Güzel Sanatlar Fakültemizde Uluslararası Bodrum Grafik Tasarım
Transkript
Güzel Sanatlar Fakültemizde Uluslararası Bodrum Grafik Tasarım
8 NİSAN 2014 ÜNİVERSİTEMİZ SPOR KULÜBÜ ERKEK VOLEYBOL TAKIMI ISPARTA'DA YAPILAN 3.LİG FİNAL TURNUVASINDA İKİNCİ OLDU 7-9 Şubat 2014 tarihleri arasında Muğla'da yapılan Türkiye Voleybol Federasyonu 2013-2014 Sezonu Bölgesel Lig Turnuvasında Birinci olarak 7-9 Mart 2014 tarihleri arasında Isparta'da yapılan 3.Lige yükselme final maçlarına ilimizi temsilen katılan Muğla Üniversitesispor Erkek Voleybol Takımı İkinci oldu. Üniversitemiz Spor Kulübü Erkek Voleybol Takımı Antrenörü Ali İnan yaptığı açıklamada, “Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Spor Kulübü Isparta Final Grubunda; ilk gün Denizli Acıpayam Esnafspor'u 3-1, İkinci gün ise Aydın Yenipazar Belediyesporu 3-0 yenmesine rağmen Alanya Behçeşehir Koleji Spora 3-2 yenilerek Turnuvayı ikinci olarak tamamladı. Isparta grubunda 3.lige yükselmek için iyi mücadele eden Takımımız sporcularını kutluyoruz” dedi. REKTÖR VEKİLİMİZ BAŞARILI SPORCULARLA ÖĞLE YEMEĞİNDE BİR ARAYA GELDİ Üniversitemiz Rektör Vekili Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil, Üniversitemizin voleybol, futbol, kick- box ve muay-thai takımları ile öğle yemeğinde bir araya geldi. Üniversitemiz Sıtkı Koçman Öğrenci Sarayı VİP Salonunda düzenlenen yemeğe, takım antrenörleri ile Rektör Başdanışmanı M. Ali Özler ve Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanı Arslan Uzer katıldı. Yemeğin ardından konuşma yapan Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Erdil, “Burada Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Spor Kulübü ve Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ve yöneticileri olarak bulunuyoruz. Sizlerin son iki yılda kurduğunuz ve Üniversitemiz adına yaptığınız çok güzel f a a l i y e t l e r v a r. Bunlardan haberdarız ve sizlerle her zaman gurur duyuyoruz. Bugün dört farklı takım çalıştırıcılarımız, her bir takım için geleceğe dair planlarını ve çalışmalarını anlatacaklar. Bu başarıların akademik başarılarınızı da beraberinde getireceğine inanıyorum.“ dedi. 2013-2014'te Süper ligde ikinci ve üçüncü olan iki sporcumuzun bu sene Eylül ayında yapılacak Avrupa ve Dünya Kupası'nda bizleri temsil e d e c e ğ i n i b e l i r t e n Te k i n , “Üniversiteler arasında iki senedir hem kızlarda hem de erkekler de Türkiye Şampiyonluğumuz var. Kick-Boks' ta iki senedir Türkiye ikinciliği ve ü ç ü n c ü l ü ğ ü m ü z v a r. Ö n c e l i k l i hedefimiz milli takımlara sporcu yetiştirmektir” şeklinde konuştu. Futbol Takımı Antrenörü Yrd.Doç.Dr.Yak up Akif Afyon i s e , “Üniversitemiz S p o r Ku l ü b ü olarak Süper Amatör Kümeye yükselme hakkı elde ettik .Son d e r e c e centilmence oynadılar. Önümüzdeki dönem hedefimiz Süper Amatör Kümede şampiyon olmak. Üniversite takımımız ve Kulüp takımımızı birleştirerek tek bir takım olarak Üniversitemiz futbol takımımızın iskeletini oluşturmak istiyoruz” dedi.Üniversitemiz Voleybol Takımı Antrenörü Ali İnan konuşmasında, “Uzun süredir voleybol Üniversitemizde oynanıyor. 3.ligde ve özellikle spor kulübünde oynadık. Bu sene grubumuzda birinci olduk.” dedi. Ki c k - b o k s v e M u a y - t h a i Takımları Antrenörü Gülcan Tekin; sadece üç sene önce takım oluşturduklarını, bu kısa süre içerisinde birçok il Şampiyonluğu, Bölge Şampiyonluklarının yanı sıra Türkiye birinciliği, 3 kez Türkiye ikinciliği ve 5 Grup Birincilerinin doğrudan Türkiye kez Türkiye 3üncülüğünü kazandıklarını 3.Ligine Yükseldiği Isparta grubunda belirterek, Portekiz'de yapılan Avrupa ikincilerde geçtiğimiz sezon 3.lige davet Muay-thai Şampiyonası'nda Avrupa 3.sü olduklarını söyledi. edilmişti. Ko n u ş m a l a r ı n a r d ı n d a n Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil'e, takım kaptanları tarafından kazanılan kupalar takdim edilerek toplu fotoğraf çekildi. Güzel Sanatlar Fakültemizde Uluslararası Bodrum Grafik Tasarım Günleri Düzenlendi Üniversitemiz kültür sanat etkinlikleri kapsamında tiyatro oyunları sahnelendi Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Grafik Bölümü tarafından 26-28 Mart tarihlerinde Bodrum Güzel Sanatlar Fakültesinde Uluslararası Bodrum Grafik Tasarım Günleri düzenlendi Ulusal ve Uluslararası saygın tasarımcıların katılımlarıyla 26-28 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen Bodrum Grafik Tasarım Günlerine, Ulusal ve uluslararası düzeyde kendini kanıtlamış çok sayıda grafik tasarımcısı ve öğretim üyesi katıldı. .İki gün süren çalıştay sonunda öğrenciler tarafından yapılan tasarımların sergilendiği Günler'in sonunda ise, programa katılan tasarımcılar ile öğretim üyeleri tarafından grafik tasarımı alanında hazırlanan seminerler sunuldu. Öğrenciler Uyguladığı k a d a r , eğitim programı Bodrum'daki i l e r e k l a m öğrencilerine ajanslarına, çağdaş anlatım kurumların biçimlerini t a n ı t ı m kazandırmayı birimlerine ve amaçlayan GSF tüm grafik G r a f i k tasarım alanına Bölümümüz,dü ilgi duyanlara z e n l e m i ş da açık olan Bodrum Grafik Tasarım olduğu bu etkinliklerle öğrencilerimize Günleri kapsamında çalıştay, seminer ve yeni bakış açıları ve deneyimler sergi gibi etkinlikler gerçekleştirildi. kazandırmanın yanında, toplumda 4 atölyede çalıştayların başlatıldığı ilk farkındalık yaratarak başta Bodrum gün, etkinliklere katılan tasarımcı ve olmak üzere bölgede Grafik Tasarımının öğretim üyelerinin tasarımlarından oluşan saygın bir yer edinmesine katkı Grafik Ürünler Sergisi açıldı. sağlamayı hedefliyor. 2013-2014 Sezonu Bölgesel Lig Turnuvası Şampiyonu Üniversitemiz Erkek Voleybol Takımı, Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil'i Makamında Ziyaret Etti Muğla birinci amatör küme ligi olarak çok zorlu bir sezonu geride bıraktık. Ancak biz Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Futbol takımı olarak sezona şampiyonluk parolasıyla girmiştik. Burada futbolcularımı kutluyorum çünkü sezon boyunca şampiyon adayı bir takıma lâyık mücadele ortaya koyarak zoru başardılar. Üniversitemiz yöneticilerine ve camiasına teşekkür ediyorum bizi yalnız bırakmadılar; maddi ve manevi yönlerden destek oldular. Zorlu sezonu istediğimiz noktada tamamladığımız için camia olarak mutluyuz. Artık Muğla Süper Amatör Küme Ligindeyiz. Yeni kategorinin de ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Muğla Süper Amatör Küme Ligi profesyonel lig ayarında. İşimizin kolay olmayacağını şimdiden biliyoruz. Ancak biz de kadromuzu daha da güçlendirerek Süper Amatör Küme Ligine lâyık takım olmak için mücadele edeceğiz. Bu yönde şimdiden spor camiasından ve tüm camiamızdan maddi ve manevi yönlerden yardımcı olmalarını istiyoruz” dedi. KARİKATÜR MERAKLILARI KARİKATÜRK SERGİSİNDE BULUŞTU YIL : 1 SAYI : 7 NİSAN 2014 Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Erdil Gençlerle 'Yönetim Dili'nden Konuştu ÜNİVERSİTEMİZ TÜRK-MACAR AKADEMİK VE BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİNİN (TÜMACAM) AÇILIŞI GERÇEKLEŞTRİLDİ Üniversitemiz Türk-Macar Akademik ve Bilimsel İşbirliği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (TÜMACAM) açılışı 11 Mart'ta Edebiyat Fakültesinde düzenlenen bir törenle gerçekleştirildi Üniversitemiz Rektör Vekili Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil'in konuşmacı olarak katıldığı “Genç Kuşak Yönetim Dili” söyleşisi, 26 Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi C Salonunda gerçekleştirildi. Sayfa 6'da ÇANAKKALE ŞEHİTLERİMİZİ VE VATAN ŞAİRİ MEHMET AKİF ERSOY’U GURURLA ANDIK Sayfa 3'te Üniversitemizde 16 Mart Öğretmen Okulları Kuruluşunun 166. Yıldönümü Kutlandı Öğretmen Okulları Kuruluşunun 166. Yıldönümü dolayısıyla Üniversitemiz Eğitim Fakültesi ve Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen “16 Mart Öğretmen Okulları Kuruluşunun 166. Y ı l d ö n ü m ü Ku t l a m a Pr o g r a m ı ” Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) gerçekleştirildi. Üniversitemiz "Deformasyon Kapasitesi Yüksek Magnezyum Esaslı Çoklu Alaşım Sistemleri Geliştirme" Projesi CNR ve TÜBİTAK Tarafından Desteklenmeye Değer Bulundu Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Arslan Kaya'nın "Deformasyon Kapasitesi Yüksek Magnezyum Esaslı Çoklu Alaşım Sistemleri Geliştirme" başlıklı projesi 240 bin TL bütçeyle TÜBİTAK ve uluslararası CNRİtalya tarafından desteklenmeye değer bulundu. Sayfa 5'te KOSGEB DESTEKLERİ GİRİŞİMCİLERİ BEKLİYOR Sayfa 7'de Üniversitemiz kültür sanat etkinlikleri kapsamında tiyatro oyunları sahnelendi. Üniversitemiz Tiyatro Topluluğunca düzenlenen ve yönetmenliğini Ayla Algan'ın yaptığı “Boşluk ve Kadın” isimli oyun, 24 Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi A Salonunda izleyiciyle buluştu. 