Öğretmene tatil yok
Transkript
Öğretmene tatil yok
Öðretmene tatil yok Eðitim öðretim yýlý sona erdi ama öðretmenler için ailecek tatile çýkmak tam bir hayal. Ortalama öðretmen maaþýnýn 820 YTL olduðu ülkemizde dört kiþilik bir ailenin zorunlu giderleri bu rakamýn iki buçuk katý.Türkiye’de dört kiþilik Selaattin Özel’ le röportaj "Bir Alevinin gündelik yaþamdaki sorunu, okula adýmýný attýðý anda baþlar. Alevi anne-babadan doðan çocuk, Tanrý'yý yeryüzüne indiren ebeveynlerinden aldýðý kültürü, zorunlu din derslerinde terk etmeye zorlanýr. Din derslerinde ona, Sünnilikte mutlaklaþtýrýlan bir Tanrý anlatýlýr. Bilmediði ve anlamadýðý bir dilde dua etmeye itilir. Yahoo ve MSN messenger birleþiyor Microsoft ve Yahoo, anýnda mesaj servislerini karþýlýklý uyumlu hale getirmek için denemeler yapýyor. Ýnternetin en çok kullanýlan anýnda mesaj servislerinden MSN Messenger ve Yahoo IM kullanýcýlarý artýk birbirlerine mesaj gönderebilecek. Tüm hastaneler iflasýn eþiðinde Halk baþýna gelecekleri endiþe ile beklerken, hastaneler de itirazlarýný yükseltti. Hükümetin döner sermaye gelirlerini yüzde 60 azalttýðý üniversite hastaneleri, yeni tebliðle hizmet üretemeyecek noktaya geldi. Hastaneler temel tedavi gereçlerini dahi hastalardan talep edecek kadar zor bir durumda. bir ailenin temel gýda harcamalarýnýn yaný sýra kira, ulaþým, yakacak, elektrik, su, haberleþme, giyim, eðitim, saðlýk, iletiþim, kültür gibi temel ihtiyaçlar için yapmasý gereken toplam harcama tutarý 1.920 YTL. Nazým Alpman Baþrolde Yeþilvadi Kýrýkkale'de, çevre bilincinin geliþtirilmesini amaçlayan, AB Gençlik ve Eðitim Programý tarafýndan desteklenen "Baþrolde Yeþilvadi" projesi, çevreci mahalli sanatçýlar tarafýndan da destekleniyor. Keman, baðlama, darbuka, davul, zurna ve diðer enstrümanlarý kullanan "Grup 66" projeyi desteklemek için Kýzýlýrmak kenarýnda mini bir konser verdi. Kaman cevizle anýlacak Kaman’da ceviz yetiþtiriciliðini yaygýnlaþtýrmak ve bu üründen ekonomik anlamda gelir saðlamak için Kaman Kaymakamlýðý, belediye, Ýlçe Tarým Müdürlüðü, Kaman Ziraat Odasý ve Ceviz-Der tarafýndan ceviz bahçeleri kurma çalýþmalarý için kollar sývandý. Ödemeler Aðustos ayýnda baþlýyor Nevþehir Tarým Ýl Müdürlüðü yapmýþ olduðu açýklamayla çiftçilere 14 Aðustos 200 6 tarihinde 2005 yýlýnýn Doðrudan Gelir Desteði’nin ödeneceðini belirtti. Konuyla ilgili olarak Tarým Ýl Müdürlüðü þu açýklamalarda bulundu; ‘‘Doðrudan Gelir Desteði (DGD) ödemeleri 14 Aðustos 2006 tarihi itibariyle, Ziraat Bankasý þubeleri kanalýyla çiftçilerimize ödenmeye baþlanacak. BABAÝLER ÝSYANI (1) ÝSYANIN NEDENLERÝ Enver Cemal Þahin Henüz dinlerinden ve atalarýna ait gelenek ve göreneklerinden çok þeyler taþýyan Oðuzlar, Karluklar, Halaçlar, Kanklýlar, Kýpçaklar ve Uygurlar, bütün geleneksel örf ve adetleriyle bilhassa Anadolu’nun orta kýsýmlarýna Sahte savaþçýlar ile gerçek barýþçýlar yayýldýlar. Buralarda Türkmenler, Artuklu, Dâniþmendli, Ýnallý (Enelli) gibi, kendilerini yöneten ailenin veya þeflerin adýný taþýyan yeni yeni oymaklar meydana getirdiler. Anadolu bölgemiz yeniden kanlý bir dönemin eþiðine geldi. ABD'nin Irak'ý iþgal planlarý yaptýðý günlerde yazýlan "senaryolar" yürürlüðe girmiþ gibi görünüyor. Kýsa hatýrlatma yapalým: Ýþgal Irak'la sýnýrlý kalmayacak. Ateþ çevre ülkelere de sýçratýlacak. Ýsrail'in devreye girmesiyle Ortadoðu'daki ateþin çapý büyütülecek! Yüksek ateþ gücü ile hiçbir devlet kalýcý huzura eriþemiyor. Sela IMF’den kefen hükümetten IMF’nin “saðlýkta tasarruf” talebine 1,4 milyar dolarlýk kesinti sözüyle yanýt veren hükümet, “vaka baþý” tek fiyat sistemini baþlatarak kaosa yol açtý. Üniversite ve devlet hastaneleri batmanýn eþiðinde. Maliye Bakanlýðý’nýn 1 Temmuz’da yürürlüðe giren ve tedavi edilen her hastalýk için tek ve sýnýrlý bir fiyat ödenmesini öngören tebliði kaosa yol açtý. Abonelerimize! Sulucakarahöyük’ ün gelir kaynaklarýnýn baþýnda abone bedelleri gelmektedir. Gazetemiz sizin katkýlarýnýzla çýkýyor. Lütfen abone tutarýný geciktirmeden göndermeye çalýþýn. Posta çeki: Hacýbektaþlýlar A.Þ. 515 67 63 BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 31 39 Ev Tel: 441 30 39 2 22 Temmuz 2006 Cumartesi Alevi Bektaþi Federasyonu Genel Baþkaný Selahattin Özel : Nazým Alpman Sahte savaþçýlar ile gerçek barýþçýlar Anadolu bölgemiz yeniden kanlý bir dönemin eþiðine geldi. ABD'nin Irak'ý iþgal planlarý yaptýðý günlerde yazýlan "senaryolar" yürürlüðe girmiþ gibi görünüyor. Kýsa hatýrlatma yapalým: Ýþgal Irak'la sýnýrlý kalmayacak. Ateþ çevre ülkelere de sýçratýlacak. Ýsrail'in devreye girmesiyle Ortadoðu'daki ateþin çapý büyütülecek! Yüksek ateþ gücü ile hiçbir devlet kalýcý huzura eriþemiyor. Ýþte ABD, iþte Ýsrail, iþte Irak, iþte Türkiye! Bütün savaþlarýn sonu "barýþ" duraðýna ulaþmak zorunda Mutlaka bu duraða ulaþýlacaksa, o zaman "bu þiddet niye" diye sorulmaz mý? Savaþýn yýkýcýlýðýný yaþamadan barýþ içinde bir arada yaþamanýn yollarýný denemek varken, silahlara sarýlarak "hak aramak" veya "adaleti saðlamak" insanlýk tarihine sadece kara sayfalar ekliyor. Herkesin farklý fikri var. Kimi savaþalým, ezelim, geçelim kanlý bulvarlarýný tavsiye ediyor. Kimi oturup konuþalým, zaman uzasa bile ucunda ölüm yok. Yöntemler farklý. Mehmet Tarhan askere gitmeyi reddettiði için ýý ay hapis yattý. Tarhan, "savaþmak istemiyorum" diyor. Onun pozisyonunda olanlara "vicdani redci" deniliyor. Geçen yýl Ýsrail'de bir grup F16 ve helikopter pilotu "Filistinli sivilleri bombalamak istemiyoruz" dedikleri için askeri mahkemede yargýlandýlar. Doðal olarak Ýsrail'de savaþ yandaþlarý tarafýndan "vatan haini" olarak suçlandýlar. Türkiye'de de "savaþýn yararlarýna" inanan çok geniþ bir siyasi yelpaze var. Bayraklý tabutlarý gördükçe bu cenahýn þevki artýyor: » Daha sert vuralým! Ezelim! Geçelim! Savaþ yanlýlarýn en alt noktasýnda yer alan, "asker uðurlama-þehit karþýlama" ekipleri en fazla "vatansever" özelliklerine vurgu yaparlar. Ne yapýyorlarsa vatanseverliklerinden yapýyorlar! Öyle diyorlar. Gençleri savaþ çýðlýk-larýyla askere yollayan bu ekibin simge isimleri, nedense askere gitmemek için yapmadýklarý sahtekârlýk kalmýyor. Geride kalan dönemlere iliþkin pek çok örnek var. Þimdi bunlara yenisi eklendi. Öztürkler. com internet sitesinin