Hayme Anamızı 734. Kez Andık
Transkript
Hayme Anamızı 734. Kez Andık
TÜRK TELEKOM TAHSĠLATI YAPILIR EV TELEFONU –TT NET FATURALARI ÖDENĠR DÜNDAR ĠLETĠġĠM DOMANĠÇ VODAFONE ANA BAYĠ DOMANİÇ VODAFONE ANA BAYİİ Hisar Mahallesi Müftülük Yanı Domaniç / KÜTAHYA Hisar Mahallesi Atatürk Caddesi No.20 Domaniç / KÜTAHYA 09 Eylül 2015 - Yıl: 20 Hafta: 36 - Sayı: 965 - HAFTALIK YEREL SİYASİ GAZETE - KURULUŞ: 10 NİSAN 1995 - www.domanicgazetesi.com - Fiyatı:1.00 TL. !!! ġEHĠTLERĠMĠZ VAR !!! Hayme Anamızı 734. Kez Andık Bu yılki törenlerde en dikkat çekici başka bir olay ise, Valimiz Şerif Yılmaz‟ın yanına Ak Parti Kütahya Milletvekilleri Vural Kavuncu, Şükrü Nazlı, MHP Milletvekili Alim Işık. Domaniç Belediye Başkanı ve İlçe Kaymakamız ile siyasi parti temsilcileri ile alana birlikte girmesi oldu. Mehter Takımı, Kılıç Kalkan ekibinin gösterisi ve ardından okçuların muhteşem gösterisi anma törenine damgasını vurdu. 734. Anma ve göç Şenlikleri temsili Söğüt‟e göç yürüyüşü ile sona erdi. Osmanlı Devletinin Kurucusu, Osman Gazinin Babaannesi, Hayme Anayı, Çarşamba Köyünde ki kabri başında 734. kez andık. Bu yıl ilk defa şehitlerimiz nedeniyle konser olmadı. Kaymakamız Bünyamin Karaloğlu tarafından İl Valimizi Şerif Yılmazın koordinesinde gerçekleştirilen organizasyon neticesinde bu yıl bir sürü ilkin yaşandığı tören alanı yıllar sonra ilk defa bu kadar doluydu. Törenin alanında halkın oturduğu yerin üstü tamamen kapatıldı. Pazar alanı, lunaparka alanı ve tören alanına yakın yeni araç parkları takdiri şayandı. Özellikle yöresel sergilerin düzenlendiği çadırlar halktan büyük beğeni topladı. Bu yılın bir başka ilke de basın çadırıydı. Domaniç Ortaokulu önündeki Hayme Anamızı Kuranla anma programı ise törene ayrı bir tat kattı. Tören alanında ilk defa basına önem verilerek çadır kuruldu. Ancak sahaya nen halkın basını engellemesine bazı işgüzar güvenlik güçleri de destek verince küçük çaplı gerginlik oldu. Tören Fotoğrafları: 6. Sayfa da Hayme Ana’nın Torunları Teröre Karşı Omuz Omuza tır. En zor günlerinde el ele vermesini bilen Türk milleti yine birbirine kenetlenecektir. Bizler kuruluĢun bu kutlu topraklarında, tek vücut olduk ve bu kanlı terörü lanetlemek için buraya toplandık. Buradan bütün Ģehitlerimize yüce Allah’tan rahmet, göğsünü siper eden yaralı Sultan Alaaddin camisinde gerçekleĢen gazilerimize de acil Ģifalar ve yakınlarına Ģehitler için kılınan gıyabi cenazesinin ve bütün Türk milletine baĢsağlığı diliyoardından Cumhuriyet meydanında saat ruz. 17.30’da gerçekleĢen yürüyüĢe binin üzerin vatandaĢ olsun. Yüreklerine ateĢ düĢen ailelerimizin ve Türk Ne Mutlu Türküm Diyene, Ne Mutlu Domaniçliyim katıldı. YürüyüĢün ardından bir dakikalık saygı duruĢu Milletinin baĢı sağ olsun. Ülkemizde son dönemlerde Diyene” dedi YürüyüĢ, Domaniç Belediye BaĢkanı ve Ġstiklal MarĢının okunduktan sonra, Kuran tilaveti ve Ģiddetini artıran terör olayları, tüm yurttaĢlarımızın Sahvet Ertürk, Çukurca Belediye BaĢkanı Ġlyas Tosun, dua edildi. olduğu gibi bizlerin de içini yakmaktadır. Dili, dini, ırkı Ak Parti Ġlçe BaĢkanı Yurdagül Bakkal, CHP Ġlçe BaĢġetlerimize dua edildikten sonra Domaniç Belediye ve ülkesi olmayan terör, kanlı yüzünü bir kez daha gösBaĢkanı basın açıklaması gerçekleĢtirdi. Ertürk, “Aziz termektedir. Ancak Ģu bilinmektedir ki, bu millet tarih kanı Halil Ünlü, MHP Ġlçe BaĢkanı Halil Ġbrahim Türk Milletine, Dağlıca ’da ve Iğdır’da kahpe bir pusu- boyunca sayısız badireler atlatmıĢ, sayısız zorluğu yen- Türkmen, Saadet Partisi Ġlçe BaĢkanı Numan YaĢar, DP da verilen canlar Ģehadet Ģerbeti içen yiğit yavrulara miĢtir. Bu alçak saldırılarda, bölücü eylemler de, birlik Ġlçe BaĢkanı Rafet Yiğit, Daire Amir ve memurları ve Cenabı Allahtan rahmet, ruhunuz Ģad, mekânınız cennet ve beraberliğimizi bozamayacak, tam tersine artıracak- çok sayıda vatandaĢın katılımı ile gerçekleĢti. İlçedeki beş siyasi partinin başkanları ve Belediye Başkanlarının katıldığı yürüyüşe binin üzerinde vatandaş katıldı. Belediye ve vatandaşlar tarafından organize edilen yürüyüşte Domaniç Belediyesi 300 adet Türk Bayrağı dağıttı. !!! ġEHĠTLERĠMĠZ VAR !!! DOMANİÇ GAZETESİ 09 Eylül 2015 www.domanicgazetesi.com ĠletiĢim: 0274 661 45 05 Tamer: 0541 531 42 09 