Doç. Dr. Hülagü Kaptan
Transkript
Doç. Dr. Hülagü Kaptan
n e d ’ r ö t Edi Gülcan Şahin gulcan@nlifeankara.com ETEĞİNİ EKSİK YERİNDEN KES GİTSİN Evet, kadınlar kutsal varlıklardır, onlara özenle davranılmalıdır, onlar özel yaratıklardır. Erkekler kadınların üzerine titremelidir. Bunun gibi yüzlerce cümle ile dolu bir yazı kaleme almak isterdim fakat, içimde bunların hiçbirinin artık öneminin olmadığını söyleyen biri var ve ben o birine diyorum ki: Aslında senin bildiğin gibi değil biliyor musun? Bu cümlelerin her birinin sonuna bir mişli geçmiş zaman kipi eklediğinde gerçeğin ta kendisine ulaşırsın. Onlar eskidendi diyorum. Kutsanmış kadının emeğine duyulan saygı azaldı, ona bir çiçek gibi davranmak niyeti ile uzanan eller toprak altında kaldı. Kadının naifliğini sosyal ve siyasal anlamda göstergeleriyle ortaya koyan esas kadın pek kalmadı diyor içimdeki ses. Aslında kendine güvenen bu hayatın bileşenlerinden biri de benim. Sahnedeki aktörlerden biri de benim diyebilen kadın, kendini baştan yenik konumunda değerlendirdiği için bu cümleler mişli geçmiş zamanda kaldı. Bu kadınları kendi yaşadığımız zaman dilimine taşımak için bir sihre mi ihtiyacımız var? Bir el biz kadınlara değecek ve altmışlardaki yetmişlerdeki hayatın içindeki kadın yeniden doğacak sanıyorsunuz? Hayır hayır ve de hayır. Kadının esas gücü varlığından gelen güçtür. Her seferinde erkekler tarafından yaradılışına dair geribeslemelere dayalı hafif gülüşlerle simgelenen bir adım geride kalmalısın tabirinden ayak sesleri bizleri durdurmamalı. Erkek dünyasında yaşayan bizler, çoğu zaman yarım akıllı ve eksik etek diye tabir edilen bizler, bırakın eteğiniz eksik olsun. O eteği tam da orasından kesin ve de varsın hiç olmasın. Her daim erkeğinin yanında olmaktan gurur uyan kadınlar, o erkek dünyasının bir figürü olan adam seni her yere çaldığında onu tekrar tekrar yüceltmeyi bırak. Editör sayfam belki nedenleri ve niçinleri uzun uzadıya sorgulamak için çok uygun bir mecra olmayacağından, sadece günlük hayattan bir örnekle yetinmek istiyorum. Kadının aşağılanışını ve toplumsal hafızada onun hangi konumda sabitlenmeye çalışıldığını vurgulamak anlamında bir örnek vermek istiyorum. Televizyon dizilerini takip etmemekle birlikte, mesleki bir deformasyondan kaynaklandığını düşündüğüm bir davranış neticesinde, her diziyi birkaç dakika izleyerek genel bir kanıya varıyorum ve inanın çok fazla kafa yormama gerek kalmıyor. Hemen her dizide gözlemlediğim bir durum söz konusu. İkinci bir kadının ya da ikinci bir eşin varlığının diğer kadın tarafından kabulleniş sürecinin vurgulanması. Diyeceksiniz ki, Shakespeare tiradlarında bile var olan son derece doğal olabilecek bir kurgusal metinde bu tarz toplumsal olaylar işlenebilir. Evet elbette olabilir, fakat her güne bir kadın cinayetinin düştüğü bir ülkede dizi yapımcılarının ve kanal yöneticilerinin biraz daha hassas olması gerektiğine inanıyorum. İnanın bir kadının, ikinci bir kadının varlığına kafa yormasından daha önemli olan ve daha kümülatif sorunları var. in G Şah n a c ül 04 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Bandanalar Boyuna 06 15 Murat Yıldırım’ın Bilinmeyenleri 2016’da “IN” Olmak Editörün Seçimi 08 İlk Buluşmada Erkeği Etkilemenin Yolları Parfüm Seçerken Dikkat Etmeniz Gerekenler 16 22 Test : Nasıl Bir Çiftsiniz Horlayan Eş Artık Tahih Oluyor 2016 Deri Modası 14 05 21 İçmesi En Güzel 10 Kokteyl 18 Doç. Dr. Hülagü Kaptan: “Depresyon Bel Fıtığını Etkiliyor” 28 26 Işıl Işıl Bir Cildin Sırrı : Değerli Yağlar Eski Sevgiliyi Geri Kazanma 30 24 29 Bu Yıl Culotte Modası Sizi Bekliyor Kadınların Pantolon Giymemesi İçin 7 Neden 31 KÜNYE 32 34 Güzel Bir Gülüş Yazı İşleri Müdürü ve Editör Gülcan ŞAHİN Tatil Planı Nasıl Yapılır Duvar Kağıtları 37 Sahibi Memet ŞAHİN 36 Havalar Isınıyor Artık Gezmek Gerek “ İlkbaharda Gezilecek Yerler ” Genel Yayın Yönetmeni Burhan Kıroğlu Moda Editörü Esin Oğraş Hukuk Danışmanı Av. Mehmet Karabıyık Fotoğraf NLife Stüdyo Basım Yeri Vatan Matbaacılık Zübeyde Hanım Mah. Sebze Bahçeleri Cad. Çavuşoğlu İşhanı No:107/42 Altındağ / ANKARA Tel / Faks : 0 312 341 9080 Yönetim Yeri Kıbrıs Cad.No:70/D Çankaya/ANKARA ISSN : 2149-9128. 44 facebook.com/NLife Bugün Ne Giysem ? e-posta : info@nlifeankara.com İnternet Sitesi : www.nlifeankara.com Basım Tarihi: 12.03.2016 Gözlük Alırken 46 NLife Dergisi ücretsizdir. Vatan Matbaacılık Sponsorluğunda Basılmaktadır 8MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 6 BANDANALAR BOYUNA 7 Doç. Dr. Hikmet Fırat Gecenin bir vakti sizi tatlı uykunuzdan uyandıran, adeta bir buldozer edasıyla yeri göğü inleten bir partneriniz varsa bize kulak verin derim. Horlamayla ilgili merak ettiğiniz tüm soruları, dünyada ve Türkiye’de uyku ve uyku kalitesi konusunda isim yapmış bir bilim insanına, Doç. Dr. Hikmet Fırat’a sizler için sorduk. Horlayan Eş Artık Tarİh Oluyor NLife : İnsanlar Neden Horlar ? Horlamanın birden fazla nedeni vardır. Fizyolojik solunum; burundan başlar, akciğerlerin en uç noktası olan alveollere (hava kesesi) kadar devam eder. Horlamanın oluşması için nefes alıp verme sırasında havanın daralan bir ortamdan geçmesi veya gevşek bir dokuyu titretmesi gerekir. Yaş ilerledikçe vücutta pek çok dokuda sarkma, gevşeme, kas kitlesin de azalma görülebilir. Sırf bu durum dahi horlamaya neden olsa bile, daha önemli nedenlerin başında burun içi daralmalar (et kalınlaşması veya burun kemik eğriliği), geniz eti oluşumu, tonsil (bademcik) büyümesi veya yumuşak damak/küçük dil sarkması gelir. Erkek popülasyonda kadınlara göre horlama sıklığı daha fazla rastlansa da, kadınlarda sıklık özellikle menopoz sonrası ve kilo alımı ile artmaktadır. 65 yaş üzerinde ise her iki popülasyonda horlama sıklık ve şiddetinin azaldığı belirlenmiştir. Allerjik durumlar (saman nezlesi / astım vs) veya klasik nezle / grip durumlarında da, yine üst solunum yolunda daralma meydana gelip horlama ortaya çıkar. Bu kişiler bir de sigara kullanıyorsa, üst solunum yolunda ödem (şişkinlik) daha fazla olabilmekte ve horlamaya katkıda bulunabilmektedir. Aşırı kilo alınması da en önemli horlama nedenlerinden dir. Özellikle boyun çevresinin kalınlaşması ile giden kilo alımlarında horlama kaçınılmazdır. Bazı durumlarda ise normal şartlarda kişi horlamadığı halde, alkol alımı sonrası veya aşırı yorgunluk veya uykusuzluk sonrasında 8 üst solunum yolu kaslarında gevşemeyle birlikte horlama ortaya çıkmaktadır. Bu durum geçicidir. Bazı durumlarda horlama nedeni bulunamayabilir. Horlayan bir kişinin öncelikle iyi bir endoskopik kulak burun boğaz muayenesinden geçmesi gerekir. Sadece bu muayene sonucu problemlerin en az yarısı çözüm bulmuş olacaktır. Ardından, bir gece yatırılarak yapılacak olan polisomnografi (uyku takip testi) ile altta yatan olası “uyku apne” hastalığının varlığı veya yokluğu mutlaka belirlenmelidir. NLife : Hangi Evrede Doktora Gitmek Gerekir ? Horlama tek başına bir problemdir ve hastalık belirtisidir, ciddiye alınmalıdır. Alkol alım sonrası veya nezle/grip gibi durumlarda horlama geçici bir durum olarak kabul edilebilir, ancak horlamanın haftada 5 ve daha fazla gecede tespit edilmesi patolojik olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda mutlaka doktora gidilmelidir. Öncelikli olarak kulak burun boğaz muayenesi yapılmalı, üst solunum yolu iyice değerlendirilmelidir. Normal dışı görülen durumların tedavisi yapılmalıdır. Ardından ise uyku takip testi (polisomnografi) yaptırmak üzere uyku bozuklukları konusunda sertifikalı uzman hekimlere başvurmak gerekir. NLife : Tedavi Süreci Ne Kadar Sürmekte ? Geçici durumların tedavisi (ör alkol alımı / nezle vs) çoğu zaman gerekmemektedir. Kalıcı horlamalarda ise alttaki nedene yönelik tedavi planlanır. Burun pasaj darlığı (et kalınlaşması) veya kemik eğriliği (deviyasyon) gibi durumlarda cerrahi girişim veya burun spreyleri ile bir süre takip gerekebilir. Allerjik durumların varlığında da yine ilaç tedavisi ön planda olmalıdır. Tonsillerin (bademcik) çok büyük olduğu durumlarda derhal ameliyat ile çıkarılmalıdır. Yumuşak damak üzerine yapılacak operasyonlardan önce mutlaka uyku takip testi yaptırılmalıdır. Ciddi (orta-ağır derece) uyku apnesi olan kişilerde cerrahiden fayda görme durumu düşüktür. Böyle hastalarda öncelikle CPAP/BPAP gibi basınçlı hava veren maske sistemleri kullanılmalıdır. Bu hastalar aksi bir durum olmadığı sürece cihazlarını ömür boyu kullanmak durumundadır, başka türlü de rahat edemezler. Cihaz uyuncu (komplians) iyi olan hastalar (haftada en az 4 gün ve gecede en az 4 saat kullanan) için alternatif tedavi düşünmeye gerek yoktur. Uyku apne hastalığı olup cihazı