PDF ( 4 )
Transkript
PDF ( 4 )
RUSYA TÜRKLERİNİN MODERN HİKÂYELERİ AÇISINDAN “MEYVE-İ ZAMAN” VE İSMAİL GASPIRALI Yavuz AKPINAR Özet Meyve-i Zaman, 16 Eylül 1885-26 Kasım 1885 tarihleri arasında Bahçesaray’da Tercüman gazetesinde, İsmail Gaspıralı’ya ait olabileceğini düşündüğümüz M. İskenderov imzasıyla yayımlanan modern hikâyelerin genel adıdır. Rusya Türkleri arasındaki ilk modern hikâye örneklerinden olmalarına rağmen bunlar, hiçbir Türk halkının edebiyat tarihinde yer almamıştır. Makalede bu hikâyelerin Rusya Türklerinin edebiyat tarihindeki önemi üzerinde durulmuş ve bunların orijinal metinleri açıklamalarla okuyuculara sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Rusya Türklerinin edebiyatı, İsmail Gaspıralı, modern küçük hikâye, Tercüman gazetesi. Abstract “Meyve-i Zaman” which is supposed to belong Ismail Gaspıralı (according to us) is published in Tercüman newspaper in Bahçesaray by the sign of M. İskenderov between 16 September 1885-26 November 1885 and is the common name of modern stories. Although they are the first examples of modern stories in Turkish in Russia, they are not involved in any Turkish literature history. In this article the importance of these stories on literature of Turkish in Russia is pointed out and their original subscripts are presented to readers with explanations. Key words: Literature of Turkics Peoples in Russia, İsmail Gaspıralı, modern short story, The Tercüman Newspaper. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 7 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı Metnini burada yayımladığımız Meyve-i Zaman’dan söz etmeden önce, konumuzla ilgili bazı hususları kısaca açıklamanın yararlı olacağını düşünüyoruz. Türk dünyasıyla ilgili olarak bugün kullandığımız bazı kavramlarla, XIX. yüzyılda kullanılanlar arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır. “Rusya Müslümanları” tanımı, o dönemde Rus yönetimi altındaki Müslüman Türk halkları için kullanıldığı gibi Kafkasya, Dağıstan ve Türkistan’ın Türk soyundan olmayan bütün Müslüman ahalisi için de kullanılıyordu. Ayrıca bu terim, sözü edilen halkaların tümü tarafından da hiç yadırganmadan “millî kimlik” olarak algılanıyordu. Yine o dönemde “TürkTatar” terimi, Rusya yönetimindeki bütün Türk soylu insanları kapsıyordu ve tıpkı diğer kavram gibi bu da yaygın olarak kabul görmüştü. Türk halkları arasında XIX. yüzyılın sonu ve XX. yüzyılın başlarında çok belirgin bir şekilde ortaya çıkan “uluslaşma” veya “milliyetçilik” hareketleri, Sovyet dönemine kadar bu genel tabirlerle çok fazla bir problem yaşamadan gelişimini sürdürür. 1905 Rus meşrutiyetinden sonra bu kavramlar (Rusya Türk–Tatarları, Rusya Müslümanları), uluslaşma sürecinin zamanla daha yerel veya etnik bir karakter kazanmaya başlamasıyla az kullanılır olsa da tam olarak ortadan kalkmaz. Sovyet döneminde ise “parçalanma”, “dağılma” olarak açıklayabileceğimiz her Türk boyunun kendisini ayrı bir “ulus” olarak görmesi veya görmek zorunda bırakılmasıyla da, bu kimlik anlayışları yerini günümüzde kullanılan “Azerbaycanlı”, Tatar, Başkurt, Kazak, Özbek gibi yeni ulusal tanımlara bırakır. Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, Sovyet döneminin katı ideolojik yaklaşımından kendisini kurtarıp daha objektif ve bilimsel bir görüşe ulaşmakta zorlanan birçok aydın, kendi kabile veya kavmini başlı başına bir “ulus” olarak olarak kabul etmekte ve kendi toplumunun Sovyet dönemi öncesindeki modernleşmesini (özellikle kültürel gelişmeleri, edebiyat ve dil hayatını) değerlendirirken farkında olmadan yanlış hükümler vermektedir. Hâlbuki XIX. yüzyılın ortalarından itibaren Rus yönetimi altında yaşayan çeşitli Türk halkları, tek bir modernleşme süreci yaşar. Bunun sonucu olarak da kültürel hayatları birbirini etkileyerek benzer şartlar içinde gelişir. Türk halkları arasında modern edebiyatın oluşumu da bu sürecin içinde ortaya çıkar. Sovyet dönemine kadar süregelen ve tarafımızdan “Ortak Türk Edebiyatı”1 olarak adlandırılan bu oluşumu göz önünde tutmadan, sözü edilen dönemi, her Türk halkı için tek başına ele almak ve değerlendirmek yanlış olur. Nitekim Sovyet döneminde yazılan “Azerbaycan”,2 Kazak, Tatar, Özbek edebiyat tarihlerinin hepsinde modern edebiyatın ortaya çıkışı, sadece o “ulus”un kendi içindeki bir 1 2 8 Bu konuda yazmış olduğumuz “Rusya Türklerinin Ortak Edebiyatından Söz Edilebilir mi?” adlı makalemiz yakında yayımlanacaktır. Azerbaycan, sadece coğrafi bir terim olmasına rağmen Stalin döneminde bu bölgede yaşayan Türkler “Azerbaycanlı”, dilleri “Azerbaycan dili” veya “Azerbaycanca”, edebiyatları da “Azerbaycan edebiyyatı” olarak adlandırılmış, böylece Azerbaycan Türklerinin tarihi, diğer Türk halklarından soyutlanmak istenmiştir. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Yavuz AKPINAR kültürel gelişim olarak ele alınmış; yalnız Rus edebiyatıyla ilişkileri (hem de abartılarak) araştırılmış; “Rusya Türklerinin” sözünü ettiğimiz modernleşme süreci içindeki ortaklığı, çok yönlü karşılıklı ilişkileri, hemen hemen yok sayılmıştır. Hâlbuki Sovyet döneminin başlarında bile, belli ölçüde edebî dilde birbirine yaklaşma, modernleşmenin ortaya çıkardığı problemler karşısında benzer tavır takınma, basın ve edebiyat hayatındaki sıkı ve yakın ilişkiler, “Rusya Türkleri”nin edebiyatını belli ölçüde ortak bir çerçevede tutuyordu. Nitekim bu yüzden İsmail Gaspıralı ve çıkardığı Tercüman gazetesi, Müslüman Rusya Türklerinin hemen hepsi tarafından içtenlikle benimsenmiş, fikir ve edebiyat tarihlerinde yerini almıştı. İşte bu nedenlerden dolayı, XIX. yüzyıl ortalarından itibaren Rusya’da Türk halkları arasında görülen modernleşme (yenileşme) hareketlerini, bu hareketlerin doğal sonucu olarak ortaya çıkan basın ve edebiyat hayatını adlandırırken çoğu zaman kullanılan “Azerbaycan matbuatı”, “Azerbaycan edebiyatı”; “Tatar matbuatı”, “Tatar edebiyatı”; “Kırım Tatar matbuatı”, “Kırım Tatar edebiyatı” gibi terimler, yerel açıdan kısmen doğru olsa da, sözü edilen hareketlerin genişliğini ve içeriğini açıklama açısından çok zayıf kalmaktadır. Ayrı ayrı ulusal edebiyatların ve yeni Türk yazı dillerinin ortaya çıkış sürecini yatsımadan, bu sürecin Rusya Türklerinin ortak kültürel alanı içerisinde gerçekleştiğini, asıl ayrışmanın Sovyet döneminde başladığını hatırlatmak istiyoruz. Bunun için de 1920’li yılların sonuna kadar Rusya Türkleri arasında görülen reform hareketlerini, modern edebiyat cereyanını, hem ortak kültürel gelişme hem de ulusal kültürün ortaya çıkışı olarak inceleme zarureti vardır. Diğerlerinden soyutlayarak “Azerbaycanlı”, Tatar, Kırım-Tatarı, Kazak, Özbek gibi ayrı ayrı etnik kimlikler altında bu hareketleri değerlendirmek, ortada bulunan eserleri, belgeleri görmezden gelmekten başka bir şey değildir. Dolayısıyla İsmail Gaspıralı’yı, çıkardığı Tercüman gazetesini ve onun yazmış olduğu fikrî ve edebî eserlerin tümünü, en azından bütün Müslüman Rusya Türklerinin ortak değeri olarak ele almak ve incelemek gerekir. Nitekim, 1926-1928 yıllarına kadar Sovyetlerde yayımlanan birçok fikrî eserde, edebiyat tarihlerinde İsmail Gaspıralı “millet atası” olarak adlandırılmış ve geniş kabul görmüştür. Aynı şekilde Tercüman gazetesi de sadece Kırım Tatarlarının gazetesi olarak değil, bütün Rusya Türklerinin yayın organı olarak algılanmıştır. Bu durumda Rusya Müslümanlarının modern fikir ve edebiyat hayatının oluşumu, bu oluşumun başlangıcı araştırılırken, 1883-1914 yılları arasında Kırım’ın Bahçesaray şehrinde yayımlanan Tercüman gazetesinin, özellikle göz önünde bulundurulması gerekir. Bu gazetede yayımlanan modern hikâye Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 9 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı ve şiirlerin, tefrika edilen romanların, Rusya Türklerinin ortak edebî eserleri olarak ele alınıp incelenmesinin daha uygun olacağı görüşündeyiz. Bu açıdan bakıldığında M. İskendorof imzası ve Meyve-i Zaman ortak adıyla 1885’te Tercüman gazetesinde tefrika edilen küçük hikâyeler, sözünü ettiğimiz bu ortak edebiyatın ilk örnekleri olarak karşımıza çıkar. Tercüman’da 16 Sentabr 1885 tarihli 1. sayıdan başlayarak 26 Noyabr l885 tarihli 20. sayıya kadar, küçük bir Mukaddime ile 14 tefrika hâlinde yayımlanan Meyve-i Zaman, birbiriyle bağlantılı veya ortak kahramanlara sahip Beylik ve Törelik, Acaip Bir Derviş, Yeni Müritlik, Orenburg, Kırgız Kızı Mengli Gül, Danyal Bey, Midal Yaki İvan İvanoviç adlarını taşıyan 8 adet küçük modern hikâyeden oluşur. Rusya Türklerinin ilk modern nesir örnekleri arasında yer almalarına rağmen, Kırım-Tatar, İdil-Ural (Tatar), Azerbaycan, Türkistan (Kazak, Özbek) edebiyat tarihlerinde bu hikâyelere dair en ufak bir bilgi yoktur. 1885’te tirajı 1000 adedi aşmış bulunan Tercüman gazetesinin sayfaları arasında kalan ve kitap olarak da yayımlanmayan Meyve-i Zaman’ın döneminde aydınlar arasında nasıl karşılandığını da henüz bilmiyoruz. Hâlbuki bu hikâyeler, içerikleri, kurguları, anlatım dili ve bunlarda ortaya konulan dünya görüşü bakımından dönemleri için oldukça önemli görülmektedir. Burada Meyve-i Zaman’ı edebî açıdan değerlendirmek niyetinde değiliz; şimdilik bu seri hikâyelerin önemine işaret etmek, metinlerini yayımlamak ve yazarı hakkında düşüncelerimizi açıklamakla yetineceğiz. Kırım, Kazan, Azerbaycan ve Kazak Türkleri arasında M. İskenderof imzasını bir hayli araştırdık. Böyle bir isme veya takma ada, sözü edilen dönemde rastlamadık. Esasen Tercüman gazetesinde de Meyve-i Zaman dışında bu imza görülmemiştir. İsmail Gaspıralı’nın eserleri ile Meyve-i Zaman’ı karşılaştırdık, dil, üslup, hikâyelerde hayata bakış tarzı, İsmail Gaspıralı’nın diğer eserleriyle büyük bir paralellik göstermektedir. Meyve-i Zaman’daki bazı tipler, olaylar; ekonomik, sosyal, dinî hayata yöneltilen tenkitler, Müslüman Türk toplumunu kalkındırmak için ileri sürülen görüşler, İsmail Bey’in hikâye ve romanlarıyla büyük ölçüde benzerlik göstermektedir. Özellikle Danyal Bey adlı hikâye, Gaspıralı’nın biyografisinden izler içerdeği bilinen Gündoğdu’nun kahramanı Danyal Bey’in hikâyesiyle neredeyse tam olarak örtüşmektedir. İsmail Bey, sade bir dil ve kısa cümlelerle düşüncelerini açıklar. Farsça ve Arapça tamlamalardan, Türkçesi varsa bu dillerden kelime kullanmaktan kaçınır. Edebî eserlerinde veya Tercüman’daki yazılarında, geniş bir coğrafyada bulunan okuyucuları tarafından kolaylıkla anlaşılması için bazı kavramları, anlamı birbirine yakın veya aynı olan çift kelimeler kullanarak açıklar: “körsokur felek”, “nasihat ve öğüt”, “seyr ve temaşa etmek”, “kumpanya ve şirket” gibi. Meyve-i Zaman’da da aynı dil ve üslup özelliklerini görüyoruz. 10 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Yavuz AKPINAR Ayrıca İsmail Bey, diğer hikâye ve romanlarını da Molla Abbas Fransevî, Kart Ağay gibi takma adlarla veya imzasız olarak yayımlamıştır. Onun hikâye ve romanlarında sosyal bozukluklar, beyler ve din adamlarının tavırları hakkındaki açık ve sert eleştirilerini, gazete makalelerinde pek görmeyiz. Okuyucularına kendini iyice tanıttırıp onların güvenini kazanmadan önce, bu gibi sert eleştirilerini başka imzalarla veya imzasız olarak yayımlamayı tercih etmiş olmalı. Bu bakımdan “M. İskenderof” imzasının, İsmail Gaspıralı’nın takma adlarından biri olabileceğini düşünüyoruz. Gaspıralı hakkındaki araştırmalar günden güne genişliyor, yeni bilgiler elde ediliyor, ayrıca çeşitli Türk halklarının edebiyatları, fikir hayatları hakkında yeni bilgilere ulaşılıyor, bazı yeni şahsiyetler, eserler açığa çıkartılıyor. Zayıf bir ihtimal de olsa ileride “M. İskenderof”un takma bir ad olmadığı bilgisine ulaşılabilir. Bu yüzden biraz daha beklemenin ve aceleyle karar vermenin doğru olmayacağı kanaatindeyiz.3 Diğer yandan 1885’te tefrika edilen bu hikâyelerin, yazarı kim olursa olsun, Rusya Türklerinin ilk modern nesir örneklerinden olduğu ve edebiyat tarihinde layık olduğu yeri alacağı şüphesizdir. Hikâyelerde Kırım ve Kazan Tatarcasına ait bazı kelimeler, ifadeler bulunsa da Meyve-i Zaman, genelde sade bir İstanbul Türkçesiyle yazıldığından transkripsiyona gerek duyulmamıştır. Metinde anlaşılmayacağını düşündüğümüz kelime veya ifadeler, dipnotlarla açıklanmıştır. Ayrıca bazı kelimelerin yazılışında yanlışlıklar görülmüş ve dizgiden kaynaklandığı düşünülen bu gibi yerlerde düzeltilen kelime veya harfler, köşeli parantez içinde gösterilmiştir. * 3 * * Seçilmiş Eserleri’nin 1. cildinde İsmail Bey’in “Roman ve Hikâyeleri”ni yayımlarken de (İstanbul, Ötüken Yayınevi, 2003, s. 72) bu düşüncemizi açıklamıştık. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 11 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı Meyve-i Zaman4 [- 1 -] Mukaddime Muharriri: M(im). İskenderof Şu eser-i âcizanemizde edebiyat-ı Şarkiyeye mahsus letafet ve nezaket kıdırılmasın;5 yoktur. Padişahlar, cinler ve şeytanlar hikâyesi dahi olmadığı gibi Leyla Mecnun’un karları, buzları eritir, ateşli muhabbeti gibi muhabbetler dahi rivayet olunmuyor. Ancak cümlemiz gibi adamların fikir ve hareket ve maişetleri beyan olunup mübalağasız, fantazyasız gün be gün devam eden maişet-i hazıra naklolunuyor. Böyle olduğu bir iki sahife okuldukça6 malûm olur. Eserimizde kâmillerin kaleminden tökülmekte olan tasavvurat-ı şairane ve can ve gönül sırlarını ince ince teftişler olmadığı7 malûmumuz olup ancak yazdığımızın hakikati ve gördüğümüz, işittiğimiz ve bildiğimiz gibi kalem çektiğimiz8 ile azacık iftihar edebiliriz. Eğer eserimiz, karangı olan maişet-i umumiyemizi az mı çok mu zahir ve malûm edip okuyanların fikirlerine tazelik, özlerine azacık ibret olur ise elde kalem uykusuz geçirmiş geceleri unutup mükâfat-ı kâmile tapmış9 oluruz. Beylik ve Törelik N. ... şehri, Kafkazya, Rusya hükmüne geçmez burun,10 han yurdu11 olup zamanında hayli nam ve şöhret kesbetmiş bir beldedir. N. ... hanlarının etraf hanlar ile ettikleri muharebeler ve ya ki bunlar Meyve-i Zaman’ın dili olduğu gibi verilmiş, ufak tefek fonetik yorumlar dışında eserin dilinde herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Tercüman gazetesinde tefrika edililen bu hikâyelerin sonuncusunun tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Köşeli parantez içindeki tefrika numaraları tarafımızdan verilmiştir. Her tefrikanın hangi tarih ve kaçıncı sayıda yayımlandığı da ayrıca belirtilmiştir. [1. Tefrika:] 16 Sentabr 1885 / 19 Zilhicce 1302, [İkinci seri], Sayı: 1. 