Serdar: 0545 716 32 21 E posta: domanicgazetesi@hotmail.com SATANA KADAR 10 LĠRA Satmak istediğiniz ikinci el eĢya, ev, araba, tarla ne varsa, binlerce kiĢiye ilanınızı duyuruyoruz. SATILIK KAPILAR Ġkinci el oda kapısı satılıktır ĠletiĢim: 0546 568 35 67 SATILIK ARABA 1997 Model Fiat Tipo 1.4 ie Enjeksiyonlu Hidrolik Direksiyon ĠletiĢim: 0546 640 41 13 SATILIK BALYA SAMAN KüçükbaĢ -büyükbaĢ hayvan yetiĢtirenlere duyurulur. Balya yapılmıĢ yonca balyası ÇuvallanmıĢ yonca toz samanı Selamettin YILMAZ 0542 733 62 41 ÖNEMLİ TELEFON NUMARALARI Jandarma 156 0274 661 30 10 Polis 155 0274 661 36 79 Hastane 112 0274 661 31 11 Ġtfaiye 110 0274 661 30 01 Orman ĠĢletme 177 0274 661 34 02 Kaymakamlık 0274 661 30 22 Belediye 0274 661 30 03 Hisar Eczanesi 0274 661 30 74 Domaniç Eczanesi 0274 661 45 25 Domaniç Terminal DÜRÜMLAND Sahibi Mefaret YĠĞĠT Genel Yayın Yönetmeni Mustafa YĠĞĠT Yazı İşleri Müdürü Tamer YĠĞĠT Sayfa Editörü Serdar Yiğit Baskı Sorumlusu Selma YĠĞĠT İnegöl Temsilcisi Mehmet GÜN Muhabir Kemal SERT Domaniç Santral Domaniç GSM Ġnegöl GSM 0274 661 45 00 0530 766 19 29 0530 766 19 30 Ġġ: Gsm1: Gsm2: Gsm3: 0274 661 26 45 0554 437 47 40 0535 774 60 63 0545 268 68 72 HABERĠNĠZ VARSA ? MUHABĠRĠMĠZ OLUN ! İrtibat Bursa Cd. No:61/A 0274 661 45 05 0533 200 49 13 www.domanicgazetesi.com domanicgazetesi@hotmail.com SATILIK ARABA GARAJ TAKSĠ NAZMĠ ĠNÖNÜLÜ 0274 661 44 77 0536 644 30 60 1990 model temiz Lada Niva 1600 cc İletişim No: 0532 443 85 52 TURAN TAKSĠ KADĠR ERKAN 0532 799 82 00 Basım Yeri Domaniç Gazetesi Baskı Tesisleri ĠSMAĠL USTA ĠĢ : GSM: 0274 661 31 98 0542 511 61 39 Gazetemizde yer alan köşe yazarlarının sorumluluğu yazarına aittir. YAġAR TEKNĠK ĠĢ: Gsm: 0274 661 22 40 0541 867 22 17 AV. AHMET KUMUZ Gsm: 0538 267 63 51 ĠSMAĠL KARAMAN 0274 66137 56 0542 842 86 82 SATILIK DAİRE Hisar Mah. Atatürk cad. Bulunan Müstakil 2 katlı 4+1 daireler 140 m2 arka taraf bahçeli ev satılıktır. ĠletiĢim: 0534 344 47 69 CENGĠZ TÜRKMEN DOY DOY DÖNER HABERİ PAYLAŞIN Cep: 0533 2004 913 e posta: domanicgazetesi@hotmail.com www.domanicgazetesi.com DOMANİÇ GAZETESİ BASIN AHLAK YASASINA UYAR Yerel Süreli Yayındır. DOMANİÇ GAZETESİ 09 Eylül 2015 0542 773 55 20 0542 466 52 39 Bize Ne Oluyor ? İçinde bulunduğumuz coğrafyada isyanlar hep olagelmiş. Domaniç’e Küçük Sanayi Sitesi Ġçin Kurban Kesildi Domaniç Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi tarafından Domaniç TavĢanlı yolu üzerine 75 dönümlük araziye ilk etapta 58 iĢyeri yapılacak. Temel atma töreni, İlçe Kaymakamı Bünyamin Karaloğlu, Belediye Başkanı Sahvet Ertürk, Kütahya Esnaf Odası Başkanı İbrahim Yiğit, Domaniç‟teki Siyasi Parti Başkanları ve Kooperatif üyeleri katılımı temel atma töreni gerçekleşti. Tekbirlerle kesilen kurbanın ardından Domaniç Kaymakamı Bünyamin Karaloğlu, Domaniç Belediye Başkanı Sah- vet Ertürk, Kütahya Esnaf Odası Başkanı İbrahim Yiğit, Ak Parti Ve CHP İlçe Başkanları, Kooperatif Başkanları ve Kooperatif Üyeleri tarafından ilk harç atıldı. Domaniç Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Başkanı Mehmet Sağlam, Küçük Sanayi Sitesi toplam 75 dönümlük arazide 250 ila 300 dükkân yapılacağını, İlk etapta 3 blok halinde 58 dükkan tamamlanıp eylül sonuna kadar bitirmeyi planladıklarını belirtti. Program sonunda katılımcılara köfte, pilav ve ayran ikram edildi. Osmanlı döneminde de Cumhuriyet döneminde de Kürt isyanları çıkmış. İçinde bulunduğumuz yüzyılın son Kürt isyanı bildiğimiz kadarıyla 1984 yılında çıktı. İlk 4 şehitten biri Domaniç‟in Muratlı Köyünden İbrahim Bozbey… Seksen öncesi Türkiye‟de insanlar birbirini, Ecevitçi , Demirelci diye suçluyor, dövüyor öldürüyordu. Sonra sınıf atladık, sağcı, solcu, ülkücü, devrimci diye bir birimizi katletmeye başladık. Kurtarılmış bölgeler ilan ettik. “Amerikan köpekleri , faşistler Amerika‟ya” ; “ Rus uşağı, Komünistler Moskova‟ya” diye önce ötekileştik sonra bir birimizi öldürmeye başladık. O dönemlerde belki haksız yere çok canlar yakıldı, çok haksızlıklar yapıldı. Bu gün faşist cuntacılar diye kızıyoruz ama…. Bizi kendimize getiren de 80 darbesi oldu. Kendimize geldik. Kardeş kardeşi nasıl vurduk biz demeye başladık… 5 Eylül 1922 Domaniç’in Yunan ĠĢgalinden KurtuluĢu dırgı, Susurluk, Pazaryeri, AlaĢehir, Gördes