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü'ne özel Tiyatro Topluluğu tarafından sahnelenen ünlü Yunan oyun yazarı Yakovos Kambanellis'in “Savaş Baba ”isimli oyunu ise tiyatro severlerin büyük beğenisini topladı. Miniklere Karagöz ve Hacivat Gölge Oyunu Gösterimi Yapıldı Üniversitemiz Edebiyat Topluluğu tarafından 26 Mart'ta düzenlenen Anaokulu, Kreş ve İlköğretim öğrencilerine yönelik Hacivat ve Karagöz Gölge Oyunu gösterimi yapıldı. Gösterimine çocuklar ve aileleri yoğun ilgi gösterdi. 20 -21 mart tarihinde AKM Fuaye alanında ilgilileriyle buluşan sergide 35 öğrenci görev aldı. Sergide 1950 ye kadar şair ve yazarların karikatürleri sergilendi. Ayni zamanda çizilen portrelerin de sergilendiği etkinlikte , dönemin edebiyatını, yazar ve şairlerin ele aldıkları konuları, siyasi olaylara bakış açilarini yansıtan karikatürlerden örnekler yer aldı. Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencilerinin yanı sıra Eğitim Fakültesi, Fen Fakültesi ve Besyo gibi bölümlerden de öğrencilerin görev aldığı sergi büyük beğeni topladı. 18 Mart Çanak kale Zaferi Şehitlerimiz ve Vatan Şairi Mehmet Akif Ersoy Üniversitemizde Yapılan Bir Dizi Etkinlikle Anıldı Sayfa 2'de Üniversitemiz Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümü Bilgisayar Laborotuvarı Hizmete Açıldı Üniversitemiz Bilişim Sistemleri M ü h e n d i s l i ğ i B ö l ü m ü n ü n Te k n o l o j i Mühendisliği binası içerisindeki 80 metrekarelik bir alanda faaliyet gösterecek olan bilgisayar laboratuvarı hizmete açıldı Sayfa 4'te Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) bilgilendirme toplantısı 28 Mart Tarihinde Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirildi Sayfa 4'te 2 NİSAN 2014 VATAN ŞAİRİ MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTEMİZDE YAPILAN BİR DİZİ ETKİNLİKLE ANILDI Bu etkinliklerden ilki İstiklal Marşı'nın kabulünün 93. yıldönümünde Üniversitemizde milli marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy'un hayatını konu alan bir konferansla başladı. 12 Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi A Salonunda düzenlenen konferansta konuşan Eğitim Fakültemiz Öğretim Üyesi Doç Dr. Özgür Yıldız , Mehmet Akif Ersoy'un m i l l i mücadelede çok önemli ve etkin bir rol oynadığını belirterek “O, milli mücadele bayrağı açıldığında altında ilk toplanan kişilerden biridir. En önemli rolü halkı yazdığı şiirlerle milli mücadeleye katılmaya davet ederek bu süreçte halkı uyandıran bir etkili bir isimdir. Mehmet Akif Ersoy, kefenine bayrakla sarılarak defnedilmeyi hak edenlerden biriydi” şeklinde konuştu. Bir diğer etkinlik ise Üniversitemiz Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden Yrd. Doç. Dr Hasan Şen tarafından 13 Mart tarihinde Atatürk Kültür Merkezinde düzenlenen Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Düşüncesi konulu konferanstı. Konferansta konuşan Yrd.Doç.Dr. Şen Mehmet Akif Ersoy'un, düşünce ,davranış ve hayatın merkezine ahlakı koyduğunun altını çizerek , muhafazakâr ve istiklâl düşkünü Mehmet Akif Ersoy'un düşünsel akıl,bilim,felsefe ve iktisadi a l a n l a r d a b a ğ ı m s ı z olunmadığı t a k t i r d e “ v a t a n ” ı n istiklâlinden söz edilemez ,yani bu unsurlar birbiri ile sıkı irtibatlıdır,birindeki bozulma diğerini derhal etkiler”sözlerini hatırlattı. “Neden Müslüman dünya kötü durumdadır?” sorusuna Mehmet Akif'in , “Kendimizi kandırmayalım. Çok kötü durumdayız. Sömürülmek bir neden değil sonuçtur. Bu gerçek kabul edilmediği taktirde sömürülmeye açık bir halde olmaya devam edeceğiz” dediğini belirten Yrd. Doç. Dr. Şen, Akif'e göre, Müslüman dünyanın kötü durumda olmasının ve istiklalini yitirmesinin temel nedeni, İslâm'ın, hurafe, batıl İnançlar ve cahil din adamları tarafından kuşatılmasıdır” dedi. Akif'e göre Japonya gibi modernleşilebileceğini onun ilerlemeye, modernleşmeye ve medenileşmeye karşı olmadığını, Onun karşı çıktığı şeyin Batının “medeniyet” adına hayata geçirdiği sömürgeci zihniyet olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Şen , “Onun istiklalin ikinci şartı olarak gördüğü şey, iktisadi bağımsızlıktır. Akif bu alandaki bağımlılık sona ermeden gerçek istiklâle kavuşulamayacağını belirtir. Son olarak bunların üzerine temellenmiş olan vatanın istiklâlidir. Ona göre, bunlardan biri eksik olursa tam istiklâlden söz edilemez dedi” 13 Martta Üniversitemiz Marmaris Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulunda düzenlenen “12 Mart İstiklal Marşının Kabul edilişinin 93.yıl dönümü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma programı ise öğretim elemanı Okutman Ümit Akın’ın sunumuyla gerçekleştirildi. Programda konuşan Akın bazı şairler vardır, onlar sadece şairdir; onlar için bütün mesele, sanat değeri yüksek şiirler söylemektir diyen Akın Mehmed Akif Ersoy’un ise yaşadığı toplumun sorunlarına kafa yoran, şiiri yaşadığı hayatın bir parçası olarak gören bir şair olarak nitelemek gerektiğini belirtti. Mehmet Akif Ersoy’un inançlı her şair veya fikir adamı gibi kardeşlerinin maruz kaldığı felaketlerden dolayı ebedî bir ıstırapla yanmış ve yüreğindeki bu yangını şiir olarak en güzel şekilde haykırmıştır diyen Akın en sonunda da bütün yaşananları özetleyerek milletin kurtuluş sevincini haykıran İstiklâl Marşı'nı yazma şerefine nail olmuştur “dedi Konferans ve sunumların dışında Üniversitemiz Eğitim Fa k ü l t e s i T ü r k ç e E ğ i t i m i Bölümü tarafından 12 Mart'ta "Eğitim Fakültesi İstiklâl Marşımızı Okuyor" adlı bir yarışma düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi B Salonunda düzenlenen yarışmaya, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu, Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Volkan Coşkun ve Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Pervin Çapan katıldı. Yrd. Doç. Dr. Ali Gürsan Saraç'ın başkanlığında toplanan y a r ı ş m a jürisinin değerlendirdi ği ve büyük bir dinleyici topluluğunun katıldığı yarışma sonucunda Sosyal Bilgiler Öğretmenliği öğrencisi Hamza Uyanık birinci seçildi. B i r di ğ er etki n l i k i se M ehm et Akif,İstiklal Marşı ve Çanakkale Şehitleri Hat ve Kaligrafi Sergisiydi. ÜNİVERSİTEMİZDE 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİ VE ŞEHİTLERİMİZ TEMALI BİR DİZİ ETKİNLİK DÜZENLENDİ Bu etkinliklerden ilki Üniversitemiz Edebiyat Fakültesi itarafından düzenlenen Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bayram Akça ve Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr Özgür Yıldız tarafından sunulan 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma programıydı 19 Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi A Salonunda gerçekleştirilen bu programda Doç. Dr. Yıldız,konuşmalarında deniz savaşlarının önemi ve deniz savaşlarında Mustafa Kemal'in rolünü anlatırken, Prof. Dr. Bayram Akça ise kara savaşlarını ve kara savaşlarında önemli olan stratejik konulara değindi. ‘Çan akkale Zaferi v e Şehitlerimizi Anma Günü' dolayısıyla düzenlenen bir d i ğ e r konferans ise Milas Sıtkı Koçman Meslek Yüksek Okulu'nda düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Prof. Dr. Bayram Akça, Doç. Dr. Özgür Yıldız, Gazi Binbaşı Sezai Kanlıyer, Okt. Osman Köse katıldı. Okulun toplantı salonunda gerçekleştiren konferansa; Beçin Belediye Başkanı Mehmet Balcı, Yüksek Okul Müdürü Doç. Dr. Muzaffer Demir, İlçe Emniyet Müdürü Mustafa Yalçın, İlçe Milli Eğitim Müdürü Arslan Ersoy, Şube Müdürü Zeki Yaşar Kalkan ve çok sayıda okul öğrencisi katıldı. Her yıl 18 Mart'ta Çanakkale Savaşı'nın asil ruhunu yaşatmak ve Ç a n a k k a l e Şehitleri'ni anmak için düzenlenen programlardan bir diğeri de bu yıl Üniversitemiz Yaratıcı Yazarlık Topluluğu tarafından Fen Edebiyat Fakültesi Amfisinde gerçekleştirildi. Edebiyat Fakültemiz Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 1. sınıf öğrencilerinin Türkçe Kompozisyon dersinin atölye çalışması olarak düzenlediği