PALADYUM: KULLANIM ALANLARI, KAYNAKLARI, ÜRETİM
Transkript
PALADYUM: KULLANIM ALANLARI, KAYNAKLARI, ÜRETİM
T.C. ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ MADEN MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ PALADYUM: KULLANIM ALANLARI, KAYNAKLARI, ÜRETİM YÖNTEMLERİ HAZIRLAYAN Soner TOP Kasım 2014, ADANA 1 Paladyum Paladyum, Pd işaretiyle bilinen, platine benzer, atom no: 46 ve atom ağırlığı: 106.42 olan kimyasal elementtir. 1803'te William Hyde Wollaston tarafından bulunan Paladyum metali platinden sonra bu gruptaki metallerin en önemlisidir. Kıymetli metallerden sayılır. Beyaz altın elde edilmesinde kullanılır. 28.10.2010 itibariyle fiyatı 625.00 $/Ons'dur (Gramı yaklaşık 22 $). Gümüş gibi parlaktır. Gayet ince dağılmış bir hâlde iken periyotlar sisteminde kendisinin üstünde bulunan nikelden daha fazla hidrojen gazını çözer. Paladyumda çözünmüş bulunan hidrojen nikelde olduğu gibi çok aktif bir hâldedir ve doymamış organik bileşikleri hidrojenlendirebilir. Hiçbir gaz geçirmeyen levha hâlindeki paladyum, hidrojen gazını geçirir. Paladyum, tuzlarında ekseriyetle +2 değerlikte olup bunlar kahverengidirler. Kahverengi ve nem kapıcı billurlardan oluşan karbon monoksit tarafından koloidal şekilde bulunan ve siyah renkte olan paladyum metaline indirgenir (Wikipedia, 2014). Türk Parası Kıymetini Koruma Kanunu hakkında, 32 sayılı kararda yapılan değişikliklerle paladyum resmen değerli maden olarak kanuna eklenmiştir. Paladyum, platinyum, rodyum, ruthenium, iridium ve osmiyum platin grubu metaller (PGMs) grubunda yer almaktadır. Bu elementler benzer kimyasal özelliklere sahiptir. Ancak paladyum en düşük erime noktası ve yoğunluğa sahip olarak grupta daha iyi ayırt edilebilmektedir. Periyodik cetvelde VIIIB grubunda yer alan platin grubu elementler (PGE), rutenyum (44Ru), rodyum (45Rh), palladyum (46Pd), osmiyum (76Os), iridyum (77Ir) ve platin (78Pt) elementlerinden ibarettir (Tablo 1.1). Birbiri ile benzer fiziksel ve kimyasal özellikler gösteren bu grubun değerlendirilmesinde genelde Au, Cu ve Ni elementleri de dikkate alınır. Platin grubu elementler iki alt gruba ayrılır: Irgrubu (İridyum grubu; IPGE-Os, Ir ve Ru) ve Pd-grubu (Paladyum grubu; PPGE-Rh, Pt ve Pd). Au ve daha sıklıkla Cu uyumsuz davranışları nedeniyle genelde PPGE grubu ile birlikte, Ni ise uyumlu davranışı nedeni ile IPGE ile birlikte değerlendirilir. Platin grubu element (PGE) analizi nadir yapılan ve pahalı bir analiz türüdür. Yurtdışında çoğu jeokimya laboratuarı, platin grubu elementlerin (Pt, Pd, Rh, Ru, Os, Ir) tamamını değil, sadece madencilik çalışmalarına yönelik olarak Pt ve Pd analizini yapmaktadır. Bunun temel nedeni, metallerde analiz öncesi konsantre örnek sağlamak için genelde kullanılan klasik kurşun ateş denemesi (fire assay lead collection) tekniğinin (kurşun buton oluşturma) Rh, Os, Ir ve Ru elementlerini toplamada etkisiz oluşudur. Bu nedenle, tam seri PGE analizlerinde bir NiS butonu hazırlanır (fire assay nickel sulfide collection). Kromititler ve sıradan mafik ve ultramafik kayaçlar için yapılan tüm seri PGE analizlerinde NiS butonunun hazırlanmasında farklılıklar vardır. Kromititlerde, toz haline