Yönetim Philip Morris E¤itim Ifl›k Üniversitesi Konsept
Transkript
Yönetim Philip Morris E¤itim Ifl›k Üniversitesi Konsept
Say› 03 ekim kas›m aral›k Sofra Grup kurumsal yay›n›d›r. Para ile sat›lmaz. Yönetim Philip Morris E¤itim Ifl›k Üniversitesi Konsept Ziya Organik Tar›m Söylefli Necmettin Bitlis Kurum T.C. Ziraat Bankas› 02 ‹çindekiler Dergi ad› Sofra Grup ‹mtiyaz Sahibi Yaflar Büyükçetin 06 Yönetim Philip Morris STFA ‹fl Merkezi Ankara Asfalt› Yeflil Vadi Sokak No: 3 Kat: 14 Bostanc› 34744 ‹stanbul Sorumlu Müdür Burcu Güvenç STFA ‹fl Merkezi Ankara Asfalt› Yeflil Vadi Sokak No: 3 Kat:14 Bostanc› 34744 ‹stanbul Yay›n Türü Yayg›n süreli 12 ‹çerik ve Tasar›m Uygulama içerik fabrikas› iletiflim dan›flmanl›k ve tic. ltd. flti. E¤itim Ifl›k Üniversitesi Kore fiehitleri Caddesi, At›l›m ‹fl Merkezi No: 28 Kat:4 Daire: 4 Zincirlikuyu/‹stanbul Tel: 0212 356 26 63 e-mail: bilgi@icerikfabrikasi.com web: www.icerikfabrikasi.com 16 Konsept Ziya Organik Dergi Yönetim Yeri STFA ‹fl Merkezi Ankara Asfalt› Yeflil vadi Sokak No: 3 Kat:14 Bostanc› 34744 ‹stanbul Tel: 0216 578 97 14 Faks: 0216 578 98 46 e-posta: sofra@sofrayemek.com.tr Renk Ayr›m› ve Bas›m APA Uniprint Bas›m San. ve Tic. A.fi. Ömerli Köyü Mevkii 34555 Had›mköy/‹stanbul Tel: 0212 798 28 40 24 ”Sofra Grup” Dergisi’nin içerik ve tasar›m› içerik fabrikas› iletiflim dan›flmanl›k ve tic. ltd. flti. taraf›ndan yarat›lm›fl olup, Fikir ve Sanat Eserleri Yasas› kapsam›nda eser olarak koruma alt›ndad›r. “Sofra Grup” Dergisi’nde yay›nlanan yaz› ve foto¤raflar› yayma hakk› ve “Sofra Grup” markas› ve logosu Sofra Yemek Üretim ve Hizmet A.fi.’ye aittir. Kaynak gösterilse dahi, hak sahiplerinin yaz›l› izni olmaks›z›n ticari amaçlarla kullan›lamaz. Kurum T.C. Ziraat Bankas› 28 Mekan WMSA Dergide yay›nlanan yaz›lar, yazarlar›n kiflisel görüfl, yorum ve tavsiyelerini içermektedir, içerik fabrikas› iletiflim dan›flmanl›k ve tic. ltd. flti. veya Sofra Yemek Üretim ve Hizmet A.fi., yaz›larda yer alan bilgi, görüfl ve tavsiyeler nedeniyle do¤abilecek maddi veya manevi zararlardan hiçbir flekilde sorumlu de¤ildir. Sunufl 03 “Harekete geçmeliyiz” Yaflar Büyükçetin Sofra Grup CEO Sevgili okurlar, D e¤iflim hayat›n kaç›n›lmaz›. Dünya döndükçe ilerlemeler kaydedilecek, teknoloji geliflecek, hayat›m›z baz› aç›lardan kolaylafl›rken, baz› aç›lardan zorluklar ayr›lmaz bir parçam›z olacak. Önemli olan her koflula uyum sa¤lamak, mücadele etmek, geminin yola devam etmesini sa¤lamak. Sundu¤umuz hizmetler ifl ve yaflam standard›n›z› daha yukar› çekmesi için güncel olaylar ve geliflmeler yak›ndan izlenerek günün koflullar›na göre flekillendiriliyor. Bak›n biz de mutfakta size özel hizmet ve ürün haz›rlarken neleri tart›fl›yoruz... Küresel ›s›nma olgusu dünyam›z›n geçirmekte oldu¤u en ciddi de¤iflim ve tehdit. Bunun yans›mas› olan temel g›da fiyatlar›ndaki yükselifl ise son zamanlar›n en can al›c› gündem maddelerinden biri. Geçti¤imiz y›l Uluslararas› Para Fonu (IMF) Baflkan› Dominique StraussKahn, dünyada yükselen g›da fiyatlar›n›n, hükümetlerin sars›lmas› ve hatta ihtilaflar›n oluflmas› gibi sonuçlar› olabilece¤i uyar›s›nda bulundu. G›dadaki art›fl en fazla geliflmekte olan ülkelerde tüketim harcamas›n›n yüzde 60-80’ini g›daya ay›ran yoksul halk› olumsuz etkiliyor. Dünya Tar›m Örgütü’nün (FAO) bir araflt›rmas›na göre 36 ülkede toplam tam 1,1 milyar kifli g›da yard›m›na muhtaç. Önlem al›nmazsa bu rakam 2025’e kadar 1.5 milyara, 2050’ye kadar 2 milyara ulaflacak. Bunun ad› k›saca Küresel Açl›k! Türkiye, 1970’lere kadar tar›mda kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydi. Çoktand›r tar›m ürünleri ithal ediyoruz. Topraklar›m›z› verimsiz kullan›yor; toplam iflgücünün yüzde 34’ünü tar›mda çal›flt›r›yoruz ama tar›m›n milli gelirdeki pay› yüzde 8... Stratejik olarak bakt›¤›m›zda, y›llard›r verimlilik konular›n› ihmal ediyoruz, Türkiye’nin bir tar›m ülkesi oldu¤unu söylemekle yetiniyoruz. Ancak, daha köklü ad›mlar atmak gerekiyor. Tar›mda dünya ile rekabet edecek ölçekte üretimi ve kaliteli ürünü sa¤layacak politikalara geçmemiz gerekiyor. Ölçek ekonomisini dikkate alan, teknolojik geliflmeleri uygulayan verimli uygulamalar geçifl yapmal›y›z. Çözüm için uluslararas› ku- rumlar ve geliflmifl ekonomiler baflta olmak üzere tüm dünyan›n zaman kaybetmeden harekete geçmesi gerekiyor. Bizler ne yapabiliriz. Ürün ve hizmet üretmek kurumlar olarak asli iflimiz. Ama bu ifli yar›n gelece¤imiz olan kuflaklara b›rakmak istiyorsak onlar›n gelece¤ini devlet, flirket hatta birey baz›nda düflünmemiz gerek. Sofra derginin ilerleyen sayfalar›nda görece¤iniz baz› haberler asl›nda bu bak›fl aç›s›yla yap›lan faaliyetlerimizi size haber vermek üzere kurguland›. Çocuklar›n tar›mla tan›flmas›, özellikle okullarda sa¤l›kl› beslenme bilincinin oluflturulmas› ve yiyecek ile temizlik hizmetlerinin standartlara uygun olarak verilmesi için çal›fl›yoruz. Daha bilinçli nesiller, daha temiz ve sa¤l›kl› bir Türkiye... Sofra Grup Dergi’nin hayat›n›za keyif katmas› dile¤iyle, öneri ve görüfllerinizle beslendi¤imizi an›msatmama izin verin. Sayg›lar›mla Ürün ve hizmet üretmek kurumlar olarak asli iflimiz. Ama bu ifli gelece¤imiz olan kuflaklara b›rakmak istiyorsak onlar›n gelece¤ini devlet, flirket hatta birey baz›nda düflünmemiz gerek. 04 Ye-Ö¤ren-Yafla Okul döneminde beslenmeye dikkat Beslenme al›flkanl›klar› özellikle okul döneminde flekilleniyor. Bu yaflta kazan›lan her do¤ru al›flkanl›k, sa¤l›kl› bir gelece¤e zemin haz›rl›yor. Çocuklar bu en verimli dönemlerinde ne kadar do¤ru beslenirse, o kadar sa¤l›kl› bir gelece¤e sahip oluyor. D li. Bu durumda da en büyük ifl velilere düflüyor. Ülkemizde özellikle bu yafllarda çocuklar hatal› beslendikleri için ortaya ciddi sa¤l›k sorunlar› ç›k›yor. Hatal› beslenme al›flkanl›klar› büyüme ve geliflmenin yan›nda okul performans›n› da olumsuz yönde etkiliyor. Yetersiz ve dengesiz beslenen her çocuk hastal›klara karfl› dirençsiz olur, s›k hastalan›r, hastal›¤› a¤›r seyreder ve devams›zl›k nedeniyle okul baflar›s› düfler. Okul ortam›nda yanl›fl besin seçimi (hamburger, kola, di¤er katk› maddeli haz›r g›dalar gibi) kans›zl›k, fliflmanl›k veya zay›fl›k, vitamin yetersizlikleri, baDengeli beslenme Okul döneminde özellikle ilkokul ça- sit guatr ve difl çürümeleri gibi sa¤l›k ¤› olarak tan›mlanan 6-12 yafl gru- sorunlar›na yol açar. bundaki çocuklar›n yeterli ve dengeli beslenmesi gerekiyor. Çünkü bu Kahvalt›y› ihmal etmeyin dönemde h›zl› büyüme ve geliflme Çocuklar beslenme konusunda tutucu nedeniyle çocuklar›n pek çok besine davran›rlar ve al›flk›n olmad›klar› beolan ihtiyac›, hayat›n di¤er dönemle- sinleri yemekte zorlan›rlar. Yine çevrine oranla çok daha fazla. Bu dö- relerindeki kiflilerin yemek al›flkanl›knemde çocuklar›n do¤ru beslenme lar›n› taklit ederler. Bu nedenle tüm al›flkanl›klar›n› kazanmas›; yeterli ve aile beslenme al›flkanl›klar› konusundengeli beslenmeleri oldukça önem- da oldukça dikkatli olmal›. Örne¤in ers zili çald› ve ö¤renciler uzun bir tatilin ard›ndan yeniden okulun yolunu tuttu. Uzun yaz tatilinin ard›ndan yeniden s›n›flara koflan her çocuk, gelece¤i için ataca¤› her ad›m› bu dönemde flekillendiriyor. H›zla büyüyor, gelifliyor, ö¤reniyor ve kavr›yor… Tüm bu süreçlerin sa¤l›kl› olmas› için de çocuklar›n öncelikle do¤ru beslenmesi gerekiyor. Çünkü büyümenin bu en verimli döneminde çocuklar ne kadar do¤ru beslenirse, o kadar sa¤l›kl› bir gelece¤e sahip oluyor. kahvalt› al›flkanl›¤› olmayan bir ailenin, çocu¤undan kahvalt› yapmas›n› beklemesi gerçekçi olmaz. Yap›lan araflt›rmalara göre bu dönemdeki çocuklar›n büyük ço¤unlu¤unun kahvalt› yapmadan okula gitti¤i, ailenin özellikle annenin kahvalt› al›flkanl›¤› olmad›¤›ndan çocu¤un da bu al›flkanl›¤› kazanamad›¤› belirlenmifltir. Bu durumda velilerin do¤ru beslenip çocuklar›na örnek olmas› gerekiyor. Her yeni güne sa¤l›kl› bir kahvalt›yla bafllamak gerekiyor. Vücut bütün bir gece aç kald›¤› için yeni güne mutlaka kahvalt›yla bafllamal›; kahvalt› ihmal edilmemelidir. Çocuklar, uzun süren bu açl›¤›n ard›ndan kahvalt› etmezse kendini güçsüz hisseder, bafl› döner, yeterli enerjiyi toplayamaz. Böylece dikkat, çal›flma ve ö¤renme yetene¤i gibi zihinsel faaliyetler azal›r. Üç ö¤ün yemek Okul döneminde çocuklar sürekli ve h›zl› bir büyüme içerisinde olurlar. Büyümenin devaml›l›¤› için de besinlerin 05 günlük al›nmas›, gereken enerji ve besin ö¤elerinin yeterli düzeyde olmas› gerekiyor. Ayr›ca besinlerde çeflitlili¤in sa¤lanmas›, sa¤l›kl› vücut a¤›rl›¤›n›n korunmas›, protein, karbonhidrat ve ya¤ oranlar›n›n dengeli al›nmas›, vitamin ve minerallerin yeterli düzeyde al›nmas› gerekiyor. Vücut gereksinimi üstünde fleker ve ya¤ al›nmamas›na dikkat edilmelidir. Bunun için de çok özel bir beslenme program›na gerek yok. Uzmanlar evde piflen bol çeflitli, çocuklar›n ihtiyac› gözönüne al›narak haz›rlanm›fl yemeklerin çocuklar için uygun oldu¤unu söylüyor ancak anne babadan farkl› miktarlarda tüketmeleri gerekiyor. Çocuklara bu dönemde do¤ru al›flkanl›klar kazand›rmak için günlük üç ana ö¤ün ve üç ara ö¤ün fleklinde beslenmeleri ö¤retilmeli. Her ö¤ünde mutlaka et, yumurta, bal›k, tavuk, peynir, kuru baklagil gibi protein bak›m›ndan zengin besin çeflidinden biri bulunmal›. Ayr›ca en az bir çeflit niflastal› besin, en az bir çeflit piflmifl ya da çi¤ sebze veya salata, 1 bardak süt ya da bir kase yo¤urt ve yemekten sonra veya ara ö¤ünlerde meyve verilmesi gerekiyor. Ara ö¤ünlerde ise süt, ayran, meyve veya taze s›k›lm›fl meyve suyu, peynirli ekmek gibi besinler tüketilmeli. Do¤ru beslenmek için… • Öncelikle anne-babalar do¤ru beslenmeye önem vermeli ve çocuklar›na örnek olmal›. • Çocuklara zaman planlamas› ö¤retilmeli. Bu plan›n içinde beslenme, oyun, uyku ve egzersize yeterli zaman ayr›lmal›. • Çocuklara besinlerin faydalar› anlat›lmal›. Çocuklar›n tek tip besinlerle beslenmesine izin verilmemeli. • Porsiyonlara dikkat edilmeli. Büyük ve yo¤un olan porsiyonlardan uzak durmal›. • Çocuklar›n h›zl› yemek yemesi engellenmeli. Yavafl ve çok çi¤neyerek yeme al›flkanl›¤› ö¤retilmeli. • fieker ve ya¤ tüketimi s›n›rland›r›lmal›. • Televizyon ve bilgisayar karfl›s›nda uzun zaman geçirmemeli. • Veliler egzersiz yapmal› ve çocu¤una bu konuda örnek olmal›. • Kolal› ve gazl› içeceklerden uzak durmalar› ö¤retilmeli. Bunun yerine taze meyve suyu içmeye yönlendirilmeli. • Süt tüketiminin önemi konusunda bilinçlendirilmeli. 