Söz Koro'su etkinliğinde Yrd. Doç. Dr. Tacettin Şimşek'in 'Şehit Mektupları' isimli eseri sunuldu. Mehmet Akif Ersoy'un 'Çanakkale Şehitlerine' isimli şiirinin de okunduğu etkinlikte zaman zaman duygusal anlar yaşandı. Program sonunda Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyeleri tarafından programda yer alan öğrencilere teşekkür belgesi takdim edildi. Ayrıca Üniversitemiz Türk Sanat Müziği korosu Çanakkale Zaferi Özel Konseriyle bu anlamlı günde sahne aldı Orman Haftası Kutlamaları Üniversitemiz Ev Sahipliğinde Gerçekleştirildi Orman Haftası kutlamaları kapsamında gerçekleştirilen törende hafta çerçevesinde düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilerin ödülleri verilirken t ö r e n i n ardından Üniversitemiz kampüsünde geçtiğimiz yıl çıkan yangında zarar gören 20 dönümlük ormanlık alana 5 bin adet fidan dikimi gerçekleştirildi.Orman Haftası kutlama etkinliklerine Muğla Valisi Mustafa Hakan Güvençer, İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Halil Çelik, Emniyet Müdürü Veysel Tipioğlu, Orman Bölge Müdürü Ali Yıldırım ile Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu ve Üniversitemiz yönetimi ile kamu kurum müdürleri ve öğrenciler katıldı.. Törenin ardından geçen yıl 27 Temmuz'da Üniversitemiz kampüsü içerisinde meydana gelen yangında zarar gören 2 hektarlık ormanlık alana; 5 bin adet fıstık, kızılçam ve servi fidanı dikildi. Fidan dikimine protokolün yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Adına Sahibi Prof. Dr. Yusuf Ziya ERDİL Yayın Kurulu Prof. Dr. Tuncer ASUNAKUTLU Prof. Dr. Ali Osman GÜNDOĞAN Prof. Dr. Ali AKAR Genel Sekreter Nagehan ŞAHİN Prof. Dr. Mustafa IŞILOĞLU İletişim : Grafik-Tasarım Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörlüğü Hüseyin ERENLER Basın Halkla İlişkiler ve Protokol Müdürlüğü 48120 Kötekli / MUĞLA Tel : 0252 211 10 41 E-posta : basin@mu.edu.tr Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Basım Evi Baskı : 7 NİSAN 2014 Üniversitemizde 16 Mart Öğretmen Okulları Kuruluşunun 166. Yıldönümü Kutlandı Öğretmen Okulları Kuruluşunun 166. Yıldönümü dolayısıyla Üniversitemiz Eğitim Fakültesi ve Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle düzenlenen “16 Mart Öğretmen Okulları Kuruluşunun 166. Yıldönümü Kutlama Programı” Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) gerçekleştirildi. AKM A Salonunda düzenlenen ve yoğun ilgi gören programa; Muğla Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özden, Muğla Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Zekeriya Çınar, Üniversitemiz Rektör Vekili Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil, Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Mustafa Volkan Coşkun, Rektör Yardımcıları ve il müdürleri ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı. Kutlama P r o g r a m ı açılışında, Saygı Duruşu ve İstiklâl Marşı'nın ardından Öğretim Görevlisi Özlem Aslan'ın yönetimindeki Eğitim Fakültemiz Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı Koro Konseri sahne aldı. Eğitim Fakültesi Dekanımız Prof. Dr. Mustafa Volkan Coşkun yaptığı konuşmada, Öğretmen Okullarının ilk kez Ahmet Cevdet Paşa tarafından 16 Mart 1848'de Darül Muallimin-i Rüşdi adıyla açıldığını kaydederek günümüzde öğretmen yetiştirme alanında, Osmanlı'dan beri oldukça zengin bir birikim ve deneyimimizin bulunduğunu belirtti. Günümüz öğretmeninin dünya kültürünü tanıması, ulusal ve uluslararası düzeydeki bilgiye ulaşması ve teknolojiye vakıf olması gerektiğini ifaden eden Prof. Dr. Coşkun, “ Sorgulayıcı, risk alabilen, aktif, yaşama olumlu yaklaşan, moral değerleri yüksek, kendini geliştirmeye, değiştirmeye açık olmalıdır. Tüm bu niteliklere sahip öğretmen yetiştirebilmek, eğitim-öğretimin kalitesini yükseltebilmek için, Milli Eğitim Teşkilatı, YÖK ve Eğitim Fakülteleri daha sıkı bir işbirliği ve paylaşım içinde bulunmalıdır. Ayrıca, öğretmen yetiştirmede ve öğretmen yetiştiren öğretim elemanlarını seçmede kullanılacak ölçütler, çağın gereklerine uygun olarak yeniden gözden geçirilmelidir” dedi. İki yıldır kardeş kurum olan Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğüyle ciddi ve anlamlı bir işbirliği içinde bulunduklarını ve bu işbirliğinin artarak devam edeceğini belirten Prof. Dr. Coşkun, bunun için Milli Eğitim Müdürü Zekeriya Çınar ve ekibine teşekkür etti.Bugünün çok özel bir gün olduğunu belirten Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil ise yaptığı konuşmada, “16 Mart Öğretmen Okulları'nın kuruluşunun yanında 18 Mart Çanakkale Zaferimizi de kutluyoruz. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Onlar olmasa bugün biz böyle güzel bir salonda, böyle güzel bir toplulukla birlikte olamayacaktık. Bize bu vatanı hediye ettikleri için Çanakkale'de ve tüm cephelerde Cumhuriyetin kurulmasına yardım eden atalarımızı rahmetle anıyoruz” dedi. Türk Milli Eğitim Sisteminin çok güçlü ve köklü bir geleneğe sahip olduğunu vurgulayan Erdil, “Bizler bugün Öğretmen Okulları'nın 166. Yılını kutluyoruz ama biz devlet geleneğimizden bahsederken en az bin yıl gerisinden bahsediyoruzBöyle bir geleneğin ve kurumsallaşmanın olduğu yerde tabi ki çok büyük değerler ve başarılar elde edilecektir” dedi.. . Özellikle son yıllarda, Milli Eğitim Sisteminde öğretmen ile öğrenci yetiştirilmesi ve yeterliliklerine dair çok ciddi çalışmalar yapıldığını belirten Erdil, “ Bunların meyvelerini yavaş yavaş görmeye başlıyoruz. İnşaallah önümüzdeki yıllarda, bu günlerde şikâyet ettiğimiz bazı küçük sorunlardan da kurtularak, 2023 ve 2071 yılına koşar adım giden bir insan ordusuna sahip olacağımıza inanıyorum” dedi. Programa katılan Vali ve İl müdürlerine, Anadolu Öğretmen Lisesi ile diğer okullardan gelen öğretmen ve öğrencilere teşekkür eden Prof. Dr. Erdil, Milli Eğitim Müdürü ve Eğitim Fakültesi Dekanı'nın özel bir teşekkürü hak ettiğini belirterek, “ Gerçekten bir ilde, iki eğitimle ilgili çok önemli kurumun nasıl işbirliği yapacağına dair çok güzel bir örnek gösteriyorlar. Yaptıkları her aktivite hakikaten g ö ğ s ü m ü z ü k a b a r t ı y o r. Eğitim Fakültemizin çok değerli öğretim elemanlarına çok teşekkür ediyorum. Sevgili öğrencilerimiz bizi hiçbir zaman yalnız bırakmıyorlar ve her zaman hakikaten öğretmen olmuş gibi davranıyorlar. Onlara çok teşekkür ediyorum” dedi.İl Milli Eğitim Müdürü Zekeriya Çınar ise yaptığı konuşmada, Cumhuriyet tarihinde çok önemli roller üstlenmiş olan Öğretmen Okulları'nın tarihi süreç içerisinde toplumsal değişim ve gelişime ayak uydurduğunu belirterek, Anadolu Öğretmen Lisesi adıyla bugün de aynı misyonunu devam e t t i r m e k t e olduğunu ve ülkelerin kalkınmasının verilen eğitimle doğru orantılı olduğunu söyledi. Muğla Milletvekili ve Eğitim Bilimci Prof. Dr. Yüksel Özden tarafından “Eğitimde Yeni Perspektif Arayışları” başlıklı bir konferans verildi Konuşmaların ardından kutlama programı kapsamında Muğla Milletvekili ve Eğitim Bilimci Prof. Dr. Yüksel Özden tarafından “Eğitimde Yeni Perspektif Arayışları” başlıklı bir konferans verildi. Öğretmen Okulları'nın açılışının 166. Yılı olmasından dolayı ülkem ve geçmişimle gurur duyuyorum sözleriyle konuşmasına başlayan Prof. Dr. Özden, Anadolu Öğretmen Lisesi'ne başlayan tüm öğrencilerin 166 yıllık birikimi arkasında hissetmesi gerektiğini belirtti.Birçok evreden geçmiş olan ülkemizdeki öğretmen yetiştirme sisteminin, büyük bir güç ve birikime sahip olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Özden, Çanakkale şehitlerini saygı ve minnetle andığını ifade ederek, “2023 ve 2071 hedeflerine Çanakkale ruhuyla en doğru şekilde yürüyebiliriz” dedi. Öğretmenlik, akademisyenlik ve siyaseti gördüğünü ve en önemli olanın insan yetiştirmek olduğunu belirten Özden, “Arzın merkezinde insan var insanın yetişmesine zerre kadar katkıda bulunuyorsanız, bir çocuğun elinden tutup yetişmesine katkıda bulunuyorsanız, ona yeni ufuklar çiziyorsanız, bundan daha kutsal bir görev yoktur. Buna talip olan herkesi kutluyorum” dedi. Gençleri bir millet olma bilinciyle yetiştirebilmenin önemine de değinen Prof. Dr. Özden, bunun ihmal edilmesi durumunda ülkede önemli m a d d i büyümeler söz konusu olsa bile bunlarla bir y e r e varılamayacağının da altını çizdi. Gençlerin sorgulamayı öğrenmesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özden, “Sloganlar