^»M5VH^irm:frimyrv¿
Transkript
^»M5VH^irm:frimyrv¿
\;>.:nr"Tvv— yi ■vxTïïiTnw>~TTrrT,v^ • vSıin^ıımnrnrnr*wâ — t---------i . JBM M v Kütüphanesi ^»M5VH^irm:frimyrv¿ MİLLİ SARAYLAR IS I T M A A RAÇ LAR I K O L E K S İ Y O N U HEATING DEVICES İN THE NATIONAL PALACES TBMM MtlJİ SARAYLAR DAİRE BAŞKANLIĞI NCA 1998 YILINDA HAZIRLANMIŞ. TBMM VAKFI MALİ DESTEĞİYLE YAYINLANMIŞTIR. HER TÜRLÜ YAYIN HAKKI SAKLIDIR. YAYIN NO: 20 / PRODUCED BY THE DEPARTMENT OF NATIONAL PALACES IN 1998 AND PUBLISHED WITH THE FINANCIAL SUPPORT OF THE TBMM FOUNDATION. ALL RIGHTS RESERVED. PUBLICATION NO: 20 BU SERİDEN YAYINLANAN DİĞER KİTAPLAR / OTHER TITLES IN THIS SERIES ALREADY PUBLISHED. Milli Saraylar Saat Koleksiyonu / Clocks İn the National Palaces (1997) Milli Saraylar Aydınlatma Araçları Koleksiyonu / Chandeliers and Lamps İn the National Palaces (1998) TBMM MİLLİ SARAYLAR DAİRE BAŞKANLIĞI ADINA YAYINLAYAN / PUBLISHED FOR THE DEPARTMENT OF NATIONAL PALACES MİLLİ SARAYLAR DAİRE BAŞKANI/PRESIDENT OF THE DEPARTMENT OF NATIONAL PALACES İsmail Hakkı Celayir YAYIN YÖNETİMİ ve KOORDİNASYONU / MANAGING EDITOR AND COORDINATOR Dilek Dişbudak SANAT YÖ NETM ENİ/AR T EDITOR Aydan Gürün METİN / TEXT F. Yaşar Yılmaz, Pelin Aykut TASARIM ve BİLGİSAYAR UYGULAMA / DESIGN AND COMPUTER GRAPHICS Esin ön cü FOTOĞRAFLAR / PHOTOGRAPHS Fikret Yıldız, Suat Alkan (TBMM MilH Saraylar Dia Arşivi / National Palaces Photographic Archive) REDAKSİYON / COPY EDITORS Mehmet Kenan Kaya Ç E V İ R İ /TRANSLATION Priscilla M aıy Işın RENK AYRIMI / COLOUR SEPARATION Repro Mert Ltd. ŞU. FİLM ve BASKI / FILM and PRINTING TBMM Basımevi - Ankara KAPAK / COVER Dolmabahçe Sarayı, Süfera Salonu nda şömine / Mantlepiece in Ambassadorial Hall, Dolmabahçe Palace IS B N 9 7 5 -7 4 7 9 -6 4 -0 İ TBMM m TBMM Milli SARAYLAR DAİRE BAŞKANLIĞI TBMM DEPARTMENT OF NATIONAL PALACES k ü tü p h a n e si v«-: 2008-2619 Yıl: C ilt : K ısım : K opya: D r a ıir h t tş N u . 2 <MI84»46.^' MİLLİ SARAYLAR IS IT M A A RAÇLA RI K O L E K S İ Y O N U HEATING DEVICES İN THE NATIONAL PALACES T B M M Mİ LLİ S A R A Y L A R D A İ R E B A Ş K A N L I Ğ I Y A YI N I A PUBLICATION OF THE TBMM DEPARTMENT OF NATIONAL PALACES İSTANBUL 1998 IIJ F o rew o rd Cultural activities carried out by the Department of National Palaces have largely focused on publications in the form of books, journals and brochures which have reached a wide readership both in and outside Türkiye. The Department is responsible for a number of historic buildings in Istan bul, notably Dolmabahçe Palace and Beylerbeyi Palace, and other former imperial residences such as Şale at Yıldız Palace and the kasirs of İhlamur, Maslak, Küçüksu and Aynalikavak, as well as some twentieth century republican era buildings of historic interest, such as the Atatürk Köşks at Yalova and Florya. The contents of these buildings comprise a vast collection of 72,147 antique furnishings and works of art, which are repaired and conserved at our own workshops. These objects have not been discussed at any length in earlier publications, which have concentrated on the history of the buildings themselves. Now in this new series we plan to publish accounts of individ ual sections written by Department researchers. Each book in the Collections Series will be prepared by experts in the field concerned, so acquainting visitors to the palaces and general readers with significant aspects of our historic heritage. This book on Heating Devices in the National Palaces is the third in a planned series of books on the collec tions in the National Palaces, and we believe that these will fill an important gap in the published information available. Ismail Hakki Celayir PRESIDENT OF THE DEPARTMENT OF NATIONAL PALACES S unuş TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı bünyesinde bugüne dek gerçek leştirdiğimiz kültür ve tanıtım konusundaki çalışmaların önemli bir bölümünü de kitap, dergi, broşür gibi yayınlar ile ulusal ve uluslararası boyuttaki geniş bir kitleye ulaşmak oluşturmaktadır. Başta Dolmabahçe ve Beylerbeyi sarayları olmak üzere Yıldız-Şale, Ihlamur, Maslak, Küçüksu ve Aynalıkavak kasırları gibi Osmanlı dönemi yapılarının yanısıra Yalova ve Floıya Atatürk köşkleri gibi erken Cumhuriyet dönemi yapılarından oluşan Milli Saraylarımızın bünyesinde çeşitli türde 72.147 objeden oluşan son derece zengin bir koleksiyon yer alıyor. Bugüne dek hazırladığımız ve genelden özele tarihsel geçmişi vermeyi amaçladığımız yayınlarımızda; sözünü ettiğimiz koleksiyonun seksiyonlar halinde tanıtımına yer verilmemişti. Bu yeni yayın dizimizle. Milli Saraylarda bugüne dek özenle korunan, uzmanlarımızca araştırması ve atölyelerimizde restorasyonu yanısıra konservasyonu yapılan söz konusu zengin koleksiyo nun belirli seksiyonlar halinde kısa tanıtımlarını yapacağız. Her biri, konusunda uzman araştırmacılarımız tarafından hazırlanan koleksiyonlar dizimizin elinizdeki bu yayınında, tarihsel mirasımız arasında önemli bir yeri olduğuna inandığımız Milli Saraylar Isıtma Araçlan Koleksiyonu nu okuyucuya tanıtmayı amaçladık. Bu sayıdan sonra yayınlayacağımız Milli Saraylar Koleksiyonuna ilişkin diğer seksiyon kitaplarıyla, yayın dünyamızda mevcut koleksiyonlarımızın tanıtımı ile önemli bir boşluğun daha doldurulmuş olacağına inanıyor ve yeni yayınımızda buluşm ak üzere saygılar sunuyoruz. İsmail Hakkı Celayir TBMM MlLLİ SARAYLAR DAİRE BAŞKANI I s in m a S o r u n u n u n Ç A ö züm ü İ ç in B aşvurulan raçlar Trop ik iklim kuşağı dışında kalan bölgelerde insanın varlığını sürdürebilmesi için yılın en azından bir bölümünde yaşamsal tehlike oluşturan soğuk hava ile mücadele etmesi gerekmektedir. Kalın giy siler giyerek vücut ısısının kaybını engellemek dışında bir ısı kayna ğından yararlanarak da soğuktan korunmak mümkündür. Ateşin keşfi, insanın soğuk iklim kuşaklarına yayılmasını sağlaması açısın dan uygarlık tarihinde önemli bir noktadır. Isınma amacıyla kullanı lan ateş yanarken oksijeni tüketerek zehirli gazlar ürettiği için, mekân içinde ateşten yararlanmak üzere çeşitli çözümler üretilmiştir. Ocaklar ve şömineler gibi bacalı sistemler mekâm ısıtmada başvuru lan ve insanlık tarihinde çok uzun süredir kullanılagelen araçlardır. Çok etkin olmamakla beraber bacasız kullanılan bir ısınma aracı mangaldır. Mangallarda ateş yerine köz kullanılmakta, buna rağmen sağlıklı bir ortam oluşturmak mümkün olmamaktadır. Mekân içinde yakılacak ateşi barındırmak ve sıcaklığından yararlanmak için baş vurulan en sağlıklı araç sobadır. Sobalarda ateş, dışanya kapalı bir düzenek içinde yanmaktadır. Böylece ateş yanarken çıkan gazlar ba ca yoluyla tahliye edilmekte, aynı zamanda ateşin dışan sıçrayarak yangın çıkarma olasılığı da en aza indirgenmektedir. Isın ab ilm e k için k u lla n ıla n a ra ç la r z am a n içinde gelişen teknolojiye bağlı olarak ortaya konan yeni sistemlerle çeşitlilik kazan m ıştır. Kent yaşamının gereği olarak ortaya çıkan çok katlı, çok kullanıcılı bina larda kalorifer gibi merkezi sistemler kurulmuştur. Bu sistemlerde ateş ayn bir yerde yanmakta, ateşin sıcaklığıyla ısıtılan su vb. mad deler pompalarla tüm şebekeye dağılmakta ve bu çevrim tekrarlan maktadır. Günümüzde, ısınma amacıyla elektrik enerjisinin kullanı mı da yaygındır. 19. Y üzyil O sm a nli I SITMA S a r a y l a r i ’n d a ARAÇLARI 19. yüzyıla kadar, Osmanli saraylarında ısınmak için çoklukla ocaklar ve mangallar kullanılmış ve ısınma amacıyla kullanılan ocak lar, aynı zamanda mimariye bağlı birer sanat eseri olarak da değer lendirilmiştir. Osmanli saray yapılarının duvar süslemelerinde kul lanılan eşsiz çiniler ocak yüzeylerinde ve davlumbazlarında da kul lanılmışlardır. İstanbul’dan önce başkent olan Edirne’de bulunan Edirne Sarayı Kum Kasn’nda yer alan ilginç bir örnek şu sözlerle anlatılmaktadır: “...sünnet odası dahilinde nısıf mahrut şeklinde ve iki buçuk metre irtifainda sath-ı haricisi müseddes firuze renginde çini levhalar ile müseddes bir kaide üzerinde nısıf küre şeklinde bil lurdan mamûl parçalar kaplanarak vücuda getirilmiş bir künbed v a rd ır ki ittisalindeki o d a d a b u k ü n b e d in a rk a s ın a te s a d ü f ettirilen y a şm a k lı k âr-ı k ad im ocak ta m a h ru k a t y ak ıld ık ça h em b illu rlu k ü n b e d te s a h h u n ederek h itan o d asın ı ısıtm akta ve h em de b illu r k ü rre lerd e n m a h ru k a tın ziyası g ö rü n e re k tenşit-i en za r etm ektedir ki m e zk û r k ü n b e d tasni ve im ali itibariyle cid den z arifa n e d ir.”1 T op k ap ı S a ra y ı’n d a d a pek çok m e k â n d a o c a k la rla ısın m a sa ğ la n d ığ ı b ilin m ektedir. T op k ap ı S ara y ı’nın değişik dö n em lerde yap ılm ış b ö lü m 1 Topkapı Sarayı Valide Sultan Dairesi'nde bulunan çinili ocak. 17. yüzyıl. Tiled fireplace in the Apartment o f the Valide Sultan (mother o f the reigning sultan) at Topkapı Palace. 17th century. _____ 8 lerinde çeşitli malzemeden yapılmış davlumbazlı ocaklar yer almak tadır. Bu ocaklarda çininin yanısıra alçı, mermer, altın yaldızlı bakır ve bronz kullanılmış, alçı kısımlar çoğu örnekte kalemişi ile bezen miştir. Değerli madenlerden yapılan mangallar yine kış günlerinde başvurulan ısınma araçlarındandır. Bu duruma Leyla Saz’ın anılarında da değinilmiştir. Büyük avizelerden, duvarlardaki şamdanlardan yayılan havagazının alevleriyle biraz ısınmış olan misafır salonu, kış mevsimlerinde münasip yerlere konan birçok gümüş mangalın hararetiyle iyice ısıtılır. 