gosbsad
Transkript
gosbsad
O S B TÜRKİYE GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERGİSİ Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret etti Nihat Ergün, GOSB ve çevre OSB’lerin yöneticileriyle bir araya geldi ve sorunlarını dinledi HAZİRAN-TEMMUZ 2012 SAYI: 29 GOSB Genel Kurul yönetimine geçti İlk Hedef: “2013-2018 Stratejik Yönetim ve Kurumsallaşma” GOSB Sanayicileri Derneği GOSBSAD’ın Olağan Genel Kurul Toplantısı 5 Temmuz’da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den 'Organize Sanayi Bölgeleri'ne Övgü Yüksek Katma Değerli İhracata Doğru Yeni Teşvik Sistemi OSB teşvikleri cezbediyor Erkan Ayan Marka Genel Sekreteri İlaç sanayinde çağ açan lider Dr. Nejat F. Eczacıbaşı GOSB Türkiye'nin en temiz OSB'si Gebze Organize Sanayi Bölgesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın düzenlediği “Temiz Türkiyem Yarışması”nda en temiz OSB seçildi. GOSB Sanayicileri Derneği GOSBSAD’ın Olağan Genel Kurul Toplantısı 5 Temmuz’da 30 Mayıs tarihinde yapılan ve Müteşebbis Heyet Yönetiminden, katılımcı sanayicilerin kendi kendilerini yöneteceği Genel Kurul Yönetimine geçişi sağlayan GOSB’un 1. Olağan Genel Kurul toplantısı sonrası sıra GOSB sanayicilerinin Sivil Toplum Kuruluşu olan GOSB Sanayicileri Derneği’nin genel kuruluna geldi. GOSBSAD’ın Olağan Genel Kurul Toplantısı 5 Temmuz Perşembe günü saat 13.30’da GOSB Yönetim Merkezi ve Sosyal Tesisleri Konferans Salonunda yapılacak. İlk toplantıda yasal çoğunluğun sağlanamaması halinde, ikinci toplantı 12 Temmuz 2012 Perşembe günü yine aynı saat ve yerde olacak. Toplantının gündemi şöyle: GÜNDEM: 1- Açılış ve Saygı Duruşu 2- Genel Kurul Başkanlık Divanı seçimi 3- Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun okunması 4- Denetim Kurulu Faaliyet Raporu’nun okunması 5- Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu Faaliyet Raporları hakkında görüşme 6- Üyelerin görüşlerinin cevaplanması 7- Yönetim Kurulu’nun ibra edilmesi 8- Denetim Kurulu’nun ibra edilmesi 9- Yeni Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu üyelerinin seçimi 10- Dilekler ve kapanış. Genel Kurul toplantısının Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ne hayırlı ve başarılı olmasını diliyoruz. GOSBSAD Web Sitesi Yeni Tasarımıyla Yayında Yeni tasarımı “Sektörsoft” firması tarafından gerçekleştirilen GOSBSAD web sitesine www. gosbsad.com.tr veya www.gosbsad.org.tr adreslerinden ulaşılıyor. Dergimizin tüm sayılarını web sitemizde bulabilirsiniz. İÇİNDEKİLER 22 26 42 29 48 GOSBSAD Mesajı Ekonomi 6 26Yüksek Katma Değerli İhracata Adil Kanıöz 29Marka Genel Sekreteri Erkan Doğru Yeni Teşvik Sistemi Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayan: OSB teşvikleri cezbediyor GOSB Haberler İş Sağlığı ve Güvenliği 10GOSB’da Yeni Bir Dönem 32Telekom sektöründe ölümlü iş ve Yeni Bir Yönetim 14Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret etti 16Türkiye’nin En Temiz OSB’leri; GOSB ve Ankara 1. OSB kazalarını önleyen yaklaşımlar Yatırım 34Redüktörün dünya devinden Türkiye'ye yeni yatırım İş ve Yaşam 36Yüksek standart ve kaliteli hizmet anlayışı; GOSB Restoran OSB Haberler 23Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den Sanayi Tarihi 'Organize Sanayi Bölgeleri'ne Övgü 42İlaç sanayinde çağ açan lider 24OSBÜK Başkanı Özdebir: Ülke Araştırması "OSB’lerin arıtma tesisi yatırımlarına karşılıksız mali destek verilsin" Dr. Nejat F. Eczacıbaşı 48Afrika'nın zengini: GABON GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 3 GOSB DERGİDEN 4 Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yayın Organı Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı İdare Merkezi: Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği GOSB Kemal Nehrozoğlu Cad. Teknopark, High Tech Bina 1. Kat A8 Gebze 41480 Kocaeli Tel: 0 262 677 11 77 Faks: 0 262 677 11 78 gosbsad@gosb.com.tr Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Baskı: GOSBSAD Adına İmtiyaz Sahibi: Adil Kanıöz Özgün Ofset Tic. Ltd. Şti. Tunçer Gömeçli Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21 4. Levent - İstanbul Tel: 0 212 280 00 09 GOSBSAD Genel Sekreteri Yayın Kurulu: Necmi Sadıkoğlu Ayşe Serra Sayman Ünal Öz Teknik Yönetmen: Fırtına Arısoy firtina@mavitanitim.com.tr Editör: Burçin Yeşiltepe Yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir. Yayınlanan yazılardan kaynak gösterilmeden alıntı yapılamaz. editor@mavitanitim.com.tr Reklam Koordinatörü: Bike Ayça Ekim Tel: 0262 677 11 79 gosbsad@gosb.com.tr GOSBSAD Yapım: GOSB Dergi, Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği tarafından aylık yayınlanır. Mavi Tanıtım ve İletişim Rasim Paşa Mah. Ayrılıkçeşme Sok. No: 122 Kadıköy-İstanbul Tel: 0 216 418 59 31 Yerel-Türkçe-İlmi GOSB DERGİ 2012 YILI REKLAM FİYATLARI Frekans 1-3 Sayı 4 Sayı 6 Sayı 12 Sayı BU SAYIDA Tunçer Gömeçli GOSBSAD Genel Sekreteri G OSB’da yirmi altı yıl sonra yeni bir dönem başladı. Müteşebbis Heyet yönetimi katılımcıların oylarıyla sonlandırıldı ve Genel Kurul yönetimine geçildi. Bu değişim süresinde GOSB Dergi olarak bu konuya doğal olarak oldukça ilgi gösterdik. 30 Mayıs tarihinde gerçekleştirilen 1. Olağan Genel Kurul’da yapılan seçimde, derneğimizin de Başkanı olan Adil Kanıöz’ün liderliğindeki adaylar, katılımcılar tarafından yönetime getirildi. Bu seçim sonuçlarının çok önemli bir yönü var. Dergimizi takip eden dikkatli okuyucuların gözünden kaçmamıştır. GOSB Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine getirilen Adil Kanıöz, dergimizdeki yazılarında sürekli olarak iki hususu vurguladı; “Kurumsal bir yapı ve Stratejik Yönetim”. Yeni yönetimin en büyük başarısı bunun hayata geçirilmesi olacak. Bölgenin (GOSB), çoğulcu ve katılımcı bir yaklaşım ve kurumsal bir anlayışla, çağdaş yönetim ilkelerine uygun ve şeffaf bir şekilde kurumsal bir yapıda stratejik yönetim modeli uygulanarak yönetilmesi son derece kritik ve önemli. Elde edilecek olumlu sonuçlar Türkiye çapında tüm OSB’ler ve hatta OSB’ler içinde yer alan ve hızlı büyümeden kaynaklanan bir takım yönetim sıkıntıları çeken aile şirketleri için de örnek alınacak bir uygulama olmaya aday. GOSB Dergi olarak GOSB’un yeni döneminin bölgeye ve tüm Türk sanayiine hayırlı olmasını ve kurumsal bir yapıda stratejik yönetim sisteminin oluşturulması yönünde yapılacak çalışmalarda başarılar diliyoruz. Önce derneğimizi ve doğal olarak da GOSB’u yakından ilgilendiren bir diğer konu da 5 Temmuz (ilk toplantıda çoğunluk sağlanamaması durumunda 12 Temmuz) tarihinde yapılacak. GOSBSAD Genel Kurulu. GOSB Genel Kurulu sonrası Dernek yönetiminin nasıl oluşacağı merak konusu. Yukarıda ele aldığımız iki gelişme nedeniyle, GOSB gündemi bölgemizde öne çıktı. Türkiye’de ise OSB ve Kobi gündemleri her zaman olduğu gibi yine hareketli. Değişik OSB yöneticileri ve yetkililerinin güncel konulardaki görüşleri yanında Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın, ‘’Yüksek Katma Değerli İhracata Doğru Yeni Teşvik Sistemi’’ konulu basın toplantısında öne çıkardığı teşvik sistemindeki yenilikler, tüm sanayicilerimiz için dikkat çekici. Arka Kapak 3.500.- TL 2.950.- TL 2.600.- TL 1.750.- TL Ön Kapak İçi 3.000.- TL 2.550.- TL 2.250.- TL 1.500.- TL Ön Kapak Karşısı 3.000.- TL 2.500.- TL 2.250.- TL 1.500.- TL Arka Kapak İçi 2.500.-TL 2.100.- TL 1.850.- TL 1.250.- TL Arka Kapak Karşısı 1.500.- TL 1.250.- TL 1.100.- TL 750.- TL İç Sayfa 1.000.- TL 850.- TL 750.- TL 500.- TL Türk sanayiinin duayenlerinden rahmetli Dr. Nejat Eczacıbaşı, Sanayi Tarihimizin en önemli isimlerinden biri. Onun hayatı, görüşleri ve başarıları herkes için önemli örnek ve dersler içeriyor. İç İki Sayfa 1.750.- TL 1.500.- TL 1.300.- TL 850.- TL Bir sonraki sayıda görüşmek üzere… 650.- TL 550.- TL 450.- TL 350.- TL Saygılarımızla İç 1/2 Sayfa HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Yeni iş sağlığı ve güvenliği tasarısı yasalaştı. Bu konu tüm sanayicilerimiz için son derece önemli. GOSB Dergi olarak biz de İş Sağlığı ve Güvenliği konularına bu sayımızdan itibaren özel bir sayfa ayırıyoruz. İlk konumuz “yüksekte çalışma”. GOSBSAD MESAJI 6 30 Mayıs 2012 GOSB Genel Kurulu OSB’ler için Stratejik Yönetim Miladı Adil Kanıöz Gebze Organize Sanayi Bölgesi Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Bakın neden. 26 yıldan beri müteşebbis Heyet Yönetiminde olan bölgemiz, sistemden kaynaklanan, bir yıllık öngörülerle ve genel kurul onayı olmadan bir veya iki kişiden oluşan çok dar bir kadronun hazırladığı, torba, fiktif ve işlevsiz bütçelerle yönetilmeye o kadar alışmış ki sonuçta olay; Yönetim kurulu emreder GOSB yönetim kadroları yapar gibi, keyfi yönetim anlayışını içselleştiren bir sistem oluşmuş. Genel Kurula geçişimiz ile artık her şey değişiyor. Genel Kurulumuzun onayını almış 2012 yılı ve GOSB tarihinin ilk gerçek bir bütçesi elimizde. Hedefleri olan bu gerçek bütçe, bizim rehberimiz ve aynı zamanda yol haritamız. Gebze Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu ve Çalışanlarımız olarak bu ilk ve gerçek bütçemizin hedeflerine ulaşmak için çalışmalarımıza başladık. 2012 yılı bütçemizin bize verdiği en önemli hedef ise 2013- 2018 ilk beş yılımızı kapsayan Kurumsallaşma, Stratejik Yönetim anlayışının bölgemize getirilmesi ve bu disiplinin, bir yönetim aracı olarak yerleştirilmesidir. Bu süreç başlamıştır. İş planımıza göre gerekli kadrolaşma ve diğer hazırlıklarımız devam etmekte olup, yakın zamanda katılımcı paydaşlarımızın da işin metodolojisine uygun olarak sürece katılmaları, çalışmalara destek vermeleri talep ve rica edilecektir. Değerli GOSB katılımcı sanayicilerimiz. Geçmiş 26 yıllık şantiye, inşaat ve alt ve üst yapı yıllarımızda GOSB ülkemiz OSB’lerine örnek ve öncü olmuştur. 3 Daha da önemlisi, sürdürülebilir kalkınma, kaynak israfının önlenmesi ve global rekabet gücümüzün devamının sağlanması adına, Çağdaş Yönetim anlayışımızla da güzel ülkemizin diğer OSB’lerine önemli katkılar sunmaya devam edeceğiz. Genel Kurulumuzun bu iradesinin anlamı; Dünyada ve Ülkemizde, bütün çağdaş kurumsal yapılar ve şirketler nasıl yönetiliyorsa, Gebze Organize Sanayi Bölgesi de o şekilde yönetilecektir. Genel Kurul ile yönetilme aşamasının bölgemize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. 0 Mayıs 2012 tarihinde, GOSB katılımcı sanayicileri olarak, çok önemli bir başarıya imza attık. OSB Kanun ve Yönetmenliğine uygun bir şekilde GOSB’un Müteşebbis Heyet yerine, Genel Kurul tarafından yönetmesinin kararını aldık. Bu karar ve görevlendirme doğrultusunda Genel Kurul yönetiminin ilk Yönetim Kurulu olarak tarihsel sorumluluğumuzun bilinciyle, GOSB’da Stratejik Yönetim, Kurumsallaşma ve yeniden yapılanma çalışmalarımız başlamıştır. Ancak benim bu yazımda vurgulamak istediğim, Müteşebbis Heyet Yönetiminden Genel Kurul Yönetimine geçişin bile, başlı başına bir kurumsallaşma adımı olduğudur. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Gebze Organize Sanayi Bölgesindeki en küçük çakıl taşının bile bedelini ödeyen, bu bölgede yaşayan ve sorunlarını bilen katılımcı sanayicilerimizin kendi bölgesini en iyi şekilde yönetmesinden daha doğal ne olabilir. Bazen kısa bir mesafeyi doğru şekilde kat edebilmek için uzun yolu tercih etmemiz gerekebilir. Kamu yararı ve hizmet noktasında her gayretin içinde olmak görevimizdir. Bu anlamda İlk Genel Kurul yönetimimizin başarılı olması bizim için tarihi bir misyondur. GOSBSAD MESAJI 7 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 GOSB HABERLER GOSB’da Yeni Bir Dönem ve Yeni Bir Yönetim Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde 26 yılı aşkın süredir devam etmekte olan Müteşebbis Heyet Yönetimi 30 Mayıs 2012 tarihinde yapılan 1. Olağan Genel Kurul toplantısı ile sona erdi. Yeni yönetimi Adil Kanıöz başkanlığındaki Çağdaş Yönetim Grubu oluşturuyor. 10 G enel Kurulda yapılan seçimlerde katılımcılar iki listeyi oyladılar. Kapalı oy, açık tasnif olarak yapılan seçimleri 64 oya karşılık 66 oyla Çağdaş Yönetim Grubu kazandı. Seçimler sonrası yapılan Yönetim Kurulu toplantısında Adil Kanıöz oy birliği ile başkan seçilirken GOSB Yönetimi de aşağıdaki şekilde oluştu: Yönetim Kurulu Asıl Üyeleri Adil Kanıöz Vahit Yıldırım Bahri Büyükakçalı Dr. Osman Canberi Ümit Şişmanoğlu Başkan Başkan Yard. Üye Üye Üye (Aksistem Elektromekanik San. ve Tic. Ltd. Şti.) (Enka Cıvata İmalat ve San. Mam. Paz. Ltd. Şti.) (Saint Gobain Weber Yapı Kim. San. ve Tic. A.Ş.) (Robotek Otomasyon Tekn. San. Tic. Ltd. Şti.) (Pürplast Poliüretan Plastik Kim. San. ve Tic. A.Ş.) Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri Sinan Üstünel Mehmet Sözer Metin Avcı Ayşe Serra Sayman Ali Toprak (Betek Boya ve Kimya San. A.Ş.) (Sit Kimya San. Ltd. Şti.) (Eczacıbaşı Girişim Pazarlama Tüketim Ürünleri San. ve Tic. A.Ş.) (Sew Eurodrive Hareket Sistemleri San. ve Tic. Ltd. Şti.) (Sarmaşık Mak. San. ve Tic. A.Ş.) Denetim Kurulu Asıl Üyeleri Feyyaz Yumurtacı Metin Koç (Anfa Makine San. ve Tic. Ltd. Şti.) (Koçel Çelik Eşya San. ve Tic. Ltd. Şti.) Denetim Kurulu Yedek Üyeleri Lütfü Örgücü Abdurrahman Öz (Kireç ve Tuğla Kimya San. A.Ş.) (Özmetal Paslanmaz Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti.) OSBÜK Asıl Temsilcileri Necmi Sadıkoğlu Yücel Güngör Nejat H. Karaağaçlı (Hacıoğulları Boya Kimya San. ve Tic. A.Ş.) (Güngör Otomobil Yan San. A.Ş.) (Biyoner Yağ ve Kimya Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.) OSBÜK Yedek Temsilcileri Şahin Elmas İsmail Sait Turfanda (Hazer Baba Gıda San. İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.) (Greif Mimaysan Ambalaj San. A.Ş.) HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ TEKNE 6600A (1000*1200*760h mm) KAMASAN KALIP MAKİNE SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ 0 212 548 34 18 (3 Hat) info@kamasan.com - www.kamasan.com GOSB HABERLER 14 Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün Gebze Organize Sanayi Bölgesi’ni ziyaret etti GOSB ve çevre OSB’lerin yöneticileriyle bir araya gelen Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün OSB’lerin sorunlarını dinledi. T oplantıya, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından Müsteşar Yardımcısı Ramazan Yıldırım, Bilim ve Teknoloji Genel Müdürü Doç. Dr. Cevahir Uzkurt, Sanayi Genel Müdürü Süfyan Emiroğlu, Sanayi Bölgeleri Genel Müdür Vekili Yaşar Öztürk yanında Kocaeli Valisi Ercan Topaca, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, Gebze Kaymakamı Salih Karabulut, Gebze Belediye Başkanı Adnan Köşker, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı İbrahim Keleş, Körfez Ticaret Odası Başkanı Mustafa Efe, Gebze Ticaret Odası Başkan Yardımcısı Sedat Mican, GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Kanıöz, Bölge Müdürü A. Haydar Bulut ve Çevre OSB’lerin Yönetim Kurulu Başkanları ile Bölge Müdürleri katıldı. Toplantı yaklaşık iki saat sürdü ve Kocaeli’nde yer alan tüm OSB yöneticileri tek tek söz aldı Toplantıda Organize Sanayi Bölgelerinde nitelikli eleman sıkıntısı yaşandığını ve mesleki eğitimlerin güçlendirilmesi gereğine vurgu yapan Ergün, Türkiye'nin her yerindeki Organize Sanayi Bölgelerinde meslek liseleri, meslek yüksekokulları ve üniversiteler kuracaklarını belirtti. Eğitim kurumları ve Organize Sanayi Bölgelerinin iç içe olmasının getirilerinden bahseden Ergün, hocaların bilgi ve deneyimlerinden yararlanılmasının önemine işaret etti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, kadınların istihdama katılmasının artarak devam etmesinin sağlanması ve sosyoekonomik konumlarının güçlendirilmesi yanında kadın girişimciliğinin artırılmasını da hedeflediklerini ve bu doğrultuda OSB’lerde kreş açılması için çalışmalar başlatıldığının altını çizdi. GOSB Yönetimi adına bir konuşma yapan Yönetim Kurulu Başkanı Adil Kanıöz, 30 Mayıs 2012 tarihinde yapılan toplantı ile Müteşebbis Heyet Yönetiminden Genel Kurul Yönetimine geçtiklerini belirtti ve Ergün’e bu süreçteki desteklerinden dolayı teşekkür etti. n HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GOSB HABERLER 16 Türkiye’nin En Temiz OSB’leri; GOSB ve Ankara 1. OSB Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca düzenlenen “Temiz Türkiye’m” yarışmasının organize sanayi bölgeleri kategorisinde verilen birincilik ödüllerini GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Kanıöz ve Ankara 1. OSB Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Özdebir aldı. Kanıöz aldı. Kanıöz, ödülü tüm GOSB çalışanları adına aldığını ifade ederek; “KalDer Mükemmellikte Yetkinlik 3 Yıldız belgesini alan ilk OSB olan ve ISO 9001, 14001, OHSAS 18001 yönetim sistemlerini çalışmalarına başarıyla entegre eden bölgemiz, 2012-2017 Stratejik yönetim planı çerçevesinde çevreye, dolayısıyla gelecek nesillere yaptığı yatırımlara devam edecektir.” dedi. Ç Ödül töreninde GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Adil Kanıöz'ün yanı sıra Yönetim Kurulu üyesi Dr. Osman Canberi, Denetim Kurulu Üyesi Feyyaz Yumurtacı, Bölge Müdürü A. Haydar Bulut ve GOSB Çevre Müdürlüğü çalışanları Funda Yılmaz ile Zeynep Karamanlı da hazır bulundular. GOSB Bölge Müdürü A. Haydar Bulut alınan bu ödülde tüm GOSB çalışanlarının emeği olduğunu ifade etti. evre ve Şehircilik Bakanlığının en temiz kent, köy, organize sanayi bölgesi ve sanayi tesisi kategorilerinde düzenlediği “Temiz Türkiyem Yarışması” sonuçlandı. Gebze Organize Sanayi Bölgesi en temiz Organize Sanayi Bölgesi seçilerek başarılarına bir yenisini daha ekledi. Four Seasons Otelde yapılan “Dünya Çevre Günü” kutlamalarında büyük ödülü GOSB adına Yönetim Kurulu Başkanı Adil Yunus Çiftçi, TOSB Yönetim Kurulu Başkan Vekili Alper Kanca ve TOSB Yönetim