sahibi, samimi milliyetçi, büyük ülkücü, deðerli vatansever Sedat Pe-ker'in yakýn çalýþma arkadaþlarýndan Boðaç Kaan Murathan ile Olgun Aydýn askere gitmemek için Üsküdar Anadolu Kulübü'nden lisans çýkartarak futbolculara tanýnan tecil haklarýndan yararlanmýþlar. Yaþlarý 30'a dayandýðý halde eðitim alayýnýn nizamiye kapýsýnýn önünden bile geçmemiþler. Þimdi bunlara sorulsa: » Niye askere gitmekten kaçýyorsunuz? » Efendim biz çok fazla vatanseveriz de ondan!.. Vicdani redci Mehmet Tarhan ise "delikanlý gibi" çýkýyor, dobra dobra açýklýyor: » Ben askerliðe karþýyým, o yüzden gitmiyorum! Devlet her iki uçtakilere de inanýyor. Biri doðru söylediði için hapse giriyor, diðerleri yalan söyledikleri için hayatlarýný yaþýyorlar. Selaattin Özel "Bir Alevinin gündelik yaþamdaki sorunu, okula adýmýný attýðý anda baþlar. Alevi anne-babadan doðan çocuk, Tanrý'yý yeryüzüne indiren ebeveynlerinden aldýðý kültürü, zorunlu din derslerinde terk etmeye zorlanýr. Din derslerinde ona, Sünnilikte mutlaklaþtýrýlan bir Tanrý anlatýlýr. Bilmediði ve anlamadýðý bir dilde dua etmeye itilir. Camide, namaz kýlmak, ibadet yapmak zorunda olduðu inancý verilir. Anne-babasý, o caminin kapýsýndan girmemiþtir bile. Sadece iman etmesi istenir ve Alevilikte var olan sorgulayýcý, tartýþmacý aklý bitirilmeye çalýþýlýr. Bir Sünni gibi düþünmeye zorlanan çocukla, ailesi arasýna düþmanlýk tohumlarý ekilir. Çocuk eðer, asimile politikasýna direnirse ya da ailesi karþý çýkarsa bu kez öðretmenleri ve arkadaþlarýyla çatýþýr." Söyleþi Söyleþi : DEMET BÝLGE ERGÜNÝSMAÝL SAYMAZ Radikal Gazetesinde kýsa yayýnlanan söyleþinin tamamýdýr. Toplumsal dayanýþmayý öneren ve bunu 'kýrda' yaþama geçiren Alevilik, kentsel yaþamda nasýl bir dönüþüm ve geliþim kaydetti? Alevilerin, þehirleþmeyle birlikte yaþadýklarý dönüþüm, bu dönüþümün nasýl bir nitelik gösterdiði bugün üzerinde en fazla tartýþýlan konularýn baþýnda geliyor. Bazý araþtýrmacý ve düþünürler, Aleviliðin göçebe topluluklarýn inancý ve kültürü olduðunu belirtiyor ve gelinen noktada “Alevilik þehirde geçerliliðini kaybetmiþtir” sonucunu çýkarýyor. Geçmiþte bu inancý yaþatan ve yaþayanlarýn büyük çoðunluðunun kýrsal kesimde yaþadýðý doðrudur. Ama Aleviliði ve onun önerdiði toplumsal dayanýþmaya “tamamýyla kýrda yaþamanýn getirdiði zorunlu durum” diye bakmak ve yorum getirmek Aleviliðe haksýzlýktýr. Bu önermeyi kabul edersek “Alevilik þehirde dayanýþmacý deðildir” dememiz lazým ki, Tanrý’yla insanýn varlýðý üzerinden iliþki kuran, tanrýyý insanda arayan bir inancýn mensuplarý olarak bunu reddederiz. Alevilik þehirde veya kýrda olsun, her durumda dayanýþmayý emreder. Sorun Alevilik’teki özün þekli ifadesindedir. Tarihsel ve sosyolojik açýdan geçmiþte Aleviler arasýnda dayanýþmayý saðlayan musahiplik kurumunun kentte zafiyete uðradýðý bir gerçekliktir. Aleviler þu an kentsel yaþam içinde kimliklerini, geleneklerini koruyabiliyorlar mý? Aleviler, kentlerde geleneklerini korumak ve yaþatmak anlamýnda elbette ki güçlük içerisindeler. Alevilerin karþýlaþtýðý zorluklarýn iki nedeni var. Birincisi ve bizce belirleyici olaný devletin Alevi kimliðine yönelik sürekli ve aðýr baskýsý, Alevilere uyguladýðý asimile amaçlý politikalarýdýr. Örneðin, Alevilerin ibadet yeri olan cemevleri halen yasal statüye kavuþmamýþtýr ve ýsrarla reddedilmektedir. Dolayýsýyla kýrsal kesimde herhangi bir mekanda rahatlýkla yapýlabilen cem törenleri, büyük þehirlerin karmaþýk yapýsý içerisinde uygulanamaz hale gelmektedir. Dolayýsýyla þehirde cemevlerine ihtiyaç duyulmaktadýr ki, bu konuda ciddi bir toplumsal tazyik söz konusudur. Aleviliðin sürdürülmesinde cemevleri kilit bir iþleve sahip olduðundan, cemevlerinin ibadet yeri olarak tanýnmasý için Alevi örgütleri vazgeçmeyecekleri bir ýsrarcýlýk içindedirler ve bu ýsrarcýlýðý sürecektir. Zorunlu din dersleri, Alevi köyleri ve mahallerine zorla cami inþa ettirilmesi de asimilasyonu hýzlandýrmakta dolayýsýyla Alevi geleneklerini eritmektedir. Aleviliðin yaþatýlmasýnda karþýlaþtýðýmýz ikinci sorun ise büyük kentlere göçle birlikte ortaya çýkan kopukluktur. Özellikle 1960’lý yýllarda yaþadýðýmýz çözülme nedeniyle toplumsal yapýda deðiþmeler görülmüþ, dedeler dýþlanmýþ, genç inanç önderleri yetiþmemiþtir. Asýrlardan beri saðlam bir þekilde korunan zincirin kimi halkalarý kopunca da bir kaos çýkmýþtýr. Ancak kýrsal kesimde gelenekler büyük ölçüde devam etmektedir. Bu süreçte törpülenen, unutulan, artýk uygulanmayan, toplumsal geçerliliði kalmayan ritüeller ve inançlar var mý? Geçmiþte var olup, þu an uygulanmayan tören ve gelenekler nelerdir? Günümüzde soydan gelen Alevilik anlayýþý büyük ölçüde yýkýldý ve zaten Aleviliðin özü de bu kýrýlmayý çok yadsýmamaktadýr. Artýk Alevi olmak için Alevi anne babadan doðmak gerekmiyor. Bizce de bu çaðdaþ bir yaklaþýmdýr ve olmasý gerekendir. Dedelik kurumu da deðiþime uðramýþtýr. Dedeler, geçmiþte inancýn gereklerinin yerine getirilmesinde aktifti, ayný zamanda adaleti ve toplumsal barýþý saðlýyordu. Ancak günümüzde dedeler topluluk adaleti ve barýþýnýn önder uygulayýcýlarý olma rolünü yitirdiler. Artýk adaleti daðýtmaya, barýþý saðlamaya aday baþka kurum ve kiþiler var. Yol kardeþliði anlamýna gelen ayný zamanda Aleviler arasýndaki dayanýþmayý saðlayan musahiplik kurumunda çözülme var. Bugün musahiplik sadece sembolik olarak uygulanmakta, gençler arasýnda raðbet görmemektedir. Yine geçmiþte bir yargý kurumu gibi çalýþan görgü cemleri de yapýlamamaktadýr. Çaðdaþ yargý organlarýnýn bulunduðu ve kaçýnýlmaz olarak devletle iliþkinin kurulduðu bir ortamda, yargýlama mahkemelerde yapýlmakta dolayýsýyla kentte dedenin adaletinin geçerliliði kalmamaktadýr. Görgü cemi geleneksel Aleviliði yaþayan bazý ailelerde devam etmektedir. Babalýk/dedelik diye adlandýrýlan dinsel ve toplumsal müessese, toplumsal iliþkileri ve hukuku düzenleyici iþlevini sürdürüyor mu? Dedelik/ babalýk kurumunun toplumsal iliþkileri ve hukuku düzenleme, yönlendirme, uygulama misyonu tamamen yok olmuþtur. Dedeler- babalar, artýk sadece cenaze kaldýran, çok istisnai olarak dini nikah kýyan, sembolik olarak yürütülen cemleri uygulayan kiþi konumundadýr. Bu anlamda dede/babalarýn yaþam alaný çok daralmýþtýr. Yine 'bir aradalýðý' saðlayan 'musahip/bacý' müessesesi de eski önemini ve iþlevini sürdürüyor mu? Geleneksel yapýnýn korunduðu yörelerde sembolik düzeyde sürüyor. Musahiplik kurumunun, toplumsal düzeyde çok anlamlý ve iþlevli bir karþýlýðý ne yazýk ki kalmamýþtýr. Köyden kente geçiþ, Alevilerde 'inançtan kültüre' geçiþ diye okunabilir mi? Bu soruya kesin olarak bir cevap vermek zor. Ýnanç olarak filizlendiðine ya da sadece kültürel bir kimlik olarak geliþtiðine dair ipuçlarý da var. Örneðin bazý cemevlerimizde Alevilik salt bir inanç olarak algýlanýyor ve inanç vurgusu öne çýkarýlýyor. Yani kýrsal kesimde daha çok sosyal ve hukuksal düzenleyiciliðini gördüðümüz Alevilik, þimdi inanç yanýyla geliþiyor. (SÜRECEK) GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ. Sos. Yar. ve Day. Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý 441 30 09 441 34 10 441 39 77 441 31 01 441 31 02 441 37 44 441 30 17 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 30 18 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 30 52 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M . K . Baþkanlýðý 441 36 80 HABER 22 Temmuz 2006 Cumartesi 3 Nema ödemeleri bitti Öðretmene tatil yok maðduriyetse devam ediyor Eðitim-Sen Hacýbektaþ Temsilçiliði Temsilciler Kurulu Baþkaný Ali Kaim Tasarruf Teþvik Fonu nema uyðulamasýna baðlý olarak bir çok çalýþanýn maðdur olduðunu belirtti. Kaim gazetemize yapmýþ olduðu yazýlý açýklamada þu görüþlere yer HACIBEKTAÞ- Eðitim-Sen Hacýbektaþ Temsilciliði Temsilçiler Kurulu Baþkaný Ali Kaim Tasarruf Teþvik Fonu nema uyðulamasýna baðlý olarak bir çok çalýþanýn maðdur olduðunu belirtti. Kaim gazetemize yapmýþ olduðu yazýlý açýklamada þu görüþlere yer verdi: “milyonlarca çalýþanýn hayatýna 1988 yýlý Nisan ayýnda "zorla" giren Tasarruf Teþvik Fonu nema uygulamasý 10. taksitlerin ödenmesi ile son bulurken, bir çok çalýþanýn maðduriyeti hala devam ediyor. Zorunlu Tasarruf Teþvik Fonu'nun tasfiye iþlemi hak sahiplerine 8- 20 Haziran 2006 tarihleri arasýnda yapýlan 10.taksit ödemesiyle son bulurken, ücretinden yýllarca kesilen "zorunlu" tasarrufundan tek kuruþ alamamýþ hak sahipleri, henüz hesap numaralarýna dahi ulaþamamýþ çalýþanlar var. AKP Hükümeti ise seçim meydanlarýnda nemalarý ödeyen hükümet olarak kendini lanse etmeye devam ediyor. Ulaþýlamayan hesaplardaki ana para ve nemalarýn, hak sahiplerine ödenmeyen tutarlarýn ne olacaðý ise merak konusu. Devlet vatandaþýndan yýllarca (onlarýn adýna tasarruf yapmak adýna) zorla kestiði bu paralarý sahiplerine ödemediðinde ortaya çýkan durumu verdi: “milyonlarca çalýþanýn hayatýna 1988 yýlý Nisan ayýnda "zorla" giren Tasarruf Teþvik Fonu nema uygulamasý 10. taksitlerin ödenmesi ile son bulurken, bir çok çalýþanýn maðduriyeti hala devam ediyor. iletiþim, kültür gibi temel ihtiyaçlar için yapmasý gereken toplam harcama tutarý 1.920 YTL. “Yoksulluk Sýnýrý” olarak tanýmlanan bu tutar, insan onurunun gerektirdiði yaþama düzeyini karþýlayacak asgari tutar olarak kabul ediliyor. Aylýk maaþlarý yoksulluk sýnýrýnýn üstünde yaþamayý saðlayamayan öðretmenler için tatile çýkmak lüks oluyor. Temiz toplum mitingi! þimdi nasýl isimlendireceðiz?” diye soran Kaim, bu fonda kalan paralarýn hak sahiplerinin daha kaç yýl süreyle hak arayabileceklerinin de en sýk sorulan sorular arasýnda yer aldýðýný belirtti. "Yoksa hak arayamayacaklar da Ziraat Bankasý'ndaki paralarý devlete mi intikal edecek!?" diyen Kaim , þöyle devam etti: "Bu sorularýmýza dileriz önümüzdeki günlerde yanýt bulabiliriz. Ümidimiz bu fondan kimsenin tek kuruþ alacaðýnýn kalmamasýdýr. Zaten devlet ciddiyetine yakýþanda vatandaþýn bir kamu bankasýnda duran tasarrufunu kendisine iade etmesidir." Yahoo ve MSN messenger birleþiyor (Sesonline)- Microsoft ve Yahoo, anýnda mesaj servislerini karþýlýklý uyumlu hale getirmek için denemeler yapýyor. Ýnternetin en çok kullanýlan anýnda mesaj servislerinden MSN Messenger ve Yahoo IM kullanýcýlarý artýk birbirlerine mesaj gönderebilecek. Ýki firmanýn ortak kullanýcý kitlesi dünya çapýnda 350 milyonu aþacak. Deneme yazýlýmý ilk etapta kýsa mesajlarýn, uzun vadede ise diðer tüm dosyalarýn deðiþ tokuþuna olanak saðlayacak. Denemeler halen Türkiye’nin de aralarýnda bulunduðu 20’den fazla ülkede yapýlýyor. Microsoft, Yahoo ve ABD’de hizmet veren AOL internetin en büyük anýnda mesaj HACIBEKTAÞ- Eðitim öðretim yýlý sona erdi ama öðretmenler için ailecek tatile çýkmak tam bir hayal. Ortalama öðretmen maaþýnýn 820 YTL olduðu ülkemizde dört kiþilik bir ailenin zorunlu giderleri bu rakamýn iki buçuk katý. Türkiye’de dört kiþilik bir ailenin temel gýda harcamalarýnýn yaný sýra kira, ulaþým, yakacak, elektrik, su, haberleþme, giyim, eðitim, saðlýk, servisleri. Bu servislerin hiçbiri birbirleriyle uyumlu deðil; dolayýsýyla kullanýcýlar birbirleriyle mesajlaþmakta güçlük çekiyordu. Diðer servislerle mesajlaþma olanaðý sadece Microsoft MSN’in þirketlere yönelik ücretli programýnda bulunuyor. Microsoft ve Yahoo’nun servislerini uyumlu hale getirmesinin altýnda, pazar lideri AOL’in tahtýný sarsmak kadar bu alanda yükselen Google’ýn da önünü kesme niyeti yatýyor. (Haber 7.com) HACIBEKTAÞ- Hacýbektaþ Belediye Baþkanlýðý’nýn 16 Temmuz 2006 günü gerçekleþtirdiði temiz toplum mitingine iliþkin belediye resmi web sitesinde þu açýklamalara yer verildi: “ Temiz Toplum ve Geliþen Hacýbektaþ Ýçin El Ele”, “Söyle Dostunu Söyleyeyim Senin Güzelliðini” mitingi, 16 Temmuz 2006 günü yaklaþýk 1500 kiþinin katýlýmý ile Belediye Cumhuriyet Meydaný’nda yapýldý. Düzenleme Kurulu, Hayokder (Hacýbektaþ ve Yüksek Öðretim Kurumlarýna Yardým Derneði), Haksoyder (Hacýbektaþ Kültür Turizm Sosyal Yardým ve Dayanýþma Derneði), Hacýbektaþ Belediye Baþkanlýðý” olarak belirtiliyor. Belediye sitesinden yapýlan açýklamada mitinge 1500 kiþinin katýldýðýnýn açýklandý. Ayný sitede daha önce Sivas Katliamýný anma proðramýna katýlým sayýsý olarak 3000 kiþi belirtilmiþti. Mitinge katýlanlarýn sayýsýnýn yaklaþýk olarak on kat olarak belirtilmesi dikkat çekti. Katýlamcý sayýsýnýn abartýlmasýný merak eden vatandaþlarýn “kimlere ve nerelere ne mesaj verilmek isteniyor?”