Tamamını görüntüle
Transkript
Tamamını görüntüle
SEYAHAT / TRAVEL STORY Heraklia, Stratonikeia, Sagalassos Gözden ırak üç güzel Bir türlü bekledikleri ilgiyi göremeyen, kenarda kıyıda unutulmuş, nedense güzelliklerinin pek kimsenin farkına varmadığı üç antik kent var: HeraklIa, Sagalassos ve StratonIkeIa. Oysa, seyahat rehberlerinde önerilenlerin dışına çıkabilme cesaretini gösterip, yoluna çıkan yeni yerlere açık olan meraklılar, pekala görme şansına erişiyorlar bu üç güzeli… YAZI / WORDS: SEDA MEŞELİ ALLARD FOTOĞRAFLAR / PHOTOS: XAVIER ALLARD Three hidden beauties 96 >> JetLife >> Nisan | April 2012 >> Nisan | April 2012 >> JetLife >> 97 SEYAHAT / TRAVEL STORY C azibelerini sergilemekten hiç ama hiç çekinmeyen, diğer ünlü antik yerleşimlerin yanında alçakgönüllülükleri nedeniyle ortaya çıkmamayı tercih etmiş, geri planda kalmış, yılların ruhunu kalbinde taşıyan Heraklia, Sagalassos ve Stratonikeia antik kentlerinin en önemli ortak noktası, pek az ziyaret edilmeleri. İlk durağımız olan Heraklia, Beşparmak Dağları’nın dibinde, Bafa Gölü’nün tam kıyısında konumlanmış sakin ve alımlı bir kent. Bafa Gölü civarında dolaştığım bir vakit, yolda tanıştığım bir ailenin tavsiyesiyle geliyorum buraya. Gölün o kendine has kokusunun buraya özgün bir ruh kazandırdığını düşünüyorum. Heraklia’nın rüya ve gerçek arasındaki o ince çizgiye oturuşunun ne kadarını Bafa’ya borçlu olduğu bir soru işareti olarak kalıyor zihnimde ziyaretim boyunca. Yepyeni bir yer keşfetmenin heyecanıyla, bir taştan diğerine sekiyor, manzarayı her açıdan yakalamaya çalışıyorum. Heraklia’da yaşamışların, taşlara can vermişlerin, havasını derin derin içine çekmişlerin sesleri gölden dağa taşa yansıyor. Gölün arkasındaki koca dağda domuz, tilki, gelincik, çakal, yılan ve çeşitli canlılar bir oraya bir buraya koşuşturuyor, gözden ırak olmanın keyfini sürüyorlar. Eskiden pazar meydanı olan geniş alanda yaşlı bir teyze karşılıyor beni. Önündeki eski bez parçasının üzerine dantel bileklikler 98 >> JetLife >> Nisan | April 2012 >> T >> Heraklia, Bafa Gölü’nün kıyısında, sakin, alımlı bir kent. >> Heraclea is a calm and charming city located on the shores of Bafa Lake. he most important trait Heraclea, Sagalassos and Stratonicea have in common is that they are rarely visited. Due to their modesty, they prefer not to come forward of the other famous ancient cities which always exhibit their attractions, and so they are kept in the background, hiding the years’ spirit in their hearts. Our first stop, Heraclea, is a calm and charming city located on the skirts of Beşparmak Mountains and on the shores of Bafa Lake. I come here based on an advice of a family I met while wandering around Bafa Lake. I believe the smell of the lake gives an authentic spirit to this place. How much Heraclea owes being both a dream and a reality to Bafa remains as a question in my mind. With the excitement of discovering a new place, I jump around and try to catch the view from every possible angle. The voices of the people who lived in Heraclea, who gave life to stones, who inhaled its air deeply are reflected from the lake to the mountains and stones. On the great mountain behind the lake; pigs, foxes, weasels, jackals, snakes and other different animals run freely around and enjoy being out of sight. SEYAHAT / TRAVEL STORY sermiş beni çağırıyor “Hello” diye seslenerek ve yanına varır varmaz da bombayı patlatıyor: “Burası pazar ya ben de boş kalmasın diye pazarcı oldum!” Biraz ilerliyor ve Athena Tapınağı’nın önünde, kalıntıların hemen yanındaki köy olan Kapıkırı’da yaşayan bir kadına rastlıyorum; tipi, tavrı, gülüşü o kadar sıcak