suriye ile ilgili bilinmesi gerekenler
Transkript
suriye ile ilgili bilinmesi gerekenler
SURİYE İLE İLGİLİ BİLİNMESİ GEREKENLER Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili Değerli Gönül Dostları, Daha önce de konu Şahsımı Facebook’tan, Twitter’dan, hakkında defalarca medyadan yakın takip edenler bilirler ki, açıklamalarda bulunmama Cuma İÇTEN her zaman mazlumların yanında rağmen, bazıları görmek, yer almış ve bu can bu bedende olduğu duymak istemiyor ve sabit fikirli sürece de mazlumların yanında yer almaya olmaya devam ediyor. Sözüm, devam edecektir. Son günlerde özellikle sabit fikirli ve PKK düşüncesine Suriye ile ilgili çok ciddi bir bilgi kirliliği hâkim olanlara değil. Sözüm oluşturulmakta ve ben de dâhil olmak üzere gerçekten durumumuzu AK Parti’ye Kobani üzerinden suçlamalar anlamaya çalışmak isteyen yapılmaktadır. samimi vatandaşlarımıza ve gönüldaşlarımızadır. 3 YILDIR KAN VAR Suriye’de üç yıldır kan gövdeyi götürmekte ve Suriyeliler birbirlerini katletmektedirler. Geçmişi hemen hatırlamaya çalışalım. Dört yıl önce gerek Amerika, gerekse AB ülkelerinden bazıları ESED yönetimine savaş açmak ve askeri müdahalede bulunarak SURİYE’ye müdahale etmek istediler. Bu durum karşısında, Türkiye böyle bir duruma müsaade edemeyeceğini ve askeri müdahaleye karşı olduğunu dile getirdi. ESED ile diyaloga geçerek daha fazla demokratikleşmesi yönünde tavsiyelerde ve destekte bulunarak Batılıların Suriye’ye müdahale etmesini engelledi. Esed, Suriye’de yeni devrimler için bazı adımlar attı. Özellikle Türkiye’nin baskısı ile Kürtlerin kimliklerinin verilmesi ve sosyal haklardan faydalanmasını sağlandı. Farklı adımlar da atmasına rağmen ilerleyen süreçte Esed’in samimi olmadığı Baas Partisi ve Suriye’deki Paralel Yapı’dan fazlaca etkilendiği ortaya çıktı ve demokratikleşme adımlarından vazgeçerek kendi insanını katletmeye başladı. O tarihlerde Mısır’da ilk defa seçilmiş bir sivil yönetim iktidara gelmiş ve İHVAN olarak bilinen Hürriyet ve Adalet Partisi hâkim olmuş. Adayı Muhammed Mursi Cumhurbaşkanı olmuştur. Mısır’daki bu değişim ciddi anlamda küresel derin güçleri rahatsız etmiş ve ‘Arap Baharı’ ile birlikte ciddi anlamda endişeler yaşamasına sebep olmuştur. Küresel güçler, kendi kontrolleri olmadan yeniden şekillenen bu yönetimlerden rahatsızlık duyduğundan onlarca yıldır birlikte oldukları Esed’den son anda vazgeçmek istemediler. Esed, insanlarını katletmeye ve zulüm etmeye başlayınca, sınırlarımıza Esed’den kaçan Suriyeliler gelmeye başladı. Biz de bize sığınanlara kucak açtık ve bu durum ile ilgili düşüncelerimizi dünya kamuoyu ile paylaşmaya başlayınca Suriye ile ilgili mesafeler fazlalaşmaya başladı. -1- Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili DAN BİZ MAZLUMLAR YANAYIZ reçte, Batı Mısır’da yine bu sü yapılarak eli ile askeri darbe r yönetim Batı’nın istediği bi ır’ın başına darbe sonucu Mıs yen ve geçti. Türkiye büyü er dünyadaki gelişmel eyen hakkında söz söyl e gelen bir bölgesel güç halin en dünyadaki ülke durumunda ik gelişmelerde ve bölgesindeki bu e ezdi. Nitekim Suriy susması beklenem karıştı ve Türkiye da m la an i dd ci de kendi için ndisine sığınan ke a ad kt no r he an an insanı ol hep ayrımı yapmad ez m k ır l, di n, di e herkes ve Biz mazlumlardan tı. lış ça a ay km çı p sahi ik. İşte ğumuzu hep belirtt du ol na ya n de er nl ezile ır, Suriye ile değil Mıs ce de sa en zd i yü bu de düşüncelerimiz ile tin lis Fi n, ka ra Myanmar, A ifade ettik. hep savaş artık bir mez an ol de e’ iy ur S Şu an ine şı etnik kimlik üzer va sa bu se im K r. savaşıdı i bir hata olur. oturtmasın, bu