ve Salihli'nin Yunan iĢgalinden kurtardı. Bir gün öncesi de 4 Eylül 1922 TavĢanlı yunan iĢgalinden kurtarılmıĢtı. rı boĢ kovanı görünce çok korktular. Annemi sıkıĢtırmaya baĢladılar nereden geldi bu diye. Annem. Çocuk bulmuĢ dese de inanmadılar. Bir asker annemin kolunu kapıya kıstırıp kırdı.. Bunun üzerine komutanları da Domaniç’in Yunan ĠĢgalini yaĢayan son o askeri cezalandırdı. Çünkü artık yemek Ģahidi Hatice Akkoç ile 5 ocak 2010’da yapacak güvenli birileri yoktu. Aylarca iĢröportaj yapmıĢtık. Gerçek yaĢı daha fazla kence çektik. Sonra Mustafa Kemalin askerolmasına rağmen resmi kayıtlarda 14 Tem- leri geliyormuĢ dediler. SavaĢ oldu mu yokmuz 1914 doğumlu görünün ve geçtiğimiz sa Yunanlılar kendimi kaçtı bilmiyorum aylarda rahmetli olan Hatice nine röportaj ama artık kurtulmuĢtuk. Dedi. yaptığımız tarihte 96 yaĢındaydı. Hisar Hatice Nine, o röportajda 1926 Domaniç Muhtarı Cahit Demiröz aracılığıyla ulaĢtığı- yangınını da anlatmıĢtı. azı beyinsizler son zamanlarda Osmanlı dönemindeki topraklarımızın mız Hatice nine, tek baĢına kalıyordu. ÇoCumhuriyet döneminde satıldığını iddia luk çocuğu vardı. Ancak Hatice nine yalnız 5 Eylül 1922 Domaniç’in Yunan ĠĢgalinden kalmayı kendisi tercih etmiĢti. Bizi evinde kurtuluĢu dur. Eskiden bu gün Domaniç te ederek bazı uyduruk haritalar yayınlıkutlanırmıĢ zamanla unutulmuĢ ve kutlanyorlar. Bu haritaları Domaniçli olduğunu dimdik ayakta karĢıladı ve bize kendi elleriyle çay yapıp ikram etti. maz olmuĢ. Ġlgili ve yetkililerin dikkatini düşündüğümüz Domaniçliler de sosyal çekmek istedik... paylaşım sitelerinde paylaşmaktalar. Bu arkadaşlar, sanki hiç savaş olmamış, hiç Hatice Akkoç; “ Ben o zamanlar 10 yaĢlarımda falandım. Babam savaş kaybetmemişiz ama Atatürk ve arkadaşları Osmanlı topraklarını Lozan ölmüĢtü. Yunanlılar güvenli diye bizim evi antlaşması ile düşmana satmış gibi gösiĢgal ettiler. Anneme terme çabasındalar.. erzak getiriyorlardı. Yunan orduları tüm egeyi iĢgal ettikleri gibi Tehditle yemek yaptırıDomaniç’e kadar girmiĢlerdi. 15 Temyorlardı. Adamlarımızı muz’da Domaniç’i iĢgal eden Yunan asker- ya dövüyor ya da öldüleri onlarca insanımızı katlederken kadınla- rüyorlardı. Bir gün sorımıza da kötü muamelede bulundular. 5 kakta oynarken patlaEylül 1922’de Atatürk’ün askerleri gelerek mıĢ fiĢek bulup eve Ġlçemizi ve Nazilli, Sultanhisar, Kınık, Sın- getirdim. Yunan ordula- B 1984‟de darbe dönemi sona erdi. Yerine sivil iktidar seçimle iş başına geçti. Bu seferde başımıza PKK belası çıktı. Artarak devam eden şehit haberleri, sağcısıyla, solcusuyla hepimizi kenetlemişti. Çok sayıda gelen şehit haberlerinde bile bu gün ile kıyaslanmayacak kadar az da olsa partiler ve partililer arasında sürtüşme olurdu ama genel manada tek yumruk olmaya çalışırdık. Muhalefet, Turgut Özal‟ı Amerikancı, Amerika‟nın adamı diye suçluyordu, Amerikalılara açılan incirlik üssünden PKK ya destek verildiği ortaya çıktı. Özal‟ın; “3-5 Çapulcu dedikleri, meğer on binlerce sözde gerillaymış. Komşu ülkelerde Amerikan silahları ile gerilla eğitimi alıyorlarmış. Özal gitti, Çiller geldi. Terör adeta sıfırlandı. Çiller gitti. Yerine, yılarca Amerikan düşmanı bildiğimiz, Amerika‟nın tüm ambargolarına karşı direnen isim Ecevit iktidara geldi. Zaten sıfırlanmış terör örgütünün başı ABD‟nin desteğiyle Ecevit‟e teslim edilmişti. Ancak teslim edenlerin bir şartı vardı. “ Kesinlikle asılmayacak. Sonra İktidara Erdoğan geldi. Her şey yolunda gidiyor, hızla büyüyorduk. Ama Terör yeniden hortlamaya başladı. Artarak devam eden terör olayları, İmralı da yatan adamla anlaşma yapılarak durduruldu. 