kullanamayan veya kullanmak istemeyen kişilerde ise alternatif olarak uygun ise cerrahi veya ağız içi aparat ile tedavi denenebilir. Yan yatma pozisyonu da sırtüstü yatma pozisyonuna göre her zaman tercih edilmelidir. Son yıllarda denenen üst solunum kaslarının elektriksel stimülasyon tekniği tedavisi ise henüz ödeme kapsamında olmayıp, maliyet yüksektir. Bu konuda yeterince araştırma da bulunmamaktadır. NLife : Uyku Hijyeni Yaşam Kalitesi İçin Ne Derece Önemli ? Uyku kalitesi “uyku hijyeni” başlığı altında incelenmelidir. Yaşam kalitesini arttırmak için ise kaliteli bir uyku şarttır. Kaliteli bir uyku için her şeyden önce uyku hijyenine uyulmalıdır. Bunların başında da “yeme alışkanlıkları” gelir. Akşam yemeklerinin bu konuda özel bir yeri vardır. Akşam yemeklerinde yağlı ve aşırı şekerli ağır yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Özellikle yatış saatinden 4-5 saat önce yemek işlemi bitirilmelidir. Yemekte alınacak alkol ünde yine üst solunum tıkanmasına katkı sağlayacağı bilindiğinden, mümkünse alınmamalı veya yine yatış saatinden 4-5 saat önceden alkol alımına son verilmelidir. Akşam saatlerinde yapılacak ağır egzersizlerden kaçınılmalı, ılık bir duş alınarak rahatlamalıdır. Özellikle süt, yoğurt ve muz gibi (örneğin muzlu süt) yiyeceklerin seratonin hormonu üzerinden uykuyu erken getirmesi (özellikle uykusuzluk çeken kişilerde) bu yiyeceklerin akşam saatlerinde tüketilmesi durumunda belirli kişilere yardımcı olacaktır. Reflü, bu kişilerde sık karşılaşılan bir problemdir. Yine, reflüyü artıracak durumlar (yemeğin geç yenmesi, veya yatmadan önce tüketilecek kahve çay ve meyve gibi yiyecek içecekler) engellenmeli, yastık sayısını artırarak biraz daha yüksek yatılması sağlanmalıdır. NLife : Horlama Boşanma Nedeni Bile Olabiliyor Değil mi ? Horlama ciddiye alınması gereken bir hastalık belirtisi olmakla birlikte, genel anlamda sosyal bir problemdir. Eşler arasında öncelikle yatak ayırmakla başlayıp, boşanmalara kadar ilerleyebilen bir durumdur. Horlamanın en önemli belirtilerinden biri olduğu uyku apne hastalığında, cinsel isteksizlik ve cinsel işlev bozukluklarına rastlanmakta, çok ağır durumlarda ise çocuk sahibi olmakta dahi zorlanmaktadırlar. Horlayanın sadece zararı kendisine değil, aynı zamanda yanında yatan kişiye de olmaktadır. Horlayan kişilerle yatanlarda daha az uyku süresi uyudukları belirlenmiştir. Bu durum ise kişiyi stresli yapmakta, depresif davranış bozukluklarına meyili artırmaktadır. Sesli bir ortamda uyumak zaten uyku hijyenine de ters bir durumdur. Tedavisi mümkün olduğu halde tedaviyi kabul etmemek de bir boşanma nedenidir. 9 2016. DERI MODASI 10 Eskiden erkek giyiminin bir parçası olan deri ceketler gün geçtikçe bayanlarında vazgeçilmez parçalarından oldu. en çok mevsim geçişlerinde kullanılan deri ceketler oldukça cool stilleri ile yeni sezonda da vazgeçilmez olmaya devam ediyor. Her kesin büyük küçük bay bayan gardrobunda en azından bir tane deri ceketi olmasının altında kesimleri renk ve modelleri ile denemeye değer parçaların başında gelmesinde etkili. Kahverengi ve tonlarının ağırlığı ile deri ceket modelleri ofis şıklığını, siyah deri ceketler ise asi bir görünüm verirken hafta sonu rahatlığında sizinle. 11 Genelde pantolonla bütünlenen deri ceketler eteklerden tutun abiye elbiselerin üstlerine bile giyilecek kadar modele de sahiptirler. Bu senenin modası olan daha vahşi ve özgürlükçü hava katan zımbalı modeller revaşta olup havanıza hava katacağı garantisi vardır. Ayrıca deri ceketler eski klasik renk seçeneklerinin yanı sıra her renkte üretilmekte ve bu nedenle birçok kıyafetinizi tamamlamaya yetiyor. Özellikle yeşil ve tonları lacivert ve tonları kırmızı ve tonları en çok tüketilen siyah ve kahverenginden sonra bayanların kullanımına hazırdırlar. 12 Deri insanın içinde yatan asi kadını dışa vurmada vazgeçilmez bir parçadır. 2015 sonbahar kış koleksiyonunda sizin dolabınızda bir deri ceketiniz yoksa mutlaka edinmeniz gerekir. Eskiden klasik renk ve modelleri mevcut iken günümüzde her renk ve modelde buluna deri ceketler şıklığınıza şıklık katmaya hazırlar. Oldukça fazla renk ve modeli bulunan deri ceketlerden mutlaka size de hitap eden bir parça vardır. Salaş modellerden klasik modellere, spor modellerden abiye modellere kadar deride artık her kesime uygun model bulmak da zor değil. Ne giyerseniz giyin mutlaka deri ceketinizle kıyafetinizi tamamlamanız mümkün olmaktadır. Bu senenin modası olan yırtık kotunuzu giyip zımbalı veya püsküllü ceketinizi giyerek akşam serinliğinde sıcacık bir tarz yaparak kendinizi hem şık hem de dikkat çekici bir hale getirirsiniz. 13 14 15 İlk buluşmada erkeğİ etkİlemenİn 4 yolu Hoşlandığınız adamı ilk buluşmada kendinize âşık edecek 4 formül bahar aylarının başında iyi bir başlangıç olacak umarım. Yaza hazırlık diyelim artık… Basit ama önemli birkaç kural sizin kurtarıcınız olacaktır. İşte ilk defa çıktığınız erkeği etkilemenin dört yolu: Google ile yakın ilişki kurulacak Yaş farkını önemseyin Partneriniz sizden önce sizi Google’da arayacaktır. Ama siz ondan önce davranın ve kendinizi Google’da arayın. Daha önceki erkek arkadaşınızla ilgili çıkabilecek sorulara karşı hazırlıklı olmanız anlamında bu aşama iyi olacaktır. Tabii ki siz de aynı durumlar için sorularınızı hazırlayın artık o düşünsün. Partnerinizle aranızdaki yaş farkıyla ilgili endişeleriniz varsa bu sorun hep aklınızın bir köşesinde olacak demektir. Uluslar arası kaynaklar ideal yaş farkının +7 olduğunu savunuyorlar yani 35 yaşındaysanız 41-42 yaş aralığı sizin için ideal yaş aralığındaki erkekleri kapsıyor demektir. Hemen aramak için can atmayın, yalnızca uygun zamanı bulun Kaçın biraz. Unutmayın ki kaçan kovalanır. Güzel bir akşam geçirdiniz. Ertesi gün hemen telefona sarılmayın. Bırakın bakayım o telefonu elinizden. Biraz sabredin. Mutlaka geri dönecektir. 16 Sosyal medyada paylaşmayın Güzel geçen bir akşamı tüm arkadaşlarınızla paylaşmak istiyorsunuz içiniz içinize sığmıyor. Fotoğrafı sayfanıza koydunuz durumunuzu ilişkisi var şeklinde düzenlediniz. Erkekler ilk günden böylesine ciddi bir adım atan kadından korkar ve kaçarak uzaklaşırlar. Zamanla her şey kendiliğinden olur zaten. Tüm sıfatlar yerini bulur. PARFÜM SEÇERKEN DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER • Parfüm alışverişine çıkmadan önce herhangi bir koku sürmeyin. Seçeceğiniz parfüm seçeneklerini eleyinceye kadar üzerinize herhangi bir koku sürmeyin. Hâlihazırda kullanmış olduğunuz parfümü de kullanmamanızda fayda var tabii ki. • Parfümü öncelikle deneme kağıtlarına sıkın. Kağıttaki koku hoşunuza gitmediyse kesin üzerinizde de beğenmeyeceksiniz demektir. • Her tende farklıdır. Her kişinin farkılı bir pH dengesi vardır. Dolayısıyla bir parfüm her tende farklı duruş sergiler. Bir parfümün üst tonu beş dakikada alt tonu ise 20 dakikada anlaşılır. • Aynı anda çok fazla parfüm denemeyin. Tavsiye edilen her kolunuza en fazla iki parfüm seçeneği Yani bir demede en fazla dört parfüm denemeniz iyi olur. • Deneme boylarını alın. Diyelim ki henüz emin değilsiniz. Aklınızda kalan parfümlerin deneme boylarını isteyin ve evde farklı zamanlarda deneyin. • Kullanma zamanı önemlidir! Seçeceğiniz parfümü hangi zaman dilimizde kullanacağınız önemli. İşe giderken mi yoksa gece gezmesinde mi kullanacağınız önemli. • Yaşam tarzınız belirleyicidir. Gündüz için hafif ve taze kokuları, gece dışarı çıkarken ise daha seksi ve sıcak kokuları tercih edin. • Araştırın. Çiçeksi gibi, baharatlı mı ya da daha soft bir koku mu? Seçtiğiniz parfümün içeriğinde ne olduğunu araştırın. 17 MURAT YILDIRIM BİLİNMEYENLERİ Ekranların yakışıklı jönü Murat Yıldırım kadınların son yıllarda en beğendiği aktörlerin başında geliyor. Şu sıralar Gecenin Kraliçesi’ndeki performansıyla yine göz dolduruyor. Çok sayıda başarılı film ve dizi projesinde rol alan Murat Yıldırım’ın bilinmeyen yönlerini siz NLife okuyucuları için araştırdık. 