this publication as PDF
Transkript
this publication as PDF
Dış Ticaret ve Ekonomi Dergisi 7 MİLYON ZİYARETÇİ KATILDI DOĞTAŞ 65 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR Erman ILICAK Rönesans Holding YKB Dr. Hayri ERCE ODD Genel Koordinatörü İsmail DOĞAN Doğtaş Mobilya Gnl. Mdr. KONYA ŞEKER 700 MİLYON $ MAKARNA ÜRETİMİNDE NASIL DÜNYA 5.Sİ OLDUK? TİKA, KARA KITAYA UMUT OLDU RÖNESANS'TAN DEV YATIRIM Dr. Serdar ÇAM TİKA Başkanı İHRACATIN BAŞKANLARINA GÖRE YENİ TEŞVİK SİSTEMİ Yıl 1 • Sayı 5 • Mayıs 2012 • Fiyatı: 10 TL YATIRIM YAPMAYI NASIL BAŞARDI? OTO FUARLARA HANGİ ÜNLÜ HANGİ SEKTÖRE YATIRIM YAPIYOR? 2 www.ihracat.info.tr Türkiye’nin İhracat Portali - TurkishExporter.Net www.turkishexporter.net Anasayfa I Firmalar I Ürünler I Talepler I Datalar Türkiye’nin İhracat Portali - TurkishExporter.Net Turkishexporter.net Şimdi Daha Hızlı İhracatınızın hızını artırmanız için yeni turkishexporter.net’in sayfa görüntülenme süresi daha da hızlandı. Güçlü Altyapı Hızlı Sonuç Dinamik ve güçlü yapısıyla her geçen gün büyüyen turkishexporter.net altyapısını tamamen yeniledi. Aşılmaz Güvenlik Duvarı Gelişmiş yetkilendirme ve güvenlik yapıları ile turkishexporter.net de içiniz rahat olsun. Daha Kolay Bir Kullanım İçin Yenilendi Turkishexporter.net geliştirilen yeni hızlı arama, filtreleme modülleri ile şimdi daha kolay bir kullanım imkânı sunuyor. Yeni arayüzüyle şimdi daha hızlı, daha güçlü ve daha güvenli. Tek tıkla ihracat için Turkishexporter.Net, T.C. Ekonomi Bakanlığı tarafından ön onay verilmiş bir e-ticaret sitesidir. Uygun koşulları taşıyan yeni üyelerine; üyelik bedelinin % 70’i hibe desteği olarak iade edilmektedir. KONYA - İSTANBUL - ANKARA - BURSA - HATAY - K.MARAŞ - TOKAT - KOCAELİ - KAYSERİ - VAN - ÇORUM - MERSİN - ADANA Müşteri Hizmetleri www.ihracat.info.tr 3 4 www.ihracat.info.tr www.ihracat.info.tr 5 www.ihracat.info.tr I omer.lekesiz@ihracat.info.tr KOBİ ULUSLARARASI TANITIM VE DAĞITIM A.Ş. ADINA; İMTIYAZ SAHİBİ : Ali Gazel GENEL YAYIN YÖNETMENİ (SORUMLU) Ömer Faruk Lekesiz YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ : Esra Torlak EDİTÖR : Yeliz Yirmibeş GÖRSEL YÖNETMEN : Gülay Özlen • Mustafa Ceviz PAZARLAMA MÜDÜRÜ : Dilek Demir REKLAM GRUP BAŞKANI : Yusuf Baltacı HUKUK MÜŞAVİRİ : Av. Süleyman Boyalı FİNANS MÜDÜRÜ : Süleyman Demirhan İNTERNET SORUMLUSU : Tuba Koçaş TEKNİK PLANLAMA MÜDÜRÜ : Seda Eser HABER MERKEZİ : Esra Uslu • Ferhan Er • Canan Ilgın • Seda Tiryaki REKLAM MERKEZİ : Behlül Boyalı • Gamze Bige KILIÇ • Makbule KOÇAKER SATIŞ YÖNETMENLERİ : Özge Sönmez • Sema Kolay GÖRSEL DANIŞMAN : Himmet Büyükvadi LOJİSTİK : Berat Gözükızıl YAYIN TÜRÜ : Ulusal, Süreli, Aylık YÖNETİM MARKA DİREKTÖRÜ : Abdullah Yaprakçı KURUMSAL İLETİŞİM DİREKTÖRÜ : Harun Dikici FİNANS DİREKTÖRÜ : Nurettin Yıldıran YÖNETİM YERİ Ataşehir Üsküdar Yolu Topçu İbrahim Sk. Pak Plaza Kat:7 No:13 İstanbul/Türkiye T: 0216 573 21 95 • F: 216 573 37 64 TEMSİLCİLİKLER • ANKARA : F. Özlem Yaylagül 0 (312) 439 53 99 • BURSA : Hayati Ata 0 (224) 211 62 36 • ADANA : Veli Çay 0 (322) 456 20 23 • KOCAELİ : Satılmış Çiloğlu 0 (262) 659 26 38 • KONYA : Selma Alımcı 0 (332) 238 0 777 MERHABA MERHABA Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Türki Cumhuriyetlerin yeniden yapılanmalarına ve kalkınma ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla kurulan TİKA (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı) bugün 5 kıtada birçok ülkeye umut olmuş durumda. TİKA’nın özellikle kara kıtada yaptığı çalışmalar büyük bir heyecan ile takip ediliyor. Örneğin sadece Somali’ye bile temel ihtiyaçlardan oluşan 22 bin ton yardım gönderirken yine aynı ülkede 3 adet hastane projesini tamamlamaya hazırlanıyor. TİKA’nın çalışmaları 100 ülkede etkin bir şekilde sürüyor. Bu ülkelerin arasında Kolombiya’dan, Bolivya’ya, Kırgızistan’dan Somali’ye kadar pek çok farklı etnik kültürde ve yapıda ülke var. Bu da Türkiye’nin dünya genelinde nasıl çok yönlü bir dış politika izlediğinin ipuçlarını veriyor. Zaten, TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam’da, günümüz Türkiyesi’nin dünya siyasetinde aktif rol aldığını, dış politikasını çok boyutlu yürüttüğünü ifade ederek, TİKA’nın bu politikalara paralel teknik projeler geliştirdiğini söylüyor. Son 10 yıl içerisinde Türkiye’nin kalkınma yardımlarına ayırdığı bütçedeki artış, Dr. Çam’ın düşüncelerinin rakamsal olarak ispatı. 2004 yılında 339 milyon dolar olan kalkınma yardımları 2011 yılında 1 buçuk milyar dolara yaklaşmış durumda. Bu da Türkiye’nin ihtiyaç sahibi ülkelere karşı kolunun daha geniş açıldığının bir göstergesi olsa gerek. • G. ANTEP : İsmail Canpolat 0 (342) 324 04 24 • MERSİN : Gökben G. Korkmaz 0 (324) 328 34 00 • K.MARAŞ : Ali Suyadal 0 (344) 221 81 51 • HATAY : Osman Çekirge 0 (326) 225 13 33 • TOKAT : Ahmet Köknar 0 (356) 214 66 20 • ÇORUM : Eşref Burçin Özsaçmacı 0 (364) 777 01 07 • VAN : Fatih Altun 0 (432) 210 08 09 BASIMCI : Turkuvaz Matbaacılık Yayıncılık A.Ş. BASILDIĞI YER Akpınar Mah. Hasan Basri Cad. No:4 Sancaktepe-İstanbul Tel: 0 216 5859102 Faks: 0 216 5859130 www.turkuvazmatbaacilik.com DAĞITIM : MNG KARGO 6 www.ihracat.info.tr ÖmerFarukLekesiz www.ihracat.info.tr 7 / İÇİNDEKİLER www.ihracat.info.tr 32 SEKTÖREL HEDEF TÜRKİYE LİMANLARIYLA YARIŞIYOR Güney Marmara'nın en büyük limanı olan Gemport, 2011 yılında yüzde 25 büyüyerek Türkiye ortalamasının üzerinde bir grafik sergiledi. 20 yıllık geçmişe sahip Gemport, 2012 yılında 20 milyon dolar yatırım hedefliyor. 34 YENİ PAZAR YENİ İHRACAT ORTA VE DOĞU KARADENİZ’İN TOPLAM FINDIK İHRACAT HEDEFİ 2 MİLYAR DOLAR Toprağının bereketini her sektörde gösteren Karadeniz; fındık, yaş sebze ve meyvenin yanı sıra, demir ve maden sektöründe de gerçekleştirdiği ihracatla Türkiye’nin vazgeçilmez bölgelerinden biri. Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinin en yüksek ihracat payını 1 milyar 97 milyon 500 bin dolar ile fındık ve mamulleri oluşturuyor. [ 4. SAYI KAPAĞI [ ARAŞTIRMASI PAZAR “e“ GELİRSE BAŞINA İHRACATIN Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Ertiryaki DEVLEŞEN İHRACATIN HATIRLATTI YENİDEN AĞLARINI DEMİR TÜVASAŞ NEDEN 359. KANUNU’NUN YENİ TİCARET 112 98 78 Rifat Hisarcıklıoğlu / Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı AKTuEL BAŞARILAR ORTAYA ÇIKTI” “SON İKİ YILDA MÜTHİŞ lojistik FIRSATLAR ÜLKESİ MALEZYA Dış Ticaret ve Ekonomi Dergisi 38 SÖYLEŞİ KORKUTUYOR? MADDESİ 40 12 KOZMETİK SEKTÖRÜ ihracat NE DEĞİŞİR? YAPIYORLARDI? NE İŞ OLMADAN ÖNCE MİLYONER NASIL 104 58 YAPILIR? “ dunya FiNANS HER İKİ EVDEN BİRİNDE İNEGÖL MOBİLYASI VAR Mobilya üretimiyle öne çıkan İnegöl, Türkiye’nin mobilya üretiminde yaklaşık yüzde 40’ını kapsıyor. Yıl 1 • Sayı 3 • Şubat 2012 • Fiyatı: 10 TL ekonomi 46 SÖYLEŞİ MAKARNA ÜRETİMİNDE DÜNYA BEŞİNCİSİYİZ TEŞVİK SİSTEMİ CARİ AÇIĞA ÇÖZÜM OLACAK Üretim kapasitesini her geçen yıl artıran makarna sektörü, bu yılın sonunda 1 milyon tonluk ihracat hedefliyor. 48 SÖYLEŞİ KONYA ŞEKER 700 MİLYON DOLAR YATIRIM YAPMAYI NASIL BAŞARDI? 18 8 www.ihracat.info.tr İhracatçı, cari açığı indirmeyi temel alan yeni teşvik sistemini olumlu buldu. İhracatçı birliklerinin yönetim kurulu başkanları, teşvik sisteminin sanayici için ateşleyici bir etki yapacağı görüşünde birleşti. Son 10 yıl içinde yaklaşık 700 milyon dolarlık fiili yatırımı gerçekleştiren Konya Şeker bu yatırımlarla tarım sektöründe 20 üretim tesisini hayata geçirdi. 52 NASIL BAŞARDILAR? DOĞTAŞ 65 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR Çanakkale’nin Biga ilçesinde kurulu bulunan Doğtaş Mobilya Çin'in Guangzhou kentinde düzenlenen dünya mobilya sektörünün buluştuğu Çin Uluslararası Mobilya Fuarı’nda (CIFF) katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı. www.ihracat.info.tr 9 / İÇİNDEKİLER www.ihracat.info.tr 54 SEKTÖREL HEDEF SÜTAŞ 2012’DE %30 BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR 22 OTOMOTİV FUARLARINA 7 MİLYON ZİYARETÇİ KATILDI Türkiye’de otomotiv sektörü, ülke ekonomisine kattığı değer ile büyümeye devam ederken, üretimde 1 milyon 200 bin adete ulaştı. Süt ve süt ürünleri sektörünün önde gelen oyuncularından Sütaş, 2012'de yüzde 25 ila 30 büyüme hedefliyor. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, "Yeni fabrikalarımız için ilk etapta 70 milyon dolar yatırım öngörüyoruz." dedi. RÖNESANS HOLDİNG İZMİR’E 500 MİLYON DOLARLIK YATIRIM YAPACAK İzmir’in ilk Optimum Outlet Alışveriş Merkezi’ni açan Rönesans Holding, İzmir’e 500 milyon dolarlık daha yatırım yapmak için kolları sıvadı. "Maksimum marka, minimum ödeme" sloganıyla kapılarını İzmirlilere açan Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, İzmir'e yeni yatırımlarının olacağını müjdeledi. DÜNYADA KADIN GİRİŞİMCİLER 255 TİRİLYON DOLARLIK SATIŞ GERÇEKLEŞTİRİYOR TİKA KARA KITAYA UMUT OLDU Asya, Avrupa, Ortadoğu ve Afrika ülkeleri başta olmak üzere yaklaşık 100 ülkeye yaptığı teknik ve kültürel hizmetlerle Tika, 21. Yüzyıl dünya düzeninin insanlık üzerinde yarattığı çaresizliğe el uzatıyor. Girişimci İş Kadınları ve Destekleme Derneği, (ANGİKAD) Başkanı Devrim Erol ile Türkiye’deki kadın girişimcilerin sayısının yeterliliğini, dünya ile karşılaştırdığımızda Türkiye’de kadın girişimciler için yapılabilecek projeleri, iş hayatına atılma sürecinde kadınların izlemesi gereken politikaları ve teşvik programlarını konuştuk. 64 NASIL BAŞARDILAR? TÜRK LİRASINA KADIN ELİ DEĞDİ 30 CEZAYİR'DE HIZLA YÜKSELEN SEKTÖR; İNŞAAT Petrol ve doğalgaz rezervlerinin yanı sıra altın ve elmas gibi değerli yeraltı zenginliklerine sahip olan Cezayir’in, ihracatının yüzde 98’ini hidrokarbon sektörü oluşturuyor. 10 www.ihracat.info.tr 72 NİĞDE İHRACAT BACASINI YÜKSELTMEYİ HEDEFLİYOR 74 SAHNEDE KAZANDIKLARINI TİCARETLE BÜYÜTÜYORLAR 76 86 GENMOT 5 KITAYA İHRACAT YAPIYOR 88 103 ÜLKENİN SOFRASINDA GÜRALLAR VAR 90 TIRSAN TREYLER AVRUDA’DA İLK DÖRDE GİRDİ Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından düzenlenen ‘TL Simge Yarışması’ nda, yaptığı tasarım birinciliğe layık görülen Tülay Lale, ismini tarihe yazdırmanın gururunu yaşıyor. 70 SEKTÖREL BÜYÜME SOĞUK ÜLKELERİN GIDA AMBARI TOKAT Tarıma dayalı sanayisiyle öne çıkan Tokat, ihracatını yaş sebze ve meyve ağırlıklı gerçekleştiriyor. Özellikle Rusya gibi soğuk ülkelere, gıda ürünleri ihraç edilen şehirde, geleneseksel yazma basma sanatıyla gerçekleştirilen ürünler de gönderiliyor. 92 HEDEFİMİZ SENEYİ 22 BİN SATIŞLA KAPATMAK 56 SEKTÖREL HEDEF 62 SÖYLEŞİ 26 66 CECİLE MARKASINI DIŞ PAZARLARDA DA BÜYÜTÜYOR SAFMARİNE TÜRKİYE’NİN AFRİKA VE ORTADOĞU ATAĞINI DESTEKLİYOR 94 CNC KONTEYNER 20 MİLYON DOLARA İHRACAT HEDEFLİYOR 96 ITS ULUSLARARASI NAKLİYAT, LOJİSTİK ÇÖZÜMLER ÜRETİYOR 100 OKNAL TIBBİ GAZLAR 10 YILDA İHRACATINI %70’E ÇIKARDI 102 REGAL SANAYİ İHRACATINI ARTIRACAK 106 İŞİMİZ GÜCÜMÜZ DONDURULMUŞ GIDA 108 KITALARIN EKİPMAN ARAÇLARI KARBA OTOMOTİV’DEN 116 ÜZÜM ÇEKİRDEĞİNDEN GARİYİ ÜRETTİ 118 ASYA, ORTADOĞU TRAFİĞİNE YÖN VERİYOR 120 TAHA KOZMETİK RUSYA PAZARINA GİRİYOR 121 KAYM, KAĞIT KESME MAKİNELERİYLE İHRACATINI ARTIRIYOR www.ihracat.info.tr 11 ihracat 01 EGE’DE İHRACAT ŞAMPİYONU MÜCEVHERAT Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) tarafından açıklanan mart ayı ihracat istatistiklerine göre en yüksek artış mücevheratta yaşandı. Mart ayında yapılan mücevherat ihracatı, bir önceki aya göre rekor seviyede artış gösterdi. Mücevheratın 12 aylık ihracat artışı ise yüzde 3 bin 261. 03 Malatya Aktif İşadamları Derneği (MAKİAD) geçen ay Batı Afrika ülkelerinden Nijer’e düzenlenen iş gezisi ile 30 milyon dolar iş bağlantısı sağladı. Dernek üyeleri Irak'ın kuzeyine de iş görüşmeleri yapmak üzere ziyaretler gerçekleştirdi. 04 02 TÜRKİYE EN ÇOK RUSYA’YA TEKSTİL İHRAÇ EDİYOR Türkiye’nin tekstil ihracatında Rusya yüzde 13’le ilk sırada. Rusya’nın ardından sırasıyla İtalya, Almanya, İran ve İngiltere geliyor. Bu yıl 39’cusu düzenlenen FAREXO Moda ve Tekstil Fuarı’nın açılışında konuşan St. Petersburg Ticaret Ataşesi Remziye Köse, Türkiye’nin 2011 yılında tekstil ve tekstil hammaddeleri ihracatını 2010 yılına göre yüzde 22 arttığını, Rusya’ya olan tekstil ve tekstil hammaddeleri ihracatının ise 1 milyar dolara yükseldiğini söyledi. İHRACAT AB'YE AZALDI, AFRİKA'YA ARTTI Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre mart ayı ihracatı geçen senenin aynı ayına oranla yüzde 8,1 artarak 12 milyar 608 milyon dolar oldu. Otomotiv sektörü en fazla ihracat yapan sektör oldu. Türkiye’nin dış satımı Avrupa Birliği (AB) ülkelerine yüzde 3,5 azalırken; Afrika ülkelerine arttı. MALATYA'LI İŞADAMLARI NİJER İLE 30 MİLYON DOLARLIK İŞ BAĞLANTISI YAPTI 05 LİMAK ÇİMENTO, ENERJİ TASARRUFU İÇİN KREDİ ALDI Sektörünün önde gelen isimlerinden Limak Çimento, alanındaki ilk enerji verimliliği kredi anlaşmasını Türkiye Kalkınama Bankası ile imzaladı. Limak Çimento, bünyesindeki Ankara ve Trakya tesislerindeki enerji verimliliklerinde kullanılmak üzere 2 yıl geri ödemesiz, toplam 12 yıl vadeli 38 milyon 250 bin euro tutarındaki kredi kullanacak. 12 www.ihracat.info.tr 06 ERMAKSAN, 90’DAN FAZLA ÜLKEYE MAKİNE İHRAÇ EDİYOR 08 Bugün 90’dan fazla ülkeye ihraç ettiği makinelerle sektöründe dünyanın sayılı firmaları arasında yer alan Ermaksan A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Erol Özkayan, sac işleme makineleri sektörüne yön veren bir firma olduklarını söyledi. Özkayan, modern tezgahlarla donatılmış ana fabrikada 750 kişilik mühendis ve kalifiye personel ile yıllık 3 bin adet makine ürettiklerini kaydetti. 07 JAPONLARA YILDA 35 BİN TON ZEYTİNYAĞI SATIYORUZ Zeytin ve Zeytinyağı Tanıtım Komitesi Başkanı Metin Ölken, Japon pazarına yılda 35 bin ton zeytinyağı ihraç edildiğini söyledi. Bu başarının son beş yılda sağlandığına dikkat çeken Ölken, bunun son örneğininse Olive Japon 2012 Uluslararası Zeytinyağı Yarışması’na panelist ve jüri üyesi olarak Türkiye’nin davet edilmesinin olduğunu kaydetti. TÜRK DİZİLERİ ORTADOĞU’DA TÜRK BALIĞININ TÜKETİMİNİ ARTTIRACAK Su Ürünleri Tanıtım Grubu (STG), Ortadoğu’nun popüler ülkesi Lübnan’da Türk su ürünlerini vitrine çıkardı. Ortadoğu’nun vitrini konumundaki Lübnan’da 20-23 Mart 2012 tarihleri arasında düzenlenen, Horeca-19. Uluslararası Gıda Otel Ekipmanları Fuarı'na katılan Su Ürünleri Tanıtım Grubu, Türk su ürünlerini Ortadoğu’nun beğenisine sundu. 09 İHRACATÇIYA CEM YILMAZ DOPİNGİ Türkiye'nin lider ihracatçı birliği İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB), dış satışta başarılı firmaları ödüllendirdi. Ödül töreninde ünlü komedyen Cem Yılmaz esprileriyle ihracatçıları kahkahaya boğdu. Türkiye'nin 2011 yılı rekor ihracatının kahramanları ödüllendirildi. Geçtiğimiz yıl Türkiye ihracatının yüzde 30'u olan 38 milyar dolarlık dış satışa imza atan İstanbul Maden ve Metaller İhracatçı Birlikleri (İMMİB), ödül töreninde 2012'de de aynı başarıyı yakalayabilmek için odaklandı. www.ihracat.info.tr 13 ihracat 10 AVRUPA’YA ÇUPRA VE LEVREK TÜRKİYE'DEN GİDİYOR Türkiye son 10 yılda balık ihracatını yaklaşık 3 kat arttırdı. Alabalık üretiminde Avrupa birinciliğine yükselen Türkiye, Avrupa’nın çupra ve levrek ihtiyacının yüzde 25’ini karşılıyor. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nın uyguladığı politikalar sonucu balıkçılık sektörü hızlı bir gelişme trendi yakaladı. Bakanlık tarafından ilk kez 2003 yılında destekleme kapsamına alınan su ürünleri yetiştiriciliğine 2011 yılında 181 milyon lira ödeme yapıldı. Son 10 yılda ise balıkçılığa verilen destek toplamda 737 milyon lira olarak gerçekleşti. 11 Kanatlı Tanıtım Grubu, Türkiye’nin tavuk ayağı ihracatında en büyük alıcılarından biri olan Vietnam’a 2012 yılında 35 milyon dolarlık ihracat hedefi koydu. Türkiye’nin ihracatta yıldız sektörlerinden olan kanatlı sektörü, tavuk ayağı tüketiminin yoğun olduğu Vietnam’a tavuk ayağı, tavuk eti ve damızlık yumurta ihracatını arttırmak için harekete geçti. Kanatlı Tanıtım Grubu, Ho Chi Minh City şehrinde düzenlenen ILDEX/ FOODTEX Gıda, Hayvancılık ve Hayvancılık Ekipmanları Fuarı'nda boy gösterdi. TÜRK GIDALARI UZAK DOĞU RAFLARINI SÜSLEYECEK Singapur ve Malezya’da marketler zinciri bulunan Auric Pacific Group Limited Şirketi, Türkiye’den gıda ürünleri ithal etmek için Ege’ye geldi. Ekonomi Bakanlığı Koordinatörlüğü’nde, Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Ege İhracatçı Birlikleri Organizasyonu’nda “VİP Alım Heyeti Organizasyonu” kapsamında, İzmir’e gelen Singapur’un en büyük marketler zincirlerinden biri olan Auric Pacific Group, Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı, kuru meyve, hububat, bal, meyve sebze mamulleri üreten 43 firma ile ikili görüşmeler yanında tesis ziyaretlerinde de bulundu. 14 12 İHRACATÇILAR VİETNAM’A TAVUK AYAĞI HEDEFİNİ ARTIRDI www.ihracat.info.tr 13 TÜRKİYE, IRAK'A İHRACAT YAPAN ÜLKELER ARASINDA BİRİNCİLİĞİNİ KORUMAK İSTİYOR Irak'ın ithalatında 1. sırada yer alan Türk işadamları, bu liderliği kaptırmamak ve yeni pazarlar kazanmak amacıyla Irak'a gidiyor. Orta Anadolu İhracatçıları Birliği Koordinatör Başkanı Ahmet Kahraman, Irak'ın Türk iş adamları için önemli bir pazar olduğuna dikkat çekti. Yaklaşık 25 kişilik bir işadamı ile 3 gün boyunca ticari temaslarda bulunacaklarını belirten Kahraman şöyle konuştu: "2010 yılında Irak'ın ithalatındaki en önemli ülke, toplam ithalattan aldığı yüzde 23'lük payla Türkiye oldu. Irak'ın Türkiye'den yaptığı ithalat bir önceki yıla göre yüzde 17,9 oranında artarak 6 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşti." 14 TÜRK TEKSTİLİNİN KALBİ ALMATI’DA ATTI Türk tekstili, Orta Asya’nın en büyük ekonomisine sahip Kazakistan'da bir kez daha görücüye çıktı. Ülkenin en büyük şehri Almatı'daki Atakent Fuar Merkezi'nde düzenlenen fuara, Türkiye’den tekstil firmaları büyük ilgi gösterdi. Bu yıl 6’ıncısı düzenlenen fuara, Türkiye’nin yanı sıra ev sahibi Kazakistan, İtalya, İspanya, Rusya, Ukrayna ve Özbekistan’dan toplam 57 firma katıldı. Fuarı TÜRKEL Fuarcılık organize etti. 15 KASTAMONU'NUN EL DOKUMASINI BEYMEN PAZARLAYACAK Kastamonu Valiliği El Dokuması Atölyesi Müdürü Ata Erdoğdu, şehre özgü el dokuması ev tekstili ürünlerini satmak için Beymen firması ile anlaştıklarını belirtti. Sonbaharda ilk ürünlerini teslim edeceklerini belirten Erdoğdu, Londra ve Paris’te iş bağlantıları kurmak için de çalışmaların sürdüğünü söyledi. 16 ULUDAĞ İHRACATI BİRLİKLERİ (UİB) MART AYI İHRACAT RAKAMLARI AÇIKLANDI Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Koordinatör Başkanı Şenol Şankaya, “UİB olarak Mart ayı ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 7 oranında değer kaybederek 2 milyar 42 milyon 392 bin dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu azalışa rağmen yılın ilk 3 ayındaki ihracatımız 2011’in ilk 3 ayına göre yüzde 2 artış göstererek 5 milyar 457 milyon 430 bin dolara yükseldi. 31 Mart 2011 ve 1 Nisan 2012 arasındaki 1 yıllık süreçte ise UİB ihracatı yüzde 13 artarak 21 milyar 530 milyon 400 bin doları gördü” dedi. 17 KONUKOĞLU: TEKSTİLDE BAYRAĞI İTALYA BIRAKIR, BİZ ALIRIZ Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Konukoğlu, Türkiye'nin tekstilde önemli bir yere geldiğini belirtti. Bu trendin 25-30 sene daha devam edeceğini vurgulayan Konukoğlu, "Tekstilde bayrağı İtalya bırakır, biz alırız." dedi. www.ihracat.info.tr 15 ihracat 18 TOHUM İHRACATI 109 MİLYONU GEÇTİ 20 Türkiye’nin önde gelen moda markalarından Vakko, bu yıl Rusya’da üç mağaza daha açacak. St. Petersburg’ta W Collection markasıyla ilk mağazasını açarak Rusya pazarına giriş yapan Vakko, bu yıl mağaza sayısını dörde çıkarıyor. St. Petersburg W Collection mağaza müdürü Caner Erdoğmuş, Türkiye’de bilinirlilik açısından belirli bir noktada olan Vakko markasının, Rusya’da da kısa sürede en iyi yere geleceğini ümit ettiklerini söyledi. Türkiye Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Sanayicileri Alt Birliği (TSÜAB) Başkanı İlhami Özcan Aygun, 2011 yılı ihracatının 109 milyon dolara ulaştığını kaydederek, "Hedefimiz, 2023'de 500 milyon dolar ihracat gerçekleştirmektir. Türkiye'de üretilen tohumlar tamamen güvenlidir." dedi 19 SALİH ÇALI: GREENPEACE RAPORU, TÜRK MEYVE SEBZE İHRACATINA DARBE VURMA AMAÇLI Uludağ Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği (UYMSİB) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Çalı, çevre örgütü Greenpeace'in, Türkiye'de üretilen biber, armut ve üzümün en tehlikeli ürünler olduğunu iddia ettiği raporuna tepki gösterdi. Çalı, bu tür haberlerin, Türk meyve sebze ihracatına darbe vurmak amacıyla yapıldığını dile getirdi. 16 www.ihracat.info.tr VAKKO, RUSYA’DA VİTES BÜYÜTTÜ 21 GÜRCÜ BAKAN, İHRACATÇIYA ÜLKESİNİN YATIRIM AVANTAJLARINI ANLATTI Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye gelen Gürcistan Ekonomi ve Sürdürülebilir Kalkınma Bakanı Vera Kobalia, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM)’ni ziyaret etti. Burada ihracatçı birliklerinin üyeleri ile bir araya gelen Kobalia, ülkesinin yatırım avantajlarını anlattı. 22 MANİFATURACILIKLA İŞE BAŞLADI, ŞİMDİ İSKOÇYA'YA ETEK İHRAÇ EDİYOR Gaziantep'te 38 yıl önce 15 metrekarelik bir dükkânda manifaturacı ve bohçacılara mal satarak ticarete başlayan Altan kardeşlerin şirketi, şimdi 20 bin metrekarelik tesislerde, Türkiye'nin 81 iline okul kıyafeti satan dev bir firmaya dönüştü. 25 MOBİLYA SEKTÖRÜ ROTAYI ORTA ASYA VE AFRİKA’YA ÇEVİRDİ Türkiye’nin önde gelen mobilya firmaları, Çin Uluslararası Mobilya Fuarı (CIFF 2012)’nda yerini aldı. Fuarda büyük ilgi gören firmalar, gelecek senelerde Orta Asya ve Afrika ülkelerine ağırlık vermeyi temel alıyor. 26 23 TÜRK VE ROMEN İŞ ADAMLARI İŞBİRLİĞİNİ ARTIRACAK DİAD: STANDARD&POOR'S TÜRKİYE'Yİ TKİSİZLEŞTİMEYE ÇALIŞIYOR Denizli İşadamları Derneği (DİAD) Başkanı Erdem Aydın, kredi derecelendirme kuruluşu Standard&Poor's'un, Türkiye'nin “pozitif” olan kredi notu görünümünü “durağan”a çevirmesinin, gelişen Türkiye'yi etkisizleştime amaçlı olduğunu söyledi. Türkiye'nin, geçmişindeki kötü ekonomiden uzak olduğunu belirten Aydın, Standard&Poor's'un not verirken dayandığı verilerin gerçek olmadığının ortaya çıktığını vurgulayarak; “Türkiye'nin ihracat artışı, en yüksek noktaya ulaşmıştır. Avrupa ülkelerindeki daralma Türkiye'yi etkilememiş, bilakis ihracatı artırmıştır.” dedi. Yalova Aktif Sanayiciler Derneği Başkanı Birol Önderoğlu, hükümetin 2023 yılı için hedef koyduğu 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşmak için iş adamları olarak ellerinden geleni yapmak istediklerini söyledi. Romanya İstanbul Başkonsolosu Stefana Greauve da iki ülkenin ortak bir vizyon ile dostluk ilişkilerini geliştirdiğini belirtti. www.ihracat.info.tr 17 SÖ LEŞİ ÍHRACATÇIYA GÖRE YENÍ TESVÍK SÍSTEMÍ ` İhracatçı, cari açığı indirmeyi temel alan yeni teşvik sistemini olumlu buldu. İhracatçı birliklerinin yönetim kurulu başkanları, teşvik sisteminin sanayici için ateşleyici bir etki yapacağı görüşünde birleşti. / Esra Torlak Y MEHMET BÜYÜKEKŞİ: TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ (TİM) YÖNETİM KURULU BAŞKANI eni teşvik sistemini incelediğimizde içimizden gelen Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın imzasını görüyoruz. Yeni sistemin sanayinin gerek duyduğu revizyon için ateşleyici bir etki yapacağı kanaatindeyiz. Diğer taraftan yeni uygulamaya konulan illere dayalı bölgesel teşvik sisteminin, Türkiye’nin gerek duyduğu sosyal barış ortamına da büyük katkı sunacağı, bölgeler arası uçurumları kapatacağı görüşündeyiz. Yeni teşvik sistemi belli bölgelere değil, tüm Türkiye’ye hitap edecek bir teşvik sistemi olarak konumlandırıldı. Bu yeni sistem; yeni şartlara, yeni gelişmelere Türkiye’yi entegre edecektir. Bu yeni teşvik sistemi sayesinde, Türkiye ekonomisi, daha güçlü, daha dinamik bir temele kavuşacaktır. Yeni teşvik sisteminde uygulanan en önemli yenilik yeni bölgesel haritanın çıkarılması ile birlikte illere dayalı bölgesel teşvik sistemi ne geçilmesi oldu. İllerimizin sosyo ekonomik gelişmişlik seviyesine göre 6 bölgeye ayrılarak illere dayalı bölgesel teşvik sistemine geçilmesini oldukça olumlu buluyoruz. Bu yeni sistem sayesinde bölgesel uçurumun daraltılmasının, kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesinin, orta ve ileri teknoloji yatırımlara öncelik verilmesinin yolu açılacak. Yeni teşvik sisteminde cari açığın indirilmesi için ithalat bağımlılığı fazla olan ara malı ve ürünlerin 18 www.ihracat.info.tr üretiminin artırılması, en az gelişmiş bölgelere sunulan yatırım desteklerinin artırılması, bölgesel uçurumların kapatılması, kümelenme faaliyetlerinin desteklenmesi, teknolojik dönüşümü mümkün kılacak yatırımların desteklenmesi hedefleniyor. Türkiye'nin uzun vadeli ve devamlı bir büyüme ortaya koyması, cari açık sıkıntısını bertaraf edebilmesi, 2023 sektörel ihracat hedefleri’ni yakalayabilmesi için yeni teşvik paketi son derece önemlidir. İthalatın yüzde 70'inin yapıldığı demir çelik, otomotiv, makine, tekstil, kimya, tarım ve gıda sektörlerinde uygulanacak olan teşvikler 2023 ihracat hedefleri ile omuz omuza gidecektir. Stratejik teşviklerin büyük ölçekli yatırımları özendirmede büyük etken olacağını görüyoruz. TİM olarak 2023 Stratejimizde Türkiye'nin ihracat vizyonunu ‘Atılım- Yatırım – Liderlik’ şeklinde dönemlere ayırdık. Bu, yeni teşvik paketi ile de uyumludur. İstihdamın artması, cari açığın gerilemesi ve yatırım ortamının ılımlı bir hal alması ile Türkiye, rekabet gücünü artıracaktır. Türkiye’ye hakim olan güven ve istikrarın yeni teşvik sistemiyle artacağı kanısındayız. Türkiye 74 milyonluk dinamik nüfusundan ve 50 bini aşkın ihracatçısından aldığı güce bugün yeni teşvik sisteminden alacağı gücü katarak 2023 hedeflerine bir adım daha yakın olacak. SÜLEYMAN KOCASERT: DENİB BAŞKANI H er şeyden önce teşvik paketinin kapsamlı ve etkin bir şekilde hazırlandığını kabul etmek gerektiğine değinen Denizli İhracatçı Birliği (DENİB) Başkanı Süleyman Kocasert, “Gerçekten de Türkiye’yi 2023’e hazırlamayı hedefleyen bir paket. Yerli ve yabancı yatırımcıyı cesaretlendirerek yatırım, üretim ve istihdamın önü açılacak. Cari açık problemimizin çözümüne katkı sağlayacağını düşünüyorum.” dedi. BÜLENT AYMEN: AKDENİZ İHRACATÇI BİRLİKLERİ (AKİB) BAŞKANI S ayın Başbakan'ın açıkladığı yeni teşvik sistemi, bu güne kadar açıklananlardan hem çok daha kapsamlı, hem de hedefe ulaşmada çok daha fazla başarılı olabilecek bir sistem olarak görünüyor. Özellikle cari açık probleminin ve bölgesel gelişmişlik farklılıklarının oradan kaldırılması yönünde uygulanacak SSK, vergi istisnaları, faiz destekleri ve stratejik yatırımlarda yer tahsisi gibi unsurlar, bizim ihracatçı olarak uzun süredir olmasını istediğimiz teşvik araçlarıydı. Özellikle bölgesel teşviklerde, fleksibilite yanı, illerin gelişmişlik düzeyleri ile ilgili bölgesel geçişlerinin her an sağlanabilmesi, ekonomik anlamda gelişmiş ve gelişmekte olan sektörlere öncelikli olarak teşviklerin verilmesi,ithalata bağımlı stratejik sektörlere verilecek teşviklerle ülke ekonomimizin yukarı doğru ivmesi önemli ölçüde artacaktır. Bu çalışmada katkıda bulunan tüm kurum ve kuruluşları, başta Başbakanımız ve ekonomi bakanımız olmak üzere tebrik ediyorum. Türkiye’nin her bölgesinin eşit şekilde teşvik alabileceğine dikkat çeken Kocasert, “Organize sanayi bölgelerine yapılacak yatırımların bir üst derecedeki teşviklerden yararlanacağı anlaşılmakta olup, organize sanayi bölgelerinin yatırım anlamında yeniden cazibe merkezleri haline gelmesi söz konusu olabilir. Bir başka nokta ise en az 50 milyon lira değerinde olmak üzere stratejik yatırımların Türkiye’nin her bölgesinde eşit şekilde teşvik edilecek olması.” diye konuştu. Yeni sistemde Türkiye’nin 6 teşvik bölgesine ayrıldığını ifade eden Kocasert, Denizli’nin önceki sistemde olduğu gibi yine ikinci bölgede yer aldığını söyledi. Kocasert, “İlimizde potansiyel barındıran belli başlı sektörler yönüyle yeni teşvik sistemi Denizli açısından bir fırsata dönüşebilir zira, belli büyüklükteki turizm, madencilik, demiryolu taşımacılığı, eğitim ve rüzgar sanayi yatırımları Türkiye genelinde beşinci bölgede bulunan illere sağlanan destek düzeyinde desteklenecek.” dedi. CEMAL ŞENGEL: DAİB BAŞKANI T eşviklerde ilk baştan beri savunduğumuz ülkenin bütününü kapsayacak düzenlemelerin yapılmasıydı. Tüm bölgeleri kapsayan teşviklerin olmasına öncelik verilmesi gerekiyordu. Yeni yatırım teşvik sistemi ile bölgelerin ön plana çıktığını görüyoruz. Doğu Anadolu Bölgesi’nden çıkan iş adamlarımıza gelin sanayi kurun, fabrika kurun diyemiyorduk, şimdi ise bu teşvik sistemi ile doğuya, güneydoğuya yatırım artacaktır. Elbette sektörlere yatırım da önemli, ancak sektörlerin güçlenmesi için bölgeleri kalkındırma çalışmaları olması gerekiyor. Ekonomide fırsat eşitliği için teşviklerin çok önemli olduğunu, ülke bütünlüğü ve huzurun bu şekilde sağlanacağını düşünüyorum.” dedi. www.ihracat.info.tr 19 ORHAN SABUNCU: OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (OİB) YÖNETİM KURULU BAŞKANI O tomotiv endüstrisinin stratejik yatırımlar bölümünde ele alınması bizim için en önemli unsur. Bunun yanı sıra yatırım indiriminin de şirketlere uygulanacak olması, yer tahsisi gibi detaylar bizim için önemli teşvikler. Diğer yandan bölgelerin 4’ten 6’ya ve teşvik gruplarının 3’ten 4’e çıkarılmasıyla yatırımların daha çok teşvik edileceğini anlıyoruz. Otomotivin stratejik teşvikler grubunda yer almasıyla endüstrimiz adına olumlu buluyorum. İSMAİL GÜLLE: İSTANBUL TEKSTİL VE HAMMADDELERİ İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (İTHİB) YÖNETİM KURULU BAŞKANI T eşvik edici bir teşvik paketi açıklandı. Sektör olarak yatırımların içinde adımızın görünmemesini sektörümüzün teşvik edilmeyeceği yönünde algılamadık. 5. bölgede bulunan bir yatırımcının 6. bölgede bulunan bir yatırımcının imkânlarından yararlanmasını son derece olumlu bulduk. Bu madde ilave yatırımların da o bölgeye yapılacağı anlamına geliyor. Teşvik paketinin içeriği son derece dolu. Sadece enerji yönünde teşvikin olmamasını eksiklik olarak gördük. Ama genel olarak oldukça doyurucu bir teşvik olduğunu belirtmeliyiz. Kısa vadede yatırım planı olmayan biz bile bu koşullarda yatırıma sıcak bakıyoruz artık. 20 www.ihracat.info.tr ARSLAN ERDİNÇ : EGE MADEN İHRACATÇILARI BİRLİĞİ YÖNETİM KURULU BAŞKANI E ge Maden İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Arslan Erdinç, yeni teşvik paketinde Türk madencilik sektörü’nün yıllardır dile getirdiği sektörel teşvik talebinin yankı bulmasından son derece mutlu olduklarını söyledi. Erdinç, “Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Yeni Teşvik Paketi, biz madenciler için çok yerinde oldu. Biz yıllardır bölgesel teşvik yerine sektörel olarak teşvik yapılmasını talep ediyorduk, söylemlerimiz yankı buldu. Madencilik yatırımlarının, nerede olursa olsun 5'inci bölge desteklerinden yararlanabileceği bir teşvik sisteminin yapılması maden sektörü için çok önemli bir fırsat niteliği taşıyor” diye konuştu. Maden sektörünün net döviz girdisi çok yüksek, istihdam yoğun bir sektör olduğuna işaret eden Erdinç, yeni teşvik paketi ile madencilik sektörünün gelişmeye çok açık bir sektör konumuna geldiğini belirterek şöyle devam etti: “2023 hedefimiz olan 15 milyar dolarlık maden ihracatı rakamını yeni gelen bu teşvik paketi sayesinde çok daha yukarılara taşıyacağımıza inanıyoruz. Bu sayede Türkiye’nin kanayan yarası cari açığın gerilemesine de katkı sağlayacağız.” Türkiye’de 81 ilde de madencilik faaliyeti yürütüldüğünü anımsatan Erdinç, “Türkiye gerçeğine çok uygun olan bu yasayla birlikte madeni çıkardığımız yerde işleyebilmemiz mümkün olacak. Maliyetimizin azalmasıyla beraber de daha çok dış pazara ulaşacağız. Sektörümüzün önü açılacak, ilave istihdam sağlama fırsatı yakalayacağız. Yeni Teşvik Sistemi’ni ülkemizin ekonomik kalkınmasında büyük bir aracılık etmiş olacağımız bir fırsat olarak görüyoruz” dedi. NAMIK EKİNCİ: ÇELİK İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (ÇİB) YÖNETİM KURULU BAŞKANI G ayet geniş kapsamlı bir teşvik paketi olması bizler tarafından olumlu karşılandı. Duymak istediklerimizin büyük çoğunluğunu duyduk. Pakette sektörümüzde maliyetleri indiren kısımlar var. Ancak ihracatta kabiliyetimizi kısıtlayıcı olan ve duymak istediklerimizin içinde yer alan çevre katkı payı, enerjide TRT, BTV, ETV kesintileri ve ithalatta KKDF gibi suni yüklerle ilgili konuları da Zafer Çağlayan'ın açıkladığı teşvik paketi'nin içinde bulabiliriz. DR. MEHMET DUDAROĞLU: TAŞIT ARAÇLARI YAN SANAYİCİLERİ DERNEĞİ (TAYSAD) YÖNETİM KURULU BAŞKANI 2 023 vizyonunu da mercek altına aldığımızda otomotiv sektörünün lokomotif sektörlerden biri olarak değerlendirilip, teşvik paketi kapsamında ele alınmasını olumlu karşılıyoruz. Sektörümüzün uzun vadeli desteklenmesi bizler için önemlidir. MEHMET ÖZER: TAHSİN ÖZTİRYAKİ: İSTANBUL MADEN İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (İMİB) YÖNETİM KURULU BAŞKANI İSTANBUL DEMİR VE DEMİRDIŞI METALLER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ (İDDMİB) YÖNETİM KURULU BAŞKANI Y eni teşvik sistemini genel anlamda olumlu bir çalışma olarak görüyoruz. İthal ikame edecek hammadde yatırımlarının üretilmesine yönelik mühim yatırımların yeri neresi olursa olsun desteklenmesi önemli. Bunu yanında Birinci bölgede yatarımı olanların 2-3-4. bölgelerde bulunan yatırımlarıyla denk hale getirerek vergi avantajı sunulması da önemli. Üretim ve yatırımda KDV istisnası ve iadesi, yine üretim üzerinde istihdamın işverenin yükünün hafiflemesi yatırımları artıracaktır. Son olarak bizlerin de çok önem verdiği Ar-Ge sonucu ortaya çıkarılan üretilen ürünlere yönelik yatırımların desteklenmesi olumlu olacaktır. M adencilik sektörü yatırımlarının 5. bölge teşviğine sokulmuş olması, madencilik adına çok doğru bir karar ve çok büyük bir talih. Hem sektörümüz hem de ülke ekonomisi adına son derece önemli. Bu bizim geçtiğimiz senelerde de çok arzuladığımız ve dile getirdiğimiz bir durumdu. Madencilik öncü bir sektördür ve nerede olursa olsun yatırımın teşvik edilmesi, üretimi artıracaktır. Bu sayede sanayimizin hammadde temini hızlanacak, ithalatı azaltacaktır. www.ihracat.info.tr 21 SÖ LEŞİ / Esra Torlak OTOMOTIV FUARLARINA SEKTÖRÜN BES‚ TEMEL HEDEFÍ; ▶ AR-GE alt yapısını iyileştirmek, ▶ Şirketlerin tasarım, üretim, markalaşma beceri ve kapasitelerini arttırmak, ▶ Otomotiv sektöründe iç ve dış pazarları geliştirmek, ▶ Hukuki ve idari düzenlemeleri iyileştirmek, ▶ Fiziki altyapıyı geliştirmek, RAÇ A N Í 791 B DÍ Ç EDÍL ÍHRA 7 MILYON ZIYARETCI KATILDI Türkiye’de otomotiv sektörü, ülke ekonomisine kattığı değer ile büyümeye devam ederken, üretimde 1 milyon 200 bin adete ulaşıldı. Bu rakamın 791 bin adetini ihracat olarak gerçekleştiren sektör için bugüne kadar 60’ın üzerinde fuar düzenlenirken, organizasyonlarda 7 milyon ziyaretçi sektörle buluştu. Tüm sanayileşmiş ülkelerde ekonominin lokomotifi olan otomotiv sektörü, önde gelen diğer sanayi kolları ile iç içe olması sebebiyle de ekonomiyi sürükleyen sektörlerin başında geliyor. Demir-çelik, petro-kimya gibi sanayi dallarının başlıca alıcısı, ilgili sanayi dallarının gelişimine imkan sağlayan itici gücüyle otomotiv sektörü diğer tüm sanayi dallarının ihtiyaç duyduğu ulaştırma imkanlarını da sağlıyor. Türkiye’de otomotiv sanayisinin uzun soluklu bir geçmişi olduğuna değinen Otomotiv Distribütörleri Derneği Genel Koordinatör Dr. Hayri Erce, gerek ana sanayisi gerek yan sanayisiyle otomotiv sektörünün ülkemizde öncü sektörlerden biri olduğunu söyledi. Erce, “2010’un olumlu göster- 22 www.ihracat.info.tr geleriyle 2011’e hızlı bir giriş yapan otomotiv sektörü açısından ilk altı ay rakamları beklentimizin üzerinde gerçekleşti. BDDK’nın kredi büyümelerini kısıtlayıcı kararları, Merkez Bankasının uyguladığı para politikaları, bu dönemdeki döviz kurlarındaki artış ve ÖTV artışının frenleyici etkisiyle, pazardaki hızlı büyüme; yerini önce yavaşlamaya sonra da hızlı bir daralmaya bıraktı. Sonuç olarak da uzun yıllardır hedefimiz olan 1 milyon adetlik iç pazar rakamına ulaşmak mümkün olmadı. 2011 yılındaki 911 bin adet iç pazar, 1,2 milyon adet üretim, 791 bin adet ihracat gerçekleşti.” dedi. Sektörümüzün vizyonu küresel bir oyuncu olmak diyen Erce, “Otomotiv üretiminde ulaşılan 1 milyon 200 bin adetler, 900 bin adetlik iç pazar ve otomotiv endüstrisinin toplamda yaklaşık 20 milyar dolar değerinde ihracat rakamları sektörümüzün büyüklüğünü ifade ediyor. Geliştirilmesi gereken konu sektörün global vizyonuydu. Bu vizyon 14 Nisan 2011 tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanı Sayın Nihat Ergün tarafından açıklanan “Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı 2011-2014” ile belirlenmiş oldu. “ diye konuştu. üretimini ve ticaretini arkasından sürükler. Bununla beraber, Türkiye’deki araç kullanabilecek genç nüfusun payı Avrupa ortalamalarının çok üzerinde bir orana sahip olmasına rağmen, araç sahipliği oranı Türkiye’de hala bin kişide 141, Batı Avrupa’da 611, Doğu Avrupa’da ise 318 adet. Yani Türkiye otomotiv pazarı potansiyelinin çok gerisinde kalıyor.” diye konuştu. Erce, 2010 yılında “otomotiv sektörünün sürdürülebilir rekabet gücünü artırmak ve ileri teknoloji kullanımının ağırlıklı olduğu katma değeri yüksek bir yapıya dönüşümünü sağlamak” amacıyla tespit edilen beş temel hedefe ilişkin olarak toplam 27 eylemin belirlendiği ifade etti. Erce, beş hedefi şöyle sıraladı; “AR-GE alt yapısını iyileştirmek, şirketlerin tasarım, üretim, markalaşma beceri ve kapasitelerini arttırmak, otomotiv sektöründe iç ve dış pazarları geliştirmek, hukuki ve idari düzenlemeleri iyileştirmek, fiziki altyapıyı geliştirmek.” Motorlu taşıt vergisinde yeni düzenleme gerekiyor Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi Çalışmalarına ODD’nin aktif olarak katıldığını dile getiren Erce, en kısa sürede uygulamaya geçirilmesi için yapılacak çalışmalara katkıda bulunmaya devam ettiğini belirtti. Erce, “5 Nisan tarihinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni teşvik sisteminin de gerek ülkemiz gerekse otomotiv sektörü açısından önemli açılımlar sağlayacağı düşüncesindeyiz. Yeni teşvik sisteminin hedefleri olan cari açığın azaltılması, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesi ve teknolojik dönüşümün sağlanması noktalarında önemli katkıları olacağı inancındayız. Otomotiv sektörü tüm sanayileşmiş ülkelerde ekonominin lokomotifi konumundadır. Otomotiv, demir çelikten petrokimyaya, servis sektöründen ulaşıma, eğitimden medyaya kadar birçok sektörün “Dünya otomotiv endüstrisi olarak, yeni teknolojiler geliştirirken, çevreci anlayışın ön planda tutulduğu bir dönem yaşıyoruz.