7 Genel seçimlerinin ardından ise hiç olmadığı kadar yeniden hortladı. Burada bizim anlamakta güçlük çektiğimiz, Eskiden şehit haberleri Türk halkını kenetlerken, şimdi her şehit haberinde bir birimizden kopar olduk. AK Partililer, CHP ve MHP‟lileri HDP‟ yi desteklemek le suçluyor. Cemaati, Doğan Medyayı, Koza grubunu suçluyor. Muhalefet ise Ak partiyi, Cumhurbaşkanını suçluyor. Gerçek manada kardeşler bile, öteki partili diye, bir birlerine acımasızca ithamlarda bulunuyor, küfrediyor. Ey Müslüman Türk Halkı sorun kendi kendinize Bize Ne Oluyor ??? DOMANİÇ GAZETESİ 09 Eylül 2015 ġÜKRETMEYĠ BĠLMELĠ ĠNSAN Padişah, daha önce hiç deniz yolculuğu yapmamış bir köle ile aynı gemide yolculuk yapıyordu. Köle korkudan titriyor, inliyor ve bir türlü sakinleşmiyordu. Bu durum herkesi rahatsız ettiği gibi padişahı da çileden çıkarmıştı. O sırada bir adam öne atıldı. - İzin verirseniz onu sakinleştireyim, dedi. Padişah: - Ne yaparsan yap, yeter ki şu adamı sustur, dedi adama… Adamla birlikte birkaç arkadaşı, köleyi tutup bir anda denize attılar. Birkaç defa denize batıp çıkan köle: - Boğuluyorum. İmdat! diye bağırmaya başladı. Köleyi yakalayıp gemiye çıkardılar. Bir köşeye bırakılan köle artık inleyip milleti rahatsız etmiyor sessizce köşesinde oturuyordu. Padişah, adama niçin böyle yaptın diye sorunca adam: - Gemideki huzur ve güvenin farkında değildi, dedi. Suya düşünce değerini anladı. Evet, maddeciliğin hüküm-ferma sürdüğü maneviyatın ayaklar altına alındığı devirlerdeyiz. Elindekiyle yetinilmeyen, yetinilmediği gibi hırs ve kıskançlığın hücrelerimize kadar nüfuz ettiği korkunç bir asrı yaşıyoruz. Fertten başlayıp topluma kadar herkes, bende olan başkasında hiç olmasın ya da bende olmayan başkasında neden var ki hasetliğini yaşıyor. Elimizdeki nimetlerin kıymetini bilmiyoruz. Küçük bir hastalığı dert edinip kendimizi hep bizden daha sağlam olanlarla kıyaslıyor, kıyaslarken de kaderimize isyan ediyoruz. Gemideki köle misali inliyor, bağırıp çağırıyoruz. Öte yandan sahip olduklarımıza şükretmek dururken onları kendimize aitmişçesine bir övünme vesilesi sayıyoruz. Olur olmaz yerde zenginlikten, varlıklı olmaktan dem vuruyor, böbürleniyor, havalara giriyor ve kibirleniyoruz. Değerli dostlar, ucu bucağı görünmeyen bu nimetlerin bize ait olmadığını bildiğimiz halde bizimmiş gibi kibirlenip büyüklenme şeytanca bir tavırdır. Diğer yandan nimetin kadrini bilmemek, elimizdekiyle yetinmemek de bir o kadar büyük talihsizliktir. Nimeti artıran, lezzeti lezzet yapan şükürdür. Şükretmek yerine bağırıp çağıranlar, halinden şikayet edenler sahip olduklarından mahrum kalırlar. Nitekim şikayetler başka şikayetleri beraberinde getirecek, sahip olduklarımız bir bir elimizden alınırken her şeyden mahrum olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıvereceğiz. Gelin inanan insanlar olarak, bu dünyada bize verilen uçsuz bucaksız nimetleri çocukça bahaneler üreterek kaybetmeyelim. Bize verilen her derdin ya da her nimetin sonunda bir imtihanın olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkarmayalım. Maddi durumları ile bizden aşağıda olanlara ve manevi yönü ile bizden üstün olanlara bakalım. Bakalım ki birincilere baktıkça halimize şükrederken, ikincilere baktıkça da maneviyatta daha güzele ulaşma gayretimizi artıralım. Yoksa ahiret yolculuğunu yaptığımız şu dünya gemisinde huysuz köle misali, olur olmaz inlemelerimizle Padişah‟ın keyfini kaçırıp gazabına uğrayabiliriz. Öte yandan denizin dibini boylarken, gemiye geri alınan köle kadar da şanslı olmayabiliriz. Allah bizi hakkıyla şükreden, şükredip nimetlerin kadrini bilen kullarından eylesin. DOMANİÇ GAZETESİ 09 Eylül 2015 SĠNEKLE MÜCADELE BAġLADI Domaniç Belediyesi havaların ısınmasıyla artan sinek ve kötü kokulardan dolayı temizliğe baĢladı. Domaniç Belediyesi tarafından çöp konteynırları yıkanıp temizlenirken sineklere karşı mahalle, cadde ve sokakları ilaçlıyor. CENNETĠ GARANTĠLEDĠK! Bir seminerinde Nouman Ali Khan‟a soruyorlar: “Neden tüm iyi insanlar cennete gidemez?”. Mizah anlayışı gelişmiş olan Khan cevaplıyor: “ Bu yeni bir bildiri mi yoksa? İlginç bir soru çünkü sen zaten gidemeyeceklerini düşünüyorsun. Bu fikri nereden edindin bilmiyorum. Bu tarz sorulardaki problem, iyinin geniş tanımı… Bu ilk problem. İkincisi ise her Müslüman cennetle garantilendi varsayımı… Sorunun arkasındaki düşünce tabi ki, Müslüman olmayan insanlar var, onlara ne olacak? Bu, sorunun temeli.” Soruyu tanımlayarak cevap kısmına şöyle geçiyor Khan: “ Dinimizde, bize öğretildiği ölçüde doğru ve yanlışa hüküm vermek için izin verilir fakat kurtuluşa hüküm vermek için hüküm vermez. Bu O‟nun etki alanında. O(c.c.) insanlarla nasıl isterse öyle konuşur. Nasıl hüküm vermek isterse öyle hüküm verir. Ben kıyamet günü ne olacağıyla ilgili hüküm veremem. “ Kuran‟dan ve hadisten örneklerle durumu açıklıyor: “Şu an bu soruda bir şeylere bakış açımı oluşturan, Peygamberimiz‟e şöyle söylendi: „Muhakkak ki sen sevdiklerini hidayete erdiremezsin (KASAS, 56)‟ . Her sevdiğine yol gösteremezsin, sevdiklerini hidayete erdiremezsin. Başka bir olayda Resulullah kızı Fatıma‟ya döndü ve „Kızım, sakın baban olduğum için bana güvenme, yarın için kendine bir şeyler hazırla. Muhammed‟in kızı Fatıma, Allah‟a karşı tedbirli ol çünkü kıyamet gününde senin üzerinde bir yetkim olmayacak.