06 Söylefli Ahmet Ar›can Gelece¤e umutla bak›yorum Dünya genelinde 60 fabrikas› bulunan Philip Morris International’›n (PMI), en büyük yat›r›mlar›ndan biri Türkiye’de yer al›yor. Yaklafl›k 450 milyon Dolar’a mal olan ‹zmir Torbal›’daki fabrika KKTC, Cezayir, M›s›r, Libya ve Tunus gibi ülkelere sigara ihraç ediyor. P hilip Morris International (PMI), dünyan›n lider tütün flirketlerinden biri. Dünya genelindeki 60 fabrikas›nda üretilen ürünler yaklafl›k 160 ülkede sat›fla sunuluyor. Uluslararas› sigara endüstrisinde yüzde 25’in üzerinde bir pazar pay› ile PMI, dünya çap›nda 75 binden fazla kifliye de istihdam sa¤l›yor. Güçlü rekabet anlay›fl›yla sektörde önemli bir konumu olan PMI’n›n Türkiye’de de ciddi yat›r›mlar› var. ‹zmir Torbal›’daki PHILSA, firman›n dünyadaki dördüncü büyük fabrikas›. Yaklafl›k 450 milyon Dolar’a mal olan fabrikadan, KKTC, Cezayir, M›s›r, Libya ve Tunus gibi ülkelere ihracat yap›l›yor. Sektörü ve Torbal›’daki fabrikan›n önemini PHILSA Tedarik Zinciri Müdürü Ahmet Ar›can’la konufltuk. Türkiye d›fl›nda Yu- nanistan, S›rbistan ve Senegal’den de sorumlu olan Ar›can, öncelikle ekibine çok güveniyor ve gelece¤e umutla bak›yor: Her alanda çok yetkin ve e¤itimli bir kadroyla çal›fl›yoruz. Böylece her y›l kendi rekorumuzu k›r›yoruz. Philip Morris ürünleri yaklafl›k 160 ülkede sat›l›yor. Türkiye bu ülkeler aras›nda nas›l bir konuma sahip? Gerek dünyada gerekse Türkiye’de sigara pazar›nda yo¤un bir rekabet yaflan›yor. fiirketimiz, Nielsen verilerine göre, Nisan 2005’den beri pazar lideri ve yüzde 40’›n üzerinde bir pazar pay›na sahip. Çeflitli fiyat gruplar›nda çeflitli markalar piyasada yer al›yor ve sat›fl noktalar› da yo¤unlafl›yor. Ülkemizdeki lisansl› 150 bin sat›fl noktas›nda, çok iyi ta- n›nan uluslararas› markalar yer al›yor. Bunlar›n aras›nda dünyan›n lider markas› Marlboro, Chesterfield, L&M, Parliament, Lark, Bond, Virginia Slims, Muratti ve Türk tüketicisinin be¤enisine sunulan Lider var. Biz ürün yelpazemizi, baflar›ya odakl› ve tutkulu, yetenekli çal›flanlar›m›z ile baflarmak için her fleye sahibiz ve gelecek hakk›nda da iyimseriz. Ülkeler aras›nda nas›l bir yar›fl var? Her sektörde oldu¤u gibi bizim sektörde de; do¤al olarak üretim yapan bütün ülkeler aras›nda da bir rekabet var. Ancak bunun tamamen iflimizi daha etkin, daha kaliteli ve düflük maliyetle yapmaya yönelik yap›c› bir rekabet oldu¤unu söyleyebilirim. 07 Ahmet Ar›can PMI’›n dünya genelinde toplam 60 fabrikas› var. Türkiye’deki fabrika da dünyadaki dördüncü en büyük fabrika ve yaklafl›k 450 milyon Dolar’l›k bir yat›r›m söz konusu. Bu Türkiye aç›s›ndan nas›l okunmal›? Do¤ru, PHILSA üretim kapasitesi aç›s›ndan, PMI flirketler grubunun dördüncü en büyük tesisi. Di¤er yandan da birçok ifl hedefi baz›nda birinci s›raya yükselebilmek için yat›r›mlar›m›za h›z verdik. 2008’de Güney Avrupa Kümesi (PHILSA, PM Yunanistan, PM S›rbistan ve PM Senegal) içerisinde yeni uygulamalar gerçeklefltirdik. Enerji tasarrufu etkinliklerine bafllad›k. Bu çal›flmalar›m›z›n sonucunda enerji tüketimimiz yüzde 0.6, su tüketimimiz ise yüzde 4,6 oran›nda azald›. PMI miktar aç›s›ndan, Türk tütünlerinin en büyük uluslararas› müflterisidir. PMI’›n merkez al›mlar›, ülkenin y›ll›k mahsulünün üçte birini, oryantal tütün ihracat›n›n yar›s›n› oluflturuyor. Tüm bunlar sektör aç›s›ndan ne anlama geliyor? Öncelikle iç piyasa taleplerini karfl›layabilmek için üretimimize devam edece¤iz di¤er yandan ise ihracat›m›z› art›raca¤›z. PHILSA birçok anlamda çok iyi bir üretim merkezi. 1000 kifliyi (direkt ve dolayl›) aflan, her alanda çok yetkin ve e¤itimli bir kadroyla çal›fl›yor ve böylelikle her y›l kendi rekorumuzu k›r›yoruz. Bütün bunlar sektör aç›s›ndan oldukça önemli geliflmeler. Farkl› ülkelerde üretilen mallarla, Türkiye’de üretilenler aras›nda tat ve ambalaj aç›s›ndan farklar oluyor mu? Bize özgü bir ürün yelpazemiz var çünkü hem yerel hem de uluslararas› sigara markalar› üretiyoruz. Yetiflkin tüketicilerin tat, içim kalitesi, fiyat kategorilerindeki beklenti ve ülke baz›ndaki beklentilerini karfl›layan ürünler imal ediyoruz. 08 Söylefli Ahmet Ar›can Neden böyle bir fleye ihtiyaç duydunuz? Üretimde verim ve kalite art›fl› ile birlikte üretim maliyetlerinin düflürülmesi ça¤›m›zda rekabet edebilmenin ana unsurlar›d›r. PM de sürekli geliflim faaliyetleri çerçevesinde piyasadaki geliflmeleri takip eder ve katk›s› olaca¤›n› düflündü¤ü yeni yaklafl›m ve uygulamalar› bünyesine katmakta oldukça h›zl› davran›r. IFMS de asl›nda son y›llarda ortaya ç›kan ve uyguland›¤› tüm sektörlerde katk›s› aç›kça görülen yeni bir yaklafl›md›r. Ülkemizde da¤›n›k ve kontrolsüz bir yap›da yürütülmekte olan “tafleronlaflma” sürecinin çok daha profesyonelce yap›lm›fl yeni bir yorumudur. PM olarak IFMS yaklafl›m›n› tüm detaylar›yla inceledikten sonra, potansiyel katk›s›n› gördük ve hemen uygulamaya geçtik. Nas›l bir çal›flma disiplini ve nas›l bir ekiple ilerliyorsunuz? PMI hedeflerle yönetilen bir flirkettir. Her y›lsonunda yeni y›l›n hedefleri flirketin üst yönetimi taraf›ndan ortaya konur ve de¤iflik departmanlar bu hedefleri destekleyecek flekilde kendi hedeflerini belirler ve bu flekilde hedef belirleme flirkette en alt seviyeye kadar iner. Kifliler y›l boyunca bu hedefleri yerine getirmeye yönelik çal›fl›rlar ve takip eden y›lbafl›nda da performanslar› hedeflerini baflarma seviyeleri ve flekilleri dikkate al›narak de¤erlendirilir. Sofra Grup ve PHILSA olarak Türkiye’de bir ilki gerçeklefltirip farkl› çal›flma alanlar›n› tek çat› alt›nda toplad›n›z. “Entegre tesis yönetimi ve iflletimi” dedi¤iniz bu sistem nas›l ortaya ç›kt›? “Entegre tesis yönetimi ve iflletimi” (IFMS) kavram› Madrid’de bulunan PM Servis Merkezi taraf›ndan oluflturulup uygulamaya kondu. Her bölgede bir fabrika pilot uygulama için seçildi. PHILSA da bu amaçla seçilen dört fabrikadan biri. Sa¤lanan baflar› sonucu di¤er fabrikalarda da çal›flmalar bafllad› ve yak›n bir zamanda tüm PM fabrikalar›nda bu geçiflin yap›lmas› planlan›yor. Sistemin amac› tam olarak nedir? Projenin temel amac›, ana faaliyet alan›m›z d›fl›nda kalan iflleri uzman bir firmaya vererek kendi faaliyet alan›m›za daha fazla odaklanmay› sa¤lamak. Ayr›ca tüm destek faaliyetlerini tek bir çat› alt›nda toplamak, sinerji neticesinde maliyetlerimizi en etkin flekliyle yönetebilmeyi de amaçl›yor. Departmanlar› tek çat› alt›nda toplamak zor ve maliyetli olmad› m›? Tabii ki bu sürecin kolay geçti¤ini söylemek do¤ru olmaz. Her de¤iflimde oldu¤u gibi bu de¤iflimde de bir tak›m s›k›nt›lar yafland›. Fakat tüm bu s›k›nt›lara haz›rl›kl›yd›k. Daha projenin bafl›nda risk analizi yaparak, oluflabilecek s›k›nt›lar› tan›mlad›k ve her biri için önceden bir eylem plan› haz›rlad›k. Sorunlar ortaya ç›kmadan zaten çözüm planlar›m›z haz›rlanm›flt›. Neticede üretim faaliyetimize olumsuz bir etkisi olmadan bu dönüflüm sa¤land› ve ortaya ç›kan sorunlar Euroserve ve PHILSA ekibinin an›nda müdahalesi ile büyümeden çözüldü. Vizyonumuz ülkemizle s›n›rl› de¤il Baflta ‹stanbul ve Ankara olmak üzere di¤er flehirlerle nas›l bir ba¤›n›z var? PM Türkiye’nin genel merkezi ‹stanbul’da. Dolay›s›yla çeflitli toplant›lar için oldukça s›k ‹stanbul’a seyahat etmemiz gerekiyor. Di¤er yandan ‹stanbul ve çevresi PM Türkiye pazar›n›n en önemli bölümünü oluflturuyor. Bu nedenle bizim için son derece önemli. Ankara ise devlet ile ilgili ifllerimizde (D›fl Ticaret Müsteflarl›¤›, Gümrükler, TAPDK gibi) bizi s›k s›k a¤›rl›yor. ‹zmir’de olmak ifl hayat› aç›s›ndan ne anlama geliyor? Türkiye’de ifl hayat›n›n merkezi flüphesiz ‹stanbul. Ancak PM gibi çok uluslu bir flirkette tedarik zinciri gibi bir fonksiyonda bence iflin merkezinin, ‹stanbul ya da ‹zmir’de olmas› pek bir fleyi etkilemiyor. Sonuç olarak bizler pek çok mevcut uygulamam›zla ve üzerinde çal›flmakta oldu¤umuz projelerimizle dünyada tedarik zinciri alan›nda en iyiler aras›na girmeyi hedefliyoruz. Bu anlamda vizyonumuz sadece ülkemizle s›n›rl› de¤il. ‹zmir’deki yetiflmifl eleman a盤›n› da PM’in burada çal›flanlar›na sundu¤u rekabetçi imkanlarla afl›yoruz. Toplam çal›flan say›n›z nedir? PHILSA’da 650’ye yak›n kifli görev yap›yor. Euroserve ise PHILSA operasyonu için flu anda 392 kifli istihdam ediyor. Buradaki mallar nerelere ihraç ediliyor? ‹zmir’deki üretim KKTC, Cezayir, M›s›r, Libya ve Tunus’a ihraç ediliyor. 09 PHILSA’ya ilaveten PM Yunanistan, S›rbistan ve Senegal’in tedarik zinciri alan›nda Cluster lideri olarak koordinasyon görevini yürüten Ahmet Ar›can, ekibine çok güveniyor ve gelece¤e umutla bak›yor. “‹flte yo¤un kelimesini sevmiyorum” PHILSA haricinde farkl› ülkelerden de sorumlusunuz... Kümelenme (Clustering) konsepti dahilinde PHILSA’ya ilaveten PM Yunanistan, S›rbistan ve Senegal’in tedarik zinciri alan›nda Cluster lideri olarak koordinasyon görevini yürütmekteyim. ‹fl hayat›nda bütün bunlar› bir arada yürütmek çok zor olmuyor mu? Do¤al olarak bu sorumluluk PM Türkiye ile ilgili mevcut ifllerimizin üzerine geldi¤i için iflimizi yo¤unlaflt›rd›. Ancak di¤er yandan getirdi¤i ifl çeflitlili¤i ve girdi¤imiz yeni alanlar bizler için ifl tatminini art›r- makta; bilgi ve tecrübelerimizi de¤iflik ülkelerle paylaflma ve yans›tma imkan› sa¤lad›¤› için de büyük bir çal›flma keyfi veriyor. Bu yo¤un çal›flma temposunda kendinize vakit ay›rabiliyor musunuz? ‹fl ortam›nda yo¤un veya çok kelimesini sevmiyorum. Ekibimle birlikte tedarik zincirinin de¤iflik konular›nda önemli projeler bitirdik. ‹fllerimizi gerek ekibimde gerekse de flirketin di¤er birimlerinde çal›flan arkadafllar›m›zla karfl›l›kl› sevgi ve sayg›yla, iç ve d›fl müflterilerimizin ihtiyaçlar› do¤rultusunda, genifl düflünerek ve sorgulay›c› yaklafl›mla tamamlamak, yapt›¤›m›z ifllerden haz ve mutluluk duymak benim ve ekip üyelerimin çal›flma prensibi. Bu nedenle güzel ve baflar›l› bir çal›flma temposu do¤al olarak bana ifl hayat› ve özel yaflam›mda da gereken vakti ay›rmam› sa¤l›yor. ‹fl d›fl›nda neler yap›yorsunuz? ‹fl d›fl›nda özellikle hafta sonlar› ailemle birlikte kahvalt› yapmak çok hofluma gidiyor. Bunun haricinde müzi¤in hemen her türünü dinlemeye, sinemada güncel filmleri seyretmeye, kitap, gazete ve dergi okumaya zaman ay›rmaya çal›fl›yorum. 10 Haber GDO GDO gerçe¤i Geneti¤i de¤ifltirilmifl ürünlerle (GDO) ilgili tart›flmalar bitmek bilmiyor. Bu ürünler kimilerine göre açl›¤› ve hastal›klar› önleyen bir Yeflil Devrim, kimilerine göre ise sa¤l›¤a ve çevreye zararl› birer Frankefltayn. H ›zla ilerleyen gen teknolojisi birçok alanda gündelik hayat›m›za girdi. Fark›nda olal›m ya da olmayal›m, art›k sofralar›m›zda da pek çok geneti¤i de¤ifltirilmifl ürün yer al›yor. Bu geliflmeler, beraberinde birçok tart›flmay› da getiriyor. Yandafllar› Geneti¤i De¤ifltirilmifl Organizma’lar›n (GDO) açl›¤a ve hastal›klara çare olaca¤›n› savunuyor. Yeflil Devrim ad›yla pazarlanan tohumlar›n geliflmekte olan ülkelere rüyalar vaat etti¤i söyleniyor. Çiftçilerin bayram edece¤i, tohumlardan daha fazla hasat alaca¤›, bu tohumlarla beslenen hayvanlar›n daha çabuk büyüyece¤i, daha çok süt ve et verece¤i söyleniyor. Karfl›tlar› ise Frankefltayn g›dalar olarak adland›r›lan bu ürünlerin insan sa¤l›¤›n› tehdit edece¤ini iddia ediyor. Dilerseniz, GDO’lar›n art›lar›n› ve eksilerini yan yana koyal›m. Toplumda ve medyada GDO’lar›n getirdi¤i potansiyel yararlardan çok, içerdikleri potansiyel riskler daha fazla yer buluyor. Toplumdaki bu hassasiyet özellikle tüketti¤imiz besinler konusunda daha fazla. Bu endiflelere kulak vermek gerekiyor ancak bu teknolojinin insanl›¤›n gelece¤i için getirece¤i yararlar›n da bu endiflelerin gölgesinde kalmamas› gerekiyor. GDO’lar›n yararlar›n› flu flekilde s›ralayabiliriz: Besin miktar›n›n art›r›lmas› ve içeri¤inin zenginlefltirilmesi: Özellikle üçüncü dünya ülkelerinde açl›k ve yetersiz beslenme baflta gelen halk sa¤l›¤› problemlerinden biri. Dünya genelinde her y›l 250 bin ile 500 bin kadar okul öncesi yafltaki çocuk A vitamini eksikli¤i