yedigöller - Everest Together
Transkript
yedigöller - Everest Together
(9(5(67 TOGETHER KARADENİZ’DE YENİDEN DOĞMAK MUSTAFA TOR İLE RÖPORTAJ DR. HAKAN YURDAKUL’DAN ÖNERİLER “Doğanın kucağında tatsız sürprizler” YEDİGÖLLER “Yeryüzünün “Yeryyüzünün bütün bütün renklerini renklerini ttek ek ttek ek içimize dolduralım” SAYI: 01 ARALIK 2014 )ú<$77/ Turhan Cemal Beriker Bulvarı No: 17 Seyhan / ADANA +90 0322 363 07 00 www.sirinpark.com Şirin park otel görkemli salonları ve geniş fuaye alanları ile iş toplantısı konferans, seminer, düğün gibi organizasyonlarınıza kusursuz bir şekilde ev sahipliği yapıyor... -¯0;' İmtiyaz Sahibi Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Adına Fatih Kurt Yazı İşleri Müdürü Ayşe Kandemir Yayın Kurulu Fatih Kurt Ayşe Kandemir Didem Gök Elif Sertdal Katkıda Bulunanlar Abdullah Hamidi Aysel Ekiz Mustafa Tor İhsan Öd Ahmet Seha Karaduman Hakan Yurdakul Mahmut Şansal Yönetim Yeri Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Sümer Mah. 069 Sok. No: 6 Kat: 2 Seyhan / ADANA Tel: 0532 782 06 50 www.everestdagcilik.com Grafik Tasarım İkies PR ve Tanıtım Danışmanlığı Tel: 0322 234 81 11 www.ikiespr.com Reklam, Pazarlama, Abonelik Didem Gök Tel: 0322 234 81 11 Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü tarafından T.C. yasalarına uygun olarak yayınlanmaktadır. Everest Together isim hakkı, Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’ne aittir. Everest Together’da yayınlanan, yazı, fotoğraf, karikatür ve illüstrasyonların her hakkı saklıdır. Bu dergide yayımlanan köşe yazıları, yazarların sorumluluğundadır. Baskı Ulusoy Matbaa ve Baskı Tesisleri’nde basılmıştır. Tel: 0322 432 22 32 Yayın Türü Yerel – 3 Ayda Bir ćÁKPFGMKNGT $CĩMCPÆPMCNGOKPFGP $K\MKOK\! $CVÆ-CTCFGPK\ $C[TCOUCDCJÆPCTCHVKPINGW[CPOCM ;GFKIÑNNGTI×PN×þ× 5CDWPĨGNCNGUK -NKM[CŏPÆPMC[ÆRĩGJTK )Ñ[P×M-CP[QPWŏPFC$QF[TCHVKPI /WUVCHC614ŏWPQDLGMVKſPFGPFQþC ;COCÁRCTCĩ×V× 5WCNVÆPFCQNOCM <KTXGVÆTOCPÆĩÆ *CMCP;74&#-7.ő&QþCPÆPMWECþÆPFCVCVUÆ\U×TRTK\NGTŒ )'#6QRTCMCPC Editör [ Everest Together • Bașkanın kaleminden [ “BİRLİKTE” bizi en iyi anlatan kelime Merhaba değerli doğaseverler; Büyük bir heyecan ve özveri ile hazırlayıp sizlere ulaștırdığımız dergimizin ilk sayısı ile karșınızdayız. Öncelikle kısaca kendimi tanıtmak istiyorum. 1982 Sivas doğumluyum. Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün kurucusu ve kulüp kurulușundan bu yana da Yönetim Kurulu Bașkanlığı görevini yürütmekteyim. Türk Hava Kurumu P-2 seviyesinde yamaç parașütü pilotuyum. Türkiye Dağcılık Federasyonunun “İleri Kaya” eğitimini bașarı ile tamamlayıp 2015 yılındaki Kıș eğitimlerine katılmaya hak kazanmıș bulunmaktayım. TSSF ve CMAS geçerliliği olan dalıș brövesine de sahibim. Fatih KURT Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı 2012 yılında küçük bir arkadaș topluluğu olarak bașlattığımız Everest birlikteliğinin 2 yılını geride bırakmıș bulunuyoruz. Șu ana kadar kulüp olarak çok sayıda faaliyet gerçekleștirdik. Kulübümüzün, bașarılı faaliyetleriyle sıkça adından söz ettirmesinin ve ülke genelindeki her noktaya üyelerimizle gidiyor olmanın haklı gururunu yașıyoruz. Kulübümüz, Türkiye Dağcılık Federasyonu’nun resmi üyesidir ve sporun pek çok branșına profesyonel olarak ev sahipliği yapmaktadır. Kulüp bünyemizde dağcılık, yamaç parașütü, dalıș, kayak, rafting gibi branșların eğitimleri verilmektedir. Bütün branșları aktif olarak yapan Adana’daki tek kulüp olarak yaptığımız faaliyetlerimizi, gittiğimiz bakir yerleri, doğanın bizlere sunmuș olduğu tüm güzellikleri bir bașlık altında toplamak, bir nevi hatıralarımızı cebimizden çıkartıp kalıcı bir eser haline getirmek fikri ile Everest Together Dergisini hazırlamıș bulunuyoruz. Sizlere kulübümüz faaliyetlerinden bahsetmek istiyorum. Coğrafi olarak çok önemli bir șehirde yașamaktayız ve bunu da fırsata çevirip insanlara doğa așkı așılamak adına șahsım ve kulüp lider kadromuz ile yoğun emek harcıyoruz. Ayda bir olmak üzere Karaisalı, Mersin, Osmaniye, Hatay gibi yakın il ve ilçelere günübirlik doğa 6 yürüyüșleri düzenlemekteyiz. Her meslekten her yaș gurubundan katılımcılarımız mevcuttur. Herhangi bir sağlık problemi olmayan herkes yürüyüșlerimize katılabilir. Siz değerli okurlarımızı da bundan sonraki süreçte aramızda görmekten mutluluk duyacağımızı belirtmek isterim. Yılın dört mevsiminde de etkinliklerimiz mevcut. Yaz aylarındaki en büyük tutkularımız; rafting, kanyon yürüyüșleri ve dalıș yapmak. Her yıl yaklașık olarak 300 kișiye rafting heyecanı yașatıyoruz. Antalya Köprülü Kanyon, Darende/ Tohma Kanyonu öncelik verdiğimiz parkurlar arasında yer alıyor. 2015 yılında ise faaliyet takvimimize Rize Fırtına Deresi’ni de ekledik. Fırtına Deresi rafting parkurunun zorluk derecesi, diğerlerine göre biraz daha zor olduğundan etkinliklerimizi öncelikle kolay parkurlarda gerçekleștiriyoruz. Fırtına Deresi’ndeki rafting heyecanını șimdiden sabırsızlık ve büyük bir heyecan içinde bekliyoruz. Yaz aylarındaki diğer tutkumuz Kanyon yürüyüșleri oluyor. (9(5(67 TOGETHER SAYI: 01 ARALIK 2014 )ú<$77/ Tüm doğa severler tarafından yoğun ilgi gören kanyon yürüyüșü faaliyetlerimiz tamamen su içinde yürünerek ve önümüze çıkan engeller așılarak tamamlanıyor. Kanyon içindeki su seviyesinin yer yer bel hizasının üstüne çıktığı da oluyor. Daha önce hiç kanyon yürüyüșü yapmadıysanız doğru adrestesiniz. Bir diğer etkinliğimiz de scuba diving. Su altının büyüleyici güzelliği için ekipmanlarımızı giyerek su altına iniyoruz. Bugüne kadar sadece fotoğraflarda görmüș olduğunuz rengarenk balık ve sualtı dünyasını bizlerle canlı canlı yașamak mümkün. 1 hafta süren teorik eğitimlerimiz sonrasında 1 yıldız bröveniz ile sizleri 18 metreye kadar indirip unutamayacağınız keyifli hafta sonları yașatacağımızın garantisini vermekteyiz. Yürüdük, tırmandık, rafting yaptık ve halen daha fazla adrenalin yașamak istiyorsanız kendinizi deneyimli yamaç parașütü pilotlarımıza bırakmanız yeterli olacaktır. Everest olarak sizlere gökyüzünün özgürlüğünü yașatmak, rüzgarın kulağınıza fısıldadığı özgürlük melodisini dinletmek için Tandem uçușlarımıza davet ediyoruz. Tandem uçușu eğitmen ile birlikte gerçekleștirdiğimiz 2 kișilik uçuș anlamına gelmektedir. Single yani tek bașınıza uçabilmek için teorik ve yer çalıșmaları eğitimlerinden sonra uçușlarınızı tek bașınıza da yapabilirsiniz. “EVEREST TOGETHER” nasıl doğdu? 2 yıllık bütün etkinliklerimizi hep birlikte gerçekleștirdik, hep beraber yürüdük, hep birlikte çadır kurduk, hep birlikte zirve yaptık, gülüșlerimiz bile hep birlikteydi... Ve bundan sonraki süreçte de birlikte olacağız. İște bu noktada Together’ın anlam karșılığı olan “BİRLİKTE” bizi en iyi anlatan kelime. Adana’da her șeyin ilkine imza atan Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü ve Kulüp Bașkanı olarak yine Adana’da bir ilke imza atarak kulüpler bazındaki ilk doğa sporları dergisini siz doğa severler ile bulușturmanın mutluluğunu yașadığımı ifade etmek istiyorum. Dergimizin en büyük özelliği, içeriğinde göreceğiniz etkinlere ait tüm fotoğraflar etkinliğe katılan katılımcılara ait olmasıdır. Tüm yazılar katılımcılarımızın kaleminden, baștan sona göreceğiniz her șey Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü etkinliklerinden. Az önce bahsettiğim gibi HEPBERABER’dik dergiyi basım așamasına getirene kadar. Șunu net bir șekilde belirtebiliriz ki, elinizde tutmuș olduğunuz bu dergiyi, bir dergi çıkartmıș olmak için hazırlamadık. Her șeyiyle, bizi anlatan, sayfalarını çevirdikçe keyif bulacağınız, geziye katılanlara aynı anları yeniden yașatacak, katılmayanlara ise mutlaka katılma isteği uyandıracak bir dergi olsun istedik. Everest Together Dergisini 3’er aylık dönemler halinde sizlerle bulușturmayı hedefliyoruz. 3 aylık süreçte gerçekleștirdiğimiz faaliyetleri kaleme alacağız ve fotoğraflarıyla birlikte sizlere ulaștıracağız. Sağlık köșesinde doğada karșılașacağımız sorunlara uzman görüșleriyle ıșık tutacağız. Çukurova Petrol’e teșekürlerimizle Yazımın sonuna gelirken önemli bir teșekkürü bizler için çok değerli olan sahibine teslim etmek istiyorum. Dergimizin ana sponsoru olan Çukurova Petrol Ltd. Ști. – TÜSAN Yapı A.Ș. Yönetim Kurulu Bașkanı Sayın Abdullah HAMİDİ’ye șahsım, kulübümüz ve tüm kulüp üyelerimiz adına teșekkür ediyorum. Everest Together dergimizin Adana’ya ve tüm doğa severlere hayırlı uğurlu olması ve birbirinden keyifli yeni sayılarla tekrar bir arada olmak dileğiyle. Mutlu kalın Saygılarımla 7 [ Everest Together • BİZ KİMİZ? [ 8 Everestli olmak, mutluluğun kaynağını bulmaktır Mutlu olmak için yașar, mutluğun formülünü doğada ararız. Yüksek nehirler misali, deli dolu akarız. Biraz çılgınızdır ama yeri geldiğinde ciddiyetinden ödün vermeyen ulașılması güç zirveler gibi ağır ve dik durmasını iyi biliriz. Mevsimimiz, coğrafyamız ve en önemlisi bahanemiz yoktur, yolun sonunda doğa ve spor varsa, uygun noktada bulușur, her defasında aynı heyecan ile yola koyuluruz. Doğayı ve sporu seven herkese açıktır kapılarımız. Yolu doğa sporlarıyla henüz kesișmeyenlere bir önerimiz var, çok acil bize uğrayınız. www.everestdagcilik.com info@everestdagcilik.com Gsm: 0532 782 0650 9 [ Everest Together • BİZ KİMİZ? [ Biz kimiz? Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü, yıllarını doğa sporlarına vermiș, genç ve dinamik bir ekip tarafından 2012 yılında kurulmuștur. Kurucusu ve aynı zamanda 2 yıldır bașkanlığını yürüten Fatih Kurt ve deneyimli lider kadrosu eșliğinde sürekli etkinlikler düzenlemektedir. Sporun pek çok branșına ev sahipliği yapan Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü; Dağcılık, Trekking, Yamaç Parașütü, Dalıș, Rafting ve Body Rafting gibi aktiviteleri düzenli olarak gerçekleștirmektedir. Trekking, Dağcılık, Kamp Doğa ile tanıșmanın en eğlenceli yolunu keșfetmeye hazır mısın? Öyleyse haydi durma, trekking, dağcılık, hiking, için ayakkabılarını hazırla! Trekking doğa sporları arasında, en basit olanıdır. Bize katılmanız için ihtiyacınız olan tek șey, yürüyüș ayakkabılarınızdır. Henüz doğa sporlarıyla tanıșmayanlar için, doğanın vazgeçilmez yanlarıyla tanıșmak için en ideal bașlangıç seçeneğidir. Everest olarak, trekking, dağcılık ve hiking yönünden oldukça zengin bir coğrafyada olmanın bize sunduğu fırsatları fazlasıyla değerlendiriyor, sürekli yeni parkurlar keșfederek, katılımcıların unutulmaz anlar yașayacağı trekking ve kamp organizasyonları düzenliyoruz. Henüz doğa sporlarıyla tanıșmadıysanız, ayakkabılarınızı hazırlayınız. 10 Yamaç Parașütü Spor yaparken “ayaklarım yerden kesilsin” diyorsanız, doğru yerdesiniz Çok zor görünen, fakat doğru eğitimle kısa sürede öğrenilebilen, oldukça keyifli bir aktivitedir yamaç parașütü. Temel güvenlik kriterlerini sağlayan ve gerekli teorik ve pratik eğitimini alan herkesin kolayca uçabilmesini sağlayan, oldukça keyifli, bir o kadar da heyecan dolu bir doğa sporudur. Kulübümüz, yamaç parașütü konusunda eğitim vermekle birlikte, bu deneyimi eğitim almadan yașamak isteyenlere, eğitmen pilot ile birlikte Tandem uçuș olanağı da sağlamaktadır. Scuba Diving Denizi çok seviyor, fakat hala içinde barındırdığı güzellikler ile tanıșmadıysanız, çok șanslısınız! Keșfedeceğiniz yeni bir dünya sizi bekliyor Sadece yaz aylarının sporu gibi algılanan, fakat uygun ekipman ve su altı dalıș kıyafetleriyle 4 mevsim yapılabilen, oldukça keyifli, bir o kadar gizemli, yeni keșiflerle dolu farklı bir aktivite seçeneğidir. Su altı, sizi suyun üzerindeki bütün streslerinizden arındırır, suyun yüzeyine her çıktığınızda adeta yeni doğmuș gibi hissedersiniz kendinizi. Kulübümüz dalıș eğitimi vermekle birlikte, düzenli olarak dalıș organizasyonları da düzenlemektedir. Rafting, Body Rafting Azgın sularla boğușmaya hazır mısınız? Değilseniz problem değil, sizin için raftinge sakin bir bașlangıç yapabileceğiniz dingin sularımız da mevcut. Ayrıca dileyenler, Body Rafting keyfini de bizlerle yașayabilir. Özellikle bahar aylarında dağlardaki karların erimesi ile birlikte akarsuların debisi (Akıș Hızı) artar ve bizler için rafting sporu açısından ideal bir ortam doğar. Dıșardan bakıldığında oldukça zor gibi görünen fakat bir o kadar kolay, kısa bir eğitimin ardından herkesin kolayca yapabileceği keyifli bir ekip sporudur rafting. Kulübümüz, yılın belirli dönemlerinde, raftinge uygun nehir ve kanyonlara geziler düzenlemekte, bu heyecana ortak olmak isteyen herkese, her türlü eğitim ve ekipman olanağı sunmaktadır. Adrenalini yüksek, zorlu rafting organizasyonlarının yanı sıra, raftingle henüz yeni tanıșacaklara uygun parkurlarımız da mevcuttur. Ayrıca, kișilerin uygun kıyafetlerle botsuz bir șekilde, sadece bedenlerini kullanarak akarsuda ilerlediği ve engelleri aștığı Body Rafting organizasyonları da düzenlemekteyiz. 11 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ Batı Karadeniz’de yeniden doğmak Hedef nokta: Bolu, Abant, Gölcük, Yedigöller, Safranbolu, Amasra. 12 Gezi notları: 4 Günlük gezi notu için sanırım 3 - 4 sayfa yazı yazmak gerekecek. Bolu Yedigöller Milli Park ilk durağımızdı. Burada bir gece çadır konaklaması yaptık. Yedigöller’de uyuduğumuz uykunun tadını bașka hiç bir yerde bulamayacağımızın da altını çizmek istiyorum. Ertesi gün, güne erken bașlayıp Gölcük’e ulașıyoruz. Buraya yakın mesafede kaplıcalar olduğundan ekip olarak kaplıca keyfi ile turumuz devam ediyor. Ve sonrasına Abant’a ulașıyoruz. Bir gecede Abant’ta çadır konaklaması yapıyoruz. Güzel bir kamp alanına sahip olan Abant bundan sonraki faaliyetlerimiz için bizlerden tam not aldı. Ertesi gün yorucu bir gün olacak. Safranbolu, Safranbolu Cam Teras ve finali Amasra’da tamamlayıp Adana’ya dönüșe geçiyoruz. Safranbolu’nun lokumu, Amasra’nın salatasının lezzeti dudaklarımızda Batı Karadeniz’e veda ediyoruz. 13 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla birlikte toplam 46 kiși katıldı. İkramlar: Saç Kavurma, Yörük Kahvaltısı, Enerji aparatifler, meșrubat. Tarihler: 3 - 7 Ekim 2014 Aktiviteler: Bolu’dan bașlayıp Amasra’da son bulan Bayram Tatili etkinliğimizde Karadeniz’i yeniden keșfettik. Her gecesi çadır kamplı faaliyetimizde kamp ateși eșliğinde müzik dinletisi ile keyifli anlar yașadık. 14 15 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ 16 Bayram sabahına raftingle uyanmak Hedef nokta: Beșkonak - Köprülü Kanyon. Antalya - Serik yolu istikametinden Beșkonak yol ayrımından ulașım sağlanmaktadır. Köprülü Kanyon, Isparta’nın Sütçüler ilçesinde bașlayan ve Antalya’da denize dökülen, rafting yapmaya uygun bir akarsudur. Rafting yapılabilen bölgenin bașlangıcında iki adet de tarihi köprü bulunmaktadır. Küçüğü asıl usta tarafından, kemerli büyük köprü ise ustanın kalfası tarafından inșa edilmiștir. Köprülü Kanyon ismini de bu köprülerden almıștır. Adana’dan hareketle 10 saatlik bir yolculuğun ardından ulașım sağlandı. Silifke, ağaçlı tesisleri, Alanya mola noktalarında molalar verilmektedir. 17 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ Gezi notları: Bayram etkinliğimiz kapsamındaki duraklarımızdan birisi de Köprülü Kanyon’da rafting etkinliğiydi. Berrak suyu, yeșil doğasıyla karșıladı bizleri Köprülü Kanyon. Temmuz ayında su debisi diğer aylara göre daha coșkulu olduğu için keyifli bir rafting olacağını anlattık tüm ekibimize. Toplamda 5 bot olarak gruplarımızı olușturduk. Kasklarımız, can yeleklerimiz tamam ve artık raftinge bașlama zamanıydı. 14 kilometre mesafeyi 3 saat gibi bir sürede tamamladık. Parkurun orta kısmında verdiğimiz molada kürek oyunu oynadık. Eğlenceli bir oyun sonrasında tekrar botlara binerek adrenaline devam ettik. İlk defa rafting yapacak olan özellikle bayan katılımcılarımız tedirgin olarak botlara binmișlerdi. 18 Bazıları vazgeçecek așamadaydı, fakat parkur bittiğinde onları bottan zorla indirmek zorunda kaldık “Ne çabuk bitti, bir daha bașlayalım” deseler de bir rafting heyecanının daha sonuna gelmiștik. Güzel bir öğlen yemeği sonrasında Köprülü kanyona cebimizdeki anlılarımızla devam ediyoruz. 2015 Haziran – Temmuz - Ağustos aylarında düzenleyeceğimiz rafting turlarına katılmak isteyenleri kulüp binamıza davet ediyoruz. Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla birlikte toplam 55 kiși katıldı. İkramlar: Katılımcılara açık büfe kahvaltının yanı sıra köprülü kanyon kamp alnında balık menüden olușan akșam yemeği ikram edildi. Tarihler: 28 Temmuz 2014 Aktiviteler: Çadır kampı, rafting, takım oyunları. 19 [ Everest Together • Aysel EKİZ [ Yedigöller günlüğü “Yeryüzünün bütün renklerini tek tek içimize dolduralım” 20 Aysel EKİZ Kasım ayı hazan yaprakları usul usul sokaklara düșmeye bașladığı vakit, Everest olarak rotamızı Bolu Yedigöller’e çevirelim dedik. Madem ki Yedigöller sonbaharın bașkentiydi, madem ki kasımda așk bașkaydı, o zaman yedi güzel așkın yedi muhteșem göle dönüștüğü bu eșsiz efsaneyi vaktinde kucaklamalıydık. Tam vaktinde. Ki yeryüzünün bütün renklerini tek tek içimize dolduralım. Ki hazan’ın bașka hiçbir mevsimde bu kadar dokunaklı olamayacak hüznünü oturup bir dost gibi dinleyelim. Varsa yeryüzünün bir büyüsü tam da içine düșüp büyülenelim. Üstümüz bașımız, içimiz dıșımız son bir bahar olsun bu vakit… Dedik ve yola düștük Ekim’i uğurladığımız son gece. Kasım’a Yedigöller’in yedi büyük așkıyla merhaba diyelim bir de. Fotoğraf: İsmet Gökmen Sarı 21 [ Everest Together • Aysel EKİZ [ 22 Heybemizde öyküler Fotoğraf: Fatih Kurt Yedigöller’in en çok bu mevsime yakıșan așk öyküsünün kahramanları söylenceye göre yedi așık çifttir. Her biri farklı yerlerde konaklayan çiftlerden Büyükgöl’ün olduğu yerde yașça en büyük çift, Küçükgöl’ün olduğu yerde ise yașça en küçük olan çift yașarmıș. Sazlıgöl’de ise damat geline sürekli saz çalar, Nazlıgöl’de de gelin damada sürekli naz yaparmıș. Bir söylenceye göre de, Bolu Beyi’nin oğlu buralarda avlanırken beyaz bir güvercinin peșine düșmüș. Tam yayını gerip okunu atmıș ki güvercin dünya güzeli bir kız olmuș. Oğlanın aklı bașından gitmiș, yayını geren parmakları gevșeyivermiș. Ok da o sıra hedefine ulașmıș, peri