Zeytin Hastalık ve Zararlıları - TC Doğu Akdeniz Zeytin Birliği
Transkript
Zeytin Hastalık ve Zararlıları - TC Doğu Akdeniz Zeytin Birliği
Lİ K ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 92 İZ Bİ R ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI 16 16.1. Zeytin Hastalıkları AK D EN 16.1.1. Halkalı leke (Spilocaea oleagina (Cast) Hughes) Tanımı ve Yaşayışı : Hastalık etmeni fungus (mantar) olup, yıl boyu ağaç üzerinde canlı kalabilmektedir. Fungus kışı, yere dökülen yapraklarda veya ağaç üzerindeki hastalıklı yapraklarda geçirmektedir. Bulaşmalar ise sporlar yardımıyla daha ziyade, Mart-Nisan aylarında meydana gelmektedir. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 93 İZ Bİ R Lİ K Sulanan, nemli ve ağır topraklarda, sahil şeridine yakın yerde kurulu zeytinliklerde hastalık sık olarak görülmektedir. Özellikle ilkbaharı yağışlı ve serin geçen yıllarda, hastalığın epidemi yaptığı belirlenmiştir. Hastalık etmeni optimum 18-20 ºC sıcaklıkta gelişmektedir. Hastalık, 9 ºC’nin altında ve 30 ºC’ nin üzerinde gelişme gösterememektedir. Bilhassa kuytu, havasız ve güneş almayan, sık dikilmiş ve budanmamış zeytinlikler, hastalığın gelişmesine uygundur. Fazla azotlu ve çiftlik gübresi kullanımı, hastalığın artmasında etkili olabilmektedir. “Hastalığın ilk belirtisi” yaprakların üst yüzeyinde siyahımsı-gri renkte, yuvarlak noktalar oluşmasıdır. Zamanla noktacıklar yuvarlak lekeler halini almaktadır. Lekeler daha da gelişerek yeşilden sarıya, kahverengi’nden gümüşî renge kadar değişen renklerde ve aynı merkezli, daireler şeklinde görülmektedir. Bu görünüm nedeniyle hastalığa “Halkalı Leke” adı verilmiştir. Tek bir yaprakta 2-10 mm çapında, 2 ilâ 30 adet leke bulunabilmektedir. Zarar Şekli : D EN En belirgin zararı lekeli yaprakların Nisan-Mayıs aylarından îtibaren dökülmeye başlamasıdır. Haziran-Temmuz ayları arasında da yaprak dökümü devam etmektedir. Yapraklar, normal fonksiyonlarını tam olarak yapamadıkları için, az meyve tutumuna ve meyvenin erken dökülmesine neden olmaktadır. Hastalığın salgın olduğu dönemlerde ağaçlar yapraklarını tamamen kaybedip, çıplak kalabilmektedir. Bunun neticesinde zayıf düşen ağaçlarda, sürgün ve ince dallar kurumaktadır. Hastalığın yaygın olduğu hallerde, ürün verimi’nin % 20-25 oranında azaldığı ve meyve dallarının % 15-20’nin kuruduğu belirlenmiştir. AK Mücadelesi : (i) (ii) A. Kültürel Mücadele : Ağaçlar ışık alacak şekilde “budanmalı” ve kuru dallar mutlaka temizlenmelidir. Ağır, su tutan topraklarda, havasız ve nemli yerlerde zeytinlik tesis “edilmemesi”ne dikkat edilmelidir. Şayet su tutan arazide zeytinlik kurulu ise; bahçe kenarlarına drenaj kanalları açılarak fazla suyun akıtılması sağlanmalıdır. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 94 (iv) (v) Gübreleme ve sulama, “tekniği”ne uygun olarak yapılmalıdır. Fazla azot ve çiftlik gübresi kullanımından kaçınılmalıdır. Hastalıklı yapraklar toplanıp “yakılmalı” veya toprağa derin “gömülmeli”dir. Yeni zeytinlik tesislerinde “sağlıklı fidan” kullanılması sağlanmalıdır. B. Kimyasal Mücadele : Lİ K (iii) 1. 2. 3. İZ Bİ R “Doğu Akdeniz Bölgesi” için tavsiye edilen “ilaçlama zamanı” aşağıda belirtilmiştir. İlaçlama: Kasım veya Aralık aylarında, hasattan hemen sonra, İlaçlama: Mart ayının ilk yarısında, ilkbahar sürgünleri görülmeden hemen önce, İlaçlama: Nisan ayının ilk yarısı, çiçek somakları belirginleştikten hemen sonra, çiçekler açmadan önce, ilaçlanmalıdır. FORMÜLASYONU EN ETKİLİ MADDE ADI VE ORANI D Bakır Sülfat, % 99.5 + Sönmemiş Kireç Bordo Bulamacı DOZU AÇIKLAMA Hasat Sonrası, Hastalık Görülmeden 1500 g Önce Koruyucu + 750 g İlaçlama Yapılmalıdır. 2. ve 3. İlaçlama 1000 g Zamanında + 500 g Kulanılmalıdır. Bordo Bulamacı Bakır Oksit, % 50 WP 400 g - Bakır Oksiklorür, % 50 WP 400 g - Bitertanol, % 25 WP 100 g - AK Bakır Sülfat, % 99.5 + Sönmemiş Kireç ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 95 EN İZ Bİ R Lİ K 16.1.2. Zeytin solgunluk hastalığı (Verticillium dahliae Kleb.) AK D İlk defa Ruggieri adlı İtalyan araştırıcı tarafından, 1946 yılında Sicilya’da tespit edilen ve diğer ülkelere buradan yayılmış olduğu öne sürülen “Solgunluk” hastalığı; 1952 yılında, ABD’nin Florida ile Kaliforniya eyaletlerinde ve Yunanistan’da, 1975 yılında ise Fransa ve İspanya’da kısa sürede yeni tesis edilen tüm fidanlara sirayet etmiştir. Bu hastalık, Kıbrıs, İsrail, Portekiz, Fas, Suriye ve Tunus gibi bir çok Akdeniz ülkeler’nin yanı sıra, Arjantin’de de kaydedilmiştir. Hastalığın verdiği zarar çok önemlidir. Ağaçlarda, hastalığa yakalanma oranı % 2-3 olup, hastalığın şiddetine göre değişmekle beraber, ortalama % 1 oranında da “ölüm” meydana geldiği saptanmıştır. Sözkonusu hastalığa neden olan patojenlerden Verticillium albo-atrum’un alkali topraklarda, Verticillium dahliae’nin ise asidik ve nötr topraklarda etkili olduğu belirlenmiştir. Komşumuz Yunanistan’da Verticillium dahliae’nin daha yaygın olduğu bilinmektedir. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 96 Lİ K Türkiye’de ilk defa 1970 yılında “Milas”ta kayıtlara geçen bu hastalığın “Ayvalık” çeşiti zeytinlerde de etkili olduğu ve giderek son 10 (on) yıl içerisinde özellikle “Ege Bölgesi”nin taban arazilerinde kurulmuş, sulama olanağına sahip, “genç” zeytinlik tesislerinde üreticileri oldukça kaygılandıracak boyuta ulaşmıştır. Batı Anadolu’da bilhassa Aydın, Balıkesir, Çanakkale, İzmir, Manisa ve Muğla’da yaygın olduğu tespit edilmiştir. İZ Bİ R Zeytin “Solgunluk” hastalığı’nın en şiddetli olarak 0-10 yaşlı ağaçlarda zarar verdiği açıklanmaktadır. Daha önceden pamuk, domates, patlıcan gibi “duyarlı” bitkilerin yetiştirildiği topraklarda yapılan ağaçlandırma çalışmaları sonucunda yüksek oranda “Solgunluk” meydana geldiği gözlenmiştir. Ayrıca, toprakta “Kalsiyum” ve “Potasyum” yetersizliği de zeytin ağaçlarının hastalıklara karşı dayanıksız hale gelmesine sebep olduğu araştırmalar sonucu ortaya çıkarılmıştır. Belirtiler : AK D EN Genellikle ilkbahar sonunda ağaçta kısmen alt yapraklardan üst yapraklara doğru artarak devam eden “solgunluk” şeklindedir. Yaz boyunca yapraklar uzunlamasına ve geriye doğru kıvrılıp donuk gri renkli bir tüp şeklini alır. Hastalık etmeni yayıldıkça yapraklar önce “sarı” sonra “açık kahverengi”ne dönüşmektedir. Bu dönemde yapraklar sür’atle kurumakta ve çabucak kırılmaktadırlar. Küçük meyveler ve çiçekler de hızla kuruyarak uzun süre ağacın üzerinde asılı kalmaktadır. Bazı dallarda normal yaprak olabileceği gibi damar arasında hastalık teşhis edilebilmektedir. Bu belirtilerin görüldüğü ağaçların dallarından boyuna kesitler alındığında “ksilem”in koyu kahverengi’ne dönüştüğü gözlenmiştir. Hastalık belirtileri ağaçta tek veya çok yönlü de olabilmektedir. Zeytin ağaçlarında, hastalık etmeni’nin “mikrosklerot” adı verilen dayanıklı yapılar oluşturarak, toprakta 15 (on beş) yıl süre ile canlılığını sürdürebildiği belirtilmektedir. Mikrosklerotlar 10-12 gün içinde, optimum 18-25 ºC sıcaklıkta üremekte fakat 30 ºC ve üzerinde ise gelişememektedir. “Badem, Kayısı, Kiraz, Erik, Şeftali, Asma, Berberis, Akçaağaç, Atkestanesi, Karağaç, Böğürtlen, Karpuz, Çilek, Pamuk, Bamya, Şerbetçiotu, Domates, Biber, Patlıcan, Ayçiçeği, Begonya ve Gül” ün “konukçu bitkiler” olduğu tespit edilmiştir. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 97 (i) (ii) (iii) (iv) Solanum nigrum ve Xanthium spp. gibi konukçu bitkilerden, toprağın derin sürülmesinden ve aşırı sulamadan kaçınılmalıdır. Asidik topraklara 150-200 kg/da., ziraî kireç uygulanmalı, topraklar tahlil edilerek, “Potasyum” eksikliği varsa giderilmeli, aşırı “Azotlu” gübrelemeden kaçınılmalıdır. Yeni zeytinlik tesisinde “sağlıklı fidan” kullanılmalıdır. Ara ziraatı yapılmamalı, ağaçların kök boğazı ve çevresine su verilmemeli, kurumuş yaprak ve dallar bekletilmeden bahçeden çıkarılıp imha edilmelidir. Budama ile güneş ışığının daha fazla girmesine dikkat edilmelidir. Su, rüzgâr, toprak, budama ve tarım aletleri ile bulaşma önlenmelidir. EN (v) (vi) İZ Bİ R Lİ K Mücadelesi : Bazı zeytin çeşitlerinin dayanıklı olduğu belirlenmiştir. Verticillium bulaşmalarına karşı bol miktarda “yeşil gübreleme”, toprağın “Antogonist” florasını artırdığı için uygun görülmektedir. Yine, Taloromyces flavus adlı fungusun toprağa karıştırılması, bazı bitkilerdeki “Solgunluk” etmenlerine karşı kullanılmaktadır. Yunanistan ve İspanya’da yapılan “Solarizasyon” çalışmalarının başarılı sonuçlar verdiği belirlenmiştir. Kimyasal mücadele’nin ise bu etmenlere uygun olmadığı gözlenmiştir. Kültürel önlemler aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır. Sonuç : AK D Bölgemizde “zeytinlik” tesisi öncesinde karşılaşılan iki önemli unsur bulunmaktadır. (i) Sağlıklı üretim materyali ve (ii) Etmenle bulaşık olmayan toprak’tır. Yaşlı ağaçları fazla etkilemeyen ancak yeni tesis edilen “genç” zeytinliklerde önlem alınmadığı takdirde muhtemelen 500 bin adet ağacı tehdit ettiği ileri sürülen hastalık etmeninin ülke genelinde yayılmasına engel olunmalıdır. Bu amaçla, Doğu Akdeniz Bölgesi dahilinde “Tarım ve Köyişleri Bakanlığı”na bağlı kuruluşlar ile “Birlik” arasında sıkı bir işbirliği yapılması sağlanmalıdır. Bilhassa Aydın, Muğla ve Manisa’da ağır “Solgunluk” belirtileri” göz önünde tutularak, acilen hem üreticilere hem de teknik personele yönelik bilgilendirme toplantıları yapılması önerilmektedir. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 98 EN İZ Bİ R Lİ K 16.1.3.Zeytin gal hastalığı (Pseudomonos savastanoi pv. Savastanoi (Smith.Gardan et.al)) Tanımı ve Yaşayışı : AK D Hastalığın oluşmasına neden olan etmen, bir “bakteri”dir. Bakterinin, en uygun gelişme sıcaklığı 25-26 ºC olup, maksimum dayanacağı sıcaklık ise 34-35 ºC dir. Bakterinin dayanabileceği en düşük sıcaklık 12 ºC olup, termal ölüm noktası da 43-46 ºC olmaktadır. Bakteri, krem-yeşil renkte, canlı “ur” ve “siğil”lerde bulunmaktadır. Bunlar “taze dallar” üzerinde, herhangi bir nedenle açılan “yara” ve haşerelerin açtığı “emgi” ve “ısırma” yerlerinden içeriye girerek, önce yeşil ve yumuşak, fakat sonradan sertleşip çatlayan ve mantarlaşan “yumrular”ı oluştururlar. Bu yumru, ur ve siğillerde, yeni bulaşmalara neden olmaktadır. Yüksek sıcaklık ve ışığın etkisiyle, ur ve siğiller koyu kahverengi, çatlamış ve tepesi çökmüş bir görünüm almaktadır. Hastalık etmeni bakteri, “güneş” ve “kuru hava”ya karşı “dayanıklı değildir”. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 99 Zarar Şekli : Lİ K Bu şekildeki yumrularda bakteri gelişemeyerek yok olmaktadır. Bakteri uygun sıcaklık, “nemli” ve “yağışlı havalar”da enfeksiyon yapabilmektedir. İZ Bİ R Hastalık, zeytin ağacının gövde, dal ve sürgünlerinde, değişik büyüklükte yumru, ur ve siğiller şeklinde kendisini göstermektedir. Toprağın nemli, havanın yağışlı ve sisli olduğu, kışın şiddetli “dolu zararı”na maruz kalan bölgelerde önemli zarara neden olmaktadır. D EN Hastalığın bulaşıp yayılmasında “yağmur, dolu, kuşlar, budama, sırık ile hasat, aşı ve emici böcekler” rol oynar. Krem-yeşil renkteki canlı ur ve siğillerin içerisindeki bakteri, uygun sıcaklık, nem ve yağışı bulduğu anda taze ur ve siğillerin yüzeyine çıkmaktadır. Buradan da “yağmur suyu”, “rüzgâr” ve “böcekler”le kolaylıkla yayılmaktadır. Hastalık, zeytin ağacında oluşan çeşitli yaralardan meydana geldiğinden zarar şeklide buna bağlı olmaktadır. Oluşan ur ve siğillerin büyüklüğü, hastalığın bulaştığı yara büyüklüğü ile ilgilidir. Tek yıllık sürgünlerde , yaprak, çiçek ve meyve dökümü sonucu oluşan siğiller küçük ve yuvarlaktır. Oluşan ur ve siğiller muhtelif büyüklüktedir. Özellikle dolu yarası neticesinde oluşan ur ve siğiller, dalı çatlak boyunca sarmış olarak görülebilmektedir. Genç sürgünlerdeki zararı dalların çıplaklaşması şeklindedir. Hastalık etmeni 1-2 yıllık dalları kurutmakta ve yaprakları dökmektedir. Yaşlı ağaçlarda ise iri “gal” şeklinde oluşumlara, şişkinliklere neden olmaktadır. AK Mücadelesi : (i) (ii) (iii) (iv) (v) A. Kültürel önlemler : Don olayının sık yaşandığı yerlere zeytin fidanı dikilmemeli veya kuytu yerlere dikilmelidir. Suyu fazla tutan, tabanı killi topraklarda zeytinlik kurulmamalıdır. Gerektiğinde, bahçe etrafında drenaj kanalları ve çukurlar açılmalıdır. Sertifikalı, “sağlıklı fidanlar”dan bahçe tesis edilmelidir. Aşı kalemleri temiz ve sağlıklı ağaçlardan alınmalıdır. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 100 (vii) Ağaçlara gereğinden fazla azotlu gübre vermekten kaçınılmalı, ağaçları güçlendirecek “kompoze” gübre kullanılmalıdır. İZ Bİ R (viii) Hastalığın bulaşmasını engellemek için budama işlemi, havanın ve dalların kuru olduğu zamanlarda yapılmalı ve budama aletleri sık sık % 10’luk “Sodyum Hipoklorit” (çamaşır suyu) çözeltisine bandırılmalıdır. Özellikle nemli ve yağışlı havalarda budama yapılmamalıdır. Lİ K (vi) B. Kimyasal Mücadele : EN “Doğu Akdeniz Bölgesi”nde, tesis edilmiş olan zeytinlikler sözkonusu hastalık etmeni ile bulaşık ise “% 1-2’lik Bordo Bulamacı” ile “yılda 4 defa” aşağıdaki şekilde ilaçlama yapılmalıdır. 1. ilaçlama : Aralık sonunda hasattan hemen sonra, 2. ilaçlama : Şubat sonunda dolu, don zararından sonra, 3. ilaçlama : İlkbahar yağmurları başlamadan önce, 4. ilaçlama : Sonbahar yağmurları başlamadan önce, FORMÜLASYONU DOZU (100 l. Su) Bakır Sülfat, % 99.5 + Sönmemiş Kireç Bordo Bulamacı 2000 g. + 1000 g Bordo Bulamacı 1000g. + 500 g. D ETKİLİ MADDE ADI VE ORANI AK Bakır Sülfat, % 99.5 + Sönmemiş Kireç AÇIKLAMA 1., 2. ve 4. İlaçlamada Uygulanır. 3. İlaçlamada Uygulanır. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 101 EN İZ Bİ R Lİ K 16.1.4. Armillaria çürüklüğü (Armillaria mellea (Vall.) Quel) D Tanımı ve Yaşayışı : AK Hastalık etmeni şapkalı bir fungustur. Şapkalarını sonbaharın ilk yağmurlarından sonra oluşturmaktadır. Hastalıklı ağaçların kütüklerinde oluşan, sarımsı-kahverengi ve dibe doğru siyahlaşan şapkalar, 5-15 cm. çapındadır. Şapkalar, misellerden oluşan rizomorfların ucunda meydana gelmektedir. Rizomorflar, kalın ve koyu renkli misel uzantısıdır. Rizomorfların uç kısımları, renksiz, akışkan madde ile çevrili, dış kısımları koyu, içi ise beyazdır. Hastalık etmeni, hem canlılığını yitirmiş ağaçlarda ve hem de toprakta kalan kök parçalarında uzun süre canlılığını sürdürebilmektedir. Rutubetli yerlerde ise daha iyi gelişmektedir. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 102 Zarar Şekli : İZ Bİ R Lİ K Fungus, zeytin ağaçlarının köklerinde çürüklük yaparak, zarar vermektedir. Hastalığa yakalanmış ağaçlar ilk yıl çok az sürgün vermektedir. İkinci yıl yapraklar sararıp, dökülmektedir. Üçüncü yıl dal ve dalcıklar ölmeye, kurumaya başlamaktadır. Dördüncü yıl ise tamamen kurumaktadır. Enfeksiyonun şiddetli olduğu yıllarda bu belirtilerin süresi, 1-2 yıla kadar düşebilmektedir. Hastalıklı ağaçların kökleri incelendiğinde, ikinci köklerden başlayarak, kök boğazına, kadar kabukla odun dokusu arasında beyaz bir küf tabakasının varlığı görülmektedir. Başlangıçta, odun dokusu açık kahverengidir, sonraları sarımtırak veya beyaz süngerimsi dokuya dönüşmektedir. Hastalık, ağaçların yaşamlarının kısalmasına ve ağacın verim yaşında ölmesine neden olmasından dolayı, ekonomik açıdan önemlidir. Ancak, bu hastalığa, modern