ve klişelerle gençlerimizi yetiştirmeyelim. Tüm gençlerimiz, sorgulamayı öğrensin. Eğer sloganlarla ,ezberlerle gidersek çok fazla gidebileceğimiz bir yer yok” dedi. Büyük ve tarihinden güç alan bir medeniyet olmak için bir iddiamız olmalıdır diyen Prof. Dr. Özden, “O da bu milletin tarihine kültürüne geçmişine yakışan büyük bir medeniyet olma i d d i a s ı d ı r. B u s a d e c e o k u l l a r d a yaşadığımız şey değil. Sanat, kültür ve mimari olmadan, bunları yaşatamadan bir medeniyetten bahsetme imkânı da yoktur” dedi. Gençlerimize özgüven kazandırmanın önemini vurgulayan Prof. D r. Ö z d e n , i ç i n e s o k u l d u ğ u m u z kompleksten dolayı kendi atalarımızdan bahsetmenin bile uygun karşılanmadığını ve bu kompleksin bir sonucu olarak kültürümüzden büyük şahsiyetlerden bile söz ederken utanır hale geldiğimizi söyledi. İki Devlet Tek Millet, Hocalı’ya Adalet isimli Bir Konferans Düzenlendi Üniversitemiz Türk Dünyası Topluluğu tarafından 3 Mart'ta “İki Devlet Tek Millet, Hocalı'ya Adalet” isimli bir konferans düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi A salonunda düzenlenen konferansın a ç ı l ı ş konuşmasını yapan Türk Dünyası To p l u l u ğ u başkanı S e l i m Ö z t ü r k konuşmasın da, ' 22 yıl ö n c e Hocalı'da yapılanlar yalnızca Azerbaycan Türklerine değil tüm dünya Türklerine yapılmış bir soykırımdır.Hocalı'da yapılan soykırımı Türk dünyası bütün dünyaya anlatmak zorundadır. Dün Karabağ'da yaşananlar bugün Kırım'da yaşanmaktadır. Türkiye bu konuda en önde yer almalıdır. Kırım Türklerine sahip çıkmalıdır.' dedi. Türk Dünyası Topluluğu koordinatör hocası Yard. Doç. Gülsine Uzun konuşmasının başında Tenzile Rüstemhanlı'ya teşekkür ettikten sonra sözlerine şöyle devam etti; ' Biz Türk milleti olarak bir Ermeni öldürüldüğünde sokaklara çıkıp ''Hepimiz Ermeniyiz'' diyecek kadar tırnak içinde söylüyorum ''duyarlı'' bir milletiz. Ama maalesef aynı duyarlılığı kendi soydaşlarımızın yaşadıkları katliamlara karşı gösteremiyoruz. Dünyada birçok ülkede Hocalı'da yaşanan katliamı bir soykırım olarak tanırken, biz kendi öz kardeşlerimizin yaşadığı bu acıya maalesef duyarsız kaldık.' dedi. Tenzile Rüstemhanlı konuşmasına geçmeden önce Muğla'ya Hocalı soykırımı sebebiyle gelen ilk misafir olduğunu belirterek bu konudaki hassasiyetleri için Türk Dünyası Topluluğuna teşekkür etti. Dünyada kendi kültürüne ilişkin, normlar, ritüeller, semboller, alışkanlıklar, gelenekler, göreneklerin yaşatılmaya çalışıldığını, bizim ise sahip olduğumuz bu değerleri yok saymaya devam edemeyeceğimizi belirten Prof.Dr. Ö z d e n , “ Ta m t e r s i n e k e n d i medeniyetimiz ve geçmişimizle övünmenin, gururlanmanın bu ülkenin insanları için en büyük güç kaynağı olduğunu bilmek zorundayız. Bunu kesersek, susuz kalırız, mineralsiz kalırız. Tarihimiz ve geçmişimizle gurur duymamız gerekiyor” dedi. Eğitim sistemimizi tarih ve millet bilinci üzerine oturtmamız gerektiğinin önemine dikkat çeken Prof. Dr. Özden, “Sistemi bir medeniyet kurgusu üzerinden yeniden kuracaksak bunu bir başkası kurmayacak, bunu öğretmen adayları kuracaktır” dedi. Hocalı'da yapılanlar katliam değil soykırımdır. Hocalı'da öldürülenler Türk ve müslüman oldukları için öldürüldüler. Bunların amacı Kafkası T ü r k t e n t e m i z l e m e k t i r. ' d e d i . Rüstemhanlı sözlerine şöyle devam etti; ' Ermeni meselesi, Türkiye ve Azerbaycan'ın ortak meselesidir. Türkiye ve Azerbaycan omuz omuza hareket etmelidir .Ve Türkiye, 200 milyon Türk'ün yaşadığı coğrafyanın payitahtıdır. Türkiye, Türk dünyasının başkentidir. Dünya dağılsa Azerbaycan Türkü Türkiye'den asla vazgeçmez.' Konferans sonunda Vali Mustafa Hakan Güvençer tarafından Prof. Dr. Özden'e plaket takdim edilirken; program, Muğla Anadolu Öğretmen Lisesi öğrencilerinin birinci seçilen öykü ve şiir takdimleri ile sona erdi. Konferansın ardından Türk Dünyası Topluluğu başkanı Selim Öztürk, Türk Dünyası Topluluğu Koordinatör hocası Gülsine Uzun tarafından Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği başkanı Tenzile Rüstemhanlı'ya çiçek ve plaket verildi. . 6 NİSAN 2014 Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Erdil Gençlerle 'Yönetim Dili'nden Konuştu Üniversitemiz Rektör Vekili Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil'in konuşmacı olarak katıldığı “Genç Kuşak Yönetim Dili” söyleşisi, 26 Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi C Salonunda gerçekleştirildi. K oordinatörlüğün ü Yrd. Doç. Dr. Ümral Deveci, başkanlığını ise Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Berrak Bolat'ın yaptığı M e t i n b i l i m To p l u l u ğ u n c a düzenlenen “Genç Kuşak Yönetim Dili” isimli söyleşiye konuşmacı olarak katılan Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil, genç bir yönetici olarak öğrencilerle bir araya geldi. Katılımcılar a şeker ikram ederek söyleşiye başlayan Prof. Dr. Erdil, seneler önce ilkokul öğretmeninin bu hareketinden çok etkilendiğini belirterek söyleşinin de şeker tadında geçeceğini umduğunu belirtti. Konuşmasında yönetim dilinin oluşumu ve önemine değinen Prof. Dr. Erdil, öğrencilere bu süreçte dikkat edilmesi gereken hususları kendi deneyimlerinden getirdiği örneklerle açıkladı. Hayatında ilk olarak ilkokul öğretmeni ile staj yaptığı dönemdeki rehber öğretmenini kendisine örnek aldığını belirten ve yöneticiliğe 2002 yılında başladığını ifade eden Prof. Dr. Erdil, günümüz yönetim dilinde özellikle 3 unsura gençlerin dikkatini çekmek istediğini belirterek, “Buna ben kısaca SSA diyorum. Bunlar 'sevgi', 'sabır' ve 'adalet'tir. Bu ilkelerin samimiyet ve g ü v e n i l e desteklendiğinde başarıyı da beraberinde getireceğine inanıyorum” dedi. Prof. Dr. Erdil, kendisinin bu deneyimleri 20 yılda edindiğini ancak yeni kuşakların bunları dikkate aldığı takdirde ise 10 yılda edinebileceğini belirtti.Prof. Dr. Erdil, genç bir yönetici olarak farklı kuşaklardan insanları yönetmenin zor olup olmadığı sorusu üzerine, karşılıklı duyulan saygı ve sağlanan güvenle, farklı kuşakları yönetmenin zor olmadığını, önemli olanın samimiyet ve sevgi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Erdil, genç kuşak yöneticisi olarak yönetim konusunda deneyimin ne gibi bir rolü olduğu sorusunu yönlendiren bir öğrenciye ise, olayları doğru okuyarak teşhisleri doğru koymanın hızlı deneyim kazanmakta önemli bir rolü olduğunu söyledi. Erdil, sosyal bilimci olmayıp bir mühendis olduğu halde, genç kuşak bir yönetici olarak insanları ikna etmekteki başarısının sırrını ise, sosyal bilimlerle fen bilimleri arasında bir terkip yapıldığında, sorunların izahını ifade etmek olarak açıkladı. Öğrenciler ve öğretim üyelerinin katıldığı söyleşinin sonunda Metinbilim Topluluğu Koordinatörü ve Metinbilim Enstitüsü Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ümral Deveci tarafından Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil'e çiçek takdim edildi. Üniversitemizde “Tarihte ve Felsefede Kadın Olmak” Konulu Bir Konferans Düzenlendi Üniversitemiz bilim etkinlikleri kapsamında 15 Mart'ta Prof. Dr. Hatice Nur Erkızan tarafından “Tarihte ve Felsefede Kadın Olmak” konulu bir konferans verildi. niversitemiz Atatürk Kültür M e r k e z i C S a l o n u n d a gerçekleştirilen konferansta Prof. Dr. Hatice Nur Erkızan tarafından iki önemli kadın filozof olan Aspasia ve Hypatia üzerinden tarihte ve felsefede kadın olmak anlatıldı. T a r i h ç i Thukidides'ten yaptığı “En iyi kadın kendisinden söz edilmeyendir” alıntısı ile sözlerine başlayan Erkızan, “Kadından beklenen kendisini arka planda tutarak, gizlemesi ve kendini her anlamda yoksamasıdır” diyerek bir bakıma bütün toplumların bu anlamda Thukidides'ten farklı düşünmediklerini ifade etti. Tarihe bakıldığında Atinalı kadınların yaşamının bir odada geçtiğini ve yasak olduğu için tek başlarına dışarı dahi çıkamayan kadınların dünyasının buradan ibaret olduğunu belirten Erkızan, bu şekilde kadınların kamusal alandan tamamen dışlandıklarını, söz konusu bu durumun günümüzde halen daha birçok yerde devam ettiğini söyledi. Tarihteki Mitostan logos'a geçiş sürecinde gerçekleşen, cinslerin ilişkisinin belirlenmesinin hala daha etkisi altında olduğumuza dikkat çeken Erkızan, bu geçişin bize bıraktığı olumsuz miraslardan birinin de kadın düşmanlığı olduğunu ifade