4 - Mersin Tercüman
Transkript
4 - Mersin Tercüman
HAFTALIK BAĞIMSIZ SİYASİ GAZETE www.mersintercuman.com 5’de Perakende Satış Fiyatı : 1 TL MTB Başkanı Abdullah Özdemir: ‘Akıllı gıda’ kavramına en güzel örnek bakliyat l Birleşmiş Milletler tarafından 2016 yılının Uluslararası Bakliyat Yılı ilan edilmesinin bilinçli bir tercih olduğunu kaydeden Özdemir, bakliyat ürünlerinin insan sağlığına, doğal çevre ve üreticilere olan faydalarının bu tercihte önemli rol oynadığını söyledi. Abdullah 16 MAYIS 2016 Sayı : 650 ÜÜ Talat Dinçer Mersin’de bir yıl süreyle yaklaşık 5 bin esnafın eğitimden geçirileceği seferberliğin startı Mersin KSS Toplantı salonunda marka, patent ve endüstriyel tasarım başvuruları alt başlıkları altında Sınai Mülkiyet Hakları konulu eğitimle verildi. Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer, “Bugün başlattığımız eğitim seferberliğini bir yıl içerisinde tüm ilçelere yayarak, esnafın ihtiyaçları doğrultusunda sürdüreceğiz” dedi. 6’da ÜÜ Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğince TESK’in yürütücüsü olduğu ve kısa adı ADAPTESK olan Esnaf ve Sanatkarların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması Projesi kapsamında ülkemizin ekonomik gücünün önemli bölümünü oluşturan esnaf ve sanatkârlarımızın ekonomik krizler ve küreselleşme karşısında daha güçlü bir yapıya kavuşmalarını sağlama amacıyla eğitim seferberliği başlatıldı. ÜÜ Esnaf eğitim seferberliği başladı Minikler Avrupa mutfağını öğrendi 4’de Özdemir MEPİAD Başkanı Özcan Demir ve Başkan Vekili Sadık Özkan: Kaybeden Mersin olmasın Özcan Demir l Olağanüstü kongre sonrası kurulacak yeni 65. Hükümette Davutoğlu’na yakınlığı ile bilinen Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan başta olmak üzere bir çok bakanın kabine dışı kalacağının konuşulduğunu hatırlatan Demir ve Özkan, “Kaderine terk edilen şehir olma lanetinden kurtulmak zorundayız. Sayın Elvan’ın Mersin için verdiği vaatleri yerine getirebilmesi için, yeni kurulacak kabinede yer alması zorunluluktur” diye konuştu. Demir ve Özkan, bu konuda Mersin iş dünyasının gereken çalışmaları yapması ve Elvan’a destek vermesi gerektiğini de sözlerine ekledi. 5’de ÜÜ l Başbakan Davutoğlu’nun görevini bırakması ve ardından kulislerde yeni hükümette yer alacak ve almayacak isimlerin konuşulmaya başlanmasının ardından, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan’ın koltuğunu koruması gerektiğini yorumlayan Demir ve Özkan, “Bugüne kadar hükümet kanadından bir çok bakan Mersin’den geçti. Ancak bir sebeple hemen hepsi koltuğundan ayrıldı ve kaybeden Mersin oldu. Aynı Sadık Özkan senaryoyu bir kez daha yaşamayalım” dedi. Başkan Tarhan, görevdeki 2.yılını değerlendirdi... ‘Tek kuruş borcumuz yok’ 20 Mart 2014 tarihinden bu yana, gerçekleştirdiği hizmetleri ve yeni projelerini anlatan Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Türkiye’de taşeron işçisine en fazla maaşı veren ikinci belediye olduklarını söyledi. Tarhan, belediyenin bir tek kişiye tek kuruş borcu olmadığını da sözlerine ekledi. 3’de Akdeniz Bölgesi’nde ihracatı artıracak eğitim programı başladı... AKİB, ara eleman yetiştirecek l Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ve Adana Sanayi Odası işbirliği ile gerçekleştirilecek eğitimlerde, bölgenin istihdamına ve ihracatına katkıda bulunmak amacıyla geleceğin girişimci, yönetici, nitelikli ara elemanları yetiştirilecek. 6’da ÜÜ ÜÜ Jacaranda’lar toprakla buluştu ÜÜ Avrupa Birliği’ni ‘Lokum’la öğrendiler 5’de Karayolları Trafik Güvenliği Haftası, çeşitli etkinliklerle kutlandı... 4’de Amaç farkındalık oluşturmak ÜÜ ÜÜ Abdi Satıroğlu Mahiye Morgül Melike Zafer Gürgen Gazeteciliği Yeni Öğrendim !!! İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi Kitabının Ayıpları -4 3’de Çok Çalışmak mı, Verimli Çalışmak mı? 7’de 6’da 8’de M.Emin Aydınbaş Şinasi Şirin Gülsen Metin İki Yanlıştan Bir Doğru Çıkmaz (2) Kilis Nereye Gidiyor Demiştim... Statülü Otobüs Koltuklarından Beyaz Saray Koltuğuna 2’de 5’de 4’de Beycan Üçkardeş Av.Ersin Parlat Ak Parti Mersin Sahipsiz Kaldı Rüya Gibi 4’de 2’de 2 16 MAYIS 2016 İki Yanlıştan Bir Doğru Çıkmaz (2) M.Emin Aydınbaş maydinbas@hotmail.com Sayın okuyucularım, Davutoğlu’nun AK Parti Genel Başkanlığını ve Başbakanlığı bırakma kararının ardından geçen hafta ki yazımda “Şimdi birtakım troller ve medyatörler Davutoğlunu da itibarsızlaştırmak için kampanyaya başlarlarsa hiç şaşmam.” demiştim. Nitekim şaşırmadım. Bu hafta sosyal medyada “andıçlama” olarak ta nitelendirilen “Bildiri” veya “Pelikan dosyası” adı altında sistematik ve örgütlü iftira ve itibarsızlaştırma kampanyaları yürütüldü. Gerçi AK Parti Genel Başkan yardımcısı Ömer Çelik bu kampanyaların AK Partinin görüşünü yansıtmadığını ve bu görüşleri reddettiklerini açıklasa da. Bu durum en çok AK Partiye diş bileyen kesimlerin elinde yıpratma malzemesi oluyor. Birçok iyi niyetli saf temiz AK Parti seçmenlerinin de mide bulantısına ve Partiden soğumasına yol açıyor. Ahmet Davutoğlunun Başbakanlığı 20 ay sürmüş oluyor. Bu sürenin daha 6. Ayında “Dolmabahçe mutabakatı” hakkında Erdoğanın beyanları dolayısı ile Arınç ile aralarında bir kriz çıkmıştı. O zaman yazdığım bu yazı ne garip bir tecellidir ki şimdi Davutoğlunun durumuna da uyuyor. Bir farkla ki Davutoğlu gelişmeler karşısında sağduyusunu koruyabiliyor. Arınç gibi duygusal tepkiler vermiyor. Bu nedenle 14 ay önce burada yayınlanan bu yazımı aynen tekrar yayınlıyorum. Siz sadece “Arınç” adının geçtiği yerlere “Davutoğlu” adını koyun yeter. İki durum arasındaki benzerlik asıl arızanın nerede olduğunu gösteriyor zaten. Konumuz Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasında çıkmış bulunan kriz ile ilgili. Bu konuda herkes siyasal pozisyonuna, meşrep ve karakterine uygun bir yorumda bulundu, bulunuyor. Bir kısmı bundan nasıl siyasi bir rant çıkarırım peşinde. Bir kısmına ise, yüreğini yakıp kavuran ateşi serinletecek meltem gibi geldi. Bazı sağduyu sahipleri de bu olayın ciddi bir kriz olduğu gerçeğini kabul edip, daha fazla tahribata yol açmadan krizden çıkışın gayretinde. Bu noktada Başbakan Davutoğlu’nun yapıcı tutumunu takdir etmek gerekiyor. Yüksek zirvelerde şartlar haşindir. Rüzgarlar sert eser. En küçük bir hatanın maliyeti yüksek olur. Bu hatalar sadece yapana değil aynı zamanda bütün bir millete zarar verdiğinden bu zararlar çarpan etkisi ile büyür. Ben burada Cumhurbaşkanının Çözüm sürecinde atılan adımlar hakkında krize neden olan ifadelerinin içeriği haklılığı veya haksizlığı konusuna girecek değilim. Çözüm süreci çok zor karmaşık ve kuyumcu hassasiyeti ile götürülmesi gereken bir süreç bu güne kadar da süreç kamuoyu önünde olduğundan daha çok kapalı kapılar ardında yürüldü. Böyle olması da gerekiyordu. Sonuçta bu bir siyaset konusudur. Eli taşın altında olanların sorumluluklarının idraki içinde süreci bir adım ileriye götürmenin çabasında farklı görüş ve tutumları benimsemesi normaldir. Ancak bağlayıcı adımların atılması sözkonusu olduğunda tüm aktörlerin uyum içinde olması hayati önemdedir. İşin bu yönünden daha çok, iletişim sorunlarının ve yönetim kademelerinde ortaya çıkan farklı görüş ve tutumların ortaya konulması ve ele alınış biçimleri üzerinde durulması gerektiği kanaatindeyim. Sorunun bir kısmı Erdoğan’ın parlamenter siteme göre kurulmuş bir düzen içinde Fiili Başkanlık sistemi uygulamaya çalışmasından kaynaklanmaktadır. Bu noktada mevcut Hükümet ve Cumhurbaşkanının yetki ve sorumluluklarının sınırları belirsizleşmekte ortaya beklenmeyen birçok yol kazaları çıkmaktadır. Ortada yeni bir durum var ve bu konuda herkesi bağlayıcı Anayasal ve gerekli diğer yasal düzenlemeler yok. Bu durumda Hükümet ile Cumhurbaşkanı arasında kanalların her an açık olduğu çok iyi işleyen bir iletişim mekanizmasının kurulması şarttır. Buna rağmen bazı yol kazaları olabilir. Burada tarafların sağduyuları ve sorun çözme kapasiteleri öne çıkmaktadır. Cumhurbaşkanından başlayacak olursak, açıktır ki; Erdoğan bu konuda Hükümet ile basın ve kamuoyu önünde iletişim kur- mayı tercih etmiş görünüyor. Sayın Erdoğan acemi bir siyasetçi değil. Hükümet ile iletişim kuracak sonsuz sayıda imkan ve kabiliyete sahiptir. Bu tercihinin ölçülmüş, hesap edilmiş bir tutum olduğu kanaatindeyim. Birçok hassas konuları muhatabı ile kurumsal iletişim kanalları içinde görüşme ve uzlaşma imkanları varken bu yolu kullanmaması dikkat çekicidir. Bu tutumunu Başbakanlık döneminde de ( şimdilerde medyada teker teker hatırlatılan) birçok olayda sürdürmüştü. Bundan önceki son olayda Faiz indirimi konusunda işi Merkez Bankası Başkanını “vatana ihanet” ile suçlamaya kadar vardırmıştı. Fakat yurda dönüşünde kendisine en yetkili uzmalarca verilen 8 saatlik brifing sonucunda yelkenleri suya indrimiş ve “tatlıya bağladık” ifadesi ile kriz sonlandırılmıştı. Ama piyasalardaki istikrarsızlık ve dövizdeki aşırı yükselişin bedeli bu milletin sırtına binmiştir. Umarım “çözüm süreci” konusunda yaptığı Hükümeti açığa düşüren çıkış ta “tatlıya bağlanır” Bana kalırsa Sayın Erdoğan bunu bilerek yapıyor. Yaptığı şey bir “burun sürtme” operasyonu. Veya “Kimin Patron olduğunu gösterme” hamlesi. Partiyi birlikte kurduğu, kader arkadaşım dediği ve hatta özel sohbetlerinde ağabey diye hitap ettiği kimselere bile siyasi alan açmamak, tüm siyasi alanda tek adam olmak hedefiyle takınılmış bir tercihtir . Abdullah Gül’e karşı tanınılan tutumun ardındaki düşünce de bu idi. Bu tutum özellikle seçim öncesinde tercih edilmiştir ki, Muhtemel bir seçim zaferi üzerinden kimse kendine bir siyasal güç devşirmesin . Hatta aklından bile geçirmesin. Hani bir gazete yazarı “Arınç giderse AK Partiden bir şey eksilmez, Ama Tayyip giderse AK parti çöker” diye yazdı ya. Demek ki neymiş Tayyip Cumhurbaşkanı ama hala AK partili olmaya devam ediyormuş. Eğer AK parti bir davanın ve misyonun partisi ile şahıslarla kaim olmamalı . Yıllardır AK Partinin kurumsal kimliğe