DEVRjMCj HALK KURTULU$ PARTjSj
Transkript
DEVRjMCj HALK KURTULU$ PARTjSj
DEVRjMCj HALK KURTULU$ PARTjSj . . I - -- I.n~[ij}fiooQ(@jk.,," W@fioo ',.. ~ @fi@[JiJ ' .. . .. . . ~ - Uzun biTytirliyii§. Uzun ve zorlu. Uzun, zorlu ve 0 kadarda onurlu. 26 aydJrbu onuru ta§lYOruz. Katliamlar, ku§atmalar,yalrnz blfak11malar biikemedi bilegimizi. Biikemez. Emperyalizmve halklar arasmda21. Yiizy1lm ba§mdakibu en zorlu ~at1§malardan birinde tarihsel biTmisyon iistlendik. fJstlendigimizzorlugunve sorumlulugunalt1ndankalkacaga. Uzun ve zorlu ytirliyii§iimiiz devamediyor. Kimileri "blfakma"nm gerek~elerini,"giindem" diye diye bu zorlu giindemdenk~manm teorilerini, direni§inm§mdaolmanmveya biTnoktasmdam§mdakalmanmbahanelerinihazlflarken,biTkararl111kilam dahayapllm zulmiin F tiplerinden: Tutsakyolda§Iar1m1Z, 30 KaslIn'da, "Zebra Kulak- Devrimci So117.SaYI ... SlZ aliim OrucuEkibi, 9. Ekibimiz olarak 30 Ka- SlID'da aliim orucuna b8§laInl§tJr."diye a~lk1ad1lar. Aylar ve aylar oncesoyledikleri sozii hatlrlattllar: "dedit ki; $ehiderimizinsaYISldahada artabilir, aylann iistiine aylar eklenebilir,direnecegiz..."Ve eklediler:"Saziimiiz, bugiin if in de geferlidir... biz kazanacaiJZ. " F tiplerinde direnenyolda§larImJZ1a, bu zorlu, onurlu yUriiyii§iinsava§~Ilanylaonur ve gurur duyuyoruz. Diinya halklanmn onuru ve gururuduronlar. Onlann bayraglnldalgalandlracaWz Tiirkiye'nin her yerinde.Biz de tarihi soziimiizii hatlrlanyoruz: 0 bayrak,zaferinbayra~ olacak. .c.c.c ICINDEKILER Segimdegil devrim 3-11 Birlik ihtiyacive somut bir oneri: Halklniktidarl igin halklncephesi 12-19 28 $ubat'ln urunuAKPve Laiklik-$eriatglilkgatl~masl 20-24 Parti'den... 25-28 Cephe'den... 29-33 Direni~gelecegimizdir Aydlnlar,sol ve segimler 34-41 Halkguglerinegagrlmlzdlr 48-49 42-47 3 3 Kaslffi 2002 se~imleri, halkm memnuniyetsizliginin en fist boyutlarda oldugu bit donemde yapl1dl. Ancak bulla ragmen, geni~ kitleler i~in, oy verirkenki dti§iince, tepki ve taleplerini kar~tlayacak biT sonu~ ortaya ~tkrnaJD1~tlr.<:-'tkrnaslda mtimkiin degildi elbette. OligaT§inin demokrasicilik oyunu htikmiinti siirdiirmu~tur. Se~imlerdenAKP'nin veya CHP'nin birinci parti olarak ~tkrnasl, demokrasicilik oyununun niteligi a~lsmdantemel bit farkltllk arzetmemektedir. Aynca deginecegirniz gibi, bu ikisi arasmda, ozellikle egemen smlflar a~lsmdanbelirli farklar olsa da, sisternin devamltligi ve se~im sonu~larmm balk a~lsmdan aniami bakImmdan fark ozde degildir. KIsacasI, sistem a~lsmdan degi§en b:r §ey yoktur. Dfizen partilerinin biri gitrni§, oteki gelmi~tir. Bu nedenle bizim a~lffilzdan esasolan se~irnin balk ve sol a~lsmdan degerlendirilmesidir. 3 KaSlm se~imlerinin belirleyici ozelligi, halkm a~hga ve zulme kar§l tepkisini, bugune kadarki bir "B8§arlslzllk", halka s6yleyecek sozlerinin olmaYl§mdao,halka soylediklerinin halkm tepkisinin, taleplerinin ifadesi olamaYI§ma, orgiitsiizliik ger~egininortaya ~lkmasmdanhalktao kopuklugun belgelenmesinekadar bir ~ok olguda kendini gOsteriyor. ~ok se<;imderastlanmayan ol~iide ortaya koymu§ olmasldIr. DSP-MHP-ANAP koalisyon hiikiimetinin tUrn ortaklarmm sandlga gomiilmesi, a~llga ve zulme kar§l biT tavIrdIr. Devrimciler a~lsmdan bu se~imin en dikkate deger yanIanndan biri budur. iktidann "feror demagojilen'" ve "kareselle!jmenin dl§mda ya!jayamaYlz, IMF'ye mecbuTUz" propagandalan etkisiz kalml§tlr. Halk, a~lIk ve zuIiim politikalarma onay vermerni§tir. 0 a~l1kve zultim politikalarmmuzun bir donem boyunca burjuva medyada aIIanlp pullanmasl da bu sonucu degi§tiremerni§tir. Burada §u sonuca da dikkat ~ekmekte yarar var; evet, burjuva medya, oligar§inin politikalarmm "millet i~in" olduguna dair yanllsamaYl yaratmakta, halkIn mticadelesini karalamakta ve etkisizIe§tirmekte onemli gti~lerden biridir, ama; se~im sonu~lan medYanIn giiciiniin ~ok fazIa da abartllmamasl gerektiginin gostergesidir. Son tahlilde beIirIeyici olan kitlelerin i~inde buIunduklan durum ve kendi ~Ikar ve taiepleridir. A~Ilk ve zuliim 0 boyutlara tIrmanml§tIr ki, hi~ biT kar§l propaganda ve yonlendirme, haIkm tepkisini (bu bi~imiyle sandlkta gostermek §eklinde de olsa) engelleyememi§tir. Bu tepkinin, DSP, MHP ve ANAP'l sandlga gomerken, oziinde bu partilerden farklan olmayan AKP'yi (ve kIsmen de CHP'yi) ytikseltmesi ise, esas olarak devrimci miicadelenin ve solun durumuntin bir sonucudur. Halkm memnuniyetsizliginin devrimci milcadeleye yoneltilemedigi noktada, oligar§i bu memnuniyetsizIigi dtizen i~i kanallara akItabilecek gii~ ve imkanlara sahiptir hentiz. Bu se~imlerde de olan bu- 4 duro Devrim mticadelesinin demokrasicilik oyununu fIilen bozacak gti~ ve a§amayaula§masmdanonceki se~imler, kah islamcI, kah laik~i, kah muhafazakar, kah reformist partiler one ~Iksa da, genel olarat bu ~er~evedestirecektir. Oemokrasicilik oyununun s~im donemlerinde, kitleler, oylarIyla ger~ekten biT ~ok §eyi (en azmdan iktidan) degi§tirdiklerine inandmltrlar. Btittin bu a~llardan se~im oyunu, her seferinde birbirinin benzeri sahneler §eklinde ya§anlr. Devrimci se~impolitikasmm odagmda ~im oyununu reddetmek olmalldlr! Halkm memnuniyetsizliginin had safuaya ula§ugt, oligar~inin kitleleri dlizen i'r'inde tutabilmek i'r'in "demokrasicilik vitrinini" olduk'r'a geni~ tuttugu, kitlelerin dlizene kar~l tepkisinin akabilecegi devrimci biT altematifm gli'r'lli biT bi9imde siyaset arenasmda yeT almadlgl, bulla kaf§ll1k sol'dan sag'a biT ~ok dlizen partisinin, reformist partinin halkm tepkisini istismar ederek oligar~inin dlizeninde yeT alma hesabl yapugl biT donemde, dogru taVlT,se'r'im oyununun reddedilmesiydi. Cephe, 3 Kaslffi 2002 s~imlerinde bu tavn aldt. Se'r'im oyununun reddedilmesi, i.ilkenin ko~ul1an, siyasi arenadaki gti~lerin durumu ve devrimci hareketin gtictine bagh olarak 'r'°k ge~itli bi~imlerde ger'r'ekle~ebilir. Pasif veya dogrudan silahlt mtidahaleyle uygulanabilecek boykot bunlardan biridir. Siyasi biT te~hir kampanyasl bi~iminde kitlelerin dtizen partilerine oy vermemeye 'r'agnlmasl da s~im oyununun reddedilmesinin bi9imlerinden bi- ridir.3 KaSlm se~imlerinde esasolarak bu tavn harata ge~irirken, KUrt halkmm ulusal demokratik taleplerini file getiren biT olu§um olarak, heT§eyeragmen oy venneyi dii§iinen kesimlere de Dehap' a oy venneyi onerdik. Reformist solun ve Dnaozenenlerin se~im konusundaki temel yanh§l, parlamentoyu ara~ olmaktan ~1karIpama~la§tumasl,diizenin se~im sahnesini ve parlamentosunu kullanma tavrllll "kullanllmaya" ~evirmesidir. Demokrasinin devrim sorunu oldugunu bilen, ger~ek anlamda halkm iktidarIm hedeflleyen biT hareket, parlamentoyu biT ara~ olarak kullamltrken bile, se~im oyununu reddeden siyasi yakla§lmmdan vazg~mez. Parlamento kUrsUsiinii siyasi te§hir i~in kullanabilir, se~ildigi halde adaylarml parlamentoya gondenneyebilir, ama hi~ biT ko§ulda kitlelerin parlamentoyu biT "~oziim yeri" olarak gonnesine hizmet edemez. Bunu yaptl~ noktada, diizenin s~im oyununun biT par~asl haline gelmi§, demokrasicilik oyununun, rani oligar§inin iktidarlnm omriinii uzatml§ olur. HedeflIniz halk iktidandu. Baglffislzltk, demokrasi ancak boyle biT iktidarda miimkiin olacaksa, bu iktidarm "diizenin parlamentosunda" oy hesablyla kurulamayaca~ tarihsel olarak sabittir. S~im taktiginin ~u vera bu bi~imde olmasmdan daha onemli alan, bu nedehle parlamenter hayallerin mi yoksa devrimin mi biiyiitiildiigiidiir. Reformizmle devrimciligi se~im konusunda ayudeden budur. Oligar§inin hesaplan a~lsmdan se~imler, oncelikli tercihleri dogrultusunda sonu~lanmI§ olmasa da, ne emperyalist cephede,ne de oligar§ik cephede herhangi bir tela§ gorulmemi§tir. Tersine, Avrupa emperyalistlerinin ve i~birlik~i TUSiAD'm, endekslenmi§politikalar, bagianml§ ~oziimler, koltuk saYlsmm olarak ger~ekle§ecekbir iktidar, degn, diizen i~idir! 5 AKP'yi sahiplenmekte olduk~a rnzlI davranmalan da gosteriyor ki, onlann temel ~1karlarl ve politikaIan a~lsmdan biT sorun yoktur. Onlann ~arklarl, AKP iktidarmda da donmeye devarn edecektir. AKP farkll bazl dinarnikleri i~inde banndlfsa da, esas olarak oligar§inin §ekillendirdigi bit partidir; emperyalizrnin ve oligar§inin dtizeniyle temelden biT ~eli§kisi-~atl§masl yoktur. Ortaya ~1kanse~im sonucunun geni§ kitleler i~in anlaInl ise; IMF politikalannm ve basklnm stirecek olrnasldlf. AKP emperyalizme ve oligaf§iye daha iktidara gelmeden bu gtivenceyi venni§tir. 'AB'ye uyum' manevralan, 'a~lara yardlIll' §ovlan, a~lIk ve zulrntin lizerinde en fazla till perde olabilir, ama daha fazlasl olarnayacaktlr. DolaYlslyla, hemen her se~im doneminin oligar§i i~in ge~ici biT nefes aldmna ozelligi olmasma kaf§ll1k, bu kez nefes alma stiresi ~ok uzun olamayacak, onmilyonlann ya§atn1llldogrudan etkileyen a~lIk, emperyalizme baglIllltlIk ve baskllar nedeniyle, yeni biT htiktimetin varlIg., halkin ekonomik, demokratik haklan dogrultusundaki mlicadeleyi gtindemden kaldmm§ olmayacaktlf. reformist hayaIler Se~irnin iizerinde durulmaSl gereken diger onernli biT yam, halkm rnemnuniyetsizligininhad safuadaolu§una,"sol" goriiniirnlii CHP geleneginin son30 Yllhk tarihinin "soldan en uzak" konumunda olrnasmaragmen,parlarnenterzernindebelli biT iddiayla ortaya~lkan so] partilerin ba~anslzhgldlf. Reformizmin, varllk nedeni olan tUrn teori, ongorii ve iddialar, bu se~irnlerdekesin biT bi~irnde Tiirkiye gergegine 9arparak tuz buz olmu§tur. Biz "ba§anslzllk"tan sozederken, sadece "alamadlklan" oy oranlanm ol9ti almlyoruz, oy miktan ba§anslzltgm sadece biT yanldlr ve biT anlamda da sonu9tur. "Ba§anslzltk", halka soyleyecek sozlerinin olmayt§mdan, halka soylediklerinin halkm tepkisinin, taleplerinin ifadesi olamayt§ma, orgiitstizliik gergeginin ortaya 9lkrnasmdan halktan kopuklugun belgelenmesine kadar biT 90k olguda kendini gosteriyor. Arna biitiin bunlarm toplam biT sonucu VaTki; bu se9imden 9Ikan sonu91armen onemlisidir: Bu sonu9, parlamenter hayallere, diizen i9i hesaplara dayanan biT politikanm 90kti~tidtir. Bu politikaya gore §ekillenen orgill, miicadele bi9imi ve 9alt§ma tarzlanrun iflastdlr. Reformist partilerde ba~ansIZl1gm"nicelikleri" birbirinden farkhdlf. Bunlardan ODP ve TKP, adeta hezimet denilecek sonu9lar allrken, "Emek Ban~ ve Demokrasi" bloku olarak DEHAP 9atlsl alttnda se9ime kattlan kesimler ise, nicelik anlamda digerlerinden 0lduk9a farkll biiyiikliikte bir oy alml~ 01salar da, onlarm ba§artSlzltklan, kendi slDlrlannm dqma ~kamamakta somutlandl. Nicelik farkilitga kar§m, her iki kesim a91smdanda se9imlerin temeldeki sonucu degi~miyor; reformist, dtizen i9i politikalannm iflasl! Ulkemizdeki reforrnizm bugiin iki ana grup halindedir. Birinci kesirni, TiP, TKP geleneginin devamctlan ve DY, TDKP, KSD, TKEP gibi siyasi hareketlerin legal particiligiyle ortaya 9Ikan gruplar olu~turuyor. ikinci kesim ise, esas olarak Kiirt rnilliyet9iligidir. Reformizm i9in karakteristik olan hemen her~ey iki kesim i9in de gegerli olmasma kar§m, gerek reformizme g~i~leri, gerek olu§tuklan ban§, uzla§1na politikalannm, inkarclllgm, devrim ve vazg~i§in iiriinii olan hayalleri degn; demokrasi ve sosyalizmin yolo olan devrimi biiyiitelim! 6 stire~ler a~lsmdan farkhhklar i~ennesi nedeniyle, bu iki kesimin yeTyeTde ayn ele almmasmda yarar vardu. Birinci kesim nezdinde se~imlerin ortaya ~lkardlgl sonu~; 12 Eyltil'lin ortaya ~lkardlgl orgiit ve mucadele bi9mlerinin iflasldIr. Bu nedenle, ba§ta OOP-OY olmak iizere, reformizmin se~im muhasebesi kesinlikle "sefimlerde nasIl biT fah§ma yiiriittiik, hangi sloganIan kullandlk, adaylan In1 dogru tesbit edemedik..." tarzmda biT tartl§madan ~ok daha derinlere ve de eskilere uzanmak zorundadu. Bu iflasm kokleri, legal particiligi, dlizen i~iligin hapishanelerdeve dl~anda mayalandmldlgl doneme ve 0 zamanki teorilere uzanil. 1980'lerin ikinci yansmda devrimci hareketin onderliginde ba§ta gen't'lik, gecekondular ve i§'t'i memur hareketi olmak tizere hayatm her alanmda mticadele geli§irken, aym donem, yeni biT anlaYl§m da §ekillenme donemiydi. 12 Eyltil Cuntasl kar§lsmda dl§anda ve hapishanelerde direnmeyen 't'e§itli gruplar, artIk arenaya 't'lkmanm ko§ullanmn az 't'ok olu§tugunu gordtiklerinde, arenaya biT daha "eski riskleri tistlenmeyecekleri" biT bi't'imde 't'lkmanm araYl§magirdiler. Tabii araYI§lanmn nedenini boyle ifade edemezlerdi. Onun yerine ba§ka iddialarl vardl. Eski ve mevcut tarzla kitlelere ula§mak mtimktin degildi. Legal paTti kurulmahydl, kaba solculuk terkedilmeliydi, katl orgtit anlaYI§1terkedilmeliydi, sol ahlak zabItahglill blfakmahydl, oncti soylemi terkedilmeliydi, "Stalinist" disiplin yerine birey ozgtirltigti ge't'irilmeliydi, birey olamayan zaten biz olamazdl... vs. vs. Boyle yapIlInca gericilerin ve fa§istlerin etkisi altmdaki gecekondu semtlerindeki kitleleri orglitleyecekler, kau, sect,~aU§macl,militan soldan uzak duran, "orgtit"lerden korkan kitleler onlara ko§acaktl... ~imdi bunlarl hatirlaYlp sormak zamamdlr; De oDgoriiImti§t1i, De oldu? 1987' de ba~layanlegal paTti tartl~rnalan bu minvalde uzun biT donern stirdli. inkarcll1gm ve tasfiyeciligin en koklli bi~irnde ya~andlgl hareket alan Devrimci Yol'daki tartl~rna, en uzun stireniydi. Ge~mi~edair ne varsa inkar ediliyordu, kolay degndi, kitleyi, tartl~rna gorlinttisti altmda ah~tlra all~tlTa ikna etrnek gerekiyordu. Haklanm teslirn etmek gecelli; DY'nin inkar ve tasfiyecilikte tecrlibeli onderligi bu slireci bliylik biT ba§anyla tamamladl! Aym donern, TKP, KSD, TKEP gibi ~e§itli orglitlerin de tartl§rna ve devrirn-orgtit tizerine tlirn eski gorli§lerini tasfiye ederek legal particilige ge~i§ slirecidir. Bu kesirnler nisbeten uzun "tartl§rna slire~leri"nin sonundalegal particilige evrilirken, bunlardan epey biT stire soma ge~rni§in Halkm Kurtulu§u olarak tanman grubu da olduk~a hIzll bir donti§Ie bu slireci ya§adl. Onun gelenegine aykm degildi bu "hlZh" ge~i§. Legal particiligi en yogun ve kokten biT bi~irnde ele§tirenlerden biri alan bu hareket, biTanda{'ij.f"i SllJIfiIIIII lIe eme'kfUeliJIlellll JNUti illdyllClJII"ke~fetti ve legal partisini kurdu. Klsacasl, legal particilik, yakla§Ik 8-9 Ylldlr ~e§itli partiler arac1l1g1ylastirliyor. -5irndi yukanda da ozetlenen iddialanm yeniden haurlayahm. NeIer iddia edilrni§, neler ongorlilmti§tU ve ne oldu? inas, reformizmin kutsal ittifaklnln iftasldlr ideolojik anlamda "kokenine" daha bagh gibi duran EMEP reforrnizmiyle, ODP refoffilizmi, soylemlerindeki bu farkllhga ragmen, smlf1ar mUcadelesinin ger~ek arenasmda,btitUn bu y1l1arboyunca birbirlerinden farkslZ bir seyir izlediler. Bu kervana KUrt milliyet~iliginin ate~kes-barl§ve nihayetinde silahll mUcadeleyi blfakmaslyla peki~tirdigi reformizmm ifadesi alan HADEP ve TUrkiye solundaki en eski parlamentoculugun marjinalle§mi§ hali alan 7 siP de dahildir. .. of Kendilerinin de hi~ bir itirazlanmn olmadlgl "HADEP, EMEP, ODP, sjp..."fiili bloku, bu aymla~mamn ifadesinden ba§ka biT ~ey degildi zaten. Bu, reformizmin kutsal ittifakIydl. Aralanndaki rekabet ne kadar bUyUk olursa olsun, devrimci hareket kaf§lsmda, ka~ Ylldtr hi~ "bozulmayan, dagllmayan"(!) biT ittifak olagelmi~tir bu. 3 Kastm se~imlerinde neden bozuldu oyleyse bu ittifak? TUrkiye solunun legal particilige donU~enkesimiyle, KUrtrnilliyet~iligin silahll mUcadeledendUzen i~i kulvara kaYl~l, bu se~imde bir kez daha bulu~tu. bDP ve HADEP'in birlikte girememesi, bu bulu~manm ger~ekle~medigi anlamma gelmiyor. Esasmda se~im politikalart aymdlr. AynlIk farkll noktalardadlr. bDP-DY'de somutlanan reformizm, hapishanelerdeki teslimiyetin dl~an ta~lnmI~ halidir. Bu kesirnin 12 EylUI sonraSIbir direni~ ve mUcadele~izgisi olmaml§ttr. Bu nedenle, onlann reformistligi daha net gortilUr biT olguyken, KUrt milliyet~i hareketinin reformistle~mesi, giderek dl1zen i~ile~mesi, kendini ~u veya bu noktada gizleyebilmekte, dahaSI, KUrt rnilliyet~i hareket, reformist politikalarda bop reforrnizmiyle bUyUk ol~Ude paralel hale gelse de, hala ~ok daha farkll demokratik, devrimci dinamikleri de i~inde banndmnaktadtr. bDP ve HADEP ~izgisi, AB'ciligiyle, icazetciligiyle, "fark koyma" anlaYl~lyla, emperyalizmin tefor demagojisi kaf§lsmdaki tutumlartyla, TUrkiye solunda birbirine en yakm iki ~izgi durumundadtr; ama biT ba~kayanlan daha birbirine ~ok benzer 01dugu i~in biT araya gelememektedirler. Birbirlerine benzedikleri diger yan, benmerkezcllikleridir. bop, ge9mi~te "solun babaSI" rub halinde alan ve i~ine dU~ti.igUyenilgilere, sapmalararagmen burnundan kII aldmnaYlp kendini hala oyle sanan biT siyasi hareketin devaInldtr. KUrt milliyet~iligi ise, "Kiirdistan bizden sorulul'dan soma, "Tiirkiye de bizden sorulur' havasmayillar once girmi§, "TUrkiyelile~me" politikasl da esas olarak bundan soma onlar i~in belirleyici biT gUndem haline gelmi~, "TUrk solu"nun beceremedigi TUrkiye devrimi i9in orgtit kunnayakadaruzanml§lardlr.Onlartnyeralacagl birliklerde, herkesonlaratabi olmaltdlr. i§tebu benmerkezcilikve dtizen i~ile§meyeyonelik farkll hesapve taktikler, onlarm bu se~imlerdebiT araya gelmesineengel olmu§tur. Engel, politikada vera programdaaynhk degildir. Fakat,se~imlereayn ayn ginni§ olmalan,politikalannm ifla.,;mlpayla§malannaengel olmaml§tlf. Aym nedenler,se~irnlereayn girseler de arm sonu~lanvenni§tir. Reformizm, halkm otkesinin, tepkisinin taleplerinin sozciisii olamaml§tlr . Sandlga gomiilen duzen partileri, uyguladlklan a~llk ve zuliim politikalannm faturasml ooediler. Peki reformist sol, neyin faturas1lll odedi? Bunun cevabl da aym zemindedir. Reformist sol, a~lIkve zultim politikalan kar§lsmdaki tavlIslzlIf;1run faturasml ooemi§tir. (Bu Doktada,peki AKP, CHP, GP, a~lIga zulme kar§l taVlT ml alml§tl da bu kadar oy alabildiler diyenler olabilir. ikisi farklldlI; onlar biT diizen partisi olarak halkm oylanna talip oluyorlar. DolaYlslyla onlara oy verenler de farkh beklenti ve ili§kiler i~inde oy vermektedir. Ama sol, devrimci, dtizene kaT§1biT kimlikle ortaya ~Ikan partilerden kitlelerin bekledigi farklI olacaktlI. Onlan daha farkll biT terazide tartacaklardlT. i§te 0 terazide "hafif' ~ekrni§tir reformist partiler.) Reformist partilerin son biT ka9 yIllIk pratigini 8 belirleyen belli ba§l1tavlr ve politikalar ortaya konuldugunda, bu sonu~ daha iyi anla§llacaktlr. "Devlete gUven verme" politikasl: Bu politikaYI adh admca telaffuz eden Kiirt rnilliyet~iligidir. "Silahll giiciin" Tiirkiye oligar§isine kar§l biT tehdit unsuru olu§turmadl~, hatta rnevcut diizende "giivenlik giicii" olrnaya aday oldugu vurgulanmI§tlr. ODP'nin izledigi politikaya, ooyle biT ad konulrnasa da, izlenen politika tarn taInlna budur. Bu taraflrnlzdan daha once de dile getirilrni~tir. HADEP'in ~e§itli engellerneler kar§lsmda kendi kitlesinin tepkisini, gosterilerini engellernesiyle, ODP'nin "sokaga ~lkrnaym" genelgeleri aym kafa yaplsmm iiriiniidiir. PKK'nm 19 Arahk katliammm ertesinde devletten ~ok devrirncileri su~lamaslyla, ODP'nin katliama kar§l yapllan feda eylernini su~larnakta neredeyse diizen gii~lerinden daha hlZh davranrnasl, aym politikanm iiriiniidiir. Bu kafa yaplsl, Gazi ayaklanrnasl slrasmda, rnernurlann eylernlerini "sagduyu" adma iptal eden veya katliarncllar devrirncilere saldlrlrken "biz yokuz binba~lrn" diyen, kogu~lar1m bo§altan kafa yaplsldu. Teror demagojisine ortak olma: Son iki YII, iilkernizde "hapishaneler sorunu" ve 19 AralIk katliamI, diinya ~aplnda i~e 11 Eyliil somaSI itibarlyla, teror dernagojisine belki de en yogun bi~irnde ba~vurulan biT donern olrnu§tur. Ve i~te tarn da ooyle biT donernde, Kiirt rnil1iyet~iligi a~1ktan,reformist legal partiler ise "her tiirlii §iddete kar!jl <;Ikma"adlna teror dernagojisine alenen ortak olmu~lardu. KADEK, bu tavnm "terore kaT!jlYlZ... terore kar§l "Parlamenter zeminde" dahi, genel olarak korolo dt1zenleoyomlo, ORa oymaYl vaadedenlerdegil, kurolo diizenle "~atl§mah" bir goriiniim verenler, memnoniyetsizligin yoneldigi kanal olmo§lardlr. AKP ve Gen~Parti'nin Oylarl daha ~ok bo nitelikteki oylardlr. i(jbirligine hazmz" ~eklinde programma koymaya kadar gottirmti~tiir. KADEK, daha kurulu~ a~Iklama.