4 Aranmasın 5 Okundukça 6 Teftiş etmelerin olmadığı 7 Yazı yazdığımız 8 Bulmuş 9 10 11 12 Geçmeden önce “Han Yurdu” ifadesiyle Rus işgalinden önce Kuzey Azerbaycan’ın çeşitli bölgelerinin ayrı ayrı “Han”ların idaresinde olduğuna işaret ediliyor. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Yavuz AKPINAR ile koşuluşup12 İran şahlarına mukabeleleri koca koca tarihlerdir. Gürcistan beyleri dahi bu hanların alaman ve seferlerinden rahat ve selamet görmezler idi. Şu vakitlerde maişetin esası ve sefası muharebe olduğu gibi insanların en muteber hasiyyeti,13 cesaret ve bahadırlık, yadigârın en bahası;14 telef olunmuş düşmanının hesabı idi... Üzülmez,15 bitmez muharebeler ve çapuvlar,16 maişete bir ötkünlük berirler17 idi ki bugün derece-i saadette ve kemal-i selamette bulunan beyler, töreler ikinci günü feleğin kahrına uğrap nökerleri18 derecesine tüşerler idi ve diğer taraftan gene şu kör-sokur felek, sarayda olan bostancıları, hizmetçileri birinci postlara fırlatıp çıkarır idi. Hanlık Rus hükmüne tüşmesi ile maişet tebdil oldu. Korkular, ürküler kesildi. Nizam-ı cedit ile yurtlar amanlıklı, yollar selamet oldular. Hanların birbiriyle kavgaları, asmaklar, kesmekler unutuldu; ama, hanlar da kalmadılar. Ancak şehir içinde bahçeleri kurumuş, çeşmeleri bozulmuş, özü heman haraplanmış han sarayı mevcuttur… Kahırlanmış, fikre dalmış duruyor zannedersin ki görüp geçirmiş hâllerini ve hareketleri tefekkür ediyor... Saray karşısında meydanda darağaç olmuş19 yerde hazırda uyezdni naçalnik20 divanı bar. Han çavuşları ve nökerleri yerine bazarlarda saldatçıklar21 dolaşıyorlar ya ki polis hizmetçisi dikkat ediyor. Mahkeme mizanı, kadı efendinin elinden miravoy sudyaya22 geçmiş velhasıl haller tebdil, ancak han zamanını hatıra getiren şey bar ise o da bir uyezdi23 rahatsız edip naçalnik24 hazretlerinin yukusunu kaçıran ve cigitliği25 kadar bahtsız “kaçaktır”26 ki yol basar, baş keser ve asker ile kuşaldıkta27 yol tapıp kaçar! Birleşip 12 Karakteri 13 En değerlisi, kıymetlisi 14 Sonu gelmez, tükenmez 15 Talanlar, yağmalar 16 Hayata bir keskinlik verirler 17 Uğrayıp hizmetçileri, uşakları 18 Darağacının olduğu yerde 19 Rusça “уездный начальник”: Kaza reisi; kaymakam. 20 (Rus) askerleri 21 (Rusça) Mировой суд : Sulh mahkemesi 22 (Rusça) “Уезд”i : Kazayı 23 Начальник: (Çarlık zamanında) Kaza reisi, “kaymakam” 24 Yiğitliği 25 Kaçak: Kanun kaçağı, kanundan kaçan. Çarlık döneminde Azerbaycan’da halk, çoğu zaman “Kaçaklar”ı millî kahraman kabul etmiş ve yardım etmiştir. 26 Kuşatıldığında 27 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 13 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı Bir de han zamanlarını hatıra tüşüren şey, beyler ve töreler hâlidir. Zaman-ı hanîde olduğu gibi, kibir, kaygısızlık, devamsızlık, at, it, avcı kuşlar, silah ve hesapsız hizmetkâr âleminde gün ve ömür geçirirler. Ancak cesaret, cömertlik ve misafircilik dahi evvelki zamanlar gibi yahşı tabiatlarıdır. Bundan böyle beylerin afiser28 şeritleri ve ya ki kırmızı içli general formaları taşladılıp29 fırsat berilir ise Şah Abbas ya ki Şah Nadir zamanları hemen kaytır gelirler… [- 2 -]30 Hulasa-i kelâm vakti ile hanlık olmuş N. şehri civarında bugünde dahi beyler, töreler çoktur. Her bir ocağın ve urumun31 özüne mahsus bais32-i iftiharı olan hikâyesi ve namı bardır. Her ne kadar töreler33 Rus ve gayri ahaliye karışmayıp ayrı turmakta iseler de taze hâller ve maişet, tesir etmeyip kalmadı.34 Şurası şayan-ı teessüftür ki yahşı tesir etmedi! Atalardan kalmış hesapsız emlâk ve mal azalıp azalıp bitmeğe başladı. Çünkü iratlar evvelki mertebede kaldıkları sırada masarifler çoğaldı. Çoğalmamak mümkün mü? General forması, yaltıravuk35 apolet, Tiflis meclislerinde bulunmak, gubarnatöre36 ziyafet bermek ya ki ziyafetinde bulunmak, az akçeler ile meydana gelmiyor. Her ne ise günden güne beylerin ahval-i maliyeleri fenalaşıp sıklet37 içinde kaldılar. Velâkin hâl bu ise de gene cümlesi törelik nam ve şanını kütüp38 masarif ve bolluktan el çekmezler. Saraylara barılır ise beşlep onlap39 hizmetçiler ve ahır tolusu atlar ve asralmış40 itler, hanedanlığı41 işaret ederler. Zevkli avlara, büyük büyük toylara, kalabalık meclislere, konuşmalara adam yaralemeklere bakar isek hâlâ Gürcistan’a seferler olunan zamanlar geçmemiş42 zannedersin. Bin sekiz yüz yetmiş falan senesi Ağust ayı idi. N. uyezdi hanzadeleri ve töreleri Ahmet Bey’in yurtuna43 av ve koşuya toplanmışlar idi. Bu mecliste avcı kuşların ve Karabağ aygırlarının en âlâsını görmek mümkün idi. Pek köp seyirci ahali mevcut iken av ve koşular beş28 29 30 31 (Rusça) “офицер”: Subay [2. Tefrika:] 20 Sentabr 1885 / 23 Zilhicce 1302, [II. Seri], Sayı: 2, s. 1. 32 32 General üniformaları kaldırılıp atılırsa Urum: Aile, sülale, nesil, uruk (?) şeklinde. Metinde: Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde 37 33 Metinde Soylular, ﺻﻘﻠﺖ beyler . 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. Etkisiz olmadı Metinde ﻳﺘﮑﺎج. 35 50 Metinde Parlak, parlayan واﻋﻆ. 51 36 32 Metinde Valiye ”ﺑﻌﺚ“ﻳﻪ اوﻳﻠﻪşeklinde. . Metinde: 53 37 37 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. Metinde Metinde ﺻﻘﻠﺖ. . 55 42 Metinde اﻳﺮاق 38 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. Gözetip 56 49 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 39 Metinde ﻳﺘﮑﺎج. Beşer-onar 58 50 Metinde Metinde ﺗﻔﺮق واﻋﻆ.. 40 59 32 Beslenmiş 51 Metinde “ اﻳﻠﯽ ﻳﮑﯽşeklinde. Metinde: “”ﺑﻌﺚ Metinde ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ .”ا. 64 37 41 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 53 Metinde Soyluluğaﺻﻘﻠﺖ Metinde . ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 75 42 55 42 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. اﻳﺮاق. . Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ 79 49 56 Metinde ﻳﺘﮑﺎج ﺗﻮردﻩ. ﺑﻨﺪﻩ.Üstte, baş köşede. 43 Metinde “”واﻋﻈﻪ. Yurduna, malikânesine 83 50 58 Metinde واﻋﻆ اﻳﺮاق ﺗﻔﺮق. 84 51 59 Metinde ﻳﻪ ﺻﺎﺑﯽ . .”ا. اوﻳﻠﻪ “اﻳﻠﯽ ﻳﮑﯽ 93 53 64 Metinde “”اﺧﺸﺎم. ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ : .Sarğ. ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 96 55 75 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. اﻳﺮاق Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 101 56 79 Metinde Metinde“”واﻋﻈﻪ. ﻣﻨﺼﻮب ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ. .Üstte, baş köşede. 104 58 83 Metinde Metinde ﺗﻔﺮق ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ . اﻳﺮاق. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 112 59 84 Metinde Metinde“ﺻﺎﺑﯽ وﻗﺖ در اﻳﻠﯽ ﻳﮑﯽ . ”ا. 49 34 14 139 Yavuz AKPINAR on gün sürdüler. Knyaz44 Ahmet Bey Bahtlinski, uluğ törelerden bir zat olup uzeydinin45 meşhur baylarından idi. Misafirlerini, üç-beş avullarında46 yerleştirip, yemek içmek zevk ve sefa ettirmede idi. Misafirler dahi konak bayı hürmetlep hizmetçilere çalgıcılara Ahmet Bey namına köp akçalar ve hediyeler peşkeş ediyorlar idi. Şöyle ki meclise tesadüf etmiş bir yerli şair, bir günde misafirlerden üç yüz ruble bahşiş peyda etti. Gelip gitmiş uyezdi naçalniğine47 bir Karabağ atı, çavuşlarına kaç yüz ruble hediye olundu. Bunlar hep dostları tarafından Ahmet Bey’in nam ve şanına ihsan olundular. Acaip Bir Derviş Koşular, avlar ve konuşmalar cumadan cuma bir hafta sürdüler. Ahmet Bey’in avulunda ataları zamanından kalmış büyük Cuma cami[i] bar idi. Beyler ve misafirler, cuma namazından son kaytışmaya48 karar berip vakti yetgeç49 tedarike başladılar. Ahmet Bey hazretleri cumadan hiç kalmadığı gibi ekseri misafirleri dahi cuma namazını terk etmezler idi. Bu cuma, cami gayet kalabalık olacak gibi idi. Civarda olan beyler ve töreler ve pek çok ahali toplandığından maada, bu gün yolcu bir derviş vaaz50 edeceği, dahi hayli adam topladı. Derviş, yaş ve genç,, hüsn kıyafetli bir zat idi. İki günden beri avulun imamında misafir olup imam efendi dervişin lâzımınca âlim ve dilli-sözlü bir adam olduğunu görüp ve beylerden, törelerden fakir bir yolcuya hayır ve ihsan olsun fikri ile vaaz etmeyi teklif etmiş idi. Derviş memnunen razılık gösterip teşekkür etmiş idi. Öğleye51 bir saat kaldığı vakit, halklar camiye toplana başladılar.52 Cümlenin dikkati dervişte idi. Apak, temiz ipek çalması53 ince bezden teptemiz kölmeği, baha çuhadan uygun hil’ati, başın gözün nizamı, ekseri dervişlerin perişaniyetine benzemeyip bir kat daha cümlenin dikkati topluyor idi. İmam efendinin beyanına göre derviş hazretleri Dağıstan’da meşhur 44 45 32 46 (Rusça): князь: Prens. Kendi kazasının Köylerinde 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. şeklinde. 47 “”ﺑﻌﺚ 37 Metinde: Kaza reisine, yöneticisine “kaymakamına” 37 Metinde ﺻﻘﻠﺖ . 37 Metinde ﺻﻘﻠﺖ . 32 42 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. 48 42 Metinde: “”ﺑﻌﺚ şeklinde. Geri dönmeye Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ . 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. 37 49 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. 49 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎج ﺻﻘﻠﺖ... . 49 Metinde Metinde ﻳﺘﮑﺎج 42 50 Metinde ﻳﺘﮑﺎج. 50 Metinde Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ واﻋﻆ.. . 50 Metinde 50 واﻋﻆ Metinde Metinde واﻋﻆ . 49 51 51 Metinde ﻳﺘﮑﺎج . . .. Metinde اوﻳﻠﻪ 51 Metinde اوﻳﻠﻪﻳﻪﻳﻪ اوﻳﻠﻪ 51 Metinde ﻳﻪ . 50 53 Metinde 53 Metinde واﻋﻆ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ.. :: Sarğ. Sarğ. 53 Metinde Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ Metinde : Sarğ. başladılar. 51 55 52 İnsanlar camiye toplanmaya 55 Metinde ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ . اﻳﺮاق 55 Metinde Metinde اﻳﺮاق 53 56 Metinde اﻳﺮاق 53 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 56 ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarığı : Sarğ. Metinde “”واﻋﻈﻪ. 56 Metinde Metinde 55 58 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 58 Metinde اﻳﺮاق Metinde ﺗﻔﺮق . 58 Metinde ﺗﻔﺮق. 56 59 Metinde ﺗﻔﺮق. 59 Metinde “”واﻋﻈﻪ. ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ ”ااﻳﮑﯽ. ”. 59 Metinde Metinde ““اﻳﻠﯽ 58 64 Metinde “ ” ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. 64 Metinde ﺗﻔﺮق . ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن 64 Metinde Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن.. 59 75 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 75 Metinde ““”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. ”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. 75 Metinde Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 64 79 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 79 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ. .Üstte, .Üstte, baş baş köşede. köşede. 79 Metinde ﺗﻮردﻩ 75 83 Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 83 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. Metinde اﻳﺮاق 83 Metinde اﻳﺮاق 79 84 Metinde اﻳﺮاق 84 Metinde ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ ﺻﺎﺑﯽ 84 Metinde Metinde ﺻﺎﺑﯽ .. .Üstte, baş köşede. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 15 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı şeyhlerin [- 3 -]54 birini(n) oğlu olup bu taraflardan, Irak55-Şam tarikıyla Mısır’a ziyarete gidiyor idi. Ahmet Bey hazretleri camiye geldikte ekseri halk hazır bulunup, derviş vaiz kürsüsünde tespih çekmekte idi. İmam dervişe göz işareti etmesi ile cümle halk anın tarafına bir bakış atıp başlarını aşağı verdiler. Vaaz dinlemeye hazır oldular. Derviş halklara bakıp hayli vakit söze başlamadı, şöyle ki sıkıldığı hiç malûm değil ise de bazıları derviş ne aytacağını unutmuş zannettiler. Kaç dakika son, bir karar, devamlı ve tatlı tatlı vaaza56 başladı: - Ey din kardaşları, aranızda büyük ve uluğ beyzadeler de sade ve ufak adamlar da görüyorum. Evet, Huda-yı tealânın hikmetidir ki insanların hâli bir olmaz. Bazı büyük, bazı kiçük, bazı maldâr,57 bazı garip, bazı kâmil, bazı kemalatsız olur... Lâkin bu zahir olan başkalığa bakıp gaflet olmayasız; çünkü, bu başkalık maişet-i insaniyenin bir usulüdür indallahda ve şeriat ve hakikat karşısında bay ve fakir, büyük küçük yoktur ve olmayacaktır. Cümleniz İslâm, İslâmlar ise birdir, müsavidir. İslâmları hakikaten birbirinden hüsn-i tefrik58 eden ve derecelerini ziyadeleştiren ilm ve ahlaktır... Ey karındaşlar! Kim olur iseniz olunuz; ama, şurasını hiç hatırdan taşlamanız ki her hâlde “bir Müslümansız” Müslümannın ise şanı ve şöhreti yalnız ilim ve amel üzere bina olunur. Esas budur. Knazlar ve töreler! Hiçbir vakit hatırınızdan çıkarmanız ki hakikat büyüklük ilim ve ve hüner, amel ve gayret sayesinde kesbolunur. Ey ufak ve garipler, hiç hâlinizden, derecenizden şikâyet etmeniz; çünkü indallahta İslâmlar hep müsavidir!.. İnsanların bazı barlıklı, bazı fukara olur demiş idim. Evet, ama kime çok berilmiş ise ondan sual de ziyade olunacaktır. Bu hâl tefekkür olunmalıdır. Ey büyükler ve barlıklılar ve hürmetliler, Huda-yı tealânın ne çok nimetlerine nail olmuşsuz. Huda-yı tealâ daha ziyade eylesin; ama, fikredelim 32 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. Metinde: “ ”ﺑﻌﺚmahkemeye şeklinde. ve öz özümüzü çekelim, işbu nimetlere hakkaniyet üzere sahip 37 37 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. Metindemi? ﺻﻘﻠﺖ . 32 olabildik Bunlardan hem özümüze, hem sırasınca ebna-yı cinsimize fayda 42 Metinde: ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. 42 Metinde .. Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ 37 çıkarabildik mi? Yok ise ileride bir gün olacak suallere cevap hazırlamalı! 49 49 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. Metinde ﻳﺘﮑﺎج. 42 Metinde ﻳﺘﮑﺎج. 50 Metinde واﻋﻆ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. . 50 Metinde 49 Metinde واﻋﻆ. 51 Metinde ﻳﺘﮑﺎج . . 51 Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ 50 Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 53 54 Metinde واﻋﻆ . : Sarğ. 53 Metinde [3. Tefrika:] 23 1885/ 26 Zilhicce 1302, ﺟﺎﻟﻤﺴﯽSentabr 51 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 55 Metinde اﻳﺮاق اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 55 Metinde 55 Metinde اﻳﺮاق 53 Metinde 56 ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 56 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 56 Metinde Metinde 55 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 58 Metinde اﻳﺮاق. 