cidd inden esinden, büyümes m liş ge n ni e’ iy rk Tü n bir güç olmasında el es lg bö da u’ oğ Ortad tsızlık çözmesinden raha ı ar nl ru so ile i is kend çleri elinde resel ekonomik gü kü le lik el öz n ya du fuzu ile lgede azıcık bir nü bö le lik el öz , ar ız nl ta tu ddi anlamda rahats ci il ra İs en ed z fu an bölgeye nü darbesini yapmad ri ke as ır ıs M ri le ri oldu ve bi nmak e girişiminde bulu rb da r bi de e’ iy rk önce Tü dular. Bu darbeyi ol z sı rı şa ba t ka fa istedi; darbe an güçler Mısır’da ay m ra şa ba de e iy Türk erce gözleri önünde binl ın an ny dü ve r ıla yapt hepsi bu atı, Amerika ve AB B r. ile tt tle ka nı sa in kasında oldular ve e askeri darbenin ar ı çıkan ülke Türkiy rş ka k te a un B r. le destekledi oldu. -2- SUÇLANAN BİZ OLDUK Suriye ile ilgili en başından beri ciddi anlamda bizi suçladılar ve Suriye’de kan döken terör örgütleri ile bizleri bir arada göstermeye çalıştılar. Ellerinde hiçbir delil olmadan bize alçakça saldırdılar ve bilgi kirliliği oluşturdular. Düne kadar Suriye’de Kürt’lerin yaşadığını PYD’yi, Rojava’yı, Kobani’yi eminim pek kimse bilmiyordu; ama bugün herkes biliyor. Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili PYD, Suriye’de Kürtler üzerinden siyaset yapmaya çalışan ve Suriye Kürt’lerinin % 12’sinin desteğini alan bir yapıdır. YPG’de bu yapının silahlı kanadıdır, elinde silahı olan Kürt grubu olduğundan etkin bir güce sahip olmuştur. Bu yapı PKK’nın askeri kanadı tarafından ciddi anlamda desteklenmektedir. YPG, Suriye karıştığında bunu fırsat bilerek kendisi gibi düşünmeyen birçok Kürt yapılanması ile savaşmış ve birçoğunu da savaş sebebiyle zorla kendi safına katmıştır. YPG, PKK’nın ciddi anlamda desteklediği Marksist bir yapıya sahiptir ve bu anlayışı gütmektedir. PYD - YPG KİMDİR? SURİYELİ KÜRTLERİN GÖÇÜ Oysaki Suriye’nin kuzeyinde PYD ve YPG dışında onlarca Kürt yapılanması vardır. Bu yapılanmaların hepsi YPG’nin zulmüyle karşılaştı ve birçoğu YPG tarafından katledildi. Bu Kürt katliamları yapıldığında Türkiye’deki HDP/PKK her zaman sustu, hiç konuşmadı. Çünkü bu yapı kendi dışındaki her grubu ve oluşumu reddetmektedir. Kobani’den önce YPG’nin ve PYD’nin zulmünden dolayı üç yıl içersinde yüz binlerce Suriyeli Kürt, Türkiye’ye göç etti ve bunların birçoğu hâla kamplarda yaşamaktadır. HDP, bu Kürtlerden hiç bahsetmediği gibi bunu Türkiye gündemine de taşımadı. O zaman biz bunu defalarca dile getirdik; ama bugün Kobani için konuşanlar YPG’nin ve PYD’nin Kürt katliamlarını hiç ağzına almadılar ve üç yıldır bu Kürt’lere Türkiye bakmaktadır. Esed, iç savaş başladığında Kürt bölgesini Kürtlere bırakarak bir de ayrıca Kürtlere karşı bir cephe oluşturmak istemedi. Bundan yararlanmak isteyen PKK, üç yıl önce Hewler’de (Erbil) birlik anlaşması yapılıp Suriye’deki tüm Kürt örgütlerinin ortak hareket etmesi kararı alınmasına rağmen, diğer Kürt örgütleri sindirip tek başına hareket etti. Oysa Esed, “Devrilmezsem, zaten Kürt bölgesini geri almak zor olmaz” diye düşündü. Derilirse de kendinden sonrakiler için bir tuzak hazırlamış olacaktı. Bugün IŞİD olmazsa ilerde yine bu bölgede katliama kalkacak birileri olacaktı. Biz bu tuzağı görüp, Kürtlerin de özellikle Suriye muhalefetiyle ortak hareket ederek Kürtlerin bu katliamcılardan korunması için çok çaba sarf ettik. -3- Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili IŞİD, bana göre küresel derin ekonomik şirketler ve güçler tarafından İsrail istihbaratı başkanlığında kurulmuş, şimdilik Esed’in emrine verilen bir terör örgütüdür. Amacı Esed rejiminin meşrulaştırılmasını sağlayacak adımlar