Untitled
Transkript
Untitled
Bakanlık Yayın No : 255 Müdürlük Yayın No : 34 MUĞLA İLİ KIZILÇAM AĞAÇLANDIRMA ALANLARINDA ÇAM KESEBÖCEĞİ (Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae))’NİN MEKANİK VE BİYOLOJİK SAVAŞ OLANAKLARININ GELİŞTİRİLMESİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR (ODC:411-414) Research on Improvement of Possibilities of Mechanical and Biological Control of Pine Processionary Caterpillar (Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)) in Young Red Pine Plantations in Muğla Dr. İ. Meltem ÖZÇANKAYA Dr. Peyman CAN TEKNİK BÜLTEN NO: 26 T.C. ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI EGE ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ EGE FORESTRY RESEARCH INSTITUTE İZMİR - TÜRKİYE ÖZ Bu çalışmada, özellikle kızılçam ağaçlandırma alanlarında sorun olan çam keseböceği ile savaşta, yumurta koçanlarının ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş, yumurta parazitoitlerinin doğada korunmaları ve etkinliklerinin arttırılmasına yönelik biyolojik savaş ve Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın uygulanmasına dayalı biyoinsektisit uygulamasının etkinlikleri ve maliyetleri incelenmiştir. Çalışmanın diğer bir bölümünü ise çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar şartlarında üretilme olanaklarının incelenmesi oluşturmuştur. Çalışmanın sonucunda, çam keseböceği ile savaşta mekanik savaşın bazı kriterler göz önünde bulundurulduğunda uygulama alanı olan ve populasyon yoğunluğunu yarı yarıya düşürebilen bir yöntem olduğu belirlenmiştir. Yapılan maliyet analizleri sonucunda mekanik savaş uygulamasının dekara 0,81 Dolar olduğu belirlenmiştir. Biyoinsektisit uygulamasının ise zararlı ile savaşta % 90’ın üzerinde başarı sağladığı tespit edilmiştir. Ancak biyoinsektisit uygulamasının maliyeti dekara 2,43 Dolar olarak belirlenmiştir. Anahtar sözcükler: Çam keseböceği (Thaumetopoea pityocampa), mekanik savaş, biyolojik savaş, biyoinsektisit (Bacillus thuringiensis var. kurstaki) uygulaması, yumurta parazitoitleri I ABSTRACT In this study, effectiveness and cost of control methods of pine processionary caterpillar, especially in young Turkish pine plantations, were examined. Control methods were: mechanical control based on collecting egg clusters and first nests, biyological control based on protecting and enhancing effectiveness of egg parasitoids in nature and using of Bacillus thuringiensis var. kurstaki. Examination of the possibilities of mass rearing of egg parasitoids in laboratory conditions was the other part of the study. As a result of this study, mechanical control was determined as an effective control method while some criteria were accepted and could control the half of population density. Cost analysis of mechanical control showed that cost price was 0,81 US Dollar / Decare. Using of Bacillus thuringiensis var. kurstaki caused 90% mortality of the pest. However, biyoinsecticide application cost 2,43 US Dollar / Decare. Key words: Pine processionary caterpillar (Thaumetopoea pityocampa), mechanical control, biyological control, Bacillus thuringiensis var. kurstaki, egg parasitoids. II ÖNSÖZ Bu çalışma özellikle kızılçam ağaçlandırma alanlarında sorun olan çam keseböceği ile savaşta, yumurta koçanlarının ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş, yumurta parazitoitlerinin doğada korunmaları ve etkinliklerinin arttırılmasına yönelik biyolojik savaş ve Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın uygulanmasına dayalı biyoinsektisit uygulamasının etkinlikleri ve maliyetleri ile çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar şartlarında üretilme olanaklarının incelenmesi amacıyla Muğla Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü Merkez İşletme Şefliğinde ve Aydın Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Karpuzlu İşletme Şefliğinde bulunan kızılçam ağaçlandırma alanlarında ve Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü Entomoloji Laboratuvarında yürütülmüştür. Çalışmanın bir bölümü proje lideri tarafından Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma Anabilim Dalında “Muğla İli Kızılçam Ağaçlandırma Alanlarında Çam Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae))’nin Mekanik ve Biyolojik Savaş Olanaklarının Geliştirilmesi Üzerine Araştırmalar” adıyla doktora tezi olarak hazırlanmış ve Prof. Dr. Zeynep Yoldaş (Ege Üniv., Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.), Prof. Dr. Esat Pehlivan (Ege Üniv., Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.), Prof. Dr. Hüseyin Başpınar (Adnan Menderes Üniv. Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.), Doç. Dr. Tülin Akşit (Adnan Menderes Üniv. Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.) ve Doç. Dr. Nilgün Madanlar (Ege Üniv., Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.)’dan oluşan jüri önünde savunularak kabul edilmiştir. Bu çalışmanın hazırlanmasında, yürütülmesinde ve sonuçlandırılmasında değerli katkılarından dolayı Prof. Dr. Zeynep Yoldaş’a; çalışmanın yürütülmesindeki değerli katkılarından dolayı Prof. Dr. Esat Pehlivan’a ve Doç. Dr. Tülin Akşit’e; çalışmanın her aşamasında, her türlü destek ve yardımlarını esirgemeyen Enstitü Müdürü Ergün Avcıoğlu şahsında tüm Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü personeline; Fethiye Orman İşletme Müdürlüğünde görevli Orman Mühendisi Hatice Demiray şahsında çalışmada emekleri geçen tüm işletme ve fidanlık görevlilerine teşekkür ederiz. Dr. İ. Meltem ÖZÇANKAYA Dr. Peyman CAN III İÇİNDEKİLER ÖZ....................................................................................................................... ABSTRACT........................................................................................................ ÖNSÖZ……………………………………………………………………….. İÇİNDEKİLER .................................................................................................. ŞEKİLLER DİZİNİ ............................................................................................ ÇİZELGELER DİZİNİ ...................................................................................... 1. GİRİŞ …………………………………………………………………….. 2. GENEL BİLGİLER ……………………………………………………… 2.1. Çam Keseböceği Hakkında Genel Bilgiler …………………………….. 2.2. Çam Keseböceğinin Yumurta Parazitoitleri Hakkında Genel Bilgiler.... 3. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ……………………………………………….. 4. MATERYAL VE METOT ………………………………………………. 4.1. Materyal ………………………………………………………………... 4.2. Metot …………………………………………………………………… 4.2.1. Arazi çalışmaları ……………………………………………………... 4.2.1.1. Deneme alanlarının belirlenmesi …………………………………... 4.2.1.2. Uygulama zamanının belirlenmesi ………………………………… 4.2.1.3. Yapılan uygulamalar ……………………………………………….. 4.2.1.3.1. Mekanik Savaş …………………………………………………... 4.2.1.3.2. Biyolojik Savaş ………………………………………………….. 4.2.1.3.2.1. Biyoinsektisit uygulaması ……………………………………… 4.2.1.3.2.2. Yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar ……………………... 4.2.2. Laboratuvar çalışmaları ……………………………………………… 4.2.2.1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) ile savaşta kullanılan bazı preparatların etkinliklerinin karşılaştırılması …………………………………….. 4.2.2.2. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın yumurta parazitoitlerinin üretilmesine yönelik çalışmalar ………………………………………………….. 4.2.2.2.1. Konukçu böceklerin üretimi ……………………………………... 4.2.2.2.1.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) üretimi …………... 4.2.2.2.2. Yumurta parazitoitlerinin üretimi ……………………………….. 4.2.2.2.2.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri ……………………………………. 4.2.2.2.2.2. Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri ……………………………………………… 4.2.2.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri …... 4.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın yumurta parazitoitlerinin çıkışları ve parazitlenme oranlarının saptanması ile ilgili çalışmalar ………….. 4.2.2.4. Diğer çalışmalar ……………………………………………………. IV Sayfa I II III IV VI VII 1 3 3 12 15 21 21 21 21 21 22 22 23 23 23 24 25 25 25 26 26 26 26 28 29 29 30 4.3. Değerlendirmeler ………………………………………………………. 5. BULGULAR ……………………………………………………………... 5.1. Arazi Çalışmaları ………………………………………………………. 5.1.1. Mekanik Savaş Uygulamaları............................................................... 5.1.1.1. Mekanik Savaş Uygulamalarının maliyet analizleri ……………….. 5.1.2. Biyolojik Savaş Uygulamaları ……………………………………….. 5.1.2.1. Biyoinsektisit Uygulaması …………………………………………. 5.1.2.1.1. Biyoinsektisit Uygulamasının maliyet analizleri ……………… 5.1.2.2. Yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar ……………............……. 5.1.3. Genel değerlendirme …………………………………………………. 5.2. Laboratuvar Çalışmaları ……………………………………………….. 5.2.1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) ile savaşta kullanılan bazı preparatların etkinliklerinin karşılaştırılması ………………………………………. 5.2.1.1. Diflubenzuron uygulaması ………………………………………… 5.2.1.2. Organik insektisit uygulaması ……………………………………... 5.2.1.3. Bacillus thuringiensis var. kurstaki uygulaması …………………... 5.2.2. Yumurta Parazitoitlerinin Üretimi …………………………………… 5.2.2.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri ………………………………………………….. 5.2.2.2. Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri …………………………………………………………. 5.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri ………. 5.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın yumurta koçanlarının özellikleri, parazitoitleri ve parazitlenme oranlarının saptanması ile ilgili çalışmalar …………. 5.2.4. Diğer çalışmalar ……………………………………………………… 6. SONUÇ VE TARTIŞMA ………………………………………………... 7. ÖNERİLER ………………………………………………………………. ÖZET .................................................................................................................. SUMMARY ....................................................................................................... KAYNAKLAR DİZİNİ ………….......……………………………………….. EKLER ............................................................................................................... V Sayfa 30 32 32 32 36 38 38 41 42 45 48 48 48 49 50 53 53 54 55 55 59 60 67 69 70 71 78 ŞEKİLLER DİZİNİ Şekil Sayfa Şekil 1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın, a) dişi b) erkek ergin bireyleri ....................................................................................... 3 Şekil 2. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta koçanları.... 4 Şekil 3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın larvaları ................... 5 Şekil 4. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın pupaları.................... 5 Şekil 5. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın dünyadaki yayılışı (Besçeli, 1969)...................................................................................... 6 Şekil 6. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın Türkiye’deki yayılışı 7 Şekil 7. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk dönem zararı ...... 9 Şekil 8. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ileri dönemdeki zararı ..................................................................................................... 10 Şekil 9. Olgun larvaların pupa olmak üzere toprağa girişleri ............................. 11 Şekil 10. Ooencyrtus pityocampae (Mercet) ergini........................................... 12 Şekil 11. Baryscapus servadeii Dom. ergini....................................................... 14 Şekil 12. Biyoinsektisit uygulaması..................................................................... 24 Şekil 13. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan mekanik savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama sonrasında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) ........................................................ 34 Şekil 14. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan biyoinsektisit uygulaması ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama sonrasında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) .................................... 40 Şekil 15. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan biyolojik savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama sonrasında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) .................................... 44 Şekil 16. Fethiye’de 2000 – 2004 yılları arasında yapılan, uygulama öncesi ve uygulama sonrası gerçekleştirilen sayımlardaki bulaşıklılık oranları (%) ........................................................................................................ 47 Şekil 17. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı laboratuvarda uygulanan Dimilin’in sağladığı ölüm oranları ...................................... 49 Şekil 18. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı laboratuvarda uygulanan NeemAzal™-T/S’nin sağladığı ölüm oranları ................... 50 Şekil 19. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı laboratuvarda uygulanan MVP’nin sağladığı ölüm oranları ....................................... 51 Şekil 20. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk iki dönem larvalarına uygulanan Dimilin, MVP, NeemAzal™-T/S ve su uygulamalarının sonucunda kaydedilen ölüm oranları ......................... 53 Şekil 21. Bombyx mori L. yumurtaları üzerine Ooencyrtus pityocampae (Mercet) üretimi ................................................................................... 54 Şekil 22. Laboratuvar koşullarında Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) larvalarının ve yumurta parazitoitlerinin çıkışları .................. 58 VI ÇİZELGELER DİZİNİ Çizelge Sayfa Çizelge 1. Ephestia kuehniella Zeller yumurtaları ve üzerlerine bırakılan ergin parazitoit sayıları..................................................................................... Çizelge 2. Bombyx mori L. yumurtaları ve üzerlerine bırakılan ergin parazitoit sayıları ..................................................................................................... Çizelge 3. Bombyx mori L. yumurtaları ve üzerlerine bırakılan ergin Ooencyrtus pityocampae (Mercet) sayıları ............................................ Çizelge 4. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta koçanlarının özellikleri, parazitoitleri ve parazitlenme oranlarının saptanması ile ilgili çalışmalar için gerekli örneklerin alındığı tarihler ve yumurta koçanı miktarları .................................................................. Çizelge 5. Fethiye’de 2000 - 2004 yıllarında yapılan mekanik savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar ve uygulama sonuçlarında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) ………….……………. Çizelge 6. Fethiye’de insan iş gücüyle gerçekleştirilen, yumurta koçanı ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş uygulamasının yıllara göre maliyetleri ............................................................................ Çizelge 7. Fethiye’de 2000- 2004 yıllarında yapılan biyoinsektisit uygulaması ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar ve uygulama sonuçlarında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) ................. Çizelge 8. Fethiye’de insan iş gücü kullanılarak atomizörle gerçekleştirilen biyoinsektisit uygulamasının yıllara göre maliyetleri ........................... Çizelge 9. Fethiye’de 2000 - 2004 yıllarında yapılan biyolojik savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar ve uygulama sonuçlarında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) ...……………………... Çizelge 10. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan tüm parsellerdeki ön sayımlar ve uygulama sonundaki ortalama bulaşıklılık oranları (%) ..... Çizelge 11. Laboratuvar koşullarında Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk iki dönem larvalarına uygulanan Dimilin, MVP, NeemAzal™-T/S ve su uygulamalarının sonucunda kaydedilen canlı ve ölü larva sayıları ……………………………………......................... Çizelge 12. Fethiye ve Karpuzlu’dan alınan Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta koçanları ve bazı özellikleri …...……………... Çizelge 13. Fethiye ve Karpuzlu’dan alınan Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) yumurta koçanlarının parazitlenme oranları …..…………… VII 27 28 29 30 33 37 39 41 43 45 52 56 56 1. GİRİŞ Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgelerinde yoğun olmak üzere 3 milyon hektarı aşan yayılışıyla kızılçam, 161 milyon m3’ü aşan serveti, 5 milyon m3’ten fazla artımı ve 4 milyon m3’e yaklaşan verimiyle ülkemiz ormancılığında ayrı bir yere ve öneme sahiptir (Öktem, 1987). Hızlı gelişmesi, odun kalitesinin yüksek oluşu, ekolojik isteklerinin toleranslı olması, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde optimum koşulları bulması, kızılçamı ülkemiz ormancılık sektöründe birincil konuma getirmiştir. Bu da kızılçam plantasyonlarının artarak bu türün monokültür haline getirilmesine neden olmuştur. Geniş alanlarda plantasyonları gerçekleştirilen kızılçam ormanlarımızda, yaklaşık 1,5 milyon hektarlık alanda (Anonymous, 1997) yaygın olan önemli bir zararlı bulunmaktadır: Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) Çam keseböceği. Çam keseböceği, ağaçlarda artımı yavaşlatmakta, diğer zararlılara zemin hazırlamakta, populasyonunun yoğun olduğu dönemlerde savaşta geç kalınırsa ağaçların ölümüne neden olabilmektedir. Aynı zamanda çam keseböceği populasyonunun artması ve zararın birkaç yıl üstüste devam etmesi sonucunda zayıf düşen ağaçlara kabuk böcekleri gibi sekonder zararlılar bulaşmakta, bu da ağaçların ve meşcerelerin elden çıkmasıyla sonuçlanabilmektedir. Bu nedenler ve özellikle ağaçlandırma alanlarında sıklık ve sırıklık çağlarındaki genç meşcerelerde etkili olmasından dolayı, çam keseböceği uzun zamandan beri çeşitli yöntemlerle savaşı yapılan bir zararlıdır (Anonymous, 1997). İklim koşullarının uygun gitmesi durumunda, zaten çam keseböceği için en uygun koşulları sağlayan bu alanlarda, zararlı epidemilere yol açmaktadır. Dünyadaki küresel ısınma ile birlikte değişen iklim koşulları, çam keseböceğinin epidemi yapma sıklığını arttırmaktadır. Günümüzde, kamuoyunda çevre bilincinin gelişiyor olması ve doğal bitki örtüsünü koruma fikrinin yaygınlaşması, zaman zaman ortaya çıkan bu epidemilere karşı duyarlılığı ve tepkiyi arttırmakta, özellikle turizm açısından önemli olan Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgelerindeki kıyı kesimlerinde de zararın bariz olarak görülmesi bu zararlıyla savaşta sosyal baskının da artmasına neden olmaktadır. Mevcut alanların büyüklüğü ve topografik yapının özelliklerinden dolayı T. pityocampa ile savaşta zorluklarla karşılaşılmakta ve başarı seviyesi düşmektedir. Savaş genellikle kimyasal olarak yapılmaktadır. Kimyasal savaşta selektif olmayan ilaçların kullanılması, ilaçlama zamanının çeşitli nedenlere bağlı olarak kaçırılması ve ilaçlamanın doğru şekilde yapılmaması, amaçlanan başarıyı engellemektedir. Bu da tarımsal alanlara 1 göre doğal dengenin daha çok korunabildiği ormanlarımızda bu dengenin bozulmasına sebep olmaktadır. Buna rağmen kimyasal savaşa devam edilmektedir. Özellikle ağaçlandırma alanlarında uygulanan mekanik savaşta T. pityocampa’nın kışlık keselerinin toplanması esas alınmaktadır. T. pityocampa larvaları son, yani kışlık keselerini oluşturuncaya kadar ekolojik şartlara ve besin durumuna göre 3 ila 5 kese örmekte ve biyolojik gelişimleri ilerledikçe ördükleri keselerin yapıları daha da sağlamlaşmaktadır (Çanakçıoğlu, 1993). Larva dönemleri ilerledikçe daha oburca beslenen zararlının, özellikle son larva dönemlerindeki zehirli kılları, insan ve diğer memelilerde alerjik kaşıntılara ve gözler de dahil olmak üzere tahrişlere neden olmaktadır. Yani zararlının tüm larva dönemlerinde vereceği doğrudan ve dolaylı zararlar göze alınmaktadır. Toplanan kışlık keselerin yakılmasıyla zararlının doğal düşman populasyonları da tahrip edilmektedir. Ayrıca doğal ormanlarda ve ileri yaştaki meşcerelerde ağaç boylarının yüksek olması sebebiyle mekanik savaşın uygulanabilirliği sınırlanmaktadır. Bu çalışmada hedef, özellikle en fazla 2 – 2,5 m boyundaki genç kızılçam ağaçlandırma alanlarında çam keseböceği zararının baştan engellenmesidir. Bu amaçla, mekanik savaşta çam keseböceğinin kışlık keselerinin toplanması yerine, yumurta koçanları ile ilk iki dönem larvaların ördükleri keselerin toplanması planlanmıştır. Böylece geçirilecek larva dönemleri boyunca oluşacak zararın indirgenmesi, kışlık keseleri toplarken işçilerin karşılaştıkları istenmeyen durumların da bertaraf edilmesi amaçlanmıştır. Diğer taraftan, zararlının ilk iki dönem larvalarına karşı, hedef zararlı haricinde doğal düşmanlara ve diğer canlılara zararı olmayan, Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın yer aletleriyle uygulanabilirliğinin irdelenmesi hedeflenmiştir. Böylelikle, yörede yaygın olan arıcılığın ve zararlının yumurta parazitoitlerinin doğada korunmaları amaçlanmıştır. Ayrıca, çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar koşullarında üretilebilme olanaklarının incelenmesi amaçlanmıştır. 2 2. GENEL BİLGİLER 2.1. Çam Keseböceği Hakkında Genel Bilgiler Lepidoptera takımının Thaumetopoeidae familyasına bağlı Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü ülkelerde, ibreli orman ağaçlarında özellikle çamlarda zarar yapan önemli bir zararlıdır. Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde yapılan birçok çalışmada çam keseböceği T. pityocampa olarak isimlendirilmiştir. Ancak Türkiye’nin Güney Ege ve Akdeniz Bölgelerinde ve Doğu Akdenizde (İsrail, Lübnan) bulunan türün, morfolojik olarak T. pityocampa’ya çok benzeyen ancak RAPD-PCR (Gafny et al., 1996) ve DNA işaretleyicileri (Salvato et al., 2002) ile yapılan çalışmalar sonucunda T. wilkinsoni Tams olduğu net bir biçimde ortaya konmuştur. Yapılan bu çalışmada çam keseböceği olarak bu güne kadar kabul edilen T. pityocampa esas alınmıştır. Ancak birçok bitki ve hayvan türü için ekoton olarak kabul edilen Türkiye’de çam keseböceği türlerinin ve yayılış alanlarının incelenmesi daha sonraki çalışmalara konu olmalıdır. Tanımı: T. pityocampa erginlerinde ön kanat açıklığı erkekte 30, dişide 35-40 mm’dir. Ön kanatlar erkekte gri, dişide gri kül renginde olup, üzerinde üç adet zikzak çizgi mevcuttur. Beyaz renkli arka kanatlarda birer adet gri renkte leke bulunmaktadır. Antenleri çift taraklı olup erkekte dişiye nazaran daha kuvvetli yapıdadır. Dişi erkeğe göre biraz daha büyüktür (Şekil 1). Şekil 1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın, a) dişi b) erkek ergin bireyleri. Figure 1. a) Female b) male moths of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.). 