kavuştuğu yazılıp çiziliyor. Bu kurumsallaşma Partinin bu güne gelmesinde kanı teri hayatı olan değerlerin üstünün çizilmesi ile mi sağlanıyor? Tayyip Erdoğan 1964 te 10 yaşında top peşinde koşarken Bülent Arınç MSP Gençlik Kolları Başkanı olarak Konya Ovasında ter döküyordu. Tayyip Erdoğan 1989 da RP İstanbul İl Başkanı olduğunda, Bülent Arınç’ın Anadolu’da davayı anlatmak için gitmediği il ve ilçe kalmamıştı. Hem de yol parasını kendi cebinden ödeyerek fisebilillah. Bülent Arınç bu davanın vicdanıdır. Bülent Arınç’ı harcayabilen bir AK parti herkesi ve her şeyi harcayabilir. Krizi tırmandıran en münasebetsiz çıkış ise Melih Gökçek’in konunun tarafı olmadığı halde Arınç’ı istifaya davet etmesi ve “paralel”cilikle suçlaması olmuştur. Melih Gökçeğin, Fazilet Partisi kapatıldığında, AK Parti kuruluş çalışmaları tüm hızıyla devam ederken, “Tayyip Erdoğan siyasi yasaklı, partinin lideri olamaz. Ben lider olmalıyım” diye aktif olarak çalıştığı o zamanın gazetelerine yansımıştı. Bunun mümkün olmadığını anlayınca da Anadoluda alternatif bir parti kurmak için teşkilatlanmaya başladığı siyasetle ilgisi olan herkesin bildiği bir gerçektir.Hatta partinin adı bile belirlenmişti. Fakat AK Parti karşısında şansı olmadığını görünce son anda viraj alarak AK Partiye katılmıştı. Şimdi bu Gökçek çıkmış, Erdoğan’a sadakat “show” unda kraldan da kralcı kesilmiş, Arınç’ı istifaya davet ediyor. Bu olayda Bülent Arınç ta hatalıdır. En büyük hatası çok duygusal olmasıdır. Hitabetindeki sükunet, akıcılık ve mükemmelliğe rağmen, en krtik anlarda sinirlerini kontrol edememesi en büyük zaafıdır. Meclis Başkanı iken de bir gazetecinin eşi hanımefendinin başörtüsü hakkındaki münasebetsiz bir sorusu karşısında kendini tutamamış ve küfür etmiştir. Bülent Bey de Erdoğanın yaptığı yalnışı tekrar ederek kamuoyu önünde cevap vermemeli idi. O da Hükümet ile Cumhurbaşkanı arasındaki iletişim kanallarını kullanabilirdi. Fakat burada kontrol edemediği duygusallığına yenildi. Gökçek’in çıkışı da üzerine tuz biber ekti ve yanlışlar zincir devam etti. Dolayısı ile, bu olayda ne Tayyip amigoluğu ve ne de Bülent Arınç avukatlığına soyunmadan yalnışları gidermenin ve sağduyunun uslübunu takınmalıdır. İki yalnıştan bir doğru çıkmıyor maalesef. Bunu cezasını da tüm Millet çekiyor. Mezitli Gençlik Meclisi oluştu Yılın Sivil Toplum Örgütü Rotary oldu Bu yıl 3.sü düzenlenen Altın Palmiye Ödülleri’nde Mersin Rotary Kulübü, ‘Yılın Sivil Toplum Örgütü’ ödülüne layık görüldü. Mersin Rotary Kulübü Başkanı Serhan Antalyalı, ödülünü Yavuz Seçkin’in elinden alırken, Mersin ve insan odaklı gerçekleştirdikleri çalışmaların böylesi ödüllerle taçlandırılmasının haklı gururunu yaşadıklarını söyledi. Mezitli Kent Konseyi "Gençlik Meclisi"ni oluşturmak adına, Mezitli Belediyesi Meclis Salonunda toplandı. Toplantıya, 17-29 yaş arasındaki gençler katıldı. Mezitli Kent Konseyi Başkanı Doç.Dr. Erkan Aktaş başkanlığında toplanan gençler kendi aralarında başkanlık seçimini gerçekleştirdi. Halil İbrahim Gül, Gençlik Meclisi Başkanı, Kamuran Kuzal yazman, Alper Can Cömert, Asu Ece Can ve Mushab Yasin Alma, üyeliğe seçildi. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan Gençlik Meclisi ile ilgili yaptığı açıklamada: "Kent Konseyimiz Gençlik Meclisi Toplantısında Gençlik Meclisimizi oluşturacak kişileri demokratik bir seçimle belirlediler. Her yaş grubundan oluşan gençlerimizle bu Meclisimizi oluşturdular. Kendilerinin başarılı çalışmalar yapmalarını diliyorum. Her kesimden arkadaşlarımızın Gençlik Meclisinde yer alması ayrıca sevindirici. Hayırlı olsun." diye konuştu. Halkla Beraber... Halk İçin !!! Av.Ersin Parlat 0.537.445 53 94 Rüya Gibi Geçen gün İŞKUR’un önünden geçiyordum. Birkaç kişi kapının önünde bekliyorlardı. Neyi beklediklerini sordum. - Bizler işsiz kaldık, işsizlik ödeneği almak için bekliyoruz, dediler. - Daha önce nerede çalışıyordunuz, diye sordum. İçlerinden birisi: - Ben Vergi Dairesi’nde çalışıyordum. Vergi borcu olan avukatları takip ediyordum. Bürolarına hacze gidiyordum. Şimdi sistem değişti, dedi. - Nasıl değişti, dedim. - Şöyle oldu, dedi. Avukatlık işi olan kişi önce Baro’ya gidiyor. Baro’dan aldığı belge ile bankaya gidiyor. O dava için gerekli olan parayı bankaya yatırıp, dekontunu alıyor. Baro’dan aldığı belge, banka dekontu ve kendi evrakı ile istediği avukata gidiyor. Anlaşırlarsa sözleşmelerini yapıyorlar ve vekaletname düzenleniyor. Sözleşmesini ve vekaletnamesini bankaya götüren avukat, ücretini bankadan istiyor. Bankada avukatın vergi borcu, sigorta prim borcu ve Baro aidat borcu ile ilgili bilgiler mevcut. Banka, işi kabul etmiş olan avukatla ilgili bilgileri kendi sisteminden görüp, bu tür borçları varsa onları alıkoyarak avukatın ücretini ödüyor. Kaynağında tuttuğu paraları da, ait oldukları kurumlara gönderiyor. Böylece avukat, borçları nedeniyle Maliye, SGK ve Baro ile karşı karşıya gelmemiş oluyor, dedi. Bunları duyunca çok mutlu oldum. Rüya gibi! Adeta kulaklarıma inanamadım. Keşke bunları daha önce yapmış olsalardı, dedim. İŞKUR’un kapısında bekleyen bir diğeri: - Ben de Sosyal Güvenlik Kurumu’nda çalışıyordum. Prim borcu olan avukatları takip ediyordum. Bürolarına hacze gidiyordum. Şimdi yeni uygulama ile SGK primleri de kaynağında kesilip, doğrudan ödendiği için ben de işsiz kaldım, dedi. Üçüncüsü; - Ben de Baro’da çalışıyordum. Aidat borcu olan avukatlara mesaj gönderiyordum. ‘Aidat borcunuzu ödemezseniz kaydınız silinecek’ diyordum. Şimdi aidatlar banka yoluyla ödendiği için, ben de işsiz kaldım, dedi. Ben, bunları gerçekten görüp duyduğumu zannederek çok sevinmiştim. Oysa hepsi rüya imiş. Rüyamın yorumunu birkaç kişiye sordum. Bilemediler. Ancak bana bir ipucu verdiler. - Bu rüyanın yorumunu bilse bilse, Ekim ayındaki Baro seçimlerinde başkan adayı olacak avukat arkadaşlar bilebilir, dediler. En iyisi ben rüyamın yorumunu başkan adaylarımıza sorayım. Şimdi sabırsızlıkla onların yorumlarını bekliyorum. Saygılarımla ! 3 16 MAYIS 2016 Başkan Tarhan, görevdeki 2.yılını değerlendirdi... ‘Tek kuruş borcumuz yok’ Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Down Kafe’de düzenlediği basın toplantısında göreve geldiği günden bu yana geçen 2 yıl içerisinde gerçekleştirdiği hizmetleri ve yeni projelerini basın mensupları ile paylaştı. Göreve geldikleri ilk günden itibaren halk günü düzenlediklerini ve aksatmadan bunu sürdürdüklerini aktaran Başkan Tarhan, halk günlerini sadece belediyede değil, vatandaşın ayağına giderek farklı mekanlarda gerçekleştirmeye başladıklarını söyledi. Belediye olarak 33 ayrı dalda sanat kursu açtıkları bilgisini veren Tarhan, bu kapsamda 200'ün üzerinde öğrencisi bulunan iki tane bale okulu açtıklarını söyledi. Gönüllü Evleri’ni çoğaltacağız Çalışmalarını, belediye personeli dışında gönüllü olan halkla beraber yapmak istediklerinin altını çizen Tarhan, bu çerçevede siyasi düşüncesi ne olursa olsun kimseyi dışlamadan, 'Gelin siz de destek verin' çağrısında bulunduklarını aktardı. Bu gönüllü ordusunu geliştirmek istediklerini ve birçok mahallede 'Gönüllü Evi' açtıklarını bildiren Tarhan, bu evleri çoğaltacaklarını ifade etti. Bu gönüllü ordusuyla halka daha yakın olduklarını belirten Tarhan, onlar vasıtasıyla sorunları ve talepleri çok daha iyi ve yakından takip ederek, çözüm ürettiklerini kaydetti. Kadın Üretici Pazarı sayımız 5 oldu Kadın Üretici Pazarı'nı da çok önemsediklerini, ilkini açtıktan sonra 4 tane daha Kadın Üretici Pazarı açtıklarını bildiren Tarhan, “Şu anda toplamda 5 tane Kadın Üretici Pazarı oldu. Kadın Üretici Pazarımız ile Sosyal Demokrasi Derneği'nin CHP'li belediyeler arasında yaptığı değerlendirmede verdiği 5 ödülden biri olan tarım alanında katkı ödülüne layık görülen belediye olduk. Bu proje, Peşkeş çekilmeden de işletme yapılabilir Bircan Tüfekçioğlu adına bir hayırseverin, belediyenin verdiği yere yaptığı anaokulunun yeni bir proje olduğunu belirten Tarhan, önümüzdeki eğitim döneminde anaokulunun hizmete gireceğini söyledi. Yönetmelik ve ücret tarifesiyle ilgili çalışmaların devam ettiğini, belediye meclisinden geçirecekleri kararla bu anaokulunu kendilerinin işleteceğini anlatan Tarhan, “Zaten tüm alanları biz işletiyoruz. Hiçbir yeri ihaleye vermiyoruz. Bu tesis de geçmişte bir kişiye verilmiş bir alandı. O kişiyi 9 ay uğraştık çıkardık, şu anda tamamen biz işletiyoruz. Bir bölümü bale okulu olarak kullanılan alanın işletmesi de tamamen bize ait. İki yıl uğraşarak mahkeme kararıyla aldığımız bir başka alanı da düzenleyerek halkın hizmetine açtık. Birilerine peşkeş çekmeden belediye de kendi elemanıyla demek ki, bu tür yerleri işletebilirmiş. Bunu göstermek istiyoruz. Şu ana kadar da oldukça başarılı gidiyoruz bu konuda. Yeşil alanların birçoğu lokantalar ve farklı iş yerleriyle işgal edilmiş durumdaydı. Bir yer hariç tümünü yıktık ve park haline getirdik” şeklinde konuştu. Yeni belediye binası yapacağız Meydan düzenlemesinin haklı olarak sürekli eleştirilen bir konu olduğuna işaret eden Tarhan, Mersin'de meydan olmadığını belirterek, şöyle devam etti: “Cumhuriyet Meydanı'nı da hem büyüklük hem de kullanım açısından çok meydan olarak kabul etmemek gerekir. Halk kullanmıyor orayı. Bayramdan bayrama kullanılan bir meydan. Oysa meydanlar halkın sürekli orayı kullandığı alanlar olmalı. Göreve geldiğimizde plan tadilatı için Büyükşehir Belediyesi'ne başvurmuştuk. Malum bazı nedenlerle iki yıl uğraştık. İki yıl sonunda tam istediğimiz gibi olmasa da plan değişikliğini Büyükşehir Meclisi'nde daha yeni gerçekleştirdik. Eski Hal olarak bilinen alanı kent meydanı yapıyoruz. Orada yeni bir belediye hizmet binası ve gençlik merkezi de yapacağız. Kendi dönemimizde de bunu tamamlamış olacağız ve hep birlikte açacağız. Bunun dışında mini meydanlar da yaparak halkın hizmetine sunmaya başladık.” Bisiklet Yolu Projesi yakında başlıyor Viranşehir sahil yolunu iyileştirdiklerini, ancak nihai amaçlarının Pompeiopolis alanını iyileştirmek olduğunu dile getiren Tarhan, oradaki antik limanı ortaya çıkarmayı ve Mezitli'nin vitrininin o bölge olmasını İkinci belediyeyiz Belediye çalışanlarına ilişkin de bilgi veren Tarhan, Türkiye'de şu anda taşeron işçisine en fazla ücret veren ikinci belediye olduklarının altını çizdi. Tarhan, en az maaş alan taşeron işçisinin bin 730 lira aldığını söyledi. Halk toplantıları sürüyor “Her mahallenin kendine özgü gereksinimleri var” Mahallelerde yaptıkları temaslar ve tespitleri çerçevesinde her mahallenin kendine özgü gereksinimleri olduğuna işaret eden Eş Başkanlar Mutlu ve Türk, belediye teknik ekiplerinin tespitleri ve mahalle sakinlerinin taleplerinin hemen hemen örtüştüğüne dikkat çektiler. Özellikle kapanan beldelerden 0.506. 