getirilmiş kromitit (7 gr), nikel (9,6 gr), kükürt (6,0 gr), sodyum karbonat (18 gr), lityum tetraborat (25 gr) ve silika (9 gr) ile karıştırılarak bir preparat hazırlanırken, sıradan mafik ve ultramafik kayaçlarda hazırlanan NiS preparatında kromititin yerini toz halinde kayaç numunesi 2 ve lityum tetraboratın yerini sodyum borat almaktadır. Hazırlanan NiS preparatı bir kil pota içinde kromititler için 1,25 saat boyunca 1000 ºC’de, sıradan mafik ve ultramafikler için ise 2,5 saat boyunca 1250 ºC’de füzyona tabi tutulur. Füzyonu takiben oluşan NiS preparatları kırılmadan, 100 ml konsantre edilmiş HCl’de çözündürülür ve PGE tellür ile beraber çökeltilir. Çözeltiler ICP-MS (Inductively Coupled Plasma-Mass Spectrometry) veya INAA (Instrumental Neutron Activation Analysis) metodları ile analiz edilir (Akbulut, 2009). Paladyumun Kullanım Alanları Paladyumun yarısından fazlası ve onun türdeşleri (PGMler); oto egzosundaki hidrokarbonlar, karbon monoksit ve nitrojen dioksit gibi zararlı gazların %90’ını daha az zararlı olan nitrojen karbon dioksit ve su buharı gibi maddelere dönüştüren katalitik konvertör üretiminde kullanılmaktadır. Palladyum bunun yanında elektronikte, dişçilikte, tıp alanında, hidrojen saflaştırmada, yeraltı su prosesleri ve mücevherat sektörlerinde de kullanım alanı bulmaktadır. Platin grubu elementler oksitlenme ve korozyona karşı dayanıklı olduklarından ve nadir bulunduklarından dolayı altın ve gümüş gibi değerli metaller olarak bilinirler. PGE’nin en çok kullanılan ticari formu; çubuk, macun, kimyasallar ile diğer şekillere de kolayca çevrilebilen sünger ve toz halidir. Ayrıca piyasada bütün PGE’lerin tuzları da bulunmaktadır. PGE’ler troyons (1 troyons=31,1035 gr) veya gram ya da kg (1 kg=32,1507 troyons) olarak alınıp satılır. Ticari kalite platin normal olarak % 99,95, paladyum % 99,9 saflıktadır. Amerikan ve İngiliz standartlarına göre 3 platinden yapılmış cisimlerin, platin olarak nitelenebilmesi için en az % 95 Pt içermeleri zorunludur. PGE’ler, yüksek sıcaklıkta kimyasal olarak etkilenmez. Ayrıca mükemmel katalitik aktivite gösterirler. Bu özellikleri kimya, petrol rafinasyonu ve otomotiv sanayilerindeki kullanımlarının temelidir. Korozyona dirençli materyal olarak kimya, elektrik (telefon, TV, radyo vs. yapımında), cam sanayi, dişçilik ve tıp alanlarında kullanılırlar. Kuyumculuk, platinin bir diğer tüketim alanıdır. Bu alanda kullanılan PGE alaşımları % 95 Pt ve % 5 Ru; % 90 Pt ve % 10 lr; % 96 Pt ve % 4 Pd içerir. PGE tüketiminin %50’lik kısmı elektrik ve elektronikte, %25’lik kısmı otomobil ve ilaç endüstrisinde, %10’luk kısmı ise kuyumculukta kullanılmaktadır (Gökçe, 2000) Başta platinyum olmak üzere platin grubu metallerin oldukça geniş bir kullanım alanı vardır. Teknolojik gelişmelere, özellikle elektronik sanayinin büyümesine bağlı olarak bu metallerin kullanım miktarı ve alanı her geçen gün artmaktadır. Bu metallerin kullanım alanlarının bu denli geniş olmasının başlıca sebepleri; iletkenlik, özgül ağırlık, yüzey şartlarında kimyasal etkilere karşı direnç, ergime ve kaynama noktalarının yüksekliği, sertlik gibi teknolojik özelliklerdir (Temur, 1997). Platin; kimya