~llll yaparken "terore ka£§lY1Z"diyerek, emperyalizmin ve oligar~inin duymak istedigini soyledi. Legal particiligin "kor teror" soylemleri de, "her tiirlti ~iddet kar~lth~" da, emperyalizm ve oligaf§iyIe arm soylemi benimsemektir. Reformist partilerin (ve onlarm yonlendirmesi aItmdaki sendika ve odalarm) esnaf eylemleri kaf§lsmdaki tavn bu a~ldan son derece karakteristiktir. A~Ik~a bu eylemler kar~lsmda "diizen" tavn koymu~lardlf. Esnafm taleplerini, eylemini desteklemek, eylernlere polis saldmsl ve provokasyonuna kaf§l ~Ikmak refine, esnafa da "sagduyu" onermi~, onlara tam bit siyasi basiretsizIik omegi olarak "Emek Platformu 'nun yapacagl yasal mitingi" bekIemelerini onermi~lerdir. i§te bu iki noktada somutl~an politikalann sonucunda, reforrnizm, s~im ortammda bile "besap soracailZ!" demekten tirken, Susurluk gibi "netameli" konulan fazia anmamaya ozen gosteren bit propaganda ytirtiUti. Boyle yaptIklan noktada ise, ofkesinin, tepkisinin terctimanl oiabilecekleri ~e~itIi halk kesirnlerinin oylanm da kendilerine ~ekemediler. "Pariamenter zeminde" dahi, genel olarak kurulu dtizenle uyumlu, Dna uymaYI vaadedenler degil, kurulu dtizenle "\"8tJ§mal1" bit gortintim verenler, memnuniyetsizligin yoneidigi kanal olmu~lardlf. AKP ve Gen~ Parti' Din oy Ian daha ~ok bu nitelikteki oylardlf. ittas; "devrimci hareketin yokolmasl" iizerine yapllan politik ve orgiitsel hesaplarm da iflasldlr Ulkemizdeki haliyle legal particilik, en ozet tarumlyla, inan~1ZIIgm ve giivensizligin iiriintidiir. Devrime, sosyalizme inanllmamakta, halka gtivenilrnemektedir. Devrimin ara~lan (ba~ta devrimci biT orgill), devrimin temel yolu (balk sava~l, SilaWl miicadele veya ayaklanma) bundan dolaYl reddedil- ~ mi§tir. inegalite temelindedevrimci bir orgtittin varolabilecegine,boyle bir orgiittin diizene kar§l silahlt vera silahslz (uzla§maclolmayan)miicadeleyi siirekli ktlabilecegine, inanmamaktadlrlar.inanmaymca bu ara91arlyaratmaya,bu yolda yiiriimeye de gerekyoktur. 12 Eyliil yenilgisi bu inan9slZhglortaya 9tkarffi1§,hapishanelerdekiteslimiyet politikalarl da bunu peki§tinni§tir. Sosyalist iilkelerdeki kar§l-devrimIer ve kapitalizmin restorasyonuinan9slzltklanrn dahada biiyiitmii§ttir. Legal particilige kesin kafar verdikleri donemise, iilkemizdeinfazlar ve faili m~hullerin en yogun ya§andlgldonemdir.Oligar§i devrimci orgtitlerekar§l a9lk9aimha politikasl uygulamaktadlr. inan9s1zolduklan i9in, 0 ko§ullardadevrimci bir orgiittin Ya§ayabilecegine de inanmazlar.Boyle 01dugu i9in, oligar§inin devrimci hareketevurdugu darbelerin ardmdanyapngl "beyinlerini daglttlk, koklerini kazIdtk" a91klamalannaherkestenonce onlar inarur. Ve herkestenonce onlar, bunu yazlp 9izerler (nitekim hattrlanacaglgibi 19 Araltk'ta da aynenooyle olmu§tur).Diyebiliriz ki, iilkemizdelegal particiligin teorile§tirilmesindeve legal partili mticadeleninbir "strateji" ve "tek ara9" haliDegelmesinde,her zamandevrimci hareketinyokedilecegi hesablda belirleyici bir etkenolmu§tur. Bu konudabir 90k kez YanIldllar.Ama yanIlglIan da onlann bu hesabllll degi§tirmedi.Degi§tirmedigini 19 AralIk' ta tekrar gordtik. KUrt rnilliyet9iligi a9tk9a tasfiye oldugumuzu, arttk kendirnizitoparlamamlzmzor oldugunuyazdI. TKP (siP), daha operasyondadoktilen kanlanmlz kurumadan,duyduklan sevinci gizlemeyebile gerek duymadandevrimci demokrasinintasfiye oldugunu ilan etti. ODP ve EMEP reformizmi bu kadar a9lk bir "vefat ilarn" yazmasalarda, "intihar 9izgisi" deyi§lerindenoDlanDda yokoldugumuz vera yokolocaglmlz konusunda aym fIkirde olduklarl a9lktl. Sadecebu olgu bile, reformizrnin devrimden, devrimcilikten ve Tiirkiye devrimci hareketigergegindenruhen,siyaseten,kiilttirel ve bilimsel olarak 9 ne kadar uzaga dii§tUgiinii gostenneye yeter. Tiirkiye devrimci hareketinin giiciinii artlk i~lerinde duyrnad1klaTlgibi, tesbit edebilecek kadar bile yakImnda degillerdi. Bu nedenle yanl1§ tesbit ve tahliller yaptllar. Yanll§ beklentilere girdiler. Burjuvazi, oligar§i, tUrn tarihsel tecriibesine ragmen, halkm rniicadelesini, devrimin ko§ullarml ve gii~lerini tUrniiyle yokederneyecegini bilir ama SImfsal kiniyle yoketrne operasyonlanna giri§rnekten geri dunnaz. Slk slk devrirnci hareketlerin kokiiniin kazmdIgmdan, beyninin dag.tIldlg.ndan sozeder. Arna devrirnciler boyle biT propagandaya nasII inamr? Dahasl, kendileri nasIl bunun propagandas1ll1 yapar hale dii§er? Devrirnci harekete §u veya bu bi~irnde darbeler vuruldugu her donernin ertesinde "refonnizmin oniiniin aflldlgl" varsayIllf. Genel olarak yanl1§da degildir. Arna iilkernizdeki refonnizrn boyle biT "bo§lugu" degerlendirebilecek bir dinamizrnden, ciddiyetten ve siyasi cesarettende UZaktlf. Hesaplanm fa§izrne ragmen "dev/ete giiven venne" ve "devrimci haraketin, miicadelenin yokolmasl" iizefine kunnu~lardlr.Boyle biT hesabIn tutrnasl rniirnkiln degildi ve tutrnaInl§tlf. Devrimci hareketin en zor donernlerinde, dolaYlslyla siyasi arenada belli biT "bo§lugun" da oldugu donernlerde bile, reforrnizrn ciddi biTgeli§rnegosterernedi.<;iinkU geli§ebilecegi yerlerde yoklardl. <;iinkii geli§ebilecekleri biT pratigin i~inde degillerdi. Halkm a~IIga, zulme kar~l rniicadelesinin, a¥lIk ve zuliirn i¥indeki saYIsIz dertlerinin yantnda olmaYlp, kendi "gUndern'lerine "Devrimci harekete §u veya bu bi~imde darbeler vuruldugu her donemin ertesinde "refo!/miZlllin oniiniin Of/lillii" varsayllJr. Genel olarak yanll§ da degildir. Ama iilkemizdeki reformizm boyle bir "bo§lugu" degerlendirebilecekbir dinamizmden, ciddiyetten ve siyasi cesarettende uzaktlr. 10 ve kendi "bolgelerine" kapanml§lardl. KUrt milliyet~iliginin gtindemi, aslmda dil sorununa indirgenmi§, uyum yasalannm ~Ikmaslyla da "yasalann pratikle§tirilmesi" talebiyle smlrlanml§ biT "KUrt sorunu"ndan ibaretti. "Kendi bolgesi" ise, ancak milliyet~ilik duygulannm belirleyici oldugu Ktirtlerle smlrllydl. Ulkede "kriz" ya§anlyormu§, halk yiizde kIrk yoksull~ml§, cumhuriyet tarihinde ilk kez esnaf meydanlardaY1ll1§,devrimciler hapishanelerde katledilmi§, bunlann hi~biri onun i~in "oncelik" ta§lmadl; 0 dtinya ylkllsa da "en ba§ta Kiln sorunu"diyor, ba~ka biT §ey demiyordu. Reformizmin gtindemi ise, teorik olarak (daha dogrusu, sozde) biT ~ok §eyi kapslyor gibiydi, ama pratiklerine baktlgmlzda, bu gUndemlerin pratiklerinde yeT almadlgml, pratiklerinin daha ~ok oligar§iyle ~atl~maya yola~mayacak, istanbul bogazlmn gtivenligi, ~evre sorunlart, marjinal kesimlerin talepleri, baz istasyonlan ~er~evesindedola§lyor, i§~i ve memur sendikalanmn pe§inde kendilerini varetmeye ~alt~lyorlardl. "Kendi bolgeleri" de buna uygun olarak, yoksul halktan uzak, kU~Uk-burjuva kesimler ve i§~i-memur sendika bUrokrasisiyle smlrhydl. Politik ve pratik olarak boyle §ekillenmi~ partileTin geli§me saglamasl, yoksul balk kitleleri i~in biT ~ekim merkezi olmasl mtimktin mtiydti? 3 Kaslffi bunun mtimktin olmadlglll1ll teyid tescil edilmesidir . "Devrimci tom degerlerin, fedakarIlk yapan kadrolarm, bedel Odeyen, risk alan devrimciligin "tukaka" edildigi, emek~iIigin degil tembeUigin adeta kutsandlg., "dozen i~inde bir yerlere" gelmenin oviinillecek bir marifet olarak onaylandlil bir yapIda, tabii gUn gelmi§,partinin kIasik faaliyetlerini yiiriitecek adam bulunamaz hale gelinmi§tir. mas, sadecereformist politikalarm degil, bu politikalara gore §ekillen.en "orgiit"lerin, "kadro"lar.m da it1asldlr ODP'den EMEP'e, TKP'den HADEP'e, bu partiler, geldikleri nokta itibanyla, reformizmin tiirn karakteristik ozelliklerini ta§lffiaktadmar. Reforrnizmin (ve revizyonizrnin) tarihsel olarak da ~ok kez tamk olundugu gibi, dayandlgl asll kesim ~ aristokrasisidir. ODP ve EMEP de, asIl olarak birka~ i§~i sendikasmdaki, memur sendikalanndaki, meslek odalanndaki "list yonetirnlerdeki" etkinliklerine dayanarak vardlrlar. Sozkonusu aristokrasinin kendi tabanlarmdan bile ne kadar koptuklannl bu se~imler ~lplak olarak gosterdi. Bu aristokra."iye clayananbiT orgill yaplsmm farkll biT varhk gostermesi rniimkiin degildir. Devrimci tiirn degerlerin, fedakarl1k yapan kadrolarm, bedel odeyen, risk alan devrimciligin "tukaka" edildigi, emek~iligin degil tembelligin adeta kutsandli!;1, "diizen i~inde biT yerlere" gelmenin oviiniilecek biT marifet olarak onayland1i!;1biT yap1da, tabii giin gelmi§, partinin klasik faaliyetlerini ytirlitecek adam bulunamaz hale gelinrni§tir. "OzglirllikC;ii sosyalizm", ODP'nin alameti farikalarmdandu. Arna bunda da biT ozglinllik yoktur. Reforrnizm ve revizyonizm, ta Bernstein'lardan, Kautsky'lerden bu yana "proletarya diktatorliigU"nlin reddedili§iyle tarif edilir. "Ozgiirliikfii 505yaliznl" de bunun "c;agda§"tarifinden ibarettir. Kiirt milliyetc;iligi de "reel sosyalizm" diyerek sosyalizme clair her§eyi ktilliyen mahkum etmi~tir. Ocalan buakm sosyalizmi, "iktidar" diye bir hedef ve kavramm dahi, artlk literatiirden ~lkarlhp yerine "li~lincli alan" diye adland1rd1g1, bildigimiz sivil toplumculugun konulmasml ongormektedir. Diizen i~ile§me politikasl derinle§tik~e, Kurt milliyet~iliginin legal partisinde octa kesimlerin, sendika, oda aristokrasilerinin aglrhgl one ~1krn1~, bUlla gore yeni biT yonetici kadro tipi olu~rnu~tur. Gorlildugli gibi, biT orgiitte, her~ey (politikalar, kadrolar, orgiit bi~imleri...) birbirine baglI olarak II §ekillenmektedir. Birindeki ~iiriime, savrulrna, otekileri de ka~mllmaz olarak aym ~ilriimenin, savrulmanm i~ine ~ekmektedir. Bu nedenle, en ba§ta, legal particiligin seyim muhasebesinin sadece§u veya bu noktayla smlflanma.<;mmmilmkiln olmayacaglnt yazdtk. Mesela, sadece "ko§turacak yeterince adam seferber edemedik" tesbitini yapmak dahi, ciddi biT muhasebe yapant, "peki neden?" diyerek ta en ba§a,kadro politikasma, dilzen iyiligin tercihine kadar gotilrecektir. Gotilrmek de zorundadlr. Bu sonucu yaratan nedenlerin kokenine inmeyen biT muhasebe,reformizm i~in her§eyi yarm yine tekrar edecegi anlamma gelir. Dayanl§ma, dostluk kiiltiirtiniin, iIkelerin yokedilmesi... Sola bencilligin, ~IkarClllglD hakim klllDmasl... Aym ovgtiler, "dtizene gtiven venne" adllnlanm attlk~a Ktirt milliyet~iligine de yapllml§tlT. Burjuvazi Ktirt milliyet~iligine alenen yol gosterrni§ ve onlar da 0 yolu izlemekte biT sakmca gonnemi§lerdir. Oligaf§i reforrnizmi i§te boyle koriiklUyor, bOyIe yonlendiriyor. Arna reforrnizrnin bu noktada anlamadlgl §udur; §u veya bu noktada dtizene muhalefetleri sUrdtigu mtiddet~e, oligaf§inin yoketrnek istedigi degerleri, §u veya bu bi~imde dile getinneye devam ettik~e, verdikleri tavizler, inkar ettikleri, hi~ biT zaman oligaf§i i~in yeterli olmayacak, oligar§i hep daha inkarl dayatacaktlr. Bugtine kadar ki stire~ de bOyle geli§mi§tir. Son ~arplcl omek, F tipleri konusudur. Herhangi biT refonnist partinin, en azmdan kendi refonn mUcadelesidogrultusunda duyar- SlZ,ilgisiz kalamayacag. bu konuda, oligaf§i, onlardan bunu da yapmamalanm istemi§tir. Bu kadar aleni biT zulme dahi kar§l ~tkmamalarml dayatrnl§tIT. Refonnizm bu dayatmaYl da kabul edip, oligarDevrimcilerden uzak durulursa, direni~ten, <r'at.I~§inin daha fazla icazetine mazhar olurken, onYlllarmadan, dayanl§madan uzak durulursa, oligar~inin dIT zulmUn ~ok ~e§itli bi~imlerini ya§ayanhalkm da kendi onlerini a~acagllll, ooiillendireceklerini du~uovgtistinti kazanmamt§lardlf tabii ki. Boyle biT zulnuyorlardl. Evet, biT anlarnda ortada bir ooul vardIr. me maruz kalanlart yalrnz bITakanlartnhalka gtiven "Odtil", hapishanelerdebiT tek ODP'1inin, EMEP'livennesi, zulme kaf§l olanlarm destegini kazanmasl nin, TKP'linin olmarnasldu. (Ger~ekt.en gariptir; mUmkUnmtiydti? komunist suatllll, devrimci slfatIm ta~lyorlar, em3 Kas11llbunun da mUmkUn olmadlgmm tesciliperyalizme, somurgecilige, olig~ik duzene kar~l mucade]eettiklerini soyluyorlar, arna i~ride "onlardir. dan" kirnse yak! Bir gariplik, a<r'lklanmaslgereken biT ~li§ki var. Ya onlaflll komtinistliginde, devrim"Hedetimiz balk iktidarldlr. ciliginde, verdiklerini iddia ettik]eri mucadelede biT BaglmslZllk, demokrasi ancak boyle yanl1~hkvar, ya da bu tilkedeki rejimin f~izm olmabir iktidarda miimkiin olacaksa,bu Sl, oligar~ik diktatorltik olmasmda biT yanh§lIk val!) ODP siyaset sahnesine 91kugmda, hatIrlanacaktu, burjuva medyada btiytik biT ovgti ve sahiplenmeyle kar§llandl. ODP Genel Ba~kanl, bu "tuhat'" durumu, "burjuva basmdabulunan kendi/erine sempati duyan arkada§laila a91klamaya9al1~uken,hi9 ku~kusuz meselenin oztinu gizlemeye <r'al]~maktaydl. 0 da ~ok iyi bi]iyordu ki, burjuva medya, devrimden vazg~, diizene lltihak edt,i aIkl§byordUo Dtintin "illegal" orgtitlerinin, silahll mucadele veren, halk sava~m]savunan orgtitlerin ~imdi adeta bunlara "tovbe" etmi~ olmalanru alkI§JJyordu. iktidarm "diizenin parlamentosunda" oy besablyla kurulamayacag. tarihsel olarak sabittir. Se~imtaktiginin §u veya bu bi~imde olmasmdaD daha onemli olan, bu nedenle parlamenter bayallerin mi yoksa devrimin mi biiyiitiildiigudiir. Reformizmle devrimciligi se~im konusunda ayIrdeden budur. 12 Tiirkiye solu, her ne kadar ovUnillebilecek biT §ey olmasa da "birlik olamamamn tarihini" yazlyor. 1980'lerin sonlarmdan bugUne, infazlar doneminden Susurluk donemine, 1996 saldmlaTlndan ~ubat krizine, IMP talimatlanmn biT biT uygulanI§mdan F tipi saldmsma... solun birliginin, orgtitlti halk gU~lerinin birliginin 4"~m~ zonllllll, lICiI..." 01dugu biT ~ok donem Ya§andl.Ama tUrn bu donemlerde, sol, ka~lmlmaz olandan ka~mmaYl, acil olanl belirsiz geleceklere ertelemeyi ba§ardl! Bu arada ~e§itli birliktelikler olmadl degil, oldu. Ama hi~biri ihtiyaca cevap olamadl. Se~imler birlik tartl~malarlnl yeniden yogunla§tlfdl. Tartl§maYI yeniden gtincelle§tiren nedenin "se~im" olmasl, ba§tan biT eksiklige de i§aret edirOT; ama gelinen nokta itibanyla onemli olan, tartl§maYl "setillle elllleb/i oilllll.Ymlw lJil'li/e" yoneltebilmektir. S~imi hedeflemeyecekse, neyi hedefleyecek? Bunun da cevabl, hem genel siyasi tabloda, hem de bizzat 3 Kas1ms~im sonu~land1r.Sol adma se~ime katllanlarm se~im ba§ar1s1zl1glnlnbiT ~ok nedeni vardtr; bunlar tart1§llabilir, ama §u tartl§llmazdlr; ba§ans1zhgmtemel nedenlerinden biri, kitlelerin taleplerinin kuc;aklanamamasl,halkm a~hga ve fa§izme kaf§l mUcadelesininin orgiltleyicisi olunamamaSl, oldugu kadarlyla da bu mticadelelerinin i~inde yeTahnmamaSldlr.Solun tarihsel misyonu a~lsmdan da, gtincel gorevleri a~lsmdanda bu noktada btiytik biT bo§luk vardu. 0 halde birligin oncelikle Ustlenmesi gereken rol de bu bo§lugun doldurulmasldu. Ttim dti§tince, parlamentoda, belediyelerde koltuk kazanmaya yonelik biT birlige yonelirse, koltuk hesabl yapanlar da dahil, kimse bundan kazan~l1~1kmayacaktu. BUttin olarak sola kaybettirilmi§ olunacakt1r. Parlamentoya yonlendirilen bo§ umutlar1 degil, her alanda halkm mUcadelesinive orgtitlenmesini btiytitmeye ihtiyaclmlz VaT.Birlige de bunun i~in ihtiya~ vaT. Politikada, pratikte, kitle orgtitlenmelerinde, sloganlannda boltik por~tik olmu§, etkisizle§mi§ ve bulla ragmen bjraraya gelmesini beceremeyen biT sol, emperyalizmin ve oligaT§inin avantajl halindedir. Oljgar§j, bu avantajilll tepe tepe kul1an1yor. IMF, bu durumu tepe tepe kullanlyor. A~, bask! altmda ve ofkelj, tepkili halk, ofkesini ortaya koyacagl biTara~,a~l1gazulme dur diyecegi biT yol bulalnlyor. Halka boyle biT yol a~abjlecekbirligi olu§turmak, tUrn sol gU~lerin halka kaT§l sorumlulugudur. Bu sorumluluk, tUrn hesaplarm ve kaygllarm tizerinde olmahdu. A~larm derdini ya§amayan ve duymayan, oltimlerin aC1Sillli~inde hissetmeyen bjr sol olamaz. Bu ac1Ylduyanlarm ise, bu noktada sorumsuz, dUYarslZdavranmaya hakkl olamaz. 3 KaS1mmardmdan "sefimlerde solun silindigi, 13 ~ eridigi..." Uzerine bir ~ok §ey soylendi, buradan hareketle degerlendirmeler yapIldl. DUzenin biT par~aSl olmaYI reddeden solun tek degerlendirme kIstasl "se~im sandlgl" olamaz. Zaten solun durumunun gortilmesi i~in ilIa se~ime bakmaya da gerek yoktur. Bir "etkisizle§me" oldugu a~lktlf. Bu, IMF politikalarIrun film ekonomik, sosyal sonu~lartna kar§l, zulme kar§l, meydanlarda, hayatm ~e§itli alanlanuda orgiitlenemeyen direDL,lerde a~lga ~lkan biT etkisizle§medir. Sandlkta gorillen bunun sonu~lanndan biridir. Bu anlamda, solun tartl§masl gereken "sandlktaki ba§artSIZllk" degil, hayatm her alanmdaki, miicadelenin her bi~imindeki yetersizliklerdir. Bizim tartl§maInlZ, kitleleri niye se~im sandlgma ta§lyamadlglffilZ degil, kitleleri niye fa§izmin kaf§lsma ~lkaramadlg1ffilZOlmalldIr. Eger parlamento da biT ara~ olarak kullanIlacaksa, bunda ba§artll olmanm yolu da fa§izme kar§l milcadeledeki ba§artmIZdan, etkinligimizden ge~er. Sol, halkm dUzenekar§l devrimci, demokratik mUcadelesini orgUtler. TUrn rnilcadele bi~im ve ara~lanm da bu dogrultuda kullanIr. Sonu~ olarak, tartl§mamlz, sandIkta nasII daha "ba§anh" oluruz tartI§masI degil, halkm devrimci, demokratik milcadelesini nasll geli§tiririz tartI§masldlf. Parlamenterist zeminle, devrimci zemini aYIrdedenbudur. Miimkiin olan nedir? Bugiin hemrlkir olunmasl gereken ve hemfikir olabilecegimiz birligin muhtevasl I'Wol:lor PCozgOr/Okier mO- code/esiniorglJt/emel:ifin /Jir~tir. Otince.} olarak solun ontindeki gorevin, hayatm her alanmda haklar ve ozgtirltikIer rnticadelesini orgtitlernek oldugu konusunda, hernen herkes hernfikirdir. FarkIl kavrarnlar kullamlsa da, reformist devrirnci ttirn siyasi hareketlerin, mrn kitle orgtitlerinin a~lklamalannda bu goriiltiyor. Daha biiytik gorevlerin ba§anlabilrnesinin, veya "stratejik" hedeflere dogru ytiriintilrnesinin de bugtin buradan ge~tigi, tartl§llamayacak kadar a~lktlr. Daha a~lk~aSl, bu gtincel gorev yerine getirilmeden, ne parlamenteristler gelecek se~imler i~in bir umut duyabilir, ne de devrimci mticadeleyi geli§tirmeyi hedefle- yenler stratejik adlmlar atabilirler. Halkm silahh SaVa§InIgeli§tirrneye ~all§mak da, gelecek se~imlere hazlflanmak da, farkll strateji ve politikalara sahip siyasi hareketlerin hakkIdlf. Kimse, birbirini bunlardan ahkoyarnaz. Arna yine kirnse, solu birle§tirmesi gereken biT birligin, ne birincisine, ne de ikincisine tabi klhnrnaSInI dayatamaz. Arna her iki anlaYI§1savunanlar da haklar ve ozgUrlUkler mUcadelesinigeli§tirmekte biT araya gelebilirler. "Hemfikir Olabilecegimiz" zemin budur. Bu aym zamanda "hemfikir olmamlz lereken" zernindir. Ba§ta i§aret ettigirniz gibi, bu gUncel gorev yerine getirilernedigi stirece, daha bUyUk adlrnlar atIlamaz. Oligar§inin kesintisiz bi~imde stirdtirdtigti ve sadece devrirnci hareketi kapsamaYlp derece derece tUrn solu hedefleyen imha, tecrit ve tasfiye politikaSImn ba§arISI,biT yerde, bizim, kitlelerin haklar ve ozgtirllikler rnticadelesini orgtitleyip orgtitleyernernernize bagh olarak §ekilleniyor. HayatIn i~inde bu noktada varltk gosterernedigimizde, oligar§inin ku§atmaSlnInher gtin daha da sIkIla§acagl,her talebin, her kazanlffiIn ~ok daha bUytik bedelleri gerektirecegi a~tktlf. "Tosfiye etJllek ifiII once tecrll ell" Oligar§i bu politikayt uyguluyor. Tecrit etrnenin en onemli ayaklartndan biri de, sol, devrirnci, dernokrat gti~leri birbirinden uzakla§tlflllaktlf. "Teror" dernagoji- 14 siyle bunda olduk~a mesafe katettigi ortadadlr. Arna mesele sadece"teror demagojisi" de degildir. Silahll miicadeleyi savunan devrimci hareketlerle bit araya gelmeyenler, kendi aralannda da daha ba§ka nedenlerle ciddi, giincel gorevleri iistlenebilecek biT birlik olu§turamaml§lardlr. Sonu~ta, solun biT ~ok bOllimii, oligar§inin dayatmalanyla kendi i~ine kapanffil§ adaclklara donmii§tUr. Zaman zaman 40, 50 hatta daha fazla imzal1 ortak a~lklamalac yaptlml§ olmasl kimseyi yanlltmasm; bunlar imza saytlarmdaki kalabaltkltga kar§m ciddi biT muhalefet giicii olamaIn1§,bu tabloyu degi~tirecek, oligaf§inin bu oyununu bozacak biT rot oynamaml§lardlr. Bu tUr a~tklamalar da daha ~ok solun kendi i~ine kapantkllglnm sonucunda geli§mi§ bit tarzdtf. Meydanlara ~tkrnayan, direni§ orgiitlemeyen, fa§izmle kendi ~izgisinde ~att§maYl gaze alamayan kurumlar, bOyle 40'1, 50'si biT araya gelip bit a~Iklama yapmca ortalIk ayaga kalkacak, iktidarlar sarsllacak santyorlar. "Normal" olarak bOyle Olmasl gerekir tabii. Dii§iiniin iilkemizin hemen tiim sendikalarl, tUrn meslek odalan biT araya gelmi§ bit §ey soylliyor. Bu tabii onemli, ama demokrasilerde! Oysa Tiirkiye'de fa§izm vaT. Bu ger~ekten ka~lldlgl i~in, bu "muhalefet" tarzlmn etkisizligi, yanlt§ltgl, i~inin bo§lugu defalarca goriilmii~ olga da, oyun si.iriip gidiyor. Oligar§i de bunlan kaale almlyor. Bugiin ihtiya~ duyulan, sozu edilen gorevi yerine getirebilecek bir olu§umun niteligi, anti-emperyalist, anti-f8§ist olmalldlr. Neden ozellikle bunu vurguiuyoruz; ~unku sol kaybettigi nirengi noktalarma yeniden donmelidir. Anti-emperyalist olunmadan, anti-f8§ist olunmadan sol olunmaz. Legal particiligin on fIll ve 3 Kaslm ~imleri, bunun olabilecegine dair yapllan teorilerin de, ongorulerin de iOasmmg6stergesidir. Daha once olu~turulmu~~e~itli platforrnJar,birlik bi~imleri, ah~tlagelrni~"ortak" harekettarzlarI ~Ik]~noktarnlZolmamahdlf.Biz, pratik olarak hakJar ve ozgtirltikJer mticadelesiniorgtitleyecek biT birlik yaratmakdurumundaylZ. anti-f8§ist olmabdlr! Aoti-emperyalist, aoti-fa§ist 0100Madan sol oloomaz; Anti-emperyalist, anti-fqist olmayan bir birlik, halkm ekooomik, demokratik miicadelesioi orgiitleyemez! Birlik denilince tabii hemen ardmdan "nasd bir birlik?" sorusu geliyor. ~ok soru]mu§ ve \ok da \e§itli cevaplar verilmi~ biT sorudur. Bu nederueburada ayrmtiya girnleyecegiz. Bugtin ihtiya\ duyulan, sozti edilen gorevi yerine getirebilecek biT olu~umun niteligi, anti-emperyallst, anti-fa§ist olmaltdlf. Neden ozcllikle bunu vurguluyoruz; <.'UnkUsol kaybettigi nirengi noktalarma yeniden donmelidir. Anti-emperyalist olunmadan, anti-fa§ist olunmadan sol olunmaz. Legal particiligin on rIll ve 3 Kaslm ser;;imleri,bunun olabilecegine clair yapilan teorilerin de, ongorulerin de iflaslflln gostergesidir. "Blok" da, ODP de i\inde olmak Uzere, reformist legal partiler, ~oztimti, umudu soldan bekleyenler i~in bile \ekim noktasl olamadllar; \ilnkti "sol" olup olmadlklarl tartl§lllf haldeydiler. Antiemperyalistlikleri de, anti-fa§istlikleri de muallaktaydi. Ne lMF'ye meydan okuma vardl, ne NATO'ya, ne ABD'ye ve Avrupa'ya. Artlk oruara meydan okunabilecek biT donemde olunmadlgma ikna olmu~lardl sanki. IMP politikalarma bile aleni kar§1 r;;.JkamaYlp "bor\larm ertelenmesinden" sozedebiliyorlardl ancak. Fa§izmin infazlanm, kat]iamlanm, i~kence]erini ve hesap sormaYl da s]oganl~tlrmadllar. AB, TUsiAD gibi gti~ler, "solun bu hali"ne memnun olmu~lar, bu solu "ger~ek~i" bulmu§lardlf. Ama bu "ger\ek\ilik", halkm a~hk ve zulilm kaf§lSmdaki duygularlna uymaInl~tlf. Evet, ..lIPn~3p 30UOS .llq Z1SW~'Bq U'Bpuoq 3P IS3WJ3 3P'BJI 3P.l3fl.l'Bd U'Bd'BAISlfo8'BW3P ]fn,,13 -J3AlIlJUI" '(~3P 'BP(OSIUIPU3]f 'UJ.l3( - PId3J 1§.I'B]f3.13pSI[8A.l3dW~ .lQ§IW[8 . -RPUruoz )[~WS~P~U RPR})[OU nq S~)[J~q '~J~Zn )feW -10 !UJZ!WJOj~J dOg '~![!:)1~A!U!W :IJ'D)l R}SRg "J~Il!P~PU!:)! !1~SRA!SRuwI -RAO ~A RW1RPIR 'J~[U~A!P zrununARS "ZRUW[nUnARS J~I)[mJn'azQ ~A JePfRq !SRA!S '~WOUO)[~ URpRwIDf -I:) ISJe)[ ~UJZ![Rf..JadW~ :Jnpns )[~:)J~'a 'ISR:)RSI)l "JQ 'I!