EBSO HABER MART 2009 - Ege Bölgesi Sanayi Odası
Transkript
EBSO HABER MART 2009 - Ege Bölgesi Sanayi Odası
MART 2009 YIL: 25 SAYI: 298 martgündemi BAŞYAZI....................................................................................................... 3 SAHİBİ Ege Bölgesi Sanayi Odası Adına Yönetim Kurulu Başkanı ÖNERİLERİMİZ KISMEN KABUL GÖRDÜ......................................................... 4 Ender YORGANCILAR ACİL EYLEM PLANI......................................................................................... 8 SORUMLU MÜDÜR İZMİR’E YÖNELİK BEKLENTİLERİMİZ.............................................................. 12 Mustafa KALYONCU (Genel Sekreter) YAYIN İCRA KOMİTESİ Ender YORGANCILAR Bayram TALAY Berkay ESKİNAZİ Mustafa KALYONCU YAYIN SORUMLUSU Mehmet Ali SÜTLÜ YÖNETİM YERİ Ege Bölgesi Sanayi Odası Cumhuriyet Bulvarı No: 63 İZMİR Tel. : 0232 441 09 09 Faks : 0232 425 36 35 e-posta : ebsohaber@ebso.org.tr BASKI TÜKELMAT A.Ş. 1571 Sokak No: 16 Çınarlı / İZMİR Tel. : 0232 461 96 42 Faks : 0232 461 96 46 Ebsohaber, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın Aylık Yayın Organıdır. Ebsohaber’de yayınlanan yazılar kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir. Ebsohaber’de yeralan yazılar aksi belirtilmedikçe EBSO’nun resmi görüşünü yansıtmaz. İmzalı yazılarda belirtilen görüşler sadece yazarlarına aittir. 5000 adet basılmıştır. Baskı Tarihi: 30 Mart 2009 ÜRETİME TEŞVİK İSTİYORUZ......................................................................... 15 KRİZE KARŞI 3 AYLIK PAKET........................................................................ 16 YORGANCILAR: PAKET GÜZEL AMA DEVAMI GELMELİ................................ 18 KRİZİN MALİYETİ 2. DÜNYA SAVAŞI’NI DÖRDE KATLADI............................. 20 FABRİKALAR KAPANDI SANAYİ ÜRETİMİ REKOR DÜŞÜŞ YAŞADI................. 22 İZMİR’DE İŞSİZLİKLE MÜCADELEYE 15 MİLYON LİRA..................................... 26 KRİZ ORTAMINDA YALIN DÜŞÜNCE ZAMANI............................................. 29 TOPARLANMA 2010’UN İKİNCİ YARISINDA................................................ 30 KALKINMA AJANSLARI KALKINDIRMALI...................................................... 34 İZMİRLİ KOBİ’LERE İNOVASYON EĞİTİMİ..................................................... 35 EBSO’NUN İŞBİRLİĞİ ZİYARETLERİ................................................................ 36 FABRİKALAR ÇALIŞIRSA VERGİ GELİRLERİ ARTAR.......................................... 39 ALMANLARA EKONOMİK İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI............................................... 40 KRİZDE ÖNCELİK EKONOMİ OLMALI........................................................... 42 MİLLİ SAVUNMA BAKANI’NDAN EBSO’YA TEBRİK ZİYARETİ........................ 43 İZMİR MİLANO VE PARİS’E KAFA TUTACAK................................................. 44 MARBLE KRİZE MEYDAN OKUYOR.............................................................. 45 BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ.............................................................................. 48 7 YILDIZLI ENDÜSTRİ KENTİ: ALOSBİ............................................................ 54 YORGANCILAR: EKONOMİ CANLANDIRILMALI........................................... 60 SANAYİCİNİN GÜNDEMİ SEKTÖRLER VE EKONOMİ.................................... 63 KADINLARIN YAŞAMA KATABİLECEKLERİ …VE TEŞEKKÜRLER EBSO............. 70 OSMAN KİBAR’A ANLAMLI ANMA............................................................. 74 BAŞYAZI Türkiye’nin kaybetme ve gecikmeye tahammülü yok Değerli üyelerimiz; Başarılı geçen bir seçimin ardından 19 Şubat 2009 tarihi itibari ile görevimize başladık. EBSOHaber’de sizlerle bu ilk buluşmamız olması vesileyle, seçim zamanı oy kullanan tüm üyelerimize bir kez daha buradan teşekkür ediyoruz. Yönetim Kurulu olarak 2009-2012 dönemi boyunca; 144 Meclis Üyemizle, Meslek Komitesi’ne seçilen 355 arkadaşımızla, Genel Sekreterimizle ve personelimizle uyum içerisinde Odamıza hizmet etmeye talip olduk. 4 yıl boyunca, çözüm odaklı, uzlaşmacı, ulaşılabilir ve eşit mesafede yönetim modeli uygulayacağımızdan şüpheniz olmasın. Sizlerin de aktif katılımları ile, komitelerimizin ve meclisimizin verimli çalışmaları neticesinde sanayiciye hizmet prensibini amaç edindik. Sizleri bilinçlendirmeye yönelik özel seçilmiş eğitimlerimizden, e-oda projemize, kriz sürecinde sizlere sağlayacağımız desteklere kadar bir çok konuda ciddi çalışmalar içerisindeyiz. Web sayfamızdan her türlü uluslararası finansla ilgili bilgilere ve devlet desteklerine ulaşabilmenizi sağladık. Meslek Komitesi Üyelerimiz için açtığımız özel e-posta adresleri ile 365 gün bize ulaşmalarını ve sektörleri ile ilgili her türlü sorunu bizlerle paylaşmalarına imkan tanıdık. Sorunlarını bizlerle paylaşan üyelerimizin her zaman yanında olacağız ve gerekli merciler nezdinde de girişimlerimizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu amaçla da, 4 yıllık çalışma dönemimiz boyunca Ankara’yı ikinci evimiz görerek, sorunlarınızın takipçisi olacağız. Bu yönde yapmış olduğumuz ilk Ankara ziyaretimizde Bakanlarımıza takdim ettiğimiz dosyada, yaşanan kriz sürecinde reel sektöre destek verilmesine ilişkin “Acil Eylem Planı yürürlüğe girmelidir” dedik ve 11 başlık altında sorunlarımızı, çözüm yollarını aktardık. Son açıklanan pakette önerilerimizin bazılarına cevap bulmaktan dolayı büyük memnuniyet duymakla birlikte, bundan sonraki önerilerin üretime ve istihdama dönük olmasını temenni ediyoruz. Bugün sanayi üretim endeksi yüzde 21’e düşmüş, kapasite kullanım oranı yüzde 80’lerden yüzde 63’lere inmişken, elektrik tüketiminden doğalgaz tüketimine kadar sanayideki gerileme de devam etmektedir. Avrupa’nın çekindiği gençlerimiz sokaklarda işsiz gezmekte, güven ortamı sağlanamamakta ve süreç belirsizliğini korumaktadır. Böyle bir tabloda beklentileri kısa sürede olumluya çevirmek de kolay olamayacaktır. Tek endişemiz, sanayisi gerileyen bir ekonominin kalkınma hedeflerinden her geçen gün daha çok uzaklaşacak olmasıdır. Kalkınma hedeflerinden uzaklaşan ülkelerin kazanımlarını tekrar elde etmesi belki de yıllarını alacaktır. Küresel piyasalarda yerini almış, hedefleri ve hayalleri olan bir Türkiye’nin yıllarını kaybetme lüksü bulunmamaktadır. Tüm yetkili mercilerin, bu sorumluluk içerisinde hareket etmesi ve artık parça parça değil bütün halinde sanayiye yönelik acil eylem planının uygulamaya geçirilmesi zaruridir. Bundan sonraki aylarda yapılmayanları değil, yapılmış olanların etkin sonuçlarını konuşuyor olmayı ümit ediyoruz. ebsohaber 3 mart 2009 Ender YORGANCILAR Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı KAPAK Önerilerimiz kısmen kabul gördü Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, hazırladıkları Acil Eylem Planı’nda gündeme getirdikleri önerilerin bir kısmının kabul görerek hükümetin piyasaların açılmasına yönelik aldığı önlemler arasında yeraldığını söyledi. Yorgancılar, yeni yönetim olarak 6 Mart 2009 Cuma günü gerçekleştirdikleri ilk Ankara ziyaretlerinde Devlet Bakanı Mehmet Aydın, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ile görüşmelerini ve EBSO olarak hazırladıkları “Acil Eylem Planı” dosyasını kamuoyu ile paylaştı. Görüşmelerde ana gündem maddesinin küresel kriz olduğunu dile getiren Yorgancılar, gerçekleştirdikleri üç ziyarette de kendi tespitlerinin ortak olduğunu gördüklerini, ekonomik kararlarda gecikme olduğunu görüşmelerde dile getirildiğini söyledi. EBSO Sanayiciler Kulübü’nde basın toplantısı düzenleyen Ender Yorgancılar, sanayicinin sıkıntısının giderek arttığını, geleceğe dair belirsizlik ve karamsarlığın yaşandığını, iş hacminde yüzde 23’lük bir azalmanın gerçekleştiğini, ancak bütün bunlara rağmen ülkede önceliğin ekonomi değil yerel seçimler olduğunu anlattı. Üretimdeki düşüşün son derece büyük sıkıntı yarattığını, tedbir alınmazsa rakamların daha da düşeceğini, işsizliğin buna paralel arttığını ifade eden Yorgancılar, şunları kaydetti: “Ancak ekonomi ile ilgili bakanın bunları doğru bir şekilde değerlendirmediğini görüyoruz. Mehmet Şimşek, işçi çıkarmaların önüne ge- • EBSO yönetiminin Ankara ziyaretlerinde ilettiği dosyanın içerdiği ve istihdamın korunması ve üretimin kesilmemesi yönünde kalıcı çözümleri barındıran 11 başlığının şu şekilde sıralandığı bildirildi: • 2009 yılı için ‘’Acil Eylem Planı’’nın vakit kaybetmeden yürürlüğe girmesi. • Dış borcu artan ve krizle birlikte geri ödeme kabiliyeti azalan reel sektörün borcunun risk oluşturması nedeniyle önlem alınması. • Yıllardır kronik sorunumuz olan ve giderek artan işsizlik sorununa kalıcı çözüm bulunması. • İhracata yönelik ve istihdam yaratan projelere özel teşvik uygulamalarının getirilmesi. • Büyümede sürekliliğin sağlanması. • Krizle birlikte belirginleşen ekonomik durgunluk ve yatırımların ertelenmesinin önüne geçilmesi. • Sektörel teşvik sisteminin benimsenmesi. • Üretimin pahalanmasına vesile olan enerji maliyetlerinin düşürülmesi. • KOBİ’lerin finansman sıkıntısını giderebilecek, KOBİ bakanlığı ve KOBİ Bankası kurulması. • Dünyadaki likit bolluğunun sona ermesi ve krizin derinleşmesi ile nakit akışını durduran finansal sorunlara acilen çözüm getirilmesi. • Krizi avantaja çevirebilecek yerli üretimi ve yerli tüketimi teşvik edici mekanizmaların harekete geçirilmesi. İzmir’in başlıkları Dosyada İzmir’e yönelik sunulan çözüm önerileri ise şöyle yer aldı: • Yazılım üretimi ve geliştirme konusunda stratejik üs olma potansiyeli taşıyan İzmir’de Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne destek verilmesi. • Deniz trafiği açısından aktif bir konumda olan İzmir’e tersane ve gemi söküm için yer tahsisi. • Tahtalı Havzası ile ilgili izin yönetmeliğinin yeniden değerlendirilmesi. • Ödemiş OSB’nin mali sıkıntısına çözüm getirilmesi. • Doğalgazdan OSB’lerin yeniden pay alması. • Gediz A.Ş’nin 3’ncü şahısların hattından başka bir kurum ya da kişiye hat vermesinin sağlanması. • Yarım kalan alt yapı yatırımlarının tamamlanması. • Kuzey Ege Çandarlı Limanı’nın 2015 yılına kadar hizmete girmesi. Kıyı Master Planı yapılması. • İzmir’e yeni bir havaalanı yapılması. • Başlanan EXPO projelerinin devam etmesi. • İzmir’de bir Mega Müze’nin yapılması, sağlık ve kruvaziyer turizminin geliştirilmesi. Serbest Bölgelere ihtiyaç duyulan teşviklerin sağlanması. KAPAK çildiğini söylüyor. İşsizlik oranı 9,2’den 12,5’e çıkmış durumda. ‘Enflasyon düştü’ diyor, bu durum satın almaların neredeyse sıfır noktasına gelmesinden kaynaklanıyor. İmalatta az da olsa yükseliş olduğunu söylüyor, TÜİK’in açıkladığı rakamlar üretimin bütün kalemlerde düştüğünü gösteriyor. Sayın bakanın söyledikleri gerçeklerle tutmuyor. Seçim ortamında olunduğu için ekonomi ile ilgili kararlar uygulanmıyor. Öncelikle bu bakış açısının değişmesi gerekiyor, sayın Bakanın ‘üretim iyi, işsizlik artmıyor’ sözleri sanayiciyi ciddiye almadığının göstergesidir.” Yorgancılar, ihracatımız bu rakamlarla giderse 84,5 milyar dolara gerileyeceğini, yüksek ihracat rakamlarının kur 1,20 ile 1,30 arasındayken yakalandığını, bugün dolar 1,80’lere ulaşmasına rağmen bu durumun ihracatçıya bir faydasının olmadığını dile getirdi. Ekonomik istikrar kötüye gidiyor Sanayici için önemli olan iki noktanın siyasi ve ekonomik istikrar olduğunu, siyasi istikrarın devam ettiğini, ancak ekonomik istikrarın her geçen gün kötüye gittiğini anlatan Yorgancılar, “Krizle ilgili gerekli önlemler acil olarak alınmazsa daha kötü senaryolarla karşılaşacağız” dedi. Ender Yorgancılar, işsizliğin yoksulluğu getirdiğini, bu ebsohaber 6 nedenle mutlaka yurt içinde satın alma gücünün artırılması ve iç talebin canlandırılması gerektiğini, bu kapsamda kredi kartı, bireysel kredi gibi borçların yeniden yapılandırılması gerektiğini vurgulayarak, “Sosyal patlama başlamadı. Tanrı nasip etmesin, ama sokaktaki aç insan her şeyi yapar” diye konuştu. Yerli sermaye ürünlerinin daha fazla kullanılması için ithalatın belli bir sistematiğe oturtulması gerektiğine işaret eden Yorgancılar, yerli malının tüm ihalelerde kullanılmasının sağlanmasını istedi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, gelişmiş ülkelerdeki sıcak paranın ülkeye çekilmesi ve yatırıma dönüşmesi için teşvik programı uygulanmasının şart olduğunu, özellikle de turizm sektörüne yatırımın artması gerektiğinin altını çizdi. Ekonomik tedbirlerde gecikilirse Türkiye’nin dünyanın en büyük 17’nci büyük ekonomisi olma konumundan daha alt sıralara gerileyeceğini kaydetti. Ender Yorgancılar, “IMF ile anlaşmanın bir an önce yapılması gerekiyor. Bu belirsizliğin ortadan kalkması lazım” dedi. Yorgancılar, ekonomik durumun 2009’da düzelmesini beklemediklerini, önümüzdeki süreçte Uzak Doğu’da ve Doğu Avrupa bölgesi ülkelerinden birinde iki dalganın daha yaşanabileceği ve bu iki dalganın Türkiye’yi de etkileyeceği öngörüsünde bulundu. mart 2009 KAPAK Acil Eylem Planı zam an kay bet me den yür ürlü ğe Türkiye ekonomisinin son altı yılda yakaladığı istikrarlı büyüme trendinde, Türkiye sanayisinin ekonomide yarattığı katma değerin payı oldukça büyüktür. Reel sektördeki erozyon krizle birlikte artış göstermiş olup, sanayi sektörüne yönelik bir acil eylem planının hazırlanmaması ekonomide geri dönülemeyecek maliyetlere neden olabilecektir. Son yıllarda sanayi üretimindeki istikrarsızlık, giderek yükselen cari açık, büyüyen kayıt dışı sektör ve yarattığı haksız rekabet, başta enerji ve işgücü olmak üzere yüksek girdi maliyetleri nedeniyle hızla azalan rekabet gücü, döviz cinsinden özel sektör borçlanması gibi yapısal sorunlar yaşayan Türk ekonomisi, 2008 yılında başlayan küresel krizin etkisiyle son derece kritik bir döneme girmiştir. Yaşanan küresel kriz; Büyüme oranı, sanayi üretimi, ekonominin tüm göstergelerindeki olumsuz seyir, Reel sektörde büyük ölçüde talep daralması, Batı ülkelerinde yaşanan resesyon nedeniyle sanayinin üretiminde azalma ve ihracatçının pazarında düşme, Kredi olanaklarında ciddi derecede azalma, akreditif, teminat mektubu ve benzeri bankacılık hizmetlerinin durma noktasına gelmesi, Gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere akan yabancı sermaye ve orta vadeli kredilerin azalması ve buna bağlı olarak Türkiye’ye giren fonlarda azalma gerçekleşmesi, Kapanan işyeri sayısı ve işsizlikte artış gibi birçok sorunu beraberinde getirmiştir. ebsohaber 8 2009 yılının kayıp bir yıl olmaması adına, reel sektörü ayakta tutacak, kalıcı çözümleri içeren bir acil eylem paketinin vakit kaybetmeden oluşturulması ve uygulamaya konulmasının gereğine inanmaktayız. Türkiye için böyle bir dönemde, risk barındıran unsurların Hükümet tarafından kontrol altında olduğuna dair güvencenin verilmesi ve alınan önlemlerin etkin ve güven verici bir iletişim stratejisiyle hayata geçirilmesi çok önemlidir. Reel sektör borcu risk oluşturuyor Özel sektör, dış kredi bulmanın giderek zorlaştığı bu yıl içinde, 40 milyar doları aşan borç ile karşı karşıya kalmıştır. Büyümeyi sağlayan özel sektörün bu krize borçlu yakalanmış olması, ülkemiz adına büyük risk doğurmaktadır. Ama biliyoruz ki bu borcun karşılığı yatırımdadır. Bu borç, üreten, ihracat yapan bizlerin sırtındadır. Bugün 132 milyar dolar ihracat gerçekleştiriliyorsa bunda en büyük payın özel sektöre ait olduğu da mart 2009 KAPAK unutulmamalıdır. Riskin temel kaynağı düşen gelirler ile borcu geri ödeme kabiliyetinin azalmış olmasıdır. Yüksek dış borca karşın, iç ve dış talepteki azalmaya bağlı olarak pazarın daralması, sipariş iptalleri, yapılan satışlardan doğan alacakların vadesinin uzaması ve tahsilatın güçleşmesi sanayicilerimizi, dış borçların ödemesinde zor durumda bırakacaktır. Önümüzdeki günler reel sektör açısından çok zor geçecektir. Bu nedenle de reel sektörün önünü açacak gerekli düzenlemeler ivedilikle hayata geçirilmelidir. Gerektiğinde Anadolu Yaklaşımı gibi destek programları işlevsel bir biçimde kullanılabilmelidir. İşsizlik sorununa kalıcı çözüm bulunmalı İhacata yönelik ve istihdam yaratan projelere teşvik uygulanmalı İşletmelerimizin 2009 yılını daha az kayıpla atlatabilmeleri için; ihracata yönelik; üretimi ve istihdamı artıracak projelere özel vergi teşvikleri uygulanmalıdır. Bu çerçevede; 2009 yılına özel girdi maliyetleri üzerine aşırı yüklenilmiş olan vergilerde gerçekçi indirimler sağlanmalı, Bu tür projelere prim iadesi ve/veya vergi iadesi uygulaması yapılmalı, SSK primleri düşürülmeli, Vergi ve SSK borçlarındaki faizlerin kaldırılarak 36 ay vadeye dayanan yeni ödeme planının oluşturulması sağlanmalı, SSK ve vergilerden kaynaklanan haciz işlemleri durdurulmalı, 2008 yılı 3. döneminden başlayan tüm KDV, gelir vergisi vs. vergilerin ertelenmesi ve bu ödemelerin en iyimser yaklaşımla 2009 yılının 3. döneminden başlayarak taksitlendirilmesi imkanı tanınmalı, Kiralarda sanayicinin stopajı kaldırılmalı, Serbest Bölgelerde faaliyet gösteren üretici firmaların istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretlerin gelir vergisinden müstesna olması için aranan asgari yüzde 85 oranındaki ihracat koşulunun, içinde bulunduğumuz darboğaz göz önüne alınarak, yüzde 51 seviyesine çekilmesi sağlanmalıdır. Büyümede süreklilik sağlanmalı 2008 yılının 3. çeyreğinde büyüme hızı bir yıl önceye göre yüzde 2.8 puanlık düşüş göstermiş olup, yüzde 0,5 olarak gerçekleşmiştir. yüzde 0,5’lik büyüme, ülkemiz potansiyelinin çok altında bir seviyededir. Ekonomik göstergeler, 2009 yılında en iyi tahminle yüzde 2 küçülmeyi işaret etmektedir. Bu büyük düşüşü sadece küresel ekonomik çalkantılara bağlamak doğru değildir. İthalata dayalı olarak özellikle Türkiye ekonomisinin temel sektörleri olan başta; hem en g irme li Küresel kriz öncesinde kronik sorunumuz olan işsizlik, kriz sonrası adeta patlama yaşamıştır. İstihdamdaki darboğazın daha fazla büyümemesi için; istihdam yaratıcı ekonomi politikalar uygulanmalı, istihdam dostu büyümeye ağırlık verilmeli, tarım dışı sektörlerde yüksek büyüme hedeflenmeli ve hizmet sektöründe büyüme teşvik edilmelidir. Bu kapsamda; OECD ortalamalarının üzerindeki vergi yükünün azaltılarak, özel sektörün istihdam yaratması yönünde düzenlemeler yapılmalı, SSK primlerinde; çalışan sayısına göre SSK prim sistemi getirilmeli, SSK primlerini düzenli ödeyen işverenlere teşvik sistemi ve prim ıskontosu getirilmeli, Kıdem tazminatı ile ilgili düzenlemeleri de kapsayan yeni bir istihdam paketi hazırlanmalı, Kıdem tazminatı ile işsizlik sigortasının tek bir fon altında toplanması sağlanmalı, Alt-işveren ilişkisini düzenleyen mevzuatın yeniden düzenlenerek ve mevzuattaki katılık giderilerek küçük ve orta ölçekli firmalara yeni iş alanları yaratmanın, yan sanayinin desteklenmesinin ve buna bağlı olarak istihdamın artırılmasının önü açılmalıdır. ebsohaber 9 mart 2009 KAPAK kimya ve petrokimya olmak üzere otoYatırıma dönüşmesi gerekirken ülmotiv, ambalaj, beyaz eşya, elektronik, kemizde tutamadığımız kar transferleri, “Yatırımları doğru yere sevketarım, tekstil ve diğer bütün alt sektörlerin 2002-2008 döneminde 9 milyar doları decek ve atıl yatırımlar haline rekabet gücünü koruyabilmeleri mümkün aşmıştır. getirmeyecek, ileri teknoloji ve değildir. Kriz nedeniyle gelişmiş ülkelerden ihracata yönelik dinamik bir teşvik Üretim olmadan büyümenin gerçekgelişmekte olan ülkelere akan yabancı sistemine acilen ihtiyacımız var.” leşmesi mümkün değildir, büyüme gersermaye ve orta vadeli krediler azalmış çekleşmezse hizmet sektörünün de önü ve buna bağlı olarak Türkiye’ye giren daralacaktır. Krize bağlı olarak düşen büyüme oranının daha fonlarda azalma gerçekleşmiştir. da olumsuz bir noktaya gitmemesi için reel sektörün desteklenÜlkemizde ekonomidense siyasetin öne çıkması ve yüksek mesi mecburidir. Tüm projeler üretim ve istihdam odaklı olmak enerji maliyetleri ertelenen yatırımların sayısını arttırmaktadır. zorundadır. Bu da yatırım indiriminin tekrar uygulanmasını zorunlu kılmaktadır. Üretime ve ekonomik sorumluluklara odaklanmamış siyaset, Ekonomik durgunluk ve yatırımların ertelenmesi öncelikleri ülkemize kan kaybettirmektedir. Sanayi üretimi 2008 Ocak ayına, 2007’nin aynı ayına göre Bu çerçevede; yüzde 11,6’lık bir artışla başlamasına rağmen, Aralık ayını yüzde Kamu kaynaklarının verimlilik esasına uygun olmayan koşul17,6 azalışla kapamıştır. larda harcanması önlenmeli, Kriz nedeniyle birçok firma çalışma sermayeleri olmadığı Kamuda gizli işsizlik devam ederken değer yaratmayan istihiçin kapanmış veya kapanma ve/veya üretimlerine ara verme dam sağlama uygulamasına son verilmeli, tehlikesiyle karşı karşıya kalmışlardır. Birçok sektörde kapasite Özelleştirme sonrası kamuda kalan personelin gizli işsiz kullanım oranları yüzde 65-70 seviyesine düşmüştür. olarak kalması önlenmelidir. Yaşadığımız süreç, özel sektör yatırımlarının ertelenmesine ve ülkemize yatırım yapmayı planlayan yabancı yatırımcıların da yatırımlarını askıya almalarına sebep olmuştur. Sektörel teşvik sistemi benimsenmelidir Yatırımları doğru yere sevk edecek ve atıl yatırımlar haline getirmeyecek, ileri teknoloji ve ihracata yönelik dinamik bir teşvik sistemine acilen ihtiyacımız vardır. Bu anlamda, yeni yatırımları teşvik etmek amacıyla hazırlanan yeni düzenlemede, bölgesel ve sektörel teşvik, bölgesel asgari ücret gibi konular beklentilere cevap verecek şekilde hazırlanmalı, yasa vakit kaybetmeden somutlaştırılmalı ve uygulanmaya alınmalıdır. Sektörel teşvik sistemlerinin yerli üretimi daha fazla destekler noktaya getirilmesi için; Türkiye’nin aleyhine gelişen serbest ticaret anlaşmaları gözden geçirilmeli ve serbest ticaret anlaşmaları yapılırken yerli üreticiyi koruyacak önlemler alınmalı, Yatırım indirimi yeniden uygulanarak sanayici yatırıma yönlendirilmelidir. Tarım kesimine zamanında doğru destekler verilmeli, et ve süt teşvikleri arttırılmalıdır. Enerji maliyetleri düşürülmelidir Gerek doğalgaz, gerek elektrik, gerekse petrol fiyatlarındaki artış ülkemizin mukayeseli ve rekabetçi piyasalarda geriye düşmesine neden olmaktadır. Toplam işletme maliyetleri içinde enerjinin payının artması, üretimin de pahalanmasına en büyük sebeptir. Bu kapsamda; Faturalara yansıyan, kamu kaynaklı eklentiler özellikle bu dönemde kalkmalı, TRT payı sıfırlanmalı, Doğalgaz piyasası liberalleştirilmeli, BOTAŞ tekeli kaldırılmalı, İhracat yapmak ve istihdam yapmak kaydıyla katma değer yaratan projelere özel enerji teşviği uygulaması getirilmeli, Enerji kullanımında, sanayi tarife gruplarını esas alarak küçük, orta, büyük ve çok büyük sanayici için farklı bir tarife ebsohaber 10 mart 2009 KAPAK hazırlanmalı ve hafta sonları ve bayram Zirai ürünlerden tevkiat yapılması hutatillerinde sanayici için gece tarifesi susunda; tarıma dayalı sanayide faaliyet “Yerli üretimi ve yerli tüketimi uygulanmalı, gösteren firmaların BAĞKUR primi kesme teşvik edici mekanizmaları hareleElektrik hırsızlığını önleyecek mekamükellefiyetini, her mükellefin kendi te geçirerek krizi avantaja çevirme nizmalar hayata geçirilmeli, sorumluluğunu kendisine yüklemesine fırsatı kaçırılmamalı. Katma değer Enerjide dışa bağımlılık düzeyinin ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı ile mevcut yurt içinde kalmalı.” azaltılması ve maliyetlerin düşürülmesi uygulamanın kaldırılması, amacıyla alternatif enerji kaynaklarına Yeterli teminat gösteremediği için yönelik yeni yatırımlar yapılmalı, yatırım projeleri desteklenmeKOSGEB kredilerine hak kazanıp kullanamayan KOBİ’ler için lidir. yeniden düzenleme yapılması, Leasing’de katma değer vergisinin eskisi gibi muaf tutulması, Kamu sektörüne iş yapan özel sektörün, alacağının tahsilinde KOBİ Bakanlığı ve KOBİ Bankası kurulmalı yaşanan sorunların giderilmesi, KOBİ’ler, Türkiye’de imalat sanayinin yüzde 99’unu oluşÇeklerle ilgili kalıcı ve doğru düzenleme yapılması, (711-b turmakta; toplam istihdamın yüzde 80’ini ve toplam ihracatın yaklaşık yüzde 17’sini sağlamaktadır. Ülke ekonomisinde böyle- uygulaması) Faizlerin daha da düşürülmesi, sine yeri olan bir kesimin sorunlarına çözüm arayacak bir KOBİ Gübredeki KDV’nin makul oranlara çekilmesi, mazottaki Bakanlığı’na, ülkemizin acilen ihtiyacı vardır. ÖTV’nin kaldırılması, KOBİ’lerin yaşadığı sorunların en başında finansman sıkıntısı İzabe tesislerinin ana girdisi olan hurda ithalinde alınan yüzgelmektedir. O nedenle de KOBİ’lerin sıkıntısını giderecek bir de 0,5 oranındaki Çevre Katkı Payı’nın tamamen kaldırılması ya KOBİ bankasının kurulması ve kredilerin bu banka aracılığıyla tasnif edilmesi faydalı olacaktır. Reel sektörün içine düştüğü çık- da en azından 2009 yılında hiç alınmaması, Kur değişimlerinin döviz bazında borçlu firma bilançolarına mazdan, ancak geniş kapsamlı, KOBİ’lerin de içinde yer alacağı yansıması nedeniyle oluşan fiktif karların vergilendirilmesinin bir modelle çözüme gidilebilir. yeniden düzenlenmesi önem arz etmektedir. KOBİ’lerin bugüne kadar hep yanında olan Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Vakıfbank özelleştirme sürecinde yabancı sermayeye satılmamalı, hatta meslek kuruluşları tarafından satın Yerlim malı kullanımı özendirilmeli alınmasına imkan tanınmalıdır. Yerli malı kullanımı, küresel krizde çıkmaza giren ülkeler için önemli bir çıkış noktasıdır. Yerli üretimi ve yerli tüketimi teşvik edici mekanizmaları harekete geçirerek krizi avantaja Finansman sorununa çözüm bulunmalı çevirme fırsatı kaçırılmamalıdır. Bu çerçevede; Kriz sürecini daha sorunsuz atlatabilmek adına; Kamu İhale Kanunu’nda yerli malı üreticilerine sağlanan Bankalar ve reel sektör arasındaki kredi kanallarının kapanavantajların etkinliğinin sağlanması ve hammaddesini yurt içi maması için gerekli mekanizmalar hayata geçirilmesi, sanayiden karşılayan yerli malı üreticileri lehine düzenleme Bugüne kadar ithalatı teşvik edici uygulamaların yerli üretiyapılması, min birbirinden alım satımını teşvik edici ve garantileyici hale Kamu İhale Kanunu’nda yer alan ve AB’de bulunan yerli dönüştürülmesi kapsamında Halk Bankası, Devlet bankaları ve sanayicilere pozitif ayrımcılık uygulamasının getirilmesi, KOSGEB’in işbirliği ile 1 milyar dolarlık bir Alacak Sigorta Fonu Kamu ihalelerinde yerli hammadde kullanan firmalara önceoluşturulması, lik tanınarak dış ticaret açığının en çok verildiği ara mallarında Merkez Bankası’nın reel sektörü ticari bankalar kanalıyla katma değerin yurt içinde kalmasının sağlanması, fonlamaya devam etmesi, Dahilde işleme rejiminin gözden geçirilerek DİR uygulamaMerkez Bankası bankaların iskonto kredisi vermesinin sında yerli üretimin desteklenmesinin sağlanması ve bu çerkoşullarını ve bankaların Merkez Bankası’ndan sağlayabilecekçevede DİR uygulamasının en az yüzde 25’ine yerli alım şartı leri reeskont kredisi kullanımını kolaylaştırılması ve şartlarının konulması, hafifletilmesi, Kamu ihale kurumunun yerli üretime yüzde 15 daha fazla Kredi maliyetleri ve teminat miktarlarının düşürülmesi; BSMV fiyat avantajı sağlama uygulamasına, ürünün hammaddesinin ve KKDF gibi maliyet kalemlerinin belirli bir süre kaldırılması ve/ yerli üretim şartı getirilmesi, Yerli üretimi destekleme uygulamaveya azaltılması, larının kamuoyuna duyurulması ve toplumun yerli malı kullanıKamu alacaklarının gecikmesinde uygulanan faiz oranlarının mı ile istihdama sağlanan katkı konusunda bilinçlendirilmesi, azaltılması, Hipermarketlere belli oranda yerli ürün satma zorunluluİşsizlik sigortası fonunda biriken tutarın yarısının devlet gağunun getirilmesi, Yerli firmalara markalarını tanıtma fırsatı rantisi altında finans sistemine aktarılması, verilmesi çerçevesinde, büyük mağazalardaki “Private marka” Sendikasyon kredilerini yenileyen bankaların reel sektöre ürünlerin toplam cirodaki payının yüzde 20’yi geçmemesinin kredi vermesinin sağlanması, sağlanması, Hipermarket Yasası’nın uzun zaman alacak olması Sosyal güvenlik kurumundan alınan borcu yoktur yazısının söz konusu ise, en azından KHK ile bu düzenlemenin yapılması temini konusunda zaman kaybını ve mevcut sorunları önleyici yönündeki çalışmalar hızlandırılmalıdır. yeni düzenlemelere gidilmesi, ebsohaber 11 mart 2009 KAPAK İzmi r’e y önel ik be klen tileri miz Teknoloji Geliştirme Bölgesi Yüksek teknolojiye dayalı ve katma değeri yüksek ürün üreten firmaların oluşumunu ve büyümesini desteklemek açısından Teknoloji Geliştirme Bölgeleri büyük önem taşımaktadır. İşletmelerimizin uluslararası alanda rekabet gücünü arttırması açısından, Ar-Ge çalışmalarını yürütebilecekleri ortamın ve desteğin sağlanması ve üniversite-sanayi işbirliğini arttırması Teknoloji Geliştirme Bölgeleri ile mümkün olacaktır. İzmir’de; bilimi, teknolojiyi ve sanayiyi buluşturacak olan Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne devlet desteklerinin arttırılması bu anlamda büyük önem kazanmaktadır. Üretilecek ürünlerin bölgesel yoğunlaşmasının, bilişim vadileri yolu ile gerçekleştiği düşünüldüğünde; İzmir, yazılım üretimi ve geliştirme konusunda stratejik üs olma potansiyeli en yüksek şehirdir. İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü kampüs alanı içindeki projenin desteklenmesi, bölgemiz ve ülkemizin gelişimi adına büyük fayda sağlayacaktır. ebsohaber 12 mart 2009 KAPAK Tersane ve Gemi Söküm Süveyş Kanalı’na ve belli başlı limanlara yakınlığı, İzmir’i deniz trafiği açısından aktif bir konuma sokmaktadır. İzmir’in kuzeyinde kurulacak ile hem deniz ticaretinden daha çok faydalanılacak, hem de sanayi açısından İzmir’in ekonomisine katkı sağlanacaktır. Gemi inşa sanayi mobilya, pompa, vinç, cam, dekorasyon, makine, boya, kimya, elektrik, elektronik, tekstil, plastik, konstrüksiyon, döküm, talaşlı imalat, havalandırma, kablo ve zincir başta olmak üzere sayısız yan sanayiye katkı yapmaktadır. İzmir’de tersaneler için en az 5 bin dönüm, mega yatçılık için de en az 500 dönüm alana ihtiyaç vardır. Daha fazla geç kalınmadan, acilen bu yükselen sektör için yer tahsis edilmelidir. Tahtalı havzası İZSU Su Havzaları Koruma Yönetmeliği ile korunan, Tahtalı Barajı ve Havzası’nda bugün her türlü kanalizasyon şebekesi ve altyapı hizmetleri tamamlanmıştır. Havza planlanmış ve plan disiplini içine alınmıştır. Sektörde çevre kirliliği yaratmayan ve ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde her türlü önlemi alan sanayici ve işletmeler, hiçbir kirlilik unsuru yaratmadıkları halde, şekli ve lafzi varsayım ve ihtimallere dayalı olarak, İZSU idaresince kapatılmaya, faaliyetleri kısıtlanmaya ve engellenmeye çalışılmaktadır. Sorunun çözümü yönünde; Su Havzaları Koruma Yönetmeliği’nin Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ile uyumlu hale getirilmesi ve Madencilik Faaliyetleri İzin Yönetmeliği hükümleri uyarınca yeniden değerlendirilmesi ve sanayicilerimizin sıkıntılarının bir an önce giderilmesi gerekmektedir. Ödemiş OSB Şu anda mevcut çok küçük kaynağı ile kredi borcunu kapatamadığı gibi çalıştırdığı tek ofis elemanına ücret dahi ödeyemez duruma gelmiştir. Yeterli yatırım potansiyeli bulunmamasına rağmen tüm arazileri satın alınmış altyapı projeleri tamamlanma noktasına gelmiş olması göz önünde bulundurularak, OSB’mize cansuyu olacak ek kredi (yaklaşık 100 bin TL) sağlanması bölgenin önünü açacaktır. Bunu özellikle bekliyoruz. Ege Bölgesi Sanayi Odası, Ankara’da Bakanlara sunduğu raporda İzmir’de ekonomik anlamda yapılması gereken çalışmaları ayrıntılarıyla ortaya koydu. Ödemiş OSB 1999 yılında kurulmuş ve takiben tüm arsaları kamulaştırılmış ve altyapı projeleri Sanayi Bakanlığımızın kredisi ile sonuçlanma noktasına gelmiş bulunmaktadır. Ancak geçen süre içinde beklenen yatırım hızı elde edilemediği için ve daha önce arsa tahsisi talep eden yatırımcı adaylarının ayrılmak istemeleri nedeniyle çok ciddi bir mali krize girmiş ve hatta kamulaştırma kredi taksitlerini ödeyemez duruma düşmüştür. OSB’lerde doğalgaz payı Doğalgazdan OSB’lerin aldığı payın sıfırlanması OSB’leri çok güç duruma sokmuştur. Oran %1 bile olsa OSB’lere yeniden bu payın ayrılması gerekmektedir. Aksi takdirde yarı zararına hizmet vermeleri ya da sanayiciye pahalı gaz satma gibi bir mecburiyet ile karşı karşıya kalmaları söz konusudur. Her ikisinin de olamayacağının düşünülmesi, bu hizmetin aksamasına, OSB’lerin bu hizmet biriminin elinden alınmasına ve OSB’lerin hizmet bütünlüğünün bozulmasına yol açacaktır. Bugüne kadarki tüm çabalar, OSB’lerin içinde sanayicilere verilecek hizmetin tek elden karşılanması ve daha pratik bir çalışma düzeninin kurulması yönünde iken ve verilen bir hizmetin mutlaka bir bedelinin olacağının kabul edilmesi rededilemez bir gerçekken, bölgedeki tüm kullanıcıların ödeme yapsın ya da yapmasın sorumluluğunu tek elden karşılıyorken, hizmet payının ortadan kaldırılmasının kabul edilemez olduğunu belirtmek isteriz. Gediz Elektrik A.