‟. O, kıyamet gününde kızının güvenliğini bile garanti edemiyor. Allah (c.c.) buyurur ki, „Hepsi kıyamet günü O‟na tek olarak gelecektir. (MERYEM,95)‟. Her olay tek tek yargılanacak, bunun anlamı ne biliyor musunuz? Müslümanları kapsayan bir açıklama dahi yapamazken, herkes için nasıl açıklama yapabilirim?” Bu açıklamalar her Müslüman için tatmin edici olmayabilir, lakin benim için aklıma ve gönlüme inşirah veren bir açıklamadır. Gerçekten de kimin sonucunun ne olduğunu belirlemek bizim işimiz değil çünkü henüz kendimizin sonunu garantileyemezken nasıl başkaları hakkında yani, Müslüman olan ya da olmayan insanlar hakkında bir tahminde bulunmak nasıl mümkün olabilir? Ve gerçekten Allah‟ın adil olduğunu düşünüyorsak, bu konuda da bir haksızlık yapmayacaktır, değil mi? Seminerin tamamını izlemek isterseniz, linki buradadır: https://www.youtube.com/watch?v=xbMOB5mbzo BAġSAĞLIĞI BAġSAĞLIĞI Domaniç MHP Ġlçe TeĢkilatı Eski BaĢkanımız FAHRĠ DÖNMEZ geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetmenin üzüntüsünü yaĢıyoruz. kendisine Allahtan rahmet kederli ailesine BaĢsağlığı diliyoruz Domaniç MHP Ġlçe TeĢkilatı Eski BaĢkanımız FAHRĠ DÖNMEZ geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetmenin üzüntüsünü yaĢıyoruz. kendisine Allahtan rahmet kederli ailesine BaĢsağlığı diliyoruz DOMANĠÇ BELEDĠYE BAġKANI SAHVET ERTÜRK ÇUKURCA BELDESĠ BELEDĠYE BAġKANI ĠLYAS TOSUN BAġSAĞLIĞI BAġSAĞLIĞI Domaniç MHP Ġlçe TeĢkilatı Eski BaĢkanımız FAHRĠ DÖNMEZ geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetmenin üzüntüsünü yaĢıyoruz. kendisine Allahtan rahmet kederli ailesine BaĢsağlığı diliyoruz Domaniç MHP Ġlçe TeĢkilatı Eski BaĢkanımız FAHRĠ DÖNMEZ geçirdiği rahatsızlık nedeniyle hayatını kaybetmenin üzüntüsünü yaĢıyoruz. kendisine Allahtan rahmet kederli ailesine BaĢsağlığı diliyoruz DOMANĠÇ MHP ĠLÇE BAġKANI HALĠL ĠBRAHĠM TÜRKMEN DOMANĠÇ BELEDĠYE ESKĠ BAġKANI ĠBRAHĠM ÖNDER DOMANİÇ GAZETESİ 09 Eylül 2015 734. Hayme Anayı Anma ve Göç Şenliklerinden Kareler AYMAZLIĞIN BÖYLESĠ Aymazlığın böyleside görülmemiş. Utanmadan ateşkes isteyenler, sanki kendi müstakil toprak bütünlüğüne müdahale edilmiş, buna karşı olarakta kendi bağımsızlıkları için savaş ilan etmişler. Bundan dolayıda ateşkes istiyorlar. Doğru, toprağa ve bağımsızlığa müdahale var. Ama bu müdahale, huzurunu, barışını bozup iç savaşa sürükleyerek, bir bölgeyi topraklarından ayırmak istedikleri Türkiye Cumhuriyeti‟dir. Gasp edilen, bütünlüğüne müdahale edilen Türkiye‟dir. Bu topraklarda hiç kürdistan diye bir ülke olmadı. Bin yıl öncede, dünde beraberinde bir çok halkı barındıran Türk Milleti ve kurulan Türk Devletleri vardı. Yani kimsenin elinden toprağı alınmamış, kimse esir edilmemiş, sürülmemiş. Bin yıldır beraber yaşanmış. Aynı topraklarda acılar, tatlılar, töreler, adetler, inançlar beraber yaşanmış. Bir bütün olan, aynı ad altında hüküm süren, üzerinde yaşayan tüm insanları aynı medeniyetin bir parcası olarak kabul eden, ırk ayrımı yapmadan, aynı şefkati herkese gösteren, kendi tebaası ile övünen tek devlet olarak asırlarca yaşamış, halkının haklarını korumuş, Türk devletinin içerisinde, başka isimle ırka, mezhebe dayalı başka bir devlet kurulmamıştır. Ayrı bir toprağa sahip olmayan bir halkın, kendi devletine karşı ayaklandırılmaya çalışılması, terör yaratarak bu ülkenin büyümesini, gelişmesini engellemek isteyen emperyalist güçlerin oyunundan başka bir şey değildir. 