18 F İ L M O G R A F İ Sinema 2005 Organize İşler 2006Araf 2009 Güz Sancısı 2014Kırımlı 2015 Kocan Kadar Konuş 2016 Kocan Kadar Konuş: Diriliş Televizyon 1999 Ayrılsak da Beraberiz 2003 Hayat Bilgisi Patron Kim? Ölümsüz Aşk 2004 Bütün Çocuklarım Büyük Yalan 2006-2007Fırtına 2008-2009Asi 2009 Ey Aşk Nerdesin 2009-2010 Aşk ve Ceza 2012 Suskunlar 2015 Gecenin Kraliçesi Tiyatro Kimsesizler Salaklar sofrası • Öğretmen bir baba ve ev hanımı bir annenin çocuğu. • Mardinli fakat Konya doğumlu • 18 yaşında İstanbul’a geldi. Oyunculuğa da birkaç yıl sonra başladı. Volkan Sümbül adındaki bir arkadaşı vesile oldu diyebiliriz. • Gürcistan halkını çok seviyor. Gürcistan’da çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer aldıktan sonra onlara karşı ayrı bir sempati duymaya başladı. Hatta Gürcistan’daki bir dans yarışmasında üç bölüm konuk jüri üyesi olarak bulundu. • Sinema camiasında yalnızca oyunculuk alanında değil senaryo yazarı olarak da varolmaya hazırlanıyor. Hatta ünlü biri tarafından çalınan bir senaryosu bile var. • Tiyatro, dizi ya da sinema oyunculuğunu birbirinden ayırt etmiyor. • Hiç ekmek ve pilav yemiyor. Kilosuna dikkat ediyor. Et, protein ve sebze tüketiyor. Şeker ve havuç ise bu listede yer almıyor. • Asi dizisinden sonra özellikle Ortadoğu’da çok tanındı. Defalarca Lübnan’a gitti. • Oyuncu Burçin Terzioğlu’ndan ayrıldı ve şu anda evliliği düşünmüyor. 19 16’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA 2016’DA “IN ” OLMAK... 2 il ve yeş n t i m e a kir meyi 2016’d an vazgeç rınd tonla 20 İspa İspa nyol Pa ça nyol paça Modas ı: Bu pa tren ntolonla yıl d. r çok 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA Crop top: Özellikle midi boy eteklerle crop top büstiyerlerle uyumlu bir kombin biçiminde. 21 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK...2016’DA 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... ntolonlar, Kadifeler: Kadife pa lın kadife ceket bu yı ında. as vazgeçilmezleri ar 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... ekler: Ekose gömlek ve et ’yı sarmış İskoç esintisi 2016 durumda. Bir bara veya gece kulübüne gittiğimizde kimi zaman yeni tatlar denemek isteyebiliriz fakat kokteyllerin içinde ne olduğunu bilmediğimiz için seçim yapmak oldukça zordur. Yeni deneyimlerin işkenceye dönüşmesini engellemek amacıyla, bu yazımızda sizler için içimi en güzel kokteylleri derledik. İşte karşınızda en lezzetli 10 kokteyl. Margarita Listemizin ilk sırasında yer alan margaritanın bir kadehinde 35 ml. tekila 20 ml. portakal likörü ve 15 ml. limon suyu yer alır. Margarita bardağın kenarlarında tuz serpilmiş şekilde servis edilir. Cosmopolitan Bir kadehinde 40 ml. vodka, 15 ml. portakal likörü, 15 ml. taze sıkılmış limon suyu ve 30 ml. kızılcık suyu bulunur. 1970’lerde icat edilen içki popülaritesini hala korumaktadır. Tequila Sunrise İçinde 45 ml. tekila, 90 ml. portakal suyu ve 15 ml. nar şurubu bulunur. Bu kokteyl Gene Sulit tarafından 1930 veya 1940’larda icat edilmiştir. İlk servis edildiği yer ise Arizona Biltmore Hotel’ dir. White Russian 50 ml vodka, 20 ml. kahve likörü ve 30 ml. süt kreması içeren kokteyl oldukça sert bir içki olma özelliğine sahiptir. İsminden de anlaşılacağı üzere Rusya’ da icat edilen içki ilk önceleri black russian adıyla anılıyordu. Daha sonra kremanın da eklenmesiyle birlikte white russian adını almıştır. Bloody Mary 45 ml vodka, 90 ml. domates suyu ve 15 ml. limon suyunun karışımıyla oluşturulan içki çok sert bir aromaya sahip değildir. İstenirse vodka miktarı artırılabilir. Manhattan Viski, apsent ve tatlı vermut karıştırıldıktan sonra içine bir tane kiraz veya vişne atılarak servis edilir. Bu kokteyl 1870’lerde New York’ taki Manhattan Bar’ da keşfedilmiştir. Mojito 60 ml. beyaz rom, 30 ml limon suyu, 6 nane yaprağı, 2 çay kaşığı şeker ve soda ile hazırlanır. Karışım en az alkol oranına sahip olan kokteyllerden biridir. Neredeyse %10 alkol oranı içerir. Long Island Iced Tea Vodka, tekila, rom, portakal likörü, gin, limon suyu, buzlu çay, ve sakız şurubu karıştırılarak yapılır. Yaklaşık %22 alkol oranına sahiptir. Bir çok alkol türü karıştırıldığı için içtiğinizde çok dikkatli olamnız gereken bir içki türüdür. Farkında olmadan çarpabilir. Martini 55 ml. gin ve 15 ml. sek vermutun karıştırılmasıyla elde edilir. Yanında dolma zeytinle ikram edilir. Sex On The Beach Sex On The Beach çok değişik tarzlarda hazırlanan bir kokteyldir. Karıştırıcıda buzla beraber karıştırıldıktan sonra uzun bardakta servis edilebildiği gibi küçük şat bardaklarında da servis edilebilir. İçinde vodka, seftali, portakal ve kızılcık suyu bulunur. 23 T Nasıl bir çiftsiniz? S E T Sevgilinizle ömür boyu mutlu bir yaşam sürebilir misiniz? Testimizi çözün ve ne kadar uyumlu bir çift olduğunuzu öğrenin. Kadınlar için: 1- Başkalarında neye tahammül edemezsiniz? a) Cimrilik (1 puan) b) Laubalilik (2 puan) c) Hiperaktiflik (3 puan) 2- Başucunuzda neler var? a) Bitirilecek bir kitap (1 puan) b) Bitirilecek birkaç kitap (2 puan) c) Başlanacak kitaplar... (3 puan) 3- Eğer bir grafiker olsaydınız bir plajı belirtmek için nasıl bir imaj kullanırdınız? a) Bir kürek (1 puan) b) Bir şemsiye (2 puan) c) Bir kamp ateşi (3 puan) 4- Hangi yazarı tercih edersiniz? a) Steinback (1 puan) b) Yaşar Kemal (2 puan) c) Borges (3 puan) 5- Puzzle yapmaya kalkıştığınızda... a) Sıkılıp bozarsınız (2 puan) b) Sakince sonuna kadar yaparsınız (1 puan) c) Bir solukta bitirirsiniz (3 puan) 6- Trenle seyahat edeceğiniz bir istasyona... a) Zamanından önce gidersiniz (1 puan) b) Zamanında (2 puan) c) Son dakikada (3 puan) 7- Bir tabloda sizi çeken nedir? a) Renkleri (2 puan) b) Detayları(1 puan) c) Bütünü (3 puan) Hanımlar... * 13 puana kadar: Hayatı çok ciddiye alıyor, her şeyi derinlemesine inceliyor ve kontrol altına almak istiyorsunuz. * 14-18 puan arası: Beklenmeyen olayları kabullenmeyi biliyorsunuz. İyimserlikten hiç vazgeçmiyorsunuz. Hayal kırıklıkları yaşıyorsunuz. * 18 puan ve üzeri: Yüzeysel ve maymun iştahlı bir insansınız ama bu sizi rahatsız etmiyor. 24 Erkekler için 1- Ünlü bir müzeyi gezerken... a) Eserler önünde uzun süre durursunuz (1 puan) b) Yalnız bir salon üzerinde yoğunlaşırsınız (2 puan) c) Her eseri görmeye çalışırsınız (3 puan) 2- Okulda hangi derste daha iyiydiniz? a) Tarih (2 puan) b) Coğrafya (3 puan) c) Edebiyat (1 puan) 3- Pazar günleri en çok hoşunuza giden şey nedir? a) Uzun bir gezi yapmak (3 puan) b) Kendinizi ev işlerine adamak (1 puan) c) Uzun uzun gazete ve dergi okumak (2 puan) 4- Yeni bir kitap alırken... a) Sayfalarını karıştırırsınız (1 puan) b) Baskı kalitesine bakarsınız (2 puan) c) Kapağına bakarsınız (3 puan) 5- Hangi oyunu tercih edersiniz? a) Satranç (2 puan) b) Poker (3 puan) c) Dama (1 puan) 6- Tatilleriniz için ne tür yerleri seçersiniz? a) Sakin ve bilinmeyen yerleri(1 puan) b) Arkadaşlarınızla birlikte olduğunuz herhangi bir yeri (2 puan) c) Moda olan bir yeri (3 puan) 7- Seyahate çıkarken valizinizi... a) Bir gece önce hazırlarsınız (1 puan) b) Yola çıkmadan biraz önce (2 puan) c) Ne zaman hazırladığınız belli olmaz (3 puan) Beyler... * 13 puana kadar: Aşırı detaycılığınız zaman zaman bunalmanıza yol açıyor. * 14-18 puan arası: Dikkatli, düzenli ve kararlısınız ama bazen sorumluluklarınızdan kaçma eğilimi gösteriyorsunuz. *18 puan ve üzeri: Biraz uçarı bir insansınız. Olayları fazla önemsemiyor ve kendinizden memnun olmayı başarıyorsunuz. Uyumu harfler bulsun! Erkeğinizle ne kadar uyumlu olduğunuzu öğrenmek için, cevaplarını toplayın. Hangi harfler ikinizde de çoğunluktaysa ona göre durumunuzu değerlendirin... * “a”lar çoğunluktaysa: Gerçekçi bir çiftsiniz. Zevk ve seçimleriniz aynı. Sürprizlerden uzak duruyorsunuz. Hayatı hafife almaya çalışın. * “b”ler çoğunluktaysa: Dengeli bir çiftsiniz. Birbirinizi tamamlıyorsunuz. Fikir ayrılıkları olsa bile ortak noktalarda buluşuyorsunuz. * “c”ler çoğunluktaysa: Hayalci bir çiftsiniz. İlişkiniz hayallere ve iyimserliğe dayanıyor. Sık sık kriz yaşama riskiniz yüksek. Gerçeklere daha fazla prim vermeye özen gösterin. 25 n rü ö t i i d E çim e S Marseilles duş jeli Piyasada yeni yeni boy göstermesine karşın, kısa zamanda birçok kişi tarafından sevilen duş jelleri benim tarafımdan da tam puan aldı! Flormar maskara Tek dokunuşla kirpikleri hem uzatıyor hem de hacim veriyor. H&M Pudra Özellikle gün boyu kalıcılığı ve tene uyumu mükemmel. Polaris Terlik Yaza girmeye hazırlandığımız şu günlerde ayağınızı rahatlatacak bir öneri de benden. 26 Koska Tahin Pekmez Besleyici, sağlıklı ve de tatlı. Güne sağlıklı başlamak için Diesel bayan bot İster pantolon ister etekle son derece güzel uyan botlar Diesel’den Organik çanta Doğaya zarar vermeyen organik çantalar, günlük kullanıma oldukça uygun. Üstelik çok hafif. Kırmızı Saçlı Kadın Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan yeni romanı Kırmızı Saçlı Kadın’da bizi otuz yıl önce İstanbul yakınlarındaki bir kasabada liseli bir gencin yaşadığı sarsıcı bir aşk hikâyesiyle, büyük bir insani suçun peşinden sürüklüyor. 27 Doç. Dr. Hülagü Kaptan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi DEPRESYON BEL FITIĞINI TETİKLİYOR Doç. Dr. Hülagü Kaptan, NLife Dergisi’ne yaptığı açıklamada, bel ağrısı ve bel fıtığının toplumun büyük bölümünü etkileyen yaygın bir sağlık problemi olduğunu belirtti. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülagü Kaptan, işini sevmeyenlerin bel ağrısı nedeniyle hekime başvurma oranının sevenlere göre 2,5 kat daha fazla olduğuna dikkati çekerek, “İşinden memnun olmama, takdir edilmeme, bel ağrısındaki risk faktörüdür” dedi. Kaptan, Nlife Dergisi’ne yaptığı açıklamada, bel ağrısı ve bel fıtığının toplumun büyük bölümünü etkileyen yaygın bir sağlık problemi olduğunu belirtti. İnsan omurgasının en çok yük binen ve hareket sistemi ile ilgili rahatsızlıkların sık ortaya çıktığı alanın bel bölgesi olduğunu ifade eden Kaptan, rahatsızlığın, ayakta tedavi için en sık hekime başvurulan 3 neden arasında yer aldığına işaret etti. Yetişkinlerin yüzde 80’inin yaşamının bir döneminde bel ağrısından yakındığını dile getiren Kaptan, hastalığın özellikle 35-45 yaş arası çalışan nüfusun önemli bir kısmını etkilediğini vurguladı. Dizleri bükmeden ağırlık kaldırma, asimetrik kaldırma, hareketin devamlı tekrarının bel ağrısına neden olduğunu dile getiren Kaptan, “iş memnuniyetsizliği” ve “stresin” de risk faktörleri arasında yer aldığının altını çizdi. KADINLARDA DEPRESYON ETKİLİ Bir dönem bel ağrısı şikayetiyle gelen kadın hasta sayısındaki artış üzerine 120 kişi üzerinde çalışma yaptıklarını ifade eden Kaptan, depresyonun hastalığa yol açtığı 28 bulgusuna rastladıklarını söyledi. Kaptan, “Kadın hastalarımızın depresyon kaynaklı bel ağrısı yaşadığını tespit ettik. Özellikle cerrahi müdahaleye ihtiyacı olmayan ve sadece ilaç kullanan kadın hastaları psikiyatri servisine yönlendirdik. Burada yapılan depresyon tedavisinin ardından kadınlardaki bel ağrılarının geçtiğini gördük. Depresyon ağrıyı tetikliyor” diye konuştu. olduğu saptanmıştır.” İşinden memnun olmayanların bel ağrısı nedeniyle hekime başvurma oranının işini sevenlere göre 2,5 kat daha fazla olduğunu aktaran Kaptan, şu değerlendirmede bulundu: vibrasyona maruz kalma süresinin uzunluğu arasında ilişki bulunmuştur. Bel ağrısı ve bel fıtığının görülme sıklığı titreşime sık maruz kalan otobüs, kamyon şoförlerinde daha fazladır. Kamyon şoförlerinde bel fıtığı görülme oranının 5 kat daha fazla ması, eğilmek yerine çömelmenin tercih edilmesi, yüksek topuklu ayakkabılardan sakınılması, belin dik tutularak destek ile oturulması tavsiyesinde bulundu. “İşinden memnun olmama, takdir edilmeme, bel ağrısındaki risk faktörüdür. İşini sevmediği için kişide depresyon oluşuyor. İşi var ama mutlu değil. Stres nedeniyle dikkati toplayamama özellikle sanayide iş kazalarından oluşan bel ağrılarına yol açmakta ve stres risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Kronik bel ağrısı ile ilişkilendirilen bir diğer faktör iş tatminidir. İş tatminin fazla olmasının psikolojik baskıyı, ağrıyı ve sakatlığı azalttığı doğrulanmıştır.” “İşinden memnun olmama, takdir edilmeme, bel İŞİNİ SEVMEYENLERDE DAHA SIK GÖRÜLÜYOR ağrısındaki risk faktörüdür. İşini sevBel ağrısının en sık gömediği için kişide depresyon oluşuyor. İşi var rüldüğü grup arasında ağır bedensel faaliyet ama mutlu değil. Stres nedeniyle dikkati toplave uzun süreli ayakyamama özellikle sanayide iş kazalarından oluşan ta durmayı gerektiren mesleklerin geldiğini bel ağrılarına yol açmakta ve stres risk faktörü belirten Kaptan, şöyle konuştu: olarak kabul edilmektedir. Kronik bel ağrısı ile “Araba, kamyon ve benilişkilendirilen bir diğer faktör iş tatminidir. İş zeri araç kullananlar yüktatminin fazla olmasının psikolojik bassek titreşime maruz kaldıklarından kas yorgunluğu Kaptan, bel ağrısı ve fıtığınkıyı, ağrıyı ve sakatlığı azalttığı yaşıyor. Otobüs şoförleri ve dan korunmak için, yürüme, tamircilerde yapılan bir araştıryüzmenin tercih edilmesi, ağır doğrulanmıştır.” mada, bel ağrısı sıklığı ile yaşam boyu yüklerin kaldırılmasından kaçınıl- 29 Işıl ışıl bir cildin sırrı Değerli Yağlar maddelerini k a y b e d e r . Artık 30’lu yaşlarla birlikte cildin düşmanları güçlenir. Yaşın etkileri gözlenmeye başlanır. Bu yüzden de artık sadece cildi nemlendirmek yetmez, cildi derinlemesine beslemek gerekir. İlk görüşte etkileyen ışıl ışıl parlak bir görünümü olan bir cilde sahip olmayı kim istemez ki? Cildimizin temel yapı taşlarından olan yağlar bu sorunun yanıtını oluşturuyor. Bu değerli yağların gücüyle derinlemesine beslenen cildinizin başka bir şeye ihtiyacı olmadığını göreceksiniz. Yapmanız gereken tek şey, yüzünüzü her gün yağlarla besleyerek nemlendirmek. İçinin güzelliği yüzüne yansımış derler ya aynen o misal işte. Cildimiz iç dünyamızı yansıtan aynamızdır. Adeta hayatımız boyunca anlarımızı biriktirdiğimiz tablomuzdur cildimiz. Cildimize ne kadar özen göstersek de sahip olduğumuz en değerli eseri istediğimiz gibi koruyamayabiliriz. 20’li yaşlardan sonra cildimiz özellikle ona ışıltı ve canlılık veren temel besleyici Cildin için en mucizevi bakımı ne verebilir? Çözümü çok uzaklarda aramaya gerek yok. Değerli ve doğal yağlar yüzümüz için en mucizevi bakımı bize verebilirler. Sardunya, portakal ve gül yağlarının rahatlatıcı ve canlandırıcı etkileriyle istediğiniz gibi ışıltılı bir cilde sahip olabilirsiniz. Peki yüz bakım yağları kullanmanın ne gibi avantajları vardır? Yüzünüz için nemlendirici kullansak bile bir süreden sonra cildimiz yine gergin ve nemsiz kalabilir. Bunun nedeni cildimizin her zaman nem oranını optimum düzeyde tutamıyor ve cilt korumasını destekleyen yağları üretemiyor olması. Oysa cilt bakımınız için doğal yağları kullandığınızda yağlar cildin kaybettiği besleyici aktifleri cilde 30 geri kazandırarak nem, sağlıklı ışıltı ve yumuşaklığı en yüksek düzeyde tutmasına yardımcı olur. Yağlarla yüz bakımında herkesin korkusu ise şu: Yağlar yüzümüzde yağlı bir his bırakır mı? Ama unutmayın her yağın farklı özellikleri vardır. Bazıları daha yoğun bazıları ise daha hafif olabilir. Eğer seçtiğiniz üründe içeriğinde yer alan yağların özel olarak birbirleriyle en iyi dengede olabilecek şekilde seçilmiş olması gerekmektedir. Doğal yağların gücüyle cildinizi beslediğinizde siz de tazeliğini ve canlılığını koruyan cildinizdeki yumuşaklığı fark edeceksiniz. Cildiniz, ihtiyacı olan en mucizevi bakım yağları sayesinde her gün sağlıkla ışıldayacak. Özellikle son dönemlerde, hem erkekler hem de kadınlar için üretilmiş olan cilt bakım yağları var. Bu yağlar hem cildin nem dengesini sağlıyor hem de ışıl ışıl parlayan sağlıklı bir görünüm kazandırıyor cilde. Kendi cilt tipinize uygun ve cildi doyuran kolay emilen yağları tercih etmenizi öneriyoruz. 2016 da da ışıl ışıl parlamanız dileğiyle… SAKIN YALVARMAYIN ! Onu geri kazanmak için neler söyleyeceğinizi, hangi cümleleri kuracağınızı iyice tartmanız ve ölçmeniz gerekmektedir. Geri kazanma çabanızın ilk saniyesinden son saniyesine kadar ne söyleyeceğinizi biliyor olmanız gerekir. İlk kurduğunuz cümle ile herşeyi baştan berbat edebilirsiniz.. Yalvarmak, yakarmak sadece merhamet duygularını kabartır. Onu sizden hiç düşünemeyeceğiniz kadar uzağa atabilir. Size acıyabilir ya da üzülebilir. Peki bu sizin istediğiniz sonuç mu? Acımak ya da üzülmek sevgi ve aşk ile aynı anlama gelmez maalesef. PLANSIZ HAREKET ETMEYİN ! Plansız ve düşünmeden atılan adımlar geri dönüşü olmayan hatalara sebep olur. Düzeltebileceğiniz sorunlar varken, sevgilinizi geri kazanmak için atacağınız plansız adımlarla yeni ve çözümsüz problemler yaratmayın. Sonunda üzülen, kızan, sinirlenen yine siz olacaksınız ve yeni hatalar yapmak için kapıyı açmıç olacaksınız. Bu iş kendini sorgulama ile başlar. Eski sevgilini sorumlu tutmadan önce kendini sorgula ama ağır yargılama. Kendine ve eski sevgiline karşı adil ol. ZAMAN VERİN ! Bazı şeylerin ters gittiğini hissettiğin anda ona biraz zaman ver. Hepimiz ilişkileri farklı şekillerde algılarız. Bakışlarımız farklı olabilir. Sence ters giden birşeyler aslında onun için geri dönme fırsatı ya da çabaları olabilir. İlişkinizde terslik olduğunu sadece sen farketmiyorsun, O da bunları görüyor ve kendine biraz zaman ayırıp bazı şeyleri kafasında çözmeye çalışıyor olabilir. Bu dönemde üzerine gitmek, onun düşüncelerini engelleyebilir ve rahatsız eder. Kendi tamir etmeye çalıştığı şeyleri senin bozduğunu düşünmeye başlayabilir. Netice itibari ile sakın yalvarmayın, Diğer hatalar telafi edilebilir ancak yalvarmak sadece o an etkili olur. 1 gün sonra, ya da 1 ay sonra acınacak bir halde görünmeniz sizi onun alanının dışına iter. 31 BU YIL CULOTTE MODASI SİZİ BEKLİYOR Culotte Nedir? Culotte modasının kökeni aslında 19. yüzyıl Avrupasına kadar dayanıyor. Culotte, o yıllarda üst sınıf erkekler tarafından giyilen bir kıyafetti.. Fransız Devrimi’nin simgeleşmiş, devrime önayak olmuş Sans Culottes (Pantolonsuzlar) adı verilen tabakası, halkın emekçi kesimi içinden çıkmıştı. Culotte tarzının kadın giyiminde yerini alması ise Viktoryen döneminde kadınların at binmesiyle başlamıştı. Doksanlı yıllarda görmeye alışkın olduğumuz bir Fransız akımı olan culotte, bizim deyişimizle pantolon etek modası bu sezon da oldukça gündemde. Culotte modasını ne şekilde takip edebileceğinizin ipuçları ise yazımızda. İşte başlıklar: 1. Ofiste culotte pantolon: Sürekli skinny ya da ispanyol paça pantolonlardan ya da kalem eteklerden sıkıldıysanız işte size bir öneri:Hem şık bir görüntü sergilemenizi hem de rahat etmenizi sağlayacak bir culotte pantolon almanızın vakti gelmiş demektir.