þeklinde tepkilerini dile getirdikleri görüldü. Ele verir talkýmý kendi yutar salkýmý HACIBEKTAÞ- Edindiðimiz bilgilere göre; halký saðlýk harcamalarýnda tasarrufa zorlayarak 80 YTL’lik MR için 80 kuruþ veren hükümet milletvekillerinin saðlýk harcamasý olanaklarýný daha da geniþletti.Meclis’in son gününde yapýlan düzenlemelere göre; öðrenim þartý aranmaksýzýn, 25 yaþýný dolduruncaya kadar sosyal güvenlik kurumlarýyla iliþiði bulunmayan, evli olmayan kýz ve erkek çocuklarý saðlýk hizmetlerinden yararlanacak. Profesör ve doçentlerin öðretim üyesi fark bedelini Meclis ödeyecek. Saðlýk Bakanlýðý’ nca ithaline izin verilen ilaç olarak kullanýlabileceði belirtilenler yurtdýþýndan saðlanabilecek. Ýþitme cihazý almak için uzman doktor reçetesi yeterli olacak. Cihazýn kalýbý ve pilini Meclis ödeyecek. Tanesi 1500 dolar olan iki implant diþ yaptýrma hakký altýya çýkarýldý. 22 Temmuz 2006 Cumartesi Henüz dinlerinden ve atalarýna ait gelenek ve göreneklerinden çok þeyler taþýyan Oðuzlar, Karluklar, Halaçlar, Kanklýlar, Kýpçaklar ve Uygurlar, bütün geleneksel örf ve adetleriyle bilhassa Anadolu’nun orta kýsýmlarýna yayýldýlar. Buralarda Türkmenler, Artuklu, Dâniþmendli, Ýnallý (Enelli) gibi, kendilerini yöneten ailenin veya þeflerin adýný taþýyan yeni yeni oymaklar meydana getirdiler. Anadolu’dan baþka, Irak, el-Cezîre ve Suriye’ye de geniþ ölçüde Türkmenler yerleþti. Buradaki Türkmenler özellikle Musul ve Halep havalisinde yaþýyorlardý. Bu Türkmenler yazýn Anadolu yaylalarýna sürülerini otlatmak için gelirlerdi. Bu geliþ gidiþ sýrasýnda devamlý olarak Anadolu’da yaþayan Türkmenler’le iletiþim halindeydiler. Türkmenlerin ana geçim kaynaðýný hayvancýlýk oluþturuyordu. Bunlarýn yaþamlarý gereði çok güçlü bir geleneksel sosyal yapýlarý vardý. Bu yapý içinde kendilerini yöneten ve bir anlamda geleceklerinin garantisi olarak gördükleri boy ve dini reislerine sarsýlmaz bir baðla baðlý idiler. Bu nedenle sýký bir gelenek, örf ve âdet aðý içinde yaþýyorlardý. Bu konar-göçer Türkmen zümreleri geldikleri ilk yurtlarýndan bu yana, bu sert geleneksel yapý yüzünden, onlarý gerek yerleþik hayata geçirmeye, gerekse bir disiplin altýna almaya çalýþan bütün merkezi yönetimlere, kendilerine hor bakan yerleþik kesimlere karþý kolay kolay uzlaþmaz bir psikoloji içinde yaþamlarýný sürdürüyorlardý. Merkezi yönetimin kendilerini düzene sokmak için uyguladýðý baský karþýsýnda hemen ayaklaný-yorlar, þehir, kasaba ve köyleri yaðmalýyorlardý. Bu nedenle Selçuklu hükümdarý 1. Alâeddin Keykûbat, bunlarý belirli bir disiplin altýna almak için, kendisiyle iþ birliði yapan bazý Türkmen beylerine ya da bazý Türkmenler’in ileri gelenlerine seyit’lik belgeleri vermek suretiyle, bunlar aracýlýðý ile disiplin altýna almak istedi. Baba Resûl isyanýna katýlan Türkmen BABAÝLER ÝSYANI (1) ÝSYANIN NEDENLERÝ Enver Cemal Þahin 4 zümrelerinin hangi boylara mensup olduklarý, tarihi kaynaklarda tam olarak açýklanmamýþtýr. Ancak bunlardan bir kýsmýnýn Karamanoðullarý’na baðlý Avþar oymaðý ile, önemli ve büyük oymaklardan Çepni oymaðýndan olduklarý tesbit edilebilmiþtir. Hacý Bektaþ Veli’nin de Çepni boyuna baðlý Baktaþlu oymaðýnýn reisi olduðunu söylemekteler. Baba Resûl isyanýna katýlanlar yalnýz bu konar-göçer Türkmenler ve diðer Türk zümrelerinden ibaret deðildi. Kaynaklardaki bazý ifadelerin altýnda, yerleþik kesime, özellikle köylü kesimine mensup bir kýsým insanlarýn, gerek isyana yürekten inandýklarý için, gerekse yaðmalardan faydalanabilmek amacýyla katýlmýþ olduklarý söylenebilir. Orta Anadolu’da Amasya, Çorum, Yozgat bölgelerinden de bazý köylerin ve Güney Doðu Anadolu’nun da bir kýsým köylerinin katýlmýþ olmalarý ihtimal dahilindedir. Hatta bir kýsým Hýristiyan köylüleri için de ayný durum söz konusudur. Ayrýca bunlara bir de, isyan bölgelerindeki Selçuklu hükümetinden memnun olmayanlarý da eklemek mümkündür. Nitekim o sýralarda muhtelif þehirlerde iþsiz kalmýþ birçok kimseler mevcuttu. Baba Ýlyas’ýn isyan hazýrlýklarý onlar için de iyi bir fýrsat teþkil etmiþ olmalýdýr. b) Maceraperestler ve Yaðmacýlar Hemen dünyanýn her yerinde ve benzeri hadiselerde olduðu gibi, Babailer isyanýna da, asýl kitlelerin yanýnda, bir takým maceraperestlerin, fýrsat düþkünlerinin ve yaðmacýlarýn katýldýðýný varsaymak kesinlikle gerçek dýþý deðildir. B-ÝSYANI YÖNETENLER; ÞEYHLER VE DERVÝÞLER 1-Anadolu’ya Gelen DerviþlerBabaîler isyanýnýn üzerinde geliþtiði sosyal tabakanýn ikinci önemli ögesi, isyanýn hazýrlanmasýndan propaganda safhasýnýn yürütülmesine, teþkilatlanmasýndan yönetilmesine kadar bütün aþamalarda birinci derecede rol alan devletin resmi dinsel ideolojisi dýþýnda yer alan derviþ zümreleridir. Bu derviþ zümreleri, yukarýda kýsaca sözü edilen iki büyük göç dalgasýndan sonradýr ki, Anadolu’da tasavvufun temelleri atýlmýþtýr. Gelen derviþler esasýnda, görünürde deðiþik tarikatlara mensup olmalarýna raðmen, temelde ayný tasavvuf anlayýþýndan kaynaklanan benzer ve ortak birçok görüþleri paylaþýyorlardý. Bu þahýslar için Anadolu, Moðol istilasýndan kaçtýktan sonra hem sükûnet ve emniyet bulmayý ümit ettikleri bir memleket ve hem de kendi dini fikirlerini rahatça yayabilecek elveriþli bir ortamdý. Orta Asya’dan Anadolu’ya gelen bu þeyh ve derviþler, týpký geldikleri yerlerdeki gibi, ayný zamanda hem kabile þefleri ve hem de dini reisler idiler.13.yüzyýl ortalarýnda, Baba Resul isyanýna rastlayan yýllarda, sözü edilen bu devletin resmi dinsel ideoloji inancý dýþýnda düþünen þeyh ve derviþleri dört ana tarikata baðlý olarak görüyoruz. a) Kalenderîler Ýlk defa 10.yüzyýlda Orta Asya ve Ýran’da, Horasan Melâmetiliðinden (gelenek ve töre tanýmayan, kurumsallaþmaya karþý olan bir tasavvuf anlayýþý) kaynaklanan, henüz teþkilatlanmamýþ büyük bir Sûfîlik akýmý olarak ortaya çýkan Kalenderilik, 12.yüzyýlýn sonunda Cemaleddîn-i Sâvî (öl. 1232-1233) adlý Ýranlý bir sûfînin önderliðinde teþkilatlandý. “Kalenderiye” veya “Cavlakiyye” adýyla Orta Doðu’da ve Orta Asya’da geniþ taraftar buldu.Kalenderi derviþleri, týpký öteki tarikat mensuplarý gibi Moðol istilasýnýn önünden kaçarak kalabalýk gruplar halinde Anadolu’ya geldiler. Dönemin kaynaklarýnýn rivayetlerine bakýlýrsa, bunlarýn bir kýsmý, aslýnda gerçek anlamda bir tasavvuf düþüncesinden yoksun maceraperest olarak algýlamak gerekiyor; hatta daha ziyade Hint menþeili bir takým fikir ve inançlarý taþýyan gezgin derviþler olduklarý görülüyor. Bu maceracý, serseri, tek baþlarýna veya gruplar halinde Anadolu köy ve kasabalarýnda, yiyeceklerini dilenerek toplayan Kalenderiler’in içlerinden, Ebûbekr-i Niksarî ve Þems-i Tebrizî (Mevlana’nýn hocasý) gibi yüksek tasavvuf düþüncesine mensup Kalenderî Þeyhleri de bulunuyordu. Kaynaklardaki rivayetler, birinci grubu temsil edenlerin çoðunluðunun bekar yaþadýðý, zamanýn ve mekanýn ahlaki kurallarýna ve þer’î kaidelere uymadýklarýný, acaip kýyafetlerle gezdiklerini ve bilhassa saçlarýný, sakallarýný, býyýk ve kaþlarýný tamamýyla kazýdýklarýný kaydediyorlar. Bu kaynaklara inanmak gerekirse, Kalenderiler’in çoðunluðunun, genellikle aþaðý tabaka mensuplarý olduðunu kabul etmek gerekiyor. Bu yüzden ve ayrýca Ýslamî kurallarý pek dikkate almayan tavýrlarý yüzünden þehirlerde hiç de iyi karþýlanmýyorlar, hatta kovuluyorlardý. (SÜRECEK) 22 Temmuz 2006 Cumartesi Mustafa Ýlhan Gecer 1917 yýlýnda Ýstanbul'da doðdu. 