etti. Ü SOSYAL BİLGİLER TOPLULUĞU İLK ETKİNLİĞİNİ TÜRKİSTANDAKİ BAĞIMSIZ HAREKETLERİ'NE (BASMACILAR) AYIRDI 27 Mart 2013 tarihinde üniversitemiz AKM C Salonunda Sosyal Bilgiler Topluluğu tarafından Türkistan'daki Bağımsızlık Hareketleri (19161936) Basmacılar konulu bir konferans düzenlendi. K onferans yeni kurulmuş olan Sosyal Bilgiler Topluluğunun da ilk etkinliği olması bakımından özellikle Sosyal Bilgiler Öğretmenliği öğrenci ve öğretim elemanlarının büyük katılımıyla gerçekleşti. Konferanstan önce kısa bir açılış konuşması yapan Sosyal Bilgiler Eğitimi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Mustafa Ertürk öğrencileri topluluktan dolayı kutlarken “ilk etkinlikte kardeş ve akraba toplulukların gündeme getirilmiş olmasının tam da sosyal bilgiler öğretmen adaylarına yakıştığını ve bundan büyük mutluluk duyduğunu” belirtti.Profesör Dr. Juliboy Eltarazov ise vermiş olduğu konferansta Basmacı hareketi ile Türkiye'deki Kurtuluş Savaşı arasındaki benzerlik ve farklılıklara dikkat çekti. Her iki harekette de işgal güçlerinin milli güçlere karşı bir karalama kampanyası başttığını belirten Eltarazov “Basmacı adı başlangıçta işgalciler tarafından bağımsızlık savaşçılarını sanki bir eşkıyaymış gibi göstermek, küçük düşürmek için uydurulmuş bir isimdi” dedi. Milli bağımsızlık hareketlerinde halk desteğine dikkat çeken Eltarazov “Türkiye'de halkın neredeyse tamamı Milli Mücadelenin arkasındaydı. Ancak, maalesef Türkistan'da halkın önemli bir bölü mü Sovye t propa ga n da sın a inanmıştı. Türkistan bağımsızlık hareketinin başarıya ulaşamamasının en büyük sebebi halkın birlikte hareket edememiş olmasıdır” tespitinde bulundu.Sovyet döneminde Basmacı Hareketinin olumsuz bir şekilde yansıtıldığını belirten Eltarazov Türkistan coğrafyasındaki Türk devletlerinin bağımsızlığını kazanmasından sonra bu algının değişmeye başladığını belirtti. Basmacıların nihayet tarihte hak ettikleri değerin anlaşıldığını belirten Eltarazov yine de yapılacak çok şeyin olduğunu belirtti. Basmacı hareketinin tarihinin detaylı bir şekilde tekrar yazılması ve önemli tarihsel mekanların bir an önce koruma altına alınmasının gerekliliğine de işaret edildi. Konferans Sosyal bilgiler Topluluğu adına Doç.Dr. Mustafa ERTÜRK'ün Prof.Dr. Juıliboy Eltarazov'a çiçek ve plaket takdim etmesiyle sona erdi. Kadının edilgen ve madde ile erkeğin ise etkin ve tanımlanan form ile özdeş kılındığını ifade eden Erkızan, kadının eksik, az gelişmiş ve doğal sonuç olarak değersiz olduğu görüşlerinin bu süreçte temellerinin atıldığını belirtti. Miletos ve Atina'nın entelektüel tarihinin en önemli kadın filozofu olan Aspasia'nın tarih ve felsefe tarihindeki yerinin hakkıyla düşünülmemesinin büyük eksilik olduğuna dikkat çeken Erkızan, “Aslında Aspasia'nın hayatına ilişkin soru sormak insanlığın diğer yarısı hakkında soru sormaktır. Atina toplumunda kendisi bir kadın olarak yabancı biriydi, ama bu onun düşünsel-politik yaşamda büyük bir atılımı başardığı gerçeğini değiştirmez” şeklinde konuştu. Yaklaşık olarak M.Ö. 460-401 yılları arasında yaşadığı kabul edilen Aspasia hakkındaki tüm bilgilerin kaynağının Aristophanes ve Sokratesçi filozoflar olduğu belirten Erkızan, “Onunla ilgili hiçbir özgün görsel materyal bugüne ulaşmamıştır. Sokrates, Platon'un diyaloglarında Diotima'nın yanı sıra çok ünlü bir retorikçi ve Periklesçi felsefe çevresinin üyesi olan Miletoslu Aspasia'nın da kendisinin hocası olduğunu b i l d i r i r. B u g ü n A s p a s i a ; A t i n a Üniversitesi'nin girişinde bulunan bir freskoda Sokrates, Phidias, Arşimet ve Platon gibi pek çok önemli filozofla birlikte yer almaktadır” dedi. 4. yüzyılda bilimin, felsefenin merkezi olan İskenderiye'de yaşayan diğer bir kadın fizolof olan Hypatia'ya da değinen Erkızan, “Çağının en önde gelen filozoflarından Antik felsefenin son temsilcisi olan Hypatia, felsefe ve bilim tarihinde olağanüstü bir yere sahip olmasına rağmen özellikle felsefe tarihlerinde ya hiç yer almaz ya da bir cümle ile geçilir. Hypatia, o dönemde Antik felsefe ile Hıristiyanlık - Roma arasında meydana gelen karşıtlık neticesinde bağnaz Hıristiyanlar tarafından vahşice katledilmiştir. O hem bir filozof hem de bir kadın olarak iki kez öldürülmüştür; ama cinsiyetçi bakış açısıyla yazılan felsefe tarihçileri tarafından yok sayılarak da üçüncü kez öldürülmüştür” dedi. Anıtsal bir aklı simgeleyen Hypatia'nın genç yaşta İskenderiye, Libya ve Türkiye'deki tüm entellektüel çevrelerce de tanındığına dikkat çeken Erkızan, “Hypatia, kadınların kamusal alandaki varlığının yokluk ile örtüştüğü bir dönemde Plotinosçu Okul'un başına getirildi. Bu, o zamana kadar görülmemiş bir şeydi. Kendi zamanının en büyük filozofu ve bilim insanı olan Hypatia'nın yazıları ve düşünceleri felsefe tarihçileri tarafından neredeyse on beş yüzyıl göz ardı edilerek görmezden gelindi ve bu maalesef ancak 21. yüzyılda fark edilebildi” dedi. 3 NİSAN 2014 ÜNİVERSİTEMİZ TÜRK-MACAR AKADEMİK VE BİLİMSEL İŞBİRLİĞİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİNİN (TÜMACAM) AÇILIŞI GERÇEKLEŞTRİLDİ Üniversitemiz Türk-Macar Akademik ve Bilimsel İşbirliği Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin (TÜMACAM) açılışı 11 Mart'ta Edebiyat Fakültesinde düzenlenen bir törenle gerçekleştirildi T Bu konuda Macarca ve Türk Macar ilişkileri ile ilgili derslerin lisans ,yüksek lisans ve doktora seviyesinde konulması bu amaca yöneliktir ve TÜMACAM'ın alt yapısını o l u ş t u r a c a k t ı r. Ay r ı c a M a c a r i s t a n üniversiteleri ile Erasmus bağlantılarımız bulunmaktadır .Gerek Macar kurumlarının bursları ile gerekse Erasmus kanalıyla Macaristan'a giden öğrencilerimiz bulunmaktadır.Bu konuda burs imkânlarının arttırılmasını diliyoruz” dedi. ürk -Macar ilişkileri ile ilgili olarak kurulan Türkiye'deki ilk ve tek merkez olan TÜMACAM'ın açılışı Edebiyat Fakültesinde düzenlenen bir törenle Muğla Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Macaristan Büyükelçisi Prof. Dr. János Hóvári, Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil ile Üniversitemiz Kurucu Rektörü Prof. Dr. Ethem Ruhi Fığlalı'nın katılımlarıyla gerçekleştirildi. Atatürk Kültür Merkezinde devam eden programın açılış konuşmaları Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil, TÜMACAM Müdürü Prof. Dr. Melek Çolak, Macaristan'ın Kayseri Fahri Konsolosu ve Türk-Macar İşadamları Derneği Başkanı Osman Şahbaz ile Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Pervin Çapan tarafından yapıldı. Rektör Vekilimiz Prof. Dr. Yusuf Ziya Erdil yaptığı konuşmada, “Bugün iki mutluluğu birden yaşıyoruz. Bazen çok mütevazi binalardan çok büyük başarılar çıkar. Bugün merkezimiz adına mütevazi bir başlangıç yaptık. Edebiyat Fakültemizde bir odayı merkezimize tahsis ettik. Ama göreceksiniz ki, çok büyük ve lüks odalarda yapılan işlerden çok daha farklı ve işler bu odadan çıkacak. Bunu en iyi anlayacak kişi, bizler gibi kendisi de akademisyen olan Sayın Büyükelçimiz'dir. İkinci yaşayacağımız mutluluk Sayın Büyükelçimiz tarafından sunumu yapılacak 'Tarih Boyunca Macarlar ve Türkler' konferansı olacaktır. Biz Üniversite olarak büyük ölçekli AB projesini 2013 yılının Ekim ayında startını verdik. Macaristan'dan birçok Üniversite ile bu konuda işbirliği içindeyiz” dedi. Muğla Valisi Mustafa Hakan Güvençer ise konuşmasında dünya ve bölge barışı için öncelikle ihtiyaç duyulan samimi ve dost gönüllerin bulaşması gerektiğini belirterek, “Bugün belki mütevazi bir törenle açılışını yaptığımız merkezin aracılığı ile dünya ve Avrupa barışının muhtaç olduğu iki dost el çok büyük güzellikler üretmek için bir araya gelecek. Açılışın ardından Macaristan Ankara Büyükelçisi P r o f . D r. J a n o s H o v a r i tarafından 'Tarih Boyunca Macarlar ve Türkler' konu başlıklı bir konferans verildi. Bu iki dost ülke, ekonomik, siyasi ve kültürel dinamikleri ile bir araya geldiklerinde çok şeyler yapabilecek durumdalar. Sahip oldukları işlenmeye muhtaç çok iyi cevherleri var. Bugün burada atılan bu tohumdan çıkacak ağacın dalları altında her iki ulusun fertlerine bir huzur gölgesi oluşacaktır. Bu da bölgede huzur ve barışın şarkısı olacaktır” dedi. 2000 yılından bu yana TürkMacar ilişkileri üzerine çalışan ve Üniversitemizde Türk Macar Araştırma Merkezi kurulması için önemli ölçüde