Ş. 1 Ocak 2008 tarihinden bu yana TEDAŞ, 3. şahısların hattından bir başka kişi ya da kuruma enerji vermemektedir. Yatırım yapılan fabrikanın yanındaki bir fabrika hattından enerji bağlatılamamakta ve en yakın TEDAŞ hattından hat çekilmesine izin verilmemektedir. Bu durum sanayiye ciddi mali yük oluştururken, yatırımlar tamamlanıp enerji alınamadığı için üretime geçilememektedir. Bir çok ilde sanayici korunurken, sadece İzmir’de Gediz Elektrik AŞ tarafından farklı bir uygulama ile ciddi sorun yaratılmaktadır. ebsohaber 13 mart 2009 KAPAK projesi olarak benimseyen Hükümetimizin, bu aşamadan sonra EXPO için belirlenen projelere de sahip çıkması ve destek vermesi en büyük beklentimizdir. Turizm Altyapı yatırımları Son aşamasına gelinen İzmir Çevre Yolu’nun; Çanakkaleİzmir karayoluna bağlanması, Sasalı bağlantısının Aliağa’ya kadar uzatılması trafiği büyük ölçüde rahatlatacaktır. Ayrıca çevre yolunun Çandarlı Limanı ile bağlantısı sağlanmalıdır. Yarım kalan baraj yatırımlarının ve kent geçişi projesi kapsamındaki viyadüklerin tamamlanması büyük önem arz etmektedir. Demiryolu projelerinin gerçekleştirilmesi yönünde gerekli ödeneklerin sağlanarak mevcut projelerin tamamlanması İzmir ulaşımına büyük fayda sağlayacaktır. Kuzey Ege Çandarlı Limanı Ticaret hacmi bakımından ülkemizin en önemli şehirlerinden olan İzmir’de, Alsancak Limanı’nın yetersiz kalması sebebiyle ikinci bir limana acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Öncelikli olarak konteyner gemilerine hizmet verecek olması ve Akdeniz’in ana konteyner limanı adayı vasfındaki Kuzey Ege Çandarlı Limanı’nın 2015 yılına kadar hizmete girmesi sağlanmalıdır. Kıyı Master Planı İzmir’de bugüne kadar yapılamayan kıyı planlaması yüzünden en önemli sahil kıyılarımız ikincil konutlarla işgal edilmektedir. Kıyıların etkin kullanımı amacıyla Kıyı Master Planı yapılması hususu mutlaka değerlendirilmelidir. Havaalanı Mevcut havaalanının İzmir’in ihtiyaçlarına yetememesi nedeniyle İzmir’in kuzeyinde yer alan Çiğli’deki askeri havaalanının sivil uçuşlara açılması hava trafiğini büyük oranda rahatlatacaktır. EXPO Projeleri İzmir’in marka şehir olması yolunda çok önemli bir adım olan EXPO 2015’i bir İzmir projesi olarak değil, bir Türkiye İzmir’in liman ve ticaret kenti olması dışında, en belirgin özelliği, uygarlık tarihinin beşiği kabul edilen bir coğrafyanın en eski ve büyük kentlerinden biri olmasıdır. Kaldı ki Anadolu yarımadası, 7 bin yılı aşan tarihi ile dünyanın en yoğun uygarlık üreten bölgesidir. Böylesine önemli ve kitlelerin ilgisini çekebilecek ikinci bir coğrafya bulmak olanaksızdır. Dünyanın bir numaralı arkeoloji müzesi olmayı hedefleyen, projelendirilmesinden itibaren dünyanın tüm bilim ve kültür çevrelerinin ve medyanın dikkatini çekecek bir Mega Müze’nin kurulması projesinin yatırım planına alınmasını talep ediyoruz. Kruvaziyer turizmi İzmir’de her geçen yıl yaygınlaşarak devam etmektedir. Kruvaziyer turizmi, yolcuların turistik harcamaları, gemilerin liman masrafları ile sektöre mal ve hizmet sağlayan sanayilere, döviz girişi ile dış ticaret dengesine ve istihdama katkısı yadsınamaz. Barselona’ya aynı anda 8, Marsilya ve Pire’ye 6 gemi birden yanaşabiliyorken, liman sıkıntımıza bir çözüm getirilmelidir. Sahip olduğu eşsiz doğası, tarihi ve kültürel özellikleri ile İzmir önemli bir potansiyel taşımaktadır. Söz konusu potansiyelin doğru kullanılması, belirlenecek politikalar ile her geçen gün sektörün daha da geniş bir pazara hitap etmesi ve kruvaziyer endüstrisinin önümüzdeki yıllarda daha da fazla ivme kazanması sağlanması için Türkiye Denizcilik İşletmelerine ait ait Üçkuyular İskelesi’nin önündeki alan değerlendirilmelidir. Bölgemizde yükselen sektörlerden birisi de sağlık turizmidir. İzmir; sağlık turizmi için önemli bir ildir. Sağlık turizminin değerinin anlaşılmasıyla birlikte yatırımlar da hız kazanmıştır. Yatırımcının önünün açılması ve sektörün gelişiminin hızlanması için sağlık turizminde, rekabet gücünü artıracak tedbirlerin alınmasını, gerekli yatırımların vakit geçirilmeden yapılmasını ve yatırımcıların teşvik edilmesini istiyoruz. Serbest Bölgeler Serbest Bölgelerden yurtdışına gönderilen mallar üzerinden %0.5 fon alınmamaktadır. Bu uygulama ile fondan gelir payı alan serbest bölge kurucu ve işleticileri de mağdur olmaktadır. Fondan pay alan BKİ’ lerin gelir kayıpları karşılanmalıdır. 5810 sayılı yasa ile getirilen Serbest Bölgelerde üretim ruhsatı sahibi firma çalışanlarının gelir vergisi istisnasının % 85 yurtdışına satış şartı oranının, global ekonomik kriz de göz önüne alınarak % 50 seviyelerine çekilmesi makul ve uygun olacaktır. Ege Serbest Bölgesi’nin elektrik enerjisi ihtiyacı olan 10,5 KV ve 34,5 KV talebi acilen karşılanmalıdır. Türk Telekom’un Serbest Bölgelere kestiği telefon faturalarında başlatmış olduğu KDV ve ÖİV uygulaması kaldırılmalıdır. Gümrükler Genel Müdürlüğü’nün 2009/1 genelgesi ile uygulamaya başlattığı, 3. ülke meşeli girdi kullanılarak serbest bölgelerde üretilen malların Türkiye’ye satışından Gümrük Vergisi alınması uygulaması kaldırılmalıdır. ebsohaber 14 mart 2009 KAPAK Üretime teşvik istiyoruz İzmir iş dünyası, hükümetin açıklayadi. Vergi ve sigorta prim ödemelerinin cağı 5'inci ekonomik pakette yer almasımutlaka 2009 sonu yada 2010 başına İzmir’deki Oda, Borsa ve İhracatçı nı istedikleri önlemleri belirlemek için bir kadar ertelenmesi gerekir. Tekstil, deri, Birlikleri’nin başkanlarıyla yönearaya geldi. İşadamları, toplantı sonraotomotiv çok sıkıntıda. Turizmin geleceği timleri, ortak toplantıda global sında belirleyecekleri önlem paketini de belli değil. Yerli üretim desteklenmeli. ekonomik krizin etkilerini azaltaBaşbakan ile ekonomiden sorumlu devlet Piyasa dinamizmi harekete geçirilmeli" cak önlemleri konuştu. bakanlarına iletecek. İzmir'deki Oda, diye konuştu. Borsa ve İhracatçılar Birliği başkan ve yönetim kurulları, İzmir Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde bir araya Enerji maliyetleri geldi. Yönetim Kurulları Ortak Toplantısı'na İTO Başkanı Ekrem Reel sektörün borcunun risk oluşturduğunu ancak bilgi ve Demirtaş, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, İTB makine parkı nedeniyle bu borcun risk olmaktan çıkabileceğini Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, EİB Başkanlar Kurulu açıklayan Yorgancılar, bunun için çalışma ortamının sağlanması Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, DTO İzmir Şubesi Başkanı Geza gerektiğini ifade etti. Büyümede devamlılığın sağlanmasının çok Dologh ile birlikte yönetim kurulu üyeleri katıldı. önemli olduğunu açıklayan Yorgancılar şu önerilerde bulundu: "Enerji maliyeti aşağıya çekilmeli. TRT payı sıfırlanmalı. KOBİ Sesimiz gür çıkacak Bakanlığı ve bankası kurulmalı. Finansman sorununa çözüm Dünyayı saran ekonomik krizin damgasını vurduğu toplantıbulunmalı. Türkiye'de üretilen ürünlerin kampanya başlatılarak da İTO Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, tek tek hareket teşvik edilmeli." etmek yerine ortak hareket etmenin daha olumlu etki yaratacağını belirtti. Demirtaş, "Toplantımızın sonunda ortak bir öneri Yerli malı paketi oluşturarak, Bakanlarımıza göndereceğiz. Kentimizin, Deniz Ticaret Odası İzmir Şube Başkanı Geza Dologh ise ilçelerimizin bir çok sorunu var. Ankara'ya sesimizi daha gür du- ihracatta yaşanan düşüşe paralel Alsancak Limanı'na gelen yurmanın tek yolu birlikte hareket etmek. Bunu gerçekleştirdiğikonteyner gemisi sayısında yüzde 30'a varan düşüş olduğunu miz zaman sorunlarımızı daha kısa sürede çözebileceğiz" dedi. söyledi. Tersanelerde yeni tersane siparişlerinin de yüzde 75'inin iptal edildiğini vurgulayan Dologh, yılın ikinci yarısında kömür, Piyasa dinamizmi demir çelik ve hurda taşımacılığında düzelme öngörüldüğünü Ege Bölgesi Sanayi Odası Başkanı Ender Yorgancılar üretim kaydetti. Ege İhracatçılar Birliği Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ve istihdamı artırıcı politikaların hayata geçirilmemesi halinde ise yerli malı kullanımında Türkiye'de üretilen ürünlerin yerli işini kaybedenlerin sayısında hızlı artış olacağına dikkat çekti. malı olarak kabul edilmesi ve düzenlenecek kampanyada bu huİzmir'de krizin hangi sektörleri olumsuz etkilediğini çok çeşitsusa dikkat edilmesi çağrısında bulundu. Türkmenoğlu, Ege'deki lilikten dolayı göremediklerini ifade eden Yorgancılar, "Atatürk ihracatın yüzde 30 azaldığına işaret etti. İzmir Ticaret Borsası Organize Sanayi Bölgesi'nden 30 fabrika kapandı. 6 bin işçi Başkanı Işınsu Kestelli de tarım kesiminin sorunlarının çözümüişten çıkarıldı. 6 bin işçi de ücretsiz izne çıkarıldı. 4'üncü destek nü istedi. İTB Başkan Vekili Barış Kocagöz ise Ege'nin önemli paketi de ticarete yönelik önlemler içeriyor. Sanayi ve üretim tarım ürünlerinden pamukta yaşanan sıkıntıları anlatarak, çözüm ağırlıklı değil. Oysa üretim şartlarının iyileştirilmesi gerekirönerilerini dile getirdi. ebsohaber 15 mart 2009 TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ Krize karşı 3 aylık paket Hisarcıklıoğlu: Tedbirler canlanma getirir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gloreel sektör arasındaki kredi akışını iyileşbal krizin etkisindeki piyasalara canlılık tirmek amacıyla da yeni adımlar atacağız. Hükümet, global krizin etkisindeki getirmek amacıyla bazı sektörlerde 3 ay Bunun da kararını alıyoruz” derken, bu piyasalara hareket getirip stoksüreyle ÖTV ve KDV indirimi sağlayacak tedbirlerin, başta KOBİ’ler olmak üzere ları azaltmak amacıyla otomotiv, 4. Ekonomik Önlemler Paketi’ni açıklaesnafı, çiftçiyi, ihracatçıyı ve tüm milleti beyaz eşya, konut ve mobilyada dı. Pakette ayrıca kredi maliyetlerini düönemli ölçüde rahatlatacağını da söyledi. ÖTV ve KDV indirimi yaptı. şürecek, sanayicinin daha ucuz elektrik Başbakan Erdoğan, “Gerektiğinde yeni kullanmasını sağlayacak tedbirler de yer tedbirleri de alacağız” dedi. alıyor. Hükümet, 4. Ekonomik Paket’te yeralmayan sektörlere 15 Haziran 2009’a kadar yürürlükte kalacak ve toplam mayönelik olarak yeni bir düzenle daha yaptı. Talebi canlandıraliyeti 5,5 milyar TL’yi bulan 4. kriz paketine göre, 150 metrekarak stokları eritmek için mobilya sektöründe her türlü ev ve ofis renin üzerindeki konutlardan alınan yüzde 18’lik KDV, üç ay mobilyalarından alınan yüzde 18’lik KDV yüzde 8’e indirildi. süreyle yüzde 8’e indirildi. Motor hacmi 1600cc’ye kadar olan Bilgisayar, bilişim ve büro malzemelerideki KDV yine yüzde araçlardan alınan ÖTV de yüzde 37’den yüzde 18’e çekildi. 18’den yüzde 8’e indirildi. Yatırım ve üretimi canlandırmak için Ticari araçlaraki ÖTV ise yüzde 10’dan yüzde 1’e indirildi. özellikle KOBİ’lerin kullandığı bazı sanayi ve iş makinelerinden Hazırlanan 8 maddelik ekonomik pakette, beyaz eşyadaki yüzde alınan alınan KDV yüzde 18’den yüzde 8’e çekildi. İşyeri satış18’lik KDV yüzde 8 yapıldı. İhracatçının finansman sorununu larından alınan KDV yüzde 8 oldu. Konut, işyeri ve çözmek için ise Eximbank sermayesi 500 milyon TL artırıldı. diğer gayrimenkullerin satışından alıcı ve satıcıdan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hükümetin küresel ekonoayrı ayrı alınan Tapu Harcı binde 5’e mik krize yönelik olarak aldığı tedbirleri içeren dördüncü paketi, düşürüldü. “Hedefimiz iç talebi arttırmak, kredi akışını sağlamak ve maliyetleri daha da aşağıya düşürmek..” sözleriyle açıkladı. Başbakan Erdoğan, “Finans sektörü ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ekonomide 4. paketle alınan tedbirleri iç pazarı canlandırmaya yönelik olarak düşündüklerini söyledi. Hisarcıklıoğlu, bugünkü kriz ortamında dış pazarı kontrol edebilme şansının olmadığına işaret ederek, tek kontrol edilebilecek yerin iç pazar olduğunu belirtti. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: “Eğer iç pazarımızı canlı tutarsak, üretimimizi devam ettirebilirsek.. Bu krizin etkisini azaltabilmenin tek yolu bu. Aslında biz bu konuda görüşlerimizi hükümete iletmiştik. Bu konuda alınan kararları destekliyor ve bir an önce bu kararların hayata geçirilmesini istiyoruz. Şirketlerimizi ayakta tutabilirsek Türkiye o zaman farklı bir noktada olacaktır. Bu krizden çıkış noktasındaki en büyük avantaj, 700 milyar dolarlık GSMH’nin yüzde 70’i iç tüketimden kaynaklanmasıdır.” Hükü pake metin açı amac tlerde ihr kladığı e artırı ıyla Eximb acatı canl konomik lm a iş ma ası, KKD ank’ın ser ndırmak F m kinel erind indirimi, ayesinin eki K s an yeral DV indir ayi ve imi d dı. e ebsohaber 16 mart 2009 TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ Ekonomiyi canlandıracak pakette yer alan önlemler • İhracatçının desteklenmesi amacıyla Eximbank’ın sermayesi, 2008 yılında yapılan 500 milyon liralık artırıma ek olarak 500 milyon daha artırıldı. • Kredi maliyetlerini düşürmek amacıyla Kaynak Kullanımını Destekleme Fonu, yüzde 15’ten 10’a düşürüldü. Yani yüzde 33 azaltıldı. • KOBİ’lerin düşük faizli kredi kullanmasını sağlamak amacıyla bütçeden KOSGEB için öngörülen ödeneğe 75 milyon TL ilave yapıldı. Böylece ödenek 275 milyon TL’ye çıkarıldı. • Beyaz eşya ve elektronikte yüzde 6.7 oranında uygulanan ÖTV’de de 3 ay süreyle indirime gidildi. • Tarım Destekleme Fiyat İstikrar Fonu’na bütçeden ayrılan paya 75 milyon TL kaynak aktarılarak 575 milyon TL’ye yükseltildi. • 150 metrekarenin üzerindeki konutlarda yüzde 18 olan KDV, 3 ay süreyle yüzde 8’e indirildi. • Otomotiv sektörünün iç talebini canlandırarak stokları eritmek için sıfır otomobil satışlarında 3 ay süreyle ÖTV yüzde 18 olacak. Mobilya, bilgisayar ve büro makinelerinde KDV yüzde 8’e düşürüldü. • Sanayide elektrikte indirimli gece tarifesi, hafta sonları ve diğer resmi tatil günlerini de kapsayacak şekilde yaygınlaştırıldı. Elektrikte TRT payı kalkıyor Sanayicilerin enerji maliyetlerini aşağı çekmek için sürekli olarak talep ettikleri, hükümetin de 4 yıldır gündeminde olan ve kaldırılacağı ifade edilen ancak somut bir adımın atılamadığı elektrikte yüzde 2’lik TRT payının kaldırılmasında umut ışığı doğdu. Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, ekonomik krize yönelik alacakları önlemler arasında elektrik faturasındaki TRT payının kaldırılmasının da yeraldığını dile getirerek, “TRT’nin yüzde 2’lik payının kaldırılması konusunda Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nda görüş birliğine varıldı” dedi. Çağlayan, yüzde 2’lik TRT payının toplam enerji faturası içinde yaklaşık olarak 700-800 milyon lira civarında olduğunu bildirdi. Çağlayan ayrıca, TRT payının kaldırılması ile ilgili düzenlemenin gelecek günlerde açıklanacak tedbir paketleri içinde yer alabileceğini tahmin ettiğini söyledi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Çağlayan, “Umut ediyorum ki, bunun da zamanlamasını en iyi şekilde yapar, ekonomiye katkısını bir an önce sağlamış oluruz diye düşünüyorum” dedi. Otomotiv ve yan sanayici indirimden memnun Hükümetin lokomotif sektörlerde vergi indirimi sağlayarak piyasaları hareketlendirmek ve global krizin olumsuz etkilerini azaltmak amacıyla yürürlüğe koyduğu ekonomik paket otomotiv ve yan sanayicileri memnun etti. Ege Otomotiv Sektörü Mensupları Derneği (EGOD) Başkanı Mustafa İduğ ve Yönetim Kurulu üyeleri, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki’yi ziyaret ederek görevinde başarı diledi. EBSO Meclis Başkanı Tiryaki, otomotiv ve yan sanayinin üretim ve ihracatta yıldız sektörlerden biri olduğuna dikkat çekerek, hükümetin açıkladığı ekonomik önlemler paketinde ÖTV indiriminin piyasayı canlandırdığını belirterek, bunun global krizin etkilerinden kurtulma çabasındaki sektöre yeni bir ivme kazandırmasını diledi. Mehmet Tiryaki, kriz süresince sektörün nitelikli elemanlarını kaybetmemesi için eğitime ağırlık verilmesi, devletin de istihdam politikalarıyla bunu desteklemesi gerektiğini vurguladı. Otomotivde ÖTV oranlarının indirilmesini de içeren tedbirler paketini gerekli bulduklarını belirten EGOD Başkanı İduğ, bu indirimin tüketici cephesinde olumlu yansımaları olduğunu ifade etti. Mustafa İduğ, “Karar, kapanmak üzere olan fabrikalara can suyu oldu. Otomobil galerilerini ziyaret eden tüketici sayısında daha ilk günden gözle görülür bir artış oldu. Tüketiciler, otomobilin modeline göre 5 bin liraya varan indirimleri dikkate alıp kısa vadede kendilerine sunulan fırsatı değerlendirebilir” dedi. ebsohaber 17 mart 2009 TÜRKİYE’NİNGÜNDEMİ Yorgancılar: “Paket güzel ama devamı gelmeli” Ege Bölgesi Sanayi Odası Yöneüzere Bakanlarımıza takdim etmiştik. tim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Dosyamızda yer alan, KOBİ’lerin finansEge Bölgesi Sanayi Odası YöneBaşbakan’ın açıkladığı 4. paketle hüküman ihtiyacının giderilmesine yönelik tim Kurulu Başkanı Yorgancılar, metin sanayicinin beklediği ekonomik desteğin artması yönündeki talebimize hükümetin piyasaların açılmasıtedbirleri aldığı için kendisine teşekkür söz konusu pakette; Eximbank sermayena yönelik açıkladığı önlemlerin ettiklerini, maliyet kalemlerini azaltacak sinin 500 milyon lira daha arttırılması ve devam etmesini istedi. uygulamaların devamını önem ve ısrarla KOBİ'lere düşük faizle kredi uygulaması beklediklerini söyledi. için KOSGEB ödeneğine 75 milyon TL Bugün en öncelikli sorunun iç talebi canlandırmak olduğuna ilave yapılması ile cevap verilmiştir. İlk etapta KOBİ’lerimizi radair kamuoyunun hemfikir olduğunu kaydeden Yorgancılar, hatlatacak bir uygulama olmakla beraber devamının gelmesi ve “Bilindiği gibi Ege Bölgesi Sanayi Odası olarak bizler de, ‘Acil daha çok KOBİ’nin fayda sağlayabilmesi çok önemlidir” dedi. Eylem Planı’nın yürürlüğe girmesini her platformda dile getirmiş KDV ve ÖTV konusunda sanayicilerin üzerindeki aşırı yükve buna dair hazırladığımız dosyayı başta Başbakanımız olmak lenmenin geçici de olsa alınması yönündeki taleplerine karşılık, sadece konutta, beyaz eşyada ve otomotivde geçici indirimler sağlandığını kaydeden Yorgancılar, ancak bu geçici indirimlerin zor durumdaki diğer sektörleri de içermesinin daha faydalı olacağına inandıklarını söyledi. Ayrıca, uzun zamandır dile getirdikleri sanayide uygulanan indirimli elektrik tarifesini hafta sonu ve resmi tatillerde de uygulanması yönündeki talebin de kabul görmüş olmasının kendilerini son derece mutlu ettiğini anlatan Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü: Zaman kaybedilmeden açıklanmalı “Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Zafer Çağlayan’ın elektrik faturalarındaki yüzde 2’lik TRT payının kaldırılacağına dair haberini de memnuniyetle öğrendik. Uygulamanın biran önce başlamasını bekliyoruz. Sanayicinin üzerindeki diğer bir yük olan; Kaynak Kullanım Destekleme Fonu gibi maliyet kalemlerimizin belirli bir süre kaldırılması veya azaltılması yönündeki talebimiz de cevap bulmuştur. Ne yazık ki maliyet kalemlerimizi arttıran daha bir çok uygulama yürürlükte kalmaya devam etmekte olup, her geçen gün reel sektörün üzerindeki yük ağırlaşmaktadır. Ancak yine de; eksikleri olsa da iç talebi canlandırmaya yönelik bu tür tedbirlerin altını çizerek belirtiyoruz ki daha fazla vakit kaybedilmeden açıklanması gerektiği görüşündeyiz. Bu tür tedbirlerle piyasaların hareketlenmesi ve güven kazanması büyük önem taşımaktadır. Sayın Başbakanımıza sanayicilerimiz adına teşekkür ederiz.” Yerli malı kullanımının da küresel krizde çıkmaza giren ülkeler için önemli bir çıkış noktası olduğuna dikkat çeken Ender yorgancılar, yerli üretim ve tüketimi teşvik edici mekanizmaların harekete geçirilerek krizin avantaja çevrilme fırsatının kaçırılmamasını, yerli malı kullanımının üretim ve istihdama katkısı konusunda halkın bilinçlendirilmesini de gündeme getirdi. ebsohaber 18 mart 2009 GÖRÜŞ Küresel krizin anatomisi Küresel krizin başlamasından itibaren, leri” yüksek primlerle sigortaladı. Yani (yani kriz önceden kanser gibi başlamış idi onlarda hedge fonların peşine katılarak ama bizler bunun farkında değildik) geçen yangından mal kaçırmaya çalıştı. altı ayda nereden nereye geldi küresel köyüİşte, bu sistemi bir ganimet sayan müz, yani dünyamız? yetkili ve etkililer de seyredince; bizdeGün geçmiyor ki kurtarma paketleri peşi ki “Banker Kastelli” faciasının benzeri sıra geliyor ama bir türlü hastanın, durubu “Kapitalizm Kazası” meydana geldi. munda bir iyileşme görülmüyor. Hani hasta Şimdiye kadar tüm dünyada açıkSemih Alkoç ziyaretlerinde adet olduğu üzere, ziyarete lanan parasal paketlerin tutarı, tüm semihalkoc@eldor.com.tr gelenler hep doktora sorarlar ya? “Doktor dünya Gayri Safi Hasıla’sının yüzde 25 Bey hastamızın durumunda bir iyileşme büyüklüğüne ulaşmış durumda. Daha var mı?” Cevap standarttır: “Biz elimizden önceki yazılarımda, global krizin ilk geleni yapıyoruz, dönemlerindeki tüm iyimser yorumGün geçmiyor ki kurtarma paketAllah’tan umut culara karşı, ”Bu sadece aysbergin su leri peşisıra geliyor ama hastanın kesilmez.” İşte sayın üzerinde görünen kısmı” yorumunu durumunda bir iyileşme görülmüokurlar, tüm dünya yor. Yapısal önlemler yerine günü yaptığımda; bazıları beni çok kötümelinden gelen ser bulacaklar diye bir endişem olmakurtaracak çalışmalar yapılıyor. paketleri açıyor dı. Zira bu apaçık bir sonuç idi. ama nafile.. Çünkü Global kriz ne zaman bitecek, ne yapısal sorunlar yerine; günü kurtarakadar sürecek sorularına, kayıtlara bakılırsa, özellikle finans ve cak çok kısa vadeli çözüm üretilmeborsa kesimleri, eylül aylarında, 2009 ilk çeyreği sonunda toparye çalışılıyor. Bu dahi bize “Global lamanın başlıyacağını savundular. Ben ise Yaşar Üniversitesi’nde Krizin” ne denli büyük olduğunun bir Ocak ayındaki konferansımda, bunu kestirmenin çok zor oldukanıtı sanırım. ğunu ve dünyanın 15 ünlü iktisatçısının dahi bu soruya cevap Küresel krizin çok boyutları aradığını ve ancak, tahminlere göre “U,V,L” şeklinde olabileve özellikle Paul Krugman’a göre ceğini yani ucu açık olduğunu vurgulamak istedim. Nitekim, bu kapitalist sistemin doğasından şimdi bu krizin uzun soluklu olabileceği gerçeğin de bir uzlaşma kaynaklanıyor. Ben Nobel Ödülü sağlanmış gibi gözüküyor. henüz almadım ama, kapitalist Bu krizde iki etmen var: sistemdeki başı bozukluğun ve kontBankacılık kesimindeki (Dünyadan bahsediyorum, rolsüzlüğün bir sonucu. Düşük gelir Türkiye’den değil) bilançolardaki “Zehirli Varlıklar” yani yukasahipleri ev bark sahibi olsunlar rıda bahsettiğimiz çürük yumurtalar. Sonucu da iflaslar, kurtardiye masumane başlayan uzun malar, devletlerin bankalara el koyması. Sonuç; likidite sorunu. vadeli konut kredilerinin; çok akıllı Yani, şirketlerin ve şahısların kredi sorunu. Çünkü dünya finansı finansçılar tarafından icat edilen, hasta.. Bana göre paketler yerine operasyon, yani ameliyat “gayri menkule dayanan kağıtları” gerekli. herkes birbirine satarak, bu borcu Talep daralması. Sonuç; işsizlik ve insanların, ailelerin dara kaldıraçlıyarak aradan büyük padüşmesi, “Güven Bunalımı” sonucu “tüketicilerin talebindeki” ralar kazanmak isteyince kıyamet keskin düşüş. koptu. Hatta, ödeme gücü zayıf Bu sonuçlar da birbiri ile bir sarmal halinde. olan, yani “kapitalist sistemde” Sonuç: Gordion Düğümü çözülmez, ancak kılıç ile kesileaşağıdakilere verilen kredileri bir rek çözülebilir. Umarım Sayın Başkan Obama radikal önde “Sigorta şirketlemler ile devam eder ve unutulmaz bir dünya lideri olarak tarihte yerini alır. ebsohaber 19 mart 2009 HABER Ekonomik krizin maliyeti 2. Dünya Savaşı’nı 4’e katladı Amerika’da başlayıp tüm dünyayı 4 katı. Toplam 5 trilyon dolarlık destek “Yüzyılın krizi” karşı ülkelerin etkisi altına alan küresel krizin faturası paketi açıklanmasına rağmen Amerikan her geçen gün büyüyor. Ülke ekonomiekonomisi son üç ayda yüzde 3,8 küçülaçıkladığı kurtarma paketlerinin leri küçülmede adeta birbiriyle yarışırdü ve son 25 yılın rekorunu kırdı. Avrupa toplamı 13.5 trilyon dolara ulaştı. ken, dev şirketler de zarar üstüne zarar ekonomisinin de bu yıl yüzde 2 küçülHalbuki 2. Dünya Savaşı’nda 3.6 açıklıyor. mesi bekleniyor. Çin, 668 milyar dolarlık trilyon dolar kül olmuştu.. Amerika’da önceki yıl konut piyasadestek paketi açıklamasına rağmen 20 sında başlayan ve finansal piyasaların milyon kişi işini kaybetmekten kurtulamaardından reel kesime sıçrayan dalgalanmayı Birleşmiş Milletdı. Amerikan hükümetinin 150 milyar dolar destek verdiği sigorler ‘yüzyılın krizi’ olarak değerlendiriyor. IMF’ye göre de son tacılık devi AIG, 99,3 milyar dolarlık zararla ekonomi çevrelerini yaşanan ekonomik kriz, dünya ekonomisinin 1929 buhranından şaşkına çevirdi. bu yana karşılaştığı en tehlikeli şok. Krizle baş edebilmek için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilemerkez bankaları koordineli olarak faizleri düşürmesine rağmen rine göre 23 Şubat 2009 itibarıyla tüm dünyada yaşanan kayıplar dev ekonomiler peş peşe durgunluğa girdi. Dünya Bankası’nın 1 trilyon 114 milyar doları aştı. Uluslararası Para Fonu (IMF) ise raporuna göre 2008 sonu itibarıyla yüzde 2,5 olması beklenen zararın 2 trilyon doları aşacağını tahmin ediyor. yıllık büyüme 2009’da eksi yüzde 0,9 olacak. Bu durum bütün ABD, Almanya, Avustralya, G.Kore, Kanada gibi ülkeler kriülke ekonomilerini olumsuz etkileyecek. Dünyanın dev bankazin başladığı günden bugüne kadar merkez bankaları aracılığıyla larını bile yerle bir eden kriz, tüm finansal sektörlerin çok büyük piyasaya 3,8 trilyon dolarlık fon verdi. Ünlü dolar milyarderi zararlar yaşamasına sebep oldu. Sadece ABD ve Kanada’nın George Soros, dünya finansal sisteminin etkili biçimde parçalanfinans sektöründe yaşadığı zarar 763,5 milyar doları buldu. dığını, krizin yakın dönemde çözümünün görünmediğini belirtiTüm bu gelişmeler olurken, bankaların kamulaştırılması da son yor. Soros’a göre dibin yakınında herhangi bir yerde olunduğuna dönemde sıkça yaşanan bir başka önemli konu oldu. dair bir işaret yok. Dünyada krizin olumsuz etkilerini görmek için rakamlara bakmak yeterli. Ülkelerin açıkladığı kurtarma paketlerinin İşsizler de artıyor toplamı 13 trilyon 394 milyar dolara ulaştı. Bu rakam, 3,6 trilyon 1929’da yaşanan ‘Büyük Buhran’dan sonraki en büyük kriz, doların kül olduğu İkinci Dünya Savaşı’ndaki kaybın yaklaşık milyonlarca kişiyi de işsiz bıraktı. ebsohaber 20 mart 2009 HABER Dünyanın en zengin ekonomileri arasında yer alan Rusya’da geçen ay 300 bin kişi işini kaybetti. AB’de ise yıl sonuna kadar 3,5 milyon kişinin işini kaybetmesi bekleniyor. Macaristan’da sadece son üç ayda 100 bin kişi işinden oldu. ABD’li Citigroup, tek seferde 52 bin kişiyi işten çıkardı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, ekonomi haberlerinde ilk sıraları zor duruma düşen şirketler ve işten çıkarmaların aldığı Türkiye’deki toplam işsiz sayısı 2 milyon 995 bin kişiyi aşarak yüzde 12.5’e yükseldi. Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 2009 yılı sonuna kadar 20 milyon kişinin daha işini kaybedeceği tahmininde bulunuyor. Rekor zarar açıklayan devler, işçi çıkarıyor • General Motors’un 2008 zararı 30,9 milyar dolar. • AIG 2008’in son çeyreğinde 61,7 milyar dolar zarar açıkladı. Şirketin geçen yılki toplam zararı ise 99,3 milyar dolar. • GM’ye bağlı Opel, devletten 3,3 milyar Euro’luk yardım istedi. • İngiliz RBS bankası, geçen yıl 34,3 milyar dolar zarar yazdı. • Alman sigorta şirketi Allianz 2,4 milyar Euro zarar etti. • Deutsche Post 1,7 milyar Euro zarar açıkladı. • Dexia Grubu’nun 2008 zararı 3,33 milyar Euro. • Fransız Natixis’in kaybı 2,8 milyar Euro’yu buldu. • İngiliz Vodafone 500 kişiyi işten çıkaracağını duyurdu. • Akzo-Nobel şirketi 2008’i 1 milyar dolar zararla kapattı. • Good-Year 2009’da 5 bin kişiyi işten çıkaracak. • Macaristan’da üç ayda 100 bin kişi işini kaybetti. • Bulgaristan’da yıl sonuna kadar 80 bin kişinin işini kaybedeceği tahmin ediliyor. • İngiltere’de işsiz sayısı 1,97 milyona yükseldi. • Japon Nissan, 20 bin kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. • Fransız Peugeot-Citroen, 11 bin çalışanını çıkaracak. • Japon Pioneer 10 bin kişiyi işten çıkaracağını açıkladı. • ABD’li Citigroup 52 bin kişiyi işten çıkardı. Borsadaki bir hissesinin değeri 1 doların altına indi. • Euro bölgesi ve AB, bir önceki çeyreğe göre 2008’in son çeyreğinde yüzde 1,5 küçüldü. • Rusya Federal Gümrük Servisi’nin açıkladığı rakamlara göre, ocak ayı ihracatı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 50,3 azaldı. • ABD’nin toplam dış borcu 12,250 trilyon dolar oldu. • İngiltere’nin borcu 10,450 trilyon dolar, Almanya’nın borcu 4,489 trilyon dolara çıktı. • Türkiye, 247,1 milyar dolar dış borca sahip. Ekonomi durunca cari fazla verdik Son yılları GSMH’nin yüzde 6’sına ulaşan yüksek oranlarda cari açıkla kapatan Türkiye ocak ayında ekonomideki durgunluğun da etkisiyle fazla verdi. 2008’in ocak ayında ayında 4 milyar 149 milyon dolar açık veren cari işlemler hesabı, bu yılın aynı ayında 291 milyon dolar fazla verdi. Türkiye en son 2004 yılının ekim ayında cari fazla vermiş. Cari işlemler hesabının fazlaya dönüşmesinde, dış ticaret açığının azalması ve cari transferlerden kaynaklanan net girişlerdeki artış olumlu yönde etkili oldu. Bu yılın ocak ayı verilerine göre ödemeler dengesi tablosundaki dış ticaret dengesi, bir önceki yılın ilk ayına oranla yüzde 98,3 azalarak yalnızca 78 milyon dolar tutarında açık verdi. 2008 yılı alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, altın dahil ithalat (CIF) harcamaları bir önceki yıla oranla yüzde 43,3 oranında düşerek 9 milyar 271 milyon dolar ve ihracat gelirleri yüzde 25,7 oranında azalarak 7 milyar 891 milyon dolar olurken, bavul ticareti gelirlerinin yüzde 53,3 oranında artışla 676 milyon dolara ulaştığı tahmin ediliyor. Finans hesabı zayıf Cari denge fazla vermesine rağmen, finans hesabındaki 2 milyar 18 milyon dolarlık net çıkış Türkiye’nin krizden ciddi şekilde etkilendiğini ortaya koyuyor. Ocak ayında Türkiye’ye yönelik yatırımlar geçen yılın aynı ayına göre önemli oranda azalırken, portföy yatırımlarında da ciddi çıkış görüldü. 