“ diyen Erce, “Sektörümüzü, küresel oyuncu konumundaki ülkelerin seviyesine taşıyacak teşvik ve uygulamalara ihtiyacımız var. Kyoto Protokolü çerçevesinde, yerine getirilmesi gereken taahhütler var. Bu ortak sorumluluğun ilk adımı olarak, endüstri, motorlu araçlar ve ısıtmadan kaynaklı sera gazının azaltılmasına yönelik mevzuatın yeniden düzenlenmesi gerekiyor.” dedi. Motorlu taşıt vergisini yeniden düzenlenmesi gerektiğine değinen Erce, “2011 sonu itibariyle 12 milyon adetlik araç parkımızın yüzde 50’si 12 yaş, yüzde 34’ü ise 16 yaş üstü araçlardan oluşuyor. Parkımızı gençleştirmeye ve yenileştirmeye hizmet edecek politikaların geliştirilmesi artık kaçınılmaz oldu. Bu olumsuz tablonun sebebi otomobil alımındaki yüksek vergiden dolayı ödenen yüksek bedel ve yaşa göre azalan Motorlu Taşıtlar Vergisi. Bu vergi sistemi Avrupa ülkelerindekine benzer şekilde muhakkak yeniden düzenlenmelidir.” şeklinde konuştu. Yarattığı büyük hacimli katma değer otomotiv sektörünün ülkenin önde gelen sektörü olduğunu söyleyen Erce, “Motorlu taşıt satışı ve satış sonrası hizmetlerinde binlerce işletme uluslararası kalite Dr. Hayri Erce Otomotiv Distribütörleri Derneği Genel Koordinatörü “Yurtdışında olduğu gibi, bizde de markalar yeni modellerini, geleceğin yenilikçi ve çevreci teknolojilerini, alternatif araçlarını fuarlarda tanıtıyorlar. Derneğimizin desteğiyle iki yılda bir gerçekleştirilen, uluslararası otomobil fuarı statüsündeki İstanbul Autoshow fuarının 14'ncüsü bu yıl 2-11 Kasım tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleştirilecek.” “Yeni teşvik sistemi gerek ülkemiz gerekse otomotiv sektörü açısından önemli açılımlar sağlayacak ve cari açığın azaltılmasında, bölgesel gelişmişlik farklarının giderilmesinde, teknolojik dönüşümün sağlanması noktalarında önemli katkıları olacak” www.ihracat.info.tr 23 ve standartlarda hizmet vermekte ve insanımızın yaşam kalitesine katkıda bulunuyor. Ülkemizin, dünyanın düşük büyüme sürecine girdiği bu dönemde sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirebilmesi, üretim ve istihdamı artırabilmesi, iç pazar ve tüketim dinamiklerinin harekete geçirilmesine bağlı. Güçlü ve dinamik bir iç pazar, dış yatırımların da ülkemize gelmesinde büyük rol oynayacaktır.” diye konuştu. Otomotiv fuarları pazarı besliyor Erce, “Bugün geldiğimiz noktada 2 yılda bir düzenlenen Autoshow Fuarı’nın yanı sıra, Anadolu’nun farklı bölgelerinde düzenlenen yöresel fuarları da destekleyerek, sektörümüzün gelişimine katkıda bulunmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu. A 1 YILD 0 BÍN 0 2 N O ÍLDÍ 1 MÍLY Ç ÜRET ADET 24 ARA www.ihracat.info.tr "ODD otomotiv sektörünün; çağdaşlık, çevreye duyarlılık ve sosyal sorumluluk anlayışı içinde uluslararası rekabet gücüne sahip şekilde devamlılığını ve gelişmesini sağlamak vizyonuyla hareket ediyor." diyen Erce; “Sektörün ortak ihtiyaçlarını karşılamayı, sektörün ticari faaliyetleri ile ilgili bilgilerini doğru ve güvenilir şekilde derleyip iletmeyi, sektörün ve toplumun gelişmesine yönelik görüş ve önerilerini parlamentoya, hükümete, uluslararası kuruluşlara, topluma iletmeyi, sektör ile ilgili mevzuatın AB standartlarına uygun şekilde oluşumuna doğrudan katkıda bulunmayı da misyon edinmiş durumdayız.” dedi. Bu misyon ve vizyon doğrultusunda hareket ettiklerini ifade eden Erce, “ODD’nin girişimiyle Türkiye’de 90’lı yılların başında başlayan fuar çalışmaları, 1996 - 2011 yılları arasında toplam 1 milyon 546 bin metrekare fuar alanında, 60’ın üzerinde fuar ile yaklaşık 7 milyon ziyaretçiyi sektörle buluşturdu. Bugün geldiğimiz noktada 2 yılda bir düzenlenen Autoshow Fuarı’nın yanı sıra, Anadolu’nun farklı bölgelerinde düzenlenen yöresel fuarları da destekleyerek, sektörümüzün gelişimine katkıda bulunmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu. Erce, “Yurtdışında olduğu gibi, bizde de markalar yeni modellerini, geleceğin yenilikçi ve çevreci teknolojilerini, alternatif araçlarını fuarlarda tanıtıyorlar. Derneğimizin desteğiyle iki yılda bir gerçekleştirilen, uluslararası otomobil fuarı statüsündeki İstanbul Autoshow fuarının On dördüncüsü bu yıl 2-11 Kasım tarihleri arasında TÜYAP’ta gerçekleştirilecek.” ifadelerini kullandı. Markaların heyecanla hazırlandığı İstanbul Autoshow fuarı bu sene ziyaretçilerin keyifli bir gün geçirilebilecekleri, etkinliklerle dolu bir atmosfer sunacağını belirten Erce, “Ailece tüm bir günü keyifle geçirmek isteyenler için de her türlü konforu sunacak olan İstanbul Autoshow’a herkesin kolayca ulaşabilmesi için de hazırlıklar yapılıyor. “dedi. “Ülkemizin 2023 yılı hedefi ilk on ekonomi arasında yer almak” diyen Erce, “Hedef kapsamında 500 milyar dolarlık ihracat rakamını yakalayabilmek üzere her sektör üzerine düşen görevi yerine getirmek üzere çaba harcıyor. Cumhuriyetin 100. yılı nedeniyle 2023'te bizler de otomotiv sektörü olarak 75 milyar dolarlık ihracat hedefini yakalayabilmek üzere çalışıyoruz. Sektör olarak hedefimiz büyük. Bu büyük hedefe ulaşmak adına sektörün her kesimiyle gayret göstermeyi sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu. www.ihracat.info.tr 25 SÖ LEŞİ / Yeliz Yirmibeş ” TÜRKÍYE’NÍN 2011 Kalkınma Yardımı 1,4 Milyar Dolar Civarında” ASYA, AVRUPA, ORTADOĞU VE AFRİKA ÜLKELERİ BAŞTA OLMAK ÜZERE YAKLAŞIK 100 ÜLKEYE YAPTIĞI TEKNİK VE KÜLTÜREL HİZMETLERLE TİKA, 21. YÜZYIL DÜNYA DÜZENİNİN İNSANLIK ÜZERİNDE YARATTIĞI ÇARESİZLİĞE EL UZATIYOR. YOKSULLUK SINIRININ HER GEÇEN GÜN ARTTIĞI GÜNÜMÜZDE, TÜRKİYE’NİN 2011 YILI KALKINMA YARDIMI YAKLAŞIK 1.4 MİLYAR DOLAR. TİKA, GERÇEKLEŞTİRDİĞİ YENİ PROJELERLE BU PAYI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR 26 www.ihracat.info.tr S ovyetler Birliği’nin dağılması ardından 1992 yılında, Türk Cumhuriyetleri’nin yeniden yapılanma ve kalkınma ihtiyaçlarına cevap vermek amacıyla kurulan Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA); bugün 5 kıtada birçok ülkenin eğitim, sağlık, restorasyon ve alt yapı gibi temel ihtiyaçlarını karşılıyor. Kıtalar arasındaki mesafeyi ortadan kaldıran TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ile TİKA’nın yürüttüğü çalışmalar üzerine konuştuk. TİKA’nın çalışmaları hakkında bilgi verir misiniz? Günümüz dünyasının aktif bir üyesi olan Türkiye; çok boyutlu bir dış politika izliyor, TİKA bu politikalara paralel teknik projeler geliştiriyor ve Başbakanımızın öncülüğünde gelişen ve güçlenen Türk dış politikasında merkez rolü üstleniyoruz. Bunun en son örneği de Somali’dir. Türkiye, 16 uçak ve 8 gemi vasıtasıyla toplam 22 bin 128 ton yardımı, Somali'ye ulaştırdı. Türk Kızılay’ı, başkent Mogadişu'ya 15 bin metrekare büyüklüğünde bir depolama merkezi kurdu ve ülkenin Cezire bölgesinde 2 bin ailelik bir çadır kent kurularak ve aileler bu çadırlara yerleştirildi. Bu çadır kentte acil ihtiyaç olarak görülen su temini, sağlık hizmetleri ve en son 6 Mart’ta 15 ton olmak üzere gıda yardımı takviyesi desteği de veriliyor. Başbakanımız Erdoğan'ın talimatıyla TOKİ, Somali'de 200 yataklı bir hastane ve 40 derslikli bir hemşire meslek yüksekokuluyla birlikte yol, konut, cami ve pazaryeri gibi temel tesislerin yapımı konusunda çalışmalar başlattı. 6 Mart’taki Başbakan Yardımcımız Bekir Bozdağ’ın ziyaretinde pazaryeri ve Şifa Hastanesi hizmete açıldı. Mogadişu havaalanı uluslararası uçuşa hazır hale getirilerek, 6 Mart 2012’de TYH’ nin ilk tarifeli uçuşu gerçekleştirildi. Bundan sonra ülke olarak neler yapacağız? 800 öğrenciyi Türkiye’de okutacağız. Bu öğrencilerin bir kısmı ülkemize gelmiş durumda. 3 hastane daha kuracağız. Hemşire meslek yüksekokulu ve sağlık lisesini de burada hayata geçireceğiz. Askerin ve polisin eğitimiyle ilgili bizden talepleri var. Bu, uluslararası bir anlaşma yapıldıktan sonra gerçekleşebilecek. Somali’ye sadece gıda ve ilaç temini değil, ülkenin donanımını ve bilgisini çoğaltarak kendi ayakları üzerinde durmayı öğretmek daha büyük bir yardım olacaktır. Kurumunuz kaç ülkeyle çalışma yapıyor? Bu ülkeler neye göre belirleniyor? 100 ülkede etkin çalışıyoruz. Ofislerimiz 26 ülkede fakat değişik zamanlarda 100 ülkeye faaliyet gösterdiğimizi söyleyebilirim. Küçüklü büyüklü pek çok ülkeye girmiş durumdayız. Genelde devlet yönetimlerinden, hükümetlerinden gelen talepler üzerine ülkelerde projeler yürütüyoruz. TİKA, faaliyetleriyle Türkiye'nin o ülkelerle olan ilişkilerini artırıyor. Devletimizin uluslararası faaliyetleri çerçevesinde büyüyoruz. Herhangi bir menfaat hesabı olmaksızın çalışıyoruz. Hesap yapmaksızın çalışsak da sonuçları itibarıyla ülkemize çok önemli kazanımlar sağlıyor. Dr. Serdar ÇAM / TİKA Başkanı Sağlık, tarımsal ve ticari alanlarda hizmet veren TİKA; Bolivya, Kolombiya gibi ülkelerin yanı sıra Uzakdoğu ve Latin Amerika’da bulunan ülkelere yönelik projeler geliştiriyor. www.ihracat.info.tr 27 Bir ülkede etkin olmanız, başta o ülkenin halkı olmak üzere devlet yönetimi tarafından çok büyük bir sevgi ve saygıyla karşılanmanıza sebep oluyor. Uluslararası arenada faaliyet gösteren Türk kurumları, yaptığı çalışmalarla dünya gündeminde nasıl yer alıyor? Bir ülkenin potansiyeli, başka bir ülkenin potansiyeliyle birleşince inanılmaz şekilde büyüyor. Latin Amerika’yla ilgili çalışmalarımız da sürüyor. Sağlık, tarımsal ve ticari faaliyetleri geliştirecek çalışmalar yapacağız. Bolivya, Kolombiya gibi değişik ülkeler var. Haziran'da Rio'da gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin yardım teşkilatlarının katıldığı bir zirve yapılacak. Ona yönelik çalışmalar hazırlıyoruz. Dünyada pek çok TİKA benzeri kuruluş bulunuyor. Bunlar, ağırlıklı olarak ihtiyaç duyulan bölgelere yardım götürüyor. Bütün dünyada işbirliği yaparak projeler üretiyorlar. Ülkelerinin enerjilerini bir araya getirerek kendileri de etkin konuma geliyor. Mesela Meksika'nın yardım teşkilatıyla Bussan'da bir toplantı yaptık. Dünyadaki yardım teşkilatlarının katıldığı bir kongre vardı. Ona katılmıştık. Meksika pek çok proje geliştiriyor. Enerji santralleri, kalkınma programları... Bizimle işbirliği yapmak istediler. Aynı zamanda Japonya'nın JICA yardım teşkilatı var. Afganistan'a dönük bazı yardım programlarında Türkiye ile çalışmak istediklerini söylediler. Geçtiğimiz haftalarda protokol imzaladık. TİKA Başkanlığı’nın yürüttüğü projeler nelerdir? Hangi bakanlıklarla ortaklaşa çalışmalar yapıyorsunuz? Somali’ye, temel ihtiyaçlardan oluşan 22 bin 128 ton yardım gönderen TİKA, ülkeye 3 hastane ve birçok lise kurmak üzere çalışmalarda bulunuyor. 2002-2011 TÜRKİYE KALKINMA YARDIMLARI VERİLERİ » 2007 yılında 602 milyon dolar » 2008 yılında 780 milyon dolar » 2004 yılında 339 milyon dolar » 2009 yılında 707 milyon dolar » 2005 yılında 601 milyon dolar » 2010 yılında 967 milyon dolar » 2006 yılında 712 milyon dolar » 2011 yılında 1.400 milyar dolar 28 www.ihracat.info.tr TİKA, OECD’nin, sürdürülebilir kalkınmaya katkı sağlayacak tüm kuruluşlar için belirlediği sektörlerde proje ve faaliyet gerçekleştiriyor. Eğitimden sağlığa, temiz ve içilebilir suya erişimden restorasyona, acil yardımdan ülke master planlarının yapılmasına kadar geniş bir yelpazede çalışmalar yapıyoruz. Gerçekleştirilen projelerdeki ortak payda, insan odaklı projeler olması. Türkiye’nin resmi teknik yardım kuruluşu ve koordinatör kuruluşu olması hasebiyle TİKA, faaliyette bulunduğu tüm ülkelere ilgili bakanlıklarla işbirliği kurarak yardım sağlıyor. Örneğin eğitim projelerinde Milli Eğitim Bakanlığı’yla ‘Büyük Öğrenci Projeleri’, restorasyon projelerinde Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla Balkanlar, Orta Doğu, Afrika ve Orta Asya’da 50’den fazla restorasyon projesi, su ve sanitasyon projelerinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’yle üç kıtada 500’ün üzerinde su kuyusu projesi gerçekleştirdik. Yol projelerinde ise Karayolları Genel Müdürlüğü’yle işbirliğinde hareket ediyoruz. Türkiye’nin 2011 yılı kalkınma yardımları ne kadardır? Türkiye’nin 2011 yılı kalkınma yardımlarının 1.4 milyar dolar civarında olacağını tahmin ediyorum. TİKA'nın farkı, kuruluşunda insani olaylara tarihi misyonumuzdan gelen düşmüşün, mağdurun, açın halinden anlamaya çalışan, lokmalarını paylaşan milletin yansıması olan bir kuruluş olması. Türkiye'nin siyasi ve diplomatik ekonomik ilişkilerine katkı sağlıyoruz. Bizim girdiğimiz, yatırım yaptığımız, ilişkilerimizi, işbirliklerimizi artırdığımız yerlerde Türkiye'miz daha etkin bir konumda oluyor. Büyükelçiliklerimizin hizmet alanlarını güçlendirmiş oluyoruz. Onların oralardaki itibarlarına daha da itibar katmış oluyoruz. Çok değişik bölgelerde değişik hizmetlerimiz var. Bazı yerlerde tarımsal, bazı yerlerde kültürel, bazı yerlerde ise sadece kapasite katkılarımız oluyor. Kimi yerlerde de hepsi ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Orta Asya'da Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan'da faaliyet gösterdiğimiz gibi, Uzakdoğu'ya kadar faaliyet alanlarımız uzuyor. En az gelişmiş 48 ülkeden 11'ine hizmet götürdük. Afganistan, Sudan, Somali ve Etiyopya gibi en az gelişmiş ülkeler konumundaki ülkelere teknik yardımda bulunduk. Uzakdoğu'da ve Latin Amerika'da bulunan çeşitli ülkelere de, yeni projeler geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz. www.ihracat.info.tr 29 YENİ PAZAR İHRACAT / Yeliz Yirmibeş CEZAYİR’DE HIZLA YÜKSELEN SEKTÖR; İNŞAAT Petrol ve doğalgaz rezervlerinin yanı sıra altın ve elmas gibi değerli yeraltı zenginliklerine sahip olan Cezayir’in, ihracatının yüzde 98’ini hidrokarbon sektörü oluşturuyor. İhracat çıtasını yükseltmek isteyen ülke, özellikle Avrupa’ya giden mevcut boru hatlarını geliştiriyor. Alt yapısını düzenleme çabasında olan ülkenin, artan nüfusu dikkate alındığında ise inşaat sektörü yatırımcılar için cazip hale geliyor. 30 www.ihracat.info.tr Ülke topraklarının yüzde 80’i çöl ve yüzde 10’u Kuzey’de yer alması sebebiyle hem bitki örtüsü hem de maden çeşitliliği açısından zengin olan Cezayir, bu avantajının olumsuzluğunu yüzyıllardır birçok devletin sömürüsü altında olmakla yaşadı. Yaklaşık 130 yıl boyunca Fransa’nın sömürüsü altında kalan ülkenin, kültürel ve sosyal dokusunda Fransız etkisini görmek hala mümkün. Nitekim 5 Temmuz 1962’ de Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti olarak bağımsızlığın ilan edilmesine karşın, ülke içerisinde Fransızca dili hakim. civarında. Enerji tüketiminin her geçen arttığı dünyada, kaynakların kimi zaman yetersiz kalması bu rakamın önemini tartışmasız kılıyor. Zira bu durumun farkında olan Cezayir yöneticileri, 15 milyar metreküpünü kendi tükettiği doğalgazın, yüzde 25'ini Avrupa'ya ihraç ediyor. Doğalgaz ihracatını artırmak isteyen ülke, mevcut boru hatlarını geliştirerek ekonomisini büyütmenin peşinde. Bu sebeple ülkede yeni LNG fabrika bacalarının ülkede her geçen gün artış göstermesinin yanı sıra, Avrupa'ya giden boru hattı sayısı da çoğalıyor. Yer altı kaynakları çeşitlilik gösteren ülkede, önemli derecede doğalgaz yatakları ve diğer hidrokarbonlar bulunuyor. Öyle ki Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) ’nın yüzde 46’sını, toplam ihracatın yüzde 98’ini ve toplam bütçe gelirlerinin yüzde 77’sini oluşturan hidrokarbonlar sektörü, Cezayir’in ekonomide can damarı. Doğalgaz üretiminde önemli bir söze sahip olan Cezayir, bu noktada özellikle Avrupa ülkeleri için vazgeçilmez. 1961 yılında başladığı doğalgaz üretiminde Cezayir'in, bugün gaz rezervleri 4.58 trilyon metreküp Cezayir petrol üretiminde dünyada 12. sırada Cezayir'in önemli maden kalemlerinden bir diğeri de petrol rezervleri. Afrika’daki petrol üreticisi ülkeler arasında 3’üncü, dünya da ise 12’inci sıralamada yer alan Cezayir; Hassi Messaoud, Arzew, Skikda, Algiers olmak üzere toplam 4 petrol rafinerisine sahip. Ülkenin ekonomik kalkınmasında ve gelişiminde önemli bir yeri olan petrolün, 12.2 milyar varil olduğu tahmin ediliyor. Afrika kıtasının CEZAYİR’DE BU YIL GERÇEKLEÞTİRİLECEK BAÞLICA FUARLAR: ▶ Batımatec 2012 Fuarı, 03–07 Mayıs tarihleri arasında inşaat, yapı malzemeleri ▶ 8. Agrısıme- Sıpsa Fuarı, 19-22 Mayıs CEZAYİR’İN İTHALATINDAKİ BAŞLICA ÜRÜNLER ▶ Yaklaşık 8 milyar dolarını inşaat malze- meleri, tarihleri arasında tarım, tarım makineleri, gıda teknolojileri ve makineleri ve ▶ 7,5 milyar dolarını demir-çelik, ▶ FIA 2012 Fuarı, 30-05 Mayıs tarihleri ▶ 4,2 milyar dolarını otomotiv ana sanayi, arasında genel ticaret üzerine Cezair’de ▶ Batıwest 2012 Fuarı, 01 Kasım tarihin- ▶ 1,8 milyar dolarını inşaat ve maden ma- kineleri, de yapı, inşaat ve inşaat malzemeleri Oran’da gerçekleştirilecek ▶ 6,5 milyar dolarını da gıda ürünleri oluşturuyor, önemli madeni kaynakları olan altın ve elmasın, Cezayir sınırlarında da bulunması ülke topraklarının değerini kat kat artırıyor. Ülkenin diğer önemli maden kaynaklarında başı çeken demir-kükürt, fosfat, kurşun, çinko, civa, barit ve antimon da gün yüzüne çıkartılarak birçok ülkeye ihraç edilmekte. ithal ürünlerinin başında inşaat malzemeleri, demir çelik, otomotiv ana sanayi ve gıda ürünleri geliyor. Cezayir, 2.4 milyon kilometrekare yüzölçümüyle Afrika kıtasındaki en büyük ikinci ülke olmasına rağmen, toplam arazisinin ancak yüzde 3.4’ünü ekebiliyor. İslam kültürü açısından manevi bir değeri olan hurma, ülkenin ihracat payında önemli rol oynuyor. Zira hurma, Cezayir'in tüm tarımsal ürün ihracatının yaklaşık üçte birini oluşturmakta. Çoğunlukla çöl iklimin etkili olduğu ülkenin verimli kıyı bölgelerinde ise, Akdeniz bitki örtüsünün zeytini kendini gösteriyor. Hurmadan sonra ülkenin en önemli mahsulü olan zeytinden, yıllık yağ üretimi 150 hl civarında. Ülke içerisinde önemli bir değere sahip olan zeytin üretiminde verimliliği artırmak isteyen devlet, 200 yeni zeytinyağı fabrikası kurmak ve 100 bin hektarlık zeytinlik rehabilitasyonu gerçekleştirmek gibi planlar yapıyor. Cezayir'in diğer tarım ürünlerini ise buğday ve arpa başta olmak üzere, patates ile baklagiller oluşturuyor. Cezayir, hazırladığı yatırım programlarında; özellikle bayındırlık, konut ve sulama alanlarında yapılacak yatırımlara önemli kaynak ayırarak ülkenin alt yapısını düzenlemek istemekte. Yükselen nüfusa paralel olarak ülkede, inşaat sektörüne olan talebin artması inşaat malzemeleri üretimine ve yeni teknolojilerin transferine yönelik yatırımı önemli kılıyor. Uluslararası ticaretinde en önemli payı Avrupa Birliği (AB) oluşturan Cezayir, bu durumu dikkate alarak ticareti artırmak için AB ile ortaklık anlaşması gerçekleştirdi. İhracatının yüzde 98'ini hidrokarbolar, yüzde 1’ini de muhtelif imalat sanayi ürünleri oluşturan Cezayir'in, ihracatındaki başı çeken ürünler ise ham petrol, petrol gazları ve petrol yağları. Fransa, Çin ve İtalya gibi ülkelere ithalat gerçekleştiren Cezayir'in, Genç nüfusun başlıca sorunu işsizlik Petrol ve gaz fiyatlarındaki artışa bağlı olarak son yıllarda kişi başına düşen gelirin arttığı Cezayir'de, ciddi bir işsiz sorunu baş göstermiş bulunuyor. Genç nüfusun çoğunlukta olduğu 34,4 milyon kişinin yaşadığı ülkede, istihdamın sağlanamıyor olunması bir yana, geçen 10 yıl içerisinde zengin ve fakir arasındaki fark oldukça artmış durumda. Her ne kadar hükümet kamu sektöründe çalışanların sayısını arttırarak bir istihdam sağlamaya çalışmış olsa da, işgücünün yüzde 35' i gibi yüksek bir rakamının ya işsiz olduğu ya da yeterince çalıştırılmadığı gözlemleniyor. Bu noktada devlet çözüm olarak hidrokarbonlar dışında kalan sektörlerde özel yatırımı teşvik ederek ekonominin çeşitlendirilmesini ve kronik işsizlik sorununun çözülmesini sağlamaya çalışmakta. Türkiye Cezayir’den petrol ithal ediyor Cezayir ile olan ilişkileri oldukça sıkı olan ülkemizin, ülkeye olan yatırımları gittikçe artış gösteriyor. İki ülke arasındaki kültürel, dini ve tarihsel yakınlığın olması, ilişkilerin artmasında rol oynamakta. Bugüne kadar 41 Türk firması tarafından yaklaşık 2,74 milyar dolar değerinde 103 projenin gerçekleştirildiği Cezayir’de, her geçen gün Türk yatırımları yeni projelerin içerisinde yer alıyor. Türkiye’nin ihracat payında önemli bir yer edinen Cezayir; otomobil, demir çelik, hazır giyim ve beyaz eşya başta olmak üzere birçok ürünü ülkemizden ithal ediyor. Ülkemizin Cezayir’e olan 2010 yılı ihracat toplamı 1 milyon 506 bin 819 dolar civarında iken, Cezayir’in ülkemize olan ihracatı ise 2 milyon 274 bin 924 dolar kadar. Petrol gazı ve ürünleri ile diğer hidrokarbonlar başta olmak üzere Cezayir’den ithal ettiğimiz ürünler arasında; demir çelik hurdaları, yaş ve kuru hurma ile incir ve hayvan derileri yer alıyor. www.ihracat.info.tr 31 SEKTÖREL BÜYÜME / Makbule Koçaker TÜRKİYE LİMANLARI OR IY IÞ R A Y E İL I R A L N A İM L A Y N DÜ Güney Marmara'nın en büyük limanı olan Gemport, 2011 yılında yüzde 25 büyüyerek Türkiye ortalamasının üzerinde bir grafik sergiledi. 20 yıllık geçmişe sahip Gemport, 2012 yılında 20 milyon dolar yatırım hedefliyor. Gemport Yönetim Kurulu Başkanı M. Süha Aktaş, limanların ihtisaslaşması gerektiğini belirterek yük taşımacılığı açısından hızlı tren projesini merakla beklediklerini söyledi. 32 www.ihracat.info.tr Türkiye İş Bankası Lojistik Grubu şirketlerinden Gemport, 20. kuruluş yılını yeni rekor ve yatırımlarla karşılıyor. Türkiye'de limanların yüzde 13 büyüdüğü 2011 yılında lokal iş hacminde yüzde 25, toplam konteyner iş hacminde yüzde 72 büyüyen Gemport, 2012 yılında gerçekleştirilecek ilave 20 milyon dolarlık yatırımla hizmet kapasitesini artıracak. İş Lojistik Grubu ve Gemport Yönetim Kurulu Başkanı M. Süha Aktaş, bu yıl gerçekleştirilecek yatırımların önemli kısmını iskele uzatma projesinin oluşturduğunu söyledi. Aktaş, proje tamamlandığında 18 sıralı, 7 bin 500 TEU kapasiteli Post Panamax gemilere hizmet verebileceklerini kaydetti. Türkiye'nin ilk özel limanı olan Türkiye İş Bankası Lojistik Grubu şirketlerinden Gemport, kuruluşunun 20. yılında yeni bir rekora daha imza attı. Türkiye limanlarında iş hacminin yüzde 13 oranında büyüdüğü 2011 yılında, Gemport lokal iş hacminde yüzde 25, toplam konteynır iş hacminde yüzde 72 artış kaydetti. Gemport'u bu büyüme oranına geçen yıl gerçekleştirilen 463 bin konteynır elleçlemesinin ulaştırdığını belirten Süha Aktaş, bu başarıyla bu yıl Türkiye'nin en büyük ilk 5 limanı arasında girdiklerini söyledi. 2011 Aktaş, "Kurulduğumuz 1992 yılından bu yana pek çok ilke ve başarıya imza attık. Bu başarıların temelinde, başta yılların deneyimine sahip nitelikli kadrolarımızın yanı sıra küresel ekonomide yaşanan dalgalanmalara rağmen teknolojik gelişmeleri takip eden büyüme odaklı yatırımlar bulunuyor. Bu anlayışla bu yıl da 20 milyon dolarlık rıhtım ve vinç yatırımı gerçekleştirildi. Hedefimiz, vizyoner yatırımlar ve teknolojik altyapımızda sağladığımız gelişmeler sayesinde Gemport'un ihracat ve ithalatçı müşterilerimiz için cazibe merkezi özelliğini korumak." dedi. 2012'de hedef 20 milyon dolar Aktaş, Gemport'un 700 bin metrekarelik alanda faaliyet gösteren Güney Marmara'nın en büyük limanı olduğunu söyledi. 2007-2011 yılları arasındaki yatırımların toplamının 60 milyon dolar olduğuna dikkat çeken Aktaş, 2012 yılına ilişkin projelendirilmiş yatırım tutarının 20 milyon dolar civarında olacağını ifade etti. Bunun YATIRIMLARIN TOPLAMININ 60 MİL 2007-2011 YILLARI ARASINDAKİ KİN İLİŞ ÇEKEN AKTAŞ, "2012 YILINA YON DOLAR OLDUĞUNA DİKKAT NIN 20 MİLYON DOLAR CİVARINDA PROJELENDİRİLMİŞ YATIRIM TUTARI AN I İSKELE UZATMA VE MAKİNE-EKİPM OLACAK. BUNUN ÖNEMLİ KISMIN HAT AMLANDIĞINDA, 18 SIRALI ANA YATIRIMINA AYIRDIK, PROJE TAM VERMEYE BAŞLAYACAĞIZ” DEDİ. GEMİLERİNE DAHA ETKİN HİZMET M. Süha Aktaş Gemport Yönetim Kurulu Başkanı önemli kısmını iskele uzatma ve makine-ekipman yatırımına ayırdıklarını kaydeden Aktaş, proje tamamlandığında, 18 sıralı ana hat gemilerine daha etkin hizmet vermeye başlayacaklarını anlattı. Yanaşma kapasitesini artıracak iskele uzatma yatırımının yanı sıra bu yıl makine ekipman parkına yapacağı ilave 100 tonluk 7. vinç yatırımıyla tahmil-tahliye hizmetlerini de hızlandıracaklarını anlatan Aktaş, hareket sayılarındaki artış sayesinde gemi yanaşma kalkma sürelerinin daha da kısalacağını, bu gelişmenin liman verimliliğini daha da yukarıya taşıyacağını belirtti. Aktaş, bu yıl ayrıca gümrüksüz sahalarda 48 bin metrekarelik çok amaçlı depo projesiyle müşterilerinin depo ihtiyaçlarını en üst seviyede karşılamaya hazırlandıklarına vurgu yaptı. Gemport'un 1992 yılında Türkiye'nin ilk özel sektör limanı olarak kurulduğunu, 2000 yılında Türkiye İş Bankası Grubu'na katıldığını hatırlatan Aktaş, bu tarihten sonra Marmara Bölgesi'nde gelişen sanayinin ihtiyaçlarına hızlı yanıt verebilecek bir liman oluşturmak için yatırımlara hız verdiklerini söyledi. Liman içinde iç boşaltma, tam tespit, muayene, numune gibi hizmetlerin daha sağlıklı şartlarda yapılabilmesi için 5 bin 500 metrekare sundurma inşa ettiklerini kaydeden Aktaş, "6 bin metrekare A tipi kapalı genel antrepomuzu hizmete açtık. Gümrüksüz CFS sahasında günlük 600 adet dolum kapasitesiyle 24 saat kesintisiz iç dolum yapmaya başladık. Bunların dışında 40 bin metrekarelik maden depolama saha yatırımıyla da dökme maden cevherini konteynerize ederek ihracata önemli bir kapı açmış olduk" diye konuştu. Sektör büyüyor 2011 yılında, 463 bin konteynır "elleçleyerek" Türkiye'nin ilk 5 limanı arasına gir- diklerini belirten Aktaş, "Bu rakamın 332 bini lokal iş hacmi, 132 binini transit iş hacmi olarak gerçekleşti. Sektörün yüzde 13 civarında büyüme gösterdiği bir dönemde Gemport olarak lokal iş hacmimizde yüzde 25'lik, toplam konteynır iş hacmimizde ise yüzde 72'lik büyüme başarısına ulaştık. Bu büyümeye bağlı olarak, 2011 yılı Ekim ayında 50 bin 66 konteynır elleçleyerek bir başka rekora daha imza atan liman olduk." şeklinde konuştu. "Gemport Bursa'nın dünyaya açılan kapısı" Gemport Limanı'nın Türkiye ihracatının en büyük kalemini oluşturan otomotiv sanayiinin merkezinde bulunduğuna dikkat çeken Aktaş, otomotiv sektörünün hızlı ve kaliteli hizmet ihtiyacını karşılayabilmek için gerçekleştirdikleri yatırımlarla da Türkiye'de bir ilke imza attıklarını belirtti. Aktaş, "Limanımızda bulunan 4 katlı otopark alanımıza ilave olarak, 8 katlı bir otopark alanını daha tamamladık. Böylece anlık 6 bin 500 araç stoklama imkanı oluşturduk. İş hacmi bakımından Türkiye'nin en büyük araç terminaline sahip olduk. Bu yatırım, 2011 yılında Bursa Bölgesi'ndeki otomobil ihracat ve ithalatzfd müşterilerimiz için caziının yüzde 62'sini oluşturan 273 bin aracın limanımızdan dünyaya açılmasına fırsat sağladı. Bu gelişme ile Gemport Türkiye'nin en çok araç ihracatının gerçekleştiği liman haline geldi." açıklamalarında bulundu. Türk fındığı Gemport'tan dünyaya dağılıyor Aktaş, Gemport'taki teknolojik altyapı yatırımlarıyla iş sürelerini kısalttıklarını, her tür ürünün uluslararası standartlarda depolanmasına imkan sağladıklarını belirterek, "Dünyanın en önemli fındık üreticisi olan Türkiye, 2011 yılında 250 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirdi. Türkiye'den gerçekleştirilen toplam fındık ihracatının yüzde 20'si, deniz yoluyla gerçekleştirilen fındık ihracatının ise yüzde 85'i limanımızdan yapıldı. Geçen yıl Gemport'tan çeşitli ülkelere 50 bin ton fındık gönderildi." ifadelerini kullandı. Gemport'un tedarikçilerle birlikte yaklaşık 3 bin kişiye ekmek kapısı olduğuna söyleyen Aktaş, elde edilen başarıları sosyal sorumluluk projeleriyle halkla paylaştıklarını bildirdi. Aktaş, Türkiye'nin limanlaşma sürecinde geçmiş dönemlerde doğru yönetilmediğini belirterek, son yıllarda Ulaştırma Bakanlığının başlattığı projelerin bu konuda önemli adımlar olarak gösterilebileceğini söyledi. Aktaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu projeler 2003-2004 yıl da dahil olmak üzere yabancı kuruluşlar tarafından yapılıyordu. Onların raporları yayınlanıyordu. Bu hem döviz israfıydı hem de doğru tespitler yapılmıyordu. Ulaştırma Bakanlığı 2005 yılında bu konuda bir çalışma başlattı. Geçen sene 2010 yılında bu konuda ciddi çalışmalar kaydedildi. Bu çerçevede artık limanların daha doğru projelendirildiği bir dönem başladı." "Limanlar ihtisaslaşmalı" İhtisas limanları konusunda bakanlık tarafından yönlendirmelerin başladığına dikkat çeken Aktaş, "Özeleştiri olarak biz konteynırdan bahsediyoruz. Araçtan da bahsediyoruz. Bizim genel kargo tarafımız da var. Bir zamanlar 2,5 milyon ton kapasitemiz vardı. Şu anda 1 milyon tona düştük. Dolayısıyla bizim bunu bırakmamız lazım. Çünkü biz konteynır ve araç üzerinde ihtisaslaştık. Bu yolda yürümemiz lazım. Rekabet şartları ve çevre limanların bu şartlara uymadığı sürece biz de gelen talepleri karşılama yönüne gidiyoruz. Bundan sonra sadece belirli proje yüklerini kabul ediyoruz. Asıl işimiz konteynır ve araçtır." dedi. www.ihracat.info.tr 33 SEKTÖREL HEDEF / Yeliz Yirmibeş Dursun Oğuz Gürsoy Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı ORTA VE DOÐU KARADENİZ’İN TOPLAM FINDIK İHRACAT HEDEFİ 2 MİLYAR DOLAR Toprağının bereketini her sektörde gösteren Karadeniz; fındık, yaş sebze ve meyvenin yanı sıra, demir ve maden sektöründe de gerçekleştirdiği ihracatla Türkiye’nin vazgeçilmez bölgelerinden biri. Orta ve Doğu Karadeniz bölgesinin en yüksek ihracat payını 1 milyar 97 milyon 500 bin dolar ile fındık ve mamulleri oluşturuyor. Bölgenin fındık ve mamulleri sektörü 2023 yılı ihracatının, 2 milyar dolar olmasını hedeflediklerini belirten Karadeniz İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Dursun Oğuz Gürsoy, Orta ve Doğu Karadeniz’in ihracatı üzerine merak edilenleri yanıtladı. Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinin ihracatında hangi sektörler ön plana çıkıyor ve hangi ürünler ihraç ediliyor? Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesindeki illerden gerçekleştirilen 2011 yılı ihracatı incelendiğinde, en fazla ihracatı fındık ve mamulleri sektörünün gerçekleştirdiğini, söz konusu sektörü sırasıyla demirçelik, yaş meyve-sebze, maden ve metaller sektörü takip ediyor. Karadeniz’de hangi ülkelere, hangi ürünler, ne kadar ihraç ediliyor? İhracat edilen bu ürünlerin, 2011 yılındaki ihracat rakamlarını belirtir misiniz? 2011 yılı Karadeniz Bölgesi ihracat ürünleri ; 34 www.ihracat.info.tr ▶ Fındık ve Mamulleri 1milyar 97 milyon dolar ▶ Demir ve Çelik Ürünleri 649 milyon 500 bin dolar ▶ Yaş Meyve ve Sebze 388 milyon 150 bin dolar ▶ Maden ve Metaller 330 milyon 750 bin dolar 2011 yılında Orta ve Doğu Karadeniz Bölgesinde en fazla ihracat fındık ve mamulleri sekröünde gerçekleştirildi. 2011 yılında Karadeniz Bölgesinde gerçekleştirilen ihracatta ön plana çıkarılan ürünlerde, 2011 yılı toplam ihracatı 3 milyar 533 milyon dolar olarak gerçekleşmiştir. Söz konusu ihracat, 2011 yılı Türkiye ihracatının yüzde 2,65’ ine tekabül ediyor. İhracatın gerçekleştiği ülkeler olarak Rusya Federasyonu, Almanya, Fransa, İtalya, Gürcistan, Romanya, Çin Halk Cumhuriyeti ve Kanada’nın ön plana çıktığı görülüyor. Bölgenin ihracat potansiyeline oranla, yapılan ihracatı karşılaştırdığınızdaki değerlendirmenizi öğrenebilir miyiz? Bölge ihracatı, ülkemiz ihracatının yüzde 2,65’ine tekabül ediyor. Söz konusu oran oldukça düşük seviyede. İlk etapta bu oranın yüzde 5 seviyesine çıkartılması için, çalışmalar yapılması bölge ekonomisi için büyük önem taşıyor. Yapılacak yatırımlarla daha çok katma değerli ürünler ihraç edilerek, mevcut ihracat artırılabilir. Bölgemizde yetişen değişik meyve ve çiçek çeşitleri de ihracata kazandırılarak, bölge ekonomisi canlandırılmalı ve nüfus göçü tersine çevrilmelidir. Ayrıca bölgemizi İç Anadolu’ya bağlayan stratejik karayolu bağlantılarının bitirilmesi ve bölge limanlarının kapasite ile teknik kalitelerinin artırılmasıyla Orta Anadolu ve Akdeniz bölgesinde üretilen pek çok ürünün kuzey ülkelerine ihracatı kolaylaşacak ve bölgemizin ihraç potansiyeli artacaktır. Özellikle gıda sektöründe birçok alternatifi bulunan Karadeniz’in, ihracatı istenen düzeyde mi? Arttırmak için yapılması gerekenler sizce nelerdir? Ilıman iklimin hakim olduğu Karadeniz’in geçim kaynağında, yaş sebze ve meyve önemli bir yer ediniyor. mızda bulunan Rusya Federasyonu ile ticari ilişkilerin daha da geliştirilmesi için gerek özel, gerekse devletler düzeyindeki temasların kurularak ticaret hacmimizi arttırıcı anlaşmalar tesis edilmeli. Bir an önce iki ülke arasındaki ticareti kolaylaştırıcı düzenlemeler hayata geçirilmesi gerekiyor. Maden varlığı açısından da zengin olan bölgemizde maden arama ve zenginleştirme faaliyetlerine yönelik yatırımlar teşvik edilerek hızlandırılmalı ve bu madenler ihracata kazandırılmalıdır. Bölgemizin özellikle kış ve yayla turizm potansiyeline yönelik teşvik ve yatırımlarla alt yapı faaliyetleri hızlandırılarak, çevre komşu ülkeler ve Ortadoğu ülkelerinden turizm gelirlerinin artırılması hedeflenmeli. Avrupa ve Arap ülkelerinde ortaya çıkan ekonomik kriz, Karadeniz’in ihracatını nasıl etkiliyor? Başta AB üyesi Yunanistan’da yaşanan finansal kaynaklı ekonomik kırılganlığın Euro bölgesine yönelik endişeleri arttırması, dünya ekonomik konjonktüründe yaşanan durgunluk, kurlarda yaşanan aşırı dalgalanmalar nedeniyle yurtdışı alıcıların alımlarını ertelemeleri ya da stok tutmadan günlük ihtiyaçlarını karşılamaya yönelmeleri sonucunda ihracat talepleri azaldı. Ayrıca özellikle Suriye, Mısır, Libya ve diğer kuzey Afrika ülkelerinde yaşanan siyasal istikrarsızlıklar nedeniyle bu ülkelere yapılan ihracatımız düştü ve genel olarak tüm bu gelişmelerin bölge ihracatına etkisi negatif yönde oldu. Bölgemizde fındığın yanı sıra ihraç potansiyeli olan alternatif tarım ürünlerinin yetiştirilmesi ve bu ürünlere dayalı daha çok katma değeri olan sanayi ürünlerinin ihracatına yönelik tesisler kurulması gerekiyor. Ayrıca bölgemiz limanlarının geliştirilmesi, özellikle de her geçen gün önemini daha da arttıran Samsun Limanı’nın lojistik bir üs haline getirilmesi sağlanmalıdır. Hemen karşı- www.ihracat.info.tr 35 KARADENİZ ÜRETİCİSİNİN GÜNDEMİ AİLE ŞİRKETLERİ KURUMSALLAŞIYOR BÖLGE İHRACATI ÜLKE İHRACAT'ININ % 2,65 Karadeniz ürünleri yeteri kadar dünyaya tanıtılıyor mu? Yeterince tanıtılmıyor ise bunun için neler yapılması gerekir? Geleneksel ihraç ürünlerimizin başında gelen fındık, ülkemizdeki tanıtım gruplarının ilki olan ve tanıtım faaliyetlerine 1995 yılında başlayan Fındık Tanıtım Grubu tarafından ABD, Japonya, Çin Halk Cumhuriyeti’ne tanıtılıyor. Yakın zamanda da Rusya Federasyonu’na yönelik tanıtım faaliyetlerinin başlaması planlanıyor. Ayrıca, yurtiçinde de belirli dönemlerde reklam ve tanıtım faaliyetleri yapılıyor. Fındıkla ilgili birçok bilimsel proje, başta Tübitak olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası kuruluşlara yaptırılıyor. Tanıtım faaliyetleri şu ana kadar sadece ihracatçılar tarafından genelde hedef ülkelerde yapılmakta. Tanıtım faaliyetlerinin daha etkin olabilmesi, fındık sektörü içindeki diğer paydaşlarında kendilerine düşen tanıtım görevine destek vermelerine ve pazarlanan ürünün üretim ve fiyat politikalarındaki istikrara bağlı. Karadeniz’de son yıllarda kivi gibi alternatif ürünler yetiştiriliyor. Bunların ihracatı var mı? Yürüttüğünüz KOBİ destek, girişimcilik ve eğitim çalışmaları hakkında bilgi verebilir misiniz? 36 www.ihracat.info.tr ÜRÜNLERİ ABD, JAPONYA ve ÇİN'DE YOĞUN BİR ŞEKİLDE TANITILIYOR Karadeniz İhracatçı Birlikleri bünyesinde KOBİ’lerle ilgili geçtiğimiz yıllarda bölgemizde, değişik illerde girişimcilik konusunda seminerler düzenlendi ve genelde KOBİ kapsamında olan ihracatçı işletmelerin sorunları ve bu sorunlara çözümler arandı. Ayrıca aile işletmelerinin kurumsallaşmasıyla ilgili teşvik ve yatırım programlarından nasıl yararlanabilecekleri konuları işlendi. Karadeniz’in lojistik potansiyelinden bahseder misiniz? Kivi gibi gittikçe üretimi artan alternatif ürünler, henüz iç piyasaya yönelik üretiliyor. Alternatif ürün yetiştiriciliği, bölgemizde gelişmekle birlikte genelde bu ürünler iç piyasada tüketiliyor. Örneğin kivi gibi gittikçe üretimi artan alternatif ürünler, henüz iç piyasaya yönelik üretiliyor. Zira ülkemiz hala kivi ithal etmekte olduğundan, üretim miktarları iç piyasa talebini karşılamaktan uzaktır. Bu arada çiçekçilik, çam fidanı yetiştiriciliği, seracılık, ahududu ve blueberry yetiştiriciliği bölgemizde gittikçe artan alternatif üretimlerdir. KARADENİZ Karadeniz bölgesinin Samsun ve Trabzon limanları bölgenin aktif lojistik noktalarıdır. Gerek teknik kapasiteleri, gerekse depo ve antrepo kapasiteleri genişletilerek, bölgemiz ihracatına daha fazla katkı sağlanabilir. Yapılacak bu ilave yatırımlar gerek Orta Asya ve Türk Cumhuriyetlerine gerekse İran’a yönelik transit ticarettin gelişip kolaylaşmasında da rol oynayacaktır. Ayrıca Akdeniz’e bağlayan yolların bitirilmesine müteakip Ordu ve Giresun ilimiz, Orta Anadolu’nun ihraç kapısı ve özellikle Rusya gibi kuzey ülkelere yapılan ihracatta lojistik merkez konumuna gelebilir. 2023 ihracat hedefleriniz nelerdir? Karadeniz’in ihracata yönelik yatırımları hakkında neler söylemek istersiniz? 2023 yılı fındık ve mamulleri sektör ihracatının 2 milyar dolar üstünde olmasını bekliyoruz. İhracata yönelik fındık entegre tesislerinin, modernizasyon ve kapasite artırımıyla ilgili yatırımları devam ediyor. Ayrıca bölgemizde faaliyette bulunan çikolata, şekerleme ve kuruyemiş paketleme tesisleriyle, ağaç orman ürünleri tesisleri ile son zamanlarda sayıları artmakta olan tekstil konfeksiyon firmalarının ihracata dönük yatırımları yavaşta olsa devam ediyor. www.ihracat.info.tr 37 SÖ LEŞİ Mesut Baysal İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği Başkanı / Esra Torlak “HER İKİ EVDEN BİRİNDE İNEGÖL MOBİLYASI VAR” İnegöl’ün mobilyada önemini ve ülkemizdeki yerini anlatır mısınız? Mobilya üretimiyle öne çıkan İnegöl, Türkiye’nin mobilya üretiminde yaklaşık yüzde 40’ını kapsıyor. İnegöl’ün Türkiye’nin mobilya tasarım üssü olduğuna işaret eden İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği Başkanı Mesut Baysal, “İnegöl 176 milyon dolar ihracat yaptı. Tabi bu rakamlar hala bizim istediğimiz seviyede değil. Hedefimiz bu yılın sonunda en az yüzde 20 artış ile İnegöl'ün 200 milyon dolar, ülkemizin ise 2 milyar dolarlık ihracat rakamlarını yakalamasına yardımcı olmak istiyoruz." 38 www.ihracat.info.tr İnegöl ülkemizin mobilya tasarım üssüdür. İnegöl tasarım odaklı ürünleri ile konforu ve sağlamlığı birleştirmeyi başarmış ve ülkemizin fikir lideri olmuştur. Rakamsal olarak bakıldığında da Türkiye mobilya ihtiyacının yaklaşık yüzde 40'ını İnegöl karşılar. İnegöl, bilinen çok fazla markası olmamakla beraber çeşitli markalar ile neredeyse ülkemizdeki her iki evden birine girmeyi başarmış bir kenttir. Geçen yıl Türkiye'nin mobilya ihracatında artış oldu. 2012 yılında mobilya ihracatında hedef nedir? Geçtiğmiz yıl mobilya sektörünün ihracatı yüzde 20'lik bir artış gösterdi. Yurtdışına yaklaşık 1 milyar 800 mil- yon dolarlık bir satış gerçekleşti. İnegöl sanayicileri ise 176 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Yani ülkemizin yaptığı ihracatın yüzde 10'unu karşıladı. Bu rakamlar bizim istediğmiz rakamlar değil. Hedefimiz yıl sonuna kadar yüzde 20'lik artışla 200 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmek. Mobilya üretiminde tasarım ve konfor öne plana çıkıyor. Türk mobilya sektörünü tasarım ve konfor açısından değerlendirir misiniz? Mobilya her evin olmazsa olmazıdır. Değiştirme sıklığı yavaş bir ürün olduğu için insanlar alırken çok yönlü bakarlar. Bunların en başında tasarım ve kofor geliyor. . Ayrıca bir madde de ben ekleyeyim sağlamlık gelir. Türk mobilya sanayisinde tasarım ve konfor henüz istenen se- viyede değil. Bir İtalya olamadık henüz ama yavaş yavaş kendi stilimizi ve çizgimizi oluşturmaya başladık. Esnek üretimle ne anlatılmak isteniyor anlaşılmıyor. İnegöl şu an Türk mobilya sektörünün fikir lideridir. Türk mobilya sektörü tasarım anlamında İnegöl’den beslenmektedir. Tüketicinin bir mobilyada aradığı ilk şey sağlamlıktır. Bu kapsamda TÜV Rheinland Mobilya Test Laboratuvarı’nın İnegöl’de açılmasına öncülük ettik. Tüm dünyada saygınlığı olan bu kurum Türkiye'deki ilk şubesini ilimizde açtı. Bu bizim açımızdan gurur verici bir gelişme oldu. Artık mobilyalarımızın sağlamlığı bu laboratuvarda test ediliyor. Testlerden sonra eksiklik varsa gideriliyor. Tüketiciye daha sağlam ürün sunuluyor. Mobilya sektöründe dünyada öne çıkan ülkeler hangileri? Türkiye’nin dünya pazarındaki yeri nedir? Dünya mobilya sektöründe İtalya, Çin, Almanya ilk akla gelen ülkeler. İtalya tasarımın Çin üretimin merkezi konumunda şu an. Türkiye olarak bizler ise ne yazık ki çok gerilerdeyiz. 2011 yılında dünyada toplam 376 milyar dolar değerinde mobilya üretilmiş. Türkiye ise bunun 6 milyar dolarını üretmiş. Yani dünya mobilya üretiminin sadece yüzde 1,5’lik kısmını biz üretiyoruz. Bu yüzden hala dünyada bir mobilya ülkesi olarak tanınmıyoruz. Hâlbuki İtalyanlar gibi tasarım yapıp Çinliler gibi ucuza ve onlardan kaliteli mobilyalar üretebiliyoruz. İhracatımızı ve dünya pazarındaki payımızı arttırmamamız için hiçbir neden yok. Devletimiz ihracat rakamlarımızı artırmamız için bize büyük destek veriyor. Ayrıca STK'ların da bu konuda önemli çalışmaları var. Türkiye’den ağırlıklı olarak hangi pazarlara ihracat yapılıyor? Türk mobilyalarına olan ilgiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? 2011 yılında Türkiye’nin mobilya ihraç ettiği ilk beş ülke şu şekilde sıralanıyor; Irak, Almanya, İran, Azerbaycan ve Fransa. Bu 5 ülkeye yapılan ihracat toplam mobilya ihracatımızın yaklaşık yüzde 47’sini karşılıyor. Ülkelere baktığınızda genel olarak tarihi bağlarımızın olduğu ve gurbetçi vatandaşlarımızın yaşadığı ülkelerle ticaretimizin yoğun olduğunu görürsünüz. Bu da Türk mobilyasına olan bakışı da aslında bir yerde gözler önüne seriyor. Bizimle tarihte bir şeyler paylaşmış din veya millet olarak ortak noktamız olan ülkelerde ürünlerimize olan ilgi güzel ancak bu mobilya ülkesi olmak isteyen bizlere yetmez. Bizim dünyanın tüm halklarına mobilya satabilmemiz ve her ülkede iyi bir imajımızın olması gerekmekte. Türkiye’nin artan ihracatı ve 2023 hedefi hakkındaki düşünceleriniz neler? Mobilya sektöründe İnegöl’ün hedefleri neler? Ülkemiz genç bir nüfusa sahip. Bu nüfus yapısı ile tüketici değil üretici bir ülke olmamız gerekiyor. Ürettiğimizi de satabilmemiz gerekiyor. Bu kapsamda devlet üstüne düşeni yapmaya çalışıyor. Gerek yeni desteklerle gerek mevcut desteklerin bürokrasisini azaltıp kolaylaştırarak önümüzdeki engelleri kaldırıyor. Zaten rakamlarda bu çalışmanın karşılığının alındığını da gösteriyor. Mobilya sektörü olarak 2023 hedefimiz ülke olarak 5 milyar dolarlık ihracat yapmak. İnegöl mobilyası olarak bunun yüzde 20'sini karşılamak. Bu hedeflere doğru emin adımlarla yürüyoruz. ▶ İnegöllü mobilyacılar 2012'de yüzde 20 büyüme bekliyor. ▶ Türkiye'nin mobilya ihtiyacının yüzde 40' İnegöl'den. ▶ Mobilya ihracatı 2011'de 1 milyar 800 milyona ulaştı. ▶ İnegöl bir yılda 176 milyon dolarlık mobilya ihracatı gerçekleştirdi. www.ihracat.info.tr 39 01 ALİ AĞAOĞLU: DEPREME DAYANIKSIZ 10 MİLYON KONUT YIKILIP YENİDEN YAPILMALI Ağaoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Türkiye’de bulunan yaklaşık 18-19 milyon konut stokunun yüzde 50’sinin depreme dayanıklı olmadığını ileri sürdü. Ağaoğlu, “Bir an önce kentsel dönüşümle yaklaşık 10 milyon konutun yıkılıp yeniden yapılması gerekiyor.” dedi. 02 JP Morgan Chase Bank Ekonomisti Mehmet Özhabeş, Türkiye’nin yatırım yapılacak ülkeler arasında yer alması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin uluslararası yatırımlar adına konumunu değerlendiren Özhabeş, kredi derecelendirme kuruluşlarının cari açığı göz önünde bulundurarak not verdiğini vurguladı. Özhabeş, “S&P ve Moody’s gibi şirketler not degiştirme konusunda yavaş hareket ediyorlar. Ekonomideki gelişmeler ülke puanlarına hemen yansımıyor. Ama bugün itibariyle Türkiye hak ettiği yerde değil. Yatırım yapılabilecek ülkeler arasında yer alması gerekir.” ifadelerini kullandı. E-OTO ÜRETİCİSİ KARABAĞ, DÜNYANIN EN BÜYÜK E-OTO SERVİSİNİ AÇTI Kion Grubu'nun desteği ile ürettiği elektrikli otomobillerle, birçok ünlü üreticiyi geride bırakan Karabağ firması, bu kez de STILL firması ile el ele vererek 800 şube ile dünyanın en büyük elektrikli otomobil servisini Almanya'da açtı. Ortaklığın hedefi servisi gelecek yıl tüm Avrupa'ya yaymak. 40 03 JP MORGAN EKONOMİSTİ: TÜRKİYE, YATIRIM KONUSUNDA OLMASI GEREKTİĞİ YERDE DEĞİL www.ihracat.info.tr 04 İMALAT SANAYİNDE KİŞİ BAŞINA VERİMLİLİK ARTTI İmalat sanayi 3 aylık çalışan kişi başına üretim endeksi, 2011 yılı son çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,4 artarak 124,32’ye ulaştı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2011 yılının son çeyreğine ait üç aylık ulusal verimlilik istatistiklerini açıkladı. Buna göre imalat sanayi üç aylık çalışan kişi başına üretim endeksi (2005 Ort.