. Kalp, sinir hastal›klar› ve iktidars›zl›¤› önler. Çilek: Gülgillerden saplar› sürüngen, çiçekleri beyaz bir bitkidir. Yemifli pembe renkli olup, kokuludur. Birçok çeflidi vard›r. Faydas›: Vücudu kuvvetlendirir. Hasta olmay› önler. ‹drar söktürür ve kar›nda biriken suyu boflalt›r. Böbrek ve mesane hastal›klar›n›n iyileflmesine yard›mc› olur. Mide ve ba¤›rsak tembelli¤ini giderir. Sinirleri kuvvetlendirir. Yüksek tansiyonu düflürür. Ba¤›rsak kurtlar›n› döker. Safra ifrazat›n› artt›r›r ve safra tafllar›n›n dökülmesine yard›mc› olur. Karaci¤er kifayetsizli¤ini ve fliflli¤ini giderir. Atefli düflürür. Difldibi tafllar›n› eritir. Cilde tazelik ve güzellik verir. Damar sertli¤i, mafsal iltihab›, romatizma, ve nikriste de faydal›d›r. fieker hastalar› da yiyebilir. Midesi zay›f olanlar suyunu içmelidir. Alerji yapabilir. Biber: Patl›cangillerden; taze iken yeflil ve ço¤u ac› olan meyvesi; sebze ve baharat olarak kullan›l›r. Bol miktarda C vitamini vard›r. Ac› ve tatl›, yeflil ve k›rm›z› çeflitleri vard›r. Faydas›: K›rm›z› biber ile haz›rlanan ilaç, nevralji, lumbago ve romatizmada faydal›d›r. Ayr›ca biber, mideyi kuvvetlendirir. ‹fltah› açar ve hazm› kolaylaflt›r›r. Kanamalar› önler. Cinsel arzular› kamç›lar. Sarm›sak: Zambakgiller familyas›ndan; bütün k›s›mlar› keskin kokulu, 30-100 cm yüksekli¤inde, otsu bir bitkidir. Toprak alt›nda iri bir so¤an› vard›r. Çiçekleri beyaz›ms› pembedir. Yapraklar› uzun, yass›, paralel damarl› ve sivri uçlu olup, gövdeyi sarm›flt›r. So¤an› özel kokulu uçucu bir ya¤, flekerler, A, B, C, P vitaminleri içerir. Ya¤›nda alliin denilen bir madde vard›r. Faydas› : Yüksek tansiyonu düflürür. ‹fltah açar. Solunum ve haz›m sistemindeki mikroplar› öldürür. Grip, tifo ve difteri gibi salg›n hastal›klar s›ras›nda faydal›d›r. Hazm› kolaylaflt›r›r. Kab›zl›¤› giderir. Ba¤›rsak solucanlar›n›n düflürülmesine yard›mc› olur. Kan› temizler. Kalp adalelerini kuvvetlendirir. Böbreklerin normal çal›flmas›n› sa¤lar. Kar›nda ve bacaklarda toplanan suyun boflalmas›nda yard›mc› olur. Romatizma ve mafsal iltihaplar›nda faydal›d›r. Damar sertli¤ini önler. Atefli düflürür. Arpac›k ve basur memelerinde faydal›d›r. Zehirlenmelerde kullan›l›r. ‹drar tutuklu¤unu giderir. Zehirli hayvan sokmas›nda da faydal›d›r. Saçlar›n uzamas›na da yard›mc› olur. O Çama¤ac›: Birçok çeflidi olan bir a¤açt›r. Kozalaklar› ilk y›l kapal›d›r. ‹kinci y›l aç›l›p, kurur ve a¤ac›n dibine düfler. ‹laç yap›m›nda; tomurcu¤u, palamutu, kozala¤›, filizleri ve ç›ras› kullan›l›r. Faydas›: Balgam söktürür. Müzmin öksürü¤ü keser. Kolay do¤um yapmay› sa¤lar Gelincik: Yaz›n k›rlarda yetiflen ve gelincikgillere örnek olarak al›nan bir çeflit çiçekli bitkidir. Ço¤u k›rm›z› renklidir. Yaz aylar›nda toplan›p, gölgede temiz bir ka¤›t üzerine serilerek kurutulur. ‹çeri¤inde rheadine vard›r. Kokusu hofl de¤ildir. Tad› da ac›d›r. Faydas›: Nefes darl›¤›, ast›m, bronflit ve gö¤üs nezlesinde rahatl›k sa¤lar. Bo¤macay› keser. Kan tükürme ve kan kusmay› keser. Uykusuzlu¤u giderir. Yan›klar› iyilefltirir. Y›lanc›k da faydal›d›r. 50 Bö¤ürtlen: Gülgillerden bahçe çitlerinde, yol kenarlar›nda kendili¤inden yetiflen, dikenli bir çal›d›r. Yemifli ahududuya benzer, fakat ondan küçüktür. Önceleri k›rm›z› iken sonralar› karar›r. Yapraklar›; çiçekleri açmadan toplan›p, kurutulur. Birçok türü vard›r. Faydas›: ‹drar söktürür. Ayaklardaki flifllikleri indirir. Yüksek tansiyonu düflürür. Gözlerdeki zafiyeti giderir. Mesane tafllar›n›n düflmesine yard›mc› olur. A¤›z, dil, difl eti ve bademcik iltihaplar›n› giderir. Kad›nlarda görülen beyaz ak›nt›y› keser. Haricen kullan›ld›¤› takdirde a¤r›lar› dindirir, yan›klar› iyilefltirir. Kökü kaynat›l›p, suyu içilecek olursa kandaki fleker miktar›n› düflürür ‹nsan› Bafltan Ç›karan Meyva ELMA Elma dendi¤inde sizin akl›n›za elmal› turta, elmal› kurabiye, elma hoflaf› ya da elma flekeri gibi lezzetler mi geliyor, yoksa Adem ile Havva'n›n cennetten kovulmas›na neden olan o bafltan ç›kar›c› k›pk›rm›z› meyva m›? Bir çok mitolojide özgürlü¤ü ve bilgiyi temsil eden elma, insan›n evrenin bilgisine sahip tek varl›k olan tanr›n›n onay›n› almadan bilgiye ulaflmas›n›n arac› olup, bunun büyük itaatsizlik olarak de¤erlendirilip, cennetten kovulmas›na sebep oluyor. Yunan mitolojisinde ilk güzellik kraliçesi olan Afrodit'e ödül olarak lay›k görülüyor. ‹skandinav mitolojisinde ise tanr›ça Idun'un korudu¤u alt›n elmalar tanr›lara sonsuz gençlik sa¤l›yor. Elman›n Yararlar› • Böbreklerin temizlenmesine yarar, • Bafl a¤r›s›na iyi gelir, • Kolesterolü düflürür, • Yüksek tansiyonu düflürür, • Kan flekerini kontrol alt›nda tutar, • Romatizma ve gut hastal›¤›na iyi gelir, • Uykusuzlu¤a iyi gelir, • Ba¤›rsaklardaki parazitlerin dökülmesini sa¤lar, • Elma+kereviz+maydanoz yorgunlu¤a iyi gelir, • Elma+k›z›lc›k suyu veya elma+ananas+üzüm suyu gribe iyi gelir, • Elma+armut suyu kab›zl›¤a iyi gelir Kökeni Do¤u Avrupa olan elmada sindirilebilir fleker, bedenin dengesi için çok gerekli enzimler, temel asitler ve potasyum, sodyum, kalsiyum, fosfor gibi madenler bulunur. Diyetler için de mükemmel bir seçenek... Ortalama hemen hemen herkesin severek yedi¤i elman›n faydalar› saymakla bitmiyor. Ça¤›n belal› hastal›¤› kanserden, kolesterole kadar birçok hastal›¤›n gerek riskini azaltmada gerekse önlemede önemli rol üstleniyor. Ö¤le yeme¤inden önce yendi¤inde ya da kabu¤uyla piflirildi- 54 ¤inde ba¤›rsaklar› çal›flt›r›r ve yumuflat›r, kab›zl›¤› önler. ‹çindeki petkin maddesi zararl› kolesterolü (LDL)'yi düflürürken, faydal› kolesterol (HDL) oran›n› yükseltir. Dala¤›n kan yapmas›n› sa¤lar. Çal›fl›rken devaml› olarak oturanlar ve fazla kilolular için çok faydal›d›r. Bünyesindeki C vitamini sayesinde ba¤›fl›kl›k sistemi güçlenir. Nefesi rahatlat›r. Yap›lan baz› araflt›rmalar, elma yiyenlerin daha kolay nefes ald›¤›n› göstermektedir. Gastritten kaynaklanan yanmalar› hafifletir. Elma kürü, gut, böbrek, mesane hastal›klar› ve hemoroit tedavisinde de ifle yarar. Sabah aç karna yendi¤inde kan› temizler ve toksinleri atmay› sa¤lar. Is›rarak yenirse, diflleri temizler ve difl etlerini güçlendirir. Uykudan önce yenirse rahatlat›r ve kolay uyumay› sa¤lar. Yeflil, hafif ekfli olanlar› mide bulant›lar›n› önler. Düflük kalorili (50 kalori) oldu¤u için fliflmanl›¤› önler, kan flekeri düzeyini ve yüksek tansiyonu olumlu bir flekilde etkiler. Ortas›na biraz marmelat ekleyip f›r›nda piflirildi¤inde, rejim yapanlar›n tatl› yeme iste¤ini giderir. O Tanr›n›n Meyvesi ZEYT‹N ZEYT‹NYA⁄I Zeytin, Zeytin, binlerce binlerce y›l y›l kutsal kutsal kabul kabul edildi edildi ve ve Tanr›’n›n Tanr›’n›n meyvesi meyvesi olarak olarak adland›r›ld›. adland›r›ld›. Eski Eski