kızı kalbinden vurulmuș. Bir ah, bir kara bulut, bir gök gürültüsü…Yer kaynamıș, gök ağlamıș. Dereler, dağlar üzüntüden buradan çekip gitmișler. Bir akan sular kalmıș. Onlar da hep ağlamıș, inlemiș. Ağlayan peri kızlarının gözyașları da orada burada öbek öbek bu Yedigöller’e dönüșmüș. Heybemizde bu öyküler, bu öyküleri ölümsüzleștirecek fotoğraf makinelerimiz, yine bu öykülere çok yakıșan türkülerimizle bizi bekleyen Yedigöller’e Adana’dan yaptığımız keyifli yolculuğumuz yaklașık on saat sürdü. Bizi ilk kucaklayan Batı Karadeniz’in soğuğu oldu. Malum, ardımızda Çukurova’nın bitmek bilmeyen sarı sıcağını bırakıp gelmiștik. Sarı sıcaktan, sarı bir sonbahara ilk geçișimizi de bahçesindeki dört mevsim renkleriyle bizi selamlayan, sonbaharın bütün renklerine pek yakıșmıș küçük bir ahșap evin mutfağında yaptık. İçinde yıllardır çoğumuzun varlığını ve sıcağını unuttuğumuz sobanın üstünde ısıtılmıș ekmeklerimize eșlik eden tavșan kanı çayımız ve muhteșem kahvaltımızla yol halimizin bütün yorgunluğunu unuttuk. Yorulmamıștık ki aslında. Gidilecek yerin düșü izin vermemiști yorulmamıza. Fotoğraf makineleri hazır hale getirildi, akșam yemeği için planlamalar yapıldı, Everest’in çatısında çoğunluğu ilk kez bir araya gelen gezgin ruhlar yavaș yavaș kaynașmaya bașladı. Yolun ve çayın dostluklar için büyülü bir gücü olduğunu söylemiș miydim? Var. Hayatımızdan hiç eksik olmasınlar. 23 [ Everest Together • Aysel EKİZ [ “Yol ne olursa olsun, biz, Kasım’ı yedi aşkın yedi güzel gölünde karşılayacaktık” Mengen, bizi Yedigöller’e uğurlamadan önce akșam yemeği ve pazar kahvaltımız için alıșverișimizi yaparken esnafla yaptığım sohbetlerle öykülerimi zenginleștirdim. Yalnız Yedigöller’e gitmemizi nedense hiç istemediğini düșündüğüm mutsuz genç bakkal, Yedigöller arası yapacağımız yolculuğun çok kolay olmayacağını, bir saatlik yolun virajlar ve yol bozukluğu sebebiyle iki saat süreceğini, kamp alanlarının felaket kalabalık olduğunu en mutsuz haliyle anlatıyordu ki ona, en son ne zaman oraya gittiğini sordum. Gitmemiș, hiç! Rivayetlere olan ulusal ilgimizi takdir ettim! Onu sonsuz mutsuzluğuyla baș bașa bırakıp yola koyulduk. Yol ne olursa olsun, biz, Kasım’ı yedi așkın yedi güzel gölünde karșılayacaktık. Mutsuz genç bakkala da keșke bunu söyleseydim. deseydim keșke. Biz ne zaman kolaylaștırdıysak gitmeleri, darma duman ettik yazık güzellikleri… Deseydim keșke. Gezimizin ilk fotoğrafları Mengen - Yedigöller yoludur. Aracımızın camlarına dokunup dokunup kaçan rengarenk ağaç dalları. O dalların arasına serpiștirilmiș hepimizin düșlerini süsleyen küçük dağ evleri. Fotoğraf çekimimiz için dilediğimiz yüzünü yavaș yavaș göstermeye bașlayan gün Yıllardır gezi dergilerinde yağlı boya bir tablo gibi fotoğraflarına bakıp bir gün kucaklamayı düșlediğim Yedigöller hepimizin gezgin ruhunu eșsiz șiiriyle kucaklarken Bolu Beyi’nin oğlunun okuyla vurulan dünya güzeli peri kızının sesini duydum ben akan sularda. Bu kadar güzel bir tabloya bu hüznün sesi eșlik ediyordu ve biz sessizce bu öyküyü okumaya bașladık. Mengen’deki mutsuz genç bakkal yine haklıydı. Haklıymıș duyduklarını bana anlatan mutsuz genç bakkal! 74 kilometrelik bir buçuk saat sürmesi gereken yol yaklașık iki buçuk saat sürdü evet. Virajın bol olduğu bir yolculuktu. Yer yer yol bozuktu. Fakat mutsuz genç bakkal bize șunu söylemeyi unutmuștu: Mengen’den Yedigöller’e uzanan yol, gideni ağır ağır o renk sarhoșluğuna alıștırır. “Doğanın tüm renklerini aynı vakitte kuşanmış ağaçlar, sarının, kırmızının, yeşilin, kahverenginin, turuncunun en kendi haliyle karşımızdaydı” O yol boyunca göreceğiniz doğa harikasını yudum yudum içmenizi sağlar ki Yedigöller’e ulaștığınızda bașınız aniden dönmesin. Hele bu mevsim, hele bu vakit sarının, kırmızının, yeșilin, turuncunun toprağı sihriyle boyadığı bu zaman, yavaș yavaș o kokuyu içinize çekin ki alıșasınız. Ki Yedigöller’e vardığınızda o șiire dize dize ulașmıș olasınız. İște bunları söylemeyi unutmuș bize. Bir de iyi ki çok el değmemiș deseydim ona. O güzelliğin yağmalanmaması için zor olsun biraz gidiș. Sen de var öyle anlat insanlara bu yüzden 24 ıșığı. Asfalt yolun bütün soğukluğunu kırıvermiș sapsarı yapraklar… Yenilerde yağdığı pek belli yağmurun nemlendirdiği sonsuz yeșillik… O yeșilliğin içine pek yakıșmıș kızıl dallar… Yer yer üstüne sis örtmüș tepeler… Biz henüz Yedigöller’e ulașmadan o șiirin büyüsüne çoktan kaptırmıștık kendimizi. Yedigöller’de kasımın ilk sabahına ulaștığımızda saat on ikiydi. Yol boyunca okuduğumuz șiirin tamamının içine düștüğümüzde saat tam bu vakitti. Sabahını yeni tüketmiș, öğlenini henüz kușanmıș Yedigöller bizi hayatımız boyunca belki de bir daha hiçbir zaman göremeyeceğimiz bir sonbaharla kucaklarken, yol boyunca bu görsel șölene hazırlanan gözlerimiz, içine düștüğümüz șiirin șașkınlığındaydı. Doğanın tüm renklerini aynı vakitte kușanmıș ağaçlar, sarının, kırmızının, yeșilin, kahverenginin, turuncunun en kendi haliyle karșımızdaydı. Doğru zamanda gelmiștik evet. Daha doğrusu doğru zamanı daha önce yapılmıș gezilerden ve aldığımız duyumlardan sonra biz kararlaștırmıștık. Ne bir hafta önce ne de bir hafta sonra. Kasımın ilk haftası Yedigöller sonbaharının en güzel zamanıydı. Kamp kuracağımız alan kalabalıktı. Sonradan yapacağımız sohbetlerle öğreneceğimiz farklı bölgelerden gelen gezi grupları çadırlarını kurmuș, milli parkın keșfi için yürüyüșlerine bașlamıșlardı. Karadeniz’den, İzmir’den, Sakarya’dan gelen gezginlerin arasına, Büyükgöl’ün hemen kıyısına kurduk çadırlarımızı. Ki sabah uyanır uyanmaz Yedigöller günaydını selamlasın bizi. Sesiyle mutlu olalım. Hiçbir vaktini kaçırmayalım. Yükümüzü, hazırladığımız çadırlarımıza bıraktıktan sonra, hangi karesini fotoğraf makinelerimizle ölümsüzleștireceğimizi șașırdığımız Yedigöller keșfine bașladık. Aslında kamp koșulları için olumsuzluğunu bildiğimiz yağmurun gezi boyunca küçük damlalarıyla bize eșlik etmesi, bu büyülü cenneti emin olun daha da güzelleștirmiști. Peri kızlarının gözyașlarıydı onlar ve efsanenin buğulu kokusunu da içimize çekebilmemiz için sunulmuș bir ayrıcalıktı. Uykumuza da eșlik ettiler. Biz belki de en güzel sonbahar uykumuzu Yedigöller’de çadırımızın üstüne düșen gözyașı yağmurlarının sesiyle uyuduk. “Yedigöller tüm büyüsüyle yüzyıllar sonrasına da kalabilsin” gidip orada peri kızlarının gözyașlarını silsin. Türkülerine, masallarına eșlik etsin. Bu masal ülkemizde sonsuza kadar var olsun. Olsun da biz bir kez daha bu masalın kahramanları olalım. Peri kızı için yakılan ağıtın yüzyıllar sonra kulağımıza fısıldadığı ninniyle. Teknolojiden, șehrin bir türlü yetișemediğimiz gürültüsünden kilometrelerce uzakta, toprağın üstünü süslemiș rengarenk yapraklar arasında, su sesine eșlik eden yağmur damlacıklarıyla Yedigöller’de merhaba dediğimiz kasımın ilk gününü yine göl kenarında uğurladık ortak keyiflerin sohbetiyle. Kamp ateși olmazsa eksik kalırız, ama çiseleyen yağmurda imkansız derken, sabah çaylarımızı içtiğimiz büfeden çöp diye bırakılmıș eski soba kovası imdadımıza yetiști. İçine büfeden aldığımız kuru odunları yerleștirip, kampımızı tamamlayacak, gece sohbetimize eșlik edecek ateșimize de kavuștuk. Yedigöllerin gece karanlığına rağmen büyüsüyle görünür kıldığı güzelliğinde hoș sohbetlerimiz, türkülerimiz bir de dumanı üstünde çayımız en büyük zenginliğimizdi. Șiir yakıșır șimdi buraya diyerek okuduğumuz șiirlerimize de diğer grupların bağlama sesi eșlik etti ki bitmesin bu gece dedik yürekten. Bu șiir biraz daha fısıldasın kulağımıza. Toprağın üstünde, rengarenk yaprakların süslediği bir göle karșı uyanmanın yașamın en güzel sabahı olduğunu bütün gezginler bilir. Ama günün ilk ıșığını Yedigöller’de karșılayarak sabaha uyanmanın tarifsiz heyecanını burayı kucaklamamıș hiçbir gezgin bilmez. Eksik kalır mutlaka ömrünün bir sabahı. Bu tamamlanmamıza eșlik eden kahvaltımızı yaprakların süslediği bankların üstüne yaptık. Yağmur sebebiyle oturamadan, ayaküstü. Neredeyse iki günü bu yüzden ayakta geçirmiș olmamıza ve kısacık uyku anlarımıza rağmen Yedigöller bizi hiç yormadan, büyük bir coșkuyla ağırladı. Adım bașı bir sürpriz gibi ağaç gövdelerinin aralarından süzülen küçük dereler, manzaraya çok yakıșan ahșap göl üstü köprüleri, her karesi ayrı bir tablo Yedigöller, hepimizin fotoğraf makineleri ve cep telefonlarında en güzel ölümsüz anlar olarak kayıtlara geçti. Ve bir kez daha anladık ki insanın neșesi ancak doğayla bütünleșince içten. Ruh, ancak yeșille kucaklașınca sakin. Çadırlarımızı toplarken hepimizin dilinde aynı söylem… Keșke bir gece daha kalabilseydik. Keșke… Çünkü sadece bir hafta, o da bizim gittiğimiz vakitte, süren Yedigöller görsel șöleni yeryüzünün insana bir armağanı. O armağan da ne mutlu ki bizim ülkemizde. Ulașılamayacak kadar uzak olmayan bir yerde. Bir dileğimiz daha vardı ayrılırken… Yedigöller tüm büyüsüyle yüzyıllar sonrasına da kalabilsin, insan eli dokunmasın ki bizim gibi nice doğa sever gezgin Kasım’a Yedigöller’de merhaba dediğimiz iki günlük rotamız yine on saatlik bir yolculuğun ardından, küçük bir Tuz Gölü molasıyla sona erdi. Çukurova’ya henüz tam dokunamamıș sonbaharın kucağına dönerken aklımızda yedi așkın yedi güzel gölü, kulağımızda peri kızlarının su sesine karıșmıș ağıtları, damağımızda dost sohbetlerin tadı, gönlümüzde sonbaharın Yedigöller’deki eșsiz șiiri ve dileğimizde bir daha bu güzelliğe gelebilmenin duası kaldı. Bir de kendim için topladığım defterlerimin sayfalarında șiirlerime eșlik edecek sarı yapraklar. Adana Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nün sistemli, güler yüzlü, bol sohbetli ve bol ikramlı hizmetiyle yapmıș olduğumuz unutulmayacak Yedigöller gezisinin vesile olduğu yeni dostluklar da cabası… Doğa sporlarına gönül vermiș Everest’in genç bașkanı sevgili Fatih Kurt ve ekibine bu tam vaktinde düșsel gezi için teșekkür ederken bir dahaki gezinin rotasını da araya sıkıștırmak istiyorum. Yol bizi nereye, hangi öykülere götürecek sevgili Everest? Sırt çantamız hazır heyecanla bekliyoruz. Her hali yol olan bütün gezginlerin selamıyla. 