atmak, İslamafobiyi beslemek, Esed’in açıktan vurmak istemediklerine savaş açmak ve IŞİD eli ile hakimiyet alanını genişletmek. Nitekim bu görevini şu ana kadar başarmış durumdadır. İslam ile uzaktan yakından bir ilgisi olmayan, sapık, psikopat ve psikolojik sorunları olan teröristlerin, dünyanın her tarafından bu örgüte katılarak, cinayetler işleyen vahşi bir terör örgütüdür. Bu örgüt içersinde en büyük katılımlar AB ülkelerinden olmuştur. Bu örgüte Türkiye’den giden Kürt’ler de var, Türk’ler de vardır. Sözde selefi inancını savunmaktadır. Ne hikmet ise de İran ile de bir sorun yaşamamaktadır. Esed’in ve Maliki’nin varlığı örgütü büyüttü ve örgütün en önemli silah kaynakları da sözde ele geçirilen depolardaki ABD silahlarıdır. Bugün Batı dünyası, tüm olanların sorumlusu kimyasal silah kullanan Esed’i değil de, IŞİD vurmak istiyorsa bu Esed rejiminin meşrulaşması demektir. ABD’nin Irak işgalinden sonra Irak hapishanelerinde tutulan iki bin kişi; Suriye’de ise 2004 yılında beri hapishanelerde tutulan ve sayısı belli olmayan tutuklulara özel eğitim verildi ve bu kişiler şu an IŞİD saflarında savaşmaya devam etmektedirler. Bu yapının içersinde dünyanın birçok ülkesinden gelen özel istihbarat elemanları ve yetiştirilmiş savaşçılar vardır, birçoğunun yüzlerini kapatmasının nedeni de budur. Ayrıca IŞİD denen bu terörist yapı, gerek AK Parti’yi ve iktidarımızı, gerek ise Türkiye’de bulunan siyasi partileri reddetmiş ve tekfir etmiş bir yapıdır. IŞİD’in durumu böyle. Başından beri AK Parti ve bizler tarafından biliniyorken, bizim bu terör örgütünü desteklediğimizi, silah verdiğimizi iddia eden provokatörler hangi delillerle bunu söylediklerini ispatlamak zorundadırlar. -4- Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili İ N A B O K N İ IŞİD İÇ ? İ L M E N Ö R A D A K U B N E D E N CİZİRE’Yİ DÜŞÜRMEYE ÇALIŞIYORLAR Bölgeden gelen haberlere göre, Türkiye’de Akçakale’nin karşısına denk gelen Tel Abyad ile yine Kargamış karşısındaki Cerablus IŞİD’in kontrolünde. Güneyde Rakka IŞİD’in kalesi konumunda, Güneydoğuya doğru Haseke de IŞİD’in denetiminde. Arada kalan bölge de, Türkiye’de Suruç’un karşısına denk gelen çatışmaların yaşandığı yer Kobani. Dolayısıyla Kobani, IŞİD’in etkin olduğu iki nokta arasındaki bağı kesiyor. Bu mikro coğrafi bakış genişletildiğinde de Kobani’nin, ‘Demokratik Özerklik’ sistemini benimseyen Rojava’nın doğusunda Cizire, batısında da Afrin kantonlarının arasında kaldığı görülüyor. Haseke ‘potansiyel tehdit’ Kuzey Suriye’de Rojava’nın batıdan doğuya Irak sınırına kadar uzandığı göz önünde bulundurulduğunda, bölgenin merkezinde kalan Kobani’nin IŞİD’in eline geçmesi, Suriye’nin kuzeyindeki Kürtlerin bölgedeki coğrafi hâkimiyetlerinin zayıflamasına, kantonlar arasındaki bağın da kopmasına neden olabilir. Doğuda, Türkiye sınırına yakın Kamışlı’nın güneyine denk gelen Haseke ise stratejik önemi açısından diğer bölgelerden daha farklı. -5- Haseke daha kozmopolit, hem rejim hem YPG, hem de diğer gruplar var. Kendi başına bir bölge, ileride çok daha büyük sorunlara yol açabilecek potansiyeli var oranın. ‘Cizire’yi düşürmeye çalışıyorlar’, IŞİD’in Kobani ‘ye yönelik saldırılarının ardındaki olası amaç ise, sadece ilişkiyi koparmak değil, eğer Kobani düşürülürse o zaman IŞİD Cizire’ye yönelik operasyonda da daha avantajlı hale gelmiş olacak. Haseke’den ve diğer yerlerden de Cizire’nin iç bölgelerine doğru saldırı başlayacak. Cizire’yi de düşürmeyi planlıyorlar. Irak’ın kuzeyinde hâkimiyetini güçlendirmeye çalışan IŞİD’in Rojava’ya yönelik saldırılarını şiddetlendirmesinin arkasında Irak ve Suriye’deki güçlerini birleştirip koridor açma hedefi var. Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili KOBANİ’DEN ROjAVA hALKININ İRADESİNİ KIRMAK İSTİYORLAR IŞİD, Cerablus’tan Tel Abyad’a geçebilmek için Kobani’yi alıp Kobani’nin güneyinde Fırat Nehri boyunca ilerlemek zorunda kalmayacak ve Irak’a uzanan koridoru açmış olacak. “Kobani’den Rojava halkının iradesini kırmak istiyorlar. Kobani’de Kürtler kaybederse, Cizire’de kaybetmeleri çok zor olmaz. IŞİD SİLAhLARI KİMDEN ALIYOR? Uluslararası anlaşmalar gereği yivli silahlarda, son kullanıcı devletler tarafından bilinmek ve takip edilmek zorunluluğu vardır. Tüm silahların balistik sonuçları, seri numaraları, bu silahları üreten fabrikalar tarafından devletlere ve NATO’ya bildirim zorunluluğu vardır. Bir terör örgütünün elindeki uzun namlulu silah, aslında hangi ülkeden o terör örgütünün eline geçtiği bilinir, bunu kimse saklayamaz; çünkü balistik ve seri numarası vardır. Şimdi Türkiye’nin IŞİD terör örgütüne silah verdiği iddia edenlere lafım o kadar. IŞİD teröristi öldürüldü, bu teröristlerin elindeki silahın seri numarasını Türkiye düşmanı ülkelere verin bakın bakalım bu silahlar hangi ülkelerde bu örgütlere gitmiş anlaşılır. -6- AN YAKALAN INDA R A L R I T MİT IYDI? M R A V h SİLA ın, aralel yapın Bu iddia, p nlısı ve Esed ya n ri le i’ ş a h Haş rtaya anlarınca o m ş ü d e iy Türk ki Tır’larda atıldı. Oysa yardım iden insanı g e ’y e y ri u S Ki bir Tır’ın ı. rd a v i s e r malzem . İçindekile ış m ıl ç a r e il içindek içinde silah r e ğ e i, d le u görüntü lel Yapı bun ra a P u b ı d dı? olsay yurmaz mıy u d a y a y n ü tüm d Cuma İÇTEN MAKSAT FARKLI AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili Operasyon görüntüleri görsel medyada yayınlandı. Hiçbir görüntüde silah var mı? El cavap yok! Diyelim ki var. a. O halde üç ağacın yer değiştirmesi ile AB parlamentosu iki gün içerisinde Türkiye’ye kınama cezası verdi, bu silahların seri numarası ile AB bu durumda o kadar istihbarat birimleri olmasına rağmen neden bunu ispatlayamıyor? b. Türkiye’nin silah verdiğini iddia edenler IŞİD’in elde ettiği silahları nerden ve ne şekilde elde ettiklerini konuşmuyor ve bu silahları vermeleri bu denli kamuoyuna taşımıyor neden ? c. MİT Tır’larına operasyon yapanlara MİT kimlik göstermesine rağmen neden Tır’larda aramalar yapıldı, bu hukuka aykırı değil miydi? d. İçinde silah olsa dahi bu ülkeyi savaşa götürecek bir gelişme değil miydi, kim neden böyle bir istihbarat konusu olan durumu kamuoyuna açıkça göstersin ? Demek ki maksat farklıydı, birileri ülkeyi karıştırmak, mahrem bilgileri servis etmek, iftiralar üzerinden delil oluşturmak hesabındaydı. TÜRKİYE NEDEN IŞİD İLE SAVAŞMIYOR? Türkiye, Birleşmiş Milletler’e üye olan bir NATO ülkesidir ve bir başka ülke sınırına üye ülkelerin kabulü olmadan girmesi yasal anlamda mümkün değildir. Ayrıca Suriye mevcut bu durum özellikle ne hikmet ise İsrail, İran, Rusya, Çin ve Arap ülkeleri tarafından radikal bir şekilde desteklenmektedir. Böyle bir durumda Suriye topraklarına yapılacak bir müdahalede bu ülkeleri karşımıza net olarak almış olacağız. Biz 13 Ekim 2013 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile IŞİD’in bir terör örgütü olduğunu tüm dünyaya ilan ettik, biz bunu ilan ettiğimizde bugün IŞİD’dan rahatsız olan ülkeler bu ismi dahi bilmiyorlardı. Özgür Suriye Ordusu başından beri Esed ve IŞİD’e’e karşı mücadele ediyor zaten. Dolayısı ile bu yapının NATO ve müttefik ülkeler tarafından desteklenmesi gerektiğini vurguladık. En son İranlı diplomatlar bile “Esed izin verirse, IŞİD ile savaşmaları için