Ke i Ksenofont ve Sultan Murat K las , Turan
Transkript
Ke i Ksenofont ve Sultan Murat K las , Turan
TURAN POSTASI IX Keşiş Ksenofont ve Sultan Murat Kışlası Dr. Hasip Saygılı 2007 yılı Mayıs ayının 20'sinde merkezi Prizren olan Güney Bölgesi Uluslararası Tugay Komutanlığı Türkiye tarafından üstlenildi. Tugay Komutanlığına Tuğgeneral Uğur Tarçın atandı. Bu durumda Kosova'da Kı demli Türk Subayı, Temsil Heyet Başkanlığını ile beraber generalimizin şahsında toplandı. Benim görev unvanım KFOR Karargahı Kı demli Türk Subayı olarak devam etti. Uğur Tarçın Paşa'nın göreve başlaması ile özellikle Prizren bölgesinde askeri varlığımız hatırı sayılır derecede arttı. Prizren şehri dışında soydaşlarımızın nüfus çoğunluğunu teşkil ettiği Mamuşa Belediyesi ile Prizren güneyinde Şar Dağları üzerindeki Dragaş'ta da bölük çapın da birliklerimiz vardı. Dragaş nüfusunun mü- him bir kısmı Arnavutlar dışında Slavca bir diyalekt konuşan kendilerine Goralı denilen Müslümanlar ile Boşnaklardan meydana geliyordu. Bu durum soydaşlarımız ve bize yakın Müslüman unsurların tamamı üzerinde büyük bir moral motivasyon yaratmış oldu. Uğur Paşa'nın görevi devralmak üzere oldönemin öncesinde Sırpların Prizren'de en büyük askeri birliğimizin bulunduğu kışla mıza verilmiş olan Sultan Murat Kışlası adın dan rahatsız oldukları bu ismin kendilerini rahatsız ettiği yönünde duyumlar konuşulma ya başlanmıştı. 27 Mayıs günü resmi bir rapordan Prizren doğusunda Şar Dağları kuzey eteklerinde Üsküp yolu üzerindeki Arkangel [Başmelek] manastırı keşişleri ile görüşme yaduğu - ınlın ...... o N{/) x TURAN POSTASI pan KFOR İrtibat ve Gözlem Timlerine Kosova Sırpları ve Koruma Altında Dini ve Kültürel Mekan statüsündeki manastır ve kiliseler adına "Türklerin kışlalarına Sultan Murat adı nı vermelerinin kendilerine hakaret anlamına geldiği bu ismin bir an evvel değiştirilmesi için KFOR ve Kosova'da anılan dönemde yetkili olan diğer Uluslararası kuruluşlar nezdinde girişimlerde bulunacakları" ifade edilmişti. Bu raporu okuyunca aynı gün iletişim adresi de bilinen keşiş'e resmi bir sıfat beyan etmeden ad ve soyadımla aşağıdaki maili yazdım. Tabii keşiş ile yazışmalarımız İngilizcey di. Prizren'de KFOR Karargahında milli amiri bulunduğum her bakımdan yetenekli subaylarımızclan Topçu Binbaşı Murat Özdemir Türkçe kaleme aldığım mesajımı İngilizceye çevirmişti. 1 Aziz Peder, Prizren'deki Sultan Murat Kışlası hakkın daki beyanınızı duydum. Samimi olmak gerekirse bir keşişten Sultan Murat isminin tahrik gerekçesi olduğunu öğrenmekten çok şaşırdım. Bilindiği gibi kahraman hükümdar Kosova meydanında muharebe esnasında Kral Lazar gibi hayatını kaybetmiştir. Benim anlayışıma göre şerefli kahramanların hepsi din, milliyet ve politik vs. mülahazalar dışında saygıya layıktırlar. Bu yüzden, mukaddes peder, mağlup edilmiş olsalar dahi bütün kahramanlara saygı duyarım. Bir Türk olarak benim için Prens Lazar saygıyla anılması gereken şerefli bir hü- -... ır,IV'l Q. .-.