58 Metinde ﺗﻔﺮق 56 57 Metinde ﺗﻔﺮق. Metinde Mal sahibi; zengin 59 “”واﻋﻈﻪ. 59 Metinde Metinde““اﻳﻠﯽ ﻳﮑﯽاﻳﻠﯽ ”اﻳﮑﯽ. ”ا. 58 58 Metinde ﺗﻔﺮق. 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 64 Metinde 59 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 75 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. “”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. 75 Metinde 64 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 79 Metinde ﺗﻮردﻩ ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن 79 Metinde ﺑﻨﺪﻩ. .Üstte, baş köşede. 75 Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 83 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 83 Metinde Türk Dünyası Dil ve اﻳﺮاقEdebiyat Dergisi 23. Sayı 79 Metinde اﻳﺮاق 84 Metinde ﺻﺎﺑﯽ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ 84 Metinde . .Üstte, baş köşede. 83 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 93 Metinde “”اﺧﺸﺎم. اﻳﺮاق 93 Metinde 84 Metinde “”اﺧﺸﺎم. 96 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. ﺻﺎﺑﯽ. 96 Metinde 93 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 101 101Metinde “”اﺧﺸﺎم. Hiç kimin aleyhinde, hakkında olmayıp herkes öz insafını hâkim edip 16 [II. Seri], Sayı: 3 Yavuz AKPINAR amellerini muhakeme etmeli... Büyük ve ulu ve nüfuzlu bir zat ki şanı haricinde, ebna-yı cins[in]e faydasız yolda vakit ve ömür geçiriyor... Buna ne demeli? İki eli59 ile işlep günde kırk elli kapik kesbeden bir hizmetçi, bir âcize bir kapik sadaka bermesi ile bu zattan ulu, bu zattan şanlı olur! Her ne kadar İslâmlar cami-i şerife ve vâize hürmetleri ziyade ise de dervişin sözleri çok tesir edip bazı adamları kızdırdı. Derviş bu sıraları hiç de kaygırmayıp bîperva sözüne devam ediyor idi. Yolumda çok türlü baylar ve namdar adamlara tesadüf ettim... Biri kız delisi, biri it delisi ki itleri için hergün hizmetçileri horlap aşağılamaktadır. Üçüncüsü at delisi ki at için dostluk düşmanlıkdan maada esirlik zamanı olmuş olsaydı beş-on esir dahi berir idi. [- 4 -]60 Dördüncüsü apolet delisi ki apolet digen61 fenn-i harp bilenler, hüner, malûmat kesbedenler için mahsus bir işaret olduğu fehmlemeyip öz adını bile yazmaya öğrenmediği hâlde yuklamaya yatar iken apoletleri taşlamaz! Beşincisi mal delisi, büyükler önünde kul gibi bel büker, katlanır özünden kiçüklere gaddarlık, zulm eder, akça toplar nefs-i evlâdlarının terbiyesi için akça kazganur! Altıncısı büyüklük delisi ki büyükler ile tanış biliş olmak için yüzler, binler masarif eder, oturduğu avulda cami haraplanmış, köprü çürümüş tamirleri için yüz-iki yüz ruble tapamaz!.. Daha ve daha emsâli çok; lâkin, işbu naklettiklerim dahi ibret için kâfidirler. Yâ Hudâ! Cümle ümera ve törelerimize inayet eyle ki şan ve şöhretleri derecede amellerde bulunsunlar. Amin! Ahaliye hüsn yollar gösterip, hacetlilere muavenetler edebilsinler. Amin! Ey ümera karındaşlar; Törelik, beylik şerefli olduğu kadar güç ve ağır bir hâldir. İlme hürmet hizmetinde gayret, ahaliye muavenet belâlara karşı sabır ve tahammül, törelik ve büyüklük icabındandır. Nadanlık, tenbellik, haksızlık bir zehirdir ki tuz demiri çürüttüğü gibi büyüklüğü, şan ve şöhreti çürüten emsâlleri cümlemize malûmdur. 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. Metinde ﺻﻘﻠﺖhâlimizi . Ey töreler; günden güne fenalaştırmamak ve yokluktan kurtulmak 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ . 62 tüşmeli yol ve usul göstermeli, okumalı hem okutmalı, için ahalinin aldına 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎجve . gayretlileri sevmeli, hakka hizmet edip haklıları hıfzetmeli, gayretlenmeli 50 Metinde واﻋﻆ. haksızlara yardım etmemeli, iyilik edip iyilik ettirmeye dikkat etmeli ki bu 51 Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. hâlde Huda-yı tealânın ihsanları daha ziyade ve nimetleri daha bereketli olur. 53 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 37 Metinde اﻳﺮاقbaylarının ve ümerasının sofraları ve kapıları açık olduğu İşbu uyezdi 56 Metinde “”واﻋﻈﻪ. umum Kafkazya’ya malûmdur. Çok yaşasınlar; fakat, alîller için bir 58 55 59 Metinde ﺗﻔﺮق. Metinde Metinde “”ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ.. 59 64 ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . 1885 / 30 Zilhicce 1303, Sayı: 4 Metinde [4. Tefrika:] 27 Sentabr 60 75 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. Apolet denilen Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 62 83 Önüne اﻳﺮاق Metinde 84 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 93 Metinde “”اﺧﺸﺎم. 96 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 101 Metinde ﻣﻨﺼﻮب. 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 79 61 112 17 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı şefkathane, nefs-i evlatları için bir terbiyehaneleri olmadığı, şayan-ı taaccüb ve teessüftür. Etrafımızda Gruzin ve Ermeni milletleri bar, bunlar bizden aşağı kalmışlar idi. Bugün de köp ozup gittiler.63 N’işlep ozdular; bilmek gerek, ibret almak gerek. Bilinmeyen64 bir yolda cürülmüyor65... İlimsiz, maarifsiz bu koca ulu dünyada naslı cürülür? Atalar zamanında mal ve nam, şan ve şöhret harp meydanında, can bazarında kesbolunuyor imiş. Bizim zamanda ise ilim ve marifet, sa’y ve gayret ile kesbolunur. Namaz vakti geldi. Sözüm bite.66 Bir daha tekrar ediyorum: Dikkat buyurulsun ki yahşı doğuşa değil, yahşı yaşayışa; kuvvete değil, adalete; mala değil, ganiliğe hürmet vaciptir. Bundan böyle ulemamızın âlim, ümeramızın kâmil, cümlemizin sa’y ve gayretli olmamızı Huda müyesser eyleye. Amin, Amin. Bu aralık müezzin efendi safları dolaşıp dervişe yolluk sadaka topladı. Çok akça tüştü. Bade akçaları dervişe teslim etti. Akçaları kabul ve duasını okuduktan son, derviş halklara hitaben buyurdu: - Ey beyler ve ağalar; hâl-i dervişliğimde bu gibi büyük akçalara hacetli değilim. Beş on akça ise ki gerekmiyor; çünkü, elhamdülillah bir fakir yolcuyu asrayan67 ve asrayacak adamlar her yerde de az değil. Bunun için sadakalarınızı kemal-i teşekkür ile kabul edip tarafımdan cami aldında68 bizlerden imdad kütüp turan69 bîçareler için bu avulda bir şefkathane bina olunmasına iane ve bahşediyorum. Evet bu akça ile iş bitmez; ama, sermaye olabilir, gittikçe koşulur artar, bir gün olur binaya kâfi olur. Dervişlere ise akça hiç de gerekmez. 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. Bu sözlerden son kürsüden tüşüp cümle ile beraber namaza başladı. Metinde ﺻﻘﻠﺖ. 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. Yeni Müritlik 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎج. 50 Camiden halklar dervişe birer daha dikkat, sözlerini fikredip Metinde واﻋﻆçıkan . 51 taaccüplenip dağılmakta oldular. Beyler, töreler ise Ahmet Bey’in yanına Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 53 toplaşıp camiden çıkmışlar idi. Derviş dahi akrın akrın70 imam Metindeberaberce ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 55 Metindebekleyerek اﻳﺮاق efendiyi camiden çıktı. Çünkü imam efendinin hanesine gidecek 56 Metinde “”واﻋﻈﻪ. idi. Şu hâlde Ahmet Bey’in atalığı dervişe yaklaşıp, Knez hazretleri saraya aş 58 Metinde ﺗﻔﺮق. 59 63 Metinde Çok geçip gittiler. “اﻳﻠﯽ ”اﻳﮑﯽ. 64 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. Metinde . 75 65 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. Yürünmüyor 79 66 Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. Bitiyor, sona eriyor 83 Metinde اﻳﺮاق 67 Besleyen, ihtiyacını karşılayan 84 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 68 93 Metinde Önünde “”اﺧﺸﺎم. 96 69 Metinde Yardım bekleyip duran “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 101 70 Metinde ﻣﻨﺼﻮب. Yavaş yavaş 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 112 Metinde وﻗﺖ در 139 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 145 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. 146 Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 148 Metinde زووﻗﻠﯽ 154 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) 37 18 Yavuz AKPINAR aşamaya71 çağırdığını ifade etti. Derviş efendi atalığa [- 5 -]72 göz atıp baştan ayağa kadar süzmede iken atalık hayli sıkıldı… Bade atalığa hitaben çok teşekkür ederim. Huda-yı teâla razı olsun. Knaza söyleniz ki hiçbir türlü ikram ve bergi kabul etmek tarikatımın usulünden değildir. Karın doydurulacak kadar bir ihsan edecek olur ise sahibinin öz elinden kabul ederiz; vasıta istemez efendim, deyü ileri yürüdüler. Derviş yola çıkar zaman73 Ahmet Bey özü yetişip “Derviş baba, buyrun bugün bizim ile bir taam edin” dedi. Ahmet Bey’in misafirllik sarayları gayet meydan bölmeler74 olup etrafları Dağıstan usulü ipek yastıklar75 ile ve tüpleri76 baha İran töşemeleri ile yaraşmışlar idi. Bölmeler tolu idiler. Azbarda77 ve saray aldında arabacılar ve hizmetçiler at eğerlemek, araba yekmek,78 çevirmek, dolaştırmak atları bağlamak ile meşgul idiler. Bölmelerin birinde törde79 mirzalar ve baylar arasında derviş baba oturmuş idi. Bazı misafirler ile söyleşiyorlar ve kaldıkları80 dikkat edip turuyorlar idi. Hazır bulunmuş bazı çinofnik81 ve asker yüzbaşıları olmuş mirzalar, derviş hakkında Rusça bazı şeyler aytışıyorlar idi. Meclis dağılmak tedarikinde bulunuyor idi. Beylerden biri dervişe, - Efendim ism-i şerifinizi bahşeder misiniz, dedi. - Âciziniz Abbas, Şeyh Ahmet oğludur. - Hayırlı seferler olsun. Ne taraftan ve kaydalara82 varıyorsuz? Metinde: “”ﺑﻌﺚDağıstanlıyım, şeklinde. - Bendeniz Irak83 ve Arabistan ziyareti yolundayım. Metinde ﺻﻘﻠﺖ. - Peder-i aziziniz sağ mı, inşallah müritleri çoktur. 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎج. sizlere sağlık, atam merhumdur. Müritleri dağıldı, tekkemiz - Efendim 32 50 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. Metinde واﻋﻆ . söndü. Şeyh Şamil tutulduktan son, tekke devam edemedi. Atam ziyade kart 37 51 ﺻﻘﻠﺖ . .sabi84 kaldım... zaman da tebdil oldu. Metinde ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ idi. Bendeniz ise 42 53 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 49 55 ﻳﺘﮑﺎج 71 Metinde Metinde اﻳﺮاق. ziyafete Yemek yemeğe; 32 50 32 56 Metinde Metinde: “”ﺑﻌﺚ واﻋﻆ Metinde: “”ﺑﻌﺚ. şeklinde. şeklinde. Metinde “”واﻋﻈﻪ. 72 37 [5. Tefrika:] 4 Oktabr 1885 / 7 Muharrem 1303, Sayı: 6 51 37 58 Metinde Metinde ﺻﻘﻠﺖ ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ... . ﺻﻘﻠﺖ Metinde ﺗﻔﺮق 42 73 53 42 59 Metinde Çıkacağı“ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ zaman ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ Sarğ. Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ Metinde ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ:.ا.”. 49 55 49 64 Metinde 74 ﻳﺘﮑﺎج .. اﻳﺮاق Geniş odalar Metinde ﻳﺘﮑﺎج Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . 50 56 50 75 واﻋﻆ 75 Metinde واﻋﻆ.. Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. Metinde Metinde“”واﻋﻈﻪ. 51 58 51 79 Metinde ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ .. .Üstte, baş köşede. ﺗﻔﺮق ﺗﻮردﻩﻳﻪ اوﻳﻠﻪ. ﺑﻨﺪﻩ 76 Metinde Metinde (Odanın) zemini, tabanı 53 59 53 83 Metinde “ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ اﻳﻠﯽ Metinde Sarğ. Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ ﻳﮑﯽاﻳﺮاق::”ا.Sarğ. 77 55 64 Avluda اﻳﺮاق 55 84 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . Metinde اﻳﺮاق Metinde ﺻﺎﺑﯽ . 56 75 78 56 93 Metinde “”واﻋﻈﻪ. Araba çekmek, yedeğine arabayı alıp çekmek “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. Metinde “”واﻋﻈﻪ. Metinde “”اﺧﺸﺎم. 58 79 58 96 Metinde ﺗﻔﺮق 79 ﺗﻮردﻩ .Üstte, köşede. ﺗﻔﺮق.. ﺑﻨﺪﻩ. Üstte, Metinde Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. başbaş köşede Metinde 59 83 59 101Metinde “اﻳﺮاق ﻳﮑﯽ “اﻳﻠﯽ اﻳﻠﯽ ”ااﻳﮑﯽ. ”.. 80 Metinde Metinde ﻣﻨﺼﻮب Diğerleri, kalanları 64 84 64 104Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . .. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن Metindeﺻﺎﺑﯽ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ 81 75 Metinde Çinovnik“”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. (Rusça): Memur 93 75 112 “”اﺧﺸﺎم. Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. Metinde در وﻗﺖ 79 82 96 79 139 Metinde Nerelere“”ﻋﺒﺎﺳﮏ. ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ Metinde ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ.Üstte, .Üstte, baş baş köşede. köşede. Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 83 101 83 145 83 اﻳﺮاق Metinde Metinde Metinde ﻣﻨﺼﻮب . Metinde اﻳﺮاق Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ Yüzünün rengi değişti. 84 104 84 146 Metinde ﺻﺎﺑﯽ .. . Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 84 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ Metinde ﺻﺎﺑﯽ Metinde “ﻟﮏ ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. Metinde 93 112 93 148Metinde Metinde در وﻗﺖ Metinde “”اﺧﺸﺎم. Metinde“”اﺧﺸﺎم. زووﻗﻠﯽ 96 139 96 154Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. Metinde روﺣﺪن . Akrabadan (?) 101 145 101 167 Metinde ﻣﻨﺼﻮب .Yüzünün ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ rengi değişti. Metinde ﻣﻨﺼﻮب . Metinde ﻳﯽ ﮐﻴﻮﻩ Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 104 146 104 174 Metinde “ﻟﮏ ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ . Daha birkaç yerde ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ . Daha birkaç yerde ayn ayn imlâ imlâ ile. ile. Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 112 148 112 183 Metinde در وﻗﺖ Metinde در وﻗﺖ. Merak edip Metinde زووﻗﻠﯽ ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب 139 154 139 184 Metinde روﺣﺪن “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. . Akrabadan (?) Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 145 167 145 188 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ ﮐﻴﻮﻩYüzünün Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ Yüzünün rengi rengi değişti. değişti. Metinde ﻳﯽ ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 32 37 19 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı - İnşallah zat-ı âlilerinizin sayesinde müritler gene toplanırlar. Cümlemiz hayır dualarınıza hacetliyiz, deyü diğer bir mirza, dervişe teselli bermiş oldu. Derviş cevaben: - Allah bilir. Her ne kadar bugün de birkaç müridim bar ise de atamın vasiyeti mucibi tekkeyi tekrar devama getirmek pek güç olacak gibi görünüyor. Çünkü malûmunuz ya efendim, zamanlar az vakitte tebdil oldular. Buna göre müritlik belki burungıdan85 zor ve güç olmak lâzım geldi. Şöyle ki has mürit olabilecek nadirdir... - Dağıstan Rusya ile muharebede olduğu esnada müritlik en muteber bir hâl idi. Müritler Şeyh Şamil merhumun birinci askeri idiler. Hâzırda ise muharebe yok, Dağıstan rahat oldu; müritliğe çok hacet yok. İbadet ise tekkede olmayıp cami-i şerifte farzlar eda olunur iseler zamane İslâmları için kâfi olur gibi... deyü bir rotmistr (atlı asker binbaşısı)86 söze katıştı. Şeyh Abbas bu adama karşı çevrilip ve doğru gözüne bakıp dedi: - Bey hazretleri çok hata idesiz! Atalarımız düşmanları olan Rusları hiç bilmeyip harp meydanında onlar ile arslan gibi talaşurlar idi ve tekkelerde duada muzafferlik talep ederlerdi; fakat, düşman hesap ettikleri Ruslar vatana selamet ve rahat, insanlara ziya ve marifet getürdüklerini bilmezler idi de kavga ederlerdi... Bildiklerine göre gayretten geri durmazlar idi. Düşman ile muharebe için müritlik lâzım olduğunu buyurdunuz. Evet lâzımdır. Bu günde ise, cümlemize merhametsiz ve gayet gaddar, bîinsaf bir düşman önündeyiz. Bu düşmana karşı mukabele etmek için müritlik lâzım olduğunu inkâr eder misiz? Etmezsiz inşaallah! Düşman oldukça müritler de fedakârlar da meydana çıkmalı. Ama bir zamannın müritliği bir zamana uymuyor [- 6 -]87 imiş, ziyan yok. İş ne ise müritler onu işlerler. Müritler bu zamanda da gayet gerekler; ama, yoklar efendim. - Acayip! Düşman, düşman diyorsuz. Şu düşmanımız kimdir? Rotmistr sabırsızlanıp suale yapıştı. - Düşmanımız cehl ve gaflettir. Bu bir güçlü muhataralı düşman ki demir halka gibi vücudumuzu sardı sıkıyor, gönüllerimizi parça kesik etti; fikir ve akıllarımızı söndürdü; kemalâtımızı yok etti... İşte knaz hazretleri bu düşmana karşı müdafaa gerek... Bu düşmana karşı müritler ve fedakârlar gerek! Merhum atam zamanında Ruslar ile kanlı muharebeler eden müritlerden güçlü ve gayretli ve kâmil müritler şimdi gerek... Atam vasiyetinde buyurduğu gibi şişhane mıltık88 ile kılıcı terk edip kalem ile kâğıda yapışmalılar. Kan tökmek, 85 87 88 20 86 Öncekinden Metinde parantez içindeki açıklama yazara aittir. Burada rotmistr “binbaşı” olarak açıklanmış; ama, sözlükteki karşılığı yüzbaşıdır. [6. Tefrika:] 11 Oktabr 1885 / 13 Muharrem 1303, Sayı: 8, s. 1 Altı mermi alan tüfek Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Yavuz AKPINAR can telef etmek lâzım değil; velâkin, maddî ve manevî barlıklarını düşmana karşı koyup, ulum ve marifet, sanayi ve hüner meydanında talaşmalılar! Gece ve gündüz toktamayıp,89 bezmeyip cehl ve gaflet gibi uluğ ve gaddar düşmandan ahaliyi halas etmeye gayret etmeliler. Zamanımızda müritler gerek ve böyle müritler gerek! Derviş Abbas’ın bu sözleri camide vaazından ziyade tesir etti. Dervişin sözü taze ve cedit efkârlara delalet olup mukaddes ve şerefli işlerin mukaddimesinden bir hüsn-i eser olduğu az mı çok mu fehimlenip dervişlerin ekserisi gibi söylenmiyen90 bu dervişe cümlenin rağbeti toplandı. Şeyh Abbas taze ve ötkün91 bir kuvvet olduğu anlaşılıyor idi. Yeni Müritlik92 Ahşam93 yakın idi. Ahmet Bey’in misafirleri dervişin sözlerini fikirlene fikirlene kaytışdılar.94 Badehu hayli vakitler meclislerde, cemiyetlerde dervişten söz açılıp geçer iken ayttıkları sözler müzakere olunuyor idi. Ahmet Bey, birkaç gün kalması için çok teklif etmiş ise de Şeyh Abbas Efendi kalmadı. Şeyhin yolunda mülkleri olan iki mirza, efendiyi alıp gittiler. Ancak Ahmet Bey’e seferden kaytkaç95 mektup yazmaya söz berdi. Knaz hazretleri buna da razı oldu ve lâkin şurası gayet müşkül idi ki Ahmet Bey zor zar okur, yazı yazmayı bilmez bir adam idi! 32 Şeyh Abbas’ı96 alıp gitmiş beyler, mahallin gençlerinden, malûmâtlı Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. adamlardan idiler. Şeyhin sözleri gayrilerden ziyade bunlara tesir etmiş idi. 37 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. 42 Bunların biri Hasan Bey Bakıhanof namında bir töre idi. Tiflis gimnazya 32 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. 49 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. mektebinde Metinde ﻳﺘﮑﺎجfen . tekmil edip devlet hizmetine girmeyip atasından kalmış 37 50 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. واﻋﻆ.ve ticaret eder idi. Hasan Bey bir dereceye kadar kâr değil mülkte ikamet 42 Metinde 51 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 97 49 Metinde ahaliye yardım ﻳﺘﮑﺎج. yolunda advokatlık dahi eder idi. Şan ve namus taşıp hüsn-i 53 Metinde 50 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. ahlâkı ile etrafta واﻋﻆ. rağbetli baş mirza idi. 55 Metinde 51 Metinde اﻳﺮاق 56 Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 53 Metinde Sarayı“”واﻋﻈﻪ. bakıp idare eden artık kartamış98 anası bar idi. Hasan Bey daha 58 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. Metinde ﺗﻔﺮق . 55 evlenmediğinden anası iki-üç günde bir “Ay evladım çağına geldin, indi yurt 59 Metinde اﻳﺮاق Metinde “ اﻳﻠﯽ ﻳﮑﯽ ”ا. 56 64 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 89 58 Metinde Durmayıp ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 75 Metinde ﺗﻔﺮق. Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 59 90 Konuşmayan, “ اﻳﻠﯽsöz ﻳﮑﯽsöylemeyen ”ا. 79 Metinde 64 Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 91 ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن 83 Metinde Etkili, tesir edici . 75 Metinde اﻳﺮاق 92 “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 84 Metinde Bu hikâyenin adı orijinal metinde de aynı şekilde, farklı yerlerde iki kere yazılmıştır 79 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 93 Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 93 Metinde Metinde “”اﺧﺸﺎم. 83 96 Metinde اﻳﺮاق 94 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. Düşüne düşüne geri döndüler 84 101 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. Metinde ﻣﻨﺼﻮب. 95 93 Metinde Döner dönmez “”اﺧﺸﺎم. 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 96 96 112 Metinde Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 101 Metinde وﻗﺖ در 97 139 Metinde Avukatlık ﻣﻨﺼﻮب. 104 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 145 98 ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. Metinde Kocamış, yaşlanmış 112 146 Metinde وﻗﺖ در 139 Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 148 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 145 Metinde زووﻗﻠﯽ 154 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. 146 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) 167 Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 148 Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ 174 Metinde زووﻗﻠﯽ 154 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 183 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) 167 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 21 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı baş olmak99 gerek. Filan beyin kızını veya filan mirzanın torununu ayttırayık”100 yollu teklifler ile Hasan Bey’i nasihatler idi velâkin Bey, “Vakit bar sabredin nineciğim” cevabı ile sözü keser idi. Şeyhin ikinci yoldaşı Hudaverdi Bey Arslanof idi. Güçlü ve bu [adam] otuz-otuz beş yaşında olup vakti ile güçlü ve uluğ olmuş bir zadegân ocağına mensup101 idi. Rahat idare edecek kadar mülkü olup Hudaverdi Bey, hayli vakitler uyezdi divanhanelerinde hizmet edip rütbe ve nişanlar alıp çıkmış idi. İslâm ahalisinin hâl ve ahvalini ve ihtiyacâtını lâzımınca öğrenmiş bir adam olduğundan ahalinin [- 7 -]102 faydasına ve terakkisine candan heves bir mirza ise de n’işlemek gerek olduğunu bilmez idi. Hudaverdi Bey familyalı103 adam olup iki oğulcuğu, bir kızcığı bar idi. Bunların terbiyesi104 ve okutmak hususta çok kaygı eder idi. Hanımefendi gayet yahşı ve güzel kadın ise de terbiye ve okuv cihetlerinden balalarına faydası olacak gibi değil idi; çünkü, okumak yazmak bilmez idi. Kızlar, kadın olacakları çoktan beri malûmumuz ise de kadın olmak ile beraber valide dahi olacaklarına dikkat buyrulmamış kalmış! 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. Hasanﺻﻘﻠﺖ ve Hudaverdi Beyler zaten köpnün105 kaydında ve faydasına tiyişli106 Metinde . 42efkârlara aşina oldukları hâlde107 Şeyh Abbas’ın sözleri ziyade canlarına yatıp Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. 49 üç-beş saat derviş ile söz ve müzakere edebileceklerinden ziyadesiyle hoşnut Metinde ﻳﺘﮑﺎج . 32 50 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. Metinde واﻋﻆ . idiler. 37 51 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 42 Şeyh ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ hazretleri sınıf-ı ruhanîden olmadıkları sebepli sözlerinde 53 Metinde Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ :. Sarğ. 49 55ferahlandıruvcı bir kuvvet bar idi. Metinde ﻳﺘﮑﺎج . Metinde اﻳﺮاق 50 56 Metinde واﻋﻆ. Metinde “”واﻋﻈﻪ. Beyler ve âlim misafirleri mesail-i şer’iyeden, ihtiyacât-ı milliyeden 51 58 Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. Metinde ﺗﻔﺮق . 53 ve terakkiyât bahislerinden müzakereler ederek yarı gecelere kadar 59terbiye Metinde Metinde “ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ:”ا.Sarğ. 55 Şeyh Abbas’ın nakil buyurduğu efkârlar, meydana koyduğu 64oturdular. Metinde اﻳﺮاق Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 56 beylerin gönüllerini ferah ile toldurmuş idi ki nakil buyurduğu 75tasavvurlar Metinde Metinde “”واﻋﻈﻪ. “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 58 79efkârlar yolunda hareketbaşve gayret edeceklerine söz berdiler. Günlerini, Metinde ﺗﻔﺮق Metinde ﺗﻮردﻩ. ﺑﻨﺪﻩ.Üstte, köşede. 59 83kuvvetlerini Metinde “اﻳﺮاق اﻳﻠﯽmillet ”اﻳﮑﯽ. uğruna sarf etmeye hazır oldular. Metinde 64 84 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 75 9399Metinde Metinde Evlenmek “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. “”اﺧﺸﺎم. 79 96100Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. Metinde “İstetelim” “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 83 101 Metinde 101 Metinde ﻣﻨﺼﻮب. Metindeاﻳﺮاق 84 104Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 102 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. “1, 2, 3, 4, 6, 8. numarada bak”. (Yazarın dipnotu). [7. Tefrika:] 14 Oktabr 1885/16 Muharrem 1303, 93 112Metinde “”اﺧﺸﺎم. Metinde وﻗﺖ در 96 Sayı: 9 “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 139Metinde Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 101 103 145 Metinde Evli, aileﻣﻨﺼﻮب sahibi . Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ Yüzünün rengi değişti. 104 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 146 Metinde Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. . Daha birkaç yerde aynı imla ile 112 148 وﻗﺖ 105 Metinde زووﻗﻠﯽ Metinde Umumun;در toplumun 139 154 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 106 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) Yararıyla ilgili, ilişkili 145 167 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ 107 146 İçin 174 Metinde ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. Metinde “ﻟﮏ ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 148 183 Metinde زووﻗﻠﯽ Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 154 184 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 167 Türk Dünyası ﮐﻴﻮﻩ Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 188 Metinde Metinde ﻳﯽ ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 174 189 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ Metinde ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ 183 192 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. 184 195 Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ 37 22 188 197 Yavuz AKPINAR - Ya şeyh, dedi Hudaverdi Bey, sabah turduğum ile gösterdigiz şerefli yola tüşeceğim; ama, siz yolcu, siz gideceksiz, biz yalnız kalacağız. Sizi kaydan taparız108 da bir müşkülümüzde, hacetimizde nasihat alıp kuvvet kesbederiz. - İnşallah kardaşlar seferimden kaytıp vatanımda yerleşirim. Her vakit görüşmek müyesser olmaz ise de yazışmak mümkün olur. Muhaberede bulunup anlaşırız inşallah. Bu cevaptan son mirzaların ikisine hitaben dedi: Ey kardaşlar, efkârlarıma efkârdaş, işlerime arkadaş oluyorsuz. Sağ olunuz teşekkür ediyorum. En iptida [A]hmet Bey’in avulunda109 bir şefkathane açılmasına dikkat buyurun kaldıkları110 sonra... Millete yardım yolunda olanlara Huda daim yardımcıdır. - Ya şeyh, dedi Hasan Bey, emrinize itaat ederiz ve her saat gönlümüz sizindir. Nasihatleriniz yürekleri açtığı gibi efkârlarınız ve emsalleriniz, gözlerimizi açtı. Şimden son, günleri faydasız geçirmeyiz... Size arkadaş olamayız; lâkin, itaatli şakirt oluruz efendim. Hasan Bey bu sözleri yaşlık kuvveti ile ateşli ateşli söylediği Şeyh Abbas’a tesir edip beyleri kucaklap öpüştükten son dedi: - Ey kardaşlar, siz de tekkemize mürit olursuz; fakat, haberiniz olsun ki müritliğin şartı müşküldür, korkmamak ve güçten kaytmamalıdır111 ve müşkül 32 arttıkça gayret sabrı arttırmalıdır. Gayret[li] elden kurtulan iş olmaz; çünkü, Metinde: “”ﺑﻌﺚve şeklinde. 37 112 Metinde . ki dağları parlap113 atdığı gibi cehaleti dahi derya-yı gayret birﺻﻘﻠﺖ [kuvvet]dir 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ ulum içinde gark. eder. 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎج. Sohbet ve .müzakere arasında Şeyh Abbas vilâyetin ümerası ve töreleri114 Metinde واﻋﻆ 51ve nüfuzlu kişileri hakkında Hasan ve Hudaverdi beylerden malûmât topluyor Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 53idi. Ne hâldeler, ne efkârdalar, ne ile meşguller gibi ahvalâtı anlap ona göre Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 55 nüfuzlarından Metinde اﻳﺮاقistifade etmeyi beylere nasihat ve öğüt ediyor idi. Müzakereler 56 şuMetinde kadar “”واﻋﻈﻪ. ateşli idi ki sabah yakın olduğu birinin hatırına gelmiyor idi. Ancak 58 Metinde . dışda kapıﺗﻔﺮق ardında beyleri kütüb turan kart115 hizmetçi dikkat etse de bir şey 59 Metinde ““اﻳﻠﯽmillet”, ”اﻳﮑﯽ. anlamayıp “devlet”, “servet”, “gayret”, “cehalet”, “medeniyet”, 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . ve keza. [- 8 -]116 Sözler hizmetçinin kulağına yetişseler “marifet” ve keza 75 Metinde de başına“”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. girmeyip “Bu deli derviş de kaydan geldi” öpkesiyle “Tövbe 79 Metinde ﺗﻮردﻩ .