asker yollarız” dedi. Yani Esed’in varlığını ve meşruiyetini kabul ettiğini resmen ilan ettiler. Ayrıca yine İranlı diplomatlar, ESED yönetimi düşerse İsrail’in güvenliği tehdit altında olur dediler, yani ABD ve İsrail diplomatlar ile aynı düşünceler içersinde oldukları resmileşmiş oldu. İşte Suriye’de “Kimin eli kimin cebinde” olayı yaşanmaktadır. -7- Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili ‘TÜRKİYE NEDEN KÜRT’LERE SAhİP ÇIKMIYOR’ İDDİASI a. Bu büyük bir yalan, üç yıldır YPG’nin PKK’nın zulmünden kaçan Kürt’lere biz sahip çıktık ve bu zulümden kaçanların sayısı şu ana kadar yüz bini geçti. Ayrıca son olaylar ile birlikte bize sığınan Kürtlerin içersinde her din ve mezhepte olanlar va. Üç yüz bin kişiyi buldu. Bunların 200 bin kişisi bir ay içerinde Türkiye’ye sığınanlar. Barzani bile Türkiye kadar Suriye kuzeyindeki Kürtlere sahip çıkamadı. Buna rağmen Barzani her yerde Türkiye’nin bu tutumunu takdir ile karşılamakta ve bunu dile getirmektedir. Unutulmamalıdır ki Barzani ve Peşmergeler geçmiş zamanlarda PKK ve YPG ile defalarca çatışmış ve yüzlerce insan ölmüştür. Yani Kürt bir örgüt Irak Kürdistanı ile savaşmaktadır ve Irak Kürdistanı ile aynı düşünmemektedir. Tam aksine Irak Kürdistanı başkanı Barzani Suriye politikaları ile ilgili Türkiye ile aynı düşünmektedir. b. Üç yıldır Şanlıurfa’dan bugüne dek devlet tarafından 200 yakın Yardım Tır’ı ROJOVA ve KOBANİ’ye insanı yardım malzemesi götürmüş, bizzat benim de içimde olduğum ayrı bir sivil toplum kuruluşu İHH de SURİYE Kürtlerine 100’e yakın Tır ile yardım malzemesi götürmüştür. Aynı şekilde Barzani de yollamaya çalışmış, bizim de Barzani’nin de yardımTırları YPG tarafından talan edilmiştir. Barzani’nin yardım etmesi de engellenmiştir. Neden kimse PKK’nın bu zulmünü görmüyor. PKK’nın zulmüne karşı Kürtlerin sessizliğini, Cumhuriyetin ilk yıllarında İstiklal Mahkemeleri zamanında CHP’nin zulmüne karşı çıkamayan ve zulmü dillendiremeyen Anadolu insanının sessizliğine benzetiyorum. c. Kobani’ye saldırılar olmaya başladığında üç gün içersinde iki yüz bin Kürt’ü din, dil, ırk ayrımı yapmadan kucak açan tek ülke Türkiye oldu. Bunun aksini iddia edenler, kamplarda kalan Kürtleri ziyaret etsinler. Ayrıca kamplarda kalan Kürtlere bugün ses çıkaranların sahip çıkmaması da düşündürücüdür. -8- Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili d. HDP, her fırsatta gelen mülteci sayısının on bini geçmediğini vurgulayarak göç eden insan sayısını bile gizlemeye çalıştı. Sivil Toplum Kuruluşlarının yardımlarını ve bireysel yardımları engelledi. Hatta bazı yardım gönüllülerini kendi medyalarında teşhir ederek onları yolsuzlukla suçladı ki 110’dan fazla belediyeye sahip olan HDP, ne hikmetse Kobani’den gelen mültecilere yardımda hep eksik kaldı. Kobani’den göç edenlere sahip çıkacağına, sınıra gidip gerginlik çıkararak şov yaptılar. Herhalde Türkiye’nin bu mazlum halka yardım etmesi, onların siyasi hesaplarına uymadı. Türkiye’nin Kobanili’lere sahip çıkmasını içine sindiremedi, kendinden başka hiçbir oluşumu ve kurumu tanımayan bir zihniyete sahip olmaları HDP’yi bu olaylara sevk etti. e. Şu anda gerek Şanlıurfa’da, gerek ise f. Sayın Başbakanımız her konuşmasında Kobani’nin bizler için ne kadar önemli olduğunu hep vurguladı. Her konuşmasında Suriye’deki Türkmenler bizim için ne kadar kıymetliyse Kürtler de o kadar kıymetlidir, dedi. g. HDP, Suriye karışmadan önce Suriye’deki Kürtleri ağzına dahi almıyor, oradaki yapılan zulümlerden hiçbir zaman bahsetmiyordu, bugün İran Kürtlerinden bahsetmediği gibi. Yarın bir olay olur da İran karışırsa, hemen