ı:ı:ı Zerde can veren nice kahraman Sırp askerlerin ruhlarını hoşnut etmeyecektir. Diğer taraftan Prizren ve Raska Diyakozu, Piskopos Artemiye'nin 28 Şubat 2000 tarihinde Vaşington'da Helsinki Komisyonuna verdiği "Harbin bitiminden beri 80 den fazla Ortodoks kilisesi ya tamamen tahrip edilmiş ya da ağır hasara uğratılmıştır. Çoğu 500 senelik Müslüman Osmanlı idaresi altında varlığını sürdüren kadim kiliseler uluslararası garantili barış altında 8 ay yaşayamamış lardır. Maalesef bütün bunlar Birleşmiş Milletlerin ve KFOR'un gözü önünde olmuştur." ifadesi dikkate alınırsa; sizin bakış açınızın makul olmadığı görünür. Kutsal Piskopos gerçeği ifade ediyorsa, sizin hissiyatınız tamamen dayanaksızdır. Yine de Sultan Murat adından tahrik olmakta ısrar ederseniz, aşağıda sunacağım alternatif isimlerden hangisini tercih ettiğinizi bilmek isterim. -Aziz Lazar'ın damadı, Prenses Olivera'nın sevgili kocası Sultan Yıldırım Bayazıt -"Hıristiyan kadınların Despina'nın sadık kocası -Ebu[ feth ve ebunnasr Sultan Fatih Mehmet, el muzaffer daima -Veliyyül külli mazlumin Gazi Süleyman Han Bu vesileyle, aziz peder lütfen saygılarımı kabul ediniz. Sizin kümdardır. Hasip Saygılı Söylemeye gerek yok ki bizler için 618 yıl sonra Kutsal Lazar ismi asla bir tahrik gerekçesi değildir. Not: Korkarım ki ifadeleriniz, Prenses Olivera, Prenses Despina ve Türk sancağının altında 1402 Ankara, 1453 İstanbul gibi çeşitli harp- en iyisi" Prenses Sultan 2. Murat... Arap harfleri mevcut olmadığından Türk padişahları hakkındaki Arapça klasik unvanları Latin harfleri ile yazmak zorunda kaldım. Sanırım Arapça müktesebatınız2 bu unvanları TURAN POSTASI anlamaya kafidir. Arıcak berı yine de karşılıkla rını takdim edeyim. Ebul feth ve ebunnasr: Fethin ve zaferin sahibi El muzaffer daima: Her zaman muzaffer oları .. Veliyyül külli mazlumin: Bütün mazlumların koruyucusu, velisi. Keşiş birkaç saat içinde mailime aşağıdaki cevabı yazdı: Sayın Bay Saygılı, Mektubunuz için çok teşekkür ederim. Her şeyden örtce mektubunuzdan kim olduğunuzu da kimin adını bana e-mail yazdığınızı anlamadım. Siz bir Türk KFOR Subayı veya askeri misiniz veya kendi adınıza bana kişisel mektup mu yazdınız? E-adresimi kimden aldığınızı bilmiyorum ve benim onayım olmadan benim kişisel e-mail adresimin birisi tarafından size verilmesini büyük bir nezaketsizlik olarak görüyorum. Doğrudur, özel bazı görüşmelerde Türk Ordusunun Kosova'da üssünü Sultan Murat diye isimlendirmesinin Sırp halkının yüzüne diplomatik bir tokat olduğunu ifade ettim. Fakat bazı kimselerin benim şahsi itirazlarımı dedikodu konusu yapması kesinlikle doğru değildir. Sadece prensip olarak bunu açık olarak ifade etmekten korkmadığımı bu mektupla şimdi size de teyit ediyorum. Niçin bunları söylüyorum? Bu olayı Almanya Ordusu'rıun Kudüs'te bir askeri üssü Adolf Hitler Üssü olarak adlandırması ile mukayese ettim. Biz Sırplar için Sırbistan'ın Barbar Osmanlı işgali tarihimizin en kederli ve en zor dönemidir. Piskopos Artemiye'nin ifadeleri bağlamından koparılarak alınmıştır. Piskopos Sırbistan'daki Türk boyunduruğu iyi bir dönemi olarak övmüyor, aksine şimdi KFOR'un Kosova'nın güvenliğini sağladığı şimdiki dö- XI nemin Osmanlı hakimiyetinden daha berbat olduğunu söylüyor. O dönemde Türklerin