yüzünden kör oluyor, bunlar›n üçte ikisi hayat›n› kaybediyor. Oysa genetik mühendisli¤inin ürünü olan A vitamini sentezleyen pirinç sayesinde özellikle pirincin temel tüketim maddesi oldu¤u bölgelerde A vitamini eksikli¤inin önüne geçilmesi mümkün. Besinlerin alerjik özelliklerinin azalt›lmas›: Besinler içindeki alerjik proteinlerin ç›kar›lmas› veya yap›s›n›n de¤ifltirilmesi yönündeki çal›flmalarla bu besinlerin alerjik özelliklerin azalt›lmas› hedefleniyor. Besinlerin afl›lama amac›yla kullan›m›: Dünyada çok say›da insan önlenebilir sa¤l›k sorunlar› nedeniyle ölüyor veya sakat kal›yor. Bu hastal›klar›n pek ço¤unun önlenmesinde afl›lama, en etkili yöntem. Afl›lar›n pahal› olmas›, uygulanma flekli, uygulanmas› için e¤itimli personele ihtiyaç duyulmas›, tafl›nmas› ve saklanmas›n›n zor olmas›, insanlar›n sosyokültürel yap›s› gibi nedenlerle pek çok kifli afl›ya ulaflam›yor. Bunun önüne geçebilmek için, tüketti¤imiz s›radan bitkilere aktar›lacak genler vas›tas›yla patojen mikroorganizmalar›n çeflitli proteinlerini sentezleyen bitkiler elde edilerek bu bitkilerin afl› olarak kullan›lmas›na çal›fl›l›yor. Besinlerin tedavi amac›yla kullan›m›: Geneti¤i de¤ifltirilmifl besinlerin tedavi amac›yla kullan›m›na yönelik çal›flmalar büyük gelecek vaat ediyor. Örnek olarak antihiper- 11 ‹lginç protesto Fikir Sahibi Damaklar adl› GDO karfl›t› bir grup, 30 gün boyunca geneti¤iyle oynanm›fl ürün tüketmeyerek farkl› bir tür oruç bafllatt›. Oruç boyunca, geneti¤iyle oynanm›fl m›s›r ve soya, m›s›r niflastas›ndan üretilmifl fleker ile yap›lm›fl hiçbir ürün tüketilmiyor. ‹nternette örgütlenen hareket, beyaz et üreticilerine de GDO’lu m›s›r ve soyal› yemler kullan›p kullanmad›klar›n› soruyor. Tohum bankas› kuruluyor Malezya’n›n baflkenti Kuala Lumpur’da 2009 fiubat ay›nda yap›lan g›da güvenli¤i konusundaki bakanlar toplant›s›nda Tar›m ve Köyiflleri Bakanl›¤›'n›n öncülü¤ünde Türkiye'de kurulmas›na karar verilen D-8 Tohum Bankas› için çal›flmalar›n ilk ad›m› ‹zmir'de at›l›yor. Yaklafl›k 350 milyon Dolar’l›k yat›r›mla D-8 (Developing Eight) ülkeleri olan Bangladefl, Endonezya, ‹ran, Malezya, M›s›r, Nijerya, Pakistan ve Türkiye ortakl›¤›yla kurulacak tohum bankas›, Türkiye ve dünya gen kaynaklar›n›n korunmas› ve gelifltirilmesi aç›s›ndan büyük önem tafl›yor.D-8 Tohum Bankas›'n›n proje çal›flmas›n› yürütecek Çal›flma Komitesi'nin ilk toplant›s›nda, D-8 ülkelerinin tohumculuk ve tohum bankalar›n›n mevcut durumlar›, D-8 Tohum Bankas›'n›n fonksiyonu, kapasitesi, iflletilme flekli, çal›flma kurallar›, kurulufl yeri ve kuruluflu ve ifl plan› ile ilgili görüflmeler yap›lacak. tansif etkisi olan ovokinin içeren soyay›, lak- lojik müdahalelerle üretilen tohumlar, ilk y›l toz intolerans› olan bireyler için üretilmifl lak- yüksek verim sa¤l›yor, ama ikinci y›l mahsul vermiyor ve çiftçileri uluslararas› tohum flirkettoz içeri¤i azalt›lm›fl sütü verebiliriz. lerine ba¤›ml› k›l›yor. Bu tart›flmalar sürerken, Ancak yararlar›n yan›nda, potansiyel riskler GDO’lar›n kullan›m› da h›zla art›yor. Dünyade mevcut. Genetik de¤ifliklikler sadece da- da GDO’lu ürün üretiminde ABD ve Arjantin ha fazla ürün almak için de¤il ayn› zaman- bafl› çekiyor. Bugün ABD’de sat›lan her 10 da bu ürünlerin dayan›kl›l›¤›n› art›rmak için üründen en az yedisi bu ürünlerden içeriyor. de yap›l›yor. ‹flte özellikle bitkilerde hastal›k Türkiye’de halihaz›rda bu ürünlerin üretimi, ityap›c› mikroplara karfl› bitkilere ürettirilen ba- halat› ve sat›fl› yasak. Ancak denetim eksikliz› maddeler insanda zararl› etkilere yol aça- ¤i nedeniyle ülkemizdeki kullan›m› da h›zla biliyor. Bunlar›n bafl›nda alerjik reaksiyonlar art›yor. ABD ve Arjantin gibi ülkelerden sageliyor. Ayr›ca antibiyotiklere karfl› direnç ar- dece “GDO yoktur” beyan›na dayal› yap›lan t›fl›na neden olduklar› ve insanlar›n daha ko- m›s›r ve soya bitkisi ithalat› yoluyla GDO’lu lay mikrobik hastal›klara yakaland›klar›na ürünler tüketime rahatl›kla sunuluyor. 1990’l› dair iddialar da bulunuyor. Özellikle GDO’lu y›llardan beri ülkemize her y›l milyonlarca pamuk, soya, m›s›r ve kolza çeflitlerinde kulla- ton geneti¤i de¤ifltirilmifl m›s›r, soya ve pan›lan baz› kimyasal maddelerin do¤rudan muk giriyor. Bunlar›n ifllenmesiyle oluflturulan kanser yap›c› olduklar› iddia ediliyor. Öte 700’den fazla g›da maddesi de tüketiciye yandan, sindirim sisteminde tam olarak sindi- ulafl›yor. Örne¤in geneti¤i de¤ifltirilmifl m›s›rrilmeden dolafl›m sistemine geçerek kan hüc- dan elde edilen niflasta, gazoz, kola, meyve releri arac›l›¤›yla normal genoma kat›labilen suyu, m›s›r ya¤›, pasta ve baklava gibi ürünyabanc› DNA parçalar›n›n da hastal›klarda lerde, haz›r çorbalarda, büyükbafl, küçükbafl ve kanatl› hayvan yemlerinde kullan›l›yor. etkili olma ihtimali gündeme getiriliyor. Hükümet gündemindeki yasa tasar›s› da GDO’lar›n getirdi¤i bir tehlike de d›fla ba- GDO’lar›n önündeki engellerin kald›r›lmas›n› ¤›ml›l›k… Laboratuvar ortam›nda, biyotekno- öngörüyor. 12 E¤itim Ifl›k Üniversitesi Önceli¤imiz kaliteli e¤itim Feyziye Mektepleri Vakf›’n›n en önemli eserlerinden biri olan Ifl›k Üniversitesi, 123 y›ll›k bir gelene¤in güvenini tafl›yor. 1996’da kurulan üniversitede her fley kalite sistemine göre flekilleniyor. I fl›k Üniversitesi, 123 y›ll›k köklü e¤itim gelene¤i olan Feyziye Mektepleri Vakf›’n›n en önemli eserlerinden biri. 1996’da ilk olarak Maslak’ta kurulan daha sonra fiile’deki kampusa tafl›nan okul, Bo¤aziçi ve ‹TÜ gibi üniversitelerden de büyük bir destek alm›fl. Üniversitenin fiile Kampusu’nda 3 fakülte, 2 enstitü ve araflt›rma merkezi yer al›rken; Maslak Kampusu’nda iki y›l önce e¤itim hayat›na bafllayan Güzel Sanatlar Fakültesi bulunuyor. 162 ö¤retim eleman› ve yaklafl›k 2800 ö¤rencisiyle “Önce iyi insan” yetifltirmeyi hedefleyen üniversite, kaliteli e¤itimin adresi olmak istiyor. yurtd›fl›ndan da ziyaretçileri oluyor. Farkl› programlarla gelip, okulu çok be¤enenler ise tercihini burada kalmaktan yana kullan›yor. Üniversiteye iliflkin tüm detaylar› ve gelecek planlar›n› 15 ay önce göreve bafllayan yeni rektör Prof. Dr. Ekrem Ekinci ile konufltuk. K›sa zamanda güçlü bir marka haline geldiklerini belirten Ekinci, “Sektör yöneticileri bize güveniyor. Bu yüzden mezunlar›m›z kolayl›kla ifl bulabiliyor” dedi. Köklü bir vak›f gelene¤inden gelen Ifl›k Üniversitesi’nin Türk e¤itim sisteminde nas›l bir yeri ve önemi var? Ifl›k Üniversitesi, 123 y›ll›k Feyziye Mektepleri Vakf›’n›n köklü gelene¤inden geliyor. Anaokulu, ilkokul ve liseden sonra en üst seviyede taçland›r›lm›fl bir üniversite. Üniversite kurulur kurulmaz toplum da ilgi gösterdi ve büyük bir de¤er atfetti. Böylece Ifl›k Üniversitesi, k›sa zamanda güçlü bir marka haline geldi. Bunun da artarak devam edece¤ini düflünüyorum. Prof. Dr. Ekrem Ekinci dan, Bo¤aziçi Üniversitesi ve ‹stanbul Teknik Üniversitesi’nden ciddi katk›lar ald›k. Bu da sa¤lam bir gelenek oluflturmak ad›na iflimizi kolaylaflt›rd›. Biz de zaten ö¤retim üyelerimizle, kalite sistemimizle, e¤itim programlar›m›zla ve yaratt›¤›m›z vizyonla Türkiye’deki vak›f üniversiteleri aras›ndaki en sa¤lam üniversite konumunda yer almaya bafllad›k; ciddi bir fark yaratt›k. Enformasyon Bilimleri, ‹nsan ve Toplum bilimleri gibi bölümlerin aç›ld›¤› ilk üniversite olan Ifl›k Üniversitesi, yaflam bilimleri alan›nda her zamanki önceli¤ini koruyor. Sa¤lam temeller üzerine kurulan ve vak›f üniversiteleri aras›nda h›zla yükselen üniversite; e¤itim ve ö¤retim kalitesi, köklü gelene¤i ve topluma sa¤lad›¤› faydalarla da dikkat çekiyor. Uçsuz bucaks›z yeflil arazi üzerinde, denize E¤itimde nas›l bir fark yara- Hangi bölümler daha fazla s›f›r manzaras›yla muhteflem bir at- t›yorsunuz? ilgi görüyor? mosfere sahip olan üniversitenin, Kurulufl aflamas›nda çok iyi okullar- Tercihler asl›nda dönemlere göre 13 Yeni fakülteler aç›lacak m›? Geçen y›l üç fakülte için YÖK’e baflvurduk ama onay ç›kmad›. Bunlar biyomedikal, psikoloji ve eczac›l›k. Dünyada yaflam bilimlerine olan yönelim artt›¤›ndan, biz de bu bölümleri çok önemsiyoruz. Bu y›l da gerekli baflvurular› tekrarlayaca¤›z. Yeni olarak da bu y›l yaz›l›m mühendisli¤i bölümünü açt›k. dal›, de¤erli projelere birlikte imza at›yoruz. “Sofra iflinin uzman›” Yani üç bilefleni çok güzel iflliyoruz. Ne zamandan beri Sofra ile çal›fl›yorsunuz? Ifl›k Üniversitesi’ni tercih etmifl ya Benim kiflisel ortakl›¤›m çok uzun y›llara dada edecek olanlara ne tür vaatleryan›yor. Marmara Araflt›rma Merkezi baflde bulunuyorsunuz? kanl›¤› yaparken, yine Sofra ile çal›fl›yorÜniversite olarak kurumsallaflm›fl, kaliteli, aydum ve hizmetlerinden çok memnunduk. 15 d›n yüzlü, ça¤dafl ve fleffaf bir e¤itim veriyoay önce üniversiteye rektör olarak geldi¤imruz. Fakültelerimizde verdi¤imiz e¤itim kalide, Sofra’y› yine burada buldum. Bu da betesiyle, mezunlar›m›z yüzde 100 ifl bulabilini sevindirmiflti. yor. Biz ifl garantisi vermiyoruz, kimse de garanti edemez. Bunu verdi¤imiz e¤itimle Nas›l bir iflbirli¤iniz var? mümkün k›l›yoruz. Bu ortamda da en önemFevkalade iyi bir iflbirli¤imiz var. Uyum içeli fleylerden biri ifl bulmak oldu¤undan, okurisinde çal›fl›yoruz ve oldukça memnunuz. lumuza olan güven her geçen gün art›yor. Her y›l ö¤rencilerimize bir anket uyguluyoMezunlar›m›z da bizi çok iyi temsil ediyor ruz ve tüm hizmetlere iliflkin görüfl al›yoruz. ve iyi tan›t›yorlar. Bu da tüm sektörlerde okuSofra’ya dair yorumlar oldukça iyi oluyor. lumuza olan ilgiyi art›r›yor. Size göre bir üniversiteyi de¤erli k›lan nedir? Üniversitenin de¤eri, yapabildikleriyle orant›l›d›r. Üniversitenin görevleri aras›nda e¤itim ve ö¤retim ilk s›rada yer al›r. ‹kinci s›rada araflt›rma, üçüncü s›rada ise topluma hizmet yer al›r. Türkiye’deki en iyi vak›f okullar›ndan biri olan Ifl›k Üniversitesi, LES ve ALES gibi s›navlardan ald›¤› sonuçlarla baflar›s›n› resmi olarak kan›tlam›flt›r. Bulundu¤umuz bölgede de, fiile halk›yla sürekli iç içeyiz. Okullarla, köylerle ve yöre halk›yla çok fay- Yak›n gelecekte neleri hedefliyorsunuz? Öncelikle ö¤renci say›m›z› 4000-4500 olarak görmek istiyoruz. Bunu da 2015’e kadar gerçeklefltirmeyi planl›yoruz. Ö¤rencilerin mezun olduktan sonra kolayl›kla ifl sahibi olabilecekleri bölümler açmak istiyoruz. Enformasyon Bilimleri ve ‹nsan ve Toplum Bilimleri bölümünü ilk biz açt›k. Bunun gibi daha baflka projeler hedefliyoruz. Gelece¤i planlayarak, güçlü bir flekilde ilerlemek istiyoruz. de¤ifliyor. Biz de bu de¤iflimleri çok yak›ndan takip ediyoruz. Okulumuz mühendislik fakültesi olarak kuruldu¤u için en çok mühendislik fakülltesi bilinir. Daha sonra iktisadi ve idari bilimler ve güzel sanatlar fakültesi kuruldu. Bunlara da ilgi giderek art›yor. Bütün fakültelerimize ayn› kalite sistemini uygulad›¤›m›z için hepsinden çok iyi sonuçlar al›yoruz. Yemek hizmetini d›flar›dan alman›n ne gibi kolayl›klar› var? 1980’lerden sonra bu tür hizmetler yayg›nlaflt›. Oldukça da iyi oldu. Benim iflim e¤itim ise ben ona odaklanmal›y›m, yemek ya da güvenlik iflini ise uzman›na teslim etmeliyim. Biz de bu ifli yapabiliriz ama flimdi bu tür ifllere zaman›m›n yüzde beflini ay›r›yorsam, o zaman çok daha fazlas›n› ay›rmam gerekecek. Böylece birçok fley aksam›fl olacak. Sofra iflinin erbab› oldu¤u için, ifli onlara teslim ediyoruz ve kafam›z rahat oluyor. 