ki, kadını tanımadan kanım kaynıyor. Şivesini anlamakta çok ciddi güçlük çekiyorum. “Eski adamlar” tabirini kullanarak bana sayısız hikâye anlatıveriyor ayaküstü, bu topraklarda yaşamışlara dair. Hikâyelerin canlı kanıtlarını görmek üzere göl kenarına gidiyorum ve işte orada beni hem ürperten hem de heyecanlandıran taş mezarlar çıkıyor karşıma. Hâlâ ilk günkü gibiler, suda süzülen küçük kayıklar misali gölden karadaki kalıntılara selam çakıyorlar. Oyulmuş içleri hep bomboş, vücutlar çözülmüş, geriye hiç ama hiçbir şey kalmamış, bir bir kuş olup uçmuş sanki bedenler. Bir taşın üzerine yan yana iki mezar oyulmuş, âşıklar mı yatıyordu acaba burada? Bir de ufacık bir mezar var yanında, vak- >> Heraklia’nın manzarası da çok keyifli. >> Heraclea also has a beautiful view. An old lady greets me on the great square which was formerly a market. She has laid some doily bracelets on an old piece of cloth; she calls me with a “Hello” and when I arrive she says “Because this is a market, I play the stallholder so that it is not empty”. I proceed, and in front of the Temple of Athena, in Kapıkırı which is a village right next to the ruins, I meet a woman; her manners and smile are so friendly that I like her even before I know her. I really have a hard time understanding her accent. She quickly tells me countless stories about the people who lived here, using the term “ancient men”. I walk to the shores of the lake to see the proofs of the stories, and there awaits me the sepulchers which thrill me. They are just like how they were on day one, and from the lake like little boats, they greet the ruins on the land. Their carved insides are empty, the bodies dissolved and left nothing behind, as if they turned into little birds and flew away. Two graves are carved on one stone; did lovers lie there? There is a small sepulcher nearby; did this miniature grave belong to a baby who died before their due time? AN ANCIENT CITY DEDICATED TO A WOMAN Before I was able to get my heart out of Heraclea’s enchantment, a new place is whispered to my ear: Stratonicea. This ancient city was built in about 3000 BC, for a beautiful woman called Stratonicea. According to the myth, the king of the Seleucid Empire, Seleucus I, chose Stratoni- HeraklIa’daki kalıntılardan, zamanında taş işçiliğinin çok gelişmiş boyutlarda olduğu anlaşılıyor. Kentin içindeki Athena Tapınağı, günümüze kalabilmiş en şanslı yapılardan. From the ruins of Heraclea, it is understood that the stonemasonry at the time was quite advanced. The Temple of Athena is one of the luckiest buildings which still survive to this day. 100 >> JetLife >> Nisan | April 2012 >> SEYAHAT / TRAVEL STORY tinden evvel bu dünyadan göçmüş bir bebeğe mi aitti bu minyatür mezar? BİR KADINA ADANMIŞ ANTİK KENT Henüz Heraklia’nın büyüsünü kalbimden atamamışken yeni bir yer daha fısıldanıyor kulağıma: Stratonikeia. Bu antik kent, MÖ 300’lü yıllarda, Stratonikeia adlı güzeller güzeli bir kadın için kurulmuş. Hikâyeye göre Selevkos İmparatorluğu Kralı I. Seleukos kendine bir içim su Stratonikeia’yı eş olarak seçmiş. Gelgelelim Stratonikeia, kralın oğlunun sevgilisiymiş. Oğul Antiochos hastalanmış, yataklara düşmüş. Ona şifa vermek için gelen hekim Antiochos’un hastalığının aşkından kaynaklandığını anlamış ve krala şöyle demiş: “Kralım, oğlunuzun derdini anladım, kendisi benim karıma âşıktır!” O böyle deyince kral da, “benim oğlumdan önemli mi? Boşan, oğlumla evlendirelim karını” demiş. Hekim, “öyle şey olur mu? Siz benim yerimde olsanız ne yapardınız?” diye sorunca kral onu ikna etmek için “hemen karımı boşayıp oğlumla evlendirirdim” demiş. Hekim aldığı cevaptan