~~P 1J!1~W'D:}f'Dq nq RA~A ns 'uR[dsR'a )[Rt{ [~Jm[JPI '1.I'B(1UO}O} U'B.I'BA -)fe:)R)[I:) JeJUDq RZIUISJe)[ 'RPZIUI~Q)[I:) ISJe)[ ~wInz .JlpldsR'a unun:}f°lq !sJe'a!IO-UJZ!fRf..Joow~ 'BUQ[8 .m(~A'B IUIS'B.lIW (3SqJ.l -'B:JJSJ('BA.l3dW3-pU'B UOUO(OS3API.I~J. ~A R~IJ:)V ~A I)[SRq U!U!sJe'ano 'Rp UR1RJeAI~IJ:)R RpUWJUR)[!W -3my UIU~ln3J3A!I(JUI J.I~~ 'J.l3W}UU.I -~8 lI§lp !I31 3(AIWZJ[8A.l3dW3 'BdO.lAV '[RASOS ')[!1RJ)[OW~P '){!Wouo:}f3 "l!P!WZ!fRf..J~dw~ UR)f!J~WV ~A RdruA V RP URJnp RpUISR:}fJeununWJnz 'BA'BW'B(A'BUO 3nq m~IIU'B8.1lp[8s "UI.I'B(D3(OS" U'B]fI.l }[8.I'B(O (3U3D -ouo:}f~ !PJU'D:j .JIPZRWIIUI:)R)[ Z!U~W!~ ~[~pR:)nW IS -Je)[ ~WZ![Rf..Joow~ 'Z!U~S){~:)~J~A !S~I~pR:)nW J~Pfm -In'azQ ~A JR[:}fRq ~PU!S~A!)[Jfi.L unun'anq J~~3 '.IIIJ -~(D(Un.IOZ -~~" U!:)! ~W'RW'Rl~n ~wye emwSIq U!U';}ZDPzDpddDP eA~A !U!~~ze:)! U!U!l~[W!S~){ m~ U!U~P ':'{em -eW){1:) ISJe){ ~U!w!){ dI){1:) ISJe){ ~U!W!){ dUIAe ~1~J!l -O~~te){ ~A!P" ooolSm)(lJ.I1?[I:JWll[S!nq" '"nsoll~1JP U!U -!)(~1.Q~[1~[A~P nq" ',,[!:j~p -Ies U!WZ!Sed °llplse:)led ISm)( lJUl!q nq" muelll1P l!q U!u~I~pe:)Dw ISJe){ ~W -Z!SeJ U!:)! [OS 'DJQ1~~~A DfSRq ){!I~UQA ~U!W!S~){ l~q UI){1RQU!WZ!Sed °l!~I~pe:)Dw ISJe){ ~WZ!SeJ 'IoS "lI~~:)eAeW){1:) ~A 11~SIW -eW){1:) u~wyo UJZ!SeJ 'wz!seJ '~IA,,!S~WY!l!~S~I -){!~eJd" UllefBSRA ° 'eIA"llefBSRA wnAn aA,gy" °l!pal';}ZD ){~WU!I -!S ~SA~~l~U .qq ~...d RpURUWZ IUAR '[!~~P t{!:)J~1 l!q )[!rOIO~P! ~:)~pRS ng "JlpI[RW[O !lms!I8l.Jadma -pUB '!J!q U~PU!J~[)[!I~1!U I~W~1 1J!~!Il!q l!q URlrum -sn[o ~J~Zn )[~W~pn'aJQ !U!S~I~pR:)'Dm J~PffiIJfi'aZQ ~A JePfRq UDffRq '!)f JIpIAR[OP U~pJ~[U~P~U nq umng .J!P[!~~P :)nuos J!q ZISWI~Rq URpunq ~p !S~W1~ ~pRj! ~PJ~I!1Jed URdRA !S!rO'aRW~p )[!I"!:)1~A!ffiW,, 'I!~~P RP[OS !U!PU~)[ 'u!J~I!)[d~ U11IeAewsnuo){ eIJeIdlfB){ o~p l~Il!I!qeAeW'RIue efB){dd nz ISJe)[ ~J~ps![Rf..J~dw3.JQSIWIR RUQfR JePfRAR IUISRJ!W [~st{!.ffi:) 1S!fRf..J~w~-!1UR ununIos ~A!)[J'D.L 'UR[Wm -m URJeA RARUWIARUO~I!q IUI~I[UR'aJIPfRS UR)f!J~WV U!U!~m:)1~A!U!W -Z![Rf..Jadw~ :IJ'D)l '!J~[mut1JQ'a I[STp !I:)! ~IA!W RdruAV "UIJeIn:)Ios" )feJeIo I~u~D U~P1D~eJ~~!I~p ,,~I~pe:)Dw ISJe){ ~WZ!S -eJ '){!I~S!SeJ-!~ue" 'eulpe 'WlfBAeW[O l:)ue~oIS "JI1)fe:) -R[O JOATII1R{UR.""!~!PI~'a RUIurn{UR !SRJ)[OW~p U!:)! U!UJZ!IRf..J~w~ euueJUlAeA U!UJZ!uuoJ~"M "lnpnSnUo){zQs ap U!:)! ~I ~A!)fJn.L U!U,!~nJ!g RdnlAY 'n~npIo !q!qt?s U!UI~1S!S !SRA!S )[~1 U~J!1S!I~'a "I~I{URSIJ!" ~A !J~I:)n'a !:)!1~J'D -nwn~npIo ~P~)[ID l!q U~I!~~UQA ~IWZ!SeJ 'JeJue~q -~pe:)Dw ISJe){ ~wZ!seJ ){![Z!Sl![aq mAe 'eS){OA JeISDf -I:) ISJe){ ![~~D:) ~A ){1:)e aUJZ!fBfJ~dw~ °llp~W'RW'RIO '!){ lIseN ~~u ISJe){ ~WZ!SeJ '~WZ!fBfJ~dw~ '~I~s~W l!~~P ~!seq Jepe){ nq ~U~I3 ll!P!W -){~ l!q U!l~[U~~DJDA luueIepue~edold ){![Z!S~~U~P l!q !){~PU!S~~l!P[!q !~!P[!S w!:)as 'l!P!W W!:)~S '~I~S~W llmsnwIO ~[ '!~!1S!~~P JepR:}f ~U U!WZ![Rf..Jadw~ 'fRW!1~ )ffiAnq ~p ~pJ~A :)R:}fJ!q ZIUT~R:)RARpSR~":}f~J -~'a ZIURWRJRR[WnW !U!s~wn~:}f mz!IRf..Jadm~ 'uoreq RUUR[UR'aO[S'RUURIIZRA U!U,dOg 'lJ!,d30VH RWY "J!1S!WS~IS~PZQ RUOS 'IUR'aO[S ,,!WZ![Rf..J~w3 -!J~WV UnS[Olt{R)l" UR:}f "!PJ!I~'a wZ!fRf..Jadw~-!1UR RPfR ~:)U![!U~P J~[!:)W!JA~p '~:)umu~p [OS '~p~)[ln ng 1nwn unIos -W~-!1UR '!S~WI!qRIo -Ul![UlUOS .l~:j!P U1:¥[f!1[lJpmSlp nulUOS J.l1J)[ unJfo[H" ~)feWJo nq RUTSRq)[~.L .J~'a -em !l~I~AD ){O[q '"I:jIP[f!)( Z!S.I~l~A~JJf~WU~[S~S lJU .J!PU!S~)[ I~ -R:JRARuwunIo 1nwn UIZIS:}fRW[O Je[unq RUW Z~W!~A -AQq u~p~u !){~d "lnpn~[O l!q U~[!.l!~~~ ~[!P ep uepmJ 'U~){JffiJ!Pu~pa~~p lleI:)nuos W!:)~S 'U!~~WQ °llp (!:)W!JA~p 1S!SRj-!1UR'1S![Rf..J~d 'UI[R ZIURSJI[R ~I~ J~1S! 'J~1U~UW[JRd J~1S!) ~PU!W~Z !'aURq ~ Sf 'l!~PI~Wl!:)~~ ~Iuq Z~UI~U!I!q 1UI~U;)U){I3 lIS -ell 1rnUIISm){ UImA UISIAeJIm nq 'ISUUleUISI:)m:) 'IseUI -uweln~los )femlo !SUA!S lulmISIAem ){eJ!U! ~lA!l~I!:) -led u~DP !S~;)uQ Ul!~S '~I!q U!U!S!){ l!q U~Pl~I!3:)~A -eA S! ~A U~A~IS!'IJqe)[ JIPJt!IIIA 1?punlos~A!)[ln.L .lBPfBJm! 3A 'DI.I!q ualoq "'ap U3.IJ:JSal.IJH -!ffiUI :tlD)I u~JUq 'U~){SIUleUIJU){ A~S l!q 3~ U~UI~q ){!P~UII!U!~~P -~IZ! !~Z!3 l!q eulpe !S~Wl!pu~IJ~~~P 0010 epulSIAem "luIseUI~:) Ul!3~S 'l!:)S!U1 ){eJ!U! ~IA!zeAn.fJnq ){~SJ!P" eIIos '~:)){!Il!q eIAlm1 °l!PI!~~Pun~nw ep )[eWJmI n~Ioseueq '~p ~~uraf1JnA!A~[~pe~nW nq ~[A!l~I§!A~P" "'Z!f!g~p -epulUoz ~~UUQ~ ~p !ll!~~;)gA~w~I!l~A epm§lp U!U!~ -e){!:)!Iod slmq-S~){S~:)u '!~m3t~A!II!UI 1J11)I 'l!PI~~P uruos J!q "I~sUI~uQP" ~~pes nq '~P ~SUDJQ~!q~ nu 18.mJf~A,afIV 'U~~lruO){ -O){ J!q ooAeUIJO ~PUI~PUD~ nq ~IA!U~P~U ISUUIlo S!U1 -~~ U!J~IUl!3~s epoo ns 'l~IJ!P!I~UJJ~A deA~;) l!q :)~u uunsruos "iJflJJ!JJ! !W ~/.l~/:)n3 lJAn[.lnq !ll!S;):) 'JflJJ -!JJ! lW lJIIOS" etsuq U~ J~IUl!s~){ nq '!q!~ D~DP[DJQ~ e3){I3u eqep ){o3 ~PU!;)~lDS Ul!3~s uos ~!SPDJ.IJ8 .JQSllmfRJlq zns3nuos 'S!UI~[[~~U~ !U!Ul!S -~ ){!ll!q '~!Il!q ~IA!UIZ!teUI~eJd -l!q" oooopnwos ){o3l!q 'e[AlmlSIAem Imloo{U elA~uew nunwnWqe1 }(~UI unlos l~~3 !U~A ~A!sm~!IO '~ll!S~UI ~A f'Isuq U!U!sm~nO 'l!~~P ~U Z!q 'z~~p 1S.Jl?Jf ~A,BV Z!fI" 'l'eplP -Z!?>l!q 1S!§ej-!1ue'1S!JeAJ~W~-!1ue U!u~I~pe~nw nq 'l'e[esAql'ele~ ~A !W!illeS ~puy~pgq ,~.(~ U'" -1omap" '"I.I8pP1! 1I8q" !l~[)[!U~ZQSe~)[o?>~PU!~~J -nS W!?>~S 'eSJepOA!1S!)[~lU1f1JnA~I~pe~nw l!q epuns -fi1[~OP !J~Id~Je1~!1el)[OW~p"'I!W°UO)[~wm UDfieq l~~~ 'eSl'epOA!1S!!U!~!Il!q unIos l~~~ 'l~IW!S~~ ng °llpepunwrunp !3! u~znp ~A '~IA!~!l!;)Z~}(l~UIU~ 'ISIAUIOO ,,){!I ~P ,dOQ ~A !~!I!3:)~A!II!UI :tln)I "llpepunwrunp -S~~~P slAeloo nq '~sJ~p~q l!q !~!Il!q "lQSIUleUAO lOJ l!q 9391gq uPloS 'SIAUIOO oom){I3 UAe:)lO !A~Sq){ ng !~!U~ t~WZ!q .Jlpepe:)lo umsuwII3u -l!:)S!}(~ -!S~I~pU;)nUI !SUDJow~p "ll!~!:))fet" ng 'mlnpJntsnlo ~U!J~ UUJtnt uAe U~Pl~I!;)W!JA~P d~q !u!l~f!pU~){ )[elU[O 1S!§ej-!1ue e)[e[1nlU )[!Il!q l!q ,,)[~;)gJ!1§n~~')[~~~A~[1n~JQ!ll!s~I -~pe~nlU J~p(npn~ZQ ~A Je[)[eq" ~JU~p~unq ~§J 'zeweJ11el'eA,,!J~J~ll?qnw Jf1t'q '!J~Jfanll{ Jflt?q" l!q e[AISl?>e§1)[1?qng 'l!P[!~~P ISI?>e§1)[1?q!~ -Ul!lA~p ng 'l!P~[AQq e~eqe)[ nlUrunp unIos tS!UUOj -~J 'W!)[~t!N 0JI[e~ ,1J'atm.l1}hJf! eA~A ',lJamJl.t.lJ~f! ad .fDII".&I8JI.I1JX" ad .fDIf 1l!.I8J1S!II/JO/U" e[ -~S~W '~A!l~~ U~p"J~p(mJn~ZQ ~A )[ell" uewez 0 °lnIo u~pgu ~ll!S -~lUU~[~~P~A ~u~znp '~ll!S~WJ!l!1§~[![II~ 'emsewueI -e?>l'eddnumQq unIos 'lUfi1fi1 nq '!q!~ l~e~eAelU§ep ')[eUJUMes ~PU!?>!l'eIllUlS ~!Pz!?> ll!ll~znp ~I!q "IU -){~W~ oopmIslAuw I 'IUImJU){!:)!lod '!U!l~I!){Sm 'Jnp -nq ~Pl~w~ uaJ!:)~~ eAem l!q ImJUO 'l!:)S!UIU~II!}(~S -~eg 'zew§ep~eq ~IA!S~I~pe~nw l§Ie~ ~WZ!§ej un[os mpe){ ~U!S~I~S~w !l~Id!:) ~ '~ll!S~I~pU;)nW U!J~f!3 ~JQ~ ~l~IIuAuq l~:)U~Ulepud UpOOUleZ lUAU '){emlo -1l'ePJeq ueSU!" ')[eweW)Jlj I§Je~ ,,~ll!S!rO~ew~p 1QJ DJ -nquz~:) l!q U!~!I!;):)~ze;)! '){uJ!U! :)s!llJJ°J~J ~I!Y ng ~U{J ?OlD" )(Umlo "l!P!I~UI~WIDJnpJDS ~A!P ~ l:)m UA~A "~oI8,, ~p !PW!S '!S~S!PI ".."JfS ~U{J ~a.wa ~aOYH" UDUDG .JlPJUI){e;)UIO nsnlwruos mueUIlo I~~U~ ~~!P!q 'J~JU~nplDs DAm ng 'l!PI~W~p !S~UJJns unwnJnp :)n;)A~W up eIAISIA -elop ~A IWUA~p UImIU){!:)nod !;)t~ZU;)! :)n;)A~W 'UAe:) mn~A~UIJ~~ eOOAOOA ulmJUnq 'UISUWIO mluns 'l!P[~3J~~ mpe){ 0 l!q up n~npllQsnlO JUS:)ffi[" m~pu e;)unAoq ewy "mpnJ~op ~JnS nq umnq ~Ipuwelrumsnlo ,,)feJ!U! l!q ll!WZ!llJJ°J~l J~I){!I~:)){!ll!q .Z3W3Up3 Ioq8')( ISUWIQ8A8P 3'!I.qq -3p~.lq luIS3I3P~tlW .llq ')(3~A .l3P1t1I.lfJJzq 3A .I8PJBQ3A ')(838A8Sd8~IUJ.l3I~~ 1II'8Q wtI} 'lsuwp§l185 3A3WII.qU3 UlUA3p uouoq 'U3~.I 8ulsuwIo SJUI}3SUUI 8IAIUlUfUB W'8'.JUJU3W!I3')( 8P, WISU~ £ '8,)(!}!IOd U'BIoq IUIS3P8JI 3P3IwtI~ u8A8IS8q 3AIP ,,3.1aztl ~wIo '8'.JS8qOUD.lOS}.ltI:}I" 'ISJ~UI~ ood 91 17 ~ Ktirt milliyet~iligi literattirtinde, ge~mi§ten beri sol ""ikindl ittifaklarm ikindl balkasl"" olarak saYllagelmi§tir. Birinci, hazen diger par~alardaki KUrt milliyet~i hareketler, hazen "ilerici burjuva ~evreleri" olmu§, ama biT ttirlti sol OlmamI§tlf. 3 Kaslm se~imlerinde de, sol, ikincil, otekiler olmazsa -mecburiyetten- tercih edilecek biT ittifak gticti olarak gortildu. Ama tersinden bakIldlgmda gortiltir ki, Tiirkiye solu, her zaman (yeterliligi-yetersizligi aynca tartl§llsa da) dtizen kaf§lsmda PKK'run, Ktirt milliyet~iliginin diger orgtitlenmelerinin yanmda olrnu§tur. ikincisi, "Ktirt sorunu ba§ta olmak tizere" diye ba§layan ctimlede ifadesini bulan politika, 3 Ka- slrn' da kelirnenintam anlamlylaiflas etmi§olmasl- na ragmen, bunun jdevam ettirilmeye ~all§llmasI, ttirn halk gti~lerini kapsayacak ve haklar ve ozgtirltikler mticadelesini orgtitleyecek biT birlige dayatIlmasl kabul edilemez. iJ~cUsU, fiili olarak hef§eyin merkezinde 01mak dayatmasl kabul edilemez. Benrnerkezciligin hem siyasi, hem orgtitsel her bi~imine tanIk olduk btittin bu yillar boyunca. Benrnerkezciligin hakim oldugu yerde ise, hi~ biT birlik ya§amaml§tlf. Benzer biT "son"u ya§amakyeni biT birlik i~in sozkonusu olmamahdlf. Ttirkiye solunun birlik konusunda haddinden fazla "olumsuz tecrtibesi" vardlr. PKK'run hemen tUrn ili§kilerinde "kullanma"YI dti§tinmesi, biT gti~ olamayan ~e§itli sol kesimlerin KUrt milliyet~iligi ile ittifaka sadece"bir guce yaslanmak" zihniyetiyIe bakmasl, kimse i~in sir degildir. Bugtinkti "Blok"ta da benzer bakI§ a~ISlll1ll oldugunu kim reddedebilir? Peki ne ~Ikml§tlf bunlardan? Bu ciddi biT rnuhasebedersidir. Pratik olarak oftadadIT;Ktirt milliyet~iligi ile yapilan birlik giri§imlerinde hi~ biT sol orgill gu~lenmemi§tir. 80'lerin oftalarmdan bu yana, ~ok btiytik iddialarla olu§turulan PKK'h ittifaklan hatlrlaym. <;ogu bugun siyasi arenadan silinmi§lerdir. Gte yandan, PKK da bu birliklerden biT sonu~ elde edememi§tir. Bu ittifaklar, ne PKK'YI "Ttirkiyelile§tirrni§", ne de ana "Ttirkiye'nin onderligini" kazand1ffill§tlf. Bo§ hesaplar tizerine yapIlan ittifaklardaki hesaplarm tutrnasl Onerdigimiz baklar ve ozgiirliikler mocadelesiniorgiitleyecek bir BALK CEPHESi' dir. Tiirkiye solunda birliklerin isimleri kendilerinden ~ok tartl§lldlg. i~in, bazl noktaIarI oncelikIe belirtelim. (BirlikIerin mubtevasmdan~ok admm tartI§llmasl, esasolarak bir niyet ifadesi olarak da goriilebilir. Niyeti olmayan, BasIl yapabiliriz diye degn, neresindenkar§l ~lkaYlln diye bakar soruna.) Onerdigimiz, muhtevasl itibarlyla bomn balk gii~lerini bir araya getirmeyi, bi~imi itibanyla katllan tom gii~lerin soz,karar hakkmm oldugu, asgari dozeydekendi kurumlarma ve aIt orgiitlenmelerine sahip cephetarZI bir orgiitlenmedir. Onerdigimiz demokratik bir cephedir. mtimktin degildir. Solun birlik pratigindeki olumsuzluklannhepsini buradaslfalayamaYlzelbette.Arna yeni biTbirligi, gtincel, ka~In1lmazbiT sorumlulugutartl§lfken, bunlannhatmanmasl§arttlf. Onerdigimiz, iktidar bedefti demokratik bir cephedir -5imdi ontimtizdeki soru §udur: Mevcut kO§uIlarda mevcut gUc;ier ~r~vesinde, ihtiyaca BasIl bir cevap verilebilir? Bu konuda, hayallerimiz olsa da, hayalci olamaYlZ. Ger~ek~i olmak durumundaylZ. Mevcut sol gii~lerin ne bile§irni, ne ~izgileri, ne de sol i~i ili§kileT konusundaki gelenekler, bugtinden yanna degi§ecekdegildir. Ama hi~ biT §ey degi§medende, bugiine kadarkinden farkll biT §ey yapamayacagllTUZ da a~lktlr. 0 halde, bugiinden yanna degi§mesede, 18 de~mesi dogrultusunda adlmlar atllmasl §arttu. Birlik i~in biT araya geli§, oncelikle boyle biT ad1m olma ozelligi ta§lyacaktu. Birligin stirekliligi, hayatiyeti, etkisi, bu ad1llllarm ne kadar stirekli kllmdlgIna, birlik i~inde birlikte ne kadar degi§ip donti§ebilindigine bagll olacaktu. belirlenernez. Birlik Onerdigimiz haklar ve OzgiirIUkler miicadelesini orgiitleyecek bir BALK CEPllESi' dir. Ttirkiye solunda birliklerin isirnleri kendilerinden ~ok tartl§lldlgl i~in, bazl noktalan oncelikle belirtelim. (Birliklerin muhtevasmdan ~ok admm tartl§1lmasl, esas olarak biT niyet ifadesi olarak da gorillebilir. Niyeti olmayan, nasll yapabiliriz diye degil, neresinden kaT§1~1kaYllndiye bakar soruna.) Onerdigimiz, muhtevasl itibanyla bilttin halk gil~lerini biT araya getirmeyi, bi~irni itibanyla katllan tUrn gil~lerill soz, karaThakkmm oldugu, asgari dtizeyde kendi kurumlanna ve all orgtitlenmelerine sahip cephe tarzl biT orgtitlenmedir. Onerdigimiz demokratik bir cephedir. veya ayn~mz. Biz ~ogunluk itibarlyla birincisinin Onerdigimiz Parti-Cephe btittinltigti i~indeki bir Cephe degildir. Devrimci Halk Kurtulu§ Cephesi, "Emperyalizm ve oligaT§iyle feli§kisi olan biitiin halt SInl! ve tabakalanmn, anti-emperyalist, yu11seveT, namuslu ve onurlu herkesin, DeYrillld 804 1k1iIIIII.,'m bInJI6k 4"iII S6JIOjIUl orgiitiidiir. i~inde yeT alan tUrn gti~ler, el- bette kendi stratejik ~izgileri dogrultusundaki cadeleyi geli§tirdikleri rnti- ol~ilde, birligi de ayru yonde etkilerneye ~all§acak1ardlf. Devrimci Balk iktida- n hedefmde bugiln i~in hernfIkir olunmayabilir. rnilcadeleye girildiginde, Bu bu yol bizi oraya gotilrilr ger~ekle§ecegine inaruyoruz. Arna bu yanrun sorunudur. Bugtiniln degil. Bu tilkedeki tilrn devrimcilere, baglrnslzlIktan, dernokrasiden yana olan her kururna ve kesime, "parlamenter telim!" bO§ hayalleri degil, devrimi ~agnsl yaplyoruz. BaglmslZlIk rasi de devrim mticadelesini biiyii- da, dernok- sorunudur. Haklar ve ozgtirltikler geli§tirirken perspektiflffiiz yine hal- kIn devrimci iktidan rnticadelesini, yam devrimi ge- li§tirmektir iktidar . hedefi olmayan her rnuhalefet hareketi, eninde sonunda dtizen i~ile§rnekten ka~mamaz. Balk muhalefetini orgtitlerken, 0 rnuhalefetin siyasi hedefleri arasmda halkln iktidan hedefi olmaII. Bu, sornut, gilncel biT hedef olrnayabilir; ancak halktn utkunun dtizen i~i iyile§rnelerle, solun utkunun "protestoyla" slnIrlanrnasml engeller. "Halkm iktidan" hedefi, reformist, devrimci tUrn II Sozti edilen cephe ise, her§eyden once sava§an biT orgill degil, dernokratik alanda milcadele stirdilrecek biT orgilttilr. Bu birligin yarm nasll biT bi~im alaca'gl, hedefinin hangi yonde darahp geni~leyecegi, bugtinden gti~lerin ittifak smtrlanru da ~izer. Birlik, fa§izrne, ernperyalizrne kar§1 olan veya onlarla ~eli§kisi olan tUrn gti~leri birle§tirme bak1§ a~lslyla hareket eder. Birlik dl§mda olup da fa§izmle degi§ik dtizeylerde ~eli§kiler ya§ayan kesimleri hedetler. Arna bu dilzen i~i gti~lere yedeklenrneyi getirmernelidir. Fa§izrne kar§l demokrasi rnticade- lerniz, "A vrupa Do birligin ilk adlml, Tiirkiye ~pmda boron sol groplarl, demokratit gii~leri bir araya getirecek bir meclis olabilir. Do meclis, mocadeleDin, orgiitlenmenin ~er~evesinibelirleyecek ve 0 ~er~evebir kez belirlendikten sonra, 0 ~er~evei~inde, herkes 0 meclisin iradesine, korumlarma tabi olacaktlr. de tarafslzla§tlrmaYI demokrasisi" i~ miicadele de- giIdir . Muhtevasl, oynayacagl rol konusunda ~ok net §eyler soyltiyoruz. Arna ortaya, kirnine geni§, kimine dar gelecek bir kallp da koyrnadIk. TartI§maya biT kallpla ba§larnak, daha ba§tan daraltlcl, dl§laYICI olacaktl ~tinkti. <;agnrnlz, tUrn devrimci siyasi hareketlere, legal partilere, dernokratik ve aydmlarlffilZadlf. kitle orgtitlerine, Onerdigimiz gti~lerin i~inde yer alabilecegi demeklere cephe tUrn bu ve kendini edebilecegi biT cephedir. Hem politikalan, ternsil hem bir- 19 lit anlaYI~lan baklrnmdan ele~tirilerimizin odagma koydugurnuz Kurt rnilliyet'r'i hareketi ve ODP'yi de, 2 yllllk F tiplerine kaT§lrnucadeledeolurnsuz biT Slnav veren kitle orgutlerini de i'r'eren bir ¥agrldlr. Cephe tarzmda biT araya geli~imiz, gu~suzliikten, kendine gUvensizlikten kaynaklanan savrulrnalann da onUnUkesecektir. Keza bu ~er~evede¥agnrnlz "Ernek ban~ dernokrasi bloku"nu da i¥ermektedir. Boyle biT birlikte blok olarak da, tek tek blok Uyeleri olarak da yeralabilirler bizce. Kendi tercihleridir. Blok, en azmdan se~im konusunda benzer ama¥lara sahip ~e~itli sol gU¥leri birle~tirmesi yanlyla birlik dogrultusunda atllml~ olurnlu bir adlrn olarak degerlendirilebilir. Arna tUrn blok Uyeleri, bu blogun geni~letilmesi zorunlulugundan sozediyorsa, geni~Ierne tartl~rnasmm,birlikte olunrnak istenenlerle yapllrnasl gerektigi a¥lktlr. Keza blokun geni~letilrnesi, "sefim ifin degil, haIkm muhalefetini orgiitlemet ifin" isteniyorsa, bu rnuhalefette yeT alrnasl rnuhternel turn gu'r'leri i~ine alabilecek biT geni~lernenin hedeflenrnesi gerektigi de a~tktlf. "WizkllrIlIIk, geUn k8IIIuI" gibi, solun tanlk oldugu en klasit birlik rnanevrasma bir kez daha b~VUrulmasl, birligi ve geni~lerneyi isternernekle aym ~eydir. 0 zaman "blok" da yeni biT tekke olur ve solun "herkes kendi tekkesinde mutlu" gelenegi bozulrnaz! Dileyen se~ime yonelik ¥all~rnalarml devam ettirir; ama ~u an tartl~tIglll11Zve acilliginde herkesin hernflkir oldugu birlik, haklar ve ozgUrliikler rnUcadelesini orgutleyecek, ekmek, baglrnslzllk ve dernokrasi talebini yiikseltecek bir birliktir. Bu birligin ilk adlrnl, Tlirkiye ~pmda biitiin sol grupian, demokratik gii~leri bir araya getirecek bir meclis olabilir. Bu rneclis, rnticadelenin, orgUtlenrnenin ~er'r'evesinibelirleyecek ve 0 'r'er~eve bir kez belirlendikten sonra, 0 ~er'r'evei~inde, herkes 0 rneclisin iradesine, kururnlanna tabi olaCaktlf. Burokratik degil, katllan tUrn gu~lerin dinarnizmini harekete ge¥irecek, organize edecek biT yaplya sahip olrnahdlf. BUttin bunlara, 'r'ok 'r'e~itli bi~irnler ve adlar verilebilir; yasalltgm ve rne~rulugun ~e~itli bi~irnleri kullamlabilir; zor olan biraraya gelmenin bi~imi- ni bulmak degil, bir araya gelmeye karar ver. mektir . Oligar~i, me§rulugunu hakl111g1ndan, gtictinti orgtitltilUgtinden alan bir gtice engel olamaz. Elbette bu, bOyle bir cephenin hi~ bir engelle, basklyla kar§lla§mayacai?;1, bedel odemeyecegi, hi~ bir riskin 01mayacag1anlamma gelmiyor. Boyle bir "gtivence" verebilmek i~in Ttirkiye gergeginin degi~mi§ olmaSl gerekir. Degi§medigine gore, bu birligi emperyalizme ve fa§izme kaf§l orgtitledigimize gore, elbette basblar olacak, bedeller odenecek. Fa§izm ko§ullarmda ba§ka ttirlti demokrasi mticadelesi vermek, hak ve ozgUrlUkler kazanrnak mtimktin degildir. "Halkm mUcadelesini geli~tirme" gibi bir sorumluluk duyanlar, bu sorumlulugun getirdigi bedelleri elbette gaze alml§ olacaktlr. Ufkumuz daha geni§, amaClmlZ daha sat ve yaltn 01mal1dlr. Ba§tan bildik manevralart ve kti~tik hesaplan devre dl§1 blraklp, "Neden olmasm, niye ba~aramayal1m'?"sorusuyla yola ~.]kmallYlz. Ytizlerce sorun ~lkacakt1f. <;;tksm.Ugra§maya deger. Fazla zamammlz yak. Bu SOl, emperyalizmin ve fa§izmin tahakktimtinti, a~ltgm ve zulmtin htikmtinti slirdtirdtigti her donem i~in soylenebilir belli; ancak yine de daha once soylenmi§ benzeri sozlerin, buglinle ktyaslanmasl zordur. Halkm ekonomik, demokratik, ulusal talepleri do{j;rultusundakibir mticadelenin orglitlenmesinde, sol tarihimizin en etkisiz donernlerinden birini ya§amaktad1r.Boyle bir ad1mm anlamadlgl noktada, bu durumun a~11mas1 da daha uzun bir zamana yaYl1acaknr.Eninde sonunda bu durum a§Ilrnasmaa§llacaknr. Ama birligin saglayacagl irnkan ve yararlar, bu stireci klsalnr. Ufkumuz dabs geni§, amaClmlZ dabs sac ve yahn olmahdlr. Bqtan bildik manevralarl ve kii~iik hesaplarl devre dl§l blraklp, "Neden olmasm, niye b8§&ramaya- 11m?', sorusuyla yola ~lkmahYlZ. Y oz- lercesorun ~lkacaktlr.<;lksm.UgrqMayadeger. 