14 Aflç› Zeynep A¤ao¤ullar› Süper normal lezzetler De¤iflik dokular, rengarenk besinler, minimal dokunufllar, hacimli dizilifller… Genç ve yarat›c› flef Zeynep A¤ao¤ullar› ile süper derecede normal lezzetler… L a nouvelle cuisine (Modern Frans›z mutfa¤›) ak›m›n› dünyaya tan›tan ve asr›n flefi olarak nitelendirilen Paul Bocuse'ün gastronomi enstitüsünde yüksek gastronomi okuyarak s›k› bir e¤itimden geçen Zeynep A¤ao¤ullar›, daha sonra Lyon Üniversitesi’nden otel-restoran iflletmecili¤i diplomas› ald›. 19 yafl›nda Michelin Y›ld›zl› Pierre Orsi'nin et ve sos bölümünün bafl›na getirilen genç flef daha sonra Paris’in en ünlü pastanelerinden Macaronlar› ile meflhur LaDurée'de çal›flt›. 3 y›l önce ‹stanbul’a dönen A¤ao¤ullar›, Supernormalfood (Normalüstüyiyecek) ad›n› verdi¤i flirketini kurarak davetler için özel yemekler haz›rlamaya ve menü-konsept dan›flmanl›¤› yapmaya bafllad›. A¤ao¤ullar› ile Tarabya’daki mutfa¤›nda bir araya geldik. Yemek tutkunuz nas›l bafllad›? Yemek tutkusunu bana afl›layan anneannem oldu. Anneannem güzel yemek yapan çok yarat›c› bir kad›nd›r. Onun yan›nda kala kala yemek yap- etkileyen flefler aras›nda say›labilir. Türkiye’de modern mutfak için daha çok füzyon kelimesini kullan›yorlar. Frans›z flefler ise bu kelimeyi pek sevmiyor; yeni ak›m veya modern mutfak olarak adland›rmay› tercih ediyorlar. Onlara göre en zor fley basit olan› gerçeklefltirmektir. Çünkü bir yeme¤i ne kadar kar›flt›r›rsan›z, ne kadar baharat katarsan›z ortaya güzel bir fley mutlaka ç›kar. Ama as›l zor olan, tek bir ürünün güzelli¤ini çok fazla bir fley katmadan ortaya ç›kartmakt›r. Zeynep A¤ao¤ullar› maya bafllad›m. Bir de küçükken annemin çal›fl›yor olmas›, eve geldi¤imde tek bafl›ma yemek yapmam› gerektiriyordu. Dolay›s›yla o dönemden gelen yemek yapma al›flkanl›¤›m da bu yolu seçmemde etkili oldu. Sizi en çok etkileyen flefler hangileri? Modern mutfak denilen yemek biçimini benimseyen Alain Ducasse, Michel Bras, Pascal Barbot beni çok Türkiye’ye ne zaman döndünüz ve neler yap›yorsunuz? ‹stanbul’a 3 y›l önce döndüm. Döndükten sonra da davetlerde yemekler yapmaya karar verdim ve Supernormalfood ad›nda bir flirket kurdum. Maksimum 30 kifliye kadar olan davetlerde kifliye özel yemekler haz›rl›yorum. Döndükten sonra Home TV’de Tad› Ustas›nda adl› bir program yapt›m. Halen devam eden Kofl Dur E¤len adl› bir çocuk program›na kat›l›yorum ve çocuklara kendi kendi- 15 Jumbo Karidesler Malzemeler • • • • 6 1 1 1 adet jumbo karides yemek kafl›¤› zeytinya¤› difl sar›msak tutam tuz Karidesin kuyruk k›s›mlar›n› b›rakacak flekilde kabuklar›n› ve kafas›n› ay›klay›n. Üst k›sm›n›n ortas›ndan, kafas›ndan kuyru¤a do¤ru bir b›çak yard›m›yla 1/2 cm. derinli¤inde kesin. ‹çerisindeki siyah bölümü ç›kar›n, bu bölüm ba¤›rsaklar›d›r. Zeytinya¤›n› ve sar›msa¤› püre haline getirin, karideslerle kar›flt›r›n. Buzdolab›nda en az 1 saat marine edin. Bu ifllemi 1 gün önceden de gerçeklefltirebilirsiniz. Servis etmeden 5 dakika önce, karideslere tuz serpin ve k›zg›n tavada her iki taraf›n› 2-3 dakika piflirin. Piflen karidesin etinin rengi beyazlaflacakt›r. Fazla piflirmeyin ki sertleflmesin. lerine yapabilecekleri yemek tarifleri veriyorum. En yeni televizyon projem ise Yeflil Yemek. Hafta içi her gün E2’de sa¤l›kl› yemekler haz›rl›yorum. Tüm bunlar›n yan› s›ra perflembe günleri Habertürk gazetesinde yemek üzerine yaz›lar yaz›yorum. Supernormalfood neyi anlat›yor? Markan›z için neden bu ismi kullan›yorsunuz? Supernormal kelimesinin anlam› normalüstü demek. Food da yiyecek anlam›nda. Ben bu kavram› hem “normalüstü yiyecek” anlam›nda hem de “süper derecede normal lezzetler” anlam›nda kullanmay› seviyorum. Çünkü; herkes yemek yapmay› çok zor bir ifl olarak görüyor ama bence yemek yapmak herkesin yapabilece¤i, çok normal bir fley. Ortaya ç›kan sonuçlar da süper oluyor. Bu nedenle ben de markam› “supernormalfood” olarak adland›r›yorum. Catering hizmetinizde davetli profiline ve organizasyon konseptine özel menüler tasarlad›¤›n›z› belirttiniz. Bu süreç nas›l iflliyor? Menülerimi müflterimle konuflarak, onun zevkleri, istekleri ve evine ça¤›rd›¤› konuklar›n›n profili do¤rultusunda haz›rlamay› tercih ediyorum. Yapt›¤›m menüler genellikle tad›m menüleri oluyor. Küçük tabaklarda, küçük porsiyonlar haz›rl›yorum ama 3 bafllang›ç, 4 ana yemek, 3 tatl› gibi zengin bir çeflit sunuyorum. ‹nsanlar›n daha çok çeflidi tatmalar›- n› sa¤l›yorum. Haz›rlad›¤›m yemekler için daha çok deneysel kelimesini kullabiliriz. Sa¤l›kl› bir beslenme için dikkat edilmesi gereken unsurlar neler? Sa¤l›kl› beslenmede önemli olan herfleyi dengeli bir flekilde yiyebilmek. Küçük porsiyonlar halinde günde 4-5 ö¤ün yemeye özen gösterilmeli. Sebzeleri mevsiminde tüketmek, çok fazla piflirmemek, mümkünse buharda piflirmek ve diri kalmalar›n› sa¤lamak son derece sa¤l›kl›. Sa¤l›kl› beslenirken dikkat edilmesi gereken unsurlardan biri de tuz kullan›m›. Asl›nda her besin vücudumuzun ihtiyac› olan tuzu do¤al olarak içeriyor. O nedenle tuzu mümkün oldu¤unca az kullanmal›y›z. Ya¤ kullan›m› ise dikkat edilmesi gereken bir di¤er önemli nokta. Ben genelde bitkisel ya¤lar› tercih ediyorum; zeytinya¤›, f›nd›kya¤› ya da susamya¤› kullan›yorum. Mümkün oldu¤unca tereya¤›ndan uzak durmaya çal›fl›yorum. K›rm›z› et tüketirken ya¤s›z k›yma kullanmaya, etin ya¤›n› daima ay›klamaya özen göstermeliyiz. Beyaz et yani tavuk ve hindi, derisiz oldu¤u sürece yine çok sa¤l›kl›. Omega-3 içerdi¤inden bal›k yemeyi de ihmal etmemeliyiz. fiunu belirtmek isterim ki protein almay› asla unutmamam›z gerekiyor. Bazen insanlar sa¤l›kl› beslenmenin hayat›m›zdan eti – tavu¤u ç›kartmak ve sebzeye dönmek oldu¤unu düflünüyorlar. Ama de¤il. Önemli olan dengeli olmak, mümkün oldu¤unca az ya¤l› yemek, proteinsebze-karbonhidrat dengesini kurmak. Sa¤l›kl› bir menü haz›rlarken nelere dikkat etmeli? Ben en çok karbonhidrat-protein dengesini düzgün kurmaya çal›fl›yorum. Ve tabii ki sebzesiz bir menü düflünemiyorum. Bafllang›ç ve ana yemek aras›nda sadece bir tanesinde karbonhidrat olmas› gerekiyor. Diyelim ki ana yemekte makarna yap›yorsan›z, bafllang›ç yeme¤inde patates salatas›n›n olmamas› gerekiyor. Yemek sonras›nda ise bir tatl› yap›l›yorsa, bunun mümkün oldu¤unca hafif olmas›na özen göstermeliyiz. Bir de tatl›n›n taze meyveli olmamas› önemli. Çünkü yeme¤i henüz sindirmedi¤imiz için yedi¤imiz meyve midemize gidinceye kadar çürümeye bafllayabiliyor. Bu da midede asit yap›yor. Bu nedenle ben genelde sütlü tatl›lar› ya da piflmifl meyveleri tercih ediyorum. Özellikle f›r›nda piflmifl meyveler çok lezzetli oluyor. Haz›rlad›¤›n›z yemeklerde Zeynep A¤ao¤ullar›’n›n imzas› nedir? Kulland›¤›m malzemeler aç›s›ndan denge benim için çok önemli. De¤iflik dokular› bir tabakta birlefltirmeyi seviyorum. De¤iflik dokular kullan›rken ayn› zamanda taba¤›n minimal olmas›na da özen gösteriyorum. Renk uyumu da benim için önemli konulardan bir tanesi. De¤iflik renklerle, güzel ve göze hitap eden tabaklar haz›rlamay› tercih ediyorum. Bunlar›n yan› s›ra yükseklik/hacim dikkat etti¤im bir di¤er unsur. Bir tabakta yemekleri mümkün oldu¤unca hacimli dizmeye özen gösteriyorum. 16 Konsept Ziya Organik Tar›m Tarladan sofraya “Ziyafet” Ziya Organik Tar›m ‹flletmeleri, organik tar›m üretiminde büyük bir a盤› kapat›yor. 18 milyon metrekarelik alanda hem tar›m ürünleri hem de organik ürünler üretiliyor. Yönetim Kurulu Baflkan› Hava Demir, organik ürünlerin gelece¤imiz aç›s›ndan oldukça önemli oldu¤una dikkat çekiyor. O rganik tar›m uygulamas› dünya ticaretinde ilk olarak 1970’li y›llarda bafllad›. Avrupal› flirketlerin organik ürünlere olan taleplerin belirginleflmesi nedeniyle 1984’ten itibaren organik tar›m uygulamas› Türkiye’de de bafllam›fl oldu. ‹lk kez ülkemizin geleneksel ihraç ürünlerimizden olan kuru incir ve kuru üzümle Ege Bölgesi’nde bafllayan üretim, daha sonra kuru kay›s›, f›nd›k vb. gibi ürünler de eklenerek üretim alan› farkl› bölgelere da¤›t›larak ço¤almaya bafllad›. Türkiye'deki üretim son on y›lda 30 kat artt›. fiu anda 103 bin hektarl›k alanda, 300 farkl› çeflit ürün yetifltiriliyor. ‹ç pazar pay› 20 milyon Dolar, d›fl pazar pay› ise 100 milyon Dolar’›n üstünde. Çin ve Hindistan’dan sonra Türkiye olarak dünya- da 3. s›raday›z. En fazla ihracat› da Avrupa Birli¤i (AB) ülkelerine yap›yoruz. Geçmifli, cumhuriyetin ilk y›llar›na kadar uzanan ve Mustafa Kemal Atatürk’ün direktifleriyle 1926’da kurulan “Sar›msakl› Tar›m ‹flletmeleri” günümüzde organik tar›m üretiminin en önemli yat›r›mlar›ndan biridir. Tarihi çiftlik; Avrupa’ya uzanan tren yolunun içinden geçti¤i, ilk süt üretme makinelerinin bulundu¤u ve oldukça verimli topraklara sahip zengin bir alan… Sar›, yeflil ve kahverengiye boyanm›fl uçsuz bucaks›z arazide dolaflt›¤›n›zda bir anda kendinizi dün ile bugün aras›nda keflfe ç›km›fl gibi hissediyorsunuz. Do¤aya dair ne varsa, tarihi geçmifliyle birlikte bu koca arazi büyük bir merakla sizi içine çekiyor. Lüleburgaz’daki tesis 18 milyon metrekarelik bir alan› kapsamakta olup, 2007’den beri Ziya Organik Tar›m ‹flletmeleri olarak hizmet veriyor. Ziya Organik Tar›m ‹flletmeleri’nin bafl›nda da inan›lmaz bir enerjiye sahip, tam bir do¤a afl›¤› olan Yönetim Kurulu Baflkan› Say›n Hava Demir, organik tar›m›n her fleyiyle bizzat ilgileniyor. Özellikle gençleri ve ö¤rencileri do¤ayla buluflturmak istedi¤ini söyleyen Demir, çok yak›n bir zamanda tarihi çiftlikte Atatürk Müzesi açmay› da planl›yor. Laboratuar ve Ar-Ge çal›flmalar› oldu¤unu da belirten Demir, ne yaparsak yapal›m mutlaka do¤ayla iç içe olal›m diyor ve bu flekilde insanlara çok fley ö¤retilece¤ini düflünüyor. Erzincan’da da büyük tar›m arazileri olan ve iyi tar›m uygula- 17 Hava Demir (ortada) ve çiftlik ekibi malar› ile üretim yapan Demir, Lüleburgaz’daki tarihi çiftli¤e babas›n›n isminden yola ç›karak yeniden hayat vermifl. Böylece Ziya Organik Ürünleri’nin markas› da slogan› da kendili¤inden oluflmufl: Ziyafet zaman›. Ziya Organik Tar›m, Türkiye’de ilk de¤il ama bu alandaki en büyük yat›r›mlardan biri. Organik tar›m konusunda da oldukça büyük bir önem sahip. Biz de Hava Demir’le organik tar›m›n tüm detaylar›n›, tarihi çiftli¤in önemini ve gelece¤e iliflkin planlar›n› konufltuk. Organik ürün dedi¤imizde, ilk olarak akla neler geliyor? Besinlere ve içeceklere çeflitli yollarla bulaflan inorganik elementler, zararl› katk› ö¤eleri, toksik kimyasallar sa¤l›¤›m›z› ciddi anlamda tehdit ediyor. Bu yüzden mevsiminde, do¤al yöntemlerle yetifltirilmifl besinlerin tüketimi, sa¤l›kl› beslenmenin temel kural›- d›r. Bu nedenle organik ürünler hiçbir kimyasal madde içermeden üretilmesi insan bedenine ve sa¤l›¤›na asla zarar vermeyecek olmas›d›r. Meyve ve sebzeleri mevsiminde, organik olarak tercih etmeliyiz. Bunun içindir ki, organik ürün denildi¤inde içinde katk› maddesi olmayan do¤al ve sa¤l›kl› ürünler geliyor. Bunun için neler gerekiyor? Organik tar›m yap›lacak alanlarda, herhangi bir kimyasal ilaç ve gübre kal›nt›s›n›n olmamas› gerekiyor. Tar›ma yeni aç›lacak alanlar bunun için uygun alanlard›r. Y›llard›r üzerinde tar›msal faaliyetlerin