Kurulu Üyesi Şamil Özoğul katılım gösterdiler. Ödül gerçekleştirilen törende, TOSB adına Yönetim Kurulu Başkanı Yunus Çiftçi’ ye takdim edildi. GOSB’UN BAŞARISI 26 yılı aşkın süredir Türkiye’ye katma değer sağlamak için gayret gösteren Gebze Organize Sanayi Bölgesi, sürdürülebilir kalkınma prensibi çerçevesinde, çevreye duyarlı politikaları ve yatırımlarıyla daha temiz ve sağlıklı bir OSB yaratmak için çalışıyor. TOSB İKİNCİ OLDU 6400 m3/gün kapasitesi ile bünyesindeki firmaların faaliyetlerinden kaynaklanan atıksuların tamamını arıtarak limit değerlere uygun olarak deşarj eden GOSB arıtması, bu tür tesislerin en büyük sorunu olan çamur ve kokuya karşı kurulan çamur kurutma ve koku giderim üniteleri ile öne çıkıyor. Yarışmada en temiz OSB’lerde ikinci olan yine Kocaeli’den “Dünya Çevre Günü” kutlamalarına TOSB Yönetim Kurulu Başkanı GOSB, katılımcılarının faaliyetlerinden kaynaklanan atıkların mevzuata ve tekniğine uygun şekilde toplanarak HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GOSB HABERLER 18 geri kazanım/bertarafı için 2006 yılında başlatılan atık denetim hizmetleri projesini de, değişen mevzuat ve ihtiyaçları gözeterek, sürekli genişlettiği kapsamı ile yürütüyor. Doğal kaynakların ve enerjinin etkin kullanımı için, sürekli gelişme hedefiyle verimlilik projelerinin devam ettiği GOSB’da, kuruluş döneminde başlayan ağaçlandırma çalışmaları ile de yeşil alan büyüklüğü toplam alanın yüzde 2,2’sine (88.012 m2) ulaşmış, son 10 yıl içinde bölgeye 40.000 fidan dikilmiştir. Ayrıca bölge dışında 11 hektar ormana sahip olan Gebze Organize Bölgesi, bu alanların bakımını ve ağaçlandırmasını da yapıyor. EN TEMİZ SANAYİ KURULUŞU Yarışmada, sanayi kuruluşları da ödüllerini aldı. Türkiye’nin en temiz sanayi tesisi ödüllerinde birincilik ödülünü Çimsa Çimento alırken, ikiciliği Tüpraş Kırıkkale Rafinerisi, üçüncülüğü ise Kocaeli'de yer alan Ford otomotiv sanayi kazandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenen yarışmanın sonucunda seçilen en temiz OSB ve en temiz sanayi tesisi yarışmalarında dereceye girenlere "Çevre Beratı" hediye edildi. “HEPİMİZİN ORTAK AMACI ÇEVREYİ KORUMAK” Ödül töreninde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sedat Kadıoğlu, bir süre öncesine kadar sanayiciler bir tesis yaptıklarında karlarını nasıl artıracaklarını düşünürken, artık çevreye nasıl katkıda bulunacakları üzerine kafa yorduklarını aktardı. Aynı şekilde devlet memurlarında da bir zihniyet değişimi yaşandığını ifade eden Kadıoğlu, “Su, hava, atık ve kimyasallar alanlarında çevre koruması için bakanlığımız olarak son derece titiz çalışıyoruz. Bugün dünyanın neresine giderseniz gidin. Avrupa’ya gidin, Amerika’ya gidin, nereye giderseniz gidin artık geri dönüşüm her ülkenin üstünde özenle durduğu konudur” dedi. Kadıoğlu, ülke olarak hemen hemen her sektördeki emisyonların indirilmesi ile alakalı olarak hem de iklime uyumla alakalı olarak çalışmaları olduğunu söyledi. Kadıoğlu şöyle konuştu: “Ulaştırma ile ilgili çalışmalarımız var, enerji ile alakalı çalışmalarımız var, binalardaki ısı yalıtımları ile ilgili çalışmalarımız var. Bu manada bu çalışmaları üretirken yine özel sektör, HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ sivil toplum örgütleri ve üniversiteler ile çalışarak hep birlikte grup olarak çözüm yollarına gitmekteyiz. Çevre önemli bir sektördür çünkü farklı alanları ele alan bir sektördür. Hiç şüphesiz ki hepimizin ortak amacı çevreyi korumaktır. Ama farklı sorumluluklarımız vardır. Valilerimizin, sanayicilerimizin sorumlulukları farklı olmalıdır. Bu manada bu ortak fakat farklı sorumluluklar çerçevesinde bunları mutlaka ele alacağız. Son yıllarda hemen hemen toplumun her kesiminde çevre ile ilgili duyarlılıkların arttığını görüyoruz bu bakanlık olarak bize çok büyük bir kuvvet ve ivme kazandırmıştır. Son olarak şunu söylemeliyim ki dünya kirlenmeyecek kadar küçük fakat temizlenemeyecek kadar da büyüktür.” dedi. n OSB HABERLER 22 Karaman'da 5 Bin İşçiye İhtiyaç Var Karaman OSB Müteşebbis Heyeti Başkanı Kemal Boynukalın, kentte çalıştıracak işçi bulamayan onlarca sanayi tesisinin tam kapasite ile çalışamadığını söyledi. çevre ilçelerden Karaman'a işçi taşıdığını vurgulayan Boynukalın, şöyle devam etti: K araman OSB Müteşebbis Heyeti Başkanı Kemal Boynukalın, yaptığı açıklamada, "Bisküvinin Başkenti" olarak bilinen Karaman OSB'de 99 sanayi tesisi olduğunu ve bu tesislerden her yıl milyonlarca dolar ihracat yapıldığını belirtti. Karaman OSB'de gıda ağırlıklı tesislerden bir çoğunun dünya çapında marka olduklarını ifade eden Boynukalın, "Karaman'da bisküvi ve şekerleme üretimi oldukça fazla. Türkiye'de üretilen her 3 bisküviden 1'i Karaman'da üretiliyor. Bu tesisler kurumsal kimlik kazanmış tesisler. Dünyanın her yerine ihracat yapıyorlar. Türkiye'nin her yerinde bölge müdürlükleri ve bayileri var" dedi. "Daha 5 bin işçiye ihtiyaç var" Karaman OSB'de en büyük sorunun işçi sıkıntısı olduğunu, sanayi tesislerinin çalıştıracak işçi bulmakta zorlandıklarını dile getiren Boynukalın, sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu anda 9 bin işçi çalışıyor. Daha 5 bin işçiye ihtiyaç var. Çalıştıracak işçi bulamıyoruz. İş için başvuran, niyeti gerçekten çalışmak olan bir kişi başvurduğunda mutlaka iş buluyor. 'İş bulamadım' diyen mutlaka masa Karaman OSB Müteşebbis Heyeti Başkanı Kemal Boynukalın başı iş istiyor. Tesisler şimdi yaklaşık yüzde 70 kapasite ile çalışıyor. Her fabrika kapasitesini artırmak için yeni milyon dolarlık yatırımlar yaptı. Fakat işçi bulamadığı için tam kapasiteye çıkamıyor. Yatırım yapmak istediği halde cesaret edemeyen iş adamlarımız var. İş için başvuranları neredeyse çiçekle karşılayacağız." Çevre ilçelerden işçi getiriliyor İşçi bulabilmek için en uzak köylere bile gittiklerini, her gün onlarca işçi servisinin Kocaeli’de 54 milyon metrekare 2B arazisi var K ocaeli Valisi Ercan Topaca düzenlediği basın toplantısında il genelinde 2B kapsamında 54 milyon metrekare arazi bulunduğunu açıkladı. Vali Topaca, 2B kanununun devlet- vatandaş arasındaki mülkiyet anlaşmazlığını ortadan kaldıracağını belirten Vali Topaca, “Kocaeli'de 2B kapsamında 54 milyon metrekare arazi var. Bunun 15 milyon metrekarelik bölümünün işlemleri tamamlanarak satışa hazır hale getirildi. Başvurular başladı. 2B kapsamındaki her taşınmaz için başvuru sahiplerinin 2 bin TL yatırması gerekiyor. Birkaç taşınmazı olanlar da, her taşınmaz için ayrı ayrı başvuru parası yatırması gerekiyor” dedi. n Kocaeli Valisi Ercan Topaca HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ "Mersin'in Mut ilçesinden gelen işçiler var. Mut Karaman'a 70 kilometre. 100 kilometre uzaktaki Konya'nın Ereğli ilçesinden gelen işçilerimiz var. Konya'nın Çumra ilçesinden gelen işçiler var. Karaman'ın en uzak köylerinden servislerimiz işçi taşıyor. Köylere, kasabalara gidip evlerden, kahvelerden çalışacak işçi arıyoruz. 100 kilometre uzaktan gelen bir işçi tam anlamıyla verimli olamıyor. İşe başlamadan yolda yoruluyor. Trafik kazaları oluyor. Dalgınlıktan dolayı iş kazaları oluyor. Maliyeti yükseltiyor. Makineler boş çalışıyor. Tüm dünyada işsizliğin en büyük sorun olarak gösterildiği bir zamanda bu çektiğimiz sıkıntı herhalde ancak fıkralarda olur." "Düzenli göçün teşvik edilmesi lazım" Karaman'a dışarıdan gelecek 5 bin kişinin 15-20 bin kişi demek olduğunu, kentin bu kadar bir artışı birden kaldırmasının zor olacağını vurgulayan Boynukalın, "Şu anda işçi Karaman'a göçüp gelse, en büyük sıkıntı konut... Bu kadar insanı barındıracak konut var mı, bunun sorgulanması lazım. TOKİ yeni konutlar yapabilir. İşçi evleri yapılabilir. Dışardan gelen işçi, iş günlerinde bu işçi evlerinde kalıp hafta sonları memleketine gidebilir. İyi bir organize ile düzenli göçün teşvik edilmesi lazım. Bu konuda yetkililerden yardım bekliyoruz" diye konuştu. n OSB HABERLER Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den 'Organize Sanayi Bölgeleri'ne Övgü Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Türkiye'nin belki de en başarılı olduğu alanlardan biri Organize Sanayi Bölgeleridir." dedi. 23 C umhurbaşkanı Gül, Kayseri'deki ziyaretleri çerçevesinde Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi'nde tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıya Vali Mevlüt Bilici, sanayiciler ve çok sayıda davetli iştirak etti. Bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, "Güzel şeyler görünce yorgunluğum gider. Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi'ne girerken bu yorgunluğum gitti. Bunların hepsi gurur verici. Kayseri'de bir dayanışmayı da gördüm. Artık sanayi şehirden çıkıyor. Herşey ne yaparsanız yapın; onu en modern, en iyi şekilde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Türkiye’nin belki de en başarılı olduğu alanlardan biri Organize Sanayi Bölgeleridir. Benden ziyaret ettiğim devlet başkanları Türkiye’de Organize Sanayi Bölgelerinin benzerlerinin kurulmasını istiyor” dedi. değerlendirerek yapmak önemli. O zaman verimlilik ve etkinlik artıyor. Türkiye'nin belki de en başarılı olduğu alanlardan biri Organize Sanayi Bölgeleridir. Benden ziyaret ettiğim devlet başkanları Türkiye'de Organize Sanayi Bölgelerinin benzerlerinin kurulmasını istiyor. Çok etkileyici yerler gerçekten. Özellikle KOBİ şeklinde olan Organize Sanayi Bölgeleri daha çok etkileyici oluyor. Gelen devlet başkanlarına 'Hepsinin bir sahibi var, teknisyen, işçiler T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül var. Maaşlarını onlar ödüyor, vergisini onlar ödüyor, biz sadece alt yapısını yapıyoruz' diyorum. Çok etkileniyorlar. Kısa sürede buranın çok gelişeceğine inanıyorum. Kayseri öyle bir hız aldı ki, bu hız kendi hızını oluşturuyor. Buraları tanıtın ve yabancı sermayeli şirketleri avlayın. Buraya yatırım yapmasını sağlayın. 4 tane üniversite var" diye konuştu. Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitçi ise, "80 adet firma şu anda üretim yapıyor. Toplam yatırım tutarı 280 milyon TL'dir. Aralık 2012'ye kadar 150 milyon TL'lik bir yatırım daha yapılacak. Sektörel olarak gıda sektörü ağırlıkta ve 2 bin kişi civarında istihdam sağlıyor. 5 yıl içinde 10 bin kişiye istihdam sağlamayı planlıyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı'nın hediye almadığını ifade eden Büyüksimitçi, "Ziyaretin anısına 500 adet Toros sediri Organize Sanayi Bölgesi girişine dikildi" diye konuştu. Kayseri Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Boydak da,"Kayseri'de alternatif bir alan ortaya çıkarıldı. Zenginliği biraz yaymak lazım. Kayseri'de de bu şekilde yaptık. Buraya dışarıdan da yatırımcı getirmemiz lazım. Kayseri'de hayırseverlik meşhur. Asıl görev müteşebbislere yardımcı olmaktır. Türkiye sıçrama yapacaksa küçük ve orta boy işletmelerin önünün açılması gerekmektedir" ifadelerini kullandı. n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 OSBÜK Başkanı Özdebir: OSB HABERLER 24 "OSB’lerin arıtma tesisi yatırımlarına karşılıksız mali destek verilsin" O rganize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) Başkanı Nurettin Özdebir, belediyeler gibi Organize Sanayi Bölgeleri’ne de merkezi arıtma tesisi yatırımlarında karşılıksız mali destek verilmesini istedi. 264 organize sanayi bölgesinden 54'ünün merkezî arıtma tesisi kurduğunu, 29'unun da belediyelerle anlaşma yaptığını belirten OSBÜK Başkanı Özdebir, “Yeni kurulacak organize sanayi bölgeleri hariç olmak üzere 181 OSB'nin merkezî arıtma tesisi yapması gerekiyor. Her bir tesisi ortalama 3 milyon liradan değerlendirirsek işletme giderleri hariç toplam sabit yatırım tutarı 543 milyon lirayı geçecektir. Bu tutar OSB'de yatırım yapmayı tercih edecek Türk sanayicisinden çıkacaktır. Buna arsa ve diğer altyapı giderlerini de eklediğimizde ortaya telaffuzu zor ve ürkütücü rakamlar çıkacaktır. Bu tutarın tamamını yatırımcılar karşılayacaktır" dedi. Trabzon'da düzenlenen 3. Organize Sanayi Bölgeleri Zirvesi'nin açılışında konuşan tesislerinin yetersiz olduğuna dikkat çekerek cezai işlem yapılmaması gerektiğini kaydetti. Özdebir, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belediyelere merkezî arıtma tesisi yatırımları için karşılıksız destek yapıldığına vurgu yaptı. Özdebir, bakanlıktan belediyelere olduğu gibi OSB'lerin merkezi arıtma tesisi yatırımlarına karşılıksız mali destek vermesini beklediklerini ifade etti. Özdebir, OSB’lerde katı atık bertaraf OSB’LERDE ZORUNLU YATIRIM Kentsel dönüşüm projelerinin önemli olduğunu, bazı yatırımların OSB'lerde olması gerektiğini kaydeden Özdebir, "Kentsel dönüşüm projelerinin amacı olan sağlıklı ve çevreyle barışık kentleşme hedefine ulaşmak için biz, OSB'lerin savunma sanayii, ağır sanayi ve özellik arz eden entegre tesisler gibi özellikleri taşıması nedeniyle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'ndan izin almış olanlar hariç 2.000 metrekareden büyük kapalı alan gerektiren her türlü sanayi yatırımının OSB'lerde yapılmasının zorunlu veya cazip hale getirilmesi gerektiğini düşünüyoruz" diye konuştu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürü Yaşar Öztürk de arıtma tesisi yatırımları için OSB'lere geçen yıl 152 milyon TL kredi verildiğini açıkladı.n Bursa’da 11 OSB SİAD federasyon kuruyor B ursa OSB SİAD’ları Platformu’nun beşinci toplantısı Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nin (NİLSİAD) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Bursa OSB SİAD’ları Platformu Başkanı ve Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi (DOSAB) SİAD Başkanı Selim Yedikardeş, “Bursa’da kurulu 19 OSB’den 11’inin sanayici ve işadamları derneği OSB SİAD Platformu çatısı altında bir araya geldi. 1 Eylül itibariyle yeni bir federasyon yapısı haline gelmek istiyoruz. Bu konuda tüzük çalışmamız devam ediyor” dedi. Yedikardeş şöyle konuştu: “Bursa ulaşım açısından sıkıntı içerisinde İstanbul-Ankara-İzmir üçgeni içerisinde kaldı. Hızla yatırım almakla birlikte en önemli sıkıntımız göç. Bursa her yıl Çanakkale nüfusu kadar göç alıyor. Bursa üzerinde ciddi planlama yapılması gerekiyor. Havaalanı konusunda birçok açıklama duyuyoruz. Eski havaalanı konusunda yapılmak istenenler ortada. Bursa’ya gelinememesinden şikayetçi olduğumuz kadar biz de Bursa’dan çıkma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. İleri arıtmalar yapmalıyız. Bursa’da OSB’ler dışındaki sanayileşmenin arıtma tesisi kurmaları neden gözardı ediliyor. OSB’ler dışındaki sanayi tesisleri hala daha atık suyunu çevre dereler HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ aracılığıyla yapmaktadır.” Toplantıya ev sahipliği yapan NİLSİAD Başkanı Yalçın Aras ise Bursa’nın Türkiye’nin en önemli kentlerinden birisi olmasına rağmen otoyolu, tren bağlantısı ve havayolu ulaşımının olmamasının büyük eksiklik olduğunu belirtti.n K ocaeli Gebze V (Kimya) İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (GEBKİM OSB) altyapı işlerinin bu yıl içinde bitirilmesi planlanıyor. Türkiye'nin ilk ve tek kimya ihtisas organize sanayi bölgesi olan GEBKİM OSB boya, kozmetik, temizlik, plastik, organik ve inorganik kimyasallar, gıda, beşeri ve zirai ilaçlardan oluşan 7 sektöre ev sahipliği yapıyor. GEBKİM OSB Bölge Müdürü Deniz Delioğlu yaptığı açıklamada şunları söyledi: “GEBKİM olarak yıl içinde OSB Elektrik Dağıtım Lisansı Mevzuatı kapsamında katılımcıların elektrik enerjisi ihtiyaçlarının temininin yürütülmesini, 34,5 kv Elektrifikasyon Donanım İşleri ve SCADA ve AMR Sistemi yapım işinin, atık su arıtma tesisi ile 3 adet terfi merkezi inşaatının tamamlanmasını planlıyoruz. Ayrıca Bölge Müdürlüğü'nce atık yönetim planı ve çevresel kazalara karşı acil eylem planları hazırlanacak ve gerekli teçhizat ve ekipmanların tespitini yapılacak. İMES OSB ile ortak yapımı devam eden RMS A doğalgaz istasyonu ve hat imalatı çalışmalarını tamamlayarak OSB hatlarına gaz vereceğiz. Bu yıl içinde bölgenin altyapı sorunlarını bitirmeyi hedefliyoruz.” Bölgede yapımına devam edilen itfaiye ve sağlık birimi binasının tamamlanması için çaba gösterdiklerini belirten Delioğlu, "Bölgedeki tüm sanayi kollarına hizmet sunabilecek bir teknik okul ve kısa dönem eğitim kurslarının verilebileceği bir eğitim merkezini Kimya Araştırma, Teknoloji ve Eğitim Vakfı çatısı altında gerçekleştirmek istiyoruz" dedi. 12 YILLIK İHTİSAS OSB Kimya İşverenleri Organize Sanayi Bölgeleri Derneği'nin (KOSDER)1998 yılında tüzel kişilik kazanarak Kocaeli - Gebze bölgesinde bir OSB kurabilmek için faaliyete geçtiğini ifade eden Delioğlu, "GEBKİM OSB 2000 yılında onaylanınca Türkiye'nin ilk ve tek kimya OSB'si olduk" dedi. GEBKİM OSB'de 2 bin 500 dönüm alan içinde 68 adet sanayi parselinin bulunduğunu ve toplam bin 620 dönümlük sanayi alanına sahip olduklarını dile getiren Delioğlu, "Bölgenin ihtisas alanının kimya olması sebebiyle 7 sektöre ev sahipliği yapıyoruz. Bölgenin otoyol, denizyolu, demiryolu ve havayoluna yakın olması birçok avantaj yaratıyor. Günümüzde bin 620 dönümlük sanayi parseli içinde İzocam, Alemdar Kimya ve Natu Kimya'dan oluşan 3 firma faaliyete geçti. Ayrıca Aktaş Dış Ticaret, Önen Ticaret, Aydos Yapı Kimyasalları, Parkim, Jokey Plastik, Veskim, İzel Kimya, Köster Yapı Kimyasalları ile 25 Chryso firmalarının inşaat çalışmaları da bütün hızıyla sürüyor" diye konuştu. KESİNTİSİZ VE KALİTELİ ELEKTRİK Bölgenin içme su ihtiyacının İSU Yuvacık baraj hattından karşılandığını ve sanayi parsellerine eylül 2011'den itibaren su verildiğine dikkat çeken Delioğlu, Kasım 2011 tarihinden itibaren de onaylı sınırları içinde faaliyet göstermek üzere 49 yıl süreyle "OSB Elektrik Dağıtım Lisansı'' aldıklarını söyledi. Bölgenin elektrik ihtiyacının OSB'ye ait 154 kv indirici trafo merkezinden karşılandığını dile getiren Delioğlu, "Elektrik dağıtımını ise 34,5 kv yeraltı kablo şebekesi ile yaptık. Elektrik işletmesi ile arızaların minimumda tutularak kesintisiz ve kaliteli elektrik enerjisi sunmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz" dedi.n Sakarya 1. OSB katılımcılarına ucuz doğalgaz ve su müjdesi S akarya 1. Organize Sanayi Bölgesi'nde katılımcılar ucuz doğalgaz kullanmaya başlandı. Doğalgazdan sonra ucuz su kullanımı konusunda da çalışmalarından olumlu sonuç aldıklarını belirten Sakarya 1. OSB Bölge Müdürü Ahmet Çubuk, “OSB'de faaliyet gösteren her şirket Adapazarı Gaz Dağıtım A.