25 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ Sabun Șelalesi’nde Eğlence dinmek bilmedi Hedef nokta: Osmaniye ilinin Düziçi sınırları içerisinde bulunan Sabun Șelalesi Adana’ya yaklașık olarak 1,5 Saat mesafededir. 26 27 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ Gezi notları: Șehrin stresinden ve gürültüsünden uzakta doğa ile baș bașa keyifli bir hafta sonu geçirmek adına bu defa Sabun Șelalesi’ne çevirdik rotamızı. Toplamda 125 doğa severin katılımı ile güneșli ve güzel bir havada gerçeklești etkinliğimiz. Sabun șelalesinden önce Karasu vadisinde 6 kilometrelik bir kanyon yürüyüșü yaptık. HES nedeni ile bu vadide su hiç kalmamıș denecek kadar azdı. Biraz daha ilerde su kaynaklarının birleșmesi ile biraz daha keyifli bir görsellik olușuyordu. Sabun Șelalesine 1 kilometre mesafede sodalı su kaynakları bașlıyor. Yöre halkı tarafından șifalı olduğu da tarafımıza aktarılan bilgiler arasında. 28 Sodalı sudan içtikten sonra sabun șelalesine ulașıyoruz. Șelaleyi üst yoldan izlemek keyifli. Fakat asıl keyifli olay șelaleyi suyun döküldüğü așağıdan izlemek. Bunun için de biraz zorlu sayılabilecek bir kanyondan geçiș yapmak gerekiyor. Bazı noktalarda yardım almadan geçmenize izin vermiyor kayalıklar ve vücudunuzun tamamı su içinde. Güzel șeylere ulașmak için elbette zorluk çekmek gerekiyor. 125 kișilik ekibin tamamı ile sabun șelalesinin altındaydık. Bir kısmımız șelalenin altındaki mağaraya yüzerek geçmeyi bașardık. Yaz aylarında yolu Osmaniye’ye düșen herkes Sabun Șelalesi’ni görmeli. Tabi ki HES yapımı nedeni ile akacak suyu kalırsa! Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla birlikte toplam 125 kiși katıldı. İkramlar: Düziçi’nde Sabah Kahvaltısı, Sabun Çayı üzerindeki ișletmede balık menü. Tarihler: 24 Ağustos 2014 Aktiviteler: Karasu vadisinden Sabun Șelalesi’ne yürüyüș, Sabun Șelalesi yüzme molası. 29 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ Klikya’nın kayıp șehrinde her metrekaresi heyecan dolu bir keșif 30 Hedef nokta: Everest Dağcılık ve Doğa Sporları kulübü olarak yine bir ilki gerçekleștirip, daha önce hiç kimsenin görmemiș olduğu Cocak kanyonu Klikya’nın kayıp șehri rotasını üyelerimizle bulușturmuș olmanın mutluluğunu yașamaktayız. Adana’dan hareketle 1,5 saatlik bir yolculuğun ardından Çamlıyayla da alıșveriș ve ihtiyaç molası verildi. Adana Çamlıyayla yolundan sonra 45 kilometre mesafede fakat 3,5 saat gibi uzun ve yorucu, araçlarımızın çoğu defa birkaç manevra ile dönebildiği patika bir yoldan ulașım sağladık. Suçatı Cocak Kanyonu kamp alanına Adana’dan toplam ulașım mesafesi 5 saattir. 31 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ Gezi notları: Cumartesi günü sabahı uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra ulaștık kamp alanına. İlk ișimiz hızlıca çadırlarımızı kurmaktı. Çünkü Cocak kanyonunda 10 kilometrelik bir yürüyüș bizleri bekliyordu. Etkinliklerimizde çadırları kulübümüz temin etti. Herkese çadırlarını dağıttıktan sonra tüm doğa severler kendi çadırlarını kurup yürüyüș için brifing saatinde hazırlardı. 32 Su ayakkabımız, șortlarımız üzerimizde son duyuruları yaptıktan sonra Rehberlerimiz Mehmet Ali YETİȘ ve Ömer GÜRBÜZ önderliğinde yürüyüșe start verdik. Oldukça keyifli bir parkurdu ve namrunun büyüleyici vadilerini görmenin mutluluğundaydık. 5 kilometre gidiș 5 kilometre dönüș olmak üzere 10 kilometre yürüyüș sonrası kıyafetlerimizi değiștirip akșam yemeğine hazırlandık. Kamp ateși etrafında keyifli sohbet sonrasında artık uyku zamanı gelmiști. Ve Pazar sabahı... İlk defa göreceğimiz Klikya’nın kayıp șehri için erken uyandık. Közde demlenen sıcak çayımız eșliğinde kahvaltımızı tamamlayıp heyecanlı yürüyüșe bașladık. Mağaralar, bugüne kadar șahit olmadığımız mavilikte berrak bir su, büyüleyici bir parkur bizleri karșıladı. Bir noktada boynumuza kadar suyun içindeydik. Eylül ayı olması nedeni ile su elbette normale göre biraz daha soğuktu. Ama güzellikler içimizi ısıtıyordu, pek üșüdüğümüz söylenemez. Tarihi kalıntılar, farklı türde göz alıcı güzellikte çiçekleri ile gerçekten de kayıp șehirdi. 2 gün süren ve unutulmaz anlar yașadığımız bu etkinliğimizin tekrarı 2015 yılının Ağustos ayında gerçekleșecektir. Tüm doğa severleri bekliyoruz. Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla birlikte toplam 45 kiși katıldı. İkramlar: Rehberimiz Mehmet Ali YETİȘ ve ekibince kamp alanında saç kavurması ikram edildi. Tarihler: 6-7 Eylül 2014 Aktiviteler: Çadır kampı, Cocak kanyonu yürüyüșü, Klikya’nın kayıp șehrini keșif. 33 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ Göynük Kanyonu’nda body rafting ile suyu yeniden tanımak 34 Hedef nokta: Göynük Kanyonu, Antalya’nın Kemer ilçesine bağlı Göynük Beldesi’nin yakınlarındaki bir kanyondur. Beydağları Milli Parkı içerisinde yer almaktadır. Adana’dan hareketle yaklașık 11 saatlik yolculuğun ardından ulașılır. 35 [ Everest Together • GEZİ GÜNCESİ [ Gezi notları: Bayram etkinliğimiz kapsamındaki duraklarımızdan birisi de Göynük Kanyonu’ydu. Adana bölgesinden ilk giden kulüp olarak oldukça kalabalık bir ekiple oradaydık ve hepimiz ilk defa göynük kanyonunu görecek, ilk defa body rafting heyecanını yașayacaktık. Kaya geçișleri, yüksek kayalardan derin sulara atlamalar mutluluğumuzu daha fazla arttırıyordu. 36 Biraz kısa bir parkur olsa da herkesin yüzünün güldüğünü görmek, “Seneye yine geliriz değil mi?” sorusunu duymak ekip olarak bizleri çok mutlu etti. 2015 yılının temmuz ayında tekrar gelmek üzere göynük kanyonundan ayrıldık. Katılımcılar: Etkinliğimize lider kadromuzla birlikte toplam 55 kiși katıldı. İkramlar: Açık büfe kahvaltı, göynük kanyonunda köfte menüden olușan akșam yemeği, meșrubat. Tarihler: 21 Ekim – 26 Ekim. Aktiviteler: Çadır kampı, body rafting, atv safari. 37 [ Everest Together • MUSTAFA TOR [ 38 Doğa, Tor’un objektifinden bir bașka güzel Trenlerin kömürle yol aldığı, fotoğraf makinelerinin filmle çekim yaptığı yıllarda bașlamıș Mustafa Tor’un fotoğraf tutkusu. Dile kolay, demiryolları temalı 40 binden fazla fotoğraf çekmiș. Tarihi köprüler, sıra vagonlar, tüneller, istasyonlar... Her seferinde aynı heyecanla, her seferinde aynı tutkuyla basmıș deklanșöre. Bu tutku ona ulusal ve uluslararası alanda dereceler getirmiș ve onlarca fotoğrafı farklı sergilerde sergilenmeye değer görülmüș. Aynı zamanda, doğa ve doğa sporlarına da büyük ilgi duyan Tor, hemen her fırsatta bir geziye katılıyor ve doğanın eșsiz güzelliklerini bizlere farklı bakıș açısıyla yansıtmaya devam ediyor. Bizleri kırmayarak son dönemlerde çektiği en seçkin fotoğrafları dergimizle paylașan Tor sorularımızı yanıtladı. Kapuzbașı Șelaleleri: 500 metrekarelik bir alan içerisinde 7 adet șelaleden ibaret doğa çatlağından, kayalar arasından fıșkıran, 30-76 metre yüksekliklerden çok büyük su debisi ile dökülen, Dünya’nın yüksekten akan 5. büyük șelalesidir. 39 [ Everest Together • MUSTAFA TOR [ Kısaca sizi tanıyabilir miyiz? 16 Mart 1956 Tarsus doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Adana’da tamamladım. İki yıl özel sektörde çalıștım. 1979 yılında TCDD Adana Bölge Müdürlüğü’nde ișe bașladım. 32 yıl çalıștıktan sonra șubat 2011 de emekli oldum. İki oğlum var. Büyük İTÜ, küçük Çukurova Üniversitesi’nde okudu. Demiryollarında çalıșma hayatım boyunca 40 binden fazla demiryolu temalı fotoğrafın olduğu arșivim oluștu. 2009 yılında kurumumun öncülüğünde demiryollarını tanıtım amaçlı, Ocak ve Mart aylarında olmak üzere iki kez “Toroslarda Demiryolu” isimli fotoğraf sergisi açtım. Almanya Büyükelçiliği’nin çıkardığı Hicaz Bağdat Demiryolları’nın 100 yılı Fotoğraf kitabında 1 adet fotoğrafım yer aldı. 2010 yılında Adana Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün çıkardığı Adana turizm kitapçığında 48 adet fotoğrafım kullanıldı. Adana olgunlașma enstitüsünün “Mutfak Sanatı” isimli kitapçığında 15 adet fotoğrafım kullanıldı. Çeșitli aylık dergi ve gazetelerde fotoğraflarım halen yayınlanmakta. 