=100 temel yıllı), 2011 dördüncü çeyreğinde bir önceki yılın aynı dönemine göre (2010 yılı dördüncü çeyreğine göre) yüzde 0,4 artarak 124,32’ye ulaşırken; çalışan kişi başına üretim endeksi, bir önceki döneme göre (2011 yılı üçüncü çeyreğine göre) yüzde 9,6 artış gösterdi. 05 SÜVARİ 3 AYDA ALTI MAĞAZA AÇTI 07 Erkek giyimin önde gelen markalarından Süvari, mağaza zincirine bu yılın ilk üç ayında 9 halka daha ekledi. Süvari Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Coşkun, "2012’de yapılacak yatırımların yüzde 50’sini yurtdışına, yüzde 50’sini Türkiye’de planlıyoruz. İlk 3 ayda 9 mağazanın 2’sini Azerbaycan’da, 2’sini Rusya’da, 2’sini Kazakistan’da; 3’ünü de yurt içinde açtık." dedi 06 DALAMAN AKKÖPRÜ BARAJI'NIN İKİNCİ TÜRBİNİNDE ELEKTRİK ÜRETİMİNE BAŞLANDI Ege Bölgesi’nin en büyük barajı Muğla Dalaman Akköprü Barajı Hidroelektrik Santrali ünitesinde, birinci türbinin ardından ikinci türbinde de elektrik üretilmeye başlandı. TÜRKİYE’YE 7,5 MİLYAR DOLARLIK TREN YOLU PROJESİ Litvanya Enerji ve Ulaşım Bakanlığı Sorumlusu Vytautas Nauduzas, dünya ülkelerini birbirine bağlayacak Viking Tren Yolu Projesi’nin Türkiye’ye büyük katkılar sağlayacağını söyledi. Baltık Denizi'nden Karadeniz’e ulaşacak olan Viking Tren Yolu'nun hayata geçirilmesi için Türkiye’nin 7,5 milyar dolarlık yatırım yapması gerektiğini kaydeden Nauduzas, İstanbul ve Samsun limanlarının yük taşımacılığında merkez olacağını belirtti. 08 VİNÇ İMALATÇILARI YERLİ ÜRETİME DESTEK İSTİYOR Türkiye Elektrikli Vinç İmalatçıları Birliği Derneği (TEVİD), sektörlerindeki yerli üretimin desteklenmesini istedi. Dernek başkanı Ahmet Tekin Çelikbilek, vinç alımında yerlilere KDV istisnası dışında alıcıların primle desteklenmesi talebini dile getirdi. www.ihracat.info.tr 41 09 LEBLEBİCİLER AYNI ÇATI ALTINDA BULUŞTU 11 Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO), Çorum leblebisinin geleceğinin güvence altına alınması amacıyla başlatılan çalışmalar kapsamında leblebicilerin bir çatı altında örgütlenmesi için kooperatif kurulması karara bağlandı. 10 Yıldız Holding şirketlerinden Gözde Girişim liderliğinde 2011’in Ağustos ayında satın alınan Şok Market'in konsepti tamamen değiştirildi. Tüketicinin bildiği ve alıştığı markalı ürünleri en hesaplı fiyatlarla müşterilerine sunmayı vaad eden şirketin yeni yönetimi, bu sayede 2015 sonunda 2 bin 500 market, 12 bin 500 kişilik istihdam ve 5 milyar liralık ciroya ulaşmayı hedefliyor. TÜRKİYE'NİN İLK OTOMOTİV TASARIM YARIŞMASI Türkiye otomotiv sektöründe ilk kez gerçekleştirilen 'Türkiye Otomotiv Sektöründe Ar-Ge Proje Pazarı ve Tasarım Yarışması' için başvurular, 20 Nisan itibariyle sona erdi. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) tarafından, T.C Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) desteğiyle Ocak 2012’de başlatılan, 'Otomotiv Tasarım Yarışması' ve 'Ar-Ge Proje Pazarı' olmak üzere 2 alanda düzenlenen yarışmalar, komponent bazında, ergonomi, yenilenebilir enerji-çevre, emniyet ve mekanik / fonksiyonellik olmak üzere 4 kategoride gerçekleştiriliyor. 42 ŞOK'UN 2015 HEDEFİ: 12 BİN 500 KİŞİLİK İSTİHDAM VE 5 MİLYAR LİRALIK CİRO www.ihracat.info.tr 12 ÇİNLİ METRO ÜRETİCİSİ, İZMİR'E YATIRIM YAPMAK İSTİYOR İzmir'in yeni metro istasyonlarında kullanılan vagonları üreten Çinli CSR firması yetkilileri, Türkiye'ye yatırım yapmak için yer arayışında olduklarını söyledi. Başkan Kocaoğlu'nu ziyaret eden Genel Müdür Xu Zongxiang, “Yerel bir ortakla fabrika kurmak ve bütün Türkiye'ye üretim yapmak istiyoruz. Yatırım olarak İzmir'i en uygun şehir olarak görüyorum, çünkü ilişkilerimiz çok iyi. Türkiye'de başka şehirlerle böyle ilişkilerimiz yok.” diye konuştu. 13 ATİKER YENİ ENERJİ YATIRIMLARINA HAZIRLANIYOR 16 Türkiye lastik sektörünün lider markası Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, şirketin 2012 yılında 117,5 milyon dolarlık dev bir yatırıma imza atacağını açıkladı. Düzenlenen toplantıda konuşan Bayman, 2012 yılında 117,5 milyon dolarlık dev bir yatırıma hazırlandıklarını söyledi. Şirketin kuruluşundan bu yana gerçekleştirilen en büyük miktar olan bu yatırım sayesinde öncelikle üretim kapasitesinin artırılacağını belirten Bayman, inovatif ürün ve hizmetleri ve yaygın bayi ağıyla müşteri deneyimini zenginleştirmeye devam edeceklerinin altını çizdi. Türkiye'de LPG (Likit Petrol Gaz) ve CNG (Sıkıştırılmış Doğalgaz) dönüşüm sistemlerinin önde gelen markalarından Atiker, yeni enerji projelerine hazırlanıyor. Genel Müdür Ömer Atiker, dünyada 52 ülkeye doğrudan ihracat yapan markalarının ayakkabıdan sonra yeni sektörlerde boy göstereceğini açıkladı. 14 BRİSA'DAN 117,5 MİLYON DOLARLIK DEV YATIRIM SAMSUN'UN YERLİ MARKASI PEDO, BÜYÜMEYE KÜÇÜK MARKETLERLE DEVAM EDECEK Recepoğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı Merve Safa Güdül, Türkiye’de pazar payı olarak yüzde 1’lerde olan Pedo çocuk bezini aldıktan sonra yaptıkları yatırımlarla hızlı bir çıkış yakaladıklarını, 60 ülkeye ihracat yaptıklarını belirtti. 15 TRAKYA’DAN BÖLGEYE 19 MİLYON TL HİBE DESTEĞİ Trakya Kalkınma Ajansı 2011 Yılı Mali Destek Programları kapsamında hibe desteği alması uygun görülen 98 projeye 19 milyon TL’lik kaynak aktarılacak. Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mehmet Gökay Üstün, yaptığı açıklamada, internet siteleri üzerinden duyurdukları proje sonuçlarının yararlanıcılar ve Trakya Bölgesi adına hayırlı olmasını diledi. Nitelikli proje hazırlama becerisinin bölgede her geçen gün arttığını ve bunun yansımalarının da mali destek programlarına gelen başvurularda kendini gösterdiğini ifade eden Üstün, mali destek programları sayesinde yararlanıcıların eş finansmanıyla birlikte bölgede yaklaşık 32,5 milyon TL’lik bir kaynağın harekete geçeceğini belirtti. 17 ANTALYA HAVALİMANI DIŞ HATLAR TERMİNALİ, 10,5 MİLYON EUROLUK YATIRIMLA YENİLENDİ Antalya Havalimanı 2. Dış Hatlar Terminali, 10,5 milyon euroluk yatırımla yenilenerek turizm sezonuna hazır hale getirildi. Dış hatlar terminalinde, yolcuların daha rahat geçmesini sağlamak için de ‘Open Gate’ uygulamasına geçildi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, "Antalya Havalimanı 2012 turizm sezonuna hazır. Bundan sonra misafirlerimizi bekliyoruz." diye konuştu. www.ihracat.info.tr 43 44 www.ihracat.info.tr www.ihracat.info.tr 45 SEKTÖREL BÜYÜME / Esra Torlak ˙ ˙ MAKARNA ÜRETIMINDE ˙ ˙ ˙ ˙ DÜNYA BESINCISIYIZ Üretim kapasitesini her geçen yıl artıran makarna sektörü, bu yılın sonunda 1 milyon tonluk ihracat hedefliyor. ˙ Son yıllardaki rakamlara baktığımızda ihracattaki artışa paralel olarak üretim kapasitesini büyüten makarna sektörü geçtiğimiz yılda 851 bin ton makarna üretimi gerçekleştirdi. Türkiye bu oranın yüzde 47’sini ihraç ederken, yüzde 53’ünü iç pazarda tüketiyor. Makarnasını 139 ülkeye ihraç eden Türkiye makarna sektörü, dünya üretiminde beşinci sırada yer alıyor. Sektördeki mevcut üretim tesisleri coğrafi olarak durum buğdayının yetişme alanları olan Güneydoğu Anadolu, Orta Anadolu ve Batı Anadolu’da yoğunlaşıyor. Orta Anadolu bölgesi en önemli üretim bölgesi ve Türkiye’de mevcut üretim kapasitesinin yaklaşık yüzde 51’i bu bölgeden karşılanıyor. İkinci önemli üretim bölgesi olarak Orta Anadolu’yu toplam üretim kapasitesinin yüzde 35’ini gerçekleştiren Gaziantep ili takip ediyor. Gaziantep’in ardından yüzde 6,5 ile Akdeniz bölgesi ve yüzde 5 ile Ege Bölgesi geliyor. Türkiye’nin makarna üretiminin gerek miktar, gerek kalite yönünden tüketim ihtiyacını yeterince karşılayacak düzeyde olduğunu belirten Türkiye Makarna Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bozkurt, “Dünyada 12,8 milyon ton olan makarna üretimi birkaç ülkede yoğunlaşmıştır. İtalya 3 milyon 161 bin ton ve Türkiye geçtiğimiz yıl 851 bin ton makarna üretti. 46 www.ihracat.info.tr yüzde 25 pay ile dünyanın en büyük üreticisidir. İtalya’yı ABD, Brezilya ve Rusya Federasyonu izliyor. Türkiye makarna sektörü ise dünya üretiminde beşinci sırada yer alıyor.” dedi. Katma değeri yüksek olan makarnayı Türkiye’de halen 22 fabrikanın ürettiğinin altını çizen Bozkurt, bunların büyük bir kısmı ileri teknolojiyi kullanmakta olduğunu tamamının özel sektör firmalarına ait olduğunu söyledi. Bozkurt, “Türkiye ‘deki tüm makarna fabrikaları üretimleri için gerekli olan irmiği kendileri üretiyor. Oysa bu durum Avrupa ve ABD üreticilerinde fazla yaygın olmayan bir sistem olup, Türk üreticilerine öncelikle düşük maliyet, standardizasyon, Ar-Ge ve yüksek kalite gibi avantajlar sağlıyor” şeklinde konuştu. Dünyada makarna ürünlerine olan genel talep istikrarlı bir artış içinde olmasına rağmen ülkemizdeki makarna tüketiminin beklenen düzeye ulaşmadığını ifade eden Bozkurt, ayrıca tüketimin bölgesel olarak farklılıklar gösterdiğini söyledi. Bozkurt, Ülkemizde makarna kültürünün henüz gerçek anlamda gelişmemiş olması tüketimde beklenen artışların yaşanmasını engelliyor. Günlük karbonhidrat ihtiyacını ekmekten karşılayan Türk halkı, makarnayı gerek bul- Türkiye kişi başına 6 kilogram makarna tüketiyor. Türkiye ‘deki tüm makarna fabrikaları üretimleri için gerekli olan irmiği kendileri üretiyor. gur ve gerekse pirinç pilavında olduğu gibi ana yemek olarak görmüyor. Ancak son yıllarda hızlı nüfus artışı, makarnanın ekonomik olması, pazarlama ve ulaşım olanaklarının artması, hızlı kentleşme sonucunda çalışan kadınların hazır gıdaları tercih etmeleri gibi faktörlerin makarna tüketiminde artış sağlayacaktır.” şeklinde konuştu. İlk hedefimiz kişi başı makarna tüketimini arttırmaya çalışmak diyen Bozkurt, “Dünyada kişi başı makarna tüketiminde 26 kilogram ile İtalya ilk sırada yer alıyor. İtalya’yı 13 kilogram ile Venezuella ve 11 kilogram ile Tunus izliyor. Türkiye’nin kişi başına tüketimi ise 6 kilogramdır. Bu yüzden tüketim oranını artırmak istiyoruz. Burada sektörün hedefi fert başına tüketimi yıllık 8 kilograma çıkarmaktır.” ifadelerini kullandı. En son sektörde yapılan yatırımlarla birlikte Türkiye’deki makarna üretim kapasitesinin 1 milyon 300 bin tona ulaştığını ifade eden Bozkurt, “Türkiye’de makarna ihracatına ve iç pazardaki tüketime baktığımız zaman toplam 852 bin ton 2012’de 1 milyon ton makarna ihracatı hedefleniyor. { Türkiye, her geçen yıl makarna üretimini ve ihracatını artıyor. civarında diyebiliriz. Türkiye’de şu an yaklaşık 450 bin tonluk atıl bir kapasite mevcuttur. Türkiye’deki kapasite fazlalığı ve iç pazardaki tüketimin yeterince büyümemesi temel nedenlerden birisidir. “ cümlelerini dile getirdi. Türkiye arasındaki ihracat farkı çok fazla ( Türkiye 405 bin 983 ton/yıl – İtalya 1 milyon 820 bin ton/yıl ) ama ihracatta yakaladığımız ivme sürdürülürse önümüzdeki yıllarda pazar lideri olmamız mümkün görülebilir.” dedi. Özellikle son yıllarda ihracatta yaşanan büyük başarılar sonucunda üretimde önemli artışların yaşandığını dile getiren Bozkurt, “2010 yılında 296 bin ton olan ihracatımız 2011 yılında da büyük bir atılımla 405 bin 983 tona ulaşmıştır. Son dönemde pazarda Afrika ağırlığı artıyor. 2008 yılında ihracat yaptığımız ülke sayısı 116 iken 2009 yılında 123 ülkeye ulaşmış ve 2011 yılında 139 ülkeye ihracat yapar duruma gelinmiştir.” diye konuştu. Avrupa pazarına ihracatı kota engelliyor Dünya pazarında Türk makarnası algısı oluştuğunu ifade eden Bozkurt, “Gerek fiyat ve gerekse kalite yönünden dünyada sektör olarak söz sahibiyiz. Bu konuda daha fazla tanıtıma ihtiyacımız var. Kısa vadede Türkiye’nin makarna ihracatında ilk sıraya yerleşmesi mümkün değil gibi gözüküyor. Çünkü İtalya ve Dünya makarna ithalatında AB’nin çok büyük paya sahip olduğunu belirten Bozkurt, yıllık 700-800 bin ton olan ithalat yapılan pazarda Türkiye’nin payı yüzde 2 seviyesinde olduğuna dikkat çekti. Bozkurt, “Türk makarnası AB pazarında büyük haksızlığa uğradı. İhracatımız kısıtlanmakta ve özellikle devamlılık arz eden yüksek tonajlı talepler kota nedeniyle karşılanamamaktadır. Kotanın aşılması durumunda ağır vergiler olması nedeniyle temkinli davranılıyor ve bu durum sektörde büyük baskı oluşturuyor. Türk makarna sektörü için oldukça önemli bir pazar olan ABD’ye 50 bin ton seviyelerinde makarna ihracatı yapılırken ABD’nin İtalya ve Türk makarnaları için başlattığı anti-damping soruşturması sonucu yüzde 48-63 oranlarında anti-damping ve yüzde 9-16 oranlarında telafi edici vergileri Türk makarnaları için uygulamaya başlamıştır. Bu yüksek vergiler karşısında ABD’ye yapılan ihracat 1996 yılı sonrasında durma noktasına gelmişti. 2012 yılında derneğimiz tüm makarna sektörü için, her yılda bir tekrarlanan bu sunset review uygulamalarını başlatarak, ihracat artışının önündeki bu engelleri kaldırmaya bir adım atmıştır.” diye konuştu. TMSD olarak hedefimiz özellikle iç piyasada fertbaşına makarna tüketimini artırmak diyen Bozkurt, “Diğer hedefimiz ise ihracatımız yıllık 1 milyon ton seviyesine çıkarmaktır. Nitekim son dört yıllık ihracat performansımıza bakıldığında hedefimize ulaşmamak için bir neden görmemekteyiz.” dedi. www.ihracat.info.tr 47 ON YILDA 700 MİLYON DOLARLIK YATIRIM YAPTI Recep Konuk Konya Şeker ve Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı SÖ LEŞİ / Esra Torlak ( “Türkiye, dünyanın en hızlı gelişen ülkelerinden biridir ve şeker sektörü de o gelişen dinamik ekonomiye ayak uydurmuş ve ülke ekonomimizin en dinamik parçalarından biridir. Üretim ana fikrinden sapmadan avantajlarımızı kullanıp, sorunlarımızı aşmak konusunda sergileyeceğimiz irade ile Türkiye’de sektörün geleceğinin bugünkünden de parlak olacağını ve dünya pazarlarında en azından şekerin girdi olarak kullanıldığı mamul ürünlerde avantajlı ve rekabetçi yapısı güçlü bir konumu ülkemize kazandırabileceğini söyleyebilirim.” 48 www.ihracat.info.tr Konya Şeker ve Anadolu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk dünyadaki şeker üretiminden Türkiye’nin üretimine, sektörün gelişiminden yeni yatırım hedeflerine ve şeker ihracatıyla ilgili tüm sorularımızı yanıtladı. S on 10 yıl içinde yaklaşık 700 milyon dolarlık fiili yatırımı gerçekleştiren Konya Şeker bu yatırımlarla tarım sektöründe 20 üretim tesisini hayata geçirdi. Yaklaşık 50 bin dolaylı istihdam sağlayan firma, devam eden 300 milyon dolar tutarındaki yatırım bütçesiyle yıl içerisinde aynı kampus içinde et ve süt ürünleri üretimi yapan dünyanın en büyük et-süt entegre tesisi ile birlikte ham yağ fabrikası, unlu mamuller, bisküvi, kek, gofret üretim tesisi, 37 megavatlık termik santral, PVC ve korige boru üretim tesisi, çuval fabrikası, üretim prosesinde kullanılan atık enerji ile ısıtılacak 50 dekarlık ultra klimalı sera yatırımlarını da tamamlayacak. Geçtiğimiz yıl ihracatını en çok arttıran ilk beş şirket arasında yer alan Konya Şeker, yeni tesislerin tam kapasiteye ulaşmasıyla bölgede yaklaşık 50 bin üretici süt hayvancılığı ve besicilikle geçimini sağlayabilecek. Yaklaşık 25 bin çiftçimizin pancar münavebesine yağlı tohumlar dahil olacak. Bölge üreticisi yapacağı üretimle petrolden sonra en büyük ithalat kalemimiz olan yağ ithalatının yaklaşık yüzde 10 azalmasını sağlayacak. Ülkemizin cari açığının azaltılmasına ciddi bir katkıda bulunacak. Konya Şeker’in üretime ve ekonomiye katkıları neler? Konya Şeker’in kendisini üç kelimelik bir cümle ile tarif ediyor; Türkiye’nin üreten gücü. Bu cümle zaten her şeyi ifade ediyor. Bu cümle tamda bizim yaptıklarımızı ve izlediğimiz yolu tarif etmektedir. Bugün Konya Şeker üretimden satışlara göre İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl yapılan istatistiklerde üst sıralara doğru en hızlı ve en istikrarlı şekilde yükselen sanayi kuruluşlarından biridir. Son yayınlanan istatistikte üretimden satışlara göre Konya Şeker Türkiye’nin 34’üncü sanayi devi olarak yer almıştır. Ülkemizdeki yaklaşık 600 bin kurumlar vergisi mükellefi arasında son yıllarda hep ilk yüzün içinde yer alan Konya Şeker, Konya’da da kurumlar vergisi ödemesinde hep kürsünün en tepesindedir. Bunlar bir göstergedir ancak Konya Şeker olarak bizim bundan daha çok ilgilendiğimiz husus yaptığımız üretim ve bu üretimin tarladaki, tarım sektöründeki, istihdamdaki etkisidir. Son yıllarda yaptığı yatırımlarla hem faal olduğu sektör aralığını, hem üretim hacmini hem bölgesindeki tarımsal üretim miktarı ve çeşidini hem de doğrudan ve dolaylı istihdamı en çok arttıran kurumlardan biri belki de en önde olanı Konya Şeker'dir. Mesela 2004 yılında üretime başlayan ve 1954 yılından sonra Konya Şeker’in gerçekleştirdiği ikinci fabrika yatırımı olan Çumra Şeker fabrikasının devreye girmesiyle hem şeker üretimimiz hem de Konya Şeker’in üretici ortaklarının şeker pancarı üretimi ikiye katlanmıştır. Bu 2004 yılındaki ilk yatırımdan sonra da aralarında, sıvı şeker, sert şeker, şekerleme ve çikolata, biyoetanol, kuru küspe, paketli küspe, damla sulama, tohum üretim ve işleme, dondurulmuş parmak patates üretim tesisleri ile yem fabrikasının da bulunduğu 20’nin üzerinde üretim tesisi yatırımı tamamlanmıştır. Yaklaşık 700 milyon dolarlık fiili yatırımı son 10 yıl içinde gerçekleştiren Konya Şeker’in tamamladığı bu yatırımlarla tarım sektöründe yaklaşık 50 bin dolaylı istihdam sağladığı hesaplanmaktadır. Halen devam eden ve yaklaşık 300 milyon dolar tutarındaki yatırım bütçesiyle yıl içerisinde, aynı kampus içinde et ve süt ürünleri üretimi yapan dünyanın en büyük et-süt entegre tesisi ile birlikte ham yağ fabrikası, unlu mamuller, bisküvi, kek, gofret üretim tesisi, 37 mega- ˇ KONYA SEKER'ÍN GÜNDEMÍ ˛ ▶ Konya Şeker, son 10 yıl içinde yaklaşık 700 milyon dolarlık fiili yatırımı gerçekleştirdi. ▶ İstanbul Sanayi Odası tarafından her yıl yapılan istatistiklerde, geç- tiğimiz yıl Konya Şeker, Türkiye’nin 34’üncü sanayi devi olarak yer aldı. ▶ Ülkemizdeki yaklaşık 600 bin kurumlar vergisi mükellefi arasında son yıllarda hep ilk yüzün içinde yer alan Konya Şeker, Konya’da da kurumlar vergisi ödemesinde hep kürsünün en tepesinde. ▶ Geçtiğimiz yıl ihracatını en çok arttıran ilk beş şirket arasında olan Konya Şeker’in ihraç kalemleri de arttı. Konya Şeker’in ihraç ürünleri arasında, sert şeker, şekerleme, çikolata, şekerli mamuller, helva, lokum, dondurulmuş parmak patates, tohum, damla sulama sistemleri, biyoetanol, paketli küspe gibi geniş bir yelpazede ürünler yer alıyor. vatlık termik santral, PVC ve korige boru üretim tesisi, çuval fabrikası, üretim prosesinde kullanılan atık enerji ile ısıtılacak 50 dekarlık ultra klimalı sera yatırımını tamamlayacak olan Konya Şeker, bunların dışında dondurulmuş parmak patates üretim tesisinin kapasitesini iki katına çıkaracak ve aynı tesiste donuk sebze üretimi de gerçekleştirmesini sağlayacak kapasite artırımı yatırımı ile yem fabrikasının kapasitesini yüzde 50 arttıracak ilave yatırımını tamamlayacak. Bu yeni tesislerin tam kapasiteye ulaşmasıyla bölgede yaklaşık 50 bin üretici yapacağı süt hayvancılığı ve besicilikle geçimini sağlayabilecek, yaklaşık 25 bin çiftçimizin pancar dönüşümüne yağlı tohumlar dahil olacak ve bölge üreticisi yapacağı üretimle petrolden sonra en büyük ithalat kalemimiz olan yağ ithalatının yaklaşık yüzde 10 azalmasını sağlayarak, ülkemizin cari açığının azaltılmasına ciddi bir katkıda bulunacak. Aynı katkıyı şeker üretim prosesi sonrası çıkan yan www.ihracat.info.tr 49 ürün melastan benzinle karıştırılarak araç yakıtı olarak kullanılan biyoetanol üreterek de yapan Konya Şeker, geçtiğimiz yıl ihracatını en çok arttıran ilk beş şirket arasında yer almıştır. Bu çerçevede fazla ülkeye ihracat gerçekleştiren Konya Şeker’in ihraç kalemleri de geçtiğimiz yıl artmış ve ihraç ürünleri arasında, sert şeker, şekerleme, çikolata, şekerli mamuller, helva, lokum, dondurulmuş parmak patates, tohum, damla sulama sistemleri, biyoetanol, paketli küspe gibi geniş bir yelpazede ürünler yer almıştır. İdealinizi tarımın geleceğine dokunmak olarak tanımlamanızdan yola çıkarak bize gerçekleştirdiğiniz ve planladığınız hedeflerinizden bahseder misiniz? ına racat i ker ih de sürekl e ş n am ı i r h m a e l e t y i d a “Türk ıp ve gün üyük fırs tal ab lan kris odak tutup dah ekeri illa iz diye Ş ç eksin bunu mamalı. edec eker ihra ç r ı a ç r ş h i ka l k a z t ı a olar a kris ıntım şeker al yok, ill e bir tak r d u bir k ceğiz diye malı.” ede olma “Türkiye dünya üzerinde bulunan toplam 12 bin endemik türün yaklaşık 3.900’üne ev sahipliği yapmaktadır. Tüm Avrupa’da ise bu rakam yaklaşık 2 bin 400'dür. Yani ülkemizin tarımsal üretim için son derece elverişli iklimi, tarımsal ürünlerin hemen hepsini üretebilecek coğrafi konumu, nitelikli ve tarımsal üretim potansiyelini harekete geçirebilecek donanımı vardır. Tarım nüfusu ve tarım arazileri sıralamasındaki dünyadaki konumu itibariyle Türkiye, bugünkünden çok daha fazlasını üretme kabiliyetine sahip bir ülkedir.” 50 www.ihracat.info.tr Bu benim gençlik yıllarımdan itibaren önüme koyduğum bir hedefti. İlk kurulduğu 1952 yılında kurumsal hedeflerini tarım sektörünün geleceğini şekillendirmek olarak belirlemiş olan Konya Şeker ile kader bizi buluşturdu ve düşündüklerimizin önemli bir kısmını hayata geçirmek nasip oldu. Ben tarladan gelen biriyim ve tarlanın, çiftçinin en büyük problemi açığa üretimdir. Girdi ve finansman desteği başka bir problemdir. Konya Şeker hinterlandında bu meseleler artık aşılmıştır. Konya Şeker olarak hem sanayi verimliliğinde hem de tarımsal ürünün birim alanda verimliliğinde rekabetçi yapımızı güçlendirdik ve birçok ülkenin bir adım önüne geçtik. Bölgenin başka bir problemi ise ürün deseninin birkaç ürünle sınırlı olmasıydı. Bunun çözümü için de tarımsal AR-GE çalışmalarımız sonucu ürettiğimiz bölge iklimine uygun verimli tohum çeşitleri ile aşmak konusunda önemli bir mesafe aldık. Şimdi bölgemizin ürün desenine eklenebilecek yeni ürünlerin talep garantisini oluşturacak sanayi tesislerinin bazılarını tamamladık, bazılarını da hızla tamamlıyoruz. Bunlardan biri dondurulmuş parmak patates üretim tesisi bir diğeri ham yağ fabrikasıdır. Bizim nihai hedefimiz şudur, Konya Şeker hinterlandında verimli şekilde üretile- bilen veya üretilebilecek her ürünü işleyebilecek sanayi yapılanmasını tamamlayarak, bölgedeki tüm üreticilerimizi Konya Şeker güvencesine kavuşturmak ve üreticin daha çok üretmesini ve ürettiği üründen daha çok kazanmasını sağlayacak altyapıyı oluşturmak. Türkiye’de ilk olan biyoetanol tesisi kurarak şeker pancarından etanol üretimiyle yeni bir pazar açtınız. Bu yatırımın ülke ekonomisine faydaları ne yönde oluyor? Devamında yeni projeler olacak mı? Hedefleriniz neler? Biz biyoetanolü mevcut tesisimizde şeker üretim projesi sonrası pancarın atığı olarak çıkan yan ürünümüz melastan üretiyoruz. Yani melas olarak ekonomik değeri yok denecek kadar az olan bir ürünü tanklara alıyor işlemden geçiriyor ve benzinle karıştırıldığında araçlarda yakıt olarak kullanılan, araçlarda kullanıldığında aracın performansını arttırırken kullanım oranına göre egzoz gazı emisyonlarını ciddi oranda azaltan çevreci ve ekonomik değeri melasa göre çok yüksek olan bir ürün üretiyoruz. Bu hem bizim işletme verimliliğimizi arttırıyor hem de çöpe gidecek bir üründen akaryakıt ürettiğimiz için en büyük ithalat kalemi petrol olan ülkemizin cari açığının kapatılmasına katkı sağlıyoruz. Bizim bu tesisimiz yılda 84 milyon litrelik üretim kapasitesine sahip bir tesistir ve önümüzdeki yıldan itibaren EPDK kararıyla yüzde 2’lik karışım zorunluluğu uygulanmaya başlandığında ve sonraki yıldaki yüzde 3’lük orana geçildiğinde gıda güvenliğimiz için risk oluşturmadan ülkemizin ihtiyacını karşılayabilecektir. Biyoyakıt sektörü geliştikçe ülkemizde enerji tarımı da gelişecek ve çiftçimizin tarımsal ürününü kullanan alternatif bir sanayi kolu da gün geçtikçe büyüyecek. Konya Şeker, biyoetanol tesisini tamamlar tamamlamaz, dünyanın gelişmiş ülkeleri ile eş zamanlı olarak ikinci nesil, üçüncü nesil biyoyakıtlar üzerine de çalışmaya başlamıştır ve bu tesis bizim önümüzde yeni ufukların açılmasına da vesile olmuştur. Çok kısa zamanda gelişmiş ülkelerle eş zamanlı veya onların bir adım önünde olacak şekilde ileri nesil biyoyakıtların sanayi üretimini gerçekleştirmeyi başaracağımızı umuyorum. Sizce Türkiye’de tarımı sanayiye taşıyabilecek, sektörün lokomotifi olabilecek ürünler neler? Geleceği hangi üretimlerde görüyorsunuz? Bu ürünlerin en başında ve sektörün birinci sırasında şeker pancarı geliyor. Tekstil sanayine hammadde olan tarım ürünlerini, hububatı, yağlı tohumları, yem bitkilerini aklınıza gelen pek çok ürünü sıralayabiliriz. Biz bir üretici kuruluşuyuz ve bizim için tarlada yetişen her ürün kıymetlidir ve her ürün işlenebilir, üzerine katma değer ilave edilerek mamul ürün haline getirilebilir üründür. Önemli olan coğrafyanın size sunduğu imkanlar ile ülkenin ve dünyanın ihtiyaçlarını doğru tespit ederek üretim potansiyeli ile fırsatları optimum seviyede değerlendirmektir. Dünyanın geleceğinde iki stratejik sektörün önemini hiç yitirmeyeceği konusunda bir konsensüs var. Gıda ve enerji. İklimi, arazi yapısı, rakımı, endemik tür çeşitliliği itibarıyla ekonomik değeri yüksek her ürünü üretebilecek bir tarımsal üretim potansiyelimiz var. Bu özelliklerimizle hem ülkemizin gıda güvenliğini sağlayabilir hem de dünyanın gıda tüketiminden pay alabiliriz. Mesela bugün için yağlı tohum ihtiyacımızın önemli bir kısmını ithalatla karşılıyoruz ancak doğru organizasyon ve tohumculukta atacağımız ufak adımlarla ithalatçı konumdan ihracatçı ülke pozisyonuna yükselebiliriz. Dünya enerji sektöründe son yıllarda en hızlı gelişim gösteren ve dünya enerji arzında payını gittikçe arttıran biyokütle enerjisine hammadde tarım sektörü tarafından üretilmektedir ve yağlı tohumlardan, pancara, mısıra, buğdaya kadar pek çok tarımsal ürün enerji üretiminde girdi olarak kullanılmaktadır. Bu yeni konjonktürün tarım sektörüne kattığı yeni kavram enerji tarımıdır ve sektörü geleceğin dünyasında daha da önemli hale getirmektedir. Sektör için genel bir değerlendirme yaptığınızda verdiğiniz artı ve eksiler neler? ÞEKER SEKTÖRÜ ANALÍZÍ ▶ Dünya şeker üretimi yıllık ortalama 150 milyon ton civarındadır. Bu üretimin tarımsal hammadde kaynağı bakımından yaklaşık yüzde 75’i kamıştan, yüzde 25’i ise şeker pancarından üretiliyor. ▶ Dünya şeker sektöründe en önemli üreticiler Brezilya, Hindistan, AB, Çin, Tayland, ABD, Meksika ve Avustralya. Özellikle Hindistan ve Brezilya üretim miktarlarıyla dünya fiyatlarının oluşmasında etkin rol oynuyor. ▶ Türkiye yıllık yaklaşık 2,5 milyon tonluk üretimiyle pancar şekeri üreticisi ülkeler arasında dünyada 5’inci, AB ülkeleri arasında ise 3’üncü sırada yer alıyor. Kamış şekeri dahil dünya şeker üretimi sıralamasında ise ülkemiz 13’üncü olarak yer alıyor. Türkiye son yıllarda tarım sektöründe gerçekleştirdiği atılım ile tarım ekonomileri arasında dünyada 7. sıraya yükselmiştir ve buna paralel olarak hem tarımsal ürün ihracatını hem de işlenmiş gıda ürünleri ihracatını hızla arttıran bir ülkedir. Stratejik konumu ve önemi gittikçe artan tarımsal üretim ve gıda sektöründe avantajlarının farkına varmış bir ülke olarak kağıt üzeri avantajları fiiliyata taşımak için son yıllarda önemli bir gayret sergiliyoruz. Bu çerçevede de gıda sektörüne girdi temin eden tarımsal üretimin katlanarak arttırabilmesi için tarımsal altyapıya ciddi yatırımlar gerçekleştirmektedir. Türkiye, ekonomik değeri yüksek tarımsal ürünlerin üretimi konusunda da tarım sektörünü havza bazlı üretim modeliyle daha planlı tarım yapmaya sevk etmekte, gıda sanayinin gelişimini de uyguladığı politikalarla desteklemektedir. Tarımsal ürünlerin hem AB hem de dünya standartlarında üretimi ve tüketiciye ulaştırılması için ürün takip sistemine yönelik mevzuat altyapısını tamamlayan ve çiftçi kayıt sisteminde de önemli düzenlemeleri hayata geçiren Türkiye, tarımsal üretimde verimliliği ve nitelikli ürün portföyünü de geliştirmek için AR-GE konusunda önemli yasal düzenlemeleri tamamlamıştır. Sektörün dış pazarlardaki payının ve Türkiye’de üretilen gıda ürünlerine dış pazarlardaki talebin artırılması için Türkiye’nin olmazsa olmazı hem tarımsal ürünlerde, hem de işlenmiş ve ileri işlenmiş tarımsal ürünlerle gıda ürünlerinde markalaşma yatırımlarını da gerçekleştirmesidir. Bu anlamda da üretim ve sanayi altyapısına önemli yatırımlar yapan, mevzuat altyapısını tarımsal ürün ve gıdada küresel bir oyuncu olmasını sağlayacak şekilde hazırlayan Türkiye’nin, hızla küresel anlamda tanınan ve dünyanın her tarafındaki tüketiciler için güven duygusu oluşturan çok sayıda gıda markasını da oluşturması gerekmektedir. Şeker ihracatı konusunda neler söylemek istersiniz? Sizce bu konuda neler yapılması gerekiyor? Dünya şeker sektöründe fiyatlar kamış şekerinin belirleyiciliğinde şekillenmektedir ve dünya borsasının en büyük oyuncusu Brezilya’dır. Değişen üretim dengesi ve özellikle Brezilya ve ABD ile gelişmiş ülkelerde biyoetanolün kullanımın yaygınlaşması son yıllarda şeker fiyatlarının yukarı doğru hareketlenmesine sebep olmuştur ve geçtiğimiz yıl dünya borsalarında fiyatlar 700 $/ton seviyelerine çıkmıştır. Ancak bu rakam henüz A kotasından üretilen pancarın hammadde olarak kullanılmasıyla ihracat gerçekleştirebileceğimiz bir rakam değildir ve bunun yaklaşık üçte bir dörtte bir daha yükselmesi halinde ülkemiz şeker sektörü üreticinin de para kazanabileceği, işletmelerinde zarar etmeden ihracat yapabileceği bir dengeyi yakalayabilir. Türkiye müthiş bir stratejik konuma sahip. Çevresinde hep tüketim ekonomileri ve toplumu özelliği ağır basan ülkeler var. Üstelik de bu pazarlardaki tüketicilerle ortak bir kültürün parçasıyız. Şekerin katma değerini daha da yükselterek, mamul ürün olarak veya mamul ürünün içinde satmamız mümkün ve Konya Şeker olarak biz bunu yapabileceğimiz bir sanayi yapılanması için önemli yatırımlar yaptık ve o pazarlarda şimdi varız yarın çok daha fazla büyüyeceğiz. www.ihracat.info.tr 51 NASIL BAŞARDILAR? / Gamze Bige Kılıç 65 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR • İsmail Doğan / Doğtaş Mobilya Genel Müdürü D oğtaş Mobilya Genel Müdürü İsmail Doğan, uluslararası sektörde en önemli ilk üç fuardan biri olan Çin Fuarı’nın kendileri açısından olumlu geçtiğini belirterek, “40’ıncı yılımızı kutladığımız bu özel yılda sahip olduğumuz koleksiyonlarımızı tanıtmanın mutluluğu ve heyecanını fuar boyunca yaşadık. Bunun yanında, önemli anlaşmalara imza attık. Hem yurtiçinde hem de yurtdışında yüzde 40 büyüme hedefiyle başladığımız ve bu hedefi fuarda yaptığımız anlaşmalarla taçlandırdığımız 40’ıncı yılımıza, yeni pazarlara açılarak, dünyada yayılmaya devam ederek ve Doğtaş markasını dış pazarlar- 52 www.ihracat.info.tr Çanakkale’nin Biga ilçesinde kurulu bulunan Doğtaş Mobilya, Çin'in Guangzhou kentinde düzenlenen dünya mobilya sektörünün buluştuğu Çin Uluslararası Mobilya Fuarı’nda (CIFF) katılımcıların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Çin’deki fuarda yer alan standında yaşam tarzı sunan koleksiyonlarını sergileyen ve yeni işbirlikleri için yoğun görüşmelerde bulunan Doğtaş, mevcut ve hedef pazarları dışındaki bayi müracaatlarını eleyerek, Yeni Kaledonya, Katar, Tacikistan, Özbekistan, Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Fildişi ve Tayland ülkelerinden gelen yatırımcılarla anlaşmalara imza attı. da daha çok duyurarak devam edeceğiz.” dedi. Doğtaş Dış Ticaret Müdürü Erol Çetinkaya ise “Şuanda yurtdışında 65 ülkeye ihracat gerçekleştiren ve yurtdışında 95 mağazası bulunan Doğtaş olarak, standımız fuarın en dikkat çekici stantlarından biri oldu. Çin ve benzeri fuarların etkisinin her geçen gün daha da artacağına inanıyorum. Bu yoğun ilgiyle birlikte, Yeni Kaledonya, Katar, Tacikistan, Özbekistan, Hindistan, Birleşim Arap Emirlikleri, Fildişi ve Tayland ülkeleriyle önemli iş birlikleri sağladık. Bu işbirlikleri ile Türkiye’nin prestijli markası olma yolunda yine büyük adımlar attık." diye konuştu. Doğtaş Markası Nasıl Doğdu? » 1972 yılında Baba, Hacı Ali Doğan’ın Doğan Mobilyayı kurması ile Mobilyacılık sektörüne adım attı. 9001 Belgesi alarak, Doğtaş, TPE onaylı Endüstriyel Tasarım Tescil Belgesine sahip oldu. 1987 yılında altı kardeş, şirketleşmeye giderek Biga’da Doğtaş A.Ş.’yi kurdular. Şirket ilk yıllarında 800 metrekare kapalı alana sahip küçük bir atölye iken, ürettiği mobilya gruplarını Çanakkale bölgesinde açtığı kendi mağazalarında satışa sundu. » 2005 yılında 10 milyon dolarlık “Yatak, Kanepe ve Baza fabrikası” yatırımı yapılarak kapalı alan 70 bin metrekare'ye çıkardı. » 1989 yılında kapı ve parke fabrikasını faaliyete geçirdiler. 1989–1992 yıllarında Çan, Çanakkale, Bandırma şubelerini açarak perakende mağazalarında genişleme sağladılar. » 1992 yılında şirket bir yandan yeni ek binalar yaparken bir yandan da kapasite artırımına giderek, İtalya ve Almanya’dan yüksek teknolojili makineler ile kapasite artırımına gitti. Böylece Doğtaş, sektörün en ciddi yatırımlarından birisini yapmış oldu. » 1993 yılından itibaren Türkiye geneli bayilikler vermeye başadı. » 1994 yılında Doğtaş ilk ihracatını Arnavutluk‘a yaptı. » 2000 yılında 30 bin metrekare kapalı alana ulaştı. » 2002 yılında yıllık üretim kapasitesi 1.5 milyon metrekareye çıkardı. » 2003 yılında 3milyon euro’luk makine yatırımı yaptı. Yine aynı yıl şirket, ISO » 2007 yılında tüm yataklarında CE Belgesini alıp Medical cihaz sınıfına, Genç Odalarında yüksek kalite ve güvenliği temsil eden LGA Belgesi alması gibi birçok uluslar arası belge ve sertifikalarla kalite ve tasarımlarını tescilledi. » 2008 yılı Temmuz ayında Devlet tarafından yoğun bir inceleme ve değerlendirme yapılarak Dünya markası aday firmalara verilen TURQUALITY destek programına dahil oldu. » 2010 yılında Türk Standartları Enstitüsü tarafından mobilya sektöründe ilk defa verilen "TS ISO 10002 Müşteri Memnuniyeti Yönetim Sistemi Belgesi" almaya hak kazandı ve bu belgeye sahip iki kuruluştan biri oldu. » 2011 yılı nisan ayında rakiplerden daha da ayrışmak, tasarım-moda-trend uygulamada da hayata geçirmek amacıyla farklı alanlardaki başarılı tasarımcıları bir araya getirerek, Dünyaca Ünlü Modacı Atıl Kutoğlu, stil ve moda danışmanı Ece Sükan ve İtalyan Mimar Federico Delrosso ile “Onlar Doğtaş’ta” projesi büyük ilgi ile karşılandı. Doğtaş; böylece sektörde farklılaşan marka imajını güçlendirdi. racat eye ih t65 Ülk ğtaş'ın yur ı o s D a z yapan 92 mağa a d n . ı dış uyor bulun Bugün itibariyle; Mobilya, enerji, sağlık, perakendecilik, sektörlerinde faaliyet gösteren Doğanlar Grup bünyesindeki Doğtaş; Yurt dışında 65 ülkede 92 satış noktası, » Yurt içinde seçkin lokasyonlarda 3 bin metrekare ortalamalı 130 franchise ve konsept mağazası; » Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer alıp, mobilya ihracatında sektöründe ilk 3 sıradaki; » Marka olarak mobil- ya dalında da cirosuyla yurt içinde ilk 3'e yükselen; » Sosyal sorumluluk bilinci ile bugüne kadar eğitime destek, TEMA ile işbirliği, Doğtaş tiyatro ve gezici müze gibi birçok alanda faaliyet ve maddi katkıda bulunan; » Tüketicisi ve kamuoyu beğenisini de kazanıp, bu beğeni birçok tasarım, hizmet, tüketici ve kalite ödülleriyle de tescillenmiş ve her yıl yenilenerek, modern ve farklılık yaratacak çizgisiyle büyümeye devam ediyor. www.ihracat.info.tr 53 SEKTÖREL HEDEF / Esra Uslu Muharrem Yılmaz / Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı 2012’DE YÜZDE 30 BÜYÜMEYİ HEDEFLİYOR Süt ve süt ürünleri sektörünün önde gelen oyuncularından Sütaş, 2012'de yüzde 25 ila 30 büyüme hedefliyor. Üretim ağına önem veren şirket, bu sene 2 fabrikayı daha devreye almayı planlıyor. Fabrikaların yerini belirleme adına Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ilan ettiği yeni teşvik modeline odaklandıklarını belirten Sütaş Yönetim Krulu Başkanı Muharrem Yılmaz, "Yeni fabrikalarımız için ilk etapta 70 milyon dolar yatırım öngörüyoruz." dedi. 54 www.ihracat.info.tr Süt ve süt ürünleri sektörünü değerlendiren Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, geçen sene perakende piyasasında büyümenin yüzde 6 olduğunu bildirdi. Buna mukabil Sütaş'ın yüzde 4 büyüdüğüne işaret eden Yılmaz'ın aktardığı verilere göre şirketin piyasa payı 2010'da yüzde 17,5 iken 2011'de yüzde 20,4'ü buldu. Sütaş tarafından süt ve süt ürünleri üretimine 2010'da 30,7 milyon dolar, geçen sene 41,8 milyon dolar yatırım yapıldı. Süt hayvancılığı ve yem üretiminde bu rakamlar 2010’da 4,4 milyon dolar, 2011'de 41,6 milyon dolar oldu. Son 2 senede yapılan yatırımların toplamının 118,5 milyon dolara denk geldiğini dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti: "Yatırımlarımız üretimimizi ve istihdamımızı büyüttü. Geçen sene itibari ile süt ürünlerinde 1 milyar 278 milyon lira, süt hayvancılığı ve yem üretiminde 133 milyon lira ciromuz bulunuyor. Toplamda da 2011'de 2010'a oranla yüzde 33 büyüdük, 1 milyar 412 milyon lira ciro elde ettik. Bu yatırımlar ile sene sonunda bordrolu istihdamımız 3 bin 694'e dayandı. Şu an bordrolu gibi çalışan bini aşkın dağıtım ve toplamada arkadaşımız var." Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı, "Bir toplu- ▶ 2012 YILINDA YÜZDE 30 BÜYÜME HEDEFLİYOR. ▶ 2012 YILINDA 2 FABRİKA DAHA AÇACAK. ▶ YENİ FABRİKALAR İÇİN 70 MİLYON DOLAR YATIRIM ÖNGÖRÜYOR. ▶ YENİ TEŞVİK MODELİ ODAKLANMIŞ DURUMDA. SÜTAŞ’IN ET SEKTÖRÜNE GİRİP GİRMEYECEĞİNİ İDDİALARI ÜZERİNE MUHARREM YILMAZ, "BÜYÜK BAŞLARA NASIL KIYIP DA ET SEKTÖRÜNE GİRELİM. TÜRKİYE'NİN ET PROBLEMİNE SÜT PROBLEMİNİ AŞARAK ÇARE BULABİLİRİZ. TÜRKİYE'NİN ET PROBLEMİNİ HALLETMEK İÇİN SÜT ÜRETMELİYİZ. ANA OLMADAN DANA OLMAZ." DİYOR. mun geleceğine yapabileceği en büyük yatırım, toplumu iyi beslemek, onun akli ve bedeni kapasitelerini artırmaktır. Bunun için başvurabileceğimiz en doğru, en faydalı gıda süt. Dolayısıyla çocuklara süt içirmek Türkiye'nin geleceğine yapılabilecek en doğru yatırımdır." ifadelerini kullandı. "Burada 7 milyon çocuğa küçük pakette süt vermekten söz eden Yılmaz; "Sektörün üretimini bilmiyorum. İlave yatırım yapmak gerekir mi? Bilmiyorum. Ama şu an kapasite artırımı gereken yapılıyor. Bu öğretim döneminde sorun çıkmayacaktır. Kendi üretimlerimiz ile kapasiteyi koryacağız. Son tahlilde projenin altından kalkılabilir. Proje, Türkiye'nin süt üretiminde üreticinin gerek duyduğu istikrarı temin etmek için büyük bir imkândır. Okulların açık olduğu dönem süt arzının arttığı, talebin gerilediği bir dönem. Bu dönemde süt tüketimi artarsa fiyat istikrarı oluşur. Bu proje o anlamda fırsattır. Yani projeden, sütten kötülük çıkmaz." dedi. Pastörize sütün kansere sebep olduğu iddiaları ile ilgili yorumları da değerlendiren Muharrem Yılmaz, "Dünyanın ileri toplumlarında bizden daha az süt tüketen yok. Biz, 25 litredeyiz; onlar 65 ila 70 litredeler. Bu toplumların hangisinde insanların boyu bizden daha kısa? Artık sütün aleyhine dillendirilen yanlışları filitreleyerek kamuoyuna aktarmak gerekiyor. Bu kanser iddiaları uyarıcı olsa da Türkiye toplumu sütün ardında durmalı." yorumunu yaptı. Kayıt dışı üretime karşı alınması gereken önlemler ile ilgili konuşan Yılmaz, "Şu an 7,5 milyon ton süt kayıt altında. Bunlar süte ve hayvancılığa dair uygulamaların olumlu sonucu. Bu ilerleme devam edecektr. Muhakkak kayıt dışı üretimin yarattığı en önemli sonuç haksız rekabettir. Bu, sektörün aleyhine olup tüketici güvenliğini tehdit eder. Burada tüketicinin bilinçli davranışları, kamunun hassasiyeti sorunu aşacaktır." dedi. "2 fabrika kuracağız, yer için yeni teşvik paketini bekliyoruz" Sütaş'ın 2012 hedefleri ile ilgili bu sene yüzde 25 ila 30 büyüme öngördüklerini ifade eden Yılmaz 2 yeni fabrikayı daha Türkiye'ye armağan edeceklerini dile getiren Yılmaz, "Başbakan Tayyip Erdoğan, yeni teşvik modelini ilan edecek. Bu paket ortaya koyulmadan yer belirlemedik, sene içinde fabrikaları devreye almayı amaçlıyor; ilk etapta 70 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyoruz." açıklamalarında bulundu. Sütaş’ın et sektörüne girip girmeyeceğini iddiaları üzerine ise Muharrem Yılmaz, "Büyük başlara nasıl kıyıp da et sektörüne girelim. Türkiye'nin et problemine süt problemini aşarak çare bulabiliriz. Türkiye'nin et problemini halletmek için süt üretmeliyiz. Ana olmadan dana olmaz." karşılığını verdi. www.ihracat.info.tr 55 SEKTÖREL HEDEF / Seda Tiryaki Rönesans Holding İzmir’e 500 Milyon Dolarlık Yatırım Yapacak İzmir’in ilk Optimum isimli outlet alışveriş merkezini açan Rönesans Holding, İzmir’e 500 milyon dolarlık daha yatırım yapmak için kolları sıvadı. "Maksimum marka, minimum ödeme" sloganıyla kapılarını İzmirlilere açan Rönesans Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erman Ilıcak, İzmir'e yeni yatırımlarının olacağını müjdeledi. Erman Ilıcak Rönesans Holding Yönt. Kur. Başk. Erman Ilıcak Kimdir? Erman Ilıcak 1967 yılında Malatya'nın Darende ilçesine bağlı Hacıderviş Mahallesi'nde şehrin tanınmış avukatlarından Bekir Ilıcak'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Henüz iki yaşındayken Ilıcak ailesi Ankara’ya yerleşti. İlköğretim ve lise eğitimini TED Ankara Koleji'nde tamamladı. Lise eğitiminden sonra ODTÜ’ye giden Ilıcak 1990 yılında İnşaat Mühendisi olarak mezun oldu. Amerika'da işletme üzerine mastır yaptı. Tüsiad üyesi olan Ilıcak iyi derecede Rusça ve İngilizce biliyor. Türkiye’nin büyük inşaat firmalarından olan ENKA’nın Libya ve Rusya şantiyelerinde çalıştıktan sonra 1993 yılında Rönesans İnşaat firmasını kurdu. Aldığı 500’e yakın projeyi başarıyla tamamlayan Rönesans’ta 11 binden fazla kişi çalışıyor. 