20 AKP,MGK'nln28$ubatoperasyonunun uruniidur veRefah~izgisinizaYlflatmak i~inAKP'yiIe. lipiren de oliga~idir. Amaegemenslnlllann siyasetemudahalesi,kesinbir duzenliliki~inde, sadeceegemenslnlflannplanlnauygungeli§lnez.Hermudahale,ka~lt ball dinamikleride i~in. de ta§lr, 0 dinamlklerihareketege~irir.AKPorneilndede boyleolmupur.Amaoliga~i, vinede bu operasyondan "zararh"~Ikml§saYllmaz. Yokedemeyeceiini bildigi bir potansiyelidozen.bu. yuk ol~udeuyumluhalegetirilmi§bir partite kanalizeetmipir. AKP'nin htiktimet olmasmm hemen ardmdan beklendigi ve kimilerinin de ozellikle olmasml istedigi gibi laiklik-~eriat~ll1k tartl~masl gtindemde belli bir aglTIIk kazanmaya b~ladl. Bu "~atl~ma"rnn ne kadar on plana ~1karIlacagl,ne kadar zamanayaYllacagl ve hangi bi~imleri alacagl, esasolarak krizin boyutuna ve oligaf§i i~i ili~ki ve ~eli~kilere gore bi~imlenecektir. fah'm kapatllmaslnm ardmdan Fazilet'te kalanlar ve Tayyip Erdogancllar adetaIMF'ye, MGK 'ya gtiyen verme YarI~mdaydllar. MGK hem bOlmti~,hem de ikisini de kendisine daha uyumlu hale getirmi~tir.) AKP, bu iki par~adandtizene daha uyumlu olam, ba~tan siyaset sahnesine torpUlenmi~ olarak ~lkamdlr. Ama "torpUleme" operasyonu nihayete ermi~ de degildir. Hem AKP'yi, hem bu ~eli~kiyi dogru degerlendirmek, halk hareketinin geli~imi a~lsmdanonemlidir. Sorun elbette AKP'nin "hangi safta" oldugunu tesbit etmek degildir; bu a~1ktlT.Bu anlamda devrimci hareketin ittifaklarI, halk gti~lerinin birligi a~lsmdan da AKP'nin ozel biT yeri yoktur. Fakat haklar ve ozgUrltikler mticadelesinin geli~imi a~lsmdan, daha da onemlisi, oligar~i i~i ~eli~kiler kar~lsmda dogru biT tutum takmllmasl a~lsmdan AKP'nin ne olup olmadlg1ll1dogru tesbit etmek gereklidir. 28 ~ubat donerninde Refah Partisi 'ni bOlme ope- islamCI parti AKP, 28 -5ubatmildahalesininilrilnil olan biT partidir. Bir ba§kadeyi§le,AKP, 28 -5ubat'mba§ansldlr. islamcl dilzen partisi, oligar§inin mildahale ve operasyonlansonucundakafasl govdesiyleboydan boya ikiye aynlml§ ve her iki par~amnda sivri yanlan biTpar~adahatorpillenmi§tir.(Saadetparrisi, 3 KaSlmse9imlerindeeski soylemlerinebir donti§ yapml§ olga da' bu se~imlik biT donti§ttir, Re- rasyonu stirdtirtiltirken, "yenilik~i", "~agda~" dire ovUlen, te~vik edilen, kI§kIrtllan Tayyip Erdogan ve ekibi, bOlUnmenin ardmdan, oligar~inin istediginin otesinde biT gti~ kazamnca yeniden bir "hizaya sokma" operasyonunamaruz kaldl. "Deii.1tigini kamtIa!" soylemi e§liginde stirdtirtilen bu operasyonla, AKP, iyice emperyalizmin ve MGK'mn <r'izdigiSlnITlarayakla§unldl. 28 ~ubat tabii ki, sadeceislamcl partiye yonelik de degildi. Esas olarak tUrn dtizen partilerine bir ~eki dtizen verilmesi ve ttim muhalif gti~Iere verilen bir mesajdlf. 28 ~ubatla mevcut dtizen i~inde htiktimet olabilmenin ko~ullan ortaya konulmu§tur. BtitUn bu geli§me stirecinin gosterdigi ~udur; AKP, MGK'nm 28 ~ubat operasyonunun tirtintidtir ve Refah ~izgisini zaYlfIatmak i~in AKP'yi geli~tifen de oligaT§idir. Ama egemen smlfIann siyasete mtidahalesi, kesin biT dtizenlilik i<r'inde,sadeceegemen smlfIann planma uygun geli§mez. Her mtidahale, kar~lt bazl dinamikleri de i~inde ta~lr, 0 dinamikleri harekete ge~irir. AKP omeginde de boyle . 21 laytstyla, AKP yonetimi de hesabakatmadtklani~ dinamiklerin,oy aldlklart halk kesimlerinintepki ve taleplerinin ve temnsilcisi olmaya soyundugusermare gruplanrnnba..,klSI altmdakalacakttr. olmu~tur. Tayyip Erdogan liderligindeki "dizene daha UyumlU islamCI parti", oligar~inin ongordtigtintin otesinde biT geli~me gostermi§tir. Ama oligar§i, yine de bu operasyondan "zararh" ~lkrnl§ saYllmaz. Yokedemeyecegini bildigi bir potansiyeli dtizene btiytik ol<j:tideuyumlu hale getirilmi§ biT partiye kanalize etmi§tir. AKP yoneticilerinin bazllannm kokeninin yoksuI halk olmast, AKP'nin biT egemensmlf partisi oldugu ger~egini degi§tirmez. AKP i~inde ~e§itli burjuvakesimler,toprak agalan,a§iretreisleri ~ok~adlT.Ama bundandahaonemlisi,AKP'nin programma yazdlgl ve uygulamayaba§ladtgtpolitikalar, egemensmn politikalandlT. Halkm ekonomik demokratik hak ve ozgtirltiklerineili~kin uygulayaca~ politikalar ise, esasolarak, kendindenonceki iktidarlardaoldugu gibi, "halkm isyanml, sosyalpatlamayt" onlemeye,devrimci mticadeleningeli§imine engellemeyeyonelik "g~lci" onlemlerdenibaret AKP, diizen partisidir Se9irn sonra...mdabiT 90k kesirnin dile getirdigi gibi, AKP'ye verilen oylar, halktaki yaygm rnernnuniyetsizligin oylarldlr. Olig~inin dernokrasicilik oyununun "bapnsl" da buradadlr. Otizene kar§l rnernnuniyetsizligin akrnasl gereken dogal rnecra, devrirndir. Ancak devrimin gti9stiz oldugu durumda, oligar§i halkm rnernnuniyetsizligini dtizen i9i kanallara akltabilecek rnanevra irnkanlanm bulur. AKP de bu anlarnda tepkilerin dtizen i9ine aktt11dlgl bir kanal olrnu§tur. Bu YanIyla olig~inin dtizenine gti9 veren biT siyasi olu§urn oldugu tartl§rnaslzdlr. Kitlelerin a911ga,fa§izrne kaf§l tepkilerini gerici biT kanala gekme gibi bir rol oynamanIn otesinde de, AKP dtizeni ttirn ternel politika ve kurumlanyla savunanbiT partidir. Kapitalizrne hi9 biT itirazl yoktur. Ernperyalizrne baglrn11l1gaitirazl yoktur. Fa§izme de itirazl yoktur. Btittin bu ko- nu1arda dtizen1e ternelbiT ge1i§kisinden sozedi1ernez. Bundan sonraslrun na...11 §ekillenecegi, AKP'nin ernperyalizrne ve oligar§iye hizrnetini nasll stirdtirecegine bag11 olacaktlf. Yukaflda i§aret ettigimiz gibi, AKP olig~inin ve bizzat AKP yonetirninin de AKP'ye verilen kalacaktlT . AKP'nin ekonomiden sorumlu bakanlan, Kemal Dervi~ ' in roliinli listleneceklerdir. AKP iktidan bu rolii listlenmekte ayak slirlirse, i<;eridenveya dl~andan yeni bir Dervi~ bulunup Bakanlar Kurulu masasmda aralanna oturtulacagml iyi biliyorlar. Arada baZl bakanlar, MHP'li bakanla. nn yaptlgl gibi IMF po]itikala0' vlar, halktakl nm uygulamakta isteksiz o]abi. yaygln memnuni~'etsizligin OJ. landlr. . Oligar§ini liT, onlann b~lna ge]ecek olan da MHP']i bakan]ann b~ma n demokrasi.ge]endir.IMF ta]imatlanmyecilik oyununun' 'bapnsl" da Tinegetirmeyen]er gider, yerine daha "uyum"lular gelir. buradadlr. Diizen k e ar,1 mem. nunlyetslzllglRakmaslgereken "Uyum" daha buglinden AKP iktidarmm simgesel bir dogalmecra,devrimdir. Ancak tarnml devrimin giiQsiiz lMF'ye uYUm,AB'ye uyum, . . ."'. ... oldugu du. rumda, oligar§i hialkln memnu. : niyetsizligini diiz en i~i kanal. lara akltabilecek manevraim. beklediginin otesinde biT geli§me gosterrni§tir. Bu geli§rneyIe birlikte, AKP i9ine hornojen kanlannl bulur. A~KPde bu an. olrnayan biT 90k egilim ve 91tar gevreleri yerle§rni§tir. 00- akltlldlgl . . lamda tepkllenn dOzeni~ine bir kaRt II olmu,tur. MGK'ya kalartnln olmaya adaydlr. uYUm, AKP politi- temel <;izgileridir. Bu "uyum" politikasmm temelinde de, islamcl kesimin tabanda da, tavanda da bliylik 0]<;lide dlizen tarafmdan "kazam]ml~" o]masl vardu. TBMM Ba~karuBlilent Arm<;'m,Sezer'i ugurlamaya tlirbanlt e~iyIe gitmesinin, bizzat islamcl 22 tarikatlann talepleri temelinde ~e§itli ~eli§ki ve ~a- kesimler tarafmdanele§tirilmesi, islamCIaydmlann, politikaCIlarmnasil pasifize edildiginin, dtizenin stattikolanrunnasil beyinlerine yerle§tirildiginin ve bu kesimlerin nasil ~1karcl1a§tlginm ifadesidir. AKP, btittin olarak "doktriner" biTpaTtidegildir. MSP-RP~izgisinegore,"doktriner" yam iyice geriletilmi§tir. AKP, "ideolojik" planda,islamclllgl emperyalistsistemlebtittinle§tirmeyesoyunmu§tur,Slmfsal anlamdaise, ozti itibartyla emperyalizminve oligar§inin partisidir. Tekellerin programml ve ~Ikarlanm savunmaktadlr.Fiili olarak, zamanzaman "Anadolu sermayesi"dire nitelenentarikat sermayeleriyle palazlanantekelci burjuvazinin alt kesimleri, tticcar, tefeci kesimi ve toprak agalarlyladaha yakm bit ili§ki i~indeolmasl, bu niteligini degi§tirmiyor. Zaten hlzla tekelci burjuvazinin btiyiik kesimleriyle de organik ili§kilerini geli§tirdigi de gortilmektedir.KlsacaslAKP, yoksul halkln memnuniyetsizlik oylartyla iktidar olmu§tur;fakat, egemen SlmfIann taleplerini kar§llayarak iktidarml tl§malar~ok uzak ihtimal degildir 0 IMF politikalan uygulanmaya devam ettigi mUddet~e, ekonomik kriz hem egemen s1D1flan,hem halka etkilemeyedevam edecektir DolaYlslyla siyasi kriz de slirecektir Keza,AKP'nin IMF ve TU0 0 SiAD'm istekleri dogrultusunda bir ekonomik program1 tamamen uygulamasl durumunda bile, siyasi, sosyal alanda krizler ya§anmasl da mlimkiindUroBunda AKP'nin tabanInm onemli biT boltimtinUn "islamcl" niteligi, devletin mevcut MGK belirleyiciligindeki yaplsl gibi ~ok ~e§itli etkenler de rol oynayacaktlfo AKP emperyalizmin isteklerini harfiyen yerine getirdigi stirece oligar§i i~i biT kriz 01maz diye dU§Unmekyanh§tlf. Emperyalist yagma ve talan bUyUdtik~e,i~birlik~i smlflar a~lsmdan somUrliden pay kapma kavgasl daha da klzl~acak, TfJSiAD, MGK, orta burjuva kesimler, tticcarlar, toprak agalan, iktidar i~indeki ekonomik ve siyasi konumlanm korumak i~in daha serf bir ~atl~mayagireceklerdir. Bu kriz, halkm mticadelesinin yUkseldigi biT durumda ise, daha da de- stirdtirebilecektir . rinle~ecektir 0 (}ntimtizdeki stire9te,AKP iktidanyla genelkurmay ve sermayenindegi§ik kesimleri arasmda~§it1i geli§ki1erya§anmasl da muhtemeldir. Ozellikle burjuva medyaYl elinde bulunduran veya yonlendiren kesimlerin 9Ikarlanna, taleplerine aykm kararlar a1mmasldurumunda,IMF'nin tekelle§mepolitikalanna ragmen orta sermayekesimlerine bazl avantajlartanmmayakalkl§llmaSl durumunda, keza ekonomidenttimtiyle baglmslz olmayanama yine de kendi i9 dinamiklerine sahip siyaset alamnda,ozellikle "islami ya§amtarZl", islamci vakIflarm, Egemen slruflar arasmdaki hemen her ~atl~mada oldugu gibi, taraflar, kitleleri, gUncel deyimle "kamuoyunu" kendi yanlanna ~ekebilmek i~in bu ~lkar Kitlelerin a~llga, kar$1 tepkilerini fa$izme gerici bir ka- nala ~ekme gibi bir rol oynamanln otesinde de AKP diize- . .. nl tum .'. temel rumlanyla dir. Kapitalizme yoktur. lardlfo Bu noktada ~eli~ki, laik- pollhka savunan ve kubir parti- de itirazl yoktur. yoktur. bag 1mFa$izme Biitiin bu ko- nularda diizenle temel bir ~eli$kisinden lik-~eriat kavgasl gorunUmtinU alacaktlf. hi~ bir itirazl Emperyalizme 1IIIga itirazl ~atl~masml ~e~itli ideolojik motiflerle gerek~elendirecekler, fa~izm, "cu~uriyeti koruma kollama", lslamcllar "hat ve ozgiirliikler" noktasmda bir mevzi olu§turmaya ~all~acak- sozedilemez. MGK'cdik olamaz Sol, bu a~ldan,daha ba§mdan net ve dogru biT tutum takInmak durumundadlf.28 ~ubat stireci, ozellikle reformist solun, adeta MGK 'ya yedeklendigi, bu ~at.I§maya,genel- 23 vera bu bi9imde bu politikalara angaje olamazlar. kurmay saflanndankatlldlgl biTdonemolarakhafizalanmlzdadlr.Bu sonucunortaya~tkmasmdakitek Devrimciler, AKP iktidarma kar§l hak ve ozgtirneden,solun refonnist kesimlerininlaiklik-~eriat~l- ltik mticadelesini geli§tirirken, mticadeleyi "§eriatIlk ~eli§kisiillyanll§degerlendirmesidegildir. ODP, 911Iga,yobazlIga" kar§l degil, IMF'ye, fa§izmin zulTKP ba§taolmak tizere reformist sol, bu ~eli§kiyi mtine kar§l yonlendirmek durumundadlr. AKP tabiT "flfSat!" olarak kullanmak istemi~,dtizenlebtibanrna yonelik AKP dl§mdan -MGK'dan, polis ve ttinle~menin,dtizeni~i siyasettekendilerinebiTyeT ordudan- gelecek baskIlara, anti-demokratik diger a~manm araCI olarak kullanmaya ~ah~D1l~lardtr. uygulamalara kaf§l da, haklar ve ozgtirltiklerin saAma elde ettikleri tek sonu~, "kullarulma"dtr. vunucusu olunmalIdlr. MGK tarafmdan,burjuva medya tarafmdankullaDtizenin dti§tince ve inan~lar tizerindeki, orgtitmlml~lardlr. ODP'nin 28 -5ubatparalelindeyaptl~ lenme tizerindeki bask! ve yasaklanna kar§l ~Ik1§1mitinglerin, TKP'nin yine aym paraleldeyaptlgt biT ffilZ net olmalIdlf. ka~ ki~ilik ~eriatkar~ltl "eylem"lerin burjuva medDevrimciler inan~ ve dti§Unce ozgtirltigtinti kayada nasll one ~1kanldlgl hattrlanacakttr. Aym rarlIllkla savunacaktlf. TUrban yasagrna kar§l diremedya,bu konudarefonnist solu yeterincekullannenler, bask!ya, zulme kar§l mticadele verdikleri dtktan sanTa,bu kesimlereaym "ilgiyi" gosterrnestirece (ideolojilerindeki gerici yanlara, zulme kaf§l mi~tir. mticadeleyi sadecekendi ozgtirltikleri bi9iminde ele Reformistsol, 28 -5ubatdonemindekipoljtika ve alan 9arplkllklarma ragmen) oligar§iye kar§l muhapratigiyle, biT degil, biT ka~ yanlt~mbirden i~inde lefetin bir par~asldIrlar. anlara kaf§l ideolojik mtiolmu~tur. MGK'mn "Susurluk'un tisttinti ortme" cadeleaynca ytirtittiltir ~ bunlar birbirinin kaf§lSma operasyonunayardtmct olmu~, halkm tepki ve ta~lkarIlacaktavIrlar degildir. "islamcIlar" §eklindeki leplerinin dtizenin kendisine degil, farkll yonlere bir genellemeninher zamanyeterli olmadlg. da bikanalizeedilmesineyonelik egemensmtf politikalinmek durumundadlf.Dtizen islamcllIgl ve bunun lanna alet olmu~lardtr. dl§mdaorgtitlenmeye~al1§ange§itli islamcl gevreHangi gerek~eyleolursaolsun, MGK solculugu, ler arasmdapratigeyanslyanfarklIlIklar ortaya91kdlizenegli~ verir. 28 -5ubatdotlgmda, devrimci hareketbunneminin gosterdigien a~1kso- Devrimciler, AKP iktidarlna lara uygun politikalar da geli§nu~ budur. kar,1 hat ve ozgiirliik miica- tirmek durumundadlr. islamClMGK, MGK solculart,sen.. o. 0 00 lar i9inde dUzenkar§liliglrun deleslnl gell,tlrlrken, mucabtiytimesi oligar§iyi zaYlflatlr. dikactlan, aydmlan, "~eriatt" hedefekoyaraknastlbiT~arptt- deleyi ",eriatQlllga, yobazllislamcllann dti§tince ve ma yaptyorlarsa,islamcJlarda ga" kar,1 deDit IMF'ye fa,izinan9 ozgtirltikleri sozkonusu ' 00' 0 oldugunda, bUlla destek ver"laikligi" hedefekoyarak aym ~arpltmaytyaptyorlar. Her iki min zulmunekar,1 yonlendlr- mek AKP'yi gti~lendirir dire durumda gozlerden gizlenen, met durumundadlr.AKPta- dti~tintilmemelidir. Boyle bir gericiligin, bask! ve zulmlin b 00 lok AKP d I'ln d an goriintim yanIltlcldlf. AKP de anlna yone I neticede,fa§izmin bask! ve taasil kaynaildlr. Her iki durumdadlizenekar~l olmasl ge- MGK'dan, polis ve ordudan- hakktim politikasffil stirdtirecek rekentepkiler, ba§kanoktalara gelecek baskllara anti-de- bir partidir. Kendi tabanmm biyoneltilmi~olmaktadtr.ill po0 . -' Ie hat ve ozgtirltik taleplerini litika da netice itibartyla "dli- mokratlk dlger uygulamalara kar§Ilayamaz. Bizim bu noktazeni koruyan biT muhteva"ya kar$1 da, haklar ve ozgiirliikda yapmarruz gereken RP, SP, sahiptir. .. lerin savunuc DolaYlslyla, devnmciler ~u 0 00 - 24 inan~lan yasaklananlara gostennek, bu kesimi kendi i~inde ayn§tlnnaya ~all§rnaktlf. Ne MGK'mn "anti-§eriat", ne de islarncllann "anti-laik" politikalanna yedeklenilrnesi sozkonusu olarnaz. Biz oligaf§iye, f~izrne kar§l haklar ve ozgtirltikler rnUcadelesinigeli§tirdigimizde, tUrn ~eli§kiler bizirn rnUcadelemizetabi olacaktlr. Bu nedenIe bizim asll dti§tinmemiz, hedeflernerniz gereken budur. AKP, halktan yanayun diyorsa, demokrasideDyanayun diyorsa, hat ve ozgtirliikleri eksiksiz uygulayacaitz diyorsa, a~hga son verecegizdiyorsa, yapmasl gereken AciL i§ler a~lktlr. - A~hg.n ve yoksullugun kaynag. duromundaki tiim IMF anlqmalarl iptal edilmeIi, IMF ve Diinya Bankasmdan ~lkllmahdlr. - Sadakadaittmakla, a~llk,i§Sizliksorunu ~oziilmez. Bunlara temelden ~oziim bulunmahdtr. Temelden ~oziim, yagmaya, talana, soygunason verilmeden miimkiin degildir. AKP'nin niteligi hakkmda fazla bilinmeyen bit - A\; i§siz insanlarlmlz i~in, hi~ gecikilyan yoktur. Bu anlamda "bekleyelimgorelim"denilecek biT durum da yoktur. meksizin sigorta, i§sizlik maa§l gibi uygulamalar yiiriirliige konulmalldlr. AKP, ortaya koydugumuz gibi, dtizen partisidir. - Tiim anti-demokratik yasalar iptal edilOligar~inin partisidir. TabanI ve kadrolannm bir k1sm1nedeniyle, dtizenle kimi ~eli~kilerinin varolmelidir. maS1,emperyalizm ve oligar~inin AKP'yi sonuna - Haklar ve ozgiirliikler konusundaki en kadar kullanmayacag1 anlamma gelmiyor. Emperonemli ol~ii, F tipi hapishaneler konusundayalizmin isteklerini yerine getirdikleri, kitlelerin ki taVir olacaktlr. F tiplerinde tecrite derhal tepkilerini bastlTabildikleri veya farkl1 kanal1ara son verilmeli, tutsaklarm yonlendirebildikleri stirece, . talepleri kabul edilmeli, F oligar~i AKP'yi kullanmaya Tabanl ve kadIrolarlnln blr kls- tipleri kapatllmalldlr. devam edecektir. AKP de kulml nedeniyle, duzenle kimi ~e- Tiim i§kencelerin, inlamlmaya dtinden haz1rd1r. . . .. fazlarm, kaybetmelerini, Kendini dtizenekabul ettir- II,kllerlnln V~IrolmaSI . .. ' emper,. falli me~huUerin hesabl so- AKP ' ye ~gnm1ZdIr! mek, kanItlamaki~in yapmayacaf?;1 ~eyyoktur.Bu anlamda gerek emperyalizminyagma ve talanpolitikalanm,gerekse de oligaT~inin bask1 ve zultim politikalanmhayatag~irmek- yalizm ve 01Igar~lnln AKP YI son una kadar kullanmayacagl yacagml soylemek bugtinden bastlrabildikl te 57. htiktimetten geri kalina- konuda yetennce . ftkir . ver- yeni i§kence, in- fazlar engeUenmelidir. "i§anlamlna gel Imiyor. Emperya- kenceyeslflr tolerans", i§... . kenceciler,oliim mangalarl lizmin istekle rlnl verine getlr- cezalandlrllmadanbo§ soz dikleri ' kitle lerin tepkilerini olarak kalmaya mahkum- mtimktindtir. AKP'nin i~ba~1- kanallara na getirdigi bakanlann niteligi,.. bu rulmall, surece leri veya farkll I" YOI11endirebildikleri '~i AKP'yi kullandevam edecektir. AKP , 0 Igar mektedir. maya Ancak, her siyasi partinin oldugu gibi, AKP'nin de bel]i iddialan vardlT. Bu iddialanm de kullanllma drr Kendini kanItlamasllli istemek, onlara tirmek, kaf§1 mticadelenin ve te~hirin de geregidir. mayacagl ,ey yoktur. " kanrt ya dunden hazlrI luzene kabul etlamak i~in yap- duro Bu taleplerik~IlaYlp kar§llamamasl, AKP'nin emperyalizmle, MGK'yla ml, yoksa halkla ml "UYUM" i~indeolacagml da gosterecektir.Emperyalizmin ve olig~inin politikalanru stirdtirenher paTti,halkIn anti-emperyalist, anti-oligaT§ik sava§mmda hedefleri arasmdaolacakttr. 25 ~ * DEVRiMCiHALK KURTULU$ PARTISI BiiLTENi 56 yIldlI, her se~im doneminde tirettikleri envai ~e§it yalanl dinliyoruz, arna bu batakl1ktanbiT ttirlti ~1k11anl1yor. Gelen daha bereTyaplyor. Emperyalizme hizmette, somtirtide, soygunculukta, zultimde, gelen gideni ge~ti hep. SAYI: 23 TARiD: 7 EKiM 2002 i§te bugtinkti noktadaYlz. "Bugtin neredeyiz?" sorusunun cevabl, onmilyonlarca insanlffilzl pen~esine alan a~hktlr. Her an her yerde gozlerirnizin ontinde stirtip giden sefalet tablolandlr. Milyonlarcarn1z1 ~aresizlik i~inde ktvrandlIan i§sizliktir. "Bugtin neredeyiz?" sorusunun cevabl, IMF'nin artlk dogrudan bakan atayacak hale gelmesindedir. Madenlerirnizin, ormanlanffilZm, halkm vergileriyIe yapllrnl§ i§letmelerin emperyalist tekellere pe§- II' Degi§imin ad! devrim; adresiDevrimci HaIk Kurtulu§ Partisi'dir! II' 32 yIll1k tecriibemizve tarihimiz; devrimin ~Ln-1lmazh~ gosteriyor! II' Oy istemiyoruz!Halkm iktidanm kurmaya~agmyoruz! II' TUrkiye'ninsorunlan~ziimsiiz degndir ... B8§aracaga. w, Oy tellallan meydanlaraindiler yine. Yeni yalanlan ku§anIpgeldiler. Tek biT ama~lanVaT;3 Kas]m'da oyumuzu almak. 4 Kastm'da meydanlardayiiztine bakttklan balk] da, soylediklerini de unutacaklar.Boyle olacaglnl biliyoruz; ~tinkti, bugtine kadar hep ooyle yaptllar. C;okpartililik olarak sunulanbu demokrasicilik oyunu,56 ylldlf siirtiyor. ke§ ~ekilmesidir. "Bugtin neredeyiz?" sorusunun cevabl, yasaklar, i§kenceler, meydanlarda yedigimiz coplar, infazlar, kaYlplar, katliamlar, faili m~huller, hapishane katliamlandlI . "Bugtin neredeyiz?" sorusunun cevabl, ABO'nin, AB 'nin, onlann denetimindeki IMF'nin, NATO 'nun elinde oyuncak olu§umuzdadlI; nereye ~ekerlerse, nereye yonlendirirlerse, oraya stirtiklenen Ttirkiye' dir. Degi§iminad! devrim; adresi Devrimci Halk Kurtulu§ Partisi'dir! Tablo ortadayken;bu tilkenin bizirn istedigimiz tilke halinde olrnadlgl a~1ktlf.70 milyon, ne yapacaglZ?Hep beraber,ba§katilkelere rni ka~acaglz? HaYlr.Bir yere gitrniyoruz. Bu tilkedeyiz.Bu tilkede kalacakve degi§tirecegiz.insancaya§amaki~in, tilkernizi bu hale koyan dtizeni degi§tirecegiz. Evet degi§tirecegiz.Her ne yaparlarsayapsmlar, bUllaengelolamayacaklar. 26 Biliyoruz, bu aralar hemen herkes "degi§imden" sozediyor. Neyi degi§tirecekler, nasll degi§tirecekleT belli degil ama, yine de degi§tirmekten sozediyorlar. <;unkti halkm mevcut olamn degi§tirilmesini istedigi ortada; bunu istismar etmek i~in, hi~ bit §ey degi§tirmeye niyeti olmayanlar da degi§im diyorlar. Degi§tirmek, devrimdir. Bunun dl§mdaki her degi§im sozii, en fazla bit makyajdlr. Ger~ek ve koklu anlamda bit degi§tirme programl, degi§tirme iradesi, hi~ biT dfizen partisinde yokruT.Bu program ve iradeye sahip olan tek gii~, devrimci harekettir. degi§melidir. Programlmlzdabu ger~ek,en yalm haliyle ifade edilmi§tir: "EmperyaIizmin ve oligar$inin azgln somiiriisii k81}'lSmdahalk kitlelerinin her rurlii hat araYl$l,gerektiginde biiyiik katliamlarla engellenmeye fah$llffl1$tlr. Emperyalizm, ekonomik -politik olarak her alanda iilkeye hakim olup, i$birlikfi iktidan yonetip denetlemektedir. Emperyalizme bag1mll, fa$izmle yonetilen iilkemizde sCfimle iktidann niteligini degi$linnet miimkiin degildir. Bu iradeyle, tam 32 ytldlf, degi§tirmenin mticadelesini ytiriittiyoruz. Bu nedenle partimiz, emperyaIizm ve oligarfjinin denetim ve yonetimindeki fa§ist iktidann ancak haI- Devletle devrimci hareket araslndaki mticadele bunun mticadelesidir. kIn silahh Devlet, mevcut stattikonun, mevcut bag1D1llltk, somiirii diizeninin degi§tirilememesi i~in, biz degi§tirmek i~in sava§lYoruz." Anar§i, teror" demagojileri, devletin bu zam zultim dtizenini koruma amacml kamufle etmek i~in, devletin kendi teroriinii gizlemek i~in one stiriilmti§ kavramlardlT. Devrimciler tarafmdan yaratllan biT anar§i, teror yok; TERSiNE, devrimciler, belli bit program I hayata ge~irmek i~in, ilkeli, kura111,ne yaptlacagl, ne yapllmayacagl belli bit mticadele stirdtiriiyorlar. 