2000 yılından bu yana eșimle beraber gezi, günü birlik yürüyüș, trans geçișler ve zirve tırmanıșları gerçekleștiriyorum. Çektiğim doğa ve insan fotoğraflarımı internet ortamında yayınlayarak paylașıyorum. 2012 yılında Adana’da kurulan dağcılık ve doğa sporları konusunda faaliyet gösterecek olan Adana Doğa Gezginleri Spor Kulübü’nün (ÇUGEZ) kurucu üyesiyim. Halen yönetim kurulundayım. AFAD 104. dönem kursiyeriyim. Adana’mızın ve ülkemizin diğer bölgelerinde farklı zamanlarda çektiğim fotoğraflardan TFSF onaylı ulusal ve uluslararası çeșitli yarıșmalarda 1.’lik, 3.’lük ve ayrıca farklı derece ve sergileme ödülleri aldım. Bolkar Dağları Aydos Dağı Zirve Çıkıșı: Ereğli - Çakıllar köyü - Krak pınarı mevkiinde kamp atılıyor. Çıkıș kuzey ve kuzey batı bölümünden yapılabiliyor. Gece 04.00 gibi yürüyüșe bașlanıyor. 6.5 saat gibi bir zaman diliminde zirveye varılıyor. Zirveden Bolkar dağları platosu tamamen gözüküyor. 40 Fotoğraf sanatına olan ilginiz nasıl başladı? Açıkçası ilk fotoğraflarım demiryolu ağırlıklı idi. Demiryollarına girdiğimde o kadar gizemli yerler, tüneller, köprüler, istasyonlar ve sınır boylarını gördüğümde kesinlikle bunları fotoğraf karelerine yansıtmam gerek diye düșündüm ve o yıllardan beri fotoğraf makinesini hiç bırakmadım. 2000 yılından sonra gezi, günü birlik yürüyüș sonrasında, zirve çıkıșları ve trans geçișleri anında doğa fotoğraflarına ağırlık verdim. Size ödül getiren fotoğraflardan kısaca bahseder misiniz? 1.’lik ödülü Adana Mimarlar Odası tarafından düzenlenen Adana’da Sanayi Yapıları Konulu fotoğraf yarıșması ile geldi. 3.’lük ödülünü ise 2013 Yılı Uluslararası Mersin Olba Fotoğraf Derneği Fotoğraf Yarıșması’nda almaya hak kazandım. Fotoğraflarım, Nevșehir 2014 Yılı Uluslararası Fotoğraf Yarıșması’nda ve ulusal pek çok yarıșmada sergilendi ve çok değerli ödüllere layık görüldü. Aladağlar Yedigöller 41 [ Everest Together • MUSTAFA TOR [ 42 Aladağlar Yedigöller: Yedigöller vadisine (3100 metre) geçiș için Çukurbağ köyü veya Sokulupınar kamp yerinden yaya olarak hareket edilir. Yaklașık 2-3 saatlik bir yürüyüș içinde Karayalak va¬disinin ağzına gelinir. Karayalak vadisi boyunca, doğuya doğru yükselerek yürüyüș devam eder. Vadinin sonunda, kuzeye doğru sapı¬larak Çelik Buyduran Pınarına varılır. Bura¬da güzel bir mola yapılır. Mola sonrası ar¬kadaki boyun așılarak (3500 metre)Yedigöller vadisinin bașlangıcına çıkılır. Yaklașık 2 saat süren bir inișten sonra 3200 metre yükseklikteki göl¬ler bölgesine gelinir. Yedigöller palatosunda Mayıs – Haziran aylarında 15 adet göl olușur. Sonrasında bir çoğu kurur. 43 [ Everest Together • MUSTAFA TOR [ Çamlıyayla, Cehennem Dere Genelde doğa fotoğraflarıyla tanınıyorsunuz. Bilinmeyen farklı alanlarda çekimleriniz de var mı? Eski Demiryolcu olduğum için demiryolu konusunda aklınıza gelen her türlü fotoğrafım mevcuttur. Ayrıca kırsal yașamı ve insanlarını çok seviyorum. Epeyce sayıda kırsal ve köy yașamı fotoğrafım mevcut. Fotoğraf çekmek için, sürekli doğayı gezip, farklı yerleri keşfeden birisi olarak, fotoğraf çekimine merak duyan ve bu işe yeni başlayan kişilere, Çukurova Bölgesi ve civarındaki yer önerileriniz nerelerdir? Bolkar Dağları, Karboğazı, Aladağlar, Emli Vadisi, Pozantı Armutoluğu Yaylası, Belemedik, Çakıt Vadisi, Varda Köprüsü, Kapız Kanyonu, Çamlıyayla, Cehennem Deresi, Boğaz Pınar Köyü Karasu, Papazın Bahçesi, Karagöl – Çiniligöl ve Kızıldağ Yaylası ilk olarak aklıma gelen yerler. Bu noktaların her biri ayrı güzeldir. Hepsinde pek çok çekim gerçekleștirdim, doğanın en güzel renklerini ve manzaralarını arșivleme imkanım oldu. 44 [ Everest Together • YAMAÇ PARAȘÜTÜ [ Yamaç parașütüyle ayaklarınızı yerden kesmeye ne dersiniz? Yamaç parașütü, hava sporlarıyla ilgilenen birkaç kiși tarafından 1980’li yılların bașlarında bulunan, serbest parașütlerle yamaçlardan koșarak kalkmaya olanak sağlayan bir ekstrem spor türüdür. Sivil havacılık mevzuatlarına göre çok hafif hava aracı (ÇHHA) sınıfına girmektedir. “Yamaç paraşütü, dünyanın en hızlı gelişen havacılık sporudur” Ahmet Seha Karaduman Yamaç parașütü, çok hafif hava araçları içerisinde en hafifidir. Kolay tașınabilir olması sayesinde, yolu olmayan tepelerden kalkıș yapılabilir. Özel kalkıș - iniș pisti gerektirmez. Doğal kaldırıcı kuvvetleri kullanarak saatlerce havada kalabilir, bulutlara kadar yükselebilir ve kilometrelerce mesafe kat edebilir. Yamaç Parașütü, dünyanın her yerinde yapılmakla birlikte aynı zamanda dünyanın en yaygın ve hızlı gelișen havacılık sporudur. Parașütün sırt çantasına sığacak kadar küçülebilmesi ve ağırlığının az olması nedeniyle bazı dağcılar tarafından dağların zirvelerinden inmek için de kullanılır. Yamaç paraşütü güvenli midir? Bu sporu bilmeyenlerin en çok merak ettiği soruların bașında, “Yamaç parașütü güvenli midir?” sorusu gelir. İște yanıtı: Yamaç parașütü tüm doğa sporları gibi belli riskler tașır. Herhangi bir hava șartında gerekli güvenliği sağlamak ve sürekli güvenlik șartlarına uymak bu riskleri en aza indirir. Uçuș güvenliğinde en önce sağlanacak șeyler; Pilot yeteneği, yeterli bilgi ve güvenlik ekipmanıdır. Eğer bu koșullarla, düșük hızlar ve yamaç parașütünün sabitliği bir araya gelirse; insanoğlunun en eski ve en büyük rüyasının (tek bașına uçuș) gerçekleștirilmesi için güvenli ve kolay bir ortam sağlanır. 47 [ Everest Together • YAMAÇ PARAȘÜTÜ [ Merak edilen bir diğer soru ise, “Yamaç paraşütü yapmak için eğitim almak zorunlu mudur?” Bu sorunun cevabı kesinlikle evet. Bu sporun güvenli bir șekilde öğrenilip sürdürülebilmesi için, mutlaka deneyimli pilotların gözetiminde belirli bir eğitim programını takip etmek zorunludur. Yamaç parașütçülüğünün bir kitaptan veya bir arkadaștan öğrenilemeyeceği bilinmelidir. 48 Tandem yamaç parașütü Tandem, yamaç parașütü sporunun çift kișilik, deneyimli pilot ve yolcu olmak üzere uygulama alanıdır. Bu konuda profesyonel olmayan kișilerin, profesyoneller eșliğinde yamaç parașütü deneyimi yașamalarına olanak sağlar. Tandem yamaç parașütü, yalnız (single) uçulan modellerden daha geniș yüzeye sahiptir. Yamaç parașütlerinde kilo limitlerine göre metrekare yüzeyi farklıdır. Daha büyük yüzey doğal olarak daha fazla kilo tașır. Tandem modeller genelde 42 metrekare yüzey alanına sahiptir ve 120 - 220 kilogram arası tașıma kapasitesine sahiptirler. Kanat profili yeterli hıza ulaștığında -olușan kaldırma kuvveti sebebiyle- pilot ve yolcunun ayakları yerden kesilir- uçușa geçilir. Yolcu kalkıș gerçekleșse dahi koșmayı bitirmek için pilotun komutunu beklemelidir- bir bașka deyișle yolcu, pilot tamam diyene kadar havada dahi koșmalıdır. Uçușa geçilip yamaçtan yeteri kadar uzaklașıldığında yolcu önceden aldığı brifing de belirtildiği üzere pilotun yardımıyla dizlerini hafif yukarı çekerek -rahat bir koltuktan farkı olmayan harness– kușam tertibatı içine yerleșerek oturur ve uçușa rahat bir vaziyette devam eder. Eğitmen Pilot: Ahmet Seha Karaduman Yardımcı Eğitmen Pilot: Selçuk Karaduman Faaliyetlerimiz; Yamaç Parașütü Bașlangıç Eğitimi Yamaç Parașütü Tekamül Eğitimi Tandem (Eğitmen Eșliğinde) Yamaç Parașütü Uçușları 49 [ Everest Together • DALIȘ [ 50 “Sualtında olmak, gezegenimizin sessiz dünyasını keșfetmektir” Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu Derin Dalıș Eğitmeni İhsan ÖD, dalıș ile ilgili merak edilen tüm soruları, bir kaç adımda cevapladı. Bir çoğumuz denizin altını merak eder, fakat çok azımız bu güzellikleri keșfeder. Denizin bir çok insanda büyüleyici ve etkileyici bir yeri olsa da, pek çoğumuz için, kenarında vakit geçirdiğimiz, yüzdüğümüz bir yer olmaktan ibarettir. Dalıș sporu, denizin altını keșfetmek isteyen herkese, kısa bir eğitimin ardından bu güzellikle bulușma imkanı sunar. Peki dalıș tehlikeli bir aktivite midir? Dalıș için ne kadar süre eğitim almak gerekir? Bu sporu öğrenmek zor mudur? Suyun altında bizim için tehlike arz eden canlılar var mı? Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü olarak, bu soruları, eğitmenimiz İhsan ÖD’e yönelttik. İhsan Hocamız, dalıșa merak duyan herkes için, bir kaç adımda bu sporu özetledi. İște, su altının sessiz dünyasını keșfetmek için merak ettiğiniz soruların cevabı. 51 [ Everest Together • DALIȘ [ “Yüzme bilmemek, dalış sporuna başlamak için engel teşkil etmemektedir” Dalış sporunu yapmak için çok iyi bir yüzücü olmak veya yüzme bilmek gerekiyor mu? Hayır. Yüzme biliyor olmanız ve kendinizi suda rahat hissetmeniz eğitim için yeterlidir. Yüzme bilmiyor olmak sıkıntı yaratmamaktadır. Kullanılan malzemeler yüzerlik sağladığı için yüzme bilmemek yada iyi bir yüzücü olmamak spora bașlamak için engel teșkil etmemektedir. Dalış sporu pahalı mıdır? Dalış sporunu öğrenmek zor mudur? Aslında bu sporu öğrenmek düșündüğünüzden çok daha kolaydır. Bașlangıç kursları akademik bilgi ve deniz dalıșları olarak 2’ye ayrılmıștır. Kurs performans bazlı olup siz öğrendikçe ve becerilerinizi geliștirdikçe ilerleme esasına dayanmaktadır. Sertifikalı dalıcı olmak ne kadar zaman alır? Sualtında olmak nasıl bir duygudur? Suyun içinde uçma hissini yașamaktır. Yerçekimsiz benzeri ortamda bulunmak ve 3 düzlemde hareket edebilmektir. Sualtında olmak, gezegenimizin sessiz dünyasını keșfetmektir. Üyelerimizden Hakan Özdemir bu soruya; “Dalmak yeni ve farklı bir dünyayı keșfetmek için kapı açmak ve özgürlüğü bulmaktır” șeklinde cevap vermektedir. Dalışa ilgi duyan birisi dalışa ne zaman başlayabilir? Dalıș sporuna hemen bugün bașlayabilirsiniz. Tek yapmanız gereken, Everest dağcılık ve doğa sporlarına bașvurmaktır. 