443 37 30 abdisatiroglu@hotmail.com katılan mahallelerde yeni tarım yollarının açılmasıyla ilgili çok yoğun bir çalışma içinde olduklarını vurgulayan Eş Başkanlar, “Merkez mahallelerin farklı, köy ve beldelerden ilçemize katılan mahallelerin farklı öncelikleri var. Ekiplerimiz kentimizin her noktasında büyük bir özveriyle çalışıyor. Müdürlüklerimiz, bu mahallelerde bugüne kadar yaptıkları çalışmaları raporlar halinde halkımıza aktarıyorlar. Yine mahalle muhtarları ve halkımızın taleplerini değerlendirmeye alıyorlar. Bu taleplerden bazıları, Büyükşehir Yasası nedeniyle bizim yetki ve sorumluluğumuz dışında kalıyor. Sözgelimi, ana arterlerdeki temizlik işleri, aydınlatma, kent genelinde sivrisinek ve haşere ile mücadele gibi konularda gelen taleplere doğrudan yanıt veremi- Gazeteciliği Yeni Öğrendim !!! istediğini söyledi. Bu yönde çalışmalara başladıklarını ifade eden Tarhan, ayrıca Bisiklet Yolu Projesi'ni de tamamladıklarını ve yakında yapmaya başlayacaklarını kaydetti. Sorunlar yerinde tespit ediliyor... Akdeniz Belediyesi Eş Başkanları Yüksel Mutlu ve M. Fazıl Türk, belediye hizmetlerinde karar alma süreçlerine yurttaşların da katılımını sağlamak, hizmetlere ilişkin eksiklik ve talepleri yerinde değerlendirmek için başlattığı mahalle ziyaretlerine aralıksız devam ediyor. Her mahalleye ayrı ayrı zaman ayıran Eş Başkanlar, Eş Başkan Yardımcıları ve birim yöneticileri, ziyaret edilen mahallelerde son dönemde yapılan çalışmalarla ilgili muhtar ve yurttaşlara bilgi veriyorlar. Aynı zamanda muhtar ve yurttaşlardan gelen şikâyet, talep ve dilekleri değerlendirmeye alıyorlar. Eş Başkanlar Yüksel Mutlu ve M. Fazıl Türk, mahalle ziyaretleri kapsamında son olarak Adnan Menderes, Bahşiş, Gazi, Bağlarbaşı, Adanalıoğlu, Akdeniz, Limonlu, Cumhuriyet, Hürriyet, Kazanlı, Evci, Evren, Emek, Şakir Gülmen, Çay, Karaduvar, Çilek, Özgürlük, Yeşilçimen, Hal, Dikilitaş, Bekirde ve Civanyaylağı Mahallelerini ziyaret ettiler. Abdi Satıroğlu “Birilerine peşkeş çekmeden belediye de kendi elemanıyla demek ki, bu tür yerleri işletebilirmiş. Bunu göstermek istiyoruz.” mevcut pazarlara alternatif değil ama fiyat anlamında da dengeleyici bir proje. Bu projemizi de çoğaltacağız” ifadelerini kullandı. yoruz. Ancak bu konularda da mahalle sakinlerinin şikâyetlerini ilgili kurumlara iletiyor ve takipçisi oluyoruz. Amacımız, her yurttaşın bizlere kolayca ulaşabilmesini temin etmek ve belediye-yurttaş işbirliği ile kentimizin yaşanabilir standartları yakalamasını sağlamaktır. Bu çerçevede, bu toplantılarımıza bütün icracı birim müdürlerimizle birlikte katılıyoruz. Muhtar ve mahalle sakinlerimizin ifadelerinden, genel olarak belediyemizin çalışmalarından ve yetkili personelimizden oldukça memnun olduğunu tespit ettik. Bu bakımdan, sahada belediyemizi temsil eden personelimiz başta olmak üzere tüm arkadaşlarımıza bu özverili çalışmalarından ötürü tekrar teşekkür ederiz” diye konuştular. Editör’den İki Satır Neşet Tarhan Belediyenin borcu yok Belediye çalışanlarına her ay günü gününe maaşlarını ödediklerini vurgulayan Tarhan, belediyenin hiç borcu olmadığı gibi bankada yatırımlar için para da ayırdıklarına dikkat çekerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Belediyemizin bir tek kişiye bir tek kuruş borcu yok. Ne işçi ne piyasadan. Geldiğimizde bütçenin dörtte biri kadar borcumuz vardı. Şu anda bütçemizin dörtte bir fazlası kadar bankada yatırımlar için para ayırmış durumdayız. Türkiye'de bu anlamda da ekonomik yönden oldukça güçlü bir belediyeyiz.” Engelli vatandaşlara İşkur’dan destek Mersin Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürlüğü, 2015 yılında 361, 2016 OcakNisan döneminde ise 199 engelli vatandaşı işe yerleştirdi. Mersin İŞKUR İl Müdürü Mustafa Kutlu, kendi işini kurmak isteyen engellilere hibe desteği verdiklerini de bildirdi. İŞKUR İl Müdürü Kutlu, Engelliler Haftası dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kurumun engellilere yönelik çalışmaları hakkında bilgi verdi. Mersin İŞKUR olarak, engellilerin istihdam edilebilirliklerinin önündeki tüm engelleri kaldırmaya kararlı olduklarını belirten Kutlu, “Kurumumuz, engelli vatandaşların istihdam edilebilirliklerini arttırmak amacıyla İş ve Meslek Danışmanlığı hizmeti sunarken, kendi işini kurmak isteyen engellilere ve engellilerin işe uyumlarını ve istihdamlarını sağlayacak projelere karşılıksız hibe desteği sağlıyor” dedi. Engelli vatandaşların istihdam edilebilirliğini arttırmak amacıyla İş ve Meslek Danışmanları aracılığı ile danışmanlık hizmeti sunduklarını ifade eden Kutlu, ayrıca engel grupları da göz önünde bulundurularak mesleki rehberlik hizmeti verdiklerini ve firmalara yönlendirme işlemi yaptıklarını kaydetti. 50 ve üzeri çalışan sayısına sahip özel sektör işyerlerinde yüzde 3, kamu işyerleri de yüzde 4 oranında engelli personel istihdam etme zorunluluğu bulunduğunu anımsatan Kutlu, her perşembe günü engelli personel istihdam etmek isteyen firmalara, iş arayan engelli vatandaşlarla görüşme imkanı sağladıklarını anlattı. Engelli ve eski hükümlülere yönelik proje desteğinde 2016 2. Dönem çağrısının yapıldığını anımsatan Kutlu, başvuru süresinin 10 Haziran 2016 tarihinde sona ereceğini ifade ederek, proje beklediklerini sözlerine ekledi. Yıllarca boşuna didinmişiz. Gece-gündüz demeden, makine omuzumuzda haber peşinde koşturup, doğru kare’yi yakalayabilmek için birbirimizi ezdiğimiz zamanlar geldi aklıma. Tabir-i caizse yırtınarak çalışırdık. Yağmur demeden, çamur demeden, aç-susuz... koştur dur. Şimdi olduğu gibi, o dönemde de boş boş oturanlar vardı elbet. Yemekli basın toplantılarında boy gösterir, haberi diğer gazetecilerden kopya çekip, kendini pazarlayanları eskiden beri eleştirdik, ne yazık ki halen de eleştiriyoruz. Ancak bakıyorum da, kurum ve kuruluşlar yada kişiler için bu tip gazeteciler daha makbul. Basın toplantılarında, davetlerde ilk çağrılanlar hep onlar.. Daha doğrusu, fark ettim ki bunlar hep kazananlar arasında. Hemen her dönem mutlaka kendilerine bir yer buluyorlar. Çalışmadıkları, yorulmadıkları için de kendilerini pazarlamaya da bol bol vakit buluyorlar. Körlerin ülkesinde tek gözlü kral olurmuş... Bunlar da aynı hesap.. Etraf kör olunca eline bırakın fotoğraf makinesini, akıllı telefon alan herkes gazeteci kesildi başımıza. Bir de senden benden havalılar.. Bizim eksiğimiz ne o zaman? Bundan sonra bizde aynı taktiği uygulayalım !! Elimiz cebimizde boş boş gezelim.. Nasıl olsa bir telefon hallediyor bu işi.. Basın toplantısında, eşimizle dostumuzda konuşurken, arada telefonu havaya kaldırıp bir-iki poz resim çektik mi senden iyi gazeteci yok zaten... Sosyal medyada da, resim altı birkaç cümle döktürdün mü... ohhh değmeyin keyfime !!! Seçim zamanlarında da gözümüze kestirdiğimize çalışalım, kazanamazsa ‘kıvırıp’ kazananın yanında yer alalım. Dostlarımıza ihanet edelim!! Davaymış, değerlermiş kimin umurunda.. Salla gitsin! Arkasından iş başına gelen yönetime bir iki yağ çekip, onların gayretleri ile baş köşeye oturdun mu olay biter. Bu kadar kolay işte. Bilgisayar başından kalkmadan, çayını-kahveni yudumlayıp hatta üstüne oyununu da rahat rahat oynarken ‘gazetecilik’ yapmak varken... Niye koşturalımki !!! Saygılarımla... 4 16 MAYIS 2016 Farklı Pencereden Gülsen Metin gulsenmetin2011@gmail.com Tarih 1955 yılının Aralık ayının ilk günü Perşembe. ABD’nin Alabama eyaletinin Montgomery şehrinde Rosa Parks adında 42 yaşındaki ufak tefek siyahi kadın terzi şehir fuarındaki işinden akşam saat 6’da çıktı. Hava soğuk, kendisi yorgundu. İsteği biran önce evine varmaktı. Belediye otobüsünün ortasındaki “değişken” statülü koltuklarından birine oturdu. Montgomery belediye otobüslerindeki koltuklardan ilk dört sıra beyazlara aitti. Siyahlara en arka koltuklar ayrılmıştı. Ortadaki değişken statülü koltuklar ise beyazların sıraları doluncaya kadar siyahların da oturabilecekleri koltuklardı. Beyazların koltukları dolduklarında siyahlar oturdukları yerlerden kalkıp arka tarafa geçmek zorundaydılar. Eğer arka Statülü Otobüs Koltuklarından Beyaz Saray Koltuğuna sıralarda dolu ise ayakta durmaları, ayakta duracak yer yoksa da otobüsten inmeleri gerekiyordu. O akşamda bazı beyazlar ayakta kalınca şoför arkaya doğru yürüyerek değişken statülü koltuklarda oturan siyahlara “ayağa kalkın” der gibi el işareti yaptı. Değişken statülü koltukların ilk sırasındaki üç siyah erkek kalkıp arkaya doğru yöneldi. Rosa Parks’ın yanında cam kenarında oturan siyah erkekte kalktı. Rosa Parks ise cam kenarındaki koltuğa kaydı ve kayıtsızca şoförün gözlerine baktı. Herkes büyük bir şok yaşıyordu. Şoför kızgınlıkla neden kalkmadığını sordu. Rosa Parks yerini başkasına vermesi gerektiğine inanmadığını söyledi. Şoför polis çağırdı, Rosa Parks tutuklandı ve 5 Aralık Pazartesi günü mahkemece kamu düzenine itaatsizlikten 14 dolar para cezasına çarptırıldı. O günden sonra 381 gün boyunca Montgomery ’de bir tek siyah bile otobüse binmedi. İşlerine, okullarına yürüdüler. Buldukları her özel araçla belediye otobüsü bileti fiyatına siyahları taşımaya başladılar. Bazı beyaz ev kadınları da arabaları ile destek verdiler. Belediye