yık madıkları kiliselerin şimdi barışın uluslar arası garanti edildiği dönemde yıkıldığını belirtiyor. Şimdi Sultanların hepsinin ve bütün Türklerin kan içici barbarlar olduğu ifade edilmiyor. Bastırılmış ve her türlü haktan yoksun bırakılan Sırp halkını korumaya çalışan cesur kimseler de vardı. Fakat genel olarak Sırbistan'da Türk idaresi [baskı ve zulmü] temsil etmiştir. Muratla başlayalım. O, Kosova'da Müslüman orduları topraklar fethederek beş yüz yıl sürecek Türk boyunduruğunu başlattığı için Sırp ve Hıristiyarı mağlubiyetinin sembolüdür. Evet, konu siyasidir. Siz muhtemelen sizin taraftan 600 yıl önce Kosova>yı fetheden Sultanınız namına Kosova'yı ele geçirdiğinizi Sırplara göstermek istiyorsunuz. Niçin [kışlaya] Sultan'ın adını veriyorsunuz? Oysa biz Atatürk'ün sevk ve idare ettiği ordunun padişahların dünyevi ve dini idaresine karşı savaşan esas kuvvet olduğunu ve Türkiye'nirı sekülerleşmesinin temel gücü olduğunu biliyoruz. Kosova'da Türklerin yıktıkları güzel kilise ve manastırları saymalıyım. Sinan Paşa ile başlayayım, bu soylu şahıs Kutsal Arkangel [Başmelek] Manastırını yıktı ve malzemesi ile Prizren'deki güzel camiyi yaptı. İpek yakınla rındaki yerle yeksan edilen Piskoposluk merkezi Bogorodica Hvoostanska'darı söz edeyim mi? Türk askeri tarafından kışla olarak kullanılan Banjska'ya dikkatinizi çekmeli miyim? Türklerin camiye çevirdiği Prizren'deki Ljeviska katedrali ile yakılan ve yıkılan diğer Prizren kiliselerine dikkat çekmeli miyim? Priştine'de kilise ve manastırları yıkarak malzemeleri ile hamam ve köprüler yaptıran Yaşar Paşayı söyleyeyim mi? Hıristiyarılara, gavurlara yeni kilise inşa sı izni verilmediği ve çanlarının çalınmasına müsaade edilmediğine dikkatinizi çekmem hoşunuza gider mi? Türklerin tahrip ettiği diğer TURAN POSTASI XII yüzlerce kiliseye de dikkatinizi çekeyim mi? Türklerin bir çift çizme karşılığı Sırp kadın ve çocuklarını nasıl sattıkların dikkatinize çekebilir miyim? Padişahların sahip olduğu bir çok kadın arasından Sırp kadınlarına dikkat çekerek ne demek istiyorsunuz? Hıristiyan prenseslerin Sultanlarla evlenerek sırf halklarının vaziyetlerini iyileştirmeye çaba göstermeleri aşağılanma değilse. Mazlumların koruyucusu? Evet, Hıristiyan lar yeterli ödemeyi yapabilirlerse ve Türk idaresini razı ederlerse korundular. Belki siz başka birisini aptal yerine koyabilirsiniz, fakat Sırp tarihi hakkında derin bilgisi olan beni değil. Ve tekrar kendime soruyorum sekülerleşmenin öncüsü olan ordu nasıl mesela Atatürk'ün veya diğer generalin adında değil de halifenin adın da ısrar eder? . Sırbistan'da Türk idaresinin ne kadar iyi olduğunu beni ikna etmeye çalışmayın. Yıkılan manastır ve kiliseler [Türk idaresinin] göz ardı edilemez tanığıdır. Arkangel Manastırı da şüp hesiz en inandırıcı olanıdır. Siz kendiniz namı na yazıyorsanız sizi sadece takdir ederim. Siz daha önceden duyduğum Albay Saygılı iseniz ben hala kiminle konuştuğumu bilmiyorum. Ve [kışlanın ismi ile ilgili] benim teklifimi sorarsanız, Sırbistan'ın zaptı ile ilgisi olmayan isimlerin tamamıyla nötral olacağını söyleyebilirim ve size Birleşmiş