Ş.’den (AGDAŞ) doğalgaz alıyordu. Biz OSB olarak AGDAŞ ile bir protokol imzaladık ve firmalar şu anda yaklaşık yüzde 15 daha ucuza doğalgaz kullanıyor. Bunun yanında su ile ilgili de çalışmalar yapıyoruz. Doğalgaz ve su sayaçlarının okunması ve tüketimin her an kontrol edilerek görülebileceği bir sistem geliştirdik. Bununla ilgili bir yazılım hazırladık. Her saniye veya dakika OSB'de ne kadar gaz kullanıyor veya su kullandığını bu sistem sayesinde görebileceğiz. Her firmanın kullandığı doğalgaz ve su miktarlarını sistemden istediğimiz dönemlerde faturalandıracağız. Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) ile de protokol yaptık. Sanayicilerimiz yüzde 20'ye yakın daha ucuz su kullanabilecek" diye konuştu. Sakarya 1. OSB'nin sahip olduğu avantajlar ve altyapısı ile Türkiye'nin en gözde OSB'lerinden biri olduğunu ifade OSB HABERLER Gebze Kimya İhtisas OSB bu yıl altyapı yatırımlarını tamamlayacak eden Çubuk şunları söyledi: "Bin 200 metrekare alana sahip 2 katlı ortak güvenlik ve sağlık birimi inşaatını tamamladık. Burada hem OSB'deki firmalara hem de çevredeki kuruluşlara hizmet verilecek" dedi. Toplam 162 hektarda kurulu Sakarya 1. OSB'nin genişleme çalışmaları tamamlandığında 83 hektarlık yeni bir OSB alanı daha kazanılacağını belirten Çubuk, "Genişleme projemizin de gerçekleşmesi ile OSB alanını toplam 245 hektara, 6 bin 800 olan çalışan sayısını da 12 bine çıkarmayı planlıyoruz" dedi.n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 EKONOMİ 26 Yüksek Katma Değerli İhracata Doğru Yeni Teşvik Sistemi Bakan Çağlayan, ''Yüksek Katma Değerli İhracata Doğru Yeni Teşvik Sistemi'' konulu basın toplantısında teşvik sisteminde öne çıkan yenilikleri anlattı. B aşbakan Erdoğan tarafından 5 Nisan'da açıklanan yeni teşvik sisteminin aradan geçen süre içinde yasal her türlü mevzuatı hazırladıklarını ifade eden Çağlayan, ellerinde 2023 hedeflerine ve ustalık dönemine yakışan, örtüşen yeni bir teşvik sisteminin bulunduğunu kaydetti. Cari açık konusunda Türkiye'nin kaydettiği mesafeye dikkati çeken Çağlayan, ilk çeyrekte cari açığın yüzde 27,5 azaldığını, ihracatın daha fazla artması, dış ticaret açığının azalması, dolayısıyla ithalatın düşmesi, petrol fiyatlarında yaşanan gelişmelerle bunun sağlandığını söyledi. Bakan Çağlayan, ''Cari açık artık Türkiye'nin gündeminden düşmüştür ama bizim gündemimizden düşmeyecektir. Hükümet olarak, Ekonomi Bakanlığı olarak cari açıkla mücadeleyi etkin bir şekilde, belini kırıncaya kadar devam ettireceğiz'' dedi. Cari açığın bu noktaya düşmesinden ihracatın en önemli faktör olarak yer aldığını, mal ve hizmet ihracatını artırmak için çok yeni çalışmaları olduğunu, önlerinde bu hafta veya önümüzdeki hafta üzerinde yoğun şekilde çalıştıkları, sağlık, eğitim, dizi film, sinema, yazılım gibi sektörlerde çok yeni bir anlayışa geçtiklerini, bununla ilgili düzenlemelerin bittiğini, Resmi Gazete'de yayınlandıktan sonra paylaşacaklarını söyledi. ''Stratejik yatırımlar konsepti cari açığı nakavt edecektir'' Cari açığı orta ve uzun vadede kalıcı şekilde azaltma noktasında önemli çalışmalar yaptıklarını ifade eden Çağlayan, ''Yeni teşvik sistemi ve bilhassa stratejik yatırımlar konsepti cari açığı hakikaten nakavt edecektir. Buna Türkiye'nin ihtiyacı var. İnşallah bir daha minderden kalkamaz hale getiririz diye ümit ediyorum'' diye konuştu. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ''Yeni teşvik sistemini 18 Haziran 2012 günü Bakanlar Kurulu imzaladı. Cumhurbaşkanı gece itibariyle Bakanlar Kurulu kararını onayladı ve 19 Haziran 2012 itibariyle yeni teşvik sistemi yürürlüğe girdi. Bugün Başbakanlığa gönderdiğimiz tebliğin yarın itibariyle yürürlüğe girmesiyle bu iş fiilen başlamıştır. Bizim bir yıla yakın süredir yaptığımız çalışmaların sonucu nihayet ortaya çıkmıştır'' dedi. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Yeni teşvik sistemindeki yenilikleri anlatan Çağlayan, bölgesel teşvik sisteminin yeni baştan yeni bir anlayışla ilk defa uygulanan bir sistemle devreye girdiğini ifade eden Çağlayan, 4 bölgeli sistem yerini il bazında yenilenen ve SEGE-2011'i esas alan 6 bölgeli sisteme bıraktığını kaydetti. Bakan Çağlayan, illerde desteklenecek sektörlerin yeniden belirlendiğini ve bölgesel teşvik sistemi kapsamında sağlanan destek oran ve sürelerini artırdıklarını söyledi. 5. ve 6. bölge destekleri Bölgesel destekler bazında giyim eşyası imalatını 1. ve 2. bölgede desteklemezken, 5. ve 6. bölgede 500 bin TL üzeri hazır giyim yatırımlarını destekleyeceklerini belirten Çağlayan, şu bilgileri verdi: ''Artık Bunun yanında bazı yatırım konularında ise belirli kapasite ve yatırım tutarı şartı arıyoruz. Örneğin, soğuk hava deposu, entegre hayvancılık, hazır beton gibi yatırım konularında asgari kapasite şartı arıyoruz. Artık Türkiye'nin ihtiyaçlarını ön planda tutan bir teşvik sistemimiz var. Bölgesel teşviklerden yararlanmak için sağlanması gereken asgari sabit yatırım tutarlarını düşürdük. İstisnalar olmakla birlikte daha önce 5 ila 1 milyon lira arasında kademelendirilen asgari sabit yatırım tutarlarını 4 milyon ila 500 bin TL arasında kademelendirdik. Gıda, hayvancılık , seracılık, su ürünleri, deri işleme, eğitim, sağlık, turizm gibi yatırımlarda bu limitlere uyulmaksızın 500 bin ve 1 milyon TL asgari yatırım tutarına erişen yatırımları destekleyeceğiz. Diğer taraftan, atık geri kazanım ve bertaraf tesisleri, sondaj yatırımları, yer altı doğalgaz depolama yatırımları ile büyük ölçekli yatırımlar için belirlediğimiz limitlerin altında kalan demiryolu ve tramvay lokomotifleri, hava taşıtları, liman ve liman hizmetleri yatırımlarını bölgesel teşvik uygulamaları kapsamına aldık.'' Yatırım indirimi Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, sadece işletme değil, yatırım döneminde de vergi indirimi (Yatırım İndirimi) konusunda en fazla talep aldıklarını, vergi indirimi yeni teşvik sistemine kadar sadece teşvik belgesine konu yatırımdan elde edilen kazanca uygulanabilen bir destek iken, yeni teşvik sistemiyle birlikte vergi indirimi destek unsurunun 1. Bölge hariç olmak üzere belirli bir bölümünün yatırım döneminde ve tüm faaliyetlerden doğan kazanca uygulanabilmesini sağladıklarını Yeni Teşvik Sisteminin yıldızları Altıncı Bölgedeki 15 İl Ç ağlayan, Yeni Teşvik Sisteminin yıldızlarının 6. Bölgedeki 15 İl olduğunu vurgulayarak, ülkenin batısından doğusuna hareket eden bir yatırımcının, her ilerlemesinde yeni bir avantaj, yeni bir fırsatla karşılaşacağını söyledi. Bakan Çağlayan, 6. Bölgede desteklenecek yatırımları belirlerken diğer 5 bölgede olduğu gibi selektif davranmadıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’6. Bölgedeki yatırımlar için, başta istihdam destekleri olmak üzere sağlanan tüm destekleri en yüksek oranlarda uyguluyoruz. Ayrıca, enerji ve kamu yatırımları hariç olmak üzere bu bölgede yapılacak tüm yatırımlar doğrudan Bölgesel Teşvik Sistemi kapsamında değerlendirilecek. Yeni teşvik sistemi, 6. Bölgedeki istihdamı artırmak için asgari ücretin işveren üzerindeki yükünü neredeyse sıfırlıyor. 6. Bölgedeki yatırımlara, 12 yıla kadar sigorta primi işveren hissesi desteği ve 10 yıl süresince de Gelir Vergisi Stopajı Desteği ile Sigorta Primi İşçi Hissesi Desteği sağlıyoruz. Bugün bir asgari ücretli için 1.077 TL ödeyen bir işveren, bu desteklerden faydalandığı zaman 677 TL ödeyecek. Yani bugünün kuruyla 370 dolar. Artık 6. bölgemiz işçilik maliyetleri açısından Çin’le rekabet edecek bir durumda. Geçtiğimiz günlerde bir özel uçakla 150 işadamı ile Muş’a gittik. 6. Bölgedeki 15 ilimizin valileri, sanayi ve ticaret odaları başkanları ile bir araya geldik. 6. Bölge için yatırım ve istihdam seferberliğinin startını Muş’tan verdik. Bu tür toplantılara önümüzdeki günlerde Şanlıurfa, Mardin, Van, Adıyaman ve Diyarbakır ile devam edeceğim. Bu bölgede vergi indirimini yatırımın yüzde 55’ine kadar uyguluyoruz. Ayrıca bunun yüzde 80’ini yatırım döneminde tüm faaliyetlerden elde edilecek kazanca uygulanması imkanını da getirdik. Bu şu anlama geliyor: 1. Bölgede faaliyet gösteren bir firma, 6. Bölgeye yatırım yaptığı takdirde yatırımın harcamasının yüzde 44’üne kadarını yatırımı devam ederken ödediği kurumlar vergisinden indirebilecek. Bu muazzam bir destek.’’ Çağlayan, diğer hiçbir bölgede bölgesel bazda desteklemedikleri komple yeni hazır giyim yatırımlarıyla çağrı merkezi ve plastik gibi istihdam yoğun yatırımları sadece 6. Bölgede bölgesel sistemden destekleyeceklerini söyledi. Ayrıca 6. Bölgede yatırımcıların yatırımlarında kullanacakları krediler için 900 bin TL’ye kadar faiz desteğinden de faydalanabileceklerini vurgulayan Çağlayan, şunları kaydetti: ‘’6. Bölgemizde yatırımları kredilendirmede ve sigortalamada yaşa- nan zorlukların da farkındayım. Bu nedenle geçtiğimiz haftalarda Bankalar Birliği ve Sigorta-Reasürans Şirketleri Birliği ile bir araya gelip bu sorunları görüştük. 6. Bölgemiz için ellerinden gelen her türlü kolaylığı sağlamalarını talep ettim. Organize Sanayi Bölgesi’nde yapılacak yatırımlar sigorta primi işveren hissesi desteği ve vergi indirimi açısından bir alt bölgeye sağlanan destek oran ve sürelerden faydalanabilecektir. Aynı şekilde asgari 5 firmanın bir araya gelmesiyle yapılacak yatırımlar da bu kapsamda destekleniyor.’’ n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 EKONOMİ her yatırım her yerde desteklenmeyecek. Selektif bir yatırım teşvik modeli getirdik. Bu çerçevede ülkemizde kurulu kapasitesi yüksek, buna karşın kapasite kullanım oranı düşük olan un, yem, kütlü pamuk işleme gibi yatırımları ise hiçbir sistem kapsamında desteklemiyoruz. 27 EKONOMİ 28 bildirdi. Yatırımcı Türkiye'nin neresinde olursa olsun yatırıma karar verdiği anda şirketin tüm faaliyetlerinden elde ettiği kazanca uygulanacak birinci bölge hariç olmak üzere diğer bölgelerde yüzde 10'dan yüzde 80'e kadar olan kısımların yatırım döneminde değerlendirileceğini ve yatırımcı kazma kürek vurup yatırıma başladığında yatırım indirimini kullanmaya başlayacağını, geri kalan kısmını da işletme döneminde değerlendirebileceğini anlatan Çağlayan, bunun yatırımcılar açısından son derece önemli olacağını söyledi. Stratejik yatırımlar Yeni teşvik sistemi ile getirdikleri ''stratejik yatırımlar'' için oldukça cazip teşvikler sağladıklarını üstelik, bu yatırımları nerede yapılırsa yapılsın, aynı oranlar ve sürelerde desteklediklerini anlatan Çağlayan, şu bilgileri verdi: ''Bu yatırımlarda bölgesel ayrıma gitmiyoruz. Hangi bölgede yapılırsa yapılsın aynı oranlarda desteklenecek sadece 6. bölgede biraz daha yüksek olacak. Peki, hangi yatırımlar stratejik yatırım? Bunun bir listesi yok ve olmayacak. Çok basit bir mantık üzerine kurulu bu tanıma göre yatırım tutarı 50 milyon lira üzerinde olan ve yüzde 40'tan fazla katma değer yaratan imalat sektörü yatırımlarını 'stratejik yatırım' olarak kabul ediyoruz. Katma Değeri de şöyle hesaplıyoruz; yatırım kapsamında ürettiğimiz ürünün toplam satış tutarından bu ürün için kullandığımız girdi maliyetlerini çıkarıyoruz ve sonucu toplam ürün girdi maliyetine bölüyoruz, sonucun yüzde 40'ın üzerinde olması durumunda söz konusu kriterin sağlanmış olduğunu kabul ediyoruz.'' (sabit yatırımın yüzde 5'ine kadar), yatırım yeri tahsisi, inşaat harcamaları için KDV iadesi (500 milyon lira üzerindeki stratejik yatırımlar için), 6. Bölgedeki yatırımlar için sigorta primi işçi hissesi desteği ve gelir vergisi stopajı desteği. Böylece Teşvik tarihinde ilk kez KDV iadesi desteğini uygulayacağız.'' Çağlayan, neden bu yatırımları desteklediklerine ilişkin de ''Büyüme potansiyeli olan sektörlerimizin ara malı ithalat bağımlılığını azaltmak ve yüksek katma değerli yatırımları yükseltmek için bunu yapıyoruz. 2011'de 1,46 dolar olan ortalama ihracat kilogram fiyatımızı 3-4-5 dolara çıkarabilmek için, ithalatımızı azaltıp cari açığı aşağı çekmek için bunu yapıyoruz'' dedi. Ayrıca, ''stratejik yatırım'' ile üretilecek ürüne yönelik yurt içi talebin yarısından fazlasının ithalat yoluyla karşılanması ve bu ürün ile ilgili toplam ithalat değerinin son bir yıl itibarıyla en az 50 milyon dolar olması gerektiğini dile getiren Çağlayan, bu şartları sağlayan yatırımlara sağlayacakları desteklere ilişkin şu bilgileri verdi: "KDV İstisnası, Gümrük Vergisi Muafiyeti, yatırımın yüzde 50'sine kadar vergi indirimi, 7 yıl sigorta primi işveren hissesi desteği (6. Bölgede 10 Yıl), 50 milyon liraya kadar faiz desteği Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Yeni Teşvik Sistemiyle, yılda en az 100 bin adet kapasiteli otomobil yatırımlarında ya da mevcut kapasitesini yıllık en az 100 bin adet artıran otomobil yatırımlarında, yatırımcılara kapasitelerinin yüzde 15'i kadar A,B ve C segmentlerinden gümrük vergisinden muaf olarak araç ithal etme hakkı vereceklerini belirterek, ''Ayrıca bu yatırımlarda motor üretimi de yapılması halinde ilave olarak yüzde 15 daha gümrükten muaf araç ithal etme hakkı tanıyacağız'' dedi. Demir çelik sektöründe AB’nin KOBİ tanımı esas alınacak Ç ağlayan, demir çelik sektöründe yatırımlar için AB’nin KOBİ tanımını esas alacaklarını dile getirerek, ‘’Yani 250 kişiden az çalışan sayısının yanı sıra yıllık net satış hasılatı 50 milyon avro veya mali bilanço değeri 43 milyon avroyu aşmayan işletmeleri baz alacağız. Böylece daha fazla demir çelik yatırımcımızı ve ihracatçımızı genel teşvik uygulaması kapsamında destekleyeceğiz’’ dedi. Yeni sistemde enerji maliyetlerinin doğrudan desteklenmesine yönelik bir unsura yer vermediklerini kaydeden Çağlayan, onun yerine düşük kalorili kömür istihracı ve diğer madencilik faali- yetlerini 5. Bölge destekleriyle destekleyeceklerini söyledi. Çağlayan, enerji yatırımlarını genel teşvik sisteminden desteklediklerini vurguladı. Bakan Çağlayan, son 9 yılda 115 milyar dolara yaklaşan uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin artmasını beklediklerine dikkati çekerek, ''Bu konuya ilişkin olarak geçtiğimiz haftalarda ülkemizdeki en büyük danışmanlık ve denetim firmaları ile bir araya geldim. Bu firmalardan yabancı yatırımları ülkemize kanalize etmek için global ağlarını ve tüm imkanlarını kullanmalarını istedim'' dedi. n HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Bakan Çağlayan, yeni teşviklere öncelikli yatırım kavramını entegre ettiklerini belirtti. Çağlayan, Bölgesel Teşvik Sistemi kapsamında desteklenen belirli yatırım konuları, hangi bölgede yapılırsa yapılsın 5. Bölgeye sağlanan destek oran ve sürelerinden faydalanacağını söyledi.Bunları öncelikli yatırım olarak ifade ettiklerini belirten Çağlayan, şöyle konuştu: "Öncelikli yatırımların başında Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgelerinde yapılacak turizm yatırımları geliyor. Bunu madencilik, demiryolu ve denizyolu ile yük veya yolcu taşımacılığına yönelik yatırımlar izliyor. Belirli ilaç ve savunma sanayi yatırımları, test merkezleri, rüzgar tüneli ve bu mahiyetteki yatırımlar ki özellikle otomotiv, uzay veya savunma sanayine yönelik olanlar yeni teşvik sisteminden faydalanacak. Özel sektör tarafından gerçekleştirilecek ilk, orta ve lise eğitim yatırımları destek kapsamına girdi. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen Ar-Ge projeleri neticesinde geliştirilen ürünün üretimine yönelik yatırımlar da destelenecek. Asgari kapalı alanı 50 bin metrekare olan uluslararası fuar yatırımlarını Türkiye'nin hangi ilinde yapılırsa yapılsın, 5. bölge desteklerinden yararlandıracağız." n EKONOMİ OSB teşvikleri cezbediyor Marka Genel Sekreter Erkan Ayan, Doğu Marmara Bölgesindeki 33 OSB’de yeni teşvik uygulamalarının önemli bir finansal destek sağladığını belirterek, “Bölgesel teşvikle yatırıma önemli katkı sağlanıyor” dedi. 29 M ARKA Genel Sekreteri Erkan Ayan, OSB bünyesinde bulunan firmaların alacakları teşviklerin yatırım miktarlarını aşacağını belirtti. Yeni teşvik sisteminin uygulama usul ve esasları ile ilgili olarak sistemin dört ana bileşeni bulunduğuna işaret eden Ayan, ‘Genel Teşvik Uygulamaları, Bölgesel Teşvik Uygulamaları, Büyük Ölçekli Yatırımların Teşviki ve Stratejik Yatırımların Teşviki'nden oluştuğunu söyledi. Ayan, “Bölgesel Teşvik Uygulamaları kapsamında yatırıma katkı oranı yüzde 15 ila 50 arasında, Büyük Ölçekli Yatırımların Teşviki Uygulamaları kapsamında yüzde 25 ila 60 arasında kademelendirildi. Yatırımların OSB'lerde yapılması halinde yatırımın bulunduğu bölgenin bir alt bölgesinde uygulanan oranlardan yararlanılacak” dedi. Doğu Marmara OSB’lerinin Türkiye ekonomisi için çok önemli olduğunu vurgulayan Erkan Ayan, amaçlarının Doğu Marmara OSB’lerinde ihtisaslaşan ve kümelenen, birbirleriyle işbirliği yapan OSB’ler yaklaşımıyla oluşan birbirine lojistik ve ulaşım yollarıyla entegre “Marmara yatırım havzası” içindeki yatırımların hızla devam ettiğini belirtti. SİGORTA PRİMİ TEŞVİKLERİ 2 İLA 12 SENE ARALIĞINDA UYGULANACAK Ayan, “31 Aralık 2013 tarihine dek başlayacak yatırımlara uygulanacak yatırım katkı oranları sonraki dönemler ele alındığında fazla. Yatırım döneminde Marka Genel Sekreteri Erkan Ayan firmaların yatırım katkı tutarının 2. bölgede yüzde 10'unu, 3. bölgede yüzde 20'sini, 4. bölgede yüzde 30'unu, 5. bölgede yüzde 50'sini, 6. bölgede yüzde 80'ini diğer faaliyetlerinden elde edilen gelirlerine uygulayabilecekler” diye konuştu. Ayrıca sigorta primi teşviklerinin bölgelere göre kademeli olarak 2 ila 12 sene aralığında uygulanacağını anlatan Genel Sekreter Ayan, şunları kaydetti: “Yeni sistemde bu desteğin süresi tüm bölgelerde artıyor. Yatırımcılarımızın ödemeleri gereken sigorta primi işveren hissesinin asgari ücrete denk gelen tutarı, yatırımların OSB’lere yapılması halinde bölgelere göre belirli sürelerde devlet tarafından karşılanacak.” Teşvikler kapsamında faiz desteği tutarlarının artırıldığını belirten Ayan, “Bu desteğin 1. ve 2. bölge dışında tüm bölgelerde yatırım yapacaklar kullandıkları TL türünden kredilerin senelik faiz oranlarının 3 ila 7 puanı, döviz türü kredilerin ise 1 veya 2 puanı 500-900 bin lira aralığında Ekonomi Bakanlığı tarafından karşılanacak” şeklinde konuştu. YATIRIM DESTEK OFİSLERİMİZE BEKLİYORUZ OSB'lerde yatırım yapmanın faydalarına değinen Genel Sekreter Ayan, bir örnek verdi: “Bölgesel teşvik verilecek bir projede 5 milyon lira yatırım yapılıyor, 40 eleman istihdam edildiğini faz edelim. 