otobüslerini işleten şirket büyük maddi zarar yaşadı. Bazı otobüsleri kullanılmamaktan dolayı çürümeye terkedildiler. Şehirde öfke büyüdü. Bazı çeteler işe yürüyerek giden siyahlara saldırmaya başladı. Bazılarını linç ettiler. Ancak siyahlar boykota devam ettiler. Eylem sonunda zafere ulaştı ve 21 Aralık 1956’da Yüksek Mahkemenin siyahların otobüslerde istedikleri yere oturabilecekleri yönünde karar vermesiyle, siyahlar otobüs boykotunu sona erdirdiler. Beyaz ırkçıların tepkisi sert oldu. Otobüslere silahlı saldırılar gerçekleştirdiler. Siyahları dövdüler. Rosa Parks 1957’de ölüm tehditleri ve beyazların ona iş vermemesi sebebiyle ilk önce Virginia’ya, bir yıl sonra da Detroit’e taşındı. Bir yandan çalışmaya bir yandan da sivil halklar hareketinde mücadelesine devam etti. Martin Luther king’in başını çektiği hareket giderek büyüdü ve 1964 yılında çıkarılan bir yasa ile başarıya ulaştı. Haklı mücadelenin sembolü haline gelen Rosa Parks 24 Ekim 2005 tarihinde 92 yaşında hayatını kaybetti. Rosa Parks’ın o akşam bindiği otobüs günümüzde Detroit’teki “Henry Ford Müzesi’nde” sergileniyor. O otobüste ABD Başkanı Barak Obama’nın statülü koltukta oturduğu bir resimi vardır. Çok anlamlıdır, çok etkileyicidir. Statülü koltuklardan Beyaz Saray koltuğuna uzanan ince ama zor bir yoldur. “İmtihan içinde imtihan vardır. Derlen toplan da ufak bir, İmtihanda salma kendini” Mevlana Mutlu olmak için; • İştahını kontrol et, • Kendi değerini bil, • Kısıtlamalarını kabul et… MTB Başkanı Abdullah Özdemir: ‘Akıllı gıda’ kavramına en güzel örnek bakliyat Mersin Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Ö.Abdullah Özdemir, içinde bulunduğumuz yılın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Uluslararası Bakliyat Yılı olarak ilan edilmesinin bilinçli bir tercih olduğunu belirterek, bakliyat ürünlerinin insan sağlığına, doğal çevreye ve üreticilere olan faydalarının bu tercihte önemli bir rol oynadığını söyledi. Özdemir, bakliyat ürünlerinin faydalarına yönelik farkındalık yaratmak, üretim ve tüketimini artırmak, yeni pazarlama stratejileri geliştirmek amacıyla bu fırsatı en iyi şekilde kullanmamız gerektiğini vurguladı. Herkes için iyi Bakliyat ürünlerinin sahip oldukları temel özellikler nedeniyle tüm dünyada "akıllı gıda" olarak tanımlandığını vurgulayan Özdemir şunları söyledi: "Son dönemde dünya genelinde beslenme bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla akıllı gıda kavramı oluşturuldu. İnsan sağlığı için, dünya için ve küçük arazi sahibi çiftçiler için faydalı olma özelliklerine sahip gıdalar akıllı gıda olarak adlandırılıyor. Bakliyat ürünleri bu üç kriteri de karşıladığı için akıllı gıdaya en iyi örnek olarak gösterilmektedir. Öncelikle, bitkisel bazlı protein açısından oldukça zengin besin kaynaklarıdır. Özelliği çok Obezite, diyabet ve kalp hastalıklarının önlenmesinde en önemli sağlıklı beslenme aracıdır. Bu açıdan bakliyat ürünleri insan sağlığı için faydalıdır. Diğer yandan, bakliyat ürünlerinin üretim sürecinde çok fazla suya ihti- yaç duyulmaz. Kurak ve eğimli arazilerde yetişebilme özelliğine sahiptir. Azot düzenleyici ve yararlı toprak bakterilerini teşvik edici özellikleri ile toprak verimliliğinin artmasını sağlar. Ayrıca, sera gazı salınımını azaltıcı özelliğe sahiptir. Bu özellikleri ile Dünya için faydalıdır. Son olarak, bakliyat ürünleri iklim değişikliğine karşı dayanıklı olduğundan, sulama ve gübre maliyetlerini düşürdüğünden ve çok yönlü kullanım alanlarına sahip olduğundan dolayı çiftçiler için çok faydalıdır. Üretimin azalması üzücü Tüm dünyanın bakliyat ürünlerine özel önem vermeye başladığı bir dönemde, bu ürünlerin anavatanı olan ülkemizde üretimin azalmasının çok üzücü olduğunu ifade eden Özdemir: Abdullah Özdemir “Zengin-fakir herkesin gıdası olan bakliyat ürünlerinin insan sağlığı için, çevre için ve üreticiler için faydalarını toplumun her kesimine anlatmalıyız. Bu yönleri ile ülkemizde de bakliyat ürünlerine yönelik "akıllı gıda" algısını yerleştirmeliyiz. Toplumda bu bilinci oluşturmamız halinde bakliyat ürünlerinin üretimini ve tüketimini artırarak halkımızın sağlığını, doğal çevremizi ve üreticilerimizi korumak mümkün olacaktır” dedi. Proje yarışmasından ödülle döndüler TÜBİTAK 47. Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’na Mersin’den katılan öğrenciler, projeleriyle fizik alanında Türkiye 2’nciliği, psikoloji alanında da Türkiye 3’üncülüğü elde ettiler. Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, TÜBİTAK 47. Ortaöğretim Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nın finali, Ankara’da yapıldı. Ankara Ticaret Odası Congresium Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirilen yarışmada, bilgisayar, biyoloji, fizik, kimya, matematik, Türk dili ve edebiyatı, coğrafya, değerler eğitimi, psikoloji, sosyoloji, tarih ve teknolojik tasarım alanlarında 12 adet birincilik, 15 adet ikincilik, 15 adet üçüncülük, 14 adet teşvik ve 2 adet yılın genç araştırmacısı ödülü verildi. Adana Bölge Merkezi’nde bulunan 8 il ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden başvuru yaparak final yarışmasına katılmaya hak kazanan projelerden 2’si ikincilik, 1’i üçüncülük ve 1’i de teşvik ödülü aldı. Final yarışmasında Mersin’i temsil eden İçel Anadolu Lisesi öğrencileri fizik alanında Türkiye 2’nciliği kazanırken, Abdülkadir Perşembe Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri ise psikoloji alanında Türkiye 3’üncülüğü elde ederek bir başarıya imza attılar. Avrupa Birliği’ni ‘Lokum’la öğrendiler Mersin Ticaret ve Sanayi Odası(MTSO) Avrupa Birliği (AB) Bilgi Merkezi, 9 Mayıs Avrupa Günü etkinlikleri kapsamında öğrencilerle buluşmaya devam ediyor. Anaokulu öğrencilerine bir araya gelen MTSO Mersin AB Bilgi Merkezi, 'Lokumla Avrupa'ya' sunumunu gerçekleştirdi. Miniklerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlikle, AB'nin temel değerleri ve üye ülkelerin tanıtımı eğlenceli oyunlarla anlatıldı. AB'nin temel değerleri, üye ülkelerin tanıtımı ve Türkiye ile AB’nin ilişkileriyle ilgili bilgiler, çocukların daha iyi anlamaları ve bilgi sahibi olması için, masal formatında 'Lokum' adlı karakter şeklinde hazırlandı. Anaokulu öğrencileriyle bir araya gelen MTSO Mersin AB Bilgi Merkezi, öğrencilere eğlenceli bir sunum gerçekleştirdi. Sunum, çocuklar tarafından ilgiyle izlendi. Sunum sonunda öğrencilere, Avrupa Birliği'ni ve AB ülkelerini tanıtan Lokumla Avrupa'ya, Gönüllü Lokum, Lokum Yenilik Peşinde, Lokum Tatilde, Lokum’un Çeşitlilik Koleksiyonu kitapları, çanta, kalemlik, rüzgar gülü gibi hediyeler dağıtıldı. Amaçlarının öğrencileri bilgilendirmek olduğunu dile getiren MTSO Mersin AB Bilgi Merkezi Koordinatörü Benin Dumani, eğitimin önemine vurgu yaparak, eğitime yönelik tüm faaliyetleri önemsediklerini söyledi. Beycan Üçkardeş beycan33@mynet.com Ak Parti Mersin Sahipsiz Kaldı Mersin’de merakla beklenen Ak Parti İl Yönetim kurulu listesi henüz açıklanmadı. Merakla bekleyenlere söyleyeyim, listeyi Ankara'da imzalayacak adam bulamıyorlar. Parti genel merkezinde yaşanan yoğunluk, başbakan kim olacak tartışmaları, il teşkilatlarının Ankara'da muhatap bulamamasına neden oluyor. Çiçeği burnunda Mersin İl Başkanı Cesim Ercik, aradan geçen bu kadar zamana rağmen yönetim listesini açıklayamadığı için de, bir ayağı aksak yapıyor görüşmelerini. Henüz kiminle çalışacağı netleşmeyen başkan, ama yine de önceki başkanların moduna girmiş durumda. Cumhurbaşkanına ulaşmanın ve meramını anlatmanın çok kolay bir hale geldiği ülkemizde, bir il başkanına ulaşamıyorsa vatandaş sorunu iyice irdelemek gerekir. Ak Parti İl Başkanlığı binası partinin kendisine ait olduğunu düşünen kraldan çok kralcıların birbirini tebrik ettiği, hükümeti kurduğu, yıktığı yer halini almış durumda. Dışardan taze kan aramak bir yana partiye yaklaşmak isteyenlerin de muhatap bulamadığı yer oldu. Yıllardır aynı mantıkla hareket edilen Mersin Ak Parti'de bu anlayışı yıkması beklenen yeni Başkan Cesim Ercik, henüz daha yönetimini bile onaylatamamışken ulaşılmaz olursa sıkıntı daha büyük olur diye düşünüyorum. İnsanları güçlü yapan ve dik durmasını sağlayan en büyük faktör ardındaki destekçileridir. Vatandaş desteği, esnaf desteği, gariban desteği, işadamı desteği... Kendi grubunun içinde başkanlık belirleme döneminde senin ayağını kaydırmak isteyen bir çok kişinin olduğunu bildiğin halde aynı kalıpta kalman açıkçası beni üzdü. Sana tavsiye olsun, bir zamanlar olduğun yere geri dön. Halka in, yoksa sıkıntını çözecek destek bulamazsın... 