56 www.ihracat.info.tr İzmir’in ilk Optimum Outlet Alışveriş Merkezi’ni açan Rönesans Holding, İzmir’e 500 milyon dolarlık daha yatırım yapmak için kolları sıvadı. "Kopya değil, İzmir'e ozgu bir alışveriş merkezi yaptık ve bunun icin cok uğraştık.” diyen Ilıcak, İzmir’in herkesin nazarında bir şehir olduğunu bu nedenle 500 milyon doları bulan yatırımları olacağını dile getirdi. Optimum Alışveriş Merkezi’nin acılışı ile ilgili olarak yatırım tutarının 150 milyon dolar olduğunu vurgulayan Ilıcak, inşaatı 14 ay gibi rekor bir surede tamamladıklarını kaydetti. Bazı firmaları İzmir'e getirmek için büyük uğraşlar verdiklerini ifade eden Ilıcak, 2 bin 300 kişinin doğ- rudan veya dolaylı olarak Optimum Outlet İzmir Mağazası için hizmet verdiğini söyledi. Binanın inşaatı sırasında binden fazla kişinin çalıştığını dile getiren Ilıcak, "Hizmet vereceğimiz 140 bin metrekare alanda yer alan mağazamızın işletmesi, Rönesans Gayrimenkul Yatırım'da olacak." dedi. İzmir'e yeni yatırımlarının da olacağını dile getiren Erman Ilıcak, "Bayraklı'da Ankara Asfaltı'nda yer alan 150 bin metrekarelik alanda yine alışveriş merkezi ve konutlardan oluşan bir yer yapacağız. Ayrıca Karşıyaka Turan'da yine benzer bir proje gerçekleştireceğiz. İzmir'de YENİ YATIRIMLARLA GELİR ARTACAK Portföyünde 30 proje bulunan RGY, yatırımlarla büyümeyi hedeflediği yakın dönemde, pek çok kârlı projeyi daha ortaya koyacak. Rusya piyasasında Surgut AVM, Tyumen ve Renaissance Pravda ofis projelerini 2013’te biterecek olan ortaklık, Renaissance Reschetnikova ofis projesini de 2012’de tamamlayacak. Türkiye’de ise İzmir Optimum’u 2011 içinde hizmete sunacak olan firma, Mecidiyeköy Ofis, Küçükyalı AVM ve Otel, Rönesans Tower, Küçükyalı ofis, Samsun AVM ve Otel projeleri ile gelirlerini artıracak. toplamda 500 milyon doları bulan yatırımlarımız olacak, 2015 yılı sonuna kadar tamamlamayı planlıyoruz. İzmir herkesin radarında olan bir şehir ve geleceğinin de son derece parlak olduğunu düşünüyorum." diye konuştu. Rönesans Gayrimenkul Yatırım'ın başlattığı outlet zincirinin dördüncü alkası olan Optimum İzmir, mimarisiyle de dikkat çekiyor. Optimum Outlet'in buz pateni pisti, bovling salonu, eğlence merkezi ile birçok seçenek sunan 140 bin metrekarelik alanı bulunuyor. 163 mağazası, bin 517 araçlık otoparkı ile hizmet verecek. Rönesans Gayrimenkul, Türkiye ve Rusya’da bulunan yaklaşık 2 milyar dolarlık ticari gayrimenkul portföyüne sahip bir gayrimenkul geliştirme ve yatırım şirketi. Rönesans Gayrimenkul’ün geliştirme aşamasında olan 12 ticari gayrimenkul projesi bulunuyor. Bu projelerin, 2015 yılında tamamlanması hedefleniyor. Bu projeler tamamlandığında, 979 bin metrekare kiralanabilir alışveriş merkezi alanı olacak. Rönasans Gayrimenkul Türkiye ve Rusya’da toplan 2 milyar dolarlık ticari gayrimenkul portföyüne sahip Türkiye ve Rusya’da rekor büyüme kaydeden Rönesans Gayrimenkul Yatırım AŞ (RGY), yatımlarına devam ediyor. Her iki ülkede AVM ve iş yerlerinden oluşan 13 projeyi hayata geçiren firma, önümüzdeki 3 senede gelir getiren gayrimenkul yatırımı sayısını 23’e çıkarmayı hedefliyor. Rusya’da 50 bin metrekare, Türkiye’de 210 bin metrekare olmak üzere toplam 260 bin metrekare kiralanabilir alanı bulunan Rönesans Gayrimenkul Yatırım’ın tüm projeleri ilgi gördü. 30 projelik portföy oluşturan firma iki ülkede ilk üç arasına girmeyi öngörüyor. Türkiye’de yaptığı AVM yatırımlarıyla büyük değer oluşturan RGY, Optimum konseptiyle outlet AVM anlayışını yeniledi. Ankara ve İstanbul’da büyük talep alan Optimum AVM’lerine yüzde 95 doluluk oranına varan Adana Optimum’u da ekledi. Kozzy İstanbul, Gaziantep Sankopark ve Şirehan AVM, Malatyapark AVM de firmanın başarılı projeleri arasında yer alıyor. Rönesans Grubu’nun Rusya’da edindiği zengin tecrübeden yararlanan RGY, bu ülkede hayata geçirdiği AVM, ofis ve karma projelerle etki alanını genişletiyor. Ofis odaklı gayrimenkullerle başarı yakalarken, St. Petersburg’ta yürüttüğü Renaissance House, Renaissance Center ve Renaissance Plaza gibi projelerle şehrin en büyük ofis yatırımcılarından biri konumuna geldi. Rönesans Gayrimenkul’un geçtiğimiz günlerde 150 milyon dolar yatırımla tamamlayarak hizmete açtığı Sibirya’nın en büyük AVM’si Aura, ünlü markaların ilgi odağı oldu. İZMİR’E 500 MİLYON DOLARLIK YATIRIM YAPACAK YENİ PROJELER 2015’TE TAMAMLANACAK 20 BİN 300 KİŞİ İZMİR OUTLETTE ÇALIŞIYOR ZİNCİRİN 4. HALKASI OLAN İZMİR OUTLET 14 AYDA TAMAMLANDI www.ihracat.info.tr 57 dunya 01 “AVUSTRALYA ASYA’NIN GIDA AMBARI OLACAK” Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre, büyüyen nüfus nedeniyle 2050 yılında dünya gıda ihtiyacı yüzde 70 oranında artış gösterecek. Avustralya bu noktada global bir gıda üretim merkezi olmak istiyor. Avustralya Ziraat ve Kaynaklar Ekonomisi ve Bilimler Bürosu tarafından yapılan bir açıklamaya göre, Avustralya 2050 senesinde tarım ürünleri ihracatını yüzde 140 oranında arttırabilme kapasitesine sahip. Ticaret Bakanı Craig Emerson, bazıları tarafından tartışmalı bulunsa da yabancı yatırımcıların yardımlarıyla dünyanın orta sınıflarını beslemede Avustralya’nın daha büyük bir rol üstlenebileceğine inandığını kaydetti. 02 03 ORTADOĞULU BAZI ZENGİNLERİN SERVETLERİ KRİZİN ARDINDAN ÜÇTE BİR ERİDİ Société Générale Private Banking ve Forbes Insights tarafından hazırlanan araştırmada Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Lübnan’daki 21 milyarder ailenin serveti mercek altına aldı. Çalışmanın genelinde ise tüm dünyadan bin 253 ailenin serveti incelendi. Raporda milyar dolarlık aile hükümdarlıklarından bazılarının servetlerinde 2008 ile geçen yıl arasında yüzde 33,5’lik azalma görüldüğü ifade edildi. Varlıklı fertlerin işlerini, aile üyeleri karışmadığı sürece daha iyi yönettikleri de vurgulandı. Aynı dönemde zengin fertlerin servetlerinde ise sadece yüzde 3,6’lık erime görüldü. ZOR GEÇEN KIŞ ŞARTLARI, KIRGIZİSTAN'DA HAYVANCILIĞI VURDU Kırgızistan’da zor geçen kış mevsimi, hayvancılığı vurdu. Kışın uzun sürmesi ve önceki yıllara oranla fazla kar yağması, hayvanların telef olmasına yol açtı. Açlıktan ölen hayvanların toplam zararının, 240 milyon som(6 milyon dolar) olduğu belirtildi. 04 ARAP BORSALARINDAKİ ŞİRKETLERİN SERMAYESİ 960 MİLYAR DOLARI AŞTI Suudi Arabistan borsasındaki yükselme neticesinde Arap borsalarındaki şirketlerin toplam piyasa değerinin 2012’nin ilk 2,5 ayında 59 milyar dolar arttığı bildirildi. Bu artışta Dubai ve Abu Dabi borsaları ile Mısır’daki toparlanmanın etkili olduğu kaydedildi. 58 www.ihracat.info.tr 05 EURO BÖLGESİ, 700 MİLYAR EURODA KALDI 07 Danimarka’nın başkenti Kopenhag’da bir araya gelen Avro Bölgesi Maliye Bakanları, birliğin kalıcı ve geçici kurtarma fonlarının toplamda 700 milyar Avro’ya yükseltilmesi konusunda anlaşmaya vardı. Toplantının ardından yayınlanan basın açıklamasında, "Avrupa İstikrar Mekanizması (ESM) ve Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun (EFSF) toplamda 700 milyar euroya çıkarılmasına karar verilmiştir." denildi. 06 TÜRKİYELİ GİRİŞİMCİLERDEN, İNGİLTERE EKONOMİSİNE 300 MİLYON DOLARLIK KATKI İngiltere’de faaliyet gösteren Türk firması Bozkurt Mibzer, Gana’ya tarım makinelerinin satışı için anlaşma imzaladı. Gana Tarım Bakanlığı ile varılan anlaşmaya göre, 300 milyon dolar tutarındaki traktör ve tohum ekme makinelerinin yanı sıra kimyevi gübre Gana’ya ihraç edilecek. GÜNEY KORE’DEN ENERJİ ALANINDA AR-GE ÇALIŞMALARINA 1 MİLYAR DOLARLIK YATIRIM Güney Kore Bilgi Ekonomisi Bakanlığı, enerji alanında araştırma-geliştirme çalışmaları için yaklaşık bir milyar dolar yatırım yapacaklarını duyurdu. Enerji alanında araştırma-geliştirme çalışmaları 2012 yılı planlarını basınla paylaşan bakanlık, yeni nesil enerji, enerji kaynaklarının elverişli kullanımı, nükleer enerji santralleri ve santral kazaları gibi 4 ana konuya yoğunlaşacaklarını bildirdi. 08 EMİRATES HAVAYOLLARI, BU YIL 10 BİN KİŞİYİ İŞE ALACAK Dubai merkezli Emirates Havayolları'nın büyüyen filo ve operasyonlarını desteklemek için bu yıl 10 bin kadar yeni işçi almasının beklendiği bildirildi. Farklı şirketleri bünyesinde bulunduran Emirates grubunun personel sayısı 60 bin civarında. Emirates Havayolları, 171 uçak ile 130 merkeze uçuyor. www.ihracat.info.tr 59 dunya 09 AZERBAYCAN, ŞAHDENİZ’DEN DAHA FAZLA DOĞALGAZ VE PETROL ÇIKARTMAK İSTİYOR 11 GOLDMAN SACHS: PETROL 120-130 DOLAR SEVİYESİNİ AŞMAZ Uluslararası yatırım bankası Goldman Sachs, Rusya makro ekonomik göstergeleri ile ilgili yaptığı çalışmaları açıkladı. Yıl sonuna kadar düşmeye devam edecek dolar, son çeyrekte 27,4 rubleden işlem görecek. İlk çeyrekte 30 ruble seviyesinde kalan dolar, ikinci çeyrekte 28,6 ruble, üçüncü çeyrekte de 28 ruble olacak. Azerbaycan, uluslararası konsorsiyum ile birlikte Şahdeniz’de çıkarttığı doğalgaz ve petrol mikatrını artırmayı hedefliyor. Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı( TPAO)’nun da yüzde 10 oranında ortağı olduğu konsorsiyum, geçen yıl havzada 6.67 milyar metreküp doğal gaz ve 14 milyon varil petrol çıkarttı. 10 İRAN, AFGANİSTAN VE TACİKİSTAN’DAN ÖNEMLİ ENERJİ MUTABAKATI İran, Tacikistan ve Afganistan devlet başkanları arasında enerji işbirliği anlaşması imzalandı. Liderler, ülkeleri birleştirecek doğalgaz ve petrol hatları inşa edilmesi konusunda anlaştı. 10 KAZAKİSTAN’IN DIŞ BORCU 123.8 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ Orta Asya’nın en büyük ekonomisine sahip Kazakistan’ın toplam dış borcunun 123.8 milyar dolara yükseldiği açıklandı. Kazakistan Merkez Bankası’ndan yapılan açıklamada, 2010 yılı sonunda 118.2 milyar dolar olan ülkenin dış borcunun, 2011 yılı sonunda 123.8 milyar dolara ulaştığı belirtildi. 60 www.ihracat.info.tr 12 RUSYA, SBERBANK’IN YÜZDE 7,6’LIK HİSSESİNİ SATACAK Rusya’nın en büyük devlet bankası Sberbank’ın yüzde 7,6’lık hissesi satışa sunulacak. Merkez Bankası Eylül 2011’de planladığı satışı ekonomik kriz nedeni ile ertelemişti. Devletin Sberbank hisselerinde yüzde 51’lik hissesi ise kalmaya devam edecek. Rusya Merkez Bankası Birinci Yardımcısı Aleksey Ulyukayev hisse değerlerinin 100 rublenin üzerine çıkmasını beklediklerini ifade etmişti. Sberbank’ın hisse değerleri dün itibari ile RTS ve MICEX borsasında 103 ruble olarak gerçekleşti. www.ihracat.info.tr 61 SÖ LEŞİ Esra Torlak 2 007 yılında 7 Ankaralı iş kadınının bir araya gelerek kurduğu sivil toplum örgütü olan Girişimci İş Kadınları ve Destekleme Derneği, (ANGİKAD), ülkemizde iş hayatında ve sosyal hayatta kadınlara fırsat eşitliği yaratılarak yönetim erki içerisinde kadının etkinliğinin ve payının arttırılması ve kadın girişimciliğinin desteklenmesi konusunda çeşitli çalışmalar ve projeler yürütüyor. Dernek, kuruluş yılında öncelikle başkentte bulunan kadın girişimcilerin bir araya getirilmesi, ticari ilişkilerinin güçlendirilmesi hedefiyle yola çıksa da, daha sonra üye sayısının gün geçtikçe artmasıyla dernek olarak gerçekleştirilen çalışmalar yıllar içerisinde ulusal boyuta taşındı ve bugün ülke çapındaki tüm kadın girişimcileri kapsıyor. Bununla birlikte, ANGİKAD 2009 yılından itibaren uluslararası proje ve çalışmalar yoluyla ülkemizi yurtdışında da başarı ile temsil ediyor. Devrim Erol Girişimci İş Kadınları ve Destekleme Derneği, (ANGİKAD) Başkanı DÜNYA'DA ş zde i kemi ayatta l ü , al h İKAD ANG a ve sosy liği yarad eşit tın in haya ara fırsat tkinliğin te l şi n n ı ı e kad k, kadın sunda ç u a r n r yo . tıla ı ko lmas lar yürütü ı r ı t t ar ışma li çal KADIN GİRİŞİMCİLER 255 TRİLYON DOLARLIK SATIŞ GERÇEKLEŞTİRİYOR Girişimci İş Kadınları ve Destekleme Derneği, (ANGİKAD) Başkanı Devrim Erol ile Türkiye’deki kadın girişimcilerin sayısının yeterliliğini, dünya ile karşılaştırdığımızda Türkiye’de kadın girişimciler için yapılabilecek projeleri, iş hayatına atılma sürecinde kadınların izlemesi gereken politikaları ve teşvik programlarını konuştuk. 62 www.ihracat.info.tr Girişimcilik üzerine yapılan çalışmaları yeterli buluyor musunuz? 1980’li yıllardan bu yana girişimcilik ve yenilikçiliği ön plana çıkaran ülkelerde, gelirlerinin de büyüdüğü ve refah düzeylerinin arttığı gözlemliyoruz. Ancak değişen ve gelişen ekonomik yapı içinde girişimcilik kültürünün önem kazanmış olmasına rağmen, ülkemizdeki kadın girişimcilerin hem sayı, hem de etki açışından düşük düzeyde olması üzücü ve düşündürücü bir durum. Bildiğiniz gibi Türkiye’deki kadın girişimcilerin oranı maalesef yüzde 9 civarlarında bulunuyor. Dünya genelinde kadın girişimcilik yüzdelerine bakıldığında, 2010 yılı sonunda kadınlar arasındaki para dolaşımının 12 trilyon dolar civarında olduğu, kadın girişimcilerin sahip olduğu firmaların yıllık ortalama 255 trilyon dolarlık satış gerçekleştirdiği ve bu işletmelerin ortalama 500 binden fazla kişiyi istihdam ettiği hesaplanmış. 70 milyonu aşkın nüfusa sahip ülkemizde, kadın oranı yaklaşık yüzde 50 civarında iken, var olan kadın girişimci potansiyelini ortaya çıkartmak ve kadın girişimcilerin finansmana kolay ulaşmasını sağlayarak, ülkemizdeki ekonomik yapıyı güçlendirmek, yüksek ve hızlı büyüme ortamı yaratarak, ulusal ekonomik refahı ve istihdamı arttırmak en iyi çözümlerin başında gelebilir. Ülkemizde son yıllarda kadın girişimciliğinin ülke ekonomisine yapacağı katkının büyüklüğü ve zenginliği fark edilmekle birlikte, elbet- te yapılan çalışmalar yeterli olmuyor. Kadın girişimciliğinin arttırılması için sadece sivil toplumun değil, özel sektörün, devlet kurumlarının ve eğitim kurumlarının da bir arada çalışmaları ve uzun vadeli çözüm stratejileri geliştirmeleri gerekiyor. Sizce çalışma hayatında yer alan kadınların sayısı artıyor mu? Bu konuda neler söylemek istersiniz? Günümüzde değişen global ekonomik yapının ve yoğun rekabet ortamının içerisinde, daha fazla sayıda kadının çalışma hayatına katılması, ülkelerde var olan ancak kullanılmayan potansiyelin etkin hale gelmesi açısından stratejik bir öneme sahip. Ancak ülkemizde kadının çalışma hayatına katılımı ne yazık ki, artmak yerine azalmakta. Son istatistiklere bakıldığında kadın istihdamı 1990 yılında yüzde 34 civarında iken, 2009 yılında bu oran yüzde 26’ya gerilemiş. Bu değerlere baktığımızda, kadın girişimciliğinin ve kadın istihdamının arttırılması konusunda acil ve etkin çözümlerin üretilmesi gerektiği açıkça görülüyor. İş kurmak isteyen ya da iş hayatında var olmayı isteyen kadınların izlemesi gereken yol nasıl olmalı? Her kadın öncelikle kendini tanımalı, hedeflerini kendi yeteneklerine, zorluklarına, olanaklarına uygun biçimde koymalıdır. Böylece kendine az gelen veya kendini aşan hedefler değil, gerçekçi, uygulanabilir projeler gerçekleştirebilir. Bu da öze güvenini yükseltir, gelen başarı kadını mutlu eder. Her işin başında kendine güven ve kendini bilmek çok önemli. Hedef belirlerken, özelikle girişimci olmak isteyen kadınlarımız açısından yapacakları iş konusunda etraflı araştırma, fırsatlar, zorluklar açısından sektörü tanımak önemli. Ayrıca kadın girişimcilerin kendi network ağlarını oluşturmaları, pazar paylarını ve rekabet güçlerini arttırıcı bir unsur. Bu nedenle sektörde benzer kadın girişimcilerle iletişim içinde olmak ve tüm network ağlarını etkin kullanmak başarı için gerekli bir koşul. Girişimciyi teşvik eden programları nasıl değerlendiriyorsunuz? Girişimciyi ve girişimciliği teşvik eden her programı son derece önemsiyoruz. Örnek vermek gerekirse; biz ANGİKAD olarak, 2012 yılı başından bu yana, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile birlikte “ Kadın Girişimcilerin Finansmana Erişimlerinin Kolaylaştırılması” başlıklı bir çalışma yürütmekteyiz. 14 Şubat tarihinde tüm tarafların bir araya gelerek, mevcut durum tespiti ve çözüm önerilerini kapsayan bir çalıştayın gerçekleşmesin ardından, 29 Mart tarihinde, bu çalıştayda belirlenmiş olan çalışma grubu olarak toplandık ve somut adımlar atılması için gerekli çalışmaları Bakanlıkla birlikte başlattık. Çalışma grubumuz, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve ANGİKAD ev sahipliğinde bankaların üst düzey KADININ ÇALIŞMA HAYATINA KATILMASI, ÜLKELERDE VAR OLAN ANCAK KULLANILMAYAN POTANSİYELİN ETKİN HALE GELMESİ AÇISINDAN STRATEJİK BİR ÖNEME SAHİP. temsilcileri, KOSGEB, İŞKUR, Kredi Garanti Fonu, Üniversite ve sivil toplum temsilcileri gibi konu ile ilgili tüm taraflardan oluşuyor. Bu ve benzer çalışmaların artarak devam etmesi, ülkemizde girişimcilik ile ilgili bütünsel bir yaklaşım geliştirilmesi ve ortak çözümlerin uygulanması, ülke ekonomisinin orta ve uzun vadede güçlenmesi açısından son derece faydalı olacaktır. Türkiye´de çalışan, girişimci ve işgücü sahibi kadınların çözülmesi gereken öncelikli sorunları ve çözümleri hakkında neler söyleyebilirsiniz? Kadınların çalışma hayatında yer alabilmeleri için öncelikle çalışmayı ve iş hayatında var olmayı istemeleri gerekiyor. Ancak bu isteğin var olması ne yazık ki sorunu çözmeye yetmiyor. Kadınların iş hayatında yer alamama sebeplerinden en ön sırada olanı, kadınların toplumda kendilerine biçilmiş rolleri nedeniyle iş ve ev hayatı arasındaki dengeyi kurmakta zorlanmaları, kariyer ve aile hayatları arasında seçim yapma yaşına geldiklerinde, aile hayatını seçmeye eğilimli olmalarıdır. Bu konuda sadece toplumun eğitilmesinin yeterli olmadığı, aynı zamanda devlet programlarının ve yasalarının da bu konuda kadını destekleyici şekilde yapılandırılması gerektiği açıktır. Mutlaka devletin de çocuk bakımı, yaşlı bakımı, babalara da süt izni gibi konularda yasal düzenlemeler yapması, kadın çalışan sayısının artması açısından kota konusuna olumlu bir yaklaşım benimsemesi gerekmektedir. Kadınların iş hayatında var olmalarına engel bir diğer konu ise, özellikle girişimcilik açısından ülkemizde mülkiyetin çoğunun erkekler üzerinde olması nedeniyle, kadınlar için finansman kaynağı bulmanın çok zor olduğu gerçeğidir. Bu konuda sadece devletin değil, özellikle bankacılık sektörünün kadın girişimciler için finansman kaynağı yaratmak amacıyla çeşitli yöntemler geliştirmeleri ve bu anlamda kadın girişimcilere destek vermesi gerekmektedir. ANGİKAD’ın takviminde bu yıl gerçekleştirilmek istenen projeler adına neler yer alıyor? 2012-2013 çalışma döneminde ANGİKAD olarak yine kadın girişimciliğinin arttırılması ve kadının yönetim erki içinde var olmasına dönük çeşitli ulusal ve uluslararası projeler yürüteceğiz. Halen yürütmekte olduğumuz ve planladığımız projelerimiz şöyle sıralayabilirim; Avrupa Konseyi desteği ile ANGİKAD, KAGİDER ve Özyeğin Üniversitesi ortaklığında “Avrupa Kadın Girişimciler Mentörlük Ağı” AB projesi 2011-2013, Avrupa Birliği Grundtvig Programı, İspanya, Türkiye, Almanya ve İsveç ortaklığında “Cinsiyet ve Fırsat Eşitliği Eğitiminde Kalitenin Artması” projesi 2011-2013, “Yarımdan Bir Olmaz, Özel Sektör ve Kamu İşletmelerinin Yönetiminde Kadın Temsili” Çalışma Toplantısı Mayıs 2012, “Angikad Genç Gelişim ve Girişimcilik Kampı” Kasım 2012, Girişimcilik Konferansları 2012-2013. www.ihracat.info.tr 63 SÖ LEŞİ / Yeliz Yirmibeş TÜRK PARASINA KADIN ELİ DEĞDİ Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası tarafından düzenlenen ‘TL Simge Yarışması’ nda, yaptığı tasarım birinciliğe layık görülen Tülay Lale, ismini tarihe yazdırmanın gururunu yaşıyor. Beraberinde birçok tartışmayı da gündeme getiren simge, tüm eleştirilere karşın Türk Lirası’nın yeni simgesi olarak banknotlarının üzerinde yer almaya hazır. ▶ Ermeni para birimine benzetilmesi bence spekülasyonlardan ibaret. Euro simgesiyle paralel kullanılan çizgilerden dolayı benzerlik bulunmuştur. Bu durum çok normal, piyasadaki paraların simgelerine bakıldığında çizgilerin hep var olduğu görülür. ▶ Türkiye'de yeni yapılmış olan her işe olduğu gibi buna da farklı tepkilerin olacağını biliyordum. Ancak şimdi baktığımda herkesin alıştığını görüyorum. Tülay Lale / İz Grup Yönt. Krl. Başkanı L atin harflerinin kullanıldığı Cumhuriyet Dönemi’nden bu yana, simgesinde bir değişme olmayan Türk parasının yeni simgesi, olarak kabul edildi. T.C Merkez Bankası’nın düzenlediği TL Simge Yarışması’na yapılan 8 bin 362 başvuru arasında yaptığı tasarım birinciliğe layık görülen Tülay Lale, simgenin doğu ve batı arasındaki köprüyü ve yükselen istikrarı anlattığını söyledi. Simgeyi hazırlarken nasıl bir çalışma yürüttünüz? Hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz? Merkez Bankasının yazılı ve görsel medyada, yarışmayla ilgili haberini görünce sitesine girerek yarışma koşulları hakkında bilgi aldım. Sonrasında da çalışmalara başladım. Simgeyi tasarlarken dünya piyasalarında yer alan ve neredeyse tartışmasız lider konumda olan dolar ve euro ile yarışacak bir simge olmasına dikkat ettim. Ayrıca kolay yapılabilir olmasını ve Türk Lirası'na yakışacak bir simge olmasını göz önünde bulundurdum. Yarışmaya 3 farklı tasarımla Şirin rumuzuyla katıldım. Simgenin çizgileri ne anlam 64 www.ihracat.info.tr ifade ediyor? Düşey çizgi T ve L harflerinin ortak kullanılmış ayağını oluşturuyor. Aşağıdan yukarıya doğru kıvrılmış olan çizgi L harfini oluştururken, aynı zamanda yukarı doğru oluşu ilerlemeyi yükselen istikrarı anlatıyor. Paralel çizgileri tekli düşündüğümüzde "T" harfini oluşturuyor; ikili olduğunda ise Doğu-Batı arasındaki köprüyü ifade ediyor. Bizim yollamış olduğumuz çalışmada paralel çizgiler yataydı; ancak Merkez Bankası tarafından yapılan değişiklikle eğim kazandırılmış. TL Simge Yarışması'nın sonucunda, sizin tasarımızın seçildiğini öğrenince ne hissettiniz? Nasıl öğrenmiştiniz? Simgenin açıklandığı vakit benim toplantılarım vardı. Dolayısıyla açıklamayı izleyemedim. Sonucu bir özel kanalın genel yayın müdürünün beni aramasıyla öğrendim. Daha sonra ağabeyimi aradım. Gerçek olduğunu öğrenince müthiş bir duygu hissettim. Aracımda ağladım sevinçten. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi hissettim. Tarihe geçiyorsunuz bu kolay bir şey değil. Verdiği gurur, mutluluk, heyecan kelimelerle anlatılamayacak kadar büyük. Hani kelimeler kifayetsiz derler ya. İşte aynen öyle. Yapmış olduğunuz simge aynı zamanda isim ve soy isminizin baş harflerine de karşılık geliyor. Bunun farkında mıydınız ve size bu durum ne hissettiriyor? Çocukluğumdan bu yana ismimi düşünürken hep parayla bağdaştırırdım. Hep arzu ettiğim iz bırakma isteğim Allah tarafından kabul gördü. Yapmış olduğumuz işin tarihe geçmiş olmasından dolayı boyutunu kelimelerle ifade edemeyeceğim bir gurur duyuyorum. Yapmış olduğunuz simge banknotlar üzerinde yer alacak. Bir bakıma tarihe geçmiş oldunuz. Bunla ilgili ne düşünüyorsunuz? Asıl önemli olan bu. Birçok insan ödül hakkında konuşuyor; ancak olayın diğer boyutunu göremiyor. Cumhuriyet tarihinden bu yana paramıza simge bulunmamış durumda, bundan sonra da değiştirileceğini zannetmiyorum. Dünya var oldukça adım ve ailemin adı anılacak. Bu mükemmelin de ötesinde bir durum. Tarihe geçmiş kişilere hep gıptayla bakardım. ‘Ne güzel her daim hatırlanıyorlar, tanınıyorlar’ derdim. Hep içimden geçirirdim ‘ben de böyle bir şey yapabilsem’ diye. Ya eşref saati dedikleri ana dek geldi, ya da çok içten istemişim ki Allah bana nasip etti. Bunun için şükrediyorum. Türkiye’de ne yazık ki paranın kontrolü erkeklerin elinde. Türk parasının yeni simgesi, bir kadın olarak sizin elinizden çıktı. Bu size ne hissettirdi? nasıl buluyorsunuz? Simge istenilen tepkiyi gördü mü? Sadece para değil, birçok şeyin kontrolü erkeklerin elinde. Bir kadın olarak tabiki bu gurur verici bir durum. Sanırım bu durum, kadınlarımıza olan bakış açışının değişmesine neden olacaktır. Bu değişimde katkım olacaksa bu beni ayrıca mutlu eder. Simgenin çizimini zor bulunmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye'de yeni yapılmış olan her işe olduğu gibi buna da farklı tepkilerin olacağını biliyordum. Nitekim oldu da. Ancak şimdi baktığımda herkesin alıştığını, hatta ‘Hım.. Evet, güzelmiş aslında’ gibi ifadelerin dile getirildiğini duyuyorum. Kullanımının hızlı bir şekilde yaygınlaşması, halkın kabu bulünü gösterir. Bu da z u n orsu erdiği bana mutluluk veriyor. geçiy l. V e i Tarih r şey değ eyecan i b ,h k y u a yalul kol t u m ılama , t r a l u r n a gu . elerle üyük kelim k kadar b ca Bence bu yorumlar insanların ilk gördüklerindeki tepkilerdi. Şuan bu tarz söylemler kalmamış durumda ve herkes çiziminin çok kolay olduğunu söylüyor. Pazar ve marketlerde simgenin çizimine bakıyorum. Bence zor olsaydı, bu kadar kolay bu mecralara girmezdi. Simge Ermeni para birimine, benzetildi. Bunla ilgili ne düşünüyorsunuz? Ermeni para birimine benzetilmesi bence spekülasyonlardan ibaret. Şu anda da zaten bu tepki bitmiş durumda. Euro simgesiyle paralel kullanılan çizgilerden dolayı benzerlik bulunmuştur. Bu durum çok normal, piyasadaki paraların simgelerine bakıldığında çizgilerin hep var olduğu görülür. Dolayısıyla bizim para birimimizde de yer aldı. Yeni simgenin Türkiye’deki etkisini Sizce yeni simge, dünyada nasıl karşılanır? Yurtdışındaki arkadaşlarımdan gelen haberlere göre çok beğenilmiş. Hatta birçok para biriminden daha başarılı bulmuşlar. ‘Yurtdışında da sizi tanıyorlar’ dediklerinde ayrı bir gurur duydum. Şirketinizin başka ne gibi çalışmaları var? İz Grup Şirketi bünyesinde reklam ve tanıtım, mühendislik ve medikal ile dış ticaret ve danışmanlık birimleri de bulunuyor. Mühendislik ve medikal departmanında, hastanelerin medikal gaz sistemlerinin projelendirilmesi ve uygulanması çalışmaları yürütülüyor. Mersin, Kütahya, Antalya ve Adana başta olmak üzere, birçok ilde 80’in üzerinde hastanenin medikal gaz sistemlerinde gerek projelendirilmesi gerekse imalatı konularında çalışmalarımız var. Bu çalışmalar arasında İz Grup olarak yapmış olduklarımızın dışında başka firmalar adına yaptıklarımızda mevcut. Dış ticaret ve danışmanlık departmanıysa yurtdışı ile bağlantıya geçememiş ve ürünlerine yurtdışında pazar oluşturamamış firmalara, ürünlerinin yurtdışı tanıtımı ve pazar oluşturulmasında danışmanlık hizmeti vermektedir. Örnek vermek gerekirse, günümüzde hayvan sülüğü, yabani hayvan kovucuları, kuluçka makinesi üretimi yapan firmalara yurtdışında pazar oluşturmak için çalışmalar yürütülüyor. Ayrıca yurtdışında müşteri portföyünü geliştirmek isteyen ihracatçı firmalara yeni pazarlar oluşturuyoruz. Bu hizmet kapsamında, yeni pazarlama yöntemi belirleyerek ihraç kapasitelerini arttırma noktasında da yardımcı oluyoruz. www.ihracat.info.tr 65 / Dilek Demir MARKASINI DIŞ PAZARLARDA DA BÜYÜTÜYOR Cüneyt Çığ Özsoy Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Cecile markasıyla dikkat çeken Özsoy Kozmetik ürünlerini 15 ülkeye ihraç ediyor, ihracat yaptığı pazar sayısını artırmayı hedefleyen firma Zet Nıelsen’ın son raporlarına göre bayan parfüm pazarında birinci sırada yer alıyor. Ö z Itriyat Deposu bünyesinden ayrılarak Cüneyt Çığ tarafından 1987 yılında kurulan Özsoy Kozmetik, 2001 yılına kadar üretici firmaların satış ve dağıtımını yaptı. Bu dönemde 150 farklı üreticiden sağlanan 5 bini aşkın ürünü 3 bin 750 perakende müşterisine ulaştıran firma, Özsoy Kozmetik Shiba markasıyla ilk kez üretici firma konumunda faaliyet göstermeye başladı. 2009 yılına kadar devam eden süreçte L'oreal distribütörlüğü Ege Çığ firması çalışmalarına başladı. Bu dönemde Shiba markasıyla birlikte üretimine başlanan Shiba Herbal Plus ve Özsoy Kolonyaları'nı da kendi dağıtım kanallarıyla tüketiciye ulaştıran firma 2005 yılında sektörde ses getiren bir adım attı. Cecile Eau De Toilette & Deo & Make-Up ve Tiara's Parfüm serileri pazara merhaba dedi ve kendinden emin 66 www.ihracat.info.tr adımlarla ilerlemeye başladı. Bugün Türkiye ve dünyada pek çok ülkede Özsoy Kozmetik’in ürünleri önemli toptan ve perakende firmaları aracılığı ile dağıtılıyor. Ülkemizde kozmetik sektörünün ortalama yüzde 15 oranında büyüdüğünü ifade eden Özsoy Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Çığ, bu büyümenin daha hızlı olmasının mümkün olduğunu söyledi. Çığ, “Türkiye’de kişisel bakım oranı şuan çok düşük, gitgide büyüyeceğini düşünüyorum. Kişisel bakım; firmaların yatırım ve reklam gücüne bağlı olarak büyümesiyle birlikte aynı zamanda toplumun eğitim seviyesine bağlı olarak gelişiyor. Türkiye eğitim seviyesi daha iyi bir noktaya geldiğinde, eminim ki kişisel bakım kullanım oranı da çok yükselecektir” dedi. Ürünleriyle ilgili ağırlıklı ola- “Yeni bir ürün üretirken hem kadınların hem de erkeklerin zevki bizim için önemlidir." ( ( INI MARKAS R YO BÜYÜTÜ ozmetik Özsoy K ğimiz çti e g ıl y bu yüzde yıla göre eyi m ü yüz büy or. iy fl e d e h rak marka bilincini oluşturmaya yönelik tanıtımlar yaptıklarını belirten Çığ, bir ürünün marka olması için bazı önemli etkenlerin olması gerektiğine dikkat çekti. Çığ,” Bir ürünün marka olabilmesi için ilk etken; ürünün kalitesidir. Raf konumlandırmanıza göre rakipleriniz arasında kalitenizin en yüksek seviyede olması gerekir. Ancak bu şekilde diğerlerinden ürün olarak ayrılabilirsiniz. Bunun içinde hem iç kaliteden ödün verilmemesi hem de ambalaj seçiminde özenli davranılması gerekir. Marka olmadaki bir diğer önemli konuda tanıtım ve reklam çalışmalarının iyi yapılması ve aynı anda da dağıtım ağının iyi oluşmuş olmasıdır. Bütün adımlar atıldığında sağlandığında markanızın büyümemesi için bir sebep yoktur diye düşünüyorum.”şeklinde konuştu. Cecile markasını ön plana çıktığını belirten Çığ, “Yeni bir ürün üretirken hem kadınların hem de erkeklerin zevkleri bizim için önemlidir. Bunun yanı sıra pazarın o yılki trendi de bizler için önem taşır. Örneğin bazen oryantal, bazen çiçeksi ya da baharatlı kokular yıllara göre ön plana çıkabiliyor.” dedi. İlk ihracat yaptıkları pazarın Azerbaycan olduğunu söyleyen Çığ, “ Bugün ihracat yaptığımız pazar sayısı 15 ülke civarındadır. İhracat şuan toplam satışımızın yüzde 5’ini kapsıyor. Fakat ihracatımızı güçlendirmek için çalışmalar yapıyoruz. İhracatı kendi markalarımızla yapıyoruz.” diye konuştu. Geçtiğimiz yılları değerlendirdiğimizde üretimde ve ihracatta büyüme kaydettiklerini ifade eden Çığ, “Bu yılki hedefimiz geçtiğimiz yıla göre yüzde 100’dür. Bu yıl ondan sonraki senelerde ise ortalama yüzde 50 büyüme hedefimiz bulunmaktadır. Parfümeri kanalını ele alırsak; şuanda Cecile parfüm; bayan parfüm pazarında Zet Nıelsen’ın son raporlarına göre birinci sırada yer alıyor. Tüm kanallar bazında da ilk beşin içerisindedir. Renkli kozmetik grubunda da; tüm kanallar bazında ilk beşin içerisinde diyebiliriz.” şeklinde konuştu. di i tren o yılk taşır. n ı r Paza çin önem antal, y ri bizle bazen or bahada ğin e a y n r i Ö ks göre n çiçe llara baze okular yı iliyor.” k b ratlı lana çıka ön p “Cecile parfüm, bayan parfüm pazarında Zet Nıelsen’ın son raporlarına göre birinci sırada yer alıyor. Renkli kozmetik grubunda da tüm kanallar bazında ilk beşin içerisindeyiz.” www.ihracat.info.tr 67 68 www.ihracat.info.tr www.ihracat.info.tr 69 NASIL BAŞARDILAR? / Yeliz Yirmibeş SOÐUK ÜLKELERİN GIDA AMBARI TOKAT Tarıma dayalı sanayisiyle öne çıkan Tokat, ihracatını yaş sebze ve meyve ağırlıklı gerçekleştiriyor. Özellikle Rusya gibi soğuk ülkelere, gıda ürünlerinin yanı sıra yazma ve basma sanatıyla yapılan ürünler de gönderiliyor. Tokat iklimi, Karadeniz ile İç Anadolu arasında geçiş özelliği taşıyor. Geçiş iklim özellikleri tarım alanında da kendisini hissettiriyor. İhracat ürünlerinde yaş sebze ve meyve önemli bir yere sahip. Ulaşım alanındaki gelişmeler beraberinde girişimciliği artırdı. Tokat sebze ve meyve üretiminde Türkiye'nin önemli bir şehri olma yolunda hızla ilerliyor. Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Arat, Arat, son yıllarda artan istihdam alanlarıyla özellikle tekstil ve gıda sanayisinde önemli gelişmeler meydana geldiğini dile getiriyor. Gıda ve tekstil sektörlerinin iç ve dış pazarda öne çıktığını ifade eden Arat, "Kendine özgü coğrafi yapısı ve iklim koşullarına sahip şehrimizde hemen hemen her türlü ürün yetiştirilebiliyor. İç pazarda müşteri bulmakta zorlanmayan ürünlerimiz Rusya başta olmak üzere soğuk iklime sahip ülkelerdeki pazarlara da ulaşıyor." dedi. Komşu ülkelere Tokat yazması 70 www.ihracat.info.tr Tokat'ın bir diğer önemli ihracat ürününün ise tekstil olduğunu ifade eden Arat, şehrin geleneksel sanatı olan yazma basma sanatını tekstil sektöründe öne çıkartarak ihraç ettiklerini aktardı. Arat, yazma basma sanatın özellikle komşu ülkelerin ilgisini çektiğini dile getirerek, "Bu ilginin fark edilmesiyle birlikte fabrikalaşan firmalarımız, müşteri portföylerine yurtiçi alıcıların yanına yurtdışı alıcılarını da eklemeyi başarabildi. Bu sayede başta Rusya olmak üzere Avrupa ülkelerine tekstil ürünlerinin gönderilmesine başlandı ve çalışmalar halen devam ediyor." diye konuştu. Tokat'ın sanayi ve ticaret alt yapısını değerlendiren Arat, yurtiçi ve yurtdışı pazar alanlarında meyve suyu ve gıda sanayi sektöründe de rekabet edebilir düzeye gelindiğini açıkladı. Şehrin diğer üretimlerine dikkati çeken Arat, İlimizde süt ve yem, toprak tuğla, kireç, plastik, lastik, ayakkabı, konfeksiyon, kil ve kaolen sanayi dallarında pek çok fabrika faaliyet gösteriyor. Gaziosmanpaşa Üniversitesi'nin kısa bir süre- Ahmet Arat Tokat Tic. ve San. Odası Yön. Kur. Başk. Son zamanlarda yapılan yatırımlarla ulaşım ağı genişleyen Tokat'ın hedefi, sebze ve meyve sektöründe Türkiye'nin arka bahçesi olmak. Ahmet Köknar TurkishExporter.net Tokat temsilcisi Tarımsal ve gıda ürünleri üretimiyle öne çıkan Tokat’da tekstil, inşaat yapı malzemeleri gibi sektörler de yoğun bir şekilde gelişiyor. Üretici firmalarının genellikle ulusal pazarda yer almayı tercih ettiğini belirten TurkishExporter.net Tokat temsilcisi Ahmet Köknar, “Firmaların uluslararası arenada söz sahibi olabilmelerini sağlamak için, ihracata özendirici programlara entegre olmaları gerekiyor. Bunu gerçekleştiren firmalar performanslarını reel yöntem ve metotlarla değerlendiriyor, böylece her firma kendi sektöründe daha rekabetçi hizmetlerin yapılmasına imkan sağlıyor.” şeklinde konuştu. de büyüyerek, varlığını göstermesi, bu ilim, irfan yuvasının bölge ekonomisine olan katkısını da artardı.” şeklinde konuştu. İhracat rakamlarını artırmak için, yatırımın teşvik edilmesine yönelik çalışmalarda bulunduklarını anlatan Arat, şunları söyledi: “Sanayi ve Ticaret Çalıştayları önceliğinde bir yol haritası çizildi ve üzerinde çalışmalar yapılıyor. Ayrıca havalimanımızın büyütülmesi, üzerinde durduğumuz bir diğer husus. Ulaştırma Bakanımız sağolsun konuyla ilgili talimatları vermiş, sonrasında şehrimize gelen bir ekip gerekli fizibilite çalışmalarını yapmıştır. Özellikle kargo uçaklarının inebileceği boyutta bir pist mevcut havaalanımızdan çok daha fazlasıyla işimizi görecektir. Karadeniz bağlantı yolunun yakın zamanda tamamlanmasıyla birlikte limanlara ulaşımımız da kolaylaştıracağından Tokat, ihracat için büyük potansiyele sahip üreten bir kent olma yolunda hızlı ilerlemesine devam edecektir.” dedi. Avrupa'da kriz nedeniyle alım gücünün düştüğünü bunun da Avrupa merkezli çalışan Türk firmalarını zor durumda bıraktığını belirten Arat, yaşanan krizden tamamen ihracat merkezli çalışmaktan kaçınılması gerektiğini öğrendiğini açıkladı. Arap Baharı’nın Türk ticaretine olumsuz yansımaları olduğuna dikkati çeken Arat, özellikle inşaat sektöründe iş yapan firmaların bir müddet işlerine ara verdiklerini; ancak sonrasında geri kaldıkları yerden devam ettiklerini bildirdi. Tokat girişimcilikte üçüncü sırada Türkiye’de yeni girişimci kazandırma başarı sıralamasında ilk üçe girdiklerinin altını çizen Arat, girişimcilik kursları sonucunda yüzde 30 oranında bir başarı elde ettiklerini önemle belirterek, “Oda olarak en çok önem verdiğimiz konulardan birisi üyelerimizin mümkün olduğunca az maliyetle desteklenmeleri için çalışmalar yapmak. Bununla ilgili olarak şehrimizde şubesi bulunan bankalarla bir takım anlaşmalar yaparak KOBİ’ lerimizin az maliyetle kredilendirilebilmesini sağlıyoruz. Girişimcilik kurslarından elde ettiğimiz yüzde 30 başarı, Türkiye ortalamasında yüzde 10 bile değil. Ayrıca girişimcilere ihracat eğitimleri de veriyoruz. Son verilen eğitim ülkelere göre masa masa hangi ürünlere ihtiyaç duyulduğuna yönelikti. Bu çalışmaların ne denli başarılı olduğunu ise bir sonraki yıl yapacağımız ihracat değerlendirmelerinde göreceğiz.” diye konuştu. İç pazarda müşteri bulmakta zorlanmayan ürünlerimiz Rusya başta olmak üzere soğuk iklime sahip ülkelerdeki pazarlara da ulaşıyor. Tokat’ın, ulaşım alanında yapılan yatırımlarıyla hem turizmin hem de yatırımcıların cazibe merkezi olma yolunda hızla ilerlediğini işaret eden Arat, şehrin havalimanına sahip olması, bitmek üzere olan yollarla birlikte limanlara yakınlaşacak olması ve uluslararası yol ağları üzerinde olması Tokat’ı komşu illerden daha çok tercih edilen bir şehir haline getireceğini anlattı. Sebze ve meyve sektöründe Türkiye’nin arka bahçesi olmayı amaçladıklarını dile getiren Arat, dünya üzerinde bilinen her türlü ulaşım şekliyle ticareti birleştirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi. www.ihracat.info.tr 71 SEKTÖREL HEDEF / Yeliz Yirmibeş NİÐDE, 200 MİLYON DOLARLIK İHRACAT HEDEFLİYOR Zengin tarihi dokusu ve ören yerlerinin yanı sıra Türkiye'nin en kaliteli talsit tozunu çıkarmakla dikkatleri üzerine çeken Niğde; gıda, tekstil ve kalsit sektöründe gerçekleştirdiği ihracatını 200 milyon dolara çıkartmayı hedefliyor. Üretimini yaptığı patatesle ülkenin yüzde 25'lik patates ihtiyacını karşılayan Niğde, zengin tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle yerli ve yabancı turistleri ağırlayarak ekonomisini her geçen gün büyütüyor. Özellikle talsit tozu ihracatıyla adından bahsettiren şehrin ihracat ürünleri çeşitlilik gösteriyor. Serdar Ecemiş Niğde Ticaret ve Sanayi Odası Yönt. Kur. Başk. NİĞDE, ÜLKENİN PATATES İHTİYACININ YÜZDE 25'İNİ KARŞILAYOR 72 www.ihracat.info.tr Niğde Organize Sanayi Bölgesi ve Bor Karma Organize Sanayi Bölgesi olmak üzere 2 adet organize sanayi bölgeleri bulunduğunu belirten Niğde Ticaret ve Sanayi Odası (NİTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Ecemiş, ilin ihracatında öne çıkan sektörlerin kalsit, gıda ve tekstil olduğunu söyledi. Türkiye'nin en kaliteli kalsit tozunun Niğde'de çıkarıldığını vurgulayan Ecemiş; Rusya, Ukrayna ve Nijerya’ya kalsit tozu ihracat ettiklerini açıkladı. İhracatta başı çeken meyve suyu ile süt ürünlerini ise Amerika, İngiltere, İsrail, İran, Irak ve Rusya ülkelerine satıldığını dile getiren Ecemiş, "Ayrıca tarım ürünlerimizde komşu ülkelerle sınır ticareti yapıyoruz. Tekstil sektöründe ise Romanya’ya iplik, Arabistan'a da halı satıyoruz." dedi. "2011 yılı ihracat rakamımız 142.5 milyon dolar" Niğde’nin 2011 yılı ihracat rakamının 142.5 milyon dolar olduğunun altını çizen Ecemiş, bir önceki yıla göre ihracatın azalmasının nedenini şöyle açıkladı: "Bu durumun en önemli sebeplerinden biri Niğde ilinde ihracat yapan firmaların merkezlerinin İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde olması ve ihracatın buralardan gerçekleştirilmesi. İlimizin ihracatı şu an istenen düzeyde olmasada her geçen gün iyiye doğru bir gidişat gösteriyor. Bundan sonraki yıllarda ihracat hedefimiz 200 milyon dolar. Niğde’yi her alanda hep daha iyi yerlerde görmeyi istediğimiz için, bulunduğumuz noktanın daha da üstüne çıkmaya çalışıyoruz." Avrupa ve Arap ülkelerinde ortaya çıkan ekonomik krizin ihracatı olumsuz etkilemesinden yakınan Ecemiş, ihracatı ve sınır ticareti yapılan bazı tarım ürünlerinin transferlerinde sıkıntılar yaşandığını kaydetti. Ecemiş, bu durumun ne kadar süreceğini bilememeleri sebebiyle, devamlılık arz etmesi konusunda tereddüt yaşadıklarını aktardı. Girişimcilik faaliyetlerine önem verdiklerini anlatan Ecemiş, NiTSO Kadın ve Genç Girişimciler Kurulu altında girişimcilik kursu verdiklerini ifade etti. Ecemiş, bünyeleri içerisinde ‘Kır kabuğunu, bir fikir de sen bul’ adlı ödüllü iş fikri proje yarışması düzenlendiklerini ve lise öğrencilerine girişimcilik konulu seminer vermek gibi birçok faaliyette bulunduklarını sözlerine ekledi. www.ihracat.info.tr 73 NASIL BAŞARDILAR? / Tuba Koçaş SAHNEDE KAZANDIKLARINI TİCARETLE BÜYÜTÜYORLAR S 74 anat dünyasından birçok ünlü isim sahnede kazandıklarını geleceğe taşıyabilmek için ticari hayata giriyorlar. Kimi ünlü yurt dışında tekstil üzerine mağazalar açarken kimisi ise doğup büyüdüğü memleketine yatırım yapmayı tercih ediyor. Televizyonun komik çocuğu Ata Demirer üzüm bağı satın alarak Bozcaada’ya yatırım yaparken, ekranların sade güzelliği ve oyunculuğundaki hızla yükselişiyle dikkat çeken Tuba Büyüküstün ise ailesiyle beraber kurduğu şirketi yurtdışında büyütmeye devam ediyor. Hülya Avşar'dan, Seren Serengil’e kadar sanat dünyasının renkli isimleri bakın hangi alanlarda nerelere yatırım yapıyorlar? www.ihracat.info.tr Ata Demirer EYVAH EYVAH ATA DEMİRER’E ÜZÜM BAĞI SATIN ALDIRDI Ekranların komik adamı, Tek Kişilik Dev Kadrosuyla milyonların aynı anda kahkaha atmasını sağlayan, çektiği filmlerle sinema dünyasında yıldızı parlayan Ata Demirer yılın büyük bir kısmını Bozcaada’da geçiriyor. Yatırımlarını da Türkiye’nin incisi kabul edilen Bozcada’da yapan Demirer, şahsi twitter hesabından üzüm bağı satın alacağını ve bu bundan duyduğu heyecanı takipçileriyle paylaştı. Ata Demirer’in satın almayı planladığı 7 dönümlük üzüm bağı için 300 bin lira ödeyeceği tahmin ediliyor. Hülya Avsar ´ BİR ELİ YAĞDA BİR ELİ KONFEKSİYONDA Türkiye Hülya Avşar’ı, güzellik yarışmasında birinci seçilip daha sonra evli olduğu ortaya çıktığında tacının geri alınmasıyla tanısa da onun ilk kariyeri Fikret Hakan ve Salih Güney ile başrolü paylaştığı Haram filmiyle başlar. Beyaz perdede başarıyı yakalayan Avşar kızı, müzik eğitimi alarak sanat dünyasına da hızlı bir giriş yapar. Başarı artık onun için bir vazgeçilmezlik ve büyük bir tutkudur. Hülya Avşar Show programıyla izleyiciyi ekrana kilitlerken, özel hayatı da magazin dünyasını hep meşgul edecektir. Televizyonda başarıdan başarıya koşan Hülya Avşar, kazandıklarını ise akıllıca yatırımlarla değerlendiriyor. Avşar Kızının Ayvalıkta bir zeytinyağı ve bir de konfeksiyon fabrikası bulunuyor. Seren Serengil KOLEKSİYON HAYALİ GERÇEK OLDU Sinemanın unutulmaz isimlerinden ve kilometre taşlarından olan Öztürk Serengil’in kızı olan Seren Serengil de babası gibi iş ve sanat dünyasında inatçı olmasıyla tanınıyor. Cam atelyesi kurarak dünyanın en pahalı tabaklarını üretme hayali kuran Serengil, bu hayalini gerçekleştirdi. Süsleme konusunda markalaşma hedefine ulaşan Seren Serengil’in özel ürettiği tabaklar dünyada sadece 100 ailede bulunuyor. Tuba Büyüküstün DİZİSİNİN YAYINLANDIĞI ÜLKELERE YATIRIM YAPIYOR Televizyon dünyasının gelecek vaat eden isimlerinden biri de Tuba Büyüküstün. Güzelliği ve oyunculuğu ile sadece Türkiye değil yurtdışında büyük bir hayran kitlesine ulaşan Büyüküstün dizilerden elde ettiği gelirle ticarete el attı. Aile üyeleriyle birlikte kurduğu Baykon Endüstriyel Tartım Sistemleri ve İstron Elektronik Teknolojileri A.