endüstrisinde, termokupul’larda sıcağa dayanıklılığı, kimyasal reaktiflere reaksiyona girmemesi nedeni ile eritme kruzesi olarak; elektrik endüstrisinde, (tv, radyo, telefon gibi cihazların yapımında) potansiyometrelerde, ayrıca platin anodu olarak ve kobalt ile karıştırıldığında en güçlü elektro – mıknatıs yaptığı için, içinde cam eritilen pota imalinde, petrol endüstrisinde, kuyumculukta iletişim gereçlerinin üretiminde kullanılmaktadır. İridyum, osmiyum, rutenyum ve rodyum platini sertleştirdiği gerekçesi ile, geniş kullanım alanları bulunmaktadır. Osmiyum ve iridyum kendi başlarına dolmakalem uçlarını sertleştirmek için kullanılmaktadır (Aykol ve Kumbasar, 1993). İridyumun kullanım alanları dişçilik, elektrik ve mücevherattır. Palladyum bir katalizör olarak dişçilik alaşımlarında ve hassas terazilerin yapımında kullanılır. Rodyumun birkaç kullanım alanı vardır; bunlardan termal uçların üretimi ve kruzelerde kullanımı bu alanlardan birkaçını oluşturmaktadır (Read, 1970). Platin grubu metallerden süs eşyası ve takı eşyalarının yapımında da kullanılmaktadır. Tel, elektrot, halka, x ışınları ile çalışan sistemler, asit üretimi, fotoğrafçılıkta ve katalizör olarak platin grubu metaller önemli bir tüketim alanı oluşturmaktadır (Temur, 1997). PGM refrakter zellikte ve geniş bir malzeme eşitliliğinde, yksek sıcaklıklarda bile kimyasal olarak etkilenmez özelliktedir. Ayrıca mükemmel katalitik aktivite gösterirler. Bu özellikleri kimya, petrol rafinasyonu ve otomotiv sanayilerindeki kullanımların temelidir. Korozyona dirençli materyal olarak kimya, elektrik, cam sanayi, dişilik ve tıp alanlarında kullanılırlar (DPT, 2000). Otomotiv sanayiinde PGM, egzoz gazlarındaki karbon monoksit ve hidrokarbon yayılımını kontrol etmek için katalist olarak kullanılmaktadır. Bu kataliste emisyon katalizör adı verilir. Tipik bir emisyon katalizöründe yaklaşık 1,77 gr platin, 0.47 gr paladyum, 0,2 gr radyum yani toplam olarak 2,44 gr PGM kullanılmaktadır. Emisyon katalizörünün kullanıldığı aralar; 14.000 pound’dan hafif olanlar ve otomobillerdir. Bu aralarda kullanılan emisyon katalizörleri için gerekli olan PGM miktarı; arabanın üretildiği yıla, motor büyüklüğüne, motorun alışma sıcaklığına ve katalizör üreticisine bağlıdır (DPT, 2000). 4 Kimya Sanayiinde platin, pota, yanma kabı filtreler gibi laboratuvar donanımı ile katalist olarak kullanılır. Aşındırıcılar ve patlayıcılar yapımında kullanılan nitrik asit retimi Pt’nin katalist olarak ana kullanım alanıdır. çeşitli aromatik kimyasallar ile hidrojen peroksit, hidrojen siyanid ve sülfürik asit retiminde de katalist olarak platin kullanılır. Petrol Sanayiinde, PGM’nin ana kullanımı yksek oktanlı benzin retimindedir. Bu işte ok yaygın olarak kullanılır. "Hidrocracking" denilen, basın altında hidrojen ekleyerek benzin eldesini arttıran rafinasyon prosesinde de paladyum katalisti kullanılır. Platin katalistleri bazı petrokimyasal ürünleri elde etmek için petrol fraksiyonlarının izomerasyonunda da kullanılır. Elektrik ve elektronik sanayi, PGM için büyüme gösteren ana tüketim alanıdır. Bu alanda başlıca termokupl, termostat, elektrik kontakları ve uçak motorları için ateşleme bujileri