Milletlerin 1244 sayılı kararına göre Kosova'nın hala Sırbistan'ın parçası olduğunu hatırlatırım. Atatürk, Anadolu, İstanbul veya benzeri isimler Sırplar için gayet saldırgan olmayan isimlerdir. Yine diğer generaller veya cesur Türk Milletinin sahip olduğu meşhur ve kayda değer diğer kimselerin adları da olabilir. Ümit ederim kışla adını değiştireceksiniz, çünkü söylemek zorundayım ki sonunda bizim Ortodoks Kilisemiz Türk kışlasının bu saldırgan isminin değiştirilmesi için medya kampanyası için hazırlıklar yapmaktadır. eselenin bizim iki taraflı çıkarlarımız açısından herhangi bir medya girişimi olmaksızın çözüme kavuşturulacağını sanıyorum. En iyi dileklerle Peder Ksenofont Keşişin mektubunu alınca ertesi gün benim yazığım ilk mektupla beraber Türk Temsil Heyeti Başkanı Uğur Tarçın Paşa ile henüz daha Büyükelçilik olarak adlandırılma yan Türk Diplomatik Misyonu'nun şefi olan Müsteşar Volkan Türk Vural'a rapor ettim. Uğur Paşa Sırpların iddialarına karşı kışla ya adını verdiğimiz Sultan Murat'ın Kosova Fatihi Sultan Murat olmadığı argümanı ile bizim Kışla adına 1999'dan itibaren bugüne kadar daha önce neden itiraz etmemişler tezini kullanmamızı tavsiye etti. Bu mektupları üst makamlara yazılı veya şifahen rapor edip etmediğini bilmiyorum. Ama rapor ederse Ankara'dan niçin mani olmadın muahezesine maruz kalacağı düşüncesiyle raporlamadığını zannediyorum. Ama ben bu mektubu e-posta ile o kadar meslektaşıma yolladım ki birilerinin kulağına gittiğini var sayabilirim 1• Şimdi Kuvvet Komutanlığı makamında bulunan (o zaman Tümgeneral) Hulusi Akar'a da göndermiştim. O da yazdığı cevapta kendisi BosnaHersek'te Tugay Komutanlığı vazifesindeyken Sırp ruhbanın benzeri bir tepkisi ile karşılaş tığını anlatmıştı. Keşişi takdir ettim. Kendi davasını tarihi 2009 yılının Ekim ayında Ankara'dan amirim olan general beni arayarak Harp Akademisinden öğrencim olan ve anı lan dönemde Mamak Kışlasında çalışan bir kurmay subay arkadaşımı mail yolu ile niye muaheze ettiğimi sormuştu. Söz konusu arkadaşımızı zamanında kendisine verdiğim kitap özetleme görevinde intihal yaptığı için eleştirmiştim. Generalime kendisinin benim mail adres listemde bulunmadığı için bu soruyu sormasının uygun olmadığını ifade ettim. O da benim yazışmalanmı takip ettiklerini ima eden bir cevap vermişti. Hiç olmazsa amirlerin entelektüel bir merak ve ilgiyle olmasa da yazdıklarımın okunmasından itiraf edemediğim bir haz duyduğumu ifade etmeliyim. TURAN POSTASI bir perspektifle savunuyordu. Cevabından göre mailimi alır almaz, benim KFOR Karargahındaki Albay Hasip Saygılı olduğumu da anlamıştı. Kendi tezlerini belli bir mantık çerçevesinde medeni bir tonda dile getirebiliyordu. Tabii bu işi diplomatik ve politik faktörleri de olabildiğince dikkate alıyordu. Profesyonel olarak işini yapan Peder Ksenofont'u takdir etmekten kendimi alamaanlaşıldığına dım. Keşişin cevabi mailine 28 Haziran'da bir cevap hazırladım. Prizren'de maiyetimde bu lunan arkadaşlarımdan yine Binbaşı Murat Özdemir ile baba memleketine atfen Tikveşli diye takılpığım Harp Akademisinden öğren cim Kurmay Binbaşı Ahmet Zeki