20 Ocak 2004 tarihinde yine ayný kentte öldü. Ýstanbul Kabataþ Erkek Lisesi'ni bitirdi. Ýki yýl kadar Ýstanbul Üniversitesi Ýktisat Fakültesi'nde öðrenim gördü. 1945-50 yýllarý arasýnda Basýn Yayýn ve Enformasyon Genel Müdürlüðü'nde ve Ankara Radyosu'nda çalýþtý. 19501961 yýllarý arasýnda Sosyal Sigortalar Kurumu'nda Ýþçi Sigortalarý ile Ýhtiyarlýk Sigortasý bölümlerinde görev yaptý. Mustafa Ýlhan Geçer'in ilk þiiri "Kahverengi Gözlerin" 1934'te Vakit gazetesinde çýktý; þiir ve yazýlarý Anadolu, Çaðrý, Çýnaraltý, Dergâh, Hisar, Ýstanbul, Millet, Milli Kültür, Sanat ve Kültür, Size, Son Havadis, Tercüman, Türk Dili, Türk Edebiyatý, Vakit, Varlýk, Yarýmay, Yedigün, Yücel gibi dergi ve gazetelerde yayýmlandý. Mustafa Ýlhan Geçer 1950 yýlýnda Munis Faik Ozansoy, Mehmet Çýnarlý, Gültekin Sâmanoðlu, Mustafa Necati Karaer ile birlikte "Hisarcýlar" grubunu oluþturdu. Mart 1950'de yayýnlanmaya baþlayan Hisar dergisinin kurucularýndan olan Mustafa Ýlhan Geçer çeþitli aralýklarla (1950-1957; 1964-1980) 30 yýl süreyle derginin yazý iþleri müdürlüðünü yaptý. KÜÇÜK ÝSTASYONLAR Nedense küçük istasyonlarýn hali Ýnsana hep hüzün verir Tek baþýna unutulmuþ gibi Aðaç toprak ve demir Cam arkasýnda solgun yüzlü bir kadýn Mahzun gözlerle bakar çekilir MELÂNKOLÝ O þehirde gene þarkýlar söyleniyordur Karþýlýk görmemiþ sevgiler üstüne Iþýklarý sönmüþ odamda Yarým kalmýþ þarkýmý duyuyor musun Beni sorarsan gene yapayalnýzým Sen sýcak döþeðinde rahat uyuyor musun Boþ kalan yastýðýmý baþkasý mý doldurmuþ Ellerini okþayan o yabancý kim Öyle uzak bakma yüzüme Seni artýk yolundan döndürecek deðilim Ne o gözlerin dolmuþ yoksa aðlýyor musun Kýrk yýlda bir olsun beni anýyor musun Özlediðin hayatý buldun mu bilmem Gözlerinde hâlâ hüzün var gibi Gene yüzün gülmüyor anlat nedendir Gene aþksýz gene bomboþ mu için Niye ellerin soðuk yoksa üþüyor musun Mutluluðun peþinde hâlâ koþuyor musun Nedense küçük istasyonlar bana Buruk yalnýzlýklarý tattýrýr Gurbeti acý acý çalar kampana Kavruk aðaç kara vagon gökte yýldýz yalnýzdýr Hüznüyle kederiyle baþbaþa yorgun Yanýnda yöresinde renkler sapsarý Terkedilmiþ hâtýralar gibidir Ara istasyonlarýn kül rengi binalarý Kar mý yaðdý güvendiðin daðlara Seni de bir türlü umdurmadý mý kader Üzme kendini her þeye raðmen Dünya yaþanmaya deðer Bu yerler bu âlem her þeyden yoksun Sana sesleniyorum duyuyor musun Ara istasyonlarý kederli küskün Çevresinin kaderini yansýtýr Gecelerin ayazýnda gelip geçen trenler Ýnsanýn yüreðini biraz olsun ýsýtýr BELKÝ Gurbet gurbet öten tren sesi Ve son kampanayla baþlayan özlemin Unutacaksýn bu þehrin garip gecelerini Yýldýzlara uzanmayacak ellerin Düþün bu þehrin garip gecelerini Düþün yalnýzlýklar içinde beni Hani bir resmim kalmýþtý sende Onu olsun yalnýz býrakma emi Yollar bana sevinç bana hüzün verecek Boynu bükük döneceðim odama Unut beni diyordun ayrýlýrken Unutmak kolay deðil ama Bilinmez dünya hâli bu Zamanla deðiþebilir insan Belki dönersin bir akþam vakti Bulutlara o uzak diyarlardan 3 6 9 5 4 6 5 7 7 6 9 4 1 9 2 7 1 2 6 9 2 8 6 5 Sizin yaþýnýzda olmak ne iyi çocuklar Ne iyi Asýp düþünceyi bulutlara Özgür kelebekler gibi 7 1 2 YEÞÝL ÇAÐ 1’den 9’a kadar sayýlarýn dokuz tane 3x3’lük bloklardan oluþan toplamda 81 karelik tabloya yerleþtirilmesi gerekiyor. Kural ise her satýrda, her sütunda ve her blokta dokuz farklý rakam kullanýlmasý. 5 5 Çok zaman ölümü düþündürür Ýnsana küçük istasyonlarýn hali Garip yolcularý titrer öksürür Telgraf tellerinde kuþlar misali 5 9 3 2 1 5 4 7 8 6 7 4 6 9 8 3 2 5 1 1 8 5 7 2 6 3 9 4 6 1 4 2 3 8 9 7 5 5 2 9 6 4 7 8 1 3 3 7 8 5 9 1 4 6 2 8 6 1 3 7 2 5 4 9 2 5 7 4 6 9 1 3 8 4 9 3 8 1 5 6 2 7 Sizin eliniz ne ince çocuklar Ne ince Solmasýn umutlarýnýz Deli gibi bir rüzgâr deðince Sizin umutlarýnýz ne büyük çocuklar Ne büyük Deðdikçe zamanýn eli Sizin de yaþantýlarýnýz bölük Sizin gözleriniz ýþýn ýþýn çocuklar Iþýn ýþýn Duymayýn körpe yüreklerinizde Endiþesi kýþýn Yalnýz sizin sevginiz gerçek çocuklar Yalnýz sizin Sizde mavisi sizde rüzgârý Gök ve denizin 1913. Sýrbistan 2. Balkan savaþýndan topraklarýný geniþleterek çýktý. Bükreþ Anlaþmasý ile Osmanlý 1. Balkan savaþýnda yitirdiði Edirne ve Kýrklareli'ni geri aldý. 1917. Rus çarýnýn tahttan indirilmesiyle kurulan geçici hükümette Aleksandr Kerenskiy baþbakan oldu. 1948. 16 yaþýndan küçük çocuklarýn aðýr ve tehlikeli iþlerde çalýþtýrýlmasý yasaklandý. 1949. Türkiye'nin ilk ampul fabrikasýnýn temeli Ýstanbul atýldý. 1953. 10 gemili Amerika Birleþik Devletleri filosu Ýstanbul'a geldi. 1955. Ýsmail Hami Daniþmend "1703-1924 Açýklamalý Osmanlý Tarihi Kronolojisi" adlý eserinde Atatürk'e hiç yer vermemiþti. Milli Türk Talebe Birliði protesto amacýyla kitabýn kapaðýný yaktý. 1956. Akis dergisinin son sayýsý toplatýldý. 1961. Kuzey Irak'tan 1500 Türkmen Türkiye'ye sýðýndý. 1965. Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi genel idare kurulu Alpaslan Türkeþ'i sorguya çekti. Türkeþ'in partiyi kendi amaçlarýna alet ettiði gerekçesiyle ihracý isteniyordu. 1967. Adapazarý'nda Richter ölçeðine göre 7,5 þiddetinde deprem oldu. Deprem tüm Marmara, Ege ve Ýç Anadolu'da da hissedildi. 89 kiþi öldü, 400'ü aþkýn kiþi yaralandý, 795 ev tamamen, 2220 ev kýsmen yýkýldý. 1971. Edebiyatçý Azra Erhat ve Vedat Günyol tutuklandý. 1974. Türkiye Birleþmiþ Milletler'in Kýbrýs için yaptýðý ateþkes çaðrýsýný kabul etti. 1980. Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu (DÝSK) eski baþkaný, Maden-Ýþ Genel Baþkaný Kemal Türkler öldürüldü. 1981. Mehmet Ali Aðca Roma'da ömür boyu hapse mahkum edildi. 1991. Anayasa Mahkemesi, sol görüþlü mahkumlarý da þartlý tahliye kapsamýna aldý, Türkiye Birleþik Komünist Partisi'ni kapattý. 2000. Belçika'da mahkumlarýn her ay eþleri ya da sevgilileriyle en az 2 saat süreyle cinsel iliþkiye girmelerine izin verildi. Bugün Doðanlar: 1822 . Avusturyalý genetik bilimci Johann Mendel. Bugün Ölenler: 1987. Eski saðlýk bakaný, Ýstanbul valisi ve belediye baþkaný Ordinaryüs Profesör Doktor Fahrettin Kerim Gökay. Ayný gün Gazeteci yazar Örsan Öymen. 1992. Operet, tiyatro ve sinema sanatçýsý Toto Karaca. Sanatçý bir dönemin çarliston kraliçesi olarak ün yapmýþtý. Ayrýntý için: http://www.bianet.org/diger/arsiv.htm 22 Temmuz 2006 Cumartesi Baþrolde Yeþilvadi Ýsrailli daðcý kurtarýldý KIRIKKALE- Kýrýkkale'de, çevre bilincinin geliþtirilmesini amaçlayan, AB Gençlik ve Eðitim Programý tarafýndan desteklenen "Baþrolde Yeþilvadi" projesi, çevreci mahalli sanatçýlar tarafýndan da destekleniyor. Keman, baðlama, darbuka, davul, zurna ve diðer enstrümanlarý kullanan "Grup 66" projeyi desteklemek için Kýzýlýrmak kenarýnda mini bir konser verdi. Grup Lideri Ramazan Bakýr, gelecek nesillere temiz bir çevre býrakmak için yapýlan projeyi sanatçýlar olarak desteklediklerini belirterek, "Grubumuz bozkýrýn tezenesi Neþet Ertaþ yolundadýr. Þimdilik düðün ve niþanlarda kendimizi NÝÐDE- Niðde'nin Çamardý Ýlçesi'ndeki Aladaðlar Emler zirvesine týrmanýrken ayaðýndaki aðrýlar nedeniyle daðda mahsur kalan Ýsrailli daðcý, jandarma ekiplerince kurtarýlmasýnýn ve yapýlan tedavisinin ardýndan ifade verdi. Edinilen bilgiye göre, Ýsrailli üniversite öðrencisi Geleli Peretz (23), sabah erken saatlerde Aladaðlar'ýn 3 bin 723 metre yüksekliðindeki Emler zirvesine týrmandýðý sýrada, Bozkaya mevkiinde düþme sonucu ayak bileðini burktu. Daðda mahsur kalan Peretz, Ýsrail'deki yakýnlarýný ve kaldýðý otelin ispatladýk. Elimizden tutan olursa Kýrýkkale'nin adýný Türkiye'ye duyuracaðýz" dedi. "Baþrolde Yeþilvadi" Proje Koordinatörü Barýþ Gümüþbaþ, mahalli sanatçýlarýn çevreye duyarlý olmasýnýn memnuniyet verici olduðunu belirterek, "Kýzýlýrmak kenarýnda zamanýn valisi, bugünkü Ýçiþleri Bakanlýðý Müsteþarýmýz Sayýn Þahabettin Harput'un baþlattýðý projeyi biz çevreye uyarladýk. AB desteðini alarak projeye baþladýk. Eylül sonuna kadar çeþitli etkinliklerle projeyi gündemde tutacaðýz" þeklinde konuþtu. Kaman cevizle anýlacak KAMAN- Kaman’da ceviz yetiþtiriciliðini yaygýnlaþtýrmak ve bu üründen ekonomik anlamda gelir saðlamak için Kaman Kaymakamlýðý, Belediye, Ýlçe Tarým Müdürlüðü, Kaman Ziraat Odasý ve CevizDer tarafýndan ceviz bahçeleri kurma çalýþmalarý için kollar sývandý. Ýlçenin ‘ceviz’le anýlmasý için ‘Sevgi bahçesi’ uygulamasý adý altýnda kampanya baþlatýldý. Kampanya ile kurum ve kuruluþlarda çalýþan memurlardan, yeni evlenen çiftlerle yeni doðan çocuklarýn nüfus kayýtlarýndan, esnaflardan ve halktan bir ceviz fidaný için 5 milyon lira baðýþ kabul edilecek. Kurulacak fon ile ceviz bahçeleri tesis edilecek. Konu hakkýnda açýklamada bulunan Kaman Kaymakamý Süleyman Erdoðan, bahçelerden elde edilecek gelirin yoksullara Kene kurbaný tabutla topraða verildi pay edilmek üzere Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Vakfý’na tahsis edileceðini belirterek, kurulacak olan ceviz bahçelerinin bakýmlarýnýn Ýlçe Tarým Müdürlüðü tarafýndan yürütüleceðini söyledi. Kaman Kaymakamý Erdoðan, bahçe çalýþmalarýna ilkbaharda baþlanacaðýný sözlerine ekledi. Köylülerin 'cep' sýkýntýsý KIRIKKALE- Kýrýkkale'ye 30 km uzaklýkta bulunan ve bin 300 kiþinin yaþadýðý en büyük köylerden Kazmaca Köyü, iletiþim iþletmecisi Ýsa Akpýnar'ý arayarak yardým istedi. Bölgeye hareket eden jandarma ekipleri, kýsa sürede olay yerine intikal ederek Ýsrailli öðrenciyi kurtardý. Jandarma ekipleri tarafýndan önce Çamardý Devlet Hastanesi'ne götürülen Peretz, yapýlan tedavinin ardýndan Çamardý Jandarma Komutanlýðý'na götürülerek ifadesi alýndý. Kaldýðý otele gitmek üzere jandarma komutanlýðýndan ayrýlan Geretz, otel sahibi aracýlýðý ile olayýn þokunu hala atlatamadýðýný ve bu konuda konuþmak istemediðini belirtti. sýkýntýsý çekiyor. Köyün mevcut arazisinde GSM operatörlerinin görüþme imkaný saðlayamamasýndan dolayý köy sakinleri cep telefonlarýyla görüþme yapabilmek için en yakýn dað ve tepelerin üzerine çýkmak zorunda kalýyor. 400 hanelik köyün muhtarý Muhittin Benli Metin, Telekom sayesinde ev telefonlarýnýn düzenli hizmet verdiðini, ancak cep telefonlarýnýn çekmemesinden dolayý ciddi iletiþim sýkýntýsý içerisinde olduklarýný vurguladý. Muhtar Metin, elektrik kesilmesi durumunda ise ev telefonlarýnýn hizmet vermediðini söyledi. YOZGAT- Yozgat'ta, otlattýðý sýðýrlarýnýn üzerindeki keneleri çýplak elle temizlerken Kýrým-Kongo Kanamalý Ateþli hastalýðýna yakalanan ve kaldýrýldýðý Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Týp Fakültesi Hastanesi'nde yaþamýný yitiren 26 yaþýndaki Sedat Avcý, topraða verildi Yozgat'ta, son 4 ayda keneden ölenlerin sayýsý 6'ya çýkmýþ oldu. Sedat Avcý'ýn cenazesi dün, oturduðu Kadýþehri Ýlçesi'nin Çamsaray Köyü'ne getirilerek, tabutla birlikte defnedildi. Avcý'nýn yakýnlarý gözyaþlarýna boðuldu. Hastalýk belirtisinin görülmesinden sonra, Sedat Avcý'yý hastaneye götüren akrabasý Sebahattin Güneþ, "Gerekli önlemlerin alnmasýný istiyoruz" dedi. Avcý ile birlikte, Yozgat'ta son 4 ayda keneden ölenlerin sayýsý 6'ya çýkmýþ oldu. Ödemeler Aðustos ayýnda baþlýyor NEVÞEHÝR- Nevþehir Tarým Ýl Müdürlüðü yapmýþ olduðu açýklamayla çiftçilere 14 Aðustos 200 6 tarihinde 2005 yýlýnýn Doðrudan Gelir Desteði’nin ödeneceðini belirtti. Konuyla ilgili olarak Tarým Ýl Müdürlüðü þu açýklamalarda bulundu; ‘‘Doðrudan Gelir Desteði (DGD) ödemeleri 14 Aðustos 2006 tarihi itibariyle, Ziraat Bankasý þubeleri kanalýyla çiftçilerimize ödenmeye baþlanacak. Bu kapsamda, dekar baþýna 10 YTL (DGD) ödenmesi kararlaþtýrýlýrken, Organik tarým yapanlara 3 YTL/dekar ve toprak analizi yaptýran çiftçilere de 1 YTL/dekar ilave ödeme yapýlacak. 