52 Kurslar performans bazlı olduğu için süre tümüyle kursa katılan kișiye bağlıdır. Performans bazlı olması siz öğrendikçe ve becerilerinizi sergiledikçe kursun ilerlemesidir. Genel olarak, çoğu katılımcı kursu 1 hafta veya 2 haftada bitirmektedir. Kursa başlamanın yaşı kaçtır? En az 14 yașında olmak gerekmektedir. Sağlık koșulları izin verdiği sürece üst sınır yoktur. Dalışa başlayabilmek için herhangi bir ön şart gerekiyor mu? En az 14 yașında olan ve dalıșa engel sağlık sorunu olmayan herkes dalıș sporuna bașlayabilir. Dalış kursu sınıflarınız kaç kişiliktir? Sınıflarımız maksimum 10 kișiliktir. Bütün hobilerde veya sporlarda olduğu gibi ilgi derecenize göre çok az veya fazla harcayabilirsiniz. Dalışa başlamak için ne tür malzemelere ihtiyacım var? Dalıșa bașlamak için ilk etapta sadece mayonuzu alıp gelebilirsiniz. Tecrübe kazandıktan sonra ve çeșitli markaları denedikten sonra size uygun olan malzemeleri satın alabilirsiniz. Havuzda daldığım zaman kulaklarım acıyor. Tüplü dalış yaptığımda da acıyacak mı? Kulaklarınızın acıması suyun basıncının kulak zarlarınıza etki yapmasındandır. Dalıș kursunda kulaklarınızı ortam basıncına göre eșitlemeyi çok basit bir teknik ile öğreneceksiniz. Tüplü dalış tehlikeli midir? İstatistikler tüplü dalıșın yüzmeden daha güvenli olduğunu göstermektedir. Fakat aynı araba kullanmak gibi öğrenilmesi gereken kurallar lideri kontrolünde sığ bir derinliğe deneme dalıșı yapabilirsiniz. Ekipmanları ve bazı teknikleri tanıtan kısa bilgi aldıktan sonra hemen dalıșınızı yapabilirsiniz. Bu spordan zevk almak iyi kaliteli eğitim almaktan geçer. Bu nedenle TSSF ile akredite ve Sınavlı eğitmenlerin bulunduğu profesyonel hizmet veren ticari dalıș merkezlerinden eğitim alınmalıdır. Eğitim almak için ticari dalıș merkezlerine bașvurduğuz da Dalıș merkezinin ve eğitmenlerinin yetki belgelerinin güncelliğini TSSF ‘nin web sayfasından muhakkak kontrol edilmelidir. Dalış malzemeleri çok ağır mı? Dalıș malzemeleri su dıșında her ne kadar ağır olsalar da, suyun kaldırma kuvveti sayesinde dalıș esnasında malzemelerin ağırlığını hissetmeyiz. Dalış sporunda en fazla kaç metreye inilmektedir? Sportif dalıș limiti 30 metredir. Bașlangıç kursunu bitirmiș bir kiși en fazla 18 metreye inebilir. Dalış tüpünün içine ne var, oksijen mi? Hayır. Tüplerin içinde șu anda solumakta olduğunuz hava vardır. Soluduğumuz hava %21 oksijen ve %79 azot içerir. vardır. Kuralları izlediğiniz ve limitlerinize uyduğunuz sürece son derece güvenlidir. Sualtında tehlikeli canlılar var mı? Sualtı canlıları siz onları rahatsız etmediğiniz sürece size zarar vermezler. Gözlük kullanıyorum. Ne yapabilirim? Yumușak lenslerinizi sualtında da kullanabilirsiniz. Ayrıca, maskenizin camlarını gözlük camınız gibi numaralı yapabilirsiniz. Bu konuda dalıș merkezimiz size yardımcı olmaktadır. Tüplü dalış kulağa hoş geliyor ama bana göre mi tam olarak emin değilim. Herhangi bir kursa yazılmadan deneme şansım var mı? İhsan ÖD kimdir? 23.04.1980 yılında ADANA da doğdu. Uzun süre bilișim sektöründe yönetici olarak çalıștı. 2000 yılında dalıș camiasına hobi olarak girdi. 2003 yılında ilk lisansını aldı. 3 yıldız CMAS eğitmen, PADİ Dive Master, Sanayi Dalgıçlığı, TDI Karıșım Gazlar (derin dalıș) eğitmenliği, Su altı kapalı devre teknik dalıș eğitmenliği (CCR), Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu (TSSF) 17 uzmanlık eğitmenliği yapmaktadır. Adana ve çevresinde kurumlara ve bireysel dalıcılara eğitim ve yurtiçi ve yurtdıșı dalıș organizasyonları düzenlemektedir. Elbette. “Discover Scuba” programı ile dalıș 53 [ Everest Together • TIRMANIȘ [ 3524 metreden Ata’ya “Zafer” selamı 30 Ağustos Zafer Bayramı zirve tırmanıșı için yönümüzü 3524 metre yükseklikteki Medetsiz Dağı’na çeviriyoruz. 9 saat süren tırmanıșımız sonrasında zirveye ulașıyoruz ve Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü defter kayıtlarına șu notları ekliyoruz: “Bu zirvemizi bașta Cumhuriyetimizin kurucusu, bizlere nice zaferler yașatmıș Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadașlarına ithaf ediyoruz. Tüm halkımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlu olsun” 54 “Zirve faaliyetine başlamadan bir gece önce kamp yapmamız gerekiyor” Kısaca Aklimatizasyon yani yüksek irtifa uyum sürecinden bahsetmek istiyorum. Aklimatizasyon “Yüksek irtifaa uyum” demektir. Dağlara çıkıldığında organizma daha önce böyle bir yükseklikte bulunulmamıș ise oksijen azlığı, hava basıncı düșüklüğü, ıșınlar gibi etkenlerle karșı karșıya gelir. Bunlar ortama alıșmamıș vücutta hastalığa kadar giden birçok değișikliklere yol açar. Meydana gelen klinik tabloya “Aklimatizasyon yokluğu” veya “Aklimatizasyon yetersizliği” denir. Böyle bir durumda olan dağcı, zirveye ulașamaz veya hastalanarak geri döner. Bu nedenle zirve faaliyetine bașlamadan bir gece önce kamp yapmamız gerekmektedir. Dağcılık, ciddi kondisyon isteyen, biraz sabır ve ekip uyumunun yanı sıra mevsim șartlarına uygun ekipmanlar ile yapıldığında oldukça keyifli bir spor dalıdır. Kulübümüz Türkiye Dağcılık Federasyonu üyesidir. Kulüp bünyemizde dağcılık eğitimleri alan sporculara da lisans verilmektedir. Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü olarak 30 Ağustos Zafer Bayramı Zirve tırmanıșı için Medetsiz Dağı’ndaydık. Niğde ilinin Ulukıșla ilçesi sınırları içerisinde yer alan Medetsiz Zirvesi, konum itibariyle Ulukıșla’nın 20 kilometre kadar güneydoğu yönünde yer alır. Toros Dağları’nın Bolkar Dağları olarak isimlendirilen dağlık bölgesinin en yüksek doruğudur. Karacaoğlan șiirlerinde “Yörü, be hey Bulgar Dağı! Senden yüce dağ olma mı? Sende yaylayan güzelin, yanakları ağ olma mı?” diye bahsettiği dağdır. 29 Ağustos Cumartesi öğlen saatlerinde Adana’dan hareket ederek bașladı yolculuğumuz. Kamp öncesi son ihtiyaçlarımızı tamamlamak için Pozantı merkezde molamızı verdik. Akșam yiyeceklerimiz, sabah kahvaltılıklarımız, içeceklerimiz ve enerji verecek gıda takviyelerimizi tamamlayıp Maden köyü istikametine doğru tekrar yola koyulduk. Maden Köyü içindeki köy kahvesinde kısa bir çay molası verdik. Burada köy halkı ile sohbet etme șansı da bulduk. Karagöl - Çinigöl faaliyeti için gelenlerden alıșıklar aslında bizim gibi davetsiz misafirlere. Sıcak çaylarımızı keyifli sohbet eșliğinde tamamlayıp kamp yapacağımız meydan yaylasına doğru tekrar yola koyuluyoruz. Yaklașık 45 dakika süren ve oldukça dik sayılan yoldan yolculuğumuzu tamamlıyoruz ve kamp alanına ulașıyoruz. Kamp alanımız sadece zirve faaliyeti yapanların değil, hafta sonu ailesiyle gelip huzurlu bir hafta sonu geçirmek isteyenlerin de oldukça sık ziyaret ettikleri bir bölge. 55 tahmin ettiğimizden daha güzel bir havanın olması bizleri elbette daha mutlu etti. Bașlangıç olarak her șey güzel. Keyifli bir tırmanıș olacağının kritiğini yapıyoruz kendi aramızda. Tırmanıșımız Darboğaz rotasından Karboğaz rotası istikametine olacağı için çadırlarımızı toplayıp araçlara yüklememiz gerekiyor. Çünkü bizi kamp alanına getiren araçlar, Karboğazı istikametine hareket ederek zirve iniși bizleri bekleyecek Burada hem günü birlik gelen kișiler hem de zirve faaliyeti için gelen sporcular ile oldukça kalabalık bir görüntü ile karșılaștık. Tüm ekip arkadașlarımızla çadırlarımızı kurduktan sonra güneșin batımına yakın oldukça keyifli fotoğraf çekme fırsatımız oldu. Bolkarların büyüleyici güzelliğini bugüne kadar görme fırsatınız olmadıysa haziran - ağustos ayları aralığında mutlaka ziyaret etmenizi, Karagöl’ü Çiniligöl’ü görmenizi önemle tavsiye ediyorum. Fotoğraf molasından sonra akșam yemeklerimiz için hazırlığa koyulduk. Tırmanıș öncesi vücudun en çok ihtiyacı olan karbonhidrat içeren gıdaları tercih etmekte fayda var. Kamp ateși eșliğinde yenilen yemek yudumlanan sıcak içecekler paha biçilemez elbette. Gece yolumuz uzun olacak, sabah 02:30 sularında tırmanıș için hazır olmamız gerekiyor. Uyumadan önce çantalarımızı ve ekipmanlarımızın son kontrolünü yapıyoruz. Yıldızların gökyüzünü doldurduğu bir gecede artık uyku vakti. Saat 01:30. Artık uyanma vakti. Ekip arkadașlarımızın uyandığından emin olmak için birbirimize sesleniyoruz biryandan da yaklașık 9 saat sürecek tırmanıș için son hazırlıklarımızı yapıyoruz. Çadır kapısından biraz dıșarı çıktığımda 56 olmasından dolayı kamp alanından ayrılması gerekiyor. Gece çadır toplamanın çok keyifli olduğu söylenemez elbette ve artık tırmanıșa hazırız. “9 saat süren tırmanışımız sonrasında artık zirvedeyiz” Saat 02:30. Gecenin karanlığını tepe lambalarımız aydınlatıyor ve tırmanıșa bașlıyoruz. Hava oldukça güzeldi ve attığımız her adım bizi zirveye biraz daha yaklaștırıyordu. Saatler ilerledikçe gün ıșıyor, güneșin doğușuyla birlikte hem tırmanıyor hem așık olduğumuz sıra dağların manzarasının keyfini yașıyorduk. 