Özellikle uzun ceketlerle kombinlediğiniz anda daha da trendy bir havaya sahip olacağınız kesin. Çizgili üstler ise Fransız etkisini artırıyor 2. Jean culotte pantolon: Günlük ve rahat parçalar özellikle 2016 sezonunda da çok moda. Hele denim culotte pantolon tercih edecekseniz, çok trendy bir görüntü sergileyeceğinizden emin olabilirsiniz. 32 Diğer taraftan tok bir denim kumaştan culotte sizi 1990’lara geri döndürecek. 3. Topukluyla culotte pantolon: Culotte topluklu ayakkabılarla tam bir kurtarıcı.Boyunuzun kısa olduğunu düşünüyorsanız, topuklu ayakkabılarla kullanmayı denemelisiniz. İster stilettoyla ister bilekten bağlı modellerle, kısacası hemen her tarzda topukluyla giyebilirsiniz. Size küçük bir ipucu, bileğe yakın boylarda bir model sizi çok daha zarif gösterir. Bu nedenle hemen diz altında olanlardan kaçınmanızı tavsiye ederiz. 4. Takım culotte pantolon: Takım giyinmenin eski moda bir alışkanlık olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bilakis, altın ya da gümüş rengi renkli bir ayakkabı giyerek oldukça iddialı görüneceğinizden emin olun. Tulum gibi olanları da ayrıca çok tarz göründüğünü de söylemeden geçemeyeceğiz.. 5. Çizmeyle culotte pantolon: Gardırobunuza bir culotte pantolon eklemek için yaz aylarını beklemenize gerek yok. Çünkü bu modelleri, altına uzun çizme ve üzerine yuvarlak yaka bir kazak veya ceketle tamamlayabilirsiniz. KADINLARIN PANTOLON GİYMEMESİ İÇİN 7 NEDEN “Pantolon mu etek mi?” Sorusuna çoğunuzun pantolon diyeceğini duyar gibiyim. Pantolon iyidir iyi olmasına fakat etekdir candır can. Hem feminen hem çorap sektörüne inanlımmaz derecede katkısı var. İşte pantolonu terk etmeniz için YEDİ GEÇERLİ nedeniniz: 1 Her yıkadığınızda daralır. 2 Kilo aldığınızda ne kadar rahatsızlık verdiklerini biraz daha fazla hissedersiniz. 3 Çok dar olan modellerde giymesi ve çıkarması dakikalar sürebilir. 4 Eteklerin küçücük cepleri yoktur. 5 Biraz bollaştıklarında sürekli yukarı çekmek zorunda kalırsınız. 6 Ceplerindeki her şey ezilir.. 7 Güzel bir sofranın ardından o ilk düğmeyi açmak için yer ve zaman kollar olursunuz. 33 fıçıcık GÜZEL BİR GÜLÜŞ 34 G üzel bir gülüşe sahip olmak, her insanın istediği bir durumdur. İstenmeyen diş çürükleri ya da ortodontik problemler genellikle bu isteğe ket vuran nedenler arasındadır. Bu gibi durumlarda estetik diş hekimliği, gülüşlerinizi daha güzel hale getirmek için iş başında. daha uzun olması, erkeklerde ise dişlerin homojen dağılması, dişlerin yanaklara desteğinin sağlanması ile hem daha estetik hem de daha sağlıklı dişlere sahip olmak mümkündür. Kişinin yüz şeklini, ten rengini, güldüğü zaman dudağının şeklini gibi bazı kriterlerini kaydedip hekim Estetik Diş Hekimliği, sağlıklı ve güzel bir gülümse- buna göre bir ön çalışma yapar. O kişiye ait birkaç meyi sağlamak amacı ile ağız ve diş bölgesini sağlık diş formu, diş boyu, birkaç diş dizilimi önceden tesve estetik açıdan yeniden düzenlenmesini ele alan pit edilir, laboratuar ortamında bazı çalışmalar yapılır. diş hekimliği branşıdır. Estetik Diş Hekimliği hasta açısından estetik yönden kabul edilebilir ve biyolo- Bilgisayar destekli gülüş tasarımı programları sayejik açıdan uyumlu bir diş dizisi meydana getirmeyi sinde dişlerinizde, öncesinde hiçbir işlem yapılmadan yapılacak işlemin sonunda yeni gülüşünüzün amaçlar. yüzünüzde nasıl duracağının tahmini sonuçlarını göDiş Estetiği tedavi hizmetleri kişinin cinsiyet, yaş, ten rebiliyorsunuz. rengine ya da yüz şekli gibi kriterlere göre yapılan porselen laminalar, metalsiz porselen kaplamalar ya Gülüş tasarımı ile kişinin yüzüne ve onun karakterine da köprüler, diş beyazlatma yöntemleri, adeziv sis- en çok yakışan gülüş ve dizaynı hekimin hasta ile temler (Bonding), onley dolgular, Cad-cam yöntemi beraber geçireceği vakitte birlikte beklentilerin de orile diş yapımı, Lazerle diş eti estetiği, zirkonyum köp- taya konulacağı bir muayene sonucunda belirlenerek rüler ya da implant üstü porselenleri kapsamaktadır. uygulanabilmektedir. • Gülüş tasarımı için öncelikle hastanın ağız hijyeni ve dişeti sağlığı değerlendirilir. Ağız içinde varsa çürüklerin temizlenmesi için tedavi planı yapılır. • Kişinin dişetlerinin gülümserken görünen miktarı değerlendirilir. Ayrıca dişeti simetrisi için neler yapılması gerektiği belirlenir. Pembe estetik denilen dişeti estetiği, diş estetiğinin temelini oluşturur. Ancak kişi gülümserken dişetleri hiç gözükmüyorsa dişetlerinin sağlıklı olması yeterli olabilir. • Dişler arasındaki boşluklar ve diş dişeti ilişkisi, dişlerin dişetine girerken en son noktalarının doğru yerde olup olmadığı kontrol edilir. • Dişlerin görünen boyutları ve en boy oranları, dişlerin formları, karakterleri, yüzey dokusu incelenir. • Kesici kenarlar arası ilişki ve en sonunda dudaklarla kesici kenar ilişkisi değerlendirilir. • Alt dudak ve gülüşte dişlerle ilişkisine bakılır. • Genel olarak yüz şekli, hastanın yüzünün karakGÜLÜŞ TASARIMI teristik özellikleri, yaşı vs.. gibi özellikleri hem tüm olarak, hem de dişlerle beraber değerlendiGülüş estetiği işleminde diş ve dişeti uyumu son derilir. rece önemlidir. Dişleriniz ile diş etinin belli bir oranda görünmesi idealdir. Ön iki dişin bayanlarda biraz • Diş, diş eti, dudak ilişkilerindeki oransal sapmalarda diş-dudak ilişkisinin diş eti görülmeksizin ideal bir gülümseme ilişkisinin tekrar kazanılmasında • İstenmeyen kazalar sonucu çeneler, dişlerin kayıpları, çene kırıkları ve oluşan madde kayıplarının tamirinde yine yüz estetiğine uygun olarak diş – dudak ve çenelerin estetiğinin planlanılmasında • Çürüklerle birlikte diş etleri çekilmelerinin oluşturduğu uzun ve kötü görünüme sahip dişleri olan kişilerde • Dişlerimizde doğuştan yada çocuk yaşlarda aşırı antibiyotik kullanımından kaynaklanan renkleşmeler, aşırı flöre eksiklikleri yada fazlalıklardan kaynaklanan • Fazla büyümüş diş etleri tedavilerinden sonra istenilen diş estetiği şekillendirilmesi amacı ile estetik diş hekimliği uygulamalarından faydalanılabilir. 35 ? Tatil Nasıl Planı Yapılır Ülkemizde, tatil planı yapmak, yeni yeni alışkanlık haline gelmeye başlayan bir durum. Bu durum nedensiz değil elbette. Artan televizyon kanalları, gazeteler, filmler ve tabii ki internet sayesinde artık her yer bize daha ulaşılır gözüküyor. Geçmiş yıllara oranla çok daha fazla tur acentesi ve tatil arama motoru olduğu bir gerçek ve yolculuk fikri pek çok kişi için daha cazip hale geldi. Her yıl aynı yazlığa gitmek yerine yeni yerler keşfetmek fikri yayılmaya başladı. Nereye gideceksiniz? Bu konuda kararsızlık yaşıyorsanız, sitemizdeki ankete bir göz atarak karar verme aşamasını kolaylaştırabilirsiniz. Nereye gideceğiniz konusunda kararlı olmanız tatil planınızın diğer adımlarına geçebilmeniz açısından önemli. Eğer gideceğiniz yer belli değilse diğer adımları uygulamak zorlaşacaktır. Yolculuk Tarihiniz Nedir? Burada sözünü ettiğimiz plan bir son dakika planı değil. Bu sebeple gerekli düzenlemeleri yapmak için yeterince zaman tanıdığınız var sayıyoruz. Yola çıkış tarihinizi erken belirlemeniz erken rezervasyon yaptırabilmenizi sağlar. Erken rezervasyon kuralının akıllara kazınmaya Böylece hem ulaşımda hem de konaklamada başladığını söylemek yanlış olmaz. Belli ki ta- ucuz fiyatlar ve çeşitli fırsatlar yakalayabilirsiniz. tilini planlayanlar bu işi diğerlerine göre daha Yurt dışına çıkacaklar pasaport ya da vize başucuza getirebiliyorlar. vuruları için mutlaka zaman ayırmalılar. Tam da ayaklarınızı uzatmaya karar vermişken plan yapmak fikri size sıkıcı gelebilir. Ama bu konuda önyargılı olmayın. Tatil planı yapmak ay sonunu getirmek için uğraşmaktan çok daha farklı ve zevkli bir uğraştır. Üstelik hem maddi hem de manevi açıdan rahat edeceğinizi bilmek sizi plan yapmaya teşvik etmeli. Bütçenizi Oluşturun Uçağa mı bineceksiniz yoksa araba mı kiralayacaksınız? Otelde mi kalacaksınız çadır mı kuracaksınız? Tatilinizin ana hatlarını belirleyen bütçeniz olacak. Tatile ayıracağınız miktarı kesin bir şekilde belirleyin. Tatilin orta yerinde ‘Acaba bütçeyi aşıyor muyum?’ kuruntuları neşenizi Şimdi sıra geldi iyi bir tatil planının nasıl yapıla- kaçırmasın. cağına… 36 Rotanızı Çizin Tatilde gideceğiniz yere karar verdikten sonra bu tatilden ne beklediğinizi düşünün. Çevreyi gezecek misiniz yoksa bütün gün kumsalda mı olacaksınız? Tarihi yerleri görmek istiyor musunuz, merkeze yakın olmak sizin için önemli mi? Haritadaki yerinizi tam olarak kesinleştirmeye başlayın. Rezervasyonunuzu Yaptırın Son Dakikada Çanta Toplamayın Gideceğiniz yeri iyice sınırlandıktan sonra şimdi kalacak yer için otel rezervasyonunuzu yaptırabilirsiniz. Artık bütçeniz de belli ve bu çerçevede, kalacağınız yeri internet aracılığıyla kolayca seçebilirsiniz. Eğer internet sizin için iyi bir yöntem değilse tanıdıklarınızdan, gezi dergilerinden, tur acentelerinden seçtiğiniz yerde kalabileceğiniz uygun konaklama yerlerini araştırın. Yolculuk Yapacağınız Aracınızı Seçin Bütçeniz aracınızı belirlemenizde yardımcı olacaktır. Kalabalık gruplar araba kiralamayı düşünebilirler. Tatil günü az olanlar uçağı düşünmeliler. Gidilecek yerde araba lazım olabilir diyorsanız arabanızla yolculuk edebilirsiniz ama bu durumda yol yorgunluğunu göze almalısınız. Herkesin tatile çıkacağı yaz tatili, bayram tatili vb dönemlerde çıkılacak tatiller için erken davrananların hem yer bulma hem de ucuz bilet alma şansı daha yüksektir. Güneş gözlüklerinizi almamışsanız ya da şortunuz çantanızdan çıkmamışsa elbette dünya duracak değil ama keyfinizin kaçacağı kesin. Alış veriş imkanı olmayan bir yerde olabilirsiniz ya da aradığınızı bulamayabilirsiniz. Çantanızı tatilden birkaç gün önce çıkarıp göz önüne koyun. Yavaş yavaş doldurmaya başlayın. Aylarca geri dönmeyecekmişsiniz gibi her şeyi yanınıza almaya ve yedeklemeye çalışmayın. Tatilde bir gününüzü sabahtan akşama düşünerek size nelerin lazım olacağını gözünüzde canlandırın. Araştırıp Bilgi Edinin Beklentileriniz tatilinizin nasıl geçeceği üzerinde çok etkilidir. Kötü sürprizleri engellemek ve gideceğiniz yerin tadını çıkarabilmek adına önceden biraz bilgi toplamanız yerinde olur. Ayrıca nereleri gezmelisiniz, bölgenin en bilinen özellikleri neler, mutlaka tavsiye edilen restoranlar var mı, en beğenilen plaj hangisi, ne tür etkinliklerde bulunabilirsiniz benzeri bilgiler tatilinizden en iyi şekilde faydalanmanızı sağlar. 37 DUVARDAN DUVARA Manzaralı Duvar Kağıtları Sevdiğiniz herhangi bir mekânın fotoğrafını tüm duvarınız boyunca görmek ne güzel bir duygu olsa gerek. Duvarlarınızda tablo kullanmaktan daha güzel görüneceği ise aşikâr. İsterseniz fotoğrafını çektiğiniz bir mekânın fotoğrafını bir duvar boyu büyütebilirsiniz. İsterseniz hazır satılanlardan da alabilmeniz mümkün. algısını hissedebileceğiniz bu çeşit duvar kâğıtları özellikle taş ve kaya görüntüleri ile oldukça popüler. Üç boyutlu duvar kâğıtları Mekânlarınızda genişlik algısı oluşturmak adına üç boyutlu duvar kağıtlarını tercih edebilirsiniz. İsterseniz kendi fotoğrafınızla, üç boyutlu olarak odanızın duvarını süsleyebilirsiniz. Dijital duvar kâğıtları Kabartmalı Duvar Kağıtları Özel bir teknoloji ile üretilmekte olan dijital duvar kâğıtları her ne kadar duvar kağıdı şeklinde olsa da özel dokulu bir kumaşla dijital ortamda gerçek gibi görünen bir resim olarak basıldığından dolayı alışılmış duvar kağıtlarından oldukça farklıdır. Gerçeklik Vintage ve retro tarzını benimseyenler için bulunmaz fırsat kabarta duvar kağıtları. Özellikle daha çok açık tonların tercih edildiği duvar kağıtları mekanınıza zarif bir görüntü katacaktır. 38 HAVALAR ISINIYOR, ARTIK GEZMEK GEREK: İLKBAHARDA GEZİLECEK YERLER ASSOS Assos (Grekçe: Άσσος, günümüzde Behramkale), Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde, Edremit Körfezi’nin kıyısında yer alan bir antik kent. Tarih boyunca Yunan, Makedon, Pers dönemlerinde yerleşim gören bölge Orta Çağ’da terk edilmiştir. Assos, Pavlus tarafından ziyaret edilmiştir ve kent bu nedenle Hıristiyanlarca kutsal olarak kabul edilir. MÖ 900’lerde kurulan bu kentin en gözalıcı yeri en tepesine yapılmış olan, Dorik yapılı, Athena Tapınağı’dır. Şehrin bir diğer turistik özelliği de tapınaktan görülen muhteşem manzaralarıdır. Aktif olduğu zamanlarda Assos, bulunduğu bölgedeki tek büyük limana sahip olduğu için geçen gemiler sayesinde zengin olmuştur. Kentin ayrıca büyük bir amfitiyatrosu da vardır. Günümüzde, şehrin olduğu dağın eteklerinde ve yamaçlarındaki Behramkale kenti halen aktiftir. AĞVA Ağva, Latince “iki dere arasına kurulmuş köy” ve “su” anlamına geliyor. İstanbul’un kuzeyinde, Göksu ve Yeşilçay derelerinin ortasında bir sahil kasabası. Göksu ve Yeşilçay dereleri Ağva’dan geçip Karadeniz’e dökülüyor. Yeşilçay balıkçı teknelerinin mekânı. Göksu kıyısında ise oteller var. Derelerde kano veya deniz bisikleti ile gezinti yapılabiliyor. Motorlu teknelerle birkaç saatlik gezintiler organize edilebiliyor. 12 km. uzaktaki Hacıllı köyü, mağara ve şelaleleri ile ünlü. Kilimli ve Kadırga koyları, yürüyüş için çok elverişli. Ağva’nın nüfusu 3000 civarında. Ama yazın, özellikle hafta sonları bu rakam 10.000’e çıkıyor. Yazın denizde ya da derede yüzmek için buraya gelenler de var, sadece lezzetli bir yemek için gelen de... Ağva’nın balıkları tam damak tadınıza göre, çok taze ve lezzetli. 4 mevsim gidilebilecek bir belde Ağva. Yaz aylarında deniz keyfini sevenlere, 3 kilometrelik güzel plajı, inle kumlarını açıyor. Tüm güzelliklerini yaşayabilmeniz için adım adım, kulaç kulaç, pedal pedal, kürek kürek her yerini gezmelisiniz. 3 km uzunluğundaki altın sarısı, ince kumlu, pırıl pırıl Ağva sahili görülmeye değer. Yerleşim, sahilden uzakta, çam ağaçlarının arkasında olduğu için deniz ve sahil her zaman tertemiz. Ağva’ya sadece 10-15 dakika mesafede bulunan ve Kandıra yolundan sapılarak gidilen Kadırga ve Kimlikli Koyları’nda piknik yapabilir, denize girebilirsiniz. Ayrıca sadece denizden ulaşılabilen minik koylar da var Ağva’da. Teke yolu üzerinde bulunan şelale Ağva’ya sadece 5 km uzaklıkta. Ağva’nın açık hava müzesi, denizden bakınca bembeyaz duvaklı bir gelini andırırken, Gelin Kayası da karadan bakınca bir ördeği andırıyor. Motorlu bir tekne tutup kıyıyı takip ederek bu güzel yerleri yakından izleyebilirsiniz. 39 Kış aylarında yörenin özel mekânlarında, şömine başında dost sohbetleri bir ömre bedel oluyor. Bahar aylarının güzellikleri ise tarif etmekle anlatılmaz. Çünkü bahar aylarında doğanın bütün renklerini Ağva’da görebilirsiniz, büyüleyici bir manzara oluşuyor.Ağva, balık tutmak isteyenler için de oldukça bereketli bir yer. İki dere ve deniz, balıkçıların oltalarını hiç boş bırakmıyor. Kaplumbağa, ceylan, kurt, çakal, yaban domuzu, tilki, sincap, birçok kuş türü özellikle yalıçapkını barındıran Ağva avlanmaya da çok uygun. Temiz havayı buram buram solumak, romatizma hastalıklarına iyi geldiği söylenen şifalı kumsalında yürümek de Ağva’nın farklı güzellikleri. Dere kenarında, ağaçlar altında minderlerde oturabilir, ırmaklarda kanoyla ve deniz bisikletleriyle gezebilir, bungalov evlerde kuş sesleri arasında dinlenebilirsiniz... İstanbul’a en yakın ama şehrin karmaşasından bir o kadar uzak cennet Ağva, siz doğaseverleri bekliyor. CUNDA (ALİBEY ADASI) Cunda’da görülmesi gereken çok yer var. Ada tarihine tanıklık eden, taş mimarisiyle görenleri büyüleyen Taş Kahve. İsterseniz çay ya da kahveyle yetinin, isterseniz sabah kahvaltısına gelin. Akşam tavlaya, okeye de gidebilirsiniz bu ada halkının buluşma noktasına. Adanın en görkemli yapısı Taksiyarhis Kilisesi. Yapım tarihi 1873 olan metropol kilisesi içinde balık derisi üzerine işlenmiş Yunus Peygamber’in, Azrail, Cebrail meleklerinin ikonları bulunmaktadır. Mutlaka uğramanız gereken bir yer daha; Fahris’in Tepesi. Karşınızda masmavi deniz, yanı başınızda eski Rum evleri, yemyeşil ağaçlar... Gönül Yolu... Cunda Adası aslında tam bir ada değil. Çünkü buraya Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünden geçip varılıyor. Lale Adası, Cunda’yı karaya bağlayan yer. İşte bu geniş ve asfalt yolun adı Gönül Yolu. Karadan geliyorsanız zaten geçeceksiniz Gönül Yolu’ndan. Cunda’da aşıklara özel bir mekan da var. Aşıklar Tepesi adı verilen nokta, ada manzarasının ve denizin en güzel izlenebildiği yer. Bir kilise yıkıntısının ve 2006’da restore edilen bir değirmenin bulunduğu Aşıklar Tepesi özellikle dolunaylı gecelerde aşıkların ya da aşık olmak isteyenlerin aradığı romantik ortamı fazlasıyla sağlıyor... 