1. bölgede yapılırsa 1,3 milyon lira, 2. bölgede yapılırsa 1,7 milyon lira, 3. bölgede yapılırsa 2,6 milyon lira, 4. bölgede 3 milyon lira, 5. bölgede 3,7 milyon lira destek sunulacak. Yatırım 6. bölgede hayata geçirildiği takdirde bu rakam nominal yatırım büyüklüğünü aşarak 5,2 milyon liraya varıyor. Yani yatırımlara yatırım tutarının yüzde 100'üne kadar değişen oranlarda katkı sunuluyor. OSB’de yapılırsa bir alt bölge teşviklerinden yararlanılıyor. 1., 2. ve 4. bölge teşviklerinden istifade edecek yatırımlarımız için OSB de yatırım olursa 2.,3. Ve 5. bölge teşviklerinden istifade edilecek ve bu çok önemli. Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu ve Yalova’da yatırım destek ofislerimize bekliyoruz.” n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 İzmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Uğurtaş: EKONOMİ 30 "Türk sanayisi ile Türk ekonomisinin geleceğini kurmak gerekiyor" H ükümet “cari açığı azaltmak” hedefi ile oluşturduğu yeni teşvik sistemini açıkladı. Öncelikle doğru hedefe yönelik bir sistem sunumunu olumlu bulduğumuzu belirtmeliyim. Ancak, bu sistem içinde de İzmir’li sanayici açısından çok fazla heyecan yaratmayan bir yapılanmanın olduğunu samimiyetle itiraf etmeliyiz. Komşu illerimizin bizden bir veya iki bölge geride sınıflandırılmasının yaratacağı yatırım kaçaklarının İzmir’i üzeceği ortadadır. Ayrıca, stratejik sektörlere bakıldığında da yine İzmir’deki KOBİ’lerin sektörel dağılımı ile çok da uyuşmayan bir planlama görmekteyiz. Ayrıca stratejik yatırımlar için belirlenen yatırım-sermaye rakamları bölgesel KOBİ’lerin boyunu aşacak gibi görünmektedir. Ayrıca; teşvik mekanizmalarının bu denli sık değişmesinin yatırımı-sanayici düzleminde orta ve uzun vadeli programların yapılmasını engellemeye devam etmektedir. Şu da bir gerçektir ki, doğru bir sanayi envanteri çıkarmadan, bu envantere uygun bir sanayi stratejisi oluşturmadan, hazırlanacak her paket bazı eksikleri taşıyacaktır. Dönemsel sıkıntılara yönelik teşvik paketleri Türkiye için günü kurtarmaya yönelik paketler olarak işe yarayabilir; oysa Türk sanayisi ile Türk ekonomisinin geleceğini kurmak gereklidir. Bugün güncel sorun cari açıktır, ona göre paket oluşturulmuştur. Pakette az gelişmiş bölgelerdeki istihdama yönelik destekler olumludur. Ancak, bu önlemler bugüne kadar olan ve bundan sonra da devamı muhtemel olan göç olgusunun büyük şehirlerde yaratacağı işsizliğe bir destek içermemektedir. İşsizlik ulusal bir yaradır. Bölgesel farklılıkların ötesinde değerlendirilmelidir. Bölgesel gelişmişliğin tespiti hususunda berraklık yoktur. Bu noktada dikkate alınan kriterlerin bilinmesi, şehirlerin orta ve uzun vadeli stratejik planlarına da olumlu katkı sağlayacaktır. Ayrıca, her ilin farklı ilçeleri ve bölgeleri, farklı gelişmişlik düzeyine sahiptir. İzmir 1. Bölgede derken, tüm ilçelerini aynı düzeyde kabul etmek tartışmalı bir konudur. Ülkemizdeki tarımın önemi, yeni dünya düzeninde çok daha fazla önem kazanmıştır. Kendine yetebilen ülke olmak çok stratejik bir değer halini almıştır. Oysa son 20 yılda kan kaybeden Türk tarımını hareketlendirecek Tarımsal Sanayi stratejik alanlar dışında tutulmuştur. Ege Bölgesinde tarımsal ekonomi döngüsünün ve tarıma dayalı sanayinin varlığı da düşünüldüğünde bu nokta önem taşımaktadır. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ İzmir olarak canımızın çok yandığı komşu illerle sınıflandırma konusunda iki derece farklılıkların rahatsızlığı sürmektedir. Birbirine komşu olan, ulaşım ve iletişimin bu denli arttığı bir dönemde tek kademe farklılıklar belki kabul edilebilir ancak, 2 kademe farklılığın haksız rekabet yaratması engellenemez. Kendi küçük Çin’lerimizi yaratmaya devam edeceğimiz görülmektedir. Ancak tüm umudumuz ile bu yeni sistemin KOBİ’lerin birlikteliği ve yabancı sermayenin ülkemize çekilmesi ile üretim ve istihdam yaratan yatırımlara dönüşmesini ve ülkemizin tepesindeki “Cari Açık” belasını savmamıza yardımcı olmasını diliyoruz.n OSB’lerdeki yatırımların teşvik edilmesi önemli OSB’ler içine yapılması gerektiğini savunuyoruz"ifadesini kullandı. OSB’lerimizin dolması, üretim, ihracat, istihdam ve gelişme demektir BOSİAD Yönetim Kurulu Başkarı Mustafa Barutçuoğlu Sanayici kendi ihtiyaçları doğrultusunda yönetimini kendi yapmaktadır B OSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Barutçuoğlu,“Bildiğiniz gibi organize sanayi bölgeleri, ülkemizin üretim, ihracat ve istihdam merkezleridir. Bu bölgeler aynı zamanda sanayinin disipline edilmesi, kentleşme ve çevre sorunlarının çözümü, enerji temini, her türlü alt yapı gibi konularda sanayimiz için rekabet edebilir şartlar oluşturmakta, sanayici kendi ihtiyaçları doğrultusunda yönetimini kendi yapmaktadır. 2023 hedeflerine ulaşmamızda, kalkınma ve refahın artmasında öncü rol oynayan reel sektörün kümelendiği bölgeler OSB’lerdir. Bizler öteden beri sanayi yatırımlarının Açıklanan teşvik paketinde, OSB’lere yatırım yapan sanayicilerimizin 10-12 yıl gibi süreler zarfında bir alt bölge teşviklerinden yararlanacak olmalarının da memnuniyet verici olduğunu dile getiren Barutçuoğlu "Böylece OSB’ler içine yatırım özendirilmiş olacaktır. Bildiğiniz gibi Bursa’da halen 13 OSB bulunmakta ve Islah OSB düzenlemesi ile bu sayının 20’ye ulaşması beklenmektedir. İnanıyorum ki, yeni teşvik paketi ile bu bölgelerdeki boş sanayi parselleri de daha kısa sürede dolacak, üretim başlayacaktır. OSB’lerimizin dolması, üretim, ihracat, istihdam ve gelişme demektir. Aynı zamanda oradaki sanayiciye OSB müdürlükleri; daha ucuz enerji, daha uygun bir alt yapı ve çevreye duyarlı üretim imkanı sağlayacaktır. Sanayinin birliğinden daha güç doğacaktır”dedi. n Teşvikler OSB'leri canlandırır Denizli Organize Sanayi Bölgesi (DOSB) Başkanı Abdülkadir Uslu, hükümetin yeni teşvik politikasının, sanayi bölgelerinin canlılığını daha da arttıracağını söyledi. O SB'de yapılan yatırımların, bir alt bölgede yapılacak yatırım gibi değerlendirileceğini ifade eden Uslu, “Hükümet bu pakette parasal destekten ziyade, KDV kolaylığı ve ar-ge yatırımlarına önem veriyor. İthal edilen mallara yapılacak destek, hem Türkiye’nin cari açığını azaltacak hem de yeni yatırımların yapılmasına sebep olacaktır.” dedi. Hükümetin zaten makro ekonomik programlarda başarılı olduğunu belirten Uslu, “Yeni teşvik sistemini, eskilerinden daha başarılı buluyorum. Bundan öncekiler, bölgesel rekabette sıkıntılar meydana getiriyordu. Yeni teşvik sisteminin belli bölgelere değil, tüm Türkiye'ye hitap edecek bir şekilde adaletli yapıldığı görülüyor.” diye konuştu. Yeni teşvik sistemine oldukça olumlu baktıklarını vurgulayan Uslu, “Ancak bu tür çalışmalarda görev alacak bürokrasi çok önemlidir. Kanun veya yönetmelik çıkarmakla iş bitmiyor. Önemli olan uygulayıcılardır. Bence belli yaşa gelmiş birçok bürokrat, hükümete ayak uyduramıyor. Genç, yetenekli bürokrasiye ihtiyaç var.” şeklinde konuştu. 'HÜKÜMET GENÇ BÜROKRATLARIN ÖNÜNÜ AÇMALI' Hükümetin bürokratlarının eski iktidarlara göre hızlı olduğunu ancak mevcut yönetime göre ağır kaldığını öne süren Uslu, şunları kaydetti: “Benim gördüğüm kadarıyla bürokrasinin hâlâ hükümete karşı bir direnci var. Hükümet genç, çalışkan, dünyayı tanıyan bürokratlara öncelik vermeli. Eski düzeni savunan, tedirgin, korkak kişilere görev verilmemeli. Eski memur anlayışıyla vatandaşa güvenmeyen idare şeklinden derhal uzaklaşılmalıdır. Yeni nesilde kültürlü, genç ve yetenekli kişiler var, bunlardan istifade edilmelidir. Bunlar yapıldığı takdirde Türkiye’nin büyüme hızının bu yıl da yüzde 5’ten aşağı olacağını zannetmiyorum.”n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 EKONOMİ BOSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Barutçuoğlu; genel ve bölgesel teşvikler, büyük ölçekli ve stratejik yatırımların teşviki gibi dört ana bileşenden oluşan, yeni unsurlar barındıran teşvik paketini de olumlu bulduklarını söyledi, ülkemize ve Bursa'ya hayırlı olmasını diledi. 31 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ 32 Telekom sektöründe ölümlü iş kazalarını önleyen yaklaşımlar E vlerimizde, işyerlerimizde ve ceplerimizde taşıdığımız telefonlar ile iletilişim sağlayabilmemiz için operatörlerin öncelikle teknolojik altyapıyı hazırlamaları gerekmektedir. Bu altyapının en önemli bileşenlerinden biri iletişim (baz istasyonları) kuleleridir. İletişim kulelerinin sayısı ve uzunlukları o bölgede yaşayan insan sayısına, coğrafi konuma göre farklılık göstermektedir. Kuleler,(baz istasyonları) iş merkezleri ve konutlar vb. yapıların üzerinde bulunduğu gibi şehir içlerinde ve şehir dışlarında bulunan arazilere de kurulmaktadır. İletişim kulelerinin bir yapının üzerine kurulumu iki aşamada gerçekleştirilir. Birinci aşamada, çeşitli hesaplama metotları ile seçilen bina üzerine, genellikle çelik malzemeden üretilen iletişim kulesinin montajı gerçekleştirilir. Kulenin montajının tamamlanmasının ardından, kule üzerine iletişimi sağlayacak anten ve diğer donanımların montajı yapılır. Benzer süreç, araziler üzerine kurulan monopol ve latif tipi çelik malzemeden üretilen iletişim kulelerinin kurulumunun ardından iletişimi sağlayacak anten ve diğer donanımların montajı gerçekleştirilir. Özellikle arazilerde kurulumu gerçekleştirilen bazı iletişim kulelerinin boyları yüz metreyi geçmektedir. Kulelerin montaj işlemleri ister bina üzerlerine isterse arazilerde gerçekleşsin, yapılan çalışmaların büyük kısmı yükseklerde, son derece zor koşullarda, ha- iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uygun çalışma metotlarının oluşturulmasını sağlayacaktır. Uzmanlar tarafından yapılan risk değerlendirmesi sonucu çatılar üzerine iletişim kulesi monte edecek personellerin çalışmaya başlamadan önce yapılması gerekenler aşağıdaki gibidir, yati tehlike taşıyan çalışma alanlarında yapılmaktadır. Yapılan istatistiklere göre; ortama 3 buçuk metreden düşen her 10 kişiden 9 u hayatını kaybediyor. Düşme oldukça kritik bir konu, çünkü söz konusu olan bir yerden atlamak değildir. Düşme esnasında kişinin nasıl, hangi açıyla, nereye düşeceği, neyle karşı karşıya kalacağı belli değildir. Maalesef Türkiye’de de dünyada da trafik kazalarından sonra en çok ölümle sonuçlanan kaza, yüksekten düşme sonucu yaşanıyor. 2010 yılın SGK verilerine baktığımızda kayıtlı iş kazası 62.903 adet, bu kazalarda hayatını kaybeden işçi sayısı 1.454 kişi, yani günde ortalama 4 işçi iş kazaları nedeni ile hayatını kaydediyor. Ayrıca ölümle sonuçlanan iş kazalarının büyük bölümünün yüksekte yapılan çalışmalar esnasında düşerek hayatının kaybeden işçilerin oluşturduğunu da unutmamak gerekir. Telekomünikasyon sektöründe yapılan çalışmaların büyük kısmının yüksekte çalışma olduğu dikkate alındığında, alınması gereken iş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin de çok doğru planlanması gerekmektedir. Bu planlamanın birinci aşaması çalışma alanlarında uzmanlar tarafından yapılması gereken risk değerlendirme çalışmasıdır. Risk değerlendirme çalışması işçilerimizin yapacakları işlerde HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ lİlgili yönetmeliklerde belirtilen kriterlere uygun sağlık raporunun alınmalıdır. Bu rapor personelin fizyolojik ve psikolojik olarak yüksekte yapılacak çalışmalara uygun yapıya sahip olduğunu gösterecek nitelikte olmalıdır. l Yüksekte çalışacak personele uluslararası standartlarda, uygulamalı, sektöre özel yüksekte çalışma eğitimi verilmelidir. l Personele, yapılacak işe uygun, uluslararası standartlarda, sertifikalı yüksekte çalışma ekipmanları ve kişisel koruyucu donanım temin edilmelidir. Yukarıda sıralanan çalışmaları tamamlayacak en önemli unsurlardan biri de personelin çatı üzerinde güvenli çalışmasını sağlayacak Yatay Yaşam Hattının bu konuda sertifikalı, uzman personeller tarafından kurulumunun yapılmasıdır. Kaya Safety ürünlerinden olan K-2010 Yatay Yaşam Hattı, telekomünikasyon sektöründe çatı üzerlerine monte edilecek iletişim kulelerinin montajı esnasında personelin düşme tehlikesi yaşamadan güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamaktadır. Bu sistem, kurulum personelinin güvenli bir şekilde çalışmasını sağlamak yanında yapılan işin kalitesinin artmasına da katkı sağlamaktadır. K-2010 Yatay Yaşam Hattı yüksekte çalışma esnasında kullanılması gereken ve çalışanların hayatlarını emanet edecekleri bir sistem olması sebebiyle, uluslararası, bağımsız akredite bir kuruluşa EN 795 C standardına göre test ettirtilmiş ve sertifikalandırılmış bir üründür. n TBMM Genel Kurulu'nda, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tasarısı kabul edilerek yasalaştı. Kanun, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, mevcut sağlık ve güvenlik şartlarının iyileştirilmesi için işveren ve çalışanların görev, yetki, sorumluluk, hak ve yükümlülüklerini düzenliyor. Y eni iş sağlığı ve güvenliği tasarısına göre İşveren; çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlayacak, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesi ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapacak. İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığını izleyecek ve denetleyecek. İşveren; çalışanları arasından iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personeli görevlendirecek. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanlarının hak ve yetkileri, görevlerini yerine getirmeleri nedeniyle kısıtlanamayacak. Bu kişiler, görevlerini mesleğin gerektirdiği ilkeler ve mesleki bağımsızlık içerisinde yürütecek. İşyeri hekimi ve iş güvenliği uzmanları, işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirleri yazılı olarak bildirecek. Çalışanın ölümü veya maluliyetiyle sonuçlanacak şekilde vücut bütünlüğünün bozulmasına neden olan iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde ihmali tespit edilen işyeri hekimi veya iş güvenliği uzmanının yetki belgesi askıya alınacak. İş güvenliği uzmanlarının görev alabilmeleri için, çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde (A) sınıfı, tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde en az (B) sınıfı, az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde ise en az (C) sınıfı iş güven- liği uzmanlığı belgesine sahip olmaları şartı aranacak. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği yönünden risk değerlendirmesi yapacak veya yaptıracak. Risk değerlendirmesinde; belirli risklerden etkilenecek çalışanların durumu, kullanılacak iş ekipmanı ile kimyasal madde ve müstahzarların seçimi, işyerinin tertip ve düzeni gibi konular dikkate alınacak. İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimi almasını sağlayacak. Verilecek eğitimin maliyeti çalışanlara yansıtılamayacak. Eğitimlerde geçen süre çalışma süresinden sayılacak. Eğitim sürelerinin haftalık çalışma süresinin üzerinde olması halinde bu süreler fazla sürelerle çalışma ya da fazla çalışma olarak değerlendirilecek. Acil durumları önceden değerlendirecek İşveren; meydana gelebilecek acil durumları önceden değerlendirecek; çalışanları ve çalışma çevresini etkilemesi mümkün ve muhtemel acil durumları belirleyerek, bunların olumsuz etkilerini önleyici ve sınırlandırıcı tedbirleri alacak, acil durum planlarını hazırlayacak. İşveren, ciddi, yakın ve önlenemeyen tehlikenin meydana gelmesi durumunda, çalışanların işi bırakarak derhal çalışma yerlerinden ayrılıp güvenli bir yere gidebilmeleri için, önceden gerekli düzenlemeleri yapacak. Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışanlar, İş Sağlığı ve Güvenliği Kurulu’na veya işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilecek. Kurul veya işverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde çalışan, gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbiri alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilecek. Çalışanlar, ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda, işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek güvenli yere gidecek. İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda iş sözleşmelerini feshedebilecek. Uygulanacak cezalar Yükümlülüklerini yerine getirmeyen işverene, her bir yükümlülük için ayrı ayrı 2 bin TL ceza uygulanacak. İş yerinde iş yeri hekimi veya iş güvenliği uzmanı görevlendirmeyen işverene, görevlendirmediği her kişi için 5 bin TL, aykırılığın devam ettiği her ay için aynı miktar, diğer sağlık personeli görevlendirmeyen işverene 2 bin 500 TL; risk değerlendirmesi yapmayan veya yaptırmayan işverene 3 bin TL ceza verilecek. İş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda ölçüm, inceleme ve araştırma yapılmasına, numune alınmasına veya eğitim kurumlarına ile ortak sağlık ve güvenlik birimlerinin kontrol ve denetiminin yapılmasına engel olan işverene 5 bin TL, büyük kaza önleme politika belgesi hazırlamayan işverene 50 bin TL, güvenlik raporunu hazırlayıp bakanlığın değerlendirmesine sunmadan işyerini faaliyete geçiren, işletilmesine bakanlıkça izin verilmeyen işyerini açan veya durdurulan işyerinde faaliyete devam eden işyerine 80 bin TL idari para cezası verilecek. n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ Yeni iş sağlığı ve güvenliği tasarısı yasalaştı 33 YATIRIM 34 Redüktörün dünya devinden Türkiye'ye yeni yatırım Hareket teknolojileri alanında lider firma olan SEWEURODRIVE, Türkiye’ye yaptığı 7 milyon Euro’luk yatırımla Gebze’de ilk fabrikasını açtı. 1 931 yılında kurulan Almanya Bruchsal merkezli, hareket teknolojileri alanında faaliyet gösteren SEW-EURODRIVE, Avrupa, ABD, Kanada Çin-gibi endüstrileşmiş birçok ülkeden sonra 7 milyon Euro’nun üzerinde bir yatırımla yeni fabrikasının kapılarını 15 Haziran 2012’de gerçekleştirdiği bir törenle Gebze’de açtı. SEW-EURODRIVE, redüktörlü motorları, fre- kans inverterleri, servo hareket sistemleri, dağıtık otomasyon sistemleri ve endüstriyel redüktörleri ile hareketin olduğu her yerde güvenle kullanılmaktadır. Gebze fabrikasında standart ve endüstriyel redüktör montajı, elektrik motorları montajı ve SEW’in portföyündeki tüm ürünlerin satışı ve servis üzerine hizmet verilecek. Toplam 11.000 m2 kapalı alanda kurulan ve 4000 m2 ofis alanına sahip fabrikada, 50 çalışan ile ayda 1000 adet redüktörlü motor montajı yapılacak. 2011 yılını dünya genelinde 2 milyar Euro’nun üzerinde ciroyla kapatan SEWEURODRIVE, 81 yıllık tecrübesiyle dünya genelinde 45 farklı ülkede 15 üretim tesisi, 75 montaj fabrikası ve 14 bin çalışanıyla hizmet veriyor. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Başta redüktörler olmak üzere tüm SEWEURODRIVE ürünleri aslında hayatımızın her alanında bizlerle! Hareketli sistemlerin olmazsa olmaz bileşenleri redüktörlü motorlar, günlük hayatımızda dile getirmesek de yaşantımızın akışında görev alan gizli kahramanlar aslında. Günlük yaşantıda hareketin olduğu her yerde örneğin havaalanlarında, limanlarda, , depolama sistemlerinde, konveyörler, liftler, taşıma ve nakil makinalarında redüktörlü motorlar görev alıyor. SEW-EURODRIVE ürünleri; otomotiv, lojistik, gıda ve içecek, çimento ve maden, petro kimya, kimya ve ilaç, tekstil, ağaç, inşaat ve inşaat materyalleri sektörlerinde aktif olarak kullanılıyor. Teknik bilgi, yeterlilik ve müşterilere çözüm ortaklığı konusundaki liderliğimizi pazar payımıza da yansıtmayı hedefliyoruz! Önümüzdeki 5 yılda pazar payını arttırarak ciro ve teknik personel sayısını 2 katına çıkarmayı planladıklarının altını çizen Sayman, “Teknik bilgi, yeterlilik ve müşterilere çözüm ortaklığı konusundaki liderliğimizi pazar payımıza da yansıtmak en büyük hedefimiz” dedi. B osch Türkiye Genel Müdürü Steven Young, Bosch Türkiye olarak 2012-2013 döneminde 300 milyon avronun üzerindeki yatırımla istihdamı bin 700 kişi artıracaklarını söyledi. Young, 100 yılı aşkın süredir Türkiye'de faaliyet gösteren Bosch'un, 2011 yılında ihracatındaki yüzde 20'lik artışın da etkisiyle cirosunu 2 milyar avroya yükselttiği, geçen yıl yüzde 17 oranında büyüdüğünü kaydetti. Steven Young, Adana Hilton Otel'de gerçekleştirilen 'Yıllık Değerlendirme Toplantısı'nda, Türkiye'nin, 2023 yılı hedeflerine ulaşmasında öncü rol oynamak konusunda kararlı olduklarını ifade etti. 'Yaşam için teknoloji' sloganı doğrultusunda Ar-Ge yatırımlarına önem verdiklerini dile getiren Young, Türkiye'de 2011-2013 döneminde 66 milyon avroluk yatırımla, çalışan sayısını 300'ün üzerine çıkaracaklarını belirtti. n Benteler’in yeni tesisi Gebze’de hizmete girdi Drive Technology Center (DTC) yani Hareket Teknolojileri Merkezi ünvanı ile kurulan Gebze fabrikasının, SEW’in bölgede etkinliğinin artmasında büyük önem taşıdığını vurgulayan Serra Sayman, sadece Türkiye pazarına değil komşu ülkelere de endüstriyel redüktör ve motorlu redüktör montajı, yedek parça temini, servis ve teknik eğitim hizmetlerinin bu fabrikadan sağlanacağını ekledi. n O tomotiv, dağıtım ve çelik boru sektörlerinde faaliyet gösteren Benteler International AG, Kocaeli TOSB Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde kurduğu yeni tesisini hizmete açtı. Açılış töreninde konuşan Benteler International AG Yönetim Kurulu Başkanı Hubertus Benteler, Türkiye'deki yatırımlarının bir başarı hikâyesi haline geleceğine inandıklarını aktardı. Benteler'in Türkiye'ye yatırım yapmasının büyük önem taşıdığını dile getiren T.C. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı İlker Aycı da dünyanın en önemli 20 otomobil yan sanayi üreticisinden 17'sinin Türkiye'de üretim yaptığını söyledi. n SEW-EURODRIVE, uluslararası alanda faaliyet gösteren, hareket teknolojileri konusunda lider bir aile firmasıdır. SEWEURODRIVE gelişimin öncüsü olup, kurulduğu 1931 yılından beri kararlı bir şekilde gelişerek çok etkili ve verimli bir uluslararası grup haline gelmiştir. Merkez firma ALMANYA-Bruchsal'da olup, Kanada'dan Yeni Zelanda'ya kadar tüm dünyada sanayileşmiş her ülkede etkili şubeleri, montaj fabrikaları ve üretim fabrikaları mevcuttur. Baxter, 180 milyon dolarlık yatırım yapacak B ilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'yi ilaç sektöründe bir üretim ve Ar-Ge merkezi olarak düşünen firmaların olduğunu belirterek, Eczacıbaşı'nın da ortağı Baxter'ın Türkiye'ye yönelik ciddi ilave yatırım ve yeni tür ilaçların Türkiye'de üretmesiyle ilgili çalışma içerisinde olduğunu, Türkiye'ye yönelik ilk etapta 170-180 milyon ABD doları değerinde yatırım projeleri bulunduğunu bildirdi. 2012 Uluslararası Biyoteknoloji Konferansı’na (BIO International Convention) katılmak üzere ABD'nin Boston kentinde bulunan Ergün, burada BIO üyesi firmalar ile ilaç sektörünün önde gelen bazı firmalarının üst düzey yöneticileri (CEO) ile görüştü. Ergün, görüşmeye ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulunarak, ilaç sektörünün CEO'larına Türkiye'deki Ar-Ge ve üretim teşviklerini anlattıklarını ve Türkiye'deki potansiyeli kendileriyle paylaştıklarını kaydetti. n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 YATIRIM Açılış töreninde yatırım ve hedefler üzerine bir konuşma gerçekleştiren SEWEURODRIVE Türkiye Genel Müdürü Serra Sayman, Gebze’de faaliyete geçecek yeni fabrikayla müşterilerine daha kısa teslim süresi, daha iyi servis ve daha geniş montaj portföyü sunacaklarını belirtti. Bosch'tan büyük yatırım 35 İŞ VE YAŞAM 36 Yüksek standart ve kaliteli hizmet anlayışı; GOSB Restoran GOSB uzun yıllardır kendisinin işletmekte olduğu Restoranının işletmesini aldığı bir kararla size devretti. Asrı Gıda’yı ve kendinizi bize biraz tanıtır mısınız? ISO Standartlarına uygun ne gibi belgeleriniz var? S ektörde Asrı Gıda ve Güze Gıda isimleri altında 2 firma olarak 12 senedir faaliyet gösteriyoruz. Faaliyet alanımız, şirket toplu personel yemekleri, kokteyl, organizasyon ve özel yemekler. Sektörde müşterilerimiz bizi butik üretim yapan bir firma olarak tanır. Bu da üretim adedini az tutarak ve 1. Sınıf hammadde kullanarak kaliteli ve butik tarz üretim yaparak kazandığımız bir özellik aslında. Şirket olarak müşterilerimizle uzun süreli ve istikrarlı çalışan ve referansla iş almayı hedefliyoruz. dolayısıyla pazarlamayı da bu mantık üzerine kurmuş bir firmayız. Tırsan Treyler A.Ş., Koray İnşaat A.Ş., Haliç Kongre Merkezi gibi sektörün önde gelen firmalarıyla uzun senelerdir çalışıyoruz. Ayrıca Türkiye Odalar Borsalar Birliğinin 8 senedir bütün Kokteyl, Organizasyon, Coffee Break ve Özel Yemek hizmetlerini, yurtdışından gelen yabancı ülke devlet adamları ve Bakan, Başbakan, Cumhurbaşkanı düzeyinde başarılı bir şekilde biz yürütüyoruz. Bunun dışında GOSB Restaurant’ın mantığında yani, katılımcı ya da kulüp mantığı doğrultusunda çalışan, Kasaba Sitesi Sosyal Tesislerini 5 yıl, Kemerburgaz’da bulunan İstanbul Sitesi Sosyal Tesislerini de 2 yıl işlettik. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Şirketimiz kuruluşundan itibaren ISO 9001, HACCP ve TSE belgelerine sahip. Sahip olduğumuz kalite belgelerinin gerektirdiği standartlarda üretim yapan bir şirketiz ve bu bağlamda gıda güvenliği politikamız tamamen insan sağlığını ön planda tutarak üretim yapmak. Bolu’da bulunan besihanemizde Büyükbaş ve Küçükbaş organik besicilik çalışmalarımız da var. Müşterilerimiz için sağlıklı beslenme konusunda elimizden geleni yaptığımızı düşünüyoruz. Yemek yemenin doymak için değil sağlıklı beslenmek amacı ile gerçekleştirilmesi gerektiğine inanan bir şirketiz. İŞ VE YAŞAM Bu deneyimlerimizden yola çıkarak GOSB Restaurant’ın müşteri potansiyeline, yani üst düzey yöneticiler ve protokole, onların beklentilerine en iyi şekilde cevap verebilecek hizmet kalitesini sağlamak konusunda kendimize güveniyoruz. 37 GOSB Restoranı, özel ambiyansı ve yüksek standartları olan bir mekân olarak algılanırdı, bu algılamanın sürdürülmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Tabi ki öncelikli amacımız, yüksek standart ve kaliteli hizmet anlayışının sürdürülmesini sağlamak. Ancak bununla yetinmek istemiyoruz. Uzun vadede hedefimiz çıtayı daha yukarı taşımak... Bu amaca yönelik çalışmalarımızı sürdürüyoruz. GOSB Restaurantta, her şeyden önce müşterilerimizin kimler olduğunun ve beklentilerinin ne olduğunun farkındayız, bu beklentiler doğrultusunda ve yaptığımız müşteri memnuniyet anketleriyle, daha iyi hizmet, daha kaliteli ve lezzetli yemek sloganıyla hareket ediyoruz. Asıl hedefimiz ise, GOSB katılımcılarına, GOSB Yönetiminin bize burayı devretmekle ne kadar doğru bir karar verdiklerini göstermek. GOSB Restoran Ekibi Aslında geçmişimizin nerden geldiğini anlatmak için şirketin sahiplerinden kısaca bahsetmek daha doğru olur. Öncelikle şirket ortaklarından ve Yönetim Kurulu Başkanı Sezayi ERDOĞAN, Mengen’li olup, uzun seneler çok lüks restaurantlarda ve büyük otellerde Yönetici Aşçıbaşılık ve Gurme’lik yapmış biri. Aşçılar Diyarı olan Mengen’li olmasının ona genlerinden gelen üstün bir yetenek ve damak tadı kazandırdığını düşünüyoruz. Daha da geriye gidersek, Sezayi beyin babası Mustafa Kemal ATATÜRK’ün özel aşçılığını yapmış biri. Aynı şekilde şirketimizin diğer ortağı ve Genel Müdürümüz Arkın TİKİÇ, KOÇ Toplu Tüketim Grubu’ndan kazandığı tecrübe ve 20 senedir bu sektörde olmasının getirdiği deneyimi, müşterilerimize sunduğumuz hizmette en üst seviyede kullanıyor. Ekibin bir üyesi olarak ben işin organizasyonu, yönetimi, gelişmiş müşteri iletişimi, mönü geliştirilmesi gibi kısımlarla ilgileniyorum. Şirketteki asıl görevim Genel Müdür Yardımcılığı, akademik olarak da Gıda Mühendisliği mezunuyum. Benden başka, buradaki kalite ve hijyenin sağlanması ve devam ettirilmesi, müşterilerimizin taleplerinin dinlenmesi gibi kısımlarla ilgilenmek üzere bir Gıda Mühendisi arka- daşımız daha görev yapıyor. Onun dışında mutfak ekibimiz, İstanbul’da çok lüks restaurantlarda çalışmış, tecrübeli, genç, ve dinamik bir kadrodan oluşmakta. Aynı şekilde salon ekibimiz de, kaliteli restaurantlarda uzun süre çalışmış, tecrübeli ve başarılı bir ekipten oluşuyor. n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 İŞ VE YAŞAM 38 GOSB’ a gösterilen ilgide bir artış var mı? Varsa bunu neye bağlıyorsunuz? GOSB Restaurant müşteri potansiyeli olarak normal bir restauranttan farklı bir yer. Genellikle katılımcı firmaların sahipleri, üst düzey yöneticileri ve yabancı misafirleri geliyor. Gelen katılımcılar ise aslında hep aynı. İlgideki artışı veya azalışı müşteri memnuniyet anketlerinden ve GOSB’un kendi işlettiği geçen senenin aynı dönemindeki satış rakamlarından takip ediyoruz. Her geçen gün bir artış olması ile ilgili tanıtım faaliyetlerimiz devam ediyor. GOSB’un içinde böyle bir mekân olduğundan haberdar olmayan çok fazla müşteri var aslında. Eğer ki bu tanıtım faaliyetleri ile onlara da ulaşırsak, bu tesisin daha fazla katılımcıya hizmet vermesi için hiçbir engel olmadığını düşünüyorum. GOSB Restoranına ne gibi yenilikler getirdiniz veya getirmeyi düşünüyorsunuz? Tesisin işletmesini devraldığımız Kasım ayında, ilk olarak işe yeni bir menü ve yeni tabak dizaynları ile başladık. Ayrıca eski menüye nazaran daha geniş ve seçenekli bir menü oluşturduk. Zaman içinde ise müşterilerimizle, yakın ilişki içinde olarak, istek, arzu ve taleplerini dinledik. Dolayısıyla, bu talepler doğrultusunda verdiğimiz hizmeti ve kaliteyi, her gün biraz daha yükseltmek için çalışıyoruz. Müşteri portföyümüz aynı olduğu için devamlı menüde ve hizmette yenilikler yapıyoruz. Genel olarak menümüz, İtalyan ve Fransız mutfağı ağırlıklı, dünya mutfağından oluşuyor. Gelen talepler doğrultusunda, haziran ayı içerisinde yeni bir menüye geçeceğiz. Yeni menüde, eski menümüzün üzerine, katılımcılarımızın özellikle yabancı misafirleri için talep ettiği Türk Mutfağı’ndan özel tatlar olacak. Bunların dışında, iş programı yoğun olan ve misafirlerini buraya getirecek vakti olmayan müşterilerimize de kendi fabrikalarında veya iş yerlerinde “out side catering” hizmeti vermek gibi bir isteğimiz var. Müşterilerimiz HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Son olarak, GOSB’daki üretim alanının olanaklarını kullanarak, GOSB sınırlarında faaliyet gösteren firmalara taşıma yemek ve yerinde üretim olacak şekilde personel yemeği konusunda da hizmet vermek ve bu konudaki varsa, problemlerini uzun vadeli şekilde çözmek istiyoruz. Mönünüzde özellikle öne çıkan neler var? Şu anki mönümüz bahsettiğim gibi ağırlıklı Dünya mutfağı. Mönümüzde en fazla tercih edilenler arasında başlangıç olarak tabir ettiğimiz Izgara Kuşkonmaz ve Mini Enginar Salata bulunuyor. Ana yemek olarak ise ağırlıklı olarak Izgara çeşitleri ve Balık çeşitlerimiz ön plana çıkıyor. Balık mönümüzde ise Kılıç Şiş Izgara ve Kalkan en fazla tercih edilen çeşitler olarak göze çarpıyor. Tatlı kısmına gelecek olursak, Tiramisu, Kestaneli Sufle ve Çikolatalı Sufle ile ilgili çok olumlu tepkiler alıyoruz. Haziran ayında çıkacak yeni mönümüzde ise, İçli Köfte, Paçanga Böreği, Ali Nazik Kebap, Halep Kebap, Künefe gibi Türk Mutfağından seçmeleri müşterilerimize sunacağız. GOSB Restoranın müşteri kitlesi ağırlıkla GOSB katılımcıları ve misafirlerinden oluşuyordu, bu konuda Şefin Tavsiyesi: BEĞENDİLİ LEVREK Beğendili Levrek şefimizin özel bir yemeği. Ayrıca müşterilerimiz tarafından da beğenilen ve talep edilen bir yemek. 4 Kişi için aşağıdaki tarifi ben de tavsiye ederim. Malzemeler: • Levrek Fileto Derisiz-4 Adet • Patlıcan – 8 Adet • Süt- 0,5 Lt. • Un- 70 Gr • Margarin- 50 Gr • Tereyağı- 25 Gr • Tuz – Yeteri kadar • Gravyer Peynir – 200 Gr • Al biber – 8 Adet bir değişim beklentiniz var mı? Açıkçası bu konuda büyük bir beklentimiz yok. Çünkü burası belli oturma kapasitesi olan ve müşterisi belli olan bir mekân. Dolayısıyla buranın hizmet anlamında belli bir kapasitesi var. Bu kapasitenin dışına çıkarak, verdiğimiz butik hizmeti ve kaliteyi bozmak istemiyoruz. Öncelikli hedefimiz, GOSB katılımcıları ve misafirlerini memnun etmek ve buradaki hizmeti daha çok katılımcıya ulaşarak tanıtmak. Ayrıca, nadir olarak çevre OSB’lerden gelen Hazırlanışı: Patlıcan ve Al biberler közlenerek kabukları soyulur. Daha sonra bıçak yardımıyla ince ine doğranır. Ayrı bir tencerede Süt, Un, Margarin ve Tuz kullanılarak Beşamel Sos hazırlanır. Hazırlanan Beşamel Sos, közlenmiş patlıcan ve gravyer peynir ile karıştırılır. Levrek filetolar hafif zeytinyağı ve baharatla tatlandırıldıktan sonra ızgarada pişirilir. Beşamel sostan hazırlanan karışım tabağı altına yayılır. Üzerine ızgarada pişirilen Levrek Fileto dilimleri konur, aralarına da közlenmiş al biberler serpiştirilir. Ayrı bir tencerede benmari usulü eritilen tereyağı tabağın üzerine gezdirilerek sıcak servis yapılır. ve burada böyle bir mekânın olmasına şaşıran müşterilerimiz de olmuyor değil. Kalite ve fiyat politikalarınız nedir? Bu tesisi devraldığımızda, mevcut fiyat politikasını koruyarak, GOSB katılımcılarına daha kaliteli hizmeti aynı fiyat politikasında sunma amacındaydık. Bu amacımıza da zamanla ulaştık. Bundan sonraki hedefimiz de, kalite ve hizmet çıtasını daha yukarı çıkartarak, müşterilerimizin memnun ve güler yüzlü şekilde buradan ayrılmasını sağlamak olacak. n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 İŞ VE YAŞAM burada aldıkları kaliteli hizmeti ve aynı lezzeti kendi bünyelerinde almak gibi bir şansa sahip olacaklar. Müşterilerimizle birebir konuşarak, menülerini oluşturacağız ve restauranttaki aynı masa düzenini kendi işyerlerinde kurarak, hizmet vereceğiz. 39 YÖNETİCİ KİTAPLIĞI 40 2030'un Ekonomik Dünyası Almanya’nın en önemli ekonomistlerinden Bert Rürup ve Dirk Heilmann’ın birlikte kaleme aldığı "Bereketli Yıllar“ adlı kitapta 2030 yılında dünya ekonomisine yönelik öngörüler yer alıyor. dolara ulaşacak. Japonya üç, Hindistan ise dört numaralı büyük olacak. 