32 yIlltk tecriibemiz ve tarihimiz; devrimin kac;Jn11mazh ~ gosteriyor! Oligar§inin demokrasicilik oyunu, adeta biT "parti mezarlIgl" gibidir. Oligar§i, stattikoyukorumak i~in onytllardlr muhalif partileri kapauyor.Bakin, dtizen partilerinin i~inde 10-15 YIIIIk partiler bile birka~l ge~mez.DHKP, oligar§ininyasalarmm uzanamayacaglbiT bi~imde ve alanda faaliyetini ytirtittiyor. Oligar§i dtizeni~i muhaliflerineuyguladlgl baskmmbin katml bize kar§l uyguluyor. Buna ragmen, 32 Ylllik biT kesintisizligin sahibiyiz. 32 YlldlT,kurtulu§un se~imdedegil, devrimde oldugu §iartylamticadeleyistirdtirtiyoruz. Dtizenpartileri, aralarmda~e§itlifarkllilklar olsa da. biTkonuda;dtizeni stirdtirrnekkonusundahemfikirdirler. Sorunlartffilzm, onlarca Ylldlr yapllan onlarca s~ime ragmen ~oztimstizkalI§lllln kokeninde de bu vardlr. Sorun,iktidarm niteligidir. Bu sav81jlyla ylkllacaglna inanIr." (DHKP Programl) Oy istemiyoruz!Halkm iktidanm kunnaya~agmyoruz! Programlmlzdan aktarmglffilz bu klsa bollimtin de gosterdigi gibi, parlamentoda kalkacak parmaklarla degil, emperyalizme ve oligar§iye kaf§l, meydanlarda, gecekondularda, fabrikalarda, daglarda, okullarda stirdtirtilecek uzun stireli biT mticadeleden sozediyoruz. Bu nedenle, 2002 3 Kaslm s~imleri vesilesiyle ha1kIrnlza seslendigimiz bu bildirinin ~agnsl da "oylanrnzl bize venn" ~agnsl degildir. HaYlT, oy istemiyoruz; Halk1Intz; orgtitlenelim, miicadele edelim, KENDi iktidanInlZl kurahm diyoruz. Bakm diizen partilerinin milletvekili adaylanna; patronlarla dolu. Arna bu da onemli degil; araya ti~ be§ gostennelik i§~i, koylli de koyabilirlerdi; bu da biT §eyi degi§tirmezdi. <;iinkii iktidartn niteligi degi§medik~e, oraya gidecek ti~ be§ halktan ki§i, ~arklarm donti§tinti degi~tiremez. Bugtinkti iktidar, egemen slnlflarm iktidartdtr. Oligar§inin, yani tekelci burjuvazinin, toprak agalannm, tefeci tticcarm iktidarldlT. Onlarla biittinle§mi§ generallerin iktidandtr. Partirnizin programmm ongordtigti ise, ttimiiyle, nitelik olarak farklldlT: "Halk iktidarmda kimler yer alacak? 27 sefmesi, denetlemesi ve gorevden almasl esasl iizeTilrk, Kilrt ulusundanve tiim milliyetlerden i§filer, yoksul ve orta koy/illilk, rum falI§an1ar, rinde yiikselir. Bu esasm,burjuva paltilerinden birini hiikiimete getirme sistemine dayall burjuva de§ehir vekITkilfiik ilreticileri, esnaflar,sanatkar/ar,memur/ar, ogrenciler, aydmlar, ulusal degerlerini kaybetmemi§,illkesinin bai;ImsIZhgIDIve halkm ozgilrlilgilnil isteyensomilrii ve zulmeka£§Iolan herkes;halk iktidan i§te bunlann iktidandJr. PaI1imiz,Devrimci Halk iktidan 'nI kunna sava- §mda esasalarak bu gilflere daYanJr." (DHKPProgra- nll) Tfirkiye'Din sorunlan <;<>zUmsuz degndir; Bu diizen, her§eyi i~inden ~1k1lmazhale getirmi§tir. byte biT se~im ki; sorunlardan Marla biT soz edilse de, "~oziim"ler zinhar tartl§llmlyor. <;iinkii tartl§abilecekleri biT gorii§leri, biT programlan yok. <;iinkii hepsi lMF'ci. iktidara gelen, IMF'nin programml uygulayacak, ABD'den onay alacak, ABD'nin kuklasl olacak. Her sorun, lMF'yle, kredilerle, faizlerle, AB 'ye uyumlar birlikte tartl§Illyor. OnlarslZ ~oziim olmaz havasl yaratlltyor. Bunun dl§mda ise soyut "iyile§tirme refonn" sozleri... AmeliyatlIk hale gelmi§ yaralar, aspirinlerle tedavi edilemez. Biz kan, irin ve pislik i~indeki bu diizene gerekli cerrahi miidahaleyi yapmaktan ka~mmayacaglz. Ne§ter atIlmasl gereken yere, ciiretle ne§ter atacaglz. Halkm iktidartmn ilk yapacagl i§lerden biri, zuliim, soygun, yagma, rii§vet iizerine §ekillenen devlet aygttml tepeden tIrnaga degi§tirmek olacakttr. "Devrimci Halk iktidan, emperyalizm ve oligar§inin baskI aygltl olan fa§ist devIeti, ordusu, polisi, biirokrasisi, ideolojik ve kiiItiirel biitUn kurumlarlYIa ylkacaktlF. Devrimci Halk iktidan, eski diizenin Ylkmtllan iizerinde yeni tipte bir devIet kuracaktlr. Halk demokrasisi, toplumun en kiifiik biriminden, siyasal birimlere kadar, biitiin sosyal ve siyasal orgiidenmelerde, halkm kendi yonetim birimlerini mokrasisi ile hifbir ilgisi yoktur. Halk demokrasisi, halkm kendi kendini yonetmesidir. "(DHKP ProgrdInl) Bag1IllSlzl1k,demokrasi, balk ekonomisi, adalet, Halkm iktidan hepsini ba§arabilir: Halkm iktidarl, emperyalizmle ili§kiler alanmda sorunu kokten ~ozecektir: "EmperyaJizmle her tOrlO siyasi, ekonomik, askeri, kOltiirel baglm1lllk ili§kisine son verilecek... Yeni-somOrgeci/igin ekonomik kurum/an alan IMP, DOnyaBankasl, OECD vb. emperyaJistsaJdlTgall paktlardan <;lkl/acak, emperya/istler/e yapllan saJdlrgan ama<;hiki/i antla§ma/ar de§ifre ve ipta/ edi/ecek, ABD ve NA TO Oslerinehalk adma el konillacak, baglll1llllk ili§kilerini gO<;/endirenaskeri tCfhizat ve kredi a/lll1ma son veri/ecektir." (DHKP Programl) Halkm iktidan, hakSIZ,somiirtiyle, zultimle elde edilmi§ hef§eyeel koyarak, 0 iizerinde ~ok tartl§llan "kaynak" sorununu da ~ozecektir. "Emperyalizmin ve oligar§inin fabrikalanna, §irketlerine, bankalanna, toprakianna, santral, baraj vb. ta§lnlr ve ta§mmaz tiim mallarma, banka hesaplarma el konulacak ve ulusalla§tzrllacakur. IMP, Dunya Bankasl, OECD gibi emperyalist somurii orgutleriyle tam ili§kiler kesilecek, A vrupa Toplulugu ile olan rum baglar kopart1lacak, emperyalist devletler, §irketlere ve bankalara olan rum borflar tek tarafll olarak iptal edilecektir. Buyuk toprak sahiplerinin mulkiyeti altmda bulunan tam topraklar ve diger uretim araflarlna el konulacak (toprak buyUklugu 0 giinku somut duruma gore belirlenecektir), feodal kahntllar tumden tasfiye edilecektir. Tum maden ve diger dogal kaynaklar ve i§lelmeler kamula§tzracak, emperyalist tekellere verilen arama ve i§lelme ruhsatlarl ko§ulsuz iptal edilecek, maden ve dogal kaynakiann ar8§tzrllmasl, varolaIilarln i§letilmesi Devrimci Halk iktidarmm denetiminde olacakur." (DHKP Programl) 28 Halklarl, kendi iktidarml kuramayacagma,kursa da surduremeyecegineinandlrmak, emperyalist propagandanm en onemli amacldlr. Bilinc;lenen,orgutlenen balk, iktidara talip olmaya ba~laymcada, teror giriyor devreye.Ama butun bunlar bir yere kadar durdurabiliyor halklarl. Kaygllarm, bilinc;sizliklerin, onyargllarm, korkularm a~lldlgl e~ikte,devrim ba~lIyor. Devrim, halkm iktidarml getiriyor. Tarihte ornekleri var. Gunumuzde ornekleri var. Devrimci Halk Kurtulu~ Partisi, i~te bu e~igina~llmaslnl saglamayac;all~anbir partidir. Devrimci Halk Kurtulu~ Partisi, e~igina~llarak, halkm kendi gelecegineel koymaSIc;agrlsmmadldlr. "Sec;imoyununu reddedelim" derken, zor olarn oneriyoruz. Sec;imdegil, devrim yoluna c;aglrlyoruz. Bunlar temel adImlardlf. Bunu hayatm her alanmda halkm kaf§l kaf§lya oldugu sorunlaTln ~oziilmesi izleyecektir. Emperyalizme baglmhhga ve tekellerin yagrna ve talamna son verildikten soma; konut, saglIk, egitim, i§ giivencesi, i§sizlik sigortaSl, emeklilik giivencesi gibi sorunlann, KUrt sorunu ve ~e§itli ulusal azmhklann haklarl sorununun, inan~ ozgiirliigii gibi iilkemizde neredeyseyiizlerce Ylldlf ~oziimsiiz blfak1lml§ sorunlaTln ~oztirn yolu a~llm1§olacaktlf. Halkm iktidan; halkm tUrn kesimlerinin, farkh rnilliyet ve inan~lardan uluslarm ve ulusal azmlIklarm orgiitlenme, dii§tince, inan~ ozgiirliigiinii, ulusal haklanm tartl§rnaslz tamyacak; tanlffiakla kalrnaYlp bunlaTln kullanllrnasl, geli§tirilrnesi i~in ozel prograrnlar olu§turacaktlf. Zor Olam Oneriyoruz: B8§aracaga! Halk kendi kendini yonetemez! Ytizlerce ylldlf i§leniyor bu dti§tince. Halklan, kendi iktidannl kuramayacagma, kursa da stirdtiremeyecegine inandmnak, emperyalist propagandamn en onemli amacldlr. Bilinlj:lenen, orgtitlenen balk, iktidara talip 01maya ba§laymca da, teror giriyor devreye. Ama btitUn bunlar biT yere kadar durdurabiliyor halklan. Kaygllann, bilinlj:sizliklerin, onyargllann, korkularm a§lldlgl e§ikte, devrim ba§11yor.Devrim, halktn iktidanm getiriyor. Tarihte omekleri VaT.Gtintimtizde omekleri VaT. Devrimci Halk Kurtulu§ Partisi, i§te bu e§igin a§llmasffil saglamaya Ij:ah§anbiT partidir. Oevrimci Halk Kurtulu§ Partisi, e§igin a§llarak, halkm kendi gelecegine el koymasl Ij:agrlsffiln adldlf. "Selj:im oyununu reddedelim" derken, zor olaru oneriyoruz. Se~im degil, devrim yoluna ~a'g;lnyoruz. Buna ragmen, "ben se~imde oy verecegim" diyen halkImlza onerimiz; oylanm programmda diger partilere nazaran demokratik, ilerici ogeler bulunan DEHAP'a venneleridir. Refonnizmin, parlamento araclhglyla kurdugu tUrn beklentilerin bo§ ~1kaca'g;l a~tktlr; ne vaT ki, kitlelerin biT bolUmUnUn§u veya bu nedenle sandlga gidecegi noktada, tercihlerini §ovenist, fa§ist, IMP' cilerden yana degil, ezilen KUrt ulusunun aglrhkta oldugu bu bloktan yana kullanmalarl ehveni §erdir. Bu se<;im de ge~ecek; tek ger~ek altematifm devrim oldugu tekrar tekrar gorulecektir. Halkm iktidarl, emperyalizme ve oligaT§iyekar§l, 70 milyon insarumlZlll, dUnya halklarlrnn zaferi olacaktlI. BUytik zaferler, bUyUkzorluklarm, bUytik fedakarltklann sonucunda ger~ekle§ir. Zor olga da, kurtulu§un tek yolu budur. i~<;iLER, KOYLULER, A YDINLAR, TOM VAT ANSEVERLER, DEVRiMciLER, DEMOKRATLAR, HER MiLLiYElTEN HALKIMIZ! AMERiKANCI YONETiMi ALA~AGI ETMEK i<;iN, A<;LIGA, SEFALETE,ZULME DUR DEMEK i<;iN, ORGUTLENELiM! EMPERY ALiZME, OLiGAR~iYE KAR~I; BAOIMSIZLIK, DEMOKRASi, SOSYALiZM i<;iN DHKP ONDERLioiNDE BiRLE~EL1M! 29 ~ . . DEVRIMCI HALK KURTULU~ CEPHESi Basin Burosu Tarih: 12 Kaslm 2002 A~lklama: 282 3 Kastm SeyimSonu~lanUzerine: eger bu Ttirkiye tablosu degi§tirilmek isteniyorsa, ba§lang19noktalanndanbirisi bu olmak zorundadlf. "Orgtitstizltik" hali degi§meden,genel tablo degi§mez.Bu nedenle, solun se9irn degerlendirmesi ve muhasebesi,ba§mdada sonunda da bu noktaYIesasalmaltdlf. TARTI~MANJN t<;ERtOt VB AMACI: Bir ba§anSlZhk Vardlf; ancak ba§anSlZhk, ahDan oylardan once, 0 oylara olrnayacak anlamlar yiikleyen politikadadlf! 3 KasIln se~imlerinin sonu~lanru, her kesim kendi a~lsmdan tartl§maya ve degerlendirmeye devametrnektedir. Legal particiligin, parlamentoculugun sandlga ili§kin hayalleri, politikalan ve beklentileri sandlga gorntilmti§ttir. Bu alj:1ktlf. Legal parti Ij:evreleri, neden bOyle oldugunu tartl§maktan kalj:amazlar. T artl§acakIardlf . Gordtigtimtiz odur ki, bugtine kadar yap1lln1§ alan degerlendirmelerde hala selj:imlerden ciddi Solda, sorunasadecese~imve oy ~er~evesinde degildir. Ya tali noktalar etrabakanlar,Tlirkiye ger~eginive slillflar mlicadele- sonulj:lar 1j:1kanlIn1§ sinin kurallanm unutanlar, bu tablodan derin biT fmda dontilmekte ya da zorlama "ba§an "lar tizeTindell gelecek in§a edilrneye lj:all~llmaktadlf. umutsuzlugave moralsizlige dti§mektedirler.Ttim sola,balk gli~lerine bu noktada§unusoylemekisteriz: se~irn sonu~lan lizerine muhasebeyekesin biT ihtiya~ VaT,ancak moralsizlige, umutsuzluga yeTyoktur. Meselemiz, sagl1kl1biT muha.sebeyapmak ve umudu orgtitlemektir. AKP'nin, Uzan'm Gen~Parti'sinin aldlgl oylarm "beklenenin" tizerinde Olmasl veya, legal sol partilerin oylanmn "beklenenin" altmda DImasI degerlendirilirken,pek ~ok etkendensozedilrnekle birlikte, bu degerlendirmelerinortak noktasl "orgtitstizltik" olmaktadlr. Orglitslizlligtin nedenleri,ni~inleri ayn biT tartl§maolmakla birlikte, tartl§llmayacakolan §udur; Arna selj:irn iizerine yapllan degerlendirme ve tartl§rnalann en vahirn yanb btittin hesap kitabm "gelecek selj:irnlere" doniik olmasldlf. Meseleye sadece yine selj:imi temel alarak bakanlar, ba§an ve ba§anslzllgl oyla ollj:enler, hilj: bir gerlj:ek sonulj: Ij:lkararnazlar. HakIar ve ozgtirltikler miicadelesi yak, halkIn alj:hgave zulme kar§l direni§ini nasll orgiitleriz sorusu yak, orgtitlenme yak; oy hesabl var. Bu yolda devam edilirse, ttirniiyle burjuvaziye yakIa§llacagl, devrirnci deger ve politikalardan uzakIa§llaca~ bir sIr degildir. Parlamenter hayaller ilj:ine dalanlar ilj:in, bu hayallerden uyanmak alj:lsmdan bu selj:irnler uyancI "!PW~UQP JIq 1~lpURln~An U1)JQl~:}l!q ~;)R ~pU!l -gzn l~I!~W!JA~O "n:}SIWURIJIZRqU~pl~IUn~ 0 Rqep PfBpeJns 'IqeA~~ U!U"!~!~Wl!U~pn~JQ,, u~P~N "J~~'1°A 'l~Z~ 'J~mdJQ1ep 1~qm1 'lp(IAeA I~ueU~ ~~~~~nq~l!p~nell '1eJe(n'1°s U'1~A !WJ!A uo eA01u~welIP,d U~A~~lI -ljRq 'qdRA ~u '!P~P ~U '!PA~P~l~U IoS nq R~UnAOq -~I~w '~p ~~I~~~A~pn~lQ 'J~I111AelI1~1u~welIP,d ~:}S!'I~1{ZISURSequnlos UR~;) "ZISURSeq" uRP,WIS -R)l £ "Z1U1s){e~RARWRInq A~S l!9 "WARPfOAIZIURZ Z!l)I "IPRSRA~ )f!WOUO)(~l!q )fnAnq ~A!)(ln..L 'IIA u~~~ '!q!~ l~!PI!q U!s~)(l~H "!P~Wl!PU~I!~I! R:}~pR URIuO !:}~IRj~S '1~1{;)R Ul"'IIRH "IeI1PRWARSuRluru -OS !PU~)( IUuRluruos U!U!J~I~P!)f "'IIRq 'ISR;))[1;)V "m)(fiIzns !)(RPWS1SIe)(!S m~nuos "lpeWJe:){ Ue~A~lI ~A n:){so~ e1~nUOS "IP -ewle'1 !rOl0~P! m~nuos "nplmSnUQP "e~lleqe111'1" J!q ~A~P!"'(0 'uel° ~S~(1!"'('!u~qAe:){ ~U!S~p~ uel0J -eA !W!)l "lpeW(e'1 :){nmpn~JQ J!q !PP!~ e1~nUOS "Iple:){ -Jnp '1ezn u~PU!J~PI!1J!q~1~pe~nW "IP,I11deA!U!s!l° -~1 U!U~WU~pn~lQ ~A ~1~pe~nw l!q ,,:){~~~A~WU~PQ -npIo :}~j~IRqnw nlsn !S~;))(ln..LlURA '!P~ZR~J "lRlnp -~n IlIP. '~1Jed (e~~1 s~ !l~n~1eJd ){!1l!q :){~J. "Jelnp -lR~!IO "l~mpUnSnp lUl~R~RII;)RU!U!J~IuQ 'RSlRIlnIo 1~Jeq~Ue1:)fewdeA Je(ewePJI~e ~o -wruos ISlR)( R)(IRq '")fnInIwruos,, ~IAQ9 "l~I!P~P ,,:}~j~IRqnw nIwruos" RWPV "Iel -lnp ){ezn )(~l~A!P "ZIAUAR Z!q" RpU1SISlR)( J~P!pq~:} 'lRIDIseq 'IeIWR!PR)( 'lRldIAR)( 'IeIZRJUJ "IellpRIUIA -RA !l~I~~I~U~~ "RWRW)fI;) R~R)fOS" "l~l!pl~AI){enq ~~~IAQ !l~JU~u~p '!l~IU~I!P~PR)l "l~I!Pl~:}SQ~ nw -mm lUAR RpUISUIPIRS)[1IRlV 61 "!Pl~:}SQ~nun~m -snuQp RARwunARSIU"UR1)f!:}S!~A lnznq U!U~Znp" U!U!ZRAnflnq '!1~1~UJ:}~ ~1! Q)lO s~ l~~g" "IP,IIple:){I~ u~PU!J~IW~pUn~ uelnuo~ !~~1 -1~ uel! "~I:){s!J,,U!U!SJe~!10 'J~I~p~W~1S!:){~UJJ~~ eu -11111 :){srn "l~I!PA!(~WJ!~ ~W!~~s ~A Ilewel~es WnAn ~(! HV 'qeUJJnp '1ezn U~pA~Sl~lI '1~~~I!qe~e loA euuelewp1ede:){ 'eUISeW(Iseq UIUueleu!q 'IleUJJnp :)fezn uepJeIUng "IP,IIpel~es wnAn ~A!rO~eW~p nq "Je(nplnp :)fezn U~PJ~I!~w!lA~O -snuQp ~U!~nJIqS! ~Iu~znP I1SRUU!U!S!~Z!;) nq UURI -uo U~)(JIu~JIP ISIe)f RIell~WR!PR)( )(IRq ~P,!ZRD U!U!S!rO~ew~p "WZ!lQl~J." 'IP,lnpJnp :)fezn U~PJ~I -A~S U~A~UJ1!~eunsoq uru,edruAV ~A U!U!SIP,~110 IR:}d! ~l!q !u!l~IW~IA~ !PU~)f '~q!~ URI)(IPRWIORPUIU -RA UDIIRH "qSI~I;) R~I;)R~PW!;)!q ){eldI;) )(0;) n~m ZIsAelop-IIAelop UlURWU1~IS Run~nlrus~w "Ie{1PRWI\U~A ~PU!5~ '~U!J~A :)feW)[I~ emSISIP,'1e~)[I~e 'IpeIP, u~P1zeAnr -Jnq !U!1~A~ruS~W'loS ng ~n'1un~ '!Pl~~ ~leq ng "Iel1pUD[R:)Wmm JIq ,qeqnARq, ',ZISjP..m:a, epWS1SIe)( URIldRA ~l~I!~W!lA~O l.J~lmSnp TIs '1~~1~~ 'l~IU~A~SWn~ "Jnpn~nuos ununq "1nlzns1n~lQ :Jlplsem UUBle){!1!10d ~A leAelI 1~1U~We1Jed'(!~~P :W~I~JI:}~~~UnUQUnZnWnZQ~ !ll -!~~:}Rld)f1II1Auo UR)(nA I~RSRU!~lI!~~:jjRd IR~~ 'sIAetue U~J~1SQ~ !l~nlIP.d 111~~1 ~~pes '~A1PloS Jlp -IP,WX ~lIpI~wlISI1Je1 ~A 1I1:)fe~eTISI1Je1 ~U~13 -)[11ZIS)(Rq URl1dRARpurueIR J~q UqRARq'U!;)! n~nplO !:}~~! ~A !UZ! U!U!ZRAnflnq '!l~m51Q )(nIrus~w -n:){ ~A!P "leU~.fluw" !S~:){J~Hl.!Pl~~ ~lelI nq u~p~u U!U!l~IS!ll~JIP UDfIRH "JR{1pRWIORpU1SISlR)(UIIeI -ell eul~IPJe1eq ~1neU!rJew wmnz ~(l}lNO:> i~SMVNVNn'10 JSHS NJ'HtlWtt IJZH Z-!l~{u~U UIUIS'BlJ! ~ueA'Bq .J!11~lP.q! uupunq ~A lP.lnpJna ~u~umI.md ';jnuos !J~I)f!Pl!qRlP.){I;j RAt?1JO~1S! ":){mznS1n~lQ,, '!~1Pl~1SQ~ uluuel~nuos ~1/i.!U~P~U J~IIR/i.Rq J~1U~illRllP.d .Jrumsnlo lUUA l!q !IR1 .J!PI!~~P !S~lU~1W!1~~ ~U!J~/i. ~;)U!J~1~A W!~~s lNHaRN DIHd ~JOA!U~")I(1azoS~D'HQ,, 1-!l~JU~u UIUlS'BlJ! ~IfBA'Bt[ J~u~melJBd .Q)fR:JRJnp :")[Bzn U~pU!S~qd~:J )(IRq 'f'I !!qR1 RJR)f ng .!PZ~lU~U~pn~JQ f'I !!qR1 RJR)f ng .Z!U -!p~lUU~pn~JQ :")[B;)UUn g !ll!A~JQ~ UIJP.IOJpR)f !)fUpRJnq 'U!"U!J~I!;)!1~UQ/i. !1JRd i.Zl~~~~Jnp !ill ~PU!S!~Z!~ !S!S~l)fOW~p U!U!Z~Anrlnq '!ill -Z!~ !S~l'l°UI~p !~ill!lA~ ~pU!S!~ :Jnpnq U~'l~J~~ IS~WflSQ -IT?,~ Un~na "l~~~UnIO){OA d!A!l~ ~pU!~! J~IJ1mS!~!p -Z!~ U!U!~AnrJnq ~p ~A 'Z~~~~A~I~n~JQ !u!s~qd~~ ){fBq ~A :IT?,IJ1P~PUIZ~~ lOA l!q ){!~!l)l .JIPIJ~Wfo Of 31 Ama onlar bu terore kar§1~lkmadlklan gibi; kendi anlaYl§landogrultusundada mtidahale etmediler krize. Halkln mticadelesi ve direni§leriyle "krizi derinle~tirmek"ten ozellikle uzak durdular. Oligar§inin istikranm koruma yolunu se~tiler.0 kadar ki, meydanlara~Ikan esnaflann eylernlerine, polis saldmlan kaf§lsmdakidireni§lerinebile kar§I ~Iklp, bu eylemleri ele~tirip, bekleyin, Emek Platformu'nun "dtizenli, disiplinli" eylemlerine katllm diyerek, dtizen adma "itfaiyecilige", huzur ve dtizeni saglamayasoyundular. ikincisi, Sola yoneldiginde de her zamanki dar kahplanrun dl§ma ~lkmaYlp, U~ be§ legal partiyi esas alml§tlr. Bu anlaYI§la ger~ekle§tirilen "Blok"a da KURT MiLLiYET<;iLiGiNiN BENMERKEZCiLiGi VE LOKALizE OLMU-5LUGU DAMGASINI VURMU-5TUR! HADEP'in "benmerkezciligi" bu olu§um Slfasmda da ortaya ~lkml~ ve Blok'un diger Uyeleri EMEP ve SDPde bunateslim olmu§lardlr. Sonu~ta fiilen lokalize edilmi§ KUrt milliyet~iliginin damgaslmta§lyanbiT birlik olu§turulmu§tur.(OsKlsacasl; Sol, ezilenlerdenyana olmak demek- telik de bu blok, "TUrk KUrt ha1klmnbirligi" gibi tiT.Bu yapllamaml§tlr.Bunu hayatmi~inde ortaya ba§kabiTaldatmacaylasunulmu~turkitlelere.) Orkoyamayanlarm,sadecese~imdonemi~alI~maslY- tada illkemizdeki bUtUnezilen kesimlerin taleplerini yansltanbaglmslzlIk~l,halktan yanabiTbirlikla-propagandaslylabunu "telafi" etmeleri mtimkiln degildi, ve olmaIll1~t1fda. telik degiI, KUrt milliyet~ilerinin sorunlanrn ta§lDtizenle ~atl~maktanka~anbu anlaYI~,dtizene yan biT blok vardl. Blok'un se~im bildirgesinde iMF ile ilgili biT ka~ talep konulmasl, bu ger~egi tepkinin yonelecegiadresolabilir miydi? ve gorUnUmUdegi§tirmemi§tir.Zaten blokun seParlamenter hayallerin ~im donemi boyuncaytirUttUgUpropagandayabaiflaslmn nedenleri-3 k1ldlgmdada gorUIenbudur. Soyut ban§, KUrt soBLOK, HALKIN BiRI~iK runu ~ozUlmezsehi~ biT ~ey ~ozi.ilmezpropaganCEPHESiNi Y ARA TMA ANLA ~ININ dasl esastlf. Gerisi araya S1k1§tm1ml§ sozlerden ibaret kalml§tlr. Halk1nanti-imf, anti emperyalist DI~INDA OLU~TURULMU~TUR ~eli§kilerini yansltan biT propaganda neredeyse "Ernek Ban§ ve Dernokrasi Bloku"nun "ge9" orgfitlendiginden sozediyor hemen herkes. Daha yapllmaml§tlr. erken orgtitlenseydi, sonu9 farklt olurdu diyor. Y apllmaml§tlf, ~UnkU KUrt milliyet~iligi, HaYlr! Aym anlaYI§myon verecegibiT blokun biIMF'ye kar~l da, AB ve ABD emperyalizmine raz dahaerken, biraz daha ge9 orgfitlenmi§ olmakar§l da net degildir. Bu ytizden, hi~ biTkaYlt bile koymadan "AB 'yi en iyi biz savunuruz" propaSl, 90k §eyi degi~tirmezdi. Birincisi; Blok ge9 orgtitlendi derken, bunun gandasl bile yapllml§tlf. Bu ytizden, Amerikan nedenini hatlrlarnaktan lsrarla ka9ll1yor. <;finkfi saldIrganhglkar§lsmdanet biT tutum takmllamaml§tlr. Sadeceblokun diger UyelerinindU~Unceleneden aslmda solun birligi lizerine soylenenturn rini notralize etmek i~in bunlan kabul etrni~ gosozleri biT anda 9lirtitecek biT nedendir. KURT .. .. v .. . . rUnmU§,ama hayatln i~inde bunun biT yanslmasl MILLIYET<;ILIGININ ONCELIKLI TERCIHI Olmalnl§tlf. SOL iTriFAK DEGiLDi! Klirt rnilliyet9iligi, tarnarnen parlarnentoya, se9ime kilitlendigi i9in, Sonu~olarak blok, TUrkiye halklanrun ~Ikarlahalkm haklar ve ozglirllikler rnlicadelesinigeli§tirnrn degil, ekonomik, siyasi,kUltUrel,sosyalsorunrnek gibi bir bakl§ a9lslyla hareketetmedigi i9in, 3 Ianm degil, kUrt milliyet~ilerinin ~Ikarlanrn yanKaslm oncesi uzun slife ANAP'la, SaadetPartisltml~tlf. Oligar§i de tam bu noktadaoynalnl§,blosi'yle, CHP'yle, SHP'yle ittifaklar pe§inde ko~- ku KUrt milliyet~iligi olarak lokalize etmi§tir. Burnu§,oligar~inin hi9 biT partisinin kendileriyle ittinun nedeni HADEP'in faydacI ve milliyet~i anlafak yapmayacaglkesinle§tikten sonradlTki, sola YI§1ve de Blokun diger Uyelerininde HADEP'in yonelmi~tir. gUcUneyaslanlp parlamentoyagirrne gibi biT fay- 32 dacIllga du§meleridir. Elbette solda birileri parlamenterhayaller besleyebilir, Kurt milliyet~iliginin parlamentoyagirme istegi de anla§Ilabilir ama sosyalistbakl§ a~lsl ile tartl~acaksakbugtin ortaya~lkan sonu~lannnedenlerini, ni~inlerini bulmak ve yannI ona gorebi~imlendirmekzorundaYlz. TER HA YAILBR 1 DooiL, BAGWSIZ, DEMOKRA TiK TURK1YE MO CAD ELES :tNi BUYUTEI1Ml Sol, bu se9irnlerdenders 91kannahdtr."Biz neyi ama91adlk,ne yaptIk, nasI1 yaptIk?" sorulanm tartl~rnakka9lmlrnazdtr.Gergegedonelim. PARLAMEN Mticadeleninolrnadlgl yerde birlik olrnaz. Parlamenter iflasmm hayallerin Mticadeleninolrnadlgl yerdeorgUtlenmeolrnaz. nedenleri-4 PARLAMEN TER HA YAI.J.ER .iN KA YNAGI, DEVRiME tNANC;SIZI.JK, BU RJUV A DOZEN iNE tN ANC; fIR Bu se~imlerde ~ok somut olarak gordiik; "bar ajm a§1lmasl"nm ihtimali tizerine, "Ttirkiye devri- mi", hatta hIzmI alamayan bazllan tarafmdan "Ortadogu devrirni" mokratik edebiyatl ba§ladl. Bunun biT de- devrim oldugu tizerine vaazlar verildi, teoriler yaplldl. Tarihin ~op sepetine atIlml§ par lam enter hayaller, yeniden IsltIldl. Tiirkiye ger~egi, Ttirkiye'deki ger~egi, emperyalizm devlet ve fa§izm ger~egi unutuldu. Ama Ttirkiye ger~egi yerinde duruyordu. Halen de duruyor. Peki ne vardl bu sandIktan "devrim" ~lkaran edebiyatm ve ucube teorilerin kaynagmda? Kaynagl devrime inan~slzllktl. fesinde legal paTti ~evrelerinin hali, devrime inan~slzllgm Bu se~imler arii~ine girdigi rub ne kadar kokle§tiginin de resmidir. Devrime inan~slzhgm kar~lhgl, tartl~may a gerek yoktur ki, burjuva dtizenine inan~tlf. Parlamenter hayallerin tekabill ettigi yeT de i§te budur. Dogal ki bu anIaYI~, halkm mticadelesini vadeli ele alacak biT orgtitlenme madl. Tamamen burjuvazinin uzun yapamazdl. Yap- icazetinde ve me~ru- lugunda se~ime endekslendi Burjuva stattistinde i~eren alanlardan kendilerini geri mticadele dururlarsa, kabul edecegi, kitlelerin ederlerse, burjuvazinin de kendilerini benimseyecegi gibi biT hayal i~indeydiler. hayal, i~te budur. risk YIkIlan Halkm cephesiniolu~tunnahylZ. "Ba~slz, dernokratik Ttirkiye" hedefmdesamimi ve kararh olanlar, bilrnek ve gonnek dururnundadtr ki, Ba~slz Dernokratik TUrkiye'nin yolu bOyIe a911tr.Ezilenleri sesi boyIe olunur. Orgtitstizltik bOylea~lltr. Evet orgtitlenmeliyiz. thke sathmda,rnUcadelenini9inde, solun, orgtitlti halk gti91erinin,orgUtstizkesirnlerin, tek tek ki~ilerin birligini in~aetrneliyiz. Ttirn sol, ilerici, yurtsevergti91er,tilke genelinde binlerce insamn,yUzlercedevrimci, demokratik kurulu§un katlhrnlyla yasal biT orgtitlenme 9atlsl altmda toparlanabilir. Boyle bir orgtitlenmebtitUn bolgelere yaYllabilir. Bu orgtitlenrneninalt organIan olarak btittin bOlgelerdeiller, ilgeler, koylerde Halk Meclisleri olu§turulabilir. Bunun ontinde fazla biT engel yoktur. Birinci engel, burjuvazinin icazetini ve rejimini esasalmak, ikinci engel subjektivizrndir. HALKIN CEPHESiNi OR GUTI...E MEKTEN KA <;I~ , MOCADELEDEN, BiRLiKTEN, DEVRiMDEN KA~TIR Bir dahaki s~ime yonelik yapllacak hesaplar, benzer"ba§arlslz"IIklartve hayal kInkl1klarml onleyerneyecektir. Ordu ile islamCllararasmdaki~eli§kiyebel baglayanlar, krizin kendilerini iktidar yapacag1ll1sananlar, bUytik bir gaflet i~indedirler. Ne krizler, ~eli§kiler ya§andlbu Ulkede. Eger orgtitlti degilseniz,eger hayatm tUrnalanlarInl kucaklayacakasgaribir birle§ik gU~degilse- !s~qd~ mID:lJn:X~H !