memnun: “O zaman doğruyu söyleyeyim, oğlunuz karınız Stratonikeia’ya âşık” deyince, kral da sözünden dönmemiş ve karısını oğluyla evlendirmiş. Antiochos da büyük bir sevinçle karısı için bu kenti kurmuş. Antik kentin girişinde eski bir taş evin restore edilmesiyle oluşturulmuş sevimli bir kafe karşılıyor ziyaretçileri. Tiyatrosu, meclisi, surları, hipodromu nispeten iyi durumda olan Stratonikeia’yı asıl ilginç kılan, burada hem Stratonikeia antik dönem, hem Osmanlı, hem de Cumhuriyet dönemi yapı kalıntılarını beraber görmenin mümkün olması. Osmanlı dönemine ait taş evlerin kimi yerlerinde kullanılmış antik dönem taşları, bu taşların üzerine özenle çizilmiş laleler, Osmanlı döneminden kalma, yeni gün yüzüne çıkarılmış taştan patikalar, farklı dönemlerin birbirini tamamlayıp ahenk içinde bir arada durabildiğinin bir kanıtı olarak karşımda duruyor, tek bir alanda farklı asırların tarihine tanıklık edebilmenin neşesini salıyorlar içime. 102 >> JetLife >> Nisan | April 2012 >> >> Stratonikeia güzeller güzeli bir kadın için kurulmuş. >>Stratonicea was built for a very beautiful woman. cea, a stunning woman, as his wife. However Stratonicea was the lover of the prince. The son, Antiochos, got badly sick. A doctor came to cure him and realized he was lovesick and told the king “I know why your son is sick, he is in love with my wife!”. When he said this, the king answered “It is not more important than my son, is it? Divorce your wife and let her marry my son”. When the doctor said “Is this possible? What would you do if you were in my shoes?”, the king, to persuade the doctor, said “I would divorce my wife and let them get married.” The doctor, pleased with the answer, said “Then I shall tell you the truth, your son is in love with your wife Stratonicea.” The king could not break his promise, so let his wife marry his son. Anthiochos established this city with great joy for his wife. A pretty café, a restoration of an old stone house, welcomes the visitors at the entrance of this ancient city. Stratonicea’s theatre, parliament, city walls, hippodrome are in a relatively good condition, yet what makes this city interesting is the fact that it is possible to see the ruins from the ancient period and Ottoman period, as well as the Republic Period. The ancient stones used occasionally in the Ottoman build- SEYAHAT / TRAVEL STORY ings, the tulips carefully drawn on those stones, recently discovered stone alleys from the Ottoman period lie in front of me as a proof that different periods can complete each other and live together in harmony; they give me the pleasure of witnessing the history of different periods at the same time. ŞEHRE YUKARIDAN BAKAN SAGALASSOS Sıra geldi üçüncü güzelimize. Yola Bafa Gölü’nün kıyısında başladık; terk edilmiş bir Osmanlı köyünün toz kokan patikalarından geçtik; şimdiyse dağa çıkma zamanı. Rakımı 1500 metrenin üzerinde olan Sagalassos, M.Ö. 300’lerde Büyük İskender’in kendisini fethetmesiyle tarihteki yerini almış. Helenistik ve Roma dönemleri boyunca parlak günler sürmüş, ta ki M.S. 500’lü yıllarda ciddi bir deprem geçirene kadar... 