2 Aynı anılar arasında, Çırağan Sarayı nda kışın soğuktan korunmak amacıyla mekânların duvar larının içten zar adı verilen kumaşlarla kaplandığından da bahsedilmektedir. Zar, odanın iki arşın kadar içerisinden pencerelere kadar duvarları örten büyük perdedir. Çoğu zaman çuhadandı. Alt ve üst kenarlan renkli çuha parçalarıyla nakışlı hal kalarla tavanın kenarına asılırdı. Kapı yerlerine ve pencereler cihetine açılmak için birer yırtmaç bırakılırdı. Ahşap Çırağan’ın büyük odalan çift camlı olduğu halde ısınmadığından mı, yoksa eski adete devam edildiğinden mi her ne sebeptense astarlı zarlar kullanılıyordu.”3Ay rıca, kaynaklarda Osmanlı döneminde kullanılan bir ısıtma aracı ola rak tandırdan söz edilmektedir. Bu sistemde, ısının etrafa kaçmama sı için de üzerine tabla yerleştirilmiş bir mangaldan yararlanıldığı, in sanların ısınmak için tandırın örtüsünü boyunlarına kadar örterek oturdukları bilinmektedir. 19. yüzyılın ikinci yansından sonra ve batılı anlayışla yapılmış olan saray, köşk ve kasırlarda ısınma sorununa da batılı anlayışla çözüm ler üretilmiştir. Mekânlann kullanım amacı ve ısınma gereksinimi ile bağlantılı olarak kimi yerlerde şömineler, kimi yerlerde sobalara yer verilmiştir. 19. yüzyıl saray yaşantısı ile ilgili çok zengin bir koleksi yona sahip olan Milli Saraylar yapılarında ısınma sorununun çözü münde kullanılmış her türlü ısıtma aracının çok sayıda seçkin örneği görülebilir. Başta Dolmabahçe Sarayı olmak üzere Milli Saraylar yapılarında çok sayıda şömine, çini soba ve mangalın yanısıra, 20. yüzyıl başında kurulmuş kalorifer sistemi bulunmaktadır. Milli Saraylar, ısınmada başvurulan bu temel araçların yanısıra bu araçların kullanımında gereken ve ‘aksesuarlar’ başlığı altında toplanabilecek bir grup eşya açısından da çok zengin bir koleksiyona sahiptir. Bu araçlar, çoğunlukla şömine önlerinde, zaman zaman da sobalarla birlikte kullanılan ateş paravanaları, odunluk ve kömür lükler, ateşi karıştırmak, canlandırmak, külünü süpürmek, odun ve kömürleri yerleştirmek için kullanılan maşalık, maşa, kürek, kargı, gelberi* Höröh ye höl fırçasından oluşan masa rakımlarıdır. Milli S a r a y la r 'a b a ğ lı o la n 19. y ü îy il g a r a jı KÖŞK YC KaairlüTlIlCİa İSITLIM am acına yönelik oiuıuk oluşturulan çözümleri, yapıların lıer Ulrlnl a y r ı a y rı ele a la r a k in c e le m e k , mekân fonksiyonuna bağlı olarak sis tem gelişimini görmek açısından yararlı olacaktır. fry __ 2 Dolmabahçe Sarayı 116 numaralı odada bulunan körük. Bellows in room number 116 at Dolmabahçe Palace. D olmabahçe S arayi Uzun yıllar süren yapımından sonra 1856 yılında yerleşilen Dolmabahçe Sarayı üç ana bölümden oluşmaktadır: Mâbeyn-i Hümâyûn, Muayede Salonu ve Harem-i Hümâyûn. Bu üç ana bölümün kullanım süreleri ve amaçlarına bağlı olarak birbirinden farklı ısıtma sistemleri vardır. Gündüzleri, devletin yönetim merkezi olarak kullanılan Mâbeyn-i Hümâyûn bölümünde, daha çok, süratle ısınıp güçlü ısı veren fakat bu ısıyı uzun süre koruyamayan bir ısıtma aracı olan şöminelere yer verilmiştir. Sarayın ana giriş salonu olan Medhal Salon’da ve üst katta bulunan Süfera Salonu’nda dört köşeye dört büyük şömine yerleştirilmiştir. Yüzeyleri, pembe ve mavi renklerin egemen olduğu porselen plakalarla kaplı olan şöminelerin üst kısımlarında tavana kadar uzanan kemerler içinde kesme kristal parçalar dizilerek etkili bir gorûııüin öttgicuııınçtır, DuiıımUoiıvc öarayı'nın tüm şöminelerinin iç akşam ı aynı tarzda madeni döküm dür. Süfera Salon u’nıın iki köşesinde yer alan İntizar Odası (elçilerin bekleme odası) ve elçi kabul odası olarak da bilinen Kırmızı Oda’da, ayna zemin üstüne kristal parçaların aplike edildiği birer çift şömine, giriş kapılarının iki yanında yer alır. Yalnızca gerektiği zamanlarda kullanılan bu mekân larda bulunan ısıtma araçlarının ısıyı uzun süre korumaktan çok, ça buk ısınan araçlar olması tercih edilmiştir. Süfera Salonu’na açılan diğer köşe odalarında da ısıtma aracı şöminelerdir. Bu durumda, Mâbeyn-i Hümâyûnun daha çok gündüz ve kısa sürelerle kullanılan bölümlerinde ısıtma aracı olarak şöminelerin seçilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bu bölümün sultanın özel kullanımına aynlan mekân larında ise, büyük boyutlu çini sobalara yer verilmiştir. Halife Abdülmecid Efendi Kütüphanesi, Müzik Odası, Hünkâr Hamamı Dinlenme Odası sobalarla ısıtılan mekânlardır. Dolmabahçe Sarayı’nın ikinci büyük bölümü Muayede Salonudur. Kubbe yüksekliği 36 metreye ulaşsın ve çok geniş bir alana yayılan salonda alttan ısıtma sağlanmıştır. Yalnızca büyük törenler için kul lanılan salonun bodrumunda yer alan altı ocaktan elde edilen sıcak hava, hava kanallarıyla yukarıdaki salona verilmiştir. Salonun soğuk kış günlerinde kullanılacağı zamandan birkaç gün önce ateş yakıldığında ısının 18-20°C’ye ulaşabildiği kaynaklarda ifade edilmektedir. İstanbul’da kaloriferin henüz kullanılmadığı bir dönemde kurulmuş olan bu sistemde yakıt olarak Dolmabahçe 3 Dolm abahçe Sarayı Muayede Salonu bodru munda bulunan ve salo nun ısıtma sisteminde kullanılan ocaklara b ir örnek. One o f the furnaces in the basement beneath the M uayede Salon (throne room) at Dolma bahçe Palace which served to heat this enor mous room. _____ 12 _____ Sarayı yakınında yer alan gazhanenin bir yan ürünü olan kok kömürü kullanılmıştır. Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn’da, mekânlara dağılan şömineler ve sobalar mekânların işlevlerinin çözümlenmesinde de yol gösterici olmaktadır. Kırmızı Oda ve Mavi Salon’un köşe odalarında şömineler yer almakta, diğer mekânların ısıtılmasında çini sobalara yer verilmektedir. Bir kabul odası olarak tasarlanan Kırmızı Oda dı şındaki şömineli odalar, gündüzlerini Mâbeyn-i Hümâyün’da geçiren sultanın kullanımına ayrılmış odalardır. Tüm günlerini haremde geçiren kadınların kullanımına ayrılan mekânlarda ise, daha ekonomik bir şekilde uzun süreli ve yüksek ısı veren sobaların tercih edildiği görülmektedir. Sarayın çeşitli bölümlerine dağılmış olan mangalların da Harem-i Hümâyün’da yoğunlaştığı gözlemlenmektedir. Geleneksel ısıtma sis teminin temsilcileri olan mangallarda, özellikle de büyük salonlarda bulunan gümüş mangallarda batı üslûplarının süsleme özellikleri görülmektedir. Daha mütevazı mekânlarda yer alan bakır mangallar da ise, gelenekçi yaklaşım sürmekte, bu da, saray halkı içinde belir li bir kesimin kendi istekleriyle ya da zorunlu olarak batılı zevklere yaklaşmış olduğu halde, hiyerarşinin alt katlarında hâlâ eski tutu mun egemen olduğunu göstermektedir. Sultan II. Abdülhamid’in daha güvenli bulduğu Yıldız Sarayı’nda yaşamayı tercih etmesi, Dolmabahçe Sarayı’nın otuz yılı aşkın bir süre boyunca ikinci planda kalmasına neden olmuştur. Bu süre içinde ortaya çıkan onanm gereksinimleri Sultan Reşad döneminde Mimar Vedat Tek tarafından giderilmiş, bu çalışmalar sırasında, 1910 yılında yapıya kalorifer tesisatı da eklenmiştir. Bu dönemde kullanılan kalorifer kazanının Hamidiye Zırhlısı’ndan getirilmiş olduğu sanılmaktadır. 4 Dolmabahçe Sarayı'nda 20. yüzyıl başında kalorifer ile ısınma başlamıştır. Paris'ten getirilen o ri jinal radyatörlere b ir örnek. Central heating was installed at Dolmabahçe Palace at the turn o f the 20th century. This is one o f the radiators which was im ported from Paris. 5 Dolmabahçe Sarayı kalorifer kazanları. The cenfral heating boilers at Dolmabahçe Palace. 15 _____ BEYLERBEYİ S ARAYI B ir yazlık saray olarak tasarlanan Beylerbeyi Sarayı’nda, ısı sağlamak amacıyla bir düzenleme yapılmamıştır. Bu yüzden de, sarayda banyoları ısıtmak ve sıcak su sağlamak için bulunan araçlar dışında ısınmaya yönelik bir araç mevcut değildir. K üçüksu K asri B ir av köşkü olarak düzenlenen ve sultanın kısa süreler için gittiği Küçüksu Kasn’nın tüm mekânlarında hızla ısı veren şömineler kulla nılmıştır. Her biri seçkin mermerlerden oyularak yapılmış bu şömine ler, dörder odalı iki kattan oluşan kasnn denize bakan odalarında çift, kara tarafında kalan odalarda ise tek olarak tasarlanmıştır. Denizden gelen soğuk ve rutubetli havaya karşılık, kara tarafının daha korunaklı olduğu düşünülerek böyle bir çözüme başvurulmuş olsa gerektir. Toplam on iki şöminenin yer aldığı kasırda bulunan şöminelerin her biri ayn renkte mermerden ve birbirinden farklı üslûpta yapılmıştır. 6 Küçüksu Kasn 5 numaralı odada bulunan pembe mermer şömine. Pink marble fireplace in room number 5 at Küçüksu Kasır. _____ 17 _____ Y il d iz Ş a l e Sultan II. Abdülhamid’in Yıldız Sarayı bünyesinde konukevi olarak üç aşamada yaptırdığı Şale’nin farklı mekânlarında farklı ısıtma sis temleri görülmektedir. Büyük salonlarda şömineler yer almakta, bir takım odalarda ise kalorifer dışında bir ısıtma aracı görülmemektedir. Şale’nin mekânlarında bugün her biri üç metreyi aşan boylarıyla anıtsal ölçülerde on bir çini soba yer almaktadır. Yapıya 20. yüzyılda kalorifer sistemi kurulduktan sonra küçük boyutlu bazı sobalar yer lerinden kaldırılmış olmalıdır. Şale’de bulunan tüm sobaların, yapıya 1898’de İtalyan mimar d’Aronco tarafından eklenen üçüncü ve son bölümde yer alması ilginçtir. I h l a m u r K a s ir l a r i Giriş mekânının sağında ve solunda birer oda olmak üzere üç bölümden oluşan Mâbeyn Köşkü’nün her bir mekânında bir şömine yer almaktadır. Şömineler, birbirinin eşi porselen şöminelerdir. Ihlamur Kasırlan’nın -sultanın beraberindekilerin kullanımı için yaptırılmış olan- Maiyet Köşkü’nde ise, ısıtma, girişin sağında ve so lunda bulunan iki odada birbirinin eşi birer mermer şömineyle sağ lanmıştır. 