yapımında Platin ve platin alaşımları kullanılmaktadır (DPT, 2000). Seramik ve cam sanayiinde PGM yüksek sıcaklık ve korozif ortama dayanıklılık kazandırmak için kullanılır. Bu PGM’ler radyum, platin ve paladyumdur (DPT, 2000). Kuyumculuk platinin sanayi dışında ana tüketim alanıdır. Bu alanda kullanılan PGM alaşımları % 55 Pt ve % 5 Ru, % 90 Pt ve % 10 Ir, % 96 Pt ve % 4 Pd içerir (DPT, 2000). Dişilik ve tıpta da PGM önemsenecek boyutta tüketilir. Paladyum ve platin sertlik kazandırmak için dişilikte kullanılır. Tıpta ise PGM bileşikleri kanser tedavisi ve tümör kontrolünde kullanılır (DPT, 2000). Şekil 1. Paladyum Kullanım Alanları (napalladium.com, 2014) 5 PGM KAYNAKLARI Paladyum ve diğer PGMlerin cevher oluşumları nadir bulunur ve çoğunlukla Güney Afrika’nın Transvaal Baseni’ndeki Bushveld magmatik kompleksinin norit kuşağındadır. Bunun dışında ABD Montana’daki Stillwater Kompleksi’nde, Kanada Ontario’daki Thunder Bay Bölgesi’nde ve Rusya’daki Norilsk Kompleksi’nde bulunmaktadır. En önemli paladyum kaynaklarından biri de katalitik konvertör artıklarından paladyumun geri kazanımıdır (Wikipedia, 2014). PGM rezervleri bazik ve ultrabazik kayaların magmatik karakterleri ile ilgilidir. Çok az miktarda da plaser yataklarda bulunurlar. Stratiform kompleksli katmanlaşmış rezervler PGM için işletilirler ve bazen nikel, bakır ve kobaltın yan ürünü olarak elde edilirler. Bunlar Güney Afrika'daki Bushveld kompleksi, ABD'deki Stillwater komplekslerinde bulunurlar. Diğer PGM rezervleri Kanada'daki Sudbury kompleksi, Rusya'daki Norilsk Kompleksi’nde olduğu gibi nikel ve bakır madenciliğinde yan ürün olarak elde edilir (DPT, 2000). Dünya PGM rezervi 100 milyon kg olarak tahmin edilmektedir. Tespit edilmiş rezerv ise 71 milyon kgdır. Bunun % 90'u Güney Afrika'daki Bushveld kompleksinde, geri kalan % 10'i ise Rusya, Kanada ve ABD'dedir (DPT, 2000). 6 2012’de yaklaşık olarak 8.7 milyon ons paladyum üretimi gerçekleşirken bunun 6.3 milyon ons madencilik faaliyetleri ile sağlanmış olup 2.4 milyon onsu ikincil kaynaklardan (artık paladyumlu malzemelerden yeniden kazanma) elde edilmiştir. Son zamanlarda Güney Afrika’daki politik durum ve paladyum kazanımı için çok derinlere inme gereksinimi nedeniyle ekonomikliğin tartışılır duruma gelmesi sonucu Güney Afrika’daki bazı madenler kapatılmış ve bu bölgedeki üretim azalmaya başlamıştır. 2012 yılındaki dünya paladyum üretimi Şekil 1’de görülmektedir (napalladium.com, 2014). Şekil 2. Dünya Paladyum Metal Üretimi (2012, www.napalladium.com) Şekil 3. 2006-2011 yılları arası ülkelere göre paladyum metal üretimi (Stillwaterpalladium.com, 2014) 7 Paladyum metali olivince zengin dünitler içerisinde veya noritlerle ilişkili nikel-bakır sülfitler olmak üzere 2 adet birincil kaynaktan üretilir. Dünyadaki paladyum üretimleri bu iki yataklanma türlerine sahip cevherlerden gerçekleşmektedir. Paladyum (PGM) Üretim Yöntemleri Platin grubu metallerin özgül ağırlıklarının kromit ve yan kayaca gore daha yüksek olması gravite ile zenginleştirme yöntemlerini öne çıkarır. Fakat gravite yöntemleri uygulanan her cevher yüksek oranlarda kazanılamamıştır. Gravite yöntemlerine ek olarak flotasyon yöntemi