M›s›rl›lar, M›s›rl›lar, zeytin zeytin a¤ac› a¤ac› yetifltirmeyi yetifltirmeyi ve ve ondan ondan yararlanmay›, yararlanmay›, tanr›ça tanr›ça ‹sis’in ‹sis’in insanl›¤a insanl›¤a ö¤retti¤ine ö¤retti¤ine inan›rlard›. inan›rlard›. Yunanl›lar Yunanl›lar ise ise tanr›lar tanr›lar aras›nda aras›nda yap›lan yap›lan bir bir yar›flmay›, yar›flmay›, zeytin zeytin gibi gibi yararl› yararl› bir bir arma¤an› arma¤an› insanl›¤a insanl›¤a bahfleden bahfleden ak›l ak›l tanr›s› tanr›s› Athena’n›n Athena’n›n kazand›¤›na kazand›¤›na inan›rd›. inan›rd›. Eski Eski Yunanl›lar Yunanl›lar ve ve Romal›lar, Romal›lar, zeytine zeytine karfl› karfl› büyük bir sayg› duyar, duyar, ancak iyi ve dürüst insanlar›n zeytin toplamas›na izin verirler, her insan› zeytinliklere sokmazlard›… sokmazlard›… Botanik aç›s›ndan zeytin a¤ac› ölümsüz olarak kabul edilir. Zeytin a¤ac›n›n ömrü bin y›la y›la kadar ç›kabilir. Zeytinde en kaliteli ürünlerin al›nd›¤› yerlerin bafl›nda bafl›nda Edremit Edremit gelir. gelir. ‹lçede ‹lçede bulunan bulunan 19 19 bin bin 900 900 hektar hektar arazide arazide 33 milyon milyon adet adet zeytin zeytin a¤ac› a¤ac› mevcuttur. mevcuttur. Eskiden Eskiden bölgedeki bölgedeki iflletmeler iflletmeler zeytinya¤›na zeytinya¤›na a¤›rl›k a¤›rl›k verirken, verirken, sofral›k sofral›k zeytin zeytin ihtiyac›n›n ihtiyac›n›n artmas› artmas› nedeniyle nedeniyle bugün bugün sofral›k sofral›k zeytin zeytin iflletmeleri iflletmeleri de de h›zla h›zla ço¤almaktad›r. ço¤almaktad›r. ‹lçede ‹lçede bulunan bulunan 33 milyon milyon zeytin zeytin a¤ac›n›n a¤ac›n›n oluflturdu¤u oluflturdu¤u zeytinlik zeytinlik sahalar sahalar Türkiye Türkiye zeytin zeytin sahalar›n›n sahalar›n›n yüzde yüzde 2.2’sini 2.2’sini oluflturmaktad›r. oluflturmaktad›r. Edremit’in zeytinya¤› üretimi üretimi ise, Türkiye’nin yüzde 7’sini oluflturmaktad›r. Yörede, ya¤l›k zeytin, domat zeytin ve Gemlik zeytin çeflitleri ticari de¤er tafl›maktad›r. Zeytin, sindirim sisteminde di¤er ya¤lara göre daha düflük bir derecede ve daha k›sa sürede hazmedilmesiyle, sindirim sistemi rahats›zl›klar›n›n da ilac›d›r. FOTO⁄RAF: Recep Peker TANITKAN Döviz Getiren Bitki KAPAR‹ T ürkiye'de Akdeniz ikliminin hakim oldu¤u Bat› Anadolu illeri baflta olmak üzere, Orta Anadolu'da Çorum ve Tokat civar›nda, Do¤u Karadeniz, Güneydo¤u illerinde do¤al olarak yetiflen geber otu, çal›ms› yap›da, dik ve yat›k olarak büyüyen dikenli bir bitkidir. Kapari, geber otunun çiçeklerine verilen add›r. Kaparinin üretimi genellikle tohumla olmaktad›r. Tohumlar A¤ustos ve Eylül aylar›nda karpuzcuk fleklinde olan meyvelerden elde edilir. Yurdumuzda pek bilinmemesine ra¤men gebere otunun kök kabu¤unun idrar söktürücü ve kab›zl›k giderici özelli¤i vard›r. Çiçek tomurcuklar›nda bol miktarda vitamin ve protein vard›r. G›da, kozmetik, boya ve ilaç sanayinde kullan›lan kaparinin yurt d›fl›na ihrac› genellikle salamura fleklinde olmaktad›r. Konserve olarak haz›rlanan kapari; turflu, salata, pizza üstü, bal›k ve av etleri yan›nda garnitür olarak yenilmektedir. Sa¤l›k aç›s›ndan karaci¤er fonksiyonlar›n› düzenlemektedir. Gençlefltirici ve “afrodiziak”- cinsel gücü artt›r›c›- etkisi de keflfedilen kapari tomurcuklar›, Avrupa ve Amerika da vazgeçilmez bir çeflni olarak sofrada yerini al›yor. Özellikle Bat› Avrupa ülkelerinde kaliteli bir meze olarak kabul görüyor. Kapari tomurcuklar› salamura edildikten sonra, zeytinya¤› ve limonla ifllem görüyor ve mezeye dönüflüyor; sofralar›n bafl tac› oluyor. Evliya Çelebi, bu bitkinin varl›¤›n› 400 y›l öncesinde keflfetmifl. “....