tarım yapılan bahçelerde çok daha az rastlanırken, taban suyu yüksek, dere kenarlarına tesis edilmiş zeytinliklerde önemli zararlara neden olduğu tespit edilmiştir. Konukçuları : Meyve ve Orman arazileridir. EN Mücadelesi : A. Kültürel önlemler : (i) D (ii) Hastalık sonucu “kurumuş olan ağaçlar”, bahçeden sökülerek “imha edilmeli” ve söküm yerinde “kireç” söndürülmelidir. Ağacın kökleri tamamen hastalık etmeni ile bulaşık ise ince kökler dahil “sökülerek”, kendi çukurunda “yakılmalı” ve yerine sönmemiş kireç serpilerek, “çukur kapatılmalıdır”. Sonbaharın ilk yağmurlarından sonra, oluşan fungusun şapkaları ve oluştukları yerdeki “kök parçaları imha edilmelidir”. Hastalığın bulaştığı bahçelerde ise hastalığın yayılmasını sağlayan rizomorfların sağlam ağaçlara ulaşmaması için, “hasta ağacın etrafına” 60 cm. derinlik ve 30 cm. genişlikte “hendekler açılarak” bulaşma engellenmelidir”. Şayet çevre bahçelerde hastalık mevcut ise sel sularının getireceği hastalıklı parçaların girişini engellemek için “bahçenin dış çevresine” 60-70 cm. derinlikte “çukurlar açılmalıdır”. AK (iii) (iv) (v) ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 103 (vii) Fidanlar derin dikilmemeli ve “aşırı sulamadan kaçınılmalıdır”. Ayrıca köklerin yara almamasına dikkat edilmelidir. Zeytinlikteki ağaçlar “sağlıklı” büyütülmeli, tekniğine uygun bakılmalıdır. B. Kimyasal Mücadele : Lİ K (vi) Hastalık yeni başlamışsa, hasta kökler kesilip, hastalıklı kısımlar kazındıktan sonra, buralar “750 g. Ardıç Katranı + 250 g. Göztaşı” karışımı ile kapatılmalıdır. (ii) Hasta bahçedeki sağlamları korumak için, Sonbaharda veya İlkbahara girerken ağaçların taç iz düşümlerinin her 1 m2 si % 5’lik Karaboya veya % 2’lik Göztaşı ile m² ye 10’ar litre su verilerek toprak sulanmalıdır. AK D EN İZ Bİ R (i) ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 104 16.2. Zeytin Zararlıları EN İZ Bİ R Lİ K 16.2.1. Zeytin sineği (Bactrocera oleae Gmel.) Tanımı ve Yaşayışı : AK D Erginleri 4-6 mm. boyunda, vücut parlak kahve ve siyah, baş koyu, antenleri sarı renkte, göğüs üzeri koyu renkli parlak ince tüylü bir sinektir. Larvaları meyve eti içinde beyaz renkte 1-6 mm. ayaksız, silindir biçimindedir. Pupa, kahverenkli ve fıçı şeklindedir. Zeytin sineği, kışı toprağın 2-5 cm. derinliğinde pupa olarak veya fundalıklarda ergin halde geçirir. Toprak sıcaklığının 10ºC’yi bulmasıyla erginler çıkarlar. Dişi yumurtasını yeni yağlanmaya başlayan meyvenin 0.5-1 mm. derinliğine, yumurta koyma borusu ile açtığı oyuğa bırakmaktadır. Bir dişi, her zeytin danesine ancak bir yumurta koyar. Meyvede yumurtanın konduğu yer, ertesi gün kahverengiye dönüşür, buna “vuruk” denir. Zeytin meyvesi içerisine konulan yumurtanın açılma süresi yazın 18ºC’de 2 gün’dür. Bir dişi, 200250 yumurta bırakır. Yumurtadan çıkan larvalar, meyve etinde galeriler açarak beslenir. Olgunlaşan larva, kendine bir oda hazırlar ve meyve zarını kemirip, incelterek kendine çıkış deliği açar. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 105 Zarar Şekli: Lİ K Sonra, 2-3 mm. geride pupa olur. Son dönem larva ise toprakta pupa olur. Bir nesil 30-40 günde tamamlanır. İZ Bİ R Larva gelişme süresi boyunca, çekirdek etrafında galeriler açarak beslenir. Bunun sonucunda, meyvenin çürüyerek dökülmesine, zeytin yağı miktarının azalmasına, yağ asitliğinin yükselmesine sebep olmaktadırlar. Bilhassa, Haziran sonu-Temmuz başından îtibaren yaz boyu önemli zarara neden olmaktadır. Normal mücadelenin yapılmadığı yıllarda % 15-30, salgın yıllarında ise % 70’e varan ürün kaybına neden olmaktadır. Kültürel Tedbirler : Yerdeki pupaların yok edilmesi için, toprağın derin olarak sürülmesi gerekmektedir. “vuruk” yemiş kurtlu zeytinler 3-4 günde bir yerden toplanarak, bahçeden uzak bir yerde imha edilmelidir. Sineğin sonbahardaki zararını önlemek için, erken hasat yapılmalıdır. EN Biyoteknolojik Mücadele : Kitlesel tuzaklar kullanılarak zeytin sineği ile mücadelede başarı sağlanır. Zeytin sineği erginlerine karşı vertikal sarı yapışkan feromon tuzak veya McPhail besi tuzağı kullanılabilir. Kitlesel tuzaklar yardımıyla, ilaçlama sayısının azaltılması mümkündür. D Kimyasal Mücadele : AK Ergin çıkışı iklim, toprak karakteri, çeşit vb. etkenlerden dolayı değişme gösterebilir. Meyvelerin yumurta koyma olgunluğuna geldiği dönemde “vuruk” sayımları yapılarak, yeterli vuruk saptandığında ve tuzaklarda ergin artışlarının belirlenmesi halinde ilaçlamaya geçilmelidir. Yapılan sayımlar sonucu, salamuralık çeşitlerde % 1 “vuruk”, yağlık çeşitlerde ise % 6-8 “vuruk” tespit edilmesi halinde, ilk ilaçlama yapılmalıdır. İkinci ilaçlama ise gerekiyorsa birkaç ay sonra gerçekleştirilmelidir. Kaplama ilaçlamada, “yüksek basınçlı motorlu pülverizatörler” ile sıfır numaralı meme kullanmak en uygunudur. Ağaç içten-dışa, dıştan-içe olmak üzere iyice ilaçla yıkanmalıdır. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 106 İZ Bİ R Lİ K Özellikle ilaçlama safhasında, meyvelerin tamamen ıslanmış olmasına dikkat edilmelidir. Zehirli yem ilaçlamasında ise amaç; erginleri bir noktada toplayarak öldürmektir. Zehirli yem uygulaması doğal dengenin ve faydalı türlerin zarar görmemesi için tercih edilmelidir. Uygulamada “ilaç+cezbedici” karışımı, ağaçların “güneydoğu” yönlerindeki 1 m²’lik alana 150-200 ml zehirli yem karışımı düşecek şekilde atılmalıdır. Bu işlem, her “on gün”de bir defa tekrarlanmalıdır. Dış bulaşmaların olmadığı bahçelerde bu işlem oldukça etkilidir. FORMÜLASYONU DOZU D EN ETKİLİ MADDE ADI VE ORANI Feromon,%0.01+ Deltamethrin,%0.0187 Hidrolize Protein, 850 g/l +Fenthion, 525 g/l Beta cyfluthrin, 25 g/l Formothion, 336 g/l Cyfluthrin, 50 g/l Deltamethrin, 25 g/l Fenthion, 525 g/l Trichlorfon, % 80 Methidathion 400 g/l Chlorpyrifos-Ethyl 480 g/l Tuzak EC + EC EC EC EC EC EC SP EC - 1 lt + 500 ml 30 ml 150 ml 30 ml 25 ml 100 ml 125 g 100 ml AÇIKLAMA İki ağaca bir tuzak. Zehirli Yem, Kısmî İlaçlama Kaplama İlaçlama Kaplama İlaçlama Kaplama İlaçlama Kaplama İlaçlama Kaplama İlaçlama Kaplama İlaçlama Kaplama İlaçlama AK Sonuç : Türkiye’de ortalama yılda % 30 dolayında verim kaybına yol açtığı bilinen “Zeytin Sineği” ile etkili ve kapsamlı bir mücadele gerekmektedir. T.C. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı’na bağlı kuruluşlar ile “Doğu Akdeniz Zeytin Birliği” arasında işbirliği yapılması halinde, sözkonusu zararlı’nın zeytinliklerdeki tahribatı en aza indirilebilir. Bölgemizde, uçakla ilaçlamanın oldukça güç ve pahalı olduğu göz önüne alınarak, üreticilere traktör çeki gücü ile hareket edebilen “Pulverizator” desteği sağlanması büyük önem arzetmektedir. Bu konuda üreticilere yönelik sürekli “bilgilendirme toplantıları” yapılması önerilmektedir. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 107 İZ Bİ R Lİ K 16.2.2. Zeytin güvesi (Prays oleae Bern.) EN Tanımı ve Yaşayışı : D Ergin kelebek, 7-8 mm. boyunda, 13-16 mm. kanat açıklığındadır. Ön kanatları üzerinde siyah lekeler ile kenar uçlarında gümüşî saçaklar bulunmaktadır. Genel görüntüsü gümüşî renkte olup, dişiler daha tombuldur. Zeytin güvesi larvaları, kirli beyaz ve sarımtırak renkte, bol tüylüdürler. Pupa, şeffaf beyaz bir kokon içerisinde meydana gelmektedir. Zeytin güvesi yılda “üç nesil” vermektedir. Bunlar, aşağıda sırasıyla açıklanmıştır. AK (i) Yaprak Nesli : Erginler, Eylül-Aralık ayları arasında yaprağın üst yüzeyine yumurtalarını bırakmaktadır. Yumurtadan çıkan genç larva (kurtçuk)' lar, yaprağın etli kısımlarında beslenerek 2-3 mm boyunda bir oyuk açmakta ve kışı burada geçirmektedirler. Şubat ayında kışladıkları odacıklardan çıkan larvalar, taze sürgün ve yapraklarla beslenerek zarar yapmaktadır. Olgun larva iki yaprağı birbirine yapıştırmakta, sürgünleri bükerek veya uç sürgünlerde bir kokon içerisinde koza örerek, pupa olmaktadır. Mart-Nisan aylarında ise ergin çıkışları başlamaktadır. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 108 Lİ K (ii) Çiçek Nesli : Yaprak neslinden oluşan erginler, Nisan-Mayıs aylarında yumurtalarını çiçek tomurcuklarına ve tomurcuk saplarına bırakmaktadır. 8-10 gün içinde yumurtadan çıkan larvalar, çiçek tomurcuklarının içine girerek beslenirler. Bir larva’nın gelişmesi boyunca 30-40 adet tomurcukta zarar yaptığı tespit edilmiştir. Olgun larva, salgıladığı iplikçikle tomurcuğu birbirine bir ağ şeklinde bağlayarak içerisinde pupa olmaktadır. 7-10 günde pupa içerisinden kelebekler çıkar. İZ Bİ R (iii) Meyve Nesli : Çiçek neslinde oluşan erginler, Mayıs-Haziran ayları arasında, “karabiber iriliği”ne gelmiş meyvelerin çanak yaprakları üzerine yumurtalarını bırakmaktadırlar. EN 7 gün içerisinde yumurtadan çıkan larvalar, meyve sapı dibinden meyveye girerek çekirdeğe doğru ilerlemektedir. Larvalar meyveye girerken meyve ile sapın bağlantısını bozmakta, “meyvelerin” “buruşup sararmasına” ve “dökülmesine” neden olmaktadır. Buna “Karabiber Dökümü” denir. “Larva” önce meyve içerisindeki “çekirdek evinde” ve daha sonra “tohumla” beslenerek gelişmesini sürdürmektedir. 10 ilâ 14 hafta arasında olgunlaşan larvalar, pupa olmak üzere meyve içinden veya sapa yakın yerden çıkış yaparlar. Bu çıkış deliği, meyve ile sapı birbirinden ayırarak, dökülmelere neden olmaktadır. Zarar Şekli : AK D Zeytin güvesinin esas zararı larva’lar tarafından meydana gelmektedir. Yaprak neslindeki larvalar, yaprağın iki epidermisi arasında açtıkları galerilerle ve taze-uç sürgünlerde beslenerek zarar yapmaktadır. Çiçek nesli larvaları, çiçek salkımlarında beslenmekte, salkımlardaki çiçek ve tomurcukları tahrip ederek meyve tutumunu engellemektedirler. Meyve nesli larvaları, meyve sapı dibinden giriş yaptığından, meyve ile sapın bağlantısını kopararak meyvelerin dökülmesine neden olmaktadır. Olgunlaşan larvalar, pupa olmak için meyvenin sap kısmından çıkış yaparlar. Bu esnada meyve sapı ile meyve etinin bağlantısı tamamen koptuğundan meyveler olgunlaşmadan dökülmektedir. Bu zeytinler henüz olgunlaşmadıklarından yağ olarak da değerlendirilememektedir. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 109 Mücadelesi : Lİ K A. Biyoteknolojik Mücadele : Erken ilkbaharda, tomurcukların kabarmaya başladığı Mart-Nisan ayları arasında, çıkışları kontrol etmek amacıyla her 3 (üç) zeytin ağacına 1 (bir) eşeysel tuzak asılarak mücadele yapılabilir. İZ Bİ R B. Kimyasal Mücadele : Yaprak nesline karşı ilaçlama ekonomik değildir. Zararlının “sadece meyve nesline karşı ilaçlama yapılmalıdır”. Zeytinler “karabiber büyüklüğü”ne geldiğinde, kontroller yapılmaya başlanmalıdır. Kontroller sonucu zeytin danelerinin % 10’unda canlı, yumurta+larva tespit edilmiş ise ilaçlama yapılmalıdır. Ancak erken ilkbaharda yaprak ve sürgünlerde % 10’un üzerinde zarar yaptığı hallerde çiçek neslinde; ilk kelebeklerin yakalanmasından 7-10 gün sonra böcek gelişmesini engelleyici preparatlarla ilaçlama yapılmalıdır. FORMÜLASYONU Diflubenzuron, % 25 WP Triflimuron, % 25 WP Beta Cyfluthrin 25 g/l EC Cyfluthrin, 50 g/l EC Deltamethrin, 25 g/l EC AK D EN ETKİLİ MADDE ADI VE ORANI Diazinon, 185 g/l EC Fenthion, 525 g/l EC Omethoate, 565 g/l Dimethoate, 400 g/l SL EC Monocrotophos,400 g/l EC DOZU AÇIKLAMA Çiçek Nesline Karşı Çiçek Nesline 40 g Karşı Çiçek ve Meyve 25 ml Nesline Karşı Çiçek ve Meyve 25 ml Nesline Karşı Çiçek ve Meyve 25 ml Nesline Karşı Meyve Nesline 150 ml Karşı Çiçek ve Meyve 150 ml Nesline Karşı 75 cc Zararlı Görülünce 100 cc Zararlı Görülünce Çiçek Nesline 100 cc Karşı 40 g ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 110 İZ Bİ R Lİ K 16.2.3. Zeytin pamuklubiti (Euphyllura olivina Costa.) EN Tanımı ve Yaşayışı : AK D Erginleri 2-3 mm. uzunluğundadır. Dış görünüşü küçük bir ağustos böceğini andırmakta, baş büyük, gözler kırmızı renkte ve gelişmiş hortumları bulunmaktadır. Kanatlar kirli sarı, karın ise yeşil renklidir. Nimfler olgunlaştığında 2 mm. büyüklüğünde ve renkleri hafif yeşilimsidir. Genç nimfler sarı veya açık yeşil renklidir. Çok ince iplikçiklerden meydana gelmiş, “yapışkan” bir madde çıkarmaktadırlar. İplikçikler, bir pamuk yığını gibi kümelenirler. Zeytin pamuklubiti erginleri, kışı ağaçların çatlaklarında, kabuk altlarında, yarıklarda ve sürgün koltuklarında geçirmektedir. Mart ayı başından îtibaren, erginler aktif duruma geçerek, önceleri sürgün uçlarına ve yaprak uçlarına, çiçek tomurcuklarının oluşmasıyla da tomurcuk saplarına yumurta bırakmaktadırlar. Yumurtaların açılma süresi 4-6 gündür. Yumurtadan çıkan nimfler yassı görünümde olup, çıkardıkları pamuk gibi “ballı” bir madde ile vücutlarını örtmektedir. Zeytin pamuklubiti yılda 3-4 döl vermektedir. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 111 Zarar Şekli : Lİ K Genellikle ilkbaharın yağışlı geçtiği, nemli ve budama yapılmamış zeytinliklerde, zeytinin çiçeklenme döneminde zararlı olmaktadır. Zeytin pamuklubiti’nin nimfleri, zeytin somaklarında, tomurcuk sapları ve sürgün uçlarında bitki özsuyunu emerek, ağaçların-sürgünlerin zayıflamasına neden olmaktadır. Ayrıca çiçek ve tomurcukların dökülme nedenleri olarak bilinmektedir. Zararlının yoğunluğu arttıkça, zarar oranı da artmaktadır. İZ Bİ R Mücadelesi : A. Kültürel Önlemler : Pamuklubit zayıf ağaçlarda daha çok zarar yaptığından, ağaçlara iyi bakılmalı, bol güneş ve hava alması sağlayan uygun bir budama yapılmalıdır. B. Kimyasal Mücadele : EN Pamuklubit, genelde ilkbaharın yağışlı geçtiği, nemli, budama yapılmamış zeytinliklerde, çiçeklenme döneminde zarar yapmaktadır. Bu dönem zeytin güvesinin çiçek nesline rastladığından, ayrı bir ilaçlama gerekmemektedir. Zeytin güvesi zararının fazla olmadığı zeytinliklerde, sadece yoğun zarar gören somaklar ilaçlanmalıdır. İlaçlamanın zorunlu olduğu hallerde ise; Pamuklubit ile mücadele zamanı, sürgün uçlarında ilk pamuklanma görüldükten 10 gün sonra başlamak üzere, çiçeklenme zamanına kadar olan zamandır. FORMÜLASYONU DOZU (100 l. Su) Cyfluthrin, 50 g/l EC 30 ml Fenthion, 525 g/l EC 150 ml Diazinon, 185 g/l EC 200 ml Dimethoate, 400 g/l EC 150 ml AK D ETKİLİ MADDE ADI VE ORANI AÇIKLAMA -Zeytin güvesinin çiçek nesline karşı bir ilaçlama yapılmışsa, bu zararlı için ayrı bir ilaçlama gerekmemektedir. -Mücadelenin zorunlu olduğu hallerde, ağaçların sadece zarar gören çiçek somakları ilaçlanmalıdır. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 112 İZ Bİ R Lİ K 16.2.4. Zeytin kızılkurdu (Lasioptera berlesiana) Tanımı ve Yaşayışı : Yumurtalarını, zeytin danelerinin kabuk altına, “zeytin sineği”nin yumurta bıraktığı yere bırakmaktadır. Kurtların rengi portakal kırmızısı olduğu için “Kızılkurt”adını almıştır. Yumurtadan çıkan larvalar, kabuk altında açmış oldukları oyuklarda larva dönemini tamamlarlar. Larva döneminin bitmesiyle, meyveyi terk ederek, toprakta pupa olmaktadır. EN Zarar Şekli : AK D “Esas zararı meyvede” meydana gelmektedir. “Ağustos” ayında meyvelerin bazıları erken kararıp buruşmaktadır. “Kızılkurt”un zarar yaptığı meyvenin belli yerinde, yuvarlak, içe doğru çökük, kahverengi lekeler oluşmaktadır. Lekeler, buruşuk ve kabuk bağlamış görünümdedir. Çökmüş ve kabuk bağlamış kısmın altında “Kızılkurt”lar bulunmaktadır. Bu kısım daha koyu renkte ve mantarlaşmış haldedir. Bulaşma sonucu, erken kararan zeytin daneleri, dökülürek ürün miktarında azalmaya neden olmaktadır. Ayrıca bu zeytinlerden elde edilecek yağın kalitesi de oldukça düşüktür. Zarar verdiği zeytinler, salamuralık olarak da kullanılamamaktadır. Mücadelesi : “Kızılkurt” ekonomik önemde bir zararlı değildir. Zarar verme dönemi, zeytin sineği ile aynı döneme geldiğinden, ayrı bir mücadele gerektirmemektedir. “Zeytin sineği” mücadelesinde kullanılan ilaçlar bu zararlıya da etkili olmaktadır. Pupalardan sinek çıkışı “Eylül” ayına rast geldiği için hastalık etmeni ile bulaşık ve yere dökülmüş zeytinler toplanıp “yağ”lık olarak kullanılabilmektedir. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 113 İZ Bİ R Lİ K 16.2.5. Zeytin fidan tırtılı (Margaronia unlonalis) Tanımı ve Yaşayışı : D EN Esas zararı yapan tırtıllardır. Zarara neden olduğu dönemde, olgun bir tırtılın boyu 2-2.5 cm uzunluğundadır. Özellikle genç ağaç ve fidanlarda zararlı olan bu tırtıl, bir yıl içerisinde beş nesil verebilmektedir. Tırtıllar kışı, ağaç altlarındaki yabancı otlarda, kuru yapraklarda ve toprakta geçirmektedir. Kelebekleri beyaz renkte ve pırıl pırıl bir görünüm sergilerler. Kelebeğin kanatları arası mesafesi 30 mm’dir. Bu kelebeklerin, üst kanatlarının ön kenarları, toprak kahverengisi renktedir. Kelebekler, “gündüzleri” yapraklar arasında “gizlenmekte” ve “geceleri” ise “uçmakta”dırlar. Zarar Şekli : AK Zeytin fidan tırtılı, “esas zararı”nı “yapraklar”da beslenerek yapmaktadır. Tırtıl, yaprakların etli kısımlarda beslenerek, yaprağın zar şeklinde damarlı bir görünüm almasına neden olmaktadır. Ağaçların yeni çıkmış sürgünlerinde ve yan dallarında önemli zarar yapmaktadırlar. Zararlının yoğun olduğu dönemlerde, “meyveler” dahi zarar görebilmektedir. Zeytinliklerde, önemli ölçüde “yaprak kaybı”na ve “tomurcuk kuruması”na neden olmaktadır. Özellikle yaşlı zeytinliklerde, komple bir budama yapıldığında, oluşan taze sürgünlerde çok önemli zararlar yaptığı tespit edilmiştir. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 114 Mücadelesi : AK D EN İZ Bİ R (iv) Zeytinliklerde, taze sürgünler sık aralıklarla “kontrol” edilmelidir. İlk zarar belirtisi görüldüğünde mücadele yapılmalıdır. “Zeytin güvesi” için kullanılan ilaçlar bu zararlıyı öldürdüğü için, ayrı bir mücadele gerektirmemektedir. Zeytin fidan tırtılı ile mücadele, “kontak ve mide etkili” preparatlar etkilidir. Lİ K (i) (ii) (iii) ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 115 EN İZ Bİ R Lİ K 16.2.6. Zeytin karakoşnili (Saissetia oleae Olivier) Tanımı ve Yaşayışı : AK D Yumurta, uzunca oval, önce parlak krem renkli, sonra turuncu renkte ve yumurtalı dişinin kabuğu altında bulunur. Aktif larva, turuncuya yakın sarı renkte ve hareketlidir. Birinci dönem larva, yassı ve hareketsizdir. Renk önce sarı iken, sonra koyulaşarak, sırtta boydan boya omurilik gibi bir çıkıntı meydana gelmektedir. İkinci dönem larva, sarımsı-bej renkte, sırtta “H” harfi belirmekte ve çevresinde koyu kahverengi leke oluşmaktadır. Vücut yüksekliği artmaktadır. Üçüncü dönem larva, kremsi-bej renktedir. “H” harfi iyice belirginleşir. Yumurtasız ergin dişi önce mat-gri, olgunlaştıkça kirli gri renk almaktadır. Yüksekliğin artması ile “H” harfi çevresi çukurlaşmakta ve mum tabakası belirmektedir. Yumurtalı ergin dişi, mat siyahımsı koyu kahverengi, parlak görünüşlü ve mum tabakası sertleşmektedir. Zeytin karakoşnili, kışı genellikle yapraklarda ikinci ve üçüncü dönem larva olarak geçirmektedir. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 116 İZ Bİ R Lİ K Kış mevsiminin bitmesi ve havaların ısınmasıyla larvalar, sürgünlere hücum ederek buralarda gelişerek yumurtasız dişi dönemini de geçirmektedirler. Nisan ayı sonuna doğru, yumurtalı dişi dönemine geçmektedirler. Mayıs ayı başında yumurtadan ilk larva çıkmaktadır. Yumurtadan larvaların çıkış periyodu 1-3 ay sürmektedir. Yumurta ana kabuk altında açılmakta ve çıkan aktif larvalar, yaprak, sürgün gibi yeşil aksamlara dağılmaktadır. 1-7 gün buralarda gezdikten sonra, uygun bir yerde birinci dönem larva haline geçmektedir. Yaz sonunda ise ikinci ve üçüncü dönem larva olarak kışa girerler. Zeytin karakoşnili ana kabuk altında bir batında 500-3000 civarında yumurta bırakmaktadır. Kışın sıcaklık 0 ºC altına düştüğünde, yazında kuru sıcakların etkisiyle doğal ölümler gerçekleşmektedir. Zarar Şekli : EN Zeytin karakoşnili, larva ve ergin dönemlerinde ağacın özsuyunu emerek beslenmekte ve salgıladıkları tatlı maddelerle bütün ağacı sarmaktadırlar. Salgılanan bu tatlı madde üzerinde, saprofit funguslar üremekte ve “Karaballık” hastalığı (Fumajin)”meydana gelmektedir. Ağacın özsuyunun emilmesi ve Fumajin’in fotosenteze engel olması ağaçları zayıflatmakta ve ürün miktarında azalmalara neden olmaktadır. Yoğunluk arttıkça, yaprak ve meyve dökümleri ile dallarda kurumalar başlamaktadır. Bu gibi durumlarda ürün kaybı % 60-70 kadardır. D Mücadelesi : A. Kültürel önlemler : AK Zeytin karakoşnili, zayıf düşmüş ağaçlarda daha çok zarar yaptığı için, ağaçlar kuvvetli tutulmalıdır. Kuru dallar kesilmeli, ağaçların iç kısmına hava ve ışık girecek şekilde budama ve aralama yapılmalıdır. Gübreleme tekniğine uygun olarak yapılmalıdır. B. Biyolojik Mücadele : Doğada bulunan faydalılar, koşnili % 50’nin üzerinde kontrol altına alabiliyorsa , kimyasal mücadele uygulanmamalıdır. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 117 İZ Bİ R Lİ K C. Kimyasal Mücadele : Kış mücadelesi, ergin oranının % 10’dan az olduğu bahçelerde, hasat sonrası, Aralık-Şubat aylarında don tehlikesinin olmadığı günlerde tek uygulama yapılmaktadır. İlaçlama esnasında ağacın uyanmamış olması, sıcaklığın 4-14 ºC olması gerekmektedir. Yaz mücadelesi iki dönem olup, aktif larva çıkışına göre saptanmaktadır. Sürgünler üzerinde o yılın yumurtalı dişileri kontrol edilmelidir. Yumurtalı dişilerin % 50’sinin boş olduğu devrede birinci, % 90’nın boş olduğu devrede ikinci ilaçlama yapılmalıdır. Mevsim başında % 70-80 parazitlenme tespit edilen bahçelerde ilaçlama yapılmamalıdır. DOZU (100 l.su) Yazlık mineral yağ, %70 EC 1500 ml Yazlık mineral yağ, %85 EC 1250 ml Beta cyfluthrin, 25 g/l EC 50 ml Cyfluthrin, 50 g/l EC 50 ml Deltamethrin, 25 g/l EC 25 ml Deltamethrin, 120 g/l EC 5.5 ml Methidathion, 400 g/l EC 100 ml Omethoate, 565 g/l EC 150 ml AK D EN ETKİLİ MADDE ADI FORMÜLASYONU VE ORANI AÇIKLAMA -Parazitoitlenmenin %50’nin üzerinde olduğu bahçelerde ilaçlanır. -Doğal düşmanların zararlıyı baskı alamadığı ve parazitoitlenmenin % 50’nin altında bulunduğu yerlerde, ilaçlaması yapılmalıdır. ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 118 EN İZ Bİ R Lİ K 16.2.7. Zeytin yazıcı böceği (Scolytus rugulosus) Tanımı ve Yaşayışı : AK D Genel görüntüsü silindir şeklinde olan, koyu renkli, dolgun vücutlu, küçük böceklerdir. Erginleri 1.8-2.7 mm. boyunda, koyu esmer veya siyah renktedir. Antenler, bacakları sarı kırmızıdan kahverengiye kadar değişen renktedir. Bulundukları ağaç üzerinde galeri açmak suretiyle zarar yapmaktadır. Ergin böcek kışı, ince dalların koltuklarında veya kuru dalların içerisinde açmış olduğu odacık içerisinde saklanarak geçirmektedir. İlkbaharda sıcaklarla birlikte ortaya çıkmaktadır. Böcek, zayıf ve bakımsız ağaçları tercih etmektedir. Zeytin ağaçlarının gövdesinde, kabuk altındaki kısımda, galeriler oluşturmaktadırlar. Zarara neden olduğu bir ağaçta, gövde veya dallarda oyduğu deliklerden, ana yol açmaktadır. Yani kabuk ile odun kısmı arasında galeri meydana getirmektedirler. Bu galerinin uzunluğu, 2-3 cm.’dir. Ana galeriye dikey olarak açılmış, içi odun talaşı ile dolu, 10-20 cm. uzunluğunda çok sayıda eğri galeri mevcuttur. ZEYTİN HASTALIK VE ZARARLILARI | 119 Zarar Şekli : Lİ K Ağaçların gövde ve dallarında, kabuk alt kısımlarında açmış olduğu galeriler ve çıkardıkları yapışık talaşlardan tanınmaktadır. Erginler, ilkbaharda sıcaklıkla birlikte çıkmaktadır. Ağaçların özellikle zayıf, bakımsız olanlarını tercih etmektedir. İZ Bİ R Yaralı ve zayıf düşmüş dallar zararlının cazibesini çekmektedir. Dalın içine giren böcek, yalancı odun tabakasını yedikçe gelişmekte ve geliştikçe daha fazla beslenerek ilerlemektedir. Beslenme devam ettikçe dışarıya yapışık vaziyetde talaş artıkları bırakmaktadır. Beslenme düzeni bozulan dallar kurmaktadır. Zayıf düşen bu dallar, hafif bir rüzgârda kırılabilmektedir. Şayet, zayıf dal bulamazsa, zararlı sağlam dallarda da zarar yapabilmektedir. Bu ağaçlarda meyve verimi düşmekte ve 1-2 yıl içerisinde kurumaktadır. Mücadelesi : A. Kültürel önlemler : Yazıcı böceklerle mücadelede kültürel önlemler önemli bir yer tutmaktadır. Zararlı, zayıf ve bakımsız ağaçları tercih ettiğinden, hastalık etmeni ile bulaşık ağaçların bakımına özen gösterilmelidir. Budama sırasında, bakımsız ağaçlardaki kuru ve zayıf sürgünler kesilmelidir. Budama artığı dallar, odunlar toplanarak, bahçe dışında bir yerde mutlaka imha edilmelidir. Zayıf, bakımsız ağaçlara uygun bir gübreleme, sulama ile birlikte, toprak işleme de usulüne uygun olarak yapılmalıdır. Hasat işlemi mutlak “elle” yapılmalıdır. Çünkü, sırıkla yapılan hasat sırasında, oluşan yaralardan böceğin giriş yapması mümkündür. Her yıl düzgün olarak zeytinliklerde, aralama, kuru, zayıf dalların alınması işlemi gerçekleştirilmelidir. “Mart, Haziran ve Eylül” aylarında; kuru zeytin dalları, ağaçların üzerine tuzak olarak konularak sık aralıklarla kontrol edilmelidir. Ergin’leri kontrol edebilmek için, birbirine yapışık ve ağzı “talaş”la dolu oyuklar görüldüğünde bu kuru dallar toplanarak, bahçe dışında bir yerde mutlaka yakılmalıdır. EN (i) (ii) D (iii) (iv) AK (v) (vi) (vii) ZEYTİNDE BAKIM İŞLEMLERİ | 120 Üzerinde talaş birikintisi görülen dallar, budanmalı ve yakılmalıdır. Yeni kurulmuş fidanlıklarda, yerde kuru dal bırakılmamalıdır. B. Kimyasal Mücadele : Lİ K (viii) (ix) İlkbaharda, Nisan, Mayıs aylarında ilk ergin çıkışları başladığında “birinci”, 10-15 gün sonrada “ikinci” ilaçlama yapılmalıdır. (ii) İkinci nesil için “Temmuz-Ağustos” aylarında ergin çıkışı görüldüğünde “ilk”, bundan 10-15 gün sonra, “ikinci” ilaçlama olmak üzere toplam “dört” ilaçlama yapılmalıdır. İZ Bİ R (i) AK D EN ETKİLİ MADDE ADI DOZU FORMÜLASYONU AÇIKLAMA VE ORANI (100 l. Su) Methiocarb, % 50 WP 150 gr