Üstte, baş köşede. tövbe belki birﺑﻨﺪﻩyahşı misafirdir” demeye bîçare hizmetçi mecbur olmuş idi. 83 Metinde اﻳﺮاق 84 108Metinde ﺻﺎﺑﯽ. Nerden buluruz 93 Metinde “”اﺧﺸﺎم. 109 96 Köyünde Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 110 101 Metinde Geri kalanlar, diğer. (işler) ﻣﻨﺼﻮب 104 111 Metinde Güç iştenﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ vazgeçmemelidir . Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 112 112 Metinde وﻗﺖ در Metinde 139 113 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 145 Parçalayıp Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. 114 Soyluları 146 Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 115 148 Metinde Bekleyenزووﻗﻠﯽ yaşlı 154 116 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) “1, 2, 3, 4, 6, 8, 9. numarada bak.” (Yazarın dipnotu). [8. Tefrika:] 25 Oktabr 1885 / 28 Muharrem 167 Metinde ﻳﯽ11ﮐﻴﻮﻩ 1303, Sayı: 174 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 183 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 184 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 188 Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 189 Metinde ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ 192 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. 50 195 23 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı Orenburg Orenburg şehrini bile misiz?117 Bu şehir Avrupa ile Azya hududunda bina olunmuş büyük bir şehirdir. Rusya’nın Türkistan ile ticaretinde en büyük merkezdir. Ahalisi içinde İslâm çoktur. Yaz vakti ise Orenburg tamam bir İslâm yurduna benzer; çünkü, yerli İslâm ahalisinden maada Türkistan’nın her tarafından tüccar toplanır. Şöyle ki pazarlarda yollarda Hiveli, Buharalı, Hokandlı, Taşkentli vesair İslâmlar çokluk ile görünürler. Bunlardan gayri şehirde işçilik ve ufak kesb ve ticaret ile meşgul pek çok Kırgız, yani Kazak İslâmları bardır. Orenburg İslâmlarının Moskova ve Orta Azya ticaretinde büyük medhalleri bardır. Türkçe ve Rusça bildiklerinden ticarete büyük alet oluyorlar. Yüz bin rublelik iş gören İslâm ticarethaneleri çoktur, milyon devredenler gene bardır. Orenburglular hep ehl-i ticaret olup mütedeyyin ve dânâ adamlardır, ancak yahşı maişet kılsalar da özlerine mahsus bir surette yaşarlar. Kırgızlar ise zanaat bilmeyip, usul-i ticaretten anlamayıp ekseri işçilik ile maişet ettiklerinden ihtiyacât ve sefaletten kurtulmaz hâldeler. Zorlu kışlarda, kırda malları kırılıp bu bîçareler nafaka kıdırıp118 şehirlere toplandılar; fakat, zanaat bilmeyen, akçası olmayan, şehirde, pazarda n’işler? Evet, hâli müşkül olacaktır. İşte bîçare Kırgızlar yüzlerce yurt ile Orenburg civarında ya açıkta ya çalaşlarda119 ikamet edip bala çağa,120 üryan püryan pazarlarda tilenip cürürler.121 Bin türlü meşakkat, bin türlü zahmet bu zavallıların başındadır. Bunlara yardım ve muavenet hususta kurulmuş bir tertip ve nizam yoktur. Bazılar tilenip geldiğine, bir-iki kapik atar, bazılar ise kırlarda kıtlık ve kırgın olmuş munda122 toplanmışlar n’işlemeli, deyü hiç dikkat etmezler... Ama Kırgız kavmi dikkate ve muhabbete lâyık bir kavimdir. Yazık köp123 yazık ki doğru ve gani ve ciğit tabiatlı124 Kırgızlar bu perişan hâllerde kaldılar! Tövbe hatamıza. Bu fena hâllere müstehak değiller idi bîçareler. Ulışup, dalaşıp, tilenip cüreler.125 Karınları tok, keselerinde akça çok, bunca adamlar bu zavallıların hâline merhamet edip cümlesine bir yardım, bir tertip fikretmediler. 117 118 119 Bilir misiniz? Arayıp Derme çatma barınaklarda, kulubelerde 120 121 122 123 124 125 24 Çoluk çocuk Dilenirler Burada Çok Yiğit karakterli, yaratılışlı (Hayvanlar gibi) bağırıp çağırıp, kavga edip, dilenip giderler Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Yavuz AKPINAR Ayıp... Hâlbuki pek çok binler akçeler ve kapitaller, büyük büyük yurtlar126 ve saraylar bu gariplerin arkasıyla, bunların eli ve ganimeti ile toplaştı, kesp olundu! Nice adamlar, nice baylar, nice meşhur ticarethaneler on kapiklik kumaşı bu bedevilere, kırk-elli kapiğe satıp, akça yerine ucuz ucuz yüzler ve binler ile mallarını şehirlere haydab127 mal ve sâmân sahibi oldular! Zevalleri geldikte bu cigit ve lâkin, bahtsız Kırgızlara, kim128 de babalık ve dostluk etmedi. Feleğin kahır ve zulmünde yalnız ve kişisiz kaldılar. Ey dünya, ey dünya! Her zaman barnın129 dostu idin. Şu kılıkta kaldın kart dünya! Kafkasya’da N. uyezdinde olmuş vakıaları evvelce nakletmiş idik. Bunlardan bir ay son Orenburg’un en muteber bir misafirhanesine demir yoldan çıkıp bir misafir geldi. Üstünde uzun beşmet,130 belinde gümüş gançer,131 başında kaba Çerkes kalpağı bar idi. Kara kalpağı tübinden ak beti132 ve ateşli oynak gözleri gayet yaraşıklı133 görünüyor idi. Kıyafetine, urbasına baktıkça [- 9 -] 134 bu misafir Çerkes töresi olduğu anlaşılıyor idi. Misafirhane sahibi lâzım hürmet ile misafiri selamlap yahşı bir nümerde135 yerleştirdi ve hizmetçiye “Knaz hazretlerine yahşı hizmet ve dikkat gerek” deyü emretti. Bir kaç günler knaz hazretleri şehri seyir ve temaşa edip hâl ve ahvalini maişet ve ticareti tecrübe etmek ile meşgul oldular. Şu günlerde bazı İslâm tüccarları ile görüşüp dostlaşıp vizite berip vizite kabul eyledi.136 Knazın tüştüğü137 misafirhane Rus misafirhanesi olduğundan ve Orenburg İslâmları Rus boğazlamış malın etini aşamadıklarından138 knaz özü ve misafirleri için aş, su, İslâm aşhanesinden aldırır idi. Orenburg İslâmları ile söz, sohbet ederek knaz bunların efkâr ve fehimlerini teftiş ediyor idi. Meselâ ticaret vesair işler yalnız yalnız geçirilmeden ise kumpanya ve şirket teşekkül olunup beraberce geçirilir ise ziyade bereketli ve menfaatli Evler 126 Sürüp 127 Hiç kimse 128 Varın, varı olanın 129 Kaftan 130 Hançer anlamında. (Rus telaffuzunun etkisiyle) 131 Kalpağı altından beyaz yüzü 132 Güzel, görkemli 133 “1, 2, 3, 4, 6, 8, 9, 11. numaralara bak”. (Yazarın dipnotu). [9. Tefrika:] 28 Oktabr 1885 / 1 Safer 1303, Sayı: 12 134 İyi bir odada 135 Adres alıp verdi 136 İindiği, konakladığı 137 Yemediklerinden 138 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 25 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı olacağı sıralardan bahisler açıp ve münasip hadisler nakledip fehim ve efkâr ve bilük-i umumiyeyi keşfeder idi. Orenburglu dostları knazın fikrini tamamen zabtedemiyorlar ise de sözleri ve efkârları yahşılık olduğunu anlap severekten139 dinlep, dikkat ederler idi. Pek köp kişi knazı ziyafete davet edip kemal-i rağbet gösteriyorlar idi. Fakat vakit müsait olmadığından knaz kusurunu af buyurtup cümlesinin yurduna bir ziyaret etmek için sabah birinde çay içer idi, öğlede ikinci birinde, akşam üçüncü dostunda taam eder idi. Böylece cümlesinin hatırını tapıp Orenburg maişet-i İslâmiyesine kemalen aşina olduğu sırada Orenburglular beyninde malûmât ve maarif ziyadece neşrolunur ise gayret ve kabiliyet-i ticariyeleri ile köp aldına140 varacakları malûmu oldu. Knazın Orenburg’a geldiği on gün olmuş idi. Seyahatten razı ve memnun olarak geri kaytmayı fikreder iken bir vakıaya rast geldi. Misafirhane hizmetçisi Andrey namında bir Rus idi. Andrey, Çerkesler hakkında “keyflerine bir şey yaramaz ise ya ki bir şey aks görünse, hemen kişini urup öldürürler” gibi rivayetler çok işitip inandığından iptida Çerkes knazından ziyade korkuyor 141 korkup giriyor idi. Lâkin beş-on gün hizmet ile idi. Bölmesine 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚkirgende şeklinde. 37 knaza hayli alıştığından bir dereceye kadar cesaretlenmiş idi. Metinde ﺻﻘﻠﺖ. Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ . Bir gün akşam, knaz bölmesinde idi. Andrey girip “Knazım, gereğiniz, Metindeyok ﻳﺘﮑﺎجmu? . Ne türlü işiniz olursa kulunuz, hizmete hazırdır” dedi. emriniz 50 42 49 Metinde واﻋﻆ. 142 “Hayır bir türlü gereğimiz yoktur Andrey. Ne Knaz ﻳﻪkülüberip Metinde اوﻳﻠﻪ. 53 32 emredeyim” dedi. Andrey Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ : Sarğ. 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. bir hayli daha cesaretlenip ve yüreklenip “Devletlü 55 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. 37 Metinde اﻳﺮاق knazım, ise men size bir şey takdim edeyim” dedi. 37 Metinderuhsat ﺻﻘﻠﺖolur . 56 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. 42 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ . ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ . 58 Metinde - Nedir o Andrey? 49 Metinde ﺗﻔﺮق. 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎج. 59 Metinde ﻳﺘﮑﺎج. 50 Metinde “واﻋﻆ ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ 50 Hizmetçi cevap Metinde . ”ا. tapamıyor gibi aciz kaldı. 64 Metinde واﻋﻆ. 51 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 51 Metinde ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ .. 75 Metinde - Nedir o Andrey, ayt! 53 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 53 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ : Sarğ. 79 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 55 Metinde ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ .Üstte, baş143köşede. 55 Metinde tamşanıp?144 “Knazım eğer ister iseniz zat-ı Hayli اﻳﺮاق daha çaynanıp, 83 Metinde اﻳﺮاق 56 Metinde اﻳﺮاق 56 Metinde “”واﻋﻈﻪ. “”واﻋﻈﻪ. âlilerinize bir Kırgız kızı getireyim. Gayet güzeldir. Ayıp buyurmanız. Ben Metinde 84 58 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 58 Metinde ﺗﻔﺮق ﺗﻔﺮقsöylemek hizmetçiyim, borcumdur” dedi. Metinde .. 93 59 Metinde “”اﺧﺸﺎم. 59 Metinde “ اﻳﻠﯽ ﻳﮑﯽ ”ا. 96 Metinde “ ” ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. 145 64 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. Bu teklifi işitgeç 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . knazın çehresi türlendi, gözleri ateş ve ot gibi yanmaya 101Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 75 MetindeHer ﻣﻨﺼﻮب . başladı. ne kadar Rusya’da misafirhanelerde bu misillü teklifler âdetten 75 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 104Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 146 ayn imlâ ile. 79 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde 79 ve rezalet derdi ve zehri, cemiyet-i İslâmiye olduğu malûm ise de fa[h]işelik Metinde ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ .Üstte, baş köşede. 112Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 83 Metinde در وﻗﺖ 83 Metinde اﻳﺮاق Metinde اﻳﺮاق 139 139 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 84 Metinde Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 84 145Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 93 140 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. 93 Metinde İlerisine,“”اﺧﺸﺎم. ileriye 146Metinde “”اﺧﺸﺎم. 96 Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 96 141 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. Odasına“”ﻋﺒﺎﺳﮏ. girdiğinde 148Metinde 101 Metinde زووﻗﻠﯽ 101 Metinde ﻣﻨﺼﻮب ﻣﻨﺼﻮب. 142 Metinde 154 Gülerek روﺣﺪن. .Akrabadan (?) 104 Metinde 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 167 143 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 112 Metinde Çiyneyip,ﻳﯽ kem küm edip, ağzında laf geveleyip ﮐﻴﻮﻩ 112 Metinde در وﻗﺖ 174 Metinde وﻗﺖ در 139 144 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 139 Metinde Önceden “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. sevinerek Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 183 145 ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب .Yüzünün Merak edip 145 145 Metinde Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ değişti. Yüzününrengi rengi değişti. 184 Metinde 146 Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 146 Metinde “ﻟﮏ ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. 146 188 Metinde Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 148 Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 148 Metinde زووﻗﻠﯽ 189 Metinde زووﻗﻠﯽ 154 ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ 154 Metinde Metinde ﻟﺮﻳﻨﻪ روﺣﺪن . Akrabadan (?) 192 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) 167 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. 167 Metinde ﻳﯽ ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽDil ﮐﻴﻮﻩve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 195 Metinde Türk Dünyası 174 Metinde 174 Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 197 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 183 ﺧﺪﻣﻠﯽ 183 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 202 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 184 Metinde ﻣﺎﻗﻮل 184 Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 211 Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 188 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ 188 Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ Metinde 51 26 Yavuz AKPINAR bedenine dahi yetiştiği malûmu olmadığından, ziyade mükedder ve müteessir olarak gözlerini köterip147 Andrey’e baktığı ile bîçare korkusundan geri çekilip beti ap ak oldu... “Git!” emri ile hatadan kurtulduğuna şükrederek Andrey bölmeden çıktı. Az vakit son knaz öz özüne gelip Andrey’i çağırdı. Hizmetçi geldikte Knaz dedi: - Andrey sen mana Kırgız kızı getirecek oldun; fakat, şu kız hakikaten Kırgız kızı olduğu sana malûm mu? Yanlış olmasın. - Hayır, devletlü knazım, yanlış değil. Üç kızdırlar birini geçen hafta Saratoflu bir tüccara getirmiş idim. Gayet zevkli148 şeylerdir. Hiç şüphe kılmanız knaz, söylediğim Mengligül Kırgızî bir kızdır. 32 - Ama kimler ve kaysı taraftan bunlar? Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. 149 37 - Sözlerin Kızların üçü de yetimdir. Bizim Metinde ﺻﻘﻠﺖ. mana hoş kile başladı. 42 misafirhanede bir kart hizmetçi Tatar bar idi, vefat etti. Şunun kadını kaldı. Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎج . Kızlar anın elindeler efendim. 