‹flte bu kumlu toprakta, bu iklim flartlar›nda “gebre” ad›nda bir yemifl yetifliyor ve bu yöre halk› bu yemiflin sirkeli turflusunu yap›yor. Bu turflu için çok faydal›” diyor Evliya Çelebi. Faydal› oluflu hastal›klara deva olmas›ndan, zindelik, sa¤l›k, güç vermesinden olsa gerek. Ve meflhur olmas› da lezzetli, faydal› oluflundan... >>> Kapari bitkisinin Pazar s›k›nt›s› da yok: Avrupa Birli¤i Ülkeleri ve ABD'den her y›l katlanarak artan bir talep var. Sadece bu ülkeler de de¤il, ‹hracatç›lar Birli¤inden ald›¤›m›z verilere göre, salamura ve ifllenmemifl olarak baflta Almanya ve ABD olmak üzere Norveç, ‹spanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Fransa, ‹ngiltere, ‹sviçre, ‹sveç, ‹talya, Hollanda gibi Avrupa Birli¤i Ülkeleri ile Avustralya, Kanada, Bahreyn, Kuveyt, Güney Afrika Birli¤i, Brezilya, ‹srail ve Japonya' ya ihraç ediliyor. Kapari, yurdumuza önemli miktarda döviz getiren bir bitkidir. Kapari “Toprak Kanseri” olarak da tan›mlayabilece¤imiz erozyonun önlenmesinde yeni bir umut. Avrupa bu bitkiyi çok uzun zaman önce keflfetmifl. Kaparinin Türkiye'deki babas› Selim Sabit Pülten'dir. Bafa Gölü'nün hemen yan›ndaki Balova Çiftli¤i'nde bol miktarda kapari yetifltirilmektedir. O YAZI VE FOTO⁄RAFLAR: Recep Peker TANITKAN Selim Sabit PÜLTEN Nefes Kesen Adalar Bora Bora Büyük Okyanus'un ortas›na saç›lm›fl binlerce ada… Her biri bafl döndüren birer kokteyl gibi ve her biri bembeyaz kumsallar› ile keflfedilmeyi bekliyor. Aralar›ndan bir tanesi denize uzanan bungalovlar›, volkanlar›n oluflturdu¤u atol ve lagünleri, muhteflem gün bat›m› ve yeflilden maviye uzanan denizi ile di¤erlerinin aras›ndan s›yr›l›yor: Frans›z Polinezyas›'n›n en güzel adas›, müzi¤e ve günefle tapan insanlar›n diyar› Bora Bora. adalar›ndan biri olan Bora Bora Tahiti'nin yaklafl›k 265 km kuzey bat›s›nda yer al›yor. Meflhur Heiva Festivali suresince ada renkli görüntülere ev sahipli¤i yap›yor. Güney Polinezya'dan gelenlerle flenlenen festival boyunca herkesi flark› söylerken veya dans ederken görebilirsiniz. Mercan gölleri gibi do¤al güzelliklerinin yan› s›ra adada ‹kinci Dünya Savafl›ndan kalma radar istasyonlar› da görülmeye de¤er. Savafl s›ras›nda Amerikan ordusunun bu adada üs kurmas›, adan›n altyap› geliflimine büyük katk› sa¤lam›fl ve aday› Amerika'da tan›n›r hale getirmifl. Bu nedenle Bora Bora'n›n sürekli ziyaretçileri aras›nda ünlü film y›ld›zlar› ve zenginler de var. Üç milyon y›l önce okyanusun ortas›nda flekillenen ada Tahiti dilinde “ilk do¤an” demek. K uflbak›fl› bak›ld›¤›nda turkuaz renkli denizin ortas›nda göz al›c› bir inci gibi parl›yor. Belki de bu yüzden insanlar Bora Bora'dan bahsederken “Pasifik'in ‹ncisi” diyorlar. Bora Bora'y› görüp de nefesi kesilenler bu tan›m›n abart› olmad›¤›n› konusunda size flahitlik edeceklerdir zira aday› ziyaret edenler kalplerinin bir k›sm›n› orada b›rak›p geri gelmek üzere terk ediyorlar Bora Bora'y›. Adan›n bir di¤er özelli¤i yeryüzünde siyah inci bulunan tek ada olmas›. ‹ngiliz edebiyat›n›n Neo-Romantik flairi Robert Louis Stevenson'›n oturdu¤unuz tepeden gün bat›m›na bak›p esinlendi¤ini bilmek, ya da ünlü