7 Ihlamur Kasrı giriş salonunda yer alan porselen şömine. Porcelain fireplace in the hail at Ihlamur Kasır. M a s l a k K a s ir l a r i Sultan II. Abdülhamid’in şehzadeliği döneminde kaldığı Maslak Kasırları, bir yapılar grubudur. Ana bina olan Kasr-ı Hümâyün’un ısıtılmasında kullanılan mermer oyma şöminelerin üstlerinde Sultan II. Abdülhamid’in adının ilk harflerini ifade eden “A H” monogramı yer almaktadır. Kasırda şöminelerden başka bir ısıtma aracı bulunma maktadır. A y n a l ik a v a k K a s r i M illi Saraylar yapılarının en erken tarihlisi olan Aynalikavak Kasn’nda ısınmaya yönelik araçlar olarak yalnızca mangallar vardır. Kasırda, ocak-şömine türü bir ısınma aracı olmadığı gibi, duman tahliyesine yönelik mimari bir unsur da mevcut değildir. Kasrın ısıtılmasında mangal gibi geleneksel bir ısıtma aracı kullanıldığı anlaşılmaktadır. I SITMA A R A Ç LA R IN IN K AY N AK LAR I M illi Saraylar Koleksiyonunda bulunan ısıtma araçlarının pek çoğu Avrupa kaynaklı olmakla birlikte yerli yapımlar da bulunmaktadır. Porselen şöminelerin İngiliz veya Fransız yapımı olabileceği, kristal şöminelerin Fransız Baccarat olduğu konusunda sözlü bilgiler varsa da, bu varsayımları destekleyecek bir belge bugüne kadar buluna mamıştır. Mangallar üzerinde de üreticilerine ilişkin herhangi bir iz bulunma maktadır. Isıtma sistemi içinde önemli yer tutan aksesuarların en azından bir kısmının yerli üretim olduğu düşünülmektedir. Milli Saraylar Koleksiyonu’nda en göze çarpan parçalar olan çini sobaların bir kısmının yerli yapım olduğu, büyük bir bölümünün de yabancı ülkelerden satın alındığı yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkmıştır. Koleksiyonda bulunan tüm sobalar Dolmabahçe Sarayı ve Yıldız Şale’de bulunmaktadır. Bu sobaların büyük bir kısmının çinilerinde ya da kapak, kül çekmecesi gibi madeni akşamında bulunan markalardan kaynaklarını saptayabilmekteyiz. Yapılan çalışmalar sonucunda öne çıkan üç marka belirlenmiştir: 21 H a z a r o s s İa n Parseğ Hazarossİan tarafından kurulan ve daha sonra oğullarının da ortaklığıyla Hazarossİan & Fils adını alan müessese anlaşıldığı kadarıyla hem dışarıdan getirdiği sobaların montajını yaparak satmış hem de kendi imalathanesinde soba üretmiştir. Tamamı Dolmabahçe Sarayı’nda bulunan Hazarossİan sobaları gerek ölçü, gerek renk ve desen tasarımı açısından büyük çeşitlilik göstermektedir. Çinilerinde de Hazarossİan markasına rastladığımız örnekler, daha çok yüksek likleri bir metre civarında olan ufak sobalardır. Boylan iki metreyi aşan bazı örneklerde çinilerde inceleme yapılamamış, fakat kapak kısımlarında marka tespit edilmiştir. Dolmabahçe Sarayı’nda daha çok Harem-i Hümâyûn’da yer alan bu sobaların bulunduğu yere yakışan çok renkli ve hareketli süsleme örnekleriyle desenli yüzeyleri dikkat çekicidir. 8 Dolmabahçe Sarayı 165 numaralı odada yer alan Hazarossİan damgalı çini soba. Env. No: 5 2 /4 5 6 . Porcelain stove with the maker's name, Hazarossİan, in room number 165 at Dolmabahçe Palace. _____ 22 _____ H ardtm uth Dolmabahçe Sarayı’nda çok sayıda örneğine rastlanan bir diğer Avrupa ürün, L. & C. Hardtmuth’tur. Tamamı iki metreyi geçen boyda, on dört adet Hardtmuth damgalı soba Dolmabahçe Sarayının İç Mâbeyn’den başlayarak pek çok önemli mekânına dağılmıştır. Hardtmuth ürünü çini sobalara, Dolmabahçe Sarayı dışında Hareket Köşkleri ve Veliaht Dairesi’nin yamsıra bugün Kültür Bakanlığı’na bağlı çeşitli kurumlann kullanımındaki Yıldız Sarayı’nın bazı bölüm lerinde de rastlamaktayız. 20. yüzyılın ilk yıllarında saraya geldiği anlaşılan sobalarda barok ve rokoko gibi 16. ve 17. yüzyıl süsleme unsurlarının yamsıra, günümüze daha yakın süsleme programlarıyla oluşturulmuş uygulamalar da görülmektedir. Çekoslavakya’dan gelen bu sobalarda yer alan ve özel bir damga olan Hardtmuth dam gası, seri üretim olmadan yalnızca katalogdan seçilerek sipariş ve rilen ve aristokrat Avrupalılar için yapılan özel ürünlerde yer almak tadır. Osmanlı sarayları için verilen siparişlerde, sobaların orijinal tasarımlarında bulunan figürlü süslemelerin yerini bitkisel bezemelere bıraktığı gözlenmektedir. 19. yüzyıl Osmanlı saraylarının süsleme programlarında figür yasağına karşı koyan hareketler olduğu bilinmesine karşın, soba yüzeylerinin süslenmesinde Batı’da örneklerine sıklıkla rastlanan insan ve melek figürleri yerine bitkisel motiflerin tercih edilmiş olması dikkat çekicidir. 24 _____ V7j «v© 9 (üstle) Halife Abdülmecid Efendi Kütüp hanesinde bulunan Hardtmuth kataloğu. above The Hardtmuth catalogue o f porce lain stoves in the Library o f Halife Abdülm ecid Efendi. 10 (sağda) Hardtmuth kataloğunda 147 numara ile gösterilen sobanın örnekleri Dolmabahçe Sarayı Halife Abdülm ecid Efendi Kütüphanesinde ve M üzik O dası'nda bulunmaktadır. No. right Stove number 147 in the Hardtmuth catalogue. Examples o f this stove can be seen in the Library o f Halife Abdülm ecid Efendi a nd the Music Room at Dolmabahçe Palace. 147 Sockelbreite . Sockehiefe 7li cm Ofenhübe sntumt Kuppel Heizkraft . . 270 ” jßo Kubik-Meter. 25 _____ No. 1411 Sockelbreite . Sockehiefe . * ' OfenlUibe . ' ' ' ‘ Heizkraft ' 1 60 Kıtbik-Meter. R örstrand M illi Saraylar Koleksiyonu’nda bulunan yabancı markalar arasında bir diğer grup İsveç’ten gelen Rörstrand çini sobalarıdır. 19. yüzyılın son yıllarında alındığı anlaşılan Rörstrand sobaları, hâlâ, YıldızŞale’ye d”Aronco tarafından eklenen son bölümde, ilk kuruldukları yerlerinde durmaktadırlar. Rörstrand markalı ürünlerin varlığı, İsveç kralı II. Oskar’ın bu dönemde Sultan II. Abdülhamid’in konuğu olmasıyla kurulan ilişkilerin bir sonucu olarak değerlendirilebilir. Milli Saraylar Koleksiyonu’nda yer alan ve üzerinde kralın portresinin bulunduğu Rörstrand markalı porselen bir tabak da bu ilişkinin bir göstergesidir. Diğer Milli Saraylar yapılarında fabrikanın ürünlerine rastlanmamış olması Şale’ye çok özel bir yer kazandırmaktadır. Tamamı Rörstrand fabrikasının 1881-1896 tarihli katalogundan seçildiği anlaşılan bu sobalarda da Hardtmuth damgalı sobalarda olduğu gibi figürlü süslemelerin yerini bitkisel ya da soyut motifler almıştır. Her iki markada da, standart üretimde pazar payı büyük olan koyu yeşil, kahverengi gibi renklerin yerine beyaz ve açık renkler tercih edilmiş ve bu aydınlık görüntü altın yaldız bezemelerle güçlendirilmiştir. Dolmabahçe Sarayı’nda bulunan çini sobalar arasında çok sayıda olmamakla birlikte Avrupa’nın çeşitli porselen üreticilerinin sobala rının yamsıra Meissen marka sobalar da bulunmaktadır. Öte yandan, bazı kaynaklarda çini soba ürettiği kaydedilen Yıldız Çini Fabrika-i Hümâyünu’nun ürünü olduğu kanıtlanmış herhangi bir örneğe Milli Saraylar Koleksiyonu içinde rastlanmamış olması ilgi çekicidir. Bu durum, fabrikanın soba üretimi konusunda birtakım kuşkulan gün deme getirebilir. Koleksiyonunda, geçtiğimiz yüzyılda kullanılan ısıtma araçlarının hemen her türüne örnek bulunabilecek olan Milli Saraylar, çok önemli bir görevi yerine getirmektedir. Zaman içinde işlevini yitirerek hayatımızdan silinen pek çok ısıtma aracının en seçkin örnekleri bu koleksiyonda korunarak gelecek nesillere aktarılmaktadır. 11 Rörstrand damgalı tabakta İsveç Kralı II. Oskar'ın resmi. Aynı tabağın arka yüzünde yer alan Rörstrand damgası. Portrait o f King Oscar II o f Sweden on a plate marked Rörstrand, and detail showing the mark. 12 ŞÖMİNE. En: 170 cm., Boy: 60 cm., Yükseklik: 115 cm., Dolmabahçe Sarayı Medhal Salon'da, ikisi kara, ikisi deniz tarafındaki dört şömine, porselen yüzeylerin yaldızlı bronz çerçevelerle birbirine eklenmesiyle oluşturulmuştur. İç akşamı madeni döküm olan ve ilk bakışta b ir birinin eşi gibi görünen şömineler, aslında gerek renk gerek bezeme açısından farklılıklar göstermek tedir. Kara tarafında bulunan iki şömineden biri bordo renkte konturlu, beyaz zeminli porselen pla kalarla oluşturulmuştur. Porselen parçalar cepheden bakıldığında dikdörtgen b ir alan oluşturmakta ve orta kısımda kemer biçimli ateşlik açıklığı bulunmaktadır. Diğer şöminelerde de yer alan bitkisel süs lemenin yanısıra bu örnekte iki yanda yer alan plakaların orta kısımlarında oval kartuşlar içinde b i rer natürmort görülmektedir. MANTLEPIECE. VV: 170 cm., L: 60 cm., H: 115 cm., Dolmabahçe Palace One o f a set o f four mantlepieces in the Medhal Room, two on the landw ard and two on the seaward wall. The painted porcelain panels are set in ormolu frames. The grate is o f wrought iron. Although the mantlepieces appear alike at first sight, closer examination reveals some differences o f colour and pattern. One o f the'two landward mantlepieces has white porcelain panels with wine red outlines. The porcelain panels forming a rectangular frame around the arched opening o f the grate are not only decorated with floral motifs like the other mantlepieces, but have a miniature still life painting set in an oval frame at the centre o f the two side panels. _____ 28 / ¡/ ¡r/ ' -**'■*' *. ,-r -• ■ ' « V > / T ^ > * V »* > V T k^-, • i . .»»»»»»* * »»»* » >13 T\ ;» , , 'V. ¡I fey¿_ ^ÿr#Vfr V ’ v%". » ! J *.* Y«* '“'frrır*"rw*%r%*v%-\\.+\>>%aN** „ „ . ■»^r / / / itv» » » » r» » fv v. vv V\ ' V%' » V ;* »J ,:!:4 I ................. »f?? i ‘ /•■»/T î y t t t t t v * VW N V > \ \ V V UV : : \ y l M WM ^ííW iH iiiiinrM rJi? 4 ;.,ı; ‘ 'M .i w u w ü jj) - * / / : iid:.) ■ / r / 1 / ,o* t-y-' '■ !.lf ® 13 ŞÖMİNE. En: 195 cm., Boy: 51 cm., Yükseklik: 115 cm., Dolmabahçe Sarayı İntizar O d a sin d a yer alan bir çift şömine, ayna zemin üstüne aplike edilmiş kristal parçalardan oluş maktadır. iki yanda bulunan çift kristal sütunlar ve ateşlik açıklığını çevreleyen kemer formu şömine nin mimari yapısını vurgulamaktadır. Kırmızı O d a 'd a da bu şöminelerin eşi b ir çift şömine yer a l maktadır. Ancak bu şömineler Kırmızı O d a 'ya uygunluk göstermeleri açısından bordo renkli kristallerden yapılmışlardır. MANTLEPIECE. W : 195 cm., L: 51 cm., H: 115 cm., Dolmabahçe Palace One o f a p a ir o f mantlepieces in the İntizar Room (Ambassadors W aiting Room). The mantlepiece is decorated with cut crystal elements applied to a m irror ground and with ormolu moulding. The pairs o f crystal columns at either side and the moulded ormolu arch surrounding the grate emphasise the architectonic design. There is an almost identical p a ir o f mantlepieces in the Red Room, differing only in the use o f red crystal glass in conformity with the overall colour scheme o f this room. 30 _____ 14 ŞÖMİNE. En: 189 cm., Boy: 35 cm., Yükseklik: 116 cm., Dolmabahçe Sarayı Somaki O d a 'd a yer alan şömine, mermer ve porselen bir arada kullanılarak oluşturulmuştur. İki yan da sarmal uçlu konsollar ve üstte, kabartma bitkisel motiflerden oluşan b ir kompozisyonla süslü silme ile belirlenmiştir. Bu bölümde, bordo renkli zemindeki yaldız konturlu kartuşlarda yer alan çeşitli çi çeklerle süslü porselen plakalardan oluşan eğimli yüzeyler ateşlik açıklığını oluşturmaktadır. MANTLEPIECE. VV: 189 cm., L: 3 5 cm., H: 116 cm., Dolmabahçe Palace This mantlepiece in the Porphyry Room is made o f marble and porcelain. It is flanked by scroll brackets, and a design o f relief floral motifs runs along the mantle above the grate. The porcelain panels framed by g ilt mouldings cover the bevelled surfaces around the chimney mouth. They are decorated with diverse floriate motifs in white medallions reserved against a wine red ground. 