200 yıl kadar sonra yine bir deprem yaşamış ve kent iyice tahribata uğramış. Arap akınları, susuzluk, bitmek bilmeyen hastalıklar derken, kent sonunda terk edilmiş. Sagalassos, sonuçta bir yıkıma uğramış belki ama şanslı olduğu bir konu var muhakkak. Yamacına kurulmuş olduğu Akdağ’dan inen topraklar, kalıntıların üzerini örtmüş. İşte bu yüzdendir ki, Sagalassos günümüze dek oldukça iyi korunmuş. Sagalassos, Heraklia ve Stratonikeia’ya göre daha fazla tanıtımı yapılan bir ören yeri ama yine de alana vardığımda, benden başka sadece Fransız bir çift görüyorum etrafta, yani neredeyse Sagalassos ve ben baş başayız. “Eh anlat bakalım sen de kendi hikâyeni” diye fısıldıyorum önümde uzanan şehre, o da bana teker teker gösteriyor bugüne taşıyabildiklerini. Dor tapınağı, geç Helenistik çeşme, neon kütüphanesi, meclis binası, agoralar, tapınaklar, Roma hamamı, 40 kişilik halk tuvaleti, 9 bin kişinin sığabileceği dünyanın deniz seviyesinden en yüksek tiyatrosu hem en şaşaalı hem de türlü felaketlerle dolu en feci günlerini anlatıyorlar hep bir ağızdan. Ben onları dinleye durayım, Antoninler çeşmesi beliriveriyor önümde, hem de gürül gürül akan su104 >> JetLife >> Nisan | April 2012 >> >> Sagalassos, M.Ö. 300’lerde Büyük İskender tarafından fethedilmiş. >>Sagalassos was conquered by Alexander the Great around 300 BC. SAGALASSOS; LOOKING OVER THE CITY Now it is time for our third beauty. We set off on the shores of Bafa Lake, walked through the dusty alleys of a deserted Ottoman village; now it is time to climb the mountains. Sagalassos, with an altitude of more than 1500 meters, took its place in history when Alexander the Great conquered it in around 300 BC. It saw glorious days in the Hellenistic and Roman periods, until it experienced a serious earthquake in around 500 AD. After 200 years, another earthquake shook the city and destroyed it even more. Because of Arab invasions, drought, and endless illnesses, the city was deserted. Sagalassos had experienced great destruction; however there is one thing it is lucky for. The earth coming down from Akdağ, whose skirts the city was established on, covered the ruins. That is why Sagalassos has been preserved really well. Sagalassos is an ancient site which is better advertised than Heraclea and Stratonicea, yet when I arrive there, there is only a French couple around; I am almost alone with the city. I whisper “So tell me about your story” to the city lying in front of me, and it shows me what it has carried to this day, one by one. The Doric Temple, a late Hellenistic fountain house, neon-library, the parliament, agoras, temples, a Roman bath, SEYAHAT / TRAVEL STORY StratonIkeIa’nın kalıntılarının olduğu bölgenin üzerine kurulmuş olan Eskihisar Köyü, yaşayan hane sayısının azlığı nedeniyle bir hayalet şehri andırıyor. Eskihisar Village, established on the area of the ruins of Stratonicea, reminds of a ghost city due to the small number of houses. yunun sesi etraftaki canlıların ve de ruhların sesini bastırıyor neredeyse. Mimari parçalarının hemen hemen tamamı yerinde durduğu için, kütüphane ve çeşme yıllar sonra canlandırılmış, antik dönemdeki hallerine geri döndürülmüşler. Ayrıca geç Helenistik çeşmenin kapanan su havzasının akması sağlanmış; böylece seneler önce inşa edilmiş bir yapı, tekrar işler duruma getirilmiş. Ne mutlu ki bana, belki de asırlar önce tam da benim bulunduğum noktadan bakan bir “eski adam”ın gördüğü şeyin aynısını görüyorum bu sayede. Bu her antik kente kısmet olmayacak talihli durumu yaşayabildiği ve ziyaretçilerine bu eşsiz deneyimi yaşatabildiği için Sagalassos’a hayran kalıyorum. Ayın kızıllığının, elindeki sihirli değneğiyle kente zarifçe dokunarak efsanevi bir renge boyadığı Heraklia, bir yüzünü durgun göle, diğerini bir bakanın bin şekil göreceği dağa dönerek, vakur ve nazlı geceye karışıyor. Stratonikeia, ona yasak olanın, üvey oğlunun aşkıyla yanıp tutuşuyor; göğsünden bir damla ruh akıtıyor aşkının ebedi olduğu yere, adını verdiği Stratonikeia kentine. Sagalossos ise o ikisinden biraz daha uzaklarda, yalçın dağların tepesinden aşağıda uzanan yeşil ovalara fırlatıyor bakışlarını. Belki koynunda yeşerttiği kanlı savaşlar geçiyor aklından, belki de binlerce kişinin ağzı açık izlediği bir tiyatro gösterisi. Belli belirsiz gülümsüyor, zihninde oluşan karmaşadan bir an olsun kaçıp, uykuya dalmayı diliyor. Gün batıyor ve bu üç güzelin de gözleri ağır ağır kapanıyor. Rüyalarında ertesi günkü ziyaretçileri beliriyor, gelip de görmeyi bilenlerle doluyor düşleri, uyuyorlar. 