edebiyatç› Somerset Maugham'›n yeni hikayesi için günefllendi¤iniz kumsalda ilham perisini kovalad›¤›n› hayal etmek bile adaya bambaflka bir güzellik kat›yor. Hem kim yöresel çiçeklerle karfl›lanmak, do¤al bir akvaryumda yüzmek ve aksam yemeklerini muhteflem gün bat›m› eflli¤inde yemek istemez ki? Orta Pasifikte 130 tak›madadan oluflan Sosyete Adalar›ndan nam› di¤er Frans›z Polinezyas›'n›n 64 Volkanik bir ada olan Bora Bora'n›n en yüksek da¤› Otemanu Da¤› ayn› zamanda kökü çok eskiye dayanan bir volkan. Bora Bora'n›n en büyük yerleflim alan› olan Vaitape adan›n bat› yakas›nda bulunuyor. Ada'n›n güzelli¤ine hayran kal›p da onu yak›ndan incelemeden dönmek olmaz, bu nedenle Bora Bora'n›n iç k›s›mlar›n› gezmek için çeflitli alternatifler bulunmakta; 4x4 jip, bisiklet ya da muhteflem do¤as›yla bafl bafla bir yürüyüflle bu gizemli aday› yeniden keflfedebilirsiniz. Bora Bora'n›n eflsiz güzellikleri içinde yap›labileceklerin aras›nda scuba diving, jet ski, kano, parasail; helikopter, denizalt› ve tekne turlar› bulunuyor. Bora Bora'da yap›labilecekler tabiki bunlarla s›n›rl› de¤il; adan›n güneydo¤usunda muhteflem güzelli¤iyle Mercan Bahçesi (Coral Garden) bulunuyor. Buras› tamamen do¤al bir sualt› park› olmakla birlikte içinde tüm büyüleyicili¤iyle mercanlar› ve çeflitli bal›klar› görmeniz mümkün. Adan›n bir di¤er önemli özelli¤iyse dünya'n›n en güzel k›y› gölüne sahip olmas›. Bu k›y› gölünde en çok ra¤bet gören aktivitelerden birisi de köpekbal›¤› beslemek. Kula¤a tehlikeli gelse de hem çok e¤lenceli hem de görevlilerin eflli¤inde çok güvenli. K›y› gölünde yap›labilecek bir di¤er aktivite de küçük botlardan birisine atlayarak gölü turlamak ve do¤an›n sundu¤u bu eflsiz güzelli¤e daha yak›ndan bakmak. Tropikal iklim özelliklerine sahip olan Bora Bora adas›nda y›l boyunca güneflli bir hava olsa da hiç beklenmedik anlarda ya¤murun azizli¤ine u¤rayabilirsiniz. O Kurflunlu Han, yine Fatih dönemi bafl vezirlerinden Mehmet Pafla'n›n ‹stanbul Üsküdar'daki imaretine vak›f olarak 15. yüzy›l›n ilk yar›s›nda yapt›r›lm›flt›r. Han, Osmanl› Devri hanlar›n›n tipik plan karakterinde olup, arazinin e¤imine uyarak do¤u taraf› iki katl›, bat› taraf› bodrum ilavesi ile üç katl›d›r. Ortada avlu ve revak, s›ras› ile bunlar› çeviren iki katl› odalardan oluflur. Birinci katta 30, zemin katta 28 oda vard›r. Ah›r olarak yap›lan bodrumu L fleklinde bir plana sahiptir. Bodrum k›sm› bu gün depo olarak kullan›lmaktad›r. Anadolu Medeniyetleri Müzesi A vrupa'da Y›l›n Müzesi seçilmek gibi önemli bir baflar›ya 1997 y›l›nda imza atan, Kurflunlu Han ve Mahmut Pafla Bedesteni'nde hizmet veren Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Ankara Kalesi'nin güney do¤usunda, Atpazar› Semti'nde Gözcü Sokak üzerinde yer almaktad›r. Mahmut Pafla Bedesteni, Fatih Sultan Mehmet'in sadrazamlar›ndan Mahmut Pafla taraf›ndan 1464-1471 y›llar› aras›nda yapt›r›ld›¤› tahmin edilmektedir. Ortada 10 kubbe ile örtülü dikdörtgen planl› kapal› mekan, üstü beflik tonozlarla örtülü ve karfl›l›kl› simetrik yerlefltirilen 102 dükkandan meydana gelen bir arasta ile çevrilidir. Bedestene do¤udan iki, kuzey ve bat›dan birer kap›yla girilir. Yap›m malzemesi olarak tu¤la ve moloz tafl kullan›lm›flt›r. Üst örtüsü kurflunla kapl›d›r. Dünyan›n say›l› müzeleri aras›nda yer alan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, bu