3.Geleneksel İşletmecilik ve Teknoloji zirvesi gerçekleşti Mersin Üniversitesi (MEÜ) Erdemli Uygulamalı Teknoloji ve İşletmecilik Yüksekokulu’nun 3.sünü düzenlediği ‘Geleneksel İşletmecilik ve Teknoloji Zirvesi’ gerçekleştirildi. Zirve’ye, Mersin Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Erdemli Kaymakamı Osman Taştan, Erdemli Belediyesi Başkan Yardımcısı Niyazi Yıldız, Erdemli UTİYO Müdürü Prof. Dr. Cemile Çelik, Erdemli Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. İlhan Dağadur, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Zirvenin açılışında bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Çamsarı, eğitimin teorik çatının yanında uygulama alanı sunmasının da gerekliliğine dikkat çekerek, “Öğrencilerimizin gerek işletmecilik alanında gerekse bilişim sektöründe süregelen gelişmelerin takibini, bizzat sektörün içinden gelen kişilerle yapması önemlidir” dedi. Erdemli Kaymakamı Osman Taştan yaptığı konuşmada, bilimsel ve teknolojik gelişmelerin dünyanın en ücra yerlerini bile etkilediği günümüzde, UTİYO’nun gerçekleştirdiği ve geleneksel hale getirdiği bu etkinliğin önemini vurguladı. UTİYO Müdürü Prof. Dr. Cemile Çelik ise yaptığı konuşmada, yoğun emekler ve sınırlı imkanlarla gerçekleştirilen etkinliğin bir ekip işi olduğuna dikkat çekerek zirvenin organizasyonunda emeği geçen akademisyenlere, idarecilere, öğrencilere ve sponsorlara teşekkür etti. 5 16 MAYIS 2016 MEPİAD Başkanı Özcan Demir ve Başkan Vekili Sadık Özkan: Kaybeden Mersin olmasın Elvan kabinede yer almalı Mersin Tercüman Mersin Perakendeci İşadamları Derneği (MEPİAD) Başkanı Özcan Demir ve Başkan Vekili Sadık Özkan, yaptıkları ortak açıklamada Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun MKYM toplantısı sonrası ‘yetkilerinin tırpanlanması’ olarak nitelenen atama yetkisinin elinden alınması ve 1 Mayıs tarihinde yayımlanan Pelikan Bildirisi’nin ardından görevini bırakmasını açıklamasının ardından, kulislerde yeni oluşacak hükümette yer alacak ve almayacak isimlerin konuşulmaya başlanmasını değerlendirdiler. Esen rüzgar hep yarım kaldı Başbakan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Lütfi Elvan’ın, kurulacak 65. Hükümette koltuğunu koruması gerektiğinin zorunluluğuna dikkat çeken Demir ve Özkan, “Bugüne kadar hükümet kanadından bir çok bakan Mersin’den geldi geçti. Kent daha önce Kürşat Tüzmen’le bir rüzgar yakaladı. Sonra Zafer Çağlayan geldi. Ancak esen rüzgar, bir sebeple koltuklarından ayrılmaları ile hep yarım kaldı ve kaybeden Mersin oldu. Aynı senaryoyu bir kez daha yaşamak istemiyoruz” dediler. Ak Parti İl Başkanlarının da Mersin’in bakanlarını korumakta başarılı olamadığını hatırlatan Demir ve Özkan, şunları söyledi: “Bakanlar koltuklarından olunca, başlattıkları yada süren yatırımları da takip edemediler. Ve bir çok yatırım ölü bir şekilde yarım kaldı. Şimdi ise, Lütfi Elvan’ın Mersin için verdiği vaatleri yerine getirebilmesi için yeni kabinede yer alması çok önemlidir. Ak Parti eğer Mersin’i önemsiyorsa, mutlaka Lütfi Elvan’a kabinede yer vermelidir. Kaybedecek tek bir saniyemiz bile yok Bu anlamda da Ak Parti Mersin İl Başkanlığı, bir an önce kendi yönetim derdini tamamlamalı ve Lütfi Elvan’ın kabinede yer alabilmesi için Ankara’da kulis yapmaya başlaması gerekmektedir. Sadece İl Başkanlığı değil, Mersin’i önemseyen iş dünyası da Lütfi Elvan ile birlikte Mersin’de sağlanan birliktelik uğruna gerekli çalışmaları yaparak, desteğini göstermek zorundadır. Mersin’in kaybedecek yılları değil, tek bir saniyesi bile yoktur. Bu açıdan gün birlik olma günüdür.” Özcan Demir Sadık Özkan Irak ile ticaret hacmi artıyor GİAD’dan anlamlı mesaj kaç yıl öncesi ne kadar 12 milyar Dolar Türkiye-Irak Sanayicileri ve İşadamları olduğunu da hatırlatan Genel Başkan Derneği (TISİAD) Genel Başkanı Nevaf Kılıç, Irak Bölgesel Kürt Yönetimi ile Türki- Kılıç, “Küresel kriz ve bölgesel şartların etkisiyle düşüş yaşandı. Geçen yıl ye arasında çok önemli adımticaret hacmimiz 8.5 milyar dolaların atıldığını belirterek, ra düştü. Ancak şimdi hayata “Habur güçlendirilecek yeni geçirilecek olan Kalkınma İşbirliği kapılar için çalışma yapılacak. Programı ile iki ülke arasındaki Finans sektörü canlandırılacak işbirliği üst düzeye çıkacak. Böyve ekonomide ortak mekanizlece ticaret hacmimiz yükselecek ma kurulacak” dedi. ve Irak ile iş yapan işadamlarımız Türkiye-Irak Sanayicileri ve artık rahat bir nefes alabilecek” İşadamları Derneği (TISİAD) şeklinde konuştu. Genel Başkanı Nevaf Kılıç, Irak'la ticaret hacmine bakıldıönümüzdeki dönemde Irak ğında bir sınır kapısının mevcut ve Türkiye arasındaki ticaretin olduğunu bununda ihtiyacı karşıgeliştirilmesi için Habur kapısı lamadığını söyleyen Genel Başgüçlendirileceğini ve yeni Nevaf Kılıç kan Kılıç, “Habur Sınır Kapısı sınır kapıları için çalışma yapıyetersiz kalıyor. Buranın kapasitelacağını söyledi. sinin arttırılması için bir çalışma var ancak İki ülke arasındaki finans sektörü canne yapılırsa yapılsın ihtiyacı karşılamayalandırılacağını da söyleyen Kılıç, yeni cak. Onun için yeni kapıların açılmasını alanlarda işbirliğine gidileceğini ve ekoistiyoruz ve talep ediyoruz. Daha fazla nomide ortak mekanizma kurulacağını kapı olursa ticaret hacmi de artar" diye açıkladı. İki ülke arasındaki ticaret hacminin bir- konuştu. Mersin Girişimci İş Adamları Derneği, Mersin'de yapılan Dragon yarışlarında 'Kök Hücre' bağışına dikkat çekti. Dragon Festivali'nde mücadele eden Mersin Girişimci İş Adamları Derneği, dördüncü olurken yarışmaların en sempatik takımı seçildi. İki gün süren Dragon Festivali’nin birinci etabının ilk yarışında en iyi dereceyi elde eden Mersin Girişimci İş Adamları Derneği, ikinci yarışta üçüncülük unvanını elde ederek yarışların ilk etabını tamamladı. Pazar günü gerçekleştirilen ikinci etap yarışlarında ise, Mersin GİAD üç yarışta kürek salladı. İlk iki yarışta birinciliği elden bırakmayan Mersin GİAD son yarışı dördüncü tamamladı. Mersin GİAD festivalin en sempatik takımı seçildi. Yarışlara üzerinde ‘Kök Hücre Bağışı Hayat Kurtarır’ yazılı formalar ile katılarak, kök hücre bağışına dikkat çekmek isteyen, Mersin GİAD’ın Başkanı Mehmet Serkan İzol, ‘ Mersin Girişimci İş Adamları Derneği olarak, kök hücre bağışına dikkat çekmek için katıldığımız yarışlarda dereceye girerek başarı elde ettik. Bu başarıyı elde eden Mersin GİAD takımını en içten duygularımla kutluyorum. Mersin’de bu tarz etkinlikler sosyalleşme adına çok önemli ve bizde Mersin GİAD olarak bu tarz etkinliklerde aktif olmaya çalışıyoruz. Mersin GİAD olarak üyelerimizin kaynaşmalarını sağlamak adına bundan sonra da bu tür etkinliklerde yer alacağız’ dedi. Jacaranda’lar toprakla buluştu 20 farklı alana dikilen 2 bin 473 adet Jacaranda ağacı, mor renkleri çiçekleri ile büyülüyor. Mezitli Belediyesi tarafından kamu, kurum ve kuruluşlar aracılığıyla yapılan ve Jacaranda ağaçlarından oluşan koruluklar, 'Mor renkli' çiçek açtı. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan tarafından hayata geçirilen projeyle kısa sürede 20 farklı alanda toplamda 2 bin 473 adet Jacaranda cinsi fidan toprakla buluştu. Havaların ısınmasıyla birlikte Atatürk Mahallesi'nde bulunan koruluklarda ise Jacaranda ağaçları çiçek açmaya başladı. Ağaçlar, narin yoğun yaprakları ve mor renkli salkım şeklindeki çiçekleri ile büyüleyici bir görüntü sergiliyor. Birkaç yıl sonra Mezitli'nin çehresi mor çiçeklerle iyice değişecek. Daha temiz bir hava, daha yeşil bir Mezitli için ilçenin dört bir yanına koruluk yaptıklarını dile getiren Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, "Bilindiği üzere ilçemizin birçok yerinde koruluk alanları oluşturduk. Birçok sivil toplum kuruluşlarını Mezitli'de aynı çatı altında topladık. Kendilerine alan verdik ve bu alanlarda Jacaranda cinsi ağaçlardan oluşan koruluk yapma imkanı sunduk. Toplamda 55 bin 619 metrekarelik alana dikilen fidanlarımız hızla büyüdü. Bir kısmı çiçek açtı. Ağaçlarımızın mor rengindeki hafif kokulu çiçekleriyle yaz aylarında vatandaşlarımıza huzur vermesini diliyorum" şeklinde konuştu. Minikler Avrupa mutfağını öğrendi Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Avrupa Birliği Bilgi Merkezi, 9 Mayıs Avrupa Günü'nü ilköğretim öğrencileriyle kutladı. Düzenlenen etkinlik kapsamında anneleri için pizza ve kurabiye pişiren minik şefler, bir yandan Avrupa mutfağını tanırken diğer yandan da doyasıya eğlendi. Bu yıl Anneler Günü'yle birleştirilen 9 Mayıs Avrupa Günü, Türkiye’de 20 ilde düzenlenen etkinliklerle kutlandı. Bu kapsamda MTSO AB Bilgi Merkezi, 9 Mayıs Avrupa Günü’nde düzenlediği etkinlikle ilköğretim öğrencilerini İtalyan Şef Daniel Evangelista ile buluşturdu. Mersin Üniversitesi Turizm Fakültesi Uygulama Mutfağı’nda düzenlenen etkinlikte öğrenciler, Şef Daniel eşliğinde anneleri için pizza ve kurabiyeler pişirdi. İlköğretim öğrencilerinin workshop’a ilgisi yoğundu. İlk olarak Şef Evangelista’dan İtalyan yemek kültürü üzerine bilgi alan öğrenciler daha sonra mutfağa geçerek öğrendikleri tariflerin uygulamasını yaptı. Benim Düşüncem Şinasi Şirin sinasi.sirin@hotmail.com Kilis Nereye Gidiyor Demiştim... Siyasiler kurultay derdine düşmüş. İktidar partisi siyasi beklentileri ve sistemi değiştirme hırsı ile kurultay derdine düşmüş, icraatçı, milletin büyük bir kesimini sempatisini kazanmış başarışı bir başbakanı harcayacak kadar ihtiraslı. Öyle bir ihtiras ki; meclis başkanlık makamını hain emellerine bile alet etmeye çalışanların, dokunulmazlık oylaması unutup oylamada azınlığa düşecek kadar inisiyatifini onların eline verebilecek seviyede. Ana muhalefet; bu gün ki iktidarın oluşumuna önemli kadrolar yetiştirmiş rahmetli Sayın; Necmettin Erbakan’ın “kanlı mı, kansız mı?” diye yıllar önce kullanmış olduğu ifadesinin benzerini kullanarak, milletine; “yazık bu ülke boşa bu kadar yılları heba etmiş, aynı tas aynı hamam” dedirttirecek ihtiras içinde. Bir sistem değişikliğine ihtiyaç var ise buna yine millet karar vermeli, halk için, halkla birlik içinde karar verilmenin yolu, referandumla, halkın onayına sunulmalı ve onların vereceği her türlü demokratik karara tehammül edilmeli. Demokrasi tehammüller rejimi değimlidir zaten ???!!! Korkmaya ne gerek, Türk milleti ne zaman dur, ne zaman yürü? Diyeceğini bilecek kadar kadirşinastır. Küçük muhalefet, kurt iken kuzuya çevrilmiş muhalefet, milletin teminatı iken biyatcı muhalefet. Adına da “ülke menfaatleri” demoğoji yapma konusunda çekinmeyen, demokratik mücadeleden korkarak tabanına kulak vermeden entrikalarla kurultaydan kaçmaya çalışan muhalefet. ( bu hale getirenler utansın) Ne zamana kadar direnecek, bu millet bunu görecek …. Zaten; en küçüğün bir büyüğü olan muhalefetin, işine gelen bu tozlu Dumanlı ortam var iken onlar için yazacak bir şey, sadece reyting yapar. Tamda bu noktada KİLİS haykırıyor, “Kilis yanıyor, sesimizi duyan yok mu?.” Geçen yazımda da yazdığım gibi, İki- üç ay kadar önce devlet televizyonlarının birinde “KİLİS nüfusundan çok Suriye den gelen sığınmacıların nüfusunun daha çok olduğu, kadeşce yaşadıklarını, bir sorun yaşanmayacağını” söyletenler, bu gün KİLİS’ linin feryadına kulak kapatmış durumdalar. Kilis insanı yıldırılıyor. Doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, atalarının onlara emanet ettiği toprakları terke zorlanıyorlar. Bu kadar mı aciz durumdayız? Bu kadar mı vazgeçmişlik karakterimiz oldu? Kimlerin çıkarları uğruna KİLİS li kaderine terk edildi. Bu sese bu gün kulak vermeyenler ve kurultay, seçim, makam koltuk, sistem derdine düşmüş olalar, zamanı gelince sandığa gidilince karşılığını görecekler. Diren KİLİS’li, dayan KİLİS’li. Sesini mutlak duyacak vatan evlatları mutlaka olacaktır hiç endişe etme. “KİLİS NEREYE GİDİYOR”a kulak vermeyenler, gün gelecek keşke diyecekler. Ama unutmayalım ki “KEŞKE” lerin hiçbir zaman telafisi yoktur. 