Ş kısa zamanda hızlı bir büyüme yakaladı. Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan’a şube açan Büyüküstün’ün yeni hedefi ise dizilerinin takip edildiği ülkelerde büyümesini sürdürmek. Necati Sasmaz - Raci Sasmaz ´ ´ ´ ´ ŞAŞMAZ KARDEŞLER KURTLAR VADİSİ’Nİ GEREDE’YE TAŞIDI Televizyonun fenomen dizilerinden olan Kurtlar Vadisini yapımcılığını ve başrolünü iki kardeş Necati ve Raci Şaşmaz kardeşler yapıyor. Kurtlar Vadisi dizisi ile Türk izleyicileri ekran başına kilitleyen Şaşmaz Kardeşler, diziden elde ettikleri etkiyi beyaz perdeye de taşıyıp ciddi gişe rakamlarına ulaştılar. Diziden sonra ilk uzun metrajlı filmleri olan Kurtlar Vadisi Irak filmi uzun zaman konuşulurken en son perdeye taşıdıkları Kurtlar Vadisi Filistin filminde ise kariyerlerinin zirvesine yaklaştılar. Ekranda ardı ardına başarı yakalayan kardeşler, Türkiye’nin son yıllarda büyüyen sektörü inşaata UKRA markasıyla giren Şaşmazlar, son zamanlarda da Bolu’nun Gerede ilçesine yatırım yapma kararı aldılar. Gerede’ye ahşap fabrikası kuran kardeşler şimdi de aynı ilçede büyükbaş hayvan çiftliği kurdular. www.ihracat.info.tr 75 SEKTÖREL HEDEF / Dilek Demir Sancaktaroğlu, "NİSSAN'ın iç hacmi, aracın tasarımı, donanımı, gerçekten bir tüketicinin beklentisini karşılıyor. " dedi. < NİSSAN 2012’de, 2011 satışlarının üzerinde bir satış yapmayı hedefliyor. Nissan Genel Müdür Yardımcısı İlkim SANCAKTAROĞLU: HEDEFiMiZ SENEYi 22 BiN SATIsLA KAPATMAK Cihan Tv Network’ün Anadolu’da Sabah programına konuk olan Sancaktaroğlu, otomotiv sektörüne ve Nissan’ın satışlarına dair öngörülerini açıkladı. Otomobil satışlarının şubat ayında yüzde 30 gerilediğine işaret eden Sancaktaroğlu, “Bir daralma var. Bu daralma devam eder mi? Zannetmiyorum, ama yine geçen seneye rağmen yüzde 15 - 20 arası tahmin ediyorum. Pazarın küçülmesini beraber izleyeceğiz.” ifadelerini kullandı. Nissan Türkiye Genel Müdür Yardımcısı İlkim Sancaktaroğlu, otomobil satışlarında ocak-şubat ayında yüzde 30 daralma olduğunu bildirdi. Sancaktaroğlu, sektöre darbe vuran bu daralmanın devam etmeyeceğini vurguladı. Otomotivde doygunluk olmadığını belirten Nissan Türkiye Genel Müdür Yardımcısı, şunları kaydetti: “Avrupa pazarı daralıyor. Avrupa’da görülen bu daralma Türkiye’ye de yansıyor. Bakın, ocak- şubat kapanışında İtalya ve Fransa yüzde 15 - 20 daralmış. Burada tek Almanya ayrışmış görünüyor o da ana pazar olduğu için yüzde 2 - 3 daralmış. Türkiye’de doygunluk olmaz, çünkü bin kişiye düşen araç sayısı 120 civarında. Avrupa’ya bakıldığı zaman bu, 600- 700 lere ulaşıyor. Doğu Avrupa’ya baktığınız zaman 300’ler seviyesine ulaşıyor.” İlkim Sancaktaroğlu, Nissan’ın satışlarının 76 www.ihracat.info.tr artarak devam ettiğini aktardı. Sancaktaroğlu, 2010 ve 2011’i rekorla kapatıp pazardan ayrıştıklarına işaret ederken; “2012’de geçen yılki satışlarımızın üzerinde bir satış yapmayı hedefliyoruz. Geçen ay binek pazar payımız yüzde 3,6 civarındaydı. Bu ayda benzer bir rakam gelecek. Hedefimiz Nissan olarak seneye 22 bin civarı bir satışla kapatmaktır.” dedi. Sancaktaraoğlu, yeni otomobil alacaklara da güvenliği ön planda tutmalarını önerdi. Araçlarda teknolojik donanımın tüketiciler tarafından önemli görüldüğünü dile getiren İlkim Sancaktaroğlu, şöyle devam etti: “Aracın fonksiyonel olması, tasarımı, iç hacmi, sonra maliyetler geliyor. Quashqai örneğinden gidersem; niye çok beğenildi, çünkü iç hacim aracın tasarımı donanımı gerçekten bir tüketicinin beklentisini karşılıyor. Türk tüketicisini yeni şeyler cezbediyor. Quashqai’ye baktığın zaman çok yeni bir araçtır. Araç ne binek bir araç ne de tam arada, farklılaşma yaptık ve farklılaşma da çok olumlu şekilde algılandı. Tüketicilerimiz çok farklı fonksiyonel tasarımı güzel olan ürünlere yöneliyorlar.” www.ihracat.info.tr 77 AKTuEL 01 COCA COLA İÇECEK, GELİRLERİNİ YÜZDE 24 ARTIRDI 03 Coca Cola İçecek 2011 yılında satışlarını yüzde 15, net satış gelirlerini de yüzde 24 artırdı. Toplam 10 ülkede 20 fabrikası bulunan şirketin CEO’su Damian Gammell, geçen sene güçlü bir büyüme elde ettiklerini vurguladı. 02 MARKALAŞMAKTAKİ EN ÖNEMLİ ADIMLARDAN BİRİSİ İNSAN KAYNAĞIDIR LC Waikiki – Taha Group Genel Koordinatörü İsmail Hakkı Kısacık, markalaşmanın çok zor olduğunu dile getirerek, “Firmalar markalaşmak istiyorsa bunun birkaç adımı vardır. En önemlisi de insan kaynağıdır. İnsan kaynağının kalitesi üründe ve hizmetteki kaliteye yansır.” dedi. 78 www.ihracat.info.tr U.S. POLO, BUYAKA AVM’DE MAĞAZA AÇTI Aydınlı Grup, U.S. Polo Assn.’in yeni mağazasını Buyaka Alışveriş Merkezi’nde hizmete sundu. Kadın ve çocuk ürünleri ile billinen markanın İstanbul’da 42, Türkiye’de 115 mağazası bulunuyor. Aydınlı Genel Müdürü Osman Şentürk, “U.S Polo Assn. adı ile 2011’de 28 mağaza açarak Türkiye’de 113 mağazayı gördük. 2012 hedefimiz, 28 yeni mağaza daha açarak toplam mağaza sayısını 141’e çıkarmak.” dedi. 04 SUNNY’DEN LED TV’LERE ÖZEL ‘TAK-ÇIKAR’ HD UYDU ALICISI Elektronik sektörünün önde gelen yerli oyuncularından Atmaca, Sunny markasıyla ürettiği LED TV’ler için ‘tak-çıkar’ Full HD uydu alıcısı geliştirdi. Şirketin geliştirdiği tak-çıkar Full HD uydu alıcı modülü, Sunny LED TV’lerin arkasına kolayca takılabiliyor. Bu sayede harici uydu alıcı kutusunu, enerji kablosu ve TV ile arasındaki bağlantı kabloları tamamen ortadan kaldırılıyor. Ayrıca Sunny TV’nin kumandasıyla uydu alıcısı da kontrol edilebiliyor. Bu sayede uydu alıcı için gereken ikinci kumandaya da ihtiyaç kalmıyor. 05 DEDEMAN PARK DENİZLİ AÇILDI 07 Türkiye’nin uluslararası otel zinciri Dedeman Hotels&Resorts International'ın ikinci markası Dedeman Park, açıldı. Dedeman Park Otelleri'nden yapılan açıklamaya göre ilk Dedeman Park uygulaması olarak öne çıkan Dedeman Park Denizli, 114 superior ve 6 deluxe olmak üzere 120 oda ve 240 yatak kapasitesine sahip olacak. 60 kişi kapasiteli restoran, beş toplantı salonu ve bölünebilir 400 kişilik balo salonu gibi özelliklerle öne çıkacak. Otel, Dedeman Silk Road Tashkent Oteli'nin de yatırımcısı olan Apeas Mühendislik ve İnşaat'ın işbirliği ile yapıldı. Türkiye’nin önde gelen boru üreticilerinden Vesbo, Vietnam’a ihracata başlamasının 10. yılını görkemli bir törenle kutladı. Törene Ekonomi Bakanlığı İhracat Genel Müdür Yardımcısı Yavuz Özutku, Vietnam Büyükelçiliği Ticari Ateşesi Nedim Eliuz ile Vietnam Ulaşım ve Altyapı Bakanlığı Müsteşarı Mai Van Hong, Vietnam Endüstri ve Ticaret Bakanlığı Ticaret Bölümü Direktörü Nguyen Van Hoi, Vietnam Bilim ve Teknoloji Bakanlığı Teknoloji Uygunluğu ve Denetleme Bölümü Direktörü Do Hoai Nam, Vietnam Ulaşım Bakanlığı Çevre Direktörü Nguyen Huu Tien katıldı. 08 06 EKER’E ‘TANINMIŞ MARKA’ TESCİLİ Süt ve süt ürünleri sektörünün önemli oyuncularından Eker, Türk Patent Enstitüsü (TPE) tarafından ‘Tanınmış Marka’ olarak tescillendi. Bu tescil orijinal, tüketici tarafından bilinirliği kanıtlanmış markalara veriliyor. TÜRK KABLO ŞİRKETİ VESBO, VİETNAM’DA 10. YILINI KUTLADI REMETTA’YA 3 GÜNDE 2 ÖDÜL Kaşık, çatal ve bıçak sektörünün önde gelen isimlerinden Remetta, Tüketici Kalite Ödülü ile Avrasya Kalite Ödülü’ne layık görüldü. Firma, Tüketici Akademisi’nin Tüketici Kalite Ödülleri töreninde ‘En Güvenilir Marka’ ödülünü aldı. 3 gün ardından yapılan Avrasya Tüketicileri Koruma Derneği’nin Avrasya Kalite Ödülleri töreninde de ‘Akılda Kalan, Güven ve Kalite ile Sektöründe Öne Çıkan Marka’ ödülüne değer bulundu. www.ihracat.info.tr 79 AKTuEL 09 MİCHELLE OBAMA’NIN CEKETİNİN KUMAŞI BOSSA’DAN 11 BOSSA’nın geliştirdiği çok ince rafine iplikler ile neon turuncu renginde dokunan kumaş kullanılarak, Ann Taylor şirketi tarafından üretilen ceket Amerika Birleşik Devletleri First Lady’si Michelle Obama tarafından tercih edildi. Toyota Pazarlama ve Satış AŞ CEO’su Ali Haydar Bozkurt, liderliğin sırrının ve başarıya ulaşmanın yolunun, vizyoner ve değişime açık olmaktan geçtiğini söyledi. Ali Haydar Bozkurt, Kocaeli Üniversitesi Baki Komşuoğlu Kültür ve Kongre Merkezi’nde 'Liderlik ve Fark Yaratmak' konulu bir konferans verdi. Konferansa öğrenci ve öğretim üyeleri yoğun ilgi gösterdi. 12 10 VUSLAT DOĞAN SABANCI: MEDYANIN GELECEĞİ GÜÇLÜ MARKALARDA Doğan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Vuslat Doğan Sabancı, medyanın geleceğinin markada olduğunu söyledi. Sabancı, “Artık markalarla her yede olmak zorundasınız. Marka olarak ihtiyaç duyulan her zaman, her yede, her formda olmalıyız. Medyanın geleceği güçlü markalardadır.” dedi. 80 www.ihracat.info.tr TOYOTA CEO'SU BOZKURT: BAŞARININ YOLU DEĞİŞİME AÇIK OLMAKTAN GEÇİYOR CİLİV’DEN ÖĞRENCİLERE; FARKLILAŞAN BAŞARILI OLUR Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, iş hayatında başarılı olmanın yolunun 'farklılaşmak'tan geçtiğini söyledi. Ciliv, "Şirket olarak müşteriye odaklanman, diğer alternatatiflerden üstün olman gerekiyor. Bireyler de bir marka; onlar da yaptıkları işlerle hanelerine bir puan yazıyor. 'Farklılaş' demek kolay da yapmak zor. Bence en kolay yolu teknoloji ve inovasyondan geçiyor." dedi. 13 BTK BAŞKANI’NDAN VODAFONE AKILLI ŞEBEKE MERKEZİ’NE ZİYARET 15 Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Tayfun Acarer, Vodafone Türkiye’ye ait Akıllı Şebeke Merkezi’ni ziyaret etti. 56 milyon lira yatırımla İstanbul Tuzla’da kurulan merkez, 2011’de hayata geçti. BİMEKS, 57'NCİ MAĞAZASINI İSTANBUL ANADOLU YAKASINA AÇTI Bilişim marketi Bimeks, ‘teknoport’ konseptli mağazalarına yenisini ekledi. Şirket, 57’nci mağazasını Ümraniye Buyaka Alışveriş Merkezi'nde açtı. Açılış dolayısıyla 21-31 Mart tarihleri arasında geçerli olmak üzere binlerce üründe indirimin uygulandığı Bimeks Teknoport mağazası vatandaşların akınına uğradı. 16 ABDİ İBRAHİM DÜNYA İÇİN KARARDI İlaç sektörünün önde gelen oyuncularından Abdi İbrahim, WWF’nin küresel iklim değişikliğine dikkat çekmek amacıyla hayata geçirdiği Dünya Saati (Earth Hour) Kampanyası’na destek verdi. Tüm dünyada bir milyon şehrin ve bir milyar insanın katıldığı kampanya kapsamında şirket; 31 Mart Cumartesi günü 20:3021:30 saatleri arasında Abdi İbrahim Tower’ın ışıklarını kapattı 14 RIZANUR MERAL, YENİDEN İSDER BAŞKANI İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER)’nin 4. Olağan Genel Kurulu’nda Rızanur Meral, oy birliği ile 2 sene için başkan seçildi. Derneğin 4 dönemdir başkanlığını yürüten Meral, “Görevde bulunduğumuz dilimde bakanlar dâhil 200 bürokratla görüşüp sektörün sorunlarına çare üretmeye çalıştık.” dedi. Meral, “Almanya, Brezilya, Çin ve İtalya gibi ülkelerde yapılan fuarlarda, Türkiye’nin tanıtım ve lobi faaliyetlerinde bulunduk.” dedi. www.ihracat.info.tr 81 AKTuEL 17 YENİ İPAD, 3 GÜNDE 3 MİLYON SATTI 19 ROYAL VE PİERRE CARDİN HALI 2012 MODELLERİNİ TANITTI Bilişim sektörünün devi Apple, geçtiğimiz cuma günü piyasaya sürdüğü yeni iPad’ten 3 milyon adet sattığını açıkladı. Apple tarafından yapılan açıklamaya göre 2010 yılında teknoloji severler ile buluşan iPad’ ten şuana kadar 58 milyon tane satıldı. Yeni iPad, 24 farklı ülkede satışa sunuldu. Kamerası 5 megapiksele yükseltilerek daha iyi hale getirilen yeni iPad, yüksek çözünürlükte video çekebiliyor. Naksan Holding bünyesinde faaliyet gösteren Royal ve Pierre Cardin Halı, yeni model ve desenlerini bayilerine tanıttı. Royal ve Pierre Cardin Halı 3. Bayi ve Lansman Toplantısı, Türkiye genelindeki 600 bayinin katılımıyla Antalya Rixos Premium Belek Otel’de yapıldı. 2012 yılı yeni model ve desenlerin tanıtıldığı toplantı, 2011 yılının en çok satış yapan bayilerine verilen ödüllerle son buldu. 20 18 Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), 130. kuruluş yıldönümünü törenle kutladı. ATSO Meclis Salonu'nda düzenlenen törene, eski meclis ve yönetim kurulu başkanları anıları ile renk katarken, ATSO'nun 14 yılı aşkın hizmet vermiş meclis üyeleri ile en eski üyelerine plaket verildi. TÜRK TASARIMI SAATLER DÜNYAYA AÇILIYOR Saat ve mücevher fuarı Baselworld’de görücüye çıkan yüzde 100 Türk tasarımlı ilk saat markası SCR, saat dünyasının aktörlerinden tam not aldı. İsviçre'nin Basel kentinde, 8-15 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen dünyanın en önemli saat fuarı Baselworld, yüzde 100 Türk tasarımlı ilk saat markası SCR’nin tanıtımına ev sahipliği yaptı. Baselword katılımcıları ve ziyaretçilerinden büyük ilgi gören SCR, 3 boyutlu ve yenilikçi tasarımlarıyla hayranlık uyandırdı. 82 ATSO 130 YAŞINDA www.ihracat.info.tr 21 3 AYDA 30 BİN YENİ MARKA 2011 yılında marka başvurularında Avrupa lideri Türkiye, 3 ayda 30 bin yeni marka ile zirveden inmeyeceğini kanıtladı. 2011 yılında 120 bin marka tescil başvurusu ile Fransa'yı geçen Türkiye, 2012 yılının ilk üç ayına göre de yıl sonunu zirvede bitireceğe benziyor. Türk Patent Enstitüsü verilerini değerlendiren marka ve patent vekili Rüştü Gümüş, 2012 yılının ilk üç ayındaki başvuru rakamlarıyla yılsonunda hedeflenen 150 bin yeni marka başvurusuna ulaşmanın zor olmadığını belirtti. 22 MARBLE FUARI'NI 57 BİN 178 PROFESYONEL ZİYARET ETTİ 24 İzmir MARBLE - Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı başarıyla sona erdi. MARBLE 2012’yi, 84 ülkeden gelen 57 bin 178 profesyonel kişi ziyaret etti. Bir dünya markası olan ve adı İzmir’le özdeşleşen MARBLE – Uluslararası Doğaltaş ve Teknolojileri Fuarı, 18. yılında da büyümeyi sürdürdü, başarısını perçinledi. 23 GSM SEKTÖRÜNE DE EL ATAN BİM, 6 SANİYESİ 1 KURUŞTAN KONUŞTURACAK Perakende sektörünün devi BİM, GSM sektörüne de el attı. 3 bin 350 şubesiyle ülkedeki en yaygın market ağına sahip şirket, BİMcell ile müşterilerini 6 saniyesi 1 kuruştan konuşturacak. Tarifeyi seçenler, konuştuğu kadar ödeyecek. BİMcell, konuşmanın yanı sıra SMS ve internet paketleri de sunacak. Şirket, bu tarifelerde de temel mantık avantajlı fiyat ve yalınlık vaad ediyor. BİM İcra Kurulu Üyesi ve CEO’su Haluk Dortluoğlu, GSM sektöründe, kolay anlaşılır ve fiyat avantajlı bir anlayışla hizmet vermeye başladıklarını söyledi. ARAP TUR OPERATÖRLERİ ANTALYA TURİZMİNİN POTANSİYELİ GÜÇLÜ BULDU Arap tur operatörleri Antalya'nın turizm potansiyeli çok yüksel buldu. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı(BAKA)'nın davetlisi olarak Antalya'ya gelen Katar, Bahreyn ve Kuveytli tur operatörleri turizm şehrinin dünya turizm pazarındaki potansiyelini iyi bulduklarını belirtti. Arap tur operatörleri 2011 yılında Antalya'ya gelen 11 milyon turist rakamını çok iyi olduğunu ifade etti. 25 OYAK RENAULT'UN 4 MİLYONUNCU OTOMOBİL GURURU Bursa'da 43 yıl boyunca birçok ilke imza atan Oyak Renault Otomobil Fabrikası'nda 4 milyonuncu otomobili üretmenin sevinci yaşanıyor. Fabrikada düzenlenen törenle üretilen 4 milyonuncu otomobil banttan çıkarıldı. Oyak Renault Otomobil Fabrikası Genel Müdürü Tarık Tunalıoğlu, 1971 yılında sadece 368 kişiyle Türk pazarı için bin 514 otomobil üretirken, bugün 6 bin kişilik aileyle yılda 360 bin araç ürettiklerini, üretimin yarısının 100 ülkenin yollarında Türk bayrağını gururla taşıdığını söyledi. www.ihracat.info.tr 83 AKTuEL 26 TURKCELL’DEN FACEBOOK TUŞLU TELEFON Turkcell, Facebook tuşlu telefonu HTC ChaCha’yı müşterilerine sunuyor. Cep telefonunda Android 2.3 işletim sistemi, 66 mm dokunmatik ekran, 5 MP kamera ve Wi-Fi hotspot bulunuyor. Ergonomik Q klavyesi ile bilinen ürün, hem kullanım kolaylığına hem de hızlı SMS’e imkân tanıyor. 120 gram ağırlığı olan ChaCha’nın bekleme süresi 660 saate, görüşme süresi de 7 buçuk saate çıkabiliyor. 28 10 CORAL TRAVEL, TÜRKİYE’YE 1,5 MİLYON TURİST GÖTÜRECEK Yurtdışındaki en büyük 50 Türk şirketi içinde 5. sırada yer alan OTI Holding’e bağlı Coral Travel, 2012’de yüzde 15 büyüme hedeflediğini duyurdu. Şirket, 1 milyon 587 bin turisti tatile göndermeyi planlıyor. 17-20 Mart günleri arasında Moskova Intour turizm fuarına katılan Coral Travel, OTI Holding ile birlikte 20. yılını da kutladı. 29 DOKTOR TARSA 25. YILINI KUTLADI Tarım sektöründe faaliyet gösteren Doktor Tarsa, 25’inci kuruluş yıldönümünü kutladı. Kutlamaya, şirketin Genel Müdürü Ali Özman, Genel Müdür Yardımcısı Özlem Keskin, Doktor Tarsa Yönetim Kurulu Üyesi ve Tasaco Genel Müdürü Fahri Harmanşah ile grup şirketlerinden Terra-Tarsa Genel Müdür Yardımcısı Yaşar Aydın’ın da katıldı. Törende ayrıca 5, 10 ve 15 yıllık personele de liyakat ödülleri verildi. 27 TÜRKSAT'IN BAHAR KAMPANYASI Türksat, Teledünya Temel Paketi ile birlikte, Uydunet'e abone olanlara kablosuz madem hediye ediyor. Türksat A.Ş., KabloTV Platformu üzerinden verdiği gerçek genişbant internet hizmeti Uydunet ile dijital televizyon yayın hizmeti Teledünya'da 1 Nisan-1 Haziran 2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere "Bahar Kampanyası" başlattı. 84 www.ihracat.info.tr 30 10 THY, MANCHESTER SEFERLERİNİ 10’A ÇIKARIYOR Türk Hava Yolları (THY), artan yolcu taleplerini karşılamak üzere Manchester – İstanbul seferlerinin sayısını 3 ek uçuş daha ilave ederek haftada 10’a çıkarıyor. Yeni seferler Manchester’de düzenlenen toplantı ile tanıtıldı. www.ihracat.info.tr 85 NASIL BAŞARDILAR? / Selma Alımcı 5 KITA’DA 186 ÜLKEYE ÍHRACAT YAPIYOR Sektöründe Türkiye’den dünyaya açılan bir kapı olan firma bugün yaptığı ihracatla markasını takip edilen bir isim haline getirdi. O tomotiv sektörünün kapılarını motor rektifiye işi ile aralayan Genmot, 1987 yılında 65 metrekarelik bir alanda günde 1 adet üretmeye başladığı krank mili ile Türkiye’de bir ilke imza attı. Yakup Küçük Genmot Yönetim Kurulu Başkanı çen er ge ank h i n i zes a kr yelpa rek, düny itliliği n ü r Ü çeş ete enişl ürün sıragün g etiminde ından ilk an r y ü m mili tesi bakı runu taşı ye i u l e r k a l u k 6ü ve ın g man kıtada 18 . l o a r d ot, 5 apıyo Genm ihracat y 86 www.ihracat.info.tr Sürekli gelişen ve yenilenen teknolojinin takibinde, ürettikleri ürün ve hizmetin kalitesini artırarak, sektöre hizmet ettiklerini belirten Genmot Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Küçük, “1990 yılına kadar Türkiye pazarı için krank mili üreten firmamız, istikrarlı büyüme ilkesi doğrultusunda dünya pazarına açılarak ihracata yönelik çalışmalarını da ihmal etmedi. Yurtiçi ve yurtdışı talepleri karşılayabilmek amacı ile 1994 yılında Konya 2. Organize Sanayi Bölgesi'nde yaptırılan 3 bin 500 metrekare kapalı alana sahip yeni fabrikasına taşındık. 2001 yılında Berlin'deki Mercedes Benz firması ile yapılan protokol çerçevesinde, Mercedes Benz’in krank mili üretim hattını komple satın alarak mevcut üretim hattını genişlettik. Bu doğrultuda Konya 3.Organize Sanayi Bölgesi’nde 14 bin metrekaresi kapalı olmak üzere; toplam 40 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan yeni entegre üretim tesislerine 2005 yılında taşındık. İşte bu tarihten itibaren, yaklaşık 500 çeşit marka ve modelde; 1 Cyl’den, 12 Cly’ye kadar krank mili üreten firmamız, ürün yelpazesini her geçen gün genişleterek, dünya krank mili üretiminde ürün çeşitliliği ve kalitesi bakımından ilk sırada olmanın gururunu taşıyoruz.” dedi. 2006 yılında gruplar bazında Çelik dövme krank mili üretimine başlayarak bu alanda da bir ilki gerçekleştirdiklerini ifade eden Küçük, küresel ölçekte tüm gelişim ve yenilikleri yakından takip ederek, AR-GE faaliyetlerine büyük bir önem verdiklerini söyledi. Küçük, “Sektörün ihtiyaç duyabileceği teknolojik olarak ileri, kalite artırıcı ve maliyet düşürücü yatırımlara hız vererek toplam kalite bilinciyle hareket ediyoruz. Kurduğumuz kalite kontrol laboratuarları ile tüm ürünlerin kalitesini denetim altında tutarak müşteri odaklı standart kalite anlayışı içinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” diye konuştu. Genmot markasıyla takip edilen bir firma konumunda olduklarına dikkat çeken Küçük, 5 kıtada 186 ülkeye ihracat yaptıklarını söyledi. Küçük, “Dünya standartlarına uygun GENMOT DIŞ PAZARLARDA TAKİP EDİLİYOR 5 KITADA 186 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR DÜNYA KRANK MİLİ ÜRETİMİNDE ÜRÜN ÇEŞİTLİLİĞİYLE BİRİNCİ olan tüm ürünlerimiz ticari araçlar, ağır vasıtalar, iş makineleri, savunma sanayi, deniz araçları, binek araçlar, tarım araçları, traktörler, yüksek voltajlı jeneratörler, kompresörler ve gaz pompalarında güvenle kullanılıyor." şeklinde konuştu. Değişimi, yeniliği ve gelişimi bir kurum kültürü haline getirdiklerine dikkat çeken Küçük, firma içinde ve dışında ilişkide olduğu her noktada yüksek kaliteyi, en uygun fiyata ve en kısa sürede üretmeyi amaçladıklarını ve bu vizyonla hareket etmenin kalite belgeleri ve ödüllerle taçlandığını söyledi. Genmot’u dünya markası haline getirdiklerini ifade eden Küçük, “Aralarında Amerikan ordusu, Jaguar gibi markaların da olduğu birçok alıcıya sahibiz. Hindistan gibi ülkelerde ise taklit Genmot logolu kranşaftlarının üretildiğini biliyoruz. Genmot artık bir dünya markasıdır. Her ay artan bir oranda ülkeye ve bölgeye ulaşarak bir Türk markasını dünyaya yayıyoruz. Bizim bir Türk otomotiv markası olarak girdiğimiz bölgelerde başka otomotiv markalarımıza da güven artıyor, böylece sektörümüzü gelişiyor, Türk ürünleri dünyaya yayılıyor.” dedi. ˇ ÖDÜLLER GENMOT’UN ALDIGI 2006 yılı Gebze Sanayicileri ve İş adamları Derneği tarafından düzenlenmiş olan 13. Vefa Günü Ödül Töreni'nde “ Yılın İş Adamı” , İstanbul Ticaret Odası tarafından “ 2006 yılının Başarılı Girişimcisi” Tüketiciler Birliği tarafından “2006 Tüketiciler Birliği Kalite Ödülü”, Kanal 7 ve First Business dergisinin düzenlediği “Zirvedekiler 2006 Yılı Genç Girişimcisi” ödülü , 2009 yılında İspanya’nın Madrid şehrinde düzenlenen 37.International Trophy for Quality (New Millennium Award) ödülü ve 2010 yılında Amerika New York şehrinde düzenlenen “ Quality Summit Award 2010 Gold Category” ödüllerini alarak sektöründe Dünya devleri arasında yer almanın haklı gururunu yaşamaktadır. KÜÇÜK, “AKILCI YATIRIMLAR İLE ULUSLARARASI DENEYİM VE ENTELEKTÜEL BİRİKİMLERLE BİRLEŞTİREREK, MÜŞTERİLERİMİZİN GELECEKTE DE EN YAKIN VE GÜÇLÜ ÇÖZÜM ORTAĞI OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ. “ DİYOR. Genmot ürünleri ticari araçlar, ağır vasıtalar, iş makineleri, savunma sanayi, deniz araçları, binek araçlar, tarım araçları, traktörler, yüksek voltajlı jeneratörler, kompresörler ve gaz pompalarında güvenle kullanılıyor. www.ihracat.info.tr 87 SÖ LEŞİ / Esra Torlak 103 ÜLKENÍN SOFRASINDA GÜRALLAR VAR Kurulduğu 1994 yılından itibaren kendi teknolojisini kendi üreten Gürallar ArtCraft, ürünlerini dünyanın dört bir yanına ulaştırıyor. Üretim kapasitesiyle iç pazardaki başarısını girdiği pazarlara da taşıyan firma, 103 ülkeye yaptığı ihracat ile adından söz ettiriyor. Gürallar Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Esin Güral Argat ile bu başarıyı, ihracatı ve geleceğe dair hedeflerini konuştuk. Gürallar ArtCraft’ı bize biraz anlatır mısınız? Esin Güral Gürallar ArtCraft Yönt Kur. Üy. Temelleri 1994 yılında atılan Gürallar ArtCraft, know-how ‘ı en zor olan sektörlerden birinin, yani sofra camı sektörünün en genç üyelerinden biridir. Kuruluşumuzdan bugüne kadar ürün gamımızı hızla genişleten ve kendi teknolojisini kendi üreten bir firma haline geldik. Bunun en somut örneği Teknopark adını verdiğimiz “fabrika üreten fabrika” diye bahsettiğimiz makine üretim tesisimizdir. Beyaz yaka ve mavi yaka toplam bin 750 çalışanımız bulunmaktadır. 32 yaş ortalaması olan firma çalışanlarımız ile sofra camında hızlı, esnek ve yenilikçi yaklaşımımıza paralel bir profil sergiliyoruz. Gürallar ArtCraft olarak yurtiçi kadar yurtdışında da pazar payını her geçen gün arttırarak başta Avrupa olmak üzere 103 ülkeye ihracatımızı gerçekleştirmekteyiz. Ayrıca B2B kanalında promosyon ürünlerimizle güçlü iş ortaklıklarımız hızla devam ediyor. 2011 yılında açılan yeni fabrikamızla kapasite olarak baktığımızda 88 www.ihracat.info.tr Türkiye’de 2. sırada dünyada ise 5. sırada olan Gürallar ArtCraft aslında sessiz bir dev, ileriki dönemlerde adımızı daha çok duyuyor olacaksınız. Ürünlerinizde nasıl tarz tasarımlara yoğunlaşıyorsunuz? Üretimde size özel tasarımlarınız var mı? Ürünlerimizi sade ve dekorlu ürünler olarak ayırmaktayız. Sade ürünlerimiz fonksiyonel günün çizgilerini yakalayan niteliktedir. Kendi bünyemizde endüstriyel tasarımcılar bulundurmaktayız. Güncel çizgileri, kendi bakış açımızla yorumladıklarında özgün ürünler çıkıyor ve tüketicinin beğenisi ile bazı tasarımlar ön plana çıkabiliyor. Mesela “Zen” adında bir çay bardağımız var. Bu ürünümüz artık jenerik bir ürün haline geldi diyebiliriz, insanlar alışveriş yaparken 'Zen yok mu?' diye soruyorlar. Zen kendi tasarımcılarımızın imzasını taşıyor ve modern çizgilere sahip bir ürün olduğu için öne çıkıyor. Yeni üretim planlarınız var mı? ArGe çalışmalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? “Zen isimli çay bardağı ürünümüz artık jenerik ürün haline geldi diyebiliriz, insanlar alışveriş yaparken “ 'Zen yok mu?' diye soruyorlar.” Tabi ki, 2011 yılında ikinci fabrikamızı açtık. Burada cam ambalaj üretimi yapmaktayız. İleriki dönemlerde yeni teknolojilerle yeni ürünler üretmeye devam edeceğiz. Sektörünüz hakkında bir değerlendirme yaptığınızda neler söylemek isterseniz? Firma olarak geçtiğimiz yılı nasıl tamamladınız? 2012’deki hedefleriniz neler? 2011 bizim için önemli bir seneydi. Üretim kapasitemizi iki katına çıkardık ve cam ambalaj üretimine başladık. 2012’de yurtiçi pazarı ve yurtdışında da özellikle Uzakdoğu ve Avustralya bölgelerinde aktif olacağız. Türkiye’de kaç bayiliğiniz bulunuyor? Bayilik çalışmaları konusunda belirlediğiniz hedefler var mı? Şuan 98 iş ortağımız bulunmakta. Biz strateji olarak bayii yapımızı genişletmektense mevcut iş ortaklarımıza daha çok odaklanabilmek ve bunun paralelinde gelişen iş hacmimizi yükseltmek yönünde hareket ediyoruz daha çok. İhracatta en çok hangi tasarımlar tercih ediliyor? Özellikle bir bölgede bir ürün grubu öne çıkıyor mu? Tercihler bölgelerin yaşam tarzlarına, etnik kökenlerine göre değişebiliyor. Moda gibi. Avrupa’da daha çok organik boyalı, renkli ürünlerimiz tercih ediliyor. Ortadoğu’da ise etnik dekorlar ön planda. Amerika’daki ise yiyecek tüketim alışkanlıklarını temel alırsak yüksek hacimli ürünlerimiz tercih ediliyor. Ürettiğinizin ne kadarını hangi ülkelere ihraç ediyorsunuz? Kaç ülkeye ihracatınız var? Yeni pazar hedefleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 103 ülkeye ihracatımız bulunmakta. Biz olabildiğince dünyadaki tüm noktalarda olmaya çalışıyoruz. Ama son zamanlar yeni gelişen Afrika gibi pazarlara da önem vermekteyiz. Üretimimizin ne kadarını ihraç ettiğimiz sorusuna gelince, ihracat oranları konjonktüre göre değişiklik gösteriyor. Yurtiçi ve yurtdışı, her iki piyasada bizim için eşit değerlere sahip. Euro-TL paritesi arttığında, ihracata ağırlık verirken, azaldığında yurtiçine dönüyoruz. » TÜRKİYE’DE İKİNCİ, DÜNYA'DA İSE BEŞİNCİ SIRADA YER ALIYOR. İnternet üzerinde satış hakkında düşüncelerinizi alabilir miyiz? » 103 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR. Biz yaklaşık bir senedir, popüler internet satış siteleri üzerinden ürünlerimizin satışını sağlıyoruz. Bu hem marka bilinirliğimizi arttırıyor hem de nihai tüketicinin ürünlerimizi kullanıp tecrübe etmelerini sağlıyoruz. E-ticaretin önemi her geçen gün artıyor, biz de bu kanaldaki satış ağımızı genişletmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. » 98 İŞ ORTAĞI BULUNUYOR. » SOFRA CAMINDA HIZLI, ESNEK VE YENİLİKÇİ ÜRÜN LER ÜRETİYOR. Avrupa’daki kriz ihracatınızı etkiledi mi? Öncelikli girmeyi düşündüğünüz pazarları hedeflemenizdeki etkenler nelerdir? Ortadoğu’ya yönelme ve Arap Baharı hakkındaki düşünceleriniz neler? Avrupa’daki kriz ihracatımızı etkilemedi. Çünkü biz dünyanın dört yanına ihracat yapan bir firmayız. Bu tip bir ortamda diğer bir bölgeye ağırlık verip kaybımızı azaltabiliyoruz. Zaten 3-4 yıldır Ortadoğu pazarına önem vermekteydik. Ortadoğu pazarı kriz öncesinde de bizim için önemli olan büyümeyi hedeflediğimiz bir pazar olduğundan Avrupa’da oluşan kriz bizim hedeflerimizi çok da değiştirmedi. Kısacası, bizim asıl hedefimiz pazar çeşitlendirmesi. Böyle olunca bir bölgede oluşan ekonomik kriz gibi bir durumda bir diğer bölgeye ağırlık veriyoruz. www.ihracat.info.tr 89 Çetin Nuhoğlu / TIRSAN Treyler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı TIRSAN TREYLER AVRUPA’DA İLK DÖRDE GİRDİ / Makbule Koçaker Geçtiğimiz yıl içerisinde bin 358 adet araç ihraç eden TIRSAN, 2012’de ihracatını iki katına çıkarmayı hedefliyor. İngiltere, Fransa, İtalya, Polonya ve İspanya’yı geride bırakarak ihracatta yüzde 140 büyüme kaydeden firma üretimde Avrupa dördüncüsü oldu. 90 www.ihracat.info.tr Türkiye’nin 35 yıldır lider treyler üreticisi TIRSAN, 2011’de 6 bin 898 adet araç üretimiyle 35 yılın rekorunu kırdı. Avrupa’nın en büyük 4’ncü üreticisi oldu. Hava kargo araç üretiminde ise Avrupa liderliğine yükseldi. TIRSAN’ın sektöründe Almanya’nın en bilinen 2’nci markası olduğunu söyleyen Tırsan Treyler A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, “2011 yılında 6 bin 898 adet araç üretimi gerçekleştirdik. Bu üretim adedi bizi Avrupa’da ilk 4’e yükselmemizi sağladı. İtalya, Fransa, Polonya gibi bu sektörde iddialı firmaları geride bıraktık. 2014’de hedefimiz 15 bin adet üretimle Avrupa’da ilk üçe girmek.'' dedi. Hava kargo araç üretiminde Avrupa lideriyiz TIRSAN’ın Avrupa’da büyüyebilmek için 2003 yılında Hollandalı treyler üreticisi Talson’u satın aldığını hatırlatan Nuhoğlu, Avrupa’da Talson markasıyla hava kargo araç üretiminde pazar liderliğine ulaştıklarını açıkladı. Nuhoğlu, “Talson markasıyla hava kargo, tekstil ve çift kat taşımacılığa uygun kendi üretim teknolojisine sahip araç üretiyoruz. Özellikle hava kargo araç üretiminde yüzde 50 pazar payı ile Avrupa’da lider olduk. Talson hava kargo araçları uzun ömürlü kullanımı ve düşük maliyeti nedeniyle dünyanın en büyük markalarının tedarikçisiyiz. Araçlarımız Fedex, DHL International, Wallenborn şirketleri tarafından tercih ediliyor.” diye konuştu. 3 Yıl içinde 500 milyon dolarlık ihracat hedefliyoruz TIRSAN’ın 2011’de bin 358 adet araç ihraç ettiğini belirten Nuhoğlu, ihracatlarının bir önceki yıla göre yüzde 140 büyüdüğünü söyledi. 2012’de hedeflerinin ihracatı 2 katına çıkarmak olduğunu ifade eden Nuhoğlu, önümüzdeki 3 yıl içinde 500 milyon dolarlık ihracat planladıklarını kaydetti. Nuhoğlu, “2011’de ihracatımız yüzde 140 büyüyürek 61 milyon dolarlık araç satışı gerçekleştirdik. Avrupa ekonomisinin kötü durumda olması 2007’de ihraç ettiğimiz 2 bin 350 adeti hala yakalayamamıza neden oldu. 2012’de ise 90 milyon dolarlık ihracat yapacağız. Yurt dışında 48 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz. AVRUPA DÖRDÜNCÜSÜ 2011 YILINDA 6 BİN 898 ADET ARAÇ ÜRETTİ En büyük dış pazarımız Avrupa. İhraç ettiğimiz her 10 araçtan 4’ü Almanya’ya satıldı. Almanya yüzde 38’lik payla en çok ihracat yaptığımız ülke konumunda. Polonya’da ise bir rekor kırarak ihracatımızı yüzde 289’luk bir artışla pazar payımızı yüzde 7,5’e çıkarttık. ” şeklinde ifade etti. Sektöründe Almanya’nın en bilinen 2’nci markası olduk Almanya’da sektörün en bilinen markaları üzerine yapılan araştırmada 2010’da 5’nci sırada olduklarını kaydeden Nuhoğlu, 2011’de 2’nciliğe yükseldiklerini dile getirdi. Nuhoğlu, “Almanya’da 1996’dan beri faaliyette olan fabrikamız ve treyler sektöründe bir asırdır üretim yapan Alman Kässbohrer’i 2002’de satın almamız bizi bugün Almanya’nın sektöründe en bilinen 2’nci markası haline getirdi. Araştırmada 10 araç üstü filo sahibi orta ve büyük ölçekli Alman lojistik şirketleri arasında en bilinen 2’nci markasıyız. 10 araçtan az filo sahibi olan küçük ölçekli lojistik şirketleri arasında ise en bilinen 3’ncü markayız” diye konuştu. Yurt içinde 35 yılın rekorunu kırdık Avrupa ekonomisinde yaşanan daralmaya rağmen iç pazarda talep patlaması ger- HAVA KARGO ARAÇ ÜRETİMİNDE AVRUPA LİDERİ ▶▶ ÜRETİMDE çekleştiğini vurgulayan Nuhoğlu, Ağır Ticari Araçlar Derneği (TAİD) verilerine göre TIRSAN’ın 2011’de yüzde 47’lik pazar payına ulaşarak açık ara liderliğini sürdürdüğünü belirtti. Nuhoğlu, “TAİD üyeleri arasında TIRSAN en yakın rakibinin iki katından fazla satış adedi gerçekleştirerek 35 yılın rekorunu kırdı. Türkiye’de lojistik sektörünün lider çözüm ortağı unvanını büyük bir gururla taşıyoruz. 2012’de 6 bin 614 adet yurtiçinde, 2 bin 136 adedi ise ihraç edilmek üzere toplam 8 bin 750 adetlik üretim gerçekleştirmeyi planlıyoruz.” şeklinde konuştu. 16 Milyon dolarlık fabrika yatırımı gerçekleştirdik TIRSAN, üretiminin yüzde 95'ini yurtdışına ihraç ediyor. Almanya'dan alınan Kassbohrer Lowbed araçları ise Almanya, Rusya ve Polonya başta olmak üzere tüm Avrupa'ya satılıyor. Yüzde yüz Türk sermayeli TIRSAN’ın 2014’de 15 bin adet üretim ve Avrupa’da ilk üç hedefine ulaşmak için 2011’de 16 milyon dolarlık fabrika yatırımı gerçekleştirdiğini hatırlatan Nuhoğlu, günlük 30 olan araç üretim adedini 66’ya çıkardıklarını söyledi. Nuhoğlu, TIRSAN’ın sektöründe ilk Ar-Ge merkezini kurduğunu ifade ederek, “ArGe merkezimiz 3’ncü yılına giriyor. Ar-Ge harcamalarımız ciromuzun yüzde 2’sine yaklaştı. İnovatif ürünler geliştirerek iş ortaklarımıza katma değer sağlamak, onların rekabetçiliğini artırmak için sürekli çalışıyoruz. ” dedi. www.ihracat.info.tr 91 Sedef Ayhan / Safmarine Genel Müdürü TÜRKİYE’NİN AFRİKA ve ORTADOÐU ATAÐINI DESTEKLİYOR / Makbule Koçaker Bir armatör olarak Safmarine, Afrika, Ortadoğu ve Hint Yarımadası'nı hedefliyor. 92 www.ihracat.info.tr Coğrafi yakınlık ve Türkiye’nin bölgede artan ağırlığından dolayı Ortadoğu pazarına yönelen Safmarine, bölgedeki etkinliğini artırırken hatlarını da güçlendirdi. Müşterilerden gelen bu talepler doğrultusunda hizmet kalitesini sürekli yükseltiyor. Son dönemdeki Türkiye’nin Afrika’da büyümesini incelediğimiz zaman büyük bir ivmenin yakalandığına dikkat çeken Safmarine Genel Müdürü Sedef Ayhan, Afrika pazarını batı, doğu ve güney olarak sınıflandırıyoruz. Doğu Afrika'ya konteynerli ihracat yüzde 36 ile 40 arasında. Diğer bölgelere göre en büyük artışı bu bölgede görüyoruz. Batı Afrika yüzde 21-24 ile ikinci en büyük büyüme alanı olarak karşımıza çıkıyor. Güney Afrika ise yüzde 7-9 arasında bir büyüme kaydetti. Burada bütün Türk ihracatçılarının ve daha organize hareket edilmesine imkân veren TUSKON gibi derneklerin artan çalışmalarının katkısı büyük. İhracatın önemli ayaklarından biri de elbette ki deniz taşıması. Ucuz maliyetle ve diğer alternatiflere göre çok daha çevreci taşımayı imkân kılan deniz taşımacılığı, ihracatta rekabetçiliğimizi sağlayan önemli bir faktör.” dedi. Afrika bölgesinin teknik imkanları ve dış ticaret hacmi değerlendirildiğinde kısıtlı kapasitede geminin bu böl- gede kullanıldığını söyleyen Ayhan, “Türk ihracatçıları için özellikle Afrika bölgesine yapılan taşımalardaki transit süreleri azaltmak, aktarma sayısını düşürmek, gemi kapasitelerinin arttırabilmek Türk ihracatçılarının rekabetçiliği arttıracak bir faktör. Bu pazardaki öncü firma olarak Safmarine bu sorumluluğun bilincinde çalışıyor.” diye konuştu. Hem fırsat hem sorumluluk Güney Afrika'da 1946 yılında kurulan Safmarine'nin, 1995 yılından itibaren Türkiye'de hizmet vermeye başladığını ifade eden Ayhan, “Afrika’daki yaygın ağı ve hizmetleriyle öncelikle bu bölgede tanınan uzmanlığının yanında, dünyadaki doğal büyümesiyle de paralel global olarak Safmarine Afrika, Ortadoğu ve Hint yarımadasında bölgesel lider armatör olma vizyonuyla hareket ediyor. Hedeflediğimiz yerler arasında Türkiye'nin ihracat atağı yaptığı Afrika kıtası ve liderlik rolü üstlendiği Ortadoğu bölgesi yer alıyor. Bu bizim için hem bir fırsat hem de sorumluluk.” dedi. Safmarine Afrika’da geçen sene 49 limana ihracat ürünü taşıdı Servislerinde devamlı geliştirmeler yaptıklarını belirten Ayhan, “Safmarine olarak Afrika’nın en kapsamlı Safmarine, Türkiye’nin ihracat atağı yaptığı Afrika ve Ortadoğu bölgesini hem fırsat hem de sorumluluk olarak görüyor. Ayrıca Safmarine, Türkiye’nin belli başlı limanlarından Batı Afrika’ya tek aktarmayla gitme imkânını sunuyor. AFRİKA’NIN EN KAPSAMLI SERVİSİNİ SUNUYOR SAFMARİNE, 1995’DEN BERİ TÜRKİYE’DE HİZMET VERİYOR FACEBOOK’TAN BİLGİ PAYLAŞIMI SAĞLIYOR WWW.FACEBOOK.COM/SAFMARİNETURKİYE servisini sunmaktayız. Bu servislerimizi hızlı transit sürelerle de desteklemekteyiz. Batı Afrika’da öncü armatör olarak Türkiye’nin belli başlı limanlarından Batı Afrika’ya tek aktarmayla gitme imkânını da sunduk. Taşıma sürelerini bazı destinasyonlarda 19 güne kadar düşüren bu yeni servisler katma değeri yüksek ürünlerin taşınması için oldukça önemli.” sözlerini kaydetti. Ortadoğu ve Hint Yarımadası yeni hedefimiz Ortadoğu ve Hint Yarımadası’nı hedeflediklerini belirten Ayhan, “Ortadoğu bölgesi hem kültür olarak Türkiye’ye yakın bir bölge hem de Türkiye’nin bölgede artan bir ağırlığı var. İhracatçılarımız buradaki fırsatları değerlendirmek için çalışıyor. Safmarine de yeni vizyonuyla birlikte Ortadoğu ve Hint Yarımadası'na odaklanmış durumda. Geçtiğimiz aylarda geliştirilen direkt servislerle bu pazarın artan ihtiyaçlarına yönelik çalışılmakta. Direkt servisler Türkiye’de öncelikle İstanbul limanlarında başlar. Türkiye’nin ihracatı arttıkça Safmarine de ihracatı destekleyen şekilde ürününü geliştirdi. Ortadoğu için İzmit Körfezi'nden ilk direkt servis sunuldu. Anadolu şirketlerinin ihracat potansiyeli de düşünerek Mersin Limanı da bu servis içine eklendi. En hızlı transit sürelerle Mersin limanından Ortadoğu taşıma- ları yapan servis mal değeri yüksek olan yükler için önemli bir özellik. Ocak ayından itibaren Cidde uğrağı da yapan bu direkt servis, Jebel Ali, Dubai’ye de direkt giden tek servis olma özelliğini taşıyor. Ortadoğu’da artan Türk ihracatının, Hindistan limanlarına olan taşımalardaki rekabeti arttırmak da. Bu yüzden Safmarine Ortadoğu direkt servisimdeki gemilerin rotasyonuna Hindistan limanlarını (Pipavav ve Nhava Sheva) da ekledi. Böylece daha büyük gemileri armatör bu bölgeye yönlendirebiliyor.” şeklinde konuştu. Safmarine’nin hedeflediği bölgelerde lokal gerekliliklere cevap vererek farklılık oluşturduğunu belirten Ayhan, “Armatör firmaların tek merkezden yönetiliyor olması zaman zaman lokal ihtiyaçları karşılayamamasına sebep oluyor. Standart beklenti ve ihtiyaçların olduğu Avrupa ve Amerika’ya kıyasla Afrika, Ortadoğu ve Hindistan gibi bölgelerde ise müşterilere yakın olmak önemli. Safmarine bu konuda kendine güveniyor ve kendini farklılaştırmak istiyor. Müşterilerin ihtiyaçlarını daha iyi anlamak adına düzenli görüşmeler ve anketlerle araştırmalar yapılıyor. Müşterilerden gelen bu talepler doğrultusunda yeni çalışmalar belirleniyor.” diye konuştu. Safmarine deniz taşımacılığına tek- noloji çağını getiriyor Global olarak da teknolojiye yapılan yatırımlar Safmarine müşterilerinin aradıkları bilgiye her an ulaşabilmelerini sağlıyor. İnternet sitesinden en son konşimento basım hizmetini de sunduklarını belirten Ayhan bu aşamadan sonra bütün dokümantasyon sürecini internetten rahatlıkla yapılabildiğini söyledi. Ayhan son olarak şunları kaydetti: “Yurtdışına ihracatlarda istenilen evrakların hazırlanması önemli miktarda zaman alıyor ve değerli bir evrak olarak yine bunların güvenilir bir şekilde dağıtımı gerekiyor. Gerekli teknoloji yatırımı yapılması sonrasında artık müşterilerin konşimentoları kendi ofisinden basması mümkün. Yapılan yatırımlar sayesinde konşimentoyu bir kere bastıktan sonra ikinci defa internetten basımı mümkün olmuyor. Bu güvenli teknoloji sayesinde hazırlanan konşimentolarla Safmarine müşterileri hem daha hızlı işlemlerini gerçekleştirecek, hem de kargo ve kurye masraflarından tasarruf edecekler.” Türkiye’de ilk defa GTT İstanbul Lojistik ve Dış Ticaret firması Safmarine konşimentosunu imzalı orijinal olarak ofisinden basımını gerçekleştirdiğini belirten Ayhan, bu ilkin hatırası olarak konşimentonun büyük boy kopyasının saklanacağını söyledi. www.ihracat.info.tr 93 SEKTÖREL HEDEF / Makbule Koçaker CNC KONTEYNER 20 MİLYON DOLAR İHRACAT HEDEFLİYOR 1998 yılında treyler imal etmek üzere Konya’da kurulan ve 2007’de ismini CNC Konteyner olarak tescilleyerek CNC markalı ürünlerde yurtiçi ve yurtdışı piyasalar da önemli bir konuma gelen CNC Konteyner-hidrolik üretiminin yüzde 70’ini ihraç ediyor. CNC Konteyner olarak, şu anda 2 bin metrekarelik kapalı alana sahip tesislerinde faaliyetlerine devam ettiklerini ifade eden firma Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Çelik, “ 2011 yılında 17 milyon dolar ciro gerçekleştirdik. 