40 Ay Işığı Manastırı, orjinal ismiyle Ai Dimitri Ta Salina, bölgedeki manastırların en görkemlisi. Pateriça köyünden, zeytin ağaçlarıyla kaplı yürüyüş yolunu kullanarak yaklaşık bir saatte varabilirsiniz. Cunda’da muhakkak yapılması gereken neler var derseniz eğer; Arnavut kaldırımlarında gezmeden, Âşıklar Tepesi’nde gün batımını izlemeden, şerbetli lokma tatlısı ve sakızlı dondurma yemeden, Cunda restoranlarında rakı, balık ve Ege otlarından yapılmış mezelerin tadına bakmadan, Taş kahvede ada çayı içmeden, Pateriça köylerine gitmeden, II. Köyden Ai Dimitri Ta Salina Manastırı’na kadar yürümeden, tarihi yel değirmenlerini görmeden, Taksiyarhis’a Çamya Manastırı’nda oturup manzarayı seyretmeden, Sahilden Panayia Manastırı’na doğru yürüyüş yapmadan, bol bol fotoğraf çekmeden, önümüzdeki yıl için Ayvalık Cund rezervasyonlarını yaptırmadan, Cunda Adası’nın ıssız koylarında yüzmeden, küçük gezi tekneleriyle ada turu yapmadan Cunda’dan dönmek olmaz. Cunda Adası’nda diyetleri, rejimleri unutun. Zaten siz isteseniz de istemeseniz de adanın mis gibi bitki örtüsünün ve denizinin iyot kokusu sizi balık lokantalarına doğru sürükleyecek. İşte size adları bile ağzınızı sulandırmaya yetecek birkaç meşhur Cunda yemeği: Nohutlu mezgit, kuzu etli arapsaçı, sarmaşık ve kuşkonmaz, balıklı bamya, turp haşlaması, kabak çiçeği dolması, peynirli kabak. Adanın merkezinde sıralanmış birçok balık lokantalarının leziz mezelerini, zeytinyağlılarını ve o meşhur papalina (sardalyanın ufağına benzeyen Ayvalık’a özgü bir balık çeşidi), çipura, fangiri, mercani levrek, barbun gibi birçok deniz ürününü yanına yakışan bir içki ile yiyebilirsiniz. Meşhur Cunda lokmasını, deniz kenarında kurulu olan tost büfelerinden meşhur Ayvalık tostunu ve sakızlı Girit dondurmasını yemeden dönmeyin. EFES Helenistik dönemden günümüze ulaşan bu şehir zaman zaman büyük depremler görmüş yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir. Menderes nehrinin getirdiği alüvyonlardan dolayı liman kenti özelliğini yitirmiştir. Efes gezi alanı olarak 2 km alanda yer almaktadır. Günümüzde Efes harabelerinin %15 i gün ışığına çıkartılmıştır. Büyük gemiler ile Kuşadası limanına gelen turistler Efes harabelerini ve Meryem Ana evini yıl boyu ziyaret ederler. Efes, Türkiye`nin bati kıyısında yer alan ve İzmir`in Selçuk ilcesine bağlı Roma döneminden kalan tarihi bir Yunan kentidir. Klasik Yunan döneminde Ionya`nin 12 şehrinden biridir. Kurulusu Cilalı Tas Devri M.O. 6000 yılına dayanır. Efes, Roma İmparatorluğu döneminde Asya Eyaleti başkentliğini yapmıştır. Konumu dolayısıyla yine o dönemlerde bati ile doğu arasında köprü vazifesi gören önemli liman kentlerinden biri olmuştur. Eskiden sahip olduğu gerek ticari gerek politik önemi dışında Efes, Artemis Tapınağı`na da ev sahipliği yapması dolayısıyla yurdumuz için önemi oldukça büyüktür. Bilim, sanat ve kültür alanlarında birçok unlunun yetiştiği yer olan Efes, ayni zamanda hristiyanlığın yayıldığı ilk yer olması sebebiyle bugun Hristiyanlar tarafından Hac Yeri olarak benimsenmiştir. 41 HALFETİ Fırat Nehri üzerinde önemli bir geçiş noktası olmasıyla tarih boyunca sürekli yerleşim merkezi olan Birecik’in tarihi İÖ 2. bin yıla kadar uzanıyor. Tarih boyu Kuzey Suriye, Mezopotamya ve Anadolu’dan gelen ticaret yollarının düğüm noktasıydı. İlçede 16. yüzyılda ırmak gemileri yapan tersane bulunuyordu. Bu tersane daha sonraları önemini yitirdiyse de büyük yük kayıklarının yapımı devam etti. İçkale: Fırat kıyısında yükselen kayalık bir tepeye kurulu İçkale çeşitli dönemlerde tamirat gördü. Memlûklar devrinde ilavelerle genişletildi ve onarıldı. Dışkale (Şehir Surları): Kenti çevreleyen tarihi surların önemli bir kısmı yıkılmış olsa da duvar, burç ve kapı kalıntıları hâlâ ayakta durmakta. Kalede Meydan Kapısı, Urfa Kapısı, Meçan Kapısı ve Bağlar Kapısı olmak üzere dört kapı bulunur. Memlûk sultanlarından Kayıtbay tarafından 1482’de inşa ettirilen surlar kitabelerle süslü. Urfa Kapısı kalenin tamamı ayakta kalabilmiş tek kapısı olup surların doğu duvarı üzerinde bulunur. Alaburç (Meydan Kapısı) kentin güneybatısında, Meçan Kapısı ise surların doğu duvarları üzerinde yer alır. Ulu Cami: Merkez Mahallesi’ndeki caminin inşa kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kim tarafından yaptırıldığı kesin olarak bilinmiyor. Mihrap önü kubbeli çok ayaklı ulu camiler arasındaki Birecik Ulu Camii’nde mihraba paralel dört nef bulunuyor. Birecik Camileri: Urfa Kapısı yakınlarında Mahmut Paşa Camii, Bağlar Kapısı civarında Şeyh Sadeddin Camii, Saha Mahallesi’nde Abdi Kethüda Camii, Attar Pazarı’nda Çarşı Camii Birecik’in tarihi camileri arasında yer alıyor. İslami dönemde mağaradan camiye çevrilen Mağara Camii yakın bir tarihte tekrar inşa edildi. Ancak eski caminin minaresi korundu. Hamamlar: Birecik’teki hamamların çoğu Osmanlı döneminde inşa edildi. Mahmut Paşa, Küçük Hamam (Verdi Hamamı) ve Hasan Baba hamamları ziyarete açık. Birecik Evleri: Halk arasında saçak diye bilinen köşkler ilçenin dar sokaklarına taşar. Evlerin bağdadi tekniğinde inşa edilen dış cepheleri “tutya” denilen çinko levhalarla kaplı. Kelaynak Üretme İstasyonu: İlçe merkezinden Fırat kıyısı kuzeye doğru yaklaşık bir kilometre takip edildiğinde çiftliğe varılıyor. 1977 yılında üretime başlayan çiftlikte bugün 45 civarında kelaynak bulunuyor. İlçede 1984’ten beridir her yıl mayıs ayında “Kelayanak Festivali” yapılıyor. Halfeti: Halfeti´ye Birecik´ten 36 kilometrelik asalfalt yolla ulaşılır. Romalılar tarafından Ekamia adıyla Fırat Nehri´nin doğusuna kurulan Halfeti Urartu metinlerinde Halpa ismiyle anılır. Eski kent merkezinde taş evler ve civardaki mağaralar görülmeye değer. Rumkale: Kale, Halfeti´nin 5 kilometre kuzeydoğusunda, Fırat´ın batı kıyısında yükselen kayalık bir tepe üzerine kurulu. Rumkale 11. yüzyılda Haçlıların Şanlıurfa´da kurduğu Edessa Kontluğu´nun, 13.yüzyılda ise Memlûkların eline geçti. Kaleye ortaçağda, Ermeniler Hromklay, Süryaniler Kala Rhomata adını verir. 42 13. yüzyılda ise Memlûklar tarafından Kal-at el Müslimin olarak isimlendirilir. Bu devirlerden kalan çok zarif eserler, biraz yıpranmış olsa da bugün de görülebiliyor. Rumkale´ye Halfeti´den Fırat´ın karşı kıyısına geçip, yaklaşık 3-4 kilometre yüründükten sonra ulaşabilirsiniz. Bir diğer alternatif de ilçeye 7 kilometre mesafedeki Savaşhan köyünden motorlu kayıklarla ulaşmak. Tekne Turları: Eski Halfeti rıhtımında dolmuş tekneler Savaşan köyü ve Rumkale’ye servis yapıyor. Tekne turları Rumkale, Kralın Kızı Mağarası, Eski Rum Mezarları, Batık Kent ve Kahtin köyüne uğruyor. Teknelerde yemekli tur seçenekleri de mevcut HATAY Hatay Arkeoloji Müzesi: Çocukluk ziyaretimizde görmüştük, ancak 2014 ziyaretinde taşınmasına denk geldik ve çok küçük bir kısmını görebildik. Eskiden şehrin tam ortasında bulunan müze, Hatay bölgesinin arkeolojik kalıntılarını yeni modern binasında sergiliyor ve şehrin en önemli turistik değerlerinden biri. Muazzam eserleri, kalıntıları ve birçok küçük tarihi parçayı görebileceğiniz müze Kültür Bakanlığı’na bağlı olarak hizmet vermekte. Giriş ücreti sivil 10 TL olup, müze kart geçerlidir ve kartınız yoksa Hatay’da çıkarabileceğiniz yegane noktadır. Hatay Ulu Cami: İnşasından bugüne sağlam kalmış olması nedeniyle Hatay’da inşa edilen ilk cami sayılmaktadır. 16. yy.’ın başlarında Selçuklu tarzıyla inşa edilmiştir. 1872 Büyük Hatay Depremi’nden sonra önemli oranda tadilat geçirmiştir. Hatay Uzun Çarşı: Geleneksel şehir çarşılarının önemli tarihi bir örneği olup şehrin merkezindedir. 43 Hatay Ulu Cami: İnşasından bugüne sağlam kalmış olması nedeniyle Hatay’da inşa edilen ilk cami sayılmaktadır. 16. yy.’ın başlarında Selçuklu tarzıyla inşa edilmiştir. 