106 >> JetLife >> Nisan | April 2012 >> a public toilet for forty people, the theatre with the longest altitude above sea level tell me the story of both the glorious and the disastrous days of the city. I keep listening to them, and suddenly the Antonine Nymphaeum rises in front of me, its waters flowing with such a loud gurgling sound that it suppresses the voices of the alive and the dead. The library and the fountain were revived to their originals after years as most of the architectural pieces were kept on place. The great divide of the late Hellenistic fountain which was closed was opened, so a fountain built centuries ago started to work again. How happy I am that I can see exactly what the “ancient man” who stood right where I am standing now saw the same thing. I admire Sagalassos for living in this lucky state which is rare for ancient cities, and letting its visitors have this unique experience. Heraclea, daintily painted a mythical color by the magical wand of the sunset glow, turns one face to the still lake, and the other to the mountain seen in a thousand different ways, and rolls into the solemn and delicate night. Stratonicea burns with the love of the forbidden, her stepson; she sheds a drop of the spirit from her chest to where its love is eternal, the city of Stratonicea named after her. Sagalassos, further away from those two, flashes at the green plains from the steep mountains. Maybe the bloody wars fought into her chest or maybe a play watched by thousand amazed people is on her mind. She smiles slightly, and wishes to go to sleep escaping the chaos in her mind. The sun sets and the eyes of those three beauties close slowly. They see the next day’s visitors, they dream of those who know how to seen rather than look, they sleep. SEYAHAT / TRAVEL STORY Heraklia Ulaşım 19. yüzyılda Heraklia kalıntılarının üzerine inşa edilmiş Kapıkırı Köyü, antik kentle iç içe. Kendi otomobilinizle gitmiyorsanız, Söke’den Milas’a giden dolmuşlara binebilir, Çamiçi Köyü’nde inebilirsiniz. Buradan Kapıkırı’na kadar 10 kilometrelik yolunuz daha kalıyor ve maalesef bu yolda herhangi bir araç bulunmuyor. Eğer etrafta taksi gözünüze çarpmazsa oradaki köylülerden birinin yardımıyla taksi çağırabilir ya da antik kente arabasıyla giden birine sizi de oraya kadar götürmesi için rica edebilirsiniz. Pratİk Bİlgİler Heraklia antik kentine giriş ücretsiz, gölün kıyısındaki kaleye girebilmek içinse, görevli olduğu vakitlerde cüzi bir ücret talep ediliyor. Bafa Gölü’nün çevresinde yelken, kano, su kayağı gibi sporlar yapılabiliyor. Ayrıca gölün çevresi sahip olduğu biyoçeşitlilik sebebiyle kuş gözlemcileri ve endemik bitkilere ilgi duyanlar için harika bir bölge. Beşparmak Dağı patikalarında günübirlik ya da gece konaklamalı yürüyüşler yapmak, bölgede yapılabilecek bir diğer aktivite. Yemek VE Konaklama Agora Pansiyon Küçük bir aile işletmesi olan Agora Pansiyon, özenli ve sıcak tarzıyla misafirlerinin beğenisini kazanmış pansiyonlardan. Restoran kısmında servis edilen zeytinyağlılar, çevreden toplanan yabani otlarla hazırlanan mevsim salataları öne çıkan lezzetlerden. http://www.agorapansiyon.com/ Kapıkırı Köyü, Milas, 48234 0252 543 54 45 Transportation Practical Information Food & Accommodation Kapıkırı