topraklar üzerinde günümüze kadar yaflam›fl olan uygarl›klar› kronolojik bir s›rayla ziyaretçilerine sunmaktad›r. Müzede sergileme, giriflte solda ilk Paleolitik (Yontma Tafl Ça¤›) vitrinle bafllamaktad›r. Paleolitik Dönem günümüzden yaklafl›k 900.000 y›l önce bafllay›p, 10 000 y›l önce son bulan dönemi içermektedir. ‹lk insan›n ortaya ç›k›fl›n›, ilk aletlerin üretimi aç›s›ndan önem tafl›maktad›r. Yerleflik yaflama geçilmesi ve ilk besin üretiminin bafllamas› ile birlikte Anadolu'da Neolitik Dönem bafllar. Kerpiç temelli, kerpiç duvarl›, düz daml› evler ma¤aralardan sonra insanlar›n yaflad›klar› ilk konutlar›d›r. Seramik yap›m›, Ana Tanr›ça kültünün ortaya ç›kmas›, tekstil üretimi, obsidyen aynalar ve makyajla ilgili buluntular, mülkiyeti belgeleyen mühürler dönemin ilkleri aras›nda yer almaktad›r. Neolitik Dönem yaklafl›k olarak M.Ö. 10 000 ile M.Ö. 5500 y›llar› aras›n› kapsar. Tafl aletlerin yan›nda bak›r›n da kullan›lmas› ile bafllayan dönem Kalkolitik Dönem olarak adland›r›lmaktad›r. Bu dönem konut- lar› tafl temelli kerpiç duvarl›d›r. Art›k seramikler kök boyayla bezenmeye, perdahlanmaya ve form aç›s›ndan çeflitlenmeye bafllam›flt›r. Gümüfl ve bak›r›n kullan›lmas› bu dönemin ilkleri aras›nda yer al›r. Kalkolitik Dönem M.Ö. 5500-3000 y›lar› aras›nda yaflanm›flt›r. M.Ö. III. binin bafllar›nda Eski Tunç Ça¤›'nda insanlar bak›r ile kalay› kar›flt›rarak tunç madenini elde etmifllerdir. Geleneksel Anadolu mimarisini temsil eden tafl temelli kerpiç duvarl› evler bu dönemde de devam etmifltir. Tunçtan yapt›klar› kap-kacak ve süs eflyalar›n›n yan› s›ra bak›r alt›n gümüfl ve elektron madenini de kullanm›fllard›r. Seramikte form olarak bir zenginlik ve bezemede çeflitlilik göze çarpar. Geometrik motifler kaz›ma ve boyama tekni¤iyle yap›lm›flt›r. Dönemin sonlar›na do¤ru seramik yap›m›nda çark kullan›lmaya baflla- >>> leri müzede orta salonda sergilenmektedir. m›flt›r. Eski Tunç Ça¤› merkezlerinde çok miktarda ele geçen a¤›rflaklar, tezgah a¤›rl›klar› ve kirmenler dokumac›l›¤›n çok ilerledi¤ini göstermektedir. M.Ö. 1950-1750 y›llar› aras›nda Asurlularla olan ticari iliflkiler sayesinde yaz›n›n (Çivi Yaz›s›) ve silindir mühür gelene¤inin Anadolu'ya girdi¤ini görüyoruz. Ticareti Asur'dan getirilen kalay, keçi k›l›, dokuma ürünleri, elbise kumafl›, süs eflyas› ve baz› kokular karfl›l›¤›nda de¤ifltirilen alt›n ve gümüfl eflya oluflturuyordu. En önemli merkez Kayseri s›n›rlar› içinde yer alan Kültepe Kanifl Karumu'dur. Müzede sergilenen Koloni Ça¤› eserleri aras›nda Kanifl Kral› Anitta'n›n ad› yaz›l› olan tunç hançer, Hititçe ad› Kubaba olan bereket tanr›ças›, kal›ba dökülmüfl tanr› ve tanr› ailesi mühürleri, ryton olarak adland›r›lan törensel içki kaplar› dönemin en önemli eserlerindendir. M.Ö.1750-1200 y›llar› aras›nda Anadolu'da baflkent Bo¤azköy olmak üzere Hititler görülmektedir. ‹lk olarak piflmifl toprak ka- 68 bartmal› vazolara bu dönemde rastlan›lmaktad›r. Asur Ticaret Kolonileri Ça¤›'nda ortaya ç›kan törensel içki kaplar› (ryton) Hitit Dönemi'nde de devam etmektedir. Eski Hitit Krall›¤› M.Ö.II. binin ikinci yar›s›nda imparatorluk haline gelmifltir. M.