de uygulanmaktadır. Flotasyon konusunda birçok araştırma yapılmış, farklı cevher tiplerine gore farklı reaktifler kullanılmıştır. PGM içeren bir cevherin genel akım şeması Şekil 4’te verilmektedir. Tüvenan Cevher Boyut Küçültme Sınıflandırma Flotasyon Artık Ergitme Cüruf Konvertör Mat Pt, Pd, Ro, Ru, Ir, Os, Au Rafinasyon Ni, Cu, Co Şekil 4. PGM üretimi için genel akım şeması Norilsk Madeni (Rusya) Norilsk Madencilik Şirketi dünyanın önde gelen PGM üreticilerinden biridir. Norilsk yatağı sülfürlü bakır-nikel cevherleri ve PGM içermektedir. Norilsk yatağı mineralojik olarak Kooperit (PtS), Sperilit (PtAs2), ve Pt-Fe alaşımları içermektedir. Cevherin platin içeriği 1,1-1,3 g/t, paladyum içeriği 3,4-4,6 g/t ve altın içeriği ise 0,16-0,2 g/t’dur (Amil, 2006). 8 Kazanım metodu ise gravite zenginleştirmesidir. Zenginleştirme için Knelson cihazı kullanılmaktadır. Konsantre ve artıkların boyut dağılımları incelendiğinde platin ve paladyum için serbestleşme boyutunun -70 µm olduğu görülmektedir. Öğütme işleminden sonar gravite ayırması uygulanmaktadır. Knelson cihazı (KS-SD 48) kullanılarak yapılan gravite ayırması sonucunda platinin %50-60’ı, paladyumun %10-13’ü, altının ise %17-20’si kazanılmaktadır. Toplam değerli metal içeriği 400-500 g/t’a kadar çıkmaktadır. Madenin akım şeması aşağıda görülmektedir (Xiao ve Laplante, 2004). Şekil 5. Norilsk Madeni Cevher Zenginleştirme Akım Şeması Merensky Yatağı (Güney Afrika) Merensky yatağı mineralojik olarak çok çeşitli mineraller içermektedir. PGM içeriği 4-7 g/t arasındadır. Bu mineraller; Bragit (Pt, PdS), kooperit (PtS), Laurit (RuS2), Sperilit (PtAs2), Monşeit (PtTe2) ve Kotulskit (PdTe2)’tir. PGM içeriklerine bağlı olarak bu yatak silikat cevheri ve kromit cevheri olarak iki grupta değerlendirilmektedir (Amil, 2006). Kazanım metodu olarak ilk adımda kırma, öğütme (bilyalı ve yarı otojen) uygulanmaktadır. Değirmen çıkışı hidrosiklona beslenmektedir. Flotasyon sülfit minerallerine bağlı olarak yapılmaktadır. Flotasyon doğal pH değerlerinde (7,5-9) yapılmaktadır. Reaktif olarak ksantat kullanılmaktadır. Bazı 9 cevherler için ksantatlara ilave olarak Cynamide 3477 (dithiofosfat) eklenir. Canlandırıcı olarak bakır sülfat kullanılmaktadır. Talk mineralini bastırmak için detrin ve CMC (Karboksi Metil Selüloz) kullanılmaktadır. Flotasyon ile PGM’in %60’ı kazanılmaktadır (Xiao ve Laplante, 2004). Lac Des Iles Madeni (Kuzey Amerika) 1993 yılında Kuzey Amerika’da üretime geçmiştir. 1500 ton/gün kapasite ile çalışan bu madenden paladyum üretilmektedir. Cevher 2 g/t paladyum içermektedir. Mineralojik olarak incelendiğinde pentlandit ((Ni,Fe)9S8), Pirit (FeS2), Kalkopirit (CuFeS2) içermektedir. Ayrıca bu minerallerin yanı sıra galen, manyetit ve sfalarit te içermektedir (Amil, 2006). PGM kazanımı için flotasyon uygulanmaktadır. Tesiste bir adet yarı otojen değirmen ve iki adet bilyalı değirmen kullanılmaktadır. Flotasyon uygulamasında reaktif olarak amil ksantat ve dithiofosfat kullanılmaktadır. Talk mineralini bastırmak için CMC kullanılmaktadır (Xiao ve Laplante, 2004). Sudbury Bölgesi (Ontario) Kanada Sudbury bölgesinden Bakır-Nikel üretiminin yanında yan ürün olarak PGM