Gerehan ve Jandarma Kurmay Yarbay İbrahim Aydın'ın da fikirlerini alarak hazırladığım mektup şu şekilde idi. XIII Bana bazı Ortodoks manastırlarına karbizim zamanımızdan bazı hoşgörüsüzlük örnekleri veriyorsunuz. Verdiğiniz örneklerin bir kısmı benim için tartışmalı da olsa bugün ben yapılan yanlışların hiç birisinin savunucu değilim. Bildiğiniz gibi meseleleri kendi bağlamlarında yani dönemlerinin zihniyet ve standartlarında değerlendirmeliyiz, bugünün ölçütleri ile değil. Bu anlamda bazı misaller sunmak istiyorum. Eminim, 13ncü yüzyıl da Latinlerin Ortodoks Bizansı nasıl ve niçin imha ettiklerinin farkındasınız. Biz Kazıklı Voyvoda ve Korkunç İvan'ın devirlerinin, sadece mezhep farkından onbinlerce insanın bir günde boğazlandığı Sen Bartelmi Gününün, Servetus ve Bruno'nun Engizisyon mahkemelerince ateşte yakıldığı dönemlerin zamanlarını şı, konuşuyoruz. İnsani bakış açısını unutmaksı zın olaylara etki eden bütün faktörleri dikkate Bunu yapmazsak ölümcül yanlışlık lara düşeriz. Bu çerçevede size basit bir soru sorabilir miyim? Dört yüzyıllık Türk dönemi ile yarım yüzyıllık 2nci Dünya Savaşı sonrası rejim dönemini Kosova'da Ortodoks kilisesi bakış açısından mukayese ederseniz hangisini tercih edersiniz? Sosyalist dönemin daha iyi olduğu nu iddia ederseniz, kalan satırlarımı zahmet edip okumayın, hiç bir faydası olmayacağın dan korkarım. almalıyız. Aziz Peder Ksenofont, Ayrıntılı cevabınıza teşekkür ederim. Her önce, düşündüğünüzün aksine niyetim ne sizin mahremiyetinizi ihlal ne de sizi veya başkasını kandırmak olmayıp, şahsen, tarihi olguların yanlış anlaşılmalarına mani olmaya çalışmaktır. Açıktır ki mütevazı bir Türk olarak yazdıklarım herhangi bir kurum namına olmayıp tamamen kişisel temellidir. şeyden Cevabınız kişisel olarak bana birinci elden müşterek geçmişimiz hakkında bir kilise adamının algılamasını gözlem imkanı sağlamıştır. Bakış açınızdan hayal kırıklığına uğradığımı itiraf etmeliyim. Samimi olmak gerekirse ben sizden evrensel, felsefi ve insani yansımalar umuyorken, bunun zıddına kızgın, gazaplı ve katı ifadelerle karşılaştım. Allahtan Tolstoy ve Dostoyevski'nin yazdıklarının bazılarından merhamet sahibi Tanrı hizmetkarlarını öğren me şansım olmuştu. Bu olmasaydı Ortodoks din adamları sınıfı hakkında kolayca yanlış bir yargıya düşebilirdim. Aziz Peder, Bugün sizi temin ederim, ortalama Türkler Yaşar Paşa ve benzerleriyle gurur duymuyorlar. Mesela Prizren'den Raif Virmiça Bey yazdığı eserlerde söz konusu paşayı zalimane uygulamalarından dolayı açık bir şekilde eleştirmiştir. Şimdi ben, Peder, ı,,, yılında imha edilen tarihi Türk camileri, mezar taşları ve kitabeleri için ne düşündüğünüzü merak ediyorum. Bu çeşit Vandallıkları da kınarsanız, bir ölçüde müşterek bir anlayışa ulaşabiliriz. Fikrimce kim tarafından işlenirse işlensin bütün cürümler şiddetle telin edilmelidir. Bunun yanında her taraf diğerlerinin tarihi şahmanastırlara yanlış işlemlerde bulunmuş XIV TURAN POSTASI siyetler, dini semboller ve mitolojisi dahil irrasSayın Bay Saygılı, yonel/erine saygı göstermelidir. Sırplar Kutsal Halihazırda bizim Piskoposumuz KFOR