uğraş veren TÜMACAM Müdürü Prof. Dr. Melek Çolak, “TÜMACAM kurulurken yurtiçinde bir örneğinin olup olmadığı sorusuna yanıt olarak, 'Her şeyin bir örneğini aramaya gerek yok, kendimiz örnek olalım' dedik ve Araştırma Merkezimizi kurduk” şeklinde konuştu. Prof. Dr. Çolak, Merkezin kuruluş amacının, Türkiye ve Macaristan arasında kültürel köprünün gelişmesine yardım ederek bu konuda bilimsel işbirliği sağlamak olduğunu belirttiTürk ve Macar milletleri arasındaki ilişkinin tarihin en eski dönemlerine kadar dayandığının hatta tarih boyunca bu kadar yoğun ve aralıksız birbirleri ile irtibatta olan başka bir millet olmadığının altını çizen Çolak, “Bu ilişkilerin hatırası Türk milletinin hafızasında 'Macar' denildiği zaman 'kardeş' kelimesiyle tanımlanan bir iz 2013 yılı Kasım dönemi TÜBİTAK bırakmıştır. Macar ve Türklerin akraba 4005 - bilim ve toplum yenilikçi eğitim oldukları inancı da her iki ülkenin uygulamaları projeleri kapsamında Eğitim kamuoyunda yaşamaktadır”dedi. Fakültemizden iki proje desteklenmeye değer bulundu.Bu projelerden ilki, Üniversitemiz Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü Sosyal Bilgiler Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Muhammet Avaroğulları'nın proje yürütücülüğünü 20. yüzyılın başlarında Morihei Ueshiba üstlendiği “Düşün-Tartış” başlıklı proje tarafından geliştirilmiş bir Japon Savaş Sanatı olan Aikido hakkında bilgi veren olurken, diğeri yürütücülüğünü İlköğretim Aikido Topluluğu Başkanı Erdem Yeter Bölümü Matematik Öğretim Üyesi Yard. Doç. y a p t ı ğ ı a ç ı k l a m a d a Dr. Evrim Erbilgin'in üstlendiği “Teknolojinin Aikido üç kurala dayalı olarak işlev Cebir Öğretimine Entegrasyonu” başlıklı gösteriyor bunlardan birincisi kaçış karşı proje oldu. 2013 yılı Kasım dönemi TÜBİTAK tarafın saldırısına gösterilen ani yer 4004 - doğa eğitimi ve bilim okulları projeleri değişimi burada rakibimize uyumumuz kapsamında da Eğitim Fakültemizden yine iki s o n d e r e c e ö n e m l i o n a u y u m projemiz daha desteklenmeye lâyık görüldü. sağlayamazsak saldırı üzerimizde kalır darbeyi savuramayız rakibin Üniversitemiz Eğitim Fakültesi İlköğretim kazanmasıyla sonuçlanır uyum onunla Bölümü Fen Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı birlikte hareket ederek onun ne Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Emine Çil'in düşündüğünü düşünerek saldırıya maruz proje yürütücülüğünü üstlendiği “Botanik k a l m a d a n k a ç a b i l m e k . Dünyasına Yolculuk 2” başlıklı proje ile İkinci kural denge, karşı tarafın yürütücülüğünü yine aynı bölümden Fen dengesine hükmedebiliyorsak tekniği Bilgisi Eğitimi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi z o r l a n m a d a n a ç ı k v e r m e d e n Yard. Doç. Dr. Burcu Şenler'in üstlendiği sonlandırabilir sön söz bize ait olur. Son olarak üçüncü kuralımız teknik “7'den 77'ye Turunç Doğa Bilimleri ve vücudun disiplinli bir şekilde ruhla Matematik Şenlikleri - 2014” başlıklı projeleri bütünleşerek vücut hareketlerinden TÜBİTAK tarafından desteklenmeye lâyık oluşan bütünlük kurulup rakibi etkisiz görüldü. hale getirmenin son noktasıdır”dedi. Üniversitemiz Eğitim Fakültesinden 4 Proje TÜBİTAK Tarafından Desteklenmeye Değer Bulundu AİKİDO Tanıtım Semineri Üniversitemiz Spor Salonunda Yapıldı “TÜMACAM ile tarih ve tarihe yardımcı bütün disiplinlerle beraber Macaristan ile işbirliği yapmayı hedefliyoruz” Türkolojinin bir disiplin olarak dünyada ilk defa Macaristan'da ortaya çıktığını ve bu ülkenin Türkolojiyi milli bir ilim dalı olarak kabul eden nadir ülkelerden biri olduğunu belirten Çolak, “150 yıla yakın köklü bir geleneği bulunan ve dünya çapında değerli bilim adamları yetiştiren Macar Türkolojisi, Türklük bilimi olan Türkolojiyi sadece Türk dilinin araştırılması değil ,disiplinler arası bir çalışma ile Türklerin dilini, tarihini, kültürünü, etnognafyasını , coğrafyasını araştırmakta ve Türk dünyasına kültür hizmeti yapmaktadır. Bu bilim dalının ortaya koyduğu veriler bizim için bitip tükenmez bir hazine niteliğindedir. TÜMACAM'a bu açıdan bakarsak disiplinler arası bir çalışma ile tarih ve tarihe yardımcı bütün disiplinlerle beraber Macaristan ile işbirliği yapmayı hedefliyoruz. Bu Merkezin bir diğer amacı ise, Batı merkezli tezler etrafında şekillenen kültür hegemonyasına bir tepki niteliğinde olmasıdır. Böyle bir hegemonya Orta Asya'dan Kafkaslar'a, Kafkaslar'dan Ayrupa'ya uzanan Türk dünyasının yayıldığı coğrafyaya sadece kendi kaynakları ile kendi penceresinden baktırmaya devam etmektedir.Böyle bir anlayış Türk diline, tarihine kaynaklık edebilecek diğer dilleri gözden düşürmekte, kendi dilini dayatmaktadır. TÜMACAM bu konuda Türk tarihine diline, etnografyasına, arkeolojisine kaynaklık eden Macarcanın öğrenilmesini desteklemektedir ve buna kaynaklık edebilecek diğer dillerin öğrenilmesi konusunda bir örnek teşkil edecektir. 04 Nisan 2014 Tarihinde Ula Ali Koçman MYO, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü tarafından “Kariyer Yönetimi” konulu bir konferans düzenlendi Yüksekokul Müdürü Prof.Dr.. Mustafa Gülsu ve diğer akademik personelin katıldığı ve Doç.Dr . Soner Taslak'ın verdiği “KARİYER YÖNETİMİ konulu konferans katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi Üniversitemiz bilim etkinlikleri kapsamında Türk-Macar Akademik ve Bilimsel İşbirliği Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından 'Tarih Boyunca Macarlar ve Türkler' konu başlıklı bir konferans düzenlendi.Macaristan Ankara Büyükelçisi Prof. Dr. János Hóvári, açılış programının ardından verdiği ve Türkçe yaptığı sunumda Türk ve Macar halklarının tarihsel bir dostluğu ve kardeşliğinin bulunduğunu belirterek, “Macarca ve Türkçe dilleri arasında akrabalık var. Macaristan'a gelirseniz bazı kelimelerin Türk kökenli olduğunu görebilirsiniz. Ayrıca gramer bakımından da Macarca ve Türkçe ne kadar yakın olduğunu görürsünüz. Bunun sebebi Macarlar ve Türkler arasındaki ilişki çok eski zamanlara, binlerce yıl öncesine Orta Asya'ya dayanmaktadır. Çünkü bizim asıl vatanımız, ilk vatanımız Orta Asya'dır. Biz Orta Asya'dan yola çıktık, Hazar Denizi ve Karadeniz üzerinden yolumuza devam ettik. Ama siz Güney'den İran üzerinden yola çıkarak Anadolu'ya geldiniz. Bu nedenden dolayı bazı telaffuzlarda fark var. Ama bir Türk için Macarcaya bakmak Türkoloji açısından bir gezidir. Dört önemli unsur var. Birincisi biz arkadaşız. Nedeni de Orta Asya'da biz Kuzey'de, siz Güney'de yaşadınız. İkincisi tarihsel bağlarımız var Türkler ile. Üçüncüsü, soğuk savaş döneminde ortaya konan ilişkiler ve sonuncu da Türkiye ile Macaristan arasındaki münasebetlerin arttırılmasına yönelik yapılacak çalışmalar” dedi. 14 Mart 2014 π Günü Şenliği Üniversitemiz ve Muğla İl Milli Eğitim Müdürlüğünün ortaklaşa düzenlediği Pi Günü Şenliği büyük ilgi gördü. 350'nin üzerinde ilköğretim ve ortaöğretim öğrencisinin katıldığı şenlikte oynanan oyunlar Üniversitemiz eğitim fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Burçak Boz tarafından tasarlandı. Şenlikte görevli matematik eğitmen ekibini oluşturan 80 adet gönüllü üniversite öğrencisi, Yrd. Doç. Dr. Burçak Boz tarafından verilen ve 2 ay süren bir eğitimle şenliğe hazırlandı. . Hem üniversiteli gençlerin toplumsal sorumluluk projesinde yer alması hem de ilköğretim/ortaöğretim öğrencilerinin matematiğin zevkli oyunlarıyla iyi vakit geçirmelerinin amaçlandığı şenlik 14 Mart 2014 Cuma günü saat 09.00'da başlayarak tüm gün devam etti.Menteşe Kaymakamı Zeki Arslan ve İl Milli Eğitim Müdürü Zekeriya Çınar da katıldığı şenlikte . Şenlikte eğitmen olarak çalışan 80 üniversitemiz öğrencisine Üniversitemiz Rektör Vekili Prof.Dr. Yusuf Ziya Erdil tarafından imzalanan “Teşekkür Belgesi” verildi. 