Ö.1400'lerde bafllayan Hitit sanat› kesintisiz olarak 1200'lere kadar saf Hititli eserler vermifltir. Tap›nak mimarisinde ve heykel yap›m›nda oldukça geliflmifllerdir. fiehir surunun çeflitli kap›lar› olup bunlar sfenksler, tanr› kabartmalar›, aslan protomlar›yla süslenmifltir. Kral kap›s›ndaki Savafl Tanr›s› kabartmas› bir heykel görünümünde olup Hititlerin tafl iflçili¤inde ne kadar ileri gitti¤ini göstermektedir. Ayr›ca flehir duvarlar›n› süsleyen ortostadlar bu dönemde Alacahöyük'ten baflka hiçbir merkezde ele geçmemifltir. Anadolu'da bilinen ilk yaz›l› antlaflma olan Kadefl Antlaflmas› ve 1986 y›l›nda bulunan tek tunç tablet dönemin önemli eserleri aras›nda yer almaktad›r. M.Ö.12. yüzy›lda bo¤azlar üzerinden Anadolu'ya gelen Deniz Kavimleri, Hitit ‹mparatorlu¤u'nu y›karlar. Bu sald›r›dan kurtulabilen Hititler M.Ö.700 y›l›na kadar Güney ve Güneydo¤u Toroslar›n da¤l›k bölgelerinde beylikler halinde yaflarlar. Geç Hitit olarak adland›r›lan bu dönem sanat›n›n önemli özelliklerinden biri mimari ile yontuculu¤un birlikte uygulanmas›d›r. Ortostad gelene¤i Arami etkisinde bu dönemde de devam etmifltir. Çivi yaz›s› yerine Hiyeroglif yaz›n›n kullan›lmas›, Geç Hitit flehir krall›klar› kültürünün ortak özelliklerindendir. Bu dönemin eser- 12.yy’da Deniz Kavimleri göçü ile Anadolu'ya gelen Frigler baflkent Gordion olmak üzere Frig Devletini kurmufllard›r. Metal taklidi kaplar, a¤aç iflçili¤i, Urartulardan ithal edilen ve kendi anlay›fllar›n› da katarak yeni bir stil gelifltirdikleri tunç kazanlar, fibulalar, situlalar dönem özelli¤i tafl›yan eserlerdir. Bölgede hala yo¤un olarak yetifltirilen kaz, üzeri bezemeli rytonlar olarak karfl›m›za ç›kar. Orta ve ‹ç bat› Anadolu'da Bat› Anadolu'nun pahal› boyal› seramiklerine karfl›n Friglerin üretti¤i siyah ve gri yap›m seramikler uzun bir zaman dilimi boyunca tercih edilmifltir. M.Ö.II. binde Hitit panteonunda ''Kubaba'' diye adland›r›lan tanr›ça Friglerde ''Kybele'' olarak karfl›m›za ç›kar. Ad›n› Urartucada da¤l›k bölge anlam›na gelen Uruarti'den alan Urartular, M.Ö. I. binin bafllar›nda Baflkent Tuflba olmak üzere Van Gölü çevresinde bir devlet kurmufllard›r. Urartu topraklar› yüksek ve kayal›k da¤larla çevrili düzlüklerden, platolardan, dar ve derin vadilerden meydana gelmifltir. Geçim kaynaklar› tar›m ve hayvanc›l›kt›r. Çivi yaz›s›n› kullanm›fllard›r. Urartu sanat›n›n önemli özelliklerinde olan an›tsal yap›lar›n duvarlar›n› süsleyen duvar resimleri ilgi çekicidir. Çiçek ve geometrik motiflerle oluflturulan kompozisyonlar, kutsal a¤ac›n iki yan›ndaki kanatl› cinler, kanatl› sfenksler, kutsal hayvan üzerindeki tanr›lar, hayvanlar aras›ndaki mücadele ve di¤er hayvan sahneleri çok sevilen konulard›r. Urartu maden sanat›n›n kendine özgü heykelciklerle süs- lü tunç kazanlar› Frigya'ya K›ta Yunanistan'a ve ‹talya'ya ihraç edilmifltir. Kemerler, mi¤ferler ve kalkanlar, adak levhalar›, koflum tak›mlar› Urartu maden sanat›n›n ilgi çekici eserlerindendir. Ele geçen eserlerden, fildifli iflçili¤i gelene¤inin Urartular'da büyük bir baflar›yla devam etti¤i görülmektedir. M.Ö.700-300 tarihleri aras›nda Güney ve Bat› Anadolu'da Karia ve Lykia, Orta Anadolu'da Lidya Krall›klar› vard›r. Lidya hakimiyeti M.Ö. 546 y›l›nda Persler taraf›ndan y›k›l›r ve Anadolu Pers egemenli¤i alt›na girer (M.Ö.546334). M.Ö.4. yy'›n sonlar›nda Büyük ‹skender Pers egemenli¤ine son verir ve M.Ö.330-30 y›llar› aras›nda Helenistik Dönem hüküm sürer. Bergama Kral› Attalaos'un vasiyeti ile Anadolu Roma egemenli¤ine girer. 