Village, built in 19th century on the ruins of Heraclea is a village within the city. If you do not travel by your own car, you can take the minibuses from Söke to Milas and get off at Çamiçi Village. There is a distance of 10 kilometers from Çamiçi to Kapıkırı, however there is no means of transportation on this road. If you cannot see any taxi around, you can call one with the help of the villagers, or ask someone who travels to the ancient city with their car, for a lift. The entrance to Heraclea is free, and for a small fee requested when the warden is around, you can visit the castle by the lake. Around Bafa Lake, water sports such as sailing, canoeing, and water skiing can be practiced. It is also a fantastic site for bird watchers and people with an interest to endemic plants, because of the biodiversity around the lake. Another activity could be walking on the skirts of Beşparmak Mountains, either as a daytrip or by staying overnight. Agora Guesthouse Agora Guesthouse, owned by a small family, is one of the guesthouses which gained appreciation of its visitors with its regardful and warm style. The olive oil dishes and salads prepared by the herbs collected from the site are the prominent tastes of Agora. http://www.agorapansiyon.com/ Kapıkırı Village, Milas, 48234 0090 252 543 54 45 108 >> JetLife >> Nisan | April 2012 >> SEYAHAT / TRAVEL STORY Stratonikeia Ulaşım Pratİk Bİlgİler Yemek VE Konaklama Muğla ilinin Yatağan ilçesinin Eskihisar Köyü’nde bulunan antik kent, YatağanMilas karayolu üzerinde Yatağan Termik Santrali’nin yaklaşık 4 kilometre batısında bulunuyor. Yatağan-Bodrum karayolunun 8. kilometresinde sağda karşınıza çıkan “Stratonikeia” yazılı tabelanın gösterdiği yerden saparak antik kente ulaşabilirsiniz. Eğer arabanız yoksa Yatağan’dan Milas’a kalkan dolmuşlara binip tabelanın bulunduğu yere kadar gidebilir, kalan 500 metreden az mesafeyi yürüyerek kat edebilirsiniz. Girişin ücretsiz olduğu Stratonkeia’nın girişinde Eskihisar Köyü sakinlerinden Dursun Oklu’nun işlettiği, zamanın tarihi kahvesinin restore edilmiş hali bulunuyor. Antik kentten ayrılırken burada içeceğiniz bir fincan leziz Türk kahvesi, geziyi sonlandırmak için iyi bir tercih olabilir. Pınarbaşı Restoran Doğanın dinginliğinde ruhunuzu dinlendirebileceğiniz, yüzlerce yıllık bir çınar ağacının gölgesinde taze ve doğal lezzetleri tadabileceğiniz ender mekânlardan. Suyun içine yerleştirilen masalar ve siz yemeğinizi tadarken yanınızda yüzen kazlar yemeğinizi daha da keyifli kılıyor. Bozüyük Köyü, Yatağan, Muğla 0 252 574 70 27 Transportation Practical Information Food & Accommodation The ancient city, located in Eskihisar Village of Yatağan county of Muğla, is located approximately 4 kilometers west of Yatağan Thermal Plant, on Yatağan – Milas road. On the 8th kilometer of Yatağan – Bodrum road, you can arrive to the city following the “Stratonicea” sign. If you do not travel by car, you can take the minibuses from Yatağan to Milas and get off at the road sign to Stratonicea and walk the remaining distance which is less than 500 meters. At the entrance of Stratonicea, which is free, there is a restored café built in the ancient period run by Dursun Oklu, who is a resident of Eskihisar. Before you leave the city, a cup of delicious Turkish coffee might be a good choice to end your tour. 110 >> JetLife >> Nisan | April 2012 >> Pınarbaşı Restaurant It is one of the rare places where you can rest in the quietness of nature and taste the fresh and natural specialties under the shadow of a plane tree as old as 800 years. The tables placed in water and geese swimming around you while having your