bunlar o Kürtlere de el atıp kaos oluşturur. Tek parti, tek adam, tek ideoloji sahibi olmaları, başka kuruluşlara tahammül etmemeleri, onları zorba ve zalim olmalarına sebep olmuştur, tıpkı eski CHP gibi. Hatay’da PYD saflarında savaşanlar Bir Kürt olarak benim için de Filistin ne kadar hastanelerde tedavi edilmekteler ve bu önemliyse Suriye’deki Kürtler de o kadar sayı her gün ciddi anlamda artmaktadır. önemlidir. Her zaman söyledim. Zalimin Bundan daha büyük bir yardım olabilir mi ? Barzani Irak Kürdistanı’ndan silah yardımı dini, dili, ırkı olmadığı gibi mazlumun da yaptığını ve YPG bu yardımı teslim aldığını dini, dili, ırkı olmaz. Bu ayrımı kim yaparsa söyledi. yapsın asla bizden değildir. -9- Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili TÜRKİYE NEDEN KOBANİ’YE GİRMİYOR, NEDEN SAVAŞMIYOR? a. Türkiye tek başına NATO ve Birleşmiş Milletler ülkesi olarak Kobani’ye girmesi ciddi bir hata olur. Şu an Suriye kuzeyinde siviller yok, olanlar da acımasızca YPG tarafından katledilmeleri için ve bunu kullanmak için ordalar ve çoğunluğu Türkiye’de misafir edilmektedir. Birileri zaten bizi bataklık içersine çekip, içerden de bizi vurmanın hesabını yapabilir; nitekim Kobani’deki olaylar ile ilgili Kürtlerin yaşadıkları şehirleri birileri savaş alanına çeviriyorsa niyet bariz olarak ortaya çıkmış olur. Bugünkü Suriye’nin başına gelenler bundan çok farklı değildir. Kobani bizim onur ve namus mücadelemiz, elbette onu IŞİD’in eline geçmesine müsaade etmeyeceğiz ve Kobani’nin yanında olacağız. Biz bunu uluslararası kamuoyu ile paylaştık, başından beri üç şart koştuk: 1. Suriye uçuşa yasak bölge ilan edilmeli 2. Sınırlarda tampon alanlar oluşturulmalı, özellikle insanı yardım durumları için 3. Esed’e muhalif olanların desteklenmesi, eğitilmesi. Amaç, Suriye içersinde Suriyeliler ile bu işin çözülmesini sağlamaktır. b. PKK ve YPG kendisi gibi düşünmeyen tüm Kürt gruplarını düşman ilan edip üç yıl içersinde binlerce Kürt’ü katlettiler. İlk başlarda Esed’den yana yer aldılar. Sonrasında tarafsız olmayı doğru görüp tarafsız olarak kendi otonomileri kanton yönetimlerini kurdular. Suriye’de IŞİD, Özgür Suriye Ordusu ile savaşırken YPG, Esed ile anlaşarak IŞİD’e ses çıkarmayarak IŞİD’in büyümesini sağladılar. Akıllarınca batan gemiden mal kaçırmanın hesabı yapıldı ve tamamen PKK güdümünde hareket ettiler. Türkiye her seferinde özellikle PYD aracılığı ile Özgür Suriye yanında yer alarak Esed ve IŞİD’e karşı mücadele vermelerini istedi; ama PKK, PYD, YPG bunu reddettiler. Bugün KOBANİ’deki katliamların bir sorumlusu da bu duruma yıllarca sesiz kalanlardır. -10- c. PKK, YPG başından beri Kobani’de savaşmamak için bahaneler ürettiler. Önce Kandil’den yapılan açıklamada biz düz ovada çatışamayız, dediler sonrada 17 yaşındaki çocukları ellerine silah vererek bir bir IŞİD’e karşı öldürttüler. Bu işi profesyonel yapan birlikleri de Kandil’den ayırtmadılar. Amacı Türkiye den giden gençlerin cenazeleri üzerinden tekrar prim yapmaktı. Nitekim Kurban Bayramı’nda şehirleri savaş alanlarına çevirip Kürtlerin iş yerlerini, arabalarını yakıp Kürtleri katlederek PKK militanlarının tekrar Türkiye dağlarında silah sıkmaları için bahane oluşturdular. IŞİD Süriye’de Kürtleri ve insanlığı; PKK, Türkiye’de Kobani bahanesi ile Kürtleri katletti. Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili d. Ne akılsa PKK’nın, Türkiye’nin kendisine silah vermesi beklentisi var. Böyle bir durum kabul edilebilir mi? Biz hava saldırılarından ziyade Kobani’nin IŞİD’den temizlenmesi ve saldırıların bitmesi için mutlaka kara harekatı yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bu kara harekatında kimin olup olmamasının bir ehemmiyeti yok, önemli olan böyle bir harekatın yapılmasıdır aksi durumda hava harekatı ile sadece siviller zarar görür. PYD siyasetini Esed karşıtı olarak belirleyip Özgür Suriye Ordusu yanında yer alsaydı bugün ne Esed ne de IŞİD olacaktı. IŞİD ile savaşmayan PKK, Kobani bahanesi ile çözüm sürecinin bittiğini söyleyerek Türkiye’de tekrar savaşacağını ilan etti. Şu an Kürtler Kobani’de katledildiğini söyleyenler Kürtleri ölüme terk edip arka döndüler. Amaç ne tabiî ki Kobani değil, artık derin güçler onlara nasıl bir rol biçtiyse onu hizmet ediyorlar, hem de Parelel Yapı ile omuz omuza! Biz güçlü komşularımızın olmasını isteriz. Terör ve kargaşanın olmadığı AK PARTİ komşu ülkelerin bizlere daha fazla KOBANİ VE katkısı olur. Suriye’nin zayıflığı ve karışıklığı en çok bizlere zarar KÜRTLER hAKKINDA verir. Bakın Irak Kürdistanı’nın NE DÜŞÜNÜYOR ? en iyi anlaştığı ülke dost olduğu güvendiği ülke Suriye’de yaşayan Kürtlerin hakları Türkiye’dir. Türkiye, Irak yüzyıllardır gasp edilmiş ve buradaki Kürdistanı’nın yeniden insanlarımız ile bizler akrabayız. Cetvel ile çizilen yapılanmasını sağladı ve bu sınırlarda aslında kendi kardeşlerimiz yaşıyor. orada en çok ekonomik pay Aynı medeniyetin insanlarıyız ve burası da alan tek ülke biziz. Dolayısı yüzyıllardır birlikte yaşadığımız kardeşlerimizin ile YPG ve PKK’nın kirli toprakları. Suriye bataklığa döndü ve öncelikle bu bilgileri bize iftiralar bataklığın kurutulması gerekir. Bataklık kurumadığı içermektedir. Bugün Suriye sürece IŞİD gider başka bir terör örgütü gelir ve üzerinden kan akıtan insanlarımız da bizler de her zaman tehdit altında küresel derin ekenomik oluruz. Bu yüzden özellikle NATO ile birlikte Özgür güçler ve şirketler, yarın Suriye Ordusu desteklenmesi Suriye’de bulunan gittiklerinde biz bize Kürt kardeşlerimiz de bu özgürlük kalacağız. Bakın 2 milyon mücadelesinde Esed’e karşı savaşması gerekir. Suriyeliye kucak açıp üç yıldır Esed gittikten sonra bu mücadelede yer bakan ve 5 milyar dolar direkt alanlar kendi aralarında bir araya gelerek para harcayan tek ülkeyiz. Biz bu haklar ve hürriyetler noktasında kendi yaklaşımı Saddam kimyasal silah kaderlerini kendileri belirler ve kullandığında Peşmergelere de alınacak bu karar ne olursa olsun Türkiye’de buna yaptık ve bundan çekinmedik şimdi saygı gösterir. ise Irak Kürdistanı’nda söz sahibiyiz. -11- Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili AK PARTİ İÇİN FİLİSTİN NE ANLAMA GELİYORSA SURİYE KÜRTLERİ DE AYNI ANLAMA GELİYOR Bizi, Suriye’ye gidip savaşmak isteyenleri engellediğimizi ifade ettiler. Peki, PKK dağlarda her zaman Suriye’ye girip çıkmıyor mu yani kim olursa olsun PKK gibi Biz Filistin’i sahiplendiğimizde orada dağlardan Kobani’ye gidemiyor katliamlar yapıldığında oraya asker yollamadık, mu? Şu an isteyen herkes bir oraya savaş uçaklarımızı yollamadık. yolunu bulup Kobani’ye girip Diplomatik alanda mücadele verdik ve savaşabilir, tek yol Suruç sınırı veriyoruz. Suriye’deki Kürt kardeşlerimiz için de mı? Ama şov yapmak için gümrük aynı mücadeleyi verirken mecliste askeri kapılarından bizlerin silahları ile müdahale için karar çıkarttık. Oysa bunu Filistin birlikte insanlara müsaade için yapmamıştık, bu aslında Kürt’lerin bizim için etmemizi ve PKK silah vermemizi bekliyorlarsa yanılıyorlar. Bu farklı anlamının olduğunun bir ispatıdır. uluslar arası ilişkilerde kabul Biz terör örgütü olan IŞİD için tezkere edilecek bir durum değildir. Kaldı çıkardığımızda bu tezkere hayır diyen HDP’nin ki PKK hala ülke