3 Yumurtaları beyaz renkte ve 1 mm boyunda olup alt tarafı düzdür. Çam keseböceği yumurtalarını genellikle iki ibreyi bir araya getirerek, bu ibrelerin kaide kısmının üstüne sıkı bir biçimde yan yana bir koçanı andırır şekilde bırakırlar. Yumurta bırakma helozon şeklinde olabildiği gibi düz sıra şeklinde de olabilmektedir (Şekil 2). Şekil 2. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta koçanları. Figure 2. Egg clusters of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.). Yumurta koçanlarının boyu farklı zamanlarda ve değişik bölgelerde yapılan çalışmalarda farklılık göstermekle birlikte, ortalama koçan boyu 30 mm’dir. Dişi yumurtaların üstünü, vücudun sonunda bulunan pullarla örter. Açık bej renginde olan bu pulların uçları ibrenin kaidesine bakar. Yumurtadan çıkan ilk larvalar 1,5 mm olup son larva döneminde 35 40 mm büyüklüğe kadar ulaşır. Larvaların rengi dorsalde açık kahverengi, lateralde sarımtrak esmer ve ventralde sarımtrak kahverengidir. Vücut bol kıllı olmakla birlikte lateral kıllar beyaz gümüşi renkte, dorsal kıllar ise sarı ve kahverengidir. Abdomenin 1 ila 8. segmentleri üzerinde kırmızı-sarı çerçeveli kadife görünüşünde kahverengi lekeler bulunur (Şekil 3). Larvaların tüberkülleri üzerinde taşınan beyaz yakıcı kıllar (Besçeli, 1969; Tosun, 1975; Çanakçıoğlu, 1993) insanların ve hayvanların derilerinde acı veren yanmalara ve kaşınmalara neden olmasının yanısıra gözde ve solunum yollarında da önemli tahrişlere sebep olabilir. 4 Şekil 3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın larvaları. Figure 3. Larvae of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.). Beş larva dönemi geçiren çam keseböceğinin bir kese içinde bulunan larva sayısı 146-313 (ortalama 208) adet olarak saptanmıştır (Çanakçıoğlu, 1993). Pupaları kırmızımtrak kahverengi olup boyları 12 ila 22 mm arasında değişir. Çanakçıoğlu (1993)’na göre dişi bireylerin pupa boyları erkeklerinkinden ortalama 4 mm kadar daha büyüktür (Şekil 4). Şekil 4. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın pupaları. Figure 4. Pupae of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.). 5 Yayılışı: Dünyada Kuzey Afrika’da Cezayir, Fas ve Filistin’in kuzeyinden başlayarak Güney Almanya, Güney Fransa, İspanya, İtalya ve İsviçre’ye, Akdeniz’de kıyısı bulunan bütün ülkelerde bulunur (Şekil 5) (Schimitschek, 1953; Besçeli, 1969; Tosun, 1975; Battisti, 1988; Devkota & Schmidt, 1990; Mendel, 1990; Atakan, 1991; Kitt & Schmidt, 1993). Türkiye’de özellikle Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunan, sıcak yörelerde yaygındır (Şekil 6). Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz Bölgelerinde bulunur. Güney sahil bölgesi ormanlarında 1.500 m yüksekliğe kadar ulaşır. Karadeniz sahili boyunca uzanan yörelerde belirgin olarak güneye bakan sıcak yamaçları tercih eder. Yüksekliğin artmasına bağlı olarak sıcaklığın azalması böceğin dikey yayılışını sınırlamaktadır. Şekil 5. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın dünyadaki yayılışı (Besçeli, 1969 ). Figure 5. Distribution of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) in the world (Besçeli, 1969 ). 6 Şekil 6. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın Türkiye’deki yayılışı. Figure 6. Distribution of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) in Türkiye. Konukçuları: Konukçuları arasında çam ve sedir türleri bulunur. Türkiye’de bugüne kadar Pinus brutia Ten. (kızılçam), P. nigra Arnold. (karaçam), P. sylvestris L. (sarıçam), P. pinea L. (fıstık çamı), P. halepensis Mill. (halep çamı) ve Cedrus libani A. Richard (sedir) üzerinde tespit edilmiştir (Schimitschek, 1953; Besçeli, 1969; Tosun, 1975; Atakan, 1991; Çanakçıoğlu, 1993). Besin bulamadıklarında Juniperus spp. (ardıç), Olea europa L. (Mill.) (yabani zeytin), Cistus spp. (laden), Phillyrea media L. (akça kesme) ve Arbutus unedo L. (adi kocayemiş) gibi bitkilerde zarar yapabilmektedir. Ancak bunlar çam keseböceğinin gerçek konukçuları değildir. Biyolojisi ve zarar şekli: Çam keseböceği yılda bir döl verir. Erginlerin uçuş zamanları yörelere göre farklılık göstermektedir. Örneğin Ege Bölgesinde Aydın - Karpuzlu yöresinde eylül ayı başlarında, Muğla – Fethiye’de ise eylül ayı sonlarında görülmektedir. Ergin uçuş zamanında dişinin abdomeni yumurta ile doludur. Erkek çiftleştikten sonra ölür. Dişi çiftleşmeden sonra bir gün içinde yumurtalarını bırakır ve kısa bir süre sonra o da ölür. Yumurtalar genellikle akşamüstleri bırakılır. Dişi yumurta koymak için genellikle meşcere içindeki ağaçlardan çok meşcere kenarındaki ağaçları tercih eder. Hatta, tek tek ağaçlardan daha fazla hoşlanır. Ayrıca güneye bakan taşlı ve sığ topraklar üzerinde bulunan ve herhangi bir nedenle açılmış, seyrekleşmiş meşcerelerde ve makilikler arasında bulunan çamları ve ağaçlandırma sahalarını daha çok tercih eder. 7 Bununla birlikte kuzeye bakan derin ve taze topraklar üstündeki kuvvetli ve sık çam meşcerelerinde çam keseböceği bulunursa da, çok fazla tahribata neden olmamaktadır. Zararlının sonbaharda 2 - 4 haftalık kuluçka döneminden sonra yumurtadan çıkan larvaları, üzerinde bulundukları ibrenin hemen dip kısımlarında veya yakınlarında toplanıp etraftaki ibreleri kemirmeye başlarlar. Bu arada çok ince ağlardan oluşan ilk kozalarını örerler (Şekil 7). Larva dönemleriyle beslenme miktarı doğru orantılı olarak artar ve dolayısıyla larvalar yer değiştirerek daha büyük keseler örerler. İlk dönem larvalar ibreleri kenarlarından kemirirler, daha sonra ise ibrelerin yalnızca orta siniri kalacak şekilde yerler. Dördüncü yuvadan sonra larvalar ibrenin tümünü tüketirler. Büyüklükleri giderek artan keselerin içi pislikler ve larvaların attıkları deriler ile doludur. İlk üç kesenin bulunduğu ibreler bir süre sonra kızararak veya sarararak ölür. Kural olarak, larvalar kese değiştirirken ağaçta daima aşağıdan yukarıya doğru çıkar. İbreleri oldukça kalın olan karaçamlarda kese değiştirme, kızılçama oranla daha az görülür. Ayrıca havanın aniden soğuması kese sayısının azalmasına, larvaların hemen kışlık keseleri meydana getirmesine neden olur. Keseler genellikle dalların uç kısımlarına ve çatal yerlerine yapılır. Gündüzleri keselerde dinlenme halinde geçiren çam keseböceği, akşamları keseden çıkarak ibrelerde zarar yaparlar ve şafakla beraber keselere dönerler. Hava sıcaklığı + 6 ºC’nin altına düştüğünde geceleri de keselerde geçirirler (Çanakçıoğlu, 1993). Bu keseler larvaların saklanmasına yaradığı gibi gündüzleri güneş ışınlarının bir kısmının yansımasını ve soğuk havalarda da sıcaklığın korunmasını sağlar. Genel olarak gündüzleri toplu halde kesenin içinde geçiren larvaların bir kısmı, populasyonun artması durumunda, bundan farklı olarak keselerin üzerinde, dal ve sürgün üzerlerinde gündüzleri de toplu olarak bulunabilirler. Populasyon artışına bağlı olarak çam keseböceğinin davranışlarında bazı değişiklikler olabilmektedir. Örneğin, populasyonun az olduğu durumlarda keseleri birleştirerek kese içerisindeki sıcaklığı dengelerler. Diğer taraftan, kese içerisindeki birey sayısı fazla olduğunda, bireylerin bir kısmı başka bir kese örerek o keseden ayrılırlar. Bu anormal durumlar keseleri kesip toplamak suretiyle yapılan mekanik savaşın başarısını azalttığı gibi savaş masraflarını da arttırmaktadır. 8 Şekil 7. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk dönem zararı. Figure 7. Primary damage of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.). Bir çam ağacı üzerindeki ibreleri yiyerek tüketen larvalar (Şekil 8), genel olarak bu ağacı terk ederek bir başka ağaca gitmektedirler. Olgunlaşıncaya kadar yeni ağacın ibreleriyle beslenmektedirler. Larva dönemlerinin süreleri ve doğada görülebilme zamanları hakkında değişik ülkelerde ve değişik koşullarda gerçekleştirilen farklı değerlendirmeler bulunmaktadır. Örneğin Battisti (1988), daha önce bu zararlı tarafından zarar görmüş ve zarar görmemiş ağaçlarda çam keseböceğinin biyolojisi üzerine bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bu çalışmada, aynı çevre koşullarında çam keseböceğinin larva dönemlerinin süre olarak birbirinden farklılık gösterdiğini belirtmiştir. Daha önce zarar görmüş ağaçlarda beslenen çam keseböceği larvalarının larva dönemleri daha uzun sürerken, herhangi bir zararlanmaya maruz kalmamış ağaçlarda 9 beslenen larvaların larva süreleri daha kısa olmuştur. Devkota and Schmidt (1990) birinci larva döneminin 10 gün, ikinci larva döneminin 14 gün, üçüncü larva döneminin 17 gün, dördüncü larva döneminin 23 gün ve son larva döneminin 21 gün sürdüğünü belirtirken, Sekendiz (1985) birinci larva döneminin 12 gün, ikinci larva döneminin 14 gün, üçüncü larva döneminin 30 gün, dördüncü larva döneminin 44 gün ve son larva döneminin 30 gün sürdüğünü belirtmiştir. Farklı yayınlarda farklı sürelerin verilmesi, çam keseböceğinin yükseklik, sıcaklık ve besin ile ilişkili olarak geliştirdiği uyumlardan kaynaklanmaktadır. Şekil 8. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ileri dönemdeki zararı. Figure 8. Forward damage of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.). Beş dönem geçiren larvalar nisan sonunda veya mayıs başında toprağa girerek (Şekil 9) bir koza örer ve içerisinde pupa haline geçerler. Larvaların 10 toprağa girdiği yerler kabarık görünür, fakat bu kabarıklık zamanla kaybolur. Larvaların toprağa girme derinliği toprağın fiziksel özelliklerine bağlı olup bu derinlik 2-30 cm arasında değişir. Koşulların uygun olmaması halinde bu pupalar toprakta 4 yıl boyunca diyapoz halinde kalabilirler. Şekil 9. Olgun larvaların pupa olmak üzere toprağa girişleri. Figure 9. Entrance of mature larvae into soil for pupation Esas zararı yapan larvalar, yaşamları boyunca ibreleri yediklerinden, fizyolojik ve primer zararlı olarak kabul edilirler. Az miktarda bulunduklarında, yalnızca kese civarındaki ibrelerde zarar görülürken, populasyon arttıkça ağaçları ve meşcereleri tamamen çıplak hale getirirler. Zararın bu şekilde birkaç yıl üst üste devam etmesi sonucunda, ağaçların zayıflamasını takiben kabuk böcekleri gibi sekonder zararlıların bulaşması ve meşcerelerin elden çıkması oldukça yüksek bir ihtimal haline gelmektedir. Ekolojik istekleri: Özkazanç (2002a) Demolin (1969)’e atfen Fransa’da ocak ayı sıcaklık ortalamasının 0°C ve güneşlenme süresinin en az 1.800 saat olması durumunda çam keseböceğinin gelişebildiğini bildirmektedir. Sıcaklık ortalamasının 1°C derece azalması durumunda güneşlenme süresi 100 saat artmaktadır. Çam keseböceğinin yaşamını sınırlayan bir diğer faktör de en soğuk aya ait en düşük sıcaklık derecesi ile en sıcak aya ait en yüksek sıcaklık derecesidir. 200 bireyden oluşan yuvadaki larvalar – 10°C’a 10 saatten fazla 11 dayanamamaktadır. Güneşlenmenin fazla olduğu yerlerde en düşük sıcaklık limiti – 12°C olarak bulunmuştur. Rüzgarlı ve kuzey bakıda olan yerlerde ise bu limit – 9°C olmaktadır. Çam keseböceğinin yaşama sınırını belirleyen en yüksek sıcaklık ise 32°C’tır. 30°C’da yuvadaki sosyal yaşam bozulmakta ve bireyler dağılmakta, 32°C’da ise larvalar ölmektedir (Özkazanç, 2002a). Doğal düşmanları: Türkiye’de çam keseböceğinin tüm dönemlerine ait birçok parazitoit ve predatörü saptanmıştır (Ek 1) (Besçeli, 1969; Tosun, 1975; Sekendiz, 1985; Kornoşor, 1986; Atakan, 1991; Eroğlu ve Uğurlu, 1993). 2.2. Çam Keseböceğinin yumurta parazitoitleri hakkında genel bilgiler Çalışmada bölgede etkin olarak görülen ve laboratuvar koşullarında üretilme çalışmalarına konu olan yumurta parazitoitleri ile ilgili genel bilgiler aşağıdaki gibidir. Ooencyrtus pityocampae (Mercet) (Hym., Encyrtidae) Encyrtidae familyası üyeleri biyolojik savaş açısından önemli türlerdir. Genellikle 1 – 3 mm boyunda arıcıklardır. Anten yapıları değişiklik gösterir. Vücutları metalik renktedir. Bu familya üyelerinden olan O. pityocampae çam keseböceğinin en bilinen yumurta parazitoitidir (Şekil 10). Şekil 10. Ooencyrtus pityocampae (Mercet) ergini. Figure 10. Adult of Ooencyrtus pityocampae (Mercet). 12 Doğada 2 döl verir. İlk döl 20 – 25 gün sürer (Tsankov, 1990). İlk dölün belli bir oranı diyapozda kalır ve ertesi yıl ortaya çıkar. Olgun larvanın seçici diyapozu ekim – kasımda meydana gelir ve erginlerin çıktığı bahara kadar sürer (Halperin, 1990 a). Ancak bu dönemde kendisi için uygun beslenme materyali yoktur ve populasyonda büyük oranda kayıplar olur. Uzun diyapoz ise sonbahara kadar sürer. Bu uzun diyapozdan çıkışta beslenme yönünden bir problem yoktur. Ancak kısa süreli diyapoz sonrası oluşan büyük kayıplar zararlının baskı altına alınmasında daha etkin olmasını engeller (Halperin, 1990 a). Herhangi bir kesinti ya da diyapoz olmaksızın 24 – 32°C’de tüm yıl boyunca üreyebilen O. pityocampae, 30°C’de bir dölünü 12 günde tamamlar. İnkubasyon 30 saat, larva gelişimi 4 – 5 gün, prepupa 1 gün, pupa 4 – 5 gün ve ovipozisyon dönemi 1 – 2 gün sürer. 24°C’de tüm gelişim 22 gün sürerken 34°C’de bu süre sadece 9 gündür (Halperin, 1990b). 33°C’nin altındaki sıcaklıklarda parthenogenetik olarak ürerler. İyi gelişmiş yayılma ve konukçu arama yeteneğine sahiptirler. Genel parazitleme oranı % 6,3’tür (Bellin et al., 1990). Ergin dişi ortalama 27 (8 – 47) yumurta bırakabilir. Baryscapus servadeii Dom. (Hym., Eulophidae) Eulophidae familyasına bağlı türler Lepidoptera, Coleoptera, Diptera takımlarına bağlı türlerin parazitoitleridir. 1 – 3 mm boyunda arıcıklardır. Eulophidlerin 30°C’nin üzerindeki sıcaklıklara dayanıklılığı ve uyumu nedeniyle encyrtidlere nazaran belirgin bir üstünlüğü söz konusudur (Tiberi, 1990). Bu familya üyelerinden olan B. servadeii erginleri (Şekil 11) O. pityocampae ile birlikte eylül - ekim aylarında görülürler. Parthenogenetik olarak ürerler. Olgun larva olarak iki yıl diyapozda kalabilirler (Tiberi, 1990). Yumurta koçanlarını arayıp bulma yetileri fazla gelişmemiştir. Yılda iki döl verirler. İlk döl dört haftadan kısa sürerken ikinci döl 11 ay sürer. Parazitleme oranı tek yumurta koçanında ortalama % 37’dir. Ancak genel parazitleme oranı % 5,5 civarındadır. Bulgaristan’da bulunma oranı İsrail ve İspanya’dan oldukça yüksektir (Halperin, 1990a). 13 Şekil 11. Baryscapus servadeii Dom. ergini. Figure 11. Adult of Baryscapus servadeii Dom. 14 3. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR Akdeniz çevresindeki ülkelerle birlikte Türkiye’de de özellikle kızılçam ormanlarında sorun olan çam keseböceği, Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın, biyolojisi, doğal düşmanları, bunların etkinlikleri ve zararlı ile savaş yöntemleri konusunda yapılan çalışmalar özet halinde verilmiştir. Battisti (1988) İtalya’da gerçekleştirdiği çalışmada T. pityocampa’nın konukçularından biri olan Pinus nigra Arnold. üzerinde epidemi yılında ve bunu izleyen yıldaki biyolojisini, eşey oranının değişimini ve populasyon davranışlarını incelemiştir. Devkota and Schmidt (1990), Yunanistan’dan getirdikleri T. pityocampa yumurta koçanlarını Almanya’da, laboratuvar koşullarında 13 farklı çam ve Larix kaempferi (Lamb.) Carr. ile yaptıkları denemelerde Pinus parviflora S. & Z. üzerinde beslenen ilk dönem larvalarda, Pinus strobus L. ve L. kaempferi’de beslenen ikinci dönem larvalarda % 100 ölüm kaydetmişlerdir. Halperin, 1991 yılında İsrail’de yaptığı çalışmada, İsrail’de bulunan üç Thaumetopoea türünün morfolojik ve biyolojik özelliklerini, konukçularını ve davranışlarını incelemiştir. Tiberi et al. tarafından 1999 yılında yayınlanan çalışmada, farklı çam türlerinin ibrelerindeki monoterpenler ve bunların dişi bireylerin yumurta bırakmada gösterdikleri tercihler üzerine etkileri incelenmiştir. Fıstık çamı ibrelerinde yüksek oranda bulunan “limonen”in T. pityocampa’nın yumurta bırakmak için fıstık çamını tercih etmemesinde rol oynadığı belirtilmiştir. Yapılan bu çalışma ile çam keseböceğinin ovipozisyon dönemi boyunca dört farklı çam türüne püskürtülen limonenin etkin bir koruma sağladığı kaydedilmiştir. Hódar et al., 2002 yılında, farklı üç çam türündeki (Pinus pinaster , P. sylvestris nevadensis ve P. nigra salzmannii) farklı besin kompozisyonlarıyla çam keseböceğinin yumurta bırakma ve farklı larva dönemlerine ait gelişim ve hayatta kalma oranlarıyla ilişkilerini inceledikleri çalışmada, ibrelerdeki azot miktarının özellikle ilk dönem larvaların hayatta kalmasıyla ilişkili olduğunu belirlemişlerdir. Çam keseböceğinin yumurta koçanlarının yapısı, parazitlenme oranları, yumurta parazitoitlerinin türleri, yayılışları, etkinlikleri ve biyolojileri ile ilgili çalışmalar aşağıdaki gibidir. İtalya’da Tiberi and Roversi (1987), Pinus halepensis Mill. ormanlarında T. pityocampa’nın yumurta parazitoitleri olarak Baryscapus (Eutetrastichus, Tetrastichus) servadeii Dom. (Hym., Eulophidae), Ooencyrtus pityocampae Mercet (Hym., Encyrtidae), Anastatus bifasciatus 15 B. de Fonsc. (Hym., Eupelmidae) ve Trichogramma embryophagum Htg. (Hym., Trichogrammatidae) saptanmıştır. Bu yumurta parazitoitleri arasında en etkilisinin % 66’ya varan oranlarda parazitleme yapabilen B. servadeii olduğu belirtilmiştir. Yunanistan’da 1988 - 1989 yıllarında toplanan 222 T. pityocampa yumurta koçanı üzerinde gerçekleştirilen çalışmada Bellin et al. (1990), en yaygın üç tür olarak B. servadeii, O. pityocampae ve Eutetrastichus sp.’yi belirlemişlerdir. Halperin (1990 b)’in yaptığı çalışmada, Thaumetopoea türlerinin doğal düşmanları belirlenmiş, çam keseböceğinin farklı evrelerinin 7 parazitoit, 21 predatör ve 6 entomopatojen organizma tarafından etkilendiğini bulmuştur. Bunların en yaygınları O. pityocampae, B. servadeii ve Beauveria bassiana Vuill. olarak belirlenmiştir. Schmidt (1990), 1986 – 1989 yılları arasında Yunanistan’ın güney bölgelerinde yaptığı çalışmada T. pityocampa’nın yumurta parazitoitlerinin çoğunun eylül ayında ergin olan B. servadeii ve mayıs ve haziran aylarında ergin olan O. pityocampae olduğunu, çıkan hemen hemen bütün parazitoitlerin dişi olduğunu belirlemiştir. Ayrıca bu çalışmada O. pityocampae’nın bir hiperparaziti de tespit edilmiştir. Tiberi (1990)’nin İtalya’nın çeşitli bölgelerinde yaptığı çalışmada, T. pityocampa’nın yumurta parazitoiti olarak Hymenoptera takımına bağlı Chalcidoidea üst familyasına ait beş tür tespit edilmiş olup bunlar A. bifasciatus, Ooencyrtus telenomicida Vassiliev, O. pityocampae, B. servadeii ve T. embryophagum’dur. O. pityocampae ve B. servadeii en yaygın ve en etkili parazitoitler olarak belirlenmiş, tüm türlerin meydana getirdiği toplam parazitlenmenin % 40 – 45’lere ulaştığı belirtilmiştir. Bulgaristan’da, Tsankov (1990) tarafından yürütülen çalışmada, T. pityocampa’nın dört yumurta parazitoiti tespit edilmiştir. O. pityocampae ve B. servadeii daha sık görülürken, A. bifasciatus ve T. embryophagum’un daha az görüldüğü kaydedilmiştir. Çalışmada ayrıca O. pityocampae ve B. servadeii’nin biyolojileri de incelenmiştir. Arazi çalışmalarının İsrail’de, laboratuvar çalışmalarının ise Almanya’da yürütüldüğü, Kitt and Schimidt (1993) tarafından gerçekleştirilen araştırmada parazitoitlerin etkisi % 38,6 olarak saptanmıştır. En sık karşılaşılan parazitoit B. servadeii olmuş, bunu O. pityocampae’nin izlediği kaydedilmiştir. O. pityocampae’nin yumurta koçanlarını arayıp bulmada B. servadeii’den daha iyi bir yeti gösterdiği de belirtilmiştir. Tsankov et al. (1996), 1991 – 1992 yıllarında Bulgaristan’ın farklı bölgelerindeki P. nigra ormanlarından toplanan T. pityocampa yumurta koçanlarında, en sık rastlanan yumurta parazitoiti olarak O. pityocampae’yi 16 tespit etmiş olup A. bifasciatus ve B. servadeii’nin bunu izlediğini belirtmişlerdir. Çalışmada ayrıca çok az miktarda Trichogramma sp. de bulunmuştur. Parazitlenme nedeniyle olan ölüm % 24,5 – 38,9 olarak tespit edilmiştir. Schmidth et al. (1997) Fas’ta Atlas Dağları’nda yaptıkları çalışmada, T. pityocampa’nın yumurta parazitoitlerini tespit etmişlerdir. Bu çalışmanın sonucunda yumurta parazitoitlerinin neden olduğu ölüm oranını % 21,4 olarak belirlemişlerdir. Laçeja and Tiberi, 1999 yılında Arnavutluk’ta yapılan çalışmanın sonucunda, T. pityocampa’nın üç adet yumurta parazitoitini tespit etmişler ve Arnavutluk’un çeşitli bölgelerinde parazitlenme oranlarını saptamışlardır. Tsankov et al. (1999) Yunanistan’da gerçekleştirdikleri çalışmada, T. pityocampa’nın beş yumurta parazitoiti bulunduğunu saptamışlardır. Bunlar O. pityocampae, B. servadeii, B. transversalis, A. bifasciatus ve Pediobius sp.’dir. O. pityocampae’nin parazitleme oranı % 3,6 ila 23,4 arasında değişirken B. servadeii’nin parazitleme oranının % 0,9 ila 22,6 arasında olduğu tespit edilmiştir. Etkili oldukları saptanan çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar koşullarında alternatif konukçular üzerinde üretimi ile ilgili çalışmalar ise aşağıdaki gibidir. O. pityocampae’nin üretilmesi üzerine ilk değerler Battisti et al. (1990) tarafından İtalya’da elde edilmiştir. Bu çalışmada hem alternatif konukçular üzerinde hem de yapay besin üzerinde O. pityocampae’nin üretimi ve gelişme dönemleri anlatılmış ve üretim tekniklerine yönelik önerilerde bulunulmuştur. Halperin (1990a) çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin kitle üretimi ile ilgili metot çalışmalarını İsrail’de gerçekleştirmiştir. O. pityocampae’nin kitle üretimi için çam keseböceğinin yumurta koçanlarında ve Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtalarında yetiştirilmesi ile ilgili metotlar ve diğer bir yumurta parazitoiti olan B. servadeii’nin üretilme metotları tanımlanmıştır. Tiberi et al. (1991), İtalya’da O. pityocampae’nin laboratuvar koşullarında Nezara viridula L. (Het., Pentatomidae) ve diğer pentatomitlerin yumurtaları üzerinde üretilmeleri ile ilgili bir çalışma yapmışlardır. Bu çalışmanın sonucunda en uygun konukçu türün N. viridula olduğu belirlenmiştir. Masutti et al. (1992), O. pityocampae’nin laboratuvar koşullarında yapay besin üzerinde üretilmesi ile ilgili elde ettikleri ve ilk sonuçlarını yayınladıkları çalışmada, yapay besin ortamının özelliklerini, olumlu ve 17 olumsuz yönlerini belirtmişler, daha sonraki çalışmalarda neler yapılacağını bildirmişlerdir. Masutti et al. (1993) İtalya’da T. pityocampa’nın yumurta parazitoitlerinden biri olan ve polifag özellik gösteren O. pityocampae’nin invitroda üretimi üzerine bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Tiberi et al. (1993) İtalya’da yürüttükleri çalışmada, O. pityocampae’nin laboratuvar şartlarında üretilmesine imkan tanıyacak en aktif alternatif konukçunun bulunmasını amaçlamışlardır. O. pityocampae dişileri, N. viridula ile Aelia, Carpocoris, Dolycoris, Raphigaster, Eurydema, Eurygaster ve Graphosoma (Het., Pentatomidae) cinslerine bağlı pentatomid yumurtalarını parazitlemiştir. O. pityocampae’nin kitle üretimi için en uygun tür N. viridula olmuştur. O. pityocampae üretiminden elde edilen sonuçların doğaya modifikasyonları 1991 yılında yine İtalya’da yapılan bir çalışma ile Tiberi et al. (1994) tarafından gerçekleştirilmiştir. N. viridula üzerinde kitle halinde üretilen O. pityocampae erginleri Orta İtalya’da genç bir çam meşceresine salınmıştır. Yumurta parazitoitlerinin yanısıra çam keseböceğinin diğer doğal düşmanları ile ilgili bazı çalışmalar da gerçekleştirilmiştir. Örneğin, Way et al. (1999), Portekiz’de Linepithema humile (Mayr) (Hym., Formicidae) isimli karıncanın çam keseböceğinin kontrolündeki yerini incelerken, Buxton (1990) zararlının larva ve pupa parazitoiti olan Phryxe caudata Rond. (Dipt., Tachinidae)’nin farklı konukçu bitkiler üzerinde bulunan çam keseböceğini parazitleme oranlarını incelemiştir. Çam keseböceğinin yaptığı zarar ve savaş yöntemleri ile ilgili çalışmalar ise şöyledir: Markalas (1998)’ın Yunanistan’da gerçekleştirdiği çalışmada, çam keseböceğinin ağaçlarda artıma ne kadar etki ettiği belirlenmiştir. Bu amaçla çam keseböceğinin neden olduğu zararlanmayı izleyen yılda, beş yaşındaki P. pinaster ağaçlarında sürgün boyları, ibre boyları ve kuru ibre ağırlıkları ölçülmüştür. Orta şiddette zararlanmış ağaçlarda toplam sürgün kütle kaybı % 41 – 50 olarak hesaplanırken bu kayıp tamamen zararlanmış ağaçlarda % 54 – 64 olmuştur. Çam keseböceğinin tüm larva dönemleri üzerinde Melia azedarach L. meyvelerinin metanolik ekstraktlarının etkilerinin laboratuvar ve arazi koşullarında incelendiği çalışma Breuer and Devkota (1990) tarafından Yunanistan’da gerçekleştirilmiştir. % 1, 5 ve 10’luk konsantrasyonlarının etkileri belirlenmiştir. Her üç konsantrasyon da antifeedant (beslenmeyi engelleyici) etki göstermiş, yükselen dozla birlikte artan şekilde çam keseböceği larvalarını öldürmüştür. 