yap›la geldi¤i bir alanda organik tar›m yap›lmak isteniyorsa, öncelikle bu alanlarda birikmesi muhtemel olan inorganik (sentetik) gübre ve tar›msal ilaç kal›nt›lar›n›n yok edilmesi, tarladan uzaklaflt›r›lmas› lâz›m. Bunun d›fl›nda, organik tar›m yap›lacak alanlar›n erozyona aç›k olmamas› ve böyle alanlarda topra¤›n fizik- sel, kimyasal ve biyolojik yap›s›n›n bozulmam›fl olmas› gerekiyor. Tar›msal anlamda ne gibi avantajlar› var? Hep söylüyoruz, organik tar›mla elde edilen ürünler insan sa¤l›¤›n› ve do¤ay› korur. Bunun yan› s›ra organik tar›m, tehdit alt›nda olan tar›msal alanlar›, do¤al hayat› ve ekolojik sistemin korunmas›na da yard›mc› olur. Geleneksel tar›mda, araziye devaml› olarak ayn› ürünün ekilmesi sonucunda topra¤›n verimlili¤i düflece¤i için, organik tar›mda uygulanan dönüflümlü ekim nöbeti ile toprak zenginleflir ve verimlilik artar. Organik tar›m ayr›ca hava, su ve toprak kirlili¤ine neden olmad›¤› için do¤an›n dengesini korumaya da yard›mc› olur. Lüleburgaz’daki tesisin bu anlamda ne gibi özellikleri var? Ziya Organik Tar›m ‹flletmeleri’nde zirai fa- 18 Konsept Ziya Organik Tar›m aliyette kullan›lan her türlü alet ve ekipman mevcut. Sulama sistemleri, hasat harman makineleri, tohum ekim ve dikim aletleri vb. Ayr›ca tohum temizleme ve haz›rlama ünitelerimiz de var. ‹flletmedeki tesislerimiz içinde mevcut laboratuar plan› ve Ar-Ge çal›flmalar›m›z›n gelifltirilmesi de h›zla devam ediyor. Tüketimi son y›llarda artsa da bu ürünler hala belli bir kitlenin d›fl›na ç›kam›yor. Bu sadece fiyatlardan m› kaynaklan›yor? Evet, do¤ru. Bunda fiyatlar›n çok etkili oldu¤unu biliyoruz. Bunun nedeni de sertifikal› ürün say›s›n›n az olmas›. Çünkü talebin az olmas› nedeniyle organik üretimin düflüklü¤ü fiyatlar›n yükselmesine neden oluyor. G›da d›fl›nda organik giysilerin de organik malzemelerden üretiliyor olmas›, bu ürünlerin daha pahal› olmas›na neden oluyor. Oysa üretim artt›¤› zaman fiyatlar düflecek, tüketim daha genifl kitlelere yay›lacakt›r. Bu konuda çal›flmalar›n›z var m›? Evet, bizim de organik ürünlerimiz var. Tar›m ve Köy ‹flleri Bakanl›¤›’n›n yetkilendirdi¤i bir firmadan sertifikam›z mevcut. Organik olarak ceviz, badem, baklagiller ve aromatik bitkiler yetifltiriyoruz. fiimdilik 250 dönümlük bir alanda organik üretim yap›yoruz. En k›sa sürede bu miktar›n da genifllemesi için çal›flmalar›m›z› sürdürüyoruz. Bunun için hem biraz zamana hem de sab›rl› olmaya ihtiyac›m›z var. ‹steyen herkes organik tar›m yapabilir mi? Hay›r, bunun için çeflitli kurallar var. Öncelikle üreticinin organik tar›m yapt›¤›n› veya yapaca¤›n› belgelendirmesi gerekiyor. Daha sonra elde etti¤i ürünleri organik tar›m ürünü olarak pazarlayabilmesi için, bütün bu ifllemleri ayr›ca belgelendirmesi ve birer sertifikalar›n›n olmas› flart. Bunun için ulusal veya uluslararas› pek çok kurulufl bu hizmeti veriyor. Tar›m ve Köy ‹flleri Bakanl›¤›nca yetki ve izin verilmifl kontrol ve sertifikasyon kurulufllar› da bu hizmeti veriyor. Un, ya¤ ve kuru g›da d›fl›nda farkl› üretimleriniz olacak m›? Biz zaten sadece organik üretim yapm›yoruz. GLOBALGAP/‹TU (‹yi Tar›m Uygulamalar›) belgeli üretim de yap›yoruz. Bu ürünlerimizi son teknoloji ile iflleyerek ma- mul hale dönüfltürüyoruz. Bu¤daylar›m›zdan yüzde 100 bu¤day unu, ayçiçe¤imizden yüzde 100 ayçiçe¤i ya¤› ve çelti¤imizden de pirinç elde ediyoruz. “Tarladan sofraya” olan temel ilkemizi bu flekilde gerçeklefltiriyor, topluma karfl› sosyal sorumlulu¤umuzu da bu flekilde yerine getirdi¤imize inan›yoruz. Çünkü ‹TU sertifikas› olan ürünün; mikrobiyolojik, fiziksel ve kimyasal aç›dan zararl› olmad›¤›, üretim esnas›nda do¤al dengeye zarar vermedi¤i, yasal flartlarda üretildi¤i, üretimde görev alan kiflilerin sa¤l›k ve güvenli¤inin sa¤lanmas› için tüm önlemlerin al›nd›¤› çok net bir flekilde bilinmektedir. Ambalaj, da¤›t›m ve saklama konusunda neler gerekiyor? fiüphesiz bu ürünlerin ambalajlar›n›n organik olmas› gerekiyor. Bizde öyle yap›yoruz. Saklama koflullar› da yine ayn› kurallar do¤rultusunda yap›l›yor. Da¤›t›m› da zaten kendi lojistik imkanlar›m›zla yap›yoruz. Türkiye’nin her bölgesine da¤›t›m yap›yor musunuz? fiimdilik hay›r ama yak›n zamanda Türkiye’nin yedi bölgesinde de sat›fl ve da¤›t›m a¤›m›z olacak. Bunun altyap› haz›rl›klar›n› bitirmek üzereyiz. Sat›fllar›m›z ise henüz çok yeni. Üç ayl›k bir geçmiflimiz var. Bu süre içerisinde öncelikle Marmara Bölgesi’nde h›zl› bir ilerleme kaydetti¤imizi söyleyebilirim. Bunun d›fl›nda di¤er bölgelerde de alt yap› çal›flmalar›m›z tamamland›ktan sonra sat›fl ve da¤›t›m bafllayacak. Ürünleriniz nerelerde sat›l›yor? Ürünlerimiz özellikle organize perakendeciler yerel ve geleneksel zincir süper ve hipermarketler, bakkallar ve toplu tüketim yerlerinde sat›fla sunuldu. Süt ve süt ürünlerinde de organik üretime bafllayacak m›s›n›z? Evet, hayvanc›l›k konusunda çal›flmalar›m›z devam ediyor. Çok yak›n zamanda buna iliflkin çal›flmalar›m›z› tamamlayarak piyasadaki yerimizi alm›fl olaca¤›z. Lüleburgaz tesisleri oldukça büyük. Yeni yat›r›mlar›n›z olacak m›? Evet, Lüleburgaz’da büyük bir arazimiz var. Yeni yat›r›mlara gelince onu da zaman gösterecek. Çünkü zaman, en sa¤l›kl› göstergedir. Bakal›m, görelim. “Sa¤l›kl› beslenme çok önemli” Siz özel yaflam›n›zda nas›l besleniyorsunuz? Sadece organik ürünler mi kullan›yorsunuz? T›p biliminin kurucusu Hipokrat, “Yediklerinize ve içtiklerinize ilaç muamelesi yap›n›z” der. Bu yüzden, sa¤l›kl› beslenme için yediklerimiz, içtiklerimiz çok önemlidir. Nerede, nas›l, hangi flartlarda yetiflmifl; bizlere nas›l ve ne flekilde ulaflt›r›lm›fl bütün bunlar› sorgulamam›z gerekmiyor mu? Güvenli ve güvenilir g›da dedi¤imiz de budur iflte. Ben de olabildi¤ince bu güvenli g›dalarla beslenmeye çal›fl›yorum. Yak›n çevrenize ve ailenize ne gibi uyar›larda bulunuyorsunuz? Hayat hepimiz için de¤erli. ‹yi flartlarda yaflamak için sa¤l›kl› g›dalar› tüketmelerini ve ürün etiketlerini mutlaka incelemelerini öneririm. 19 1970’li y›llarda bafllayan ve giderek önem kazanan organik tar›m uygulamas› Türkiye’de de giderek yayg›nlafl›yor. Çin ve Hindistan’dan sonra dünyada üçüncü s›rada olan Türkiye, 100 milyon Dolar’› aflan d›fl pazar pay›yla özellikle AB ülkelerine ihracat yap›yor. “En büyük tehdit GDO” Tar›m ve g›da sektöründe en çok neleri tehdit olarak görüyorsunuz? Bence bu alandaki en büyük tehdit, Geneti¤i De¤ifltirilmifl Organizmalar (GDO). Bu ürünleri ekmek, yetifltirmek ve satmak tüm dünyada yasaklanmal›. Y›llarca “Tar›mda kendi kendine yeten ülke” olarak övündük. Bugün içinde bulundu¤umuz durum nedir? Türkiye, dünyada kendi kendine yeten yedi ülkeden birisiydi. Uzun y›llardan beri bu bilgiyle büyüdük. Okul kitaplar› dahil her f›rsatta bununla övündük durduk. “Dünya savafl› ç›ksa biz aç kalmay›z” dedik. Ancak günümüzde ayn› fleyi söyle- mek mümkün de¤il. Çünkü Türkiye’nin kendi kendine yeten ülke olma unvan›n› kaybetti¤i uzun zamandan beri çeflitli kurulufllarca söyleniyor.Hatta bu durum resmi rakamlara da yans›yor. Artan üretim maliyetleri nedeniyle toprakla u¤raflan çiftçi giderek üretimden uzaklafl›yor, uzaklaflt›r›l›yor. Ekim alanlar› gittikçe daral›yor, verimlilik ve kalite de do¤al olarak düflüyor. Son y›llarda ülkemizde uygulanan tar›m politikalar›n›n üretimi de¤il, ithalat› teflvik eder nitelikte oldu¤unu görüyoruz. Ve biz hala ne yaz›k ki en verimli topraklar›m›zda villa yetifltirmeye (dikme¤e) devam ediyoruz. Bu da gerçekten hem çok üzücü hem de tar›m›n gelece¤i ad›na korkutucu ve ürkütücü bir durumdur. 20 Mekan Sunset Bo¤az’› Sunset’te kucaklay›n S›rt›n›z› konforlu Philippe Starck sandalyelere yaslay›n. Türk ve dünya mutfa¤›ndan lezzetler eflli¤inde Bo¤az’›n nefes kesen güzelli¤ini Sunset’te yaflay›n. E flsiz Bo¤az manzaras›, mükemmel yemekleri, deneyimli ekibiyle Sunset Grill & Bar, ‹stanbul’un en gözde mekanlar›ndan bir tanesi. Sunset’in hikayesi, restoran›n kurucusu Bar›fl Tansever’in gazetede gördü¤ü bir ihale ilan›yla bafll›yor. Ulus Park›’n›n hemen alt taraf›nda yer alan binan›n belediye taraf›ndan kiraland›¤›n› gören Tansever, ihaleye kat›larak mekan›n iflletmesini kazan›yor. 1994’te aç›lan Sunset ilk zamanlar Kaliforniya mutfa¤›ndan yemekler sunuyordu. Aç›ld›¤› günden 2006’ya kadar ise her y›l yabanc› bir flef Sunset’i ziyaret etti. Gelen her flef restoran›n menüsüne yeni bir lezzet ekledi. Farkl› milletlerden misafirleri de a¤›rlayan Sunset’in menüsüne, müflterilerden gelen talepler do¤rultusunda Türk mutfa¤›ndan da eklemeler yap›ld›. Bugün restoran›n zengin bir menüsü bulunuyor. Türk ve dünya mutfa¤›ndan yemekleri sunan Sunset’in menüsünde kömür ›zgaras›nda steak’ler, mevsimine göre sunulan bal›klar büyük ilgi görüyor. fieflerin haz›rlad›¤› tüm yemekler menüde yer almadan önce, Tansever ve ekip taraf›ndan deneniyor. Sevilmeyen, müflteriler taraf›ndan be¤enilmeyen bir yemek ise asla menüde tutulmuyor. Seyahat etmeye, yeni lezzetleri keflfetmeye ve dünyadaki en son trendleri izlemeye merakl› olan Tansever, sushiye olan ilgiye de kay›ts›z kalmam›fl. 1999 y›l›nda Japon lokantalar› d›fl›nda Sushi Bar’› mutfa¤›na ekleyen ilk restoran olmufl. O günden bugüne de¤iflmeyen sushi flefleri ile Bo¤az’a karfl› sushi yeme zevkini konuklar›na yaflat›- yor. Sunset bugüne kadar pek çok ünlüyü a¤›rlam›fl. Gloria Estafan, Cris de Burgh, Formula 1 pilotlar›, ünlü futbolcular, NBA oyuncular›, ABD seçimlerinde Obama’n›n rakibi John McCain, Sunset’in leziz yemeklerinden tatma f›rsat› bulan baz› ünlüler… “Zamans›z” bir dekorasyon Sunset ilk aç›ld›¤›nda, mekan›n dekorasyonu sunulan Kaliforiya mutfa¤›n› yans›t›yordu. Restoran›n menüsünde meydana gelen de¤iflikliklerle birlikte dekorasyonu da zaman içerisinde farkl›laflt›. Konforun ön planda oldu¤u, “zamans›z” olarak tan›mlanan bir dekorasyon var Sunset’te. Misafirleri rahats›z etmeyen, sade, fl›k ve son derece rahat olmas› önem tafl›yor. Her ne kadar zamanla farkl› bir dekorasyon konseptine geçilse de mekan- 21 fief Takemura’dan Karides Tempura Malzemeler • 4 adet orta boy karides • 50 gr. mayonez • 25 gr. chili sos • 3-4 adet shitake mantar Sos için • 50 gr. un • 1 adet yumurta • 20 gr. su • 4 gr. tuz da y›llard›r hiç de¤iflmeyen belli bafll› parçalar da var. Philippe Starck sandalyeler, terasta yer alan yelken tenteler, Sunset’in kuruldu¤undan bu yana vazgeçmedi¤i temel parçalar... Sunset sanata olan ilgisini de d›fla vuruyor. Restoran misafirlerini üzerlerinde Burhan Do¤ançay’›n “Kurdeleler Serisi”nden 4 farkl› eserin yer ald›¤› Villeroy & Boch tabaklarla karfl›l›yor. Duvarlar› ise yine Do¤ançay’›n muhteflem tablolar› süslüyor. Restoranda kullan›lan zarif kadehler ise Schott marka. Japon flef Hiroki Takemura Japonya’n›n Osaka kentinde annesinin küçük restoran›nda 15 yafl›ndayken mesle¤e bafllayan Hiroki Takemura, tam 37 y›ld›r mutfakta. Londra’n›n ünlü restoranlar›ndan Nobu’nun master flefli¤ini yapan Takemura, 2006 y›l›nda 3 ayl›k bir süre için misafir flef olarak Sunset’e gelmifl. Gördü¤ü yo¤un ilgi üzerine daha sonraki y›llarda senenin 3 ay›n› burada geçirmeye bafllam›fl. 2009 Haziran’›ndan bu yana ise Sunset’te sürekli bulunuyor. Sunset için oluflturdu¤u menüyü haz›rlarken hayal gücünü kulland›¤›n› belirtiyor