9 saat süren tırmanıșımız sonrasında artık zirvedeyiz. O ana kadar yașadığımız her șeyi unutup zaferin ve bașarının mutluluğunu yașıyoruz. Zirve defteri ne duygularımızı yazıyoruz tek tek. Bașkanlığını yapmakta olduğum Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü adına bu “Zirvemizi bașta Cumhuriyetimizin kurucusu, bizlere nice zaferler yașatmıș Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadașlarına ithaf ediyoruz” ve bu duygularımızı deftere de yazıyoruz. Zirvede toplu fotoğraflarımızı çekildikten sonra Karboğazı rotasından inișe geçiyoruz. 3,5 saat süren iniș sonrasında bizi bekleyen araçlarımıza ulașıyoruz ve Adana’nın yolunu tutuyoruz. Keyifli ve bașarılı bir faaliyet olmuștu bizler için. Nice Zirvelerde Türk Bayrağımızı ve Kulüp flamamızı dalgalandırmak dileğiyle. Tüm halkımızın 30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu olsun. Fatih KURT Everest Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Bașkanı Bilișim teknolojileri ve Güvenlik sistemleri’nde, Profesyonel çözüm ortağınız. Adres : Reșatbey Mah. Ordu Cad. No:11 Ada Apt. Zemin Kat Seyhan / ADANA 0 322 457 94 09 www.partnerteknoloji.com . [ Everest Together • HAKAN YURDAKUL [ Günlük hayatınızın monotonluğundan ve așırı stresten bunaldınız, bir kaç günlüğüne bu kısır döngüden kurtulmak için kendinizi doğa ananın kucağına bıraktınız. Yemyeșil ağaçlar, mis kokulu çiçekler, pırıl pırıl akan dereler... Her șey çok güzel giderken aniden hayatınız bir kabusa dönüșebilir. Nasıl mı? Gelin anlatayım size... Çimenlerin üzerinde boylu boyunca uzanmıșsınız, birden kulağınızda șiddetli bir gürültü ve ağrı hissettiniz. Dayanmak mümkün değil. Kulağınızın içinde bir șey geziyor sanki. Bildiniz! Kulağınıza bir böcek kaçtı. Hele bir de kanatları varsa bu böceğin, yandınız. Her kanat çırpıșı kulak zarınıza bir kırbaç gibi iner. Sakin olun, paniğe gerek yok. İlk yapmanız gereken șey bu böceği hareketsiz hale getirmek ve bir kașık suda boğmak! Her zaman kamp malzemelerinizin yanında küçük bir șișe zeytinyağı bulundurun. Hemen zeytinyağını kulağınızın içine boca edin, zeytinyağı yoksa 58 Uzun bir yürüyüș oldu, suyunuz da kalmadı, insanların ayak basmadığı bakir bir yerdesiniz. Akarsuların temiz olduğundan çok eminsiniz, uzandınız kana kana su içtiniz pırıl pırıl akan dereden. Evet büyük olasılıkla tertemiz su, hastalık yapabilecek mikroplar hak getire. Ama bir șeyi unuttunuz “sülük”leri. Geziden 1 - 2 gün sonra ağız ya da burnunuzdan kan gelmeye bașlarsa bilin ki suyu içerken aynı zamanda bir sülükte yuttunuz afiyet olsun. Aman dikkat! Op. Dr. Hakan Yurdakul “Doğanın kucağında tatsız sürprizler” o da yoksa temiz bir bez parçasını zeytinyağı ya da kreme (Hani dudaklarınızı ve cildinizi korumak için yanınıza almıștınız ya) yedirerek ya da suyla ıslatarak (En ideali antibiyotikli pomatlardır) sadece kanayan tarafa değil aynı zamanda diğer burun deliğinin ön tarafına da tampon uygulayın. Yani içeri tıkıștırın. Yine mi durmuyor? Eh sizden artık bu kadar, dua etmekten bașka yapacak bir șeyiniz yok. (Șaka bir yana kanamaların pek çoğu bu șekilde durur.) kolonya o da yoksa temiz bir su. Artık böcek hareketsizdir, tebrikler boğdunuz onu (doğaseveriz ama o kadar da değil :) ) Demirkazık’da zirve yapıyorsunuz. Hava kuru ve poyrazlı. Burun hiç sevmez bu kuru havaları. Kuruluktan dolayı burnunuz birden kanamaya bașladı. Oluk oluk kan akıyor burundan. Panik yok. Hemen oturun düzgün bir yere, çok bilinenin aksine bașınızı geriye doğru atmayın. Bu hareket hem kanamanızı artırır hem de kanı yutmanıza neden olur. Yapmanız gereken șey bașınızı hafifçe öne eğmek, baș ve ișaret parmağınızla burun ucunu sıkmak. (Dikkat burnun ucundaki yumușak kıkırdak kısmını sıkacaksınız, yoksa burun köküne doğru uzanan kemik kısmı değil) Aynı anda eğer bulabilirseniz içine buz konulmuș, bulamazsanız da soğuk suyla ıslatılmıș bez bir kompres hazırlayın ve bu kompresi burun sırtınıza bastırın, bu șekilde 5 dakika bekleyin, daha sonra burun ucunu sıkmayı bırakın, kanama devam ediyorsa bir kaç kez burnunuza soğuk su çekin, hala devam ediyorsa ilk tarif ettiğimiz manevrayı yeniden uygulayın. Kanama durmadı mı ? hemen bir pamuk Kamp ateșini yaktınız, sıra tuttuğunuz balıkları yemeye geldi. Güzel bir ızgara yaptınız. Dayanamadınız hopur hopur yemeye bașladınız, hooop boğazınıza kılçık battı, buyurun bakalım. Ne kötü histir o. Sakın ola ki kılçığı çıkarmak için ekmek vs. yemeye çalıșmayın. Bu kılçığı daha çok gömer, ona göre. Kılçıkların çoğu önlerine çıkan ilk engel oldukları için genellikle bademciğe ya da dil köküne saplanırlar. Bir kașık sapı, bir ıșık kaynağı, hadi olmaz ya birde cımbızınız varsa kılçığı görüp çıkarma șansınız var. Daha fazla uğrașmayın. Belalı bir gece. bu seferde gülerken birden yuttuğunuz lokma gırtlağınıza kaçtı, öksürük, nefes darlığı, hatta morarma, bilinç kaybı. Kısmi bir hava yolu tıkanıklığı varsa yani kișide morarma, bilinç kaybı yoksa konușuyor, ses çıkarabiliyor, öksürüyor ya da öğürüyor ise yapmanız gereken tek șey hastayı sürekli öksürtmeye çalıșmaktır. Ciddi durumlarda hasta nefes alamaz, konușamaz, öksüremez ve morarmaya bașlar. Bu durumda öksürtmek yetersizdir “Heimlich Manevrası”nı uygulamanız gerekir (șekil a). Nasıl mı? Hemen hastanın arkasına geçin, hastayı arkadan kucaklayın, bir elinizi yumruk yapın ve diğer eliniz bu yumruğu kavrasın, karın bölgesine sert ve ani bir șekilde bastırarak yukarı doğru basınç uygulayın. Bu ișlemi 5 kez yapın sonra hastayı yeniden değerlendirin, problem devam ediyorsa hasta rahatlayana kadar bu șekilde manevra uygulamaya devam edin. Hasta așırı șișman ve gebeyse bu bastırma ișini göğüs (Șekil. a) üzerinden yapın. Bașaramadınız hastanın bilinci kapandı ve bayıldı. Bu durumda yapmanız gereken șey șudur: Hastayı sırt üstü yatırın, solunum yolunu rahatlatmak için bașı geriye çeneyi yukarı doğru çekin (șekil b), parmağınızla ağız içini temizlemeye çalıșın. Hastanın solunumu varsa șunları uygulayın: Önce beș kez yüzümüz hastaya dönükken yapılan “karın bastırma manevrası” (șekil c) ve sonrasında ağız içini parmakla temizleme (șekil d). Eğer solunum (Șekil. b) (Șekil. d) (Șekil. c) (Șekil. e) yoksa önce karın manevrası, sonra parmakla ağız içini temizleme en sonrada suni solunum uygulayın (șekil e). hasta rahatlayana kadar bu sırayı ritmik olarak tekrar edin. Kamp ateșinin çıtır çıtır yanan odunları birden üzerinize devrildi, yandınız. Hemen yanan yerin üzerindeki giysileri çıkarın ve bölgeyi bol su ile yıkayın. Kesinlikle yanık yerini kapamayın, yoğurt ve diș macunu sürmeyin, içi su dolu kabarcıkları kesinlikle patlatmayın. Açık bırakın ve bol su ile yıkayın o kadar. Kayadan atlarken biri düștü ve ciddi kanaması var. Bu durumda kazazedeyi hemen sırt üstü yatırın, kanayan bölge yukarı kaldırın, kanamanın aktif olduğu bölgeye temiz bir bezle tampon yapın. 15 dakika içerisinde kanama durmuyorsa birinci tampon kaldırılmadan üstüne ikinci bir tampon bu șans hızlı bir șekilde azalır. Arkadaș balıkla beraber alkol de aldı çakır keyif. Kazayla olmadık bir șey içti. İçtiği șey tuz ruhu, deterjan, sıvı sabun, benzin ya da gaz yağı gibi alkali / asidik bir maddeyse hastayı asla kusturmayın. Çünkü kusarken ikinci kez yakarsınız dokuları (git - gel). Eğer yutulan șey asidik ve alkali değilse ve hastanın bilinci yerindeyse kusturabilirsiniz) (Șekil. f) (Șekil. g) uygulayın (șekil f). Kanama hala devam ediyorsa kanayan bölge üzerine tamponlar kaldırılmadan baskılı sargı uygulayın, sargının düğümü tam kanayan yerin üzerine atın (șekil f ). Bu ișlemler uygulanırken kanamaya en yakın sağlam doku üzerine basınç uygular ( șekil g). Önemli bir nokta: hangi durumlarda turnike uygulanmalıdır? Eğer ilk yardımı yapan kișilerin sayısı çok az ve aynı zamanda çok fazla yaralı varsa, baskılı sargıya rağmen kanam devem ediyorsa ya da kazazedenin bir uzvu kopmușsa turnike uygulanmalıdır. Turnike uygularken nelere dikkat etmelidir? Öncelikle turnike ip, lastik, tel gibi șeylerle uygulanmaz, üçgen sargı ve kalem ya da tahta parçası kullanılarak yapılır (șekil f) (burada kullanılan kalem ya da tahta parçasının amacı bir pervane gibi döndürerek kademeli olarak sargının basıncını artırmaktır) Turnike uygulanacak yer “tek kemiğin” bulunduğu uzuvdur (kol ve uyluk). Basınç noktası kanayan yer ile kalp arasındaki alandır. Turnike yapıldığında sıkılmıș durumda öylece bırakılmaz ara sıra sağlam dokuların da harap olmaması için gevșetilir. Umarım hiç yașanmaz ama kol, bacak ya da bașka bir uzuv kopmasında ne yapılmalıdır? Kopan yerin üst kısmına turnike uygulanır (Dikkat! Bu turnike asla gevșetilmez), temiz bir torba