2008 yılının ocak ayında 242 milyon doları net sermaye girişi olan portföy yatırımlarında 2009 yılının ilk ayında 841 milyon dolar tutarında net çıkışı gerçekleşti. Hisse senetleri piyasasında, bir önceki yılın ocak ayında 497 milyon dolar tutarında net satım gerçekleştiren yurtdışında yerleşik kişiler, bu yılın ocak ayında da 104 milyon ABD doları net satış yaptı. Öte yandan devlet iç borçlanma senetleri piyasasında, bir önceki yılın ocak ayında 1 milyar 861 milyon dolar tutarında net alım gerçekleştiren yurtdışında yerleşik kişiler, bu yılın ocak ayında 1 milyar 25 milyon dolar tutarında net satış yaptı. Veriler yabancıların sermaye ve para piyasalarından çıktığını gösteriyor. ebsohaber 21 mart 2009 HABER Fabrikalar kapandı, sanayi üretimi % 21.3’le rekor düşüş yaşadı Tablo Ağustos’ta bozuldu Sanayi üretimi ocakta geçen yıla göre yüzde 21.3’lük düşüşle rekor kırdı. Düşüşte aslan payı yüzde 24.2 oranında küçülen imalat sanayinin. Bu alanda ise açık fabrika kalmayan otomotiv yüzde 60.3’lük üretim düşüşüyle ilk sırada yer aldı Sanayi üretim verileri küresel krizin Türkiye’ye teğet geçtiği şeklindeki söylemleri boşa çıkarıyor. Küresel krizin iç ve dış piyasalarda yarattığı daralma sanayi üretiminde geçen yıl ağustos ayında başlayan düşüş sürecinin hızlanarak sürmesine neden oldu. Sanayi üretiminde geçen yılın aynı ayına göre düşüş ocak ayında yüzde 21.3’le rekor bir düzeye ulaştı. Sanayinin alt sektörlerinden madencilik ve taşocakçılığı sektörünün üretimi yüzde 3.8, imalat sanayii üretimi yüzde 24.2, elektrik, gaz ve su sektörünün üretimi de yüzde 6 düşüş gösterdi. Büyük devalüasyonun yaşandığı 1994 yılının temmuz ayında yüzde 16.3 gerileyen sanayi üretimi, deprem felaketinin yaşandığı 1999 yılı Ağustos ayında yüzde 10.2, yine Türkiye’nin tarihinde büyük bir ekonomik krizin ortaya çıktığı 2001 yılı Kasım ayında da yüzde 14.1 gerilemişti. Sanayi üretimi bu yılın Ocak ayındaki yüzde 21.3’lük azalma ile Türkiye’de resmi olarak sanayi üretimi rakamlarının açıklanmaya başlandığı 1992 yılından bu yana geçen 205 ayın en düşük değerini görmüş oldu. Bir süre böyle kalacağız Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, sanayi üretimindeki düşüşün küresel krizden kaynaklandığını belirterek, “Dışarıdaki daralmaya bağlı olarak küresel bir güç olan ve ihracatının yüzde 90’ı sanayi mamüllerinden oluşan Türkiye, dış pazar daralmasından etkilenecek. Bu sıkıntıları yaşayacağız. En azından benim ve Bakanlığım açısından beklenen rakamlardı. Bir süre böyle gitmek zorunda kalacağız. Ümit ediyorum, yılın sonuna doğru dünyadaki taşlar yerine oturur. Bizim düzelmemiz biraz da dışarının düzelmesine bağlı” dedi. Toplam 27 yıl sanayicilik, 12 yıl da Ankara Sanayi Odası Başkanlığı yaptığını anımsatan Çağlayan, kısa bir tahlilde bulunduktan sonra bu düşüşün nedeninin ortaya çıkacağını kaydetti. TÜİK’ten yapılan açıklamada; NACE Rev.1.1’e göre hesaplanan 2005=100 temel yıllı Aylık Sanayi Üretim Endeksi, 2009 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 21,3 azalarak 88,6 olduğu bildirildi. Geçen yıl, ocak ayında yüzde 11.6, şubat ayında yüzde 8.4 artış gösteren sanayi üretiminde mart ayında yüzde 2.6’lık bir artış olmuş, bu oran nisan ayında yüzde 7 ile yine yüksek çıkmıştı. Mayısta yüzde 3.2, haziranda yüzde 2.4, temmuzda yüzde 3.8 artan sanayi üretimi, küresel krizin yol açtığı talep daralmasının etkili olmaya başladığı ağustos ayında yüzde 3.6 gerilemiş, üretim düşüşü izleyen aylarda artarak sürmüştü. Yatırımlar duruyor Sanayi üretimi önceki yılın aynı aylarına göre eylülde yüzde 4.3, ekimde yüzde 6.8, kasımda yüzde 13.3, aralıkta yüzde 17.6 düşüş gösterdi. Yıllık ortalamalara göre sanayi üretimi 2007 yılında yüzde 6.9 artış, 2008 yılında da yüzde 0.9 oranında azalış göstermişti. Ana Sanayi Grupları Sınıflamasına göre, ocak ayında önceki yılın aynı ayına göre en yüksek düşüş yüzde 44.6 ile sermaye malı imalatında görüldü. Bu da Türkiye’de son dönemde yeni yatırımların durma noktasına geldiğini gösteriyor. Dayanıklı tüketim malı imalatı yüzde 25.4, aramalı malı imalatının yüzde 24, dayanıksız tüketim malı imalatının yüzde 10.1 ve enerjinin yüzde 6.4 oranında düştüğü belirlendi. Yapılan değerlendirmeye göre; sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2009 yılı Ocak ayında, bir önceki yılın aynı ayına göre Madencilik ve Taşocakçılığı sektörü endeksi yüzde 3,8 azalarak 110,5’ten 106,2’e, İmalat Sanayi sektörü endeksi yüzde 24,2 azalarak 110,2’den 83,5’e Elektrik, Gaz ve Su sektörü endeksi ise yüzde 6,0 azalarak 132,5’den 124,6’ya geriledi. Ana Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamasına göre, 2009 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek düşüş yüzde 44,6 ile Sermaye Malı İmalatında görüldü. Motorlu Kara Taşıtı üretimi % 60.3 düştü Ana Sanayi Grupları (MIGs) Sınıflamasına göre diğer gruplar incelendiğinde, Dayanıklı Tüketim Malı İmalatı yüzde 25,4, Aramalı Malı İmalatının yüzde 24,0, Dayanıksız Tüketim Malı İmalatının yüzde10,1 ve Enerjinin yüzde 6,4 oranında düştüğü görüldü. İmalat Sanayi Üretim Endeksi alt gruplarının 2009 yılı Ocak ayında 2008 yılı aynı ayına göre yüzde değişim oranları incelendiğinde, en yüksek düşüş oranının yüzde 60,3 ile Motorlu Kara Taşıtı, Römork ve Yarı Römork İmalatında gerçekleştiği ebsohaber 22 mart 2009 HABER görüldü. Bunu, yüzde 55,7 ile Radyo, TV, Haberleşme Teçhizatı ve Cihazları İmalatı ve yüzde 32,1 ile Büro Makineleri ve Bilgisayar imalatı takip etti. Şubat ayından da umut yok Sanayi üretimindeki düşüşün en büyük işareti elektrik tüketimindeki gerileme. 2009’un Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre elektrik tüketiminde gözlenen yüzde 6.2’lik düşüş sanayi üretimindeki olası düşüşün göstergesiydi. Şubat ayı elektrik tüketim verileri şubatta da sanayi üretimindeki tablonun pek iç açıcı olmayacağını, hatta durumun daha kötü olacağına işaret ediyor. Elektrik tüketiminde süregelen düşüş eğilimi şubat ayında da devam etti. TEİAŞ yetkililerinden edinilen bilgiye göre, bu yıl 28 gün çeken şubatta elektrik tüketimi, önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10 azalarak, 14.9 milyar kilovat saat (kwh) düzeyine geriledi. Geçen yıl şubat ayında (28 günlük) elektrik tüketimi 16.4 milyar kilovat saat seviyesinde gerçekleşmişti. Bu yılın ocak ayında ise 16 milyar 798 milyon 952 bin kilovat saat elektrik tüketilmişti. Öte yandan şubatta 14 milyar 985 milyon 108 bin kilovat saat elektrik üretimi gerçekleşti. Üretimde ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.7 düşüş yaşandı. Bu da nisan ayının ikinci haftasında açıklanacak şubat ayı sanayi üretiminin küçüldüğünü gösteriyor. Rekor düşüşün nedenleri anayi üretiminde değişim Sanayi TOPLAM SANAYİ Ekonomi ilk çeyrekte yüzde 5-6 civarında küçülecek. 2009’un son çeyreğine kadar üretimde artış beklenmiyor. Ekonomide 2009 yıl sonu küçülme beklentisi yükseldi. İşsizlik oranı ilk aylarda yüzde 14’ün üzerine çıkabilir 2008 Aralık 2008 Ocak -5.2 -21.3 3.6 -24.0 Dayanıklı tüketim -12.2 -25.4 Dayanıksız tüketim -8.8 -10.1 5.7 -6.4 Sermaye malı -26.4 -44.6 MADENCİLİK -1.7 -3.8 Kömür 8.3 13.3 Ham petrol ve doğalgaz 1.3 0.4 Metal cevheri -12.0 -29.4 Diğer madencilik -14.9 -18.5 İMALAT SANAYİ -7.2 -24.2 -17.4 1.0 Tütün 11.4 0.7 Tekstil -2.2 -28.3 Giyim eşyası 3.7 -13.9 Deri işleme -3.8 -31.1 Ağaç ve mantar ür. -2.0 -9.7 Kağıt hamuru 19.0 -6.6 Basım ve yayım -9.0 -5.8 Kok-rafine petrol 2.7 -29.4 -3.6 -20.2 8.3 -28.4 Mineral -3.5 -20.6 Ana metal sanayi 12.1 -24.1 Metal ürünler -4.4 -30.6 BYS makine teçhizat -16.6 -22.5 Büro mak. Bilgisayar -39.9 -32.1 BYS elektrikli makine -7.0 -21.5 Radyo, TV, haberleşme -61.3 -55.7 Tıbbi hassas cihaz -52.0 -16.7 Motorlu kara taşıtı -7.9 -60.3 Diğer ulaşım araçları -50.1 -9.8 Mobilya -20.9 -20.1 5.9 -6.1 Ara malı Enerji Gıda ürünleri Krizin etkisiyle başta otomotiv olmak üzere üretici sektörler dış pazarlarını kaybetti. İhracat pazarları durgunluğa giren sektörlerin sıkıntısı iç pazardaki daralmayla daha da arttı. Hükümet “teğet geçti” iddiasıyla üretici sektörler için önlem almakta geç kaldı. IMF ile anlaşma sağlanmadı, iç ve dışta Türkiye’ye ilişkin güven oldukça zedelendi. Ekonomide şimdi ne olacak? S Kimyasal Plastik-kauçuk ENERJİ ebsohaber 23 mart 2009 HABER Kapasite kullanımı dibe vurdu İmalat sanayiinde kapasite kullanım Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), imaoranı, şubat ayında geçen yılın şubat lat sanayiinde kapasite kullanımına ilişkin Sanayi üretimindeki büyük düşüşayına göre 15.5 puan düşerek yüzde Aylık İmalat Sanayi Eğilim Anketi’nin ten sonra imalat sanayiinde kapa63.8 düzeyine indi. Ocak ayında da aynı şubat sonuçlarını açıkladı. Ankete yanıt site kullanımında da büyük geriçıkan rakam 18 yılın en düşüğü. Düşüşte veren 4 bin 911 işyerinden derlenen leme yaşanıyor. Şubat’taki yüzde en çok otomotiv sektörü etkili oldu verilerin analiz sonuçlarına göre, 2008 63.8, son 18 yılın en düşüğü. Sanayi üretimindeki büyük düşüşten yılı şubat ayında yüzde 79.3 olan üretim sonra imalat sanayiinde kapasite kulladeğeri ağırlıklı kapasite kullanım oranı, nımında da büyük gerileme yaşanıyor. Küresel ekonomik bu yılın aynı ayında yüzde 63.8 düzeyinde gerçekleşti. krizin etkileri Türkiye’yi her geçen ay daha çok etkiliyor. Geçen yıl ilk yarıda yüzde 80’nin üzerinde seyreden kaHem iç pazarın hem de ihracatın büyük oranda gerilemesi pasite kullanım oranı, küresel krizin ilk işaretlerinin alınmasanayideki kapasite kullanımını da vuruyor. İmalat sanaya başladığı ağustostan itibaren gerilemeye başladı. Aralık yiinde kapasite kullanım oranı, şubatta geçen yılın aynı ayında yüzde 64.7’ye inen kapasite kullanımı, bu yıl ocak ayına göre 15.5 puan düşerek yüzde 63.8’e indi. Ocakta ve şubat aylarında yüzde 63.8 düzeyinde gerçekleşti. da görülen bu rakam son 18 yılın en düşük düzeyini ifade ediyor. Sorun talep daralması İç pazarda talep yetersizliği, işyerlerinin tam kapasiteyle çalışmamasının en önemli nedeni olarak belirlendi. Şubat ayında, işyerlerinin, tam kapasite ile çalışmamasının nedenleri arasında talep yetersizliği ilk Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, sırada geldi. İç pazarda talep yetersizliğinin yüzde “Kapasite kullanım oranlarının düşmesi, sa49.8 ve dış pazarda talep yetersizliğinin yüzde nayinin ve ekonominin giderek küçülmesinin 28.9 oranında etkili olduğu belirlendi. Mali çok net bir göstergesi. Bu konuda ‘Böyle bir imkânsızlıklar yüzde 4.0, yerli mallarda hamşey beklemiyordum’ veya ‘Çok sürpriz oldu madde yetersizliği yüzde 3.1 ve ithal mallarda deme durumunda değiliz’ dedi. hammadde yetersizliği yüzde 1.6, işçilerle ilgili Çağlayan dünyadaki ekonomik krizi meseleler ise yüzde 1.2 oranında etkili oldu. değerlendirirken “Ciddi bir yangın bu” ifaİşyerlerinde şubat ayı üretim miktarı bir önceki desini kullandı. Krizden çıkmak için tüketiaya göre değişmedi. Mart ayında ise üretim mikmin mutlak suretle artırılması gerektiğini tarının yüzde 4.7 artacağı bekleniyor. Şubat ayı belirten Çağlayan, süratle iç pazarın cansatış miktarının yüzde 2 arttığı, mart ayı artış landırılmasının gerekliliğine işaret etti. beklentisi de yüzde 3.2 olarak belirlendi. Bütçede yapılması gerekli revizyonlar Şubat ayı satış fiyatları yüzde 0.2 arttı. bulunduğunu belirten Çağlayan, Mart ayında ise satış fiyatlarının yüzde 0.3 açıklanan büyüme rakamlarının vergi azalacağı bekleniyor. Şubat ayında yüzde hedeflerinin tutmayacağının çok net 0.1 artan hammadde fiyatlarının mart göstergesi olduğunu söyledi. ayında yüzde 0.1 azalacağının beklenBakan Çağlayan; kapasite kullanım diği belirlendi. oranlarının düşmesiyle ilgili bir Sıkıntılar üç beş ay daha sürer soruya verdiği yanıtta ise, sanayi üretimiyle kapasite kullanım oranlarındaki gerilemenin hep birbiriyle ilintili şeyler olduğunu kaydetti. Çağlayan; kapasite kullanım oranlarının düşmesinin, sanayinin ve ekonominin giderek küçülmesinin çok net bir göstergesi olduğuna vurguladı. Otomotivde yarıya indi İmalat sanayii alt sektörleri içinde en fazla kan kaybı otmotivde yaşandı. Taşıt araçları ve karoseri imalatında kapasite kullanım oranı 42.4 puan düşerek yüzde 47.5’e kadar indi. Yani sektörün kapasite kullanımı yarı yarıya azaldı. Büro muhasebe bilgi işlem, petrol ürünleri, mobilya, plastik-kauçuk, HABER metal eşya kapasite kullanım oranı en sektöründe 16.3 puanlık düşüşle yüzhızlı gerileyen alt sektörler arasındaydı. de 64.6’ya, metal eşyada 16.2 puanlık İç pazarda talep yetersizliği, En çok istihdam gerçekleştiren ve en düşüşle yüzde 61’e, elektrikli makine ve işyerlerinin tam kapasite olarak fazla dışsatım yapan sektörler arasında cihazlarda 15.1 puanlık düşüşle yüzde çalışmamasının en önemli nedeni bulunan otomotivdeki bu gelişme, ihracat 67.8’e geriledi. Diğer başlıca imalat olarak belirlendi. İhracatın düşmedüşüşü ve işsizlikte artışta etkili olacak. sanayii alt sektörlerinde de kapasite si de üretimi azaltıyor.. Kapasite kullanım oranı büro, muhakullanım oranı geçen yılın aynı ayına sebe ve bilgi işlem cihazlarında 40.9 pugöre 0.7-13.5 puan arasında düşüşler anlık düşüşle yüzde 44.1’e indi. Büro, muhasebe ve bilgi işlem, gösterirken, sadece tütün ve tütün ürünleri sektörünün kapasite şubatta bu düzeyiyle imalat sanayiinde aynı zamanda en düşük kullanımı artış gösterdi. Tütün ve tütün ürünlerinde kapasite kapasiteyle çalışan sektör oldu. kullanım oranı geçen yıla göre 10 puan artarak yüzde 81.4 oldu. Şubat ayında en yüksek kapasite ile çalışan sektör ise yüzde 82.8’le tıbbi, optik ve hassas cihazlar alt sektörü oldu. Ancak bu Petrol de düşüyor sektörün kapasite kullanım oranı da geçen yılın aynı ayındakiKapasite kullanım oranındaki düşüşte bunları kok kömürü ve nin 0.7 puan altında gerçekleşti. Kapasite kullanım oranında bu rafine petrol ürünleri izledi. Sektörün kapasite kullanım oranı sektörü yüzde 81.4’le tütün izlerken, diğer ulaşım araçları yüzde 31.3 puan düşerek yüzde 48.7’ye geriledi. Kapasite kullanımı mobilyada 19.6 puanlık düşüşle yüzde 59.2’ye plastik ve kauçuk 80.5 kapasite kullanımıyla üçüncü sırada yer aldı. Yılsonu büyüme beklentisi eksi 1 Merkez Bankası anketinde yılsonu lecek açık beklentisi, 22 milyar 989.2 büyüme tahminlerinde düşüş eğilimi milyon dolardan 19 milyar 755.3 Merkez Bankası tarafından her devam ediyor. milyon dolara geriledi. ay iki kez düzenlenen Beklenti Merkez Bankası tarafından her ay Anketi’nin Mart ayı sonuçları, yıl iki kez düzenlenen Beklenti Anketinin Yılsonu enflasyon beklentisi sonunda büyüme değil küçülmeyi Mart ayı ilk dönem sonuçları açıklanyüzde 6.58’e geriledi işaret ediyor. dı. Şubat ayının son anketinde -0.4 Yılsonu enflasyon beklentisi, tükeolan cari yıl sonu yıllık gayri safi yurt tici fiyatları endeksi (TÜFE) bazında içi hasıla (GSYH) beklentisi bu ankette yüzde -1 oldu. Geleyüzde 7,10’dan yüzde 6,58’e geriledi. Geçen ay yüzde 0,35 cek yıl sonu yıllık GSYH büyüme beklentisi ise yüzde 2.6’dan olan cari ayın tüketici fiyatları endeksi (TÜFE) beklentisi yüzde 2.3’e indi. 0,43’e çıktı. Yüzde 0,73 olan iki ay sonrasının TÜFE beklenÖte yandan yılsonu cari işlemler dengesinde meydana getisi yüzde 0,57’ye gelirken, gelecek ayın TÜFE beklentisi ise yüzde 0,64 oldu. 12 ay sonrasının yıllık 6,88 olan TÜFE beklentisi yüzde 6,70’e, 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi de yüzde 6,44’ten yüzde 6,37’ye geriledi. Dolar kuru öngörüsü 1,7041 liraya çıktı Cari ay dolar kuru beklentisi 1,6732 TL’den 1,7479 TL’ye, yıl sonu dolar kuru beklentisi 1,6648 TL’den 1,7041 TL’ye çıktı. Gelecek 12 ay sonundaki dolar kuru beklentisi de 1,6600 TL’den 1,7002 liraya yükseldi. Gelecek 3. ayın altı aylık Hazine Bonosu ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 13,68’den yüzde 13,29’a, gelecek 12. ayın altı aylık Hazine Bonosu ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi ise yüzde 13,15’ten yüzde 12,9’a düştü. Gelecek 3. ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon ödemeli TL cinsi Devlet Tahvili ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 15,50’den yüzde 15,48’e inerken, gelecek 12. ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon ödemeli TL cinsi Devlet Tahvili ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi ise yüzde 14,82’den yüzde 14,95’e geldi. ebsohaber 25 mart 2009 HABER İzmir’de işsizlikle mücadeleye 15 milyon lira kaynak 7 bin 800 kişiye iş Kimler yararlanabilir? İstihdam Kurulu ve İl Meslek Eğitim yürüttüğünü belirterek şunları söyledi: Kurulu’nun Eylül 2008’de birleştirilme“İş piyasasının ihtiyaçlarını belirlemek İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu, sinden sonra oluşan İstihdam ve Mesleki için, çeşitli odaları, birlikleri, organize İzmir’de işsizliği azaltmak amaEğitim Kurulu, kentte işsizliği azaltmak sanayi bölgelerini sürekli gezdik. Yaklacıyla toplam 7 bin 800 kişiye iş amacıyla toplam 7 bin 800 kişiye iş şık 7 bin 800 kişiyi iş piyasanın aradığı olanağı sağlayacak mesleki eğitim olanağı sağlayacak olan mesleki eğitim şartlarda yetiştirmeyi amaçlıyoruz. İl kursları açacak. kursları açacak. İstihdam garantili mesMüdürlüğü’ne iş isteğiyle başvurup kaydılek kurslarının finansmanına 15 milyon nı yaptıran, piyasada herhangi bir geçerli liralık kaynak ayrıldı. mesleği olmayan açık işsizleri istihdama hazır hale getirmeyi Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki’yi amaçlıyoruz. En önemli hedefimiz istihdamın ihtiyacı olan kursziyaret eden İş-Kur İl Müdürü Süleyman Boyacıoğlu, İzmir’de ları açmaktır.” işsizlikle mücadele için İzmir Valisi Cahit Kıraç’ın başkanı olduğu İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurulu’nun çalışmalarıyla ilgili Kursiyer sayısı bilgi verdi. Kursları açarken bir insan gücü ihtiyacının olması gerektiğini ifade eden Boyacıoğlu, formal eğitim kuruluşları dışındaki En önemli sorun işsizlik kuruluşlarca düzenlenecek meslek eğitimlerinde ise, İş-Kur İl Müdürü Boyacıoğlu, işsizliğin çok önemli bir sorun hizmet sağlayıcının son bir yıllık işgücü hareketolduğunu ve işsizlikle mücadele etmek için nitelikli eleman leri dikkate aldıklarını söyledi. İş-Kur İl Müdürü yetiştirmeyi amaçladıklarını belirterek, “Yaklaşık 7 bin 800 kişiyi Boyacıoğlu, “Çeşitli firmalar tarafından düzenleneistihdama ve iş piyasasının aradığı şartlara göre yetiştireceğiz. cek kurslarda, firmaların istihdam yükümlülüğünün Bunun için 15 milyon TL’lik bir kaynağımız var” diye konuştu. hiç yerine getirmemesi halinde ilgili firma tüm Süleyman Boyacıoğlu, İl İstihdam ve Mesleki Eğitim masrafları ödemek zorundadır. Kurs Kurulu’nun istihdam ve işsizliği önlemeye yönelik çalışmalar açılımlarında kursiyer sayısının en az 10, en fazla 25 kişiden oluşması gerekir. • İşsiz olmak. İstihdam garantili iş gücü ye• 15 yaşını tamamlamış olmak. tiştirme kursları, kendi işini kurmak • Yetiştirilecekleri meslekler için yüklenicilerin beliristeyenlere, özürlü ve hükümlüler ledikleri özel şartlara sahip olmak. ile işsizlik sigortası kapsa• Kurumca düzenlenen kurslara aynı meslekte daha mındaki işsizlere yönelik önce veya farklı meslekte ise son 24 ay içinde olacaktır” dedi. katılmamış olmak. • En az ilköğretim okulunu bitirmiş olmak. İyi kullanmalıyız Hedefler ve kazanımlar • İstihdama yönelik meslek kazandırıcı kurslarda, 182 meslekte 7 bin 375 kişi, • Özürlülere yönelik kurslarda 6 meslekte 185 kişi, • Hükümlü ve eski hükümlülere yönelik 7 meslekte 305 kişi eğitilecek. • Toplam 195 meslekte 7 bin 865 kişi eğitilecek. • Değişik alanlardaki kurslara katılacak kursiyerlere eğitim görecekleri gün başına 15 lira ödeme yapılacak. Böylece ayda 15 gün kurs gören bir vatandaş, 225 lira alma hakkı kazanabilecek. • Kursiyerler kurs süresince Sosyal Güvenlik Kurumu işbirliğiyle, iş kazası ve meslek hastalıklarına karşı sigortalı olacak. ebsohaber 26 mart 2009 EBSO Meclis Başkanı Tiryaki de, işsizlere iş sağlamak ve istihdam garantili meslek kursları açmak için 15 milyon TL gibi büyük bir bütçe ayrılmasının çok önemli olduğunu belirterek, “Bu önemli kaynağın iyi bir şekilde kullanılarak, kalifiye eleman yetiştirilmesinin sağlanması sayesinde işsizlik sorununun çözümünde önemli mesafeler kat edilecektir” diye konuştu. HABER EBSO Yönetim Kurulu Petkim’de toplandı 1 işsizin maliyeti 276 bin lira Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu, 2009-2012 dönemi 6’ncı toplantısını Petkim’de gerçekleştirdi. Toplantı öncesi, aynı zamanda EBSO Yönetim Kurulu Üyesi olan Petkim Genel Müdürü Kenan Yavuz, üyelere Petkim’i ve petrokimya sektörünü tanıtan bir brifing verdi. Dünyayı saran ekonomik krizin Petkim’i de derinden etkilediğini ifade eden Yavuz, kuruluşun son 20 yılda elde ettiği büyümeyi son 4 ayda erittiğini söyledi. Kapasite kullanım oranının yüzde 60’lara gerilediğini kaydeden Yavuz, 1995 yılındaki tüketim miktarının altına inildiğini ifade etti. Petkim gibi Güney Kore’de 11 tane Tayvan’da 5 tane kuruluş olduğunu belirten Yavuz, petrokimya sektöründeki yatırımların tamamen Ortadoğu ve Uzakdoğu’ya kaydını anlattı. “Ara malı üretiminde Türkiye taşeronlaşan bir ekonomiye doğru gidiyor” diyen Yavuz, ham petrolden naftaya dayalı bir yöntem kullanıldığını, tüm sektörlerde ara malı üretimini petrokimyanın gerçekleştirdiğini söyledi. Kenan Yavuz, Türkiye’de kişi başına plastik üretiminin 43 kilogramda kaldığını bu rakamın Avrupa’nın yarısı ABD’nin ise üçte biri olduğunu vurgularken, “Bu anlamda baktığımızda önümüzde büyük bir potansiyel var” dedi. 600 milyon dolara yakın bir yatırım gerçekleştirdiklerini ifade eden Yavuz, 2001 yılında 6 bin kişiyle başladıkları yolculuğu bugün 2 bin 480 kişiyle sürdürdüklerini 2018 yılında hedeflerinin yüzde 40 Pazar payı, 4 bin çalışan, 6 milyar dolar ciro olduğunu söyledi. EBSO Yönetim Kurulu üyeleri brifingin ardından tesisleri gezerek bilgi aldılar. Üyeler daha sonra Yönetim Kurulu Toplantısını gerçekleştirdiler. ebsohaber 27 mart 2009 HABER Sanayi durdukça enerji tüketimi de geriliyor Sanayi üretimindeki azalmaya bağlı 16 milyar 262 milyon kwh, haziranda olarak, ayakta kalabilen fabrikaların 16 milyar 512 milyon kwh, temmuzda Dünyayı saran krizin etkisiyle kapasite kullanımı geriledikçe elektrik 18 milyar 287 milyon kwh, ağustosta 18 Türkiye’de de sanayi üretimindeki tüketimi de düşmeye devam ediyor. milyar 376 milyon kwh, eylül ayında 16 azalmaya bağlı olarak fabrikalaElektrik tüketiminde süregelen düşüş milyar 48 milyon kwh, ekim ayında 14 rın kullandığı elektrik ve doğalgaz eğilimi şubat ayında da devam etti. milyar 872 kwh, kasım ayında 15 milyar miktarları da azalıyor. TEİAŞ yetkililerinden edinilen bilgiye 379 milyon kwh, kralıkta 15 milyar 706 göre, bu yıl 28 gün çeken şubat ayında milyon kwh olarak gerçekleşti. Yetkililer elektrik tüketimi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10 oraküresel krizin etkisiyle özellikle sanayide tüketimindeki düşüşnında azalarak, 14 milyar 945 milyon 397 bin kilovat saat (kwh) le tüketimdeki düşüş eğiliminin devam ettiğini belirtiyor. Yılın düzeyine geriledi. Geçen yıl şubat ayında (28 günlük) elektrik ikinci çeyreğinden itibaren tüketimde artış trendine girileceği tüketimi 16 milyar 439 milyon 936 bin kilovat saat seviyesinde öngörülürken, 2009 yılında yaklaşık 207 milyar kilovat saatlik gerçekleşmişti. Bu yılın ocak ayında ise 16 milyar 798 milyon bir elektrik tüketimi tahmin ediliyor. Geçen yıl, 2007 yılına göre 952 bin kilovat saat elektrik tüketilmişti. Öte yandan şubat ayınelektrik tüketimi yüzde 4.5 oranında artmıştı. da 14 milyar 985 milyon 108 bin kilovat saat elektrik üretimi gerçekleşti. Üretimde ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9.7 Doğalgaz tüketimi de düştü düşüş yaşandı. Doğalgaz tüketimi de Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre sanayide yüzde 24.4, konutlarda ise yüzde 19.6 oranında Geçen yıl artmıştı düştü. BOTAŞ tarafından açıklanan rakamlara göre, sanayide Ocak ayında ise 16 milyar 839 milyon 118 bin kilovat saat doğalgaz kullanımında yaşanan düşüş, sanayideki üretimle elektrik üretimi gerçekleşmişti. Geçen yıl tüm ay dikkate alındıparalellik gösteriyor. Konutlarda yaşanan düşüşün sebebi ise ğında, ocak ayında 17 milyar 950 milyon kwh, şubat ayında (29 Ocak ayındaki yüksek zam oranları. BOTAŞ’ın rakamları, sanayi gün) 16 milyar 628 milyon kwh, mart ayında 16 milyar 391 mil- üretimindeki azalma ve zamların etkileri konusunda önemli bir yon kwh, nisan ayında 15 milyar 643 milyon kwh, mayıs ayında veriyi teşkil ediyor. ebsohaber 28 mart 2009 HABER Kriz ortamında yalın düşünce zamanı Global krizden nasibini alan İzmirli İpbüken, üç adımda krize karşı yalın sanayici yalın düşünceye sarıldı. Ege önlemler almanın yolunu ise şu şekilde Yalın Enstitü Derneği Başkanı Bölgesi Sanayi Odası ve Netsis Yazılım özetledi: “Birincisi, mevcut durumunuzu İpbüken, EBSO’daki konferansta işbirliği ile EBSO Meclis Salonu’nda geren doğru temsil eden göstergeler belirlesanayicilere krizden çıkmanın yolçekleştirilen “ Global Krize Karşı Yalın, yin ve performanızı izleyin. İkincisi belarını gösterirken, kararlara tüm Ama Nasıl? konulu toplantıya 100’den lirlediğiniz hedeflerinizi gerçekleştirmek çalışanların katılımını önerdi. fazla sanayici katıldı. Yalın Enstitü Derüzere faaliyetler planlayın ve etkilerini neği Başkanı Yalçın İpbüken, yaşanan izleyin. Son olarak da tüm firmada kriz kriz ortamında yalın düşünceyi hayata geçirmenin tam zamanı masaları kurun ve çalışanların katılımını sağlayın.” olduğunu söyledi. “Her zaman olduğu gibi kriz döneminde de öncelikli gösDünyayı krize iten nedenlerin başında açgözlülük, kibir ve terge nakit akışı ile ilgili göstergelerdir”diyen İpbüken, borçlara öğrenmeyi yönetememenin geldiğini belirten İpbüken, bu sorun- ilişkin üç önerisini ise şöyle sıraladı: “Mal alım vadelerinin ların çözümünün yalın felsefede yattığını dile getirdi. tahsilat vadelerine yakın ya da daha uzun olması, kredi kullaİpbüken, yalın düşüncenin kapılarını açarak sanayicilere nımının uzun vadeli borç yapısına dayalı olması, kur riskini en krizden çıkmanın yollarını gösterdi. Yalın düşünce ile 1950 aza indirgemek için gider ve gelirlerin aynı oranda döviz cinsine yılından bugüne yaşanılan krizlerden güçlenerek çıkmayı başasahip olması.” ran otomotiv devi Toyota’nın felsefesini katılımcılarla paylaşan Artık eski ezberleri radikal kararlar alarak bozma zamanı olİpbüken, Toyota’nın bugün piyasa değerinin 102 milyar dolar duğunu vurgulayan İpbüken, Türkiye’nin başka ülkelerin knowolduğuna dikkat çekti. howlarını almak yerine yeni ürünler geliştirme konusunda ciddi İpbüken, özellikle sanayi işletmelerinde daha kaliteli ürünbir açığı olduğunu, bu açığı kapatmak gerektiğini dile getirdi. lerin daha ucuza temin edilebilmesini sağlayan yalın düşünce İpbüken, servet yaratmanın artık endüstri devrimini yapan sisteminin önemine işaret etti. ABD ve Avrupa’dan Hindistan, Çin, Japonya gibi ülkelere kaydıDünyayı krize iten nedenlerin başında açgözlülük, kibir ve ğını ifade etti. öğrenmeyi yönetememenin geldiğini belirten İpbüken, bu sorunEge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ların çözümünün yalın felsefede yattığını dile getirdi. İpbüken, Erdoğan Çiçekçi ise, dünyayı saran ekonomik krizin Türkiye’yi şunları söyledi: “Çalışan, müşteri, tedarikçi ve iş ortaklarımızla de fazlasıyla etkilediğini söyledi. ilişkilerimizi, yepyeni bir yaklaşımla bütün tedarik zincirine Çiçekçi, “Biz sanayiciler kendi ölçeğimizde, deneyimlerimiz, odaklanmış olarak yön birliği içinde yönetmeliyiz. İş yaparken bilgilerimiz ve alabildiğimiz desteklerle krize karşı durmak için yaşadığımız kişisel değerlerimizi samimi olarak gözden geçirçabalıyoruz. Kendi öz kaynaklarımızla mücadele vermeye gayret memiz, özeleştiri yapmamız gerekiyorsa bunu cesaret ile yerine ediyoruz. Kriz aslında bazı kesimler için fırsat olabiliyor ya da getirmemiz gerekecektir. Bu yeni yönetim ve liderlik anlayışına bazıları bunu fırsata dönüştürebiliyor. Bu birikimi, beceriyi veya yalın yönetim ve liderlik diyoruz.” yöntemi öğrenmek önemli” diye konuştu. ebsohaber 29 mart 2009 EGE’NİNGÜNDEMİ Toparlanma 2010’un ikinci yarısında Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim açıklamıştır. Başbakan ve bakanlar için Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, hazırladığımız dosyada da yer alan bazı EBSO Yönetim Kurulu Başkanı dünyanın yaşadığı ve Türkiye’nin de düzenlemelere henüz bu hafta itibari ile Yorgancılar, global ekonomik olumsuz yönde etkilendiği ekonomik gidilmiş olmasından dolayı memnuniyet krizden çıkışın en erken önümüzkrizden çıkışın 2010 yılının ikinci yarıduymakla birlikte, bu çabaların istihdam deki yılın ortalarında olabileceğisında mümkün olabileceğinin görüldüve üretimi arttırmaya yönelik olmadığına nin görüldüğünü söyledi. ğünü söyledi. Yorgancılar, “Krizde 1.5 inanıyoruz. Yine de bu paketin moral ile yılı aşan bir süreci tamamlarken, tüm birlikte piyasayı az da olsa hareketlendirveriler Türkiye ekonomisinin daralmaya girdiğini çok açık olarak mesini umut ediyoruz” diye konuştu. göstermektedir. Kabul edilsin ya da edilmesin ülkenin resmi Üretimde kapasite kullanımı, enerji, işsizlik, ihracat ve bütçe kaynaklarından alınan veriler, daralmaya bir an evvel çözüm gelirlerindeki düşüş gibi açıklanan her yeni verinin ardından bulunmasını mecbur kılmaktadır” dedi. Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerin üzücü olduğuna işaret Ege Bölgesi Sanayi Odası 2009-2012 Dönemi Meslek Koeden Ender Yorgancılar, reel kesim güven endeksinin 2008 yılı miteleri Ortak Toplantısı’nın ilkinde ağırlığı dünyanın yaşadığı Ocak ayında 104 iken bu yılın Şubat ayında 63’e gerilemesinin ekonomik kriz ile EBSO üyesi sanayicilerin sektörel sorunları de reel kesimin içinde bulunduğu durumun bir başka göstergesi damgasını vurdu. EBSO’da Meslek Komitesi sayısının 45’ten olduğunu vurguladı. 67’ye çıkması sonucu üyelerde yaşanan artış nedeniyle bölümler halinde iki gün üst üste gerçekleştirilen toplantıda ekonomiye Küçülen sanayiler ligi ilişkin bir sunum yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ender YorganYorgancılar, Ocak ayında sanayi üretimindeki düşüşün 2001 cılar, “Dünyada olan bitene baktığımızda, toparlanmanın 2010 yılının ikinci yarısına denk gelebileceği üzerinde uzmanlar hemfikirdir. Bu da krizin boyutunu çok açık ortaya koymaktadır. Durum böyle iken, Türkiye’nin 2009 yılının kritik ilk 3 ayını yerel seçimlerle geçirmiş olması büyük handikaptır. Bugünün öncelikli sorunu olan iç talebi canlandırmak amacıyla Hükümet 4. paket adı altında belki de en somut tedbirlerini EBSO’da yeni bir sayfa Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, Oda’nın önümüzdeki dönemde faaliyetlerini sürdürürken odaklandığı amaçları da şöyle açıkladı: Üyelerin kurumsal gelişimi ve güçlenmesi için ortam ve olanak sağlamak Üyelerin rekabet edebilirliği ve büyümesi için imkan sağlamak Bölgesel potansiyeli ve olanakları değerlendirerek yatırımları arttırmak Bölgede girişimciliği özendirmek ve geliştirmek Odanın kurumsal kimliğini güçlendirmek ve geliştirmek Mevzuat çerçevesinde tanımlı hizmetleri en etkin şekilde sunmak ve görevlerini yerine getirmek ebsohaber 30 mart 2009 EGE’NİNGÜNDEMİ yılındaki krizden bile fazla olduğunu, Şubat ayında kapasite kullanım oranının yüzde 63.8’e gerilediğini hatırlatırken, özellikle yatırım malları üretimindeki yarıya yakın düşüşün sanayicinin krizin uzun zamana yayıldığına inandığını belirtti. Odaların kapasite kullanım oranlarına ilişkin yaptık anket sonrasında açıklanan 2008’in son çeyrek rakamlarının, ortalama yüzde 70 olan Türikye genelinin de altında olduğunu söyleyen Yorgancılar, şu bilgileri verdi: “Sonuçlara göre, Odamızın %55, İstanbul’un %59, Ankara’nın %49.5, Kocaeli’nin %58, ve Konya’nın %35’dir. İllerde çarkın ne kadar döndüğünü gösteren bu oranlar dikkatle izlenmelidir. Sanayi üretimindeki düşüşün esas alındığı dünya küçülen sanayiler liginde 2009 Ocak rakamı ile Türkiye 5. olmuştur. Listede Türkiye; Japonya, Singapur, Güney Kore ve İspanya’nın ardından gelmektedir.” Sanayinin kötü gidişatına dair bir başka göstergenin de elektrik tüketimindeki azalışlar olduğunu hatırlatan Yorgancılar, bu yılın Şubat ayındaki tüketimin geçen yılın aynı ayına göre yüzde 10 azaldığını bildirdi. Yorgancılar, İzmir’de sanayinin kalbinin attığı Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde de durumun farklı olmadığını belirtirken, “2008 yılı Ocak ayında 41.5 milyon kwh olan elektrik tüketimi Eylül ayında 39.5 milyona ve Şubat itibari ile de 32 milyon kwh’a gerilemiştir. OSB’de elektrik tüketimi Şubatta bir önceki yılın aynı ayına göre %22 azalmıştır. Yani OSB’nin tüketimindeki azalma ülke genelinin yaklaşık 2 katını aşmaktadır. Atatürk OSB’nin doğalgaz rakamları da farklılık arz etmemektedir. 2008 yılı Ocak ayında doğalgaz tüketimi; 13,6 milyon standart m3 iken, Eylül ayında 10,3 milyon standart m3, Ekim’de 7,3, Kasım’da 9,6 ve Aralık ayında 8 milyon standart m3 ile yılı tamamlıyor. 2009 yılı Şubat ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %33 azalarak 8 milyon standart m3 doğalgaz tüketimi gerçekleştirilmiştir” diye konuştu. İşsizliğe dikkat Türkiye’nin rekorlar kıran ihracatının bu yılın Ocak ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 26 düştüğünü, ekonomik açıdan olduğu kadar, sosyal açıdan da çok önemli diğer bir gösterge işsizlik başvurularının arttığını bildiren Ender Yorgancılar, “Benzer tablo İzmir’de de yaşanmaktadır. 