ünlü flef. ‹stanbul’u geziyor, malzemeleri al›yor, birlefltiriyor, bir tutam hayal gücü ekliyor. Ortaya ç›kan› ise Tansever’e, ekibe ve kimi zaman müflterilere denetiyor. Ünlü flefin Morino bal›¤› ve Yuzu soslu Sashimi’si çok seviliyor. Karides Tempura ise Takemura’n›n en be¤enilen tariflerinden biri. Haz›rlan›fl› Sos malzemelerini bir kaba koyup el mikseriyle ç›rp›n. Karidesleri temizleyip haz›rlam›fl oldu¤unuz sosa bulay›n. Bir tavaya ayçiçek ya¤›n› koyup tavada iyice k›zd›r›n. Sosa bulad›¤›n›z karidesleri tavaya koyup k›zart›p taba¤a al›n. Mantarlar› sossuz olarak k›zart›n. Küçük bir sos kab›nda mayonez ve chili sosu kar›flt›r›p koyun. K›zartt›¤›n›z karides ve mantarlar› sos ile kar›flt›r›p servis taba¤›na al›n, Frenk so¤an› ile süsleyerek servis edin. Hüseyin Arslan’dan Patl›canl› ‹ncik Kebap Malzemeler • 300 gr. kuzu incik, 1 adet havuç, 1 lt. su • 1 adet domates, 1 adet kuru so¤an, 20 gr. un • 1 adet kereviz sap›, 100 gr. ayçiçek ya¤› • 40 gr. salça, 2 gr. tuz, 2 gr. tane karabiber Patl›can Be¤endi için • 1 adet közlenmifl patl›can, 20 gr. kaflar peynir • 100 gr. süt, 20 gr. un, 20 gr. tereya¤› • 2 gr. tuz, 2 gr. biber, 2 gr. muskat Haz›rlan›fl› Kuzu inci¤in sosu için önce sebzeler s›rayla 1015 dakika kavurun. Di¤er yandan k›zg›n ya¤da kuzu incikleri hafif k›zarana kadar kavurun. Sosa su ve salçay› ekleyip kuzu incikleri ilave edin. Kuzu inci¤i bir saat sosun içinde piflmeye b›rak›n. Patl›can be¤endi içinse, önce biraz beyaz kalacak flekilde un kavurun. Ard›ndan, do¤ranm›fl patl›can› ekledikten sonra süt ilave edin. Tuz, biber ve muskat› ekledikten sonra befl dakika piflirin. Süsleme için közlenmifl patl›can, domates ve biber kullan›n. Türk ve dünya mutfa¤› Türk flefe emanet 1974 y›l›nda mesle¤e bafllayan alayl› bir flef Hüseyin Arslan. Bolu-Mengenli. 1995 y›l›nda Sunset’te çal›flmaya bafllayan Arslan, Türk ve dünya mutfa¤›ndan sorumlu. Mesle¤ini severek yapt›¤›n› belirten Hüseyin Usta dünyaya tekrar gelse yine aflç› olmak istedi¤ini vurguluyor. Sunset mutfa- ¤›nda ise 25 aflç›y› idare ediyor. Sunset’e gelenlere deniz levre¤ini, Sunset Fillet’i ve T-bone’u tavsiye ediyor. Misafirlerine keyifli bir yemek sunma konusunda iddial› olan Arslan’›n bizim için haz›rlad›¤› patl›canl› incik kebap ise muhteflem görünüyor. 22 Söylefli Necmettin Bitlis “Her fleyi çok çal›flmaya borçluyum” Polisan Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Necmettin Bitlis Türkiye’nin baflar›l› ifladamlar›ndan biri. Küçük yafllardan beri ifl hayat›n›n içinde olan Bitlis’ten baflar› öyküsünü dinledik. P olisan Holding Yönetim Kurulu Baflkan› Necmettin Bitlis ifl hayat›nda 64 y›l› geride b›rakm›fl h›rsl›, kararl›, cesur bir giriflimci… Sekiz yafl›nda ticaret hayat›na giren Bitlis, yapt›¤› do¤ru yat›r›mlarla ad›ndan söz ettirdi. 1955 y›l›nda, 10 gözlü bir iplik makinesiyle tekstile at›ld›. ‹flini büyüttü ve tekstil fabrikas› sat›n ald›. Ancak, kumafl apresinde kullan›lan kimyasal hammaddeyi bulmakta zorluk çekince, bir arkadafl›n›n tavsiyesiyle kimya sektörüne girdi. Üretti¤i kimyasallar›n nakliyesinde zorluk çekince liman ifline el att›. Fabrikalar›n› kurmak için makine üretimi ifline bafllad›. Hammadde verdi¤i boya üreticileri kendi hammaddelerini kendi üretmeye bafllay›nca da, “Gülen Boya” slogan›yla boya üretmeye karar verdi. Önüne ç›kan zorluklar onu y›ld›rmad›, ifli kendisi yaparak s›k›nt›lar› aflt›. Bugün boyadan tekstile, makineden liman iflletmecili¤ine çok say›da sektörde faaliyet gösteren holdingin bafl›nda aktif olarak çal›flmaya devam eden Bitlis, yaflam enerjisini çal›flmaktan ald›¤›n› ve emekli olmay› düflünmedi¤ini söylüyor. ‹fl hayat›na at›l›fl›n›z›n öyküsünü anlat›r m›s›n›z? Ailem Bitlis kökenli. Ancak dedem jandarma subay› oldu¤u için tayini Malatya’ya ç›k›yor. Manifatura ve kumafl ticaretiyle ilgileniyorlar. Ben de Malatya’da do¤dum. Sekiz yafl›ndan itibaren ticaret hayat›na girdim. Neden ilgilendim? Dükkan›m›z Malatya’da okulumuza 200 metre mesafedeydi. Ö¤len tatilinde ç›kar dükkana giderdim, akflamüzeri ç›kar dükkana giderdim, dükkan› kapat›r öyle eve giderdik. Benim için bu ifle gidip gelmek daha çok hofluma giderdi. ‹fl hayat›n› daha çok sevdi¤im için okulu ikinci plana att›m. Babam Necmettin Bitlis Faik Bitlis, 1942’de ‹stanbul’a gelerek kumafl ve manifatura üzerine çal›flmaya bafllad›. Ortaokulu fiiflli Terakki Lisesi’nde okudum. Ailem ticaret ile ilgilendi¤i için ticaret lisesine bafllad›m. Lise 2’nci s›n›fta bir ö¤retmenle kavga ederek okulu b›rakt›m. Babam okulu b›rakt›¤›m için üç ay benimle görüflmedi, ama ben yine her gün ifle erken saatte giderek gece geç saatlere kadar çal›flt›m. ‹fl hayat›n› neden bu kadar çok sevdiniz? ‹fl hayat› beni cezbetti. Çal›flmaktan çok heyecan duyuyordum. Bir fleyler üretmenin verdi¤i hazz› anlatamam. ‹fl hayat›na girer girmez, imalata bafllad›m. Ticaretten çok sanayiye ilgi duyuyordum. Baban›z sanayi ile ilgilenmenize karfl› ç›km›fl. Do¤ru mu? Evet, babam sanayi alan›na karfl›yd›. “Biz tüccar›z, al›r›z, satar›z, sanayicilik bizim iflimiz de¤il” diye düflünüyordu. Ancak benim bütün idealim sanayi alan›na girmekti. Kumafl ticareti yaparken al›p satmay› b›rak›p iplik alarak bunlar› dokutmaya ve boyatmaya bafllad›m. 10 gözlü bir iplik sarma makinesi alarak bu alana ad›m atm›fl oldum. Daha sonra dokuma ve tekstil makineleri ald›m. O tarihlerde hanlardan odalar kiralayarak iflleri yürütüyordum. 1955’te bir ortakla beraber babam› da ikna ederek Zeytinburnu’nda eski bir tekstil fabrikas› kiralad›k. Oraya iplik, dokuma ve boya apre ma- 23 kineleri de ilave ederek komple bir tesis kurduk. 1960’da babam› kaybedince, bütün ailenin yükü s›rt›ma bindi. Kirac› olmak da zor gelmeye bafllad›. 1961’de Ka¤›thane’de Ka¤›thane Mensucat fabrikas›n› 1 milyonu peflin, 4 y›lda ödemek üzere 5 milyona ald›k. Ard›ndan çal›flmalar›m›z h›z kazanarak devam etti. fiu an Dilovas›’ndaki fabrikam›zda faaliyet gösteriyoruz. Boya, tekstil, makine, liman iflletmecili¤i alanlar›nda çal›flan 10 flirketimiz var. Polisan Holding Yönetim Kurulu Üyeleri ve yöneticileri, Küçükyal›’daki Çapari Restoran’da iftar yeme¤inde. Yapmak isteyip de yapamad›¤›n›z bir ifl kald› m›? Afla¤› yukar› düflündü¤üm fleyleri gerçeklefltirdim. Bizim flöyle bir yarad›l›fl›m›z var: “‹lla flunu yapaca¤›m” diye bir ›srar›m olmaz. Allah k›smet etmiflse olur. Nas›l bir yöneticisiniz? Çok sab›rl› biriyim. Kavga ederek, insanlarla sürtüflerek bir yere var›lmas› mümkün de¤il. O nedenle insanlarla genelde s›cak iliflkiler kurar›m. ‹nsanlar› hata yapt›¤›nda iyi bir dille uyar›r›m. Ancak üst üste tekrar eden hatalara tolerans pek göstermem. Yollar›m› ay›racaksam da iyi bir dille ifade ederim. Ancak birisi benim gösterdi¤im iyi niyeti kötüye kullan›rsa o zaman da aslan kesilirim. O zaman o kifliyi kimse elimden alamaz. Biz bir aile flirketiyiz. Ailemiz oldukça kalabal›k. ‹ki o¤lum, ye¤enlerim, kuzenlerim flirketimizde aktif olarak çal›fl›yor. Onlara karfl› da di¤er çal›flanlara davrand›¤›m gibi davran›r›m. Aktif olarak çal›flmaya devam ediyorsunuz. Bu enerji nereden geliyor? Beni ayakta tutan bu çal›flma. E¤er ben çal›flmay›p bir yerde otursayd›m belki bugün dünyada olmayacakt›m. Bugün sa¤l›¤›m›, her fleyi çal›flmaya borçluyum. Çal›flma benim için angarya de¤il. Bence oturmak demek gerilemek demek. Ama çal›flmak, her flekilde ileriye gitmek, geliflmek demek. Ben hayata böyle bak›yorum. Sa¤l›kl› oldu¤um sürece çal›flmaya devam edece¤im. Çünkü çal›flmak benim yaflam enerjim. ‹fl d›fl›nda neler yapars›n›z? Yaklafl›k 30 y›l önce bir tekne ald›m. Denizcili¤im yoktu. Kaptan oldum, ehliyetimi ald›m ve kendi teknemle bütün Yunan Adalar›’n› ve Türkiye sahillerini dolaflt›m. ‹nsan demek ki istedi¤i zaman her fleyi yapabiliyor. Kaptanl›k benim iflim de¤il demedim. Bir hobi olsa da bunu baflarmam gerekiyordu. Denizle u¤rafl›m d›fl›nda en büyük tutkum çiftli¤im. Orada çok zaman geçiriyorum. Fabrikaya çok yak›n. Yemyeflil a¤açlarla kapl›, 2 bin dönüm bir yer. S›k s›k oraya gidip yürüyüfl yap›yorum. Çok güzel bir kabul yerim var. Orada misafirlerimi a¤›rl›yorum. Baflka nelerden keyif al›rs›n›z? Bebek’te üç katl›, 1600 metrekarelik bir apartman dairesinde oturuyorum. En üst katta, 150 metrekarelik bir bostan yapt›m. Salatal›k, domates, m›s›r, patl›can, fasulye, biber, maydanoz, yeflil salata, dereotu gibi pek çok fley yetifltiriyorum. Bundan çok keyif al›yorum. Beslenmenizde nelere dikkat ediyorsunuz? Ben et yemem. Çocukken sar›l›k geçirmiflim. Nekahet döneminde et vermifller, hofluma gitmemifl. 40 yafl›na kadar neredeyse hiç et yemedim. fiimdi yaln›zca köfte yiyorum. Onun da formülü bana ait. Bal›k da fazla yemem. Kalkan, dil bal›¤› ve ›stakoz seviyorum. Onun d›fl›nda hep sebze a¤›rl›kl› besleniyorum. Börek ve bulgur pilav›na bay›l›yorum. Spor yapar m›s›n›z? Uzun y›llar kayak yapt›m, yüzdüm. fiimdi imkan›m oldukça yap›yorum. Yürüyüfl yapmay› seviyorum. Fabrika içinde ve çiftlikte çok yürürüm. Necmi Baba Köfte Ünlü köftenizin tarifini bizimle paylafl›r m›s›n›z? Anlat›r›m tabii. Yedikten sonra herkes bunun formülünü al›yor, ama yapmas› kolay de¤il. Tüm gereklerinin yerine getirilmesi flart. Biz uzun zaman deneyerek bu köftenin formülünü oluflturduk. Çiftlikteki misafirlerimize bu köfteden ikram ediyoruz. Tarifi ise flöyle: Ya¤s›z k›rm›z› etin içine tafl f›r›n ekme¤i konuluyor. Ancak en az 15 gün kendi kendine bayatlamas› gerekiyor. Bunun içine bol sar›msak, bol so¤an, bol maydanoz, bol yeflilbiber konuyor. Kar›fl›m iki defa makinede çekiliyor. Köfte flekline getirilip sac›n üzerinde pifliriliyor. Bu sayede köftenin suyu içinde kalm›fl oluyor. Ard›ndan tafl f›r›n ekme¤i dörde bölünüyor. ‹çinden fazla hamur k›sm› al›n›yor. ‹çine dört adet köfte, iki dilim domates, iki dilim yeflilbiber konuluyor. 