2012 yılında ise 20 milyon dolar ciro gerçekleştirmeyi hedeflemekteyiz. CNC Konteyner ismiyle, yılda 900 adet damper üretimi, 300 adet kuru yük tipi dorse üretimi, 250-350 adet arası da özel ürün üretimlerini gerçekleştirmekteyiz. Yıllık üretimimizin yüzde 70’ini ihraç etmekteyiz. Tüm ürün çeşitlerimizin ihracatını yapıyoruz. Ortadoğu ülkeleri ağırlıklı ve başta Irak olmak üzere toplam 10 ülkeye ihracat gerçekleştiriyoruz, ihracat hedeflerimizde Avrupa ülkelerine damper göndermek ve ihracat yaptığımız ülke sayısını 30’a çıkartmak var.” dedi. CNC Konteyner olarak treyler imalatı ve araç üstü ekipmanları sektöründe faaliyet gösterdiklerini değinen Çelik, damper, tanker, kuru yük, konteyner gibi ürün çeşitlerinin imalatını yaptıklarını söyledi ve 94 www.ihracat.info.tr ” ” Ortadoğu ülkeleri ağırlıklı ve başta Irak olmak üzere toplam 10 ülkeye ihracat gerçekleştiren CNC Konteyner, bu sayıyı üç katına çıkarmayı hedefliyor. üretimini gerçekleştirdiklerini ürün grupları ile sektörlerinde Türkiye pazarının yüzde 40’ına treyler satışı yaptıklarını belirtti. Firmalarının araç tiplerinde ön görülen bütün yönetmeliklerin teknik özelliklerini karşıladıklarını ve bu durumu mevcut bulunan Araç Tip Onayı belgeleri ile tescillediklerini vurgulayan Nevzat Çelik, her geçen gün müşteri ihtiyaçlarına yönelik yenilikçi çözümler üretmek amacıyla genişleyen ürün yelpazelerine yenilerini ekleyerek kapasitelerini genişlettiklerini söyledi. Ürün portföylerinde gerçekleştirdikleri sürekli değişim ve yenilikler sayesinde 2010 yılında Ar-Ge çalışmalarını tamamladık- ları ve 2011 yılının ilk aylarında üretimini gerçekleştirdikleri yeni ürün çeşitlerinden özellikle bahseden Çelik, bu yeni ürünlerinin özellikleri ile ilgili şu bilgileri verdi: “ İlki damper treyler olarak bilinen ürünümüzü daha estetik, daha hafif bir şekilde tüketicilerimizin kullanımına sunduk. Diğer yeni ürünümüz ise, kuru yük taşıyıcısı olarak bilinen semi treyler ürün çeşidimizi de daha estetik, sağlam ve hafifini üretmeyi başardık. Bu sayede kullanıcılara yakıt tasarrufu, lastik ömrünü uzatma ve her türlü zorlu şartlara uygun kullanımı sağlamış olduk.” Sektörlerinde yaşadıklarını sıkıntılara da değinen Nevzat Çelik, kalifiyeli personelin bu konuda başı çektiğini belirtti. Ayrıca uygunsuz şartlarda üretim yapan aynı piyasada rekabet etmek zorunda kaldıklarını kaydeden Nevzat Çelik, “Merdiven altı üreticilerin piyasada yer almasını istemiyoruz. Devletin bu konuda ciddi önlemler alması gerekiyor. Uygunsuz şartlarda üretim yapan üreticilerin faaliyet gösterebilmeleri için gerekli belge kontrollerinin yetkili kurumlarca periyodik olarak yapılması gerekmekte. Bunların yanında ithalat ve ihracattaki gümrük sorunları diğer sıkıntılarımız arasında yer almakta. Özellikle ihracatta nakit akışının düzenli olmaması işimizi zorlaştırmaktadır.” dedi. www.ihracat.info.tr 95 S EKTÖREL BÜYÜME Gamze Bige Kılıç ITS ULUSLARARASI NAKLİYAT, LOJİSTİK ÇÖZÜMLER ÜRETİYOR Türkiye’nin sınırlarını aşan ve bir dünya markası olma yolunda geniş hizmet ağı yatırımına yönelen ITS Uluslararası Nakliyat Genel Müdürü Miraç Çep, "Büyük bir filoyu yönetmemize rağmen, filo yöneticisi olma kimliğinden öte bir yük organizatörü kimliği ile hizmet veriyoruz." diyor. Sektörün önde gelen kurumlarından biriyiz diyen Çep, “Firmamız, müşterilerinin gereksinimlerini karşılamak için kaynağından alınarak nihai tüketiciye ulaştırılmasına kadar geçen süreçte etkin bir planlama, depolama, taşıma, gümrükleme, dağıtım ve bilgi akışını sağlıyor.” diye konuştu. ” “Lojistik sektörü bilgi teknolojileriyle yönetiliyor” ITS Uluslararası Nakliyat firmaların ticaret hedeflerine uygun destekler ve birikimlerle yola çıkarak nakliyat hizmeti sağlıyor. Kendi alanında 25 yıllık tecrübesiyle ITS, karayolu taşıma başta olmak üzere, tüm alanlarda nakliye hizmeti veriyor. ” Transit ve projeli aktarmalı ya da direkt transit yüklemelerde Avrupa ve diğer üçüncü ülkelere yapılacak taşımalarda toplu proje kapsamlı araç tedariklerinin güçlü olduğunu belirten Çep, “Özbekistan, Kazakistan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Bakü, Türkmenistan, Ermenistan ana hatlarımızı oluşturuyor." şeklinde konuştu. Tüm dünya ülkelerinden Türkiye’ye, Türkiye’den tüm dünya ülkelerine havayolu taşıma hizmeti sunduklarını belirten Çep, “Uluslararası hava şirketleriyle yapılmış olan IATA lisans sözleşmesiyle istenildiği takdirde kapıda teslim hizmeti sunuyoruz. Ayrıca gümrüksüz gönderimler gerçekleştiriyoruz.” diye konuştu. Balkan hattının Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovenya, Polonya, Bosna Hersek'ten oluştuğunu, Avrupa hattının ise İtalya, ALmanya, Benelux ve Fransa'dan oluştuğunu belirten Çep, "Avrupa ve üçüncü ülke hattında şirketimize ait araçlar ile hizmet veriyoruz. İtalya, Almanya, Benelux, Fransa'da komple ve grupaj taşımalarımız bulunuyor." şeklinde konuştu. Dünya üzerindeki armatör firmalar ile yaptıkları tedarik anlaşmaları ile hızlı ve farklı denizyolu taşıma seçenekleri sunduklarını anlatan Çep, " “Türkiye’den tüm dünyaya, dünyadan Türkiye’ye liman ve kapı teslimi, komple ve parsiyel (FCL ve LCL) olarak hizmet sunuyoruz. Ayrıca tır+gemi, uçak+gemi hizmetleri ile müşterilerimize alternatifli hizmet veriyoruz.” dedi. 96 www.ihracat.info.tr Lojistik sektöründe tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok önemli değişim ve gelişmeler yaşandığına dikkat çeken Çep, “Mal hareketlerinin hacmi ve miktarının son yıllarda gittikçe artması bu hareketleri yönetecek bilgi teknolojilerinin de benzer şekilde hızla gelişimine neden oluyor.” ifadelerini kullandı. Çep, “Bilgi teknolojilerindeki gelişim, diğer birçok sektöre göre değerlendirildiğinde, lojistik sektöründe çok daha yoğun olduğu görülüyor. Malların hareketinin planlamasında, evrakların hazırlanmasında, sevkiyat, teslimat, mal bedellerin tahsili, iade mallar gibi lojistikle ilgili bütün lojistik süreçlerde bilgi teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştığı görülüyor. Lojistik süreçlerde taşıma operasyonlarından, siparişin alınmasına, sevkiyat bilgilerine, teslimat yerleri, dönüş yükü gibi filo yönetiminin temelini oluşturan bilgi teknolojilerine dayalı alt yapısına kadar tüm süreçler, bilgi teknolojileriyle yönetilebiliyor.” şeklinde konuştu. Üzerinde önemle durulması gereken süreçlerin birinin de depolama ve ambalajlama olduğunu belirten Miraç Çep, ambarların teknolojik gelişmelerle ürün kabulünden, stok yönetimine, raf sistemlerinden yükleme–boşaltmaya kadar uzanan tüm sistemler günümüzde bilgi teknolojilerine bağlı hale geldiğini söyledi. www.ihracat.info.tr 97 lojistik 01 UND: İKİLİ ANLAŞMALARDA YOK AMA İRAN BİZDEN GEÇİŞ ÜCRETİ ALIYOR 03 Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND), Türkiye ile İran arasında bugüne kadar yapılan anlaşma ve KEK protokolü de dahil hiçbir metinde ‘geçiş ücreti’ adı altında ücret tahsil edileceğine dair hüküm bulunmamasına rağmen İran'ın Türk nakliyecilere dolaylı geçiş ücreti uyguladığını ileri sürdü. İran’ın bunu ülkelerindeki akaryakıt fiyatları üzerinden aldığını kaydeden dernek yöneticileri, Türk nakliyecilerden geçiş ücreti adı altında tahsil edilen miktarın 2011 itibarıyla 56 milyon euroyu aştığını kaydetti. Kafkas Sanayici ve İşadamları Derneği (KARSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Sultan Murat Dereci, Bakü-Tiflis-Kars (BTK) Demiryolu projesi tamamlandığında, seyirci kalmamak için Karslı iş adamları olarak acilen bir araya gelip plan ve program yapmaları gerektiğini söyledi. 04 02 TOBB'DAN ANADOLU'YA 'LOJİSTİK' DESTEĞİ Konya, sanayicinin taşıma maliyetlerini azaltarak uluslararası piyasada rekabet güçlerini artırmak amacıyla başlatılan Batı Anadolu Lojistik Organizasyonlar Projesi (BALO) sayesinde demir ağlarla Avrupa’ya bağlanacak. Konya Ticaret Odası (KTO) Başkanı Selçuk Öztürk, Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Tahir Büyükhelvacıgil ve Konya Ticaret Borsası (KTB) Başkanı M. Uğur Kaleli, BALO Projesi'nin başlaması dolayısıyla ortak bir açıklama yaptı. 98 www.ihracat.info.tr DERECİ: BAKÜ-TİFLİS-KARS DEMİRYOLU'NU FIRSATA ÇEVİRMELİYİZ ERZURUM, LOJİSTİK MERKEZİ İLE ORTADOĞU TİCARET MERKEZİ OLMAYA HAZIRLANIYOR Erzurum'un 2017'ye kadar hızlı trene kavuşturulması planlanıyor. Proje kapsamında kurulacak lojistik merkezi, Erzurum'a, Ortadoğu'nun ticaret merkezi olma yolunu açacak. Ankara’da, Sağlık Bakanı Recep Akdağ öncülüğünde Erzurum’a yapılması planlanan yatırımlara ilişkin bir toplantı düzenlendi. Görüşmede, şehirde yapılması planlanan yatırımlar yanında Palandöken Lojistik Merkezi hakkında Devlet Demiryolları (DDY) yetkilileri bir sunum gerçekleştirdi. DDY Erzurum Gar Müdürü Ahmet Başar, Erzurum ve Kars yönüne yapılması planlanan hızlı trenin fizibilite raporunun tamamlandığını, yapım çalışmalarının 2012 yaz aylarında başlayacağını açıkladı. 05 BANDIRMA LİMANI'NDA GEÇEN YIL 4 MİLYON 102 BİN TON YÜK ELLEÇLENDİ 07 Çelebi Bandırma Limanı Başkanı Halil Karakuş, kara, demir ve deniz yollarını birleştiren sayılı limanlardan biri olduğunu belirterek, "2010 yılı içerisinde uluslararası ve kabotaj hattında 3 milyon 618 bin 364 ton yük elleçlemesi ve bin 38 adet gemi hareketi olmuştur. Limanımızda geçen yıl ise 4 milyon 102 bin 317 ton yük elleçlemesi ve bin 31 adet gemi hareketi olmuştur." dedi. 06 SERTRANS HOLDİNG’E ULUSLARARASI KALİTE ÖDÜLÜ Türkiye'nin ilklere imza atan Lojistik Firması Sertrans, Business Initiative Directions (BID) tarafından her yıl verilen ve birçok ülkeden sektörlerinde lider firmaların yöneticilerinin oluşturduğu seçkin jüri üyelerinin seçimleri ile kazananların belirlendiği “Uluslarası Kalite Ödülüne” layık görüldü. 2010 yılında EFQM mükemmellikte 3 yıldız yetkinlik ödülünün ardından, almış olduğu bu ödül ile kalite alanındaki sürekli gelişim felsefesini bir adım daha ileriye taşıdı. TÜSİAD'DAN LOJİSTİK RAPORU: SINIR VE VİZE SORUNLARI MALİYETİ ARTIRIYOR Nakliye sektörü, sınır ve vize sorunları ile gümrüklerde belge temininden kaynaklanan güçlüklerin maliyetlerini artırmasından şikayetçi. Sektör, uluslararası girişimlerle ve içeride alınacak önlemlerle bu sorunların minimuma indirilebileceğini düşünüyor. TÜSİAD Dış Ticaret ve Gümrük Birliği Çalışma Grubu Başkanı Asım Barlın "Belgeye göre kara, hava, deniz ve demiryolları arasında koordinasyonsuzluk var. Nakliyatta karayolları ileri ama kurumsal değil, bireysel değerler ön planda. Havayolu taşımacılığında fevkalade ilerleme var. Ama gümrükler ve belge temini hususlarında güçlükler var. Trene gelince; istasyonlara yakın alanlarda sanayinin kurulamamış olması talihsizlik. Temel olarak kara, hava, deniz ve demiryollarında koordinasyon olması için lojistik önemli. Artık Lojistik Kanunu bir an evvel çıkmalı." dedi. 08 MURZİOĞLU: PU PROJE SAMSUN’U UÇURACAK Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, “Samsun’u lojistik merkez yapma projesi Samsun’u uçuracak proje.” dedi. Samsun TSO’nun mart ayı olağan meclis toplantısı Davut Atlan Meclis Salonu’nda Meclis Başkanı Sedat Demirci’nin başkanlığında yapılan toplantıya TSO Meclis Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyeleri, TSO üyeleri katıldı. Toplantıda söz alan TSO Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, TSO yönetiminin 3 senedir önemli çalışmalar yaptığına değinerek özellikle Samsun’un lojistik merkez olması ile ilgili projenin Samsun’u uçuracağını belirtti. www.ihracat.info.tr 99 SEKTÖREL BÜYÜME / Dilek Demir OKNAL’IN EN BÜYÜK PAZARI ORTA DOĞU ÜRETİMİN YÜZDE 70’İNİ İHRAÇ EDİYOR DOĞAL KARBONDİOKSİT ÜRETİMİ YAPIYOR E-İHRACATLA PAZARINI GENİŞLETİYOR Oknal Yönetim Kurulu Başkanı Azmi Kaptanoğlu TIBBİ GAZLAR 10 YILDA İHRACATINI YÜZDE 70 ‘E ÇIKARDI Yüzde yüz yerli sermaye ile kurulan Oknal, üretimin yaptığı tıbbi gazları Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Geçtiğimiz yıl ihracatını yüzde 35 artıran firma pazarını çeşitlendirerek faaliyetlerini sürdürüyor 100 www.ihracat.info.tr 1991 yılında, yüzde 100 yerli sermaye ile Kahramanmaraş’ta kurulan Oknal, ilk olarak oksijen dolum tesisleri ile üretime başladı. İstanbul, Ankara, Adana ve Almanya’da açtığı tesislerle faaliyetlerine devam eden Oknal, likit ve gaz fazlarında karbondioksit, oksijen, argon, nitrojen, amonyak, narkoz, kurubuz, asetilen, helyum, hidrojen, özel gazlar ve karışım gazları üretim/satışı yapıyor. Oknal, 50 adet transport tanktan oluşan kendi taşıma filosu, Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yaptığı ihracatlarla, her geçen yıl büyüyerek sektöründe adından söz ettiriyor. Oknal Sınai ve Tıbbi Gazlar şirketi olarak faaliyetlerine doğal karbondioksit üretimi yaparak, saflaştırma ve sıvılaştırma tesisini eklediklerini belirten Yönetim Kurulu Başkanı Azmi Kaptanoğlu, “Gıda ve temizlik sektöründe kullanılan katı karbondioksit kurubuz’u üreterek bu alanda öncü olduk. Faaliyetlerimize ek olarak yangın söndürme sistemlerinin kurulum, dolum, bakımı ve aynı zamanda kurubuz üretim makineleri, kriyojenik depolama tankları, her ebatta basınçlı kapların üretimini yapıyoruz.” dedi. Türkiye’de geçmişe bakıldığında sınai ve tıbbi gaz üretimi sınırlı sayıda firma tarafından yapıldığına dikkat çeken Kaptanoğlu, bu ürün grubunda yer alan ürünlerin oldukça zor ve pahalı bir şekilde tedarik edildiğini söyledi. Kaptanoğlu; “Sektörde bulunan firmaların büyüme atakları, yabancı yatırımların gerçekleşmesi gibi faktörler sektörün gelişimini olumlu yönde etkiledi. Bu gelişim sürecini büyüme endeksli olarak gerçekleştiren bir firmamız, özellikle Ortadoğu ülkeleri pazarında yaptığı yükselişle sektörde aranan bir marka haline geldi.“ şekliinde konuştu. “Sektörün liderleri arasında yerimizi aldık” On yıl önce ihracat çalışmalarına başladıklarını söyleyen Kaptanoğlu, “Özellikle son beş yıldır ihracat çalışmalarına hız vermiş ve üretiminin yüzde 70’i ihracat ağırlıklı hale getirmiş durumdayız. Ayrıca firmamız, iç pazarda bulunan endüstriyel, medikal ve gıda sektörlerindeki gaz kullanıcılarının en önemli tedarikçilerinden biridir. Bu anlamda yaygın bayi ağı ile Türkiye pazarında her geçen gün büyümeye devam ediyoruz.” diye konuştu. Özellikle likit fazda bulunan doğal karbondioksit, argon, nitrojen, oksijen ve amonyak ihracatlarını başarıyla gerçekleştirdiklerini söyleyen Kaptanoğlu, “Ürünlerimiz özellikle Irak, İran, Suriye, Lübnan, Ürdün, Kuveyt, Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelere ihraç edilmektedir. Özellikle Ortadoğu ülkelerinde firmamız en yüksek pazar payına sahiptir.” dedi. Her geçen yıl ihracat hedeflerini yükselttiklerini belirten Kaptanoğlu, “Tesis ve lojistik yatırımlarını artırdık. Amacımız Türkiye’nin, tüm dünyaya, en fazla gaz ihracatı yapan firmalarından biri olmaktır. Bu hedefi gerçekleştirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Firmamızın ihracat konusunda yaşadığı en önemli sıkıntılar arasında ülkemizdeki enerji ve istihdam maliyetlerinin yüksek oluşu geliyor. Ayrıca Ortadoğu ülkelerinde uygulanan gümrük işlemlerinin yavaşlığı, ürünlerimizin teslimatını olumsuz yönde etkilemektedir.“ diye konuştu. Sektörün liderleri arasında yerimizi aldık” diyen Kaptanoğlu, “2011 yılında, bir önceki yıla oranla, ihracatımızı yüzde 35 artırdık. Endüstriyel ve medikal gaz sektöründe bölgenin en önemli firmalarından biriyiz.“ açıklamalarında bulundu. İnternet üzerindeki işlem hacminin artmasıyla birlikte E-ticaret sistemi üzerinden tanıtım ve satış faaliyetlerine yöneldiklerini ifade eden Kaptanoğlu, “Bu kapsamda turkishexporter.net ile uzun yıllardır ortak çalışmalar yürütüyoruz. Turkishexporter.net sayesinde firmamızın dünya çapında tanıtım olanağı sağlanmış ve sistem üzerinden yapılan taleplerde bir artış olduğu gözlenmiştir. Ayrıca kendi internet sitemiz üzerinden online satış ve sipariş vermeyi mümkün kılan sistemleri de kullanıyoruz.” ifadelerini kullandı. “Krizlere karşı hazırlıklıyız” Türkiye artık global ekonomisiyle bütünleşen bir yapının içinde olduğuna dikkat çeken Kaptanoğlu, “Küresel değişimler ve etkiler genel olarak sektörümüzü yakından ilgilendiriyor. Oknal önceki krizlerde elde ettiği tecrübelerle, her an yaşanabilecek krizlere karşı hazırlık, dikkatli ve tedbirli yatırım, müşteri risklerinin kontrolü, döviz pozisyonlarının risk almayacak şekilde yönetimi gibi konularda güçlü bir yapıya sahiptir. Bu nedenle Avrupa’da yaşanan krizin etkilerinden firmamız en hafif şekliyle etkilenmiştir” dedi. Ağırlıklı olarak Ortadoğu ülkeleri ihracatı gerçekleştirdiklerini söyleyen Kaptanoğlu, “Bu ülkelerde ve özellikle Suriye’de yaşanan gelişmeler ihracatımızı olumsuz yönde etkiliyor. Özellikle taşımacılık konusunda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Devlet-özel sektör işbirliği ile bu sorunların bir an önce çözüme kavuşturulmasını ümit etmekteyiz. Yaşanan gelişmeler alternatif pazar arayışlarımızı artırdı. Bu paralelde Avrupa pazarındaki etkinliğimizi artırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.” şeklinde konuştu. “Doğal Karbondioksit üretiyoruz” Endüstriyel ve medikal gazlar alanında ihtiyacı ve beklentileri analiz ederek pazar için her zaman tercih edilen olmaya öncelik verdiklerini dile getiren Kaptanoğlu, “Referans gösterilen, güvenilir bir firma olmayı şirketimizin en önemli önceliği tutuyoruz. Bu amaçla, kalite sistemini ve gerekli kaynakları, gereksinimleri doğrultusunda geliştirmek, etkinliğini gözlemek ve sürekli iyileştirmek adına Ar-Ge çalışmaları yürütüyoruz. Komple çözümler ve yapılan servis hizmetleri, bayilik sistemleri, ürün saflıklarını artırma teknolojileri, üzerinde firmamız, Ar-Ge çalışmalarına devam ediyor” diye konuştu. Ar-Ge’de müşteri odaklılık anlayışı ile çalıştıklarını belirten Kaptanoğlu, “Oknal olarak, volkanik aktiviteler sonucu açığa çıkan yüksek saflıkta doğal karbondioksit üretimini, uluslararası normlarda başarıyla gerçekleştiriyoruz. Bu ürün, dünyanın çeşitli bölgelerinde faaliyet gösteren içecek firmaları tarafından özellikle ilgi görüyor. “dedi. www.ihracat.info.tr 101 1 999 yılından bu yana hizmet sektörünün çeşitli alanlarında var olan Regal Sanayi, geri dönüşüm ve hizmet müteahhitliğiyle başladığı ticari hayatında turizm, reklam ve son olarak da dış ticaret danışmanlığı ile faaliyetleri ekledi. / Selma Alımcı Faaliyetlerinin var olan konuları geliştirip, yeni alanlar yaratarak devam edeceğini ifade eden Regal Sanayi Genel Müdürü Bahar Üstkanat, “Günümüzdeki yükselen trendlerin getirdiği alanlarla ilgili iş olanakları yaratmak, kişisel ilgi alanlarımızı geliştirerek onlar üzerinde iş planları yapmak gelişmemizin en büyük nedeni. En başından beri içinde bulunduğumuz ve gelişiminin her sahnesine tanık olduğumuz geri dönüşüm sektörüne öncelik veriyoruz. Bunun yanında dış ticaret danışmanlığı konusunda çok farklı faaliyet alanlarımız var. Bunların arasında demiryolu ekipmanları, endüstriyel ekipmanlar, dondurulmuş, taze gıda ve organik ürünler sayılabilir. Demiryolu ekipmanları konusunda yurtiçi ve yurtdışında dünyanın önde gelen firmalarına danışmalık hizmeti veriyoruz. Dondurulmuş ve taze gıda alanında ise Türkiye’nin var olan değerlerini, yüzde 100 kalite prensibi ile dünyanın dört bir yanından gelen taleplerle buluşturuyoruz. Organik ürünler, dünyada hızla yükselen ve talebin gitgide arttığı bir sektör yarattı. Değişen çevresel faktörler nedeniyle, Organik ürün bir ‘tercih’ olmaktan çok, ‘ihtiyaç’ olarak karşımıza çıkıyor. Tabii ‘Organik’ kavramı sadece gıda olarak düşünülmemeli. Tekstilden oyuncağa, tarımsal gübre ve ilaçtan kozmetiğe kadar çok büyük bir sektör bu. Biz de bu konudaki gelişmeleri tecrübelerimiz ve geniş sektörel ağımızla buluşturuyoruz.“ diye konuştu. Dış ticaret danışmanlığı hizmeti veren Regal Sanayi, ihracat yaptığı pazar sayısını artırmayı hedefliyor. Ar-Ge çalışmalarının ağırlıklı olarak organik ürün alanında devam ettirdiklerini belirten Üstkanat, “Organik ürün kullanımının önemimin farkındayız ve bu sektörün daha da hızlanarak büyüyeceğini (orta) Bahar Üstkanat / Genel Müdür (Sağ) Canan Kılınçoğlu / Uluslararası Ticaret Danışmanı (Sol) Deniz Hammaş / Satış ve Pazarlama Koordinatörü ik rgan rını o larak a l a şm lı o e çalı daya i, Türkî Ar-G ktörüne y a S an se u, ürün en Regal Orta Doğ r , a ü sürd uriyetler i pazar ol h n i Cum ülkeler iyor. a Afrik rak hedefl REGAL SANAYİ İHRACATINI ARTIRACAK 102 www.ihracat.info.tr öngörüyoruz. Bu nedenle Ar-Ge çalışmalarımıza bu yönde hız vermiş bulunuyoruz.” dedi. “Pazar Sayısını Artırmak İstiyoruz” İlk ihracatını 2005 yılında Yunanistan’a yaptıklarını belirten Regal Sanayi Uluslararası Ticaret Danışmanı Canan Kılınçoğlu farklı ülkeler ve ürünlerle yurtdışı pazarlarındaki faaliyetlerini devam ettireceklerini söyledi. Kılınçoğlu, “Ortadoğu’dan genellikle taze, dondurulmuş gıda ve maden suyu gibi bu bölgede eksikliği görülen ürünler için talep alıyoruz. Bu bölgelere hâlihazırda ithal edilen ürünlerle karşılaştırıldığında temsil ettiğimiz firmaların ürünleri kalite konusunda ciddi fark yaratıyor. Bizim amacımız da kaliteden asla ödün vermeden, Türk firmalarını hak ettikleri şekilde farklı pazarlarla buluşturabilmek.” diye konuştu. Demiryolu ekipmanlarının da son zamanlarda sıklıkla gelen talepler arasında olduğunu belirten Kılınçoğlu, “Demiryolu ekipmanları, bünyesinde ray, travers, bağlama aparatları gibi çok çeşitli yapı elemanlarını içeriyor ve büyük hassasiyet gerektiren bir iş. Bu alanda gördüğümüz ise, ülkelerden çok ihaleler bazında çalışılması gerektiği. Zaten sektör sizi ister istemez bu şekilde yönlendiriyor. Bu, üretim açısından sınırlayan bir konu olduğu için talep gelen her bölgeyle ilgilenebiliyoruz. “ dedi. Gelişmekte olan pazarları öncelikli olarak hedeflediklerini belirten firma Satış ve Pazarlama Koordinatörü Deniz Hammaş, “Türkî Cumhuriyetler, Ortadoğu, Afrika ülkelerini pazar olarak hedefliyoruz. Bizim ürünlerimize yönelik talepler de zaten bu pazarlardan geliyor ağırlıklı olarak. Yeni pazarlar konusunda esnek bir politikamız olmakla birlikte, şu anda bağlantılarımız olan pazarlarda daha da etkin rol almayı istiyoruz.” şeklinde konuştu. www.ihracat.info.tr 103 FiNANS 01 BKM’DE YÖNETİM KURULU BAŞKANI YALÇIN SEZEN 03 Bankalararası Kart Merkezi (BKM) Genel Kurulu’nda Yönetim Kurulu Başkanlığı’na Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen seçildi. Genel Müdürlüğü’nü Dr. Soner Canko’nun yürüttüğü merkez, kredi kart kullanımına dair ilke ve kuralları saptıyor. Türkiye Bankalar Birliği (TBB), ‘kredi kartı üyelik ücretinin yasal olmadığı’ iddialarına cevap verdi. Uygulamanın yasal dayanağının bulunduğunu ifade eden birlik, bu ücretin Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu uyarınca, kredi kartı üyelik sözleşmesine göre alındığına işaret etti. 04 02 PROF. ÖZSOY: KATILIM BANKALARI KRİZDE EKONOMİYİ AYAKTA TUTTU Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Özsoy, vatandaşların birikimlerinin katılım bankalarında, klasik bankalara göre daha fazla gelir getirdiğini söyledi. Özsoy, "Katılım bankaları, müşterilerinden sadece yüzde 20 işletim gideri alıyor. Bu yüzden katılım bankalarının batması pek mümkün değildir. Ekonomiyi büyük krizlerde bile ayakta tutmaya devam ediyorlar." dedi. 104 www.ihracat.info.tr BANKALAR BİRLİĞİ: KART ÜCRETİNİN YASAL DAYANAĞI VAR HADİSE, VISA ELECTRON BANKA KARTLARI İÇİN KASADAYDI Türkiye'nin en popüler isimlerinden Hadise, Visa Europe'un 2011 yılında pilot uygulamalarını başlattığı POS'tan alışveriş ve para çekme hizmetinin tanıtımı için kasaya geçti. Visa Europe, 20 yılı aşkın süredir ABD ve İngiltere başta olmak üzere 37 ülkede tüketicilerine sunduğu POS'tan alışveriş ve para çekme hizmetini, şarkıları ve tarzıyla son dönemde büyük beğeni toplayan Hadise ile tanıttı. 05 ATO TEB İLE KREDİ PROTOKOLÜ İMZALADI Adana Ticaret Odası (ATO), finans sıkıntısı yaşayan üyelerinin sorunlarının çözümü ve uygun şartlarda kredi kullanabilmelerine imkan sağlayabilmek amacıyla Türk Ekonomi Bankası (TEB) ile protokol imzaladı. Türk Ekonomi Bankası Çukurova Bölge Direktörü Burak Baycık, KOBİ Satış Müdürü Halil Vurarak, Gazipaşa Şube Müdürü Şule Binöz’ün de katıldıkları protokol imza töreninde konuşan ATO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Gizer, Adana’nın ekonomik, sosyal ve kültürel alandaki sorunlarına çözüm üretmeye çalıştıkları bir dönemden geçildiğini belirtti. 06 TCMB BAŞKANI BAŞÇI: ALTIN REZERVİMİZ 11 MİLYAR DOLAR Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı, kurumun altın rezervinin 206 ton olduğunu, bunun 11 milyar dolara tekabül ettiğini bildirdi. 206 tonun 87,2 tonunun zorunlu karşılıklardan geldiğini aktaran Başçı, yatırımcıya da "Yastık altı evlerde, kasalarda tutulacağına bankalara altın olarak yatırılabilir." önerisinde bulundu. 07 YAPI KREDİ, KOBİ'YE ODAKLANIP 'AKILLI' BÜYÜYECEK Yapı Kredi Bankası, 2012'de 'akıllı büyüme' stratejisi uygulayacak. KOBİ'lere odaklanmaya devam edecek banka, yüzde 15-17 büyümeyi planlıyor. Yapı Kredi Genel Müdürü Faik Açıkalın, "Halen 600 bin civarında olan KOBİ müşteri sayısının bu yıl sonunda 700 bine ulaşacağını öngörüyoruz. 2012’de 50-60 civarında yeni şube açmayı planlıyoruz." dedi. 08 BANK ASYA’YA 325 MİLYON DOLARLIK MURABAHA SENDİKASYONU Bank Asya; ABC Islamic Bank, Emirates NBD Bank, National Bank of Abu Dhabi, Noor Islamic Bank ve Standard Chartered Bank öncülüğünde 17 ülkeden 28 finans kurumunun katılımı ile 325 milyon dolar tutarında murabaha sendikasyonu temin etti. Sendikasyonun tamamının reel sektör için kullanılacağı açıklandı.Sendikasyon için yapılan imza töreninde Bank Asya Genel Müdürü Abdullah Çelik ile birlikte 28 bankanın temsilcileri bulundu. Kredi Asya, Avrupa ve ABD ülkelerinden ilgi gördü. www.ihracat.info.tr 105 “İŞİMİZ GÜCÜMÜZ DONDURULMUŞ GIDA” Murat Bayizit Murat Bayizit Kaledonya Kurucu Ortağı Kaledonya Şirket Kurucu Ortağı NDA “AVRUPA PAZARI ULMUŞ UR TÜRKİYE DOND A ND TI BİBER İHRACA ” DA M NU LİDER BİR KO “2012 YILINDA GELENEKSEL BÖREK VE UNLU MAMULLERİ TÜKETİCİYE ULAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ” KALEDONYA firması dondurulmuş gıda sektöründeki tecrübelerin ve gıda mühendisliğindeki akademik kariyerin üzerine 2004 yılında inşa edilmiş bir gıda tedarik ve pazarlama firması olarak hizmet vermeye devam ediyor. / Selma Alımcı Şirket Kurucu Ortağı Murat Bayizit, Türkiye’de yetişen dondurulabilir tüm tarım ürünlerini standartlara uygun gıda fabrikalarında işleyerek dünyanın birçok yerine ulaştırdıklarını ifade etti. Bayizit, “ İstikrarlı ve tercih edilir bir partner firma olarak tarım ekonomimize de katma değer sağlıyoruz. Bununla birlikte yurtiçindeki dondurulmuş gıda sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda gerek yurtiçi üretiminin yetersiz kaldığı gerekse farklı tatların ihtiyaç duyulduğu durumlarda yurtdışından da ülkemize ürünler ithal ediyoruz. Ama şirketimiz ihracat odaklı kurulan bir şirket. Türkiye’de yetiştirilebilir ürünleri dünya pazarına ulaştırmak istiyoruz. ” diye konuştu. Geçen yılın, Kaledonya firması olarak tarihinin en iyi yılı olduğunu belirten Bayizit, 2011 yılının yatırımlarla geçen bir yıl olduğunu söyledi. Bayizit “Geçen yıl Kanada, İran ve Macaristan’a ihracat yapmaya başladık. Bu yıl bizim ihracat yılımız oldu. Özellikle İran ihracatta önemli bir pazarımız.” dedi. Ayrıca Afrika ve Japonya’yı hedef pazar olarak gördüklerini belirten Bayizit, "Avrupa'daki ülkelere ağırlıklı olarak ihracat yapıyoruz. Ve 106 www.ihracat.info.tr orada meydana gelen krizlerden de ister istemez etkileniyoruz. O yüzden yeni pazar arayışındayız. Afrika kıtasını ve Japonya’yı hedef pazar olarak görüyoruz.” dedi. 2012 yılında ise perakende pazarına girmeyi hedeflediklerini söyleyen Murat Bayizit, ''Bu yıl ayrıca geleneksel börek ve unlu mamulleri tüketiciye ulaştırmayı hedefliyoruz.” dedi. Türkiye’de sektörü dondurulmuş gıda Türkiye’de dondurulmuş gıda sektörünün çok yeni bir sektör olduğunu belirten Bayizit, Avrupa pazarında Türkiye’nin dondurulmuş biber ihracatında lider bir konumda olduğunu söyledi. Bayizit “Dondurulmuş biber ve Türk çileği dünyada söz sahibi olduğumuz ürünlerin başında geliyor. Bursa’nın siyah incirini de dünyanın her yerine gönderiyor ve yoğun talepler alıyoruz.” dedi. Dondurulmuş gıda sektörünün disipline edilmesi gerektiğini belirten Bayizit, “Bu konuya ilişkin muhakkak dernek ve birliklerin oluşturulması gerekiyor. Dondurulmuş gıda sektörü büyümeye namzet bir sektör. Unutmamalıyız ki Türkiye bir tarım ülkesi. Dolayısıyla bu sektörde devlet politikası olmak zorunda.” değerlendirmesinde bulundu. www.ihracat.info.tr 107 40 ÜLKE’NİN EKİPMAN ARAÇLARI KARBA OTOMOTİV’DEN Kamu sektörüne itfaiye, çöp kamyonları ve kanal açma araçları gibi ekipmanları üretmek üzere 1990 yılında kurulduklarını belirten Karba Otomotiv Şirketi Genel Müdür Yardımcısı Ertuğrul Erdal, kamyon üzerine monte edilen her aracı yaparak 40’a yakın ülkeye ihracat ettiklerini söyledi. Ertuğrul Erdal Karba Otomotiv Gnl. Mdr. Yrd. Su tankeri, itfaiye, kanal açma ve çöp toplama gibi ekipman araçlarını Avrupa, Afrika, Ortadoğu, Balkan, Uzakdoğu’daki ülkelere ihraç eden Karba Otomotiv, ihracatını daha da büyütmeyi hedefliyor. / Özge Sönmez Siparişe ve projeye göre imalat yaptıklarını belirten Erdal, Türkiye Ortadoğu pazarının Mercedes Benz’ den tek onaylı üst yapıcısı olduklarını işaret etti. Erdal, “İmalatını yaptığımız Mercedes kamyonlar, Mercedes’in mühendisleri tarafından her aşamada gelip kontrol ediliyor. Eğer onların standardını yakalayamaz isek müşteriye teslim edemiyoruz. Bu durum kalitemizi artırıyor. Ayrıca ürünlerimiz AB standartlarına uygun CE belgeli olarak üretiliyor.” dedi. 40 ülkeye ihracat Erdal, Irak, İran, Suriye, Özbekistan, Dubai, Ürdün, Cezayir, Bulgaristan, Tunus, Yunanistan, Romanya, Bosnahersek, Türki Cumhuriyetler, Nijerya, Sudan, Dubai, Libya ve Tayland başta olmak üzere 40’a yakın ülkeye itfaiye, çöp kamyonu ve kanal temizleme aracı gibi ekipmanlı araçlar ihraç ettiklerini söyledi. Ortadoğu’da yaşanan krizlerin ihracatlarını olumsuz etkilediğini açıklayan Erdal, sektörü şu şekilde değerlendirdi: “Arap Baharı öncesinde başlayan projelerimiz ertelendi ya da iptal oldu. 2010 yılında ihracatımız yüzde 60 iken, 2011 de yüzde 40’ a düştü. Ancak bu yıl ihracatımızın daha iyi olacağını düşünüyoruz. Nitekim yıla hareketli başladık. Bu yıl ihracatımı- 108 www.ihracat.info.tr zın yine yüzde 60 olacağını düşünüyorum. Sektörümüz teknolojiye bağlı olarak sürekli gelişiyor. Yıllar geçtikçe Avrupa’yı yoklayan konuma geldik. Avrupa’da daha rekabetçi fiyatlar verdiğimiz için sektörümüzün önü açık. Gün geçtikçe gelişiyoruz.” Asya pazarına yönelik ihracatlarını artırmak istediklerini vurgulayan Erdal, özellikle Kuzey Afrika’da pazar payını artırmak istediklerini kaydetti. Artan talepler doğrultusunda pazarlarını geliştirdiklerini ve markalaşmaya doğru hızlı adımlar attıklarını açıklayan Erdal, “ Bu amaçla yurtdışında gerçekleştirilen sektör fuarlarına katılmakta ve hem markamızı hem de Ülkemiz sanayisinde ki gelişmeleri tanıtmaktayız.” diye konuştu. Ar-Ge çalışmalarıyla sektöre yeni ürünler dahil ettiklerinin altını çizen Erdal, projelerini şu şekilde anlattı: “28 metreye kadar merdivenleri olan itfaiye araçlarımızın boyutunu 32 metreye kadar çıkardık. Ayrıca hava alanı ve organize sanayi alanlarında kullanılmak üzere geliştirdiğimiz uzaktan kumandayla kullanılan bir itfaiye aracı üzerine çalışıyoruz. Bu çalışmalarımızda Tubitak ve Kosgeb’den Ar-Ge çalışması desteği alıyoruz.'' ifadelerini kullandı. Yurtdışı satışlarının gerçekleşmesinde internet üzeri ihracatın önemini belirten Erdal, TürkishExporter.net’e üye olarak müşterilerle doğrudan iletişime geçme olanağı yakaladıklarını dile getirdi. Erdal, “Bizim sektörümüzde yurtdışı bağlantıları kurabilmek için uzun vade gerekiyor. TürkishExporter.net’e üye olalı kısa süre oldu. Ancak şimdiden yaklaşık 6 müşteriyle konuştuk.” şeklinde konuştu. www.ihracat.info.tr 109 110 www.ihracat.info.tr www.ihracat.info.tr 111 ekonomi 01 BİTKİSEL ÜRETİM ÇİFTÇİLERİN YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2011’de bitkisel üretimde önemli artışlar elde edildi. Geçen sene toplam tahıl üretimi 35 milyon 202 bin 73 ton olurken; üretim miktarı 2002’ye oranla yüzde 14,2 arttı. Buğday üretimi, 2002’ye oranla yüzde 11,8 artarak 21 milyon 800 bin tonu buldu. 02 03 TARIM, AVCILIK, ORMANCILIK VE BALIKÇILIK ÜST ÜSTE 4 YILDIR BÜYÜYOR Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Türk tarımının 2011'de balıkçılıkla beraber, 105,1 milyar liralık, dolar bazında ise 62,7 milyar dolarlık gayri safi yurtiçi hasılaya ulaştığını kaydetti. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) bugün açıkladığı gayri safi yurtiçi hasıla (GSYH) rakamlarını değerlendiren Bayraktar, Türk tarımının 2010 yılında 92,7 milyar liralık cari hasılasını 2011 yılında 105,1 milyar liraya, dolar olarak da 61,6 milyar dolardan 62,7 milyar dolara çıkardığını ve 2011 yılında gerçekleşen yüzde 5,25'lik büyümeyle tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılığın, 2007'deki gerilemesinden sonra üst üste 4 yıldır büyüdüğünü vurguladı. TYD BAŞKANI: TURİZMİN EKONOMİYE KATKISI 28 MİLYAR DOLAR Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Yönetim Kurulu Başkanı Turgut Gür, Türkiye'ye geçen sene 31,3 milyon turistin geldiğini bildirdi. Bunların ülkeye 23 milyar dolar bıraktığını aktaran Gür, "Bir de turizmin yan girdilerinden meydana gelen 3-4 milyar dolar var, onu da eklediğinizde rakam 27-28 milyar dolar olur." açıklamasını yaptı. 04 TÜRKİYE DÜNYA PATENT LİGİNDE 25’İNCİ SIRADA Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (WIPO) verilerine göre 2011’de tüm dünyada patent başvuru adedi yüzde 10,7 artışla 181 bin 900’ü buldu. En çok patent başvurusu yapılan ülke Çin oldu, ardından Japonya ve ABD geldi. Türkiye ise 541 patent müracaatı ile 25’inci sırada yer aldı. 112 www.ihracat.info.tr 05 06 TÜRKİYE DÜNYANIN 9. BÜYÜK EKONOMİSİ OLACAK 08 Demirdöküm Yönetim Kurulu Başkanı ve Vaillant Türkiye CEO’su Christoph M. Grosser, “ Türkiye’nin ileride dünyanın 9. büyük ekonomisi olacağı öngörülüyor. Yeni dünyaya uyumlu olursak, KOBİ’ler bu minvalde atak yapabilir, kurumsallaşır ve markalaşma faaliyetlerini tamamlarsa böyle bir şey mümkün olabilir.” dedi. 4 TÜKETİCİDEN BİRİ KREDİ KARTI BORCUNUN TAMAMINI ÖDEYEBİLİYOR Tüketici Hakları Derneği (THD) tarafından Dünya Tüketici Hakları Günü dolayısıyla yapılan banka uygulamalarına dair anket, önemli bir gerçeği ortaya koydu. Buna göre tüketicilerin sadece yüzde 26,1’i kredi kartı borcunun tamamını ödeyebiliyor. Katılımcıların yüzde 55,8’i kredi kartlarına uygulanan faiz oranlarını bilmiyor; yüzde 79,9’u ise kredi kartı sözleşmesini okumuyor. Buna mukabil tüketicilerin yüzde 74,9’ü kredi kartının harcamaları artırdığını ifade ediyor. Öte yandan bankaların yüzde 55,2’si kart limitlerinin artışı için tüketicinin onayını alıyor. GLOBAL YATIRIM HOLDİNG'İN 2011 KONSOLİDE CİROSU 364,2 MİLYON TL Global Yatırım Holding, 2011 yılına ait sene sonu finansal sonuçlarını açıkladı. Yapılan açıklamada, konsolide cironun 364,2 milyon TL olarak gerçekleştiği ve bir önceki yılın aynı döneminde 231,1 milyon TL olan ciroda yüzde 58 artış sağlandığı bildirildi. 07 OTOMOTİVCİDEN TÜKETİCİYE: OTOMOBİLLERDE BAHAR İNDİRİMLERİNİ KAÇIRMAYIN Çukurova Yetkili Otomotiv Satıcıları Derneği (YODER) Başkanı Mehmet Simge Baş, sektörde devam eden kampanyaların otomobil satışlarına yansıdığını bildirdi. Baş, sıfır otomobil almak isteyenleri de cazip fiyatlar ve özel indirimlerin uygulandığı bahar ayından yararlanmaya çağırdı. 09 ABD’Lİ ŞİRKET İLAÇ FİRMASI MUSTAFA NEVZAT'I ALIYOR ABD’li biyoteknoloji şirketi Amgen, Türk ilaç sektörünün önde gelen isimlerinden Mustafa Nevzat'ı satın alacağını duyurdu. Şirket, bu satın alma ile Türkiye ve stratejik önem taşıyan bölge ülkelerinde büyümeyi hedeflediğini kaydetti. 700 milyon dolar değerindeki Mustafa Nevzat İlaç Sanayii'nin yüzde 95,6 hissesini satın alan ABD'li biyoteknoloji devi, peşin ödeme yapacak. www.ihracat.info.tr 113 ekonomi 10 BOYNER: TEŞVİK SİSTEMİNDE EŞİTLİK SAĞLANMALI 12 Gebze Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Nail Çiler, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan yüzde 8,5'lik büyüme rakamını değerlendirerek, Türkiye'nin en hızlı büyüyen Avrupa ülkesi olduğunu söyledi. Büyüme rakamlarını değerlendiren Çiler, ekonominin 2011 yılının son çeyreğinde yine tahminlere yakın bir büyüme kaydettiğini söyledi. Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Boyner, teşvik sistemi ile getirilmesi ön görülen söz konusu yasal önlemlerin tüm sektörlere eşit şartlarda uygulanmasını istedi. Boyner, İskenderun Ticaret ve Sanayi Odasında düzenlenen, ‘Türkiye Sanayisine Sektörel Bakış, Demir Çelik Sanayi’ konferansına katıldı. 13 11 FONLAMA TUTARI 1 MİLYAR TL İLE 6 MİLYAR TL ARASINDA OLACAK Para Politikası Kurulu, miktar ihalesi açılacak normal günlerdeki fonlama tutarının 1 milyar TL ile 6 milyar TL arasında olmasını kararlaştırdı. Açık piyasa işlemlerine ilişkin açıklamada; TL likidite öngörüleri çerçevesinde bugünkü toplantıda ortaya çıkan değerlendirmeler uyarınca bir sonraki kurul toplantısının yapılacağı 18 Nisan 2012 tarihine kadar miktar ihalesi açılacak normal günlerdeki fonlama tutarının 1 milyar TL ile 6 milyar TL arasında olması kararlaştırıldığı belirtildi. 114 www.ihracat.info.tr AVRUPA’NIN EN HIZLI BÜYÜYEN ÜLKESİYİZ EN HIZLI BÜYÜYEN 2.ÜLKE TÜRKİYE OLDU Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre 2011’de Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla (GSYH) değeri sabit fiyatlarla yüzde 8,5 arttı. Hasıla, cari fiyatlarla 1 trilyon 294 milyar 893 milyon TL oldu. Üretim yöntemi ile yapılan belirlemelerde 2011 dördüncü çeyrekte 2010’un aynı dönemine oranla cari fiyatlarla GSYH yüzde 14,9 artıp 339 milyar 755 milyon TL seviyesine geldi. Sabit fiyatlarla Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla yüzde 5,2 artıp 29 milyar 515 milyon TL’yi buldu. 14 ŞİRKETLERE DE KİMLİK NUMARASI VERİLECEK 16 Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, kamu kurumları ile yeni bir Nace (şirketlerin alanlarına göre numara verme) faaliyeti yürüttüklerini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, “Mayıs sonu itibari ile kimlik numarası nasıl tekse, bütün şirketlerin Nace kodları da tek olacak.” dedi. 15 CELAL SÖNMEZ: DIŞ TİCARET DENGESİNDE BEKLEYEN İYİLEŞME BELİRGİNLEŞTİ Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı Celal Sönmez, kurdaki düzeltme ve alınan önlemlerden sonra dış ticaret dengesinde beklenen iyileşmenin Şubat ayında belirginleştiğini söyledi. DÜNYA DEVLERİNE KAFA TUTAN YEREL MARKETLERİN CİROSU 14 MİLYAR LİRAYI BULDU Türkiye Perakendeciler Federasyonu Başkanı Selamet Aygün, yerel marketlerin cirosunun 14 milyar lirayı bulduğunu söyledi. Aygün, Türkiye’de faaliyet gösteren uluslararası marketlerin piyasadan çekilmeye başladığını, bazı illerde de metrekare küçültmeye gittiklerini açıkladı. 17 DENİZLİ SANAYİCİSİ GELECEĞE UMUTLA BAKIYOR Denizli Sanayi Odası (DSO) her yıl üyeleri arasında düzenlediği Denizli Sanayisi Genel Görünüm Anketi’nde, 2012 ekonomik göstergelerinin 2011’e göre daha iyi olacağının öngörüldüğü ortaya çıktı. DSO’ya bağlı bin 306 sanayiciden 193’ünün cevaplandırdığı ankette ilin sanayisi üretim, kapasite kullanımı, satış, sipariş, kârlılık, yatırım, ihracat ve istihdam gibi çeşitli açılardan mercek altına alındı. www.ihracat.info.tr 115 ÜZÜM · · ˘ ÇEKIRDEGINDEN · · · GARI’YI ÜRETTI / Hatice Karaboyun Üzüm çekirdeği tozunu üreterek ekmeğinden tatlısına birçok ürünle birleştiren Öktaş Gıda, ihracata hazır. 2004’te 4. Ekolojik Tarım Fuarında Prof. Dr. Ahmet Altındişli Sempozyumu’na giden Mehmet Ökti orada üzüm çekirdeği isteyen bir ihracatçı ile tanıştı. Ön anlaşma yapan ancak adres kaybıyla ihracatı gerçekleştiremeyen Ökti, bu alanda çalışmalara başladı. Böyle bir ürünün olmadığını araştıran Ökti, “Yeni ürün olabileceğine kanaat getirerek Patent Enstitüsüne başvurdum. Bu amaçla Pamukkale Üniversitemiz akademisyenlerinden destek almaya başladım. Türkiye’de ilk defa yalnız üzüm çekirdeğini yeni bir sanayi ürünü haline getirmek amacıyla 2007 yılında Öktaş Gıda’yı kurduk. Pilot tesisimizde üzüm çekirdeğini nitelikli toz haline getirerek farklı bir boyut kazandırmaya çalıştık. Üretim tekniği ve ürün olarak dünyada bir ilk olan bu ürünümüzün adını da Gari koyduk.” dedi. Yemeklerde baharat gibi, hamur işlerinde kullanılan gari,’de simit, ekmek, tatlı, kek, lokum, helva, leblebi, fındık gibi ürünler üretiliyor. Gıda sektöründe doğal katkı maddesi olarak kullanılıyor, diğer sektörlerde de kullanımı üzerine (ilaç, yem, kozmetik) AR-GE çalışmaları devam ediyor. 