15 ŞÖMİNE. En: 275 cm., Boy: 75 cm., Yükseklik: 113 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da, Valide Sultan Kabul Odası olarak adlandırılan mekânda yer alan mermer şömine odanın b ir duvarını kaplamakta ve tavana kadar uzanmaktadır. Beyaz mermerden yapılmış olan şömine yer yer altın yaldızla bezelidir. Tabla altında oyma çiçeklerden oluşan girlandlar ve üst bölümde iki yanında meyvelerle dolu bereket boynuzları bulunan oval bir ayna vardır. MANTLEPIECE. VV: 2 7 5 cm., L: 7 5 cm., H: 113 cm., Dolmabahçe Palace This ornate white marble mantlepiece stands in the Valide Sultan Reception Room in the Imperial Harem. Together with its crested p ier m irror it almost fills one wall up to the ceiling. Some o f the motifs on the marble carving are picked out in gilt. Below the mantle shelf are garlands o f carved flowers and above is an oval m irror flanked by cornucopia. 34 16 ŞÖMİNE. En: 158 cm., Boy: 45 cm., Yükseklik: 106 cm., Maslak Kasrı Kasrın giriş katında yer alan, pembe-bej renkli mermerden yapıl mış olan şöminenin ateşlik açıklığı kemer biçimindedir. İki yanda gotik kemer biçiminde oyma süslemeler yer almaktadır. Sultan II. Abdülhamid döneminde pek çok yerde kullanılmış neo-gotik süs leme örnekleri bu şöminede de kullanılmıştır. MANTLEPIECE. W : 158 cm., L: 4 5 cm., H: 106 cm., Maslak Kasır The mantiepiece is made o f pink grey marble and located on the ground floor o f the kasır. The chimney mouth is arched, and flanked by carved gothic arches on the bevelled sides. Neo-gothic decoration is common on furnishings and fittings over the period o f Sultan Abdülham id It's reign. _____ 36 17 ŞÖMİNE. En: 143 cm., Boy: 43 cm., Yükseklik: 117 cm., Maslak Kasrı Üst kat orta salonda yer alan karşılıklı iki şömine birbirinin eşidir. Şömine siyah, beyaz, bordo ve malakit yeşili renkte damarlı mermerden yapılmıştır. Kemer biçimli ateşlik açıklığının iki yanında yivli pilastırlar yer almaktadır. Pilastırların üstünde bulunan konsollarla tablaya geçilmektedir. Ateşlik açıklığının üstünde, orta kısımda Sultan II. Abdülham id'in monogramı (A H) yer almaktadır. MANTLEPIECE. W : 143 cm., L: 4 3 cm., H: 117cm., Maslak Kasır One o f (wo identical mantlepieces standing in the central room on the upper floor. It is made o f black marble with white, red and malachite green veining. On either side o f the round arched chimney mouth are fluted pilasters, over which brackets support the mantle shelf. In the centre above the chimney mouth is the carved monogram (AH) o f Sultan Abdülham id II. _____ 38 _____ 18 ŞÖMİNE. En: 212 cm., Boy: 42 cm., Yükseklik: 114 cm., Küçüksu Kasrı Beyaz renkli mermerden b ir çift olarak yapılmış olan şöminelerin ateşlik açıklıkları dikdörtgen biçim lidir. İki yanda iyon başlıklı pilastrlar, üst kısımda ise oyma defne yaprakları vardır. Bu bölümden tab laya dokuz küçük konsolla geçilmektedir. MANTLEPIECE. W : 2 1 2 cm., L: 4 2 cm., H: 114 cm., Küçüksu Kasır One o f a p a ir o f white marble mantlepieces with square chimney mouths. On either side are pilasters with Ionic capitals, and a frieze o f carved laurel leaves runs along the mantle shelf. Nine small brackets make the transition from the lower part o f the mantlepiece to the shelf. 19 MERMER ŞÖMİNE. En: 200 cm., Boy: 42 cm., Yükseklik: 122 cm., Küçüksu Kasrı G ri renkli mermerden çift olarak yapılmış olan şömineler, madeni döküm aplikelerle bezemelidir. Ateşlik açıklığı dikdörtgen biçimli olan şöminenin üst silmesinde yer alan madeni süsleme rokoko tarzda sarmal dallardan oluşmaktadır. MARBLE MANTLEPIECE. W : 200 cm., L: 4 2 cm., H: 122 cm., Küçüksu Kasır One o f a p a ir o f grey marble mantlepieces embellished with cast metal applied designs. The chimney mouth is square and along the mantle is an applied m otif in the form o f a scrolling rococo design. 42 -İt* vftsIMr H*lW * 12t *5 «» : 2p) . . n |Jö¿tt(t Sobanın Hardtmutfı katoloğunda 127 numara ile gösterilen çizimi. Illustration o f model No. 127 in the Hardtmuth catalogue. 20 SOBA. Env. No: 1 1 /1 1 5 , yaklaşık 1903, L.&C. Hardtmutfı En: 107 cm., Boy: 72 cm., Yükseklik: 265 cm., Dolmabahçe Sarayı Selâmlık7ta Sürre Odası olarak bilinen 3 numaralı odada bulunan bu beyaz ve altın yaldız bezeme li soba, Hardtmutfı Fabrikası'nın b ir ürünüdür. İki katlı ve dikdörtgen prizma biçimindeki sobanın ta sarımında antik mimariden etkiler sezilmektedir. O rijinalinde ön yüzde yer alan dairesel b ir m adal yon içinde bulunan melek figürünün yerine bezemesiz düz çini kullanılmış ve orta kısma madeni bir süsleme aplike edilmiştir. Madeni çift kapağı ve altında kül çekmecesi vardır. STOVE. Inv. No: 1 1 /1 1 5 , circa 1903, L.& C. Hardtmuth, W : 107 cm., L: 7 2 cm., H: 2 6 5 cm., Dolmabahçe Palace This white and g ilt stove stands in room number 3, a room known as the Sürre Odası in the Selamlık (also known as the Mabeyn o r state apartments). It was made at the Hardtmuth factory. The design is influenced b y classical architecture. The lower section is in the form o f a rectangular plinth, supporting the upper section surmounted by a crest in the form o f a gable. In place o f the angel figure within a circular medallion set in the front o f the original design, there is a plain tile with an applied metal m otif in the centre. It has double metal doors and an ash draw er beneath. 44 _____ 21 ÇİNİ SOBA. Env. No: 1 1 /8 2 4 , yaklaşık 1903, L.&C. Hardtmuth, En: 50 cm., Boy: 65 cm., Yükseklik: 195 cm., Dolmabahçe Sarayı Selâmlık'ta, Yemek Odası olarak anılan 34 numaralı odada bulunan Hardtmuth ürünü soba, iki kat lı ve dikdörtgen prizma biçimindedir. Rokoko üslûbun çok zarif b ir örneği olan sobanın taç kısmında b ir gül dalı vardır. Her biri uçuk yeşil konturlarla belirlenmiş dörtgen çinilerde bulunan bombeli düz yüzeyler çok renkli floral motiflerle bezelidir. PORCELAIN STOVE. Inv. No: 1 1 /82 4 , circa 1903 L.& C. Hardtmuth, W : 5 0 cm., L: 6 5 cm., H: 195 cm., Dolmabahçe Palace This Hardtmuth stove standing in room 34 (Dining Room) in the Mabeyn is rectangular and in two tiers. The elegant decoration is rococo in style, and there is a spray o f roses on the crest. The rectangular tiles are outlined in pale green, and their convex surfaces painted with polychrome floral motifs. _____ 46 _____ 22 SOBA. Env. No: 1 1 /1 1 3 3 , yaklaşık 1903, L.&C. Hardtmuth, En: 71 cm., Boy: 61 cm., Yükseklik: 275 cm., Dolmabahçe Sarayı Halife Abdülmecid Efendi Kütüphanesinde yer alan ve barok tarzda kabartmalı çinilerle kaplı olan soba, beyaz zeminde yer yer uçuk yeşil ve pembe tonlarla renklendirilmiştir. İki katlı ve dikdörtgen prizma biçiminde olan sobanın sade beyaz renkli olan b ir eşi kütüphaneye çok yakın olan M üzik O dası'nda yer almaktadır. Tepeliğin altındaki silmenin ortasında süslemeler arasında b ir kuğu figürü vardır. STOVE. Inv. N o: 1 1 /1 1 3 3 , cırca 1903, L.&C. Hardtmuth, W : 71 cm., L: 61 cm., H: 2 7 5 cm., Dolmabahçe Palace This two-tier rectangular stove situated in the Library o f Caliph Abdülm ecid Efendi is faced in porcelain tiles with raised baroque designs. In places it has been coloured in pale green and pink. A plain white version o f this same model stands in the Music Room. There is the figure o f a swan on the cornice. 23 SOBA. Env. No: 8 7 /2 8 , Meissen, En: 34 cm., Boy: 44 cm., Yükseklik: 104 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da, 170 numaralı odada bulunan parlak mavi-yeşil renkte bu soba Meissen Fabrikası'nın b ir ürünüdür. Soba, ufak boyutlu olmasına karşın çinilerin dikdörtgen formları içinde süslemede kul lanılan stilize lale motifleriyle saray koleksiyonu içinde seçkin bir örnektir. STOVE. Inv. N o: 8 7 /2 8 , Meissen, W ; 34 cm., L: 44 cm., H: 104 cm., Dolmabahçe Palace This small bright blue-green porcelain stove in room number 170 in the Imperial Harem was made at the Meissen factory. Each o f the rectangular tiles is decorated with a stylised tulip. This stove is one o f the most outstanding in the palace collection. _____ 50 _____ 24 SOBA. Env. No: 5 4 /1 5 0 9 , Hazarossian, En: 55 cm., Boy: 46 cm., Yükseklik: 107 cm., Dolmabahçe Sarayı Selâmlık'ta, Mescit yanındaki 20 numaralı odada bulunan koyu yeşil renkli soba, Hazarossian'ın kendi imalatı olan sobalardan biridir. Tepe kapağı içinde çininin imalatı sırasında vurulmuş olan Ha zarossian damgası, firmanın aynı zamanda çini imalatı yaptığını da belgelemektedir. STOVE. Inv. N o: 5 4 /1 5 0 9 , Hazarossian, W : 5 5 cm., L: 46 cm., H: 107 cm., Dolmabahçe Palace This dark green porcelain stove in room number 20 next to the Mescit in the M abeyn was one o f the Hazarossian firm's own models. The maker's name stamped inside the lid on top o f the stove shows that this company also manufactured tiles. 