Lazar Gönüllüleri (milis teşkilatı) teşkil eder- Uluslar arası Güney Bölge Tugay Komutanlığı ken, Türklerin Sultan Murat kışlasının adını ile saldırgan Sultan Murat ismi ile ilgili yazış değiştirmesi makul değildir. Bu ad değiştirme maya başladığından sizinle artık daha fazla talebiniz, birisinin size Müslüman olmanız bu polemikleri sürdürmenin anlamı olmadı tavsiyesiyle benzerlik arz eder. Ayrıca 618 önce ğını düşünüyorum. KFOR'dan resmi bir cevap kazanılmış muhteşem bir zaferden dolayı ne bekleyeceğiz ve daha sonra Sırp topraklarının Sultan Muradın ne de Türklerin herhangi bir Sultan Murat tarafından "ikinci fethi" hakkın kimseye özür borcu yoktur. da Sırp kamuoyunu alarma geçirmeye devam Diğer taraftan, siz doğal olarak tüm irrasedeceğiz. Hala ben Türk askerinin Sırbistan'ın yonellerinizden gurur duyarken, bazı tarihi parçası olan Kosova'ya fatih olarak değil, barış Türk şahsiyetlerinin adlarını andığım için beni gücü olarak geldiğine inanıyorum. Sizin ordulaiklik karşıtı hatta hilafetçi olmakla itham edi- nuz bunun aksini göstermekte ısrar ediyorsa yorsunuz. Seçtiğiniz yöntem zekice, fakat mo- görelim. ral dürüstlükten yoksundur. Bu hakkaniyete sı Tekrar edeyim, tarihinizle ilgili kendi bakış ğar mı? Önceki ifadelerimi biraz daha açayım. açınızı ifade etmekte serbestsiniz, fakat bu geçAdlarını andığım şahsiyetlerden sadece Kanuni mişin olaylarını değiştirebileceğiniz anlamına Süleyman Han teknik olarak halife sayılabilir. gelmez. Tıpkı bütün Avrupa Ermenilere yapılan Bu durumda hakkımdaki ithamınızı yeniden soykırımı tanımaya başlamışken, lstanbul'daki değerlendiriniz. Kutsal Patrik Hazretlerinin "ekümenik" unOsmanlı dönemini tahkir esas maksadıyla vanını bütün dünya tanımasına rağmen sizin da olsa bir keşiş olarak laiklik konusunda ku- devletinizin inatla reddetmesi gibi. rucu liderimizi övmenizden mutluluk duyuyoEski Latinlerin dediği gibi akıllı insanların rum. Fakat size hatırlatırım ki Kemal Atatürk anlaması için bu kadarı kafidir. bizlere kahramanlık timsali olarak Yıldırım Saygı ile Bayazıt'ı (Kral Lazar'ın damadı) göstermiştir. Peder Ksenofont Sonuç olarak, Aziz Peder, biz melekler tarihini değil, insan tarihini tartışıyoruz. Tarih Bu yazışmaları da ilgili makamlara rapor yüksek moral değerler yanında maalesef trajik ettim. Uğur Paşa ile beraber gittiğimiz Müsolaylarla da doludur. Bizler bütün gündemimiteşar Volkan Vural'ı ziyarette Dışişlerimizin zi birbirimize karşı nefret duygularıyla doldu- "bu tarz kişisel yazışmaların yapılmaması" tarursak, korkarım yanlış yolda olacağız. limatını öğrendim. Diğer cenahın öğrendiğim Müşterek geçmişimiz konusunda düşünce tepkisi ise içine düştüğümüz hak ve çıkarları lerimi ifade fırsatı için yine de tekrar teşekkür mızı koruyamama psikolojisinin zemini olan ediyorum. alakasızlık ve yaygın cehalete işaret ediyordu: Lütfen saygılarımı Kabul ediniz. "Papazlarla iyi geçinin, boya badana işleri varSizin sa yardımcı olun." Bu cevabı duyan üçüncü Hasip Saygılı bir kişi Kosova'da Türk askerinin papazların bağına bostanına Keşiş Ksenofont aynı gün mektubumu cevaplamak nezaketi gösterdi. zarar