116 www.ihracat.info.tr “Gari’li ürünler antioksidan özelliğini koruyor” Gari markasının 2004 krizinde esnaf arkadaşlarla konuşurken “Ne Yapalım Gari” diye fikir alışverişi yaparken bulduklarını anlatan Ökti, ürünleri kullanarak neler üretilebileceğini araştırdıklarını söyledi. Ökti, “Gari’yi Âhilik kültürü dayanışmasını örnek alıp dürüst ve sağlıklı üretim anlayışıyla güçlerimizi birleştirip denemelere başladık. Akademik bilgilerin desteğini ön planda tutarak, fırıncı ustası; unlu mamullerinde, şekerci ustası; lokum, tahin ve helvalarında, kuruyemiş ustası; fındık ve leblebi kaplamalarında maharetlerini göstererek bugünkü ürünlerin ilk denemeleri- nin çıkmalarına sebep oldu.” diye konuştu. Gari’nin Pamukkale Üniversitesi'nde ArGe'leri yapıldığını belirten Ökti, Gari ve pekmez ilavesi ile yapılan tatlılar ve unlu mamullerde besin değerlerinin ve antioksidanlarının kaybolmadığı ve antibakteriyel olduğu, Gari ve pekmez ilavesiyle yapılan lokumda antioksidan değerlerinin yükseldiğinin belirlendiğini söyledi. Ökti, “Halen ön Ar-ge’si devam eden birçok ürünümüz var. Ayrıca, 2008’den bu yana devam eden EFİT’le yaptığımız fındık kreması çalışmamız tamamlandı, üretim hazırlığı aşamasında, bu ürünün lezzet testlerinde beğenileceğinden çok umutlu olduğumu belirtmek isterim. Buna benzer Ar-Ge'ler ile sağlıklı ürün üretmek isteyen sütlü mamullerde ve bisküvi ürünlerinde faaliyet gösteren sanayicilerimizle birlikte yeni ve sağlıklı ürünlerin üretilmesine katkı sağlamayı istiyoruz.” dedi. İhracat yapmak istediklerini ifade eden Ökti, “Hammadde konusunda bölgemizde 30 posa çıkaran fabrika 15 bin ton işlenecek cibre var. Bugüne kadar yaptığımız çalışmalarda ürünün çevreye duyarlı üretim yapan küresel sorunlara sahip çıkan, sağlıklı ürünlerin üretilmesi hedefinden uzaklaşmadığını söyleyebilirim. İhracat yapabilecek durumdayız bu ufku görmekteyiz. Firmamız büyük yatırımlarla ihracat hedeflerini paylaşacak kurumları bizimle çalışmaya davet eder. Hedeflerimiz; Japon tüketicisi ve sanayicisine ulaşmak. İnsanların günlük tüketimlerinin içinde yer almak.” diye konuştu. www.ihracat.info.tr 117 ASYA , ORTADOgU - TRAFÍgÍNE YÖN VERÍYOR Trafiğe çıkan araç sayısı her geçen gün artıyor. Buna paralel olarak trafik ve sinyalizasyon malzemeleri pazarı da hızlı büyümesini sürdürüyor. Asya Trafik Sinyalizasyon, ürünlerini başta Ortadoğu olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediyor. / Dilek Demir Trafik, yol güvenliği ve sinyalizasyon malzemeleri kapsamında geliştirdiği ürünlerle, yurtiçi ve yurtdışı pazarında kendisine yer edinen Asya Trafik Sinyalizasyon, Ortadoğu ve komşu devletler başta olmak üzere birçok ülkenin trafiğine yön veriyor. Asya Trafik Sinyalizasyon Şirketi Genel Müdürü Mehmet Akif Çelik, 2011 yılında akıllı trafik sistemleri, sinyalizasyon, yol güvenliği ürünleri, güneş enerjili sistemler, LED’li sistemler, trafik levhaları ile yazılım ve projelendirme hizmetleri alanlarında faaliyet göstermek üzere kurulduklarını belirtiyor. Asıl amaçlarının ihracat ve yurtdışı pazarında büyüyerek kendilerini göstermek olduğunu söyleyen Çelik, halen Irak, Suriye, Mısır, Suudi Arabistan, Yunanistan, Kazakistan ve Gürcistan ülkelerine ihracat yaptıklarını ifade ediyor. Öncelikli hedeflerinin Asya ülkeleri olduğunu açıklayan Çelik, “Önümüzdeki 3-4 yıl içerisinde "Asya Trafik" markası ile 20’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştirmek istiyoruz. İran, Türki Cumhuriyetler, Birleşik Arap Emirlikleri, Balkan ülkelerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bu pazarlara en kısa sürede ihracat yapmayı planlıyoruz. 2013 yılı hedefimiz, ciromuzun en az yüzde 20’sini ihracattan elde 118 www.ihracat.info.tr etmeyi hedefliyoruz” dedi. 15 farklı ürün daha piyasaya sürülecek Plastik ve elektronik alanlarında AR-GE çalışmalarına yatırım yaptıklarını ifade eden Çelik, 2012 yılı içerisinde 15 farklı ürünü piyasaya sunmayı planladıklarını kaydetti. Çelik, üretimde kullanılan malzemeyi seçerken en zor iklim şartlarını göz önünde bulundurduklarını ifade etti. Trafik ve yol güvenliği sektörünün öneminin gün geçtikçe daha çok anlaşıldığını belirten Çelik, sektörün geleceğine dönük öngörülerini şöyle açıkladı: "Geçmişteki sistemlerin çoğu sabit diye adlandırılan sistemlerden oluşuyordu. Günümüzde 'Akıllı Trafik Sistemleri (ITS) olarak bilinen dinamik sistemlerden oluşuyor. Önümüzdeki dönemlerde bu sistemler daha da yaygınlaşacak. Merkezi yönetim ve kontrol sistemleri kurulacak. Sistemler lokal olarak değil birbirine bağlı bir ağ yapısından oluşacak." 2011 yılını verimli geçirdiklerini belirten Çelik, geçen yıl piyasaya sürdükleri ürünlerin Türkiye'nin 81 ilinde kullanıldığını dile getirdi. Trafik ve sinyalizasyon ürünlerinin zaruri ihtiyaç olarak görülmesi sebebiyle dünyada yaşanan ekonomik krizin kendilerini etkilemediğini açıklayan Çelik, Ortadoğu ve Arap Baharı'nın yaşandığı ülkelere yönelme sebeplerinin en başında, bu ülkelerde Türk mallarının öncelikli tercihleri arasında olmasından kaynaklandığını söyledi. Türkiye’nin ihracat portalı www.turkishexporter.net’e üye olduklarını belirten Çelik, trafik ve yol güvenliği ürünlerine yönelik yurtdışından gelen talepleri kolaylıkla takip ederek değerlendirdiklerini söyledi. www.ihracat.info.tr 119 TAHA KOZMETİK RUSYA PAZARINA GİRİYOR Büyüyen kozmetik sektöründe üretici firmalar girdikleri pazarlarda hızla yükseliyor. Türk firmalar dünya standartlarında üretim, rekabetçi fiyatlandırma ve yönetim anlayışını yeniden yapılandırıyor.Üretimin yarısını ihraç eden Taha Kozmetik bu yıl içerisinde belirlediği yeni pazarlarla ihracatını arttırmayı hedefliyor. / Dilek Demir 120 www.ihracat.info.tr İlk olarak ıslak havlu üretimi, pazarlama ve distribütörlük ağıyla 2008 yılında hizmet vermeye başlayan Taha Kimya Kozmetik, ürün çeşidini genişleterek 2010 yılında sıvı deterjan, sıvı el sabunu, çamaşır suları, şampuan, kişisel bakım ürünlerini de portföyüne ekledi. Sağlık ve kaliteden ödün vermeden üretim yapmanın öncelik oluşturduğunu söyleyen İhracat Müdürü Şefik Arslanyer, “Müşterilerimizin ürünlerimizle edindiği deneyimler sonucu kaliteyi sürdürülebilir kılmak için istikrarlı bir üretim politikası izliyoruz. Zira yeni üretim planlarımızla ilgili karar alırken ilk olarak sürdürülebilirliğe, daha sonra ise piyasadaki ihtiyaca, gelen taleplere ve yenilikçi ürünler olmasına dikkat ediyoruz.” dedi. “Sektör hızla büyüyor” Pazar hedeflerini genişletmeyi amaçlayan Taha Kozmetik, turkishexporter.net ile e-ihracat yapmaya başladı. Son yılların ihracat rakamları değerlendirildiğinde yükselen grafiğinin dikkat çektiğine değinen Arslanyer, “Kişisel bakım ürünleri hızlı büyüyen, belli bir kemikleşmiş tüketimi olan ve bu tüketim düzeyini ivmelendirerek artıran bir sektör. Türkiye’de bu büyüme ve gelişmeye entegre olmak konusunda sıkıntı yaşamayan bir ülke. Türk firmalar dünya standartlarında üretim, rekabetçi fiyatlandırma ve yönetim anlayışını yeniden yapılandırarak, ihracatta daha fazla ağırlığı hissedilen bir ülke olma yolunda ilerliyor. Bugün Türkiye’de, sektörde faaliyet gösteren firma sayısı bin 300 civarında. Diğer bir deyişle kozmetik ve kişisel bakım ürünleri sektörünün ülke ekonomisine önemli bir üretim ve istihdam katkısında bulunuyor. Yıl bazında incelersek; 2009’da 455 milyon dolar olan sektörün ihracat düzeyinin, yalnızca iki yılda 1 milyar doları aştığına tanık oluyoruz. Bu yıl çok daha iyi bir mesafe kat edeceğimize inanıyorum. Bu hızla ilerlemeyi sürdürürsek, sektör olarak Fransa ve İtalya’nın hemen ardından üçüncülük koltuğuna oturabileceğimiz kanısındayım.” dedi. “Markamızı Rusya pazarına da taşıyacağız” 2010 yılı başında ihracata ağırlık verdiklerini belirten Arslanyer, çalışmalarının satış rakamlarımıza yansıyan sonucundaki artışlarla kıvançla takip ettiklerini söyledi. Arslanyer, “Öyle ki bugün üretimimizin yüzde 50’sini ihraç ediyoruz. 2012 yılı için bu oranı yüzde 75 ihracat olarak belirledik. Geniş bir ürün portföyüne sahip olmamız, yurtdışında firmamıza büyük avantajlar sağladı ve bazı ülkelerde kayda değer satış rakamlarına ulaştık. İhracatta en yüksek verimi aldığımız ülke şu an için Irak. Irak’ı Balkan ülkelerinden; Çek Cumhuriyeti, Sırbistan, Bosna Hersek, Slovenya ve Makedonya takip ediyor. Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da, Libya, Cezayir, Fas ve Tunus öne çıkarken, kuzeyde Türkmenistan’a önemli miktarda ihracat gerçekleştiriyoruz. 2012 yılında girmeyi hedeflediğimiz ülkeler arasında Rusya, Ukrayna, Romanya ve Türk Cumhuriyetleri yer alıyor. Özellikle Rusya, tüketim ve talep bakımından sektöre eğilimi fark edilir bir ülke. Ayrıca Rusya’nın kozmetik sektörü ithalatında Türkiye önemli bir kalemi oluşturuyor. Gelişmeler ve veriler doğrultusunda biz de markamızı Rusya pazarına taşımak ve var olan rekabete yeni bir soluk getirmeyi amaçlıyoruz.” dedi. İnternetin günümüzün en önemli iletişim, ticaret hatta yaşamsal aracı olduğu küçümsenemez bir gerçek olduğunu belirten Arslanyer, “Şirket olarak büyüme projeksiyonlarımızda bu gerçeği asla göz ardı etmiyoruz. Dünyada sınırların kalkmasına önayak olan, ticaretin ülkelerden bağımsız bir şekilde ilerlemesinde başrol oynayan böyle bir dinamiğin varlığından birçok dış ticaret firması gibi memnuniyet duyuyoruz. İnterneti ve internet üzerinden müşteriye ulaşabilmeyi, ihracat yapan, ihracat satışlarını artırmak isteyen bir firma olarak günlük ticari faaliyetlerimizde yer veriyoruz. Bu doğrultuda Taha Kimya ve Kozmetik olarak yaptığımız araştırmalar neticesinde bize fayda sağlayacağını düşündüğümüz turkishexporter.net sitesinde karar kıldık.” diye konuştu. Kaym, Kağıt Kesme Makineleriyle İhracatını Artırıyor Günümüzde sahip olduğu birikim ve tecrübesiyle Kaym, Türkiye’de Kağıt Kesme Makinelerinde “ Lider Üretici Firma “ unvanıyla iç pazarda ve hitap ettiği coğrafyalarda faaliyetlerini devam ettiriyor. / Sema Kolay 1945 yılında genel makine imalatı ile sektörde yerli imalata başlayarak ülkesi adına artı değer üretmek amacıyla kurulan firma, o tarihlerdeki koşullara rağmen 1957 yılında, Türkiye’de ilk kez matbaa makineleri imalatını gerçekleştirdi. Kaym Kağıt Kesme Makineleri olarak sektörde kemikleşmiş Avrupa markalarının dışında kendi ülkemizin öz kaynaklarıyla yüzde 100 yerli sermayeyle kurulmuş bir firma olduklarına dikkat çeken Firma Sahibi Sami Büyükkaynak; “Bize ait üretilmiş ve geliştirilmiş bizden bir parça olan markamızla, yürütmekte olduğumuz yurt dışı programlar ve uluslararası fuar organizasyonları sayesinde ihracatımızı artırdık. Dünyanın farklı bölgelerindeki kendi yerel bayi yapılanmasıyla yurt dışındaki müşterilerimize yerinde kurulum ve servis hizmetleri sağlayarak ülkemizi ve markasını başarıyla temsil ediyoruz” dedi. İhracatta yükselen bir grafiğe sahip olduklarına dikkat çeken Büyükkaynak, “Üretmiş olduğumuz 60 – 78 – 92 – 115 – 215 cm standart kağıt kesme makineleri ürün gurubunun beraberinde 137 cm – 155 cm – 176 cm ikinci ürün gurubunun üretim planlamasını tamamlamış olup imalat çalışmalarına tüm hızıyla devam ediyoruz. 24 – 28 Kasım Printtek 2010 İstanbul Tüyap Uluslararası Fuarı ile ürün yelpazesine kattığımız açılır tablalı (talaş toplama sistemi), yükleme ve boşaltma asansörleri bulunan, Kaym 115 PLS 2 Tam Otomatik Kağıt Kesme Makinesi; bir taraftan firmanın kendi bünyesinde yer alan AR-GE çalışmalarının yüksek teknoloji içerikli bir ürün niteliğini taşırken, aynı zamanda Üniversite – Sanayi işbirliğinin KOSGEB-TEKMER kanalları vasıtasıyla ortaya koyulan en güzel örnekle- rinden birisi olma özelliğine sahip” dedi. İnternetten pazar buluyor Tasarım ve İmalatın yanı sıra ihracat ve pazarlama faaliyetlerine de hız kazandırdıklarını ifade eden Büyükkaynak, “www. turkishexporter.net’e verilen devlet teşviklerden faydalanarak markamızı ve ülkemizin tanıtımını tüm dünyaya yapıyoruz, gelen taleplere karşılık vermek istiyoruz. Kağıt Kesme Makinelerine yurt dışından gelen talepler de değerlendiriliyor. Satışını gerçekleştirmiş olduğumuz 2 adet Kağıt Kesme Makinesini; tasarım perspektifi, gövde yapısı ve güvenlik seviyesinin artırılarak güncellenmiş olan yeni şekliyle ihraç etmiş bulunmaktayız. Yine aynı makinelerin Bangladeş’in Başkenti Dakka’daki Hükümet Tabanlı (Devlet Dairesi) olan müşterilerinin Matbaa Tesislerinde kurulum ve gerekli teknik eğitimlerini, 2012 yılının mart ayı içerisinde başarıyla gerçekleştirmiş durumdayız.” dedi. Bangladeş’de iş seyahatlerinin çok verimli geçtiğini dile getiren Büyükkaynak, “Bangladeş’teki ikili iş görüşmelerini özel sektör temsilcilerinin yanı sıra Türk ve Bangladeşli iş adamları tarafından iki ülkenin karşılıklı ticaret hacmini yükseltmek amacıyla kurulmuş olan “ TURKEY – BANGLADESH CHAMBER OF COMMERCE AND INDUSTRY (TBCC) “ adlı birliğin Türkiye kanadını temsilen Genel Sekreteri “ Murat KARACA “ ile Dakka’daki ofislerinde bir görüşme gerçekleştirdik. Ülkenin barındırdığı potansiyel fırsatlar hakkında istişare etme fırsatını da değerlendirdik.”dedi. Kaym Kesme Makineleri kâğıt sektörünün yanı sıra; ambalaj, reklam, her türlü kağıt/ karton, cam elyaf, strafor tabakaları, melamin, plastik folyolar, kauçuk, tekstil, ahşap ve yumuşak metaller ve diğer tabakalanmış malzemelerin kesiminde kullanılabiliyor. www.ihracat.info.tr 121 li Tür k r ta ’nin ihracat po iye www.turkishexporter.net’in katkılarıyla HER KOBİDE BİR HABER VAR HER KOBİDE BİR HABER VAR 1 Gökhan Çakar: İREMCE TEKSTİL AVRUPA’YA İHRACAT YAPMAYA BAŞLADI Geçtiğimiz yıl içerisinde ihracat yapmaya başlayan firma pazar olarak Avrupa ülkelerini hedefliyor. den ticarete başlamış olduk. Aynı zamanda ihracat yapmak istiyoruz. Bu yüzden www.turkishexporter. net’in bize fayda sağlayacağını düşünüyoruz” dedi. 2007 yılında kurulan ve Bursa’da havlu üretimi üzerine faaliyet gösteren İremce Tekstil, havlu çeşitlerinin yanında bornoz ve ev tekstili üzerine üretimler gerçekleştiriyor. Türkiye’de tekstil sektörünün yaklaşık bir buçuk yıldır sağlam adımlarla güçlendiğine dikkat çeken Çakar, “Ülkemiz esneklik, kısa sürede teslimat ve varyasyon anlamında birçok avantaj sahip bir konumda duruyor. Son yıllarda bu avantajların ihracatımıza da yansıdığını görüyoruz.” diye konuştu. Bu yılın başında nakış makinesi yatırımları ile özel nakışlı havluların üretimine de yöneleceklerini belirten İremce Tekstil Sahibi Gökhan Çakar, geçtiğimiz yıla kadar dolaylı yoldan ihracat yaptıklarını söyledi. Çakar, “Geçtiğimiz yıl İngiltere’ye doğrudan ihracat yaptık. Havlu üzerine Ar-Ge çalışmalarımızı yürütüyoruz. Yeni tasarımları farklı iplikler ile üretimini yapıyor, ürün geliştirmeye önem veriyoruz.” ifadelerini kullandı. İç pazarda By İrem Tekstil, ihracatta Stork’s Home markasıyla ürünlerini satışa sunduklarını belirten Çakar, e-ticarette www.havlucum.com sitesiyle aktif satışlar yaptıklarını söyledi. Çakar, “Günümüzde internet, firmalar için farklı bir yere sahip olmaya başladı. E-ticaret her geçen gün daha da yaygınlaşıyor. Biz de www.havlucum.com ile internet üzerin- Çakar, “Bu yıl için öncelikli ihracat hedefimiz, üretimin yüzde 25’ini, daha sonraki dönemde üretimi yarı yarıya ihracata dönüştürmeyi planlıyoruz. Almanya ve İngiltere’yi satı yapacağımız öncelikli pazarlar olarak belirledik. Avrupa pazarında özellikle sade ürünler satışı gerçekleştiriyoruz, ancak nakışlı üretimlerimizi de Arap ülkelerine yapacağız.” dedi. Çakar; “Özellikle tekstil sektörü gerek ihracat anlamında gerek ülkemize sağladığı istihdam anlamında önem taşıyor. Bursa’nın ihracatçı firmalarına baktığımızda yarısından fazlasını tekstil firması olduğu göze çarpardı. Ancak şuan otomotiv sektörü lokomotif sektör olarak algılansa da bıraktığı katma değeri daha düşük görülüyor.” dedi. raç 5’ini ih e c üzde 2 y m e in İr Üretim hedefleyen öncei etmey pazar olarak ere’yi , ilt Tekstil anya ve İng or. iy lm fl A e d le lik ı he apmay satış y 122 www.ihracat.info.tr www.ihracat.info.tr 123 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 2 Dr. Ali Türemiş: ÇİLTAR, SERTİFİKALI ÜRÜNLERİ İLE İHRACAT HEDEFLİYOR 3 Mehmet Sağlam: ÇELEPOĞLU UN İHRACATA BAŞLAYACAK 1985 yılından bu yana çilek fidesi üretimine başlayarak yurtiçi ve yurtdışına ürünlerini gönderen ÇİLTAR, tarım sektörün de adından da sıkça söz ettiriyor. Çeşitli merkezlerde çiftçi toplantıları yaparak çilek üretimi ile ilgili yeni teknikleri ve yetiştirme şekillerini çiftçilere aktarma gayreti içinde olduklarını ifade eden ÇİLTAR’ın Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Türemiş fide dikiminden, üretimine her safhada üreticinin yanında olarak ‘‘çilek fideciliğinde güvenilir isim’’ olmayı sürdüklerini söyledi. Firma olarak güven duygusunu önemsediklerini belirten Türemiş “ California Üniversitesi'nin ıslah ettiği en iyi ve yeni çeşitleri Amerika ve Avrupa’daki çilek üreticileri ile aynı zamanda Türkiye’deki çilek üreticilerine ulaştırabilmek amacında olan firmamız, 2004 yılında California Üniversitesi'nin Lisansörü olan ve merkezi İspanya’da bulunan Eurosemillas firması ile patent antlaşması yaparak Eurosemillas firmasının alt lisansörü’’ olduklarını belirtti. İç piyasada taleplerin çok yoğun olduğuna dikkat çeken Türemiş, fırsat buldukça talepler doğrultusunda ihracat yaptıklarını belirtti. Türemiş “ En son Azerbaycan ve Kıbrıs’a ürünlerimizi ihraç ettik.” dedi. Üretimlerinin yüzde 95'inin çilek fidesi yetiştiriciliği olduğunu belirten Türemiş ayrıca 8 yıldır organik olarak ürünlerini yetiştirdiklerini ifade etti. Türemiş, “Adana’daki tesislerimizin bulunduğu arazimizde 2003 yılından bu yana 40 dan fazla meyve ve sebze çeşidi ile sertifikalı organik üretim yaparak tüketicilere daha sağlıklı ve değişik ürünler sunma çabası içerisindeyiz.” dedi. Yavaş yavaş organik tarımın Türkiye’de gelişen bir sektör olduğunun da altını çizen Türemiş, ilerleyen yıllarda organik tarımın daha fazla gelişim göstereceğini ifade etti. Firma olarak her zaman çiftçinin yanında olduklarını belirten Dr. Ali Türemiş, ‘‘Çiltar Fideleri, Kazancın Garantisidir’’ sloganı ile çilek üreticisinin her zaman yanında olmayı hedefliyoruz. ” şeklinde konuştu. 2011 yılında tarım sektöründe sıkıntılar olmasına rağmen üretimlerine devam ettiklerini belirten Türemiş, 2012 yılının daha güzel gelişmelerle geçeceğini umut ettiklerini belirtti. Doğal buğday unu üretimi yapan Çelepoğlu Un, üretimin yarısını ihraç etmek istiyor. 1984 yılından beri sektörde faaliyet gösteren Çelepoğlu Un, bugün 150 bin ton üretim kapasitesiyle çalışıyor. Un fabrikasının kurdukları bölgede tamamen doğal, tarım ve hayvancılıkla uğraşan köylülerin bulunduğunu söyleyen Şirket Müdürü Mehmet Sağlam, buna istinaden tamamen doğal ürünler ürettiklerini, çünkü toprağa hayvansal gübre ile ekim yapıldığını söyledi. Doğal buğdaydan un ürettiklerine dikkat çeken Sağlam, ürettikleri unun daha çok Trabzon ekmeklerinde kullanıldığını söyledi. Sağlam “ekmek eskiden hazır maya ile değil, ekşi maya ile yapılırdı. Trabzon ekmeklerinde unumuzun kalitesi ve lezzeti kendini gösteriyor, ekmek eskiden üretildiği lezzetini unumuzun doğallı ile yakalıyor.” dedi. Üretimin yarısını ihraç etmek istediklerini belirten Sağlam, “Ortadoğu ülkelerinde pazarları iyi tanıyoruz ve gelen talepler doğrultusunda ihracat yapmayı hedefliyoruz. Özellikle İran, Mısır, Libya, Ürdün ile bağlantılarımız oluyor. Öncelikle bu pazarlara ihracat yapacağız. Bunun için dış ticaret firması da kurduk, ön hazırlıklarımız tamamlanmasının hemen ardından ihracata başlıyoruz.” diye konuştu. Sağlam, kobisinden holdingine kadar ihracat yapan bir Türkiye’nin ekonomiye çok büyük katkılar sağlayacağını sözlerine eklerken, kobileri kalkındıracak özel desteklerin önemine de dikkat çekti. 124 www.ihracat.info.tr 4 Mustafa Keleş: BEDİR MAKİNE PAZAR SAYISINI ARTIRMAYI HEDEFLİYOR İhracat yaptığı pazar sayısını artırmayı hedefleyen Bedir Makine, özellikle Romanya ve bazı Afrika ülkelerine ihracat yapacak. 1994 yılında dikiş makineleri vida ve somunları çeşitleri imalatçısı olarak kurulan Bedir Makine, kısa zaman içinde konfeksiyon makineleri yedek parçaları ve aksesuarları imalatına başladı. Bugün üretimini yaptığı makineleri ihraç eden Bedir Makine, son 7 yıldan beri genellikle Ortadoğu ve Balkan ülkeleri olmak üzere 13 ülkeye ihracat yapıyor. Sanayi konfeksiyon makineleri yedek parça ve aksesuarları, çuval ağzı dikiş makineleri ve yedek parçaları, kumaş kesim makineleri ve yedek parçaları, saya, deri makineleri parçaları ve sanayi ütüleri yedek parça ve aksesuarları gibi ürünler üreten Bedir Makine, Ar-Ge çalışmalarıyla ithal ettiği bazı ürünleri de üretmeye başlayacak. Avrupa ülkelerinden çok yüksek fiyatlarla satışı yapılan bazı ürünleri yakın zamanda üretimini yapmayı planladıklarını söyleyen İthalat ve İhracat Sorumlusu Mustafa Keleş bunun için Ar-Ge çalışmaları 5 yürüttüklerini ifade etti. Her geçen gün ihracatı daha da artırmak istediklerini ifade eden Keleş, “Özellikle ürettiğimiz ürünlerden ziyade ithal ürünlerimizin ihracatı daha fazla. Çünkü buradaki en büyük avantajımız ülkemizin dünya üzerinde bir köprü ülke durumunda olması. Bu durum ithal ürünlerimizin ihracatının kolaylığını da beraberinde getiriyor. Firmamızın da özellikle kaliteli ve uygun fiyatlı ürün stratejisi sayesinde ürünlerimizi hedeflediğimiz ülkelere pazarlama şansımız artıyor.” diye konuştu. İhracat yaptıkları pazar sayınsı artırmak istediklerini belirten Keleş, “Rusya, Bulgaristan, Makedonya, Tunus ve Suriye, gibi ülkelerdeki firmalar Uzakdoğu ülkelerinden ihracat yapmak istediklerinde, tedarik sürecinin çok uzun olması nedeniyle Türkiye’yi bir köprü ülke olarak kullanıyorlar, biz de servisimizi ve teslimatlarımızı sorunsuz yaptığımız sürece bu ticaret yolu açık olmaya devam edecektir. Özellikle Romanya ve bazı Afrika ülkelerine ihracat yapmayı planlıyoruz. İhracatta hedefimizde daha fazla ülkede ürünlerimiz ve markalarımızın tanıtımını ve satışını gerçekleştirmektir.” şeklinde konuştu. Mustafa Eskin: TÜRKİYE ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR Astor Firması, talaşlı imalat sektöründe üretim sonrası çıkan atık metal talaşların taşınma, depolama ve geri kazanımını sağlayarak yeni makine ve ekipmanlar üretiyor. Sektörde fark yaratan konstrüksiyonları olduğuna dikkat çeken Firma Sahibi Mustafa Eskin, Astor’ un geniş ürün gamıyla fark yarattığını ve sektörde hızla büyüdüklerini ifade etti. Eskin, “Modern makine parkına sahip olan fabrikamızda, üretimde kalite ve kontrolde süreklilik hâkimdir. Ürünlerimiz arasında konveyörler, santrifüj ve seperatörler, kırıcı ve dağıtıcı üniteler, talaş briketleme presleri yer alıyor. Firmalara özel tasarımlar yapabilmekte ve merkezi çözümler sunmaktayız. Her marka CNC tezgâha uygun talaş konveyörü imalatı ve merkezi talaş taşıma ve filtrasyon hatları kurmaktayız. Santrifüj ünitemiz TÜBİTAK tarafından test edilmiş ve normlara uygun bulunmuştur. Bu bağlamda Çevre Yönetmeliğine göre talaşın kontamine atık sınıfından çıkmasını sağlıyoruz.” dedi. Firmanın Türkiye tanıtımını tamamladıktan sonra ihracat hedeflerinin olacağını da belirten Mustafa Eskin “Kısa sürede seri imalatlarımızın olması için çalışacağız. Türk ürünleri Avrupa ürünlerine nazaran daha uygun fiyatlarda üretim yapıyor. Ayrıca kalite standartlarımız yüksek. Türk ürünlerine olan güvende her geçen gün dünya pazarında artıyor. “ şeklinde konuştu. Türkiye’nin her geçen gün prestij kazandığına dikkat çeken Mustafa Eskin “ Mevcut fabrikalar ürün çeşitliliğini ve kapasitesini arttırarak üretim yapıyor. Açılan yeni fabrikalar ise hızla büyüyor. Türkiye ekonomisinin bugünkü şartlardan daha iyi noktada olacağına inanıyoruz. Türkiye altın çağını yaşıyor.” dedi. www.ihracat.info.tr 125 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 6 Sebile Gümüş: TURKISHEXPORTER.NET İLE YENİ PAZARLARA ULAŞIYORUZ Bu yıl içerisinde ihracata başlayacak olan Meyan Baharat internetten pazar buluyor. 2002 yılında kurulan Meyan Baharat Ege bölgesinde, Türk insanının alışık olduğu lezzetleri doğadan toplayarak tam otomatik makinelerde ve hijyenik koşullarda üretimini yapıyor. İzmir ve Ege bölgesi başta olmak üzere tüm yurtta bayilikleri ve toptancı ağı bulunduğunu belirten Meyan Baharat İşletme Müdürü Sebile Güneş, her tür baharat çeşidine ek olarak toz gıda, tek içimlik hazır Türk Kahvesi üretimi yaptıklarını söyledi. Bu yıl içinde ihracata başlayacaklarını söyleyen Güneş, “Şubat döneminde Antalya fuarına katılım gerçekleştirdik. Antalya’da bayiliğimizi oluşturduk, eylülde İstanbul’da Uluslararası Gıda Fuarı’nda olacağız. İstanbul’da da bayilik oluşturmayı planlıyoruz. Aynı 7 Toptancıdan bakkala, bakkaldan süpermarkete kadar geniş bir satış ağına hitap ettiklerini söyleyen Güneş, yüzde yüz doğal ürünlerini öncelikle Türkiye'ye daha sonra tüm dünyaya duyurmayı istediklerini belirtti. Son zamanlarda çıkan sahte bal haberlerine değinen Güneş, tüm gıda sektöründe benzer sorunların var olduğunu ve bu konuda çözüm üretilmesi gerektiğini söyledi. Güneş, “insanlara karabiber yerine irmik satılıyor. Verilen ucuz fiyata alınan bir ürünün yüzde yüz doğal olma ihtimali yok. Bu yüzden bilinçli alışveriş yapılmalı.” diye konuştu. Ayşe Kurt: AYDINALP UN İHRACATINI ARTTIRACAK Irak’a ihracat yapan Aydınalp Unları pazar sayısını arttırarak büyümeyi hedefliyor. 1978’li yıllarda AVS Tarım olarak başladığı tarım faaliyetlerini, 2005 yılındaAydınalp Un adıyla buğday unu, natürel yulaf, çavdar ve mısır ununu üretimlerini gerçekleştiriyor. Yıllık 165 bin tonluk üretim kapasitesi ile çalışan firma 15 ülkeye ihracat yapıyor. El değmeden üretim yapan Aydınalp Un buğday ve unun fiziksel, kimyasal ve biyolojik analizlerini yaparak son teknolojiye sahip üretim altyapısı çiftçiden üretime, üretimden satışa ve satış sonrası desteğe kadar bir zincir içerisinde her safhayı kendi bünyesinde gerçekleştiriyor. Kurulduğu yıldan bugüne ürünlerinin kalitesini ve çeşitlerini giderek artırdıklarını belirten Firma İhracat Sorumlusu Ayşe Kurt, “Ürün çeşitliliğine buğday ununun yanı sıra, natürel yulaf, çavdar ve mısır ununu da ekleyerek üretim faaliyetlerimize sürdürüyoruz. Aydınalp Un olarak üretim ve yönetim aşamasında almış 126 zamanda pazar araştırmalarında bulunuyoruz. www.turkishexporter.net’e gerçekleştirdiğimiz üyelik ile birlikte birçok pazarla bağlantı kurduk. Rusya, Romanya, Litvanya ve Lübnan’dan firmalar ile görüştük. Bu yıl yüzde 25 ihracat yapmayı planlıyoruz.” dedi. www.ihracat.info.tr olduğu TSE, ISO 9001 VE ISO 14001 ISO 22000 OHSAS 18001 HELAL belgeleriyle kalite ve güvence sistemi esaslarının eksiksiz uygulanması ve geliştirilmesini referans standart olarak kabul ediyoruz” dedi. Pazar çeşitliliğine önem verdiklerini dile getiren Kurt, “Geçtiğimiz yıla kadar pazar olarak Irak’a ihracat yapıyorduk ve Irak pazarına yeni pazarlar ekleyerek ihracatımızı artırmayı istiyoruz. Batı Afrika ülkeleri, Uzak Doğu ülkeleri bulunduğumuz pazarları oluşturuyor. Bu yıl içerisinde ihracat yaptığımız ülke sayısını 15’e çıkarmayı hedefliyoruz. Ürünlerimizi ihraç ettiğimiz pazarlarda kalıcı olmak öncelikli planımızı oluşturuyor.” diye konuştu. 8 Ayhan Coşkun: TURKISHEXPORTER.NET'E ÜYE OLDUKTAN SONRA İHRACATIMIZ ARTTI Özellikle Irak pazarına ihracat yapan Fizyomed Tıbbi Cihazlar internetten yeni pazarlara ulaşıyor. 25 yıllık tecrübeye sahip olan Fizyomed, özellikle fizik tedavi cihazları üretimi ile faaliyet gösteriyor. Sektöründe öncü firmalardan biri olarak Fizyomed, üretmiş olduğu ürünleri 13 ülkede yaklaşık 50 firmaya ihraç ediyor. Üretimlerinde ürün geliştirme faaliyetlerini ar-ge çalışmalarıyla birlikte yürüttüklerini ifade eden Dış Ticaret Sorumlusu Ayhan Coşkun, “Teknolojiye yatırım yapmaktan kaçınmıyoruz, uluslararası kalite standartlarından taviz vermiyoruz. İç pazarda ürünümüzü kabul edildikten sonra ihracatını yapmaya başlıyoruz.” dedi. Tıbbi cihazların üretiminin önemli olduğunu ifade eden Coşkun, Fizyomed olarak birçok çeşitte ürünü müşterilerine sunduklarını söyledi. Coşkun, "Önümüzdeki dö- 9 nemlerde üretim faaliyetlerimizi artırmayı hedefliyoruz. Üretim yaparak istihdama, ihracat yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Kuzey Afrika ülkeleri, Cezayir, Irak, Lübnan, Bosna-Hersek, Çin’e ihracat yaptık. Avrupa’da İtalya ve Almanya satışlarımız oluyor.” diye konuştu. Pazar araştırmalarında internetin daha az maliyetle, daha spesifik noktalara ulaştırdığına değinen Coşkun, www.turkishexporter.net ile ulaştıkları pazar sayısını artırdıklarını söyledi. Coşkun, “turkishexporter. net sistemine üyeliğimiz sayesinde Nijerya’ya ihracat yaptık.” dedi. Mısır ve Libya’daki iç karışıklıkların ihracatı yavaşlattığını belirten Coşkun, Türkiye’nin güçlü olabileceği pazarlarda etkin olamadığını söyledi. Özelikle Türk ürünlerine olan ilginin arttığını ifade eden Coşkun, “Ürettiğimiz ürünlerden dolayı Avrupa ülkelerine yönelmeyi düşünüyoruz. Üretim kapasitesini büyüterek ihracatı artırmak istiyoruz. Ortadoğu ülkelerinde, Arap Emirlikleri’nde ciddi bir pazar var. Özellikle Irak pazarı vazgeçilmez pazarlarımızdan.” şeklinde konuştu. Serdar Fırtına: ETİ, KOLONYA KÜLTÜRÜNÜ YURTDIŞINA TANITIYOR Kolonya çeşitleri ve kozmetik sektöründe faaliyet gösteren Eti Kolonya Şirketi, ihraç ettiği ürünlerle kolonya kültürünü yurtdışında tanıtıyor. Türkiye'deki kolonya üretiminde ilk 10 şirket içerisinde yer alan Eti Kolonya, ürünlerini birçok ülkeye ihraç ediyor. Hem 'Eti Kolonya' markası adı altında, hem de PL üreticisi olarak ürünlerini piyasaya süren şirket, yurtdışına ise kolonya başta olmak üzere birçok ürün satıyor. Tütün, limon, tıraş ve bebe kolonya çeşitlerinin yanı sıra parfüm, aseton, vazelin gibi kozmetik alanda da faaliyet gösterdiklerini belirten Eti Kolonya Şirketi Genel Müdür Serdar Fırtına; Almanya, Arabistan, Bulgaristan ve Irak ülkelerine ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. "Üretimimizin yüzde 10'u ihracat" Üretimlerinin yüzde 10'unu ihraç ettiklerini açıklayan Fırtına, "Yurtdışına kolonya çeşitleri ve oda spre- yi satıyoruz. Ürün çeşidi noktasında çalışmalarımız var. Özellikle likit ürünler kapsamında duş jeli, sıvı sabun gibi kozmetik alanda yeni ürünler geliştirmeyi düşünüyoruz." dedi. Ar-Ge çalışmaları içerisinde yeni kokular üzerinde çalıştıklarını ifade eden Fırtına, Türkiye'de kolonya üretiminde ilk 10 şirket içerisinde yer aldıklarını kaydetti. Kolonya kültürünü dünyaya benimsetmeyi hedeflediklerini söyleyen Fırtına, "Kolonya kullanımı belli ülkelerle sınırlı. Biz ürünlerimizi çeşitlendirerek kolonyayı tanıtmak istiyoruz. Özellikle Avrupa Birliği, Ortadoğu ve komşu ülkelerine kolonyalarımızı ihraç etmek istiyoruz. Avrupa ve Arap ülkelerindeki krize rağmen, 2011 hedefimiz tuttu " şeklinde konuştu. www.ihracat.info.tr 127 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 10 Metin Güngör: HELL KLAR ORTA DOĞU’YA İHRACAT YAPIYOR 11 Yüksel Güven: MR. FEDE 21 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYOR Avrupa ülkelerine ihracat yapan Özgüven Tekstil ürünlerin satışının yaptığı pazar sayısını her geçen gün artırmayı hedefliyor. Anne adaylarını giydiren Hell Klar Hamile Giyim ihracatta Avrupa ülkelerini hedefliyor. 1999 yılında kurulan Hell Klar, hamile giyim üzerine ürün çeşitliliğini her geçen gün artırıyor. Kadınların hayatını kolaylaştıracak ürünler üretmeye öncelik veren Hell Klar Hamile Giyim, aynı zamanda farklı tasarımlar üreterek anne adaylarına bu heyecan verici dönemlerinde ürettiği ürünlerle yardımcı oluyor. Yalnızca kıyafet değil hamileler için bir konsept oluşturduklarını belirten Firma Sahibi Metin Güngör, “Sitemizde gebelik dönemi sağlık bilgileri, bebeğinizi beklerken neler yapmalısınız, hamilelik döneminde güzellik sırları, bebekler ve hamileler için gerekli genel bilgilere yer veriyoruz. Sadece hamilelere kıyafet satmak değil aslında onların yaşadığı bu mucizeye küçük bir katkıda bulunmayı istiyoruz. Üretimlerimizde bir giysinin sadece giyinmek değil bir yaşam tarzı olduğu düşüncesiyle hareket ediyoruz.” dedi. İleriki dönemlerde hamile iç giyim ve bakım ürünlerini de ürün portföyüne katmayı planladıklarını söyleyen Güngör, iç pazarda daha aktif olduklarını söyledi. Güngör, “Klasik tarz yerine tasarımlara genç ruhu yansıtmak istiyoruz. Son üç yıldır ürün çeşidini artırmaya ve tasarımda farklılaşmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Aynı zamanda bayileşme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye’de 60’a yakın bayiliğimiz var yurt dışında Rusya’da da bayiliklerimiz bulunuyor. Bu sayıyı planlı bir şekilde artırmayı planlıyoruz” diye konuştu. Ağırlıklı olarak Ortadoğu ülkelerine ihracat yaptıklarını belirten Güngör, “Rusya, Ukrayna, Gürcistan, İran, Irak, Mısır, Lübnan gibi ülkelere www.turkishexporter. net ile bağlantı kurduk ve ihracat yaptık. Avrupa daha çok Çin malını tercih ediyor ama Ortadoğu ülkeleri özellikle Türk Malı istiyor. Bizim hedeflerimiz arasında Avrupa ülkeleri de var. Şuanda İtalya ve Hollanda ile görüşme halindeyiz.” dedi. 128 www.ihracat.info.tr Mahmutpaşa’da 1992 yılında giyim sektörüne giren Yüksel Güven, markalaşma yolundaki ilerleyerek, kendi markasını üretmek için Özgüven Tekstili kurdu. Samsun’da 4 bin 500 metrekare kapalı alan fabrikada üretim yapan Özgüven Tekstil, bugün günde 950 adet erkek takım elbisesi dikiyor. Fabrika hem kendi markası Mr. Fede adına hem de müşterilerinin adına üretim yapıyor. Üretimin yüzde 75'i de ihracata dönüştürdüklerini ifade eden Özgüven Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Güven, “Yüzde 100 Türk sermayesi olan firmamızın başarısının markalaşmaya verdiğimiz önemle birlikte yenilikçi bir ruha sahip oluşundan kaynaklıyor. 2000 yılına kadar iç pazara üretim yapıyorduk. Mr. Fede olarak 2000 yılından itibaren Avrupa'ya ihracata başladık. İlk olarak Arap ülkeleri ve Rusya’ya ağırlık veren firmamız şuan ihracat yapılan ülke sayısını 21’e çıkardı ve bu sayıyı her geçen gün artırmayı hedefliyoruz.” dedi. Güven, "4 bin 500 metrekare kapalı alanda üretim yapıyoruz. Kapasitemiz haftada 4 bin 900 adet. Yüzde 60'ını kendi markamıza, yüzde 40'ını da ünlü markalara dikiyoruz. Üretimin yüzde 75'ini ihraç ediyoruz." dedi. Kalitenin yanında imajın çok etkili olduğunun altını çizen Güven, üretimde ve pazarlamada şirketlere ülkemizin tanıtımı adına büyük görev düştüğünü söyledi. Güven, “Devletin teşvikleri, ihracata yönelik firmaları organize etmesinin etkileri görülüyor. Türkiye’nin ihracatı artarak devam edecektir.” dedi. Ünlüleri de giydiriyor Ünlü markalara yaptığı üretimlerin yanında aynı zamanda başbakan dahil birçok ünlü sanatçıyı da giydirdiğini ifade eden Güven, 2003-2005 yılları arasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı giydirdim ve bununla birlikte birçok sanatçıyı da giyindiriyoruz. Mahsun Kırmızıgül'ü, Müslüm Gürses'i, Yunus Bülbül'ü, Mahmut Tuncer'i, İsmail Türüt'ü giydiriyoruz.” dedi. www.ihracat.info.tr 129 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 12 Yunus Karabay: PDM PAKETLEME YENİ PAZARLARA İHRACAT YAPACAK Üretimin yarısını ihraç etmek isteyen PDM Paketleme yeni pazarları hedefliyor. Paketleme ve dolum makineleri üretimi yapan PDM Paketleme, yoğurt dolum, kova yoğurt dolum, kaymaklı yoğurt dolum, bal dolum makineleri ve siparişe göre spesifik dolum makineleri imalatlarıyla faaliyetlerini sürdürüyor. Ar-Ge çalışmalarına büyük önem veren firma, dolum makinelerinde son teknoloji ile kaliteden ödün vermeden yeni ürünlerin üretmek için çalışmalarını sürdürüyor. Şirket Müdürü Yunus Karabay, yüksek kapasiteli üretim yapabilen robotlu ayran makinesi ürettiklerini söyledi. Bu ürünün iç pazarda sadece kendileri tarafından üretildiğini belirten Karabay, “Robotlu ayran makinemiz 15 bin adet dolum yapabiliyor. Ar-ge çalışmalarımız ile ürün portföyümüzü genişletmek istiyoruz.” dedi. Yeni pazar arayışlarını sürdürdüklerini dile getiren Karabay, “Hollanda ve Azerbaycan’a ihracat yapıyoruz. Pazar araştırmalarımızı fuarlar ve www.turkishexporter.net vasıtasıyla yürütüyoruz. Katıldığımız fuarlarda yüzde 90 Türk firmaları yer alıyor. Önceden bu oranı yakalamak mümkün değildi. Türk ürünleri gerek kalitesiyle gerek fiyatları ile tercih sebebi haline geldi. Kalitesiyle Avrupa standartlarını yakalayan ürünler üretiyoruz. Tek farkı fiyat olarak daha düşük olması.” diye konuştu. Yüzde yüz yerli üretim yaptıklarını belirten Karabay, “Üretimin yarısını ihraç etmek istiyoruz. Ortadoğu’da ciddi bir pazar var. Pazar olarak Suriye, Irak, Azerbaycan’ı hedefliyoruz.” dedi. 13 Orkun Altunbaş: HORECA'NIN HEDEFİ İHRACAT ÇITASINI YÜKSELTMEK Hotel ve hastane tekstili üreten Horeca Turizm ve Otel Malzemeleri Pazarlama Şirketi, ihracatını yüzde 50'ye çıkartmayı hedefliyor. Hotel ve hastane tekstili ile hotel ekipmanları alanında faaliyet gösteren Horeca, üretimini gerçekleştirdikleri malzemeleri Türki Cumhuriyetleri başta olmak üzere birçok ülkeye ihraç ediyor. Yurtiçinde ve yurtdışında olmak üzere birçok hotel ve hastanelere hizmet vediklerini belirten, Horeca firma ortaklarından Orkun Altunbaş, 2000 yılında kurdukları şirketlerinde battaniye, nevresim takımı, masa örtüsü gibi birçok tekstil ürünleri ürettiklerini söyledi. Üretimini yaptıkları malzemeleri Almanya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Yunanistan ve Almanya gibi birçok ülkeye ihraç ettiklerini ifade eden Altunbaş, üretimlerinin yüzde 30'unu ihracat oluşturduğunu kaydetti. "Afrika ülkelerinde iddialı olmak istiyoruz" İhracat paylarını yüzde 50'ye çıkartmak istediklerini vurgulayan Altunbaş, "Üye olduğumuz Türkishexporter.net gibi ihracat portallarıyla ihracatımızı büyütmeye çalışıyoruz. Sektör açısından boş bir pazar olarak gördüğümüz Afrika ülkelerinde iddialı olmak istiyoruz." dedi. Sektördeki yenilikleri yakından takip ettiklerini anlatan Altunbaş, Vavax isimli kumaştan yapılan tamamen organik ve uzun ömürlü yastık ile nevresim takımı yaptıklarını bildirdi. Altunbaş, "Otelcilik ve hastane sektörü gün geçtikçe büyüyen bir sektör. Bu sektöre yönelik çalışan biz firmalarda buna paralel olarak büyüyor. Bu sene açılması beklenen 100 otel ve hastane projesi var. Bu projelerin içerisinde iddialı olarak yer almak istiyoruz. 2011 yılında bir önceki yıla göre yüzde 10 büyüyerek girdik. Yunanistan'daki krize rağmen buraya olan ihracatımızda bir azalma olmadı." dedi. 130 www.ihracat.info.tr 14 Erhan Çorap: EFES YALITIM, ŞÖMİNE SOBA İHRAÇ EDİYOR Yalıtım ve şömine soba sistemleri olmak üzere iki alanda hizmet veren Efes Yalıtım, ihraç edilen ürün zaten üretilmiş demektir. 2004 yılında gemicilik sektörüne yalıtım malzemesi tedariği ve inşaat sektöründe dış cephe yalıtım uygulamaları yapmak amacıyla kurulan Efes Yalıtım, aynı zamanda İzocam’ın bayisi olarak faaliyetlerini sürdürüyor. Birçok inşaat projesini başarıyla teslim ettiklerini belirten Firma Sahibi Erhan Çorap, zamanla dış cephe ısı yalıtımındaki telebin artmasından dolayı, Marine ve endüstriyel yalıtıma odaklandıklarını, ürün gamına seramik yünü, yanmaz cam elyaf kumaş, yanmaz alüminyum folyo bant gibi ürünlerin tedariğini de eklediklerini söyledi. Yalıtım ve şömine soba sistemleri olmak üzere iki alanda hizmet verdiklerini dile getiren Çorap, özellikle bu yılın sonuna 15 şömine soba üretimine başlamayı hedeflediklerini belirtti. Çorap “Taş yünü, cam yünü, kauçuk, seramik yünü, cam elyaf yanmaz kumaş gibi ürünlerin ısı, ses ve özellikle yangın yalıtımında kullanımıyla ilgili her türlü hizmeti müşterilerimize sunuyoruz, ayrıca Avrupa menşeili Kratki markalı şömine haznesi tedariğini gerçekleştiriyoruz. Şömine sobalarımız villa, dağ evi ve hatta ofislerde de çoğunlukla tercih ediliyor. İthalatını yaptığımız bu ürünlerin üretimine de başlayacağız. Irak, Azerbaycan ve Türkmenistan’a soba ihracatımız oluyor.” dedi. “Yanmaz alüminyum bant ürünlerimizi İngiltere’den getiriyoruz. Yanmazlık sertifikası olan bu ürünün Türkiye’deki tek temsilciyiz “ diyen Çorap, “Gemilerde A60 Yangın yalıtımı, akışkan sıcaklığına bağlı yalıtım kalınlığı hesabı, kazanlardaki akışkanların zamanla sıcaklık düşmesi, tank ve endüstriyel fırın yalıtımı, baca yalıtımı, ses, akustik ve titreşim yalıtımı gibi yalıtım ile ilgili her türlü teknik sorulara cevap verebilecek tecrübeli teknik personele sahibiz.“ dedi. Enver Çapar: TURKISEXPORTER.NET İLE IRAK PAZARINA GİRDİK Üretimin yarısından fazlasını ihraç eden Arveks Mobilya, farklı coğrafyalardaki pazarlarını çeşitlendiriyor. kalitemizi korumaya önem veriyor, teknolojinin takipçisi oluyoruz ve üretimde kendimizi yenileyerek faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.” dedi. Kahramanmaraş’ta yemek odası, yatak odası, mutfak mobilyaları üretimiyle faaliyet gösteren Arveks Mobilya, ürettiğinin yarısından fazlasını ihraç ediyor. Daha çok dış pazarlara odaklı çalışan firma internetten pazar buluyor. Üretimin yüzde 80’ini ihracata dönüştürdüklerini belirten Çapar, Bakü’deki satış ofisi aracılığıyla ihracat gerçekleştirdiklerini söyledi. Mobilya tasarımları alanında uzmanlaşmış kadroları ile gerçekleştirdiklerini söyleyen Çapar, kendi markalarıyla ihracat yapmaya önem verdiklerini belirtti. tık. Bağlantı kurduğumuz pazarlar ile ihracatımızın daha da artacağını düşünüyorum. Özellikle geçtiğimiz yılı çok iyi geçirdiğimizi söyleyebilirim. Üretimde makine parkurumuza yatırım yaptık. Fabrikamızı daha geniş alana taşıdık.” dedi. Çapar, “En çok yatak odası takımlarında ihracat yapıyoruz. Mobilya sektöründe ihracatın yazın artıyor. E-ihracat ile pazar alanımızı genişletmeyi hedefliyoruz. www.turkishexporter.net ile Irak’a ihracat yap- İhracatta teşviklerin geri dönüşü konusunda yaşanan sıkıntılara değinen Çapar, bu konuda devletin desteklerinin geri dönüşünün hızlı bürokratik engellere takılmaması gerektiğini söyledi. Müşterinin sürekli değişen ihtiyaçlarının farkında olarak üretim yapmaya önem verdiklerini belirten Firma Sahibi Enver Çapar; “Estetik bir bakış açısı ile her tür zevk ve beğeniye göz önüne alarak üretim yapıyoruz. Aynı zamanda kullanışlı ürünler sunabilmek için çalışıyoruz. Her zaman www.ihracat.info.tr 131 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 16 Tayfun Yalçın: YALÇIN METAL İNTERNETTEN PAZAR BULUYOR Yalçın Metal bakırdan imal ettikleri buzdolabı süsü ürünlerini ihraç etmeyi hedefliyor. 2007 yılında kurulan Yalçın Metal, bakır hediyelik eşya üzerine faaliyet gösteriyor. 2009 yılında Ostim’e taşınarak imalatını ve hizmetlerini büyüten firma turistlere yönelik bakır hediyelik eşya üretimiyle ihracat yapmayı hedefliyor İnternet üzerinden ihracat yapmak istediklerini belirten Firma yetkilisi Tayfun Yalçın www.turkishexporter.net sistemine üye olduklarını söyledi. Yalçın, “Mailinize her gün turkishexporter.net’ten alım talepleri geliyor. Farklı ülkelerden gelen talepler sayesinde bağlantılar kuruyoruz. İhracat yapmak için Çekoslovakya, Ürdün, Mısır gibi ülkelerden 17 Daha önce dolaylı yoldan Rusya’ya ihracat yaptıklarını belirten Yalçın, özelikle Rusya, Kanada gibi ülkelerden bakır mamullerine yönelik çok fazla talep geldiğini söyledi. Yalçın, “Türkiye’de ham madde pahalı olduğu için artık iç pazar yerine daha çok ihracata yönelmek gerekiyor. Ağırlıklı olarak İstanbul ve Antalya’ya ürünlerimizin satışını gerçekleştiriyoruz. Buradaki firmalar ürünlerimizin ihracatını da yapıyor, ancak biz artık doğrudan kendimiz ihracat yapmak istiyoruz.” dedi. Çin’den gelen polyester buzdolabı süslerinin yerine bakırdan ve tamamen yerli buzdolabı süsleri üretimi yaptıklarını belirten Yalçın, bu ürünlerin tasarımını da kendileri tarafından yapıldığını söyledi. Nuray Güney: FEZA CİLT ÜRÜNLERİNİN YARISINI İHRAÇ EDİYOR Geçtiğimiz yıl içerisinde ihracatını artıran Feza Cilt pazar sayısını artırmayı hedefliyor. 