alınır, kopan parça içine konulur, ağzı düğümlenir, bu torba içi buz ya da mümkün olduğunca soğuk su ile doldurulmuș ikinci bir torbaya konur, ağzı düğümlenir ve bir an önce hastaneye yetișilmelidir. Kopan parçanın tekrar yerine dikildiğinde tutma șansı ilk 2 saat içinde en yüksek seviyededir sonra Yılan sokarsa ne yapmak gerekir: Yılanın ısırdığı yeri kesip emme șehir efsanesidir hiç bir anlamı yoktur. Yara yerine direkt buz uygulama ya da üst bölgeye turnike uygulamak yasaktır (buz parçalarını bir bezin içine koyarak uygulama yapabiliriz). Hastayı sırt üstü yatırılır ve hareketsiz bırakılır. Hastanın yüzüğü ya da bileziği varsa hemen çıkarılır, çünkü ilerde șișme olunca bunları çıkartmak güçleșir ve dokuyu sıkarak kansız bırakırlar. Bazen temel yașam desteği uygulamak gerekebilir (kalp masajı, suni solunum vs.) Yapmamız gerekenler ancak bu kadar. Önemli not: yılan zehirli mi nasıl anlarız? Zehirli yılanların bașı üçgen olur, oval değil, ısırık yerinde sıralı diș (Șekil. h) izlerinin yanında 2 büyük zehir diși izi daha vardır, kuyrukları halka halkadır, balık pulu gibi değil (șekil h) Akrep sokmalarında da aynı prensipler geçerlidir. Soğuk uygulama ve hareketsiz kalma. Arı sokmalarında eğer iğneyi görüyorsanız çıkarın (Cımbızla tutup çekerek değil, kredi kartı gibi sert düz bir cisimle deri üstünden sıyırarak çıkarılmalıdır ancak bu șekilde iğnenin ucundaki zehir kesesi iğneyle beraber dıșarı çıkabilir) Sokulan yere idrar sürmek, sadece çevredekilerin size gülmesini sağlar o kadar. Evet șimdilik bu kadar. Gezilerinizin kabusa dönüșmemesi dileği ile. “PRİMUM NON NOCERE “ “NE YAPARSAN YAP ÖNCELİKLE HASTAYA ZARAR VERME” DR. R. HAKAN YURDAKUL GALLERİA KBB MERKEZİ 59 GEA -Toprak Ana Doğal afetlerde, yardımın uluslararası adı: GEA GEA -Toprak Ana, 1994 senesinde Yeni Yüksektepe Kültür Derneği bünyesinde kurulmuș, tamamı gönüllü üyelerden olușan bir arama kurtarma, ekoloji ve sosyal kampanyalar grubudur. GEA Ekibi ulusal ve uluslararası alanda yașamı tehdit eden bütün felaketlerde, afet sonrasında enkaz altında kalmıș insanlara ulașmak için arama kurtarma operasyonları gerçekleștirmekte, ihtiyaç halinde afet bölgesinde tıbbi ve insani yardım faaliyetleri sürdürmektedir. GEA 1999 senesinden beri INSARAG (Birleșmiș Milletler Uluslararası Arama Kurtarma Ekipleri Tavsiye Grubu) üyesidir. 60 [ Everest Together • GEA [ GEA’nın kuruluş amacı ve ilkeleri • • • • • • • Din, dil, cins, ırk, sosyal statü ayrımı gözetmeksizin afetlerden etkilenmiș ihtiyacı olan kișilere yardım etmek. Doğal ve çevresel felaketlere hazırlıklılığı geliștirmek. Bireyin sahip olduğu enerjiyi toplumsal olarak yapıcı bir biçime dönüștürmek. Gönüllülük, vatandașlık, yardımlașma ve gönüllü hizmet değerlerini aktif çalıșmalarla birleștirmek. Doğayla bütünleșmeyi sağlamak için bireyin kapasitelerini geliștirmek. İnsanın doğanın bir parçası olduğu gerçeğini göz önüne alarak yașayan dünyayı korumak için faaliyetler organize etmek. GEA Nasıl Kuruldu? GEA- Toprak Ana- farklı meslek dallarına mensup, felsefe ve psikoloji konusunda çalıșmalar yapan Yeni Yüksektepe Kültür Derneği üyeleri tarafından; 1994 senesinde felsefenin, hayata uygulanan erdemler ve pratik değerler bütünü olduğunu vurgulayarak arama-kurtarma-ekolojisosyal yardım kampanyaları alanında çalıșmalar yapmak üzere kurulmuștur. Ve bu amaçla bireyin kapasitelerinin ve insani erdemlerin gönüllü hizmet yoluyla pratiğe ve topluma faydalı hale dönüșmesini ve bu esnada bireyin kendi potansiyellerinin keșfi ve sınırlarını așmasını AKTİF FELSEFE olarak adlandırılmıștır. 1994 senesinde, ilk kez İtalya’da L’Aquila bölgesinde İtalyan Sivil Savunmasının düzenlediği Acil Yardım, Kurtarma ve Orman Yangınları konusunda 2 haftalık bir eğitime katılan ekip üyeleri, Avrupa’daki gönüllü faaliyetlerde sivil toplum kurulușlarının etkinliğini fark ederek çalıșmalarına uluslararası alanda yeni bir boyut kazandırmıștır. 1999 senesinde Sivil Savunma Genel Müdürlüğü ile protokol yapan GEA Ekibi, 1999 senesinin sonunda standartlarını Birleșmiș Milletler’in INSARAG standartlarına göre düzenlemiștir. 1999 senesinden İtibaren Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’nden eğitimler alan ekibimiz daha sonra Japon Hükümeti’nin davetiyle 2 defa Japonya’ya giden ekip üyeleri 2,5 ay süren 2 farklı ‘ağır arama kurtarma’ eğitimi almıștır. İngiliz Hükümetinin katkılarıyla İngiliz RAPID UK ekibiyle ilișki kuran ekip, İngiliz ekibiyle 2 yıl içerisinde 6 ortak tatbikat gerçekleștirmiștir. 2003 senesine kadar İngiliz Sivil Savunması, Japon Sivil Savunması, Alman Sivil Savunması, El Salvador ordusuyla ortak eğitimler yapan GEA; Tayland, Endonezya, Avusturya, Fransa, İspanya, Yunanistan ve Meksika’dan davetler almıș ve Çeșitli Sivil Toplum Kurulușlarına eğitimler vermiștir. 61 Acil durumlarda en kısa sürede operasyonlara katılan GEA Ekibi, 2000 senesinden itibaren birçok kurum ve kurulușa gönüllü olarak Depremle Birlikte Yașam Eğitimi ve Acil Durum Yönetimi konusunda eğitimler vermiștir. GEA Ekibi, Afet riski tașıyan 22 ülkede, felaket durumunda bölge hakkında bilgi almak ve en kısa zamanda arama kurtarma çalıșmalarında bulunmak amacıyla resmi Sivil Savunma ekipleri ve sivil toplum kurulușlarıyla acil durum ișbirliği protokolleri ve iletișim anlașmaları düzenlemiștir. Her yıl dünyanın farklı ülkelerindeki arama kurtarma ve insani yardım ekipleri ile ortak tatbikat, eğitim ve toplantılar gerçekleștirmekte olan GEA Ekibi, uluslararası operasyonlar sonrasında ve hazırlık sürecinde Birleșmiș Milletler bünyesinde düzenlenen arama kurtarma ve insani yardım koordinasyon toplantılarına katılmaktadır. İstanbul, Ankara, İzmir, Eskișehir, Antalya, Bursa, Van ve Adana illerinde tam donanımlı ve eğitimli arama kurtarma ekipleri olușturan GEA’nın İzmit, Adana șehirlerinde kurtarma operasyonlarına katılmak için hazır destek ekipleri bulunmaktadır. Operasyonlar • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • 62 1996, Kırıkkale Fabrika Patlaması Operasyonu 1997, Kırklareli Orman Yangını Operasyonu 1998, İstanbul Orman Yangını Operasyonu 1999, Marmara Depremi Operasyonu 1999, Tayvan Depremi Operasyonu 1999, Düzce Depremi Operasyonu 1999, İzmit Artçı Depremi Operasyonu 2001, Elsalvador Depremi Operasyonu 2001, Guatemala Atçı Depremi 2001, Hindistan Depremi Operasyonu 2002, Afyon Depremi Operasyonu 2003, Bingöl Depremi Operasyonu 2003, Cezayir Depremi Operasyonu 2003, Burgazada Yangını Operasyonu 2003, Beth İsrail Sinagogu Patlaması Operasyonu 2003, HSBC Bankası ve İngiliz Konsolosluğu Patlamaları Operasyonu 2004, İran Depremi Operasyonu 2004, Konya Zümrüt Apartmanı Çökmesi Operasyonu 2004, Fas Depremi Operasyonu 2004, Pamukova tren kazası 2004, Gebze Tren Kazası 2004, Güney Asya-Sri Lanka Tsunami Felaketi Operasyonu Operasyonu-1 • 2005, Güney Asya-Sri Lanka Tsunami Felaketi Operasyonu Operasyonu-2 • 2005, Güney Asya-Sri Lanka Tsunami Felaketi Operasyonu Operasyonu-3 • 2005, Pakistan Depremi Operasyonu • 2006, Bursa İntam Blokları Çökmesi Operasyonu • 2006, Filipinler Toprak Kayması Operasyonu • 2007, Zeytinburnu Bina Çökmesi Operasyonu • 2007, Șirinevler Bina Çökmesi Operasyonu • 2008, Olimpos Yangını Operasyonu • 2009, Eskișehir Patlaması Operasyonu • 2009, Marmara Sel Felaketi • 2009, Endonezya Depremi Operasyonu • 2010, Haiti Depremi Operasyonu • 2010, Elazığ Depremi • 2010, Pakistan Sel Operasyonu • 2011, Ankara Ostim Patlaması • 2011, Japonya Sevgi Köprüsü • 2011, Van Erciș Depremi • 2011, Van Edremit Depremi • 2014, Bosna Hersek Sel Operasyonu • 2014, Soma Maden Faciası Arama Kurtarma Operasyonu Olumsuz etkiyi silmek zordur “ Hizmet verdiğimiz kuruma değer katacağına inandığımız, fikir ve proje odaklı, etkili ve verimli tanıtım stratejileri hazırlıyoruz. Reklamın tüm enstrümanlarını da, gerekli yerlerde, doğru zamanda ve doğru şekilde kullanıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, reklamın iyisi kötüsü olur. Daha da önemlisi, yanlış reklamın yaratacağı olumsuz etkiyi silmek oldukça zor olur. HİZMETLERİMİZ Danışmanlık: Marka Danışmanlığı • Reklam Danışmanlığı Kurumsal Kimlik: Marka ismi belirleme • Amblem, Logotype tasarımı • Kurumsal Kimlik Elemanları Basılı Tanıtım Materyalleri: Katalog • Broşür • Faaliyet Raporu • İnsert • Afiş • El ilanı • Mönü Reklam Kampanyaları - Medya Planı: Gazete ilanı • Dergi ilanı • Outdoor • Radyo • Sosyal Medya Tanıtım Filmi: Kurumsal filmler • Ürün filmleri • Kısa reklam filmleri Sosyal Medya: Strateji geliştirme • Sayfa yönetimi Promosyon: Kalem • Ajanda • Takvim • Saat • Bloknot ” Toros Mah. Ali Sepici Blv. 78081 Sk. Ebru Apt. K: 1 D: 4 Çukurova / Adana T: 0322 234 8 11 • www.ikiespr.com Çukurova’daki en güvenilir yakıt üssünüz Toros Mah. Ali Sepici Bulv. No:34 MahIesÕâPa] uNurova AGaQa Tel: 0322 234 66 13 Petrolümüzde, köpüklü oto yıkama, ücretsiz yağ kontrolu ve değișimi hizmetleri verilmektedir. Deneyimli ve güleryüzlü personelimizle haftanın yedi günü, günün 24 saati hizmetinizdeyiz. ÇUKUROVA PETROL