6 16 MAYIS 2016 Yaşam Gemisi Melike Zafer Gürgen Çok Çalışmak mı, Verimli Çalışmak mı? zaman ayırarak çalıştığı süreçte daha verimli ve başarılı avukatmelikezafer@hotmail.com olmaktadır. Konu ile alakalı güzel bir hikaye paylaşmak isterim: Tabi ki verimli çalışmak …. İnsanoğlunun en büyük algı Ormancılar. Bilirmisiniz? Hani birinin diğerinden çok yanılmalarından birisi; çok fazla çalıştığı ormancıdaha çalışmanın daha fazla başarı, daha fazla para,daha fazla bol- lar?... “Bir ormanda iki ormancı luk getirdiğini düşünmesidir.. ağaç kesiyormuş. Yanlış diyemeyiz tabi ki - Birinci ormancı sabah ancak çok çalışmak verimli olmayı engellemekte ise o vakit erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormuş, bir ağacı bir şeyleri çokça yapmanın bir kesip hemen diğerine geçiyorfaydası dokunmayacaktır. Şayet insan hem çok çalışıp muş. Gün boyunca, dinlenmek için ve öğle yemeği için kendihem verimli olabiliyor ise bu büyük bir başarıdır. Ancak tec- ne vakit ayırmıyormuş. Akşamları da ormancı arkadarübeler göstermektedir ki; kişi şından birkaç saat sonra ağaç kendini eğittiği,bilgi ve beceri kesmeyi bırakıp evine daha sahibi olup da; kendine geç gidiyormuş. - İkinci ormancı ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında evine dönüyormuş. Bir hafta boyunca kim daha fazla ağaç kesecek bakalım demişler, bu yoğunlukta çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya başlamışlar. Sonuç: ikinci ormancı çok daha fazla ağaç kesmiş. En çok ağacı kendinin kestiğini sanan birinci ormancı çok şaşırmış: – Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ağaç kesmeye başladım, senden daha geç evime döndüm. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bunu nasıl başardın, sırrın nedir? İkinci ormancı tebessümle yanıt vermiş: – Bir sırrım yok. Sen durup dinlenmeden çalışırken ben birkaç ağaç kestikten sonra hem dinleniyordum hem de baltamı biliyordum. Keskin baltamla, daha az çabayla, daha çok ağaç kestim.” ........ Hikayenin sonunda çıkarılan sonuç ise ; Kendimize, sevdiklerimize zaman ayırmak, kendimizi eğitmek, bilgi becerilerimizi artırmak, baltamızı bilemektir. Başarıya ulaşmak için tek yol çok çalışmak değil yüksek bilgi, beceri sahibi olup verimli çalışmaktır. Sevgiyle... Bozyazı’da içme suyu atağı sürüyor Mersin genelinde ve tüm ilçelerde çalışmalarını sürdüren MESKİ Genel Müdürlüğü, son olarak Bozyazı ilçesine bağlı Akcami ve Narince mahallelerinde yıllardır içmesuyu sorunu yaşayan mahalle sakinlerinin sorunlarını gidermek üzere MESKİ Bozyazı Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından Akcami içmesuyu deposundan yeni içmesuyu şebeke hattı döşenerek Akcami mahallesinin içmesuyu sorunu giderilmiştir. Narince mahallesinde ise çalışmalar devam etmekte olup kısa süre içerisinde çalışmalar tamamlanarak mahalle sakinlerinin içmesuyu sorunu çözüme kavuşturulacaktır. Söz konusu Mahallelerin muhtarları ve sakinleri yıllardır içmesuyu sıkıntısı yaşadıklarını ifade ederek, MESKİ Genel Müdürlüğü’ne başvurduklarını kaydetti. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, ilçelerde içmesuyu sorununun çözümüne öncelik verdiklerini belirterek, "Göreve başladığımız ilk günden itibaren planlı bir çalışma yaparak içmesuyu sorunu olan yerleri tespit ettik. Bize gelen talepleri de değerlendirerek çalışmalarımıza başladık. Ekiplerimiz en kısa süre içinde içmesuyu şebeke hatlarını döşeyip içmesuyunu vatandaşlarımızın kullanımına sunacaklar. " dedi. Esnaf eğitimseferberliği başladı TESK tarafından yürütülen ve Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğinin paydaşı olduğu ADAPTESK (Esnaf ve Sanatkarların Uyum Yeteneklerinin Arttırılması ) projesi kapsamında ülke ekonomisin temel yapı taşı esnaf ve sanatkarların güçlü bir yapıya kavuşturmalarını sağlama amacıyla eğitim seferberliğine start verildi. Mersin’de bir yıl süreyle yaklaşık beş bin esnaf sanatkarın eğitimden geçirilmesi hedeflenen proje kapsamında Mersin Küçük Sanayi Sitesi konferans salonunda marka, patent ve endüstriyel tasarım başvuruları alt başlığı altında Sınai Mülkiyet Hakları konulu eğitim verildi. Mersin ESOB Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dinçer, oda başkanları ile esnaf sanatkarların hazır bulunduğu eğitime konuşmacı olarak Türk Patent Enstitüsünden Şube Müdürü Ayşegül Demircioğlu, Uzman Muazzez Kılıç ile Uzman Murat Dönertaş katıldı. Start Mersin’den verildi Eğitime konuşmacı olarak katılan Türk Patent Eğitim öncesi açılış konuşEnstitüsünden Şube Müdürü Ayşegül Demirci- masını yapan Mersin ESOB oğlu, Uzman Muazzez Kılıç ile Uzman Murat Yönetim Kurulu Başkanı Talat Dönertaş, katılımcıları bilgilendirdiler. Dinçer, TESK tarafından yürütülen ve aralarında Mersin’inde bulunduğu 8 ilde uygulamaya konulan ADAPTESK projesi kapsamında ilk eğitim startının Mersin’den verildiğini söyledi. Başkan Dinçer, sürdürülebilir ekonomik büyüme için insan kaynağına daha çok yatırım yaparak esnaf ve sanatkarın uyum yeteneğini arttırmayı amaçlayan proje ile esnaf ve sanatkârların hizmet aldığı eğitim ve danışmanlık merkezleri aracılığı ile insan kaynaklarının desteklenmesi ve iş hayatında, istihdamda yarattıkları kapasitenin arttırılmasına yönelik bir model kurulması hedeflendiğini söyledi. Akdeniz Bölgesi’nde ihracatı artıracak eğitim programı başladı... AKİB, ara eleman yetiştirecek Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) ve larını söyledi. Adana Sanayi Odası işbirliğiyle bölgenin Aymen, “Özellikle devlet destek istihdamına ve ihracat artışına katkıda mekanizmaları ve pazar araştırması bulunmak amacıyla konusunda önemli bir farkındalık ile geleceğin girişimci, mezun olacak kursiyerlerin bölgeyönetici, nitelikli ara miz iş gücü piyasasına katkı vermeelemanlarını yetiştiresini bekliyoruz. Farklı iller ve progcek eğitim programı ramlarla devam edecek eğitimin, başladı. ihracat artışının önündeki engelleri Adana’da hayata bir nebze kaldıracağına inanıyoruz” geçirilen AKİB Akadediye konuştu. mi Dış Ticaret Eğitim Programı programınAKİB, İran’a Mobilya da, Dış Ticaret, Mesleki Ticaret Heyeti götürecek İngilizce, Proje HazırlaAKİB’in ihracatına ilişkin değerma ve Kişisel Gelişim lendirmelerde de bulunan Aymen, alanlarında eğitim nisan ayında dolar kurunun düşmesunuluyor. AKİB Akasinin de etkisiyle yüzde 13’lük demi Dış Ticaret EğiBülent Aymen düşüş yaşandığını söyledi. Kaybı tim Programı, Adaazaltmak için İran gibi pazarlara açına’nın ardından Kayselacaklarını dile getiren Aymen, şunları ri, Hatay ve Mersin’de de düzenlenecek. söyledi: Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) “İhracatçılar olarak mucize beklemeKoordinatör Başkanı Bülent Aymen, den her anlamda elimizden geleni yapıprogram ile hem işsizliğin yoğun olduğu yoruz. Mayıs ayında İran’a Mobilya, bölgenin istihdam artışına katkıda buluKağıt ve Orman Ürünleri Sektörel Ticaret nacaklarını hem de ihracatçıların ihtiyaç Heyeti ziyaretimiz olacak. Ayrıca Keresduyduğu nitelikli elemanlara kavuşacak- te-Palet üyelerimiz için planladığımız Ur- Ge Projesi, Bakanlık tarafından onaylandı. Bu proje ilişkin çalışmalara başlayarak sektör firmalarımıza yeni pazarlar bulacağız.” Mersin TEB-TİM Girişim Evi de açılacak AKİB gibi Türkiye İhracatçılar Meclisi ve diğer tüm İhracatçı Birlikleri’nin de ihracatı artırmak üzere aynı seferberlikle çalıştığını vurgulayan Aymen, “Yakında Mersin TEB-TİM Girişim Evi de faaliyete geçecek. Emeklerimizin karşılıksız kalmayacağına ve gerek bölge gerekse ülkemiz ihracat rakamlarına olumlu yansıyacağına inanıyoruz” dedi. Toplam 25 kişi 170 saat eğitim görecek İlk etapta 25 kişi için 170 saatlik bir süreci kapsayan AKİB Akademi Dış Ticaret Eğitim Programı, uzman eğitmenler tarafından dört ana modülde verilecek. Kursiyerler, program sonunda dört ayrı sertifika ve diploma sahibi olacak. Eğitim ve seminer duyurularının AKİB web sitesi üzerinden takip edilebileceği süreçte, eğitim almak isteyenler site üzerinden başvuruda bulunmak mümkün olacak. Uyum yetenekleri artacak Başkan Dinçer, “ Bu yeni modelimiz ülkemizin ekonomik gücünün önemli bölümünü oluşturan esnaf ve sanatkârlarımızın başta ekonomik krizler ve küreselleşme karşısında daha güçlü bir yapıya kavuşmalarını sağlayacak, gerek AB süreci ve gerek gelişen dünyaya uyum yeteneklerini artıracaktır. Esnaf ve sanatkâr meslek kuruluşlarının üyelerine sundukları eğitim ve danışmanlık hizmetlerinin çeşitlendirilmesini ve ihtiyaç odaklı olmasını sağlamayı da ilke edinen projenin herkese hayırlı uğurlu olmasını diliyorum Gelişen teknolojiye karşı esnafın ayakta kalmasını sağlayacak değişimlere ihtiyacı var ve bu eğitimleri alması son derece önemli” dedi. Eğitimler kartopu etkisi yapacak Başkan Dinçer, bir yıl içerisinde yaklaşık beş bin esnaf sanatkarı eğitimden geçirecekleri bilgisini vererek, “ Bugün ilk eğitimi ilimiz merkezinden başlatıyoruz. Eğitimleri bir yıl içerisinde tüm ilçelerimize yayarak, esnaf sanatkarlarımızın ihtiyaçları talepleri doğrultusunda sürdüreceğiz. Bu eğitimler kartopu etkisi yaparak hızla büyüyecek ve esnafımız krizler karşısında ayakta kalabilme ve rekabet karşısında kendini geliştirip yenilenme anlamında büyük ivme yakalayacak. Eğitimlerimiz şimdiden tüm esnafımıza hayırlı uğurlu olsun. Ben proje kapsamında ilimize gelen tüm misafirlerimize teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde sözlerini tamamladı. Daha sonra ise Türk Patent Enstitüsünden Şube Müdürü Ayşegül Demircioğlu “Fikri ve Sınai Haklar, Patent ve Tescil işlemleri”, Uzman Muazzez Kılıç “Endüstriyel Tasarım ve Tescil işlemleri” , Uzman Murat Dönertaş “Marke ve Tescil işlemleri” başlığı altında eğitim verdiler. 