52 25 SOBA. Env. No: 5 2 /3 7 4 , Hardtmuth, En: 60 cm., Boy: 51 cm., Yükseklik: 2 25 cm., Dolmabah çe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da, 175 numaralı odada bulunan Hardtmuth ürünü bu sobada pembe ve mavi renkler birarada kullanılmıştır. Geometrik bölmeler içindeki rozetlerle bezeli çiniler yapıldığı dönem için oldukça modem bir tasarım olarak tanımlanabilir. STOVE. Inv. No: 5 2 /3 7 4 , Hardtmuth, W : 6 0 cm., L: 51 cm., H: 2 2 5 cm., Dolmabahçe Palace This pink and blue stove made by Hardtmuth is in room number 175 in the Imperial Harem. The tiles with a design o f rosettes set in squares is quite modern for its time. _____ 54 26 SOBA. Env. No: 1 3 /2 3 9 , Hardtmuth, En: 89 cm., Boy: 89 cm., Yükseklik: 235 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da, 68 numaralı odada bulunan Hardtmuth soba, beyaz zeminde yer yer altın yaldızla bezelidir. Çini sobalarda çoklukla tercih edilen dikdörtgen prizma formunun dışında piram i dal b ir görüntü sergilemektedir. O rijinal tasarımında bulunan çocuk başı figürünün yerini stilize bir istridye kabuğu motifi almıştır. Yaygın olan dörtgen karolar yerine daha geniş alanlı parçalardan olu şan sobanın barok etkili süslemeleri, tekrarlanan örnekler yerine serbest bir düzen içinde gelişmiştir. STOVE. Inv. No: 1 3 /23 9 , Hardtmuth, W : 8 9 cm., L: 89 cm., H: 2 3 5 cm., Dolmabahçe Palace A Hardtmuth stove in room number 68 in the Imperial Harem. The white tiles are picked out in gilt on this pyram id shaped stove, which is a departure from the more common square tower. The figure o f a child's head in the original design has been replaced here by a stylised shell. Instead o f the rectangular tiles and repeating design usual on most stoves this is composed o f large elements with baroque style decoration in free flowing form. 56 2 7 SOBA. Env. No: 8 7 /4 4 , Hacı Edhem Fabrikası, Yükseklik: 160 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem Hamamı'na bitişik Dinlenme Odası'nda bulunan ve hamamın soğukluk kısmındaki şamdanlı çini masa ile aynı süsleme örneklerini taşıyan soba, dilim li silindirik b ir yapıya sahiptir. Beyaz zemin de firuze ve kobalt mavilerinin egemen olduğu çini yüzeyleri geleneksel çini sanatına yakın bir görü nüm vermektedir. Sobanın ön yüzünde bulunan kartuş içinde Osmanlıca "Kütahya Hacı Edhem Fab rikası Mamulatı" yazılıdır. STOVE. Inv. N o: 8 7 /4 4 , Hacı Edhem factory, H: 168 cm., Dolmabahçe Palace This stove is in the antechamber adjoining the Harem Hamam and matches the porcelain table with candlesticks mounts in the tepidarium o f the same baths. The stove is hexagonal in shape and the tiles have designs predom inantly in turquoise and cobalt blue on a white ground, reminiscent o f traditional Turkish tile decoration. In a cartouche at the front o f the stove is written in Ottoman Turkish script 'Kütahya Hacı Edhem Fabrikası M am ulatı' (manufactured by the Hacı Edhem Factory in Kütahya). 28 SOBA. Env. No: 5 1 /1 9 9 , Hazarossian, En: 69 cm., Boy: 60 cm., Yükseldik: 2 75 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da yanyana bulunan iki hamamdan birinin dinlenme odasında yer alan sobanın iç kapağında Hazarossian markası vardır. Uç katlı olarak düzenlenen sobanın çinilerindeki kabartma süslemeler krem rengi zeminde mavi, yeşil, pembe, kırmızı ile renklendirilmiş ve altın yaldızla konturlanmıştır. STOVE. Inv. N o: 5 1 /1 9 9 , Hazarossian, W : 69 cm., L: 60 cm., H: 2 7 5 cm., Dolmabahçe Palace The stove stands in the antechamber o f one o f the two adjacent hamams in the Imperial Harem. The name o f the maker is on the inside lid. The tiles on this three tier stove have raised decoration in blue, green, pink a nd red on a cream ground and g ilt outlining. _____ 60 _____ 29 SOBA. Env. No: 7 /1 3 , Rörstrand, En:128 cm., Boy: 85 cm., Yükseklik: 330 cm., Yıldız Şale Yazı Odası olarak bilinen 3 numaralı odada yer alan pembe ve altın yaldızla dekorlu Rörstrand mar kalı soba, iki katlı olarak tasarlanmıştır. Tasarımı İsveçli mimar Erik Hugo Tryggelin tarafından yapıl mıştır. Rokoko tarzda süslemeli olan sobanın alt katı dikdörtgen prizma, üst kısmı ise, silindir biçim in dedir. Her iki bölüm de rokaylar, 'C' kıvrımlar ve gül motifli girlandlarla bezelidir. STOVE. Inv. No: 7 /1 3 , Röstrand, W : 128 cm., L: 85 cm., H: 3 3 0 cm., Şale Kasır, Yıldız Palace Designed by the Swedish architect Erik Hugo Tryggelin, this pink and g ilt Röstrand stove stands in room number 3, known as the W riting Room, in the Şale Kasır at Yıldız Palace. The lower tier o f the stove is rectangular and the upper tier is cylindrical. The decoration is rococo revival style, with rocaille, 'C scrolls and garlands with rose motifs. _____ 62 _____ 30 SOBA. Env. No: 7 /1 5 , Rörstrand, En: 118 cm., Boy: 83 cm., Yükseklik: 320 cm., Yıldız Şale Kasrın 4 numaralı odasındadır. Beyaz renkte ve altın yaldız dekorlu olan soba Rörstrand markalıdır. İki katlı olarak tasarlanan sobanın katlan dikdörtgen prizma biçiminde ve üst katı alta göre daha d ar dır. Üst kısımda iki konsol tarafından taşınan niş içinde bir vazo yer almaktadır. Vazonun altında fa b rikanın markası bulunmaktadır. STOVE. Inv. N o: 7 /1 5 , Röstrand, W : 118 cm., L: 83 cm., H: 3 2 0 cm., Şale Kasır, Yıldız Palace Another Röstrand stove in white with gilt decoration, this stands in room number 4 in the kasır. Both tiers are rectangular. In the centre o f the upper tier is a niche containing a vase, on the base o f which is the maker's mark. _____ 64 _____ 31 SOBA. Env. No: 7 /7 7 , Rörstrand, En: 160 cm., Boy: 86 cm., Yükseklik: 360 cm., Yıldız Şale Kasrın 4 0 numaralı odasındadır. Beyaz renkte çiniden ve altın yaldız dekorlu olan Rörstrand marka lı soba, İsveçli mimar Isak Gustaf Clason tarafından 1700'lerin İsveç milli üslûbundan esinlenerek ta sarlanmıştır. Sobanın yüzeyini oluşturan düz yüzeyli dörtgen çiniler üstünde yer alan baskı yaldız süs leme miğfer ve silahlardan oluşan b ir kompozisyondur. Aynı motif, sobanın üst kısmındaki taçta ha cimli olarak yer almaktadır. Soba, tüm M illi Saraylar Koleksiyonu içinde yer alan en büyük sobadır. STOVE. Inv. No: 7 /7 7 , Röstrand, W : 160 cm., L: 86 cm., H: 3 60 cm., Şale Kasır, Yıldız Palace The Swedish architect Isak Gustaf Clason designed this white porcelain stove with gilt decoration inspired by the Swedish national style o f the 1700s. The Hat rectancular tiles have printed g ilt com positions o f helmets and weapons. The same m otif appears on the crest, this time in relief moulding. The stove stands in room number 40 and is the largest o f any in the National Palaces. V v m ‘l^ r'frfiriT trrrfïrrm xîTm » m |iM iııııııııııııııiM H M iın n m ı" n ^ " B îı 32 M ANG AL. Env. No: 1 3 /1 3 2 4 , Çap: 100 cm., Yükseklik: 105 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da, Pembe Salon'da bulunan kenarlan dilim li dairesel tablalı gümüş mangalın tab la kenarı rokoko tarzda ajurlu süslemelidir. Tabla üstünde yer alan sekizgen b ir platformun üzerinde ki akantus yapraklarından oluşturulmuş dört sarmal ayak üstünde, kenarları tabla kenarlarını tekrar layan mangal bulunur. Mangalın ajurlu kenar siperliği ve kapağı farklı örneklerde bezelidir. BRAZIER. Inv. N o: 1 3 /13 2 4 , Diam: 100 cm., H: 105 cm., Dolmabahçe Palace This silver brazier stands in the Pink Room in the Imperial Harem. The tray beneath is lobed with roco co openwork decoration. The four scroll feet formed o f acanthus leaves stand on an octagonal base. The rim o f the brazier echoes the decoration o f the tray. The openwork guard and cover have differ ent designs. 33 M A N G A L Env. No: 1 1 /1 0 2 5 , Çap: 100 cm., Yükseklik: 95 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da, 158 numaralı odada bulunan gümüş mangal, kenarları dilim li, yuvarlak bir tabla üzerindedir. Tabla üstünde yer alan dörtgen platformun dört köşesinde uçlan alevli meşale b i çiminde dört ayak yer almaktadır. Aralarında defne yaprağı kabartmalı girlandlar bulunan bu ayak lar üstünde dilimli kenarlı mangal yer alır. Süslemesiyle am pir üslûp özellikleri gösteren mangalın ka pağı bakırdan ve ajurfu rûmî-palmet bezemelidir. BRAZIER. Inv. No: 11/10 2 5 , Diam: 100 cm., H: 95 cm., Dolmabahçe Palace This silver brazier on a scalloped edge Iray stands in room number 158 in the Imperial Harem. The square base supports four vertical feet terminating in burning torches and linked by garlands o f lau rel leaves. The ten-sided rim o f the brazier has openwork decoration. The cover is o f copper and dec orated with openwork rumi palmettes. 34 M ANGAL. Env. No: 6 4 /1 2 2 , En: 113 cm., Boy: 135 cm., Yükseklik: 44 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'un büyük salonlarından biri olan 189 numaralı salonda bulunan mangal, kenarla rı dilim li ve ortası çukur, oval b ir tabla içindedir. Oval biçimli ve dilim li mangal dört kıvrık ayaklıdır. M angal tablası üstünde ayakların yerleri kabartma stilize yapraklarla belirlenmiştir. BRAZIER. Inv. No: 6 4 /1 2 2 , W : 113 cm. L: 135 cm., H: 44 cm., Dolmabahçe Palace Situated in room number 189, which is one o f the large salons o f the Imperial Harem, this oval b ra zie r and its tray have bold reeding on the flared rims. The brazier stands on four scroll feet, whose positions on the tray are marked by relief stylised leaves. 35 M ANG AL. Env. No: 3 7 /1 1 7 1 , Çap: 110 cm., Yükseklik: 9 0 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da, 164 numaralı Hamam Dinlenme Odası'nda yer alan yuvarlak tablalı gümüş mangal dörtgen b ir kaide üzerinde yer almaktadır. Kaidenin dört köşesinde bulunan 'C ' kıvrımlı ayaklar mangal gövdesini desteklemektedir. Ayakların arasında güllerden oluşan girlandlar yer almaktadır. Tablanın, kaidenin, mangalın kenarı aynı örnekte geometrik ajurlu bezemelidir. Mangal kapağı bakırdan ajurlu rûmî-palmet bezemelidir. BRAZIER. Inv. No: 3 7 /1 1 7 1 , Diam: 110 cm., H: 90 cm., Dolmabahçe Palace This silver brazier with a lobed edge and matching tray stands in the Hamam Antechamber number 164 in the Imperial Harem. The scroll feet supporting the body o f the brazier rest on a square base, and are linked by garlands o f roses. The openwork geometric decoration on the gallery o f the tray is repeated on the edge o f the brazier, and the copper cover has openwork rumi palmettes. 