2012’de dünya dördüncüsü olan Almanya Brezilya’nın ardından altıncılığa düşecek. Kalkınma halindeki ülkeler farkı azalttı. Son 20 yılda kalkınma halindeki 75 ülkenin büyüme hızı sanayi ülkelerinden bir kat fazla oldu” diyor. Sanayileşmişler yerinde sayıyor Bunun, küreselleşmenin OECD ülkeleriyle eski Üçüncü Dünya’yı birbirine yaklaştırması anlamına geldiğini belirten Messner’e göre, Çin 2030 yılında dünya ekonomisinin bir numarası olacak, milli gelirinin hacmi ise siyasi liberalleşmeyi sürdürmesine bağlı olacak. D Alman Kalkınma Enstitüsü Direktörü Dirk Messner, 21. yüzyılda Batı’nın üstünlüğünü kaybedeceğini, ancak asırlık boyutlarda düşünmek için tarihi hatırlamak gerektiğini söylüyor: Messner, “Sanayi devriminin başladığı 1840 ile 1960 yılları arasında sadece iki ülke Batılı sanayi ülkelerinden hızlı büyüdü. Sanayi devrimi, Batı’nın yükselip dünyadan koptuğu bir süreç oldu. 1960-1990 yılları arasında sanayileşmiş ekonomilerden daha hızlı büyüyen ülkelerin sayısı 25’e çıktı. ünyamız, nasıl sonuçlanacağı kestirilemeyen gelişmelere sahne oluyor. Uzmanlar da yakın geleceğin mümkün olduğunca kesin bir tablosunu çıkarmaya çalışıyorlar. Alman ekonomistler Bert Rürup ve Dirk Heilmann, “Bereketli Yıllar – Almanya’yı neden parlak bir gelecek bekliyor?” adlı kitaplarında 2030’un dünya ekonomisiyle ilgili tahminlerini yayınladılar. Buna göre ABD yaklaşık yirmi yıl sonra da 21,2 trilyon dolarla dünyanın en büyük gayrisafi yurtiçi hasılasını yaratacak. Çin arayı kapatarak 19,1 trilyon 2030 yılının zenginler kulübünde Avrupa’yı Almanya tek başına temsil edecek. Yediler Grubu yeniden kurulursa dört Batılı ülke yerini BRIC ülkelerine terk edecek. Öncelikle geleceği ilgilendiren konularda tahmin yapmak bir hayli zordur. Büyük ülkelerin, hatta kıtaların yol ayrımına geldiği günümüzde dünyamızı nasıl bir geleceğin beklediğini kim bilebilir? HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Enstitü direktörü, Çin’in refah toplumu olmaya başlamasıyla halkın söz hakkı taleplerinin arttığını belirtiyor ve petrol zengini olanlar hariç, kişi başına geliri 7 bin doların üzerine çıkarıp da otokrasi ile yönetilen tek bir ülke kalmadığını vurguluyor. İklim tahminleri altüst edebilir Avrupa’nın ekonomik geleceği ise bilinmeyenlerle dolu. Ekonomist Dirk Heilmann, “Borç kriziyle başa çıkılamaz ve Euro Bölge- Heilmann yılda ortalama yüzde 5 ila yüzde 7 oranında büyüyen Afrika’nın nüfus patlamasının önüne geçmesi gerektiğini söylüyor. Gerçekten de Afrika, nüfusun yılda yüzde dört ila beş oranında arttığı bir kıta. Afrika’nın ekonomik düzeyini koruyabilmesi, ortalamanın üzerindeki büyüme hızını muhafaza etmesine bağlı. Afrika ülkeleri aynı zamanda kalkınmasını hammadde zenginliğine de borçlu. Hammadde zenginliği yolsuzluğu körükleyip, çatışmalara yol açabiliyor. Ekonomistler buna, “kaynakların laneti” diyor. Kalkınma Enstitüsü Direktörü Dirk Messner ileriye dönük tahminlerin, frenlenmesi mümkün olmayan iklim değişikliği yüzünden boşa çıkabileceğine işaret ediyor. Messner’e göre, böyle giderse 2030 yılında içme suyu ve gıda maddesi darboğazları ortaya çıkacak ve eskiden görülmediği kadar ani ve aşırı meteorolojik olaylarla karşılaşacağız. 2030’da Almanya’nın altın çağını yaşayacağı iddia edilen kitapta, Türkiye’ye de özel bir bölüm ayrılmış. Almanya’nın komşusu Polonya ve Türkiye’nin 2030’da Asya ile Avrupa’nın en önemli köprüleri olacağını yazan Rürup ve Heilmann, Güney Afrika ile Endonezya’yı ise dünyanın yeni üretim merkezleri olmaya aday gösteriyor. Kitapta Türkiye özel bölümünde şu saptamalar ve öngörüler yer alıyor. TÜRKİYE: Boğaziçini çevreleyen bu ülke Avrupa ve Asya’nın kesişme noktası. Türkiye ekonomik modernleşmeyle birlikte güçlü bir kalkınma eğilimi gösterirken, diğer yandan laik sistemle ulaşılanların islam devleti kurularak yok edilme tehlikesi de sürekli gündemde. Türkiye ekonomisi genç ve büyüyen nüfusuyla yüksek bir kalkınma dinamiğine sahip. Bu dinamik 2002 ile 2009 yıllarındaki mali ve ekonomik krizlere rağmen devam etti. Türkiye bu gelişme nedeniyle dünyanın önde gelen 20 ekonomisi arasına girebildi. Ancak ülkedeki gayrisafi milli hasıla hala 10.000 Dolar civarında. Bu oran Avrupa Birliği içinde son sıralarda yer alan Bulgaristan ve Romanya’dan çok farklı değil. Ekonomik alanda yapılan reformlar kapsamında ülkede bulunan bir çok kamu kuruluşu son yıllarda özelleştirildi. Bu sayede özel sektördeki yatırım ruhu ortaya çıkartıldı. Bununla birlikte ülkenin doğusunun da sanayileşmesi için reformlar yapıldı. Turizm branşında da önemli adımlar atıldı. Türkiye hem jeopolitik konumu nedeniyle, hem de dışa açılma politikasının bir sonucu olarak son yıllarda dış ticarette önemli bir ivme yakaladı. Dış ticarette Arap baharı Bu ticaretin dünya coğrafyasındaki dağılımında ise ciddi bir değişim oldu.Türkiye’nin 1996 yılında gümrük birliğine dahil olmasının ardından ihracatının yarısı birlik içine gi- Özellikle İslam Konferansına üye ülkelere Türkiye’nin dış ticaretinde gözle görülür bir artış var. 10 yıl önce bu ülkeler Türkiye’nin dış ticaretinde yüzde 10’luk bir kısmı teşkil ederken şimdilerde yüzde 30’lara ulaştı. Böylece İslam Konferansına üye ülkeler Avrupa Birliği’nin ardından Türkiye için ikinci büyük pazar konumuna geldi. Bu bölgede Türkiye için özellikle ayrı önem taşıyan iki ülke ise Arap Emirlikleri ve Irak. Türkiye’nin dış ticaretindeki bu değişimin nedeni, sözkonusu bu ülkelerdeki pazarın genişlemesi olarak görülebilir ama Türkiye’nin yüzünü bu ülkelere dönmesinin de bunda önemli bir etkisi var. Sonuçta Avrupa Birliği Türkiye’yi üyelik konusunda yıllardır kapıda bekletiyor. Üstelik Türkiye’de halk arasında Avrupa Birliğine ihtiyaç kalmadığı öngörüsü de giderek güçleniyor. Bu durum Türkiye’nin Ortadoğu politikasına da yansıyor. 2011 yılı ortasında Türkiye’nin önemli ortaklarından İsrail’le yaşadığı sorun Afrika’nın kuzeyinde yeni demokrasi arayan ülkelerle yakınlaşmasına neden oldu. Türkiye büyüyecek Türkiye’nin ticaret alanında bir numaralı ortağı geleneksel olarak Almanya. Bunda son yıllarda da bir değişim yok. Ama Rusya’da arkadan aradaki farkı kapatıyor. Türkiye genelinde eğitim kalitesindeki büyük farklılıklar ve kızların eğitimi konusundaki sorunlar ülkenin kalkınmasında sürekliliğin önündeki en büyük engel. Ancak herşeye rağmen Türkiye’nin büyümeye devam etmesini bekliyoruz. Tahminlerimiz Türkiye’nin büyüme rakamlarının 2021 -2030 yılları arasında 4,2 civarında olacağı yönünde.n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 YÖNETİCİ KİTAPLIĞI derken, son yıllarda yeni pazar arayışına girdiği de dikkatlerden kaçmıyor. si dağılırsa ne olur?” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Avrupa’nın ekonomik gücü ağır darbe alır. Toparlanması da on yılı bulur. Aynı zamanda dünya ekonomisini de olumsuz etkiler.” 41 İlaç sanayinde çağ açan lider SANAYİ TARİHİ 42 Dr. Nejat F. Eczacıbaşı E czacıbaşı Topluluğu'nun kurucusu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı (1913-1993), "Özel girişimde gerçek ölçü, toplumun varlığını artırmadaki başarı düzeyidir" diyordu. Dr. Eczacıbaşı, kalıcı başarıların nasıl elde edilebileceğini de şöyle açıklamıştı: "Başarı, kolay yolları değil, yeni ve daha ileri yöntemleri göze alabilenlerindir." İzmir'de dünyaya gelen Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, ömrü boyunca, dile getirdiği görüşlerin canlı bir örneğini verdi. 1930'lu yıllarda Heidelberg Üniversitesi'ndeki kimya yüksek öğreniminin ardından, Chicago Üniversitesi'nde yaptığı master ve Berlin Üniversitesi'ndeki doktora çalışmaları, ona, yaşama daima bilimsel, sistematik bir evrensel bakış açısıyla eğilme yeteneğini de sağlamıştı. Dr. Eczacıbaşı hiçbir zaman sıradan ayrıntıların insanı olmayacaktı. Yöneldiği, gerçekleştirdiği her işte, yaratıcı bireyin girişim özgürlüğü ile toplumun ve dünyanın uzun süreli gereksinimleri arasında, sosyal sorumlulukları bütünleştiren en uygun çözümleri arayacaktı. Uğraşlarında, "daha sağlıklı bir yaşam" için katkıda bulunmak, Dr. Eczacıbaşı'nın vazgeçilmez ilkesiydi. Çağın en ileri teknolojileriyle, uluslararası düzeyde kaliteli ürünler sunmak, ilk adımların atıldığı 1940'ların başlarından itibaren Eczacıbaşı Topluluğu'nun kurum kimlik ve kültürünün ayrılmaz bir kesitini oluşturuyordu. İzmir'in diplomalı ilk Türk eczacılarından olan babası Süleyman Ferit Eczacıbaşı, "Yurdunuzdan aldığınızı, yine yurdunuza veriniz" demişti hep... Türkiye Cumhuriyeti'ni, bir imparatorluğun yıkıntıları arasından yeniden vareden "kurucular kuşağı"nın özlemlerini, Dr. Nejat F. Dr. Nejat F. Eczacıbaşı (1913-1993) Eczacıbaşı tüm yaşantısında uygulamaya çalıştı. Dr. Eczacıbaşı'nın öncü girişimleriyle, Eczacıbaşı Topluluğu'nun 1950'lerden 1990'lara kadar ilaç, yapı gereçleri, temizlik kağıtları ve sağlık bakım ürünlerinden sermaye piyasası, dışsatımlar ya da bilgi iletimine kadar uzanan geniş bir dizi alandaki atılımları yarım yüzyıl boyunca böylece birbirini izledi. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Dr. Eczacıbaşı, anılarını Kuşaktan Kuşağa (1982), görüşlerini ise, dünyadan ayrılışından kısa süre önce bitirdiği İzlenimler, Umutlar (1994) adlı yapıtlarında dile getirdi. Seksen yıllık ömrünü daha uygar yarınlara adamış bir öncü olarak, Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, en çok değer verdiği özlemleri ile yaşam süresi içinde başardıklarının Sanayide, iş yaşamında, sanat ve kültürde Türkiye'ye sürekli katkılarda bulunan bir öncü Eczacıbaşı Topluluğu’nun kurucusu Dr. Nejat F. Eczacıbaşı, 80 yıllık yaşamı boyunca Türkiye'de sayısız ilkleri başlattı. Sanayide, iş yaşamında, sanat ve kültürde hep öncü bir kişi oldu... Kuşaktan Kuşağa adıyla yayınladığı anıları ve İzlenimler, Umutlar adını verdiği son yapıtında, Dr. Eczacıbaşı, dopdolu geçen yaşamından ilginç kesitleri dile getirmişti. Yaşamlarını ebedileştirmeleri gereken başarılı insanlar elbette vardır. Tarih içinde alacakları yeri, kendi anlatımlarıyla topluma mal etmeleri bunların görevidir de... Benim geçirdiğim serüvenin, ilginç yanları varsa, bu ancak yaşadığım tarih kesitinin olağanüstü özelliğinden gelir. İzmirli Süleyman Ferit Bey... Babam Süleyman Ferit Bey'in ailesinde beş kuşak kadar geriye gidebiliyor ve hepsinin İzmirli olduklarını görebiliyoruz. Annemin ailesi ise, Şam'dan gelmiş. Ne var ki, Ferit Bey’in görüşleri açısından, zamanın çok ilerisinde bir kişiliği vardı. Örneğin, ‘gavur’ eli değdiği zaman Müslüman’ın abdest tazelediği bir çevrede dünyaya geldiğim halde, ben bir Alman mürebbiyenin eline doğmuşum. Bugünkü ortamda olanağı yetenin evladı için her türlü çözüme başvurması mümkünse de, 1913 Türkiye'sinin Müslüman evinde bir Alman hemşiresine yer vermek pek kolay değildi. İşgal yıllarında İzmir ve İstanbul... Çocukluk çağım, eski dönemle yeni dönemin buluştuğu, geleneksel toplum alışkanlıklarıyla Batı uygarlığına saygı göstermeye başladığımız kesite rastlar. Bu iki dünya İzmir'de adeta yan yana ve iç içe yaşardı. İlkokul çağına geldiğim zaman, Yunan işgali nedeniyle bir süre İzmir’den kaçmış, İstanbul’a yerleşmiştk. İstanbul’daki evimiz Beylerbeyi’ndeydi. Milli Mücadele’nin bütün ateşiyle sürdüğü o yıllarda, Beylerbeyi’ne gitmek üzere vapurla bir gün Anadolu yakasına geçerken, anneannemin kendi yaşında nurani çehreli bir hanımla yan yana oturup merakla konuştuğunu görmüştüm. Anneannemin sonradan bize anlattığına göre, acılı kadın Anadolu’ya geçen oğlunu merak eder, kendisinden çoktandır haber almadığını anlatırmış, hanımın oğlunun adı, Mustafa Kemal'miş. İlkokul eğitimim önce eve gelen özel öğretmenlerle başlamış, 1921 yılında tekrar İzmir'e döndüğümüz zaman beni bir süre İtalyan Okulunun ilk bölümüne vermişlerdi. 1922 yılında dokuz yaşındaydım. Evde Mustafa Kemal Paşa'nın düşmana karşı açtığı savaş anlatılıyor; hatta belki de yakında gelip bizi kurtaracağından söz ediliyordu. Kadifekale'de dalgalanan Albayrak... 9 Eylül 1922 sabahı uyandırıldığım zaman İzmir'in sokaklarında tekbir sesleri yükseliyor ve Kadifekale’de Yunan bayrağının mavisi yerine ay-yıldızlı albayrağımıza bırakıyordu. Bayrağımızın direğe çekildiğini her görüşümde, Kadifekale’nin o 9 Eylül sabahındaki görüntüsünü düşünürüm. İzmir Amerikan Koleji… İtalyan İlkokulu’ndan sonra, 1924 yılında İzmir’in Kızılçullu’sunda kurulan Amerikan International College’a yazılmıştım. Birinci Dünya Savaşı’nı izleyen yıllar, teknolojide Babamın babası Hacı Şakir, İzmir Belediyesi'nde çalışır, Kantarcıbaşılık görevini yapardı. Mizacı sert, sosyal adalet anlayışı çok ilginçti. Yemek sofrasında, evde hizmet görenleri de oturmadan yemeğe başlamazdı. Anne tarafında, baba Kemal Caferi'nin üç kızı olmuş. Üç kızkardeşin en büyükleri olan Saffet Hanım, benim annemdir. Süleyman Ferit Bey, hep çok çocuk babası olmayı amaçlarmış. İlk evlat olarak 1913 yılında ben dünyaya gelmişim. Bu olayı, doğum hatası yüzünden dünyaya gelirken yaşatamadıkları Sedat; ondan sonra 1961 yılında kabettiğimiz kardeşimiz Vedat, onu da Kemal, Haluk, Melih ve Şakir izlemişti. Babamız ‘pederşahi’, otoriter mizaçlı ve disipline çok önem veren bir insandı. Çoçuklarıyla diyalog kurmak, onlarla arkadaşlık etmek yöntemlerine itibar etmezdi. Robert Koleji yıllarında... GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 SANAYİ TARİHİ birbirleriyle özdeşleştiğini görmenin de mutluluğunu duydu. 43 SANAYİ TARİHİ 44 aşamalar dönemi olmuştu. İzmir Amerikan Koleji’nde eğitim gördüğüm yıllarda radyo denen araç insanın yarattığı mucizelerden biri olarak tanımlanıyordu. Bir akşam gruplar halinde Kolej Müdürü McLahen'in evine davet edilişimizi hiç unutmam. Evin yemek masası başına fizik hocamız Kirkvvood oturmuş, önündeki büyük bir saatli kutunun düğmelerini dikkatle ayarlamaya çalışıyordu. Bizim sıra olmamız ve tam bir sessizlik içinde beklememiz istenmişti. Sıra bana gelip koca kutunun kulaklıklarını başıma geçirdiğim zaman, pek uzaktan gelen gürültüyle karışmış müzik sesi önce beni hiç etkilememişti. Hatta o kadar sıra bekledikten sonra, bu sonucu düş kırıklığıyla karşılamıştım. Ne var ki, gösteri son bulup köşeli kutunun hiçbir tel bağlantısı olmadan, uzak ülkelerde oluşan sesleri alabildiğini öğrenince, hayretten adeta başım dönmüştü. Robert Kolej yılları... Arkadaşım Necdet Zübeyir'le birlikte İzmir'den Robert Koleje gittiğimiz tarihte, Kolej eğitime başlamış, kayıt işlemleri durdurulmuştu. Bizim için özel bir izin gerekiyordu. Kayıt olabileceğimiz iznini alınca pek sevinmiştik. Necdet'le beni altıncı akademiye almaya karar vermişlerdi. Böylece Kolej'in hazırlık sınıfına alınmış oluyorduk. Kayıt işlemine başlarken, Koleje bizden önce girmiş arkadaşlarımızdan birisi, 'Sizi Orhan Bey'in sınıfına verirlerse yandınız, dehşetli sert mizaçlıdır; ne yapıp edip Keramet Bey'e sığınmaya bakın' demişti... Rastlantı bu ya, Necdet'le beni Orhan Bey'in sınıfına uygun buldular. Orhan Bey'in kükrercesine birine çıkıştığı bir sırada sınıfın kapısı önüne gelmiştik. Bir cesaretle kapıyı vurduk. Orhan Bey keskin bakışlarıyla önce bizi tepeden tırnağa sınamadan geçirdi. Orhan Bey önce Necdet'e, 'Senin adın ne?' dedi. 'Necdet Zübeyir efendim.' 'Söyle bakayım, kimdir tarihte Zübeyir?' Necdet bereket soruyu doğru cevaplandırıp yakasını kurtardı. Soru sırası bana gelmişti: 'Nejat Ferit, efendim' dedim. O tarihte daha soyadı yasası çıkmamıştı. Orhan Bey adımı duyunca, 'Demek senin adın Nijat dedi. Ben cahil, Orhan Bey'in adımı tam duymadığını sanarak, 'Hayır efendim, Nejat' dedim. İşte o anda kıyamet koptu. 'Kalk ayağa' dedi bana ve öğrencilere dönerek şunları ekledi: ‘İşte, karşınızda daha adını doğru dürüst bilmeyen bir adam...’ Berlin Üniversitesi’nde Hocalarıyla... Chicago Üniversitesi’nden kimya yüksek lisansı diplomasını aldıktan sonra Nejat F. Eczacıbaşı yine Almanya’ya dönmüş, doktorasını Berlin Üniversitesi’nde yapmıştı. Kimya Enstitüsü önünde 1936 Şubat’ında çekilen bu fotoğrafta, genç Eczacıbaşı (sağ başta, hocaları Prof. Binz, Dr. Von Schickh, Dr. Gieseler, Dr. Schulz, Walke ve Treuge’yle birlikte... HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Adımın doğru söyleniş biçimini bu koşullar altında öğreneceğimi düşünemezdim bile... Bizim sınıfın öğrencileri ülkeye değerli hizmet verdiler. Vecdi Diker, özellikle Devlet Karayolu örgütünün kurulmasında önemli rol oynadı. Orta Doğu Teknik Üniversitesi de kuruluşunu büyük ölçüde Vecdi Diker’e borçludur. Orhan Cemal Mersinli, Cemal Gürsel’in kabinesinde bakan olmuştu. Turgut Erem uzmanlığını hukuk alanında yaptı ve Ticaret Hukuku’nda profesör oldu. Bülent Yazıcı ise, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nın kuruluş yıllarında önemli görevlerde bulundu. Hitler Almanya'sında kimya öğrenimi... Kimya öğrenimine karar verdiğim zaman Almanya'yı seçmem doğaldı. Özellikle kimya eğitiminin Almanya'da ulaştığı aşama, bütün dünyanın ilgisini topluyordu. Hem de, Almanya bana yeni bir dil öğrenme fırsatı verecekti. Almanya'ya, o ülkenin çok ilginç ve ilginç olduğu kadar da trajik bir döneminde geliyordum. Bir bakıma 1932 yılı Alman tarihinin bir bölümü için 'sonun başlangıcıydı. 