4 NİSAN 2014 KOSGEB DESTEKLERİ GİRİŞİMCİLERİ BEKLİYOR Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) bilgilendirme toplantısı 28 Mart Tarihinde Üniversitemiz Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleştirildi niversitemiz ve KOSGEB arasında imzalanan TEKMER protokolü kapsamında Atatürk Kültür Merkezinde gerçekleşen bilgilendirme toplantısı Rektör Yrd. Prof. Dr.Mustafa Işıloğlu tarafından yapılan açılış konuşmasıyla başladı. Üniversite Sanayi işbirliği kapsamında özellikle TEKMER projeleri alanında KOSGEB'in Üniversite öğretim üyelerine ne gibi destekleri olabilir , KOSGEB Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına ne gibi katkılar yapıyor gibi soruların cevaplandırıldığı toplantıda, KOSGEB Muğla İl Müdürü Uygar Köse tarafından bir sunum gerçekleştirildi. “KOSGEB desteklerinin amacı ihracatın ve ekonomimizin geliştirilmesidir” diyen Köse ,“AR-GE ve inovasyona milli gelirden ayrılan pay yüzde 0.85, Ar-Ge deyince akla üniversitedeki çalışmalar geliyor fakat üniversiteler tarafından yapılan patent başvuruları düşük kalıyor” dedi. Ü İnovasyonla ilgili çıkarılan 5746 sayılı kanunla Ar-Ge çalışması yapan firmalara , işletmelere ve girişimcilere bir çok avantajın sağlandığını söyleyen Köse, bu programın amacının yeni ürünler ve buluşların piyasaya çıkartılması ve ticarileştirilmesi olduğunu belirtti. . İhracatımızdaki kilogram oranının artırılması gerektiğine dikkat çeken Köse, “ Bir tane cep telefonu ithal ediyoruz ama bir konteynır mobilya veriyoruz. Bunu dengelemek lâzım dedi. “Bilim,Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının ilk hedef olarak Türkiye ihracatındaki teknolojik ürünlerdeki payını arttırmayı hedeflediğini söyleyen Köse, KOSGEB olarak girişimcilere her türlü kolaylığı sağladıklarını, başvuru esnasında herhangi bir işletme kurmanın şart olmadığı , noterden alınan bir imza beyannamesiyle KOSGEB'e proje başvurusunda bulunulabilindiğini söyledi. Bu projelerin altı kişiden oluşan bir kurul tarafından proje sahibi ile girişimcinin ve projede çalışacak personelin yeterliliği, projenin Ar-Ge / inovasyon yönü , projenin pazar araştırması ve ticarileşebilirliği , projenin sağlayacağı katma değer , proje bütçesi iş zaman /destek kullanım planı ve OECD tarafından hazırlanan Oslo ve Frascati klavuzları dikkate alınarak değerlendirildiğine dikkat çeken Köse proje kabul edildiği takdirde bir işletme kurulması gerektiğini kurulan bu işletmenin anonim ya da limited şirketi olması gerekmediğini şahıs şirketi de olabileceğini söyledi. projenin en az 12 en çok 24 ay süreli olabileceğini, belirtilen zamanda firma tarafından projenin yetiştirilmemesi durumunda firmanın talep etmesi halinde bu sürenin 36 aya kadar çıkabileceğini belirten Köse, bir dönemde en fazla bir projenin desteklenebileceğini bir proje bittikten sonra ikinci bir projeye tekrar başvurulabileceğini, eğer bir proje iki defa başarısız olursa üçüncü bir projeye tekrar başvuramayacağını söyledi. İnovasyon destek programının destek oranının %75 , başlangıç sermaye desteğinin ise %100 ünü karşıladıklarını , İnovasyon Destek Programında ,işlik –kira desteği ,makine –teçhizat ,donanım ,hammadde, yazılım ve hizmet alımı giderleri , personel gideri desteği , proje geliştirme desteği,başlangıç sermayesi desteği gibi desteklerin bulunduğuna dikkat çeken Köse , her proje için ilgili faaliyetlerin dönemsel olarak izlenerek değerlendirildiğini ve görevli uzman ve öğretim elemanları tarafından üçer aylık dönemler halinde Hizmet Merkezi'ne sunularak raporda projenin ilerleyişini etkileyen olumsuz görüşlerin yer alması halinde bu durumun kurulda görüşülerek projenin sonlandırılabileceğini söyledi. Köse, bu destek programında kira desteği, makine-teçhizat, donanım, sarf malzemesi, yazılım ve tasarım ile personel giderleri desteği gibi desteklerin de yer aldığını da belirtti. Toplantıda , ayrıca KOSGEB tarafından daha önce desteklenen projelerden örnekler sunuldu. Üniversitemiz Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümünün Teknoloji Mühendisliği binası içerisindeki 80 metrekarelik bir alanda faaliyet gösterecek olan bilgisayar laboratuvarı hizmete açıldı. Öğrenciler in web tasarımı ile diğer tasarım derslerinde ihtiyaç duyacakları 19 inçlik ekran genişliğine sahip bilgisayarların b u l u n d u ğ u l a b o r a t u v a r s a y e s i n d e D r e a m w e a v e r, Photoshop ve AutoCad gibi programların kullanımında öğrencilerin ihtiyaç duydukları görsel alan da sağlanmış olacak Üniversitemiz Teknoloji Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Faruk Şen tarafından 19 Mart'ta “Rüzgâr Enerjisi ve Muğla'nın Rüzgâr Enerjisi Potansiyeli” konulu bir konferans verildi. 50 metrede rüzgâr hızı dağılımı ve 50 metrede rüzgâr kapasite faktörü Projenin ilk aşamadan geçtikten sonra ticarileşmesi ve prototipin seri üretime geçebilmesi için yine desteğe ihtiyaç duyulduğunu belirten Köse, bunu da Endüstriyel Uygulama Destek Programı adı altında gerçekleştirdiklerini söyledi. Söz konusu programın Ar-Ge veya inovasyon projesi kamu kaynakları ile desteklendiğini belirten Köse, başarıyla tamamlanmış projeler, projenin sahipleri tarafından tamamlandığı tarih itibariyle bir yıl içinde, doktora çalışması neticesinde ortaya çıkan projelerin ve patent belgesi ile koruma altına alınarak prototip aşaması tamamlanmış buluş ve fikir sahiplerinin başvurabileceğini söyledi. Üniversitemiz Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümü Bilgisayar Laborotuvarı Hizmete Açıldı 1 7 M a r t ' t a Te k n o l o j i M ü h e n d i s l i ğ i binasında gerçekleştirilen açılışa, Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Mustafa Işıloğlu ve Teknoloji Fakültemiz Dekanı Prof. Dr. Osman Göktaş başta olmak üzere Üniversitemiz akademik ve idari personeli katıldı. Bilgisayar l a b ora tu va rı i ç e ri si n d e bulunan 30 adet i3 işlemcili, 500GB HDD ve 4GB RAM'e sahip bilgisayarlarla yoğun işlem gerektiren MATLAB, MicroSoft Visual Stdio ve AutoCad gibi yazılımların etkili bir şekilde kullanılması hedefleniyor. Üniversitemizde Düzenlenen Konferansta Muğla'nın Rüzgâr Enerjisi Potansiyeli Masaya Yatırıldı Ayrıca laboratuvar öğrencilere Java, C++ ve Python yazılım dillerinde uygulama geliştirme, PHP ve MySQL dilleri ile ileri web uygulamaları tasarlama, GNS, Wireshark ve Packet Tracer programları ile ağ tasarlama gibi bilişim sistemleri mühendisliğinin gerektirdiği alanlarda çalışma imkânı da sunuyor. 2009 yılında kurulan Teknoloji Fakültemiz bünyesinde eğitim öğretim faaliyetlerine başlayan ve mevcut alt yapısı her geçen gün artarak devam eden Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümü, 2013-2014 eğitim öğretim döneminde 41 öğrencisi ile eğitime başlamıştı. . dağılımı incelendiğinde Muğla'nın genel olarak oldukça yüksek miktarda rüzgâr enerjisi potansiyeline sahip olduğunu belirten Doç. Dr. Şen “Datça, Milas, Bodrum, Yatağan, Marmaris, Menteşe, Kavaklıdere ve Ula ilçelerinde yüksek miktarlarda bir rüzgâr potansiyeli olduğu açıkça görülmüştür. Ayrıca Ortaca, Köyceğiz, Dalaman ve Fethiye ilçelerinin dağlık kesimlerinde de kıyılara göre daha yüksek değerlerde bir rüzgâr enerjisi potansiyeli mevcuttur “şeklinde konuştu. Datça'da faaliyet gösteren bir rüzgâr enerjisi santrali yanında, lisansı alınmış ve kısa sürede kurulumları tamamlanarak faaliyete geçmesi beklenen dört adet daha rüzgâr enerjisi santrali projesinin bulunduğunu kaydeden Şen, “Muğla'da büyük yatırımlar ve alınan lisanslar sonucunda kurulan ve kurulacak olan rüzgâr enerjisi santralleri yanında, lisanssız üretim yapabilecek ve bazı evsel ihtiyaçları ve küçük işletmelerin ihtiyaçlarını karşılayabilecek yüksek bir rüzgâr enerjisi potansiyeli de vardır.”dedi. İlgili yönetmelik ve yasaların izin verdiği ölçüde bu uygulamaların Muğla'da kısa sürede yaygınlaşacağına dikkat çeken Şen, son zamanlarda rüzgâr türbini üretiminin çok farklı kapasite ve boyutlarda gerçekleştirilerek piyasada arz edilmeye başlanmasının sonucu olarak, evlerin çatı ve balkonlarında rüzgâr enerjisinden ev ihtiyaçlarına yönelik elektrik üretiminin sağlanabileceğini kaydetti. 