24 Kurum T.C. Ziraat Bankas› Bir tarihe ev sahipli¤i… T.C. Ziraat Bankas› Genel Müdürlü¤ü, Ankara’n›n simgelerinden biri haline gelmifl tarihi bir binada hizmet veriyor. Ziraat Bankas› Destek Hizmetleri Genel Müdür Yard›mc›s› Mustafa fiahin, “Milletimize de¤erli hizmetlerde bulunmufl büyüklerimizin görev yapt›¤› bu eflsiz binada çal›flmak bizlere tarifsiz duygular yaflat›yor” diyor. Z iraat Bankas›’n›n Ankara Ulus semtinde bulunan tarihi genel müdürlük binas›, I. Ulusal Mimarl›k döneminin karakteristik yap›lar›ndan. fiehrin önemli sembollerinden biri olan bina, bankan›n tarihini gözler önüne seren bir müzeye de ev sahipli¤i yap›yor. Projesi 1925 y›l›nda bafllat›lan tarihi binan›n inflaat› 1929 y›l›nda tamamlanm›fl. Projenin mimar› ise; ‹stanbul'da St. Antoine Kilisesi, Maçka Palas, Taksim An›t›'n›n kaidesi ile Ankara’da Osmanl› Bankas› ve ‹nhisarlar (Tekel) Baflmüdürlü¤ü gibi çal›flmalar›yla tan›nan ‹talyan Mimar Guilo Mongeri. Binan›n aç›l›fl›, 26 Kas›m 1929’da ‹smet ‹nönü ve Büyük Millet Meclisi Baflkan› Kaz›m Özalp taraf›ndan yap›lm›fl. Dönemin milli mimari üslubunu yans›tan bina, bodrum ve yüksek zemin üzerine iki kat, bir asma kat ve çat›dan olufluyor. Yap›n›n köfleleri ise yükselerek kule görünümü kazan›yor. Binan›n orta k›sm›nda bir banka holü yer al›yor ve bu hol tüm katlar boyunca yükseliyor. Katlardaki mekanlar holün çevresine yerlefltirilmifl. Bina ›fl›¤›n› vitrayla süslenmifl üst k›s›mdan al›yor. Binan›n süslemelerinde ise Selçuklu ve Osmanl› süsleme sanat›ndan faydalan›lm›fl. Genifl mermer kaplamal› holler, yüksek tavanlar, kemerler, mermerden oyulmufl balkon korkuluklar›, baklaval› sütun bafll›klar›, ayna ve kristal camlar, renkli vitray cam ve çini süslemeler, binaya konuk olanlar› kendilerine hayran b›rak›yor. Mustafa fiahin etkin bir flekilde kullan›lan binaya mistik bir hava katt›¤›n› belirtiyor ve ekliyor: “Milletimize de¤erli hizmetlerde bulunmufl olan büyüklerimizin görev yapt›¤› bu eflsiz binada, tarihe tan›kl›k eden eflyalar› kullanarak çal›flmak bizlere tarifsiz duygular yaflat›yor. Belki de bankam›z›n bu denli baflar›l› ve kaliteli hizmet vermesinin esprisi burada yat›yor.” Türk bankac›l›k sektörünün lideri Ziraat Bankas›, 2009 y›l› Ocak ay›ndan itibaren Ankara’da Sofra Grup’tan s›cak yemek hizmeti almaya bafllad›. fiahin, bizlerle hem Ziraat BankaT.C. Ziraat Bankas› Destek Hizmetle- s›’n›n baflar› hikayesini paylaflt› hem ri Genel Müdür Yard›mc›s› Mustafa de Sofra Grup ile yapt›klar› hizmet fiahin, tüm bu tarihi dokunun halen iflbirli¤ini de¤erlendirdi. Ziraat Bankas› köklü bir geçmifle sahip. Kurulufl hikayesini anlat›r m›s›n›z? Türk bankac›l›¤›n›n duayeni olan Ziraat Bankas›’n›n hikayesi 1863’te memleket sand›klar›n›n kurulmas› ile bafllar. O zamanlar Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun son dönemleridir ve çiftçiler tefecilerin elinde zor günler yaflamaktad›r. Nifl Valisi Mithat Pafla çiftçileri tefecilerin elinden kurtarmak ve tar›mla u¤raflan kesimin finansman›n› rahatlatmak ad›na Pirot Kasabas›’nda “Memleket Sand›klar›”n› kurar. Böylelikle ilk kredi mekanizmas› uygulamaya konulmufl olur. Bu sistem daha da gelifltirilip yayg›nlaflt›r›larak 1883 y›l›nda “Menafi Sand›klar›” ad›n› al›r ve nihayetinde 28 A¤ustos 25 T.C. Ziraat Bankas› Müzesi 1888 tarihinde “Ziraat Bankas› Nizamnamesi” yani Kanunu yürürlü¤e girer. 17 Eylül’de de art›k Ziraat Bankas› bir banka olarak faaliyetine bafllar. Yani Ziraat Bankas› kuruluflu itibariyle milli bir vazife üstlenir; çiftçinin zor günlerinde yan›nda olmak… Ziraat Bankas› bugün hangi aflamaya geldi? Ziraat Bankas› bugün Türkiye’nin en büyük bankas›d›r. Ülkemizin her köflesinde 1300’e yak›n flubesi, 22 bin çal›flan› ile hizmet vermektedir. Y›llar itibariyle Bankam›z›n hizmet alan› sadece yurtiçindeki vatandafllar›m›zla da s›n›rl› kalmam›flt›r. Günbegün eklenen yeni banka ve flubelerle 18 ülkede faaliyet gösteren uluslararas› bir banka konumuna yükselmifltir. Sektörün en büyük bankas› olan Ziraat Bankas› ayn› zamanda son befl y›l›n en karl› bankas›d›r. dan beri Ankara’da ihtiyaç duydu¤umuz tüm Ziraat Bankas›’n›n Ankara Ulus semtinde s›cak yemek servisi hizmetini Sofra Grup’tan bulunan Genel Müdürlük binas› bugün bir takarfl›l›yoruz. Bu kapsamda Ankara’da görev rihe ev sahipli¤i yap›yor. Binada yer alan ve yapan personelimize günde ortalama 2 bin bankan›n kuruluflundan bugüne bankac›l›k ifl385 ö¤ün s›cak yemek ve 342 ö¤ün kahval- lemlerinde kullan›lan eflyalar›n sergilendi¤i T.C. Ziraat Bankas› Müzesi, Türkiye’nin ilk t› veriyoruz. Ayr›ca Didim’de bulunan e¤itim bankac›l›k müzesi olma özelli¤i tafl›yor. Müve dinlenme tesisimizde yaz sezonu boyunze koleksiyonunda yer alan en eski belgeler ca günde ortalama 350 kiflinin üç ö¤ün yearas›nda Mithat Pafla'n›n "Memleket Sand›kme¤ini yine Sofra Grup’tan tedarik ettik. lar›"n›n kurulmas› için Sadaret makam›na yazd›¤› ve mühürledi¤i mektuplar, 1888 taSofra Grup’u seçmenizin sebebi rihli Memleket Sand›klar›'ndan Ziraat Bankaneydi? s›'na geçifl nizamnamesi, Emniyet Sand›Ziraat Bankas› olarak hizmet al›mlar›nda çok ¤›'n›n kuruluflunda yaz›lan mektup ve belgetitiz davran›yoruz. Bizimle çal›flacak firmala- ler ve Mithat Pafla'ya ait 1 numaral› hesap r›n ürün ve hizmet kalitesi bizim için en sayfas› bulunuyor. önemli k›stas. Elbette, firman›n sektördeki ye- ri ve güvenilirli¤i de bir o kadar önemli. Bu Müzede ayr›ca bankan›n çekirde¤i olarak tan›mlanan “Memleket Sand›¤›”, 100 y›ll›k ba¤lamda ancak çal›flma koflullar›m›z› ve ifl yevmiye defterleri, kristal hokka tak›mlar›, yükümüzü karfl›layabilecek, zaman›nda tebanka kap› levhalar›, hesap makineleri, tadarik sa¤layabilecek kapasitede firmalar bisarruf hesab› cüzdan örnekleri, Osmanl› ve Ziraat Bankas› Sofra Grup’tan ne zim muhatab›m›z olabilir. Belirtti¤im ilkeler Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk y›llar›na ait para tür hizmetler al›yor? do¤rultusunda catering konusunda uluslara- örnekleri sergileniyor. 1929 y›l›nda binan›n Ziraat Bankas› olarak 2009 y›l› Ocak ay›nras› marka de¤eri olan birkaç firmadan biri aç›l›fl›nda kullan›lan alt›n orak ve tepsi de olan Sofra Grup’la çal›flmay› tercih ettik. müzede teflhir edilen objeler aras›nda yer al›yor. Sofra Grup’tan memnun musunuz? Personelimizin mutlulu¤u ve memnuniyeti bi- Tarihi bina birçok eflsiz esere de ev sahiplizim mutlulu¤umuz, memnuniyetimiz. Sofra ¤i yap›yor. Cumhuriyet tarihinin önemli ressamlar›ndan Nam›k ‹smail’in 1929 y›l›nda Grup’la flu ana kadarki birlikteli¤imiz süreyapm›fl oldu¤u “Gazi Mustafa Kemal Çiftliksince yapt›¤›m›z anketlerde çal›flanlar›m›zte” ve ‹brahim Çall›’n›n 1928’de yapt›¤› dan pozitif tepkiler ald›k. Dolay›s›yla ilk "Harman" adl› ya¤l›boya tablolar› müzenin hizmet y›l›nda Sofra’dan memnun oldu¤umu- duvarlar›n› süslüyor. zu keyifle söyleyebilirim. 26 Bal›k pazarlar› Gittim bakt›m fl›k›r fl›k›r bal›k pazar› Serpifltirilmifl su eflli¤inde güne coflkuyla uyanan bal›k pazarlar›, hüzünlü flark›lar eflli¤inde noktalar her geceyi. Tezgahlarda rengarenk bal›klar oynafl›rken, sokak aralar›nda da insana dair ilginç hikayeler dolafl›r. Geçmiflten günümüze uzanan tarihi bal›k pazarlar› bu yüzden herkes için oldukça ilgi çekicidir. A ll› pullu bal›klar›n k›rm›z› mavi tezgahlarda oynaflt›¤›; farkl› kokular›n birbirine kar›flt›¤› küçük ampullerle donat›lm›fl lezzet duraklar›d›r bal›k pazarlar›. Rokan›n, turbun, marulun bal›klarla dans etti¤i, sat›c›lar›n ba¤›r›fllar›n›n bir ninni gibi kula¤›m›z› okflad›¤› birer festival yeridir adeta. Binlerce y›ld›r ‹stanbul günlük yaflam›n›n bir parças› olan bal›k kültürünü, en çok bal›k pazarlar›nda yaflar hissederiz. Bal›k pazarlar›nda insanlar›n yaflam kavgalar›n› da e¤lence anlay›fllar›n› da bir arada görebilirsiniz. Her ne kadar mis gibi bal›k koksa da bu pazarlar, bir taraf›yla da yaflamdan derin izler tafl›rlar. Hayat›n içinden süzülüp gelen onca hikaye oynaflan bal›klar eflli¤inde karfl›lar sizi sokak aralar›nda. Darac›k dükkanlar›n oldu¤u pazarlar koflturan, ba¤›ran ça¤›ran bal›kç›larla birlikte gezmek ya da e¤lenmek için gelen insanlarla da bambaflka bir hale bürünür. Her yeni güne serpifltirilmifl duru su eflli¤inde coflkuyla uyanan bal›k pazarlar›, hüzünlü flark›lar eflli¤inde noktalar her geceyi. Ço¤u zaman gecesi gündüzüne kar›flsa da bir baflkad›r bal›k pazarlar›. Meyhanelerden du- yulan flark›lar, radyoda ince bir Müzeyyen Senar, rak› bal›k keyfi ve hüzünlü bir keman sesi… Al›r götürür insan› çok uzaklara, efkar da¤›t›r. Bal›¤›n art›k marketlerden al›nd›¤› günümüzde bu pazarlar›n hiç kapanmamas› dile¤iyle ‹stanbul’un meflhur bal›k pazarlar›na bir göz atal›m… Bal›k pazarlar›n›n geçmifli çok eskilere uzan›r. Bizans ‹mparatorlu¤u’nda “Halieus” ad› verilen bal›kç›lar, Karabion tipi teknelerle bal›k pazarlar› dedi¤imiz yerlere yakalad›klar› bal›klar› tafl›rlarm›fl. Bu pazarlar›n en büyü¤ü de Eminönü’nde, flimdiki M›s›r Çarfl›s› yak›nlar›nda kurulmufl ama ne yaz›k ki günümüze kadar ulaflamam›fl. Günümüzde de ‹stanbul’un bal›k pazarlar› denince öncelikle Beyo¤lu, Kad›köy, Karaköy, Kumkap› ve Befliktafl’taki pazarlar akla geliyor. Beyo¤lu Bal›k Pazar› Yerli yabanc› herkesin ilgisini çeken mekanlar›n bafl›nda gelen Beyo¤lu Bal›k Pazar›, ‹stanbul’un en ünlü bal›k pazar›. Sultan Abdülaziz döneminde kurulan ve o zamandan beri ayn› yerde, Çiçek Pasaj›’n›n yan›ndaki Sahne Sokak’ta yer alan tarihi bal›k pazar›n› her gün binlerce insan ziyaret ediyor. Buras› ‹stanbul’un her türlü zenginli¤ini ve canl›l›¤›n› içinde bar›nd›r›yor. Pazar›n ‹stiklal Caddesi giriflinde al›flveriflten önce bir fleyler at›flt›rmak isteyenler için, midye ve kokoreç sat›c›lar› yer al›yor. Büyüklü küçüklü manavlar, hediyelik eflya sat›c›lar›, kuruyemiflçiler ve baharatç›lardan sonra bildi¤imiz flenlikli, rengarenk bal›kç› tezgahlar› bafll›yor. Pazar›n Nevizade’ye do¤ru uzanan k›sm›ndan süzülüp yol ald›¤›n›zda da meyhanelerden yükselen ses ve e¤lence eflli¤inde renk cümbüflü tamamlan›yor. Sokak aralar›nda ayr›ca içinde sahaflar›n da bulundu¤u iki katl› Asl›han Pasaj› yer al›yor. Kad›köy Bal›k Pazar› Eskiden Kad›köy Çarfl›s› olarak bilinen Kad›köy Bal›k Pazar›, en hareketli günlerini hafta sonlar› ve pazartesi günleri yafl›yor. Günefllibahçe Soka¤› boyunca uzanan pazar, ‹stanbul’daki en genifl alana sahip bal›k pazar›. Bal›kç›lar›n yan› s›ra flarküteri, kuruyemiflçi, f›r›n, baklavac›, manav gibi farkl› dükkanlar da çeflitlili¤iyle pazara renk kat›yor. 27 Al›flveriflin ard›ndan leziz bir ziyafet çekmek isteyenler için de çok fazla seçenek bulunuyor. Karaköy Bal›k Pazar› Galata Köprüsü’nün Karaköy aya¤›nda yer alan Karaköy Bal›k Pazar›, küçük olmas›na ra¤men oldukça hareketli bir pazar. Bal›kç›lar›n hemen yan›nda yer alan iskeleden kalkan vapurlara yetiflmek için kofltururken bile, bal›¤›n tad›na varmadan duram›yorsunuz. Bal›k tezgahlar›n›n önünden yükselen pazarl›k sesleri, koca le¤enlerde oynaflan k›p›r k›p›r bal›klar ve akflam vakti iyice düflen fiyatlarla Karaköy oldukça hareketleniyor. Kumkap› Bal›k Pazar› Bal›k pazarlar› içinde en fazla dükkan ve çeflit Kumkap› Bal›k Pazar›’nda bulunur. Buras› ‹stanbul’un en profesyonel bal›k pazar›. Bu yüzden di¤erlerine göre daha farkl› bir amaca hizmet ediyor. Daha çok bal›kç›lar›n ve bal›k restoran› sahiplerinin tercih etti¤i Kumkap›, hat›rl› müflterilerin en u¤rak bal›kç› mekan›. Befliktafl Bal›k Pazar› Befliktafl Bal›k Pazar›, ‹stanbul’un en merkezi semtlerinden biri olan Befliktafl’ta yer ald›¤› için herkes taraf›ndan bilinir. Befliktafl Çarfl›s›’n›n tam ortas›nda yer alan pazar yenilenen yüzüyle flimdi daha çok ilgi topluyor. Pazar fl›k ve modern tasar›m›yla bal›k sevmeyenlerin bile ilgisini çekerken, her gün farkl› semtlerden gelen bal›k tutkunlar›n› ara sokaklar›nda a¤›rl›yor. Farkl› dükkanlar›n bir arada oldu¤u çarfl›da bal›k kokusunu takip etti¤inizde kolayca bulabilece¤iniz pazar›n ›fl›ldayan ampulleri özellikle hava karard›¤›nda tarihi çarfl›n›n flenli¤ine büyük bir renk kat›yor. fiiirlere konu oldu fiair Oktay R›fat Horozcu’nun yazd›¤› ve küçük büyük herkesin diline dolanan “Kas›mpafla k›y›lar› tersane” fliiri bal›k pazarlar›n› en iyi anlatan flark›lardan biridir. Herkesin çok iyi bildi¤i flark›da, bal›k pazarlar›n›n o en flenlikli ve rengarenk halleri resmedilir: Kas›mpafla k›y›lar› tersane Bir k›z sevdim alimallah bir tane Her dem sevdal›ya k›z m›z bahane Top çiçe¤im deste gülüm Can›m ‹stanbullum Aman aman bahane Gittim bakt›m fl›k›r fl›k›r bal›k pazar› Üç tek att›m sarhofl oldum ayak üzeri Üç doluya üç tanecik badem flekeri Top çiçe¤im deste gülüm Can›m ‹stanbullum Aman aman badem flekeri 28 Mekan WMSA Mutfak sanatt›r Avrupa’n›n en iyi iki aflç›l›k okulundan biri seçilen Whirlpool Mutfak Sanatlar› Akademisi (WMSA), yeni binas›nda çok daha fazla kifliye hizmet veriyor. 