2005 yýlý uygulamalarý kapsamýnda 2.7 milyon çiftçimize, yaklaþýk 1.7 Milyar YTL tutarýnda DGD ödenecekken, gerekli olan ilave kaynak ise bütçenin diðer kalemlerinden karþýlanacak.” 22 Temmuz 2006 Cumartesi Sela IMF’den kefen hükümetten FT: Türkiye ekonomik IMF’nin “saðlýkta tasarruf” talebine 1,4 milyar dolarlýk kesinti sözüyle yanýt veren hükümet, “vaka baþý” tek fiyat sistemini baþlatarak kaosa yol açtý. Üniversite ve devlet hastaneleri batmanýn eþiðinde. Maliye Bakanlýðý’nýn 1 Temmuz’da yürürlüðe giren ve tedavi edilen her hastalýk için tek ve sýnýrlý bir fiyat ödenmesini öngören tebliði kaosa yol açtý. Kamusal saðlýk harcamalarýný kýsma hedefiyle hazýrlanan teblið tedavi için gerçek giderlerin çok altýnda ücretler ödenmesini öngörüyor. Örneðin, 80 YTL'ye çekilebilen MR için hasta baþýna 80 kuruþ, 60 YTL'lik tomografi için de 70 kuruþ ödenmesi taahhüt ediliyor. Böylece 100 hastadan ancak birine MR çektirme hakký tanýnýyor. Tebliðe göre, tedavi giderleri vaka baþý ödeme miktarýný geçerse masraflar karþýlanmayacak. “Paket”in karþýlamadýðý tedavi ve tetkikler yapýlmayacak ya da hastadan ek ücret yani katký payý alýnacak. Türk Tabipler Birliði’nden yapýlan açýklamada, hükümetin bu uygulamayla, saðlýk hizmetini sýnýrlayan ve sürekli cepten ödemeleri zorunlu kýlan Genel Saðlýk Sigortasý’ný fiilen yürürlüðe koyduðu belirtildi. Uygulamanýn etik ve bilimsel açýdan sorunlu olduðu ve IMF talimatýna uymak için hazýrlandýðý belirtilen açýklamada, “Vaka baþý ödeme miktarýný aþan tetkikleri yapýlmayan kalp hastasý bir emeklinin ölümü ile sonuçlanabilecek bir sürecin sonunda “vaka baþý” ödeme nedeniyle ortaya çýkacak olan “adli vaka”nýn sorumluluðu bu tebliði yayýnlayanlarýn olacaktýr” denildi. Dev Saðlýk-Ýþ de bir açýklama yayýnlayarak, saðlýk emekçilerinin bu enkazýn altýnda kalmamak için örgütlenme haklarýný kullanacaklarýný ve saðlýkta piyasalaþtýrma dayatmalarýna direneceklerini belirtti. Eleþtirilere kulak týkayan Saðlýk Bakaný Recep Akdað ise, uygulamayla saðlýk harcamalarýnda artýþa yol açan suistimalleri önlemeyi hedeflediklerini söylüyor. Oysa son üç yýlda kamu saðlýk harcamalarýnýn 11 milyar dolardan 19 milyar dolara yükselmesi, bizzat hükümetin “Saðlýkta Dönüþüm Programý” sonucu olarak ortaya çýktý. SSK, Emekli Sandýðý ve BaðKur mensuplarýnýn özel hastanelere sevki ve kamu hastaneleri yerine özel hastanelerin teþviki kamudan özele kaynak aktarýmýný devasa boyutlara taþýdý. Bakanlýðýn güya þikayet ettiði gereksiz tetkik ve tedavilerdeki artýþ da, bakanlýðýn “performansa dayalý ücret” uygulamasýný baþlatmasýyla açýða çýktý. Ticarileþtirilen saðlýk kurumlarýnýn kaynak için döner sermaye gelirlerine muhtaç býrakýlmasý ve SSK ilaç fabrikalarýnýn kapatýlarak ilaç piyasasýnýn uluslararasý tekellere terk edilmesi de harcamalardaki artýþýn temel nedenleri arasýnda yer alýyor. Ne var ki hükümet faturayý halka kesti ve artýk tedavi masraflarýnýn çok küçük bir bölümünü karþýlayacaðýný açýkladý. (Halkýnsesigazetesi.net) Tüm hastaneler iflasýn eþiðinde Halk baþýna gelecekleri endiþe ile beklerken, hastaneler de itirazlarýný yükseltti. Hükümetin döner sermaye gelirlerini yüzde 60 azalttýðý üniversite hastaneleri, yeni tebliðle hizmet üretemeyecek noktaya geldi. Hastaneler temel tedavi gereçlerini dahi hastalardan talep edecek kadar zor bir durumda. Üniversiteler arasý Kurul’dan 5 Temmuz’da yapýlan açýklamada, "uygulamalar düzeltilemezse var olan sýkýntýlar çok daha ciddi boyutlara ulaþacaktýr" denildi. Özel hastanelerse, kar edemedikleri noktada kapýlarý ücretli/paralý hastalar dýþýndakilere kapatacaklarýný açýkladýlar. 7 Temmuz’da uygulamanýn geri alýnmasý için hükümete 20 gün süre verdiklerini açýklayan Özel Hastaneler ve Saðlýk Kuruluþlarý Derneði, aksi takdirde aradaki farký hastalardan alacaklarýný ya da hastalara bakmayacaklarýný açýkladýlar. En büyük maðduriyetin ise devlet hastanelerinde yaþanacaðý tahmin ediliyor. Özel hastanelerin paralý hastalar dýþýndakileri geri çevirmesi halinde devlet hastanelerinde büyük bir yýðýlma yaþanacak. Mevcut ödeme sistemiyle hastalara gerekli tedavi ve tetkik uygulayamayacak olan devlet hastanelerinde saðlýk skandal ve rezaletleri rutinleþecek. Pek çok hastane kapýsýna kilit vurmak zorunda kalacak.(Halkýnsesigazetesi.net) Kýzamýk aþýsýnýn yanlýþ uygulanmasý yüzlerce kiþinin SSPE’ye yakalanmasýna yol açtý. Hükümetin görmezden geldiði maðdurlar seslerini yükseltiyor. SSPE Hasta Yakýný Dernekleri, “Çiçekler Solmasýn Çocuklar Ölmesin” sloganýyla 9 Temmuz’da Ankara’da bir miting düzenlediler. Çocuklarý, ikinci aþýnýn yapýlmamasý nedeniyle yavaþ ve sancýlý bir ölümle sonlanan SSPE hastalýðýna yakalanan aileler, olaylarýn sorumlusu Saðlýk Bakanlýðý’nýn kendilerini görmezden gelmesini protesto ettiler. Hasta yakýnlarý, tedavi masraflarýnýn sosyal güvenlik kurumlarý tarafýndan karþýlanmasýný ve GSS’ye geçildiðinde kapsam dýþýnda býrakýlmamasýný istediler. Eyleme Türkiye’nin farklý bölgelerinden 200 maðdur geldi. Hasta yakýnlarý hiçbir sorumluluðu üstüne almayan hükümetlerin tedavi koþullarýný dahi yerine getirmediðini belirttiler. Saðlýk Bakanlýðý’na siyah çelenk býrakmak isteyen hasta yakýnlarý polisin önlerine barikat kurmasýna tepki gösterdiler. Uzun süren tartýþma sýrasýnda polislerin biraz anlayýþlý olun demesi karþýsýnda 3 çocuðu da SSPE’li bir hasta yakýný; “yýllarca biz anlayýþ gösterdik kimse bize anlayýþ göstermedi, þimdi sesimizi duysunlar istiyoruz, bizim çocuklarýmýz yatakta, bakanlar tatilde bu nasýl adalet” diye tepki gösterdi. Türkiye’de bilinen 1131 SSPE hastasý çocuk var. (Halkýngazetesi.net) gerileme tehdidinde Alman "Financial Times Deutschland" gazetesi, liranýn deðer kaybetmesiyle birlikte Türkiye'nin ekonomik gerileme tehdidi altýna girdiðini öne sürdü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasý'nýn faizleri yükseltmesiyle ekonomik gerileme tehlikesinin doðduðu görüþüne yer verilen haberde, "JP Morgan" adlý yatýrým bankasý uzmaný Yarkýn Cebeci'nin, böyle bir tehlikenin ortaya çýktýðýný savunarak, "Yýlýn gelecek 3 aylýk döneminde gayri safi milli hasýla düþer" þeklinde görüþ belirttiði ifade edildi. Türkiye'nin, dünya finans pazarlarýndaki deðiþikliði yoðun þekilde hissedeceðine dair ciddi iþareder olduðu belirtilen haberde, yabancý yatýrýmcýlarýn Haziran ayý