1932 Almanya'sını politik ve ekonomik bir kaos içinde bulmuştum. Birinci Dünya Savaşı'nı kaybetmiş olmanın ezikliği ve Versay Anlaşması'nın bu ülkenin onurunda yarattığı yıkım, Almanların moralini çok bozmuştu. Almanya'yı saran işsizlik afeti, 1930 yıllarında büyük dünya bunalımının getirdiği olumsuz sonuçlarla ekonomik çöküntü, Almanya'da yaşamın her yönünü etkiliyordu. Biz o sırada öğrenci olarak tereyağını bile vesikayla alırdık. Hitler Almanya'sında en büyük rağbeti görenler, Almanya'da yaşayan Türkler ve biz Türk öğrencilerdik. Almanya'da bulunduğumuz dönemde, Türkler'e karşı genellikle büyük saygı ve hayranlık vardı. Bu duygular yalnız Birinci Dünya Savaşı'nda iki ülkenin omuz omuza mücadele etmiş olmasından gelmiyor, Hitler'in Atatürk'e duyduğu hayranlığın da buna katkısı oluyordu. Hitler konuşmalarında Atatürk'ten söz açar; Türkiye gibi sanayiden yoksun ve ekonomik açıdan güçsüz bir ülkenin bile Müttefikler'in 'dikta'sına ‘hayır’ demesini bildiğini söylerdi. SANAYİ TARİHİ Hitler bu anlatımlarından kendine politik pay çıkarır ve Almanya için savunduğu düşüncelerin ne kadar doğru olduğunu halka iletmeye çalışırdı. Roosevelt Amerika’sı ve Chicago Üniversitesi... Heidelberg Üniversite’nden kimya diplomamı aldıktan sonra, bir burs yardımıyla Birleşlik Amerika’daki Chicago Üniversitesi’ne gittim. Chicago Üniversitesi’ne o dönemlerde çeşitli nedenlerle çok önem veriliyordu. Öncelikle üniversite doğal bilimlere yön elmiş ve özellikle kimya bölümü ünlü profesörleri yapısında toplamıştı. Sonra da, çok tanınmış bir yüksek öğretim yöneticisi olan Hutchins o sıralarda üniversiteye rektör olarak atanmıştı. Hutchins, Amerikan eğitimine o zamanın yüksek öğrenim düzenini altüst eden yenilikler getirmişti. 1935'te Chicago'ya gittiğim zaman, Cumhurbaşkanı Roosevelt iktidarının daha ilk dönemindeydi. Birleşik Amerika 1930'lar başında tarihinin en büyük ekonomik bunalımı içinde yaşamıştı. Ülke, 1935 yılında iktidara gelen yeni başkandan sorunları ortadan kaldıracak çözümler bekliyordu. Ekonomik bunalım, Amerikalılar'ın önemli bir bölümünü aşırı sola doğru itmişti. Chicago Universitesi'nde, bugün çok yadırganabilecek sloganların ardından gitmek öğrencilerin adeti haline gelmişti. Ben de o dönemde bu akımdan çok etkilenmiştim. Berlin'de Doktora ve Prof. Butenandt... Yeniden 1936 yılında Hitler'in Berlin'ine dönmüştüm. Berlin Üniversitesi'nde önce kimya doktoramı yapacak; sonra da Kaiser Wilhelm Enstitüsü'nde görev alıp teorik bilgilerimi pratikle zenginleştirmeye çalışacaktım. Özellikle 'Atom Çağı'nın dünyaya gelişinde, Kaiser Wilhelm Enstitüsü'nde bunu yaratanların çok yakınında çalışıyordum. Modern biyolojinin ilk düşünürlerinden olan Adolf Butenandt bu alanda pek genç sayılacak bir çağda -daha 30 yaşlarında- profesör olmuş ve Kaiser Wilhelm Enstitüsü'nün Biyokimya Direktörü 45 Eczacıbaşı İlaç Fabrikası’na Üstündağ İlk Harcı Atıyor İlk modern Türk ilaç fabrikasının temelinin atıldığı sırada, Levent ve çevresi daha henüz yerleşilmeye başlanan ıssız bir alandı. 1951 Kasım’ında bir bayram havası içinde yapılan Eczacıbaşı İlaç tesisinin temel atma töreninde, ilk harcı, dönemin Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Dr. Ekrem Hayri Üstündağ atmıştı.. seçilmişti. Butenandt’a 1939'da hormonlar üstündeki çalışmaları için Nobel Ödülü verilmişti. Birçok fakülte arkadaşım gibi ben de, doktoramı verdikten sonra, Butenandt’ın asistanı olarak çalışmak istiyordum. Kendisiyle görüşmek için randevu aldığım zaman bu ünlü kişinin yüzünü daha hiç görmemiş; meslekteki gelişimi ancak yayınlardan izlemiştim. Randevu gün ve saatinde Berlin Dahlem’deki Enstitü’ye girince, ilk rastladığım kişiden Prof. Butenandt’ın bürosunu sormuştum. Koridorda rastladığım çok genç ve alabildiğine yakışıklı beyaz gömlekli kişi, “Buyurun, beni takip edin” dedi, yanıt olarak,... Genç adam önce, ben onun peşinde bir süre koridorda yürüdük. Binanın ikinci bölümündeki merdivenlerden üst kata çıkıp üstünde Prof. Butenandt’ın kartı bulunan odaya geldik. Genç adam vurmaya gerek görmeden kapıyı pervasızca açtı, masanın başına oturdu ve 'Buyurun, anlatın bakalım; ben Butenandt dedi... 1952 yılında İstanbul Üniversitesi Kimya Fakültesi’nde bir konuşma yapmak için Türkiye'ye çağrıldığı zaman kendisiyle buluşmuş ve bu olayı anmıştık. Hoca, kendisinin Butenandt olduğunu öğrendiğim an çehremdeki şoka yakın hayreti anlatırken gülmekten alamıyordu kendini... İstanbul'da başlayan iş yaşamı... Almanya'da yüksek öğrenimimi bitirdikten sonra, İzmir'e dönüp babamın Şifa Eczanesi'nde çalışmam ve Beyler Sokağı'ndaki laboratuvarının sorumluluğunu üstlenmem çok doğaldı. Ne var ki, okul sıralarından beri beni düşündüren olumsuz bir gözlem aklımdan hiç çıkmıyordu. Türkiye'nin ekonomisi kurumlaşma aşamasına daha gelmemişti. Aile varlıkları kuşaktan kuşağa geçmiyor; girişimci bir kişinin başlatmış bulunduğu iş, arkadan gelen kuşağın eline geçince ya kalabalık bir aile içinde dağılıyor, ya da -daha da olumsuzu- yakınlar arasında geçimsizlikler yaratıyordu. İş yaşamıma kurumlaşmanın ülkede yerleşmediği bir ortamda başlıyordum. Düşüncelerimde tasarılar oluşup duruyor; sanayi alanında girişimler planlıyordum. İstanbul'da 1940'lar başlangıcında kurduğum iş yaşamım, üç girişimle başlar. Kronolojik sıraya koymak gerekirse, hepsi aynı dönem içindedir: Kişisel tasarılarımı gerçekleştirmeyi denemek amacıyla İstanbul'a geldiğimde, GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 SANAYİ TARİHİ 46 önce Laleli'deki Günseli Apartmanı'na yerleşmiştim. İkinci Dünya Savaşı'ndan önceki 1930'lu yıllarda balık yağı içmek sağlıklı yaşamın simgesi sayılırdı. Gerçekten, balık yağının sağlık üstünde çok yararları vardı. Ne var ki, balık yağı denen maddenin başlıca kaynağı Norveç'ti. Balık yağı Türkiye'ye fıçılar içinde Norveç'ten getirilirdi. Savaş yılları, her dış üründe olduğu gibi, balık yağının da Türkiye'ye getirilmesini olanaksız duruma sokmuştu. Aslında, balık yağı diye kullanılan kötü kokulu ve itici lezzetli yağ, morina balığından alınma bir karışımdan başka şey değildi. Bunun içinde etkili madde olarak, A ve D vitaminlerinin bulunduğunu biliyorduk. Müstahzarın adı D-Vital'di, fiyatı, 105 kuruştu... Türkiye'de rafine yağ fazlasıyla bulunduğuna göre, küçük paketçikler içinde İngiltere'den getirttiğim kristalize Vitamin D ve Vitamin A'yı, rafine yağ bulunan şişelere koyuyordum. Akşamları apartmanın mutfağında hazırlanan sıvıyı, onar gramlık şişelere dolduruyordum. Böylece elde edilen 'Konsantre Balık Yağları', beşer onar adetlik paketler halinde eczanelere dağıtılırdı. Yunus Kartal'da, Cumhuriyet Türkiye'sinin ilk seramik fabrikasına dönüşen üçüncü girişimin daha karmaşık bir öyküsü vardı. Askeri Gülhane Hastanesi'nde o sıralarda yurt görevimi yapıyordum. Biyokimya öğreniminden gelen bilgilerle, Burhanettin Paşa'nın laboratuvarında, o zaman kıtlığı çekilen ensülin'i yapmıştım. Bu haber oldukça yaygın biçimde basına yansımıştı. İkinci iş de yine öyle başlamıştı. Almanya'da birlikte olduğumuz Dr. Kemal Baran'la çocuk maması yapmak içini ortaklığa giriştik. Çocuk mamasının özünü oluşturan nişastayı krediyle Çubukludaki nişasta fabrikasından alır; oradaki kazanlarda vitaminleri içine karıştırdıktan sonra çuvallara doldurur ve vapurla köprüye taşıtıp Tepebaşı'na naklederdik. Dr. Baran'ın annesinin bodrum katı bedava olunca, fabrika sahibi de nişastayı krediyle verince, bu iş de sıfır sermayeyle başlamış oldu. Gülhane'de Askerlik, Kartal'da tesis... Dönemin esliha müfettişi Rasim Aktoğu Paşa da bunu duymuş. Onun da o sırada elektrolitik bakıra gereksinimi varmış. Teknik alanda çalışmamış bir askerin düşüncesiyle beni çağırdı ve ‘Ensülün olur da, elektrolitik bakır neden olmaz? diyerek, bastırdı emri... Anadolu yakasında bir fabrika yeri aramama yardımcı olması amacıyla, babam, dostu İstanbul Valisi Lütfü Kırdar’a da bir yazı yazmıştı. Kartal’da ilk fabrikayı kuracağım bamya tarlasını 2 bin 500 liraya almıştım. Rasim Paşa, kendi yetkisi içinde olan konularda sözünü tuttu. Ama, fabrika kurmak için gereken ödeneklere gelince, konu o zamanın Milli Müdafaa Vekili Artunkal Paşa tarafından durduruldu, iznim iptal edilerek, Gülhane'ye geri çağrıldım. Elektrolitik bakır üretimi yüzüstü kalınca, karşıma başka bir düşünce çıktı. Seramik üretimi nasıl başladı? Beyoğlu'nda iki züccaciye mağazası sahibi olan Pastellas adındaki bir kişinin, kahve fincanı yapma girişiminde bulunduğunu öğrenmiştim. Savaş yıllarında dışalımlar kesilince, kahve fincanı da bulunmaz olmuştu. Hemen gidip Pastellas'la tanıştım. O bu konuda bilgisini ortaya koyacak, ben de elektrolitik bakır için düşünülen yeri bu işe ayıracaktım. Bu samimi anlaşmadan doğan işbirliği hemen gelişti. Pastellas'la ortaklığı 1951'e kadar sürdürdük. İlk modern Türk ilaç fabrikası... Türkiye Sınai Kalkınma Bankası, 1950 Haziran'ında özel sanayi girişimlerine kaynak sağlamak üzere kurulunca, ben de bir ilaç fabrikası kurmak üzere kredi için ilk başvuranlardan olmuştum. O sırada Galata, Mumhane Caddesi'ndeki Aya Andrea Hanı'nda bulunan beş odalı ilaç imalathanemde, on işçi çalışmaktaydı. İlk Seramik Sağlık Gereçleri Fabrikasında... Kartal Yunus’taki Eczacıbaşı Seramik Fabrikası, bir inşaat şantiyesine dönen Türkiye’de giderek yepyeni işlevleri gerçekleştirecekti. Tesis, hızla gelişen yapı ve konut kesimlerinin sermaik sağlık gereçlerini üretecek ve Cumhuriyet döneminin bu alandaki ilk modern fabrikasını oluşturacaktı. Nejat ve Beyhan Eczacıbaşı, ilk oğulları Bülent Eczacıbaşı’yla birlikte 1958 Ekim’înde tesisleri gezerken sevinç içindeydi. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ İlk işim, bir arsa aramak olmuştu. Uzun araştırma ve görüşmelerden sonra, Zincirlikuyu'dan 500 metre kadar ilerde kurulan Eczacıbaşı İlaç tesislerinin şimdiki yerini metrekaresi 265 kuruştan almıştık. Düzenli ve yoğun çalışmalar sonucu, fabrikayı 11 ayda hazır duruma getirdik. Fabrikanın açılış törenini 23 Kasım 1952’de yaptık. Törene Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Seramik sağlık gereçlerine yöneliş... Kartal'daki seramik tesisinin genişletilmesi de 1957'de gündeme gelmişti. Giderek artan nüfusun ve kentleşmenin, ülkenin konut gereksinimini yoğunlaştırması doğaldı. Seramik sanayisinin yapı sektörüyle en yakın bağlantısı, karo seramik ve sağlık gereçleri alanındaydı. Bu nedenle Eczacıbaşı'nın kuracağı yeni tesisin seramik sağlık gereçlerinde uzmanlaşmasını daha doğru bulmuştum. Sonuçta da öyle oldu. Eczacıbaşı Seramik tesisleri seramik sağlık gereçleri alanında uzmanlaştı. Kartal'da 1966'da yapılan ikinci genişletmeyle kapasite yılda 15 bin tona yükseltildi. Kartal Seramik Fabrikaları'nı, 1977 yılında Bozüyük'te kurulan 20 bin tonluk dört fırınlı seramik tesisi izleyecekti. Eczacıbaşı Holding ve İpek Kağıt... İlaç ve seramik alanlarında çalışan Eczacıbaşı tesisleri, 1960'lı yılların sonuna doğru, o günün ölçüleri içinde gelişmelerini tamamlamış ve yeni kuruluşlar için fon yaratır duruma gelmiş bulunmaktaydılar. O sıralarda kağıt, konserve besin ve ambalaj Sermaye piyasasında öncü: EYH... üretimiyle ilgili bazı planlarımız vardı. Yeni girişimler başlamadan önce, bütün kuruluşları bir 'Holding' altında toplamayı düşündük. Hazirlıklarımız 1969 yılı sonuna kadar sürdü ve Eczacıbaşı Holding, 1970 başında kuruldu. Yeni tasarlanan girişimler içinde ilk devreye giren İpek Kağıt kuruluşu oldu. Kağıt üretimi, uzun yıllar kamu kesiminin elinde kalmıştı. 1960’lı yılların sonuna doğru özel girişimin de kağıt üretimine yatırım yapması uygun bulunmuştu. Kağıdın çeşitli alanlarından biri olan krepli kağıt üretimine girmeyi benimsemiştik. Bu alanın seçimi için çeşitli nedenlerimiz bulunmaktaydı. Öncelikle, krepli kağıdın temizlik ve sağlıkla ilişkisi vardı. Eczacıbaşı, ilaç, seramik sağlık gereçleri gibi yöneldiği belli başlı alanlarda adeta bir “sağlık simgesi” olmuştu. Sonra, krepli kağıt gereksinimi ülkenin kentleşme hızı ölçüsünde artıyor ve özlenen turizm patlamasında da bu sanayi koluna önemli görevler düşüyordu. Eczacıbaşı Holding'in o dönemde Türkiye'ye yeterli bir sağlık kağıtları tesisini meydana getirecek fonları vardı. Teknoloji bulmak da güç olmadı. İpek Kağıt, 1970 yılında Karamürsel tesislerini kendi olanaklarıyla gerçekleştirdi. 1973'te Yakacık'ta kurulan Kaynak Tekniği fabrikasında da yatırım yine Eczacıbaşı Topluluğu'nun kaynaklarıyla gerçekleştirildi. Bilgiyi İsveç'in ünlü Esab kuruluşundan aldık ama tesisi kendi öz varlığımızla kurduk. 1977'de ise Bozüyük'te ikinci 'VitrA' seramik fabrikası kurularak çalışmaya başladı. İlk kuruluşundan itibaren Eczacıbaşı Topluluğu'nun bir gün gelip sermaye piyasasına açılacağını düşünürdüm. 1970'leri bulduğumuz dönemde özel girişimin artık sermaye piyasasına açılması zorunluluğu doğmuştu. O tarihlerde piyasada iki türlü taşınır değer belgesi vardı: Tahvil ve hisse senedi... Bu iki taşınır değerin de kendine göre yatırımcıyı çeken yönleri bulunuyordu ama ayrıca ikisinin de sakıncalı yanları yok değildi. 1974 yılında Eczacıbaşı Topluluğu, tahvilin ve hisse senedinin olumlu yönlerini toplayan ama ikisinin de sakıncalarını ortadan kaldıran bir sistem getirdi. Halka açılma'yı böylece yatırım ortaklığı biçiminde gerçekleştiren ilk kurum Eczacıbaşı Yatırım Holding olmuştu. Topluma dönük uğraşlar... Okul sıralarında ve meslek yaşamımda normal görevler dışında birçok konuyla da ilgilendim. Politika, uğraştığım konular içine girmedi. Hiçbir zaman bir siyasi partiye bağlı olmadım. Hangi parti programını ülkemin yararına gördümse, onun yanlısı oldum. Dışa dönük çalışmalarımda beni neyin yönlendirdiğini tam değerlendiremiyorum. Bu kişisel bir eğilim de olabilir, aile görgüsü de... Babam da ömrü boyunca kendi işi dışındaki konularla ilgilenmişti. Hangi nedenle olursa olsun, kendi dar çevremiz dışına taşıp toplumumuzun sorunlarıyla ilgilenmenin zorunluluğuna inandım. Bir kurumu hiçbir maddi yarar beklemeden meydana getirmek, beni yeni bir tesis kurmuş olmak kadar mutlu kıldı. Bu kişisel bir eğilim de olabilir, aile görgüsü de... Bu eğilimim daha okul sıralarında başlar. Robert Kolejden mezun olacağım 1932 yılında, Dr. Gates de emekliye ayrılıyordu. Dr. Gates, 1903-1932 yılları arasında, çok güç bir dönemde 30 yıl koleje müdürlük yapmıştı. Beş yıl eğitim gördüğüm ve çok yararlandığım bu kurumu bu kadar yıl yöneten Dr. Gates'in özgeçmişini kapsayan bir kitabı hazırlamanın uygun olacağını düşünmüştüm. Sanırım, Dr. Gates'in hayatı epey beğenilmişti. Yine Kolej yıllarımda 'Herald' adında bir dergi çıkarmaya başlamıştım.n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 SANAYİ TARİHİ İstanbul Valisi Ord. Prof. Dr. Fahrettin Kerim Gökay, birçok bakanlar, milletvekilleri, meslekdaşlar ve dostlar katıldılar. Bu kutlama özellikle Celal Bayar ve babam Süleyman Ferit Eczacıbaşı için ayrı bir önem taşıyordu. İzmir’in ilk Türk eczacılarından olan Süleyman Ferit ve yakın arkadaşı Mahmut Celal Bey, daha 1910’ların İzmir’inde geleceğin Türkiye'sini düşünür; sanayisiyle, ticaretiyle, bankacılığıyla uğraş alanlarının bir gün kendi insanımızın elinde olacağına iman ederlerdi. İlk modern Türk ilaç fabrikasının açılış törenine katılan iki arkadaş böylece özlemlerinden birinin daha gerçekleşmiş olduğunu görmenin mutluluğu içindeydiler, o gün... Levent'te 1952 yılında çalışmaya başlayan ilaç fabrikası, dokuma sektörünün ünlü büyük tesisleri dışında, özel girişimin de ilk önemli ve büyük atılımlarından biri olmuştu. Basın ve toplum gereken ilgiyi gösterdi. İlk yıllarda her gruptan insanlar haftada iki kez Türkiye'de ilacın nasıl yapıldığını görmeye geldiler. 47 ÜLKE ARAŞTIRMASI 48 Afrika'nın zengini: GABON Gabon, son yıllarda iktisadi yönden son derece güçlenmiştir. Afrika’da Libya’dan sonra kişi başına düşen milli geliri en yüksek ülke haline gelmiştir. Bu gelişmenin asıl sebebi, Lopez Burnu yakınlarında denizde bulunan petrolle, muhtelif bölgelerde bulunan madenlerin çıkarılıp satılması neticesinde elde edilen dövizin iktisadi kalkınma için harcanmasıdır. Nüfus 1.6 milyon (2012 tahmini) Yüzölçümü 267.667 km2 Başkent Libreville 754.000 (2010) Kişi Başına Düşen Milli Gelir 16.622 Dolar (2012 tahmini) Büyüme Oranı %4,3 (2012 tahmini) Döviz Kuru 1 Euro = 655,96 CFAfr Başlıca Şehirleri Port-Gentil (142.000), Franceville (56.000) Ekonomik Yapı G abon ekonomisi büyük ölçüde petrol, manganez ve orman ürünlerine dayanmaktadır. Zengin doğal kaynaklara sahiptir ve az nüfusu ile Sahra-Altı Afrika ülkelerine kıyasla yüksek kişibaşına düşen gelire sahip ülkeler arasındadır. Gabon’un GSYİH’sı cari fiyatlarla 2010 yılı itibariyle 13 milyar dolar civarındadır. Gabon ekonomisi 2009 yılında petrol fiyatlarının düşüşe geçmesi ve kereste ile manganez fiyatlarının düşük seyretmesi nedeniyle yüzde 1 küçülürken 2010 yılında toparlanma sürecine girmiştir ve yüzde 5 civarında büyümüştür. 