içersinde yakıp kendisidir. HDP, PKK baskısı ile tezkereye yıkarak öldürerek bizlere tehdit neden hayır dediğini hala açıklamış değil. olmaya devam etmektedir. Biz Kobani’nin ve tüm Kürtlerin yanındayız HDP Türkiye içersinde ve yanında olmaya devam edeceğiz. Özellikle Kobani bahanesi ile Kürt’leri PKK ve YPG bizim Kobani’de Suriye’de sokağa davet ederken sokağa mazlumların yanında olmamızdan son derece çıkan PKK ve KCK’lılar sözde rahatsızlar; çünkü onlar İsrail ile gizli bir Kürtler, diğer Kürtlerin iş yerlerini anlaşma yaptılar. evlerini medreseleri talan ettiler yaktılar yıktılar. Okulları yaktılar Asıl savaş su, petrol, enerji hattı ve insanları IŞİD gibi yakıp kavgasıdır. Türkiye’nin Kuzey Irak petrolünü katlettiler. Peki, HDP’liler ne kendi topraklarından Akdeniz’e ulaştırması yaptılar özel hayatları en lüks enerji koridoru açması başta İsrail olmak üzere saraylarda devam etti, gariban derin güçleri rahatsız etmiştir, asıl sorun bu çocukların taş atmasına alkış enerji koridorunun Suriye kuzeyinden tuttular, kendi çocuklarını açılmasını sağlayarak Akdeniz’e ulaşmasını Avrupa’da veya özel okullarda sağlamak yani içinde Türkiye’nin olmadığı okutmaya devam ettiler. alternatif bir koridor. PKK ve YPG’nin HDP’li Belediyeler millete Barzani’yi sevmemesi ve anlaşmaması işte bu hizmet etmesi gerekirken gelen yüzdendir ve bunu insanlarımızın görmesi misafirlere yardım toplayıp gerekir. ulaştırması gerekirken etrafı savaş alanına çevirenler ile Kürtlerin abisi ve destekçisi samimi olarak birlikte hareket ettiler, alkış sadece Türkiye’dir. Bu destek Ak Parti ile tuttular, sokaklara insanları gerçekleşmektedir şu an Ak Parti olmamış çıkarmak için belediye araçları ile olsaydı Yezidiler dahil olmak üzere 300 binden anons yaptılar, yakılan iş fazla Kürt’e kim kapılarını açıp sahip çıkacaktı. yerlerine itfaiye aracı yollamadılar. -12- Cuma İÇTEN AK Parti Siyasi ve Hukuki İşler Başkan Yardımcısı Milli Savunma ve İçişleri Komisyon Üyesi Diyarbakır Milletvekili CEVAP BULMASI GEREKEN SORULAR iNeden YPG ve PKK Suriye içersindeki farklı Kürt gruplarını katledip yok etti ve Türkiye’deki HDP buna neden sesiz kaldı? iSuriye politikamızda neden Kürdistan lideri BARZANİ ve AK Parti gibi düşünüyor ve bu konuda gerekli destekte bulunuyor? iPYD lideri birçok alanda Türkiye’nin desteğini aldığını defalarca zikretmedi mi? Defalarca Türkiye’ye gelmedi mi? iPKK neden Suriye’de Kobani için savaşmıyor da Kobani’yi her anlamda yanında olan Kürtlere sahip çıkan Türkiye’yi ve bizleri tehdit ediyor? iHDP, YPG’den kaçan ve Türkiye’de bulunan Kürtlere neden bugüne kadar yardım etmedi? iHDP hem Türkiye’nin Kobani’ye girmesini ve yardım etmesini isterken neden tezkereye hayır dedi? iHDP, PKK ile birlikte hareket ederek Kobani bahanesi ile neden Kürtlerin iş yerlerini evlerini yağmaladılar ve kendileri gibi düşünmeyen dindar Kürtleri öldürdüler. iSuriye olayları çıkmadan PKK 30 yıldır Suriye’de olmasına rağmen neden Suriye Kürtlerini bugüne kadar gündeme taşımamış hakları noktasında onlara yardımcı olmamıştır. HDP neden düne kadar Suriye’deki Kürtlerin haklarını savunmamıştır. Bugün İran’daki Kürtlerin haklarını savunmadıkları gibi, ki Kürtler Sünni oldukları için hala İran zindanlarında ve zulüm görüyorlar. iNeden İsrail ve İran Suriye politikalarında aynı düşünüyorlar? iNeden İran, Rusya ve Çin ile aynı yerde durmaktadırlar? i Kimyasal silah kullanmak, herkesin kırmızı çizgisi olmasına rağmen savaş ve müdahale nedeni sayılırken dünya neden buna sesiz kaldı? iIŞİD Kobani’de; YPG Suriye kuzeyinde; PKK Türkiye’de neden Kürt’lere saldırıyor? -13-