2 milyon Euro’ya mal olan ve günlük kapasitesi 500 kifliye ulaflan okulda dört büyük mutfak, bir müze bir de kütüphane bulunuyor. Okulun kap›s› yeme¤e ilgi duyan herkese aç›k. M illi E¤itim Bakanl›¤›’na ba¤l›, uluslararas› mesleki yeterlilik sertifikas› veren dünyaca ünlü City&Guilds’e Türkiye'den akredite olan ilk ve tek profesyonel aflç›l›k okulu olan Whirlpool Mutfak Sanatlar› Akademisi’ne (WMSA) olan ilgi her geçen gün art›yor. “Mutfa¤›n okulu” slogan›yla Maslak’ta 2 milyon Euro’ya mal olan yeni binalar›n› gururla açan okulun kurucusu Mehmet Aksel, bütün bu ilginin ve yaflanan tüm sürecin kendisini oldukça heyecanland›rd›¤›n› söylüyor. 24 kiflilik bir s›n›fla Etiler’de bafllayan macera bugün günlük kapasitesi 500 kifliye ulaflan bir baflar› hikayesine dönüflmüfl durumda. Gösterilen ilginin kendisini çok gururland›rd›¤›n› söyleyen Aksel, ö¤rencilerini sekiz ay kadar k›sa bir sürede meslek sahibi olmufl, Türkiye'nin en iyi 5 y›ld›zl› otel ve restoranlar›nda çal›flabilen, hatta yurtd›fl›na giden birer flef aday› olarak mezun ettiklerine dikkat çekiyor. Son zamanlarda aflç›l›k okullar›na ilgi artt›. Siz bu ilgiyi nas›l de¤erlendiriyorsunuz? Bizdeki profesyonel ö¤rencilerin yüzde 90’› ifl sahibi oluyor. Amatör kurslar›m›za kat›l›m oranlar› oldukça yüksek, ayl›k olarak yay›nlad›¤›m›z ders programlar›na olan ilgi fazla, doluluk oranlar›m›z iyi ve flirket aktiviteleri konusunda da gayet baflar›l›y›z. Bu geri dönüflümlerin çok iyi oldu¤unu gösteriyor. Biz de daha iyisi için elimizden geleni yap›yoruz. Avrupa’n›n en iyi iki aflç›l›k okulundan biri seçilen WMSA’n›n, dünyada da farkl› bir noktaya gelece¤ini vurgulayan Aksel, doktor, mühendis, mimar, gece bekçisi, kuaför ve güvenlik görevlisi gibi çok farkl› kesimden insanlar›n e¤itim ald›klar›na dikkat çekiyor. Sizi baflar›l› k›lan nedir? Buran›n baflar›s› alt yap›s›ndan geliyor. Çok iyi bir alt yap›m›z var. E¤itmen kadromuz ve ders program›m›z çok iyi, kullan›lan malzemeler çok kaliteli. Birlikte çal›flt›¤›m›z ve bizi destekleyen kurumlar önemli. Bu yüzden verdi¤imiz diploma çok k›ymetli. Aflç›l›k ö¤retilebilir mi? Aflç›l›k tabii ki ö¤retilebilir bir fley ama bu bir yere kadard›r. Belli bir noktadan sonra yetenek devreye giriyor. Örne¤in ben senelerce piyano çald›m. Önüme konan notadaki parçalar› rahatl›kla çalabiliyorum ama üstüne eklemeler yapmak, konser vermek baflka bir ifl. Aflç›l›k da böyle. Temel e¤itimi al›rs›n›z ama sonras› sizin kabiliyetinize kalm›fl bir fley. Ne tür e¤itimler veriliyor? Profesyonel e¤itimlerde ilk iki hafta sadece teorik e¤itimler, mutfak ve sa¤l›k, mutfak ve güvenlik, hijyen ve bakteriyoloji, beslenme ve g›da teknolojisi, sat›n alma, depolama, stoklama, tabak prezantasyonlar› e¤itimi veriliyor. Yani bol bol mutfak kültürü dersleri al›yorlar. Üçüncü haftadan itibaren de ald›klar› bu teorik dersler kapsam›nda uygulamaya geçiliyor. Bunun d›fl›nda geziler yap›l›yor, fabrika gezileri düzenleniyor, al›flverifle gidiliyor, üretim yap›l›yor, mezbaha görülüyor ve spor yap›l›yor. Dedi¤im gibi buras› alt› kiflinin bir araya gelip yemek yapt›¤› bir yer de¤ildi. Buras› aflç›l›k e¤itimi veren bir kurum. Bir meslek yüksek okulu. 29 Okulunuzda amaç sadece güzel vakit geçirmek mi? Amatör gruplar için amaç sadece e¤lenmek ve güzel vakit geçirmek. Kat›lanlar bu aflamay› be¤enip gelip kay›t yaparlarsa bunun ad› ders oluyor ve e¤itim bafll›yor. Ayr›ca insanlar burada e¤lenirken, yeme¤e dair ak›llar›nda bir fleyler kal›yorsa ne mutlu bize. Hangi mutfaklara a¤›rl›k veriyorsunuz? Okulumuz dünya mutfaklar›n› da kapsam›yor, Türk mutfa¤›n› da. Yani hiçbir fleyin mutfa¤›n› yapm›yoruz, biz sadece temel aflç›l›k e¤itimi veriyoruz. fiimdi biz kemik suyu yapsak hangi mutfa¤› kapsam›fl olacak, ya da ekmek yapsak hangi mutfa¤› kapsam›fl olaca¤›z? Temel aflç›l›k e¤itimini alanlar, daha sonra hangi mutfa¤› isterlerse o alanda uzmanlaflabilirler. Hangi yafltan insanlar okula ilgi gösteriyor? Genelde 20 ile 40 yafl aras› insanlar geliyor. 50’li yafllarda da gelen oluyor ama bu çok istisnai bir durum. 19 yafl›nda sadece bir tane ö¤rencimiz vard› ve s›n›f birincisiydi. Mezun olduktan sonra Swissotel’de pastac›l›k ikinci flefi oldu. Kad›n-erkek say›s›nda ciddi farklar var m›? Hay›r yok. Kad›nlar da erkekler de ayn› flekilde çok fazla ilgi gösteriyor. Meslek gruplar›nda durum nedir? Doktor, mühendis, bankac›, gazeteci, mimar, gece bekçisi, kuaför, güvenlik görevlisi… Her meslekten insan geliyor. Okula kabul edilmek için ne gibi flartlar gerekiyor? Öncelikle flunu söylemek isterim ki, okulumuza paray› veren herkes giremiyor. Tamam belli bir ücret al›yoruz ama herkesi kabul etmiyoruz. Çeflitli kriterlerimiz var. Örne¤in, az da olsa ‹ngilizce bilecek, internetle hafl›r neflir olacak, istekli olacak ve çabuk pes etmeyecek. Bunun d›fl›nda da, e¤er bir kiflinin gözlerinden bu ifli yapaca¤›na dair ›fl›k f›flk›r›yorsa mutlaka almaya çal›fl›yoruz. Ekonomik zorluklar› olsa da kolayl›k sa¤l›yoruz. Burs bile buluyoruz. Sekiz ayl›k e¤itim bu ifl için yeterli oluyor mu? Bence yeterli. Ö¤renciler de bu e¤itim sonunda almak istediklerini al›yorlar. Peki Türkiye flartlar›na göre kurs ücretlerinizi de¤erlendirir misiniz? Fiyatlar 9.500 ve 11.000 TL. Avrupa’ya göre fiyatlar›m›z çok ucuz. Biz sponsorlar›m›z sayesinde fiyatlar› daha düflük tutabiliyoruz. Ürünleri günlük kullan›yoruz. Hiçbir fley bekletilmiyor. Elektri¤i, suyu gaz› da var. Ayl›k ve haftal›k olarak böldü¤ünüzde, al›nan parayla buradaki al›flverifl bile yap›lamaz. Mehmet Aksel “Yemek benim için sadece bir ifl” Sizin yemekle aran›z nas›l? Yemek yemeye çok fazla vaktim olmuyor. Yemek yapmak konusunda da çok ilgili de¤ilim asl›nda. Benimkisi tamamen profesyonel bir durum. Okulla çak›flan hikayem de tamamen böyle. Olaya sadece profesyonel olarak yaklafl›yorum. Türk mutfa¤›n› tan›tmak için çal›flmalar›n›z olacak m›? Evet, planlar›m›z var ve yak›n zamanda bafllayacak. Bu konunun çok önemli oldu¤unu düflünüyorum. Çünkü Türk mutfa¤› d›flar›da çok tan›nm›yor. Bunun da en önemli sebeplerinden biri standartlar›m›z yok. Öncelikle mutfak iflini standart bir flekle getirmeliyiz ki, her yerde ayn› lezzeti yakalayabilelim. Mesela kuzu tand›r diye çok güzel bir yeme¤imiz var ama bunu her yerde yapam›yoruz. Çünkü zahmetli bir yemek. Bunun için bir standart gelifltirebilirsek, ayn› lezzeti yakalamak için topra¤›n alt›n› kazmak zorunda kalmay›z. Di¤er yemeklerimiz için de ayn› durum geçerli. Standartlaflmay› bu aç›dan çok önemli buluyorum. 30 Haberler Sofra Grup k›yafetlerini de yeniledi S Sofra Grup kurumsal kimli¤inde yapt›¤› yenilenmeyi, çal›flanlar›n›n k›yfetlerine de tafl›d›. En ince ayr›nt›s›na kadar düflünülmüfl yeni k›yafetler tüm Türkiye’de Eurest çal›flanlar›n› kurumsal bir çizgide buluflturdu. ofra Grup, Eurest markas›yla hizmet verdi¤i toplu yemek sektöründe kalitesiyle ad›ndan söz ettiriyor. Kaliteli imaj›n› çal›flanlar›na yans›tan ve onlar›n da böyle an›lmas›n› isteyen Sofra Grup, sunuma da büyük önem veriyor. 2009 y›l›nda ye- ni kurumsal kimli¤iyle kendini yenileyen Sofra Grup, bu yenilenmeyi ve kurumsall›¤› tüm faaliyet alanlar›nda en ince detaya kadar tafl›may› planlad›. Bunun ilk ad›mlar›ndan biri de çal›flanlar›n›n k›yafetleri oldu. Sofra Grup, çal›flanlar›n›n kendilerini içinde rahat, güvende ve huzur- lu hissedecekleri; en ince ayr›nt›s›na kadar düflünülmüfl k›yafet tasar›mlar›yla, tüm Türkiye’de Eurest çal›flanlar›n› kurumsal bir çizgide buluflturdu. Çal›flanlar›n yeni k›yafetleriyle, günlük çal›flma ritmi içinde, üzerlerinde tafl›d›klar› k›yafetin rahatl›¤›n› her an hissetmeleri hedeflendi. Supremo Gusto Maestro Robusto Elegant 31 Sofra Grup, Yönetim Sistemlerinde 55 ülke aras›nda “Silver” seviyesine ulaflan 6. ülke oldu Compass Group Amerika Aç›k Tenis fiampiyonas›’n› a¤›rlad› C ompass Group’un spor ve e¤lence dünyas›nda uzman yemek servisi markas› Levy Restaurant, Amerika Aç›k Tenis fiampiyonas›’nda rekor bir kalabal›¤› a¤›rlad›. 720 binden fazla kiflinin kat›ld›¤› flampiyona New York’taki Billie Jean King Ulusal Tenis Merkezi’nde düzenlendi. S ofra Grup’un kalite, g›da güvenli¤i, ifl sa¤l›¤› ve güvenli¤i, çevre yönetim sistemlerinin iflleyifli ve mevcut uygulamalar› Compass Group Teknik Servisler Direktörü Dr. Hans-Georg Rummler taraf›ndan denetlendi. Sofra Grup Kalite ve Güvence Denetim Müdürü Dyt. Füsun Atayata yönetimindeki kalite ekibi taraf›ndan baflar›yla yürütülen denetim sonucunda yönetim sistemlerinin do¤ru uyguland›¤› ve ulusal standartlara uygun oldu¤u kadar uluslararas› standartlara da uygun oldu¤u da belgelendi. Dr. Rummler taraf›ndan yap›lan denetimlerde, Compass Group bünyesindeki tüm ülke- ler Compass Group Standartlar›’na uygunluk seviyelerine göre “Bronze, Silver, Gold” olarak üç ayr› kategoride s›n›fland›r›lmaktad›r. Sofra Grup da denetim sonucunda Compass Türkiye olarak “Silver” seviyesine yükseltildi. Ayr›ca çevre koruma konusundaki faaliyetlerinin ço¤unun “Gold” seviyesi uygulamalar› oldu¤u belirtildi. Compass Group’un faaliyet gösterdi¤i 55 ülke aras›nda henüz “Gold” seviyesine ulaflm›fl ülke bulunmuyor. Avustralya, Avusturya, Almanya, ‹sviçre ve Çek Cumhuriyeti’nin ard›ndan Türkiye, “Silver” seviyesine ulaflan alt›nc› ülke oldu. Sofra Grup ilk 500’de ç›tas›n› yükseltti ‹ stanbul Sanayi Odas›’n›n (‹SO) “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluflu 2008 Y›l› Raporu’nda Sofra Grup toplu yemek ve destek hizmetler sektörünün tek temsilcisi olarak yer ald›. Sofra Grup, s›ralamada Türkiye’nin 244. büyük firmas› oldu. Sofra Grup; di¤er flirketleri Damak A.fi. ve Euroserve flirketlerinin de dahil edilmesi durumunda 157. s›raya yükselmektedir. Sofra Grup hizmet sektöründe ilk 5’te Capital Dergisi taraf›ndan her y›l yay›nla- nan “Türkiye'nin En Büyük 500 Özel fiirketi” özel araflt›rmas›nda Sofra Grup, hizmet sektörü s›ralamas›nda Türkiye genelindeki en büyük 5. firma olurken; 10 bin çal›flan›yla da en büyük 15. iflveren oldu. fiampiyonan›n aç›l›fl› özel fief Michael Lockard liderli¤inde gerçekleflti. Lockard, lezzetli yemekleri ve 250 kiflilik ekibiyle projede yer ald›. fief Lockard’›n tahminine göre organizasyonda yaklafl›k 267 bin hamburger ve sosisli, 3 bin 500 kilo bonfile ve biftek, 8bin 500 kilo tavuk gö¤sü, 4,5 ton yengeç ve ›stakoz, 60 bin muz ve 3 bin 500 kilo domates kullan›ld›. Levy Restaurant servis elemanlar› menüde herkesin dama¤›na göre tatlar haz›rlad›. Tatl› tuzlu krepler, burrito, penne ve alfredo makarna, salatalar, tavuk rulo ve tavuk tikkayla d›fl›nda kuzu eti, sufli ve karides ikram edildi. Levy Restaurant bu y›lki turnuvada iki ana mutfakla kendi yeflil konseptini geniflletti. fief Lockard da kulland›¤› ürünlerin yüzde 10’unu yerel üreticilerden karfl›lad›. Ayr›ca Levy Restaurant kullan›lmayan ürünleri de kentteki yerel g›da toplama merkezine ba¤›fllad›. Büyük be¤eni toplayan flef Tony Mantuano da yemek bölümündeki iki ayr› flarap bar›nda misafirlerini a¤›rlad› ve haz›rlad›¤› özel tatlar› servis etti.