18 Masutti and Battisti, 1990 yılında, İtalya’da T. pityocampa’nın populasyon davranışları ve entegre savaşına yönelik yaptıkları çalışmada çeşitli kriterleri değerlendirerek entegre savaş kapsamında örnekleme programını, tolerans seviyesinin belirlenmesini, silvikültürel yönetimi ve çeşitli kontrol metotlarını değerlendirmişlerdir. Avtzis (1998), Yunanistan’da yaptığı çalışmada, T. pityocampa’ya karşı Bacillus thuringiensis’in kullanımı ve etkilerini incelemiştir. B. thuringiensis’in geliştirilmiş yeni bir formülasyonu olarak nitelendirilen Foray 48B, Dimilin 25WP ve Bactospeine WP ile karşılaştırılmıştır. Aynı iklimsel koşullar altında kullanılan üç ürünün hepsinin de yüksek ölüm düzeyi (% 96,1-100) sağladığı belirtilmiştir. Battisti et al. (1998), İtalya’da T. pityocampa’ya karşı B. thuringiensis var. kurstaki ile diğer patojenler ve kullanımlarının sonuçlarını inceledikleri bir çalışma gerçekleştirmişlerdir. Türkiye’de çam keseböceği hakkındaki yayınların çoğunda bu zararlının biyolojisi, zararı, doğal düşmanları ve savaşımı ile ilgili genel bilgiler verilmektedir (Tosun (1975), Atakan (1991) ve Yamantaş ve Kaya (1998) gibi). T. pityocampa’nın biyolojisi ve savaş yöntemleriyle ilgili Türkiye’deki çalışmaların temelini oluşturan araştırma, 1969 yılında Besçeli tarafından gerçekleştirilmiştir. Çam keseböceğinin biyolojisi ve bu zararlıya karşı kullanılan mekanik, kimyasal ve biyolojik savaş yöntemleri ve uygulanabilirlikleri incelenmiştir. Yelekçi ve ark. 1980 yılında yaptıkları çalışmada Adana’da yetişen Melia azedarach L. ağacından çıkarılan metanol ve su özütlerinin T. pityocampa larvalarına etkilerini incelemişlerdir. Bu özütlerin püskürtüldüğü ve püskürtülmediği çam ibreleri üzerinde beslenmeye bırakılan çam keseböceği larvalarının çoğunun (%90) püskürtme yapılmayan ibrelere yöneldiklerini, diğerlerini ise zorunlu kaldıklarında yediklerini ve daha sonra da öldüklerini belirlemişlerdir. Mercikoğlu (1991), İzmir Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde T. pityocampa’ya karşı bazı biyopreparat, kitin sentezini engelleyici bazı preparatlar ve bazı kimyasal insektisitlerin etkilerini karşılaştırmıştır. Malazgirt (1982a, 1982b; 1983) üç bölüm halinde yayınlanan çalışmasında çam keseböceğinin biyolojisi ve biyolojik savaş olanaklarını değerlendirmiştir. Çam keseböceğinin savaşında doğal düşmanlarının yerinin incelendiği Eroğlu ve Uğurlu’nun 1993 yılında yayınladıkları çalışmada T. pityocampa’nın tüm dönemlerine ait parazitoit ve predatörler belirtilerek önemli olanların bu zararlı üzerindeki etkileri irdelenmiştir. 19 Türkiye’nin farklı bölgelerinde çam keseböceğinin yumurta koçanlarının yapısı, parazitlenme ve yumurta bırakma davranışlarının incelendiği, Avcı (2000) tarafından gerçekleştirilen çalışmada, dört farklı yumurta parazitoiti tespit edilmiştir. Bunlar O. pityocampa, B. servadeii, A. bifasciatus ve T. embryophagum ’dur. 1997 – 2000 yılları arasında Ege Bölgesinde toplam 43 ağaçlandırma alanında gerçekleştirdikleri çalışmada Can ve Düzbastılar (2002b), çam keseböceğinin üç yumurta parazitoitini belirlemişlerdir. Çalışma sonucunda, parazitoitlerin etkin olduğu alanlarda gerçekleştirilebilecek savaş yöntemlerine ilişkin önerilerde bulunulmuştur. Son yıllarda ormanlarımızda çam keseböceğinin öneminin artması ile “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri Sempozyumu” 2002 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakültesinde düzenlenmiştir. Bu sempozyumda özgün araştırmaların yanısıra çeşitli derlemelere de yer verilmiştir. 20 4. MATERYAL VE METOT 4.1. Materyal Çalışmanın materyalini, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde belirlenen, Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın yoğun olarak bulunduğu alanlardaki kızılçam ağaçları, T. pityocampa’nın değişik dönemleri, deneme alanında bulunan, laboratuvarda üretilen T. pityocampa’nın yumurta parazitoitleri, parazitoitlerin üretiminde yararlanmak amacıyla kullanılan Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae), Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae), Sitotraga cerealella Oliv. (Lep., Gelechiidae) ve Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı biyoinsektisit oluşturmaktadır. 4.2. Metot 4.2.1. Arazi çalışmaları 4.2.1.1. Deneme alanlarının belirlenmesi Muğla iline bağlı Fethiye ilçesi sınırları içerisinde T. pityocampa’nın yoğun olarak bulunduğu ve kimyasal savaş yapılmayan, topografik özellikler, yükselti, bakı ve ağaç boyu bakımından benzer üç ağaçlandırma alanı deneme alanları olarak belirlenmiştir. Bu deneme alanlarından biri Fethiye İlçesine bağlı Esenköy sınırları içerisindedir. Diğer iki deneme alanı ise Yakacık köyü sınırları içerisinde bulunan ağaçlandırma alanlarıdır. Seçilen deneme alanlarının hepsi yaklaşık 250 m rakımda ve güney bakıdadır. Deneme alanlarındaki kızılçamlar 14 - 15 yaşta ve ortalama 2 m boyundadır. Her bir deneme alanı bir tekerrür olarak kabul edilmiştir. Her deneme alanında dört karakter bulunmaktadır. Bu karakterler: • Yumurta koçanlarının ve ilk iki dönem larvaların bulunduğu canlı keselerin toplanmasına dayalı ‘Mekanik Savaş’; • İlk iki dönem larvalara karşı Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyoinsektisit olan MVP’nin kullanılmasını içeren ‘Biyoinsektisit Uygulaması’; • Çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar koşullarında üretilerek doğaya salımının yapılması ya da doğada populasyonlarının korunmasına yönelik çalışmaları içeren ‘Biyolojik Savaş’; • Kontrol. Her bir karakter için 1 dekarlık parsel ayrılmıştır. 1 dekarlık alanda, eksiklikler de olabileceği göz önüne alınarak, 15 × 15 ağaç denemelere 21 alınmıştır. Parseller, Tesadüf Parselleri Deneme Deseni’ne göre yerleştirilmiştir. Deneme parsellerinin sınırlarını belirlemek üzere sınır ağaçlar kırmızı boya ile boyanarak işaretlenmiştir. Deneme parsellerinin etrafında emniyet şeridi oluşturmak üzere onar ağaç bırakılmıştır. Ancak arazinin durumuna göre emniyet şeridi bazı yerlerde beş ağaca kadar inmiştir. Çalışmanın son iki yılında, çam keseböceğine karşı aktif maddesi Deltamethrin olan bir preparat kullanılarak kimyasal savaşın yapıldığı Aydın iline bağlı Karpuzlu ilçesi sınırları içerisinde bulunan bir kızılçam ağaçlandırma alanı deneme alanı olarak belirlenerek uygulamalar gerçekleştirilmiştir. Çam keseböceğine karşı kimyasal savaş yapılan ve yapılmayan alanların uygulamalar açısından karşılaştırılabilmesi amaçlanmıştır. 4.2.1.2. Uygulama zamanının belirlenmesi Ergin çıkışlarının belirlenmesi amacıyla İzmir Orman Bölge Müdürlüğü, Orman Zararlılarıyla Mücadele Grup Müdürlüğünden temin edilen formülasyonu Z-13-hexadecen-11-yn-1-yl asetat olan iki farklı feromon kullanılmıştır. Ancak bu iki feromonun kullanıldığı tuzaklar ergin yakalamada başarılı olmamıştır. Bu nedenle, deneme alanlarının bulunduğu bölgedeki yetkili kişilerle temasa geçilerek deneme alanlarının devamlı olarak kontrolü sağlanmış ve yumurta bırakma mevsimleri belirlenmiştir. Ancak ergin çıkışlarının uzun sürmesi sebebiyle, deneme alanlarında bulunan her ağaçta ya da ağaç başına en az 1 yumurta koçanı görüldüğünde savaş zamanına karar verilmiştir. 4.2.1.3. Yapılan uygulamalar Deneme alanlarının bulaşıklılık oranını belirlemek amacıyla uygulamalara başlamadan önce tüm parsellerde uygulama öncesi sayımlar yapılmıştır. Bir ağacın üzerinde çam keseböceğinin yumurta koçanı ya da larvaların ördükleri keseler bulunuyorsa o ağaç bulaşık olarak kabul edilmiştir. Alanın tamamında, ağaç başına düşen canlı kese yoğunluğunu belirlemek amacıyla içerisinde canlı larva bulunan canlı kese sayımları yapılmıştır. Uygulama öncesinde, parsellerin tamamındaki ağaçlar kontrol edilerek bulaşık ağaç ve canlı keseler sayılarak kaydedilmiştir. Değerlendirme amacıyla uygulamaların yapıldığı alanlarda tüm parseller kontrol edilerek bulaşık ağaç ve canlı keselerin sayımları gerçekleştirilmiştir. 22 4.2.1.3.1. Mekanik savaş Yumurta koçanlarının bırakılmaya başlamasından yaklaşık 10 - 15 gün sonra, kasım ayı içerisinde deneme alanlarına gidilmiştir. Mekanik Savaş uygulaması için belirlenen parsellerin tamamı dolaşılarak bulaşık ağaç sayısı belirlenmiştir. Yumurta koçanları sarılı olduğu ibrelerden sıyrılarak çıkarılmış ve yumurtaların açılıp açılmadıklarına dair notlar alındıktan sonra, yumurta parazitoitlerinin doğada korunması ve desteklenmesi amacıyla biyolojik savaş uygulamasının yapıldığı parsellere bırakılmıştır. İlk iki dönem larvaların ördükleri ve içerisinde canlı larva bulunan canlı keseler ise bulundukları ince dallarla birlikte bağ makasıyla kesilerek naylon poşetlere konmuştur. Tepe sürgününde bulunan canlı keseler elle sıyrılarak poşetlere alınmış, sürgün kesilmemiştir. Poşetlere alınarak orman alanı dışına çıkarılan bu canlı keseler, besin bulamayacakları ve ormana dönemeyecekleri uzaklığa (yaklaşık 50 m) bırakılmışlardır. Birim zaman analizleri için gerekli olan bir işçinin 1 dakikada kaç ağaçta uygulama yaptığı ve yine bir işçinin 1 sırayı (15 ağaç) ne kadar sürede kontrol ettiği belirlenmiştir. Bu suretle işlemin etkinliği kadar ekonomikliği de irdelenmiştir. 4.2.1.3.2. Biyolojik savaş 4.2.1.3.2.1. Biyoinsektisit uygulaması Belirlenen alanlarda Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyoinsektisit olan MVP, zararlının ilk iki dönem larvalarına uygulanmıştır. Yapılan bu çalışmada MVP isimli preparatın kullanılma sebebi, bu preparatın sıcaklığa karşı dayanıklılığının arttırılmış olmasıdır. Bu özellik, sisleme aletleri gibi yer aletleriyle uygulandığında, sıcaklıktan dolayı preparatın etkinliğinin azalmasını engellemektedir. Deneme alanlarında kalibrasyon yapıldıktan sonra, içeriğinde 10.000 IU/mg canlı B. thuringiensis var. kurstaki sporu bulunan biyoinsektisit, T. pityocampa için önerilen 1,6 l/ha dozunda, 10 litre kapasiteli atomizör ile akşam üzeri uygulanmıştır (Şekil 12). Uygulamaları aynı kişi gerçekleştirmiştir. Çam keseböceğinin ergin çıkışlarının 30 – 45 gün sürmesi ve yumurtaların kuluçka süresinin iki ila dört haftalık olması nedeniyle, biyoinsektisit uygulamaları ilk yıl aynı dozda 10 gün arayla iki kez gerçekleştirilmiştir. İkinci uygulama yapılmadan önce birinci uygulamanın kontrolleri ve ikinci uygulamadan sonra da bu uygulamanın değerlendirme sayımları yapılmıştır. Ancak tek uygulamanın bile yüksek düzeyde zararlı 23 ölümünü sağlaması sebebiyle, diğer yıllarda tek bir uygulama gerçekleştirilmiştir. Kontrol parsellerinde de aynı şekilde değerlendirme sayımları gerçekleştirilmiştir. Şekil 12. Biyoinsektisit uygulaması. Figure 12. Application of bioinsecticide. 4.2.1.3.2.2. Yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar ‘Laboratuvar çalışmaları’nın içerisinde ayrıntılı olarak belirtilen koşullarda üretimi sağlanabilmiş yumurta parazitoitlerinin biyolojik savaş parseline salımı gerçekleştirilmiştir. Yumurta parazitoitlerinin salımının yapılamadığı durumlarda ise, yumurta parazitoitlerinin doğada korunması ve desteklenmesi amacıyla mekanik savaş parsellerinden toplanan yumurta koçanları ibrelerinden sıyrılarak biyolojik savaş parsellerinde sıra aralarına bırakılmıştır. 24 4.2.2. Laboratuvar çalışmaları 4.2.2.1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) ile savaşta kullanılan bazı preparatların etkinliklerinin karşılaştırılması Çam keseböceği ile savaşta kullanılan Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı biyopreparatın etkinliğini karşılaştırmak amacıyla, kitin sentezini engelleyici diflubenzuron etkili maddeli bir preparat, Azadirachta indica A. Juss (Meliaceae) özütünden elde edilen organik bir insektisit ve kontrol amacıyla su, bu zararlının ilk iki dönem larvalarına uygulanmıştır. Uygulamalar laboratuvar koşullarında ve beşer tekerrürlü olarak gerçekleştirilmiştir. Her bir işlem için, birinci ve ikinci dönem birlikte olmak üzere, onar adet çam keseböceği larvası kullanılmıştır. Preparatlar ve kontrole su taze kızılçam ibrelerine püskürtülmüştür. Preparatların uygulanmasından 45 dakika sonra ibreler üzerine bırakılan larvaların ilk kontrolü 12 saat sonra yapılmış, daha sonraki kontroller ise hergün aynı saatte gerçekleştirilmiştir. Kontrollerde tüm larvalara bakılarak ölü larvalar kaydedilmiştir. İlaçların etkinlikleri ise Abbott Formülü ile hesaplanmıştır. Diflubenzuron etkili preparat, çam keseböceği ile savaşta önerilen doz olan 100 litre suya 16 gram olarak uygulanmıştır. Denemelerde kullanılan, A. indica içeren organik insektisit çam keseböceğine karşı savaşta ruhsatlandırılmamış bir preparattır. Domateste yaprak bitleri, elmada elma iç kurdu ve elma güvesi, kirazda kiraz sineği ve şeftalide şeftali güvesine karşı ruhsatı bulunan bu preparatta önerilen en yüksek doz domateste yaprak bitlerine karşı 500 ml/100 l su’dur. Çam keseböceği ile yapılan uygulamalarda da bu doz kullanılmıştır. B. thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparat olan MVP çam keseböceğine karşı önerilen ve arazi uygulamalarının yapıldığı doz olan 1,6 lt/ha, arazide gerçekleştirilen kalibrasyona uygun olarak laboratuvarda da gerçekleştirilmiştir. 4.2.2.2. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın yumurta parazitoitlerinin üretilmesine yönelik çalışmalar Laboratuvar çalışmalarının bir kısmı, Ege Bölgesinde T. pityocampa’nın etkili yumurta parazitoitleri olarak belirlenen Ooencyrtus pityocampae (Mercet) (Hym., Encyrtidae) ve Baryscapus servadeii Dom. (Hym., Eulophidae)’nin üretilmesine yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Laboratuvar koşullarında üretilmeleri kolay olan E. kuehniella ve S. cerealella ile B. mori yumurtaları bu amaç için kullanılmıştır. 25 O. pityocampae ve B. servadeii bireylerinin stok kültürünü oluşturabilmek amacıyla Fethiye’de deneme alanı olarak belirlenen ağaçlandırma alanlarına komşu meşcerelerden çam keseböceğinin yumurta koçanları toplanarak laboratuvara getirilmiş; 12 × 8 × 12 cm boyutlarında, iki tarafında organze bezle kaplanmış 6,5 cm çapında havalandırma delikleri bulunan plastik üretim kaplarına yerleştirilmiştir. 4.2.2.2.1. Konukçu böceklerin üretimi Çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin üretiminde E. kuehniella, S. cerealella ve B. mori yumurtaları kullanılmıştır. Laboratuvar koşullarında bu konukçulardan sadece E. kuehniella üretimi yapılmış, B. mori ve S. cerealella’nın üretimleri ise gerçekleştirilmemiştir. Bu nedenle, B. mori yumurtaları Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümünden ve daha sonra da Bursa İpekböcekçiliği Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünden temin edilmiştir. Yumurtalar + 4°C’de buzdolabında saklanmıştır. B. mori yetiştirilmesine yönelik herhangi bir çalışma yapılmamış, denemelerde bu yumurtalar kullanılmıştır. Stok kültürü oluşturabilmek ve üretimi gerçekleştirebilmek amacıyla Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsünden temin edilen S. cerealella yumurtalarının çam keseböceğinin üretilebilmesi için çok küçük olduğuna karar verilerek herhangi bir üretim işlemi yapılmamıştır. 4.2.2.2.1.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) üretimi Üretimi gerçekleştirmek amacıyla Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsünden temin edilen E. kuehniella yumurtaları, 20 cm çapında ve 27,5 cm boyunda, yanlarında organze bezle kaplanmış 6,5 cm çapında havalandırma delikleri olan üretim kapları içerisinde bulunan iki ölçü mısır unu, iki ölçü buğday unu ve bir ölçü fıstık kırmasından oluşan sterilize edilmiş besin ortamına konarak laboratuvar koşullarında bekletilmiştir. Çıkan erginler hergün toplanarak özel yumurtlatma kaplarına alınmış ve yumurtalar elde edilmiştir. Yumurtaların bir kısmı O. pityocampae ve B. servadeii’nin üretim çalışmaları için kullanılırken diğer bir kısmı da üretimin devamı için ayrılmıştır. 4.2.2.2.2. Yumurta parazitoitlerinin üretimi 4.2.2.2.2.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri Laboratuvarda üretimi gerçekleştirilen E. kuehniella yumurtaları 20’şerli gruplar halinde 6 cm uzunluğunda ve 1 cm genişliğinde kesilen parşömen kağıtları üzerine suyla yapıştırıldıktan sonra cam tüplere 26 alınmıştır. Bu tüplere ortalama beşer adet parazitoit bırakılmıştır (Çizelge 1). Ağzı pamukla kapatılan ve etiketlenen 10 adet cam tüp 28 °C sıcaklık ve %70 nemin sağlandığı sabit koşullarda iklim dolabında muhafaza edilmiştir. Bu işlemler O. pityocampae ve B. servadeii için ayrı ayrı gerçekleştirilmiştir. Çizelge 1. Ephestia kuehniella Zeller yumurtaları ve üzerlerine bırakılan ergin parazitoit sayıları Table 1. Number of adult parasitoids which were released onto eggs of Ephestia kuehniella Zeller. Parazitoit türü ve sayısı Tüp no Ephestia kuehniella Ooencyrtus pityocampae Baryscapus servadeii Yumurta sayısı ♀ ♂ ♀ ♂ 1 20 3 2 2 20 3 2 3 20 3 2 4 20 3 1 5 20 3 2 6 20 3 1 7 20 3 1 8 20 3 2 9 20 3 2 10 20 3 2 11 200 45 5 12 200 45 5 Bunların haricinde iki ayrı üretim kabına yaklaşık 200’er adet E. kühniella yumurtası yerleştirildikten sonra bu kaplara 50’şer adet O. pityocampae ve B. servadeii ergini bırakılmıştır (Çizelge 1). Parazitoitlerin çoğunluğunu dişi bireyler oluşturmuştur. Bu kaplar da sabit koşulların sağlandığı iklim dolabında muhafaza edilmiştir. Ergin parazitoitlerin bırakılmasından sonra ergin beslenmesini sağlamak üzere üretim kaplarının yan yüzeylerinde bulunan havalandırma pencerelerinin kaplı olduğu şeffaf organze bezler üzerine günaşırı ballı su eriyiği sürülmüştür. Gözlemler günaşırı gerçekleştirilmiştir. 27 4.2.2.2.2.2. Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri B. mori yumurtaları üzerine, eldeki mevcut parazitoit sayıları göz önüne alınarak, farklı sayılarda bırakılan O. pityocampae erginlerinin beslenmelerini sağlamak üzere, 12 × 8 × 12 cm boyutlarında, iki tarafında organze bezle kaplanmış 6,5 cm çapında havalandırma delikleri bulunan plastik üretim kaplarının organze bez ile kapatılmış kısımlarına ballı su eriyiği sürülmüştür. Üretim kapları 28°C ve % 70 nem sabit koşullarının sağlandığı iklim dolabında muhafaza edilmiş ve gözlemler günaşırı gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın bu bölümünde ilk denemelerde O. pityocampae ile birlikte B. servadeii bireyleri de B. mori yumurtaları üzerine bırakılmıştır (Çizelge 2). Çizelge 2. Bombyx mori L. yumurtaları ve üzerlerine bırakılan ergin parazitoit sayıları Table 2. Number of adult parasitoids which were released onto eggs of Bombyx mori L. Tüp no 1 2 3 4 5 6 7 Bombyx mori Yumurta sayısı 100 200 100 200 100 200 50 Parazitoit türü ve sayısı Ooencyrtus pityocampae Baryscapus servadeii 6 43 17 56 24 11 6 Ancak daha sonra B. servadeii bireylerinin çam keseböceği yumurtaları haricinde başka konukçu yumurtalarında üremediklerine ait literatür bilgileri de göz önüne alınarak, denemeye sadece O. pityocampae bireyleri ile devam edilmiştir (Çizelge 3). 28 Çizelge 3. Bombyx mori L. yumurtaları ve üzerlerine bırakılan ergin Ooencyrtus pityocampae (Mercet) sayıları Table 3. Numbers of Bombyx mori L. eggs and Ooencyrtus pityocampae (Mercet) adults which were released onto these eggs Tüp no Bombyx mori yumurta sayısı 1.1 1.2 50 200 2.1 2.2 50 200 3.1 3.2 50 200 4.1 4.2. 50 200 5.1 5.2 50 200 Ooencyrtus pityocampae sayısı 7 50 3 35 6 50 5 45 3 65 4.2.2.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri Yumurta parazitoitlerinin üretimine yönelik çalışmalarda kullanılmak üzere deneme alanlarına komşu alanlardan toplanarak laboratuvara getirilen çam keseböceği yumurta koçanları, 12 × 8 × 12 cm boyutlarında, iki tarafında organze bezle kaplanmış 6,5 cm çapında havalandırma delikleri bulunan plastik üretim kaplarına aktarılmıştır. Üretim kaplarının bir kısmı laboratuvar şartlarında bekletilirken bir kısmı da iklim dolabına aktarılmıştır. 4.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın yumurta parazitoitlerinin çıkışları ve parazitlenme oranlarının saptanması ile ilgili çalışmalar Fethiye ve Karpuzlu’da bulunan deneme alanlarına komşu meşcerelerden farklı tarihlerde ve sayılarda (Çizelge 4) toplanan çam keseböceğinin yumurta koçanları Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü Entomoloji Laboratuvarına getirilmiştir. Deneme alanlarının bulunduğu yörelerde çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin yoğunlukları ve yumurtaların parazitlenme oranlarının belirlenebilmesi, böylelikle bu yörelerdeki parazitoit faunasının ve etkinliğinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Böylelikle, entegre savaş içerisinde kimyasal savaş zamanı daha sağlıklı saptanabilecektir. 