üretilmektedir. Cevher 0,2-1,2 g/t platin içermektedir. Günümüzde bu şekilde üretilen PGM, dünya PGM üretiminde önemli bir yere sahiptir. Bu tip yataklar PGM üretimi için önemli kaynaklardır (Amil, 2006). Bu bölge cevheri mineralojik olarak incelendiğinde pirotit, kalkopirit, pentlandit içerdiği anlaşılmaktadır. Bu minerallerin yanında kobaltit, pirit, millerit, galen, sfalerit ve manyetit mineralini de içermektedir. PGM bu yataktan bakır-nikel üretiminde ergitme ve rafinasyon işlemlerinden sonra üretilmektedir (Xiao ve Laplante, 2004). Talnakh Bölgesi (Rusya) Norilsk Talnakh cevheri Bakır-Nikel cevheri ve PGM içermektedir. Mineralojik içeriği digger yataklara gore farklı olduğundan farklı üretim metodları geliştirilmiştir. Cevher mineralojik olarak %70’den fazla sülfitli mineral içermektedir. Bu mineraller pirotit, kalkopirit ve kübanittir. Ayrıca sperilit, merenskit, izoferroplatinyum ve nabit altın da içermektedir (Amil, 2006). Cevher %85’i 45 µm altına geçecek şekilde öğütüldükten sonra cevhere selektif flotasyon işlemi uygulanmaktadır. Bu yöntemle bakır, nikel ve pirotit konsantreleri alınmaktadır. Bakır flotasyonunda reaktif olarak dithiofosfat ve köpürtücü olarak çamyağı kullanılmaktadır. Nikel flotasyonunda ise reaktif olarak potasyum butyl ksantat ve pH düzenleyici olarak ta CaO kullanılmaktadır (Amil, 2006). Güney Afrika Waterval İzabe Kompleksi 4,5 ile 6,5 ppm platin ve platin grubu metalleri içeren ultrabazik yapıların zenginleştirilmesinde, genel olarak % 65’i 74 mikron altı olacak şekilde boyut küçültme işlemlerinden sonra, platin grubu metallerin bulunduğu yapının özelliğine bağlı olarak flotasyon, manyetik ayırma ve gravite ayırmasının uygulandığı bir ön zenginleştirme kademesi yer almaktadır. Bu işlem sonucunda nispeten platince zengin bir ön konsantre ve sistemden alınmak üzere artık elde edilmektedir. Ön konsantre, 10 ısıl işlem, kimyasal çözündürme gibi proseslerin yer aldığı değerli metaller rafinasyonu (PMR) kademesine gönderilmektedir. Bu tesisten elde edilen çözünmeyen kısımlar, manyetik ayırma tesisine (MCP) beslenmektedir. Manyetik kısımlar izabe sistemine gönderilmekte, manyetik olmayan kısımlar ise sisteme geri gönderilmektedir. PMR ve CMP tesislerinden elde edilen ürünler, baz metal rafinasyonu tesisine (BMR) beslenmekte ve buradan da nikel, bakır, kobalt gibi ürünler ile sodium sülfat elde edilmektedir (Platinum Today, 2014). Platin grubu metallerin kazanımı ise son kademede yer alan izabe işlemlerinden sonra elde edilmektedir. Tesisin akım şeması Şekil 6’da gösterilmektedir. Şekil 6. Waterval Tesisi Akım Şeması 11 Şekil 7. Stillwater Kompleksi Akım Şeması (Stillwaterpalladium.com, 2014) Stillwater Kompleksi, Montana Stillwater cevherlerinden kazanım sülfürlü platin ve paladyum içeren cevher minerallerinin ganglarından ayrılmasına yönelik flotasyon işlemiyle başlamaktadır. Flotasyon işleminden once boyut küçültme işlemi için SAG Mill, bilyalı değirmen ve Verti-Mill değirmenleri olmak üzere 3 farklı değirmen kullanılmaktadır. Flotasyon işleminde Potasyum Amil Ksantat ve Cynamide 3477 kollektör olarak kullanılmakta iken talkın bastırılması için CMC depressant olarak tercih