330'lu y›llarda Roma ‹mparatorlu¤u ikiye bölünür. Konstantinopolis (Istanbul), Do¤u Roma ‹mparatorlu¤unun baflkenti olur ve Bizans Dönemi bafllar. 1071 Malazgirt Savafl› ile birlikte Anadolu kap›lar› Türklere aç›l›r ve Türkiye Cumhuriyeti kurulana kadar Büyük Selçuklu Devleti, Anadolu Selçuklu Devleti, Osmanl› ‹mparatorlu¤u bu topraklar üzerinde hüküm sürer. 1919 y›l›nda bafllayan Kurtulufl Savafl› sonunda, 1923 y›l›nda Cumhuriyet ilan edilir ve son olarak Anadolu topraklar›nda Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulur. Bu salonun Klasik Seksiyonunda M.Ö.7.yüzy›ldan günümüze Anadolu'da yaflam›fl olan uygarl›klar kronolojik bir s›rayla, Ankara seksiyonunda ise, Ankara merkez ve çevresinde yap›lan kaz›lardan ç›kan eserler sergilenmektedir. O 69 Sanatç›lar ULUDA⁄ ‹çin Neler Yazd›lar Siyasetçiler Neler Yazd›lar Onlar ULUDA⁄’› Yaln›z B›rakmad›lar Orhan M‹MARS‹NANO⁄LU (Yüksek Mimar) ve Ailesi Uluda¤ Et Lokantas›; y›llard›r de¤iflmeyen iskenderlerinin lezzeti, hijyenik ortam›, fl›k dekorasyonu, misafirleri kap›da karfl›layan güleryüzlü flefleri ve eksiksiz hizmeti ile Ankara’da en s›k u¤rad›¤›m›z lezzet duraklar›ndan. Tüm Uluda¤ Ailesi’ne, müflteri memnuniyetine verdikleri önem, de¤iflmeyen hizmet anlay›fl› ve yeri doldurulamaz bir mekan oluflturduklar› için ailecek teflekkür ederiz. Nice elli y›llar› birlikte paylaflmay› dileriz... Fahri BULGURLU ve Ailesi Uluda¤’›n Ankara’da Denizciler Caddesi’ndeki ilk ifl yerini açt›¤› tarihten itibaren devaml› müdavimlerindeniz. Her giliflimde memnuniyetle ve kebap yemenin lezzeti ile ayr›l›r›z. Masam›zda benimle birlikte olan eflim, iki k›z›m, damad›m ve üç torunum ile çok mütehass›s oldum. Büyük k›z›m ve k›z› Kanada’da yaflamaktad›rlar. Kendilerini her geldiklerinde buraya getiririm. Uluda¤’›n kurucular›na ve flefimiz Y›lmaz beyin flahs›nda bütün personeline teflekkür eder, hay›rl› ifller dilerim. Sa¤dan; Fahri Bulgurlu, Gülgün Coflan, Mehmet Coflan, Selin Saatçio¤lu, Dice Coflan, Nilgün Saatçio¤lu, Sevim Bulgurlu. Op. Dr. Y›lmaz KADIO⁄LU Uluda¤ Kebap; 40 y›ll›k damak zevkimiz, k›rk y›ll›k dostumuz, Burhan’la, Ergün’le, Cesim’le, ‹lhami, Dursun ve o dönemde henüz çok genç olan Mustafa, Y›lmaz, fiahin ve di¤erleri ile birlikteli¤imiz... Eskiye çok eskiye ta... Ganio¤lu Apartman›’n›n merdivenle ç›k›lan, soba ile ›s›t›lan o s›cak mekana bizim Numune Hastahanesi’nden süratle gidip ö¤le yemeklerimizi büyük bir zevkle yiyip, sohbetler etti¤imiz ve tekrar hastahaneye döndü¤ümüz ilk tan›d›¤›m›z Uluda¤ Kebapç›s›’na dayan›yor. Uluda¤ ailesi ilk dostlu¤umuz hep devam etti. Y›llar geçti, yeni Uluda¤ mekanlar› aç›ld›, ama o aile hep ayn› o dostluklar hiç bozulmadan kald›. Kalite bozulmad›, bizler O’ndan kopamad›k. Hiç bozulmadan, birbirlerinden kopmadan ayn› flevk ve heyecanla baflar›l› çal›flmalar›na devamlar›n› dilerim. Prof. Dr. Tuncay ERTUNÇ Uluda¤, kuruldu¤u ilk günden sonra tiryakisi oldu¤umuz bir müessese kaliteli nefis kebaplar› tatl›lar›, son derece sayg›l› kibar personeli ile bizleri yar›m as›rd›r kendine ba¤lad›. Denizciler Caddesi’ndeki küçük tesisten sonra Ankara’da, ‹stanbul’da aç›lan yeni müesseseleri ile ilk aç›ld›¤› günkü kalite zerafet ve sayg›nl›¤›n› devam ettirdi. Çocuklar›m›z da tesislerin devaml› müdavimi oldu. Dilerim ayn› kalite torunlar›m›za hizmet eder. 73