1976’dan Bugünlere Siz Değerli Müşterilerimize Hizmet Etmekten Onur Duyarız. Bu tür oyunların içerisinde görev alan terör örgütleri, verilen vazifeyi yerine getirmektedirler. Hiçbir halkın hakkını korumak, huzurunu temin etmek için terör örgütleri oluşturulmaz. Kaldı ki Türkiye hudutları içerisinde ne ezilen ne hakları, özgürlükleri elineden alınan bir zümre var. Güneydoğu halkının ürettikleri, ellerinden alınıp başka bölgelere mi dağıtılıyor? Özgür yaşamalarına, bir başka yerde iş kurmalarına, mal mülk sahibi olmalarına, günlük yaşamlarına kısıtlama mı var? Yani bu bölgede mağdur edilmiş, hakları savunulacak bir zümre yoktur. Amerikada siyahlara yapılan, Sovyetlerde Orta Asya Türklerine yapılan bir zulüm mü var? Cezayir halkı gibi sömürülen mi var? Bulgarların, Sırpların Türklere yaptıkları mı var? Bunların hiçbiri olmadığına göre neyin savaşından bahsedip, kendilerini meşru göstermek için ateşkesten söz ediyorlar. Hiç kimse Mandela olmaya, Gandi olmaya soyunmasın. Onlar yok edilen halklarının özgürlüğü için mücadele vermişlerdir. Şunu iyi bilmeleri gerekir bu gün onları kullananlar, işleri bittiğinde onları bir daha çıkmamak üzere dehlize gömerler. SANDALYE GİYDİRME DE BULUNUR Adres: Hisar Mah. Atatürk Cad. No:2 DOMANİÇ İletişim: 0274 661 38 53 0541 925 15 80 DOMANİÇ GAZETESİ 09 Eylül 2015 LANET OLSUN… Hakkari Dağlıca’da PKK’lı teröristlerce düzenlenen saldırıda ilk belirlemelere göre 1’i kurmay yarbay, 16 asker şehit oldu maalesef. Şehitlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet ailelerine başsağlığı diliyorum. Yine yüreğimize ateş düştü. Her gün aynı acı. Gariban Anadolu insanının kanından gözyaşından beslenenlere lanet olsun… Bu acıyı ülkemize yaşatanlara lanet olsun… Oslo’da başlayıp İmralı’da devam ettirilen müzakere süreçleriyle iyice palazlandırılan PKK’lı teröristler asker, polis, sivil demeden herkese kahpece saldırıyor. Terör örgütü PKK, kurduğu tuzaklarla Doğu ve Güneydoğu’yu kan gölüne çevirdi. Bu arada Bülent Arınç, geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada PKK’lıların karakolların önünden geçerken askere el salladıklarını ancak terörün bir daha hortlamaması için buna sabrettiklerini söyleyerek adeta terör örgütü PKK’ya göz yumduklarını itiraf etmişti. Son 60 günde teröristlerin gerçekleştirdiği saldırılarda 80 güvenlik görevlimiz şehit düşerken 23 vatandaşımız hayatını kaybetti. Terör nedeniyle 291 kişi de yaralandı. Aslında kanlı istikrarsızlığın sebebi belli. Akmakta olan kanın baş sorumlusu belli. Ben varsam istikrar, ben yoksam istikrarsızlık sloganıyla ülkeyi savaş atmosferine sürükleyeni siz iyi biliyorsunuz. Kendi siyasi kariyerleri için ülkenin gariban evlatlarını hiçe sayan zihniyetini siz biliyorsunuz. PKK’da katırlar dolusu silahı askeri birliklerin etrafına konuşlandıranlara ses çıkarmayanları biliyorsunuz. Çözüm sürecinde PKK bölgeye silah yığdı diye itiraf edenleri biliyorsunuz . İstihbarat birimlerinin niye iş yapmadığını, niye engellendiğini siz iyi biliyorsunuz. PKK’nın bölgeye çökmesine göz yuman zihniyeti, PKK’nin gözetimi ve denetimi altında gelişen süreci iyi biliyorsunuz. Şehitlerin olduğu akşam bile “400 vekil verseler yeni anayasa yazacaktık böyle olmayacaktı” diyeni iyi biliyorsunuz. Hayme Ana Törenleri Artı ve Eksiler Böyle bir ortamda başka bir şeyler yazmak canım istemedi ama yine de bir şeyler karalayacağım. Hayme Ana törenlerinin organizesi güzeldi. Domaniç kaymakamımız Bünyamin Karaloğlu’nu kutlarım. Tören alanı hayli kalabalıktı. İlgi güzeldi. Programın üç güne yayılması iyi olmuş. En dikkat çekeni atlı spor gösterileriydi. Bence törenin tanıtımı da iyi yapıldı. Eleştirilerime gelince; tören, halkın sivil toplumun içinde yer almadığı resmi bir görüntüsü vardı. Tören alanında Çeki Yörükleri vardı sadece. Daha önceki yıllarda çeşitli il, ilçe ve köylerden gelen gönüllü Yörükleri göremedik. Fındıcak-Erikli-Çarşamba Yörükleri kamu elamanı olarak görülüyor zaten. Konuşmayı Kaymakam veya Belediye başkanı yapabilirdi. Vali beyin konuşmasında fazla Domaniç vurgusu yoktu. Daha çok Kütahya il merkezinde yapılan bir tören havası sezdim. Törende Domaniç’liler önplanda değildi. Eleştirilerim haftaya devam edecek…. 