50 Metinde واﻋﻆ. 51 Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 53 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ Sarğ. Kırgız Kızı: Mengligül 55 Metinde اﻳﺮاق 56 Gece“”واﻋﻈﻪ. saat bir olmuş idi. Bölmenin kapısı akırtın akırtın açılıp Andrey ve Metinde 58 Metinde ﺗﻔﺮق. yaş bir kız girdiler. “İşte efendim” deyü, Andrey akırtın kapıyı onun ardından 59 150 “ ” ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. Metinde yapıp çıkıp gitti. N’işlemeye bilmeyip yeni yeni çağına girmiş, göğüsleri 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎنbîçare . heman kabarmış kızcık knazın yanında kaldı. [- 10 -] 151 Oturmaya yer 75 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 79gösterip knaz “Buyur, oturunuz misafirem” dedi. Bade kız ziyade sıkıldığından, Metinde ﺗﻮردﻩ152 ﺑﻨﺪﻩ.Üstte, baş köşede. knaz söze başlap hâlini yengillendirmek muradı ile: 83uyaldığından Metinde اﻳﺮاق 84 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. siz Orenburg’da köpden mi ve kayda oturasız, dedi. - Mengligül, 93 Metinde “”اﺧﺸﺎم. 96 - Munda keldiğim üç yıl kadar ola, bir kartçık ile otururam, efendim, deyü Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 101 cevaplandı. Metinde ﻣﻨﺼﻮب. 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. - Aslı ne yerlisiz. Atanız, yurdunuz kayda? 112 Metinde وﻗﺖ در 139 Metinde - Aslı“”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. Turgay cağından bolamız.153 Yaman kışlar ve kırgınlar bolgan 145 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. 146 147 Metinde Kaldırıp “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 148 148 Metinde زووﻗﻠﯽ Metinde 154 149 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) 167 Bana hoş gelmeye başladı Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ 150 174 Kapatıp Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 151 183 Metinde “1, 2, 3, 4,ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب 6, 8, 9, 11, 12. numerolarda . Merak edip bak” (Yazarın dipnotu). [10. Tefrika:)] 1 Noyabr 1885 / 5 Safer 184 1303, Sayı: 13 Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 188 152 Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ Utandığından 189 153 Metinde ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ Turgay yakasındanız, tarafındanız 192 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. 195 Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ 202 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Metinde ﻣﺎﻗﻮل 211 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ ! 27 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı idi. Atam barca malını kaybedip soydan, ruhdan154 yardım tapmayıp munda kelgen idi. Ama, Huda rahmet kılsın, tezlik ile vefat boldu. Anam dahi öldü. Kişiler gömdüler, min kimsesiz kaldım. Dediğim kartçık öz yurduna aldı. Şunda turamız.155 Maşallah! Şu kartçık kim bola, rahat tura mısız? - Kartçık kim bolduğu mana malûm değil; ama, şükür Huda’ya yahşı kartçık. Meni bay bike 156 edecek bolup, söz ayta... Bîçare“”ﺑﻌﺚ kızcık, ne hâlde, ne yolda olduğundan yahşı haberi olmadığı Metinde: şeklinde. anlaşılıp knaz bir kat daha dostane surette: Metinde ﺻﻘﻠﺖ. 32 37 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. - Sizﻳﺘﮑﺎج bir .şey okudunuz mu elmasım. Avulunuzda157 molla bar mı idi, Metinde 50 dedi. Metinde واﻋﻆ. 51 Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. - Bar idi efendim, ama men okumadım. Anam namaz okutmuş idi.158 53 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 55 Metinde اﻳﺮاقşimdi de taşlamayıp159 okuy musuz? - Namazı 56 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 58 - Evetﺗﻔﺮق efendim, biz üç kızmız. Kartçık beraber, beş vakit namaz okuymız.160 Metinde . 59 Şükür Huda’ya. Metinde “”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. Knaz hayli fikre tüştü. Mengligül aldına bakıp kaldı. Bade knaz tatlı 75 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 79 tatlı: Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 83 Metinde اﻳﺮاق - Mengligül, siz bir güzel kız ikensiz,161 maşallah, dedi. 84 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 93 Metinde “”اﺧﺸﺎم. Bîçare kızcık kıpkızıl oldu. 96 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 101 - Amma yamanlık zannetmeniz, dedi knaz. Sizi munda çağırdığım hâlinize Metinde ﻣﻨﺼﻮب . 104 ufacık bir merhamet, hakkınızda hüsn-i Öz yurdunuz olsa, çare Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerdebir ayn imlâ murattır... ile. 112 162 163 وﻗﺖ در gerMetinde olsa haramdır kaçıp helal rızık talep edip turmak ister mi idiniz? 139 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 164 145 bakıp bir daha taze gül gibi kıpkızıl olup: Mengligül betine Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼknazın Yüzünün rengi değişti. 146 Metinde ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. Kısmet olsa hub olur idi, deyü cevaplandı. - Evet“ﻟﮏ turarım. 148 Metinde زووﻗﻠﯽ 154 154 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) Metinde Akrabadan (?) 167 155 Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ Orada oturuyoruz 174 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 156 183 Zengin kadın Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 157 184 Metinde Köyünüzde ﻣﻌﻴﺸﺪن 188 158 Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ Annem namaz kılmayı öğretmişti 189 159 Metinde ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ Bırakmayıp, terk etmeyip 192 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. 160 195 Namaz kılarız Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ 161 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ Güzel kız imişsiniz 202 162 Metinde Eğer çare ﻣﺎﻗﻮل olsa 211 163 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ Haramdır diye kaçıp 49 !164 28 Yüzüne Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Yavuz AKPINAR Üç gün geçti. Hayli tüccarlar ve sevdacılar165 ile knaz bir cemiyette idi. Bu cemiyet Mengligül’ün Beknazarof namında bir yaş166 Kırgız ile toyu idi. Knaz, kıza yüz ruble ihsan ve güveyi167 Beknazar’a bir at, bir araba alıp bahşetti. Buna imtisalen bazı baylar168 dahi akçadır, şeydir hediye kılıp iki kişiyi bahtiyar kıldılar. Beknazarof güzel bir kadın sahibi oldu, Mengligül ise iptida çıkışında erbab-ı mürüvvet ve ahlâk-ı hamide sahibi bir knaza rast gelip haramdan kurtulup helal yurt sahibesi oldu. Söz arası mollanın biri: - Zamanlar yaramay169 oldu, dedi. - Evet, evet barçası170 bu kız gibi bahtlı değil. Nasihat tutmayıp yol-ı fenadan kalmıyorlar diye bir sevdacı tarif buyurdu. - Hazerat, dedi knaz, otka171 suya gidip turan adama nasihat hayır etmez zannederim. Heman elinden tutup çekip almalı. Bu gibi sırada iş ve amel 32 Metinde: şeklinde. gerek, söz“”ﺑﻌﺚ ve nasihat mahalli değildir... 37 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. Knazın bu misillü ifade buyurduğu fikir, erbab-ı cemiyete ötüp akça Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. 49toplap ırz ve edebini pazarlara çıkarmış bîçareleri, rezalet pençesinden Metinde ﻳﺘﮑﺎج. 50kurtarmaya ittifak ettiler. Huda kolay eyleye. Bu iş için Orenburg bayları Metinde واﻋﻆ. 51beyninde müzakereler olup hayli tedarik olunduğu bu güne kadar meclislerde Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 53bazı rivayet olunur; velâkin, meseleyi açıp meydana koymuş172 “yolcu bir Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 55 Çerkes”, bir kişi” olduğu cümleye malûm değildir. Metinde “acayib اﻳﺮاق 56 Metinde “”واﻋﻈﻪ. Mekteb-i Cedid 58 Metinde ﺗﻔﺮق. 59 Metinde ”اﻳﮑﯽ. Volga idili boyunda olan vilâyetlerin en meşhurudur. S.....“اﻳﻠﯽ vilayeti 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . ticaretin zorluğu ile köp yerlerde aytılır. Mezkûr vilayette Zavotların çokluğu 75 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. hayli İslâm ahali olup ekseri ticaret ve sevda ile meşguldürler. Birinci tüccarlar 79 Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte,meşhurlardır. baş köşede. Bu familyanın namı ve nüfuzu beş-on içinde Canmamayefler 83 Metinde اﻳﺮاق 84gubernada malum olup zahire, çay vesair eşya ile satuv ederler. Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 93 S.... “”اﺧﺸﺎم. vilayetinin her uyezdinde ve başlıca mahallerinden işleri, satuvları Metinde 96 olup belki“”ﻋﺒﺎﺳﮏ. her volostta yahşı mülkleri vardır. Metinde 101 Metinde ﻣﻨﺼﻮب. Canmamayev urumu büyük urum olup cümlesinin ata baba yurdu olan 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. Karatav avulda eski yurtları olup bayramlarda cümlesi şu avula toplaşıp 112 Metindenam وﻗﺖ در 139 birbirine ziyaret ve ziyafet ederler. Aslı Canmamayev familyası Karatav Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 145 avulundan zuhur etmiş uluğ birdeğişti. familyadır. Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi 146 Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 165 148 Metinde Tüccarlarزووﻗﻠﯽ 154 166 Metinde Genç روﺣﺪن. Akrabadan (?) 167 167 Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ Metinde 174 168 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ Zenginler 183 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 169 184 Yaramaz, kötü Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 170 188 Metinde Hepsi ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 189 171 Metinde Ateşe, oda ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ 192 172 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. Koyan 195 Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ 202 Metinde ﻣﺎﻗﻮل Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 211 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ 42 ! 29 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı Bin sekiz yüz yetmiş (falan) senesi Kurban Bayram esnası idi. Bayramlık Karatav’a toplaşmış on yurt, Canmamayevler kadın-kız, yaş-kart yüz kişi bar idiler. Bayramın üçüncü günü Abdullah Bay Canmamayev yurdunda ziyafet bar idi. Bir iki cat misafir arasında İslâmdan bir üniversitet talebesi bar idi. Bu yaş, sözüne göre tecrübe-i âdât-ı Türkî zımnında seyahat eden bir töre balası idi. Bayram tesadüf etmesiyle cigit Karatav’da birkaç gün ziyade kalıp Canmamayevler ile hayli tanış biliş olmuş idi. [- 11- ]173 Büyük ve ziynetli bir bölmede birkaç sofra hazırlanmış idi. Bunların birinde Canmamayev balaları oturmuşlar idi. Altı yaştan, on beş çağları[n]a174 kadar Canmamayev 32yaş urumu,175 misafir talebenin dikkatini topladığı, aş esnası analardan ve Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. 37 ataylardan, balaların talim, tahsil ve terbiyelerinden çok sual ettiğinden Metinde ﺻﻘﻠﺖ . 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ . anlaşılıyor idi. Fakat balalar dikkat olunacak gibi idiler. Cümlesi temiz, pâk 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎج . olup yahşı yurtta asraldıkları176 zahir idi. 50 Metinde واﻋﻆ. Sofra ﻳﻪbaşında aytılmış laf ve sözlerden Canmamayevlerin her biri Metinde اوﻳﻠﻪ. 53balalarını okutmak için mahsus bir molla ve bir Rus hocası tuttukları ve cümlesi Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. 55 beraberce hesap olundukta okuv yolunda177 üç-dört bin ruble akça sarf ettikleri Metinde اﻳﺮاق 56 Metinde “”واﻋﻈﻪ. anlaşıldı. Ama bu kadar mesarife göre balaların İslâmca ve Rusca öğrendikleri 58 Metinde ﺗﻔﺮق. idi. Canmamayevler, mevcut mekteplere balalarını vermeye hiç derecesinde 59 Metinde “”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. âdet etmemişler, hep yaşları üyde178 okup gelmişler. 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 75 Yurtta cat ve ecnebi adam oldukta Müslüman kadın ve kızları kaçarlar, Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 79 görünmezler; gizliden özleri görünmeyip misafirleri görmeye ve laf ve Metinde ﺗﻮردﻩfakat, ﺑﻨﺪﻩ.Üstte, baş köşede. 83 Metinde dinlemeye اﻳﺮاق sözlerini ekseri heves ve gayretleri olurlar. Misafir ve kişi görmeye 84 Metinde ﺻﺎﺑﯽ . kadınlardan ziyade kızlar dikkat ederler. Şöyle ki Abdullah Bay’ın ziyafetinde 93 Metinde “”اﺧﺸﺎم. kadın, kızdan kimse yok ise de ikinci bölmede, kapı artında Bay’ın on yedi 96 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. yaşında olan büyük kızı bar idi. Hem aş taşıyan hizmetçilere hem daha ziyade 101 Metinde ﻣﻨﺼﻮب. misafirlere ve laflarına dikkat eder idi. Üniversitet talebesi, balaların tahsil ve 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 112 terbiyesinden turmayıp sualler ettiği ve Canmamayev hazerâtına çay ve zahire Metinde وﻗﺖ در 139 veMetinde mal fiyatlarından laf etmeğe vakit kaldırmadığı cümleden burun179 bu kızın “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 180 145 taaccübüne geldi… Aştan son, çay sofrası kurulup cümle cemiyet çay keyfine Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ Yüzünün rengi değişti. 146 tutundular. Çay esnasında Abdulah Bay mezkûr talebenin teftişine cevaben: Metinde “ﻟﮏ ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. 148 Metinde زووﻗﻠﯽ 173 154 Metinde “1, 2, 3, 4, 6, 8, 9,. 11, 12, 13. numrolarda bak”. (Yazarın notu). [11. Tefrika:] 8 Noyabr 1885 / 12 Safer روﺣﺪن Akrabadan (?) 167 1303, Sayı: 15 Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ 174 174 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ Metinde 183 175 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 184 Canmamayev ailesinin gençleri Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 176 İyi ailede büyüdükleri 188 Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 177 189 Metinde Okuma, ﻟﺮﻳﻨﻪ tahsilﻣﻌﻴﺸﻴﻪ için 192 178 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. Evde 195 179 Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ Herkesten önce 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ 180 202 Sonra Metinde ﻣﺎﻗﻮل 211 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ 51 30 ! Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Yavuz AKPINAR - Efendim bizim balaların tahsil ve terbiyesinden ötürü, karındaşça efkâr ve merak etmişsiz. Lâkin göründükleri gibi dikkate lâyık değildirler... Tembeldirler ve yamanlardır, dedi. - Ayıp buyurmanız, zannetmem efendim. Huda bağışlasın, cümlesi yahşı adamlar olurlar, inşallah, fakat balalara bakıp yazıklandığım ve teessüf ettiğim bir hâl var... - Ne hâl o? - Yıl be yıl, üç-dört bin ruble akça sarf olunup balalarınız bir şey öğrenmediğidir... Canmamayevlerin cümlesi bu söze dikkat edip talebeye doğru sual gözü ile baktılar. - Evet efendiler. Sizin umumen sarf etmekte olduğunuz akça ile lâzımınca terbiye berip balaları umûr-ı ticarette ve maişette lâzım malûmâtlara aşina 32 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. etmek mümkün olur idi... Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. 37 Metinde .. Metinde ﺻﻘﻠﺖ İkinciﺻﻘﻠﺖ bölümde kapı artında dinlemekte olan kız, daha ziyade taaccüplenip Metinde Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ.. kulak yanaştırıp mümkün kadar dinledi... “Ne acayip kişi bu kişi? Bizim Metinde Metinde ﻳﺘﮑﺎج ﻳﺘﮑﺎج.. 181 50 50balaları özümüzden köprek kaygı ediyor. Ne acayip şey!” Bu fikirler kızın Metinde Metinde واﻋﻆ واﻋﻆ.. 51 51aklından ötüp gittiler. Metinde Metinde ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ.. 53 53 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ: Sarğ. Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ : Sarğ. Abdullah Bay misafire bir çaşkaçık182 çay daha teklif edip lafından 55 55 Metinde اﻳﺮاق Metinde اﻳﺮاق 183 dedi: 56 56kızıklanıp Metinde Metinde “”واﻋﻈﻪ. “”واﻋﻈﻪ. 58 58 Metinde ﺗﻔﺮق. - Sizce Metinde ﺗﻔﺮقolsa . ne gibi olmak gerek? 59 59 Metinde “ ” ا ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. Metinde “”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. 64 - Ne ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن gibi olacak efendim... Lâzımınca Müslim ve Müslimeye ilim farz 64 Metinde .. Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن 75 malûm-ı saadetinizdir. Rusya’da Rus dili nizam ve muhakeme ve 75olduğu Metinde Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 79 79ticaret dili olduğundan bilmek faydalı olduğu keza malumunuzdur. İnsanın Metinde Metinde ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ.Üstte, .Üstte, baş baş köşede. köşede. 83 83malûmâtı ve haberi ne kadar ziyade olur ise fehmi dahi ona nisbeten ziyade Metinde اﻳﺮاق Metinde اﻳﺮاق 84 184 84olduğu Metinde ﺻﺎﺑﯽ . maişetten zahir olmuştur. Böyle oldukça er balalar din, diyanet umur-ı Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 93 93 Metinde “”اﺧﺸﺎم. maişet için lâzım olan cümle malûmâtları kesbetmekleri lâzım olduğu gibi kız Metinde “”اﺧﺸﺎم. 96 96 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. Metindedahi “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. balalar din-diyanet talim edip idare-i yurt ve terbiye-i evlat hususta haber 101 101 Metinde ﻣﻨﺼﻮب. Metinde ﻣﻨﺼﻮب . etmeleri gerektir. Mesela er balalar hesap ve usul-i defterî ve malûmât kesb 104 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ birkaç yerde aynve imlâ ile. idaresi talim etmeliler... Sizler talim etseler, kız. Daha balalar dikiş-nakış yurt 112 112 Metinde وﻗﺖ در Metindeayrı وﻗﺖ در hazırda ayrı sarf ettiğiniz akçaya, bir yahşı mektep açmak mümkündür. 139 139 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 145 Yurdunuzda mekteb-i mahallî bar. Dört bin rubleye dört yahşı hoca asralur.185 145 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. 146 Dördü, sekiz-on türlü ilim ve fen, bir-iki türlü dil, ders ederler. Balalar hem din 146 Metinde Metinde “ﻟﮏ “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. 148 ilmi öğrenirler, hem mükemmel hesap, coğrafya, tarih, usul-i defterî ve Rusça 148 Metinde Metinde زووﻗﻠﯽ زووﻗﻠﯽ 154 154 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) 181 167 Kendimizdenﮐﻴﻮﻩ daha çok 167 Metinde Metinde ﻳﯽ ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ 174 182 174 Metinde Çaşka: Küçücük ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩkâse. Kulpsuz fincan. 183 183 183 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip Metinde Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮبMerak edip edip . Merak 184 184 Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 184 Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن Metinde 188 188 Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 185 Bakılır, ihtiyacı karşılanır 189 189 Metinde Metinde ﻟﺮﻳﻨﻪ ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ 192 192 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. 195 195 Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ 197 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ ﺧﺪﻣﻠﯽ 202 202 Metinde ﻣﺎﻗﻮل Metinde ﻣﺎﻗﻮل 211 211 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ 37 42 42 49 49 ! ! 31 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı ve Türkçe öğrenirler. Ulum ve hünerleri, Tatarca ders etmeye ruhsat almak güç değildir. Hocaların biri Rus, üçü İslâmdan olur idi... Bu şeyleri fikredip sizin balaların haline -ayıb kılmanız- ziyade dikkat ettim. Nasıl etmem ki din karındaşlarıdırlar ve cümlemiz zamanının hüner ve maarifinden köp geride, artta kaldık! Bade sözlü-bazlı misafir, terbiye-i sıbyan hususta bir kitap kadar tasavvurât nakil buyurdu ve icrasının yollarını gösterdi. Cemiyet hoşlanıp dikkat etti. Ancak kızların terbiyesinden bahsettikte Abdullah Bay azıcık kaşlarını toplar idi. Çünkü kız bala terbiyesi hiç hesabında yok idi; ama, misafire hürmet edip karşı bir söz etmiyor idi. Kapı ardında talebenin laflarını dinlemiş kız, ziyade tefekküre daldı. Taze başcığı, ötgün fikirciği işittiği, söz ve efkârları halletmeye gayretlendi. Kız öz özüne fikrediyor idi: “Cümle Müslim ve Müslimeye ilim farzdır... diyor. Daha işitmemiş idim. Er bala hesap ve hüner talim ettiği sırada kız bala usul-i idare, dikiş ve nakış öğrenmeli diyor... Pek dürüst söz! Mesela men ne bilirim? Öğretseler, evet bilir idim... Din kardaşları imiş de bizim balaları onun için kaygı etmiş... Dürüst böyle olmalıdır, çünkü İslâm, İslâmı sevmek birbiri için dua etmek şarttır, ama böyle ise de İslâmlar birbirine köp ziyanlar ettikleri görülüyor... Misafir kişi yahşı kişi olsa gerek. İslâmlara hakikat muhabbeti bar gibi görünüyor... Bay’ın kızı fikrettikçe daha ve daha fikirler aklına gelip misafire hürmeti artıp özünü dahi görmeye niyet etti. Kapı arasından misafire lâzımınca dikkat edip bade çekildi ise de daha ve daha bakmayı gönlü istiyor idi. Misafir talebenin sözleri ve yakışıklı kıyafeti kıza ziyadece tesir etmiş idi. Ertesi gün misafir, Abdullah Bay ile sağlıklaşıp yoluna gitti, fakat tarif buyurduğu mektep efkârı hayli vakitler Canmamayevler arasında söz ve müzakere olunup kaldı. Şöyle ki efkâr icra olunacak dereceye varıp S... vilayeti bayları cedit bir mektep açacakları Peterburg gazetelerine dahi yetişmiş idi; ama, neçik ise186 de bade bu iş unutuldu, basıldı. Danyal Bey Rusya’nın cenubu taraflarında Knaz Varansof namı kime malûm değil? Dağıstan, Kafkas ve Kırım İslâmları beyninde bu knaza olan hürmet ve muhabbet başkalara olmuş mu idi? Knaz Varansof’un mezkûr vilayetlerde şu kadar iyiliği, yahşılığı oldu ki tez zamanlarda unutulmaz. Knaz Kafkazya’da uluğ vali olduğu esnada yanında tercümanlık hizmetinde Süleyman Bey Hudayarof namında bir töre var idi. Knaz Varansof, Süleyman Bey’e babaca dikkat edip hizmette ilerlettiği gibi yahşı yurttan kız almasına yardım edip toyunda geline ve Süleyman Bey’e çok hediyeler etmiş idi. 186 Nedense, nasıl olduysa 32 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Yavuz AKPINAR İşte bu Süleyman Bey’in bir oğlu olup adı Danyal koyulmuş idi. Süleyman’ın özü malûmâtlı ve zamandan haberdar adam olduğundan maada knazın çok defalar berdiği nasihatı boyunca, oğlu Danyal Bey’i mümkün mertebe yahşı terbiye etmeye gayret etmiş idi. Şöyle ki Danyal Bey üniversitette fen tekmil edip atasından kalmış hayli mal ve mülk sahibi olup Tiflis’te ikamet eder idi. Hikâyenin birinci adamlarından olduğundan hakkında bir iki malûmât-ı mahsusa vermek lâzımdır: [- 12 -] 187 Danyal Bey bir hayli İslâmca okuduktan soŋ gimnaziyaya ve andan darü’l-fünuna devam edip nizamât ve adliye şu’besinde tam tahsil edip çıkmış idi. Tabiatı serbestlik188 ve öz başına bir iş sevdiğinden ve dahi hâli-vakti yahşı olduğundan devlet hizmetine girmeyip advokatlık yani da’va vekilliği 32 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. Metinde:hizmet “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. cihetinde etmeye karar bermiş idi. 37 37 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. Metinde ﺻﻘﻠﺖ. ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ Gimnaziyada ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ.. okur iken İslâmları hıfzetmek, İslâmlara yardım etmek Metinde: “”ﺑﻌﺚ Metinde ﻳﺘﮑﺎج .. şeklinde.idi. Şöyle ki bu yolda hizmet içün advokatlık en uygun efkârları ile hayallenür Metinde ﻳﺘﮑﺎج 37 50 50 Metinde Metinde ﺻﻘﻠﺖ .. واﻋﻆ .gönlüne Metinde واﻋﻆ cihet görünüp ziyade hoş gelür idi. İşte bundan böyle üniversitetden 42 51 51Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ . ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ .yerleştiği Metinde ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ . kaytıp Tiflis’te ile İslâmların usul ve hâl-i maişetlerine189 dikkat 49 53 53Metinde ﻳﺘﮑﺎج . ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ : Sarğ. Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽaşina : Sarğ. edip hacetlerine oldukça din karındaşlarına hüsn-i hizmet etmeğe kat’an 50 55 55Metinde واﻋﻆ . اﻳﺮاق Metinde اﻳﺮاق 51 hükmetmiş idi; fakat, halklar aralarında ösmemiş,190 çokdan çok koşulup191 56 56Metinde “”واﻋﻈﻪ. ﻳﻪ اوﻳﻠﻪ. Metinde “”واﻋﻈﻪ. 53 58 ünsiyet etmemiş ve Rus mekteplerinde terbiye olunmuş Danyal Bey’e 58 Metinde ﺗﻔﺮق Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ ﺗﻔﺮق.. : Sarğ. 55 59 emniyetsizce idiler. Ayıp değil, bilinmeyen, tanılmayan adama emniyet ve 59Metinde “اﻳﺮاق Metinde “اﻳﻠﯽ ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ ”اﻳﮑﯽ. ”ا. 56 64 muhabbet olmadığı tabiîdir. Bundan için Danyal Bey’in hiç hatırı kalmayıp 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن Metinde“”واﻋﻈﻪ. ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن.. 58 75 75 Metinde ﺗﻔﺮق . gönlü yıkılmayıp “görürler, bilürler, tanurlar ve belki emniyet ve muhabbet Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 59 79 79 Metinde “ اﻳﻠﯽ ﻳﮑﯽ ا ”. ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ .Üstte, baş köşede. ederler” deyü işlerine devam eder idi. Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 64 83 83Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . اﻳﺮاق Metinde اﻳﺮاق 75 İki yılﺻﺎﺑﯽ kadar Danyal Bey nizam, nizamât ve advokatlık ile meşgul oldu. 84 84Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. .. Metinde ﺻﺎﺑﯽ 79 93 Şüpheli davaları kabul etmez idi. Kabul etdiği da’vayı kazanır haklı çıkar idi. 93 Metinde ﺗﻮردﻩ ﺑﻨﺪﻩ Metinde “”اﺧﺸﺎم. “”اﺧﺸﺎم. .Üstte, baş köşede. 83 96 Şöyle ki halklar arasında Danyal Bey, baktığı da’va bitmeyip kalmaz i’tikadı 96 Metinde اﻳﺮاق “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 84 101 meydan aldı. Nizamen haklı olduğu hâlde ahlâka aks, edep ve namusca zayıf 101 Metinde ﺻﺎﺑﯽ . Metinde ﻣﻨﺼﻮب . Metinde ﻣﻨﺼﻮب. 192 93 104 104 Metinde “”اﺧﺸﺎم. da’vayı akçaya kızıp kabulyerde etmez idi.imlâ Şöyle Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ .. Daha birkaç ayn ile. Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. ki, Danyal Bey ahlâksız işe el 96 112 112 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. Metinde در وﻗﺖ uzatmaz, haksız da’vacıya yardım etmez olduğuna cümle kani’ oldu. Ahali Metinde در وﻗﺖ 101 139 139 ﻣﻨﺼﻮب . veMetinde zabıtân“”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. ve mahkeme erbabı Danyal’ın bilüvciliğine ve pâk ahlâkına şüphe Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 104 145 145Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ . Daha birkaç yerde imlâ ile. artıyor idi. ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ Yüzünün rengi değişti. getirmeyip günden güne rağbet ve ayn emniyetleri Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ Yüzünün rengi değişti. 112 146 146Metinde “ﻟﮏ در وﻗﺖ ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. Metinde “ﻟﮏ ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. 139 148 Az vakit içinde Danyal Bey’in namı şu dereceye barmış idi ki, ümitsiz 148Metinde زووﻗﻠﯽ Metinde“”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. زووﻗﻠﯽ 145 154 154 veMetinde kayıp hesap bir da’vayı ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ Yüzünün rengi روﺣﺪن Akrabadan (?) Metinde روﺣﺪن..olunan Akrabadan (?)değişti.kabul etse, da’va sahibi iş bitmiş kadar 146 167 167 Metinde “ﻟﮏ ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. rahat olur idi ve bi’l-akis “Men bu da’vayı boynuma alamam” demesi sahibini ﻳﯽ ﮐﻴﻮﻩ Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ 148 174 174Metinde زووﻗﻠﯽ ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 154 187 183 “1, 2, 3 ,4, 6, 8, 9,. 11, 12, 13, 15, inci 183Metinde روﺣﺪن (?) numeroda bak”. (Yazarın dipnotu). [12. Tefrika] 11 Noyabr l885 ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب .Akrabadan edip Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب . Merak Merak edip 167 184 184Metinde ﻳﯽ ﮐﻴﻮﻩ / 15 Safer1303, Sayı: 16. ﻣﻌﻴﺸﺪن Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 174 188 188 188 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ Metinde Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 183 189 189 ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب . Merak edip ﻟﺮﻳﻨﻪ ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ 189 Metinde Metinde ﻟﺮﻳﻨﻪ ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ Metinde 184 192 192Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن ﻗﺰوب .. Paraya Metinde ﻗﺰوب Paraya aldanp. aldanp. 190 188 Yetişmemiş 195 195Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ 189 191 197 Katılıp 197Metinde ﺧﺪﻣﻠﯽ ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ ﺧﺪﻣﻠﯽ 192 202 192 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. 202 Metinde Metinde ﻣﺎﻗﻮل ﻣﺎﻗﻮلParaya aldanıp. 195 211 211Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ ﻓﻘﺮاﻧﻪ Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ ! ! 202 Metinde ﻣﺎﻗﻮل Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 211 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ 42 42 Metinde Metinde 32 49 49 ! 