~m!JA~ ;}pu!3! JP.((nso){ n){Un:3nq U!U!~!(l!q -os ':'{Umueldot °l!!){;}UI;}P JUI){OA ;}PU~S;}I;}p~;)nUI ;}A1){ln.L )[!!~l){OUI;}P ZISUI1~~q 'l;}IU;}lnplnS IA~UII~){ ;}PU!;)~ ~!;}A~ruS;}UI U!U~Z~Anrlnq ;}A Y;}I1~A~q l;}!U;}llrnlJUd 'dIA~llrnlZnUIO !U1A;}lQg ;}A n~nlnlUIruos ;}UI;}png ~A;}SUl1){ ;}SUIl)J ul){(eq )(eJP.Io UJlpe )[I! 'l;}I,Q)lO ';}l;}US!"){ ;}A mIdm:3 -eASOS '!~!l;}I! ;}A unI 'l;}U:l.rnd UJm 'eSmA 3n:3' teD{oUJ;}p 'tSn '!~UI!JA;}P 'IoS mpe~ ;}U ;}p;})fin ng :;}p;}A;}3l;}3 ng °1I.p;}qd;}~ l!q )(;}~;}U;}((!){;}S ;}pu!3! Ue(3eA!t~ n){ ;}A!){ln.L ';}qd;}~ ng °zruoATUlteAep dIye~ lIZBq l!q 3!1J :'{U~e:'{Ullq etSlp !UJ!S;}){ nq eA;}A ns U;}A;}tS! ){;}UJ °llpq~~ ;}1;} ;}Pffil!q ~1;)~A!!q! I!;)~ nq !U!l;}llllQgUQ "l!~P ;};);}lnS I)[;}pZnUInUQ" ;}A !U!l;}I;}Uil!PU;}ll;}~ -uD:3nq U!U;}I;}pe~DUJ '!l;}P(;}3l;}:3 -lQ !U1s;}qd;};) uD{I~H ~UIS~lWIP~){ 1P[Un:3nq ununlos -l~UJ;} -10 ~!S~q l;}IU;}A!P ,,!I;}UIlnS ){;}l;}A;}IS!U;}g 'lola" -t;} ;}I;}pe~DUJ 'uelo !S~S!I;}3 ;}IA!Sm:3!IO ;}A ;}11IIZ!yeA -;}P UI!;);}S 'l;}l;)ng )[!!~DfOUI;}P 'loS UIm ';}l;}Zn )feUI °lQ~;)~A~I~~S ';}PZ!Ul!.I;}UQ ;}A ZTUl~u3 -quill U!;)! l;}IUl!S;}){ U;}I!Z;} 'U~;)! l;}l;)ng 10S UIm ~p~ n~ ;}!){!IS!U;}g l!q !~;};);}nq~fB l;}A ;}PU!;)! U;}P;} ;}1;}p~;)nUI ISJU'I ;}UI~!S~S U!l;}YU;}I!Z;} umnq ° JU){I;) d~s !'I;}p;}){ln ;}qd;}J !.J;}P;}q ;}A !U;}P;}U I;}UI;}! U!~!ll!q ~Is~ ~UIV ;}A ~pmd~;) ;}){l1) ;}A;}illJI.:3 eUnAnS U;}UJDP u!U!Sle:3!Io l;}q !)(UpWSlp tinting )fieH lnpUJffi( ;}A U!UJ .1I.1I.t~;}l;}:3 !A!:3z!3 l!q ISJP.){;}A!Sm:3!IO ';}UlZ!yeA1;}dUJ;} 'ng .1Ip -quUJUIIe SUS;}uml:3old l!q )fe~e(e ses;} luuuIuruos (;}UJ;}t !JU:3se U1UDfiBq ;}A!"){lD.L umDq eslOAnInUnA -es ;}A!"){lD.L 1I.q )[!teD(oUJ;}p zlsUJI~eg .lnt)(OA (OA 1I.q e~§eq U;}t~;}UI:J;} ;}I;}PU~DUJ ;}U JS3Hd3;) 'eSlOA!U;}LJ;}P;}q ;}A °mUIl~ S~S;} !A;}I;}p~;)nUI l;}!U;}llrnIJUd nq !'I;}Pl;}I;}~IQq !s;}qd;};) ° l~lOUI ;}A ;)ng l!q 'InAnq -z!(eAJ;}dUJ;} ~z!3 -nplrumsnl° ~q~p '!S!PU;}){unUInsnl° l!q ;}IAQa °llpq~llI10 U!S;}){l;}q ~uueluruos 'mUI~lo °1l1~ l;}A )felU10 n~10 l!q ;}PU!;)! ununq ;}1;}p~;)nUI l;}! -U;}llrnlJUd °llfB S~S;} !A;}UI'I;};) ;}U!;)! l;}p{nmpnglQ)[!! -Rl){OUI;}P '1;}l!1!11P1'I~ASOS '!S~A!S !1!!S;};) !U!l;}I;}PI)[ ){l~q ;}A !A;}UI;}pnglQ !U!S!U;}l!P !)fepmsISJU){ JUIUIP -I~s !S~A!S ')[!UlOUO){;} '!U1s;}l;}pe;)nW l;}I'InllngzQ JUPfBq UI'II~H 'l;}IS!I;);}UI ;})fiD )l'lVH 1I.q )J!teD{oUJ;}p Z1SUI1~Uq l;}~;} 'USlOAIUJ(IUI~IS ;}U!1;}A!ruS;}UJ eAnflnq .mA Ul!Z!g -:3old 'Z!U;}~UnSnp l!q epnuo)( l;}~3 lTUl JP.AzlUIUJel ng "lnpnq uruos lZ1~e~memA !Z;}~l;}UJ ill!)( -;}3 1I.q pseu 'J!tew;}1Ie l!q (Iseu u!3! l;}(UJ!S;}){ UJm U;}(!Z;} 'Z!~;}~1I.tS;}I1I.q pseu !l;}I3D:3 ts!sej - !tue '1S!I °lnlrumsnl0 !l;}IS!I;);}W 'I1~q )feJUlo ue~~lO '1;}1;};)1~'1;}11! 'l;}l;}gIQq !1~ ~pUIZ~q l;}IAQ'I -UAJ~UJ;}-!tue l~lgOld ;}1;}p~;)nUI )[!! .1I.P;})fiD 1I.q D~DP(fllnplnS :'{Uzn uepmyung )feleulfB )(s!l ')(;}l;}U;}1I.P S!P ;}S!P '~;}l;}P;} ;}I;}pe~DUJ '~;}l;}U;}Pn:3'lQ ){e~ue !q -ep U!U;}I;}pe~nUJ ){!tUDfoUJ;}P t!seq U;} 'Z!UJ;}~ ;}A d;}I~! !lUgs~ u3 ~p 1U1S~W !PU;}){ 'd!U;}pnglQ .unuQp ~pm!l~ !q!~ S!I;);}UI ';}qd;};) 'UInsnl° ;}A q~WSI!lU! umDq '!l;}(3n:3 ){!teD(oUJ;}p umng .ZBUJe(UUA ;}l;}A 1I.q )femlnp ;}PU~I;}U;}g ;}){1n U!U;}qd;}J °llPII~UIII!lU){I;) -~l){OUI;}P l!q U;}l;};)! ueyuruos °lrumsnl0 -St?[lUrumJ l~s~A-ruS;}W p~ l!q !~~ql;}q ;}~;}3l;}:3 na 'lIp -q~lWIp~l;)nUOS .JIPlawap ~~;)~~I~~S ;}){ffi 'dl(UAIS U;}PZ!U!J;}IyeAeq l;}tU;}umI -led °W113 uepz1UUUIOtt;}:3 znUn~nplill( ;}u~3! Ue(llU -IS t;}ze~! ;}A t;}A~ruS;}UJ U!U!ZBAnflng jZ!U!SI!~;}P Z!S IIs~u ;}~pes (OS :z1U1sepuruoz ~;}UJlQ:3 !PUl!S uepulze U;} :l;}lU;}A;}UUQ:3 ImmfB~seq dDlQ:3 IoS !U!PU;})I J81>10AapUISalap8:>IJW aAI>lJIJl. >l118J>lOWap ZISWI08q 'JaIUaJ -lJpJIJS IA8WI8>1apuI61 IlaA!nJtaw UIU -!Z8AnrJnq aA IJalleA84 JalUaW81Jed 'dIA8W8IznWO IUIAaJQ8 aA nOnlnl -wnJOS awall1J8JQ luIsa4da:> UI>lleH °llpleA !l;}I!S){;} 'uu1Q.m U!S;}~l;}H °lIpept';110 nUJrunp U!S;}){1;}H °U!S;}UUnS eAt';110 dlAeyeu~ !U!PU;}~ ~ 3!H °1I.P!I;}UlI!l;}A uos ;}l;}{Ul;}tUQA ;}A e){!1!Iod U;}Ifll -DPlDS ;}u!l;}Zn eUJ1t?pfBDlJeq 'UUI:JIIUeA 'eUJ:).rnqy °ZBUJ3e U;}PU!~!I!P -U;}~ DUDUQ U!U;}I;}pe~nUJ !~UJ!lA;}P 'Z!l){ l!q 3!1J 'Z!U ££ 34 Giinu kurtarmak,gelecekteiddiasl olmayanlanni§idir; Direniyoruz,ba~s1Zhk, demokrasi,sosyalizmyolunun ta§lanmdo§uyoruz! KaYiplardankorkmak, zaferdenumuduolmayanlannkarakteridir. Direniyoruz,emperyalizmeve oligaf§iyekar§l zafer bizim olacak! Ttirkiye devrimci hareketi, gelecegi a~lsmdan belirleyici oneme sahip bir a~amada,oligar~inin imha ve tasfiye operasyonunun arnacma ula~masml btiytik biT bedel odeyerek engelledi. 3. Yllma giren direni~, bugtin hemen ttimiiyle omUZlarImlZdadlr. KararlIllg1IlllZ ve ciiretimiz, direni~in ~e~itli a~arnalarIboyunca, btiytik smavlarla kaT§l kaT§lya kalffil~t.Ir; ideolojimizin ve kadrolarImlzm, taraftarlanmIZm, sava~~llanmlzm giiciiyle bu smavlardan almmlzm aklyla ~tkttk. Bu direni~e, biT sloganlyla destek verenden ~ehitler verenlere kadar Ttirkiye 'nin devrirnci, dernokrat bir ~ok kesiminin katk1larI olmu~tur. Fakat siyasi anlarnda kazanllacaklann veya kaybedileceklerin bu kadar btiyiik oldugu bOyle biT direni~te, belirleyici olan sonUDa kadar gottirme kararlIlIgldlf. Bu kararJllI~n sahibi biziz. 25 ay ge~ti. 25 ay, dtiz biT ~izgi izlernedi. Kendi i~inde farkll ozellikler gosteren ~e~itli a~amalarya~andl. Ttirn bu a~arnalara,bu a~amalardaba~vuruIan t.aktiklere ili~kin bugtin "§oyle yapllsaydl, bOyle olsaydl..." diye tartl~mak rntirnkiindiir. Nitekim boyle tart.l~arilarVaT.Ama "eger"li, "o/'s-aydl"lI dii~tincelerin hi~biri bugiin gelinen nokta a~lsmdan belirleyicilik ta~lrnlyor. Bu rnuhtevadaki 1:art1~malardan da herkesin alabilecegi biT ~ey olabilir; ne VaTki, bugiin ne yaplldlgl ve ne yapllmasl gerektigi tart.l~rnasl~ok daha zorunlu ve gerekli olandlf. Ge~rni~e dair de, rnuhasebe, kirnin bu btiytik gorevi omuzlaYlp ornuzlamadl~ noktasmda yapllacaktlf. Direni§ halen stirtiyor. Halen tUrn devrirnci, dernokrat orgUtlerin onUnde sornut gorevleT duruyor. Ve i§te tam bu noktada, ge~mi§edair spekUlatif veya sadece yapmadIklanru aklamaya yonelik tartl§rnalann, gerek~elendirmelerin hi~ mi hi~ anlaml yoktur. Mesela, reformizmin, veya KUrt milliyet~iliginin veya direni§i biT noktada blrakan gruplann, bize yonelik tUrn ele§tirileri, varsayal1rnki, hakll ve dogru olsun! Bu onIann halen esasolarak direni§in dt§mda, uzagmda olan tavtr ve politikalanm hakl1 ~tkar1f mt? Direni§i desteklememenin, direni§i blrakmanm gerek~esi "ba§kalannm yanl1§lan"nda bulunamaz. Gorevlerini omuzlayacagma blrakma, desteklernerne gerek~esi bulrnakla zaman kaybedenier, zamanla birlikte kendi varlIk nedenlerini kaybetmektedirler. Bizirn, bu bUyUk direni§i, aglf yUkUne ragmen ornuzlaYlp siirdiirdUgUmUzbu a§amadasoyleyecegirniz; direni§in anlaml, i§levi Uzerine yeniden dU§UnUlmesive ~e§itli etkenIer altmda kaybolan bu anlamtn yeniden hanrlanarak tavlflann buna gore belirlenmesidir . F Tiplerine kar§1direni§imiz, emperyalizmin ideolojisine kaI§l, ezilenlerin ideolojisini savunuyor 3. Yl1magiren direni§, yakla§lk 26 ay boyunca, 35 katliamlar, i~kenceve tecrit altmda biiytik biT kararIlllk gosterdi. Dtinya <j:apmdabiT boyut kazandl. Emperyalizmin ttim dtinya <j:apmdaytirtirltige koydugu biT stattiye k~l, bugiine kadar ger<j:ekle~tirilmi~ en btiytik direni~ olmasl, onun "dtinya <j:apmda" biT karakter kazanmasmm biT yamydl. Ancak direni~in dtinya <j:apmdakionemi, esasolarak onun siyasi, ideolojik muhtevasmdadlr. 1990'larm ba~mda SSCB'nin <j:oztilti§ti doneminde, oltimlerimiz pahasma orak-<j:ekicidalgalandmnak, nasll "sosyalizmin oldiigti" propagandasma kar§l biT <j:1k1~ ozelligi ta§ldlysa, ktireselle~meyle, emperyalizmin ve onun "standartlarmm-kriterlerinin" dl~mda biT y~am olamayacaglfiln dayatlldl'g;l 2000'li ylllarda, direni~, bu dayatmanm kabul edilmeyeceginin ilanl olmu~tur. Direni§; emperyalist ktireselle~meyek~1 sosyalizmin, ktireselle§menin orgtitsiizle~tinnesine k~l ijrg(ttlilliiiiin, burjuvazinin yticeltmekten biT adlm oteye ge<j:ipalenen dayattl'g;lbireycilige kar~l kollektivizmin, AB 'ye uydurulmU§biT demokrasicilik oyununun paf<j:aslolmanm dayatllmasma k~l anti'-elnperya1i7min,ttim muhalif kesimleri sivil toplumculugun biTpar<j:asl haline getinne dayatmasmakar§l devrimciligin ve devrimin savunulmasldlr. F tipleriyle, F tiplerini a<j:maki<j:in ba~vurulan 19-22 AralIk katlianllyla, katliamm oncesindeki ve sonrasmdaki saldmlarla, Tiirkiye devrimci hareketinin fiziki, ama flZiki oldugu kadar da siyasi tasfiyesi ama~lanml~tlr. Fiziki biT tasfiyenin smlTlan 01dugunu oligar§i de ~ok iyi bilir. Bu anlamda saldlnnm ana hedefi, siyasi biT tasfiyedir. Bu saldmyla, illegaliteyi, silaWl miicadeleyi temel alan, devrim hedefmden vazge~meyendevrimci hareketler, diizen i<j:ile~meye,mevcut reformist partiler ise, bulunduklan noktadan daha da geriye anlarak sivil toplumculuk alanma siirtilmek istenmi~lerdir. Oligar~inin F tipi saldmsl kar~lsmdaki tavlrlar, direni§e ili~kin politikalar de, i~te bu ~er~evedeyerifle oturmaktadlf. Mesele, i~te bu nedenle flZiki bit saldm k~lsmda "direnip-direnmeme"nin ~ok otesine ta§mffil~ olmaktadlf. Reformizmin direnmeyi~i, F tiplerine kar~l ~u vera bu protesto eylemini yaplp yapmaYl~lyla degil, emperyalizmin ve olig~inin bu dayatmasml kabul edip etmemesiyle ilgilidir. Refonnizm bu saldm kar~lsmda, bulundugu noktadan daha da geriye giderek politikada, duygu ve dti~tincede devrimci olandan iyice uzak1a~D1l~, sivil toplumcu muhalifligin slradanhgma ve etkisizligine kendini mahkum etmi~tir. Oportiinizrn ise b~tan saldmya verilecek cevap konusunda tereddtite dti~mti~, bu tereddtit onun daha soma direni~ i~indeki yeTah~lru da tutarSIZ,iStikrarslZ hale getinni~tir. Ozellikle Avrupa Birligi'nin tavnrun daha a~lk olarak ortaya ~lktl~ noktada, refonnizmin F tiplerine kar~l stirdtirtiyor goziiktiigu itirazlll1n da temeli ka1maInl~t1f.Bu noktada "tutarh" olan ya F tiplerine kar~l ~lkInaktan vazge~mek, ya da F tiplerine kaT§1~lkarken onun arkasmdaki gticti ve politikaslru (yani A vrupa 'Yl) da ele~tirmekti. ikisini de yapmadl, yapamadl reforrnizm. Hayatm pek ~ok alanmda oldugu gibi, belirsizlikler i~indeki biT muhalifligi stirdurdu bu konuda da. Reformizmin ve Kurt rnilliyet~iliginin F tiplerine kar~l ~1ktlklart yazl ve a~lklamalara baktldlgmda, onlarda da emperyalizme deginilmekten ozenle ka~mtldlgl gortilur. Refonnizm (Kurt rnilliyet~iligi de dahil) F tipleri konusunda daha ba~tan ideolojik olarak yenildikleri i~in, direnememi~lerdir. Geleceklerini "Kopenhag kriterlerine" teslim ettikleri noktada, Avrupa standartlartllm ve esas olarak dci emperyalizmin orgutstizle~tirme-rehabilitasyon politikalartmn biT par~aSl olan F tipleri kar~lsmda ideolojik olarak kendilerini silahs1zlandmm~lard1f. Uzun direni~in gticti, ideolojimizin saglamhgmda, bu ideolojiyi savunmakararhh~mlzdadlr. Gelecegimizi "Kopenhag kriterleri"ne teslim etmemenin, AB klsaltrnaslyla santi sihirli biT gti~mti~ gibi sunulan emperyalist birlige baglanmaYIkabul etmemellin, rani; baglmslzlIk, demokrasi ve sosyalizm hedefinden vazge~mememizin ifadesi olarak direniyoruz. Neden"uzun direni§"? "Neden hala stirdtirtiltiyor?" sorusunun belki de hi~ yeTi yak. Soru, esasolarak 9 AralIk 2000'den bu yana "blfakm" demekten b~ka biT §ey demeyenleTin sorusudur. Ger~ek soru ise, "neden stirdtirmtiyorsunuz?" sorusudur. 36 Direni~e devam etmenin btittin gerekyeleri ortada duruyor. Ba~langl~ noktasmdan ~ok daha yaklCI gerekyeler sozkonusudur tistelik. Ama neden blrak1lmah sorusuna verilecek cevap bulunarntyor. Bunun somut kanltl da blrakanlarm "a~lklamalan"dlr. Bu aytklamalarda neden blraklldlgma dair hi~ bir makul gerek~e,izah ve ikna edici bir tesbit yoktur. Dl~anda bir slife stirdiirdtikleri oltim orucunu blfaktrken de, iyerideki oltim orucunu blraklrken de yapllan a~tklamalarda, "dostlanmlzm acil dilegi, amacma ula~ffil~ oldugundan..." gibi belirsiz ifadelerden ve direni~in yiiktinti omuzlayanlara yonelik kendi su~luluklanrn gizlemek isteyen su~lama1ardan oteye bir ~ey yoktur. Reformizm daha Araltk aymda ytldl, bir ka~ ay daha iyi kotti stirdtirdiikleri "duyarWtk" da onlan yordu. Y tlgm ve yorgun reformizm stirecin dl~ma dti~tti. Oportiinizm de biT noktada yoruldu. Dogrudur; Direni~, ongoriilebilen stireleri ~ok ~ffil~tlf. Ulkernizde ve dtinyada boyle bir ongoriiyti ihtimal olarak dahi dii~tintibilecek bir omek de yoktur. Dogrudur; Direni~, ongoriilebilen kaYlplarm da ~ok otesine ge~mi~tir. Dogrudur; Direni~, 0 gtine kadarkilerle ktyaslanamayacak ~apta bir vah~etle kaf§l kar~lya kalml~tlf. Btittin bu "ongoriilemeyenler", vahJ?etin,stireklile~en i~- '* kencelerin, dl~anda siireklile~enbaskIlann,artan kaYlplann aglflIgl altmda,direni~in dl~mda kalma egilimlerine gii~ vermi~tir. Direni~e birlikte ba~ladlglInlZ siyasi hareketlerde bu ak1~a kapllmaktankurtulamadllar. Gerek "blfakm"cllar, gerekse de direni~in belli stiteler iCr'indeolanlar blrakrna dii~iincelerini "Bitirilsin, ba§ka bifimlerde siirdilriilsiin" diyerek dile getirdiler. Arna bu sozlerin hiCr'bit pratik kar~lhgl olmadl. "Peki bitirelim, ne yapahm?", ne dl~arIdaki blfakmcIlar, ne iCr'eridekilerbit cevap olu~turamadllar. Miicadele biCr'imleri konusunda, gelinen bu ~amada fazla tercih ~anslmlzm, farkh alternatiflerimizin olmadlgml lsrarla anlamazhktan geldiler. VaT diyen yapsmdl. HaYlf, dii~iinceler "blfakma "ya kilitlenmi~ti bit kere. En azmdan belli siireCr'lerdeayru gilCr'te"ba~ka bit ~ey" olmayacagml eminiz, kendileri de Cr'okiyi biliyordu. Kaldl ki, en temel yanh~larIndaD biri de, aliim Orucu ve "b~ka biCr'imler"i birbirinin altematifi olarak gormekti. Eger 0 "b~ka biCr'imler" vat idiyse, onu ollim orucunu da gUCr'lendiTenbiT olgu olarak dii~iinmedilet bile. Nitekim, "ba~ka ~eyler" diyen refonnizm, 0 ba~ka ~eyleri hiCr'bit zaman orgiltlemedi, orgiltleyemedi. Ayru ~ekilde, oportilnizmin iCr'eriyedair "fIili direni§ biCr'imleri" sozlerinin de, "bayragl dl~anya devrediyoruz" sozlerinin de hiCr'bit klymeti, kar~lh'gl olmadl. ACr'IkCr'asoylemek gerekirse, onlar 37 38 bo§sozlerdi.Pratigin gosterdigide bu olmu§tur. rill de, direni§e katilip sonradan "bIrakan"lann da hi~ biT ko§ulda a~lklayarnayacaklan budur. Direni§in dl§mda kalmak i~in de, blrakmak i~in de biT ~ok teorik izahatlar yapllabilir, arna bunlar direni§in verebilecegi iki sonu~ a~lsmdan fieri degi§tirir ki? Hi~biri, 0 teorik gerek~elerini halka anlatarnazlar, 0 gerek~elerlehi~ kimseyi ikna edemezler. Siz, netice olarak hangi sonucun ortaya ~lkmasma hizmet ediyorsunuz? Siz, politika ve tavlrlanruzla, oligar§inin §iddetle sonu~ aiabilecegine "karut" oIu§turdunuz. Ttirkiye solD, sadece sizlerden ibaret olsaydl, oIigar§i, evet, a~Ik~asoylemek gerekir ki, zafer kazanml§ olacakti. Buna izin vermedik. Buna izin vermemek i~in, her noktada kararII durduk. Evet, gerektiginde sert olduk, gerektiginde uzIa§maz. Canlmlzl sakmmadlglmlz gibi, soztimtizti de saklnmadlk. Her§eyi adII admca andIk. Direni§in kaderini yani dolaYlslyla gelecegi belirleyecek hi~ biTkonu, oligar§inin, refonnizmin, ki.i~iik-burjuva ideolojinin dayattIgl "esneklik" sllllflan i~inde ele almarnazdl. ideolojik saglamlIk, lafIZda sosyalizmi savundugunu tekrarlaYlp durmak ya da stirekli komtinist, marksist-leninist, devrimci suatlarmI kullanmak degildir. ideolojik saglamlIk, hayatm her alanma, her konuya yayl1anbiT ideolojik bakl§ a~lslrun istikrannda somutIanlr. SaldmYI ve direni~i dogru de- Saldm ve direni§,geriye tek bit sonu~bJrakacaktlr; ya oligaf§ininya devrimin zaferi! Direni~in dl~mdaki vera belli bit a§amasmdan soma direni~in dl~ma dti~en solun en btiytik YanIlgISl, saldmrun ve direni~in tilkemizdeki smIflar mticadelesi a~lsmdan ta~ldlgl onemi gorememeleridir. HaklarIm yemeyelim; saldmnm niteligine ili~kin bit ~ok dogru tesbitte bulunmu~lardlr. Ama bundan ~IkarIlmasl gereken siyasi sonu~larI ~Ikarmada arm ba§arIYIgosterememi~lerdir. Bu anlamlyla F tipleri konusu, soldaki teori ve pratik kopuklugunun son donemlerdeki en u~ omeklerinden biri olmu~tur diyebiliriz. Olgu aslmda a~lktlr. Ama a~Ik olanl, 01dugu gibi dile getirmek, onlarIn "kaldlramayacagt" vera hi~ tistlenmek istemeyecekleri siyasi sonu~lan ve pratik gorevleri de beraberinde getirmektedir. F Tipi saldmsmm ama~larIm dogru tesbit ederken, direni~i dogru degerlendirememelerinin nedeni de budur. Sol, "tesbi~"teki ustahgtnl bit kez daha gostermi~tir. Ondan otesini sorgulamazsanIz meseIe yoktur. Direni~e subjektif kaygt ve hesaplarIn dt~mda bakIldlgmda oncelikle gortilecek olan ~udur: Saldln ve direni~ iizerinden kitlelere ta~macakmesaj iki tiirlii olabilirdi: Birincisi, olig~inin ~idDireni,; detle sonu~ almasl. Bu kitleleri kOreselle,meye kar,1 YlldIrmak, sindirmek a~lsmdan sosyalizmin I oligar~inin eline, onYlllarca .. .. .. kullanabilecegi bir malzeme orgutsuz e,tlrmeye kar- . verilmesi demekti. ikincisi, oligar~inin zulmiiniin kadri-mutlak olmadlglm, direnilebilecegini ve ancak direnerek kazanllacagml gostermek. Bu da ter- ' 'I orgOtlOlugun, bireycilige kar,1 kollektivizmin, AB'ye uydurulmu, de- . .. mokraslclilk oyununun siDden halkmmiicadelesini gepar~asl olmaya kar,1 li~tirmek,orgtitlemek isteyen- anti-emperyalizmin, sivil l~~n on!tll~~a .offi.ek.olarak gosterebtlecegl blf dlfem~ destanmmyarattlmasldemekti. Kendini ttimiiyle F tipleri direni~inin"dt~mda"gorenle- toplumculuga kar,1 . . .w. . dev. nmclllgln ve devrlmln savunulmasldlr. gerlendirememenin, veya dogru degerlendirmelerden ~1k1lsabile, oligar~inin saldlfllanmn degi~ik bi~imleri kaT§lsmda,bu noktada direni~in ge~irdigi degi~ik evreleTinde saga-hep saga savrulmak bOyle biT ideolojik saglarnllga sahip olunrnadlglrnn gostergesidir. Oportiinizmin zaYlfllgl ozellik1e i~te bu evrelerde ortaya ~Ikml~tlr. Bu zaYlfllktlr ki, oportiinizm direni~i dl~anya ~lyamaml~tlf. Tahliyeleri oligaT§inin biT oyunu olarak goriip bozmak yeriDe, 0 rii~veti lahul eden durumunda olunrnu~tur. Bununla da ka1mmaml~, dl~an ~1k1p ihanet 39 edenleri korumaya soyunulmu~tur. Hainler kar~tsmdaki tavIr, kaYlplann btiyfikltigti kar§tsmdaki taVtr, devrirnci biT siyasi hareketin degil, tek StratIhtirnanistligi olan biT kti~tik-burjuvanm tavn dtizeyinde olrnu~tur. Hainler kar~lsmdaki tavu, kararstzltgm alenile~rnesiydi. ihanete almacak tavnn bi~imi, ihanetin dtizeyine, bi~irnine, ~att~rnanmko~ullartna gore degi~ebilir ama ihanetin ihanet oldugu ger~egi hi~ biT ko~ulda degi~rnez. Buakm dogru biT tavu alrnaYI, ihanete ihanet bile diyernedi oporttinizrn. Onlarca ~ehidin cesedine basarak tahliye olup direni~e ihanet edenlere hain diyernedi. Oysa, devrirn i~in varIlk yokluk sorunu haline gelmi~, tayin edici onemi herkes tarafmdan kabul edilmi§ ve zaferin ancak oltirnlerle kazantlacagt biT direni§ sozkonusudur. Boyle biT direni~te, mallet oltirnleri ~ogaltacaktu. Nitekirn oyle de olmu§tur. Bu son derece a~lkken, faydact, grupcu yakla§lmlarla ti~ be~ adaml yanmda tutma hesabtyla politika belirlenir mi? Bu kadar kti~tik hesaplar yapanlar, bOyle biT direni§in ytiktinti ve sorurnlulugunu omuzlayabilir miydi? Bu kadar kti~tik hesaplar yapanlar, devrirn ve iktidar iddiasmdan sozedebilirler rni? Bir sava§agirmi~siniz, oleceksiniz, oldtireceksiniz. Sava§,'kendi kavrarnlarmt yaratu. Sava§,kendi kurallarlyla stirdtirtiltir. Sava~m en on cephesinde, SICak~atl§rnalarm y~andlgl biT mevzide (ki oltirn orucunu hernen ttirn siyasetler bu ve benzeri kavrarnlarla tarif etmi§lerdir) sava§ arkada§laTlm buaklp ka~rnarnn adt ihanettir. Bu biT saVa§ su~udur. Boyle biT su~u "ama 0 kadar giln af kalmlfj" dc- yakma" eylemleri kar§lsmda dil altmda tutulan, zaman zaman ima edilen refonnist anlaYl§lar, birbirini btittinleyen par~alardlr; ba§ka deyi§le, birbirinden kopuk ayn konulardaki ayn tavlrlar degildir. Fiziki anlamda kaytp vermeyelim tavn, biT daha telafi edilemeyecekbtiytikltikte siyasi kaYIPdemekti. Hapishanelercephesinde zaytf ha1ka;PKK'h tutsaklar PKK 'h tutsaklar, hapishaneler cephesinin nic~lik olarak en kalabal1k tutsak grubu, arna aym zarnanda ernperyalizrn ve o]igar~i a~lsmdanzaytf halkaslydl. 