29 Çizelge 4. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta koçanlarının alındığı tarihler ve miktarları Table 4. Amount of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) egg clusters and the collecting dates Deneme Alanları Fethiye Karpuzlu Tarih 13 Kasım 2001 17 Kasım 2002 18 Kasım 2002 Toplam Yumurta Koçanı (adet) 50 86 292 Getirilen yumurta koçanları tek tek cam tüplere konulduktan sonra ağızları organze bez ile kapatılmıştır. Sabit koşulların sağlandığı iklim dolaplarına yerleştirilen tüplerin gözlemleri günaşırı gerçekleştirilmiştir. Böylelikle, larvaların çıkış dönemleri, yumurta parazitoitlerinin çıkış dönemleri ile ömürleri belirlenmiştir. Parazitoit çıkışlarının devam edeceği düşünülerek tüpler bir yıl boyunca haftada bir kez kontrol edilmiştir. Parazitoit çıkışları sona erdiğinde tüm yumurta koçanlarında ortalama yumurta sayıları belirlenmiştir. Bu koçanlarda parazitlenmiş yumurta sayıları ve de açılmamış yumurta sayıları belirlenmek üzere değerlendirmeye alınmıştır. 4.2.2.4. Diğer çalışmalar Laboratuvar çalışmalarının diğer bir kısmını ise, doğadaki gözlemlerinin yanı sıra, deneme alanlarına komşu meşcerelereden alınan üçüncü, dördüncü ve beşinci dönem larvaların bulunduğu canlı keselerin laboratuvarda gözlenmesiyle gerçekleştirilen çam keseböceğinin biyolojisi ile parazitoit ve predatörlerinin belirlenmesi çalışmaları oluşturmuştur. Meşcerelerden getirilen canlı keseler Entomoloji Laboratuvarında bulunan tel kafeslere konularak haftada iki kez kontrol edilmiştir. 4.3. Değerlendirmeler Tüm deneme parsellerinde birim zamanlar, birim maliyetler ve mali analizlerin yapılabilmesi için gerekli olan verileri elde edebilmek amacıyla, bir işçinin bir dakikada kaç ağaçta işlem yaptığı ve bir işçinin bir dekarlık alanda işlemi ne kadar sürede gerçekleştirdiği belirlenmiştir. İşlemlerin yapıldığı aya ve yıllara ait işçilik, MVP ve diğer giderlerin maliyetleri, uygulamaların yapıldığı tarihin kuruna bağlı olarak, ABD Doları bazında hesaplanmış ve karşılaştırmalar sağlanmıştır. İş gücü Erkek İş Gücü (E.İ.G.) baz alınarak hesaplanmıştır (kadın iş gücünün kullanıldığı alanlarda maliyet 0,75 kat sayısıyla çarpılarak toplam maliyet hesaplanabilir). Biyoinsektisit uygulamasında, orman içerisinde ya da kenarlarında bulunan kaynak suları 30 veya köy çeşmeleri kullanıldığı için su maliyetleri hesaba katılmamıştır. Bunlara ek olarak, kullanılan atomizör orman fidanlığına ait olduğundan herhangi bir kiralama ya da kullanım bedeli ödenmemiştir. 31 5. BULGULAR 5.1. Arazi Çalışmaları Çalışmanın gerçekleştirildiği 2000 – 2004 yıllarında, her yıl eylül ayının ortalarından itibaren farklı zamanlarda uygulama alanlarına gidilerek durum değerlendirmeleri yapılmıştır. Dört yıllık denemeler sonucunda Fethiye’de yumurtaların bırakılmaya başlaması ve aktif parazitoit uçuşlarının eylül ayı sonundan itibaren gerçekleştiği saptanmıştır. Ekim ayının ortalarında dahi yumurtaların açılmadığı ancak ekim sonu ila kasım ayı ortalarında uygulama yapılabilecek larva çıkışları olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte, Karpuzlu’da ergin çıkışları eylül ayı başlarında gerçekleşmektedir. Her ağaçta ya da ağaç başına en az bir yumurta koçanı görüldüğünde de uygulama zamanına karar verilmiştir. Yine Fethiye’de, çalışma boyunca yumurta parazitoitleri eylül ayı sonundan ekim ayı sonuna dek aktif olarak doğada gözlenmiştir. Denemelere başlamadan önce tüm parsellerde uygulama öncesi sayımlar yapılmıştır. Bu kontrollerde parsellerin tamamı gezilerek bulaşık ağaç sayıları ve içerisinde canlı larvaların bulunduğu canlı keseler sayılarak kaydedilmiştir. 5.1.1. Mekanik savaş uygulamaları Mekanik savaş uygulamalarının ilki 2000 yılı Ekim ayı sonu – Kasım ayı başında gerçekleştirilmiştir. Uygulama öncesinde üç mekanik savaş parselindeki sayımlarda ortalama % 34,84 bulaşıklılık kaydedilmiştir (Çizelge 5). Mekanik savaş parsellerinin tamamından 230 adet yumurta koçanı toplanmıştır. Toplanan koçanların % 86,52’sinde, zararlı larvalarının çıktığı gözlenmiştir. Yani mekanik savaş parsellerinin tamamından 199 adet canlı kese toplanmıştır. Bulaşık bir ağaçta saptanan en az sayıdaki yumurta koçanı sayısı bir olurken, ağaç başına belirlenen en fazla sayıdaki yumurta koçanı sayısı dört olmuştur. Toplanan yumurta koçanları gerekli incelemeler yapıldıktan sonra, parazitoit çıkışlarının sürmesi ve etkinliği arttırmak amacıyla biyolojik savaş parsellerinde sıra aralarına bırakılmıştır. Aynı zamanda, toplanan canlı keseler besin bulamayacakları ve ormana dönemeyecekleri uzaklığa bırakılmışlardır. Bu işlemlerin sonucu deneme parsellerinin tamamı yumurta koçanı ve canlı keselerden arındırılmıştır. 2000 yılında, aralık ayında deneme alanlarına tekrar gidildiğinde yapılan değerlendirmeler sonucunda mekanik savaş uygulamasının yapıldığı parsellerin ortalama bulaşıklılık oranının % 16,81’e ulaştığı belirlenmiştir 32 (Çizelge 5). Tüm parsellerdeki toplam canlı kese sayısı 189 olarak tespit edilmiştir. Çizelge 5. Fethiye’de 2000 - 2004 yıllarında yapılan mekanik savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar ve uygulama sonuçlarında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) Table 5. Average infected tree rates (%) before and after the treatments in mechanical control and control plots between the years of 2000 – 2004 in Fethiye Tarih 31 Ekim - 02 Kasım 2000 04 - 06 Aralık 2000 13 - 14 Mart 2001 13 - 15 Kasım 2001 31 Ocak - 01 Şubat 2002 16 - 18 Kasım 2002 20 - 21 Mart 2003 20 - 21 Kasım 2003 01 Nisan 2004 Uygulamalar Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Sonrası 2. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Kontrol Mekanik savaş Toplam kese % % sayısı Bulaşıklılık Bulaşıklılık 230 32,46 34,84 189 37,57 16,81 154 37,87 14,08 32 12,27 8,63 7 0,6 1,05 42 11,35 8,2 46 11,81 6,66 63 29 11,36 4,23 7,57 7,26 Son sayımları yapmak üzere 2001 yılının Mart ayında deneme alanlarına gidildiğinde parsellerin ortalama bulaşıklılık oranı % 14,08 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 5). Toplam alandaki canlı kese sayısı ise 154 adete düşmüştür. Daha az sayıda larva içeren küçük canlı keselerin birleşerek daha büyük keseler oluşturdukları gözlenmiştir. İkinci sayımda görülen canlı kese miktarındaki azalmanın bundan kaynaklandığı düşünülmektedir. Kontrol parsellerindeki bulaşıklılık oranları uygulama öncesi sayımlarda % 32,46 olarak belirlenmiştir. Daha sonraki sayımlarda ise bu oran % 37 civarında kaydedilmiştir (Çizelge 5). Kontrol parsellerindeki bulaşıklılık oranları ile karşılaştırıldığında, mekanik savaş parsellerindeki uygulama etkisinin % 62,82 olarak gerçekleştiği tespit edilmiştir (Şekil 13). Bununla birlikte, kontrol parsellerinde ortalama % 7,74 oranında bir artış belirlenmiştir. 2001 yılının Kasım ayında gerçekleştirilen mekanik savaş uygulama parsellerindeki uygulama öncesi sayımlarda ortalama % 8,63 oranında bulaşıklılık belirlenmiştir (Çizelge 5). Üç uygulama parselinden toplam 59 33 adet yumurta koçanı toplanmıştır. Toplanan yumurta koçanlarının % 54,23’ünde larva çıkışı olduğu belirlenmiştir. Toplanan yumurta koçanları biyolojik savaş parselinde sıra aralarına bırakılmıştır. İlk iki dönem larvaların ördükleri ve içerisinde canlı larva bulunan toplam 32 adet canlı kese ise orman dışına bırakılmıştır. Bulaşıklılık Oranları (%) 40 35 30 25 20 15 10 5 0 2000 2001 2002 2003 Mekanik Uyg. Öncesi Sayım Mekanik Uyg. Sonrası 1. Sayım Mekanik Uyg. Sonrası 2. Sayım Kontrol Uyg. Öncesi Sayım Kontrol Uyg. Sonrası 1. Sayım Kontrol Uyg. Sonrası 2. Sayım Şekil 13. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan mekanik savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama sonrasında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%). Figure 13. Average infected tree rates (%) before and after the treatments in mechanical control and control plots between the years of 2000 – 2004 in Fethiye. Kontrolleri yapmak üzere deneme alanlarına 2002 yılı Ocak ayının sonunda gidilmiştir. Ülkemiz genelinde olduğu gibi çok kurak giden bir yazı takiben, şiddetli sonbahar yağışlarının ve sert kış koşullarının yaşandığı 2001 – 2002 kışı (Ek 2), zararlı populasyonunda ani düşüşe sebep olmuştur. Ocak 2002’de yapılan sayımlarda sadece mekanik savaş parselinde değil, deneme alanlarının genelinde çok az sayıda canlı kese bulunmuştur. Parsellerde saptanan ortalama bulaşıklılık oranı % 1,05 olmuştur (Şekil 13). Parsellerin tamamında sayılan canlı kese yedi adettir. Çam keseböceğine karşı kimyasal savaş yapılan ve kimyasal savaş yapılmayan alanlarda uygulamaları karşılaştırabilmek amacıyla Aydın İline bağlı Karpuzlu İlçesinde belirlenen bir ağaçlandırma alanında gerçekleştirilen çalışmaların sonucu ise şu şekilde olmuştur: Denemeleri 34 gerçekleştirmek amacıyla 15 Ekim 2001’de gidilen alanda deneme alanının çevresi işaretlenerek kasım ayında uygulamaların yapılmasına karar verilmiştir. Ancak bu tarihten sonra meydana gelen normalin üzerindeki yağışlar deneme alanlarına giden yolları kullanılmaz hale getirdiğinden 2001 yılına ait denemeler iptal edilmiştir. 2002 yılında 16 – 18 Kasım arasında geçekleştirilen uygulama öncesi sayımlarda parsellerdeki ortalama bulaşıklılık oranı % 8,20 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 5). Tüm parsellerden toplam 57 yumurta koçanı toplanmıştır. Bu yumurta koçanlarının % 73,68’ini oluşturan 42 adet yumurta koçanında larva çıkışları, yani canlı keseler, tespit edilmiştir. 57 yumurta koçanı, biyolojik savaş parsellerinde sıra aralarına, 42 canlı kese ise ormanın dışına, ormana geri dönemeyecekleri bir mesafeye bırakılmışlardır. Deneme alanlarına, uygulama sonrası sayımları gerçekleştirmek üzere 2003 yılında, 20 – 21 Mart tarihlerinde gidilmiştir. Yapılan sayımlarda parsellere ait ortalama bulaşıklılık oranı % 6,66 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 5). Alanın tamamında saptanan canlı kese sayısı 46 olarak belirlenmiştir. Kontrol parselleriyle karşılaştırıldığında, mekanik savaş parsellerinde ortalama % 43,60’lık bir başarı sağlanmıştır (Şekil 13). Karpuzlu’da bulunan deneme alanlarına, 16 Ekim 2002 tarihinde gidilerek uygulama öncesi sayımlar gerçekleştirilmiştir. Mekanik savaş uygulamaları için belirlenen iki deneme parselinde tespit edilen ortalama bulaşıklılık % 81,75 olmuştur. Yüksek seviyede bulaşıklılığa sahip bu alanda parsellerde ağaç başına ortalama 1,1 canlı yuva bulunmaktadır. Bulaşık ağaçların bazılarında sadece bir tane canlı kese bulunurken bazı ağaçlarda bu sayı on canlı keseye kadar yükselmektedir. Iki parselden toplanan ve parsellerden uzaklaştırılan yumurta paketi sayısı 340 iken, toplam canlı kese sayısı 363’ tür. Kontrolleri yapmak üzere 2003 yılının Mart ayında deneme alanlarına gidildiğinde bulaşıklılık oranının pek değişmediği ancak genel görünüşte herhangi bir işlem yapılmayan kontrol parsellerine göre ağaçların daha sağlıklı göründüğü ve ibre kaybının daha az olduğu gözlenmiştir. Bunlar nicel gözlemlerdir. Çam keseböceği populasyonunun çok yoğun olarak bulunduğu bu bölgede gözlemlerin bile önemli olduğu düşünülmektedir. 35 20 – 21 Kasım 2003 tarihinde gerçekleştirilen uygulama öncesi sayımlarda parsellerdeki ortalama bulaşıklılık oranı % 11,36 olarak saptanmıştır (Çizelge 5). Tüm parsellerde toplam 59 yumurta koçanı ve 63 canlı kese tespit edilmiştir. Toplanan yumurta koçanları biyolojik savaş parsellerinde sıra aralarına bırakılmıştır. Canlı keseler ise ormanın dışına, ormana geri dönemeyecekleri bir mesafeye bırakılmışlardır. 2004 yılının Nisan ayı başında uygulama sonrası sayımları gerçekleştirmek üzere deneme alanlarına gidilmiştir. Yapılan sayımlarda parsellere ait ortalama bulaşıklılık oranı % 4,23 olarak belirlenmiştir (Çizelge 5). Alanların tamamında 29 adet canlı kese tespit edilmiştir. Kontrol parsellerinde uygulama öncesi sayımlarda belirlenen ortalama bulaşıklılık oranı % 7,57 iken, uygulama sonrası sayımlarda bu oran % 7,26 olarak tespit edilmiştir. Kontrol parselleriyle karşılaştırıldığında, mekanik savaş parsellerinde ortalama % 41,73’lük bir başarı sağlanmıştır (Şekil 13). Karpuzlu’da bulunan deneme alanlarına, 23 Ekim 2003 tarihinde gidilerek uygulama öncesi sayımlar gerçekleştirilmiştir. Mekanik savaş uygulamaları için belirlenen iki deneme parselinde de ortalama bulaşıklılık % 100 olarak tespit edilmiştir. Yüksek seviyede bulaşıklılığa sahip bu alanda parsellerde ağaç başına ortalama 4,64 canlı yuva bulunmaktadır. İki parselden toplanan ve parsellerden uzaklaştırılan yumurta paketi sayısı 1321 iken, toplam canlı kese sayısı 821’ dir. Bu alanlarda 31 Mart 2004 tarihinde gerçekleştirilen kontrollerde elde edilen bulaşıklılık değeri % 26 düşmüştür. Karpuzlu’daki kontrol parsellerinde ise uygulama öncesi gerçekleştirilen sayımlarda bulaşıklılık oranı % 100 olarak tespit edilmiş ve uygulamalar sonrasındaki sayımda bu oran değişmemiştir. 5.1.1.1. Mekanik savaş uygulamalarının maliyet analizleri Fethiye’de gerçekleştirilen yumurta koçanı ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı ve sadece insan iş gücünün kullanıldığı mekanik savaş uygulaması sonucunda elde edilen birim maliyetler Çizelge 6’daki gibidir. Çizelge 6’daki “Kısa boylu ağaçlar” 1 – 2 m boyundaki ağaçları; “Boylu ağaçlar” ise 2 – 3 m boyundaki ağaçları tanımlamaktadır. Parseller içerisinde ağaçlar arasındaki boy farkı gelişme hızlarındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır. 36 Çizelge 6. Fethiye’de insan iş gücüyle gerçekleştirilen, yumurta koçanı ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş uygulamasının yıllara göre maliyetleri Table 6. Cost of mechanical control, based on collecting egg clusters and first nests by manpower, in Fethiye according to years Yıllar İşlem Adı E.İ.G. Birim Maliyet Toplam Maliyet Toplam Maliyet (ABD Doları/ daa) Yumurta koçanı ve ilk (dakika/daa) asgari ücret (TL/ daa) dönem canlı keselerin (TL/ saat) toplanması A b d (d= axb) d (d= axb) 2000 a. Boylu ağaçlar 94 495 000 775 500 1,14 Kasım b. Kısa boylu ağaçlar 62 495 000 511 500 0,75 2001 a. Boylu ağaçlar 86 699 750 1 002 975 0,65 Kasım b. Kısa boylu ağaçlar 62 699 750 723 075 0,46 2002 a. Boylu ağaçlar 88 1 045 312 1 533 124 0,94 Kasım b. Kısa boylu ağaçlar 63 1 045 312 1 097 578 0,67 2003 a. Boylu ağaçlar 92 1 275 000 1 955 000 1,34 Kasım b. Kısa boylu ağaçlar 39 1 275 000 828 750 0,56 ( * E.İ.G.: Erkek İş Gücü) Çam keseböceği ile mekanik savaş geçmişte de günümüzde de zararlının kışlık keselerinin toplanmasına dayalı olarak gerçekleştirilmektedir. 1999 Yılı Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle Mücadele Faaliyetleri Değerlendirme Raporu verilerine göre 1998 yılında çam keseböceğine karşı mekanik savaş toplam 277.941 hektarlık alanda gerçekleştirilmiş ve birim maliyeti 2.263 milyon TL/ha olarak hesaplanmıştır (Anonymous, 1999). Bu değer dekar alanda ve ABD Doları bazında değerlendirildiğinde birim maliyetin 0,76 ABD Doları/da olduğu görülmektedir. Bu çalışmada gerçekleştirilen, yumurta koçanlarının ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş uygulamalarının ortalama maliyeti ise 0,81 ABD Doları/da’dır. Bu da göstermektedir ki kışlık keselerin toplanması şeklinde gerçekleştirilen mekanik savaş çalışmaları ile yumurta koçanı ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş uygulamaları arasında maliyet açısından önemli bir fark yoktur. 37 5.1.2. Biyolojik savaş uygulamaları Fethiye’de, çam keseböceği ile savaşta doğal dengeyi koruyabilmek ve destekleyebilmek amacıyla biyolojik savaş uygulamaları gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamalardan ilki çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar koşullarında üretilerek doğaya salınması ya da doğada populasyonlarının korunmasına yönelik çalışmalardır. Diğeri ise, doğal dengeleri koruyan ve sadece zararlı larvalarına etkili olan Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın uygulanmasıdır. 5.1.2.1. Biyoinsektisit uygulaması Biyoinsektisit uygulaması için belirlenen parsellerde uygulama öncesi sayımlar yapıldıktan sonra, uygulamada kullanılan atomizörün kalibrasyon işlemi gerçekleştirilmiştir. Daha sonra, içeriğinde 10.000 IU/mg canlı Bacillus thuringiensis var. kurstaki sporu bulunan biyoinsektisit uygulaması, uygulamanın etkinliği açısından en uygun zaman olan akşam saatlerinde ve 6 km/saat’ten düşük esintide gerçekleştirilmiştir. 2000 yılında ilk uygulama öncesinde 31 Ekim – 02 Kasım’da yapılan sayımlarda deneme parsellerinin ortalama bulaşıklılık oranı % 25,68 olarak belirlenmiştir. İlk uygulamanın sonuçlarını kontrol etmek ve ertesinde ikinci uygulamayı gerçekleştirmek üzere 04 – 06 Aralık 2000 tarihinde deneme alanlarına gidilmiştir. İlk uygulamanın sonucunda ortaya çıkan bulaşıklılık oranı % 2,42 iken, ikinci uygulamanın sonucunda bu oran % 2,42’ye düşmüştür (Çizelge 7) (Şekil 14). Bu da uygulanan biyoinsektisitin % 93,55 oranında bir başarı sağladığını göstermiştir. Kontrol parsellerinde ise bulaşıklılık, uygulamalar öncesinde gerçekleştirilen sayımlara oranla % 15,74 artmıştır. Yine bu tarihte yapılan 2. biyoinsektisit uygulamasının sayımları ise 13 – 14 Mart 2001 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamanın sonunda, deneme parsellerindeki bulaşıklılık oranı % 1,05’e inmiştir. Her iki uygulamanın bulaşıklılığı azaltmadaki etkisi % 97,22 olarak bulunmuştur. Bununla birlikte kontrol parsellerindeki bulaşıklılık oranı ise % 15,74 artarak % 37,87’ye ulaşmıştır. İkinci yılın uygulama öncesinde yapılan sayımlarda bulaşıklılık oranı % 9,69 olarak saptanmıştır (Şekil 14) (Çizelge 7). Parsellerin tamamında canlı kese adedi toplam 72 olarak belirlenmiştir. İlk uygulamanın sonuçlarını değerlendirmek ve ikinci uygulamayı gerçekleştirmek amacıyla 31 Ocak – 01 Şubat 2002 tarihinde deneme alanlarına gidilmiştir. Diğer deneme parsellerinde olduğu gibi ekstrem hava 38 koşulları nedeniyle çok az sayıda canlı kese görülmüştür. Parsellerin tamamının kontrolü sonucunda sadece bir adet canlı keseye rastlanmıştır. Çizelge 7. Fethiye’de 2000- 2004 yıllarında yapılan biyoinsektisit uygulaması ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar ve uygulama sonuçlarında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) Table 7. Average infected tree rates (%) before and after the treatments in bioinsecticide application and control plots between the years of 2000 – 2004 in Fethiye Tarih 31 Ekim - 02 Kasım 2000 04 - 06 Aralık 2000 13 - 14 Mart 2001 13 - 15 Kasım 2001 31 Ocak - 01 Şubat 2002 16 - 18 Kasım 2002 20 - 21 Mart 2003 20 - 21 Kasım 2003 01 Nisan 2004 Uygulamalar Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Sonrası 2. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Biyoinsektisit Uyg. Toplam Kese % Sayısı Bulaşıklılık 25,68 2,42 1,05 72 9,69 1 0,15 83 11,66 8 1,2 89 10,6 15 2,11 Kontrol % Bulaşıklılık 32,46 37,57 37,87 12,27 0,6 11,35 11,81 7,57 7,26 Üçüncü yılın uygulama öncesi sayımlarının gerçekleştirildiği 16 – 18 Kasım 2002 tarihinde, parsellerin tamamında 83 adet canlı kese belirlenmiştir. Ortalama bulaşıklılık oranı ise % 11,66 olarak bulunmuştur. Uygulamadan sonra gerçekleştirilen kontrollerde bulaşıklılık % 1,2 oranında tespit edilmiştir (Çizelge 7). Parsellerin tamamında kaydedilen canlı kese sayısı 8 adettir. Biyoinsektisit uygulamasının deneme alanlarındaki etkisi % 89,83 oranında başarı göstermiştir (Şekil 14). Kontrol parsellerinde ise uygulama öncesi sayımlarda % 11,35 olan bulaşıklılık oranı, uygulama sonrası sayımlarda % 11,81’e ulaşmıştır. 16 Ekim 2002 tarihinde, kimyasal mücadele yapılan Aydın İline bağlı Karpuzlu İlçesinde belirlenen deneme alanlarına gidilerek uygulama öncesi sayımlar gerçekleştirilmiştir. Biyoinsektisit uygulamaları için belirlenen iki deneme parselindeki ortalama bulaşıklılık % 96,5 olarak tespit edilmiştir. Ağaç başına ortalama 2 canlı yuva bulunan bu parsellerde toplam 697 adet canlı kese kaydedilmiştir. Kalibrasyon gerçekleştirildikten sonra MVP uygulaması gerçekleştirilmiştir. 39 Bioinsektisit Uygulaması Bulaşıklılık Oranları (%) 40 35 30 25 20 15 10 5 0 2000 2001 2002 2003 MVP Uyg. Öncesi Sayım MVP 1. Uyg. Sonrası Sayım MVP 2. Uyg. Sonrası Sayım Kontrol Uyg. Öncesi Sayım Kontrol Uyg. Sonrası 1. Sayım Kontrol Uyg. Sonrası 2. Sayım Şekil 14. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan biyoinsektisit uygulaması ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama sonrasında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%). Figure 14. Average infected tree rates (%) before and after the treatments in bioinsecticide application and control plots between the years of 2000 – 2004 in Fethiye. Sayımları yapmak üzere 2003 yılının Mart ayında deneme alanlarına gidildiğinde bulaşıklılık oranının, mekanik savaş parsellerinde olduğu gibi, pek değişmediği ancak bulaşıklılık seviyesinin bir miktar düştüğü belirlenmiştir. Genel olarak, herhangi bir işlem yapılmayan kontrol parsellerine göre ağaçların daha sağlıklı göründüğü ve ibre kaybının daha az olduğu gözlenmiştir. Uygulama öncesi sayımlarını gerçekleştirmek üzere 20 – 21 Kasım 2003 tarihinde uygulama alanlarına gidilmiştir. Parsellerin tamamında 89 adet canlı kese belirlenmiştir. Ortalama bulaşıklılık oranı ise % 10,60 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 7). Uygulamadan sonra 01 Nisan 2004 tarihinde gerçekleştirilen kontrollerde ise bulaşıklılık % 2,11 oranında bulunmuştur (Çizelge 7). Parsellerin tamamında 15 adet canlı kese kaydedilmiştir. Bu oran da göstermektedir ki, biyoinsektisit uygulaması deneme alanındaki bulaşıklılığı % 70,93 oranında düşürmüştür (Şekil 14). Kontrol parsellerinde ise uygulama öncesi sayımlarda % 7,57 olan bulaşıklılık oranı, uygulama sonrası sayımlarda % 7,26’ya düşmüştür. 40 23 Ekim 2003 tarihinde, kimyasal mücadele yapılan Aydın İline bağlı Karpuzlu İlçesinde belirlenen deneme alanlarına gidilerek uygulama öncesi sayımlar gerçekleştirilmiştir. Biyoinsektisit uygulamaları için belirlenen iki deneme parselindeki ortalama bulaşıklılık % 100 olarak tespit edilmiştir. Ağaç başına ortalama 6,2 canlı kese kaydedilmiştir. Kalibrasyon gerçekleştirildikten sonra MVP uygulaması gerçekleştirilmiştir. Sayımları yapmak üzere 2004 yılının Mart ayında deneme alanlarına gidildiğinde bulaşıklılık oranının % 20’ye gerilediği tespit edilmiştir. Bu da biyoinsektisit uygulamasının bu alanda % 80 başarı sağladığını göstermektedir. Kontrol parsellerinde ise uygulama öncesinde belirlenen % 100’lük bulaşıklılık oranı, uygulama sonrası kontrollerde de değişmemiştir. 