verdiğini, manastır veya kilise vakıflarına tecavüz ettiğini düşü nür. Karşımızdaki adamlar en azından 600 senelik tarih perspektifi ile olaylara bakarken TURAN POSTASI xv bizimkilerin hadiseye bakış açısı ne kadar sat- rımızla ilişkileri medeni ölçüler içinde pürüzhi ve zavallıydı... süz yürüdü. Yukarıda adını andığım Piskopos Artemiye Kosova'daki Ortodoks hiyerarşisi Keşiş, 2007 yılında bir subaya hangi ithamı yaparsa onu mahvedeceğini kesinlikle biliyor- içinde en uzlaşmaz kişilik olarak bilinmekteydu. Ben itiraf edeyim bugün bile Sırbistan'da di. Bölgede huzur ve barışın karşısındaki en birisini gözden düşürmek için hangi suçlama- sertlik yanlısı bir mevkiyi temsil etmekteydi. nın yapılacağını hala bilmiyorum. İşin daha İşte bu Mukaddes Piskopos yetki alanındaki manastırı da güvenliği için NATO makamlaacısı aziz pederin mektubunda ileri sürdüğü tezleri ortalama bir Türk, tarih bilinci olmadı rına bilgi vererek ziyaret edebilirdi. Arkangel Manastırını ziyaret haberini aldığımızda koğından safıyane kabul ederdi. ruma takımına bahse konu ruhaniye general Bu ara keşişin yazışmasında haber verdiprotokolü uygulanması ve rütbeli personeliği gibi Sırp Ortodoks Kilisesi Sultan Murat miz ve erlerimiz tarafından askerce selamlanKışlasının isminin değiştirilmesi için NATO ması talimatını vermiştim. Maksadım Sırp makamlarına memorandum yolladı. Bu talep hiçbir işlem yapılmadan gönderilen adrese ların çizdiği "Sırp halkının düşmanı Türkler" görüntüsünün inandırıcılığını kamuoyu ve iade edildi. Yani yok farz edildi. özellikle müttefikimiz ülkeler gözünde etkisiz Prizren'de Karargahta muhtelif rütbelerde lO'un üzerinde personelimiz vardı. İsimlerini hale getirmekti. 201 Oyılı içinde Piskopos Artemiye Kosova zikrettiklerim dışındaki diğer arkadaşlarımız Sırp ruhanileri arasında patlak veren yolsuzda arada yaptığımız kültür sohbetlerinde Keluk skandalı üzerine görevden alınarak hiç de şiş yazışmalarından haberdar oldular. Mesai arkadaşım Tikveşli bana muhatap istemediği bir manastırda yaşamaya mecbur bırakıldı. Avusturyalı üst düzey bir subayın keşişimizle ilgili "şuna peder demeyin" diye sitem ederdi. İki yıl sonra Türk Temsil Heyeti "Bu ruhbanlar evlenmezler, çoluk çocuk dertleri yok, zevk ve sefa fasılları da bilinmediğine Başkanı olarak Kosova'ya tekrar geldiğimde göre neden yolsuzluğa tevessül ederler?" dediKeşiş Ksenofont'un aynı manastırda göreve devam etmekte olduğunu görecektim. Peder ğini hatırlıyorum. İnsanın yaratılıştan gelen tabiatının yolsuzluğun da, diğer toplumu çüsözcüğünün Sırpçada istenmeyen kötü bir anlama geldiğini öğrendiğimde arkadaşımı ara- rütücü sapmaların da önemli sebebi olduğu nu ifade etmiştim. yıp peder lafzında ısrarımın isabetli olduğunu Öte yandan zünnar bağlayıp, ücra ma bildirmiştim . Korunacak yerler kapsamında bulunan nastırda yıllardır keşişlik yapan Peder Ksenofont'un da Sırp Ordusunda Özel Kuvmanastırın korumasını da değişik zamanlarda bizim bir takımımız üstlendi. Ksenofont vetler subayı olduğunu duyunca şaşırmaya dışındaki diğer keşişlerin özellikle Mikail'in bizim koruma görevindeki rütbeli arkadaşla- caktım.