19-22 AralIk katliarnl, F tip]erinin a~lh~l, tUrn hapishanelerin hUcre tipine donU~tUrijlrnesi,biT yamyla da bu zaytf halka tizerine yapllan hesaplar sonucunda cUret edilebilrni~ harnlelerdir. F tiplerine kaT§1direni~in nasll ~ekilleneceginin tartl§tldlgl donernde, PKK'h tutsaklar, "genelpolitikalarl geregj"bu direni~ i~inde yeTalmayacaklanrn ortaya koydular. Bu "genel politika", blfakln katliam saldmsma, F tipi saldmsma kar~l taVlf alrnaYI, blfakm yanlba§larmda katledilenlere sahip ~lkrnaYI, bulunduklan yerlerin hticre lipiDe ~evrilmesine, bulunduklan yerlerde tecrit politikasmm uygulanmasma kar~1da tavlfslzhgl beraberinde getirdi. 19 Ar.alIktan bugtine kadar ki yakla~1k iki yt]]lk do- Oil reni,i desteklem emenin, dlre- nelennde hucrettpmedonu~ttirij]rnesi sUrecidir. Bu operasyon nanln gerektalarlnln yan- btiytik o]~Udetarnarn]anrnl~tlr. Ve buoperasyon, hi~bir direni§- 11,larl"ndE . bulunamaz. ]e kar~tla§tlrnadan ba§anlrnl§tlr. Bu, PKK']1 (KADEK']i) tutsak- Gorevleril r1i omuzlaya- yip, biT de tistelik kahramanllk nl,i blrakl ~ibi .su~ak, devrirne ve devnrnCI bIr harekete ne kazandu- ~esi "ba,~ rnl§tlr acaba?Arna ideolojik anlamda onlardan ~ok ~ey gottirrnti§ttir, bunu a~lk olarak gortiyoruz. Ernperyalizmle ve oligar- ... caglna blr~ikma, destek- ~iylesava§anlar, sava~ger~egin- lememe gterekgesi buldenka~amazlar. makla za man kaybeBu yarnyla ele almdlgmda, oporttinizmin "uluslararasl stan- denier, Z81nanla birlikte dartlan"savunmasl, hainlerkar- kendi varll k nedenlennl.. §lsmdaki libera1ligi ve "kendini nern,.F tiple~ dl~~~aki h~p~.sh~- 1__- _L _I_- Kayoelmektedirler. larm tUrn Ttirkiye halkma verrneleri gereken bir hesapnr. PKK ']1 tutsaklann, elbette dl~andan("genelpolitika"larmdaD) baglrnslz olrnayan bu ~izgisi Uzerinde ~e§itli yazIlarllll1zda durduk. Bu ~izginin tekrar de- ger1endirilecek biTyamolrnadlgl gibi, savunulacak hi~biTyanmm 40 olmadlgl da bu iki ytll1k stire~te tekrar tekrar kaI1ltlanml§tlr. Bu noktada sadece 19 Ara11k'tanklsa stire sonIa yazdlklanndan kIsa biT bollimti hatlflatmilia yetinecegiz: Denilmi§ti ki 0 zaman: "PKK'li tutuklular §u ana kadar, siyasal siirecin hassasiyetine bagh kaJarat bafi§f1, olgun biT dUnl§UesasaJdllar. Bu duru§un devaml elbette gosterilecek yakJ8§Imlara baghdlr. Hifbir kurum mevcut yakJa§lml suistimal ederek ve faydalanmacl biT mantlk1a tahrik etmemelidir. ll1mh biTyakl8§lml genelgelerle provoke etmek ve fatl§maya fekmek yerine ban§fll biT foziim if in degerlendinnek en dogrusudur. Hif kimse sosyaJ, kiiltiirel ve politik kimligimize yonelik kIsltlama ve saJdmlarl kabul edemez. ... Politik zeminde ilerleyerek, siirecin ruhuna uygun biT diyaJog, etkinJik ve me§ru temelde hakkInJ arama if in her §ey yaplhr. Binlerce tutsak iilkemizin biT gerfegi ve halk1mlzm vicdanmm biTparfasldlr. Halklmlz vicdanma sahip fIkmasInl bilecektir. TutsakJar dayatllan her ko§ulu terisne fevirmesini beceren biT gelenegin mensuplandlrlar. Biiyiik direni§ler pahasma kazanI1mI§onurlu biT tarm parfaSldIrlar." (Ali Sapan,28 subat 2001 Yeni Gtindem) Peki 0 gtinkti "ban§~l ve olgun" tavnn sonucu ne oIdu? Deniyordu ki 0 zaman bu ban§~l ve olgun politikamlz istismar edilmesin, klsltlamalar ve saldmlar kabul edilemez. Peki ne oldu? Oligar§i, PKK'l1Iann bu "olgun" tavnm tepe tepe kullandl, once devrimci tutsaklara kar§l, soma bizzat PKK' Illara kar§l. 0 gtinden bu yana, PKK'l1 tutsaklarm bulundugu her hapishaneden a~Iklamalar yaplldl, hakJanmlZ kIsltlamyor, hiicre lipiDe fevriliyor, bOyle deyam edersegerekeni yapacaglz, eylemleri tIrmandlracaglZ vs. VS. Oligar§i bunlan kaale almadl. Haklarm gasbedilmesi, hticre tipine donti§ttirme tam biT pervaslzhkla devam etti. 0 "tmnandmna" hi~ olmadl. Bu "genel politika" stirdtigti mtiddet~e olmayacaktlr da. Oligar§i de bunun farkrnda. Bunun i~in binlerce tutsakl1k biT gticti kaale almlyor. Unutmak,unutulmasmaizin vermek,unutturmapolitikasma ortak olmak, yenilgiyi kabul etmektir. Direni§, Tiirkiye devrimci hareketinin feda sava§~Ih~n kitleselle§tigi a§amadu. "intihar c;izgisi" diyen bile, bu kadar "kitlesel" ve kararh biT intihar(!)'m nedenleri tizerinde dti§tinmek zorundadlr. Blrakm slmflar mticadelesine yon venne iddia..,mdaki siyasi gti~leri, sadecebilimsel olmak bile ooyIe yapmaYI gerektirir. OligaT§i saflarmda bile az~ok dti§tinen hi~ kimse, direni§i bu suatlarla nitelendirmezken, bu tilr suat ve kavrarnlar, refonnist kesim tarafmdan bolca kullarulml§tIr. Direni§i anlamaya ~ah§mak yerine, direni§e dti§manlIk yapIlmI§tlf. Logosunda "Komiinist" yazan biT yaym orgam, 19 AralIk'm hemen ardmdan devrimci demokrasiDin oltimtinti ilan ettikten sonra, siirecin dti§tindtigti gibi geli§medigini, direni§in devam ettigini ve ate yandan oligaT§inin F tipleri konusundaki §iddetinin artarak devam ettigini goriince, direni~i gtindeminden, dergisinden tiimtiyle silmi~tir. C;ok rahatltkla soyleyebiliriz, piyasadaki islamcl, fa§ist yaym organlanmn, Dogan Medya organlarmm bile gerisine dti§mti§ttir. Bu nasII biT direni§ dti§manltg.dlr? Veya ~oyle soraltm; bu nasll bir "komiinistlik"tir? Sarni Ttirk'ten daha "katI" biT bi~imde, "blrakln, orada hepsi olsiin, unutulsunlar, burunlan siirtiilsiin, yok olsunlar" tavn ne yazIk ki bu iilkede "sol i~inde" gortilebilen biT tavu olmu§tur. "Komtinistlik" adl altInda i§lenen ytiz klzartlcl su~larla ilgili tarihte biT sayfa a~Ihrsa eger, en ba§akonulacak omeklerden birini de tilkemizdeki "komtinistler" yaratffi1§tlf. Bununla ovtinebilirler! Peki neden bOylesine dti§man kesilmi~lerdir direni§e? Direni~ten ve direni~~ilerden asgari saygIYI bile neden esirgediler? Denilebilir ki, yakla§Ik son on yll i~inde, hi~ biT ~ey, direni~ kadar reforrnizmi zorlamalnl~, s1kI§tumalnl§tlf. Direni~in varltg., refonnizmi, hi~ biT ozel ~aba harcanmasma gerek olrnakslZm te~hir etmektedir ~tinkti. Beyinlerinde ve ytireklerinde devrime, devrimcilige dair ne kaldlysa, bu degerler, onlan, legal particiliklerinin hi~ bir doneminde olmadIgI 41 kadar rahatslz etmi§tir. Bu rahatslzllktan olumlu bir vicdani-siyasi muhasebede ~lkabilirdi. C;tinkti devrimcilige clair hala bazl degerler vardl i~lerinde; rahatslz olmalan da biT yamyla bundandl; ama rahatslzh~ devrimci bir muhasebeye ~evirmek yerine, direni§e salduarak bu rahatslzlIktan ve tabanlarmdan, halktan gelen sorulardan kurtulmaya ~al1§tllar. Bu da onlarl giderek direni§ kar§lsmda tahammtilstizle§tirdi, dti§manla§tudl. Oligar§inin unuttunna politikasl, baskI, ceza, sanstir, tehdit e§liginde 19 Ara1lk'tan bu yana hi~ arahkslz stirdti. icazeti esasalan reformizmin unutturmanm kar§lsma militanca dikilmesi mtimktin degildi. Bu konuda, son olarak, bir noktadan soma direni§in dl§ma dti§en gruplarm tavrma da deginmek gerek. Onlarm da bir ~ogu, direni§e yaym organlarmda adeta yeT vermez hale geldiler. ~ehitten §ehirekIsa biT haber. Yaym organlarlnda aTkaarkaya iki ti~ saYldireni§ten sozetmedikleri oldu. Bu biT a~mazm ifadesiydi. Yer vermeleri durumunda '~ki durum buysa, siz ne yaplyorsunuz?" sorusuna muhatap olunrnasl ka~mllmazdl. Sorulardan ka~manIn yolu, aym reformistlerin yapngl gibi, F tipleri ve direni§ ger~ginden mtimktin oldugunca az soz etmekti. "Bugiinlerdengeriyebir Janna gidenlerkahr, bir de yannlar adma direnenler!" Oyle bit direni~ki bu, kelimenin tarn anlaInlyla tarih yazlltyor. Tarihimizde bulla benzer bit omek yak. 1984 ollim orucu, yakm bit omek sayllabilir. Ama her a~tdan onun ~ok daha list boyutta ifadesidir. Gelecege btrakacaklan a~tsmdan, gelecek tizerindeki etkisi de bit ka~ misli farkh olacakttf. Bir insan haklan savunucusunabile "kIran da olsa, kinl, dii§, fakal egilme sakm... YanDa egilmeyenler kahyor fiinkii" dedirten bit direni~ bu. YarIna, boyIe biT zullim kar~tsmdataVtrSlZkalmaYl, direni~i blrakmayt haklt gostenneye ~alt~an teoriler degil, herkese ve he~eyi ragmen "egiImeyenIer" kalacak. 1984'te cuntanm hapishaneler politikaslDlD ollime yatarak bozuldugunu herkes biIiyor buglin. Peki, 1984 ollim orucuna katllmarnak i~in bin dereden su getirilen teorileri kim hatlrhyor? 0 gtin 0 eyleme "intihar, siyasi cinayet" diyenlerin teorileri tarihin hangi ktiflti yapraklannda utan9 belgeleri olarak duruyor §imdi? YanDa direnenler kahr. Bu soztin sadeligiyle bakIldlgmda, her§ey ayan beyandtr. F tiplerine kaf§t direni§, her iktidann zaytf noktasldtr. Her iktidar i9in tumusoldur. Dtizenin bekasml esas alan hi9 biT iktidar, emperyalizmin ve oligar§inin bu planmdan vazg~emez. Direni§lerimizIe ge§itli geri adlmlar atttrabiliriz; ama tecrit ve rehabilitasyon programlllln, oligar§i a9lsmdan rafa kaldmimayacagllll, her fIrsatta, kendilerince uygun her donemde yeniden kar§lffilza 9Ikanlacagmt da bilmek durumundaYlz. Direni§ gelenegilniz, Btiytik Direni§ 'Ie biT kez daha kokle§mi§, peki§mi§tir. Bugtin hticrelerde tutulan veya yarm F tiplerine atIlacak ttim cepheli tutsaklann manifestosu bu direni§ gelenegidir. Devrime kadar, Tiirkiye'nin hapishanelerinde oligar§inin zafer bayragl degil, direni§in bayragl dalgalanacaktIr. Olig8f§i katletmenin "sevincini" ya§ayabilir, i§kencenin, hticrelerin "sevincini" ya§ayabilir, ama hi9 bir zaman boyun egdirmenin ve teslim alrnanm "sevincini" ya§ayamayacak. 19 Arahk'ta, kur§unlarla, bombalarla Ttirkiye devrimine meydan okudular. Aym gilD, devletin en list kademeleri tarafmdan sozlti hale donti§ttirtildti bu meydan okuma. "Altlk herkes bu devIetIe ba§edemeyecegini anIaml/j oImaIldlr" diyordu katliamcIlann ba§l. Bu devlete "ba§kaldlfffiak" ne kelime; biz bu devleti Ylkmak i9in, yerle yeksan edip halkm iktidanm kurmak i9in girmi§tik bu sava§a. Sava§ kabultimtizdti. Tarihsel olarak devrimcilerin ba§ka ttirlti davranmast da mtimktin degildi. Sava§l kabul etmemek sozkonusu olamazdl; kabul etmemek, sava§tan, yani devrimden ka9maktl. Bize oltimle meydan okudular. Oltimti yenerek cevap verdik meydan okumalanna. Sava§l hticrelerde stirdtirtiyoruz 2 yIlI a§km stiredir. Devrim mticadelesi, yann bu direni§in yarattlgl, peki§tirdigi ideolojik, moral gtictin tizerinde ytikse- lecektir. :I 42 3 Kaslm sec;imlerinde, aydmlar, refonnist partilere, reformist partiler de aydmlara ~ok biiyiik roller yiiklediler, kaT§lltkll btiylik beklentilere girdiler, ve kar§tltkll hayal kmkltklanm, yantlgllart payla§tllar. Bu tabla hem aydmlann, hem de refonnizmin resmini ~iziyor. Aydmlann, sanat~tlann siyaset tizerinde, tilkenin kaderi iizerinde, biT biitiin olarak toplum tizerindeki etkileri, doneme, ko§ullara gore azaltp artabilir. Bu a~ldan tilkemizde de ~e§itli donemler aYlrdedilebilir. Burada konumuz itibartyla esas olara!c son se~imler tizerinde duracaglz. Tiirkiye 'nin "kalburtistii", "en tanmml§" aydm ve sanat~llartmn biiyiik boliimiiniin OOP'ye desteklerini ilan ettikleri 1999 se~imleri, hem aydmlar, hem de reformist partilerin beklentileri a~lsmdan btiyiik biT hayal kmkhglydl. Aydm ve sanat~llarm kitleler iizerindeki etkilerinin hemen hemen dibe vurdugunu gostermi§ti bu se~im1er. Bu durumun sorgulanmasl, dersler ~lkartlmaSl beklenirdi. Ama 3 Kaslm sec;imlerindegordlik ki, hi~ biT ders ~tkarllmadlgl gibi, iki taraf a~lsmdan da yantlgllar biiyiiyerek devam etmektedir. ve aydmlan "birle.,tiren" nedir? RefOrl11i7mi Peki ne oldu, nasil oldu da legal parti ~evreleriyIe aydlnlar arasmda ooyle biT "yakmla§ma" dogdu. Legal partiler, baglffislzltk, demokrasi mUcadelesinde bUyUk atlilmlar ger~ekle§tirdiler de 0 nedenle mi aydtnlar bu partilere destegeko§tu? Veya tersinden, aydtnlar, bu donemlerde emperyalizme ve fa§izme kar§l tarihsel biT tavu al1§ffiba§lfil ~ektiler de, legal partiler oniara yoneldi? Ulkemizin yakm tarihini bilen herkes tamktlr ki, ne birisi, ne de otekisi olmaml§tlr. Reformizmi ve aydmlan birle§tiren "kar§l-devrim riizgarlan"du. Ba§ka biT deyi§le devrimden, sosyalizmden uzakla§malandu. Her iki kesim devrim ve sosyalizmden uzakla§tlk~a birbirlerine yakla§tllar. Yaklnla§ma her iki kesimi de pen~esine alan statUkoculuklanyla, icazetcilikleriyle, hayali demokratikle§me beklentileriyle her ge~en gUn peki~ti. Bu temelde her iki kesimde de birbirine a~ln onem atfeden, ger<;ekle~tirilmesimilmklin olmayan misyonlar yilkleyen biT anlaYI~geli~ti. Refonnizm, orgiitlenmeden, halktan, gecekondulardan UZak1~lpi~<;i,memur aristokrasisi i<;inde,kii<;ilk-burjuva aydm <;evreleri<;indeya~amayaba~ladlgmda, hlzla "elitist" dil~ilnceler de geli~meye ba§ladl. Halka glivenmeyen politika, glivenecek ba~ka gli<;ler arar. Bu durumun dogal sonucu ise, aydmlara bilyilk misyonlar yilklemek olmu~tur. ODP, bunun canll omegidir. Ortaya <;1k1~mdan klsa slife sonfa, burjuva medyanm ve aydmlann verdigi destekle adeta kendinden ge<;ti;artIk soldaki tartl~malar bitmi~, birlik meselesi de ODP <;atlsmdahalledilmi~ti! Burjuva medyadan yaytlan bu hava, en ba~taaydmlan etkiledi. Bu da aydmlarm ozellik1e 90'11ytllardaki durumunu anlamak a<;lsmdan onemli biT noktadlf. Geni~ kitlelerin medyanm etkisinde kalmasmdan farkll olarak, bu etkinin dl~mda kalabilmeyi temsil etmesi gereken aydmlar, bu donemde denilebilir ki, medyadan en fazla etkilenen kesimlerden biri haline geldiler. Bilim alanmda, sanat alanmda biT yerlere gelmi~ isimler, ger<;ektedogcu dlirust "entellekttiel" biT birikimi bile olmayan Ertugrul Ozkok gibilerin yonlendirmesiyle teori yapar, tutum belirler biT konuma dli~ttiler. Dlizene muhalif ve dlizene altematif bir dil~ilnceyi geli~tiremeyen, kendini 0 noktada gil<;lendirmeyen, tersine kafasl artlk daha <;okdlizen i<;inehapsolan, dilzen i<;indeki stattikoiarl esas alan aydmlartn, bOyle biT etki altmda kalmasl da ka<;mllmazdlr. Aym durum, reformist partiler i<;in de ge<;erlidir. Burjuva medya aractllglyla, <;e~itli ko~e yazarlannm kaleminden Ufuk Uras'lara, Kurt milliyet<;iligine aktartlan mesajlar, bunlar tarafmdan goriilmemi~ biT hIZla hayata ge<;irilmi~tir. Burjuvazi ko~e yazarlarl aractll~yla "ovgliye laYlk" olabilecek biT solun tablosunu <;izmi~,Kilrt hareketine "dlizenin glivenini kazanmasl i<;in" atmasl gereken adlmiarl bildirmi~, bu partiler de gecikmeden kendilerini bu isteklere uydunnu~lardlf. Klsacasl, burjuva medya etki- 43 si, infazlar kar~lsmdakitavudan Susurluk konusuna,28 -5ubattanF tiplerine kadar bu donemdeki kilit biT~k konuda,reformist partiler ve aydmlan yonlendirmi~tir. Hem aydmlarm,hem reformizmin bu kadar yogun bi~imde burjuva medyanmetkisinde kalmasl tesadtifdegildir. Bu, her iki kesimdekidtizeneyoneli~in ve bir bi~imde kendini dtizenekabul ettirmek isteyi~inifadesidir.Bu yoneli~de dogal olarak onlarl birle~tirmektedir. AydImn s~im sahnesindeki savrulu§lan, Tiirkiye ger~ginden ve koklerinden kopmasmm sonucudur Ttirkiye aydml, esas olarak 80'li yillarla ba§layan biT siirecin sonunda halktan, halkln tarihinden, miicadele ve orgiitlenmeden kopmu§tur. Bu kopu§un ~ok bariz iki sonucu olmu~tur; birincisi aydm 12 Eyltil' e orgutlii, gii~lii ve siirekli biT direni§ geli§tirememi§, 12 Eylill'e kaT§l direni~ neredeyse "aydm dilek~esi"yle slmrll kalml§tlr. ikincisi, zulmun ve direni~lerin, acllarm, hasretlerin, yoksunluklarm en list boyutta ya~andlgl biT doneme denk dti~en biT uretimde de bulunamaInl§tu. Tersine, bilim adamlannda ve sanat~llardaka~l~ ve adetaiistiinil orten simgeci aklmlar reva~ta olmu§tur. Onurlu ve ciiretli davranl~lar, istisnadlr. Bu siirecin asll sonu~lan yillar ge~tik~e ortaya ~IkrnI§, klasik aydm misyonunu reddeden yeni stamler olu§mu§tur. 80'li Ylllann sonunda doruga ~lkan bu geli§me sonucu, burjuva partileriyle, holdinglerle i~li dl~h yeni aydm tiirti onemli biT ~ogunluk haline gelmi§, bilimsel, sanatsalfaaliyetler, ekonomik olarak tekellerin, siyasi olarak devletin hamiligi altma girmi§tir. Boyle bir hamiligi kabul eden aydm tavn, aydmlar i~inde ciddi bir ele~tiriye tabi tutulmaml~, bu noktada bir ~atI~ma ya~anmanIl~tu. llerici, sosyalist aydmlar bile, ~ogu kez bu geli~meyi ZImnen kabul eden biT tavu i~ine girmi§, tekellerin veya devletin hamiligini kabul eden aydm kesimiyle ~atl§maya girmeyerek, bunun me~rula~masma hizmet etmi~lerdir. Bu donem aydmm ayru zamanda "apolitikle§me" donemidir. "Baffimslz" olma, "orgill/ere mesafe/; durma" gibi gerek~elerle, devrimcilerden, halkm miicadelesinden uzakla§llarak diizen gii~lerine yakmla§llml§tlr. Artlk aydm kah "demokratikle~- me" i<;in TOSiAD'la beraberdir, kah "gericilige" kar§l genelkurmayla ayrn saftadu. Halktan, mticadele ger<;egindenuzak dti~en aydm, kim nedir, ne yapabilir, ne yaplyor, bunu degerlendirebilecek durumda olmaktan da <;1kIlll§tlf.Reformist legal partiler hatta Perin<;ek'in iP'i tizerine yanll~ hesaplan ve umutlan da bunun ifadesi olmu~tur. Artlk solda, sosyalizmde umut kalmadl derken, TOSiAD'la, AB'yle, hatta genelkurmayla kendilefine biT umut ararken, ortaya <;lklveren ~, emek, a§k-devrim, sosyalizm, komiinizm soylernli partiler, onlar i<;inde adeta cankurtaran simidi olmu§tur. Bu partilerin "yasalh'gJ" ve belli ol<;tilerde dtizenin icazetine mazhar olmalan, onlann i<;indebulundukIan duruma da uygun dti§mti§ttir. Hem sosyalizmi, "ilerici" biT partiyi desteklemi§ olacak, hem de dtizenin m§mma ugramayacaklardu. Burada soztinti ettigirniz ve sorguladlglffilZ tek tek aydmlann niyetleri degil, silllflar milcadelesi i<;indeki konurnlandlr. Biltiin bunlarm "iyiniyetle, samimiyetle" yapllffil§ olmasl hi<; bir §eyi degi§tirmez. Kaldl ki, omegin bir iP'in desteklenmesindebu ttir bir "niyet" tartl§masl yapmanm hi<; mi hi<; yeri yoktur. Ytizlerce aydm (sanat<;lsl,bilim adallll) Ylllardlr soldan tecrit olmu§, yIllardu sol adma, bu topraklarda silrmekte alan hi<;bir mticadeleye, direni§e katllmaml§, aklffil Stiper Nato'yla bozmu§, sadece bir paranoya tirtinti olarak degerlendirilebilecek komplo teorileriyle siyaset yapan, katliamcI orduyu aklamaktan ovmekten ba§ka biT §ey yapmayan bir partinin arkasma topla§Iyorsa, burada aydm1ar a<;lsmdan<;okvahim biT durum Val demektir. Aydm nasIl bu kadar korle§ti? NasIl bu kadar illke ger<;ekleriDden ve halktan koptu? Na.o;IlbOyle aldanabiliyor? Milyonlann gazetelerde okuyup gillerek ge<;tikleri "MGK'rnn, gtivenlik gil<;lerinin anketleri"ne, komp10teorilerine nasIl bu kadar aydm inanabiliyor'? Ttim"muhalifligine", hatta "demokratlIgma", dabasI "sosyalistligine" ragmen, "devlet dediyse oyledir" diye dti§ilnmeye a<;Ikaydm duruyor kar§ImIzda. Ne emperyalizme, ne gericilige kar~1militan biT miicadeleye cesareti ve kapasitesi olmaYlp, bu milcadeleyi "ordu"ya havale eden bir aydm ger<;egiduruyor. Tabu sorun burada sadecese<;irnlerdegil. Bu aydmlanDllz a<;lsmdange<;mi§iolduk<;ageriye uzananbir gelenektir. Devletin yalanlarmm ~ok geni§ bir aydm kesimini etkisizle§tirebildigi ba§ka bir tilke bulmak zordur. Devlet diyor ki, kendileri yaktI, aydm inam- I 44 yor, devlet diyor ki, silahla k~Iltk verdiler, devlet diyor ki, zaria ollim orucu yaptmyorlar, devlet diyor ki, orglit basklsl, devlet diyor ki, tarikat... aydm hep inamyor, yalan oldugu ortaya ~lksa da, biT sonrakinde yine inantyor. "Koskoca devlet yalan D11soyleyecek" zihniyeti, stTadaninsandan ~ok aydmda kar§lffilZa ~1k1yor.Bize inanmtyor aydm. en azmdan en ba§tainaIllnlyor. Soma olgular ger~ekler bizi dogruluyor, ama bu noktada da kendini "biz neden onlara inanmadlk, hangi onyargllar, hangi dayatmalar onlara inanman11Zlengelledi" diye sorgulamtyor. Biz, devletle ~atl§uglffi1Zher noktada, devletin yalan1art, demagojileri tizerine, aydmlartffilZt -gorevi halkt aydmlatmak alan aydmlartmtzt- aydmlatmak i~in bliyfik biT enerji harclYoruz. Demokrat aydIn, halkma, halkm demokrasi mticadelesine inanmIyor, demokrasi i~in "AB'ci" oluyor. Bu iki farkh saghkslz tutum, aydmlarm kendi i~inde de btiytik u~ururnlar a~lyor. En genel degerler temelinde birle§ebilecek kesirnler, "AB' ciler"-"ulusalcllar" dire ayn§lyor. Sonu~? Yanh§ temeldeki boyle biT safla§mada sadece emperyalizme ve oligaT§iye gti~ veriyorlar; halklann baglIDslzlIk, demokrasi mticadelesi, aydmdan gti~ alaIn1yor bu noktada. Devlet, emperyalizm, hukuk, adalet, ozglirltik, btittin bunlartn tarihsel anlamlartm iyi bilirler oysa. Ama "bilmek" biT aydm i~in tek ba§ma yeterli olamaz. Bildigini savunamtyorsa,ba§ka hesaplar, kaygllar, bildiklerinin tisttinti orttiyorsa, arttk orada 0 Aydlnm bu savrulmasl, kendine dtizen i~inden ittifak (daha dogrusu hami) bulma tavn, onun TUSiAD'l, orduyu "ilerici" diye degerlendirmesine kadar vanyor. A§agldaki almtlYl, bu konuda karakteristik biT omek olmasl a~lsmdan sunuyoruz: "aydm" misyonunun sorgulanmasl ka~tmlmazdlr. Aydmlar a~lsmdan gelinen yeT ~ok a~lkUr ve aym ol~lide vahimdir. Mlicadelenin, hayaun ve halkm i~inde olmadlgl i~in, halklartn mticadele tarihini yak saydlgl i~in, emperyalizmin "sosyalizm oldii, elveda proletarya... tek kutuplu diinya" tezleri k~lsmda duramadlgl i~in, gide gide dlizenin i~ine yerle§i1mi§, gide gide iP'in pe§inde "milli htiktimet" rliyalarma, Avrupaclhk hayallerine savrulunmu§tur. Ulkemiz aydmlannda yurtseverlik ve demokrathk, sapmaya Ugraml§Ur. ideoloji bulanmI§Ur. Yurtseverlerin genelkurrnaYCl, demokratlann Avrupaci oldugu biT tabla vaT kar§l1ll1Zda.Ne yazlk ki, bugiin bunun dl§mdaki aydmlar neredeyseazmIlk durumunu dti§mii§lerdir. Giiniimiiziin aydmlan arasmdaiki kalm hat ~izilebilir; biT kIsml, emperyaIizme kar§l biT tepki i~inde, daha yurtsever, baglffiS1Zl1k~l.Bir klsml ise, demokrasiyi ba§a koyan biT yakla§lffi i~inde. Bu kadarmda biT §ey yak. Tersine, baglffislzllk, demokrasi miicadelesi a~lsmdan biT dinamik oIu§turabilirler. Ama i§te aydmIn ideolojik zay1fllgl tam burada kendini gosteriyor. Yurtsever aydm, emperyalizme kar§l ~1kmaadma, "emperyalizm kar§lsmda tek giivence" olarak gordtigti orduya yana§lyor. Bunlara biT de "§eriata, yobazhga" kar§l olma adma orduya yaslanan aydm grubu eklenebilir. B unlar da iki kesirn arasmdabiT kesirni olu§turuyor. Demokrat nitelikleriyle AB' ciler, ama §eriat~ll1ga kar§l olma noktasmda 28 ~ubat~l olabiliyorlar. "Hifbir siyasal hareketin, Meclis'te hangi fogunIuga sahip olursa olsun, Cumhuriyet Turkiyesiflin geliljim yonunu saptlTabiIecegini duljunmuyorum. C;ok aflk konuljmak gerekirse, bunu soylerkenduljundugum kar§lt guf biT olfude ordu, ama ondan daha fok sivil toplumdur. Bu anlamda, paradoksal goriinse bile, ulkemizde silabh kuvvetleri de sivil toplwnun biTparfasl olarak goruyorum... Sefim sonufIanndan fIkanlabilecek en onemli sonuf (ve ders) umutsuzluga, karamsarhga kapllmak degil, sivil toplumun guflendirilmesidir. C;iinku uygar toplumlarda, ulkeleri parlamentolar degil; sendikalan, meslek birlikleri, saYlslz toplumsal alanda orgutlenmeIeriyIe, sivil toplum kuruIu§lan yonetir. "(9 KaSlID2002 Cumhuriyet) Kendini sosyalist olarak tammlayan biT aydlDlmlZ tarafmdan boyle biT tanlm yapllmasl, aydlnlar adma tiztictidtir. Orduyu, tistelik de bizim tilkemizdeki gibi, 12 Mart'larl, 12 Eyltil'leri yapml§, Susurluk'lan organize etmi§, tilke yonetirnindeki belirleyiciligiyle 30 ylldlr stiren zulmtin, katliamlann, faili m~hullerin dogrudan sorumlusu durumundaki biT gticti "sivil toplum kurulu§u" saymak, nasll mtimktin olabilir? Bunda ne bilirnsellik vardu, ne sosyalistlik, ne solculuk? Peki nasll ~1k1yorbu tahliller ortaya? Burada aydmm ideolojik, politik, orgtitsel kaosunu gormek mtimktindiir. Gii~stizliik, 45 ~ Reformizmive aydlnlarlbirle,tiren "kar'l-devrim ruzgarlarl"dlr. Ba,ka bir deyi,le devrimden, sosyalizmden uzakla,malarldlr. Her iki kesim devrim ve sosyalizmden uzakla,tlk~a birbirlerine yakla,tllar. Yaklnla,ma her iki keslmi de pen~esinealan statukoculuklarlyla, icazetciIikleriyle, hayali demokratikle,me beklentileriyle her ge~engun peki,ti. inan~slzltk, halktan, tarihinden kopukluk, onu bOylesi araYl~lara,bOyle anti-bilimsel tahlillere gottin1yor. ~u ideolojik karm~aya bakm. Sivil toplumcu. Bu dti~tinceyi batt' dan, A vrupa' dan alrnl~. Tarihsel, toplumsal geli~meyi, halklarla egemen smtflarm, ilericilikle gericiligin tarihsel ~att~masml"sivil toplumculuk" i~ine oturtmaya ~ah~lyor. Ama A vrupaCl oldugu kadar genelkurmaycl. ikisini bir araya getirmek -aradaki ~eli~kiyi halletmek- i~in de orduyu sivil toplum kurulu~u yaplp ~lklyor i~in i~inden. Boyle dti~tinen bir aydm, ne kadar "duyarh" olursa olsun, baglIllSlzltk, demokrasi ve sosya1izrnmticadelesini gti~lendirecek bir misyon tistlenemez. <;tinkti temel bir yamlgtyla yola ~lkmaktaolf. Aydtmn tarih i~indeki miitevazi rolii ve iilkemizdeki ~arplt11mt§hall Soldaki savrulu§lann legal particilige, sivil toplumculuga donli§tiigli bu donem boyunca, siyasi hareketlerin biT vogunda, aydmlan kendi politikalanna veken degil, aydmlara tabi alan, aydmlardan ~det uman yeni biT kliltiir geli§ti. Aydmlarm en etkisiz ve en ogrtitsliz oldugu donemde, aydmlara en list dlizeyde roller bivilrnesi, solun ivine dli§tligli durumun VarpIkllg1ll1gosteren varpici yanlardan biridir. Aydmlann halkm mlicadelesi, orglitlenmesi, devfim ivindeki yeTiyeniden yerli yerine oturtulrnahdlf. Bu noktada elbette kirnsenin AmerikaYI yeniden ke§fetmesine gerek yoktur. Ba§a§agi vevrilen politika ve ili~kileri, ayaklan listiine oturtmak sorunu vozecektir. Burada tartl§llan aydmm In1 orgl1tlere, orgl1tlerin mi aydmlara tabi olaca'gI gibi, ylizeysel, koiayci biT ikilem degildir. Devfim mlicadelesi de, aydmlarm yiizYlllar boyunca bu ml1cadeledeoynadIklan roller de bOyIe kaba biT ikilemin ivinde ifade edilemeyecek kadar vok yonlli ve ve§itlidir. Aydmm kirn 01dugu, rolli konusunda da, ytizlerce teori, tarnm var. Bunlarm herbiri ele alllllp artlSI eksisi ortaya konulabilir. Arna sanrnz blitl1n bunlar ivinde en tartl§llmaz olant, hangi meslekten, hangi sanat dalmdan olursa olsun, halkm mlicadelesini geli§tiren, bilincini aydmlatan, somtirti ve zullim dlizenini kar§lsma dikilen biri olrnasIdlf. Biz aydmi bu noktadan degerlendiriyoruz. Daha ba§ka biT deyi§le, halkm mticadelesini geli§tirecek biT dli§linsel liretim ivinde Dtizen i~i bir gtice yaslanma, tilkemizdeki aydmlarm en temel zaaflarmdan biri olagelrni~tir. olup olmadlgma, emperyalizme kaf§1 baglffisIzltk, fa§izme kaf§l demokrasi mlicadelesinin neresinde Kah orduya, kah ~u vera bu dtizen partisine, kah ruSiAD'a gtivenilmi§, onun plan ve prograrnlarmda yer ahnml§ttr. Dtizen i~i gti~lere bel baglayan aydm, dtizenin tutarh ve kararh ele~tiricisi olamaz. Devletle devrimciler arasmdaki ~att§mada (bu ~att§manm oligar§iyle balk arasmdaki mticadelenin gon1ntimti oldugu yok saytlarak) "tarafslzltk" tutumu geli§tirilmi§tir. Tarafsizhgm Tilrkiye ger~egi i~inde sadeceve sadecedevlete, oligar§iye gti~ verdigini bilmek i~in aydm olmaya da gerek yok. durduguna baktyoruz. Her durumda, her olayda "nerede bu aydmIar'!' diye sormarnn alemi yoktur. Aydmlarm siyaset arenasma glivll1, kitlesel ve militan vtkl§lar yaptIklan donemler, esas olarak balk hareketlerinin §u vera bu bivimde geli§tigi donemlerdir. Tabii bu donemler ayru zamanda"aydm olmanm kolay" oldugu donemlerdir de. Aydm as11smavm1daha zor zamanlarda verno Bu zamanlarda ald1g1tavlf ise, sl1reci tersine vevirecek biT i§levden ziyade, tarihi biT aDem ta§lf. Tavlflanyla tarihe notlar dli§erler. Aydm bu kadar "devle~", "orducu", bu kadar "batlCl" olunca, aydm olma misyonundan geriye fazla bir §ey kalmlyor. Klsacasl, aydmm yeri, rolli de oligaf§iyle balk arasmdaki mlicadeleye gore §ekillenir. Aydmlara 46 ili§kin politika, oneri ve ele§tiriler de b~ yeryeve iyinde degerlendirilir. Aydmlarca (veya! refomlist yevrelerce) kabul edilir olmak vera onlarI yekmek adma kendi yizgisini, anlaYI§lmegip bilkeD biT siyasetin geli§ip gtiylenmesi mtimkiin degildir. <;linkii onun yaptIgl "biiyiik politika, esnek taktikIer" adIna, aydInlarm savuruldugutarafa savrulmaktlT. Oysa devrimci hareketin aydlnlar kaf§lSmdaki rolli, bu savrulmanm ontinti kesebilecek biTpolitikaYI ve glicti ortaya ylkarabilmektir. Aydtnlarm savrulu§undaki en onemli nedenlerden birinin halkm devrimci mlicadelesinin geri dtizeyidir. <;atl§ma boyutlandlgmda, bedeller bliylidliglinde de aydmlarda geri yekili§ler goriilebilir; ama halk hareketi istikrarll biT geli§me gosterdiginde bu hareket aydmlan da iyine yeker. Bu bOyledir diye, aydtmn "0 gtine" kadar her ttirlti savrulu§u, sapmasl dogal gortilemez. Bu noktada tSrarll biT ideolojik mticadele stirdiiriilmelidir. AydlDl gticendirmeyelim, itmeyelim dire, ele§tirilmesi gereken durumda bile ele§tiriden imtina etmek, hatta daha da oteye gidip onun yizgisini payl~maya ba§lamak, ne aydmlar aylsmdan ne devrimci mticadelenin geli§mesi ayIsmdan yararslz ve yanlt§ biT politikadlr. Reformist ve oporttinist solun "aydmlar politikaSl" uzun biT donemdir boyIe bi~imlenmektedir . A Ydml anmIZa dav etimiz , miicadeleye, Orgiitlenmeye, halkm aydm1 olmaya davettir. Se~im oncesi reformist partilerin pe§jnde olmayacak hayaller kuran aydmlanmlzm se~im somas1 ruh hali ise, moralsizlik, umutsuzluk, inan~s1Zltklar1ll1ll daha da btiytimesi olmu§tur. Halka gtivensizlik ye§ermekte (veya varolan gtivensjzljk) pekj§mektedir. Yanh§ ~lkl§ yapllml~sa dogru bir sonu~ elde edilmesi tabii ki mtimktin degildi. Aydmlarlffi1Z yeniden umutlu, co§kulu, gtivenli biT vizgiye donmelidjrler. Mahkum ettikleri her yanh~, onlarm umutlanm tazeleyecektir. Bu nedenIe muhasebede, kendi ger~eklerini gormede cesur olrnaya ~agmyoruz aydmlanmlzl. iki noktanm tizerinde dUrulrnalldlf ozellikle. Aldanmalarm, yanll~ tahlil ve beklentilerin temelj, aydmm mticadele i~inde olmamasl, halktan kopuk olmasldlr. Ne halkm ozlemlerini, tepkilerini, i~inde bulundugu ruh halini gorebiliyor, ne de bun- lara uygun, bunlara yon verebilecek tirtinler verebiliyor, politikalar tiretebiliyorlar. Solun kendi i~ine donmesine paralel olarak, aydm da kendi i~ine donmti~tiir. Bunu, onlara dair hemen her ~eyde, dillerinde, tisluplarmda, tirtinlerinde, ya~am tarzlarmda gormek mtimktindtir. Halkla ili§kileri bit burjuva siyaset~iden farkslz hale gelmi§tir. Konu~tuklaTl dil, verdikleri tiriinler, halkl aydInlatmaktan 90k, kendi i~ dtinyalarma dontikt.tir. Btittin bunlarm sonucunda ideolojik ve orgtitsel a~ldan ciddi sorunlar, zaaflar ve a~mazlarla kaT§1 kar~lyadIT1ar.Orgtitstizltik, kaynaglnI bireyci dti~tincelerden allyor; bireyci dti~tincelerin kaynagl ise, burjuva ideolojisidir. Hesapla§llmasl gereken ilk yan budur. ikincisi dogrudan Ttirkiye gergeginin dogru anla~tlmasl ve pratigin bu gergegin l~lgmda sorgulanmasldu. ~unu teslim etmeliyiz ki, aydInlarm en azmdan belli biT bOltimti, F tipleri konusunda "beklenenin" otesinde biT dinamizm gosterdiler, kendi tarihlerinde ilk olan tavIrlar ortaya koydular. Ama bulla ragmen etkisiz kaldtlar! Neden? ~tinkti etki, orgtitltiltik ve stireklilikle ortaya ~lkar. Buna sahip degillerdi. ~tinkti, yaptlklaTl belki onlarm pratikleri a91smdan"az ~ey degil"di, ama Ttirkiye gergeginin gerisindeydi. "Sivil toplumculuk", bugtin koskoca sendikalaTl, ttim mticadelesini basm a9tklamalanna, bit ka9 da yasal mitinge indirgeyen biT hale sokmu§tur. Ayrn tarz, aydmlarda daha da vahim bit hal a1rn1~tU. "Basm a~lklamasl" aydlnlarlmlzm da, DKO'lerin de en temel "etkinligi" olmu~tur. Evet, ke~ke, tilkede oyle biT yonetim olsa da, insanlaTlnban~9tl, demokratik bi~imde dile getirdikleri ele~tirileri, onerileri gozontine almsa. Ulkenin aydmma, sanat9lsmakulak verilse. Ama yok. Boyle bit yonetim yok. "Ttirkiye ger~egi" dedigimiz §ey de zareDbu degil mi? Ytizlerce aydm biT araya gelip bit konuda dti~tince bildiriyor, talep ortaya koyuyor, iktidar kaale bile almlyor. 0 zaman ne yapacaksm? Bu durumda yapacak bit ~eyin yoksa, sen yoksun demektir. Bu durumda yapacak bit ~eyleri, bu durumda talebini, mticadelesini stirdtirecek orgtitltiltigti olmall 47 = ~ Aydinolmanlnideolojik,kiiltiirel, sa. natsalkarllllglni tambulmasl,devrimi savunmaktlr.Diizenisavunanaydin, asllndakendiniyokedenaydlndlr.Dii. zeneklsmi elqiirileriyle bir sire iire. timini siirdiirebilir, ami 0 da tlkana. caktlr. Bilimadamlolabilir, kariyerler,tidiiller kazanabilir,sanlt. sal iiriinler verebilir,ami anon misyonunu zordur. aydmlanmIZm. Sliren biT mlicadele varga, onunla btittinle§meye a~1kbiT kafa yapllaTl olmah. Kirnse onlarla, en azmdan bugtinkti somut durum i~in silaha sarllmalarml, feda eylemi yapmalanm tartl§mJyor. Arna 0 da kendi tarzllll olu§turmak zorunda. Meydanlara ~Iklp biT §ey yapmak, §u veya bu bask! kar§lsmda direnmek, yerlerde stirUklenmek, coplanmak, onlara sanki "oman kilfillten, onlarm ag/rbg/ill yokeden" biT §ey gibi gorlintiyor. Bu anlaYI§,bu rub hali ve ktilttir, nasll geli§mi§, nasll bu kadar yerle§mi§, ger~ekten sorgulanmaya degerdir. Tabii, onlar koskoca aydmlar, sanat~llar... Oyle memurlar, ogrenciler, i§~iler, gecekondulular gibi meydanlarda coplanamazlar... Peu neden?Memur, i§~i, ogrenci niye coplanabiliyor da, onlar cop yemeyi kendilerine "uygun" gormtiyorlar? Bu soruya verilecek biT tek makul cevap yoktur. Aydm da bedel Odeyecek.Aydm da risk alacak. Aydm da i§kence gorecek. Aydin da "orgtit tiyesi" olacak. Aydm da orglitlenme faaliyeti ylirlitecek. Eger aydmsa! Bunun tartl§masl yoktur. Bilimsel, dli§linsel, sanatsaltiretiminin kendisi eger emperyalizme, fa§izme kar§lysa, zaten bu bedellerin hepsi sozkonusu degil midir? Arnerika'da ve A vrupa' da geli§tirilen, orgtitsliz, tarafSIZ aydm ekollinlin ulkemizin aydmlanm esir almasma izin verilmelelidir. Sava§kar§Jsmdageli§tirilen "sav8§ada terOrede hay1r" diye form tile edilen aydm tavn, sonu~lanndan ~ok daha a~1kgorlildtigti gibi, ABD'nin degir- menine su ta~lml~tlr. Ayrn ~ekilde F tipleri konu- sundaki"hiicreye de, kolu§a da haY1r"tavn, veya bunun degi§ik versiyonlan olan "~iddetin her tiirliistine kar~lYlz" nakarau, Amerikan imparatorlugunun diinya genel.indeve iilkemizde tiim hak ve ozgiirliikleri gasbedip halklarl a~lIga mahkum ettigi boyle biT a~amadahi~ biT anlam ta~llll1yor. Aydm olmanm ideolojik, kiiltiirel, sanatsalkar~llIg1lll tam bUlmasl, devrimi savunmakur. Diizeni savunan aydIn, aslmda kendini yokeden aydmdlr. Diizene klsmi ele§tirileriyle biT sUre iiretimini stirdUrebilir, ama 0 da tlkanacaktlf. Bilim adaml olabiliT, akademik kariyerler, odiiller kazanabilir, sanatsal Uriinler verebilir, ama onun aydm misyonunu iistlenmesi zordur. Diizeni dogrudan savunmaYlp, ~e§itli bi~imlerde ona tabi olan, onun ideolojik, politik, kiiltiirel sllllTlanmn dl§tna ~lkmaya cesaret edemeyen aydm i~in de ayrn aktbet sozkonusudur. Dii§iince ozgiirliigii derken devrirncilerin dii§iince ozgUrliigiinU, ya§am hakkl derken, infazlar kaT§lsmda devrimcilerin Ya§aIn1rn,orgiitlenme hakkl derken devrimcilerin orgiitlenme hakklrn savunamayan ve nihayet, halkm emperyalizme, fa§izme kar§l direni§inin ve saVa§1llffime§rulugunu savunamayan aydm, "yarlm" aydmdlr. OzgUrlUk~i.ilUgU, demokratltgl sakatlanml§ur. OrgUtliiIi.ikten, miicadeleden, gerektiginde kagldl kalemi silah olarak kullanmaktan, gerektiginde kagldl kalemi blfaktp pasif-aktif eylem bi~imlerine ba§vurmaktan ka~man aydm, tarihsel misyonunu ihanet eden aydmdlr. Slfaurn yokeden aydmdlf. Aydmlanmlza davetirniz, kavgaya davettir. Orgtitli.iliige davettir. TUrkiye ger~egine davettir. Emperyalizrn ve fa§izm kar~lsmda tereddUtsUztaVlf davetidir . Statiilerinize mahkum olmaym. Ekonomik olarak tekellere, siya.~iolarak devlete sl'f!;Inan,bunu me~ru goren "aydm anlaYl§l"yla hesapla~m. Devrime yak1a~m. Siyasi miicadelede de, bilim ve sanat iiriinlerinizde de daha ctiretli olun. Aydm olmarnn onurunu ve gururunu ancak bOyIe yiiceltebilir ve ancak bOyIe TUrkiye halklarmm baglmslzltk ve demokrasi miicadelesindeki ger~ek yerinizi alabilirsiniz. 48 .. . ~ DiRENi$SURUYOR;HERKESiN SORUMLULUKLARI DUNEGORE . .. DAHA.AZALMI.f DEGiLDiR! TERSINE, $IMDI, 101 $EHITLE,YUZLERCE SAKATLA,2 fiLl AlAN ZAMANLA, VEDUNEGORE AZSAYIDATUTSAKLA BUTARiHSEL GOREViN OMUZLANMAK ZORUNDA KALiNMASIYLA, DiRENi$iN DI$INDAKiLERiN SORUMILULUGU DAHADABUYUK; SORUMSUZLUGUN SiYAsi VEA~ILAKiBEDELiDAHADAAGIRDIR! Artlk bu saatten sonra akll ba~lnda hi~ kimse irademizi ve kararllllglmizi slnamaya kalkmayacaktlr. Bu direni~i sonuna kadar goturecegimizortadadlr. Bu kadar olduk. Dahada olebiliriz. Ama bundan baglmslz olarak; fa~izme,zulme kar~IYlm,insan haklanndan,du~unceozgurlugunden yanaYlm,devrimciyim, duzene kar~IYlmdiyen herkesin kendi sorumluluklannl ustlenmesidogrultusundaki ~agnmlzlbir kez daha tekrarllyoruz. Bu sorumlulugun ustlenilmemesi,olumlerimizin sorumlulugunu ustlenmektir.Bu sorumlulugun ustlenilmemesi,bu ~evrelerin kendileriyle tutarslzllga du~meleridir. Bu sorumlulugu ustlenmemek,haklar, ozgurlukler ve devrim mucadelesinin dl~lnda veya kenarlnda olmak demektir. Direni,in fiilen d.,.nda alan, sma zulme kar~1bir direni~ olmaSins ragmen,ozellikle 9 Arallk'tan bu yana destek vermeyen, gundemlerinden~Ikaran,iktidar uzerindebaskl gucu olmaktan ~ok direni~in bitmesinekafa yoran, konuyu slradan a~lklamalara havale eden, ~ehitler verilmeye devam edilmesine ragmen artlk ~ogu bunu bile yapmayanturn siyasi partiler, demokratik kitIe orgutleri; soyleyecegimiz~ok yeni bir ~ey yak. Sadeceve sadece sorumlulugunuzubir kez daha tarih ve halklmlzonunde hatlrlatlyoruz.Tum siyasi, bi~imseltartl~ma konulan bir yana; bu direni~in bir hak ve ozgurluk direni- 49 ~ ~i olduguna, zulme kar~1olduguna hi~ ku~ku yoksa, ki yoktur, kendi ~izginiz ve anlaYI~lnlz ~er~evesinde dahi yapllmasl gereken a~lktlr; 0 yapllmasl gerekenin bugunku tutum ve pratiginiz olmadlgl a~lktlr. PKK'II tutsaklar, ~u ana kadar gerek hapishanelerin hucre tipine ~evrilmesi kar~lslndaki politikaslzllklannln, gerekse de direni~ kar~lslndaki tutumlarlnln muhasebesini bir an bile ge~irmeksizin yaparak, direni~ saflarlnda yerlerini almalldlrlar. Oligar~iye tanldlglnlz manevra alanlnl yokedin artlk. Oligar~i kar~lslnda gosterilen olgunluk ve iyi niyeti, ~ehitlerimiz ve direni~ kar~lslnda gosterin. alum Orucu direnifinde belli bir sure yer slip daha sonra blraken siyasi hareketler, gerek i~eride, gerek dl~arlda yeniden direni~i omuzlayacak adlmlar atmalldlrlar. 2 YIII a~an direni~ surecini balun olarak degerlendirdiklerinde, bugunku konumlannlnve pratiklerinin boyle bir direni~edenk olmadlglnl gormektezorlanmayacaklannldu~unuyoruz. -5uandaF tiplerine atllm1~olmasanlzda, tecrit politikasl, F tipi olsun 01masm hemenrum hapishanelerikapsaml~tlr. Oligaf§i, aym ki~iliksizle~tirme politikaslm degi~ik dtizeylerdedevrimci tutsaklarm dl~mdaki tutuklu-hiikiimlii kitlesine kar~l da uygulamaktadlr. islamcllar, baskl ve zulmiin devrimci, yurtsever tutsaklardansonraki hedefidirler. Adli hiikiimliiler i~in ise, L Tipi adl verilen zorla ~ah~tlrmakamplarl hazlrlanmaktadlr. Tiim bu nedenlerle,hapishanelerdekibu kesimler, F tiplerinde siirdiiriileu zulmii ve direni~i, kendi dl~larmdagoremezler. Bugiine kadar ~ogunlukla boyle gormii~ olmalarl, onlarm hatasldlf. islamcllar, eger ger~ektenbu zuliim diizenine kar~llarsa,hapishanelerde de dii~iince ve inan~lanrnkorumakta kararlllarsa, "devletle barl~1k"olmaya ~ah~an,ama hep kendilerini vuran politikalarl terketmelidirler. Tiirkiye hapishanelerininen btiytik direni~inegozlerini kapayanher mahkum, kendi iizerinde uygulanacaktecrit ve zorla ~ah~tlrmanmyolunu a~lyor demektir. insancaya~amaki~in, inan~larmlzla y~amak i~in direni~i destekleyin! ~ 50 alUm orucunun 99. ~hidi... Kimdi onlar? Okullardan fabrikalardan gerilladan gecekondulardan her alandan her Y8§tan her cinsten tiim milliyetlerden ba~s1zl1k demokrasi sosyalizm sav~l1ar1yd1... Kimi silah elde kimi demeginde kimi anfisinde kimi meclislerinde kimi sokagmda siirdfirdii bu SaVa§l Zuliim ba~1zl1k demokrasi sosyalizmumudunu yoketmeki~ tutsaketti onlan Ama onlarcay1ll1k cezalar ve dOrtduvar yokedemedi dii§iincelerini.. . F tipleri bununi~indi Viicutlanm tutsaketmek yetmemi§ti beyinleri de tutsakalmmahydI Dl§anda hangi silahla saVa§lyor olurlarsaolsunlar bedenlerini ve yijreklerini ku§andltutsaklar... Yeni bir savq bqladI Tiirkiye'nin hapishanelerinde. Silahlar ku§amldI. Bastllartetige Bombayaptllar inan~larmdan ZuImiin kalelerini dOvrneyedevam ediyor sava§~llar... .-