36 PARAVANA. Env. No: 1 2 /1 5 1 2 , En: 64 cm., Yükseklik: 92 cm., Dolmabahçe Sarayı Isıtma araçları arasında aksesuarlar grubunda ele alınan paravanalara güzel b ir örnek 28 numara lı İntizar Odası'nda yer almaktadır. Dikdörtgen formlu, altın yaldızlı madeni çerçeve içine gerilmiş tel üstüne aplike edilmiş döküm süslemeler arasında 19. yüzyılda neo-klâsik üslupla yeniden beğeni ka zanan antik çağın süs motifleri de bulunmaktadır. Paravananın tutamak kısmı, elinde meşale tutan iki çocuk figüründen oluşturulmuş ve simetrik olarak yerleştirilmiştir. FIRESCREEN. Irıv. No: 1 2 /1 5 1 2 , W : 64 cm., H: 92 cm., Dolmabahçe Palace In the İntizar (W aiting) Room number 28 is this lovely firescreen with a rectangular g ilt metal frame. The panel is o f fine wire netting with an applied cast composition o f motifs inspired by classical art which regained popularity with the neo-classical style o f the 19th century. The handle consists o f two child figures holding torches. _____ 76 _____ 37 PARAVANA. Env. No: 1 2 /1 5 8 5 , En: 78 cm., Yükseklik: 88 cm., Dolmabahçe Sarayı Dolmabahçe Sarayı Selamlık'ta, Kırmızı Salon'da bulunan altın yaldızlı madeni paravananın çerçe vesi 'C kıvrımlardan oluşmaktadır. Akantus yapraklan ve gül buketleriyle bezeli olan çerçevenin içi ne tel gerilmiş ve ortasına döküm b ir süsleme aplike edilmiştir. Süsleme iki yanda fiyonklarla çerçe veye tutturulmuş, ortada b ir meşale ve alt kısımda iki güvercinden oluşmaktadır. Paravanın b ir eşi odadaki diğer şöminenin önünde yer almaktadır. Bir çift olarak yerleştirilmiş bu paravanaların he men hemen aynı denebilecek b ir üçüncüsü Dolmabahçe Sarayı'nın ikinci kırmızı odası olan Valide Sultan Kabul Odası'nda yer almaktadır. FIRESCREEN. Inv. No: 1 2 /1 5 8 5 , W: 78 cm., H. 88 cm., Dolmabahçe Palace A g ilt metal frame o f 'C ' scrolls surrounds this firescreen, which is one o f a p a ir belonging to the two mantlepieces in the Red Room in the Selamlık o r state apartments o f Dolmabahçe Palace. The frame is embellished with acanthus leaves and sprigs o f roses. A large cast m otif applied to the wire net ting o f the screen is joined to the frame by bows and consists o f a burning torch beneath which depend two doves with spread wings. A third firescreen almost identical to these stands in the Valide Sultan Reception Room, which also has a predominantly red colour scheme. 78 38 PARAVANA. Env. No: 1 3 /4 8 , En: 74 cm., Yükseklik: 142 cm., Dolmabahçe Sarayı Dolmabahçe Sarayı Selamlıkla, 11 numaralı oda şöminesi önünde bulunan paravana, türü içinde eşine az rastlanan b ir örnektir. Paravana oyma floral motiflerle taçlı ahşap çerçeve içinde kobalt ma visi ve renksiz camdan stilize bitkisel motiflerle dekorludur. FIRESCREEN. Inv. No: 13 /48 , VV; 74 cm., H: 142 cm., Dolmabahçe Palace This unusual firescreen stands in front o f the fireplace in room number 11 in the Selamlık o f Dolmabahçe Palace. The glass panel with a stylised floriate design in cobalt blue and colourless glass has a wooden frame carved with floral motifs. 80 _____ 39 PARAVANA. Env. No: 5 2 /2 0 1 , En: 51 cm., Yükseklik: 104 cm., Dolmabohçe Sarayı Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da 226 numaralı odada yer alan paravanada, ahşap üç ayak üstüne yerleştirilmiş oval çerçeve içinde kızıl kahverengi kadife kumaş üstüne, b ir bereket boy nuzundan çıkan çiçekler natüralist b ir anlayışla zeminin tamamını kaplayacak şekilde işlenmiştir. FIRESCREEN. Inv. No: 5 2 /2 0 1 , W : 51 cm., H: 104 cm., Dolmabahçe Palace This brick red velvet screen is embroidered with a design o f naturalistic flowers emerging from a cor nucopia. The oval wooden frame rests on three feet. It stands in room number 2 2 6 in the Imperial Harem. 40 MAŞA TAKIMI. Maşalık En: 30 cm., Yükseklik: 70 cm., Maşa-Kürek-Kargı Yüksekliği: 67 cm., Dolmabahçe Sarayı Isıtma araçları aksesuarlarından maşa takımlarına b ir örnek Kırmızı Salon'da bulunmaktadır. Gerek her b ir parçanın tutamak kısmında gerek küreğin uç kısmında izlenen rokoko detaylar bu üslubun ne kadar geniş bir kullanım alanı bulduğunun b ir göstergesi olarak değerlendirilebilir. FIRE IRONS. Stand VV: 30 cm., H: 7 0 cm.; longs, shovel and poker H: 6 7 cm., Dolmabahçe Palace In the Red Room is another example o f fireplace furniture, this time a set o f fire irons. The handles o f each item and the tray o f the shovel have scrolling rococo decoration, illustrating this style's wide field o f application. _____ 84 _____ 41 ODUNLUK. Env. No: 1 1 /8 2 4 , En: 29 cm., Boy: 32 cm., Yükseklik: 56 cm., Dolmabahçe Sarayı Şömineler ve sobalar için gerekli yakıtın b ir kısmını odada bulundurmak için çeşitli malzemeden odunluk ve kömürlükler kullanılmıştır. Değişik madenler, ahşap ve kumaş, odunluk ve kömürlük yapı mında başvurulan malzemelerdir. Yemek Odası olarak bilinen 34 numaralı odada yer alan odunluk saçdan yapılmış, üstüne de ajurlu döküm bir kapak yerleştirilmiştir. Gerek odunluğun alt kısmında bu lunan boyama bitkisel süslemelerde, gerek kapakta ajurlarla oluşturulan geometrik süslemede art-nouveau hatlar egemendir. LOG BOX. Inv. No. 11 /82 4 , W : 2 9 cm., L: 32 cm., H: 56 cm., Dolmabahçe Palace Log boxes and coal scuttles o f various materials were an essential accessory for rooms heated by fire places and stoves. They were made o f various metals, woods and even fabrics. This sheet metal log box stands in room number 34, known as the Dining Room. The decoration o f the openwork cast lid and the painted floriate decoration on the lower sides are both strongly art nouveau in style. _____ 86 _____ 42 KÖMÜRLÜK. Env. No: 5 2 /1 2 6 4 , En: 28 cm., Boy: 46 cm., Yükseklik: 44 cm., Dolmabahçe Sarayı Dolmabahçe Sarayı Hünkâr Hamamı Dinlenme Odası'nda bulunan yarım silindir biçimindeki madeni kömürlüğün tüm yüzeyleri kabartma süslemelidir. İçinde ayrıca saçtan b ir haznesi ve küreği olan kö mürlüğün kapağında simetrik olarak yerleştirilmiş kanatlı ejderler yer almaktadır. COAL SCUTTLE. Inv. No. 5 2 /1 2 6 4 , VV; 28 cm., L: 46 cm., H: 44 cm., Dolmabahçe Palace This h a lf cylinder shaped scuttle in the Antechamber o f the Imperial Hamam (baths) at Dolmabahçe Palace is entirely covered with repousse decoration. It has a separate sheet metal container inside and its own shovel. On the lid are eagles with spread wings in a symmetric composition. 88 _____ 43 ODUNLUK. Env. No: 5 2 /2 0 6 , En: 4 9 cm., Boy: 4 9 cm., Yükseklik: 50 cm., Dolmabahçe Sarayı Harem-i Hümâyûn'da, 121 numaralı odada yer alan odunluk, saten ve çatma kadife ile kaplanmış tır. İç kısmında ise pamuklu kumaş kullanılmıştır. Özellikle Harem-i Hümâyûn'da yer alan odunluklar da kumaş tercih edilen b ir malzeme olmuştur. LOG BOX. Inv. No: 5 2 /2 0 6 , W : 4 9 cm., L: 4 9 cm., H: 5 0 cm., Dolmabahçe Palace This elegant log box is covered in satin and g ilt brocaded velvet, and lined with cotton fabric. Fabric covered log boxes are common in the Imperial Harem in particular. 44 FIRÇA. Env. No: 2 /4 6 , En: 17 cm., Yükseklik: 72 cm., Küçüksu Kasrı Küçüksu Kasrı'nda yer alan kül fırçası ahşap saplıdır. Fırça kısmı kırmızı renkli, ahşap kısım kabart ma bezemeli ve altın varaklıdır. HEARTH BRUSH. Inv. No: 2 /4 6 , W : 17 cm., H: 7 2 cm., Küçüksu Kasrı This hearth brush has a wooden handle with carved and gilded decoration. The bristles are red. 45 ŞÖMİNE TAKIMI Env. No: 2 /8 3 , En: 46 cm., Boy: 20 cm., Yükseklik: 49 cm., Küçüksu Kasrı Küçüksu Kasrı'nda hemen her şöminenin iki yanında bakışık düzende b ir çift olarak yer alan ve ya bancı literatürde 'firedogs' olarak tanımlanan araçlar b ir çeşit siperlik olarak değerlendirilmiştir. Bu örneğin süslemelerinde kullanılan girlandlar, meşale ve vazo motifleri neo-klâsik üsluba güzel b ir ö r nek oluşturmaktadır. FIREDOG. Inv. No: 2 /8 3 , W : 46 cm., L: 2 0 cm., H: 4 9 cm., Küçüksu Kasrı Almost every fireplace in Küçüksu Kasrı is flanked by a p a ir o f firedogs o r andirons, a furniture osten sibly intended to support logs but rather decorative than functional. This ornate example is richly adorned with the garlands, torches and urns typical o f neo-classical style. 