2008 yılı Ocak ayında 5.130 olan başvuru sayısı 2009 Ocak ayında yüzde 78’lik artışla 9.149’a yükselmiştir. Aralık ayında başvuru sayısında rekor kırılarak 11.711’e çıkmıştır. Türkiye genelinde, 2008 yılı Ocak ayından 2009 yılı Ocak sonuna kadar 1 milyon 342 bin kişi İşkur’a başvuruda bulunmuştur. Her eve 1 işsizin düştüğü, her 4 gençten birinin işsiz kaldığı ülkemizde, rakamlar, işsizlikle mücadelenin öncelikli politika olması gerektiğini zorunlu kılmaktadır. İşsizlik, ihmal edilemeyecek kadar önemli ve olası sosyal çöküntüye zemin hazırlaması açısından da ciddi önlemlerin alınması gereken bir sorundur” dedi. Sanayinin ve belli sektörlerin yoğun olduğu Manisa, Denizli ve Bursa’dan gelen haberlerin de iç açıcı olmadığına işaret eden EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, sözlerini şöyle Devlet destekleri bir tık uzakta Ege Bölgesi Sanayi Odası, sanayicilere devlet desteklerini bir tık yakına getirdi. EBSO’nun www.ebso.org.tr adresli web sitesindeki yeni düzenleme ile devlet desteklerinden faydalanılabilecek kurumların ilgili sayfalarına artık bir tıkla ulaşılabiliyor. Yatırım, üretim, ihracat ve yeni teknolojiye destek veren TOBB KOBİ Bilgi Sitesi, İzmir Kalkınma Ajansı, KOSGEB, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve TUBİTAK’ın sayfalarını internet ortamında ayrı ayrı bulup ziyaret etmek yerine Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın internet sitesine girmek yeterli olacak. EBSO’nun destek veren kuruluşlara ulaşma hizmeti sadece üyelerine değil internet sitesine giren tüm kullanıcılara açık. ebsohaber 31 mart 2009 EGE’NİNGÜNDEMİ sürdürdü: “İzmir’de Tariş İplik 600 işçisine 6 ay süreyle izin verirken, Torbalı KÖYTÜR üretimi durdurarak 650 çalışanını işsiz bırakmak zorunda kalmıştır. Talepte yaşanan ani düşüşün olumsuz etkisini derinden hisseden Erdemir, talebin olmaması halinde 1 ay içinde üretimi durdurma riski ile karşı karşıya olduğunu ifade etmiştir. Bu fabrikalar yılların fabrikasıdır. Ülke istihdamına, üretimine yaptıkları katkıdan sonra bu aşamaya gelmiş olmaları çok üzücüdür. Dolar kuru 1.20 iken yatırım yaptık, kur 1.70’e geldi ama sipariş yok. Biz yatırım yapınca suçlu duruma düştük. Sanayici fabrika için arazi, bina, makine, alırken para veriyor, işletme sermayesi kalmıyor. Yatırım indirimi acilen devreye girmeli. Bizler sanayicinin al-sat modeliyle çalışmasına değil üretip yapabilir olmasına çalışıyoruz.” Sanayicilerden sektörel talepler EBSO Meslek Komiteleri Ortak Toplantısı’nda sanayiciler de sektörel ve genel ekonomik anlamda yapılması gereken çalışmalara ilişkin önerilerini gündeme getirdi. Fahrettin Selçik: Kamunun açtığı ihalelerde yabancı firmalara ve ithal mallara ağırlık veriliyor. Önce bürokratik engeller aşılıp yerli sanayiciler tercih edilmeli. TEDAŞ fatura ödeme sürecini sayaç okunduğu günden başlatıyor. Bizler piyasaya vadeli mal veriyoruz ama kamu kurumu üstümüze geliyor. En iyi destek elektrik fiyatlarının ucuzlatılmasıdır. Bu indirim herkese yansır. Nedim Ambar: Su ürünleri Türkiye’nin gelecek vaadeden sektörlerinden biridir. Ancak İzmir’de balık çiftliklerinin kirası dönüm başına 4 bin 400 TL iken İtalya’daki 26 dönüm yerimize 125 Euro veriyoruz. Dünyadaki rakiplerimizle eşit şartlarda rekabet imkanları tanınmalı. Davut Yanık: Erdemir’in içine düştüğü durum bizi çok üzüyor. Ancak dünyada metal fiyatları ucuzlamasına rağmen sanayiciye piyasaya sattıkları değerin üzerindeki fiyatlarla mal verdiler. Şu anda fiyatlar tonda 500 dolar, Erdemir sanayiciye 650 dolara veriyor. İhracat fiyatı ise 350 dolar. Halbuki yurtdışındaki sanayiciye tanınan imkan yerli sanayiciye verilmeli. Ersan Yıldırım: Maliye’nin elektronik haciz uygulaması piyasaları kilitliyor. Üstelik bunu eksik belgelerle yapıyorlar. KDV1 ve KDV2 arasında mahsuplaşma yok. Coşkun Güner: Şarapta ÖTV ve KDV ile ilgili sorunlar yaşıyoruz. Devlet vergiyi peşin istiyor oysa biz ürünümüzü vadeli olarak satıyoruz. Uluslar arası Bağcılık ve Şarapçılık Kongresi düzenlenecekmiş. Önce Türkiye içinde biz bu sorunu konuşalım. Kürşad Yuvgun: Market markaları çoğaldı, Hipermarketler Yasası çıkmadı. Sanayici marka yaratmak için emek verdi ama bunlar şimdi unutturuluyor. Sanayicinin markasını korumak için market markaları sınırlandırılmalı. Çek Kanunu’nda vade gelinceye kadar ödememe düzenlemesi yanlış. Alacaklının hakkı ne olacak? Bankalar kredi vermiyor. Başbakan’ın “Kulağınızı çekerim” demesiyle olmaz. Piyasalara güven verilmeli, önlemler zamanında açıklanmalı. Vedat Sabırlı: Dış ticaret mantığımızı değiştirmemiz gere- Mali piyasalara anında ulaşın Ege Bölgesi Sanayi Odası, www.ebso.org.tr adresindeki internet sitesinde kullanıcılara mali piyasalara anında ulaşmayı sağlıyor. Mali piyasalara ilişkin verileri sağlamada uzman kuruluş Foreks ile yapılan anlaşma ile para piyasaları ile emtea piyasalardaki gelişmeleri hiç zaman kaybı olmadan öğrenmek mümkün hale geldi. EBSO internet sitesindeki Mali Piyasalar bölümüne tıklayan kullanıcılar, hem üretimde kullandıkları malların fiyatlarını görüp üretimlerini yönlendirme hem de para piyasalarındaki gelişmeleri öğrenip finansmanlarını değerlendirme imkanı buluyor. Piyasa bilgilerini sağlayan kuruluşlar bunu bazen pahalı sayılabilecek bir bedel karşılığında abonelerine verirken, EBSO ücretsiz olarak sunuyor. ebsohaber 32 mart 2009 EGE’NİNGÜNDEMİ kiyor. Bürokratlar ve bizler iş yaptığımız ülkelerin mantığını anlamalıyız. Yıldıray Yalınız: Ambalaj Atıkları Yönetmeliği eksik. İmalat atıklarımızın bertarafında sorun yaşayacağız. Bunun yanısıra atık toplayıcıları konusuna da düzenleme getirilmeli. Erdoğan Çiçekçi: Yüzde 18 KDV ile hammadde alıp mamülümüzü yüzde 8 KDV ile satıyoruz. Aradaki farkı da devletten alamıyoruz. Mahsuplaşmada bile türlü engeller çıkarılıyor. Kenan Lider: Yurtdışı fuar destekleri azalıyor. Önceki yıllarda destek fuar katılım bedelinden düşülürdü, şimdi bütün yükü biz çekiyoruz. Destek ödemeleri işin bitiminden çok zaman sonra veriliyor. Ayrıca destek oranları da azaltıldı. Murat Kurtalan: Ticari soğutucularda ve evlerde kullanılan buzdolaplarında ÖTV yüksek, buna karşılık lüks sayılabilecek mallarda ÖTV daha düşük. Osman Atalay Ermiş: Taahhüt sektöründe hakedişler direkt olarak ilgili kurum tarafından ödenmeli. Atilla Üner: Devlet alacaklarının takas yöntemi vardı. Şimdi haciz işlemi yapıldıktan sonra devletten alacağınızı vergi dairesine tahakkuk ettirebiliyorsunuz. Yakup Özdanon: Kauçuk testleri TSE laboratuvarlarında yapılamıyor. Kalifiye eleman yokluğundan 3 yıl önce kaldırıldı. Petkim de sentetik kauçuk üretmiyor. Hasan Özsümer: Güven ortamı inşaatı ve dolayısıyla biz tuğla üreticileri sanayicileri olumsuz yönde etkiliyor. Ekonomide güven ortamı sağlanmalı, inşaat sektörü canlandırılmalı. ÜYELERİMİZE ÖNEMLİ DUYURU 28.02.2009 tarih ve 27155 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 5828 Sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”un 31. maddesi ile 18.05.2004 tarihli ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’na aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. Bu maddeye göre; “GEÇİCİ MADDE 16- Üyelerin Oda ve Borsalara, Oda ve Borsaların da Birliğe ödenmiş aidat borçlarına ait gecikme zamlarının tamamı ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde üyelerin Oda ve Borsalara, Oda ve Borsaların da Birliğe olan aidat borçlarının tamamının ödenmesi halinde, bu borçlara ait gecikme zamları silinir” hükmü getirilmiştir. Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içerisinde (28.08.2009 tarihine kadar) aidat borçlarının tamamının ödenmesi halinde gecikme cezaları tahsil edilmeyecektir. Üyelerimize önemle duyurulur. e-oda ile üyelerin aktif katılımı sağlandı Ege Bölgesi Sanayi Odası, e-oda projesi ile tüm üyelerinin ilgili meslek komiteleri ve yönetime aktif katılımını sağlıyor. EBSO’nun internet sitesinde her meslek komitesi için ayrı birer mail adresi oluşturuldu. Grup üyeleri kendi komitelerine kendi elektronik posta adreslerinden bir doküman gönderdiklerinde sistem otomatik olarak bunu komite başkanı ve üyelerine yönlendiriyor. Böylelikle üyelerin her türlü öneri ve sorunlarından EBSO’daki ilgili tüm kademeler anında bilgi sahibi oluyor. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Meslek Komiteleri’nin ilk ortak toplantısında e-oda sistemini tanıttı. Meslek Komiteleri’nin Odaların belkemiği olduğunu belirten Yorgancılar, buradaki aktif çalışma sayesinde Meclis ve Yönetimin de verimli sonuçlar elde edebileceğini ifade ederken, “Özellikle içinde bulunduğumuz dönem itibariyle sizlerin sorunları, görüşleri ve önerileri bizler için çok önemli. Sektörlerinizde yaşadığınız problemleri bizlerle paylaştığınız sürece sanayimizi geliştirmeyi başarabiliriz” dedi. EBSO’da meslek komiteleri sayısının 45’den 67’ye, üye sayısının da 253’ten 355’e çıktığını hatırlatan Yorgancılar, yeni dönemde üyelere yönelik ilk icraat olarak teknolojinin kullanıldığına işaret ederken şu bilgileri verdi: “Üyelerimizin sektörleriyle ilgili konuları iletebilmeleri için her meslek grubu adına bir e-posta adresi oluşturuldu. Böylece üyelerimizle Oda’mızdaki sektör temsilcileri ve yönetimimiz arasındaki iletişimi etkin kılmak istedik. E-oda projesi ile üyelerimizin sadece seçim zamanı ziyaret edilmesi ve sorunlarının öğrenilmesi uygulaması ortadan kaldırılacak. Sektörel sorunların seçilen meslek komitesi ve meclis üyeleri tarafından sıkı bir şekilde takibi ve çözümü için kolaylık sağlanmış olacak. Üyelerimizin aktif katılımını bekliyoruz” diye konuştu. ebsohaber 33 mart 2009 HABER Kalkınma ajansı kalkındırmalı Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, bölgesel kalkınmayı bölgenin ya da ilin doğal, finansal ve beşeri kaynaklarından yatırıma giden en kısa yol olarak görmek gerektiğini söyledi. Yorgancılar, “İzmir’de özellikle eğitim düzeyi yüksek genç nüfus, coğrafi konum ve iklim avantajlarını, ticari hayat birikimini ve kültürel değerlerini bizi lokomotif şehir haline getirecek stratejilerle değerlendirmek zorundayız” dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Bölgesel Kalkınma ve İşletme Bilimleri Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEÜBİMER) tarafından düzenlenen panelde “Bölgesel Kalkınma Ajansları ve Stratejileri” ele alındı. “2008-2009 Eğitim Yılı Bahar Konferansları” çerçevesinde İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Konferans salonunda BİMER Müdürü Prof. Dr. Şevkinaz Gümüşoğlu’nun ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıya Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Danışma Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu, İsviçre İzmir Fahri Başkonsolosu Uğur Yüce konuşmacı olarak katıldı. “Bölgesel Kalkınma Ajansları ve Stratejileri” konulu paneli yöneten ve açılış konuşmasını yapan Kemal Çolakoğlu, kalkınma ajanslarının şehri ve çevresini geliştirmek, sorunlara çözüm şehri ve çevresini geliştirmek, sorunlara çözüm bulmak amacıyla kurulduğunu ifade etti. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, ekonomi, teknoloji, sosyal ve kültürel alanlarda yaşanan değişimler nedeniyle bölgelerin ve kentlerin kalkınmasında da yeni yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulduğunu anlattı. Kalkınma ajanslarının bölgesel gelişme farkların önlenmesinde ardımcı olan, kalkınma problemlerine çözüm bulan yapıda kurumlar olarak öne çıktığını belirten Ender Yorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kalkınma ajansları kuruldukları yörelerde esnek yapıları, bögelerine özgü geliştirdikleri kalkınma stratejileri ve faaliyetleriyle bölgelerinin kalkınmasına katkı sağlamaktadırlar. Özellikle İtalya bu konuda örnek alınması gereken bir başarı elde etmiştir. Bölgesel gelişimin hızlanması ülke içe dışı çok yönlü bir etkileşim sürecini gerektiriyor. Merkezden yönlendirilen, sadece içe dönük modeller başarılı olamıyor. Uygulanacak modellerin ayağının yere basması, yatırıma, ihracata, istihdama dönük katma değerli yatırım ortamı sağlaması gerekir. Bugün 1 ton çelikle bir dizüstü bilgisayar aynı fiyata satılmaktaktadır.” Uzlaşma ve işbirliği Bugünkü kalkınma anlaşışına göre artık herşeyin tek bir kurum tarafından çözülmesinin mümkün olmayacağını, çözüm ve gelişim için hem bölgedeki kurum ve kuruluşlar hem de merkezdeki kurum ve kuruluşların birarada, uzlaşma ve işbirliği içinde çalışması gerektiğini belirten Ender Yorgancılar, ayrıca ticaret ve siyaset ilişkisinin düzenlenmesinin krizin etkilerinin yavaşlatılmasına katkı yapacağını, İzmir Kalkınma Ajansı’nın bunu sağlayacak yapıda olduğunu anlattı. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, İzmir’in söz dinleyen değil, söz dinleten bir şehir olmasını savunurken, “İzmir olarak stratejimiz yaratıcılık ve üretkenlik dönüşümünü sağlamak olmalı. İZKA’nın kuruluşunda temel amaçlar olarak tanımladığı insan kaynakları ve sosyal sermayenin geliştirilmesi, bölgenin çekicilik-erişilebilirlik unsurlarının güçlendirilmesi, işletmelerimizin rekabet gücünün artırılması, tarım ve kırsal kalkınmanın sağlanması konularının hepsi önemli. Tüm kurumlar şehrine sahip çıkmalıdır ve bu kurumlar aynı dili konuşmalıdır. İzmir’in marka kent kimliğini daha ileriye taşıması için bir diyalog ortamı kurulmalıdır. Ar-Ge ve inovasyona ağırlık verilmelidir. Genç ve dinamik bir ekiple işe başlayan ajansın bu amaçlar içinçalşıan diğer aktörleri destekleyecek bir güç olarak arkamızda durmasını bekliyoruz” diye konuştu. ebsohaber 34 mart 2009 HABER İzmirli KOBİ’lere inovasyon eğitimi Ege Bölgesi Sanayi Odası, küçük önemli araç inovasyondur. Ancak bu saEge Bölgesi Sanayi Odası, üyelerive orta ölçekli işletmeleri katma değeri yede, ülkenin ve toplumun kaynaklarının nin katma değeri yüksek ürünlere yüksek ürünlere yönelmeleri için İngilteürün ve hizmete dönüştürülmesi ve bu re Büyükelçiliği ve Technopolis Group ürün ve hizmetlerden ekonomik ve topyönelip rekabet güçlerini artırmaişbirliği ile inovasyon eğitimi gerçekleşlumsal değer yaratılması mümkün olur.” larını sağlayacak adımlara inotirdi. Erdoğan Çiçekçi, gelişmiş ülkelerin vasyon eğitimi ile devam etti. İngiltere Dışişleri Bakanlığı’nın Stratetamamının, gelişmekte olan ülkelerin de jik Program Fonu Avrupa’yı Birleştirme çoğunun inovasyonu önemli bir politika Programı tarafından fon ile uygulanan “KOBİ’lerin İnovasyon aracı olarak gördüğünü vurgularken, bu politikanın temelini de Kapasitesinin Geliştirilmesine Yönelik Kurumlarararası İşbirliği ülkedeki işletmelerin rekabet gücünün inovasyona bağlı olarak ve Eğitim Projesi”nin açılış konuşmasını yapan EBSO Yönetim artması, eğitim sisteminin inovasyon için gereken insan kaynaKurulu Başkan Yardımcısı Erdoğan Çiçekçi, inovasyonu yeni ğını yetiştirecek şekilde yapılanması, inovasyon için gerekli orfikirleri ürün, metod veya hizmet gibi değer yaratan çıktılara tamın ve teşviklerin verilmesinin oluşturduğunu belirtti. Çiçekçi, dönüştürme süreci olarak tanımladı. Çiçekçi, “İnovasyon süreci“Son dönemde dünyadaki gelişmeler gerek şirketler gerekse de ni başlatması bakımından önem arz eden ilk basamak; yeni ve kişiler için ayırdedilebilmeyi zorunlu hale getirmiştir. Önümüzyaratıcı fikirlerin ortaya çıkmasıdır. Emek ve yatırım gerektiren deki dönemde şirketlerin, hem bu darboğazdan kurtulabilmek, ikinci basamak ise ortaya çıkartılan yeni ve yaratıcı fikirlerin tihem de bugün müşteri olmayan bir kesime ulaşabilmek için carileştirilmesi, başka bir deyişle katma değer yaratan ürün, meinovasyona sımsıkı sarılacakları anlaşılmaktadır” diye konuştu. tod veya hizmetlere devam etmesidir. Bugün artık hayatımızın bir parçası olmuş cep telefonları, kişisel bilgisayarlar, kompakt Doğru yapılanma, uygun ortam diskler hep birer inovasyon olarak ortaya çıkmış ürünlerdir. Yine Eğitimi veren Technopolis Group temsilcisi İhsan Karataylı hayatımızı önemli ölçüde etkileyen internet de, globalleşmeyi da, kurum kültürü ve inovasyon kültürü, işbirlikleri, inovasyon ve dünyadaki rekabet düzenini etkileyen bir inovasyondur” dedi. için yapılması gereken çalışmalar, devlet destekleri, risk sermaİnovasyonun eskiden bir dahinin tek başına bir şey icat etyesi, çerçeve programları, inovasyon fikirlerini korumak ve fikri mesi veya akıllı birinin bir fikri alıp ticari faydaya dönüştürmesi mülkiyet hakları konularında katılımcıları bilgilendirdi. İnovasolarak görüldüğünü, gerçekleşmesinin parlak zekalı birine, biraz yonun 1950’lerden bu yana ülkelerinin politikalarının, işlettesadüflere, biraz da şansa bağlı olduğunu hatırlatan Erdoğan melerin de stratejilerinin odağı olduğunu vurgulayan Karataylı, Çiçekçi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugünün iş dünyasında inoStarbucks’un bir fincan kahveyi daha yüksek fiyata satması, vasyon bir kerelik değil tekrarlanabilir, sistemleştirilebilir ve şirorganik tarım ürünleri, iki tarafı giyilebilir pantolon, patlasa ketlerin yapısına yerleştirilebilir bir süreçtir. Bu nedenle şirketler da gidebilen lastik, tekerlekli bavul, bankaların para çekme ve tarafından öğrenilebilmekte ve şirketler bu öğrenme prosesine yatırma makinaları, topraksız tarım, tam zamanında üretim, oldukça önem vermekte ve kaynak ayırmaktadırlar. Bir ülkede kalitenin sürekli iyileştirilmesi ile dış kaynak kullanımını, ürün, refah ve yaşam standardı, rekabet gücü artarsa yükselir; rekabet hizmet, süreç ve organizasyon konularındaki inovasyonlara gücü içinse üretkenliği artırmak gerekir. Üretkenliği artıran en örnek gösterdi. ebsohaber 35 mart 2009 KENT EBSO’nun işbirliği ziyaretleri Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis kriz ortamından en az zararla çıkmak için Başkanı Mehmet Tiryaki, Yönetim Kurudevlet mutlaka yatırım ve üretim artışını Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın yeni lu Başkanı Ender Yorgancılar ve Yönesağlayacak, piyasaları canlandıracak tedyönetimi, İzmir’de gerçekleştirdiği tim Kurulu Üyeleri, İzmir Valisi Cahit birleri zaman kaybetmeden uygulamaya üst düzey ziyaretlerde kentin geliKıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz koymalı. Sanayicinin her zaman devletle şip hakettiği noktaya ulaşabilmesi Kocaoğlu, Emniyet Müdürü Hüseyin sıkı işbirliğine ve dayanışmaya ihtiyacı için işbirliği mesajı verdi. Çapkın, Defterdar Mehmet Beceren, var. Sanayicinin çalışma şartları iyileştiriVergi Dairesi Başkanı Mustafa Bulut ve lirse devletin de vergi geliri artar” mesajını Gümrükler Muhafaza Başmüdürü Nazım Bütün’ü ziyaret ederek, verdi. önümüzdeki süreçte sıkı diyalog ve işbirliği mesajı verdi. EBSO’da 16 Şubat günü gerçekleştirilen seçimler sonucunda Üretene, çalışana destek önümüzdeki 4 yıl için göreve gelen Meclis Başkanı Mehmet ABD ve Avrupa’da işsizlik ödeneği alan firmaların istihdam Tiryaki, Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ile Yönetim güçlerini korumak için kriz ortamından yararlanarak eğitime Kurulu Üyeleri, ayrı ayrı gerçekleştirdikleri ziyaretlerde, dünyayı önem verdiklerini, böylece ekonomi tekrar canlandığında saran ekonomik krizden Türkiye ve İzmirli sanayicilerin en az işlerinde uzmanlıkları perçinlenen çalışanlarını kaybetmemiş etkiyle kurtulması için alınması gereken önlemleri gündeme olacaklarını örnek gösteren EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tirgetirdi. Reel sektörün desteklenmesinin önemine değinen Tiryaki yaki ile Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Türkiye de ile Yorgancılar, “Türkiye’nin bir numaralı sosyo ekonomik soruçalışanların işsiz kalması yerine bu politikayı izleyebilir. İçinde nu işsizliğin dünyayı saran krizde daha dikkat çekici boyutlara bulunduğumuz sıkıntılı dönemi eğitimle aşmalıyız. Çünkü kriz ulaştığına dikkat çekerken, istihdam artışının ancak yatırım ve bittiğinde yetişmesi için yıllardır emek verdiğimiz o personele üretimle mümkün olabileceğini, devletin de ancak işyerlerinin ihtiyacımız var. Kriz dönemindeki eğitim süreci çalışanların ayakta kalmasıyla vergi gelirlerini koruyup artırabileceğini ifade işlerini korumaya yardımcı olacağı gibi işsizlik artışının getireceetti. Kapanan firma sayısının ve işsizlerin artmasının devletin ği sosyal patlama riskini de ortadan kaldıracaktır. Bugün sorun vergi gelirlerini de önemli ölçüde düşüreceğini, belki 2009 çalışanı kurtarmak, onun işinde çalışıyor olmasını sağlamaktır” yılı bütçesinde daralmaya ilişkin bir revizyona bile gidilebidiye konuştu. leceği uyarısını yapan EBSO Başkanları, “Türkiye’nin yükünü Vergi ve sosyal güvenlik primi aflarının bunları zamanında özel sektör çekiyor. Firmalar ayakta kaldıkça, üretim yaptıkça, ödeyen sanayicileri cezalandırmak anlamına geldiğine de dikkat işçi çalıştırdıkça ve ihracat yaptıkça devlet de vergi ve sosyal çeken Tiryaki ile Yorgancılar, “Vergisini zamanında ve tam ödegüvenlik primi geliri sağlar. Ekonomimizi güçlü tutmak, küresel yene indirim olmalı veya ileriye dönük olarak Vergi Kredisi gibi ebsohaber 36 mart 2009 KENT o mükellefi onore edecek, vergi tahsilatında kolaylık sağlayacak uygulamalar gerçekleştirilmeli” önerisinde bulundu. Yatırım ve üretim artışı sağlamak amacıyla teşviklerin de yeniden yapılandırılıp sektörel ve bölgesel teşvik sisteminin gerçek anlamda hayata geçirilmesi gerektiğini de savunan EBSO Yönetimi, şu görüşleri dile getirdi: “İhracat, ithalata dayalı olduğu sürece kalkınamayız. Ara malı üreten sektörler de desteklenmeli. 2002-2007 yılları arasında yabancı sermaye Türkiye’den 7.2 milyar dolar kar transferi yapmış. Yabancılar hazır şirket alıyorlar. Turizm sektöründe yabancı yatırım oranı yüzde 4. Hiç yatırım yapmadan otelin hizmetlerini istedikleri fiyattan alıyorlar. Paramızın dışarı gitmeyeceği bir teşvik sistemi getirmeliyiz. Bunun için de sanayicilerle devletin şimdi her zamankinden fazla diyaloğuna ihtiyaç var.” Vali Kıraç: İşbirliğine devam EBSO Yönetimi’ni makamında kabul eden İzmir Valisi Cahit Kıraç, sivil toplum örgütlerinin önemine değinerek bundan önce olduğu gibi sonrasında da kurumlarla koordineli çalışmalarının devam edeceğini bildirdi. Yetişmiş insan gücünün artırılması konusunda projeler yapılması yönünde tavsiyelerde bulunan Kıraç, özel sektörün bu konuda çok önemli rol aldığını, devletin ise yol gösterici görevinde bulunduğunu söyledi. Dünyada ve Avrupa Birliği’nde yaşanan ekonomik krize rağmen şartlar ne olursa olsun çıkış noktasını elbirliğiyle bulacaklarını ifade eden Ender Yorgancılar, sanayi odası olarak çok verimli projeleri gerçekleştireceklerini söyledi. Başkan Kocaoğlu, “Projelerimizle, duruşumuzla 29 Mart’ta görücüye çıkacağız. İzmir halkı, bizi tekrar göreve layık görürse, sizlerle daha önceki dönemlerde olduğu gibi yine çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi. EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, organize sanayi bölgeleri kurulması konusunda verdiği destekten dolayı Başkan Kocaoğlu’na teşekkür etti. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, Başkan Kocaoğlu’nun sadece EBSO’ya değil, tüm meslek odaları ve sivil toplum örgütlerine olan yakın ve eşit yaklaşımından dolayı teşekkür etti. Yorgancılar, Başkan Kocaoğlu’nun her zaman yanlarında destek verdiğine dikkat çekerek, “Sanayiye olan bakış açınız, ne zaman sorunumuz olsa çözümlemeniz bizim için çok önemli. Yine aynı şekilde çalışmalarımızı yürüteceğimize hiç şüphe yok” dedi. Çapkın: İzmir huzurlu kent İzmir Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, kentin huzur ve güvenliğini sağlamak için çaba gösterdiklerini söyledi. İzmir’de başta kapkaç olmak üzere pek çok suçu önlemede polisin büyük Kocaoğlu’na OSB teşekkürü Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve Yönetim Kurulu Üyelerine başarı dileyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Kemalpaşa’da Otomotiv Yan Sanayi İhtisas Organize Bölgesi kurulması için sorunların çözüldüğünü belirtirken, Ege Dökümcüler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için de Bakanlık’tan gerekli kararların gelmesinin ardından Meclis’te plan tadilatının yapılacağını bildirdi. ebsohaber 37 mart 2009 KENT başarı sağladığını gündeme getiren Çapkın, bunda ekiplerin yeniden yapılandırılması, sorumluluk bölgelerinde suçları önlemeye yönelik etkin çalışmalar yapılması ve bunu gören vatandaşın da polise her zamankinden daha fazla yardımcı olmasının etkisine dikkat çekti. Hüseyin Çapkın, “İzmir Türkiye’nin en huzurlu kentlerinden biri olarak örnek gösteriliyor. Bizler vatandaşımızın güvenliğini sağlamak için büyük bir çaba ve özveriyle görev yapıyoruz. Huzur ve güven ortamının korunmasındaki sonuçları gören İzmirlilerin desteğini alıyoruz. Sanayicilerimizin ve meslek odalarımızın da kentimizin ekonomik açıdan güçlenmesi yönündeki çalışmaları vatandaşımızın huzurlu bir ortamda çalışıp yaşaması için büyük önem taşıyor” diye konuştu. Bulut: Dayanışma zamanı İzmir Vergi Dairesi Başkanı Mustafa Bulut, devletin vergi gelirlerinin artması için sanayicinin üretim ve ihracat yapması, istihdam yaratmasının farkında olarak görev yaptıklarını söyledi. Dünyanın bugün içinde bulunduğu ekonomik kriz döneminde vergi mükellefliğinin daha çok anlam kazandığını vurgulayan Bulut, kamuoyunda sağlıklı bir vergi bilinci oluşturarak vergiye gönüllü uyumu sağlamak, verginin toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi ve yüksek kalitede hizmeti karşılıklı anlayış ve güven esasına uygun olarak geliştirmeye çalıştıklarını anlattı. Mustafa Bulut, EBSO’ya vergi bilincinin oluşturulması, kayıtdışı ekonominin önlenmesine yönelik çabaları için teşekkür ederken, şunları söyledi: “Devletimiz açısından ekonomik gücün en temel ve sağlam kaynağı vergi gelirlerimizdir. Bizler küreselleşme ve küresel rekabetin yarattığı ekonomik imkanların avantajlara dönüşmesi bilinciyle görev yapıyoruz. Bu çalışmalarımızda sizler de yanımızda oldunuz. Karşılıklı anlayış ve işbirliğimiz devam edecek.” yaşadığı ekonomik kriz ortamında iletişimin daha yoğun olması gereken bir süreç yaşıyoruz. Dış ticaret açısından sıkı ilişkide bulunduğumuz ekonomilerdeki küçülme, kayıtlı sektörlerdeki daralma bizi de etkileyecek. Ancak umutsuzluğa kapılmayalım. Çünkü Türkiye olarak krizin etkilerini en aza indirecek tecrübeye sahip ve bunun için gerekli önlemleri de alıyor” diye konuştu. Bütün: Ege’nin dış ticaret geleneği köklü İzmir Gümrükler Muhafaza Başmüdürü Nazım Bütün, İzmir ve Ege’nin köklü bir dış ticaret geleneğine sahip olduğunu bildirdi. İzmirlilerin yurtdışı bağlantıları nedeniyle hizmet kalitesini de ayırt edebildiklerini vurgulayan Bütün, “Bizler de titiz ve kaliteli hizmet vermeye çalışıyoruz. Statükoyu değil müşteri memnuniyetini ön planda tutuyoruz. Sıkı diyalog hizmetin kalitesini artırır, yanlış anlaşılmaları önler. EBSO ile hep sıkı diyalog içinde olduk, olmaya devam edeceğiz” dedi. Nazım Bütün, küresel krizin etkileriyle özellikle Avrupa’daki ihracat pazarlarının daralması sonucu beyannamelerde yüzde 30 civarında bir azalma görüldüğünü anlatırken, Ege’nin ihracatının yaş sebze ve meyve ağırlıklı olduğu için buna bir de dönemsel düşüşün eklendiğini söyledi. Beceren: Sanayide gelişiyoruz İzmir Defterdarı Mehmet Beceren, Türkiye’nin sanayide geliştiğini bunun ekonomiye de yansıdığını söyledi. Türkiye’yi üretim ve ihracat açısından taşıyan İzmir’de vatandaşların vergi bilincinin yüksek olduğunu vurgulayan Beceren, “Türkiye sanayi açısından gelişiyor. 15 yıl öncesindeki gibi değiliz. Ürünlerimiz Amerika ve Avrupa’ya ihraç ediliyor. Ancak şu anda dünyanın ebsohaber 38 mart 2009 KENT “Fabrikalar çalışırsa vergi geliri sağlanır” Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) YöYorgancılar, sözlerini şöyle sürdürdü: netim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, “Son yıllarda ihracatta rekorlar kırıEBSO Yönetim Kurulu Başkanı yaşanan ekonomik sıkıntıdan çıkış için lıyor. Fakat sanayicilerimiz bu rekorları Yorgancılar, devletin vergi gelirsigorta primlerini düzenli ödeyen firhep kendilerinden fedakarlıklar göstererek lerinin ancak fabrikların üretim maların prim oranlarının düşürülmesini yaptılar. Ancak bugün yüksek oranlı vergiyaptığı, işçilerin çalıştığı, ihracat istedi. Kredi kartları başta olmak üzere lerin de uygulanmasıyla sanayicilerimizin olduğu zaman artacağını söyledi. konut ve taşıt kredilerinin de yeniden bunları devam ettirmesini beklemek kolay yapılandırılarak taksitlerin düşürülmesi olmayacak. Uluslar arası alanda rekabet gerektiğini vurgulayan Yorgancılar, cesur kararlar geciktikçe edebilmemiz için OECD ortalamalarını aşan istihdam maliyetsıkıntıların daha da büyüdüğünü kaydetti. lerinin düşürülmesi kaçınılmazdır. Yüksek vergi oranları kayıtVergi Haftası kapsamında Yaşar Üniversitesi Kampüsü’nde dışı ekonomiyi artırıyor. Bu da devletin işçilere verilen ücretler düzenlenen “Kriz Ortamında Vergi Politikaları” konulu panelde üzerinden alacağı gelir vergisinden de yoksun kalmasına sebep konuşan Yorgancılar, yaşanan krizin 2009 yılının tamamlanmaoluyor. Vergi oranlarının makul seviyelere indirilmesi talebimiz sından önce bitmeyeceğine inandığını ifade etti. İmalat sanaartık ciddiye alınmalı. Vergi borçlarının taksitlendirilmesi gibi yinde kapasite kullanım oranının, Marmara Depremi sonrası uygulamalar yeterli değil. Radikal kararların alınması şart. Reel dönemden daha kötü durumda olduğunu belirterek, hükümetten sektör üzerindeki vergi ve sosyal güvenlik primi yükleri mutacilen tedbir beklediklerini anlattı. laka azaltılmalı. Ödemelerini zamanında yapan ve çok sayıda Vergi politikalarının üretim ve istihdamı artırmaya yönelik istihdam sağlayan işletmelerin primlerinde iskonto yapılmalı. Bu olması gerektiğini ancak ülkemizde vergilerle sosyal güvenlik sayede devlete sorumluluklarını zamanında yerine getirenler de primlerinin batılı ülkeler arasında en yüksek düzeyde bulunödüllendirilmiş olur.” duğunu belirten Yorgancılar, “Reel kesimin üzerindeki yükler EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, reel sektör üretip adeta üretimi engellemeye yöneliktir. İstihdam maliyetinin istihdam yarattıkça vergi ve sosyal güvenlik primi geliri olacağıyüksek olması firmalarımızın rekabet gücünü de yok etmektedir. nın unutulmaması gerektiğini de sözlerine ekledi. Türkiye’de yüzde 117’yi bulabilen vergiler AB ülkelerinde ortalama yüzde 21’dir. Otomobil ve iletişim sektöründe, akaryakıtta Hasta yatağa düşürülmemeli ödenen vergiler bakımından dünya rekoru Türkiye’dedir. Sigara Yaşar Holding İcra Kurulu Başkanı Mehmet Aktaş da, bu ve alkollü içkilerden de dünya ortalamasının üzerinde vergi dönemde reel sektörü ayakta tutmanın çok önemli hale geldiğini alınıyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün” dedi. belirterek hastayı yatağa düşürmeden birtakım köprü tedbirlerin alınması gerektiğini kaydetti. Bu sürecin sadece bankalara bıraSorumlu firmalara iskonto ödülü kılmadan devletin de devreye girmesiyle yönetilmesi gerektiğini Reel sektörün yıllardır istihdam üzerindeki yükler ve enerji anlatan Aktaş, “Kredi Garanti Fonu önerisi var, bu değerlendirimaliyetlerine rağmen üretim yapıp yatırımlara devam ettiğini, lebilir. Alınacak önlemlerle tüketici ve üreticinin güveni sağlanistihdam sağladığını ve katma değer yarattığını vurgulayan Ender malı. Sistem çalışır durumda tutulmalı” diye konuştu. ebsohaber 39 mart 2009 ULUSLARARASI Almanlara ekonomik işbirliği çağrısı Kimler vardı? Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis ekonomisine büyük katkı sağladığını beEBSO Meclis Başkanı Tiryaki, Başkanı Mehmet Tiryaki, küresel krizde lirtirken, halen 3 bin 677 firmanın faaliyet Alman parlamenterlere ekonomiAvrupa’daki maliyetlerle baş edemeyip gösterdiğini söyledi. kapanma noktasına gelen Alman şirketAlmanya nüfusunun yaklaşık yüzde de işbirliği çağrısı yaparken, dış leri için Türkiye’nin cazip bir ülke oldu3’ünü oluşturan Türklerin, geçmişte işçi ticaretteki tarife dışı engellerin ğunu savunarak işbirliği çağrısı yaptı. olarak gittikleri bu ülkede artık her sektörkaldırılmasını da istedi. EBSO Meclis Başkanı Tiryaki, de boy gösterdiğini, modern iş kollarında Almanya’nın Bremen kenti ile İzmir’in el atan girişimciler olduğuna dikkat çeken kardeş şehir olması nedeniyle Bremen Eyaleti İçişleri ve Spor Tiryaki, “Sayıları 70 bine ulaşan Türk firmaları 25 milyar Euro’yu Bakanı Senatör Ulrich Maurer başkanlığında İzmir’e gelen aşan yatırım gerçekleştiriyor, 350 binden fazla insana istihdam Bremen şehri parlamenterlerini ağırladı. Almanya ile Türkiye’yi imkanı sağlıyor” dedi. siyasi, ekonomik ve kültürel alanlardaki ortaklıkları nedeniyMehmet Tiryaki, Almanya ve Türk toplumu için yeni iş ve le “ayrılmaz iki ülke” olarak nitelendiren Tiryaki, Türkiye’nin çalışma alanları yaratılması gerektiğini vurgularken, sözlerini bir numaralı ihracat ve iki numaralı ithalat ortağı ile ilişkilerin şöyle sürdürdü: daha üst seviyeye taşınması için çaba gösterdiklerini ifade etti. “Küresel krizden çıkış konusundaki yaklaşımlarımız, ülkeleriMehmet Tiryaki, Almanya’nın doğrudan yatırımlarla da Türkiye mizin ekonomilerine katkılarımız konusundaki rollerimizi belirlemeliyiz. Almanya ve Türkiye’de el değiştiren şirketler konusunda da karşılıklı bilgilenme ve destek mekanizmasına ihtiyaç var. Bremen Eyaleti İçişleri ve Spor Bakanı Senatör Küresel kriz esnasında Avrupa’daki maliyetlerle baş edemeyip Ulrich Maurer Milletvekilleri: Björn Fecker, Wilhelm kapanma noktasına gelen bazı firmalar için Türkiye cazip bir Hinners, Dr. Rolf Gössner, Mustafa Öztürk, Erwin ülkedir. KOBİ ölçeğinde pek çok Alman firmasının yatırımlarını Knapper, Björn Tschöpe, Valentina Tuchel, Silvia NeuBulgaristan, Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkelere kaydırması meier, Uwe Woltemath, Wolfgang Schmidt, Susanne onlara yeni bir Pazar yaratmadı. Halbuki Türkiye’nin canlı iç Kröhl, Fritz Gierschewski. pazarı ve özellikle Ortadoğu’da komşu ülkeler, Türki Cumhuri- ebsohaber 40 mart 2009 ULUSLARARASI yetler ve Kuzey Afrika ülkeleriyle olan ilişkileri Alman firmalarına üretim maliyetleri ve yeni pazarlara açılma açısından büyük avantajlar sunuyor. Bölgemiz sanayicisi kaliteli üretimiyle global pazarlarda rekabet edebiliyor. Ülkemizin ve bölgemizin haiz olduğu avantajlar Almanya’da kendilerine yeni bir çıkış arayan firmaların Türk sanayicileriyle işbirliğine gitmeleri, üretimlerini Türkiye’ye kaydırmaları bugünkü şartlarda girmekte zorlandıkları pazarlara adım atmalarını sağlayacaktır.” Zeytinyağında çifte standart olmasın EBSO Meclis Başkanı Tiryaki, Avrupa ülkelerinin Türk zeytinyağına kilo başına 2 Euro’luk fon uygulamasını da gündeme getirdi. AB ile Gümrük Birliği içinde olduklarını, AB’den Türkiye’ye her türlü malın gümrüksüz geldiğini ancak Türk zeytinyağına uygulanan 2 euroluk fonun Türkiye aleyhine haksız rekabet yarattığını ifade eden Tiryaki, “AB’ye giden kutulu-şişeli zeytinyağımıza Yunan, İspanyol, İtalyan zeytinyağını korumak için kilogramda 2 euro vergi uygulanıyor. Zaten zeytinyağı da 2 euro. Yani Türk zeytinyağını yüzde 100 pahalandırıyorsunuz. Bu çifte standart değil mi? İşadamları olsaydınız bunları sizlere söylemezdim. Ama sizler parlementer olarak bunları bilin istedim. Bu çifte stardardın kaldırılmasını istiyoruz” diye konuştu. Entegrasyonda geç kalındı Ziyarette konuşan Bremen Eyaleti İçişleri ve Spor Bakanı Senatör Ulrich Maurer, Türkiye’de çok büyük bir potansiyel bulunduğunu söyledi. Maurer, “Almanya, Türkiye olmadan ne yapardı? Bunu sormamız lazım” dedi. Almanya’da yıllardır Türklerle birlikte yaşadıklarının altını çizen Ulrich Maurer, Türklerin Almanya’ya entegrasyonunda geç kalınmasından dolayı bazı sorunlar yaşadıklarını belirterek “Gelen işçiler çok düşük düzeydeydi. Bizim de ihmalimiz oldu. Onları tam zamanında entegre etmekte geciktik. Şimdi bu sorunları yaşıyoruz” diye konuştu. Yaşanan küresel ekonomik krizden Almanya’nın da ciddi şekilde etkilendiğini ifade eden Maurer, “Kriz bizi çok kötü etkiledi. Bremen Limanı’nda binlerce otomobil bekliyor. Bu otomobillerin Amerika’da olması gerekirdi. Krizin çok kötü sonuçlarını yaşıyoruz. Bu yıl sonunda dibe vurduktan sonra yukarı çıkabileceğimizi düşünüyoruz” dedi. Türkiye’nin AB üyelik sürecine de dikkat çeken Maurer, Türkiye’nin iş piyasası ile ilgili politik problemlerin çözülmesi gerektiğini söyledi. Türkiye Ortadoğu’nun mihenk taşı Türk Alman İşadamları ve Akademisyenler Derneği Başkanı, EBSO Meclis Başkan Yardımcısı Sayıl Dinçsoy da, Türkiye ve Almanya’yı mihenk taşları olarak gösteren Dinçsoy, “Bana göre Almanya AB’nin, Türkiye Ortadoğu’nun mihenk taşıdır” dedi. Dinçsoy, ayrıca AB üyeliği sürecinde Türkiye’ye samimi destek beklediklerini ifade etti. Dinçsoy, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’ni (ALOSBİ) Frankfurt Borsası’na açma çabaları içinde olduklarını sözlerine ekledi. Tianjin’den işbirliği ziyareti Çin’in Tianjin Eyaleti Ticaret Komisyonu Başkan Yardımcısı Zhao Jianzhong ve sektör şefi Wang Xingchun, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret etti. Zhao Jianzhong, 1990 yılından günümüze kadar Tianjin ile İzmir’in ilişkilerinin çok iyi olduğunu belirterek, özellikle turizm alanında işbirliği yapılabileceğini söyledi. Tianjin’de de İzmir gibi liman bulunduğuna dikkat çeken Jianzhong, sanayi ile ilgili yatırım olanaklarını da değerlendirdiklerini kaydetti. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise, ziyaretten ve Çinli yetkililerin İzmir ile işbirliğine yönelik girişimlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, sektörel işbirliği konularını da görüştüklerini belirtti. Tianjin’in Pekin’e 30 dakika mesafede Çin’in en gelişmiş sanayi bölgelerinden birisi olduğuna işaret eden Yorgancılar, eyalette özellikle makine parçaları üretimi ve uzay teknolojisi konusunda çalışmalar yapıldığını bildirdi. Ender Yorgancılar, İzmir’in de lojistik avantajlarından nitelikli insan gücüne kadar yatırımlar için mükemmel bir ortam sunduğunu anlattı. ebsohaber 41 mart 2009 ULUSLARARASI Krizde ekonomi öncelikli olmalı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün davetlisi olarak Türkiye’ye gelen Filipinler Dışişleri Bakanı Alberto G. Romulo, aynı zamanda Filipinler İzmir Fahri Konsolosu olan Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret etti. Yorgancılar’ın daveti üzerine de İzmir’i ziyaret ettiğini belirten Romulo, dünyanın yaşadığı ekonomik kriz ortamında Türkiye ile Filipinler ve Asya kıtasının ticari ve yatırımlar konularını öncelikli hale getirmesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin, Asya’nın batısında, Filipinler’in ise kıtanın doğu kısmında bulunduğuna dikkat çeken Romulo, iki ülke arasındaki uzak mesafenin ilişki- lerin gelişmesine engel olmadığını savundu. Romulo, her iki ülkenin Asya’nın bir parçası olduğunu ve ilişkilerin gelişmesi için birçok imkanın bulunduğunu ifade etti. İki ülkenin de yaklaşık 80 milyon nüfusu olduğuna ve aynı kültüre sahip olduğunu anlatan Romulo, “Kriz bizi Avrupa ülkeleri kadar etkilemedi ama önlemlerimizi aldık. Bu kriz ortamında Türkiye ile Asya ve Filipinler ticari ve yatırım konularını öncelikli hale getirmeli. İki ülke arasındaki politik, kültürel ve ticari ilişkileri en üst seviyeye çıkarmak için yoğun bir ilişki içinde olmamız gerekiyor” dedi. Politik bir ziyaret için geldiği Türkiye’de ekonomik ilişkilerin canlandırılması amacıyla ziyaretlerde bulunduğunu kaydeden Romulo, "İki ülkenin ekonomik verilerine bakıldığında ilişkilerin gelişmesi için çok büyük potansiyel var. Asya’da ilişkileri geliştirmek zorundayız. Özellikle, bu ekonomik krizde ilişkileri geliştirmek büyük önem taşıyor” diye konuştu. Romulo, iki ülkenin öncelikle turizm alanında işbirliği yapılabileceğini söyledi. İlk yabancı ziyaretçi Kore Büyükelçisi Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ın ilk yabancı konuğu Kore Büyükelçisi Kim Chang Yeob oldu. Kore İzmir Fahri Konsolosu ve EBSO Meclis Üyesi Noyan Gürel ile birlikte EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar’ı ziyaret ederek kutlayan Büyükelçi Chang Yeob, iki ülke arasındaki ticareti daha da geliştirmek üzere sanaycilerle birlikte ülkesine davet etti. Türkiye ile Kore arasında serbest ticaret anlaşması imzalanması konusunda üst düzey çalışmalar yürütüldüğünü bildiren Büyükelçi Chang Yeob, “Türkiye’de 100’den fazla Kore firmasının yatırımları bulunuyor. Başta bilişim teknolojileri olmak üzere pek çok sektörde yeni yatırımlar planlanıyor. Serbest Ticaret Anlaşması da önümüzdeki yıl hayata geçecek” dedi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar da, Büyükelçi Kim Chang Yeob’un başkanlık makamında kabul ettiği ilk yabancı misafir olmasının kendisi için büyük anlam taşıdığını belirtirken, Kore ile Türkiye’nin arasındaki mesafeye rağmen dost ve kardeş iki ülke olduğunu vurguladı. Kore ile ikili ticaret ilişkilerinin de geliştirilmesine dikkat çeken Ender Yorgancılar, Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde geçtiğimiz yıl KT&G sigara fabrikasının faaliyete geçtiğini hatırlattı ve “Amacımız diğer Kore şirketlerinin de İzmir’de yatırım yapmalarını sağlamaktır. İthalatımızda 10’ncu sırada bulunan Kore’den 4 milyar dolarlık mal alırken ihracatımız ancak 152 milyon dolarda kaldı. Öncelikle dış ticarette dengeyi sağlayacak çalışmalar yapmalıyız” diye konuştu. Kore Büyükelçisi’nin ziyaretinde EBSO Yönetim Kurulu Üyesi Bayram Talay da hazır bulundu. ebsohaber 42 mart 2009 HABER Milli Savunma Bakanı’ndan EBSO’ya tebrik ziyareti Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) yeni dönem Meclis ve Yönetim Kurulu Başkan ve üyelerine tebrik ziyaretinde bulundu. İzmir’de ticaret ve sanayinin gelişimi için çalışmalara devam edeceklerini ifade eden Gönül, “Müşterek çalışmaların devamını teyit ve tespit etmek üzere önemli bir dönemin başladığına inanıyorum” dedi. El ele vererek gelece yürüyeceğiz Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki ve Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar tarafından karşılanan Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İzmir’in sanayi konusunda Türkiye’nin önde gelen kentleri arasında yer aldığını söyledi. Elektronik ve demir çelik sanayinde İzmir’in öncü şehir olduğunu anımsatan Gönül, şöyle konuştu: “Bu nedenle özellikle Savunma Bakanlığı ile Ege Bölgesi Sanayi Odası arasındaki ilişki, Türkiye’nin gelişmesi ve kalkınması boyutunda bir ilişkidir. El ele vererek, Türkiye sanayine yapabileceğimiz yeni gelişmeler neler olacak, onları görüşeceğiz.” EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, savunma sanayinde yerli katkı oranının yüzde 50’ye yaklaşmasının sevindirici bir gelişme olduğunu ifade ederek, “Bu ihalelere giren yabancı firmaların da, yerli partner konusunda Ege ve İzmir’den firmalarla anlaşmaları bizi sevindiriyor. Buradaki firmalarımızın da savunma sanayine yönelik üretimde söz sahibi olmaya başlaması ayrı bir gurur kaynağı. Katkılarınızdan dolayı teşekkür ederiz” diye konuştu. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, Bakan Gönül’e teşekkür etti. İzmirli sanayiciler olarak Ankara ile ilişkilerinde Gönül’ün önemli bir destek sağladığını vurgulayan Yorgancılar, “Sayın Bakanımızın her zaman yanımızda olması gücümüze güç katıyor. Bundan sonraki girişimlerimizde de kendilerinden desteğini bekliyoruz” dedi. Vatan sana canım feda Vatan savunmasında canlarını feda eden şehitler, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin Yıldönümü ve Şehitler Günü’nde törenle anıldı. Kadifekale Şehitliği’nde düzenlenen törene İzmir Valisi M. Cahit Kıraç, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, askeri erkan, şehit aileleri dernekleri yöneticileri, şehit aileleri ve vatandaşlar katıldı. Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki’nin temsil ettiği tören, saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın okunması ve çelenk sunumu ile başladı ve günün anlam ve önemini belirten konuşmalarla devam etti. Hava Savunma Yarbay Saim Kaya, törende yaptığı konuşmasında, Türk milletinin sınırları kutsal şehit kanları ile çizilmiş bir vatanda yaşadığını ifade ederek; şehitlerin bağımsızlık ve vatan savunması için gözlerini kırpmadan canlarını feda ettiklerini söyledi. Türkiye Harp Malülleri Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği İzmir Şube Başkanı Volkan Kaya da “Türkler öldürülebilir ama asla esir edilemezler” diyerek, Türk milletinin ve Mehmetçiğin bağımsızlığa ve vatana olan tutkusuna vurgu yaptı. Konuşmaların ve şeref defterinin imzalanmasının ardından şehit mezarlarının başında dua okundu. İzmir valisi M. Cahit Kıraç, Ege Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki şehit mezarlarını gezerek, günün anısına çiçek koydu, şehit aileleriyle bir araya geldi. ebsohaber 43 mart 2009 HABER İzmir, Milano ve Paris’e kafa tutacak İZFAŞ tarafından 22 – 25 Şubat 2009 tarihleri arasında İzmir Fuar Alanı’nda düzenlenen “IF Wedding Fashion İzmir – 3. gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı”nın açılışı görkemli bir tören ve Tahsin Kahyaoğlu’nun defilesi ile yapıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, iki yıl içinde 3 kere düzenlenen Fuar’ın hızlı gelişimine dikkat çekti. Fuarcılığın, hizmet sektöründeki pek çok yan unsurun da gelişmesine önemli katkılarda bulunduğunu söyleyen Başkan Aziz Kocaoğlu, yerelde kalkınmanın önemine değindi. İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak, yurtdışından ulaşım-konaklama masraflarının karşılanarak alıcı grupları getirdiklerini ve her türlü katkıda bulunduklarını belirten başkan Kocaoğlu, “5 yıldan bu yana hedef olarak yerelde kalkınmayı önceliğimiz olarak belirledik. Son yıllarda 15 tane yeni otelin açılması bunun olumlu bir göstergesidir. Yoksulluk ve işsizliğe karşı yaptığımız çalışmalar bundan sonra da tüm hızıyla devam edecek” diye konuştu. Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, 2007 yılında 75 katılımcıyla başlayan fuarın bugün kriz ortamına rağmen 140 katılımcıya ulaşmasının yapılan işlerin doğruluğunu gösterdiğini ifade etti. Üretim sürecinde yaratılan katma değeri ve ihracat gelirleri içindeki yüksek payının tekstil ve konfeksiyonu dünyada sanayinin itici gücü yaptığına işaret eden Yorgancılar, dünya ile entegre olmuş Türkiye’nin dış pazarlarda yer edinerek rekabet gücü yüksek sektörlerin yaratılması yolunda atılacak ilk adımın marka olduğunu söyledi. Ender Yorgancılar, “Özellikle de yaşadığımız küresel kriz sürecinde, ayakta kalmak istiyorsak Ar-Ge, teknoloji geliştirme ve inovasyona önem vermek zorundayız. Sadece tekstilin değil, tüm sektörlerimizin güç kaybetmemesinin tek yolu budur. Türk üreticileri, kaliteli üretim ve daha uygun fiyat avantajı ile sektörde önde olan Yunanistan ve İtalya’ya rakip olma potansiyeline sahiptir” dedi. Türkiye’de gelinlik ihtiyacının yüzde 70’inden fazlasını İzmir’in karşıladığına dikkat çeken EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, “Neden gelinlik sektörü İzmir ile anılmasın? Sektörün önündeki engellerin kaldırılmasını sağlayarak, ileriye dönük projelerin hayata geçirilmesi için hep birlikte hareket etmekte fayda görüyorum. Gelinlik ve abiye sektörünü İzmir’de hakettiği yere taşımak için yeterli güce sahibiz” diye konuştu. Ender Yorgancılar, Türk tekstil sektörünün vizyonunu katma değeri yüksek, yenilikçi, rekabetçi ve teknoloji içeren ürün ve hizmet sunumları ile dünya ticaretindeki payını ve toplumsal refahı artırmak olarak tanımlarken, üretimden sonraki en önemli aşama ürünün pazara ulaşma başarısında fuarların büyük payı olduğunu, IF Wedding Fashion’un da üreticilere dünya pazarlarında yer edinebilme imkanı vereceğini söyledi. IF Wedding Fashion’un açılışı İzmir Valisi Cahit Kıraç, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Kahraman Öztürk, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, Ege Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Nedim Örün tarafından gerçekleştirildi. . ebsohaber 44 mart 2009 HABER MARBLE krize meydan okuyor Bir dünya markası olmuş ve adı İzmir’le özdeşleşmiş MARBLE - Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, global krize meydan okuyor. İtalya’nın Verona Fuarı’ndan sonra dünyada sektöründe ikinci sırada yeralan 15’nci gurur yılındaki MARBLE, 25-28 Mart 2009 tarihleri arasında, İzmir Kültürpark’ta gerçekleştirildi. Ekonomik krizden ciddi boyutta etkilenen doğaltaş sektörünün, büyük umut bağladığı fuara 34 ülkeden 258’i yabancı, 854’ü yerli, 1112 firma katıldı. Geçtiğimiz yıl MARBLE’a 1097 firma katılmış ve fuarı 86 ülkeden 51 bin 336 kişi ziyaret etmişti. İzmir Valisi Cahit Kıraç, MARBLE’nin kentle özdeşleşen fuarlar arasında yeraldığını söyledi. Türkiye’nin toplam 13.9 milyon tonluk mermer ve doğaltaş rezervi ile dünyada yüzde 40 pay aldığını hatırlatan Kıraç, “Mermerimizi uluslararası alanda marka haline getirerek dünyadaki pazar payımızı artırmalıyız” dedi. Dış Ticaret Müsteşar Yardımcısı Abdullah Köten, mermer ve doğaltaş sektörü için yılda 10 milyar dolarlık ihracat hedefi için yol aldıklarını bildirdi. Köten, bu rakama kamu ve özel sektörün işbirlği ile ulaşılabileceğini belirtirken DTM’nin de fuarlara desteğini artırdığını söyledi. Tüm Mermer Doğaltaş ve Makineleri Üreticileri Birliği Başkanı Selahattin Onur, MARBLE’nin açılışını sektör açısından bayram olarak nitelendirirken, “Dünya doğaltaş ticaretinden yüzde 10 pay alıyoruz. Bunu artırmak için uzun vadeli yasal düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Vergi yükleri hafifletilmeli, sektörel teşvik verilmeli. Artık hükümetin vücudu taşın altında olan bizlerle ilgilenmesini umuyoruz” diye konuştu. Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Aslan Osman Erdinç ise, 2008 yılı sonu itibariyle mermerde 1 milyar 402 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdiklerini bildirdi. Erdinç, “Madencilik olmazsa hayat olmaz. Ama madenlerimizi yeraltından çıkarmak zorundayız. Mermer ve doğaltaşta dünyada 20 milyar dolarlık bir pazar var. Tanıtım için Abu Dabi’ye mağaza açıyoruz. Bunların devamı gelecek” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da, İzmir’in vizyonuna koyduğu “Fuarlar ve Kongreler Kenti” olma doğrultusunda her türlü katkıyı sağlamaya devam edeceklerini, Gaziemir’deki yeni fuar alanının da kente bu anlamda yeni bir soluk getireceğini söyledi. 4 yeni hol inşa edildi Açılış töreninde EBSO’yu Meclis Başkan Yardımcısı Sayıl Dinçsoy’un temsil ettiği ve profesyonel ziyaretçilere dört gün süreyle açık kalan MARBLE için İZFAŞ, varolan 5 yeni holün yanısıra, dört yeni hol daha inşa etti. Kültürpark’ın doğal dokusuna zarar vermeyecek şekilde inşa edilen geçici holler ile kapalı alan metrajı 25 bin metrekareye yükseldi. Fuar, açık ve kapalı olmak üzere toplam 42 bin 500 metrekare alan üzerinde gerçekleştirildi. Kültürpark’ın 200 bin metrekaresi MARBLE için özel olarak yeniden düzenlendi. Alan darlığı nedeniyle yaklaşık 200 firmanın katılım veya yer büyütme taleplerine olumlu yanıt verilemedi. İzmir’e taş yağdı İzmir, MARBLE 2009 Fuarı nedeniyle mermerci akınına uğradı. Kente Türkiye’nin ve dünyanın pekçok noktasından taş getirildi. Mermer ve doğaltaş sektöründe İtalya’nın Verona fuarından sonra dünyada ikinci sırada yeralan MARBLE’de sergilenmek üzere işlenmiş, yarı işlenmiş ya da ham toplam 9 bin ton doğaltaş kente geldi. Ağırlıkları 10 ve 20 ton arasında değişen 500 adet blok mermer ve doğaltaşın sergilendiği fuara, stand imalatı, sergileme materyali ve tasarım ürün olarak günde ortalama 60 TIR ile malzeme taşındı. Fuarda sergilenen ağır tonajlı makine ve diğer yan sanayi üreticilerinin sayısı da 300 civarında oldu. İzmir bir dünya buluşması yaşarken, kent ve çevresindeki otellerin doluluk oranları da maksimum seviyeye ulaştı. Fuar nedeniyle kente 50 bini aşkın kişinin geldiği tahmin ediliyor. İzmir’in kazancının 70 milyon dolar olacağı öngörülüyor. ebsohaber 45 mart 2009 HABER EBSO’dan kurumsal sosyal sorumluluk eğitimi Ege Bölgesi Sanayi Odası, Avrupa markalaşma açısından büyük avantajlar Odalar Birliği (Eurochambres) desteği ile sağlıyor. Ege Bölgesi Sanayi Odası, Avrupa kurumsal sosyal sorumluluk için firmalarEBSO, bu çalışma kapsamında EurocOdalar Birliği desteği ile gerçekla eğitim ve danışmanlık çalışması yaptı. hambres tarafından da onaylanan firmaleştirdiği kurumsal sosyal sorumProjeyi başarıyla tamamlayan Efe Endüstri larla çalışmalar gerçekleştirdi. Programa luluk eğitimini başarıyla tamamlave Ticaret A.Ş, Egedeniz Tekstil A.Ş, Ege 10 firma başvurdu, 9 firma onaylandı, yan firmalara plaket verdi. NKM Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş., Eko hedeflendiği gibi 6 firma süreci tamamlaEndüstri, Güralp Vinç ve Makine Konsdı. Bu firmalarla ilk olarak bir tanışma ve trüksiyon Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Pizza Pizza’ya belge ve plabilgilendirme toplantısı yapıldı.. Daha sonra firmaların istediği ketleri Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender sayıda kişi ile katılabildiği bir eğitim semineri gerçekleştirilYorgancılar tarafından verildi. di. Seminerde itibar yönetimi, kurumsal sosyal sorumluluk ve Eurochambres tarafından yürütülen CASE projesi; Avrupa Bir- proje kapsamında yapılacak çalışmalarla uygulanacak yöntem liği katılım sürecinde Türkiye, Bulgaristan, Romanya ve Hırvaaktarıldı. tistan iş dünyasının AB müktesebatına uyum ve iş etiği konulaCASE proje ekibi tarafından uygulanması istenen anket; katırında Sanayi-Ticaret Odaları aracılığı ile gelişmesini amaçlıyor. lımcı firmalara yapılan ziyaretlerde genel müdürleri ile görüşeProjenin, AB Müktesebat Denetim Eğitimi ve Şirketlerin Kurumrek dolduruldu, ayrıca proje konusunda bilgi verildi. sal Sosyal Sorumluluğu olmak üzere her iki bileşenine de katılım Kısa bir sürede firmalar kendi bünyelerinde yaptıkları çalışhakkı kazanan EBSO, bu çalışmaları üyeleri arasından belirlenen malarla ve EBSO danışmanlığında proje tarafından hazırlanılfirmalarla paylaşarak sürdürüyor. ması zorunlu tutulan, çalışanlar, çevre, toplum konularındaki Müşteri kavramının yerini paydaş kavramına bıraktığı ve stratejilerini hazırladı. Anketler ve stratejiler değerlendirilmek pazarlamanın temelini ilişki yönetiminin oluşturmaya başladığı üzere Eurochambres ve TOBB’a iletildi. günümüz ekonomisinde bu tarz yaklaşımların önemi artıyor. Hatırlanacağı gibi, geçtiğimiz yıl Kasım ayında Şirketlerin, iş çevrelerini iyi tanımlamaları ve bu çevreler ile Hırvatistan’nın başkenti Zagreb’te, 5 ülkeden 22 seçilmiş kişinin sürdürülebilir ilişkiler geliştirmeleri, bunun içinde beklentilerikatılımıyla yapılan seminerde kurumsal sosyal sorumluluk konune yanıt verebilmeleri gerekiyor. Kurumsal Sosyal Sorumluluk, sunun ayrıntıları ve şirketler için önemi tartışılmıştı. Türkiye’nin firmalar için önemli bir rekabet aracı olarak kullanılıyor. Orta 8 kişiyle katıldığı etkinlikte, Ege Bölgesinin tek katılımcısı EBSO vadede; tüketicilere ulaşma ve olumlu imaj yaratmanın yanı sıra, olmuştu. ebsohaber 46 mart 2009 HABER Otomotiv yan sanayicilerinin güçbirliği Ege Bölgesi Sanayi Odası ile İzmir Ticaret Odası’nın otomotiv ve yan sanayi meslek komiteleri üyeleri, global krize bağlı olarak sektörün içinde bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlamak amacıyla güçbirliği yaptı. Dünyayı saran ekonomik krizin etkilerinin 2008 yılı son çeyreğinden itibaren Türkiye’ye de sıçramasıyla birlikte kamuoyunun gündeminde ağırlıklı bir yer tutan, TÜİK’in açıkladığı 2009 yılı Ocak ayı sanayi üretim rakamlarına göre yüzde 60’ı aşan daralmayla karşı karşıya kaldığı ortaya çıkan sektörün EBSO ve İZTO’daki temsilcileri, EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki ile Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret ederek görev dönemlerindeki hedeflerini paylaştı. Elbirliğiyle çıkarız EBSO Meclis Başkanı Tiryaki, ziyarette yaptığı konuşmada kriz denilince akla ilk olarak otomotiv ve yan sanayinin geldiğini söyledi. Global pazarların daralması, iç tüketimin de arzu edilen seviyede olmaması nedeniyle üretim, istihdam ve ihracatta sıkıntılı bir döneme girildiğini vurgulayan Mehmet Tiryaki, “2009 ekonomide en zor yıllardan biri olacak. Biz de krizin etkilerini birlik ve beraberlik içinde el ele vererek en az hasarla atlatmaya çalışıyoruz” dedi. Türk firmaları daha verimli İzmirli otomotiv ve yan sanayicilerine moral de veren Mehmet Tiryaki, “ABD’deki otomotiv firmalarının krizi daha önceki yıllara dayanıyor. Japonlarla rekabet edemiyorlardı. Türkiye’deki otomotiv firmaları daha yeni teknolojiye sahip yatırımlar, nitelikli işgücü ve piyasa koşullarına ayak uydurabilen yapıları sayesinde daha verimli çalışıyor. Bu nedenle Türk otomotiv ve yan sanayi sektörü üretimdeki sert düşüşe rağmen ihracatı 1 milyar doların üzerinde olan tek sektör” diye konuştu. Demirpençe’den Tiryaki’ye ziyaret BMC Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Demirpençe, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki’yi ziyaret ederek görevinde başarı diledi. Demirpençe’nin Tiryaki’yi ziyaretinde gündemin ağırlığını TÜİK’in açıkladığı Ocak ayı imalat sanayi verilerinde otomotiv sektörünün yüzde 60’lık gerilemesi oluşturdu. Otomotiv ve yan sanayinin uluslar arası rekabetçi yapısı nedeniyle tasarım, üretim, nitelikli eleman istihdamı, ihracat ve yarattığı katma değer açısından önemine dikkat çeken Mehmet Demirpençe, bu sektördeki canlanmanın diğer sektörler için de zincirleme etki yaratacağını vurguladı. EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki de, İzmir merkezli ve yüzde 100 Türk sermayeli BMC’nin yaklaşık 300 milyon euroluk savunma sanayi ihalesini kazanmasının kent ekonomisine yapacağı olumlu etkinin yanı sıra firmaları da bu nitelikli alana yönlendireceğini belirtti. Tiryaki, BMC’nin ticari araçlarıyla da sektörde güçlü bir yer edindiğini söyledi. ebsohaber 47 mart 2009 HABER Biz birlikte güçlüyüz Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis BaşYönetim Kurulu Üyelerinin ziyaretinde, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın kanı Mehmet Tiryaki ile Yönetim Kurulu küresel ekonomik kriz nedeniyle zor bir Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir’deki yönetim döneminden geçileceğini ifade İzmir’de kardeş Oda, Borsa ve Oda ve sivil toplum kuruluşlarının ziyaederken, kurumlar arasındaki ilişkilerin sivil toplum örgütleriyle biraraya retlerinde kentin geleceği için “kol kola önümüzdeki dönemde daha da geliştirilgeldiği ziyaretlerde, ortak çalışma çalışma” sergileyeceklerini belirtirken mesi gerektiğini vurguladı. ve güçbirliği vurgulandı. “Biz birlikte güçlüyüz” mesajı verdi. Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın yeni Olağanüstü toplanalım yönetimi, İzmir’deki Odalar arasındaki işbirliği ve ortak projeYönetimde olacakları dört yıllık program içersinde odalar ve lere imza atma konusunda sergilediği örnek tavırla dikkat çekti. borsalar olarak birlikte hareket etmeleri gerektiğinin önemine İzmir’deki kardeş kuruluşlar arasında gerçekleştirilen kutlama dikkat çeken Demirtaş, “Krizden çıkışla ilgili neler yapabileceziyaretlerinde EBSO’nun yeni yönetimi takdir toplarken, gerek ğimi tartışıp çözüm önerileri getireceğimiz olağanüstü yönetim Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki gerekse Yönetim Kurulu Başkakurulları ortak toplantısı düzenleyelim. Bu toplantıda İTO, Ege nı Ender Yorgancılar, hem üyelerin hem de kentin sorunlarına İhracatçıları Birliği, İTB, Deniz Ticaret Odası ve EBSO gibi yönelik yaklaşımlarıyla dikkatleri üzerlerine çekti. İzmir’in önde gelen sanayi ve ticaret kurumlarını bir araya getiEge Bölgesi Sanayi Odası’nda gerçekleştirilen organ seçimrelim. Çünkü birlikte hareket ederek birlikte sorunları aşabiliriz. lerinin ardından Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki ile Yönetim İzmir’de barışa, kucaklaşmaya ve birlikteliğe ihtiyacı var” dedi. Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’a İzmir’deki Oda ve Borsa yönetimleri kutlama ziyaretlerinde bulundu. EBSO Yönetimi de Ankara’ya birlikte gidelim bu ziyaretleri karşılıksız bırakmadı. EBSO ile İTO arasında herhangi bir çekişmenin olmadığını, EBSO’daki seçim sürecinin ardından ilk karşılıklı ziyaret yeni yönetimler olarak kucaklaşarak sorunları aşacaklarını açıkİzmir Ticaret Odası ile gerçekleştirildi. İzmir Ticaret Odası layan Demirtaş, şöyle konuştu: “2013 yılında kadar yönetimde Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, EBSO Meclis Başkanı olacağız. Bu dönem her zamankinden daha zor bir dönem Mehmet Tiryaki, Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ve olacak. Ekonomik krizin etkilerini hissettiğimiz bir süreçte dört ebsohaber 48 mart 2009 HABER Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi İzmir Ticaret Borsası yıl kolay geçmeyecek. Bu yüzden önümüzdeki dönemde birlikte hareket ederek, kent ve ekonomik sorunlara çözümler üretmemiz gerekiyor. 29 Mart yerel seçimlerinin ardından yaşanabilecek değişimlere rağmen kent sorunları çözülecek gibi değil. Birlikte sorunların çözümü için Ankara’ya gidip, beraber hareket etmemiz lazım.” Ortak akılla çalışıp çözüme ulaşma EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da İzmir’in temel sorununun proje üretilmesine rağmen bunların hayata geçirilmesinde yaşanan sıkıntıların olduğunu ifade ederek, “İzmir için her türlü proje üretiliyor ancak hayata geçirilemiyor. Önemli olan yapılan bu çalışmaların çözüme ulaştırılması. Artık İzmir’i ekonomi ve turizm alanında daha da ileriye taşıyabilmek için ortak akılla birlikte çalışmamız gerekir” diye konuştu. Bölge ekonomisinin gelişmesine katkı EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki ise son dönemlerde özellikle; talep, üretim ve ihracat alanlarında sıkıntılar yaşandığını vurgulayarak, Eximbank kredilerinin yetersizliğinden yakındı. Tiryaki, “Türk Eximbank’ın ayırdığı 5 milyar dolarlık kredinin az olduğunu düşünüyorum. Kredi limitlerinin arttırılması gerekir. Kentin gelişimi ve ekonominin canlanması için yapılacak çalışmaları sizlerle birlikte hayata geçirmeyi ümit ediyoruz” dedi. Bölge ticaretinin gelişimine katkı sağlayıp, mevcut sorunların çözümü için çalışmalar düzenlemenin odaların temel görevleri arasında yer aldığının altını çizen İTO Meclis Başkanı Necip Kalkan, “Kriz döneminde beraber çalışmak çok önemli. Yönetim Kurulları Başkanlarının birlikte hareket etmesi ve uyumlu olması gerekir” diye konuştu. İzmir’in sesi olacağız İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ve Yönetim Kurulu Üyelerinin EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaretlerinde İzmir’in ekonomideki etkinliğinin artırılması gündeme geldi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, İzmir’in ortak sorunlarının çözümü konusunda tek yumruk olacaklarını söyledi. Yorgancılar, “Öncelikle İzmir’in sesi olacağız. Başta TOBB olmak üzere her alanda İzmir’in en iyi şekilde temsil edilmesi için çalışacağız. İzmir’deki Oda ve Borsa temsilcileri yeni dönemde kurumların ön planda olacağı bir yapılanmayla çalışacak. Önümüzdeki dönemde İzmir için daha fazla girişim yapılacak” dedi. İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli de, İzmir’deki Oda ve Borsaların sadece İzmir’e değil, Ege’deki bütün kentlere önderlik yaptığını söyledi. Kestelli, İzmir’e dikkat çekici yatırımların kazandırılması için çaba göstereceklerini de ifade etti. İzmir’e tersane şart Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Geza Dologh, Ege Bölgesi’nde tersane sorunun bir an önce çözüme kavuşturulması gerektiğini belirterek, bu konuda Ege Bölgesi Sanayi Odası ile geçmiş dönemde olduğu gibi yeni yönetim ile birlikte çalışmaya devam etmek istediklerini söyledi. DTO İzmir Şubesi, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret ederek, başarılar diledi. Ziyarete; Meclis Başkanı Özden Çokdeğer, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Geza Dologh, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Bülent Onural, Yönetim Kurulu Üyeleri Yusuf Öztürk ile Can Özgen katıldı. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, bir başka proje olan Aliağa Çaltıdere’de yat ve bakım yeri ile ilgili çalışmalarla ilgileneceklerini, Ege Bölgesi’nin tersaneye ihtiyacı olduğunu dile getirdi. DTO İzmir Şube Başkanı Dologh, Denizcilik Müsteşarlığı tarafından tersane yerinin belirlenmesi gerektiğini, yerin belirlenmesinin ardından çalışmalara Oda olarak destek vereceklerini anlattı. Tuzla’dan İskenderun’a kadar olan kıyı şeridinde sivil tersane olmadığını belirten Geza Dologh, bu boşluğun ancak İzmir civarında kurulacak bir tersaneyle doldurulabileceğini söyledi. Dologh, “İzmir’de tekneler ve gemiler için iki ayrı tersane kurulabilir. Yatırımcılar hazır, yer gösterilirse hızlı bir şekilde tersaneyi tamamlayabiliriz. Amacımız EBSO ile ortak projeler yapmak. Tersane denizciliktir ama tersanenin kurulması sanayiciliktir. EBSO sanayi tarafını desteklemeli” dedi. ebsohaber 49 mart 2009 HABER Ege İhracatçı Birlikleri Sanayici ve ihracatçıdan ortak çalışma EBSO Meclis Başkanı Tiryaki ve Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, bütün kurumlara İzmir, Ege ve Türkiye için geliştirilecek projelerde destek mesajı verdi. Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Türkmenoğlu ile Birlik Başkanları, EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaretlerinde sanayici ve ihracatçının geçmişte olduğu gibi kol kola olacağını vurguladı. Yorgancılar’ın Meclis Başkanı olduğu dönemde uyumlu bir çalışma ortamı sergilediklerini, Yönetim Kurulu Başkanlığı’nda da aynı uyumun devam edeceğini belirten Mustafa Türkmenoğlu, “İzmir TOBB’da da güçlü temsil edilmeli” dileğinde bulundu. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar da, global ekonomik krizin bütün sektörleri etkilediğini, Türkiye’nin gereken önlemleri almakta geç kaldığını ifade etti. Ender Yorgancılar, “Biz aldığımız kredilerle ev, bina yapmadık. 132 milyar dolar ihracat yaptık. Kredi faizi oranları yüzde 25’leri buldu ama bankalar yurtdışından sağladıkları sendikasyon kredilerini sanayiciye kullandırmak yerine yüzde 13 faizle devlete vermeyi tercih ediyorlar. Bizler birbirimizle dayanışma içinde üretimimizle ihracatımızla böyle bir ortamda ülkemizin ekonomisini ayakta tutmaya gayret ediyoruz” dedi. EİB Deri ve Mamülleri İhracatçılar Birliği Başkanı Jak Galiko da, global krize karşı İtalya’nın KOBİ’lerine 10 milyar Euro’luk destek vermesini örnek gösterdi. Genç işadamları işbirliğine hazır Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Üyeleri, Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki ile Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı makamlarında ziyaret ederek, yeni görevinde başarılar diledi. EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu ile Danışma Kurulu Başkanı Kemal Çolakoğlu başkanlığında EBSO’ya hayırlı olsun ziyaretinde bulunan genç işadamları, işbirliği için göreve hazır olduklarını ifade etti. EGİAD Danışma Kurulu Başkanı ve EBSO Meclis Eski Başkanı Kemal Çolakoğlu, EBSO’da Tiryaki’nin Meclis, Yorgancılar’ın Yönetim Kurulu Başkanlığına seçilmesinden duyduğu mutluluğu dile getirirken, “İçinde bulunduğumuz global kriz döneminde eli taşın altında olan insanlar iş başında” dedi. EBSO ile bölge ve ülke ekonomisine katkı verecek proje için her türlü platformda çalışabileceklerini vurgulayan EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu, “Bizler ülke dinamiğini iyi gözleyen bu sürece hızlı adapte olan insanlarız. Ülkemiz, gençler ile bir kat daha ileri gidecektir, bu konuda büyüklerimizin deneyimlerinden yararlanarak, yaşamı ve yarını ilgilendiren projelerle bölge ve ülke ekonomisine katkılarımız sürecek” dedi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar ise EGİAD Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “İzmir’de proje enflasyonu yaşanıyor. Proje içerikleri hemen hemen aynı, bizler projeleri sivil toplum örgütleri ile dayanışma içinde gerçekleştirirsek ortak görüşte birleşir ve bu projelerin hayata geçirilmesini kolaylaştırırız. Projelerimizi mut- ebsohaber 50 mart 2009 HABER Ege Genç İşadamları Derneği laka ama mutlaka çözüm odaklı hazırlamalıyız” diye konuştu. EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki de, büyükleriyle ortak anıları bulunan genç işadamlarına Türkiye’nin geçmişten bugüne sanayide, ekonomide yaşadığı gelişmeleri anlattı. Tiryaki, “Türkiye’nin bugün geldiği nokta yeterli değil ancak geriye dönüp baktığımızda yine de önemli mesafe aldığımızı görüyoruz. Gündemin birinci maddesi ekonomi ve sanayileşme olmalı. Türkiye’nin yönetiminde bulunanların bu yöndeki tavrı çok önemli” dedi. Bugünün esnafı yarının sanayicisi Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, küresel ekonomik krizin en zor yılının 2009 olacağını belirtirken bu sürenin çalışanları kaybederek değil eğitim verilerek değerlendirilmesi gerektiğini söylerken, Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, esnaflığı sanayiciliğin ilk adımı olarak gördüğünü belirtti. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu, EBSO Meclis Başkanı Tiryaki ile Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar’a ayrı ayrı yaptığı ziyaretlerde esnaflarla sanayicilerin aynı amaçlar doğrultusunda hareket ettiğini söyledi. Dünyanın ve Türkiye’nin yaşadığı küresel kriz ortamında dayanışmanın önemini vurgulayan Mutlu, “Krizin etkilerini en aza indirebilmek ve krizden daha güçlü olarak çıkabilmek için firmaları rekabetçi hale getirmenin çalışmalarını şimdiden yapmak zorundayız” dedi. EBSO Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, 2009’un küresel krizin en çok etkileyeceği yıl olacağını söyledi ve kriz sona erdiğinde işletmelerin eskisinden daha güçlü olarak yoluna devam edebilmesi için içinde bulunduğumuz sürenin çalışanları işsiz bırakarak değil eğiterek değerlendirmeliyiz. Almanya işsizlerini eğitiyor ama biz kahveye gönderiyoruz” dedi. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar da, “Bugün esnaf olarak iş yaşamına başlayanları yarının sanayi işletmeleri, esnafları da sanayici olarak görmeyi hedefliyoruz” dedi. Sanayi toplumuna giden yolda esnafın önemine dikkat çeken Yorgancılar, “Bugün sanayide isim yapmış birçok kuruluş ilk adımları esnaf olarak atmıştır. Bu nedenle esnaflığı sanayiciliğin ilk adımı olarak görüyorum. Şimdi esnaf olanlar yarının sanayi işletmeleri, sanayicileri olacaktır. Bugün çeşitli sektörlerde yavaş yavaş fabrikalaşmaya doğru gidiliyor. Bundan mutluyuz. Amacımız kuruluşlarımızı dünyaya açmak” diye konuştu. Sorunları birlikte çözelim İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu da, esnaflarla sanayicilerin biraraya gelecekleri ortak projeler yapmayı arzuladıklarını söyledi. Esnafların pekçok sektörde sanayicinin ihtiyaç duyduğu üretimi gerçekleştirdiğini belirten Mutlu, “Sanayicilerle birlikte çalıştığımız için ortak sorunları, çözümleri paylaşıyoruz. Kardeş odalarımızla işbirliğinden karlı çıkıyoruz. Amacımız birlikteliğimizi daha ileri noktalara taşımak” dedi. EGEV bölge için çalışıyor Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı Başkanı Yılmaz Temizocak ebsohaber 51 mart 2009 HABER İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği da EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Soğutma sanayicilerine Yorgancılar’ı ziyaret ederºek görevinİzmir’deki üreten kesimlerin üst güçbirliği mesajı de başarı diledi. Türkiye’de kalkınma düzey temsilcilerinin biraraya gelEge Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kuajanslarının kuruluşuna önderlik eden diği karşılıklı ziyaretlerde sektörel rulu Başkanı Ender Yorgancılar, soğutma EGEV’in bölge ekonomisinde ağırlığı işbirliği, uluslararası açılım ve sanayicileri ile güçbirliği mesajı verdi. olan kurumlardan biri olduğuna dikkat yatırım çekilmesi ana konu oldu. Ege Soğutma Sanayicileri Derneği (ESçeken Yorgancılar, “İzmir ve Ege’nin SİAD) Yönetimi, EBSO Yönetim Kurulu dünyaya açılımı, yabancı sermaye yatıBaşkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret etti. rımlarının çekilmesi, üretim, ihracat ve istihdamın artırılması ko- Aralarında EBSO Meclis Üyeleri Atilla Üner, Murat Kurtalan ile nularında işbirliği yapıyoruz. Kendi ülkelerinden başka ülkelerde Metin Akdaş’ın da bulunduğu soğutma sanayicilerini kabul eden yatırım arayışında olan kuruluşları İzmir’e yönlendirmek için Yorgancılar, “EBSO olarak önünüzde ya da arkanızda değiliz, çalışacağız. Yatırım ve üretim için ulaşım ve altyapıdan yetişmiş sizinle kol kolayız, yanınızdayız” dedi. Ender Yorgancılar, sanainsan gücüne hatta sosyal yaşamdan iklime kadar Türkiye’nin en yicinin sesinin ilgili yerlere duyurulacağını da sözlerine ekledi. önemli avantajları İzmir sunuyor” dedi. EGEV Başkanı Yılmaz Soğutma sanayicilerinin sözcülüğünü üstlenen EBSO Temizocak da, küresel krizin etkilerinin sona ermesiyle birlikte Meclis Üyesi Atilla Üner de, sivil toplum örgütlerinin Avrupa İzmir’in yatırımlarda öne çıkacağına olan inancını dile getirdi. Birliği’neki gücüne dikkat çekti. Üner, “AB’nin Türkiye ile tam Ege Soğutma Sanayicileri Derneği ebsohaber 52 mart 2009 HABER İzmir İşkadınları Derneği Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı üyelik müzakerelerini ilerletmesinde STK’ların büyük etkisi var. ESSİAD da sektöründe söz sahibi bir sivil toplum kuruluşu olarak dikkati çekiyor. Özellikle yabancı heyetlerle yapılan görüşmelerde sadece ESSİAD’dan değil diğer sivil toplum örgütlerindeki sanayicilerin de bulunması sağlıklı bilgi akışını gerçekleştirip Ege Bölgesi Sanayi Odamızın konumunu güçlendirecektir” diye konuştu. Kadınlara pozitif ayrımcılık EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, kadınların iş hayatına girmesi ve meslek kuruluşlarında temsil edilmelerinin şart olduğunu ifade etti. İzmir İş Kadınları Derneği’nin ziyaretinde nüfusun yarısını oluşturan kadınların bu konumlarına uygun olarak reel ekonomide de yeralması gerektiğini vurgulayan Yorgancılar, EBSO’da bu dönemde meslek komitelerinde 9, mecliste ise 4 kadın üyenin bulunduğunu belirtirken yönetim kurulunda da bir kadın üyenin yeraldığına dikkat çekti. Ender Yorgancılar, “Kadınlar da erkekler kadar iş dünyasının içinde olmalı. Devlet de kadınlara pozitif ayırımcılık yapıyor. Kadınlara iş kurmak için tanınan kredi hakları erkeklerden daha fazla. Biz de EBSO yönetimi olarak kadınların yanındayız” dedi. Sanayicilerimizin büyük çoğunluğu da uluslar arası pazarlarda üretimdeki kaliteleriyle rekabet avantajı elde ediyor” dedi. KalDer İzmir Şube Başkanı Murat Hocalar da, toplam kalite yönetimini yerleştirmenin çabası içinde olduklarını vurguladı. Toplam Kalite Yönetimi’nin işletme ve üretimde sürekli iyileştirmeyi sağlayacağını belirten Hocalar, “Üretim, pazarlama ve ihracatta pozitif sonuçlar elde ediliyor. Toplam Kalite Yönetimi’ni ne kadar benimseyip uygulayabilirsek kuruluşlarımızın direncini, rekabet güçlerini o ölçüde artırmış oluruz. Topluma bunun bilincini vermeye çalışıyoruz” diye konuştu. Kalite rekabet gücünü artırır KalDer İzmir Şube Başkanı Murat Hocalar, toplam kalite yönetimi benimsendiğinde işletme ve üretimde sürekli iyileştirmenin sağlanacağını ifade etti. KalDer İzmir Şube Başkanı Murat Hocalar, Genel Sekreter Kenan Keskinoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ı ziyaret etti. EBSO ve sanayicilerin kaliteye verdikleri önemi vurgulayan Yorgancılar, “1994 yılında hizmet alanında dünyada ilk ISO 9000 belgesini alan Odayız. Üyelerimizin memnuniyetini en üst düzeyde tutmak için yaptığımız çalışmalar kesintisiz sürüyor. KALDER ebsohaber 53 mart 2009 OSB’LER 7 yıldızlı endüstri kenti: ALOSBİ 9.220.000 m2’lik toplam alana sahip Aliağa Organize Sanayi Bölgesi “ALOSBİ”, İzmir’in 69 km. kuzeyinde, Aliağa ilçesi’nin 9 km. kuzeydoğusunda yer almaktadır. ALOSBİ bünyesinde 5.000 m2 den başlayan ve 265.000 m2 ye kadar olan (başka parsellerle birleştirilerek daha büyük parsel elde edilmesi mümkündür) toplam 367 adet sanayi parseli, tüm altyapısı ile yatırıma hazır olarak, yer almaktadır. Bölgenin gelişimine ve faaliyete geçecek tesislerin sayısına bağlı olarak, Bölge bütününde; Üniversite, mesleki eğitim tesisleri, teknopark, fuar ve sergi alanları, idari merkez, sosyal tesisler, parklar ve spor alanları, gümrük ve depolama alanları, lojistik merkez, akaryakıt istasyonu, teknik hizmet alanları, heliport, rüzgar türbinleri, toplu konut alanı ve yükleme istasyonu gibi pek çok tesis katılımcılarımızın hizmetine sunulacaktır. Bölge içerisinde 3.681.000 m2’lik alan, park, spor alanı, ağaçlandırılacak alan olarak ayrılmıştır. Bölgemiz sınırlarında 50 m. genişliğinde ve 13,5 km. uzunluğunda bir sağlık koruma bandı oluşturulmuştur. Dünyada bir ilk Altyapısı en modern teknoloji ile planlanan ALOSBİ’de; içme suyu, AG-OG elektrik, aydınlatma, SCADA, fiber-optik- telekomünikasyon sistemleri yerin altında 2mx2m, 2mx2.5m ve 2mx3m boyutlarında imal edilen galeriler içerisinde tesis edilmiştir. Kesintisiz ve kaliteli enerji Bölgemizin Enerji sistemi; 2 ana dağıtım merkezi (ADM 1, ADM 2), Müşteri Dağıtım Merkezleri ve 1 SCADA merkezinden oluşmaktadır. Söz konusu sistem hatlarda arıza olması durumunda bypass yaparak diğer hattan tesislerin beslenmesini sağlamakta, fabrikaların kesintiye maruz kalması ve zarar görmesini önlemektedir. Elektrik sistemimize ulusal sistemden TEİAŞ hatları ile gelen enerji, ALOSBİ Trafo Merkezinde; 154 kV’tan, 34.5 kV’a indirilmekte ve dağıtımı yapılmaktadır. Ayrıca, Çakmaktepe Enerji Üretim A.Ş. tarafından kurulan ve doğalgaza dayalı olarak çalışan 34.5 MW kurulu gücüne sahip Çakmaktepe Enerji Santralı, yapı- lan ilave yatırımları ile 280 MW nihai güce ulaşarak dünya lideri olma yolunda hızla ilerlemektedir. Bölgemiz elektrik sisteminin hem ulusal sistemden hem de enerji santralimizin üretimiyle besleniyor olması, katılımcılarımıza kesintisiz ve kaliteli elektrik sunmaktadır. Katılımcılarımıza 7 yıldızlı hizmet ALOSBİ, üye firmalarına sunduğu tanıtım ve gelişim hizmetleri ile Türkiye’de bir ilke imza atmıştır. Tanıtım ve Pazarlama Birimi ve Katılımcılar Destek Birimi ile ALOSBİ üyesi firmalara; e-ticaret, dış Pazar araştırması, ithalat-ihracat danışmanlığı, yerli ve yabancı ticaret fuarları, AB Fonları, devlet kurum ve kuruluşlarının KOBİ’lere yönelik her türlü hibe, destek, teşvik ve kredileri konusunda danışmanlık ve KOSGEB Sinerji Odağı hizmetleri verilmektedir. ALOSBİ’de tüm hizmetler ISO 9001 Kalite güvencesi altındadır. Hızla büyüyen ALOSBİ ailesi Mart 2009 itibari ile ALOSBİ’de 27 firma üretim, 7 firma inşaat, 42 firma ise proje aşamasındadır. Bölgemizde yatırım yapan firmaların bazılarını şöyle sıralayabiliriz; Micha Çelik Konstrüksiyon San ve Tic A.Ş. (Yabancı Sermaye), Eastchem Kimyasal Endüstri İml Tic San A.Ş. (Yabancı Sermaye), Akpet Akaryakıt Dağıtım A.Ş., Uc Kimya San. Tic. Ltd. Şti, Petrolaks Petrol Ürünleri San ve Tic Ltd Şti., Gür – Pet Petrol Ürün Otom İnş Boya Kim San ve Tic Ltd Şti., Arslan Damper Mak San ve Ltd Şti, Makbosan İnş Malz San Tic A.Ş., Ergen Kimya San Ltd., Wärtsılä Corporation (Yabancı Sermaye), Atak Group, Arduaz Yapı Yalıtım Kimya Nakliye Maden San. ve Tic. Ltd. Şti., Ersa Döküm ve İşleme İth İhr Ltd Şti, Kubilay Boya ve Kimya San Tic Ltd Şti, Akın Haddecilik ve San Tic Ltd Şti, Espor Ege Sanayicileri Enerji ve İnş. Akaryakıt Tesisat San. ve Tic. A.Ş., Denmert İnş. Turizm. Gıda San. Tic. Ltd. Şti., Erciyes Demir San Ltd. Şti., Cemdağ Aydınlatma San. ve Tic. A.Ş.,Tekniker Elektrik İml. Montaj-Recep Uçan. ebsohaber 54 mart 2009 OSB’LER ALOSBİ kapılarını dünyaya açıyor Değerli sanayici dostlarım. Krizler, ra sahiptir. Pek çok sektör için hammaddaha önce de defalarca karşılaştığımız deye olan yakınlığının sağladığı lojistik Aliağa Organize Sanayi Bölgegibi, ekonomik düzenin bir parçasıdır ve karlılığın yanında, karayolu ve demiryolu si Yönetim Kurulu Başkanı Atıl bu bir süreçtir. Bu süreç sona erdiğinde, ile bölgenin giriş kapısına kadar erişim Akkan, bölgenin yatırımcılar için ekonominin tüm unsurları için yeniden yaolanağının olması katılımcılarımız için güvenilir ve en doğru tercih oldupılanma süreci başlayacaktır. Ancak, kriz büyük avantajdır. Diğer taraftan oldukça ğunu söyledi. tamamıyla olumsuzluklar zinciri olmayıp gelişmiş yükleme ve boşaltma imkanları yeni fırsatlar da sunmaktadır. Yeniden ile donatılmış 7 adet limanın kullanıyapılanma sürecine bir adım önde girebilmemiz, kriz ortamınlabilir durumda olması ve liman bölgesinden ALOSBİ girişine daki olanakları görebilir ve doğru kararlarla değerlendirebilirsek kadar demiryolu hattı projelendirilmiş olması oldukça önemlimümkün olabilir. Tüm sektörlerin krizden etkilendiğini ve yatırım dir. Akdeniz’deki en büyük ticaret limanı olan, proje onayları maliyetlerinin buna bağlı olarak oldukça düştüğünü göz önüne tamamlanan ve yapım aşamasına gelinen Kuzey Ege Limanıalırsak, krizin avantaja dönüştürülebilmesi mümkündür. Böyle bir nın Çandarlı’da yapılacaktır. Proje çalışmaları tamamlanan ve ortamda, yatırımlarınızı, onlara değer kazandıracak, güvenilir yabölgemiz girişinde de bir yonca kavşak ile bölgemize doğrudan tırım bölgelerine odaklamak, bu bakış açısıyla tercih yapabilmek erişim olanağı sağlayacak olan çevre yolu, zaman ve konfor çok önemlidir. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi “ALOSBİ” yatırım- olarak büyük bir ulaşım kolaylığı sağlayacaktır. Söz konusu yolun larınız için en doğru tercihtir. Kuzey Ege Limanı bağlantısı, Çanakkale bağlantısı, Tüm Avrupa’yı ALOSBİ, dünya ekonomisinde söz sahibi, sanayi devi kuruluş- dolaşan otoyol ile Çanakkale üzerinden bağlantısının projelendiları bünyesinde barındırarak; oluşturulacak istihdam, dış ticaret rilmesi gibi unsurlar, ALOSBİ’nin kapılarını her yöne, uluslararası ve üretim kapasitesi ile ülke ekonomisinde büyük standartlardaki yolların konforu ve kalitesiyle açmış olduğunun pay sahibi olan bir üretim merkezi oluşturbir göstergesidir. mayı vizyonu olarak belirlemiştir. Üretim ALOSBİ, bir vizyonun eseridir. Bunu bölgenin kuruluşundan merkezi ifadesi ile; sanayi üretimi yanında, bugüne kadar atılan her adımda açıkça görmeniz mümkündür. tüm yönleri ile gelişimi hedefleyen, yeni ALOSBİ; ulaşım ve lojistik avantajları, modern ve teknolojik teknolojilerin üretimi, bilgi üretimi, nitelikli altyapısı, idari, teknik, sosyal ve kültürel hizmet çeşitliliği sunaişgücünün üretimi, kaliteli hizmet üretimi, cak tesisleri, ticaret merkezleri, toplu konut alanları, gerek bilgi, kaliteli ürün üretimi kavramlarını içerecek gerek işgücü ve gerekse teknolojinin gelişimine yönelik imkanları şekilde anlam bulan bir merkezin oluşturul- sunacak teknopark, üniversite, meslek yüksek okulu, fuar ve sergi ması hedeflenmiştir. alanı ile sıradan bir sanayi bölgesinin çok ötesinde, yedi yıldızlı ALOSBİ, ulaşım ve lojistik organize sanayi bölgesi unvanını tamamıyla hak eden, bir endüstolarak benzersiz avantajla- ri kentidir. Sizleri ALOSBİ ailesinin üyesi olarak görmek dileğiyle. N. Atıl AKKAN Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı ebsohaber 55 mart 2009 FİRMALARIMIZ Çakmaktepe’nin yıldızı parlıyor Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de enerji alanındaki yatırımlar hızla artarken; Ege Bölgesi'nin yer kabuğu da rüzgarı da güneşi de adeta altın oldu. Türkiye'de önümüzdeki yıllarda ciddi miktarda enerji açığı oluşabileceği öngörüsüyle bu alandaki yatırımlarına hız veren Çakmaktepe ile Alres Enerji Şirketleri, yıldızı parlayan şirketler arasında hızla yükselmeye başladı. Stratejik yatırımlarıyla ön plana çıkan Çakmaktepe Enerji Santrali, dur durak bilmiyor. 2009’u adeta atılım yılı ilan eden Çakmaktepe Enerji ve yan şirketleri, 200 milyon euroluk yatırımlarıyla seneyi ilk beş şirket arasında tamamlamaya kararlı gözüküyor. Çakmaktepe’nin yeni motorları yurtdışından geldi İlk etapta 32 Milyon Euro yatırımla yola çıkan ve Finlandiyalı WARTSILA firması tarafından 12 ay gibi kısa bir sürede yapımı tamamlanan Çakmaktepe Enerji Santrali; 2004’den bu yana süren yatırım atağını 2009’da zirveye çıkarttı. Ucuz ve kaliteli enerjinin yanı sıra, buhar ve sıcak su üretim kapasitesiyle de öne çıkan santral, geçtiğimiz hafta Finlandiya’dan Türkiye’ye getirttiği 80 konteynırlık 3 yeni gaz motoru ve 8 motorun yardımcı ekipmanları ile kapasite arttırma çalışmalarını hızla sürdürdüğünü bir kez daha kanıtladı. Yabancı borsaların gözü Çakmaktepe’de 2010 senesine kadar 280 megawata ulaşacak güç için tam vardiya çalışan Çakmaktepe, gösterdiği yükseliş trendi ile yabancı borsaların dahi dikkatini çekmeyi başardı. Alman Finans ve Yatırımcı Kuruluşu Kırchhoff A.G tarafından Almanya Frankfurt Borsası’nda halka açılması için teklifte bulunulan Çakmaktepe Enerji, görüşmelere sıcak bakarken, konunun olumlu sonuçlanması halinde yurtdışı borsalara açılan önemli Türk şirketleri arasında yerini almış olacak. Teklifin önemine dikkat çeken Çakmaktepe Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan, doğru zamanlamayı beklediklerini vurgulayarak, “152 işadamının ortaklığıyla kurulan şirketin sermayesini 16 milyon TL’den 33 milyon TL’ye çıkarttık. 2009’u yatırım yılı olarak kabul ettik. 2010 Nisan ayında tamamlanacak 200 milyon euroluk bu yatırımla; 35 MW olan üretim kapasitemizi 8 kat büyüterek 280 MW’a çıkaracağız. ABD’de 24 motorlu, Azerbeycan’da da yapımı devam eden santrallere baktığınızda hepsi Çakmaktepe’den daha küçük. Çakmaktepe, dünyanın en büyük gaz motorlu enerji santrali olacak” dedi. 2009’da 140-150 milyon TL ciro hedefi Çakmaktepe Enerji Üretim A.Ş’nin, 2008’i 60 milyon TL ciroyla kapattığına dikkat çeken Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan, 2009’da 140 -150 milyon TL, 2010’da da 600 milyon TL ciro hedeflediklerini vurgulayarak, “Tüpraş, Petkim ve iki büyük sigara fabrikasından sonra Ege Bölgesi’nin 5. şirketi olacağız. Şirket, Ege Bölgesi Sanayi Odası tarafından ‘KOBİ’lere özel en yüksek yatırım ödülü’ kategorisinde birinci sırada yeralmıştır. Bu kriz ortamında enerji yatırımlarını devam ettiren bir EnerjiSa bir de Çakmaktepe’dir. Herkesin yatırımlarını askıya aldığı bir dönemde, biz bu alandaki yatırımlarımızla öne çıkmaktayız” dedi. Alres Jeotermalde ön plana çıktı “Tüm enerji şirketlerimizin amiral gemisi” dediği Çakmaktepe bünyesindeki şirketlerden Alres Enerji’nin ise, jeotermalle ön plana çıktığına dikkat çeken Akkan, bu alanda da önemli bir girişimde bulunduğunun ilk sinyallerini verdi. Aydın’ın Sultanhisar ilçesi Atça beldesinde, 4 bin 100 hektarı aşan jeotermal sahasının işletme hakkını MTA’dan devraldıklarını ifade eden Akkan, mevcutt3 kuyunun yanısıra yeni kuyuların devreye girmesiyle, birçok entegre projeyi uygulamaya koyacaklarını vurguladı. ebsohaber 56 mart 2009 FİRMALARIMIZ Westfalia Seperator Türkiye krizde yatırıma devam ediyor 1893 yılında Almanya Oelde’de GEA Westfalia Separator Türkiye, kurulan ve o günden bu yana dünya ça1999 yılında kurulan İzmir Merkez’de, Almanların dünya devi GEA Westpındaki tartışmasız liderliğini, 1999 yılı ardından 2003 yılında hizmete giren falia Seperator, liderliğini 10 yıldır başından itibaren İzmir merkezli GEA İstanbul Satış Ofisi ve ESBAŞ Ege Serbest İzmir merkezli şirketiyle Türkiye Westfalia Separator Sanayi ve Ticaret LiBölgesi’ndeki 2. tesisinde, santrifüj sepapazarına taşırken, global krize mited Şirketi ile Türkiye pazarına da barasyon teknolojileri konusunda Türkiye’de rağmen yatırımlarını sürdürüyor. şarıyla taşıyan GEA Westfalia Separator, ilk ve tek olan Tam Yetkili Tamir Baülkemizdeki 10. kuruluş yılını kutluyor. kım Atölyesi ile müşterilerine 10 yıldır 1999 yılından 2009’a dek geçen sürede, Türkiye’deki doğrudan yerinde, hızlı ve güvenilir biçimde servis sağlamakta yatırımlarına İzmir ve İstanbul’da devam eden GEA Westfalia ve orijinal yedek parça temin ediyor. GEA Westfalia Separator Separator Türkiye, 10 yıldır sürdürdüğü sektör liderliğini, hizmet Türkiye, aynı zamanda yoğun servis ağı ve konusunda tecrükalitesini ve iş ortaklığını, önümüzdeki yıllarda da hep daha iyiyi beli, eğitimli elemanları ile 7 gün 24 saat teknik servis hizmeti hedefleyerek ve sürekli geliştirerek sürdürecek. Büyüme stratejiveriyor. sine yeni yatırımlarla hız kesmeden devam edecek. Üstün başarının getirdiği haklı gurur ve mutlulukla, kuruluSüt, içecek, çevre teknolojileri, bitkisel yağ işleme hatları, şundan bu yana firmada olan ve kendisinin de 10. çalışma yılını kimya, ilaç, biyoteknoloji, bitkisel ve hayvansal yağların geri kutlayan GEA Westfalia Separator Türkiye Genel Müdürü Serdar kazanımı, nişasta ve endüstriyel biyoteknoloji, denizcilik, enerji, Gez, verdikleri destek ve güven ile bugünlere gelinmesinde büpetrol alanları, endüstriyel yağların işlenmesi gibi birçok farklı yük rol oynayan tüm müşterilerine ve iş ortaklarına firma olarak alanda başarı ile hizmet veren GEA Westfalia Separator Türkiye, teşekkür ettiklerini belirtti. GEA Westfalia Separator Türkiye’nin, geçen 10 yılda en iyi teknolojiyi, en uygun maliyetle müşterileri- 10 yıldır olduğu gibi bundan sonra da 35 kişilik kadrosunun ne sunmanın haklı gururunu yaşıyor. dinmeyen coşkusu ve çalışma azmiyle, yaptığı işler ve kazanaYenilikçi ruhu ve 110 yılı aşkın Westfalia Separator mücağı ortak başarılarla tüm müşterilerinin güvenine layık olduğuhendislik tecrübesi ile, GEA Westfalia Separator Türkiye müşnu ispat etmeye devem edeceğini vurgulayan Serdar Gez, “GEA terilerden gelen talepler doğrultusunda mevcut proseslere yeni Westfalia Separator’ün Türkiye’deki yeni yatırım çalışmaları geliştirilmiş ve optimize edilmiş alternatif çözümler de sunuyor. dünyadaki ekonomik krize rağmen İzmir’de devam ediyor” dedi. ebsohaber 57 mart 2009 FİRMALARIMIZ Dünyanın yağı balı Geçtiğimiz dönem Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olarak da görev yapan Ege NKM Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Nedim Kalpaklıoğlu, ekonomide yaşanan sıkıntılara aldırmadan 5 milyon dolar yatırım yaparak kurduğu fabrikasında ürettiği bal ve zeytinyağlarını dünyaya pazarlıyor. Turgutlu Organize Sanayi Bölgesi'nde kısa bir süre önce faaliyete geçen fabrikada, el değmeden hijyenik şartlarda üretime imza atan Kalpaklıoğlu, Avustralya ve Güney Afrika Cumhuriyeti'ne de ihracat yapmak için kolları sıvadı. Yılda 10 milyon dolar ihracat gerçekleştiren, sıkıntılı bir yıl olmasına rağmen bu yılda dünya krizinin erişemediği yeni pazarlara girerek geçen yılki ihracat rakamına ulaşmayı hedefliyor. Krizde büyüyoruz Yeni tesisin temelini geçen yıl Mart ayında attıklarını ve kısa bir süre önce üretime başladıklarını dile getiren Kalpaklıoğlu, 2 bin 500 metrekare kapalı alana sahip tesislerini daha sonra 5 bin metrekareye çıkaracaklarını kaydetti. Kriz ortamında yaptıkları yatırımları için 5 milyon dolar harcadıklarını anlatan Kalpaklıoğlu, “Krizin ayak seslerini duymamıza rağmen yatırımı durdurmadık. Yatırımla 50 kişiye istihdam sağladık. Tesisimizde hem bal hem de zeytinyağı için 3 bin tonluk üretim kapasitemiz var. Şu anda bin 200 tonluk bir üretim yapıyoruz. Bu yatırımla krizde büyümeyi hedefliyoruz. Şu anda geçmiş dönem büyüme rakamlarına ulaşmasak da yine bir büyüme içindeyiz” dedi. verdiklerini vurguladı. Pazarın genelinde 10-20 gibi bir daralma olduğunu ancak fiyat düşüşleri ve hediyeli kampanyaları ile kendi satışlarında bir düşüş yaşanamadığını anlatan Kalpaklıoğlu, şu bilgileri verdi: “ 25 bin 500 satış noktamız var. Farklı satış kanalarına farklı satış stratejileri uyguluyoruz. Bakkala özel satış yapıyoruz. Hipermarkete ayrı. Bal konusunda farklı aromalı ürünleri piyasa sunuyoruz. Ginseng, limon ve tarçınlı bal çeşitlerimiz var. Bu tip ürünlere devam edeceğiz. Bu bize rekabette önemli bir avantaj sağlıyor." Bu dönemde ihracata da önem verdiklerini belirten Kalpaklıoğlu, Avrupa ve Amerika pazarlarının kriz nedeniyle tıkalı olduğunu, bu nedenle alternatif pazarlar üzerinde durduklarını ifade etti. Avustralya ile bağlantı yaptıklarını, Güney Afrika'da bağlantı yapmak üzere olduklarını açıklayan Kalpaklıoğlu; “Mısır ile ilgili çalışmalarımız var. Abu Dabi gibi deniz aşırı ülkeleri ve krizin daha az etkilediği pazarları tercih ediyoruz. Amerika ve Avrupa pazarına da özgü çalışmalar yapıyoruz. Geleceğin ihracat olduğunu bilerek çalışıyoruz” dedi. Satışları kampanyalarla artırıyor Son dönemde ekonomideki sıkıntılar nedeniyle tüketicinin alım gücü azaldığını ve tüketicinin fiyata daha hassas hale geldiğini ifade eden Kalpaklıoğlu, bu nedenle kampanyalara ağırlık ebsohaber 58 mart 2009 FİRMALARIMIZ İthal makine Türkiye’nin kaybıdır Güngör Makine Yönetim Kurulu Başkanı Naci Güngör, 1968 yılında 5 metrekarelik bir dükkanda faaliyete başlayan şirketin bugün makine yapan makineler üretme başarısını gösterdiğini anlattı. “Ben vatanımız için paslı süngülerle kazanılmış Çanakkale, Dumlupınar muharebelerini, ayaklarına çaput saran askerleri, mermisi olmadan savaşanları düşünüyordum” diyen Naci Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü: “İnsanlarımız topunu, silahını MEHMET ALİ ADAK NACİ GÜNGÖR İzmirli makine sanayicisi Naci Güngör, mesleki ve teknik eğitime verdiği önemi Türkiye’ye örnek bir organizasyona imza atarak gösterdi. 2008 yılında ülke genelindeki 120 endüstri meslek lisesini eğitim amaçlı CNC torna tezgahıyla donatan Güngör Makine, bu okullardan toplam 300 eğitimciyi İzmir’de konuk ederek Türk sanayisinin sektörde ulaştığı noktayı da gözler önüne serdi. Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı ihaleyi kazanan Güngör Makine, 2 ay gibi kısa bir sürede Türkiye’nin dört bir yanındaki 120 endüstri meslek lisesinin makine bölümlerini CNC torna tezgahıyla donattı. Yüzde 100 yerli üretim yapan tek firma olan Güngör Makine, okullardaki CNC torna tezgahlarının kurulumunu tamamladıktan sonra bu okullardan toplam 300 öğretmeni İzmir’de bir araya getirerek düzenlediği eğitim semineriyle de yine bir ilke imza attı. EBRU GÜNGÖR İzmirli makine sanayicisinin üretim ve eğitim desteği kendisi yapıyordu. Şimdi de kendi üretimimizi aynı anlayışla yapabilmeliyiz. Yerli üretim yapanların uzun süre bunu devam ettirebilmeleri çok önemli. Biz de Çin’den, Tayvan’dan makine getirebiliriz. Ancak bu bizim için değil Türkiye’miz için kayıp olur.” Global rekabette öne geçebilmek için seri üretimin önemine de değinen Naci Güngör, “Bunu evlatlarımla birlikte başardım. Zorluklarla var olan sanayimizin yok edilmesine tahammül edemiyorum. Ülkemize gerçekten hizmet eden kim? İthal eden mi, imal eden mi? Ülkemize en iyi hizmet, üretmektir” diye konuştu. Güngör Makine Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ebru Güngör de, tecrübe ve azimle gençlerin araştırmacılık ruhlarını birleştirerek başarıya ulaştıklarını vurguladı. Ebru Güngör, “Bugün ülkemizin dört bir yanında adımızı duyurup öğretmenlerimizi İzmir’de buluşturabiliyorsak bunu ileri teknolojileri takip edip gerekli çözümleri sunmamıza borçluyuz” dedi. Takdire değer başarı Milli Eğitim Bakanlığı Erkek Teknik Öğretim Genel Müdürlüğü temsilcisi Mehmet Ali Adak, ilk kez Güngör Makine’nin organizasyonunda çok sayıda makineci teknik eğitimciyle bir araya geldiğini belirtti. Adak, “Naci Güngör gibi İşine bu kadar bağlı bir sanayicinin olması, Türk imalat sanayinin ne kadar güçlü bir yapıya sahip olduğunun göstergesidir” diye konuştu. ebsohaber 59 mart 2009 MECLİS Ekonomi canlandırılmalı Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim büyüme rakamımızın olumlu olduğunu, Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, Meclis son 5 yılda bunun çok net gözlemleneEBSO Yönetim Kurulu Başkanı konuşmasında sözlerinin başında seçim bileceğini, yaşanan kötü gidişatın ancak, Ender Yorgancılar, iç talepteki sürecini EBSO’ya yakışan bir şekilde işletmelerin faaliyetlerini devam ettirmesi daralmanın en önemli sebeplerinsonuçlandırdıklarını, geçen dönem mecve istihdamın korunmasına yönelik tedden birinin güven kaybı olduğunu liste bayanların da yer almasını ümit ettibirlerle aşılabilineceğini vurguladı. söyledi. ğini söylediğini ve bunun gerçekleştiğini, Ender Yorgancılar, 2008 yılı Ocak şu an biri Yönetim Kurulu’nda olmak ayında toplam sanayi üretimi yüzde 1 üzere 4 bayanla EBSO meclisinin çalışmalarını sürdüreceğini azalırken, Aralık ayında yüzde 15’e gerilediğini, imalat sanayinifadeyle, Allah’tan öncelikle sağlık, akabinde huzurlu ve başarılı deki azalışın yüzde 2’den, yüzde 18’e fırladığını, sanayi üretibir meclis süreci geçirmelerini temenni etti. Yorgancılar, üyeleri- mindeki sektörel değişimlere bakıldığında Aralık ayında; motorlu mizden gelen her türlü dileği, şikayeti, sorunu çözmenin birinci kara taşıtlarının yüzde 29, deri işlemenin yüzde 30, tütünün yüzderecedeki görevleri olacağını, çözüm odaklı, ulaşılabilir ve her de 29, plastiğin yüzde 26, tekstilin yüzde 26 ve gıdanın yüzde zaman için uzlaşmacı bir tavır sergileyeceklerinden hiç kimse24 oranında üretim düşüşü ile karşı karşıya kaldığını, ortalama nin şüphe duymamasını söyleyerek, başarılı bir seçim çalışması yüzde 85 kapasite ile çalışabilen sanayinin son 18 yılın en düşük yürüten geçmiş dönem Yönetim Kurulu’na, Genel Sekretere ve düzeyi olan yüzde 63’e gerilediğini, 2008 yılının Ocak ayında nezdinde tüm Oda çalışanlarına teşekkür etti. yüzde 80,3 olan kapasite kullanım oranının, Aralık ayını yüzde Ender Yorgancılar, 2008 yılının ilk yarısının belirsizlik, ikinci 64,7 ile kapadığını söyledi. yarısının reel sektörün haklı isyanları ile geride bırakıldığını, son çeyrekte sektörlerimizdeki küçülmeye ve piyasanın kilitlenmesiKapasite kullanım oranları düşüyor ne tanık olduklarını, dış talebe müdahale gücümüz olmasa da iç Odamız tarafından her üç ayda bir yapılan imalat sanayi talebin yönetilebilineceğini, ancak Hükümetimizin para ve maeğilim anketine göre; 2008 yılının ilk çeyreğinde yüzde 58 olan liye politikalarını kullanarak iç piyasayı canlandırma girişiminde kapasite kullanım oranının son çeyreğinde yüzde 55’e gerilebulunulması gerekirken, bugün herkesin kendi yağıyla kavrulma- diğini, üyelerimizin 2009 yılı ile ilgili umutsuz bir görünüm ya çalıştığını, iç talepteki daralmanın en önemli sebeplerinden içerisinde olduğunu, üretimin, satışların azalacağını, hammadde birinin de güven kaybı olduğunu söyledi. fiyatlarının ve birim maliyetlerin artacağını ifade ettiklerini söyle2008 Ocak ayından Aralık ayına reel kesimin güven endekyen Yorgancılar, üretimini düşüren ve hatta ara veren sektörlerin sinin 104’den 52’ye, tüketici güven endeksinin de 92’den 70’e bir bir işçi çıkarmak zorunda kaldığını, gerek iç, gerekse dış düştüğünü, ihracatın Ocak ayından Aralık ayına yaklaşık yüzde talep daraldıkça stokların arttığını, üretim azaldıkça maliyetle30 kayıpla geldiğini ve 10.6 milyar dolardan 77 milyar dolara rin yükseldiğini ve mevcut istihdamı korumanın imkansız hale gerilediğini dile getiren Yorgancılar, gıdanın yüzde 8, tekstilin geldiğini ki, 2008 yılı Ocak ayından Aralık ayına kadar geçen yüzde 27, giyimin yüzde 33, motorlu kara taşıtlarının yüzde 55 sürede İŞKUR’a yapılan işsizlik başvurularının yüzde 125 artmış ihracatlarında azalma yaşandığını belirtti. Hedefleri olan ülkeolmasından bunun çok net görülebilineceğini dile getirdi. mizin özel sektörü çok zor durumda iken, sistemi düzeltmek soEBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, 2008 yılı Ocak rumluluğunda olanların “duruma hakim” olduklarını söylemekayında yüzde 11,3 olan işsizlik oranının Aralık ayında yüzde ten öteye gidemediklerini, özel sektörde işler iyi gittiği sürece 12,3 olarak gerçekleştiğini, ancak gerçek işsizlik rakamının yüz- ebsohaber 60 mart 2009 MECLİS de 20’leri aştığını, her 4 gençten birinin bu çabalarına destek vermeleri yönünde, işsiz olduğunu, sadece 1 ayda 630 bin hükümet nezdinde de girişimlerini karar“Ekonomiyi canlandırmak için kişinin işini kaybettiğini, ki bunun 120 lılıkla ifade edeceklerini, ayrıca 4 yıllık alınacak tedbirlerin gecikmesinin bininin imalat sanayindeki çalışanlardan çalışma dönemleri boyunca Ankara ile bedeli yine bizlerden çıkacak. oluştuğunu, bu fotoğraftan sanayicinin ilişkileri daima sıcak tutmak ve sorunları Bugünün derdine çare olunurken düştüğü durumun çok iyi şekilde analiz birebir çözüme kavuşturmak için gayret geleceğin altyapısı da kurulmalı.” edilmesi, acil şekilde önleyici tedbirlesarf edeceklerini vurguladı. rin alınması gerektiğinin görüldüğünü 4 bin 700 üyemizin “bizi sadece söyledi. seçim zamanı ziyaret ediyorsunuz” eleştirilerine son vermek için Ülkemizin bugün 247 milyar dolarlık toplam dış borç stokuy- bir çalışma başlattıklarını, 67 tane olan meslek komitelerinin her la dünya sıralamasında 23. sırada yerini aldığını, kamunun dış biri için mail adresi alındığını, bu mail adresine düşen her mailin borcundan ziyade özel sektörün bir yıl içinde 50 milyar dolara komite üyelerine ve grupta bulunan tüm sanayicilere ulaşacağıyakın dış borç ödeyecek olmasının endişe verici bir durum nı, böylece grup içerisinde bir bütünlük ve ortak çalışma alanı arzettiğini, kasım, aralık, ocak aylarında özel bankaların tüm sağlanarak komitede veya yönetimde görüşülmesi istenilen sendikasyon kredilerinin geri ödendiğini ve bunlarla ilgili yeni konuların kendilerine çok daha rahat ulaşacağını, konuyla ilgili kredilendirmenin yapıldığını bilmelerine rağmen, bankacılık yapılan çalışma sonlandırıldıktan sonra tüm sanayicilere bilgi sektörünün sanayiciye hala güven ortamı oluşturmadığı için, yazısının gönderileceğini belirtti. kredi musluklarını açmadığını, kredileri yenilemediğini ve sanayicimizi zor durumda bıraktığını belirtti. Yorgancılar, bu noktada Yorgancılar üyeleri cevaplandırdı IMF’den gelecek kaynağın büyük önem taşıdığını, ancak hala EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, Meclis Üyelenetlik sağlanamadığını, böyle bir ortamda Ekonomiden Sorumlu rini cevaplandırırken, Kani Aydoğdu’nun, Meclis Devlet Bakanımızın IMF ile görüşmeler sırasında Avustralya’ya Başkanı Tiryaki’nin açılış sunuşlarında geçmişte gitmesine anlam veremediğini ifade etti. yapılanın aksine ekonomik konulara değinmemesini olumlu karşılıyorum görüşüne katılmaGeciken tedbirin bedeli ağır dığını, çünkü Meclis Başkanlarının kürsüden Tüm sivil toplum kuruluşlarının her platformda olumsuzlukkonuşma şansları bulunmadığı için ayda bir ları anlatmaya çalışırken ve iç piyasanın canlandırılması zarukere yapılan meclis toplantılarında düşünceriyetini defalarca ifade ederken, hükümet tarafından tedbirlerin lerini ifade etmelerinin eksikliklerin tamamaçıklanmamasının düşündürücü olduğunu vurgulayan Yorganlanması anlamında önemli olduğunu belirtti. cılar, müdahalenin gecikmesinin bedelinin yine kendilerinden Yorgancılar, Yönetim Kurulu Başkanı’nın ise çıkacağını, 2009 yılını kurtarmak istediklerini, ancak alınamayan ekonomik konularda kısa konuşması gerektiğini, tedbirlerin 2010 yılını bile riske soktuğunu söyledi. Sanayiciler bunun da kendisinin tarzı olduğunu, doğru olarak çok somut adımlar atılmasını, radikal tedbirler alınmasını zamanda, doğru kişilere, doğru konuları ve bugünün derdine çare olunurken, geleceğin de altyapısının aktararak konuların çözüme çok oluşturulmasını istediklerini, kısa sürede ekonomiyi canlandıdaha rahat ulaştırılabilineceracak kamu yatırımlarına başlanması, SSK primlerinde çalışan ğini, bağırıp çağırmaya gerek sayısına göre SSK prim sistemi getirilmesi, primini gününde olmadığını söyledi. ödeyenlere prim iskontosu verilerek, işçi çıkarmaların önüne Yorgancılar, saygı çergeçilmesi, elektrik faturalarını yükselten yüzde 2’lik TRT payının çevesinde, kişilik haklarına mutlaka kaldırılması, vadeli ithalatı pahalandıran yüzde 3’lük dokunmadan yapılan her KKDF uygulamasının kaldırılması, KDV ve ÖTV oranlarında türlü tenkite açık olduindirim yapılması, turizm, otomotiv, tekstil ve gıda sektörlerinin ğunu, Meclis Başkanlığı acilen desteklenmesi, finansal kaynak akışının sağlanması, kamu görevinde de bunu açıkça alımlarında yerli ürünlerin tercih edilmesi ve toplumun yerli ifade ettiğini söyleyerek, malı konusunda bilinçlendirilmesi, yatırım ve istihdamı artırıcı TOBB Yönetimine vergi politikalarının bu sürecin atlatılmasına imkan verecek dügirmenin sus payı zenlemelerin hayata geçirilmesinin acilen sağlanması gerektiğini olduğu düşüncesine dile getirdi. katılmadığını, üsYorgancılar, yaşanan küresel kriz sonrasında kendilerini totelik bunun çok parlayan ülkelerin kriz öncesi dünyaya geri dönüşlerinin çok zor ağır bir itham olacağını, o nedenle herkesin yeni koşullara ayak uydurmanın olduğunu, ve krizi en az hasarla atlatmanın yollarını araması gerektiğini, sa- geçmiş dönem nayiciler olarak da rekabet güçlerini arttırıcı her türlü çabayı sarf Yönetim etmeleri gerektiğini ifadeyle, Ar-Ge, teknoloji geliştirme, inovasKurulu yon ve markanın öneminin burada bir kez daha ortaya çıktığını, Başkanı ebsohaber 61 MECLİS Tamer Taşkın’ın, TOBB Yönetim Kurulu’nda yer alarak, imkanları nispetince buradaki bilgileri oraya, oradaki bilgileri buraya aktararak arada bağ kurmaya çalıştığını belirtti. Şener Gençer’in fikirlerine aynen katıldığını, meclis üyelerimizin kaynaşması açısından mutlaka sosyal faaliyetlerimizin arttırılmasında fayda bulunduğunu, gerekli çalışmaların yapılacağını, özellikle e-oda sisteminde çalışmayı başarabilmeleri durumunda birbirlerinden haberdar olma imkanına çok daha rahat ulaşabileceklerini dile getirdi. Ufuk Akgün’e katkılarından dolayı teşekkür eden Yorgancılar, seçim bittikten sonra Yönetim Kurulu Başkanlığı’na aday olan Akkan ve Akgün’ü ziyaret etmek istediğini, Akkan ile görüştüklerini, ancak programı uygun olmadığı için Akgün ile görüşemediklerini, fırsat bulur bulmaz kendisini de ziyaret edeceğini belirterek, sinevizyon sunumu konusunda Ocak ayında yapılan faaliyetlerin Ocak meclisinde meclis üyelerine aktarıldığını, bu mecliste şubat ayında yapılan faaliyetlerin işlendiğini, ki bilindiği üzere 11 Şubat’tan itibaren seçim sürecine girdiklerini söyleyen Yorgancılar, eğer eksik kalan bir konu varsa Mart ayı meclisinde sinevizyon sunumuna ilave edileceğini ifade etti. Yorgancılar, Mustafa Dirin’in düşüncelerine aynen katıldığını, yaşanan kriz sürecinin bir an önce neticelendirilmesi için birinci derecede yoksulluğa ve işsizliğe çare bulunması gerektiğini söyledi. İbrahim Baylan’ın ifade ettiği halk tarafından satın almanın arttırılması konusuna katıldığını, zira kendi konuşmasında da bu konuya yer verdiğini, Kürşad Yuvgun’un dile getirdiği, KDV’nin indirilmesi konusunun hükümetimizin yapması gereken en önemli uygulama olduğunu, 2009 ve 2010 yıllarında neler yapılmalı konusunun ele alınması, öncelikle sektör izleme komitelerinin oluşturulması, dünyadaki kriz sistemini izleyecek sistemin geliştirilmesi, satın alma gücünün arttırılabilmesi için bankalardaki tüketici, taşıt, konut kredilerinin ve kredi kartı borçlarının yeni baştan yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Fahrettin Selçik’in ifade ettiği akreditasyon laboratuvarı belgesinin kriz dönemi atlatılıncaya kadar istenmemesi konusunu araştırıp, üzerinde çalışacaklarını ifade eden Yorgancılar, Akdaş’ın etik değerler komisyonu kurulması yönündeki düşüncesiyle ilgili olarak, etik ahlaka aslında herkesin sahip olması gerektiğini, EBSO’nun da böyle bir konuya öncelik etmesine olumlu baktığını, Yönetim Kurulu’nda değerlendireceklerini söyledi. Yuvgun’un bahsettiği süpermarketler yasasının bir türlü çıkarılamaması konusunu takip ettiklerini, İzmir Milletvekili Mehmet Ali Susam’ın da konuyu takip ettiğini belirterek, sözleşmeli üretimde damga vergisi uygulamasının kaldırılması konusunda önceki dönemde Maliye Bakanlığı, Tarım Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği nezdinde gerekli yazışmaların yapıldığını, ancak neticesinin tarafımıza iletilmediğini ifadeyle konuyu takip edeceklerini dile getirdi. Krizi birlik ve beraberlikle aşabiliriz Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Başkanı Mehmet Tiryaki, sözlerine başlarken, öncelikle Odamızda bugüne kadar görev yapmış tüm meclis başkanlarına, yönetim kurulu başkanlarına, yönetim kurulu üyelerine, meclis ve meslek komitesi üyelerine Odamıza sağladıkları katkılar için teşekkür etmek istediğini söyledi. Oda seçimlerini Egeli sanayicilere yakışır şekilde sonuçlandırdıklarını, meclise seçilen 144 meclis üyesini, Meclis Başkan Yardımcılarını ve Katip Üyeyi ayrıca Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’ın şahsında tüm Yönetim Kurulu üyelerini tebrik ederek, her birlikte hayırlı ve güzel işlere imza atmayı temenni ettiğini belirtti.Tiryaki, ayrıca kendisini meclis başkanlığı görevine layık gören herkese teşekkür ederek, bu göreve layık olabilmek için elinden gelen gayreti göstereceğini söyledi. Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın kurulduğu günden bugüne ülkemizin ekonomik ve sosyal sorunlarıyla çok yakından ilgilendiğini, bu misyonun bundan sonra da devam edeceğine olan inancının tam olduğunu dile getiren Tiryaki, meslek komitelerinin çalışmalarını dikkatli ve devamlılık gösterecek bir şekilde yapmaları gerektiğinin ilk günden altını çizmek istediğini, çünkü meslek komitelerinin meclisin ve Odanın kalbi olduğunu, ne kadar etkin ve düzenli çalışırlarsa, o kadar katılımcı ve üretken bir çalışma dönemi sergileyebileceklerini ifade etti. Bilindiği üzere ülkemizde işini kaybeden çalışana devletin 9 aya varan süre boyunca işsizlik ücreti ödediğini, oysa Alman Hükümeti’nin, krizde işini kaybedenleri bir yıl süre ile eğitime gönderip, daha nitelikli bir çalışan haline gelmesini sağladığını ki bu örneğin ülkelerin krize bakış açılarını gösterdiğini ifade etti. Tiryaki sancılı bu sürecin birlikte hareketle aşılacağına inandığını, zira ülkemizin kahramanca mücadele ettiği kurtuluş savaşında, TBMM kürsüsünden en zor günlerde birlik ve beraberlik mesajı vererek düzlüğe çıktığının unutulmaması gerektiğini belirtti. ebsohaber 62 mart 2009 MECLİS Sanayicinin gündemi ABD’de mortgage kredisi krizi ile başlayıp dünyayı saran global finansal krizin etkilerine karşı Türkiye’nin alması gereken önlemler Ege Bölgesi Sanayi Odası Meclis Toplantısının gündemini oluşturdu. Dünyanın yaşadığı kriz ortamının ayak sesleri duyulurken Türkiye’nin iç siyasi gelişmelere odaklandığını ve alması gereken önlemlere odaklanamadığını vurgulayan EBSO Meclis Üyesi sanayiciler, proje, üretim, yatırım ve istihdamın öneminin bir kez daha anlaşıldığını, hükümetin reel sektörü destekleyecek önlemleri zaman kaybetmeden uygulamaya koymasını, global krizin fırsata çevrilmesini istedi. sektörler ve ekonomi Kani Aydoğdu Üyelerimizin sorunlarını çözelim EBSO Meclis Üyesi Kani Aydoğdu, Meclis üyeleri olarak meslek gruplarını temsil etmek üzere, mücadeleli bir seçim sürecinden geçtiklerini, bu nedenle tüm Meclis üyesi arkadaşlarını seçilmelerinden dolayı kutladığını, kanaat önderleri olarak büyük bir sorumluluk taşıdıklarını ifade etti. Meclis Başkanlığı’na seçilmesinden dolayı Tiryaki’yi tebrik ederek, Meclis Başkanlığı görevini adil bir şekilde yürüteceğinden emin olduğunu, kendisine her türlü desteğe vermeye hazır olduklarını belirten Aydoğdu, Meclis Başkanı olarak geçmişte yaşanan örneklerin aksine açılış konuşmasında ekonomik konulara değinmemesinden dolayı da kendisine ayrıca teşekkür etti. Aydoğdu, Yönetim Kurulu’nu da tebrik ettiğini, Ender Yorgancılar’ın konuşmasında ekonomik konularda gerekli, kısa ve öz bir konuşma yaptığını, bundan sonraki konuşmalarının da bu şekilde olmasını temenni ettiğini ifade ile Yönetim Kurulu Başkanı olarak Yorgancılar’dan herkese gönlünü açmasını, Meclis’ten gelebilecek tenkitleri hoşgörü ile karşılayarak, itibar etmesini istedi. Ülkemizin 1 milyon 300 bine yakın üyesi ile en büyük ve en önemli sivil toplum örgütlerinden biri olan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin özellikle son yıllarda sektörlerin içerisinde bulunduğu problemleri yeterince ifade edemediğini, TÜSİAD’ın çok güzel raporlar hazırlayarak gerek basın, gerek toplantılar vasıtasıyla bunları hükümete sunduğunu ve kamuoyu ile paylaştığını dile getiren Aydoğdu, Yorgancılar’dan sanayicilerin sıkıntılarını hiç çekinmeden TOBB’a iletmesini istediğini zira bu konuda meclis olarak yanında olduklarını, TOBB gibi güçlü bir kuruluşun artık sesinin çok gür çıkması gerektiğini dile getirdi. TOBB’un ve Odamızın en büyük görevlerinden birinin üyelerinin menfaatini korumak olduğunu, bunun için öncelikle bürokrasinin kaldırılması gerektiğini dile getiren Aydoğdu, Yorgancılar’dan bugüne kadar gerçekleştirilemeyen “firmalarla kurumların karşı karşıya getirilmemesi” konusunda elinden gelen gayreti göstermesini, ayrıca 5174 sayılı kanunun 12. maddesinde; “üyelerle ilgili olan bütün konularda, idari konularda, hükümete ve kurumlara dilekte bulunabilir, yazı yazabilir ve gerekirse sektör ve aynı zamanda firma adına dava açabilir” denildiğini, dolayısıyla bu maddeyi dikkate alarak gereğini yapmasını istediğini çünkü, bazı kurumların yapılacak işi yokuşa sürerek sanayiciyi zor durumda bıraktığını, bunlara son vermek için bu tür bir iki kuruma dava açılırsa bugüne kadar hiç yapılmamış olan “bir müessese sektörüne, üyelerine sahip çıkıyor” imajının yerleşmiş olacağını, ki aynı zamanda sanayicilere çok büyük bir iyilik yapılmış olunacağını, sektörlerin önünün açılacağını belirtti. Şener Gençer Desteklerden yararlanalım EBSO Meclis Üyesi Şener Gençer, her şeyden önce EBSO gibi bir kurumun Meclisine seçilmiş olmanın, kendisi için büyük önem taşıdığını ifade etmek istediğini söyleyen Gençer, seçilen tüm arkadaşlarını tebrik ettiğini belirterek, 4 yıllık görev sürelerinde Odamızın çeşitli organlarında görev alanlara başarılar diledi. Gençer, kürsüde 10 dakikalık konuşma sürelerinin bulunduğunu, geçen mecliste 99 kişi oldukları halde çoğu zaman toplantıların uzadığını, şimdi 144 kişi olmuşken ve meclise meslek komiteleri ile konuk konuşmacıların da davet ebsohaber 63 mart 2009 MECLİS edileceğini düşündüğünde bir anda meclis toplantıların çok uzayacağı yönünde endişeye kapıldığını, ki ortalama yaş seviyesi 50 olduğu göz önüne alındığında verimin düşeceğinin bir gerçek olduğunu, onun için kürsüde konuşma yapacak tüm arkadaşlarının mümkün olduğunca kısa ve öz konuşmaya gayret ederlerse daha rahat bir toplantı gerçekleştirebileceklerini söyledi. Ayrıca geçen sene 99 meclis üyesinin birbirlerini çok iyi tanıyamadıklarını, bunun için gerekli ortamların yeterince sağlanamadığını, onun için bu dönemde Yönetim Kurulu Başkanı’ndan meclis üyelerinin birbirlerini daha iyi tanımaları açısından aktivitelerin arttırılmasını talep etti. Mart ayında yerel seçimlerin yapılacak olması nedeniyle başkanlarımızca da uygun görülürse İzmirli bakanları, milletvekillerini, İzmir’de görev yapmış ve İzmir’e yakın olan bürokratları çağırarak, sanayicinin yaşadığı sıkıntıların, sorunların ve çözüm önerilerinin ifade edileceği bir toplantı yapılmasını önerdi. Gençer, bilindiği üzere ilk Kalkınma Ajansları’nın İzmir ve Adana’da kurulduğunu, şu an da 20 bin ile 400 bin lira arasında yapılacak yatırımlara Kalkınma Ajansı’nca hibe verildiğini, bundan mutlaka faydalanılması gerektiğini, konuyla ilgili seminerler de düzenlendiğini ifadeyle konuya herkesin dikkatini çekmek istediğini belirtti. Gençer, geçtiğimiz günlerde İstanbul Üniversitesi’nden Prof. Dr. İsmet Barutçugil’in anlatımıyla “Durgunluk ve Durgunluk Dönemlerinde Etkin Yönetim Tarzları” seminerine katıldığını, kendisi için çok faydalı olduğunu, zaman darlığı nedeniyle bu tür seminerlere vakit ayıramadıklarını, ancak bu seminerin notlarının uygun görülmesi halinde tüm meclis üyeleri ile paylaşılmasını rica etti. Mustafa Dirin Destekler hemen açıklansın EBSO Meclis Üyesi Mustafa Dirin, kürsüdeki konuşma süresinin 10 dakika ile sınırlandırılmaması gerektiğine inananlardan olduğunu ancak, imkanların buna izin vermediğini, aksi halde konuşmaların sabaha kadar devam edebileceğini söyledi. Mustafa Dirin, ülkemizin büyük bir kriz sürecinden geçtiğini, ancak hala gerekli ve yeterli tedbirlerin alınamadığını, hiç bir sanayicinin şu anki durumdan hoşnut olmadığını belirterek, hükümet tarafından kısa dönem çalışanın farkının ödeneceği söylense de bunun bir çözüm olmadığını, yatırım mallarındaki KDV oranının ise çok yüksek olduğunu, artık acilen sektörel bazda teşviklerin açıklanması, enerji fiyatları üzerindeki vergi fon ve payların kaldırılması, istihdam yüklerinin arttırılması, enflasyon ile mücadelenin gerçekleştirilmesi, işsizliğin önlenmesi, kamu ihalelerinin açılması gerektiğini dile getirdi. Dirin, IMF’ye karşı olmadığını, ancak ülkemize her geldiklerinde “yatırımları durdurun, memura para vermeyin, masrafları kısın” önerisinde bulunduklarını, oysa bu ülkenin yatırıma ihtiyacı olduğunu, yatırım yapmadan kalkınma- nın mümkün olamayacağını söyledi ve yeni dönemde Yönetim Kurulu’na başarılar diledi. Ufuk Akgün’den geçmiş dönem için temenniler EBSO Meclis Üyesi Ufuk Akgün, seçim sürecinde kendisini destekleyen ve desteklemeyen herkese teşekkür ederken, sinevizyon sunumunda ocak ve şubat ayıyla ilgili geçen Yönetim Kurulu’nca yapılan çalışmalara yer verilmediğini, sadece seçim süreci yaşanmış gibi bir sunum hazırlanmış olduğunu, daha ilk mecliste bu şekilde eleştiri yapmak istemediğini, ancak geçen dönem Yönetim Kurulu’na yapılan eleştirilerin de unutulmaması gerektiğini söyledi. Ayrıca, Meclisçe yapılacak seçimlerde adama göre iş değil, işe göre adam seçilmesi mantığının izlenmesini ümit ettiğini dile getirdi. Fahrettin Selçik Elektrik faturalarında görünmeyen yüklere dikkat EBSO Meclis Üyesi Fahrettin Selçik, Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar’ın da bahsettiği elektrikteki TRT payının kaldırılması konusuna bir ilave yapmak istediğini söyledi. Selçik, elektrik faturalarında görünmeyen, ancak abonelerden tahsil edilen bir ücret bulunduğunu, trafo kaybı adı altında yüzde 4 oranında alınan ücretin, KESİAD olarak yaptıkları itiraz sonucunda yüzde 3,5’e çekildiğini belirterek, trafo üreticisi olarak bir açıklama yapmak istediğini, TEDAŞ’ın veya kurumların alımlarının yüzde 98’den aşağı olması durumunda trafo kayıplarının alınamayacağını, çünkü buradaki trafo kaybının azami yüzde 2 olduğunu, bunun da yüzde 1.5 oranla sanayiciye fatura edildiğini, eğer Oda olarak müracaat edilirse bu oranın daha da aşağılara çekilebileceğini, böylece bütün sanayicilere avantaj sağlanacağını, bahsi geçen tarifeleri EPDK’nın hazırladığını ve her yıl yenilediğini belirtti. Fahrettin Selçik, kriz gibi zorlu bir dönemde mücadele verirken bir de bürokrasiyle uğraşmak durumunda kaldıklarını, son dönemde elektrik cihazları sektöründe TEDAŞ ve TEİAŞ tarafından yapılan alımlarda Akredite Laboratuar Belgesi istendiğini, ancak Türkiye genelinde akreditasyonun sadece gıdacılar tarafından gerçekleştirildiğini ki bunun da zorunluluk sonucu oluştuğunu, diğer sektörlerde henüz böyle bir çalışmanın yapılmadığını, çünkü bunun için ciddi bir çalışma, zaman ve maliyet gerektiğini ifadeyle, zaten kriz döneminde sıkıntılar yaşarken bu tarz bir bürokrasi işleminin geçici bir süre ertelenmesi konusunda Odamızca önlem alınmasını istedi. EBSO Meclis Üyesi Enver Olgunsoy, Selçik’in akreditasyon ebsohaber 64 mart 2009 MECLİS belgesinin ertelenmesi için girişimde bulunulması temennisine katılmadığını, çünkü akreditasyonun zorunlu olmadığı için ertelenmesinin düşünülemeyeceğini, zorunluluğun müşterinin talebinden kaynaklandığını, ancak akreditasyonun bir anlamda ürünün dünyada engelsiz dolaşması için pasaportu olduğunun unutulmaması gerektiğini, dolayısıyla ertelenme isteğinin ihracat açısından uygun olmadığını söyledi. Metin Akdaş Sanayici etiğine sahip çıkalım EBSO Meclis Üyesi Metin Akdaş, geçmiş dönemde Odamız için çalışan, katkıda bulunan herkese teşekkür ederek, seçimleri kazanarak, EBSO’da görev alanları tebrik etti. Akdaş meclise yeni katıldığını, ancak daha önce Odamızın çeşitli komisyonlarında görev aldığını, bunun yanında çeşitli sivil toplum örgütlerinde edindiği tecrübeler ile önümüzdeki dönemde yapılacak çalışmalarda faydalı olmayı ümit ettiğini dile getirdi. Metin Akdaş, EBSO seçimlerini yakından takip ettiğini, ancak özellikle 40. Grup Soğutma Sanayi Komitesinde seçim sonucunu etkilemeye yönelik, yasal olmasına rağmen etik dışı davranışları gördükten sonra, bu dönemde EBSO üyelerine yönelik “Sanayici Etiği” konusunda çalışma yapmaları, etik ilkelerin bir deklarasyon olarak kamuoyuyla paylaşılması, Meclis Üyelerimizden başlamak üzere EBSO’nun 4 bin 700 sanayicisinin imzasına açılması ve bu çalışmanın TOBB aracılığı ile tüm Sanayi ve Ticaret odalarına yayılması gerektiğini düşündüğünü, ayrıca, etik deklarasyon metnini oluşturacak ilkelerin saptanması, kurum etiğinin oluşturulması ve tüm üyelerimize yönelik etik kültürün benimsetilmesi konusunda eğitim çalışmaları yapmak üzere de Yönetim Kurulumuzca “Etik Değerler Komisyonu” adı altında bir komisyon kurulmasını önerdiğini söyledi. Akdaş, ekonomik kriz nedeni ile istihdamın azalarak işsizliğin arttığı, iş hacmimizin daraldığı, insanların iş ve aş derdine düştüğü bugünlerde, insanların yarın ve gelecek endişelerinin had safhaya ulaştığını, etik değerlere karşı ilgisizlik daha da arttığı için yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet gibi davranışların arttığını, onun için böyle bir ortamda etik değerler üstüne çalışma yapılmasının önemli olduğunu söyledi. Bilindiği üzere tüm dünyada merkezi yönetim yerine, yerinden, yerel yönetim anlayışının benimsendiğini, çünkü bölgesel sorunları en iyi orada yaşayanların bilip, daha etkin çözümler üretebileceğini ifade eden Akdaş, organize sanayi bölgelerimizin yönetimlerinde de OSB’lerde yeri olan sanayicilerimizin yer almasının daha etkin yönetim sağlayacağı kanaatini taşıdığını, bunun yanında elbette yerinden yönetim modelinin etkin bir merkezi denetimi de şart kıldığını, bu bağlamda OSB Yönetim Organları ile ilgili ilkesel bir karar alınması gerektiğini, “Yerinden Yönetim, Etkin Merkezi Denetim” ilkesinin bu dönemde hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. İbrahim Baylan İşsizlik sorunu mutlaka çözülmeli EBSO Meclis Üyesi İbrahim Baylan, dünyadaki ekonomik krizin yansımaları neticesinde ülkemizde ortaya çıkan en temel sorunun işsizlik olduğunu, Türkiye’nin dünyadaki işsizlik sıralamasında 3’ncü sırada yeraldığını bildirdi. Şu anda ülkemizdeki işsizlik oranının yüzde 20 olduğunu, şimdiye kadar uygulanan ekonomik politikaların istihdama yönelik olmaması nedeniyle toplumumuzun içerisindeki işsiz sayısının daha fazla arttığını söyleyen Baylan, işsiz kalan insanların ekonomik kriz ve özellikle işsizlikten dolayı aileleri korumak zorunda oldukları sevdikleri için tereddütleri bulunduğunu, zira insanların kendilerine nasıl zarar vermeye başladığını yazılı ve görsel basından takip ettiklerini belirtti. Baylan, 2007 yılında yapılan istatistiklerle; nüfusumuzun yüzde 1,5 oranında artarken, sadece binde 5 oranında istihdam sağlanabildiğinin ortaya konduğunu, bu bağlamda Başbakan tarafından “çocuk yapın” söylemini dile getirilmesinin bu ülkenin realitesiyle çeliştiğini, çocuklarımızın geleceğini güven altına alacak ekonomik politikaların üretilmedikten sonra bu söylemin yoksulluğu arttırmaktan başka faydasının bulunmayacağını ifadeyle, “Türk sanayicisinin zulasında iki yıl yetecek kadar para var” söyleminin ise olsa olsa bu ekonomik politikalardan faydalanan kesim tarafından ifade edilmiş olabileceğini söyledi. Baylan, ulusal istihdam stratejisi oluşturulmadıktan sonra hiçbir ülkenin kalkınmasının mümkün olamayacağını, girişimciler olarak, işletmeleri, fabrikaları ile üretim yaptıkları, katma değer yarattıkları, istihdam sağladıklarını ve Türk ekonomisine katkıda bulunduklarını bu nedenle özellikle devlet tarafından korunup, kollanmalarını, sanayicinin devletin vazgeçilmez bir parçası olarak gören, bu anlayışa sahip bir yönetimin iş başında olmasını istediklerini dile getirdi. Sanayicinin hak ettiği itibarı bulabilmesi için sivil toplum örgütlerine çok büyük görev düştüğünü, bu bağlamda sanayicinin yaşadığı sorunların sürekli gündeme taşınması, çözümü için elden gelen gayretin gösterilmesi gerektiğini ifade ederek, bu konuda meclis olarak Yönetim Kurulu’nun arkasında ve her türlü desteğe hazır olduklarını söyledi. Baylan, ihracatı koruyabilmek için en azından Eximbank kredilerinin vadelerinin uzatılması, faizlerinin düşürülmesi, istihdamdan kesilen vergilerin ekonomik kriz sona erinceye kadar dondurulması, bölgesel teşvik yerine, ulusal teşvik yasa ve kanunlarının uygulanması için gerekli ivedi tedbirlerin alınması, hazine bonolarına ve devlet tahvillerine vergi getirilmesi, ABD’de uygulanan milli sermayenin ve milli sanayinin ekonomik kriz karşısında koruyucu politikalar ile korunması konusunun ülkemizde de uygulanması, mili sanayiye, sermayeye devlet tarafından destek verilmesi, yerli malı kullanımının özendirilmesi, ülkemizde üretilen mamullerin yurt dışından ithalatına gerekli gümrük duvarlarının konulması, seçime endekslenmiş politikalardan vazgeçilerek, uygun ekonomik ebsohaber 65 mart 2009 MECLİS politikaların üretilmesi yönünde gerekli tedbirlerin alınmasını beklediklerini ifadeyle EBSO’nun üyelerinin ve sanayicilerinin haklarını sonuna kadar savunacağına inançlarının tam olduğunu belirtti. Kürşad Yuvgun Tarıma sözleşmeli üretim ve sigorta gerekli EBSO Meclis Üyesi Kürşad Yuvgun, göreve yeni seçilen tüm arkadaşlarını tebrik ederken, yakın bir geçmişe kadar ithal ikameye dayalı, yarattığı katma değeri fazla yüksek olmayan, önemli büyüklükte istihdam yaratmayan bir çok sanayi iş kolunun baş tacı yapılırken, ne yazık ki tarım ve tarıma dayalı sanayinin kenara itildiğini belirterek, son günlerde tarım ve tarıma dayalı sanayinin önemsenmeye başlandığını, bunun çok önemli olduğunu çünkü neredeyse yaratacağı katma değerin yüzde 100’e yakın, istihdam oranının ise son derece yüksek olduğunu dile getirdi. Yuvgun, tarım ve tarıma dayalı sanayinin kapasite kullanım oranlarını yüksek tutabilmek için çoğu zaman alivre iş bağlantıları yaparak yüksek riskler üstlendiğini, bununla ilgili sanayicinin alabileceği tedbirlerin son derece sınırlı olsa da bazı yolların bulunduğunu, örneğin sözleşmeli üretim yapabildiklerini ifadeyle, sözleşmeli üretimle ilgili olarak yeni bir yönetmeliğin yürürlüğe girdiğini, buna göre; sözleşmelerin damga vergisine tabi tutulduğunu ancak sonunda ne olacağı belli olmayan bir sözleşmenin, üstelik teşvik edilen bir uygulamanın damga vergisine tabi ol- masını doğru bulmadıklarını, katma değer vergisinin 2 numaralı listede tütün alım ve satımlarıyla ilgili KDV istisnasının mevcut olduğunu, dolayısıyla bu kapsamın içine sözleşmeli üretimle yapılacak tarımsal sözleşmelerin de dahil edilerek konunun çözülebileceğini belirtti ve konuyla ilgili olarak daha önce bir takım girişimler yapıldığını, şu anda ne durumda olduğu ve çözümü için Yönetim Kurulu’nca takibini rica etti. Ekonomik krize etkin müdahalede daha fazla geç kalınmasının tedavi edici niteliğini yitirebileceğini, bu konuda Merkez Bankası’nın yüzde 1,5’luk indirimini çok anlamlı ve doğru bulduğunu, devam etmesini dilediğini söyleyen Yuvgun, birçok ülkede, dünyada yaşanan ekonomik krizle ilgili gayri safi milli hâsılalarının ne kadarını bu mücadeleye ayıracaklarının aşağı yukarı belli olduğunu, ancak ülkemizde krizle mücadele için ayrılan kaynağın boyutunun belli olmadığını, miktarı belli olmayan bir konuda etkin bir proje üretilemeyeceğini belirtti. Yuvgun, Amerika’da 11 Eylül olayının ardından Amerikan vatandaşlarına “satın almaya devam edin” çağrısı yapıldığını, oysa bizde ekonomik kriz çıkınca bilir bilmez herkesin tasarruf edin, satın almadan kaçının açıklamalarını yaptığını ifadeyle, herkesin tasarruf ettiği, satın almanın yapılmadığı bir konumda üretimin biteceğini, bunun işçilere, işverene, ekonomiye yansıyacağını dile getirdi. Bir çok ülkede yerli malı kullanımının özendirilmeye çalışıldığını, bizim de bu konuda kararlı davranmamız gerektiğini, katma değer vergilerinde yapılacak indirimin satın almayı olumlu yönde etkileyebileceğini söyledi. Yuvgun, büyük mağazalar ile ilgili yasa tasarısının bir türlü meclise indirilemediğini, ancak konunun sanayicilerimiz için büyük önem taşıdığını, dolayısıyla konunun bir an önce çözüme ulaştırılması gerektiğini söyledi. Komisyon üyeleri belli oldu Akkan ALOSBİ’de güven tazeledi Ege Bölgesi Sanayi Odası Şubat ayı Meclis Toplantısı’nda komisyon üyeleri ile EBSO’nun temsil edildiği kurumlardaki temsilcileri de belli oldu. Hesapları İnceleme Komisyonu’na Atınç Abay, Semih Aktaş, Şener Gençer, Cengiz Kocagil, Muhittin İşçimenler, Nejat Özduran, Mehmet Güran seçildi. Mevzuat Komisyonu; Hasan Küçükkurt, Nazım Karaçalı, Muin Altın, Mesut Kanat, Güray Aktaş, Eftal Serter, Kürşad Yuvgun’dan oluştu. Sicil Komisyonu’na da Ertaç Karagözlü, Hakkı Attaroğlu, Nadir Erdir, Yavuz Kaptanoğlu, Adil Demirelli, Reşat Akçakır ile Osman Atalay Ermiş seçildi. Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) Genel Kurulu’nda EBSO’yu Şükrü Eroğlu ile Arif Çakmak’ın temsil etmesine karar verildi. İzfaş Genel Kurul Temsilciliğine yeniden Ahmet Taşpınar seçildi. İzmir Dökümcüler İhtisas Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti’ne Melih Dirin ile Bilgin Türkay’ın asil üye, Mehmet Atik, ile Ertaç Karagözlü’nün yedek üye olarak seçildi. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın Şubat Meclis Toplantısı’nda yapılan Aliağa OSB seçimlerinde güven tazeledi. Aliağa Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyeti’nde yeralacak EBSO temsilcilerinin belirlenmesi amacıyla gerçekleştirilen seçimlere tek liste ile gidilince açık oylama yapıldı ve Meclis Üyelerinin tamamı el kaldırdı. EBSO’nun yüzde 70 katılım payına karşılık olarak ALOSBİ Müteşebbis Heyeti’nde yeralacak asil üyeler; Atıl Akkan, Mustafa Cem, Sayıl Dinçsoy, Vedat Özyavru, Reşat Akçakır, Abdullah Baysak, Metin Ümit Ural, Zekai Fidan ve İbrahim Baylan oldu. Aliağa OSB hakkında ayrıntılı bir sunum yapan EBSO Meclis Üyesi ve ALOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Atıl Akkan, 9 milyon 440 bin metrekare alanda kurulu bölgede 4 milyon 600 bin metrekare sanayi parseli olduğunu bildirdi. Enerji, iletişim ve kanalizasyon şebekesinin galeriler içinde bulunduğu için oluşabilecek arızaların kazı yapmadan giderildiğini bildiren Akkan, enerji santralinin de yatırım ve üretimiyle göz doldurduğuna dikkat çekti. Atıl Akkan, ALOSBİ’nin kapılarının dünyaya açık olduğunu bildirdi. ebsohaber 66 mart 2009 HABER EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar, Genç Sanayiciler Birliği’nin yeni yönetimini kabul ederken, destek sözü verdi.. Genç sanayicilerin yeni başkanı Arda Beset Ege Bölgesi Sanayi Odası Genç Sanayiciler Birliği Üyeleri, yeni başkanlarını seçti. Meclis toplantılarına devam zorunluluğunun esas alındığı seçmen listesine göre oy kullanma hakkına sahip üyeler sandık başına gitti. Dr. Arda Beset ile Yaşar Kurt’un yarıştığı seçimde oyların büyük çoğunluğunu alan Beset, önümüzdeki 2 yıl için EBSO Genç Sanayiciler Birliği başkanlığına seçildi. İlker Aydın, Aytuğ Meçik, Ulaş Yemişçi ve Dilara Mumkaya da Yönetim Kurulu üyesi oldu. Beset’e ilk kutlama seçimdeki rakibi Yaşar Kurt’tan geldi. EBSO Genç Sanayiciler Birliği eski başkanı Ülgen Öznur da Meclis Başkanı seçildi. EBSO Genç Sanayiciler Birliği Başkanı Dr. Arda Beset, görev süresi içinde firmalarda büyükleriyle birlikte ikinci veya üçüncü kuşak olarak görev yapan ya da kendileri girişimci olan genç sanayicilere işlerini geliştirebilmeleri için uluslar arası açılım sağlayacak çalışmalara imza atacağını söyledi. Küresel ekonomik krizde yeniliklerin ve inovasyonun her zamankinden daha fazla önem kazandığını vurgulayan Beset, “Gençler yenilikleri ortaya çıkarıp geliştirebilen insanlardır. Biz de bu çalışmaları destekleyeceğiz. Gençleri gerek EBSO gerekse diğer kurumlarda geleceğin yöneticileri olarak hazırlayacağız” dedi. Örnek bir seçim atmosferine imza atan EBSO Genç Sanayiciler Birliği’nde rakipler Arda Beset ve Yaşar Kurt birbirlerini kutladı. ebsohaber 67 mart 2009 GÖRÜŞ Serbest bölgelerde eziyet Tebliğde getirilen düzenlemelerin Hatırlanacağı üzere, serbest bölgekarmaşıklığı, firmaları bir kargaşanın ve lerdeki vergi teşviklerinin büyük ölçüde angaryanın içine sürüklemektedir. kaldırılmasının ardından gelen yoğun Kanun düzenlemesi yapılırken getepkiler üzerine 12/11/2008 tarihli ve rek EBSO’nun ve gerekse Serbest Bölge 5810 sayılı kanunla bazı düzenlemeler Müdürlükleri’nin, yani uygulamanın içegetirilmiş ve özellikle imalatçı firmalar risinde olan kesimlerin öneri ve raporları açısından bu bölgelerde istihdam edilen dikkate alınmadığından şimdi iş içinden personelin ücretlerinin gelir vergisinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. istisna edilmesiyle ilgili yeni düzenlemeler Bu kadar basit bir kanuni düzenlemeyi getirilmiştir. Tayfun Şenol Maliye Bakanlığı dahi formüle etmekte 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanutayfun@alternatifymm.com zorlanmış ve ancak 4 ay sonra 8-10 sayfanunun geçici 3 üncü maddesinin ikinci lık bir tebliğ çıkararak konuyu örneklerle fıkrası, 12/11/2008 tarihli ve 5810 sayılı izaha çalışmıştır. Serbest Bölgeler Kanunu İle Gümrük KaUygulamada tereddüt yaratan Tebliğ okunduğunda kafalardaki soru nununda Değişiklik Yapılması Hakkında hususların netliğe kavuşmasını işaretlerinin kaybolmadığı, tam tersine Kanunun 7 nci maddesiyle 1/1/2009 sağlamak için Vergi Dairesi Başyeni soru işaretlerinin oluştuğu gözlemtarihinden itibaren geçerli olmak üzere kanlıklarından yazılı görüş alınlenmektedir. aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. masında yarar vardır. Bu tebliğin uygulaması sadece Serbest "MADDE 7- 3218 sayılı Serbest BölgeBölge firmaları için değil, diğer yandan ler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin Vergi Daireleri için de yeni bir angarya ve ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştiriliş yükü yaratmaktadır. miştir. Sisteme göre firmalar istisna kapsamında olan ücret ödeme"Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren lerine ilişkin gelir vergilerini beyan ederek tahakkuk ettirecekyılın vergilendirme döneminin sonuna kadar; a) Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu istisnanın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri uyarınca yapılacak tevkifata etkisi yoktur. b) Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85'ini yurtdışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu oranı % 50'ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir. Yıllık satış tutarı bu oranın altında kalan mükelleflerden zamanında tahsil edilmeyen vergiler cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilir. c) Bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen kağıtlar damga vergisi ve harçlardan müstesnadır.” Bu düzenleme yapılmamış olsaydı serbest bölgelerde istihdam edilen personel ücretlerine uygulanan gelir vergisi istisnası 31.12.2008 tarihinde sona ermekteydi. Kanunla getirilen düzenlemenin yürürlük tarihi 1.1.2009 olmasına rağmen kanunun nasıl uygulanacağı konusunda bir tebliğ olmadığı için bu bölgede faaliyette bulunan firmalar tedirginlik içerisinde bekleyişlerini sürdürüyorlardı. Beklenen tebliğ nihayet 12.03.2009 tarihli Resmi Gazetede yayımlandı. Tebliğin yayımlanması ile birlikte aslında bu tedirginliğin boşuna olmadığı ortaya çıkmış oldu. ebsohaber 68 mart 2009 GÖRÜŞ ler, ancak bu vergiler ödenmeyecek yani Vergi Dairesi bunları tecil edecek, daha sonra bu ücretlerin istisna kapsamına girdiği anlaşılırsa, tecil edilen vergiler Vergi Dairesi tarafından terkin edilecek, aksi halde tecil edilen vergiler gecikme faizi ile birlikte tahsil edilecektir. Bazı durumlarda ise verginin ödenmesi, ardından firmaya iadesi sözkonusu olmaktadır. Olayı karmaşık hale getiren kanunda yer alan “üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85'ini yurtdışına ihraç eden mükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler” cümlesidir. Bu düzenleme, “üretilen ürün” tanımından hareket ettiğinden, firmaların üretimleri ile satışlarının ayıklanması, dönemsel olarak üretimin ve satışların ilk giren ilk çıkar esasına göre ayrıca takip etmesi, üretimle ilgili ayrıca FOB bedellerini yıllık olarak tespit etmesi gereğini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca her ay ilave bir bildirim verme yükümlülüğü getirilmiş, yıllık olarak ayrıca ilave bir bildirim daha verilmesi ve YMM raporu yazılması da zorunlu kılınmıştır. İşlemlerin basitleştirilmesi gereken yerde yeni formaliteler, bürokrasi ve angaryalar yaratarak ne yapılmaya çalışıldığını anlamak mümkün değildir. Üstelik tebliğde verilen örnekler, pratikteki tüm uygulamaları kapsamamaktadır. Fason imalat, dahilde işleme, geçici ithalat, transit ticaret, Türkiye üzerinden yapılan İhracat, sipariş üzerine yapılan imalat gibi konularda bir çok problemlerle karşılaşılması muhtemeldir. Kanunun ilgili bölümünün ivedilikle değiştirilerek imalat ruhsatı olan firmalarda çalışan personele ödenen ücretlerin istisna kapsamında değerlendirilmesi konuyu son derece basitleştirecektir. Konunun karmaşık hale getirilmiş olması, burada faaliyette bulunan birçok yabancı yatırımcıyı tedirgin etmiştir. Böylesine ağır bir ekonomik krizin yaşandığı ve işsizliğin gün geçtikçe arttığı bir ortamda, istihdama destek olunacağı yerde, istihdam yaratanların cezalandırılması bir çelişkidir. Ortada böyle bir kanun varken ve böyle bir tebliğ yayınlanmış iken şu aşamada uygulamada tereddüt yaratan hususların netliğe kavuşmasını temin etmek amacıyla Vergi Dairesi Başkanlıklarından yazılı görüş almakta fayda vardır. Çekler tarihinden önce bozdurulamayacak 28 Şubat’tan geçerli olmak üzere 31 Aralık gününe kadar üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmesi için bankaya yapılan ibrazı geçersiz sayılıyor. Dünyayı saran ekonomik krizin etkilerini hafifletebilmek amacıyla “Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Yasa”ya geçici 2’nci madde eklenerek, keşide tarihinden önce çekin ödenmesi için bankaya ibrazı geçersiz kabul edildi. Uygulamayla, belirli bir süreyle çekin üzerinde yazılı keşide tarihinden önce ödenmesi için muhatap bankaya ibrazı geçersiz kabul edilerek ekonomik sıkıntılara çeklerin zamanında ödenmemesi sonucunda ticari hayatta karşılaşılan sorunlara ve mağduriyetlere çözüm üretilmesi amaçlandığı bildirildi. Türk Ticaret Kanunu’nun 707’nci maddesi “Çek görüldüğünde ödenir” hükmünü içermesine rağmen, küresel krizin etkilerini azaltmak amacıyla Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Ha- millerinin Korunması Hakkında Yasa’ya geçici 2’nci madde eklendi. Eklenen maddeye göre, 31 Aralık 2009 tarihine kadar üzerinde yazılı keşide tarihinden önce çekin ödenmek için bankaya ibrazı geçersiz kabul edilecek. Yetkililer, bu değişikliğin Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 5838 Sayılı Yasa’nın genel gerekçesinde ifade edildiği gibi dünyada yaşanan küresel ekonomik krizin ülkemizde ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini azaltabilmek için hazırlanıp yürürlüğe konulduğunu ifade etti. mart 2009 69 69 YAŞAM Kadınların yaşama katabilecekleri ...ve teşekkürler EBSO Çağlar boyunca insanlar dil, din, ırk, mamen gönüllü olan bu örgütlü çalışmada cins farkını tartışmıştır. Bu farklılıkların arkadaşlarımın ne kadar özverili çalıştığını tarafı görünenlerin yapmaya çalıştığı ise yakından gözlemiş biriyim. Daha da güzel taraf olduğu kesimin üstünlüğünü kanıtlaolan, bu tür etkinliklerin, etkinliği gerçekleşmak olmuştur. Oysa medeni dünya artık, tiren üyelere neler katabildiğine yakından farklılıklardan bir bütün yaratılabildiğinde şahit olmuş biriyim. insanların daha mutlu ve barışçı olabileceYaptığımız çalışmalarda, bize ihtiyacı ğini kabul etmiştir. olan gençlerimize ulaşabilmenin huzurunu Dünyada ve ülkemizde kadın ve erkek yaşayabildiğimiz gibi, çalışırken öğrendik, konusunda da tartışmalar, araştırmalar çalışırken geliştik. Kendi aramızdaki ve Berkay Eskinazi hep güncelliğini korumuş ve toplumda çevreyle ilişkileri zenginleştirdikçe, daha EBSO Yönetim Kurulu Üyesi anne ve eş olan kadının yaşama katkısının bilinçli projeler üretmeyi öğrendik. Düşünartırılması konusunda çok büyük yol kat sel olarak zenginleştik. Bir amaç uğruna edilmiştir. Ben kendi adıma bu konudaki çabalarını büyük bir say- beraber çalışmanın tadını çıkardık. Yalnız olmadığımızı hissedip gıyla karşıladığım EBSO Meclisi’nin ve Yönetim Kurulu’nun kadın dayanışmanın ne sonuçlar yaratabileceğini keşfettik. bir üyesi olarak gurur duyuyorum. Ülkemin bir iş kadını olarak, İnsanların birbirini anlamasının ve kişisel gelişiminin en güzel bu ülkenin insanlarını yetiştiren kadınlara, evin dışındaki dünyollarından biri olan sanatsal etkinlikleri projelendirdik. Tiyatro yada var olmaları için örnek olmam ülkemin bizlerin görevinin ve koro çalışmalarımızla bir yandan ruhen doyum sağlarken bir evlerimizin dışındaki dünyada da var olmak ve topluma hizmet yandan bundan gelir sağladık. Bir çoğumuz bu alanda yetenekleetmekten geçtiğini düşündüm. Bu nedenle de EBSO seçimlerine rimizi keşfettik ve bu doğrultuda yeni hedefler koyduk. EBSO’nun katıldım. Bu dönem benim gibi EBSO Meclisi’ne dahil olan sevgili desteğiyle Bayanlar Birliği’nin daha da çok hizmete imza atacaIşın Yılmaz, Arzu Amirak ve Gülfem Perçin’le beraber çalışmak ğına inanıyorum. Tüm kadınların ve her biri bir kadının oğlu olan benim için zevk olacaktır. erkeklerin 8 Mart Kadınlar Günü’nü kutlarken sözlerimi büyük Yine aynı çatı altında yıllardır başkanlığını yürüttüğüm EBSO önder Atatürk’ten bir alıntıyla bitirmek istiyorum. Vakfı Bayanlar Birliği’nin bir üyesi olmaktan da gurur duyuyorum. “Bir toplum, bir millet erkek ve kadın denilen iki cins insandan Bu gün sınai alanda faaliyetini sürdüren bir şirketin yönetim kuru- oluşur. Mümkün müdür ki, bir kitlenin bir parçasını ilerletelim. lu başkan yardımcısı olarak EBSO Meclisindeki ve EBSO Yönetim Diğerini görmezlikten gelelim de kitlenin tümü ilerlemeye imkân Kurulundaki yerimi alırken, yıllarca Meclisimizin üye eşlerinin bulabilsin? Mümkün müdür ki, bir toplumun yarısı topraklara önderliğini yaptığı EBSO Vakfı Bayanlar Birliği’nin büyük bir zincirlerle bağlı kaldıkça diğer kısmı göklere yükselebilsin? Şüphe içtenlikle yürüttüğü sosyal etkinliklerde çalışmış olmamın bana yok, ilerleme adımları, dediğim gibi iki cins tarafından beraber, sağladıklarını hiç bir zaman yadsıyamam. arkadaşça atılmak ve ilerleme ve yenileşme sahasına birlikte kesin Bilindiği gibi Bayanlar Birliği gerçekleştirdiği projelerden elde aşamalar yaptırmak lâzımdır. Böyle olursa inkılâp başarılı olur. ettiği gelirle ülkemizin gelecekteki kalitesinin belirleyicisi olacak Memnuniyetle görmekteyiz ki, bugünkü gidişimiz gerçek ihtiyaçolan gençlerin eğitimine katkıda bulunmaya çalışmaktadır. Talara yaklaşmaktadır. Her halde daha cesur olmak lüzumu açıktır. ebsohaber 70 mart 2009 YAŞAM 8 Mart’ın düşündürdükleri Ülkemizde kadınların yüzde 20’si Sanayileşmeyle birlikte iş yaşamına okuma yazma bilmemektedir. Doğu’da giren kadınların erkeklerle eşit koşullarbu oran yüzde 40’lardadır. da çalışabilmek için verdikleri mücaKadınların eğitim olanaklarından deleler yıllar içinde konunun dikkate yararlanamamış olanların yüzde 63’ü alınmasını sağlamış ve 8 Mart günü, kadına yönelik şiddeti doğal bulmaktadır. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nca Oğullarının kadına yönelik şidde1977’de “Dünya Kadınlar Günü” olati doğal bularak yetişmesine yol açan rak kabul edilmiştir. kadınlar, farkına varmadan kızlarının Tarihsel olarak bakıldığında kadıgelecekte şiddete uğramasının koşullarını nın ikinci sınıf konumunun kadınlar Gül Kırçıl gkircil@sekoya.com.tr yaratmaktadır. tarafından bile doğal algılanışı kadını Yaralı anaların, yaralı eşlerin, yaralı aşağılayan kültürün sürekli kendisini kız kardeşlerin, yaralı kız evlatların yinelemesine yol açmıştır. EBSO Vakfı Bayanlar Birliği’nin erkeklerle özgürce sevgiyi yaşaması, huKadın ve erkeğin yaşamsal bütünlücesur etkinlikleri, EBSO Meclisi zurla dostluk kurması, beraberce geleğünü düşündüğümüzde, bütünün yarıve Yönetim Kurulu sosyal yaşamı cek inşa etmesi olası değildir. İnsanlığın sının hastalığı, sağlam görünen tarafın daha güçlü kılıp, insanlara güvenli ruhunda bir şeyler eksik kalacaktır. gücünü, direncini azaltacaktır. Tıpkı bir gelecek vaadediyor. Dünyanın tedaviye ihtiyacı var.. bedenin yarısının felç olması gibi. Batılı ülkelerin çok yol kat ettiği bir Yapılan tartışmalar, ortaya konugerçek. lan araştırma sonuçları, daha mutlu Ülkemizde de iyi gelişmeler var ve daha sağlıklı kuşaklar için, belki ama henüz yeterli değil. kadın cinsiyle ilgili ayrımcılığın Ege Bölgesi Sanayi Odası bu ortadan kaldırılmasını zorunlu anlamda gelişmiş örnek bir kurum kılmaktadır. olduğunu her fırsatta kanıtlamaktaWikipedia’nın kaynaklarına dır. Ege Bölgesi Sanayi Odası Vakfı göre sadece aşağıdaki iki örnek Bayanlar Birliği’nin cesur etkinlikbu sakatlanmışlığın göstergelerileri ve uzunca bir süreden sonra dir. yine kadın üyelerin yer aldığı Ege Tahminlere göre dünyada Bölgesi Sanayi Odası Meclisi ve 13 ile 200 milyon arasında kadın Yönetim Kurulu sosyal yaşamı demografik olarak “kayıp” (yok) daha güçlü kılmakta ve kadınlara görünmektedir. Ya doğar doğmaz ve tüm insanlara daha güvenli bir öldürülmüşler (erkek çocuğun gelecek vaat etmektedir. kız çocuğa tercih edilmesi) ya da Dünyayı tedavi edecek doktorerkek kardeşleri ve babalarıyla eşit lar, bu gereği fark eden kadınladerecede gıda ve tıbbi olanaklara rın ve erkeklerin birlikteliğidir. ulaşamamışlardır. Çocukların mutlu ve güçlü Fuhşa zorlanan ya da bunun için anneleri olmalıdır. satılan kadınların sayısı yılda 700 Erkeklerin birlikte gelecek bin ile 4 milyon arasındadır. Cininşa edebilecekleri yetişmiş sel kölelik düzeninden elde edilen eşleri olmalıdır. kazançlar yılda tahminen 12 milyar Dünyanın tedavisi eğitimli ve ekonomik özgürlüğünü kadolardır. zanmış kadınlar ve bunun gereğine inanan uygar ve yürekli Böylesi bir dünyanın erkekleri huzurlu, erkeklerle mümkündür. çocukları mutlu olabilir mi? ÇocuklarıDaha güzel bir dünya için daha güçlü kadınların yetişmenı büyütüp yetiştirmesi gereken annelerden neyi ne kadar si, kadınların kendi yaşamlarına daha çok sahip çıkmasıyla beklemek mümkün. Yürekli insan yürekli evlat yetiştirebilir; mümkün olacaktır. düşünsel zenginliği olan insan düşünsel zenginlikteki insanİnsanlık için daha aydınlık günlere ulaşma umuduyla.. ları yetiştirebilir. ebsohaber 71 mart 2009 YAŞAM Toprak Ana’dan mektup Başlangıcın ve sonun ismi değil mirinde yaşadığınız toprak, o benim, aslında yim ben? Yüzyıllardır benim üzerimde, sizsiniz.. İncinmemiş bir hayat için toprağa kardeşim gökkubbenin altında yaşamave suya, ağaca ve ormana yani; kendinize dınız mı? Biz sarıp sarmalamadık mı sizi? ve bana sahip çıkmayı öğrenmelisiniz. Benim bağrımdan çıkanlarla beslenmeAncak bu olabilir bir “Ana’nın” yakarış diniz mi? Yer ve gök arasında değil mi mektubu insanlığa.. size gerekli her şey? Kardeşim gökyüzü Ege Bölgesi Sanayi Odası sanayicilesık sık hediyelerle, kucak dolusu yağmur rin müşterek ihtiyaçlarının karşılandığı, bulutları ile gelirdi ziyaretime.. Boşaltırdı sektörlerin gelişmesini sağlayan, üyelerinin bulutlar içindeki tüm temizliği, ferahlığı, birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde İhsan Özduran bereketi üzerimize.. Ne çok sevinirdim ve dürüstlüğü ve güveni hakim kılan, soruniozduran@hotmail.com bütün katmanlarıma kadar beslenirdim, larına çözüm üettikleri bir kamu kurumu kuyularıma, nehirlerime, ırmaklarıma, niteliğinde tüzel kişiliğe haiz meslek barajlarıma yollardım sevincimi, onlar da teşekkülüdür. Kağıt sanayiinden mobilya EBSO Vakfı Bayanlar Birliği’nin, dolup dolup taşardı sevinçle.. sanayiine kadar birçok sektörün hammamevcut olan EBSO ormanlarını Toprak anayım ben.. Açım, susuzum, desi olan ağaçlarımız.. Beşikten mezara genişletme çalışmalarını değerli yandım, yakıldım, kurudum. Kaldım çıkadar bize eşlik etmiyorlar mı? Her bir üyelerinin katkılarıyla başaracağı- ağaç oksijen üretip karbondioksiti absorbe rılçıplak.. Yıkayın beni, arıtın kirlerimden, na yürekten inanıyorum. yemyeşil entarilerimi giydirin. Sevin beni ederek kendi başına bir fabrika değilmidoyurun ve eteklerim uçuşup rüzgarlar dir? Ormanlarımızı başlıbaşına bir oksijen getirsin size, rüzgarlar başımızda yağmur sanayii olarak düşünmek, yok oluşlarına bulutlarını müjdeci yapsın ve boşalsın tüm umut yağmurları seyirci kalmamak, yeni ormanlar tesis etmek, projeler üretmek üzerimize. gelecek kuşaklara bırakacağımız en kıymetli miras olacaktır. Ormanlarla donatın beni, altın olayım size.. Zannetmeyin ki Her yıl gelenekselleştirebileceğimiz ağaç dikme seferberliğini altın madeni toprağın altındadır. Altın benim doğurduklarımda, “Bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine” diyerek gövdemde, dallarımda, yapraklarımda ve kökümde bitmiş bir başlatmaya ne dersiniz? küçücük yoncada ya da mantardadır. 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve 22 Mart Dünya Su Şaşıyorum ve de acıyorum size.. Nasıl da gözden çıkardınız Günü’nün idrakinde olan EBSOV Bayanlar Birliği’nin, mevcut beni? Susuzluğa, açlığa bu kadar mı isteklisiniz? Yokluğa, yokolan EBSO ormanlarını genişletme çalışmalarını siz değerli sulluğa bu kadar mı cesaretli? Ben açsam, ben susuzsam, ben üyelerinin katkıları ile başaracağına ve bu kutsal görevi yerine yanmışsam, ben kurumuşsam; işte budur sizin haliniz, budur getireceğine yürekten inanıyorum. pürmelaliniz.. Aynayım size, bende gördüklerinizdir geleceğiniz. Gelecek denilen zaman dilimi tüm günahların ödenme vaktidir. Hadi kalkın uyanın bu gaflet uykusundan birlik olun, yemyeşil entarilerle donatın, giydirin, süsleyin beni; ki gelecek nesiller ödemesin sizin günahlarınızın bedelini. “Bayrağı bayrak yapan üzerindeki kandır Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” Bu topraklar için değil miydi bunca savaşlar? Gencecik bedenler beni savunurken benim bağrıma girmediler mi? O halde nedir bu çelişki? Kurak ve çorak topraklar için mi akıyor bunca kan? Anaların yüreği boşuna mı yanıyor benim gibi cayır cayır? Kurutmayın beni kurutmayın anaların yüreğini.. Fidanlar getirin bana yeşilin her tonunda.. Susadım, dindirin susuzluğumu.. Utanıyorum, yanıyorum, örtün çıplaklığımı.. Korkuyorum, henüz yok olmamışken, unutturun bana korkularımı.. Bu gülen yüzlü çocuklar, bu denize doğru koşan küçük oğlan, bu kumdan kalesine bakıp gülümseyen küçük kız, hepsi benim, hepsi sizin.. Bu eteklerinden yaşam savrulan kadın, bu ellerinde gücü tutan adam, hepsi benim, hepsi sizsiniz.. Bu üze- ebsohaber 72 mart 2009 YAŞAM İzmirli Karasu “Dünya Girişimcisi” Endeavor Derneği ve TÜRKONFED tarafından Türkiye’nin en etkin 4 girişimcisinden birisi seçilen SteamLab Limited Şirketi CEO’su Şebnem Karasu, Hindistan’dan dünya girişimcisi ünvanıyla döndü. Endeavor’un Hindistan’da gerçekleştirdiği "International Selection Panel" (ISP) diye adlandırılan, dünyanın çeşitli ülkelerinden Endeavor girişimci adaylarının katıldığı ve uluslararası jüriye çıkarak seçimlerin yapıldığı organizasyona katılan Karasu, seçimle birlikte 24 aylık bir destekleme programına başlayarak çok çeşitli alanlarda, eğitimden şirket yol haritasına kadar firmanın hedeflerine ulaşması için gerekli olan destekleri alacak. Etkin girişimcileri destekleyerek ekonomik gelişime katkıda bulunmayı amaçlayan Endeavor Derneği ile TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) tarafından Türkiye’nin en etkin 4 girişimcisinden birisi seçilen SteamLab Limited Şirketi CEO’su ve TOBB İzmir İl Kadın Girişimciler Kurulu Üyesi Şebnem Karasu, Hindistan’dan dünya girişimcisi ünvanıyla döndü. Mart 2003'te 1 kişilik personeliyle 18 metrekarelik ofiste başlayan şirketini bugün yılda 4,5 milyon dolar ciro yapan, 35 personeli olan bir şirket konumuna yükselten Karasu, zorlu ve uzun bir süreç ve sonunda gelen başarının insanda en önce mutluluk uyandırdığını dile getirdi. Endeavor'un "International Selection Panel" (ISP) diye adlandırılan, dünyanın çeşitli ülkelerinden Endeavor girişimci adaylarının katıldığı ve uluslararası jüriye çıkarak seçimlerin yapıldığı organizasyonu, 6-7 Mart 2009 tarihlerinde Delhi'de gerçekleştirildi. Bu panele kadar, Güney Afrika'dan Uruguay'a kadar uzanan değişik birçok ülkenin yüzlerce aday arasından eleyerek "Endeavor adayı" olan ve Hindistan'a gitmeye hak kazanan toplam 12 girişimci olduğuna dikkat çeken Karasu, “Beş sene önce sadece 1 personel ve 18 metrekarelik bir ofisle başladığım bu işi, zorluklarla ama daima ileriye olan mücadeleyi, inanarak, güvenerek ve yılmadan yaptığım bu çalışmaların takdir görmesi, ama her şeyden öte hedeflerime ulaşmamda yardımcı olacak desteğin varlığını hissetmek en güzel duygu. Endeavor Türkiye'nin İzmir'den ilk girişimci olarak seçilmiş olmam, kadın girişimciliği konusundaki misyonumu daha da güçlendiriyor. Tabii bir çok ülke arasından sıyrılıp Türkiye'ye bu imkanı taşımak, benim için ayrı bir milli gurur kaynağı. Bundan sonra yapacak çok işim var; ama artık hedeflere ulaşmak için, gıda güvenliği ve insan sağlığı adına atılacak adımların çok daha hızlı olacağı ve bunu Endeavor'un sağlayacağı çeşitli destek programlarıyla yapılacağı memnuniyet verici” dedi. Endeavor, dünya çapında network'ü çok geniş bir organizasyon olduğunu vurgulayan Karasu, seçimle birlikte 24 aylık bir destekleme programı başlayacağını dile getirdi. Karasu, çok çeşitli alanlarda, eğitimden şirket yol haritasına kadar firmanın hedeflerine ulaşması için gerekli olan desteklerin verildiğini, bir anlamda dünya network'üne açılımın Endeavor penceresiyle yapılmış olduğunu kaydetti. Şebnem Karasu, bundan sonra Endeavor Türkiye Ofisi ve New York'ta bulunan Endeavor ana merkezi arasında çeşitli toplantılar yapılacağını anlatırken şu bilgileri verdi: “Öncelikle Panel'de yeralan çok değerli jüri üyelerinin görüşleri aktarılacak, daha sonra da şirketin hedeflerine ulaşması anlamında neler gerektiği saptanarak bir yol haritası çıkartılacak ve yoğun bir çalışma dönemine girilecek. Benim hedeflerim arasında kısa dönemde sterilizasyonu yurtiçine de sunabilmek ve gıda güvenliğini iç pazarda yaygınlaştırabilmek için İstanbul merkezli yeni bir yatırım var. Bir anlamda Ege Serbest Bölgesi'nde ihracatçılara yönelik olarak yaptığımız çalışmaları, artık Türkiye'de sunulan gıdalara da uygulayabilmek. Gıda güvenliği, insan sağlığını direkt olarak etkileyen, küçük rahatsızlıklardan ölüme kadar çok ciddi sorunlara yol açan ve alınacak basit bazı önlemlerle giderilebilecek bir olgu; vicdani bir sorumluluk.. İşte bu olgunun artık tüketiciye benimsetilmesi, ama aynı zamanda talep olduğu zaman sektörde bunun sunulabilmesi gerekiyor. İşte iç pazar yatırımı burada devreye giriyor. Ayrıca yurtdışına yönelik pazar genişletme çalışmaları olacak.” ebsohaber 73 mart 2009 HABER Osman Kibar’a anlamlı anma İzmir’in efsane belediye başkanlarından, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın da ilk başkanı Osman Kibar, aramızdan ayrılışının 23’üncü, doğumunun da 100’ncü yıldönümünde Bornova Kabristanı’ndaki mezarı başında anıldı. İzmir’i Sevenler Platformu Başkanı Sancar Maruflu’nun düzenlediği törene; Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, EBSO’da önceki dönemlerde Yönetim Kurulu ve Meclis Başkanlığı görevlerinde bulunan Şinasi Ertan ile Kemal Çolakoğlu, Kibar’ın torunu Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Yusuf Ali Karaman, Kibar’dan sonra İzmir Belediye Başkanı olan merhum İhsan Alyanak’ın oğlu Çiğli Eski Belediye Başkanı Tevfik Alyanak, KSK Onur Kurulu Başkanı Tahir Türetken ile iş, spor ve siyaset dünyasının seçkin temsilcileri katıldı. EBSO Yönetim Kurulu Başkanı Yorgancılar törende yaptığı konuşmada, “Odamızın ilk başkanı Osman Kibar’dan aldığımız bayrağı daha ileriye taşıyacağız” derken, eski başkanlar Şinasi Ertan ve Kemal Çolakoğlu “İzmirlilerin Osman Amcası” olarak nitelendirdikleri Kibar ile ilgili özel anılarını paylaştı. TFF Başkanı Mahmut Özgener, Osman Kibar’ın siyaset ve spor adamı olarak İzmir’e katkılarını anlatırken, Tevfik Alyanak, babasıyla rakip olmasına rağmen okul yaşamında kendisinin velisi olduğunu hatırlattı. Alyanak, “İzmir’de belediye başkanları var ama Osman Kibar gibi Koca Reis yok. Kibar, İzmir’de yerel yönetimin ne olduğunu öğreten insan” dedi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Karaman da, Osman Kibar ve İhsan Alyanak’ın siyasette rakip olmalarına rağmen özel yaşamlarındaki sıkı dostluklarına hayran kaldığını belirtirken, yerel seçimlerde şimdi adaylar arasındaki yarışın parti yönetimlerinde daha sert geçtiğini ifade etti. İZSEV Başkanı Maruflu da, 2009 yılı içinde Osman Kibar anısına İzmir’de bir yerel yönetim sempozyumu düzenlemek istediklerini bildirdi. Sancar Maruflu, çalışkanlık, medeniyet, eşitlik ve sevgi temalarını kendisi için bir yaşam biçimi edinen, halkın gönlünde taht kuran Kibar’ın yaşamı boyunca tüm devlet adamlarının takdirini kazandığını hatırlattı. Anma töreni, imam Cemal Aldemir’in okuduğu dua, Osman Kibar ve İzmir’e hizmet verenler için saygı duruşuyla sona erdi. “Asfalt Osman” olarak tanınan İzmir’in eski belediye başkanlarından Osman Kibar, Ege Bölgesi Sanayi Odası ile Ege Üniversitesi’nin kuruluşlarında aktif rol oynamış, uluslararası tecrübesiyle 1971 yılında Akdeniz Oyunları’nı İzmir’e getirmiş ve iki kez de UFİ (Uluslararası Fuarlar Birliği) kongresinin İzmir’de yapılmasını sağlamıştı. ebsohaber 74 mart 2009 HABER Bir çınar son yolculuğuna uğurlandı Geçtiğimiz günlerde yaşamını yitiren Ege Üniversitesi’nin 5’nci Rektörü, Ege Bölgesi Sanayi Odası’nda 1980-1989 yılları arasında Genel Sekreterlik görevinde bulunan Prof. Dr. Yusuf Vardar, EÜ Kampus Kültür Merkezi’nde düzenlenen bir törenle son yolculuğuna uğurlandı. Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, üniversitenin önceki dönem rektörlerinden Prof. Dr. Hakkı Bilgehan, Prof. Dr. Refet Saygılı ve Prof. Dr. Ülkü Bayındır, eşi Feriha Vardar, kızları EBİLTEM Müdürü Prof. Dr. Fazilet Vardar Sukan ile Prof. Dr. Nükhet Vardar, rektör yardımcıları, öğretim üyeleri öğrencileri ve çok sayıda seveninin katıldığı törende Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Üniversite Sanayi Koordinasyon Kurulu Başkan Vekili İbrahim Gökçüoğlu ile Meclis Üyesi Enver Olgunsoy temsil etti. EÜ Rektörü Prof. Dr. Candeğer Yılmaz, törende yaptığı konuşmada Prof. Dr. Vardar’ın üniversitenin kurumsallaşmasında ve Egeli kültürünün kazanmasında büyük emeği olduğunu söyledi. Prof. Dr. Yılmaz, “Hocamız tarihteki yerini aldı. Hep anılarımızda yaşayacak” dedi. Ölümün biyolojik bir olay olduğunu ve bu sonu bir gün bütün canlıların yaşayacağını belirten Prof. Dr. Yılmaz, “Yalnız bir şeyleri eksik bırakarak gideceğiz. Her ölüm erken ölümdür. Hocamız sağlam kişiliğiyle hep bize öncü olmaya devam edecektir” diye konuştu. Prof. Dr. Vardar’ın ardında binlerce öğrenci ve yüzlerce eser bıraktığını belirten EÜ Fen Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nadide Kazancı, “Hocamız Fen Fakültesi’nin kurucu dekanı olarak 4 kez üst üstte seçilen tek kişidir. Onun bize bıraktığı çağdaş düşüncelerle bayrağı gelecek nesillere taşıyacağız” dedi. Prof. Dr. Vardar’ı son yolculuğuna uğurlamanın hüznünü yaşadıklarını açıklayan kızı Prof. Dr. Nükhet Vardar, “İçimizde yanan ateş sönecek gibi değil. Ancak babamızın hep söylediği gibi dimdik ayakta durmaya devam edeceğiz” dedi. EBSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Gökçoğlu Prof. Dr. Vardar gibi değerli bir bilim adamı ve yöneticiyi kaybetmenin üzüntüsünü duyduklarını belirterek ailesine başsağlığı dilerken, Enver Olgunsoy da “Prof. Dr. Vardar’ın bilime, araştırmaya vurduğu damga, EBSO’nun efsanevi Genel Sekreteri olarak İzmir’de ilk defa üniversitesanayi işbirliğini başlatması asla unutulmayacak” diye konuştu. Prof. Dr. Vardar’ın cenazesi Bostanlı Beşikçioğlu Camii’nde kılınan öğle namazının ardından Karşıyaka Soğukkuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. ebsohaber 75 mart 2009