baþýnda bir çok kalkýnmakta olan ülkeden yoðun þekilde sermaye çeldikleri, bunun üzerine Liranýn avro karþýsýnda yüzde 17 oranýnda deðer kaybettiði kaydedildi. Habere göre Cebeci, yaþanan ekonomik gerilemeden özellikle inþaat sektörünün olumsuz yönde etkileneceðini, 2005 yýlýnda yüzde 10,3 oranýnda artan yatýrýmlarýn 2007 yýlýnda durma noktasýna geleceðini ileri sürdü. (Birgün) Visa kartý sayýsý 40 milyonu aþtý Ödeme kartý sayýsýndaki artýþ açýsýndan Avrupa'nýn en hýzlý büyüyen pazarlarýndan biri olan Türkiye'de, Visa markalý kart sayýsýnýn 40 milyonun üzerine çýktýðý bildirildi. Visa'dan yapýlan açýklamada, 31 Mart 2006 itibariyle pazardaki yýllýk büyümenin yüzde 92'sinin Visa tarafýndan gerçekleþtirildiði belirtilerek, Visa markalý kartlarýn 24 milyonunun banka kartlarý, 16 milyon 650 bininin ise kredi kartlarýndan oluþtuðu aktarýldý. Visa Türkiye Genel Müdürü Berna Ülman, Visa kartý sayýsýnda 40 milyon sýnýrýnýn aþýlmasýnýn önemini vurguladý ve Visa'nýn dinamizmiyle sektöre öncülük ettiðini belirtti. 2005'de her 10 liralýk tüketimin 1,1 lirasýnýn Visa kredi kartlarýyla yapýldýðýný aktaran Ülman, bu oranýn 2006'nýn ilk çeyreðinde 10 lirada 1,3 liraya yükseldiðini dile getirdi. Ülman, þunlar kaydetti: "Visa Avrupa olarak Türkiye pazarýna daima inandýk. Üye bankalarla kurduðumuz yaratýcý iþbirliklerimizi uzun vadeli yatýrýmlarýmýzla destekleyerek ödeme kartlarý pazarýndaki büyümeye öncülük ediyoruz. Türkiye'de visa kartý sayýsýndaki artýþ ve kartla yapýlan harcamalarýn toplam tüketim harcamalarý içindeki payýnýn hýzla artmasý, inancýmýzýn ve hedeflerimizin ne kadar gerçekçi olduðunu gösteriyor. 2002'de tüketici harcamalarý içinde yüzde 6 olan payýmýzý beþ yýlda iki katýna çýkarma hedefimize çok önceden ulaþmýþ olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. (Birgün) Az Bulutlu En Yüksek 0C 28 En Düþük 0C 13 Cevizaltý Yüzme Havuzu Kompleksi HACIBEKTAÞCevizaltý yüzme havuzu kompleksi Hacýbektaþ'a yeni bir soluk getirmekte kararlý. Cevizaltý Tesisi Yabanlý Çiftliði’nde bulunuyor. Tesis Doðan Yýlmaz Hacýbektaþ merkeze araba ile 3-5 dakika uzaklýkta. Hacýbektaþ Sanayi Sitesi'ni geçer geçmez çevrenin doðal güzelliði, hemen gözümüze çarpýyor. Bozkýrýn içinde ayrý bir dünyanýn varlýðý, cevizlerin, söðütlerin, kavaklarýn, meyve aðaçlarýnýn yansýyan yeþilliði bozkýrýn sarýsýnda kendini belli ediyor. Tesise yaklaþtýðýmýzda bizi heyecanlandýran bir görüntü senfonisi tüm varlýðý ve gücü ile insanoðlunun doðasýna uygun olarak derin bir iz býrakýyor. Çölün ortasýnda bir vahayý andýran bir tablo ile karþýlaþmak insaný hayrete düþürüyor. Görmeme raðmen bozkýrýn ortasýnda mavi yeþil renkli su dolu yüzme havuzu bana bir hayalmiþ gibi geliyor. Bu hayali suya susamýþ topraklarýn ortasýnda gerçekleþtirip, mavi ile yeþilin dansýný seyretmek sizin elinizde. Üstelik ulaþýmý da çok kolay. Havuz Hacýbektaþ'ýn gözde mekanlarýndan biri olmayý þimdiden ispatladý. Tarihi ceviz aðacý ile bu çekiciliðini ve estetiðini daha güçlü kýlýyor. Cevizaltý yüzme havuzu yenilikçi çizgisini sürdüreceðini bizlere hissettiriyor. Dört mevsim hizmet verecek olan tesis, soðuk Hacýbektaþ günlerinde müþterilerine samimi ve sýcak tatil keyfini yaþatacak. Komplekste dikkatleri üzerine çeken bir durumda fiyatlarýn çok uygun olmasý. Müþterilerine uygun ve temiz bir eðlence ve tatil imkaný saðlamasýda, iþletmecilik anlayýþýnýn doðru ve kararlý bir tercihin misafirlerine sunumu olmasý yönünden çok önemli bir boyutu da yansýtýyor. Tarihi ceviz aðacýnýn altýnda sýcak yaz günlerinde soluk alabileceðimiz bir tesis yaratan Taki Çelik Havuz hakkýnda projelerini anlattý: '' Geçen yaz Yabanlý'ya geldiðimde, sýcak bir günde cevizin altýnda otururken 'keþke burada bir havuz olsa!' diye düþündüm. Birkaç dakika içinde hemen ceviz aðacýnýn yanýna bir havuz yapmaya kara verdim. Proje A'dan Z'ye bana ait. Kýsa süre sonra çalýþmalara baþladým. Ýnsanlarýn bozkýrýn ortasýn nefes alabilecekleri, serinleyebilecekleri, eðlenebilecekleri ve gerektiðinde dinlenebilecekleri bir mekaný hayata geçirmeye çalýþtým. Burada ilk amacým tesisin kendi yaðýyla kavrulmasýný saðlamak. Bu tesisin hizmete devam etmesi beni yeterince mutlu kýlar. Bu niyetimin gerçek olduðunu zaten havuza giriþ fiyatýnýn uygunluðu; yemeklerin, içecek fiyatlarýnýn ucuzluðu gösteriyor.'' Restaurant: Tesiste ilk bakýþta gözüme çarpan þýk bir restoran (Restaurant)dý. Restoranda havuzbaþýnda misafirlerin yemek keyfini çýkartabilmeleri için bütün incelikler düþünülmüþ. Masalarýn örtüsünden serviste kullanýlan çatal býçaða kadar her þey tesisle uyumlu. Zengin bir mönüsü var. Yemeklerin hazýrlanýþý ve servisi ile ilgili bilgi veren Taki Çelik; ''ilkönce hijyene dikkat ediyoruz. Aldýðýmýz malzemelerin günlük ve taze olmasýna dikkat ediyoruz. Çünkü insan saðlýðý bizim için önemli bir husus. Baþka yere gittiðimde ben de ilkönce temizliðe dikkat ederim. Ýkinci olarak misafirlerimize lezzetli ve nefis yemek seçenekleri sunuyoruz.'' Bar: Misafirlerin havuzdan çýktýktan sonra ya da istedikleri her an soðuk, sýcak içecek servisinin yapýldýðý bir yer. Ayrýca havuzun kenarýndaki þezlonglarda müþterilerin istedikleri içecekleri yudumlayabilme olanaklarý bulunuyor. Ýsteyenler içkilerini yudumlarken mavinin, yeþilin yansýmalarý altýnda hoþ vakit geçirebilirler. Dinlenme Odalarý: Tesiste kasaba dýþýndan gelen müþterilere dinlenebilecekleri, þekerleme yapabilecekleri odalar bulunuyor. Odalarda insanlarýn ihtiyaç duyduðu yataðýn yanýnda masa, sandalye gibi ayrýntýlar da düþülmüþ. Yüzme Havuzu: Havuz 13x23 m. boyutunda. Derinlik giriþten itibaren artýyor. Ýlk giriþ 1,50 m. Tatlý bir kavisle havuzun tabaný 1,90 m.ye kadar derinleþiyor. Ayrýca havuzun her iki tarafýnda giriþ için merdivenler konulmuþ. Su temiz ve bakýmlý. Günlük olarak havuz temizlenip ilaçlanýyor. Ayrýca havuza 4 çeþit koruyucu günlük olarak katýlýyor. Havuza girenlerin mantar hastalýðýna yakalanmamalarý için ilaç kullanýlýyor. Suyu 12 pompa durmadan devir ettirerek arýtýyor. Bu güzel tesisi kuran Taki Çelik'e son olarak tesise gelecek misafirlere bir mesajýnýz var mý, dediðimde, '' buraya gönül rahatlýðýyla insanlarýmýz gelebilirler. Bu tesis ve sizin için her þeyi düþündük. Bölgemiz ve kasabamýz için dilerim hayýrlý olur.''