94 46 ŞÖMİNE TAKIMI. Env. No: 2 /4 6 , En: 49 cm., Boy: 18 cm., Yükseldik: 56 cm., Küçüksu Kasrı Küçüksu Kasrı'nda 2 numaralı odada bulunan ateş babalan ikisi birlikte bakışımlı b ir düzen oluştur maktadır. Dikdörtgen b ir kaide üstünde barok kıvrımlı b ir akantus yaprağının arasından çıkan inci taneleriyle bezeli b ir vazo ve üstünde alevli b ir meşale görülmektedir. PAIR OF FIREDOGS. Inv. No: 2 /4 6 , W : 4 9 cm., L: 18 cm., H. 5 6 cm., Küçüksu Kasrı This p a ir o f andirons stand facing one another in room number 2 at Küçüksu Kasrı. On the rectan gular base rests a baroque scroll acanthus leaf, from which emerges a vase adorned with pearls sur mounted by a burning torch. NOTLAR 1 Dr. RİFAT OSMAN, Edime Sarayı, (Yayına hazırlayan: Süheyl Ünver) Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1989, s. 77 2 LEYLA SAZ, Harem’in İçyüzü, Milliyet Yayınlan, 1974, s. 133 3 LEYLA SAZ, a. g. e., s. 79 KAYNAKÇA CRAMER, Margareta., “Rörstrandskakelugnar i Sultanpalats i Istan bul”, Svenska Forskningsinstitutet i Istanbul Medelanden, 12/1987 DANCKERT, Ludwig., Handbuch des Europäischen Porzellans, Prestel Verlag München Katalog 1., Einfache Kachelöfen Moderne & Luxusöfen L. & C. HARDTMUTH, Podersam 1902 MEREY, Lemi Ş., “Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonu’nun Isıtma Donatımı”, İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Dergi si, Sayı 4, İstanbul 1978 RİFAT, Osman., Edime Sarayu (Yayına hazırlayan: Süheyl Ünver) Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1989 SAZ, Leyla., Haremin İçyüzü, Milliyet Yayınlan, 1974 SUAR, Semra., “Saray Ocakları” TBMM Milli Saraylar Sempozyumu Bildiriler Yıldız Sarayı/Şale 15-17 Kasım 1984 M e t h o d s U sed t o H eat I n t e r i o r s A p a rt from the tropical regions of the world human beings are oblig ed to take precautions against the cold for at least part of the year if their life and health are not to be threatened. Wearing thick clothing to prevent heat loss from the body is one method, and another is to create a heat source within doors. So important is heating to human survival that the discovery of fire was a turning point in human his tory, permitting habitation of the colder regions of the world for the first time. As fire bums it consumes oxygen, while at the same time produc ing injurious fumes, so in order to make use of fire inside habitations the question of ventilation had to be resolved. A simple hole in the roof finally made way for the more sophisticated chimney over the fireplace. The open fire is a heating method of great antiquity, and one still widely used today, although it has the disadvantage of being extremely wasteful of fuel. A heating device which does not require a chimney is the brazier, which makes use of red hot charcoal embers in place of burning wood or coal, but can nevertheless produce dan gerous gases. A heating device which was an improvement in terms of both safety and efficiency was the stove, which confines the fire _____ 100 _____ inside a casing, and permits almost none of the fumes produced to escape into the air of the room. A further advantage was the fact that the risk of sparks or burning fuel starting a fire was minimised. Advances in technology and the advent of gas, fuel oil and electric ity have brought about new and improved'types of heating devices. Today central heating systems are common in urban buildings. Here the burning fuel is removed to a distance, and the heat circulates through pipes in the form of steam or water, which is pumped through a network of pipes. H e a t in g D e v ic e s in t h e O t t o m a n P a l a c e s in the N in e t e e n t h C e n t u r y U ntil the nineteenth century open fires and braziers were the usual methods of heating the Ottoman palaces. Fireplaces were not only functional but at the same time a medium for the display of archi tectural decoration, and the surround and chimney hoods of palace fireplaces were faced with exquisite tiles. Only the following descrip tion remains of an evidently beautiful fireplace which stood in Kum Kasır, part of the Imperial Palace in Edime, the former Turkish cap ital: “Inside the circumcision chamber is a tower structure in the form of a half-cone two and a half metres in height and covered by pieces of crystal in the form of hemispheres and standing upon a hexagonal plinth whose surface is adorned with hexagonal turquoise tiles. When fuel is burnt in the old-style hooded grate behind this tower in the adjoining room it heats the crystal tower, so warming the circumci sion chamber, while at the same time the light of the fire shines through the crystal hemispheres and delights the eye, such that this tower is most lovely in both invention and construction.”1 Open fires were used to heat many of the rooms in Topkapi Palace, and there are several examples of traditional Turkish fireplaces with hoods made of various materials, such as stucco, marble, gilt copper and bronze as well as tiles. Most of those made of stucco have paint ed decoration over the plaster. Braziers made of precious metals were another popular heating device. The nineteenth-century composer and poetess Leyla Saz (1850-1936), whose father was physician to Sultan Abdulmecid (1839-1860) and as a child spent much time at the palace in the com pany of the princesses, wrote in her memoirs, “The reception room would be warmed a little by the gas flames from the sconces, and made really warm by several silver braziers placed at appropriate spots around the room in winter.”2 The same writer describes how living rooms at Qiragan Palace were hung with drapes known as zar to keep the heat in: “Zar were large curtains hung around the room at a distance of two ar§in [about one and a half metres] away from the wall and the windows. Mainly they were made of broadcloth. Along their lower and upper edges were decorative borders of coloured broadcloth and they were hung from the ceiling by rings. There were _____ 102 _____ slits in the drapes facing the doors and windows. Lined drapes were used in the large rooms at the wooden Çırağan Palace, but whether this was because they did not get warm despite the double glazing, or reluctance to abandon tradition I have no idea.” ' In very cold weath er a brazier was placed beneath a low table with a large cloth spread over it and the women would sit around with the cloth drawn over their legs so that the heat did not escape. This arrangement was known as tandır. In the palaces, köşks (pavilions) and kasirs (royal lodges) con structed in the nineteenth century under western influence, the heat ing devices too were often of western origin. Porcelain stoves were introduced during this century, and western type mantlepieces were installed. There are many fine examples of these, as well as tradi tional braziers, in Dolmabahçe Palace and the other National Palaces. Early in the twentieth century central heating systems were installed at Dolmabahçe and Yıldız palaces. Also of interest is the large collection of accessories used in con junction with heating devices, such as containers for wood and char coal, sets of fire irons, firedogs, and screens. Fire screens were used mainly in front of fireplaces, and to a lesser extent with stoves. Sets of fire irons included tongs for placing wood and coal on the fire, metal pokers for stirring fires into life, hearth brushes for sweeping the ashes, shovels for charcoal, fire rakes, and bellows. Below are brief accounts of the methods used to heat the various nineteenth century Ottoman imperial residences. Study reveals that the heating systems selected relate to the function of each room. D olmabahçe P alace Dolmabahçe Palace took several years to construct and Sultan 'Abdülmecid finally moved there in 1856. It consists of three main sections, the Mabeyn-i Hümâyûn (state apartments or selamlık, where the sultan received guests and carried out his official duties), the Muayede Salon (throne room or ceremonial hall), and the Haremi Hümâyûn (the private living areas of the sultan, his wives, children, mother and unmarried aunts and sisters). Each part has its own heating devices of various kinds, and these reflect the functions of the rooms and the extent to which they were used. The Mabeyn-i Hümâyûn was where affairs of state were conducted and was therefore occupied only by day, so it was largely fitted with fireplaces which gave out strong heat for heating rooms quickly but did not maintain this heat for long. All the fireplaces at Dolmabahçe Palace have similar cast metal grates. In the Medhal Salon, which is the main entrance hall to the palace, and the Süfera Salon on the first floor there are four large fireplaces, one in each corner. Their mantlepieces have porcelain panels with designs of predominantly pink and blue, and above them are imposing arched panels made of cut crys tal elements ascending to the ceiling. In the İntizar Room (used as a waiting room for ambassadors) and the Red Room (where they were received), which are set symmetrical ly into facing comers at one end of the large Süfera Salon, are pairs of fireplaces with mantlepieces made of crystal elements applied on a mirror ground. These stand on either side of the entrance doors. 104 _____ Since these rooms were only used at irregular intervals they required devices which threw out heat quickly when necessary. In the two symmetrically placed rooms at the other end of the Sufera Salon we again find fireplaces, confirming that open fires were the heating method preferred for rooms occupied for brief periods by day. In the private rooms used by the sultan, on the other hand, there are large porcelain stoves, as in the Library of Caliph Abdulmecid Efendi, the Music Room, and the Antechamber of the Imperial Hamam (Turkish bath). The Muayede Salon, a vast hall 36 metres in height at the apex of the dome which was used only on ceremonial occasions, had an underfloor heating system. Six furnaces in the basement beneath produced hot air which circulated through a network of pipes. The furnaces would be lit several days beforehand in cold winter weath er, and apparently heated the room to a temperature of 18-20°C. This system was installed at a time when central heating was unknown in Istanbul, and for fuel employed the coke which was a side product of the palace gasworks. The distribution of heating devices in the rest of the palace serves as a guide to whether a particular room was used on a continuous basis. Which rooms in the Imperial Harem contain fireplaces and which stoves reflects this distinction between rooms used regularly for long periods and those used for only part of the day or on specif ic occasions. Here all the rooms with fireplaces apart from the Harem Red Room, which was designed as a reception room for guests, are those allocated for the private use of the sultan, and so stood empty 105 _____ during the daytime when he was in the Mabeyn-i Hümâyûn. By con trast the rooms used by the female members of his family who spent all their time in the Harem were heated by stoves, which provide plen ty of heat more economically over a long period. Although there are braziers all over the palace, the greatest