7 16 MAYIS 2016 İnsan Hakları, Yurttaşlık ve Demokrasi Kitabının Ayıpları - 4 S.57, “Badi ile Bidi” (11 tane sessiz mayın) a-Metnin adı yazım kurallarına aykırıdır. b-Masallar “O o o oyun, Nasıldır huyun? Ceketi soyun, Başlasın oyun!” gibi oyun tekerlemesiyle başlamaz. c- Renkli yürek resmiyle, “saçları diken diken olmak” kavramı burada saçının tarifi olarak geçiyor, disleksi hatasıdır. “Yüreğinde heyecan, saçları diken diken” d- Yüreğinde heyecan olmak sevinç ifadesiyken, saçları diken diken olmak ise korku ifadesidir, ikisini yan yana kullanmak metni anlamsızlaştırma silahıdır, sessiz mayındır. e-Renklerle bölünmüşlük, sayının üzerine rakamla yazmak, matematikle yazıyı birbirine girdirmek, kaotiktir, anlamsızlıktır. Cümlede gereksiz tırnak işareti de var. Baştan “bir iki, bir iki” diyerek sona dek saymışlar. “Birler bir yana, ikiler karşı yana geçmiş. Badi çok sevinmiş. Fakat bir çocuk oyuna fazla gelmiş. –Heeey! Çık oyundan! Sen topalsın, kimseyi tutamazsın! diye bağırmışlar. Badi: –Tutarım! Sizden daha iyi tutarım, demiş. –Hayıııır! Sıradan çıkarmak için Badi’yi itmişler, Badi düşmüş, fena hâlde canı acımış... f- Masallarda asla yer almayan çocuğun çocuğa yaptığı haksızlık anlatımı pedagojik büyük hatadır. Masalın ortasına girdirilmiş kötü bir müdahale var burada. g- Renkli öfkeli resimli yazıda, sözcük yarıdan iki renkli olmuş, bir daha kuralsızdır. “.... öfkeden yanakları kıpkırmızı olmuş.” h-Renkli yazı ve sesi uzatma harfleri: “Korkmayın heeey! Duruuun! Beni de aranıza alııın!.. i- “Bana TOPAL diyorlar”; yazarken Topal’ı insan gibi yatık resmetmek... j- S.62. Meraklı Çocuklar İçin bölümünde bu masal için “Anadolu masalıdır” denmektedir. k-Bu sayfada “Türkiye Cumhuriyeti” başlığı altında yer alan ansiklopedik metinde bir kere bile TÜRK adı geçmemekte, bunun yerine muğlak şekilde “milletimiz” kullanılmaktadır. Türk çocuğu kendi milletinin adını öğrenmeyecekse bu kitap kimin için yazılmıştır? Muğlak cümlelere örnek: -“....Yurdumuz -Anadolu- dünyanın ilk yerleşim yerlerinden sayılır.” -“...Anadolu’ya, 11. yüzyıldan itibaren milletimiz yerleşmiş, diğer halklarla kaynaşmışlardır.” -“....Milletimiz Anadolu’ya geldikten sonra da bu çalışmalar devam etmiş....” S.64: “Farelerin Göçü” (7 tane sessiz mayın) a-Önceki masalın devamıdır; parçalı metin türü yeni bir mayın olmalı! b-Masalın adı Kırmızı-Beyaz yazılınca bu da insanın aklına “İmajı Türk Bayrağı olabilir mi?” sorusunu getiriyor ve imajlarla çalışılan metinler yüzünden bu tür sorularla insanın aklı karıştırılıyor. c- Bugüne uyarlanmış tam uyduruk bir masal. Masalın hangi yüzyılda ortaya çıktığı belli olmamalıdır; burada yazar bu gün bu masalı uydurmuş görünüyor, çünkü Badi Okulda! d-Sarı renkte çığlık: “Aaa!.. diye bir çığlık atmış.)))” e- Kırmızı renkli zıplayan kelimeler görüyoruz: “Buğ-day, buğ-day! diye bağırmaya, ZIP ZIP ZIPLAMAYA başlamışlar.” f-Zehir şişesiyle ZEHİR yazmak: “Herkes tarlasına zehir atacak” g- Kırmızıyla “...diye alkış tutmuşlar.” S.71: “ALP ile ASAMAT Köprüsü” (5 tane sessiz mayın) a-Sarı renkte zincir yazısı ve zincir resmi: “....Alp’ı Kaf Dağları’nın sivri kayalarına zincirletivermiş.” b-Çuvaşistan ile ilgili 4.sınıf çocuğunun eğitim düzeyine denk olmayan ansiklopedik bilgiler var. Örneğin: “Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin dağılması üzerine 24 Ekim 1990 tarihinde bağımsızlığını ilân etmiş ancak bu, Rusya tarafından kabul edilmeyince özerk bir cumhuriyet olarak kalmıştır.” c- S.74 Meraklı Çocuklar İçin, Çuvaşistan Özerk Cumhuriyeti... Acaba böyle başlık koyarken, henüz “Özerk Cumhuriyet” nedir bilmeyen bu yaş çocuklarına bu kavramı mı merak ettiriyor? d- Masal yarıda kesiliyor: “....... bakalım Alp halka ne demiş.” e-Masalın devamı bir sonraki masalda anlatılıyor: Böyle parçalı eğitim akla ziyandır. S.73: “Alp’ın Birlik Çağrısı” (3 tane sessiz mayın) a-Yeşil zemin üzerine Beyaz – sarı iki renkte yazı. Bu renkler eski Türk devletlerinden Şamanoğulları ve Gazneli Türk devletlerinin bayrağında bulunurdu. Bugünkü Çuvaş bayrağında ise sarı-kırmızı ve tipik Türkmen kilim deseni vardır. Çuvaş masalı olan bir metinde bu renklerin kullanılması şaşırtıcıdır. b- Buharlaşma resmiyle “...buharlaşıp kurumuş.” c- Mavi renkli ve başını alıp gitmenin adını “özgürlük” koyan bir ifade. “Özgürlüğünü yok et demiyorum oğlum, özgürlüğün, birliğinizi güçlendirsin.” Masallarda böyle ifadeler yoktur, masalın hangi tarihsel dönemde ortaya çıktığı belirsizdir, o nedenle bu sözler bugüne uyarlan- mış masal-dışı özgürlük kavramlarıdır. S.8: “Şah Abbas ile Avetik” (6 tane sessiz mayın) a-Başlık sayfanın eteğine yazılmış, yukarıda olması gerekir. Kitap boyunca ilk kez bu başlıkta bir doğru var; tamamı yan yana ve aynı puntoda aynı renkte yazılmış. b- Altın resmiyle sarı renkte “...altınlara” yazısı. c- Mavi renkte mühür resmi ve yazısı: “Mektubu zarfa koyup mühürlemiş.” d-Kırmızıyla, “İşte bu!” demiş içinden. e-Masal yarıda kesiliyor: “Düğünün bir hafta daha uzatılması buyruğunu vermiş, herkesi düğüne davet etmiş.” f-“Bilgi Edinelim” (sh.85) bölümünde ayrımcılık üzerine verilen bilgiyle bu masal birleştirildiğinde Ermenilere ayrımcılık yapıldığı gibi bir önyargı oluşabilir. Yazıda denilmektedir ki; “Bir insana kültürü, dili, dini ya da ten rengi nedeniyle farklı davranmak ayrımcılıktır. Kimi dönemler dünyanın bazı yerlerinde insanlar bu özellikleri nedeniyle ayrımcılığa uğramıştır. Bu sorun günümüzde her ne kadar azalmış olsa da devam etmektedir.” Bu hassas konuyu Adalet ve Eşitlik ünitesinde işlemek bir daha yanlıştır. Çocukta böyle bir ön yargı oluşturmak, hele kendisini ezilmiş tarafın kişisi olarak görüyorsa, birlikte okuduğu sınıf arkadaşlarına karşı nefret duymaya sebebiyet verebilir. Eğitimin görevi nefret toplumu yaratmak olamaz. Bu paragrafın devamında “ayrımcılık ve önyargı”nın ne kadar yanlış olduğu sözleri havada kalmaktadır, çünkü burada bu masal bahane edilerek tarihsel çarpıtma yapılmakta, bu yolla bir önyargı oluşturulmaktadır. Oysa tarih, Milet Oğuz beyi Mete Oğuz’un kendi kızını Birleşik Kafkas Orduları komutanı Dikran’la evlendirmesi dahil, Anadolu beyliklerinin kaynaşarak millet olma geleneğinde bu vardır, Türklerle Ermenilerin defalarca kaynaşıp bir millet olduğunun örnekleriyle doludur, bunlar anlatılabilir. Başkent Mektubu Mahiye Morgül mahiye@gmail.com www.mahiye.net Hatta Kurtuluş Harbinde batı cephesinde ve Laik ve Sosyal Cumhuriyetimizin kuruluşunda nasıl birlikte çalıştığımız örnekleriyle anlatılabilir, ki çocuklar için iyileştirici ve yararlı olan da budur. S.88: “Papağanın Masalı” (6 tane sessiz mayın) a-İlk sayfada yer alan yuvarlak resim nedeniyle ilk paragraf ikişer kelimelik, kesiklerle dolu bir yazı haline getirilmiş. Bu durum göz yorucudur, okumayı kesik kesik hale getirerek algıyı da kesintili hale getirir. b-Mavi yazıyla; Papağan:“Söz veriyorum, söz vermek bizde yasa gibidir, sözümde duracağım.” Yazının yanındaki resimde kırmızı TC Anayasası yer alıyor. TC Anayasası bugünü ifade ederken bu masal 3 bin yıllık Pers kültürüne aittir; ikisinin arasında büyük bir tarih çelişkisi vardır. Bu sessiz mayınla çocukta tarih kavramı berhava edilmektedir. c- TC Anayasası bir masal içine yerleştirilmektedir ki, bu çok daha vahimdir; en tesirli sessiz mayınlardan biri bu olsa gerek. d- Kırmızı küçük puntolu yazı: “Beni kimseyle kıyaslamayın, sözümden dönemem!” e- Derhal sözcüğü şaşırtıcı şekilde “derhâl” yazılmaya devam ediyor ve şiddet içeren cümlede: “Derhâl papağanın başını oracıkta koparmış.” f- “Meraklı Çocuklar İçin” bölümünde Özbekistan hakkında verilen bilgi içerisinde en bilinen İbni Sina’dan söz edilmemesi büyük hatadır. Anadolu Türklerinin Haçlı seferlerine direnişi sırasında Özbekistan-Horasan bölgesinden gelen erenlerden söz edilmemesi de önemli eksikliktir. l Devam Edecek Yerel Süreli Yayın Kuruluş Tarihi : 25.03.2002 Sayı : 650 16 MAYIS 2016 Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Abdi Satıroğlu Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Ayşegül Satıroğlu Hukuk Danışmanı : Av.Erhan Karapınar (0324) 232 60 90 Hukuk Danışmanı : Av.Hakan Zafer (0324) 336 24 42 İdare Yeri : Kiremithane Mah. İstiklal Cad. Atlas Apt. No:87 Kat:1 No:4 Akdeniz / MERSİN (Özgür Çocuk Parkı - Atlıhan Oteli karşısı) Eski çocuk oyunları şampiyonası yapıldı Toroslar Belediyesi’nin, Çocuk Oyunları ve Spor Kulüpleri Konfederasyonu (ÇOSKK) ile birlikte düzenlediği “Akdeniz Bölgesi Çocuk Oyunları Şampiyonası” tamamlandı. Yalınayak Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirilen şampiyonaya; Adana, Hatay, Antalya ve Mersin İlleri’nden 9 okul takımı katıldı. Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, Belediye Meclis Üyeleri, ÇOSKK Akdeniz Bölge Başkanı Melike Sezer, ÇOSKK İl ve İlçe Başkanlarının hazır bulunduğu şampiyonada; Mendilkapmaca ve Tombik oyunlarında 120 öğrenci yarıştı. Mendilkapmaca İlkokullarda; Adana birinci, Hatay ikinci ve Mersin Üçüncü olurken, Mendilkapmaca Ortaokullarda ise; Hatay birinci, Adana ikinci ve Mersin üçüncülüğü elde etti. Tombik Ortaokullar arasındaki yarışmada da; Adana birinci, Antalya ikinci ve Hatay üçüncü oldu. Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, öğrencilerin kıyasıya yarıştığı turnuvada birinci gelen okullara kupa ve madalyalarını takdim etti. Sporcuları tek tek tebrik eden Belediye Başkanı Hamit Tuna, unutulmaya yüz tutmuş çocuk oyunlarını hatırlatmak ve yeniden canlılık kazandırmak amacıyla düzenlenen şampiyonaya katkıda bulunmaktan dolayı mutluluk duyduklarını söyledi. Turnuvanın organizasyonunda emeği geçen ÇOSKK yetkililerine ve hakemlere teşekkür eden Başkan Hamit Tuna, teknolojinin gelişmesiyle oyunların artık bilgisayar ortamına kaydığını belirterek; “13 yıldır görev yaptığımız İlçemizde toplumun her katmanının farklı branşlarda spor yapmasına vesile olduk. Değişik alt yapılar ve tesisler inşa ettik. Sağlıklı toplum oluşturmak ancak çocuklarımızın ve gençlerimizin spor yapmasıyla mümkün olabilir. Çocuklarımıza eski çocuk oyunlarını hatırlatmak amacıyla bu turnuvalara her zaman destek oluyoruz. Bilgi çağını yaşadığımız bu dönemde, maalesef ki çocuklarımız bilgisayarın başından kalkmıyorlar. Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün ifade ettiği gibi ‘Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur’ sözünden hare- ketle çocuklarımızı ve gençlerimizi spora teşvik etmeye çalışıyoruz. Amacımız; beyni bilgi ile dolu, sporcu kimlikleriyle öne çıkan, teknolojik gelişmişlikleri yakından takip eden ancak milli değerlerinden de asla vazgeçmeyen bir gençlik oluşturmaktır. 4 ilimizden gelen kulüplerimiz, belediyemizin de katkılarıyla düzenlenen Akdeniz Bölgesi Çocuk Oyunları Şampiyonasında kıyasıya yarıştılar. Tüm sporcularımızı tebrik ediyor, bu güzelliği yaşatan ÇOSKK yetkililerine, kulüplerimize, oyun liderlerimize ve hakemlerimize teşekkür ediyorum. Önemli olan centilmenliktir. Turnuvada derece alamayan çocuklarımızın da hedeflerinden asla vazgeçmemelerini istiyoruz” dedi. Tel : 0.506. 443 37 30 E-mail : mersintercuman@gmail.com Web Site : www.mersintercuman.com Ofset Hazırlık : Mersin Tercüman Gazetesi Baskı : Yükselişim Basın Yayın Matbaa Gazetecilik San.Tic.Ltd.Şti Tesisleri / MERSİN Mersin Tercüman Basın Meslek İlkelerine Uyar. Sözleşmesi olmayan yazar ve çizerlere ücret ödenmez. Yazılar kaynak gösterilerek kullanılabilir. Köşe yazarlarının görüşleri, gazetenin genel görüşü değildir. İLAN FİYATLARI Siyah beyaz tam sayfa : 1.400 TL Siyah beyaz yarım sayfa: 700 TL Siyah beyaz çeyrek sayfa 350 TL Renkli tam sayfa : 2.800 TL Renkli beyaz yarım sayfa: 1.400 TL Renkli çeyrek sayfa 700 TL st/cm siyah-beyaz: 3 TL st/cm renkli: 6 TL Ticari reklamlar pazarlığa tabidir. Karayolları Trafik Güvenliği Haftası, çeşitli etkinliklerle kutlandı... Amaç farkındalık oluşturmak l İl Emniyet Müdürlüğü tarafından düzenlenen etkinlikte konuşan Mersin Valisi Özdemir Çakacak, trafikteki araç sayısının her geçen gün arttığına dikkat çekti. ‘2016 Yılı Karayolları Güvenliği ve Trafik Haftası’ Mersin İl Emniyet Müdürlüğü’nce Samiye Naim Vakfı Anaokulu’nda gerçekleştirilen tören ve etkinliklerle kutlandı. Toroslar İlçesi’nde düzenlenen etkinliğe Vali Özdemir Çakacak’ın yanı sıra Vali Yardımcısı Cezmi Türk Göçer, Toroslar Kaymakamı Kaya Çıtak, İl Jandarma Komutanı Ömer Uyan, İl Emniyet Müdürü Rahmi Baştuğ, İl Milli Eğitim Müdürü Vekili Mükerrem Ekinci, Trafik Denetleme Şube Müdürü Vekili Mehmet Nur Taşkın, Emniyet ve Jandarma Teşkilatı personeli, öğretmenler, öğrenci velileri ve çok sayıda öğrenci katıldı. Büyükşehir Belediye Başkanlığı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Emniyet Müdürlüğü ortaklığında yürütülen ‘Trafik Bilinciyle Güvenli Geleceğim Projesi’nin tanıtımı- Organize Sanayi’de çiftlik kuruldu Türkiye’de bulunan 293 organize sanayi bölgesi içerisinde üçüncü olarak çevre ödülü alan Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi'nde, bu seferde 50'ye yakın küçükbaş hayvan ile çiftlik kuruldu. MTOSB’de yatırımı bulunan sanayicilerden Özkan Altın tarafından fabrikasındaki boş araziye kurulan ve içerisinde sülün, ördek, tavuk ve horoz gibi 50’ye yakın küçükbaş hayvanın bulunduğu hobi bahçesinde ayrıca sebze ekimi de yapılıyor. Örnek olmalı olması gerektiğini ifade eden Özaltın Ahşap Yönetim Kurulu Başkanı Özkan Altın, “Yoğun iş temposu içerisinde fabrikamız bahçesinde oluşturduğumuz bu mini çiftlik sayesinde iş stresinden uzaklaşmak istedik. Küçük bir hobi olarak başlayan bu girişimimiz giderek büyüdü. Bu Mersin Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nin ne kadar çevreci bir OSB olduğunun da bir göstergesi haline geldi. Bu güne kadar hayvanlarımızda en ufak bir hastalığa rastlamadık. Mobilya sektöründe faaliyet gösteren işletmemizde istihdam ettiğimiz personelimiz de, fırsat buldukça burada vakit geçirebiliyorlar” diye konuştu. Yaptıkları bu çalışmanın diğer sanayicilere de örnek Motivasyonumuz artıyor Mobilya fabrikasında bulunan mini çiftlikteki hayvanların birbirinden güzel renklerde olması ise ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. MTOSB içerisinde gıda sektöründe faaliyet gösteren bir fabrikanın Yönetim Kurulu Başkanı olan Mehmet Atilla’da, bu uygulamanın tüm sanayicilere örnek olması gerektiğinin altını çizerek, “Biz de fırsat buldukça buraya gelip zaman geçiriyoruz. Sanayicinin üzerindeki yük büyük. Burada iş hayatına verdiğimiz kısa molalar bizlerin motivasyonunu arttırıyor” dedi. nın da yapıldığı program ile toplumda trafik bilincinin oluşturulması, kazaların en aza indirilmesi ve insanların güvenli trafik ortamında yaşamlarını sürdürmeleri konusunda farkındalık oluşturulması amaçlandığı bildirildi. Yaptığı konuşmada trafikteki araç sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Vali Çakacak, “Trafik haftası münasebetiyle trafik kazalarının insanlarımıza ülkemize verdiklerinin göz önüne konulması trafik kazalarına dikkat çekilmesi bu hafta dolayısıyla yapılacak etkinliklerle trafik kazalarının azaltılması yönünde bir bilinç oluşturulması amaçlanmaktadır. Empati kurabilmeliyiz Aslında gideceğimiz yere hızlı gitmek yerine trafik kurallarına riayet ederek uygun hızda, kazasız belasız gitmek en güzelidir. Gerek sürücülerimiz ve gerekse yayalarımız olsun, trafikte sadece birkaç saniyelik bir sabır gösterirlerse ve trafik kurallarına azami ölçüde uyarlarsa kazaların büyük ölçüde azalacağını görebiliriz. Çünkü trafik kazalarının yüzde 98’i insan hatalarından kaynaklanmaktadır. Bu nedenlerle trafik eğitimini çocukluktan itibaren vermemiz lazım. Bu nedenlerle yürütülen proje ile trafik eğitime anaokulu seviyesinden başlamaktayız.” şeklinde konuştu. Uyulmayan kuralların bedeli var İl Emniyet Müdürü Dr. Rahmi Baştuğ ise yaşanan trafik olayları hakkında genel bir bilgilendirme yaptığı konuşmasında “Her trafik kuralı yaşanan acı tecrübelerin sonucunda konulmuştur. Her trafik kuralının bir nedeni vardır ve her uyulmayan trafik kuralının da maalesef bir bedeli vardır. Meydana gelen trafik kazalarında zarar görenlerin yüzde 50’sini korunmasız yol kullanıcıları oluşturmaktadır” dedi. Mersin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, Mezitli sahilini temizlediler... Öğrencilerden toplumsal duyarlılık örneği Mersin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinden 150 kişilik öğrenci grubu, Mezitli sahilinde temizlik çalışması yaptı. İki gruba bölünen öğrencilerin bir grubu Pompeipolis Parkında temizlik çalışmasına başlarken, diğer grup Soli Sitesinin önünden temizlik çalışmasına katıldı. Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan gençlerin örnek bir çalışma yaptığını ve yapılan bu çalışmanın toplumda çevre temizlik çalışmaları hakkında farkındalık yaratması gerektiğini vurguladı. Başkan Tarhan: "Mersin'in sevilen, bilinen, gözde okullarından Mersin Meslek ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencileri, öğretmenleri ve yöneticile- riyle birlikteyiz. Kendileri örnek bir çalışma sergilediler. Mezitli'mizin sahilinde temizlik çalışması yaptılar. Toplumsal duyarlılık gösterdiler. Herkesin duyarlı olması gerekir, sahilimizde vatandaşlarımız yeterince duyarlılık göstermiyor. Sahilimizde çam şişelerinden, çekirdek kabuklarına kadar pek çok artık bırakılıyor. Çöp kutusu olmasına rağmen, çöp kutularının kullanılmadığını da görüyoruz. Sahilimize bu yapılanları ne belediye ne de emniyet güçleriyle önlemek mümkün değil. Yasal önlemlerle de burada yapılanları engelleyemiyoruz. Toplumsal duyarlılığımızın ve çevre bilincimizin artmasıyla dünyanın en güzel sahillerinden olan Mezitli sahilini ancak bu şekilde koruyabiliriz." dedi. Okul Müdür yardımcısı Hikmet Kanık ise, “Gençlerimizin böyle etkinlikler içerisinde yer almasını istiyoruz. Gençlik Haftası çerçevesinde de çeşitli etkinlikler yapıyoruz, bu da o çalışmalardan. Okulumuzdan mezun olan öğrencilerimizin güzel anılarla okulumuzdan ayrılmasını ve kafalarında çevre temizliği dahil pek çok şey hakkında soru işareti oluşmasını istiyoruz. Mezitli Belediyesine, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan'a böyle bir fırsat tanıdığı için teşekkür ediyoruz" diye konuştu. Engelli sporculardan Kevser Çakacak’a ziyaret Engelli sporcular, Engelliler Haftası kapsamında Mersin Valisi Özdemir Çakacak'ın Eşi Kevser Çakacak'ı Vali Konağı’nda ziyaret ettiler. Engelli genç sporculara ziyarette Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Ömer Faruk Bilgin de eşlik etti. Gençlerle yakından ilgilenerek sohbet eden Kevser Çakacak, gençlerin başarılarıyla gurur duyduğunu ifade ederek "Sizlere imkan sunulduğunda engelleri aşarak neler başardığınızı hep birlikte görüyoruz. Hepinizi kutluyor, başarılarınızın devamını diliyorum" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Bilgin de 10-16 Mayıs Engelliler Haftası'nı çeşitli etkinliklerle kutladıklarını kaydederek, "Bu genç kardeşlerimiz engellerini aşarak, elde ettikleri başarılarla hepimize örnek oldular. Onlarla gurur duyuyoruz" diye konuştu. Engelli gençler, Çakacak'a katıldıkları sosyal etkinlikler ve elde ettikleri başarıları anlattılar. Aslı Demirci ve Yudum Yavuzer, gülle atma bölge birincisi olduklarını ifade ederken, Asiye Çelikkıran masa tenisi bölge dördüncüsü olduğunu, Mehmet Çam, futsal sporunda ilimizi başarıyla temsil ettiğini, Hüseyin Odun ise disk atma Türkiye Şampiyonu ve 400 metre atletizm bölge şampiyonu olduğunu söyledi. Aynı zamanda folklor, izcilik, müzik, resim, bilgisayar kullanımı ve daha birçok alanda açılan kurslara katıldıklarını belirten gençler, bu kursları hiçbir engel tanımadan başarıyla tamamladıklarını da vurguladılar.