5.1.2.1.1. Biyoinsektisit uygulamasının maliyet analizleri Fethiye’de insan iş gücü kullanılarak atomizörle gerçekleştirilen biyoinsektisit uygulamasının yıllara göre maliyetleri Çizelge 8’deki gibidir. Çizelge 8. Fethiye’de insan iş gücü kullanılarak atomizörle gerçekleştirilen biyoinsektisit uygulamasının yıllara göre maliyetleri Table 8. Cost of bioinsecticide application according to years in Fethiye (TL/daa) d =(axb) +c 1 746 900 1 474 650 3 374 818 3 024 943 4 232 500 3 692 422 4 632 500 Toplam Maliyet (ABD Doları/ daa) d =(axb) +c 2,56 2,16 2,19 1,96 2,61 2,27 3,17 1 275 000 2 720 000 4 122 500 2,82 MVP Yıllar 2000 Kasım 2001 Kasım 2002 Kasım 2003 Kasım a. İşlem Adı MVP uygulaması a b a b a b a b Boylu ağaçlar Kısa boylu ağaçlar E.İ.G.* (dakika/ daa) a 98 65 95 65 96 65 90 66 Birim Maliyet (TL/ saat) asgari ücret b 495 000 495 000 699 750 699 750 1 045 312 1 045 312 1 275 000 b. * E.İ.G.: Erkek İş Gücü 41 (TL/daa) c 938 400 938 400 2 266 880 2 266 880 2 560 000 2 560 000 2 720 000 Toplam Maliyet Çam keseböceği ile savaşta kullanılan insektisitlerin başında etkili maddesi deltamethrin olan preparatlar gelmektedir. Çok sınırlı olarak kitin sentezini engelleyici bazı preparatlar kullanılsa da, genellikle maliyetinin ucuz olması ve zararlıyı hemen öldürmesi sebebiyle etkili maddesi deltamethrin olan preparatlar tercih edilmektedir. Bu insektisitlerin etki spektrumunun geniş olması nedeniyle, doğal düşman faunası oldukça geniş olan çam keseböceğinin parazitoit ve predatörlerini de olumsuz yönde etkilemektedir. 1999 Yılı Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle Mücadele Faaliyetleri Değerlendirme Raporu verilerine göre 1998 yılında çam keseböceğine karşı yerden kimyasal savaş 165.692 hektarlık alanda gerçekleştirilmiştir (Anonymous, 1999). Gerçekleştirilen bu uygulamanın birim maliyeti 1.348 milyon TL/ha olarak hesaplanmıştır. Bu değer dekar alanda ve ABD Doları bazında değerlendirildiğinde birim maliyetin 0,45 ABD Doları/da olduğu görülmektedir. Çalışma süresince, çam keseböceği ile savaşta kullanılan B. thuringiensis var. kurstaki esaslı biyopreparatın toplam maliyeti ortalama 2,43 ABD Doları/da olarak gerçekleşmiştir. Bu da genel olarak kullanılan insektisit maliyetinden yaklaşık 5,4 kat fazladır. 5.1.2.2. Yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar Fethiye’de biyolojik savaş uygulamalarında ilk yıl uygulama öncesi belirlenen ortalama bulaşıklılık oranı % 36,42 olarak tespit edilmiştir. Biyolojik savaş uygulamalarının amaçlarından biri olan laboratuvar koşullarında, yumurta parazitoitlerinin üretimi ilk yılda gerçekleştirilememiştir. Bu yüzden, mekanik savaş parselinden toplanan 230 adet çam keseböceği yumurta koçanı bu parsellere bırakılmıştır. Toplanan yumurta koçanları plastik kaplara bırakılmaları parsellerin içerisine eşit olarak dağıtılmıştır. İlk yılın kontrollerini gerçekleştirmek üzere 2000 yılı 04 – 06 Aralık tarihinde deneme alanlarına gidildiğinde bu parsellerde bulaşıklılık oranının % 39,24’e yükseldiği, 13 – 14 Mart 2001’de gerçekleştirilen ikinci kontrollerde ise bu oranın fazla değişmeden % 39,23’te kaldığı belirlenmiştir (Çizelge 9). Bu oranlar kontrol parselleriyle hemen hemen aynı seviyededir (Şekil 15). Biyolojik savaş uygulamalarının ikinci yılında da, laboratuvar şartlarında yumurta parazitoitleri üretilemediğinden, mekanik savaş Uygulamalarından toplanan yumurta koçanları biyolojik savaş parsellerine bırakılmıştır. Toplam 59 yumurta koçanı biyolojik savaş parsellerinde sıra aralarına dağıtılmıştır. Bir önceki yıl uygulanan yumurta koçanlarının plastik kaplara bırakılma uygulaması, bu kaplara su dolarak yumurta koçanlarının 42 çürümesine ve dolayısıyla diyapoz halinde bulunan yumurta parazitoitlerinin ölümlerine neden olduğundan 2001 yılında uygulanmamıştır. Bu parsellerde uygulama öncesinde ortalama % 10,75 oranında bulaşıklılık saptanmıştır (Çizelge 9). Parsellerin tamamında yapılan uygulama öncesi sayımlarda canlı kese sayısı 86 adet olmuştur. Çizelge 9. Fethiye’de 2000 - 2004 yıllarında yapılan biyolojik savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar ve uygulama sonuçlarında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) Table 9. Average infected tree rates (%) before and after the treatments in biological control and control plots between the years of 2000 – 2004 in Fethiye Tarih Uygulamalar 31 Ekim - 02 Kasım 2000 04 - 06 Aralık 2000 13 - 14 Mart 2001 13 - 15 Kasım 2001 31 Ocak - 01 Şubat 2002 16 - 18 Kasım 2002 20 - 21 Mart 2003 20 - 21 Kasım 2003 01 Nisan 2004 Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Sonrası 2. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım 43 Biyolojik Savaş Kontrol Toplam % % Kese Sayısı Bulaşıklılık Bulaşıklılık 36,42 32,46 39,24 37,57 39,23 37,87 86 10,75 12,27 8 1,2 0,6 65 9,39 11,35 66 8,02 11,81 51 10,6 7,57 50 10 7,26 40 Bulaşıklılık Oranları (%) 35 30 25 20 15 10 5 0 2000 2001 2002 2003 Biyolojik Uyg. Öncesi Sayım Biyolojik Uyg. Sonrası 1. Sayım Biyolojik Uyg. Sonrası 2. Sayım Kontrol Uyg. Öncesi Sayım Kontrol Uyg. Sonrası 1. Sayım Kontrol Uyg. Sonrası 2. Sayım Şekil 15. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan biyolojik savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama sonrasında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%). Figure 15. Average infected tree rates (%) before and after the treatments in biological control and control plots between the years of 2000 – 2004 in Fethiye Ekstrem iklim koşullarının yaşandığı bu dönemden sonra, 31 Ocak – 01 Şubat 2002 tarihinde gerçekleştirilen sayımlarda bulaşıklılık ortalama % 1,2’ye düşmüştür (Şekil 15). Biyolojik savaş parsellerin tamamında sayılan canlı kese sayısı sekiz, kontrol parsellerinin tamamında sayılan canlı kese sayısı ise dört olarak tespit edilmiştir (Çizelge 9). Üçüncü yıl uygulamalarında, 16 – 18 Kasım 2002’de gerçekleştirilen uygulama öncesi sayımlardaki durum, uygulamaların yapıldığı ilk yıla göre oldukça düşük bir seviyede seyretmiş, ancak ikinci yıla daha yakın bulaşıklılık değerleri göstermiştir. Uygulama öncesi sayımlarda ortalama bulaşıklılık oranı % 9,39 olarak tespit edilmiştir. Tüm parsellerde toplam 65 canlı kese bulunurken, ortalama bulaşıklılık oranı ise % 9,39 olarak belirlenmiştir (Çizelge 9). Mekanik savaş parsellerinden toplanan 57 adet yumurta koçanı bu parsellere dağıtılmıştır. Diğer yıllardan ve parsellerden farklı olarak ikinci parsele Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü Entomoloji Laboratuvarında çam keseböceği yumurtalarından elde edilen toplam 25 adet Ooencyrtus pityocampae (Mercet) (Hym., Encyrtidae) salımı yapılmıştır. Çok az 44 sayıdaki bu yumurta parazitoitlerinin etkisi diğer parsellerle karşılaştırılınca fark çıkmamıştır. Uygulamaların son yılında, 20 – 21 Kasım 2003 tarihinde gerçekleştirilen uygulama öncesi sayımlarda, ortalama bulaşıklılık oranı % 10,60 olarak tespit edilmiştir. Tüm parsellerde toplam 51 adet canlı kese bulunmuştur. Mekanik savaş parsellerinden toplanan 59 adet yumurta koçanı bu parsellere dağıtılmıştır. 01 Nisan 2004 tarihinde gerçekleştirilen kontrollerde bu parsellerdeki bulaşıklılık oranı % 10 olarak tespit edilmiştir. Kontrol parsellerinde uygulama öncesi tespit edilen bulaşıklılık oranı % 7,57 iken, uygulama sonrası gerçekleştirilen sayımlarda bu oran % 7,26 olarak tespit edilmiştir. 5.1.3. Genel değerlendirme 2000 yılında başlayıp 2004 yılının Nisan ayında son sayımları gerçekleştirilen bu çalışmanın uygulama bölümünden elde edilen sonuçları (Çizelge 10) (Şekil 16) şu şekilde değerlendirebiliriz: Çizelge 10. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan tüm parsellerdeki ön sayımlar ve uygulama sonundaki ortalama bulaşıklılık oranları (%) Table 10. Average infected tree rates (%) before and after the treatments in whole plots between the years of 2000 – 2004 in Fethiye Yıllar Uygulamalar 2000 Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Sonrası 2. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım Uygulama Öncesi Sayım Uygulama Sonrası 1. Sayım 2001 2002 2003 Ortalama Bulaşıklılık Oranları (%) Biyoinsektisit Mekanik Biyolojik Kontrol Uygulaması Savaş Savaş 25,68 34,84 36,42 32,46 2,42 16,81 39,24 37,57 1,05 14,08 39,23 37,87 9,69 8,63 10,75 12,27 0,15 1,05 1,20 0,6 11,66 8,20 9,39 11,35 1,20 6,66 8,02 11,81 10,6 11,36 10,6 7,57 2,11 4,23 10 7,26 Son yıllarda, küresel ısınmanın da etkisiyle, yazların oldukça kurak, kışların ise ılık ve yağışsız gitmesiyle birlikte, zaten çam keseböceği için optimum koşullara sahip Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerinde epidemi koşulları sağlanmıştır. Uygulamaların ilk yılı olan 2000 yılına baktığımızda, 45 uygulama öncesinde yapılan sayımlarda tüm parsellerin oldukça yüksek derecede bulaşık olduğu görülmektedir. Bulaşıklılık oranlarıyla birlikte önemli olan diğer bir husus da, bulaşık ağaçların üzerlerinde bulundurdukları canlı kese sayılarıdır. İlk yılda bazı ağaçların üzerinde dört canlı kese saptanmıştır. Bu da o ağacın, özellikle çalışmanın gerçekleştirildiği genç çamların tamamen ibresiz kalmasına neden olmuştur. İlk uygulamalar sonrasında en etkili uygulamanın, Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyoinsektisit olan MVP isimli ticari preparatın uygulandığı biyoinsektisit uygulaması olduğu ve bunu yumurta koçanlarının ve ilk iki dönem canlı keselerin toplandığı mekanik savaş uygulamasının izlediği belirlenmiştir. İlk biyoinsektisit uygulaması % 93,55 oranında başarılı sonuç vermiştir. Biyoinsektisitin iki kez uygulanması ise % 97,22 oranında başarı sağlamıştır. Ancak tek uygulamanın bile başarılı sonuçlandığı tespit edilmiştir. Bulaşık ağaçların genellikle parsellerin sınırlarında tespit edilmesi, blok halinde tüm ağaçlandırma alanına uygulanacak biyoinsektisitin etkisinin daha belirgin olarak ortaya çıkaracağını göstermektedir. Mekanik savaşın gerçekleştirildiği parsellerdeki tek uygulamayla ise, % 62,82 başarı sağlanmıştır. Biyolojik savaş parseli kontrol parseliyle paralel sonuçlar vermiştir. Bunda biyolojik savaş parseline salım çalışmasının yapılamaması, yalnızca mekanik savaş parselinden toplanan yumurta koçanlarının bırakılması işleminin yapılabilmesi rol oynamıştır. Gerek biyolojik savaş parsellerinde gerekse kontrol parsellerinde, uygulama öncesi gerçekleştirilen sayımlarda elde edilen bulaşıklılık seviyeleri, daha sonra yapılan değerlendirmelerde bir miktar artış göstermiştir. Bunun nedenleri olarak ise, parsel dışındaki ağaçlardan bulaşmalar olabileceği gibi parsellerde bulunan canlı keselerdeki larvaların bir bölümünün kese içerisindeki yoğunluğu azaltmak amacıyla keseden ayrılarak yeni keseler meydana getirmeleri olabileceği düşünülmektedir. Uygulamaların ikinci yılına gelindiğinde, uygulama öncesi yapılan kontrollerde tespit edilen bulaşıklılığın ilk yıla oranla daha düşük olduğu görülmektedir. İlk yılda bu oran ortalama % 32,35 iken ikinci yılda ortalama % 10,33 olarak belirlenmiştir. Uygulamaların ikinci yılı normalin üzerinde yağış ve 10 – 15 gün üst üste don uyarısının yaşandığı ekstrem bir yıl olarak kabul edilmektedir. Bu da, ilk uygulamaların sonuçlarını almak üzere deneme alanlarına gidildiğinde populasyonun neredeyse yok olacak kadar azalmasıyla olumsuz etkisini göstermiştir. Deneme alanlarına ait meteorolojik veriler Ek 2’de verilmiştir. 46 40 Bulaşıklılık Oranları (%) 35 30 25 20 15 10 5 Kontrol Biyolojik MVP 0 A 2000 B 2000 C 2000 A 2001 B 2001 A 2002 B 2002 Mekanik A 2003 B 2003 A: Uygulama öncesi sayım B: Uygulama sonrası 1. sayım C: Uygulama sonrası 2. sayım Şekil 16. Fethiye’de 2000 – 2003 yılları arasında yapılan, uygulama öncesi ve uygulama sonrası gerçekleştirilen sayımlardaki bulaşıklılık oranları (%). Figure 16. Average infected tree rates (%) before and after the treatments between the years of 2000 – 2004 in Fethiye. Uygulamaların üçüncü yılında ise başlangıçta kaydedilen bulaşıklılık bir önceki yılla hemen hemen aynı seviyededir. İlk uygulamanın sonucunda biyoinsektisit ve mekanik savaş uygulamalarının populasyon seviyesinin düşürülmesinde etkili olduğu tespit edilmiştir (Şekil 16). Biyoinsektisit uygulaması kontrol parselleriyle karşılaştırıldığında, çam keseböceğinin kontrolünde % 89,83 oranında başarı sağlamıştır. Mekanik savaş uygulaması ise yine kontrol parsellerine kıyasla, zararlı populasyonunun kontrolünde % 43,60 oranında etkili olmuştur. 47 Uygulamaların gerçekleştirildiği son yıl olan 2003 – 2004’te uygulama öncesi sayımlarda kaydedilen bulaşıklılık oranı uygulamaların gerçekleştirildiği son iki yılla hemen hemen aynı seviyede seyretmiştir. Uygulama sonrasında gerçekleştirilen sayımlarda biyoinsektisit uygulaması kontrol parsellerine oranla % 70,93 etkili bulunmuştur. Kontrol parsellerine oranla mekanik savaş uygulaması ise % 41,73 etkili bulunmuştur (Şekil 16). Çam keseböceğine karşı kimyasal savaş yapılan ve kimyasal savaş yapılmayan alanlarda uygulamaları karşılaştırabilmek amacıyla Aydın İline bağlı Karpuzlu İlçesinde belirlenen bir ağaçlandırma alanında uygulamalar gerçekleştirilmiştir. 2001 yılına ait denemeler, sonbahar ve kış ayında meydana gelen normalin üzerindeki yağışların deneme alanlarına giden yolları kullanılmaz hale getirmesiyle iptal edilmiştir. 2002 sonbaharında gerçekleştirilen mekanik savaş ve biyoinsektisit uygulamalarından önce gerçekleştirilen sayımlarda ve uygulamalar sonrasındaki kontrollerde bulaşıklılık oranlarının çok yüksek olduğu tespit edilmiştir. Uygulamaların gerçekleştirildiği alanlarda bulaşıklılık oranlarında çok fazla değişiklik olmamasına karşın ağaçlardaki ibre oranlarında ve sağlıklarında olumlu gelişmeler gözlenmiştir. 23 Ekim 2003 tarihinde gerçekleştirilen uygulama öncesi sayımlarda alanıların tamamındaki ağaçların bulaşık olduğu tespit edilmiştir. Uygulamalar sonrasındaki kontrollerde mekanik savaşın kontrol parsellerine oranla ortalama % 20 başarı sağladığı belirlenmiştir. Ancak daha önceki uygulamalarda olduğu gibi, bu kadar yoğun bulaşıklılık gösteren boylu ağaçlandırma alanlarında, mekanik savaş parsellerinde uygulama zorluğu yaşanmıştır. Biyoinsektisit uygulamasında ise kontrol parsellerine kıyasla ortalama % 74 oranında başarı sağlanmıştır. 5.2. Laboratuvar Çalışmaları 5.2.1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) ile savaşta kullanılan bazı preparatların etkinliklerinin karşılaştırılması 5.2.1.1. Diflubenzuron uygulaması Böcek gelişme düzenleyicilerinden biri olan diflubenzuron klorlandırılmış difenil yapısında bir maddedir. Mide yoluyla, böceğe enjekte edilme ya da temas yoluyla böcekler tarafından alınan diflubenzuron, yumurtadan çıkma, gömlek değiştirme, pupadan çıkma gibi gelişim dönemlerinde etkisini gösterir. Bu dönemlerde gerçekleşen kitin sentezini engelleyerek böceğin kaslarını kullanıp deriyi atabilmesi için yeterli desteği 48 sağlayamamasını, böylece derinin iç baskıya dayanamayarak çatlamasını sağlar. Çam keseböceği ile savaşta diflubenzuronun etkisini belirlemek amacıyla önerilen doz olan 100 litre suya 16 gram uygulanmıştır. Uygulamanın sonucunda elde edilen ölüm oranları (%) Şekil 17’deki gibidir. Diflubenzuron Ölüm Oranı (%) 100 80 60 40 20 0 13.Eki 15.Eki 17.Eki 19.Eki 21.Eki 23.Eki 25.Eki 27.Eki Şekil 17. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı laboratuvarda uygulanan diflubenzuronun sağladığı ölüm oranları. Figure 17. Mortality of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) larvae because of diflubenzuron application in laboratory conditions. Diflubenzuron uygulamasında çam keseböceği larvalarının beslenmeye devam ettikleri ve uygulamadan dört gün sonra ilk ölümlerin meydana geldiği saptanmıştır. Larvaların tamamının ölümü ise uygulamadan 12 gün sonra gerçekleşmiştir. 5.2.1.2. Organik insektisit uygulaması Kullanılan organik insektisit içeriğinde 1 litrede 10 gr Azadirachtin A bulunan bitkisel bir insektisittir. Hindistan, Pakistan, Endonezya ve Afrika’da yaygın olarak yetişen Azadirachta indica bitkisinden elde edilir. İçerdiği meliantriol, sallanin ve azadirachtin gibi maddeler nedeniyle böcekler tarafından sevilmez ve istenmez (Kısmalı ve Madanlar, 1988). Büyüme ve gelişmeyi engelleyici etkisinin yanısıra üreme davranışları ve yumurta olgunlaşması üzerinde olumsuz etkileri bulunan bu bitki, beslenmeyi engelleyici ve toksik etki de göstermektedir. 49 Organik insektisit uygulamasından sonra çam keseböceği larvalarının kısa bir süre beslenmeye devam ettikleri belirlenmiştir. Uygulanmadan iki gün sonra larvalarda ölüm gözlenmeye başlamıştır. % 100 ölüm ise uygulamadan 9 gün sonra elde edilmiştir. Uygulamadan elde edilen sonuçlar Şekil 18’deki gibidir. Organik insektisit 100 Ölüm Oranı (%) 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 13.Eki 15.Eki 17.Eki 19.Eki 21.Eki 23.Eki 25.Eki 27.Eki Şekil 18. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı laboratuvarda uygulanan organik insektisitin sağladığı ölüm oranları. Figure 18. Mortality of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) larvae because of organic insecticide application in laboratory conditions. 5.2.1.3. Bacillus thuringiensis var. kurstaki uygulaması Entomopatojen bakteriler günümüzde biyolojik savaş çalışmalarında en fazla kullanılan mikroorganizmalardır (Öncüer, 1997). Spor oluşturan fakültatif bakterilerin kristal taşıyanları böceklere karşı savaşta kullanılmaktadır. Böcek vücuduna besin yoluyla ağızdan girerler. Kristal taşıyan spor formundaki bakteri böcek vücudunda sporangium içinde endosporlar ve protein taşıyan kristaller oluşturur. Bu kristaller toksin içerir ve böcek bu toksin veya bakterinin bütün vücudu sarmasıyla ölür. Entomopatojen bakterilerden olan B. thuringiensis var. kurstaki’yi içeren bir biyopreparat olan MVP çam keseböceğine karşı ruhsatlandırılmış bir preparattır. 50 Çam keseböceği ile savaşta arazi uygulamalarının yanısıra laboratuvar çalışmalarında da kullanılan MVP’nin laboratuvar şartlarında sağladığı ölüm oranları Şekil 19’daki gibidir. MVP Ölüm Oranı (%) 100 80 60 40 20 0 13.Eki 15.Eki 17.Eki 19.Eki 21.Eki 23.Eki 25.Eki 27.Eki Şekil 19. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı laboratuvarda uygulanan MVP’nin sağladığı ölüm oranları. Figure 19. Mortality of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) larvae because of MVP application in laboratory conditions. MVP uygulamasından bir gün sonra larvalarda ölümler gerçekleşmeye başlamış ve tüm larvalar dört gün sonra ölmüştür. Laboratuvar koşullarında gerçekleştirilen bu uygulamalara bakıldığında en hızlı ölümün MVP tarafından sağlandığı görülmüştür. Organik insektisitin uygulanmasından sonra larvaların beslenmeleri çok kısa bir süre gerçekleşmiş ve daha sonra ölümler meydana gelmiştir. Beslenmenin diğer iki uygulamaya göre daha uzun sürdüğü ve ölümlerin daha geç elde edildiği diflubenzuron uygulaması, larvaların gömlek değiştirme döneminde etkisini göstermiş ve larvaların tamamının ölümüne yol açmıştır. Su püskürtülen kontrolde ise çok az larva ölümü gerçekleşmiş ve larvalar bir üst larva dönemine sağlıklı bir biçimde geçmişlerdir. Çizelge 11’de uygulamalardan sonra gerçekleştirilen kontrollerde elde edilen ölü birey sayıları verilmiştir. Kontrol haricindeki tüm uygulamalarda % 100 ölüm elde edildiğinden ve kullanılan preparatların etki mekanizmalarının ve sürelerinin farklı olduğu göz önüne alınarak herhangi bir istatistik analiz gerçekleştirilmemiştir. Şekil 20’de elde edilen ölüm oranları yüzde (%) olarak gösterilmiştir. 51 Çizelge 11. Laboratuvar koşullarında Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk iki dönem larvalarına uygulanan diflubenzuron, MVP, organik insektisit ve su uygulamalarının sonucunda kaydedilen canlı ve ölü larva sayıları Table 11. Numbers of dead and alive individuals as a result of diflubenzuron, MVP, organic insecticide and water applications to first two instars of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) larvae in laboratory conditions Diflubenzuron canlı ölü 13.Ekim 14.Ekim 15.Ekim 16.Ekim 17.Ekim 18.Ekim 19.Ekim 20.Ekim 21.Ekim 22.Ekim 23.Ekim 24.Ekim 25.Ekim 26.Ekim 27.Ekim 28.Ekim 50 50 50 47 35 32 28 26 20 11 4 0 0 0 0 0 0 0 0 3 15 18 22 24 30 39 46 50 50 50 50 50 MVP canlı ölü 50 35 14 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 15 36 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 52 Organik İnsektisit Su canlı ölü canlı ölü 50 50 42 26 15 10 4 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 8 24 35 40 46 49 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 50 49 49 49 49 48 48 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 1 1 1 2 2 100 90 Ölüm Oranları (%) 80 70 60 50 40 30 20 13 .1 0 14 .200 .1 0 3 15 .200 .1 0 3 16 .200 .1 0 3 17 .200 .1 0 3 18 .200 .1 0 3 19 .200 .1 0 3 20 .200 .1 0 3 21 .200 .1 0 3 22 .200 .1 0 3 23 .200 .1 0 3 24 .200 .1 0 3 25 .200 .1 0 3 26 .200 .1 0 3 27 .200 .1 0 3 28 .200 .1 0. 3 20 03 10 0 Diflubenzuron MVP Organik İnsektisit Su Şekil 20. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk iki dönem larvalarına uygulanan diflubenzuron, MVP, organik insektisit ve su uygulamalarının sonucunda kaydedilen ölüm oranları. Figure 20. Mortality of first two instars of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) larvae as a result of diflubenzuron, MVP, organic insecticide and water applications in laboratory conditions. 5.2.2. Yumurta parazitoitlerinin üretimi 5.2.2.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri Çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar koşullarında üretilmesine yönelik çalışmaların bir kısmı E. kuehniella yumurtaları üzerine gerçekleştirilmiştir. Bu yumurtalar üzerine farklı sayılarda (Çizelge 1) ergin Ooencyrtus pityocampae (Mercet) (Hym., Encyrtidae) ve Baryscapus servadeii Dom. (Hym.,Eulophidae) bırakılmıştır. Yaklaşık sekiz ay süren gözlemler sonucunda herhangi bir gelişme söz konusu olmamış, üretim sağlanamamıştır. 53 5.2.2.2. Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri Denemelerde kullanılmak üzere buzdolabından alınarak B. mori yumurtaları üzerine O. pityocampae ve B. servadeii ergini bırakılmıştır (Çizelge 2). Ancak, iklim dolabından kaynaklanan bazı teknik sorunlar nedeniyle laboratuvar şartlarında sürdürülen denemede herhangi bir üretim elde edilememiştir. Bir sonraki denemede (Çizelge 3), B. mori yumurtası üzerine bırakılan O. pityocampae ergininin gözlemleri sürdürülmek üzere 1.1, 2.1, 3.1, 4.1, 5.1 numaralı üretim kapları 29 Ağustos 2002 tarihinde sabit koşulların sağlandığı iklim dolabına alınmıştır. 21 Eylül 2002 tarihinde yeni döle ait parazitoitlerin çıkışları gözlenmeye başlanmıştır. Ancak iklim dolabında gece meydana gelen bir arıza nedeniyle sıcaklık aşırı yükselmiş, ertesi sabah bütün parazitoitler ölü bulunmuştur. 03 Şubat 2003 tarihinde tekrar kurulan denemede 1.2, 2.2, 3.2, 4.2 ve 5.2 numaralı üretim kaplarına bulunan B. mori yumurtaları üzerine toplam 245 adet O. pityocampae ergini bırakılmıştır (Çizelge 3). Parazitoitlerin salımından 21 gün sonra 24 Şubat 2003 tarihinde yeni döle ait parazitoit çıkışları gerçekleşmeye başlamıştır (Şekil 21). 01 Temmuz 2003 tarihine dek 282 adet parazitoit üretimi gerçekleştirilmiştir. 250 Adet 200 150 100 50 0 3 Şubat 23 Şubat 15 Mart 4 Nisan 24 Nisan 14 Mayıs 3 Haziran 23 Haziran Şekil 21. Bombyx mori L. yumurtaları üzerine Ooencyrtus pityocampae (Mercet) üretimi. Figure 21. Mass rearing of Ooencyrtus pityocampae (Mercet) onto Bombyx mori L. eggs. 54 5.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri Deneme alanlarına komşu alanlardan toplanarak Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü Entomoloji Laboratuvarına getirilen çam keseböceğine ait yumurta koçanları üretim kaplarına alınmıştır. Bu üretim kaplarının bir kısmı laboratuvar koşullarında saklanırken bir kısmı da yumurta parazitoitlerinin üretilmesi amacıyla yürütülen çalışmalarda kullanılmak üzere sabit koşulların sağlandığı iklim dolabına aktarılmıştır. Bu üretim kaplarının yıl boyunca gözlemleri gerçekleştirilmiştir. Laboratuvar koşullarında tutulan üretim kaplarında doğadakine eşdeğer parazitoit çıkışları gözlenirken iklim dolabına bulunan üretim kaplarındaki yumurtalardan yaklaşık birer aylık periyotlar içerisinde yumurta parazitoitlerinin çıkışları gözlenmiştir. Ancak bu üretim 2002 yılı yaz sonundan itibaren gerçekleştirilebilmiştir. Bütün bu koşullara rağmen, hemen hemen hiç bir maliyeti olmayan, çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin kendi yumurta koçanları üzerinde üretilip, yumurta parazitoitleri açısından fakir olan bölgelere salınması yönteminin kullanılabilir bir yöntem olduğu sonucuna varılmıştır. 5.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın yumurta koçanlarının özellikleri, parazitoitleri ve parazitlenme oranlarının saptanması ile ilgili çalışmalar Çalışma kapsamında 13 Kasım 2001 tarihinde Fethiye’deki deneme alanlarına komşu alanlardan toplanarak laboratuvara getirilen toplam 50 yumurta koçanının incelenmesi sonucu elde edilen veriler şöyledir: İncelenen yumurta koçanlarının ortalama boyları 29,84 mm olarak tespit edilmiştir. Koçan uzunluğu minimum 21 mm iken maksimum uzunluk 40 mm olmuştur. Yumurta koçanlarında açılmayan yumurta oranı minimum % 2,04 olarak tespit edilirken, maksimum oran % 19,87’dir (Çizelge 12). Ortalama % 8,75 oranındaki açılmayan yumurtaların bir kısmı çeşitli edafik nedenlerle ölen, bir kısmı da içerisinde bir sonraki mevsimde çıkacak olan yumurta parazitoitlerinin larvalarını bulunduran yumurtalardır. Bu yumurta koçanlarında, parazitlenme oranları arasında en düşük parazitlenmenin % 0,68; en yüksek parazitlenme oranının ise % 39,42 olduğu belirlenmiştir. Ortalama parazitlenme oranı ise % 18,35 olmuştur (Çizelge 13). 55 Çizelge 12. Fethiye ve Karpuzlu’dan alınan Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta koçanları ve bazı özellikleri Table 12. Egg clusters of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.), which collected from Fethiye and Karpuzlu, and their some properties Toplam Yumurta Koçanı Toplam Yumurta Deneme Yumurta Uzunlukları Sayısı Alanları Yıllar Koçanı (mm) (adet) Min. Max. Ort. Min. Max. Ort. Fethiye 2001 50 21 40 29,84 155 296 220,80 2002 86 20 43 29,85 148 318 220,90 Karpuzlu 2002 292 10 44 29,44 74 325 217,80 Açılmayan Yumurta Oranı (%) Min. Max. Ort. 2,04 19,87 8,75 0 87,50 25,65 0 100 34,80 Çizelge 13. Fethiye ve Karpuzlu’dan alınan Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) yumurta koçanlarının parazitlenme oranları Table 13. Parasitism rates of egg clusters of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) which collected from Fethiye and Karpuzlu Deneme Alanları Fethiye Yıllar 2001 2002 Karpuzlu 2002 Toplam Yumurta Koçanı (adet) 50 86 292 Toplam Yumurta Sayısı Min. Max. Ort. 155 296 220,8 148 318 220,9 74 325 217,8 Parazitlenme Oranı (%) Min. Max. Ort. 0,68 39,42 18,35 0 98 14,61 0 61,03 10,18 Yine Fethiye’den 17 Kasım 2002 tarihinde toplanan ve gözlemlerin yapıldığı 86 yumurta koçanının ortalama boyu 29,85 mm olarak tespit edilmiştir. En kısa yumurta koçanı uzunluğu 20 mm iken kaydedilen en uzun yumurta koçanı boyu 43 mm’dir (Çizelge 12). Bu koçanlardaki ortalama yumurta sayısı 220,9 adettir. Yumurta koçanlarında açılmadan kalan yumurta sayılarının koçandaki toplam yumurta sayısına oranlanmasıyla elde edilen açılmayan yumurta sayısı (%) min % 0,00 ve maksimum % 87,5, ortalama % 25,65 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 12). Bu yumurta koçanlarında parazitlenme oranı en yüksek % 98 iken en düşük parazitlenme oranı % 0,00 olarak belirlenmiştir. Alınan yumurta koçanlarının ortalama parazitlenme oranı % 14,61 olmuştur (Çizelge 13). 18 Kasım 2002 tarihinde Karpuzlu’dan alınarak incelenen 292 yumurta koçanının ortalama boyu 29,44 mm olarak belirlenmiştir (Çizelge 12). En kısa yumurta koçanı 10 mm iken en uzunu 44 mm olmuştur. Bazı 56 yumurta koçanlarındaki yumurtaların tamamen açıldığı, bazı koçanlardaki yumurtaların ise hiçbirinin açılmadığı gözlenmiştir. Açılmayan yumurta oranının ortalaması ise % 34,8 olmuştur. Karpuzlu’dan alınarak incelenen yumurta koçanlarının ortalama parazitlenme oranı % 10,18; en düşük oran % 0, en yüksek oran % 61,03 olarak kaydedilmiştir (Çizelge 13). İncelenen yumurta koçanlarının yaklaşık % 20’sinde parazitlenme tespit edilmemiştir. Çam keseböceğinin her iki deneme alanında kaydedilen parazitlenme oranları farklılık göstermiştir. 2001 yılında Fethiye’den alınan yumurta koçanlarındaki parazitlenme oranı ortalama % 18,35 iken, 2002 yılında alınan yumurta koçanlarındaki parazitlenme oranı ortalama % 14,71 olarak kaydedilmiştir. Karpuzlu’da elde edilen parazitlenme oranı yaklaşık % 10,18 olmuştur. Parazitlenme oranlarının kimyasal savaş yapılan ve yapılmayan alanlarda birbirine yakın olmasında, kimyasal savaş yapılan alanlarda bu uygulamaların aralık ayı ve sonrasında gerçekleştirilmesinin payının büyük olduğu düşünülmektedir. Çeşitli çevre faktörlerinin yanında, içerisinde diyapoz halinde yumurta parazitoitinin larvasının bulunduğu çam keseböceği yumurtaları açılmayan yumurtalar olarak kaydedilmiştir. Açılmayan yumurtaların oranı Fethiye’de 2001 yılında % 8,75 iken, 2002 yılında % 25,65 olarak kaydedilmiştir. Karpuzlu’da 2002 yılında kaydedilen açılmayan yumurta oranı ise % 34,8’dir. Çam keseböceği larvalarının ve yumurta parazitoitlerinin çıkış periyotlarını belirlemek amacıyla diğer bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir: 19 Eylül 2002 tarihinde, deneme alanlarındaki durumun belirlenmesi amacıyla Fethiye’ye gidildiğinde çok az sayıda yumurta koçanı görülmekle beraber, görülen her yumurta koçanı etrafında ve üzerinde aktif halde dolaşan O. pityocampae erginlerine rastlanmıştır. Ancak gözlem yapmak üzere eylül ayının sonunda deneme alanlarına komşu alanlardan toplanan ve laboratuvara getirilen 45 adet yumurta koçanından çıkan parazitoitlerin çoğunluğunu B. servadeii erginlerinin oluşturduğu belirlenmiştir. Larva çıkışları yumurta koçanları laboratuvara getirildikten yaklaşık bir hafta sonra çıkmaya başlamışlardır. Laboratuvar koşullarında gözlenen zararlı larvalarının ve ergin parazitoitlerin çıkışları Şekil 22’deki gibi gerçekleşmiştir. B. servadeii ergin çıkışlarının laboratuvara gelir gelmez 20 Eylül 2002 tarihinde başladığı görülmektedir. Bunu takip eden bir hafta boyunca B. servadeii ergin çıkışlarının hızla arttığı daha sonra bu artışın yavaşladığı ancak bireylerin ekim ayının hemen hemen sonuna dek çıkışlarını 57 sürdürdükleri belirlenmiştir. Yumurta koçanlarının laboratuvara getirilmeden önce arazi gözlemlerinde O. pityocampae çıkışları yoğunluk kazanırken, bu koçanlar laboratuvara getirildiğinde O. pityocampae erginleri sabit bir çıkış göstermişlerdir. Laboratuvar Çıkışları 2000 1800 Birey Sayıları 1600 1400 1200 1000 800 600 400 200 20 .0 9. 22 200 .0 2 9. 24 200 .0 2 9. 26 200 .0 2 9. 28 200 .0 2 9. 30 200 .0 2 9. 02 200 .1 2 0. 04 200 .1 2 0. 06 200 .1 2 0. 08 200 .1 2 0. 10 200 .1 2 0. 12 200 .1 2 0. 14 200 .1 2 0. 16 200 .1 2 0. 18 200 .1 2 0. 20 200 .1 2 0. 22 200 .1 2 0. 20 02 0 B. servadeii O. pityocampae T. pityocampa larvası Şekil 22. Laboratuvar koşullarında Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) larvalarının ve yumurta parazitoitlerinin çıkışları. Figure 22. Hatching of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) larvae and egg parasitoids in laboratory conditions. Çam keseböceği larva çıkışları ise laboratuvar gözlemlerinin başlamasından yaklaşık bir hafta sonra görülmeye başlamıştır (Şekil 22). Parazitoit ve larva çıkışları sona erdiğinde geçekleştirilen ölçüm ve sayımların sonuçları şu şekildedir: Koçanlarda sayılan parazitoitli yumurta sayılarının koçanda bulunan yumurta sayısına oranlanmasıyla elde edilen parazitlenme yüzdesi en düşük % 0 ve en yüksek % 98, ortalama % 23,27 olarak kaydedilmiştir. Koçanların tamamı ele alındığında ise yaklaşık % 7’lik bir bölümünde parazitlenmenin olmadığı tespit edilmiştir. Parazitlenmiş yumurta sayıları ve gözlemlerin sonucunda elde edilen ergin yumurta parazitoitleri hesaplandığında % 52,17 oranında B. servadeii ile % 47,82 O. pityocampae ve diğer yumurta parazitoitlerinin oluşturduğu kaydedilmiştir. 58 5.2.4. Diğer çalışmalar Çalışma süresince deneme alanlarına komşu ağaçlandırma alanlarından alınan farklı dönemlere ait çam keseböceği larvaları laboratuvara getirildikten sonra gözlem kafeslerine alınmıştır. Larva dönemlerinde bulunduğu tarihlerde hem laboratuvar koşullarında hem de arazide, özellikle mart ayında, bol miktarda Calosoma sycophanta L. (Col., Carabidae) erginlerine rastlanmıştır. Arazi çalışmaları sırasında bir ya da birkaç bireyin aynı kese içindeki larvalarla beslendikleri, bazen larvaları kese içerisinde bazen de kese dışına çıkartarak yedikleri gözlenmiştir. Diğer taraftan Phyrex caudata Rond. (Dipt., Tachinidae) ve Villa sp. (Dipt., Bombyliidae) erginlerine de rastlanmıştır. Çam keseböceğinin larva ve özellikle pupa döneminde, hem larvaları hem de erginleri tespit edilen bir başka tür de Dermestes undulatus Brahm. (Col., Dermestidae) olmuştur. Keselerin üzerinde çok sayıda Forficula spp. (Dermaptera, Forficulidae) bireylerine rastlanmıştır. Lodos (1991) bu türlerin omnivor olup birçok bitkilerin yaprak, çiçek ve meyvelerinin yanısıra, küçük ve yumuşak vücutlu böcekleri de yediklerini bildirmektedir. Ancak, çalışmada belirlenen Forficula türlerinin, keselerde bulunma sebepleri tam olarak belirlenememiştir. 59 6. SONUÇ VE TARTIŞMA Çam keseböceği uzun zamandan beri mekanik, kimyasal ve biyolojik savaş yöntemleri ile savaşı yapılan bir zararlıdır. Ülkemizde mekanik savaş daha rahat görülebilmesi sebebiyle kışlık keselerin toplanması şeklinde yapılmaktadır. Son zamanlarda kabul gören kışlık keselerin toplanarak etrafı su ile çevrili ve tabanında polietilen örtü bulunan ‘adacık’lara bırakılarak doğal düşmanların korunmasını amaçlayan bir yöntem olan adacık yöntemi kullanılmaktadır. Yumurta koçanlarının ve ilk dönem keselerin toplanması da mekanik savaş için önerilen ancak uygulanmayan bir yöntemdir. Yabancı ülkelerde çam keseböceği ile savaşta mekanik savaş uygulamaları hakkında özel bir çalışma bulunamamıştır, sadece savaş çalışmalarında mekanik savaşın da yer aldığı, ancak çok nadir olarak kullanıldığı (Masutti and Battisti, 1990) belirtilmektedir. Kimyasal savaşta bu güne kadar birçok insektisit yerden ya da havadan uygulanmıştır. Beta cyfluthrin etkili maddeli Bulldock-005-UL, deltamethrin etkili maddeli Decis-2.5-EC ve Decis-5-ULV, dichlorodiphenyltrichlorethane etkili maddeli Gesarol 10 WP ve Gesarol 50 WP, parathion-methyl etkili maddeli Folidol E 605 ve azinphos-methyl etkili maddeli Gusathion çam keseböceğine karşı denenen ve önerilen ilaçlar arasındadır. Bunun haricinde kışlık keselerin içerisine mazot, benzin ya da karbonsülfür dökülmesi yöntemi de kullanılmaktadır. Ne kadar üzerinde durulursa durulsun ülkemiz koşullarında ilaçlama zamanlarında ve uygulamalarında bir standart tutturulamamaktadır. Bölgelere göre zamanı değişmek üzere, sonbaharda yapılması gereken ilaçlamalar gelecek yılın ilkbaharına kadar sarkmaktadır, bu da başarıyı düşürmekte, kullanılan geniş spektrumlu ilaçlar doğal dengeyi bozmaktadır. Türkiye’de genellikle sisleme aletleriyle gerçekleştirilen ilaçlamalar Fransa’da havadan gerçekleştirilirken İtalya’da biyoinsektisitlerin bile havadan uygulamaları sıkı müeyyidelere bağlıdır (Gabir, 1998; Battisti et al., 1998). Sadece çam keseböceğinin ergin çıkışlarını belirlemek amacıyla kullanılan feromon tuzaklarının yanısıra, biyoteknik savaş kapsamında böcek gelişim düzenleyicilerinden triflumuron etkili maddeli Alsystin ve diflubenzuron etkili maddeli Dimilin gibi preparatlardan da yararlanılmaktadır. Melia azedarach L. (Meliaceae)’ın çam keseböceği ile savaşta kullanılma olanakları incelenmiş, başarı sağlanmış, ancak uygulamaya geçebilmesi için daha ileri çalışmalara ihtiyaç duyulduğu belirlenmiştir (Yelekçi ve ark., 1980; Breuer and Devkota, 1990). Tüm gelişme dönemlerine ait birçok doğal düşmanı bulunan çam keseböceği ile biyolojik savaşta kullanılmak üzere gerek yurt içinde gerekse 60 yurt dışında birçok çalışma gerçekleştirilmiştir ve bu yönde araştırmalar devam etmektedir. Ormanlara kuş yuvaları asmak (Yamantaş ve Kaya, 1998), Formica rufa L. (Hym., Formicidae) ya da diğer karınca kolonilerinden yararlanarak bunların transplantasyonlarını gerçekleştirmek (Malazgirt, 1982 b; Eroğlu ve Uğurlu, 1993; Way et al., 1999; Avcı vd., 2000), Calosoma sycophanta L. (Col., Carabidae) (Kanat, 2002) ve Phryxe caudata Rond. (Dipt., Tachinidae) gibi çam keseböceğinin en bilinen doğal düşmanlarının yanısıra son yıllarda gündeme gelen yumurta parazitoitlerinin de doğada desteklenmeleri, populasyonlarının korunması, etkinliklerinin artırılması ve gerekirse laboratuvar koşullarında üretilip salımlarının yapılması gibi pek çok çalışma gerçekleştirilmektedir (Battisti et al., 1990; Bellin et al., 1990; Halperin, 1990a; Tiberi, 1990; Tsankov, 1990). Bununla birlikte, çam keseböceğinin savaşında en yaygın kullanılan mikrobiyal savaş etmeni ise Bacillus thuringiensis var. kurstaki’dir. Bu preparat birçok ülkede gerek yer aletleriyle gerekse havadan uygulanmaktadır (Battisti et al., 1998; Avtzis, 1998). Özellikle kızılçam ağaçlandırma alanlarında çam keseböceği zararının mekanik ve biyolojik savaş yöntemleriyle azaltılmasını sağlamak bu çalışmanın amacını oluşturmuştur. Yaygın olarak gerçekleştirilen mekanik savaşta zararlının kışlık keseleri toplanmaktadır. Ancak, yumurta bırakma ile kışlık keselerin toplanması arasında geçen sürede, özellikle larva dönemleri ilerledikçe, zarar artarak devam etmekte ve kışlık keselerin örüldüğü döneme kadar, zararın şiddetine bağlı olarak, ağaçlar tamamen ibresiz hale gelebilmektedir. Ayrıca kışlık keselerin toplanması esnasında bu işle görevli kişilerde çam keseböceğinin zehirli kıllarından dolayı alerjik reaksiyonlar meydana gelmektedir. Oysa yumurta koçanlarının ve ilk dönem larvaların ördükleri ve içerisinde canlı larvaların bulunduğu canlı keselerin toplanarak ortamdan uzaklaştırılması temeline dayanan, bu çalışmada uygulaması gerçekleştirilen mekanik savaş yöntemi sonucunda, ortalama % 50 oranında kontrol sağlandığı tespit edilmiştir. Bu da kışlık keselerin toplanmasına dayalı olarak gerçekleştirilen mekanik savaşta göze alınacak doğrudan ve dolaylı zararların en az yarısının baştan engellenmiş olacağını göstermektedir. Elde edilen maliyet hesaplarına göre kışlık keselerin toplanmasına dayalı olarak gerçekleştirilen mekanik savaş ile yumurta koçanı ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş uygulamaları arasında maliyet açısından önemli bir fark yoktur. Mekanik savaş yapılacak olan alanlarda, insan işgücünün kullanılmasının kaçınılmaz olduğu düşünülürse, aynı işgücünün yumurta koçanları ve ilk dönem larvaların ördükleri keselerin toplanmasında kullanımı, hem çam keseböceğinin tüm larva 61 dönemlerinde yapacağı zararı engelleyeceği, hem de kışlık keselerin toplanması sırasında insanlarda meydana gelecek alerjik reaksiyonların önlenmiş olacağı açıktır. Malazgirt (1982 a), yumurta koçanlarının kelebeklerin yumurta bırakmaya başlamaları ile larvaların yumurtadan çıkmadan önceki zaman içerisinde toplanması gerektiğini, bunun için de aynı yere birkaç kez gidilmesi gerektiğini vurgulayarak, dikkatli ve yetişmiş işçilerin bu iş için kullanılmasının zorunlu olduğunu ve bu işlemin sadece insan boyunu aşmayan genç ağaçlandırmalarda yapılabileceğini vurgulamıştır. Aynı zorlukların ilk dönem larvaların ördükleri keseler için de geçerli olduğunu belirtmiştir. Kornoşor (1986), mekanik savaşta yumurta koçanlarının gözden kaçabileceğini belirtirken, Çanakçıoğlu (1993), ağaçlandırma alanlarında yumurta koçanlarının elle toplanarak imha edilebileceğini belirtmiştir. Genel yargı olarak yumurta koçanlarının toplanmasının uygulamada yeri olmadığı düşünülmektedir. Ancak son zamanlarda bu konuya yaklaşım biraz daha farklılaşmış, doğal düşmanların korunabilmesi, aynı zamanda zararın indirgenebilmesi amacıyla gerek yumurta koçanlarının ve ilk dönem keselerin toplanması, gerekse daha ileride gerçekleştirilecek mekanik savaş uygulamalarında keselerin yakılmadan ya da mazot dökülmeden zararsız hale getirilebilmeleri için yeni yöntemlerin denenmesi gerektiği belirtilmiştir (Yamantaş ve Kaya, 1998). Yapılan bu çalışma ile kelebeklerin yumurta bırakması ve yumurtadan larvaların çıkması arasında uzun bir aralık olmadığı ve yumurta bırakılmaya başlamasından 20 - 30 gün sonra yapılacak bir uygulamanın genellikle yeterli olabileceği ve yumurta koçanı toplayan işçilerin bir süre sonra belirli bir meleke kazandıkları görülmüştür. Bu nedenle boyu yüksek olmayan ve zararlı populasyonunun çok yoğun olmadığı ağaçlandırma alanlarında, yumurta koçanları ve ilk dönem keselerin toplanmasının etkili ve ekonomik olacağı kanısına varılmıştır. Atakan (1991), mekanik savaşta sadece kışlık keselerin toplanması üzerinde dururken, Acatay (1963), Erdem (1976) ve Çanakçıoğlu (1993), sonbahardan ilkbahara kadar olan larva süresinde keselerin kesilerek yangına karşı tedbir aldıktan sonra yakılması gerektiğini ve bu işle uğraşacak işçilerin çam keseböceğinin zehirli kıllarının yol açabileceği alerjik reaksiyonlara karşı eldiven ve gözlük takmalarını, ciltlerinin açıkta kalan yerlerine ise koruyucu olarak vazelin sürmelerini önermektedirler. Yumurta koçanı ve ilk dönem larvaların ördükleri keselerin kesilme işleminin maliyeti ile hemen hemen aynı olan kışlık keselerin toplanması işlemi, toplayıcı işçilerde meydana getirdiği alerjik rahatsızlıklar ve ağaçta meydana getirdiği ibre kayıpları nedeni ile tercih edilmemelidir. Çünkü üç yıl üst üste aynı 62 şiddette ibre kaybına uğrayan ağaçlarda bir yıllık artım kaybı olduğu belirlenmiştir (Babur, 2003). Çalışmanın diğer bir amacını da çam keseböceği ile biyolojik savaş kapsamında zararlının yumurta parazitoitlerinin populasyonlarının doğada korunması, desteklenmesi ve laboratuvar koşullarında üretilip salınma olanaklarının incelenmesi ve B. thuringiensis var. kurstaki esaslı biyoinsektisitin kullanımı oluşturmuştur. Çam keseböceğinin yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar, çalışma süresince farklı şekillerde ortaya çıkan aksaklıklar sonucunda sadece son yıl uygulamalarında çok sınırlı biçimde gerçekleştirilebilmiştir. Ancak, mekanik savaş parsellerinden toplanan yumurta koçanlarının biyolojik savaş parsellerine bırakılmasıyla populasyonların kısmen desteklenmesi sağlanmıştır. Ülkemizde bu konuda özel bir çalışma bulunmamaktadır. Ancak, çam keseböceğinin sorun olduğu birçok Akdeniz ülkesinde bu zararlının yumurta parazitoitlerinin doğada korunması, desteklenmesi veya üretilmesi ile ilgili çalışmalar bulunmaktadır. Halperin (1990a) Thaumetopoea wilkinsonii Tams’nin yumurta parazitoitlerinin hem zararlının kendi yumurta koçanları üzerinde hem de Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları üzerinde üretilip doğaya salınması ve durumun gözlenmesi amacıyla bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bu çalışma sonucunda, yumurta parazitoitleri bakımından zengin olan bir bölgeden toplanan yumurta koçanlarının, parazitlenme bakımından fakir bir bölgeye bırakılması sonucunda, bölgedeki parazitlenme oranının yaklaşık 17 kat arttığını belirlenmiştir. Bu sonuca dayanarak zararlının kendi yumurtaları ve B. mori yumurtaları üzerinde laboratuvar şartlarında üretilen parazitoitlerin salımlarını gerçekleştirmiştir. Ancak parazitlenmede herhangi bir artış gözlenmemiştir. Ooencyrtus pityocampae (Mercet.) (Hym., Encyrtidae)’nin ılık ve yağışsız geçen sonbaharda yapılacak salımlarının önemli seviyede bir parazitlenme sağlayacağı, hem O. pityocampae’nin hem de Baryscapus servadeii Dom. (Hym., Eulophidae)’nin çok düşük maliyetli ve kolay olması bakımından kendi yumurta koçanlarında üretilmesinin yararlı olacağı kanısına varılmıştır. Benzer görüşlere, salım yapılamamasına rağmen bu çalışma sonucunda da varılmıştır. Bundan sonra yürütülecek proje ve çalışmalarda bu konu üzerinde durulacaktır. Doğal düşmanlara, bal arılarına, balıklara, memelilere, yani uygulandığı zararlı haricinde diğer organizmalara etkisinin olmaması, sadece lepidopter larvalarına etkili olmasıyla büyük önem kazanan B. thuringiensis var. kurstaki esaslı biyopreparatların çam keseböceğine karşı kullanımı, çalışmanın diğer bir bölümünü oluşturmuştur. Yapılan çalışmanın 63 sonucunda, atomizör kullanılarak gerçekleştirilen B. thuringiensis var. kurstaki esaslı biyoinsektisit uygulamasının, ortalama % 90’ın üzerinde başarı sağladığı saptanmıştır. Zararlı ile savaşta oldukça yüksek başarı sağlamasına karşın birim maliyetleri mekanik savaş uygulamasının 3 katı kadar olmuştur. Bu maliyet 1999 Yılı Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle Mücadele Faaliyetleri Değerlendirme Raporu verilerine göre 1998 yılında çam keseböceğine karşı yerden kimyasal savaşın birim maliyetleri ile karşılaştırıldığında ise yaklaşık 5 katı olarak gerçekleşmiştir. Ancak, yapılan uygulamaların atomizörle yapılmış olmasından dolayı biyoinsektisitin sisleme aletleriyle ya da uçakla kullanılması durumundaki maliyetlerini yansıtmamaktadır. Bu nedenle yapılacak uygulamanın niteliğine göre maliyet hesapları gerçekleştirilmelidir. 