number are in the Harem. It is notable that the silver braziers in the large drawing rooms in particular exhibit western style decoration, while the copper braziers in the lesser rooms generally preserve traditional designs. From this we can conclude that the upper ranking women of the Harem tended to westernised tastes, whether by choice or the dic tates of fashion, while those at the lower end of the hierarchy were inclined to prefer more traditional designs. For security reasons Sultan Abdülhamid II (1876-1909) preferred to live at Yıldız Palace on the hill above Dolmabahçe, and for the over three decades of his reign Dolmabahçe was relegated to a secondary role and fell into a sorry state of disrepair. When Abdülhamid was succeeded by his brother Sultan Mehmed V Reşad (1909-1918) extensive renovation had to be carried out by the architect Vedat Tek. In 1910 in the course of this work a central heating system was installed, and its boiler is thought to have been taken from the Hamidiye warship. _____ 106 BEYLERBEYİ PALACE Since this palace was designed as a summer residence no heating devices have been found here. There is only a hot water system con nected to the bathrooms. K ü ç ü k s u K a s ir T h is building on the Asian shore of the Bosphorus was a hunting lodge only used for brief stays. It is fitted with fireplaces in all the rooms, of which there are four on each of the two floors. There are two fireplaces each in the rooms overlooking the sea and one each in those on the landward side. Presumably the cold damp air from the sea was the reason for the double fireplaces on the seaward side. All have mantlepieces carved from the finest quality marbles, each of a different colour and having a different design. Y il d iz Ş a l e K a s ir T h e Şale Kasır at Yıldız Palace was built in three stages as a resi dence for guests at the palace by Sultan Abdülhamid II, and again the heating devices reflect the functions of the rooms. There are fire places in the large salons, while other rooms have central heating alone. Today there are eleven monumental stoves, each over three _____ 107 _____ metres in height, in the Şale Kasır, and probably there were other smaller ones which were removed when central heating was installed in the early twentieth century. It is curious that all these stoves are in the third wing built by the Italian architect Raimondo d’Aronco in 1898. I h l a m u r K a s ir s X his hunting lodge, once in parkland but now surrounded by the city, consists of one small ornate building, the Mabeyn Köşk, for the use of the sultan himself, and a second plainer one, the Maiyet Köşk, for his retinue. The Mabeyn Köşk has just two rooms leading off the entrance hall, and all three areas have fireplaces with matching porcelain mantlepieces. The two rooms of the Maiyet Köşk each con tain matching marble mantlepieces. M a s l a k K a s ir s A s a şehzade (prince) prior to his accession to the throne, Abdülhamid II went to live at the Maslak Kasirs, a small complex of build ings serving as an imperial lodge. The main house has carved marble mantlepieces bearing the monogram A H for Abdülhamid in the cen tre. There are no other heating devices here now. _____ 108 A y n a l ik a v a k K a s ir T h e earliest of the National Palaces, Aynalikavak Kasır is a survival from a once extensive summer palace on the Golden Horn, and itself dates in its present form from the late eighteenth century. Here there are only braziers, and the absence of chimneys or vents for removing smoke from the rooms would suggest that no other heating devices ever existed here. O r ig in s of in t h e t h e H e a t i n g D e v ic e s P a l a c e s Aithough the majority of the mantlepieces and stoves in the National Palaces are of European manufacture, some were made locally. The porcelain mantlepieces are thought to be either English or French, and the crystal mantlepieces to be the work of the Baccarat works in France, although the verbal evidence to this effect is unsup ported so far by any written documentation. There are no makers’ marks on any of the braziers, although prob 109 ably some at least are of local manufacture, and the same holds true for the accessories. The porcelain stoves, which are among the most striking pieces in the collection, are for the main part imported, with just a few made locally. All the stoves in the collection are either in Dolmabahçe Palace or the Şale Kasır at Yıldız palace. The great majority have makers’ marks on their tiles, or stamped on the metal parts such as lids or ash boxes. Stoves by the following three manufacturers occur most fre quently in the National Palaces. H a z a r o s s İa n T h is company founded in Turkey by Parseğ Hazarossian and later known as Hazarossian & Fils when his sons entered the family firm seems to have both imported foreign stoves which were assembled locally, and to have produced its own. All the Hazarossian stoves in the collection are in Dolmabahçe Palace, and are extremely varied in terms of size, colour, design and decoration. Those on which the tiles bear the Harossian mark are generally small stoves around one metre in height. The tiles of the large stoves over two metres in height have not been examined, but these have marks on the lids. Most of them are in the Harem-i Hümâyûn, and their lively polychrome designs match the rooms in which they stand. __ 110 H ardtm uth There are fourteen stoves in the main building at Dolmabahçe Palace made by the company L.&C. Hardtmuth in Czechoslovakia. Each one is over two metres in height and they are situated in important rooms around the palace. Several others can be seen in the Veliaht Dairesi (Apartment of the Heir Apparent) and the Hareket Köşks (two small buildings erected following the devastating earthquake of 1894 as a shelter in case of the need to evacuate the palace) at Dolmabahçe, and at Yıldız Palace, in those sections today occupied by Ministry of Culture institutions. These early twentieth century stoves exhibit a wide range of stylis tic devices ranging from sixteenth and seventeenth century rococo and baroque to contemporary motifs. Hardtmuth stoves were not massproduced but made to order from catalogues for the higher ech elons of European society. Comparison of drawings in the Hardtmuth catalogues with the actual stoves at the palaces shows that the figu rative motifs of the original designs were replaced by floriate designs for the Ottoman palace. Since figurative devices in the westernised decorative art of the nineteenth century Ottoman palaces were not uncommon and there was active opposition in many circles to the traditional ban on figurative art, it is interesting to find so many examples of human figures or angels being replaced by floral motifs on stoves made for the palace. _____ 111 _____ R örstrand Rörstrand is the other prominent brand of porcelain stove found in the National Palaces collection. These appear to have been purchased in the late nineteenth century and still stand where they were origi nally installed in the Şale Kasır at Yıldız Palace. Possibly the firm came to the attention of the Ottoman palace during or in the aftermath of the state visit paid to Sultan Abdülhamid by King Oskar II of Sweden. A Rörstrand porcelain plate bearing a portrait of King Oskar II is further evidence of warm relations between the two monarchs at this period. The Rörstrand stoves are found nowhere but in the Şale Kasır, and all have been selected from company catalogues dating from 1881 to 1886. Again the original figurative motifs have been replaced by flo ral or abstract designs. Whereas dark green, brown and similar colours were standard for massproduced porcelain stoves, the preference at the palace was for white and pale colours, often with gilded decoration. Last but not least there are the Meissen stoves in Dolmabahçe Palace, which while not numerous are among the loveliest. Why no porcelain stoves made at the Imperial Yıldız Porcelain Factory at Yıldız Palace have been found in any of the palaces, despite the existence of sources asserting that stoves were made there, is matter for conjecture. Since the factory produced almost exclusively for the palace this should perhaps raise doubts about whether in fact stoves were ever produced at the Yıldız works. ____ 112 ____ The wide variety of mantlepieces, stoves, braziers and accessories in the National Palaces makes this collection a valuable source of material on the heating devices of the nineteenth and early twentieth centuries. What is more they include the finest examples in terms of materials and craftsmanship, which have remained here in situ since the last member of the Ottoman dynasty vacated the palaces in the 1920s. _____ 113 NOTES 1 Dr. RİFAT OSMAN, Edime Sarayı, (edited by: Süheyl Ünver) Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1989, p. 77. 2 LEYLA SAZ, Harem’irı İçyüzü, Milliyet Yayınlan, 1974, p. 133. 3 LEYLA SAZ, ibid., p. 79. BIBLIOGRAPHY CRAMER, Margareta., “Rörstrandskakelugnar i Sultanpalats i Istan bul”, Svenska Forskningsinstitutet i Istanbul Medelanden, 12/1987 DANCKERT, Ludwig., Handbuch des Europäischen Porzellans, Prestel Verlag München Katalog 1., Einfache Kachelöfen Moderne & Luxusöfen L. & C. HAJRDTMUTH, Podersam 1902 MEREY, Lemi Ş., “Dolmabahçe Sarayı Muayede Salonunun Isıtma Donatımı”, İstanbul Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi Dergi si, No. 4, İstanbul 1978 RİFAT, Osman., Edime Sarayı, (edited by: Süheyl Ünver) Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1989 SAZ, Leyla., Haremin İçyüzü, Milliyet Yayınları, 1974 SUAR, Semra., “Saray Ocaklan” TBMM Milli Saraylar Sempozyumu Bildiriler Yıldız Sarayı/Şale 15-17 Kasım 1984 115 V 1B M M Kütüphanesi