dinner make it more enjoyable. Bozüyük Village, Yatağan, Muğla 0090 252 574 70 27 SEYAHAT / TRAVEL STORY Ulaşım Isparta’ya 60 kilometre, Antalya’ya 120 kilometre uzaklıktaki Sagalassos, Burdur ilinin Ağlasun İlçesi yakınında bulunuyor. Otomobille gitmeniz halinde, Isparta’daki köy garajında Ağlasun’a giden bir dolmuşa binebilirsiniz. Ağlasun’un 7 kilometre kuzeyinde, dağ yamacında kurulmuş Sagalassos’a kendi aracınız yoksa yürüyebilir ya da taksiye binebilirsiniz. Alanı ziyaretinizin bir ile üç saat arasında süreceğini düşünüp taksiyle sizi beklemesi için anlaşabilirsiniz; özellikle ücret ve dönüş saati konularını şoförle önceden kesinleştirmeyi unutmayın. Yolun etkileyici bir manzara vaat etmesi, yürüme seçeneğini de çekici kılıyor. Ancak yalnızca fiziksel durumunuzun elverişli olması halinde bu maceraya atılın. Ayrıca yanınıza su almayı sakın unutmayın! Pratİk Bİlgİler Sagalassos Transportation Sagalassos, with a distance of 60 kilometers to Isparta and 120 kilometers to Antalya, is located near the Ağlasun county of Burdur. If you do not travel by car, you can take a minibus from the local station of Isparta to Ağlasun. As Sagalassos is located at 7 kilometers north of Ağlasun, you can walk to the city or take a taxi. The visit should take between one to three hours; you can make a deal with the taxi driver so that they wait for you. Make sure to confirm the cost and return time with the driver. The impressive view on the road makes walking desirable. However, you should set off to this adventure only if your physical condition is suitable. Do not forget to take a bottle of water with you! Practical Information In July and August, it is highly likely to see archeologists working in Sagalassos. It is open to visit between 7.30 and 18.00, however in the summer you can visit the site until 19.00. In summer, it might get hotter than 30 °C degrees in Sagalassos. Therefore taking a hat and sunscreen with you and wearing sneakers are good ideas for a comfortable visit. With an altitude of 1600 meters, Sagalassos might receive quite a lot of snow in winter. For the visits you plan to make excluding the summer, you should keep this piece of information in mind. Food & Accommodation Ali Baştuğ Farmstead The farmstead located in Ağlasun, the closest county to Sagalassos, provide services within the network of TaTuTa eco-farms. The dishes prepared by eco-food are eaten all together. It is a unique chance for those who want to combine the experience staying in an eco-farm with the experience of Sagalassos. http://www.bugday.org/bugdaygil/Tatuta/?p=11&ID=12&lang=tr 112 >> JetLife >> Nisan | April 2012 >> Sagalassos’ta arkeologları çalışırken görme ihtimalinin en yüksek olduğu aylar temmuz ve ağustos ayları. Alanı ziyaret saatleri 07.3018.00 arası, ancak yaz aylarında alan 19.00’a kadar gezilebilir. Yaz aylarında Sagalassos’ta ısı 30 derecenin üzerine çıkabiliyor. Bu nedenle yanınıza şapka ve güneş kremi almanız, ayrıca sağlam spor ayakkabıları giymeniz alanı rahatça gezmenizi sağlıyor. Deniz seviyesinden 1600 metre yüksekte olan Sagalassos, özellikle kışın yoğun kar yağışına maruz kalabiliyor. Yaz dışında gerçekleştireceğiniz ziyaretlerde bu bilgiyi aklınızda tutmanızda yarar var. Yemek ve Konaklama Ali Baştuğ Çiftliği Sagalassos’a en yakın ilçe olan Ağlasun’daki ekolojik çiftlik, Tatuta ekolojik çiftlik ağına bağlı olarak hizmet veriyor. Ekolojik malzemelerle hazırlanan yemekler, hep beraber yeniliyor. Sagalassos’a gelmişken ekolojik bir çiftlikte konaklamayı da deneyimlemek isteyenler için kaçırılmaz bir fırsat. http://www.bugday.org/bugdaygil/ Tatuta/?p=11&ID=12&lang=tr