6.8. Bal mevsimi Bal, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında alınır. Bu üç ay boyunca çok fazla nektar alımı olacağından arıcının çok dikkatli ve hazırlıklı olması lazımdır. Yani, bir kovanda yer kalmazsa veya yeterli petek bulunmazsa arıların getirdiği nektarın büyük bölümü ziyan olur ya da arılar oğul vermek isterler. Bol miktarda ballık bulunması arıların daha hızlı çalışmasına sebep olur. Üç dört gün içinde bir ballığı doldurabilirler. Ballıklar belli bir düzende ve gerektiği kadar verilmeli, dolan ballıklar hemen çıkarılmadan üzerine yeni bir kat ballık takılmalıdır. Eğer dolan ballık hemen çıkarılırsa bal olgunlaşmadan çıkarılmış olur. Arılar olgunlaşmış balın üzerini ince bir balmumu ile sırlarlar. Bu sırlama oluşmadan bal çıkarılmamalıdır. Bal hasadı, bal mevsimi içerisinde ve kuraklık başlamadan yapılmalıdır. Yoksa yağmacılık kuraklıkla birlikte hat safhaya çıkar ve arılar arası mücadele artar. Bal olgunlaşmış ise hasadı yapılmalıdır. Eğer nektar alımı çok fazla ise 3/4 oranında sırlanmış olan petekler de olgunlaşmış kabul edilebilir. Çok zorunlu olunursa 1/3 düzeyinde bile hasat yapılmalıdır. Hasat sırasında çevreye bal bulaştırmamaya, hasat edilen ballı petekleri veya kırıntılarını ortada bırakmamaya ve kovanda yeterli miktarda kışlık bal kalmasına dikkat etmek gerekir. Hasat yöntemleri: 1. Silkeleme ve fırçalama: Çerçeveler ele alınarak silkelenip fırçalanarak petek bal hasat odasına taşınır. 2. Arı kaçıran yöntemi: Arı kaçıranlar kovan örtü tahtasının ortasına ve hasat edilecek peteklerin üzerine yerleştirilir. Daha sonra kovan kapağı hafifçe aralanarak tütsülenir. 3. Asit tahtası yöntemi: Benzaldehit bütirik anhidrat gibi asitli maddeler beze emdirilerek kovan kapağının alt yüzüne yerleştirilir. Arılar asit kokusundan dolayı aşağıya inerler. 4. Arı üfleyici kullanma : Benzinle çalışan ve hızlı hava akımı sağlayabilen bir alet olduğundan ve arılara hiç zarar vermediğinden oldukça kullanışlıdır. Bal süzme ve dinlendirme: Süzülecek petek ve ballıklar önce süzme odasına alınırlar. Tüm çerçeveler çıkarılarak, petekler üzerindeki sırlar sır tarağı yada bıçağıyla kazınırlar. Sırları açılan petekler süzme makinesine yerleştirilirler. Bu makinelerin santrifüj esasına dayanan bir mekanizması vardır. Bu süzme aletinin elektrikle ve insan gücüyle çalışan farklı modelleri vardır. Süzülmüş peteklerde yine de bal bulaşığı kalmaktadır. Bu petekleri kuvvetli kovanlara vererek temizliğini ve tamiratını sağlamak, bir gün sonra da diğer kovanlara dağıtmak gerekir. Süzme makinesinden çıkan bal temiz değildir. İçinde petek parçaları, larvalar, arı ölüleri ve polen taneleri bulunabilir. Balın içindeki yabancı maddeleri uzaklaştırmak amacıyla sıfır numara tel elek kullanılır. Bal süzüldükten sonra bal dinlendirme kaplarına doldurulur ve pazarlanır. 6.9. Gezici arıcılık Gezici arıcılık, kovanlardan alınan verimi arttırmak amacıyla yapılmaktadır. Bu yetiştiricilik şeklinde ilkbaharın erken başladığı bölgelerden başlanarak, zaman zaman çiçeğin yeni çıktığı bölgelere doğru bir hareket yolu izlenir, bu işleme genel olarak çiçek kovalamak adı verilir. Daha sonra kış yaklaşınca, kışları sert geçen bölgelerden güneye veya Ege bölgesine taşınarak arılar kışlatılır. Gezici arıcılık çok fazla itina ister. Özellikle coğrafi bölgelerimizin flora ve iklim özelliklerini takip etmek, uygun olan sıraya göre konaklamak gerekir. Çok gezen kovanların paraziter invazyonlar açısından devamlı olarak kontrolü gerekir. Gezici ya da sabit arıcılık yapan kiĢilerin kovan taĢırken dikkat etmesi gereken hususlar: 1. Kovandaki çatlak ve delikler onarılmalıdır. 2. Kovanlar yüklemeden önce tütsülenmelidir. 3. Kamyon, yükleme sırasında rölantide çalıştırılmalıdır. 4. Kovanlar dizilirken rüzgar boşluklar bırakılmalıdır. 5. Mola verilmemeye dikkat edilmeli, eğer verilirse araba yine rölantide çalıştırılmalıdır. Kovanlar üzerine su serpilmelidir. 6. Kovan uçuş delikleri hava alacak şekilde açık tutulmalıdır. 7. Kovan yükleme işlemi gece ya da şafakta yapılmalıdır. 