33 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı ümidsiz eder idi. Herkes da’vasını Danyal Bey’e, herkes müşaveresini onun ile etmeğe gayret ederler idi. Ahali ile aşina oldukça pek köp şeyleri fehm etmeyüp bundan ötürü çok sıralarda zor ve ziyan çekdiğini görüp Danyal Bey milleti olan şu ahaliye elinden geldiği kadar hizmet edip gözlerini açmaya ve maarif yoluna tüşürmeğe kat ve kat karar berdi. Ba’zı fikreder idi: Rusya toprağında çok İslâm bar... İslâmların hâl ve ahvali her tarafca bir birine benzer. Şöyle ki, hacetleri, noksanları ve yahşılıkları hep bir surettedir. Ahalimizin yahşı tabiatları çok olduğu gibi bu günde görünmez mestur hâlde kemalâtı dahi bardır, ama bu kemalât meydana çıkmak için intişar-ı ulum ve maarife muhtacız, muhtacız ama, intişar-ı ulum ve maarife kimler ve ne gibi hizmet ederler? Ümeramız... ama, çok şeyden 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. 37haberi yok. Ulemamız... ama, özleri bazı cihetlerde avamın önüne çıkacak Metinde ﺻﻘﻠﺖ. 42kadar kuvvete malik değildir. Erbab-ı fehm pek az. Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. Metinde ﻳﺘﮑﺎجinsaniyenin . Beden-i barlığı için bedende kan nasıl gerek ise, milletin Metinde واﻋﻆ . terakkisi için arasında erbab-ı fehm ve malûmâtlı bir sınıf olması böylece 51 Metinde ﻳﻪ اوﻳﻠﻪyok! . lâzımdır; fakat, N’işlemeli? Belki de bardır ve azca olsa ileride ziyadece 53 Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ : men Sarğ.öz ömrüm boyunca fevaid-i milliye ve maarif yolunda olur... Her hâlde 55 Metinde اﻳﺮاق 193 ve içmek ile vakt 56gayret etmeliyim... Herhâlde boşdan boşa yalnız aşamak Metinde “”واﻋﻈﻪ. 58geçirmemeli... Gönlüm rahat olur. Halk ve millet işi evet bir adam ile göçmez, Metinde ﺗﻔﺮق. 59ama adamlar birer birer peyda olur, birer birer toplanır çok olur. Metinde “”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. 49 50 Metinde Belkiﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن zaman. gelir arkadaşlar ve ibteşler peyda olurlar bakalım görelim. Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 194 79[- 13 -] Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 83 Azar اﻳﺮاق azar menfaat-i umumiyeye dair efkârlar Danyal Bey’in akıl ve Metinde 84 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. daim mühim meseleleri hall ve müzakere etmeye mecbur fikrini zaptedip 93 Metinde “”اﺧﺸﺎم.havayî gürültüsünden, şamatasından bîtaraf suret-i dervişanede edip dünyanın 96 Metindeettirirler “”ﻋﺒﺎﺳﮏ.idi. Şöyle ki cemiyetler, kulüpler kâğıt oyununa vakit israf maişet 101 Metindeişleriyle ﻣﻨﺼﻮب. meşgul olur idi. Ancak bir -iki dost ile rast geldikte efkâr etmeyip 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ195 . Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. veMetinde hayalâtlarına dair bahis açılıp gözleri ateşlenip dili çözülüp ötgün ötgün 112 وﻗﺖ در söyleşir idi. Maarif 139 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. ve terakkiyât-ı milliye mesailinden bahis açıldıkta Danyal 145 Bey’e bir ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼ aşk, birYüzünün kuvvetrengi gelirdeğişti. idi ki mahkemede bîgünah bir mahkûmu ve Metinde 146 kabahatsizi, Metinde “ﻟﮏhıfzeder ”ﻓﺎﻳﺸﻪ. gibi bahsine dair efkâr, delil, emsal ve burhanları mantık 148 veMetinde tenkit kavaidine uydurup rahmet gibi yağdırır idi. زووﻗﻠﯽ 154 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) Atasının namı ve hizmeti ve özünün ahlâk ve kadri Tiflis’in en büyük ve 167 Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ muteber 174 Metindekapılarını ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩona daim açık eder idi. Gerek Rus, gerek İslâm muteberânı 183 Danyal Bey’i her. vakit Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب Merakhoş edipmisafir ve tatlı sohbetçi hesap ederler idi. Fakat 184 Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 193 188 Yemek Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 194 189 Metinde “1, 2, 3,ﻟﺮﻳﻨﻪ 4, 6, ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ 8, 9, 11, 12, 13, 15, 16. numerlerde bak” (Yazarın dipnotu). [13. Tefrika:] 22 Noyabr 192 1885 / 26 Safer Sayı: aldanp. 19. Metinde ﻗﺰوب1303, . Paraya 195 195 Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ Metinde 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ 202 Metinde ﻣﺎﻗﻮل 211 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 64 75 34 ! Yavuz AKPINAR işlerine dalmış, efkârlarına âşık olmuş Danyal çok cürmez ve gezmez idi. Yazmadan okumadan ve aldığı hizmetleri bakmadan vakti de kalmaz idi. Yaş ve bay âlim ve yakışıklı Danyal Bey, hanım kızların atalarına makbul bir adam olduğu gibi Rus hanımları ve bayarinaları dahi “tatlı delikanlıya” göz atar idiler. Tanış-biliş olmayı murat eder idiler. Ama Danyal Bey “güzel ve hoş bir ayı balacığı” olup hanımların dikkatine dikkat etmez idi. Hanımların ise hatırı kalmaz idi. Güzel er kişinin, kadınlar indinde kabahati her vakit af buyurulduğu 32 malûm ya. “”ﺑﻌﺚ Bayarinalar, Metinde: şeklinde. Danyal Bey’den aradıkları iltifatı görmeyip daha 37 Metinde ﺻﻘﻠﺖ.kıdırıyorlar idi. Danyal, nazik kaleleri fethedenlerden değil ziyade şu iltifatı 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶmuzaffer . idi ve hanımlara olmak, indinde pek şanlı bahadırlık değil idi. 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎج. Danyal Tiflis’e geldikte anası-atası merhum ve yakınlarından kimse yok idi. 50 Metinde واﻋﻆ. Kazan İslâmlarından bir hizmetçi ve Ermeniden temiz ve kâmil bir aşçısı olup 51 Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 53 tenhaca oturur idi.: Efkârları, ümitleri ata-ana yerine yoldaşlık ederler idi. Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ Sarğ. Metinde اﻳﺮاق Ya Ki İvan İvanoviç Midal196 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 58 Danyalﺗﻔﺮق Bey’in namı arttıkça hizmeti dahi artıyor idi. Her gün türlü Metinde . 59 Metinde “ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ türlü hizmetler ile ”ا. hacetliler üçer-beşer gelip giderler idi. Günlerden bir gün, 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . Tiflis’te namı malûm, tüccar-ı muteberândan Molla Habibullah Efendi gelip 75 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. büyük bir altın midal alıp bermesini rica etti ve bu hizmeti197 bitirir ise üç 79 Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. yüz 83 Ruble akça mükâfat bereceği[ni] haber etti. Danyal Bey bu gibi vekâlete Metinde اﻳﺮاق 84 taaccüplenip “midal” ne olduğunu ve midal akça ile satın alınmayıp devlet Metinde ﺻﺎﺑﯽ . 93 tarafından lâyığına berilmekte olan bir nerse olduğunu anlatmaya Metinde mükâfaten “”اﺧﺸﺎم. 96 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. gayret ettikte, muteber efendi başını sallap “Bu şeyleri men de bilem, maŋa 101 Metinde ﻣﻨﺼﻮب . midal gerek alıp bermeye vaktiniz bar mı?” dedi. 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 112 - “Hayır efendim, bu gibi hizmetleri vaktim olsa dahi kabul edemem” Metinde وﻗﺖ در 139 deyü Danyal“”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. Bey ayağa turmasıyla bu hususta daha söz olmayacağını anlattı. Metinde 145 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. 146 Molla Habibullah, Danyal Bey’den çıktıkta “Bu adam aytıldığı kadar Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 198 148 Midal alıp bermek elinden gelmediği için istemiyorum” zakonçik Metinde değildir. زووﻗﻠﯽ 154 diyor yolunda fikir ile İvan İvanoviç namında bir Rus yazıcısına doğru gitti. Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) 167 Metinde ﻳﯽ ﮐﻴﻮﻩ Molla Habibullah bu yazıcı hakkında “midal değil şeytanın dişini bile çıkarıp 174 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ berir” itikadında idi. [- 14 -]199 183 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 184 Hikâyenin bu yerinde sizleri İvan İvanoviç ile tanış-biliş etmeli. İvan Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 188 İvaniç Kafkaz’da Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏİslâm arasında yersiyüp200 alışup karışıp kalmış kırk beş-elli 189 Metinde ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪçıkmış bir çinofniktir.201 yaşarlık ve hizmetten 192 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. 195 196 Madalya Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ 197 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ 202 198 Metinde(doğrusu ﻣﺎﻗﻮلZakonnik (Rusça): Kanun adamı, kanundan anlayan. Zakonçik 211 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ 199 [14. Tefrika: ] 26 Noyabr l885 / 1 Rebiyü’l-evvel l303, Sayı:20. 55 56 ! 200 Yerleşmiş Memurdur 201 Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 35 Rusya Türklerinin Modern Hikâyeleri Açısından "Meyve-i Zaman" ve İsmail Gaspıralı İvan İvaniç, İslâmların diline ve âdetlerine hâl ve ahvallerine aşina ve maslahata mahir bir Rus idi. Özü Kafkaz’da doğmuş atası küçük Rusya’dan 32 Metinde: “”ﺑﻌﺚ şeklinde. bu taraflara nizam ve medeniyet neşrine gelmişlerin biri idi. Atası dahi 37 Metinde ﺻﻘﻠﺖ . İslâmlara alışıp âdetlerine mahir olup “yahşı Kazak” ve “makul202 kişi” namını 42 Metinde ﮐﭽﻤﺎﻣﺶ. kesbetmiş idi. Bu anadan İvan doğdu. İvan İslâm arasında ösüp çıkıp daha 49 Metinde ﻳﺘﮑﺎج.203 50 ziyade “makul Metinde واﻋﻆ. Kazak” oldu. Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪİvan . Atasından İvaniç’e kârlı nam ve İslâm rağbeti, bir bahçe, bir yurt Metinde ﺟﺎﻟﻤﺴﯽ : Sarğ. ve hayli akça miras kaldı. İvan İvaniç cümleye gerek kişi olmuş idi. Bunsuz 55 Metinde اﻳﺮاق köp işler olmuyor idi. Kız alıp kaçılır, biri bıçak ile urulur, vasiyet yazılır ya 56 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 58 Moskva’ya tüccardan mektup yazılır hep İvan İvaniç gerek, bunsuz olmaz. Metinde ﺗﻔﺮق . 59 Metinde “ﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ ”ا. İslâmlar arasında İvan İvaniç gayet rahat ömür geçirir idi. Eskice 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن . zabitlerden ise de zaman-ı hazırın efkârlarından ve devair-i resmiyenin 75 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. beğenip beğenmediği şeylerden haberdar idi. Bunları anlamak ve bilmek için 79 Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 83 gazeteleri dikkat ile okuduktan maada kansileryalarda204 hayli adamlar ile Metinde اﻳﺮاق 84 mahsus Metindeünsiyet ﺻﺎﺑﯽ. ve münasebet eder idi. Molla Habibullah, Danyal Bey’den 93 çıkıp doğru buna geldi. İvan İvaniç’in kadını, temiz Tatarca laf ettiği hâlde Metinde “”اﺧﺸﺎم. 96 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. bayı karşılap aldı, içeri kirgizdi.205 Bay, kadına “Munda mı?” demesine “101 Metinde ﻣﻨﺼﻮب . “- Hanım yahşı mısız” deyü hatır sordu. “- Şükür Huda’ya Evet” cevabını alıp 104 206 birkaç yerde ayn imlâ ile. Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ . Daha siz n’işlep turasız?” İvan İvaniç’in kadını has Rus olup ak yüzlü, sarı saçlı, 112 Metinde وﻗﺖ در etli-canlı bir kadın idi ki Habibullah Bay “- Hem semiz, hem temiz” yollu 139 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. fikre barıp günahkâr oldu. 145 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. 146 Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. Habibullah Bay, az vakitte bayımış207 bir tüccar idi. İpek, manufaktur 148 Metinde زووﻗﻠﯽ ve şal ile büyük iş köçire idi.208 Tez tez bayıdığından ve maldar olduğundan 154 Metindeunuta روﺣﺪنbarıp . Akrabadan artlarını kin ve (?) rağbete, nişan ve saltanata ziyade heves olmuş 167 Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ idi.Metinde Mahallesinde birinci, şehirde rağbetli, zabitlere malûm göğsü midallı bir 174 ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 183 tüccar olduğuna kani olamayıp boynuna büyük bir midal almak aşkına düşmüş Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 184 idi.Metinde Naslı209ﻣﻌﻴﺸﺪن düşmesin ki Ali Bay’ın böyle midalı bar, ama Ali Bay’ın bunun 188 kadar ne dükkânı Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏne akçası bar! Ali Bay’ın midalı Habibullah Bay’ı hiç rahat 189 210 ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ Metinde ﻟﺮﻳﻨﻪ etmiyor idi. “Onda olsun da mende olmasın, hiç sabır olunur mu? Ni’şlemeli 192 Metinde ﻗﺰوب . Paraya aldanp. işlemeli zor midalı almalı. Moskova’dan mal geliyor, Peterburg’dan midal 195 Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ geliyor. Halklar görsünler de bilsinler, derecesine hayran olsunlar!” 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ 202 202 Metinde ﻣﺎﻗﻮل Metinde 211 203 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ 51 53 Metinde yine yukarıdaki imla ile !204 205 206 207 208 209 210 36 Resmî daire kalemlerinde, yazı işlerinde İçeriye buyur etti Ne yapıyorsunuz? Zengin olmuş Büyük iş yapıyordu. Naslı: Nasıl Rahat bırakmıyordu. Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı Yavuz AKPINAR İvan İvaniç, Habibullah Bay’ı güler yüz ve hoşluk ile karşısına oturttu. Hoş-beş hâl-hatırdan son sebeb-i teşrife başladılar. - Sizin bir işçiginiz olmalıdır, dedi, nazik nazik İvan İvaniç. - Evet, evet yazıcı, hem mühimce bir iş elhamdülillah bu karara geldik, bir büyük midala lâyık olmadık mı? Şu hususta bir müşavere talep edeceğim, dedi. - Ey efendim dünyalar harap, midal siz gibi adama berilmez de kime berilir, ama zaman zaman değil ki ne hakkaniyet bar, ne insaf! Fukara[y]a211 bunca yardımlar ediyorsuz, midallar gayrilerin boynuna asılıyor ... N’işlemeli 32 Metinde: “ ”ﺑﻌﺚşeklinde. dünya böyle! 37 Metinde ﺻﻘﻠﺖ. - Herﮐﭽﻤﺎﻣﺶ naslı ise Metinde . de mana da bir midal almak mümkün olmaz mı? Evet, 49 Metindeveﻳﺘﮑﺎج . lâzımdır. Elhamdülillah yok değil, bar. mesarif akça 50 Metinde واﻋﻆ. - Mümkün olur ama güç ile olur. Zamanlar tebdil oldu. On yıl evvel kolay 51 Metinde اوﻳﻠﻪ ﻳﻪ. 53 işler şimdiﺟﺎﻟﻤﺴﯽ müşkül ve zor oldu... Metinde : Sarğ. 55 Metinde اﻳﺮاق 56 Metinde “”واﻋﻈﻪ. 58 Metinde ﺗﻔﺮق. 59 Metinde “”اﻳﮑﯽ اﻳﻠﯽ. 64 Metinde ﺑﻴﻠﻴﻨﻤﺎﻳﺎن. 75 Metinde “”ﻳﻌﺴﺪﻗﻠﺮ. 79 Metinde ﺑﻨﺪﻩ ﺗﻮردﻩ.Üstte, baş köşede. 83 Metinde اﻳﺮاق 84 Metinde ﺻﺎﺑﯽ. 93 Metinde “”اﺧﺸﺎم. 96 Metinde “”ﻋﺒﺎﺳﮏ. 101 Metinde ﻣﻨﺼﻮب. 104 Metinde ﺗﺮﺑﻴﺎﺳﯽ. Daha birkaç yerde ayn imlâ ile. 112 Metinde وﻗﺖ در 139 Metinde “”ﺳﻮﻣﺮﮐﺪن. 145 Metinde ﺗﻮرﻟﻨﺪﯼYüzünün rengi değişti. 146 Metinde “”ﻓﺎﻳﺸﻪ ﻟﮏ. 148 Metinde زووﻗﻠﯽ 154 Metinde روﺣﺪن. Akrabadan (?) 167 Metinde ﮐﻴﻮﻩ ﻳﯽ 174 Metinde ﭼﺎﻏﻠﺮﻧﺪﻩ 183 Metinde ﻗﺮﻗﻠﻨﻮب. Merak edip 184 Metinde ﻣﻌﻴﺸﺪن 188 Metinde ﺳﺮﺑﺰﻟﮏ 189 Metinde ﻣﻌﻴﺸﻴﻪ ﻟﺮﻳﻨﻪ 192 Metinde ﻗﺰوب. Paraya aldanp. 195 Metinde ﺧﻴﺎﻟﺘﻠﺮﻳﻨﻪ 197 ﺧﺪﻣﻠﯽ 202 Metinde ﻣﺎﻗﻮل 211 211 Metinde ﻓﻘﺮاﻧﻪ Metinde 42 ! Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi 23. Sayı 37