1969 yılında Besçeli tarafından gerçekleştirilen çalışmada Bactospein isimli biyopreparatın kullanımında çok başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Ancak maliyet açısından değerlendirildiğinde bu biyopreparatın doğal düşman yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde kullanılmasının yararlı olacağı kanaatine varılmıştır. Daha sonra Mercikoğlu (1991) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada İzmir Orman Bölge Müdürlüğünde B. thuringiensis esaslı biyopreperatlar, farklı dozlarda kullanılmıştır. Bu çalışmanın sonucuna göre Dipel-8L, Bactospein XLV ve Thuricide-HP’nin solusyon halinde, yerden sıcak sisleme yapan makinalarla kullanılması durumunda başarı azalmaktadır, bu biyopreparatlar sadece uçakla atılmalıdır. Atakan (1991) ve Çanakçıoğlu (1993) yaptıkları çalışmalarda B. thuringiensis’in olumlu sonuçlar verdiğini belirtmektedirler. İspanya’da çam keseböceği ile savaşta B. thuringiensis var. kurstaki’nin havadan uygulanmasında iki farklı ticari preparatın karşılaştırılması gerçekleştirilmiş ve ikisinde de % 70’in üzerinde başarı sağlanmıştır (D’Offria et al., 1997). B. thuringiensis var. kurstaki’nin İtalya’daki uygulamalarında birinci ve ikinci dönem larvaların çıkış periyotlarının uzun sürmesinden dolayı bu dönemde iki uygulama yapılması gerektiği ya da eğer zarar göze alınabilecekse üçüncü ve dördüncü dönem larvalara karşı bir kez kış uygulaması önerilmektedir. Kısa boylu genç meşcerelerde yerden uygulamaların havadan uygulamalara nazaran çok daha iyi sonuçlar verdiği belirtilen çalışmada uçakla gerçekleştirilen uygulamaların kesin ve katı kurallara bağlı olduğu belirtilmektedir (Battisti et al., 1998). Avtzis (1998) yılında Yunanistan’da yaptığı çalışmada, geliştirilmiş bir formülasyon olan Foray 48B’nin etkilerini kıyaslayabilmek amacıyla diğer bir B. thuringiensis var. kurstaki esaslı biyoinsektisit olan Bactospeine WP ve bir gelişim düzenleyicisi olan Dimilin karşılaştırmıştır. Çalışmanın sonucunda, bu biyopreparatların geliştirilen özellikleriyle zararlı 64 üzerinde etkisinin yüksek olduğunu, iklim koşullarını daha fazla tolere edebildiğini ve bitki üzerinde daha uzun süre kalarak etki süresinin arttığını, bu sebeple bu biyopreparatların kullanım politikalarının tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Birçok yerli ya da yabancı kaynakta B. thuringiensis var. kurstaki esaslı biyopreparatların, çam keseböceği ile savaşta kullanılmasının biyolojik dengeleri koruması ve yüksek etkili olmasıyla avantajlı olduğu belirtilmektedir. Ancak ülkelere ve yıllara göre bu biyopreparatların kullanılmasında bazı kısıtlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin Türkiye’de, bu biyopreparatların yurt dışından getiriliyor olması, maliyetinin yüksek buna karşılık savaş ödeneklerinin kısıtlı olması gibi hususlar önem kazanırken, bu kısıtlar İtalya gibi bazı Avrupa ülkelerinde uygulamalara yasal sınırlandırmalar getirilmesiyle ortaya çıkmaktadır. Yapılan bu çalışmayla ortaya çıkan etkinlik derecesi literatürle uyum göstermektedir ve oldukça tatmin edicidir. Ancak uygulama maliyetleri göz önüne alındığında biyoinsektisitin kullanılacağı alanların ve kullanma zamanının iyi etüt edilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Maliyet göze alınarak biyoinsektisit uygulamaya karar verildiğinde, uygulamanın zararlının birinci ve ikinci dönem larvalarına karşı yapılması gerekmektedir. Bu dönemden sonra gerçekleştirilecek uygulamalar, zararlı ile savaşta başarıya ulaşılmasını engelleyecektir. Bu yüzden de, savaş için tahsis edilecek ödeneklerin zamanında gerçekleşmesinin yanında, uygulamaların da zamanında yapılması gerekmektedir. Bu çalışma içerisinde yer alan laboratuvar çalışmalarının bir bölümünde çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar şartlarında üretilerek araziye salımının sağlanması ve doğadaki durumun gözlenmesi amaçlanmıştır. Ancak, bulgular bölümünde de belirtilen bazı sebeplerden dolayı bu amaç sadece son yılda ve çok küçük bir miktarda gerçekleştirilebilmiştir. Laboratuvar koşullarında üretimi oldukça kolay olan Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) ve B. mori ile çam keseböceğinin kendi yumurta koçanları üzerinde yumurta parazitoitlerinin üretim denemeleri gerçekleştirilmiştir. E. kuehniella yumurtaları üzerinde yumurta parazitoitlerinin üretimi gerçekleştirilemezken, B. mori yumurtaları üzerinde O. pityocampae; çam keseböceğinin kendi yumurta koçanları üzerinde hem O. pityocampae, hem de B. servadeii üretimleri gerçekleştirilmiştir. Ülkemizde çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin bulunuşları ve etkinliklerinin belirlenmesi üzerine çalışmalar bulunurken (Tosun, 1975; Avcı, 2000; Avcı ve Oğurlu, 2002; Can ve Düzbastılar 2002a, 2002b), bu 65 parazitoitlerin laboratuvar koşullarında üretilmelerine yönelik çalışma bulunmamaktadır. Bu açıdan, yapılan çalışma ülkemiz için yenidir. Diğer ülkelerde çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvarda üretilmesine yönelik birçok çalışma bulunmaktadır. Halperin, 1960’lı yılların başında gerçekleştirdiği, ancak 1990 (a) yılında yayınladığı çalışmasında yumurta parazitoitlerinin hem zararlının kendi yumurta koçanları hem de B. mori yumurtaları üzerinde başarıyla üretildiklerini belirtmektedir. Battisti et al. (1990) birçok açıdan biyolojik savaşta kullanılma avantajına sahip olarak gördükleri O. pityocampae’nin, Nezara viridula L. (Het., Pentatomidae) ve yapay ortamda üretilmesine yönelik çalışmalarda aldıkları ilk sonuçları verdikleri yayında, O. pityocampae’nin N. viridula yumurtaları üzerinde başarıyla üretildiğini ve yapay ortamda da üretimin gerçekleştiğini, ancak yöntemin geliştirilmeye ihtiyaç duyduğunu vurgulamışlardır. Tiberi et al. (1991), O. pityocampae’nin laboratuvarda konukçusu olarak 9 pentatomid türü denemişler, bu denemelerin sonucunda Carpocoris sp., Eurydema ventrale Klt., Graphosoma lineatum italicum Müll. ve N. viridula, parazitoitin üretimi için uygun konukçular olarak belirlenmiş ve en uygun konukçunun N. viridula olduğu sonucuna varılmıştır. Masutti et al. (1992) daha önce Battisti et al. (1990)’in ilk kez denediği yapay besin ortamını geliştirerek, yumurta parazitoitinin üretilmesine daha uygun hale getirilmiş, bu çalışmanın devamı olan ve yine Masutti et al. (1993)’in gerçekleştirdiği çalışmanın sonucunda, yapay ortamda O. pityocampae’nin üretimi çok az sayıda gerçekleştirilmiştir. 2001 yılında Battisti ile gerçekleştirilen kişisel görüşmede, yumurta parazitoitlerinin laboratuvarda gösterdikleri performansı doğada pek gösteremedikleri ve yapay ortamda yumurta parazitoitlerinin üretiminin ekonomik olmadığı araştırıcı tarafından belirtilmiştir. Bu çalışmada, çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin zengin olduğu bölgelerden yumurta koçanları alınarak, laboratuvarda bu parazitoitlerin zararlının kendi koçanları üzerinde üretilerek, parazitoit yoğunluğu açısından fakir olan bölgelere salınabileceği sonucuna varılmıştır. Elde edilen bu veriler literatür bilgileriyle uyum göstermektedir. Ülkemizde ve birçok Akdeniz ülkesinde kızılçam sahalarında önemli bir zararlı olan çam keseböceği ile savaş tam anlamıyla çözülebilmiş değildir. Mekanik, kimyasal ya da biyolojik savaş yöntemlerinden hiçbiri sorunu tek başına çözecek yeterlilikte değildir. Bunun için, çam keseböceğine karşı savaşta tek bir yöntemin yoğun olarak kullanılmasından çok, doğal dengeler göz önüne alınarak, yöntemlerin kombinasyonları veya en ekonomik ve en etkin olanının seçilmesine çalışılarak bir takvim halinde uygulamaya geçirilmeli ve uygulamaların denetlenmesi sağlanmalıdır. 66 7. ÖNERİLER Yapılan çalışmanın sonucunda elde edilen veriler ile, Türkiye’de ve dünyada daha önce yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar değerlendirildirilmiş, ağaçlandırma alanlarında görülen çam keseböceğine karşı savaşta aşağıdaki bazı önerilerde bulunulmuştur: • Ağaçlandırma alanlarının, bölgesel olarak, çam keseböceği ile bulaşıklılık durumları ve doğal düşman yoğunlukları belirlenmelidir. • Yumurta parazitoitlerinin yoğun olduğu ağaçlandırma alanlarında, yumurta koçanları ve ilk iki dönem larvaların ördükleri, içerisinde canlı larva bulunan keseler toplanarak, ormana dönemeyecekleri ve besin bulamayacakları uygun uzaklıktaki orman içi açıklıklara veya yol kenarlarına bırakılması şeklindeki uygulamalara ağırlık verilmesi uygun olacaktır. Yapılacak bu savaş şekli, bu yörelerde parazitlenme yüksek olduğu için, yararlı populasyonunun korunmasının yanında, etkinliklerinin artırılması şeklindeki biyolojik savaş esaslarına da uygun olacaktır. • Yumurta parazitoitleri açısından fakir olan bölgelere, parazitoitler açısından zengin olan bölgelerden toplanan yumurta koçanlarının bırakılması ya da laboratuvar şartlarında bu parazitoitlerin çam keseböceği yumurta koçanları üzerinde üretilerek, yumurta koyma zamanında, o bölgelere salımının yapılmasıyla parazitoit populasyonlarının yerleştirilmesi ve desteklenmesi sağlanabilir. Orman Bölge Şefliklerinden bu yönde bir uygulama isteği geldiğinde, laboratuvar şartlarında üretim, o bölgedeki Ormancılık Araştırma Müdürlükleri ya da Orman Bölge Müdürlükleri bünyesinde bulunan Orman Zararlılarıyla Mücadele Grup Müdürlükleri ile temasa geçilerek sağlanabilir. Eğer bu imkanlar sağlanamıyorsa Zirai Mücadele Araştırma Enstitüleri ya da üniversitelerin ilgili bölümleri ile temasa geçilebilir. • Yumurta koçanı ve ilk dönem canlı keseleri toplamak için daimi işçi postaları kurulabilir ve bu postalarda devamlılık sağlanabilir. Böylece, gözden kaçması kolay olduğu sanılan yumurta koçanlarını ve ilk dönem larvaların ördükleri keseleri kolaylıkla fark edebilecek deneyimli elemanların devamlılığı sağlanabilecektir. • Yumurta koçanları toplanırken koçanların ibre ile birlikte değil de, ibre üzerinden sıyrılarak çıkarılmasına dikkat edilmelidir. • Yumurta koçanlarını toplama zamanına dikkat edilmesi örneğin zararlının larvaları yumurtaları terk edip ibrelere geçmeden yumurta 67 • • • koçanlarının toplanması gibi uygulama zamanı ve şekline yönelik önemli noktalara dikkat edilerek zarar azaltılabilir. Yerden uygulamaları oldukça başarılı sonuçlar veren Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı biyopreparatların, özellikle çam keseböceğinin zararından oldukça fazla etkilenen ve yakınlarında arıcılığın yapıldığı ya da su kaynaklarına yakın ağaçlandırma alanlarında kullanılması uygundur. Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı biyopreparatlar, çam keseböceğinin çıkış periyodu izlenerek 1. ve 2. dönem larvalarına karşı kullanılmalıdır. Ancak savaş zamanını belirlerken alandaki larva çıkışları kontrol edilmeli, yumurta koçanlarının hemen hemen tamamının açıldığı dönemde savaş gerçekleştirilmelidir. Çam keseböceğine karşı savaşta tek bir savaş yönteminin yoğun olarak kullanılmasından çok, doğal dengeler göz önüne alınarak, savaş yöntemlerinin kombinasyonları arasında en ekonomik ve en etkin olanlarının seçilmesine çalışılarak, bir takvim halinde uygulamaya geçirilmeli ve uygulamaların denetlenmesi sağlanmalıdır. 68 ÖZET Çalışma Muğla Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü Merkez İşletme Şefliğinde ve Aydın Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Karpuzlu İşletme Şefliğinde bulunan kızılçam ağaçlandırma alanlarında yürütülmüştür. Bu çalışmada, özellikle kızılçam ağaçlandırma alanlarında sorun olan çam keseböceği ile savaşta, yumurta koçanlarının ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş, yumurta parazitoitlerinin doğada korunmaları ve etkinliklerinin arttırılmasına yönelik biyolojik savaş ve Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın uygulanmasına dayalı biyoinsektisit uygulamasının etkinlikleri ve maliyetleri incelenmiştir. Çalışmanın diğer bir bölümünü ise çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar şartlarında üretme olanaklarının incelenmesi oluşturmuştur. Çalışmanın sonucunda, çam keseböceği ile savaşta mekanik savaşın bazı kriterler göz önünde bulundurulduğunda uygulama alanı olan ve populasyon yoğunluğunu yarı yarıya düşürebilen bir yöntem olduğu belirlenmiştir. Yapılan maliyet analizleri sonucunda mekanik savaş uygulamasının dekara 0,81 ABD Doları olduğu belirlenmiştir. Doğada parazitoit populasyonlarının korunmaları gerçekleştirlimiş ancak desteklenmesi amacıyla laboratuvar koşullarında parazitoit üretimi çalışmalarında istenilen yoğunluk elde edilememiştir. Bu nedenle biyolojik savaş sonuçları mekanik savaş ve biyoinsektisit uygulaması sonuçlarından belirgin derecede düşük çıkmıştır. Biyoinsektisit uygulamasının ise zararlı ile savaşta % 90’ın üzerinde başarı sağladığı tespit edilmiştir. Ancak biyoinsektisit uygulamasının maliyeti dekara 2,43 ABD Doları olarak belirlenmiştir. Çam keseböceğine karşı kimyasal savaşın yoğun olarak yapıldığı Karpuzlu’da ise mekanik savaşın ortalama % 15 başarı sağladığı saptanmıştır. Ancak bunun zararlı yoğunluğu ile çok yakından ilişkili olduğu ve kimyasal savaş nedeniyle doğal dengenin bozulmasından kaynaklandığı düşünülmektedir. Biyoinsektisit uygulamasının % 70 başarı sağladığı saptanmıştır. Fethiye’ye göre daha düşük bir başarı oranı elde edilmesi doğal dengenin bozulmasından kaynaklanmaktadır. 69 SUMMARY The study was carried out in young red pine plantations in Fethiye Forest Enterprise in Fethiye Forest Enterprise Directorate and Karpuzlu Forest Enterprise in Aydın Forest Enterprise Directorate which belong to Muğla Regional Directorate of Forests. In this study, effectiveness and cost of control methods of pine processionary caterpillar, especially in young Turkish pine plantations, were examined. Control methods were: mechanical control based on collecting egg clusters and first nests, biyological control based on protecting and enhancing effectiveness of egg parasitoids in nature and using of Bacillus thuringiensis var. kurstaki. Examination of the possibilities of mass rearing of egg parasitoids in laboratory conditions was the other part of the study. As a result of this study, mechanical control was determined as an effective control method while some criteria were accepted and could control the half of population density. Cost analysis of mechanical control showed that cost price was 0,81 US Dollar/da. Conservation of parasitoid populations was obtained in nature but sufficient mass breeding of egg parasitoids in laboratory conditions, with the aim of releasing the trial areas, was not realized. So, the results of biyological control were lower than the results of mechanical control and biyoinsecticide applications. Using of Bacillus thuringiensis var. kurstaki caused 90% mortality of the pest. However, biyoinsecticide application cost 2,43 US Dollar/da. Mechanical control caused meanly 15 % mortality of pine processionary caterpillar in Karpuzlu, where chemical control has been using against the pest intensively. But, it was considered that this mortality level related with the high population level of pest and the negatively changed natural balance because of the chemical control. Biyoinsecticide application proved 70 % mortality of the pest. The negatively changed natural balance was the reason why the success of the treatment in Karpuzlu was lower than in Fethiye. 70 KAYNAKLAR DİZİNİ Acatay, A., 1963, Tatbiki Orman Entomolojisi, İstanbul Üniv. Yay. No: 1068, Orman Fak. Yay. No: 94, İstanbul, 170 s. Anonymous, 1997, Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle Mücadele Faaliyetleri 1997 Yılı Değerlendirme Raporu, T.C. Orman Bakanlığı Orman Gen. Müd. Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi Başkanlığı, Ankara, 77 s. Anonymous, 1998, Çam Keseböceği İle Mücadele, T.C. Orman Bakanlığı Orman Gen. Müd. Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi Başkanlığı, Tamim No: 6043 Tasnif No: 1713, Ankara, 4 s. Anonymous, 1999, Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle Mücadele Faaliyetleri 1999 Yılı Değerlendirme Raporu, T.C. Orman Bakanlığı Orman Gen. Müd. Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi Başkanlığı, Ankara, 92 s. Atakan, A., 1991, Orman Bölge Müdürlüklerinde 1. ve 2. Derecede Zararlı Böceklerin Biyolojik Devreleri, T.C. Orman Bakanlığı, Orman Gen. Müd., Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi Başkanlığı, Yayın No: 670, Seri No: 31, Ankara, 338 s. Avcı, M., 2000, Türkiye’nin Farklı Bölgelerinde Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın Yumurta Koçanlarının Yapısı, Parazitlenme ve Yumurta Bırakma Davranışları Üzerine Araştırmalar, Türk. Entomol. Derg., 2000, 24 (3): 167 – 178. Avcı, M., Morkoyunlu, M. ve Yılmaz, A., 2000, Kırmızı Orman Karıncası ve Isparta Yöresinde Transplantasyon Çalışmaları, T.C. Orman Bakanlığı Teknik Bülten 1(2): 22-26. Avcı, M. ve Oğurlu, İ., 2002, Göller Bölgesi Çam Ormanlarında Çam Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)): Önemi, Biyolojisi ve Doğal Düşmanları, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 28 – 36. Avtzis, N. D., 1998, The Use of Bacillus thuringiensis Against Thaumetopoea pityocampa Schiff. (Lep., Thaumetopoeidae) in Greece, Proceedings: Population Dynamics, Impacts, and Integrated Management of Forest Defoliating Insectes, Ed. by M.L. McManus & A.M. Liebhold, USDA Forest Service Northeastern Research Station General Technical Report NE-247, 311-316 pp. Babur, H., 2002, Thaumetopoea pityocampa (Schiff.)’nın Çam Gençliğinde Zarar Miktarı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Orman Fak., 71 “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 37 – 43. Battisti, A., 1988, Host-Plant Relationships and Population Dynamics of the Pine Processionary Caterpillar Thaumetopoea pityocampa (Denis & Schiffermüller), J. Appl. Ent. 105 (4): 393-402. Battisti, A., lanne, P., Milani, N. and Zanata, M., 1990, Preliminary Accounts on Rearing of Ooencyrtus pityocampae (Hym., Encyrtidae), J. Appl. Ent. 110 (2): 121-127. Battisti, A., Lango, S., Tiberi, R. and Triggiani, O., 1998, Results and Perspectives in the Use of Bacillus thuringiensis var. kurstaki and Other Pathogens Against Thaumetopoea pityocampa (Den. et Schiff.) in Italy (Lep., Thaumetopoeidae), Anz. Schadlingskde, Pflanzenschutz, Umweltschutz 71:72-76. Bellin, S., Schimidt, G. H. and Douma-Petridou, E., 1990, Structure, Ooparasitoid Spectrum and Rate of Parasitism of Egg-Batches of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) in Greece, J. Appl. Ent. 108 (2): 113-120. Besçeli, Ö., 1969, Çam Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa Schiff.)’nin Biyolojisi ve Mücadelesi, Ormancılık Araş. Enst. Yay. Teknik Bülten Serisi No: 35, Ankara, 65 s. Breuer, M. and Devkota, B., 1990, Control of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) by Extracts of Melia azedarach L. (Meliaceae), J. Appl. Ent. 110 (2): 128-135. Buxton, R. D., 1990, The Influence of Host Tree Species on Timing Pupation of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) and Its Exposure to Parasitism by Phryex caudata Rond. (Dipt., Larvaeuridae), J. Appl. Ent. 109 (3): 302-310. Can, P. ve Düzbastılar, İ. M., 2002a, Çam Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae))’ne Karşı Mücadelede Yumurta Parazitoitlerinin Yeri, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 87 – 92. Can, P. ve Düzbastılar, İ. M., 2002b, Ege Bölgesi Ağaçlandırma Alanlarında Çam Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)) Yumurta Parazitoitlerinin Belirlenmesi, T.C. Orman Bakanlığı, Ege Ormancılık Araştırma Mdr., Teknik Bülten Serisi (Basımda). Çanakçıoğlu, H., 1993, Orman Entomolojisi (Özel Bölüm), İstanbul Üniv. Yayın No: 3623, Or. Fak. Yayın No: 412, İstanbul, 458 s. 72 Devkota, B. and Schmidt, G.H., 1990, Larval Development of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) from Greece As Infivenced by Different Host Plants Under Laboratory Conditions, J. Appl. Ent. 109 (4): 321-330. D’Offria, E., Galbero, G., Furlan, G., 1997, Biyological Control Against Pine Processionary Moth, Abstracted in Forestry Abstracts, 58 (3) , no: 2330. Erdem, R., 1976, Ormanın Faydalı ve Zararlı Böcekleri, İstanbul Üniv. Yayın No: 2078, Orman Fak. Yay. No: 217, İstanbul, 227 s. Eroğlu, M. ve Uğurlu, İ., 1993, Çam Keseböceği, Thaumetopoea pityocampa (Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nin Mücadelesinde Doğal Düşmanlarının Yeri, Orman Bakanlığı Uluslararası Kızılçam Sempozyumu Bildirileri, s: 431-438. Gabir, İ., 1998, Çam Kesetırtılı Mücadelesinde Helikopter Avantajı, Orman Mühendisliği Dergisi 35 (7): 10-11. Gafny R., Goaz A., Nestel D. and Mendel, Z., 1996. Examination of the origin of insect pests on pine in Israel by using RAPD-PCR. BCPC Symposium Proceedings 65: Diagnostic in Crop Production, 253258. Halperin, J., 1990 a, Mass Breeding of Egg Parasitoids (Hym., Chalcididae) of Thaumetopoea wilkinsoni Tams (Lep., Thaumetopoeidae), J. Appl. Ent. 109 (4): 336-340. Halperin, J., 1990 b, Natural Enemies of Thaumetopoea spp. (Lep., Thaumetopoeidae) in Israel, J. Appl. Ent. 109 (5): 425-435. Halperin, J., 1991, Life History of Thaumetopoea spp. (Lep., Thaumetopoeidae) in Israel, J. Appl. Ent. 110 (1): 1-6. Hódar, J. A., Zamora, R. and Castro, J., 2002, Host Utilisation by Moth and Larval Survival of Pine Processionary Caterpillar Thaumetopoea pityocampa in Relation to Food Quality in Three Pinus Species, Ecological Entomolgy 27, 292 – 301. Kanat, M., 2002, Çam Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa (Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae))’ne Karşı Biyolojik Mücadelede Calosoma sycophanta L. (Col., Carabidae)’nın Kullanımı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 93 – 100. Kısmalı, Ş. ve N. Madanlar, 1988, Azadirachta indica A. Juss (Meliaceae)’nın Böceklere Etkileri Üzerinde Bir İnceleme, Türk. Entomol. Derg., 12(4): 239 – 249. 