edilmektedir. Platin ve Pladyumun flotasyonla kazanma verimi % 91.8’dir. Ton başına 0,6 oz Pt+Pd içeren yaklaşık 2400 ton cevher Stillwater Kompleksi’nde 1 günlük süreçte işlenmektedir (Stillwaterpalladium.com, 2014). Flotasyon konsantresi fırına beslenmekte ve burada periyodik dökümle demir ve sülfür cürufta alınmakta iken Bakır, Nikel, Kobalt, Altın ve PGM minerallerini içeren değerli kısımdan öncelikle Cu, Co ve Ni elektrolizle kazanılır. Elektroliz sonrası çamurda kalan altın ve PGM minerallerini seçimli olarak kazanmak üzere solvent ekstrksiyonu, iyon değişimi gibi kazanım yöntemleri uygulanır. Tesisin akım şeması Şekil 7’de görülmektedir (Stillwaterpalladium.com, 2014). 12 İkincil Kaynaklardan Kazanım Özellikle otomobil katalizatörlerinden paladyumun geri kazanımı, son dönemlerde yeryüzünde kolay işletilebilecek madenlerin azalması ve genellikle derin madencilik yöntemleriyle paladyum ve digger PGMlere ulaşılması sebebiyle önem kazanmıştır. İkincil kaynaklardan paladyum kazanımında paladyum, platin, demir gibi metalik parçalar liç yöntemiyle çözeltiye alındıktan sonra genellikle solvent ekstraksiyonu ile paladyum ve diğer metaller seçimli olarak kazanılmaktadır. Tri-n-Bütil Fosfat, Alamine 336 gibi solventler kullanılarak uygun koşullarda paladyum seçimli olarak kazanılabilmektedir (Yin ve Diğ, 2013; Lee ve Diğ, 2010). Pt ve Pd içeren bir katalizörün liç edilmesiyle elde edilen çözeltiden seçimli platin ve paladyum kazanımını gösteren akım şeması aşağıda görülmektedir (Şekil 8). Şekil 8. Solvent Ekstraksiyonu ile Pt ve Pd Kazanımı (Lee ve Diğ., 2010) 13 KAYNAKLAR Akbulut, M., Güneybatı Anadolu Kromit Yataklarının Platin Grubu Element (PGE) Potansiyelleri, Doktora Tezi, Dokuz Eylül Üniversitesi, 2009. Amil, M. M., Türkiye Kromit Yataklarının Platin Grubu Metaller Açısından Değerlendirilmesinin Araştırılması, Yüksek Lisans Tezi, İTÜ, 2006. Aykol, A. ve Kumbasar, I., 1993, Maden Yatakları , İTÜ Maden Fakültesi, 370 , İstanbul. DPT, 2000, Demir Dışı Metaller Alt Komisyonu, Platin Grubu Metaller, Ankara. Gökçe, A. (2000). Maden Yatakları. (Yeniden düzenlenmiş 2. baskı). Cumhuriyet Üniversitesi Yayınları, No: 59, Sivas. Lee, J. Y., Raju, B., Kumar, B. N., Kumar, J. R., Park, H. K. ve Reddy, B. R., Solvent Extraction Separation and Recovery of Palladium and Platinum from Chloride Leach Liquors of Spent Automobile Catalyst, Separation and Purification Technology, sayı 73, ss. 213-218, 2010. Platinum Today, www.platinum.today.com , Erişim tarihi: Kasım 2014. Temur , S., 1997, Metalik maden yatakları, Nobel Yayın Dağıtımı, 285, Ankara. Yin, C. Y., Nikoloski, A. N. ve Wang, M., Microfluidic Solvent Extraction of Platinum and Palladium from a Chloride Leach Solution Using Alamine 336, Minerals Engineering, sayı 45, ss. 18-21, 2013 Xiao, Z. ve Laplante A. R., Characterizing and Recovering the Platinum Group Minerals___a review, Minerals Engineering, 17, ss. 961-979, 2004. http://www.stillwaterpalladium.com/concentrating.html, Erişim tarihi: Ekim 2014. http://www.napalladium.com/palladium/supply-and-demand/default.aspx, Erişim tarihi: Ekim 2014. http://en.wikipedia.org/wiki/Palladium, Erişim tarihi: Ekim 2014. 14