2011 ve 2012 yıllarında sırasıyla yüzde 5,5 ve yüzde 3,3 büyüme beklenmektedir. Satın alma gücü paritesine göre kişibaşına gelir yaklaşık 15.000 dolardır. Gabon ekonomisinin dünya ekonomisinden aldığı pay ise yüzde 0,03’dür. Gabon, eski bir Fransız sömürgesi olması nedeniyle Fransa ile ekonomik, politik ve siyasi bağları güçlü HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ bir şekilde devam etmektedir. Gabon’da tarım sektörü, ülkenin GSYİH’sının yüzde 5’den daha fazlasını oluşturmamaktadır. Ekonomide öne çıkan ürün petroldür. Petrol ihracatı, ülke gelirlerinin yaklaşık yüzde 63’ünü, GSYİH’nın ise yüzde 50’den fazlasını oluşturmaktadır. Ekonomi Politikaları Gabon, 2011-2012 döneminde ekonomik büyümeyi hızlandırmak amacı ile bazı planlamalar yapmaktadır. Petrole olan bağımlılığı azaltma ve doğrudan 2011a 2012b 2013b 2014b 2015b 2016b 5.7 4.3 3.4 3.2 3.9 4.0 247.7 245.8 244.2 243.0 245.0 247.0 Brüt endüstriyel büyüme 6.0 4.3 3.0 3.0 3.9 3.7 Tüketici fiyat enflasyonu 1.2 3.3 3.0 3.1 3.0 2.9 Tüketici fiyat enflasyonu (yıl sonu) 1.9 2.6 2.9 3.2 3.0 2.7 Kısa vadeli bankalararası oran 4.3d 4.3 4.3 4.5 4.8 4.8 Hükümet dengesi (GSYİH yüzde) 6.7 7.0 7.3 7.3 5.7 5.7 Mal ihracatı (milyar ABD Doları) 10.9 10.8 10.3 10.7 10.4 11.0 Mal ithalatı (milyar ABD Doları) 3.2 3.5 4.0 4.6 5.3 6.1 Cari işlemler dengesi (milyar ABD Doları) 3.5 3.7 2.9 2.6 1.6 1.3 Cari işlemler dengesi (GSYİH yüzde) 21.6 24.0 19.3 17.1 10.1 7.4 Dış borç (yıl sonu; milyar ABD Doları) 2.7 2.8 2.8 2.8 2.8 2.8 Reel GSYİH büyümesi Petrol üretimi a) Economist İstihbarat Birimi tahminleri b) Economist Intelligence Unit tahminleri. c )Yıllık ve üç aylık veriler d) Gerçekleşen yatırımları ülkeye getirme alanında çalışmalar yapılmaktadır. İşlenmemiş ağaç ürünleri ihracatını yasaklayarak, katma değer eklenmiş ürünlerin ihracatına izin verme alanında çalışmalar yapılmaktadır. Ekonomide Geleceğe Yönelik Beklentiler 2011 ve 2012’de yaklaşık ortalama %5,4 büyüme beklenmekte olup kamu harcamalarının ve kereste ile manganez sekötörlerinin desteği ile 2010 yılında yüzde 6’ya ulaşacaktır. Ayrıca orta vadede büyüme oranı nüfus artış oranın altında kalacaktır. Gabon hükümeti, çeşitliliği arttırmak amacıyla teşvik programı kapsamında belirgin bir şekilde altyapı yatırımlarına yönelmiştir ve petrole bağımlılığı azaltmaya çalışmaktadır. Bunların yanı sıra petrol fiyatlarındaki oynaklık, yaygınlaşan fakirlikle mücadele sürmeye devam edecektir. Ülkenin uzun dönemli sorunu ise; petrol rezervlerinin azalmasından kaynaklanan problemleri hafifletecek finansal kaynakları kullanmasıdır. Bu doğrultuda petrolün bittiği zamana ülkeyi hazırlamak amacıyla, hükümet yıllık büyüme hedefini petrol dışı sektörler için yüzde 5 şeklinde belirlemiştir. Enflasyon 2010 yılındaki ortalama yüzde 1,5’lik fiyat artışından sonra 2011 yılında da fiyat artışlarının devam etmesi beklenmektedir. IMF tahminlerine göre 2011 ve 2012 yıllarında enflasyon GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 ÜLKE ARAŞTIRMASI Temel Ekonomik Göstergeler 49 ÜLKE ARAŞTIRMASI 50 oranının sırasıyla yüzde 2,3 ve yüzde 3,4 şeklinde olucaktır. Bu artışın sebebi daha çok petrol fiyatlarının artması ile birlikte ithalat maliyetlerinin artması ve yüksek elektrik su fiyatlarıdır. başlandı ve Ocak ayında zorunlu tüketim mallarında vergi kesintilerine ve tavan fiyat uygulamasına geçildi. Başkan ayrıca özel sektöre olan uzun dönem borçlanmaları temizlemek istediğini ve bazı ödemeler için yerel bankalara borçlanma yoluna giderek 911 Milyar CFAfr para kaynağı sağlamayı düşündüğünü bildirdi. Para Politikaları Para politikası bölgesel bir Merkez Bankası olan Orta Afrika Ülkeleri Bankası (Banque des Etats de l’Afrique Centrale – BEAC) tarafından belirlenmekte ve yürütülmektedir. Para politikasında öncelik enflasyonun kontrolü ve CFA Frangı’nın Euro’ya endeksli durumunun devam ettirilmesidir. Bankanın bağımsızlığı para politikasının siyasi etkilerden uzak olarak belirlenmesi ve sürüdürülmesinin garantisini oluşturmaktadır. CFA Frangı, 655,96 CFA Frangı = 1 Euro olacak şekilde endekslendiğinden, CFA Frangı’nın dolar karşısındaki değeri, dolar ve Euro arasındaki değişime göre belirlenmektedir. Orta Afrika Ülkeleri Bankası (BAEC), 2009 yılı sonu itibariyle bankaların sermaye yapılarını yeniden düzenlemeyi ayrıca borçlanma oranlarını düşürmeyi amaçlamakta olup bunların yanı sıra istikrarlı ve esnek olan minimum zorunlu rezerv politikasını sürdürmeyi devam edecektir. Döviz Politikaları BAEC’nin müdahele oranları ve şartları 2010 yılında değişmemiş olup ihale faiz oranı yüzde 4,25, repo oranı yüzde 6 ve minimum kredi faiz oranı yüzde 3,25 şeklindedir. Maliye Politikaları Gabon’un cari açığı yüksek petrol gelirleri ile 2012 yılındaki daralmadan önce 2011 yılına kadar artacağı öngörülmektedir. 2011 bütçe taslağına göre 2010 yılında 2,2 trilyon CFAfr (4.4 milyar dolar) olan harcama artarak 2,37 trilyon CFAfr olması beklenmektedir. Buğday fiyatlarının yüksekliği nedeniyle, Ekim ayında ekmek yardımı yapılmaya Bölgesel merkez bankası olan Orta Afrika Ülkeleri Bankası tarafından çıkarılan ve CEMAC üyesi ülkelerin ortak para birimi olan CFA Frangı, Fransa ile ile yapılan özel anlaşmalar sonucu Euro’ya sabitlenerek konvörtıble hale getirilmiştir. CFA’nın konvertibilitesi ve istikrarı Fransız Hazinesi garantisinde bulunmaktadır. Buna karşılık Orta Afrika Ülkeleri Bankası döviz rezervlerinin minimum yüzde 50’sini Euro olarak tutmaktadır. Ayrıca, CFA Frangı’nın istikrarı sıkı para ve kredi disiplini ile sağlanmaktadır. FCA Frangı en son 1994 yılında yüzde 50 oranında devalue edilmiştir. CEMAC dışına yapılacak tüm para transferleri, yerleşik firmaların yurtdışından aldıkları krediler de dahil olmak üzere, beyan edilmek zorunda olup, istatistiki amaçlı özel kontrol önlemlerine tabi bulunmaktadır. 5 milyon CFA Frangı’nı aşan transferler Orta Afrika Ülkeleri Bankası tafarından yetkilendirilmiş bir banka aracılığı ile gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca ithalat sırasında, karşılığı 100 milyon CFA Frangı’nı aşan döviz ödemelerinde gerekli dökümanların otoritelere sunulması gerekmektedir. 100 milyon CFA Frangı’nı aşan tüm doğrudan yabancı yatırımların önceden Finans Bakanlığı’na bildirilmesi gerekmektedir. Yabancı işçiler, kazançlarının bir bölümünü düzenli olarak CEMAC dışına aktarmak için otoritelere başvuru yapabilirler. Bu durumdaki bir çalışan net maaşının en fazla yüzde 20’sini CEMAC dışına aktarabilir. Ailesi veya bakmakla yükümlü oldukları CEMAC dışında ise, çalışan, net kazancının yüzde 50’sine kadarını dışarı çıkarma izni alabilmektedir. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ ÜLKE ARAŞTIRMASI Hayat Standardı ve İşsizlik Her ne kadar gelir dağılımı büyük ölçüde eşit dağılmamış olsa da ülke, kişibaşına düşen gelir sıralamasında yukarılarda yer almaktadır. Bu nedenle, değerlendirmelerde sadece kişibaşına düşen geliri dikkate almak gerçek durumu görmede yanıltıcı olacaktır. Zengin kesimi oluşturan yüzde 20’lik nüfus ülke gelirinin yüzde 90’ını almaktadır. Yapılan istatistiklere göre yaklaşık olarak ülke nüfusunun üçte birini oluşturan fakir kesimin yüzde 27’si ise işsizdir. 51 Sağlık hizmetleri eğitimden sonra gelen ikinci büyük sorun olup mahalli polikinliklerin ve tıbbi tedavi kapasitesinin ivedilikle arttırılması gerekmektedir. Güvenli içme suyu ve elektrik temini başlıca problemlerinden biridir. Devlet kurumu her iki ihtiyacı karşılamaya yönelik yeniden yapılandırma faaliyetleri sürdürmektedir. Ayrıca devlet sektörde düzenleyici bir rol üstlenmeketdir. 2010 yılı insani gelişmişlik indeksi sıralamasına göre Sahra Altı Afrika ülkelerinde 0,648 oranla 2. sırada yer alırken, 169 ülke içinde 93. sırada yer almaktadır. İnsani gelişmişlik indeksi sıralaması kişibaşına dayalı sıralamayla uyuşmamaktadır. Ortalama yaşam süresi 1980 yılında 54,5 yıl iken bu rakam 2010 yılında 61,3’e ve ortalama öğrenim süresi ise 2,3 yıldan 7,5 yıla yükselmiştir. Bölgesel Eğilimler Orta Afrika Ekonomik ve Para Birliği (CEMAC): Mart 1994’te Kamerun, Orta ülkeler arasındaki entegrasyonun tam sağlanamaması, gümrüklerdeki keyfi uygulamalar, yerel otoritelerin ortak ekonomik oluşuma direnç göstermeleri de mal, hizmet ve kişilerin dolaşımında büyük engeller oluşturmaktadır. Afrika Cumhuriyeti, Çad, Kongo, Ekvator Ginesi ve Gabon tarafından kurulmuştur. Merkezi, Orta Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Bangui’dedir. CEMAC’ın temel amacı üye ülkeler arasında mal, hizmet, sermaye ve kişilerin serbest dolaşımına dayalı bir tek pazarın yaratılmasıdır. Bu amaçla tek para birimine geçilmiş ve CFA Frangı para birimi olarak kabul edilmiştir. 1 Ocak 1999 itibarıyla CFA Frangı, 655,96 CFA Frangı = 1 Euro olacak şekilde Euro’ya sabitlenmiştir. Birlik içerisindeki ticari ilişkiler hali hazırda beklenen seviyeden çok uzaktır. Birliğin toplam ithalatının sadece yüzde 2 kadarı, toplam ihracatının ise yüzde 1’i kadarı bölge içerisinde gerçekleştirilmektedir. Birlik içerisinde ticaretin gelişememesinde, ülke ekonomilerinin birbirlerini tamamlayacak yapıdan yoksun olmaları yanında, CEMAC birlik dışından gerçekleştirilen ithalata ortak gümrük tarifesi uygulamaktadır. Ortak gümrük tarifesi 4 farklı kategoride uygulanmaktadır. İlaç ve gübre gibi temel ihtiyaç maddelerine yüzde 5; makine, traktör, buğday vb. ürünlerin yer aldığı ikinci kategorideki ürünlere yüzde10; malt, işlenmiş kauçuk gibi aramallara yüzde 20; gıda maddeleri, kozmetik ürünleri, içkiler, elektrikli ev aletleri gibi tüketim mallarına ise yüzde 30 gümrük vergisi uygulanmaktadır. Afrika Birliği (AU): Afrika Birliği 2002’de kurulmuş olup, 52 ülke üyedir. Avrupa Birliği’ne benzer yapısı ve hedefleri vardır. Gine’nin ülkedeki darbe nedeniyle, Madagaskar’ın ise ülkedeki politik kriz nedeniyle üyelikleri durdurulmuştur. Eritre de Somali’deki Radikal İslamcılara destek verdikleri söylentileri üzerine AU’nun Birleşmiş Milletler’e tedbir alma çağrısı üzerine kendi üyeliğini askıya almıştır. Birliğe ilişkin önemli kararlar yılda iki defa yapılan genel toplantılarda alınmaktadur. Sekreteryası Etiyopya’nın başkenti Addis Ababa’dadır.n GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 GOSB’UN RENKLERİ 52 GOSB Havuz, GOSB katılımcıları için bir buluşma noktası... GOSB Havuz alanında; 315m2 büyüklüğünde yüzme havuzu, 16 m2 büyüklüğünde çocuk havuzu, 950 m2 güneşlenme terası, 550 m2 teras cafe ile soyunma odaları, wc/duşların yer aldığı 275 m2 büyüklüğünde bir hizmet binası da yer alıyor. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ GOSB’UN RENKLERİ 53 GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 Sim kartların boyutu değişiyor TEKNOLOJİ 54 Yeni SIM kart standardı nano-SIM'de son karar verildi. Avrupa Telekomünikasyon Standartları Enstitüsü (ETSI) Apple'ın tasarımını seçti. Kaybedenler ise Nokia, Motorola ve RIM oldu. Apple geçtiğimiz yılın Mayıs ayında ETSI'ye daha küçük bir SIM kartının standart olarak kabul edilmesi yönünde bir plan sunmuştu. Darphane hizmetleri ve güvenli kart üretimi alanlarında çalışan Münih kökenli Giesecke & Devrient tarafından üretilmesi planlanan kart, Alman şirketin web sitesine göre 12,3 x 8,8 x 0,67 mm. ölçülerinde olacak. Bu da yeni standardın micro-SIM'lerden yüzde 40 daha küçük olması anlamına geliyor. Akıllı telefon kullanımı arttı Mobil internet kullanımındaki hızlı büyüme, reklam piyasasında da ‘mobil reklam’ adı altında yeni ve hızla büyüyen bir alan yarattı. Akıllı telefonu ve tablet bilgisayar kullanıcılarının, kullandıkları uygulamalarda karşılaştıkları reklamlar, 25 milyon liralık mobil reklam pazarı yarattı. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) raporuna göre 2009 yılında 7.1 milyon olan mobil internet kullanıcı sayısı, 2012 yılında ortalama 5 katına çıkarak 34.9 milyona yükseldi. Windows 8 sıradışı özellikleriyle şaşırtıyor Microsoft'un işletim sistemlerinin son üyesi Windows 8'in detayları ortaya çıktı. Özellikle bir önceki sürüm olan Win 7 ile -Vista'daki şikayetleri dikkate alan Microsoft, kullanıcıların beğenisini kazanacak özelliklerle piyasaya çıkıyor. Microsoft, Windows'u sadece bilgisayarlara göre değil, tablet bilgisayarlarla mükemmel bir uyum kuracak şekilde tasarladı. Windows 8, alışılageldik Windows işletim sistemlerinden çok farklı özellikleri ile dikkat çekiyor. Windows Phone‘da olduğu gibi Windows 8'de de START menüsünü artık yok. HAZİRAN-TEMMUZ 2012 I GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ Quattro’nun mucidinden Audi e-bike! Audi’nin Almanya’daki üretim merkezi Ingolstadt mühendisleri tarafından geliştirilen konsept Audi e-bike, ultra hafiflik, e-tron elektrik motoru teknolojisi ve connect bilişim teknolojisi gibi markanın üç büyük tasarım felsefesini buluşturuyor. Telefonlarda ful HD oluyor 5 inç boyunda Full HD 1920 x 1080p çözünürlüğe sahip yeni ekran paneli yolda. 440 ppi değerindeki ekran, AHIPS teknolojisi ile üretiliyor. Bu da geniş görüntü açısı ve hızlı tepkime anlamına geliyor. Yani ekran çözünürlüğünün yanında daha başarılı görüş açısı ve hız sunuyor. 2012'nin ikinci yarıyılında piyasaya çıkabilecek olan ekran panelini kullanan cihazlar ne zaman çıkar merak konusu. USB’den çalışan monitör Philips 221S3UCB/00 USB monitör, 21,5 inç büyüklüğünde LCD ekrana sahip. Güç ve dijital görüntü alımını tek bir USB 2.0 kablosuyla gerçekleştirebiliyor. Philips USB monitör böylece ekstra bir prize gerek duymadan ve kablo kalabalığına neden olmadan rahatlıkla kullanılabiliyor. Türk bilim adamlarından büyük buluş Türk Bilim Adamlarının buluşu sayesinde vücudunda implant, stent, kalp ve beyin pili taşıyanlar artık emara (MR) girebilecek. Ulusal Manyetik Rezonans Araştırma Merkezi (UMRAM) yöneticisi Prof. Dr. Ergin Atalar, ''Kalp ve beyin pilleri nasıl değiştirilirse emar (MR) cihazına girebilir'' sorusundan hareketle kalp ve beyin pillerinin MR uyumluluğunu araştırdıklarını söyledi. TEMMUZ 2012 TARİH FUARIN ADI KONUSU BAŞLICA ÜRÜN HİZMET GRUPLARI 4 Tem 12 8 Tem 12 20. Malatya Fuarı Sanayi ve Ticaret Ürünleri Elektrikli Ev Eşyaları, Dayanıklı Tüketim Malları, İnşaat Malzemeleri, Banyo, Mutfak, Seramik, Nalburiye, Hırdavat, Sanayi Ürünleri, Ticaret Malları Malatya Belediyesi Fuarcılık Hizmet. Kültür ve Sanat Etkinlik. Tic. A.Ş.-Malatya YER 4 Tem 12 8 Tem 12 9. Çorum Sanayi, Ticaret ve İstihdam Fuarı Sanayi ve Ticaret Ürünleri Tekstil, Hazır Giyim, Gıda, Kozmetik, Züccaciye, Kitap, Kırtasiye, Dayanıklı Tüketim, Takı, Reklam, Mobilya, İnşaat Tureks Uluslar arası Fuarcılık Ltd. Şti.-Çorum 4 Tem 12 8 Tem 12 YAPITECH 2012 11.Uluslararası Yapı Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı Yapı Ürünleri ve Teknolojileri İnşaat Malzemeleri, Banyo, Mutfak, Seramik, Nalburiye, Hırdavat, Tesisat ADG Fuarcılık Ltd. Şti. Trabzon AĞUSTOS 2012 TARİH FUARIN ADI KONUSU BAŞLICA ÜRÜN HİZMET GRUPLARI YER 25 Ağu 12 30 Ağu 12 17. Afyonkarahisar Zafer Fuarı Ticaret ve Sanayi Gıda, İnşaat, Tarım, Mobilya, Tekstil, Otomotiv ART Fuar Org.Tic Ltd.Şti. Afyonkarahisar 25 Ağu 12 30 Ağu 12 5. Tarımtech 2012 Traktör ve Ekipmanları Traktör ve Ekipmanları Renkli Fuarcılık Ltd. Şti. Tekirdağ 25 Ağu 12 1 Eylül 12 Konya Tohum 2012 2.Tohumculuk Fidancılık, Bahçe Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama, Gübreleme ve Ekipmanları Fuarı Tohumculuk, Fidancılık, Bahçe Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama, Gübreleme, ve Ekipmanları Tohumculuk, Fidancılık, Bahçe Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama, Gübreleme ve Ekipmanları Tüyap Konya Fuarcılık A.Ş.-Konya 29 Ağu 12 2 Eylül 12 32. International Bodrum Yacht Show 2012 Yatçılık ve Yat Ekipmanları Yelkenli ve Motor Yatlar, Katamaranlar, Kabin Cruıser’lar, Yat Aksesuarları, Dıştan ve İçten Takma Deniz Motorları, Sürat Tekneleri, Şişme Botlar İnterteks Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Muğla 31 Ağu 12 9 Eylül 12 81. İzmir Enternasyonal Fuarı Genel Ticaret Sağlık, Gıda, Otomotiv, Ticari Araç, İş Makineleri, Genel Makine, Mobilya, Finans İletişim Teknolojileri ve Telekomünikasyon İZFAŞ İzmir Fuarcılık Hizmet. Kültür ve Sanat İşleri. Tic.A.Ş - İzmir TARİH FUARIN ADI KONUSU BAŞLICA ÜRÜN HİZMET GRUPLARI 5 Eylül 12 9 Eylül 12 Afyonkarahisar Otomobil, Ticari Araçlar ve Yan Sanayi Fuarı Ticaret ve Sanayi Gıda, İnşaat, Tarım, Mobilya, Tekstil, Otomotiv ART Fuar Org.Tic Ltd.Şti. Afyonkarahisar 25 Ağu 12 30 Ağu 12 5. Tarımtech 2012 Traktör ve Ekipmanları Traktör ve Ekipmanları Renkli Fuarcılık Ltd. Şti. Tekirdağ 25 Ağu 12 1 Eylül 12 Konya Tohum 2012 2.Tohumculuk Fidancılık, Bahçe Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama, Gübreleme ve Ekipmanları Fuarı Tohumculuk, Fidancılık, Bahçe Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama, Gübreleme, ve Ekipmanları Tohumculuk, Fidancılık, Bahçe Bitkileri, Zirai Mücadele, Sulama, Gübreleme ve Ekipmanları Tüyap Konya Fuarcılık A.Ş.-Konya 29 Ağu 12 2 Eylül 12 32. International Bodrum Yacht Show 2012 Yatçılık ve Yat Ekipmanları Yelkenli ve Motor Yatlar, Katamaranlar, Kabin Cruıser’lar, Yat Aksesuarları, Dıştan ve İçten Takma Deniz Motorları, Sürat Tekneleri, Şişme Botlar İnterteks Uluslararası Fuarcılık A.Ş. Muğla 31 Ağu 12 9 Eylül 12 81. İzmir Enternasyonal Fuarı Genel Ticaret Sağlık, Gıda, Otomotiv, Ticari Araç, İş Makineleri, Genel Makine, Mobilya, Finans İletişim Teknolojileri ve Telekomünikasyon İZFAŞ İzmir Fuarcılık Hizmet. Kültür ve Sanat İşleri. Tic.A.Ş - İzmir 5 Eylül 12 9 Eylül 12 Afyonkarahisar Otomobil, Ticari Araçlar ve Yan Sanayi Fuarı Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet, LPG Sisteemnleri, Yan Sanayi Otomobil, Ticari Araçlar, Motosiklet, Bisiklet ve Aksesuarları, Yedek Parça, Oto Müzik Sistemleri, Modifiye, Garaj ve Servis Ekipmanları ART Fuar Org.Tic Ltd.Şti. Afyonkarahisar 6 Eylül 12 9 Eylül 12 Agrotec’2012 16.Uluslararası Tarım ve Tarım Teknolojileri Fuarı Tarım Makine ve Ekipmanları Tarım Makinaları, Zirai İlaçlar, Hayvancılık ve Sera Ekipmanları İnfo Uluslararası Fuar Tan. Org. A.Ş. Ankara 6 Eylül 12 9 Eylül 12 All Green Expo 2012 Yeşil Ekonomi ve Enerji Verimliliği Fuarı Çevreye Duyarlı Ürünler ve Enerji Verimliliği Enerji ve Çevreye Duyarlı Ürünler Yeşil Ekonomi İstanbul Fuarcılık A.Ş. İstanbul 6 Eylül 12 9 Eylül 12 Gıda 2012 Worldfood İstanbul 20.Uluslararası Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Fuarı Gıda Ürünleri ve Teknolojileri Süt, Et, Şekerleme, Konserve, Çay Ve Kahve, Organik, Deniz Ürünleri, Dondurulmuş ve Hazır Gıda, Gıda Katkı Maddeleri, İçecekler, Yağlar, Bakliyat, Baharat E Uluslararası Fuar ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş. İstanbul 6 Eylül 12 9 Eylül 12 IPACK 2012 27.Uluslararası Ambalaj, Paketleme ve Gıda İşleme Sistemleri Fuarı Ambalaj, Paketleme ve Gıda İşleme Sistemleri Ambalaj ve Makineleri, Paketleme, Etiketleme, Kolileme, Dolum, Streç Ambalaj, Paketleme Makineleri, Cam Ambalajlar, Plastik Çemberler Ve Makineleri E Uluslararası Fuar ve Tanıtım Hizmetleri A.Ş. İstanbul EYLÜL 2012 YER GEBZE ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ SANAYİCİLERİ DERNEĞİ I HAZİRAN-TEMMUZ 2012 FUARLAR TAKVİMİ Yurt İçi Fuar Takvimi 55