1980 yılında kurulan Feza Cilt, kitap kaplama, defter kaplama üzerine cilt bezi üretimi ile faaliyet gösteriyor. Aynı zamanda ambalaj sektörüne de hizmet veren firma, ürettiğinin yarısını ihraç ediyor. Her yıl yeni renk ve özellikli kumaşlarla farlı çeşitlerde ürünler ürettiklerini söyleyen Yönetim Kurulu Üyesi Nuray Güney, “Sektörümüz yeniliklere, yeni tasarımlara açık sektördür. Sürekli değişim arayışında olan sektörümüzde istenilen beklentiler ürünlerimizin hem kaliteli, hem ucuz, hem de kullanımı kolay olması yönündedir. Bu beklentileri ortada buluşturmak müşteri memnuniyeti açısında önemli unsurdur. Biz Feza olarak Türkiye’de ilk PVC Ciltlik ürünü ile dijital baskıyı 2008 takvimlerimizde gerçekleştirdik. Ve yine bir ilki yaptık. Mücellitler cilt kaplama malzemesi olarak Thermo baskıyı sadece suni deride yapabiliyordu. Ekim ayında PVC kaplamada da yaptık. Feza Thermo kullanımı kolay, maliyeti daha ucuz oluyor.” dedi. Basımın nitelik açısından önem derecesine göre farklılıklar olabileceğini belirten Güney, “Bir dergi ve broşürlerde 132 müşterilerden talepler geliyor.” dedi. www.ihracat.info.tr cildin korunması şart değildir. Ayrıca maliyette getirir. Ancak o kadar değerli kitaplar basılıyor ki bunlara ofset baskı ve selofan kaplama cilt yapılmakta. Bu durumu kendimize sormamız gerekiyor. Neden kitaplarımız uzun ömürlü saklanabilecek kitaplar olmasın? Bu nitelikteki kitaplar günlük düşünülmemelidir. Modadan daha ziyade kalite uzun ömür öncelik olmalıdır.” diye konuştu. Gelişen tüm dünya teknolojisini baskı sektörüne yansıdığını görmek ve bu gelişmelerin ihtiyaçlara cevap vermesinin memnun edici olduğunu belirten Güney, ”Süratle makineleşen sektörümüz bu hıza ve bu kaliteye uyabilecek modern cilt taslama makineleriyle yenilikçi sektör haline gelmiştir.” dedi. Dünyada birçok ülkeye ürün gönderdiklerine dikkat çeken Güney, ihracatta geçtiğimiz yıl içerisinde yüzde 10 artış kaydettiklerini söyledi. Ağırlıklı olarak Avrupa’da ve Ortadoğu’daki ülkelere ihracat yaptıklarını belirten Güney, Uzakdoğu, Güney Afrika ülkeleri gibi pazarları bu yıl içinde satış yapmayı hedeflediklerini söyledi. Pazarda Çin’in etkisinin geri palanda kaldığına dikkat çeken Güney, “Kalite açısından üstünüz, özellikle Ortadoğu ve Arap ülkelerinde Türk ürünleri satın alınmak isteniyor.” dedi. www.ihracat.info.tr 133 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 18 Süleyman Luşoğlu: TURKISHEXPORTER.NET İLE 5 ÜLKEYE İHRACATA BAŞLADIK SANCAK PLASTİK İHRACATINI ARTIRACAK Ağırlıklı olarak çimento ihracatı yapan Tricem, pazarını genişleterek 10 milyon dolar olan ihracat hedefine ulaşmak istiyor. İhracatını artırmayı hedefleyen Sancak Plastik yeni pazarlar arıyor. Portland çimento, inşaat malzemeleri, şap ve sıva mixerleri, inşaat ve sanayi boyaları, epoxy yer kaplaması gibi ürünlerin ihracatıyla faaliyet gösteren Tricem Group, tedarikçi firmalar ile çözüm ortaklığı yapıyor. 1981 yılında kurulan Sancak Plastik, toprak altı polietilen borular, şeffaf ve damla örgülü hortumlar, çizgili pınar hortumlar, düz şeffaf hortumlar imal ediyor. Tarım sulama, inşaat ve sanayi sektörlerine hizmet eden firma Türkiye’de üretimi az olan yassı damlama boruları imal etmeye başlayacak. Yüksek tonajlarda talep edilen çimentoyu sağlayabildiklerini söyleyen Satış Müdürü Süleyman Luşoğlu, dünyada tercih edilen her limana sevkiyat yapabildiklerini söyledi. Luşoğlu, “Tricem Group olarak bütün çalıştığımız tedarikçi firmalar TS EN 197-1/2000 CEM sertifikasına sahiptir. Türkiye’de bulunan bir çok çimento fabrikası ile işbirliği yapmaktayız. Yükleme limanını müşterilerimizin tercihine ve liman yükleme kapasitesi durumuna göre belirlemekteyiz.” dedi. Aylık 350 bin ton çimento üretim ve yükleme kapasitesine sahip olduklarını belirten Luşoğlu, “Gümrük, deniz ve gemi acentelik hizmetlerinde 25 yıllık tecrübesi ile müşterilerine çabuk temin zamanında teslim ve sorunsuz komple hizmet veriyoruz. Türkiye’nin saygın ve kendi alanlarında lider konumda firmalar ile iş birliği içerisindeyiz. “ diye konuştu. Öncelikle çimento ve inşaat malzemeleri ihracatına öncelik verdiklerini dile getiren Luşoğlu, ayçiçeği yağı, A4 kağıdı ve banyo aksesuarları gibi ürünlerin satışını yapabileceklerini söyledi. Çimentoda yıllık 10 milyon dolarlık bir ihracatı hedeflediklerini açıklayan Luşoğlu, “Pazar araştırmalarımız hızla devam ediyor. www.turkishexporter.net’ten alım gelen alım taleplerini inceliyoruz. Rusya, Ukrayna, Libya, Tunus ile görüşmelerimiz var.” dedi. Çimentonun ham madde fiyatı yüksek olmasının inşaat maliyetlerini de yükselttiğini belirten Luşoğlu, “Türkiye’de özellikle kış ayında çimento fiyatları çok pahalıydı. Örnek vermek gerekirse İspanya ile fiyatta rekabet ediyoruz, ancak genelde bizim fiyatımız aşağıda kalıyordu. Mart ayı ile birlikte çimento fiyatları 3 dolar düştü ve rekabet edebilir düzeye geldi. Çimento talepleri büyük tonajla yapıldığından,ton başı 1-2 doların çok şey ifade ediyor. Aynı zamanda yıllık kontratlı alım talepleri olması sebebiyle fiyat istikrarı olması önem taşıyor. Dünyadan Afrika ülkelerine yoğun olarak bir çimento satışı var. Biz de bu satışta daha az risk alarak kendi pazarımızı oluşturmayı hedefliyoruz.” şeklinde konuştu. 134 19 Sadık Güvercin: www.ihracat.info.tr Damla sulama üzerine talepleri değerlendirdiklerini belirten Şirket Sahibi Sadık Güvercin, iç pazarda üretimin çoğaldığını bu yüzden pazarda daralma yaşandığını söyledi. Güvercin, “Alternatif pazarlara yönelmek gerekiyor. Günümüzde kaliteli üretime yönelmek tüm firmaların önem vermesi gereken bir konu. Biz bu konuya gereken ehemmiyeti gösteriyor, üretimde kalite standardımızı koruyoruz. “ dedi. Özellikle geçtiğimiz yılda ihracatı artırdıklarını dile getiren Güvercin, “Irak’da ciddi bir pazar var. İki yıldır ihracat yapıyoruz ve Irak’a devamlı satışlarımız oluyor. Rusya, Ukrayna, Afrika ülkelerine dolaylı yoldan ihracat yapıyoruz. Hedefimizde bu ülkeleri direk pazar haline getirmek var. İhracatımızı artırmak istiyoruz.” diye konuştu. İhracatın artmasının ancak alt yapı oluşturarak mümkün olacağını söyleyen Güvercin, “Üretimin belirli standartlarda yapılması, satış sonrası hizmetlerin sağlanması, kalitesi ispatlanmış ürünlerin ortaya konulması gerek. Ayrıca tanıtım eksikliğimizin de giderilmesi, bu konuda çalışmalar yapılması gerekiyor.” dedi. 20 İsmail Güngör: GÜNGÖR TARIM MAKİNELERİ’NE YURTDIŞINDAN TALEP 21 Selim Ülküseven: 3S NORM, NORVEÇ'E POMPA İHRAÇ EDİYOR Güngör Tohum ve Tarım Makineleri Sanayisi Genel Müdürü İsmail Güngör, Bulgaristan ve İran şirketlerinin tarım makinesi almak üzere firmalarına talepte bulunduğunu söyledi. 3S Norm Pompa Hidrofor Makine Yedek Parça İmalat Pazarlama Şirketi, Norveç başta olmak üzere birçok ülkeye suyun basınçlandırılmasına ihtiyaç duyulan alanlarda pompa ihracatı yapıyor. İsmail Güngör, genişleyen tarım potansiyeline paralel olarak günümüz teknolojisine uygun ürettikleri tarım makinelerine, yurtdışından talep aldıklarını söyledi. Özellikle Bulgaristan ve İran şirketlerinin tarım makineleri almak üzere kendilerine talepte bulunduklarını vurgulayan Güngör, teklifleri değerlendirdiklerini kaydetti. Santrifüj pompaları, hidroforlar ile yangın pompa ve hidroforları olmak üzere birçok pompa çeşidinin yüzde 100 yerli imalatını yapan 3S Norm Pompa İmalat Pazarlama Şirketi, ürünlerini birçok ülkeye ihraç ediyor. Tarım sektöründeki teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getiren Güngör, üretimini yaptıkları ürünler içerisinde gübre serpme, ilaçlama ve buğday ekim mibzeri makinesi bulunduğunu ifade etti. Türkiye’nin her bölgesine ürünlerini sattıklarını açıklayan Güngör, hem iç hem de dış pazarda tarım makinelerine talep olduğunu bildirdi. Kaliteli hizmet vererek ülke tarımının ilerlemesine katkı sağlamayı amaçladıklarını anlatan Güngör, “Üretimde tarım sektöründe çalışanların ihtiyaçlarını göz önünde tutuyoruz. 2011 yılı birçok şirket için pek iç açıcı değildi. Satışlarda düşüş olsa da, yinede ürettiğimiz malı satabildik. 2012 hedefimiz ise kalitemizi daha fazla artırarak daha çok ürün satabilmek.” dedi. Ürettikleri tarım makinelerinin ihracatını gerçekleştirmek istediklerini anlatan Güngör, yurtdışı pazarında sağlam şirketlerle çalışarak emeklerinin karşılığını almak istediklerini aktardı. Güngör, üretimini çeşitlendirmek istedikleri tarım makineleriyle rekabet güçlerini yükseltmek istediklerini sözlerine ekledi. 3S Norm Pompa İmalat Pazarlama Şirketi Genel Müdürü Selim Ülküseven, sosyal konut ve gemi sanayi gibi suyun basınçlandırılmasına ihtiyaç duyulan birçok alanda kullanılan pompa ürünlerini; Irak, İran, Fas, Azerbaycan, Türkmenistan ve Norveç’e ihraç ettiklerini söyledi. Yabancı bayraklı gemilere pompa ihracatı Ülküseven, yabancı bayraklı gemilere ürün verdiklerini belirterek, bu alanda özellikle Norveç bayraklı gemilerle çalıştıklarını vurguladı. Rusya’ya ve Avrupa ülkelerine ihracat gerçekleştirmeyi hedeflediklerini anlatan Ülküseven, “Sektörle ilgili düzenlenen fuarlara katılmaya özen gösteriyoruz. Yakın zamanda fuar için Türkmenistan ve Irak’a gideceğiz. Özellikle her yıl İstanbul’da gerçekleşen SODEX fuarına düzenli olarak katılıyoruz.” dedi. Türkiye’nin üç büyük pompa üreticilerinden biri olduklarını savunan Ülküseven, “Ülkemiz içerisinde büyük firmaların ihalelerini alan şirketlerden biriyiz. Özellikle toplu konut projelerine ürünlerimizi veriyoruz. Dünyadaki krize rağmen 2011 yılını oldukça başarılı geçirdik. Pompa, su ihtiyacını karşıladığı için zaruri bir ihtiyaç olarak, her koşulda talep görüyor.” dedi. Yeni üretim çalışmaları üzerinde durduklarına işaret eden Ülküseven, “Önümüzdeki 5 yıllık süre içerisinde, enerji verimini dikkate alarak gerekli yatırım ve Ar-Ge çalışmalarımıza ihraç yaptığımız ülkelerin istekleri doğrultusunda devam edeceğiz.” diye konuştu. www.ihracat.info.tr 135 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 22 Mehmmet Koşar: BUTTERFLY MARKASI YOĞUN İLGİ GÖRÜYOR 23 Tahir Kara: VİBA’NIN HEDEFİ İHRACATI BÜYÜTMEK Viba Seramik, seramik sağlık gereçleri kapsamında üretimini gerçekleştirdiği ürünlerini birçok ülkeye ihraç ediyor. Çocuklara ve bedensel engellilere yönelik geliştirdikleri alternatif ürünlerle dikkati çeken firma, ihracatını büyütmeyi hedefliyor. Viba Seramik Yapı Malzemeleri Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi Pazarlama Satış Müdürü Tahir Kara, üretimini gerçekleştirdikleri seramik sağlık gereçlerini birçok ülkeye ihraç ettiklerini söyledi. Osmanlı Grup firması 1991 yılından bu yana geçmişi İskandinav ülkelerine dayanan stor perdeler ile dünyanın dört bir yanına ihracat yapıyor. Ürünlerinin yüzde 20’sini Türki Cumhuriyetleri başta olmak üzere Kuzey Afrika’da ki ülkelere ve Avrupa’ya gönderen firma farklı pazar arayışlarını sürdürüyor. Firma Sahibi Mehmet Koşar "BUTTERFLY" markalarının dış pazarda yoğun ilgi gördüğünü ve modern dekorasyonlarıyla üretimlerine hızlı bir şekilde devam ettiklerini belirtti. Koşar “Firmamız yurtdışında "BUTTERFLY" markası ile sektörde büyük bir pozitif ivme yakalamış olup saygın firmalar tarafından aranan ve tercih edilen bir marka haline dönüştü. Ürdün'den Libya'ya, Fas'tan Almanya'ya, Azarbaycan'dan Sırbistan'a, Tunus'tan Romanya'ya kadar çok geniş ve çok farklı coğrafyalarda ihracatlarımız devam etmekte olup ülkemizin kalkınmasına bir nebze de olsa katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz.” dedi. Sektörünün en büyük fuarı olan R+T Stuttgart Sun Protection fuarının üç yılda bir Almanya'nın Stuttgart sehrinde gerçekleştiğini belirten Mehmet Koşar, firma olarak katıldıkları bu fuarda yerli ve yabancı tüm ziyaretçilerden büyük beğeni topladıklarını belirtti. Koşar “ Firmamız 26 farklı ülkeden en az 350 firma, şahıs ve kuruluşu ziyaret etmiş olup muhtelif iş görüşmelerinde bulundu. Meksika'dan Hindistan’a, Finlandiya’dan Fas’a, Portekiz’den Dubai’ye çok farklı coğrafyalardan firmalar standımıza ve ürünlerimize yoğun ilgi gösterdiler.” dedi. Dış piyasalarda Türkiye’ye olan güvenin çok fazla olduğunu belirten Koşar, “ Her geçen gün yeni pazar sayılarımızla ihracatımızı arttırmayı hedefliyoruz. Perde parçalarının A’dan Z ‘ye üretimini yapıyoruz ve her geçen gün büyüyen bir firma oluyoruz.” dedi. 136 www.ihracat.info.tr Eskişehir’de bir aile şirketi olarak 2007 yılında kurulan Viba Seramik, yılık 300 bin üretim kapasitesiyle yurtiçi ve yurtdışı pazarında markalaşma yolunda ilerliyor. Yaklaşık bir yıldır Irak, Afrika, Tazmanya ve Bosna Hersek ülkelerine ihracat yaptıklarını belirten Kara, üretim kapasitelerinin yüzde 25’ini ihracat oluşturduğunu kaydetti. Seramik sağlık gereçleri kapsamında etajerli, tezgah üstü ve altı olmak üzere lavabolar, klozetler, hela taşları ve pisuarlar ürettiklerini ifade eden Kara, Türkiye’deki tüm bölgelerde satış bayiliklerinin bulunduğunu açıkladı. Klasik seramik sağlık gereçlerinin yanı sıra, çocuklara ve bedensel engellilere yönelik alternatif ürünlerde ürettiklerinin altını çizdi. “İhracatta yüzde 30 artış bekliyoruz” Libya, Ürdün, Tunus, Cezayir gibi birçok ülkeden talep aldıklarına ve görüşmelerinin devam ettiğine dikkati çeken Kara, bu yıl ki ihracatlarında yüzde 30 civarında artış beklediklerini dile getirdi. Özellikle dörtlü banyo takımı, klozet gibi seramik sağlık gereçleri ihracat ettiklerini ifade eden Kara, dış pazar ile iç pazar arasında bir denge politikası yürüttüklerini söyledi. 24 Kemal Helvacı: TURKUAZ KARTON ÜRETİMİNİ ARTIRIYOR Kurulduktan kısa bir süre sonra üretim kapasitesini artırarak büyüyen Turkuaz Karton Ambalaj, üretimin yarısını ihraç etmek istiyor. Sektörde on yıllık tecrübeye sahip olup geçtiğimiz yıl içerisinde kurulan bir firma olarak Turkuaz Karton Ambalaj, üretim kapasitesini büyüterek faaliyetlerine devam ediyor. Kurulduktan yaklaşık 6 ay sonra üretim alanını dört katına, aylık üretimini de üç katına çıkartarak ilerlemeye devam eden firma müşterilerinin özel ihtiyaçlarına göre kaliteli hizmet verme anlayışında hareket ediyor. Müşterilerinin ihtiyacına uygun olarak istediği her ölçüde karton köşe koruyucu ve diğer karton ambalaj malzemesi üretimini gerçekleştirdiklerini ifade eden şirket ortaklarından Kemal Helvacı, “Turkuaz Karton Ambalaj olarak global pazarda yer almanın en etkili yolunun bilişim kanallarının doğru kullanılması olduğunun bilincindeyiz. Bu sebepten dolayı ilk önce internet sitemizi hazırladık. Sitemizle ilgili yurtiçi ve yurtdışındaki müşterilerimizden olumlu görüşler almaktayız. Fakat sitemizi geliştirmek için çalışmalarımız devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi. 25 Ar-Ge çalışmalarının öncelik verdikleri konular arasında yer aldığını belirten Helvacı, “Kurulduğumuz günden itibaren başlamış olduğumuz Ar-Ge çalışmalarımız kısa sürede üretim kapasite artışı olarak sonuçlarını göstermiştir. Müşteri talepleri ve tecrübelerimiz doğrultusunda ürün yelpazemizi arttırmayı istiyoruz.” şeklinde konuştu. İhracatla birlikte öncelikle ülke ekonomisine sonra şirketimize artı değerler kazandırmak istediklerini belirten Helvacı, “Biz bulunduğumuz sektörde nasıl ilerleyeceğimizi çok iyi biliyoruz, planlarımız bu doğrultuda yapıyoruz. Hedefimiz üretimin yarısını ihracata dönüştürmek.” dedi. Gelişen sanayi sektörleri içinde karton ambalaj sektörünün önemli bir yeri olduğuna değinen Helvacı, “Türkiye’de karton ambalaj sektörü gelişen sanayi dallarıyla birlikte endüstriyel, gıda, tarım ve gıda dışı ürünlerin yurtiçi ve yurtdışı pazarlamasında önemli bir yer tutuyor. Biz genellikle endüstri, gıda ve tarım ürünleri üreten firmalardan gelen talepler doğrultusunda çalışıyoruz. Ayrıca ülkemizdeki kamu sağlığı ve tüketicinin korunmasına ilişkin düzenlenen yasalar sektörümüzün gelişmesine yardımcı oluyor.” diye konuştu. Ümit Çalışkan: DEDESİNİN ÜRETTİĞİ KUZİNEYİ İHRAÇ EDİYOR Denizli’de faaliyet gösteren Çalışkan Isı Cihazları imal ettiği sobaların ihracatını da yapıyor. 1951 yılında dedesi Mehmet Çalışkan’ın Bulgaristan’dan göç ederek Denizli’de kurduğu Çalışkan Isı Cihazları şirketi bugün 3. kuşak Ümit Çalışkan sayesinde ihracata başladı. lıştık. Faydalı model patentleri ve endüstriyel tasarım patentlerimizle ürünlerimizin kalitesinde farkı kanıtladık.” dedi. Çalışkan, “Katı yakıt sobamızla birlikte ürün gamına bacalı Doğalgaz ve LPG'li soba imalatını da katmış bulunuyoruz. Kaliteyi ve üretimi arttırarak yeni modeller çıkaracağız. İhracata da başladık.” dedi. Dedesinin o yıllarda yaptığı sobalar ile birlikte bölgede bu sobaların yaygınlaştığını belirten şirketin Genel Müdürü Ümit Çalışkan “Müşterilerinin talepleri doğrultusunda ürünlerimizi geliştirerek ve çeşitlendirerek kendi sektörümüzün öncüsü olmak için ça- Avustralya’ya ihracat yaptıklarını ifade eden Çalışkan, mevsimsel bir ürün pazarladıklarından dolayı piyasa şartlarının takibinin önemine dikkat çekti. Çalışkan, “Sac üzerine emaye kaplama sobalar Balkan ülkeleri ve Türkiye’de daha çok tercih ediliyor. Emayenin hafifliğinin ağır döküm sobalarından farkının tanıtılması gerekiyor. Bunun tanıtımını yurtdışında distribütörlükler oluşturarak yapmayı hedefliyoruz.” diye konuştu. Daha çok Avrupa ülkelerini pazar olarak hedeflediklerini belirten Çalışkan, kendi markalarıyla ihracat yapmaya öncelik verdiklerini söyledi. Çalışkan, “Avustralya’da barbekü yerine bizim kuzine fırınımız kullanılıyor. Pazar araştırmalarında kültürel özelliklere iyi analiz etmek ve yeni pazarlara ulaşmak için interneti kullanmak gerekiyor. www. turkishexporter.net üyeliğimiz ile yeni pazarlarla bağlantı kuruyoruz.” dedi. www.ihracat.info.tr 137 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 26 Ali Murat Yıldız: PELSAN 30. YILINI İHRACAT BAŞARILARIYLA KUTLUYOR 30 yıldır aydınlatma sektöründe hizmet veren Pelsan Aydınlatma 55 ülkeye yaptığı ihracat çalışmalarıyla sektörde büyümeye devam ediyor. Her geçen gün ürün gamını geliştirmekte olan Pelsan Aydınlatma, ofis armatürleri, endüstriyel armatürler, sokak lambaları, projektörler, park ve bahçe lambaları, balastlar ve komponentler, downlight spotlar, sarkıtlar, anahtar, grup priz, kategorilerindeki ürünleri Türk mühendis ve işçilerinin katkıları ile Avrupa Birliği normlarına uygun olarak üretmenin gururunu yaşıyor. Pelsan Aydınlatma’nın çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan İhracat Sorumlusu Ali Murat Yıldız, Türkiye'nin dört bir tarafında ve dünyanın 55 ülkesinde yanan Pelsan ürünlerinin aydınlığına her geçen gün yeni ülkeler eklemek istediklerini belirtti. Yıldız, “Sektörün en büyük yerli firmasıyız. Afrika’nın en uzak köşesinden Türki Cumhu- 27 2015 yılında ISO’ un ilk 500 firması arasına girmeyi hedeflediklerini belirten Yıldız ülkeye istihdam ve katma değer sağlamanın kendileri için büyük önem taşıdığını söyledi. 2011 yılında 12 milyon dolar ihracat yaptıklarını belirten Yıldız, 2012 yılında ise 15 milyon dolar ihracat yapmayı hedeflediklerinin de altını çizdi. Aydınlatma konusuna odaklanarak dünya liderleri kalitesinde ürünler üretmek misyonuyla yola çıktıklarını belirten Yıldız, “30 yıldır sürdürdüğümüz başarı grafiğini devam ettirerek akla gelen ilk aydınlatma markası olmak, farklı markalarla farklı müşteri gruplarına ulaşmak ve yurtiçindeki gücümüzü yakın coğrafyaya taşıyarak bölgesel güç olmayı hedefliyoruz.” dedi. Mahmut Çarıkçıoğlu: KALİTEMİZDEN ÖDÜN VERMEDEN SEKTÖRDE BÜYÜYORUZ 1974 yılından bu yana kaliteyi, doğruluğu ve dürüstlüğü ilke edinen Buluş Çelik ürün çeşitliliğini arttırarak sektörde her geçen gün büyümeye devam ediyor. Klasör dolapları, kart dolapları, soyunma dolapları, dosya dolapları, ranzalar, metal ayak sistemleri, ofis koltukları, compact arşiv sistemleri, raf sistemleri ve malzeme dolapları üretimi yaptıklarını söyleyen Firma Ortağı Mahmut Çarıkçıoğlu, Türkiye’deki kurum ve kuruluşlara ürünlerini ulaştıklarını belirtti. Özellikle bakanlıklara, bankalara, üniversitelere, hastanelere özel imalatlarını ulaştıran firma gerçekleştirdikleri üretimleriyle sektörde adından söz ettiriyor. Mahmut Çarıkçıoğlu “ Demir-Çelik artık her yerde kullanılıyor. Gelişen bir sektör olma özelliği ve yeni makine parkurları ile ürün çeşitliliği de arttırıyor. Böylelikle birçok alandaki ihtiyaçlara cevap veriyor.” dedi. İhracata hazır bir firma olduklarını dile getiren Çarıkçıoğlu, ilk ihracatlarını 2012 yılında gerçekleştireceklerini ifade etti. Mahmut Ça- 138 riyetlere, Ortadoğu’dan Baltık ülkelerine, Rusya, Birleşik Devletler Topluluğu ve AB’ye, toplam 55 ülkeye ihracat yapıyoruz. Toplam üretimimizin yüzde 30’unu ihraç ediyoruz. Şirket olarak asıl hedefimiz toplam satışta şuan ki yakaladığımız hedeflerin 5 kat üstüne çıkmak ve aynı zamanda ihracatın payını yüzde 50’lere getirmek.” dedi. www.ihracat.info.tr rıkçıoğlu, “ Kaliteden ödün vermeden yıllardır bu sektörde hizmet veriyoruz. Biz imalatçı bir firma olmamızın yanında ürünlerin nakliyat aşamalarıyla da yakından ilgileniyoruz. Şuan tüm alt yapımızı oluşturduk ve ihracata hazır bir firma haline geldik. Ayrıca ilk ihracatımızı da bu yıl Afrika’nın Angola ülkesine yapmayı hedefliyoruz. Orta Asya ülkeleri de hedef pazar olarak görüyoruz.” dedi. 2011 yılının Buluş Çelik olarak ihalelerle kapattıklarını söyleyen Çarıkçıoğlu, “Bu yıl ihalelerde yüzde 70 başarı sağladığımız bir yıl oldu. İmalatçı bir firma olmamızda büyük çapta fiyat uygunluğu sağlıyor müşterilerimize ve tercih edilir güvenilir bir firma olma özelliğimizi her daim koruyoruz. Özel tasarım gerektiren fonksiyon ve ebatlarda ürünler içinde çözümler sunuyoruz. Ayrıca firmamız satış organizasyonunu profesyonelce yapıp satış ve sonrası hizmette müşterilerimizi zor durumda bırakmayarak tüm enerjimizle çalışmalar yapıyoruz.” dedi. www.ihracat.info.tr 139 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 28 Faruk Çalık: KONDÖKSAN PAZARINI GENİŞLETMEYİ HEDEFLİYOR 29 Ulaş Koçak: ASIL HEDEFİMİZ İHRACATÇI BİR FİRMA OLMAK Yıllık 12 bin ton üretim kapasitesiyle faaliyet gösteren Kondöksan pazar ağını genişletmeyi hedefliyor. 1969 yılında Konya’da döküm sektöründe aile şirketi olarak faaliyetine başlayan Kondöksan, tam otomatik kalıplama hattı ile yıllık 12 bin ton üretim kapasitesiyle faaliyet gösteriyor. Kondöksan olarak dökümhane ekipmanları olarak otomatik kalıplama hattı imalatına başladıklarını belirten Şirket ortaklarından Faruk Çalık; “Otomatik kalıplama presleri, silolar, mikser, sarsak, poligon elek, kalıp hattı, elevatör, derece, bant gibi makine imalatları ve kurulumları yapıyoruz. Ayrıca artan talepler doğrultusunda hassas döküm işleri ile ilgili çalışmalarını başlatmış olup, 2012 yılı içerisinde hassas döküm mamuller üretimine başlayacağız.” dedi. İnternet üzerinden ihracatı oldukça önemsediklerini belirten Çalık, “www.turkishexporter.net ‘ten pazar araştırmaları yapıyor ve yeni pazarlar bulmada bu sistemden faydalanıyoruz” dedi. Ar-Ge çalışmalarına oldukça önem verdiklerini söyleyen Çalık, “Ar-Ge birimimiz makine ve metalürji mühendislerimiz öncülüğünde yeni projeler üretmekte, üretilen projeler TÜBİTAK’a sunulmakta ve sunulan projelerimizden bazıları kabul edilmiş durumdadır.” şeklinde konuştu. Üretimin yüzde 20’sini ihracata dönüştürdüklerini belirten Çalık, “Menhol kapakları Ortadoğu ve Arap ülkelerine, kent mobilyaları Portekiz ve İspanya gibi ülkelere ihraç ediyoruz. Ağırlıkta ihracat yaptığımız ülkelerden bazıları; Azerbaycan, Türkmenistan, Irak, Suriye, Suudi Arabistan, Libya, Afganistan, Portekiz, İspanya ve Kıbrıs. İlerleyen zamanlarda üretimin yarısını ihraç etmeyi, özellikle Avrupa ülkelerinde ve Ortadoğu’da daha etkin hale gelmek istiyoruz ve pazar ağımızı küresel anlamda genişletmeyi planlıyoruz.” diye konuştu. 140 www.ihracat.info.tr ÜÇEL Firması endüstriyel, taşıma ve depolama sistemleri ve profesyonel teknik ekibi ile her türlü projeye çözüm ortağı oluyor. İzmir Bornova’da üretime başlayan firma 3 yıldır sektörde hızlı adımlarla büyüyor. Satış Müdürü Ulaş Koçak, firma olarak Türkiye’nin birçok bölgesinde çeşitli tesisler kurduklarını ve devlet destekli projelere imza attıklarını ifade etti. Ulaş “ Bizim temelde yaptığımız hububat, hammadde depolama işidir. Yaptığımız işler birçok sektörde karşılığını buluyor. Örneğin plastik sektörüyle ilgili de çalışmalarımız bulunuyor. Firmamız sistem içerisinde bulunan, kovalı elevatör, zincirli konveyör, eğimli zincirli konveyör, bantlı konveyör, distribütör, elektrikli-manüel kapaklar, tır ve kamyon liftleri, akış boruları, vidalı konveyör, elevatör kulesi, yürüme yolu, yürüme yolu destek kulesi gibi projeye ve ihtiyaca yönelik üretimler yapıyoruz.” dedi. Koçak,“ Biz firma olarak büyüme kaydettikçe yeni projeler ve imalatlar yaptıkça çalışan sayımızda artış gösteriyor. İmalatlarımız ise son teknoloji makinelerle yapılmakta olup saha şartlarında oluşabilecek problemleri minimuma indirgeyecek tasarım ve özelliklere sahip. Ayrıca müşterimizin isteğine göre galvaniz ya da boyalı üretim yapıyoruz.” şeklinde konuştu. Asıl hedeflerinin ihracat yapmak olduğunu belirten Koçak, devlet desteğinin büyük önem taşıdığını söyledi. Koçak ”Türki Cumhuriyetler başta olmak üzere Kuzey Afrika ve komşularımıza teklifler götürüyoruz. Türkiye’nin yurtdışında itibarı ise oldukça yüksek. Bizde güven sarsmadan ülkemizi yurtdışında temsil etmek istiyoruz. İhracat çalışmaları için tüm alt yapımızı oluşturduk. Irak firmasıyla son zamanlarda görüşmeler yapıyoruz. Şayet anlaşmalar olursa ilk ihracatımızı Irak’a gerçekleştirmiş olacağız.“ diye konuştu. www.ihracat.info.tr 141 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 30 Erol Özkan: MARMARA CAM İHRACAT HEDEFLERİYLE BÜYÜYOR Küreselleşen dünyada cam sanayi her geçen gün büyüyor. Cam üreticileri arasında yoğun rekabet yaşanırken hızlı bir yoğunlaşma süreci de beraberinde geliyor. Firmalar için pazarların kontrolü büyük önem taşıyor. Üreticiler ise rekabet güçlerini korumaya ve geliştirmeye odaklı üretimler yapıyor. Türkiye’nin cam sanayi sektöründe yer alan Marmara Cam Sanayi sektörde adından söz ettirmeye devam ediyor. Teknolojik gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirten Marmara Cam Sanayi Firması Satış ve Pazarlama Müdürü Erol Özkan, Türkiye’nin önde gelen cam firmalarından biri olmaktan mutluluk duyduklarını belirtti. ı gün sayısın ı pazar ra Cam, ığ t p a y a İhracat artıran Marm sa, İspanya, e ran geçtikç a Almanya, F zayir ve ’d Ce Avrupa zey Afrika’da il ve Irak’a a u K İs ; u’da r si, KKTC rta Doğ yve suyu şişe si O ; s u n e işe Tu ş m i k k a olar ollü iç ağırlıklı kavanoz, alk or. ve ediy yağlık i ihraç ünlerin gibi ür Erol Özkan, “Marmara Cam Sanayi, bugün Türkiye’deki otomatik cam ambalaj kapları üretiminde ülkenin ikinci büyük üretim tesisi olma özelliği taşıyor. Teknolojik gelişmeleri yakından takip edip cam üretimi ile ilgili en son ve en gelişmiş teknolojiyi kullanan kuruluşumuz cam ambalaj kapları ve zücaciye ürünleri kategorisinde müşterilerimize ürün çeşidi konusunda, geniş bir yelpaze ile hizmet sunuyor.” dedi. “Marmara cam geniş ürün yelpazesine sahip” Marmara Cam olarak cam ambalajda çok geniş bir ürün yelpazesine sahip olduklarının altını çizen Erol Özkan, kavanoz, yağ, sirke, sos, su, soda, meşrubat, alkollü içki, şarap şişeleri ile üretimi yaptıklarını söyledi. Özkan, “Sektördeki gelişmeleri yakından takip ediyoruz ve firmamız bünyesinde bulunan teknik tasarım bölümümüzde, pazarlama ve üretim bölümlerinin de desteğiyle özel tasarım ürünler ortaya çıkarıyoruz.” dedi. Firma olarak ihracat yaptıkları ülkelerin her geçen gün artış gösterdiğine de 142 www.ihracat.info.tr dikkat çeken Özkan, ”Marmara Cam ağırlıklı olarak iç pazara üretim yapan bir firma ancak son 5 yıldır ihracatlarımız da artarak devam ediyor. Üretimimizin yaklaşık olarak yüzde15’ini ihraç ediyoruz. İhracatımızı artırmak ve yeni müşterilerle iletişime geçmek amacıyla, yurtiçi-yurtdışı fuar katılımlarımız devam ediyoruz. İhracat yaptığımız ülkeler de gün geçtikçe artmaktadır. Avrupa’da Almanya, Fransa, İspanya, KKTC; Kuzey Afrika’da Cezayir ve Tunus; Orta Doğu’da İsrail ve Irak olarak sıralayabiliriz. Bu ülkelere ihracat ettiğimiz ürünler genel olarak alkollü içki şişesi, meyve suyu şişesi, yağlık ve kavanozlardır.” dedi. Firma olarak 2011 yılı hedeflerine genel anlamda ulaştıklarını söyleyen Erol Özkan, “ Geçtiğimiz yıl ürün kalitemizde sürekli iyileştirmeler yaparak müşteri memnuniyetini de arttırdığımızı düşünüyoruz. Müşterilimize yaptığımız ziyaretler neticesinde birebir geri bildirim alarak kendimizi her geçen gün geliştiriyoruz. Türkiye pazarına yeni firmaların girmeye başlaması cam ambalaj piyasasının daha rekabetçi bir hale gelmesine sebep oldu. Rekabetçi üstünlüğümüzü korumak için, maliyetleri düşürme çalışmalarımız artarak devam ediyor. Ürün kalitemizin geliştirilmesi ve müşteri memnuniyetini ve bağımlılığını artırmak ise eskisinden daha önemli bir hal aldı. Ayrıca, pet şişe ve damacana su firmalarının cam şişe ve cam damacanaya geçme düşünceleri de bizi yeni tasarımlara ve yeni yatırımlara yönlendiriyor.” dedi. Marmara Cam firması olarak her daim yeni hedeflerlere yollarına devam ettiklerini söyleyen Erol Özkan, “Türkiye’de cam sektörüne yeni katılacak olan firmalar 2012 yılı hedeflerimizi belirlemede büyük rol oynuyor. Yeni yatırımlarım ve yeni ürünlerimizle birlikte iç piyasa ve ihracat satışlarımızda geçen yıla göre yüzde15 artış hedefledik. Kapasitemizi 2015 yılına kadar yüzde 100 arttırmak amacıyla başladığımız yatırımlara da devam ediyoruz.” dedi. 31 Münir Uluğ: ULUSAN YATIRIMLARIYLA İHRACATINI ARTIRMA YOLUNDA Ulusan Alüminyum Pazarlama Müdürü Münir Uluğ, Sms Alman Extruzyon Makinesini kullanarak 3 kat artırdıkları kapasiteleriyle, yüzde 30 olan ihracat paylarını artırmayı hedeflediklerini söyledi. 32 Yaşar Uysal: ŞENKAR ÜRETİMİN YARISINI İHRAÇ EDİYOR Sanayi tipi soğutucu üretimiyle faaliyet gösteren Şenkar yeni pazarlara ulaşmayı hedefliyor. 1988 yılında kurulan Şenkar Soğutma, sanayi tipi soğutucular imal ediyor. Fabrika ve mağazası Konya’da bulunan firma başta Ege Bölgesi olmak üzere tüm Türkiye’de dağıtım ve servis faaliyetleriyle birlikte süpermarket, hipermarket, lokanta, pastane, otel, hastane, turistik tesis ve benzeri kuruluş ve işletmelerin soğutucuları, soğuk oda ve pastane reyonları üretimlerine devam ediyor. Alüminyum profil üretimi, dorse kapak imalatı, balkon camlama, kapı pencere profilleri imalatı, cephe profilleri imalatı, mobilya ve otomotiv profilleri imalatı olmak üzere birçok alanda faaliyet gösteren Ulusan Alüminyum Şirketi, yaptıkları çalışmalarla ihracatını büyütmeyi hedefliyor. Belçika, Hollanda, Fransa, İtalya, Polonya, Makedonya, Irak, İran, İsrail, Tunus ve Lübnan gibi birçok ülkeye ihracat yaptıklarını belirten Ulusan Alüminyum Pazarlama Müdürü Münir Uluğ, ihraç ürünlerini çoğunlukla müşteri talebine yönelik özel profiller olarak imalat ettiklerini kaydetti. “Profil imalatımızı 18 bin tona yükseltmeyi amaçlıyoruz” Uysal, “Geçtiğimiz yıllardaki verilerin ortaya koyduğu üzere sektörümüz hızlı büyüyen, belli bir kemikleşmiş tüketimi olan ve bu tüketim düzeyini ivmelendirerek artıran bir sektör. Türk firmalar dünya standartlarında üretim, rekabetçi fiyatlandırma ve yönetim anlayışını yeniden yapılandırarak, ihracatta daha fazla ağırlığı hissedilen firmalar olma yolunda ilerliyor. Yıl bazında incelersek her yıl gittikçe artan ihracat düzeyini gözlemliyoruz. “dedi. Üretim kapasitelerini artırmaya yönelik çalışmalarda bulunduklarını ifade eden Uluğ, şunları söyledi: “Yeni yatırım olarak Sms Alman Extruzyon Makinesi ile kapasitemizi 3 katına yakın artırdık. Şuan bin 750 ve 2 bin 750 tonluk Alman Extruzyon Makineleriyle üretim yapıyoruz. Eloksal hattı statik toz boya hattı ve ahşap kaplama hattıyla müşteri talebine göre, farklı yüzey işlem uygulamaları yapıyoruz. Alüminyum, yapısı itibariyle şuan hemen hemen tüm sektörlerde kullanılan bir hammadde haline geldi. Otomotivden mobilyaya, inşaat profillerinden ışıklandırmaya tüm sektörlerde kullanıldığından dolayı her sektör için üretim yapıyoruz. En büyük hedefimiz, kendi alüminyum dökümhanemizi kurarak hammaddemizi kendimiz üretebilmek. Ayrıca profil çeşitlerini artırmayı ve ürün kategorisini geliştirmeyi hedefliyoruz. En önemlisi 2011’deki 7 bin 200 tonluk alüminyum profil imalatımızı, 2012 yılında 18 bin tona yükseltmeyi amaçlıyoruz.” Üretimin yarısını ihracata dönüştürdüklerini ifade eden Uysal, “Mısır, Libya, Tunus, Suriye, Lübnan, Ürdün ve çevresi, Gürcistan, Fransa, Hollanda, Kenya ve tüm Afrika bölgesine satışlarımız mevcuttur. Arap Baharı'nın etkisiyle yeniden demokratik oluşum içerisine giren ve doğal olarak yeniden yapılanan ülkelere öncelik vereceğiz; bunun için de öncelikli hedeflerimiz arasında Mısır, Libya, Tunus ve Yemen var. Yeni pazarlara ulaşma çabası içerisindeyiz, katıldığımız fuarlardan büyük ilgi görüyoruz. Çalışmalarımıza hızlı bir şekilde devam etmeyi planlıyoruz.” diye konuştu. Son olarak kaliteyi artırmak için Ar-Ge çalışmaları yaptıklarını belirten Uluğ, “Türkiye’de yeterince ve kaliteli üretim yapan alüminyum profil fabrikaları bulunmaktadır. Amaç kaliteyi daha da artırmak olmalıdır. Uzun vadeli yatırımlar yapabilmek ve sektördeki firmaları korumak amaçlı ithal ürünlerin ülkeye girişlerinde kotaların konması sektörümüzü daha da ilerlere taşıyacağını umuyorum.” diyerek sözlerini sonlandırdı. Ticaretin bir boyutu olan elektronik ticarette satıcı ve alıcı arasındaki aşamalar kısaltıldığını ifade eden Şenkar Soğutma Genel Müdürü Yaşar Uysal, böylece tüm dünya çapında arz-talep ilişkisi doğrudan kurulabildiğini söyledi. Uysal, ''İhracat yapmak isteyen kişi ve firmaların da daha küresel düşünmesine ve ürünlerini dünya ölçeğinde pazarlama imkânına da vesile olmakta ve ekonomik açıdan firmalara katkıda bulunmaktadır.”dedi. www.ihracat.info.tr 143 Türkiye’nin ihracat portali www.turkishexporter.net’in katkılarıyla 33 İbrahim Zarifoğlu: MEDLOG MÜŞTERİLERİNE LOJİSTİK ÇÖZÜMLER ÜRETİYOR 1970 yılında İsviçre’nin Cenevre kentinde dökme yük taşımacılığı ile sektöre giren Mediterranean Shipping Company, zaman içinde konteyner taşımacılığına geçerek, bugün dünyada 340 terminale erişim sağlıyor. Sahip olduğu 450’den fazla konteyner gemisini 6 kıtada 200 rotasyon üzerinden çalıştıran MSC, dünyanın ikinci büyük konteyner operatörü durumunda. 1978 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren MSC Türkiye ise, İzmir merkez olmak üzere 8 şubesi ve 600’den fazla çalışanı, Türkiye’de uğrak yaptığı 11 terminal, 19 direkt servisi ile Türkiye’nin lider konteyner gemi acentesi firmaları arasında yer alıyor. Türkiye’deki firmaların ithal ve ihraç ettiği malları en uygun servis, en kısa sefer süresi ile güvenle ulaştırma hedeflediklerini belirten Medlog Genel Müdürü İbrahim Zarifoğlu “Öncelikle MSC müşterilerinin memnuniyetini arttırmak ve lojistik ihtiyaçlarına çözüm oluşturmak amacıyla yola çıktık. Medlog olarak Haziran 2011 tarihinde Türkiye’de de faaliyete başladık.” dedi. Tüm Türkiye’de öz varlık araç yatırımı ile kapıdan kapıya taşımacılık alanında fabrika/ liman, liman/fabrika taşımalarının orga- 34 MPG MAKİNE’DEN DÜNYADA BİR İLK Vinç ve tarım makineleri üreticisi MPG, Anfaş Expo Fuarında belediyelere yönelik ürünlerini sergiledi. MPG Makine Prodüksiyon Grubu, 2830 Mart 2012 tarihleri arasında Antalya Anfaş Expo Fuar Merkezi’nde düzenlenen 3. Belediyeler ve Şehircilik Teknolojileri fuarına katıldı. Dönerli Tip Ağaç Sökme-Dikme Makinesi’nin dünyadaki mucidi ve ilk üreticisi olan MPG Makine, fuara Türkiye ve bölge belediyeleri başta olmak üzere birçok kamu ve özel sektör ku- 144 www.ihracat.info.tr ruluşu tarafından büyük ilgi gören bu icadıyla katıldı. Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne satılan ve teslimden önce fuarda teşhir edilen Dönerli Tip AC 230 DASD model Ağaç Sökme-Dikme Makine’si, fuar boyunca ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Fuar süresince MPG Makine standı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın, Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk, MÜSİAD Konya Şubesi Başkanı Aslan Korkmaz başta olmak üzere birçok belediye başkanı ve belediye yetkilisi tarafından ziyaret edildi. nizasyonuna destek vermek istediklerini ifade eden Zarifoğlu, “ İstanbul bölgesiyle başladık, diğer bölgelerle de yavaş yavaş devam edeceğiz. Tüm müşterilerimizin her türlü lojistik hizmet ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik alt yapı çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Bu kapsamda başta tüm hatlarla taşınan konteynerlerin ön ve son karayolu taşımaları olmak üzere, demiryolu ve diğer multimodal taşımacılık çözümleri, her türlü depolama, konteyner tamir, bakım, onarım konularında faaliyet göstermeyi planlıyoruz.” diye konuştu. Yurtiçi konteyner aktarma hizmetlerine destek vermek istediklerini belirten Zarifoğlu, bunun yanı sıra Kıbrıs, Suriye, Irak ve İran transit taşımalarında da müşterilerine servis sunduklarını söyledi. Zarifoğlu, “Başlangıç olarak Kayseri, Denizli, Manisa bölgelerinde demiryolu ile optimum çözüm önerilerimizi şimdiden hayata geçirdik. “şeklinde konuştu. Öncelikle İstanbul ve Gebze bölgesinde otuz araçlık bir özvarlık araç parkı ile hizmete başladıklarını belirten Zarifoğlu, “Müşteri taleplerine göre şekillenen esnek yapımızla yurtdışından ve yurtiçinden gelen tüm taşıma taleplerini genç kadromuzla yerine getirmeyi hedefliyoruz. “ dedi. 35 Hidayet Tırtar: HÜRTEKNİK MAKİNE CİROSUNU YÜZDE 40 ARTIRDI Geçtiğimiz yıl ihracatını artıran firma yeni pazarlara ulaşmayı hedefliyor. 2005 yılında koli bantlama makinelerinin tek çeşidiyle imalata başlayan Hürteknik Makine, zaman içerisinde ürün portföyünü genişleterek koli bantlama makine çeşitleri, palet streç sarma, şirink ambalaj makineleri ve pudra şeker değirmenleri üretimi gerçekleştiriyor Ar-Ge çalışmalarının devam ettiren Hürteknik Makine Firma Sahibi Hidayet Tırtar, iki makinenin üretimine yakın zamanda başlayacaklarını söyledi. Tırtar, “Genelde ambalaj makineleri imalatı yapıyoruz, seri imalatımızda koli bantlama makineleri, palet streç sarma makineleri, şirink ambalaj makineleri ve pudra şeker değirmenleri imalatı vardır. Ortalama iki ay zarfındada otomatik L şirink makineleri ve flowpack ambalaj 36 makinelerinin seri üretimine başlayacağız.” dedi. Sektörün kendini yenilemesi gerektiğine dikkat çeken Tırtar, “Ambalaj ve paketleme sektörünü savunma sanayiye benzetebiliriz. Çünkü ürünler son alıcıyı kaliteli ve çekici ambalajlarıyla avlamak zorundadır dolayısıyla ambalaj ve paketleme sektörü de doğru orantıda kendini yenilemek zorundadır” diye konuştu. 2011 yılı üretim ve ciromuz bir önceki yıla göre yüzde 40 civarı artış gösterdi. Ağırlıklı olarak Türki Cumhuriyetler ve Arap ülkelerine ihracat yapıyoruz. Aynı zamanda az da olsa Avrupa’ya ihracatımız var. Gelecek beş yıl içerisinde ihracatımız ürettiğimizin yarısına ulaşacaktır. Bugüne baktığımızda üretimimizin ortalama yüzde 20’sini yurtdışına ihraç ediyoruz.'' ifadelerini kullandı. İhracat yapmanın en kolay ve en az maliyetli yolunun internet üzerinden pazarlama ve satış olduğuna değinen Tırtar, “www.turkishexporter.net de bu konuda kullanıcılarına büyük destektir” ifadesini kullandı. İsmail Maden: BEYSAN MAKİNE CİROSUNU YÜZDE YÜZ ARTIRDI Her yıl cirosunu yüzde yüz artıran Beysan Makine ihracata ağırlık vererek ulaştığı pazar sayısını da artırmayı hedefliyor. 2003 yılından beri sektörde var olan Beysan Makine, 2006 yılında imalata başladı. Üretimde Ar-Ge çalışmalarına ağırlık veren Beysan, bugün işletmelerin homojenizatör ve yoğurt dolum makinesi taleplerini karşılıyor. Ürettikleri makinelerle sektörün sorunlarına çözüm getirmek istediklerini ifade eden Beysan Makine Genel Müdürü İsmail Maden, “2006 yılında başlatmış olduğumuz, işletmelerin alım gücüne yaklaşmak amacı ile uzun süren Ar-Ge çalışmaları neticesinde yoğurt imalatçılarının en önemli sorunu olan gramajlama problemini otomatik seyyar yoğurt dolum makinesini geliştirerek çözdük ve işletme sahiplerinin kullanıma sunmuş bulunmaktayız. Ürünün patenti firmamıza aittir.” diye konuştu. Beysan Makine olarak Ortadoğu'da bilinen bilinir bir marka olduklarını söyleyen Maden, “Amacımız yurtdışında ülkemizi ve firmamızı kalite ve uygun fiyat olarak tanıtmak. Şu anda büyük firmalara hitap edebilecek ve üretimde hız ve kalite açısından gıda üreticilerine çok büyük destek olacak bir Ar-Ge çalışmamız var. 2012 yılı içinde pazarda bu çalışmalarımızla olmasını hedefliyoruz.” şeklinde konuştu. Gıda sektörü her zaman var olacak bir sektördür diyen Maden, “Zaman zaman sıkıntılar yaşansa da hayatın devamı için gıda tüketimi hep var olacak. Geçtiğimiz yıl bizim için çok başarılı geçti. Bu yıl için hedefimiz ihracatı yoğunlaştırmak. Beysan her yıl cirosunu yüzde 100 artıran bir firma olarak dış pazarlarda hedeflerine ulaşacak.” dedi. “İç pazarda istediğimiz konuma geldiğimiz için ihracata ağırlık verdik” diyen Maden, “İki yıldır alt yapımızı hazırladık ve hızlı bir şekilde dış pazara girdik. Homojenizatör makinemiz dünya çapında bilinen ve kullanımı yaygın bir makinedir. Özellikle Arap ülkelerinde kalitesi fiyatları sebebiyle tercih ediliyor.” dedi. www.ihracat.info.tr 145 146 www.ihracat.info.tr www.ihracat.info.tr 147 148 www.ihracat.info.tr