1872 Büyük Hatay Depremi’nden sonra önemli oranda tadilat geçirmiştir. Habib-i Neccar Camii: Anadolu’da yapılan ilk cami özelliği taşıyan yapı, Roma dönemine ait bir pagan tapınağın üzerine inşa edilmiştir.Osmanlı dönemi eseri olarak kültürel miraslarımızdan olan Habib-i Neccar Camiii’nin arsasında İsa’nın havarilerinden Yunus (Yuhanna) ve Yahya (Pavlos) ile onlara ilk inanan ve ilk şehit edilen kişi olan Antakyalı Habib-i Neccar’ın türbesi de yer alır. MS 636’da Halife Hz. Ömer’in komutanları tarafından fethedilip islamlaştırılan Hatay’a dini sembol olarak inşa edilen ilk camii olup, 1098’de Haçlıların fethi sırasında yıkılmış, 8 Mayıs 1268’de Mısır Türk Devleti komutanı Melik Zahir Baybars tarafından Antakya Prensliği’nin fethedilmesi ile tekrar inşa edildi. Tarih boyu da defalarca depremler v.s. sebepleriyle yenilenmiş olan bu küçük cami, külliyesi ile birlikte ciddi bir tarihi semboldür. Saint Pier Kilisesi: Dünya’nın ilk kiliselerinden sayılan St. Pierre Kilisesi aynı zamanda Dünya’nın ilk katolik kilisesi. Öyle kilise deyince gözünüzde çok büyütüp, aşırı bir beklentiye girmeden, bu küçük mağaranın manevi ve tarihi değerinin bilinciyle yapılacak bir ziyaret keyif verecektir. Sivil giriş ücreti 10 TL olup, Müze Kart geçerlidir. Aziz Pavlus Ortodoks Kilisesi (Aziz Piyer ve Aziz Paul Kilisesi): Hürriyet Caddesi üzerindeki kilise, ülkemizin en şirin ve en küçük kiliselerinden biri. 1860’da yapımına başlanan yapı 1872 büyük Hatay Depremi’nde inşaat halindeyken yıkılmış, tekrar yapılarak 1900’de ibarete açılmıştır. Günümüzde de hâlâ faaldir. Antakya Havrası: 1700’lü yıllarda yapıldığı tahmin edilen Havra, Hatay’daki Musevi Cemaatin en önemli yapılarındandır. İçinde 500 yıllık bir tevratın da bulunduğu havrada özel bayram ve dini günlerde ayinler düzenlenmektedir. Hatay’dan bahsedip, Künefeden bahsetmemek elbette ki olmaz. Anavatanı Hatay olan künefe, kadayıf ve peynirden yapılan ve sıcak olarak servis edilen bir tatlı çeşididir. Künefenin birden fazla çeşidi olmasına rağmen genel yapılış yöntemi aynıdır. İki katman kadayıf arasına tuzsuz bir cins peynir koyularak hafifçe pişirilir ve üzerine çok koyulaşmamış şeker şurubu katılır. Yapılışındaki değişikler başlıca kadayıfın ve peynirin türünden kaynaklanır. Direk tel kadayıf kullanılabildiği gibi, irmikle toklaştırılmış kadayıf da kullanılabilir. Peynir olarak Hatay peyniri, Lor peyniri, Antep peyniri, Urfa peyniri gibi çiğ süte daha yakın, taze peynirler kullanılır. Bu tür peynirlerin hem elde etmesi hem de yıkayıp taze tutması zor olabileceği için kolaylaştırılmış ev tariflerinde dil peynirine de rastlanır. Hatay künefesi istenilen porsiyon sayısına göre çeşitli büyüklüklerdeki özel tepsilerde kısık ateş üzerinde döndürülerek pişirilir. Daha sonra maharetli bir şekilde ters çevrilerek diğer tarafının da aynı şekilde pişmesi sağlanır. Ateşten alındıktan sonra üzerine şerbeti ve fıstığı eklenip sıcak olarak servis yapılır. 44 Çok Gezenden Tüyolar • Assos’a gelmeden biraz önce “Öğretmenin Yeri”nde kuzu çevirme yemeden geçmeyin. • Assos’ta bir sabah uyandığınızda Navigasyon sisteminizden Bektaş Köyü’nü ayarlayın. 20 kilometrelik sakin bir yolculuktan sonra sola sapıp denize doğru ineceksiniz. Ve kimsenin olmadığı sakin bir koy sizi karşılayacak. Denize girmek çin Eren Konukevi’nin iskelesini kullanabilir ve burada meyvenin suyuyla değil bizzat kendisiyle yapılmış buzlu kokteylleri deneyebilirsiniz. • Ben yazmayı unuttum ama siz Behramkale köyünü gezerken teyzelerden limon kekiği almayı sakın unutmayın. • Cunda’da, adanın arka sokaklarında Fofo & Engin Meyhane’ye uğramadan, Engin Hanımın sesinden “Enginde yavaş yavaş” dinlemeden dönerseniz pişman olursunuz. Tam anlamıyla bir sokak meyhanesi. Evet iki masa arasından bazen araba geçmesine alışkın olmayabilirsiniz ama o araba her an durup içindekiler inip sizinle göbek de atabilir. • Cunda Sahilinde dolaşırken bir çok lokmacı göreceksiniz. Peki bunların hepsi neredeyse boşken neden Lokma İmparatoru’nun önünde kuyruk var ? Anladınız siz onu. İmparatoru lokmayı dökerken izlemeyi hatta filmini çekmeyi sakın ihmal etmeyin. Yemeyi de tabi... • Cunda’da denize girmek deyince sizi Ayvalık’a Sarmısaklı’ya yönlendirirler genellikle. Güzel mi ? Evet. Ama Cunda’nın Pateriça Plajı’nın yanında lafını etmeye değmez. Eski yol denilen yoldan ilerleyin, bu arada yolun eski olduğundan hiç şüpheniz olmasın, bir kaç defa “bu kadar da uzak değildir, kesin kaybolduk, arabaya birşey olacak “ diye düşüneceksiniz. Evet doğru yoldasınız. Plajda 3-4 farklı tesis var. İster sahilde, ister denizin üzerindeki köşklerde uzanıp günün keyfini çıkarabilirsiniz. Ama mutlaka önceden herşeyin fiyatını konuşun. • Cunda’da o tepedeki yel değirmeni ne kadar ilginç duruyor değil mi. Gidin de yakından bakın, daha da ilginç : Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı 45 ? BUGÜN NE GİYSEM Bahar aylarına girdiğimiz şu günlerde kışın rehavetini ruhumuzdan atıp, parklara bahçelere yani dışarılara atmak gelmiyor mu içinizden. Birbirinden güzel davetlerde boy göstermek, arkadaş toplantılarına katılmak, hafta sonu gezilerine karılmak...İster günlük ister eğlencelik kombinlerle bugün ne giysem derdine bir çare olmak istedik bu sayıda.Bakalım kombinlerimiz arasında neler varmış 1 1. Kot pantolon sandalet ve gömlek uyumu: Her şeyden önce rahat bir günlük kombin. Kot pantolon gün içinde nereye giderseniz gidin rahatlıkla kullanabileceğiniz bir ürün. ayağı fazla yormayan bir sandalet ile birlikte oldukça da şık duracaktır. üzerine hafif salaş bir gömlekle hatta gömleğin içine giyeceğiniz bir tişörtle harika görüneceksiniz. 46 2.Vazgeçilmez siyah beyaz uyumu: Son zamanlarda vitrinlerde fazlasıyla gördüğümüz enine çizgili siyah beyaz uzun etekler sanılanın aksine boyu kısa göstermekten ziyade,kişiyi daha zayıf ve uzun boylu gösteriyor. Üstüne giyeceğiniz beyaz ya da siyah bir askılı ile bu kombini tamamlayabilir altına da düz bir sandalet giyebilirsiniz. 3 3. Beyaz kot ve salaş bluz: Yaz aylarının vazgeçilmezi beyaz kotlat başka hangi mevsimde daha güzel olabilirdi ki?Beyazın üzerine toprak tonlarında ya da bu yılın rengi olan haki yeşilinde salaş bir bluzla kombininizi tamamlayabilirsiniz. 2 4.Gündüz daveti için: Büyük çiçekli elbiseler bu yılın gözdelerinden. üzerine içindeki renklerden oluşan bir ceketle tamamlandığı takdirde topuklu bir ayakkabı ile davetin en ilgi çeken kadını olmaya adaysınız demektir! 5 5. Aksesuarlarımla konuşurum diyenler için: Sadece kıyafetler değil bazen de aksesuarlar kombin oluşturur. bunun içinde en iddialı kombin kırmızının büyüsünü yakalayan kombinlerdir. Ayakkabının kırmızısı her zaman bir tık öndedir unutmayın! 4 6 6.Kahverengi kombin: Kahve tonlarında yakalayacağınız uyum sade bir makyajla çok hoş görünecektir Deri bir ceket ve deri bir ayakkabı ile kahverengi sizi çok güzel gösterecek. 47 GÖZLÜK ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER Yazın yaklaşmasıyla birlikte güneş gözlükleri de ortaya çıkmaya başladı. Yüzünüzün şekline göre uygun bir model gözlük sizi her ortamda güzel gösterecektir. Yüz şeklinizden emin olun.Öncelikle yüz şeklinizin nasıl olduğunu belirleyin. Bunun için şu adımları izleyin: Yüzünüz 3 yatay çizgiye ayırın; alnınız ve gözleriniz, elmacık kemikleriniz ve burnunuz ve son olarak dudaklarınız ve çeneniz. Eğer yüzünüzün hiçbir bölgesi diğerinden daha geniş değilse yuvarlak bir yüze sahipsiniz demektir. Eğer yüzünüz mükemmel bir yumurta şeklindeyse oval yüze sahipsiniz demektir. Eğer yüzünüzün orta bölümü diğerlerinden daha genişse (elmacık kemikleriniz belirgindir) ve alnınız ve çene çizginiz daralıyorsa, elmas yüz şekline sahipsiniz demektir. Eğer çok geniş bir alnınız varsa ve düz elmacık kemiklerine ve dar bir çeneye sahipseniz, kalp şeklinde ya da üçgen şeklinde bir yüzünüz var demektir. Eğer geniş bir alnınız ve geniş bir çeneniz varsa ve yüzünüzün orta kısmı çıkıksa kare bir yüzünüz var demektir. Eğer çok geniş alnınız ve geniş bir çeneniz varsa ve yüzünüz uzunsa, dikdörtgen yüze sahipsiniz demektir. Oval bir yüzle, dikdörtgen bir yüzü birbirinden ayıran şey alın kısmıdır. 48 Yüzünüze uygun çerçeveyi bulmak Yüzünüzün şeklini doğru belirledikten sonra bu iş çok kolay! Yüz tipi Yuvarlak: Yuvarlak ya da oval gözlükleri tercih etmeyin. Çerçevenin açıları sizin yüzünüzün yuvarlaklığını dengelemelidir. Elmacık kemiklerinizden daha büyük olan geniş çerçeveler, yanaklarınızı daha zayıf gösterirler. Yüz tipi Oval: İstediğiniz her gözlük çerçevesini kullanabilirsiniz. Bu konuda şanslısınız. Yüz tipi Elmas: Küçük çerçeveler ve oval dikdörtgenler size yakışacaklardır. Fakat fazla büyük gözlüklerden kaçınmalısınız. Gözlüğünüz elmacık kemiklerinizde bitmeli. Yüz tipi Kalp: Pilot tipi gözlükler, kedi gözü modelleri size çok yakışacaktır. Yüz tipi Kare: Yumuşak, yuvarlak kenarlı, narin, feminen çerçeveler size yakışır. Köşeli modellerden uzak durmalısınız. Oval ve büyük modelleri de tercih edebilirsiniz. Yüz tipi Dikdörtgen: Büyük çerçeveleri, desenli kenarları veya tepede detayları olan bir gözlük size çok yakışır. Burada amaç, yüzünüzü daha geniş ve kısa göstermektir. Bu nedenle gözlük modelinden çok büyüklüğü sizin için daha önemlidir. Küçük çerçeveli gözlüklerden kaçının. 49 İlaçlar için Soğuk Zincir İndikatörü Aşılar için Soğuk Zincir İndikatörü Kan Torbaları için Soğuk Zincir İndikatörü REN-ÇAĞ MEDİKAL İç ve Dış Tic. Ltd. Şti. Rüzgarlı Caddesi No: 26/21 Ulus, ANKARA 06030 Tel: +90 312 309 31 96 • Faks: +90 312 309 31 92 www.rencag.com • info@rencag.com • rencag@hotmail.com 50 EVİNİZ, YALNIZCA HAYALLERİNİZDE KALMASIN ÇÖZÜM ORTAĞINIZ ŞAHİN EMLAK GÜVENCESİ İLE; EVİNİZ ELİNİZDE... 51 0533 323 05 01 0312 222 7 555 0312 223 44 88 52