6.10. Sonbahar çalışmaları Arıcılığın işinin bir sonraki sezon devam edebilmesi için dikkat edilmesi gereken mevsimler sonbahar ve kış mevsimleridir. Sonbaharda bütün kovanlar tek tek incelenerek ananın durumu, stok bal düzeyi ve koloninin yetişkin arı miktarı gözden geçirilir. Kovanlar teknik açıdan incelenir. Delik, çatlak ve su geçirgenliği araştırılır. Ana arısız kovanlara ana arı temin edilir. Zayıf kovanlar birleştirilir. Sonbahar beslemesi yapılırsa arılar, yeni nesil genç arılar yetiştirir ve güçlü bir şekilde kışa girerler. Böylece bahara güçlü bir kadro hazırlanmış ve kış ölümleri de önemli ölçüde azaltılmış olur. Eğer kovan zayıf ise kış salkımı oluşturamaz ve soğuktan ölürler. Bu durumda kovan içinde bölme oluşturularak alan daraltılması yoluna gidilmelidir. Sonbaharda bal hasadı bittikten sonra hastalık ve parazitlere karşı mücadele yapılmalıdır. Nosema ve yavru çürüklüğüne karşı sonbahar şurubuna ilaç katılır. Varroa mücadelesi için tüm yavru gözlerinin açılması beklenir. Sonbahar Ģurubunun hazırlanması: 1 lt su + 4 kg bal ya da 1/2 lt su + 1 kg şeker. 6.11. Kışlatma Sonbahar muayenesinde bal bırakılması en önemli konudur. Her kovanda 20-25 kg bal ve 12,000-20,000 adet arıdan oluşan kovan kışı emniyetle geçirebilir. Arıcının yapacağı en önemli iş olan soğuk mücadelesi ise kovanın iç alanının daraltılmasıyla mümkün olabilmektedir. Kovan içi ısıyı; dış çevre ısısı, salkım çevre ısısı, kovanın yapısı ve kovan içi hava dolaşımı etkiler. Dış hava ısısı iyice düşünce arılar birbirlerine sokularak “kış salkımı” denilen topluluğu gerçekleştirirler. Kış salkımında ısı 14 ° C‟yeayarlanır. Salkımın içindeki arılar ısı üretirken, çevresindekiler ısı izolasyonunda görev alırlar. Isı 7 ° C‟nin altına düşerse salkım iyice sıklaşır. Kışları sert geçen yerlerde, kapalı kışlatma sistemi uygulanabilir. Bu amaçla kullanılacak yerin; rutubetsiz aydınlık ve havalandırılabilir olması gerekir. Isı derecesinin değişmemesi gerekir. Bu yere kovanlar taşınmadan önce uçuş delikleri tel kafesle kapatılmalıdır. Kışları karlı geçmeyen bölgelerde içeri almaya gerek yoktur. Ancak sonbahar bakımı ve beslenmesi çok iyi yapılmalıdır. Dışarıda kışlatma sırasında bazen kovanların üzeri örtülerek soğuktan korunmaları gerekebilir. Böyle uygulamalarda uçuş deliklerini kapatmamaya özen gösterilmelidir. Kovanlar bol güneş gören, rutubetten korunan ve şiddetli rüzgar almayan bir yere dizilmelidir. Kovanlar muhtemel bir su baskınından korunmak amacıyla 3040 cm‟lik yükseklikte bir sehpa üzerine konulmalıdır. Ayrıca öne doğru meyil verilerek içinde oluşacak su ve nemin uçuş deliğinden çıkması sağlanmalıdır. Bu Sayfa Domaniç İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından hazırlanmaktadır. İlçe Müdürlüğü irtibat telefonları Tel:0 274 661 30 13 Fax:0 274 661 35 70 HALI SAHA BĠTĠYOR ve gençlerinin kendi imkânları ile oluşturduğu yardım kampanyasının ardından Köyde bulunan okuluna halı Domaniç’in tek göç vermeyen köyü saha yapımına başladılar. Okula Muratlı köyü kendi imkânları ile Mubağışlanacak olan halı saha her ratlı Ġlk ve Orta okuluna bağıĢlamak yıl kendi aralarında bayramlarda kaydıyla halı saha tamamlanıyor. geleneksel olarak gerçekleştirdiği futbol turnuvasını Kurban BayraÜzüm Festivali ve BulamuRalli tahtalı mına yetiştirmeyi planlıyorlar. araba yarışları ile birlik ve beraberliğini Üzüm Festivali ve BulamuRalli kuvvetlendiren Muratlı Köyü halkı Doma- tahtalı araba yarışlarının ardından niç‟in tek göç vermeyen ve nüfus bakışirketlerde çalışan işçiler İznit‟te mından en büyük köy. Domaniç İlçe Nüsökülen halı sahanın eski halıları fus Müdürlüğüne göre 2014 yılı nüfusu 928 kişi olan Muratlı Köyü vatandaşları satın alması ile başlayan kampan- ya köy halkı tarafından da desteklenip tamamlanma aşamasına geldi. AKAY UN-YEM Balıkesir Yolu 3. Km TavĢanlı / KÜTAHYA 09 Eylül 2015 - Yıl 20 Hafta: 36 Sayı: 965 DĠRĠLĠġ ERTUĞRUL DĠZĠSĠN EKĠBĠ RESMĠ SOSYAL PAYLAġIM SĠTESĠNDEN DUYURDU Ertuğrul Gazi’nin annesi Hayme Ana bugün 734. defa Kütahya’nın Domaniç İlçesi’ndeki türbesi başında anılmaktadır. Abonelerimizin Dikkatine ! Değerli Abonelerimiz, Gazetemiz gücünü siz abonelerinden alıyor. Yıllardır sahip çıkıp büyüttüğünüz ve gücüne güç kattığınız gazetemiz, her ne başardıysa sizin gibi abonelerimizin sayısı sayesinde kazandı. Bildiğiniz üzere Gazetemiz abonelik ücreti olarak sadece posta ve etiket ücreti almakta. Yılbaşından beri Abone ücretini ödemeyen abonelerimiz var ve bu da bizi sıkıntıya sokuyor. Lütfen Abonelik ücretlini en kısa zaman da ödeyiniz ! Dursun Toker (Aksu Köyü) 05 Eylül 2015 tarihinden itibaren Nüfus Cüzdanımı Kaybettim. HÜKÜMSÜZDÜR. Arif Bilge (Erikli Köyü) 05 Eylül 2015 tarihinden itibaren Nüfus Cüzdanımı Kaybettim. HÜKÜMSÜZDÜR.