5 NİSAN 2014 “BİLİŞİM VE İLETİŞİM DÜNYAMIZI DEĞİŞTİREBİLİR Mİ?” Mersiyelere Göre Şehzade Mustafa'nın Şahsiyeti İncelendi Üniversitemiz Teknoloji Fakültesi Bilişim Sistemleri Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyelerimizden Doç. Dr. İlhan Tarımer tarafından 5 Mart'ta Atatürk Kültür Merkezi'nde “Bilişim ve İletişim ÜniversitemizdeAtatürk Kültür Merkezi C Salonunda Dünyamızı Değiştirebilir Mi?” başlıklı bir konferans verildi. Metinbilim Topluluğu tarafından oç. Dr. Bunun yolu da bilişim ve 13 Mart'ta "Mersiyelere Göre İlhan iletişimin teknik ve fonksiyonel Tarımer olarak bilinmesi, farkındalık Şehzade Mustafa'nın Şahsiyeti" konferansta yaptığı başlıklı bir oluşturulması, nitelikli ve konuşmada amaçlarının konferans yetişmiş elemanların iş hayatına toplumun bilişim, gönderilmesinde yatmaktadır. düzenlendi. iletişim, internet ve D s o s y a l m e d y a konularındaki kültür ve bilincinin gelişmesine katkıda bulunmak olduğunu belirterek, Türkiye'deki geçmişi 3540 yılı bulan bilişim sektöründeki yazılım arzının, bilişim pazarının %20'sini, donanımın ise %80'ini oluşturduğunu söyledi. Doç. Dr. Tarımer, “Türkiye bilişim pazarının işlem hacmi 30 milyar dolara ulaşmış olup 2023 yılında bu rakamın, 160 milyar dolara çıkması öngörülmektedir. Halen sektörde yaklaşık 100 bin nitelikli bilişim elemanı istihdam edilmekte olup bu rakam, 2023'de 1 milyon kişiye yükselecektir. Bilişim sektörü deyince; cazibesi yüksek internet, dinamik bir pazar, hitap ettiği genç nüfus, ihraç pazarlarına yakınlık akla gelmektedir. Bilişim ve iletişim sektörüne nitelikli elemanlar yetiştirmek kadar, bu alanın ihtiyaçlarına uygun çözümler geliştirilmesi de gerekmektedir. Buna altyapı sağlanması için telekomünikasyon teknolojisi yatırım ve uygulamalarının aralıksız sürdürülmesi gerekmektedir” dedi. Ülkemizde internet kullanıcı sayısındaki artışın AB'nin çok üzerinde olduğuna dikkat çeken Tarımer, “Buna karşı ülkemizin gerek download gerekse upload hızları diğer ülkelere nazaran düşük kalmıştır. Bunun sonucu olarak upload olmayınca kullanıcı değil, tüketici olunmakta; içeriğimizi host edemediğimiz için de ürettiklerimize başka kişiler el koymaktadır. Bu sıkıntıları aşmak için ülkemizde 'yüksek hızlı genişbant internet'e olan talep hızla artmakta, müşteriye 100 Mb/s'lik hızı daha düşük fiyatla sunmanın yolları aranmaktadır” diyerek, gelecek 10 yıl boyunca genişbant internet erişim hızlarının özellikle yoğun rekabet alanlarında belirgin bir şekilde artacağını ifade etti. Üniversitemiz "Deformasyon Kapasitesi Yüksek Magnezyum Esaslı Çoklu Alaşım Sistemleri Geliştirme" Projesi CNR ve TÜBİTAK Tarafından Desteklenmeye Değer Bulundu Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi Metalürji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Başkanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Arslan Kaya'nın "Deformasyon Kapasitesi Yüksek Magnezyum Esaslı Çoklu Alaşım Sistemleri Geliştirme" başlıklı projesi 240 bin TL bütçeyle TÜBİTAK ve uluslararası CNR-İtalya tarafından desteklenmeye değer bulundu. 24 ay sürecek olan "Deformasyon Kapasitesi Yüksek Magnezyum Esaslı Çoklu Alaşım Sistemleri Geliştirme" başlıklı proje, TÜBİTAK ve TÜBİTAK eşdeğeri İtalyan bir kurum olan CNR tarafından 240 bin TL bütçe ile desteklenmeye değer bulundu. Projenin ana amacının çok bileşenli magnezyum alaşım sistemlerinin geliştirilmesi olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Arslan Kaya proje ile ilgili yaptığı açıklamada, “Bunlar üzerinde uygun ısıl işlem proseslerini kullanarak, ağırlık tasarrufu ve ses/titreşim sönümlenmesi istenilen uygulamalar için, yüksek mukavemetli ve kompleks parçaların hidroforming ile imalatına uygun malzemeler elde etmektir . Magnezyum, alüminyumdan bile %30 daha hafif olan en hafif yapısal metalik malzemedirBir otomobilin yakıt tüketiminin %60'ı araç ağırlığını taşımaya harcandığı düşünüldüğünde hafifletme çabalarının ne denli önemli olduğu kolayca anlaşılabilir” dedi Magnezyum alaşımlarının kullanımının hedeflendiği otomotiv uygulamalarında ağırlık tasarrufunun yanında şekillendirme kabiliyeti, titreşim/ses sönümlemenin de istendiğini belirten Kaya, “Projede bu kriterlere uygun magnezyum alaşımları geliştirilirken, aynı zamanda ileride yapılacak olan d i z a y n çalışmaları i ç i n magnezyum alaşımlarının şekillendirme davranışı ve a l a ş ı m elementlerinin ç o k l u sistemlerde e t k i l e r i konusunda bilgi, tecrübe v e v e r i oluşturulacak,ayrıca bu şekillendirme kapasitelerinin belirlenmesi sayesinde dizayn sınırlamalarının neler olduğunun anlaşılmasına çalışılacaktır” dedi. E d e b i y a t Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Namık Açıkgöz tarafından v e r i l e n konferansta Şehzade Mustafa'nın şahsiyeti ele alındı. Şehzade Mustafa ile ilgili bazı bilgilerin “monark merkezli” metinler olduğunu ve bu tür metinlerin iktidarların görüşü çerçevesinde yazıldığına dikkat çeken Prof. Açıkgöz, bu bilgilerin dışında, bireysel bakış açılarını yansıtan mersiyelerin de iyi değerlendirilmesi gerektiğini belirterek o devirde yazılan 15 mersiyeden hareketle Şehzade Mustafa'nın şahsiyetini d e ğ e r l e n d i r d i . Pr o f . D r. A ç ı k g ö z , Şehzade'nin adâletli, cömert, sâlih, âlim ve sâlihlerle düşüp kalkan dindar biri olduğunu belirtti. O devir halkının, Şehzade'nin babası Kanunî'ye olan sadakatine inandığına dikkat çeken Prof. Açıkgöz'ün, devrin şairlerinden Sâmî'nin mersiyesindeki Şehzade Mustafa'nın masumluğu kısmını okuması ise, salondakilere duygusal anlar yaşattı. Ahıska Türkleri Kültür Gösterisi Gerçekleştirildi Üniversitemiz Anadolu Kartalları Doğa ve Kültür Topluluğu tarafından 14 Mart'ta Ahıska Türkleri Kültür Gösterisi düzenlendi. AKM A Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte, Ahıska Türklerinin yurtlarından bir gecede Gürcü asıllı kanlı diktatör Stalin tarafından nasıl sürgün edildiklerine değinilirken, Gazi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yunus Zeyrek tarafından 'Ahıska ve Ahıska Türkleri' konulu bir sunum gerçekleştirildi. Geçmişte Bizim Ahıska Dergisi editörlüğü de yapan Zeyrek konuşmasında, “ 18 Mayıs 1944 dikkat ediniz aynı senenin Kasım'ında 14 Kasım'ı, 15 Kasım'a bağlayan gece de Ahıska Türkleri Kırım Türkleri gib aynı şekilde zalim Stalin'in emriyle 200 küsur köy ve kasabadaki Türk halkı yine bir gecede hatta birkaç saat içirişinde bir ölüm yolculuğuna çıkarıldı. Kırım 18. yy. sonuna doğru, yani 1770'li yıllarda Ruslarla yapılan savaşlarla ve bu savaşların neticesinde Ruslar ile imzalanan Küçük Kaynarca Antlaşması'yla Kırım'ın Osmanlı Devleti'nden koparılmasıyla bağımsız bir devlet haline getirilmesi savunulmuştu. Fakat 10 sene sonra Kırım toprakları Rusya'ya ilhak ettirilmiştir” dedi. Sunumun ardından etkinliğe katılan Ahıska Türkleri, İlham İsmailov tarafından verilen bir konser ile memleket özlemlerini dile getirerek hasret giderdi. Konser sonrası Turana Asgarova'ın okuduğu 'Ben Ahıskayım' isimli şiir izleyicilere duygusal anlar yaşattı. Etkinlik, folklor gösterileri ile sona erdi. AŞÇILIK ÖĞRENCİLERİMİZ ÖDÜLE DOYMUYOR 22 Ocak'ta Antalya'da gerçekleştirilen VI. Uluslararası Altın Kep Aşçılar Yarışması kapsamında katıldığı 'Üniversiteler Yarışıyor' etabında üçüncülük ödülü kazanan O r t a c a M e s l e k Yüksekokulumuz, 'Ulusal Ş e f M a v i Ye m e k Ya r ı ş m a s ı ' n d a n d a madalyalar ile döndü. Konu ile ilgili açıklama yapan Ortaca Meslek Yüksekokulu Müdürümüz Doç. Dr.Önder Yıldırım, “Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli kategorilerde yarışmalara katılan Yüksekokul öğrencilerimiz yine başarılarla döndü. Aşcılık Programı temsilcilerimiz Antalya'da yapılan VI. Uluslararası Altın Kep Aşçılar Yarışması'nda 40 ekip içerisinden sıyrılıp üçüncü olarak kupa kazandı. Bu öğrencilerimizden Ziya Can Kılıçarslan, Doğan Can Saltık, Derya Çelik'ı tebrik ediyorum. Yine,12 - 15 Şubat 2014 tarihlerinde düzenlenen 'Uluslararası İstanbul Mutfak Günleri' isimli yemek yarışmasına okulumuz öğrencilerinden 'Yılın En İyi ÜniversitesiKara Kutu' kategorisinde yarışan ve dördüncülük alan öğrencilerimiz Anıl Sadık Yiğit, Ozan Gürbüz, Volkan Tandoğan ve Kübra Altay'ı kutluyorum. Ayrıca, 15 - 16 Mart 2014 tarihlerinde Fethiye'de düzenlenen “Ulusal Şef Mavi Yemek Yarışması” na katılarak madalya almaya hak kazanan Yüksekokulumuz öğrencilerin den Anıl Sadık YiğitÜniversite E k i p Ya r ı ş m a s ı ( G ü m ü ş Madalya), Ana Yemek ( B r o n z Madalya); Ozan Gürbüz- Üniversite Ekip Yarışması (Gümüş Madalya), Restoran Tatlı Tabağı (Altın Madalya); Kübra Altay- Restoran Tatlı Tabağı (Altın Madalya); Burak Çakıroğlu- Sebze Oymacılığı (Gümüş Madalya); Mert Türk-Ana Yemek (Gümüş Madalya); Murat Cantorun'ı- Üniversite Ekip Yarışması (Gümüş Madalya), Taze Makarna (Gümüş Madalya) yürekten kutluyor, başarılarının devamını diliyorum. Öğrencilerimizi yarışmaya hazırlayan hocaları Öğretim Görevlisi Selma Atabey ve Öğretim Görevlisi Egem Zağralı'ya da öğrencilerimize verdikleri emeklerinden dolayı teşekkür ediyor ve kendilerini kutluyorum” dedi.