73 Kitt, J. and Schimidt, G. H., 1993, Parasitism of Egg-Batches of the Pine Processionary Moth Thaumetopoea wilkinsoni Tams (Lep., Thaumetopoeidae) in the Mountains of Lahav (Israel), J. Appl. Ent. 115 (5): 484-489. Kornoşor, S., 1986, Orman Park Süs Bitkileri Zararlıları, Ç.Ü. Zir. Fak. Ders Notu, Yayın No: 131, Adana, 189 s. Laçeja, F. and Tiberi, R., 1999, Preliminary Notes on the Occurrence and Effectivenes of Egg Parasitoids of the Pine Processionary Caterpillar, Thaumetopoea pityocampa (Schiff.) in Albania, REDIA, LXXXII, 23-30 pp. Lodos, N., 1991, Türkiye Entomolojisi (Genel Uygulamalı ve Faunistik), Cilt I (III. Basım), Ege Üniv. Zir. Fak. Yay. No: 282, Bornova, İzmir, 364 s. Malazgirt, O., 1982a, Çam Keseböceği ve Biyolojik Mücadele, Orman Mühendisliği Dergisi 19 (11): 18-24. Malazgirt, O., 1982b, Çam Keseböceği ve Biyolojik Mücadele, Orman Mühendisliği Dergisi 19 (12): 34-38. Malazgirt, O., 1983, Çam Keseböceği ve Biyolojik Mücadele, Orman Mühendisliği Dergisi 20 (1): 24-28. Markalas, S., 1998, Biyomass Production of Pinus pinaster After Defoliation by the Pine Processionary Moth (Thaumetopoea pityocampa Schiff.), Proceedings: Population Dynamics, Impacts, and Integrated Management of Forest Defoliating Insectes, Ed. by M.L. McManus & A.M. Liebhold, USDA Forest Service Northeastern Research Station General Technical Report NE-247, 292-302 pp. Masutti, L. and Battisti, A., 1990, Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) in Italy, Biyonomics and Perspectives of Integrated Control, J. Appl. Ent. 110 (3): 229-234. Masutti, L., Battisti, A., Milani, N. and Zanata, M., 1992, First Success in the In Vitro Rearing of Ooencyrtus pityocampae (Mercet) (Hym., Encyrtidae), Preliminary Note, Estratto da REDIA, vol. LXXV (1): 227-232. Masutti, L., Battisti, A., Milani, L., Zanata, M. and Zanazzo, G., 1993, In Vitro Rearing of Ooencyrtus pityocampae (Hym., Encyrtidae), an Egg Parasitoid of Thaumetopoea pityocampa (Lep., Thaumetopoeidae), Entomophaga 38 (3): 327-333. Mendel, Z., 1990, On the Origin of the Pine Processionary Caterpillar Thaumetopoea wilkinsonii Tams (Lep., Thaumetopoeidae) in Israel, J. Appl. Ent. 109 (3): 311-314. 74 Mercikoğlu, A.M., 1991, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’nde Çam Kesetırtılı Üzerinde Yapılan İlaç Denemeleri ve Sonuçları, Orman Mühendisliği, Sayı 11, s: 15-20. Öncüer, C., 1997, Tarımsal Zararlılarla Biyolojik Savaş (Temel Bilgiler), Adnan Menderes Üniversitesi Yayınları No: 1, Aydın, 93 s. Öktem, E., 1987, Kızılçam, El Kitabı Dizisi:2, Ormancılık Araştırma Enstitüsü Yayınları, Muhtelif Yayınlar Serisi: 52, ed. E. Öktem, Ankara, 182 s. Özkazanç, O., 2002a, Çam Keseböceği, Thaumetopoea pityocampa Schiff. (Lep., Thaumetopoeidae)’nın Akdeniz Bölgesi’ndeki Biyoekolojisi, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 1 – 11. Özkazanç, O., 2002b, Thaumetopoea pityocampa Schiff. (Lep., Thaumetopoeidae)’nın Doğal Düşmanları, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 75 – 86. Salvato, P., Battisti, A., Concato, S., Masutti, L., Patarnello, T. and Zane, L., 2002, Genetic Differentiation in the Winter Pine Processionary Moth (Thaumetopoea pityocampa – wilkinsoni complex), Inferred by AFLP and Mitochondrial DNA Markers, Molecular Ecology (2002) 11: 2435 – 2444. Schimitschek, E., 1953, Türkiye Orman Böcekleri ve Muhiti, Türkiye Orman Entomolojisinin Temelleri (Çev. A. Acatay), İstanbul Üniv. Yayın No: 556, Or. Fak. Yay. No: 24, İstanbul, 471 s. Schmidt, G. H., 1990, The Egg-Batch of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff) (Lep., Thaumetopoeidae): Structure Hatching of the Larvae and Parasitism in Southern Greece, J. Appl. Ent. 110(3): 217228. Schmidth, G. H., Mirchev, P. and Tsankov, G., 1997, The Egg Parasitoids of Thaumetopoea pityocampa in the Atlas Mountains Near Marrakech (Morocco), Phytoparasitica 25(4): 275-281. Sekendiz, O. A., 1985, Orman Böceklerimiz (Ders Notları), K.Ü. Orman Fak. Yayın No: 71, Trabzon, 120 s. Tiberi, R. and Roversi, P.F., 1987, I Parasittoidi Oofagi Di Thaumetopoea pityocampa (Den. et Schiff.) Su Pinus halapensis Nel Gargano Pugira (Hymenoptera, Chalcidoidea; Lepidoptera, Thaumetopoeidae), Estratto de REDIA, vol. LXX, 1-19 pp. Tiberi, R., 1990, Egg Parasitoids of the Pine Processionary Caterpillar, Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff) (Lep., 75 Thaumetopoeidae) in Italy: Distribution and Activity in Different Areas, J. Appl. Ent. 110 (1): 14-18. Tiberi, R., Niccoli, A., Roversi, P. F. and Sacchetti, P., 1991, Laboratory Rearing of Ooencyrtus pityocampae (Mercet) on Eggs of Nezara viridula L. and Other Pentatomids, Insect Parasitoids, 4 th European Workshop, Perugia 3-5 April 1991 REDIA, vol LXXIV (3): 467-469 pp. Tiberi, R., Niccoli, A. and Sacchetti, P., 1993, Allevamento Di Ooencyrtus pityocampae (Mercet) Su Uova Di Rincoti Pentatomidi, Estratto dal Volume: M.A.F. Convegno “Piante Forestali” Firenze 1992 (coord.m.covassi), ed. 1st Sper Pat. Veg., Roma, pp. 79-84. Tiberi, R., Niccoli, A. and Sacchetti, P., 1994, Parassitizzazione Delle Uova Di Thaumetopoea pityocampa: Modificazioni Conseguenti Al Potenziamento Artificiale Di Ooencyrtus pityocampae, Atti XVII Congressonazionale Italiano Di Entomologia Udine 13-18 giugno 1994; 763-766 pp. Tiberi, R., Niccoli, A., Curini, M., Epifano, F., Marcotullio, M.C. and Rosati, O., 1999, The Role of Monoterpene Composition in Pinus spp. Needles, in Host Selection by the Pine Processionary Caterpillar, Thaumetopoea pityocampa, Phytoparasitica 27(4): 263272. Tosun, İ., 1975, Akdeniz Bölgesi İğne Yapraklı Ormanlarında Zarar Yapan Böcekler ve Önemli Türlerin Parazit ve Yırtıcıları Üzerinde Araştırmalar, Orman Bakanlığı, Orman Gen.Müd., Yay. Sıra No: 612, Seri No: 24, İstanbul, 201 s. Tsankov, G., 1990, Egg Parasitoids of Pine Processionary Moth, Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff) (Lep., Thaumetopoeidae) in Bulgaria: Species, Importance, Biyology and Behaviour, J.Appl. Ent. 110 (1): 7-13. Tsankov, G., Schmidt, G. H. and Mirchev, P., 1996, Parasitism of EggBatches of Pine Processionary Caterpillar Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) in Various Regions of Bulgaria, J.Appl. Ent. 120 (2): 93-106. Tsankov, G., Douma-Petridou, E., Mirchev, P., Georgiev, G. and Koutsaftikis, A., 1999, Spectrum of Egg Parasitoids and Rate of Parasitism of Egg Batches of Pine Processionary Moth Thaumetopoea pityocampa (Den. & Shiff.) in the Northern Peloponnes/Greece, J. Ent. Soc. Res. 1(2): 1-8. Way, M.J., Paiva, M.R. and Cammell, M.E., 1999, Natural Biyological Control Of Pine Processionary Moth Thaumetopoea pityocampa 76 (Den. & Schiff.) by the Argentine Ant Linepithema humile (Mayr) in Portugal, Agricultural and Forest Entomology (1999) 1, 27-31 pp. Yamantaş, M. ve Kaya, S., 1998, Ormanlarımızda Zarar Yapan Böcekler ile Mücadelede Genel Bir Değerlendirme ve Çam Keseböceği ile Mücadele Çalışmaları, Orman Mühendisliği Dergisi 35 (5): 12-15. Yelekçi, K., Açımış, M. ve Soran, H., 1980, Melia azedarach L. Meyvelerinden Çıkarılan Özütlerin Çam Keseböceği “Thaumetopoea pityocampa Schiff. (Lepidoptera, Thaumetopoidae)” Tırtıllarına Etkisi, Doğa Dergisi, Temel Bilimler 5 (1): 69-71. 77 EKLER Ek 1. Ek 2. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın çeşitli dönemlerinde etkili olan parazitoit ve predatör türler Muğla İli Fethiye İlçesine bağlı 1997 – 2001 yıllarına ait iklim verileri 78 Sayfa 79 81 Ek 1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın çeşitli dönemlerinde etkili olan parazitoit ve predatör türler Yumurta parazitoitleri Takım Familya Hymenoptera Eulophidae Eupelmidae Encyrtidae Trichogrammatidae Larva ve pupa parazitoitleri Takım Familya Diptera Tachinidae Bombyliidae Hymenoptera Sarcophagidae Ichneumonidae Braconidae Pteromalidae Chalcididae Tür Baryscapus servadeii Dom. Tetrastichus tibialis Kardj. T. vinulae Thoms. Anastatus bifasciatus Fons. Ooencyrtus pityocampae Mercet. Trichogramma evanescens Wes. T. semblidis Aur. Tür Phyrex caudata Rond. P. vulgaris Fall. Compsilura concinnata Meig. Exorista larvarum Rond. Erigorgus femorator Aub. Lydella lepida Meig. Tricholyga sorbillans Wd. T. grandis Zett. Trycolyga segregata Rond. Pelatachina tibialis Fall. Zenillia sp. Antrax hottentotu L. Villa sp. Villa brunnea Beck. Sarcophaga haemorroidalis Fall. Ichneumon rudis Fonsc. I. coniger Tischb. Cryptus sp. Meteorus versicolor Wesm. M. versicolor var decoloratus Ruhta. Apanteles sp. Conomorium eremita Foerts. Psychophagus omnivorus Walk. Dibrachys cavus Walk. Hockeria singularis Boucek. 79 Ek 1’in devamı Predatörler Takım Familya Coleoptera Carabidae Dermestidae Hymenoptera Formicidae Vespidae Kuşlar Tür Calosoma sycophanta L. Dermestes undulatus Brahm. Formica rufa L. Vespa germenica L. Xanthrantus contus Harr. Cremibogaster scutellaris Ol. Carvus pyrrhocorax Parus sp. 80 Ek 2. Muğla İli Fethiye İlçesine bağlı 1997 – 2001 yıllarına ait iklim verileri 1997 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı 5 cm 10 cm 20 cm Ocak Şubat 11,3 10,1 18,4 16,2 21,4 21,7 5,9 4,4 1,4 -4 43,5 19,2 14,8 12,4 5 6 0 0 0 0 0 0 9 10 57,8 50,2 17 20 1,3 1,4 14,6 1,3 E E 0 0 0 0 0 0 17 12 3 2 10,2 9,7 10,6 9,8 11,1 10,2 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos 11,6 13,3 20,4 25,2 28,6 26,3 17,9 18,4 26,4 31,7 34,8 32,1 22,4 25 30,2 37,8 40 35,5 5,9 8 14,2 18,3 21,2 20 0,4 0,2 10,4 11,7 18,8 15,9 76 109,1 30 2,7 0 0 19,3 37,8 25 1,4 0 0 11 14 3 3 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 6 2 0 0 0 0 53,8 56,4 64,8 57 50,8 60,6 19 22 34 27 25 32 1,7 1,6 1,2 1,2 1,8 1,3 16,2 11,3 8,2 9,3 11,8 9,2 W SSW E SW SW WSW 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 10 7 20 18 31 28 5 6 1 0 0 0 12,6 15,5 24,6 28,6 31,5 30,4 12,5 15,1 23,5 27,6 30,6 29,7 12,6 14,9 24,6 26,7 29,8 29,2 81 Eylül 22,9 30,2 35,4 16,1 12 1 0,6 2 0 0 0 0 57,3 27 1,3 8,5 SW 0 0 0 23 1 26,3 25,9 26 Ekim Kasım Aralık Yıllık 15,4 14,7 11,8 17,8 24,5 21,3 17,5 24,1 29,5 24,9 22,4 28,8 13,7 10,2 7,9 12,1 9,8 7,5 1,6 0,2 209,9 85,5 305,3 73,5 55,7 23,1 69 55,7 11 7 15 77 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 5 32 71,3 72,8 71,5 60,3 2,6 29 32 17 1 0,9 1,1 1,3 8,4 9,6 18 18 W SSW SSE 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 10 4 9 189 4 3 7 32 19,7 15,3 11,7 17,3 19,8 15,4 12 19,3 20,3 16 12,5 19,4 1998 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık 10,5 12,3 11,7 17 20,4 26,2 28,3 29,2 24,4 20,1 15,3 11,4 18,9 16,7 18,5 17,2 23,1 25,3 32,2 35,1 36,3 30,9 27,6 21,9 16,4 25,1 21 22,1 22 29,3 30 37,2 42,3 42,1 35 33 26,2 20,5 30 5,4 7,1 6,3 11,2 15,1 20,8 21,6 22,4 18,4 14,3 10,9 7,6 13,4 0,2 1,7 1,7 5,9 10,4 16,8 17,6 20 13,9 8,3 6,3 1,2 0,2 71,7 115,9 90,8 35,4 18,4 0 0 0 2,6 41,9 269,3 357,2 83,6 30,9 52,9 37,2 10,5 7,5 0 0 0 2,6 30,5 93,3 54,3 21,1 9 8 11 7 8 0 0 0 1 5 14 19 8,2 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 7 5 2 0 0 0 0 0 0 0 0 1 15 62 59,8 56,6 60,6 63,6 54,7 56,9 59,4 59 59,5 69,5 72,1 61,1 19 17 26 26 29 28 25 26 32 23 27 25 17 0,9 1,2 1,7 1,2 1,3 1,3 1,3 1,2 1,2 1,2 0,8 0,9 1,2 13,4 15,2 22,8 13 12,4 7,6 8,7 9,9 7,6 11,7 11,3 11,2 22,8 SSW E E NE ENE SW SW SSW SW SSW SW ENE 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 10 12 10 14 12 26 30 29 20 21 11 6 201 7 4 7 4 4 0 0 0 0 0 4 3 39 5 cm 9,9 11,6 11,9 17,7 22,4 29 31,4 32,2 27,4 21,5 15,4 11,2 20,1 10 cm 10 11,5 11,9 17,4 21,8 28,1 30,7 31,4 26,9 21,4 15,5 11,3 19,8 20 cm 10,4 11,3 yok yok 21,5 27,5 30,1 30,9 27 21,9 16,1 11,8 17,3 82 1999 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı Ocak Şubat 12 10,8 17,3 16,4 19,8 21 7,7 6,1 2,7 1,3 183,5 276,2 64,8 40 11 19 0 0 0 0 0 0 3 8 67,1 60,1 18 21 1,1 1,5 13,8 15,6 S W 0 0 0 0 0 0 7 6 8 6 5 cm 10,8 10,9 10 cm 10,7 10,9 20 cm 11 11 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık 13,7 16,6 21,9 26,6 28,3 28,3 24,2 20,9 15,1 12,4 19,2 20,1 22,5 28,3 32,5 34,3 34,4 31,3 28 22,4 19,2 25,5 23 28 32,8 36,2 37,3 37,4 33,9 32,7 25,7 23,8 29,3 8,2 107 15,3 19,8 21,9 22,6 17,8 15,2 9,6 7,6 13,5 3,7 7 12,5 15,8 19,1 18 14,6 11,3 2,2 2,7 1,3 51 29,1 0 5,1 0 0,2 0,6 3,5 43,9 99,1 58 14,5 14,1 0 4,5 0 0,2 0,6 3,5 30,5 38,9 64,8 7 8 0 3 0 1 1 2 5 10 67 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 3 0 0 0 0 0 0 0 1 6 21 57,6 59,6 58 50,9 58 60,6 61,7 60,3 61,7 74 60,8 18 25 28 27 28 30 28 26 23 20 18 1,3 1,2 1,4 1,5 1,3 1,2 1,1 1,2 0,9 0,8 1,2 11,7 7,1 8,6 7,6 8 9,7 8 10 13,9 10,6 15,6 SE W SSW E SSW E WSW E W ENE 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 14 11 16 26 30 26 27 17 9 8 197 6 8 1 0 0 0 0 0 4 4 37 13,7 18,2 25,2 29,7 32,3 32,1 26,9 20,8 14,9 11,7 20,6 13,5 17,6 24,3 28,7 31,4 31,3 26,5 20,9 15,1 11,7 20,2 13,5 17,4 23,8 28,1 30,8 30,9 26,6 21,4 15,8 12,1 20,2 83 2000 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı Ocak 5 cm 10 cm 20 cm 8 14 17,2 3,3 -2 176,3 67,4 11 0 0 2 17 52,3 18 1,3 13,4 E 0 0 0 12 8 7,6 7,9 8,5 Şubat 10,6 16,1 19,5 5,8 0,8 116 32 11 0 0 1 9 53,9 14 1,5 15,2 S 0 0 0 9 6 9,9 9,8 10 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık 11,7 16,7 21,2 26,7 28,2 28,4 24,8 19,5 15,2 11,8 18,6 17,9 22,1 27,2 33,2 35,6 34,8 32 26,8 23,3 18,6 25,1 22,5 26,7 32 37 42,7 38,8 39,9 32,8 26,6 23 29,8 6,1 12,3 15,2 17 21,9 22,2 18,5 13,8 9,6 6,8 12,7 0,9 6,5 10 15 18,7 17,8 13 9 6 2,6 -2 83,9 83,1 17 1,2 0 0 3,2 84,7 157,7 104,4 69,8 25,1 38,3 15,8 1,2 0 0 2 48 49,7 52,2 67,4 11 9 3 1 0 0 2 3 6 7 64 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 1 1 6 6 0 0 0 0 0 0 0 0 5 35 58,3 63 57,9 50 55,4 56,7 57,1 54,7 65,1 58,3 56,8 19 28 19 25 23 28 20 20 21 14 14 1,4 1,3 1,3 1,7 1,3 1,4 1,2 1,2 0,8 1,2 1,3 15 11,5 8,6 4,8 7,3 9,9 9,8 10,6 12,4 12 15,2 E SSW E E S E ENE E W E 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 14 2 16 28 30 29 26 18 17 19 220 3 7 1 0 0 0 0 1 5 4 34 11,9 17,8 24,3 29,6 32 31 26,9 20,3 15,6 10,8 19,8 11,8 17,4 23,4 28,6 31,1 30,3 26,5 20,3 15,6 10,9 19,4 11,8 17,4 22,9 27,9 30,4 29,9 26,6 20,8 16,1 11,4 19,4 84 2001 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı Ocak Şubat 11,6 11,3 17,9 17,4 21,1 22 4,9 6,5 2,8 1,7 24,4 244,3 28,7 76,6 10 12 0 0 0 0 0 1 3 5 63 57,2 16 22 0,7 1,2 11,5 9,6 SSW SSW 0 0 0 0 0 0 9 10 4 6 5 cm 11,2 11 10 cm 11,1 11 20 cm 11,4 8,7 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık 16 16,7 22,2 25,1 28,9 28,7 24,7 20,1 14,6 11 19,2 22,3 22,5 27,9 31,2 35,4 35,4 32,1 27,8 20,7 15,7 25,5 31,5 32,5 34,1 34 40 43 33,4 32,1 26,9 20,3 31,3 10,4 11,4 16 18,4 22,4 22,5 17,9 14 10,3 7 13,4 7,2 6,9 11 14,4 19,3 20,5 13,7 8,7 2,8 0,1 0,1 111,2 113,3 18,6 0 0 12,9 12,6 14,4 299 347,8 95,7 9,1 35,9 13,1 0 0 8,2 12,6 12,4 67,2 48,8 26 4 12 14 0 0 3 1 4 14 22 96 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 8 60 56,8 49,9 53,2 54,1 51,9 47,9 52,7 61,6 65 56,1 12 18 16 27 28 13 18 22 17 30 12 1,3 1,4 1,4 1,3 1,3 1,2 1,2 1,5 1,1 1,2 1,2 11,2 16,9 11,5 9,6 8,1 9,6 7,2 8,3 14,8 16,5 16,9 SE WSW SSW E SSW SSW W E SW S 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 11 7 11 29 29 26 26 24 7 4 193 2 7 3 0 0 0 0 0 10 16 48 16,6 18,1 23,9 28,8 31,9 31,8 26,9 20,9 14,6 10,9 20,5 16,2 17,8 23,1 28 31,1 31,2 26,6 20,9 14,8 11 20,2 16 17,8 22,7 27,4 30,5 30,9 27 21,6 15,4 11,5 20 85 86 Ek 2. Muğla İli Fethiye İlçesine bağlı 1997 – 2001 yıllarına ait iklim verileri 1997 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı 5 cm 10 cm 20 cm Ocak Şubat 11,3 10,1 18,4 16,2 21,4 21,7 5,9 4,4 1,4 -4 43,5 19,2 14,8 12,4 5 6 0 0 0 0 0 0 9 10 57,8 50,2 17 20 1,3 1,4 14,6 1,3 E E 0 0 0 0 0 0 17 12 3 2 10,2 9,7 10,6 9,8 11,1 10,2 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos 11,6 13,3 20,4 25,2 28,6 26,3 17,9 18,4 26,4 31,7 34,8 32,1 22,4 25 30,2 37,8 40 35,5 5,9 8 14,2 18,3 21,2 20 0,4 0,2 10,4 11,7 18,8 15,9 76 109,1 30 2,7 0 0 19,3 37,8 25 1,4 0 0 11 14 3 3 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 6 2 0 0 0 0 53,8 56,4 64,8 57 50,8 60,6 19 22 34 27 25 32 1,7 1,6 1,2 1,2 1,8 1,3 16,2 11,3 8,2 9,3 11,8 9,2 W SSW E SW SW WSW 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 10 7 20 18 31 28 5 6 1 0 0 0 12,6 15,5 24,6 28,6 31,5 30,4 12,5 15,1 23,5 27,6 30,6 29,7 12,6 14,9 24,6 26,7 29,8 29,2 80 Eylül 22,9 30,2 35,4 16,1 12 1 0,6 2 0 0 0 0 57,3 27 1,3 8,5 SW 0 0 0 23 1 26,3 25,9 26 Ekim Kasım Aralık Yıllık 15,4 14,7 11,8 17,8 24,5 21,3 17,5 24,1 29,5 24,9 22,4 28,8 13,7 10,2 7,9 12,1 9,8 7,5 1,6 0,2 209,9 85,5 305,3 73,5 55,7 23,1 69 55,7 11 7 15 77 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 5 32 71,3 72,8 71,5 60,3 2,6 29 32 17 1 0,9 1,1 1,3 8,4 9,6 18 18 W SSW SSE 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 10 4 9 189 4 3 7 32 19,7 15,3 11,7 17,3 19,8 15,4 12 19,3 20,3 16 12,5 19,4 1998 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı Ocak Şubat Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık 10,5 12,3 11,7 17 20,4 26,2 28,3 29,2 24,4 20,1 15,3 11,4 18,9 16,7 18,5 17,2 23,1 25,3 32,2 35,1 36,3 30,9 27,6 21,9 16,4 25,1 21 22,1 22 29,3 30 37,2 42,3 42,1 35 33 26,2 20,5 30 5,4 7,1 6,3 11,2 15,1 20,8 21,6 22,4 18,4 14,3 10,9 7,6 13,4 0,2 1,7 1,7 5,9 10,4 16,8 17,6 20 13,9 8,3 6,3 1,2 0,2 71,7 115,9 90,8 35,4 18,4 0 0 0 2,6 41,9 269,3 357,2 83,6 30,9 52,9 37,2 10,5 7,5 0 0 0 2,6 30,5 93,3 54,3 21,1 9 8 11 7 8 0 0 0 1 5 14 19 8,2 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 7 5 2 0 0 0 0 0 0 0 0 1 15 62 59,8 56,6 60,6 63,6 54,7 56,9 59,4 59 59,5 69,5 72,1 61,1 19 17 26 26 29 28 25 26 32 23 27 25 17 0,9 1,2 1,7 1,2 1,3 1,3 1,3 1,2 1,2 1,2 0,8 0,9 1,2 13,4 15,2 22,8 13 12,4 7,6 8,7 9,9 7,6 11,7 11,3 11,2 22,8 SSW E E NE ENE SW SW SSW SW SSW SW ENE 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 10 12 10 14 12 26 30 29 20 21 11 6 201 7 4 7 4 4 0 0 0 0 0 4 3 39 5 cm 9,9 11,6 11,9 17,7 22,4 29 31,4 32,2 27,4 21,5 15,4 11,2 20,1 10 cm 10 11,5 11,9 17,4 21,8 28,1 30,7 31,4 26,9 21,4 15,5 11,3 19,8 20 cm 10,4 11,3 yok yok 21,5 27,5 30,1 30,9 27 21,9 16,1 11,8 17,3 81 1999 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı Ocak Şubat 12 10,8 17,3 16,4 19,8 21 7,7 6,1 2,7 1,3 183,5 276,2 64,8 40 11 19 0 0 0 0 0 0 3 8 67,1 60,1 18 21 1,1 1,5 13,8 15,6 S W 0 0 0 0 0 0 7 6 8 6 5 cm 10,8 10,9 10 cm 10,7 10,9 20 cm 11 11 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık 13,7 16,6 21,9 26,6 28,3 28,3 24,2 20,9 15,1 12,4 19,2 20,1 22,5 28,3 32,5 34,3 34,4 31,3 28 22,4 19,2 25,5 23 28 32,8 36,2 37,3 37,4 33,9 32,7 25,7 23,8 29,3 8,2 107 15,3 19,8 21,9 22,6 17,8 15,2 9,6 7,6 13,5 3,7 7 12,5 15,8 19,1 18 14,6 11,3 2,2 2,7 1,3 51 29,1 0 5,1 0 0,2 0,6 3,5 43,9 99,1 58 14,5 14,1 0 4,5 0 0,2 0,6 3,5 30,5 38,9 64,8 7 8 0 3 0 1 1 2 5 10 67 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 3 0 0 0 0 0 0 0 1 6 21 57,6 59,6 58 50,9 58 60,6 61,7 60,3 61,7 74 60,8 18 25 28 27 28 30 28 26 23 20 18 1,3 1,2 1,4 1,5 1,3 1,2 1,1 1,2 0,9 0,8 1,2 11,7 7,1 8,6 7,6 8 9,7 8 10 13,9 10,6 15,6 SE W SSW E SSW E WSW E W ENE 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 14 11 16 26 30 26 27 17 9 8 197 6 8 1 0 0 0 0 0 4 4 37 13,7 18,2 25,2 29,7 32,3 32,1 26,9 20,8 14,9 11,7 20,6 13,5 17,6 24,3 28,7 31,4 31,3 26,5 20,9 15,1 11,7 20,2 13,5 17,4 23,8 28,1 30,8 30,9 26,6 21,4 15,8 12,1 20,2 82 2000 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı Ocak 5 cm 10 cm 20 cm 8 14 17,2 3,3 -2 176,3 67,4 11 0 0 2 17 52,3 18 1,3 13,4 E 0 0 0 12 8 7,6 7,9 8,5 Şubat 10,6 16,1 19,5 5,8 0,8 116 32 11 0 0 1 9 53,9 14 1,5 15,2 S 0 0 0 9 6 9,9 9,8 10 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık 11,7 16,7 21,2 26,7 28,2 28,4 24,8 19,5 15,2 11,8 18,6 17,9 22,1 27,2 33,2 35,6 34,8 32 26,8 23,3 18,6 25,1 22,5 26,7 32 37 42,7 38,8 39,9 32,8 26,6 23 29,8 6,1 12,3 15,2 17 21,9 22,2 18,5 13,8 9,6 6,8 12,7 0,9 6,5 10 15 18,7 17,8 13 9 6 2,6 -2 83,9 83,1 17 1,2 0 0 3,2 84,7 157,7 104,4 69,8 25,1 38,3 15,8 1,2 0 0 2 48 49,7 52,2 67,4 11 9 3 1 0 0 2 3 6 7 64 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 1 1 6 6 0 0 0 0 0 0 0 0 5 35 58,3 63 57,9 50 55,4 56,7 57,1 54,7 65,1 58,3 56,8 19 28 19 25 23 28 20 20 21 14 14 1,4 1,3 1,3 1,7 1,3 1,4 1,2 1,2 0,8 1,2 1,3 15 11,5 8,6 4,8 7,3 9,9 9,8 10,6 12,4 12 15,2 E SSW E E S E ENE E W E 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 14 2 16 28 30 29 26 18 17 19 220 3 7 1 0 0 0 0 1 5 4 34 11,9 17,8 24,3 29,6 32 31 26,9 20,3 15,6 10,8 19,8 11,8 17,4 23,4 28,6 31,1 30,3 26,5 20,3 15,6 10,9 19,4 11,8 17,4 22,9 27,9 30,4 29,9 26,6 20,8 16,1 11,4 19,4 83 2001 Fethiye İklim Faktörü Ortalama Sıcaklıklar (°C) Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C) En Yüksek Sıcaklık (°C) Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C) En Düşük Sıcaklık (°C) Ortalama Yağış (mm) Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm) Yağışlı Günler Sayısı Karla Örtülü Günler Sayısı En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı Dolulu Günler Sayısı Kırağılı Günler Sayısı Ortalama Nisbi Nem (%) En Düşük Nisbi Nem (%) Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat) En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü Fırtınalı Günler Sayısı Donlu Günler Sayısı Şiddetli Donlu Günler Sayısı Açık Günler Sayısı Kapalı Günler Sayısı Ortalama Toprak Sıcaklığı Ocak Şubat 11,6 11,3 17,9 17,4 21,1 22 4,9 6,5 2,8 1,7 24,4 244,3 28,7 76,6 10 12 0 0 0 0 0 1 3 5 63 57,2 16 22 0,7 1,2 11,5 9,6 SSW SSW 0 0 0 0 0 0 9 10 4 6 5 cm 11,2 11 10 cm 11,1 11 20 cm 11,4 8,7 Mart Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül Ekim Kasım Aralık Yıllık 16 16,7 22,2 25,1 28,9 28,7 24,7 20,1 14,6 11 19,2 22,3 22,5 27,9 31,2 35,4 35,4 32,1 27,8 20,7 15,7 25,5 31,5 32,5 34,1 34 40 43 33,4 32,1 26,9 20,3 31,3 10,4 11,4 16 18,4 22,4 22,5 17,9 14 10,3 7 13,4 7,2 6,9 11 14,4 19,3 20,5 13,7 8,7 2,8 0,1 0,1 111,2 113,3 18,6 0 0 12,9 12,6 14,4 299 347,8 95,7 9,1 35,9 13,1 0 0 8,2 12,6 12,4 67,2 48,8 26 4 12 14 0 0 3 1 4 14 22 96 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 1 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 8 60 56,8 49,9 53,2 54,1 51,9 47,9 52,7 61,6 65 56,1 12 18 16 27 28 13 18 22 17 30 12 1,3 1,4 1,4 1,3 1,3 1,2 1,2 1,5 1,1 1,2 1,2 11,2 16,9 11,5 9,6 8,1 9,6 7,2 8,3 14,8 16,5 16,9 SE WSW SSW E SSW SSW W E SW S 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 0 11 7 11 29 29 26 26 24 7 4 193 2 7 3 0 0 0 0 0 10 16 48 16,6 18,1 23,9 28,8 31,9 31,8 26,9 20,9 14,6 10,9 20,5 16,2 17,8 23,1 28 31,1 31,2 26,6 20,9 14,8 11 20,2 16 17,8 22,7 27,4 30,5 30,9 27 21,6 15,4 11,5 20 84